Baflkan›n mesaj›
1
2 Eylül’de yap›lan referandumunun sonuçlar›n›n aç›klanmas›ndan sonra, ak›llarda kalan ve tart›fl›lan iki temel madde var; Anayasa Mahkemesi’nin ve HSYK’n›n yeniden yap›land›r›lmas›. AKP’nin anayasa de¤iflikli¤ini gündeme getirdi¤i andan itibaren de¤ifliklik yap›lmas›n› istedi¤i, yeterince destek bulamad›¤› için makyajlayarak halkoyuna sundu¤u, as›l amac›na hizmet eden iki de¤ifliklik konusuydu bunlar. Bu de¤iflikliklerin yans›malar›n› hep beraber yaflayarak görece¤iz. 30 y›l önce 12 Eylül Anayasas›na hay›r demifltim, onun devam› olarak 26 madde üzerinden yap›lan k›smi de¤iflikliklerle ilgili yap›lan 12 Eylül referandum oylamas›nda da yine HAYIR dedim. Biat kültürüyle donat›lm›fl, “Demokrasi bizim için amaç de¤il araçt›r,” diyen Baflbakan›n tek belirleyici oldu¤u AKP’yi söylemlerinde ve uygulamalar›nda samimi bulmad›¤›m için hay›r dedim. Sahip olduklar› ideoloji tüm itiraz, elefltiri ve protesto, benzeri demokratik tepkileri yasaklamaya dayanmaktad›r. Bu anlay›fl sahiplerinin kendilerinden olmayanlar› h›zla ötekilefltirilerek uzaklaflt›r›ld›klar›, onlarla hesaplaflt›klar› ve linç kültürüyle yok etmeye çabalad›klar›, geriye dönük 8 y›ll›k iktidar uygulamalar›na bak›ld›¤›nda kolayl›kla görülebilir. Tabii ki görmek isteyenler için! Her ne kadar a¤›zlar›ndan demokrasi, ça¤dafll›k, medeniyet, kardefllik ve bar›fl benzeri evrensel kavramlar eksik olmuyorsa da, sahip olduklar› ideolojinin tan›m› tüm bu kavramlarla temelden çeliflmektedir. Bu anlay›fl paralelinde 2010 y›l›na bakt›¤›m›zda, ülkemizin öncelikli olan sorunlar›n›n çözümüne ayr›lmas› gereken zaman›n, AKP iktidar›n›n kendi gelecek kayg›s›yla oluflturmufl oldu¤u gündem için harcand›¤›n› görebiliriz. AKP iktidar›n›n as›l amac›n› makyajlayarak önümüze sundu¤u 26 de¤ifliklik maddesi bunu kan›tlamaktad›r. Oysaki as›l sorun Anayasan›n tamam› esas al›narak, içerik, biçim ve anlay›fl olarak de¤ifltirilmesiydi. fiimdi ayn› iktidar›n tek lideri yeni anayasa de¤iflikli¤inden söz etmektedir. Bunu ne zaman yapacak? 2011 genel seçimlerinden sonra. Bu, tamam›yla takiye politikalar›na uygun düflen bir yaklafl›m tarz›d›r. Böylece önümüzdeki y›l yap›lacak genel seçimlerde, AKP ‘nin yeniden iktidar olmak için kullanaca¤› seçim argüman› belli olmufltur: Yeni bir anayasa de¤iflikli¤i için AKP’nin seçimi kazanmas› ve dolay›s›yla R.Tayyip Erdo¤an’›n yeniden Baflbakan olmas› gerekir. Tüm seçim söylemleri bu anlay›fl üzerine monte edilecektir. Takip edilecek yol haritas› ise flöyle oluflacakt›r: 2011 Haziran ay›nda yap›lacak seçimlere 8 ay var; bu 8 ay sadece seçim haz›rl›klar›na yönelik çal›flmalara ve seçim aldatmacalar›na dönük yat›r›m politikalar›yla geçecek. Bunun hemen arkas›ndan da yeni anayasa haz›rl›klar›, baflkanl›k sistemi tart›flmalar› gelecek. Böylece önümüzdeki 8 ayl›k dönemin de heba edilifline tan›kl›k edece¤iz. Pekiyi, ne ad›na? AKP’nin yeniden iktidar olmas›, genel baflkan›n yeniden baflbakanl›k koltu¤una oturmas› ad›na. Yolsuzluk, ars›zl›k, adam kay›rma, kadrolaflma nedeniyle yap›lan haks›zl›klar ve bunlar›n sorumlular›n›n sorgulanmamas›, kendilerine muhalif tüm unsurlar› susturmak için katledilen insan hak ve özgürlüklerinin hesab›n› vermemek ad›na. Bu ülke bir dönem IMF’den ald›¤› borçlarla, son krizde ise nereden geldi¤i belli olmayan s›cak paralarla ekonomik dengelerini kurmaya çal›fl›rken, bofla geçen zaman›n telafisinin olmad›¤› bilinirken, bir iktidar partisi kendisine verilen yetkiyi, bu kadar sorumsuzca kullanamaz ve parti ç›karlar›n› gözeterek ülkemize zarar verecek tutum ve davran›fllara giremez. Ülkesi yerine partisini, ülke yurttafl› yerine, parti yandafl›n› koyan ve insanlar›n ortak de¤erleri üzerinden iktidar olan siyasi anlay›fllar bar›fla hizmet edemez, bar›fl elçisi olamazlar. Adaletli olamaz, adalet da¤›tamazlar. AKP iktidar›nda örneklerini hemen her gün gördü¤ümüz gibi… “Biat kültürü demokrasi getirmez, benim de bu anlay›fla sahip iktidarla iflim olmaz,” dedim. Bu nedenle referandumda HAYIR oyu verdim. AT‹LAY AYÇ‹N Hava-‹fl Sendikas› Genel Baflkan›
Toplu ifl sözleflmesi
THY Teknik Müdürlük 1962’de Hava-‹fl sendikas›n› kuran bir iflyeridir. Sendika kuran bir iflyeri olarak kendi kurdu¤u sendikas›na yönelen bu tehdide karfl› da gerekeni yapm›flt›r; bundan sonra da yapacakt›r. Bu iflyerinde kazan›lm›fl sendikal haklara ve Hava-‹fl’e ba¤l›l›k gelene¤ini hiç bir giriflim ortadan kald›ramam›flt›r, bundan sonra da kald›ramayacakt›r.
THY Teknik A.fi.’de toplu ifl sözleflmesi görüflmeleri 15 Eylül’de bafllad›
THY Teknik A.fi.’de HAVA-‹fi’le yola devam…
20 ay sonra
Genel Sekreterimiz MUSTAFA YA⁄CI, THY Teknik A.fi.’de 20 ay› aflk›n bir süreyle engellenen ve 15 Eylül’de yeniden bafllayan toplu ifl sözleflmesi sürecini ele al›yor.
2
2
500’e yak›n üyemiz ad›na örgütlü bulundu¤umuz THY Teknik A.fi. iflyerinde, iflveren ve Hak-‹fl Konfederasyonu’na ba¤l› tafleron Çelik-‹fl sendikas› taraf›ndan iflkoluna ve sendikam›z›n yetkisine yap›lan itiraz ile 20 ayd›r engellenen 2. dönem toplu ifl sözleflmesi, 15 Eylül 2010 itibar›yla yeniden görüflmelerin bafllamas›yla yeni bir sürece girdi. Durum tek cümle ile flöyle özetlenebilir: Türkiye’de çal›flma hayat›nda örne¤i görülmemifl kapsaml› bir sald›r›, Hava-‹fl Sendikas›’n›n kurucu nüvesi olan Teknik’te baflar›ya ulaflamam›flt›r.
THY Teknik Müdürlük 1962’de Hava-‹fl sendikas›n› kuran bir iflyeridir. Sendika kuran bir iflyeri olarak kendi kurdu¤u sendikas›na yönelen bu tehdide karfl› da gerekeni yapm›flt›r; bundan sonra da yapacakt›r. Bu iflyerinde kazan›lm›fl sendikal haklara ve Hava-‹fl’e ba¤l›l›k gelene¤ini hiç bir giriflim ortadan kald›ramam›flt›r, bundan sonra da kald›ramayacakt›r. Yaflanan süreç iyi alg›lanmal›d›r. 20 ayl›k sendikal hak gasb› basit bir hukuki süreç de¤ildir. Say›n Baflbakan›n Anayasa referandumunda a¤z›ndan kaç›rd›¤› “bitaraf olan, bertaraf olur” siyasi
Toplu ifl sözleflmesi yaklafl›m›n›n küçük boyutlu bir versiyonu son 3-4 y›ld›r Hava-‹fl Sendikas›’na karfl› iflletilmektedir. 2007 y›l›nda grev oylamas›nda sendikal haklar›n de¤eri ve haklar›n›n bilinci ile hareket eden THY A.O. ve THY Teknik A.fi. çal›flanlar›, iflverenlerce tezgâhlanan grev oylamas›nda greve “evet” diyerek düzenlenen ilk oyunu bozmufltu. Bunu hiçbir flekilde kabullenemeyen mevcut siyasi iktidar›n atad›¤› Ana Grup THY A.O. yönetimi, ba¤l› ortakl›k THY Teknik A.fi.’yi de yan›nda sürükleyerek hem THY A.O. hem de THY Teknik A.fi.’de 2009 y›l›nda bafllayacak yeni toplu ifl sözleflmelerine do¤ru yeni bir operasyon bafllatt›lar. 2009 toplu ifl sözleflmeleri ve 2009 y›l› Aral›k ay›nda yap›lacak Hava-‹fl Genel Kurulu birlikte ele al›nm›fl, planlar buna göre kurgulanm›fl, Hava‹fl’in 1989 y›l›nda oluflmufl ba¤›ms›z, demokrat, ça¤dafl, üyesine fleffaf olan ve onun hak ve ç›karlar›ndan ödün vermeyen sendikal anlay›fl›n›n tasfiye edilmesi süreci için dü¤meye bas›lm›flt›. Ancak bu oyunlar da bofla ç›kar›lm›flt›r. Hem yarg› cephesinde, hem de iflyerlerindeki örgütlülük cephesinde Hava-‹fl, tecrübesi, birikimi ve sezgileriyle tüm sald›r›lar› geri püskürtmüfl ve k›sa bir süre önce ülkemizde sendikal mücadelenin yerlerde süründü¤ü bir noktada THY A.O.’da çok önemli kazan›mlarla toplu ifl sözleflmesini anl›n›n ak›yla
sonuçland›rm›flt›r. THY Teknik A.fi.’de engellenen T‹S süreci 20 ay boyunca engellenen toplu ifl sözleflmesi sürecini k›saca hat›rlad›¤›m›zda; Yine son Anayasa referandumunda evet cephesinde yer almayan sivil toplum kurulufllar›na “konsomatris” diyecek kadar baya¤›laflan, mevcut siyasi iktidar›n bir uzant›s› gibi tav›r alan, iflçi s›n›f›ndan kopmufl HAK-‹fi Konfederasyonu’na ba¤l› Çelik-‹fl Sendikas› ve iflveren yetkilileri önce THY Teknik A.fi.’nin metal iflkolunda oldu¤u sav›yla iflkolu itiraz›nda bulundular. Ancak bilindi¤i gibi bir önceki toplu ifl sözleflme öncesinde bizzat iflveren iflkolu tespiti için Bakanl›¤a baflvurmufl ve Bakanl›k bu iflyerinin 21 Say›l› Hava Tafl›mac›l›¤› ‹flkolunda oldu¤unu tespit etmifl ve bu esnada hukuken hiçbir itiraz oluflmam›fl ve iflkolu kesinleflmiflti. Çelik-‹fl Sendikas›’n›n sürece dâhil olmas› sadece görüntünün iflverenin d›fl›nda da itiraz var izlenimini vermek için düflünülmüfl bir aldatmaca oldu¤u aç›kça ortadayd›. ‹flveren bu giriflimindeki amac›n›n THY A.O. ve THY Teknik A.fi.’de efl zamanl› olarak ilerleyen toplu ifl sözleflme süreçlerini ay›rmak oldu¤unu söylese de, flu anda Yarg›tay tersi yönde karar al›p Metal ‹flkolu tespitini onam›fl olsayd› Hava-
‹flveren bu giriflimindeki amac›n›n THY A.O. ve THY teknik A.fi.’de efl zamanl› olarak ilerleyen toplu ifl sözleflme süreçlerini ay›rmak oldu¤unu söylese de, flu anda Yarg›tay tersi yönde Metal ‹flkolu tespitini onam›fl olsayd› Hava-‹fl Sendikas› Teknik A.fi.’de tasfiye edilmifl olacakt›.
3
Toplu ifl sözleflmesi ‹fl Sendikas› Teknik A.fi.’de tasfiye edilmifl olacakt›. THY Teknik A.fi ‘de Yarg›tay ilam› yay›nland›ktan sonra hukuken bu karar› ortadan kald›rmak mümkün olmayacakt›. Bu sürecin nas›l tehlikeli bir noktadan döndürüldü¤ünü tüm üyelerimiz iyi alg›lamal›d›r. ‹flkolu itiraz› Hava-‹fl’in zaferi ile tamamland›ktan sonra, bu kez yetki tespiti süreci esnas›nda iflveren ikinci kez itiraz ifllemi bafllatt› ve bu itiraz ile sözleflmenin bafllang›c› yaklafl›k 8 ay daha ötelenmifl oldu.
‹Y‹LEfiT‹R‹LMES‹, • PAZAR MESA‹S‹NDEN KES‹NT‹LER‹N‹N EN AZA ‹ND‹R‹LMES‹, • ONAYLAYICI PERSONEL TAZM‹NATININ DAHA NET HALE GET‹R‹LMES‹, • YEN‹ B‹R HAK OLARAK KIDEML‹ PERSONEL TAZM‹NATI ÖDENMES‹,
fiimdi toplu sözleflme s›ras› THY Teknik A.fi.’de 15 Eylül 2010 tarihi itibar› ile bafllayan 60 günlük toplu ifl sözleflme görüflme süreci dergimiz yay›na haz›rland›¤› esnada dört oturum gerçekleflmifl oldu. Sendikam›z ile iflveren aras›nda yap›lan görüflmelerle ilgili süreci http://www.havais.org.tr/?islem=tis_ tutanak web adresinden sendikam›z›n ve iflverenin teklifleri yine http://www.havais.org.tr web adresinden ayr›nt›l› olarak izlenebilmektedir. Sendikam›z 2. dönem T‹S süreci ile ilgili taleplerini belirlerken; Dönemsel özelliklerinin do¤ru tespiti ile net gerekçelerle haz›rlanm›fl ve üye ço¤unlu¤unun üzerinde birleflti¤i talepleri savunmaktad›r. Toplu ifl sözleflmesinin ücret, sosyal haklar ve çal›flma koflullar›n›n iyilefltirilmesi ayaklar›n›n tümünü ayn› önemde görmekte ve bu unsurlar› hep birlikte de¤erlendirmektedir. Bu aç›dan haz›rlanan talepler bu üç konuda öncelikli olanlardan seçilmifltir. fiirketin mali performans› hem ifl yükündeki art›fllara hem de çal›flanlar›n verimlili¤ine iliflkin ölçütleri de¤erlendirilmekte, temel olarak en az ücrette insanca yaflam koflullar›n›n sa¤lanmas› ve bu temel üzerinde reel ücret kay›plar›n› önleyecek ve refah pay› sa¤layacak bir ücret art›fl› talep edilmektedir. 31.2.2008 tarihindeki ücretlere ifl tazminatlar›nda 1 y›l için %17 ve 100 TL seyyanen, k›dem ücretlere %6 ve seyyanen 200 TL zam talep edilmifltir. Ücrete ba¤l› yan haklarda ise;
• ‹fi GÜVENCES‹, • KIDEML‹L‹K ‹LE ‹LG‹L‹ SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ, • YILLIK VE MAZERET ‹Z‹NLER‹NDE Efi‹TL‹K, • TÜM ÇALIfiANLARA Efi‹T PAS B‹LET HAKKI, • GÜNÜN RAY‹ÇLER‹ ‹LE SOSYAL
• VARD‹YA PR‹MLER‹N‹N
4
fleklinde temel önerilerimiz bulunmaktad›r. Sosyal haklar ve idari özlük haklar› ile ilgili olarak ise;
YARDIMLAR, • D‹L TAZM‹NATI ‹LE ‹LG‹L‹ KISITLAMALARIN AZALTILMASI, • L‹SANS KAYBI S‹GORTASI konular›nda yeni talepler düzenlemifltir. Sendikam›z›n bu taleplerinin hayat geçirilmesi üyelerimizin birlikle ve birlikte verece¤i emek mücadelesinin niteli¤i ile yak›ndan ilgilidir. Hava-‹fl Sendikas› bilgi birikimi ve mücadele azmiyle masada bu talepleri en iyi flekilde savunmaya haz›rd›r. Ancak bilinmelidir ki bu süreç zorluklarla ve engellerle doludur. Üretim içindeki insan faktörünü temsil eden iflçiler sürece kat›lmaz ve tav›r koymazlar ise kazan›mlar›n hayat bulmas› zor olmaktad›r. THY Teknik A.fi. iflçileri sendikam›z›n verdi¤i mücadelelerde hep ön safta yer alm›fl unsurlar› olarak
Kazand›r›yoruz, pay›m›z› istiyoruz Toplu ifl sözleflmesi masas›nda iflverenlerin öne sürdükleri argümanlar›n aksine THY Teknik A.fi. finansal aç›dan son derece sa¤l›kl› bir flirkettir. 2007-2009 y›llar› aras›nda THY A.O.’nun sürekli büyüyen filosu ve her geçen gün artan THY A.O. d›fl›ndaki havayolu flirketlerinin bak›m ihitiyaçlar› ve bu genel büyüme içinde personel verimlili¤inde görülen sürekli art›fl, flirketin mali verilerinin giderek iyileflmesini ve güçlenmesini sa¤lamaktad›r. Finansal veriler THY Teknik A.fi.’nin 2009 y›l›nda baflar›l› bir dönemi geride b›raktm›fl oldu¤unu aç›kça ortaya koyuyor. SPK esasl› mali tablolara göre THY Teknik A.fi. 2009 y›l›nda 59,75 milyon TL net dönem kâr› elde etmifltir. 2008 y›l›na göre aktif toplam› %20,25 artarken, net sat›fllar da %14,77 oran›nda artm›flt›r. Faaliyet kâr marj› %10,33, net kâr marj› ise %8,53 oran›nda gerçekleflmifltir. fiirket güçlü bilanço yap›s›n› 2009 y›l›nda da korunmufl olup, flirket varl›klar› %81,25 oran›nda özkaynaklarla finanse edilmifltir. Sat›fllar Kârl›l›k Oranlar›
2009
2008
Brüt kâr marj› %
13.54
8.15
Esas faaliyet kâr (EBIT) marj› %
6.31
1.77
Dönem kâr marj› %
7.34
4.55
Net kâr marj› %
5.53
3.30
22.36
18.11
Favök (EBITDA) kâr marj› %
Bu olumlu tablonun temel belirleyeni personel verimlili¤indeki art›flt›r. Elbette THY Teknik A.fi. çal›flanlar› da kendi ürünleri olan bu baflar›dan paylar›na düfleni istemektedirler.
