Hava-İş Dergisi - Mayıs - Haziran 2006

Page 1



BAfiYAZI

Var olmak veya olmamak 1 MAYIS 2006 törenlerinin, iflçi sendikalar› ve ba¤l› olduklar› konfederasyonlar›n içerisinde bulunduklar› durumun de¤erlendirilmesi yönünden ciddi bir mesaj verdi¤i kan›s›nday›m. Tabii ki tüm önyarg›lardan s›yr›labilme olgunlu¤unu gösterebilmek kayd›yla. Çünkü temel sorun, kimlerin kat›l›p kat›lmad›¤› veya kimlerin say›sal olarak ço¤unlukta olup olmad›¤› de¤ildir. Sorun; var olma, yok olma sorunudur. Bunu izlenen politika belirler. Var olmak gibi bir anlay›fl›m›z var ise; ki olmal›d›r; öyleyse yap›lacak olan bu ölü topra¤›n› bir an önce üzerimizden atmakt›r. Ülkemizde bunca sorun yaflan›rken, yani hukuksuzluk boyutunda özellefltirmeler yap›l›rken, tüm yoksul halk› ilgilendiren sosyal güvenlik yasas›, genel sa¤l›k sigortas›, tüm özgürlükleri k›s›tlayan Terörle Mücadele Yasas› (TMY) ve benzeri temel sorunlar ve 1 MAYIS gibi iflçi s›n›f›n›n birlik, mücadele ve dayan›flma günü yaklafl›rken, Türk-‹fl gibi bir konfederasyonun sekiz ay kadar uzun bir zaman içerisinde baflkanlar kurulunu toplamamak lüksü olamaz, olmamal› da. Yukar›da de¤inmeye çal›flt›¤›m bu hantal anlay›fl›n sorgulanmas› ve gere¤ine uygun olarak her kurumun üzerine düfleni yapmas›dır. Çünkü ülkemiz yang›n yeri gibi; toplumun hangi kesimine el atsan›z eliniz yan›yor. Demokrasi, hak ve özgürlükler, bar›fl ve kardefllik ad›na varoldu¤unu söyleyen demokratik kurulufllar›n, eylem ve davran›fllar›nda AKP’nin arka bahçesiymifl gibi davranmamas› gerekir. Bu siyasi iktidar, ekonomik ve siyasi politikalar›yla bitmifltir. fiöyle ki; Baflbakan partisinin il ve ilçe kongrelerinde, “yat›r›mlar patlad›” diyor, oysa ki yat›r›mlar›n Gayri Safi Milli Has›la (GSMH) içerisindeki pay›

2002 y›l›na göre yüzde 2,5’dan, yüzde 2’ye gerilemifl. “‹flsizlik azald›” diyor, yine 2002 de yüzde 16,6 iken 2005’de 17,1’e ç›km›fl. Küresel sermayenin Türkiye’ye gelifliyle övünüyor. Yat›r›m yap›p istihdam› art›racak dedi¤i, ili¤imizi kemi¤imizi soyup, so¤ana çeviren s›cak parad›r ya da Dubai kuleleri gibi gayrimenkul yat›r›mlar›d›r. D›fl ticaret a盤›nda ise, ihracat 2004 y›l›nda 15,8 artarak 62 milyar dolara yükselmifl, ithalat ise 2004 y›l›na göre, yüzde 19 artarak 116 milyar 48 milyon dolara t›rmanm›fl. K›sacas› yoksullaflma, ABD ve AB patentli teslimiyet politikalar› had safhada.Tüm bunlar›n yan› s›ra, AKP hükümetinin söylediklerinden çok söyleyemedikleri, yapt›klar›ndan çok henüz flartlar olgunlaflmad›¤› için yapamad›klar› önemlidir! ‹flte biz iflçi sendikalar›n›n; iflçilere ve halka karfl› olan sorumlulu¤u burada yatmaktad›r. Siyasi iktidarlar›n arka bahçesi olmak yerine, siyasi iktidarlara karfl› ba¤›ms›z duruflumuz ve mücadele anlay›fl›m›zla umut olmay› becermeliyiz. Sayg› ve sevgilerimle. AT‹LAY AYÇ‹N Hava-‹fl Sendikası Genel Baflkanı

1


GÜNDEM

Ulusal havayolumuz parçalanıp, “halka arz” makyajıyla özellefltirilerek yok edilmek isteniyor ‹lk statü de¤iflikli¤i 25 Eylül 1990 tarih ve 20646 say›l› Resmi Gazete'de yay›nlanan 22 A¤ustos 1990 tarih ve 90/822 say›l› Bakanlar Kurulu Karar› ile Ortakl›¤›n 3291 say›l› kanun kapsam›na al›narak özellefltirilecek K‹K’ler aras›nda yer almas›na karar verilmifltir.

2

4046 sayılı yasada imtiyazlı hisse staratejik konu ve kurulufllar ile imtiyazlı hakların belirlenmesi Maddesi'nde THY A.O.da imtiyazlı hisse düzenlenecek kurulufllar arasında sayılmıfltır.

Yeni özellefltirme kanun kapsam›na girifl Ortakl›k, 27 Kas›m 1994 tarih ve 22124 say›l› Resmi Gazete'de yay›nlanarak yürürlü¤e giren Özellefltirme Uygulamalar›n›n Düzenlenmesi ve Baz› Kanun Hükmünde Kararnamelerde De¤ifliklik Yap›lmas›na Dair 4046 say›l› Kanun kapsam›na al›n›p, mezkur kanunun 35. Maddesi uyar›nca Özellefltirme ‹daresi Baflkanl›¤›'na ba¤l› ‹ktisadi Devlet Teflekkülü olmufltur. 4046 say›l› yasada imtiyazl› hisse Stratejik konu ve kurulufllar ile imtiyazl› haklar›n belirlenmesi. Madde 13 - Özellefltirme program›na al›nan kurulufllarla ilgili olarak; a) Stratejik say›lacak konu ve kurulufllar› tespit etmeye, b) Tekelleflmenin önlenmesi de dahil, ekonomi ve güvenlik ile ilgili olarak milli yarar›n korunmas› amac›yla, (a) bendi gere¤ince tespit edilecek stratejik kurulufllardaki kamu pay›n›n yüzde 50’nin alt›na düflmesi durumunda bu kurulufllar›n yetkili kurullar›nda al›nacak

kararlarda söz ve onay hakk› verecek imtiyazl› hisselerin miktar›n› ve bu paylara dayanarak devletin sahip olaca¤› imtiyazl› haklar› belirlemeye, imtiyazl› hisselerin miktar›n› ve bunlarla ilgili imtiyazl› haklar› de¤ifltirmeye, stratejik konu ve kurulufl olarak tespit edilenleri bu kapsamdan ç›karmaya Kurul yetkilidir. fiu kadar ki, afla¤›da belirtilen kurulufllar›n sermayelerinin yüzde 49`undan fazlas›n›n özellefltirilmesine karar verilmesi halinde bu kurulufllarda imtiyazl› hisseler oluflturulmas› zorunludur: - Türk Hava Yollar› AO, - TC Ziraat Bankas›, - Türkiye Halk Bankas› A.fi., - TMO Alkoloid Müessesesi, - Türkiye Petrolleri AO Özellefltirmelerde ilk alt›n hisse imtiyaz› Teletafl'›n PTT'den KO‹'ye devredilen yüzde 40 oran›ndaki ifltirak pay›ndan yüzde 22 oran›na tekabül eden k›sm› fiubat 1988'de halka arz edilmifltir. fiirket hisselerinin halka arz›ndan önce toplanan ola¤anüstü genel kurulda flirketin ana sözleflmesinde baz› de¤ifliklikler yap›larak, flirket hisseleri A, B, C ve D olmak üzere dört gruba bölünmüfltür. A grubu hisseler yüzde 39 oran›ndaki yabanc› ortak pay›n›, B grubu hisseler KO‹ dahil yerli ortaklar›n pay›n›, C grubu hisseler de halka arz edilmesi öngörülen yüzde 22'lik pay› temsil etmektedir. D


GÜNDEM grubu hisse senedi, sermayede temsil edilmeyen, ancak KO‹'ye flirket üzerinde bir tak›m imtiyazlar sa¤layan alt›n hissedir. Böylece Türkiye'de ilk kez alt›n hisse uygulamas› bafllat›lm›flt›r. Alt›n hisse imtiyaz› ile KO‹'ye; flirketin, ana statüsünde belirlenen amaçlara uygun olarak yönetilmesini ve küçük hissedarlar›n haklar›n›n korunabilmesini sa¤lamak, A ve B grubu hisselerin, Hükümetin stratejik politikalar›n› olumsuz yönde etkileyecek biçimde devrini önlemek ve KO‹'nin pay› yüzde 3'ün alt›na düflünceye kadar bu konularda veto hakk›n› kullanmak yetkisi verilmifltir. THY imtiyazl› hisse düzenlemesi ve 2000 y›l›nda blok sat›fl için yap›lan düzenleme THY’n›n 2000 y›l› sonunda yüzde 51 blok sat›fl yöntemiyle ihalesi yap›lmak üzere ifllemleri bafllat›ld›. 2001 Nisan ay›nda yap›lan ihaleye kat›lan al›c› olmad›¤›ndan bu ihale iptal edildi. Bu ihale esnas›nda blok sat›fl ile imtiyazl› hisse iliflkilendirilerek düzenleme yap›ld›. Özellefltirmeden Sorumlu Bakan Yüksel Yalova düzenlemeyi flöyle aç›kl›yordu. “ÖYK karar› ile 4046 say›l› kanun gere¤ince devletin elinde kalacak az›nl›k hisseye söz ve onay hakk› veren bir adet imtiyazl› hisse ihdas edildi. Bu hisse, ana sözleflmesi yeniden belirlenen flirketin amaç ve misyonunu sürdürmesinde, ana sözleflme de¤iflikli¤i yap›lmas›nda, sermayenin art›r›lmas›nda, THY'nin baflka flirketlerle birleflmesi, fesih ve tasfiyesinde, herhangi bir uçufl hatt›n›n kapat›lmas›nda ve sefer say›s›n›n belirli bir flekilde

azalt›lmas›nda ve önemli kararlar›n al›nmas›nda devlete nihai söz ve onay hakk› tan›maktad›r. Gerekli yasal düzenleme yap›l›ncaya kadar ve her halükarda 31 Aral›k 2003 tarihine kadar Türk Silahl› Kuvvetleri'nce olas› bir kriz ve gerginlik durumunda ihtiyaç duyulacak hizmetin gecikmeksizin flirket taraf›ndan tahsisi, ihale flartnamesinde güvence alt›na al›nm›flt›. Dolay›s› ile bu konudaki yasal bofllu¤un doldurulmas› için yeterli süre tan›narak, bu süre içinde ulusal güvenli¤imizin olumsuz yönünde etkilenmesi önlenmifl bulunmaktad›r.” ‹mtiyazl› hissenin THY ana sözleflmesindeki yeri C grubu hisse Baflbakanlık Özellefltirme ‹daresi Baflkanlı¤ı’na; Baflbakanlık Özellefltirme ‹daresi Baflkanlı¤ı’nın görevlerini devretmesi halinde ise devretti¤i kuruma aittir. C grubu hisseye Baflbakanlık Özellefltirme ‹daresi Baflkanlı¤ı veya bu kurumun görevlerini devretmesi halinde, devralan kurumun C grubu hisseye sahip oldu¤u sürece sürer. Bu ana sözleflme uyarınca C grubu hisseye tanınan imtiyazın kaldırılması halinde, C grubu hisse A grubuna dönüflür. C grubu hissenin A grubuna dönüflmesi ile C grubuna bu ana sözleflmenin 10. Maddesi ile tanınan ”yönetim kuruluna aday gösterme hakkı”da A grubu hisseleri elinde bulunduran hissedarlara geçer. ‹flte size yaflanm›fl bir imtiyazl› hisse örne¤i: POAfi (2000-2002) 2000 y›l›nda ‹fl-Do¤an Petrol Yat›r›m

THY’nin 2000 y›l› sonunda yüzde 51 blok sat›fl yöntemiyle ihalesi yap›lmak üzere ifllemleri bafllat›ld›. 2001 Nisan ay›nda yap›lan ihaleye kat›lan al›c› olmad›¤›ndan bu ihale iptal edildi. ‹hale esnas›nda blok sat›fl ile imtiyazl› hisse iliflkilendirilerek düzenleme yap›ld›.

3


GÜNDEM

4

AKP döneminde THY’nin özellefltirme çal›flmalar› “halka arz” yönünde yo¤unluk kazand›.

A.fi.’ye sat›l›rken “imtiyazl› hisse” oluflturuldu ama 5 y›l geçerli olmas› gerekirken ikinci y›lda kald›r›ld›. ‹ki y›l sonra “halka arz” yap›ld› ama ayn› grup bu hisseleri de ucuz fiyata ele geçirdi. AKP dönemi özellefltirme giriflimleri AKP döneminde THY’nin özellefltirme çal›flmalar› halka arz yönünde yo¤unluk kazand›. Öncelikle flirketin özellefltirme çal›flmalar› çerçevesinde; ÖYK’n›n 08.12.2000 tarih ve 2000/87 say›l› karar› ile ortakl›¤›n ana sözleflmesinde idareye ait bir adet C grubu imtiyazl› hisse oluflturulmas›na karar verilmifltir. 4046 say›l› Kanunun 20/a maddesi taht›nda flirket ana sözleflmesi, yabanc›larla ilgili düzenlemeyi ve yeniden belirlenen

imtiyazl› hisseyi de kapsayacak flekilde 17.01.2003 tarihinde yap›lan ola¤anüstü genel kurul ile de¤ifltirilmifl olup, halen yürürlükte bulunmaktad›r. Halka arz çal›flmalar› h›zla sonuçland›r›ld›. Yap›lan halka arz›n bir makyaj ve aldatmaca oldu¤u asl›nda flirketin yabanc›lara devredilmesi sürecinin bafllad›¤› halka arz sonuçlar›n›n aç›klanmas› ile ortaya ç›k›yordu. 2. “Halka arz”da 2004 y›l› Aral›k ay›nda Ö‹B’e ait hisselerin yüzde 23’ü sat›lm›fl olup, kamu pay› yüzde 75,18’e düflmüfltür. • Yüzde 23 halka arz›n yüzde 15’ini yabanc› yat›r›mc›lar ald›. • Bu oran toplam sat›lan hisselerin yüzde 65’ine tekabül ediyordu. • 110 yabanc› yat›r›mc›ya yüzde 65,


GÜNDEM

• 40.000’ne yak›n yerli yat›r›mc›ya yüzde 35, • ‹flte size “halka” arz. Yap›lan bu halka arz sonras› bu oranlar›n nas›l de¤iflti¤ide meçhul. THY halka arz ile nitelik de¤ifltiriyor THY ana sözleflmede yap›lan de¤ifliklikler özellefltirmeyi de flekillendiriyor. Bugün bir THY yönetim kurulu üyesini yabanc› yat›r›mc› belirleyebilir. 2. “Halka arz” sonras›nda yedi kiflilik THY Yönetim Kurulu’nun bir üyesini bundan böyle yabanc› yat›r›mc›lar belirleyebilir. THY Ana Sözleflmesi uyar›nca “ortakl›¤›n halka aç›kl›k oran›n›n yüzde 15 olmas›” durumunda, yedi kiflilik yönetim kurulundan birini belirleme hakk›, halka aç›k hisseleri elinde bulunduran hissedarlara aittir (Madde 10). Bugün “halka aç›kl›k” oran› yüzde

24.83’e varm›fl oldu¤u için, ana sözleflmenin bu hükmü geçerlilik kazanm›flt›r. Bugün THY hissesi alan yabanc› yat›r›mc›lardan bir veya birkaç›, bir THY yöneticisini belirleyebilecek konumdad›r. Yüzde 2 oran›nda THY hissesine sahip herhangi bir hissedar bir sonraki THY Genel Kurulu’nda THY Yönetim Kurulu üyeliklerinden birine aday gösterebilecektir. Yeni hissedarlar› temsil eden bu yönetim kurulu üyesi baflka ülke vatandafl› da olabilir, çünkü yine flirket ana sözleflmesine göre yedi kiflilik THY yönetim kurulunun befl üyesinin Türk vatandafl› olmas› zorunludur (Madde 11). Halka aç›kl›k oran› yüzde 15’i buldu¤unda bir, yüzde 35’i buldu¤unda iki yönetim kurulu üyesi yeni hisse sahipleri taraf›ndan belirlenecektir ve bu yönetim kurulu üyelikleri için Türk vatandafl› olma flart› getirilmemifltir. 3. Halka arz Size afla¤›da sundu¤umuz ÖYK karar› ile THY’nin 3. halka arz çal›flmalar› da resmen bafllat›lm›fl oldu. 3. Halka arzın muhtemel sonucu •Bu öngörüye göre 3. halka arz ile THY’de devlet mülkiyeti az›nl›¤a düflecek. •Ancak esas sorun yeni yönetim kompozisyonu nas›l oluflacak? •‹flçilerin yeni patronu kim olacak? •‹mtiyazl› hisse neyi koruyacak? Özellefltirme ile birlikte yürütülen parçalanma süreci THY’nin özellefltirilmesi ile yaflanan bu geliflmelerin yan›nda

2. “Halka arz” sonras›nda yedi kiflilik THY Yönetim Kurulu’nun bir üyesini bundan böyle yabanc› yat›r›mc›lar belirleyebilir.

5


GÜNDEM

6

Çal›flanlar bu süreçte çok dikkatli ve örgütlü hareket etmek zorundad›r. Önümüzdeki günlerde bizleri zorunlu bir süreç beklemektedir. Ulusal havayolumuzu yok etmeye yönelik al›na karalar ile ilgili meflru hukuki ve di¤er tüm haklar›m›zı kullanaca¤›z.

flirketin parçalanma süreci de bafllat›ld›. THY Yönetim kurulu 28 Kas›m 2005 tarihinde mevcut ulusal ve uluslararas› piyasalarda yaflanan rekabete uyum sa¤lamak amac›yla ortakl›¤›m›z bünyesindeki tekn ik ve e¤itim birimlerinin ayr› flirketler olarak yap›land›r›lmas›n› teminen, nakdi veya THY AO’nın son bilanço aktif toplam›n›n yüzde15’ini geçmeyecek bir k›sm›n› mukayyet de¤erler (defter de¤eri) üzerinden ayni sermayeye konularak, yüzde100 hissesi THY’ye ait “THY HABOM A.fi.”, “THY Teknik A.fi.” ve “THY E¤itim A.fi.” ad› alt›nda üç ayr› flirketin 4046 say›l› kanun kapsam›nda kurulmas› hususunun gere¤i için Özellefltirme ‹daresi Baflkanl›¤›’na bildirilmesine karar verdi¤i fleklinde bir karar alm›flt›. Ancak Ö‹B’dan bu kararla ilgili bir onay ç›kmam›flt›. Ancak THY yönetimi 28 Nisan 2006 tarihli toplant›s›nda yap›lan de¤erlendirmede, “nakdi veya ayni THY A.O.’nun son bilanço aktif toplam›n›n yüzde 15’ini geçmeyecek bir k›sm›n› mukayyet de¤erler (defter de¤eri) üzerinden ayn› sermayeye konularak,

yüzde 100 hissesi THY’ye ait ”THY Teknik A.fi.” ad› alt›nda bir flirketin 4046 say›l› kanun kapsam›nda bölünme suretiyle kurulmas› konusunun gere¤i için Özellefltirme ‹daresi Baflkanl›¤›’na bildirilmesine karar verilmiflti.“ fleklinde yeni bir karar ald› ve bu karar Ö‹B’ca onayland›. Bu parçalanma iflleminin arkas›nda yatan nedir? 3. Halka arz ile kamu hisselerinin yüzde 45’e indirilmesi ile oluflacak yeni sermaye yap›s›nda, halka arz ile hisse alanlar THY Teknik A.fi.’de yasal olarak ço¤unluk hissesine sahip olacaklar m›? Ne yaz›k ki mevcut siyasi iktidar ve onun atad›¤› THY yönetimi yang›ndan mal kaç›r›rcas›na THY’de 10.500 çal›flan ad›na yetkili Hava-‹fl Sendikas›’na tek bir bilgi ve belge sunmamas›, sizce neyi hedeflemektedir. Çal›flanlar bu süreçte çok dikkatli ve örgütlü hareket etmek zorundad›r. Önümüzdeki günlerde bizleri zorunlu bir süreç beklemektedir. Ulusal havayolumuzu yok etmeye yönelik al›nan kararlar ile ilgili meflru hukuki ve di¤er tüm haklar›m›zı kullanaca¤›z.

Hisse gruplarının çıkarılmıfl sermaye içindeki da¤ılımı afla¤ıda belirtilmifltir. Grubu

Sermaye Miktarı

Türü

Hisse Adedi

A

174.999.999.999.000

Nama

174.999.999.999

C

1.000

Nama

1

TOPLAM

175.000.000.000.000.


