CANADATÜRK- JUNE 2015

Page 1

If undelivered please return to: 2 Clanwilliam Ct., Toronto, ON M1R 4R2

of the Turkish Community Yýl/Year 8 Sayý/IssueThe 121Voice 1 Ekim/October 1, Canadian 2011 T: 416 462-1244 F: 416 444-4073 2 Clanwilliam Crt. Toronto, ON M1R 4R2 info@canadaturk.ca www.canadaturk.ca ISSN 1923-7030 Fiyatı/Price $1 Yıllık Abonelik/Yearly Subscription $30

Yıl/Year 12 Sayı/Issue 165 Haziran/June 2015 T: 416 462-1244 2 Clanwilliam Ct. Toronto, ON M1R 4R2 info@canadaturk.ca www.canadaturk.ca ISSN 1923-7030 Fiyatı/Price $1 Yıllık Abonelik/Yearly Subscription $30

1

MiLLî iRADE 7 Haziran Türkiye Genel Seçimleri’nde iktidar partisi AKP, büyük oy kaybı yaşadı.

HDP’nin seçim barajını aşmasıyla 13 yıldır tek başına iktidarda olan AKP çoğunluğu yakalayamadı.

Seçimlerde AKP yüzde 40.7, CHP yüzde 25.1, MHP yüzde 16.5, HDP yüzde 13 ve SP yüzde 2 civarında oy aldı.

$

Kesin olmayan sonuçlara göre AKP 256, CHP 132, MHP 82 ve HDP 80 milletvekili çıkardı.

Hiçbir parti tek başına iktidar olmak için gerekli 276 sandalye alamadığı için yeni hükûmet koalisyon ya da azınlık hükûmeti olacak. Eğer hükûmet kurulamazsa 90 gün içinde erken bir seçim ihtimali de bulunuyor.

Kanada’da seçim ve partilere göre oy oranları 6-7’DE

PİDE, LAHMACUN, DÖNER, İSKENDER VE KÜNEFE MUSTAFA’DA YENİR...

416 631-0300

866 WILSON AVE. TORONTO, ON M3K 1E5


2

www.canadaturk.ca

{

{

HAZİRAN/JUNE, 2015


{

HAZİRAN/JUNE, 2015

{

www.canadaturk.ca

3

Diplomasi başarısı! ‘One Free World International’ adlı Toronto merkezli bir insan hakları kuruluşu var. Bu Kuruluş’un kurucusu Mısır asıllı Majed El Shafie. Türk Konsolosluğu bu kişi ile görüşüp Ermeniler ile Türkiye’nin arasının normalleşmesi için destek ister. Bu bağlamda One Free World International tarafından 24 Ağustos-1 Eylül tarihleri arasında Ermenistan ve Türkiye’yi kapsayan bir gezi planlanır. Kuzey Irak da gezi planına eklenir. Gezinin amacı; ‘Ermenistan ile Türkiye arasında süren anlaşmazlık ile ilgili yetkililerle görüşme yapmak,’ olarak açıklanır. Geziye Majed El Shafie ile birlikte Muhafazakâr Parti (Conservative Party)’den üç milletvekili katılır. Bu üç milletvekilinden ikisi AHF (Anadolu Kültürleri Federasyonu)’nin 1-7 Eylül 2014 tarihleri arasında Kanadalı milletvekillerine yönelik düzenlediği gezinin de listesinde yer alırlar. Kanada’daki malum Türk diplomatların bütün ikna ve Hizmet

kuruluşu olan AHF’yi kötüleme çabalarına rağmen iki milletvekili kararlarından vazgeçmez. Hangi akılla yapıldı bilinmez ama One Free World International’ın düzenlediği gezinin Ermenistan ayağını tamamlayarak Türkiye’ye geçen heyetin orada âdeta yüzüne bakılmaz. Randevuları iptal edilir, muhatap alınmazlar. Hâlbuki Ermenistan’da Dışişleri Bakanı seviyesinde ağırlanırlar. Bu üç milletvekilinden birisi Brad Butt. Kendisi, Nisan ayının Soykırımı Hatırlama, Kınama ve Önleme ayı ilan edilmesini talep eden M-587 numaralı Private Member’s Motion kategorisindeki Önerge’yi Parlamento’ya sunan iktidar partisi milletvekili. Ermeniler ile Türkiye’nin arasını yapmak için yola çıkılmıştı ancak birilerinin Cemaat takıntısı nedeniyle Kanada Parlamentosu’ndan 100. yıl golünü yemiş olduk.

Oy birliğiyle kabul edilmedi One Free World International’ın hüsranla geçen gezisinin ardından AHF heyetine katılan iki milletvekilinden birisi iktidar partisi milletvekili Leon Benoit. Benoit, Brad Butt’ın Soykırımı Hatırlama, Kınama ve Önleme ayı ilan edilmesini içeren Önerge’sinin Kanada

Parlamentosu’nda kabul edilmesinden bir süre sonra ilginç bir basın açıklaması yaptı. Bazı basın yayın organlarında Motion No. 587’nin Parlamento tarafından oy birliği ile kabul edildiği şeklinde haberler yer aldığını ve bu bilginin yanlış olduğunu belirten Benoit, çok sayıda milletvekilinin Önerge’yi desteklemediğini söyledi. Benoit; “Önerge’nin oy birliği ile kabul edildiğini yazmak doğru olmamakla beraber hem Kanadalı Türkleri, hem dünya genelindeki Türkleri hem de Önerge’ye destek vermeyen milletvekillerini yaralar,’ ifadelerini kullandı. Açıkçası Benoit, kendisi dahil birçok milletvekilinin Ermeni Soykırımı’nı kabul etmediğini haykırıyor. Benoit’in bu duruşundan AHF’ye de pay çıkarsak yanlış olmaz sanırım. Bu arada hatırlatalım: Parlamento’da 83 senatör ve milletvekili tarafından imzalandıktan sonra Kanada Dışişleri Bakanlığı’na gönderilen, Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve insan haklarına yönelik ihlallerin kaygı verici olduğunu ifade eden mektup da Leon Benoit tarafından hazırlandı.

Bu kadar israfa gerek yok! Türkiye’nin Toronto Başkonsolosluğu’nun ofisi yetersiz geldiğinden dolayı aynı katta yeni

bir bölüm kiralandı. Henüz tadilat devam ediyor. Seçim sandıkları bu alana kurulduğundan, en azından oy vermeye gidenler bu alanı görmüş oldular. Bir şehirde Konsolosluk açılınca ihtiyaca göre hâliyle ticari, dinî, kültür, turizm ve eğitim gibi ataşelikler de açılır. Toronto’da ticari ataşelik ve kısa bir süre önce de dinî ataşelik açıldı. Toronto Ticari Ataşeliği, ilk aylarda Toronto Başkonsolosluğu’nda hizmet verdikten sonra yine aynı binada kiralanan ayrı bir ofise taşındı. Başkonsolosluğa hiç uğramadan bir süre evde çalışan Toronto Din Ataşesi ise Mayıs ayı içinde Mississauga’da açılışı yapılan Kanada Diyanet Vakfı için kiralanan ofiste görev yapacak. İki ayrı ataşelik için farklı ofisler tutulması ülke kaynaklarının israf edilmesine iyi birer örnek olarak gösterilebilir. Bu ataşeliklerin Toronto Başkonsolosluğu ile aynı ofisi paylaşmaları rahatlarını bozabilir ancak ülke kaynaklarının çarçur edilmesini de önler.

Hayırlı Ramazanlar 18 Haziran Perşembe günü Ramazan başlıyor. Umuyorum dargınlıkların, kırgınlıkların ortadan kalktığı, huzur bulduğumuz bir ay olur. Seçimler de bittiğine göre buna ihtiyacımız var...


4

www.canadaturk.ca

{

{

HAZİRAN/JUNE, 2015


HAZİRAN/JUNE, 2015

{

{

www.canadaturk.ca

5

Kanada Parlamentosu’ndan

Türkiye mektubu

ABD Kongresi’nden sonra Kanada Parlamentosu da Türkiye’de basın ve ifade hürriyetine yönelik baskılar ve insan hakları ihlallerine tepki gösterdi.

A

ralarında bakanların da bulunduğu milletvekili ve senatörlerden oluşan Kanada Parlamentosu’nun 130’dan fazla üyesi tarafından imzalanan ve Kanada Dışişleri Bakanı Rob Nicholson’a gönderilen iki farklı mektupta, Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve insan haklarına yönelik ihlallerin kaygı verici olduğu ifade edildi ve Hükûmet’in harekete geçmesi istendi. İktidar Partisi’nden Leon Benoit tarafından hazırlanan mektuba Parlamento’da temsil edilen üç partiden 83 milletvekili ve senatör destek verdi. Wayne Marston tarafından hazırlanan ve NDP grubu içinde imzaya açılan mektubu ise 50 milletvekili imzalayarak Dışişleri Bakanlığı’na sundu. Böylece Kanada Parlamentosu’nu oluşturan 105 sandalyeli Senato ve 308 sandalyeli Avam Kamarası’ndan toplam 133 parlamenter iki mektuba imza atmış oldu. Leon Benoit’in mektubuna imza atanlar arasında bazı bakanların yanı sıra Kanada Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Dave Van Kesteren, bir önceki başkan Maurice Vellacott, Green Party Lideri Elizabeth May gibi isimler de yer aldı. Dışişleri Bakanı Nicholson’a gönderilen mektuplarda, Türkiye’de 14 Aralık’ta medya kuruluşlarına düzenlenen baskın ve yakın zamanda aralarında Mehmet Baransu’nun da olduğu gazetecilere yönelik tutuklamalar ve baskıdan duyulan endişe dile getirildi.

Hidayet Karaca ve Mehmet Baransu vurgusu Parlamento’da mektubu imzaya açan milletvekili Leon Benoit, konuya ilişkin yaptığı basın açıklamasında; “Bu mektup tüm Kanadalıların el üstünde tuttuğu ve dünyadaki tüm seçilmiş yetkililerde görmeyi umduğu evrensel değerlere çok partili desteği gösteriyor,” dedi. Benoit; “Bu mektubun Türkiye’de süregelen ciddi meseleler konusunda Kanada’nın

eleştirel sesini kuvvetlendireceğine ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk Hükûmeti tarafından karşılık bulacağına yönelik inancım tam,” ifadelerini kullandı. 14 Aralık 2014’te muhalif medyaya yönelik operasyonda aralarında Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın da bulunduğu kişilerin “hükümetin emirleri doğrultusunda şüphe uyandıran suçlamalarla” tutuklandığının dile getirildiği mektupta, “O günden bu yana hükümeti eleştiren gazeteciler giderek artan bir şekilde rahatsız ediliyor ve gözdağı veriliyor. Taraf Gazetesi Yazarı Mehmet Baransu dahil önde gelen gazeteciler tutuklandı. Ayrıca çok sayıda gazeteci de siyasi baskı altında. Bu gelişmeler ifade ve basın özgürlüğünü direk olarak ihlal ediyor ve Türkiye’nin bina ettiği demokratik ilkeleri tehdit ediyor,” ifadesine yer verildi. Mektupta, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğünün; Hükûmet’in vatandaşa hesap verdiği, özgür, açık ve demokratik toplumun muhafaza edilmesi adına hayati öneme sahip araçlar olduğuna dikkat çekildi. “Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk Hükûmeti, uluslararası toplumun ve vatandaşlarının güvenini, basın ve ifade özgürlüğü gibi temel demokratik prensiplerine yönelik saygıyı yeniden sağlamak yoluyla kazanmalıdır,” denildi. Dışişleri Bakanı’na bu yönde adım atması çağrısı yapılan mektupta; “Mevcut devam eden tehlikeli durumdan çıkılıp; barışçıl, demokratik ve uzun dönemli çözüme ulaşılması adına sizden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk Hükûmeti’ne baskı yapabilmek için mümkün olan her vesileyi değerlendirmenizi istiyoruz,” ifadelerine yer verildi.

