BU SAYIDA
Ocak - fiubat 2007
GÜNDEM Hava-‹fl Genel Sekreteri Mustafa Ya¤cı: Öncelikle 2001’den beri reel kaybımız olan yüzde 23.9’u istiyoruz 2
TÜRK -‹fi ve ITF üyesi HAVA-‹fi
‹DAR‹ YER : HAVA-‹fi SEND‹KASI ‹ncirli Cad. 68/1 Bak›rköy-‹ST. Tel: 0.212.660 20 95
GÜNDEM THY çalıflanları iflten çıkarmaları protesto etti
Faks: 0.212.571 90 51
9
www.havais.org.tr havais@havais.org.tr
SOSYAL GÜVENL‹K Gazeteci-akademisyen Atilla Özsever: Sosyal güvenlikte ‘tek çat›’ çal›flanlar›n yoksullu¤unu eflitliyor
Türkiye Sivil Havac›l›k Sendikas› Ayl›k Yay›n Organ› Ad›na SAH‹B‹ Genel Baflkan
21
AT‹LAY AYÇ‹N
SORUMLU YAZI‹fiLER‹ MÜDÜRÜ Genel Baflkan Yard›mc›s›
GÜNCEL Kaptan Pilot Faruk Say›l›r: THY’nin 70 Y›ll›k Haf›zas› Silinmifltir
EYLEM ATEfi
28 TASARIM ve OFSET HAZIRLIK Mavi Kare Reklamc›l›k
GÜNDEM K›dem tazminat› fonu Neden hemen flimdi?
0.212.266 55 31 www.mavikarereklam.com
BASKI fian Ofset 0.212.289 24 24
Baskı Tarihi: fiubat 2007
34
KÜLTÜR-SANAT 42
46
BAfiYAZI
Emek yanlısı partilerin sorumlulu¤u tarihseldir 2007
y›l›na girerken herkesin ortaklafla dile¤i olan “güzel bir y›l olmas›” temennisi yine tutmad›. Siyasi ve ekonomik alanda, yap›lan tahminler tutmad›¤› gibi, bu y›l içerisinde yap›lacak olan Cumhurbaflkanl›¤› ve genel seçimler nedeniyle de içerisinde bulundu¤umuz kaos ortam›n›n devam edece¤i görülüyor. Nas›l bir yazg›d›r ki, y›llar y›l› ne yaflanan bu kaos ortamlar› bitti, ne kifli bafl›na düflen gelirimizle birlikte yaflam düzeyimiz artt›, ne de siyasi nitelikli ifllenen faili belli cinayetlerde bir eksilme oldu. Oysa ki; kurulu düzen partilerinin ve 12 Eylül darbecilerinin ortak söylemlerinin, “bu ülkeyi düze ç›karmak oldu¤unu” henüz unutmad›k. ‹ktidar partilerinin, günü kurtarmak ad›na k›sa vadeli ç›kar politikalar›yla ayakta kalmaya çal›flt›klar›, resmi ideolojinin belirlemifl oldu¤u kulvarda varl›k amaçlar› aç›s›ndan özdefl olmalar›na karfl›n, söylemde siyasi nüanslar göstermelerinin bir aldatmacadan ibaret oldu¤unu biliyoruz. Süregelen bu yap› tüm çürümüfllü¤üyle sonland›r›l›p, parti içi iflleyifle var›ncaya kadar köklü bir revizyona gidilmedikçe, siyasi yap›lanmada çok fazla de¤ifliklik olmas›n› beklemek tamamen hayalci bir düflünce olsa gerek. Bu gerici ve kafatasç› zeminde oluflan siyasi partiler ve benzeri oluflumlar siyasi arenadaki varl›klar›n› farkl› sunuyor olsalar da, a¤›rl›kl› konularda fikirdaflt›rlar. Yapt›klar› fludur: Burjuva demokrasi kültürünü kitlelere yedirerek insanlar› uyuflturarak bu zemin üzerinde siyaset yapmak. Her seçim döneminde farkl› alternatiflermifl gibi karfl›m›za ç›k›p, “umut” olduklar›n› söylemeleri bu oyunu sürdürmek ad›na sistemin sahiplerince kendilerine biçilmifl olan rol gere¤idir. Bu rolün gere¤ine uygun olarak Cumhuriyetin her döneminde, de¤iflik siyasi yap›lanmalarla ve zaman aral›klar›yla varl›¤›n› hissettiren bu gibi gerici ve kafatasç› yap›lanmalar›n son (15-25) y›llarda örgütlenerek, yaln›z bafl›na iktidar veya orta¤› olabilmesinin zemini 12 Eylül darbesiyle bir kez daha pekifltirilmifltir. Bir di¤er yanda ise bu darbeyle, siyaset tarihimize büyük zenginlikler katacak ilerici, devrimci demokrat bir kuflak yok edilmifl, adeta bu günün temelleri at›lm›flt›r. Önümüzdeki seçimlerde oy kullanarak ülkemizin gelece¤ini belirleyecek yeni kuflak, tüm bu ayr›nt›lardan yoksun olarak yarat›lm›fl bu sisli ortamda oy kullanacaklard›r. Bu nedenle, emek yanl›s› partilerin, ülkemiz üzerindeki sis perdesinin kald›r›lmas›, 12 Eylül’ün siyaset yapma izini verdi¤i kadrolar›n bu sis perdesinden yararlanarak, sistemin de¤iflmemesi için neden bu kadar direndikleri anlat›lmal›d›r. 12 Eylül’ü yapan askerler yarg›lanmadan ve 12 Eylül
tüm sonuçlar›yla sorgulanmadan, yaflanan olaylar› anlaman›n kal›c› ve köklü “çözümler” bulman›n ülke gerçekleriyle örtüflmedi¤i ve bunun imkans›zl›¤› anlat›lmal›d›r. Ne ac›d›r, meclis içinde olan veya son dönem d›flar›da kalm›fl olan partilerin hiç biri bunu dillendirme cesaretini göstermemektedir. Bu salt cesaretle ilintili de de¤ildir. Partinin varolufl amac› ve politikas›yla ba¤lant›l› bilinçli bir tercihtir. Yani, devletin kendi varl›¤›n› korumak ad›na, kendi yurttafl›na karfl› dahi korunmak içgüdüsüyle oluflturup, çerçevesini kal›n çizgileriyle çizdi¤i resmi ideolojiye birebir ba¤›ml› kalacaklar›na dair biat etmifl siyasi partilerin bilinçli ve ortak tercihleridir. “Özleri itibar›yla ayn›d›rlar” dememdeki kast›m budur. Ülkemizin insanlar› olarak, çözümsüzlü¤ün temel nedenini oluflturan, kendilerini dahi çözememifl, kendileriyle bar›fl›k olmayan, kendilerinin var saydıkları “de¤erlerin” d›fl›nda farkl› de¤erlere yaflam hakk› tan›mayan, siyasi kadrolar›n afl›lmas› yönünde sorumluluklar›m›z›n oldu¤unu hat›rlamal› ve ona uygun davranmal›y›z. Çünkü bu mücadeleyi hangi taraf›n kazanaca¤› bizlerin, hepimizin ne yapt›¤›na ba¤l›. Sorumlu birey ve yurttafll›k temelinde bak›ld›¤›nda bu bir görev. Ancak bu do¤runun Türkiye gerçe¤iyle örtüflebilmesi aç›s›ndan, emekten yana olan partilerin tarihi sorumluluklar› bulunmaktad›r. Art›k yeter, bu sorumlulu¤a uygun davran›p umudun iktidar› olmak zorundas›n›z, sizlerden beklenen budur. Aksi halde, karanl›klar ayd›nlanmayacak, pislikler temizlenmeyecektir. Bebeklerden katil yaratanlar varl›¤›n› koruyacak, hiçbir ay›r›m yapmaks›z›n ülkemizde yaflayan tüm insanlar›n can ve mal güvenli¤ini korumakla görevlendirilmifl kiflilerden baz›lar›, katillerle beraber olmaktan çekinmeyecek, ac› çekmeyecek ve utanmayacaklard›r. Sayg› ve sevgilerimle. AT‹LAY AYÇ‹N Hava-‹fl Sendikası Genel Baflkanı
1
GÜNDEM
Hava-‹fl Genel Sekreteri Mustafa Ya¤cı: 2
Öncelikle 2001’den beri reel kayb›m›z olan yüzde 23.9’u istiyoruz Söylefli: Özlem Ergun Hava-‹fl Basın Yayın Uzmanı ozlemergun@havais.org.tr
De¤erlendirdi¤imiz nokta; kârl›l›k ve büyüme oluflurken, çal›flanların ifl yükünde oluflan büyük art›fllar.
Hava-ifl Sendikas› taraf›ndan haz›rlanan, THY A.O.’da 8936, Teknik Afi.’de 2490 çal›flan› kapsayacak yeni dönem toplu ifl sözleflmesi ön taslaklar› sendika üyelerine da¤›t›ld›. Ulusal havayolumuz THY’nin “halka arz” maskesi ile sat›ld›¤›, THY Teknik A.fi olarak bölündü¤ü, tafleronlaflman›n tüm çal›flanlar›n geleceklerini tehdit etti¤i böylesine bir dönemeçte büyük k›r›lmalar›n yaflanabilece¤i aç›kt›r. Bu aç›dan bu süreç birlikte hareket etmeyi elzem ve yak›c› bir gerçek yap›yor. ‹flte bu zor iklimde gerçeklefltirilecek toplu sözleflme sürecini ve bir anlamda çal›flanlar›n gelece¤ini belirleyecek haklar ve ücretlerle ilgili de¤iflen ve eklenen düzenlemeleri Hava-ifl Sendikas› Genel Sekreteri Mustafa Ya¤c› ile konufltuk. Ya¤c›, iflverenin, “bu dönem kamu statümüz bitti, TÜH‹S yok, o sebeple toplu sözleflme çabuk bitecek” söylemine iliflkin, “bizim için sürecin k›sa sürede sonuçlanmas› ölçü de¤il, çal›flanlar›n taleplerine nas›l yaklafl›laca¤› ölçüdür” derken iflvereni uyar›yor: “Siz art›k ulusal havayolumuz, kamu
de¤ildir diyerek, bu yeni durumu toplu ifl sözleflmesinin erken bitirilmesinin sanki tek flart› gibi görürseniz yan›l›rs›n›z. Çal›flanlar›n taleplerini biz art›k özel olduk deyip, rekabet ve maliyeti gerekçe göstererek yok sayarsan›z, ikinci kez yan›l›rs›n›z.” Ya¤c›, üyelere de, toplu sözleflme görüflmelerinde belirleyici olanın, sözleflmeyi her koflulda masada bitirmek, ya da mutlaka greve ç›kmak olmad›¤›n›, as›l olan›n, çal›flanlar›n hak ve menfaatlerini gelifltirecek sözleflme tekliflerinin iflverene kabul ettirilmesi oldu¤unu hat›rlat›yor. Bu konuda da en önemli etkinin iflçilerin tavr› ile gerçekleflece¤ini belirtiyor. Mustafa Ya¤c› afla¤›daki röportaj›nda ücretlerdeki erimelerin telafisi, sosyal yard›m oranlar›ndaki art›fllar, vardiya primleri ve di¤er çal›flma koflul ve haklar›yla ilgili Hava‹fl Sendikas›’n›n taleplerini anlatıyor. THY A.O ve Teknik A.fi’nin 2006 itibariyle mali performans›, kârl›l›k oranlar› ne durumda? fiirket sürekli büyüme e¤ilimindeyken bu tabloda çal›flanlar›n rolü nedir?
GÜNDEM THY’nin mali performans›n› salt 2006 y›l›yla de¤erlendirmemek gerek. THY y›llard›r kamu kuruluflu olmas›na ra¤men, yo¤un rekabet ortam›nda, uluslararas› alanda oldukça zor koflullarda baflar› ile hizmet üreten bir kurum. THY yat›r›mlar›n› tamamlam›fl, mali yap›s› sa¤lam bir nitelikte. fiirketin bugünden ziyade geçmiflten gelen yat›r›mlar ve uluslararas› pazardaki rekabet dinamikleri baz›ndaki kurumsal birikimi ile flu an mali ve finanssal anlamda hiçbir sorunu yoktur. 2001 krizinden bu yana flirket her y›l kâr etmektedir. Burada bizim esas olarak ilgilendi¤imiz ve de¤erlendirdi¤imiz nokta; bu kârl›l›k ve büyüme oluflurken, çal›flanlara düflen ifl yükünde oluflan büyük art›fllar. Toplu sözleflme tasla¤›m›z› haz›rlarken bu konuyu temel veri olarak kabul ettik. Bu durum, söz konusu pastadan çal›flanlar›n yeni paylar talep etmesi anlam›na geliyor. Çal›flanlar›n, ifl yükünün art›fl›n› s›rtlamakta gösterdi¤i özverinin karfl›l›¤› olmas› gerekiyor. THY Teknik A.fi ise THY’nin bu h›zl› büyümesinden ifl yükü kapsam›nda çok fazla etkilenmektedir. Ayr›ca THY Teknik A.fi THY d›fl›nda da teknik hizmet üretimi için planlanm›flt›r. Eskiden teknisyenlerin 1 veya 2 uçak tipi sertifikas› olurdu. fiimdi bu say› 5-6’ya do¤ru t›rmanmaktad›r. Bu da gösteriyor ki THY Teknik A.fi’de yetki, sorumluluk ve ifl yükleri giderek yo¤unlaflmaktad›r. Say›n Temel Kotil’de s›kl›kla büyümeden söz ediyor. %30’lara varan büyümenin as›l mimarlar› çal›flanlard›r. Dünya kalitesinde hizmet üretiyoruz. Kimse bunu inkar edemez. THY ve Teknik Afi’nin bugünkü genel giderleri içinde personel maliyetlerinin oran› nedir? Çal›flanlar aç›s›ndan bak›ld›¤›nda zaman içinde reel ücretlerde azalma olmufl mudur? Temel politikam›z gere¤i, bu iki flirketi toplu sözleflmeleri kapsam›nda birlikte de¤erlendirdik. THY A.O. ana gruptur, THY Teknik A.fi’nin hisselerinin %100’ne sahip olmas› ile bu flirkette yönetim ve mali konularda birinci derecede sorumlu ve yetkili oldu¤unu faaliyet raporunda kamuoyuna deklare etmifltir. Bu alt› çizilmesi gereken bir konu. Teknik Afi’nin mali ve yönetimsel aç›dan ana grup THY’ye ba¤l›l›¤› veya özerkli¤i toplu sözleflme sürecinde kendini daha net gösterecektir. Teknik Afi. May›s 2006’den itibaren ayr› bir kurulufl haline geldi ve henüz bir faaliyet raporu oluflmad›. Ancak ana grup olarak THY A.O ortak oldu¤u flirketleri konsolide bütçe mant›¤› ile de¤erlendirmektedir.
THY A.O aç›s›ndan genel giderler içinde personel maliyetlerini de¤erlendirdi¤imizde, bir gerilemenin oldu¤u aç›kt›r. Bu gerilemenin en önemli nedenlerinden biri, genel giderlerin büyümeden dolay› artmas›, buna karfl›l›k personel giderlerinin yerinde saymas›d›r. 2001 krizi bu konudaki en büyük etken olmufltur, iflçi ücretlerinin eritilmesi kriz f›rsatç›l›¤› ile ola¤an bir konu haline getirilmifltir. 2005 Mali Y›l› Bütçe Raporunda Maliye Bakan› bunu çok aç›k itiraf etmifltir. Bu iflveren sendikalar›n›n verilerinden al›nan bir bilgidir. Bu rapora göre kamu iflçilerinin ücretlerinde 2001’den 2005’e kadar % 23.9 oran›nda reel kay›p söz konusudur. Bunun yan›nda personel giderleri, orta ölçekli bir havayolunda %25-26 düzeyinde olmas› gerekirken, THYde %17-18 seviyelerinde seyretmektedir. Zaten sözleflmemizin ücret talep dayanaklar› ve temel yaklafl›m› da bu verilerle örtüflmektedir. Tasla¤›m›zdaki ilk alt› ayl›k temel ücret art›fl önerisi de bu reel ücret kay›plar›n›n giderilmesini öngörüyor. Bu nedenle, özellikle bu dönem %23.9 rakam› toplu sözleflme masas›nda çok an›lacakt›r. ‹flçilerin bu reel ücret kay›plar› sermaye kesimlerince ve hükümetlerce unutturulmaya çal›fl›lan bir konudur. ‹flçiler bu konuyu gündemden düflürmemelidir. TÜRK-‹fi Konfederasyon olarak 2007 Kamu iflyerleri sözleflmelerinde bu talebi aç›kça dile getirmelidir. Krizden sonra herkes kendi pansuman›n› yapm›flt›r. Özellikle büyük sermaye, bankalar, reel sermaye dedi¤imiz orta ölçekli sermaye çevreleri çeflitli iyilefltirmelerle kriz faturalar›n› bir anlamda ödetmifllerdir. O nedenle eriyen ücretlerin telafisi anlam›nda iflçilerin %23.9 talebi hakl› ve gerçekçidir. 2007 y›l›nda THY AO.’da ve THY Teknik’te gerçeklefltirilecek toplu sözleflmelerde Hava-ifl Sendikas›’n›n ücretlerdeki art›fl talebi nas›l olacak? ‹lk 6 ay için reel ücret kay›plar›n›n giderilmesi temel talebi yan›nda k›demlili¤in de¤erlendirilmesi hedeflenmifltir. K›dem cetvelinde taban ücretine seyyanen bir zam yap›lm›flt›r ve k›dem ücretleri aras›nda 12 milyon olan aral›klar 18 milyona ç›kar›lm›flt›r. Bu iki türlü etki yaratmaktad›r. Hem düflük ücretlileri etkilemekte, hem de k›demli personelin k›demlili¤i de¤erlendirilmektedir. ‹fl/uçufl tazminatlar› anlam›nda ücret art›fllar› aras›nda farkl›l›k yoktur. Ancak yine de toplam ç›plak ücretlerde ilk alt› ay %24-27 dolay›nda bir art›fl öngörülmektedir. ‹lk 6 ay için talebimizin
Özellikle bu dönem %23.9 rakam› toplu sözleflme masas›nda çok an›lacakt›r. ‹flçilerin bu reel ücret kay›plar› sermaye kesimlerince ve hükümetlerce unutturulmaya çal›fl›lan bir konudur. ‹flçiler bu konuyu gündemden düflürmemelidir.
3
GÜNDEM
4
Vardiyal› çal›flanlar›n özellikle belirli saatlerdeki ifl yükü giderek artmaktad›r. Daha önce k›dem ücretin ikili vardiyada %13’ü, üçlü vardiyada %26’s› olan vardiya primleri, k›dem ücretin %30 ve %60’› oran›na ç›kar›ld›.
yan›nda sonraki her alt› ay için geriye do¤ru enflasyon + %5 talebimiz var. Bu politika reel ücret kay›plar›n›n telafisi yan›nda, ücretler aç›s›ndan bir iyilefltirme sa¤lanmay› da hedeflemektedir. ‹kili ve üçlü vardiya primleri mevcut halleriyle ilave ifl yükünü karfl›lar nitelikte mi? Yeni toplu sözleflmelerde vardiya primlerinde Hava-ifl Sendikas›’n›n art›fl talebi nedir? Vardiyal› çal›flma biçimi, çal›flanlar›n özellikle sa¤l›k, sosyal yaflam gereklilikleri ve psikolojilerini önemli ölçüde etkileyen bir çal›flma biçimidir. Yap›lan bilimsel çal›flmalarla tespit edilmifltir ki, insan›n biyoritmini de¤ifltiren çal›flma biçimleri mutlaka birçok olumsuzluklar› da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle vardiyal› çal›flanlar›n vardiya primleri sendikam›zca yeniden de¤erlendirilmifltir. Daha önce k›dem ücretin ikili vardiyada %13’ü, üçlü vardiyada %26’s› olan vardiya primleri, k›dem ücretin %30 ve %60’› oran›na ç›kar›ld›. Sefer ve uçak say›lar›n›n artmas›yla oluflan büyüme en çok vardiyal› çal›flan personeli etkilemektedir. Vardiyal› çal›flanlar›n özellikle belirli saatlerdeki ifl yükü giderek artmaktad›r. Hava-ifl Sendikas›, yeni ifle girifl ücreti ve belirli süreli ifle bafllayanlar›n intibak›n› nas›l öngörüyor, bu konudaki yeni düzenleme ne yönde? Belirli süreli sözleflme, THY’de, 1998 y›l›nda hükümetin ald›¤› tasarruf tedbirleri sonucu belirsiz süreli iflçi al›m›n›n kamu iflyerlerinde yasaklanmas› sonucu ortaya ç›kan bir konu. ‹fl yasas›nda temel üç türlü ifl sözleflmesi var: 1-belirli süreli, 2- belirsiz süreli 3- k›smi süreli. Bu konuda s›kça bahsedilen, kadro veya sözleflmeli olma olay›, ifle belirli ya da belirsiz olarak girmekle ilgili. O dönem THY, bu kararnameyle istihdam yapamaz hale geldi¤i için özellikle sendika üyesi kapsam› d›fl›nda, 3 ayl›k belirli süreli sözleflmelerle veya Part Time çal›flt›r›lan personele yöneldi. Bu yönelmeyle birlikte, sendikal kapsam d›fl›nda kalan personel say›s› di¤er personel içinde büyük rakamlara ulaflt›. Bu tüm çal›flanlar için önemli bir tehlikeydi. E¤er iflleyifl böyle gitseydi, toplu sözleflme kapsam› d›fl›ndaki istihdam, mevcut tüm çal›flanlar›n çal›flma koflullar›n› ve ifl güvencesini derinden etkileyecekti. O dönem sendikam›z bir formülasyon, bir ara geçifl anlam›nda iflverenle ortak bir noktaya vard›. Part time ve sözleflmeli statüsü sendikal kapsama al›nacak ve bu bir geçifl sürecinde olacakt›. Sendika bu politikay› yürüttü ve bence baflar›l› oldu. Bugün bakt›¤›m›zda
toplam personel say›s› içindeki %45-50 oran›nda ki arkadafl›m›z bu kapsamda ifle girmifl ve geçifl süreci içinde önemli bölümünün haklar› eflitlenmifltir. Yeni dönem de sendikam›z bu konudaki temel yaklafl›m›n› tümden de¤ifltirmifltir. Bunun temel nedenleri iflverenin bu konudaki samimiyetsiz yaklafl›m›d›r. Belirli süreli sistem, flirkete önemli bir katk› sa¤larken iflveren buna ra¤men tafleronlaflmaya yönelmifltir. ‹flveren sözleflme sürecinde ayn› ifl gruplar›nda ayn› olmas› gereken ücret ifle bafllama oranlar›nda keyfi uygulamalar yapm›flt›r. Yine kendi söylemlerine göre kamu niteli¤i ortadan kalkt›¤›na göre istihdamda belirli süreli gibi bir k›s›tlamada kalmam›flt›r. Belirli süreli istihdam biçimi zorunlulu¤u bizce de art›k ortadan kalkm›flt›r. Part Time çal›flma ise süresi ne olursa olsun bafltan toplu ifl sözleflmesi kapsam›nda olmal›d›r. Bu nedenle taslakta belirli süreli çal›flanlara ait bölüm sözleflme metninden ç›kar›lm›flt›r. Mevcut belirli süreliler için idari maddelerde ki tüm eflitsizlikler kald›r›lm›flt›r. Çal›flmas› 2 y›l› aflm›fl mevcut belirli süreli çal›flanlar›n geriye do¤ru k›demlilikleri de yeniden de¤erlendirilerek k›dem ve ifl tazminat›nda çal›flma y›llar›na göre intibaklar›n›n sa¤lanmas› hedeflenmifltir. Henüz 2 y›l›n› doldurmam›fl belirli süreli arkadafllar›m›z›n ücretleri aç›s›ndan burada iki yönlü bir durum var. Zaten fiilen oluflmufl bir girifl ücreti var. Mevcut belirli süreli arkadafllar›m›z›n ald›¤› ücretler de yeterli de¤ildir. Bu nedenle T‹S metninde belirli süreli oranlar› ile ilgili bölüm ortadan kald›r›ld›¤› için normal ifl/uçufl tazminatlar› cetvelinde A1 kademesi ad› alt›nda yeni bir girifl ücreti oluflturulmufltur. A1 kademesindeki ifle girifl ücretine zam olarak bak›lmamal›d›r. Bu belirli süreli istihdam biçiminin ortadan kald›r›lmas› ve tüm arkadafllar›n belirsiz süreli istihdam biçimine evrilmeleri anlam›na gelmektedir. Bugün THY call center ve yer iflletmede en son ifle giren çal›flanlar en düflük ücret oran›n› almaktad›r. Ücret oranlar› as›l ücretlerin %50’lerindedir . Bu ücretler en düflük taban ücret olarak kabul edilmifl ve 01 grub girifl ücretine yerlefltirilmifltir. Girifl ücreti, ifl gruplar›na, iflin niteli¤ine ve mesleki konuma göre hesaplanm›flt›r, % olarak de¤il, rakam olarak konulmufltur. 2 y›l› dolmam›fl belirli süreli arkadafllar›m›z›n ifl/uçufl tazminat cetvelinde bakaca¤› yer A1 kademesidir. Skalada her harfte iki y›l beklenmek gerekiyor. ‹fle giriflte, k›dem ücretlerde herhangi bir farkl›l›k öngörülmedi, tek fark ifle giriflte ifl gruplar›na
GÜNDEM göre A1 kademesi uygulanmas› olacak. Eskiden 2.5 y›l bekleniyordu ve oranlar vard›, flimdi bu oranlar› da iyilefltirerek yeni ifle girifl ücretlerini belirledik ‹fle Part Time olarak girenlerde bafltan toplu sözleflmeye tabi olacak ve bu girifl ücretlerinde çal›flma saatleri oran›nda yararlanacaklar. Bu y›lki toplu sözleflmelerde çal›flma koflullar›n›n iyilefltirilmesi ile ilgili yeni düzenlemeler neler? Toplu sözleflmeyi sadece ücret de¤il, çal›flma koflullar›n› iyilefltirilmesi ve sosyal haklar›n gelifltirilmesi olarak görmek gerekir. Bunlar›n üçü de birbirine feda edilmeyecek kavramlar. Bu dönem özellefltirilme sald›r›s›, flirketin bölünmesi ve tafleronlaflma çerçevesinde var olan kazan›lm›fl haklar›n korunmas›na yönelik tedbirler al›nm›flt›r, bunun yan›nda çal›flma koflullar› ile ilgili en önemli konu, esnek çal›flt›rmaya karflı al›nan önlemlerdir. Tafleron çal›flt›r›lmamas› ile ilgili bir madde düzenlenmifl ayr›ca tayin ve nakiller kiflinin r›zas› ile yap›labilir fleklinde yeni bir madde eklenmifltir. Bunun yan›nda özellikle çal›flma koflullar›nda, vardiyalarda, iflin bafllang›ç ve bitifl saatlerinin ancak sendikayla yaz›l› mutabakatla de¤ifltirilmesi koflulu getirilmifl. Yap›lan de¤iflikliklerle, girifl ve ç›k›fllarda ön haz›rl›k süresinin olmas›, bu ön haz›rl›k süresinde iflçilerin ifl almas›n›n ve devretmesinin sa¤lanmas› ve ara dinlenmelerinin gerekti¤i gibi kullan›lmas›n›n sa¤lanmas› hedeflenmifltir. Bu arada özellikle vardiyal› çal›flmalar konusunda iflveren, servisleri çok erken saatlerde getirtmekte çal›flanlar›n dinlenme sürelerinden çalmaktad›r. Bunu önleyici baz› düzenlemeler getirilmifltir. Bunun yan›nda toplu sözleflme özellikle sa¤l›k konusunda eski haklar›n korunmas›n› düzenlemifltir. Çal›flma koflullar›yla ilgili önemli bir konu da risk faktörleri. Çal›flma koflullar›n›n risk faktörleri iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤i kurulunca belirlenmesi talep edilmifltir. Bu riskli gruplar belirlendikten sonra çal›flan hangi risk grubundaysa yeni getirilen bir maddeyle ilave bir ifl riski tazminat› talebi ilk kez düzenlenmifltir. Toplu sözleflmede uçucu ekiple ilgili iyilefltirme talep edilen konular neler? ‹flveren yönetmelikleri tek tarafl› olarak bozulabiliyor. Sakl› haklar maddesinde, pas yönetmeli¤inde düzenlenen maddeleri toplu sözleflmeye aktard›k. Çünkü bunlar toplu sözleflmede yaz›l› hale getirilmez ise yar›n iflverenin yönetim kurulu kararlar›yla de¤iflebilir. THY’nin uçucu personelle ilgili uçufl ve
dinlenme flartlar›n›n k›dem durumlar›n›n belirlendi¤i 7-8 farkl› yönetmeli¤i var. Bu yönetmeliklerin bir ço¤u da çok eski, günümüz flartlar›n› karfl›layacak nitelikte de¤il. Ayr›ca uçucu personelin çal›flma koflullar›yla ilgili SHGM’nin (Sivil Havac›l›k Genel Müdürlü¤ü) uluslararas› kriterlerde düzenleme yapmamas›ndan kaynaklanan s›k›nt›lar var. Uçucu ekiplerle ilgili toplu sözleflme maddeleri uzun görünebilir ama bunlar söyledi¤im gibi yönetmeliklerde olan maddelerin toplu sözleflmeye aktar›lma ifllemidir. Bu kaosun ortadan kalkmas› için kurallar›n net olarak toplu sözleflmede belirtilmesini talep ediyoruz. Özellikle uçucu ekiplerin çal›flma koflullar› ifl yasas› kapsam› d›fl›nda oldu¤u için sivil havac›l›k yönetmelikleri ile yap›lmakta. Sendika olarak bu konuda Avrupa’daki geliflmeleri de takip ediyoruz. Avrupa’da uçucu ekiplerin çal›flmalar›yla ilgili Avrupa Parlamentosu’nda yeni bir düzenlemeler kabul edilmifltir. ANNEX III denen bu düzenleme ilk planda sadece üye ülkelerde uygulanacak ancak bu zaman içinde yayg›nlaflacakt›r. Üye ülkelerde uygulamas› da 18 ay içinde gerçekleflecektir. Sendikam›z THY’nin de bu düzenlemeyi kabul etmesini talep etmektedir. Çünkü yar›n Avrupa Birli¤i hedefi varsa bu kurallara uyma zorunlulu¤u gelecektir, flirketin flimdiden buna haz›rl›k yapmas› gerekmektedir. Biz de taleplerimizi Subpart Q dedi¤imiz düzenlemeyi esas alarak oluflturduk. Burada eksik olan konu gün tan›m›yd›. Vardiyal› personelde belirtti¤imiz biyoritm bozulmalar› uçucu personelde de ekip planlama sistemi ile bozulmaktad›r. Bunu yan›nda Avrupa’daki tan›mlar›n, temel düzenlemelerin kabul edilmesini talep ediyoruz. Örne¤in, fiili uçufl görev süresi biz de 110 saat ama yeni düzenleme ile 100 saat. Haftada bir bizde dinlenme süresi yok, Avrupa düzenlemesi haftada bir 36 saat ek dinlenme süresi getiriyor. Özetle Avrupa’daki yeni düzenlemeyi toplu sözleflmemize adapte etmek için, bir öneriler paketi haz›rlad›k. * ‹lgilendi¤iniz di¤er maddelerdeki de¤ifliklikleri T‹S tasla¤ında bulabilirsiniz.
