If undelivered please return to: 2 Clanwilliam Ct., Toronto, ON M1R 4R2
of the Turkish Community Yýl/Year 8 Sayý/IssueThe 121Voice 1 Ekim/October 1, Canadian 2011 T: 416 462-1244 F: 416 444-4073 2 Clanwilliam Crt. Toronto, ON M1R 4R2 info@canadaturk.ca www.canadaturk.ca ISSN 1923-7030 Fiyatı/Price $1 Yıllık Abonelik/Yearly Subscription $30
Yıl/Year 12 Sayı/Issue 166 Temmuz/July 2015 T: 416 462-1244 2 Clanwilliam Ct. Toronto, ON M1R 4R2 info@canadaturk.ca www.canadaturk.ca ISSN 1923-7030 Fiyatı/Price $1 Yıllık Abonelik/Yearly Subscription $30
1
Kanada doları TL’ye fark attı $
Son on yılda Kanada doları Kanada’daki tek Türk Türk lirası karşısında yüzde vatandaşı yüze yakın değer kazandı.
E R KO iSi Z A G
T
ürk lirası, diğer döviz birimleriyle birlikte Kanada doları karşısında da eridi. 2005 yılında 1 Kanada doları neredeyse 1 TL seviyesindeyken (1.08) 2010’da 1.5 TL’ye kadar yükseldi, 1 Temmuz 2015’te ise 2.14’ten işlem gördü. Böylece son on yılda Kanada doları’nın TL karşısındaki
değeri yüzde 98 artmış oldu. Aynı süre zarfında TL karşısında ABD doları yüzde 97, Euro ise yüzde 85 değer kazandı. 5’TE
Toronto Pan Am Games için hazır
Hasan Yılmaz’ın Vahe Bedrossian ile yaptığı söyleşi 17’DE
14’TE
PİDE, LAHMACUN, DÖNER, İSKENDER VE KÜNEFE MUSTAFA’DA YENİR...
416 631-0300
866 WILSON AVE. TORONTO, ON M3K 1E5
V
ahe Bedrossian bugün 88 yaşında. Bir Kore gazisi. Ankara’da acemi birliğinde askerliğini yaparken gönüllü başvuru yaparak Kore’ye savaşmaya gitmiş ve gazi olmuş. 1965 yılında Kanada’ya gelen Bedrossian, Kanada’da bilinen tek Türk vatandaşı Kore gazisi.
Vahe Bedrossian Kore Gazisi
Foto: Hasan Yılmaz
2
www.canadaturk.ca
{
{
TEMMUZ/JULY, 2015
TEMMUZ/JULY, 2015
{
{
www.canadaturk.ca
3
Ramazan’ı tadında yaşamak Ç
ocukluğumuzda Ramazan ayı bugünkü gibi yaz aylarındaydı. İftardan sonra köyün tüm çocukları gibi biz de caminin yolunu tutardık. Köy Karadeniz köyü, en yakın cami birkaç kilometre ötedeydi ama bu bizim için bir engel değildi. Ay ışığı altında fındık bahçeleri arasındaki patika yollardan dere bayır aşarak yaptığımız cami yolculukları hala dün gibi hatırımda. Yaşı ne olursa olsun tüm çocuklar büyüklerle birlikte teravih namazını kılardık. Hele camide Mevlid varsa tam anlamıyla bayram yapardık. Gülsuyu kolonya ve ardından Mevlid şekeri yani akide şekeri. Benim güzel çocuğum, gel teravih namazı kıl, 8 rekat kılarsan şu kadar, tamamını kılarsan bu kadar ödül var diyenler yoktu. Hiçbirimiz cami içinde konuşmaz, gürültü yapmaz, büyükleri rahatsız edici hareketlerden kaçınırdık. Bizden öncekilerden öyle görmüştük, biz de öyle yapıyorduk. Teravih sonrası büyükler köy
kahvehanesine gider, gecenin ilerleyen saatlerine kadar çay içip sohbet ederlerdi. Ramazan’ın hürmetine kahvehanelerde kağıt oyunları oynanmazdı. Kimse niye oynanmıyor diye de sorgulamazdı. Büyükler çaylarını yudumlarken biz çocuklar da kendi aramızda çeşitli oyunlar oynardık. Paramız varsa kahvehane ile iç içe olan bakkaldan tipitip sakız ve eti puff gibi abur cuburlar alırdık. Lüksümüz ise tipa (mantar) tabancası olurdu. Yorulmak bilmeden oynadığımız oyunlar büyüklerimizin ‘hadi gidiyoruz’ deyişine kadar sürerdi. *** Toronto’da ve diğer şehirlerdeki iftar çadırlarına giden çocukları görünce hep çocukluğum aklıma geliyor. Onlar da bizim yaşlara geldiklerinde Ramazan deyince bugünleri ve iftar çadırlarını hatırlayacaklar. Hatırlayacaklar diyorum çünkü onlara Ramazan’ı hatırlatacak Kanada’da pek bir şey yok. Fırın önünde Ramazan pidesi kuyruğundan bile bihaberler. Yine de onlar şanslı olanlar. Peki ya, bu iftar programlarına veya camilere yolları düşmeyenler, çevresinde oruç tutan, teravihe giden büyükleri, yakınları olmayanlar… *** Ramazan ayında iftar programları düzenleyenlere bakınca Hizmet Hareketi’nin başı çektiğini görüyoruz. Kanada’nın dört bir köşesinde hem topluma hem de Kanadalılara yönelik iftar
programları hazırlıyorlar. Onların dışında camiler kendi içlerinde kapasitelerince iftar veriyorlar. Ancak, on beş yıldır Kanada’dayım, diğer dernek ya da kuruluşların iftar programı düzenlendiğine şahit olmadım. Büyükelçilik, Konsolosluk, Federasyon, dernek ve vakıfların da iftar programları düzenlemeleri hoş olur kanaatindeyim. *** Bu yıl Çin devleti, Ramazan ayının gelmesiyle birlikte Doğu Türkistan’da yaptığı zulmü arttırdı. Uygurlara oruç yasağı getiren Çin, camilere girişi de izne bağladı. Eski Dünya Uygur Kurultayı Başkan Yardımcısı Mehmet Tohti bu yıl Çin’in adeta kontrolden çıktığını ve Uygurlar üzerinde inanılmaz baskılar yaptığını söylüyor. Önceki yıllarda da yasaklamalar olduğunu belirten Tohti, bu yıl ise kanlı baskınlar da yapıyorlar dedi. Tohti’nin verdiği bilgiye göre, Ramazan ayı içerisinde 100’den fazla Uygur katledildi. Uygurlara oruç yasağı var ve bu yıl ilk kez camiye girişleri kontrol etmek amacıyla cami giriş kartı diye bir uygulama başlatıldı. Bu kartı alanlar sadece kendi mahallelerinde bulunan camide namaz kılabiliyorlar. Kartın üstünde yazan camiden başka camiye girmek yasak. Memurlara, emeklilere, komünist parti üyelerine, öğrencilere ve 18 yaşından küçüklere oruç yasak.
Devlet, şapkasını getir diyor, ama bu emir kelleyi getir oluyor. Yukarılara yaranmaya çalışan görevliler orucu tüm halka yasaklıyorlar. Her tarafa eyyy diyerek ayar vermeye kalkan Türkiye maalesef konu Uygur meselesine gelince üç maymunu oynuyor. Çin’in istediği üzerine Türkiye, Uygurların yurt dışındaki en büyük kuruluşu Dünya Uygur Kurultayı’nın başkanı ile eski ve yeni yöneticilerine 2004 yılından beri ülkeye giriş yasağı uyguluyor. Yasaklılar arasında Rabia Kadeer, Mehmet Tohti, Dolkun İsa, Anwar Tohti, Anwar Yusuf Turani, Dilşat Raşit ve Ahmet İgemberdi gibi isimler bulunuyor. Mehmet Tohti, Dünya Uygur Kurultayı AB Temsilcisi olarak görev yaptığı dönemde hem zamanın dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hem de AB Bakanı Egemen Bağış ile yüzyüze görüşerek konuyu gündeme getirmiş ancak bir sonuç elde edememiş. İlginç olanı, Tohti’yi ülkeye sokmayan Türkiye, oğlunu ise askere almış. Türkiye’nin Uygur politikasının özeti şu: Uygurların liderlerine Türkiye’ye giriş yasağı konulurken Çin’i protesto etmek isteyen bir kısım halk sahibi Türk, aşçısı Uygur olan Çin lokantası ile Sultan Ahmed meydanında Çinli diye Koreli ve Japon turistlere saldırıyor... *** 17 Temmuz Cuma Ramazan Bayramı’nın ilk günü. Canadatürk ailesi olarak hepinize Hayırlı Bayramlar diliyoruz.
4
www.canadaturk.ca
{
{
TEMMUZ/JULY, 2015
{
TEMMUZ/JULY, 2015
{
www.canadaturk.ca
5
Kanada doları TL’ye fark attı
Son on yılda Kanada doları Türk lirası karşısında yüzde yüze yakın değer kazandı.
doları, sonraki yıllarda değerlenmeye başladı. 2011’de ABD dolarından daha değerli hâle gelen Kanada doları, sonraki yıllarda değer kaybı yaşadı. En büyük değer kaybı ise bu yıl oldu. Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında ABD doları karşısında 1.06’dan işlem gören Kanada doları yılın ilk altı ayındaki sert düşüşle 1.25 rakamını gördü. Böylece neredeyse on yıl önceki değerlere geri dönülmüş oldu. 2005 yılıyla karşılaştırıldığında Kanada dolarının ABD doları karşısında on yılda yüzde 2.5 değer kaybettiği görülüyor.
T
ürk lirası, diğer döviz birimleriyle birlikte Kanada doları karşısında da eridi. 2005 yılında 1 Kanada doları neredeyse 1 TL seviyesindeyken (1.08) 2010’da 1.5 TL’ye kadar yükseldi, 1 Temmuz 2015’te ise 2.14’ten işlem gördü. Böylece son on yılda Kanada doları’nın TL karşısındaki değeri yüzde 98 artmış oldu. Son beş yılda TL’nin Kanada doları karşısındaki değer kaybı yüzde 45, son bir yıl içinde ise yüzde 7 olarak gerçekleşti.
ABD doları yüzde 97 değerlendi Aynı sürede ABD doları ise TL karşısında yüzde 97 oranında değer kazandı. 1 Temmuz 2005’te 1.36’dan işlem gören ABD doları, 1 Temmuz 2015’te 2.68 TL’den işlem gördü.
2005-2015 YILLARI ARASINDA 1 TEMMUZ TARİHLERİNDE TL’NİN USD VE CAD KARŞISINDAKİ DEĞERİ YIL 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
EURO 1.67 2.01 1.77 1.94 2.15 1.94 2.34 2.28 2.51 2.90 2.98
USD 1.36 1.57 1.30 1.23 1.53 1.58 1.61 1.80 1.92 2.12 2.68
CAD 1.08 1.41 1.23 1.21 1.32 1.48 1.67 1.77 1.83 1.99 2.14
Euro’daki artış yüzde 85 Son on yılda Euro ise TL karşısında yüzde 85 değerlendi. On yıl önce 1.61 TL olan Euro, şimdi 3 TL sınırında dolaşıyor. 1 Temmuz’da Euro 2.98 TL’den işlem gördü.
USD ve CAD hemen hemen aynı seviyede 2005’te ABD doları karşısında 1.22 seviyesinden işlem gören Kanada
2005-2015 YILLARI ARASINDA USD VE CAD PARİTESİ YIL 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
USD 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1
CAD 1.22 1.11 1.06 1.01 1.15 1.06 0.96 1.01 1.05 1.06 1.25
Suvla Koyu Kanada’da sokak ismi oldu
S
t. John’s Belediyesi, 37 sokağın ismini tarihi Newfoundland Alayı’nın anısına 1. Dünya Savaşı’nı hatırlatan yer ve kişi isimleriyle değiştirdi. Çanakkale Savaşları’na katılan
Newfoundland Alayı’nın Gelibolu Yarımadası’na çıkarma yaptığı Suvla Koyu’nun ismi de, New Foundland’in başkenti St. John’s şehrinin merkezinde bir sokağa verildi.
6
www.canadaturk.ca
{
TEMMUZ/JULY, 2015
{
Beyrut Büyükelçisi oldu Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) nezdinde Türkiye Daimi Temsilcisi Çağatay Erciyes, Beyrut Büyükelçisi oldu.
E
rciyes’ten boşalan göreve ise İkili Ekonomik İşler Genel Müdürü Büyükelçi Ali Rıza Çolak getirildi. Atamalarla ilgili karar Resmî Gazete’de yayımlandı. Büyükelçi Erciyes, Eylül 2012’den bu yana merkezi Montreal’de bulunan ICAO nezdindeki Türkiye Daimi Temsilciliği’nde, Büyükelçi ve Daimi Temsilci olarak görev yapıyordu. 2014 Yaz Dönemi Kararnamesi’yle Beyrut’a ataması yapılan Çağatay Erciyes, bir yıl gecikmeli olarak bu göreve başlamış olacak.
