DIE LUPE
JUNİ 2018
IELEV FORUM 2018
The Duke Of Edinburgh Programı katılımcılarıyla Eskişehir'de Macera ve Keşif Kampındayız
GEHEIMNIS DER DNA
Türkiye'deki Alman IB Okulları Arasındaki En İyi Uygulama: GIB Değişimi
1
DI Tournament
2018
DIE LUPE
JUNİ 2018
Sevgili okuyucular, İELEV Özel Lisesi Okul Gazetesi olarak gazetemizin beşinci sayısıyla size ulaşmaktan kıvanç duymaktayız fakat öncelikli olarak gazetemizin bu sayısını okumadan önce siz değerli okuyucularımıza elinizde tuttuğunuz gazetenin önemini ve her bir yazarın günlerce süren emeğini hatırlatmak ister ve bu emekleri gazetemize zaman ayırarak onurlandırdığınız için de şükran duygularımızı sizlerle paylaşmak isterim. Özellikle belirtmekte fayda var ki; ilk gün ki heyecan ve coşkuyla hazırladığımız bu sayımızda da sizlere okulumuz hakkında ve okulumuzla ilgi
en güncel ve heyecanlı haberleri iletmekten onur
duymaktayız. Gazetemizin bu yazısında sizlerin önüne özellikle farklı türde ve tarzda yazılar sunmaya özen gösterdik ve bu sayıda amaç olarak sizinle olan iletişimimizin kuvvetlenmesini ve okulumuzun göstermiş olduğu başarıları yansıtmayı kendimize hedef edindik. Bir IB öğrencisi olarak bu sayımızda özellikle sizleri IB hakkında ve sizleri ileride ne beklediği hakkında bilgilendirmek istedik. Bunun dışında geçmiş sayılarımızda olduğu gibi, bu sayımızda da sizlere öncelikle IB hayatınızda yapabileceğiniz veya mutlaka yapmanız gereken aktivitelerin tematize edildiğine dikkat çekmek istiyorum. Gazetemizin çıkmasında emeği geçen herkese buradan teşekkürlerimi sunuyorum ve sizlerin desteğinizi her daim yanımızda hissettiğimiz için de iftihar duyguları içinde olduğumuzu belirtmek istiyorum. Bir sonraki sayılarımızda buluşmak temennisiyle sizlere şimdilik “iyi okumalar” dilerim. Die Lupe editörü Bedirhan M. Akalın Bu sayının editörleri….
Lara Birsu Alkoçoğlu
Berke Özsezerer
2
DIE LUPE
JUNİ 2018
INHALTSVERZEICHNIS
20 22 26 28 31 32 33 35 38 40 43 46
GERMAN MNU 2018 von Bedirhan M. Akalın
ANALYSE OF THE NOBLE PRİCE WİNNİNG AUTOR HERMANN HESSE (GLASS BEAD GAME) von Aylin Alina Tüfekçi
LETZTE THEORİE VON STEPHEN HAWKİNG von Selin Çisem Açıkgöz
04 10 11 13 15 16 18
FİRST YEAR OF İB-CAS von Gaye Koçer
YALNIZ DEĞİLSİNİZ, BİZ SİZİNLEYİZ! von Gaye Koçer
BEST PRACTİCE GİB von İmke Hermann, Tuba Tarhan
PHYSİCS OF SKİİNG von Peri Tüfekçi
MEİN LİEBLİNGSBUCH “GNOSİS von Eda Nil Taşcı
DEVELOPMENT OF ATOM BOMB İN WW2 von Cem Kabalak
DİDACTA 2018
von Defne Selen Akdemir
DAT 2018 von İlayda Zeynep İslam
MAKER FARE von Ali Sevilir
İNSURANCE OF FREEDOM von Püren San
REPARİEREN DER DNA von Doğa Basmacı
CİNEMA OF INDİA von Doğa Basmacı, Defne Selen Akdemir
VİŞNE BAHÇESİ von Birsu Alkoçoğlu
TOLKİEN’İN KATOLİK ORTA DÜNYASI von Lal Verda Aka
BEDEUTUNG VON KALZİUM von Dilara Balcı
UMFRAGE “GETRÄNKE” von Serra Kardaş
3
47 48 50 54 56
APFEL-KAROTTEN PUDDİNG von Doğa Budakçı
THE DUKE OF EDİNBURGH von Doğa Budakçı
SPORDAKİ BAŞARILARIMIZ von Hüsnü Eser
ÖĞRENCİ BİRLİĞİ FAALİYETLERİ von der Schülervertretung
EMPFEHLUNGEN ÜBER THEATER von Defne Kamacı
DIE LUPE
Class aptent taciti sociosqu ad per inceptos lobortis.
FIRST YEAR OF IB-CAS AT IELEV HIGH SCHOOL IB Diploma Programme aims to ensure that students know themselves better; develop social and international awareness; collaborate with others and demonstrate their special talents besides academic success. In the first year of IB DP, we have participated in several activities that fall under all three strands of CAS: creativity, activity and service. Creativity includes all the extracurricular activities that involve students in art and creative performances, and is inclusive of personal creativity in the design and implementation of service projects. This year we are proud to see our students taking the initiative to join in visual and performing arts, creative writing, movie making, culinary arts, handicrafts, MUN/EYP conferences in three languages, piano/guitar/ harmonica/violin playing, children’s book writing, bag designing, photography, drawing, and waltz/tango/hiphop dancing. 4
JUNÄ° 2018
DIE LUPE
JUNÄ° 2018
Activity aims to ensure that students gain lifelong habits of good health through physical activities. It includes extracurricular physical activities, individual and team sports. Students can set high objectives in a sports branch that they have been engaged with before or aim to gain skills in a completely new branch of sports in order to complete this strand. Students may also be involved in a range of dance activities and learn how to dance in a new style. Related to this strand, our students have been engaged with rowing, basketball, fitness, swimming, water polo, volleyball, body-building, zumba, triathlon and coaching.
5
DIE LUPE
JUNÄ° 2018
Service aims to ensure that students know their true capacity better and develop skills of making decisions, solving problems and taking responsibility, so that they can contribute to the well-being of local and/or international communities. Service requires commitment to work for and with others. Environmental projects like beach cleaning, activities carried out in nursing homes for the elderly, first aid courses, tutoring economically-disadvantaged children for free, collecting waste batteries to donate a wheelchair, various projects like building cat houses, taking care of street dogs, adopting endangered animals, recording books for the blind, campaigns to donate books/clothes/ sports equipments, helping people in need through painting their houses and large scale projects such as collaborating with the municipality on the misuse of metro and making a film about it, spearheading the use of thermos cups instead of paper cups at school, fund-raising activities like IELEV annual sponsored walk and Eurasia marathon to help charities can be given as examples of service. CAS requires experiential learning. That is why investigation, preparation, ethics of choices and actions, reflecting on one’s own learning and demonstration are important and need to be carried out meticulously.
6
DIE LUPE
JUNÄ° 2018
7
DIE LUPE
JUNÄ° 2018
8
DIE LUPE
JUNÄ° 2018
I would like to thank all our students who tried their best and gained the appreciation of people through their rigor. Since our students have gained more experience and selfconfidence they are expected to be involved in larger-scale and international projects in their second year of IB.
GAYE KOÇER IB-CAS COORDINATOR
9
DIE LUPE
JUNİ 2018
YALNIZ DEĞİLSİNİZ, BİZ SİZİNLEYİZ!
İELEV Özel Lisesi sadece akademik yönü güçlü öğrenciler değil aynı zamanda toplumun ve çevrenin ihtiyaçlarına duyarlı, sorumluluk duygusu ile eyleme geçen öğrenciler yetiştirmeyi kendine hedef edinmiştir. Bu amaçla lisemiz öğrenci ve öğretmenleri, IB-CAS programı çerçevesinde geleneksel sponsorlu yürüyüşlerini 18 Mayıs Cuma günü Beykoz Cumhuriyet köyü yürüyüş parkurunda gerçekleştirdiler. Öğrenci ve öğretmenlerimiz, hep birlikte yürüyüş yaparak hem sağlıklı bir gün geçirdiler, hem de takım halinde hareket ederek sosyal yardımlaşma bilincine sahip olduklarını bir kez daha gösterdiler. Bu yolla, yardıma ihtiyacı olanların hayatını kolaylaştırmak için güzel bir adım atarak onlara yalnız olmadıklarını hissettirmek istediler. Geleneksel sponsorlu yürüyüş aktivitemizde öğrenciler belirledikleri ve amaçları doğrultusunda ikna ettikleri sponsorlarından her kilometre için belirli miktar para toplayarak yine kendilerinin belirlediği bir sosyal yardım kuruluşuna kazandıkları parayı bağışlayacaklardır.Hedeflerini gerçekleştirmek konusunda çok heyecanlı olduğunu gördüğümüz öğrencilerimiz, yürüyüşün hemen ardından sponsorları ile bir araya gelmeye başladılar. Öğrencilerimize IB Öğrenen profilinde yer alan bilgili, düşünen, iletişim kuran, ilkeli, duyarlı, dengeli ve dönüşümlü düşünen gibi özellikleri aktivite süresince başarıyla sergiledikleri için teşekkür ediyoruz.