5
Toplu ifl sözleflmesi
THY Teknik A.fi. iflçileri sendikam›z›n verdi¤i mücadelelerde hep ön safta yer alm›fl unsurlar› olarak bu süreci kazan›mlara çevirecektir. Buna olan inanc›m›z tamd›r.
6
bu süreci kazan›mlara çevirecektir. Buna olan inanc›m›z tamd›r. TEKN‹K A.fi., THY ile büyümekte ve Ortado¤u’nun en önemli Uçak Bak›m Merkezi (MRO) konumuna yükselmektedir. THY Teknik A.fi. flirket tan›t›mlar›nda faaliyetleri flöyle tan›mlanmaktad›r. “‹stanbul Atatürk Havaliman›’nda konumlanm›fl bulunan Türk Hava Yollar› Teknik (THY Teknik), bulundu¤u bölgede öncü bir Uçak Bak›m ve Onar›m Merkezi’dir. EASA, JAA, FAA ve SHGM taraf›ndan bak›m hizmeti verme onay›na sahip olan THY Teknik, uçak büyük bak›m›ndan Motor, APU ve ‹nifl Tak›mlar›na kadar çok say›da komponent atölyeleri ile bak›m-onar›m hizmetleri vermektedir. “Bölgesinde, bak›m-onar›m hizmetlerinin bir arada verildi¤i en büyük kurulufl olan, 4000’den fazla Boeing ve Airbus uçak komponentine sertifikal› hizmet veren THY Teknik, müflterilerine Atatürk Havaliman›’ndaki merkezinde A’dan Z’ye bak›m hizmetleri sa¤lamaktad›r. “THY Teknik, 2 büyük hangar› (1. Hangar 2 genifl 3 dar gövdeli, 2. Hangar 3 genifl 4 dar gövdeli uçak kapasitesinde), 1 VIP ve hafif uçaklar hangar› ile ifl ortaklar›na, hava yollar›na ve finans kurulufllar›na müflteri odakl› bak›m hizmeti vermektedir. “Türkiye’nin ilk sivil havac›l›k kuruluflu olan Türk Hava Yollar›’n›n 75 y›ll›k deneyimi ve 3.000’den fazla nitelikli çal›flan›yla THY Teknik, müflterilerine entegre bir bak›m ve onar›m merkezi olman›n avantajlar›n› sunmaktad›r.” Verilen hizmetler ise özet olarak afla¤›daki flekliyle tan›mlanmaktad›r. “Uçak Boya Hizmetleri “Hat Bak›m Hizmetleri “THY Hat Bak›m Hizmetleri Hakk›nda: “Uçak üzerinde herhangi bir teknik problem ç›kmad›¤› sürece, hat bak›m hizmetlerinin dakikli¤i pek fazla hissedilmez. Bunu ancak, uça¤›n aktarma kontrolü (Transit Check) s›ras›nda tespit edilen ar›zan›n, uça¤›n kalk›fl süresine kadar giderilmesi gerekti¤inde anlayabiliriz. “Uçak imalatç›lar› olan Boeing, Airbus ve Avro, uçaklar›n teknik
yönden zaman›nda uçufla verilebilmeleri de¤erlendirmesi neticesinde, THY'ye baflar› ödülü vermifllerdir.THY, Hat Bak›m Hizmetleri ile ulaflt›¤› bu de¤erler ile, Avrupa Hava Yollar› Birli¤i (AEA) üyesi havayollar› içinde en iyi de¤ere sahip olanlar aras›ndad›r. IATP (International Airlines Technical Pool) ve ELMO (European Line Maintenance Organisation) üyesi de olan THY Hat Bak›m faaliyetleri, di¤er hava yollar› ile iflbirli¤i içinde olup, 30'dan fazla operatöre hat bak›m deste¤i vermektedir. “JAR-145 ve FAR-145 sahibi yetkili bak›m merkezi olarak, THY'da görev alan tüm teknisyenlerimiz tamamen sertifikal›d›r. Kabiniçi Bak›m Hizmetleri “Kabiniçi bak›m müdürlü¤ü, temel olarak THY filosundaki uçaklar ile anlaflmal› müflteri uçaklar›n›n planl› revizyon bak›mlar›ndaki tüm kabiniçi modifikasyon, s›n›rl› imalat, sökümtak›m, yenileme (refurbishment) ve belli komponentler baz›nda overhaul ifllemleri ile kabiniçi ar›za ve hat bak›mlar›ndan sorumludur. Bünyesinde,afla¤›da tan›mlar› verilen, kabiniçi revizyon bak›m ve dekoratif kaplama atölyesi, kabin tekstil atölyesi, uçak koltuk atölyesi, kabiniçi hat bak›m ve mühendislik birimleri bulunmaktad›r. Periyodik / Büyük Bak›m Hizmetleri “Mühendislik, Üretim Planlama ve Kalite Güvence personeli taraf›ndan, günün 24 saati desteklenen Bak›m Kontrol Merkezi’miz, kalitenin, ifl hayat›ndaki önemini bilerek, uçak bak›mlar› konusunda dünya standartlar›nda ifl, zaman›nda teslim ve geliflmifl teknolojiyi sunmaktad›r. Bak›m Kontrol Merkezimizin amac›, bak›m operasyonlar›n› takip etmek ve planlama d›fl› flartlar ortaya ç›kt›¤›nda, operasyonun nas›l sorunsuz devam edece¤ine zaman›nda karar vermektir. “THY, havac›l›k sektöründeki büyük/periyodik bak›mda 68 y›ll›k pratik tecrübesi ile bak›m, tamir, kontrol ve modifikasyon ifllemleri için, FAA ve JAA taraf›ndan onaylanm›fl bir bak›m merkezidir. THY, Uçak Periyodik/Büyük Bak›m, her bir uçak
Toplu ifl sözleflmesi ve müflteri için JAA ,EASA ve FAA kurallar›na uygun, kaliteli bak›m hizmeti vermektedir. JAR-145-147, EASA-145-147 ve FAR-145-147 yetkili bak›m merkezimizde çal›flan tüm teknisyenlerimiz gerekli sertifikalara sahiptir. Genifl ve dar gövdeli uçaklar›n›z için dizayn edilmifl iki adet büyük bak›m hangar›m›zda, yüksek kalite stardartlar›nda güvenilir uçak bak›m hizmeti verilmektedir. “Filomuzda bulanan tüm uçaklar›n ve çeflitli müflteri uçaklar›n›n bütün bak›mlar›n› (D ve S bak›m› dahil) uzun y›llard›r gerçeklefltirmekteyiz. Hedefimiz, koflulsuz müflteri memnuniyeti olup, uçaklar›n bak›m amaçl› yerde kalma sürelerini ve
bak›m maliyetlerini minimize ederek, müflteri gelirlerini art›rmakt›r. THY, müflteri iste¤i üzerine, afla¤›da belirtilen özel hizmetleri de sunmaktad›r: “- Modifikasyonlar, örne¤in ‘cockpit door’, ‘elevator’, ‘fuel flow switch modification’ “- Aviyonik modifikasyonlar›n gelifltirilmesi ve sertifikasyonu örne¤in “TCAS”, “EGPWS” “- Yap›sal modifikasyonlar ; örne¤in ‘SSIP’, ‘CPCP’ “- Kabiniçi bak›m; örne¤in dekorasyon, konfigurasyon de¤iflikli¤i “- Özel ekipmanlar ile uçak ve motor y›kama. “- Teslim-geri teslim ve ‘bridging
check’ “- Uçakta mevcut boyan›n tamamen sökülerek (z›mpara veya kimyasal kaz›ma ile) tam donan›ml› boya k›sm›nda uça¤›n (genifl gövdeli uçaklar dahil) yeniden boyanmas›. “- Uçak bak›m hizmetlerimiz afla¤›da belirtilen uçak tiplerini kapsamaktad›r: “- AIRBUS MODEL: A310-200 & 300, A300 B2 / B4 / C4 / F4, A300600, A319/320/321, A330*, A340-300 “- BOEING MODEL: B707*, B727, B737-300 / 400 / 500 , B737-600 / 700 / 800, B767-300ER* “- BRITISH AEROSPACE MODEL: RJ70, RJ100, BAE 146* “- GULFSTREAM MODEL: GIV.”
Üst kuruluflumuz ITF’in web sitesinde THY Teknik A.fi.’de toplu ifl sözleflmesi sürecinin bafllamak üzere oldu¤u haberi yer ald› ve bu haber yedi dile çevrildi. ITF’in Avrupa kolu olan ETF geçen y›l konuyu hem Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu’na hem de Uluslararas› Çal›flma Örgütü ‹LO’ya tafl›m›flt›.
7
‹flyerlerinden
Pratt & Whitney THY Teknik Uçak Motoru Bak›m Merkezi Ltd.
TEC’de ilk toplu ifl sözleflmesine do¤ru... Dergimizin yay›na haz›rland›¤› s›rada Bakanl›ktan yetkimizi onaylayan yaz› sendikam›za ulaflt›.
8
HY Teknik A.fi.’nin, Amerikal› dev United Technologies grubuna ait flirketlerden biri olan Pratt & Whitney ile ortakl›k oluflturarak kurdu¤u Pratt & Whitney THY Teknik Uçak Motoru Bak›m Merkezi Ltd. (TEC) flirketinde sendikam›z 27.10.2009 tarihinde yetki belgesi verilmesi talebi ile Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤›’na
T
‹flyerlerinden baflvuruda bulundu. Daha çok THY Teknik A.fi. Makine ve Motor Atölyesinde çal›flan personelin bu firmaya devri ile çal›flmalar›na bafllayan firmayla ilgili olarak sendikam›z hem geçifl döneminde hem de daha sonra çal›flanlar›n özlük haklar›n›n korunmas›yla ilgili çal›flmalar› aktif olarak yürüttü. Sendikam›z yaklafl›k olarak 200’e yak›n iflçinin çal›flt›¤› bu firmada üye say›s› olarak gerekli ço¤unlu¤u sa¤lam›fl oldu¤u halde, iflveren iflkolu tespiti istemifl, bu nedenle yetki tespiti ifllemi Bakanl›kça ‹flkolu tespiti kesinleflinceye kadar ask›ya al›nm›flt›. Bakanl›k ‹flkolu tespiti ile ilgili ifllemini tamamlam›fl ve 15.02.2010 tarih 2010/7 say›l› karar› ile bu iflyerinin iflkolu tespitini 21 Say›l› Hava Tafl›mac›l›¤› ‹flkolu olarak tescil etmifl ve bu karar›n› Resmi Gazete’de yay›nlam›flt›. Ancak ilgili iflyeri iflvereni Bakanl›¤›n yapt›¤› bu tespit ve tescile de itiraz etti. Kartal 1. ‹fl Mahkemesi’nde görülen davada Mahkeme Bilirkifli Raporunda da iflyerinin 21 say›l› Hava Tafl›mac›l›¤› iflkolunda oldu¤u fleklindeki tespitine dayanarak iflverenin itiraz›n› reddetti. Bilindi¤i gibi mahkemenin bu karar› hukuki sürecin sona erdi¤i anlam›na gelmiyordu. Ancak taraflar›n temyiz haklar›n› kullanmamalar› sonucunda süreç gereksiz yere biraz daha uzamad› ve karar kesinleflmifl oldu. Dergimizin yay›na haz›rland›¤› s›rada Bakanl›ktan yetkimizi onaylayan yaz› sendikam›za ulaflt›. Sendikam›z›n ilk kez toplu ifl sözleflmesi imzalayaca¤› bu flirket Sabiha Gökçen Uluslararas› Havaliman›’nda ‹SG Yer Hizmetleri A.fi. iflyerinde yürüttü¤ümüz örgütlülükten sonra ikinci önemli yeni örgütlülü¤ümüz olacakt›r. THY Teknik A.fi. web sayfas›nda bu flirket afla¤›daki gibi tan›mlanmaktad›r: “Türk Hava Yollar› Teknik (THY Teknik), CFM56® ve V2500 tipi uçak motorlar›na bak›m, tamir ve revizyon hizmeti vermek üzere, orta¤› Pratt & Whitney ile, 2010 y›l›nda ‹stanbul ’da, yüksek teknolojiye sahip, çevre dostu bir motor bak›m merkezini hizmete
açt›. “Pratt & Whitney THY Teknik Uçak Motoru Bak›m Merkezi Ltd., k›sa ismi ile ‘Türk Motor Merkezi’, baflta Türkiye ve yak›n bölgesi olmak üzere tüm küresel müflterilere motor bak›m, tamir ve revizyon hizmeti sunacakt›r. Merkez, yaklafl›k 25.000 m2 alan üzerinde, ‹stanbul Anadolu Yakas›’nda Sabiha Gökçen Uluslararas› Havaliman›’nda kuruldu. Tesis tam kapasiteye ulaflt›¤›nda y›lda 200 den fazla motor bak›m›n›n yap›lmas› planlanmaktad›r. “Tesisin nitelikli iflgücü büyük oranda THY Teknik’in tecrübeli personelinden oluflmaktad›r. Türk Motor Merkezi, CFM56–3, –5B, –5C ve –7B ile V2500–A5 motor tiplerine bak›m hizmeti sunmaktad›r. Merkezin genifl tamir kabiliyeti, motor bak›m maliyeti ve bak›m süresini (TAT) düflürmeye yard›mc› olacakt›r. United Technologies Grubu’nun ACE (Achieving Competitive Excellence – Mükemmeliyetçi Rekabete Ulaflma) modelinin bu merkezde uygulanmas› THY Teknik’in uzun y›llara dayanan motor bak›m tecrübesi ile birleflti¤inde operasyonel mükemmellik yaklafl›m› sayesinde koflulsuz müflteri memnuniyetine yönelik baflar›n›n ve kalitenin garantisi olacakt›r. “Merkez, Birleflik Devletler Green Building Council’in LEED® (Leadership in Energy and Environmental Design – Enerji ve Çevre Dostu Tasar›mda Liderlik) derecelendirme sisteminin ‘Alt›n’ standartlar›n› karfl›layacak flekilde tasarlanm›flt›r. ‹lerleyen safhalarda ‘Platinyum’ standartlar›n› da karfl›layacak revizyonlar planlanmaktad›r. Tesisin, enerji ihtiyac› yenilenebilir enerji kaynaklar›ndan elde edilecektir. Standart tasar›mlar ile k›yasland›¤›nda tesisteki su kullan›m› %40 oran›nda daha az gerçekleflecektir. “Pratt & Whitney THY Teknik Uçak Motoru Bak›m Merkezi Ltd., k›sa ismi ile ‘Türk Motor Merkezi’, 10 Ekim 2008 itibar› ile tescil edilerek tüzel kiflili¤ini kazanm›flt›r. Ayn› tarihte flirketin Genel Müdürü olarak Daniel Tennant atanm›flt›r. Merkez, 2010 y›l› Ocak ay› içerisinde ilk motoru tesise alarak faaliyetlerine bafllam›flt›r.”