Ali Rıza Çolak
1979 yılında Dışişleri Bakanlığı’na giren Çağatay Erciyes Çolak, 2002Foto: icao.pr.mfa.gov.tr 2004 Frankfurt Başkonsolosu, 20052008 Konsoloslok Yeni ICAO Daimi Temsilcisi Büyükelçi İşleri Genel Müdür Ali Rıza Çolak, Ankara Üniversitesi Yardımcılığı, 2008-2010 Etiyopya ve Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu. 2010-2012 yılları arasında Sırbistan
Büyükelçiliği görevini yürüttü. Çolak, Ocak 2013 tarihinden beri İkili Ekonomik İşler Genel Müdürü görevinde bulunuyordu. Öte yandan, 2006-2010 yılları arasında ICAO nezdinde Daimi Temsilci olarak görev yapan Vakur Gökdenizler, yeni kararnameyle Avustralya Büyükelçisi oldu.
Kanada’dan Afrika’ya THY Toronto Müdürü Tarkan İnce, Afrika ülkesi Nijerya’ya gidiyor. Lagos Müdürü olarak atanan İnce, 2.5 yıldır Toroto’da görev yapıyordu.
Beş günlük yaz okulu eğitim programına başvurular başlıyor
T
oronto’dan önce İtalya’nın Bologna şehrinde görev yapan İnce, Orhan Sivrikaya’nın istifa edip ayrılmasından sonra THY Toronto Müdürü olmuştu. Tarkan İnce’nin yeni görev yeri Lagos, 15 milyonluk nüfusuyla Nijerja’nın en büyük şehri. THY, Lagos’a haftada yedi gün sefer düzenliyor ve İstanbulLagos arası 7 saat sürüyor. THY, Nijerya’da ayrıca Kona’ya haftada dört ve başkent Abuja’ya ise haftada beş sefer düzenliyor.
Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM), yurt dışında lisans ve lisansüstü düzeylerde eğitim gören ve dış politika ve uluslararası ilişkiler alanlarına ilgi duyan Türk vatandaşı gençlere yaz okulu eğitim programı düzenliyor.
E
Yeni müdür Afrika’dan Tarkan İnce’den boşalan göreve THY Cape Town Müdürü Zafer Bölükbaşı getirildi. 2010 yılından beri THY Cape Town Müdürü olarak görev yapan Zafer Bölükbaşı, 2009 yılında Toronto’ya doğrudan seferlere başlayan THY’nin altı yılda görevlendirdiği beşinci müdür oldu. THY’nin ilk Toronto Müdürü Uğur Cem Özdemir, göreve başlamasından kısa bir süre sonra görevden alınmış, onun yerine atanan Abdulhamid Çakır ise bir yılını doldurmadan İstanbul’da görevlendirilmişti. Üçüncü müdür Orhan Sivrikaya ise yedi ay sürdürdüğü
Tarkan İnce
görevinden istifa etmişti. 2003 yılı başında Toronto Müdürü olan Tarkan İnce ise seleflerinin aksine Toronto’da tutunmayı Zafer başararak 2.5 Bölükbaşı yıl görev yaptı.
ğitim programı, 31 Ağustos – 4 Eylül 2015 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirilecek. Programa katılabilmek için T.C. vatandaşı olma, 30 yaşından küçük olma ve sosyal bilimler, beşeri bilimler, iktisadi ve idari bilimler ve hukuk alanlarında lisans veya üzeri bir yüksek öğrenim programının öğrencisi olma şartları aranıyor.
Bu şartları taşıyan adayların, başvurularını, eğitimlerini tamamlamalarının ardından takip etmeyi amaçladıkları kariyer hedefleri konusunda yazacakları en fazla 500 kelimelik Türkçe ve İngilizce birer metin ile birlikte, 27 Temmuz – 7 Ağustos 2015 tarihleri arasında Bakanlığın web sitesi üzerinden (https:// sinav.mfa.gov.tr/) online olarak yapmaları gerekiyor. Yaz Okulu’na katılımları uygun görülecek öğrencilerin ulaşım ve konaklama giderleri katılımcılar tarafından karşılanacak.
TEMMUZ/JULY, 2015
{
{
www.canadaturk.ca
7
Kültür Merkezi’nin açılışını Kanada Meclis Başkanı yaptı Saskatchewan’ın Regina şehri yeni bir kültür merkezine kavuştu.
Ş
ehir merkezinde 410 Victoria adresinde açılan kültür merkezinde Regina Anadolu Kültür Merkezi (ACC
Regina) ve Regina Kültürlerarası Diyalog Merkezi (IDI Regina) birlikte faaliyet gösterecek. 12 Haziran’da düzenlenen açılış törenine Kanada Meclis Başkanı Andrew Scheer ile birlikte federal ve eyelet milletvekilleri, belediye meclis üyeleri ve Eyalet Valisi’nin özel sekreterinin de aralarında
bulunduğu çok sayıda davetli katıldı. Yaklaşık yarım milyon dolara satın alınan yeni merkez 3,375 sf. büyüklüğünde ve 2.282 sf. Kapalı kullanım alanına sahip. 2011 Kanada Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre Saskatchewan eyaletinde yaklaşık 400, Regina’da ise 130 Türk yaşıyor.
Andrew Scheer Kanada Meclis Başkanı
8
{
www.canadaturk.ca
{
TEMMUZ/JULY, 2015
Ramazan iftarları büyük ilgi görüyor Nil Akademi Erkek Lisesi. İftara doğu iftar çadırlarının olduğu alan dolmaya başlıyor. Foto: Hasan Yılmaz
Ramazan dolayısıyla Toronto başta olmak üzere Kanada’nın çeşitli şehirlerinde kurulan iftar çadırları, binlerce kişiyi iftarlarda ağırlıyor.
T
oronto’da Anadolu Kültür Merkezi tarafından Nil Akademi Erkek Lisesi bahçesine kurulan iftar çadırı Perşembe, Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri açık. Bu dört günde yaklaşık 1500 kişi burada iftar yapıyor. Ramazan ayı boyunca 6 bin kişiye iftar verilmesi planlanıyor. Toronto’nun yanı sıra Anadolu Kültür Merkezi bulunan Kitchener, Hamilton, Ottawa, Montreal, Edmonton, London, Calgary ve Regina’da da haftanın
belirli günleri ya da her akşam iftar programları düzenleniyor. Regina’da iftar çadırı şehir merkezinde kuruldu. Anadolu Kültür Merkezleri iftar çadırlarında iftar programları düzenlerken Kültürlerarası Diyalog Enstitüsü (IDIIntercultural Dialog Institute) ise çeşitli kuruluşlarla iş birliği içinde iftar programlarına imza atıyor. Bu programlar parlamentolar, polis teşkilatları, üniversiteler, şehir ve ilçe belediyeleri, kültürel ve dinî merkezlerle beraber yapılıyor. Kanada genelinde düzenlenen ev iftarları Sadece IDI GTA, Ramazan boyunca farklı Kanada medyasının da ilgi odağı oldu. Toronto Star, Toronto’da Khalilov ailesine misafir oldu. 11 iftar organizasyonuna imza atacak. düzenlenen ev iftarları da Bu iftar programlarına, politikacılar, büyük ilgi görüyor. bürokratlar, akademisyenler, Evlere davet edilen Kanadalılar sivil toplum ve dinî kuruluşların iftar sofralarına konuk oluyorlar ve temsilcilerinin de aralarında ev sahipleriyle birlikte bir Ramazan bulunduğu binlerce kişi katılıyor. akşamını birlikte geçiriyorlar. Anadolu Kültür Merkezleri ve Evlere davet edilenler arasında IDI’nın dışında bazı camilerde de her sokak komşularından bakanlara, gün ya da haftanın belirli günlerinde üniversite rektörlerinden ticaret iftar programları düzenleniyor. odası başkanlarına kadar çok geniş Öte yandan, yine IDI tarafından yelpazede kişiler bulunuyor.
Liberal Parti Lideri Justin Trudeau, IDI’ın Faith of Life Network adlı kuruluş ile birlikte Misssauga Sayeda Khadija Centre’da düzenlenen iftar programına katıldı.
{
TEMMUZ/JULY, 2015
UXBRIDGE $405,000 Detached 3 park yeri 3 Yatak odası 2+1 Banyo Finished basement
BRAMPTON $459,000 DETACH 4 PARK YERİ GARAJ 3 YATAK ODASI AYRI 2 YATAK ODALI BASEMENT DAİRE
SOUTH ETOBICOKE $374,900 2 yatak odalı CONDO 1 park yeri 2 locker 2 Banyo Gol ve downtown manzaralı
SOUTH ETOBICOKE $399,900 2 YATAK ODALI 2 BANYO 1 PARK YERI LOCKER 900-1000 SQ FT
{
SOUTH ETOBICOKE $315,000 1 + den yatak odali 1 banyo 1 park yeri $401 maintenance fee 700 - 799 sq ft
DUFFERIN & EGLINTON $465,000
DETACHED 2 YATAK ODALI 1 PARK YERİ AYRI GİRİŞLİ BASEMENT APARTMAN
SCARBOROUGH $305,000
SOUTH ETOBICOKE $299,000
NIAGARA FALLS $299,000
NEAR DIXIE MALL $678,000
AJAX $750,000
CONDO 1+ den yatak odalı 1 banyo. 1 park yeri $365 maintenance fee 650-700 sq ft
DETACHED 3 YATAK ODALI 3 PARK YERİ GARAJ 2 BANYO 1 YATAK ODALI BASEMENT
FOR RENT
9
Semi-detach 3 yatak odalı 3 Banyo 3 park yeri Brock Üniversitesi yakını
DETACHED 4 YATAK ODALI 4 BANYO WALK OUT 2 YATAK ODALI BASEMENT DAİRE YÜZME HAVUZLU 2 GARAJ, RAVINE
SOUTH ETOBICOKE $1900
CONDO TOWNHOUSE 2 YATAK ODALI 1 PARK YERİ TOWNHOUSE
BANK SALE
www.canadaturk.ca
2 YATAK ODASI 2 BANYO 1 LOCKER KISA DONEM KİRAYA MÜSAİT. 850-900 SQ FT
10
KUZKA heyeti Toronto’daydı ABD ve Kanada’yı kapsayan yurt dışı çalışma ziyaretine çıkan Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) heyeti, Toronto’da Ryerson Üniversitesi Teknoloji Kuluçka Merkezi Digital Media Zone (DMZ), SNC-LAVALIN CANDU Nükleer Enerji şirketi ve Ontario Ticaret Odası’na ziyaretlerde bulundu.
K
{
www.canadaturk.ca
UZKA Yönetim Kurulu Başkanı Çankırı Valisi Vahdettin Özcan’ın başkanlık ettiği heyette Kastamonu Valisi Şehmus Günaydın, Sinop Valisi Yasemin Özata Çetinkaya, Çankırı İl Genel Meclis Başkanı Ruhi Şeker, Kastamonu İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Kayıkçı, Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hayrettin Çelikten, Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Selçuk Arslan, Kastamonu Ticaret Borsası Başkanı Sedat İşeri ile Ajans uzmanları yer aldı. Chicago’nun ardından Toronto’ya gelerek bir dizi temaslarda bulunan heyetin, TR82 Bölgesi (Kastamonu, Çankırı ve Sinop)’ni ilgilendiren sektörel yatırımları yerinde incelemeyi ve ilgili kurumlarla ikili ilişkileri geliştirmeyi amaçladığı belirtildi.
{
TEMMUZ/JULY, 2015
Kanadalı firma için Türkiye’de üretiliyor Vancouver ile Vancouver Adası arasında feribot servisi veren Seaspan için çift yakıtlı iki adet ticari feribotun üretimine Türkiye’de başlandı.
F
eribotlar için ilk sac kesimi 15 Haziran’da Tuzla Sedef
Tersanesi’nde yapıldı. 148.9 metre boyunda 59 treyler taşıma kapasitesine sahip olacak feribotların içlerinde 1034 metre araç hattı bulunacak. Gemilerin tasarımı ve klas onaylı resimleri Kanada merkezli Vard Marine Inc. tarafından yapıldı. Feribotlarda Finlandiya yapımı Wärtsilä 9L34DF çift yakıtlı motorlar kullanılacak. 5 milyon dolara mal olacak
feribotların ilkinin gelecek yıl Temmuz ayında, diğerinin ise Ekim ayında teslim edilmesi planlanıyor. Geçtiğimiz yıl Kasım ayında Seaspan Ferries Corporation (SFC) tarafından iki adet çift yakıtlı feribot (Hibrid-LNG) üretilmesi için açılan ihaleyi Sedef Tersanesi kazanmıştı. Türkiye’nin en büyük özel tersanesi olan Sedef Gemi İnşaatı A.Ş. Kalkavan ailesine ait Turkon Holding bünyesinde faaliyet gösteriyor.
Türk tankeri Suncor’a kiralandı D üzgit Group İştiraki Düzgit Gemi İnşa Sanayi A.Ş’nin mülkiyetinde bulunan 16 bin DWT taşıma kapasitesine sahip M/T DUZGIT ENDEAVOUR adlı kimyasal tanker, günlüğü 13 bin dolardan Kanada’nın
enerji devi Suncor’a kiralandı. 2013 yılında Düzgit Yalova Tersanesi’nde inşa edilen Türk bayraklı kimyasal tanker, 152 metre boyunda, 22 metre genişliğinde. 2010 yılında Petro Canada’yı
satın alan Sunco Energy’nin 13 bin çalışanı var ve yıllık 40 milyar dolar ciro yapıyor. 1919 yılında Montreal’de kurulan şirketin merkezi Calgary’de bulunuyor.