HUKUK

Toplu ‹fl Sözleflmesi Grev ve Lokavt Kanun Tasarısı’nda de¤ifliklik Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤›, 29 Mart 2006 tarihinde, 2822 say›l› Toplu ‹fl Sözleflmesi Grev ve Lokavt Kanun Tasar›s› tasla¤› ile yüzde 10 ifl kolu baraj›na iliflkin metin ile di¤er alternatif de¤ifliklikleri Türk-‹fl Konfederasyonu’na göndererek, konfederasyonun görüfl ve önerilerini bildirmesini istedi. Türk-‹fl, 13 Nisan’da konuyla ilgili olarak, ba¤l› sendikalardan gelecek görüfl ve önerileri de¤erlendirmek amac›yla Hukukçular Kurulu Toplant›s›’n› gerçeklefltirdi. Toplant›ya Hava-‹fl sendikas›n› temsil etmek üzere Hava-‹fl Hukuk Müflaviri Av. Abdi Pesok kat›ld›. Toplu ifl Sözleflmesi Grev ve Lokavt kanun tasar›s› tasla¤›nda 38’i as›l 3’ü geçici olmak üzere toplam 41 maddede de¤ifliklik öngörülüyor. Tasar›da, de¤iflikli¤i öngörülen ve 1963’den bu yana uygulamadaki aksakl›klar ortada oldu¤u halde bir türlü de¤ifltirilmeyen üç madde özellikle dikkat çekici. Sendikal örgütlenmenin önündeki en büyük engellerden biri olarak görülebilecek bu üç maddeyi Av. Abdi Pesok ile görüfltük. 2822 say›l› Toplu ‹fl Sözleflmesi Grev ve Lokavt Kanun Tasar›s›’nda yer alan ve de¤ifliklik d›fl›nda tutulan 8. Madde hangi konuyu kaps›yor? Söz konusu de¤ifliklik sendikal örgütlenme aç›s›ndan hukuki olarak yorumland›¤›nda ne anlama geliyor? 8. Madde, taraflar›n durumunda de¤ifliklikten bahsetmektedir. Bu madde, eskiden beri iyi niyetten uzak iflverenler taraf›ndan istismar edilen bir maddedir. Tasar›da, bu maddede ilave paragraf ile baz› eksiklikler tamamlanmaya çal›fl›lm›flt›r. Ancak, getirilmek istenen de¤ifliklik, istismar› önlemek için yeterli de¤ildir. Çünkü, 8. Madde, imzalanm›fl ve yürürlükte bulunan bir toplu ifl sözleflmesinin taraflar›nda de¤ifliklik olmas› halinde, ne olaca¤›n›, düzenlemektedir. Bu durumu da, taraflar›n de¤iflmesi halinde de toplu ifl sözleflmesinin geçerlili¤inin devam

edece¤i fleklinde düzenlemektedir. ‹flte 8. Madde’de yeni düzenleme yap›lmas› s›ras›nda, Yarg›tay taraf›ndan doldurulan bofllu¤un, yasa metnine konulmas› gerekirdi. Bu konu atlanm›flt›r veya düzenlenmek istenmemifltir. O halde, 2822 say›l› yasada taraflar›n durumundaki de¤ifliklikte toplu ifl sözleflmesinin imzalanmas› beklenmeksizin, ço¤unluk tespiti yap›ld›ktan sonra olan her türlü de¤iflikli¤in toplu ifl sözleflmesi için al›nan yetkiye etkisinin olmad›¤› belirlenmeli ve yasada yerini almal›yd›. Yarg›tay her ne kadar bu bofllu¤u doldurmufl ise de, bundan sonraki Yarg›tay kararlar›nda ayn› bofllu¤u doldurur yönde devam edilmesinin garantisi yoktur. Yasa koyucunun bu hususu, Yarg›tay kararlar›na b›rakmadan düzenlemesi ve 8. Madde’de tart›flmaya yer b›rakmayacak flekilde düzenlemesi gerekirdi. Yüzde 10 ifl kolu baraj› nedir? Yeni kanun tasar›s›nda öngörülen de¤ifliklik ne yönde? Bu yasada as›l önemli olan madde 12. maddedir, yani T‹S ile ilgili yetki maddesidir. Yetki maddesinde, ifl yerinde çal›flanlar›n yar›dan fazlas›n›n üyeli¤ini üzerinde tafl›yan ve ayn› zamanda kurulu bulundu¤u ifl kolunda çal›flanlar›n yüzde

7

Toplu ‹fl Sözleflmesi Grev ve Lokavt Kanun Tasarısı tasla¤ında 38’i asıl, 3’ü geçici olmak üzere toplam 41 maddede de¤ifliklik öngörüyor.


HUKUK

‹flçinin iradesini temsil eden sendikalardır ancak bu tasarıyla milli tip dedi¤imiz sendikalar yok sayılırken konfederasyonlar esas kabul ediliyor. 8

Av. Abdi Pesok

10’undan fazlas›n› kendi bünyesinde toplam›fl olan iflçi sendikalar›n›n, toplu ifl sözleflmesi yapma yetkisine sahip oldu¤u fleklindeydi. Getirilmek istenen sistem ile, yüzde 10 iflkolu baraj› kald›r›lmakta, bunun yerine, “en fazla üyesi olan üç ‹flçi Sendikas› Konfederasyonundan birine üye olma” flart›n› getirmektedir. Yüzde 10 oran›ndaki ifl kolu baraj›, eskiden beri tenkit edilmekteydi ve hakikaten yüzde 10 ifl kolu baraj›, bugünkü sendikal örgütlülük karfl›s›nda çok yüksek bir orand›r. Herkes bu konuda hem fikirdir, ama bu tasar› ile getirilmek istenen iflkolu baraj› sistemi, felsefe olarak yanl›flt›r. Burada yanl›fl olan, sadece ‘yüzde10 veya yüzde 5 tart›flmas›’, sadece ‘ifl kolu baraj› gerekli mi gereksiz mi’ tart›flmas› de¤ildir. Bizim hukuk sistemimize göre milli tip sendikalar söz konusudur. ‹flçiyi temsil eden, iflçi sendikalar›d›r ve toplu ifl sözleflmesinin taraf› da, milli tip iflçi sendikalar›d›r. Konfederasyonlar de¤il. Bu tasar› ile milli tip dedi¤imiz, tüzel kiflilik tafl›yan sendikalar yok kabul edilmekte, sendikalar›n varl›¤› reddedilmektedir. Konfederasyonlar› esas alan ve sanki bütün iflçilerin iradesi üç konfederasyonda toplanacakt›r diye zorlayan bir yasa metnidir bu. Bu üç iflçi konfederasyonu d›fl›nda konfederasyonlara ba¤l› veya ba¤›ms›z bir iflçi sendikas›, bir ifl yerinde yüzde 100 temsil yetkisine sahip olsa dahi, belirlenen üç konfederasyondan

birine ba¤l› de¤ilse, toplu ifl sözleflmesi imzalama yetkisi bulunmayacakt›r. Bu durumun, ne hukuken, ne mant›ken ne de vicdanen izah edilmesi mümkün de¤ildir. Konfederasyonun içinde dahi hukuki ihtilaflara yol açacak bir düzenlemedir. “X” konfederasyonunda, ayn› ifl koluna ba¤l› olarak faaliyet gösteren birden fazla sendika var ise ne olacakt›r?’ düzenlenmemifltir. Bu durumu hiçbir konfederasyonun veya hiçbir iflçi sendikas›n›n kabullenebilece¤ini zannetmiyorum. Bugün faaliyette bulunan, en fazla üyeye sahip üç iflçi konfederasyonundan Türk-‹fl d›fl›ndakiler, bu düzenlemeye s›cak bakabilirler; çünkü hiçbir yetkisi olmad›¤› ifl kollar›nda, otomatikman yetkili hale gelmifl olacaklard›r. Türk-‹fl de bu konuya bir anlamda s›cak bakabilir, ama benim kanaatime göre böyle bir s›cak bak›fl hukuken de hakkaniyet aç›s›ndan da yanl›fl olur. Yine sendikal hareket aç›s›ndan de¤erlendirildi¤inde sizce ifl kolu baraj› olmal› m›? ‹fl kolu baraj›n›n, ülkemizin flartlar› düflünüldü¤ünde gerekli oldu¤u kan›s›nday›m. Ancak bu baraj›n yüzde 10 olmas› kesinlikle düflünülemez, çünkü, dünyada ve Türkiye’de sendikal örgütlülük giderek azalmaktad›r. Bu do¤rultuda de¤erlendirdi¤imizde yüzde 10 baraj›n›n sabit kalmas› halinde bir çok ifl kolunda hiç bir sendikan›n baraj› geçemedi¤i görülecektir. O halde daha önce de¤erlendirildi¤i gibi ifl kolu baraj› yüzde 5 mi olmal›? Bu da fazla olabilir ama mutlaka bir ifl kolu baraj›n›n olmas›nda yarar görmekteyim. ‹flkolu baraj›, yüzde 1, yüzde 2 ya da yüzde 3 olabilir, ama daha fazlas›n›n yararl› olmad›¤›n› düflünmekteyim. Baraj konusunu, bu yasan›n en önemli konusu olarak görmekteyim. Bu madde düzenlenirken, dar yorumla hata yap›lmamal›d›r. Hem ülkemizin genel menfaatleri aç›s›ndan, hem de sendikal haklar, örgütlenme özgürlü¤ü ve toplu ifl sözleflmesi özgürlü¤ü aç›s›ndan dengenin iyi kurulmas› gerekmektedir. Biri di¤erinin alt›nda veya üstünde olmamal›d›r. ‹kisinin birden korunmas›, dengelenmesi mümkündür.


HUKUK ‹fl kolu baraj›n›n olmad›¤›n› düflündü¤ümüzde, elbette sendikal özgürlük aç›s›ndan olumlu yönleri vard›r; ancak denge için teraziye koydu¤umuzda, sivil toplum örgütü ad› alt›nda her türlü faaliyete s›n›rs›z flekilde imkan tan›nm›fl olacakt›r. Bu durum ülkemizi zararl› noktalara getirebilir. Ayr›ca, iflçilerin gerçek iradesini temsil etmeyen, iflverenin sevk ve idaresindeki iflçi sendikalar›n›n ço¤almas›na neden olur ki, tabiri caizse, sar› sendikac›l›¤› hortlatan bir durumla karfl›laflabiliriz. Bu bak›mdan, bir ifl kolu baraj›n›n olmas›nda yarar görmekteyim, ancak baraj›n, sendikal özgürlü¤ü ve örgütlenmeyi ortadan kald›ran oranda olmamas› gerekir. Terazinin iyi kurulmas› gerekir bunun için de kendime göre bir formül gelifltirdim, bunu Türk-‹fl Hukukçular Kurulu’nda ki toplant›da ve pek çok seminerde de dile getirdim. Önerim fludur; örnek olarak, yüzde 3 ifl kolu baraj› konsun, o ifl kolunda bu yüzde 3’ü aflan bir sendika yok ise o ifl kolunda en fazla üyeye sahip iflçi sendikas›n›n, belirlenen ifl kolu baraj›n› aflm›fl oldu¤u kabul edilsin. Böylece, hem ülke menfaatlerine ayk›r› geliflmelerin önüne geçilmifl olur, hem de örgütlenme ve toplu ifl sözleflmesi özgürlü¤ünün önü kapanmam›fl olur. Özetle, tasar›daki sistem yanl›flt›r. Özellikle belirtiyorum, sendikalar› bir kenara koyup konfederasyonlar› yetkili k›lan anlay›fl, ifl hukuku felsefesiyle ba¤daflmaz. Yasada, grev ve lokavt ertelenmesi konusunu kapsayan 33. Maddeyle ilgili ne tür bir de¤ifliklik tasarlan›yor? Bu de¤ifliklik, Hava-‹fl Sendikas› olarak s›k s›k muhatap oldu¤umuz konuyla ilgilidir. Konu, grev ve lokavt›n ertelenmesiyle ilgili husustur. Daha önceki metinde, “…karar verilmifl veya bafllanm›fl olan kanuni bir grev veya lokavt genel sa¤l›¤› veya milli güvenli¤i bozucu nitelikte ise…” Bakanlar Kurulu’na erteleme yetkisi verilmekteydi. Bugün önümüze getirilen tasar›da, bu “nitelik” aranmaks›z›n, sanki sadece bu “gerekçeyle” erteleme yetkisi verir anlam› ç›kmaktad›r. Yeni düzenlemede, ”Bakanlar Kurulu Yüksek Hakem Kurulu’ndan istiflari mütalaa ald›ktan

sonra, karar verilmifl veya bafllam›fl olan kanuni bir grev ve lokavt› genel sa¤l›¤› veya ulusal güvenli¤i bozucu nitelikte oldu¤u gerekçesiyle 60 gün süreyle erteleyebilir...” denmektedir. Bu, kurulan cümlenin ne anlama geldi¤i düflünülmeden yap›lan masumane bir hata m›d›r? Yoksa, bilinçli olarak, sadece gerekçe ileri sürmekle Bakanlar Kurulu’nun grev ve lokavt› erteleyebilece¤i uygun görülerek, “ben bu yetkiyi veriyorum” düzenlemesi midir? Bende soru iflareti var. Bakanlar Kurulu’na, bu gerekçeyi öne sürmek yeterlidir, anlam›nda bir yetki veriliyor. Bu durumu hukuk mant›¤› ile ba¤daflt›rmak mümkün de¤ildir. O takdirde Dan›fltay’a gidilmesi halinde Dan›fltay, sadece, Bakanlar Kurulu bu gerekçeyi ileri sürmüfl mü, sürmemifl mi? Bunu denetleyebilir. Yoksa Dan›fltay, bu gerekçe gerçekten var m›, yok mu? Onu denetleyemez. Esas hakk›nda, Yarg› denetimi ortadan kald›r›l›r ki son derece sak›ncal› görmekteyim. Bir di¤er önemli konu da 34. Madde... 34. Madde’de de bir de¤ifliklik yap›lmas›n›n zorunlu oldu¤u kanaatindeyim. fiu anda yürürlükte olan yasaya göre, taraflar aras›nda uyuflmazl›k olmas› halinde resmi arabulucuya gidilmekte, sonra grev prosedürü bafllamakta, grev prosedürünün devam etti¤i s›rada, Bakanlar Kurulu’nun erteleme yetkisi bulunmaktad›r. Bugünkü düzenlemeye göre, Bakanlar Kurulu erteledikten sonra 60 gün geçmesi halinde, otomatikman konu Yüksek Hakem Kurulu’nun önüne gitmekte ve dolay›s›yla sendikalar›n ve iflçilerin serbest iradeleri ortadan kalkarak zorunlu toplu ifl sözleflmesi imzalanmas› söz konusu olmaktad›r. Tasar›da bu konuya hiç de¤inilmemifl, konuyla ilgili hiçbir düzenleme yap›lamam›flt›r. Grev veya lokavt›n ertelenmesi halinde, 60 günlük süre içinde anlaflma sa¤lanamaz ise grev veya lokavt, kald›¤› yerden devam edebilmeli, bu konuya imkan sa¤layan düzenleme yap›lmal›d›r. Bu düzenleme yap›lmadan, toplu ifl sözleflmesi grev lokavt yasas›n›n yeniden düzenlenmesinde, as›l mihenk noktas› elden kaçm›fl olmaktad›r, ki bu büyük bir eksikliktir.

‹fl kolu barajı olmalı, ancak sendikal özgürlü¤ü ve örgütlenmeyi ortadan kaldıran oranda olmaması kaydıyla.

9


HABER

Call center

Modern zaman hapishaneleri

10

Pek çok iflkolunda görmezden gelinerek, hatta özellikle öyle tasarlanarak yaratılan çalıflma koflulları, sermayenin bundan sonraki varlı¤ının da sigortası.

Sermayenin iktidar›, insan›n eme¤ini çalmaya devam ediyor. Sadece eme¤ini mi? Beynini, bedenini, sa¤l›¤›n›… Her türlü insani ihtiyac›n maliyet kalemi olarak görüldü¤ü ve bu maliyet kaleminden titizlikle imtina edildi¤i ça¤›m›z›n bu vahfli üretim biçiminde insanlar h›zla yaln›zlafl›p, yabanc›lafl›yor: Kendilerine ve insanl›klar›na… Pek çok ifl kolunda, görmezden gelinerek ve hatta özellikle öyle tasarlanarak yarat›lan çal›flma koflullar›, sermayenin bundan sonraki varl›¤›n›n da sigortas› oluyor bir anlamda. Sermaye yaln›zlaflm›fl, örgütsüz insan›n kolay teslim al›naca¤›n› biliyor. Birey de¤il köle, soru de¤il itaat, hak de¤il sadece görev istiyor. ‹nsan›n h›zla metalaflt›¤›, fleyleflti¤i kapitalist üretim biçiminde bu gözü dönmüfl kâr h›rs› insan› ve onu insan yapan de¤erleri h›zla alafla¤› ederken sermayedarlar daha çok nas›l sömürürüz hesaplar›n› “baflar›yla” hayata geçiriyor. Küreselleflen dünyan›n küreselleflen teknolojisiyle birlikte yeni ifl kollar› hayata geçerken sermaye sömürü mekanizmalar›n› da kendi içinde hemen orac›kda yarat›veriyor, geriye bu iflleyiflin az geliflmifl ülkelere ithal etmek kal›yor ki o da biliyoruz hiç zor de¤il. Ad›yla birlikte ithal edilmifl sektörlerden biri de ‘call center’ler, yani ça¤r› merkezleri. En son iletiflim ve bilgisayar teknolojilerinin

kullan›ld›¤›, yine en son ofis tasar›m trendlerinin aktar›ld›¤› bu modern zaman hapishanelerinde neler oluyor dersiniz? Büyük flirket ve holdinglerin sürgün mekanlar› kabul edilen ça¤r› merkezlerinde de di¤er pek çok ifl kolunda oldu¤u gibi günde 8 saat mesai yap›l›yor; ancak hayli zor olan çal›flma koflullar› ile di¤er pek çok ifl kolundan da kolayl›kla ayr›l›yor. THY call centeri de bunlardan... Her biri günde ortalama 100 ile 150 telefona yan›t vermek zorunda olan ça¤r› merkezi çal›flanlar›n›n ö¤len yemekleri için yar›m saatleri ve saat bafllar›nda dinlenmek ve ihtiyaçlar›n› gidermek için kullanabilecekleri 5 dakikalar› var. Aksakl›klar›n nedenleri aras›nda personel eksikli¤i önemli bir kalemi olufltursa da yönetimin iflçiyi cezaland›r›r gibi çal›flt›rma anlay›fl› yaflanan sorunlar›n kayna¤›na iflaret ediyor. Çal›flma ortam›m›z nazi kamp›na dönüfltürüldü “Sürekli bitmeyen bir ifl yo¤unlu¤u var. Her iflin bir yo¤unlu¤u vard›r, ancak insanlar›n arada nefes ald›klar›, dinlendikleri zamanlar› da olur. Biz de durum biraz farkl›. Günde ortalama 150 telefona yan›t veriyoruz ancak 300’e kadar ç›kt›¤› da olabiliyor. ‹ki telefon aras›nda ki dinlenme süremiz 5 saniye, bu da tabii ki büyük bir s›k›nt› çünkü bir önceki telefondaki meseleyi henüz halledememifl oluyorsunuz bir sonraki telefona geçerken. Yo¤un saatlerde hatta bekleyen yolcu say›s› 100’e kadar ç›kabiliyor. Bu kendi bafl›na bir bask› kayna¤› iken bir de fleflerimizin bask›s›yla karfl› karfl›yay›z. Müflteri hatta beklerken gerilmifl oluyor, öfke de hakaret ve serzenifl olarak bize yans›yor. Telefonlar, “Allah kahretsin 15 dakikad›r bekliyorum PTT’yle ortak m›s›n›z” diye bafll›yor. Yo¤unluk oldu¤unu söyleyerek müflteriyi rahatlatmaya çal›fl›yoruz. ‹flin enteresan taraf› personel say›s› yetersiz, ifl yükü haddinden fazla, zaten özverili bir ortamda çal›fl›yoruz ama bizden daha fazla özveri, daha fazla ifl ve daha fazla


HABER telefon görüflmesi bekleniyor” diyerek günlük çal›flma pratiklerini aktaran bir call center çal›flan›, “Çal›flma ortam›m›z nazi kamp›na dönüfltürüldü” diyor. “Dinleniyor olman›n getirdi¤i psikolojik bask› da var. Sigara ve lavabo ihtiyac›m›z› gidermek için sadece 5 dakikam›z›n oluflu ve kimi zaman bunun bile kulland›r›lm›yor olmas› ciddi psikolojik sorunlara yol aç›yor.” Her zaman müflteri mi hakl›d›r? Ça¤r› merkezlerinde “müflteri her zaman hakl›d›r” anlay›fl› yöneticilerin elinde sallanan birer tehdit sopas›na dönmüflken çal›flana hiçbir söz hakk› tan›nm›yor. “Yolcu, flikayetini yönetime iletti¤i andan itibaren yasal süreç bafll›yor. Uyar›, k›nama cezalar›n›n ard›ndan maafltan yevmiye kesimi ve en son iflten ç›kartma ile süreç tamamlan›yor. fiirket yönetiminin bu konudaki tavr› çok net, yolcu flikayetleri an›nda de¤erlendirilip hemen iflleme konuyor. Bu tip durumlarda bizlerden de savunma isteniyor; ancak hemen hiçbir zaman dikkate al›nm›yor çünkü yolcunun flikayeti var. En baflta izinlerde sorun ç›kart›yorlar. Y›ll›k, alt› ayl›k bir çal›flma program›m›z var en baflta onu ihlal ediyorlar. Diyelim normal çal›fl›yorsunuz, bir sorun yafland›¤›nda yöneticiniz sizi hemen iki vardiyal› çal›flma biçimine geçiriyor. Özellikle evli olanlar için 3’lü vardiya hayli zor oluyor. Yasal prosedüre ek olarak bir de bu tür keyfi uygulamalar yap›l›yor. Ücretlerinden, bir yerde ekmeklerinden kesiyorlar.” Antidepresan kullan›m› yayg›n Yaln›zlaflma ve yabanc›laflman›n had safhada yafland›¤› ça¤r› merkezi çal›flanlar› aras›nda psikolojik rahats›zl›klar s›kça görülüyor. Y›llarca bu ifli yapt›ktan sonra kiflinin sa¤l›kl› kalmas›n›n mümkün olmad›¤›n› söyleyen bir baflka ça¤r› merkezi çal›flan›, “Yan›mda oturan arkadafl›mla befl y›ld›r birlikte çal›fl›yorum; ama onula gün içinde konufltu¤um cümle befli geçmez. Bazen birlikte çal›flt›¤›m›z› servise bindi¤imizde ancak fark edebiliyoruz. Yaln›zlaflma çok yo¤un, etraf›m›zda kimin oldu¤unun, kendimizin bile fark›nda de¤iliz” derken antideprasan kullananlar›n çoklu¤undan ve çal›flma arkadafllar›n›n psikolojik durumlar›ndan flöyle bahsediyor.

