İnovatif Kimya Dergisi Sayi 15

Page 1

Kimya Dergisi

İNOVATİF Kimya Dergisi YIL:2 SAYI:10 EKİM 2014

ILAÇ TASIMA SISTEMLERINDE

NANOKAPSÜLLER

Asimetrik Moleküller ve Tepkime Hızları Önemi : Ilaç Uyuşturucunun Yeni Adresi Bonzai Chemistry 4D Çizim Corona Virüsü Programı Bargello Parfüm Arge ve Kalite Güvence Sorumlusu MEDİHA AĞAOĞLU İLE

AYIN RÖPORTAJI

Haberler Element Tanıma Faydalı Linkler Sözlük(İng-Trk) Bulmaca


Önsöz Hakkımızda

İnovatif Kimya Dergisi Haziran 2013’te çalışmalarına başlayan Ağustos 2013’te ilk sayısını çıkaran, internet ortamda faaliyet gösteren, Kimya ve Kimya Sektörü hakkında yazılar yazılan, yazarlarını online ortamdan edinen bir e-dergidir. Dergimiz Kimya ile ilgili yazılarınızı online ortamda sizlerden alarak sizi tanıtmayı, sektörden olan arkadaşlara kimya dergisi okumanın keyfini yaşatmayı, kimya ile ilgili piyasada çok okunan bir dergi olabilmeyi kimyayı seven, kimyayı takip eden, kimya ile ilgili bildiklerini paylaşan bir kesim oluşturmayı hedef edinmiştir. Dergimizde kimya üzerine bölüm okuyan, mezun herkes bize yazabilir. Kimya ile ilgili bir bölüm bitirmiş olmanız yeterli. Dergimizde yazarlarımızın yazdığı yazılar kısmı, haber kısmı, bulmaca kısmı, elementleri tanıyalım kısmı, kimya sözlüğü kısmı ve faydalı web siteleri kısmı adlı bölümler vardır. Eğlenerek ve öğrenerek okumanız, bize yazmanız dileğimizle...

Sahibi :

Yavuz Selim Kart

Genel Yayın Yönetmeni :

Yavuz Selim Kart

Yayın Danışmanı :

Yavuz Selim Kart

Dergi Editörleri :

Yavuz Selim Kart Aybike Kurtuldu Seda Çoban

Haber Bölümü :

Seda Çoban Aybike Kurtuldu Ebru Çetinkaya Hatile Moumintsa

Röportaj Bölümü :

Yavuz Selim Kart Ebru Çetinkaya

Facebook Yönetimi ve Bilgi Araştırma :

İNOVATİF KİMYA Dergisi Yönetimi

Yavuz Selim Kart Hatile Moumintsa Ebru Çetinkaya Ezgi Sulu Kadir Mert Efeoğlu

Twitter Yönetimi :

Yavuz Selim Kart

Instagram Yönetimi :

Yavuz Selim Kart

Dergi Tasarımı :

Yavuz Selim Kart


KURALLAR Dergimiz Hakkında 1. İnovatif Kimya Dergisi yazılarını herhangi bir

makalenizde veya yazınızda kullanmak için yazısını aldığınız kişiye mail atarak haber vermek durumundasınız. Kullanmış olduğunuz bu yazıların kaynağını bu dergi olarak belirtmek zorundasınız. 2. Dergide yazılan yazıların sorumluluğu birinci derece yazara aittir. Bu konu hakkında bir sorun yaşıyorsanız ilk olarak yazara ulaşmalısınız. 3. Dergide yer alan bilgileri kullanarak başınıza gelebilecek felaketlerden ya da işlerden dergi sorumlu değildir. 4. Dergide yazarların kullanmış olduğu resimlerde kesinlikle kaynak belirtilmek zorundadır. Aksi durum olduğu zaman bunu yazarın kendisine ulaşarak hallediniz. Çünkü bizim yazarlarımızdan ricamız telif haklarına riayet ederek resimlerini dökümanlarına eklemeleri. Buradan çıkacak problemlerden doğrudan yazarlar sorumludur. Dergi sorumlu değildir. 5. Dergide benim de yazım olsun diyen yazarlarımız var ise. Yazılarınız için lütfen Yavuz Selim KART ile konuşun. Dergi ile iletişim kurmak için www.facebook.com/groups/147842018740235/ Grubu aracalığı iletişim kurabilirsiniz. Bu grup aracılığı ile bizimle iletişimde kalabilirsiniz. 6. Elimize çok yazı gelmediği takdirde her yazıyı yayımlamaya gayret edeceğiz. Amacımız hem yazan bir kesim sağlamak, hem bilgilerinizi 3. şahıslara yaymak hem de sizleri en iyi şekilde tanıtmaktır. 7. Sayfamızda yayınlanmasını istediğiniz yazıları inovatifkimyadergisi@gmail.com mail adresine göndermeniz rica olunur. Bu mail adresine gönderdiğiniz yazılarda bir eksiklik var ise editörlerimiz tarafından incelenecektir. Eksik kısımları var ise size geri dönüş yapılacaktır. Düzeltmeniz için tavsiyelerde bulunulacaktır. Lütfen geri dönüş yapılınca bunu kendinizi küçümsemek olarak görmeyin. Amaç daha güzel bir yazı ve daha güzel bir dergi. 8. Dergimize göndereceğiniz yazılar en fazla 6 sayfa olabilir. 6 Sayfayı geçmemeye çalışın. 9. Dergimize yapacağınız eleştirileri de arkadaşlarımıza saygısız bir biçimde değilde ölçülü bir biçimde sayfalarda yapmaya dikkat ediniz. Bu işi herkes gönüllü yapıyor. Lütfen saygıda kusur etmeyiniz. 10. Dergi ekibi gönüllü kişilerden oluşmuştur. Bu

dergi ilk kurulduğu andan beri böyledir. Dergi ekibinde olan herkes bu kuralı kabul etmiş sayılır. Gelen herkese en başta bu kural söylenir. Görevini yapmayan, dergide anlaşmazlık çıkaran, huzur bozan, dergi yöneticisini dinlemeyen, ben kafama göre hareket ederim diyen herkes ekipten çıkarılır. 11. Dergimizde yazabilecceğiniz konular aşağıda listelenmiştir. * Akademik Makaleler * Endüstriyel Konular * Üniversite Hayatındaki Sıkıntılar Sorunlar (Kimya üzerine bölümler için) * İş Hayatındaki Sıkıntılar Sorunlar * Laboratuvar Üzerine Yazılar * Kimya Sanayi Uygulamaları * Teorik Kimya Üzerine Makaleler * Ülkemizdeki Kimya ile ilgili Kanunlar Üzerine Yazılar * Kimya Sektöründe Güvenlik Önlemleri ve Dikkat Edilecek Husular Üzerine Yazılar * Kimya Sektöründe Bilgisayar Uygulamaları Üzerine Yazılar temel konular bunlar. Bu konular ile ilgili bize yazıp gönderebilirsiniz. Göndereceğiniz şeyler Kimya Dünyası ile alakalı olmalı yoksa yayımlanmaz. 12. Dergide dini ve siyasi içerikli yazılar yayımlanmaz. Herhangi bir dini grubu temsil eden ya da herhangi bir siyasi grubu temsil eden söz ve kelimeler yazınızda olursa dergi o kısımları değiştirmeniz konusunda sizi uyarır. Değiştirmezseniz dergi yayımlamama hakkını elinde tutar. Bu konuda son söz dergi yöneticisine aittir. 13. Dergi tasarım ve yönetiminden sorumlu arkadaş buraya ek maddeler koyup değiştirme yetkisine sahiptir. 14. Dergiyi okuyanlar ve dergi ekibi bu kuralları kabul etmiş sayılırlar.

İNOVATİF KİMYA Dergisi Yönetimi


Ekibimiz BİZ KİMİZ

Yavuz Selim KART EBRU ÇETINKAYA

Hatile MOUMINTSA

Aybike KURTULDU

Seda ÇOBAN

Kimya Ezgi SULU

Dergisi

Kadir Mert EFEOGLU

https://www.facebook.com/InovatifKimyaDergisi https://twitter.com/InovatifKimya http://www.linkedin.com/profile/view?id=299289606 Instagram

http://www.instagram.com/inovatifkimyadergisi


Editörden Merhaba İNOVATİF KİMYA Dergisi Okuyucuları

Değerli Okuyucularımız; Gönüllülük esasına göre işleyen dergimizde sizin gönderdiğiniz yazılarla bu ay 15. sayıyı çıkarmanın keyfini yaşıyoruz. Bize yazı gönderen herkese çok teşekkürler. Dergimizi sosyal ortamlarda çok okunan, çok fazla kişinin takip ettiği bir dergi haline getirmek için uğraşıyoruz. Sizlerin yazılarını birçok kişiye okutmak bizim için mutluluk kaynağı. Bu ay E-Dergimizde yine 6 farklı yazı ve bir de röportaj bulunmakta. Bargello Parfüm Firmasının ARGE-Kalite Güvence Sorumlusu Kimyager Mediha AĞAOĞLU Hanım ile röportaj yaptık. Kozmetik sektörüne ilgi duyan arkadaşların kesinlikle okuması gerekli bir röportaj olduğu kanaatindeyiz. Röportaj konusunun bu ay da ilginizi çekeceğini düşünüyoruz. Bize gönderilen yazılara gelince. Asimetrik Moleküller ve Önemi : Ilaç yazısı, Düzce Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hocamızın yazısıdır. Uyuşturucunun Yeni Adresi Bonzai yazısı, gündeme ait kısa ve öz bir yazı. İlaç Taşıma Sistemlerinde NanoKapsüller konusu bu ayın kapak konusu, dikkatinizi çekeceğini düşünüyoruz. Corona Virüsü konusu nedir bilgileneceğiniz bir yazı. Tepkime Hızları konusunda ise derslerde gördüğümüz tepkime hızları konusuna ait bir yazı göreceksiniz. Chemistry 4D Çizim Programı yazısında ise kimya çizim programlarınından olan Chemistry 4D hakkında bilgi edineceksiniz. Element Tanıma kısmınında bu ay sırada Lityum Elementi var. Yurttan ve Dünyadan Kimya Haberleri ile de gündemi takip edeceksiniz. Her ay web siteleri kısmı ile bu ay da birçok web sitesi keşfedeceksiniz. Sözlük kısmında İngilizce-Türkçe Kimya kelimelerini öğreneceksiniz. Bulmaca kısmında ise hem eğlenip hem öğreneceksiniz. Umarım zevk alarak okursunuz. Bize yazı gönderen emek harcayan meslektaşlarımıza teşekkürü bir borç biliyoruz. Kimya üzerine bölüm okuyan, çalışan her kesimden yazılar bekliyoruz. Bir sonraki ay görüşmek üzere sevgiyle kalın.

Yavuz Selim Kart Dergi Editörü


IÇINDEKILER Asimetrik Moleküller ve Önemi : Ilaç 7 Uyuşturucunun Yeni Adresi Bonzai 9 Ilaç Taşıma Sistemlerinde NanoKapsüller 12 Corona Virüsü 15 Tepkime Hızları 17 Chemistry 4D Çizim Programı 22 Röportaj 26 Element Tanıyalım 33 Sözlük (Ing-Trk) 34 Haberler 35 Faydalı Siteler 42 Kimya Bulmaca 43 Kimya Bulmaca Çözüm (Önceki Ay) 44 Sizde Yazarımız 45


Haydar GÖKSU adar_gok@hotmail.com

Asimetrik Moleküller ve Önemi : Ilaç Kimyası

Kimya Ögretmeni (Düzce Üni Ögr.Gör. Dr.)