İhracatta yüzde 12.5 düşüş var Türkiye’nin Kanada’ya ihracatı düşmeye devam ediyor.
G
eçtiğimiz yılın ilk yarısında 384.6 milyon dolar olan ihracat bu yılın ayni döneminde yüzde 12.5 düşüşle 336.3 milyon dolara geriledi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)’nin verilerine göre ihracatta en fazla düşüş Mart, Mayıs ve Haziran aylarında yaşandı. Verilere göre, demir çelik, hazır giyim ve konfeksiyon, hububat, bakliyat , yağlı tohumlar ve mamülleri, iklimlendirme ürünleri, madencilik ürünleri, meyve ve sebze mamulleri, mücevher ve otomotiv satışlarında azalma olduğu görülüyor.
TEMMUZ/JULY, 2015
{
{
www.canadaturk.ca
11
12
www.canadaturk.ca
{
{
TEMMUZ/JULY, 2015
LUDWiG – Masal Bitiyor HALİT ANGINER /CANADATÜRK
“I want remain an eternal mystery to myself and others.” Ludwig II-Efsane Kral
4
1 yaşındaki Bavyera Kralı II. Ludwig, doktoruyla çıktığı, göl kıyısındaki akşam gezisinden dönmeyince şatodaki görevliler telaşlanır. Arama ekipleri çıkarılır. Hizmetliler, ellerinde meşalelerle, patikaları, koruyu, göl kıyısındaki sazlıkları ararlar. Ama ne Kral, ne Doktor bulunabilir. Gölün karşı kıyısında bir balıkçının kulübesi vardı. Bazen Kral’ı ava götürdüğü oluyordu. Balıkçı çağırılır. Kral’ın kaybolduğu söylenir kendisine ve onun da aramaya katılması istenir. Balıkçı kayığına binenlerle birlikte dosdoğru kıyıdaki sazlıkların arasına gider. Ve eliyle koymuş gibi Kral ve Doktor’u bulur. Bir metre derinliğindeki suyun içindedirler. Cesetler kayığa konur ve balıkçının kulübesine götürülür. Otopsi yapılır. Doktor’un başında ve boynunda izler vardır ama Kral’da herhangi bir yaralanma izi yoktur. Görevliler şöyle bir rapor yazarlar: Kral kendisini göle atarak intihar etmek istemiş. Bunu gören Doktor onu engellemeye çalışır ve aralarında bir mücadele geçmiş. Kral Doktor’un elinden kurtulmuş ve kendisini sulara bırakarak intihar etmiş, başına darbe alan Doktor da kendini kaybedip boğulmuş. Mesele böylece kapanmış görünüyordu. Ama kaza yerini bilenler, Kral’ı ve Doktor’u tanıyanlar olayın böyle gerçekleşemeyeceğini söylemişler. Çünkü; 1- Kral, iri yarı bir adamdı, Doktor ise ufak tefek. Kral’ın peşinden koşup intiharı engellemeye çalışması hemen hemen imkânsızdı. 2- Kral, 1.90 m. boyundaydı, intihar ettiği suyun derinliği ise 1 metre. 3- Suda boğuldu diye rapor tutulan Kral’ın ciğerlerinde bir damla su bulunmamıştı. 4- Çevrede yaşayanlar silah sesleri duymuşlardı. Oysa raporda bundan bahsedilmemişti. Dedesi Prusya Kralı I. Ludwig’in kadınlarla maceraları bir hayli çokmuş.
Kendi zamanında Bavyera’da yaşayan en güzel 50 kadının portrelerini yaptırmış, sarayının duvarlarına astırmıştı. Portresini yaptırdığı kadınlardan biri olan Lola Montez adlı aktris ile olan ilişkisi ayyuka çıkınca, tahtını oğlu Maximillian’a bırakmak zorunda kalmıştı. Böylece Maximillian’ın oğlu Prens Ludwig, daha üç yaşındayken, Veliaht Prens olur. Ludwig bir Kral olarak yetiştirilmek üzere eğitmenlere teslim edilerek anne ve babasından uzaklaştırılır. Çocuk olmasına rağmen herkesin önünde eğilmesi, her şeyde, oyunlarda bile hep kendisine öncelik tanınması, bir yere girdiğinde herkesin sus pus olması Ludwig’i çok etkiler. Anne ve babadan uzak kalışı, bir araya geldiklerinde ise her iki tarafın konuşacak konu bulamaması, Ludwig’i yalnızlığa, içine kapanıklılığa, hayatını, Hohenschwanstein Şatosu’nun duvar ve tavanlarını süsleyen resimlerdeki masal kahramanlarının hayatlarıyla özdeşleştirmeye sürükler. Alp Dağları’nın ıssızlığı, şiirlerin ve efsanelerin romantizmi, hayaller, küçük Prens’in hayatını doldurur. Kral olunca masallarda okuduğu sarayları, şatoları yaptırtacak, içlerini, eski zaman kahramanlarının yaşadıkları günlerde olduğu gibi döşeyecekti. Ve o kahramanlar gibi giyinecek, o kahramanlar gibi yaşayacaktı. Kuzeni Elisabeth en yakın arkadaşıydı. Wagner’in müziğini, Shiller’in şiirlerini seviyorlardı. Aileler arası bir anlaşmayla Elisabeth, henüz 15 yaşındayken, AvusturyaMacaristan İmparatoru’yla evlendirilir, İmparatoriçe olur. Ludwig de babası ölüp, yerine Kral olduğunda 18 yaşındaydı. Daha Liseyi bitirmemişti. Tecrübesizdi. Birçok şeyi bilmiyordu. O sırada Alman devletleri bir araya gelip birlik kurarlar. Yeni İmparatorluğun başına imparator olarak Ludwig’in amcası getirilir. Ludwig, Bavyera Kralı olarak kalır, ama kararları İmparator alıyordu. Genç Kral kendi üzerindeki bu gücü kabullenemez. O kendisini, “Güneş Kral” XIV. Louis gibi görüyordu. Louis, Güneş Kral’dı, Ludwig ise “Ay Kral”. İkinci plana atılamazdı. Giderek politikadan soğur ve politikacılardan uzaklaşır.
Hayallerindeki sarayları yapmaya koyulur. Kral oluşundan dolayı kendisine ayrılan ödeneği ve ailesinden kalan serveti bu işlere harcamaya başlar. 22 yaşındayken, sevgili dostu, kuzeni, Avusturya-Macaristan İmparatoriçesi Elisabeth’in küçük kız kardeşi Sophie ile nişanlanır. Avrupa Kral Hanedanları, nedense kapılarını yabancılara kapatarak, çocuklarını hep aileden birileriyle, kardeş çocuklarıyla evlendirmişler. Belki de hayatları, romanlara, filmlere bu kadar çok konu olan, hassas, karmaşık davranışlı, sıra dışı Kral ve Kraliçeler, Prens ve Prensesler, bu yakın akraba evliliklerinin ürünleridirler. Sophie ile iyi anlaştıkları hâlde, bilinmeyen nedenlerle, Ludwig evlenme tarihini hep erteler ve sonunda nişanlısından ayrılır. Devlet görevlerini çabucak bitirir, zamanının büyük kısmını yaptırdığı sarayların plan ve detayları üzerine mimarlar ve sanatkârlar ile çalışarak geçirirdi. Neuschwanstein Şatosu’ndaki yatak odasının ince işlerinin yapımı 4.5 yıl sürmüştü. Bundan her detayın ne kadar büyük bir dikkatle gözden geçirildiği anlaşılıyor. Ludwig yapılmakta olan saraylar devam ederken yenilerinin planlarını da hazırlardı. Ancak bir sorun da büyüyordu saraylarla birlikte: Güneşe kar misali, saraylara da para dayanmıyordu. Ludwig hiçbir zaman hazineden para almaz ama Avrupa Kral ailelerinden ve bankerlerden borç almıştı. Ödeme güçlüğüne düşer. Ancak hiçbir şey onu durduramadı. Kendisine engel olmak isteyen Bavyera Bakanlar Kurulu’yla arası açılır. Bakanlar, Alman İmparatoru ve Başbakan Bismark’la anlaşarak, Ludwig’in krallığına son verme kararı verirler. Ancak Anayasa’ya göre buna yetkileri yoktur. Bunun üzerine Kralın deli olduğuna dair bir rapor yazdırırlar. Raporu hazırlayan doktorlar Kral’ı hiç görmemişlerdi. Doktorlar, Kral’ın hizmetçilerinin verdikleri ifadeleri okuyarak karar vermişlerdi. Hizmetliler Kral hakkında bildiklerini anlatmışlardı: Mesela Kral beyaz atların çektiği kızağına binip gece vakti dolaşmaya çıkardı. Başbakan Bismark raporu okuyunca:
“Buna kuşlar bile güler,” gibi bir tepki verir. Ama Kral görevden alınır. Tarihçiler, “Halka sığınsaydı, halk direnir onu tekrar tahta çıkartırdı,” diye belirtir. Çünkü halk Ludwig’i severdi. Ludwig inşaatı devam eden Peri Masalları Şatosu Neuschwanstein’da gözaltına alınır. Gece yarısı, oradan, Berg Şatosu’na götürülür. Hayallerini süsleyen ama henüz tamamen bitmemiş olan Masal Şatosu’nda çok az yaşayabilmişti. Ludwig sabaha karşı vardığı Berg Şatosu’nun bahçesinde o günün öğle vakti, doktoruyla bir gezintiye çıkar. Akşam üzeri saat 6.30’da bu defa göl kenarında dolaşmaya giderler. Doktor hizmetlilere kendilerini takip etmemelerini söyler. Geri dönmedikleri için 8.30’da Ludwig ve doktoru aramaya çıkanlar her ikisinin cesetlerini bulurlar. Hükûmet yetkililerine göre her ikisi de gölde boğulmuşlardır. Bir zaman sonra aileden bir Kontes misafirlerine bir ceket gösterir: “Bu Ludwig’in öldüğü sırada giydiği ceket,” der. Cekette 2 kurşun deliği vardır. Gölde cesetleri bulan balıkçı, yıllarca kimseye bir şey anlatmaz. Ölümünden sonra, evindeki eşyalar arasında bulunan not defterinde şunlar yazılıdır: “Bana sazlıklardan Kral’ı almamı ve karşı kıyıya getirmemi söylediler. Sazlıklara gittim. Kral kayığımı görünce suya girdi, bana doğru geldi. Daha kayığa binmişti ki, sahilden ateş edildi. “Kral kayığın kenarına yığıldı. Vücudunun yarısı suyun içine sarkıyordu. Hareketsizdi. Korktum, büsbütün suyun içine iterek oradan evime kaçtım. “Eve gelip Kral’ın aranmasına katılmamı istediler. Cesetlerin yerini zaten bildiğimden, bulmuş gibi yaparak onlara gösterdim. “Görevliler bana, ailemin selameti için bu geceden kimseye bahsetmememi söylediler.” Masal Şatosu’nu her gün binlerce kişi geziyor. Yalnızlığı seven, ancak kartalların ulaşabildiği bir tepeye sarayını konduran, çok az misafir kabul eden, zaman zaman onlardan bile kaçarak, sarayda yaptırdığı bir mağarada inzivaya çekilen Kral’ın ruhu, ne gariptir ki şimdilerde, mahremine sokulan, hayatını didik didik eden milyonlarca ziyaretçiye katlanmak durumunda.
TEMMUZ/JULY, 2015
{
{
Sizlere bu sayıda enfes bir patates kroket tarifi vereceğim. Bildiğiniz gibi patates tüm dünya mutfaklarının kullandığı insanların vazgeçemediği, neredeyse tek ortak tat diyebilirim. Kalabalık bir misafir grubunu ağırlarken, hazırlayacağınız diğer harika şeylerin yanında, emin olun ki “tel şehriyeli patates kroket” masanın gözdesi olacaktır.
- Vitamin kaybını azaltmak için salataları yemek saatinden hemen önce hazırlayın ve marul yapraklarını bıçakla değil de elinizle koparın. - Un çorbası yaparken; unun kokusunu alması için, içine şehriye veya kuskus atarsanız, un kokmasını önlemiş olursunuz.
Malzemeler (8 kişi için)
Hazırlanışı
• Yıkayıp yumuşayıncaya kadar haşladığınız patateslerin kabuklarını soyun. • Ezerek püre haline getirin. • Peynir, yumurta, tuz ve karabiberini ekleyerek iyice karıştırın.
13
- Eti soğuk su ile ateşe koyarsanız besleyici kısım büyük ölçüde suya geçer. Kaynar suya atarsanız etin üzerinde suya hemen koruyucu bir tabaka teşekkül eder ve besleyici kısım ette kalır.
Tel şehriyeli patates kroket
2 kg patates 1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri 3 yumurta 3 yumurtanın sarısı 1 su bardağı tel şehriye Kızartmak için sıvı yağ Tuz, karabiber
www.canadaturk.ca
- Revaniyi pişirdikten sonra üzerine dökeceğiniz, ‘1 bardak soğuk su ‘ revaninin şerbetini daha iyi çekmesini sağlayacak
•Elde ettiğiniz püreden ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp elinizle yuvarlayarak uzun ve yassı köfteler hazırlayın. • Yumurta sarılarını cam ya da porselen bir kapta iyice çırpın. • Hazırladığınız patates kroketleri önce yumurta sarısına, sonra tel şehriyeye bulayın. • Tavada kızdırdığınız yağın
içine kroketleri atın, altın sarısı olana dek kızartın. • Kağıt bir havlunun üzerine alarak fazla yağını çektirin. Tel şehriyeli patates kroket leriniz servise hazırdır. (Dikkat! Yağ, patatesleri atmadan önce iyice kızmış olmalı! Yoksa kroketleriniz yağı çeker.)