Ekrem Dumanlı’nın da ismine yer verildi Yeni Demokrat Parti Milletvekili ve İnsan Hakları Komitesi Başkan Yardımcısı Wayne Marston tarafından parti içinde imzaya açılan mektupta ise Türk Hükûmeti’ne insan hakları ve ifade özgürlüğüne saygı duyması için çağrı yapıldı. Mektup’ta 23 kişinin gözaltına alındığı operasyonların medya kuruluşları ve muhaliflere yönelik geniş çaplı baskının bir parçası olduğu ifade edildi. Partinin 50 milletvekili tarafından imzalanan mektupta, Hidayet Karaca ve Mehmet Baransu’nun yanında 14 Aralık operasyonlarından gözaltına alınan Ekrem Dumanlı’nın ismine de yer verildi. Ayrıca mektupta Uluslararası Af Örgütü ve Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğüne

yönelik kaygıları içeren açıklamalar yaptığına dikkat çekildi. Özgür basının korunması ve desteklenmesi gerektiğinin dile getirildiği mektupta, Ana Muhalefet Partisi’ne mensup siyasetçiler, Dışişleri Bakanı’ndan söz konusu kaygıları mevkidaşları ile yapacağı görüşmelerde gündeme getirmesini talep etti. Kanada, 14 Aralık Operasyonu’nu resmî kanallardan ilk kınayan ülkeler arasında yer alıyor. Bir önceki Dışişleri Bakanı John Baird Operasyon’un hemen ardından 15 Aralık’ta yaptığı yazılı açıklamada; “Kanada olarak, Türk Hükûmeti’nin emriyle düzenlenen ve medya kurumlarını hedef alarak gazetecilerin tutuklanmasıyla sonuçlanan baskından dolayı endişe duymaktayız. Bu tür girişimler, Türkiye’nin taahhüt ettiği demokratik değerlere bağlılık, insan haklarına saygı ve özgürlüklere aykırıdır,” ifadelerini kullanmıştı.


6

www.canadaturk.ca

{

{

HAZİRAN/JUNE, 2015

Kanada’da 5 bin kişi oy kullandı Kanada’da yaşayan Türk vatandaşlarının 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için sandığa ilgisi geçtiğimiz yıl yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine göre oldukça büyük oldu.

2

9-30-31 Mayıs tarihlerinde Ottawa Türk Büyükelçiliği’nde ve Toronto Başkonsolosluğu’nda kurulan sandıklarda toplam 5217 kişi oy kullandı. Altı sandığın kurulduğu ve yaklaşık 10 bin seçmenin kayıtlı olduğu Ottawa’da 1757, dört sandığın kurulduğu ve yaklaşık 12 bin seçmenin kayıtlı olduğu Toronto’da ise 3460 oy çıktı. Böylece, Kanada genelinde bulunan yaklaşık 22 bin seçmenin dörtte biri sandığa gitmiş oldu. Bu oran Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 10’un altında kalmıştı. Seçimlere ilginin yüksek olmasında YSK’nın ‘randevu ile oy verme sistemi’ni kaldırması, yaz tatilinden önce olması ve genel seçim heyecanının Cumhurbaşkanlığı seçimine oranla daha fazla önem taşıması etkili oldu. Öte yandan, sadece Toronto ve

Ottawa’da sandık kurulması sonucu bu iki şehre uzak yerlerde yaşayan Türk vatandaşları oy kullanamadı. Adres beyanında bulunmayan bazı seçmenler ise Ottawa’da

kayıtlı oldukları için Toronto Başkonsolosluğu’ndan oy veremeden ayrılmak zorunda kaldılar. Kanada’da kayıtlı olduğu hâlde Türkiye’de bulunan seçmenlerin bir bölümü ise gümrük kapılarında oy kullandılar. Kanada’da kullanılan oylar oy çuvallarına konularak diplomatik kuryeler himayesinde Türkiye’ye götürüldü ve İstanbul Atatürk Havalimanı’nda kurulu Yurt Dışı Ìlçe Seçim Kurulu’na tutanak karşılığı teslim edildi. Uçakta ve teslimde diplomatik kuryelere bazı siyasi partilerin temsilcileri de eşlik etti.

31 Mayıs’ta sona erdi Yurt dışında yaşayan Türkler için oy kullanma süresi 31 Mayıs akşamı sona erdi.

Yurt dışındaki Türk seçmenin 33 gümrük kapısındaki oy verme işlemi ise 7 Haziran tarihine kadar devam etti. Yurt dışından seçimlere katılım oranı gümrükte kullanılan oylarla birlikte yüzde 35 civarında oldu. Türkiye Genel Seçimi için 54 ülkedeki 112 temsilcilikte 1 milyon civarında seçmen oy kullandı. Almanya’da yaklaşık 535 bin oyla en fazla yurt dışı oyun kullanıldığı ülke olurken, ABD’de 20,592, Kanada’da ise toplam 5,217 kişi oy kullandı.


{

HAZİRAN/JUNE, 2015

{

www.canadaturk.ca

7

HDP Kanada’da fark attı Yaklaşık 22 bin seçmenden 5 bininin oy kullandığı ve seçime katılımın yüzde 23.53 olarak gerçekleştiği Kanada’da HDP geçerli oyların yüzde 42.69’unu alarak sandıktan birinci parti olarak çıktı.

K

anada’da ikinci olan CHP yüzde 26.04, üçüncü sırada yer alan AKP ise yüzde 24.30 oy aldı. Bu partileri sırasıyla yüzde 3.84 ile MHP, yüzde 1.51 ile Vatan Partisi, 0.97 ile Saadet Partisi ve yüzde 0.14 ile Anadolu Partisi izledi. HDP 2203, CHP 1344, AKP 1254, MHP 198, VP 78, SP 50 oy aldı. 34 oy da diğer partilere gitti. Kanada’da seçmenler Ottawa ve Toronto’da kurulan sandıklarda oy kullandı. Toplam 1757 oyun kullanıldığı Ottawa’da HDP 689, AKP 544, CHP 377, MHP 72, SP 24, VP 9 ve diğer partiler 15 oy aldı. Ottawa’da kayıtlı seçmenin yüzde 15.04’ü sandığa gitti. 3460 oyun kullanıldığı Toronto’da ise seçime katılma

oranı yüzde 32.98 oldu. Partilere göre oy sayıları ise şöyle gerçekleşti: HDP 1514, CHP 967, AKP 710, MHP 126, VP 69, SP 26 ve diğer partiler 19. Kanada’da iyi organize olan HDP, seçim boyunca servis araçlarıyla sandıklara seçmen taşımıştı.


8

www.canadaturk.ca

{

{

HAZİRAN/JUNE, 2015

Türkiye’nin tanıtımına katkı yapıyorlar IDI (Kültürlerarası Diyalog Enstitüsü)’ın Türkiye gezileri devam ediyor. ‘Intercultural Study Trip’ adı altında her yıl aralarında milletvekilleri, bürokratlar, gazeteciler, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de bulunduğu onlarca kişiyi Türkiye’ye götüren IDI, bu yıl da çok sayıda önemli konuğu Türkiye’de ağırladı. Kanada genelinde 11 şubesi bulunan IDI, bu yıl üç gruba ev sahipliği yaptı. Bir grup, IDI Edmonton’ın organizasyonuyla Türkiye’ye giderken diğer iki gruba IDI GTA sponsor oldu. IDI GTA’nın mayıs ayı başında düzenlediği tura Pickering Belediyesi Meclis Üyesi Kevin Ashe, Sağlık Bakanlığı Halkla İlişkiler Departmanı’ndan Karen O’Brien, özel bir danışmanlık şirketi sahibi Ritu Bhasin, Toronto Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden profesör Jane Gaskell, yine aynı fakülteden emekli profesör Margrit Eichler, Peel Bölgesi Eğitim Müdürlüğü’nden Carol Speers, Waterloo Bölgesi’den polis memuru Kimberley Gingrich ve Toronto

IDI gezisine katılan grup, İstanbul’da Kimse Yok Mu Genel Merkezi’ni de ziyaret ettiler.

Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Halkla İlişkiler Direktörü Catherine Riddell katıldı. IDI, diğer turlardan farklı olarak bu tur programına Azerbaycan’ı da ekledi. Üç gün İstanbul’da tarihî ve turistik

yerleri gezen, aralarında Kimse Yok Mu, Zaman gazetesi ve Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın da bulunduğu çeşitli kuruluşlarda görüşmeler yapan heyet, daha sonra Azerbaycan’a gitti. Bakü programı çerçevesinde Kafkas Üniversitesi ve İpekyolu İş Adamları Derneği’ni de ziyaret eden heyet, Bakü’nün yanı sıra Sumqayit şehrini de görme imkânı elde etti. Azerbaycan dönüşü İzmir, Kayseri ve Kapadokya bölgesine giden heyet, on günlük gezinin ardından Kanada’ya geri döndü. Ziyaret kapsamında heyette bulunan Ritu Bhasin tarafından Bakü Kafkas ve İzmir Gediz ünivesitelerinde

Bakü Şehitler Anıtı. Gezi heyetine IDI GTA Genel Müdür Yardımcısı Fatih Yegül eşlik etti.

öğrencilere yönelik seminerler verdi. IDI GTA’nın düzenlediği bir diğer gezi ise Mayıs sonu başladı ve Haziran ayı başında sona erdi. İlk defa kadınlara özel olarak düzenlenen bu gezi heyetinde aralarında aşçıların ve blog yazarlarının da bulunduğu 8 kişi yer aldı. IDI’dan yapılan açıklamada ilerki aylar için yeni gezi planlarının yapıldığı belirtildi. IDI’ın düzenlediği Türkiye gezilerine katılanlar yol masaflarını kendileri karşılarken, konaklama ve diğer masraflar ise Türkiye’deki sponsor kişi ve kuruluşlarca karşılanıyor.

IDI’ın kadınlara özel gezi programına katılan aşçılar Joanna Sable ve Vanessa Yu, STV’de yayımlanan Oktay Usta’nın sunduğu Yeşil Elma yemek programına konuk oldular.