10
DIE LUPE
JUNİ 2018
Best Practice GIBAustausch unter deutschen IB-Schulen in der Türkei İELEV GIB-DP-Kandidaten haben im April für drei Tage acht GIB-DP-Kandidaten aus der Privatschule der Deutschen Botschaft - Ernst Reuter Schule in Ankara empfangen. Die IB DP-Koordinatorinnen und IB DP-CAS-Koordinatorinnen beider Schulen haben diesen Austausch initiiert.
Dies war der allererste Besuch seiner Art und beide Schulen hoffen, ihre Zusammenarbeit zu intensivieren. Hierzu gibt es zahlreiche Möglichkeiten, da beide Schulen nicht nur Deutsche Schulen, sondern auch deutsche IB-Schulen sind.
'' Wir wissen, wie man selbständig und mit anderen lernt '' aus dem IB Lerner Profil beschreibt am besten dieses erste Zusammenkommen. Die IB-Kandidaten tauschten ihre Lernerfahrungen in CAS (Creativity Activity Service) aus und planen eine weitere Zusammenarbeit in diesem IB-Bereich. Sie lernen, ihre lokalen Perspektiven auf regionale Perspektiven und weiter auf globale Perspektiven zu erweitern, um schließlich die Welt, in der wir leben, zu verbessern.
Die GIB-Kandidaten von İELEV Özel Lisesi freuen sich schon jetzt darauf, ihre Gäste in Ankara im September zu besuchen. Imke Hermann IB DP Coordinator İELEV Özel Lisesi
11
DIE LUPE
JUNİ 2018
Ankara’dan GIB öğrencilerinin okulumuzu ziyaret etmesi ve kısa bir süre de olsa bizimle kalmaları bence yararlı ve mantıklıydı. Çünkü aynı eğitim sistemini görüyoruz ve neredeyse seçtiğimiz dersler de aynı. Bu bir sürü fikir alışverişi yapmamıza yarımcı oldu. İlk geldikleri gün okulda GIB’nin zorluklarının, zorluklarla nasıl başa çıktığımızın, yazdığımız tezler ve derslerin üzerine konuştuk. Ertesi gün ise CAS aktivitelerimizi paylaştık, böylece yeni aktiviteler yapıp yeni fikirler üretmemiz kolaylaştı. Aynı zamanda her aktivite bitiminde yaptığımız gösteri ya da sunumları yapmamıza imkân sağlandı. Gelen öğrencilerin hepsinin ana dili seviyesinde Almanca bilmesi, dil bilgimizi pekiştirmemize de yardımcı oldu. Biraz da bana gelen misafir öğrenciden bahsedeyim. Kızın adı Sara’ydı ve Türkçe bilmiyordu. Bu yüzden hep Almanca ya da İngilizce konuştuk. Birbirimize zorluk çektiğimiz derslerden bahsettik. Şunu söyleyebilirim ki yaptığımız fikir alışverişi ve birbirimize olan desteğimiz gerçekten işe yaradı. Dersler dışında beraber çok güzel vakit geçirdik. Özellikle izlediğimiz ve sevdiğimiz diziler bir olunca beraber geçirdiğimiz zaman çok daha eğlenceli oldu. Kızla çok iyi anlaştığımı söyleyebilirim. Hâlâ da konuşmaya ve birbirimize destek olmaya devam ediyoruz. Öğrencilerin bizim okula gelmesi her açıdan bizim için bir değişiklik oldu. Çünkü okulda yardım alabileceğimiz ya da soru sorabileceğimiz deneyimli öğrenciler yok. Bu yüzden bizi anlayan öğrencilerin bizimle vakit geçirmesi çok güzeldi.
Tuba Tarhan, 11B 12
DIE LUPE
JUNİ 2018
PERİ TÜFEKÇİ
16 MAY 2018
The Physics of Skiing
What do you know about the physics behind skiing? In order to understand the meaning and the importance of the moves in skiing, and to improve performance, it is necessary to understand the physics behind them. Alpine skiing involves speed and turns down a slope, and in competitive cases the goal is to navigate through the "gates", in a given slope, and to reach the finish line the fastest.
1
2
SİNΘ: A/B
COSΘ: B/C A
B
3
A B
13
DIE LUPE
JUNİ 2018
Forces that apply on a Skier
Forces that apply on a skier, going downhill on a straight line, downhill: - The Force of Gravity (Fg) - The Normal Force (FN) - The Force of Kinetic Friction (Ffk ) - The Drag Force (FD)
The Forces that apply on a Skier while going down a hill on an angle
In the picture below, the equipotential line is paralel to the ground, - β is the angle between skis and equipotential line - v is the velocity of the turning skier - RT is the radius of the skis/turn - α is the slope of the hill - g is acceleration due to gravity
However not all the skiers are "downhillers" ! Most of the skiers , including amateurs and racers tend to make turns in order to slow lets summarize the forces that apply on a skier while going down a hill on an angle:
MAKİNG TURNS The Forces that apply on a skier going down a hill, making turns, is given in the picture :
14
DIE LUPE
JUNİ 2018
Mein Lieblingsbuch „Gnosis“
Über den Autor: Adam Fawer ist im Jahr 1970 in New York geboren, erkrankte im Alter von sechs Jahren an einer seltenen Augenkrankheit und verlor beinahe das Augenlicht. Seine Kindheit und Jugend war geprägt von zahlreichen Krankenhausaufenthalten. Andererseits stamm seine Liebe zur Literatur auch aus dieser Zeit. Später studierte er Wirtschaftswissenschaften und Statistik und machte seinen MBA an der Stanford Business School. Drei Jahre war er Leiter eines erfolgreichen Dot-com-Unternehmens in New York. Mit dem Buch "Null", seinem ersten Roman, hat er sich seinen Kindheitstraum erfüllt: Er ist Schriftsteller geworden. Adam Fawer lebt und arbeitet heutzutage in New York. Warum ist das Buch mein Lieblingsbuch? Obwohl die Hauptcharakteren und ihre „außergewöhnliche“ Eigenschaften wie Synästhesie im Buch „Gnosis“ scheinen, also, unrealistisch, gibt es Leute im wirklichen Leben, die Synästhesie machen können. Was ist Synästhesie eigentlich? „Als Synästhesie wird ein rhetorisches Stilmittel bezeichnet und außerdem eine Besonderheit in Bezug auf die Wahrnehmung von Sinnesreizen. Als Stilfigur wird so der Umstand bezeichnet, dass mehrere Sinneseindrücke miteinander vermischt werden. Somit können Töne schmecken oder Farben duften.“ In dem Buch ist das nur übertrieben aber es lässt sich immer noch fragen, ob diese außergewöhnliche Fähigkeiten möglich sein können. Meine Gedanken über das Buch: Ich für meinen Teil habe dieses Buch sehr gut und interessant gefunden, weil der Stil des Autors leicht verständlich war. Die Charaktere haben starke Persönlichkeiten und sehr detaillierte Vorgeschichten, die sehr gut gebaut waren. Außerdem denke ich, dass Adam Fawer in seinem Buch „Gnosis“ einen Bezug auf den wirklichen Leben gemacht hat und das ist der Grund warum dieses Buch sehr erfolgreich ist.
Eda Nil Taşcı 15
DIE LUPE
JUNİ 2018
Development of the Atom Bomb in WW 2 Manhattan Project started in 1942, where the leading scientists of USA and scientists which had escaped from Europe because of the war united and started to work on a bomb with the help of the US government. They wanted to make a bomb using radioactive material like Uranium or Plutonium. They wanted to get nuclear energy out of these elements with the help of fission reaction. The Project had a lot of centers which scientists and researchers worked. But the main 3 were Richland, Oak Ridge and Los Alamos. Oak Ridge was the first place Scientists started to work on the Project. And it was used as a Uranium enrichment plant, like Richland. At these sites Uranium and Plutonium were enriched and their Isotopes were separated. But both of the locations were close to cities, because of that the main Research lab was opened in Los Alamos, which was a remote place. Scientists worked there until the end of the War and the location was kept secret. While creating the First Bomb, “Little Boy”, scientists were also working on “Fat Man”. “Fat Man” had complex mechanisms inside and this led the scientists to put it to a test. So they agreed to make a test in the desert. Everything went successfully. A committee agreed to drop the bomb “Little Boy” on the city of Nagasaki at 6th of August. The bomb had a power of 15 kilotons of TNT. 60.000 people died directly after the explosion and 69.000 were injured. At 9th of August, the bomb “Fat Man” was dropped on Hiroshima. It had a power of 21 kilotons of TNT, which made it more powerful than “Little Boy”. 40.000 people died directly at the explosion, and another 40.000 after. Scientists agreed that “Fat Man was a more efficient design. Because only 1.3 percent of 63 kg Uranium inside “Little Boy” went under a fission reaction but 1 kg of a total 6 kg Plutonium went under a fission reaction in the bomb “Fat Man which made it 10 times more efficient than “Little Boy”. 16
DIE LUPE
JUNÄ° 2018
How did the bombs work? Atomic Bombs work with Chain Fission Reaction. This type of reaction only occurs on a critical mass of Uranium or Plutonium. But there is also an external force needed for the reaction to begin. This reaction causes high amount of energy, heat and radiation to release. In the Bomb, Little Boy a gun type assembly was used. Here, one piece of Uranium was thrown into another with the help of explosives, this led the chain fission reaction to start and the bomb to explode. The other bomb, Fat Man had a different filling Material. This bomb was an implosion type bomb. For this method a sphere surrounded by explosives was created, and when these explosives were detonated a shock wave would compress the core of the sphere.