“Yaln›zlaflman›n, yabanc›laflman›n yan›nda yalanc›laflmaya da bafll›yorsunuz; çünkü gün içinde müflteriye yan›t verirken baz› sorunlar›n çözülmemesinden kaynaklanan yalan söyleme huyu bafll›yor asl›nda. Y›llarca bu ifli yapt›ktan sonra sadece ifli yaparken de¤il, günlük hayatlar›m›zda da yalan söylemeye bafll›yorsunuz. D›flar›ya da yans›maya bafll›yor. Sinir boflalmalar›, a¤lama krizleri s›kl›kla olabiliyor, özellikle akflam vardiyalar›nda. Antideprasan kullanan pek çok arkadafl›m›z var, ancak say› veremeyece¤im çünkü insanlar yaln›zlaflt›klar› için çok yak›n›m›zda ki çal›flma arkadafllar›m›z ne durumda ço¤u zaman bilemiyoruz. ‹nsanlar sorunlar›n› baflkalar›yla da paylaflam›yor.” Azap çekilen yer Bir baflka çal›flan “Bir kiflinin iflini yaparken sürekli a¤lad›¤›n› sinir krizleri geçirdi¤ini düflünün; o ifl, kifli için ne kadar anlaml› ve k›ymetli olabilir ki? “ diye soruyor ve ekliyor. “Biz bile zaman zaman insanl›ktan ç›kt›¤›m›z› hissediyoruz. Call centerlerda çal›flman›n yaratt›¤› en büyük dejenerasyon bu. Bir anlamda çürüyorsun. Arayan kiflilerin de hakl› oldu¤unu biliyorsun, onlara hak veriyorsun, ben de onlar›n yerinde olsam benzer flekilde davran›r›m; ancak o hale gelmifl oluyoruzki, biz de ona ba¤›rmak istiyoruz. Kap›dan ç›kt›ktan sonra kendi kendimizi telkin ediyoruz, bir sonraki mesaiye kadar bitti diye. Çünkü oras› sorunlu, azap çekilen bir yer.

Yalnızlaflma ve yabancılaflmanın had safhada yaflandı¤ı ça¤rı merkezi çalıflanları arasında antidepresan kullanımı yaygın. 11


SA⁄LIK

Call center hastalı¤ı

kronik yorgunluk

12

Aynı mekanik ifli uzun yıllar yapan, yaparkende ilerleme flansı olmayan kiflilerde depresyon, kronik yorgunluk, sürmenaj gibi a¤ır psikolojik sorunlar görülüyor.

Prof. Dr. Mehmet Sungur

Call centerler gibi; yap›lan iflin tekrar›na dayal›, rutin ifllerde çal›flan kiflilerin yaflayabilece¤i psikolojik sorunlar› ve çözüm yollar›n› Marmara Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dal› Ö¤retim Üyesi Psikiyatrist Prof. Dr. Mehmet Sungur’la konufltuk. Mekanik ifllerde uzun süre çal›flman›n depresyon, kronik yorgunluk, sürmenaj gibi a¤›r sonuçlar› olabilece¤ini söyleyen Sungur, kronik yorgunluk sendromunun ayn› ifli uzun y›llar yapan, yaparken de ilerleme flans› olmayan ve ödül alamayan kiflilerde ortaya ç›kabilece¤ini belirtiyor.“‹lerleme flans›n›z›n olmad›¤›n› düflündü¤ünüzde gelecekle ilgili umutlar k›r›ld›¤›nda, kronik yorgunluk ortaya ç›k›yor ki, psikiyatride az konuflulan ancak çok önemli bir konu. Daha çok ödül almayan ve rutin ifllerde çal›flan kiflilerde görülüyor. Son derece önemli bir sorun, hem ifl performans›n› düflürüyor hem de kiflinin özel ve sosyal yaflam›n› olumsuz etkileyebiliyor. Depresyon düzelen bir tablo ancak kronik yorgunlu¤a bir kez girildi¤inde kolay düzelmiyor, tedavisi de depresyondan daha

uzun sürüyor.” “Kendi imzam›z›, kimli¤imizi aktard›¤›m›z ifller oldu¤u gibi bunu her zaman yapmam›za olanak sa¤lamayan ifllerde olabiliyor. Standart bir iflte çal›fl›yorken ‘ben’ olam›yorsunuz.” diyen Sungur, böylesine bir iflte ki imzan›n esneklik olabilece¤ini söylüyor. “Kendinizi nas›l aktarabilirsiniz? Arayan müflteriye karfl› daha anlay›fll› ve yard›mc› olarak, ona daha iyi hizmet vermeye çal›flarak… Ancak esneklik yapmaya bafllad›¤›n›zda, ‘senin yapman gereken bu de¤il, buradan öteye geçme’ dendi¤inde kimli¤inizi ve imzan›z› da geri çekmeye bafllars›n›z. Ne diyorlar; ‘standart bir ifl ve standart fleyler söylemelisiniz’ ancak bu standard›n yan›t veremedi¤i durumlarla da karfl›laflabilirsiniz.” Konsantrasyon süresi iyi belirlenmeli Mekanik ifllerde konsantrasyon süresinin iyi belirlenmifl olmas› gerekti¤ini anlatan Sungur, çal›flma zamanlar›n›n aras›nda yeterli dinlenme sürelerinin konmas› zorunlulu¤unun da alt›n› çiziyor “Çok yoruluyorlar ve ayn› fleyi gün içinde defalarca anlatm›fl oluyorlar. Rutin yap›lan ifllerde dikkatte azalma oluyor çünkü otomati¤e ba¤lanm›fl durumdalar. Çal›flma zamanlar›n›n aras›na yeterli dinlenme süreleri konmal›. Biz mant›¤›m›z› sadece çal›flan ve iflveren aç›s›ndan de¤il hizmeti alan aç›s›ndan da kurmal›y›z. Burada ki gerginli¤i anlaman›n en iyi yolu, ortalamalara bakmak olabilir. Ben ara vermeden arka arkaya 10 hastaya bakabilirim bir baflka doktor ara vermeden üç hastaya bakabilir dolay›s›yla böyle standartlar kifliden kifliye de¤iflebilir. Bu süre nas›l hesaplanabilir? Bir insan›n hata yapmas› hangi aflamadan sonra bafll›yorsa, takip eden zaman›n aras›na dinlenme süresi konabilir. Konuflmalar dinlenerek kiflinin optimal çal›flma zaman› hesaplanabilir.” Maliyet etkinli¤i Önemli olan›n maliyet de¤il, maliyet


SA⁄LIK

etkinlik oranlar› oldu¤unu belirten Sungur, Türkiye’de ki personel politikalar›n›n daha çok ‘kalan sa¤lar bizimdir’ anlay›fl›na dayand›¤›n› anlat›yor. “Örne¤in bir ifl için dört kifliyi ifle al›yorum, onlar› dinlendirerek çal›flt›r›yorum, bir kifli sürekli boflta duruyor 4. kifli fazladan maliyet gibi görünebilir ancak di¤er üç kiflinin yapt›¤› iflin performans›n› artt›rd›¤› için maliyet etkinli¤i olarak bak›ld›¤›nda çok faydal› oldu¤u görülecektir. Oysa biz de insanlar ifle al›n›yor ve köle gibi çal›flt›r›l›yor, ‘yapabilen yapar, yapamayanlar gider, kalan sa¤lar bizimdir deniliyor.’ böyle oldu¤unda yapanlar da bir süre sonra yapamaz hale geliyor.” E¤itimde cezaland›rma motivasyonu düflürür Sungur, ça¤r› merkezlerinin çal›flma rejimi haline gelmifl cezaland›rma anlay›fl›yla ilgili olarak ise, “E¤itimde ceza diye bir fleyin olmad›¤›n› aç›kça söylemek isterim.” derken böylesi bir anlay›flla verimin artt›r›lamayaca¤›n› aksine azalt›laca¤›n› ve sadece hizmet verenin de¤il hizmet alan›n da cezaland›r›lm›fl olaca¤›n› söylüyor. “‹yi olan ifllerde ödüllendiririz, iyi olamayan ifllerde de ödülü keseriz. Zaten ödülü kesti¤imiz anda bireyin kafas›nda ödülü hak etmedi¤ine dair düflünceler oluflacakt›r. Ödüllendirme yerine cezaland›rma yöntemi seçiliyorsa bu son derece moral bozan, motivasyon düflüren bir durumdur. Rutin ve yorucu bir ifl yap›yorsunuz ve bunu uzun vadede gerçeklefltiriyorsunuz. Kiflinin gücü yetmedi¤inde ona ceza olarak daha fazla ifl veriyorsunuz. ‘Madem öyle flimdi

daha fazla çal›fl bakal›m.’ dendi¤inde çal›flanla birlikte hizmet alan› da cezaland›rm›fl oluyorsunuz. Önemli olan iyi diye tan›mlad›¤›m›z çal›flanlar› iyi yapan özellikleri nelerdir bunlar› tan›mlamak ve daha yavafl çal›flanlar› daha iyi yapmak için hangi özelliklerin kazand›rmak gerekti¤ine bakmak. Bu, bir tak›m kurumlardan yard›m al›narak da yap›labilir. Çal›flma koflullar› insani olmayan kifliyi cezaland›r›yor olmak insanl›¤› cezaland›r›yor olmakt›r.” Rutin bazen hayat kurtar›r Sungur, “Rutin önemsiz demek de¤ildir, bazen rutin ifller hayat kurtar›r. Rutin s›k›c› demektir ama bir taraftan da güvenlidir.” derken, insan do¤as›n›n bir taraftan güven isterken di¤er yandan da sürpriz beklentisi içinde oldu¤unu belirtiyor. Bunun da bu sürprizi onlara verebilecek rutin d›fl›nda baz› olanaklar›n sunulmas› ile mümkün olabilece¤ini söylüyor. “Bu insanlar›n tükenmiflli¤ini azaltmak için onlar›n yarat›c›l›klar› nas›l gelifltirilebilir bunlar› düflünmelisiniz. Zaman zaman onlar için bir fleyler yapmal›s›n›z, aileleriyle de kat›labilecekleri bir tak›m etkinlikler düzenleyerek sosyal ihtiyaçlar›na yan›t vermek zorundas›n›z. ‘Biri gider yenisi gelir anlay›fl›’ sa¤l›kl› ve do¤ru bir bak›fl aç›s› de¤il. Siz de ifl yerinizin mant›¤›n›n bu oldu¤unu fark ederseniz ve yan›n›zda çal›flan arkadafl›n›z›n ödül yerine ceza ald›¤›n› görürseniz bir süre sonra siz de çal›flamaz hale gelirsiniz”.

Rutin önemsiz demek de¤ildir, rutin ifller bazen hayat kurtarır. 13

Çalıflma koflulları insani olmayan kifliyi cezalandırıyor olmak, insanları cezalandırmaktır.


HABER

Uçufl güvenli¤i riske at›lamaz

14

Uçufl güvenli¤i kavramı, THY yönetimi olarak sizi ilgilendirmiyorsa; bizi, ailemizi, arkamızdaki yolcuyu, ulusal de¤erlerimizin korunması yönünden ülkemizi ilgilendiriyor.

Türkiye Sivil Havac›l›k Sendikas› (Hava‹fl), 4 Nisan 2006 tarihinde Atatürk Hava Liman› D›fl Hatlar Terminali Tepe Akfen (TAV) Toplant› Salonu’nda uçufl personelinin sorunlar›n› kamuoyuna duyurmak amac›yla bas›n toplant›s› düzenledi. Hava-‹fl Sendikas› Genel Baflkan› Atilay Ayçin, Baflkan Yard›mc›s› Eylem Atefl, Genel Sekreter Mustafa Ya¤c›’n›n kat›l›m›yla gerçeklefltirilen toplant›da THY uçufl personeli de yer ald›. Toplant› gündemini; uçufl güvenli¤i, sosyal güvenlikle ilgili hak ihlalleri, lisans kayb› sigortas›, büyüme ve istihdam sorunu oluflturdu. Emekli pilotlar›n sa¤l›k karneleri geri al›nd› “Uçufl emniyeti kavram› THY yönetimi olarak sizi ilgilendirmiyorsa, bizi, ailemizi, çocuklar›m›z›, arkam›zdaki yolcuyu, ulusal de¤erlerimizin korunmas› yönünden ülkemizi ilgilendiriyor” diyen Hava-‹fl Genel Baflkan› Atilay Ayçin, THY yönetiminin birbirini takip eden 7 günde bir kez “biriken yorgunlu¤u telafi etmek için” verilen 24 saatlik süreyi ortadan kald›rd›¤›n›, konaklamalarda 10 saat olan dinlenme süresini ise 8 saate çekti¤ini belirtti. Toplant›da, THY yönetiminin bu uygulamayla uçufl personelinin kazan›lm›fl haklar›n› gasp etti¤i ve uçufl güvenli¤ini hiçe sayd›¤› vurguland›. 2005 y›l› bütçe kanununda kamu iflyerlerinde (THY’de) çal›flan 500’e yak›n Emekli Sand›¤› mensubu emekli pilotun emekli maafllar›n›n kesilmesi yönünde düzenleme yap›ld›¤›n›, bu düzenlemeyle hükümetçe anayasan›n eflitlik ilkesinin hiçe say›ld›¤›n› belirten Ayçin; “Emekli Sand›¤› sa¤l›k karneleri pilotlardan geri al›nd›. Zaten emekli statüsünde olan pilotlar SSK’n›n tüm prim ödemelerine

tabi tutularak sanki ikinci kez emeklilik verilecekmifl gibi SSK kapsam›na al›nd› ve ilave prim ödemek zorunda b›rak›ld›. Yani THY pilotlar›na ‘kamuda kal›rsan haklar›ndan olursun, özele git’ mesaj› verildi.” dedi. Lisans kayb› sigortas› tüm dünyada yapt›r›l›yor Ayçin, mesle¤in kaybedilmesi halinde sonuçlar›n› sosyal aç›dan bertaraf etmeye yard›mc› uygulama anlam›na gelen lisans kayb› sigortas›n›n THY yönetimi taraf›ndan uygulamas› taahhüt edildi¤i halde uygulanmad›¤›n› belirterek “Lisans kayb› sigortas› dünyan›n tüm önemli havayollar›nda flirket taraf›ndan yapt›r›l›r. Lisans kayb› sigortas› ilave bir sosyal güvenlik hakk› de¤ildir. Reklama 15 milyon dolar ay›rabilen THY, pilotlar›ndan mesle¤i takdir etme katk›s›n› esirgemektedir” dedi. THY’nin plans›z büyüdü¤ünü, büyürken de istihdam› dikkate almad›¤›n› belirten Ayçin; bu plans›zl›¤›n sonuçlar›n›n uçufl emniyeti ve hizmet kalitesi aç›s›ndan ne anlama geldi¤ini ise flöyle aç›klad›: “82 uçak adedine göre flu anda kabin memuru a盤› 619 kiflidir. Genel müdürün söyledi¤i gibi uçak ay›s› y›l ortas›nda 105 oldu¤unda, bu aç›k 1309 kifli olacakt›r. Yaz tarifesi bafllam›flt›r, THY’de 898 kabin memuru a盤› ile planlama ve uçufl görevi yap›lmaya çal›fl›lacakt›r. THY bu eksi¤i tamamlamad›¤› gibi 2006 Ocak ay›nda 355 deneyimli personelini iflten ç›karm›flt›r. Bunlar›n 44’ü THY’nin en deneyimli kabin amiriydi. Bu nas›l bir mant›kt›r? THY’den itilen mevcut pilotlar›m›z THY’den ayr›lmaya bafllarsa as›l o zaman gerçek kay›p ortaya ç›kacak, bunun flirkete maliyeti inan›lmaz olacakt›r.”


HABER

Plans›z büyüme istihdam›n gereklerini yok say›yor Hava-‹fl Sendikas› 19 Nisan 2006 tarihinde Atatürk Hava Liman› D›fl Hatlar Terminali Tepe Akfen (TAV) Toplant› Salonu’nda teknik personelin kat›l›m›yla bas›n toplant›s› düzenledi. THY yönetimi taraf›ndan yürürlü¤e yeni sokulan ‘crew consept’ uygulamas› ve lisansland›rma ile ilgili aksakl›klar›n kamuoyuna duyuruldu¤u toplant›da, THY teknik personelinin genifl kat›l›m› dikkat çekti. Bak›m personelinin havaalan›nın en kritik operasyonunda görev yapt›¤› ve bu konuda yaflanan olumsuzluklar›n maliyetinin tahmin edilemeyecek kadar büyük oldu¤unun hat›rlat›ld›¤› toplant›da, Hava-‹fl Teflkilat Sekreteri Kaya Say›n, büyüme planlar› yap›l›rken istihdam gereklerinin göz ard› edilmemesi gerçe¤inin alt›n› çizdi. “Uçak say›lar› ve tiplerini k›sa sürede yüzde 30’lara varan bir oranda art›r›yorsan, bu uçak tiplerinde lisansl› teknik personel say›s›n› da o oranda art›rman gerekir. Yoksa bak›m uygunsuzluklar› artmaya ve bak›m kalitesi düflmeye bafllar” diyen Say›n, teknik personelin bir havayolu flirketi için önemini ve plans›z büyümenin sonuçlar›n› flöyle anlatt›: “THY teknikte görev yapan lisansl› teknisyen, mühendis, lisanss›z teknisyen ve di¤er görevliler, uça¤›n s›f›r hata ile bak›m ünitesinden ç›kar›lmas› ve güven içinde uçufla sunulmas› konusunda y›llard›r e¤itim, deneyim ve yüksek mesleki kabiliyetleri ile her zaman ulusal havayolumuzun en önemli unsurlar› olmufllard›r.” Crew consept iptal edilmelidir Teknikle ilgisi olmayan, mesleki e¤itim almam›fl personeli sadece ikifler saat e¤itimlere tabi tutarak hat bak›m ifllemlerinin yapt›r›lmas› anlam›na gelen crew consept uygulamas› ile teknik ekibin hiçe say›lmak istendi¤ini söyleyen Say›n, THY yönetiminin bu uygulamayla ilgili olarak yan›tlamas›

gereken sorular oldu¤unu belirtti. “Crew consept uygulamas›n› yapacak havayolu bunu baflta hangi havaalan›nda yapaca¤›n›, öncelikle otoriteye sonra da tüketici olarak yolcular›na aç›klamak zorundad›r. THY yönetimine soral›m; crew conseptde en önemli rolü oynayan ve uça¤›n “evet uçabilir” imzas› ile uçufla verecek pilotlar›na bunun e¤itimini tam verdin mi? Yak›t alma, ground line kontrolleri, head set (kulakl›kla uça¤› kald›rma) vb. teknik kontrolleri ikifler saat e¤itim verdi¤in floför operatöre yapt›rabilir misin? Hadi yapt›rd›n, tarifeli bir havayolu olarak teknisyenin olmad›¤› bir havaalan›nda an›nda müdahale edilmesi gereken teknik sorunlar ortaya ç›karsa yolculara ne diyeceksin? Kusura bakmay›n ar›za var, teknisyenim yok, sefer iptal mi? Ya da teknik ar›zay› gidermeyi pilota veya floför operatöre mi yapt›rmay› düflünüyorsun? Bu yanl›fltan dönülmeli bu uygulama iptal edilmelidir.” Lisans kaosuna son verilmeli Lisans talimatlar›yla ilgili olarak da kar›fl›kl›k yafland›¤›n› belirten Say›n, SHGM’nü göreve ça¤›rarak yaflanan kaosa birlikte çözüm bulmay› önerdi. “SHGM, SHY-66 ad› alt›nda Onaylay›c› Bak›m Personeli Yönetmeli¤i ç›kararak 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren yürürlü¤e koymufltur. Bu nedenle mevcut SHD-T-35 Uçak Bak›m Teknisyeni Lisans Talimat› ile verilmifl bulunan lisanslarla ve bunlar›n yeni yönetmelik hükümlerine göre dönüfltürülmesi ile ilgili önemli bir kar›fl›kl›k ve kaos yaflanmaktad›r. Buradan SHGM’nü göreve ça¤›r›yoruz. Yönetmeli¤i sosyal taraflar olarak konsensüs içinde birlikte yapal›m, bu kaosa son verelim.”

