HAVA-İŞ Dergi, Temmuz - Ağustos 2007

Page 1

Temmuz - A¤ustos 2007 Sivil Havacılık Çalıflanlarının Sesi

THY ve Teknik A.fi. ‹flverenlerine Sesleniyoruz: Toplu Sözleflme Taleplerimizi Ciddiye Alın!

Birikim Dergisi Genel Yay›n Yönetmeni Ömer Laçiner: Tribünler izin verilmifl fliddet alanlar›d›r

Hava-‹fl Sendikas› iflyeri gezileriyle çal›flanlar›na ulaflt›

BTS 1 No’lu ‹stanbul fiube Baflkan› Hasan Bektafl: H›zl› tren kaza de¤il, bile bile ifllenmifl bir cinayettir



Sendikas›z havayollar› ve sizlerin ay›b› iflsizlik; bizlere örnek oluflturamaz.

Hakl›y›z, kararl›y›z, kazanaca¤›z! 22 Temmuz’da yap›lacak genel seçimler, ülkemizin gündemindeki yerini korumaya devam ededursun, Hava-‹fl Sendikas› olarak yaklafl›k 11 bin 500 THY-Teknik A.fi iflyerlerinde çal›flan üyemizin toplu ifl sözleflmelerine dayal› hak arama mücadelesini sürdürmeye çal›fl›yoruz. Ülkemizde en masumane hak arama mücadelesinin önündeki engelleri ve de riskleri bilerek... Engebeli, sarp ve dolambaçl›, y›lanlar, ç›yanlar, hain tuzaklar ve sald›r›larla dolu bir uzun yol... Bu uzun soluklu bu yolun bafl›nday›z henüz. Bu bilinçle, örgütlülü¤ümüzü her geçen gün biraz daha güçlendirerek, öfkemizi sab›rla törpüleyip kararl›l›¤›m›zdan ödün vermeksizin, yolumuza devam edece¤iz. fiunu biliyor ve yüksek sesle hayk›rmaktan çekinmiyoruz: Bizler her iki flirketin çal›flanlar› olarak, yaklafl›k dört y›ld›r her türlü özveride bulunup, hizmeti aksatmayacak biçimde bir çal›flan›n yapmas› gereken her fleyi yapt›k. Dünya sivil havac›l›¤›nda marka bir flirket yaratt›k. Aranan, izlenen ve örnek al›nan bir flirket olduk, flimdi ise hak alma zaman›. Evet, yaratt›¤›m›z marka flirketlerin,marka insanlar›na yak›fl›r ücreti ve haklar› istiyoruz; verilen mücadele bunun içindir. Yaklafl›k 120 gündür bunu, her iki flirket yetkililerine ve yan›s›ra

kamuoyuna anlatmaya çal›fl›yoruz. Üyesine karfl› tafl›m›fl oldu¤u sorumluluk bilinciyle, kamuoyunu da geliflmelerle ilgili bilgilendirmeye çal›flarak, mücadeledeki hakl›l›¤›m›z›n yan› s›ra kararl›l›¤›m›z›n da bilinmesini istiyoruz. 120 gündür tafl›d›¤› sorumlulu¤un gereklerine uygun davran›p, rezervasyonlar›n ve turizm anlaflmalar›n›n iptal edilmemesi için toplu sözleflme masas›na gelmek yerine, toplu e¤lence masas›na gidenler, dileriz aylar öncesi söylemifl olduklar› gibi ”eyvah ipleri elden kaç›rm›fl›z “demek zorunda kalmazlar. Tehdit, bask› ve gözda¤›na dayal› politikalarla, çaresizlik ve acz içerisinde olduklar› her beyanatlar›ndan anlafl›lan flirket yöneticilerine uyar›m›zd›r: Türk-‹fl Hükümet protokolünü, sendikas›z olan özel hava yollar› çal›flanlar›n› ve ülkemizde kendi iktidarlar›n›z›n ay›b› olan iflsizlik kurban› iflsizleri örnek vererek, çal›flanlar üzerinde bask› kurma al›flkanl›klar›n›z› terk etmeniz menfaatiniz icab›d›r. Bu nedenle diyoruz ki; HAKLIYIZ; KARARLIYIZ, KAZANACA⁄IZ! Sayg› ve sevgilerimle Atilay Ayçin Hava-‹fl Sendikas› Genel Baflkan›

1


T‹S görüflmelerinden

Dünya kalitesinde hizmet üretiyoruz, haklar›m›z› alaca¤›z 2

THY yönetimi, rekabette örnek ald›¤› Luftansa’y›, iflçilerin ücret ve çal›flma koflullar› söz konusu oldu¤unda anmaktan titizlikle kaç›nd›.

Hava-‹fl Sendikas›’n›n yürüttü¤ü; THY A.O.’da 8 bin 724 iflçiyi kapsayan 21. Teknik Afi’de 2 bin 522 iflçiyi kapsayan 1. dönem toplu ifl sözleflmeleri; iflverenin uzlaflmaz tavr› nedeniyle ç›kmaza girdi. 18 Haziran’da bafllayan resmi arabulucu sürecinde de yine ayn› olumsuz tutum nedeniyle sonuç al›namazken, uyuflmazl›k konusu olan hiçbir madde de bu güne kadar çal›flanlar lehine bir ilerleme sa¤lanamad›. THY’de 40’› as›l 3 geçici madde üzerinde, Teknik Afi’de 36’s› as›l, 2 geçici madde üzerinde uyuflmazl›k sürmekte. Her iki sözleflmede de uyuflmazl›k konusu olan maddelerin yaklafl›k 20 tanesi ücret ve ücrete ba¤l› maddeler olufltururken; iflveren 120 gün süren T‹S

görüflmelerinde bu güne kadar herhangibir ücret teklifinde bulunmayarak, ücret telaffuzunu idari maddelerin geri çekilmesi flart›na ba¤lam›flt›r. En son 27 Haziran 2007 tarihinde ise 1 y›ll›k ücret zamm›n› yüzde 9 olarak teklif etmifltir. 4 Temmuz’da ise ücret zamm›na sadece yüzde 1 eklenmifltir. THY kurumsal baflar›s›n› çal›flanlar›n özverisine borçludur Havac›l›k sektöründe yaflanan uluslararas› krizi aflmak için, 2001 y›l›ndan beri ücretlerinden %10 kesinti yap›lmas›n› kabul eden sivil havac›l›k iflçileri, tüm yönetim zaaflar›na ra¤men, THY A.O. ve Teknik Afi’yi dünya ölçe¤inde hizmet veren kârl› bir havayolu flirketi haline getirdiler. 2006 y›l›nda flirketin sat›fllar› yüzde 22, net kâr› ise yüzde 28 oran›nda artarken, çal›flanlar›n ücretlerindeki reel kay›p yüzde 23.9 olarak hesapland›. (Yüzde 23.9 olarak ifade edilen ücretlerdeki erime; iflveren istatistiklerinden al›nm›flt›r.) Bu y›l›n ilk üç ay›na ait veriler, ola¤anüstü uluslararas› bir kriz yaflanmamas› durumunda THY’nin en kârl› y›l›n› yaflaca¤›n› gösteriyor. Toplu sözleflme masas›nda s›kl›kla, “biz rekabet halinde bir flirketiz” diyen THY yönetimi, rekabette örnek ald›¤› Luftansa’y›, iflçilerin ücret ve çal›flma koflullar› söz konusu oldu¤unda


Arabulucu toplant›s›ndan

anmaktan titizlikle kaç›nd›. Geçen y›l Avrupa Havayollar› Birli¤i taraf›ndan, Avrupa’n›n en h›zl› büyüyen, en az rötarla faaliyet gösteren, en az bavul kaybeden flirketi ilan edilen THY, yönetimin yanl›fl ve plans›z büyüme politikalar›na ra¤men, çal›flanlar›n özveri ve fedakarl›¤› sayesinde bu noktaya gelmifltir. Toplu-ifl Sözleflmesinde son sözü çal›flanlar söyleyecek Esnek çal›flt›rma, 3 kiflinin iflini tek çal›flana yapt›rma, sürekli de¤iflen ve uyulmayan uçufl programlar› yüzünden yorgunluktan ayakta duramaz hale gelmifl uçufl ekibini 4-5 bacakl› uçufllara zorlayarak, hem çal›flanlar›n hem yolcular›n hayat›na kastetme; yönetimin personel, dolay›s›yla iflletme politikas›na verilebilecek onlarca örnekten sadece birkaç›. Hava-‹fl Sendikas›’n›n karar organlar›; yeni talep ve ihtiyaçlar bir kenara, kazan›lm›fl haklardan tavizi öngören bu toplu sözleflmeyi imzalamama karar› alm›flt›r. Bundan sonraki süreçte, kanun

3

hükümleri gere¤i Hava-‹fl Sendikas› grev karar› almak zorundad›r. Türkiye’de anti-demokratik yasalar nedeniyle hükümetlerin “grev erteleme” ad› alt›nda, grev karar›n› fiilen yasaklama “hakk›n›n” oldu¤unu ve bu “hakk›” da son derece kötü niyetli kulland›¤›n› hepimiz biliyoruz. Hava-‹fl, grevin ertelenmesi yoluna gidilmesi halinde; ulusal kamuoyu ve uluslararas› sendikal dayan›flmay› harekete geçirerek, konuyu Uluslararas› Çal›flma Örgütü’ne (‹LO) tafl›yacakt›r. Daha da önemlisi; Hava-‹fl Sendikas›, erteleme yoluyla sözleflmenin antidemokratik bir tahkim kurumu olan Yüksek Hakem Kurumu’na b›rak›lmas› halinde, TH A.O. ve Teknik Afi.’de ifl bar›fl›n›n çok a¤›r, uzun dönemli ve tamiri zor bir darbe alaca¤›n› flimdiden söylemektedir.

Hava-‹fl Sendikas›’n›n karar organlar›; yeni talep ve ihtiyaçlar bir kenara, kazan›lm›fl haklardan tavizi öngören bu toplu sözleflmeyi imzalamama karar› alm›flt›r.


Teknik A.fi. eyleminden

4

Hava-‹fl Genel Baflkan› Atilay Ayçin:

Bundan sonra olacaklardan iflveren sorumlu T‹S görüflmelerinin iflverenin uzlaflmaz tavr› nedeniyle t›kanmas›n› 7 Haziran 2007 tarihinde teknik hangar bak›m üssünde toplanan yaklafl›k 1500 Teknik Afi. iflçisi protesto etti. Uçufl iflletme, kargo, yer iflletme, bilet sat›fl gibi THY birimlerinden çal›flanlar›n da destek verdi¤i eylemde Hava-‹fl Sendikas› Genel Baflkan› Atilay Ayçin’de bir konuflma yaparak, iflverenin T‹S masas›ndaki uzlaflmaz tavr›n› sürdürmesi halinde grev karar›n› asacaklar›n› söyledi. “‹fl, ekmek yoksa bar›fl da yok”, “vur vur inlesin yönetim dinlesin”, “talebimizde hakl›y›z, söke söke al›r›z” diyerek slogan atan Teknik Afi. iflçileri toplu sözleflmeyle tan›mlanm›fl taleplerinde hakl› ve kararl› olduklar›n› belirtirken, uzlaflma lehlerine olmad›¤› taktirde eylemliliklerini sürdüreceklerinin mesaj›n› da verdiler.

Hava-‹fl Sendikas› Genel Baflkan› Atilay Ayçin

T‹S’in sonuçlanmas›nda tek yetkili çal›flanlar 60 günlük sürenin tamamlanmas›na

ra¤men, üyelerin talepleri olan ücretsosyal haklar ve çal›flma koflullar›nda ki iyilefltirme önerilerine hiçbir yan›t alamad›klar›n› belirten Ayçin, “inan›yorum ki sizler, dünyan›n en geliflmifl filosuna sahip THY ve Teknik Afi’nin taleplerinizi karfl›layacak güçte oldu¤unu biliyorsunuz. Bütün bu de¤erleri yaratan siz iflçilere ve taleplerinize olumlu yaklaflmayan THY ve Teknik Afi. yöneticilerine karfl› özveri ve fedakârl›k s›n›rlar›n› aflt›¤›n›z kanaatindeyim. Bu haklar yerine getirilmedi¤i müddetçe biz çal›flanlardan özveri ve fedakârl›k beklememek gerekti¤ini, sizlerin flu an ortaya koydu¤u coflku ve kararl›l›k gösteriyor. Öyle umuyorum ki; yöneticiler sabr›m›z› daha fazla zorlanmadan bu taleplere makul yaklafl›m› gösteriler ve toplu sözleflme masada tamamlan›r.” derken aksi taktirde olabilecek tüm olumsuzluklar›n sorumlusunun THY yöneticileri olaca¤›n› kaydetti. T‹S’in sonuçland›r›lmas›nda tek yetkilinin THY


ve Teknik Afi. çal›flanlar› oldu¤unu söyleyen Ayçin; iflçilerin kabul etmedi¤i hiçbir maddeyi iflçiler ad›na kabul etmeyece¤ini de ekledi. Gerekirse grev hakk›m›z› kullan›r›z “Gerekirse meflru grev hakk›m›z› kullanmaktan zerre kadar tereddüt etmeyece¤iz.” diyen Ayçin’in konuflmas›na alk›fl ve sloganlar efllik etti. Ayçin, bu süreçte kötü niyetli kiflilerce kendisi hakk›nda spekülasyonlar ç›kart›labilece¤ini söyleyerek, kiflisel mal varl›¤›yla ilgili olarak da iflçileri bilgilendirdi. “Hakk›mda daha öncede, kimi spekülasyonlar ç›kartmaya çal›flt›lar. Eski arkadafllar bilirler, bunu daha çok yeniler için söylüyorum. 85 m2 bir dairem d›fl›nda hiçbir fleyim yok. 3.800 lira net maafl al›yorum, 18 y›ld›r sendika baflkan›y›m, sa¤l›¤›mla ilgili olarak ise; turp gibi sa¤lam oldu¤umu görmenizi istiyorum. Hiçbir güç bizlerin birli¤ini ve bütünlü¤ünü bozamayaca¤›n› olan inanc›mla; bu mücadelede baflar›yla ç›kaca¤›m›za inan›yorum.”

B›çak kemi¤e dayand› “Bizlerin art›k gerçekten sabr› taflt›” diyen bir Teknik Afi çal›flan› ise; “bugün topland›k çünkü b›çak kemi¤e dayand›. Bu zamana kadar toplu sözleflmede uzlaflmak niyetiyle iflveren taraf›ndan bir tane ad›m at›lmad›. Bu toplant›, flimdilik sadece uyar› niteli¤i tafl›yor, ancak bizler hakk›m›z olan› istiyoruz ve bunun için ne gerekirse yapmaya, her türlü hak alma giriflimini arkas›nda durmaya haz›r›z.” diyerek Teknik Afi’deki atmosferi özetledi. Teknik Afi. çal›flanlar›n›n önemsedi¤i konulardan birkaç› ise flöyle, “‹nsanlar bu kadar çal›flmalar›na ra¤men, yapt›klar› iflin karfl›l›¤›n› alamamalar›ndan flikayetçi. Bir di¤er önemli mesele ise belirli süreli arkadafllar›m›z›n durumlar›; eflit ifle eflit ücret uygulanmal›. ‹dari maddeler bir di¤er konu; k›dem ilerlemeleri, pas haklar›, insanlar›n ilgi ve merakla bekledi¤i ve bir an önce sonuçlanmas›n› istedi¤i maddeler.”

“Gerekirse meflru grev hakk›m›z› kullanmaktan zerre kadar tereddüt etmeyece¤iz.” diyen Ayçin’in konuflmas›na alk›fl ve sloganlar efllik etti.

5


Uçufl ‹flletme

Hava-‹fl Sendikas› iflyeri gezileriyle çal›flanlar›na ulaflt› THY A.O.’da 8 bin 724, Teknik Afi’de. 2 bin 522 iflçiyi kapsayan T‹S görüflmeleri, iflverenin uzlaflmaz tavr› yüzünden t›kan›rken, Hava-‹fl Sendikas› yöneticilerinin, çal›flanlar› bilgilendirmek amac›yla gerçeklefltirdi¤i ifl yeri gezileri tüm birimlerde sürüyor. ‹fl yeri gezilerinde sözleflme süreci anlat›larak, uyuflmazl›¤a götüren maddeler hakk›nda bilgi verilirken, çal›flanlar ilgiyle dinledikleri sendika yetkililerine, T‹S süreciyle ilgili merak ettikleri sorular› da yöneltebiliyorlar. THY ve Teknik Afi. iflvereni; “de¤ifliklik önerdi¤iniz idari maddeleri çekmedi¤iniz takdirde, ücret teklifimizi aç›klamayaca¤›z” diyerek 120 günlük

6

D›fl Hatlar

görüflme sürecinde sergiledi¤i uzlaflmaz tavr›n› resmi arabulucu döneminde de sürdürüyor. THY’de 40 as›l, 3 geçici, Teknik Afi’de 36 as›l, 2 geçici madde üzerinde uyuflmazl›k sürmekte. ‹flverenin, ücret telaffuzunu sendikan›n idari maddelerde geri atmas› flart›na ba¤lad›¤› görüflmeler, iflte tam da bu, tek tarafl› dayatma zihniyeti yüzünden t›kan›rken; iflverenin teklifi, çal›flanlar›n sosyal-özlük ve ücret haklar›ndan geriye gidiflin habercili¤ini yap›yor. ‹flverenin arabulucu sürecinin sonunda 1 y›l için öngördü¤ü ücret zamm› ise sadece yüzde 9. Bundan sonraki sald›r› sendikal örgütlülü¤e Oysa tüm birimlerde gerçeklefltirilen ifl yeri gezileri s›ras›nda bir kez anlafl›l›yor ki; çal›flanlar y›llard›r özveri ve fedakarl›kla sürdürdükleri çal›flmalar›n eme¤in almakta kararl›. 14 Haziran Perflembe günü d›fl hatlarda Hava-‹fl Baflkan› Atilay Ayçin’in kat›l›m›yla gerçeklefltirilen ifl yeri gezisi bunlardan sadece biri. Ayçin, “de¤ifliklik önerdi¤imiz ve iflverenin kabul etmedi¤i maddeler, son iki y›lda sizlerin sorun ve ihtiyaçlar›ndan yola ç›karak yeniden düzenlenmifl konulard›r ve hayatidir.” derken konuyu önemli k›lan bir baflka nedeni de flöyle özetledi. “Özellikle bu dönem flirket çok


h›zl› bir özellefltirme sürecine sokularak h›zla yabanc›laflt›r›ld›, bununla da yetinilmeyip, bölündü parçaland›. Bunun arkas›ndan gelecek olan sald›r›, sendikal örgütlülü¤edir. Bu dönem, söz konusu idari maddeler tam da bu sebepten, iki kere daha önemli.” Ayçin’in T‹S’de asla taviz verilemeyece¤ini bir kez daha hat›rlatt›¤› temel bafll›klar ise flunlar: Uçucu personelin çal›flma koflullar›n› düzenleyen 105, belirli süreli sözleflmelilerin haklar›n›n eflitlenmesiyle ilgili maddeler, flimdiye kadar kazan›lm›fl mevcut haklar›n korunmas› ve ücret… “Bu maddeler sorunu çözen seviyede kabul edilmedi¤i takdirde, bu toplu sözleflme bitmez.” diyen Ayçin, as›l olan›n grev de¤il, haklar, çal›flma koflullar› ve ücret konusundaki iyilefltirme oldu¤unu, gerçekleflmemesi halinde ise grev karar›n› asmakta tereddüt etmeyeceklerini bildirdi. Ayçin’in konuflmas›, çal›flanlar›n alk›fllar›yla sona erdi. Eflit ifle eflit ücret istiyoruz Ayn› gün gerçeklefltirilen bir baflka iflyeri gezisi ise Uçufl ‹flletmedeydi. Hava-‹fl Genel Baflkan Yard›mc›s› Eylem Atefl; uçufl iflletme çal›flanlar›n›n koflullar›n› düzenleyen ve 105 olarak tan›mlanan maddelerin tümünün iflveren taraf›ndan reddedildi¤ini söyleyerek, yönetmeliklerin iflveren taraf›ndan tek tarafl› olarak de¤ifltirildi¤ine, dolay›s›yla çal›flanlar›n keyfi uygulamalar›n muhatab› oldu¤unu hat›rlatt›. “105 bizler için çok önemli, çünkü uçucu personel ifl yasas›nda tan›ml› personel de¤il. Uçucular›n çal›flma flartlar›n› iflverenlerin haz›rlad›¤› yönetmelikler belirliyor ve bu yönetmelikleri tek tarafl› olarak de¤ifltirme hakk›na sahipler. Pas haklar›ndaki k›s›tlamalar, bofl gün

Teknik A.fi.

tan›mlar›n›n yorumlanmas›, simülatör uçufllar›n›n mesaiye dahil edilmemesi gibi çal›flan aleyhine düzenlemelerin nedeni tek tarafl› olarak de¤ifltirilebilen yönetmelikler. Bizler için çok önemli olan görev ve gün tan›mlar›, görev dinlenme sürelerinin belirlenmesi, ancak toplu sözleflmeyle güvence alt›na al›nd›¤›nda biz çal›flanlar için sa¤l›kl› çal›flma koflullar›n› oluflturabilir.”

7

Belirli süreli sözleflmelilerin ücret farklar›na da de¤inen Atefl; bu statüde çal›flan yaklafl›k 4000 kifli oldu¤unu ve Hava-‹fl Sendikas›’n›n “eflit ifle eflit ücret” anlay›fl›ndan hareket etti¤ini belirtti. “Önümüzde iki seçenek var” diyen Atefl, “ya toplu sözleflmeyi dayat›lan flekliyle imzalayaca¤›z -ki bu durumda ücret ve sosyal haklardan korkunç bir geriye gidifl söz konusu olacak- ya da bir arada durarak sendikan›n ald›¤› eylemlilik kararlar›na uyarak haklar›m›z› koruyup gelifltirece¤iz.” dedi.


T‹S lehimize sonuçlanmad›¤› takdirde grevde kararl›y›z

Atilla Ünvan (Call Center Temsilcisi)

Öncelikle bu toplu sözleflmeden çok umutluyuz. Bu zamana kadar alamad›klar›m›z› bu dönem almak istiyoruz ve bu anlamda kararl› bir durufl sergilemeye çal›fl›yoruz. Özellikle son dönemde call center’a yeni bafllam›fl 300’ün üzerinde yeni arkadafl›m›z var. Onlar da bizim yapt›¤›m›z iflin ayn›s› yap›yorlar ama bizim ald›¤›m›z maafl›n yar›s›n› al›yorlar, nerdeyse hemen hepsi flehir d›fl›ndan geldiler ve büyük s›k›nt›lar› var; öncelikle onlar›n sorunlar›n›n çözülmesi gerekiyor. Toplu sözleflmede, bugün gelinen nokta aç›s›ndan bak›ld›¤›nda, iflverenin konuya olumlu yaklaflt›¤›n› düflünmüyoruz, arabulucu sürecinden de umutlu de¤iliz.