{

HAZİRAN/JUNE, 2015

UXBRIDGE $405,000 Detached 3 park yeri 3 Yatak odası 2+1 Banyo Finished basement

BRAMPTON $459,000 DETACH 4 PARK YERİ GARAJ 3 YATAK ODASI AYRI 2 YATAK ODALI BASEMENT DAİRE

SOUTH ETOBICOKE $374,900 2 yatak odalı CONDO 1 park yeri 2 locker 2 Banyo Gol ve downtown manzaralı

SOUTH ETOBICOKE $399,900 2 YATAK ODALI 2 BANYO 1 PARK YERI LOCKER 900-1000 SQ FT

{

SOUTH ETOBICOKE $315,000 1 + den yatak odali 1 banyo 1 park yeri $401 maintenance fee 700 - 799 sq ft

DUFFERIN & EGLINTON $465,000

DETACHED 2 YATAK ODALI 1 PARK YERİ AYRI GİRİŞLİ BASEMENT APARTMAN

SCARBOROUGH $305,000

SOUTH ETOBICOKE $299,000

NIAGARA FALLS $299,000

NEAR DIXIE MALL $678,000

AJAX $750,000

CONDO 1+ den yatak odalı 1 banyo. 1 park yeri $365 maintenance fee 650-700 sq ft

DETACHED 3 YATAK ODALI 3 PARK YERİ GARAJ 2 BANYO 1 YATAK ODALI BASEMENT

FOR RENT

9

Semi-detach 3 yatak odalı 3 Banyo 3 park yeri Brock Üniversitesi yakını

DETACHED 4 YATAK ODALI 4 BANYO WALK OUT 2 YATAK ODALI BASEMENT DAİRE YÜZME HAVUZLU 2 GARAJ, RAVINE

SOUTH ETOBICOKE $1900

CONDO TOWNHOUSE 2 YATAK ODALI 1 PARK YERİ TOWNHOUSE

BANK SALE

www.canadaturk.ca

2 YATAK ODASI 2 BANYO 1 LOCKER KISA DONEM KİRAYA MÜSAİT. 850-900 SQ FT


10

{

www.canadaturk.ca

Failler yakalanamadı

{

HAZİRAN/JUNE, 2015

Yeni sahibi Türk sahibini aratmadı

1

7 Mayıs gecesi Montreal Türk Kültür Merkezi’nin camlarına “Never Forget, No Excuses: Justice and Reparations for the Armenian people” yani “Asla Unutma, Bahane Yok: Ermeni Halkı için Adalet ve Tazminat” yazılı stickerlar yapıştırılmıştı. Saint- Michel Bulvarı ile Hwy 40’ın kesişimine yakın Villeray Caddesi’nde bulunan Merkez’e Ermeni oldukları tahmin edilen kişilerin yaptığı bu saldırı üzerine polis incelemesi devam ediyor. Montreal Polisi’nin nefret suçu kapsamında olayı incelediği öğrenilirken üzerinden uzun süre geçmesine rağmen failler henüz yakalanamadı. Montreal Türk Kültür Merkezi tarafından yapılan açıklamada, 17 Mayıs Pazar günü saat 02:30 sularında Merkez’in ana giriş kapısına 1915 Ermeni olaylarını tahrik amaçlı bazı kişilerce afiş yapıştırıldığı belirtilerek, ‘Konu ile ilgili şikayet ve önlemler Vakıf yönetimince alınmış olup, gerek Türkiye Dışişleri Bakanlığı yetkilileri gerekse Kanada makamları bilgilendirilmiştir,’ denildi. Açıklamada, konunun hukuki sürecinin Vakıf yönetimince takip edildiği de ifade edilirken, vatandaşların sosyal medyadaki paylaşımlarında biraz daha dikkatli olmaları istendi ve kontrolsüz paylaşımların işin hukuki sürecini kötü yönde etkileyebileceği uyarısı yapıldı.

NATO toplantısı için Türkiye’deydi

Rob Nicholson

Mevlüt Çavuşoğlu

Kanada Dışişleri Bakanı Rob Nicholson Antalya’da düzenlenen NATO Dışişleri Toplantısı için 13-14 Mayıs tarihleri arasında Türkiye’ye gitti. NATO Genel Sekreteri Sayın Jens Stoltenberg başkanlığında toplantılara katılan Rob Nicholson, NATO toplantısından bir gün önce Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile de bir görüşme yaptı.

Foto: Hasan Yılmaz

On iki Türk gemiciyle adını tüm Kanada’ya duyuran Phoenix Sun adlı kuru yük gemisi gündemdeki yerini koruyor.

G

eçtiğimiz yıl Türk sahibinden alınarak mahkeme kararıyla satılan gemi, Dubai’ye gitmek için Sorel Limanı’ndan ayrıldı ancak Quebec Şehri yakınlarında bozuldu. Quebec Şehri Limanı’na çekilerek yeniden tamir edilen gemi, çalışanlara üç aydır ödeme yapılmadığının ortaya çıkmasıyla, Kanada Ulaştırma Bakanlığı tarafından tutuklandı. Geminin hareket etmesine izin verilmiyor. Montreal’in yaklaşık 80 km doğusunda bulunan 40 bin nüfuslu Sorel-Tracy şehrindeki Sorel Limanı’nda uzun süredir yatan Phoenix Sun isimli 30 bin tonluk kuru

yük gemisi, 2013 yılında sahibi Türk olan bir firma tarafından icradan $1,050.000’a satın alınmıştı. Firmanın amacı gemiyi Türkiye’de Aliağa Tersanesi’ne götürüp parçalatmak ve hurda olarak satmaktı. Gemiyi Türkiye’ye götürmek için Kanada’ya getirilen Türk gemiciler, kendilerini işe alan Mempas Shipping adlı firmanın ilk üç aydan sonra maaşlarını ödememesi ve gemiye erzak sağlamayı kesmesi üzerine zor anlar yaşamış, Uluslararası Nakliyat İşçileri Federasyonu (ITF) müdahalesi ve basının işin içine girmesiyle de bir anda Kanada gündemine oturmuşlardı. 6 aylık işçi vizesiyle Kanada’ya gelen ve yaklaşık altı ay gemide rehin hayatı yaşayan Türk gemiciler, Air Transat, Sorel-Tracy Belediyesi ve şehir halkının yardımlarıyla 21 Eylül 2014’te Türkiye’ye dönmüşlerdi. Geminin satın alınmasında kredi

veren kuruluşların açtıkları dava sonucunda Federal Mahkeme geminin satılmasına karar vermiş ve gemi, Kasım 2014’te Holborn Shipping tarafından $682,500’a satın alınmış, ardından London Bridge Shipping adlı şirkete yeniden satılmıştı. Phoenix Sun olan ismi Phoenix’e çevrilen geminin Dubai’ye götürülmesi ve tamir edilmesi planlanıyordu. Bu amaçla çoğu Hindistan’dan on yedi gemici işe alındı. 22 Mayıs’ta üç yıldır demirli olduğu Sorel Limanı’ndan ayrılmasına izin verilen gemi, yaklaşık 200 km yol aldıktan sonra Quebec Şehri yakınlarında motorunun arıza yapmasıyla Quebec Şehri Limanı’na çekildi. Tamir edilen gemiye 29 Mayıs’ta hareket izni verildi ancak gemicilerin üç aydır maaş alamadıkları ihbarı üzerine gemiye Kanada Ulaştırma Bakanlığı’nca el konuldu ve Uluslararası Deniz İş Sözleşmesi gereğince inceleme başlatıldı.


HAZİRAN/JUNE, 2015

{

{

www.canadaturk.ca

11


12

www.canadaturk.ca

{

{

HAZİRAN/JUNE, 2015

PERİ MASALLARI PRENSİ HALİT ANGINER /CANADATÜRK

“Ludwig: 19’uncu yüzyılın tek gerçek kralı” Paul Verlaine (Fransız Şairi) Kral ve doktorunun şatoya dönmediğini gören görevliler telaşla sağa sola haber ilettiler. Arama ekipleri çıkarıldı. Akşam saat 10.30 sularında kara haber geldi: Kral ve doktoru gölde boğulmuş olarak bulunmuşlardı. Otopsi raporuna göre doktorun başında ve vücudunda darbe izleri vardı. Raporda varılan sonuç şöyleydi: Kral, doktoru boğmuş, sonra da intihar etmişti. Cesetlerin bulunduğu yerdeki suyun derinliği diz boyunu biraz geçiyordu. Kral boylu poslu, sportmen yapılıydı. Çok iyi yüzücüydü. Bir metrelik su içinde boğulması pek akla uygun gelmiyordu. Üstelik Kral’ın ciğerlerine, boğulmaya neden olacak, bir damla bile su girmemişti. Öyleyse? 41 yaşında, 13 Haziran 1886’da, hayata veda eden Bavyera Kralı II. Ludwig’in ölümündeki sır neydi? Avrupa’dan gelen bir arkadaşımın armağan olarak getirdiği kitabın kapağında Ludwig’in Peri Masalları Şatosu diye adlandırılan şatosunun fotoğrafı vardı. Hanımla bir gün gidip Şato’yu ziyaret etmeyi planladık. Yolumuz Almanya’ya düştüğünde de Bavyeralı sevgili arkadaşım Elisabeth’e Şato’dan bahsettim. Münih’te doğup orada yaşayan, Münih’i ve Bavyera’yı çok iyi bilen Elisabeth’in rehberliğinde hem Peri Masalları Şatosu’nu, hem de bu Şato’nun yanı sıra başka sarayları da yaptıran Bavyera kral ailesinin birçok eserlerini de görme imkânımız oldu. Esrarlı ölümü, çözülemeyen bir bilmece olarak bugüne kadar gelen Kral’ı, bu güzel Şato’yu ve yanı sıra bir dizi mimari şaheseri yaptırmaya yönelten nedenler nelerdi? Almanya’nın en eski Kraliyet ailelerinden biri olan Wittelsbachlar’dan gelen Kral I. Ludwig, adı bir sürü skandala karıştığından tahtını oğlu Maximilian’a bırakmak zorunda kalmıştı. Yunan ve İtalyan uygarlıklarının hayranı olan Maximilian, Krallığı sırasında Bavyera’yı birkaç defa yürüyerek

dolaşmıştı. Bu gezileri sırasında görüp beğendiği bir yeri satın almış ve buraya Hohenschwangau adını verdiği bir Şato yaptırmıştı. Şato’nun dekorasyonunda Alman efsaneleri ve kahramanları konu olarak alınmıştı. Ünlü masal yazarı Andersen, Maximilian tarafından bu Şato’da ağırlanmış. Hatta Andersen, misafirliği sırasında Kral’a, Çirkin Ördek Yavrusu adlı ünlü masalını okumuş. Sonradan Kral hakkındaki düşüncelerini, Andersen, şöyle ifade etmiş: “ …. genç, son derece cana yakın bir adam.” İşte bu son derece cana yakın adam’ın oğlu olan kahramanımız veliaht prens II. Ludwig, geleceğin kralı olarak yetiştirilmek istendiğinden olacak, anne baba sevgisinden biraz uzak büyümüş. Öyle ki, bir keresinde anne baba’sını anlatırken şöyle demiş: “Selefim ve eşi”. Yani: Benden önceki Kral ve eşi! Kral Maximilian, gezintilerinde, kendisinden sonra tahta çıkacak oğlunu da yanına almasını öğütleyen danışmanlarına şöyle demiş: “Peki ama onunla ne konuşacağım? Kaldı ki oğlum anlattıklarımıza ilgi duymuyor!” Küçük Ludwig, etrafındakilere aldırış etmeden başına buyruk yaşadığı için tahtı elinden alınan dedesiyle çok iyi anlaşıyormuş. Dede ve torunun doğum günleri aynıymış. Bu nedenle Ludwig doğunca, anne ve babası oğullarına Otto adını vermek istediklerinde, büyük baba I. Ludwig, torununun kendi adını taşımasında ısrar etmiş. Ludwig’in çocukluğu, Hohenschwangau Şato’sunun içinde bulunduğu, göllerin ve ormanlarla kaplı dağların süslediği eşsiz tabiatın ve Şato’yu dolduran efsane kahramanlarının heykelleri, resimleri, freskleri arasında geçmiş. Güzel sanatlara; resme, şiir ve edebiyata, müziğe olağan üstü ilgisi varmış. Babasının ölümü üzerine, 18 yaşındayken Bavyera Kralı olmuş.