Crew consept uygulamasıyla tekni¤in gerçek yeri ve önemi maliyete feda edilmek isteniyor.

Kaya Sayın Teflkilat Sekreteri

15


PORTRE

Sivil havac›l›kta sendikal hareketin emektar ismi

Zihni Bar›n

16

Hava-‹fl’in 1964 yılında imzaladı¤ı ilk toplu sözleflmesi bir floför ehliyetnamesi kadar küçüktü ve sadece 20 maddeden olufluyordu. Bu ilk toplu sözleflme ile üyelere seyyanen 65 TL zam alınmıfltı.

Bak›rköy Çavuflo¤lu Pasaj›’nda küçük bir oda, girifl aidat› bir defaya mahsus 5 TL, üyelik aidat› 125 kurufl, 100 üye, tarih 4 Nisan 1962… 44 y›l önce böyle kurulan Türkiye Sivil Havac›l›k Sendikas› (Hava-‹fl), bugün 10 bine yak›n üyesiyle ad›ndan sayg›yla söz edilen, etkinli¤i ve faaliyet prensipleriyle yurtiçi ve yurt d›fl›nda prestijli iflçi örgütleri aras›nda gösterilen bir sendika. Sivil havacılık ifl kolunun 1964 y›l›nda imzalanan ilk toplu sözleflmesi bir floför ehliyetnamesi kadar küçüktü ve sadece 20 maddeden olufluyordu. Bu ilk toplu sözleflme ile üyelere seyyanen 65 TL zam al›nm›flt›. O ilk toplu sözleflme, ç›k›lan yolun ilk ad›m›yd›. Y›llar ilerledikçe sözleflmelerin boyutlar› da, al›nan ücret zamlar› da büyüdü. Necati Gezer ve Nejat Yalt›rakl›’dan sonra 1967 y›l›nda Hava‹fl Genel Baflkanl›¤›’na seçilen Zihni Bar›n, sendikan›n yaflayan en eski yöneticisi. Kiflili¤i ve yürüttü¤ü sendikal mücadele ile toplumda ve havac›l›k camias›nda sayg›yla an›lan Bar›n’› tan›mak ve anlamak biraz da o günleri, o günlerin

Hava-‹fl ruhunu ve buralara nas›l gelindi¤ini anlamak olaca¤›ndan kendisini ziyaret ettik. 2. Dünya savafl› y›llar›yd› 82 yafl›ndaki Zihni Bar›n’›n kiflisel tarihi için “Türkiye sivil havac›l›k ve sendikac›l›k tarihi” ile efl demek yanl›fl olmayacak. Zihni Bar›n, cumhuriyetin ilk y›llar›nda ‹zmit’te dünyaya gelir. ‹lk ve orta ö¤renimini ‹zmit’te tamamlad›ktan sonra Bursa Askeri Lisesi’ne oradan da topçu subay› olmak üzere Ankara’daki Hava Harp Okulu’na yaz›l›r, ancak fikrinin de¤iflmesi uzun sürmez. “2. Dünya Savafl› y›llar›yd›” diyerek anlatmaya bafll›yor. “Askeri liseyi bitirdi¤im zaman topçu s›n›f›na kabul edildim, topçu subay› ç›kmak üzere. Henüz havac›l›k diye bir bölüm kurulmam›flt›. Pilotlar da Ankara’daki Kara Harp Okulu’nda okuyordu; fakat son s›n›fta karar de¤ifltirdim. Savafl zaman›yd› ve havac› ihtiyac› vard›. Böylelikle havac› olmaya karar verdim ve sonradan aç›lan havac› s›n›f›na geçtim.”


PORTRE Sendikayla tan›flmak Bar›n, 11 y›l Türk Hava Kuvvetleri’nde yüzbafl› olarak uçtuktan sonra, istifa ederek 1957 y›l›nda THY’na geçer ve 25 y›l da burada çal›flt›ktan sonra emekli olur. Sendikayla tan›flmas› ve sonras›nda onun mimarlar›ndan biri haline gelmesi ise 1960’l› y›llar›n ortas›nda olur ve 1967’de “benimle birlikte s›k› koflan bir kaptan pilot arkadafl›m vard›” diyerek and›¤› bir önceki Genel Baflkan Yard›mc›s› Nejat Yalt›rakl›’ya dan›flarak genel baflkanl›¤›na adayl›¤›n› koyar ve kazan›r. “Genel Baflkan Necati Gezer vefat etmiflti ve Nejat yeni biri seçilene kadar yerine vekalet ediyordu. Bir gün yine kendisiyle uçarken sordum, “Sen genel baflkanl›¤a adayl›¤›n› koymay› düflünüyor musun?” O da kesinlikle düflünmedi¤ini söyledi ve bu ifli denemek istedi¤imi belirttim. 67’deki genel kurulda üç baflkan aday› vard›. Bir tanesi benden sonra 10 sene kadar görev yapan arkadafl›m›z Erdo¤an Balc›. O arkadafl›m›z› da kaybettik. Biri de Mustafa Özkeçeci diye bir teknisyen arkadafl›m›zd›.” Bar›n, 10 y›l sonra 1977 y›l›nda arkadafllar›n›n ve çal›flanlar›n istekleri üzerine tekrar genel baflkanl›¤a seçilir ve 1979 y›l›na kadar görevi sürdürür. Madem ki ücretli çal›fl›yoruz “‹flçi”, “emek”, “sendika” Bar›n’›n çocuk yafltan itibaren ilgisini çeken kavramlard›r. “Asker kökenli olmama ra¤men sendika ve sendikalar›n toplum üzerindeki etkileri beni etkileyen bir konuydu. ‹flçi sendikalar›; okudu¤um gazeteler, baz› arkadafllar›mla yapt›¤›m›z sohbetler ve do¤du¤um flehirde ald›¤›m baz›

etkilenmelerle beni hep çekmifltir” diyen Bar›n, esas meselenin emekçi olmak ve emek mücadelesinin özünü verebilmek oldu¤unu söylüyor. “THY gibi bir müessesede her düflüncedeki partilere sempati duyan insanlar olabilir, dün böyleydi tahmin ediyorum bugün de böyle, ancak bunlar›n hepsinin ortak özelli¤i emekçi olmalar›. Madem ki sendikam›z var, ücretli çal›fl›yoruz ve eme¤in birer temsilcisiyiz, önemli olan bu. Onlara sendikada birlik oldu¤umuzu anlatarak bu ifli yapmaya çal›flt›k. Bir parça faydal› olabildikse ne mutlu.” Bar›n, emek örgütlerinin oluflum y›llar›n›, o zamanlar›n s›k›nt›lar›n› ise flöyle hat›rl›yor: “Sendikan›n yönetim kurulunun d›fl›nda polislikten emekli olmufl Bekir Amca diye bir bey vard›. O bey, primleri toplar, bankaya götürür, elle yazd›¤›m›z bildirileri götürüp da¤›t›r, asardı; bu kadar amatörce ve büyük bir emekle yap›l›yordu ifller. O dönem Bekir Amca’n›n d›fl›nda maafll› çal›flacak bir baflka kifliyi almay› düflünemiyorduk; ama daha sonra profesyonelli¤e geçildi¤inde bir sekreter birkaç memur al›narak sendikan›n yönetim kurulu d›fl›ndaki iflleri yapacak küçük bir kadro kuruldu.” ‹lk Muhalefet Havac›l›k tarihinde eme¤in sermayeye ilk

17

“‹flçi”, “emek”, “sendika” Barın’ın ilgisini çocukluk yafllarından itibaren çeken bafllıca kavramlar oldu.


PORTRE

Havacılıkta sendikal hareketin emektar ismi Barın, bugün de sivil havacılık sendika tarihinde ilklere imza atan pekçok de¤erli isimle anılıyor. 18

baflkald›r›lar›ndan biri diye an›labilecek karfl› durufl Bar›n’›n baflkanl›¤›nda gerçeklefliyor. O zamanki, THY Genel Müdürü Agasi fien taraf›ndan kaleme al›narak çal›flanlar›n tek bir müflteri flikayeti ile iflten at›lmalar›na sebep olacak bildiri, Bar›n’›n müdahalesi ile etkisiz hale getiriliyor. “Yeflilköy meydan›ndaki Atatürk Hava Liman› yok o zaman. THY’nin binalar› gayet küçük, gayet mütevazi ve her fley bu mütevazilik içinde yap›l›yor” diyen Bar›n, “Bu benim ilk muhalefetimdi dedi¤i” günleri gülümseyerek hat›rl›yor. “Bir gün uçufltan geldim, bakt›m; pilot odas›na genel müdür taraf›ndan kaleme al›nm›fl bir yaz› as›lm›fl. Yolcular THY’nin yer hizmetlerini yapan personelden flikayetçi olmufl. Genel Müdür talimatta ‘bundan sonra’ diyor herhangi bir yolcudan herhangi bir personel için flikayet olursa hiç baflka sorgu sual edilmeden ifline son verilecektir’. Bu bildiri arkadafllar›n pek dikkatini çekmemifl bunun ne kadar yanl›fl bir fley oldu¤unun fark›na varamam›fllar. Biz sendikada görevli olan birkaç arkadafl topland›k, dedim ki, ‘Genel Müdüre bir karfl› bildiri haz›rlayal›m.’ 5-6 sat›rl›k bu bildiride flöyle dedik; ‘Yapt›¤›n›z bu aç›klamaya karfl›l›k hiç sorgu sual edilmeden, bir tek flikayet oldu¤unda ve çal›flan›n savunmas› al›nmaks›z›n ifline son verilmesi konusunun de¤il uygulanmas› düflünülmesi bile utanç vericidir.’ Alt›na da sendika ad›na imzam›

atarak, onlar›n bildirilerini yap›flt›rd›¤› her yere ast›k. Sonra genel müdürlükten ça¤›rd›lar, yan›nda da personel baflkan› var, yazd›¤›m bildiri de masan›n üzerinde duruyor. ‘Yaz› senin mi, nas›l yazars›n’ dediler. ‘Bu benim görevim, sendika baflkan›y›m, yaz›n›zdaki yanl›fllar› belirtmek için ben yazd›m’ dedim. O da ‘hepinizin, Allah belas›n› versin’ dedi. ‘Bu yaz›n›za karfl›l›k olarak bu bildiriyi yazd›k, flimdi kimin belas›n›n verilmesi gerekiyorsa Allah onun belas›n› versin’ dedim.” Bar›n, bu olaydan sonra çevresindeki ifl arkadafllar› taraf›ndan flaflk›nl›kla karfl›lanm›fl, hatta onun bu sebeple iflten at›laca¤›n› düflünenler bile olmufl. “Ad›m ad›m buna benzer olaylar› al›flt›ra al›flt›ra bir noktaya kadar getirdik. fiimdi belki bunun 100 misli söyleniyor, böyle fleyler nispeten daha anlay›flla karfl›lan›yor, kat›lmasalar bile daha anlay›fll› cevaplar veriliyor.” Hava-‹fl’i anlamak Yine THY‘deki ilk grevlerden biri de 1977 y›l›nda sendikan›n 5000’e yak›n üyesi varken Bar›n baflkanl›¤›nda gerçeklefltiriliyor. Üç günlük grev sonunda sendika talep ettiklerinin tümünü de¤il belki ama büyük bir k›sm›n› elde ediyor. Bar›n’›n “Güzel hat›ralar› var” dedi¤i grev, fener alaylar› eflli¤inde geçiyor. “THY’nin müsait yerlerinde gösteriler yaparak grev yapt›k, hem de büyük bir birlik içindeydik, zaten toplum böyle bir fleye susam›flt›.” Havac›l›kta sendikal hareketin emektar ismi Bar›n, bugün de sivil havac›l›k sendika tarihinde ilklere imza atan pek çok de¤erli isimle birlikte an›l›yor. Hava-‹fl 10 bine yak›n üyesinin iflveren karfl›s›ndaki hak arama mücadelesini 44 y›ld›r kararl›l›kla sürdürüyor. Hava-‹fl ruhunu anlamak için; Zihni Bar›n ve onun gibi hayat›n› mücadeleden ayr› düflünmemifl di¤er yönetici ve sendikac›lar›n kiflisel tarihlerine bakmak yeterli olacakt›r.


GÜNCEL

Hava-‹fl “TÜPRAfi Halk›nd›r Hareketi”ni destekliyor “TÜPRAfi Halk›nd›r Hareketi Ça¤r› Metni” Kendilerini bu ülkenin duyarl›, dürüst, kamusal sorumluluk bilincine sahip ayd›n›, iflçisi, emekçisi diye gören yurttafllar olarak, afla¤›da bafll›klar halinde belirtti¤imiz gerekçelerle TÜPRAfi'›n halka iadesini ve kamu kuruluflu olarak kalmas›n› sa¤lamay› amaçl›yoruz. Bunun için de, TÜPRAfi Halk›nd›r Hareketi'ni bafllatt›¤›m›z› ve tüm yurttafllar›m›z› bu hareketin saflar›na bekledi¤imizi duyuruyoruz: - TÜPRAfi özellefltirilerek kamu birikiminin ya¤malanmas› ve özel sermayenin bir kesimine kolay birikim imkânlar›n›n sa¤lanmas› sadece Petrol‹fl Sendikas›n›n de¤il bütün yurttafllar›n sorunu olarak de¤erlendirilmelidir. - Sendikan›n bu konuda uzun süredir yürüttü¤ü kampanyalar ve çeflitli eylemler ciddi bir kamuoyu oluflturabilmifltir. Sonuçta bugün TÜPRAfi'›n özellefltirilmesi meselesi salt bir "iflçilerin ifl güvencesi, iflten at›lmama gayreti" olmaktan ç›km›flt›r. fiimdi tüm yurttafllara düflen görev, Petrol-‹fl'in yaln›z olmad›¤›n›, TÜPRAfi'›n sahipsiz olmad›¤›n› hem Koç ailesi, hem de AKP iktidar›na göstermektir. - Türkiye'de geçti¤imiz y›llar içinde gerçeklefltirilen özellefltirmelerin sonuçlar› art›k net olarak görülmüfltür. Her renkten, ulusal ve ulus ötesi sermayenin dahil oldu¤u özellefltirmelerin hem toplumsal yarar hem de emekçilerin ç›karlar› aç›s›ndan olumlu sonuçlar› oldu¤unu iddia etmek mümkün de¤ildir. Bugün milli duyarl›l›klarla sermaye gruplar› aras›nda yap›lan ayr›mlar sonucu gelifltirilen söylem ve politikalar özellefltirmelere cepheden ve esastan bir karfl› duruflu zay›flatmaktad›r. Oysa bugün tam da meselenin esas›na dair tav›r almak gereklidir. Bu çerçevede bizler kamu birikimlerini talan ederek, ekonomik ve toplumsal yaflam üzerinde hakimiyetlerini art›racak her renkten sermayeye karfl›

tav›r al›rken ayr›m gözetmemekteyiz. - Dan›fltay'›n 2 flubat 2006'da verdi¤i yürütmenin durdurulmas› ve TÜPRAfi'›n kamuya iadesi karar› ile TÜPRAfi özellefltirmesi çok aç›k biçimde yasad›fl› bir gaspa dönüflmüfltür. fiimdiye dek özellefltirme karfl›s›nda ulafl›lan en meflru, en hakl›, en güçlü anlardan birinde bulunmaktay›z. Hem toplumsal vicdan hem de hukukun sundu¤u bu meflruiyet zemininde bu gayri meflru fiili duruma dur demenin yurttafll›k görevi oldu¤unu düflünüyoruz. - KOÇ HOLD‹NG'e ba¤l› 97 ayr› flirket ve 82 bin çal›flan bulunuyor. KOÇ ailesinin tüm Cumhuriyet tarihi boyunca yapabildi¤i birikimlerle bu flirketlerin y›ll›k toplam cirosu ancak 18 milyar ABD Dolar› (2005 verileri) olabilmifltir. Tek bafl›na TÜPRAfi ise 20 milyar ABD Dolar› ciro yapmaktad›r (2005 verileri). Bu kadar büyük bir gasp karfl›s›nda namusuyla çal›flan hiç kimsenin vicdan› susamaz diye düflünmekteyiz. - AKP Hükümeti derhal bu hukuksuzlu¤a son vermeli, muhtemel bir h›rs›zl›¤a karfl› TÜPRAfi'›n tüm demirbafllar› acilen kay›t alt›na al›nmal› ve TÜPRAfi en k›sa zamanda halka iade edilmelidir. - TÜPRAfi davas›n›n daha önce defalarca örne¤i görüldü¤ü gibi hukuk labirentlerinde kaybolmamas› ve ülkemizin zorbalar›n hüküm sürdü¤ü bir yer haline dönüflmemesi için emekçiler, kad›n erkek bütün yurttafllar, savc›lar, hakimler, yürütme organlar› derhal harekete geçmelidir. Bu gerekçe ve düflüncelerle kamunun/halk›n müdahale hakk›n› kullanmak üzere yola ç›kan; meflru, demokratik, kat›l›mc› ve kitlesel çal›flmay› benimseyen; ayd›nlara, siyasi ve sendikal yap›lara, kitle örgütlerine ve yurttafllara ça¤r› yaparak oluflturulan TÜPRAfi Halk›nd›r Hareketi yola ç›km›flt›r.

19

TÜPRAfi Halkındır Hareketi’ne www.tuprashalkindir.org

adresinden destek verebilirsiniz.


DOSYA

Erdemir

Söylefli: Özlem Ergun

20

‹stanbul Üniversitesi ‹ktisat Fakültesi ö¤retim üyesi Prof. Dr. ‹zzettin Önder ile enerji, telekomünikasyon alanlarındaki özellefltirmelerle THY’nin “halka arz” aldatmacasını konufltuk.

