CANADATURK, OCTOBER 2015

Page 1

If undelivered please return to: 2 Clanwilliam Ct., Toronto, ON M1R 4R2

of the Turkish Community Yýl/Year 8 Sayý/IssueThe 121Voice 1 Ekim/October 1, Canadian 2011 T: 416 462-1244 F: 416 444-4073 2 Clanwilliam Crt. Toronto, ON M1R 4R2 info@canadaturk.ca www.canadaturk.ca ISSN 1923-7030 Fiyatı/Price $1 Yıllık Abonelik/Yearly Subscription $30

Yıl/Year 12 Sayı/Issue 169 Ekim/October 2015 T: 416 462-1244 2 Clanwilliam Ct. Toronto, ON M1R 4R2 info@canadaturk.ca www.canadaturk.ca ISSN 1923-7030 Fiyatı/Price $1 Yıllık Abonelik/Yearly Subscription $30

1

$

Aynı hafta iki kez sandığa gideceğiz K

anada’da yaşayan Türk vatandaşları iki ülkeye karşı vatandaşlık görevlerini yerine getirmek için bir hafta içinde iki kez oy kullanacaklar. Kanada genel seçimleri için 19 Ekim’de sandığa

gidecek olan Kanadalı Türkler, Türkiye’de 1 Kasım’da yapılacak genel seçimler için ise 23, 24 ve 25 Ekim tarihlerinde Ottawa Büyükelçiliği ve Toronto Başkonsolosluğu’nun yolunu tutacaklar. 10’DA

BATI YAKASI MUTLU

M

erakla beklenen Vancouver Başkonsolosluğu nihayet açılıyor. Başkonsolos Anıl Bora İnan Kanada’ya gelerek görevine başladı. 5’TE

PİDE, LAHMACUN, DÖNER, İSKENDER VE KÜNEFE MUSTAFA’DA YENİR...

416 631-0300

866 WILSON AVE. TORONTO, ON M3K 1E5


2

www.canadaturk.ca

{

{

EKİM/OCTOBER, 2015


EKİM/OCTOBER, 2015

{

{

www.canadaturk.ca

3

Yalandan en fazla kaçınan insan! 2

010 yılında Toronto’da yapılan G-20 toplantıları sırasında Erdoğan ile Türk toplumu temsilcilerinin buluşacağı bir toplantı organize edilmiş ancak bu toplantı son dakikada iptal edilmişti. Toplantının iptal nedenini bizzat Erdoğan’a sormuştum, Erdoğan ise ˝Böyle bir toplantıdan haberim yok,˝ demişti. Konuya açıklık getirmesi için Temmuz 2010’da yayımlanan yazımızı hatırlayalım: Başbakan Erdoğan’ın Türk toplumu temsilcileriyle yapacağı duyurulan görüşme tam bilmeceye dönüştü. 24 Haziran Perşembe günü Toronto Başkonsolosu Levent Bilgen, Kanada Türk Dernekleri Federasyonu’ndan Türk toplumu liderlerini aramasını istedi. Bu istek doğrultusunda Federasyon’un üyelerinin tamamı ve Federasyon’a üye yedi derneğin yöneticileri, Toronto’daki üç caminin temsilcileri ve yerel Türk basını bu toplantıya çağırıldı. Toplantıya davet edilenlerden isim ve doğum tarihi alındı. Başbakanın kaldığı otelde yapılması planlanan bu görüşmeye otelin güvenlik bölgesi içerisinde yer alması nedeniyle katılabilmek için kart çıkartılacağı ve doğum tarihinin bu yüzden istendiği belirtildi. Bir tarafta bu gelişmeler yaşanırken görüşme dışında bırakılan Kanada genelinde 30 dernek ve vakfın üye olduğu Anadolu Kültürleri Federasyonu karşı bir liste hazırladı.

Başkonsolos Levent Bilgen ile yapılan görüşmelerden sonra Anadolu Kültürleri Federasyonu’ndan beş kişi mevcut listeye eklendi. Bizzat Bilgen tarafından görüşmeye kabul edilenler Cuma günü tek tek arandı ve görüşmenin Cumartesi günü 4 ila 5 saatleri arasında gerçekleştirileceği ve toplu buluşma yeri olarak da Front ile Bay caddelerinin kesişimi verildi. Ancak yine Levent Bilgen, görüşmenin planlandığı gün olan Cumartesi günü sabah tüm davetlileri arayarak Erdoğan’ın yoğun programından dolayı (Obama görüşmesi) bu görüşmenin iptal edildiğini söyledi. Başbakanın danışmanlarından birisi ise güvenlik nedeniyle dışarıdan ziyaretçilerin güvenli bölgeye alınamaması nedeniyle bu görüşmenin iptal edildiğini belirti. Bu iki farklı cevap karşısında doğru cevabı almak üzere Başbakan Erdoğan’ın Toronto’dan ayrılmadan önce düzenlediği basın toplantısında toplantının neden iptal edildiği sorusunu kendisine sorduk. Sorumuza karşılık, böyle bir talebin kendisine gelmediğini söyleyen Erdoğan, “Yanlış bir bilgi. Haberim bile yok. Bu program yoğunluğu içinde olması da mümkün değildi.” cevabını verdi. Görüşünü aldığımız Levent Bilgen, henüz Türk heyeti Kanada’ya gelmeden bu görüşme için Başbakanlıktan olur cevabı aldıklarını belirterek şunları söyledi: “İlk başlarda güvenlik bölgesi dışında bir toplu etkinlik düzenlemek fikrindeydik. Ancak Kanada güvenlik makamlarınca bunun mümkün olamayacağı cevabını alınca otuz kişilik bir grupla kaldığı otelde Başbakanımız ile görüşmeye karar verdik. Güvenli bölgeye geçiş noktasında tüm yetkili birimlerden gerekli izinleri aldık. Ancak görüşmenin olacağı gün özel kalem tarafından

Obama görüşmesi nedeniyle toplantının iptal edildiği bildirildi. İptalin gerekçesi kesinlikle güvenlik değildi.” Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir televizyon programında ˝Tayyip Erdoğan yalandan en fazla kaçınan insandır,˝ sözünü söyleyince 2010 yılında Toronto’da söylenen bu yalan aklımıza geldi. *** Ottawa’da 2002-2008 yılları arasında görev yapan Büyükelçi Aydemir Erman, 2004 yılında Toronto Fahri Konsolosu Yaman Üzümeri’nin Canadatürk’e verdiği demeçte görevinden istifa ettiğini açıklaması sonrasında bizi arayarak istifa söz konusu değil; kendisini biz görevden aldık demişti. Bu iki çelişkili açıklama sonrası ˝Kim doğru söylüyor˝ başlığını atarak bir haber daha yayımlamıştık. Sonrasında Erman yeniden aramış ve Cumhurbaşkanı’nı temsil eden Büyükelçilerin yalan konuşması söz konusu dahi olamaz demişti. Erman iddialı bir söz söylemişti ama bizler Büyükelçilerin yalan söylediğine çok kere şahit olduk. Gerçi bizzat Cumhurbaşkanı bu kadar fazla yalan söylediğine göre Büyükelçilere çok görmemek gerek...

Fark nerede?

AKP iktidara 2002 yılında geldi. O tarihten bu yana AKP seçimi kazandıktan bir ay sonra görevi sona eren Erhan Öğüt’ü saymazsak sırasıyla Aydemir Erman, Rafet Akgünay ve Tuncay Babalı büyükelçi olarak Ottawa’da görev yaptı. Şimdi ise bu makamda Selçuk Ünal var. 2009 yılında açılan Toronto Başkonsolosluğu’nda ise Levent Bilgen ve Ali Rıza Güney başkonsolos olarak görev yaptı.

Şimdiki başkonsolos ise Erdeniz Şen. Aydemir Erman ve özellikle de Rafet Akgünay’ı çok eleştirdik. Yine özellikle Akgünay’ı eleştirdiğimizde bize alkış tutanlar şimdiki diplomatları eleştirdiğimiz için bizi hain ilan ediyorlar. Akgünay’ı ele alırsak: •Biz görmesek de beş vakit namaz kıldığını söylerdi, arada bir Cuma ve Bayram namazlarında camilerde boy gösterirdi. •Dini referans alan kurum ve kuruluşlara karşı mesafeliydi. Diğer dernek ve vakıflara ise maddi ve manevi desteği fazlasıyla verirdi. •Canadatürk’e karşı da mesafeliydi, buna karşın diğer basın yayın organlarını desteklerdi. •Davetlerinde alkollü içki servis edilirdi. •Eşi tesettürlü değildi. •Hizmet Hareketi’ne karşı önyargısı vardı ve her fırsatta önünü kesmek için uğraşırdı. AKP’nin iktidarının 10. yılından sonra ortaya çıkan AKP diplomatlarına bakacak olursak: •Büyükelçi namaz kılıyormuş diye duyduk. Giden Konsolos’un ise böyle bir derdi yoktu. •AKP yandaşı olmayan dini referans alan kurum ve kuruluşlara karşı mesafeliler. Diğer dernek ve vakıflara ise maddi ve manevi destek vermeye devam ediyorlar. •Canadatürk’e karşı da mesafeliler, buna karşın diğer basın yayın organlarını destekliyorlar. •Davetlerinde alkollü içki servisi yapılıyor. •Eşler tesettürlü değil. •Hizmet Hareketi’ne karşı düşmanlar ve her fırsatta önünü kesmek için uğraşıyorlar. Listeyi uzatmak mümkün… Sizin baktığınız pencereden bakınca arada hiçbir fark göremiyoruz. Bu durumda dün kahramanken şimdi nasıl vatan haini oluyoruz? Kutsadığınız nedir söyleyin hele...


4

www.canadaturk.ca

{

REFERANS 2016 Canadian Turkish Business Directory

416 462-1244

{

EKİM/OCTOBER, 2015


{

EKİM/OCTOBER, 2015

{

www.canadaturk.ca

5

Batı yakası mutlu Merakla beklenen Vancouver Başkonsolosluğu nihayet açılıyor.

Vancouver

V

ancouver Başkonsolosluğu’na atama yapıldı ve ilk Başkonsolos Anıl Bora İnan Kanada’ya gelerek görevine başladı. 15 Eylül’de resmen görev başı yapan İnan, atanacak diğer görevlilerle birlikte Konsolosluğu fiilen açmak için çalışacak. Konsolosluk binasının bulunması, konsolosluk hizmetleri için teknik alt yapı kurulması ve personel görevlendirilmesi işlemlerinin yaklaşık bir yıl sürmesi bekleniyor. Sürpriz bir gelişme olmazsa Vancouver Başkonsolosluğu 2016 yılı sonuna doğru kapılarını açacak ve konsolosluk hizmeti vermeye başlayacak. Vancouver Başkonsolosluğu’nun görev bölgesi British Columbia, Saskatchewan, Alberta eyaletleri ile Yukon ve Norhtwest Territories idari bölgelerini kapsayacak. Bu eyalet ve bölgeler daha önce Toronto Başkonsolosluğu’nun görev bölgesi içinde bulunuyordu. Vancouver Başkonsolosluğu’nun açılmasının ardından sıra Montreal’e gelecek. Eski Büyükelçi Tuncay

Babalı zamanında Montreal’e Başkonsolosluk açılması için girişimlerde bulunulmuş ve bu başvuru Kanada tarafınca onanmıştı.

Anıl Bora İnan Vancouver Başkonsolosu

Kurucu Konsolos Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi mezunu olan Anıl Bora İnan, 1998 yılında Dışişleri

Bakanlığı’nda çalışmaya başladı. Los Angeles Başkonsolosluğu’nda Muavin Konsolos olarak görev yapan İnan, son olarak Londra Büyükelçiliği’nde Birinci Katip ve Müsteşar olarak görev yapmıştı.

Bu kart elinize ulaştıysa, oy kullanmaya hazırsınız demektir! Federal Parlamento seçimleri 19 Ekim tarihindedir. Seçmen bilgi kartınız elinize ulaştı mı? Bu kart, seçmen olarak kayıtlı olduğunuzu hangi seçim sandığında ve ne zaman, oy kullanacağınızı açıklar. Seçmenlik kartınız elinize geçmediyse ya da yanlış isim veya adres bilgileri verilmişse, elections.ca adresinden kayıt işlemlerini kontrol edebilir, güncelleyebilir veya tamamlayabilirsiniz. Ya da 1-800-463-6868 (    TTY 1-800-361-8935) numaralı telefonu arayabilirsiniz. Oy kullanma ile ilgili tüm bilgiler Elections Canada’da bulunmaktadır.