Muhtemelen iflveren toplu sözleflme masas›nda gösterdi¤i olumsuz tavr› sürdürmeye devam edecektir. Bu aflamada T‹S lehimize sonuçlanmad›¤› takdirde grev sürecine kararl›y›z. Birebir tüm arkadafllarla yapt›¤›m›z görüflmelerde ortaya flöyle bir sonuç ç›k›yor ki; olmazsa olmaz maddelerimiz yaflama geçmedi¤i takdirde grev kaç›n›lmaz.105 konusunda uçucu arkadafllar›m›z›n yan›nday›z, ücret maddesi yine önemli bir madde, bunun d›fl›nda flimdiye kadar kazan›lm›fl haklar›m›zdan herhangi bir geriye götürme çabas›n› da hiçbir flekilde kabul etmeyece¤iz.

T‹S’in nas›l sonuçlanaca¤›n› arabulucu de¤il, çal›flanlar›n iradeleri belirleyecek 8

fiu an da belirli süreli sözleflmeyle çal›flan çok fazla arkadafl›m›z var aram›zda. Bizlerde belirli süreli sözleflmeli olarak ifle girdik ve onlar›n geçti¤i benzer zor koflullardan biz de geçtik. fiu anda aram›zda bu flartlarda çal›flan çok fazla arkadafl›m›z var. Onlar da bizimle ayn› ifli yap›yor ve bizlerin ald›¤› ücretin neredeyse yar›s›n› al›yorlar. Bir di¤er önemli konu; dayat›lmaya çal›fl›lan esnek çal›flma. Esnek çal›flma, havayolu gibi özel flartlara sahip, “uçufl emniyeti” kavram›na sahip bir iflkolu için asla kabul edilemeyecek bir baflka konu. Sözleflmeyi bütünlüklü olarak de¤erlendirmek zorunday›z, o sebeple

tüm bölümlerde çal›flan arkadafllar›m›z›n çal›flma koflullar› bizler için önemli. Arabulucu süreçlerinin toplu sözleflmelere çok bir fley kazand›rmad›¤›n› önceki süreçlerden de biliyoruz. Arabulucu sürecini, iflverene taleplerimizin arkas›nda durdu¤umuzu göstermek için kullanaca¤›m›z haz›rl›k dönemi olarak görüyoruz. Bu, çal›flanlar›n kazan›mlar›n› birlikte mücadeleleriyle elde edebilecekleri bir süreç. Toplu sözleflmenin nas›l sonuçlanaca¤›n› arabulucu de¤il çal›flanlar›n iradeleri belirleyecek.

Arzu fiahin (Call Center Temsilcisi)

Hakl›y›z, haklar›m›z› istiyoruz Bu güne kadar hak etti¤imizden fazlas›n› hiç istemedik, flirketimizin daha da yükselmesi için hak etti¤imizden az›na raz› olduk. Geldi¤imiz noktada flunu gördük ki; bir gün karfl›l›¤›n› bulaca¤›n› umdu¤umuz özverimiz, görevimiz olmufl. fiirketimizi istenen noktaya tafl›m›fl olmam›za ra¤men hala

Gülbeyaz Efe (Uçufl ‹flletme Temsilcisi)

özveride bulunmam›z bekleniyor. Neden? Bu güne kadar ki T‹S toplant›lar›nda gördük ki, hak verilmez al›n›r. Gün, hakl› taleplerimizin ard›nda sonuna dek durma ve bu güne kadar harcad›¤›m›z eme¤i bundan böyle hakl› taleplerimizi almak için harcama günü.


Teknikte yaflananlar, insanlar›n bo¤az›na gelmifl durumda En önemli s›k›nt›lar›m›zdan biri, yapt›¤›m›z iflle k›yasland›¤›nda ald›¤›m›z ücretlerin az olmas›. Çok ifli az adamla yapmaya çal›fl›yoruz, yani ifl yükümüz çok fazla ve hâlâ daha çok ifl vermeye çal›fl›yorlar. Bizler, bu adaletsiz durumun düzeltilmesini istiyoruz. ‹fl yerinde kifliler aras›nda ayr›m yap›labiliyor. Sözleflmelilerle kadrolular aras›nda çok ciddi ücret farklar› oluflmaya bafllad›, bu durum çal›flma bar›fl›n› da etkiliyor. Sonra, iflyerine tafleronu sokmaya çal›fl›yorlar, bu durumda ayn› atölyede hem tafleron hem sözleflmeli hem kadrolu olarak üç farkl› çal›flma biçimi olufluyor. Belirli sürelilerin çal›flma koflul ve

ücretlerinin belirsiz sürelilerle eflitlenmesi bizler için olmaz olmaz bir konu. Son giren arkadafllar›n k›dem kay›plar› çok fazla. Ayn› ifli yapanlar›n birini % 50’den, di¤erini % 70 ‘den ifle bafllatm›fllar, bunlar›n bir standarda kavuflmas› gerek. Resmi arabulucunun, anlaflamam›fl iki taraf› anlaflt›rma gibi bir gücünün olu¤unu sanm›yorum. ‹flverenin masadaki tutumunu hep birlikte gördük, hiçbir maddede do¤ru dürüst bir teklifleri yok, bizlerin tekliflerini de geri çevirdiler. Anlaflmazl›¤›n ifle yans›mas› ise bizlere ba¤l›. Teknikteki durum insanlar›n bo¤az›na gelmifl durumda, tüm arkadafllar›m›z “ne yap›lacaksa var›z” diyorlar.

Enis Do¤uluay (Teknik Afi. Temsilcisi)

Maafllar›m›z zaman içinde eridi

Özlem Güler (Harbiye Sat›fl Müdürlü¤ü Temsilcisi)

K›demlerin, izin ve ücretlerin eflitlenmesi benim ve bölümümdeki arkadafllar›m›n öncelikli talepleri. Sakl› haklar›m›z›n korunmas› kayd›yla ücretlerde iyelefltirme istiyoruz. Eski zamanlarda THY iflçilerinin özel sektörle k›yasland›¤›nda iyi maafl ald›¤›n› söyleyebilirdik belki ama art›k böyle bir durum kalmad›, maafllar›m›z bugün itibariyle erimifl durumda. Bölümümüz çal›flanlar›n›n ortalama maafl› 1200 YTL. civar›nda ve ücretlerimizin neredeyse

üçte biri vergi vs. için kesiliyor. Önceki dönemlerdeki deneyimlerimize bakarak söyleyebilirim ki; arabulucu sürecinde olumlu bir geliflme kaydedilece¤ini düflünmüyorum. Bizler için as›l önemli dönem; arabulucudan sonra bafllayacak. fiimdiye kadar herkes geliflmeleri sessiz sakin izledi ama bundan sonraki süreçte THY çal›flan›, harekete geçmek için haz›r bir flekilde bekliyor.

Yönetimimiz ülkeyi ve flirketi pazarlamakla meflgul Teknik ve THY’nin bölümleri aras›nda hiçbir fark görmüyorum. THY Yönetimi siyasi iktidarla paralel bir tutum içinde. Hedefleri ülkeyi pazarlamak, ilk önce bu feodal ve geri zihniyetten kurtulmak gerekiyor. Bu anlay›fltan ne iflçilere ne köylülere herhangi bir fayda gelece¤ini düflünmüyorum. Kendileri çark›n difllisi olmufl durumdalar ve çal›flanlardan da öyle olmalar›n› bekliyorlar, bu zihniyetten hay›r gelmez. fiirkette flu an Havafl (tafleron), belirli süreliler ve belirsiz süreliler var, bunlardan sendikal› olanlar koflullar› aç›s›ndan daha iyi durumdalar. Eme¤imizin karfl›l›¤›n› alam›yoruz, çünkü havac›l›k gerçekten zor ve vas›f gerektiren bir iflkolu. Onlar ise kendi siyasi düflüncelerine uygun iflçi istiyorlar.

Arabulucu sürecinin uzlaflma noktas›nda faydal› olabilece¤ini sanm›yorum, çünkü arabulucu flimdiye kadar hiçbir toplu sözleflmeyi çözemedi. Bu, 12 Eylül yasalar›n›n iflçiler için getirdi¤i oyalama taktiklerinden baflka hiçbir fley de¤il. Türkiye’de zaten demokrasiden söz etmek mümkün de¤il. Toplum bir ç›k›fl ar›yor elbet ama kendi kaderini de baflkalar›n›n ellerine teslim etmifl durumda. Uygar insan yaflam› kolaylaflt›r›r, hayattan keyif al›r ve irade koyar. Ancak bizim yönetimimizin insanlar› dinlemek sorunlara çözüm bulmak gibi dertleri yok, flirketimizi ve ülkemizi pazarlamakla meflgul kendileri.

Coflkun Yüksel (Kargo iflçisi, Yedek Üye)

9


Tahammülümüz zorlan›yor, T‹S bir an önce sonuçlans›n

Yasemin Cayk›n (Harbiye Sat›fl Müdürlü¤ü Temsilcisi)

Personel yetersizli¤i, ifl huzuru önemli konular çünkü bizler, müflteri ile yüz yüze çal›fl›yoruz. Kendimize göre haklar›m›z olmas› gerekti¤ini düflünüyorum. Kötü bir gününüzde iflleminizi yapt›¤›n›z halde, yolcunun yapt›¤› espriye gülmeniz diye sizden savunma istenebiliyorsa o zaman benim ifl huzurum yoktur. Toplu sözleflmeye konusunda herhangi bir iyi niyet henüz göremedik. ‹nsanlar›n tahammül s›n›rlar› zorlan›yor, herkesin kendisine göre s›k›nt›lar›, ihtiyaçlar› var ve toplu sözleflmenin bir an önce sonuçlanmas›n› istiyorlar. Bu zamana kadar sessiz kalmam›z› yönetim sak›n yanl›fl anlamas›n, bu mutlaka bir yerden ç›kacak ve ifle elbet yans›yacak. Toplu sözleflme lehimize sonuçlanmad›¤› takdirde ifl bar›fl› da yok. Bunu kendim ve çal›flt›¤›m

bölümdeki arkadafllar›m ad›na rahatl›kla söyleyebilirim. 10 senedir THY’de çal›fl›yorum, çok dönem gördüm ancak hiç bu zamanki gibi bir dönem yaflamad›m. Siyasi iktidar ile THY yönetiminin birbirine bu denli paralel bir seyir izlemesi beni çok rahats›z ediyor. Y›llar›n› bu flirkete vermifl insanlar terfi alamazken, daha dün gelenler çabucak diledikleri pozisyona gelebiliyorlar. 10 yolcudan 9’unun THY ile ilgili flikayetlerini, serzenifllerini dinliyor olmak beni çok üzüyor. Yöneticilere de buradan seslenmek istiyorum; e¤er bu yaz›y› okurlarsa gelsinler ve yolcuya birebir hizmet veren sat›fl personelinin hangi flartlarda nas›l çal›flt›¤›n›, THY ile ilgili ne kadar a¤›r elefltirilere maruz kald›klar›n› görsünler. Kirada olanlar, çocuk okutanlar var, bu insanlar nas›l yaflas›n, açl›k s›n›r› 1.500 YTL.

Uçucular için 105, grev maddesi 10

Sendikam›z›n da üzerinde titizlikle durdu¤u, hatta ad› grev maddesi olarak geçen 105 bizim için öncelikli. Mesai saatleri, gün tan›m›, dinlenme süreleri, ayl›k ve y›ll›k uçufl limitleri gibi konular› 105 kendi içinde düzenliyor ve bar›nd›r›yor. Bu sebeple biz uçucular için 105 çok önemli bir madde. Arabulucudan umutlu de¤ilim çünkü yönetim, toplu sözleflme sürecinde iflçiye ve haklara bak›fl›n› aç›k ve net olarak ortaya koydu asl›nda, bunu tüm arkadafllar›m›zla birlikte gördük.

‹fl bar›fl› zaten flu anda da yok, sendikan›n çal›flanlarla birlikte ortaya koyaca¤› eylemliliklerle iflverenin tutumu de¤ifltirilebilir. Toplu sözleflmenin çal›flanlar lehine sonuçlanmamas›; ifl yavafllatma, ifl b›rakma gibi sonuçlara yol açacakt›r ve bence açmal› da. Ücret konusuna gelince, çal›flmam›z›n karfl›l›¤›n› ald›¤›m›z› düflünmüyoruz elbette, bu reel kay›p tespiti ile de ortaya konmufl durumda zaten.

Haflim Erdo¤an (Kabin Memuru)

105, güvenli uçufllar için olmazsa olmazlar›n talebi

Simay Çeken (Uçufl ‹flletme Temsilcisi)

105. madde bize göre her fleyden önce uçufl emniyetini kaps›yor. Uçucu personelin çal›flma ve dinlenme kriterlerinin uluslararas› standartlarda olmas›n› istiyoruz.105, güvenli uçufllar yap›labilmesi için olmazsa olmazlar›n talebi asl›nda. Mesela ayn› gün içinde iki kez görev alabiliyoruz, bunun olmamas›n› istiyoruz. Uçufl programlar› sürekli de¤ifltiriliyor, zaman zaman ifle geldi¤imiz saatte bile de¤ifltiriliyor. Samsuna gidecekken, kendinizi Londra’da bulabiliyorsunuz, dolay›s› ile sosyal hayat› da düzenleyemiyorsunuz. Tüm bu olumsuzluklar›n

giderilmemesi, elbette ifle yans›yacakt›r. Eskiden k›fl dönemlerinde biraz daha rahat uçufllar yaparken artan tarifelerden dolay› flimdi öyle bir noktaya geldik ki, k›fltan yaza zaten yorgun giriyoruz ve flimdi 12 ay boyunca yorgunuz. ‹fl yavafllatma m› olur daha radikal eylemler mi olur; onu flimdiden bilemiyorum ama iflveren konuflmay› ve uzlaflmay› reddetti¤i için çal›flanlar aras›nda ciddi tepkiler flekillenmeye bafllad›. Arkadafllar›m›z, “ne zaman bir fleyler yapaca¤›z” sorular›n› s›kl›kla yöneltiyorlar. Biz diyalogdan yanay›z ama zannediyorum ki, iflveren bizlerle ayn› fikirde de¤il.


a

n yu

uo m THY A.O. ve THY Teknik A.fi.’de neden grev aflamas›na gelindi? Ka

Türkiye Sivil Havac›l›k Sendikas›’n›n (Hava-‹fl) 16 Mart 2007 tarihinden bu yana, THY A.O. ve THY Teknik A.fi. iflyerlerinde 11.300 havac›l›k çal›flan› ad›na yürütmekte oldu¤u toplu ifl sözleflmesi görüflmeleri hiç arzu etmiyor olmam›za karfl›n grev aflamas›na gelmifl durumda. Grev karar›n›n al›nmas›ndan önceki son aflama olan resmi arabulucu süreci dün (27 Haziran) sona erdi ve THY A.O.’da 40 as›l, 3 geçici madde, THY Teknik A.fi.’de ise 36 as›l, 2 geçici madde üzerinde anlaflma sa¤lanamad›. Bu durumun bafll›ca sorumlusu THY A.O. ve THY Teknik A.fi. yönetimleridir. Her iki sözleflmede de, uyuflmazl›k maddelerinin yaklafl›k 20’ye yak›n› ücret ve ücrete iliflkin di¤er haklar ve sosyal yard›mlar ile ilgili maddeleri kapsamaktad›r. THY A.O. ve THY Teknik A.fi. yönetimleri, sözleflme görüflmelerinin do¤as›yla ve iyi niyetle ba¤daflmayacak bir biçim hem 60 günlük yasal görüflme süresi içinde, hem de resmi arabulucu sürecinin son toplant›s›na kadar, ücret ve ücrete ba¤l› maddeleri görüflmeyi kategorik olarak reddetmifltir. Her iki flirket yönetiminin son toplant›da getirdikleri, birinci y›l için yüzde 9 ikinci y›l için ise TÜFE oran›nda ücret art›fl› yap›lmas› teklifi sendikam›zca kabul edilmemifltir. Birikerek kronikleflen sorunlar THY A.O. ve THY Teknik A.fi. yönetimleri havac›l›k sektöründe k›sa vadeli ç›kar hesaplar›n›n uzun dönemli ç›karlarla uzlaflmayaca¤›n› göz ard› etmekte, insan faktörünü hiçe saymakta, personelini sürekli olarak horlayan, tehdit eden, cezalarla y›ld›rmay› yöneticilik sayan ve ça¤dafll›ktan uzak bir tutum izlemektedir. Toplu ifl sözleflmesinin hükümleri ihlal edilerek ve çal›flanlar›n r›zas› al›nmadan, fazla mesai yapt›rma, uçufl görev sürelerinin afl›lmas›na yönelik zorlamalar, hafta tatili kulland›r›lmamas› ve keyfi vardiya düzeni uygulamalar› devam etmektedir. fiirket yönetmelikleri toplu ifl sözleflmesinde yer alan hükümlere ra¤men, sendikan›n görüflü al›nmadan, sistematik bir biçimde tek tarafl› olarak de¤ifltirilmekte ve bu yolla çal›flanlar›n özlük haklar› ortadan kald›r›lmaktad›r. Her iki flirkette de uçufl emniyeti ve güvenli¤inin zafiyete u¤ratan tafleronlaflma uygulamas› yayg›nlaflt›r›lmakta ve tafleronlaflt›rma çal›flanlara karfl› s›k s›k bir tehdit unsuru olarak öne sürülmektedir. THY A.O.’da emeklilik süresi dolan personele yönelik, kanunsuz toplu iflten ç›karma uygulamalar› ve baflvurulan di¤er ak›l almaz bask›lar, hem deneyimli personelin kaybedilmesine, hem de ifl bar›fl›n›n bozulmas›na yol açmaktad›r. Bu uygulamalar›n kaç›n›lmaz sonucu olarak sosyal diyalog ve endüstriyel iliflkiler büyük yara almaktad›r. ‹dari sorunlar›n hemen hemen hiçbiri diyalog yoluyla çözülemedi¤i bir ortamda kimi düzenlemelerin toplu ifl sözleflmesine tafl›nmas› zorunlu hale gelmifltir. Üzerinde de¤ifliklik önerdi¤imiz idari maddelerin say›s› bu nedenle önemli ölçüde artm›flt›r.

Taleplerimiz ve uçufl emniyeti

Üyelerimizin ücrete iliflkin olmayan maddelerle ilgili talepleri yaln›zca ve basitçe kendileri için kimi ek sosyal haklar almakla s›n›rl› de¤ildir. Bu talepler her fleyden önce uçufl emniyetinin güçlendirilmesini, bilimsel çal›flmalar› ve yaflanm›fl ac› deneyimleri esas alan evrensel standartlara yükseltilmesini hedeflemektedir. Nas›l dünya üzerinde deprem tehlikesi alt›nda bulunan ülkeler aras›ndaki deprem riski s›ralamas›nda, ilk s›ralarda yer alan ülkemizde bilim d›fl› bir anlay›flla, “Bize bir fley olmaz,” denilerek yap› güvenli¤i göz ard› ediliyorsa, THY A.O. ve THY Teknik A.fi. yönetimleri de benzer bir biçimde keyfi ve tek tarafl› yönetmelik de¤ifliklikleri yaparak ve var olan toplu ifl sözleflmesinin hükümlerini bile ihlal ederek uçufl emniyetini zaafa u¤ratmaktad›r. Biz sivil havac›l›k iflçileri bu alaturka yönetim anlay›fl›n›n THY A.O. ve THY Teknik A.fi.’nin, sektörümüzün, onunla yak›ndan ba¤lant›l› turizm sektörünün ve genel olarak Türkiye ekonomisinin ufkunu karartmas›na izin vermeyece¤iz ve üzerimize düflen sorumlulu¤u yerine getirmekten kaç›nmayaca¤›z. Gerekti¤inde fedakârl›k yapt›k THY A.O. ve THY Teknik A.fi. iflçileri olarak sorumluluktan daha önce de kaçmad›k. 11 Eylül’de 2001 tarihinde ABD’de yap›lan terörist sald›r›lar›n ard›ndan havac›l›k sektöründe uluslararas› ölçekte yaflanan krizle birlikte THY çal›flanlar› bu büyük sars›nt›n›n atlat›labilmesi için, ürettikleri hizmetin kalitesinden hiç ödün vermeden kriz sona erinceye kadar ücretlerinden yüzde 10 oran›nda kesinti yap›lmas›n› kabul ettiler. Bu flekilde krizin afl›lmas›n›n ard›ndan flirket giderek daha fazla yat›r›m yapan ve buna karfl›n giderek daha fazla kâr eden bir havayolu haline geldi. Geçen y›l Avrupa Havayollar› Birli¤i, THY’yi Avrupa'n›n en h›zl› büyüyen, en az rötarla faaliyet gösteren ve en az bavul kaybeden flirketi olarak ilan etti. Elde edilen bu baflar› flirket yönetimine oldu¤u kadar flirketin çal›flanlar›na da aittir. Hatta flirket yönetiminin yapt›¤› birçok hata her seferinde çal›flanlar›n özverisiyle kapat›lm›flt›r. THY A.O. ve THY Teknik A.fi.’nin bu gerçekleri göz ard› etmeleri büyük bir hata olacakt›r. Emek üretkenli¤ine iliflkin bütün veriler hem THY A.O., hem de THY Teknik A.fi. çal›flanlar›n›n dünya ölçe¤inde bafla gürefltiklerini ve her iki flirkette de emek üretkenli¤inin sürekli olarak artt›¤›n› aç›kça ortaya koymaktad›r. Emek maliyetleri alan›nda ise tam tersi bir tablo geçerlidir. Avrupal› havayolu flirketleri aras›nda en yüksek ücret düzeyine sahip olan SAS’taki ortalama ücretler (fazla mesai, sosyal kesintiler ve di¤er ödemeler dahil) 100 kabul edilerek bir endeksleme yap›ld›¤›nda bu durum bütün aç›kl›¤›yla ortaya ç›kmaktad›r. Görüldü¤ü gibi Avrupa ölçe¤inde THY üç Do¤u Avrupa ülkesi havayolu flirketi ile birlikte en düflük ücret maliyetine sahip havayolu flirketleri aras›nda yer al›yor. Üstelik LOT, Malev ve Çek Havayollar› afl›r› personel istihdam›n›n getirdi¤i yükle bu avantaj› yeterince kullanam›yorlar. Bu da ücret maliyeti konusunda THY’yi Avrupa’da muazzam derecede avantajl› bir konuma yerlefltiriyor.