Son y›llarda yerli ve yabanc› sermayeye sat›larak özellefltirilen kamu kurulufllar›n›n sat›fl süreçleri “halka arz” aldatmacas› ile gündeme tafl›n›yor. T›pk› THY örne¤inde oldu¤u gibi. THY’nin ilk “halka arz”da toplam sermayenin 1.8’i, ikinci “halka arz”da 24.8’i, flimdilerde gündemde olan “halka arz”da ise yüzde 25’lik hissesinin büyük bölümü asl›nda yabanc› sermayeye ve onlar›n arac› yat›r›m fonlar›na devredildi, devrediliyor. Son sat›fl›n gerçekleflmesi ile THY’nin kamu pay› yüzde 50’nin alt›na düflürülerek yüzde 46’ya indirilmesi planlan›yor. ‹stanbul Üniversitesi ‹ktisat Fakültesi Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. ‹zzetin Önder ile enerji, telekomünikasyon alanlar›ndaki özellefltirmelerle, THY’nin “halka arz” aldatmacas›n› konufltuk. Önder; “Özellefltirme; s›k›flan sermayenin kendisine yeni faaliyet ve kâr alanlar› aramas›, bunu yaparken de baflka kanallarla halk›n yapt›¤› birikimlere el koymas›d›r. Bir çeflit ya¤ma yapma hareketi asl›nda” derken, ac› bir hikaye yafland›¤›n› anlat›yor. “Bugün özellefltirme uygulamalar›n›n karfl›s›nda durmak kurtulufl savafl› gibi bir fley, ekonomik kurtulufl savafl›… Mecburuz bu mücadeleyi yapmaya çünkü ilerisi bizim için daha karanl›k…”

Foto¤raflar: Evrensel Gazetesi

Özellefltirme halkın birikimlerine el koyma hareketidir

Hükümet görülmemifl bir h›zla özellefltirme ihaleleri gerçeklefltirmeyi “baflar›” olarak görüyor. Sermaye gruplar›n›n denetiminde ki bas›n da süreci destekliyor. Kamuya ait en büyük iflletmelerin birbiri ard›na özellefltirilmesi konusunda ne düflünüyorsunuz? Bugün özellefltirme kavram›ndan söz ediliyorsa demek ki vaktiyle kamulaflt›rma yap›lm›fl. 2. paylafl›m savafl› sonras›nda bütün hükümetlerde farkl› sebeplere dayal› olarak sermaye kamulaflt›r›lm›fl. Bunun mant›¤›nda devletin ekonomiyi düzenlemesi yat›yor. Sermaye büyüyüp de bu birikim küreselleflince kârlar›n daralmas›yla ortaya ç›kan -kendisini öyle gösteren- krizi yaratt›. Bu kriz sonucunda sermaye bir yandan piyasalar› geniflletmeye bir yandan da maliyet unsurlar›n› daraltmaya çal›flt›. Özellefltirme; s›k›flan sermayenin kendisine yeni faaliyet ve kâr alan› aramas› bunu yaparken de baflka kanallarla halk›n yapt›¤› birikimlere el koyma ve ya¤ma yapma hareketidir asl›nda. Bu sadece Türkiye’de de¤il bütün dünyada böyledir. Devletin verimsiz oldu¤u söylemi safsatad›r. Devlet, verimsizse verimli hale getirilebilir, bir sürü özel iflletme de verimsizdir asl›nda. Kâr ve verimlilik farkl› kavramlard›r. Özel


DOSYA iflletmelerin bir ço¤u kâr elde edebilir; ama bu onlar›n her zaman verimli oldu¤u anlam›na gelmez. Buradaki mesele sermayenin gereksinimleri ve dayatmalar›d›r. Sermayenin elindeki medya halk›n beynini y›k›yor ve ay›b›, günah› çok büyük. Üniversitenin de büyük sorumlulu¤u var bu konuda. Sermaye yanl›s› ö¤retim üyeleri de televizyon, gazete ve radyolarda yapt›klar› konuflmalarla halk› ideolojik bask› alt›na al›yorlar, dolay›s›yla sermayeye hizmet eden süreç pohpohlan›yor. Bizim gibi geri kalm›fl ülkelerde siyasi iktidarlar d›fl güçler taraf›ndan ne kadar onaylan›rsa bu baflar› diye alg›lan›r; ancak bu yanl›fl çünkü uluslararas› iliflkiler çat›flmal›d›r, ç›kar çat›flmas› vard›r. Bizim baflbakan›m›z ABD baflkan›ndan takdir görüyorsa, bu demektir ki bizim baflbakan›m›z bize de¤il ABD’ye hizmet ediyor. Bu bir ya¤ma hareketidir, baflar› falan de¤il. Kapitalist sistemlerde siyasi iktidarlar halk›n iktidar› de¤ildir, halka bir fleyler verirler, a¤za bir parmak bal çalma, göz boyama niteli¤inde. Kamu ortakl›¤›, TOK‹, fak-fuk fon böyledir. Seçim dönemleri daha çok s›klaflan bu harcamalar asl›nda yine sermaye için yap›l›r, sermayenin elinde üretimi denetleme gücü vard›r ve bu gücünü kullanarak hükümeti hatta halk› tehtit eder. Halk bu esnada sermayeyi de¤il hükümeti suçlar. Benzin

TÜPRAfi

kuyruklar›, ya¤ kuyruklar› olufluyorsa halk hükümeti sorumlu tutar; oysa bunlar› tezgahlar›n alt›na saklayan sermayedir. Bu ideolojik bir yan›lsamad›r. Hükümetler sermayeye hizmet eder ve onun siyasal bir uzant›s› olarak çal›fl›rken, sermaye ayn› zamanda medyas›n› kullan›r bu da hükümetin iflini kolaylaflt›r›r. 1980 sonras›nda imtiyazl› anlaflmalar›n bafll›ca sektörlerde yo¤unlaflt›r›lmak istendi¤i görülüyor. Enerji ve telekomünikasyon gibi. Her iki sektör de uluslararas› tekellerin az geliflmifl ülkelerdeki cazip av alanlar›. THY’nin özellefltirme sürecinin de benzer bir politikaya dayand›r›ld›¤›n› söyleyebilir miyiz? Baz› alanlar vard›r ki bunlar›n üretimi bölgeseldir, baz›lar›n›n ise üniversaldir yani dünya çap›ndad›r. Enerji bunlardan biridir, tüm dünyan›n ihtiyacıd›r ancak büyük flirketlerin uluslararas› politikalar› vard›r. fiimdi onlar uluslararas› politikalar›n› iflletebilmek için yerel kalm›fl, ifl yapan devletleri devreden ç›kartmak isterler çünkü devletler görece ba¤›ms›z, kendi ulusal ç›karlar› do¤rultusunda iflleri “maniple” edebilir ama büyük flirketler taraf›ndan, “bu çak›l tafllar›n›n ay›klanmas›” gerekmektedir. Bunun için de enerji alan›n›n kesinlikle devlette olmamas› gerekir. Sermayenin düflüncesi budur. THY’ye geldi¤imizde

Prof. Dr. ‹zzettin Önder

21

Devletin verimsiz oldu¤u söylemi safsatadır. Devlet, verimsiz ise verimli hale getirilebilir. Kâr ve verimlilik farklı kavramlardır. Özel iflletmeler kâr elde edebilir ama bu onların her zaman verimli oldu¤u anlamına gelmez.


DOSYA

Sermaye için önemli olan öncelikle devleti bertaraf etmektir. Sermaye, THY’yi alırken onu büyük ulafltırma politikasına monte etmek istiyor. 22

bir dünya ulaflt›rma a¤› bütünlefliyorsa e¤er; “merkezi planlamas›n›n olmas› gerek ve o plana yerel bir idarenin uymas›, baflkald›r›yorsa onun özellefltirilmesi gerek”. Özellefltirdi¤inizde bu merkezi plana uydurabilirsiniz. Bunun bir yolu da kurumu devletin elinden almakt›r, devletin elinden ald›¤›n›zda özel sektörle bu ifli çok daha kolay yapabilirsiniz. Burada önemli olan ilk aflama devletin elinden alma k›sm›d›r. Dünya çap›nda bir optimum sa¤lan›yormufl gibi gösteriliyor; ancak tüm bunlar olurken halk yoksullafl›yor, enerji, ulaflt›rma politikalar› yabanc›lafl›yor. Yan›lm›yorsam THY ‹stanbul-Miami hatt›n› do¤rudan tafl›yordu ancak ne olduysa kald›r›ld› flimdi insanlar Maimi’ye gitmek için di¤er özel hava yolu flirketlerini tercih ediyorlar. Böylelikle özel flirketlerin imtiyaz etmesi sa¤lanm›fl oldu. Bugün özellefltirme uygulamalar›n›n karfl›s›nda durmak kurtulufl savafl› gibi bir fley, ekonomik kurtulufl savafl›… Mecburuz bu mücadeleyi yapmaya çünkü ilerisi bizim için daha karanl›k… THY’nin son halka arzının gerçekleflmesi ile kamu payının yüzde 50’nin altına düflürülmesi planlanıyor. Stratejik öneme sahip bir kurumun bu durumunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz, sonuçlar› neler olacakt›r? THY, Erdemir, Tüprafl gibi büyük kurulufllarda hiçbir zaman küçük oranlara halka arz yap›lamaz; çünkü halk›n zaten

tasarruf kapasitesi yok denecek kadar azd›r. Dolay›s›yla al›c›lar sisli havada bekleyen kurt gibi beklerler. Sat›lan hisse oran›n›n yükselmesini beklerler; çünkü onlar›n bütün amaçlar› hakim konumdaki devletin karar mekanizmas›ndaki varl›¤›n› yüzde 50’nin gerisine itmektir. Devleti yüzde 50’nin alt›na çektikten sonra tek bir flirketin hissesinin yüzde 51 olmas›n› çok önemsemezler. Yüzde 30 hisseye sahip flirket için kalan hisseleri zaman içinde toplamak mümkündür; kald› ki hisse oran› yüzde 30 bile olsa yönetimde söz sahibi olacakt›r ve devlet önemli ölçüde bertaraf edilmifltir. Burada sermaye için önemli olan öncelikle devleti bertaraf etmektir. Sermayenin amac› THY’yi al›rken onu büyük ulaflt›rma politikas›na monte etmektir. Sermaye hem dünya politikas› hem de para politikas› aç›s›ndan söz sahibi olmak ister. Halk için hisse almak tasarruf etmek demektir dolay›s›yla belirli bir gelir seviyesinde olabilecek bir ifltir. Hisseler bafllang›çta tasarruf etmek isteyen halktan kiflilere sat›labilir; ancak bir süre sonra büyük bir sermaye grubu gelir ve bu hisseleri toplar. ‹flte böyle ac› bir hikaye yaflan›yor. THY yönetimi tüm bu özellefltirme sürecini sürdürürken bir yandan da büyüme politikalar›n› hayata geçiriyor. Son y›llarda uçak ve ekipman al›mlar›n› art›rarak büyüme sürecine giren THY, tüm bu uçak ve ekipman› kullanacak yetiflmifl eleman ihtiyac›n› ise ›srarla görmezden geliyor. Yetiflmifl elemanlar

TÜPRAfi


DOSYA iflten ç›kar›lma tehditiyle yaflarken, yetersiz olduklar› kolayl›kla söylenebilecek kifliler ifle al›nabiliyor. AKP iktidar›n›n her alanda pervas›zca sürdürdü¤ü bu kadrolaflma politikalar›n›n orta ve uzun vadedeki sonuçlar›n› nas›l de¤erlendiriyorsunuz? THY siyasal iktidar taraf›ndan bir kamusal alan olarak kullan›l›yor.AKP iktidar› bunu bilinçli ve yanl› olarak, aç›ktan ve pervas›zca yap›yor. Bu iki aç›dan yanl›fl. Bir defa AKP’li bir adam niteli¤i varsa orada görevlendirilebilir, buna itiraz›m olmaz; ama bu tersinden baflka bir fleyi de do¤urur AKP’li olmayan ayn› nitelikte baflka insanlar›n da ayn› alana girmesi gerek. Bugün ifl bulmak için AKP’li olmak gerekiyorsa bu kabul edilemez bir durum. Bu çok tehlikeli ve yanl›fl bir fley, hele ki hava yollar› gibi güvenli¤in bu kadar önemli oldu¤u bir yerde gerçeklefltiriliyorsa… Özellefltirmeye mutlak olarak karfl›y›m fakat orada bile iyi parsa koparabilmek için nitelikli insan›n gelmesi laz›m. Sonra ‹stanbul uluslararas› bir alan, çok önemli bir ba¤lant› merkezi. Salt AKP’li, bizim yandafl›m›z diye saçl› sakall› insanlarla doldurulmamas› gerek. Özel flirketler bugün otobüs fiyat›na yolcu tafl›yor. fiimdi bu fiyatlarla bu maliyetler karfl›lan›yorsa aç›klas›nlar, nas›l olabiliyor? Uçak havalan›rken kaza riskinin yüzde 0 olmas› gerek. Pilotun uykulu ya da uykusuz olmas›ndan tutun di¤er personelin deneyimine kadar tüm bunlar›n hiç flüpheye yer vermeyecek flekilde riskten uzak olmas› gerek. Bu fiyatlarla bu ifl olabiliyorsa ben söyledi¤imi geri al›yorum. Bunun bir merkezi denetime sahip olmas› gerekiyor. Bir uça¤›n tekerle¤inin 50. kullan›mdan sonra de¤ifltirilmesi gerekiyorsa o de¤ifltirilmeli, “can›m ne olacak bir befl sefer daha gider geliriz” denemez. Tüm bunlar›n eksikli¤i ve birikimi yar›n büyük kazalara yol açar ancak bu iktidar di¤er bütün iktidarlardan daha yayg›n bir flekilde kadrolaflmaya gidiyor. Sermaye kesimi “istihdam art›fl›n›n, istihdam maliyetlerinin düflürülmesiyle” sa¤lanabilece¤ini ve iflsizli¤in “özel sektör eliyle” çözülebilece¤ini öne sürüyor.

TELEKOM

Özellefltirmenin propagandac› dayanaklar›ndan biri bu. ‹stihdam maliyetleri yani ücretleri düflmüfl ve özel sektörün eline geçmifl kamu kurulufllar› istihdam sorununun çözümüne katk›da bulunacak m›d›r? Özel sektör, globalleflmeye aç›l›rken 1960-79 politikalar›yla planlaman›n uyguland›¤› ve d›fla kapand›¤› dönemde, geri sanayi temeli oluflturuldu. Sermaye, d›fl rekabete aç›ld›¤› zaman bu geri sanayi temelini kompanse (telafi) edebilmek için iki yere baflvurdu. Bunlardan ilki; devletin vergi almamas› aksine, destek vermesi yönünde a¤›rl›¤›n› koydu, ikincisi; eme¤e ücretleri gerileterek çok büyük bask› yapt›. Sadece ücretleri geriletmek de¤il bunu yaparken yeni istihdam politikalar›na da geçti. Kurals›zlaflt›rma, parça bafl›na ifl ve para verme, iki kiflin yapaca¤› ifli tek kifliye yükleme; bunlar özel sektörün politikalar› haline dönüfltü. Hatta iki sene önce ‹stanbul Sanayi Odas›’n›n haz›rlad›¤› 500 büyük flirket kitab›nda özel sektör aynen flunu söyledi. “2001 y›l›nda ekonomik krize ra¤men çok büyük kâr kayb›na u¤ramad›k, yeni istihdam politikas›na geçtik”. Yeni istihdam politikas› dedikleri adam ç›kartmak ve ücretleri bask›lamak. Ücretleri bask›lamak; neo-klasik iktisad›n, yani yeni düzende ortaya ç›kan arz yanl› iktisat politikalar›n›n bir sonucudur ve onun dayanaklar›ndan biridir. “E¤er ücretleri geriye do¤ru bask›layabilirsek istihdam› art›rabiliriz” demektir. Dolay›s›yla bu politikalar›n uyguland›¤› ortamda özel

23

Kuralsızlafltırma, parça baflı ifl, iki kiflinin iflini tek kifliye yaptırma; bunlar özel sektörün politikaları. “Yeni istihdam politikası” dedikleri ise iflçi çıkartmak ve ücretleri baskılamak.


DOSYA

TEKEL

24

Özel sektörün istihdam yaratmasını beklemek do¤ru de¤ildir. Özel sektör ciddi yatırım yapmadı¤ı gibi kayıt dıflı ve az iflçi çalıfltırıyor, çünkü ancak böyle rekabet edebilece¤ini düflünüyor.

sektör eliyle istihdam› art›rmak mümkün de¤ildir. Özel sektör ciddi yat›r›m yapm›yor bu bir, ikincisi ise kay›t d›fl› ve az adam çal›flt›rman›n yolunu ar›yor; çünkü böyle rekabet edebilece¤ini düflünüyor. Devlet ise insanlar› sigortas›z çal›flt›rmaz, ikincisi devlet istihdam politikas›n› kamu politikas› olarak görür. Kamu kurulufllar›nda (devletin idari birimlerinde) de¤il; ama K‹T’lerde ciddi istihdam yap›l›yor ve bunlar büyük fabrikalard›r. Erdemir gibi, Petkim gibi. Özel sektörden istihdam yaratmas›n› beklemek do¤ru de¤ildir. 1980 politikalar›yla endeks de¤eriyle 100 olan ücretler, 1985-86’larda 55’lere kadar geriletilmifltir; ama istihdam artamam›flt›r. TÜPRAfi

Özellefltirme politikalar›n›n neredeyse baflka hiçbir bürokrasi biçiminde olmad›¤› kadar böylesine çarçabuk hayata geçirildi¤i bir dönemde sizce sendikalara, onlar›n üyelerine ve iflçilere ne gibi sorumluluklar düflüyor? Sendikal anlay›fl›, çal›flan iflçilerden ç›kart›p bütün potansiyel emekçilere yaymak gerek. Küreselleflme döneminde ilginç bir tez öne sürülüyor, madem ki sermaye küresellefliyor bunun karfl›s›nda emek de küreselleflsin. Sendikalar›m›z çok ilginç ve hatta k›skanç bir biçimde giderek küçülürken politikalar›n› sadece istihdam içi eme¤e hapsetmifl durumdalar. Bence sendikalar istihdam d›fl›na at›lm›fl bütün potansiyel yoksullar› kapsayacak flekilde politika üretmelidir. O politika bir anlamda yoksullu¤u aflma politikas›na dönüfltürülmelidir. May›s›n ilk haftas› Türkiye’nin her yerinde emekçi haftas› olarak ilan edilmeli. Emekçi haftas›nda akademisyenleri, ayd›nlar›, yazarlar›, iflçileri, iflçi liderlerini katarak konferanslar düzenlenmeli. Yeni dünya düzeni, sermaye, devlet nedir? Politikalar ne olabilir? Bir hafta boyunca bunlar› tart›flal›m. Sermaye emekçilerden korkmak durumunda olmal›d›r. Sermayenin kalbine korku salam›yoruz, bunu baflarabilmek için s›n›f bilincine kuvvetle sar›lmam›z, o yetmez “ben” bilincine sahip olmam›z, bunu da sermayeye göstermemiz gerekiyor.


HABER

THY milli de¤erdir, de¤erler sat›lamaz CHP Malatya Milletvekili ve ayn› zamanda TBMM K‹T Komisyonu üyesi Mevlüt Aslano¤lu’na, K‹T Komisyonu faaliyetlerini ve THY’nin özellefltirilmesi ile ilgili görüfllerini sorduk. Aslano¤lu; ülkemizde kaynak yaratan kimi de¤erlerin milli oldu¤unu, THY’nin de bu de¤erlerden biri olarak sat›lmas›n›n düflünülmeyece¤ini söyledi. “THY gibi milli bir de¤eri elden ç›karan ve ekonomik ba¤›ms›zl›¤›n› dinamitleyen anlay›fl›n hayata geçmesi halinde, bu ülkenin bir vatandafl› olarak derin üzüntü duyaca¤›m. THY’nin gelece¤i, Özellefltirme ‹daresi’nin, THY’nin yakas›n› b›rakmas› ile daha baflar›l› olacakt›r.” diye konuflan Aslano¤lu, THY’nin baflar›s›nda temel unsurun kurum çal›flanlar› oldu¤unu belirtti. “THY çal›flanlar›n›n sosyal ve ekonomik geleceklerinde tek tarafl› yap›lan uygulamalar önemli sorunlar do¤uracakt›r. Bu sorunlar her defas›nda özellikle THY yetkililerine defalarca iletilmifltir.” Hükümetin özellefltirme uygulamalar› hakk›nda ki görüflleriniz nelerdir? THY’nin 3. halka arz ile kamu pay›n›n yüzde 50’nin alt›na düflürülmesini nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Türkiye Cumhuriyeti Anayasas›’nda belirtilen temel unsurlardan birisi de sosyal devlet anlay›fl›d›r. Bu anlamda halk›n ve ülkenin gelece¤i mutlaka en üst seviyede tutulmal›d›r. Ülkemizde kaynak yaratan baz› de¤erler milli de¤erlerdir. Milli de¤erler sat›lamaz. THY özellikle turizm aç›s›ndan sahip ç›k›lmas› gereken önemli bir de¤erdir. Bu de¤er sat›lamaz. Ülkelerin ba¤›ms›zl›¤›n›n bir di¤er göstergesi ise ülkenin ekonomik ba¤›ms›zl›¤›d›r. Bu nedenle THY gibi milli bir de¤erini elden ç›karan ve ekonomik ba¤›ms›zl›¤›n› dinamitleyen anlay›fl›n hayata geçmesi halinde, bu ülkenin bir vatandafl› olarak derin üzüntü duyaca¤›m. THY’nin gelece¤i, Özellefltirme ‹daresi’nin THY’nin yakas›n› b›rakmas› ile daha baflar›l› olacakt›r.