Bomb Fat Man
Bomb Little Boy
17
DIE LUPE
JUNİ 2018
DIDACTA 2018: Die Bildungsmesse DIDACTA, die größte Fachmesse bietet einen umfangreichen Einblick in das gesamte Bildungswesen der frühkindlichen Bildung, über die berufliche Bildung bis hin zum lebenslangen Lernen an. Lehrkräfte, Erzieher, Ausbilder, Trainer und Personalentwickler teilen an die vielseitige didacta, um neue und zeitgenössische Fortbildungsprogramm zu entdecken. Außerdem kommen hochrangige Vertreter aus Politik, Wirtschaft, Wissenschaft und Gesellschaft zur didacta, um die neue Ideen von entstehende Bildung auszutauschen und vorzustellen. Dieses Jahr hatte didacta 840 Aussteller und 73000 Besucher; İELEV war einer von ihnen. Ich bin nach Deutschland mit Frau Aslan, Herr Schopp,, Frau Özan und Kaan Özkaraca geflogen. Unseres Ziel war unsere Schule, weil die Schule Lehrer und Lehrerinnen aus Deutschland braucht vor zu stellen. Wir haben unseren Stand aufgestellt und viele Broschüre auf den Stand gestellt. Neben unserem Stand waren auch viele deutsche Schule aus China, Russia, Indien, Thailand, Argentinien und noch viele andere. Außerdem waren wir am unseren Stand eigentlich nicht allein; İstanbul Lisesi und Deutsche Schule İstanbul waren auch da. Die drei Schulen hatten dasselbe Ziel wie uns: Lehrkräfte. Bedauerlicherweise ist es nicht so leicht Lehrkräfte von Deutschland in unserer Schule zu “bringen”.
Wegen der politischen Lage in der Türkei, ist es für die deutsch verbündete Instituten schwerer geworden, freiwillige Lehrer aus Deutschland zu finden. Andererseits suchen viele andere Schulen auch deutsche Biologie, Geschichte und Chemie Lehrer. Das Problem ist dass, es in diesen Bereichen nicht die genug Anzahl der Lehrer gibt, deswegen werden die Möglichkeiten bezüglich immer weniger. Trotz dieser Situation, viele Lehrer und Lehrerinnen kamen zu unserem Stand und wir haben mehr als fünfzehn Telefonnummer genommen, die sich mit uns in Verbindung setzen werden. Obwohl die meisten Bewerber noch nicht absolviert haben, haben wir darauf viel gefreut, weil unsere Schule eine neue Schule ist. Das zeigt schon, wie das İELEV Gymnasium ein sehr entwickeltes Bildungswesen hat und schon mit hundertjährige Schulen konkurriert.
18
DIE LUPE
JUNİ 2018
In der Messe sind wir nicht nur am Stand geblieben. Wir hatten auch die Chance mit anderen deutsche Schulen zu sprechen. Wir haben uns auch mit einer IB Vetreterin kennengelernt. Dadurch haben wir gelernt, wie Deutschland das IB akzeptiert und wie man bewerben sollte. Außerdem sind wir fast die ganze Messe umhergegangen. In der Messe konnte man alles finden: Buchverlaege, Schreibwaren, Material zum Experimentieren, viele Spiele für Kinder sogar Erwachsene, Materiale für Schule, Schulbücher, Musikinstrumente und noch interessanter: Massagestühle! Auch hochmoderne Technologie Geräte für Bildung konnte man finden. Dort waren nicht nur die Marken, die etwas verkaufen aber auch manche Organisationen, die zum Beispiel gegen Abtreibung sind oder die Menschenrechte verteidigen. Vor allem, waren alle Leute in didacta sehr freundlich und wollte sich mit uns unterhalten. Am Ende des ersten Tag in didacta hat der U-Bahn sich verspätet und die Leute begann zu tanzen. Wir haben es wirklich genossen, neue Leute kennenzulernen und neue Aspekten über Bildung und Leben zu bekommen. – Ich habe auch sehr viele Schokolade gegessen!
Außer der didacta haben wir auch Hannover besichtigt. Wir haben Leine, Marktkirche, altes Rathaus, New Town Hall, Kröpcke und die Kröpcke Uhr besucht. Alles war sehr schön ,aber das schönste war das Essen. Wir haben einen sehr lecker Hamburger gegessen und die Preise waren gar nicht teuer. Ein bisschen Einkaufen haben wir auch gemacht, natürlich viel viel Schokolade. Andererseits hat diese Reise -für mich wie ein Urlaub gewesen- und es hat mir sehr toll und informativ gelungen. Ich habe meine kommunikative Fähigkeiten verbessert und ein bisschen mehr selbstbewusst geworden. Didacta ist einer meinen besten Erfahrungen geworden. Ich würde gern wieder an didacta oder eine andere Messe teilnehmen und empfehle euch auch, dass es ein sehr ‘didaktische’ und lustige Erfahrung sein wird. PS: Im Jahr 2021 ereignet sich didacta in Stuttgart, falls sie sich dafür interressieren!
Bibliographie:
●Hannover, B. (2018). didacta - The Education Trade Fair. [online] Didacta-hannover.de. Available at: http://www.didactahannover.de/home [Accessed 20 May 2018].
●Messe-stuttgart.de. (2018). didacta | Messe Stuttgart. [online] Available at: https:// www.messe-stuttgart.de/didacta/ [Accessed 20 May 2018].
19
DIE LUPE
JUNİ 2018
Bedirhan M. Akalın DMUN/Hamburg, Kiel 2018 IELEV Gymnasium Mai, 2018 Sind Sie noch nie in einer Deutschen MUN Konferenz gewesen? Dann haben Sie noch nicht an einer echten Konferenz teilgenommen. Bevor ich meine Erfahrungen in Kiel mit Ihnen teile, möchte ich sehr kurz zwei Erklärungen über DMUN machen.
Erstens möchte ich Ihnen kurz DMUN vorstellen, sodass Sie eine bessere und deutliche Vision dazu haben zu können. DMUN ist die Abkürzung von: “Deutsche Model United Nations” und es ist “ein gemeinnütziger und politisch unabhängiger Verein”, das im Jahr 2003 in Stuttgart gegründet würde. Andererseits ist diese Verein so entwickelt, dass es in Stuttgart, Hamburg und München fast 1000’de Menschen jährlich empfangen Glauben sie mir, diese Konferenz sehr geeignet für diejenigen, die sich an dem Politik interessieren oder für diejenigen, die ihre Deutsch verbessern möchten.