Grev bizim için amaç de¤il, kullanmak zorunda kalaca¤›m›z demokratik bir hakt›r

THY A.O. ve THY Teknik A.fi.’de grev karar› al›nmamas›na ve birikmifl sorunlar›n çözümüne giden yol, dayatma içermeyen, ça¤dafl bir sosyal diyalogun kurulmas›ndan ve iflverence sözleflmeyi bitirmeye yönelik ciddi nihai tekliflerin son güne b›rak›lmadan, sendikam›z›n kurullar›na ve üyelerine dan›flma f›rsat› verecek bir biçimde ortaya konulmas›ndan geçmektedir. Bu yap›ld›¤›nda sorunlar›n h›zla çözüldü¤ü ve her iki taraf› da mutlu edecek bir sonuca ulafl›ld›¤› görülecektir. Uyar›yoruz: Grev erteleme ifl bar›fl›na a¤›r bir darbe vurur

SAS Swiss Airlines KLM Air France Finnair ‹beria Austrian Alitalia British Airways British Midland Air Portugal Cyprus Airways Olympic LOT Polish Airlines Türk Hava Yollar› Malev Czech Airlines

100 94 91 89 81 80 78 77 76 66 61 58 53 40 39 34 24

Türkiye’de egemen olan k›s›tlay›c› ve antidemokratik yasalar nedeniyle hükümetlerin grev erteleme ad› alt›nda fiilen grev yasaklama Kaynak: Rigas Doganis, The Airline Business, “hak”k›n›n oldu¤unu ve bu “hak”k›n da gelmifl Routledge, ikinci bask› 2006, s. 134. geçmifl bütün iktidarlar taraf›ndan son derece kötü niyetli bir biçimde kullan›ld›¤›n› gayet iyi biliyoruz. THY A.O. ve THY Teknik A.fi. yönetimlerinin hükümetle iflbirli¤i halinde grevimizi ertelenme yoluna gitmeleri durumunda üyesi oldu¤umuz Uluslararas› Tafl›mac›l›k ‹flçileri Federasyonu’ndan (ITF) uluslararas› sendikal dayan›flmay› harekete geçirmesini talep edece¤iz ve konuyu Uluslararas› Çal›flma Örgütü’ne (ILO) tafl›yaca¤›z. Daha da önemlisi erteleme yoluyla sözleflmenin Yüksek Hakem Kurulu'na b›rak›lmas› halinde THY A.O. ve THY Teknik A.fi.’de ifl bar›fl›n›n çok a¤›r, uzun dönemli ve tamiri zor bir darbe alaca¤›n› vurgulamay› gerekli görüyoruz. THY ve Teknik A.fi. çal›flanlar› iflverenin uzlaflmaz tavr›na karfl› özverilerini ortadan kald›rd›klar› için oluflabilecek aksakl›klardan biz çal›flanlar de¤il iflveren sorumludur. Türkiye kamuoyunu ana ekseni uçufl emniyeti olan taleplerimize karfl› giriflilebilecek olas› bir yanl›fl bilgilendirme ve çarp›tma kampanyas›na karfl› uyan›k davranmaya, THY A.O. ve THY Teknik A.fi. çal›flanlar›n›n mücadelesine destek vermeye ça¤›r›yoruz. Toplu sözleflmenin geliflimi ile ilgili her türlü ayr›nt› için: www.havais.org.tr Lütfen destek mesajlar›n›z› havais@havais.org.tr adresine gönderin. Türkiye Sivil Havac›l›k Sendikas› (Hava-‹fl): Genel Merkezi ‹ncirli Caddesi 68/2 Volkan Apt. Bak›rköy / ‹STANBUL Tel: +9 0212 660 20 95 (Pbx) • Faks: +9 0212 571 90 51

THY A.O. ve THY Teknik Afi.’de neden grev aflamas›na gelindi? Yukar›da gördü¤ünüz; “THY A.O. ve THY Teknik Afi.’de neden grev aflamas›na gelindi?” bafll›kl› ilan, 13 ulusal gazetenin Türkiye bask›lar›nda 6 gün boyunca yay›nland›. Hava-‹fl Sendikas› imzal› ilanda, THY ve Teknik Afl. çal›flanlar›n›n uzlaflmazl›kla sonuçlanan toplu sözleflme sürecinde grev aflamas›na nas›l geldi¤i özetlenirken, çal›flanlar›n bundan sonra özverilerini ortadan kald›rd›¤› tüm kamuoyuna duyuruldu. Afla¤›da Hava-‹fl Sendikas›’na gelen pek çok destek mesaj›ndan bir kaç›n› bulabilirsiniz.

Çocuklar›n›za daha iyi bir yaflam için sürdürdü¤ünüz kavgay› sonuna kadar destek‹iyorum Ben 2002-2005 y›llari arasinda THY yer hizmetlerinde görev alan tafleron flirket STFA’n›n ‹zmir Adnan Menderes Hava‹iman›’nda yaklafl›k 4 y›l hizmet vermifl ve sendikaya ad›m›n› ilk atan personelden biriyim. ‹flimde çal›flt›g›m sürece devamli olarak hak aramak adina yap›lan bütün faa‹iyetlere kat›ld›m ve müdür postabafl› flef pozisyonunda kim olursa olsun flube baflkan›m›z Hasan Coflkun dahil olmak üzere herkese hak aramak adina do¤ru bild‹¤imi her zaman söyled‹m. fiahs›m ad›na send‹kaya k›rg›n›m ama

az önce gazeteyi elime ald›¤›mda yar›m sayfal›k ilan› görünce keflke ben de orada olsaydim ve o insanlar› yaln›z b›rakmay›p yap›lacak her türlü eylemin parçasi olmay› arzu ettim. Ne kadar dünya görüfllerimiz ayr› olsa da iflçinin, ezilenin, y›pranan›n yan›nda olan onlar için hayat›n› bile feda edeb‹lecek Atilay Ayçin beye flükranlar›m› sunar›m. Unutulmas›n ki personel birlik olur yumru¤u b‹r yere vurmasi ha‹inde kazanamayaca¤›n›z h‹ç bir emek savafl› olamaz. Sayg›lar›mla, Adem Düzbiçer

Say›n Atilay Ayçin Baflkan Toplu ifl sözleflmesi ile ilgili geliflmeleri ve mücadelenizi,yay›nlad›klar› kadar› ile bas›ndan ve sitenizden izliyorum. Hakl› mücadalenizi DESTEKL‹YOR, bir emekli olarak bulundu¤um ortamlarda, bu mücadelenin nedenlerini ve karfl› anlay›fl› sergilemeye çal›fl›yorum. Bu konuda benim akl›ma gelmeyen, yapabilece¤im bir görev

olursa beni bilgilendirmenizi bekliyorum. Sistemin ‹⁄D‹fi edemedi¤i tek iflçi sendikas›, HAVA-‹fi Sendikas›n› en içten duygular›mla kutluyor, baflar›lar›n›z›n devam›n› diliyorum. Nihat Erdo¤an Petrol-‹fl Sendikas› ‹ZM‹R fib. Emekli Bflk.

11


Ücret art›fl› talebimiz ve THY Yönetiminin net kâr marj› çarp›tmas›

12

Sadece Hava-‹fl üyelerinin de¤il, geçen hafta yapt›¤›m›z kamuoyu duyurusuyla art›k bütün Türkiye’nin de bildi¤i gibi, THY yönetimi resmi arabulucu sürecinin son toplant›s›na kadar ücret ve ücrete ba¤l› maddeleri görüflmeyi kategorik olarak ve iyi niyet ilkelerine bütünüyle ayk›r› düflen bir biçimde reddetti. ‹flveren taraf› ücret ve ücret ba¤l› maddeleri somut bir biçimde ve ciddi bir tutumla tart›flmay› reddettiyse de, sözleflme görüflmelerini izlemifl olan üyelerimizin de birebir tan›k olduklar› gibi ücret art›fl› konusunda mesajlar vermeyi ihmal etmedi. Ne var ki, aç›k sözlülük THY yönetiminin erdemlerinden biri olmad›¤› için, bu konudaki niyetlerini hiçbir zaman aç›kça dile getirmediler, bir tür vur-kaç takti¤ine baflvurarak zaman zaman belirli iddia k›r›nt›lar›n› ortaya att›lar ve sonra bu k›r›nt›lar› tutarl› bir bütün içinde savunmaktan kaç›narak konuyu de¤ifltirdiler. THY yönetiminin görüflmeler s›ras›nda ücret art›fl› konusunda söylediklerini birkaç cümle ile özetlemek mümkün: “THY bizim yönetimimiz alt›nda baflar›dan baflar›ya kofluyor. Bu flirket ilk kez bizim yönetimimiz alt›nda faaliyet kâr› elde etmeye bafllad›. Ne var ki, net kâr marj›m›z hâlâ çok düflük: yüzde 2’nin biraz üzerinde. Lufthansa’n›n ise yüzde 10’a yak›n. Bizim net kâr marj›m›z çok az. Gerçekte bu oran›n yüzde 20’ler düzeyinde olmas› gerekir. O nedenle ücret art›fl› konusunda bu talepleri karfl›lamam›z kesinlikle mümkün de¤il.” Net kâr marj› ile ilgili anlaml› sonuçlar alabilmek için bu oran›n ayn› ifl kolundaki flirketlerle ve flirketin

geçmifl dönemleriyle karfl›laflt›r›lmas› gerekir. Günümüzde uluslararas› havayolu flirketleri için net kâr marj› ortalamas› yüzde 4,05 düzeyinde. ‹flveren taraf› uluslararas› havayolu flirketleri için geçerli olan ifl kolu ortalamas›n› göz önünde bulundurmam›fl ve bugün için geçerli ortalaman›n befl kat›n› normmufl gibi göstermeye çal›flm›flt›r. Kuflkusuz bu durum bilgi eksikli¤inden kaynaklanmamaktad›r. Söz konusu olan sendikam›z› ve üyelerimizi aldatmaya yönelik bilinçli bir çarp›tmad›r. fiimdi biz burada dural›m ve söz gerçeklere, rakamlara b›rakal›m. ‹fle THY’de net kâr marj›n›n geliflimi gösteren rakamlarla bafllayal›m.

Uluslararas› havayolu flirketleri için net kâr marj› ortalamas›

fiimdi de Avrupa’n›n önde gelen di¤er uluslararas› havayollar› ile k›yaslad›¤›m›zda THY’nin net kâr marj› aç›s›ndan nerede oldu¤una bakal›m.

Daha fazla söze gerek yok. Gerçekler ve rakamlar net ve yal›nd›r. Hava-‹fl üyeleri bu verilerden gerekli sonuçlar› ç›karacak, tutumlar›n› ona göre belirleyecektir.


‹brahim Yüksel 1969-2007 Görevi: Push-Back Operatörü Ölüm Nedeni: Afl›r› stres ve yorgunluktan görevi bafl›nda kalp krizi

Sevgili ‹brahim; Toplu sözleflme masas›nda, THY yönetimiyle tetikçi olarak anlaflma yapan Rahmi C›b›ro¤lu aynen flöyle diyordu: “THY A.O. hastane mi çal›flt›r›yor? Ameliyat paras›n› da m› biz verece¤iz?” Yan›nda oturan THY yönetimi de, büyük bir hayranl›kla “ne büyük adam, ne güzel konufluyor, iyi ki bu adam› tutmufluz” edas›yla kas›l›yordu. Sen vefat›nla bu insanlara en güzel, en ac› cevab› verdin. Onlara dedin ki; “siz görevinizin bafl›nda çal›flanlar›n›z› koruyam›yorsunuz, meydanlarda, flehir ofislerinde hiçbir sa¤l›k önlemini almay›p, müdahale ettiremiyor, “her fley Allah’tan” diyorsunuz, ama bir gün siz de yüce Allah’tan cevab›n›z› alacaks›n›z. Sevgili ‹brahim; Keflke sen vefat etmeseydin de, bizler senin vefat tazminat›n›n 10

kat› paray› 5 ayda kazanan bu flah›slardan, bu haklar› söke söke alsayd›k. Ve söz veriyoruz, alaca¤›z. 1 y›ld›r Ankara ‹stasyon ve Sat›fl Müdürlü¤ü sadece bir doktorla hizmet veriyor. Yaz›lan yaz›lara gelen cevap, doktor bulamama. Herhalde t›p fakültelerinden yeni mezun olacak doktorlar› bekliyorlar. Ankara’da görevli doktorun çal›flma saatleri: 08:30-11:00 Ankara Sat›fl 13:00-17:00 Meydan Bu demek oluyor ki; meydanda çal›flanlar 17:00, ertesi gün 13:00 saatleri aras›nda, sat›fl ofisinde çal›flanlar 11:00- 20:30 saatleri aras›nda kesinlikle hastalanmayacaklar, kalp krizi geçirmeyecekler. fiayet meydanda rahats›zlanan olursa, öncelikle CIP salonu önünde rahats›zlans›nlar ki, orada yolcu olarak bulunan doktorlar müdahil olabilsinler. ‹flte h›zla büyüyen (çal›flanlar taraf›ndan büyütülen) fakat ifli bilmeyen yöneticilerce THY A.O. çal›flanlar›n›n içine düflürüldü¤ü durum bu. Sevgili ‹brahim Kardeflimiz; “Nur içinde yat, mekan›n cennet olsun.” Geride b›rakt›¤›n ac›l› efline ve üç yavrumuza da yüce Allah uzun ömürler versin. KALB‹M‹ZDES‹N… Hava-‹fl Sendikas› Ankara fiube Yönetim Kurulu

13


Hava-‹fl Sendikas› T‹S’i Anadolu’daki çal›flanlarla da de¤erlendirdi

14

Hava-‹fl yöneticileri; Diyarbak›r, Malatya, Bodrum, Dalaman, Kayseri, Adana, Antalya, ‹zmir, Ankara illerinde 2 hafta boyunca iflyeri toplant›lar› düzenlediler.

Hava-‹fl Sendikas› Baflkan› Atilay Ayçin ve Baflkan Yard›mc›s› Eylem Atefl; Haziran ay›nda Anadolu’daki iflyerlerine giderek, toplu sözleflme ve uyuflmazl›k maddeleri ile ilgili bilgi vererek, çal›flanlar›n sorunlar›n› dinlediler. Hava-‹fl yöneticileri; Diyarbak›r, Malatya, Bodrum, Dalaman, Kayseri, Adana, Antalya, ‹zmir, Ankara illerinde 2 hafta boyunca iflyeri toplant›lar› düzenlediler. Eylem Atefl; toplu sözleflme sürecindeki Anadolu izlenimlerini flöyle özetliyor: “Birçok istasyonda bütün üyelerin kat›l›m› ile yapt›¤›m›z iflyeri ziyaretlerimiz THY ve Teknik Afi’ de yükselen mücadeleyi görmemiz aç›s›ndan anlaml›yd›. Sanki de¤iflen sadece yüzler ve flehirlerdi, çünkü çal›flanlar›n ortak bir paydas› vard› art›k: Mutsuzluk, huzursuzluk,stres ve sürekli

artan ifl bask›s›… ‘Aya¤›m›z geri geri gidiyor, iflverenin nefesini sürekli ensemizde hissediyoruz, her sabah bugün hangimizi nereye sürecekler kayg›lar›yla bafll›yoruz güne ya da bu hafta iznimi kullanabilecek miyim, bugün hangi yolcu kimin akrabas› oldu¤unu söyleyerek hakaretler ya¤d›racak?’ diyerek kayg›lar›n› anlat›yorlard›. Karikatüristlere afifller haz›rlat›p hizmet zincirinin her noktas›nda güleryüz ve özveri bekleyenler, öncelikle insan onurumuza yak›fl›r tav›rlar içinde olsunlar’ diyorlard›. Anadolu’da sonu gelmek bilmeyen kurals›zl›¤›n, ‘istedi¤im gibi yönetirim’ anlay›fl›n›n karfl›s›nda toplu sözleflmeye, sendikas›na inanc›n› her f›rsatta dile getiren üyelerimiz, kendilerine ra¤men bu flirketi bilimsellikten uzak anlay›fllarla yönetmeye çal›flanlara karfl› birlikte ve birlikle al›nacak her türlü karara kat›lacaklar›n› tekrar tekrar dile getirdiler.” Daha ne kadar esnek çal›flabiliriz? Anadolu’dan bir baflka ses ise Gaziantep sat›fl trafik personeli ve Gaziantep sendika temsilcisi Serap K›l›ç’tan. Yetersiz personel sebebiyle artan ifl yükü, izinlerin kullan›lamamas›, dinlenme odalar›n›n yetersizli¤i gibi problemleri s›ralayan K›l›ç sözleflmeyle ilgili olarak ise, “bizler çok daha olumlu bir sözleflme bekliyorduk ancak flu ana kadar geliflmeler, taleplerimiz ve beklentilerimiz do¤rultusunda olmad›. Personel, özellikle ücretlerden kaynakl› hayal k›r›kl›¤› yafl›yor çünkü bir emek veriliyor ve o eme¤in karfl›l›¤› al›ns›n isteniyor. Özellikle bu konuda çal›flanlar isyanlarda.” diyor. Kazan›lm›fl haklar›ndan taviz vermeyece¤ini bir kez dana hat›rlatan K›l›ç, soruyor. “Toplu sözleflmede flimdiye kadar iflvereninin mazeret ve gerekçelerini dinledik ama bizlerin ihtiyaçlar›yla da ilgilenilmeli. Daha ne kadar esnek çal›flabilir, sosyal haklar›m›z daha ne kadar t›rpanlanabilir, ücretler daha ne kadar geriye götürülebilir? Çal›flanlar olarak art›k buna bir son verilsin istiyoruz.”


“105” NED‹R? T‹S görüflmeleri, izleyenlere bazen trajikomik sahneler sundu. ‹zlemeye gelenlerin flaflk›nl›klar›n› gizleyemeyip tepkiler verdi¤i anlar oldu. Kat›lan iflçiler bazen dayanamay›p sendika yöneticilerinden söz alarak yaflad›klar› örnekleri anlatt›lar. Çal›flma koflullar›yla ilgili bir tart›flmada iflveren masas›n›n flefi Rahmi C›b›ro¤lu; “ne yapal›m bunlar Türkiye’nin koflullar›, Türkiye’deki doktor da, mühendis de bat›ya göre kötü koflullarda çal›fl›yor…” diyerek mevcut koflullar› savundu¤u zaman söz isteyip özetle flunlar› anlatmaya çal›flm›flt›m: Türkiye’deki mühendis, doktor hangi meslek sahibi olursa olsun, ondan Türkiye’nin koflullar›nda hizmet beklenir. Bir doktor bir gün Ankara’da, bir gün Newyork’ta, daha sonra Londra’da hasta tedavi etmez. Mühendisten Londra koflullar› ve ölçüsünde hizmet üretmesi beklenmez. Bizi baflka mesleklerle bu bak›mdan karfl›laflt›ramazs›n›z. Havac›l›k bu aç›dan farkl›d›r. Evrensel koflullarda hizmet üretmek zorundas›n›zd›r. Bir gün Londra’da ertesi gün Moskova’da ya da çok daha ilkel koflullardaki bir meydanda; belki kabile çat›flmalar› içinde otele giderken kurflunlanma riskiyle Afrika, ya da Asya’da, ama o koflullarda dahi ayn› düzeyde hizmet üretmeniz beklenir ve küçücük hatalar›n bedeli çok a¤›r olur. Doktor bir seferde bir kiflinin yaflam› ile ilgili hata yapabilir. Bizim hatam›z 150-300 insan›n yaflam›na mal olacak bir hata olabilir. Devaml› vitrinde ve hatas›z ifl yapmak durumunda olan bir ifl koludur havac›l›k. Dolay›s›yla ücretlendirilmesi de, koflullar› da evrensel koflullara uymak, en az›ndan yaklaflmak zorundad›r. Karfl› masada oturanlar havac›l›k kültürleri kadar bu fark› alg›lad›lar kuflkusuz. Meslekleri “havac›” olanlar ise durduklar› yerden nas›l bir gözlükle bak›yorlarsa o kadar…

Baflka bir örnek de de¤erli hukukçumuz Abdi Pesok’tan aktaray›m... Say›n Pesok bir görüflmede “karfl› masaya” y›llar önce Erzurum’da ilk defa bir fabrikada toplu ifl sözleflmesi s›ras›nda yaflananlar› anlatm›flt›. Fabrika sahibi, yafll› iflveren Say›n BALTACIO⁄LU’nun sendika yöneticilerine, “yani siz flimdi bu benim iflçilerimin, ki bunlar›n babalar› da benim yan›mda çal›flm›fllard›, verece¤im ücrete itiraz edeceklerini, kabul etmeyip çal›flmayacaklar›n› m› söylüyorsunuz?” diyerek görüflmeleri flaflk›nl›kla karfl›l›yormufl. De¤erli Avukat Pesok sakin ve bilge üslubuyla, “say›n Baltac›o¤lu’nu rahmetle an›yorum, bugün onu anlayabiliyorum, çünkü yaklafl›k 30 sene önceydi ve Erzurum gibi bir yerdeki fabrikada ilk defa bir toplu sözleflme görüflmesi yap›yorduk. Ama, biz flimdi THY’de 21. dönemi tart›fl›yoruz, sizi anlamakta güçlük çekiyorum!” diyerek sadece “karfl› masaya” de¤il herkese eflsiz bir hukuk ve ça¤dafll›k dersi veriyordu… ‹flveren “idari maddeler” diye tan›mlanan asl›nda flirketin geliflen ça¤dafl evrensel koflullara göre düzenlenmesi, ça¤a ayak uydurmas› demek olan düzenlemeleri tart›flmak dahi istemiyor. Nedir bu “idari maddeler”? Uçucular›n çal›flma koflullar›n›n düzenlendi¤i “olmazsa olmaz” grev maddemiz 105 nedir? • Dünyan›n her yerine sefer yapan flirketimizin uymak zorunda oldu¤u ve dünyan›n her yerinde esas olarak ayn› olan çal›flma ve dinlenme koflullar›d›r 105. • fiirket yöneticilerinin b›rak›n evrensel koflullar›, kendi istedi¤i gibi tek yanl› düzenleyip yay›nlad›¤› ve ona bile uymak disiplinini göstermedi¤i, çal›flanlar›n sa¤l›¤›n›

Bahad›r Altan Kaptan Pilot - Uçufl ‹flletme Temsilcisi

Dünyan›n her yerine sefer yapan flirketimizin uymak zorunda oldu¤u ve dünyan›n her yerinde esas olarak ayn› olan çal›flma ve dinlenme koflullar›d›r 105.

15


Peki bu denli bir yo¤unlu¤a gerek var m›d›r? Tek kelimeyle HAYIR. Personel de yeterlidir ekipman da. Ama flirketi yönetenlerin, insan› öne ç›karan, çal›flana de¤er veren, eme¤ine sayg› duyan bir anlay›fl› olmad›kça, bir aksakl›¤›n kurals›zl›¤›n önünü kesseniz di¤eri ç›kmaktad›r. Bu nedenle kurals›zl›¤a, haks›zl›¤a, adaletsizli¤e karfl› sürekli mücadele etmek durumunday›z.