A

simetrik molekül bir başka ifade ile optikçe aktif molekül kimyacılar tarafından genellikle bir karbon atomuna dört farklı atom veya atom grubunun bağlanmasıyla oluşan yapılar olarak tanımlanmaktadır. Dört farklı grubun bağlı olduğu bu karbon atomuna da asimetrik karbon atomu denmektedir. (S)-bütan-2-ol molekülü üzerinde bu durumu açıklamak mümkündür. OH H C H3CH2C

CH3 asimetrik (kiral) merkez

(S)-bütan-2-ol

Ancak öyle moleküller vardır ki bu tanım o moleküller için eksik kalmaktadır. İşte o moleküller allenler, spiro bileşikleri ve antropi izomerlerdir. Peki tanımlama nasıl yapılmalıdır? Aslında asimetrik moleküllerin tümü için kullanılabilecek ve aynı zamanda enantiyomer kavramını da ortaya çıkaran bir tanımlama yapmak mümkündür. “Ayna görüntüsü ile üst üste çakışmayan moleküller” asimetrik moleküller olarak tanımlanabilir. Ayrıca ayna görüntüsü ile üst üste çakışmayan molekül çifti ise birbirinin enantiyomer çifti yani stereoizomeridir. enantiyomer çifti (stereoizomer)

simetri düzlemi

Cl F

CH3 C C C all enl er

CH3 H

F

H

OH OH

H C

CH3

H3CH2C

Cl spi ro mol eküll er

OH

OH

ant ropi i zomer l er

(S)-bütan-2-ol

H3C

C

H CH2CH3

( R)-bütan-2-ol

Canlıların yapısında doğal asimetrik moleküllere rastlamak mümkündür. Örneğin kına kına bitkisinde bulunan Quinine molekülü, insan vücudunda bulunan aminoasitler, vitaminler ve enzimler doğal asimetrik moleküller için önemli örneklerdir. Canlı yapısında gerçekleşen birçok metabolik reaksiyon biyolojik katalizörler olarak bilinen enzimler aracılığı ile olmaktadır. Asimetrik yapıya sahip olan enzimlerin varlığı aynı zamanda vücudumuzda meydana gelen reaksiyon ve sentezlenen moleküllerde seçiciliği de ortaya koymaktadır. Yani vücudumuzda enzimler aracılığı ile asimetrik moleküllerin sentezlenmesi söz konusudur. Bu seçici fonksiyonlar ise vücuttaki metabolik faaliyetleri devam ettirmektedir. Asimetrik sentezlerde bir maddenin enantiyomerlerinden yalnızca biri sentezlendiğinden; hem sentetik kimyada hem de tıp sektöründe asimetrik moleküllerin yeri oldukça büyüktür. Bunu bir örnek üzerinde açıklayacak olursak; özellikle hamile kadınlarda bulantıyı önlemek amacı ile kullanılan Talidomit (Thalidomit), rasemik olarak yıllarca kullanılmıştır. Ancak tedavi edici etkisinin yanında sakat çocuk doğumlarına ve zehirlenmelere neden olduğu daha sonra yapılan birçok araştırma ile belirlenmiştir.1

7


O N

O NH

O

Sonradan anlaşılmıştır ki; ilacın ham maddesinin rasem sentezi bu olumsuz etkileri ortaya koymaktadır. İlacın enantiyomerlerinden birinin kullanılması ile bulantının kesildiği ve yan etkilerinin oluşmadığı görülmüştür.

O

Örnekte de görüldüğü gibi asimetrik sentezler özellikle ilaç sanayisinde hatırı sayılır bir yere sahiptir. Bu basit konu bile enantiyomerlerden yalnız birinin sentezi ve kullanımının ölümle yaşam arasındaki ince çizgiyi ortaya koymak tadır. İlaç etken maddelerinin yapısındaki her bir enantiyomerin farklı etki gösterdiği bilinmektedir. İlaçların yüksek enantiyomerik saflıkta hazırlanması, stereoselektif sentez için oldukça önemlidir. Ayrıca enantiyomerlerin yüksek saflıkta sentezi önemli bir problemdir.2,3 Talidomit

Kaynaklar : 1. Zahran, M.A.H., Salem, T.A.R., Samaka, R.M., Agwa, H.S., Awad, A.R, Bioorganic & Medicinal Chemistry, 2008, 16, 9708-9718. 2. Brent, R.L., The Journal of Pediatrics, 1964, 64, 762-770. 3. Solomons, W.G.T., Fryhle, C.B., Organic Chemistry, Wiley, 2011, s.210.

8


Seda ÇOBAN coban.seda@gmail.com

UYUSTURUCUNUN

YENI ADRESI

Kimyager (Mezun)

BONZAI

9

T

üm Dünya ve Türkiye’nin gündemine bomba gibi düşen ve gençlerimizin yaşamlarının sonlanmasına kadar giden bir maddeden bahsetmek istiyorum: BONZAİ...

Bonzai, Jamaika piyasasında birden fazla ismiyle bilinen uyuşturucu maddesidir. Sentetik Cannabinoid olarak da bilinen madde tamamen kimyasal bileşimlerden oluşmaktadır. Cannabinoid : Kenevir ya da haşhaş bitkisinin içerdiği bazı aktif kimyasal maddelerin her biri ve bazı bitki türlerinin çiçeklerinden, tohum yapraklarından elde edilen vücuda nufüz ettiğinde sarhoşluk ve keyif veren bir maddedir. Tıpkı bonzai gibi... Sentetik cannabinoidler, tetrahodrokannabinol (THC) olan esrarın etken maddesiyle kimyasal benzer bir yapıya sahip ve esrarla benzer etkileri olan maddedir.


Genel olarak esrar kullanıcıları vasıtasıyla daha uzun etkili ve kanuni olarak satılmasından dolayı kullanılmıştır. Özellikle Almanyadaki kullanıcıların bir kısmının kanuni biojenik maddelere merakı olan şahıslardan olduğu tespit edilmiştir. Vücuda etkileri ise; * Kan basıncında hızlı artış, * Nabız yükselmesi, * Şiddetli ağız kuruluğu, * Göz kızarıklığı, * Açlık hissi, * Geçici körlük, * Geçici felç durumu ve aşırısında ölüme neden oluyor.

Bonzai ile diğer uyuşturucu maddelerin farkı nedir?

10

Bonzai kokainden daha çok ağır bir maddedir, bu zamana kadar bonzai’nin içindeki maddelerin sadece ve sadece 1/4’ü tespit edilebilmiş olmakla beraber binlerce daha bilinmeyen maddelerin olduğu söyleniyor. Jwh-018 ve Hu-210 adında maddelerin yapılan araştırmalar ve deneylerde bütün gerçekliği ile ortaya çıkıyor. Kalp atışlarında şiddetli hızlanma, kalp krizi hissi, paranoya, aşırı terleme ve endişe/kaygı düzeyinde ciddi artışa neden olduğu saptandı. Maddelerden ilki esrarla aynı etkiyi gösteriyor, ikincisi ise etkiyi 150-200 kat arttırıyor. Kesinlikle esrar ile aynı değil, 100’lerce kat daha tehlikeli. Bonzai kimyasaldır, sadece esrarın etkilerine biraz benzeyen yapay bir uyuşturucudur. Etkisi ilk başlarken 30-40 saniye esrarın etkilerine yakın bir etki yapar; sonrası zehirlenme, kalp atışı hızlanması, uyuşma ve felç riskini ortaya çıkarır.”

İşte bonzai kullanımına yasak getiren bazı ülkeler Avusturya: 18 aralık 2008’de uyuşturucu maddeler yasasının 78. paragrafı ile riskli maddeler (kullanımının kontrol altında tutulması gereken maddeler) kapsamına alındı. Yetkililer yasaklanması gerekip gerekmediğini hala tartışıyor. Estonya: Narkotik maddeler sınıfına alındı. İthali, ihracı ve bulundurulması yasak. Almanya: İçeriğindeki kimyasalların bir kısmı kimyasal isimleri belirtilerek 22 ocak 2009’da yasaklandı. İthali, ihracı, bulundurulması ve satılması yasak. Finlandiya: Bu maddeler ‘ilaç’ sınıfına konularak, “sadece özel reçete ile satışı serbesttir” dendi. Reçete de kolay alınamıyor. Tamamen yasa dışı madde sınıfına alınması hala görüşülüyor. Fransa: 24 Şubat 2009’da içeriğindeki maddeler ve bu maddeleri almak, satmak, ihraç ve ithal etmek, bulundurmak yasaklandı. Polonya: Mayıs 2009’da yasa dışı maddeler kapsamına alındı. Rusya: 9 Nisan 2009’da yasaklandı. İsveç: 15 Eylül 2009’da yasaklandı. İsviçre: Temmuz 2009’da yasaklandı. İngiltere: Önce‘b’ sınıfı narkotik maddeler sınıfına alındı. aralık 2009’daysa tamamen yasaklandı. KKTC: 29 Mart 2010’da yasaklandı. Kıbrıs Rum Kesimi: 15 Şubat 2010’da yasakladı


Gençliğimizde büyük etkilere neden olan bu maddeyi uzak tutabilmek için ailelerimizi ve tabii ki gençlerimizi bonzai ve etkileri, sonuçları hakkında bilinçlendirmeli. Ülkemizde bu maddenin satışına, kullanımına izin vermemeliyiz. Kaynaklar : http://www.acilci.net/erogluyeni-nesil-bas-belalari-bonzai-ve-jamaica/ http://saglik.bugun.com.tr/bonzaiden-nasil-kurtulunur-haberi/1182375 http://www.bonzaigercegi.com/bonzai-nedir.asp www.erowid.org/chemicals/spice_product/spice-product-article.shtml www.aksiyon.com.tr/aksiyon/haber-39122-173-genc-olum-bonsai.html http://onedio.com/haber/10-maddede-bonzai-neden-yayginlasti-zararlari-nelerdir-nasil-kurtulunur--335299

11


Ismail BAYRAKTAR ismbyrktr@gmail.com

ILAÇ TASIMA SISTEMLERINDE “NANOKAPSÜLLER”

Yüksek Kimyager (Mezun)

N

anokapsüller, içlerinde etken maddenin moleküler düzeyde ya da makroskopik parçacık halinde disperse edildiği, birkaç µm’den mm boyutlarına kadar değişen çap dağılımına sahip katı, küresel, partiküler şeklindeki kontrollü salınım sağlayan ilaç taşıyıcı sistemlerdir[1].

Şekil 1: Plazmadaki ilaç konsantrasyonun zamanla değişimi, a) Ağızdan kullanım (normal doz), b) Ağızdan kullanım (aşırı doz), c) Enjeksiyon d) Kontrollu ilaç salınımı ideal doz

12

Son yıllarda uygulamaları giderek yaygınlaşan kontrollü ilaç salınım sistemleri, ilacın istenilen hız ve periyotta hedeflenen doku veya organa vermek suretiyle etkin bir tedavi yöntemi oluşturur. İlaçlar günde belirli aralıklarla hasta tarafından tablet veya sıvı şeklinde ağız yoluyla veya enjeksiyon şeklinde uygulanır. Bu kullanım şekli yukarıda görüleceği gibi birtakım aksaklıklara yol açabilir[2].

Yandaki şekilde görüldüğü gibi içerisine ilaç yüklenmesi biyouyumlu ve biyobozunur olması uzun zamanda ilacın etkinliğini arttır.


Bunların dışında nanokapsülleri manyetik nanopartiküllerle yükleyerek dolaşım sistemine verildikten sonra vücut dışından yönlendirilerek istenilen bölgeye hedeflemeyi mümkün kılar. Bu sistemlerin bilimsel araştırmalarında çoğunlukla uygulandığı alanlar; * * * * *

*

Kanser Kemoterapisi Kardiyovasküler uygulamalar İnsülin ve peptid/protein salınım sistemleri Konstraseptif uygulamalar (hormon uygulamaları) Enfeksiyon tedavisi • Antiviral ajanlar • Antibiyotikler • Antifungal ajanlar • Antiparazit ajanlar Bağışıklık kazandırma[4]

Etkin madde taşıyıcı sistem olarak hazırlanan ve kullanılan nanokapsüller sahip oldukları çeşitli avantajlar ile diğer nanoboyutlu taşıyıcı sistemlerden ayrılmaktadırlar. Bunlar; yüksek etkin madde yükleme kapasitesine sahiptirler. Bu şekilde, etkin maddenin intraselluler dağılımı artar. Kullanılan nanokapsüllerin kazandırdığı avantajlar;

* Polimer nanokapsüller yapı katı matris içine hapsedilmiş etkin maddeyi degredasyondan korur. Böylece etkin maddenin hedef dokuya ulaşma olasılığı artar. * Etkin maddenin hedeflenmesi, salınım kontrolü ve sürdürülmesini temin ederler. Hedeflenen bölgede uygulamayı takiben günler hatta haftalar süren bir salınım imkânı verir. * Nanokapsülün yüzey özellikleri çeşitli ajanlarla kaplanarak Retiküloendoteliyal sistem (RES) makrofajları tarafından tanınması engellenir. Nanopartiküllerin hedef bölgeye ulaşılabilirliği arttırılır. * Diğer kolloidal taşıyıcı sistemlerle kıyaslandıklarında polimer nanokapsüller biyolojik sıvılarda çok kararlıdır. * Taşıdıkları etkin maddenin hedef bölgede salımına imkan sağladıkları için etkin maddenin sistemik toksisitesini azaltırlar. * Etkin maddenin vücuttaki dağılımını ve terapötik etkinliğini düzenlerler. * Üretim teknikleri genel olarak basit ve kolaydır[3]. Polimer nanokapsüller, ilaç taşıyıcı sistemlerin yüzey özelliklerinin çeşitli ajanlar kullanılarak modifikasyonu son yıllarda büyük bir önem kazanmıştır. Özellikle hedeflendirme potansiyellerinin ve hücresel tutulum yeteneklerinin artması, yüzey yapısının sterik engelle maskelenerek RES makrofajlarından korunmasının sağlanması, kan dolaşımında kalış sürelerinin uzatılması gibi sağladığı pek çok avantajları vardır. Dolayısıyla çeşitli yüzey modifikasyon ajanları ile modifiye edilmiş polimer nanokapsüller kanser tedavisi başta olmak üzere çeşitli terapotik alanlarda aldığı rol giderek artmakta ve büyük önem kazanmaktadır.