5735A-EC-ERP-Ph3-Ad-Turkish01.indd 1

Docket/Dossier: 5735

Publication: TBD (TURKISH)

2015-09-10 10:58 AM

Trim/Marge rognée: 10 x 6.5

BW

Proofreading 

Art Direction 


6

www.canadaturk.ca

{

{

EKİM/OCTOBER, 2015

Bitki heykelleri Kanada’dan Antalya’da düzenlenecek Expo 2016’nın Mozaik Kültür Bölümü’nde yer alacak bitki heykelleri için Mosaicultures Internationales de Montreal firması ile anlaşma imzalandı.

A

nlaşma, Kanada’ya gelen EXPO 2016 Antalya Ajansı’ndan Genel Sekreter Yardımcısı Levent Murat Danışman ile Mosaicultures Internationales de Montreal yetkilileri arasında imzalandı. İmza törenine Danışman ile birlikte Mosaicultures Internationales De Montreal Yönetim Kurulu Başkanı Louis L. Roquet, Başkan Yardımcısı Lise Cormier, Türkiye’nin Montreal Başkonsolosu G. Emin Battika ve diğer davetliler katıldı. 110 bitki heykelin yer alacağı Mozaik Kültür Bölümü, ülke bahçelerinin önünde EXPO Gölü’nün kıyısında yaklaşık 15 dönümlük alanda yer alacak. Bu

Antalya birinci oldu 4 The Man Who Planted Trees adlı bitki heykeli. Mosaiculture International Montreal 2013’te sergilenmişti.

alanda insanların yararlandığı bitki ve hayvanların bir kompozisyon içinde sergileneceği çeşitli sahneler oluşturulacak. Bitki figürü çalışmalarının bir bölümü Kanada’da, diğer bölümü ise Türkiye’de yürütülecek. Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Mosaicultures Internationales de Montréal (MIM), ilk kez 1998 yılında şehrin Park, Bahçe ve Yeşil Alanlar Departmanı ile bağlantılı olarak kuruldu. Kentsel peyzajın önemli bir bileşeni olan bahçecilik ve bahçıvanlığı tanıtmak için kurulan MIM, uluslararası yarışmalar düzenliyor ve Montreal Botanik Bahçesi başta olmak üzere dünyanın çeşitli şehirlerinde bitki heykellerinden oluşan sergiler açıyor.

Sökümleri Aliağa’da yapılacak

D

ünyanın en büyük gemi nakliye şirketlerinden birisi olan Kanada merkezli CSL Group, filo yenileme programı çerçevesinde emekliye ayırdığı dökme yük gemileri Birchglen ve Mapleglen’i, son yolculukları için Türkiye’ye uğurladı. CSL Group’tan yapılan açıklamada

hurdaya çıkarılan gemiler İzmir’in Aliağa ilçesinde bulunun gemi söküm tesislerinde parçalara ayrılacak.

“Through the 2015 immigration plan we will welcome a record number of individuals who will contribute to our economy and labour market.” - Hon. Chris Alexander, MP

Minister of Citizenship and Immigration

Respond to Canada’s need for immigrants. Become a Regulated Immigration Consultant

Full-time | Part-time | Online Contact a program adviser at 1.844.628.5784 or apply online today.

Ashton College

www.ashtoncollege.ca

Ekim’de British Columbia’nın Kamloops şehrinde düzenlenen Çiçek Açan Şehirler Yarışması (Communities in Bloom National & International Awards)’nda Antalya, Kaleiçi Projesi ile 5 Çiçekli Altın Şehirler (5 Blooms - Gold Communities) ödülünü kazandı. Ontario’nun Goderich kasabası da aynı ödüle layık görüldü. Antalya’nın ödülünü Antalya

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel aldı. Türel ile birlikte Antalya Valisi ve EXPO 2016 Antalya Ajansı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Muammer Türker, EXPO 2016 Antalya Ajansı Genel Sekreteri Haşmet Suiçmez ve Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu törene katıldı. Yarışma, Kanada merkezli sivil toplum kuruluşu Communities in Bloom tarafından düzenleniyor.

online satış yapacak Mavi Jeans, Kanada online mağazasını açmaya hazırlanıyor.

O

nline mağaza için kesin tarih açıklanmadı ancak yapılan duyurularda ‘sonbaharda hizmetinizde’ ifadesi kullanılıyor. 1996 yılında Kanada pazarına giren ve 2002 yılında Vancouver’da ilk flagship mağazasını açan Mavi Jeans’in Vancouver Kitsilano, Yaletown ve Richmond’da üç mağazası, Toronto’da ise toptan satış yeri bulunuyor. Mavi Jeans, Montreal’de açtığı mağazayı ise verimli olmadığı gerekçesiyle kapatmıştı. Kendi mağazalarının yanı sıra Jeans Machine ve Urban Outfitters başta olmak üzere Kanada genelinde 500’e yakın noktada satışı yapılan Mavi Jeans, online mağaza ile tüm Kanada’nın hizmetinde olacak. Türkiye’nin yurt dışındaki en etkin markalarından birisi olan Mavi Jeans, Kanada ile birlikte ABD, Almanya, Hollanda, Avustralya ve

Rusya’nın aralarında bulunduğu 50 ülkede 370 mağaza ve 5 bine yakın noktada müşterileriyle buluşuyor. Mavi Jeans, Vancouver’da yayın yapan haftalık Georgia Straight gazetesi tarafından “Best of Vancouver 2009” araştırmasında “en popüler jeans mağazaları” arasında gösterilmişti.


EKİM/OCTOBER, 2015

{

{

www.canadaturk.ca

7

Yardım kuruluşundan kurban eti bağışı

Northern Light Relief Foundation (Kuzey Işıkları Yardım Vakfı), Kurban Bayramı’nda Toronto ve çevresinde bulunan sığınma evleri ve gıda bankalarına et yardımında bulundu.

K

urban etleri Northern Light Relief Foundation gönüllüleri tarafından, helal ete talep olan Flemingdon Food Bank, Ernestine Women’s Shelter, North York Women’s Shelter, Muslim Welfare Centre’ın Scarborough ve Mississauga’daki gıda bankaları ile Whitby’deki Kadın Sığınma Evi’ne dağıtıldı. Resmî olarak 2012 yılında kurulan ancak bu yıl aktif olarak faaliyet göstermeye başlayan Northern Light Relief Foundation (Kuzey Işıkları Yardım Vakfı), ilk faaliyetini Ramazan ayında Nort York Women Shelter için yiyecek kampanyası düzenleyerek yapmıştı. Vakıf, Afrika’da katarak ameliyatları ve su kuyuları açma projeleri için hazırlıklar yapıyor.


8

www.canadaturk.ca

{

{

EKİM/OCTOBER, 2015

Dizelin başı dertte Volkswagen’in 4 silindirli 2.0 TDI motorlu araçlarında egzoz emisyon testi manipülasyonu yaptığının ortaya çıkması hem Alman araba üreticisini hem de dizelin geleceğini tehlikeye attı.

A

BD Çevre Koruma Kurumu (EPA) Volkswagen’in dizel motorlu araçlarına fabrika çıkışında yapılan egzoz emisyon testlerinin hatalı olduğunu, dizel motorlu araçlara yerleştirilen bir yazılım sayesinde aracın karbon emisyonlarının bilinçli şekilde olduğundan düşük gösterildiğini açıkladı. EPA’ya göre bu oran yasal oranın 40 katından daha fazla. Bu rapor sonrası deprem yaşayan VW’nin CEO’su istifa etti, bazı üst düzey yöneticilerin de görevine son verildi. VW’nin sadece ABD’de değil; satışlarının yarısını yaptığı Avrupa’da da emisyon değerlerini manipüle ettiği ortaya çıktı. Almanya, ABD ve Kanada gibi ülkelerde VW marka 2.0-litre turbo dizel motorlu araçların satışı durduruldu. Cezalar ve açılacak davalarla birlikte milyarlarca dolarlık zararla karşı karşıya kalacak olan VW, 11 milyon aracı da geri çağırdı. Bu araçların 5 milyonu VW, 2.1 milyonu Audi, 1.2 miyonu Skoda ve 1.8 milyonunu hafif ticari araçlar oluşturuyor. EPA ve Environment Canada VW dizel araçlardaki sorunu emisyon sorunu olarak açıkladı. O yüzden araçların sürüşle alakalı bir güvenlik sorunu bulunmuyor. Kanada’da satışı yapılan ve emisyon skandalına karışan VW modelleri şöyle: 2009-2015 Jetta, 2010-2015 Golf, 2013-2015 Beetle, 2012-2015 Passat ve 2009 2015 Golf Wagon. VW Canada’nın talimatıyla bayiler, ikinci bir duyuruya kadar bu araçların (2.0 TDI Dizel motora sahip) ve 2009 ve sonrası modellerin ikinci el satışını yapmayacak. Bu araçlar VW’nin Kanada genelindeki satışlarının beşte dördünü oluşturuyor. VW Canada’dan yapılan açıklamada

Kanada genelinde 100 bin, ABD’de ise 500 bin aracın etkilendiği belirtildi. VW Canada, www.vwemissionsinfo. ca/customers adında bir site kurarak son gelişmeler hakkında kullanıcıları bilgilendirmeyi amaçlıyor. Dizel arabalar ABD ve Kanada’da toplam satışların yüzde üçünü dahi teşkil etmiyor. Buna karşın Avrupa’da bu oran ortalama yüzde 50 civarında. Bunda dizeli destekleyen politikaların büyük katkısı var. Benzine göre daha az alınan vergi nedeniyle pompa fiyatı ucuz tutuldu ve dizel araçlara sübvanse uygulandı. VW Group, ilk kez 1989 yılında dizel TDI (turbocharged direct injection) motorları üretmeye başladı. 100 kilometrede 6 lt’den daha az yakan bu motorlar bir anda gözde oldu. VW, yeni nesil dizel araçların çevreye daha uyumlu ve çevreyi daha az kirlettiğini iddia ediyordu. Diğer araba üreticileri de VW’ni takip etti. Dizel araçların yavaş, gürültülü, ağır koku yayması, konfordan uzak olmaları, ağır kış şartlarında zorluk çıkarmaları ve benzin fiyatlarının ucuzluğundan dolayı Kuzey Amerika’da rağbet görmemişti. Dizel motor teknolojisindeki gelişmeler sonucu benzinli motorlar kadar sessiz ve konforlu olmaları ve de yüzde 3035’lere varan yakıt tasarrufu sağlamaları bile Kuzey Amerika’da dizel araç satışlarını yüzde 4’lerden yukarıya çıkartamadı. Kanada’da dizel ile benzin fiyatları şu anda hemen hemen aynı seviyede. Bazen dizelin daha pahalı olduğu da oluyor. ABD’de ise dizel yüzde 25 daha pahalı. Ayrıca çoğu benzin istasyonu da dizel bulundurmuyor. Avrupa’da ise dizel benzine göre neredeyse yüzde 30-40 oranında daha ucuz. Kanada’da Chevrolet, Dodge, Mercedes, Audi, BMW ve Volkswagen dizel motorlu araç satan firmalar.

12 farklı markası var Dünya çapında 600 bin kişinin çalıştığı Volkswagen Grubu bünyesinde VW binek otomobilleri, Audi, SEAT, SKODA, Bentley, Bugatti, Lamborghini, Porsche, Ducati, VW ticari araçlar, Scania ve MAN olmak üzere 12 farklı marka bulunuyor.


{

EKİM/OCTOBER, 2015

UXBRIDGE $405,000 Detached 3 park yeri 3 Yatak odası 2+1 Banyo Finished basement

BRAMPTON $459,000 DETACH 4 PARK YERİ GARAJ 3 YATAK ODASI AYRI 2 YATAK ODALI BASEMENT DAİRE

SOUTH ETOBICOKE $374,900 2 yatak odalı CONDO 1 park yeri 2 locker 2 Banyo Gol ve downtown manzaralı

SOUTH ETOBICOKE $399,900 2 YATAK ODALI 2 BANYO 1 PARK YERI LOCKER 900-1000 SQ FT

{

SOUTH ETOBICOKE $315,000 1 + den yatak odali 1 banyo 1 park yeri $401 maintenance fee 700 - 799 sq ft

DUFFERIN & EGLINTON $465,000

DETACHED 2 YATAK ODALI 1 PARK YERİ AYRI GİRİŞLİ BASEMENT APARTMAN

SCARBOROUGH $305,000

SOUTH ETOBICOKE $299,000

NIAGARA FALLS $299,000

NEAR DIXIE MALL $678,000

AJAX $750,000

CONDO 1+ den yatak odalı 1 banyo. 1 park yeri $365 maintenance fee 650-700 sq ft

DETACHED 3 YATAK ODALI 3 PARK YERİ GARAJ 2 BANYO 1 YATAK ODALI BASEMENT

FOR RENT

9

Semi-detach 3 yatak odalı 3 Banyo 3 park yeri Brock Üniversitesi yakını

DETACHED 4 YATAK ODALI 4 BANYO WALK OUT 2 YATAK ODALI BASEMENT DAİRE YÜZME HAVUZLU 2 GARAJ, RAVINE

SOUTH ETOBICOKE $1900

CONDO TOWNHOUSE 2 YATAK ODALI 1 PARK YERİ TOWNHOUSE

BANK SALE

www.canadaturk.ca

2 YATAK ODASI 2 BANYO 1 LOCKER KISA DONEM KİRAYA MÜSAİT. 850-900 SQ FT


10

{

www.canadaturk.ca

{

EKİM/OCTOBER, 2015

Aynı hafta iki kez sandığa gideceğiz

Kanada’da yaşayan Türk vatandaşları iki ülkeye karşı vatandaşlık görevlerini yerine getirmek için bir hafta içinde iki kez oy kullanacaklar. Kanada genel seçimleri için 19 Ekim’de sandığa gidecek olan Kanadalı Türkler, Türkiye’de 1 Kasım’da yapılacak genel seçimler için ise 23, 24 ve 25 Ekim tarihlerinde Ottawa Büyükelçiliği ve Toronto Başkonsolosluğu’nun yolunu tutacaklar.