Sendikam›z›n ilk kez toplu ifl sözleflmesi imzalayaca¤› bu flirket Sabiha Gökçen Uluslararas› Havaliman›nda ‹SG Yer Hizmetleri A.fi. iflyerinde yürüttü¤ümüz örgütlülükten sonra ikinci önemli yeni örgütlülü¤ümüz olacakt›r.
9
Hukuk
Sendikam›z›n Hukuk Müflaviri Abdi Pesok’la ,THY A.O.’daki 22. dönem toplu ifl sözleflmesinde yer alan 8. Maddeyi konufltuk:
“8. Maddeye yöneltilen elefltirilerin hiçbir dayana¤› yoktur” H
ava-‹fl: Bu görüflmemizde THY A.O. iflvereni ile sendikam›z aras›nda imzalanan 22. Dönem toplu ifl sözleflmesinin 8. Maddesini ele almak istiyoruz. Dilerseniz ilk olarak bu maddenin içeri¤i üzerinde dural›m. Abdi Pesok: Hukukçu gözüyle
10
bakt›¤›mda, 8. Maddenin Hava-‹fl Sendikas›n›n üyeleri aç›s›ndan çok önemli bir kazan›m oldu¤unu görüyorum. 8. Maddenin bafll›¤› biliyorsunuz, “Sendika Üyeli¤inin Güvencesi”dir. Elbette, bu konu yasalarca teminat alt›na al›nm›flt›r. 2821 say›l› Sendikalar
Yasas›’n›n 31. Maddesi, sendika üyeli¤ini güvence alt›na al›r. Bunun uygulamadaki yans›mas›, “sendikal tazminat” ad›n› verdi¤imiz tazminatt›r. Sendikal tazminat iflçinin en az bir y›ll›k ücreti tutar›nda olan tazminatt›r. Ancak bu, yol gösterici nitelikte bir maddedir. Yani gerçek
Hukuk
Yönetmeliklere yap›lan at›flar›n istismar edildi¤i alanlardan biri tayinler konusudur. fiimdi, iflveren, “Ben yönetmelikte yer alan yetkiyi kullan›yorum. Toplu ifl sözleflmesinde yönetmeli¤e at›f var. Dolay›s›yla istedi¤im çal›flan›, istedi¤im yere tayin edebilirim. Yeter ki ücretini düflürmeyeyim, yeter ki unvan›n› düflürmüfl olmayay›m,” diyordu.
anlamda ifl güvencesi sa¤lamaz. ‹fl güvencesine ayk›r› hareket eden iflverene yönelik bir tür cezai flart niteli¤indedir. Cezai flart›, di¤er bir deyiflle sendikal tazminat› göze alan, kabullenen iflveren, iflçiyi, haks›z bir flekilde, kötüniyetli bir flekilde iflten ç›kartabilmektedir. Bizim mevzuat›m›za göre, genel olarak, “iflin sevk ve idaresi iflverene aittir” esas› çerçevesinde, iflverenin iflçileri bir ifl yerinden bir baflka iflyerine tayin yetkisi vard›r. Bu yetkinin s›n›r›, iflçinin ifl flartlar›nda tek tarafl› de¤ifliklik ve zorlaflt›rma olmas›d›r. Yani bir iflveren bir iflyerinde çal›flan iflçiyi, herhangi bir ek zorluk do¤urmamak kayd›yla, kazan›lm›fl haklar›n› ortadan kald›rmamak kayd›yla di¤er bir iflyerine nakledebilir. Yasan›n genel prensibi budur. ‹stisnas›, dedi¤im gibi, ifl flartlar›n›n tek tarafl› de¤ifltirilmesi ve zorlaflt›r›lmas›d›r. Hava-‹fl: ‹fl flartlar›n›n zorlaflt›r›lmas›n› biraz daha açabilir misiniz? Abdi Pesok: Bak›n, her tayin, ifl flartlar›n›n zorlaflt›r›lmas› de¤ildir. Tayin edildi¤i ifl yerinde iflçinin belirgin bir biçimde daha fazla efor sarf etmesi gerekiyorsa veya istirahat imkan›n› azaltan bir sonuç do¤uruyorsa, ifl flartlar›n›n zorlaflt›r›lmas› söz konusu demektir. Ya da di¤er bir pencereden bakacak olursak, bu tayin sonucunda iflçinin ücretinde bir azalma olursa veya unvan›nda bir gerilemeye neden oluyorsa ifl flartlar›n›n tek tarafl› de¤ifltirilmesi ve zorlaflt›r›lmas› durumu ortaya ç›km›fl olur.
Bu konuda THY A.O.’da ba¤›tlanan toplu ifl sözleflmelerinde, y›llardan beri flirket yönetmeliklerine bir at›f var. Bizim görüflümüze göre, bu durum, daha önceleri olumsuz yönde kullan›lmamaktayd›. Yani iflveren yetkilileri, ifllerin daha rahat yürütülebilmesi için, sendikan›n iyi niyetle kabul etti¤i yönetmeliklere at›f hükmünü istismar etmezlerdi. Ama son y›llarda, yine bizim görüflümüze göre, durum böyle de¤il. Hava-‹fl: Bu söyledi¤iniz özellefltirmeyle birlikte flirketin kamu denetiminden ç›km›fl olmas›yla ba¤lant›l› m›? Abdi Pesok: Elbette ba¤lant›l›. Hem de do¤rudan ba¤lant›l›. Hava‹fl Sendikas› ve birçok sendika özellefltirmeye karfl› ç›karken bunlar›n yaflanaca¤›n› bildikleri için, üyelerini korumak amac›yla karfl› ç›k›yorlard›. Bunlar› y›llarca anlatmaya çal›flt›lar. Ama ne yaz›k ki ülkenin genel atmosferi içinde bu anlat›lanlar çok dikkat çekmedi. Hepimizin bildi¤i gibi, özellefltirmeye tabi olup da çal›flanlar›n›n bazen tamam›n›n, bazen de tamam›na yak›n ço¤unlu¤unun iflten ç›kart›lmad›¤› bir özellefltirme uygulamas› bulunmamaktad›r. Konumuza geri dönecek olursak; yönetmeliklere yap›lan at›flar›n istismar edildi¤i alanlardan biri az önce aç›klamaya çal›flt›¤›m gibi, tayinler konusudur. fiimdi, iflveren, “Ben yönetmelikte yer alan yetkiyi kullan›yorum. Toplu ifl sözleflmesinde yönetmeli¤e at›f var. Dolay›s›yla istedi¤im çal›flan›, istedi¤im yere tayin edebilirim. Yeter ki ücretini
11
Hukuk düflürmeyeyim, yeter ki unvan›n› düflürmüfl olmayay›m,” diyordu. Oysa, bizim görüflümüze göre, kendi iste¤i d›fl›nda hiç kimsenin çal›flt›¤› yerden baflka bir yere tayin edilmemesi esas olmal›d›r. ‹flte bu ihtilaf› ortadan kald›rmak için 22. dönem toplu ifl sözleflmesi öncesinde sendika yönetimi bir aray›fla girdi. Elbette, bu, sendika üyelerinden gelen talepler do¤rultusunda girilmifl bir aray›flt›.
Son toplu ifl sözleflmesinde, 8. Maddeye bir (B) bendi ilave edildi. Bu (B) bendine göre, özellikle de önümüzdeki günlerde TGS diye isimlendirilen flirkete ifl ve iflyeri devirlerinin olaca¤›, dolay›s›yla bu maddenin daha çok istismar edilece¤i öngörülerek –ki bu çok do¤ru bir öngörüydütedbirleri peflinen al›nmak istendi. Toplu ‹fl Sözleflmesine yap›lan bu ekleme, bu flekilde ve bu amaçla düzenlendi.
12
Sonuç olarak, “Sendika Üyeli¤inin Güvencesi” bafll›¤› alt›nda daha önceden düzenlenmifl olan ve sadece sendikal faaliyetlerden dolay› iflyeri de¤iflikli¤i veya iflten ç›karmalar›n müeyyidesi olarak, yasada düzenlenmifl olan konuyu tekrar eden maddemizi, genifllettik. Ne yap›ld›? Son toplu ifl sözleflmesinde, 8. Maddeye bir (B) bendi ilave edildi. Bu (B) bendine göre, özellikle de önümüzdeki günlerde TGS diye isimlendirilen flirkete ifl ve iflyeri devirlerinin olaca¤›, dolay›s›yla bu maddenin daha çok istismar edilece¤i öngörülerek –ki bu çok do¤ru bir öngörüydü- tedbirleri peflinen al›nmak istendi. Toplu ‹fl Sözleflmesine yap›lan bu ekleme, bu flekilde ve bu amaçla düzenlendi. Bu maddenin (B) bendinde özetle flu denmektedir: ‹flveren bir iflyerinin k›smen ya da tamamen kapat›lmas› halinde, o iflyerinde çal›flan iflçileri iflletmenin baflka bir iflyerinde istihdam etmekle mükelleftir. ‹flveren, bu düzenlemeyi kabul etti, ama bu, uzun mücadeleler, münakaflalar ve müzakerelerden sonra oldu. Sonuç olarak, flu anda 8. Maddenin hükmüne göre, bir iflyerinin k›smen ya da tamamen kapat›lmas›
halinde –bu TGS ile ba¤lant›l› olabilir ya da olmayabilir- iflveren, “Ben bu iflyerini k›smen veya tamamen kapad›m. Art›k bu iflyerindeki iflçilere ihtiyac›m yok. ‹flletmemin di¤er iflyerlerinde de ihtiyac›m yok. Bunlar› çal›flt›rm›yorum,” deme hakk›na yasal olarak sahip oldu¤u halde, toplu ifl sözleflmesinde getirdi¤imiz hüküm nedeniyle, art›k bunu diyemez duruma gelmifltir. Toplu ifl sözleflmesine neyi eklemifliz? Bu durumda, iflyeri k›smen veya tamamen kapansa da, ‹flletmenin di¤er iflyerlerinde ihtiyac› olmasa dahi, iflveren bu iflçiyi iflten ç›kartamaz, bu iflçiyi, iflletmenin baflka bir iflyerinde istihdam eder. Dikkat ederseniz “edebilir” denmiyor. Bunun alt›n› çizmek isterim. “Eder” dendi¤i için, iflveren bak›m›ndan ortada bir taahhüt vard›r ve bir zorunluluk vard›r. Hava-‹fl: Yani tart›flmaya aç›k bir durum söz konusu de¤il. Abdi Pesok: Evet, kesin olarak de¤ildir. Art›k bu konu tart›flma d›fl› kalm›flt›r. Hava-‹fl: 8. Maddenin kapsam› bir iflyerinin k›smen ya da tamamen kapat›lmas›ndan ibaret de¤il… Abdi Pesok: Do¤ru söylüyorsunuz. 8. Maddede yukar›da
Hukuk anlatt›¤›m hususlar›n da ötesine geçen bir baflka ad›m daha at›lm›flt›r. Bir iflyerinin k›smen ya da tamamen kapat›lmas›n›n d›fl›nda da, çal›flt›¤› iflyerinden baflka bir iflyerine tayin edilen iflçiye ilave bir seçimlik hak getirildi. Bu da (B) bendinin 2. Paragraf›nda yer almaktad›r. Yani özetlersek; iflveren iflyerini k›smen ya da tamamen kapatsa dahi, iflçiyi iflten ç›kartamayacak, iflletmenin baflka bir iflyerinde istihdam etmekle mükellef olacakt›r. Ben seni iflten ç›kar›yorum diyemeyecektir. ‹flçinin bu noktada seçimlik hakk› olacakt›r. ‹sterse, iflletmenin baflka bir iflyerinde çal›flmas›na devam edecektir. ‹sterse, iflverenin önerdi¤i bu istihdam› kabul etmiyor ise, iflveren, iflçiye ihbar ve k›dem tazminatlar›n› ve bu tazminatlar d›fl›nda, 6 ayl›k ücreti tutar›nda bir “ifl güvencesi tazminat›” ödemek zorunda. Elbette iflçinin bu hususu talep etmesi halinde. Ayn› fley, iflyeri k›smen ya da tamamen kapat›lmayan, ama çal›flt›¤› iflyerinden baflka bir ‹l/‹lçe iflyerine tayin edilen personel için de geçerlidir. Hava-‹fl: 6 ayl›k ücret hangi kriterler göz önünde bulundurularak belirlendi? Abdi Pesok: Bilindi¤i gibi, 4857 say›l› Yasa’da ve bizim toplu ifl sözleflmemizin de at›fta bulundu¤u hüküm uyar›nca, iflveren bir iflçiyi, ancak “geçerli sebep” var ise iflten ç›karabilir. Bizim iflsizlikle ilgili pratikte yaflad›¤›m›z durum bütün üyelerimizin malumu. 30 y›l baflar› ile çal›flm›fl arkadafllar›m›z›n ifline, “verimli olmad›¤› ve hizmetinden faydalan›lamad›¤›” gerekçesiyle son verilmektedir. Bu gerekçe, mant›kla ya da gerçekle iliflkisi olmayan bir gerekçedir. Mahkemeler ifle iade karar› verdi¤inde de iflveren bu iflçileri ifle geri almamaktad›r ve mahkemeler de iflvereni, iflçiye 4 ayla 8 ayl›k ücreti aras›nda de¤iflen bir ifl güvencesi tazminat› ödemeye mahkûm etmektedir. Uygulamada bu tazminat
“Bu düzenlemenin faydas› fludur. Belirtti¤imiz yeni düzenleme olmasayd›, öncelikle uyuflmazl›k halinde, davay› kazanma flans›n›z bu derecede yüksek de¤ildi…”
süresi, fiilen azami 6 aya indi. Önceleri 8 ay ya da 7 ayl›k ücreti tutar›nda tazminata hükmediliyordu. Ne var ki Yarg›tay bu konuda flöyle bir görüfl
oluflturdu: 8 ayl›k tazminat ancak çok özel durumlarda verilebilir. Bu nedenle 25 y›ll›k hizmeti olan ve mahkemenin kendisine 8 ayl›k tazminat ödenmesine karar verilmifl olan iflçilerin tazminat süresi Yarg›tay taraf›ndan 6 aya indirilerek Onand›. Bizim görüflümüz farkl›, ancak elbette geçerli olan Yarg›tay’›n görüflüdür. Bu, bugün için uygulanmakta olan bir görüfltür. Yar›n de¤iflebilir ama bugün için kesinleflmifl görüfl budur. 6 ayl›k ücret ödenmesine de Yarg›tay’›n bu görüflü ve uygulama göz önünde bulundurularak karar verildi. Taraflar bunun üzerinde uzlaflt›lar. Takdir edersiniz ki bu ödemenin sulhen, mahkemeye baflvurmaks›z›n ödenmesi ile mahkemeye gidilmesi aras›nda önemli bir fark vard›r. Mahkemelerin çok özel haller d›fl›nda verdikleri ‹fl Güvencesi Tazminat› Kararlar›, azami 6 ayd›r. 4 ya da 5 ay da olabilir. Toplu ‹fl Sözleflmesinin 8. Maddesindeki bu hüküm olmad›¤›nda, tayin edilen iflçiler ya tayin edildikleri yeni iflyerine gitmek zorunda kal›yorlard›, ya da yeni iflyerine gitmedikleri için, ihbar ve k›dem tazminatlar›n› bile alamadan ifl akitlerinin feshedildi¤ini görebiliyorlard›. Bu konuda birkaç örnek dava oldu ve iflçi arkadafllar›m›z›n aleyhine sonuçland›. Bütün bunlar›n bilgisi taht›nda, kimi üyelerimiz sendikaya flu istekle baflvurdular: “Biz bu flirkette bu kadar y›l çal›flt›k. Ben –sözgelimi- ‹zmir’de çal›fl›rken beni Elaz›¤’a tayin ettiler. Benim hiç ilgim olmayan bir yöre buras›. Ben oraya gitmesem ihbar ve k›dem tazminat›mdan da oluyorum. Gitsem orada hayat›m› idame ettirmem mümkün de¤il. Ben ifl güvencesi tazminat› bile istemiyorum ama en az›ndan ihbar ve k›dem tazminat›m› kurtar›n.” ‹flte sendika bu bilgilerden ve gelen taleplerden hareketle, bu yeni düzenlemeyi toplu ifl sözleflmesi masas›na getirdi. Hava-‹fl: fiunu bir kez daha belirtelim. Bu iflçinin istemesi, baflvurmas› halinde uygulamaya
13
Hukuk
8. Madde üyelerimiz aç›s›ndan ba¤lay›c› de¤ildir. Üyelerimiz isterlerse, ‘Benim 8. Maddeye göre hiçbir talebim yok. Bana yasalardaki haklar›m› verin,’ diyebilir. Nitekim maddenin sonunda buna aç›kl›k getiren bir düzenleme yap›ld›. Üyelerimiz 8. Madde ile ba¤l› de¤ildir ama bu maddeden faydalanmak istediklerinde, iflveren bu maddeyle ba¤l›d›r.