13


Nanokapsül ilaç taşıyıcı sistemler üzerinde gerçekleştirilen yüzey modifikasyonu prosesi farklı açılardan taşıdığı avantajlarla ve getirdiği yeniliklerle farmasotik teknoloji alanına yeni bir bakış açısı sağlamakta ve yeni araştırma alanlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır Kaynaklar : 1. Shaik, M., S., Korsapati, M., Panati, D. 2012. Polymers in Controlled Drug Delivery Systems. International Journal of Pharma Sciences 2:4 112-116. 2. Doğan, G., Başal G., 2009. Elektrolif Çekim Yöntemine Göre Elde Edilen Biyopolimer Nanoliflerin İlaç Salınım Sistemleri, Yara Örtüsü ve Doku İskelesi Olarak Kullanımları. Electronic Journal of Textile Technologies 3:2 58-70. 3. Şengül, C., T., Hasçiçek, C., 2009. Surface Modification of Polymeric Nanoparticulate Drug Carriers Systems. Ankara Eczacılık Fakültesi Dergisi 2:38 137-154. 4. Yüksel, N., Baykara, T., 1991. İlaç Taşıyıcı Sistemler Olarak Mikroküreler ve Hazırlama Yöntemleri, Derleme Makaleler. http://i.ytimg.com/vi/Tn6pXEluMwA/0.jpg

14


Kadir Mert EFEOGLU kadir_mert41@hotmail.com

CORONA VIRÜSÜ

Kartepe Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi

Kimya Teknisyeni (Ögrenci)

V

irüs,canlı hücrelere etki eden mikroskobik tanecikli yapıdır.Virüsler geçiş hücrelerini etkisiz kılarak üreyebilirler.Virüslerin en basit yapısı kapsit adı verilen protein örtü içinde bulunan genetik materyallerden oluşur. Corona virüsü bütün dünyada hızla yayılan , soğuk iklimlerle ortaya çıkmaya eğilimli ,çok çeşitli enfeksiyon virüsüdür. Soğuk iklimlerde ortaya çıkmasına rağmen ilk kez 2012 yılında ortaya çıktığı ülkeler çoğunlukla Ortadoğu ülkeleri olduğu için adına ‘’Middle East Respiratory Syndrome Coronavirüs’’ (MERS-CoV) adı verilmiştir. Hastalık corona virüsü çeşitlerinden olduğu için adına kısaca MERS denmiştir. MERS-CoV, 2003 yılında 775 insanın ölümüne neden olan salgın ‘’Ağır akut solunum yolu yetersizliği sendromu’’ (SARS-CoV) hastalığına benzer bulgulara rastlansada aynı virüs değildir.Ülkemizde soğuk algınlığına sebep olan HCoV-229E ,HCoV-OC43 , HCoV-NL63 ve HKU1-CoV corona virüslerinin alt tipleridir. Türkiye'de MERS-CoV virüsüne rastlanmasada şüpheli 117 vaka için laboratuvar ortamında çalışmalar düzenlenmiş vakalarda MERS-CoV virüsüne rastlanmamıştır. Virüsün kuluçka süresi belirtiler ortaya çıkmadan 2-14 gün olup ağrısız ve belirtisiz bir şekilde gerçekleşir.Virüs vücuda girdikten sonra ince bağırsak mukozasında gelişimini tamamlar ve epitel hücre stoplazmasında hızla yol almaya başlar. Camphylobacter ve salmonella gibi bakteriler var olan enfeksiyonun şiddetini artırır. Dünya çapında yapılan araştırmalarda MERS-CoV virüsüne yakalanan vakaların çoğunluğunun Ortadoğu seyahat geçmişi olmasıyla birlikte yaşları 1-94 arasında, %65 i erkek olduğu belirlenmiştir.MERS-CoV virüsüne yakalanan vakaların %79'unun ise Ortadoğu seyahatinde bulunan ve virüs bulgularını taşıyan bireylerle uzun süreli temasta bulunmasından virüsün taşındığı saptanmıştır. Hastalığın belirtilerine gelicek olursak %87’lik kısmı ateş ve öksürük belirtisiyle saptanmış.Bu belirtiler sırasıyla nefes darlığı,karın ağrısı,ishal,kusma gibi şikayetler bulunuyor. Virüs akciğerleri ve böbrekleri tahrip edip bağışıklık sistemini çökertiyor. Sadece Suudi Arabistan’da corona virüsüne yakalanan 698 kişiden ; ölü sayısının 287 , iyileşenlerin sayısının 359 olduğu belirlenmiştir. Virüsün çıkış kaynağı hakkında kesin bilgi olmamasıyla birlikte henüz koruyucu aşı veya ilaç tedaviside bulunmamaktadır.

15


Uzmanların virüsten korunmanın tek yolunun virüsün bulunduğu coğrafyaya seyahat edilecek olunursa solunum yolu enfeksiyonu bulunan kişilerle yakın temas kurulmaması gerektiğini , sık sık ellerin yıkanması gerektiğini,az pişmiş yiyecekler ile çiğ sebze-meyvelerden uzak durulması gerektiğini,vahşi ya da çiftlik hayvanları ile temastan kaçınılması gerektiğini belirtti.

Kaynaklar :

16

http://en.wikipedia.org/wiki/Coronavirus http://www.cdc.gov/coronavirus/ http://www.cdc.gov/coronavirus/about/ http://www.trwikipedia.com/corona-virusu-nedir-nasil-bulasir-belirtileri-nelerdir/ http://m.hastaliktavesaglikta.com/makale.php?id=491


Anıl Yasin AKDOGAN anil_yasin_akdogan@hotmail.com

“TEPKİME HIZLARI”

Kimya Teknikeri (Mezun)

B

ir kimyasal tepkimenin tamamlanması için gerekli olan süre, bir saniyenin milyonda birinden daha az bir süre ile haftalar hatta yıllar arasında değişebilir. Birçok endüstriyel sürecin verimi, tepkime hızları arttırılarak ( yüksek sıcaklık , basınç yada katalizör kullanarak ) arttırılabilir.

Tepkime hızı: Bir kimyasal tepkimenin gerçekleşme hızıdır. Belirli zaman aralığında, ürünlerin derişimindeki artma ile saptanır. Tepkenlerin ne kadar hızlı tükendiği yada ürünlerin ne kadar hızlı oluştuğu ölçülerek hesaplanır. Tepkime hızının hesaplanmasında kullanılan deneysel yöntem, tepkenlerin ve ürünlerin fiziksel hallerine bağlıdır. Deneylerden elde edilen verilerden bir hız eğrisi çıkartılır. Tepkime hızı, tepkime ilerledikçe değişiklik gösterir. Tepkimenin başlangıçta ki hızına başlangıç hızı adı verilir. Ortalama hız ise tepkimenin ya da ürünlerin miktarında ki değişikliğin, tepkimenin tamamlaması için geçen süreye bölünmesiyle hesaplanır.

17

Hız eğrisi – zamana bağlı olarak ürünlerin kütlesi


Fotokimyasal tepkime Hızı, ışığnı şiddetinden etkilenen bir tepkimedir (fotosentez). Işık, tepkimeye giren parçacıklara daha fazla enerji vererek tepkime hızını arttırır.

Fotosentez– bitkilerin kendi besinlerini yaptıkları bu süreç bir fotokimyasal tepkimedir.

Fotoğrafçılıkta da fotokimyasal tepkime olur.

Film üzerine ışığın vurduğu yerlerde gümüş kristalleri oluşur ve resim kaydedilir. 2AgCI(s)

18

2Ag(s) + CI2(g)

Tepkime hızına etki eden etkenler • Derişim: Tepkime hızı, hız denklemine ve çarpışma kuramına göre derişim arttıkça artar. Çünkü girenlerin derişimi arttıkça çarpışma sayısı da artar. • Basınç: Gaz durumundaki tepkimelerin hızı basınç arttıkça artar. Çünkü basıncın artması gaz derişimini arttırır. Katı ve sıvı durumdaki tepkimeler için basıncın etkisi daha küçüktür. • Sıcaklık: Daha yüksek sıcaklıklarda moleküllerin hızları artar ve gerçekleşen çarpışma sayısı da artar. Bu sayede daha çok başarılı çarpışma olur ve tepkime hızı artar. Hızın sıcaklığa bağlılığı Arrhenius denklemi ile açıklanır. • Karıştırma: Heterojen tepkimelerde, karıştırma tepkime hızını önemli ölçüde arttırır. • Yüzey alanı: Yüzey alanı büyük maddeler daha hızlı tepkime verir. • Katalizör: Katalizörler tepkimenin, etkinleşme enerjisi daha düşük bir mekanizma üzerinden yürümesini sağlar. Böylelikle hızı arttırıp, tepkime sonunda ürünlerin bileşimini değiştirmezler. Katalizörlerin aksine inhibitörler tepkime hızını düşürür.

Çarpışma Kuramı Bir tepkimenin gerçekleştiği koşulların değişmesinin tepkime hızını neden etkilediğini açıklayan kuramdır. İki parçacığın arasında bir tepkime oluşabilmesi için bu parçacıkların çarpışması gerekir. Bu nedenle çarpışma sayısı arttıkça tepkime hızı da artar. Ancak bütün parçacıklar tepkimeye girmeye yetecek enerjiye sahip olmadığından, yalnızca bazı çarpışmalar tepkimeye neden olur. ( etkinleşme enerjisi)


Etkinleşme Enerjisi(E) Ürün parçacıklarının çarpıştıkları zaman tepkimeye girebilmesi için sahip olmaları gereken minimum enerjidir. Tepkime hızı, tepkimeye giren parçacıkların ne kadarının bu minimum enerjiye sahip olduğuna bağlıdır. Birçok tepkime de, parçacıklar zaten bu enerjiye sahiptir ve hemen tepkimeye girer. Bazı tepkimelerde ise parçacıkların etkinleştirme enerjisine ulaşabilmesi için dışarıdan enerji verilmesi gerekir.

Sürtünmenin yarattığı ısı , kibritteki parçacıklara etkinleştirme enerjisi sağlar.

Tepkime Hızlarının Değiştirilmesi Sıcaklık arttırıldığında tepkime hızı da artar. Isı enerjisi, daha çok sayıda parçacığa etkinleştirme enerjisinin üzerinde enerji sağlar Isınan parçacıklar daha fazla enerjiyle çarpışır ve daha fazla tepkimeye girer.

19

Gazların yer aldığı tepkimelerde, basınç artırıldığında tepkime hızı da artar. Basınçtaki artış gazın sıcaklığını artırır ve hacmi azaltır. Parçacıklar daha sık ve daha fazla enerjiyle çarpışır. Tepkenlerden biri ya da bir kaçının derişimi arttırıldığında tepkime hızı da artar.

Düşük derişim

Belirli bir hacimde daha fazla molekül bulunması, daha fazla çarpışma demektir.

Yüksek derişim

Yüzey Alanı Bir katı tepkenin yüzey alanı genişletildiğinde tepkime hızı artar. Tepkenlerden birinin katı olduğu tepkimeler yalnızca katının yüzeyinde gerçekleşebilir.


Katalizör etkisi Kendisi tepkimeye girmediği hâlde tepkime hızını artıran maddelere katalizör denir. Katalizörler tepkimeden değişmeden çıkarlar.Katalizör aktiflenme enerjisini düşürerek aktiflenme enerjisini aşabilen tanecik sayısını dolayısı ile tepkime hızını artırır. Katalizörün tepkime ısısına (ΔH) etkisi yoktur. insan vücudundaki katalizörlere enzim denir. Örneğin; mide öz suyundaki pepsin büyük moleküllü maddeleri parçalayarak sindirilmesini hızlandırır.