KANADA SEÇiMLERi TüRKiYE SEÇiMLERi

4

2. Kanada Genel Seçimleri 19 Ekim Pazartesi günü yapılacak. Arzu edenler 9, 10, 11 ve 12 Ekim tarihlerinde erken oylama istasyonlarında erkenden oylarını kullanabilecekler. Ayrıca posta ile ya da Elections Canada ofislerinde 13 Ekim’e kadar oy verilebilecek. Bunun yanı sıra öğrencilerin oy kullanabilmesi için ise 5-8 Ekim tarihlerinde kolej ve üniversite kampüslerinde sandıklar kurulacak. Beş yıldan fazla yurt dışında yaşayan Kanada vatandaşları ise seçimlerde oy kullanamıyorlar. Yurt dışında görevli bulunan kamu görevlileri ve aileleri, Kanada’nın üye olduğu ya da desteklediği uluslararası bir organizasyonda görev yapanlar ve aileleri ile Kanada Ordusu’nda görevli askerler beş yıl kuralından muaf tutuluyorlar. Seçimlere 18 yaş ve üstü Kanada vatandaşı olan kayıtlı seçmenler katılabilecek. Seçmen listesinde adı olmayanlar 13 Ekim tarihine kadar Elections Canada’nın web sitesinden online ya da bu tarihte Elections Canada’ya ulaşacak şekilde posta ile kayıt yapabilecekler. Ayrıca, aynı seçim bölgesinde oturan bir kişi beraberinde gitmesi hâlinde seçim günü de oy verme merkezlerinde kayıt yaptırma imkânı var. Adres değişikliği de online, Elections Canada ofislerinde şahsen, posta ya da seçim günü oy verme merkezlerinde yapılabilecek. Seçmenler ehliyet, eyalet veya idari bölge kimlik kartı ve üzerinde resim, isim ve adres olan diğer resmî kimliklerden birisi ile ya da kredi, sağlık ve debit kart gibi kimlik bilgisi taşıyan belgelerden iki adet göstermek zorundalar.

Çoğunluk için 170 milletvekili lazım

308 olan Kanada Parlamentosu Avam Kamarası’nın koltuk sayısı bu seçimde 338’e yükselecek. Seçmen sayısındaki değişime göre Alberta (6), British Columbia (6), Ontario (15) ve Quebec (3) yeni milletvekili sahibi olacak. Bir partinin tek başına iktidar olabilmesi için alması gereken sandalye sayısı da milletvekili sayısının artışına paralel olarak 155’ten 170’e çıktı. Tek başına iktidar olabilmek için toplam sandalye sayısının yarısında bir fazla milletvekili kazanılması gerekiyor. Son yapılan kamuoyu yoklamaları hiçbir partinin tek başına iktidar olabilmek için yeterli oyu alamayacağını gösteriyor.

23 parti katılıyor

Conservative, Liberal, NDP, Bloc Québécois ve Green Party ile birlikte Kanada genel seçimlerine 23 parti katılacak. Gergedan Partisi’nden Esrar Partisi’ne, Kanada Kosan Partisi’nden Emekliler Partisi’ne kadar çok ilginç isimler taşıyan partilerin isimleri şöyle: Alliance of the North, Animal Alliance Environment Voters Party of Canada, Canada Party, Canadian Action Party, Christian Heritage Party of Canada, Communist Party of Canada, Democratic Advancement Party of Canada, Forces et Démocratie, Libertarian Party of Canada, Marijuana Party, Marxist-Leninist Party of Canada, Party for Accountability, Competency and Transparency, Pirate Party of Canada, Progressive Canadian Party, Rhinoceros Party, Seniors Party of Canada, The Bridge Party of Canada ve United Party of Canada.

7

Haziran seçimlerinden sonra Hükûmet kurulamaması nedeniyle Türkiye 1 Kasım’da tekrar seçime gidiyor. 1 Kasım 2015 Pazar günü yapılması kararlaştırılan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları yaşadıkları ülkelere göre 8 ila 25 Ekim tarihleri arasında oy kullanacak. Kanada’da yaşayan Türk vatandaşları ise sandığa 2325 Ekim (Cuma, Cumartesi ve Pazar) tarihlerinde 10:00 – 19:00 saatleri arasında gidecekler. Sandıklar daha önce olduğu gibi Ottawa Büyükelçiliği ve Toronto Başkonsolosluğu’nda kurulacak. Oy kullanabilmek için Yurt Dışı Seçmen Kütüğü’ne kayıtlı olmak gerekiyor. Yurt Dışı Seçmen Kütüğü’nde kayıtlı olup olunmadığı ya da Kanada’da hangi temsilciliğe kayıtlı olunduğu Yüksek Seçim Kurulu’nun internet sitesinden sorgulanabilir. Ayrıca Milletvekili Genel Seçimi’nde Yurt Dışı Seçmen Kütüğü’ne kayıtlı vatandaşların gümrük kapılarında oy verme işlemi 8 Ekim 2015 Perşembe günü saat

08.00’de başlayacak ve 1 Kasım Pazar günü saat 17.00’ye kadar sürecek. Kanada genelinde yaklaşık 22 bin kayıtlı seçmen bulunuyor. En son yapılan 7 Haziran seçimlerinden yaklaşık 5 bin kişi oy kullanmıştı.

Oy kullanmaya davet Öte yandan Cumhuriyet Halk Partisi Kanada Birlik Başkanlığı, Kanada’da ikamet eden seçmenlere çağrıda bulundu ve ‘Tarihî öneme sahip bu seçimlerde vatandaşlık görevlerini yerine getirmeleri için oy kullanmaya davet ediyoruz,’ açıklamasını yaptı.

Millî Görüş’ten AKP için oy isteyecek Ayrıca, Yeni Akit Gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak’ın, AK Parti Yurt Dışı Seçim İşleri Koordinasyon Merkezi Toronto Temsilciliği adındaki bir yapının davetlisi olarak Toronto’ya geleceği öğrenildi. Dilipak, birisi Millî Görüş’e ait Anadolu İslam Merkezi’nde olmak üzere iki ayrı konferans verecek ve AKP için oy isteyecek.

Otistik gençlerin başarısı Türkiye’den üç isim Vancouver’da düzenlenen Dünya Otizm Festivali’nde ödüle layık görüldü.

K

endi yemek kitabı olan ve aşçılık yapan 17 yaşındaki Fehmihan Kanberoğlu, özel takdir ödülü alırken, yine 17 yaşındaki piyano sanatçısı Beril Zorlu

performans sanatları dalında ikincilik ödülüne layık görüldü. Türkiye’den katılan bir diğer isim olan İbrahim Acar ise sosyal girişimcilik alanında üçüncülük ödülü aldı.


EKİM/OCTOBER, 2015

{

{

www.canadaturk.ca

11


12

www.canadaturk.ca

EKİM/OCTOBER, 2015


{

EKİM/OCTOBER, 2015

{

13

Yumuşak et pişirmenin püf noktaları

İrmikli Pasta Yapmadan önce bu kadar güzel ve hafif olacağını tahmin etmediğim leziz bir pasta oldu. Üstelik yapımı da çok pratik ve kolay. Malzemeler 1 su bardağı irmik 1 su bardağı şeker 1 su bardağı hindistan cevizi Yarım paket kakaolu petibor bisküvi 1 litre sut Hazırlanışı İrmiği, şekeri, sütü ve hindistan cevizini tencerenize koyup karıştırın ve koyu bir kıvam alana kadar pişirin. Írmikli muhallebinin tamamını streçlenmiş kek kalıbının içine boşaltın ve spatula veya kaşık yardımıyla üzerini düzleyin. Bisküvileri kenar kısımlardan başlayarak muhallebinizin dibine doğru rastgele batırın. Kek kalıbınızın içini tamamen streç filmle kaplayın ki keki içinden çıkarırken dağılmasın. Ardından, irmik tatlınız ılındıktan sonra buzdolabına kaldırıp iyice

www.canadaturk.ca

soğutun. Soğuyan irmik tatlınızı servis tabağına ters çevirerek kalıptan çıkarın. Sonra da ılımış çikolata sosu döküp tekrar dolaba kaldırıp yaklaşık 10 dakika kadar dinlendirin. Dilimleyip servis yapabilirsiniz, afiyet olsun. Cikolata sosunun yapımı (Üzeri için çikolata sosu)

1 su bardağı su 2 yemek kaşığı kakao 3 yemek kaşığı şeker 1 yemek kaşığı nişasta 1.5 su bardağı süt Bütün malzemeleri önce tel çırpıcıyla çırpıyoruz. Daha sonra orta ateşte kıvama gelinceye kadar pişiriyoruz.

Etin içinde kendine ait bir miktar, etin suyu denilen bir su vardır. Et eğer bu suyu bırakırsa daha sonra tekrar içine alması mümkün olmadığından, et piştikçe kurumaya devam eder ve biz asla yumuşak bir et yiyemeyiz. Bunu önlemek için; dana eti, kuzu eti ya da tavuk eti... diyelim ki et sote yapacağız, etlerimizi doğradıktan sonra, tencerenin içine biraz miktarda yağ koyup ya da az bir miktar su ile ıslatıp tavamızı güzelce ısıtıyoruz. Isıttıktan sonra bir parça et attığımızda cızz sesi duymamız gerekiyor. Cızz diye bir ses geldiğinde tavamız artık istediğimiz kadar ısınmış demektir. Bütün etleri kabın içine alıyoruz, ateşi hiç kısmadan etlerin rengi dönünceye kadar karıştırıyoruz. Bu işleme ‘mühürleme’ denir. Yani, etlerin dışındaki renk hızla değiştiğinde suyunu içine hapseder ve sonrasında asla bırakmaz. İşte bu aşamada kesinlikle tuz kullanmıyoruz. Tuz, etin suyunu bırakmasına ve sertleşmesine sebep olur. Etlerimizin renkleri dönünceye kadar soteledikten sonra arkasından soğan, biber, domates vs. ekleyebiliriz. Yemeğimizi böylece pişirip, ocaktan almaya yakın tuzunu ve karabiberini ekliyoruz.


14

www.canadaturk.ca

{

{

EKİM/OCTOBER, 2015


EKİM/OCTOBER, 2015

{

{

www.canadaturk.ca

15


16

www.canadaturk.ca

{

{

EKİM/OCTOBER, 2015

ŞAİRİN MEZARI’NDA

“Beni Türklükten, halkımın evladı olmaktan, milletime ölümsüz bağlı bulunmaktan kimse, hiçbir kuvvet çıkaramaz, ayıramaz.” (Nazım Hikmet’in vatandaşlıktan çıkarılmasına tepkisi)

O, diyor ki bana Sen kül olursun yana yana Ben diyorum ki ona Sen yanmasan, ben yanmasam Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa

Nazım Hikmet halkının içinde bulunduğunu düşündüğü karanlığı, aydınlığa çıkarmak için yanmaya razıdır. Hapislerde yatmaya razıdır. Burada konu, onun düşüncelerinin doğruluğunu tartışmak değildir. İnsan zaman içinde değişir. Fiziği değiştiği gibi düşünceleri ve inançları da değişebilir. Mussolini komünistti, faşizmin fikir babası oldu. Roger Graudy Marksist’ti, Müslüman oldu. Haluk Müslüman’dı, Hristiyan ve rahip oldu. İnsan bazen iradesiyle, yani gerçeği görerek, bazen zor karşısında boyun eğerek, bazen çıkarı için saf değiştirerek, o tarafa veya bu tarafa hizmet edebilir. Bu hizmetleri, kendi desteklediğimiz fikirlere göre değerlendirdiğimizde, “Alçaklık, korkaklık, cesaret, doğru yolu seçme” gibi nitelendirilebiliriz. Ama inançları uğruna her türlü rahatı ve zenginliği bir kenara itip, yıllarca hapis yatmayı, sevdiklerinden ve her türlü dünya nimetlerinden uzak kalmayı göze alanları, nasıl değerlendireceğiz? Nazım Hikmet hapislerde yatarken bile, kendisinin mahpusluğunu alkışlayan, kendisine düşman edilen memleketinin insanlarını anlatırken şöyle yazmıştı.

