Kürtçe 45’lik plaklar w 45’liklerin piyasaya girdiği yıllar Türkiye’de Kürtlerin sosyal ve siyasi yapısının da değiştiği yıllardır. İstanbul ve Ankara gibi büyük kentlere çalışmak veya okumak için yerleşen Kürtler, darbe sonrası oluşan ortamdan yararlanmaya çalıştılar.
Hesen Cizîrî ve Celal Güzelses 1953 yılında Diyarbakır’da buluşur.
T
ürkiye’de 1961 Anayasaİlgi görmeyen bir konu sı’nın getirdiği nisbi serIrak ve Suriye’de çıkmış veya ABD, İngilbestlikle beraber tere gibi ülkelerde kayda alınmış Kürtçe taş Kürtler kültür, sanat ve basın plaklar kadar ilgi görmeyen bir konudur alanında görünür olmaya başTürkiye’de çıkan Kürtçe 45’lik plaklar. Kalar. Müzik piyasasında plak şirsetleri 'kayıt-dışı’ olarak basıp çoğaltmak ketlerinin artışı ile beraber Kürt mümkünken plaklar için resmiyet ve belli müzisyenler de plaklara Kürtçe başlı prosedürler gerekliydi. Bu yönüyle şarkılar okumaya başlar. Söz gegörünür olması gereken Kürtçe 45’lik plakİbrahim BULAK limi plak ve kasetleriyle Kürtlelar her nedense sadece birkaç isimle kotarin evine konuk olan Ayşe Şan, rılmaya çalışılmıştır. plak yapmak için 1963 yılında İstanbul’un yolunu tutar. 60’lardan başlayarak 70’lerin ortalarına kadar 1953’te yasaklanan Kürtçe plaklar devam eden plak furyasında, Kürtler arasında en biTürkiye’de taş plak döneminde bilindiği kadarıyla lindik isimlerden biri de Ayşe Şan’la beraber, Mahkayıtlı herhangi bir Kürtçe plak yoktur. Ancak bu, Türmut Kızıl’dır. Bu iki isim dışında Hüseyin Tutal, kiye’de Kürtçe taş plakların bulunmadığı anlamına Zülfükar Yumruk, Kemal Örkün gibi isimler de kısgelmez. Bu dönemde özellikle Irak ve Suriye’den men tanınan kişilerdir. Nisbi serbestliğin yanı sıra gelen Kürtçe plakların gizli bir piyasası olmuştur. Bu plak çıkaran şirketlerin sahiplerinin Kürt olması da konuda 15 Eylül 1953 tarihli Milliyet gazetesinin haKürtçe plakların o yıllarda müzik piyasasında bulun- beri dikkat çekicidir. ‘Kürtçe plâklar toplatılıyor’ başlımasına imkan sağlamıştır. ğıyla yayımlanan haberde şu bilgilere yer verilir:
“Müddelumumlik piyasaya çıkarılmış bulunan bir kısım Kürtçe plâkların toplattırılmasına karar vermiştir. Suriye’de doldurulmuş bulunan bu plâkların bir propaganda veya siyasi bir manevra gayesile memleketimize sokulduğu zannolunmakta ve tahkikata devam edilmektedir.” Tesadüf veya ilgili başka bir olay da aynı yıl yaşanır. Hesen Cizîrî, Celal Güzelses’i görmek için Diyarbakır’a gider. İki gözünden âmâ olan Hesen Cizîrî, Ulu Camii yakınındaki bir kahveye oturur. Kendisine çay getiren kahveciye ‘Dengbêj Celal burada mı? diye sorar. Başkalarının yardımıyla Celal Güzelses’in evini bulur ve konuğu olur. Beraber köye gidip çalar, söylerler. Hesen Cizîrî, Celal Güzelses’i de kendisi ile Irak’a götürmek ister. Celal Güzelses bu teklife sıcak bakmaz. Fakat daha sonra, plak doldurmak için Suriye’ye doğru yola çıkar. Sınırdan öteye geçemeyen Güzelses, Türkiye-Suriye sınırında konser vermekle yetinip Diyarbakır’a geri döner. (1) Yasaklanan Kürtçe plakların bu ziyaretle bağlantılı olabileceği ihtimali çok da akıl dışı değildir.(2)
3