20 Hız Denklemi Denklemi n A + m B → p P + q Q şeklinde olan tek basamaklı bir kimyasal tepkime için hız eşitliği aşağıdaki gibi yazılır.

Tepkimeye girenlerin kat sayıları hız denkleminde derişimlere üs olarak yazılır.

TH= k[A] [B] n

Tepkime hızı

Hız sabiti

m

Tepkimeye giren maddeler

Bu eşitliğe hız denklemi, k’ ya hız sabiti denir.


Burada k hız sabitidir. Hız denklemi yazılırken sadece gaz ve çözelti(aqua) halindeki girenler yazılır. Çünkü katı ve sıvıların molariteleri sabittir. Kaynaklar : • http://tr.wikipedia.org/wiki/Tepkime_h%C4%B1z%C4%B1 • http://yegitek.meb.gov.tr/aok/Aok_Kitaplar/AolKitaplar/Kimya_5/1.pdf • ŞEKİLLİ KİMYA SÖZLÜĞÜ ( TUBİTAK BİLİM KİTAPLARI )- GÖRSELLER

21


Yavuz Selim KART kim_muhselim@hotmail.com

CHEMISTRY 4D ÇiZiM PROGRAMI

Kimya Mühendisi (Mezun)

M

erhaba Arkadaşlar,

Bu sayımızda kimyager arkadaşların kullanmak isteyeceği bir programı anlatacağım. Umarım beğenerek okursunuz. Çizim programları kullanması keyiflidir çünkü uzun molekül yapılarını elle yazmak ve belirtmek hiçte kolay değil. Bu programlarda işimizi büyük ölçüde kolaylaştırır. Daha önceki sayılarda da bu tarz bir programdan bahsetmiştim. Chemdraw Programı ilk sayıda anlattığım programdı. İlk sayıyı incelerseniz göreceksiniz. Şimdi programı inceleyelim.

22

Programı açınca karşımıza şu şekilde bir ekran geliyor. Şekil 1 de görüldüğü üzere basit bir arayüze sahip bir program. Sol tarafta eklemek isteyeceğimiz yapılar ve sağ tarafta çizim yapılacak alan mevcut. Paint programını hatırlatıyor gibi. Yani burada ki olayımız ne diyecek olursanız; molekül yapısını seçip, sayfaya ekleyeceğiz.

Şekil 1 : Programın Genel Hatları


Sol paneldeki ekranımıza Benzen halkasına tek tık yapıp, sağ taraftaki alana tek tık yapma ile yapıları ekrana eklemiş oluyoruz. Şekil 1 de bu söylediklerimin yapılmış versiyonu bulunmakta. Sol panelimizdeki araçlar ile neler yapabiliyoruz Şekil 2 de inceleyelim.

Şekil 2 : Programın Sol Paneli Programımızın temel şeklinin açılımı Şekil 2 deki gibidir. İkili ve üçlü bağ yapılar koyabilir Halkalı yapılar ekleyebiliriz. Azot, Oksijen, Kükürt vb. gibi element simgeleri de programa fonksiyonellik sağlamış. Tek tık ile her yapının üstüne bu gibi elementleri yerleştirebiliriz. Çok gelişmiş özelliklere sahip olan program içinde çizilen yapıya ait isim program aracılığı ile rahatlıkla isimlendiriliyor. Şekil 3 de bunu görmektesiniz.

23


Şekil 3 : IUPAC otomatik adlandırma

24

Adlandırmayı Türkçe yapmak istersek T işaretine tıklayıp yazının üstüne geliriz sonra yazının üstüne tıklarız ve gerekli düzenlemeyi yaparız. Bu sayede hem yapımızı isimlendirmiş hem de Türkçeye çevirmiş oluruz. (Not: Türkçeye çevirme işlemi gibi bir seçenek yok tamamen elle çevirme işlemidir) Programa dışarıdan veri eklemek için uzantılarımızın .cif olması gerekli. Bu sayede daha önce çizilmiş yapıları program aracılığı ile açabilir ve gerekli düzenlemeleri yapabiliriz. Programda yapıları çizdik diyelim bunların çıktısını görebileceğimiz şekilde nasıl alacağız? File kısmına tıklayıp Export Diyoruz ve buradan karşımıza birçok seçenek geliyor. Hangisi işimize geliyorsa onu kullanıyoruz. Şekil 4 de bunu görebilirsiniz.


Şekil 4 : Export etme işlemi Programda anlatacaklarım bunlar. Çok fonksiyonel bir program olduğunu düşünüyorum. Kullanırken eğlenip, eğlenirken öğreneceksiniz. Akademik personel, öğrenciler ve çalışan arkadaşlar için yararlı bir program gibi. Programın demo versiyonu ücretsiz lakin kısıtlaması bol. (30 Gün Deneme Süresi) Geniş kapsamlı tüm özelliklerinden yararlanmak istiyorum diyenler için şöyle bir fiyatlandırma yapılmış. Endüstriyel Kullanım: 699 Dolar Akademik Kullanım: 399 Dolar Öğrenci Kullanım: 199 Dolar Demo versiyonunu indirmek isteyen arkadaşlar : http://www.cheminnovation.com/demo/ default.asp sitesinden yararlanıp inceleyebilirler. Umarım yararlı bir yazı olmuştur. Selam ve sevgiler. Kaynaklar : http://www.chemistry-software.com/images/modelling/10154/10154.gif http://www.ddmcorp.com/goods/struct/chem4d25.gif

25


Röportaj Bargello Parfüm Şirketi ARGE Kalite Güvence Sorumlusu Kimyager

Mediha Ağaoğlu ile Ayın Röportajı

Merhaba, röportaj için bize zaman ayırdığınız için ekip olarak size teşekkür ediyoruz. Firmanızdan bahseder misiniz? Ne zaman kuruldunuz? Hizmetleriniz neler?

26

Merhaba, öncelikle kozmetik sektörü adına bu duyarlı röportaj olanağı için biz teşekkür ederiz. CC Kozmetik Kimya, genel merkezi Bursa’da bulunan, Bargello Perfume markası altında faaliyet gösteren bir firmadır. Firmamız ilk olarak 1950 yılında Gonca Kolonyaları markası ile kurulmuş , geleneksel Türk kolonyası üretim ve satışı ile sektörde köklü bir yer edinmiştir. 2008 yılı itibari ile Bursa’da faaliyet gösteren firmamız, 64 yıllık bilgi ve tecrübesi ile Gonca Kolonyaları, Bargello, Raphella markalarındaki geniş ürün yelpazesi ile hizmet vermektedir. Bize kendinizden bahsedebilir misiniz? Bargello şirketindeki pozisyonunuz ve rolünüz nedir? Elbette. Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya bölümü mezunuyum. Mezuniyetim itibari ile Kozmetik sektöründe farklı alanlarda üretim yapan farklı şirketlerde; Arge Sorumlusu, Arge Müdürü ve Kalite Güvence Sorumlusu olarak farklı pozisyonlarda çalıştım. Bargello ailesi ile Bursa’da yollarımızın kesişmesi ile AR-GE&Kalite Güvence Sorumlusu olarak görev almaktayım.


Firmamız bünyesinde gerçekleştirilen ; Firmanın kazancını arttıracak farklı ve yenilikçi ürünlerin bulunması ve fizibilitelerinin hazırlanarak yönetime yeni fikirlerin sunulması. Yeni ürün tasarımları ile ilgili gerekli araştırmaların yapılması ve bu doğrultuda ürün formulasyonu için laboratuar çalışmalarının gerçekleştirilmesi. Ürünlerin yasal dosyalarının hazırlanması AR-GE çalışanlarına, çalışmalarını sağlıklı yürütebilmeleri için gerekli teknik eğitimlerin verilmesi. ÜR-GE kapsamında mevcut ürünlerin iyileştirme çalışmalarının gerçekleştirilmesi. Formulasyon çalışmalarında kullanılan hammaddelerin yasal kısıtlamalarının araştırılması ve takibi. Yeni piyasaya sunulacak ürün ile ilgili gerekli teknik bilgilerin satış ekibine sunumunun gerçekleştirilmesi. Talep doğrultusunda müşterilere ürünler ile ilgili teknik bilginin sunulması.

Firmamızda ISO 9001:2008, ISO 14001:2004, ISO OHSAS:2007 standartlarına ve ISO 22716:2007 GMP(İyi Üretim Uygulamaları) kurallarına uygun olarak Entegre Yönetim Sisteminin kurulması, uygulanması, geliştirilmesi ve sürekliliğinin sağlanması Müşteri şikayetlerinin analizi, değerlendirilmesi, gerekli aksiyonların alınması ve takibi. Firma çalışanlarına verilecek eğitimleri planlamak, uygulanmasını sağlamak ve eğitimle ilgili kayıtları tutmak. Entegre Yönetim Sistemi ile ilgili olarak dış kuruluşlara (belgelendirme firması, müşteriler, tedarikçiler) karşı firmayı temsil etmek. Ulusal ve uluslararası standartların ve dış kaynaklı dokümanların geçerli revizyonlarını kontrol altında tutmak. Düzeltici ve önleyici faaliyet isteklerini incelemek ve gerekli kararları vermek. Düzeltici ve önleyici faaliyetleri başlatmak ve takip etmek. Elbette tüm bu çalışmaları hepsi alanında uzman ekip arkadaşlarım ile birlikte kusursuz bir takım çalışması halinde gerçekleştirmekteyiz.

27


Bargello ismi nereden geliyor? Özel bir anlamı var mı? Bargello = Güçlendirilmiş , kuvvetlendirilmiş kale( latince ), aynı zamanda zirve anlamını taşımaktadır. Ayrıca İtalya'da bir kentin ismidir. Biz daha çok zirve anlamından etkilenerek bu ismi uygun Bir gün zirveye ulaşacağımızı biliyorduk, buna inanıyorduk ve şuan yurt içinde zirvedeyiz.

bulduk.

Ürün yelpazesi hakkında bilgi alabilir miyiz? Bargello mağazalarında kaç çeşit ürün sunuluyor? Yıllar içinde çeşitlilik artırırken nelere dikkat ettiniz?

28

Parfüm çeşitliliği, müşteri talep ve istekleri doğrultusunda ilerlemektedir. Müşterilerimizle aramızdaki bağ inanılmaz bir şekilde kuvvetli. Ne istediklerini mağaza ve internet kanalından tarafımıza ulaştırıyorlar ve bizde en kısa sürede gerekli çalışmalarımızı tamamlayıp kataloğumuza dahil ediyoruz. Yani Sistemimizi müşterilerin isteklerini karşılamak adına aktif olarak kullanan dinamik bir kadroya sahibiz. Bu da bizim "Yenilikçi" algımızı konumlandırma hususundaki hassasiyetimizin önemini göstermektedir. Parfüm sektörü yenilik demektir ve biz bu yenilikçi anlayışla aylık düzenli olarak ürün çeşitliliğini güncellemekteyiz. Şuan 400’ ün üzerinde parfüm çeşidimiz bulunmaktadır. İlaveten farklı koku ve ambalaj seçenekleri ile kolonya, EDP, deodorant , antiperspirant deodorant, farklı koku ve tasarım seçenekleriyle Reed Diffuser(ortam kokuları), araç kokuları, Body splash, Scent Marketing gibi ürün çeşitlerimiz bulunmaktadır. Bargello’daki Ar-Ge ve Kalite Kontrol modülleri nasıl çalışıyor? Ürünlerinizde kalite standartlarınız neler? Dermatolojik test işlemleri nasıl gerçekleştiriyorsunuz? AR-GE, bilimsel ve teknik bilgi birikimini arttırmak amacıyla, sistematik bir temele dayalı olarak yürütülen, yaratıcı çaba ve bu bilgi birikiminin yeni uygulamalarda kullanılmasıdır. Doğru ürünlerin seçimi konusunda firmamız; müşteriye önemli yarar sağlayan, rakiplere göre üstün fiyat ve performans özelliği olan, müşteri ihtiyaçlarını rakiplere göre daha iyi karşılayan farklı özellikli, daha yüksek kalitede ürünler geliştirmektedir. Elbette ki AR-GE çalışmasının olmazsa olmazı olan ‘her projenin mutlaka bir müşterisi olmalıdır’ gerçeği unutulmadan; sistematik ve proje bazlı, ürüne dönüşecek karakterdeki çalışmalar yürütülmekte olup, üniversite sanayi işbirliği firmamız tarafından desteklenmektedir. Kalite Kontrol Departmanı olarak firmamıza girişi yapılan tüm hammadde, ambalaj, etiket malzemelerinin öncelikle giriş kalite kontrolleri yapılmakta ve uygun olması halinde depo alanındaki ayrılmış alanda tanımlanmaktadır. İlaveten üretim sürecinde yarı mamul kontrolleri, dolum esnasında hat başı kontroller, tüm tanımlanmış talimat ve prosedürlere uygun olarak yapılmaktadır. Parfüm üretiminde , üretim sonrası yapılan ürün kalite kontrolleri büyük önem taşımaktadır. Ürünün belirlenmiş özel spesifikasyonları baz alınarak yapılmaktadır. Esansta kalite kontrol ise; Organoleptik Test : Eksper tarafından, referans örnek koku ile mukayese etme yöntemidir. Fiziksel Test: Görünüş, renk, Refraktif index, parlama noktası tayini ve yoğunluk ölçümü Kimyasal analiz: Saflık testi GC-MS cihazı ile yapılmaktadır.