HALİT ANGINER /CANADATÜRK

Ö

ğrenciliğimizde arkadaşlarla şiir, roman konuşurken, bazen laf gelir, Aziz Nesin’e, Sabahattin Ali’ye, Nazım Hikmet’e takılırdı. Biri devamlı yasaklıydı, hapislerde yatardı. İkincisi öldürülmüştü. Üçüncüsü, 13 yıllık hapislikten sonra, genç bir yazarın, Refik Erduran’ın, yardımıyla, belki de öldürülmekten kurtarılarak, yurt dışına kaçırılabilmişti. Mitinglerde, bir taraf, diğer tarafa, bu yazarların da adını anarak, “Moskova’ya, Moskova’ya...”, diye bağırırdı. Zaman geldi, “Moskova’ya” diye bağıranlar, Moskova’yı komşu kapısı yaptılar. Hatta bazıları Rusya başkanını “Dostum” diye çağırmaya başladı. Kendilerine “Moskova’ya”, diye bağırılanlar ise, Moskova’ya gittiklerinde, dönüşte başlarına gelebileceklerden korktukları için, duvarlar yıkıldıktan sonra bile Rusya’ya gidemediler. Hâlbuki oraları en tutarlı şekilde eleştirenler, oraların emrinde olduğu söylenenler olmuştur. Bunlardan biri de Nazım Hikmet’tir. Çünkü sanatçının beyni, gerçekten sanatçıysa, asla zincire vurulamaz. Moskova’da görmek istediğimiz bir yığın yer vardı elbet; ama en merak ettiğimiz yerlerden biri Nazım Hikmet’in mezarıydı. Birçok kişi yazmıştı; vasiyetine uygun olarak “Anadolu’da bir köy mezarlığına” gömülsün, diye. İyi ama sonrasında o mezarı, hiç Nazım Hikmet okumamış, Nazım Hikmet’i hiç bilmeyenlerden kim koruyacak? Can Yücel’in mezar taşını kırıp dökenler, hiç Can Yücel’in şiirlerini okumuşlar mıydı? Okusaydılar eğer, oraya ellerinde çekiçle mi, yoksa ellerinde çiçekle mi giderlerdi? Novadedici (Yeni Kız) Mezarlığı bir sergi salonu gibi. Burada, ünlü sanatçılar, ünlü sanatçıların: Edebiyat ustalarının, müzisyenlerin, heykeltıraşların, ülkenin var oluşuna katkıda bulunmuş kahramanların, tarihe adını, iyi ya da kötü ama bir türlü yazdırmış olan politikacıların mezar taşlarını, heykellerini yaparak onları ebediyyen ölümsüzleştirmişler. İşte Maksim Gorki’nin, İşte Nikolay Gogol’un, İşte Anton Chekhov’un mezarları... Unutulmaz filmlerin yönetmeni Eisenstein, şair Mayakovsky, besteci Shostakovich, Prokofiev buraya gömülmüşler. Türk Hükûmeti’nin vatandaşlıktan attığı Nazım Hikmet, bir büyük sanatçı olarak, elin insanları tarafından saygıyla karşılanarak, bu büyük sanatçıların yanında yerini bulmuş. Mezarlar arasında dolaşırken, taşlarda yazılı isimler, ilk gençlik yıllarında, soğuk ve yağmurda, çamurlu yollarla cebelleşerek arkadaşlarla

buluştuğumuzda, heyecanla birbirimize anlattığımız kitapları hatırlatıyor: “Ekmeğimi Kazanırken”, “Ölü Canlar”, “Vişne Bahçesi”... Diğer bir sınıfın hocası, öğrencilerini, Dostoyevski, Tolstoy okuyorlar diye okul müdürlüğüne şikâyet etmişti. Korkmuştuk. Nazım Hikmet’in mezarında bir kaya parçasına işlenmiş, “Rüzgâra Karşı yürüyen adam” şiirini simgeleyen Nazım Hikmet figürü var. Rüzgâra karşı yürüyorum Düşümde gülüşü deniz mavisi çocuklar Bir memleket var düşümde dostlar Sahibi çocuk yüzlü adamlar Ben sanki bin yaşında bir deli Bir memleket özledim ki sormayın Her yanı güllerden kemerli Nazım Hikmet kavganın, vatan ve insan sevgisinin, aşkın ve hasretin şairidir. On bir yaşında yazmış ilk şiirini; Balkan Savaşı yenilgisi üzerine yapılan konuşmalardan etkilenerek. İşte o ilk şiiri: Sen bu vatan feryadını dinle, işit Vatanın parçalanmış bağrı Bekliyor senden ümit. On altı yaşında şiirleri yayımlanmaya başlamış. Deniz Kuvvetleri Askerî Okulu’nda okurken geçirdiği hastalık nedeniyle askerlik yapamaz diye çürüğe çıkarılmış. İstanbul’un işgali sonrası yazdığı

vatan şiirleri bir hayli ses getirmiş. Sonra, yirmi yaşında, Millî Mücadele’ye katılmak üzere Ankara’ya gitmiş. Yolculuğu sırasında Anadolu’nun ve halkının perişan hâlini görür. Üstelik gördüğü yerler, Avrupa’ya en yakın ve gelişmiş yörelerdir. Gördüklerinden çok etkilenmiştir. Bu onun dünyaya bakışını tamamen değiştirir. Ve nihayet Ankara’ya ulaşır. Mustafa Kemal ondan Millî Mücadele’yi destekleyen şiirler yazmasını istemiş. Bu konuda yazdığı şiirlerden bir tanesi binlerce basılarak Anadolu’da dağıtılmış. Sağlığı askerliğe müsait olmadığından Ankara Hükûmeti onu öğretmen olarak tayin eder. O anların ve sonrasının hikâyesi, o günleri Nazım Hikmet ile birlikte yaşayan arkadaşı Vala Nurettin’in “Bu Dünya’dan Nazım Geçti” adlı anı kitabında okunabilir. İki arkadaş, yeni düşüncelerin rüzgârı ve yirmi yaşın verdiği heyecanla, ailelerinin ve devletin korumacılığından vazgeçip, yepyeni bir dünyaya, sonrasında insanlığı yetmiş küsur yıl etkileyecek bir yeni bir düşüncenin yarattığı dünyaya yelken açacaklardır. İki arkadaştan biri, Vala Nurettin, yurda dönüşlerinde, devletin kanatları altına sığınacak, diğeri, nazım Hikmet, neye mal olursa olsun, fikirlerinin kavgasını verecektir. Vala Nurettin, Nazım Hikmet’e: “Bu halk seni anlamaz, boş yere, yana yana kül olursun!” deyince, Nazım Hikmet onu şöyle cevaplamış:

Onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar; Korkak, cesur, hakim ve çocukturlar kahreden ve yaratan ki onlardır destanımızda yalnız onların maceraları vardır Evet, o, halk dediğimiz insanların maceralarını ve destanını yazdı. Şark Edebiyatı’nda, hükümdarların, padişahların destanları yazılmıştır. Adları tarihe yazılanların kazandığı zaferlerde, canları pahasına pay sahibi olan sıradan insanların destanını ise Nazım Hikmet yazmıştır. Nazım Hikmet altmış yaş gibi kısa bir ömür yaşadı. Bu kısa ömre büyük aşklar, müthiş bir mücadeleler, (on binlercesi polis baskınlarında kaybolan) binler ve binlerce satır şiir sığdırdı. Sadece şiir mi; tiyatro oyunları, film senaryoları, romanlar... Her zaman Türklüğü ve Türkçesiyle övündü. Ben, bir insan. Ben Türk şairi Nâzım Hikmet, ben, Tepeden tırnağa insan, Tepeden tırnağa kavga, hasret ve ümitten ibaret ben Mezarlıkta, Nazım Hikmet’in ayak ucunda, son sevgilisi, son eşi, “Saçları saman sarısı, kirpikleri mavi” Vera yatıyor. Bu aşkın tatlı tarafları olduğu kadar acı yanları da anlatılır. Ama aşk aşktır, kişinin içindeki yaratıcılığı uyandırır. Aşksız bir şair düşünmek mümkün mü? Belki bir gün Nazım Hikmet’in hayatını etkileyen kadınları, aşklarını anlatmak kısmet olur. Vasiyeti üzerine, Vera’nın küllerini Nazım’ın yanına gömmüşler.


EKİM/OCTOBER, 2015

{

{

www.canadaturk.ca

17


18

www.canadaturk.ca

{

{

SUDBURY YAPRAK GÜRDAL yaprakgurdal@hotmail.com

Ö

zel olarak gitmeyi düşünmesem de, bir Şükran Günü uzun hafta sonunda Agawa Kanyon’a giderken turumun ikinci durağı Sudbury oldu. 2011 yılında büyükşehir statüsü alan Sudbury, nüfus itibarıyla Kuzey Ontario’nun en büyük şehri. Sudbury, iklim olarak sıcak yaz ve uzun kış yaşıyor. Yerleşimler, daha çok bölgedeki üç yüz göl etrafında ve tarihi madencilik yüzünden artık siyahlaşmış kayalıklarla çevrili tepeliklerde kurulmuş. Bir zamanların kereste ticaret merkezi olan Sudbury, şu anda dünyanın nikel madeni merkezidir. Sudbury’de Science North Müzesi’ni gezdik. Burada seyrettiğimiz dört boyutlu yangın gösterisi izlemeye değerdi. Büyük nikelde durduk. Sudbury özellikle gitmek isteyeceğim bir şehir değil açıkçası

ama eğer yolunuz buradan geçiyorsa göllerle çevrili bu şehirde durmak keyifli olabilir...

REFERANS 2016 Canadian Turkish Business Directory

SON BAŞVURU TARİHİ 30 EKİM 2015 416 462-1244 info@referans.ca

EKİM/OCTOBER, 2015


EKİM/OCTOBER, 2015

{

{

www.canadaturk.ca

19

Türkoloji Kürsüsü’ne destek için yeni oluşum 100. yıl anma törenleri düzenlendi Aga Khan Museum CEO’su Henry Toronto’da Kanada Kim ve Toronto Üniversitesi’nden Türkoloji Araştırmaları Profesör Victor Ostapchuk yer alıyor. Geliştirme Topluluğu (The CSATS’ın kuruluşu dolayısıyla Kurban Bayramı’nın ilk günü olan 24 Eylül Canadian Society for the Perşembe günü Toronto Üniversitesi Advancement of Turkish Hart House’da bir resepsiyon düzenlendi. Studies – CSATS) adında yeni dernek kuruldu. Türk Kürsüsü kurulması için ilk adım iki yıl önce odern ve tarihteki Türkler (Antik atılmıştı Anadolu, Türk ve Osmanlı)’in

M

kültürleri ve yaşayışları konularında çalışma yapmak isteyen kamu, özel ve akademik topluluklardan kişileri bir araya getirmeyi ve yapılan çalışmaları desteklemeyi amaçlıyor. Sema Donna Kaya’nın kurucu başkan olduğu Derneğin yönetim kurulunda Virgina Aksan, Ümit Eruysal, İlhami Gökçen ve Sharon Mizbani bulunuyor. Danışma Kurulu’nda ise Toronto Başkonsolosu Erdeniz Şen,

Toronto Üniversitesi’nde kurulması planlanan Türk Kürsüsü projesinin ilk adımı olarak, “Türk Çalışmaları”nda öğrenim görecek en az bir yabancı doktora öğrencisine burs katkısı imkânı sunulması için 2003 yılında kampanya düzenlenmiş ve gerekli olan 50 bin dolar Türk toplumunun desteğiyle toplanmıştı. Projenin ikinci aşamasında Türkçe ve Osmanlıca dil dersleri verilmesi hususunda tam zamanlı bir akademisyen görevlendirilecek. Son aşamada kıdemli bir profesörün çalışmaya başlamasıyla Kürsü’nün akademik faaliyetlerde bulunabilmesi için gerekli unsurlar tamamlanmış olacak. Projenin toplam maliyetinin 5 milyon dolardan fazla olması bekleniyor. Yeni kurulan CSATS yani Kanada Türkoloji Araştırmaları Geliştirme Topluluğu, bu projeyi destekleyici çalışmalar yürütecek.