- Sarımsağın kabuklarını soyup sıvı yağ içerisinde hem senelerce bekletebilir hem de yemek yaparken kendinize kolaylık sağlamış olursunuz. Ayrıca yağını da yemek ve salatalara lezzet katması için kullanabilirsiniz. - Meyvelerin arasına serpiştireceğiniz herhangi türden yapraklar, onları uzun süre taze tutacaktır.
14
www.canadaturk.ca
{
{
TEMMUZ/JULY, 2015
Toronto Pan Am Games için hazır Amerika Kıtası’nın olimpiyatları olan Pan Am Games, 1026 Temmuz tarihleri arasında Toronto’da düzenlenecek.
Y
az Olimpiyatları ve Asya Olimpiyatları’nın ardından dünyanın en büyük üçüncü uluslararası spor etkinliği olan ve bu yıl 17’incisi düzenlenecek Pan Am (America) Games’e Karayipler, Kuzey, Orta ve Güney Amerika’da bulunan PASO (Pan American Sports Organization) üyesi 41 ülkeden 7 binden fazla sporcu katılacak. Futboldan güreşe, atıcılıktan biniciliğe kadar 48 ayrı spor dalında müsabakaların olacağı Olimpiyatlar, Toronto şehir merkezi başta olmak üzere GTA bölgesinde ve yakın şehir ve kasabalarda bulunan spor tesislerinde düzenlenecek. Pan Am Games’in açılış töreni 10 Temmuz’da Rogers Centre’da olacak. Öte yandan, Pan Am Games’in ardından engelliler için 7-15 Ağustos tarihleri arasında ‘Parapan Am Games’ düzenlenecek.
Maliyeti 2.5 milyar dolar Pan Am Games’in tesis yapımı ve diğer organizasyon giderleri ile birlikte Kanada’ya maliyetinin yaklaşık 2.5 milyar dolar olması bekleniyor. 14 belediyeye bağlı 30 ayrı tesiste düzenlenecek Olimpiyatlar için mevcut spor tesislerinin yanı sıra on yeni tesis daha yapıldı. Pan Am Games’e katılacak spor kafilelerinin konaklaması için de 10,000 kapasiteli 1,300 daireden oluşan Toronto şehir merkezinin hemen doğusunda Cherry and Front Caddeleri’nin kesişiminde Olimpiyat Köyü inşa edildi.
Üçüncü kez ev sahibi 1951 yılında Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te ilki düzenlenen Pan Am Games’e Kanada üçüncü kez ev sahipliği yapacak. Pan Am Games, 1967 ve 1999’da Manitoba eyaletinin başkenti Winnipeg’de yapılmıştı. Dört yılda bir Yaz Olimpiyatları öncesi düzenlenen Pan Am Games, en son 1999 yılında Meksika’nın
Guadalajara şehrinde idi, bir sonraki ise 2019 yılında Peru’nun başkenti Lima’da yapılacak.
Yıldızlar yok Düşük profilli genç sporcuların katılması nedeniyle dünya genelinde fazla popüler olamayan Pan Am Games’te özellikle futbol dalında Messi ve Neyyar gibi dünya yıldızlarını görme şanşı olmayacak. 8 ülke takımı futbolda mücadele edecek ancak erkek futbol takımları U-22 yani 22 yaş ve altı futbolculardan oluşacak. Pek çok ülke için Pan Am Games, gelecek yıl Brazilya’da düzenlecek Rio 2016 Olimpiyatları için hazırlık anlamına geliyor.
Milli Takım’da yok
B
eşiktaş’ta oynayan Kanadalı oyuncu Atiba Hutchinson, Kanada Millî Takımı kadrosundan çıkarıldı. Gold Cup hazırlıklarını sürdüren Kanada Millî Takımı’nın Teknik Direktör Benito Floro, siyah-beyazlı futbolcuyu 23 kişilik nihai kadroya almadı. 32 yaşındaki oyuncunun sakatlığından dolayı alınmadığı ve riske edilmek istenmediği belirtildi. Dünya Kupası eleme maçlarında sakatlanan Hutchinson’ın Beşiktaş ile sezon hazırlıklarına zamanında katılması bekleniyor.
Kanada çeyrek finalde elendi
ŞAMPiYON ABD
6 Haziran – 5 Temmuz tarihleri arasında Kanada’da düzenlenen 2015 FIFA Dünya Kadınlar Futbol Şampiyonası’nda ABD şampiyon oldu.
Ö
n elemeleri geçemeyen Türkiye Şampiyona’ya katılmazken evsahibi Kanada çeyrek finalde elendi. Yeni Zelanda, Çin ve Hollanda’nın
bulunduğu A grubunu 5 puanla lider tamamlayan Kanada, ilk 16 maçlarında İsviçre’yi 1-0 yenerek çıktığı çeyrek finalde İngiltere’ye 2-1 yenilerek kupaya veda etti. Yarı finalde Almanya’yı 2-0 yenen ABD ile Japonya’yı 2-1’lik sonuçla geçen İngiltere finale adını yazdırdı. Finalde ABD Japonya’yı 5-2 yenerek dünya şampiyonu oldu. Üçüncüyü belirleyen karşılaşmada ise Almanya ile İngiltere karşı karşıya geldi. Mücadeleden İngiltere 1-0 geldi ve dünya üçüncüsü oldu. Beş kıtadan 24 ülkenin
katıldığı Şampiyonanın grup maçları, Vancouver, Edmonton, Winnipeg, Ottawa, Montreal ve Moncton’da yapıldı. Final karşılaşması ise
5 Temmuz’da Vancouver BC Place Studium’da oynandı. Final karşılaşmasını Başbakan Stephen Harper ile ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden de izledi.
TEMMUZ/JULY, 2015
{
{
www.canadaturk.ca
15
16
www.canadaturk.ca
{
{
TEMMUZ/JULY, 2015
ı ş a d n a t a v k r ü T k e t i k a d ’ a Kanad
V
ahe Bedrossian bugün 88 yaşında. Bir Kore gazisi. Ankara’da acemi birliğinde askerliğini yaparken gönüllü başvuru yaparak Kore’ye savaşmaya gitmiş ve gazi olmuş. 1965 yılında Kanada’ya gelen Bedrossian, Kanada’da bilinen tek Türk vatandaşı Kore gazisi. Bedrossian’ı Toronto’daki evinde ziyaret ediyor ve Kore Savaşı başta olmak üzere bir asra yaklaşan hayatının önemli devrelerini kendisinden dinliyoruz. HASAN YILMAZ/CANADTÜRK Osmanlıya yetişemediniz ancak Cumhuriyet’in ilk meyvelerindensiniz. - Evet 1927 yılında İstanbul’da doğmuşum. Cumhuriyet çocuğuyum, Atatürk çocuğuyum. Doğduğumda eski alfabe kullanılıyordu. Harf Devrimi olunca nüfustaki memur sayesinde soyadım başa, ismim Vahe ortaya geldi. Bedros Vahe Bedrossian olduk. İlk mektebi Ermeni Okulu’nda
KORE GAZiSi
- 2. Türk Tugayı’ndaydım. Bizden önce 1. Türk Tugayı gitti. Sonra 900 kişilik bir takviye var. Sonrasında biz gittik. Bizden sonra 3. ve 4. Tugay gitti ama onların çoğu Savaş’a girmediği için muharip gazi değiller. Kore’de savaşan sizden başka Ermeni asıllı Türk vatandaşları var mıydı? - Tabii ki. Örneğin teyzemin oğlu sıhhiye bölüğündeydi. Orada bir dost kurşunuyla şehit oldu. Kore’de çekilmiş oldukça fazla fotoğrafınız var. Yanınızda makine mi götürmüştünüz? - Yok hayır, Tokyo’dan almıştım.
Kore Gazisi Vahe Bedrossian ile Richmond Hill’deki evinde görüştük.
okuduktan sonra üç yıl Alman Mektebi’ne gittim. 2. Dünya Savaşı patlak verince okul kapandı ve tekrar Ermeni Okulu’na devam ettim. Sonra da okuldan ayrıldım. Askere gidene kadar kuyumcu olarak çalıştım. Kore’ye nasıl gittiniz. Süreç nasıl oldu biraz anlatır mısınız? - Acemi birliğindeyken bir gün bir teğmenle kavga ettim. Kendisine kafa attım ve dudağı yarıldı. Teğmen, meğer nizamiye nöbetçisi imiş. Cezası on iki yıldan başlıyor.
Olaydan sonra kendisini sivillikten tanıdığım bir Yüzbaşı’nın yanına sığındım. “Ben engel olsam bir üst makama gidecek konu. Tek çaresi var bu işin, Kore’ye git bu iş kapansın,” dedi. O sıralar gönüllü olarak Kore’ye yazılınıyordu. 9 Ağustos 1951’de Kore’ye gitmek için ayrıldım. Gemiyle bir aylık yolculuktan sonra Kore’ye vardık. 1951’de gittiğinize göre ilk gidenlerden değilsiniz...
Tokyo’ya nasıl gittiniz? - Subaylar izinlerinde Tokyo’ya giderlerdi. Ben de onlarla giderdim. Uçakla yaklaşık 2, 2.5 saatlik bir yolculuktu bu. Subaylar, askerleri de idare eder, Seul’e gitmelerine izin verirlerdi. Ne kadar kaldınız Kore’de? - 18 ay. MP (Military Police) yani Askeri İnzibat’tım. Çoğunlukla araç kullandım. Birisi ciddi olmak üzere birkaç kez yaralandım. Bir süre Seul Karakol Kumandanlığı’nda karakol komutanı olarak görev yaptım. Sonra Türkiye’ye döndük,
TEMMUZ/JULY, 2015
{
{
www.canadaturk.ca
17
teskeremizi aldık. Asker dönüşü neler yaptınız? - İstanbul’a dönünce askerden önceki işim olan kuyumculuğu yapmadım. Sıhhi aletler üzerine çalıştım. X-ray cihazı tamiri, ameliyat odalarına kurşun kaplama vs. işleri yapardım. Dönemin ünlü iş adamı Mehmet Kavala’nın bayisiydim. Anadolu’yu dolaştığım zaman Vahe yerine Vahit ismini kullanırdım. Bir gün Erzurum ya da Kars’ta sigorta hastanesinin ameliyathanesini kurşun kaplamaya gitmiştik. Röntgenci Ermeni olduğumu biliyor ama başhekim bilmiyordu. Yaptığımız işi çok beğendi. “Hep gavurlar gelip yapardı bu işleri. Çok şükür Allah’a Vahit Bey gibi bizden bir teknisyen yaptı bu sefer,” dedi. Sonraları fotoğraf makinesi satışı ve tamiriyle uğraştım. Kanada maceranız nasıl başladı? - 6-7 Eylül Olayları’nı yaşamıştık. Birçok Rum ve Ermeni gibi ben de de yurt dışına çıkma fikri o zamanlarda gelişmişti. İşim dolayısıyla da Avrupa’ya sürekli giderdim. Her yıl bir iki ay fabrikaları dolaşırdım. Daima gözüm dışarıdaydı. Arkadaşlarım Kanada’ya gidelim dese de ben Almanya’ya gitmek istiyordum. İş yaptığım fotoğraf makinesi fabrikaları da onlarla çalışmamı istiyorlardı. Lisanlarını da biliyordum. Bir gün Tarlabaşı’ndaki dükkânımıza bir Kanadalı geldi. Kodak firması, fotoğraf makinesinin tamiri için göndermiş. Kore’de ABD askerlerinden aşina olduğumuz İngilizcemiz ile sohbet etmeye çalıştık. Makinesini tamir ettim, para da istemedim. Kendisine kartımı verip gönderdim. Daha önce Kanada’ya başvuru yapan arkadaşımın bir sonraki gün İngiliz Konsolosluğu’nda görüşmesi vardı. Kanada Konsolosluğu olmadığı için Kanada ile ilgili işlemler İngiliz Konsolosluğu’nda yapılır, bir görevli gelir göçmenlik için görüşmeleri gerçekleştirirdi. Görüşmeden sonra arkadaşım görevliye benden bahsetmiş, iyi bir tamirci falan demiş. Görevli cebinden benim kartımı çıkartmış; “Bu mu arkadaşın?” diye sormuş. Meğerse benim dükkâna gelen o kişiymiş. Benim için randevu ayarladı, gittik görüştük. Başvuru yaptık ve sekiz ay içinde de evraklar geldi. İş yaptığımız Alman saat firması Rollei yetkilileri, “Kanada’da yeni distribütörlük açıyoruz, sana ihtiyacımız var, başka bir yere gitme bizde çalış,” dediler. Ben dört ay Almanya’da kaldım. Sonra ailem geldi. Vizeler gelince de hep beraber Almanya’dan Toronto’ya geldik. Hangi yıldı?_ -1965. Rollei firması bizi aldırmak işin havaalanına birisini göndermişti. Bizi alıp bir motele götürdüler. Eşim moteli görünce ağlamaya başladı. Şok olmuştu. Almanya’da nereye gitsek lüks otellerde kalırdık. Bir süre o firma için çalıştıktan
Vahe Bedrossian Kore Gazisi
Foto Hasan Yılmaz
sonra ayrıldım. Ama fotoğraf tamir etmeye devam ettim. 80 yaşına kadar da aktif olarak çalıştım. Kore tarafından verilen gazilik madalyasına çok geç kavuşmuşsunuz. Nedeni nedir? - Savaş sonrası BM tarafından bizlere madalyalarımız verilmişti. Biz Kanada’ya geldikten sonra ise Güney Kore’nin gazilere madalya gönderdiği haberini aldık. Ancak Kanada’da olduğum için bu madalyayı alamadım. Kanada’ya geldikten sonra ilk ve son kez 12 yıl önce Türkiye’ye gittim. Gaziler Derneği’ne Güney Kore’nin verdiği madalyayı almak için başvurdum. Üye olmam gerektiğini söylediler, oldum. Ancak madalya elimizde yok, ısmarlamamız
gerekiyor, parasını öde biz sana göndeririz falan dediler. Aklıma yatmadı, zamanım fazla olmadığından daha fazla üstelemedim ve madalyayı alamadan geri döndüm. 2009 yılında bir tanıdık Türkiye’ye gittiğinde benim adıma madalyayı alıp bana getirdi. Yine bu tanıdıkla birlikte aynı yıl Ottawa Büyükelçiliği’nde düzenlenen 30 Ağustos Resepsiyonu’na katıldık. Askerî Ataşemiz, madalyayı merasimle takalım, dedi. Tören düzenlendi. Bildiğimiz kadarıyla muharip gazilere Türkiye maaş veriyor. Siz bu maaşı almadınız mı? - Önceden çifte vatandaşlık yoktu. Kanada vatandaşı olmak için izin alarak Türk vatandaşlığından çıkmıştık. Askerî Ataşe çok yardım etti ve 2009’da Türk vatandaşlığını yeniden aldık.