Hammaddeye uygulanan testler, hammaddenin analiz sertifikasında yer alan sonuçlarla ve referans hammaddeyle karşılaştırılarak incelenip kullanılabilir olduğuna karar verilir. Ayrıca esans tedarik ettiğimiz firmalar, esans kompozisyonu oluşturulurken yönetmelikleri güncel bir şekilde takip edilerek üretmekte ve bizler ile uygunluk sertifikalarını paylaşmaktadırlar. IFRA( Uluslararası Esans Birliği) standardına göre yasaklı veya sınırlı olan hammaddelere uygun olarak ve ayrıca isteğe bağlı olarak alerjen hammaddeler göz önüne alınarak esans hazırlanmaktadır. Sahip olduğumuz kalite sertifikaları, ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistemi, OHSAS 18001:2007 İş Sağlığı Ve Güvenliği, ISO 22716:2007 GMP (İyi Üretim Uygulamaları), Helal Sertifikasıdır. Firmamızda tüm standartları karşılayacak şekilde Entegre Yönetim Sistemi kurulmuş olup sürekliliği sağlanmaktadır. AR-GE birimimizce oluşturulan tüm yeni çalışmalar insan sağlığına olan etkileri göz önünde bulundurularak ve piyasaya sürülmeden önce yurt dışı akredite laboratuvarlarda dermatolojik olarak test edilip uygun sonuçlandığı takdirde satışa sunulmaktadır. Ürünleriniz üretimi ve piyasaya çıkmadan önce hangi aşamalardan geçtiği hakkında bizi bilgilendirir misiniz? Firmamızda, sürekli takibinde olduğumuz IFRA (International Fragrance Association) standartları gereği, yapılan her güncellemeyi parfümlerimizde de yaparak müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmek adına çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. GMP(Good Manufacturing Product- İyi üretim teknikleri) , kalite standartları ve işletme hijyeninin üst seviyede önem taşıdığı üretim tesisimizde yasal düzenlemeler titizlikle takip edilmektedir. Entegre Yönetim Sistemimiz gereği tüm üretim sürecimiz belirlenen akış şemaları dahilinde, müşteri odaklı planlama stratejisi ile ‘Kalite, kontrol edilmez, üretilir.’ ve ‘Kalite kontrol faaliyetleri düzeltici değil önleyici olmalıdır.’ prensibi ile üretim tamamlanmakta, ISO 22176:2007 GMP standartları gereği depolanmakta, sevk edilmektedir. Müşterileriniz ürünlerden şikayetçi olduğunda ne gibi işlemler yapıyorsunuz ?

29

Müşteri şikayetleri, üzerinde hassasiyetle durduğumuz ve firmamızın en önemsediği konulardandır. Müşteri şikayetlerinin mağazalarımıza gelmesi durumunda mağaza çalışanımız tarafından Müşteri Şikayet Formu tüm detayları ile doldurulup Kalite Güvence departmanına iletilmektedir. Kalite Güvence Departmanı tarafından takibe alınan şikayet öncelikle firmamız bünyesinde bulunan şahit numune ile kıyaslanmakta, sonrasında incelenmesi adına Kalite Kontrol departmanına verilmektedir. Kalite Kontrol tüm analizlerini yapıp müşteriden gelen şikayetli numune ile olması gereken standart ürünümüz arasındaki farklılıkları belirlemekte ve sonuç Kalite Güvence Departmanımızca onaylanıp müşteriye sonuç bildirilmektedir. İnsanlar parfüm ya da kozmetik ürünler kullanırken tercihlerini nasıl yapmalılar ve nelere dikkat ederek ürün almalılar? Kozmetik ürünler algılara ve duyulara hitap ettiğinden elbette ki kişiye göre değişen özelliktedir. Ancak Arge Çalışmaları yapan ve ürün içerikleri ile birebir ilgili olan bir tüketici olarak söyleyebilirim ki; GMP standartlarında üretim yapan, mevzuat takibi yapan, mevzuatta tanımlı ve kozmetik ürün tanımı dışında abartılı ürün iddiasında bulunmayan, müşteri olarak hızlı geri dönüş alacağım, bakanlık nezdinde ürün bildirimleri eksiksiz olan, kutu üzerinde tüm uyarıcı ibareleri ve içerik bilgilerini eksiksiz gördüğüm ürünleri tercih ediyorum.


Elbette ki parfüm ürün grubu için koku karakteri, kalıcılığı maksimum önem taşımaktadır. Çünkü doğru parfüm seçimi; bilince ve reflekslere yön veriyor, kimlik kazandırıyor, markalaştırıyor. Bu sebeple pazarlamada büyük rol oynuyor. Sonrasında ise kişisel alerjik hassasiyetlerin büyük önem taşımaktadır. Örneğin ürün içerisinde bulunan esans kaynaklı bir alerjen madde, hassasiyeti bulunan kişide reaksiyon gösterebilmektedir. Son yıllarda doğala dönüş yaşanmakta ve piyasada doğal olduğunu iddia eden pek çok ürün ve marka bulunmakta. Bir ürünün gerçekten doğal olduğunu tüketiciler olarak nasıl anlarız ? Evet, diğer sektörlerde olduğu gibi kozmetikte de yeni bir akım başlamıştır; Organik Kozmetik, Doğal Kozmetik. Öncelikle bu kavram kargaşasını açıklamak için tanımlara dikkat çekmek istiyorum. Doğal kozmetik ürün: Bileşiminin en az yüzde 95’inin doğal içerikli olduğu, bununla birlikte bu içeriğin doğal olma gerekliliklerini sağladığını kanıtlayan ancak organik olmasının gerekmediği kozmetik ürün Organik/ekolojik kozmetik ürün: Organik tarım faaliyetleri esaslarına uygun olarak üretilmiş ham maddeler kullanılarak, ham maddeden bitmiş ürüne kadar organik olma gerekliliklerini sağladığını kanıtlayan, ağırlıkça en az % 95’i organik üretimle elde edilmiş organik/ekolojik kozmetik bileşenlerinden oluşan bitmiş kozmetik ürün

30

Organik kaynaklardan, yani bitkilerden elde edilen yağlar, özsuların kozmetik formülasyonda bulunması. Buda Ecocert sertifikalı ürünlerin elde edilmesi demektir. Ülkelerin ekonomik durumu, ithalat ve ihracatı, çevre, kalite ve tüketici konumları, tüketicilerin tercihleri göz önüne alınarak üretilmesidir. Amaç müşterilere doğal kozmetik ürünler sunmaktır. İçerikleri tartışmalı olan, biyolojik olarak çözülmeyen, çevre kirliliği yaratan, iritasyona neden olan, kanserojen maddeleri içeren ürünlerden uzaklaşabilmektir. Elbette ki Kozmetik mevzuatına bağlı kalınarak üretilen ürünlerdir. Bu konuda ilgilenenlerin internetten kolaylıkla ulaşabilecekleri, Türkiye İlaç Ve Tıbbi Cihaz Kurumu Doğal Ve Organik Kozmetik Bileşen Ve Ürün İddialarına İlişkin Kılavuzunu incelemeleri tavsiye ederim. Mevzuatta biz kozmetik üreticilerinin ne yapması gerektiği açıkça belirtilmiş olmasına rağmen, tüketici olarak organik ve naturel kozmetikleri seçerken önemli problemlerle karşı karşıya kalındığının bilincindeyim. Ürün tercih ederken organik, naturel kozmetik ürünlerin gerçekten öyle olup olmadığı sıkıntısı. Geçmişte sektörde maalesef çok düşük miktarda “naturel” ve “organik” maddeler içeren klasik kozmetik formülasyona sahip ürünler dahi organik içerikli iddiasında bulunup tüketicinin güveninin zedelenmesine ve bu konuda extra hassasiyet oluşmasına neden oldu. Tüketici genellikle ürün etiketine ve içerik listesine bakarak anlamaya çalışmakta, fakat çoğu zaman içerik listesinin karmaşıklığı, teknik dilin herkes tarafından net anlaşılamaması nedeniyle çözümsüz kalmaktadır. Bazıları da organik içerik maddelerinin sembol ve logolarını ambalaj üzerine basarak son ürün sanki sertifikalıymış gibi bir yanılsama oluşturma gayretindedir. Bakanlığın, gerek ürün bildirimleri sırasında etiket gönderiminde incelemeleri, gerekse piyasa denetlemelerinin sıklaştırılması önlemleri ile tüketicinin önüne güvenmediği, acaba mı tereddütü yaşamayacağı ürünlere kavuşacağı ümidinde olduğumu belirtmek isterim.


Kozmetik sektöründe birçok marka mevcut. Bu açıdan sektöre zor bir sektör diyebilir miyiz? Kozmetik ürünlerinde marka olmanın yolu nedir? Haklısınız. Kozmetik sektöründe birçok marka mevcut olup sektörde çeşitlilik ve rekabet söz konusudur. Ancak çok bilinçli ve ne istediğini bilen bir tüketici kitlesine sahibiz. Kendisi için en doğru ürünü tüm kalabalıktan seçebilen ve kalite standartlarında üretilmiş ürün ile üretilmemişi tek kullanımda ayırt edebilmektedirler. Bu sebeple tüm gereklilikleri yerine getirip, müşteriye en iyi hizmet ve satış sonrası desteği getirebilen markalar, rakiplerinden hızlı ve kolaylıkla sıyrılabilmektedirler. Tıpkı Bargello Markasının tüm rakiplerinden fark yaratmış ve seçkin müşterileri gibi. Sektör ile ilgili Türkiye ve Dünya’daki gelişmeleri nasıl buluyorsunuz? Gelecekten beklentilerinizi öğrenebilir miyiz? Kozmetik sektörüne gönül vermiş bir kimyager olarak, tüm gelişmeleri olumlu buluyor ve Türkiye markalarının her geçen yıl hızlı artışını gözlemlemekten, yurt dışı raflarda görmekten son derece mutluluk duyuyorum. Pazarlama stratejileriniz nelerdir ? Bu stratejiler doğrultusunda direk tüketiciye ulaşmak için izlediğiniz yol başarınızda etkili mi ve bu durumu daha da ileri taşımak adına firma olarak hedefleriniz nelerdir? Pazarlama aslında bir hobi işidir. Pazarlamayı bir akademi gibi görüp öncesinde satış kesinlikle yapılmalıdır. Eğer bir uzmanı başka bir yerden getirip Pazarlama Müdürü yaparsanız muhakkak başarısız olursunuz. Bugün Türkiye’de Pazarlama ve Pazarlama Yüksek lisansı yapan birçok öğrenci bu yanılgıya düşüyor. Anında mevkii sahibi olmak! Şu an Pazarlamayı yöneten ekibimizin tümü sahadan yetişerek bu mevkiiye sahip olmuşlardır. Satıştan gelen ve sektörü iyi analiz eden bir kadro ile izlenilen bu yol bize stratejik anlamda büyük bir avantaj sağlamaktadır. Kadromuzun tamamının eğitim seviyesini maximum düzeyde tutmayı hedefliyoruz. Yurt dışına açılma kararı verirken birçok firmanın var oluşu ve kalite prosedürleri gereklilikleri bazında zorluklar yaşadınız mı, anlatır mısınız?