Çanakkale Savaşları’na Kuzey Amerika’dan katılan tek birlik olan Newfoundland Kraliyet Alayı (The Royal Newfoundland Regiment)’nın Suvla Koyu çıkartmasının 100. yılı münasebetiyle, Newfoundland and Labrador eyaleti tarafından ilk kez Çanakkale’de tören düzenlendi.

2

22 Eylül 1915’te Suvla Koyu’nda şarapnel parçası isabet etmesiyle ölen ilk Newfoundland Kraliyet Alayı askeri Hugh Walter McWhirter. Foto: Newfoundland Memorial Üniversitesi Kütüphanesi

0 Eylül 1915’te 1,000’den fazla Newfoundland askeri İngiltere, Fransa, Avustralya ve Yeni Zelanda birliklerinden oluşan birleşik kuvvetlerin yanında Gelibolu Yarımadası’na çıkarma yapmıştı. Newfoundland Alayı, 1. Dünya Savaşı’nın parçası olan Gelibolu Saldırısı’na katılan tek Kuzey

Amerika birliği idi. Türkiye’de Gaziler Günü olarak da kutlanan 19 Eylül’de Newfoundland Kraliyet Alayı, Cape Helles Memorial ve Çanakkale Şehitler Abidesi’nde anma töreni düzenledi. Newfoundland Kraliyet Alayı’nın Çanakkale Savaşları’na katılımının 100. yılı dolayısıyla Newfoundland Eyaleti’nde de çeşitli törenler düzenlendi. Devlet Bakanı Lynne Yelich’in başkanlığında bir heyet, 24 Nisan’da Çanakkale Savaşları’nın 100. Yıl kutlamaları dolayısıyla düzenlenen törenler için Türkiye’ye gitmişti.


20

www.canadaturk.ca

{

{

EKİM/OCTOBER, 2015

BU KADAR AĞIR BİR Terör lanetlenecek YÜKÜ NASIL TAŞIDIN?

N

ilüfer Demir, 02 Eylül sabahı 06:00 sıralarında Muğla’nın Bodrum ilçesi Akyarlar sahilinde denklanşöre basmıştı. “O fotoğraf karesini çekerken neler hissettiniz?” sorusu üzerine Nilüfer Demir şu yanıtı verdi: “Haber Ajansımızın muhabiri olarak, kaçak geçişlerin arttığı son aylarda, Bodrum’da Turgutreis ve Akyarlar’a geliyorduk. Kaçakların Yunanistan’ın İstanköy adasına geçişlerini takip ediyorduk. Dün de görevliydim. Pakistanlı bir kaçak grubun karşıya geçme çabasını gördük, onları fotoğraflarken sahildeki cesetleri fark ettik. Yanlarına gittiğimizde bunların küçük çocuklar olduğunu gördük: Üç yaşındaki Aylan’ı gördüğümde kanım dondu. Lacivert şortu, yarı beline sıyrılmış kırmızı tişörtüyle, denizin küçük dalgalarıyla yıkadığı sahilde kımıltısız yatıyordu. O anın fotoğrafını çektim. Yüz metre kadar ileride, Aylan’ın beş yaşındaki abisi Galip’in cansız bedeni de kumların üzerinde uzanmış duruyordu. “UMARIM BUGÜNDEN SONRA BİR ŞEYLER DEĞİŞİR” İngiliz Rock grubu Pink Floyd’un gitaristi David Gilmour, “Bodrum’da hayatını kaybeden minik Aylan’ı” anarak, Pink Floyd adına yaptığı, “İnsanlık Mücadelesi” başlıklı çağrıda şöyle dedi: “Şu anda Avrupa turundayım, güzel bir kıta. Benim için ve sizin için, dünyanın bu bölümünde seyahat etmek, bir uçakta yer ayırtmak ya da bir otobüse atlamak çok kolay. Ama haberlerde okuduğumuz gibi, bu herkes için böyle değil. Bu yıl 2 bin 200 mülteci, Avrupa’da daha iyi bir hayat aramaya çalışırken denizlerde boğuldu: Boğulmuş bedeni bir Türk plajında dalgalarla yıkanan, daha yeni emekleyen Suriyeli çocuk Aylan gibi! “BU KADAR AĞIR BİR YÜKÜ NASIL TAŞIDIN?” Sabah saat 05:00 sularında Akyarlar sahilinde bir mülteci botunun battığı, kıyıya vuran cansız bedenler olduğu ihbarı üzerine olay yerine giden Kıdemli Üstçavuş Mehmet Çıplak, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bebeğin yanına geldiğimde, İnşallah yaşıyordur umuduyla hayat belirtisi aramaya çalıştım. Maalesef yoktu. Görevini yapan bir kişiden çok, yavrusuna sarılan bir babanın duyguları içindeydim. Aylan bebeği kuş kadar hafif ama bir babanın oğlunun cansız bedenini

taşıma zorluğunun ağırlığıyla kucağıma alıp, cenaze aracına götürdüm,” dedi. Mehmet Çıplak, tüm dünyayı yasa boğan fotoğrafı gören kişilerin kendisine ;”Bu kadar ağır bir yükü nasıl taşıdın?” diye sorduklarını söyledi. *** Minik Aylan’ın, Ege sahillerinde, dünyanın en güzel kumsallarından birinin üzerinde, uysal dalgalarla yıkanan cansız bedeni, dünyayı sarstı. Kamuoyu baskısıyla, zengin ülkeler, can güvenliği bulunmayan ülkelerden kaçan bu insanların az bir kısmını mülteci olarak almak zorunda kaldılar. Peki, neden bu duruma geldi Suriye, bir düşünelim: Suriyeli baba henüz yeni bir iş kurmuş ya da bir iş bulmuş çalışıyor. Hanımıyla geleceği planlıyorlar: Çocukları şu okula gönderelim, şu evi satın alalım, şu semtte oturalım, diye. Ev alındı, hesaplar yapıldı, taksitler ödenmeye başladı, çocuklar okullara kaydedildi. Bu sırada birileri, binlerce kilometre ötede, karanlık ofislerde, Aylan’ın ailesinin yaşadığı ülkede demokrasi olmadığı savıyla, bu ülkeye demokrasi getirmeye karar verdiler. Dünyanın dört bir yanındaki demokrasi fedaisi, demokrasi sevdalısı militanları silahlandırdılar. Savaş eğitimi verdiler. Gemilerle, uçaklarla Suriye’ye taşıdılar. Eee, artık söz silahın: Makineli tüfekler ateşlendi, bombalar patladı: Zalim diktatörden kurtarılacak ve demokrasiye kavuşturulacak olan 250 bin insan öldürüldü. Kadınlar, çocuklar tecavüze uğradı, esir pazarlarında satıldı. İnsanların o güne kadarki birikimleri, malları, mülkleri yağma edildi. Tarlalardaki, fabrikalardaki ürünler çalındı. Fabrikalardaki makineler söküldü. Başka ülkelere taşınarak haraç mezat satıldı. Binlerce yıllık insanlık mirası tarih, ebediyyen yok edildi. Güzelim Halep şehri, Hama şehri, daha birçok şehir, kasaba, köy harabe oldu. Felaketten kaçabilen şanslı insanlar, komşu ülkelere sığındılar. Becerebilenler Avrupa’ya gittiler. O ana kadar demokrasi savaşını uzaktan seyredip, gönderdikleri silahlarla militanlara “Haydi Aslanlar”, diyerek destek veren ülkeler, birdenbire savaşın çirkin yüzünü, yağmur altında parklarda yatan, sokaklarda dilenen, sahillere cesetleri vuran mültecilerin şahsında, kendi sokaklarında gördüler. Telaşlandılar. Rahatları bozuldu. Şimdi çıkış yollarını aramak durumundalar. Çocukken, sapanla taş atıp arıların yuvalarını bozardık. Evleri yok olan arıların yoldan geçen at arabalarına saldırarak atları sokmalarını, acıyla çılgına dönen atların tekmeler savurarak kaçışlarını, saklandığımız yerden izlerdik. Bir gün, yeteri kadar uzağa saklanmadığımdan olsa gerek, iki arı o kızgınlıkla ensemden sokarak bütün zehirlerini vücuduma akıttılar. Boynum inanılmaz şekilde şişti. Başımı günlerce oynatamadım. İyileştiğimde babam, beni karşısına alıp, şunları söyledi: “Yuva yıkmak, en kötü şeydir. Çok büyük bir günah. Yuvasını yıktığın arıların sana bir zararı yoktu. Sen onları yurtsuz ve çaresiz bıraktın.”

7 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye’de tırmanan PKK terörünü lanetlemek ve şehit olan asker ve polisleri anmak için Edmonton ve Toronto’da Şehide Saygı, Teröre Lanet mitingleri düzenlenecek.

E

dmonton’daki miting Alberta Parlamento Binası önünde 11 Ekim Pazar saat 12.30’da düzenlenecek. Mitingin organizatörlerinden Zafer Köprülü Canadatürk’e yaptığı açıklamada, ‘son günlerde

memleketimizde meydana gelen terör saldırılarını kınamak ve bu uğurda şehitlik mertebesine yükselen güvenlik güçlerimizi anmak üzere miting düzenleme kararı aldık,’ dedi ve mitingin düzenlenmesinde hiçbir siyasi oluşumu telkini ve desteği yoktur’ şeklinde açıklama yaptı. Toronto’da düzenlenecek miting ise 17 Ekim Cumartesi günü saat 1.00’de Old City Hall önünde yapılacak. Miting düzenleme komitesinden yapılan açıklamada; ‘Hiçbir siyasi oluşumun çatısı altında olmadan sadece Türk ve Kanada bayraklarının olacağı, temel amacı terörü lanetlemek ve kardeşliği teşvik etmek olan bu gösteriye herkesi davet ediyoruz,’ denildi.

PEN’e Türk aday PEN başkanlık seçimleri için gazeteci Zeynep Oral aday gösterildi.

D

ünya Yazarlar Birliği (PEN)’nin altı yıldır başkanlığını yürüten Kanadalı yazar John Ralston Saul ekim ayında bu görevden ayrılacak olması dolayısıyla yapılacak başkanlık seçimine Türkiye’den Cumhuriyet gazetesi yazarı, eleştirmen Zeynep Oral resmen aday gösterildi. Yeni başkan, üç yıllık bir süre için, 16 Ekim’de Quebec’te yapılacak 81. Genel Kongre’de bütün merkezlerin oylamasıyla belirlenecek. Zeynep Oral ile birlikte Meksika’dan Jennifer Clement ve Sırbistan’dan Vida Ognjenovic başkanlık için yarışacak. Zeynep Oral, hâlihazırda PEN Türkiye Başkanlığı’nı yürütüyor.

Toronto’da söyleşiye katılacak

Zeynep Oral, Ankara Kitaplığı ve Ryerson Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nün ortak düzenlediği

Zeynep Oral

şöyleşi programı için Kanada’ya geliyor. Söyleşi, Ryerson Üniversitesi kütüphanesinde 20 Ekim 2015 Salı günü yapılacak.