Vatandaş olduktan sonra gazi maaşı almaya başladım. Üç ayda bir 600 TL civarında bir para. Ancak, ilk yıl düzenli gelen maaş sonraları aksamaya başladı. Bir yatıyor, bir yatmıyor. Saatlerce ilgili kurumlarla telefon görüşmesi yapmama rağmen hâlâ düzene girmedi. Kanada’dan herhangi bir madalya ya da maaş verilmedi mi size? - Royal Canadian Legion’a başvurmuştum. Türkiye adına Savaş’a katıldın bizim yapacağımız fazla bir şey yok dediler. Yine de bir defaya mahsus bir miktar para gönderdiler. Ayrıca aracımda gazi plakası kullanma hakkım var. Kanada’da sizden başka Kore gazisi Türk vatandaşı var mı? - Kore’ye giden varmış diye duydum ama bildiğim kadarıyla Kore Savaşı’na katılıp gazi olan başka kimse yok.
18
www.canadaturk.ca
s l l a F Sauble
YAPRAK GÜRDAL yaprakgurdal@hotmail.com
S
auble Falls Eyalet Parkı Toronto’nun üç saat kuzey batısında, Lake Huron kıyısında Bruce Country sınırları içindeki South Bruce Peninsula kasabasında bulunuyor. Sauble Nehri, bu parkı geçtikten
{
ı k r a P t Eyale
KANO KEYFİ
sonra Lake Huron’a dökülüyor. Bu park, bana göre keyifli bir kano gezisi için en ideal park. Burada nehirde kano yapmak büyük bir gölde kano yapmaktan çok daha fazla keyifli geldi bana. Manzara inanılmaz güzel ve insana kano yapmayı sevdiriyor. Sauble Beach ise ince kumlarıyla yüzmeye gidilebilecek en güzel yerlerden biri. Bir hafta sonu kamp, kano ve yüzme kombinasyonu için Sauble Falls parkına mutlaka gidilmeli… Huron Gölü’ne sadece yüzmek için gidilecekse benim tercihim daha güneyde yer alan Pinery Eyalet Parkı’nın kumsalı olurdu.
{
TEMMUZ/JULY, 2015
TEMMUZ/JULY, 2015
{
{
www.canadaturk.ca
19
20
{
www.canadaturk.ca
GÜNCEL! T
elevizyon haberlerinde, gazete haberlerinde, canları pahasına zengin ülkelere iltica etmeye çalışan yoksul ülke vatandaşlarının acıklı serüvenleri anlatılıyor. Küçük kayıklarla, yaş haddini yıllar önce doldurmuş çürük teknelerle, TIR’ların dorselerinde veya gemilerin konteynerleri içine eşya gibi doldurulmuş olarak, belirsiz bir geleceğe, çocuklarıyla, emzikli bebekleriyle giden insanlar bunlar. Mübarek Ramazan günleri, Müslüman Müslümanı acımasızca katlediyor: Ya uçaklarla bombalıyor, ya roketlerle vuruyor, ya bir Cuma günü, tam Cuma namazı vakti, camiye girip namaz kılanların arasına sokulup, gövdesine sardığı bombaları patlatıyor ve ibadete gelen cemaati öldürüyor.
TEMMUZ/JULY, 2015
Hayat Yolculuğu
Yaptığı katliamla İslam’a hizmet ettiğini düşünüyor. Cennete gideceğini düşünüyor. Libya, Tunus, Mısır, Sudan, Nijerya, Irak kan revan içinde. Suriye’de taş üstünde taş kalmadı. Yakında Yemen’de de kalmayacak. Çünkü çok demokrat olan bazı Müslüman ülkeler karar aldılar, hem Suriye’ye, hem Yemen’e demokrasi getirecekler. Gazetemizin değerli editörü yazılarda güncel konulara değinilmesini istiyor. Ama güncel konular böyle acımasız. Kalem bile yazarken üzüntü içinde kıvranıyor. Garibanlar çocuklarına bir gelecek sağlamak için havasız konteynerlerde, denizin soğuk sularında geçit ararken acaba akıllarından bir tas sıcak çorbadan fazlası geçiyor mu? Hep söylenir ya, çoban, “Zengin olursan ne yersin?” diye sorulduğunda: “Elbette soğanın cücüğünü,” demiş. Sayıları giderek artan lüks restoran müdavimleri soğan cücüğü mü yemeye gidiyorlar! Giderek açılan zengin yoksul farkı, dünyanın önemli bir nüfusunun yatağa yarı aç, yarı tok girmesine neden oluyor.
DEFTERZADE MEHMET PAŞA’nın HİKÂYESİ (*)
Zenginin yediği içtiği, çatalı, kaşığı hep merak konusudur. “Mehmet Paşa, güzelliği benzersiz bir yiğit, iyi at binen, savaş meydanında bir cesur aslan, sevimli, iyi huylu, şanı yüce bir vezir idi. “Onun sofrasında pişen lezzetli yemekleri, gümüş sinileri, gümüş sahanları, çini fağfurları, sırmalı makramaları, gümüş ve altınla kaplanmış leğen ve ibrikleri, gulebdan ve buhurdanları, hiçbir vezir sofrasında görmedim. “Zülbiyat ve hulviyatı, baklavası, paludesi, muhallebisi, üçer kase türlü türlü hoşafı tamamen Şam’dan gelen bitkilerden yapılırdı. “Sefere çıktığında bile gece gündüz yirmişer fağfuri saf tereyağlı katmerli böreği, çöreği misk kokulu yemeği eksik olmazdı. “Sofrabaşı hizmetine memur yetişkin, temiz, canı tez, çabuk, güneş parçası, atlas ve sırmalı giyeceklere bürünmüş hizmetçileri vardır. Bunlar ayrı ayrı hizmetler veren has kölelerdir. “Paşanın 40 ahçısı vardı. Seferde yirmi tanesi önden gider menzilde hazırlık yapardı. Akarsu başında konaklanır, avlanan balıklar, sülünler, ceylanlar, keklikler, turaçlar pişirilirdi. “Aşçıların atlarını eğerlemeleri yasaktı. Yirmi saraç onların atlarını eğerler, beş seyis de atlarına bakardı. Aşçıların çadırlarını kuran on tane çadırcıları vardı. “Aşçıların çadır kurmaya ve ateş yakmaya katılmaları katiyyen yasaktı. Ateşi ateşçiler yakardı. Bütün aşçıların elleri eldivenliydi. “Hep temiz olurlardı. Pis görünürlerse tabanlarına yüz değnek yerlerdi. “Her birine her üç ayda bir tepeden
{
tırnağa yeni giysiler verilirdi. “Hangi aşçı yeni, lezzetli bir yemek bulursa, paşa onu ödüllendirirdi. “Dolmacı, kıymacı, köfte ve kebabçıların balık ağından sık örülmüş çadırları vardı. Etleri oraya koyarlar, hiç sinek giremezdi. “Yemekler sofraya gelince, bütün mertebaniler ile vekilharç ağa, çaşnigirbaşı, aşçıbaşı, baş halife, kebabçıbaşı, hamurcubaşı ve çorbacıbaşı, Paşa’nın huzurunda temiz giyimli olarak, muhteşem hançerleri, çifte zincirli bıçaklarıyla sofra başında hazır dururlardı. “Paşa, yemeği beğenmezse, onları azarlardı. “Paşa hangi şehre varsa hemen sarayın hamamını, odalarını gezer, herkesi yerine yerleştirir, sonra mutfağa giderdi. Eğer mutfağın şeklini, şemalini beğenmezse inşaat ustalarını ve marangozlarını mutfağa sokar, orada kırk aşçısından her biri için ayrı ayrı ocaklar yaptırır ve her yeri beyaza boyatırdı. “Mutfağı inci gibi süsler, Keykavus mutfağı, Balbek-i Süleyman mutfağı yapardı. “İki üç günde bir mutfağa baskın yapardı. Mutfakta bir yabancı görse, aşçının elbiselerini, tırnaklarını, takımlarını ya da mutfağı pis görse vay aşçıbaşının hâline. “Eli, kolu, tırnakları pis olan aşçının cezası 200 kızılcık sopasıydı.” Zenginin yediği içtiği bizlerin çenesini yorarmış. Sağlık olsun. Değerli okurlarımın Ramazanlarını candan kutlarım. (*) Seyahatname: Evliya Çelebi, 4. Kitap
Toronto’da yaşayan Türk toplumu üyesi Nezihe Kotracı Dubrovac’ın yeni kitabı yayımlandı. “Life Journey in Poems and Stories – Hayat Yolculuğu Şiirler ve Öyküler İçinde” adını taşıyan kitapta 15 İngilizce ve 20 Türkçe şiir ile 5 İngilizce ve 3 Türkçe öykü bulunuyor. Dubrovac; “Bu kitabıma beni en çok etkileyen, bende en çok iz bırakan anılarımı aldım,” diyor. Kitapta yer alan resim ve figürler de Dubrovac’a ait. Nezihe Dubrovac, beş ile yedi yaş arası çocuklara yönelik hazırladığı resimli hikâye kitabı “Who am I” adını taşıyan ilk kitabını ise 2006 yılında yayımlamıştı.
Emekli olunca edebiyata yöneldi 1932 yılında İstanbul’da doğan ve Bosna asıllı eşiyle 1956 yılında Kanada’ya gelen Nezihe Dubrovac, o yıllarda Toronto’da yaşayan altı Türk’ten biriydi. Emekli olduktan sonra George Brown Koleji’nde resim ve çocuklar için yazma kursları aldığını belirten Dubrovac, bu kurslara katılan en yaşlı kişi olmama rağmen en başarılısı idim diyor ve ekliyor; “Emekli olmadan önce emekli olunca ne yapacağımı düşünür dururdum. Daha sonra ilgim ve becerim olduğunu düşündüğüm edebiyata yöneldim. Kendimi geliştirmek için de kurslar aldım. Zaten Kanada’ya geldiğim günden beri de hiç boş durmadım
ve devamlı bir şeyler öğrenmek, ilerlemek için çabaladım.” Dubrovac’ın çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış öykü ve şiirleri bulunuyor. Rocky Dağları’nı anlatan “Paradise in the Rockies” ve Niagara Şelalesi’ni anlatan “The Pearl of the World” adlı şiirleri ile Nezihe Dubrovac, 2002 yılında ‘International Library of Poetry’ tarafından Editor’s Choice Awards ile ödüllendirildi.
Nezihe Dubrovac
“Love is a Verb” festivalde gösterilecek
H
izmet Hareketi’ni anlatan “Love is a Verb” (Sevgi Bir Eylemdir) belgeseli, Muslim Fest’te izleyiciyle buluşacak. Yönetmenliğini ve yapımcılığını üç Emmy Ödülü sahibi Terry Spencer Hesser’in üstlendiği belgesel, Hizmet Hareketi ve Hareket’e fikirleriyle rehberlik eden Fethullah Gülen’i konu ediyor. ‘Love is a Verb’, geçtiğimiz yıl Kanada’nın birçok şehrinde özel gösterimle izleyiciyle buluşmuştu. Muslim Fest, 1-2 Ağustos tarihlerinde Mississauga Living Arts Center’da düzenlenecek.