16

T‹S’de yaz›l› olmayan hiçbir hakk›n iflverence dikkate al›nmamas›n›n, verilen sözlerin tutulmamas›n›n ad›d›r 105.

ve yolcular›n güvenli¤ini riske att›¤›, bu yüzden cezalar ald›¤› dinlenme ve çal›flma süreleridir 105. • Ayn› ifli yapt›¤›n arkadafl›n›n senden %40 az ücret almas›n› kabul etmemektir 105. • Daha az arkadafl›m›z›n kanser olmas›, daha az kalp ameliyat› ve beyin kanamas›d›r 105… • Adaletli, bütün bir aya dengeli da¤›lan, az de¤ifltirilen, programl› uçufllard›r 105. • T‹S’de yaz›l› olmayan hiçbir hakk›n iflverence dikkate al›nmamas›n›n, verilen sözlerin tutulmamas›n›n ad›d›r 105. Tepkileri sönümlemek için çok fazla dikkat edip özenerek yapt›klar› haziran program›ndan örnekler dudak uçuklatacak düzeydedir. Günde 5 bacak uçufl yoktur belki ama üç gece,dört gece üst üste, gündüz dinlenme koflullar›n› sa¤lamaktan uzak otellerde, sabah uçufltan gelip ayn› günün akflam› tekrar gece boyunca süren; bir sonraki gün yine sabaha kadar maximum limitlerde uçufllar “planlad›lar”. Biyolojik s›n›rlar› zorlay›p aflan ve yönergeye tabii ki “uyan” uçufllar yapt›r›l›yor flimdi de. Bu “planlaman›n” örneklerini bilim insanlar›na da, bat›daki uçufl planlamac›lar›na da inceletiyoruz. Böyle bir görev serisinin sonunda, “sabah 02-03’lerde kalk›p sefere gelen ekibin kulland›¤› uçakta olmak ister misiniz?” diye de soruyoruz! Ayl›k program›n› alan uçufl ekibi sürekli hesaplama yapmak; neredeyse tamam›n›n sonradan de¤iflmesiyle hangi kural› ihlale sürüklendi¤ini kontrol etmek durumunda kalmaktad›r. Ekip planlama ve ekip tahsis çal›flanlar›, bu yönetim anlay›fl›n› ay›b›n› kapatmak için ç›rp›nmaktad›r.

• BU MÜCADELEN‹N VE ÇALIfiANLARIN DAYANIfiMASININ ADIDIR 105. Uçucular son T‹S görüflmesine iki tarafl› pankartlarla geldiler. Bir yüzünde “105 gülen yüzümüzdür, 105 onurumuzdur, 105 sa¤l›¤›m›zd›r” arka yüzünde ise “105 yoksa özveri de yok”, “105 yoksa bar›fl da yok” yazan pankartlarla sessizce masadaki yöneticilerine mesaj iletmeye çal›flt›lar. ‹flveren taraf›n›n tavr›na göre arka yüzünü çevirdiler pankartlar›n. Mesaj›n al›nmad›¤›, anlafl›lmad›¤› kesin! 105 ile uçucular›n çal›flma ve dinlenme sürelerini tart›flmaya bile yanaflmad›lar. Ama kesin olan bir fley daha var: Uçucular 2006 yaz›n› unutmad›, yar›n hangi kurals›zl›¤› bask›yla, cezayla, iflten atma tehditleriyle dayatacaklar› konusunda yönetime kesinlikle güven duymuyor. Bunu masada da çok net söylediler. fiimdilerde bu pankartlar›n sadece arka taraftaki yüzü okunuyor uçufl iflletmede! • 105 YOKSA ÖZVER‹ DE YOK! • 105 YOKSA BARIfi DA YOK! ‹flveren ve yüklü bir ücretle atad›¤› temsilcisi, sendikam›z› salt ücret sendikac›l›¤›na s›k›flt›rmak ve onu da bizlerin, çal›flanlar›n gözünden uzak, kapal› kap›lar ard›nda yapmak istiyor. Hava-‹fl demokratik, kat›l›mc› duruflu gere¤i, üyesine kapal› hiçbir tart›flmaya kat›lmama karar›ndad›r ve bunu da ilan etmifltir. fieffaf, kendine ve üyesine güvenen mücadele çizgisini sürdürmede kararl›d›r. Geçmiflte oldu¤u gibi flirketin gelece¤ini de siyasi iktidarlarca atanan, gelip geçici yöneticilerden daha fazla düflünmektedir. Böyle oldukça da sonuç ne olursa olsun kazanan ulusal havayolumuz ve onu bu günlere özveriyle tafl›yan biz çal›flanlar olacakt›r.


Duygusal eme¤in ticarileflmesi Sürekli gülümsemeli mi? “Duygusal eme¤in ticarileflmesi.” Bu ilginç kavramla yaklafl›k 4 y›l önce Cardiff Üniversitesi’ndeki Uluslararas› Denizciler Araflt›rma Merkezi’nde haz›rlanm›fl bir çal›flmay› okurken karfl›laflt›m. Söz konusu çal›flma Merkezin Müdür Yard›mc›s› Dr. Minghua Zhao taraf›ndan, kad›n denizcilerin turizm amaçl› yolcu gemilerindeki çal›flma ve yaflama koflullar›n› araflt›rmak amac›yla bafllat›lm›fl ve “duygusal emek” bafllang›çta araflt›rman›n bir boyutu olarak düflünülmemifl. Ne var ki Dr. Zhao araflt›rmas›n› ilerlettikçe turizm gemilerinde ücretlerin düflük tutuldu¤unu ve a¤›r yorgunlu¤a karfl›n çal›flanlardan gülümser bir yüz ve mutlu bir görünüfl talep edildi¤ini ve bunun çok önemli sonuçlar do¤urdu¤unu fark etmifl. Raporda flöyle deniliyor: “Gemi turizmi flirketlerinin müflterilerinin tatil talebini karfl›lamak için önerdikleri ürünün içinde gülümseme hayati bir yer tutar. Seyahat acentelerinin raflar›nda, gemi turizmi flirketlerinin broflürlerinde, gazetelerdeki reklamlarda, televizyonlardaki seyahat pazarlama dizilerinde hep denizcilerin gülümseyen yüzleri sergilenir. “Bu gülümseyen yüzler bir mesaj vermeyi, bir izlenim b›rakmay› amaçlar: turizm gemilerinde yolcular kendi tatillerinden ve e¤lencelerinden ne kadar keyif al›yorlarsa, denizciler de çal›flmaktan o kadar çok keyif al›rlar. “Oysa turizm gemilerinde çal›flmak denizciler için son derece a¤›r bir ifltir. Sendikalar ile gemi sahiplerinin paylaflt›¤› tek bir kan› varsa, o da budur.” Sürekli gülümseyen bafl garson Sam… Çal›flmada ele al›nan örneklerden biri Taylandl› bir bafl garson olan Sam. Bu kifli, yolcular›n en sevdi¤i denizcilerden biri. Her yolculukta en büyük bahflifli o topluyor. Geminin ana restoran›nda, bütün öteki garsonlar gibi, o da haftan›n yedi günü, günde 11-12 saat çal›fl›yor. Ancak Sam’i ötekilerden ay›ran “müthifl haf›zas›” ve “iç aç›c›

gülümsemesi”. Hep restoran›n kap›s›nda duruyor, her yolcuyu nefleli bir flekilde “günayd›n” ya da “tünayd›n” diyerek karfl›l›yor. Birçok yolcunun ad›n› hat›rl›yor, neyi sevip neyi sevmediklerine dikkat ediyor, aileleri hakk›nda sorular soruyor… Tam bugünkü THY yönetiminin istedi¤i türden bir çal›flan. Ancak Dr. Zhao raporda flöyle diyor: “Ne var ki, görünüflte her zaman mutlu ve gülümseyen bir insan olan bu bafl garson, kaptan köprüsünün alt›nda sakin bir ofiste yapmakta oldu¤umuz iki saatlik görüflme ilerledikçe baflka bir insana dönüflüyordu. Bak›n Sam, Cardiff Üniversitesi’nin uzmanlar›na neler söylemifl: “Çok a¤›r bir ifl. ‹fl bitti¤inde, kamarama döndü¤üm zaman kendimi hep bitkin hissediyorum. Siz belki ikram sektörünü tan›mazs›n›z. Restoran bir sahnedir, bir flovdur. Bizse birer oyuncu. ‹nan›n bana, sadece insanlara selam vermek, gülümsemek, onlarla sohbet etmek ve buna benzer fleyler bile insan› bitap düflürebilir.” Duygusal eme¤in ticarileflmesi; liberalizasyonun sonucu müflteri ile do¤rudan temas halinde olan ve üzerinde sürekli gülümseme bask›s›n› tafl›yan THY çal›flanlar›n›n Sam’in sözlerini okuyunca, “Evet, bizim durumumuz da aynen böyle,” dediklerini duyar gibi oluyorum. “Duygusal eme¤in ticarilefltirilmesi” hem turizm gemilerinde, hem havayolu flirketlerinde hem de di¤er sektörlerde liberalizasyonun, kurals›zlaflt›rman›n ve buna ayak uydurabilmek için flirketlerin sürekli olarak içinden geçtikleri yeniden yap›lanma süreçlerinin bir sonucu. THY’de iflçileri sürekli gülümsemeye ça¤›ran afifller yeniden yap›lanman›n bütün yükünün iflçilerin omuzlar›na daha fazla y›k›ld›¤›n›n, çal›flman›n fiziksel zorluklar›n›n yan› s›ra duygusal güçlüklerinin de gider artt›¤›n›n kan›tlar›. Dr. Minghua Zhao’nun çal›flmas› “Seafarers on Cruise Ships: Emotional Labour in a Globalised Labour Market”.

17


Teknisyenlerin kaderi SHGM’ye b›rak›lamaz Kaya Say›n Hava-‹fl Teflkilatland›rma Sekreteri

18

Hava Arac› Bak›m Personeli Lisans Yönetmeli¤i (SHY 66-01) 16 May›s, S›nav Talimat› 29 May›s, Ticari Hava Tafl›ma ‹flletmeleri Yönetmeli¤i (SHY 6A) 1 Haziran 2007 tarihinde yürürlü¤e girmifltir. 28 A¤ustos 1996 tarihinde yürürlü¤e giren Havaalanlar› Yer Hizmetleri Yönetmeli¤i’nde hiçbir de¤ifliklik olmam›flt›r. Sivil Havac›l›k Genel Müdürlü¤ü bir duyuru ile 16 May›s 2007’de Hava Arac› Bak›m Personeli Lisans Yönetmeli¤i’nin yürürlü¤e girdi¤ini duyurmufltur. Bu duyuruda JAA / EASA 66 dökümanlar› kapsam›nda bir güncelleme ile SHY 66’n›n yeni fleklinin ortaya ç›kt›¤› ifade edilmifltir. Halbuki JAA/ EASA 66 dökümanlar› 28 Kas›m 2003 tarihinde JAA taraf›ndan kabul edilmifltir. duyuruda onaylay›c› personelin lisansland›r›lmas› ve kategorilendirilmesi

konusundaki de¤iflikliklerin ülkemizde uygulanmas› hususunda ihtiyaç duyulan çal›flmalar›n tüm ilgili kurum / kurulufllar›n ve meslek gruplar›n›n kat›l›m›yla gerçeklefltirildi¤i ifade edilmifltir. Teknik A.fi. E¤itim Müdürlü¤ü, Kalite Güvence Müdürlü¤ü, UTED-TALTA ve Hava‹fl’in ortak bir çal›flma yapmas› imza ile karar alt›na al›nmas›na ra¤men Hava-‹fl, Sivil Havac›l›k çat›s› alt›nda yap›lan çal›flmalar›n d›fl›nda b›rak›lm›flt›r. Duyurunun SHGM internet sitesinde yay›nlanmas› ile birlikte bir de genelge yay›nlanm›fl ve teknisyenlerin ma¤duriyeti tescillenmifltir. Halbuki genelgenin duyuru k›sm›nda ifade edilen bu konuda herhangi bir aksakl›k yaflanmamas› fleklindedir. Tüm havac›l›k iflletmeleri ve ilgili bak›m personeline yay›nlanan bu genelgede 1962’den beri yürürlükte olan SHDT-35’‹N SHY 66 32. maddesine göre yürürlükten kald›r›ld›¤› ifade edilmifltir. Yine ayn› genelgede SHY 66 geçici md. 4’te belirtilen SHDT35 lisans›na sahip olan kiflilerin 1 Haziran 2008 tarihine kadar onaylay›c› personel olarak yetkilendirilebilece¤i ifade edilmifltir.


Bu ifadelerden anlad›¤›m›za göre örne¤in; 1 Haziran 2008 tarihinde II. S›n›f Uçak Bak›m Lisans›’na sahip olan bir kiflinin lisans›n› SHY 66’ya göre yeniden kategorilendirilip dönüfltürülmedi¤i zaman, lisans›n› kaybedece¤i ve 145 bak›m onayl› bir kuruluflta yetkilendirilemeyece¤i fleklindedir. E¤er 1 Haziran 2008 tarihine kadar dönüfltürülürse, lisansa sahip olan kiflinin lisans›n›n geçerlili¤i SHY 66 md.8(2) göre, “bu lisans 5 y›l için düzenlenir” demektedir. Ancak SHY 66 md 15’e göre, yetkinin kullan›lmas› flirketin yetki belgesi düzenlemesi ve son iki y›ll›k sürede en az alt› ay süresince bak›m

yapmas› veya lisans›n kendine verdi¤i haklar› kullanmas› sonucunda geçerli olacakt›r. Buna göre dönüfltürüldü¤ünde B-1 yada B-2 lisans›na sahip olan bir kiflinin flirket taraf›ndan A ile yetkilendirilmesi sonucunda 2 y›l sonunda B-1 veya B-2 lisans›n› kaybedece¤i aç›kt›r. Ayr›ca SHY 66 tan›mlar bölümü md 4 b paragraf›nda bak›m tarif edilirken: “Bak›m›n birlikte veya ayr› yap›lmak üzere hava arac› / hava arac› komponentinin muayenesini, revizyonunu, parça de¤ifltirmesini, onar›m›n›, ar›za veya hasar giderimini” fleklinde tarif etmifltir. Bu tarife göre SHY 66 komponent ile ilgili k›sm› uygun flekilde de¤erlendirmifltir. Ancak komponent ile ilgili bölümlerde çal›flan ve II. s›n›f uçak bak›m lisans›na sahip olan teknisyenlerin durumunun ne olaca¤› SHGM taraf›ndan yay›nlanan duyuruda, genelgede ve SHY 66 da belirgin de¤ildir. Haziran 2005 tarihli SHY 66’n›n hiçbir maddesine göre ifllem yap›lmad›¤› halde halen lisans geçerlilik süresi dolanlar›n lisanslar› hava arac› / hava arac› komponenti ayr›m› olmadan SHGM taraf›ndan temdit edilmektedir. Konuyla ilgili ayr›nt›l› bilgiyi Hava-‹fl Güncel ve bir sonraki dergide bulabilirsiniz.

Komponent ile ilgili bölümlerde çal›flan ve II. s›n›f uçak bak›m lisans›na sahip olan teknisyenlerin durumunun ne olaca¤› SHGM taraf›ndan yay›nlanan duyuruda, genelgede ve SHY 66 da belirgin de¤ildir.

19


BTS 1 No’lu ‹stanbul fiube Baflkan› Hasan Bektafl:

H›zl› tren kaza de¤il bile bile ifllenmifl bir cinayettir

Söylefli: Özlem Ergun Hava-‹fl Bas›n Yay›n Uzman›

20

H›zl› tren facias›

Kazan›n faturas›, kazan›n gerçek sorumlusu olan “yetkililere” de¤il; orada olmak ve o treni kullanmakla “görevlendirilen” makinistlere ç›kar›ld›.

Bundan yaklafl›k 3 y›l önce; 22 Temmuz 2004’te ‹stanbul-Ankara seferini yapan h›zland›r›lm›fl tren, raydan ç›karak 36 kiflinin ölmesine 80 kiflinin de yaralanmas›na sebep olmufltu. H›zl› tren, Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an, Ulaflt›rma Bakan› Binali Y›ld›r›m ve hükümet erkân›n›n kat›ld›¤›, hamasi nutuklar›n efllik etti¤i, “ihtiflaml›” bir törenle aç›l›rken, asl›nda hükümet ve TCDD yönetimi hariç herkesin öngördü¤ü bir felakete kesiliyordu kurdele. Baflta BTS (Birleflik Tafl›mac›l›k Çal›flanlar› Sendikas›) olmak üzere, TMMOB, bilim adamlar› ve akademisyenler; h›zl› treni, alt yap› çal›flmalar› tamamlanmadan çal›flt›rman›n mümkün olmad›¤›n›, defalarca kez yapt›klar› bas›n aç›klamalar› ve duyurularla ilan etmifllerdi. Ancak onlar›n sesi, Baflbakan›n, “bugüne kadar on binlerce yurttafl›m›z› trafik canavar›na kurban ettik. Bu trajedi karfl›s›nda a¤›t yakmay› b›rakarak ça¤dafl çözümler bulmal›y›z” diyen sesinin yan›nda da¤›l›p, siliklefliyordu. Ta ki kaza gününe kadar… Kazadan hemen sonra, hükümet yetkililerinden, “ne yapal›m takdiri ilahi” türünden s›k›nt›l› lak›rd›lar d›fl›nda hiçbir aç›klama duyulmazken, kazan›n faturas› da kazan›n gerçek sorumlusu olan “yetkililere” de¤il; orada olmak ve o treni kullanmakla “görevlendirilen” makinistlere ç›kar›ld›. ‹flçiler kazan›n

hemen ard›ndan gözalt›na al›nd›lar. Düzenlenen rapor ve tutanaklarla “8’de 4 kusurlu” bulunarak ifllerinden at›ld›lar… H›zl› tren projesinin “yüksek mimarlar›” ise bugün yeni projelere imza atmak üzere, eski adreslerindeki ikametlerini sürdürüyorlar. Ulafl›m emniyetini siyasi malzeme yapan iktidarlar›n icraatlar›, biliyoruz ki salt demiryollar› ve h›zl› tren facias›yla s›n›rl› de¤il. Kadrolaflma, özellefltirmeye haz›rlanan kurumlardaki personel yetersizli¤i, çal›flma ve dinlenme sürelerinin yok say›larak esnek çal›flman›n dayat›lmas›; ulafl›m emniyetinin en önemli bileflenleri olarak yeni kazalar›n habercili¤ini yap›yor. 1950’li y›llardan beri hiçbir yat›r›m yap›lmayan; çal›flan iflçi say›s›, kuruldu¤u 30’lu y›llarla k›yasland›¤›nda neredeyse yar›ya inen, halk›n ucuz ve güvenli ulafl›m arac› demiryollar› bugün “özellefltirme” ad› alt›nda yok edilme tehlikesiyle karfl› karfl›ya. “Bu bir kaza de¤il; uyar›lara ra¤men, bile bile ifllenmifl bir cinayet” diyen BTS ‹stanbul 1. No’lu fiube Baflkan› Hasan Bektafl’la; “kaza”n›n üçüncü y›l›nda bir araya geldik: Unutmad›klar›m›z› bir kez daha hat›rlamak için… Trajik kazadan önce de h›zl› tren projesine karfl› ç›kt›¤›n›z› biliyoruz. Bu projeye karfl› ç›karken temel itiraz noktalar›n›z nelerdi? Asl›nda biz h›zl› trene karfl› ç›km›yoruz. Demiryollar›n›n flu andaki durumu, önce bizi rahats›z ediyor. Demiryollar›na 1945’ten beri yat›r›m yap›lm›yor, gerekli önem verilmiyor. Ve ülkemiz iktidarlar› ulafl›m tercihini karayolundan yana kullan›yor. Bunun


sebeplerinin bafl›nda, uluslararas› sermayenin ülkemize girmesiyle otomotiv sektörüne ba¤›ml› hale gelmemiz var. Oysa demiryollar› flu anda kendi ya¤›yla kavrulabilecek durumda. Demiryollar›na yaklafl›k 10 y›ldan beri personel al›nm›yor. Birçok atölye, fabrika ve yollar, istasyonlar kapat›ld›. Demiryollar› can çekifliyor asl›nda. Teker dönüyorsa, bu çal›flanlar›n özverisi sayesinde oluyor. Böyle bir ortamda, asl›nda demiryollar›na hiçbir yat›r›m yap›lmazken, “Biz konuyla ilgileniyoruz “ demek ve dikkatleri baflka yöne çevirmek için h›zl› tren diye bir fley ç›kard›lar bundan 3 y›l önce. Can çekiflen bir kuruma gerçek müdahale yerine; göstermelik, flov amaçl› vitrin süslemesiyle “demiryollar›na yat›r›m yap›yoruz” yan›lsamas› yaratmak istediler. H›zl› trenle Ankara–‹stanbul aras›n› 5 saatte indirece¤iz iddias›nda bulundular. O zaman biz sendika olarak bilim çevreleriyle birlikte bu uygulamaya karfl› ç›kt›k. Çünkü demiryollar›nda durup dururken h›z yükseltilmez. H›z yükseltmenin koflullar› vard›r ve bu dünyan›n her yerinde böyledir. Bunun için öncelikle uygun ray döflenmesi gereklidir. Yolunuzu, vagon tipinizi, lokomotifinizi, yol güzergâh›n›z› de¤ifltirirsiniz; ancak ondan sonra h›zl› tren mümkün olabilir. Hiçbir alt yap› haz›rl›¤› yapmadan, “Ben burada h›z yükseltiyorum” derseniz 3 y›l önce oldu¤u gibi insanlar›n hayatlar›na kast etmifl olursunuz. Tüm demiryolcu çal›flanlar bilir ki bu raylarda bundan daha h›zl› gitmek sak›ncal›d›r. Konuyla ilgili bas›n aç›klamalar›m›z, Ulaflt›rma Bakanl›¤› ile ikili görüflmelerimiz var. Ama flov peflinde olduklar›ndan, h›zl› treni sefere koydular. Arkadafllar›m›z asl›nda bu trende çal›flmak istemediler. Böyle bir

fley bekliyorduk biz. Rus ruleti gibiydi çal›flanlar için. Sonuçta iki arkadafl›m›za denk geldi. Bütün uyar› ve bask›lara ra¤men böyle bir fley olaca¤›n› biliyorduk. O gün treni kullanan çal›flanlar aç›s›ndan süreç nas›l iflledi? Olay›n ilk saatinden itibaren, henüz ortada hiçbir araflt›rma yokken, “kazan›n oldu¤u bölgede h›zl› gidildi¤i” aç›klamas› yap›larak, bir “çal›flan hatas›” oldu¤u söylendi. Trende görevli çal›flanlar için öncelikle idari tahkikat bafllat›ld›. ‹ki makinist arkadafl›m›z h›z limitini aflt›klar› iddia edilerek 8’de 4 kusurlu bulundular. Alelacele idari soruflturma bafllat›ld› ve bu iki arkadafl›m›z›n görevlerine son verildi. Bu arkadafllar›m›z, geçen y›l, 8 y›lda bir ç›kart›lan memur sicil aff›ndan yararlanarak görevlerine geri döndüler. Rutin olarak 8-10 y›lda bir ç›kart›lan memur sicil aff› gündeme gelmifl olmasayd›, bu arkadafllar›m›z flimdi çal›flam›yor olacakt›. Sendikam›z›n bafllatt›¤›, arkadafllar›m›z›n ifle iadesiyle ilgili hukuki süreç ise devam ediyor. Sonra bilirkifli raporlar› aç›kland›. ‹lkinde çal›flanlar 8’de 4 kusurlu bulunurken, ikinci bilirkifli raporunda kazan›n çal›flan hatas›ndan de¤il, iflletme ve yönetim hatalar›ndan kaynakland›¤› aç›kland›. Üçüncü raporda ise yine çal›flan hatas› oldu¤u iddia edildi. Bu kazan›n neden ve nas›l meydana geldi¤ini tüm demiryolu çal›flanlar› ve kamuoyu biliyor asl›nda. O sebeple kusurlu bulunarak görevlerinden al›nan arkadafllar›m›z kamuoyu vicdan›nda

BTS ‹stanbul 1 No’lu fiube Baflkan› Hasan Bektafl

Demiryollar› can çekifliyor asl›nda. Teker dönüyorsa bu, çal›flanlar›n özverisi sayesinde oluyor. Can çekiflen bir kuruma gerçek müdahale yerine; h›zl› trenle, flov amaçl› “demiryollar›na yat›r›m yap›yoruz” yan›lsamas› yaratmak istediler.