5
Çal›flma koflullar› ile ilgili en önemli konu, esnek çal›flt›rmaya karflı al›nan önlemlerdir. Tafleron çal›flt›r›lmamas› ile ilgili bir madde düzenlenmifl ayr›ca tayin ve nakiller kiflinin r›zas› ile yap›labilir fleklinde yeni bir madde eklenmifltir.
GÜNDEM
Tafleronlaflmanın sonucu: Emekli olmak üzere olan 10 iflçi iflten at›ld›
A
6
‹flverenle “iyi geçinmenin” ifl güvencesi getirmedi¤ini, emekli olmaya yetmedi¤ini bu trajik iflten atma olay›nda hep birlikte gördük. Tafleronlaflman›n, iflveren dilinde, nas›l ucuz bir, “Almanya’dan o¤lum geldi, ç›k” kal›b›na denk düfltü¤ünü de…
nkara Esenbo¤a Havaliman›’nda çal›flan 10 apron terminal iflçisi 5 Ocak 2007 tarihli THY yaz›s› ile iflten ç›kart›ld›. Geçti¤imiz ocak ay›nda Hava-‹fl Genel Merkezi’ni ziyaret eden iflçiler, y›llard›r emek verdikleri kurumlar›ndan hiçbir gerekçe gösterilmeden ç›kart›lman›n flaflk›nl›k ve üzüntüsünü birlikte yafl›yorlard›. fiirket yöneticilerinin keyfi ve insanl›k d›fl› muamelelerini afla¤›da kendi ifadelerinden okuyacaks›n›z; ancak ondan önce, yönetimin hem iflten at›lanlar hem de ayn› tehdit alt›nda çal›flanlar için yan›tlamas› gereken sorular bulunuyor. Çal›flt›klar› süre boyunca, as›l iflleri d›fl›nda yöneticilerinin kiflisel bak›mlar›ndan, onlar›n keyfi ifllerine kadar “haz›r asker, kap› kulu” mant›¤›yla kullan›lan bu insanlar THY’nin hangi yüzünün temsilidir? Kimine telefon ahizesinin öte ucundan, kimine izinlerinden getirtilerek ifl akitlerinin sona erdi¤i alelacele ilan edilen bu iflçilerin iflten ç›kart›lma gerekçeleri nedir? Bu uygulama, baflka bir sürü insani, ahlaki de¤erin d›fl›nda ne kadar hukuka uygundur? Emekliliklerine birkaç y›l gibi k›sa bir süre kalan bu iflçilerin iflten ç›kar›lmas›na gösterilen gerekçe, çal›flma arkadafllar›n› ve sendikam›z› tatmin etmemektedir. THY yönetimi taraf›ndan iflçilere bildirilen resmi yaz› flöyle: “Ankara ‹stasyon Müdürlü¤ü’ndeki baz› hizmetlerin, iflletmenin, iflyerinin veya iflin gereklerinden kaynaklanan nedenlerle, tafleron firmaya devredilmesi sonucunda hizmetlerine ihtiyaç kalmad›-
¤›ndan ‹cra Komitemizin 26.12.2006 gün ve 97 say›l› karar› ile 4857 say›l› ‹fl Kanunu’nun 18 Maddesi uyar›nca ihbar ve k›dem tazminat›n›z ödenmek kayd›yla feshedilmifltir.” Tafleron kavram›n› konu eden ‹fl Kanunu’nun 18 Maddesi, “…ihtisas gerektiren as›l ifllerde tafleron çal›flt›r›lamaz” derken ve konuyla ilgili hukuki süreç Euroserve iflçileri üzerinden sürerken, konunun tart›flmal› ve yoruma aç›k oldu¤u aflikar. ‹flte bu tart›flmal› ve yoruma aç›k madde üzerinden verilen iflten atma kararlar› hukuka ne kadar uygundur? Çal›flt›r›ld›klar› süre düflünüldü¤ünde, emekliklerine birkaç y›l gibi önemsiz bir süre kalan bu iflçilerin, hayatlar›n›n bundan sonras› için güdük de olsa bir güvence sunan emekli maafllar› ve ikramiyeleri ne olacakt›r? Tafleronlaflma kabul edilemez 1995 y›l›nda HAVAfi’ta yafland›¤› gibi tafleronlaflman›n ayak sesleri olarak kabul edilebilecek bir uygulamayla karfl› karfl›yay›z. “‹lk de¤il, son da olmayacak” demek belki güç ve a¤›r, ama yaflanan bu son örnek tafleronlaflman›n iflçiler aç›s›ndan ne anlama geldi¤inin de özeti asl›nda. Tafleronlaflma, iflverenin daha çok kâr yolu olabilir belki, ama biz çal›flanlar aç›s›ndan tüm sosyal ve özlük haklardan yoksun olmak, örgütsüz kalmak, sigortas›z ve “esnek” çal›flmak anlam›na gelen tafleronlaflma, meflru görülemez, kabul edilemez. Sonuç ortada… Tafleronlaflma, 50’li yafllar›n› süren bu insanlar›n ödenemeyen kiralar›, faturalar›, geleceksizli¤i demek. “Bu yafltan sonra ne yapaca¤›m, nerede ifl bulaca¤›m?” çaresizli¤i demek. Kalanlar içinse bitmek bilmez tedirgin bir bekleyifl. ‹flverenle “iyi geçinmenin” ifl güvencesi getirmedi¤ini, emekli olmaya yetmedi¤ini bu trajik iflten atma olay›nda hep birlikte gördük. Tafleronlaflman›n, iflveren dilinde, nas›l ucuz bir, “Almanya’dan o¤lum geldi, ç›k” kal›b›na denk düfltü¤ünü de… At›lan ve ayn› at›lma tehdidiyle çal›flan-
GÜNDEM lar›n, en az tafleronlaflma kadar yak›c› bir di¤er gerçe¤i de özellefltirme elbet… Çal›flma koflullar› ve ücretler; personel giderlerini bir “masraf” kalemi olarak gören özellefltirmecilerin, yabanc› yat›r›mc›larla flörtünün en önemli cazibe noktas›... Çokuluslu sermayenin IMF ve Dünya Bankas› memuru hükümetlerin “yüksek pazarlama becerileri” sayesinde, art›k ülkemiz ucuz emek cennetlerinin ya¤malanmaya haz›r önemli baflkentlerinden... ‹flte tam da bu yüzden, “Buraya gelin, biz de emek ucuz, 5 kiflinin iflini gerekirse 1 kifliye yapt›r›rs›n›z, olmad› be¤enmezseniz iflten atars›n›z, yine mi olmad› yok pahas›na sömürürsünüz, bir hesap soran da ç›kmaz” diyorlar. Hesap soranlar, soracaklar ayn› kaderi paylaflan kitleler ve onlar›n örgütleridir. Buna en güzel yan›t 11 Ocak 2007’de gerçeklefltirilen THY ve Teknik Afi. çal›flanlar›n›n (ve baflka yerler, Pektim, Tüprafl, Ere¤li Demir Çelik, Sümerbank) eylemi olmufltur. Bu elbette yeterli de¤ildir, ama anlaml›d›r. Afla¤›da iflten at›lan apron terminal iflçilerinin hangi flartlarda, nas›l çal›flt›klar›n›n ve bundan sonra ne yap›p nas›l yaflayacaklar›n›n zor öyküsünü kendi ifadelerinden okuyacaks›n›z. THY yönetimi, iflçileri keyfi, hiç abart›s›z köle gibi, gece-gündüz ve ancak Güngören’de bir merdiven alt› konfeksiyon atölyesinde rastlanacak türden koflullarda çal›flt›rman›n ve sonras›n›n hesab›n› nas›l verecektir? “Büyüme” kavramlar›n›n içinde bu durum ne kadar “büyüktür”… ‘Sustuk yuttuk bu hale geldik’ … 1988’den beri çal›fl›yorum. ‹flten atarlarken hiçbir neden bildirmediler. Senelik izindeyken ça¤›r›p iflime son verildi¤ini söylediler. Emeklili¤im 2010’dayd›. Köpek kadar de¤erimiz yokmufl. ‹nsan yerine hiç konmad›k. “Kofl Sat› kanatlan” diyorlard›. Genel müdürümüz geldi¤inde, yukar›ya evra¤a yollay›p, sonra da “Nerede kald›n, nereye gittin” diye azarl›yorlard›. Asl›nda apron terminal iflçisiyiz ama biz her ifli yap›yorduk. Memurun, kasan›n, amelenin, tuvalet iflini de yap›yorduk. Normalde bagajdan baflka iflimiz olmamas›na ra¤men -affedersiniz- bir tuvalete götürmedi¤imiz
kal›yordu. Erkekler tuvaletine kadar temizliyorduk. ‹fle gönderilirken saat tutuluyordu. Biz zaten yetifltiremiyorduk, zaten terminalin aras› yar›m saat. Bilet sat›flta kuyru¤a bile giriyorduk. Mesai saatlerini afl›yorduk ama bunu dikkate alm›yorduk. fieflerin bütün banka kartlar›n›n flifrelerini biliyordum, çünkü bizlere kiflisel ifllerini yapt›r›yorlard›. Bir keresinde bununla ilgili sorun yaflad›k. Elim sabunlu cam silerken önündeki çay oca¤›ndan servis yapmam için iflimi b›rakt›r›p kendisine hizmet ettiriyordu. Evlerinin faturalar›na kadar bize yat›rt›yorlard›. Yemek yetmedi¤i zaman, freeshopa kadar gidip onlara yemek getiriyorduk. Tuvalete bile kapatt›lar; ortal›kta görünmememiz için herhalde. Arlan›yorlard› herhalde bizden. Her ifllerini yapt›r›rken arlanm›yorlar ama bizi görmekten rahats›z oluyorlard›. Yönetim geldi¤inde bizi kaybediyorlard›, ortal›kta olmam›zdan rahats›z oluyorlard›. “Gidin tuvalete, d›flar›da bekleyin” diyorlard›. Bir gün, yine böyle yönetim geliyordu, elimde bez tuvaletleri silerken, elimi y›kamama bile f›rsat vermeden çay koymam› istedi. Çaylar› koydum, sonra bana “Git flimdi tuvalette bekle” dedi. Bu hep böyleydi. … Ben de apron terminal iflçisiyim. THY’ye 1988’de girdim. Lise mezunuyum. 88’de lise mezunu olmak iyi bir ö¤renim derecesiydi. fiefler, müdürler yeme¤e gitmediklerinde kumanyalar›n› ayaklar›na getirtiyorlard›.
THY yönetimi, iflçileri keyfi, hiç abart›s›z köle gibi, gece-gündüz ve ancak Güngören’de bir merdiven alt› konfeksiyon atölyesinde rastlanacak türden koflullarda çal›flt›rman›n ve sonras›n›n hesab›n› nas›l verecektir? “Büyüme” kavramlar›n›n içinde bu durum ne kadar “büyüktür”…
7
GÜNDEM Para çekmek, yat›rmak, fatura ödemek gibi ifllerini bizlere yapt›r›yorlard›. Çay götür getir zaten asli görevimiz olmufltu. Bizim yapt›¤›m›z ifller tafleron firmaya verildi¤i için bize gerek kalmad›¤›n› söylediler. Bizi hiç de¤il daha gençken ç›karsalard›. O zaman gençtik, flimdi 40 yafl›nday›z.
8
Böbrek hastas›y›m, biri çal›flm›yor. Her fleyi yapt›k, hal›lara duvarlara kadar sildik. 18 y›l çal›flt›m, 3 sene de önceden toplam 21 senemi yakt›lar. ‹flimizi istiyoruz. Rahats›z oldu¤umu bile bile iflime son verdiler. Bu yafltan sonra ne yapar›z, nerede gider çal›fl›r›z bilmiyorum. Resmen sokakta kald›k.
… 1988’de ifle girdim. Hava ya¤murlu, karl› ya da çok s›cak oldu¤unda, “Kim gidecek yeme¤e bana kumanya getir” diyorlard›. Kofla kofla gider kumanyay› getirirsin, bu sefer de onu be¤enmezler, “Git bize d›flar›dan yemek al” derlerdi. Diyelim yeme¤i getirdik ama ketçap unuttuk, bu sefer git onu al gel. VIP’te temizli¤i de biz yap›yorduk. Bir arkadafl›m pislikten hastalanarak 10 gün rapor almak zorunda kald›. Bu ifller tafleron firmaya verilmifl, art›k bize ihtiyaç kalmam›fl. Biz zaten ne ifl yap›yormufluz. … Tafleronda çal›flanlar da ekmek paras› için çal›fl›yor. Onlar›n yetiflemedi¤i yere biz yetifliyorduk. Taflerondan sonra daha çok yorulur olmufltuk. Yoklamalar, kontuvarlar, bir uçtan bir uca yürümek zor. Gece Türk kahveleriyle, çaylar›yla u¤rafl, yetmez ortada de¤irmen tafl› gibi gez. Emekli olmama sadece 20 ay vard›. Eflim 12 y›ld›r kroner kalp hastas›. Hep hastanelerdeyiz. O¤lumun ifli yok, k›z›m okulu daha yeni bitiriyor, onun sigortas› yok, keza öbür çocu¤um okuyor, ev desen kira. Yani asl›nda “öl” diyorlar. Benim elimden sosyal güvencemi al›p, sonra diyorlar ki, “Git yeflil kart için s›raya geç, yine devletten sa¤l›k yard›m› al.” Bunca y›l çal›flt›ktan emek verdikten sonra flimdi ben niçin böyle bir u¤rafla gireyim. H›rs›zl›k yapmad›m, yüz k›zart›c› bir suç ifllemedim. Nedir bu rezalet? Nedir bizim suçumuz? Eflim ilaçlar›n› kullanamazsa 6 ay sonra ölecek. Açl›¤›, sefaleti bir kenara koyuyorum yavan ekmek yenir ama ölüme çare bulamam. Eflimi yo¤un bak›mdan ç›kard›m buraya geldim, sinirlerim altüst. … Böbrek hastas›y›m, biri çal›flm›yor. Her fleyi yapt›k, hal›lara duvarlara kadar sildik.
18 y›l çal›flt›m, 3 sene de önceden toplam 21 senemi yakt›lar. ‹flimizi istiyoruz. Rahats›z oldu¤umu bile bile iflime son verdiler. Bu yafltan sonra ne yapar›z, nerede gider çal›fl›r›z bilmiyorum. Resmen sokakta kald›k. … Bölümde 21 kifli çal›fl›yorduk. Baz› arkadafllar›m›z› baflka bölümlere geçirdiler. Biz de lise mezunuyduk, bizleri de belki baflka bir bölümde de¤erlendirebilirlerdi. Biz cahilsek bizi yetifltirebilirlerdi. Biz oray› evimiz olarak bildik, iflyeri olarak de¤il. … K›fl günü karda atletle çal›fl›r, bunlar›n temizli¤ini yapard›k. fiimdi kötü mü olduk? Çay getir, kahve götür. Çelebinin asl› yok. 1986’dan beri çal›fl›yorum. Amirlere fleflere günde 15-20 kez kumanya tafl›yoruz. … ‹fle girdik gireli böyle kötü muamele. Bu bizim hayat›m›z oldu. Çünkü muhtac›z biz bu paraya, çünkü çocuklar›m›z var, ev geçindiriyoruz, mesuliyetlerimiz var. fiimdiye kadar sendika duymam›flt›r bizim dertlerimizi, “Aman iflimizi yapal›m” diye bugüne kadar yuttuk. Demedik ama demekte fayda varm›fl; sustuk yuttuk bu hale geldik. Sendikay› bilmiyorduk, zaten hiç vaktimiz olmad›, kol gücüyle de çal›flt›¤›m›z için çok yorgun oluyorduk. Haklar›m›z nedir? Ne de¤ildir? fiimdiye kadar ö¤renmedik, ö¤renemedik. … Masajlar›n› bile yapt›k, bizim ise hiç yorulmaya hakk›m›z olmad›. K›fl kurular›n› yapt›k, dü¤melerini diktik, tuvaletlere orkidlerine kadar götürdük. Orkidleri tuvaletlere att›lar, elimle ç›kard›m, lekesi kald›, “Benim midem bulan›yor sileceksin buray›” dedi. Onun bulan›yor da benim bulanm›yor mu? Ben insan de¤il miyim? 50 yafl›nday›m. “Bu paray› hak edeceksen bunlar› yapacaks›n” diyorlard›. Kumanyay› be¤enmedikleri için bir günde üç kez yemek tafl›d›¤›m› bilirim.
GÜNDEM
THY çal›flanlar› iflten ç›karmalar› protesto etti Esenbo¤a Havaliman›’nda çal›flan 10 apron iflçisinin, emekliliklerine bir iki y›l gibi bir süre kala iflten ç›kar›lmalar›, THY ve Teknik Afi. çal›flanlar›n›n tepkisine neden oldu. Çal›flanlar 11 Ocak Perflembe günü, THY Genel Müdürlük binas› önünde kitlesel bir eylem yaparak iflten ç›kar›lmalar› protesto etti. Teknik B Kap›s› önünde toplanan bir di¤er grup da sloganlar eflli¤inde E-5 üzerinden ilerleyerek Genel Müdürlü¤ün önündeki di¤er toplulu¤a kat›ld›. Hava-‹fl Sendikas› Genel Baflkan› Atilay Ayçin, burada kitleye hitaben yapt›¤› konuflmada, tafleronlaflma tehdidine dikkat çekti. ‹flten atmalar›n tafleronlaflman›n sonucu oldu¤unu belirten Ayçin, THY yönetiminin insanlar›n ekme¤iyle oynad›¤›n› söyledi. Ayçin sözlerini flöyle sürdürdü: “Hükümetin deste¤ini arkas›na alan bugünkü THY Yönetimi, pervas›zca insanlar›n ekme¤ine sald›r›yor, insanlar› iflsiz b›rak›yor. Ankara’da 17-18 y›l bu flirkete hizmet vermifl arkadafllar›m›z, bugün bir ç›rp›da kap›n›n önüne konuyor. ‹nsanlar›n ekme¤iyle oynamaktan utanm›yor musunuz? ‹flten atmalar, Türkiye’nin genelinde oldu¤u gibi THY’deki kadrolaflma hareketinin parças›d›r.”
As›l yan›t toplu sözleflmede Bu toplant›n›n sembolik oldu¤unu, çal›flanlar›n as›l yan›t› toplu sözleflme sürecinde verece¤ini söyleyen Ayçin, birlik ve beraberlik içinde hareket edilece¤inden emin oldu¤unu belirtti. Ayçin, THY’nin dünya çap›nda marka oldu¤unu söyleyerek, bu duruma gelinmesinde çal›flanlar›n pay›n›n büyük oldu¤unu hat›rlatt›. Star Aliance ‹ttifak›’na da de¤inen Ayçin, konuflmas›n› flöyle sürdürdü: “THY kimin sayesinde marka oldu? Bugün Star Aliance neden bizi
Hava-‹fl Sendikas› Genel Baflkan› Atilay Ayçin, konuflmasında tafleronlaflma tehdidine dikkat çekti.
9
GÜNDEM
10
Siyasi düflünceniz ne olursa olsun, ekmek kavgasında birlikteyiz.
istiyor? THY’nin bir aya¤› Avrupa’da bir aya¤› Ortado¤u’da, böyle bir pazar› neden kaç›rs›n? Ama geldiklerinde, ‘benim bu kadar büyük bir filoya ve insana ihtiyac›m yok. Benim kendi çal›flan›m var, sen ancak eksik taraf›m› tamamlayacaks›n” diyecek. Eski arkadafllar›m hat›rlar; Goldfly grubuna al›nacakt›k. Uyar›lar›m›z› dikkate alan o günkü THY yönetimi, o grubun d›fl›na ç›karak bugün ayakta kalmay› baflard›. Yönetim personelin 1 de¤il 5 flapka giymesini istiyor; yeri gelecek uçacaks›n, yeri gelecek yer hizmeti yapacaks›n, yeri gelecek bak›m yapacaks›n, yeri gelecek bankoda bilet satacaks›n.” Konuflmas› s›kl›kla sloganlarla kesilen Ayçin, tüm çal›flanlar› birlikte hareket etmeye, örgütlü olmaya ça¤›rd›. “Bizim gibi düflünmeyenlere sayg› duyuyoruz. Bütün farkl›klar›m›za ra¤men bir arada kardeflçe ve özgürce ama adaletli ve eflit…” diyen Ayçin, konuflmas›n› geçti¤imiz y›llarda yaflanan tafleron uygulamalar›n› hat›rlatarak sürdürdü. “O nedenle, bu dönemde girmifl bütün arka-
dafllar›m›za ça¤r› yap›yoruz. ‹fl bulmak, afl bulmak için, bu yönetimin tasarrufuyla ifle girmifl olabilirsiniz. Siyasi düflünceniz ne olursa olsun, iflçi gibi düflünüp iflçi gibi duracaksan›z, hak ve ekmek kavgas›nda yan›m›zda olacaks›n›z. Biz sizlerle birlikteyiz. Gelin hep beraber bu kavgay› sürdürelim. Bu yönetim, flirketi 3 kurufl kâra geçirece¤im diye insanlar› açl›¤a mahkûm ederek, 500 kifliyi emekli etti. Bu flirkete girerken hepimiz emekli olmak kayd›yla girdik. Ben e¤er gecemi gündüzüme kat›p çal›flarak, THY’yi sermayenin paylaflamad›¤› marka haline getirdiysem suç mu iflledim? fiimdi topluca da atam›yorlar çünkü at›lan 350 kifli ifle iade davalar›n› kazand›. Bu toplant›, ‘söz bitti s›ra eylemde’ toplant›s›. Bundan sonra bir tek kiflinin burnu kanad›¤›nda herkes oldu¤u yerde toplanacak. Havayollar›nda ifl duracak bir tek uçak kalkmayacak. ‘Teknik ayr›ld›’ diyorlar; iflte teknik burada. Bizi ay›rmaya kimsenin gücü yetmez, bundan sonra da ay›ramazlar.”
DÜNYADAN
British Airways grevin efli¤inden döndü B
ritish Airways (BA) ve Ulaflt›rma ve Genel ‹flçiler Sendikas› (TGWU) ücretler, emeklilik düzenlemeleri ve hastal›k izni konular›nda yaflanan anlaflmazl›k üzerine 29 Ocak’ta bafllamas› planlanan grevin iptal edildi¤ini aç›klad›lar. TGWU, flirkette çal›flan 14 bin kabin memurundan 11 binini temsil ediyor. Grev 30 ve 31 Ocak tarihlerinde gerçeklefltirilecekti ve BA’n›n iç ve d›fl hatlardaki uçufllar›n›n bir ço¤unu etkileyecekti. Havayolu flirketi yöneticileri ile sendika yönetimi120 saatlik zorlu görüflmelerin ard›ndan anlaflmaya vard›lar. Var›lan anlaflmaya göre kabin memurlar› bu y›l yüzde 4,6 oran›nda ücret art›fl› elde edecekler. Bu oran cari enflasyon oran›n›n 0,2 puan üzerinde. Ancak var›lan anlaflma gere¤i geçen y›l› da kapsam› gereken ücret art›fl› için herhangi bir fark ödenmeyecek ve yeni ücretler gelecek aydan itibaren geçerli olacak. 2008 ücret art›fl› ise enflasyon art›fl›na endekslendi. Anlaflma çerçevesinde ücret cetvellerinde de de¤iflikli¤e gidilecek ve en büyük uçak tiplerinde tak›m liderleri say›s› dörtten üçe indirilecek. Sendika ayn› zamanda üyelerine BA’n›n emeklilik karfl›l›l›klar› hesab›ndaki a盤› 2,1 milyar £’ne indirilme önerisini kabul etmelerini tavsiye etti ve flirket yönetiminin hastal›k izni politikas›n› bundan böyle adil bir biçimde uygulayaca¤›na söz vermesi üzerine mevcut düzenlemenin de¤iflmeden kalmas›n› kabul etti. Anlaflman›n imzalanmas›ndan önce
BA, Sal› ve Çarflamba (30-31 Ocak) günkü 1.300 uçuflunu iptal etti ve flirket yönetimi yapt›¤› aç›klamada anlaflman›n imzalanmas›n›n çok gecikmesi nedeniyle “on binlerce” yolcunun ma¤duriyetinin önlemedi¤ini vurgulad›. BA, ‹cra Kurulu Baflkan› her fleye karfl›n anlaflman›n sa¤lanm›fl olmas› nedeniyle duydu¤u mutlulu¤u saklamad› ve “TWGU ile görüflmelerimizin grev tehdidini ortadan kald›ran bir anlaflma ile sonuçlanm›fl olmas›ndan dolay› memnunuz,” dedi. “TGWU genel sekreteri Tony Woodley sendikan›n yaflanan “talihsiz anlaflmazl›k” nedeniyle özür diledi¤ini söyledi. Woodley sözlerinin devam›nda TGWU’nun flirketler yak›n bir iflbirli¤i sürdürme gayreti içinde olaca¤› belirterek, üyelerini imzalanan yeni anlaflmay› kabul etmeye ça¤›rd›. “fiirketin ve kabin memurlar›n›n taze bir bafllang›ç yapmalar›n›n zaman›d›r. Masadaki sözleflmenin daha iyi bir hale getirilmesi mümkün de¤il. Normale dönmenin zaman›d›r.