O sıralar, yani 1864 yılında, Almanya en karışık günlerini yaşıyormuş. Kurulmak istenen Alman birliğine Bavyera ve Avusturya karşı çıkmışlar. Ancak yenilince birliğe katılmak zorunda kalmışlar. Ludwig’in amcası birleşik Almanya’nın imparatoru olmuş. Ludwig ise Bavyera Kralı olarak kalmış. “Çok genç kral oldum. Devlet idaresini yeteri kadar öğrenmemiştim. Kitaplarımdan çekip alındım ve tahta oturtuldum. Hâlâ öğrenmeye çalışıyorum.” Ludwig, devletle ilgili işleri çabuklukla bitirir, kendini halkın arasına, çok sevdiği tabiatın kucağına atarmış. Arkadaşlarıyla şiir okumayı, müzik dinlemeyi protokol toplantılarına tercih edermiş. Opera ve tiyatro tutkunu olmasına rağmen bunları izlemeye gitmezmiş. Çünkü locasında otururken bütün tiyatro izleyicilerinin bakışlarının üzerinde olması –eh, çok yakışıklı olmasının cezası bu kadar olacak tabii– oradan kaçmak duygusu uyandırırmış. Bu sırada Ludwig’in dünyasına, fırtınalı hayatı ve olağanüstü müziğiyle, 19’uncu yüzyıl Avrupa’sının en renkli simalarından biri olan Wagner giriyor. Wagner’in, masal ve efsanelerdeki romantik kahramanların maceralarını konu alan operaları, genç kralın hayal dünyası ile birleştiğinde, Ludwig’in hayatında yeni bir sayfa açıldı. Kralla ilk karşılaşmasından sonra Wagner, sanki geleceği görüyormuş gibi, şu ilginç gözlemde bulunuyor: “Bugün huzuruna alındım. Maalesef, o derece yakışıklı ve akıllı, duygulu ve muhteşem ki, korkarım hayatı bu hoyrat dünyada kutsal bir hayal gibi sönüp gidecek. Saygıdeğerliğinin yarattığı büyüyü hayal bile edemezsiniz. Eğer sağ kalırsa bu büyük bir mucize olur!” Ludwig, Wagner’in müziğinde ve operalarında, hayal ettiği yaşamı bulmuştur. Operalardaki kahramanlar gibi giyinir, hatta bizzat o sahneleri oynar. Wagner’a destek olur. Öyle ki, eğer Kral’ın desteği olmasaydı, Wagner’ın son

operalarını yazma imkânı bulamayacağı söyleniyor. Ludwig, Wagner istediği tiyatro binasının yapımına yardımcı oluyor. Saraylarda Wagner’e çalışabilmesi için özel odalar ve eserlerinin çalınabilmesi ve oynanması için müzik salonları ve sahneler yaptırıyor. Yine Wagner’ın operalarından esinlenerek Hohenschwangau Şatosu’nun karşısındaki tepeye Yeni Hohenschwangau Şatosu’nun inşaatını başlatıyor. İşte benim kitabın kapağında görüp, ziyaret etmeyi düşündüğüm şato buydu. Bu yıl Şato’yu, tekrar, Elisabeth ile ilk gidişimizde olduğu gibi, rüyadaymışçasına gezdim. Gerçekten nefes kesiciydi. Sanki biraz daha beklesek, beyaz atlı prens, Ludwig, az ilerimizdeki Yeni Hohenschwangau Şatosu’nun kapısından çıkıp geliverecekti. Sonra Ludwig’in yaptırdığı Linderhof, Herrenchiemsee, Residenz saraylarını gördük. Sarayların her bölümü Wagner’in operalarından sahneler canlandırıyordu. Kral, kendisi de masallardaki gibi yaşamıştı: Beyaz atların çektiği kızağıyla, geceleri karla örtülü yamaçlarda, meşalelerin alacalı aydınlığında dolaşıyor, ya da: Pamuk prensesin altın varaklarla süslenmiş arabasını çağrıştıran atlı arabasıyla gezintilere çıkıyordu. Yaptığı sarayların, aldığı eşyaların masrafını kendi cebinden ödüyordu. Eli pek açıktı; kendisini selamlayanları bile inanılmaz armağanlara boğuyordu. Akrabaları, aile servetinin böyle harcanmasını pek uygun bulmuyordu şüphesiz. Önlemeye çalışıyorlardı. Üstelik Alman birliğine de karşıydı Ludwig. Hatta bu birlik hakkında şöyle demişti: “Eğer Prusya’nın liderliğindeki bu birlik gerçekleşirse bu sonunda Avrupa için bir felaket olur!” Ve gerçekten Avrupa için felaket oldu, I. Dünya Savaşı’yla sonuçlandı. Kral belki haklıydı ama karşıtları giderek çoğalıyordu. Peki, ölümünün gerçek nedeni neydi? Öldüğü gece neler olmuştu?


HAZİRAN/JUNE, 2015

{

{

13

LEKELER

BEZE (Köpük Kurabiyesi)

- Çay ve kahve lekelerini karbonatla silerek çıkartabilirsiniz. - Zeytinyağ lekesini çıkarırken bir lokma ekmek içi yuvarlanıp lekenin üzerinde gezdirilmelidir.

Ramazan ve Ramazan Bayramı’na yakışır, şeker tadında bir tarifimiz var. Aslında Ramazan’da ya da bayramlarda beze yapmak pek aklımıza gelmez; ama sizi bir an için çocukluğunuza ve Anavatan’a götürecek bir tat olsun istedim. Evinize gelen misafirlere de tatlı bir sürpriz yapmış olursunuz... Yapması da yemesi kadar kolay, hadi sıvayın kolları birlikte beze yapalım.

- Eğer örtünüze meyve suyu döküldüyse hemen tuz serpin, ilk yıkamada çıkacaktır. - Yumurta lekesini çıkarmak için önce soğuk suda bekletmeli sonra ılık sabunlu suda yıkamalısınız. - Masa üzerindeki pancar lekesini çıkarmak için bir ekmek parçasını suyla ıslatın, düz bir yüzeye yerleştirin ve örtünün lekeli kısmını ekmek parçasının üzerine koyun ve yine ıslatılmış bir ekmek parçasını üzerine yerleştirin. Ekmekler lekeyi emecektir.

MALZEMELER 2 yumurta akı (oda sıcaklığında) 2 çay bardağı pudra şekeri (100 gr) Bir tutam tuz Bir çay kaşığı nişasta

- Teflon tavanızda oluşan lekeleri temizlemek için bir bardak suya iki çorba kaşığı karbonat ve yarım su bardağı sirke karıştırın. Bunu tavanızın içine dökün, 10 dakika kaynatın.

HAZIRLANIŞI Yumurta aklarına bir tutam tuz serpin, mikser yardımıyla iyice sertleşip kar halini alana kadar çırpın. Yavaş yavaş, nişasta karıştırdığınız pudra şekerini ekleyerek çırpmaya devam edin. Katı bir karışım elde edene kadar çırpın. Karışımı, yağlı kağıt serilmiş bir tepsiye kaşık

www.canadaturk.ca

- Masanızın üzerine damlayan mumları çıkarmak için boya incelticiği lekenin üzerine döküp 5 dakika bekleyin, sonra nemli bir bezle incelticiği silin.

yardımıyla ya da sıkma torbasıyla sıralayın. Önceden ısıtmış olduğunuz 110 derecelik fırında 1,5 saat pişirin. Pişirme süresi sizi yanıltmasın;

bu, aslında bezelerin az ısıyla kurutulması işlemidir. Afiyet olsun...

- Mutfak eşyalarının üzerindeki etiket izlerini yok etmek için, üzerlerine mobilya cilası serpip yumuşak bir bezle silin.


14

{

www.canadaturk.ca

{

HAZİRAN/JUNE, 2015

ÖZEL ÖZBEK YEMEĞİ:

SÜMELEK Pişirilmesi:

M

emleket kültürünü Toronto’da yaşatmaya çalışan Özbekler, her yıl olduğu gibi bu yıl da baharın gelişini özel bahar ve Nevruz yemeği ‘sümelek’ (sumalak) pişirerek kutladılar. Özbekistan’da genelde şubat ayının sonundan nisan ayının başlarına kadar yapılan sümelek, Kanada’da baharın daha geç gelmesiyle mayıs ayında pişiriliyor. Bu yıl Kanada Özbek toplumu üyesi Nadira Yoldaşeva’nın evinin bahçesinde bir araya gelen Özbekler, üç ayrı büyük tencerede sümelek pişirdiler.

Bir hafta sürüyor Sümelek, hazırlık aşaması beş altı gün süren ve büyük kazantencerelerde kaynatılması on iki saate kadar süren bir yemektir. Bu yüzden bir kişi veya tek bir aile tarafından yapılması

oldukça zor olduğundan bir araya gelinerek yapılıyor.

Hazırlık aşaması: Ayıklanan buğday suda

yıkandıktan sonra 12 saat bekletiliyor. Sonra düz masaya serilen buğday güneş ışıklarından uzak bir yerde üç-dört gün saklanıyor. Günde üzerine üç kez su serpiliyor. Böylece nemlenen buğday filizleniyor. İğne boyu uzayan buğday havanda dövülüyor. Dövülen buğday temiz soğuk suya batırılıyor: Suyu süzgeçten geçiriliyor ve elde edilen suya un karıştırılıyor.