21


beraat ettiler asl›nda. Ama siyasi iktidar ve siyasi iktidar›n uzant›s› Genel Müdür’ün bask›s›yla bu tür bir karar ç›kt›. Bu, siyasi iktidar›n demiryollar› yönetimiyle birlikte bile bile iflledi¤i bir cinayet. Kaza de¤il. Uyar›lara, olmazsa olmazlara yap›lmas› gerekenlere ra¤men bile bile ifllenmifl bir cinayet.

22

H›zl› tren, siyasi iktidar›n demiryollar› yönetimiyle birlikte bile bile iflledi¤i bir cinayet. Kaza de¤il. Uyar›lara, olmazsa olmazlara, yap›lmas› gerekenlere ra¤men bile bile ifllenmifl bir cinayet.

Bugün benzer “projeler” var m›? fiu anda da Ankara-Eskiflehir aras›nda benzer bir h›zl› tren yap›l›yor. Belirli bölümleri bitti. Yol yap›m›, sinyalizasyon ve emniyet sistemi tamamlanmadan, “test yapaca¤›z” diyerek ‹talya’dan elektrikli tren dizisi getirdiler. Asl›nda ortada test yap›lacak yol da yok. Seçim döneminde “h›zl› tren test çal›flmalar›na bafllad›k” diyerek birkaç tane de tören yapt›lar. Test için al›nm›fl trenleri bir hafta ‹zmit ve Haydarpafla garlar›nda beklettiler. Biz bu tren için 4 ayl›¤› 6 trilyona denk gelen bir para ödüyoruz. Ve treni test yap›lacak alanda de¤il, manken gibi buralarda dolaflt›r›yorlar. Bunun günlü¤üne para ödüyoruz, o trenin buralarda ne ifli var? Baflta da dedi¤im gibi, demiryollar›n›n can çekiflir halini bir kenara b›rakt›lar; kamuoyunun dikkatini, “h›zl› tren yapaca¤›z” diye baflka yöne çekiyorlar. Tüm bu yaflananlar› özellefltirmeye haz›rl›k olarak yorumlamak mümkün herhalde… Bu zihniyet demiryollar›nda güvenli¤i yok say›yor. Seyrülsefer güvenli¤i aç›s›ndan tren personelinin say›s› ve bunlar›n görevleri bellidir. Trenlerde bafl tarafta makinist vagonlarda tren flefi arkadafl›m›z vard›r. fiimdi tren flefini kald›r›p onun da iflini makinist arkadafla veriyorlar.

Çal›flanlar›n ifl yükü h›zla artarken bu durum beraberinde güvenlik sorunu da getiriyor. Öyle ki, makinist makinistli¤ini yapamaz hale getiriliyor. Personel azaltarak, bir kifliye birkaç kiflinin iflini yapt›rarak esnek çal›flmay› dayat›yor ayn› zamanda. Tren teflkil memuru dedikleri bir unvan yaratarak 4 ayr› görevi tek kiflide toplad›lar. Demiryollar›ndaki güvenlik yok say›l›yor. Mant›k, teker dönsün de nas›l dönerse dönsün. Di¤er taraftan özellefltirme nedeniyle birçok atölyemiz istasyonumuz ve demiryollar›na eleman yetifltiren okullar kapand›. Gebze-Halkal› aras›ndaki yol Marmaray projesinden dolay› kapat›lacak. Anadolu’da ‹stanbul-Ankara aras›ndaki ortalama h›z›m›z 55 km., yük tafl›mac›l›¤›ndaki ortalama h›z›m›z 3540 km. iken ve bunun da alt›na düfltü¤ü yerler varken buralarla ilgilenmeyi b›rak›p h›zl› tren yap›l›yor. Ayr›ca TCDD’nin çok de¤erli tafl›nmazlar› varken buralar› h›zl› trene kaynak yaratmak için sat›fla ç›kar›l›yor. Yap›lanlar›n alt›nda özellefltirme politikalar› yat›yor. Boz hem›n ve kanak adl› iki yabanc› firma demiryollar›yla ilgili rapor haz›rlad›lar. Bu raporlar, personel say›s›n›n azalt›lmas›n›, yük tafl›mac›l›¤› yap›lmamas›n›, atölye ve e¤itim kurumlar›n›n kapat›lmas›n›, sadece prestij trenleri koyulmas›n› öngörüyor. Demiryollar› ad› olan ama ifllevsiz bir kurum olma yolunda ad›m ad›m ilerliyor Bu, sadece demiryolu iflçilerinin de¤il kamuoyunun da sorunu. Elektrik idaresi özellefltirildi, bunun zarar›n› hepimiz görüyoruz. Çünkü özel sektör salt kâr amac› güttü¤ü için kimi yerlere hizmet götürmüyor. Demiryollar› özellefltirdi¤inde Haydarpafla-Gebze aras›n› 1,3 liraya tafl›yoruz. Ama yar›n özellefltirildi¤inde tafl›ma ücreti de artacakt›r.


BTS 1 No’lu fiube Baflkan› Hasan Bektafl:

Toplu sözleflme yapamad›¤›m›z için haklar›m›z geriye gidiyor Birleflik Tafl›mac›l›k Çal›flanlar› Sendikas› (BTS), ulaflt›rma iflkolunda faaliyet gösteren; devlet hava meydanlar›, denizcilik ve demiryollar›ndaki kamu çal›flanlar›n› kaps›yor. 18 bin çal›flan› bulunan iflkolunun yaklafl›k 2 bin 500’ü BTS’ye üye. Ulafl›m emniyeti ile do¤rudan ilgili olan sektörlerde çal›flanlar›n çal›flma koflullar›, pek çok noktada ortaklafl›yor. Demiryolu iflçilerinin sorunlar›n› afla¤›daki sat›rlarda özetleyen BTS 1 No’lu fiube Baflkan› Hasan Bektafl’a kulak verirseniz, havayollar›nda yap›lmak istenenlerin, geçmiflte demiryollar›nda nas›l uyguland›¤›n› ve çal›flanlar aç›s›ndan hayat›n nas›l sonuçlar do¤urdu¤unu göreceksiniz: “Hak kay›plar›, geçmiflle k›yaslad›¤›m›zda çok fazla. Esnek çal›flt›rma, bask›yla çal›flt›rma söz konusu ve sosyal haklar›m›z da müthifl biçimde törpülenmifl durumda. Mesela y›lda iki kez permi (ücretsiz seyahat) haklar›m›z vard›; bunlar kalkt›. ‹flin ilginç yan›, bizler flehir içi tafl›mac›l›¤›nda banliyö trenlerini bile kullanamaz duruma geldik. Bu IMF’ye Kemal Dervifl zaman›nda verilen bir sözdü ve kurum çal›flanlar›n›n kendi ürettikleri hizmetlerden yararlanmamas›n› öngörüyordu. Giyimle ilgili haklar›m›z vard›, onlar gitti. Daha önce ücretsiz ö¤len yeme¤i hakk›m›z vard›, onlar gitti. Mesai ile ilgili saat ücretlerimiz t›rpanland›; bir saatlik mesai ücreti tüm demiryolcu çal›flanlar› için 80 kurufl. Bir pazar günü mesaiye geldi¤imde, 8 saat çal›flt›ktan sonra 6,4 YTL alaca¤›z; üstelik yol paras› da bize ait. Düflünün art›k. O kadar çok hak kayb›m›z var ki. Biz art›k akbili falan unuttuk, kurumumuz gidiyor elden.

Hiçbir çal›flan›m›z flu an eme¤inin karfl›l›¤›n› alam›yor.” Bektafl; çal›flanlar›n yaflam standartlar›n› tümden geriye götüren bu tür uygulamalar›n, toplu sözleflmeli sendika hakk›yla ortadan kald›r›labilece¤ini söylerken, asl›nda toplu sözleflmenin ne anlama geldi¤ini de özetliyor: “Biz sendikay›z, ama memurlar olarak as›l sorunumuz, toplu sözleflme imzalama hakk›m›z›n olmay›fl›. Sendikalar kanunu, memurlara toplu sözleflme imzalama yetkisi vermiyor. Dolay›s› ile hükümetle olan görüflmelerimizin ba¤lay›c› bir yan› yok. Bizim ad›m›za KESK görüflüyor, fakat onlar›n da ba¤lay›c› bir yan› yok. Bir mutabakat metni imzalan›yor, ama akflam Baflbakan ç›k›yor, ‘Memura yüzde 5 verdim’ diyor ve ifl bitiyor.” Çal›flma flartlar› ile ilgili konufltu¤umuz bir makinist ise sonradan ifle bafllayan arkadafllar›n›n e¤itim konusundaki yetersizliklerini ve personel eksikli¤inin boyutlar›n› flöyle anlat›yor: “Bir kifliye birkaç ifl birden yükleniyor. Makinist olmak için okulunu bitirdim, 5 y›l yard›mc› makinist olarak çal›flt›m, ard›ndan bir kurs dönemi geçirdim ve baflar›l› olduktan sonra makinist oldum. Daha sonra kurumda makinist ihtiyac› do¤du ve o zamana kadar baflka unvanlarda çal›flm›fl arkadafllar›m›z gerekli e¤itim süreçlerinden geçmeden makinist oldular. 20 y›l baflka ifl yapt›ktan sonra 40 yafl›na gelmifl bir insan› bir kerede makinist yapmak mümkün de¤il. Ben makinistim, ayn› zamanda tren flefli¤i ve tren teflkil memurlu¤u da yap›yorum. Bir makinistin ç›plak maafl› ise 1.200 YTL.”

“Hak kay›plar›, geçmiflle k›yaslad›¤›m›zd a çok fazla. Esnek çal›flt›rma, bask›yla çal›flt›rma söz konusu ve sosyal haklar›m›z da müthifl biçimde törpülenmifl durumda. Mesela y›lda iki kez permi (ücretsiz seyahat) haklar›m›z vard›; bunlar kalkt›.

23


Havac›l›k hizmetlerinin gelifliminde devletin vazgeçilmez rolü

24

Bir önceki Karfl› Atak’ta, bizlere sürekli olarak anlat›lan neo-liberal masallar›n aksine, havac›l›k sektöründe teknolojik geliflmenin temel ve vazgeçilmez itici gücünün devletler oldu¤unu ortaya koymufltuk. Peki ayn› fley havac›l›k hizmetlerinin geliflimi alan› için de geçerli olabilir mi? O hantal, o israfç›, o üretkenlik düflman› devlet, en az›ndan bu alanda çok fazla olumlu bir rol oynamam›fl olsa gerek. E¤er böyle düflünüyorsan›z fena halde yan›l›yorsunuz. Devletler havac›l›k sektöründe sadece teknolojik geliflme alan›nda de¤il, havac›l›k hizmetlerinin gelifltirilmesinde de temel ve vazgeçilmez itici güç oldular. Aksine devletin bilinçli bir biçimde lokomotif rolünü oynamad›¤› ülkelerde havac›l›k hizmetlerinin geliflimi c›l›z kald›, zafiyet içine girdi. Birinci Dünya Savafl› sonras›nda havac›l›k esas olarak ulus devletlerin ve güç bloklar›n›n aralar›ndaki siyasi yar›flma ve çekiflme taraf›ndan flekillendirildi. Askeri ihtiyaç ve talepler her zaman için en ön planda yer ald›. Ancak hükümetler ayn› zamanda ulusal ticaret politikalar›n› desteklemek, siyasi canl›l›klar›n› sürdürebilmek ve kamusal hizmet verebilmek için havayolu flirketlerine de ihtiyaç duyuyorlard›. Asl›na bakarsan›z günümüzün çok bilinen, ünlü “markalar›” faaliyetlerine kamu kuruluflu olarak bafllad›lar. Dünya kapitalizminin kalbinde yer alan ABD bile bu söyledi¤imizin bir istisnas› de¤ildir. Daha ilk kurulufl dönemlerinden itibaren ABD Posta ‹daresi havayoluyla yurtiçinde yolcu ve yük tafl›ma hizmetlerini yaratmak ve gelifltirmek için posta sözleflmelerini kulland›. ABD ordusu seyir yard›mc› araç ve gereçlerini temin etti. ABD’de uçak üretiminin ve havac›l›k ifllemlerinin üzerinde güvenle geliflebilecek temel iflte bu flekilde at›ld› ve sa¤lamlaflt›r›ld›. Sonras›nda da Amerikan hükümetleri uçufl harekatlar›n› desteklemek için mümkün olan her yola baflvurdular. 1920’li y›llarda Posta ‹daresi kendi uçak filosuna sahipti. Daha sonra bu baflar›l› kamusal giriflimin yerini rekabetçi fiyatlarla posta ihalelerini alan flirketler ald›. Ancak istenilen sonuçlar elde edilemedi. Bu özellefltirme

Kemal Ülker Hava-‹fl E¤itim Uzman›

KARfiI ATAK

uygulamas› parçalanm›fl hatlarda faaliyet gösterilen karmakar›fl›k bir yap›n›n ortaya ç›kmas›na yol açt› ve sistem eskisi gibi uyumlu bir geliflme gösteremez hale geldi. Bunun üzerine Cumhuriyetçi Hoover yönetimi ABD’nin en büyük havayolu flirketlerine bir uçufl a¤› planlamalar› talimat›n› verdi. ‹flte bu flekilde ortaya ABD’de sivil havac›l›¤›n üzerinde yükselece¤i, do¤u bat› hatt›nda kendi bölgelerinde American Airlines (AMR), TransWorld (TWA) ve United Airlines’›n faaliyet gösterdi¤i ve Atlantik bölgesinde ise Eastern Airlines (EAL) uçtu¤u yap› ortaya ç›kt›. Avrupal› hükümetler de havac›l›k önemini kavramakta gecikmediler. Birçoklar› bayrak tafl›y›c›s› olarak adland›r›lan havayolu flirketlerini kurdular. Avrupa ülkeleri içinde öncülü¤ü yapan ülke Fransa’yd› ve bu ülke bayrak tafl›y›c›s›na gerçekten de büyük tutarlarda sübvansiyonlar sa¤lad›. Ekonomik liberalizmin dogmalar›n›n çok güçlü oldu¤u Britanya’da ise hükümetler bu konuda çok daha isteksizdi. Ancak 1920’li ve 1930’lu y›llarda Britanya hükümetleri bu ideolojik önyarg›lar› üzerlerinden att›lar ve havac›l›k sektörüne devlet deste¤i verme ve do¤rudan müdahale etme düflüncesine giderek daha s›cak bakmaya bafllad›lar. Ancak geç kalm›fl olman›n bedelini de ödediler. Bu ülkenin önde gelen iki havayolu, British Airways ve Imperial Airways giderek yabanc› rakiplerinin gerisine düflmeye bafllam›fllard›. Ayn› kan kayb› uçak üretimi alan›nda da yaflan›yordu. En sonunda, ‹kinci Dünya Savafl›’n›n hemen öncesinde Muhafazakar Parti iktidar› bu iki havayolu flirketini kamulaflt›rmaktan baflka bir ç›k›fl yolu olmad›¤›n› kabullenmek zorunda kald›. Evet, yanl›fl okumad›n›z, Britanya’da havayolu flirketleri Birinci Dünya Savafl› sonras›nda özel ellere b›rak›ld›¤› için, kamu mülkiyetindeki rakiplerinin gerisinde kald› ve ‹kinci Dünya Savafl›’n›n hemen öncesinde Muhafazakar Parti en büyük iki havayolu flirketini kamulaflt›rd›! Britanya’n›n havac›l›k sektörü bu kamulaflt›rma ata¤›ndan sonra güçlenme ve Avrupa’n›n en büyükleri aras›nda yer alma flans›n› yakalayabildi.


TBMM’nin neresindeyiz? 22 Temmuz’da 14. kez Milletvekili Genel Seçimleri için sand›k bafllar›na tafl›naca¤›z. Türkiye’nin çok partili siyasal yaflama geçti¤i 1950 Seçimlerinden günümüze kadar, 13 Milletvekili Genel Seçimi, 8 Milletvekili Ara Seçimi, 11 Yerel Yönetimler Seçimleri, 8 Cumhuriyet Senatosu K›smi Seçimi olmak üzere 41 seçim yafland›. Sand›k bafl›nda geçen az›msanamayacak kadar deneyimden sonra Temmuz 2007 seçimlerinin demokratik bir olgunlukla gerçekleflmesi beklenebilirdi. Ancak biz “s›radan” vatandafllar›n dahil olamad›¤› cumhurbaflkanl›¤› seçimi krizini takip eden son aylarda kopar›lan f›rt›nalar›n ard›ndan bu seçimler bir k›yamet havas›na büründürüldü. Kimlerin s›rat köprüsünü geçip nimetlerle dolu bir dünyaya kapa¤› ataca¤›na, kimlerin atefl deryas›nda yüzerek kül olaca¤›na dair pek çok haber yorumla dolu bugünlerde medya. Sistem içinde bir yar›fltan çok, kutuplaflm›fl ve birbirinden keskin çizgilerle ayr›lm›fl izlenimi verilen taraflar aras›nda, at izin it izine kar›flt›¤› amans›z bir kay›kç› dövüflü sanki yaflad›¤›m›z. Bütün bu hengame, bu göz gözü görmez sis içinde kendimizi kaybedip seçim sandukalar›n›n dibine gömülmeden önce biraz silkelenmekte, sürece yak›n tarihin penceresinden bakarak, sakin ve so¤ukkanl› bir de¤erlendirme yapmakta yarar var diye düflünüyorum. Türkiye’de demokratik diye adland›r›labilecek ilk seçimlerden bu yana TBMM’nin üyelerine, yani bizlerin oylar›yla seçilmifl vekillerin toplumsal kökenlerine göz atarak bu seçimlere ve seçeceklerimizin niteliklerine dair verilere ulaflmak mümkün. Ama bunu yaparken hangi pencereden bakaca¤›m›z önemli. Hamasi nutuklar›n ve sonu gelmez vaatlerin arkas›nda yatan son derece basit gerçeklere dönelim yüzümüzü isterseniz. Mecliste bizi temsil edenlerin ne kadar “bizden” ve “bizim için” olduklar›na birlikte karar verelim. Biz kimiz? ‘’2006 sonu itibariyle Türkiye sivil nüfusu 73 milyon 600 bin dolay›nda. TÜ‹K’in bu nüfustan “iflgücü”(yani aç›k iflsiz, ücretli, iflveren, kendi hesab›na çal›flan) olarak saptad›¤› nüfus 24,7 milyon. Bunlar›n 2,6 milyonu iflsiz. Ücretli

nüfus, yani iflçi s›n›f› 12,7 milyon. 2006 sonu itibariyle 12,7 milyon ifli olan ücretli, 2,6 milyon aç›k iflsiz ve 3,3 milyon “say›lmayan iflsiz”..‹fli olan ve olmayan mülksüzlerin toplam› 18,6 milyona ulafl›yor. Bunu 27,3 milyonluk iflgücüne oranlad›¤›m›zda mülksüz s›n›f›n oran›n›n yüzde 68’e ç›kt›¤›na tan›k oluyoruz. Evet, Türkiye’de her 100 kifliden 68’i mülksüz s›n›ftan. Bu 68’in de 22’si iflsiz, 46’s› ifl sahibi. Mülksüz s›n›f›n oran› Türkiye geneli için yüzde 68’e yaklafl›rken ‹stanbul, Ankara gibi metropollerde daha da yüksek. Örne¤in, TÜ‹K’in tan›m çarp›tmalar›na dokunmadan, istihdam içinde ücretli oranlar›n›n bölgesel durumuna bakt›¤›m›zda ücretli çal›flanlar›n toplam iflgücüne oran› 2006’da ‹stanbul’da yüzde 79, Ankara’da yüzde 75, Bursa-Eskiflehir-Bilecik’te yüzde 70, ‹zmir’de yüzde 68 dolay›nda.’’ (Mustafa Sönmez, Türkiye ‹flçi S›n›f›n›n Nicel Profili) Türkiye nüfusunun çok büyük bir ço¤unlu¤unu mülksüz iflçiler, emekçiler, ücretliler ve iflsizler oluflturuyor. Peki bu kadar büyük bir ço¤unlu¤un iradesi ülkenin yönetim ayg›t›nda ne kadar yer bulabiliyor? Siyasal temsilcilere genel bir bak›fl Parlamentoyu oluflturan seçilmifller göz önüne al›nd›¤›nda dönem dönem de¤iflme gösterdikleri görülmektedir. 1946’ya kadar sivil bürokratlar›n önemli a¤›rl›¤› olan mecliste çok partili dönemle serbest profesyonel meslek sahipleri (baflta avukatlar, mühendis ve mimarlar, doktorlar, diflçiler vs.) daha etkili konuma geçmifllerdir. Çok partili dönemin bafl›nda, hukukçular›n yan› s›ra, ticaret ve sanayi kökenli milletvekillerinin oran›nda da önemli bir art›fl gözlemlenir. Bu iki meslek grubu, (hukukçular ile tüccar ve sanayiciler) 1960’l› y›llar›n ortalar›na kadar meclisteki a¤›rl›kl› konumlar›n›

Yavuz Pak Siyaset Bilimci

25

Türkiye’de her 100 kifliden 68’i mülksüz s›n›ftan. Bu 68’in de 22’si iflsiz, 46’s› ifl sahibi. Peki bu kadar büyük bir ço¤unlu¤un iradesi ülkenin yönetim ayg›t›nda ne kadar yer bulabiliyor?


korumufllard›r. Serbest meslek sahipleri özellikle DP grubunda önemli bir orana sahipti. 27 May›s'›n ard›ndan, 1961 Anayasas›nda yans›yan demokrasi ve sosyal devlet yanl›s› tercihler, emekçi kitlelerin örgütlülük düzeyini artt›rm›fl, sendikac›l›k hareketini de genel olarak etkisi alt›na alm›flt›r.

26

Küreselleflme rüzgar›n›n yaratt›¤› “kimsesizlik, korku”, öncelikle iflçi s›n›f›na bir “s›n›f” oldu¤unu unutturup h›zla bir yerlere tutunmay› tek ç›kar yol olarak dayatt›.