14
konulan bir prosedür. Öyle de¤il mi? Abdi Pesok: Kesinlikle öyle. Bu düzenlemenin faydalar› fludur. Öncelikle davay› kazanaca¤›n›z garanti de¤ildir. Hatta ihbar ve k›deminizi alamama riskiniz de var. Örnek davalarda bunlar› gördük. Kazansan›z bile tazminat uygulamada, çok özel haller d›fl›nda azami 6 ayl›k ücret kadar ‹fl Güvencesi Tazminat› olmaktad›r. Di¤er bir deyiflle 4 ayl›k ya da 5 ayl›k ücret karfl›l›¤› tazminata da hükmedebilir mahkeme. Üstelik ülkemizde hukuk süreci h›zl› ifllemiyor. Bir buçuk iki y›ll›k bir zaman geçecek, karar kesinleflinceye kadar. Bu süre boyunca iflçi arkadafl›m›z ihbar› ya da k›demi bile ödenmeden beklemek zorunda kalabilecektir. Üstelik sizin de söyledi¤iniz gibi, bu madde üyelerimiz aç›s›ndan ba¤lay›c› de¤ildir. Üyelerimiz isterlerse, “Benim 8. Maddeye göre hiçbir talebim yok. Bana yasalardaki haklar›m› verin,” diyebilir. Nitekim maddenin sonunda buna aç›kl›k getiren bir düzenleme yap›ld›. Üyelerimiz 8. Madde ile ba¤l› de¤ildir ama bu maddeden faydalanmak istediklerinde, iflveren bu maddeyle ba¤l›d›r. Arzu eden üyemiz 8. Maddenin getirdi¤i imkânlardan yararlan›r, arzu etmeyen üyemiz yararlanmaz. Ama bana sorarsan›z yararlanmalar› üyelerimizin ç›kar›nad›r. Benim samimi kanaatim bu yöndedir. Üyelerimiz, genellikle, dünya görüflü olan, dünyadaki ve Türkiye’deki geliflmeleri takip eden, okuyan insanlard›r. Menfaatlerinin nerede oldu¤unu gayet güzel bir biçimde de¤erlendirirler ve menfaatlerine uygun görmemeleri durumunda da 8. Maddeyi uygulamaya koymazlar. Hava-‹fl: Madde bu flekilde düzenlendi ve iflverene kabul ettirildi. Ama uygulamada kimi sorunlar ç›kt›. Bu sorunlar ve nas›l çözülebilecekleri üzerinde durabilir miyiz? Abdi Pesok: 8. Maddenin uygulamas› s›ras›nda, iflverenin
beyanlar›na göre, kendilerinden kaynaklanmayan nedenlerle baz› uyuflmazl›klar ç›kt›. Bu konuyu iflveren yetkilileri ile görüfltü¤ümüzde -hatta toplu ifl sözleflmesinin 18. Maddesi uyar›nca Uyuflmazl›klar› Çözüm Kurulu’nu bu 8. Maddenin uygulanmas›ndaki yanl›fll›kla ilgili toplant›ya da ça¤›rd›k, ama bu konuda bir çözüm sa¤lanamad›- ‹flveren yetkilileri bize, öne sürdü¤ümüz hususlar›n do¤ru oldu¤unu, bizimle ayn› görüflte olduklar›n›, ancak, buna ra¤men vergi dairelerinin baz› sorunlar ç›kard›¤›n›, kendilerinin sorumluluk alt›na girebileceklerini, sorumluluk alt›na girmek istemediklerini ve bu nedenle biraz zamana ihtiyaçlar› oldu¤unu söylediler. Çünkü, Bu çerçevede yap›lan Tazminat ödemesinin Gelir Vergisinden Muaf oldu¤una dair, sadece Damga Vergisine tabi oldu¤una dair Yarg›tay Karar› bulunmaktad›r. Birebir ayn› unsurlar› tafl›yan bir uyuflmazl›kta, Adana 3. ‹fl Mahkemesi taraf›ndan, ‹flçinin lehine verilen Karar, Y.9.H.D. 28.04.2009 tarihli karar› ile, do¤ru kabul edilmifltir. Baflta bu kararlar olmak üzere, iflveren yetkilileri dökümante edilmek suretiyle bilgilendirilmifltir. Bugünlerde ‹flveren yetkilileri ile yap›lan konuflmalara göre, çözüme yaklafl›lm›fl durumdad›r. Çözüm, bizim söyledi¤imiz do¤rultudad›r. Yak›nda bunun da olumlu ve müjdeli haberini alaca¤›m›z kan›s›nday›m. Hava-‹fl: 8. Maddeye yönelik dile getirilen elefltirileri ele alal›m. Bu elefltirileri de dile getirenlerden baz›lar›, sendika 8. Maddeyi geri çeksin türünden, hukuk tekni¤ine uygun olmayan fleyler de söylüyorlar. Oysa ne sendika ne de iflveren toplu ifl sözleflmesini tek yanl› olarak de¤ifltiremez. Dile getirilen elefltiriler flöyle: Bu son derece zararl› bir düzenlemedir; bir tür 4 C düzenlemesidir; iflverene çok genifl hareket alan› vermektedir; iflyerlerini tasfiye konusunda iflverenin elini
Hukuk güçlendirmektedir. Abdi Pesok: Bu elefltirilerin hiçbir dayana¤› yoktur. Gerçekleri yans›tmamaktad›rlar. Görüflmemizin bafl›nda konuyu mealen anlatt›m. fiimdi maddeyi kelime kelime okumak istiyorum. 8. maddenin B bendinin birinci paragraf›. Aynen flöyle diyor: “Sendika üyesi personelin; çal›flt›¤› ifl yerinin k›smen veya tamamen kapanmas› halinde veya ifl yerinin baflka bir iflverene devredilmesi halinde, iflveren, iflçiyi iflletmenin baflka iflyeri veya bölümlerinde istihdam eder.” Burada “eder” demektedir. “edebilir” dememektedir. Özellikle alt›n› çiziyorum. ‹flverene seçimlik hak vermemektedir. ‹flveren, istihdam etme taahhüdünde bulunmufltur. Kesin, ba¤lay›c› bir taahhüttür. ‹flveren aç›s›ndan zorunluluk vard›r. ‹stihdam
Madde aynen flöyle diyor: ‘Sendika üyesi personelin; çal›flt›¤› ifl yerinin k›smen veya tamamen kapanmas› halinde veya ifl yerinin baflka bir iflverene devredilmesi halinde, iflveren, iflçiyi iflletmenin baflka iflyeri veya bölümlerinde istihdam eder.’ Burada ‘eder’ demektedir. ‘edebilir’ dememektedir.
mecburiyeti vard›r. O söylenenlerin tam tersine, iflçiye istihdam güvencesi getiriyor bu madde ve yoruma ba¤l› bir istihdam güvencesi de¤il bu. ‹flveren iflçiyi bu çerçevede istihdam etmeye devam edecek. Buna mecbur. Hava-‹fl: Bizim bildi¤imiz kadar›yla böyle bir güçlü hüküm içeren baflka bir toplu ifl sözleflmesi de yok Türkiye’de. Elbette olup olmad›¤›n› siz çok daha iyi bilirsiniz. Abdi Pesok: Esta¤furullah! Kesin ‹stihdam güvencesi veren bir hüküm, ülkemizdeki hiçbir toplu ifl sözleflmesinde yok. Benim Hukuk müflaviri oldu¤um bir baflka sendikada –o da çok büyük bir camiaya hitap eden bir sendikad›rbuna benzer bir hüküm, sadece sendikac›lar, yani profesyonel sendika yöneticilerinin sendikadaki görevleri sona erdikten sonra, eski ifline bafllat›labilmeleri bak›m›ndan getirilmifl durumdad›r. Yani bu kifliler sendikac›l›k görevi bittikten sonra iflyerlerine dönme hakk›na sahipler. Bunu güvence alt›na alan bir düzenleme var sadece. Böyle bir düzenleme birkaç baflka sendikada daha olabilir. Ama onlar üyeler için de¤il, profesyonel sendikac›lar için getirilmifl güvencelerdir sadece. Bildi¤im kadar›yla, üyeler için, bu çerçevede istihdam güvencesi getiren, flimdilik, baflka bir örnek yoktur. Hava-‹fl: Konuyu genifl bir flekilde irdeledik, pekiyi, tüm bu ba¤lay›c› düzenlemelere ra¤men, bugüne kadar, zaman zaman, Yasa ve Toplu ‹fl Sözleflmesi hükümlerini yok kabul ederek ifllemler yapan, iflveren veya yetkilileri, Toplu ‹fl Sözleflmesinin 8. maddesinin B bendini ihlal etmek suretiyle, baz› üyelerimizin çal›flt›¤› iflyerinin k›sman veya tamamen kapat›laca¤›n› veya baflka bir iflverene devredece¤ini ileri sürerek üyelerimizi, “ ‹flletmenin baflka iflyeri veya bölümlerinde istihdam eder” hükmüne ayk›r› olarak iflten ç›kart›rsa ne olacak? Abdi Pesok: Hukukçu kimli¤imle ve yasalara sayg›l› ciddi bir yurttafl olarak aç›k Toplu ‹fl Sözleflmesi
hükmünün bu derece ihlalini ve istismar›n bu kadar›n› düflünemem. Toplu ‹fl Sözleflmesinin 8.maddesinin B bendi çok aç›kt›r. Yukar›da tam metnini söyledim. Lütfen tekrar tekrar okunsun. Bu madde yoruma aç›k de¤il, kesindir. Taraflar yukar›da belirtti¤im madde amac›n› uzun uzun konuflarak, mutab›k kalarak, bu maddeyi düzenlemifllerdir. ‹flveren yetkililerine aldat›larak imzalat›lm›fl veya zorla imzalat›lm›fl bir madde de¤ildir. Taraflar›n serbest iradeleriyle düzenlenmifl bir maddedir. Buna ra¤men iflveren yetkilileri, toplu ifl sözleflmesinin bu maddesinin geçerli olmad›¤›n› veya toplu ifl sözleflmesinin alt›ndaki imzan›n kendilerine ait olmad›¤›n› m›, ileri süreceklerdir. Tüm bu gerçeklere ra¤men, iflveren veya yetkileri 8. maddenin B bendindeki taahhütlerinin ve kabullerinin aksine hareket etmek suretiyle üyelerimizi iflten ç›kartacak olurlarsa, Türkiye Cumhuriyeti bir Hukuk Devleti oldu¤una göre, üyelerimiz ve üyelerimizin ba¤l› bulundu¤u sendika Hukuk çerçevesinde haklar›n› arayacaklard›r. Böyle bir durumun gerçekleflmesi, gerçekten vahim ve düflündürücü olur. Toplu ‹fl Sözleflmesini inkar anlam›na gelir, Hukuk tan›mazl›k olur. Üyeye, Toplu ‹fl Sözleflmesinin taraf› olan Sendikaya ve Hukuka sayg›s›zl›k olur. Böyle bir durumla karfl›laflmayaca¤›m›z› umar›m, ancak karfl›laflacak olur isek, çaresi yine Hukuktur, müeyyidesini yarg› belirler. Yarg› bu olay›n tuzu olur ve gereken cevab› verir, inanc›nday›m. Ancak, bizler de¤erlere k›ymet veren insanlar olarak olumsuzu düflünmeyelim derim. Taraflar›n hukuka ve alt›nda imzas› olan Toplu ‹fl Sözleflmesine uygun hareket edece¤ini düflünelim derim. Hava-‹fl: Aç›klamalar›n›z için çok teflekkür ederiz. Abdi Pesok: Umar›m görüflmemiz konunun daha iyi anlafl›lmas›na yard›mc› olur.
15
Ekonomi
Türkiye’ye yine h›zl› bir kaynak girifli var. Türkiye ekonomisi büyüyor ama büyürken de d›fl ticaret ve cari ifllemler a盤› da h›zla ve tehlikeli bir biçimde art›yor. Tempolu d›fl kaynak girifli cari a盤› finanse ediyor ama bu sürdürülebilir bir durum de¤ildir. Çünkü Türkiye’ye dönük yabanc› sermaye ak›mlar›n›n yüzde 87’si s›cak para özelli¤i tafl›maktad›r.
16
Türkiye ekonomisi bu y›l›n ilk yar›s›nda h›zl› büyüdü
Durum gerçekten de güllük gülistanl›k m›? konomik büyüme verisi y›l›n ilk çeyre¤inde oldu¤u gibi ikinci çeyre¤inde de iki haneli bir büyüme h›z›na ulaflt›. Sonuç hükümeti ve AKP-yanl›s› medyay› sevince bo¤du. Aman flimdi laf iflitmeyelim, Baflbakan’›n gazab›n› üzerimize çekmeyelim endiflesiyle di¤er medya gruplar› da koroya kat›ld›lar. Yine de arada çatlak sesler ç›karmaya cesaret edenler oldu. Tek tek kimi iktisatç›lar gazetelerdeki
E
köflelerinden Türkiye’nin 2008-2009 krizinden en fliddetli biçimde etkiyenmifl “yükselen piyasa ekonomisi” oldu¤unu hat›rlatt›lar. Türkiye gerçekten de 2008-2009 krizinden en fliddetle etkilenen geliflmekte olan ülkelerden biriydi. Krizin etkili oldu¤u Ekim 2008-Eylül 2009 aylar›nda Türkiye ekonomisi yüzde 7,8 oran›nda küçüldü. fiimdi de, benzer tempolu bir büyüme süreci bafllam›fl durumda. Bu h›zl›
Ekonomi
‹lk bak›flta Türkiye ekonomisinde ifller yolundaym›fl gibi görünüyor olsa da gerçekte durum çok farkl›d›r ve bu parlak büyüme oranlar›n›n ard›nda iki y›l öncesini and›ran çeflitli ve tehlikeli k›r›lganl›k ö¤eleri yatmaktad›r.
büyüme ile ulusal gelir kriz öncesi düzeyine yaklafl›lmaktad›r. Ama hâlâ bu düzeye bile ulaflabilmifl de¤ildir. Öncelikle bunun bir kenara kaydedilmesi gerekmektedir. Üstelik aradan geçen süre içinde ülke nüfusu artm›flt›r. Dolay›s›yla nereden nereye gelindi¤i hesaplan›rken mutlaka bu da göz önünde bulundurulmal›d›r. Bunu belirttikten sonra flu soruyu sormam›z gerekiyor: yaflanmakta olan büyüme sürecinin ana kaynaklar› nelerdir? Cevap aç›kt›r: daha önce oldu¤u gibi 2010’da da büyüme h›zl› d›fl kaynak giriflleriyle sa¤lanmaktad›r. Türkiye ekonomisi 1989 y›l›nda kambiyo kontrollerini kald›rd›ktan ve sermaye hareketlerini tamamen serbetlefltirdikten sonra h›zla d›fl sermaye hareketlerine ba¤›ml› bir ekonomi haline geldi. Bu ba¤›ml›l›k artt›kça Türkiye ekonomisi dünya sermaye hareketlerinin kaprislerinden daha fazla etkilenir oldu. Ekonomi programlar›nda sunucular›n, “Say›n seyirciler flimdi hep birlikte saat beflte aç›klanan olacak ABD bilmem ne verisini bekliyoruz,” türünden anonslar yapmalar›n›n nedeni de bu. Evet, Türkiye’ye yine h›zl› bir kaynak girifli var. Türkiye ekonomisi büyüyor ama büyürken de d›fl ticaret ve cari ifllemler a盤› da h›zla ve tehlikeli bir biçimde art›yor. Tempolu d›fl kaynak girifli cari a盤› finanse ediyor ama bu sürdürülebilir bir durum de¤ildir. Çünkü Türkiye’ye dönük yabanc› sermaye ak›mlar›n›n yüzde 87’si s›cak para özelli¤i
tafl›maktad›r. Ayn› zamanda d›fl borç stoku yeniden t›rmanmaya bafllam›flt›r. S›cak para borç yaratan nitelikte bir sermaye giriflidir. Bel ba¤lanabilecek bir kaynak kesinlikle de¤ildir. Türkiye 2007’de milli gelirinin yüzde 5,8’i oran›nda d›fl aç›k vermekteydi. Krizin on iki ay› içinde ülke ekonomisi yukar›da da belirtildi¤i gibi yüzde 7,8 oran›nda küçüldü. Krizi izleyen aylarda cari ifllem a盤› h›zla t›rmand› ve bu y›l içinde 2007 oran›na ulafl›laca¤› anlafl›lmaktad›r. D›fl dünyan›n Türkiye’ye “malî kural arac›l›¤›yla kemer s›kma” reçetesini önermesi iflte bu olgulara dayanmaktad›r. Dolay›s›yla ilk bak›flta Türkiye ekonomisinde ifller yolundaym›fl gibi görünüyor olsa da gerçekte durum çok farkl›d›r ve bu parlak büyüme oranlar›n›n ard›nda iki y›l öncesini and›ran çeflitli ve tehlikeli k›r›lganl›k ö¤eleri yatmaktad›r. Ama bütün bunlar hâlihaz›rdaki iktidar›n pek umurunda de¤ildir. Onlar›n as›l derdi olabildi¤ince uzun bir süreyle iktidarda kalmakt›r. Bu nedenle ufuklar› yerel seçimler, referandum, genel seçimler ve Cumhurbaflkanl›¤› seçimi gibi bir y›l› aflamayan takvimlerle s›n›rl›d›r. Baflbakan TL’nin afl›r›-de¤erlenmesini olumlu görmekte, dolay›s›yla s›cak para giriflini k›sa vadeli, miyobik bir yaklafl›mla memnuniyetle karfl›lamaktad›r.