11
Var›lan anlaflmaya göre, kabin memurlar› bu y›l yüzde 4,6 oran›nda ücret art›fl› elde edecekler. Bu oran cari enflasyon oran›n›n 0,2 puan üzerinde.
HABER YORUM
Uçufl tazminatlar›n›n vergilendirilmesi hak gasp›d›r
Maliye Bakanl›¤›’nca haz›rlanan,
12
Vergilendirme, reel gelirde yüzde 30 kayıp yaratacak.
“Gelir Vergisi Kanunu’nda de¤ifliklik yap›lmas›na dair kanun tasar›s›” 20/11/2006 tarihinde Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an’›n imzas›yla TBMM Plan Bütçe Komisyonu’na gönderildi. Hükümetin, Gelir Vergisi Kanunu’nda de¤ifliklik yaparak uçufl tazminatlar›n› vergilendirmeyi öngörmesi uçucular›n tepkisiyle karfl›laflt›. 31/12/1960 tarih ve 193 say›l› Gelir Vergisi Kanunu’nda yap›lan yeni düzenleme; uçufl ve dal›fl kapsam›nda yap›lacak ödemelerin her ay itibariyle hesaplanan toplam bürüt ücretin %60’›n›n bundan böyle vergilendirilmesini, yani kesilmesini öngörüyor. Ücretlendirilen çal›flmalar›n›n önemli bir k›sm›n› oluflturan uçufl tazminatlar›n›n %60 gibi önemli bir k›sm›n›n vergiye tabi olmas›, uçucular›n toplam gelirlerinde reel olarak %30 gibi bir kay›p yaratacak. Bugüne kadar net olarak al›nan ve herhangi bir kesintiye
tabi olmayan uçufl tazminatlar›n›n vergiye tabi tutularak t›rpanlanmas› bir IMF reçetesi olarak önümüzde dururken, uçucu personelin söz konusu uygulamaya tepkisi net oldu. Bu yeni durumun kendileri aç›s›ndan hiçbir flekilde kabul edilemece¤ini belirten uçucu personel, toplad›klar› 3000’e yak›n imzay›, 21 Aral›k 2006 günü TBMM meclis bütçe komisyonunun ilettiler. Bakanlar Kurulu’nca, Meclis Bütçe Plan Komisyonu’na gönderilen bu yeni
HABER YORUM
düzenleme, kazan›lm›fl haklar›n tasfiyesinden baflka bir anlama gelmiyor. Siyasi iktidarlar›n bütçe aç›klar›n› kapatmak için buldu¤u “çözüm”, uygulaman›n muhataplar› taraf›ndan tepkiyle karfl›lan›rken, uçucular böyle bir uygulamay› kabul edemeyeceklerini ifade ediyorlar. THY, yolcu say›s›n› son iki y›lda %16.5, koltuk kapasitesini %26 büyütürken, personel bafl›na düflen yolcu say›s›n› da son iki y›l içinde %24 oran›nda art›rd›. (THY istatistikleri). Yolcu, koltuk ve sefer say›s› artarken, personel bafl›na düflen ifl yükü de buna paralel artt›. Personel bafl›na düflen yolcu say›lar›, THY istatistiklerine sürekli artan grafiklerle iflaretlenir ve bu flirketin kârl›l›¤›n›n göstergesi say›l›rken, söz konusu bütçe aç›klar›
neden bu kârl› iflletmelerin iflvereninden de¤il de, fedakârl›k yapmak zorundaym›fl gibi sunulan çal›flan›n ücretinden kesiliyor? Yoksa bu istatistiklerin ifle yarad›¤› tek yer, THY’nin “halka arz” sürecinde, Mobius gibi yabanc› yat›r›mc›lara göz k›rpan “bak›n burada emek ne kadar ucuz ve biz asl›nda bu yüzden ne kadar kârl› bir flirketiz” aç›klamalar› m›? Her yaz sezonunda uçufl programlar›n› aksatmak, uçufl emniyetini riske atmak pahas›na, personelden fedakârl›k beklemek bir yönetim anlay›fl› haline gelmiflken yönetimin sosyal, özlük haklara ve çal›flma koflullar›na iliflkin zorunluluklar›n› hep bir sonra ki bahara erteleme e¤ilimde oldu¤unu görüyoruz. Toplu sözleflme süreci bafllam›fl ve çal›flanlar haklar›n› isterken, siyasi iktidar›n Gelir Vergisi Kanunu’nda yap›lmas›n› öngördü¤ü vergilendirme, çal›flanlar›n kazan›lm›fl haklar›na yönelik gasptan, hak ihlalinden baflka bir fley de¤ildir. “Biz bu flartlarda uçmay›z” diyen çal›flanlar, y›llar›n mücadelesiyle al›nm›fl bu haklar›ndan vazgeçmeyeceklerini, sadece bir hafta içinde toplad›klar› 3000’e yak›n imzay› meclis bütçe komisyonuna sunarak somutlad›lar.
Uçucu personel, toplad›klar› 3000’e yak›n imzay›, 21 Aral›k 2006 günü TBMM meclis bütçe komisyonunun ilettiler.
13
HABER
Anadolu gezisinden
Sorunlar ve çözüm ortak…
Hava-ifl Genel Baflkan› Atilay Ayçin ve Genel Baflkan Yard›mc›s› Eylem Atefl geçti¤imiz Kas›m ay›nda Anadolu gezisine ç›karak THY’nin iflyerleri bulunan taflra illerini ziyaret etti. ‹ç Anadolu, Ege, ‹fl yerlerinde en Akdeniz ve Do¤u Anadolu bölgelerinde 14 toplam 13 ili ziyaret eden Hava-ifl yönetibelirleyici huzursuzluk cileri bu bölgelerde çal›flanlar›n sorunlakayna¤›, özellefltirme r›n› dinleyerek, sendikan›n faaliyetleriyle ve tafleronlaflma. ilgili bilgi verdi. Kimi bölgelerde iflyeri hekiminin bulundurulmamas›, artan ifl yükü, fazla mesailerin ödenmemesi, ihlal edilen dinlenme süreleri, sa¤l›kl› olmayan çal›flma koflullar› Anadolu’nun belli bafll› sorular› aras›nda yer al›yor. Buradan da anl›yoruz ki sorunlar asl›nda yerel de¤il. Bu tür ifl yeri sorunlar› yan›nda çal›flanlar›n, temel ve belki de en belirleyici huzursuzluk kayna¤› ise; özellefltirme ve tafleronlaflma. Hava-‹fl Sendikas›’n›n, geçmiflten bugüne ›srarla takip etti¤i konular›n bafl›nda yer alan tafleronlaflmayla ilgili hukuki ve yönetim düzeyinde giriflim ve politikalar› sürüyor. “Özellikle Dalaman ve Bodrum üzerinde dillendirilen ve bir k›sm›n›n taflerona devredilmesinden kaynaklanan çok ciddi bir huzursuzluk var. Anadolu’da insanlar her sabah ifle Hava-‹fl Genel Bakflan Yardımcısı Eylem Atefl gelirken ‘acaba s›ra bu kez
kimde’ diye düflünüyor. Ancak çözüm birlikte hareket etmek” diyen Hava-‹fl Genel Baflkan Yard›mc›s› Eylem Atefl’le Anadolu izlenimlerini konufltuk. Anadolu’nun problemleri ‹stanbul’dan farkl› m›? Sorunlar nerelerde ortaklafl›yor? ‹stanbul’la Urfa birbirine çok uzak belki ama yaflanan sorunlar ortak. Personel eksikli¤i bafll› bafl›na bir sorun. Çal›flanlar a¤›rl›kl› olarak THY’nin personeline verdi¤i melbusatla ilgili rahats›zl›klar›n› dile getirdi. Koruyucu olma niteli¤inden uzak oldu¤unu söylediler. Art›k melbusattan muaf tutulan birimler var, özellikle ‹stanbul muhasebe de, eskiden üniforma giydi¤i halde flimdi sivil giyinmek zorunda olan arkadafllar var. Taflran›n sorunlar›ndan biri de, geçici konaklama ad› alt›nda görev aralar›nda dinlenilen seyyar konaklama yerleri. Buralar asl›nda konaklamaya uygun yerler de¤il. Is›t›lam›yor so¤utulam›yor. K›fl›n buz gibi, yaz›n s›caktan durmak mümkün de¤il. Bu da iflçi sa¤l›¤› ve güvenli¤inin önemli konular›ndan biri. Kimi yerlerde tuvaletlerde sular›n akmad›¤›n görüyoruz. Bir de iflyeri ile yemekhane aras›nda kimi yerlerde, uzak mesafeler var. Tüm bunlarda ek olarak programlamama sorunu var. Bunun d›fl›nda baz› meydanlar›m›zda iflyeri hekimi bulundurma zorunlulu¤una karfl›n, hekim yok.
HABER Fazla mesai ve bunlar›n ücretlerinin zaman›nda ödenmemesi, hâla sorun. Sonra vekâletler... Senelerle ifade edilebilecek zamanlarda bile flefliklere, müdürlüklere vekâlet eden yöneticiler halen mevcut. Sonra kimi yerlerde ticketler, verilen yemek bedelini karfl›lam›yor. Bununla beraber hiç ticket uygulamas›na geçilmemifl yerler var, buralarda arkadafllar yemek sorunlar›n› kendileri çözmeye çal›fl›yor. Uçak bafl›na düflen personelde ciddi bir yetersizlik oldu¤unu ise bir kez daha gördük. Crew Consept uygulamas› yap›lan yerlerde, arkadafllar›n ciddi sorunlar yaflad›¤›n› gördük. Yapt›klar› iflle ilgili yeterli e¤itim almad›klar›n› düflünen arkadafllar, geceleri uykular›n›n kaçt›¤›n› söyleyerek endifleli olduklar›n› dile getirdiler. ‹fl güvenli¤i ve gelece¤i aç›s›ndan THY çal›flanlar› için ciddi bir tehlike oluflturan özellefltirme konusunda Anadolu’da çal›flanlar ne düflünüyor? K›sa ve orta vadede oluflabilecek sonuçlar›n›n fark›ndalar m›? 5 sene önce THY personeline özellefltirme hayal gibi geliyordu. Herkes, THY’nin özellefltirilemeyece¤ini düflünüyordu. Bugün dönüp bakt›¤›n›zda, ayn› personel, “acaba yar›nda ifle gelebilecekmifliz?” duygusunu ve endiflesini yafl›yor. Özellefltirmenin, ifl güvenceleri için nas›l ciddi bir tehdit oluflturdu¤unu insanlar yeni yeni fark ediyorlar. Hava-‹fl Sendikas› 89’dan beri özellefltirmenin karfl›s›nda durmufl, bunun mücadelesini vermifl ender sendikalardan biri. ‹fl güvencesi belirsizli¤inden kaynaklanan korkunç derecede huzursuz ve mutsuz bir THY personeli ile karfl›laflt›m. Çok çal›flkan, çok özverili ço¤u zaman yemek aras›n› bile kullanmayan ve bir o kadar da mutsuz bir personel var. Yar›n›ndan endifle eden insanlar›n huzurlu olmas› beklenilemez zaten. Çok genç, umutsuz bir personel ile karfl› karfl›yay›z. ‹fl yeri sorunlar› her bölgede benzer flekillerde geliflir, tafleronlaflma ve
özellefltirme uygulamalar› çal›flanlar›n ifl güvenli¤ini tehdit eder boyutta yaflan›rken, çözüm öneriniz nedir? Çal›flanlar önce iflçi kimli¤inin fark›nda olmal›. Çal›flanlar sermayenin dili, dini ve ›rk› olmad›¤› gerçe¤ini görmeli ve içsellefltirmeli. Çal›flanlar s›n›f›n›n fark›nda olup nerde durdu¤unu görmeli ve birlikte hareket etmeyi becerebilmeliler. ‹flçilerin, kendi gerçeklerinin fark›na var›p sendikalar›na örgütlerine sar›lmaktan baflka bir yol yok. Biz ne kadar büyük ve çok olursak karfl›m›zdaki sorunlarda o kadar küçülecektir. Örgütsüz, sendikas›z, toplu sözleflmesiz, esnek çal›flman›n dayat›ld›¤› bir grup insanla iflleri yürütmek iflverenin elbet ifline gelecektir. Bu y›l THY için çok farkl› bir süreç olacak, Ocak itibariyle toplu ifl sözleflme sürecimiz bafllad› ve bu y›l iki ayr› sözleflme imzalanacak. Bundan sonra herkes kendisi için, ailesi ve gelece¤i için kol kola, birlikte durmak zorunda. Sendika soyut bir kavram de¤il. Sendika amatör ve profesyonel yönetici ve çal›flanlar›yla bir kurum, bu kurumun içini dolduran onu anlaml› hale getiren ise üyeler ve çal›flanlar. Bizim buradaki fonksiyonumuz ise en büyü¤ünden en küçü¤üne kadar Hava‹fl’in örgütlü oldu¤u her yerdeki THY çal›flanlar›na s›n›f bilincini anlatabilmek. Tüm üyelerimiz asl›nda birer Hava-‹fl. Biz üyemiz kadar güçlüyüz, zincirin en zay›f halkas› kadar güçlüyüz. Özellikle bu dönem zay›f olmak gibi zay›f kalmak gibi bir lüksümüz olamaz.
Çalıflanlar, özellefltirmenin ifl güvenceleri için nasıl ciddi bir tehdit oluflturdu¤unu yeni yeni fark ediyor. 15
HABER YORUM
Asgari ücrete asgari zam Asgari Ücret Komisyonu, 2007
16
Foto¤raf: Özcan Yaman
Asgari ücret, bir hedef olmaktan ç›km›fl ve milyonlarca çal›flan›n y›l sonuna kadar alaca¤› ücretin reel ifadesi haline gelmifltir. Asgari ücretlinin ony›llara dayanan “düflük ücret” ma¤duriyeti de gözetilmemifltir.
y›l› için geçerli olacak asgari ücret miktar›n› belirleyerek y›l›n ilk günlerinde ilan etti. Buna göre asgari ücret, 2007'nin ilk 6 ay›nda yüzde 6 zaml› olarak, 16 yafl›ndan büyükler için net 403,03 YTL, brüt 562.50 YTL oldu. Çal›flma Bakan› Murat Baflesgio¤lu, asgari ücretin 2007 Temmuz-Aral›k döneminde de yüzde 4’lük art›flla net 419,15 YTL olarak uygulanaca¤›n› aç›klad›. 2007 y›l› için belirlenen ve asgari ücretlilerin tam bir y›l sonra alaca¤› maafllar› da flimdiden belirlemifl olan bu ücret tespitinin ortaya ç›kard›¤› rakamlar hakk›nda bir “azl›k-çokluk” tart›flmas› yürütmek san›r›z mant›kl› olmayacak. Nitekim Hükümet’i temsil eden Çal›flma Bakan› da belirlenen miktar›n “gönüllerinden geçen” miktar olmad›¤›n› söyleyerek eklemiflti: “Ama asgari ücretin belirlenmesinde birçok parametre var. Tüm bu parametreler harmanlanarak, ülke gerçekleri dikkate al›narak bu rakam belirlendi.” Çal›flma Bakan›’n›n ve Hükümetin “gönlünden geçen” miktar nedir bilinmez; ama Hükümetin sermaye temsilcileriyle birlikte dayatt›¤› dolay›s›yla “gönüllerinden kopan” diyebilece¤imiz miktar›n insanlar› yoksulluk da de¤il, açl›k s›n›r›n›n alt›nda yaflamaya zorlad›¤› çok aç›k. Bu konuda istatistiklerden, enflasyon oranlar›ndan, temel tüketim maddeleri ve temel harcama kalemlerinin oluflturdu¤u maliyetlerin hesaplanmas›ndan yard›m al›nabilir; ama bugünün Türkiye’sinde yaflayan herhangi biri, bu rakamlar›n tan›kl›¤›na ihtiyaç duymadan, 2007 asgari ücretinin bir açl›k, hatta “hiçlik” ücreti oldu¤unu bilmektedir. Çal›flanlar›n enflasyonu hep daha fazlad›r Peki herkesin malumu olan bu güdüklük, nas›l oluyor da, “ah gönlümüz el vermiyor ama…” gibi küçük m›z›klanmalar eflli¤inde çal›flanlara dayat›labiliyor. Çal›flma Bakan›, 2007 y›l› için enflasyon “hedefinin” yüzde 4 oldu¤unu ve “Bu de¤erlerle k›yasland›¤›nda asgari ücrete, enflasyo-
nun 6 puan üzerinde art›fl yap›ld›¤›n›” söylüyor. Önce temel bir mant›k hatas›na dikkat çekmek gerekir: Yüzde 4’lük enflasyon, gerçekleflmifl, reel bir rakam de¤il, -bakan›n da söyledi¤i gibi- bir “hedef”, bir “temenni”dir. Oysa belirlenen asgari ücret, bir hedef olmaktan ç›km›fl ve milyonlarca çal›flan›n y›l sonuna kadar alaca¤› ücretin reel ifadesi haline gelmifltir. Enflasyonda hedeflerin tutaca¤›na iliflkin hiçbir nesnel kan›t olmad›¤› gibi, asgari ücretlinin ony›llara dayanan “düflük ücret” ma¤duriyeti de gözetilmemifltir. Üstelik hat›rlatmakta yarar var ki Türkiye ‹statistik Kurumu (TÜ‹K) taraf›ndan belirlenen enflasyon oranlar›, bir emekçi ailesi için kaç›n›lmaz olan temel tüketim maddelerinin fiyatlar›ndaki art›fl üzerinden de¤il, çok daha yayg›n kalemlerin oluflturdu¤u bir sepetten derlenmektedir. Bu nedenle sonucu yan›lt›c›d›r ve gerçekte çal›flan kesimlerin maruz kald›¤› enflasyon oran› daima ilan edilen enflasyonun üzerindedir. Birleflik Metal ‹fl sendikas›n›n bu konuyla ilgili, sonuçlar›n› geçti¤imiz y›l›n sonunda Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na sunulan bir araflt›rma, asgari ücretlinin geçim s›n›rlar›n›n, enflasyon verilerinin yüzde 12 üzerinde gerçekleflti¤ini ortaya koyuyor. Bir iflçinin sadece kendisi için geçinmesi gereken en alt düzeyi gösteren asgari geçim haddi verileri, enflasyon rakamlar›n›n yan›lt›c›l›¤›na karfl›n ücretlilerin reel gelirinin h›zla gerilemekte oldu¤unu gösteriyor. Ayn› araflt›rmaya göre 2006 itibariyle asgari ücretin son iki y›ll›k erimesi yüzde 14 oran›nda. Hükümet ve iflverenlerin çal›flanlara lay›k gördü¤ü, dayatt›¤› ücretlerin hali ortada, bunlar›n “iyi mi kötü mü” olduklar›na dair tart›fl›lacak bir fley yok. Merkezi olarak belirlenen asgari ücretteki art›fl oran›, toplu ifl sözleflmeleri sürecinde iflveren kesimi taraf›ndan kullan›lacak ve istismar edilecek kadar küçük gerçekleflti. Belirlenen trajikomik rakam, geriye kalanlar›n “buna da flükür” demesi için kullan›lmamal›d›r. Çal›flanlar›n, asgari ücretlilere dayat›lan bu komik oranlar karfl›s›ndaki cevab› daha ileriye giden toplu sözleflmeler imzalamak olmal›. 1994 ve 2001 krizlerinin yükünü omuzlayan emekçiler, hükümet ve iflverenlerin insaf›na terk edilmifl art›fllar yerine; reel kay›plar›n giderilmesini esas alan art›fllar için mücadele etmeli.
GÜNCEL
Meslek eti¤i mi, “kulluk” mu?
“Ayd›nlanma”, insano¤lunun dinî dogmalardan, sorgulayan akl›n ve bilimin öncülü¤ünde kurtulup, kulluktan bireye dönüflmesinden çok sonra Anadolu’ya geldi. Cumhuriyet’le birlikte sürdürülen devrimlere karfl› direnifller ço¤unlukla din çerçevesinde ortaya ç›ksa da, bazen de toplumda yayg›n “kulluk” anlay›fl› yeni küçük “padiflahlar” yaratarak sürdürdü kendisini. Saltanat kald›r›ld› ama yeni küçük saltanatç›klar türedi. Asl›nda onlar› var eden toplumdaki bu “kul olma” hastal›¤›yd›. Her kurumda “kulluk” ve kullar›n var etti¤i “padiflahl›k”, “paflal›k” farkl› biçimlerde sürüyor. “Kul” deyince akla tanr›n›n kulu gelirken, flimdi “kula kulluk” yapmaya dönüflmüfl durumda. Fukara Bektaflî, Osmanl› zaman›nda saray›n etraf›nda aylakl›k ederken herkes yerlere yatm›fl birden. “Ne oluyor” derken onu da birisi ensesinden tutup secdeye getirmifl. “Halife Sultan geçiyor densiz,” diye de eklemifl. Daha sonra yine birden herkes yerlere yat›nca, bu kez deneyim kazanm›fl olan Bektaflî, hemen yere yatm›fl, ama bakm›fl ki baflka biri geçmekte ve bu adam padiflah de¤il. Yan›ndakilere sormufl: “Geçen kap›kulu
reisidir. O padiflah›n kap›kuludur, o geçerken de sayg›yla secdeye geleceksin,” cevab›n› al›nca Bektaflî gökyüzüne bakarak “Utan utan, bir padiflah›n kuluna bak bir de senin kuluna bak” diye sitem etmifl. Deyimler de öylece yerleflmifl yaflam›m›za. Örne¤in “emir kulu”, kulluk yapan› mazur gösterecek bir s›fat olmufl. Oysa orduda bile kesin itaat vard›r ama kulluk yoktur. Atatürk “Bilgi ve tecrübesiyle k›talar› peflinden sürükleyen kifli komutand›r,” diyor. Bilgiyi, beceriyi, tecrübeyi rütbenin önüne getiriyor. Mustafa Kemal’e daha askeri ö¤rencilik y›llar›nda muhalif gazete ç›kartt›ran fley kullu¤u reddeden kiflili¤idir. Düflünen, sorgulayan bir nesil yarat›rken böyle subaylar da yetifltirmeye çal›fl›yordu Cumhuriyetimiz. “Emir kuluyuz” sözü gönüllü kullar›n mazereti olam›yor art›k… Disiplini rütbelerle, hitaplarla sa¤lamaya çal›flan kat› askeri mant›k, havac›l›¤›n inisiyatif gerektiren bilinciyle her zaman çeliflmifltir. Havac›l›kla bu mant›¤›n kar›flt›r›ld›¤› ve bilinçli bir iflbirli¤inin, inisiyatifin yerini kat› iliflkilerin ald›¤› yerde kaza riskleri artm›flt›r. (Bunun yak›n askeri ve sivil havac›l›k tarihimizde birçok örne¤i vard›r.) Havac›l›kta disiplin akl›n önderli¤inde,
Bahadır Altan Kaptan Pilot Uçufl ‹flletme Temsilcisi bahadiraltan@yahoo.com
Disiplini rütbelerle, hitaplarla sa¤lamaya çal›flan kat› askeri mant›k, havac›l›¤›n inisiyatif gerektiren bilinciyle her zaman çeliflmifltir.