Zweitens würde ich Ihnen gerne den Unterschied zwischen DMUN und MUN erklären. Um ehrlich zu sein kann man sagen, dass es eigentlich kaum ein Unterschied zwischen beide Konferenzen gibt. Man kann auch sagen, dass DMUN sehr ähnlich ist wie die normale (Englische) MUN. Laut meiner Beobachtungen und laut die Impressionen, die ich von meinen Freunden gehört habe, ist DMUN viel ernster als die andere MUNs (und natürlich auch besser). Ich kann feststellen, dass DMUN eine sehr gute Gelegenheit für diejenigen ist, die nach Deutschland gehen möchten. Meines Erachtens, ist DMUN, für mich, viel besser als MUN, weil ich persönlich in Deutschland studieren möchte. Deswegen möchte ich mein Deutsch, schriftlich und mündlich deutlich verbessern. 20
DIE LUPE
JUNİ 2018
Ich kann auch sagen, dass ich in DMUN natürlicherweise auch neue Menschen kennenlerne. Das ist auch eine sehr gute Gelegenheit für mich und auch für mein IB Leben. Sie können sich fragen, was es für eine Beziehung zwischen IB und DMUN gibt. Meine Antwort auf diese Frage wäre “CAS". Als ein IB Schüler habe ich dieses Jahr diese Erfahrung DMUN für CAS geschrieben, weil DMUN sehr vorteilhaft für CAS ist. Es ist auch hier wichtig zu betonen, dass sie auch so ihr IB Learner Profile verbessern. Letztens möchte ich auch schreiben, dass DMUN Kiel selbst eine tolle Organisation ist. Ich kann sagen, dass alle Details in diesen Konferenz festgelegt sind, und wenn sie echt darüber interessiert sind, dann würden sie echt Spass in dieser Konferenz haben. Ich kann sagen, wie ich oben betont habe, dass ich mich aus IB Learner Profile Perspektive verbessert, und andererseits von der Sprache her entwickelt habe. Ich garantiere euch auch, dass sie mit ihren Freunden in dieser Konferenz echt Spass haben werden. Wenn Sie sich darüber interessieren, bitte schreiben sie mir per Mail oder sprechen sie mit Herr Güner über unsere DMUN Verein. Liebe Grüsse
21
DIE LUPE
JUNİ 2018
A RATHER DETAILED ANALYSIS OF THE NOBEL PRIZE WINNING AUTHOR HERMANN HESSE’S MASTERPIECE THE GLASS BEAD GAME Hermann Hesse is an astounding writer in terms of creating convincing critique of public perception specializing in recreating almost a perfect replica of the fabric of society in his books. The Glass Bead Game surely exceeds in this aspect with unique portrayal of flaws in a person’s life ,both individually and collectively, with different case scenarios albeit the fundamental emphasis on the omnipotence of the so called ‘game’. The genre is quite hard to describe with it’s miscellaneous narrative tone and actions of the main persona. The salient forte of the book is that it tackles with the most arbitrary questions all humans face at a point in their lives, thus makes it easy to build an empathy link with the main character, making us into masters of our the game, as Hesse states: “The true profession of a man is to find his way to himself” P.S.Spoilers ahead read at your own consent! 1) The influence of the setting: Hermann Hesse is a renown writer not just for his fascinating stories but also his nearly spiritual descriptive writing style to which his last book The Glass Bead Game is no exception for.* The setting and the environment plays a huge role in sustaining the major storyline and protagonist’s interactions with other characters since each character is viewed as a distinct ideology rather than an individual only, thus rising the need for the books fictional biographer to bind them to a concrete matter: locality to be precise, hence making them almost comparable to chess pieces, which also can be a taken as a sing of the writers dexterity in creating an alternate society and distributing roles adequately. The story of Magister Ludi (Joseph Knecht)is set in an alternative future when all conflicts within the human race has subsided and global peace has been achieved in contrast to self-destructive modern civilizations of today but the world is still not over class discrimination. People dedicate their lives for the pursuit of knowledge for its unification and synthesis : the Glass Bead Game. The game’s main playground and education for so called ‘elites’ is done in the fictional province of Castalia and the school Waldzell. Although it was never described fully in the book it is safe to visualize it as some kind of East Asian monastery because the writer had been interested in indic believes approaches and Chinese culture. Another definition is as Hesse would like to put it ‘’I hear music and see men of the past and future. 22
DIE LUPE
JUNİ 2018
I see wise men and poets and scholars and artists harmoniously building the 100 gated cathedral of Mind.’’ Then there is the outside world where ‘comparably’ less significant people live. Most Castilians isolate themselves from that part of the world believing that they are not destined to be noble as them.One of the main characters, Pilio, is send by his wealthy family to Castalia for a better education and then return back. Because of his life outside he is not fully embroiled in Order’s rules such as not marrying etc. There are also churches much like in medieval times are very active in altering people’s minds. At some point of time Joseph visits one of the most influential ‘pope’of his time to persuade him that the Order is working for humanity rather than for their own gain. Much for his dismay he doesn’t revert his focus on hating the Order. Last but not least, at the end of the book the other three lives of Joseph are mentioned as a Rainmaker in Africa, The Father Confessor and his Indian Life, which added a pleasant twist to the monotone story. Overall, the setting has represented Hermann Hesse’s utopian dream like ambition very efficiently as well as helped to convey the journey like ideal, maintain mystic atmosphere throughout the whole novel. 2) Metaphors and Symbolisms Herman Hesse has done a great job in making the symbols in the book as elusive as possible starting from the very beginning of the book and introducing the biggest plot-hole the tittle itself: The Glass Bead Game. The concept ofThe Glass Bead Game has been discussed in the novel more than anything else and it still remains as a mystery in general. In the book there are certain steps to be taken in order to predominate the game. According to the novel; beginners start from establishing parallels of the symbols with a piece of classical music and a formula for a law of nature1 and later on expertise unlimited combinations of two hostile themes or ideas and strive for their completely equalized or impartially profoundness.The glass beads symbolize many fields of art and science which enables the game to create an infinite equation of ‘astronomical configurations, Bach’s fugue ,sentences of Leibniz or Upanishads’ etc. Music is an important term in The Glass Bead Game since the main character’s ‘journey’ begins with his love for music and his story unfolds with the appearance of the Music Master. Furthermore, the principles of the game intersect with the harmonious and serene origins of music. It is featured in the book with those particular lines: ‘’We consider classical music to be the epitome and quintessence of our culture, because it is the culture’s clearest, most significant gesture and expression…For in final analysis every important cultural gesture comes down to a chivalric morality, a model for human behavior concentrated into a gesture…The human attitude of which classical music is the expression is always the same; it is always based on the same kind of insight into life and strives fır the same kind of victory over blind chance…’’ yet again Knecht proves his thesis on achievable unification and perfectionism. For him his master was the apostle who drew the lineament between freedom and service(In German Knecht means servant). 1
Hermann Hesse, The Glass Bead Game:A General Introduction To It’s History For The Layman
23
DIE LUPE
JUNİ 2018
It was both used as an indicator of the war psychological consequences of 1940s and illustrate the veneration of Castalians for the game as if it were some kind of a religion, which is likely to be an ascription to Hinduism or Buddhism. There are more instances where fragments of Hinduism and Buddhism dispersed in the book like the frequently utilized word ‘Awakening’ which is indirectly associated with the notion of ‘Zen’ and ‘Reincarnation’ in Buddhism. Hesse’s fascination with Siddhartha’s preachings is also demonstrated in final chapter as Magister Ludi lives his life as a fellow Indian and breaks the cycle of ‘immortality’ as a happy men who had could’t find any other option to execute his ideology to his pupil. Castalia, in mythology is a place devoted to ancient greek god of music(Apollo) and Muses. The naiad-nymphs (Castalia) was one of the springs of oracle Delphi and was turned into a fountain emerging two rivers for pure purpose of poetic inspiration. The name is interpreted as being sewn together like the glass beads and information unification that the Order wants. Generalle speaking, the metaphors in the novel are hard to spot due to the dry language and solid conceptual narration of the biographical format. Yet symbolism is used in a befitting to the way of transmitting the message and makes it possible for the reader to make out their own conclusion on the matter. 3) Inner Conflict and Comfort Zone of the Protagonist In this book there is three main inner conflicts that Joseph goes through: Meaning of existence, science versus art and freedom versus service. In Joseph Knecht’s holograph translation: ‘’…For although in a certain sense and for light-minded persons non-existent things can be more easily and irresponsibly represented in words than existing things, for the serious and conscientious historian it is just the reverse. Nothing is harder, yet nothing is more necessary, than to speak of certain things whose existence is neither demonstrable nor probable. The very fact that serious and conscientious men treat them as existing things brings them a step closer to existence and to the possibility of being born.’’ This are the first sentences from Magister Ludi’s life story. This alone is enough to explain the notion of existentialism scattered in this book’s pages. It fits the description of a character who ones to achieve perfection. An utopian dream like that can’t be achieved without some disputes about imperfections. Especially his dialogues with his master are mostly on this matter. “Oh, if only it were possible to find understanding. If only there were a dogma to believe in.Everything is contradictory, everything tangential; there are no certainties anywhere. Everything can be interpreted one way and then again interpreted in the opposite sense. 24
DIE LUPE
JUNİ 2018
The whole world history can be explained as development and progress and can also be seen as nothing but decadence and meaningless.Isn’t there any truth? Is there no real and valid doctrine?” “There is truth, my boy. But the doctrine you desire, absolute, perfect dogma that alone provides wisdom, does not exist. Nor should you long for a perfect doctrine, my friend. Rather, you should long for perfection of yourself. The deity is within you, not in ideas and books. Truth is lived, not taught. Be prepared for conflicts, Joseph Knecht--I can see they have already begun.” Hesse again became convinced that an artist might as well not engage in politics and devote himself to his art, and nurture his humanitarian ideals. Artists were not to govern but to serve, were not society’s architects but its conscience, and not its reformers but advocates of spiritual and intellectual heritage. Joseph Knecht acted to be neutral even though he was surrounded by those people who tried to convince him to this notion. However, he was never fully convinced because of being an ‘artist’ himself. In conclusion, the main character surely has a lot of things going through his mind, however the main aim of the book is to make the reader clash with his own entity.