Hava-‹fl Sendikas›’n›n CHP’ye toplu iflten ç›karmalar ve ihlallerle ilgili olarak sundu¤u dosya TBMM K‹T Komisyonu’nda nas›l de¤erlendirildi? THY’nin baflar›s›nda ki en temel etken; kurum çal›flanlar›d›r. Baflar›s›zl›¤›nda ise tek temel unsur bu güne kadar siyasetin gölgesinde ki bir yönetim anlay›fl›d›r. THY, kurum olarak verdi¤i hizmetlerde, kurumda çal›flanlar›n özverili çal›flmalar› ile bugüne kadar belirli çizgisini korumufltur. Son y›larda kurumda yaflanan yap›sal de¤ifliklikler, gelecekte önemli sorunlar yaratacakt›r. Özellikle Hava-‹fl ve Talpa’n›n görüfl ve düflünceleri al›nmamaktad›r. THY çal›flanlar›n›n sosyal ve ekonomik geleceklerinde tek tarafl› yap›lan uygulamalar önemli sorunlar do¤uracakt›r. Bu sorunlar her defas›nda özellikle THY yetkililerine defalarca iletilmifltir. K‹T Komisyonu’nun son toplant›sında THY ile ilgili hangi konular ön plana ç›kt›? THY’nin alt komisyon toplant›s›nda, YDK raporunda yer alan öneriler görüflülmüfl ve temel olarak kurumun organizasyon yap›s›n›n s›k s›k de¤ifltirilmesi, kurumun baz› birimlerinin teftifl kurulu taraf›ndan bir süre denetlenmemesi, baz› görevlerin uzun süreden beri vekaletle yürütülmesi, Hava ‹fl Kanunu’nun ç›kar›lmas›, tehirlerin azalt›lmas›, baz› ülkelerden bilet sat›fl has›latlar›n›n zaman›nda tahsil edilememesi, acentalar›n veya sat›fl bürolar›n›n hatal› veya eksik ücret uygulamalar› nedeniyle düzenlenen noksan tahsilat faturalar› ile ilgili alacaklar, ikram paslar› ile personele verilen pas bilet uygulamalar›, THY’nin imaj yenileme çal›flmalar› kapsam›nda seçilen k›yafetler ve uçak içi düzenlemeler: ikramlar; THY’nin reklam giderlerinde ki art›fllar, kurumun kârl›l›¤›n›n sürmesi için yeni bir tak›m pazarlama ve sat›fl faaliyetlerinde bulunmas› gibi konular ön plana ç›km›fl ve tart›fl›lm›flt›r.

“Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda belirtilen temel unsurlardan birisi de sosyal devlet anlayıflıdır. THY gibi milli bir de¤erini elden çıkaran ve ekonomik ba¤ımsızlı¤ı dinamitleyen anlayıflın hayata geçmesi halinde, bu ülkenin bir vatandaflı olarak derin üzüntü duyaca¤ım.”

Mevlüt Aslano¤lu CHP Malatya Milletvekili

25


TAR‹HTE

1 Mayıs Avni Erakal›n Sendikacılar Derne¤i Basın Yayın Sorumlusu

26

1 Mayıs 1947 New York

1 Mayıs 1939 Münih

1 Mayıs 1961 Almanya

1 Mayıs 1934 Mineapolis

1 May›s Dünya iflçi s›n›f›n›n sömürü, kâr ve savafl dünyas›na karfl› birlik ve dayan›flma bayram›d›r. Özgürlük, eflitlik, kardefllik, sloganlar› ile 1789 y›l›nda feodal toplum yerine Fransa’da yeni düzene egemen olan burjuva iktidar›n›n ça¤r›s›na, yar› kölelikten kurtulmak isteyen kitleler ümitle kofltu. Milyonlar bu sözleri yaflama geçirmek için harekete geçti. Henüz üç y›l geçmiflti ki fabrikalara sahip olanlar toprak sahipleri ile elle vererek özgürlük isteyen emekçileri giyotine, idam sehpalar›na, zindanlara yollad›lar. Eflitlik isteyenleri fabrikalarda günde 15 saat sefalet ücreti ile köle yapt›lar. Kapitalizmin h›zla geliflt¤i Fransa, ‹ngiltere ve Amerika’da yeni makineler, bilimin üretimde uygulanmas›, yeni ulaflt›rma yollar›n›n bulunmas› nedenleri ile büyüyen iflletmeler kârlar›n› artt›r›rken s›n›flar aras› uçurum ve çat›flma derinlefliyor, iflçi s›n›f›; özgürlük, eflitlik ve kardeflli¤in sa¤lanamayaca¤›n› görerek örgütleniyor ve mücadeleye bafll›yordu. ‹flsizlik, sefalet ücretleri yokluk, açl›k, uzun çal›flma süreleri sadece Avrupa’da de¤il, kapitalizmin geliflmekte oldu¤u tüm ülkelerde görülüyordu. 19. yüzy›l›n son çe¤re¤ine do¤ru Amerika’da tekelleflme dönemi bafll›yordu. 1860’l› y›llarda sanayi ve ulaflt›rma kollar›nda 1800 ücretli iflçi ve 800 bin tar›m iflçisi vard›. ‹ç savafl, yani güneyli toprak a¤alar› ile kuzeyli toprak a¤alar› aras›nda ki kavga sona ermiflti. Kuzeyli kapitalistler özgürlük vaadi ile güneydeki zencileri kuzeye göç ettirdiklerinden büyük, küçük sanayi kentlerinde yüzbinlerce aç ve iflsiz insan y›¤l›m›flt›. 1874 y›l›n›n ilk günü büyük sanayiciler dört eyalette birden ücretleri düflürme karar› verdiler. Milyonlarca iflçi, yeterince örgütlü olmamalar›na ve 13 Ocak günü belediye baflkan›n›n yasaklamas›na ra¤men Newyork’da bir gösteri düzenledilerse de milli muhaf›z denen silahl› çeteler ve atl› polis birliklerince bast›r›ld›. Pek çok iflçi yaraland› ve tutukland›. ‹flçilerin bilinçlendirilmesine karfl› bask› ve fliddetin artmas›na ra¤men Pensilvan’ya kömür iflçileri harekete geçti ancak yetersiz örgütlülük sonucu, paral› grev k›r›c›lar›,

ajan provokatörlerde harekete geçince direnifl kanl› bir flekilde k›r›ld›. Tutuklanan 24 iflçiden 10’u as›ld›, di¤erleri de zindanlara at›ld›. Art›k emek ve sermaye aras›nda ki uzlaflmazl›k ve s›n›f mücadelesi daha genifl iflçi kitleleri taraf›ndan kavranmaya bafllam›flt›. 1877 y›l›nda en örgütlü kesim demiryolu iflçileri ve ard›ndan maden iflçileri ve bir çok fabrika iflçisi, liderleri olmamas›na ra¤men ifl ve alet b›rak›yorlard›. Bafllar›na uzun grevlerden sonra geçen ve ölümüne kadar tüm eylemlere kat›lan Albert Parson geçince direnifl yayg›nlaflt›. Ancak terörde gelifliyor ve Baltimor’da silahl› polisler 12 iflçiyi daha öldürüyordu. Bu arada eylem içinde bilinçlenen ve sendikalaflan iflçiler, sekiz saat kampanyas›na kat›lan sendikalarda birleflince Parson’u Chicago’dan delege olarak sekiz saat kampanyas›n› yönetecek komiteye seçtiler. 1 May›s 1886 günü Amerikan iflçi s›n›f›n›n bilinçli ve örgütlü kesimi sekiz saatlik ifl günü için genel greve gittiler. ‹lk iki gün olays›z geçti. Polisler haz›rl›klar›n› tamamlay›p, sokak serserileri ve grev k›r›c›lar›n› silahland›rarak Mc. Cormik Harvester fabrikas› önünde toplanm›fl olan on bin civar›nda iflçinin üzerine sald›rtt›. Aç›lan atefl sonucu iflçiler vuruldu, direnleri de copla da¤›tt›lar. Ertesi gün bir baflka alanda toplanan iflçilere Spies ve Parson birer konuflma yapt›. Parson ilerdeki bir salona efli ve çocu¤u ile birlikte giderken bir bomba patlad›, bir dakika sonra polis tabancalar› çekerek ve rastgele atefl açarak ortal›¤› savafl alan›na çevirdi. Profesyonel ajanlar, ayak tak›m›, grev k›r›c›lar iflçi tulumu giyen herkese sald›r›p vuruyor ve Parson’u ar›yordu. ‹fl adamlar› birli¤i ele geçirene 1000 $ ödül koymufltu. Bu arada yedi iflçi liderini cinayet iflletmek bahanesi ile tutuklad›lar. Parsons bir süre sonra kendi teslim oldu. Özür dilekçisi verse ölümden kurutlacakt›, bunu reddetti. “ Bütün dünya sosyalist oldu¤umu biliyor, as›l›rsam cani oldu¤umdan de¤il, sosyalist oldu¤umdan as›laca¤›m” dedi ve dört arkadafl› ile birlikte 11 Kas›m 1887’de as›ld›.


HABER

Eflitlik, özgürlük, adalet ve bar›fl için

1 May›s ‹stanbul Kad›köy’de gerçeklefltirilen 1 May›s etkinlikleri yaklafl›k 40 bin iflçi ve emekçinin kat›l›m›yla coflkuyla kutland›. Hava-‹fl, Ankara flubeden 1 May›s kutlamalar› için ‹stanbul’a gelen THY teknik personelinin de kat›l›m›yla alandaki yerini ald›. 1 May›s mitingine, siyasi partilerin, dernek ve meslek odalar›n›n, sendikalar›n yan› s›ra, ayd›nlar, sanatç›lar çeflitli lise ve üniversitelerden ö¤renciler de destek verdi. THY halk›nd›r sat›lamaz Hava-‹fl, “‹flçiyiz, hakl›y›z, kazanaca¤›z”, “Özellefltirmeye hay›r”, “THY halk›nd›r sat›lamaz” sloganlar›n› atarak özellefltirmeye tafleronlaflt›rmaya

karfl› taleplerini dillendirdi. Mitingte, “Hak grevi istiyoruz”, “‹fl, ekmek yoksa bar›fl da yok”, “Savafla hay›r”, ”Nato’ya hay›r”, “Halklar›n kardeflli¤i için yürüyoruz”, “‹flsizli¤e, tafleronlaflt›rmaya ve özellefltirmeye karfl› yürüyoruz”, “‹flçilerin birli¤i sermayeyi yenecek” “‹flgale karfl› yürüyoruz”, “Paras›z e¤itim, paras›z sa¤l›k” sloganlar› at›ld›. Mitingte, Terörle Mücadele Yasa Tasar›s› (TMY), Sinop’ta yap›lmak istenen nükleer santral, Tuzla’da bulunan zehirli variller de protesto edildi. 1 May›s’ta yurdun dört bir yan›ndan 10 binlerce kifli “‹nsanca bir yaflam, eflitlik, özgürlük, adalet ve bar›fl” için alanlar› doldurdu.

Foto¤raflar: Ali Kayalar

Hava - ‹fl, 1 Mayıs’ta alanlardaydı.

27


DÜNYADAN

Venezüella’dan bir özellefltirme öyküsü Bahad›r Altan Uçufl ‹flletme Temsilcisi

28

IBERYA satın aldı¤ı Venezüella Ulusal Havayolu VIASA’yı kapatıyor. Çünkü eskiden Madrid Caracas hattında VIASA haftada yedi gün uçarken, IBERYA iki gün uçuyormufl. fiimdi bu seferlerin tümünü IBERYA yapıyor.

Sevgili arkadafl›m Kaptan Sedat Müniro¤lu, ondan heyecanla söz etmiflti. Venezüellal› bir kaptan, ülkesindeki özellefltirme maceras›n›n canl› tan›¤› ve buna karfl› direnen Pilotlar Sendikas›’n›n önderlerindendi. Küreselleflme rüzgar› ikisini Pekin’de buluflturmufltu. Türkiye’ye gelince bizi tan›flt›rd›. Uzun bir söylefli gerçeklefltirdik kendisiyle ve dergimizin ekinde yay›nl›yoruz. Alejandro Rodrigez, ülkesinde sivil havac›l›¤›n “öldürülmesinin” canl› tan›¤›; buna karfl› elinden gelen ne varsa yapm›fl; 280 pilot arkadafl›yla beraber bayrak tafl›y›c›lar› VIASA’y› kurtarabilmek için, ülkesinin havac›l›k pazar›n›n tümüyle yabanc›lar›n eline geçmesine engel olmak için, direnmifl bir sendikac›. Bunun onuruyla da, sonuç ne olursa olsun sanki zafer kazanm›fllar, yabanc› tekelleri uzaklaflt›rabilmifller gibi bafl› dik, ayn› heyecanla anlatt› bize saatlerce. Hiç susmadan, araya girip bir-iki soru sorsak veya THY’den bir örnek versek hemen “hah bizde de tam böyle bafllad›lar, sak›n izin vermeyin, arkas›ndan flu gelecek” gibi girifllerle sözü tekrar al›p anlatt›, anlatt›… 1991 y›l›nda önce medya VIASA çal›flanlar›n› “VIASA People “(VIASA’l›lar) ad›yla mutlu az›nl›k ilan etmifl. Çok para kazan›p az ifl yapan, yan gelip yatarak para kazanan, s›rt›n› devlete dayam›fl fl›mar›k iflçiler gibi göstererek y›pratm›fl. Medya deste¤iyle kamuoyu oluflturmufllar. “fiöyle zarar ediyor, ekonominin s›rt›nda böyle kambur” vs. “O halde sat›ls›n!” Kime, nas›l, kaça hiç önemli de¤il. Hükümetin ‹spanyollarla dolay›s›yla IBERIA ile el alt›ndan anlaflt›¤›n› sezinleyen çal›flanlar o zamana kadar kardefl flirket gibi olan KLM’nin sat›n almas›n› tercih ediyorlar ama VIASA’y› sadece 140 milyon dolar ödeyerek IBERIA sat›n al›yor. Yüzde 40’› hükümette kal›yor. Yeni hissedar yabanc›lar›n flirketi bat›rma niyetleri bundan hemen sonra

belli olmaya bafll›yor. 30 y›ld›r ifl bar›fl›n› sürdüren çal›flanlar›n› greve sürüklüyor, filoyu modernlefltirme kararlar›ndan vazgeçtikleri gibi IBERIA’dan eski uçaklar› VIASA filosuna kat›yor, bunu da büyük sermaye art›r›m› gibi gösteriyorlar. Sonunda da flirketi kapatmay› planl›yorlar. Bunun fark›na varan iflçiler aylarca ücret ödenmemesine ra¤men çal›fl›yorlar. Elde avuçta ne varsa sat›p dayanmaya çal›fl›yorlar ama nafile. IBERYA sat›n ald›¤› VIASA’y› kapat›yor. “Neden sat›n ald› o zaman? 140 milyon dolar› neden ödedi?” diye soruyorsunuz hemen. Cevap çok net “kapatmak için!” Çünkü eskiden Madrid-Caracas hatt›nda VIASA haftada yedi gün uçarken IBERYA 2 uçuyormufl. fiimdi bu seferlerin hepsini onlar yap›yor. fiimdi çal›flanlar›n hepsi dünyan›n bir köflesine savrulmufl, ço¤u iflsiz. Venezüella sivil havac›l›¤› onun tabiriyle “died”, yani ölü. Bütün pazar yabanc›lar›n elinde. Venezüellal›lar gelen baflka ülke flirket uçaklar›n›n temizli¤ini ve belki bagajlar›n› yüklüyorlar. Ha bir de tuvaletleri çekiyorlard›r..! Son ana kadar “hükümet satmaz” diye düflünmüfl halk, hani bizde de “vazgeçemezler bu kaymaktan” ya da “OYAK al›r, yabanc›lara b›rakmaz” vs. gibi safdilliklerle kendini kand›ranlar gibi..! Venezuella halk› iflçilere gereken deste¤i vermemifl. Onlar “mutlu az›nl›k” ya, “hak etmifller!” ‹flçiler di¤er sendikalarla dayan›flmay› baflaramam›fllar, daha önce telekomünikasyon vs. sat›l›rken onlar da susmufl, s›ralar›n› beklemifl çünkü. Alejandro anlat›rken neredeyse yar›s›na kadar bu filmi izledi¤inizi fark ediyorsunuz. Geriye sadece, örne¤in Lufthansa’n›n “halka arz” edilen hisselerle beraber sat›n ald›¤› yüzde 20 ile (ya da x özel flirketi arac›l›¤›yla) THY’yi kapatma karar› almas› kal›yor. Böyle bir fley olduktan sonra THY’yi ne yaps›nlar, Avrupa-Türkiye hatt›ndaki yolcu pazar› onlara yetmez mi? Sevgili meslektafllar peki bizler ne yapaca¤ız? Saklandı¤ımız köflklerimizden sadece seyredip, filmin sonunu mu bekleyece¤iz? Vatanseverlik her fleyin farkında olup seyirci mi kalmaktır? Atatürk'de böyle mi yapmıfltı?


DÜNYADAN

ABD - AB, ‘Aç›k Gökler’ müzakerelerinde kritik nokta ABD ile AB aras›nda yap›lmas› düflünülen ‘Aç›k Gökler Anlaflmas›’ için müzakerelerde kritik bir noktaya ulafl›ld›. ABD’nin kendi havayollar› üzerindeki yabanc› mülkiyet ve denetim kurallar›n› gevfletmeyi kabul etmesi kofluluyla, bu iki ekonomik blok aras›nda dünyan›n en büyük çapl› ‘Aç›k Gökler Anlaflmas›’ yap›lm›fl olacak. Bu anlaflma mevcut ikili havac›l›k anlaflmalar›n›n yerine geçecek. fiu anda, ABD ile her bir AB üyesi ülke aras›nda 25 farkl› ikili havac›l›k anlaflmas› var. AB/ABD müzakerelerinin amac›, tek tek AB üyesi devletler ile ABD aras›nda yap›lm›fl olan ikili havac›l›k anlaflmalar›n›n yerine, iki bölge aras›nda “Aç›k Havac›l›k Alan›” oluflturacak kapsaml› tek bir AB/ABD anlaflmas›n› hayata geçirmek. Avrupa Konseyi’nin 5 Haziran 2003’de gerçeklefltirdi¤i toplant›s›nda, ABD ve di¤er üçüncü ülkeler ile AB aras›nda yap›lacak havac›l›k anlaflmalar› müzakere yetkisi, Avrupa Komisyonu’na devredildi. Daha önceki y›llarda da bafllat›lan ancak sonuç al›namayan ABD-AB müzakereleri, geçti¤imiz aylarda yeniden bafllat›ld›. Bu müzakerelerde, piyasa eriflimi (rotalar, kapasite, s›kl›k), fiyatland›rma, rekabet, emniyet ve güvenlik, ticari f›rsatlar, hükümet destekleri, çevre, bilgisayar rezervasyon sistemleri, daha fazla serbestlefltirme ve de anlaflman›n uygulanmas›n› izlemek için kurulacak ortak komite konular› ele al›nd›. Hava-‹fl’in de üyesi oldu¤u Avrupa Tafl›mac›l›k ‹flçileri Federasyonu’nun (ETF) sivil havac›l›k bölümü, bu müzakerelere gözlemci olarak kat›l›yor. ETF, gözlemci rolünü, dengeli ve adil bir anlaflman›n hayata geçmesi, sosyal konular›n ilerletilmesi, sivil havac›l›k çal›flanlar›n›n ç›karlar›n›n korunmas› ve anlaflman›n olumsuz etkilerine karfl› önlemler al›narak uygulamas›n›n sa¤lanmas› olarak tan›ml›yor. ETF, kurulacak olan ortak komitenin

görevleri aras›nda; “Uygulanmas› esnas›nda anlaflman›n sosyal etkilerini de¤erlendirmek ve meflru görülen kayg›lara dair uygun yan›tlar› gelifltirmek” konusunun da say›lmas›n› sa¤lad›. Yine ortak komitenin çal›flmalar›nda “her iki taraf veya taraflardan biri aksine karar vermedi¤i durumlarda, paydafllar›n temsilcilerinin gözlemci olarak davet edilece¤i” de belirtildi. Yani ETF ve ABD taraflar›n›n iflçi temsilcileri, -ABD veya AB taraflar› onlara kap›y› kapatmad›¤› sürece- anlaflman›n uygulanmas›na dair sürece gözlemci olarak kat›labilecekler. AB’nin bir ABD dan›flmanl›k flirketi olan Brattle Grubu’na yapt›rm›fl oldu¤u araflt›rmaya göre, böylesi bir anlaflman›n daha fazla serbestlefltirme ve kurals›zlaflt›rma getirece¤i, birleflme ve sat›n almalar ve iflaslara neden olaca¤›, Atlantik’in iki yakas›nda da yeni istihdam imkan› getirece¤i (9000 yeni istihdam), Atlantik ötesi uçufllarda art›fl getirece¤i (yüzde 9 ile yüzde 24 aras›nda büyüme) öngörülüyor. ABD’de havac›l›k iflkolunu temsil eden sendikalar›n ise, ABD havayollar›n›n yabanc›lar›n denetimine girebilmesine olanak veren de¤iflikli¤e karfl› olduklar› görüldü. Örne¤in AFL-CIO’ya ba¤l› Transport Workers Union of America (TWU), var›lan bu ön anlaflman›n ard›ndan Bush’un kongreden geçirmek istedi¤i bu de¤iflikli¤in gerçekleflmemesi için yo¤un çaba gösterdi. TWU baflka sektörlerdeki ifller, ülke d›fl›na tafl›n›rken böyle bir karardan sonra bunun havac›l›k için de söz konusu olmaya bafllayaca¤›n› söylüyordu. ABD ile AB aras›ndaki bir aç›k gökler anlaflmas›n›n gerçekleflmesi, dünyan›n sivil havac›l›k trafi¤i en yo¤un olan bölgesinde tam bir aç›k pazar yaratacak ve büyük bir alt-üst olufla neden olacakt›r. Sivil havac›l›¤›n, tümüyle piyasa kurallar›na terk edilmesinin etkileri; sivil havac›l›k, çal›flanlar ve ulusal havac›l›k flirketleri için olumsuz olacakt›r.