Bir dönüm noktas›: T‹P Türkiye tarihinin en demokratik dönemini 60'l› y›llarda yaflad› dersek yanl›fl söylemifl say›lmay›z. Örne¤in, bu y›llarda ilk kez iflçi s›n›f› ve emekçi kesimler ba¤›ms›z siyasal örgütüyle, Türkiye ‹flçi Partisi (T‹P) olarak ülke yönetiminin en temel organlar›ndan biri olan yasama alan›nda, TBMM'de kendini ifade etme olana¤›n› buldu T‹P, 1965 seçimlerinde 15 milletvekili ç›karmay› baflard›. ‘’Bunlardan üç tanesi (R›za Kuas, fiaban Erik ve Kemal Nebio¤lu) sendikac› kökenliydiler. T‹P’li milletvekilleri, parlamentoda say›lar›n›n ifade etti¤inden çok daha önemli bir hareketlenme getirdiler 1969 seçimlerinde T‹P’ten parlamentoya girenlerin say›s› düflmüfltür. Bunlardan yaln›zca R›za Kuas sendikac› kökenlidir. 1969 seçimlerinde 7’si CHP’den 4’ü AP’den olmak üzere 11 sendikac› daha parlamentoya girmifltir. T‹P’in baflar›s›zl›¤›nda 1965 seçimlerinde yararland›¤› “milli bakiye” sisteminin pay› büyüktür. T‹P’in seçimlerdeki baflar›s› azald›kça, di¤er partilerin de sendikalardan aday gösterme e¤ilimlerinin zay›flad›¤› görülmüfltür. Sendikac›l›¤›n siyasal aray›fllar› aç›s›ndan önemli bir geliflim olarak görünen T‹P de, 12 Mart döneminde Anayasa Mahkemesi taraf›ndan "bölücülük" gerekçesiyle kapatm›flt›r.’’ (Prof. Dr. Alpaslan Ifl›kl›, Sendikac›l›k ve Siyaset, Öteki Yay›nlar›, Ankara, 1995.) 12’ler dönemi: 12 Mart, 12 Eylül… 12 Mart sonras› dönemde, sendikac›l›k hareketiyle iliflkiler aç›s›ndan Bülent Ecevit'in önderli¤indeki CHP, önemli bir unsur olarak belirmeye bafllam›flt›r. Türk‹fl içinde sosyal demokrat e¤ilimli sendikalar›n yürüttü¤ü muhalefet, 1973 ve 1977 y›l›nda yap›lan genel seçimlerde "partilerüstü politika” ilkesini öngörüyordu ve yönetimde yer almak çabalar› baflar›ya ulaflamad›. 1970’li y›llar›n sonuna do¤ru

sivil bürokrat ve yönetici kökenli siyasi elitler tekrar en etkin meslek grubu konumuna gelmifl ve bu durum günümüze kadar sürmüfltür. 12 Eylül askeri darbesinde oldu¤u tart›flma götürmez. 12 Eylül askeri darbesine karar verenlerin en büyük hedeflerinden biri 12 Eylül öncesi yükselen iflçi hareketi, sendikal mücadele ve iflçi s›n›f›n›n politik olgunlu¤unun artmas›yd›. Dolay›s›yla 12 Eylül öncelikle iflçi hareketini ezdi, D‹SK’i kapatt›, yöneticilerini hapse att›, grev ve toplu pazarl›k hakk›n› yasaklad›, Türk-‹fl genel sekreterine de hükümet koltu¤u vererek bu konfederasyonu paralize etti. Darbeciler, 1982 Anayasas›n› haz›rlarken de büyük sermayenin nicedir peflinde olduklar› bütün anti-sendikal unsurlar› Anayasa’ya tafl›d›lar, kal›c›laflt›rd›lar. Konulan örgütlenme barajlar›, grevi neredeyse imkans›z k›lan düzenlemeler tek tek Anayasa’da yerini ald›. Bu dönemden günümüze kadar, iflçi-emekçiücretli temsilcilerinin mecliste temsili göstermelik olman›n ötesine geçemedi. Liberalleflme ve küreselleflme “Küreselleflmenin yaratt›¤› savrulma, IMF-Dünya Bankas› ikilisinin “sosyal devlet”i, kamu hizmeti ve yard›mlar›n› tasfiye edici, özellefltirici, metaya dönüfltürücü uygulamalar› s›n›f›n nitel geliflimine ket vuran ön önemli etmenlerden biri oldu. Küreselleflme rüzgar›n›n yaratt›¤› “kimsesizlik, korku”, öncelikle iflçi s›n›f›na bir “s›n›f” oldu¤unu unutturup h›zla bir yerlere tutunmay› tek ç›kar yol olarak dayatt›. Etnik, dinsel, bölgesel kimlik aray›fllar›, cemaatleflme, s›n›flaflman›n, s›n›fsal örgütlenmenin hemen önüne geçti. Tar›mdaki kamu desteklerinin IMF direktifleri ile azalt›lmas›, tar›m girdilerindeki fiyat art›fllar›n›n üreticiyi h›zla yoksullaflt›rmas› ile k›rdan kente göç, özellikle son 10 y›lda h›zla artt›.” (Mustafa Sönmez, ‹flçi S›n›f›n›n Nitel Profili) Bu durum, kentteki iflsizlere yeni iflsizlerin eklenmesini ve “iflçiyi iflçinin düflman›” haline getirdi. Bütün bu karmafla içinde iflçi ve emekçilerin kendilerine mecliste yer bulmalar› neredeyse olanaks›z hale geldi. Çok partili dönemin bafl›nda, hukukçular›n yan› s›ra, ticaret ve sanayi kökenli milletvekillerinin oran›nda da önemli bir art›fl gözlemlenir. Bu iki meslek grubu, (hukukçular ile tüccar ve sanayiciler) 1960'l› y›llar›n ortalar›na kadar meclisteki a¤›rl›kl› konumlar›n› korurlar.


Özetle, Cumhuriyet dönemi Türkiye milletvekilleri mesleksel özgeçmifl bak›m›ndan incelendi¤inde, Türk siyasi elitleri içinde en etkin temsil edilen meslek grubu sivil bürokrat ve yöneticilerdir. Bunlar› hukukçular izler. Üçüncü s›ray› tüccarlar, sanayici ve öteki iliflkili meslekleri içeren ticaret ve sanayi grubu al›r. Onlar› askerler, e¤itimciler ve doktorlar izler. 1980’li y›llardan itibaren ise müteahhit milletvekillerin oran›ndan çarp›c› bir art›fl gözlemlenir. Ergil'in de vurgulad›¤› gibi (Landau,1980: 208), toplumda en yüksek orana sahip olan küçük çiftçi ve iflçiler, parlamentoda çok az bir temsil gücüne sahiptirler. Bugünkü Meclis 22. dönem TBMM milletvekili profilinde sermaye s›n›f› bafl› çekiyor. Özgeçmifllerinde müteahhit, serbest meslek sahibi, iflletmeci, ifladam›, turizmci gibi adlarla tan›mlanan ve sermaye s›n›f›nda an›lacak milletvekili oran› yüzde 30. Sivil bürokrat ve yönetici grubunda ise oran yüzde 26. Meslek grubunda hukukçu olarak kay›tl› milletvekili oran› yüzde 15.3 iken, mimar ve mühendis kategorisinde oran yüzde 3.6 ile s›n›rl›. E¤itimcilerin oran› daha önceki seçim dönemine göre azalm›fl ancak yine de yüzde 14 ile mühendislerin önüne geçmifl. Doktorlar ise yüzde 5.7 ile temsiliyet listesinde alt s›ralarda yer al›yor. Meclisin meslek da¤›l›m›na göre milletvekili profilinde oransal olarak en alt s›rada asker ve polisler var. 1995'teki mecliste yüzde 1.7 olan oran 1999 21. dönem meclisinde yüzde 1.6 ve 22. dönemde yüzde 0.4'e düflmüfl. 22. dönem milletvekili profilinde di¤er grubunda an›lan meslekler ise din adamlar›, sendikac›lar ve gazeteciyazarlar. Toplamda yüzde 3'lük bir orana sahip olan bu grupta iflçi s›n›f›n›n ad› bile yok. Meclisin 550 milletvekili aras›nda yap›lan meslek incelemesinde iflçi kökenli 4, meslek hanesinde iflçi yazan tek bir kifli bulunuyor, ancak yüzde 0.18 ile oranlara bile yans›m›yor. Müstakbel milletvekillerimiz… 22 Temmuz seçimleri için partilerin haz›rlad›klar› aday listelerindeki mesleki profile bak›nca meclisin bugünkü halinden çok da parlak olmad›¤› aç›kça görülüyor. AKP'nin listesinde oda ve borsa baflkanlar› a¤›rl›kl› grubu olufltururken CHP, MHP ve DP listeleri de hem nitelik hem de nicelik aç›s›ndan AKP'den geri kalm›yor. AKP, CHP, MHP ve DP

listelerinde patronlar yar›fl›yor. AKP listeleri çeflitli illerin oda ve borsa baflkanlar› ile dolu. CHP listelerinde meslek hanesinde "ifladam›", "ticaret erbab›", "sanayici" yazanlar›n say›s› 116. MHP’den 114 "ifladam›" ile seçime giriyor. DP listeleri de Anadolu kökenli patronlarla zengin.

Türkiye’de siyasi elitlerin özgeçmiflleri… Meslekler

Dönemler

Ortalama Temsil Edilme Oran›

Tek Partili Dönem

Çok Partili Dönem

Yönetici ve Üst Düzey Bürokrat

21.3

18.8

20.05

Hukukçu

13.1

20.6

16.85

Mühendis ve Mimar

1

2.5

1.75

T›pç›

8

6.1

7.05

Müteahhit (*)

(-)

(7.9)

(7.9)

T›p Bilimleri (Veter., Difl Hek., Eczac›)

1.3

(3.5) (*)

(2.4)

E¤itimci

10.1

6.8

8.45

Asker

16.9

4.8

10.85

Tüccar ve Sanayici

10.7

14.7

12.7

Sendikac›

(-)

(2.2) (*)

(2.2)

Öteki Meslekler

17

7.7

12.35

(*) 1983, 1987 ve 1991 dönemleri hesapland›. (**) Son üç dönemde çiftçiler için ayr› bir kategori oluflturulmad›. Çünkü çiftçi kökenli milletvekillerinin hemen hepsi ikinci ya da üçüncü bir mesle¤e daha sahipler. Hesaplamada bu meslekler dikkate al›nd›.

Sonuç yerine Yrd. Doç. Dr. Ali Arslan'›n 1995, 1999 ve 2003 y›llar›nda gerçeklefltirdi¤i Seçim kurallar› ve Kaynak: araflt›rmalarda ortaya koydu¤u Verilerden hareketle düzenlendi. (‹fl,Güç” Endüstri siyasal partiler yasas› ‹liflkileri ve ‹nsan Kaynaklar› Dergisi Cilt:7 Say›:1 , Ocak 2005) siyasal makamlara geleceklerin belirlenmesi kadar bir ülkenin 22. dönem TBMM siyasal yap›s›n› ve siyasal yaflam›n milletvekili iflleyiflini de belirlemekte ve siyaset biliminde gelifltirilen de¤iflik teknik, profilinde sermaye yöntem ve yaklafl›mlar iktidar, hükümet, s›n›f› bafl› çekiyor. siyasal süreç, siyasal karar mekanizmalar› ve üretilen politikalar konusunda farkl› Özgeçmifllerinde sonuçlara var›lmas›na yol açmaktad›r. müteahhit, serbest Türkiye’de siyasal karar alma süreçlerine 27 kat›lan ve temsilci konumundaki siyasi meslek sahibi, elitlerin (milletvekilleri) profilleri iflletmeci, ifladam›, incelendi¤inde cumhuriyetin ilan›ndan günümüze geçirilen sosyolojik evrim turizmci gibi birlikte de¤erlendirilmelidir. Küreselleflme adlarla ve kapitalizmin yeni aflamas›yla beraber sosyal iliflkiler yerini piyasa iliflkilerine tan›mlanan ve üretici güçler ise tekelci (emperyalist) ve sermaye s›n›f›nda iflbirlikçi piyasa güçlerine b›rakm›flt›r. Siyasal söylemin yerini egemen "piyasac›" an›lacak e¤ilimler alm›flt›r. milletvekili oran› Siyasetin ve yönetim ayg›tlar›n›n Türkiye nüfusunun çok büyük bir yüzde 30. ço¤unlu¤unu oluflturan iflçi, iflsiz, emekçi, ücretli kesimlerden soyutland›¤›, siyasal kat›l›m ve temsil araçlar›n›n talan edildi¤i bir ortamda sand›¤a davet ediliyoruz. Gerçe¤i anlamak için d›flar›dan ve yukar›dan bakmakta fayda var. Tercihimizi “bizim” d›fl›m›zda adaylardan ve “bizden uzak” siyasi söylemler aras›ndan yapmak durumunda b›rak›l›yoruz. Yine de bu koflullar alt›nda dahi, Çetin Altan’›n deyimiyle, “enseyi karartmayal›m”. “Bizden” ve “bizim için” seçilmifllerin varolaca¤› günlere bu dibe vurdu¤umuz günlerden geçerek varaca¤›z.


Birikim Dergisi Genel Yay›n Yönetmeni Ömer Laçiner:

Tribünler izin verilmifl fliddet alanlar›d›r 28 Söylefli: Özlem Ergun Hava-‹fl Bas›n Yay›n Uzman›

Bizdeki taraftarl›k anlay›fl› ötekine karfl› güç gösterisinin arac› olarak alg›lan›yor. Futbol tak›m›n›n galibiyeti, galip olma arzusunu tatmin etti¤i için önemli.

19 May›s 2007 günü oynanan Galatasaray-Fenerbahçe maç›, bir futbol oyunundan de¤il de kanl› bir çat›flmadan söz eder gibi an›ld› ve bu tür görüntülere sahne oldu. Geçmiflte “spor bayram›” olarak kutlanan derbi maçlar›n bugün büründü¤ü bu dehflet görüntü, sadece futboldan keyif alan ilgilileri de¤il, tüm toplumu tedirgin edecek boyutlara ulaflm›fl durumda. Üstelik fliddet olaylar›, sadece Galatasaray-Fenerbahçe gibi gerilimi yüksek maçlarda de¤il, bu derbi kadar popüler olamad›klar› için bas›n›n gündemini pek meflgul etmeyen hemen hemen tüm maçlarda görülüyor. 70’li y›llardan beri Türkiye toplumunun dinamikleri üzerine yaz› ve makaleler yay›nlayan Birikim dergisinin yay›n yönetmeni ve baflyazar› Ömer Laçiner ile futbol sahalar›nda rastlanan yüksek dozlu fliddetin toplumsal anlamlar› üzerine bir söylefli gerçeklefltirdik… May›s ay›ndaki GalatasarayFenerbahçe maç›nda yaflanan fliddet olaylar›, oldukça genifl bir yank› uyand›rd›. Bu olaylar›n size düflündürdükleri nelerdir?

Öteden beri Türkiye’de futbol tak›m› taraftarl›¤›n›n sevgi ve ilgiyle ilgili bir temeli yok. Bizdeki taraftarl›k anlay›fl› ötekine karfl› güç gösterisinin arac› olarak alg›lan›yor. Futbol tak›m›n›n galibiyeti, galip olma arzusunu tatmin etti¤i için önemli. Yoksa futbol oyununun kendisini sevdi¤imiz, tak›m›m›z güzel ve iyi oynad›¤› için ilgileniyor de¤iliz. Kendimizi tak›m›m›zla özdefllefltirme mekanizmam›z burada çok güçlü. Dolay›s› ile futbolu ötekilefltirdiklerimizle hesaplaflma an› olarak görüyoruz. Mesele iyi oyunsa rakibin iyi oyuncusuna k›yamazs›n, çünkü onun varl›¤› oyunun kalitesini de artt›r›r. Avrupa’daki taraftarlar›n önemli bir k›sm› maç› seyrederler, maça bakarak tezahürat yaparlar, bizdeki taraftarlar ise sahaya s›rt›n› dönerek birbirlerine bak›p ba¤›r›p ça¤›r›rlar. O s›rada oyunda ne olup bitiyor ilgilenen pek yoktur asl›nda. Futbolu oyun olmaktan ç›kart›p onu toplumsal ve hatta siyasal bir mesele haline getiren nedenler neler? ‹ki tak›ma ayr›lma ve bunlar›n k›yas›ya birbiriyle rekabeti Bizans’tan beri var. Öteden beri rekabet ve ötekilefltirme,


bu insanlar. ‹dareciler diyorlar ki, “Bu insanlar pazar gürleri gitsinler ve öfkelerini tribünlere boflalts›nlar. Kendi aralar›nda, rakiplerine ba¤›rarak boflals›n, deflarj olsunlar”… Bu anlay›fl hakim. Çünkü iktidar bu öfke patlamas›n› burada yasaklarsa baflka alanlar›ndan ç›kaca¤›ndan endifle ediyor. Ayr›ca insanlar›m›z, tribünlerin müsaade edilmifl, serbest b›rak›lm›fl fliddet alanlar› oldu¤unu bildikleri için fliddet e¤ilimlerini çok daha rahat sergileyebiliyorlar. “Tahrik olduk” demenin linç giriflimleri ve baflka fliddet eylemleri için yeterli zemini oluflturdu¤una tan›kl›k ediyoruz. Ve biliyorlar ki; izin verilmifl bu alanlarda yap›lm›fl fliddet eylemlerinin kendileri aç›s›ndan hiçbir yapt›r›m› olmayacak. Çünkü bu, iktidar taraf›ndan izin verilmifl bir fliddettir. fiimdi ben size burada küfür etsem sizin beni dava etme hakk›n›z var, oysa ekranlarda izliyoruz; herkes herkese a¤›z dolusu küfürler edebiliyor. Suç, belgeli oldu¤u ve herkesin gözleri önünde aleni olarak ifllendi¤i halde tribünlerde edilen küfürler vs., hiçbir flekilde hiçbir yapt›r›ma tabi tutulmuyor. ‹nsanlar›n öfkelenmek, hiddetlenmek için gerçek, yaflamsal nedenleri var asl›nda…

Birikim Dergisi Genel Yay›n Yönetmeni Ömer Laçiner

29

fiiddet olaylar›, sadece iflsiz güçsüz, hayattan umudunu kesmifl insanlara ait bir durum de¤il; özellikle kapal› tribünlerde gördük ki a¤z› purolu adamlar da sahaya viski fliflesi at›yor. Bu salt yoksullara ait bir fley de¤il. Heysel facias› 29 May›s 1985 Brüksel

potansiyel olarak içinde fliddeti bar›nd›r›r, ama durumun bu denli genifllemesi ça¤›m›za özgü bir durum. Eskiden tribünler iki tak›m›n taraftar›na eflit olarak ayr›l›r ve maç sonunda iki tak›m taraftar› birlikte ç›karlard›. Son 1015 senedir ise, tak›mlar birbirlerinin sahas›na deplasmana gidiyor. Taraftarlar karfl› tak›m›n taraftarlar›na olmad›k eziyetleri reva görüyorlar. Bunlar yap›l›yor ve ay›planm›yorsa, idarecisi, güvenlik kuvvetleri bunlara göz yumuyorsa, bir süre sonra bunun dozu konusunda da rekabete giriliyor. Diyelim Fenerbahçe kendi sahas›nda 5 bin su fliflesi atm›fl, öbür taraf, “Biz 10 bin ataca¤›z” diyor. Bu müsaade edilmifl bir fliddet. Türkiye’de sokaklarda linç giriflimlerine müsaade ediliyor; oysa linç bir öldürme teflebbüsü ve hukukta karfl›l›¤› ceza olarak mevcut. Bunu yapan insanlar ellerini kollar›n› sallayarak dolafl›yorlar. Buna bir fley yap›lm›yorsa demek ki teflvik ediliyor, bu durumun ciddi bir devlet politikas› oldu¤unu düflünüyorum. fiiddet olaylar›, sadece iflsiz güçsüz, hayattan umudunu kesmifl insanlara ait bir durum de¤il; özellikle kapal› tribünlerde gördük ki a¤z› purolu adamlar da sahaya viski fliflesi at›yor. Bu salt yoksullara ait bir fley de¤il. Futbol seyircisinin fliddet gösterileri bu toplumun en alt›ndan en üstüne kadar tüm kesimleri taraf›ndan kabul gören bir durum. Kurallar ne kadar çi¤nenirse insanlar kendilerini o kadar güçlü hissediyor. Çünkü bu ülkenin güç kavram› hastal›kl›. Bizde güç, belli kurallar içinde edinilmifl mevki, para, servet de¤il; bizde “kural d›fl› davranmak” güç ifadesi olarak alg›lan›yor. Yoksullara gelince, patlamaya dönüflebilecek bir sürü gerilime sahip


araçlar›n elbet en önemlilerinden. Futbol sahalar›n›n dili ve jargonu medya taraf›ndan üretilip sonras›nda tabana yay›larak, insanlar›n benimsedi¤i bir dil. Pek çok tak›m taraftar›, sloganlar›n›, söylemlerini medyadan etkilenerek benimsiyor. Bunlar›n kendili¤inden geliflmeler oldu¤unu düflünmek mümkün de¤il. Futbol bir oyunsa, kurallar› varsa iyisini kötüsünü ölçebilece¤imiz k›staslara sahipsek, futboldan anlayan insanlar›n taraf gözetmeden yazmas› gerek. Eskiden futbol yazarlar›n›n hangi tak›m› tuttu¤unu anlamak güçtü, flimdi ise neredeyse tümü tak›mlar›yla an›l›yor.

30

Bu endüstri bizde mal ve kâr üretmekten çok ideoloji üreten bir mekanizma. Bütün endüstriler gibi hatta onlar›n pek ço¤undan daha fazla toplumun ideoloji üretimine do¤rudan katk› sunuyorlar.