Note for the reader: Read the book at least TWICE!! Or you won’t be able to truely understand Hesse’s marksmanship of pinpointing the problems in the ageless society that we live in and his particular choice of words to illustrate it. Aylin Alina Tüfekçi
25
DIE LUPE
JUNİ 2018
Letzte Theorie von Stephen Hawking Eine der bahnbrechenden Physiker in der Geschichte, Stephen Hawking, liess uns vor seinem plötzlichen Tod seine letzte Theorie, über unser Universum zurück. Thomas Hertog von der Universität Leuven ist der Co-Author dieser Theorie. Das Schriftstück, das in der ''Journal of High Energy Physics” veröffentlicht wurde, verdeutlicht, dass das Universum weit weniger komplex, als die aktuelle MultiuniversumsTheorien ist. Diese Theorie handelt sich um ein Konzept, die sogenannte ewige Inflation, die zuerst im Jahr 1979 eingeführt und im Jahr 1981 veröffentlicht wurde. Nach dem Urknall bzw. Big Bang hat das Universum eine Periode des exponentiellen Inflation erlebt. Dann hat es sich verlangsamt und die Energie hat sich in Materie und Strahlung umgewandelt. Laut der Theorie, haben einige Blasen im Raum die ewige Inflation gestoppt. Diese Blasen verlangsamten die Flugbahn und erstellten eine kleine fraktale Sackgasse im statischen Raum. Die Inflation stoppte nicht durch Quanten Effekten. Dieses führte zu Bildung einer unendlichen Anzahl von Multiuniversums. Nach dieser Theorie sind alles, was wir um uns sehen in einer dieser Blasen enthalten, in den die Inflation gestoppt und die Bildung von Sternen und Galaxien verursacht hat.
26
DIE LUPE
JUNİ 2018
"Die übliche Theorie der ewigen Inflationsprognosen, dass wir global unser Universum sind, ist wie ein unendliches Fraktal, mit einem Mosaik aus verschiedenen Taschenuniversen, getrennt durch einen aufblähenden Ozean", erklärte Hawking. "Die lokalen Gesetze der Physik und Chemie können sich von einem Taschenuniversum zum anderen unterscheiden, was ein Multiversum wäre.”
Quellen: https://www.sciencealert.com/stephen-hawking-s-last-physics-paper-theory-oneternal-inflation-multiverses https://www.dr.com.tr/Yazar/stephen-hawking/s=94127
27
DIE LUPE
JUNİ 2018
İELEV FORUM 2018, neler oldu ? Yazan: Eda Doğa Gürses
Bu sene ilkimi gerçekleştirdiğimiz İELEV Ulusal Forum’u Avrupa Gençlik Parlementosu formatında lise çağındaki gençlere hitap ederek Dünya, Avrupa, Türkiye gündemindeki sorunlara etkili çözümler getirmeyi amaçlayan 4 günlük bir konferans oldu. Dünyadaki ve ülkemizdeki ekonomik, teknolojik ve sosyal gelişmeleri yakından takip eden, duyarlı ve bilinç seviyesi yüksek öğrencilerin hedef kitle olduğu konferansımız. 16-19 Mart 2018’de Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen katılımcılara bir kaynaşma ortamı ve sosyo-kültürel beyin fırtınası kurarak ülkemizin gençlerinin siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel vb. alanlarda yaşanan sorunların farkına, bilincine varmalarını sağladı, bir araya gelerek 4 gün sürecek konferans süresi içerisinde bu sorunlara deneyimli komite başkanları eşliğinde etkili çözümler üretmeye teşvik edildi. Aynı zamanda katılımcılıların topluluk önünde konuşma, fikirlerini beyan etme becerilerini geliştirmek, takım çalışmasının önemini genç kitleye aşılamak konferansımızın en büyük hedeflerindendi. Katılımcılara; sıcak, hoşgörü ve saygı çerçevesi içerisinde bulunan bir tartışma ortamı ve fikirlerini özgürce beyan edebilme fırsatı sunarak bireylerin özgüvenlerinin gelişimine de katkı sağladığımızı inanıyoruz. Model Birleşmiş Milletler ve benzeri konferanslardan farklı olarak Avrupa Gençlik Parlementosu adı altında yapılan konferanslar takım ruhunu ve bir takım olarak hareket etmeyi amaçlar. Bu nedenle İELEV Forum’un ilk günü, oryantasyon günü olarak belirlendi. Delegeler kendi komitelerindeki diğer delegelere güvenmeyi öğreneceği hem fiziksel hem de tartışma odaklı oyunlar oynadı. İkinci gün açılış seremonisinde Erhan Erkut’un konuşmasıyla girişimcilik hakkında detaylı ve verimli bilgi edinen katılımcılar ardından akıllarındaki sanat ile ilgili soruları Rutkay Aziz ile gerçekleşen söyleşide sordular.
28
DIE LUPE
JUNİ 2018
Seremoninin ardından komitelerine dağılan katılımcılar kendilerine verilen gündemlerini tartışıp sorunları tespit ettiler. Pazar günü ise bu sorunların hepsine yaratıcı ancak mantık çerçevesini aşmayan çözümler buldular ve çözüm taslaklarını yazmayı tamamladılar. Üç günlük çalışmanın ardından Pazar akşamı yapılan Boğaz’da tekne turu ile katılımcılar yorgunluklarını birazını attı. Pazartesi ise katılımcılar gün boyunca genel kurulda yazılan on taslağın hepsinin maddelerini tartışıp oyladılar.Verimli ve eğlenceli geçen dört günün ardından katılımcılar akademik ve sosyal açıdan kendilerini geliştirmiş bir şekilde okullarına döndüler.
Organizasyon ve akademik açıdan uzun uğraşları ve çalışmaları sonucunda ortaya çıkan konferansta emeği geçen öğrencilerin isimleri sağ tarafta belirtilmiştir. Konferansımızın gerçekleşmesini mümkün kılan sponsorlarımız; Tüpraş, Ford, Avis, Şahin Sucukları, EDD Yapı, Tadelle, Tadım, Süper Minimak Asansörleri, RM İstanbul’du.
29
DIE LUPE
JUNİ 2018
As “The DI Team” of our school we went to Kuşadası to attend to the local DI Tournament 2018. This article is about our experiences and what we had learned from it. Before we get into any details, we firstly would like to explain the meaning of “DI”. Destination Imagination(DI), is a leading educational nonprofit organization dedicated to teach students the skills they need to succeed in school, their careers and beyond. DI develops project-based learning programs that blend STEM (science, technology, engineering and mathematics) education with the arts and social entrepreneurship. The mission of DI is to develop opportunities that inspire the world and to utilize diverse approaches in applying 21st century skills and creativity. For this particular purpose participants chose one of these categories: •Technical •Scientific •Engineering •Fine Arts •Improvement After explaining what DI is, now we are going to tell our process of preparation. First of all, we started working by reading the DI booklet to learn about categories and its challenges. After reading it very carefully we decided choosing the technical challenge. Our challenge was called the “Maze Craze” and in this challenge our job was to design a robot which can find its way on his own and exit from the designed maze. While trying to accomplish this objective we faced so many difficulties. One of them was programming 12 different roads for each 12 mazes. Another one was the floor. The floor where the tournament took place was very different from the building’s floor so we had to make adjustments in the last minute. Although we had some problems while competing it still was an incredible experience. First of all, we learned a lot of new informations while making the robot, we learned to be creative and unique, thinking fast and solving problems. All in all, the most important thing we learned was how to be a team and how to believe in what we can achieve. We suggest attending DI for students who find this experience incredible just like we do. We hope that this article comes in useful for you. 30
DIE LUPE
JUNİ 2018
İELEV Okulları Maker Kulübü olarak 5 Mayıs 2018 tarihinde bir İELEV Maker Faire düzenledik. Etkinliğimizdeki en çarpıcı nokta organizasyonun kulüp öğrencilerince yapılmasıydı. Atölye görevliliğinden saha görevliliğine kadar bütün organizasyon başta lise kulüp öğrencileri olmak üzere tüm Maker kulübü öğrencileri tarafından yapıldı. Maker Faire Doçent Doktor Serhat Koloğlugil'in moderatörlüğünde gerçekleşen panel ile başladı. Panel ardından tüm katılımcılar etkinlik sahasındaki standlarında yerlerini aldı. Gün boyunca farklı okullardan ve farklı kurumlardan gelen çok sayıda katılımcı kendi projelerini tanıtma ve diğer projeleri görme imkanı buldu. Ayrıca katılımcılar gün içinde ilgi alanları doğrultusunda istedikleri atölyelere girdiler. Maker Faire'de okulumuzun kulüp öğrencilerinin projeleri yoğun ilgi gördü. Etkinlik boyunca sergilenen sanat çalışmaları ve müzik yayını sayedinde etkinlik bir açık hava şenliğine dönüştü. Katılımcılar projeleriyle ilgilenme ve diğer projeleri görmenin dışında çok eğlendiler ve keyif aldılar. Maker Faire'de ayrıca bir RoboCross yarışması düzenledik. Yarışma dahilinde katılıncılar hazırlamış oldukları robotları en kısa sürede parkur alanından dışarı çıkarmaya çalıştı. Etkinliğimiz bu yarışmada ödül almaya hak kazanmış katılımcıların ödül töreni ile son buldu. Türkiye'de ilk olarak bu kadar büyük bir organizasyona ev sahipliği yapmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Katılmış olan herkese çok teşekkür ederiz.