Sabah saatlerinde yarım kilo buğday suyuna iki kilo un eklenerek oluşan karışım büyük kaplarda iyice çırpılıyor. Sonra büyük tencerede yağ kızdırılılıyor. Geleneklere göre kızdırılmış yağda önce bir nevi ekmek olan çalpek pişiriliyor. Sonra buğday suyu ve un karışımı konup durmadan karıştırılmaya başlanıyor. Tencerenin altının yanmaması için ceviz büyüklüğünde 10-15 tane yıkanmış taş ve ceviz de konuyor. Tencereyi çoğunluk sırayla durmadan karıştırırken kadın erkek, yaşlı genç herkes millî türküler söylüyor, dans ediyor ve eğleniyor. Hava karardıktan sonra ocaktaki ateş söndürülüyor ve tencere kalın bir bezle kapatılıyor. Sabah tencere dualar okunarak açılıyor. Herkes sümeleğin üzerinde oluşan nakışlara bakar ve kendilerine göre anlam çıkarmaya çalışır. Sonra sümelek kevgirle karıştırılır, kepçeyle kaplara konulur ve herkese dağıtılır. Şeker katılmamış olmasına rağmen sümelek tatlı ve gayet lezzetli olur. Aslında Özbekistan’da sümeleğe yemek de tatlı da denmez ve sadece sümelek denir. Bahtiyar Şahnazar (Bakhtier ShakhnazarovDava Vekili ve Yeminli Tercüman)’ın katkılarıyla...


HAZİRAN/JUNE, 2015

{

{

www.canadaturk.ca

15


16

www.canadaturk.ca

{

ı k r a P t e l a y E s k n a b Sand ve KUMSAL YAPRAK GÜRDAL yaprakgurdal@hotmail.com

P

rince Edward County bölgesindeki Sandbanks Eyalet Parkı, Toronto civarındaki en favori parklardan. Ontario Gölü kıyısındaki bu Park’a ulaşım Toronto’dan iki buçuk saat sürüyor.

Kamp yerleri ve kumsalı inanılmaz güzel. Kum tepeleri arasındaki kamp yerleri genelde aylar öncesinden rezerve ediliyor. Parka geldiğinizde “first come-first serve” (ilk gelen ilk alır) rezervasyon yapabileceğiniz kamp alanları da var, ama bunlar için sabah erkenden orada olmanız şart... Parkın içinde iki şale kiralanıyor: Maple Rest Guest House and Jacques Family Cottage. Birkaç odası, şöminesi, mutfağı ve TV’si olan bu şaleleri kiralamak için minimum iki gece konaklama şartı var. Akdeniz özlemini gidermek için buraya yüzmeye kesinlikle gelinmeli...

{

HAZİRAN/JUNE, 2015


HAZİRAN/JUNE, 2015

{

{

www.canadaturk.ca

17

Türkiye’de rekoltenin azalması Ontario’daki çiftçileri sevindirdi

Dünya fındık üretiminin yüzde 80’inden fazlasını yapan Türkiye’de son iki yıldır üretimin düşmesi sonucu fındık fiyatında yaşanan hızlı artış Ontario fındık üreticilerini umutlandırdı.

K

anada en fazla fındık üretimini British Columbia eyaletinde yapıyordu ancak son yıllarda fındık zararlıları ve hastalıkları (özellikle Eastern Filbert Blight) nedeniyle üretim oldukça düştü. Ontario Fındık Derneği verilerine göre ise Ontario’da geçtiğimiz yıl 40 hektar alanda yapılan fındık hasadı, bu yıl 240 hektar alanda gerçekleşerek rekor kıracak. 2013 yılında fındık ekili alan sadece 40 hektarken bu rakamın bu yıl 600 hektara çıkması bekleniyor. Ontario’nun potansiyelinin ise 20 bin hektar olduğu belirtiliyor. Ontario’da fındık üretiminin gelişmesi için özellikle Guelph Üniversitesi fide üretiminden fındık bahçesi yönetimine

kadar çalışmalar yapıyor. Ontario Tarım Bakanlığı ve Ferrero şirketi de bu çalışmalara destek veriyorlar. Zararlı ve hastalıklara karşı hibrid fındık üretimine destek için Ontario Hükûmeti’nin Guleph Üniversitesi’ne 1.3 milyon dolarlık desteği bulunuyor.

Çikolata devi Ferrero ayrıca, Brantford şehrindeki fabrikası için Ontario Fındık Derneği ile uzun soluklu bir fındık alım anlaşması imzalamıştı. Oregon ve BC fındık üretimi düştü Eastern Filbert Blight hastalığı nedeniyle ABD’nin fındık üretim merkezi Oregon eyaleti ve

Damızlık sığır anlaşması

K

anada ile Türkiye arasında damızlık sığır ticaretini kapsayan anlaşma imzalandı. Mayıs ayında İstanbul’da düzenlenen ‘G20 Tarım Bakanları Toplantısı’ için Türkiye’ye giden Kanada Tarım Bakanı Gerry Ritz ile Türkiye Tarım Bakanı

Mehdi Eker arasında imzalanan anlaşma ile Kanada Türkiye’ye yıllık yaklaşık beş milyon dolar değerinde damızlık sığır satacak. Öte yandan, “Agriculture and Agri-Food Canada” da Türkiye’yi süt ve sığır eti ihracatı için öncelikli marketler arasına aldı.

Kanada’nın BC eyaletlerinde fındık üretimi büyük darbe aldı. 2013 yılında yaklaşık 700 hektar alanda fındık tarımının yapıldığı BC’de 2014 yılında fındık üretimi yüzde 60 dolayında düşmüştü. Bu yıl durumun daha da kötüleşmesi ve Fraser Valley’de fındık üretiminin çok düşük seviyelere inmesi bekleniyor. Eyalet genelinde bulunan 40’a yakın fındık çiftliğinde fındık ağaçlarının büyük bir bölümü hastalık nedeniyle sökülmüş durumda. BC Fındık Üreticileri Derneği, eyalet genelinde sökülen fındık ağaçlarının yerine zararlı ve hastalıklara dayanıklı yenilerinin dikilmesi için BC Hükûmeti’nden 1.2 milyon dolar yardım talep etti. Kuzey Amerika, dünya fındık üretiminin yüzde 3’ünü yapıyor. Bu payın yüzde 95’i ABD, geri kalan yüzde 5’i ise Kanada’ya ait.


18

www.canadaturk.ca

{

{

HAZİRAN/JUNE, 2015

BAŞARIYI BİZİMLE YAKALAYIN... 2015 CANADA ART OF PHYSICS COMPETITION 2014-2015 WRESTLING MEDALS 2 Championships, 1 International Torunament, 6 Torunaments

INFOMATRIX 2014-2015 TORONTO SCIENCE FAIR

2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI KAYITLARIMIZ DEVAM EDİYOR. SINIRLI SAYIDAKİ KONTENJANIMIZ İÇİN ACELE EDİNİZ! 2014-2015 TAEKWONDO MEDALS 3 Championships

2014-2015 UOIT ROBOTIC COMPETITION


HAZİRAN/JUNE, 2015

{

{

www.canadaturk.ca

19


20

{

www.canadaturk.ca

YURDUM BENİM ŞAHDAMARIM

{

HAZİRAN/JUNE, 2015

Türkiye’nin Kanada’ya ihracatı azalıyor

bu yoksul namuslu halka, budur ol hikâye, ol kara sevda! “Doğduğu topraklara ve o toprakların halkına, yiğit ve namuslu insanlara yürekten vurgundur Ahmet Arif.” * biz ki ustasıyız vatan sevmenin umut, saklımızda ölümsüz bayrak kırmızı, kırmızı, dalga, dalgadır. sevdanı usul-usul sevdanı mısra-mısra dağın pulat yüreğine işledim, şimşeğin masmavi usturasına, ben seni hapislerde sevmişim, ben seni sürgünlerde. yurdum benim şahdamarım... Yurdunu böylesine seven bir insan, bir şair, bir kadını severse, âşık olursa, acaba neler yazar? Genç yaşında, üniversite öğrencisiyken, vatanına borcu olduğunu düşünen, onun dertleriyle dertlenmeyi görev bilen birçok aydın gibi, Ahmet Arif de hapishaneyle tanıştı. Ve vatan borcunu hapislerde yatarak ödedi. Çünkü vatanı daha çok sevdiklerini düşünenler, bu sevgilerine, Ahmet Arif gibi aydınların ortak olmasına asla izin vermezlerdi. Ama hapisle, işkenceyle, tutkun bir insanı özgürlüğünden tutup koparmak kadar kolay mı sevdasından koparmak: terk etmedi sevdan beni, aç kaldım, susuz kaldım, hayın, karanlıktı gece, can garip, can suskun, can paramparça… ve ellerim kelepçede, tütünsüz, uykusuz kaldım, terk etmedi sevdan beni… Hapishanede, taş duvarların ardında, göremediği, sokaklarında yürüyemediği, çiçeklerini koklayamadığı memleketinden gelen kokuyu yastığıyla, zinciriyle, kör pencereyle paylaşıyor: haberin var mı taş duvar? demir kapı, kör pencere, yastığım, ranzam, zincirim, uğruna ölümlere gidip geldiğim, zulamdaki mahzun resim, haberin var mı? görüşmecim yeşil soğan göndermiş, karanfil kokuyor cigaram, dağlarına bahar gelmiş memleketimin… Bir kara sevdadır onun için vatan; dağlarının, dağlarının ardı, nasıl anlatsam… ağaçsız, kuşsuz, çırılçıplak, vay kurban… “kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda” ama yiğitlik, sen cehennem olsan da fedayı kabul etmektir, cennet yapabilmek için seni,

Yurdunu böylesine seven bir insan, bir şair, âşık olursa, neler yazar? Ve bir kadın giriyor Ahmet Arif’in hayatına. Kafasına giriyor demeliyiz; Aklına, fikrine giriyor. Ahmet Arif daha yeni hapisten çıkmış. 27 yaşında. Leyla ise (“çok güzel bir kadın, gözleri mavi mavi, gözlerindeki ışığı görseniz.. ” **), o zamanlar 23 yaşında. maviye, maviye çalar gözlerin, yangın mavisine hadi gel, ay karanlık en Leylim gecede ölesim tutmuş etme gel, ay karanlık… gitmek, gözlerinde sürgüne yatmak, gözlerinde zindanı gözlerin hani? içmek gözlerinde ay ışığını varmak gözlerinde can tılsımına gözlerin hani? Ahmet Arif hapisten çıkmıştır ama Anadolu’nun ücra köşelerine sürgüne gönderilmiştir. Polis takibindedir. İş bulamaz, bulsa da polis baskısıyla işten atılır.

Türkiye’nin Kanada’ya ihracatı yılın ilk beş ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 10 azaldı.