Oras› risk ister. fiimdi diyelim sanayi sitesinde sigortas›z, sosyal haks›z ve geleceksiz çal›flan iflçiler -bunlar›n ço¤u futbol taraftar›d›r- çal›flma koflullar›n› iyilefltirilmesine yönelik giriflim ve eylemleri olsa bilirler ki bu, en a¤›r flekilde karfl›l›¤›n› bulacakt›r. O sebeple tribünlerde gördüklerimiz icazetli fliddetin sonuçlar›d›r ve maç günleri ile s›n›rl›d›r. “‹nsanlar burada deflarj olsunlar, hak ve özgürlüklerle ilgili alanlara yans›mas›n” düflüncesi iktidar›n buradaki en önemli derdidir. Bu salt Galatasaray-Fenerbahçe maç›na özgü bir durum de¤il, pazar günleri yurdun her taraf›nda maç var ve yurdun dört bir yan›nda bu tür fliddet olaylar› oluyor asl›nda. Bir tür boflalma ayini asl›nda. Her ilin emniyet müdürü kendi bölgesinde oraya mahsus fliddet kullanabilme alan› aç›yor. Birincisi, bu asl›nda devlet taraf›ndan körüklenen ve önlenmesi de bir o kadar kolay olan bir durum. Çünkü bir devlet politikas›. ‹kincisi, toplum olarak hastal›kl› bir güç kavram›na sahibiz. Bu insanlar futbol sahalar›nda, rakiplerine gösterdikleri fliddeti, yok etme arzusunu kendi sorunlar›yla ilgili olarak ortaya koyabilmifl olsayd› baflka türlü olurdu. Yaflanan fliddette bas›n›n rolü nedir? Bas›n da tüm bu politikan›n parças›… Çünkü bir politika yürüttü¤ünüz vakit onun araçlar›n› da kullanmak durumdas›n›z. Bas›n da bu

Biraz da futbol endüstrisinden söz edelim. Böyle bir kavram var, demek ki ortada ciddi paralar dönüyor, bir rant var… Futbol endüstrisinden daha çok bat›da söz ediyoruz, çünkü kulüpler kâr ediyor. ‹dollerin eflyalar›n›n sonra kulüp forma ve aksesuarlar›n›n sat›lmas›, verilen-al›nan reklamlar, büyük paralara yap›lan transferler… Bunlar ya para aklaman›n, aklarken itibar elde etmenin araçlar›d›r ki orada zarar edilebilir. Türkiye’de görünen, kulüplerin kâr etmedi¤i. Türkiye’de bu endüstri net kâr getiren bir endüstri de¤il gibi görünüyor. Baz› tak›mlar›n kâr etti¤i söyleniyor ama FenerbahçeGalatasaray gibi büyük kulüplerin ciddi zararlar›ndan söz ediliyor. Oysa endüstriden söz edebilmek için önce kâr ediyor olmas› gerekli. Baflka ülkelerde sat›fl ve reklam gelirlerinden ciddi kârlar elde edilebiliyor. Yani büyük paralar›n döndü¤ü bir sektör var ortada. Özellikle Avrupa ülkelerinde, öyle san›yorum ki, e¤lence gelirlerinin önemli bir k›sm› futboldan geliyor. Bu endüstri bizde mal ve kâr üretmekten çok ideoloji üreten bir mekanizma. Bütün endüstriler gibi hatta onlar›n pek ço¤undan daha fazla toplumun ideoloji üretimine do¤rudan katk› sunuyorlar. Bütün bu taraftarl›k kültürünün yayg›nlaflt›r›lmas›nda, ötekilefltirme mant›¤›n›n yerleflmesinde futbolun çok ciddi bir etkisi var. ‹nsanlar oradan edindikleri ötekilefltirme e¤ilimini hayat›n baflka alanlar›na da yans›tabiliyorlar.


ILO’nun 2007 Küresel ‹stihdam E¤ilimleri raporu:

Küreselleflen dünyada “ekonomik büyüme” istihdam yaratm›yor Uluslararas› Çal›flma Örgütü (ILO) taraf›ndan k›sa bir süre önce yay›mlanan “Küresel ‹stihdam E¤ilimleri” raporu tüm dünyada iflsiz say›s›n›n 2006 y›l›nda tarihsel olarak en yüksek düzeyde oldu¤unu ortaya koyuyor. Raporun tespitlerine göre Dünya ekonomileri için 2006 y›l› büyüme ortalamas› yüzde 5.2 olarak gerçekleflirken, 2006 y›l› iflsizlik oran› dünya ortalamas› da yüzde 6.3 düzeyinde seyretti. Raporda ayr›ca dünya üzerindeki 1.37 milyar “çal›flan yoksulun” (di¤er bir deyiflle Türkiye’nin toplam nüfusunun yaklafl›k 20 kat› kadar insan›n) durumunda pek az iyileflme sa¤lanabildi¤i belirtiliyor. ILO, bu iflçileri ve ailelerini günde 2 dolar kazançla belirlenen yoksulluk s›n›r›n›n üzerine tafl›yacak yeterli say›da üretken ve insan onuruna yak›fl›r ifl bulunmad›¤›na iflaret ediyor. ILO Genel Direktörü Juan Somivia konuya iliflkin olarak flunlar› söylüyor: “Son befl y›lda görülen güçlü ekonomik büyüme, aileleriyle birlikte yoksulluk içinde yaflayan çal›flan say›s›n›n azalt›lmas› bak›m›ndan çok s›n›rl› bir etki yaratm›flt›r ve bu olumlu etki de ancak bir avuç ülkede görülebilmifltir. Özetle büyüme, küresel iflsizli¤i azaltmay› baflaramam›flt›r. Dahas›, küresel ölçekte büyüme 2007 y›l›nda da güçlü biçimde sürmesine karfl›n, insana yak›fl›r ifller yarat›lmas› ve çal›flan yoksullu¤unun azalt›lmas› aç›s›ndan beslenen ciddi kayg›lar sürmektedir.” ‹flsizli¤in en a¤›r etkiledi¤i kesimi gençler (15-24 yafl dönemi) oluflturuyor. Say›lar› 85.3 milyona ulaflan genç iflsizler, 2006 y›l›nda dünya üzerindeki toplam iflsizlerin yüzde 44’ünü oluflturuyorlar.

“Büyüyen ekonomi”de kad›nlara da ifl yok ILO raporuna göre erkeklerle kad›nlar aras›ndaki istihdam uçurumu da kapanm›yor. 2006 y›l›nda 15 ve daha yukar› yafllardaki kad›nlar›n ancak yüzde 48.9’u istihdam kapsam›nda yer al›yorlard›. Ayn› oran 1996 y›l›nda yüzde 49.6’yd›. Erkekler için ise bu oran 1996 y›l›nda yüzde 75.7 ve 2006 y›l›nda ise yüzde 74’tü. 2006 y›l›nda da 2004 ve 2005 y›llar›nda oldu¤u gibi istikrarl› bir flekilde seyreden büyümeye karfl›n, dünya ekonomileri iflsizlik oranlar›nda kayda de¤er düflüfller yaratamamaktad›r. Tablonun son iki sütunu 1996-2006 dönemi için y›ll›k ortalama reel büyüme oranlar›na karfl›l›k y›ll›k ortalama istihdam art›fllar›n› vermektedir. Dünya ekonomileri için son on y›ll›k dönem yüzde 4.1 oran›nda bir reel GSY‹H (gayri safi yurt içi has›la) büyümesi üretirken istihdam art›fllar› yüzde 1.6 düzeyinde kalm›flt›r. En yüksek oranl› büyüme süreçlerinin yafland›¤› Do¤u Asya ve Güney Asya ülke gruplar›n›n y›ll›k istihdam art›fllar› bu yüksek büyüme performanslar›na karfl›l›k son derece düflüktür (s›ras›yla yüzde 0.9 ve yüzde 2.1). Rapor iflsizlik oranlar›n›n daha düflük düzeylere çekilmesinde “ekonomik büyüme” ve “istihdam yaratma” aras›ndaki iliflkinin yeniden kurulmas›n›n önemine dikkat çekmektedir. Ancak, tüm göstergeler karfl›t yönde bir e¤ilim sergilemektedir ve bunun bafll›ca nedeni son 25 y›ld›r dünya ölçe¤inde neo-liberal politikalar›n egemen olmas›d›r. Büyümenin h›z kesmesi ya da eksiye dönüflmesi durumunda ise genifl kitlelerin ne tür bir felaketle karfl› karfl›ya kalacaklar›n› öngörmek hiç de zor de¤il.

31


32

‹flçi sa¤l›¤› ifl güvenli¤i mevzuat› ve sendikalar›n görevleri Kemal Ülker Hava-‹fl E¤itim Uzman›

Merkezi Londra’da olan üst örgütümüz Uluslararas› Tafl›mac›l›k ‹flçileri Federasyonu’nda (ITF) çal›flt›¤›m y›llarda (2004-2006 y›llar›nda yaklafl›k 3 y›l süreyle) gözüm kula¤›m hep Türkiye’deydi ancak bütün geliflmeleri ayr›nt›l› bir biçimde izlemem mümkün olmuyordu. Örne¤in genel olarak Avrupa Birli¤i’ne girmek ve AB müktesebat›na uyum sa¤lamak için çok say›da kanunun meclisten geçti¤ini biliyordum ama bunlar›n iflçiler ve sendikalar için do¤urdu¤u pratik sonuçlar› ad›m ad›m izleyemiyordum. Bu y›l›n bafl›nda

tekrar Hava-‹fl’te göreve bafllad›¤›mda bu 3 y›l içinde özellikle iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤i alan›nda çok ciddi yasal de¤ifliklikler yap›ld›¤›n› fark ettim (iflçi sa¤l›¤› derken iflçi sözcü¤ünü neden t›rnak içine ald›¤›m birazdan anlafl›lacak). Bu nedenle son birkaç ayd›r f›rsat buldukça bu alanda yap›lm›fl olan de¤ifliklikleri ö¤renmeye, anlamaya çal›fl›yorum. Bu de¤iflim süreci o kadar h›zl› bir biçimde gerçekleflmifl ki, bu sat›rlar›n yaz›ld›¤› s›rada uyuflmazl›k aflamas›nda olan toplu ifl sözleflmesi görüflmeleri s›ras›nda yap›lan tart›flmalarda THY’nin dan›flmanl›¤›n› yapan ve mesleki yaflam›n›n tamam›n› iflveren temsilcisi bir hukukçu olarak geçirmifl olan Rahmi C›b›ro¤lu’nun bile iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤inde Türk mevzuat›nda yap›lm›fl olan de¤ifliklikleri bilmedi¤ini gördük. ‹flçi sa¤l›¤› ifl güvenli¤i ile ilgili mevzuat›n de¤iflimini anlayabilmek için 2001 y›l›n›n Mart ay›na geri gitmemiz gerekiyor. Hat›rlanaca¤› gibi devrin hükümeti 19 Mart 2001 tarihinde


Avrupa Birli¤i’ne uyum taahhütlerini ve bunlar›n uygulanma planlar›n› içeren Ulusal Program› onaylam›flt›. Ulusal Program›n, Sosyal Politika ve ‹stihdam bafll›kl› bölümünde AB müktesebat›nda uyum sa¤lanmas› gereken toplam 128 adet bölüm yer al›yordu ve bunlar›n 40’› iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤iyle ilgiliydi. Programda, iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤i ile ilgili mevzuat uyumlulaflt›r›lmas› sürecini k›sa vadeli, bu haz›rl›klar›n tamamlanmas› ve gerçeklefltirilmesi sürecini ise orta vadeli bir takvime ba¤lam›flt›. Ulusal Program›n 1. cildinde iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤i alan›nda Türk mevzuat›n›n AB müktesebat›yla uyumlu hale getirilebilmesi için bir Kanun Tasar›s› Tasla¤› haz›rland›¤› belirtiliyor. Bu tasar› tasla¤›n›n tam ad› “‹fl Sa¤l›¤› ve Güvenli¤i Kanunu Tasar›s› Tasla¤›” ve tasla¤›n internetten indirilmesi mümkün. Bu tasla¤a ba¤l› olarak, Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤› taraf›ndan bir “Çerçeve Tüzük” haz›rl›¤› sürdürülüyor. Bu haz›rl›klar kapsam›nda çok say›da yönetmeli¤in haz›rl›k çal›flmalar›n›n devam etti¤i söyleniyor. Ne var ki ve ne yaz›k ki iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤i ile ilgili mevzuata yönelik

yap›lan çal›flmalar›n içeri¤i konunun do¤rudan taraf› olan sendikalar taraf›ndan pek bilinmiyor. Daha da kötüsü bu konuda Türk‹fl’in hükümete gönderdi¤i “‹fl Sa¤l›¤› ve Güvenli¤iyle ‹lgili Mevzuata Türk-‹fl’in Yaklafl›m› - 4857 Say›l› ‹fl Kanunu” bafll›kl› notun d›fl›nda herhangi bir görüfl bildirilmifl, sistemli bir lobi çal›flmas› yap›lm›fl de¤il. Ciddi bir zaman kayb› ve ihmal söz konusudur ve sendikalar en k›sa zamanda Ulusal Program’›n içinde yer alan iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤i ile ilgili mevzuat› yak›n takibe almal›, bu de¤iflikliklerin neler getirdi¤ini belirlemeli ve bunun üzerine kendi tutumunu ve taleplerini oturtmal›d›r. Bu nedenle ifl sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤i alan›nda yap›lan yasal de¤ifliklikler sendikam›zca üzerinde kapsaml› bir çal›flman›n yap›lmas› gereken konu olarak de¤erlendirilmektedir.

33

‹flçi sa¤l›¤›ndan ifl sa¤l›¤›na ‹flçi sa¤l›¤›-ifl güvenli¤i alan›nda dikkat çeken bir geliflme de iflçi sa¤l›¤› kavram›n›n yerini “ifl” sa¤l›¤› kavram›n›n alm›fl olmas›. Örne¤in Çal›flma Bakanl›¤› bünyesindeki ‹flçi Sa¤l›¤› ve ‹fl Güvenli¤i Genel Müdürlü¤ü’nün ad› 2000 y›l›nda ‹fl Sa¤l›¤› ve ‹fl Güvenli¤i Müdürlü¤ü olarak de¤ifltirildi. ‹lk bak›flta basit bir isim de¤iflikli¤i gibi görülebilecek olsa da, bu kavramsal de¤iflikli¤in arkas›nda neo-liberalizmin, iflçileri ve di¤er emekçi katmanlar› atomize ederek teslim almak amac›yla dünya çap›nda çal›flanlar›n tarihsel kazan›mlar›na karfl› yürüttü¤ü genellefltirilmifl sald›r› yer al›yor. T›pk› sosyal hizmetler (iflsizlik sigortas›, emeklilik haklar›, kamusal e¤itim hizmeti, sa¤l›k hizmetleri, ucuz toplu konut, belediye hizmetleri vb. ), emek sürecindeki kazan›mlar ve elbette reel ücretler gibi ifl yaflam›n› düzenleyen mevzuat da dünyan›n dört bir yan›nda bu sald›r›dan nasibini al›yor. AKP hükümeti döneminde çal›flma yaflam›n› düzenleyen en önemli yasal de¤ifliklik yeni ifl kanunuydu. Bu yasan›n özünü, daha önceleri ifl kanunlar›n›n tamam›na damgas›n› vurmufl olan temel bir ilkenin de¤ifltirilmesi, iflçinin korunmas›ndan uzaklafl›p “ifl”in korunmas›na do¤ru kay›lmas› oluflturuyordu. T‹S görüflmeleri s›ras›nda iflverenin dan›flman› Rahmi C›b›ro¤lu, iflçiyi var edenin iflletme oldu¤unu, iflçiyi koruman›n önkoflulunun iflletmeyi korumaktan geçti¤ini söyleyerek bu mant›¤› her f›rsatta vurgulad›. “‹fl sa¤l›¤›” kavram›na geçiflin ard›nda da ayn› mant›k yat›yor.

Ne var ki ve ne yaz›k ki iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤i ile ilgili mevzuata yönelik yap›lan çal›flmalar›n içeri¤i konunun do¤rudan taraf› olan sendikalar taraf›ndan pek bilinmiyor.


Tekelleflmeye övgü 34

Orta vadede Avrupa’da da ABD’de oldu¤u gibi h›zl› ve sanc›l› bir tekelleflme sürecine tan›kl›k edece¤iz.

Uluslararas› medya Air FranceKLM’in geçen y›la ait mali tablolar›n› aç›klamas›n›n ard›ndan Avrupa’da sektörün “konsolidasyonunun” (malum art›k tekelleflme gibi kötü t›n›s› olan kavram ve kategoriler “out”) ne kadar önemli oldu¤unu koro halinde yeniden vurgulamaya bafllad›. Zamanlama bundan daha güzel olamazd›. ABD-AB aras›ndaki transatlantik “aç›k gökler” anlaflmas›n›n resmen imzalanmas›na birkaç gün kalm›flken, Avrupa’da bayrak tafl›y›c›lar› aras›nda gerçekleflmifl olan ilk flirket birleflmesi - Air France-KLM- güçlü mali sonuçlar veriyor. Air France-KLM flu anda ciro bak›m›ndan dünyan›n en büyük havayolu flirketi konumunda ve neo-liberal yorumcular / uzmanlar a¤›z birli¤i yaparak, “Bak›n Air France-KLM pazar pay›n› büyütüyor, faaliyet kâr›n› art›r›yor ve gelecek üç y›l için kârl›l›k hedeflerini de yukar›ya çekti. ‹flin s›rr› konsolidasyonda,” diye yaz›p çiziyorlar. Ayr›ca ‹spanya’n›n bayrak tafl›y›c›s› Iberia’da potansiyel al›c›lar›yla görüflmeleri bafllatma aflamas›na do¤ru ad›m ad›m ilerliyor… H›zl› ve sanc›l› bir tekelleflme sürecindeyiz Evet, en sonunda baflta Avrupa

Komisyonu’nu olmak üzere AB’nin tüm neo-liberallerinin Avrupa havac›l›k sektörüne iliflkin rüyalar› gerçek oluyor. Orta vadede Avrupa’da da ABD’de oldu¤u gibi h›zl› ve sanc›l› bir tekelleflme sürecine tan›kl›k edece¤iz. E¤ri oturup do¤ru konuflmakta fayda var, ne yaz›k ki bu süreç art›k ola¤an sendikal mücadele ve müdahalelerle durdurulamayacak bir noktaya gelmifl durumdad›r. Lufthansa’n›n yönetim kurulu baflkan› Wolfgang Mayrhuber’in büyük medyaya verdi¤i demeçlerden flirketinin Swiss International Air Lines’› ele geçirmifl olmas›ndan çok mutlu oldu¤unu ö¤reniyoruz. Nas›l olmas›n, Air FranceKLM, Avrupa’n›n en büyük iki havaalan›nda -Paris Charles de Gaulle ve Amsterdam Schiphol- en büyük üsleri elinde tutarken buna karfl›l›k Swiss’i ele geçirmifl olan Lufthansa da üç ana stratejik üste -Frankfurt, Münih ve Zürichegemenlik kurmufl durumda. Buna karfl›l›k British Airways’in, Swiss ya da KLM ile k›yasland›¤›nda çok daha mütevaz› boyutlarda olan Iberia’ya yönelik arzular› daha mütevaz› bir tekelleflme plan›na karfl›l›k geliyor. Ne de olsa BA’n›n kendi içinde ciddi sorunlar› var. Birçok uzman›n BA’n›n uzun vadede bu tekelleflme sürecinin


getirece¤i tekelci rekabete ayak uyduramayaca¤› düflüncesinde olmas› bofluna de¤il. Neo-liberal yorumcular / uzmanlar flu s›ralarda Iberia yönetimine mesaj vermekle meflguller: “Konsolidasyonun faydalar› ortada (bak›n›z Air FranceKLM). Siz de aya¤›n›za gelen bu f›rsat› kaç›rmay›n,” diyorlar ve ekliyorlar: “Evet, ücretlerde yüzde 25 oran›nda bir indirime sendikay› ve iflçileri ikna etmeniz zor olacakt›r ama bunu denemeye de¤er. Ne de olsa sizin gibi bir orta boy bir Avrupal› havayolu flirketi için tek ç›k›fl yolu konsolidasyondur. Orta-uzun vadede kendi bafl›n›za ayakta kalamazs›n›z.” Liberalleflme, kurals›zlaflt›rma ile birlikte hareket ediyor THY genel müdürü Temel Kotil son günlerde s›k s›k THY’nin 2009 y›l›nda Avrupa’da ilk 4 aras›na girmeyi hedefledi¤ini söyledi¤ini biliyoruz. Hafif muzip bir tav›rla, transatlantik aç›k gökler anlaflmas›n›n ard›ndan Avrupa’da yaflanacak olan bu konsolidasyon süreci ile “ligin üst s›ralar›ndaki” flirket say›s› h›zla azalaca¤›ndan, ulusal havayolumuzun 2009 y›l›nda olmasa bile orta vadede ilk dörde girmesi gerçekten mümkün olabilecektir diyebiliriz. Ancak as›l ciddi tehlike de burada yat›yor. Üstümüzde üç tane “bir duda¤› yerde, bir duda¤› gökte dev”

bulaca¤›z. THY bunlarla nas›l mücadele edecektir? Ba¤›ms›z bir havayolu flirketi olarak varl›¤›n› ne kadar sürdürebilecektir? Son birkaç y›l›n büyüme rakamlar›ndan yola ç›karak ve do¤rusal bir geliflme e¤risinin izlenece¤ini varsayarak 2009’da THY’nin dördüncü s›raya yerleflece¤ini söylemek ve bu yaflamsal öneme sahip sorulara cevap vermiyor ne yaz›k ki. Havac›l›k sektöründe liberallefltirme ve kurals›zlaflt›rma nedeniyle son y›llarda büyüme hem dünya ölçe¤inde hem de tek tek ülkeler baz›nda ekonomik büyüme ile paralel ama ondan çok daha h›zl› ve keskin bir biçimde hareket ediyor. Türkiye ekonomisi 4 y›l› aflk›n bir süredir patlamal› bir büyüme süreci içinde. Ancak bu büyüme yükselen borcun ve dehflet verici cari a盤›n gösterdi¤i gibi son derece k›r›lgand›r. Dünya ekonomisinin derin bir sars›nt› yaflamas› durumunda Türkiye ekonomisinin yeniden derin bir krize düflmesi neredeyse kaç›n›lmazd›r ve bunun önüne “aman, Allah korusun, elem terefifl kem gözlere flifl!” diyerek önüne geçmek de mümkün de¤ildir.

Lufthansa konsolidasyon konusunda uyard› Evet, yanl›fl okumad›n›z, Lufthansa da tekelleflme konusunda uyar›da bulundu. Ne var ki onlar›n uyar›s› bizimkinden bütünüyle farkl›. Lufthansa yönetim kurulu baflkan› Wolfgang Mayrhuber özel sermaye flirketlerinin, yat›r›m fonlar›n›n (mesela “bizim” Mobius gibilerin) havac›l›k sektörüne girerek sektörde konsolidasyonu “güçlefltirdiklerinden” yak›nd›. Mayrhuber, k›sa bir süre önce Financial Times’la yapt›¤› görüflmede özel sermaye flirketlerinin havayolu flirketlerinde hisse sat›n alarak bu flirketlerin fiyatlar›n› yukar› do¤ru itti¤ini ve bunun da Lufthansa’n›n kimi havayolu sat›n alma planlar›n›n önünü kesti¤ini belirtti.

35

Havac›l›k sektöründe liberallefltirme ve kurals›zlaflt›rma nedeniyle son y›llarda büyüme hem dünya ölçe¤inde hem de tek tek ülkeler baz›nda ekonomik büyüme ile paralel ama ondan çok daha h›zl› ve keskin bir biçimde hareket ediyor.