31
DIE LUPE
JUNİ 2018
Insurance of Freedom In pursuance of running away from monotony, people seek different paths to follow. That may be a simple task done differently for the day or a dream created to be chased and, most of the time, never to be reached. John Steinbeck’s novel “Of Mice and Men” presents the same escapology of two companions, Lennie and George, who are trying to break the chains of their vacuous and plightful lifestyle, in which the only glimpse of hope they behold is the pipe dream of a personal farm, where they would “live off the fat of the land” without being attached to any other boss’ requirements. The dream, however, plays a bigger role in George and Lennie’s life than just being a daydream that they take a dip in between their prosaic tasks. The possibility of having a farm, even if it is a pie in the sky, is George and Lennie’s anchor from getting lost in wacky passing fads. In lieu of being mesmerized with the bittersweet essence of brothel’s or having temporary relaxations with booze, George and Lennie work for a reward that pays better than money, their future. As George said to Lennie, while detailing the details of their dream farm they “are not like other men because they have each other” because a dream dreamt alone is just an abstract creation, whereas a dream build together is a vision and therefore one step closer to becoming reality. This togetherness shows the reader, instead of being truly alone in their thoughts as other men, George and Lennie are together in a dream that someday they can turn into reality, which further posits the need of an alternative life that George and Lennie wishes to have. Additionally, in some other cases -which are more updated and did not occurr in the times of great poverty and depression- one can also want to have more options in their lives, big or small, because it provides a sense of freedom harmonized with independence in which the person feels in control of their own life instead of being well in hand. If I were to speak from a concrete experience, I recently received the chance of changing my life altogether with moving abroad to China to continue my education. This chance, not only aroused great excitement but also made me realize that I, in someways, am in control of my life for I was able to start a whole new journey just because I want to do so, not because I was supposed to or I was being told to. Thence, having choices in life is essential to feel that little sparkle of insurance that someday, if we work hard enough and wait long enough, tables might turn to our favor. The choices we have, or create, are the trigger points of our lives because they mean that we don’t always need to stay where we are but we can re-invent ourselves, and grow out of our shells. That we can be who we wish to be, not who we told or expected to be. Choices are the fissures of our lives, which we can either eschew and ceaselessly wander on the same flat plateau or find the courage to jump over and be the creators of an one-of-a-kind story which we lived and not only existed. 32
DIE LUPE
JUNİ 2018
REPARIEREN DEN DNA Heutzutage ist Medizin eine der am schnellsten entwickelten Bereichen der Wissenschaft. Aber trotz der Entwicklung von Medizin entwickeln sich die Krankheiten ebenfalls. Deswegen ist der Kampf gegen diese Krankheiten die letzte Chance der Menschheit, um zu überleben. Die neueste Waffe ist in diesem Kampf ein Enzym namens Crispr Cas 9.
Cas 9 ist ein Schutzmechanismus der Bakterien. Ein Virus kann nicht allein leben. Um sich fortzupflanzen ist der Virus abhängig von anderen Lebewesen. Wenn ein Virus sich mit der Hilfe von einer Bakterie fortpflanzen möchte, befällt es die Bakterie und überträgt es seine eigene RNA in die Bakterie hinein. Die Virus RNA verbindet sich mit der DNA des Bakteriums.
Cas 9, ein Enzym der Bakterien, erkennt dass diese RNA nicht zu dem Bakterium gehört. Dieses Enzym schneidet die falschen Teile der DNA, also die Virus RNA und stellt anstatt des falschen Teiles, den richtigen Teil wieder her. das heisst Cas 9 repariert die beschädigte Teilen der DNA mit der Hilfe von Nukleotiden. So retten sich die Bakterien selbst vor dem Eindringen des Virus.
33
DIE LUPE
JUNİ 2018
Mit der heutigen Technologie hat die Menschheit nun die Fähigkeit, den falschen Teil der Genomsequenzen zu entdecken. Nachdem die inkorrekten Nucleotidsequenzen detektiert worden sind, schneidet CAS 9 diese inkorrekte Sequenz ab und ersetzt die synthetische Nucleotidsequenz, die als eine einzelne Kette produziert wurde. Aufgrund der Struktur der DNA lokalisiert sich die einzelne Kette an der Position, an der die fehlenden Nukleotide spontan ersetzt sind, und die Nukleotide reproduzieren sich selbst entsprechend der richtigen Sequenz. Somit wird die beschädigte DNA repariert. Crispr Cas 9 ist ein vielversprechender Schutzmechanismus gegen viele Krankheiten durch genetische Störungen. Diese Krankheiten, wie HIV, Krebs und genetische Mutationen, die heute entdeckt werden können, aber nicht gelöst werden, können mit der Crispr Cas 9 Methode behandelt werden.
Heutige Version von Crispr Cas 9 stellt den einzigen sichtbaren Aspekt des Eisbergs dar. Der Mensch muss viel mehr über diese Methode lernen. Aber das ist eine der größten Entdeckungen des 21. Jahrhunderts, die möglicherweise eine Lösung für Krebs und HIVErkrankungen sein könnte, die seit Jahren nicht gestoppt werden können.
34
DIE LUPE
JUNİ 2018
Cinema of India One of the most flourishing cinema industries can be found in India. Most Turkish people who have watched Indian films before might think that Bollywood movies and Turkish Yeşilçam movies are alike but despite their similarities Indian movies are inspired from Indian culture . Although the mood of the films could be the same the plot would certainly be different because of the tradition differences between the countries. “Indywood” as known as the cinema of India is the largest film producer in the world. In India every year around 1,500 and 2,000 films are produced in more than 20 languages. Although Indian movies have always been popular within India the golden era of Indian cinema was between 1940-1960. The star of this era was a movie called “Mother India”.
First of all we might need to start with the similar names. It is true that the name “ Bollywood” was inspired by the name “ Hollywood”. The meaning of Bollywood was originated in Bombay. But the similar names are the only similarity between Bollywood and Hollywood. Plot Usually when we look at the plot of a movie which is produced in Hollywood we see that it was inspired by novels such as the great hit “Harry Potter”. However, unlike the Hollywood movies, Bollywood movies are much more traditionally inspired and they show the depths of Indian culture. We can also call them “masala” films, since they contain many kinds of plots. Masala is a special mixture of many spices that belongs to Indian cuisine. Indian films occur from a variety of subplots. Mostly a romance subplot, a comedy subplot and a melodrama subplot create an Indian action or adventure movie. So, themes like everlasting love, exuberance, profound sadness and challenges are the most popular themes to reflect the Indian movies.
35
DIE LUPE
JUNİ 2018
The content of Bollywood films mostly represents the Indian history and politics. In addition, it reflects the social economic dynamics and national community of India. As we can observe, lots of Bollywood films put messages about rebellions against British or partition between India and Pakistan. As a more specific example we can give a plot about a love story between an Indian boy and a Pakistani girl. These topics are mostly used in Bollywood and they speak up to public too. Other than these political critics or concepts, Bollywood cinema deals with other important topics, which are mostly globally misused, misunderstood and highly sensitive issues. The Indian cinema subjects academic and scholarly issues as well as globalization, nation and nationalism, caste and class, diaspora, terrorism and socially relevant issues. Even though Indian cinema engages with contemporary debatable themes, it is able to give a unique cinematic aspect to those issues. Technology As for the use of technology Hollywood has always been the lead while Bollywood was still trying to catch up which is one of the reasons why Bollywood movies are so underrated. Scripts The scripts of Bollywood movies are written to be told in “Oral Format” meaning that they are more detailed and include more emotions. They also focus more on the camera setting and body language which you can see a sample script from a Bollywood movie down below.
The scripts of Hollywood movies are usually inspired from novels. So they are more thrilling, focus more on the characters and have a standard format. You can see an example of a script from a Hollywood movie down below.
36
DIE LUPE
JUNİ 2018
Music in Bollywood What really attracts notice in Bollywood films is actually the music used in movies. Movie soundtracks are released before the movie as tapes or CDs and most of the time the songs are lipsynced. The songs are both derived from classical and modern sources. They usually use two Indian art styles; Hindtani and Canatic. Since India use lots of dialects, the language of a song can be Hindu or Urdu, though in the end they all give the main idea of the film. If all these points attracted your attention about Bollywood films, you should definitely add them in your bucket list. The reason for that is that the Indian cinema engages with many debatable, interesting and fun topics. Even though the duration may be sometimes unbearably long, Indian cinema reflects the colorful, energetic, diverse and traditional but modern-minded Indian culture. If you give it a shot, you will understand that it is worth it.