T

İM (Türkiye İhracatçılar Meclisi)’in yayımladığı verilere göre Türkiye’nin Kanada’ya ihracatı Ocak-Mayıs dönemini kapsayan beş aylık sürede 276.102 miyon ABD doları oldu. Bu rakam 2013 OcakMayıs döneminde 303.960 milyon ABD dolarıydı. Böylece ihracattaki düşüş yüzde 9.17 olarak gerçekleşti. Aylar bazında ise Türkiye yaklaşık

olarak Kanada’ya Ocak ayında 46., Şubat ayında 45, Mart ayında 64, Nisan ayında 69 ve Mayıs ayında 51 milyon ABD doları ihracat yaptı. 2014 yılında Türkiye’nin Kanada’ya ihracatı TİM verilerine göre 840 milyon ABD doları, Kanada İstatistik Kurumu verilerine göre ise 1.2 milyar Kanada doları civarında olmuştu.

Canadian Solar’ın panelleri elektrik üretmeye başladı

Hayatını edebiyat yazıları yazarak kazanmaya çalışır. Ama gecesi, gündüzü vatan ve Leyla ile doludur. Şiirleri hep Anadolu’dur, hep Leyla’dır. Şiirlerinde Leyla’ya, Leylim diye seslenir. Leylim Leylim ayvalar nar olanda sen bana yar olanda kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu, dışarıda gürül gürül akan bir dünya bir ben uyuyamadım kaç leylim bahar hasretinden prangalar eskittim. seni bağırabilsem seni dipsiz kuyulara, akan yıldıza, seni anlatabilsem seni okyanusun en ıssız dalgasına yokluğun cehennemin öbür adıdır üşüyorum kapama gözlerini * Fikret Otyam: Bir Ozan, Ahmet Arif **Ahmet Arif’in oğlunun Leyla hanımla ilk karşılaşmasındaki izlenimi.

D

ünyanın en büyük güneş enerjisi firmalarından birisi olan Guelph merkezli Canadian Solar Inc.in ürettiği paneller Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan Güneş Enerjisi Santrali’nde elektrik üretimine başladı. 7.5 MW gücünde yere monte Güneş Enerjisi Santrali için 27 bin 252 parça Canadian Solar CS6P-255P panel kullanıldı. PV Güç İstasyonu tamamen bitirildiğinde 11MW güce ulaşacak ve bunun için 80 bin panel kullanılacak.

Tamamlanan 7.5MW için yaklaşık 8 milyon dolar harcandı. Canadian Solar Inc., Bursa Gürsu’da ve İzmir Adnan Menderes Havaalanı’nda kurulacak güneş enerjisi santrallerinin panellerini üretmek için anlaşma imzalamıştı. Firma ayrıca, bir özel sektör kuruluşu için Türkiye’nin alanında en büyük çatı güneş panellerini üretmişti. 2001 yılında Toronto’da kurulan ve dünyanın en büyük güneş enerjisi şirketlerinden birisi konumuna gelen Canadian Solar, 70 ülkede faaliyet gösteriyor.


HAZİRAN/JUNE, 2015

{

{

www.canadaturk.ca

21

IŞİD’i işittiniz mi?

I

rak işgalinin doğurduğu ucube olan ve “Travesty İslam”ı temsil eden IŞİD, Tekfirci Vehhabi Selefi geleneğin İslam dünyasının başına bela ettiği bir terör aygıtı. 1970’lerde Muhammed Makdisi ile başlayan aşırı tekfirci İslam anlayışı, artık tüm dünyayı yakından ilgilendiriyor. Hanbeli Ekolü’nün İbni Teymiye Kur’an yorumuna yaslandığını iddia eden IŞİD, çok kültürlülüğü ve çeşitliliği yok ederek ilerliyor. Irak ve Suriye topraklarında Belçika büyüklüğünde bir araziyi ele geçirdi. Peki kim bunlar, neden 80 ülkeden Cihadcı Müslümanlar katılıyor? Onlara ne vadediyor? Bu konuda yazılmış ne kadar kitap, makale, haber varsa son iki ayda okudum, videolar ve belgeseller izledim. Sekiz bin kelimelik İngilizce bir makaleyi yeni tamamladım. ‘Global Süfyan’ın Mehdi Ordusu: IŞİD’ başlıklı kitabımı bu yaz tamamlayacağım. *** Waterloo, Wilfrid ve Guelph üniversitelerinin ortak kurduğu Uluslararası İlişkiler Akademi Okulu Balsillie, Kanada’nın Harvard’ı sayılıyor. Ortadoğu’daki halihazırda devam eden politikalar, Balsilllie’de 27 Mayıs’ta CIGI anamerkezinde düzenlenen uluslararası konferansta

masaya yatırıldı. Mısır, Suriye, IŞİD’in Rolü ve İsrail ile Filistin panelleri yapıldı. Konferansın anakonuşmacısı Büyükelçi Selçuk Ünal idi. Konuşması öncesi ve sonrası Türkiye’nin Ortadoğu politikaları ve IŞİD sorununu konuştuk. Toronto Başkonsolosu Ali Rıza Güney de yanındaydı. Ünal, zor sorular gelince; “Ben diplomatım, politikacı değilim” dedi. IŞİD’in yol açtığı mülteci dramını özetledi ve ülkemizin haksız yere acımasızca eleştirildiğini savundu. Ünal, konuşmasında Soğuk Savaş’ın sonu olan 1991, 11 Eylül 2001 faciası ve Arap Baharı ile 2011’den beri devam eden üç büyük güvenlik şoku ve kırılmaların yaşandığını, IŞİD’in haksız Irak Savaşı’nın meydana çıkardığı, kök nedenleri çok derin bir sonucu olduğunu söyledi. Ankara’nın komşu ülkeleriyle ekonomik ve kültürel ilişkileri artırmaya yönelik politikalar izlediğini iddia eden Ünal, özellikle enerji kaynaklarının iletim güzergâhları ve ulaşım alanında bir hub olan Türkiye’nin IŞİD’in oluşturduğu güvenlik, politik ve ekonomik sorunlarla boğuşurken yalnız bırakıldığını, dile getirdi. Ünal, mülteci krizine yaklaşımında şunları kaydetti: “Ürdün, Kuzey Irak ve Türkiye, mültecilere en fazla yardım eden ülkeler. 25 kampta 280 bin mülteciye bakılıyor. Toplam 2 milyon Suriyeli ülkemizde yaşıyor. BM Mülteci Kurumu ile birlikte 15 bin yetişkine tekniki ve meslek eğitim programları uyguluyoruz. Kuzey Irak’ta Kürt olmayan 200 bin mülteciye bugüne kadar 12 milyon dolar yardım yapıldı. Ülkemizde 50 bin Suriyeli çocuk doğdu. Hep askerî diplomasi konuşuluyor, ancak insani yardım diplomasisi gündeme gelmiyor.

Ulusal güvenliğimiz tehdit altında. Bu nedenle Suriye topraklarında uçuşa güvenli bölge talep ediyor ve Suriyelileri anavatanlarına döndürmek için kampları orada kurmak istiyoruz. Sınırötesi insani yardımlar uluslararası hukuka tabi olduğu için zorlanıyoruz.” Kobani krizinde Türkiye’nin ayrılıkçı Kürt gruplarının IŞİD ile savaşında birleşmesine olumsuz yanaşmadıklarına işaret eden Ünal, Amerikan hava yardımı gelene kadar Kürt Peşmergelerin Türkiye üzerinden geçişine ve lojistik desteğine imkân tanıdıklarını belirtti. Ünal, Irak ve Suriye’de demokratik seçimle işbaşına gelen hükûmetleri desteklediklerini ve legal yönetimlerin kendi halklarıyla kucaklaşmasını hedeflediklerini anlattı. Olması gereken budur, ancak Araplar pek bizim gibi düşünmüyorlar. Ünal’ın çizdiği Türkiye’nin bölgedeki resmî pozu olumlu. Ancak, El Nusra, Ahrar Al Şam ve Özgür Suriye Ordusu’na silah ve savaşçı gönderilmesi ve bunların IŞİD’in eline geçmesi Türkiye’nin başına sorun açacak gibi duruyor. *** Amerikan politikaları bölgede iflas etti. İki işi bir arada yapmak, yani Esad Rejimi’ni yıkmak ve IŞİD ile arada keskin bir duvar örmek imkânsızlaştı. Irak ve Suriye’de sorunun kökleri devam ediyor. Ortada bir rejim sorunu var ve kalıcı politik bir çözüm bulmak yakın tarihte mümkün gözükmüyor. Herkes Suriye İç Savaşı›ndan bezmiş usanmış durumda ve kimse taşın altına elini koymuyor. Askerî operasyonların, sorunu, daha da derinleştirdiği ABD ve koalisyon güçlerinin Irak işgali sonrası yaşanan insanlık dramları yeterince gösterdi. El Kaide’yi yok edeceğiz diye 2001’den beri tüm imkânları seferber eden Batı

devletleri, şimdi de devlete dönüşen tekfircileri tetiklediler. Pandora’nın kutusunu ABD ve İsrail’in yıkıcı savaş politikaları 2003’te açtı ve kirli politikalarla ortaya açılan kirli çamaşırları kimse toplamak, sorumluluğu üstlenmek istemiyor. İran destekli, Şii eksenli Nuri El Maliki Hükûmeti’nin Sünni merkezli Irak Baas Rejimi’nin ordu, polis ve Sünni Müslümanlara yaptığı zulümler ve on farklı Irak hapishanesindeki işkenceler, IŞİD’i doğurdu. Musab El Zargavi ile 2004’te Irak’ta başlayan Selefi Cihadcılar ve eski laik elit Baasçıların işbirliği, özellikle Baas’ın Nakşi kolu aşiretlerinin desteği ile global oyuncu Iraklı ağırlıklı IŞİD ve Suriyeli lokal kurtuluş savaşı yürüttüğünü öne süren El Nusra’ya dönüştü. Haydar El Abadi Hükûmeti yaraları sarmaya çalışsa bile, IŞİD Bağdat’a 45 mil uzaklıkta, isterse ele geçirir. IŞİD, dini satarak ticaret yapan bir holding. Propagandasında dinî terminoloji maskesi kullanmaları, dünyanın her tarafından savaşçı temin etmelerini sağlıyor. Yabancı savaşçı sayısı 20 bini geçti. 4 bin Cihadcı Batı ülkelerinden, 3 bini eski Sovyet ülkelerinden geldi. Mısır, Tunus, Ürdün, Suudi Arabistan ve Fas en fazla militan veren ülkeler. 11 bin savaşçı eski Baas ordusundan geldi. Askerî ve istihbarat başarısı, Saddam Hüseyin’in eski generallerinin IŞİD’i yönetmesinden kaynaklanıyor. Bunlardan Nakşi İbrahim el Duri’nin IŞİD tarafından öldürülmesi ile dindar Baasçı Nakşilerle kopmaya başladıklarını ispatlıyor. Türkiye’de ve hinterlandımızda El Nusra ve IŞİD’e asker toplayan Sünni Kasap lakaplı Tarık Haşimi, IŞİD ile kaçak petrol ve silah ticaretinden rant sağlayanlar yumuşak karın. MİT’in gözetiminde ülkemiz üzerinden taşınan binlerce tır silah, 2002 ile 2014 arasında Suudi Arabistan İstihbarat Başkanı Prens Bandar Bin Sultan ile malum liderin, ticaret ortağı El Kaida mensubu Yasin El Kadı ile şaibeli ilişkileri, ulusal güvenliğimizi tehdit ediyor. Mızrak çuvala sığmıyor, yırtık pek büyük, yama tutmuyor. Suriye’de son 3 yılda 37 bin kadına savaş ganimeti diye tecavüz eden El Nusra ve IŞİD vebali, kolay kolay temizlenemez. Köle pazarında satılan esir kadınlar, çocuklar ağlıyor. Öldürülen 250 bin ve yaralanan 200 bin masumun kanı, mazlumların ahı artık Ankara’dan da duyuluyor. Büyükelçi Ünal haklı, toplam 7 milyon Suriyeli mülteci dramı yaşarken, dünya kamuoyu sessiz. Kanada, 20 bin mülteci alacağım dedi, 1500 kişi getirebildi, Ürdün’deki mültecilere 30 milyon dolar ulufe gönderdi. 5 milar dolar harcayan Türkiye, insani yardımlarda zirvede yer alıyor. *** Ana akım “Osmanlı İslamı”nı temsil eden Hizmet Hareketi, İslam’ı bir parti ideolojisi hâline getiren despot, demokrasi karşıtı, devlet terörünü caiz gören kirlenmiş popülist “Siyasal İslam”ını yenecektir. 7 Haziran seçimleri sorunu çözmez, bu yaz sıcak gelişmelere gebedir!