17
GÜNCEL
18
Personel bu para ile meslek eti¤i aras›na s›k›flt›r›lmaktad›r. Bat›da akl› bafl›nda hiçbir uçucu y›ll›k ortalama 700 saati geçmezken bizleri neden 1000 saatin üzerinde uçurmaya çal›fl›yorlar?
tecrübelerle yaz›lm›fl kurallarla sa¤lan›r. Bu kurallar› yöneticiler ihlal ederse orada ne disiplinden, ne de havac›l›ktan söz edilebilir. Bu yaz flirketimize kural d›fl› planlanan ve gerçeklefltirilen uçufllardan dolay› SHGM (Sivil Havc›l›k Genel Müdürlü¤ü) taraf›ndan yüklü para cezalar› verildi¤ini hepimiz biliyoruz. A¤ustos ay›nda kural d›fl›, limit d›fl› uçuflu kabul eden bir arkadafl›m›n kendini savunmas› aynen flöyleydi: “Ayl›k limiti doldurmama ra¤men, beni ordudan da komutan›m olan çok ba¤l› oldu¤um a¤abeyim arad› ve rica etti, ona hay›r diyemezdim.” Dikkat ederseniz “zorlama” yok, sadece “teklif” var. Arkadafl›m bunu söylerken neredeyse övünüyordu! Sadece asker kökenli de¤il, “sivil” arkadafllar da ayn› tutum yayg›n. Sivil kökenli yöneticilerimiz bu konuda öncülü¤ü kapt›rm›yor –kapt›rmak ne kelime bafl› çekiyorlar- maflallah! ‹fl flapkada de¤il flapkan›n alt›ndaki kafada kuflkusuz. “Yönetim olarak kimseyi kural d›fl› uçufllara zorlam›yoruz” demek de bir yöneticiyi sorumluluktan kurtarmaz. Bu derecede birilerine “ba¤l›l›k” ilk bak›flta insana ne kadar cazip geliyor de¤il mi? Özellikle askerlikte bu fedakarl›k insanlara idealleri için gözünü k›rpmadan her fleyi yapt›racak bir özveri sa¤lar ve orada bu gerçekten gereklidir. Ama kar›flt›r›lan temel bir fley var ki, THY sivil bir fi‹RKET, askeri bir birlik de¤il. Bu flirkette de tamamen ticari bir faaliyet söz konusu. Fazladan yap›lan uçufla ayl›k 110 saat limiti geçse de flirket
ciddi bir fazla uçufl paras› ödemektedir. Adeta personel bu para ile meslek eti¤i aras›na s›k›flt›r›lmaktad›r. “Vatan millet” edebiyat› da, %53’ü devletten kopar›lm›fl, onun da ço¤unu yabanc›lar›n sat›n ald›¤› flirketimizde “tamamen duygusal !” nedenlerle yap›lan çal›flmalara pek denk düflmemektedir. Bat›da akl› bafl›nda hiçbir uçucu y›ll›k ortalama 700 saati geçmezken bizleri neden 1000 saatin üzerinde uçurmaya çal›fl›yorlar? De¤il y›ll›k plan, haftal›k, ayl›k limitleri bile hesaplamadan, günü kurtarma mant›¤›yla yaz aylar›nda bizi 16 saat çal›flt›ran bir “planlama”, y›l sonu gelip çat›nca bu kez y›ll›k limitleri hiçe sayacakt› kuflkusuz. Kimseye “bask›” yapmadan, sadece kurallara ayk›r› uçufllar› “teklif” ettiler bu kez de! Size bu teklifi yapan “komutan” de¤il, “iflveren vekilidir”. Siz de “emir kulu” de¤il eme¤ini ücret karfl›l›¤›nda iflverene sunan ve ona para kazand›ran bir iflçisiniz kuflkusuz. Size bu “teklifi” yapan yönetici meslektafl›n›za stres ve kozmik radyasyonla ba¤lant›l› olarak flu sorular› sorman›z gerekmez mi? • Kaç kaptan bypas ameliyatl›, kaç›n›n damarlar›nda “stand” tak›l›? • Kaç kabin amiri kanser tedavisi görüyor? • Son iki y›lda kaç uçucu beyin kanamas› geçirdi? • Bu y›l kanserden kaç kaptan›m›z› kaybettik? ‹flveren vekili acaba bu sorular›n cevab›n› hat›rl›yor mu, bunlar›n istatistiklerini
GÜNCEL tutuyor mu? Bu sorular› ona sormuyorsan›z, bafll›kta sözünü etti¤im kulluk devreye giriyor demektir. Bu koflullarda teklifin ad›, olsa olsa son günlerin moda deyimiyle “ahlaks›z teklif” olur. Bu yaz yaflanan ve hâlâ da sürmekte olan tempoda uçmalar› halinde, ifle yeni bafllayan genç arkadafllar›m›z acaba 60’l› yafllar›n› görebilecekler mi? Emekli olduktan k›sa süre sonra 2006’n›n son günlerinde kansere yenik düflen sevgili A¤abeyimiz, Kaptan Azmi GÜROL’u burada sayg›yla an›yorum. O¤lu Kaptan Tufan GÜROL’a ve ailesine sab›rlar diliyorum. Bu yaz› yaz›ld›¤›nda yine günlük limitleri zorlayan bir “planlama” ile 13 saat 45 dakikal›k bir görevin son baca¤›nda beyin kanamas› geçiren arkadafl›m›z Ömür Günay henüz aram›zdayd›. Bu paragraf› bask›dan hemen önce ekliyorum. Ailesine ve arkadafllar›na sab›rlar diliyorum. Disiplini esas buralarda aramay›nca flekilcili¤e, hitaplara döker otoriter anlay›fl. Pilotlar›n birbirine “a¤bi” diye hitab›nda bile sak›nca görür. Kurald›fl› uçuflu reddeden genç pilotlar›n makam odalar›nda “kibarca kulaklar› çekilir” ya da en zor partnerler onlara denk gelmeye bafllar nedense! Bu ve benzeri tav›rlar birçok nitelikli genç pilotumuzu flirket d›fl›na, hatta yurt d›fl›na iten tav›rlar olmufltur. Yine ayn› nedenlerle onlar› izlemeyi düflünen genç arkadafllar›m›z var maalesef. Bu genç,
yetenekli meslektafllar›m›z› ülkemizin pilota onca gereksinimi oldu¤u bir zamanda yurtd›fl›na yabanc› flirketlere kaç›ran bu tav›rlara sessiz kal›namaz. Liderlik, yöneticilik, kaptanl›k rütbeyle, flekilcilikle olmuyor. Havac›l›kta tecrübe, bilgi ve kurallar öne ç›k›yor. Bilinçli, sorgulayan bir iflbirli¤ini flart kofluyor CRM. Kokpit içinde sinerji ancak böyle sa¤lan›yor. Kazalar ancak böyle önleniyor. Sorgulayan bir ak›ldan uzak, mutlak itaati ve kal›plara s›k›flt›r›lm›fl hiyerarfliyi “disiplin” diye yutturmaya çal›flanlar, ancak ve ancak kendi küçük padiflahl›klar›n› koruyorlar. Bu anlay›fl çal›flanlar› sürü gibi itaatkar, yanl›fllara sesini ç›karmayan, itiraz edip hakk›n› aramayan kap› kullar›na dönüfltürür. Yaflanan kazalarda bu ilkel anlay›fl›n izleri var. Bunu da ancak ça¤dafl yöneticiler, kaptanlar de¤il, yaln›zca “padiflahç›klar” ister. Sivil havac›l›kta da tecrübeye ve bilgiye dayal› bilinçli iflbirli¤i ve disiplin geliflerek sürecektir. Havac›lar teknolojide ça¤›n en önünde giden bir h›za sahipken, iliflkilerde “kullu¤a” raz› olamazlar. Nesne de¤il, hakk›n› hukukunu koruyan özneler olacaklard›r. Böylece havac›l›¤›n “Hipokrat yeminini” yaz›p onun etraf›nda meslek eti¤ini oluflturmak bizlerden sonra gelecek nesillere b›rakaca¤›m›z en de¤erli miras olacakt›r. Emniyetli, huzurlu bir uçufl y›l› ve baflar›l› bir toplu sözleflme dönemi dile¤iyle…
Sorgulayan bir ak›ldan uzak, mutlak itaati ve kal›plara s›k›flt›r›lm›fl hiyerarfliyi “disiplin” diye yutturmaya çal›flanlar, ancak ve ancak kendi küçük padiflahl›klar›n› koruyorlar.
19
SOSYAL GÜVENL‹K
Gazeteci-akademisyen Atilla Özsever:
Sosyal güvenlikte ‘tek çat›’ çal›flanlar›n yoksullu¤unu eflitliyor 1
Ocak 2007’de yürürlü¤e girmesi öngörülen Sosyal Güvenlik ve Genel Sa¤l›k Sigortas› Yasas›, Anayasa Mahkemesi’nin yasan›n baz› maddelerini iptal etmesi nedeniyle 1 Haziran 2007’ye ertelendi. Öte yandan, Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤›’ndan yap›lan aç›klamada, “yasada yeni düzenlemelerin yap›laca¤› do¤ald›r. Hükümetin reformlarla ilgili karal›l›¤› aynen devam etmektedir” denildi. Söz konusu yasa, hükümet sözcülerinin dile getirdi¤i gibi gerçekten bir “reform” mudur? “Yeniden yap›land›rma, yeniden kurarak iyilefltirme” anlam›na gelen “reform” sözcü¤ünün, bu yasa de¤iflikli¤i ile ilgisi nas›l kurulmufltur? Milyonlarca çal›flan aç›s›ndan yeni yasa gerçekten bir reform mudur? Çal›flan tüm kesimleri ve onlar›n bakmakla yükümlü olduklar› ailelerini ba¤layan bu yasa, gerçekten muhatab› olan bu genifl kitlelerin ihtiyaç ve beklentilerine ne kadar yan›t vermektedir? Bu ve benzer sorular› Maltepe Üniversitesi ‹ktisat Bölümü Ö¤retim Görevlisi ve Radikal gazetesi yazar› Atilla Özsever
ile konufltuk. Çal›flanlar taraf›ndan, Milliyet gazetesinde uzun y›llar boyunca haz›rlad›¤› “Emek ve ‹nsan” isimli köflesiyle tan›nan Özsever, yeni yasan›n, AKP’nin de¤il, Dünya Bankas›’n›n projesi oldu¤unu söylerken, “yasayla, sosyal devletin küçültülmesi hedeflenmifltir” diyor. Sosyal Güvenlik ve Genel Sa¤l›k Sigortas› Yasas› hangi temel yaklafl›m›n sonucudur? Bu düzenlemeyi, hükümetin yapt›¤› gibi “reform” olarak tan›mlamak mümkün mü? “Sosyal güvenlik reformu” denilen yasa AKP’nin de¤il, Dünya Bankas›’n›n projesidir. Sosyal güvenlikle ilgili ilk taslak 2004 y›l›nda Çal›flma Bakanl›¤› bünyesinde oluflturuldu ve bu tasla¤›n girifl bölümünde Dünya Bankas› uzmanlar›na teflekkür vard›. 1989’da, yani Sovyetler Birli¤i’nin çöküflünden sonra dünyada “Yeni Dünya Düzeni” ad› alt›nda bir neo-liberal sald›r› söz konusu oldu ve asl›nda bu neo-liberal sald›r›n›n üç temel hedefi vard›. Biri eme¤e yönelikti: Eme¤in k›dem tazminat›, iflsizlik sigortas› gibi bir tak›m kazan›lm›fl haklar›n›n giderek azalt›lmas›
Söylefli: Pınar Erol Hava-‹fl Dıfl ‹liflkiler Uzmanı pinarerol@havais.org.tr
Özlem Ergun Hava-‹fl Basın Yayın Uzmanı ozlemergun@havais.org.tr
Söz konusu yasa, hükümet sözcülerinin dile getirdi¤i gibi gerçekten bir “reform” mudur?
21
SOSYAL GÜVENL‹K
22
‹flçilerin güzel bir slogan› var: “Dünyada prim, ahrette maafl!” Üç sosyal güvenlik kurumunu tek çat› alt›nda birlefltirerek; tavanda de¤il tabanda eflitlik sa¤lad›lar. Yoksullukta eflitlik sa¤lamak amac›yla böyle bir giriflimde bulunuldu.
ve giderek ciddi hak kayb›na u¤rat›lmas›. ‹kinci sald›r› oda¤› sosyal devletti. Dolay›s›yla sosyal devlet kazan›mlar›n›n giderek geriletilmesi ve küçültülmesini içeriyordu. Üçüncü sald›r› noktas› ise, ulusal devlete yönelikti. Ulusal devlet tasfiye edilerek, sermayenin çok daha ak›flkan hale getirilmesini sa¤lamay› amaçl›yordu. Bu sebeple sosyal güvenlik reformu denen olay› kendi bafl›na ve salt Türkiye’ye özgü bir olay olarak alg›lamamak gerekir. Geliflmifl ülkelerde dahi sosyal güvenlik harcamalar›n›n azalt›lmas› ve sosyal devletin de mümkün oldu¤u kadar s›n›rland›r›lmas› yönünde giriflimler görüyoruz. Tabi ki bizim gibi ülkelerde, çok daha kapsaml› flekilde, sosyal devletin küçültülmesi, sosyal güvenli¤in daralt›lmas› mant›¤› ile hareket ediliyor. Bu anlamda bizdeki ilk uygulama 1999 y›l›nda ç›kar›lan yasad›r. Asl›nda buna “sosyal güvenlik reformu” de¤il, “sosyal güvenli¤e karfl› reform” demek daha do¤ru olacak. O yasada emeklilik yafl›n› 58-60’a, prim ödeme gün say›s›n› 5000 günden 7000’e ç›kard›lar. Ayl›k ba¤lama oran›n› % 85’lerden % 60’lara düflürdüler. Emekli ayl›¤›n› son 5 y›l›n prime esas kazanç oran› belirlerken, tüm çal›flma süresinin dikkate al›nmas› gündeme geldi. Bu yasayla sosyal güvenli¤e ilk darbe vuruldu. Yeni yasayla emeklili¤in koflullar› nas›l belirleniyor? Yafl s›n›r› ve ödenmesi zorunlu primler ülkemizin ekonomik, toplumsal koflullar›na ve çal›flma flartlar›na ne kadar uygun? Emeklilik yafl›n›n daha fazla yükseltilmesinin bir önemi yok, zaten yafl 60’a ç›kar›l›yordu. Yeni yasada, 2048’den itibaren kademeli olarak emeklilik yafl›n›n
kad›n ve erkek için 65 olmas› öngörülüyor. Burada önemli olan, 7000 olan prim ödeme gününün 9000 güne ç›kar›lmas›. Bu çok kritik bir durum. ‹flsizli¤in, ifle girifl ç›k›fllar›n, iflten ç›karmalar›n yayg›nlaflt›¤› bir ortamda, bir iflçinin özel sektörde 25 y›l› geçirmesi ve prim ödemesi çok zor. Burada amaç mümkün oldu¤u kadar emeklili¤i daha ileri tarihlere atmak. ‹flçilerin güzel bir slogan› var: “Dünyada prim, ahrette maafl!” Yasan›n di¤er özelliklerine bakarsak; 1999’daki a¤›rl›kl› olarak SSK’l›lar›n haklar›n› daraltmaya yönelik bir yasayd›. Fakat 2006’da ortaya konan yasada memurlar, Ba¤-Kur’lular ve SSK’l›lar için en alt düzeyde eflitlik sa¤lanmas› amac› güdüldü. Üç sosyal güvenlik kurumunu tek çat› alt›nda birlefltirerek; tavanda de¤il tabanda eflitlik sa¤lad›lar. Yoksullukta eflitlik sa¤lamak amac›yla böyle bir giriflimde bulunuldu. Az önce küreselleflme ve yeni dünya düzeninden bahsettiniz. Do¤rudan konumuz de¤ilmifl gibi görünse de sosyal güvenlik yasa tasar›s›n› konuflurken görüyoruz ki, asl›nda bu yasan›n temel dayana¤› küreselleflme. Küreselleflmeyi siz nas›l tan›ml›yorsunuz? Küreselleflme dedi¤imiz kavram biz çal›flanlar›n hayatlar›na nas›l yans›yor? Küreselleflme, sermayenin ak›flkanl›¤›n› ve dünya üzerindeki dolafl›m›n› sa¤lamay› amaçl›yor. Bu anlamdaki engellerin bertaraf edilmesini, sermayenin ülkeler aras›ndaki dolafl›m›n›n esnek hale getirilmesini ve kurals›zlaflt›rmay› içeriyor. Sermayenin, “Ben Almanya’da kâr edemiyorum, ücretler yüksek, o zaman fabrikam› al›r Çin’e giderim” diyebilmesi gibi sermayenin önündeki engelleri ortadan kald›rmaya yönelik bir dayatmad›r küreselleflme. Yani sermayenin örgütlenme-
SOSYAL GÜVENL‹K sidir. fiu anda ortaya konan küreselleflme tan›m›n›n esas çerçevesi, sermayenin dünya çap›nda egemenli¤ini sa¤lamas›d›r. Yeni yasa tasar›s›n›n, 1999’da ç›kart›lan yasadan bir fark› sadece SSK’y› kapsamamas›. Di¤er bir fark› da hükümetin sa¤l›kta dönüflüm ad› alt›nda çok iddial› biçimde ortaya koydu¤u yeni düzenlemeler. Sa¤l›k alan›nda yeni yasa neler getiriyor? ‹lk defa bir Genel Sa¤l›k Sigortas› uygulamas› bafll›yor. SSK, Ba¤-Kur ve Emekli Sand›¤›’na ba¤l› kiflilerin, bundan sonra hizmet sat›n almas› gündeme geliyor. Daha önce SSK hastaneleri vard›, SSK’n›n kendi ilaç fabrikalar› vard› ve buradan hizmet al›yorlard›. ‹laç fabrikas› kapat›ld›, SSK hastaneleri Sa¤l›k Bakanl›¤›’na devredildi ve zaman içinde de bunlar›n ‹l Özel ‹daresi’ne devredilmesi ve özellefltirilmesi gündeme gelecek. Genel Sa¤l›k Sigortas› uygulamas›yla sa¤l›¤›n sat›n al›nan bir hizmet haline gelmesi ve giderek özellefltirilmesi amaçlan›yor. Bir teminat paketi söz konusu. “Ancak flu flu hastal›klarla ilgili tedavin mümkün olabilir; e¤er teminat paketini aflan bir tak›m durumlar söz konusuysa o zaman ekstradan prim ödemek zorundas›n, ancak tan›mlanm›fl hastal›klarla ilgili hizmet verilebilir” deniyor. Böylelikle sa¤l›kta da emeklilikte de özel sigortalar›n önü aç›lmak isteniyor. fiu anda bireysel emeklili¤in do¤rudan mevcut yasayla ba¤lant›s› yok. ‹flveren kesimi, bu tarz yasalarda bireysel emeklilik aya¤›n›n olmas›n› istiyor. Zaman içerisinde emeklili¤in, Pinochet fiilisinde uyguland›¤› gibi, paras› olan›n yararlanaca¤› bir hizmet olmas› öngörülüyor. Paras› olmayan ancak yoksulluk düzeyinde emekli maafl›na sahip olurken, paras› olanlar prim yat›rmak suretiyle bireysel emeklilikten yararlanm›fl olacaklar. Bunun sa¤l›ktaki uygulamas› da flöyle.
Diyelim siz devlet ve SSK hastanelerinden yararlanam›yorsunuz; o zaman özel hastanelere gidebilirsiniz ancak masraflar›n %50’sini siz ödemek durumundas›n›z. Bu flekildeki uygulamayla özel hastanelerin devlet taraf›ndan finanse edilmesi gündeme geliyor. Dünya Bankas›’n›n projesi de zaten böyle bir fley. E¤er bir emekli maafl› verilecekse bunun minimum, yani açl›ktan ölmeyecek kadar olmas›, onun d›fl›nda kiflilerin paralar›yla bireysel emeklilikten yararlanmalar›, sa¤l›kta ise yine paras› olan›n sa¤l›k hizmetlerinden yararlanmas›... Esas itibariyle felsefe bu. AKP hükümeti, “herkes özel hastanelerden yararlanacak” diyor; ama öbür taraftan devlet hizmet sat›n al›yor ve özel sektör kurulufllar›na borçlan›yor. SSK hastaneleri kamu hastaneleri olarak kalm›fl ve onlara gerçekten yat›r›m yap›lm›fl olsayd›, d›flar›dan hizmet sat›n almaya gerek kalmayacakt› ve sa¤l›k harcamalar› da bu kadar yüksek olmayacakt›. “Düflük maliyetle daha az sa¤l›k harcamas›” iddias› ile geldiler ama kendi iddialar›n› da çürüttüler; çünkü sa¤l›k harcamalar› giderek art›yor. Anayasa Mahkemesi’nin eflitlikçi olmayan kimi maddeleri iptal gerekçesi ve yasan›n yürürlük tarihinin ertelenmesi konular›nda neler söyleyeceksiniz? Anayasa Mahkemesi, aral›k ay›n›n sonuna do¤ru iptal karar› verdi ve yasa ile “özellikle kamu çal›flanlar›n›n flimdiye kadar kazan›lm›fl haklar›n›n kayb› söz konusudur” de¤erlendirmesini yapt›. Özellikle memur emeklileri aç›s›ndan, emekli maafllar›nda çok ciddi bir kay›p söz konusu. Anayasa Mahkemesi dedi ki, “Kamu çal›flanlar› Anayasan›n 128. maddesine göre özgün koflullar› olan bir statüye sahiptir ve onlarla ilgili hak kay›plar›n› gündeme getirecek bir düzenlemeye
Genel Sa¤l›k Sigortas› uygulamas›yla sa¤l›¤›n sat›n al›nan bir hizmet haline gelmesi ve giderek özellefltirilmesi amaçlan›yor. Bir teminat paketi söz konusu. “Ancak tan›mlanm›fl hastal›klarla ilgili hizmet verilebilir” deniyor.
23
SOSYAL GÜVENL‹K
24
Hiçbir Bat› ülkesinde olmad›¤› kadar dolayl› vergi art›fl› var. Sermayeden al›namayan vergi halka yans›t›l›yor. Ancak sosyal güvenlik kuflaktan kufla¤a bir dayan›flma gerektirir. Bizler çocuklar›m›z›, torunlar›m›z› kollamak durumunday›z.
gidemezsiniz.” Böyle bir yorum yapt›, ama di¤er çal›flanlar›n hak kay›plar›yla ilgili bir fley söylemedi. Sa¤l›k hakk› herkesin en temel hakk›, dolay›s›yla sa¤l›k hakk› aç›s›ndan iflçi, memur, Ba¤- Kur’lu diyerek ay›rt etmemesi laz›m. Ama ne yaz›k ki orada da bir ayr›m söz konusu oldu. 18 yas›ndan küçük, 45 yafl›ndan büyük sigortal›lar›n difl protez giderlerinin % 50’sini kendilerinin, 18-45 yafl aras›ndakilerin ise tamam›n› sigortalar›n ödemesi laz›m. Anayasa Mahkemesi bunu memurlar yönünden iptal etti. ‹flçilerin hak kayb›n› ise kabul etti. Bu durum karfl›s›nda sendikalar›n tavr› ne olmal›? Anayasa Mahkemesi karar›nda bir de flöyle diyor: “Yapt›klar› iflin özelli¤i nedeniyle ayn› kurallara ba¤l› tutulmayanlar için de koflut düzenlemeler getirerek ekonomik ve mali haklar yönünden eflitlik sa¤lanabilir.” Yani Anayasa Mahkemesi bir anlamda kap›y› aç›k b›rak›yor. Anayasa Mahkemesi’nin dedi¤ini tercüme edecek olursak, yasama organ›na diyor ki, “Ben her ne kadar memurlarla ilgili hak kay›plar›na karfl› ç›k›yor, iflçiler ve Ba¤-Kur’lularla ilgili bir fley demiyorsam da; farkl› statüde olmalar›na ra¤men onlar› da ekonomik haklar yönünden memurlarla ayn› statüye getirebilirsiniz; buna itiraz›m yok.” Baflvurular memurlar hakk›nda oldu¤u için Anayasa Mahkemesi de, kendisine yap›lan baflvuruya göre de¤erlendirmede bulunuyor. Anayasa Mahkemesi’nin karar›n› pozitif yorumlayacak olursak, “Yoksullukta de¤il, daha üst düzeyde de bir eflitlik sa¤layabilirsiniz” diyor. Cumhurbaflkan› ve CHP’nin itiraz›n-
da, iflçilerin durumunu düzenleyen maddelere itirazlar yok mu? Var, ama a¤›rl›kl› olarak memurlar› konu edinmifller. Mahkemeler kendilerine yap›lan baflvurularla ilgili hareket ederler. Onun için belki önümüzdeki dönemde sendikalar›n ve Emek Platformu’nun mahkemenin karar›n› böyle de¤erlendirerek bir ç›k›fl bulmas› gerek. Önemli olan ve yasada eksik olan flu; “finansman a盤› var, kara delik var” deniyor. Bunlar tamamen neo-liberal mant›¤›n ortaya koydu¤u kavramlar. Bat› ülkelerine bakt›¤›m›zda sosyal güvenli¤e çok ciddi bir devlet katk›s› söz konusudur. Bu devlet katk›s› Avrupa Birli¤i ülkelerinde GSMH’nin % 25’i düzeyindedir. Bizde ise üç sosyal güvenlik kurumuna 2005 itibariyle 23 milyar YTL’lik katk› söz konusudur. Bunu GSMH içindeki pal› % 4.8’dir. Biz bunu kara delik olarak ifade ediyoruz. Sendikalar›n sadece itiraz etmesi de¤il, alternatif politikalar da gelifltirmesi laz›m. Devlet katk›s› önermeleri gerekir. Milli gelir içindeki bu oran son derece düflüktür. 403 milyon liral›k asgari ücretten vergi al›n›yor ama 200 milyar liral›k hazine bonosundan, devlet tahvilinden vergi al›nm›yor. Devlet bu paray› nereden bulacak deniyor. O zaman devlet sermaye kesimini vergilendirsin. Kurumlar vergisi % 8-10 gibi oranlarla çok afla¤›lara düflürüldü, istisnalar tan›nd›. Mevcut hükümet sermaye kesimini vergilendirmiyor, otobüse, do¤algaza dolayl› vergi getiriyor. Dolayl› vergi toplam vergi gelirinin % 70’ini teflkil ediyor ve hatta geçti. Hiçbir Bat› ülkesinde olmad›¤› kadar dolayl› vergi art›fl› var. Sermayeden al›namayan vergi halka yans›t›l›yor. Sendikalar›n hak kay›plar›n› ortaya koyup, alternatif önerilerini ortaya koymas› gerekir. Hükümetin flöyle bir uyan›kl›¤› söz konusu: Yasan›n mevcut iflçileri ilgilendirmedi¤ini söylüyor. Ancak sosyal güvenlik kuflaktan kufla¤a bir dayan›flma gerektirir. Bizler çocuklar›m›z›, torunlar›m›z› kollamak durumunday›z.
HABER
Engelli personelin sorunları kısmen çözüldü Toplu ifl sözleflmesinin “ifl sa¤l›¤› iflçi güvenli¤i” bafll›kl› 51. maddesi gere¤i, Hava-‹fl Sendikas› ve THY Yönetimi taraf›ndan oluflturulan kurul, 16 Aral›k 2006 tarihinde, çal›flanlar›n iflyeri sorunlar›yla ilgili olarak topland›. Engelli personelin sorunlar›, Ankara yeni terminalin su sorunu, kargo binas›ndaki içme suyunun mikroplu ç›kmas›, Ankara personelinin yemek sorunu, kargo ve yer iflletme yemekhanesi, geçici görevli personele verilecek yemek, yemek hizmetinin kalitesi toplant› gündemini oluflturan bafll›klard›. Engelli Personelin Sorunlar› Servislerle ilgili olarak, engelli personelin talepleri de¤erlendirilerek baz› güzergahlarda ayarlamalar yap›ld›. B kap›s›na gelifllerde, engel personelin aktarma yapmas› yerine servis arac›n›n engelli personelin çal›flt›¤› birime gitmesi sa¤land›. Ça¤r› merkezinde çal›flan engelli personelin karfl›laflt›klar› problemleri çözmek üzere keflif çal›flmas› yap›larak, yeme¤in masalara servis edilmesi sa¤land›. Ankara yeni terminalin su sorunu Ankara’da yeni aç›lan terminalin su sorunu çözümlendi. Kargo binas›ndaki içme suyu Kullan›lan suyun ayl›k bakteriolojik, 3 ayl›k kimyasal analiz neticeleri takip edilmifl bu analizler sonucunda hiçbir aksakl›k görülmedi. Ankara personelinin yemek sorunu Bu sorunu çözümü için, personeli yar›m saatte bir yemekhaneye götürecek ring seferi konuldu. Kargo yemekhanesi Mevcut yemekhanenin bir üst kattaki
genifl mahale tafl›nmas› için proje ve keflif çal›flmalar›nda son aflamaya gelinmifl y›lbafl›ndan önce ifle bafllanmas› planland›. Yemekhane mart ay›nda kullanma aç›labilecek. Yer iflletme yemekhanesi Yer iflletme yemekhanesinin eski CIP salonuna tafl›nmas› ile ilgili ihale yap›ld›, mart ay›nda kullan›ma aç›lacak. Geçici personele verilecek 1 ö¤ün yemek Bu konuda çal›flmalar devam etmekte. Yemek hizmetinin kalitesi Verilen yemek hizmetinde hijyen kurallar›na uygun, doyurucu ve sa¤l›kl› yemek temini hedeflenmektedir. En k›sa zamanda salata barlar› ve yemek mönüsü de¤ifltirilerek yemekhanenin genel görüntüsünde de yenilikler yap›lacak. ‹stanbul iç hatlar bilet satıfl ofisi fiziki koflullarının yetersizli¤i ve çalıflanlarda yarattı¤ı sa¤lık sorunları toplantıda dile getirilen konulardan biriydi. Bir sonraki toplant›, 20 fiubat’ta gerçeklefltirilecek.
25
Servislerle ilgili olarak, engelli personelin talepleri de¤erlendirilerek baz› güzergahlarda ayarlamalar yap›ld›. B kap›s›na gelifllerde, aktarma yapmak yerine, servis aracının engelli personelin çalıfltı¤ı birime gitmesi sa¤landı.