Bollywood Films for Beginners: Om Shanti Om ( writer’s note: be careful, leave it the to end) Hadippa Peekay Main Hoon Na 3 Idiots Doğa Basmacı, Defne Selen Akdemir
37
DIE LUPE
JUNİ 2018
Anton Çehov’un “Vişne Bahçesi” eseri üzerine bir değerlendirme Edebiyat derslerinde yaptığımız sözlü sunumlarda ve tartışmalarda, Anton Çehov’un “Vişne Bahçesi” adlı eserini bir tiyatro eseri olarak, kültürel ve sosyo-ekonomik bağlamda inceledik ve ana tema olarak “değişim” üzerinde durduk. Bu temanın okuyucuya yansıtılmasında özellikle, diyalogların, duyguların ve karakterlerin ne gibi bir öneme sahip olduğunun farkına vardım. Ana tema olan “değişim” dönemin Rusya’sında yavaş yavaş etkisini göstermekte olan sosyo-ekonomik sınıf değişimi etrafında vurgulanmakta ve bunun yanında karakterlerin hayatlarına ve kişisel özelliklerine de yansımaktadır. Bunun sonucunda, karakterlerin duygu ve fikir değişimlerinin temaya olan katkısını gözlemledik ve analiz ettik. İlk defa bir tiyatro eserini incelemiş biri olarak, karakterlerin arasında geçen diyalogların, temaya ve kurguya olan katkısının ne gibi bir öneme sahip olduğu, yapılan sözlü sunumlarda ortak bir nokta olarak gözüme çarptı. Eserin yazıldığı dönemde gerçekleşen sosyo-ekonomik sınıf değişimi, bu eserde rus tiplemeleri üzerinden yansıtılıyor. Bundan dolayı, sınıfta karakterlerin kişisel özellikleri üzerinde sıklıkla incelemeler yaptık. Bunun sonucunda, bu karakterlerin fikir ve duygularının yansıtılmasının, sınıf değişimi temasının okuyucuya verilmesinde önemli olduğunu gördüm.
38
DIE LUPE
JUNİ 2018
Örneğin, Lapahin ve Ranevskaya’nın, köylü ve aristokrat sınıflarının bir parçası olduğunu, diyaloglar ile aktarılan duygu ve düşünceler ile belli edildiğini fark ettim. “Değişim” temasının, aynı zamanda semboller üzerinden de yansıtıldığını kavradım. Ekonomik gücün sınıflar arasında el değiştiriyor olduğu gerçeği, vişne bahçesinin aristokrat sınıfın mülkiyeti halinden, köylü sınıfından yükselen bir tüccarın eline geçmesi durumunda, vişne bahçesi bir sembol olarak gösterilebilir. Bunun haricinde, sunum sonrasında yapılan tartışmaların ışığında eserin yaz mevsiminde başlayıp sonbaharda sonlanmasının da Aristokrat sınıf için bir “bitiş” anlamına geldiğini öğrendim. Bireysel bir sunum esnasında kitaptaki dans sahnesinin, kıyafetlerin veya yazlık kavramının ortaya çıkıyor olmasının kültürel bağlamda incelenebilir olduğunu gördüm ve bu kültürel öğelerin karakterlerin sosyal ve ekonomik statülerinin dışa vurulmasının önemli bir yere sahip olduğunu fark ettim.
Aynı zamanda, Rus kültüründeki sınıf
değişiminin siyasal bağlamda incelenebilir olduğunu fark ettim. Anton Çehov’un “Vişne Bahçesi” adlı eseri üzerine yaptığımız sözlü sunumlar ve tartışmalar, eserin okuyucuya aktarmaya çalıştığı ana temanın, sosyoekonomik sınıf değişimi olduğunu ve bunun kültürel, sosyal ve siyasal bağlamda incelenebilir olduğunu bana gösterdi. Bunun yanı sıra, bir tiyatro eserinde, diyalogların ve karakterlerin diyalog yoluyla yansıtılan duygu ve düşüncelerinin, değişim temasına olan katkısı konusunda farkındalık kazandım.
39
DIE LUPE
JUNİ 2018
Tolkien’ın Katolik Orta Dünyası Mektuplarının birinde Tolkien Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit’in dini ve Katolik bir çalışma olduğundan bahsediyor. Bunu başta bilinçsizce oluşturmasına rağmen bunun farkına yazma sürecinin ortasında varan Tolkien bu yüzden hikayeye herhangi bir dini unsur katmadığını söylüyor. Zaten dini ögelerin hikayelerin ve sembolizmin içine katıldığını ancak kitabın kesinlikle bir alegori olmadığını söylüyor İngiliz yazar. Hikayenin içinde net olarak gözüken birçok Katolik öge bulunuyor. Bunlardan bir tanesi ise İncil de çokça söz edilmiş olan ’’ Yedi Ölümcül Günah’’. Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit’te 7 tane temel ırk bulunmakta. Kitaplarında ve filmlerinde en çok söz edilen bu yedi ırk (Orklar, Cüceler, Troller, Hobbitler, İnsanlar, Elfler ve Gollum) yedi ölümcül günahla ilişkilendirilmiş ve iç içe geçirilmiştir. Orklar uzun süre boyunca derin mağaralarda görülmeden sürgün hayatı sürmüşlerdir ve yer yüzüne çıkmaları ile birlikte saldırı görmeye başlamışlardır. Yaptıkları ve inşa ettikleri hiçbir şeyin güzel olmamasıyla birlikte, kendileri de acımasız, çirkin ve vahşidirler. Morgoth tarafından bir önceki hayatlarında nefret edilmiş ve işkence görmüş insan ve elflerden yaratılmışlardır. Morgoth’a duydukları öfkeyle beraber kendi yaşamlarından nefret eder ve nefretlerini dışarıya fiziksel olarak yansıtarak birçok savaş çıkarmışlardır ve yaşadıkları çağlarda terör estirmişlerdir. Bu nedenle yedi ölümcül günahtan öfkeyle özdeşleştirilmişlerdir.
40
DIE LUPE
JUNİ 2018
Orklardan iğrenen ve onlara karşı büyük öfke duyan ırklardan en önemlisi elflerdir. Ölümsüzlük ve sonsuz güzellik vadedilmiş bu varlıklar hem savaş ve strateji becerileri ve akılları ile tanınırlar. Ancak bu nedenden dolayı kendini çok beğenmişlerdir. Diğer ırkları çirkin ve aptal bulup hepsini küçümserler. Bu nedenle yedi ölümcül günahtan ‘’Kibir’’i temsil ederler. Bunun yanı sıra diğer küçümsedikleri bir diğer ırk ise cücelerdir. Elfler cüceleri barbar gibi görürler. Cüceler, Tolkien’ın Yüzüklerin Efendisinden hemen önce geçen Hobbit adlı eserinde daha önemli bir rol oynarlar. Bu nedenle bu eserde karakterleri daha iyi bir şekilde ortaya çıkar. Tek evleri Yalnız Dağ’ı (The Lonely Mountain) ejderha Smaug ve kendi aç gözlülükleri yüzünden kaybeden cüceler arken taşına (Arkenstone) karşı büyük bir bağlılık duyarlar. Aynı zamanda elindeki hiçbir şey ile yetinmez her zaman daha fazlasını ister ve altına karşı büyük bir düşkünlük duyarlar. Hobbit’te bunu daha iyi kavrıyoruz. Altın ve değerli taşları işlemeleri ile bilinen cüceler her ırk tarafından aç gözlü olarak tanımlanırlar ve yedi ölümcül günahtan açgözlülükle bağdaşırlar. Tolkien’ın dünyasında yer alan insanların dünyadaki insanlardan pek bir fakrı yoktur. Hepsi zenginliğe ve iktidarlığa karşı bir şehvet duyar. Boromir ve İsildur’da görüldüğü gibi tek yüzüğe duyulan arzu ikisinin de sağduyusunu yitirmesine neden olmuştur. İnsanlar bu özellikleri nedeniyle şehveti andırırlar. Ancak Gollum’ un bu yüzüğe karşı duyduğu şehvet hikaye boyunca değişmektedir. Yüzüğün elinden Bilbo Baggins tarafından alınması nedeniyle yüzüğe karşı duyduğu duygu ‘’Kıskançlığa’’ dönüşmüştür. Yüzüğü tekrar elde etmek için Frodo Baggins’ten onu çalmak için elinden gelen her şeyi yapmıştır. Bilbo’nun Yalnız Dağa olan yolculunda troller de sembolik bir anlam taşımaktadır. Troller hep karşımıza yemek yerken çıkmıştır ve kesinlikle zeka göstergesi göstermemektedirler. 41
DIE LUPE
JUNİ 2018
Her zaman her şeyi yiyebilecekleri söylenir. Atlardan cücelere ve cücelerden Hobbit’lere kadar her şeyi yiyebilirler ve bu nedenle ‘’Obur’’durlar.