22

www.canadaturk.ca

{

{

HAZİRAN/JUNE, 2015

Kanada’da ciddi suç işleyen göçmenlerin kartları iptal edilecek MURAT KANDEMİR murat_kandemir@outlook.com

F

ederal Hükûmet’in hazırladığı yasa tasarısıyla bazı ‘ciddi suçları’ işleyen göçmenlerin ülkeden gönderilmesini kolaylaşıyor. Hükûmet Ciddi Suçluların Sınır Dışı Edilmesi Yasa Tasarısı’yla (Removal of Serious Foreign Criminal Act) Kanada’da ciddi suç işleyen kişilerin ülkeden gönderilmesi için tüm engellerin ortadan kalkacağını düşünüyor. Peki hangi suçlar ciddi suç kapsamında değerlendirilecek? Alkollü araç kullanmak, yaralamaya sebep vermek, 5.000 dolar ve üzeri hırsızlık, esrar yetiştirmek gibi suçlar yeni yasa tasarısının hedefinde olacak. Ciddi suç işleyen göçmenler ve devlet korunmasına alınmış siyasi sığınmacılar herhangi bir duruşma olmadan ülkeden gönderilecekler. Daha önce Ocak ayında yapılan ve Parlamento’ya sunulan C-51 Anti Terör Yasası Kanada vatandaşlarının özel bilgilerinin Hükûmet organları arasında serbestçe paylaşılması gibi oldukça radikal önlemler içerdiği için eleştirilmişti. Hükûmet geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada uluslararası terörist faaliyetlere bulaştığı tespit edilen kişilerin pasaportlarının yenilenmeyeceğini duyurmuştu. Hükûmet şimdi de Yabancı Ciddi Suçluların Sınır Dışı Edilmesi Yasa Tasarısı ile suça bulaşmış göçmenleri hedef alıyor. Tasarı aynı zamanda ‘pardon’ uygulamasına da son veriyor ve sınır dışı etme öncesi zorunlu olan mahkeme uygulamasını da kaldırıyor. Bu, hüküm giymiş bir göçmenin sınır dışı edilme kararının tekrar gözden geçirilmesi talebinde bulunamayacak olması anlamına geliyor.

Kanada’daki Star gazetesinin 13 Mayıs 2015 tarihli haberine göre; bir Kanada Sınır Hizmetleri Ajansı (CBSA) temsilcisi sınır dışı edilmek istenen kişinin mahkeme hakkının elinden alınmasının sınır dışı etme işleminin süratli olarak yapılmasına olanak vereceğini ifade etti. ‘Ciddi suç’ tanımı daha geniş anlamda ele alınıyor. Daimi ikamet kartı sahibi bir göçmen maksimum 10 yıllık bir suçtan hüküm giymiş veya altı ay ve daha fazla ceza almışsa cezaevine girmeden ülkesine gönderilecek. Göçmenleri geldikleri ülkelere gönderecek 10 suç şöyle sıralanıyor: 1- Alkollü araba kullanarak yaralamaya sebebiyet vermek 2- Alkollü araç kullanarak ölüme sebebiyet vermek 3- Esrar yetiştirmek 4- 3 kg ve daha fazla miktarda esrar ticareti yapmak 5- 5.000 dolar ve üzeri hırsızlık 6- Silahsız soygun yapmak 7- Ateşli silah bulundurmak

8- Yaralamaya sebep olacak saldırıda bulunmak 9- Polisten kaçmak 10- Çalıntı ya da kopya kredi kartı bulundurmak veya kullanmak Tasarı, Kanada’nın suçluları suçlunun iradesine başvurmadan cezalarını çekmek için geldikleri ülkeye gönderebilmesine de imkân tanıyacak. Şu an cezaevinde bulunan suçlular kendileri bizzat onay vermedikleri sürece ülkelerine gönderilemiyorlar. Sınır dışı edilmesine karar verilmiş fakat maddi durumları iyi olan ve cezaevinde bulunan kişiler sınır dışı edilme sistemindeki yürütmeyi durdurma ve temyiz başvurusunda bulunma gibi yasal yollar sayesinde dört yıl kadar daha ülkede kalabiliyorlar. Ciddi suçlardan hüküm giyen ve cezalarını çeken bazı mahkûmların ülkelerinde tekrar mahkeme edilip hapis yatmaktansa, Kanada’da kalmayı seçtikleri bilinen bir gerçek. Tasarı kanunlaşırsa; Göçmenlik ve Mülteci Koruma Kanunu, Suçlar ve Şartlı Tahliye Yasası, Suçluların Uluslararası İadesi

Yasası ve Sabıka Kayıtları yasaları revize edilecek. Federal Hükûmet’in göçmenlerin kartını iptal etme hakkı her zaman vardı fakat hazırlanan Yasa Tasarısı kişilerin göçmenlik statülerinin iptal edilmesi ve sınır dışı edilmelerini daha da kolaylaştırıyor. Bazı çevreler bu kanunların çok geniş anlamda değerlendirilebileceği ve bunun sonucunda tüm hayatını Kanada’da geçirmiş kişilerin ülkelerine geri gönderilmesinde kullanılabileceği uyarısını yapıyorlar. Bu kişilerin içinde Kanada’ya çok küçükken getirilen, Kanada’da okuyup büyüyen ve Kanada vatandaşlığına geçmeyen kişilerin de olduğu belirtiliyor. *Murat Kandemir, (Member of ICCRC)


{

HAZİRAN/JUNE, 2015

{

Yurt dışında yaşayan vatandaşlara aile danışmanlığı hizmeti

Türkiye, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına çağrı merkezleri aracılığıyla aile danışmanlığı hizmeti sunmaya başladı.

U

ygulama çerçevesinde, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye’deki uzman psikolog ve aile danışmanlarına ulaşmaları ve destek almaları mümkün olabilecek. Konuya ilişkin Dışişleri Bakanlığı’nca yapılan duyuruda şöyle denildi: ‘Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızca (ASPB) vatandaşlarımıza sunulan aile danışmanlığı hizmeti, 11 Mayıs 2015 tarihinden itibaren

yurt dışındaki vatandaşlarımıza da sunulmaya başlanacaktır. Bu aşamada, pilot proje olarak başlatılan uygulama çerçevesinde, vatandaşlarımızın (+90 312) 2539200 numaralı telefondan, 24 saat uzman psikolog ve aile danışmanlarına ulaşmaları mümkün olabilecektir. Anılan hatlara erişim “Memleketim Portalı” üzerinden de (http://memleketim.gov.tr) gerçekleştirilebilecektir. Söz konusu uygulamanın, önümüzdeki dönemde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yurt dışında açılacak müşavirlikleriyle de eşgüdüm hâlinde yürütülmesi ve zaman içinde kapsam ve erişim açısından tüm dünyadaki vatandaşlarımıza en geniş şekilde hizmet sunabilecek kapasiteye erişmesi hedeflenmektedir.’

www.canadaturk.ca

23

Kanada’da seyirciyle buluşacak ‘Birleşen Gönüller’den sonra şimdi de ‘Selam: Bahara Yolculuk’ filmi de Kanada yolcusu

Y

aklaşık üç ay önce Kanada’nın değişik şehirlerinde gösterimi yapılan, ‘Birleşen Gönüller’ adlı sinema filmine gösterilen büyük ilgi sonrası bu kez ‘Selam: Bahara Yolculuk’ filmi Kanada’da seyirciyle buluşacak. Kanada Türk Dostluk Vakfı (CTFC) tarafından Kanada’ya getirilecek ‘Selam: Bahara Yolculuk’, Toronto’da 1530 Albion Rd. adresinde bulunan Albion Sineması’nda 14 Haziran Pazar günü saat 3’te tek seans olarak gösterilecek. İngilizce altyazılı gösterilecek Film, Toronto dışında Ramazan ayı

sonrası Ottawa, Montreal, Calgary ve Edmonton’da da seyirciyle buluşacak. Hamdi Alkan’ın yönettiği ‘Selam: Bahara Yolculuk’, Türkiye’de bu yıl Mart ayında vizyona girmiş ve yaklaşık 2 milyon kişi tarafından izlenmişti.

Gerçek bir hayat hikâyesi Senaryosu gerçek bir hayat hikâyesinden yola çıkılarak yazılan ‘Selam: Bahara Yolculuk (Salam: Journey to Spring)’ filminde, Kırgızistan’da öğretmenlik yapan İsmail Öğretmen (Gürol Güngör) ve eşi Sevgi’nin (Aslıhan Güner) öyküsü anlatılıyor. Çekimlerinin çok büyük kısmı Kırgızistan’da yapılan 2015 yılı yapımı filmin yönetmenliğini Hamdi Alkan üstlenirken başrolünde Aslıhan Güner, Gürol Güngör, Mert Yavuzcan ve Merve Sevi bulunuyor.