31

Elbette birtakım zorluklar yaşandı. Özellikle Avrupa Birliği Kozmetik yönetmeliğinin, Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerin ürün satabilmesi için Responsible Person denilen Sorumlu kişi bulundurma zorunluluğu üzerine tüm Türkiye Kozmetik üreticileri gibi bizim içinde zorlu bir süreç oldu. Firmamız konuyu birçok firmaya göre erken zamanda çözümleyip, hiçbir maddi yatırımdan, uzun süreli ve pahalı testlerin yapılması gerekliliğinden kaçınmamıştır. Bu sebeple yurt dışı satışlarımızda herhangi bir duraksama yaşanmamıştır. Çalışan profiliniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Çalışanlarınıza sunmuş olduğunuz teknik eğitimleriniz var mı? Bu eğitimler hakkında bilgi alabilir miyiz? Çalışanlarımız alanında uzman kişilerden oluşmaktadır. Her yılın başında personelden eğitim istekleri listeler halinde alınmakta, Yönetimin Gözden Geçirme Toplantısında firmamıza katma değeri olacak eğitimler belirlenmekte ve yıllık eğitim planına dahil edilmektedir. İlaveten firmamıza yeni başlayan tüm personellerimize işe başlamadan önce tarafımca GMP, Hijyen eğitimi verilmekte, alanlara dağılım sonrasında da bölüm sorumlusu tarafından iş başı oryantasyon eğitimi verilmektedir. Örneğin en yakın zamanda, eylül ayının ilk ve 2. haftası verdiğimiz, tüm Türkiye geneli mağaza satış personellerimizi Bursa’da ağırladık. Tüm kalite standartlarımız, müşteri şikayetlerinin alınması incelenmesi, organizasyon şemamız, İş sağlığı Güvenliği Uzmanımız tarafından verilmesi gereken eğitimler, fabrika gezisi şeklinde eğitimler verilmiştir. Personel eğitimi firmamız için en önemli konular arasındadır. Firmanızdaki kariyer basamaklarından bahsedebilir misiniz ? Kimya bölümlerinden yeni mezun olmuş meslektaşlarımız için firmanızdaki kariyer fırsatları nelerdir? Kurumunuzda kimyager, kimya mühendisi ve kimya teknikeri meslektaşlarımız hangi pozisyonlarda çalışıyorlar bilgi verir misiniz? Firmamız nitelikli personel konusunda seçimlerini titizlikle gerçekleştirmektedir. Takım ruhuna sahip ekip arkadaşlarımız ile Bargello ailesini temsil etmekten tüm çalışan arkadaşlarım gibi bende mutluluk duyuyorum. Firmamız idari personel kadrosunda Kimyager, Kimya Mühendisi, Biyolog, Kimya teknikeri gibi alanlardan mezun olmuş başarılı çalışma arkadaşlarımız bulunmaktadır.


İş başvurusunda bulunan meslektaşlarımızda hangi özellikleri aramaktasınız? Sektörün talepleri neler? Şirketinizin talepleri nelerdir? Sektörde çalışmayı düşünenler için önerilerinizi alabilir miyiz? Takım çalışmasına yatkın, alanını seven ve kozmetik sektöründe kariyer hedefleyen, kalite standartları konularında bilgi sahibi başvurular tercih sebebidir. Yeni mezun arkadaşlara tavsiyem mezun olduklarında direk yönetici pozisyonunda çalışacakları beklentisi içerisinde olmayıp, kariyer basamaklarını birçok zorlukla tırmanacaklarının bilincinde olmalarıdır. Şirketiniz de staj yapmak isteyen öğrencilere tavsiyeleriniz nelerdir, staja kabul ederken nelere dikkat ediyorsunuz? Öğrenci arkadaşların almaları gereken eğitimler var mıdır? Öğrencilik yıllarımda mezuniyet sonrası hedeflediğiniz alanda staj olanağı bulmak ile ilgili yaşanan sıkıntılara sıklıkla şahit olmam dolayısı ile öğrenci arkadaşlarımıza destek olmak ve iş hayatı, kozmetik sektörü, ArGe, Kalite kontrol, Kalite Güvence sistemleri çalışmaları ile ilgili bilgileri tüm stajyer arkadaşlarımız ile paylaşmaktayız. Her yaz stajyer alımı yapmaktayız. Röportaj için Bargello Şirketi Ailesine çok teşekkür ediyoruz. Biz teşekkür ederiz.

32


ELEMENT TANIYALIM

Lityum Simgesi: Grubu: Atom numarası: Bağıl atom kütlesi: Oda sıcaklığında: Erime noktası: Kaynama noktası: Yoğunluğu: Keşfi: Atom çapı: Elektronegatifliği: Elektron dizilimi: Yükseltgenme basamağı (sayısı):

Li 1A (Alkali metal) 3 6,941 Katı 180,7°C 1342°C 0,534 g/cc 1817 - Johann Arfvedson 2,05 Å 0,98 1s22s1 1

Lityum sembolü Li atom numarası 3 olan kimyasal elementtir. Periyodik tabloda 1. grupta alkali metal olarak bulunur ve yoğunluğu en düşük olan metaldir. Lityum doğada saf halde bulunmaz. Yumuşak ve gümüşümsü beyaz metaldir. Havada bulunan oksijenle reaksiyona giren lityum, lityum oksit (Li2O) oluşturur. Bu oksitlenme reaksiyonunu engellemek için yağ içinde saklanır. Hava ve su tarafından hızlı bir şekilde oksitlenip kararır ve lekelenir. Lityum metali doldurulabilir pillerde (örnek olarak cep telefonu ve kamera pili) ve ağırla yüksek direniş göstermesi sebebiyle alaşım olarak hava taşıtlarında kullanılır. Li+ iyonunun nörolojik etkilerinden dolayı, lityumlu bileşikler farmakolojik olarak sakinleştiricilerde kullanılır. Lityumun Elde Edilmesi Lityum ilk olarak 1817 yılında Johan August Arfwedson tarafından keşfedilmiştir. İlk saf olarak izolasyonu ise William Thomas Brande ve Humphrey Davy tarafından lityum oksitten elektroliz yolu ile gerçekleştirilmiştir. Spodumen cevheri, LiAl(SiO3)2 , Lityum içeriği nedeniyle ticarı olarak çok önemlidir. Öncelikle 1100 °C’ de a formu ısıtılarak daha yumuşak b formuna dönüştürülür. b formu sıcak sülfürik asit ile reaksiyona sokularak Li2SO4L2So4H5rt5 elde edilir. Elde edilen bu çökelek çözeltiden ayrılarak Na3CO3 ile yıkanır. Böylece suda çözünmeyen LiCO3 elde edilir. Manik depresif tedavisinde ve pillerde kullanılır. Li2SO3 + Na2CO3 → Na2SO4 + Li2CO3 (katı) Elde edilen Li2CO3 çökeleği HCl ile reaksiyona sokularak LiCl elde edilir. Li2CO3 + 2 HCl → 2 LiCl + CO2 + H2O LiCl erime noktası 600 °C den fazla olduğu için elektroliz ile saflaştırılması zor olduğundan LiCl (55%) ve KCl (45%) karışımı kullanılarak erime noktası 430 °C’ye düşürülür. Bu karışımın elektrolizi ile Li saf olarak elde edilir. Katot: Li+ (s) + e- → Li (s) Anot: Cl- (s) → ½ Cl2 (g) + eKullanım Alanları Seramik ve cam yapımında, pil üretiminde, yağlayıcı ve alaşım sertleştirici maddelerin bileşiminde, A vitamini sentezinde, nükleer santrallerde soğutucu görevinde ve roketlerde itici kuvvet sağlamada kullanılır. Katı elementler içinde en yüksek özgül ısı kapasitesine sahip olması nedeniyle, ısı iletiminde kullanılan sıvıların bileşiminde yer alır. Ancak, su ya da asit gibi çözücülerle karşılaştığında yüksek bir patlama ya da parlama özelliğine sahip olması ve özellikle sinir sistemi için zehirli etki göstermesi nedeniyle, dikkatli kullanılması gerekir. Bazı lityum bileşikleri, beyin rahatsızlıkları ve psikolojik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların içeriğinde yer alır.

33


SÖZLÜK Ingilizce-Türkçe Gravimeter Gypsum Kojic Acid

Kalsiyumun kristalli sulu sülfatı Kolik Asit

Lead Nitrate

Kurşun Nitrat

Multivalent

Çok Değerli

Nitrogen Perchromic Acid Chromogen Chrome Green

34

Gravimetre

Boiling

Azot Perkromik Asit Kromojen Krom Yeşili Kaynama

Bisulphites

Bisülfit

Asphalt

Asfalt

Mass Number Octane

Kütle Numarası Oktan

Propyl Acetate

Propil Asetat

Quality Control

Kalite Kontrol

Relaxin

Relaksin

Sand

Kum

Slag

Cüruf

Styrene Resins Sublimate

Stiren Reçineler Süblime

Tensile Test

Germe Deneyi

Thermiyon

Termiyon


HABERLER

Yurttan Kimya Haberleri KARBONDİOKSİTTEN BALIK YEMİ PROJESİ Norveç'te karbondioksitle, çiftliklerde yetiştirilen balıkların beslenmesi için kullanılan Omega 3 yağlarının üretimini amaçlayan proje test edilmeye başlandı. Söz konusu yağ asitleri ucuz balıklar ya da Antarktika’da yakalanan krill adlı karides benzeri bir deniz canlısından üretiliyor. Yeni teknikle bir yandan küresel ısınmaya yol açan gazlar emilirken, bir yandan da balık çiftlikleri için sürdürülebilir gıda kaynağı yaratılabilecek. Geçen yıl 10 milyar dolar gelir sağlayan deniz ürünleri petrol ve doğalgazdan sonra Norveç'in en büyük ikinci ihraç kalemi arasında yer alıyor. Norveç, dünya çapında çiftliklerde yetiştirilen somon balığının yüzde 60'ını üretiyor. Dünyada çiftlik balıklarına talep de artıyor. Hatta gelecek birkaç yıl içinde çiftlik balıklarının deniz ya da tatlı su balıkları üretimini geçeceği tahmin ediliyor.

35

Omega 3'e artan talep Çiftlik balığı endüstrisinin en büyük sorunlarından biri Omega 3 yağ asitlerini temin etmek.Balıklar normalde bu tür kimyasalları algler, planktonlar ve avladıkları diğer balıklardan karşılayarak temin ediyor. Ancak bu yağları temin edemeyen çiftlik balıklarına Omega 3 takviyesi yapılması şart. Omega 3'e sadece balık çiftliklerinden değil, ilaç sektöründen de talep var. Bu nedenle Omega 3'ün fiyatları yükseldi ve Antarktika'nın soğuk sularında yaşayan Krilller yoğun bir şekilde avlanmaya başlandı. Dolayısıyla türün sürdürülebilirliği konusunda kaygılar oluşmaya başladı. Şimdi de Norveç'te dünyanın en büyük balıkçılık şirketlerinden oluşan bir konsorsiyum devletten de alınan 1 milyon dolarlık bütçeyle bu yeni Omega 3 projesini başlattı. Proje dünyanın en büyük karbon toplama, depolama ve test etme tesisi olan Mongstad Teknoloji Merkezi'nde uygulanacak. Proje için kurulan CO2BIO şirketinden Svein Nordvik, "Karbondioksit ve deniz suyuyla karışık algleri 25 derecede tutacak bir tankımız var. Başka teknikler de var ama Mongstad'da saf karbondioksit, deniz suyu ve buhar ve dolayısıyla burada üretim daha kolay" diyor. Bu sıcak "çorbayla" algler çabuk büyüyecek, daha sonra toplanıp kurutulacak ve içindeki Omega 3 yağı elde edilecek. Tahminlere göre bir ton karbondioksit bir ton alg üretecek ve bundan da 300 ila 400 kilo Omega 3 toplanabilecek. Beş yıl sürecek deneme üretiminin ardından projenin ekonomik açıdan sürdürülebilir olup olmadığına karar verilmesi düşünülüyor.


KARBONDİOKSİT SEVİYESİ REKOR KIRDI Karbondioksit Seviyesinde Rekora ulaşıldı. Atmosferdeki karbondioksit (CO2) seviyelerindeki sıçrama nedeniyle sera gazları 2013 yılında rekor seviyelere ulaştı. Buna göre 2012 ve 2013 yılları arasında, atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonları 1984 yılından bu yana en hızlı artışı gösterdi. Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) bu durumun küresel bir iklim anlaşması gerektiği çağrısında bulundu.