17
KARfiI ATAK Kemal Ülker Hava-‹fl E¤itim Uzman›
Körfez havayollar›n›n önlenemeyen yükselifli
ivil havac›l›k sektörünün ortaya ç›kmas›ndan sonra sanayileflmifl, zengin Kuzey Amerika, Bat› Avrupa ve Avustralya her zaman için havayolu flirketlerinin en büyük, en güçlü olduklar› bölgeler oldular. 1970’li y›llarda Japon ekonomisinin yükselifli ile birlikte bu ülke de havac›l›¤›n önemli merkezlerinden biri haline geldi. Ancak son 10 y›ld›r son derece belirgin hale gelmifl olan ve giderek güçlenen bir e¤ilim, dünyan›n ekonomik görünümünü oldukça h›zl› bir biçimde de¤ifltiriyor. Güç merkezi Bat›’dan Do¤u’ya do¤ru kay›yor. Genel beklenti bu e¤ilimin önümüzdeki y›llarda da sürece¤i yönünde. Sanc›l› ve beraberinde birçok zorlu¤u getiren bir süreç bu ve yans›mas›n› sivil havac›l›k sektöründe de buluyor. Türk Hava Yollar›’n›n gösterdi¤i h›zl› büyüme hepimizin malumu. Bu büyümenin tam anlam›yla kavranabilmesi için yukar›da k›saca özetlenmeye çal›fl›lan genel tablo içine oturtulmas› gerekli. THY’nin h›zl› büyüme süreci bizlerin yak›ndan bildi¤imiz, bizzat içinde yaflad›¤›m›z bir süreç. Ama gündelik kofluflturma içinde birço¤umuzun pek de fark›na
S Son 10 y›ld›r son derece belirgin hale gelmifl olan ve giderek güçlenen bir e¤ilim, dünyan›n ekonomik görünümünü oldukça h›zl› bir biçimde de¤ifltiriyor. Güç merkezi Bat›’dan Do¤u’ya do¤ru kay›yor. Sanc›l› ve beraberinde birçok zorlu¤u getiren bir süreç bu ve yans›mas›n› sivil havac›l›k sektöründe de buluyor.
18
varamad›¤› baflka y›ld›z› h›zla parlayan havayollar› da var. Bunlar en özet ifadesiyle Körfez havayolu flirketleri. Adl› ad›nca söylemek gerekirse, Dubai’nin Emirates’i ve Katar Havayollar› ile Abu Dabi’nin Etihad’›. Sektör uzmanlar› bu üç havayolu flirketinin önümüzdeki on y›l içinde toplam 200 milyon yolcu tafl›r hale geleceklerini öngörüyorlar. Bu rakam geçen y›lki tafl›m›fl olduklar› yolcu say›s›n›n tam dört kat›! Benzer bir muazzam büyüme de bu ülkelerin havaalanlar›nda yaflan›yor. 2015 y›l›na gelindi¤inde Dubai, Doha ve Abu Dabi havaalanlar›n› kullanan yolcu say›s›n›n Mekan de¤iflikli¤i Körfez’deki ana üslerin yolcu kapasitesi (m) Abu Dabi Doha Dubai
Tahmin
Kaynaklar: Air Transport Intelligence, havayollar›n›n tahminleri
Gel uç bizimle Havayollar› taraf›ndan tafl›nan yolcu say›s› (m)
Emirates
Katar
Etihad Kaynaklar: Air Transport Intelligence, havayollar›n›n tahminleri
*Tahmin
y›lda toplam 190 milyon yolcuya ulaflmas› bekleniyor. Dubai’nin yeni befl pistli mega havaalan›n›n inflaat› bitti¤i zaman bu kapasiteye 70 milyon yolcu daha eklenecek. Bu durumda Körfez’in havaalanlar›n›n hizmet verdi¤i yolcu say›s› sanayileflmifl ülkelerin en büyük befl havaalan›n›n (Heathrow, JFK, Narita, Çangi ve Frankfurt) geçen y›lki toplam yolcu say›s›ndan daha fazla olacak. Oysa bu ülkelerin örne¤in bizim ülkemizden farkl› olarak toplam nüfuslar› 4 milyondan az. Bu insanlar›n önemli bir bölümü de göçmenlerden olufluyor. Dolay›s›yla havayollar›n›n ve havaalanlar›n›n gösterdi¤i h›zl› büyümeyi besleyecek bir iç dinami¤e sahip de¤iller. Büyümelerinin temel kayna¤›n› dünyan›n geri kalan›ndan kendilerine çektikleri yolcular oluflturuyor. Pekiyi ama bu yolcular bundan sonra da bu ülkelerin havayollar›n› kullanmaya devam edecekler mi? Co¤rafik konumlar›, teknolojik geliflme, Körfez havayollar›n›n uygulad›klar› stratejiler ve genel ekonomik güç ekseninin Do¤u’ya do¤ru kay›yor olmas› bu soruya “çok büyük olas›l›kla evet” diye cevap vermeyi gerektiriyor. Körfez ülkeleri co¤rafi konum ba¤lamda bir dü¤üm noktas› oluflturuyorlar. 1990’larda kullan›ma giren uzun menzilli uçaklarla buradan dünya üzerindeki her flehre do¤rudan ulaflmak mümkün. Ayr›ca daha önce havac›l›k sektörünün neredeyse sistematik bir biçimde ihmal etmifl oldu¤u Asya ve Afrika ülkelerine de Körfez ülkelerinin havaalanlar›ndan birkaç saat içinde ulaflma flans›n›z var. Yirmi befl y›l önce bir ticaret merkezi olma yoluna giren Dubai sivil
havac›l›k sektörünün önemini gördü ve uzun y›llar önce bu sektörü ekonomik yap›lanmas›n›n tam kalbine oturttu. Çöldeki büyük alanlar sektöre tahsis edildi ve hükümetler sektörü kollayan politikalar izledi. Bu koflullar alt›nda Emirates kurulduktan sonra bugüne kadar geçen süre içinde büyüklü¤ünü her birkaç y›lda bir ikiye katlad›. Katar ve daha yak›n bir zamanda kurulmufl olan Etihad da bu baflar›l› modelin ayak izlerinde yol al›yorlar. Avrupa’daki havayolu flirketleri elbette ki bu durumun fark›ndalar ve bundan son derece rahats›zlar. Son on – on befl y›l içinde k›sa menzilli uçufllarda h›zla büyüyen düflük fiyatl› havayolu flirketlerinin yaratt›¤› rekabet nedeniyle çok ciddi s›k›nt›lar yaflam›fl olan geleneksel havayolu flirketleri, benzer bir darbeyi bu kez uzun menzilli uçufllar›yla ilgili olarak Körfez ülkeleri havayollar›ndan yemenin endiflesi içindeler. Sözgelifli British Airways’in CEO’su geçenlerde Londra’da yap›lan bir toplant›da bu kayg›lar› aç›kça dile getirdi ve sözleri Financial Times’ta haber olarak yer ald›. fiimdi Lufthansa, Air France-KLM ve Air Canada gibi havayolu flirketleri kendilerine karfl› Körfez havayollar› taraf›ndan haks›z rekabet sald›r›s› oldu¤unu söylüyorlar. Ancak bu haks›z rekabet argüman› o kadar da hakl› bir argüman de¤il. Emirates bir devlet flirketi olmakla birlikte kuruldu¤u y›ldan bu yana, bir y›l haricinde hep kâr etmifl bir havayolu. Yak›nda filosuna 58 adet çift katl› A380 ekleyecek olan firma bu uçak al›m›n› di¤er bütün havayollar›n›n kulland›¤› geleneksel finansman yöntemlerini kullanarak gerçeklefltiriyor. Yani devletin Emirates’e bu al›m için fon sa¤lamas› vb. uygulamalar söz konusu de¤il. Gündeme getirilen iddialar›n aksine Emirates hem uçak yak›t› için hem de havaalan› vergileri olarak di¤er havayolu flirketleriyle ayn› bedelleri ödüyor. Bu iki maliyet kalemiyle ilgili herhangi bir sübvansiyondan faydalanm›yor. Katar da art›k kâr eden bir havayolu haline gelmifl durumda ve Etihad da böyle bir flirket haline gelmesi için ciddi bask› alt›nda. Evet, bu üç havayolu flirketi de yerel
vergilerin olmamas›n›n getirdi¤i avantaja sahipler ancak flu unutulmamal› ki ayn› zamanda yurtd›fl›ndan getirdikleri uçucu personele çok önemli avantajlar da sa¤l›yorlar. Yolcular aç›s›ndan Körfez’de bu tür süper ba¤lant› sa¤lay›c› havayolu flirketlerinin bulunmas› çok harika bir durum. Yolcular için bu daha fazla seçim flans›, daha düflük bilet fiyat› ve daha kaliteli hizmet anlam›na geliyor. Ama ayn› fleyi geleneksel havayolu flirketleri ve çal›flanlar› için söylemek mümkün de¤il. Onlar 30 y›ld›r yaflad›klar› marjinal kârl›l›k sorununun yaratt›¤› a¤›r mali zaaflar›n üzerine flimdi bu rakiplerle bafl etmekte zorlan›yorlar. Sonuç olarak kendi çal›flanlar›ndan s›k s›k büyük fedakârl›klar istiyorlar. Bu da ifl bar›fl›n› bozuyor. Sektörde 25-30 y›l önce endüstriyel iliflkiler çok farkl› bir atmosfere sahipti. fiimdilerde son derece çat›flmac› bir kültür egemenlik sürüyor. Üstelik bütün bunlar daha da kötüye gidebilir. ‹lginç ve sanc›l› bir geçifl dönemindeyiz.
K›sa menzilli uçufllarda düflük fiyatl› havayolu flirketlerinin yaratt›¤› rekabet nedeniyle çok ciddi s›k›nt›lar yaflam›fl olan geleneksel havayolu flirketleri, benzer bir darbeyi bu kez uzun menzilli uçufllar›yla ilgili olarak Körfez ülkeleri havayollar›ndan yemenin endiflesi içindeler.
19
Uluslararas› iliflkiler
ITF’in 42. Kongresi Meksika’da yap›ld›
Güçlü Sendikalar – Sürdürülebilir Ulaflt›rma
Kongrenin kapan›fl›n›n ard›ndan Meksika’daki sendikal hak ihlallerini protesto eden bir gösteri düzenlendi.
Güçlü Sendikalar Sürdürülebilir Ulaflt›rma stratejisinin temel mesaj› fluydu: küreselleflme ve yeni teknolojiler ulaflt›rman›n farkl› kollar›n›n giderek daha fazla iç içe geçmesine neden oluyor; bu geliflme karfl›s›nda sendikalar da ITF’teki ulaflt›rma modlar›na ba¤l› sektörel kollar›n ötesine geçen eflgüdümlü bir tepki gelifltirebilmelidirler.
20
st kuruluflumuz Uluslararas› Tafl›mac›l›k ‹flçileri Sendikas› (ITF) 42. Kongresi’ni, 5-12 A¤ustos 2010 tarihleri aras›nda, Meksika’n›n baflkenti Meksiko’da gerçeklefltirdi. Bu kongre ITF’in Latin Amerika’da düzenledi¤i ilk kongre oldu. Meksiko’da Hilton Reforma Hotel’in toplant› salonunda gerçekleflen kongreye 112 ülkeden, 370’e yak›n sendikadan 1.300’den fazla delege ve dan›flman kat›ld›. ITF Kongrelerinde delegeler bir sonraki dört y›ll›k dönem için izlenecek politikalar› kararlaflt›rd›lar. Ayn› zamanda ITF’in baflkan›n›, baflkan yard›mc›lar›n›, genel sekreterini ve yürütme kurulu üyelerini seçtiler. ITF’in sektörel kollar›n›n yapt›klar› toplant›larda da bu kollar›n temsilci ve komiteleri belirlendi. Kongrenin temas›, Güçlü
Ü
ITF nedir?
Sendikalar – Sürdürülebilir Ulaflt›rma olarak belirlenmiflti. 8 günlük kongre boyunca da bu tema delegelerin ve dan›flmalar›n kat›ld›klar› toplant›lar›n ana çerçevesini oluflturdu. Genel toplant›larda ve sektörel kollar›n konferanslar›nda küresel sendikal hareketin yüz yüze oldu¤u, kurals›zlaflt›rma ve özellefltirmeden kaynaklanan güçlükleri ele alan tema politika belgesi tart›fl›ld›. “Küresel Olarak Örgütlenmek” temal› bir dizi atölye çal›flmas› gerçeklefltirildi ve bu atölye çal›flmalar›n›n ana bileflenlerinden biri de Güçlü Sendikalar - Sürdürülebilir Ulaflt›rma stratejisi oldu. Bu stratejinin temel mesaj› ise fluydu: küreselleflme ve yeni teknolojiler ulaflt›rman›n farkl› kollar›n›n giderek daha fazla iç içe geçmesine neden oluyor; bu geliflme karfl›s›nda sendikalar da ITF’teki ulaflt›rma modlar›na ba¤l› sektörel kollar›n ötesine geçen eflgüdümlü bir tepki gelifltirebilmelidirler. Kongre’nin ev sahipli¤ini Meksikal› sendikalar yapt›klar›ndan, bu ülkede yaflanan sendikal hak ihlalleri üzerinde özellikle duruldu. Meksika’da sendikal haklar›n durumunu ve sar› sendikalara ve sendika düflman› federal hükümete karfl› yürütülen mücadelelerle ilgili bir sempozyum da Kongre program› içinde yer ald›. Ayn› zamanda delegeler hükümete sunulacak bir dilekçeye imza att›lar ve Kongre’nin bitiminde Meksika’daki hak ihlallerini protesto eden büyük bir yürüyüfl ve miting düzenlendi.
www.itfglobal.org
Uluslararas› Tafl›mac›l›k ‹flçileri Federasyonu (ITF) 155 ülkede 4,6 milyon ulaflt›rma iflçisini temsil eden, ulaflt›rma sendikalar›n›n uluslararas› sendikal federasyonudur. 1896’da kurulmufl olan federasyon, sekiz farkl› iflkolu temelinde örgütlenmifltir: denizciler, demiryollar›, karayolu tafl›mac›l›¤›, sivil havac›l›k, limanlar, iç sularda seyrüsefer, bal›kç›l›k ve turistik hizmetler. ITF ulaflt›rma iflçilerini dünya çap›nda temsil eder ve onlar›n ç›karlar›n› küresel kampanyalar arac›l›¤›yla savunur. ITF, Uluslararas› Sendikalar Konfederasyonu’yla (ITUC) ba¤lafl›k 10 Küresel Sendika Federasyonundan biridir ve Küresel Sendikalar grubunun bir parças›d›r.
Uluslararas› iliflkiler
ITF Genel Sekreteri David Cockroft’la söylefli
ITF Kongresinin bütün arka plan›yla birlikte aktarabilmek ancak bu konuda özel bir kitapç›k -hatta belki de bir kitap- yay›mlamakla mümkün olabilir. Bunun getirdi¤i zorluklar› aflman›n en kolay yolunun ITF’in Genel Sekreteri David Cockroft’la bir söylefli yapmak oldu¤unu düflündük.
lk kat›ld›¤›n›z ITF Kongresi 1986 y›l›nda yap›lan kongreydi. O zamandan beri ne tür de¤iflimler yafland›? Kongreler eskiye göre daha büyük, daha uzun, daha karmafl›k ve daha küresel. 1986’da Lüksemburg’da yap›lan kongreye 64 ülkeden 231 sendikay› temsil eden 611 delege ve dan›flman kat›lm›flt›. Son yapt›¤›m›z say›m bize delege ve dan›flman say›s›n›n 1.300’ü aflt›¤›n› gösteriyor. Bu ITF’in tarihindeki en büyük kongre. Geliflmekte olan bir ülkede ilk kongremizi 1998 y›l›nda Delhi’de gerçeklefltirdik. Sonra kongre Kuzey Amerika’ya tafl›nd› ve Kanada’n›n Vancouver flehrinde yap›ld›. Ard›ndan Güney Afrika’n›n Durban flehrinde yapt›k kongremizi. Ve en nihayet iflte Latin Amerika’day›z. Böylece kongremiz dünyan›n bütün önde gelen bölgelerinde yap›lm›fl oldu.