CANADATÜRK SATIŞ NOKTALARI

Canadatürk gazetesi her ay bine (1,000) yakın adrese posta ile ücretsiz gönderiliyor. Hedefimiz aylık 3 bin gazeteyi doğrudan adreslere göndermek. Siz de adres listemizde yer almak istiyorsanız, 24’üncü sayfadaki formu eksiksiz doldurup bize postalayabilir ya da isim ve adres bilgilerinizi info@canadaturk.ca email adresine gönderebilirsiniz. Tahsin Meat Products Marche Ayder Nesli-Osman Dino Nile Academy Erkek Lisesi EDMONTON Anatolia Food Market 15920 Stony Plain Rd. 587 521-4004

KITCHENER Anadolu Kültür Merkezi Lawrence Ave. 519 954-1773

LONDON Anadolu Kültür Merkezi 193 Homestead Cres

MISSISSAUGA Adonis 1240 Eglinton Ave W. Beyti Kebab 1650 Dundas Street East 905 848-2590 Master Delight 7033 Telford Way Unit 2&3 905-671-9229

755 Queens Way E. Unit 16 905 272-1300

3791 Willeray (514) 722-1835

101 - 8800 Dufferin Street 416 661-7880

135 Plunkett Rd. 416-285-0115

MONTREAL

Turquoise Pide 3662 Rue Fluery Est 514 903-9571

Chef 47 879 Wilson Ave. 647 430-2178

OTTAWA

Dr. R.N. Sezer & Associates 1273 Broadway Ave. 416 429-3317

Nile Academy İlköğretim & Kız Lisesi 5 Blue Haven Crst. 647 748 6453

Anadolu Kültür Merkezi 11280, av Jules-Dorion 514 852-2223 Antep Baklava 5098 Jarry Est 514 419-8758 Atlas Boucherie et Grillades 1905 Henri-Bourassa Est 514 388-2888 Çiçek Pastanesi 3656 rue Fluery E. 514303-5361 Efes Pastanesi 689, Rue Saint-Roch 514 495-6535 Gold Scissors Kuaför Salonu 698 Rue Saint-Roch 514 273-8947

Anadolu Kültür Merkezi 335 Michael Cowpland Dr. 613 829-7787

TORONTO Accurate Accounting 450 Wilson Ave. Unit 2 416 638-0700 Al Premium Food Mart 1970 Eglinton Ave E Can-Turk İpek Mobilya 1179 Finch Ave W. Suite #13 416 736-4473

Eren’s Hair Salon 893 Wilson Ave 416-638-1530 Iqbal Halal Foods 2 Thorncliffe Park Drive Kanada Sufi Kültür Merkezi 270 Birmingham St. Mustafa Turkish Pizza 866 Wilson Ave. 416 631-0300 Narin Pastanesi 881 Wilson Ave. 416 631-7500

Nuri Sansarlıoğlu 754 Wilson Ave. 647 343-6113 Pizza Pide 949 Gerrard St. E. 416 462-9666 Polat Auto Services 14 Sable St. 416 630-1444 Sofra Grill 1166 St. Clair Ave. W. 416 653-6536 Sunny Foodmart 747 Don Mills Rd. Unit 60


24

{

www.canadaturk.ca

{

HAZİRAN/JUNE, 2015

Beşiktaş’ta devam Kanadalı yıldız futbolcu sözleşmesini yeniledi

B

eşiktaş Kulübü, Kanadalı orta saha oyuncusu Atiba Hutchinson ile sözleşmesini yeniledi. Sözleşmesini iki yıl daha uzatan Hutchinson›a her bir sezon için 1 milyon Euro garanti, 10 bin Euro da maç başı ücret ödeneceği duyuruldu.

Ayrıca, oyuncunun her bir sezonda 30 resmî müsabakada süre alması hâlinde, 200 bin Euro ek prime hak kazacağı ifade edildi. 2013 yılında Beşiktaş’a transfer olan 32 yaşındaki Kanadalı futbolcu, 2001 yılından beri Kanada Millî Takım formasını giyiyor.

EŞSİZ YATIRIM FIRSATI

EYALET BAZINDA ÜRETİM RUHSATLARINA VE ALT YAPIYA SAHİP, TÜRKİYE’DEN İTHAL TAMAMI ENDÜSTRİYEL MAKİNELER İLE DONATILMIŞ, TORONTO’DA BULUNAN YUFKA, BÖREK VE MANTI FABRİKASI ACİLEN SATILIKTIR.

MİLYON DOLARLIK YATIRIM SADECE $150,000 FABRİKA BİR BÜTÜN OLARAK SATILACAKTIR. TALEP GELMESİ HALİNDE TEK TEK MAKİNE SATIŞI DA YAPILABİLİR.

AYRINTILI BİLGİ İÇİN JOHN’U ARAYINIZ 416 896-9062


{

HAZİRAN/JUNE, 2015

Kene tehlikesi Kanada’da S

on yıllarda Türkiye’nin başına bela olan keneler Kanada’da da gündem olmaya başladı. Özellikle Toronto Adaları’nda bulunan kenelerin yapılan testlerde Lime (Lyme) hastalığına sebep olan bakteri taşıdıklarının ortaya çıkması kene korkusunu daha da yaydı. Lime hastalığı, Türkiye’de bulunan kenelerden bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) gibi öldürücü değil ama yine de önemli bir hastalık. Çünkü deriyi, sinir sistemini, eklemleri ve diğer organların çalışma mekanizmalarını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Toronto Public Health verilerine göre sadece Toronto’da son beş yıl içinde her yıl ortalama 20 kişiye lime teşhisi konulmuş. Bu kişilerin çoğunluğu ise hastalığı Toronto dışında kapmış. Ontario genelinde nüfusa göre lime hastalığına yakalanma oranı yüz binde 0.7. Bu oran ABD’nin Kanada’ya sınır eyaletlerinde yüz binde 7.8. ABD’de yaygın olan lime hastalığı adını da Connecticut’ta bulunan Lyme kasabasından almış. Henüz bir aşısı yok. Karabacaklı veya geyik kenesi denilen kene türünden bulaşıyor. Karabacaklı keneler Kanada genelinde yaşıyorlar ancak en fazla Lime hastalığı vakası Manitoba eyaleti ve Doğu Kanada’da görülüyor. Hastalık genelde Mayıs-Eylül aylarında ortaya çıkıyor. Belirtiler kişiden kişiye değişiklik gösterdiğinden, hastalığın teşhisi zor

FOTOĞRAFLI

olabiliyor. Ateş, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, yorgunluk, kenenin ısırdığı yerde derinin tahriş olması en belirgin belirtiler. Kene ısırığına karşı koruyucu önlem olarak kene bulunması muhtemel alanlarda uzun kol tişört, uzun pantolon, çorap, kapalı ayakkabı giyilmesi, pantolon paçalarının çorapların içine konulması, keneyi kolayca görebilmek için açık renk kıyafetlerin tercih edilmesi, DEET içeren böcek kovucuların kullanılması ve kene yönünden vücudun sık sık kontrol edilmesi öneriliyor. Kenenin ısırmasından sonra hastalık geçişi en az 24 saat, genelde 36 saat sürüyor. Keneler genelde diz kapağı arkası, saç derisi gibi görülmesi zor alanlara yapıştığından bu süre içinde görülmemesi ve çıkartılmaması durumunda hastalık yapan bakteriyi bulaştırıyorlar. Kene vücuttan ne kadar kısa sürede çıkarılırsa, hastalık riski de o kadar azalıyor. Vücutta kene tespit edilmesi durumunda Türkiye’deki tavsiyelerin aksine kenenin cımbız ile dikkatli bir şekilde vücuttan çıkartılması ve kapaklı bir şişeye ya da zip poşete konularak test için eyalet halk sağlığı laboratuvarlarına gönderilmesi isteniyor. Yapılan testlerin pozitif çıkması durumunda ise tedaviye başlanıyor. Dünyada 910 kene türü bulunuyor. Kanada 40, Türkiye ise 45 kene türü barındırıyor. Eşek arıları, tavuklar, kınkanatlılar, kuşlar, kemiriciler, örümcekler, karıncalar kene yiyerek besleniyor. Kenelerin yayılmasında iklimsel, ekolojik ve beslenme zinciri gibi şartlar etkili. Kene yoluyla bulaşan hastalıkların başında Tekrarlayan Ateş Berreliozu, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, Tifus, Q Ateşi, Lime, Babesioz, Ehrlichia, Tularemi, Kene Humması ve Mikoplazma geliyor.

{

www.canadaturk.ca

25

Butchart Gardens V ancouver Adası’nda Victoria şehri yakınlarındaki Brentwood Bay’de bulunan Butchart Gardens (Butchart Bahçeleri)’ın Robert Pim ve Jennie Butchart adlı bir çift tarafından 1900’lü yılların başında kurulduğunu, sahibi oldukları çimento fabrikasına hammadde sağlayan kireç ocağının devre dışı kalmasının ardından çiftin bu alanda bir ev ve çeşitli çiçeklerden

oluşan bir bahçe yaptığını, 1921 yılında evlerine ziyaretçi almaya başladıklarını, zamanla bahçelerini genişleten çiftin, torunları Ian Ross’a bahçeleri devrettiklerini, Ross’un ise Butchart Gardens’ı bir dünya markası hâline getirdiğini, tarihî sit alanı kapsamına alınan Bahçelerin, her yıl yaklaşık bir milyon turist tarafından ziyaret edildiğini biliyor muydunuz?

26’ıncı sayfadaki çengel bulmacanın çözümü

YORUM Emek harcarsın, para harcarsın gazete çıkarırsın. Sonra bir başkası gelir senin gazete standına, senin gazetelerin tam da üstüne kendininkini koyar. Bir tek resimde görülen değil elbet; diğerleri de aynısını yapar. Emek hırsızları mı desek, işgalciler mi desek, hak bilmezler mi, hak yiyenler mi desek, şaşırdık. Söyledik olmadı, uyardık olmadı. Stantlarımızı işgal eden bu paçavraları çöpe göndermekten de yorulduk. Önce insan olun lütfen, sonra esnafçılık oynar, yayıncılık yaparsınız...

Yayıncı/Publisher BestOne Media Inc.

E: info@canadaturk.ca W: www.canadaturk.ca

Genel Yayın Yönetmeni / Editor-in-chief Hasan Yılmaz

Canadatürk’te yayımlanan yazıların her türlü sorumluluğu yazarına aittir. Canadatürk, yayımlanan reklamların içeriğinden, reklamı yapılan ürün ve hizmetin alınması veya kullanılması sonrasında oluşabilecek olumsuzluklardan sorumlu tutulamaz.

Yazarlar/Writers Akif Eren, Engin Sezen, Faruk Arslan, Fatma Durmaz, Halit Angıner, Murat Kandemir, Yaprak Gürdal Görsel Yönetmen/Art Director Hasan Yılmaz Adres/Address 2 Clanwilliam Crt. Toronto ON, CANADA M1R 4R2 Phone: 416 462-1244

ISSN 1923-7030 CANADA POST AGREEMENT  NUMBER 42779532 We acknowledge the financial support of the Goverment of Canada through the Canada Periodical Fund of the Department of Canadian Heritage.


FRUITERIE ERMIS Günlük taze meyve ve sebzeler Türk gıda ürünleri Tel: 514 329-2220 3257 Henri Bourassa E. Coin (corner) St-Michel, Montreal, QC H1H 1H3

ŞİFRE:


HAZİRAN/JUNE, 2015

{

{

www.canadaturk.ca

27



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.