ÖZELLEfiT‹RME
Özellefltirme ve baz› “özel fley”ler... Ertan Aydın Karikatürist
26
“Özellefltirilen” hatlarda çal›flan otobüsler karl› günlerde yola ç›km›yor. Hava k›fl olmasa bile, akflam›n sakin saatlerinde “mazot paras›n› kurtarmad›¤›” gerekçesiyle kontakt kapat›yor. “Özel Halk Otobüsleri”, halk de¤il, kâr için yola ç›k›yor.
So¤uk bir k›fl akflam› otobüs bekliyorsunuz. Hay›r gelmeyecek. Saat gece yar›s›n› bulmufl ve durakta sizden baflka kimse olmad›¤› için, otobüs de yok. Çünkü, toplu ulafl›m art›k özel! Ulafl›m›n yo¤un oldu¤u, insanlar›n evlerine koflmak için otobüslere dolufltu¤u akflam saatleri geride kald›¤› için, h›nca h›nç dolu yolcular› tafl›yan otobüsler çoktan duraklar›na çekilmifl… ... Çok da uzak olmayan olmayan bir gelecekte, art›k s›radanlaflacak akflam serüvenlerinden birisi olacak bu “kehanet”!.. Politikac›l›¤› meslek olarak gören bir cemaatin, imrenli vurgularla, bay›la bay›la yineledi¤i “özellefltirme”nin prati¤e dökülmesiyle birlikte, akflam dost ziyaretine giden insanlar›n dönüflleri “serüven”e, kabus”a dönüflecek. Bu kabusu yaflamaktan korkan insanlar, evlerinden ç›kmaktan vazgeçip, kendilerini evlerine hapsedecek. Gece sinemalar›, art›k lüks say›ld›¤› için hofl bir nostaljiye dönüflerek unutulacak. Coflkulu müzik dinletileri, yerini dijital ev müzi¤ine b›rakacak. Sosyal olmakla ö¤ünen bir toplumun iliflkileri yeni bir boyuta düflecek. ... Özellikle ‹stanbullular, flehirlerinde toplu ulafl›m›n özellefltirilmesine dair mizansenin “tatbikat”lar›na, oldukça
trajik örneklerle tan›k oluyor epeyidir. Kar ya¤d›¤› gün ifllerine gitmeye çal›flan insanlar, kar alt›nda titreyerek, otobüs beklemek zorunda kal›yor. Çünkü, “özellefltirilen” hatlarda çal›flan otobüsler karl› günlerde yola ç›km›yor. Hava k›fl olmasa bile, akflam›n sakin saatlerinde “mazot paras›n› kurtarmad›¤›” gerekçesiyle kontakt kapat›yor. “Özel Halk Otobüsleri”, halk de¤il, kâr için yola ç›k›yor. Gerekli bak›m yap›lmad›¤› için ar›zalan›p yollarda kalan otobüsler trafi¤i t›k›yor, yolcular›n› sefil ediyor. Daha karl› seferleri yakalamak amac›yla, sefer programlar›n›n d›fl›na ç›k›p ulafl›m düzenini dalgaland›rarak, trafik ak›fl›n› bozuyor. Daha fazla yolcu kapabilmek hesab›yla h›z›n› yavafllatan “özel otobüs”ler trafik ak›fl›n› engelliyor, ifllerine yetiflmeye çal›flan yolcular›n› geciktiriyor. ... ‹flte, havayolErtan Aydın lar›n›n özellefltirilmesi, benzeri trajedilerin daha da yak›c› versiyonlar›n›, hava ulafl›m›na da bulaflt›racak. “Kâr etmedi¤i” gerekçesiyle iptal edilen seferler ile h›zl› ulafl›m hakk› ortadan kalkarak, S›vas’tan Ankara’daki ya da ‹stanbul’daki hastaneye ulaflmaya çal›flan zaman muhtac› hastalar, uzun ve yorucu bir karayolu cefas›na katlanmak zorunda kalacak. Ulusal havayolunun insani misyon olarak yüksünmeden gerçeklefltirdi¤i, acil kan ya da
ÖZELLEfiT‹RME ilaç nakilleri “kârl› olmad›¤›” gerekçesiyle ask›ya al›nacak. “Hiç kimsenin itiraz hakk› olmaks›z›n, kapitalizmin kural› kâr etmektir ve hiçkimse kapitalist bir giriflimi kârl› olmayan bir iflletmecili¤e; zarar etmeye zorlayamaz!” ... Modern devlet kavram›, toplumun modern gereksinimlerini sa¤lamakt›r. Bu organizasyon s›ras›ndaki tüm aksakl›klar› ortadan kald›rmakt›r. Gerekirse “müdahale” hakk› sakl› olarak. Sosyalizm olgusu da, iflte kapitalistleflen devletin türetti¤i ihtiyaç açl›¤›n› gidermek için do¤du. Kapitalist tüketim dayatmas›yla, açl›k tüketimine bo¤ulan ço¤unluklar, Avrupa devlet modellerini, devletleflmeye hatta do¤rudan devletçi, sosyalist; komünist modellere zorlad›. Devletçileflmeyen devletler ise, baflta ‹skandinavya tipinde oldu¤u gibi, sosyal haklar konusunda duyarl›, sosyal devlet modellerine dönüfltü. ... Ülkemizde, devletin ekonomiye taraf, hatta ekonomik bir güç olmas›n›n temel nedeni de, bu devletçileflen devlet modeline adapte olma giriflimidir. ‹htiyaçlar› aç b›rak›lm›fl bir toplumu organize etmek ile yükümlü bir devlet yap›s›, ülkenin ihtiyaçlar›n› sa¤lamak için tüm hizmetleri tekeline alm›fl, teoride kalm›fl olsa da hakça eflit bir hizmet hedefiyle, misyonunu uygulamaya niyetlenmifltir. Makus talihli bir ülkeyi demir a¤larla örmenin s›rr›, iflte budur! ... Asgari ücretin, açl›k s›n›r›n›n alt›nda oldu¤u bir ülkede, insanlar›n resmen açl›ktan ölmemesinin s›rr›, hala devlet hizmetiyle, devletin, ya da devletin yerel modelleri olan belediyelerin art›k inkar edilen tanzim sat›fl ma¤azalar›yla düflük kârl›, besin arz›d›r. ‹flsizli¤in bunca ç›lg›nlaflt›¤› bir ülkede, insanlar›n iflsizlikten ç›ld›r›p sokaklara dökülmemesinin
nedeni, ifl bulmak için pahal› olmayan ulafl›m hizmetine sahip olduklar›n› bilmelerinin rahatl›¤›d›r. Bu ülkede, bebek ölümü istatistiklerinin Cibuti ile yar›flmamas›n›n nedeni, devletin Süt Endüstrisi Kurumu; SEK’inin bebeklere ucuz pastörize süt sa¤lam›fl olmas›d›r. Bu ülkede, proteinsizlik nedenli hastal›klar›n salg›na dönüflmemesinin tek nedeni, devletin Et ve Bal›k Kurumu’nun ucuz ve sa¤l›kl› et ürünleri sunmufllu¤udur. ... Devletin topluma hizmet etmesi, toplumunun gereksinimlerini sa¤lamas›, s›kça rivayet edildi¤i gibi “fliflmanlam›fl bir devletin gereksiz ve hantal bir hizmeti” de¤il, devletin varl›k nedenidir. ... Türk Hava Yollar›’n›n kurulufl amac› ve varl›k nedeni de, h›zl› ve yaflamsal ulafl›m yöntemi olan sivil hava ulafl›m›n›, devlet kurulufluna yak›fl›r bir ciddiyetle, aksaks›z olarak gerçeklefltirmektir. Yollar›n kardan kapand›¤› bir k›fl günü Hakkari’deki bir yak›n›n›n cenazesine yetiflmek isteyen bir Ankaral›, Türk Hava Yollar›’na güvenmek zorundad›r. Kars’taki bir yak›n›n› ziyarete gitmek isteyen ‹zmirli felçli hasta, Türk Hava Yollar›’na güvenmek zorundad›r. Van’daki hasta, Istanbul’daki ameliyat›na yetiflebilmek için Türk Hava Yollar›’na güvenmek zorundad›r. Diyarbak›r’daki hastanede, ‹zmir’den gelecek kan› bekleyen hasta Türk Hava Yollar›’na güvenmek zorundad›r. ‹zmir Ege Üniversitesi’nden kendisine gelecek böbre¤i bekleyen, Adanal› bir hasta Türk Hava Yollar›’na güvenmek zorundad›r. Türk Hava Yollar› da, bu güvene lay›k olmakla yükümlüdür. Gerekirse kârdan taviz vererek, ama toplumun hizmet ihtiyac›n› sa¤lamak! ... Baz› insani fleyler, özellefltirmeden daha özeldir..
Yollar›n kardan kapand›¤› bir k›fl günü Hakkari’deki bir yak›n›n›n cenazesine yetiflmek isteyen bir Ankaral›, Türk Hava Yollar›’na güvenmek zorundad›r. Kars’taki bir yak›n›n› ziyarete gitmek isteyen ‹zmirli felçli hasta, Türk Hava Yollar›’na güvenmek zorundad›r. Baz› insani fleyler, özellefltirmeden daha özeldir..
27
GÜNCEL
Kaptan Pilot Faruk Say›l›r:
28
THY’nin 70 Y›ll›k Haf›zas› Silinmifltir Söylefli: Özlem Ergun Hava-‹fl Basın Yayın Uzmanı ozlemergun@havais.org.tr
“E¤er ülkene hizmet etmek istiyorsan muhakkak gizli yap, çünkü ne yapar eder sana engel olurlar.” diyen Say›l›r’la 25 y›ll›k mesleki deneyimlerinden süzdüklerini konufltuk.
Faruk Say›l›r, 25 y›ld›r THY’de çal›flan Türk Hava Kuvvetleri kökenli bir kaptan pilot. 15 y›ld›r Hava-ifl Sendikas›’nda iflyeri temsilcisi olarak görev yapan Say›l›r, amatör olarak bafllad›¤› mesle¤ine, y›llara ve yaflanan pek çok zorlu¤a ra¤men tutkuyla ba¤l›. Faruk Say›l›r, ifline gösterdi¤i sorumluluk duygusunu, bilinçli bir çal›flan ve duyarl› yurttafl yan›yla birlefltirdi¤inde ortaya çarp›c› ve dikkate de¤er gözlemler ç›k›yor. “E¤er ülkene hizmet etmek istiyorsan muhakkak gizli yap, çünkü ne yapar eder sana engel olurlar” diyen Say›l›r’la 25 y›ll›k mesleki deneyimlerinden süzdüklerini konufltuk. THY’nin yönetim politikalar›, büyüme, uçufl güvenli¤i, personel eksikli¤i, Star Aliance ve özellefltirme gibi özellikle son y›llarda gündem olmufl konular› içeriden birinden; tüm bu uygulamalar›n muhatab› ve tan›¤› olmufl emektar bir pilottan dinledik. “Biz en büyü¤üz, hep ve sürekli büyüyoruz” türünden yönetim aç›klamalar›, gazetelerin sütunlar›n› süsleye dursun, Say›l›r, “Sorun tam da burada zaten” diyor ve
soruyor: “Her de¤iflikli¤in her büyümenin gerekli ve yararl› ve oldu¤unu söyleyebilir miyiz?” Hemen her kesim taraf›ndan ulusal bayrak tafl›y›c›m›z oldu¤u söylene gelen THY’nin bugünkü durumunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Türkiye’nin benimsedi¤i ekonomik ve sosyal politikalar, sosyal devlet ilkesinin terk edilmesi ve özellefltirme politikalar› bize THY’nin art›k ulusal bir flirketimiz olmad›¤›n› kan›tl›yor. Bu sürecin 12 Eylül’den sonra dayat›lan IMF kaynakl› topal liberalizasyon politikalar› ile bafllad›¤›n› söyleyebiliriz. Ama bugünkü iktidar ve onun atad›¤› THY yönetimi, bu süreci gerçekten h›zland›rm›fl ve neredeyse o kaç›n›lmaz sona ulaflt›rmak üzeredir. THY’nin yeni yönetimi ile birlikte bu havayolunda “büyük de¤iflimlerin ve at›l›mlar›n yap›ld›¤›na” dair söylemler var, bunlar gerçek de¤il mi? Yani THY’nin yönetimi hakk›nda kuflkular m› var?
GÜNCEL Kuflkusuz çok büyük at›l›mlar ve büyüme hamleleri var. Sorun da burada belirginlefliyor zaten, her de¤iflikli¤in gerekli ve yararl› oldu¤unu söylemek mümkün mü? THY’nin yönetilmesi hakk›nda hiçbir kuflku yok her fley ortada. fiimdi size soruyorum; siz y›llar›n deneyim ve birikimine sahip koskoca bir havayolunun yönetimine geleceksiniz, 6 ay gibi k›sa bir sürede bütün kadrolar› tasfiye edeceksiniz, hiç kimseden yard›m almadan bu ifli bilmeyenlerle oluflturdu¤unuz acemi kadrolarla baflar›l› bir yönetim sergileyeceksiniz; olur mu böyle fley? THY’nin 70 y›ll›k haf›zas› silinmifltir ve bunun ac› sonuçlar› toplumun tümü taraf›ndan paylafl›lm›flt›r ve maalesef paylafl›lmaya devam edecektir. Peki, THY’deki uçak al›mlar› ve yeni uçufl hatlar›n›n aç›lmas› konusunda ne düflünüyorsunuz? “Büyüme” her zaman geliflme olarak de¤erlendirilebilir mi? Çok do¤ru söylüyorsunuz, bu bir büyümedir ve hiç bir zarar› yoktur.Evet yoktur ama her fleyin bir ölçüsü ve zamanlamas› vard›r. ‹lk olarak flunu belirtmek gerekir, yat›r›m yapan herkes bilir ki bir ifl yerinde çok k›sa sürede bu kadar büyük oranda büyüme olmaz. Bu oran havac›l›k sektöründe % 30’u geçmemelidir. Aksi takdirde alt yap› eksikli¤iniz bafl›n›za büyük dertler açar, havac›l›kta altyap› haz›rl›¤›, özellikle uçufl personeli konusunda epey zaman al›r, istimi arkadan gelen uygulamalar geri dönülmez y›k›mlara yol açar. Geç kal›nan önlemlerle telafl içinde oradan oraya kofluflturmak zorunda kal›rs›n›z ki, telafl içinde yap›lmamas› gereken ifllerin bafl›nda havac›l›k gelir. ‹kinci olarak yeni hat aç›m›na de¤inirsek, bunun da ölçüsünün kârl›l›k oldu¤u herkes taraf›ndan bilinir. Kârl›l›¤›n gerçekleflmesindeki en büyük pay duygusall›k ve politik bask›lardan uzak bilimsel bir pazar araflt›rmas› ve bunu gerçeklefltirecek profesyonel kadrolardad›r. Üzüntüyle tan›k oluyoruz ki, bu konudaki örnekler pek iyi de¤il. THY’nin en önemli birimi ticaret genel müdür yard›mc›l›¤› halen yerine oturmufl de¤il, en son 4. atama yap›lm›flt› son durumu bilemiyorum. “Havayolu” tan›m› yapmak gerekse… Bir havac›l›k flirketine “‹Y‹ B‹R HAVAYOLU” dedirten iki unsur vard›r, birincisi
uçufl emniyeti ve ikincisi de gerçeklefltirebildi¤i iyi bir tarife. Bu iki unsur bir arada de¤ilse ne yapsan›z, ne kadar söz verseniz de sizi dikkate almazlar. Uçufl emniyeti çok pahal› bir unsurdur, dolay›s›yla ifli yapan insanlar›n e¤itimleri, çal›flma koflullar›, yaflam flekilleri, sa¤l›k durumlar› ve moral-motivasyonlar›, direkt olarak operasyonu etkiler. Bu faktörlerin dikkate al›nmad›¤› ya da fazla önemsenmedi¤i durumlarda oluflabilecek kötü olaylar, o havayolunu çok zor durumlara düflürür. Böyle durumlarda gerek ticari itibar›n, dolay›s›yla yolcu kayb›n›n ve bunun yan›nda sigorta maliyetlerinin getirece¤i yükler her havayolunun alt›ndan kalkabilece¤i fleyler de¤ildir. Tarife güvenilirli¤i ise o havayolunun sayg›nl›¤› ve ticari baflar›s›d›r. Bu bak›mdan hayal peflinde koflmaktansa kapasitenize göre davranmak daha rasyonel ve gerçekçi olacakt›r. THY, bu iki konuda ders alacak kadar deneyime sahiptir. Siz böyle söylüyorsunuz ancak, gerek bas›nda, gerekse THY’nin Sky Life isimli dergisinde; tafl›nan yolcu say›s›n›n artmas›ndan gelinen noktadaki karl›l›¤a, yeni hedeflerden, dünyada ilk olufllara, kalite birincili¤inden zaman›nda kalk›fl birincili¤ine kadar çok iddial› söylemler var, bu konular için ne dersiniz? Bu durum gerçekten de çok ilginç, THY yönetimi, özellikle say›n genel müdür, çok iyi niyetli ve samimi görünüyor. Ancak kuflkusuz bu yetmiyor, söyledi¤iniz konular çok önemli ve çok ciddi, öyle akl›m›za her gelen ve bize söylenen her fleye inanmamam›z gerekiyor. Ayr›ca bas›na söyledi¤imiz her fley bizi sorumluluk alt›na sokuyor, bu bak›mdan a¤z›m›zdan ç›kanlar› iyi tartmam›z gerekiyor. “Türkiye’de kimseye hesap sorulmuyor nas›lsa” mant›¤›, rakiplerimiz karfl›s›nda zor duruma düflmemizi önlemez. Bu arada, havac›l›k deneyimimizin az olmas› nedeniyle olacak herhalde, her konuda konuflup bol vaat verme esnas›nda flirketimize ait gizli bilgileri de aç›kl›yoruz buna dikkat etmemiz gerekiyor. Yolcu say›m›z ve uçufl hatlar›m›z›n artt›¤› do¤rudur ama kârl›l›k için gösterge bunlar de¤il (load factor) yük faktöründeki art›flt›r, o de¤erler pek öyle görünmüyor. Ayr›ca özellikle ilgili personelin acemili¤i ve konunun iyi bilinmemesi nedeniyle THY’nin
Kuflkusuz çok büyük at›l›mlar ve büyüme hamleleri var. Sorun da burada belirginlefliyor zaten, her de¤iflikli¤in gerekli ve yararl› oldu¤unu söylemek mümkün mü? 6 ay gibi k›sa bir sürede bütün kadrolar› tasviye edeceksiniz, hiç kimseden yard›m almadan bu ifli bilmeyenlerle oluflturdu¤unuz acemi kadrolarla baflar›l› bir yönetim sergileyeceksiniz, olur mu böyle fley?
29
GÜNCEL
Çal›flanlar olarak bizler, bu çal›flma koflullar›n› kabul etsek dahi yöneticilerin buna engel olmalar› gerekir. Nedir bunun sebebi? UÇUfi EMN‹YET‹ yani ‹NSAN CANI. 30
2004 ve 2005 y›llar›ndaki (FIM) tehirlerden kaynaklanan ba¤lant›l› uçufllar› kaç›ran yolcular›n bilet ve otel masraflar› yüzünden zararlar› ortadad›r. Yeni aç›lan uçufl hatlar›n›n pazarlama hesaplar› iyi yap›lmam›flt›r. THY, 2006 y›l›nda tarihinin tehir rekorlar›n› k›rarken, nas›l olur da “zaman›nda kalk›flta birinciyiz” der anlamak mümkün de¤il. Kalite birincili¤imize gelince, asl›nda bu hepimizin arzusu ve çabas› ama bunun de¤erlendirmesini hizmet verdiklerimizin yapmas› gerekiyor. Ama ilk yapan› biz oldu¤umuz hiçbir uygulama yok mu diye soracak olursan›z ona cevab›m evet. Ne yapt›k? Hiç bir havayolunun akl›na gelmeyen bir flekilde yo¤un yaz sezonu gelmeden, “hostesler günde yaln›zca 2 saat uçuyor, ilave personele gerek yok” dedik ve ondan sonra s›k›fl›p uçaklar›n hostes yoklu¤u nedeniyle yerde kald›¤›n› görünce tam sezonun ortas›nda 960 tane hostes aday› al›p yetifltirmeye çal›flt›k. Baflta uçucular olmak üzere, THY personelinin çal›flma koflullar› ne durumda? Bu konuda baflta ulusal ve uluslararas› mevzuatlara ve çal›flanlar›n çal›flma koflullar›n› belirleyen toplu sözleflmesine uyuluyor mu? Konu ya da sorun, hem evrensel hem de, iflçi-iflveren iliflkisi ba¤lam›nda tarihsel. Çal›flma koflullar›n›n uygunsuzlu¤u derken benim anlad›¤›m fludur: Nerede çal›fl›rsak çal›flal›m, ne ifl yaparsak yapal›m sonuç “insan”d›r; yani yaflam e¤er bir proje ve insan da bu projenin merkezinde ise sonuçlar insan mutlulu¤u içindir. Ancak bugün görünen o mu dur? Hadi diyelim ki bu görüfl çok ütopiktir ve günümüzün borç ekonomisi anlay›fl› hepimizi ifl kaybetme korkusu ile kural d›fl› çal›flmadan tutun da ölünceye kadar çal›flma zorunlulu¤una itiyor. Peki öyle mi çal›fl›lmal›; hay›r çünkü bizim iflkolumuzun bir özelli¤i var. Çal›flanlar olarak bizler, bu çal›flma koflullar›n› kabul etsek dahi yöneticilerin buna engel olmalar› gerekir. Nedir bunun sebebi? UÇUfi EMN‹YET‹ yani ‹NSAN CANI. Bunun ötesinde bir sürü konuyu da arkas›na ekle-
yebilirsiniz: sigorta maliyetleri, kötü imaj, yolcu kayb›, itibar kayb› vs. vs. Bu konu havac›l›¤›n ilk y›llar›nda yeteri kadar tart›fl›lm›fl ve uluslararas› kurallarla bir yaz›l› metne ba¤lanm›flt›r. Ancak geliflen durumlar ve de¤iflen koflullara göre üzerlerinde düzeltmeler yap›lmaktad›r ve bundan sonra da yap›lmaya devam edecektir, fakat bu düzeltmeler hiç bir zaman çal›flan aleyhine olmam›flt›r ve bundan sonra da sadece iyilefltirme olacakt›r. Ancak bizim gibi ülkelerde baz› flark kurnaz› havayolu yöneticisi ç›k›p mevcut kurallar› ulusal otoritenin de bilgisizli¤i ve safl›¤›ndan yararlanarak ihlal etmeyi bir yöneticilik baflar›s› olarak görmekteler, ama onlar›n da foyas› çok yak›nda ç›kacakt›r. Büyük havayolu olmak bu de¤ildir. Dünyan›n pilot havayolu olan Singapore ve Emirates Havayollar›n›n ve di¤er birçok majör havayolunun hava t›bb› ve çal›flanlar›n bu sektördeki sa¤l›k sorunlar› konular›na nas›l e¤ildiklerinden haberi olmayanlar, sadece bofl vaatlerle dolu sabah kahvalt›s› verirler. Bu da Airline kültürü olmayanlar için son derece do¤ald›r. Kozmik radyasyon, ray-tube radyasyon, iklim fark›, biyolojik ritim, saat fark›, evden ayr› kalma sorunu, egzotik bölge sendromu, yiyecek seçimi ve uyku problemleri gibi daha onlarca sorun varken yaln›zca çal›flanlar›n ald›¤› ücreti konuflanlar, karfl›lar›nda yine çal›flanlar› ve onlar›n örgütlü olduklar› sendikay› bulacaklard›r. Özellikle 80 sonras› h›z kazanan özellefltirme politikalar›n›n ulusal havayolumuza etkileri konusunda ne düflüyorsunuz? THY’deki özellefltirmenin sonuçlar›n› nas›l öngörüyorsunuz? Türkiye’nin en ücra köflesindeki bu iflle uzaktan yak›ndan ilgisi olmayan bir yurttafl›m›z›n bile beynine iflleyecek kadar önem verildi bu özellefltirme konusuna. Allaha flükür bugün özellefltirmenin faydalar› konusunda herkes hemfikir! Ama anlafl›l›r gibi de¤il önlerinde hiç bir engel olmamas›na karfl›n bu da elimize yüzümüze bulaflt› iktidarlar sayesinde, özellefltirme çok kaygan bir zemin, ülke bu zeminde patinaj yap›p duruyor. THY’ye gelince; yine ülkemize has bir durum geliyor karfl›m›za, hisselerinin % 50’sinden fazlas› borsada, %10’a yak›n bölümü bir borsa spekülatörünün elinde (Mark Mobius), hisseler de¤er kaybediyor,
GÜNCEL özellefltirme idaresi hisse topluyor, yönetim halen devletin elinde, hisse sahipleri uzaktan seyrederken uçaklar al›n›yor, bir yandan bölüm bölüm taflerona verilip küçültülüyor. THY’den ayr›larak kurulan Teknik A.fi.en önemli örnek ve bir sürü garip fley oluyor, bu olanlara bak›nca ister istemez baz› güçlerin tüm bu geliflmeleri planlad›klar› ve mevcut yönetime harfiyen uygulatt›klar› konusu a¤›rl›k kazan›yor. Asl›nda kamuoyunun fark›nda olmad›¤› çok aç›k bir oyun sergileniyor ve son ittifak geliflmelerine de bakt›kça THY’yi almak için neden bu kadar küçülttüklerini daha iyi anlayabiliyoruz. Sonuç olarak böyle giderse 2 y›l içinde üstüne konuflabilece¤imiz ulusal bir havayolumuzun olmayaca¤›n› söylemek pek de yanl›fl bir fley olmayacak. Havac›l›k sektöründe, 2006 y›l›nda dikkat çeken di¤er bir konu da, THY’nin Dünya’daki 3 büyük ittifak’tan biri olan (STAR ALLIANCE) star grubu ile yapt›¤› ön anlaflma. Bu kat›l›m›n THY ve ülkemize etkileri nelerdir? Asl›nda çok önemli olan bu konu bas›nda ola¤an bir haber gibi geçifltirilmifl, kendi derdine düflmüfl ve konuyla ilgilenmeyen mecalsiz piyasalar›n gündemine girememifltir. Önceleri oldukça tedirgin olan THY yönetimi, bu durumu görünce, birleflmeyi bir yönetim ve ticari baflar› gibi anlatmaya bafllam›fllard›r. fiimdi bu karfl› ç›k›fl karfl›s›nda baz› çevreler bizleri dinozorlukla ve THY’nin önünü t›kamakla suçlayacaklard›r. Ama bu, bize hiç yabanc› gelmiyor, çünkü biz bu filmi 1990’l› y›llar›n bafl›nda bir kere daha görmüfltük. O zaman›n küçük havayolu THY, QUALIFIER adl› gruba kat›lm›fl ve büyük tören ve kutlamalara tan›k olmufltuk. Bütün ticari ve teknik verilerini baflkalar›na kapt›ran THY, yine 90’l› y›llar›n sonunda bu ittifaktan ç›k›ncaya kadar analar›ndan emdikleri süt burunlar›ndan gelmifltir. O zaman ki yöneticilerin nerde olduklar› herkes taraf›ndan bilinmektedir arzu eden kendilerinden bu konuda bilgi alabilirler. ‹flin daha önemli bir boyutu da fludur; yine her zaman oldu¤u gibi toplumu ilgilendiren ciddi bir konu ilgili taraflarca tart›fl›lmam›fl ve bir oldu-bitti ile baz› güçlerin iste¤i yerine getirilmifltir. Yaln›zca faydalar›ndan bahsedilen bu kat›l›m›n hiç mi olumsuz taraf› yoktur. Elbette büyük bir havayolu olarak
bir gruba kat›lman›n baz› yararlar› vard›r ama ülke olarak, gümrük ve Avrupa Birli¤i maceram›zdaki kötü sicilimiz dolay›s›yla bu birlikteli¤in bizim aç›m›zdan hüsranla bitece¤i kuflkusu tafl›maktay›z. Turizm ve Avrupa’daki yolcu potansiyelimizden tutun da iç hat uçufllar›m›z›n dahi, kârl›l›k mesafelerinde olmas›na kadar bir sürü teknik ve ticari detayla kafa kar›flt›rmak istemiyorum ama özetle flunu söyleyebiliriz; ileride büyük bir havayolu olarak Dünya devlerine rakip olaca¤›m›z korkusu bizi içlerine al›p kontrol etme zorunlulu¤unu getirdi. Hiç unutmam, bu konu Kemal Dervifl’in, Türkiye’ye geldi¤inde yapt›¤› konuflmalarda da bahsetti¤i konular içindeydi. ‹stanbul’un (HUB) olaca¤› ve THY’nin bir grup içinde yer alaca¤› oldukça eskiye dayanmakta. Sonuç olarak korkulan son fludur: THY, küresel boyutta babas› UNITED AIRLINES ve Avrupal› a¤abeyi LUFTHANSA’n›n kuca¤›nda uslu bir çocuk olarak hiç büyümeden bölgesel küçük ölçekli bir havayolu olarak kalacakt›r. Biraz önce havac›l›kta yeni düzenlemelerle farkl› kurallar›n gündeme gelece¤ini belirttiniz. Bunlar nedir ve ülkemiz sivil havac›l›¤›na etkileri nas›l olacakt›r? Belki söylerken öyle anlafl›ld› ama asl›nda bu oluflum yaklafl›k 15 y›l eskiye dayan›yor. JAA (Birleflik Havayollar› Otoritesi), havac›l›ktaki yeni yap›lanmay› ve oluflturdu¤u kurallarla sektördeki boflluklar› ortadan kald›rmay› hedefledi. Yeniden belirlenen k›stas ve s›n›rlamalar›n hayatiyete geçmesi için uzun tart›flma ve deneme süreleri öngörüldü, bu arada uygulama alan›nda ülke ve havayollar›na getirece¤i ilave yükler üzerinde genifl tart›flma alanlar› aç›ld› ve sonunda 2 konu hariç tümü kurallara ba¤land›. Ancak, maalesef Türkiye bu süreci yine d›flardan seyretti. Bu geliflmelere paralel olarak, Avrupa ülkeleri ve Türkiye’nin de içinde oldu¤u ve ad› ECAC (Avrupa Sivil Havac›l›k Konferansı) olan yeni oluflum, sivil havac›l›kta ortak bir politika belirleyerek baflta uçufl emniyeti olmak üzere, tehirler, kalitesiz servis ve tüketici haklar›n›n korunmas› gibi bir çok konuda disiplinli bir yap›y› hedefledi. Ama bana sorarsan›z as›l hedef haks›z rekabeti önlemekti. Kuflkusuz konulan yeni kurallara uyulup uyulmad›¤›n›n kontrolü gerekliydi, iflte bu aflamada ad› EASA
Elbette büyük bir havayolu olarak bir gruba kat›lman›n baz› yararlar› vard›r ama ülke olarak, gümrük ve Avrupa birli¤i maceram›zdaki kötü sicilimiz dolay›s›yla bu birlikteli¤in bizim aç›m›zdan hüsranla bitece¤i kuflkusu tafl›maktay›z.