‹
Kongrelerin daha karmafl›k hale
ITF’in farkl› ulaflt›rma kollar›nda yürüttü¤ü faaliyetinin d›fl›nda, art›k bu kollar›n hepsini birden kapsayan faaliyetler de yürütmek zorunda kal›yoruz. Benzer bir biçimde zaman zaman di¤er küresel sendika federasyonlar›n›n alan›na giren sanayilerle de temas etmemiz gerekiyor.
geldi¤ini söylediniz. Bunu biraz açabilir misiniz? ITF’in farkl› ulaflt›rma kollar›nda yürüttü¤ü faaliyetinin d›fl›nda, art›k bu kollar›n hepsini birden kapsayan faaliyetler de yürütmek zorunda kal›yoruz. Benzer bir biçimde zaman zaman di¤er küresel sendika federasyonlar›n›n alan›na giren sanayilerle de temas etmemiz gerekiyor. Bak›n burada ilk iklim de¤iflikli¤i ve gençlik konferanslar›m›z› yapt›k. Örgütlenme, HIV/AIDS ve sendikal haklar konular›nda atölye çal›flmalar› düzenliyoruz. Ayr›ca Kaliteli Kamu Hizmetleri konusunda da di¤er küresel sendika federasyonlar› ile birlikte faaliyetler yürütüyoruz. Kongre’nin temas› olarak neden Güçlü Sendikalar – Sürdürülebilir Ulaflt›rma seçildi? Güçlü sendikalar, 2006 y›l›nda Durban’da benimsemifl oldu¤umuz Küresel Olarak Örgütlenmek
21
Uluslararas› iliflkiler
Karfl›m›zda DHL ve UPS gibi küresel da¤›t›m flirketleri, Deutsche Bahn, Veolia ya da National Express gibi çok uluslu otobüs flirketleri ve demiryolu iflletmecileri var. Baflar›ya ulaflabilmek için bunlar› küresel düzeyde örgütlememiz gerekir. Bu kolay bir fley de¤il ama sendikalar dünyan›n her köflesinde sald›r› alt›ndalar.
temas›n›n bir devam›d›r. Durban Kongresi’nin temas› da daha önceki iki kongrenin temalar›n›n –Küresel Düzeyde Harekete Geömek ve Dayan›flmay› Küresellefltirmek- bir devam›yd›. Burada amaç ITF’in temel ifllevini öne ç›kartmakt›. Bu temel ifllev, sendikalar› korumak, savunmak ve güçlendirmek için uluslararas› eylemi kullanmakt›r. Aradaki fark fludur: art›k dünya ekonomisi ve iflverenler bütünüyle küreselleflmifl durumdalar. Ama güçlü sendikalara sahip olmak, toplumsal ve çevresel olarak sürdürülebilir bir ulaflt›rman›n söz konusu olmad›¤› bir ortamda fazlaca bir anlam ifade etmeyecektir. Bu da kentsel merkezlerde eflgüdümlü kamusal ulaflt›rman›n sa¤lanmas› için daha fazla çal›flmam›z daha fazla bask› yapmam›z gerekti¤i anlam›na gelir. Bu ayn› zamanda insan onuruna yak›flan istihdam› ve çal›flma koflullar›n› sa¤layabilmek için iklim de¤iflikli¤i ile mücadele etmemiz gerekti¤i anlam›na da gelir. Bu zor dönemde sendikalar›n uluslar aras› konularla ilgilenmek yerine daha fazla kendi içlerine döneceklerini düflünmüyor musunuz? Günümüz ekonomisinde sermaye küreselleflmifl durumda –bu söyledi¤im hem yük tafl›mac›l›¤› hem de kargo
22
tafl›mac›l›¤› için geçerli. Karfl›m›zda DHL ve UPS gibi küresel da¤›t›m flirketleri, Deutsche Bahn, Veolia ya da National Express gibi çok uluslu otobüs flirketleri ve demiryolu iflletmecileri var. Baflar›ya ulaflabilmek için bunlar› küresel düzeyde örgütlememiz gerekir. Bu kolay bir fley de¤il ama sendikalar dünyan›n her köflesinde sald›r› alt›ndalar. ‹flçilerin güçlü ulaflt›rma sendikalar›na ihtiyaçlar› var ve günümüz dünyas›nda bu ancak uluslararas› eylem yoluyla sa¤lanabilir. Bu Kongre’de al›nmas› gereken zor kararlar var m›? ITF’in mali durumu ciddi bir bas›nç alt›nda. Bunun iki nedeni var: azalan üye say›s› ve bizim hizmetimize giderek daha fazla ihtiyaç duyuluyor olmas›. Kongreler sekretaryadan her zaman daha fazla ifl ister. Bu do¤ald›r. Zor olan Kongre’de al›nacak kararlar› prati¤e dökebilmektir. Bu da yürütme kurulunun ve sekretaryan›n kimi zor kararlar almas›n› gerektirir.
ITF’in yeni baflkan› Paddy Crumlin
HAVA-‹fi bas›n aç›klamas›
6 Ekim 2010
THY A.O.’da, ifllerin TGS flirketine devri nedeniyle iflten ç›karmalar
YASA DIfiIDIR, AÇIK TOPLU SÖZLEfiME ‹HLAL‹D‹R! De¤erli Kamuoyu ve Bas›n›m›za; Bugün itibar› ile sendikam›za ulaflan bilgilere göre, 22. Dönem Toplu ‹fl Sözleflmesi’nin 8. Maddesi’nde aç›kça imza alt›na al›nan k›smen veya tamamen kapat›lan iflyerlerindeki personelin flirketin bir baflka departman›nda mutlak istihdam edilmesi yönündeki hüküm YAfiADIfiI bir ifllemle THY Yönetimince yok say›lm›flt›r. ‹stanbul, Ankara ‹zmir, Antalya ve di¤er illerdeki 70’e yak›n üyemizin ifl akitleri toplu ifl sözleflmesinin amir hükmüne ra¤men tek tarafl› feshedilmifltir. Toplu ifl sözleflmesi masas›nda iflveren yetkililerince, “bu sözleflmede yaz›lan her madde bizim namusumuzdur, bu nedenle ihlallere kesinlikle izin verilmeyecektir,” fleklinde tüm sözleflmeyi izleyenler önünde yap›lan aç›klamalarla taban tabana z›t bu uygulama, hangi namus kriterine dayand›r›lmaktad›r? THY A.O. yönetimi alt›na imza att›¤› sözleflme metnine sad›k kalmad›¤› takdirde, THY A.O.’da yeniden tesis edilmeye çal›fl›lan ifl bar›fl› ve huzurunu, sonucu kestirilemeyecek nitelikte tehlikeli bir mecraya sokacakt›r. Büyüme ve Avrupa’n›n ilk üç havayolundan biri olma hedefi, çal›flanlar›n en verimli bir noktada TGS flirketine ifllerin devredilmesi gerekçesi ile flirketten uzaklaflt›r›lmalar› ile çeliflmektedir. Büyümenin hafife al›narak ifllerin h›zla parçalanarak flirket d›fl›ndan al›nmas›, uçufl emniyeti için büyük risk yaratmaya davettir. Bu ifllemlerle oluflacak her olumsuzluk art›k THY Yönetiminin sorumlulu¤undad›r. Sendikam›z 23 A¤ustos’ta ilk YASA DIfiI ifllemin bafllat›ld›¤› Yer Teçhizat Atölyesi’nde olay ile ilgili resmi yaz› ile ve Uyuflmazl›klar› Çözüm Kurulu’nu toplant›ya ça¤›rarak gerekli uyar› ve görüfllerini iflverene iletmifl yap›lan yanl›fll›¤›n düzeltilmesini talep etmifltir.
Bunun yan›nda 2 kez THY Genel Müdürü Temel KOT‹L ile görüflmüfl 8. Maddenin TGS’ye devirden etkilenen tüm sendika personeline eksiksiz uygulanmas›n› talep etmifltir. Görülüyor ki tüm bu resmi giriflimlerimize THY Yönetimi yine YASA DIfiILI⁄I sürdürmekle yan›t vermifltir. Daha dün demokratik bir yeni ANAYASA getirdik diyen bir hükümetçe atanan THY Yönetimi keyfi ve yasad›fl› bir ifllemi ars›zca ve ac›mas›zca uygulayabilmektedir. Borcuna ve att›¤› imzaya ihanet eden bu yaklafl›m bu ülkede demokrasi ad›na söylenenlerin de koca bir yalan oldu¤unu göstermektedir. THY A.O. Yönetimi’nin “T‹S ihlalleri ile ifl bar›fl› ve huzurunu dinamitleyen bu yaklafl›mlar›” THY A.O. 23. Dönem Toplu ‹fl Sözleflmesinin bafllayaca¤› bu aflamada flirkete büyük zarar verecektir. THY A.O.’da 23. Dönem Toplu ‹fl Sözleflmesi ile ilgili 2822 say›l› yasan›n düzenledi¤i toplu ifl sözleflmesinin yürürlük süresinin bitiminden 120 gün önce taraflar yeni toplu ifl sözleflme yetki prosedürünü bafllatabilir hükmü çerçevesinde; Sendikam›z bu süreci 16 Eylül 2010 tarihinde T.C. Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤›’na baflvurarak bafllatm›flt›r. Bu anlamda THY A.O. Yönetimini imzalar›na sad›k kalmalar› yönünde son kez uyar›yoruz. Bu konudaki talebimiz bir lütuf de¤il bir gerekliliktir. Genel Merkez ve fiubelerimizde ifl akdi feshedilen üyelerimizle konu de¤erlendirilmekte olup, kurullar›m›z›n alaca¤› kararlar çerçevesinde sendikam›z meflru haklar›n› sonuna kadar kullanacakt›r. Bu noktadan sonra oluflabilecek ifl bar›fl› ve huzurunu ortadan kald›racak olumsuzluklarla ilgili sendikam›z sorumlu olmayacakt›r.
Toplu ifl sözleflmesi masas›nda iflveren yetkililerince, ‘bu sözleflmede yaz›lan her madde bizim namusumuzdur, bu nedenle ihlallere kesinlikle izin verilmeyecektir,’ fleklinde tüm sözleflmeyi izleyenler önünde yap›lan aç›klamalarla taban tabana z›t bu uygulama, hangi namus kriterine dayand›r›lmaktad›r?
HAVA-‹fi GENEL MERKEZ YÖNET‹M KURULU
23
‹flçi hareketi
Avrupa’da on binler yürüdü, “Krizin bedelini ödemeyece¤iz” diye hayk›rd› Avrupa'da on binlerce iflçi, hükümetlerin kemer s›kma gerekçesiyle uygulamaya koyduklar› neo-liberal kesintilere ve sert kemer s›kma önlemlerine karfl› eylemler düzenledi. 0 Avrupa ülkesinden gelen iflçiler Brüksel'de toplan›p Avrupa Birli¤i'nin bafll›ca kurumlar›na yürüdüler ve demokratik tepkilerini dile getirdiler. Rengârenk balonlar ve pankartlar tafl›yan eylemciler “kesintilere hay›r, önce ifl ve büyüme” sloganlar› att›; düdükler, borazanlar çald›, marfllar söyledi. Eylemi düzenleyen Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) eyleme 100 bin kiflinin kat›lmas›n› bekliyordu. Polis eylemin bafllar›nda say›y› 80 bin olarak tahmin ediyordu; eylemler s›ras›nda 148 kifli de gözalt›na al›nd›. Sendikac›lara göre Avrupal› iflçiler; bankac› ve simsarlar›n yol açt›¤› mali krizin kurban› olma tehlikesiyle karfl› karfl›ya. Sendika aç›klamas›nda "Bu krize biz yol açmad›k. Faturay› bankalar›n ödemesi gerek; iflçilerin de¤il." deniyor. Protestoculara hitaben bir konuflma yapan Frans›z sendikas› Force Ouvriere'in baflkan› Jean Claude Mailly de kesinti planlar›n›
3
24
yeniden düflünmek için henüz geç olmad›¤›n› savundu. Avrupa sokaklardayd› Eylemler, mali krizde en a¤›r darbelerden birini alan ‹spanya'da iflçilerin genel grevi ile bafllad›. ‹flçiler sekiz y›ld›r düzenlenen ilk 24 saatlik ifl b›rakma eylemi için dün gece yar›s›ndan itibaren grev gözcülükleri oluflturarak topland›lar. Baflkent Madrid'de bir de miting düzenlenirken, kalabal›klar dükkân ve bankalar› doldurup izdiham yaratarak iflyerlerini kapanmaya zorlamaya çal›flt›. Genel grev iflverenlerin ifle al›p iflten ç›karma ifllemlerini kolaylaflt›rmak üzere çal›flma yasalar›nda planlanan de¤ifliklikleri ve kamu harcamalar›ndaki kesintileri hedef al›yor. Grev nedeniyle ulafl›m ve çöp toplama hizmetleri aks›yor, çelik sektörü de eylemlerden etkilendi. Yunanistan, Polonya, Portekiz, ‹talya, Letonya, ‹rlanda ve S›rbistan'da da ulusal çapta eylemler yap›ld›. ‹flsizlik tehdidi Küresel ekonomik kriz nedeniyle Avrupa çap›nda milyonlarca kifli iflini kaybetmiflti. Hükümetlerin kemer s›kma politikalar› sonucunda, milyonlarca kiflinin daha iflsizler ordusuna kat›laca¤› tahmin ediliyor. Yunanistan ve ‹rlanda'da iflsizlik rakamlar›n›n son 10 y›l›n en yüksek düzeyinde oldu¤u ve ‹spanya'da da iflsizlik oran›n›n son üç y›l içinde iki kat›na ç›kt›¤› kaydediliyor. ‹ngiltere'de ise hükümet kamu
harcamalar›n› yüzde 25 oran›nda azaltmay› planl›yor. Fransa'da hükümetin emeklilik yafl›n›n yükseltilmesi giriflimleri de büyük protesto gösterileriyle karfl›lanm›flt›.
Bu krize biz yol açmad›k. Faturay› bankalar›n ödemesi gerek; iflçilerin de¤il! Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC)
Sosyal güvenlik
1 Ekim 2010 tarihinden itibaren, 18 yafl›ndan büyük çocuklar, iflsizler, ayda 30 günden az SSK’l› bildirimi yap›lanlar ve köylüler her ay Sosyal Güvenlik Kurumu’na GSS primi ödemeye bafllayacaklar.
Hayali bir diyalog A: 1 Ekim 2010 günü zorunlu Genel Sa¤l›k Sigortas› bafll›yor. B: Öyle mi? O ne? A: Bravo diyorum sana! Kardeflim biraz olan bitenle ilgilensene. Hiç olmad› bunun gibi, seni do¤rudan ilgilendiren konular› izle. B: ‹yi, tamam. Sen 1 Ekim’de ne olacak onu söyle. A: 1 Ekim 2010 tarihinden itibaren, 18 yafl›ndan büyük çocuklar, iflsizler, ayda 30 günden az SSK’l› bildirimi yap›lanlar ve köylüler her ay Sosyal Güvenlik Kurumu’na GSS primi ödemeye bafllayacaklar. B: Yani ben ödemeyece¤im. A: Evet, sen çal›flt›¤›n için ödemeyeceksin. B: Ama ileride iflsiz kal›rsam ödeyece¤im, öyle mi? A: E¤er eflin dolay›s›yla sosyal güvenlik kapsam›nda de¤ilsen
evet. B: Ama bu çok mant›ks›z. ‹flsiz insan›n desteklenmesi gerekmez mi? fiimdi kalk›p bir de prim ödemesini mi isteyecekler bu insanlardan. A: Evet. B: 1 ay içinde önce kaymakaml›¤a gidip gelir testi yapt›racak ev bu testin sonuçlar›na göre SGK’ya GSS primi ödeyecek. Her ay… B: Kafa bulmuyorsun benle de¤il mi? A: Yooo, yasa böyle. B: Ne zaman ç›kt› bu yasa? A: Hat›rlam›yor musun? Hani geçen y›l›n bafllar›nda protestolar yapt›k. Baflbakan “Kimsenin kazan›mlar›na dokunulmuyor, sendikalar yalan söylüyor,” dedi. Sen zaman›nda bu protestolara falan hiç ald›r›fl etmedin tabii. fiimdi yumurta kap›ya gelince flafl›r›yorsun.