36

Meteoroloji bülteni Matt McGrath’ın BBC Türkçe’de yer alan haberine göre, WMO’nun yıllık Sera Gazı Bülteni bacalardan emisyonu ölçmüyor. Bunun yerine hava, kara ve okyanuslar arasında gerçekleşen karmaşık etkileşimler sonrasında ısınan gazların ne kadar atmosferde kaldığının kayıtları tutuyor. Tüm emisyonların yaklaşık yarısı denizler, ağaçlar ve canlılar tarafından solunuyor. Bültene göre, atmosferdeki karbondioksit küresel ortalama miktarı, 2013 yılında 396 ppm’ye ulaşmış durumda. Bu bir önceki yıla göre neredeyse 3 ppm artış anlamına geliyor. Sanayi devriminden bu yana Atmosferdeki CO2 şu anda 1750 yılındaki seviyelerinin yüzde 142’si düzeyinde. Bu sanayi devriminin başlamasından öncesiyle bir karşılaştırma anlamına geliyor. Ancak, küresel ortalama sıcaklık CO2’deki büyüme ile eşgüdümlü olarak artmış değil. Bu da birçok kişinin küresel ısınmanın durakladığını iddia etmesine neden oluyor. Biyosferin karbon alımı düşüyor Bülten, 2013 yılında CO2’deki artışın sadece emisyonlardaki artışa değil, aynı zamanda Dünya’nın biyosferi tarafından düşük karbon alımına bağlı olduğunu düşündürüyor. Bu gelişme karşısında WMO’deki bilim adamları da şaşkın, zira biyosferin absorbe yeteneğinde bir azalma en son 1998 yılında olmuştu. O zaman dünya çapında geniş çaplı biyokütle yakımı, El Nino koşulları ile birleşmişti.WMO verileri 1990 ve 2013 yılları arasında iklim üzerindeki ısınma etkisinde yüzde 34 artış olduğunu gösteriyor. Bunun nedeni karbondioksit, metan ve nitröz oksit gibi gazların atmosferde uzun süre kalmasından kaynaklanıyor. Denizlerde asitlenme rekor düzeyde İlk defa bu yıl, bülten karbondioksitin denizlerde neden olduğu asitlenme verilerini de içerdi. WMO’ya göre, her gün okyanuslar kişi başına yaklaşık 4 kg CO2 absorbe ediyor. Şu anki asidifikasyonunun son 300 milyon yıldır görülmemiş düzeyde olduğuna inanılıyor. Paris zirvesi Atmosfer ve okyanuslardan elde edilen veriler, sorunu çözmek için hemen harekete geçilmesi gerektiğinin göstergesi. Dünya genelinden devlet ve hükümet başkanları, BM genel sekreteri Ban Ki-moon başkanlığında yapılacak özel bir zirve için 23 Eylül tarihindeNew York’ta bir araya gelecek. Bu toplantının, 2015 sonuna kadar yeni bir uluslararası iklim değişikliği anlaşması üretmek için uzun süredir devam eden müzakerelere ivme kazandırması umut ediliyor.


KİMYA SEKTÖRÜ İHRACATTA 2. SIRAYA YÜKSELDİ Kimya sektörü ağustostaki 1 milyar 435 milyon dolarlık ihracatıyla, en fazla ihracat yapan sektörler sıralamasında otomotivi geride bırakarak hazır giyimin ardından ikinci sırayı aldı. İSTANBUL - İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB), kimya sektörünün bu yılın ocak-ağustos döneminde 11 milyar 936 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini bildirdi. İKMİB açıklamasına göre, kimya sektörünün ağustos ayındaki ihracatı 1 milyar 435 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Elde edilen bu rakamla kimya, en fazla ihracat yapan sektörler sıralamasında otomotivi geride bırakarak hazır giyim ve konfeksiyonun ardından ikinci sırada yer aldı. Sektörün yılın sekiz ayındaki ihracatı ise yüzde 3,65 artışla 11 milyar 936 milyon dolara yükseldi. Suudi Arabistan'a yüzde 562'lik rekor ihracat artışı Kimya sektörünün ağustos ayında en fazla ihracat yaptığı ülkeler Mısır, Suudi Arabistan, Irak, Almanya, Rusya, İtalya, İran, Malta, Birleşik Arap Emirlikleri ve İspanya oldu. Avrupa Birliği'ndeki (AB) toparlanmanın ihracatı desteklediği ağustos ayında, İtalya'ya yüzde 74 ve İspanya'ya da yüzde 75 düzeyindeki ihracat artışı dikkati çekti. Suudi Arabistan'a yapılan ihracat ise yüzde 562'lik rekor artışla 84 milyon dolara ulaştı. Kimya ihracatında ilk 10 ülke Bu yılın sekiz aylık döneminde 11 milyar 936 milyon dolarlık kimya ihracatında ilk 10 ülke Irak, Mısır, Almanya, Malta, İtalya, Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya, İran, Azerbaycan-Nahcivan ve İspanya şeklinde sıralandı. Bu dönemde kimya ihracatı Irak'a yüzde 10 ve Mısır'a ise yüzde 47 azalırken, Birleşik Arap Emirlikleri'ne yüzde 92 artarak 445 milyon dolara çıktı. Açıklamada görüşlerine yer verilen İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, kimya sektörünün ağustos ayında hazır giyim ve konfeksiyonunun ardından ikinci sırada yer aldığını belirterek, şunları kaydetti: "İhracatımızda jeopolitik riskler sürüyor. Diğer yandan AB, gerek Türkiye ihracatından gerekse kimya ihracatından önemli bir pay alıyor. Özellikle İngiltere, İspanya, Yunanistan gibi ülkelere ihracat artışımız devam ediyor. Ancak önümüzdeki dönem oldukça kritik. AB'nin lokomotifi ve ülkemizin en büyük ticaret partneri olan Almanya'da sanayinin daralması gelecek aylarda Türkiye ekonomisine yansıyabilir."

37


TÜRKİYE KENDİ İLACINI ÜRETECEK Sağlık Bakanlığı, başta kanser olmak üzere antibiyotikler gibi çok fazla para harcanan ilaçları Türkiye'de üretmek üzere kolları sıvadı ANKARA - Sağlık Bakanlığı, yurt dışından ithal edilen ve maddi değeri çok yüksek olan kanser ve antibiyotik gibi ilaçların Türkiye'de üretilmesi için harekete geçti.

38

Buna yönelik kanunun çıkmasının ardından, Türkiye'de fabrikaların kurulması için 2015 yılının başında çalışmalara başlanacak. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir ülkeyi güçlü yapan en önemli alanlardan birinin sağlık olduğunu belirtti. Türkiye'nin tıbbi cihaz ve ilaçta dışa bağımlılıktan kurtulması gerektiğini belirten Gümüş, bunun için çalışmalar yapıldığını ve gerekli adımların atıldığını ifade etti. Gümüş, 2015 vizyonu kapsamında kurulacak Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığına (TÜSEB) bağlı Biyoteknoloji Enstitüsünde ilaç geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılacağına dikkati çekerek, "TÜSEB'in kurulmasını öngören yasa tasarısı, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu'nda kabul edildi. Kanunun çıkmasıyla çalışmalara hız verilecek" diye konuştu. Yürütülecek çalışmalarla sadece ilaç geliştirilmesinin amaçlanmadığını vurgulayan Gümüş, "Diğer ülkelere de teknoloji satmayı istiyoruz. Bu ayağı da 2015'te tamamlamış olacağız. Bu teknolojiyi, Ortadoğu ve bağımsız Türk Cumhuriyetleri ve Balkan ülkelerine de ihraç etmeyi amaçlıyoruz" açıklamasında bulundu. Gümüş, enstitünün üniversitelerden hizmet alacağını anlatarak, "Örneğin, robot geliştirilmesi istendiğinde Biyoteknoloji Enstitüsüne başvurulacak. Bütçe ve giderler hazırlanacak, gerektiğinde üniversite ile işbirliği yapılacak" dedi. "2015 yılının başında çalışmalara başlanacak" Gümüş, "Türkiye'nin kendi aşısını geliştirmek için yola çıktığını ve ilaç üretimine ağırlık verdiğini" vurgulayarak, şunları kaydetti: "Bununla ilgili Yüksek Planlama Kuruluna projelerimizi bu yıl sonuna kadar veriyoruz. Onay aldıktan sonra da ülkede fabrikaların kurulması için 2015 yılının başında çalışmalara başlanacak. Amacımız, kendi kan ürünlerimizi ve ilacımızı üretmek. İlk etapta biz alım garantileri vererek, ülkede fabrikaların kurulmasını sağlayacağız ve daha sonra yap-işlet-devret modeliyle ülkeye bunları kazandıracağız. İlk etapta yerli ilaç sanayi ile birlikte bir model olacak, daha sonra ise tamamen yerli ilaç sanayisinin gelişmesi için destek sağlanacak." İlk kanser ilaçları üretilecek "Kanser ilaçları, antibiyotikler ve kan ürünlerine çok ciddi para harcandığını, bu nedenle ilk çalışmaların bu ürünlere yönelik olacağını" bildiren Gümüş, şöyle devam etti: "İlk etapta kan ürünlerinin üretimi için çalışmalara başlanacak. Ardından ilaç sanayi peşinden gelecek. Bunların ön çalışmaları yapılıyor. Hangi ilaçların Türkiye'de üretilip üretilmeyeceğine bakılıyor. Bunlar, yıl sonu itibarıyla netleşecek. SGK'nın ödediği çok büyük çaplı ilaçları burada üreterek hem kolay temin edilebilir hale getireceğiz hem dış ticaret hacmini azaltacağız. Bunun dışında yeni istihdam alanı yaratacağız."


Dünyadan Kimya Haberleri DÜNYA’DA İLK İNSAN DENEKLERDE BEYINDEN BEYNE DOĞRUDAN İLETIŞIM KURULDU Uluslararası bir nörolog ekibi, ilk defa Hindistan’daki bir kişinin beyninden Fransa’daki üç kişinin beynine mesaj iletmiştir. Harvard Tıp Merkezi de dahil Fransa ve İspanya’daki araştırmacılardan oluşan ekip 8.000 kilometrenin üzerinde bir mesafede beyinden beyine mesaj iletiminde başarı elde etti. Basın açıklamasında ekipten biri,“Bir kişinin beyin aktivitesini okuyarak ve beyin aktivitelerini ikinci kişiye enjekte ederek iki kişi arasında doğrudan iletişim kurabilir miyiz öğrenmek istedik.”dedi. Ekip, bir katılımcıya elektrot tabanlı beyinden bilgisayara (BCI) aktarımı sağlayan cihaz -verici olarak bilinen- takarak dünyada ilk başarıyı elde etti. Katılımcının kafasına yerleştirilen bu aygıt, katılımcının beynindeki elektrik akımını yorumlayabilir ve onları Bacon’un şifresi adı verilen ikili koda çevirir. Bu kod alıcı adı verilen cihaz ile internet üzerinden diğer katılımcının beynine iletildi. Aynı bilgisayardaki sistem gibi…(101001010) Ekip, çalışmalarında Hindistan’daki bir kişinin beyninden Fransa’daki üç kişinin beyinlerine iki kod halinde “hola” ve “ciao” kelimelerini başarıyla gönderdi. Gelecekte bu sayede sadece konuşmalar değil duygular da aktarılabilecek.

39

EBOLA VİRÜSÜ’NÜN PROTEİN SIRLARI 2000’den fazla kişinin hayatına mal olan Batı Afrika’daki mevcut Ebola virüsü salgını, kanamalı gribi önlemek yada tedavi etmek için, aşı yada antiviral ilaç geliştirmede önemli olan virüsün moleküler biyolojisini derinlemesine anlayabilmenin gerekliliğini gündeme getirmiştir. Virolog Dr. Dan Engel ve Yapısal Biyolog Dr. Zygmunt Derewenda önderliğinde Virginia Üniversitesi’ndeki bir ekip Ebola virüsü kopyalamada önemli bir anahtar proteinin kristal yapısını elde etti. Bu yapı insanlarda enfeksiyonu durdurmak için ilaç tasarımı için bir temel sağlayabilir. Derewenda “ Yapı, RNA virüsü dünyasında benzersizdir.Grip, kuduz hastalığı ve diğer hastalıklara neden olan virüslerde bulunmaz” dedi. Ebola virüsü negatif bir iplik, yedi farklı protein kodu olan tek iplikçikli RNA içerir. UVA ekibi, Escherichia coli bakterisi formunda tasarlanan Ebola proteinini üretti. Bu da iki küresel etki alanı sınırlarını tanımlamayı ve 641’den 739’a kadar benzersiz C-terminal etki alanını kapsayan aminoasit kalıntılarını kristalize etmeyi sağladı. Ekip “ Çalışmada bugüne kadar bilinen proteinler arasında görülmemiş bir moleküler yapı ortaya çıktı” dedi. Bu nedenle, UVA ekibi tarafından elde edilen sonuçlar anti-viral ilaçların tasarımı için potansiyel bir hedef sunacak.