ABD’nin kendi havayollar› üzerindeki yabanc› mülkiyet ve denetim kurallar›n› gevfletmeyi kabul etmesi kofluluyla, ABD - AB ekonomik blokları aras›nda dünyan›n en büyük çapl› ‘Aç›k Gökler Anlaflmas›’ yap›lm›fl olacak. Bu anlaflma mevcut ikili havac›l›k anlaflmalar›n›n yerine geçecek

29


GÜNDEM

THY yönetimini uçufl güvenli¤i konusunda uyar›yoruz

30

THY’de yürürlükte bulunan toplu ifl sözleflmesi ve bu sözleflmenin at›fta bulundu¤u uçufl personeli ile ilgili ortakl›k yönetmelikleri alenen ihlal edilmektedir.

Uçufl operasyonunun temel departmanlar› olan Uçufl ‹flletme, Teknik, Yer ‹flletme, Sat›fl, Ça¤r› Merkezi, Rezervasyon ünitelerini ve bunlar›n koordinasyonunu “yönetemeyen” THY yönetiminin zaaf ve eksiklerini kamuoyuna aç›klamay› bir görev olarak önümüze koyduk. Hükümetin, sektörü plans›z ve alt yap› eksiklikleri ile rekabete açmas›, özellikle vas›fl› ve lisansl› personel s›k›nt›s›n›n had safhaya ulaflmas›, THY yönetiminin umurunda bile de¤ildir. “Özel havayolunda çal›fl›rsan emekli maafl ve sa¤l›k yard›m›n› al›rs›n, ama THY’de hay›r” mant›k d›fl›l›¤› karfl›s›nda; THY, pilotlar›n› hükümet nezdinde savunmada s›n›fta kald›. THY’de yürürlükte bulunan toplu ifl sözleflmesi ve bu sözleflmenin at›fta bulundu¤u uçufl personeli ile ilgili ortakl›k yönetmelikleri alenen ihlal edilmektedir. Bu ba¤lamda; “grev noktas›nda” sendikam›z›n sa¤duyulu davranmas› sonucunda, 5 Temmuz 2005 tarihinde imzalanan 20. Dönem Toplu ‹fl Sözleflmesi’nin eki olan, alt›nda THY Genel Müdürü Say›n Temel Kotil’in imzas› olan bir protokol imzalanm›flt›r. Lisans kayb› sigortas› mesle¤in takdiridir Bu protokol; pilotlar›n lisans kayb› primlerinin THY taraf›ndan karfl›lanmas›n›, uçucu ve di¤er personele yurt içi konaklamal› görevlerde 1 ö¤ün

yemek verilmesini içermektedir. 10 ayd›r bu iki madde fiilen yürürlü¤e konulmam›flt›r. ‹mzan›n bir haysiyeti vard›r, ancak Say›n Temel Kotil bu konunun önemini nedense kavrayamam›flt›r. Lisans kayb› sigortas›, pilotlar aç›s›ndan maddi bir kazan›m olarak görülmemektedir. Mesle¤in “öneminin takdir edilmesini”, böylece kokpitte motivasyon ve güvenle görev yapmay› etkileyen manevi bir faktördür. Pilotlar “mesle¤in devam›na veya bitirilmesine” karar verilen ve yafla göre çeflitli periyotlarda zorunlu sa¤l›k muayenelerinden geçmek zorundad›rlar. Bu nedenle lisans kayb› sigortas›; “mesle¤in kaybedilmesi halinde” sonuçlar›n› sosyal aç›dan bertaraf etmeye yard›mc› olmaya yönelik geleneksel uygulamad›r. Uçufl güvenli¤i ne olacak? THY Yönetim Kurulu, 8 A¤ustos 2005 tarihinde uçufl personelinin uçufl görev süre ve dinlenme zamanlar› ile ekip planlama esaslar›n› daha önce sendikam›zla konsensüs sa¤lanarak düzenleyen THY , 07-029 uyumlaflt›r›lm›fl metnini, tek tarafl› bir kararla de¤ifltirdi. Aylard›r uygulanan önemli bir çok kural› ortadan kald›rd›. Bu ba¤lamda: Birbirini takip eden 7 günde bir kez “biriken yorgunlu¤u” telafi etmek için


GÜNDEM

verilen 24 saatlik bofl süreyi ortadan kald›rd›. Ana üs ve konaklamalarda minimum 10 saat olan dinlenme süresini konaklama meydan›nda 8 saate çekti. Ekip planlamalar›, ay bafl›nda uçufl personeline ayl›k bildirildi¤i halde ay içinde keyfi tebli¤lerle önemli oranda bozuldu. Sivil Havacılık Genel Müdürlü¤ü’nün keyfi uçufl tebli¤leri “uçufl güvenli¤i için kabul edilemez” resmi yaz›s› hiçe say›ld›. Daha önce 4, veya daha fazla zaman dilimi ile tarif edilen uzun menzil uçufl görevleri ile ilgili k›s›tlama, 4 saatten fazla olarak de¤ifltirilerek, fiilen 5 zaman dilimi ile iyice geniflletildi. Çünkü uzun menzil tan›m›na giren uçufllar ekip say›lar›n› ve dinlenme sürelerini art›rmaktad›r. En önemlisi en son olarak uçucu ekiplere bir takvim ay›nda verilen 7 bofl günler “takvim günü” olmaktan ç›kar›larak bir ihlal daha gerçeklefltirilmeye çal›fl›ld›. NTSB’nin (ABD Ulusal Tafl›ma Güvenli¤i Departman›) çal›flmalar›na göre yorgunluk ulaflt›rma kazalar›n›n (hava, deniz, yol, demiryolu) yüzde 20 – 30’una yol açmaktad›r. Ticari havac›l›k operasyonlar›nda ölümlü kazalar›n yüzde 70’i insan hatas›yla ba¤lant›l›d›r. Yorgunluk ise toplam ölümlü kazalar›n

yüzde 15 - 20’sine yol açmaktad›r. Yorgunlu¤un temel bir risk faktörü oldu¤u görüflü bu alandaki önde gelen bilim adamlar›nca da kabul edilmektedir ve bu görüfller konsensüs belgelerinde yer almaktad›r. Avrupa Ulafl›m Güvenli¤i Ajans›n›n (ETSC) raporu ayr›ca ülkemizde 1925 y›l›nda Miladi Takvim sistemine geçilirken 697 ve 698 say›l› yasalar ç›kar›lm›fl bu yasalar “gün tan›m›n›” ve takvim gününü aç›kca belirlemifltir. SHGM ulusal Talimat olarak yay›nlad›¤› SHT-6A 50 düzenlenmesinde bu kanuna ayk›r› düzenleme yaparak “günü” uçucu ekipler için UTC saati ile 00.00 da (k›fl›n +2, yaz›n+3) olarak bafllatarak bu Kanunu ihlal etmektedir. (SHT 6A-50 Zaman Tan›mlar›; GÜN: 00.01 UTC ile 24.00 UTC aras›ndaki süre). Bu ihlal ile ilgili olarak sendikam›z Dan›fltay’da SHT 6A-50 Talimat›n›n baz› maddeleri ile ilgili daha önce açt›¤› iptal davas›na bu konuyu da ayr›ca ilave etmifltir. Gün tan›m›n›n UTC olmas› havayolu iflletmelerine uçucu ekipleri planlama konusunda esneklik getirmekte, takvim günü k›s›tlamas› ile oluflacak ilave personel istihdam›ndan kaç›n›lmaktad›r. Günün yirmi dört saate taksimine dair

31

THY yönetimi birbirini takip eden yedi günde bir kez biriken yorgunlu¤u telafi etmek için pilotlara verilen 24 saatlik bofl süreyi kaldırdı.


GÜNDEM

32

THY yönetimi teknikle ilgili mesleki e¤itim almamıfl personeli ikifler saatlik e¤itimlere tabii tutarak hat bakım ifllemlerini yaptırmak istiyor.

kanun Kanun Numaras›: 697, Kabul Tarihi: 26/12/1925, Yay›mland›¤› R.Gazete: Tarih: 2/1/1926, Say›: 260, Yay›mland›¤› Düstur: Tertip: 3, Cilt: 7, Sayfa: 158, Madde 1 - Türkiye Cumhuriyeti dahilinde gün, gece yar›s›ndan bafllar ve saatler s›f›rdan yirmi dörde kadar say›l›r. Madde 2 - (De¤iflik: 6/12/1984 - 3097/1 md.) Griniç`e göre otuzuncu derecede bulunan boylam dairesi bütün Türkiye Cumhuriyeti saatleri için esas al›n›r. Ayr›ca bafllang›ç ve bitifl tarihleri belirtilmek ve bir saati aflmamak flart›yla yaz saati uygulamaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. Madde 3 - ‹flbu kanun neflri tarihinden muteberdir. Madde 4 - ‹flbu kanunun ahkam›na icraya ‹cra Vekilleri Heyeti memurdur. Hem SHGM’nü hem de THY Yönetimi’ni bir an önce kanuna uymaya davet ediyoruz. Plans›z büyüme, teknik istihdam sorunlar› yarat›yor Uçak revizyon ve ba¤l› atölyelerimizde uçaklar›n büyük bak›mlar› yap›lmaktad›r. (A-B-C-D Bak›mlar›) Uçak revizyon iflyerimizde ifl yo¤unlu¤u çok fazlad›r. Teknisyenlerin istifa ederek ayr›lmas› sonucu yanl›fl istihdam anlay›fl› ile ortaya ç›kan temel sorun fludur: Kendi uçaklar›m›z›n bak›mlar› plans›z büyüme nedeniyle de uçak bafl›na düflen lisansl› say›s›n›n azalmas›na yeni ifle al›nanlarla birlikte ifl planlamas› yap›ld›¤›ndan bak›m kalitesinin düflmesine ve yetersizliklerin ortaya ç›kmas›na neden olmaktad›r. 2004’te yap›lan 200’e yak›n teknisyen al›m› sonras› teknisyenler, haiz olduklar›

• Bir önemli örnek : bir hat bak›m teknisyeni kaç uça¤a bakar? • Hat bak›m müdürlü¤ünde eksik istihdam›n sonuçlar› • Tarih: 14.02.2006 15.00-23.00 vardiyas› UÇAK T‹PLER‹

T‹P L‹SANSINA SAH‹P TEKN‹SYEN SAYISI

G‹DEN UÇAK SAYISI

GELEN UÇAK SAYISI

B‹R TEKN‹SYENE DÜfiEN UÇAK SAYISI

400

2

12

9

10*11

800

6

27

23

8*9

320

2

7

5

6

310

2

3

3

3

1

1

2

2

52

43

TOPLAM

95 UÇAK

330 340

4

TOPLAM TEKN‹SYEN 16 K‹fi‹

1

e¤itime uygun atölyelere gerekti¤i gibi da¤›t›lmam›flt›r. Bir çok elektronik bölümü mezunu lisans› olan teknisyen, lisans›n› kullanmad›¤› atölyede görevlendirilmifltir. Teknisyenlerin kalite güvence taraf›ndan yetkilendirilmesinde önemli zaaflar yaflanmaktad›r. Örne¤in; uça¤›n hat bak›m›n› yapan teknisyene onaylay›c› personel yetkisi verilmekte; ancak uça¤›n dikmesini söken, takan ve bak›m›n› onaylayan teknisyene bu yetki verilmemektedir. Bu yetkilendirme farkl›l›klar› nedeniyle uçak bak›m atölyesi içinde II. s›n›f bak›m lisans›na sahip iki teknisyenden birine C/S primi verilmemekte, di¤erine ise verilmektedir. Hatta teknisyene verilmekte baflteknisyen ve fleflere verilmemektedir. Crew consept uygulamas›yla ne yap›lmak isteniyor? fiimdi de tarifeli bir havayolu flirketinin akl›ndan bile geçiremeyece¤i yeni bir uygulamaya gidiliyor: Crew consept… Teknikle uzaktan yak›ndan ilgisi olmayan, mesleki e¤itim almamıfl personeli ikifler saatlik e¤itimlere tabi tutarak hat bak›m ifllerini yapt›rmak istiyorlar. Crew consept uygulamas›n› yapacak havayolu, bunu baflta hangi havaalan›nda yapaca¤›n› öncelikle otoriteye sonra tüketici olan yolcuya aç›klamak zorundad›r. THY Yönetimi, daha 2 y›l önce THY Tekni¤in b›rak›n kendi uçaklar›n› di¤er havayollar›na bak›m hizmeti vererek 500 milyon dolar ciro yapaca¤›n› ilan etmiflti. fiimdi ne olmufltur? THY’nin markas› ile ilgisini çözemedi¤imiz lale figürlerini bile teknik d›fl›nda para ile yapt›r›yorsunuz, bu sizin ay›b›n›z de¤il mi? 2003’te piyasaya hizmet satma çerçevesinde kaç uçak motoru revizyonu yap›ld› bu gün kaç tane? Yoksa hiç mi? HABOM denildi daha çivi çakmadan baflkalar›na hediye edilmeye kalk›fl›ld›; flimdi de “iptal edildi” deniliyor. Bu fiyasko de¤il de nedir? THY teknik ve uçufl iflletme, THY’nin ana dinamolar›d›r. Bu dinamolardan birinde aksakl›k bafllad›¤›nda flirket temelden sars›l›r. Bu nedenle bizler, teknik ve uçucu ekipler, ulusal havayolumuza olan sorumlulu¤umuz ve sahiplenmemiz gere¤i uyar› görevimizi yap›yoruz.


HABER

Hava-‹fl, Avrupa kabin ekipleri dilekçe kampanyasına katılıyor Sivil havacılık faaliyetlerinin tüm parçalarını oluflturan, güvenlik ve emniyet zincirinde yer alan uçaklar, varlık ve personel yetkili otorite tarafından sertifikalandırılmaktadır, ancak tek bir istisna ile: Kabin ekipleri. Avrupa Ulaflt›rma ‹flçileri Federasyonu ETF’nin Kabin Ekipleri Komitesi’ni oluflturan ve Avrupa çap›nda kabin ekiplerini temsil eden sendikalar eliyle, ç›kar›lma haz›rl›¤›ndaki EU OPS düzenlemelerine karfl› itiraz ve talepleri dile getiren bu dilekçeye tüm ülkelerden kabin ekiplerinden imza toplan›yor. AB çap›nda bu y›l yürürlü¤e girmesi beklenen EU OPS düzenlemelerinde kabin ekiplerinin sertifikaland›r›lmas› yer almazken, bu konuda yaln›zca kabin ekiplerinin e¤itimlerinin tasdikinin öngörülmesi ETF bünyesinde bir araya gelmifl olan ve Avrupa çap›nda kabin ekiplerini temsil eden sendikalar taraf›ndan sert biçimde elefltiriliyor. ETF’ye göre AB’nin ç›karmaya haz›rland›¤› düzenlemeler e¤itimsiz kiflilere kabinde görev verilebilmesinin de önünü aç›yor. Ç›kar›lan bu AB düzenlemesi ile, ülkelerin kendi ulusal düzenlemelerini geriye götürmemeleri kural› da getirilmemesi nedeniyle, uçufl görev ve dinlenme süreleri (FTL) limitlerinin daha

33 ileri oldu¤u ülkelerde ve kabin ekipleri için lisans uygulamas›n›n oldu¤u ülkelerde geriye gidilece¤inden endifle ediliyor. Bu anlamda, ETF Avrupa Parlamentosuna bu konuyu Konsey ile bir çözüme kavuflturmas› için ça¤r› yapacakt›r; seyahat eden halk›n da do¤rudan ç›kar›na olarak: • kabinde görev yapan tüm personelin tam kalifiye kabin memuru olmas›n›n sa¤lanmas›; • yasama önerisindeki uygun maddenin de¤ifltirilerek Avrupa Havac›l›k Güvenli¤i Ajans›n›n, Kabin Ekipleri için lisansland›rma/sertifikaland›rma haz›rlanmas›nda Komisyona yard›mc› olmas›; • ülkelerdeki yasal düzenlemelerin geriye götürülmeyece¤i hükmünün ve sosyal dampinge (çal›flma koflullar›n›n, ücret ve sosyal haklar›n geriye çekilmesine) karfl› bir hükmün ilave edilmesi gereklidir. Hava-‹fl olarak Türkiye’den kabin ekiplerinden binin üzerinde imza toplayarak dilekçe kampanyas›na güç vermeyi hedefliyoruz.

Sivil havacılık faaliyetlerinin tüm parçalarını oluflturan, güvenlik ve emniyet zincirinde yer alan uçaklar, varlıklar ve personeller yetkili otorite tarafından sertifikalandırılmaktadır, ancak tek bir istisna ile: Kabin ekipleri.


KADIN

Meflrutiyetten Kurtulufl Savafl›na; Osmanl› kadınları Dönemin önemli sendikal mücadele örneklerinden biri olan Feshane Grevi'ni 50 kad›n örgütlemifl ve yönetmiflti...

34

Osmanl› ‹mparatorlu¤u zaman›nda, toplumdaki cinsiyet ayr›m› ve erkek üstünlü¤ü ideolojisi, meflruluk kayna¤›n› dinden al›yordu. Tanzimat sonras›, temel ilgi alan›n› "devlet nas›l kurtulur" sorusu üzerine yo¤unlaflt›ran Osmanl› ayd›n› ise, çözüm için yeni bir insan tipi yaratman›n gereklili¤ini fark etti. Tanzimat ayd›nlar›n›n ikinci kufla¤› Yeni Osmanl›lar, milli kalk›nma için bütün insan gücünün harekete geçirilmesini önemseyerek, vas›fl› iflgücünün yetifltirilmesinde kad›n›n rolünü yeniden tan›mlad›lar. Kad›nlar›n e¤itimi ilk kez, 19. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda gündeme al›nd›. 1842'de ebe okulu, 1858'de k›z liseleri, 1870'de k›z ö¤retmen okulu aç›ld›. 1895'te yay›n kadrosunun hemen tümü kad›nlardan oluflan ve yay›n süresi di¤er kad›n gazetelerinden daha uzun olan ve amac› da "kad›nlar aras›nda e¤itimi yaymaya hizmet eder, kad›n y a z a r l a r › n yap›tlar›n› yay›nlamalar›na arac› olur" biçiminde belirtilen

"Han›mlara Mahsus Gazete" ç›kar›ld›. Genellikle, toplumun üst tabakas›ndan gelen kad›nlar dergi ç›kar›yor, okuyup yaz›yorlard›. En çok tart›fl›lan konular kad›n›n örtünmesi ve çok eflli evlilikti. Kad›n›n toplumsal yaflama kat›lmas› yönündeki her çaba geleneksel zihniyet taraf›ndan tepkiyle karfl›land›. Kad›n hareketi, 2.Meflrutiyetin ilan›ndan sonra hem nitelik, hem nicelik bak›m›ndan önemli bir de¤iflim geçirdi. E¤itimli orta s›n›f kad›nlar›n say›s› artt›. 1908 sonras›nda kad›nlar ‹stanbul d›fl›nda özellikle Selanik ve ‹zmir gibi kentlerde çal›flmalar›n› sürdürdüler. Gazete ve dergiler ço¤ald›. Kad›nlar Dünyas›, Kad›nl›k, Türk Kad›n›, Kad›nlar Alemi gibi yay›n organlar›nda geleneksel düflünce kal›plar›n› k›ran yaz›lar yaz›ld›, foto¤raflar bas›ld›. 19081918 tarihleri aras›nda 17-18 kad›n derne¤inin kuruldu¤u saptanm›flt›r. Kad›n hareketinin dergiler arac›l›¤›yla sürdürdü¤ü mektuplaflmalarla özel bir iletiflim a¤› kuruldu¤u söylenebilir. 1911 y›l›nda ‹stanbul'da bir konakta kad›nlar için bir dizi konferans düzenlendi. Beyaz Konferanslar ad› verilen bu toplant›lar›n tek konuflmac›s› Fatma Nesibe Han›md›. Kad›nlar, sendikal örgütlenmeye kat›larak, ekonomik haklar›n elde edilmesi için de mücadele ettiler. 1872-1907 y›llar› aras›nda Osmanl› ‹mparatorlu¤u'nda örgütlenen 50 grevin 9'u kad›nlar›n çal›flt›¤› iflkollar›nda yap›ld›. Dönemin önemli sendikal mücadele örneklerinden biri olan Feshane Grevi'ni 50 kad›n örgütledi ve yönetti.