B: Pekiyi, çocu¤um 18’ini tamamlam›flsa ve çal›flm›yorsa onun için de prim mi ödeyece¤im? A: fiöyle olacak: lisans ve önlisans ö¤renimini kazanm›flsa 25 yafl›na kadar prim ödemesi gerekmiyor. Aksi halde cevap evet. Yani prim ödemek zorunda. B: Ödenecek prim ne kadar? A: Aile içinde ayl›k kifli bafl›na gelir, 253,50 TL’den az olanlar Yeflil Kartl› olacak. 253.50 TL ile 760,50 TL aras›nda olanlar ayda 30,42 TL, 760,50 TL ile 1521 TL aras›nda olanlar 91,26 TL ve 1521 TL’den fazla olanlar 182,52 TL ödeyecekler. B: Her ay! A: Evet, her ay. B: O zaman sendikalar yalan söylemiyormufl. Bu gerçekten çok acayip bir uygulama yani! A: Günayd›n can›m kardeflim günayd›n!
25
Kitap
Te¤et'in Y›k›m›: Dünyada ve Türkiye'de Küresel Krizin 2009 Enkaz› ve Gelecek Mustafa Sönmez Petrol-‹fl ve Yordam Kitap Yay›n Tarihi: Haziran 2010 160 sayfa
“Te¤etin” y›k›m› Mustafa Sönmez'in Yordam Kitap'tan yay›mlanan son kitab› yazar›n Petrol-‹fl Sendikas›’n›n deste¤iyle yapm›fl oldu¤u bir araflt›rmaya dayan›yor. 6 bölümden oluflan kitapta, dünyada krizin 2009 panoramas›, 2008 ve 2009'un tamam›nda küresel krizin Türkiye ekonomisinde yaratt›¤› enkaz›n envanteri yer al›rken, önümüzdeki dönemde emekçi s›n›flar› bekleyen tehditlere ve f›rsatlara da iflaret ediliyor. Afla¤›da Sönmez’in kitab›n›n kapsaml› bir özetini bulacaks›n›z. Ancak hiçbir özet kitab›n asl›n› okuman›n yerini tutamaz. O nedenle ilgi duyan bütün üyelerimize bu kitab› al›p okumalar›n› tavsiye ediyoruz. Kriz, Türkiye gibi çevre - ba¤›ml› ülkeleri de içine ald› Küresel kriz, küresel kapitalizmin beyni ABD’nin finans›nda patlak verirken k›sa sürede geliflmifl Avrupa ülkelerinin ve Japonya’n›n finans kesimlerine bulaflt›. Ancak, kriz, bu “merkez ülkelerle” s›n›rl› kalmad›; Türkiye gibi çevre-ba¤›ml› ülkeleri de içine ald›. Bu bulaflma, çevre ülkelerin “merkez”e olan iki ba¤›ml›l›¤›yla gerçekleflti: Birincisi merkezin parasal kaynaklar›na-s›cak para-do¤rudan yabanc› sermaye,d›fl kredi- ba¤›ml›l›k; ikincisi ise bu ülkelerin pazarlar›na olan ba¤›ml›l›kla yafland›. 1990’lar sonras› a¤›rl›kla merkez ülkelerin dayan›kl›/dayan›ks›z sanayi ürünlerinin üreticisi durumuna geçen Asya, Do¤u Avrupa, Güney Amerika’n›n çevre ülkeleri, ihracatlar›n› a¤›rl›kla merkez ülkelere odaklam›fl durumdalar.
26
Merkez’den ithalat talebinin azalmas›, çevre ülkelerin sanayilerini bir anda at›l duruma soktu ve krize sürükledi. Bu ülkeler aras›nda Çin, Hindistan, Brezilya gibi, kriz öncesi döviz a盤› yerine döviz fazlas› olan ülkeler, krizden güçlenmifl olarak ç›kma f›rsat› bulurken, döviz a盤› olan, cari aç›k veren Türkiye ve ço¤u Do¤u Avrupa ve baz› Güney Amerika ülkeleri daha fazla k›r›lgan hale geldiler; bir k›sm› IMF anlaflmalar› ile kemer s›k›c› reçetelere zorland›lar. Türkiye, iflsizli¤i en çok artan ülkeler aras›nda ilk s›ralarda Türkiye, küresel finans kesimini 2001 y›l›nda tahkim etmifl oldu¤u için, küresel krize finans aya¤›ndan yakalanmad› ancak, sanayi ürün ihracat›nda önemli düflüfl yaflad›; dolay›s›yla krize sanayi aya¤›ndan
yakaland›. Türkiye, 2008'i yüzde 1 büyümenin alt›nda kapatt›ktan sonra 2009'da yüzde 5'e yak›n oranda bir daralma yaflad›, resmi iflsizli¤i yüzde 14'e f›rlad› ve çok önemli k›r›lganl›klar tafl›maya devam etti. Düflen sanayi üretimi ile birlikte yaflanan tensikatlar, ailelerin tüketim harcamalar›n› k›sarak iç talebi de daraltt›. Böylece d›fl ve iç talepteki gerileme, Türkiye kapitalizminde önemli bir daralmaya yol açt›. Daralman›n yükü öncelikle, iflten ç›kar›lan iflçilere y›k›l›rken, iflini koruyanlar da çok düflük ücretlere mahkûm edildiler. Bir y›lda 840 bin artan iflsiz say›s› ile birlikte resmi iflsizlik oran› da yüzde 11’den yüzde 14’e, iflsiz say›s› 3,5 milyona t›rmand›. Bu dehfletli iflsizlik art›fl›, Türkiye’yi iflsizli¤i en çok artan ülkeler tablosunda ilk s›ralara ç›kard›. Türkiye’nin büyümesinin ana rüzgâr›
Kitap olan d›fl kaynak aya¤›nda, do¤rudan yabanc› sermaye ve d›fl kredi girifli 2009’da ciddi oranlarda azal›rken, borsaya ve devlet tahvillerine yat›r›m yapan s›cak para, önce sert bir ç›k›fl yapt›ktan sonra, verilen faizlerin cazibesi ve göreli istikrar iklimi alg›lamas› ile geri döndü. Bu arada, kayna¤› flaibeli döviz giriflleri de kaynak a盤›n›, sert döviz floklar›n› önleyici etkiler yaratarak krizin büyümesini önledi. Sermaye krizi, “ucuz iflgücü” ile aflmay› hedefliyor 2009 biterken, beklenen d›fl dünyadan, özellikle AB’den pazar aç›lmas› yeterince gerçekleflmedi ve toparlanman›n beklenenden yavafl olaca¤› teslim edildi. Bununla birlikte, anlafl›lan o ki, “toparlanma” denilen fley, yine eski kurguda oldu¤u gibi, d›fl kaynak giriflini, s›cak paray› özendirmeye, bunun için yüksek faiz vermeye, döviz kurunu düflük tutma politikas›na dayand›r›lacak. Bunun, bir yandan d›flar› yüksek faizler ödemeyi sürdürmek; bir yandan da düflük kur nedeniyle yerli üretimi ve istihdam› olumsuz etkileyen etkilere göz yummak oldu¤u aç›k. Buna efllik edecek bir beklenti, emek kesimi için esas tehdidi oluflturuyor. O da, iflsizli¤i de bahane ederek ücretleri daha da düflürme, esnek çal›flma ad› alt›nda iflgücünü güvencesizlefltirme tehdididir. Sermaye kesimi, bu krizden ç›k›fl› da ucuz iflçili¤e dayand›rma e¤ilimindedir ve ihracatç› Asya ülkeleri, Çin’deki, Hindistan’daki insanl›k d›fl› çal›flma koflullar›n›n, sefil ücret düzeninin, düzeyinin Türkiye’ye tafl›nmas› niyetindedirler. AKP iktidar› da bu talebe cevap vermeye gönüllüdür. Hedef, güvencesizlefltirme Umudunu yitirmifl iflsizler ile birlikte gerçek iflsizlik oran› yüzde 20’lere, iflsiz say›s› da 6 milyona yaklaflt›. Hükümet de, istihdam›n dümeninin tamamen terk edildi¤i özel sektör de, istihdam›n art›r›lmas› konusunda hiçbir ümit vermiyor. Aileye giren gelirin geçime yetmemesi ile çal›flmak isteyen kad›n ve emekliler iflgücü pazar›na girmekte, alttan yeni okul mezunlar› gelmekte, ama bunlar› istihdam edecek ifl alanlar›
aç›lamamaktad›r. Tersine, kamuda 4/C ve sözleflmeli personel uygulamalar› ile istihdam› daraltma yollar› denenmekte, özel sektörde de flartlara uyum ad› alt›nda tensikatlara devam edilmekte ve/veya ifli olanlar›n sosyal güvenlik haklar›, ifl yasalar›ndan do¤an haklar› budanmakta, güvencesizlefltirmeyi h›zland›racak “reform” hamlelerinin haz›rl›klar› yap›lmakta. Türkiye’de, özellikle 2002 sonras›, AB pazar›n› hedefleyen ihracata dönük büyüme süreci, d›fl pazarda rekabet gücü edinebilmek için, en az istihdam›, en ucuza mal etmeyi öne ç›kard›. Bugün de, yaflanan küresel krizden hiç ders al›nmadan, kriz öncesi iflbölümü ve paradigman›n bundan sonra da geçerli olaca¤› varsay›m› ile, kurgular, en düflük istihdam maliyeti üstüne yap›l›yor. 2010’da göreve gelen TÜS‹AD’›n yeni baflkan› Ümit Boyner’in aya¤›n›n tozu ile esnek istihdam› a¤z›na almas› bundand›r. Peflinde olduklar› fley, k›dem tazminat› ödemeden iflçi ç›karmak, k›sa süreli ifl sözleflmeleri yapabilmek, SGK prim
Peflinde olduklar› fley, k›dem tazminat› ödemeden iflçi ç›karmak, k›sa süreli ifl sözleflmeleri yapabilmek, SGK prim yüklerini, ücretten al›nan vergi yüklerini en aza indirmek, sendikalaflma, toplu pazarl›k, grev hakk› kullanman›n yollar›n› t›kamak…
yüklerini, ücretten al›nan vergi yüklerini en aza indirmek, sendikalaflma, toplu pazarl›k, grev hakk› kullanman›n yollar›n› t›kamak… ‹stedikleri, dünyada yayg›nlaflan ve ‹LO’nun “güvencesizlefltirme” olarak adland›rd›¤›, çevre ülkelerde salg›n bu istihdam biçimini yayg›nlaflt›rmak… Diyaloga de¤il, sald›r›ya haz›rlan›yorlar Dünyada iflçi haklar›n› biraz daha budayan bu e¤ilim, özellikle iflsizli¤in yo¤un ve tarihsel olarak demokrasinin geliflmedi¤i, örgütsüz çevre ülkelerde ve tabii ki bizde yaflan›yor, yaflat›lmak isteniyor. Sermaye, kriz koflullar›nda daralan ifl hacmini bu biçimde eme¤in s›rt›na basarak aflmak istiyor. Bizde de hem AKP iktidar›, hem de T‹SK, TÜS‹AD üyesi iflverenler, fiili olarak yapt›klar›n› yasal bir çerçeveye yerlefltirmek istiyorlar. ‹ktidar ve patronlar, giderek büyüyen iflsizli¤i, f›rsat bilip güvencesizli¤i dayat›yorlar. Kamudaki bu esnek istihdam ya da kölelefltirmenin beteri, TÜS‹AD-T‹SK ikilisi taraf›ndan AKP desteklenerek tesis edilmek isteniyor. Çal›flma yaflam›n› “kat›” bulan sermaye, “esnek”leflme talebini karfl›layacak AKP ile iyice yak›nlafl›yor. Yani büyük taarruz daha yeni bafll›yor. Diyaloga de¤il, sald›r›ya haz›rlan›yorlar. AKP ve sermaye, say›lar› 6 milyonu bulan iflsizlere flu tehditle yaklafl›yor; Ya daha çok iflsizlik ya da esnek çal›flma, yani “güvencesiz çal›flma”ya boyun e¤mek… Patronlar› bu noktaya getiren, Asyalaflma modelinde eme¤i daha çok ucuzlatan›n, rakibinin önüne geçmesi gerçe¤i. Özellikle 2000’li y›llarda AB’nin dayan›kl›-dayan›ks›z tüketim mal› üreticisi olmaya bafllayan Türkiye’nin de aband›¤› rekabet arac›, ücretler. Varsa yoksa en az istihdam› en ucuza mal edip rekabet gücü edinmeye çal›fl›yorlar. Nitekim 2004’ten 2008’e, y›lda yüzde 7’yi bulan ortalama büyümeye ra¤men, istihdam›n pek artmad›¤› görüldü. Küresel krizin etkisi alt›na girilen 2009’da da sanayide istihdam yüzde 7 azalt›ld› ve 311 bin sanayi iflçisi iflsiz kald›. Üstelik ayn› dönemde sanayide reel ücretlerin yüzde 7 geriletilmesine ra¤men, iflverenler tensikattan vazgeçmediler.
27
Kitap
Türkiye'nin Yak›n Tarihi ‹lber Ortayl› Timafl Yay›nlar› Eylül 2010 240 sayfa "Osmanl› ‹mparatorlu¤u gürültüyle ve aniden ortadan kalkt›. Büyük imparatorluklar artlar›nda üç-befl y›ll›k de¤il, yüz y›ll›k sanc›lar b›rak›r." "‹ttihatç›lar vatanseverdi, bu onlar›n hem gücüydü, hem de hatalar›n›n bir nedeni..." "Türk toplumu yeryüzü tarihinin en büyük devrimini yaflayan yerkürenin devlerine karfl› varl›k
mücadelesi vermifltir." "1924 Anayasas› hem bizim tarihimiz hem de yak›n tarih için Balkanlar Dünya Savafl›'ndaki a¤›r hatalar ve bofl özlemler sebebiyle, ‹kinci Dünya Savafl›'na ihtiyatla yaklafl›lm›flt›." "6-7 Eylül olaylar›, Varl›k Vergisi ile birlikte yak›n tarihin en büyük sorun ç›karan iki tertibidir. Tertiplerin ak›fl›na sorumlular bile hâkim olamam›flt›r." "Yass›ada duruflmalar› hiçbir hukukçunun onaylayamayaca¤› biçimdeydi."
Romantik Ekonomist: Ekonomide Hayal Gücü Richard Bronk Çevirmen: Dilek Berilgen Cenkciler Efil Yay›nevi Eylül 2010 544 sayfa Romantik Ekonomist, karmafl›k ekonomiyi, her fleyden önce, karmafl›k edebi elefltiriyle -ekonomiye yard›mc› olacak flekilde- birlefltiren bir mucize. Richard Bronk; aç›k ve bilgili bir tarzla Wordsworth tarz› özümüzü tan›yan bir ekonominin, alma ve harcama analizinde çok
daha baflar›l› olaca¤›n› savunmaktad›r. Hümanist bir ekonomi bilimine sahip olmad›¤›m›z takdirde dünyan›n çekilmeyece¤ini söylemektedir. Bronk, bunu aç›kça gören bir avuç modern ekonomi araflt›rmac›s›ndan biridir. Edebiyatla u¤raflanlar, bu kasvetli bilim hakk›nda Bronk’tan çok fley ö¤renebilir. Fakat ona en çok ihtiyac› olanlar, ekonomi ailesidir. Neyse ki onlar, burada anlat›lan ve yap›lmas› gereken fleyin ne kadar e¤lenceli oldu¤unu görecekler.
Emperyalizm Sosyalizm ve Türkiye Korkut Boratav Yordam Kitap A¤ustos 2010 480 sayfa Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ‹ktisat Bölümü emekli ö¤retim üyesi Korkut Boratav, sadece iktisat alan›nda de¤il, sosyal bilimlerin farkl› disiplinlerinde çok önemli katk›larda bulunmufl dünya çap›nda bir bilim insan›d›r. Meslektafllar›n›n deyimiyle bir “baflö¤retmen”dir. Emperyalizm, Sosyalizm ve Türkiye, Boratav’›n Türkçede ve yabanc› dillerdeki
28
akademik makaleleri ile söyleflilerinin belirli bir sistematik izlenerek, yazar taraf›ndan gerekli düzenlemeler yap›l›p notlar eklenerek bir araya getirilmifl bir seçkisidir. Kitapta yer alan toplam k›rk bir metin s›ras›yla “Emperyalizm ve Dünya Ekonomisi”, “Sosyalizm ve Sol Siyaset”, “Marksist Kuram ve S›n›flar”, “Türkiye: Bölüflüm, Büyüme ve Ba¤›ml›l›k” ana bafll›klar› alt›nda toplanm›flt›r. Bu metinler, yazar›n yaklafl›k yar›m yüzy›l boyunca ›srarla takip etti¤i ve önemli katk›lar yapt›¤› tarihsel maddecili¤in zamana, moda yönelifllere karfl› dayanakl›l›¤›n› ortaya koymaktad›r.