31
GÜNCEL (Avrupa Hava Yollar› Güvenlik Ajans›) olan yeni bir oluflum gerçeklefltirildi. Bu noktada Avrupa’n›n çifte standard› yine kendini gösterdi; çünkü ECAC 41 ülkeden oluflurken, EASA 17 büyük ülkeden olufluyordu yani egemenler kontrolü ele alm›fl oldular. Bundan sonra havac›l›k bu ülkelerin kontrolünde yap›lacaksa, bizim de ona göre önlem almam›z gerekiyor.
32
Uluslararas› otoritelerinin kesinleflmifl kurallar› geldikçe, bir düzene kavuflma olana¤›m›z olabilir. Komplekslerden kurtulup bir an önce uluslararas› standartlara uygun yasa ve yönetmeliklerimizi yapmal›y›z. Aksi takdirde gözü üzerimizde olan, özellikle Avrupal› rakiplerimizin bize reva görecekleri kötü muameleyi önleyemeyiz.
Havac›l›¤›n küresel boyutunu konuflurken, toplumun ve ilgili kesimlerin bilgisinin yeterli olmad›¤›n› sand›¤›m›z (OPEN SKY) Aç›k Gökler Anlaflmas›’na de¤inebilir miyiz? Evet, biz ülke olarak bu aç›k gökler anlaflmas›n› 2 May›s 2000 tarihinde Amerika ile imzalam›fl ve anlaflmada ad› yaz›l› bir grup havayolu ve kargo flirketine tek tarafl› operasyon izni vermifliz; fakat anlaflman›n di¤er bir maddesinde, anlaflmal› Amerikan flirketlerinin Avrupal› partnerlerine de ayn› haklar› hediye etmifliz. Dolayl› olarak bu imtiyaza sahip olan Avrupal› flirketlere bakt›¤›m›zda, onlar›n büyük ve bize rakip havayollar› oldu¤unu görüyoruz. Yani ülkemiz bir kaz›k daha yemifltir. Bu saatten sonra geri dönmenin pek olanakl› oldu¤unu söyleyemeyiz ama ulusal otorite, ülke havac›l›¤›n› korumak anlam›nda baz› önlemler alabilir, zaten her ülke bunu yap›yor. Bütün bu geliflmeler karfl›s›nda ülkemiz resmi otoritesi Sivil Havac›l›k Genel Müdürlü¤ü’nün duruma uyum gösterip, gerekli önlemleri al›p, kontrolleri yapabilecek kapasitede oldu¤unu söyleyebilir miyiz? Söylemek zorunday›z, onlar da öyle olmak zorunda. Asl›na bakarsan›z, bu mesle¤e yani sivil havac›l›¤a bafllad›¤›m 25 y›l öncesinden bugüne SHGM’nin nereden nereye geldi¤ini çok yak›ndan izledim. Baz› yap›sal eksiklerine ra¤men iflini lay›k›yla yapmaya çal›fl›yor. Fakat onlar›n da elini kolunu ba¤layan çok ciddi sorunlar›m›z var. Dünya ve Avrupa havac›l›k standartlar›ndaki sürekli de¤iflim ilerleme olgusu SHGM’yi uluslararas› standartlar› yak›ndan takip etme durumuna getirdi. Ama son y›llarda ulusal havac›l›k platformumuzda ortaya ç›kan sermaye birikimine sahip olmayan ve alt yap›s› çürük baz› özel havayollar›, ulusal otoriteyi güç durumda b›rak›yor. Ülkemizde beni çok flafl›rtan bir al›flkanl›k var. Bu, sanayinin her kolunda
ayn›; ifller biraz iyi gitti mi, “devlet elini çeksin”, ama ifller sarpa sard›¤›nda, “devlet yard›m etsin”. Sonra herkes ba¤›rmaya bafll›yor, “Devlet önümüzü açs›n”. Öyle fley olmaz görevi kontrol olan bir kurum hiç kimsenin önünü açmaz da, t›kamaz da; sadece kurallar› uygular. Kald› ki, ülkemizin konumuzla ilgili do¤ru dürüst, bugünkü duruma uygun ne yasas› var ne de yönetmelikleri. Olanlar da sürekli tecavüze ve ihlale u¤ray›p duruyor. Ancak, uluslararas› otoritelerinin kesinleflmifl kurallar› geldikçe, bir düzene kavuflma olana¤›m›z olabilir. Kompleksinden kurtulup bir an önce uluslararas› standartlara uygun yasa ve yönetmeliklerimizi yapmal›y›z aksi takdirde gözü üzerimizde olan, özellikle Avrupal› rakiplerimizin bize reva görecekleri kötü muameleyi önleyemeyiz. Bu da ülke havac›l›¤›m›z ad›na büyük yaralar açacakt›r. Peki iflaret etti¤iniz tüm bu konulardan sonra ülkemizdeki özel havayollar›n› bekleyen olumsuzluklar ne olabilir ve sektörü tüm bu açmazlardan kurtarmak için neler yap›lmal›d›r? Çok önemli bir konu. 1980’li y›llar›n ortalar›nda kurulmaya bafllayan özel havayollar›; bugün ülkemizde hem katma de¤er yarat›p istihdam alan› açm›fl, hem de hava tafl›mac›l›¤›n›n daha yayg›n ve ucuza yap›labildi¤ini kan›tlamaya çal›flm›flt›r. Ama gelecekteki durumu ne olacakt›r, bir belirginlik var m›d›r? Bana göre bu flekilde giderse bu iflin sonu da hüsrand›r. Hava tafl›mac›l›¤›ndaki küresel anlay›fllar, ittifaklar, kurallarla getirilen k›s›tlamalardan kaynaklanan maliyet art›fllar›, yak›t ve iflletme giderleri, Aç›k Gökler Anlaflmalar› ile iç pazar›m›za göz diken yabanc› (LOW COST) ucuzcu havayollar› ve iç rekabet koflullar›, ulusal havayolu tafl›mac›l›¤›m›z› oldukça h›rpalayacakt›r. 2006 y›l›n›n bafllar›nda, “ben turizm flirketiyim, di¤er hava yollar›na da eflit mesafede olmal›y›m” sav›yla bu sektörden ayr›lan ÖGER adl› kurulufl, bu sinyali ilk veren oldu. Yine iyi bir izlenim veren baflka havayolu kuruluflumuzun sahibi ve yöneticisi say›n A.Sabanc›, bir televizyon program›nda; 2007 y›l›nda biri THY olmak üzere yaln›zca 3 adet havayolu flirketinin ayakta kalabilece¤ini söyledi. Ekonomik de¤eri olan bir pazar›n bulundu¤u bu ülkede yeteri kadar koruma ve teflvik varken ne
GÜNCEL oluyor da havayolu flirketleri zor duruma düflüp bu pazar› yabanc›lara kapt›rma tehlikesi ile karfl› karfl›ya kal›yorlar. Yanl›fl kurulup, eksik yönetilmeye devam edilen bu flirketlerin faaliyetlerinin, mali durumlar›n›n ve teknik yeterliliklerinin iyi kontrolü ile ilgili taraflar›n yeniden yap›lanma için bir araya gelip ciddi önlemler almalar›, sorunlar› büyük ölçüde çözümleyecektir. Az bir sermaye ve s›cak iliflkilerle ifli bilmeden bal›klama dalanlara tavsiyemiz: Profesyonel ve akademik yard›m almalar›d›r. Yaz›k ki olumsuz sonuçlardan en çok kamuoyu ve çal›flanlar zarar görüyor. Haliyle devlet kontrolünün önemi burada öne ç›k›yor. Güncel oluflu nedeniyle, biraz da flu anda görüflmeleri bafllayan THY Toplu ‹fl Sözleflmesi’nden bahsedelim. Siz bu süreci nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Daha öncede belirtti¤im gibi, 15 y›ld›r sendikac›l›kla u¤rafl›yorum ve yapt›¤›m iflten çok keyif al›yorum ve bu yolla ülkeme ve topluma hizmet edebiliyorsam ne mutlu bana. Çok keyifli diyorum, çünkü kimsenin ete¤ini öpmüyor, kimseye küçük ç›karlar için yalakal›k yapm›yor, do¤ru bildi¤imi yüksek sesle söylüyor, yanl›fl isem özür diliyorum. fiimdi burada ülkemizdeki genel sendikac›l›k, iflçi ve iflveren tutumlar› ile devletin yaklafl›m› hakk›nda herkesin bildi¤i fleyleri tekrarlamak istemiyorum. Sadece, üyesi oldu¤u ve hatta her türlü deste¤i verdi¤i sendikas›n›n ne ifle yarad›¤›n› bilemeyenlere, bir çift sözüm var. fiu ac›mas›z serbest piyasa koflullar›n›n hüküm sürdü¤ü ve hiç kimsenin çal›flandan yana olmad›¤› bu düzende sendikadan baflka flans›n›z var m›? Ve sendikan›z›n gücünün sizin ona verdi¤iniz destek kadar oldu¤unu bilmeyeniniz kald› m›? Bugüne kadar yaflad›¤›n›z ac› tecrübeler ve bafl›n›za gelenler size yetmedi mi? ‹çinde görev yapt›¤›m Hava-‹fl Sendikas›’n›n en az›ndan son 15 y›l›na bakt›¤›m›zda çok ilginç olaylar görüyoruz. Bunlardan en önemlisi de zaman zaman ve hatta her zaman iflverenin sendikay› ifllevsiz hale getirme, bunu yapmak için kendi yandafllar›n› kullanma ve çal›flanlardan kand›rabildikleri ile sald›rabildikleri kadar sald›rma. Ama tüm bu hamleler üyeler ve yönetimler taraf›ndan püskürtülerek bugünlere gelin-
mifltir. ‹flin daha gurur veren yan›, bu süreyi çok iyi de¤erlendiren yöneticiler ve gönüllü çal›flanlar el birli¤i ile sendikay›; gerek iflçi ve iflyeri sorunlar›, gerekse genel havac›l›k konusunda; bilgi birikimi, teknik ve idari donan›m› tam, günceli takip etmede THY’yi yönetenlerden daha deneyimli bir sendika haline getirmifllerdir. Hava-‹fl Sendikas› bu dönemde de üyeleri ad›na aya¤› yere basan, temelinde bilimsel argümanlara dayal› bir istekler paketi sunmufltur iflveren taraf›na, kuflkusuz bir talepte bulunmak kolayd›r, önemli olan karfl› taraf›n tavr›d›r. Burada da, “iflveren isteklerimizi kabul etmiyor bize bir fley vermiyor” diye yak›nmak en büyük safl›kt›r. Siz ilk önce isteklerinizin, sizin hakk›n›z oldu¤una inanacaks›n›z ve ondan sonra da taleplerinizin arkas›nda cesur ve kararl› bir durufl göstereceksiniz bak›n o zaman ne oluyor. Size, düflüncelerinizi bizimle paylaflt›¤›n›z için çok teflekkür ediyoruz. Son olarak eklemek istedi¤iniz bir fley var m›? Ben de size teflekkür ediyor ve son olarak ifl yaflamlar›n›n henüz bafl›nda olan genç pilot meslektafllar›ma iki öneride bulunmak istiyorum. ‹lki flu, önümüzdeki sürecin çok dalgal› ve s›k›nt›l› geçece¤i göz önüne al›n›rsa, havac›l›k alan›nda küresel boyutta % 3 ile % 5 oran›nda bir büyüme beklenmekle birlikte, iç piyasada bir istihdam daralmas› kuflkusunu tafl›yoruz. Bu bak›mdan olas› ifl kay›plar›na haz›rl›kl› olup, dünyan›n herhangi bir bölgesinde ifl alabilmek için kendilerini iyi yetifltirmelerini öneriyorum. ‹kincisi ise, bölük pörçük iflveren pençesine düflmüfl korumas›z meslektafllar›m›z›n bir an önce ad› ne olursa olsun tek bir çat› alt›nda toplan›lmas› gereklili¤idir. Bunun için yap›lacak olan; mevcut dernek TALPA’y› daha ifllevsel hale getirmek, herkesin birden ve ayn› anda sendika çat›s› alt›nda toplanmas›n› sa¤lamak ve ülkemiz sendikal örgütlenme barajlarının kaldırıldı¤ı daha demokratik gelecekte gerekiyorsa pilotlar sendikası kurmaktır.
fiu ac›mas›z serbest piyasa koflullar›n›n hüküm sürdü¤ü ve hiç kimsenin çal›flandan yana olmad›¤› bu düzende sendikadan baflka flans›n›z var m›? Ve sendikan›z›n gücünün sizin ona verdi¤iniz destek kadar oldu¤unu bilmeyeniniz kald› m›? Bugüne kadar yaflad›¤›n›z ac› tecrübeler ve bafl›n›za gelenler size yetmedi mi?
33
GÜNDEM
K›dem tazminat› fonu Neden hemen flimdi? Kemal Ülker Hava-‹fl E¤itim Uzmanı kemalulker@havais.org.tr
34
Elbette bütün bu “yanl›fll›klar komedyas›n›n” arkas›nda, ehliyetsizlik, kötü niyet vb. öznel ancak ikincil etkenlerin d›fl›nda temel belirleyici bir güç var: ‹MF ve Dünya Bankas› ikilisi.
Yer Ankara. 22 Aral›k 2006 tarihinde Tes-‹fl Sendikas›’n›n 8. Ola¤an Genel Kurulu’nda Türk-‹fl Genel Baflkan› Salih K›l›ç konuflma yap›yor. K›l›ç konuflmas›nda OECD ve ‹MF’nin, k›dem tazminat›, iflsizlik sigortas› ve zorunlu istihdam konular›nda yapm›fl oldu¤u aç›klamalarla ilgili olarak flunlar› söylüyor: “K›dem tazminat›yla iflsizlik sigortas› fonunun iliflkilendirilmesine ‘evet’ diyemeyiz. K›dem tazminat›m›z kazan›lm›fl hakk›m›zd›r, kesinlikle dokunulmas›n› istemiyoruz.” Bu konuflman›n ard›ndan kürsüye Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an ç›k›yor ve K›l›ç’›n sözlerine flu flekilde yan›t veriyor: “Salih Bey, k›dem tazminatlar›nda kazan›lm›fl haklar hakk›nda baz› ifadeler kulland›, ben tabii merak ettim nereden ç›kt› bu diye. Çünkü bizim gündemimizde hiç böyle bir fley yok, ilk defa burada duydum. Kazan›lm›fl haklar konusunda hiçbir tereddüt yoktur, böyle bir düflünce söz konusu de¤ildir.” Oysa Baflbakan’›n bu sözleri söylemesinden 51 gün önce, 1 Kas›m 2006’da Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakan› Murat Baflesgio¤lu, K›dem Tazminat› Fonu Yasa Tasla¤›’n› sosyal taraflarla etrafl›ca tart›fl›p, önce Bakanlar Kurulu’na, daha sonra da Meclis’e sunmay› planlad›klar›n› bas›na aç›klam›flt›. Bu 23 Ocak 2007 tarihli Dünya
Gazetesi’nde ise konuyla ilgili olarak flu haber yay›nland›: “K›dem Tazminat› Fonu yolda.” Bu haberin ilk paragraf›nda flöyle deniyor: “AKP hükümeti, K›dem Tazminat› Fonu (KTF) kurulmas› için dü¤meye bast›. yeni tasla¤a göre devlet güvencesi alt›nda çal›flacak KTF'ye çal›flanlar›n maafl›n›n yüzde 4.5'i düzeyinde pay aktar›lacak. Bunun 3 puan› iflverenden al›nacak. 1 puan› ‹flsizlik Fonu'ndan, 0.5 puanl›k bölümü de devlet taraf›ndan ödenecek.” Örnek say›s›n› art›rmak mümkün ancak gerekli de¤il. Yukar›da söylenenleri flöyle bir s›ralayal›m. Kas›m ay›n›n bafl›nda Çal›flma Bakan› tasla¤› sosyal taraflarla etrafl›ca tart›flaca¤›n› söylüyor. Aral›k’ta Baflbakan böyle bir fleyin söz konusu olmad›¤›n› vurguluyor. Ve Ocak ay›nda hükümet dü¤meye bas›yor. Bir an için Aral›k ay›nda Baflbakan’›n bir hükümetin inan›rl›l›¤›n› tümüyle ›skartaya ç›kartan sözlerini çekip alsak, söylenmemifl saysak bile flu soru ortada kal›yor: “sosyal taraflarla etrafl›ca tart›flmak”la “dü¤meye basmak” birbiriyle nas›l ba¤daflt›r›labilir? Bütün bunlar yaln›zca eflgüdüm eksikli¤iyle, özensizlikle, kötü niyetle ya da ehliyetsizlikle aç›klanabilir mi? Elbette bütün bu “yanl›fll›klar komedyas›n›n” arkas›nda, ehliyetsizlik, kötü niyet vb. öznel ancak ikincil etkenlerin d›fl›nda temel belirleyici bir güç var: ‹MF
GÜNDEM ve Dünya Bankas› ikilisi. Bu ikilinin Türkiye ekonomisinin ve Türkiye’nin toplumsal yap›s›n›n flekillendirilmesinde ne derece belirleyici bir rol oynamakta oldu¤unu bütün yal›nl›¤›yla kavranmadan, yukar›da k›dem tazminat› fonu ba¤lam›nda k›saca özetledi¤imiz türden geliflmelere, hükümetin kazan›lm›fl haklar alan›nda yapt›¤› bütün ç›k›fllara ve yalpalamalara bir anlam vermek gerçekten de mümkün de¤il. Emret ‹MFem, emret Dünya Bankam Çok uza¤a gitmeye gerek yok (zaten gitmeyelim de, ne de olsa “haf›za-i befler nisyan ile malûldür”), k›sa bir süre önce Anayasa Mahkemesi taraf›ndan k›smen iptal edilen ve hükümetin 6 ay ertelemek durumunda kald›¤› “sosyal güvenlik reformu”nun nas›l ve nerede kararlaflt›r›ld›¤›n› hat›rlamak yeterli olacakt›r. 2004 y›l›n›n Aral›k ay›nda hükümet yeni bir standby anlaflmas› yap›lmas› konusunda ‹MF’le mutabakata vard› ve 2005 y›l›n›n fiubat ay›nda ‹MF’nin D›fl ‹liflkiler Direktörü Tom Dawson, planlanan yeni stand-by’›n sonuçland›r›lmas› için Türkiye'nin, aralar›nda bankac›l›k ve sosyal güvenlik yasalar›n›n da bulundu¤u düzenlemeleri tamamlamas›n› beklediklerini söyledi. fiimdi bu koflullar alt›nda bir hükümet “bu yasa tasar›s›n› biz kendi özgür irademizle haz›rl›yoruz” dese ne kadar inand›r›c› olabilir? Bu koflullar alt›nda hükümet sosyal taraflarla samimi bir diyalog kurabilir mi? Yoksa önünde sonunda yap›lacak olan, dostlar al›flveriflte görsün diye çiziktirilecek bir “diyalog” karikatürünün ard›ndan dü¤meye basmak olmayacak
m›d›r? K›dem tazminat› fonu kurulmas› çal›flmalar› da bire bir ayn› emir-komuta zinciri içinde kotar›ld› ve getirilip burnumuza dayand›. Örne¤in 2006’n›n Temmuz ay›nda ‹MF Türkiye’de asgari ücret ve k›dem tazminat›n›n yüksek oldu¤unu öne süren bir aç›klama yapt› ve Türkiye'nin rekabet gücünü yükseltmek için flu önlemlerin gerekti¤ini buyurdu: “Bölgesel asgari ücret uygulamas›na gidilmesi, asgari ücretin, Türkiye'nin rekabet etti¤i di¤er ülke gruplar›yla ayn› düzeye çekilmesi, esnek iflgücü piyasas› uygulamas›na gidilmesi, tar›m d›fl› sektördeki istihdam› art›r›c› önlemlerin al›nmas›, kay›t d›fl› istihdam›n önlenmesi ve bu çerçevede iflgücü üzerindeki, k›dem tazminat› ve di¤er maliyet unsurlar›n›n, Türkiye'nin rekabet etti¤i di¤er ülkeler düzeyine paralel hale getirilmesi, sosyal güvenlik reformunun etkin bir flekilde uygulanmas›.” ‹MF ve Dünya Bankas›’n› sadece borç veren, –sözde “geliflmekte olan piyasalara”- akan spekülatif sermayeye ilgili ülkenin güvenilir olup olmad›¤› konusunda sinyal veren (ya da moda deyimle çapa olan), azgeliflmifl ülkelerin ekonomilerini ve toplumsal yap›lar›n› dev ulus-ötesi tekellerin ç›karlar› ekseninde flekillendiren mali kurumlar olarak görmek do¤ru olmaz. Bu kurulufllar -özellikle de Dünya Bankas›- ideoloji üretiminde de çok önemli ve belirleyici bir rol oynuyorlar. Bu rol çerçevesinde Dünya Bankas› 2006 y›l›n›n Nisan ay›nda Türkiye ‹flgücü Piyasas› Raporu’nu (Labor Market Study) Raporun ‹ngilizce orijinali flu adresten okunabilir:
K›dem tazminat› fonu kurulmas› çal›flmalar› da bire bir ayn› emirkomuta zinciri içinde kotar›ld› ve getirilip burnumuza dayand›. Örne¤in 2006’n›n Temmuz ay›nda ‹MF Türkiye’de asgari ücret ve k›dem tazminat›n›n yüksek oldu¤unu öne süren bir aç›klama yapt› ve Türkiye'nin rekabet gücünü yükseltmek için bazı önlemlerin gerekti¤ini buyurdu.