EKİM/OCTOBER, 2015

2

7 Eylül’de Edmonton’da Alberta Üniversitesi’nde “Bitmemiş Arap Baharı: Ortadoğu Ayrıcalığı Hâlen Yanlış” başlıklı uluslararası konferansa konuşmacı olarak çağrıldım ve “IŞİD’in Kaynağı, Gençlerin Motivasyon Unsurları” konulu bir sunum yaptım. Konferans’ın son panel konuşması idi ve salon ağzına kadar doluydu. Panel konuşmacıları benzer araştırma sonuçları ortaya koyunca son dakikada konuşmamın ilk on dakikasını tamamen değiştirdim. ‘Selefilerle ilgili yaşadığım beş travmanın öyküsünü ve belki de önyargılarımı anlatacağım,’ dedim. Buna “ice breaker” deniyor. Profesörler ayağa kalkmış telefonları ile videoya alıyorlardı. Toronto Üniversitesi’nden İran kökenli Profesör Victoria Tahmasebi Birgani, “Konferans’ın en iyi konuşması idi, Konferans boyunca selefi terörü nedeniyle tek taraflı görüş ortaya koyan, İslam’ı, Müslümanları suçlayan, İslamofobi yaymaya çalışanlara hak ettikleri dersi dört dörtlük verdin,” dedi. Amerikalı Mühtedi Afrika kökenli meşhur Müslüman Akademik feminist Prof. Dr. Amina Wadud, tebrik etti ve beraber fotoğraf çektirdi. Ne mi konuştum? Kendimi öykü anlatıcı bir ‘Naratif Şahit’ hâline getirdim. Sünni İslam’ı lekelemeyi amaçlayanların oyuncağı olan ve Batılıların İslam karşıtı olmasını sağlayan ‘bostan korkuluğu’ IŞİD vebalini üzerimize atmak isteyenlere terapi yaptım. Terörizm çok yönlü bir sorun olması hasebiyle çözüm adına planların da siyasi, ekonomik, sosyal ve dinî boyutları bulunuyor. Şiddet eğilimli tekfirci aşırılığın, terörizmin dini yoktur. Her devirde dinî kaynakları suistimal eden insanlar olmuş ve olacaktır. Müslüman terörist olamaz, eğer terör cinayeti işliyorsa, artık Müslüman değildir. Müslümanların çoğunluğu şiddeti onaylamıyor. Irak ve Suriye’deki IŞİD, diğer 10 selefi, 8 Kürt terör grubunun arkasında farklı devletler ve istihbaratlar bulunuyor. Kuzey Irak’tan geçirilmesi planlanan petrol ve gaz boru hattı Avrupa’nın enerji güvenliği için gerekli. Bu nedenle bölgedeki halkı kaçırmak için Selefi ve Kürt şiddeti araç olarak kullanılıyor. Zayıf bir Kürdistan kurularak petrol ve gaz imtiyazları elde edip yapılacak boru hattının güvenliğini garantilemek isteyen global

{

{

Teröre karşı çözümler güçlerin gizli savaşını izliyorsunuz. Mağdur izzet ve hürriyet, İslam’ın temel değerleridir. edilen 12 milyon Suriyeli umurlarında değil. Dünyanın her yanında barış arayan insanlarla Üstüne üstlük bir de Müslümanları terörle beraber platformlar kurmalıyız. Hiçbir suçlayıp, kendi günahlarının ürününden liderin, dinî olsun siyasi olsun, insanların İslam’a çamur atmak için yararlanıyorlar. İşte temel haklarını ve özgürlüklerini elinden buna dayanamam. almaya hakkı yoktur. Müslüman toplulukların Müslümanlar, IŞİD ve onu taklit devletleri, demokrasiyi benimsemeli ve eden benzeri terörist grupların totaliter düzgün dinî eğitim okul müfredatlarına ideolojileriyle, başlarındaki diktatörler ve baskı işlemelidir. Aksi hâlde, oldukça zengin Arapa rejimleriyle yüzleşmelidir. Şiddeti kınamalı zümre tarafından desteklenen Selefi okulları ve mağduriyet elinde gençler hastalıklı psikolojisinin dinî eğitimle radikalizme tuzağına kayacaktır. Sağlıklı dinî düşmemeliyiz. eğitim hürriyetinin Zulme uğratılmış temini, radikallerin aşırı olmak terörü ideolojilerini yaymalarını kınamamayı engelleyecektir. veya teröre Müslümanlar kadın ve başvurmayı erkek haklarının eşit meşrulaştırmaz. olmasının savunucusu İslam’ın olmalıdır. Akademiya, bütüncül Medya ve Sivil toplum, bir şekilde kin ve nefretin değil anlaşılması, saygı ve hoşgörünün kültürel yaygınlaştırılmasına farklılıkların çalışmalıdır. Batılı devletler din olarak Müslüman vatandaşları Konferans’ın konuşmacıları arasında pazarlanmasına Afrika kökenli, feministliğiyle meşhur rencide edebilecek engel olunması beyan ve hareketlerden Amerikalı Müslüman akademisyen Prof. Dr. Amina Wadud da vardı. gerekiyor. Hayat, sakınmalıdır.

www.canadaturk.ca

21

Konuşmamda anlattığım beş hikâyeden iki tanesi için yerim kaldı. Kah, Balaken ve Zakatala kentlerinin müftüsü olan İbrahim beye Azerbaycan’ın ilk şehidi Mehmet Selim Tunç’u emanet ettiğim günü unutamam. 1992 Ramazanı’ydı, bir trafik kazasında Kadir Gecesi şehit oldu Mehmedimiz. İbrahim beyin kazada iki ayağı da kırılmıştı. İbrahim beyle özel bir dostluğumuz oluşmuştu. Kah’ı ziyaretlerimizin birinde 1992 yaz başında selefilerin camileri ikiye böldüğünü ve fakir insanlara aylık 100 ABD doları maaş vererek Vehhabi yaptığını anlattı. “Fitne büyük” derken gözlerinden yaş döküldü. Kafamdan kaynar sular dökülmüş, kan beynime sıçramıştı. “Bakü’ye gel, Kafkas İslam Dairesi Şeyhİslam’ı Allahpaşa Şükürzade’ye durumu şikâyet et” dedim. “Geldim, bu dediğini yaptım, ancak Şeyh Şii, Sünniler birbirinizi yiyin diye kapı önüne koydu” dedi. “Tezepir Mescidi Piri Sabir Hasanlı erdemlidir, sana yardımcı olur” dedim. Umutsuzca başını salladı. “Şiiler Sünnilerin aralarında kavga etmesinden memnun, yardım etmiyorlar” diye sitem etti. “Sıradan bir muhabirim, ne yapabilirim ki?” diye sordum. İbrahim bey Taşkent İslam Enstitüsü mezunuydu. Selefilerin Sovyet döneminde bu tek ilahiyat fakültesine verdikleri milyon dolarlık bağışlarla hâkim olduklarını, KGB’nin Vehhabi İslamı’nı Müslümanlara zarar vermek için kullandığını dile getirdi. Sorunun bu kadar dehşetli olduğunun farkında değildim. Bana Türkiye’den Vehhabiliğin nasıl kurulduğuna ve nasıl bir tehlike olduğuna dair bir kitap getir, Azerbaycan Türkçesi ve Rusça’ya çevirelim, camilerde dağıtalım önerisinde bulundu. Bu teklif hoşuma gitti. 1992 yazı talep ettiği kitabı buldum: “İngiliz Casusunun İtirafları…” Bu hatıralar ilk önce Alman gazetesi Spiegel’de tefrika edildi. Lübnanlı bir doktor tarafından Arapçaya tercüme edildi. Hüseyin Hilmi Işık tarafından 1990 yılında neşredildi. Bilahare Arabça’dan Farsça’ya, sonra da “Memoirs of Hempher, The British Spy to the Middle East” adıyla İngilizceye tercüme edildi. “İslam’ı Nasıl Yok Edelim / Bir İngiliz Ajanının Hatıraları” adında Nevzat Göktaş tarafından tekrar çevirisi yapılmış ve Nehir yayınları tarafından da basılmıştır. Hakikat yayınevi de bu kitabı bastı. Bilinen gerçeklerdi. 2. Hikâyem, feminist akademisyenler tarafından da çok beğenildi. Nisan 1994’te Azeri eşimle evlendiğim zaman baldızımın Suudi kökenli bir yardım kuruluşunda Karabağ göçmenlerine yardım ettiğini öğrenmiş ve çok sevinmiştim. Bir süre sonra ekibin başındaki Suudi, baldızıma evlenme teklifinde bulundu ve damat adayını testten geçirme görevi bana düştü. Libya’da uzun yıllar inşaat işleri yapmış iş adamı dostum İbrahim Ekşioğlu, “Çok safsın, bacanak adayına mutlaka sor, kesin başka eşleri de vardır, senin baldızın dördüncü ise kendisini şanslı sayabilir, buradan giderken boşar onu!” diye uyardı. Uzun boylu, yakışıklı Selefi Arap gencine, “Başka eşin var mı?” diye sordum. “Mekke’de bir Arap eşim var, burada da bir Rus ile evlendim, Müslüman oldu, baldızın 3. eşim olacak,” deyiverdi. O kadar rahat söylüyordu ki! Normaldi onun için. “Peki, burada işiniz bittiğinde baldızımı boşayacak mısın?” dedim. “Onu Suudi Arabistan’a götüremem,” deyince hızla ayağa kalktım, elini sıktım ve “güle güle” deyip baldızımı oradan aldım. Azerbaycan ve Türk kültürünü hiç bilmiyordu, Türk kadınlarının 2. eş olmayı kabul etmediğinden habersizdi. Selefi olduklarını baldızım anlattı, “Karabağ mağdurlarına aylık bir miktar para verip Vehhabi olmalarını istiyorlar” dedi. Azeri Lider Haydar Aliyev, Vehhabi yardım örgütlerini ülkeden 1995’te kovmuştu. Bazı muhalif gazeteciler bunu “İslam karşıtlığı” olarak sundular, oysa Aliyev ülkesi için en doğru olanı yapmıştı. Devlet adamlığı böyle olur işte! Selefi ve Kürt terörüne destek olanlardan devlet adamı olmaz, ancak kukla diktatörler olur...


22

www.canadaturk.ca

{

{

EKİM/OCTOBER, 2015

Kanada Suriyeli mültecileri MURAT KANDEMİR murat_kandemir@outlook.com

K

anada genel seçimleri yaklaşırken Suriyeli mülteciler konusunda elinden geleni yapmamakla eleştirilen Hükûmet’ten yeni bir adım. Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı (CIC) Chris Alexander, Kanada’ya gelmek isteyen Suriyeli ve Iraklı mültecilerin iltica başvuru işlemlerinin daha hızlı olarak ele alınacağı müjdesini verdi. Muhafazakâr Hükûmet, Suriyeli mültecilerin siyasi sığınma başvurularını hızlandırma amacıyla bu sene bitimine kadar binlerce vize daha vereceğini açıkladı. Mezhep savaşı ve iç karışıklıktan kaçan Suriyeliler artık Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) tarafından mülteci olarak tanındıklarını ispat etmek zorunda kalmayacak ve Kanadalı yetkililer tarafından başvurularının sonuçlanması için mülteci olarak varsayılacaklar. Hükûmet mültecilerin ön kontrollerinin yapılması için yurt dışında daha fazla diplomat görevlendirecek ve Kanada’daki sponsorluk başvurularını inceleyecek memur sayısını da arttıracak. Suriye ve Iraklı mültecilerin dosyaları için özel bir koordinatör atanacak. 19 Ekim genel seçimleri için partisinin seçim kampanyalarında boy gösteren CIC Bakanı Alexander, geçen Cumartesi günü East Toronto’da bir basın konferansında önceliklerinin güvenlik olacağını söyleyerek Hükûmetlerinin daha önceki mülteci yerleşimi vaatlerini en kısa zamanda yerine getirebilmeleri için mülteci işlem sürecini kısaltacaklarını beyan etti. Botla Yunanistan’a geçmek isteyen bir ailenin bindikleri botun batması sonucu Türk sahiline cansız bedeni vuran üç yaşındaki Aylan ve abisinin trajedisi tüm dünyayı derinden etkilediği geçtiğimiz aylarda tüm çevrelerden Göçmenlik Bakanı’na Kanada’ya alınacak Suriyeli mülteci sayısının arttırılması çağrıları yapılmıştı. Hatta ben de Kanada’nın taahhüt ettiği 20 bin mülteci yerine, yüz bin mülteciye ev sahibi olması için Bakan’a çağrı yapmış ve “Aylan İnisiyatifi” adı verilecek bir proje ile acil durumda olan yüz bin