Ancak bu ırk ve günah eşleştirmelerinden en ilginci Hobbit’ler ve tembelliktir. Hobbitler her ne kadar tembel değilmiş gibi gözükseler de aslında bir o kadar da rahatlarına düşkünlerdir. Rahatlarına düşkün olduklarından dolayı hiçbir Hobbit -Took ailesi dışındamaceraya atılmak istemez. Tolkien Hobbit adlı eserinin başında Bilbo Baggins’in maceraya çıkmaya ne kadar isteksiz olduğunu okuyucuya açık bir şekilde aktarmıştır. Bilbo karakteri gerekçesiyle diğer Hobbitlere benzer olarak başta rahat evini ve kendi monoton yaşamını bırakmak istememiştir. Kendisi rahat ve monoton yaşamını terk etmek istememiştir. Tolkien’ın yarattığı bu evrende bile dünyadaki birçok değere sadık kalınmış ve fark edilmeden dini ve etnik değerler hikayenin içine yedirilmiştir. Tolkien’ın yarattığı bu evreni bir yemek olarak düşünürsek bu eklediği değerler bu yemeğin tadı tuzudur.
42
DIE LUPE
JUNÄ° 2018
43
DIE LUPE
JUNÄ° 2018
44
DIE LUPE
JUNÄ° 2018
45
DIE LUPE
JUNÄ° 2018
46
DIE LUPE
JUNİ 2018
Apfel und Karotte Pudding Zutaten : 1 / rot Apfel 1 / Karotte 1/2 Glass / Walnuss 2 Teelöffel voll / Kokosöl 2 Teelöffel voll / Zimt 1/2 Teelöffel voll / Ingwer 3 Esslöffel voll / Traubensirup
Für Pudding : 2 Gläser / Milch 2 Esslöffel voll / Reismehl 1,5 Teelöffel / Vanille 2 Esslöffel voll / Honig
Und so wird es gemacht: Hobel den Apfel und die Karotte und schneide die Wallnüsse. Koch sie mit Kokosöl, Zimt und Ingwer durch 10 Minuten. Nimmt es vom Herd, füg Traubensirup zu und verrühr es. Koch Milch, Reismehl und Vanille bis zur Siede. Nach der Siede mach das Herd zu, füg Honig zu und verrühr sie. Verteil es in den Schlüsseln. Nachdem es kalt wird, setz das Obstgemisch auf dem Pudding. Bon Appetit!
47
DIE LUPE
JUNİ 2018
The Duke Of Edinburgh Geçtiğimiz Nisan ayında okulumuz hazırlık ve 9.sınıf öğrencileri The Duke Of Edinburgh Programı kapsamında Eskişehir Yenisofça'da 2 gün süren kamplarını tamamladılar. Katılımcılarımız; yıl boyunca fiziksel gelişim, beceri gelişimi ve toplum hizmetleri alanlarında çeşitli aktivitelerde bulunup program gerekliliklerini tamamladılar.
Öğrencilerimiz 11-12 Nisan tarihlerinde Eskişehir Yenisofça'da katıldıkları Macera ve Keşif Kampı'nda da 21 km yürüyüş ve yaptıkları kamp ile keyifli vakit geçirirken çeşitli deneyimler kazandılar.
48
DIE LUPE
JUNİ 2018
Biz de IELEV ailesi olarak öğrencilerimizi The Duke Of Edinburgh programına katılımlarından dolayı tebrik ediyoruz. Program çerçevesinde gösterdikleri özveri ve çabadan dolayı tebrik ediyor, kendileriyle gurur duyuyoruz.
49
DIE LUPE
JUNİ 2018
Spor’ daki başarılarımız…. Özyeğin Üniversitesinin düzenlediği turnuvaya katılan VOLEYBOL Takımımız
Irmak Okulları Şenliğine katılan BASKETBOL Takımımız
50
DIE LUPE
JUNİ 2018
Sezin Şenliğine katılan BASKETBOL Takımımız
İlçe Müsabakalarına katılan OKCU Takımımız
51
DIE LUPE
JUNİ 2018
Çekmeköy İlçe Turnuvasında 3.cü olan Masa Tenisi Takımız
52
DIE LUPE
JUNÄ° 2018
FUTSAL TAKIMIMIZ
53
DIE LUPE
JUNİ 2018
BU DÖNEM YAPTIKLARIMIZ ve YAPILANLAR
SOSYAL SORUMLULUK Berliner Satışı Yaptık
ÖĞRENCİ BİRLİĞİ
İELEV THE JUGENDFEST
WALZER
VALS ÖĞRENDİK VE ÖĞRENDİKLERİMİZİ 19. MAYIS BALOSUNDA SERGİLEDİK.
54
DIE LUPE
JUNİ 2018
ANNELER GÜNÜ SÜPRİZİ ANNELER GÜNÜ İÇİN KUPA TASARLADIK VE ANNELERE HEDİYE ETMEK ÜZERE SÜSLEDİK
İELEV THE JUGENDFEST
İELEV LİSESİ 19. MAYIS BALOSU
55
DIE LUPE
JUNİ 2018
Empfehlungen über Theater Hallo Leute, In diesem Text möchte ich über die Theaterausbildung und meine Theaterdarbietung schreiben. Wenn du Theater magst und es versuchen möchtest, dann sollst du dir unbedingt eine Chance geben. Denk nicht, dass du kein Talent hast. Du kannst das vorher nicht wissen. Wenn du während des Theaterkurses Spaß hast, dann solltest du mit dem Theater weiter machen. Sie können im folgendem 5 brauchbare Empfehlungen finden; 1. Lest Spiele. Man soll sich mit vielen literarischen Texten auseinandergesetzt haben und sie auch in der Hand haben. Wenn ihr Theaterstücke lest, versucht die Tirade auswendig zu lernen. Diese Tirade entwickeln stark eure Fähigkeit beim Auswendiglernen. Wenn ihr fragen würdet, was und wessen Bücher ihr lesen solltet; dann kann ich euch manche Bücher anbieten. Zuerst wie ihr wisst, wenn ihr euch für das Theater interessiert, sollten alle Shakespeare lesen. Ich schlage vor, dass ihr zuerst Hamlet und danach Macbeth lesen solltet. Danach könnt ihr die Möwe von Anton Çehov, ein berühmter Bühnenautor, Henrik Ibsen lesen. Aber ihr solltet auch von der türkischen Literatur lesen. Ihr könntet mit Haldun Taner anfangen. 2. Übt manche Tirade zu Hause. Wenn ihr in keinen Theaterkurs geht, und immer noch über Theater etwas machen möchtet, sollet ihr unbedingt die Zeit fürs Theater nehmen. Die Tirade bringt euer Redefluss ein wenig voran und wenn ihr zu Konservatorium gehen möchtet, sind die Tiraden wichtig für die Prüfung. 3. Sieh Theaterspiele an. Auch wenn ihr keine Theater Ausbildung machen möchtet, solltet ihr Theaterspiele an sehen. Es entwickelt sich die intellektuelle Erfahrung. Ich denke, dass man in einem Jahr mindestens drei Mal ein Spiel anschauen sollte. In der Türkei schauen sich leider nur zu wenige Menschen Theaterspiele an. 4. Lest “die Arbeit des Schauspielers an sich selbst” von Stanislawski. Es ist wie die Basis einer Theater Ausbildung. Es ist sehr lehrreich. Stanislawski denkt, dass zum erschaffen eines Charakters, man die Kostüme und Schminke beachten soll. Weil sie sind wie ein Aushelfer, die dem Schauspieler helfen, die Maske des Charakters einfacher zu tragen. 5. Wenn ihr in ein Konservatorium gehen möchtet, bereitet euch in einem Theaterkurs vor. Man kann sich natürlich auch selbst weiterbilden, aber wenn es in der Zukunft in ein Konservatorium gehen sollte, dann sollte man eine erhebliche Bildung erhalten. Es gibt auch Vorbereitungsklassen, für diejenigen die zu der Schauspielschule gehen wollen.
56
DIE LUPE
JUNİ 2018
Das waren meine Empfehlungen übers Theater. Vorteile: Während du Theater machst dein Selbstbewusstsein entwickelt sich. Gleichzeitig, entwickelt sich deine Kreativität auch. Ich bin dieses Jahr in ein Theaterkurs gegangen und dort viele neue Dinge gelernt. Wir haben ein Spiel, „Die Vögel“ von Aristophanes zur Schau stellt. Es ist ein Spiel, in dem die Menschen von der Zwingherrschaft ausfliegen und zu der Freiheit der Vögel unterschlüpfen. Es war ein Komödie aus der Antike. Wir haben es der modernen Zeit angeglichen. Wir haben für vier Monaten uns auf das Spiel vorbereitet. Es gibt viele Rolle und deshalb hatte ich zwei unterschiedliche Rolle in diesem Spiel. Ich war Barbargöttin und die Bedienter von dem Wiedehopf. Die schwerste Seite war zu behandeln und wie ein Vogel zu laufen. Aber ich hatte viel Spaß und habe viele Freunde kennengelernt. Meine Kostüme waren toll, ich hatte sogar ein Schwanz. Letztendlich, war es eine gute Erfahrung, die alle versuchen soll.
57
DIE LUPE
JUNİ 2018
WIR SIND DAS IELEV GYMNASIUM!
İELEV GYMNASİUM TELEFON: (0216) 304 30 92-93-94 FAX:
(0216) 304 30 91
58