35
GÜNDEM
36
Gerçekte ne göstermelik ifl güvencesinin, ne de bugünkü haliyle iflsizlik sigortas›n›n k›dem tazminat›n›n yerini tutmas› mümkün de¤il. K›dem tazminat›n›n bir tür emeklilik ikramiyesine dönüfltürülmesi daha fazla güvencesizlik ve sendikas›zlaflma anlam›na gelecektir.
http://siteresources.worldbank.org/INT TURKEY/Resources/3616161144320150009/Labor_Study.pdf yay›mlad›. Raporun “Türkiye üzerine düflünülen reformlar” bölümünde flöyle deniliyor: “Yüksek k›dem tazminat› gereklerini düflürmek belki de en acil (abç.) iflgücü piyasas› reformudur.” ‹flte hükümetin k›dem tazminat› fonu konusundaki acelesinin gerçek nedeni. Kuflkusuz bunu kuflatacak ideolojik gerekçeler de söz konusu raporda üretilmifl. De¤iflmez taktiklerden biri farkl› iflçi-emekçi kesimlerini di¤erlerine karfl› kullanmakt›r. Rapor k›dem tazminat› özelinde bunu flu flekilde yap›yor: “…k›dem tazminat› büyük oranda kamu sektörü çal›flanlar›na ve büyük özel firmalarda çal›flanlara yarar sa¤lamaktad›r. K›dem tazminat› flartlar›n› kolaylaflt›rmak özellikle genç iflçiler için yararl› olacakt›r.” Hükümete düflen Dünya Bankas› ve ‹MF taraf›ndan üretilen bu gerekçeleri gerekti¤i zaman harfi harfine tekrarlamak. Onu da yap›yorlar zaten. T‹SK’in argümanlar› K›dem tazminat› fonu konusunun 2007 y›l›nda mutlaka ele al›nmas› gerekti¤ini öne süren T‹SK Baflkan› Tu¤rul Kutadgobilik flunlar› söylüyor: "Eskiden ifl güvencesi, iflsizlik sigortas› yoktu. K›dem tazminat› bir anlamda bu fonksiyonlar› görüyordu. Art›k bu uygulamalar ülkemizde mevcut.” Kutadgobilik’in sözlerini okuyunca gülümseyip bizdeki iflsizlik sigortas›n›n kapsam› son derece dar ve miktar› komik denecek kadar az, ifl güvencesi ise gerçek anlamda bir güvence sa¤lamaktan çok uzak (en fazla iflsizlik ödene¤i de, net asgari ücreti geçemiyor) diyerek gülümsediyseniz bir de T‹SK Genel Sekreteri Bülent Pirler’e kulak verin. Pirler’e göre, “Türk çal›flma hayat› 4857 say›l› ‹fl Kanunu ile etkin bir ifl güvencesine, 4447 say›l› Kanun ile de iflsizlik sigortas›na kavuflmufl durumdad›r.” Gerçekte ne göstermelik ifl güvencesinin, ne de bugünkü haliyle iflsizlik
sigortas›n›n k›dem tazminat›n›n yerini tutmas› mümkün de¤il. Bizlerin göstermelik, Pirler’in ise iflçilerle alay edercesine “etkin” olarak niteledi¤i ifl güvencesi yaln›zca içi boflalt›lm›fl bir kabuk de¤il, fakat ayn› zamanda yasan›n hükümleri 30 ve daha fazla iflçi çal›flt›ran iflyerleri için geçerli oldu¤undan iflyerlerinin yüzde 90’n›ndan fazlas›n› kapsam d›fl›nda b›rakan bir yasad›r. Üstelik yasan›n uygulamas› s›ras›nda aç›kça görüldü ki, ifl güvencesi tazminat› almak için yarg›ya baflvurmak hem pahal› hem de uzun bir süreç. Mevcut ifl mahkemeleri yasay› öngörüldü¤ü biçimde h›zl› bir biçimde iflletebilmekten uzaklar. Daha da önemlisi iflçilerin bütün güçlüklere katland›ktan sonra açt›klar› davay› kazanamamalar› da istisnai bir durum de¤il. Zaten bütün bunlar›n sonunda bir iflçinin açt›¤› davay› kazanmas› durumunda bile ald›¤› tazminat, dört ile sekiz ayl›k ücreti tutar›nda oluyor. Daha fazla güvencesizlik, daha az sendika Ancak hepsi bu kadar de¤il. ‹flverenler ayn› zamanda iflçiye k›dem tazminat› ödenmesini 10 y›l çal›flma flart›ndan da kurtarmay› ve k›dem tazminat›n›n emeklilikte ödenmesini istiyorlar. Yasa tasla¤›n›n 7. maddesinde “ad›na en az 10 y›l Fona prim ödenen iflçinin iste¤i halinde” tazminata hak kazanaca¤› söyleniyor. Yasa tasla¤›n›n tamam›na flu adresten ulafl›labilir: http://www.alomaliye.com/kidem_taz m_fonu_tasarisi.htm Bakan Baflesgio¤lu da (sürpriz, sürpriz) bu öneriye so¤uk bakm›yor ve flöyle diyor: “10 y›l meselesi tart›fl›labilir. E¤er böyle bir toptan ödeme yap›l›rsa fon yine zay›flayabilir. Süreyi yükseltmek istiyoruz. Emeklilikte de ödeme mümkün.” K›dem tazminat›n›n bu flekilde bir tür emeklilik ikramiyesine dönüfltürülmesi daha fazla güvencesizlik ve sendikas›zlaflma anlam›na gelecektir. Kristal‹fl Sendikas›’n›n E¤itim Müdürü Aziz Çelik bir yaz›s›nda bunu flu flekilde
GÜNDEM özetliyor: “Fon iflçi ç›karmay› teflvik eder. ‹flte ispat›: Örne¤in mevcut durumda iflveren, iflgüvencesi kapsam›nda (30 ve daha fazla iflçi çal›flt›ran bir iflyerinde çal›flan) 20 y›l k›demli bir iflçiyi iflten ç›karmak istedi¤inde 20 ayl›k ücreti tutar›nda k›dem tazminat› ödemek zorundad›r. ‹flçi geçersiz bir nedenle iflten ç›kar›ld›¤›n› yarg› yolu ile kan›tlarsa ayr›ca 4 ile 8 ayl›k ücreti tutar›nda ifl güvencesi tazminat›na hak kazanabilir. Ancak bu dava yaklafl›k iki y›lda sonuçlan›r. O nedenle iflten ç›karmada cayd›r›c› olan ifl güvencesi tazminat› de¤il k›dem tazminat›d›r. “E¤er Fon uygulamas› bafllarsa ayn› 20 y›ll›k iflçi befl kurufl ödenmeden iflten ç›kar›lacakt›r. ‹flten ç›karman›n iflveren için hiç bir maliyeti ve cayd›r›c› taraf› olmayacakt›r. E¤er iflçi ifl güvencesi kapsam›nda de¤ilse dava yoluna baflvurup ifl güvencesi tazminat› da alamaz ve befl paras›z ortada kal›r. K›dem Tazminat› Fonu uygulamas› bafllarsa sendikalaflma iyice hayal olur. K›dem tazminat› ödemek zorunda olmayan iflverenler sendikalar›n köküne kibrit suyu eker. O nedenle "eski iflçiler için kazan›lm›fl haklar› koruyal›m, yeni iflçiler için Fon olabilir" yaklafl›m› çözüm de¤il, intihard›r.” Fona giden yol yeni ifl yasas› ile aç›lm›flt› 2003 y›l›n›n May›s ay›nda ç›kar›lan yeni ‹fl Yasas› eski yasadan tek bir maddeyi, k›dem tazminat›yla ilgili maddeyi yürürlükte b›rakm›flt› ve geçici bir madde ile (geçici 6. madde) k›dem tazminat› fonunun kurulaca¤›n› müjdelemiflti: “K›dem tazminat› için bir K›dem Tazminat› Fonu kurulur. K›dem tazminat› fonuna iliflkin Kanunun yürürlü¤e girece¤i tarihe kadar iflçilerin k›demleri için 1475 say›l› ‹fl Kanunu’nun 14. maddesi hükümlerine göre k›dem tazminat› haklar› sakl›d›r.” Burada amaç yeni ifl yasas›n› daha fazla gecikmeden ç›kartmak (‹MF ve Dünya Bankas› öyle istemifl bir kere) sendikalardan gelecek tepkiyi yumuflatmakt›. Üstelik yasa
koyucu bu geçici madde ile tercihinin k›dem tazminat› fonundan yana oldu¤unu da yasaya koymufl oluyordu. Ne yaz›k ki sendikal hareket bu manevraya karfl› gerekli cevab› veremedi. fiimdi de Aziz Çelik’in belirtti¤i gibi “eski iflçilerin haklar›n› korumak kofluluyla olur” diyerek bir baflka yaflamsal yanl›fl›n alt›na imza at›yorlar. ‹flverenlerin ve Bakanl›¤›n sözünü etmedi¤i gerçekler T‹SK uzun y›llard›r hem ifl güvencesi, hem iflsizlik sigortas› hem de k›dem tazminat› bir arada olmaz, ça¤dafl dünyada bunun bir baflka örne¤i yok deyip duruyor. Oysa o “ça¤dafl dünyada” T‹SK’in sözünü etmedi¤i ancak çok genifl bir uygulama alan› bulan baflka uygulamalar var. Örne¤in ifl güvencesi alan›nda tarihsel olarak iflçilere çok az koruma sa¤lam›fl olan Danimarka’y› ele alal›m. Bu ülkede iflini kaybeden bir iflçiye ücretinin yüzde 80’i oran›nda iflsizlik ücreti ödeniyor. Almanya’da iflini yitiren ve yeniden e¤itildikten sonra ifle giren 50 yafl›ndaki bir iflçiye, eski iflinde ald›¤›ndan daha düflük bir ücret almas› durumunda aradaki fark›n yar›s› devlet taraf›ndan ödeniyor. Fransa’da da ayn› uygulama var ve üstelik herhangi bir yafl s›n›rlamas› söz konusu de¤il. Sosyal devletin en zay›f oldu¤u ABD’de bile dünya ticaretinde yaflanan de¤iflmeler nedeniyle iflsiz kalan 50 yafl›n üzerindeki iflçilere daha düflük ücretle yeni bir ifl bulduklar›nda iki y›l süreyle Almanya’dakine benzer bir destek sa¤l›yor. Sendikal hareket tart›flmada bütünüyle göz ard› edilen bu hususlar› gündeme tafl›mal› ve k›dem tazminat› fonu karfl›s›nda tak›nd›¤› hay›rhah tavr› hiç zaman yitirmeksizin bir kenara atmal›d›r. Bir zamanlar kanser için kullan›lan ünlü slogan› içinde bulundu¤umuz duruma uygulaman›n tam zaman›d›r: Kazan›lm›fl haklar›na sald›r› düzenlenmesinden korkma, geç kalmaktan kork! Erken teflhis toplum kurtar›r!
‹flçi geçersiz bir nedenle iflten ç›kar›ld›¤›n› yarg› yolu ile kan›tlarsa ayr›ca 4 ile 8 ayl›k ücreti tutar›nda ifl güvencesi tazminat›na hak kazanabilir. Ancak bu dava yaklafl›k iki y›lda sonuçlan›r. O nedenle iflten ç›karmada cayd›r›c› olan ifl güvencesi tazminat› de¤il k›dem tazminat›d›r.
37
DÜNYADAN
ABD – AB aç›k gökler anlaflmas› Yan› bafl›m›zdaki büyük tehlike! Kemal Ülker Hava-‹fl E¤itim Uzmanı kemalulker@havais.org.tr
38
Anlaflma ile 60 y›l› aflk›n bir süredir uygulamada olan ve havayolu flirketlerine uluslararas› trafik haklar›n› ellerinde tutabilmeleri için ço¤unluk hisselerinin yerli yat›r›mc›larda olmas›n› öngören düzenlemelerin ortadan kald›r›lmas›n› amaçlan›yor.
‹spanya’n›n bayrak tafl›y›c›s› Iberia’n›n mali ifllerden sorumlu yöneticisi k›sa bir süre önce yapt›¤› bir aç›klamada flirketin kendisini yüzde 10 orta¤› ve ayn› ittifak içinde yer ald›¤› British Airways ile ba¤l› görmedi¤ini ve Air France’la ya da Lufthansa’yla bir araya gelme olas›l›¤›n› kategorik olarak d›fllamad›¤›n› söyledi. Elbette bu habere bakarak Iberia yöneticilerinin kafas›ndan neler geçti¤ini tam olarak kestirmek mümkün de¤il. Havac›l›k uzmanlar›n›n bir bölümüne göre Iberia yönetimi British Airways yönetimini kendileriyle birleflmek konusunda harekete geçirmek için böyle bir “k›skand›rma” takti¤ine baflvuruyor. Kimi baflka yorumcular Iberia yönetiminin Air France’›, mali s›k›nt› içindeki Alitalia ile birleflmek yerine kendileri ile flirket evlili¤i yapmaya cezbetmek istedi¤ini öne sürüyorlar. Gerçek niyeti her ne olursa olsun Iberia yönetiminin tutumu Avrupa’daki görece küçük havayolu flirketlerinin büyüklerle birleflme
konusunda gösterdikleri genel e¤ilime bir örnek oluflturmas› aç›s›ndan önemli. Kuflkusuz Avrupal› havayolu flirketleri aras›nda h›z kazanan bu tekelleflme tehlikesi yeni bir olgu de¤il ve Hava-‹fl’in çeflitli yay›nlar›nda yaln›zca havayollar›nda de¤il, genel olarak havac›l›k sektöründe yaflanan sermayenin merkezileflme ve yo¤unlaflma e¤ilimi farkl› ba¤lamlarda ele al›nm›flt›. Ne var ki, Avrupa Birli¤i ile ABD aras›nda on y›l› aflk›n bir süredir imzalanmaya çal›fl›lan “aç›k gökler” anlaflmas›n›n en sonunda imzalanmas› ve uygulamaya konmas› durumunda bu tekelleflme süreci Avrupa çap›nda çok büyük bir h›z kazanacak ve yak›n geçmiflisin “birleflmeden birleflme” yöntemi olan ittifaklar yerini devasa-flirketlerin di¤erlerini birer birer yutmas›na ya da yutulmaya de¤er bulunmayanlar›n ise kapanarak piyasadan çekilmelerine b›rakacak. Anlaflma ile 60 y›l› aflk›n bir süredir uygulamada olan ve havayolu flirketlerine uluslararas› trafik haklar›n›
Transatlantik aç›k gökler anlaflmas› görüflmelerinde yaflanan son t›kanma ABD
ile Avrupa Birli¤i aras›nda on y›l› aflk›n bir süredir yürütülmekte olan aç›k gökler görüflmeleri, ABD’nin denizafl›r› yat›r›mc›lara kendi havayolu flirketlerinde yönetim üzerinde etkili olma konusunda daha fazla hak tan›maya yönelik düzenleme paketinin Kongre’de reddedilmesi üzerine geçti¤imiz Aral›k ay›nda krize girerek kesintiye u¤rad›. Oylama öncesinde hem Amerikal› havayolu flirketleri, hem de havac›l›k sendikalar› Kongre’ye söz konusu düzenleme paketini kabul etmemesi yönünde ciddi bir bask› yapm›fllard›. AB’yi temsil eden görüflmeciler ABD pazar›na eriflimi Avrupa sermayesi için kolaylaflt›racak olan bu de¤ifliklik paketini aç›k gökler anlaflmas›n› imza alt›na alman›n önkoflulu olarak öne sürüyorlard›. ABD’nin yeni ulaflt›rma bakan› Mary Peters’le telefonda Avrupa ulaflt›rma komiseri Jacques Barrot, büyük bir hayal k›r›kl›¤› yaflad›¤›n› belirterek, yasal durumun k›r›lgan bir hal ald›¤›n› vurgulad›. ABD’nin tav›r de¤iflikli¤i ile yaflanan bu kesinti, kurals›zlaflt›rma tehdidinin ortaya kalkt›¤› anlam›na gelmiyor. Kuflkusuz havac›l›k sendikalar› ve genel olarak sektörde çal›flan tüm iflçiler de¤erli bir zaman kazand›lar. Gelecek mücadelelerin sonucu bu zaman›n›n nas›l de¤erlendirilece¤ine ba¤l› olacak.
DÜNYADAN ellerinde tutabilmeleri için ço¤unluk hisselerinin yerli yat›r›mc›larda olmas›n› öngören düzenlemelerin ortadan kald›r›lmas›n› amaçlan›yor. Bu senaryoda Air France-KLM ve Lufthansa’n›n Avrupa’daki en büyük ikili hale gelmeleri bekleniyor. Birçok havac›l›k uzman› British Airways’in bile bu ikiliyi yakalama flans›n›n düflük oldu¤u düflüncesinde. Di¤er bir deyiflle Avrupa havac›l›¤› için yap›lan öngörüler ABD ile aç›k gökler anlaflmas›n›n ard›ndan sektöre iki ya da bilemediniz üç flirketin egemen olaca¤› biçiminde. ABD ve AB yönetimlerinin nihai hedefi havac›l›k sektöründe dev sermaye gruplar›n›n iflçilerin, yolcular›n ve genel olarak ulaflt›rma sektörünün ve toplumun pahas›na, egemenlik kurmak ve rakiplerini
ortadan kald›rmak yolunda bütün güçlerini herhangi bir düzenleme engeline tak›lmadan seferber edebilecekleri bir serbest pazar ortam› yaratmak. Böyle bir anlaflma –imzalanmas› durumunda- AB ülkelerinin ikili ulusal anlaflmalar›n› geçersiz hale getirecek, ulusal havayollar›nda yabanc›lar›n sahip olabilecekleri hisseler konusundaki s›n›rlamalar› ortadan kald›racak. Di¤er bir deyiflle böyle bir anlaflma havac›l›k sektörünün çok büyük bir bölümünde tam boy bir kurals›zlaflt›rma (deregülasyon) ile sonuçlanacakt›r. Kurals›zlaflt›rmay› derinlefltiren her anlaflma bugüne kadar hep iflten ç›karmalarla ve bütün sektör ölçe¤inde çal›flma koflullar›n›n kötüleflmesiyle sonuçland›.
ETF nedir? Avrupa Tafl›mac›l›k ‹flçileri Federasyonu (ETF) Avrupa Birli¤i üyesi olan ve olmayan bütün ülkelerin tafl›mac›l›k sendikalar›n›n üye olabildikleri pan-Avrupal› bir sendikal örgütlenmedir.
ETF ne zaman kuruldu? ETF’nin kurulufl kongresi 14-15 Haziran 1999’da Brüksel’de yap›ld›.
Hangi sendikalar ETF’nin üyesi? Demiryollar›, karayollar›, denizcilik, liman, iç sularda seyrüsefer, bal›kç›l›k ve turizm hizmetleri iflçilerini örgütleyen Avrupal› sendikalar ETF’nin üyesidir.
ETF kaç iflçiyi temsil ediyor? ETF 40 Avrupa ülkesinde, 2,5 milyondan fazla iflçiyi temsil etmektedir.
Böyle bir anlaflma havac›l›k sektörünün çok büyük bir bölümünde tam boy bir kurals›zlaflt›rma (deregülasyon) ile sonuçlanacakt›r. Kurals›zlaflt›rmay› derinlefltiren her anlaflma bugüne kadar hep iflten ç›karmalarla ve bütün sektör ölçe¤inde çal›flma koflullar›n›n kötüleflmesiyle sonuçland›.
39
DÜNYADAN
40
ETF olarak bu mekanizmalar içinde yer al›yoruz ve gelecekte yaflanacak geliflmeleri etkilemek için çal›fl›yoruz. Bunu yaparken de AB’yi ba¤layan kararlar›n etkisinin AB ile s›n›rl› kalmad›¤›n› ve Türkiye gibi üçüncü ülkelerin flirketlerini ve iflçilerini etkiledi¤ini de vurguluyoruz.
ETF Havac›l›k Bölümü Siyasi Sekreteri Ballestero:
Çözüm iflçilerin sosyal haklar›n›n uyumlulaflt›r›lmas›ndan geçiyor S
endikam›z›n üyesi oldu¤u Avrupa Tafl›mac›l›k ‹flçileri Federasyonu’nda (ETF) Sivil Havac›l›k Bölümü siyasi sekreteri olan François Ballestero’ya ETF’nin transatlantik aç›k gökler karfl›s›nda nas›l bir tutum ald›¤›n› sorduk. Biliyorsunuz Avrupa Adalet Divan› 5 Kas›m 2002 tarihinde ald›¤› kararla mevcut ikili aç›k gökler anlaflmalar›n› yasad›fl› ilan etti. Avrupa Komisyonu ise bütün Avrupa Birli¤i ülkeleri ad›na anlaflma yapabilme yetkisini transatlantik pazar›n›n ve yat›r›m› düzenleyen kurallar›n daha da liberallefltirilmesi için kullanmak istiyor. Burada Avrupa Birli¤i’ndeki sosyal diyalog mekanizmalar›n detaylar›na girmek istemiyorum ancak ETF olarak bu mekanizmalar içinde yer al›yoruz ve gelecekte yaflanacak geliflmeleri etkilemek için çal›fl›yoruz. Bunu yaparken de AB’yi ba¤layan kararlar›n etkisinin AB ile s›n›rl› kalmad›¤›n› ve Türkiye gibi üçüncü ülkelerin flirketlerini ve iflçilerini etkiledi¤ini de vurguluyoruz. Elbette bizim gerekli mücadeleyi vermememiz ya da çabalar›m›zda baflar›s›z olmam›z durumda ortaya bir Elveriflli Bayraklar sistemi bile ç›kabilir. Dolay›s›yla ETF olarak her fleyden önce sahiplik haklar›n›n korunmas› ve ifl iliflkilerinin yerel kurallar ve koflullar çerçevesinde yürütülmesi temel kayg›lar›m›z› oluflturuyor. Bir ekonomik faaliyetin yeri ile istihdam›n yeri aras›nda gerekli ba¤lant›n›n kurulmas› çok önemli ve bu bir uça¤›n tüm hizmetleriyle birlikte kiralanmas› [wet leasing] için de geçerli olmal›. Bize göre çözüm pazarlar›n bütünlefltirilmesinden önce Avrupa çap›nda sivil havac›l›k iflçilerinin sosyal haklar›n›n (uçufl süresi s›n›rlamalar›, lisanlar vb.) uyumlulaflt›r›lmas›ndan geçiyor. Ayn› zamanda çal›flma yaflam› ile ilgili ulusal yasalara ve düzenlemelere, ücretlere ve çal›flma koflullar›na da sayg› gösterilmelidir. Sorun iflçilerin haklar›yla s›n›rl› da de¤il. Emniyet ve güvenlik konular›n›n da en üst düzeyde, yani en düflük ortak payda tuza¤›ndan uzak durarak, uluslar aras› ve Avrupa düzenlemeleri içindeki en iyi uygulamalar temel al›narak uyumlulaflt›r›lmas›n› istiyoruz.
DÜNYADAN
Öldürülen Guatemala’l› sendikac› Pedro Zamora için uluslararas› kampanya 2006 y›l›n›n Ekim ay›nda ITF üyesi Guatemala Liman ‹flçileri Sendikas›’n›n (Puerto Quetzal Dockers’ Union - STEPQ) greve ç›kmas› üzerine Quetzal Liman› çevik kuvvet polisleri taraf›ndan iflgal edildi. Grev, liman›n özellefltirilmesine yönelik planlar›, flirketin sendika ile görüflme masas›na oturmamas›n› ve sendikaya yönelik bask›lar› protesto etmeyi amaçl›yordu. Liman müdürünün görevden al›nmas› da iflçilerin talepleri aras›nda yer al›yordu. Hükümete iflçilerin eylemine bu flekilde müdahale etti¤i için dünyan›n dört bir yan›ndan protesto mektuplar› ya¤d›. ‹flçiler liman› kullanan muz ticaretiyle u¤raflan firmalarla görüfltüler. En sonunda bütün bu çabalar olumlu sonuç verdi ve Guatemala Hükümeti masaya oturmaya haz›r oldu¤unu söyledi. 2007 y›l›n› Ocak ay›nda sendika ile hükümet görüflmeler yoluyla anlaflmazl›k konular›n› çözümlediler. Ne var ki, Guatemala dünyada sendikac›lar için en tehlikeli ülkelerden biri konumunda ve her y›l en az birkaç sendikac› cinayete kurban gidiyor. Grev s›ras›nda da Guatemala Liman ‹flçileri Sendikas›’n›n önderleri tehditler ald›lar, güvenlik güçlerinin ajanlar› taraf›ndan takip edildiler. Bu ajanlar zaman zaman sendikan›n Genel Sekreteri Pedro Zamora’ya aya¤›n› denk almas›n› söyleyerek imal› tehditlerde de bulundular. Pedro Zamora’n›n öldürülüflü 15 Ocak günü çocuklar›n› hastaneden alan Pedro Zamora’n›n arabas› beyaz bir pikap kamyon taraf›ndan takibe al›nd› ve s›k›flt›r›ld›. Ard›ndan Zamora’n›n arabas› kurflun ya¤muruna tutuldu. Arabaya 100’den fazla, Zamora’n›n vücuduna ise 20’ye yak›n mermi isabet etti. Katillerden biri daha sonra araçtan inerek silah›n›n namlusunu Zamora’n›n yüzüne dayad› ve atefl etti. Bu ülkede
yaflanan iç savafl s›ras›nda paramiliter güçlerin kullanm›fl olduklar› bir yöntem. Sendikan›n di¤er yöneticileri de ölüm tehditleri al›yorlar Zamora’n›n katledilmesinden bu yana STEPQ Sendikas›’n›n di¤er yöneticileri telefonla ölüm tehditleri al›yorlar. Son günler de onlar› da birileri takip ediyor. STEPQ yöneticileri tehdit telefonlar›nda ailelerine sald›r›laca¤›n›n söylendi¤ini ve bundan dolay› endifleli olduklar›n› aç›klad›lar. Üst kuruluflumuz ITF konuyu Dünya Çal›flma Örgütü’ne (ILO) tafl›d›. ITF Genel Sekreteri David Cockroft, Guatemala Hükümeti’ne yazd›¤› mektupta eksiksiz bir soruflturma yap›lmas›n›, olay›n bütün faillerinin belirlenmesini ve adalet önüne ç›kar›lmalar›n› istedi. Di¤er uluslararas› sendikal örgütler de bu kampanyada ITF’e destek verdiklerini ve ortak eylemlerde yer alacaklar›n› aç›klad›lar. ITF, insan haklar› örgütlerine ve di¤er uluslararas› kurumlara da baflvurmufl durumda. Ne yapabilirsiniz? Pedro sendikal mücadeleye dört elle sar›lan gerçek bir iflçi önderi oldu¤u için bu siyasi cinayetin kurban› oldu. ITF, Pedro Zamora ve STEPQ için adalet kampanyas›n› bafllad›. Biz de bütün üyelerimizi ve duyarl› olan herkesi bu kampanyaya destek vermeye ça¤›r›yoruz. Protesto mektubu göndermek için: http://www.itfglobal.org/solidarity/pedrozamora.cfm/letter/20 Dayan›flma mesaj› göndermek için: http://www.itfglobal.org/solidarity/pedrozamora.cfm/letter/19 Daha fazla bilgi için: http://www.itfglobal.org/solidarity/p edro-zamora.cfm http://www.itfglobal.org/campaigns/ zamora.cfm
41
Guatemala Liman ‹flçileri Sendikası’nın (STEPQ) Genel Sekreteri Pedro Zamora öldürüldü. ITF bütün duyarlı üyeleremizi kampanyaya destek vermeye ça¤ırıyor.
KÜLTÜR-SANAT
DUPUY & BERBERIAN ‹STANBUL’DA
‹stanbul Yolculuk Defteri
42
R
Frans›z çizerler Philippe Dupuy ve Charles Berberian, baflar›l› bir grafizm ve hikayelerinin eflsiz üslubu sayesinde, Frans›z resimli roman›n›n büyük ustalar› aras›nda önemli bir yer edinmifllerdir.
esimli romanlar›yla elde ettikleri baflar›lar›n yan›s›ra farkl› ilüstrasyon çal›flmalar›yla da adlar›ndan söz ettiren ünlü Frans›z çizer ikilisi Philippe Dupuy ve Charles Berberian, çeflitli kentler üzerine haz›rlad›klar› yolculuk defterleri serisine ‹stanbul’u da eklediler. Sanatç›lar›n bu yolculuk defterindeki ‹stanbul izlenimlerinin yan›s›ra çeflitli orijinal çizimlerinin de yer alaca¤› “Dupuy & Berberian ‹stanbul’da” sergisi, 8 fiubat – 2 Mart 2007 tarihleri aras›nda Frans›z Kültür Merkezi’nde ziyaret edilebilecek. 80’li y›llar›n bafl›nda yeteneklerini biraraya getirerek ortak çal›flmaya karar veren Frans›z çizerler Philippe Dupuy ve Charles Berberian, baflar›l› bir grafizm ve hikayelerinin eflsiz üslubu sayesinde, Frans›z resimli roman›n›n büyük ustalar› aras›nda önemli bir yer edinmifllerdir. ‹kili, aralar›nda genç bir Frans›z yazar›n maceralar›n›n anlat›ld›¤› Monsieur Jean ve sorunlu oldu¤u kadar sivri dilli bir genç k›z›n güncesi olan Le Journal d’Henriette’in de yer ald›¤› ünlü resimli roman serilerinin yan›s›ra Fransa’da ve yabanc› ülkelerde bas›n (Libération, Télérama, The New Yorker...) ve reklam kampanyalar› (Nicolas flaraplar›, sinema
afiflleri...) için de düzenli olarak çizmektedirler. Seyahat tutkular› sayesinde tüm dünyay› dolaflan sanatç›lar›n, 2001 y›l›nda bafllatt›klar› yolculuk defterleri serisi kapsam›nda ise, bugüne kadar New York, Barselona, Lizbon ve Tanca kentleri üzerine, grafik izlenimlerden oluflan dört yolculuk defteri yay›nland›. Türkiye’ye yerleflmifl olan Frans›z David Rault ve Vincent Bouvard’›n ‹stanbul ile ilgili bir yolculuk defteri haz›rlanmas› önerisi üzerine çizer ikilisi ‹stanbul Frans›z Kültür Merkezi taraf›ndan 2006 Nisan’›nda 10 gün geçirmek üzere ‹stanbul’a davet edildiler. Sanatç›lar›n bu seyahati, ‹stanbul’daki gözlemlerinin ve izlenimlerinin çizgiyle döküldü¤ü ‹stanbul üzerine bir yolculuk defterine dönüfltü. Daha önce hiçbir kentten bu kadar fazla çizimle ayr›lmad›klar›n› belirten Philippe Dupuy ve Charles Berberian, “‹stanbul Yolculuk Defteri”nin yay›nlanmas› vesilesiyle Türkiye’ye yeniden geliyorlar. Frans›z Kültür Merkezi’ndeki sergide “mistik, tarih yüklü ve birçok kültürün kesiflme noktas›” olarak betimledikleri ‹stanbul’a iliflkin çizimlerinin yan›s›ra ikilinin di¤er yolculuk defterlerinden ve de¤iflik orijinal çizimlerinden bir seçki de yer alacak.