Suriyelinin Kanada’ya en hızlı şekilde yerleştirilmesi ricasında bulunmuştum. Göçmenlik Bakanı’na Kanada’nın bunu yapacak hem gücü, hem bilgi ve tecrübesi hem de en önemlisi yardım etme kültürü olduğunu hatırlatmıştım. Hükûmet’in aldığı bu karar önümüzdeki iki yıl için 25 milyon dolarlık ek kaynak gerektirecek ve önceden taahhüt edilen üç yıllık zaman diliminden 15 ay kadar önce toplamda 10 bin Suriyeli mülteci ülkeye yerleştirilecek. Başbakan Stephen Harper tekrar seçilmesi durumunda 10 bin kadar daha Suriyeli mültecinin ülkeye getirileceği sözünde bulundu. Suriye’de başlayan ve tüm Avrupa’yı etkisi altına alan mülteci krizi Kanada seçim kampanyalarında bolca kullanıldı. Türk sularına cansız bedeni vuran Suriyeli küçük çocuğun yakınlarının Kanada’da mülteci olduklarının anlaşılması ve hatta çocuğun ailesinin yolculuk parasının Kanada’da yaşayan haladan gönderilmesinin ortaya çıkması sonrası Suriyeli mülteci krizi Kanada kamuoyunda çokça konuşuldu. Harper’in muhafazakâr Hükûmeti konuyla ilgili yapılan sert eleştirilere cevap vermek zorunda kaldı. Kanada’da genel seçimlere hazırlanan siyasi partiler Suriye krizi konusunda çeşitli görüşlere sahipler. Federal Hükûmet’in de sahibi olan Muhafazakârlar (Conservatives) şu ana kadar yaptıklarının yeterli olduğunu düşünüyor ve gelen çağrılar neticesinde tekrar seçilmeleri durumunda 10.000 Suriyeli ve Iraklı ek mültecinin ülkeye yerleştirileceği vaadinde bulunuyorlar. Tüm bunların yanı sıra, acil ihtiyaç fonu da oluşturuldu ve Kanadalıların yaptıkları bağış kadar Hükûmet’in de yapacağı bağışlarla Suriye için kullanılacak olan fonda biriken paranın 100 milyon dolara ulaşması hedefleniyor. Yeni Demokratik Parti (NDP) ise tartışmaları ateşleyen ve geçen sene yürürlüğe giren Vatandaşlık Yasası’nın (Citizenship Act) revize edilen ve Anayasa’ya aykırı olduğunu düşündükleri kısımları iptal ettirip tekrar yazacaklarını açıkladılar. Yasa’nın özellikle vatandaşlığın iptali ve ikamet niyeti (intent-to-reside) maddeleri Anayasa mahkemesine götürülmüştü. NDP aynı zamanda aile sponsorluğu başvuruları onaylanma süresini kısaltmayı ve Kanada’ya alınacak Suriyeli mülteci sayısını arttırmayı vaad etti. NDP’nin lideri Thomas Mulcair sene sonuna kadar 10.000 mültecinin getirileceğini ve 2019 yılına kadar da 9.000 kişinin ülkeye alınacağını beyan etti. Parti aynı zamanda daha önce Hükûmet tarafından

iptal edilen mültecilerin sağlık bakımlarının tekrar devlet tarafından karşılanacağı sözünü verdi. Liberaller ise aile birleşimi başvurularındaki bekleme süresinin kısaltılmasının öncelikleri olduğunu daha önceden açıklamıştı. Bekleme süresinin kısaltılabilmesi için Bakanlığa daha fazla para ve kaynak ayrılmasını hedeflediklerini söylediler. Liberaller de vatandaşlık yasasının yeniden yazılmasından yana. Liberal Parti’nin lideri Justin Trudeau çoğunluğu devlet sponsorluğunda 25 bin Suriyelinin ülkeye getirilmesi sözünü verdi. Kıyıyıa cansız bedeni vuran ve uluslararası camiayı ayağa kaldıran fotoğrafın sahibi üç yaşındaki Alan Kurdi’nin halası Vancouver bölgesinde yaşıyorken çocuğun amcasının Kanada’ya mülteci sponsorluğu başvurusu sonuç vermemişti. Kapasitelerini dikkatlice gözden geçirdiklerini belirten Bakan Alexander, Kanada ve Kanadalıların güvenliği öncelikli olarak tüm adımları ve süreçleri göz önüne alarak bir hızlandırılmış plan

oluşturduklarını ve bu plan çerçevesinde 10.000 Suriyeliyi 2016 Eylül ayından önce Kanada’ya getirebileceklerini ifade etti. Kanada muhalefet partileri Suriye mülteci krizi konusunda Hükûmeti eleştiri yağmuruna tutuyorlar. Hükûmeti insani krize karşı bir şey yapmamakla eleştiren hem Liberaller, hem de NDP mülteci davalarının ağırdan alındığı eleştirisinde bulunuyorlar. Kanada, yeni kaynaklar ve oluşturduğu hedef politikası sayesinde ülkeye yerleştirmeye söz verdiği Suriye ve Iraklı mültecilerin işlemlerini hızlandırarak onları söz verdiği günden önce Kanada’ya getirtecek. Bakanlık 19 Eylül 2015’te kendi internet sitesinde yaptığı bir duyuru ile bazı detayları kamuoyu ile paylaştı. Getirilecek olan mültecilerin güvenlik, suç ve medikal kontrollerinin yapılması ve Kanada’ya herhangi bir risk oluşturup oluşturmadıkları öncelikli olarak değerlendirilecek. Bu öncelikler çerçevesinde 2016 Eylül ayından önce 10.000 Suriyeli Kanada’ya yerleştirilecek.


{

EKİM/OCTOBER, 2015

{

www.canadaturk.ca

23

in işlemlerini hızlandırıyor

Böylelikle Kanada, revize ettiği bu süre ile mültecileri 15 ay daha önce ülkeye getirmiş olacak. Bunun yanı sıra 23.000 Iraklı da 2016 yılı sonuna kadar göçmen olarak Kanada’ya getirilecek. Vize görevlileri Suriyelilerle yapacakları mülakatlarda mültecilerin güvenlik, suç unsuru ve sağlık durumlarını öncelikle değerlendirecek. Görüşmeler esnasında güvenlik ve sağlık gibi kriterleri ihlal edecek herhangi

bir kanıt olmayan mültecileri “siyasi sığınmacı” kapsamında değerlendirecek ve Kanada’ya gidiş sürecini hızlandıracak. Suriyeli başvurularda mülteci olarak değerlendirilmesi nihai kararlarının Aralık 2015’e kadar verileceği hesaplanıyor. Hızlandırma sürecinin başarıyla uygulanabilmesi için bölgedeki Kanada elçiliklerine tecrübeli ek vize görevlileri atandı bile. Görevlilerin önümüzdeki haftalarda görevlerine başlamaları bekleniyor. Kanada’da da mültecilerin yaptıkları sponsorluk başvurularının hızlandırılması çalışmaları başlatıldı. Ayrıca Kanadalıların da bölgeden mültecilere sponsor olabilmeleri için Mülteci Sponsorluğu Programı’nda bazı esneklikler planlandı. Güvenlik ve sağlık durumları elverişli olan mültecilerin Kanada’ya getirilmeleri hızlandırılacak ve bakanlıkça istenen belge sayıları düşürülecek. Kanada, acil durumda olan mültecileri belirleyen Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve diğer önemli aktörlerle ilişkiyi derinleştirme kararı da aldı. Suriyeli mülteciler için Kanadalı üst düzey bir yetkili mültecilerden sorumlu özel koordinatör görevine getirildi. Bu

yetkili Suriyeli mülteciler konusunda özel sponsorlar dışında paydaş tüm kurum ve kuruluşlarla ve hatta bölge devlet görevlileriyle iş birliği geliştirecek. Bu koordinatör aynı zamanda Suriyeli mültecilere sponsor olmak isteyen Kanadalılara da destek olacak. Mültecilerin Kanada’ya yerleştirilmelerinin mülteci sorununu çözmeyeceğini bilen Hükûmet aynı zamanda bir Suriye Acil İhtiyaç Fonu oluşturdu. Hükûmet bu fona vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşlarınca yapılan para miktarı kadar bağışta bulunarak fonun 31 Aralık 2015’e kadar 100 milyon dolara ulaşmasını hedefliyor. Kanadalılar Irak ve Suriye’den kaçan mültecileri şu üç şekilde sponsor edebiliyorlar. Sponsorluk Anlaşması Sahipleri (SAH –Sponsorhip Agreement Holders) adı verilen kuruluşlar Kanada devleti ile mülteci sponsorluğu anlaşması imzalamış olan gruplardan oluşuyor. Bu STK’lar genelde büyük çaplı ve kurumsallaşmış örgütlerden oluşuyor ve bu konuda tecbrübe sahibi olarak Kanada’ya yeni gelen göçmenlere yerleşim hizmetleri sunuyorlar. Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı internet adresinde mülteci sponsorluğunda yetkili SAH’ların tam listesi bulunuyor. Mülteci sponsorluğunda ikinci bir opsiyon olarak 5’li Grup (Group of Five) programı da kullanılabilir. Bu sistem beş Kanada vatandaşı ya da daimi oturum sahibi (PR) göçmenin bir araya gelerek mültecileri Kanada’ya sponsor edebildikleri bir yöntemdir. Bu beş kişi Kanada’ya sponsor olarak getirecekleri mültecilere hem maddi hem manevi destek olmakla yükümlü olmaktadır. Son olarak toplum sponsorları (CSs) olarak tanımlanabilecek bir organizasyon, dernek ya da kurum mültecileri Kanada’ya sponsor edebiliyor. Devletle anlaşma imzalamış SAH’lardan birisinin aracılığıyla mülteci getirmek daha hızlı olduğundan CS sponsorluğu gibi yeni sponsorların

mülteci sponsorluğu işlemleri biraz daha fazla sürebilir. Mültecilere sponsor olanlar, mültecilerin ülkeye yerleştirilmesi sürecinde destek vermeyi taahhüt etmelidirler. Normal olarak taahhüt süresi mültecinin Kanada’ya giriş yapmasından ya da mültecinin kendi ayakları üzerinde durana kadar bir yıl süre için öngörülmüştür. Sponsorlar mülteci sponsorluğunun maddi yükümlülüğünün altından kalkabileceklerini ispat etmek zorundadırlar. Özel sponsorlar sponsor ettikleri mültecilere gıda, kira, günlük masraflar, giyim kuşam, mobilya ve diğer ev eşyaları edinmelerinde destek olmalıdır. Onlara aile doktoru ve diş doktoru bulmalarında yardım etmeli ve ayrıca eyalet sağlık kartına başvuru yapmalarında destek verilmelidir. Sponsorlar ayrıca mültecilerin çocuklarını okula yazdırmada onlara yardımcı olmalılar ve Kanada’da bankacılık ve ulaşım gibi konularda destek olmalıdırlar. Kısacası sponsorlar mültecilere Kanada’da hayat konusunda onlara yol göstermelidirler. 2012’den bu yana 5’li Grup (G5) ve toplum sponsorları (community sponsors), sponsor olmak istedikleri kişilerin UNHCR ya da herhangi bir yabancı devlet tarafından mülteci olarak tanındığına dair bir belgesini sunmak zorundaydılar. Yani mülteci olarak belirlenmiş kişiler Kanada’ya sponsor edilebiliyordu. Suriyelilerin mülteci sponsorluğunun hızlandırılması çalışmaları kapsamında bu zorunluluk şimdilik ortadan kaldırılmış durumda. Kanada’nın almayı hedeflediği mülteci sayısı her ne kadar benim umduğum sayıdan çok uzak olsa da Kanada’nın mültecilere bir şeyler yapması gerçekten çok sevindirici. Mültecileri sadece ülkeye kabul etmek değil, onlara bir hayat sunması oldukça anlamlı. Darısı diğer demokratik ve gelişmiş ülkelerin başına. *Murat Kandemir, (Member of ICCRC)

CANADATÜRK SATIŞ NOKTALARI Canadatürk gazetesi her ay bine (1,000) yakın adrese posta ile ücretsiz gönderiliyor. Hedefimiz aylık 3 bin gazeteyi doğrudan adreslere göndermek. Siz de adres listemizde yer almak istiyorsanız, 24’üncü sayfadaki formu eksiksiz doldurup bize postalayabilir ya da isim ve adres bilgilerinizi info@canadaturk.ca email adresine gönderebilirsiniz.

TORONTO Accurate Accounting 450 Wilson Ave. Unit 2 416 638-0700 Adonis (Scarborough) 20 Ashtonbee Rd. 416 642-1515 Al Premium Food Mart 1970 Eglinton Ave E Can-Turk İpek Mobilya 1179 Finch Ave W. Suite #13 416 736-4473 Chef 47 879 Wilson Ave. 647 430-2178

Dr. R.N. Sezer & Associates 1273 Broadway Ave. 416 429-3317 Eren’s Hair Salon 893 Wilson Ave 416-638-1530 Iqbal Halal Foods 2 Thorncliffe Park Drive Kanada Sufi Kültür Merkezi 270 Birmingham St. Koza Kebap & Grill 6464 Yonge Street 647 350-9393 Mustafa Turkish Pizza 866 Wilson Ave. 416 631-0300

Narin Pastanesi 881 Wilson Ave. 416 631-7500

Sofra Nazar 1166 St. Clair Ave. W. 416 653-6536

Tahsin Meat Products 755 Queens Way E. Unit 16 905 272-1300

Efes Pastanesi 689, Rue Saint-Roch 514 495-6535

Nile Academy Erkek L. 135 Plunkett Rd. 416-285-0115

Sunny Foodmart 747 Don Mills Rd. Unit 60

MONTREAL

Marche Ayder 3791 Willeray (514) 722-1835

Nile Academy İlköğretim & Kız Lisesi 5 Blue Haven Crst. 647 748 6453

Adonis (Missisauga) 1240 Eglinton Ave W.