Ayrıca bu yılki Muslim Fest’te ilk defa Türkiye, Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Tataristan, Kırım Türkleri ve Irak Türkmenleri topluluklarının katılacağı Turkic Pavilion (Türk Dünyası Pavyonu) açılacak. Türk Dünyası Pavyonu’nda ebru sanatından örnekler ve ney dinletisi başta olmak üzere Türk Cumhuriyetleri’ne ait İslam sanat ve kültür eserleri sergilenecek. Festival Komitesi’nden alınan bilgiye göre Türkiye’den gelen Mehter takımı da programda yer alacak. Festival’e Miami’de yaşayan ünlü Türk tesettür moda danışmanı Yasemin Kanar da konuşmacı olarak katılacak.
TEMMUZ/JULY, 2015
Y
ıl 2000. Ekim Ayı. Yer Ankara, Dış İşleri Bakanlığı. Diplomasi muhabirleri olarak aldığımız beşten fazla Ortadoğu brifingleri hep Irak Savaşı ve Kürdistan tehlikesi üzerine. Tecrübeli diplomat Murat Bilhan’ın sözleri hâlen kulaklarımda: “Pandora’nın kutusunu Amerikalılar açacaklar ama kimin kapatacağını kendileri de bilmiyorlar. Burunlarından kıl aldırmıyorlar, uyarıları dikkate almıyorlar. Selçuklu ve Osmanlı’nın 900 yıllık tecrübesini kulak ardı ediyorlar.” diyordu. Henüz Saddam Hüseyin devrilmemiş, El Kaide’nin Irak kolu kurulmamış, seküler Irak Baas Partisi ile radikal İslamist Selefilerin evlenmelerine daha dört yıl vardı. O yıllarda birbirlerine düşmanlar. Amerikan işgali Sünni Baasçıları safdışı bırakıp, Şiileri ön plana çıkartınca Müslümanlar birbirlerini katletmeye başladı. Ürdünlü Salafi Musab Al Zargavi’nin Şii düşmanlığı üzerine başlattığı iç savaş, savaşın çocuğunu doğurdu. 2010’dan itibaren birkaç isim değiştirerek bugün IŞİD ve Al Nusra’ya dönüştü. IŞİD’e Kanada’dan 100 genç katılmış. Batı ülkelerinden 4 binin üzerinde militan “Transnational Selefi” ideolojisi etkisinde kalmış ve Müslüman kardeşlerine yardım için güya cihada koşmuşlar! Bunların içinde yeni Müslüman olmuş Batılılar da var. Bir süredir sosyologlar ve gazeteciler, bunun nedenlerini araştırıyor. Wilfrid Laurier Üniversitesi’sinden Prof. Dr. Lorne Dawson, ‘terörizm ve yeni dinî akımlar’ uzmanı olarak Başbakan Stephan Harper’a bir rapor sundu. Kanada İstihbaratı CSIS ve Kanada Polisi’nin ilgili birimleri, yakın takiple bazı Kanadalıları IŞİD’e gitmeden yakaladılar. Afganistan savaşı ve Taliban için Selefi militan toplayan bazı isimlerin IŞİD içinde çalışması işlerini kolaylaştırdı. Hangi stratejileri ve taktikleri izledikleri, propagandalarında nasıl bir dinî terminoloji kullandıkları ve ne gibi dünyevi ve uhrevi vaatler sunduklarını araştırdım. 80 ülkeden katılan yabancı savaşçıların ve lokal olarak işe alınan Iraklı ve Suriyelilerin değişik gerekçeleri
{
{
Pandora’nın kutusunu kim kapatacak? ve sebepleri var. IŞİD, Batı ülkelerinde, lise, kolej ve üniversite öğrencilerini hedefliyor. IŞİD’e işe alanlarla ilk temas, dinî seminer, etnik toplumların sosyal aktiviteleri, bazı camilerin programları ve Suudi seleflerin öğretmen olduğu Arapça kurslarında oluyor. ‘Cihad davası’nın eğitimi sosyal medya’da devam ediyor. Skype, Facebook ve Twitter kullanılıyor. 47 binden fazla IŞİD sempatizanının twitter kullandığı tespit edildi. IŞİD, fakir Müslüman ülkelerde işsiz gençleri aylık maaşa bağlayarak kazanıyor. Taliban, 100 dolar sunarken, IŞİD aylık 400 dolar veriyor. Aralarındaki rekabet Asya’da kızıştı. Hatta savaşıyorlar. Selefi okullarının yoğun olduğu Pakistan, Özbekistan ve Afganistan’ın yanı sıra Nijerya, Mısır, Libya, Tunus, Fas, Ürdün, Filipinler ve Endonezya’dan Selefi virüsünü kapmış örgütler militan gönderiyor. 4 ayrı kategoride hangi unsurların cazip geldiğini sınıflandırabiliriz. Şöyle ki: A)Dünyevi çıkarlar: Çok eşlilik, bedava
seks yapma ve cariye elde etme hevesi. Bedava gayri menkul. Standart maaşla kolay geçim. Silahların gölgesinde ve korkusunda elde edilen güç, son model araç ve yaşam statüsü çekici geliyor. 12 petrol kuyusundan kaçak petrol satan IŞİD’in gelir kalemleri: Kaçakçılık, hırsızlık, fidye, talan ve gasp edilenlerin satışı, köle kadın ve çocuk ticareti. Müslüman olmayanlardan zorla alınan Cizye vergisi. Kanlı terör holdinginde kurallar ayrımcı. B) Uhrevi, ahiret çıkarları: Şehitlik peşinde olan bazıları, gerçekten de İslam devleti ve halifeliği kurduklarına inanıyorlar. Ömürleri savaşla geçmiş Çeçenler, Peştunlar ve Filipinliler, belki de zalim Batılı kolonicilere ve işgalcilere karşı Müslüman kardeşlerine yardım ettiklerini düşünüyorlar. ‘Cenneti garantileyin’ çağrısına inanan pek çok cahil Müslüman var. İntihar saldırıları bundan oluyor. C) Dinî jargon istismarı, kıyamet savaşı öngörüsü, ütopik ve dayanağı olmayan bazı metafor ve mitler
www.canadaturk.ca
21
kullanılıyor. “Mercidabık’ta son Haçlı Seferi’ni durduracağız,” mitinin aşırı milliyetçi Araplarda epey alıcısı var. Dabig online dergileri 6 dilde yayın yapıyor. Farklı dillerde farklı propaganda araçları var. Türkler bu durumda Haçlı Savaşı’nın parçası oluyor. 1516’da Sultan Yavuz Selim, hilafeti ve kutsal toprakları Araplar’dan alması nedeniyle haçlı mı oldu şimdi? IŞİD, en zengin ve kanlı örgüt olurken, bir şiddet markası ve ikon oluşturdu. Irak’ta kurulmuş Mücahitler İslam Şurası’na 6 selefi örgüt kayıtlı. Bunun benzeri Suriye’de kuruldu ve IŞİD, Asad Rejimi’ne karşı savaşan 15 farklı grubu şimdi bu çatı altında kontrol ediyor. Liva Tevhid, Ahrar El Şam gibi girmek istemeyenlerin liderleri yok edildi. Cihadcı “Transnational Selefi kimliği” ve ideolojisi zorla benimsetildi. Güç savaşında IŞİD, Suriyelilerden oluşan güç El Nusra’nın 700 elemanının yanı sıra IŞİD’i yöneten Baasçı generallerden İbrahim El Duri’yi de öldürdü. Türkiye ve ABD’nin ortak yapımı Özgür Suriye Ordusu bile emirlerine girdi. Birbiri ile anlaşamayan 8 farklı Kürt grup IŞİD’e karşı el birliği yapmak zorunda kaldı, PKK uzantısı eski Marksist PYD ve YPG, Barzani Kürdistanî ile birlikte umut hâline geldi. Kimin kime hizmet ettiği belli olmayan kaygan bir zemin oluştu. D) Bazı ekonomik, siyasi, kültürel ve sosyal araçlarda yabancı savaşçıların bölgeye akın etmesinde etken oldu. Londra ve Paris’ten IŞİD’e katılan iki farklı yeni Müslüman olmuş kadın, skype’da chad odalarında IŞİD elemanlarının yakışıklı olmasına bayılmış. Romantik evlilik yapmışlar! Batı’daki sıkıcı ve anlamsız hayat, İslami kuralların uygulandığı bir ülkede yaşama heyecanı onları celp etmiş. Ancak her ikiside IŞİD militanlarının iştahlarını doyuran seks kölesi hâline gelmişler. Gerçeklerin farklı olduğunu Nadya kod adlı Fransız kadın şöyle anlatıyor: “IŞİD üyeleri asla Kur’an okumuyor, hadisleri bilmiyor. Tek anladıkları insanları öldürmek ve seks yapmak. Kadınları 2. sınıf varlık ve erkeklerin kölesi olarak görüyorlar.” Belçika’dan katılan bir genç, Cezayirli radikal kız arkadaşının kurbanı olduğunu söylüyor. Cihadi evlenmesi her zaman gönüllü olmuyor. Evlilik yapmayan bazı Iraklı ve Suriyeli kadınları IŞİDcilerin öldürdüğü medyaya yansıdı. Gelen Batılı Müslüman kadınlar zorla IŞİD elemanlarıyla evlendiriliyor. “Ganimet” diye tecavüz edilen kadın sayısı 37 bini geçti. Ne kadar kadın ve çocuğun köle pazarında satıldığı bilinmiyor. Pandora’nın kutusunu ABD, Katar, Suudi Arabistan, İngiltere ve İsrail’in kapatamayacağı çok açık ortada! Katar’ın El Ceziresi bir aydır IŞİDcilere, ‘El Nusra’ya geçin’ kampanyası yürütüyor. Suudilerin ve Katar’ın İhvanı Müslimi boğduğu yer sadece Mısır değil, Suriye bunun pazarı! Erdoğan hükûmetleri, Suriye dramının başsorumlularından olduğu için sorunu, AK Parti taraftır, çözemez. Mevcut durum zaten İsrail’in işine yarıyor. İngiltere ve ABD’nin IŞİD aracı veya bahanesi ile ‘Büyük Kürdistan’ı kurduğu düşüncesi Ankara’ya hâkim. İran ve Rusya faktörü de kanıksanamaz. TSK’nın 30 Ağustos’tan sonra alacağı net tavır, Pandora’nın kutusunu kapatabilir. Peki, ulusal güvenlik sorunu hâline gelen Erdoğan’ı ne yapacağız? Suriye sınırında tampon bölge kurularak mülteciler geri döndürülebilir. Amerikan hava saldırıları IŞİD’e lokal bazda katılımı artırıyor. TSK’nın Kürtlerle IŞİD’e karşı işbirliği yapmasından başka çare gözükmüyor. Dünya, buna şaşacaktır!