SAĞLIKLI YAŞAM TARZI STRESLE İLİŞKİLİ HÜCRE YAŞLANMASINA KARŞI TAMPON OLABİLİR UC San Francisco da, yapılan çalışmada sağlıklı beslenme uyku ve egzersizin stresin olumsuz etkilerini azaltmak öne sürülüyor. UC San Francisco ‘nun yaptığı yeni bir çalışmada, sağlıklı beslenme, egzersiz ve iyi uyku, yaşanan streslerin ve hücresel yaşlanmanın olumsuz etkisinin azalttığını ortaya koydu. “Çalışmaya katılanlar, iyi uyudum ve iyi bir uyku seviyesine sahibim, sağlıklı yaşam tarzlarını korumak ve telomer boyunun kısalmasını önlemek için iyi uyku şart.”

40

Çalışmanın baş yazarı yardımcı doçent anabilim dalı psikiyatrisi Eli Puterman “stresli yaşamda, yaşam deneyimlerini üst seviyeye çıkarmak için destek çok önemli” Telomerler kromozomların ucundaki hücreler kişinin yaşı hakkında bilgi verir. DNA kombinasyonları ve kromozom uçlarını korumak ve onları sabit kalmasına yardımcı proteinler vardır. Kısa olduklarında ve yapısal bütünlüğü zayıfladıkça, hücrelerin yaşlanır ve daha çabuk ölür. Çalışmada, araştırmacılar 239 postmenopozal bir yıl boyunca, diyet yapan, sigara içmeyen ve kaliteli uyuyan kadınlar üzerinde üç sağlıklı davranıştan fiziksel aktivite, beslenme ve uyku kalitesinin değerlendirilmesi yapılmıştır. Bu 12 ay içinde meydana gelen stresli olayların başında telomer ölçümü için yıl sonunda kan örnekleri alınmıştır ve rapor yazılmıştır. Sağlıklı davranışların düzeyinde düşüş olan kadınlarda, yıl içinde meydana gelen her büyük yaşam stres için kendi bağışıklık hücrelerinde telomer uzunluğunda anlamlı olarak daha fazla düşüş oldu. Sağlıklı beslenme ve kaliteli bir uyku uyuyan kadınlar korumalı çıktı. Puterman “Bu ilk çalışmada, gözlemsel ve stresli olaylar erişkinlerde immün hücre yaşlanmasını, bir yıl gibi kısa bir sürede hızlandığı fikrini desteklemektedir. Heyecan verici bu sonuçlara göre bağışıklık hücrelerinin hızlandırılmış yaşlanmasını azaltmak için özellikle, yeme ve yüksek stres dönemlerinde de uyku önerisinin açığa çıkmasıdır.” dedi Son yıllarda, daha kısa telomer inme, vasküler demans, kalp-damar hastalığı, şişmanlık, osteoporoz diyabet, ve bir çok kanser formları dahil olmak üzere yaşlanma ile ilgili hastalıklar, geniş bir yelpazesi ile ilişkili hale gelmiştir. DÖRT MİLYAR YAŞINDAKİ KİMYA HÜCRELERİNİN BUGÜNÜ Journal of biological Chemistry’ de yayınlanan bir araştırma, dört milyar yıl önce bazı hücrelerin bitkiler, maya ve hayvanlar da büyük olasılıkla hala yaşamın kökeninden sorumlu olduğu sanılan antik tepkilerin nasıl performansı olduğunu ortaya koyuyor. İlkel çorba teorisi, bütün türlerin proteinlerin yapı taşlarını yapmak için, yıldırım düşmesi gibi yaşam atmosferi ve enerji çeşitlerimin, metallerin ve gazların birleşmesinin sonucu bir gölette veya okyanusta başladığını düşünmektedir.


Vücutta benzer performans göstermeye devam eden bu küçük -mitokondri olarak bilinen- küçük paket hücreler. Bu reaksiyonlar, demir, kükürt ve elektrokimya içerir ve bu bitkilerde, hayvanlarda solunum ve fotosentez gibi hareketsiz fonksiyonları için önemlidir. Maden araştırmacısı Dr Janneke, Biyolojik Bilimler ve John Innes Merkezi UEA' nın, şunları söyledi: "Hücrenin belirli bölümlerinde tehlikeli kimya parçalarını hapsedildi.” “Örneğin bir hücrede mitokondri denilen küçük cepler elektrokimya ve zehirli kükürt metabolizması ile birlikte çalışır. Bu çok eski reaksiyonların önemli bir hayat kaynağı olduğu düşünülmektedir.” “Bu araştırma zehirli kükürt bileşiğnin mitokondriyal transport proteini tarafından hücrenin diğer bölgelerine ihraç edildiğini göstermiştir. Demir-kükürt katalizörleri, yine eski bir kimyasal işlemi yapmak için kükürt ihtiyacının olduğunu açıklar.” “ilkel çorba parçaları bugün hücrelerde muhafaza edildiğini gösterir ve aslında önemli biyolojik reaksiyonlar korumak için yararlanır.” Kaynaklar : http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2014/07/140716_karbondioksit_somon.shtml http://www.gezegenimiz.com/NewsDetail.asp?idHaber=7375&KategoriAdi=K%C3%BCresel%20 Is%C4%B1nma/%C4%B0klim%20De%C4%9Fi%C5%9Fikli%C4%9Fi http://www.dunya.com/turkiye-kendi-ilacini-uretecek-239027h.htm http://www.dunya.com/kimya-sektoru-ihracatta-2-siraya-yukseldi-238704h.htm http://phys.org/news/2014-09-protein-secrets-ebola-virus.html http://www.sciencealert.com.au/news/20140409-26123.html http://www.teknoscienze.com/NewsFromScience/CO62_2.aspx#.VBXtFZ9wtOU http://www.teknoscienze.com/NewsFromScience/CO62_3.aspx#.VBXtDJ9wtOU

41


FAYDALI LINKLER

Kimya Mühendisleri için hesaplamalarını yapabilecekleri online bir site. Site yardımıyla akışkanlar mekaniği, ısı transferi, kütle transferi vb. hesaplamalarını yapabileceksiniz. İnceleyip denemenizi öneriyoruz. http://chemjunction.com/onlinecalculator.html

42

Biyokimya ile ilgilenen arkadaşlar için güzel bir site. Sitede Temel Biyokimya ve Klinik Biyokimya üzerine bilgiler mevcut. İçeriği çok geniş olan bu siteyi incelemenizi öneriyoruz. http://www.mikrobik.net/

Uzun süredir net ortamında aktif, herkesin birbirine cevap verdiği, yardımlaştığı, destek olduğu kimya sektöründeki arkadaşların olduğu bir platform. Katılın sorun, yardımcı olun, öğrenin, öğretin. Faydalı olması dileğimizle. https://www.facebook.com/groups/551164721569092/


BULMACA Kimya Bulmacasi 1

2 3

5

4

6 7 8 9

10

Soldan Saga 1. Yandiklarinda çevrelerine isi veren tüm maddelere denir. 5. Açik hava basincini ölçmek için kullanilan düzenek. 9. Bir tuzun suda çözünerek kendisini olusturan asit veya baza ayrismasina denir 10. Asit ve bazlarin nötürlesmesinden meydana gelir. Asitlerin (-) gruplari (anyon) ile bazlarin (+) gruplari (katyon) nin birlesmesiyle olusan iyonik katilara denir

Yukaridan Asagiya 2. Yükseltgenmenin oldugu elektrottur. 3. Madde moleküllerinin titresimlerinin durdugu sicaklik noktasini sifir olarak kabul eden bir sicaklik birimidir. 4. Bir maddenin elektron kazanmasina denir. 6. Sudaki hidrojenlerin yerine alkol gruplarinin geçmesiyle olusan bilesiklere denir. 7. Yanmis organik maddelerden geri kalan atiga verilen genel isimdir. 8. Sabit bir kaynama noktasi bulunan ve sivi ile buhar hallerindeki bilesimi ayni olan çözelti.

43


BULMACA Geçen Ayın Çözümü Kimya Bulmacasi 1

2

3 4

5 6

7

8

9

44

10

Soldan Saga 2. Büyük kütle numarali atomlarin hizlandirilmis nötronlarla bombardimani sonucu daha küçük atomlara bölünme tepkimesidir. 7. Iriölçekteki ortamlarda çözünmeyip, sivinin dibine çöken kati tanelerin olusturdugu katman. 8. Isi ya da kivi geçirmeyen 9. ]: Her adimda isildevingen dengede bulunma, dolayisiyla dengenin iki yanina da kolayca gidebilecek durumda olma. 10. Degisik bir özdege, fiziksel kuvvetlerle tutunup kalabilen ya da bu özelligi ile iki ayri özdegi birbirine tutturabilen özdek

Yukaridan Asagiya 1. Derisik olmayan, içinde oylum basina az çözüneni olan (çözelti). 3. Akis özellikleri gözlenebilen sivi ya da gaz evresindeki özdek. 4. Birim oyluma düsen özdecik sayisi. 5. Bir kimyasal özdegi yabanci özdeciklerden ayirma islemi. 6. Süngerimsi bir özdegin kimi özdecikleri tutmasi olayi.


E-Dergide

Yazarlık

SİZDE YAZARIMIZ OLUN

-- Yazacağınız konuyu belirleyin. (Kimya içeriği olan herhangi bir konu olabilir) Örnek: Polimerden ya da organikten bir konu ya da sanayide gördüğünüz bir şey ile ilgili bir konu. Kendi cümleleriniz ile olması şart. Alıntı alıyorsanız kesinlikle kaynak belirtmelisiniz ki aksi durumda yazınız kopya yazı sıfatı görür yayımlanmaz. -- Konuda kullanılan resimlerin kaynakları belirtilmeli. Aksi durumda sorumluluk yazardadır. -- Yazılar Facebook üzerinden bizlere gönderilmemeli. Bu bizim işimizi zorlaştırıyor. Yazılar inovatifkimyadergisi@gmail.com adresine gönderilmeli. -- Yazmayı düşünen arkadaşlarımız Dergi Editörlerimiz olan Yavuz Selim Kart, Aybike Kurtuldu,Seda Çoban arkadaşlarımıza ulaşması gerekmektedir. -- Yazıları gönderdikten sonra kendiniz ile ilgili bilgileri de mail ile bize göndermelisiniz. Yoksa yazınız yayımlanmayacaktır. --Ad Soyad Ulaşılabilecek Mail Adresi(Hızlı ulaşılabilecek sık kullanılan bir mail olmalı) Bitirdiğiniz ya da okumakta olduğunuz üniversite ismi Dergiye koyabileceğimiz türden bir profil resminiz.

45

-- 2014 Kasım ayı sayısı için yazılarınızın son teslim tarihi. 20 Ekim 2014’tür. Her ayın son yazım tarihi 20. de bitecektir. 20. den sonra göndereceğiniz yazılar bir sonraki ay yayımlanacaktır.

-- Kopyala-Yapıştır ile yazıyı ben yazdım gönderiyorum derseniz yazınız kesinlikle yayınlanmaz. Bu şekilde yazı olmaz. Böyle uyanıklık yapıp kolaya kaçmak fark edilmeyecek bir şey değil. Sonuçta yazılarınızı okunuyor ve araştırılıyor. -- Yazılarınızı word dosyası halinde maile atacaksınız. Yazdığınız yazı en az bir kaç görsel içersin.Fikir düşünce yazılarında olmayabilir ama diğer konularda en az bir kaç tane olmalı çünkü görsellik yazıya çok şey katıyor. -- Herhangi bir sorun olursa yazı gönderen meslektaşımıza ulaşırız. Gerekli düzeltmeleri yapması için bildirimler yaparız. Gerekli görüldüğü takdirde yazınızın güzel görünmesi adına küçük değişiklikler yaparız ve sizi bu durumdan haberdar ederiz. -- İnovatif Kimya Dergisi gönderdiğiniz yazıların yayınlanıp yayınlanmaması hakkını elinde tutar.

İNOVATİF KİMYA Dergisi Yönetimi


Dergimizi

OKUYUN OKUTUN


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.