Kitap
Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer: Felsefeyi Mizah Yoluyla Anlamak Thomas Cathcart Daniel Klein Çevirmen Algan Sezgintüredi Aylak Yay›nevi Nisan 2010 190 sayfa Dikkat! ‹çerde Felsefespri var! “Y›l›n en matrak çoksatar›” –The Boston Globe “Çok güldüm, çok fley ö¤rendim, çok sevdim” –Roy Blount Jr. Felsefe mi? Felsefeyi anlamak için büyük bir dehan›n zekâs›na ve peygamber sabr›na sahip olmak gerekir. Bu do¤ru de¤il! Bu komik, ele avuca s›¤maz, çok yönlü ve zengin içerikli kitap bu efsaneyi yerle
bir ediyor. “Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer…” ile birlikte kendinizi ola¤anüstü e¤lenceli bir felsefe dersinin içinde bulacaks›n›z. Felsefi kavramlar›n esprilerle nas›l ayd›nlat›labilece¤ini, mizah›n da asl›nda büyüleyici bir felsefi içerik bar›nd›rd›¤›n› göreceksiniz. Ama bir dakika… Bu iki kavray›fl yolu, yani felsefe ile espri ayn› fley mi yoksa? F›kra ve esprilerin kuruluflu ve etkisiyle felsefi kavramlar›n kuruluflu ve etkisi ayn› malzemelere dayanmaz m›? ‹kisi de ayn› flekilde akl›m›z› g›d›klamaz m›? fiey, biraz düflünüp sonra söylesek?
‹stanbul Hat›ras› Ahmet Ümit Everest Yay›nlar› May›s 2010 565 sayfa Byzantion’dan ‹stanbul’a uzanan heyecan yüklü, tarihsel bir serüven… Yedi hükümdar, yedi kadim mekân, yedi gizemli olay ve yal›n bir gerçek! Romanlar›nda zengin arka plan› polisiye kurgu içinde vermekteki ustal›¤› ile bilinen Ahmet Ümit’in bu roman› da yine pefl pefle ifllenen cinayetlerin çevresinde kurgulanm›fl. Ancak bu kitab› s›radan bir polisiye romandan ay›ran birçok özellik var. Her fleyden önce zengin kadrosu ile ‹stanbul Hat›ras›, çeflitli kesimlerden ‹stanbulluyu bir araya getirerek içinde bar›nd›rd›¤› alt öykülerle zengin bir yap› sunuyor. Birbirine ba¤lanan bu alt öyküler bir yandan gerilimin etkisini art›r›rken bir yandan da roman› flenlikli ve çok yönlü bir yap›ya
ulaflt›r›yor. Kitab›n bir baflka önemli özelli¤i de ‹stanbul hakk›nda son derece detayl› bilgi içermesi. Kurgunun içine yerlefltirilen bu bilgiler hem okumay› daha merakl› hale getiriyor hem de tarih arac›l›¤›yla çok günümüzün d›fl›ndaki öykülerin de kurguya yerleflmesine imkân tan›yor. Böylece Ahmet Ümit’in ‹stanbul Hat›ras› adl› roman›, baflka baflka dönemlerin öykülerinin eflli¤inde, günümüz ‹stanbul’unun genifl bir panoramas›n› oluflturuyor. Tutucusundan modernine, eski ‹stanbullusundan yeni göç etmifline, milliyetçisinden gayr› Müslim’ine varana dek ‹stanbullu diye adland›r›labilecek herkes bu kitab›n içinde kendi öyküleriyle birlikte ‹stanbul’un devasa çarklar›n›n difllilerini dile getiriyor. Binlerce y›ll›k tarihiyle ‹stanbul baflrolü olufltururken romana girip ç›kan her karakter de ‹stanbul’un nas›l ‹stanbul oldu¤unu aktar›yor.
29
Üyelerimizden
EVLENENLER
SÜNNET
30
THY Teknik üyemiz Erhan Y›ld›z ile Emel Deniz 17.10.2010'da. • THY Erzurum Sat›fl emekli temsilcimiz Cihat Barutçugil'in k›z› Didem ile Hakan 10.10.2010'da. • THY Genel Müdürlük üyemiz Necdet Han ›n k›z› Serap ile Bora Tayfun 09.10.2010'da. • THY Uçufl iflletme üyemiz Y›lmaz Bafl ile fiebnem Belen 25.09.2010'da. • THY Uçufl iflletme temsilcimiz Melih Karab›çak ile Simay Göküstün 24.09.2010'da. • THY Hopa temsilcimiz Selim Bereketo¤lu ile Sevgi Çebi 19.09.2010'da. • THY Teknik Emekli üyemiz Aliflan fiar'›n o¤lu Alper fiar ile Bahar Ball›öz 19.09.2010'da. • THY ‹zmir ‹stasyon üyemiz ayn› zamanda Hava ‹fl ‹zmir fiube Delegemiz Sahure Karancak'›n kardefli ‹brahim Karancak ile Emine Kayadelen 18.09.2010'da. • THY Uçufl iflletme üyelerimiz Sibel fiahin ile F›rat Demir 16.09.2010'da. • THY Malatya Sat›fl üyemiz Fulya Boran ile Refik Gören 15.09.2010'da. • THY Teknik üyemiz Sami Uygur un o¤lu Sait ve Asl› 08.09.2010'da. • THY ‹zmir ‹stasyon üyemiz Fatma SABANCI 08.08.2010'da • THY Uçufl iflletme üyemiz Melis Metel ile Efe Özler 17.07.2010'da. • THY Üyemiz Arzu Göksu ile Kaan Ifl›lak 14.07.2010'da. • THY Emekli üyemiz Bahattin Karadeniz'in o¤lu Murat 11.07.2010'da. • THY Teknik üyemiz Özge Demirci ile Burçin Eye 07.07.2010'da. • THY Uçufl ‹flletme
üyemiz Sibel ile Bar›fl 05.07.2010'da. • THY Uçufl ‹flletme üyelerimiz, Gökhan Bilgin ile Sevim Artun 05.07.2010'da. • THY Uçufl iflletme üyemiz Didem Naldemirci ile Hakan Temiz 03.07.2010'da. • THY Teknik üyemiz Ozan Baydur 03.07.2010'da. • THY Üyemiz Çi¤dem Çevik ile O¤uz Ba¤c› 28.06.2010'da. • THY ‹zmir emekli üyemiz Yaflar BALBANAN'›n o¤lu Sinan BALBANAN 20.06.2010'da • THY üyemiz Melike Koç ile Engin Turan 19.06.2010'da. • THY emekli Üyemiz Ahmet Yard›mc› n›n o¤lu Yusuf ile Selma 06.06.2010'da. • THY Yer ‹flletme üyemiz Burçin Ekmekçi'nin Kardefli Hakan ile Cihan 30.05.2010'da. • THY Kargo üyemiz Neflet Turna'n›n o¤lu Tu¤rul ile Berrin 30.05.2010'da. • THY Teknik üyemiz Birol Poyraz ile Arzu Karsl› 30.05.2010'da. • THY uçufl iflletme üyemiz Sema Brava ile Özkan Güçtimur 29.05.2010'da. • THY Kargo üyemiz Nazan Akçay ile Fatih 29.05.2010'da. • THY Teknik üyemiz ‹lham Günefl ‹le Erkan Kutur 29.05.2010'da. • THY Teknik üyemiz Kemal Turan'›n k›z› Yeliz ile Adil 29.05.2010'da. • THY Teknik üyemiz Bar›fl Sönmez ile Neslihan Ulutafl 23.05.2010'da. • THY üyemiz O¤uzhan Gürsoy evlenmifllerdir. Evlenen tüm üyelerimize mutluluklar dileriz.
• Hava-‹fl ‹zmir fiubesi THY ‹stasyon Müdürlü¤ü iflyeri temsilcimiz Mehmet Ali DEM‹R'in o¤ullar› 17.07.2010'da • THY teknik üyemiz Süleyman Akyol'un o¤ullar› Kaan Emre ile Arda 03.07.2010'da. • THY ‹zmir ‹stasyon emekli üyemiz Ahmet DORA'n›n o¤lu 30.06.2010'da • THY ‹zmir ‹stasyon üyemiz Kas›m KALKAN'›n o¤lu O¤ulcan 19.06.2010'da sünnet olmufltur. • THY üyemiz Aygün ile Hakan Güro¤lu'nun o¤lu Atakan 18.06.2010'da. • THY üyemiz, ayn› zamanda Hava ‹fl Genel Merkez
yedek yönetim kurulu üyemiz Yahya Konuksever'in o¤lu Tufan 12.06.2010'da. • THY Yer ‹flletme üyemiz Nevzat Baysal ve Nurdan Baysal'›n o¤lu Gökay 11.06.2010'da. • THY Emekli üyemiz M. ‹lyas Tomris in o¤lu Baran 30.05.2010'da. • THY Teknik üyemiz Hüseyin K›sa'n›n çocuklar› Yasin Bilge K›sa ve Fatih Bilge K›sa 05.07.2009'da (THY Teknik) sünnet olmufltur. Sünnet olan kardefllerimize mutlu, baflar›l› ve sa¤l›kl› bir yaflam diliyoruz.
Üyelerimizden
DO⁄UM
RAHATSIZLANMA
VEFAT
Hayrullah Özdemir (Zürih ‹stasyon) 10 Eylül 2010’da vefat etti.
• THY Uçufl ‹flletme Bafltemsilcimiz Efem Çayc› ve üyemiz Nalan Çayc›'n›n o¤lu Taylan Özgür 08.05.2010'da. • THY Kargo üyemiz Elif Asl›han Yonca'n›n ikiz çocuklar› (k›z - erkek) 20.09.2010'da. • THY Teknik Üyemiz Murat Öztürk'ün k›z› Öykü 17.09.2010'da. • THY ‹zmir
‹stasyon üyemiz Süleyman KIRICI'n›n Uzay isminde o¤lu 15.06.2010'da dünyaya gelmifltir. • THY Kargo üyemiz ‹lknur Ersözün çocu¤u 02.06.2010'da dünyaya gelmifltir. Yeni do¤an bebeklerimize mutlu, baflar›l› ve aileleri ile birlikte bir yaflam diliyoruz.
• THY Teknik üyemiz fiaban Aydemir 05.10.2010'da. • THY ‹zmir ‹stasyon üyemiz Banu YILMAZ'›n babas› 31.08.2010'da • Hava-‹fl ‹zmir fiube Sekreterimiz Ergin KARAMAN 27.08.2010'da rahats›zlanm›flt›r. • THY ‹zmir ‹stasyon üyemiz Hakan KAVAS 05.08.2010'da ameliyat olmufltur. • THY ‹zmir üyemiz Aynur KARATAY 20.07.2010'da ameliyat olmufltur. • THY ‹zmir Sat›fl üyemiz Elvan MARO 07.07.2010'da • THY Kargo üyemiz Mehmet A¤r› 06.07.2010'da. • THY Genel Müdürlük üyemiz Murat Deniz 02.07.2010'da. • THY Genel Müdürlük üyemiz Recep Dombayc›'n›n o¤lu Do¤ufl 02.07.2010'da. • Hava-‹fl ‹zmir fiubesi Disiplin Kurulu üyemiz Emrah
SARIO⁄LU 25.06.2010'da ameliyat olmufltur. • THY ‹zmir Meydan Sat›fl üyemiz Songül KURTULAN'›n k›z› Ada 14.06.2010'da ameliyat olmufltur. • THY ‹zmir Teknikten emekli üyemiz Demirali YEKENKINRUL 09.06.2010'da ameliyat olmufltur. • THY ‹zmir üyemiz ‹pek ERGUNCU 07.06.2010'da • Hava ‹fl Kargo bafltemsilcimiz Mehmet Çetin 04.06.2010'da. • Hava-‹fl ‹zmir fiubesi Yönetim Kurulu üyemiz Ahmet Hamdi TEMEL burun ameliyat› olmufltur. 31.05.2010'da. • THY ‹zmir üyemiz Dursun KÖYMAN 31.05.2010'da • THY ‹zmir Kargo Üyemiz Funda C‹NAL'›n o¤lu 31.05.2010'da ameliyat omufltur. Rahats›zlanan üyelerimize ve yak›nlar›na acil flifalar diliyoruz.
• THY Denizli üyemiz Cennet Cümen'in babas› 18.09.2010'da. • THY Uçufl ‹flletme üyemiz , ayn› zamanda Hava ‹fl Genel Merkez Disiplin Kurulu üyemiz Ebru Emre'nin babas› 17.09.2010'da. • THY Denizli üyemiz Cennet CÜMEN'in babas› 15.09.2010'da • THY Zürih ‹stasyon fiefi Hayrullah Özdemir 10.09.2010'da. • THY Teknik üyemiz Nevzat Ayaz'›n annesi 03.09.2010'da. • THY E¤itim Bflk üyemiz Recep Ar›kan'›n babas› 01.09.2010'da. • THY ‹zmir ‹stasyon üyemiz Makbule MURAT'›n annesi 02.08.2010'da vefat etmifltir. • THY Yer ‹flletme üyemiz Yüksel Kara n›n annesi 21.07.2010'da. • THY Teknik üyemiz Adnan Cansever'in kay›npederi 20.07.2010'da. • THY Genel Müdürlük Alp Tekin' in kardefli 19.07.2010'da. • THY Emekli üyemiz,
ayn› zamanda Hava ‹fl E¤itim Sekreterli¤i yapm›fl olan Mustafa Koç'un abisi 13.07.2010'da. • THY uçufl iflletme üyemiz Ece Ezgi Ün 06.07.2010'da. • THY Genel müdürlük üyemiz Emin Emrah Ayd›n'›n babas› 22.06.2010'da. • THY ‹zmir Sat›fl üyemiz Mustafa EfiL‹K'in babas› 17.06.2010'da • Hava ‹fl eski mali sekreterimiz Cumhur Ak›nay'›n annesi 29.05.2010'da. • THY Uçufl iflletme üyemiz Kadir Erkan Gürkan 23.05.2010'da. • THY Genel müdürlük emekli üyemiz Deniz Parkan'›n babas› 22.05.2010'da. • THY Yer ‹fll. Bflk. üyemiz Özlem Külahç›' n›n babas› Kemal K›z›lda¤ 20.05.2010'da vefat etmifllerdir. Kaybettiklerimizin yak›nlar›na baflsa¤l›¤› diliyoruz.
31
Üç genç arkadafl›m›z› trafik kazas›nda kaybettik
Teknik A.fi.'de üç gencecik arkadafl›m›z›, Orhan Avc› (32), Selçuk Uluda¤ (25) ve Fatih Eken'i (34) son derece üzücü bir trafik kazas› sonucunda kaybettik. Genç yaflta sonsuzlu¤a u¤urlad›¤›m›z arkadafllar›m›za Allah'tan rahmet dilerken, ailelerine, yak›nlar›na, THY Teknik çal›flanlar›na baflsa¤l›¤› ve sab›rlar, kazada yaralanm›fl olup tedavisi süren arkadafllar›m›za da acil flifalar diliyoruz. Arkadafllar›m›z›n yaflamlar›n› kaybettikleri kaza 9 A¤ustos sabah› servis minibüsünün saat 06.00 s›ralar›nda fiirinevler’e geldi¤inde bariyerlere çarparak takla atmas›yla meydana gelmiflti. Haz›rlanan iddianamede, servis minibüsü flöförünün arac› yetersiz ehliyetle kulland›¤› ve trafik raporuna göre kusurlu bulundu¤u yer ald›. Her kazadan sonra oldu¤u gibi ölenlere Allah'tan rahmet, ailelerine ve yak›nlar›na sab›r ve baflsa¤l›¤› dilemek yeterli olmuyor. Kader k›smet söyleminin ötesine geçen bir de¤erlendirme yapmak, bu do¤rultuda ad›mlar atmak zorunludur. Ne yaz›k ki her y›l binlerce kiflinin
32
hayat›n› kaybetti¤i trafik kazalar›nda, Türkiye kaza bafl›na ölüm ve yaralanma oran› aç›s›ndan birçok Avrupa ülkesinin önünde yer almaktad›r. Oysa Avrupa ülkelerinde Türkiye`ye oranla tafl›t say›s› çok daha fazla. Nüfusa oranla tafl›t say›s› göz önüne al›nd›¤›nda ülkemiz trafik kazalar›nda Avrupa ortalamas›n›n çok üzerinde. Denetim eksikli¤i havac›l›k sektöründe oldu¤u gibi, karayolu ulafl›m›nda da ciddi bir sorundur. Rüflvetin yayg›nl›¤› büyük bir sorundur. Kurals›zlaflt›rma, liberalleflme ve tafleronlaflma personel servisi flirketleri aras›nda k›ran k›rana bir fiyat rekabetine neden olmaktad›r. Bu rekabet bask›s› alt›nda flöförlere afl›r› ifl yüklenmekte, çal›flma süreleri afl›r› uzun tutulmakta, ücretler çok düflük düzeyde belirlenmektedir. Bu sorunlar havac›l›k sektöründe yaflad›¤›m›z sorunlarla t›pa t›p ayn›d›r. Evet, arkadafllar›m›z› kaybettik ve içimiz yand›. Ama bu, burada kalmas›n. Art›k bu sorunlar›n halledilmesi için iflçiler olarak gerekeni yapal›m.