22
www.canadaturk.ca
{
{
TEMMUZ/JULY, 2015
C-24 Yasası ve Kanada’daki çifte vatandaşların durumu MURAT KANDEMİR murat_kandemir@outlook.com
K
anada Vatandaşlık Kanunu’nu revize eden ve son aylarda oldukça tartışma yaratan C-24 Yasası Parlamento’dan geçti ve kanunlaştı. Kanada vatandaşı olma kriterlerini daha da zorlaştıran bu Kanun içeriği ile özellikle Kanadalı çifte vatandaşları çok ilgilendiriyor. Çifte vatandaşları çok ilgilendiriyor çünkü bazılarının deyimiyle artık de fakto iki sınıf vatandaşlık ortaya çıkmış bulunuyor. Bu iki grup sadece Kanada vatandaşı olanlar ve Kanada vatandaşlığını sonradan edinen ve herhangi bir ülkenin vatandaşı olan çifte vatandaşlardan oluşuyor. Tartışmalı C-24 Yasası ya da asıl adıyla Kanada Vatandaşlığını Güçlendirme Yasası (Strengthening Canadian Citizenship Act) hükûmete çifte vatandaş olan ve terörizm, vatana ihanet ve diğer bazı ciddi suçlara karışan Kanadalıların Kanada vatandaşlığını iptal etme yetkisi veriyor. Geçen ay yürürlüğe girmesinin ardından Kanada kamuoyunda Yasa’nın iki farklı vatandaşlık sınıfı yarattığı ve özellikle ikinci bir vatandaşlığı bulunan Kanadalıların artık “ikinci sınıf vatandaş” olarak görüleceği ve Kanada vatandaşlığının “rastgele bir şekilde” iptal edilebileceği yorumları yapılmıştı. Peki yeni Kanun çifte vatandaşlar için ne anlama geliyor? Daha önce anlatmaya çalıştık. O kadar çok soruya muhatap olduk ki tekrar anlatalım dedik. Bazı sosyal medya mecralarında Yasa’ya karşı kampanyalar yapılmış ve bu Yasa’yla Kanada vatandaşlığının istenildiği anda geri alınabileceği yorumları yapılmıştı. Simitkokusu gibi bazı tartışma gruplarında devletin bazı gizli kanunları yürürlüğe koyduğu ve artık değil suç işlemek, istendiğinde vergi beyannamesi yaptırmayanların bile Kanada vatandaşlığının iptal edebileceği bu yüzden en azından vergi beyannamesinin doldurulması gerektiği gibi yorumlar yazılmıştı. Peki Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı’nın da dediği gibi bir hak değil ama bir ayrıcalık olarak verilen Kanada vatandaşlığı rastgele ve kolayca bir şekilde geri alınabilir mi? Tabi ki hayır. Yasa’nın hiçbir
yerinde herhangi bir sebeple Kanada vatandaşlığının geri alınabileceği yazmıyor. 29 Mayıs’ta yürürlüğe giren Yasa’da çifte vatandaşların Kanada vatandaşlığı: - Vatandaşlığı yalan beyan ya da hileli yollarla alanlardan, -Kanada ile direkt askerî çatışmaya giren silahlı güçlerde ya da organize silahlı gruplarda hizmet verenlerden, -Vatana ihanet ve casusluk yapanlardan ya da ömür boyu hapis cezası alanlardan ve -Terörizm suçundan hüküm giyenlerden ya da Kanada dışında benzer suçtan hüküm giyenlerden ve beş yıl veya daha fazla hapis cezası alanlardan geri alınabiliyor. Tabi bu arada BM’nin ‘Vatansızlığın Azaltılması Sözleşmesi’ne taraf olunması sebebiyle Kanada vatandaşlığının elinden alınmasıyla vatansız kalacak kişilerin ne suç işlerse işlesinler Kanada vatandaşlıklarının iptal edilemeyeceğini de belirtelim. Eleştirilere ve benzer sorulara muhatap olan Kanada Göçmenlik ve Vatandaşlık Bakanı Chris Alexander bir haber kanalında yayımlanan söyleşide insanların teröre bulaşmalarını engelleme konusunda Hükûmet’in hiçbir şey yapmadığı ya da bu konuda oldukça ileri gittiği yorumlarına muhatap olduklarını ifade etti. Alexander, artık istihbarat birimleri arasında bilgi alışverişinin sağlanması ve Göçmenlik Bakanı’na çifte pasaport sahibi vatandaşların Kanada vatandaşlıklarını iptal etme yetkisinin verilmesi sayesinde Harper Hükûmeti’nin, Kanada’nın terörist yetiştiren bir ülke olmasını engelleyebileceğini belirtti. Her iki inisiyatifin eleştiri oklarını üzerine çekerek Anayasa’ya aykırı olduklarını düşünenlere göre bakan Alexander tam tersini düşünüyor. Ulusun güvenliği motivasyonu ile hareket eden Alexander “Çifte tabiiyet durumunda Kanada vatandaşlığını iptal edeceğiz. İnsanların vatansız olmalarına yol açmayacağız. Çok az sayıda Kanadalı, terörizm, casusluk ya da vatana ihanet suçlarından hüküm giyiyor. Bu ölçüler umuyorum ki çok az sayıda kişi dışında pek uygulanmayacak,” dedi. Ağır suç işlemedikçe Kanada vatandaşlığımızı kaybetmiyorsak bu sonu bitmeyen tartışma neden peki?
Uluslararası Af Örgütü’nün yanında bazı göçmenlik ve mülteci avukatları C-24 Yasası’nın özellikle vatandaşlık iptali yetkisi veren maddelerini eleştirmiş ve Yasa’nın vatandaşlık iptali kararının Federal Mahkeme hâkimi yerine Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı’nın ya da yetkilendirdiği bir görevlinin vereceğine vurgu yapmışlardı. Muhafazakâr Hükûmet’e göre yasa, yetkiyi bakan ya da onun görevlendireceği birisine vermişti çünkü böylesi daha “az masraflı” ve daha etkin bir süreç demekti, fakat eleştirmenler vatandaşlık iptalinde göçmenlik görevlilerine takdir yetkisi verilirken insanların kanuni haklarından mahrum bırakıldığı eleştirisini yöneltiyorlardı. Kısacası eleştirenlere göre nerede bir takdir yetkisi (discretion) varsa orada keyfi bir uygulamaya (arbitrary treatment) yer vardır. Bakan Alexander çok az sayıda ve sadece yukarıda belirtilen suçlardan yargılanan ve hüküm giyen ve ikinci bir vatandaşlığı olan insanların Kanada vatandaşlıklarından mahrum olacağını söyleyerek aslında kapının çok dar olduğunu ima ediyor. Eleştirmenlere göre ise takdir yetkisi sayesinde ek gerekçeler gösterilerek dar olan kapının giderek daha da açılmayacağı ne malum? Diğer eleştirilerden biri de bazı Kanadalıların ‘soy, evlilik ve diğer aile bağları yüzünden ikinci bir vatandaşlığı olup olmadığından haberinin bile olmadığı’ gerçeği. Kanada’da göçmen bir ailenin çocuğu olarak doğmuş ve Kanada pasaportu dışında herhangi bir pasaport taşımayan insanlar da var. Devlet, Kanada vatandaşlığını iptal etmek istediği kişinin geldiği ülke, aile ya da kan bağı gibi sebeplerle ikinci bir vatandaşlığı olduğunu da varsayacak. Yani ikinci vatandaşlığından haberi olmayan ve geldiği ülkeden pasaport sahibi olmayan birisi Kanada dışında bir vatandaşlık sahibi olabilme ihtimali de göz önüne alınarak Kanada vatandaşlığından çıkarılabilecek. Yeni vatandaş olacaklardan istenen, Kanada’da ikamet etme niyetinin olması (intent to reside in Canada) kuralı da eleştirileri üzerine çekiyor. ‘Intent to reside in Canada’ maddesi
29 Mayıs’tan sonra Kanada vatandaşı olmuş ve çeşitli sebeplerle Kanada dışında yaşayanları vatandaşlık iptali ihtimaline karşı savunmasız bırakıyor. Yeni Kanadalı olmak isteyen göçmenler artık vatandaş olabilmek için “Kanada içinde ikamet etme” niyetini göstermek zorundayken, vatandaşlığı aldıktan sonra Kanada dışında yaşamaları durumunda Kanada vatandaşlıklarının vatandaşlık başvurusu formunda yalan söyledikleri iddiasıyla iptal edilmemesine ne engel olabilir? Kanada içinde yaşamak Kanada vatandaşı olmak için bir ön koşulsa, her ne sebeple olursa olsun Kanada dışında yaşamaya başlamak vatandaşlığın iptaline yol açacak bir gerçeğe aykırı beyan (misrepresentation) olarak görülebilir mi? Eğer öyleyse bu çifte pasaport sahibi bir Kanadalının yurt dışında iş, ticaret ya da akademik çalışmalarda bulunması ya da ciddi derecede hasta olan bir yakınına bakamayacak olması anlamına gelmez mi? Kimileri gelir, kimleri gelmez diyor. Yasa yeni ama bunun çifte vatandaşları nasıl etkileyeceğini vatandaşlık iptal kararlarıyla göreceğiz. Sivil haklar savunucu grupları ve Uluslararası Af Örgütü C-24 Kanunu’nun çifte vatandaşlara karşı bir ayrımcı tutum içerdiğini, onları “daha az Kanadalı” olarak görüp Kanada’da doğan vatandaşlarla eşit haklara sahip olmayan kişiler olarak varsaydığını belirtiyorlar. British Columbia Sivil Özgürlükler Derneği ikinci bir vatandaşlığı olan Kanadalıların Kanada’da artık ikinci sınıf vatandaş statüsünde olduğunu iddia ediyor. Toronto bölgesi anayasa avukatı Rocco Galati ise C-24 Yasası’na karşı en geç kışın bir dava açılacağını belirttiyor. Avukat Galati’ye göre C-24 Yasası’nın ilk oluşturulmasından bu yana tartışmalar oluyordu fakat kamuoyunun asıl ilgisi Yasa’nın kanunlaşmasıyla daha da arttı. 2014 yılının Haziran ayında yürürlüğe giren Yasa vatandaşlık başvuru ve onaylanma sisteminde büyük değişiklikleri de beraberinde getirdi. Artık Kanada vatandaşı olmak isteyenler hem Kanada’da eskisine göre daha fazla ikamet etmek zorunda, hem de daha fazla ücret ödemek zorundalar. Yeni Yasa vatandaşlık testi muafiyet yaşını da yükseltti. Bu konuda yazmaya devam edeceğiz. Kanada vatandaşlığı iptal işlemi başlatılan olursa bize yazsın buradan duyuralım. Hem bakanlığın fikirlerine hem de karşıt görüşlere yer verdim fakat size yine kesin bir cevap veremedim. Sanıyorum bize kesin cevapları biraz da zaman gösterecek. *Murat Kandemir, (Member of ICCRC)
{
TEMMUZ/JULY, 2015
Z
aman gazetesinin kıdemli yazarı Melih Arat, artık bir Kanadalı oldu diyebilirim. Geçen üç yıl boyunca, muhtelif zamanlarda Kanada’da yaşadı. Memleketin dört mevsimini, meşhur kışlarını gördü, tecrübe etti. En son, 2014-15 eğitim yılında da eşi Meltem Arat’ın Wilfrid Laurier Üniversitesi’nde ziyaretçi öğretim üyesi vazifesinden dolayı ailesiyle birlikte Waterloo’da yaşadı, sürekli Türkiye’ye gidip geldi. Oğlu Sanat, ortaokulu burada tamamladı. Melih Bey ile sık sık bir araya geldik. Spor yaptık, film izledik, yürüyüşlere çıktık, civar yerleri, alışveriş mekânlarını, kahvehaneleri, sushi-house’ları... ziyaret ettik; eğitimden, siyasetten, kitaplardan... insandan konuştuk. Fikir ayrılıklarımız da oldu, gönül birliklerimiz de... Güldük eğlendik. Melih bey uyumlu bir insan, kendisinden istifade ettik, tatlı hatıralarımız oldu. Kendisini seneye tekrar bekliyorum. Kanada ile ilgili epey yazdı ama ben, gitmeden önce kendisinden Kanada hakkında düşüncelerini bir kez daha sordum. Kısa cevaplar istedim. İşte gözlem ve izlenimleri: Dünyanın dört bir tarafında seyahat tecrübeleriniz var. Kanada, dünyanın diğer gelişmiş ülkeleriyle kıyaslandığında nasıl bir ülke? - Kanada, ABD’nin ve Avrupa’nın bir kesişim kümesidir. Ama her iki bölgenin de olumlu özelliklerini almış görünüyor. Amerika’yı liberal bir ülke, Avrupa Birliği ülkelerini de sosyal devlet ilkesinin öne çıktığı ama daha konservatif ve bürokratik ülkeler grubu olarak tanımlayacak olursak Kanada’da hem özgür bir ortam hem de sosyal imkânlarla vatandaşların desteklendiği ve korunduğu bir ülke görüyoruz. Amerika’da da yaşadınız. Kanada ve ABD’yi kültürel olarak kıyasladığımızda ne görüyoruz? - Kültürel olarak kıyasladığımızda iki ülkenin farklı felsefeleri var. ABD “Melting Pot-Bir Potada Erime” kavramıyla göçmenlerin Amerika toplumu içinde erimesini ve bir Amerikalı olmasını bekliyor. Bir anlamda etnik kökenlerinizi unutup kendinizi Amerikalı olarak tanımlamalısınız. Kanada’da
{
www.canadaturk.ca
23
sonra hızla adapte olup ekonomiye katılıyorlar.