Tarihi Yarg›l›yorum Gündüz Vassaf ‹letiflim Yay›nlar› Dünyan›n neresinde, ne zaman do¤muflsak do¤al›m, annelerimiz, babalar›m›z, dinlerimiz, devletlerimiz bize bir geçmifl giydiriyor. Onlar giydirdikçe biz de ha babam giyiniyoruz. Ço¤umuz, geçmiflin elbiselerini günümüz terzilerinin dikmesini yad›rgamadan kabullenmekle kalmay›p, elbiselerimizi bedenimizden ay›rt bile edemiyoruz. Tarihimize nas›l bakt›¤›m›z› gözden geçirdi¤im bu kitapta kendimizi yarg›lamam›z› yarg›l›yorum. Tarihimize bak›p “Biz buyuz,” diye sunulanlar› sorguluyorum. As›rlard›r sürdürdü¤ümüz al›flkanl›klar›m›zdan kurtulup, tarihten özgürleflip, kendimize farkl› bakmaya bafllamam›zla, nereden gelip nereye gitti¤imizin serüveninde, yaflad›¤›m›z tarihin de yolunu de¤ifltirebiliriz. (Gündüz Vassaf)

Sosyal Politika Yaz›lar› ‹letiflim Yay›nlar› 36

Küreselleflme, özellikle zengin ülke devletlerinin yerleflmifl sosyal güvenlik programlar›n› sürdürebilme kapasitesini tehdit ediyor. 1945 sonras› dönemde fabrikalar ifllerken ve insanlar hayat boyu sürdürecekleri ifllerde çal›fl›rken, gerek patronlar gerekse refah devletleri cömert bir sosyal güvenlik platformunun oluflmas›n› kabullenmifllerdi. E¤itim bedavayd›, sa¤l›k harcamalar›n›n ço¤unu devlet karfl›l›yordu, emekli maafllar› güvenliydi, iflsizlik sigortas› da iyi iflliyordu. Oysa son yirmi y›ll›k dönemde refah devletinin bu sayd›¤›m›z kazan›mlar›n›n hepsinin krizde oldu¤u ileri sürülüyor. Devletler bu garantileri sürdüremeyeceklerini söyleyip her bir harcama kaleminde k›s›nt› yapmaya u¤rafl›yor. Bu arada, bireylerin karfl› karfl›ya olduklar› risklerin artt›¤› gözlemleniyor.

Karfl›l›kl› Yard›mlaflma P.A. Kropotkin Öteki Yay›nevi ‹nsandaki karfl›l›kl› yard›mlaflma e¤ilimi o kadar uzak bir kökene sahiptir ve insan ›rk›n› tüm evrimi ile o kadar iç içe geçmifltir ki tarihin de¤iflik evrelerine ra¤men insano¤lu taraf›ndan bugüne dek korunmufltur. Esas itibariyle bar›fl ve varl›k dönemlerinde geliflmifltir ama insan›n bafl›na büyük felaketler geldi¤inde bile-savafllar›n ülkeleri bütün olarak kuraklaflt›rd›¤›, halklar›n ço¤unlu¤unun sefaletten k›r›ld›¤› ya da tiranl›k boyunduru¤u alt›nda inledi¤i zamanlarda bile-ayn› e¤ilim köylerde ve flehirlerdeki yoksul s›n›flar aras›nda yaflamay› sürdürdü. Onlar› her fleye ra¤men ayakta tutan ve uzun vadede onu duygusal bir saçmal›k olarak kafas›ndan ç›karan, yönetici savaflç› ve yok edici az›nl›klara karfl› geldi.


‹stanbul Gezi Rehberi Murat Belge ‹letiflim Yay›nlar› Dünyan›n en eski yerleflim merkezlerinden biri olan ‹stanbul, tarih boyunca içinden çeflitli medeniyetler geçen; Bizans, Osmanl› gibi büyük imparatorluklara baflkentlik yapm›fl ola¤anüstü tarihî dokuya sahip bir kent. Ve bugünkü ‹stanbul’da, bu yaflam keflmekeflinin içinde gözümüzden kaçan, haberimizin bile olmad›¤› bu müthifl tarihî zenginlik hâlâ yerli yerinde duruyor. Savafllardan, yang›nlardan, depremlerden sa¤ kurtulmufl, yaral› ç›km›fl birçok bina h›zla yenilenen kentin dinami¤ine direnerek bir kenarda sessiz sedas›z varl›¤›n› sürdürüyor. Murat Belge bu rehber kitapta ‹stanbul’un eflsiz zenginli¤ini, o kendine has üslûbuyla, aralara serpifltirdi¤i ilginç hikâyeler ve tarihî “dedikodularla”, Pera, tarihî yar›mada, Bo¤aziçi, Üsküdar gibi eski yerleflim merkezlerinin yan› s›ra Pendik’e, Florya’ya, Küçükçekmece’ye, Kilyos’a, hatta Polonezköy’e kadar uzanan bir güzergâhta gözler önüne seriyor.

Histerik Bilinç Saffet Murat Tuna Metis Yay›nlar›

37

Bilinç araflt›rmalar› alan›na Türkçe’den yap›lan özgün bir katk› olan Histerik Bilinç’in temel sorusu flu: Hepimiz atomlardan olflmufl maddi cisimler oldu¤umuz halde neden bir iç dünyam›z, iç yaflant›larm›z, bir “fenomel bilincimiz” var. Neden içi karanl›k biyolojik atomlar de¤iliz? Buna ba¤l› olarak baflka sorular geliyor: duygular, düflünceler, hatta alg›lar gibi bilinç fenomenleri beynin fiziko,kimyasal esaslara dayal› nöral faaliyetlerini etkiliyor olabilir mi? Bu sorulara nihai cevaplar bulmak yerine, onlar› bilimsel olarak düflünüp tart›fl›labilir sorunsallara dönüfltürmeyi amaçlayan kitapta, histerinin bilincin gizemine giden yolun anahtar› olabilece¤i sezgisinden yola ç›k›l›yor.

Yak›c› S›r Stefan Zweig Evrensel Bas›m Yay›n Her fleye hümanizm pencersinden bakan Stefan Zwe›g, öykülerinde olay ve kifli davran›fllar›n›, kiflilerin düflün dünyalar›n›, en önemsiz say›labilecek ayr›nt›lara kadar ifllerken yal›n bir lrizm, vurucu bir gerilim sa¤lamay› ustalkla baflar›r. Öykülerinde uygulad›¤› tahllici anlat›m›n doru¤una baz› romanlar›nda da varm›flt›r. Stefan Zwe›g, bu kitap için derlenen öykülerinde, her s›n›ftan ve de¤iflik mesleklerden insanlar›n yaflamlar›ndan kesitleri anlat›yor.


S›n›rlar ve Yörüngeler 38

Siemens Sanat’›n, genç sanat› ve sanatç›y› desteklemek amac›yla, Türkiye’de üniversite ö¤rencileri aras›ndaki güncel sanata dair e¤ilimleri bulup ç›kartmaya yönelik düzenledi¤i “S›n›rlar – Yörüngeler” yar›flmas› sonuçland›. Tüm Türkiye’den 25 günde 85 ö¤rencinin 120’nin üzerinde eserle kat›ld›¤› yar›flmada, sergilenmeye hak kazanan eserlerin ilk bölümü 13 Haziran – 13 Temmuz tarihleri aras›nda Siemens Sanat’ta görülebilecek. Siemens Sanat, Mustafa Kula, Sibel Y›ld›z, Semra Karahan, Özgür Demirci, Sümer Say›n, Kerem Ozan Bayraktar, Alpaslan Karaaslan ve Sinem Ilg›t Baykal’dan oluflan sanatç›lar›n eserlerine, “S›n›rlar - Yörüngeler 1” sergisinde, ev sahipli¤i yapacak. Serginin 2.’si ise 25 Agustos’a kadar görülebilir Beral Madra, Ferhat Özgür, Handan

Börüteçene, ‹nci Eviner, Mürteza Fidan, T.Melih Görgün ve Alp Yörük’ten oluflan Sergi De¤erlendirme Komisyonu taraf›ndan belirlenen, di¤er sekiz sanatç›n›n eserleri ise 25 Temmuz – 25 A¤ustos tarihlerinde gerçekleflecek “S›n›rlar - Yörüngeler 2” sergisiyle sanatseverlerle buluflacak. Seçici Kurul üyesi Beral Madra projeyi “Genç sanatç›lar›n sanat ortam›na ç›k›fllar›n› kolaylaflt›rmak için dan›flmanl›k ve tan›t›mc›l›k ifllevi üstlenen küratörler ve galerilerin etkinliklerini iyi de¤erlendirmek gerekiyor. Siemens Sanat, bu yönde bir bilinçlilik ve sorumlulukla, aç›ld›¤›ndan bu yana ilgisini genç sanatç›lara yönlendirdi. ‘S›n›rlar ve Yörüngeler’ ad›yla bafllatt›¤› yeni yar›flmal› dizide de üniversite ö¤rencileri aras›ndaki e¤ilimleri bulup ç›kartmaya yönelik bir kayg› gözetiyor,” sözleriyle de¤erlendirdi.


ÜYELER‹M‹ZDEN EVLENENLER • THY Uçufl ‹flletme Kaptanlar›m›zdan Reflat Ünal’›n annesi 24.01.2007’de, • THY Teknik üyemiz Fuat Sarp’›n k›z› Fatma ile Atakan 25.05.2007’de, • THY Teknik üyemiz Ömer Dölek 06.05.2007’de, • THY Yer ‹fll üyemiz Celalettin Solak ile Gülden ‹kizler 15.06.2007’de, • THY Üyemiz Tufan Gürol 18.05.2007’de, • THY Uçufl ‹fll üyemiz Engin Derelio¤lu 19.05.2007’de, • THY Yer ‹fll üyemiz Ahmet Yard›mc›’n›n o¤lu Yusuf ile Meryem 03.06.2007’de, • THY Üyemiz Gökçen Çelik ile Tar›k Yaflar 13.05.2007’de, • THY Genel Müdürlük üyemiz Serap Camc›o¤lu ile Çetin 03.06.2007’de, • THY Uçufl üyemiz Hülya Pektafl ile Duhan Sümer 08.06.2007’de, • THY Yer ‹fll üyelerimiz Özlem Topada ile Yasin Akova 26.05.2007’de, • THY Üyelerimiz Mustafa fientürk ile Funda Topçuo¤lu 09.06.2007’de, • THY Emekli üyemiz Fatma Kaçaro¤lu’nun k›z› Selin ile Selami 09.06.2007’de, • THY Yer ‹fll üyemiz Heja Nur Öztürk ve Bar›fl Aflar 30.06.2007’ de, • THY Yer ‹fll üyemiz Güzin K›l›ç ile Murat Reflat 17.06.2007’de, • THY Teknik üyemiz Melih Pembegül ile Ebru 09.06.2007’de, • THY Uçufl üyemiz Serkan Sirkeli ile Nermin 13.06.2007’de, • THY Yer ‹fll üyemiz Onur Saka ve P›nar 29.06.2007’de, • THY Yer ‹fll. Üyemiz Murat Küçük ve Rahflan Bengü 20.06.2007’de, • THY Teknik üyemiz Rahmi fien’in o¤lu T. Arda ile Tülay 07.07.2007’de, • THY Teknik üyemiz Mahmut Yakar ile Sibel 01.07.2007’de, • THY Genel Müdürlük üyemiz Celal Budak’›n k›z› Elvan ile Fahrettin 07.07.2007’de, • THY Kargo üyemiz Bar›fl Aflar ile Heja Nur 30.06.2007’de, • THY Uçufl ‹flletme temsilcimiz Bahad›r Altan Kaptan’›n ye¤eni Su ile ak›n 01.07.2007’de, • THY Genel Müdürlük üyemiz Hasan Hulki ile Necla 30.06.2007’de, • THY Genel Müdürlük üyemiz Hande Sabuncu ile Berkan 29.06.2007’de, • THY Samsun üyemiz Ülkü Yeten ile Mümin Alparslan 02.07.2007’de, • Ankara Sat›fl Md. Esra Akol 03.03.2007’de, • Ankara Sat›fl Md. Gözde Kalay 24.06.2007’de, • Ankara ‹stasyon Md. Adnan Erdal’›n k›z› 22.06.200’de, • Hava-‹fl ‹zmir fiube Baflkan› Hasan Coflkun’un o¤lu Bekir Coflkun 16.06.2007 tarihinde, • Türk Hava Yollar› A.O ‹zmir Sat›fl Müdürlü¤ünde çal›flan üyemiz Feyza Mutlu 17.06.2007 tarihinde, • THY Antalya üyemiz Sema Saraço¤lu 10.06.2007 tarihinde, • THY Antalya üyemiz Cengiz Tuncel ile Gül 09.06.2007 tarihinde, • STFA eski üyemiz Ertekin Çoban ile Ferah 09.06.2007 tarihinde evlenmifllerdir. Kendilerine ömür boyu mutluluklar dileriz. N‹fiAN • Ankara ‹stasyon Md. Adnan Erdal’›n

k›z› 19.03.2007’de, • Ankara ‹stasyon Md. Yavuz Erden 09.06.2007’de, • Hava-‹fl ‹zmir fiubesi THY ‹zmir Kargo Müdürlü¤ü iflyeri temsilcimiz Tolgahan Akbafl 05.05.2007 tarihinde niflanlanm›fllard›r. Kendilerine ömür boyu mutluluklar dileriz. SÜNNET • THY Teknik üyemiz Ali Tatar’›n çocuklar› Ayberk ile Tu¤berk 09.06.2007’de, • THY Teknik üyemiz Afl›r Demirel’in o¤lu Yusuf 01.07.2007’de, • THY Konya üyemiz Rauf Zülfikar’›n o¤lu Burak Kaan 29.07.2007’da, • THY Oto sevk üyemiz Adem Yüksel’in o¤lu Selhan 01.07.2008’de, • THY Call Center üyemiz Arzu Avarisli’nin o¤lu Berk 01.07.2007’de, • THY Oto Sevk üyemiz Saim Oruç’un o¤lu Kemal 07.07.2007’de, • THY Teknik üyemiz Serkan Ural’›n o¤lu Emir Hikmet 07.07.2007'de, • THY Teknik üyemiz Zafer Salcı'nın o¤lu Engin 08.07.2007'de, • Türk Hava Yollar› A.O ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ünde çal›flan üyemiz Nuri Kuran’›n o¤lu 15.05.2007 tarihinde sünnet olmufllard›r. Geçmifl olsun dileklerimizi iletir, hayatta baflar›lar dileriz. DO⁄UM • THY Yer ‹fll üyemiz Sezin Akçaran’›n k›z›, • THY Teknik Üyemiz Gültekin Kurtulufl’un k›z›, • THY Teknik üyemiz Mustafa Ceylan’›n o¤lu 24.06.2007’de, • THY Yer ‹fll üyemiz Müzeyyen Özcan’›n k›z› 29.10.06’da, • THY Kargo üyemiz Kamer Sa¤lık'ın efli, aynı zamanda THY E¤itim üyemiz Gülseren Sa¤lık 03.07.2007'de, • Ankara ‹stasyon Md fienol Hanedar’›n 15.03.2007’de Efe isimli o¤lu, • Ankara ‹stasyon Md Abdullah Sütçüo¤lu’nun 27.03.2007’de k›z›, • Ankara ‹stasyon Md Ercan Kuzal’›n 11.04.2007’de o¤lu, • Ankara ‹stasyon Md M. Cem Faiko¤lu’nun 22.04.2007’de k›z›, • Ankara ‹stasyon Md Feryal Gültepe’nin 07.05.2007’de o¤lu, • Teknik A.fi. Esb Hat Bak›m Fetullah Alt›nda¤ o¤lu, • Teknik A.fi. Esb Hat Bak›m Ömer Sönmez 19.03.2007’de o¤lu, • Ankara Sat›fl Md. Derya Karaca’n›n 11.04.2007’de k›z›, • Türk Hava Yollar› A.O ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ünde çal›flan üyemiz Didem Erbaysal ile THY A.O EB‹’de çal›flan üyemiz Tu¤yan Erbaysal’›n 21.05.2007 tarihinde Aras isminde çocuklar› • THY Antalya üyemiz Teoman Salman’›n efli Duygu Salman 31.05.2007’de do¤um yapm›flt›r. • THY Antalya üyemiz Barensel Babao¤lu ile Hayriye Babao¤lu’nun 22.06.2007’de Emin isminde o¤lu dünyaya gelmifltir. Sa¤l›kl› ve uzun ömürlü olmalar›n› diliyoruz. RAHATSIZLANMA • THY Teknik üyemiz Hamdi Ural 17.05.2007’de, • THY Teknik üyemiz Hüseyin Uysal, • THY Simülatör üyemiz

39


Özür: Üyelerimiz bölümünde, Ankaral› üyelerimizin notlar› bir önceki say›da teknik bir nedenle yer alamam›flt›r. Kendilerinden özür diliyor, bu say›da yay›nl›yoruz.

40

‹brahim Demirdi¤en’in efli, • THY Oto sevk Karabulut’un kay›n biladerinin han›m›, • üyemiz Ekrem Özu¤ur 01.06.2007’de, • Hava-ifl Antalya flubesi yönetim kurulu Ankara ‹stasyon Md. Bilge Kütüklü üyemiz Avni Çay’›n biladeri Hasan Çay, • 15.02.2007’de ameliyat, • Ankara ‹stasyon THY Antalya emekli üyemiz Yekta K›sa’n›n Md. Belk›s Sa¤ 16.02.2007’de, • Ankara annesi Ayfle K›sa, • THY Antalya flehir bilet ‹stasyon Md. A. Osman Özkan’›n efli sat›fl üyemiz Serpil Küçük’ün annesi Gülflen 22.02.2007’de, • Ankara ‹stasyon Md. Naim Hondi, • THY Antalya üyemiz Durali Kurt, Pehlivan’›n k›z› 23.02.2007’de, • Ankara • THY Antalya üyemiz Bektafl Aksüt ‹stasyon Md. Celal Mert’in annesi 11.06.2007’de, • THY Antalya üyemiz Aysun 23.02.2007’de, • Ankara ‹stasyon Md. fieker’in annesi Döndü fieker 21.06.2007’de, Fahrettin Mucuk’un k›z› 26.02.2007’de, • • THY Antalya üyemiz Ahmet Albayrak’›n Ankara ‹stasyon Md.Yüksel Ifl›k’›n efli o¤lu Alican Albayrak 18.06.2007’de, • THY 26.02.2007’de, • Ankara ‹stasyon Md. Antalya istasyon temsilcimiz Mehmet Fahrettin Mucuk 05.03.2007’de, • Mesut Coflkun’un ye¤eni Burak Coflkun Utlu 04.03.2007’de, • Ankara ‹stasyon Md. 28.06.2007’de bademcik ameliyat› olmufltur. Derya Yavuz Ünal’›n annesi 23.03.2007’de, Kendilerine acil flifalar diliyoruz. • Ankara ‹stasyon Md. Evrim Zolular 05.04.2007’de, • Ankara ‹stasyon Md. fierife VEFAT Arduç 19.04.2007’de, • Ankara ‹stasyon • THY Genel Md üyemiz ‹brahim Türe Md. Canan Yurttafl’›n annesi 19.04.2007’de, 10.05.2007’de, • THY Yer ‹fll üyemiz Gülten • Ankara ‹stasyon Md. Mehmet Aydo¤du Güney’in annesi Sabahat 23.05.2007’de, • 30.04.2007’de, • Ankara ‹stasyon Md. THY Genel Müdürlük üyemiz Ebru Sar› Köksal Acarbafl’›n efli 09.05.2007’de, • Kodal’›n annesi 01.06.2007’de, • THY Genel Ankara ‹stasyon Md. Nilgün Tezcan Müdürlük üyemiz Rabia fierefo¤lu’nun anne 17.05.2007’de, • Ankara ‹stasyon Md. annesi 01.06.2007’de, • Ankara Kargo Md. Nilgün Tezcan’›n babas› 29.05.2007’de, • Hümeyra Özbek’in annesi 29.03.2007’de, Ankara ‹stasyon Md. Bülent Bodur’un annesi • Ankara ‹stasyon Md. Bayram 29.05.2007’de, • Ankara ‹stasyon Md. ‹lhami Hatipo¤lu’nun babas› 15.042007’de, • Sütçüo¤lu’nun k›z› 21.06.2007’de ameliyat Ankara ‹stasyon Md. Tahsin fiahin’in annesi olmufltur. • Ankara ‹stasyon Md. Abdullah 21.04.2007’de, • Ankara ‹stasyon Md. Ayfle Sütçüo¤lu 23.06.2007’de ameliyat olmufltur. ile Onur Y›lmaz’›n anneleri 29.05.2007’de, • Ankara Ebi Gülflah Karaman • Ankara ‹stasyon Md. Funda Matsu’nun 06.03.2007’de ameliyat olmufltur. • Ankara babas› 04.06.2007’de, • THY A.O ‹zmir Kabiniçi Ebru Dönmez’in efli 09.03.2007’de, Kargo Müdürlü¤ünde çal›flan üyemiz Ahmet • Ankara Sat›fl Md. Hamdi Denli Mutlu’nun annesi 10.05.2007 tarihinde, • 20.03.2007’de, • Ankara Sat›fl Md. Eda THY A.O ‹zmir Kargo Müdürlü¤ünde çal›flan Aysel 25.06.2007’de, • üyemiz Eyüp Ankara Kargo Md. Çak›ro¤lu’nun ye¤eni Osman Bak›rc›’n›n babas› 10.05.2007 tarihinde, • 05.03.2007’de, • Ankara THY A.O ‹zmir Kabin ‹çi Kargo Md. Okan Atefl Hizmetlerinden emekli 21.05.2007’de trafik Kamil Yard›m 24.05.2007 kazas› geçirmifltir. • tarihinde, • THY A.O ‹zmir Hava-‹fl ‹zmir fiubesi THY Sat›fl Müdürlü¤ünde A.O ‹zmir ‹stasyon çal›flan üyemiz fiahide Müdürlü¤ü iflyeri Uzuno¤lu’nun babas› bafltemsilcimiz Mustafa 04.06.2007 tarihinde, • Demir’in efli Gülayfle THY A.O ‹zmir ‹stasyon Demir’in 18.05.2007 Müdürlü¤ünde çal›flan tarihinde aya¤› çatlam›flt›r. üyemiz Sevim Mutlu’nun • Hava-‹fl ‹zmir fiube babas› 04.06.2007 Baflkan› Hasan tarihinde, • THY Antalya Coflkun’un ablas› üyemiz Halil P›nar ‘›n 24.05.2007 tarihinde, • babas› Mustafa P›nar THY A.O ‹zmir ‹stasyon 20.05.2007 tarihinde, • Müdürlü¤ünden emekli THY Antalya üyemiz üyemiz Bülent Baflkaya Münir Toraman’›n Genel Müdürlük’den 02.06.2007 tarihinde kalp amcas›, • THY Antalya krizi geçirmifltir • THY A.O flehir bilet sat›fl üyemiz ‹zmir ‹stasyon 10.05.2007’de kaybettik. Serkan Baflar’›n Müdürlü¤ünden emekli anneannesi 20.06.2007 Merhuma Tanr›’dan üyemiz Ali Ükelgi tarihinde vefat etmifllerdir. rahmet, kederli 04.06.2007 tarihinde, • Vefat edenlere Tanr›’dan Hava-ifl Antalya flube yak›nlar›na baflsa¤l›¤› rahmet, yak›nlar›na sekreteri Orhan baflsa¤l›¤› diliyoruz. dileriz.

ACI KAYBIMIZ

‹BRAH‹M TÜRE’yi



Karikat端rden tornistan eden Kemal


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.