Nuri Sansarlıoğlu 754 Wilson Ave. 647 343-6113 Pizza Pide 949 Gerrard St. E. 416 462-9666 Polat Auto Services 14 Sable St. 416 630-1444

MISSISSAUGA

Beyti Kebab 1650 Dundas Street East 905 848-2590 Master Delight 7033 Telford Way Unit 2&3 905-671-9229 Real Canadian Superstore 3050 Argentia Rd. 905 785-8928

Anadolu Kültür Merkezi 11280, av Jules-Dorion 514 852-2223 Antep Baklava 5098 Jarry Est 514 419-8758 Atlas Boucherie et Grillades 1905 Henri-Bourassa Est 514 388-2888 Çiçek Pastanesi 3656 rue Fluery E. 514303-5361

Turquoise Pide 3662 Rue Fluery Est 514 903-9571

OTTAWA Anadolu Kültür Merkezi 335 Michael Cowpland Dr. 613 829-7787

EDMONTON Anatolia Food Market 15920 Stony Plain Rd. 587 521-4004


24

www.canadaturk.ca

{

ONTARİO İNSAN HAKLARI KANUNU K anada ayrımcılık yapmaksızın herkese karşı eşit davranılması garanti altına alınan ve uygulanan ülkelerden biridir. Ontario İnsan Hakları Kanunu (Human Rights Code)’na göre kimseye yaşı, soyu, hangi ülkenin vatandaşı olduğu, milliyeti, doğduğu yer, dini, engelliliği, aile durumu, medeni durumu, kendini hangi cinsiyete ait bulduğu ve eşcinselliğinden ötürü ayrımcılık yapılamaz. Bununla birlikte iş yerinde sabıkasından dolayı ayrımcılık yapılması, hamile olması ve çocuk emzirmesi, devlet tarafından düşük fiyata kiraya verilen ev gibi toplumsal yardımdan yararlanması (housing) konusunda da ayrımcılık yapılması mümkün değildir. Aynı zamanda insanların kendine özgü dernekler kurmasına izin verilmektedir. Örneğin, eğer sadece yaşlılar kulübü veya kadınlar derneği gibi teşkilatlara gençler ve erkeklerin üye olması reddedilirse bu ayrımcılık sayılmıyor. Dolayısıyla geçen Eylül ayında Toronto’da bir Hristiyan engellinin adının sadece Müslümanların oturduğu apartman bina listesinden silinmesi adı geçen yasanın ihlali değidir. İş yerinde işveren veya meslektaşınız cinsiyetinizden dolayı sizinle flört ederek çıkar sağlamaya çalışırsa veya sözlü tacizde bulunursa size karşı ayrımcılık yapılmıştır. Eğer siz böyle bir hareketi takdir etmediğinizi bildirdikten sonra tacizci caymıyorsa onu Ontario İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikâyet edebilirsiniz. Şikâyet için herhangi ücret alınmıyor. Mahkeme’de yapılan duruşmada siz haklı bulunursanız Mahkeme davalıyı size belli bir miktarda tazminat ödemeye mahküm ediyor. Maalesef çoğu insan kendisine karşı ayrımcılık yapıldığı zaman yasal yollardan haklarını aramıyor. Genç bir kadın bana iş yerinde patronunun kendisine ayrımcılık yaptığını söyledi. Kadın ünlü kahve markasına ait iş yerinde işe başladığı zaman başörtüsü kullanmıyormuş. Daha sonraları başını kapatmaya karar verdikten sonra patronu onun başını açmasını istemiş. Kadın reddedince önce çalışma saatlerini kesmiş, sonra da işi bırakmasını istemiş. Diğer

çalışanlar da olanlara tanık olmuşlar. Bu hanıma patronunu ve iş yerini İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikâyet ederse kazanacağını söyledim. Çalışanların yüzde 99’unun Müslüman olmadığı bir ortamda çalışmaya başlayan bir Türk’ün mahkemeye yaptığı şikâyeti daha erken aşamada olumlu sonuçlanmıştır. Yeni işe başlayan başörtülü hanım Ramazan ayında öğle yemeği yemeyince amiri ona niye yemek yemediğini sormuş. Nedenini öğrenince yazın sıcağında oruç tutmanın insana zarar vereceğine inandırmaya çalışmış. Sonrasında ise bu hanım 15 dakikalık aralarda namaz kılmak için müsait bir yer isteğinde bulununca kimseye iş yerinde namaz kılmaya izin vermeyeceğini, ayrıca başörtüsünün, onu diğer çalışanlardan ayrı gösterdiğini söylemiş ve Müslüman erkeklerin kadınlara zorla başörtü taktırdığını iddia etmiş. Uzun lafın kısası sonunda bu hanımı işten atmış. Konu mahkemeye intikal etti. Mahkeme kurallarına göre duruşma tarihi verilmeden önce taraflar arabuluculuk görüşmesine (mediation) katılıyor. İşveren kendi kabahatini anladığı için işi duruşmaya bırakmadan tazminat ödemeyi kabul etti. Genelde tazminatın dışında eğer çalışana ayrımcılık yapılarak işten atılması mahkemede kanıtını bulursa mahkeme çalışanın işsiz kaldığı aylar veya seneler için de tüm maaşını işveren tarafından ödenmesini karara bağlayabilir. Ontario İnsan Hakları Mahkemesi (Human Rights Tribunal of Ontario) Toronto şehir merkezinde 655 Bay Street 14. katta bulunuyor. Şunu da belirtmemiz gerekir ki Ontario eyaleti İnsan Hakları Kanunu’nun dışında Kanada çapında bir federal kanun da bulunmaktadır. Havacılık, denizcilik, ordu, televizyonculuk, federal bakanlıklar gibi alanlarda çalışanlara karşı ayrımcılık yapılırsa federal çaptaki Kanada İnsan Hakları Kanunu’na göre şikâyet Ottawa’da bulunan mahkemeye yapılacaktır. Bahtiyar Şahnazar (Bakhtier Shakhnazarov) Dava vekili (paralegal) ve tercüman www.paralegaltoronto.net

{

EKİM/OCTOBER, 2015

HATİM DUASI PROGRAMI Türkiye’deki Şehitlerimiz için okunan 101 Hatim Dua Programı 30 Ekim Cuma 8:00 pm

Montecassino Hotel 3710 Chesswood Dr. North York, ON

Dicle Society


EKİM/OCTOBER, 2015

{

{

Elma cenneti

www.canadaturk.ca

25

Ç

ocukluğumuz elma ağaçlarının üzerinde geçtiğinden olsa gerek meyvelerin içinde elmaya karşı özel bir ilgi duyuyorum. Bu ilgim Kanada’da biraz daha arttı. Bunda kendin topla (u-pick veya pick-yourown) elma bahçelerinin katkısı oldukça büyük. Türkiye’de kendin pişir kendin ye, Kanada’da kendin topla kendin ye oluvermiş… Eylül ve kısmen ekim ayında mümkünse her hafta sonu ailecek elma bahçelerine gidip, çeşit çeşit elmalar topluyoruz. Kanada, iklimi dolayısıyla elma yetiştiriciliği için ideal bir ülke; özellikle Ontario ve Quebec eyaletleri... Ontario’da Blue Mountain’ın olduğu Collingwood ve civarı en fazla elma bahçelerine sahip bölge. Toronto çevresinde de çok sayıda elma çiftliği var. Türkiye’de bizim bahçede bizim verdiğimiz adları ile sütlü elma, sandık elması, sarı elma, kırmızı elma, ekşi elma vardı. Kanada’da ise çeşit bol: Tydemans, Ambrosia, Jersey Mac, Ginger Gold, Sunrise, Wealthy, McIntosh, Spartan, Royal Gala, Cortland, Silken, Empire, Honeycrisp, Red Delicious, Northern Spy, Golden Delicious, Jonagold, Russet, Creston, Crispin/Mutsu, Fuji, Idared, Prince ve diğerleri. Farklı türlerin aşılanması ile sürekli yeni türler üretiliyor. Elmanın çeşidine ve iklim şartlarına göre hasat dönemi farklı oluyor ve ağustos ayının ortasında başlayıp ekim ayının sonuna kadar devam ediyor. Elmalar içinde en değerlisi honeycrisp. Çok az bulunuyor ve fiyatı diğer elmalara göre nerdeyse iki katı daha fazla. Elma fiyatları çiftlikten çiftliğe değişiklik gösteriyor. Ancak fiyatların birkaç yıl öncesine göre en az yarı yarıya arttığını söylemek gerekiyor. Poundu için 70-80 cent ödediğimiz elmalar şimdilerde 1.75 – 2 dolar civarında. Yüzde 1-2 olarak açıklanan enflasyon oranlarına göre dramatic bir artış söz konusu. Elma bahçelerinin bazılarında istediğiniz kadar elma yemek serbest, kimisinde ise yasak. Kimisine giriş bedava, kimisi ücretli.

1999 yılında NWT’den ayrılarak kurulan Nunavut, 2012 yılına kadar kutup ayısı şeklindeki plakaları kutlanmaya devam etti. (Soldaki yeni plaka)

Kutup ayısı plakalarda Kimisine kendi aracınızla girerek elma toplayabiliyorsunuz, kimisinde ise aracınızı dışarı park etmek zorundasınız. Kimisinde kendiniz elma toplayamıyorsunuz ancak marketinden satın alabilirsiniz. Elma bahçelerinin girişlerinde genelde çiftlik ürünlerinin satıldığı marketler bulunuyor. Bu marketlerde çeşit çeşit elmalar, sebzeler, elma turtası (apple pie), bal, reçel, çeşitli soslar ve hediyelik eşyalar bulmak mümkün. Ayrıca hemen hemen hepsinde çocuklar için oyun alanları ve çiftlik hayvanlarından oluşan küçük bir hayvanat bahçesi bulunuyor. İşin en eğlenceli kısmı ise kısa da olsa elma bahçesi içinde traktörlerin çektiği römorklarda yolculuk etmek. Köyümüzde elma ağaçları çoktu, ama oradaki ağaçlar gerçekten ağaçtı ve üzerlerine tırmanmak her babayiğidin harcı değildi. Burada ise üç yaşındaki kızım dahi ağaçtan elmaları rahatça koparıyor. En büyüğü 3 metre boyundaki elma ağaçlarının üzerindeki elmalar insanın gözünü kamaştırıyor. Hepsi nerdeyse aynı boyda, kırmızılar kıpkırmızı, sarılar sapsarı ve de kusursuz. Güzelim elmaları bir arada görünce iştahı açılıyor insanın. Ancak elma bu, bir iki tane yedikten sonra karın ağrısı yapıyor. Karnınız doyduktan sonra gözümüz de doyuyor. Ancak bu tokluk yarım saat sonra yeniden kendisini açlığa bırakıyor…

K

anada’nın eyalet statüsünde olmayan üç idari bölgesinden birisi olan Northwest Territories (NWT)’de araçların plaka taşıma zorunluluğunun 1941’de başladığını, NWT’nin 100. yıl kutlamalarının yapıldığı 1970’te kutup ayısı

şeklinde araç plakalarının piyasaya sürüldüğünü, bu plakanın hâlen kullanıldığını, 1999 yılında NWT’den ayrılarak kurulan Nunavut’un ise kutup ayısı şeklindeki plakaların kullanımından 2012 yılında vazgeçtiğini biliyor muydunuz?

26’ıncı sayfadaki çengel bulmacanın çözümü

Yayıncı/Publisher BestOne Media Inc.

E: info@canadaturk.ca W: www.canadaturk.ca

Genel Yayın Yönetmeni / Editor-in-chief Hasan Yılmaz

Canadatürk’te yayımlanan yazıların her türlü sorumluluğu yazarına aittir. Canadatürk, yayımlanan reklamların içeriğinden, reklamı yapılan ürün ve hizmetin alınması veya kullanılması sonrasında oluşabilecek olumsuzluklardan sorumlu tutulamaz.

Yazarlar/Writers Akif Eren, Engin Sezen, Faruk Arslan, Fatma Durmaz, Halit Angıner, Murat Kandemir, Yaprak Gürdal Görsel Yönetmen/Art Director Hasan Yılmaz Adres/Address 2 Clanwilliam Crt. Toronto ON, CANADA M1R 4R2 Phone: 416 462-1244

ISSN 1923-7030 CANADA POST AGREEMENT  NUMBER 42779532 We acknowledge the financial support of the Goverment of Canada through the Canada Periodical Fund of the Department of Canadian Heritage.


FRUITERIE ERMIS Günlük taze meyve ve sebzeler Türk gıda ürünleri Tel: 514 329-2220 3257 Henri Bourassa E. Coin (corner) St-Michel, Montreal, QC H1H 1H3

ŞİFRE:


EKİM/OCTOBER, 2015

{

{

www.canadaturk.ca

27



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.