ENGİN SEZEN engin.sezen@gmail.com
Melih Arat’ın gözüyle Kanada ise etnik kimliklerin korunması, bir zenginlik olarak görünüyor. Bir Hintli olarak, bir Çinli olarak ya da bir Türk olarak etnik özelliklerini koru ve bu şekilde Kanadalı ol. Bu özgürlük 180 milletten oluşan Kanada’daki göçmenlerin Kanada’yı daha fazla benimsemesine yol açıyor. ABD’de evlerin önünde Amerikan bayraklarının asılı olduğunu görürsünüz; fakat Kanada’da insanlar bayram olmayan günlerde bile arabalarına Kanada flamaları takarlar. Bence bu Kanada flama ve bayrağı takılması, Kanada’daki göçmenlerin Kanada’yı benimseme düzeyini gösterir. Ekonomik olarak kıyasladığınızda Kanada ile ABD arasında nasıl bir fark var? - Kanada’nın nüfusu 35 milyon, ABD’nin nüfusu ise 320 milyona yaklaşıyor. Bu nüfus farkının avantaj ve
dezavantajları var. 35 milyonluk bir ülkenin. 320 milyonluk bir ülkeye göre sosyal devlet ilkesini yerine getirmesi daha mümkün. Aynı şekilde üretilen zenginlik 35 milyon kişi arasında paylaşılıyor. Buna mukabil, Kanada dünyanın ikinci büyük ülkesi ve ülkenin tüm ihtiyaçları bu 35 milyon kişinin vergileri ile finanse ediliyor. Dünyanın en geniş GSM şebekesi 35 milyon kişi tarafından fonlanıyor ve dolayısıyla cep telefonu iletişim maliyetleri ABD’den hayli pahalı. Amerika tüm dünya göçmenlerinin bir numaralı hedef adresi. Kanada, yeni göçmenler için ABD’den sonra ikinci geliyor. Göçmenlik kurallarının görece daha hafif olması, yaratıcı insan kaynaklarının daha fazla Kanada’ya gelmesine fırsat Melih Arat veriyor. Farklı kültürlerden gelen, yaratıcılığı enerjisi yüksek göçmenler, devlet destekli bir süreçten
Kanada sevginiz, bu ülkeye ilginiz nereden geliyor? - Lise yıllarında İstanbul Sultanahmet’te turistlere gönüllü rehberlik yaparken Kanadalı bir genç ile tanışmıştım. Bana bir Kanada rozeti hediye etmişti. Kanada’nın haritadaki yeri haricinde hiçbir şey bilmiyordum. Fakat bir ülkenin sembolünün akçaağaç yaprağı olması ve militer bir özellik taşımaması çok hoşuma gitmişti. O rozeti hafta sonları giydiğim blazer ceketimin yakasına takmıştım. Sanırım o rozet Kanada sevgimizin ilk tohumu oldu. Saygıdeğer Sezen ailesinin varlığı, dostluğu ve Kanada hakkındaki olumlu sohbetleri de Kanada sevgimizin artmasına yol açtı. Kanada, Türkiye’den nasıl görünüyor? - Kanada ile ilgili Türkiye’de genel olarak olumlu bir izlenim olduğunu söyleyebilirim. Tabi bu imajı hem bu ülkeye yolculuk yapan Türkler hem de burada yaşayıp Türkiye’ye ziyarete gelenler kuruyor. Benim karşılaştığım ve tanıdığım Türkler, Kanada’yı ayrımcılığın hissedilmediği, önyargıların olmadığı, medeni bir refah ülkesi olarak tanıtıyor. Dünya meselelerinde de genelde barışçı bir çizgi izleyen, başka ülkelerle çatışması olmayan Kanada’nın basındaki yansıması da daha olumlu. Kanada, İngiltere ve ABD’nin doğal partneri olsa da şahin bir çizgide değil. Dünyada pek çok ülkeyi gezmiş biri olarak ideal dünya vatandaşını nasıl tanımlarsınız? - İdeal dünya vatandaşı, gözleri, kulakları ve kalbi açık bir insandır. Öğrenebilen, dinleyebilen, önyargıları olmayan, kucaklamayı bilen bir insandır. Din, dil, milliyet ayrımlarına takılmayan, tarihsel çatışmaları bir kenara bırakarak, medyanın koşullandırmalarını aşarak gerçeği ve insanları anlamaya çalışan bir insandır. Sadece insanlarla değil, dünya gezegeniyle de ilgilenen, onu korumaya çalışan bir insandır. Her insanın kendi ülkesini gösteren resmî bir kimliği vardır ve bir anlamda kendi ülkesinde çevre ve doğadan sorumludur. Ama dünya vatandaşı olan kişi, gezegenin tamamındaki doğayla ilgili farkındalığı olan, onu korumaya çalışan bir insandır.
CANADATÜRK SATIŞ NOKTALARI Canadatürk gazetesi her ay bine (1,000) yakın adrese posta ile ücretsiz gönderiliyor. Hedefimiz aylık 3 bin gazeteyi doğrudan adreslere göndermek. Siz de adres listemizde yer almak istiyorsanız, 24’üncü sayfadaki formu eksiksiz doldurup bize postalayabilir ya da isim ve adres bilgilerinizi info@canadaturk.ca email adresine gönderebilirsiniz.
TORONTO Accurate Accounting 450 Wilson Ave. Unit 2 416 638-0700
Iqbal Halal Foods 2 Thorncliffe Park Drive Kanada Sufi Kültür Merkezi 270 Birmingham St.
Adonis (Scarborough) 20 Ashtonbee Rd. 416 642-1515
Mustafa Turkish Pizza 866 Wilson Ave. 416 631-0300
Al Premium Food Mart 1970 Eglinton Ave E
Narin Pastanesi 881 Wilson Ave. 416 631-7500
Can-Turk İpek Mobilya 1179 Finch Ave W. Suite #13 416 736-4473 Chef 47 879 Wilson Ave. 647 430-2178 Dr. R.N. Sezer & Associates 1273 Broadway Ave. 416 429-3317 Eren’s Hair Salon 893 Wilson Ave 416-638-1530
Nile Academy Erkek Lisesi 135 Plunkett Rd. 416-285-0115 Nile Academy İlköğretim & Kız Lisesi 5 Blue Haven Crst. 647 748 6453 Nuri Sansarlıoğlu 754 Wilson Ave. 647 343-6113
Pizza Pide 949 Gerrard St. E. 416 462-9666
Real Canadian Superstore 3050 Argentia Rd. 905 785-8928
Efes Pastanesi 689, Rue Saint-Roch 514 495-6535
Polat Auto Services 14 Sable St. 416 630-1444
Tahsin Meat Products 755 Queens Way E. Unit 16 905 272-1300
Marche Ayder 3791 Willeray (514) 722-1835
Sofra Grill 1166 St. Clair Ave. W. 416 653-6536
MONTREAL
Turquoise Pide 3662 Rue Fluery Est 514 903-9571
Sunny Foodmart 747 Don Mills Rd. Unit 60
MISSISSAUGA Adonis (Missisauga) 1240 Eglinton Ave W. Beyti Kebab 1650 Dundas Street East 905 848-2590 Master Delight 7033 Telford Way Unit 2&3 905-671-9229
Anadolu Kültür Merkezi 11280, av Jules-Dorion 514 852-2223 Antep Baklava 5098 Jarry Est 514 419-8758 Atlas Boucherie et Grillades 1905 Henri-Bourassa Est 514 388-2888 Çiçek Pastanesi 3656 rue Fluery E. 514303-5361
OTTAWA Anadolu Kültür Merkezi 335 Michael Cowpland Dr. 613 829-7787
EDMONTON Anatolia Food Market 15920 Stony Plain Rd. 587 521-4004
24
www.canadaturk.ca
{
{
TEMMUZ/JULY, 2015
{
TEMMUZ/JULY, 2015
{
Sürpriz yaşamayın!
K
inder egg veya kinder surprise olarak bildiğimiz oyuncaklı yumurtalar İtalyan Ferrero şirketi tarafından 1970’lerde Kinder Sorpresa adıyla ilk kez üretilmiş. ‘Kinder’ Almanca ‘çocuklar’ demek. Aslında içinde oyuncak olan çikolata fikri bir Arjantin firmasına ait. 1960’larda Jack adıyla piyasaya sürülen bu çikolatalar kibrit kutusu şeklindeydi. Ama yumurta şeklinde içinde oyuncak olan çikolata üretme daha dahiyane bir fikirdi ve kısa sürede tüm dünyada kabul gördü. Ferrero’nun yanı sıra sonraları Nestle gibi birçok firma oyuncaklı yumurta üretti ama hiçbiri kinder surprise kadar başarılı olamadı. Ülker bile Smartt markasıyla oyuncaklı yumurta üretiyor. Kendi adıma her bir çocuğum için kamyon dolusu kinder surprise almışlığım vardır. Bir markete girilince çocukların ilk istedikleri şey oyuncak yumurta oluyor zaten. Ebeveynler olarak bizler de hem çikolata ile oyuncağın bir arada bulunması, hem de maliyetinin 2 doların altında olmasından dolayı rahatlıkla ikna oluyoruz.
Bir de yumurtanın içinden ne tür oyuncak çıkacağı merakı da eklenince satın alma dürtüsü harekete geçiyor. Ancak ABD’de yaşayanlar için aynı şey geçerli değil. Çünkü ABD genelinde oyuncak yumurta satışı yasak. 1939’da çıkarılan bir kanuna uyuluyor ve içine oyuncak konulmuş şekerleme ürünlerinin çocukların boğazına kaçma ve boğulma ihtimali üzerine bu yasak uygulanıyor. Bu yasak öyle katı bir şekilde uygulanıyor ki ABD’ye oyuncak yumurta sokmanın cezası çok büyük. U.S. Customs and Border Protection (CBP) sürekli olarak yayımladığı bildirilerle hem kendi ülke vatandaşlarını, hem de ABD’ye giriş yapacak diğer ülke vatandaşlarını uyarıyor. Yasaktan en fazla canı yananların başında Kanadalılar geliyor. Özellikle Easter zamanı oyuncaklı yumurtalar ABD’deki yakınlarını ziyarete gidenlerin başına dert oluyor. Eğer ABD sınırından geçerken arabada ya da çocuğunuzun elinde Kinder Surprise ile yakalanırsanız yumurta (lar) elinizden alınıyor ve çöpe atılıyor. Ayrıca her bir yumurta için en az 300 dolar ceza ödüyorsunuz. Gümrük memurunun o günkü moduna göre bu ceza binlerce dolar da olabiliyor. CBP’nin verilerine göre her yıl yolcuların bagajlarında ve uluslararası posta paketlerinde 100 bine yakın kinder egg yakalanıyor. Siz siz olun ABD’ye giderken bagajınızda, aracınızda ya da çocuğunuzun elinde dahi Kinder Surprise olmamasına dikkat edin!
ünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum)’nun derlediği bilgilere göre dünyada en fazla kişi çalıştıran kurum 3.2 milyon çalışanı ile ABD Savunma Bakanlığı. İkinci sırayı 2.3 milyon çalışan ile Çin Ordusu alırken, 2.1 milyon kişi çalıştıran mağazalar zinciri Walmart üçüncü sırada yer alıyor. Yiyecek devi McDonald’s ise 1.9 milyon çalışana sahip ve dördüncü sırada. İlk onda yer alan diğer kuruluşlar şunlar: İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri 1.7 milyon, Çin Ulusal Petrol Kurumu 1.6 milyon,
S
udbury’de bulunan dünyanın en büyük bakır dökümhanesi olan Inco Bakır İşletmesi’nin bacasının 380 metre (1 247 feet) yüksekliğinde olduğunu, Inco Superstack olarak adlandırılan bacanın Kanada’nın en uzun bacası ve CN Tower’dan sonra en uzun ikinci yapı ünvanını taşıdığını, Kazakistan’da bulunan GRES-2 Güç İstasyonu’nun bacasının ardından dünyanın en uzun ikinci bacası, dünyanın ise en uzun 33’üncü yapısı olduğunu, 1972 yılında 25 milyon dolar harcanarak yapıldığını,
Bazı meyve ve sebzelerin vücudumuzdaki organlara benzediğini fark etmişsinizdir. Bir fasulye tanesi böbreğe benzer örneğin, ceviz içi ise beyne. Peki meyve ve sebzelerin benzedikleri organlara daha faydalı olduğunu biliyor muydunuz? Fasulye (tanesi) - böbrek Nar (çekirdekleri) – kan hücreleri Ceviz (içi)- beyin Domates (ortadan ikiye kesilmiş) – kalp Havuç (dilimi) ve badem- göz
İncir (tohumları) - sperm Kereviz (sapı)- kemik Zencefil- mide Kivi (dilimlenmiş) - göz bebeği Zeytin - yumurtalık (kadın) Brüksel lahanası ve brokoli- kanser hücresi Patlıcan, avokado ve armut (ortadan ikiye kesilmiş)- anne rahmi Soğan (zarı) – vücut hücreleri Üzüm – akciğer (hava kesesi) Mantar (dilimi) – kulak Tatlı patates – pankreas
bakır işletmesinin çevre kirliliğini önleyici yeni teknolojik yatırımlar yapma kararı alması sonucu ihtiyaç kalmaması nedeniyle bacayı devre dışı bırakıp yıkmayı planladığını biliyor muydunuz?
26’ıncı sayfadaki çengel bulmacanın çözümü
The State Grid Corporation of China 1.5 milyon, Hindistan Demiryolları 1.4 milyon, Hindistan Silahlı Kuvvetleri 1.3 milyon, Hon Hai Precision Factory (Foxconn) 1.2 milyon. Dünya Ekonomik Forumu sadece ilk 10’da yer alanları yayımladığından yaklaşık 700 bin kişilik Türk Silahlı Kuvvetleri’nin dünya sıralamasında kaçıncı olduğunu bilemiyoruz. Türkiye’nin lokomotif şirketlerinden Koç Holding’in 70 bin, Sabancı Holding’in ise 60 bin çalışanı bulunuyor. Yani Türkiye’nin en büyükleri bir Walmart’ın yanında devede kulak bile kalmıyor.
Sebze-meyve ve organlar
25
Inco Superstack
En büyük işverenler
D
www.canadaturk.ca
Yayıncı/Publisher BestOne Media Inc.
E: info@canadaturk.ca W: www.canadaturk.ca
Genel Yayın Yönetmeni / Editor-in-chief Hasan Yılmaz
Canadatürk’te yayımlanan yazıların her türlü sorumluluğu yazarına aittir. Canadatürk, yayımlanan reklamların içeriğinden, reklamı yapılan ürün ve hizmetin alınması veya kullanılması sonrasında oluşabilecek olumsuzluklardan sorumlu tutulamaz.
Yazarlar/Writers Akif Eren, Engin Sezen, Faruk Arslan, Fatma Durmaz, Halit Angıner, Murat Kandemir, Yaprak Gürdal Görsel Yönetmen/Art Director Hasan Yılmaz Adres/Address 2 Clanwilliam Crt. Toronto ON, CANADA M1R 4R2 Phone: 416 462-1244
ISSN 1923-7030 CANADA POST AGREEMENT NUMBER 42779532 We acknowledge the financial support of the Goverment of Canada through the Canada Periodical Fund of the Department of Canadian Heritage.
FRUITERIE ERMIS Günlük taze meyve ve sebzeler Türk gıda ürünleri Tel: 514 329-2220 3257 Henri Bourassa E. Coin (corner) St-Michel, Montreal, QC H1H 1H3
HAZİRAN/JUNE, 2015
{
{
www.canadaturk.ca
27