KADIN Balkan savafllar› ve 1.Dünya Savafl›'nda kad›nlar, cepheye giden erkeklerin yerine toplumsal yaflama daha aktif kat›lmaya bafllad›lar. Hatta kad›nlar için, ordunun geri hizmetlerinde çal›flma zorunlulu¤u getirildi. Aflamal› olarak yüksek ö¤renim hakk› verildi. Çok eflli evlilikler k›s›tland›. Mütareke y›llar› kad›nlar›n siyasal yaflama kat›l›mlar›n›n artt›¤› ve siyasal hak isteklerini aç›kça dile getirebildikleri

bir dönemdir. ‹flgali protesto eden mitingler yap›ld›. 5 Kas›m 1919'da kurulan Anadolu Kad›nlar› Müdafaa-i Vatan cemiyeti, kad›nlar›n Kurtulufl Savafl›'na kat›l›m› için toplant›lar düzenleyerek direnme ruhunun sürdürülmesini sa¤lad›. Kad›nlar, kendilerini bir millet yaratma idealinin öznesi olarak alg›l›yorlard›. Erkeklerden hiçbir farklar› yoktu!...

35


KÜLTÜR-SANAT

250. do¤um yılında Mozart

Küçük dev adam

Mozart, 36 yıl süren kısa yaflamında 600’den fazla esere imza attı.

36

Yaflam› k›sa, eserleri büyük Chrysostomus Wolfgangus Theophilus Mozart. Hakk›nda bolca yaz› yaz›lan, yaflam› sinemaya, tiyatroya aktar›lan 18. yüzy›l›n dahisi, üç yafl›nda klavsen çalmay› ö¤renmifl, befl yafl›nda ilk bestesini yapm›flt›. 35 y›l süren k›sa hayat›nda 24 opera, 41 senfoni, 35 keman ve piyano sonat›, 29 orkestra eseri vb. 600'den fazla esere imza att›. 27 Ocak 1756'da Salzburg'da dünyaya gelen Mozart'›n babas› besteci ve kemanc›, annesi iyi koflullarda yetiflmifl bir burjuvaydı. Baba Mozart, o¤lunun ola¤anüstü müzik yetene¤ini hemen fark etmifl ve özel e¤itim vermeye bafllam›flt›. "Küçük dahi"nin ünü k›sa zamanda Avrupa'ya yay›ld›. Mozart, yedi yafl›ndayken babas› ve ablas›yla birlikte Avrupa'n›n çeflitli kentlerini gezip saraylarda konserler verdi. 1769 y›l›nda henüz 14 yafl›ndayken Salzburg P i s k o p o s l u k Orkestras›'ndayd›. O y›l Roma'da "Alt›n Mahmuz fiövalyesi" ünvan›n› ald›. Besteci G.Allegri'nin yaln›zca Sikstin Kilisesi'nde çal›nmas› için besteledi¤i ve kopyalan›p ka¤›da geçirilmesinin yasakland›¤› uzun duay› Mozart yaln›zca bir kez dinledikten sonra, eksiksiz olarak ka¤›da

Küçük Mozart’ı bir konser sırasında Salzburg Baflpiskoposu ve babasının arasında gösteren bir tablo.

geçirince Papa taraf›ndan ödüllendirilmiflti. Seslere karfl› afl›r› duyarl›yd› ve inan›lmaz bir müzik belle¤i vard›. Eserlerinde akl› ve duygular› dengeleyebilmifl, çeflitli tarzlar› birlefltirip yetkin bir teknik kullanarak, sürekli kendini yenilemeye özen göstermiflti. Dehas›, özellikle lirik ve dramatik sanata yatk›nd›; kendini en iyi biçimde operalar› ve piyano konçertolar›yla ifade etti¤i söylenir. Bu türler ona ruhsal inceli¤ini oldu¤u kadar, virtüozluk e¤ilimini ve t›n› duyarl›l›¤›n› da gösterme olana¤› vermifltir. "Güç"ü ve "trajik olan"› da çok iyi yans›tt›¤› halde, uzun süre yaln›zca zarafet, incelik ve "sevimlilik" örne¤i "küçük dahi" olarak kald›. ‹lk operas›n› 12 yafl›nda bestelemifl, ancak opera sanatç›lar›, bir çocu¤un besteledi¤i operada rol almak istemedikleri için operan›n sahnelenmesini engellemifllerdi. Çocukluk ve ergenlik yap›tlar› ne kadar yetkin olursa olsun Mozart, gerçek kiflili¤ini, Viyana, Paris ve Roma yolculuklar›ndan sonra zenginleflen son dönem eserlerinde gösterir. Müzi¤inde do¤an›n sesini de¤il, insan›n do¤as›n› seslendirdi¤i söylenir. Duygudan duyguya geçiflin, kafa kar›fl›kl›¤› ya da sevincin, hüznün, k›zg›nl›¤›n her türünü hissettirebilir. Y›llar sonra ünlü ‹talyan opera bestecisi Rossini, Mozart'›n operalar› için flunlar› söylemifltir; "Mozart'tan önce Alman besteciler sa¤lam armonileri, biz ‹talyanlar ise operalar›m›zdaki süslü melodilerimiz ile tan›n›rd›k. Ama o, armoni ve


KÜLTÜR-SANAT melodiyi ak›l almaz bir ustal›kla birlefltirerek, biz ‹talyanlar› büyük bir bozguna u¤ratt›." 2006, Mozart'›n 250. do¤um y›l› 34. ‹stanbul Müzik Festivali'nin temas› da 'Do¤umunun 250. Y›l›nda Mozart'. Basel Oda Orkestras›, Hüseyin Sermet, Julian Rachlin, La Petite Bande, Maria Joao Pires ve Tabea Zimmermann, 8-24 Haziran tarihleri

aras›nda gerçeklefltirilecek festivalde Mozart'›n yap›tlar›n› yorumlayacak konuklar aras›nda yer al›yor. Chick Corea da Mozart'› cazla buluflturacak. Yedi Orkestra, alt› oda müzi¤i, dört resital, iki opera ve iki vokal müzik konseri olmak üzere 27 etkinlik, Aya ‹rini, Topkap› Saray›, Y›ld›z Saray› Tiyatrosu, Darphane-i Amire Binalar›, Arkeoloji Müzesi ve ‹fl Sanat'ta gerçeklefltirilecek.

37

"Duygular›m› fliirle aktaramam, flair de¤ilim; kendimi gölgeler ve ›fl›kla ifade edemem, ressam de¤ilim; düflüncelerimi hareketlerle de aç›klayamam, dansç› de¤ilim. Ama hepsini müzikle yapabilirim. Ben bir müzisyenim..."


ÜYELER‹M‹ZDEN

38

EVLENENLER THY Uçufl üyemiz Buket Demirçeviren ile ‹smail, THY Teknik üyemiz Erkan Çardakl› 08.04.2006’da, THY Teknik üyemiz Serdar Bayrakl› ile Aygül 25.03.2006’da, THY Yer ‹fll Üyemiz Birol Arma¤an ile Raflan 18.03.2006’da, THY Oto sevk üyemiz Saim Oruç’un k›z› Berna ile fienol 20.04.2006’da, THY Teknik üyemiz Ali Lütfi ile Meryem 30.04.2006’da, THY Genel Müdürlük üyelerimiz Gökflen Bebek ile Altu¤ Meydanl› 07.05.2006’da, THY Teknik üyemiz Ulafl Budak ile Yasemin 30.04.2006’da, THY Genel Müdürlük üyemiz Tuncay Merdiven ile Yasemin07.05.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Elif Bayrak ile Emre Ejdero¤lu 01.03.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Selda ile Bülent 18.03.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Serkan ile Gizem fienol 01.04.2006 tarihinde, THY ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ü üyemiz Serap SAKUR-Korhan YILMAZ (ikiside üyemiz) 25.03.2006 tarihinde, THY ‹zmir Hat Bak›m fiefli¤inde üyemiz Süleyman ÇÖRDÜK’ün kardefl 06.05.2006 tarihinde, THY-Antalya istasyondan üyemiz Barensel BABAO⁄LU 04 MART 2006 tarihinde Hayriye ile, STFA’dan üyemiz Sedat AKAY 26 MART 2006 tarihinde habibe ile evlenmifllerdir; ömür boyu mutluluklar dileriz. DO⁄UM THY Genel Müdürlük üyemiz Yeflim Uzuner Alkan’›n bir erkek çocu¤u 07.03.2006’da, THY Call Center üyemiz Jülide Özen’in bir erkek çocu¤u 07.03.2006’da, THY Teknik üyemiz Halil ‹brahim Eken’in bir çocu¤u 29.03.2006’de, THY Harbiye Sat›fl üyemiz Dilek Önal’›n çocu¤u 01.03.2006’da, THY Harbiye Sat›fl üyemiz P›nar Topalo¤lu’nin çocu¤u . THY teknik üyemiz kadir y›ld›z 23.03.2006’da o¤lu, THY Teknik üyemiz Kadir Y›ld›z’›n o¤lu 23.03.2006’da, THY Genel Müdürlük üyemiz Özlem Kabac›k 19.04.2006’da, THY Teknik üyemiz Yücel Sar›’n›n Yi¤it ve Ya¤›z isminde ikiz çocuklar› 10.04.2006’da, THY Kargo Üyemiz Halit Burcu Özbek’in erkek 01.05.2006’da, THY Samsun

üyemiz Ahmet Çelik’in Zehra ad›nda bir torunu, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Ali S›nay’›n bir o¤lu 30.12.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Do¤anTuba’n›n 11.03.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Erdal Temel’in bir o¤lu 16.03.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Hakan Sa¤lam’›n bir k›z› 21.02.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Ebru Karao¤lan’›n bir k›z› 16.03.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Handan Sever fiavaflkan’›n bir k›z› 29.04.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Mehmet Gülen’in bir o¤lu 11.04.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Yavuz fiahin’in bir k›z› 22.03.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Meliha Eraslan’›n bir o¤lu, THY ‹zmir Kargo Müdürlü¤ü üyemiz Funda C‹NAL’›n 18.04.2006 tarihinde o¤lu, THY-Antalya ‹stasyondan üyemiz Melike - Tolga ÖZGÜVEN’‹N 21 fiUBAT 2006 tarihinde Metehan ÖZGÜVEN isminde bir o¤lu, THY-Antalya istasyondan üyemiz Hasan AKBAfi’IN efli Hatice AKBAfi’ın bir çocukları, Hava-ifl Antalya flube sekreteri Orhan KARABULUT’UN 21.02.2006 tarihinde Kutay Orhan ad›nda bir torunu, THY Antalya istasyondan üyemiz Kemal BA⁄RIYANIK’IN Sude isminde bir k›z› 28.03.2006’da dünyaya gelmifltir. Sa¤l›kl› ve uzun ömürlü olmalar›n› diliyoruz. N‹fiAN THY ‹zmir Kargo Müdürlü¤ü üyemiz Kayhan B‹LG‹L‹ 24.03.2006 tarihinde niflanlanmıfltır. Kendilerine mutluluklar dileriz. RAHATSIZLANMA THY üyemiz Fatma Zorlu’n›n k›z› Elif 24.04.2005’te, THY VIP üyemiz Cem Gündüz 04.05.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Gizem Er Öztürel’in annesi Tülay 15.03..2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Bülent Büyük Bodur’un babas› Ahmet 22.02.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Hayri Tuna’n›n annesi Güler 23.02.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Adnan Kumsel’in o¤lu Tunahan 11.03.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Pelin Gerçek Dündar 15.03.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Fetullah Alt›nda¤’›n o¤lu


ÜYELER‹M‹ZDEN Emre 16.03.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Mustafa Kumsel’in babas› 22.03.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Seher Ortatl› 05.04.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz P›nar Gökhan 18.04. 2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz ‹lkay ‹ritafl’›n efli 18.04. 2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Fatih Erol 18.04. 2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Mustafa Kuzucu 18.04. 2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Mustafa Tunç 21.04. 2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Sebahattin Karaelma’n›n o¤lu Adnan 22.04.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Sibel fianl› Savafl›n babas› H.Hüseyin 06.03.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz U¤ur Y›lmaz 02.05. 2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Selahattin K›z›l 18.04.2006’da, Hava-‹fl Ankara fiubesi üyemiz Serdar Serttafl’›n o¤lu, Hava-‹fl Sendikas› Yönetim Kurulu üyemiz Murat Oluzlu’nun efli Fikriye 01.05. 2006 tarihinde, THY ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ü üyemiz Ayfle BAL 17.02.2006 tarihinde, THY ‹zmir Hat Bak›m fiefi¤inden emekli üyemiz Melih TANIfi’›n o¤lu Do¤acan TANIfi 27.02.2006 tarihinde, THY ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ü üyemiz Seçkin MUTLU’nun babas› 15.03.2006 tarihinde, THY ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ü üyemiz Mert ‹ÇTEN’in babas› 25.03.2006 tarihinde, THY ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ü üyemiz Engin OTAR 13.04.2006 tarihinde, THY ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ü üyemiz Ali GÖÇ 18.04.2006 tarihinde, THY ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ü üyemiz Bora BAfiKAYA 24.04.2006 tarihinde, ‹zmir fiubemizin emekli Mali Sekreteri Altay VURAL 01.05.2006 tarihinde, Hava-ifl Antalya flubesi yönetim kurulu üyemiz Avni ÇAY’IN o¤lu Durali ÇAY 24.02.2006 tarihinde, THY-Antalya’dan emekli üyemiz metin AKÇAY 28.02.2006 tarihinde, THY istasyondan üyemiz Adem Kirifl’in kardefli Ramazan K‹R‹fi 28.02.2006 tarihinde, THY-Antalya istasyondan üyemiz Özcan YILDIRIM’›n k›z› Seren YILDIRIM, THY ‹stasyondan üyemiz Nevzat KÖK’ün annesi Gülsüm KÖK, THY kargodan üyemiz ‹brahim KURT 23.03.2006 tarihinde kalp rahats›zl›¤›, THY istasyondan üyemiz Zeki EKfi‹L‹’nin efli NURSEL EKfi‹L‹ 28.03.2006 tarihinde, THY istasyondan

üyemiz Bora POYRAZ’IN kardefli 29.04.2006 tarihinde kaza, THY istasyondan üyemiz Ömer ARSLAN’IN efli 08.04.2006 tarihinde, THY istasyondan üyemiz ünal FAK‹R 09.04.2006 tarihinde, THY istasyondan üyemiz Recep B‹RYILMAZ ‘IN kay›npederi, ‹stasyon nöbetçi müdür muavini Emel B‹RYILMAZ ‘IN babas› Mehmet ÜRKÜT rahats›zlanm›fllard›r; kendilerine acil flifalar diliyoruz. VEFAT THY Ebi üyemiz Hakan Özkul’un annesi 11.03.2006’da, THY Malatya üyemiz Salih Y›lmaz 01.04.2006’da, THY Emekli üyemiz Mehmet Kay›fl 02.05.2006’da, THY Teknik üyemiz Naci ayd›n 04.03.2005’te, Hava-‹fl Sendikas› Ankara fiube Mali Sekreteri Erkin Günevi’nin kay›nvaldesi 27.04.2006’da, Hava-‹fl Sendikas› Ankara fiubesi üyemiz Muzaffer Y›lmaz’›n kay›nbabas› 22.04.2006’da, Hava-‹fl Sendikas› Ankara fiubesi üyemiz Sinan Bal’›n çocu¤u 13.01.2006 tarihinde, THY istasyondan üyemiz Saliha ERKAN’IN day›s› 27.02.2006 tarihinde, THY istasyondan üyemiz Osman TAfiKAN’IN babas› 12.03.2006 tarihinde, THY istasyondan üyemiz Ömer DERE’N‹N babaannesi 28.04.2006 tarihinde, THY istasyondan üyemiz Fatma fiAH‹N’in babas›, THY Yer Uçak Emniyet üyemiz Erol Avcı’nın annesi 26.04.2006’da, THY Yer Uçak Emniyet üyemiz Hüseyin Yıldız’ın babası 14.04.2006’da, Apron Teçhizat Opr. Fatih Karakurt’un annesi 7.05.2006 tarihinde vefat etmifllerdir. Vefat edenlere Tanr›dan rahmet, yak›nlar›na baflsa¤l›¤› diliyoruz.

39


BULMACA 1

2

3

4

5

6

7

8

9 10

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 SOLDAN SA⁄A

40

1- Sanayide kullan›lan kahve, kakao, kauçuk vb. bitkilerin genifl ölçüde yetifltirildi¤i iflletme. 2- Turunçgillerden, 3-5 m yükseklikte, k›fl›n yapraklar›n› dökmeyen, beyaz çiçekli bir a¤aç. --Do¤u Karadeniz bölgesine özgü yelkenli bir tür k›y› teknesi. 3- Elin parmak dipleriyle bilek aras›ndaki iç bölümü, avuç içi.--- Bir yerde öteden beri olagelen davran›fl. 4- Perde ayakl›lardan, uzun, beyaz veya gri boyunlu, suda ve karada yaflayan, uçan, yabani veya evcil kufl.-- Orta Asya'da bir göl. 5- Bir çalg›da do¤ru ses vermesi için yap›lan ayar. ---Havada bulunan su buhar›. 6- Kans›z. --- Radyum elementinin simgesi.

7- Binme, yük çekme, tafl›ma vb. hizmetlerde kullan›lan, tek t›rnakl› hayvan.--- C›vatan›n ucuna geçirilen, içi yivli demir bafll›k. 8- Prometyumun simgesi.--- Yunanistan'da bir kent. 9- Ölçü aletleri, saat ve göstergelerde say› veya iflaret göstermeye yarayan hareketli i¤ne.--- Bir kimsenin geçimini sa¤lama zorunda oldu¤u kifli. 10- Demir yolunda yolcu ve yük tafl›makta kullan›lan, bir veya birkaç lokomotif taraf›ndan çekilen vagonlar dizisi.--- Latincede 4. YUKARIDAN AfiA⁄IYA 1- Metal yaprak.--- Sözleflme. 2- Lay›k olma, yarafl›rl›k, uygunluk.--- Bromun simgesi. 3- Güney Amerika k›tas›nda bulunan dünyan›n en uzun nehri.--- Önce olma manas› katan on ek 4- Nobelyum elementinin simgesi..--- Kanuna, yönteme uygun olarak, yöntemince. 5- Bir tür patlay›c›.--- Çiftcinin karagün dostudur 6- Babil'in ve Sumer'in su ve ak›l tanr›s›.--- Yard›m isteme kelimesi. 7- Sinema, tiyatro veya müzikhol sanatç›s›, y›ld›z.-- Posta, kargo, mektup vb. gönderileri al›c›ya ulaflt›ran kimse.. 8- Güç, etki veya beceri bak›m›ndan al›fl›lm›fl›n üzerinde olan.--- Bir fleyin niteliklerini övme. 9- Optik aletlerinde objektiften ald›¤› ›fl›nlar› göze veren mercek sistemi.--- multiple linear regression'un kısaltılmıfl hali.. 10- Yük hayvanlar›n›n t›rnaklar›na çak›lan, aya¤›n flekline uygun demir parças›.--- Bir destek üzerine oturtulmufl bir tabladan oluflan mobilya.

Gökflen Dershanesi’nden %30 indirim ÖSS-OKS ve YÖS s›navlar›na haz›rl›k dershanesi Gökflen E¤itim Kurumlar›, 2006-2007 e¤itim ve ö¤retim y›l›nda kay›t yapt›racak Hava-‹fl üyelerine %30 indirim yap›yor. 2006 Haziran ay›n›n sonuna kadar yapt›r›lacak indirimli kay›tlardan faylanmak için Hava-‹fl üyelik kart›n› göstermek yeterli. Tel: 0212 660 08 58 www.goksen.net

’den Hava-‹fl üyelerine

indirim

Uluslararas› göz lazer merkezi EyeSTAR LASIK Institute, Hava-‹fl üyelerine özel indirim yap›yor. Göz Lazer tedavilerinde % 20, normal göz muayenesinde ise %60 oran›nda indirim yap›l›yor.EyeSTAR, randevu ile çal›fl›yor ve VIP koflullarda günde maksimum 10 hasta kabul ediyor. Adres: Cumhuriyet Caddesi No: 27 Kat: 1 ve 2 Taksim Istanbul (Havafl Taksim dura¤›’n›n karfl›s›) Tel: 0212 361 5000 Faks: 361 60 40 www.eyestar.us




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.