KÜLTÜR-SANAT
Le Havre”, Claude Monet (1874)
Yeniden ‹nfla Edilen Kent: Le Havre Benzersiz Mimarisiyle Dünya Kültür Miras› Listesine Giren “Le Havre” Garanti Galeri’de Garanti Galeri, “Auguste Perret’nin Yeniden ‹nfla Etti¤i Kent: Le Havre” bafll›kl› sergiye ev sahipli¤i yap›yor. 23 Ocak tarihinde bafllayan sergi 17 Mart’a kadar aç›k kalacak. Benzersiz bir kent mimarisi örne¤i olarak UNESCO taraf›ndan dünya kültür miras› listesine al›nan Le Havre, 1517’de François I taraf›ndan kuruluflun-
Fishing Boats Leaving the Harbor
dan 1944’te hava sald›r›s›yla yok edilifline ve sonra da Auguste Perret taraf›ndan yeniden inflas›na kadar olan süreciyle ele al›n›yor. Le Havre, betonarme tekni¤inin yenilikçi kullan›m›ndan dolay› benzersiz bir kent mimarisi örne¤i olarak 2005 y›l›nda dünya kültür miras› listesine al›nm›flt›. Sergi, Pazar ve pazartesi günleri hariç, saat 11.00-20.00 aras›nda görülebiliyor. Telefon: (0212) 293 63 71
43
K‹TAP Baldaki Tuz Yaflar Kemal, Yap› Kredi Yay›nlar› Baldaki Tuz, Yaflar Kemal’in gazetelerde, dergilerde yay›nlanm›fl toplumcu ve gerçekçi bir bak›fl aç›s›yla kaleme ald›¤› yaz›lardan ve konuflmalardan derlenmifltir. Onun düflünce ve yazarl›k serüvenine tan›kl›k eden bu yaz›lar, halk›n y›llard›r içine sürüklendi¤i karanl›¤›n belgeleridir. “Dünyay› sonuna kadar ödemek… Çal›flarak, kitaplar›n, türlü insanlar›n.
Do¤an›n maceras›na kat›larak, yoksul, ac› çekerek ödemek. Ama dünyay› sonuna kadar ödemek. ‹liklerine kadar bütün yo¤unlu¤uyla ödemek. K›rk y›ll›k yolda yaprak k›m›ldasa, yüre¤ini bafl›nda duyarak, dünyan›n, ac›s›na, sevincine kat›larak ödemek.” Yaflar Kemal
AZ‹L Hakan Günday, Do¤an Kitapç›l›k
44
“‹nsanl›¤›n bin çabayla iki bin y›lda yaratt›¤› asgari ahlak, elli y›lda televizyon taraf›ndan çi¤neniyor. Ve on y›ld›r da internet taraf›ndan yutuluyor” mu? Genç yazar Hakan Günday’›n roman› “Azil” bu temel sorunun ve buna benzer sorular›n izinden gidiyor. Yay›nevinin kitab›n tan›t›m metnine düfltü¤ü not flöyle: “Modern dünyada bireyin yaln›zl›¤›,
toplum d›fl›na ç›kmas›yla sonuçlan›yor ve toplum d›fl›na itilen (ya da bunu kendi tercih eden) birey, kendi do¤rular›n› yarat›p onlarla yaflamaya bafll›yor. Zamanla toplum ile birey aras›nda geniflleyen ahlak fark›, ikisinin de hastalanmas›n›n temel nedeni oluveriyor.” Günday, hem sisteme karfl› olan hem de sistemle iç içe geçen karakterlerine ustal›kla can veriyor.
NEREDEYSE B‹R BAL‹NA Steve Jones, Çev. Levent Can Y›lmaz, Evrensel Bas›m Yay›n Evrensel Bas›m Yay›n’›n 300. kitab› olarak yay›nlanan “Neredeyse Bir Balina”; evrim kuram›na bugünün bilgileri ile ›fl›k tutuyor. Kitab›n bir baflka özelli¤i ise sade dili ve güncel örnekleri ile herkes taraf›ndan okunabilecek bir yap›t olmas›. Steve Jones kitab›yla ilgili olarak flunlar› söylüyor: “Benim kitab›m Darwin’i güncellefltirmektedir. Kitab›m, olabildi¤ince, ‘Türlerin Kökeni’ni yeniden yazma giri-
flimidir. Onun plan›n›, tarlalardan fosillere, ar› kovanlar›ndan adalara kadar uzanan bir iskelet üzerinde gelifltirdi¤i plan› kulland›m; ama benim Büyük Gerçeklerim 20. yüzy›l›n sonlar›n›n bilgi düzeyi üzerine kuruludur. Neredeyse Bir Balina, Darwin’in düflüncelerini, bilimsel geliflmelerin ›fl›¤›nda yeniden okumaya çal›flmak ve evrim kuram›n›n biyolojiyi bütünlefltirdi¤ini göstermek için yaz›ld›.”
K‹TAP HER GÜN Can Yay›nlar›, Terézia Mora Her Gün, on dil bilmesine karfl›n kendini ifade etme becerisini yitiren bir adam›n öyküsü. Köklerinden kopup kendi suskunlu¤una çekilen bir insan›n, bofllukta bir yerlerde as›l› kalmas›n›n trajedisi. Tersine bir dünyada sonsuz bir sal›n›mla gidip gelen, hiç kimsenin ve hiçbir fleyin do¤ru zamanda do¤ru yerde olmad›¤›na
tan›kl›k etmek zorunda kalan Abel Nema’n›n cehennem azab›.1999’da yay›nlad›¤› öykü kitab›yla Ingeborg Bachmann Ödülü’ne de¤er görülen Macar as›ll› Alman yazar Terézia Mora’n›n ilk roman› olan ve ad›n› Ingeborg Bachmann’›n ayn› adl› fliirinden alan Her Gün, yazar›n Bachmann’a da bir arma¤an›.
‹SPANYA ‹Ç SAVAfiI Pierre Vilar, Çev. Ifl›k Ergüden, Dost Kitabevi Yay›nlar› Avrupa s›n›rlar› içinde yap›lm›fl bir Dünya Savafl› olarak bilinir ‹spanya'daki ‹ç Savafl, Cumhuriyetçilerin yenilgisi, tüm dünyay› atefle atacak olan daha büyük bir felaketin efli¤inde, totaliter ve faflizan hareketlere karfl› tutulmufl son mevzinin de düflmesi anlam›n› tafl›r. Ard›ndan bafllayan II. Dünya Savafl›'n›n yaratt›¤› benzersiz y›k›m, ‹spanya topraklar›nda vuruflan insanlar›n dram›n› baflka bir
gözle okuman›n da yolunu açar böylece. Tarihin bu hüzünlü ve belirleyici kesitine odakland›¤› çal›flmas›nda, Vilar, içeriden bir tan›kl›¤› analitik gözlemlerle zenginlefltiriyor. Kitapta, “‹ç Savafl›n Nedeni Nedir?”, “Askeri Çat›flman›n Geliflimi ve Sonuçlar›”, “‹ki Kamp: ‹ktidar Türleri, Siyasal Evrim” gibi bölüm bafll›klar› yer al›yor.
TÜRK SA⁄I VE AKP Hasan Bülent Kahraman, Agora Kitapl›¤› Hasan Bülent Kahraman, 2002 Kas›m›ndan beri Türkiye’yi meclisteki büyük ço¤unlu¤uyla yöneten Adalet ve Kalk›nma Partisi’ni, Türk sa¤ siyasetinin geliflimi çerçevesinde ele al›yor. Kitap, AKP'yi ele alan bir monografi olmaktan ve bu partinin gündelik siyasal pratik içinde yapt›klar›n›n bir dökümünü ç›karmaktan çok, AKP'nin siyasal tutumlar›n›n arkaplan›n› ar›yor. AKP, Türkiye'de genel
anlamda sa¤›n, daha sonra da özel olarak ‹slami siyasetin içinde ele al›n›yor. Cumhurbaflkanl›¤› seçimlerine iliflkin tart›flmalar›n hararetlendi¤i ve genel seçim takviminin oldukça yaklaflt›¤› günlerde, 4 y›l› aflk›n zamand›r Türkiye’de hükümet eden bir partiyi siyaset düzleminde anlamak için önemli bir olanak sunuyor Kahraman’›n kitab›.
45
ÜYELER‹M‹ZDEN
46
EVLENENLER • Hava-‹fl Sendikas› Personelimiz Muharrem Sam›k’›n o¤lu Özkan ile Ayflemgül 10.12.2006’da, • THY üyemiz Aysel Demirci ile Cengiz Uçkun 18.11.2006’da, • THY üyemiz P›nar Acar ile Altan Ömer 18.11.2006’da, • THY Yer ‹fll üyelerimiz Gökçe ile Erdem 05.11.2006’da, • THY Yer ‹fll üyemiz Süleyman Denli’nin o¤lu 02.12.2006’da, • THY Üyemiz Nilüfer Temürtürkan ile ‹smail Kaya 18.11.2006’da, • THY Yer iflletme üyelerimiz Selin Gerikalmaz ile Tayfun Elçin 23.12.2006’da, • THY Uçufl ‹fll üyemiz Asl› ‹riz ile Yer ‹flletme üyemiz Tolga Aykurt 20.01.2006’da, • THY Üyemiz Feyza Altay ile Vasfi Bora 09.12.2006’da, • THY üyemiz Emel Bafl›büyük ile Semih Akkaya 25.11.2006’da, • THY Teknik üyemiz Gazi Orhan ile Tu¤ba 10.02.2007’de, • THY Yer ‹fll. üyemiz Baflar Arzık ile Sevgi 03.02.2007’de, • THY Yer ‹fll. üyelerimiz Ayfle Ça¤lar ile Serhan Tuzcu 25.02.200’de • Ankara Kabin içi flefli¤i üyemiz Figen Aydın 27.01.2007’de, • THY ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ünde çal›flan üyemiz Özlem Soyman 04.08.2006’da, • THY ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ünde çal›flan üyemiz Türkay Karadavut’un ye¤eni 12.08.2006’da, • THY ‹zmir Sat›fl Müdürlü¤ünde çal›flan üyemiz Arzu Avflar 20.08.2006’da, • THY A.O ‹zmir Kargo Müdürlü¤ünde çal›flan Kayhan Bilgili 10.09.2006’da, • THY A.O ‹zmir Kargo Müdürlü¤ünde çal›flan Ceyda Sürer 16.09.2006’da, • THY Antalya ‹stasyondan üyemiz Süleyman Ergürler 16.12.2006 tarihinde evlenmifllerdir. Kendilerine ömür boyu mutluluklar dileriz. DO⁄UM • THY Teknik üyemiz Yusuf Zeytin’in k›z› , • THY Genl md üyemiz Serkan Ural’›n çocu¤u 01.12.2006’da, • THY Uçufl ‹fll üyemiz Ahmet ve Özlem Çankaya’n›n o¤lu 02.02.2007’de, • THY Uçufl ‹flletme kaptan›m›z Enis Tekin’in çocu¤u, • THY üyemiz Cüneyt Türkay’›n o¤lu 04.11.2006’da, • THY Ebi üyemiz Mesut Karpuz’un Yi¤it ad›nda o¤lu 01.12.2006’da, • THY Yer ‹fll üyelerimiz ‹smet ve Meltem Ergünay’›n o¤lu 24.11.2006’da, • EB‹ Baflkanlı¤ı üyemiz Aysevil Kesici’nin Zeynep isminde kızı 05.02.2007’de, •
Ankara ‹stasyon üyemiz Osman Saydam’›n k›z› 02.11.2006’da, • Ankara Kargo Md. üyemiz Göksenin Kumbaro¤lu nun k›zı 21.11.2006’da, • Ankara Kargo Md. üyemiz fiefik K›flla’n›n k›z› 30.11.2006’da, • Ankara ‹stasyon üyemiz Erdem Yücel’in k›z› 27.12.2006’da, • Ankara Teknik A.fi. üyemiz U¤ur Gürel Çalıfl’›n k›z› 29.12.2006’da, • Ankara Sat›fl Md. üyemiz P›nar Dogan’›n ikiz bebekleri 12.01.2007’de, • Ankara ‹stasyon üyemiz fiahibe fiahin’in k›z› 22.12.2006’da, • Ankara ‹stasyon Üyemiz Özgül Tülek’in o¤lu 20.12.2007’de, • Ankara Kargo üyemiz ‹rfan Mete Arslan’›n k›z› 09.02.2007’de, • Ankara Teknik A.fi. üyemiz Mustafa Çakır’›n o¤lu 07.02.2007’de, • THY ‹zmir Sat›fl Müdürlü¤ünde çal›flan üyemiz Betül ‹fllek’in 25.07.2006’da Arda isminde o¤lu, • THY ‹zmir Sat›fl Müdürlü¤ünde çal›flan üyemiz Ayça Yornuk’un 08.09.2006’da Eylül isminde bir k›z›, • THY A.O ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ünde çal›flan üyemiz Özlem Tafltümen’in 18.08.2006’da Alper isminde o¤lu, • THY ‹zmir Kargo Müdürlü¤ünde çal›flan üyemiz Semra Arabacı’nın 15.11.2006’da k›z›, • THY Antalya ‹stasyondan üyemiz Yasemin-Hakan Özler’in 05.01.2007’de o¤lu, • HY Antalya ‹stasyondan üyemiz Özgür Kocabay’ ve efli Ayfle Serap Kocabay’›n k›z› olmufltur. Sa¤lıklı ve uzun ömürlü olmalarını diliyoruz. N‹fiAN • Hava-‹fl ‹zmir fiube Baflkan› Hasan Coflkun’un o¤lu Bekir 22.11.2006 tarihinde niflanlanm›flt›r. Kendilerine mutluluklar dileriz. EMEKL‹ OLANLAR • Hava-‹fl Sendikam›z›n eski Yönetim Kurulu üyesi Yaflar Balbanan 15.04.2006’da, • Hava-‹fl ‹zmir fiubesinin 11. ve 12. Dönem fiube Denetim Kurulu Baflkanl›¤› yapm›fl Say›n Rüstem Göktafl 14.07.2006 tarihinde emekli olmufllard›r. VEFAT • THY Uçufl ‹flletme Kabin Memuru üyemiz Ömür Günay 27.01.2007’de, • Hava ‹fl Sendikas› Ankara fiube Personelimiz Veysel Ba¤r›aç›k’›n efli 19.12.2006’da, •
ÜYELER‹M‹ZDEN
Ömür Günay Kabin memuru olarak THY’de uzun y›llar çal›flm›fl arkadafl›m›z Ömür Günay, 27 Ocak 2007 tarihinde uçufl s›ras›nda geçirdi¤i rahats›zl›k sonucu vefat etmifltir. Bu ifl kazas›yla aram›zdan ayr›lan Ömür Günay arkadafl›m›z›n, ailesine, sevenlerine ve tüm çal›flma arkadafllar›na baflsa¤l›¤› diliyor ac›lar›n› paylafl›yoruz.
1961-2007 1985 y›l›ndan beri birlikte çal›flt›¤›m›z ve 27 Ocak 2007’de aram›zdan ayr›lan mesai arkadafl›m›z›n 85’liler ve di¤er tüm sevenleri olarak ac›s›n› paylafl›yoruz. Ailesine ve havayollar› camias›na baflsa¤l›¤› dileriz.
THY Genel Md üyemiz Gülümser Tankal 02.12.2006’da, • THY Teknik üyemiz Y›lmaz Akgün’ün annesi, • THY Kad›köy Sat›fl üyemiz Zuhal Kahraman’›n annesi 28.11.2006’da, • THY Teknik üyemiz Ümit Tartar’›n annesi 25.01.2007’de, • THY Uçufl ‹fll Kaptan›m›z Latif Soyugür’›n kardefli 23.01.2007’de, • THY Yer ‹fll üyemiz Ercan Hac›o¤lu’nun annesi 28.12.2006’da, • THY Oto Sevk üyemiz Haluk Köseo¤lu’nun babas› 09.01.2007’da, • THY E¤itim Bflk üyemiz Zülal Günal’›n babas› 19.01.2007’de, • THY Genel Müdürlük üyemiz Jale Hadjigrajeh’in babas› 09.02.2007’de, • THY üyemiz Ahmet Sulay›c›’n›n annesi 12.02.2007’de, • Ankara Euroserve üyemiz Teoman Yıldırım 22.11.2006’da, • Ankara fiube çal›flan›m›z Veysel Ba¤rıaçık’›n efli 18.12.2006’da, • Ankara ‹stasyon üyemiz Mehmet Aydo¤an’›n annesi 26.12.2006’da, • Ankara ‹stasyon üyemiz Nuri Yıldız’›n babas› 28.12.2006’da, • Hava-‹fl ‹zmir fiubemizin emekli Disiplin Kurulu Baflkan› ve THY doktoru Servet Ece’nin efli 18.07.2006’da, • THY ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ünde çal›flan
üyemiz Mutlu Gümüflsu’nun day›s› 28.07.2006’da, • THY ‹zmir Kargo Müdürlü¤ünden emekli Do¤anay ‹simbay’›n babas› 07.08.2006’da, • THY ‹zmir Sat›fl Müdürlü¤ü üyemiz Ece ‹bifl’in kay›nvalidesi 29.08.2006’da, • Hava-‹fl ‹zmir fiubemizin eski Yönetim Kurulu Üyesi THY Kargo Müdürlü¤ü çal›flan› üyemiz Hakk› Kul’un k›z› 14.11.2006’da, • THY ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ünde çal›flan üyemiz Ahmet Hamdi Temel’in babas› 02.02.2007’de, • THY ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ünden emekli olan Ergun Aköz, • Hava-‹fl Antalya fiube Sekreterimiz Orhan Karabulut’un ye¤eni 31.01.2007’de, • Hava-‹fl Antalya fiube Yönet‹m Kurulu üyemiz ‹lhan Cankara ve THY Antalya fiehir Bilet Satıfldan üyemiz Süleyman Cankara’nın babaannesi 08.02.2007’de, • THY Antalya ‹stasyondan üyemiz Banu Gögerti’nin babası ve Volkan Gögerti’nin kayınpederi 09.02.2007’de, • THY Antalya Teknikden üyemiz Behçet Yıldırım 27.01.2007’de, • Hava-‹fl eski üyemiz Fikri Bulca 07.12.2006’da, • THY Antalya fiehir Bilet Satıfldan üyemiz Oya Dabaoglu’nun kardefli 09.01.2007’de, •
Behçet Y›ld›r›m
47
ÜYELER‹M‹ZDEN THY Antalya ‹stasyondan üyemiz Ali Uysal’ın amcasının o¤lu vefat etmifllerdir. Vefat edenlere Tanrı’dan rahmet, yakınlarına baflsa¤lı¤ı diliyoruz.
48
RAHATSIZLANMA • THY Yer ‹fll Üyemiz Gürsel Gürkafl’›n annesi 30.11.2006’da, • THY Yer ‹fll üyemiz ve Delegemiz Mehmet Kaya 11.12.2006’da, • THY Genel Müdürlük üyemiz Yeflim Yüksel 10.12.2006’da, • THY Rezervasyon üyemiz Cevher Ketenci 06.12.2006’da, • THY Kargo üyemiz Seda Sefero¤lu 30.01.2007’de, • Ankara Teknik A.fi. üyemiz Hasan Arslan’›n annesi 21.11.2006’da, • Ankara ‹stasyon üyemiz Hakan Alptekin (fib. Yön. Krl. Üyesi) 21.11.2006’da, • Ankara ‹stasyon üyemiz Mustafa Karasırt 04.12.2006’da, • Ankara ‹stasyon üyemiz Abdülkadir Yeler 25.12.2006’da, • Ankara ‹stasyon üyemiz Köksal Acarbafl’›n annesi 25.12.2006’da, • Ankara ‹stasyon üyemiz Murat Oluzlu (fib. Yön. Krl. Üyesi) 27.12.2006’da, • Ankara ‹stasyon üyemiz Belgin Kendir 26.12.2006’da, • Ankara ‹stasyon üyemiz Songül Özekin’in (fib. Muhabere Temsilcisi) annesi 26.12.2006’da, • Ankara ‹stasyon üyemiz Ahmet Demir’in annesi 10.01.2007’de, • Ankara Teknik A.fi. üyemiz Muzaffer Yılmaz 12.01.2007’de, • Ankara ‹stasyon üyemiz Mehmet Ürün 16.01.2007’de, • Ankara Teknik A.fi. üyemiz Osman Erkanat’›n efli 19.01.2006’da, • Ankara Sat›fl Md. üyemiz Tülin Baflalan 22.01.2007’de, • Ankara Kargo Md. üyemiz Bülent Yerli’nin k›z› Aleyna 29.01.2007’de, • Ankara ‹stasyon üyemiz ‹smail Özcan’›n babas› 27.01.2007’de, • Ankara ‹stasyon üyemiz Kadir Özdemir’in efli 26.01.2007’de, • Ankara ‹stasyon üyemiz Hikmet Demirci 27.01.2007’de, • Ankara ‹stasyon üyemiz Fulya Yeliz Kahraman’›n bebe¤i 29.01.2007’de, • Hava-‹fl ‹zmir fiube Baflkan›m›z Hasan Coflkun’un efli Müjde Coflkun 07.12.2006’da, • Hava-‹fl ‹zmir fiubesi fiube Sekreterimiz Nuriye Yetiksoy 05.02.2007’de, • THY ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ünde çal›flan üyemiz Metin Çokyakar’›n efli 07.07.2006’da annesi de 07.09.2006’da, • THY ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ü ‹flyeri Bafltemsilcimiz Mustafa Demir’in babas› 18.08.2006’da, • THY
‹zmir Kargo Müdürlü¤ünde çal›flan Erdal Perçin’in annesi 06.11.2006’da, • Hava‹fl ‹zmir fiube Denetim Kurulu Baflkan› Muharrem Ali fieker 27.11.2006’da ameliyat olmufltur, • THY ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ünde çal›flan üyemiz Ramazan Calpbinici’nin babas› 27.11.2006’da, • THY ‹zmir EB‹ Servisinde çal›flan üyemiz Tu¤yan Erbaysal’›n babas› 27.11.2006’da, THY ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ünde çal›flan üyemiz M. Ali Demir’in o¤lu 08.12.2006’da, THY ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ünde çal›flan Be¤üm Özsezer 21.12.2006’da, Hava-‹fl ‹zmir fiubesi Yönetim Kurulu Üyesi fiahin Sunay’›n babas› Edip Sunay 22.12.2006’da, • THY ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ünde çal›flan üyemiz Biriçim Sarsılmaz 13.02.2007’de, • THY ‹zmir ‹stasyon Müdürlü¤ünde çal›flan üyemiz Oktay Özcan 12.02.2007’de, • ‹zmir’den Ebru Durmaz’ın babası 01.02.2007’de, • THY Antalya ‹stasyondan emekli üyemiz Yekta Kısa’n›n kardefli Candan Çınar 12.01.2007’de, • THY Antalya fiehir Bilet Sat›fldan üyemiz Süleyman Cankara 08.01.2007’de, • THY Antalya Kargodan üyemiz Halil Erol 23.12.2006’da, • Hava-‹fl Antalya flubesi yönetim kurulu üyemiz Avni Çay’›n o¤lu Durali Çay 01.01.2007’de, • THY Antalya ‹stasyondan üyemiz Yusuf Ekflili 18.01.2007’de, • THY Antalya ‹stasyondan üyemiz Mustafa Öztürk’ün babas› 26.01.2007’de, • THY Antalya ‹stasyondan üyemiz Mehmet ‹nce’nin babas› Osman ‹nce, • Hava-‹fl Antalya fiube personelimiz Zehra Ay’›n k›z› Merve Ay 17.01.2007’de, • THY Antalya Kargodan üyemiz ve Antalya Kargo Temsilcimiz Ramazan Yılmaz’ın babası Osman Yılmaz 12.02.2007’de rahatsızlanmıfllardır. Kendilerine acil flifalar diliyoruz. SÜNNET • Hava-‹fl ‹zmir fiubesi Denetim Kurulu Baflkan› M.Ali fieker’in o¤lu 23.08.2006 tarihinde sünnet olmufltur. Geçmifl olsun dileklerimizi iletir, hayatta baflarılar dileriz. Not: Dergimizin son iki sayısında teknik bir sorun nedeniyle ‹zmir duyuruları yayınlanamamıfltır. ‹zmirli üyelerimizden özür dileriz.
Hava-‹fl ‹zmir fiubesi, 27 Ocak 2007 tarihinde yapılan "Cumhuriyete Sahip Çık" mitinginde...
Sektörle ‹liflkili Kurumlar Uluslararası Devlet ve ‹flveren Örgütleri
International Air Transport Association Uluslararas› Hava Tafl›mac›l›¤› Birli¤i
Airports Council International Uluslararas› Hava Alanlar› Konseyi
(ACI)
International Aircraft Owners and Pilots Association Hava Arac› Sahipleri ve Pilotlar› Derne¤i
European Commission Avrupa Komisyonu
(EC)
European Civil Aviation Conference Avrupa Sivil Havac›l›k Konferans›
(ECAC-CEAC)
European Regional Airlines Association Avrupa Bölgesel Hava Yollar› Birli¤i
(ERAA)
International Civil Aviation Organisations Uluslararas› Sivil Havac›l›k Örgütü
(IATA)
(IAOPA) (ICAO)
The Transportation Security Administration (TSA) Ulaflt›rma Güvenlik ‹daresi
European Organisation for the Safety of Air Navigation (EUROCONTROL) Avrupa Hava Seyrüsefer Güvenli¤i Örgütü
Ulusal Devlet ve ‹flveren Örgütleri Ulaflt›rma Bakanl›¤› Sivil Havac›l›k Genel Müdürlü¤ü
Federal Aviation Administration Sivil Havac›l›k ‹daresi
(FAA)
Joint Aviation Authorities Havac›l›k Otoriteleri Birli¤i
(JAA)
Uluslararas› sendikalar ve di¤er iflçi örgütleri International Transport Workers’ Federation Uluslararas› Tafl›mac›l›k ‹flçileri Federasyonu
(ITF)
European Transport Workers’ Federation Avrupa Tafl›mac›l›k ‹flçileri Federasyonu
(ETF)
DLH Genel Müdürlü¤ü Türkiye Özel Sektör Havac›l›k ‹flletmeleri Derne¤i (TÖSH‹D) Türk Hava Kurumu
International Federation of Air Line Pilots' Associations (IFALPA) Uluslararas› Havayolu Pilot Birlikleri Federasyonu European Cockpit Association Avrupa Kokpit Birli¤i
(ECA)