C
M
Y
CM
MY
taarla
CY
editörler edited by ayşe şentürer, nurbin paker, özlem berber, aslıhan şenel
kapak_30-07-2014.pdf
CMY
İstanbul için öngörüler / projections on Istanbul
K
2
30.07.2014
21:45
İst a n b u l iç in ö n g ö rü ler projections on Istanbul
taarla
i TÜ mimari ta-sarım ar-aştırma la-boratuarı çalışmaları ITU architectural design research laboratory works
editörler edited by ayşe şentürer, nurbin paker, özlem berber, aslıhan şenel
kapak_30-07-2014.pdf
Y
CM
MY
CY
CMY
K
21:45
İstanbul için Öngörüler: taarla [itü mimari ta-sarım ar-aştırma la-boratuarı çalışmaları], İstanbul Teknik Üniversitesi Mimari Tasarım Yüksek Lisans Programı Proje 1 Stüdyosu’nda 2007-2010 yılları arasında yapılan çalışmalardan bir seçkiyi okuyucuyla paylaşıyor. Bu seçkiye, stüdyo yürütücülerinin bu stüdyoyu kurgularken odağa aldıkları “kuram ve araştırma aracılığında tasarım” yaklaşımının farklı vurgularla açılımlarını yapan metinleri ve stüdyonun yürütücüsü veya katılımcısı akademisyenlerin stüdyoda ele alınan temalar hakkındaki ufuk açıcı makaleleri eşlik ediyor. Kentini seven, yaşadığı kentten öğrenmeye çalışan, kentinin sorunları ile ilgilenen ve geleceği hakkında fikir üreten herkes bu metinler aracılığıyla geliştirilen tartışmalara katılacak ve genç mimarların “Melez Kentsel Strüktürler ve Mimari Açılımları”, “Kentsel Ekoloji”, “Kentsel Yaratıcılık, Yaratıcı Mekânlar ve Kent” ve “Kentsel Konut: Yeniden, Bugün” tematik başlıkları altında yaptıkları araştırmaları ve İstanbul için geliştirdikleri önerileri ilgiyle inceleyecektir. Projections on Istanbul: taarla [ITU Architectural Design Research Laboratory works] shares with the readers a selection of works completed in Istanbul Echnical University Architectural Design Post Graduate Program between 2007-2010. Accompanying these projects, there are texts that reveal varous accents of the design through theory and research approach, which was kept in focus by the tutors while conceiving the studio on the handled themes. All who cares for the city, who try to learn from it, and who are concerned with the problems of their city and produce ideas for the future of it will participate in the discussions ignited by the texts and will observe with interest the research and projections on Istanbul through themes handled by young architects: “Hybrid Urban Structures”, “Urban Ecology”, “Urban Creativity, Creative Spaces and the City”, and “Urban Housing: Again, Today”.
taarla
M
30.07.2014
İstanbul için öngörüler / projections on Istanbul
C
1
İstanbul için öngörüler projections on Istanbul
taarla
ITU mimari ta-sarım ar-aştırma la-boratuarı çalışmaları ITU architectural design research laboratory works
Ayşe Şentürer – Nurbin Paker – Özlem Berber – Aslıhan Şenel İstanbul İçin Öngörüler t a a r l a – İTÜ Mimari Tasarım Araştırma Laboratuvarı Çalışmaları Kitap Tasarımı / Book Design: Bihter Almaç, Aslıhan Şenel Kapak Tasarımı / Cover Design: Ayşegül Çakan Çeviri / Translation: Aslıhan Şenel İTÜ Vakfı Yayınları ISBN 978-605-4778-85-0 1.Baskı İstanbul, Temmuz 2014 © İTÜ VAKFI İKTİSADİ İŞLETMESİ Sertifika No: 11858 Bu baskının tüm hakları İTÜ Vakfı’na aittir. Yayınevinin yazılı izni olmadan, kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz. All rights belong to İTÜ Vakfı. No part of this book may be reprinted, published, reproduced, distributed by any electronic, mechanical or any other means such as photocopying, without permission in writing from the publisher. Baskı Azra Ambalaj Kağıt ve Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Litrosyolu 2. Matbaacılar Sitesi 1. Bodrum E Blok 1BE 10-12-13 Topkapı-İstanbul Tel. 0212 674 10 51 - 52 - 53 İTÜ Vakfı Yayınları İTÜ Vakfı, Maçka Kampüsü Teşvikiye-İstanbul Tel: 0212 230 73 71 – 291 34 75 www.ituyayinlari.com ituvakif@ituvakif.org.tr
Bu kitapta kullanılan fotoğraf ve grafikler aksi belirtilmediği takdirde her bölümün yazarlarına aittir. Diğer fotoğraflar ve grafiklerin hak sahiplerinin ve metinlerde yapılan atıfların tespit edilmesi için azami özen gösterilmiştir. Hatalar veya eksikler kitabın yeni baskılarında düzeltilecektir. The photographs and graphics in this book belong to the authors of each section unless otherwise is stated. Every effort has been made to identify the copyright holders of the other photographs and graphics, and references in the text. Errors and omissions will be corrected in the subsequent editions.
İstanbul için öngörüler projections on Istanbul
taarla
ITU mimari ta-sarım ar-aştırma la-boratuarı çalışmaları ITU architectural design research laboratory works
editörler edited by ayşe şentürer, nurbin paker, özlem berber, aslıhan şenel
İçindekiler Contents
8 11
Önsöz Preface Giriş Introduction Bölüm I: Düşünceler Chapter I: Thoughts Yaklaşım Üzerine On the Approach
18
Kuram ve Deneyim’den Tasarım’a – Tasarım ve Temsil’den Kuram’a From Theory and Experience to Design – From Design and Representation to Theory Ayşe Şentürer
20
Kente İçeriden Bakmak Looking from Inside the City Özlem Berber
26
Haritalama: Bir Anlama, Eleştirme ve Tasarlama Eylemi Mapping: An Act of Understanding, Criticizing, and Designing Aslıhan Şenel
34
Bir Yazım Dili Olarak Mimari ya da Şiirin Seslendiği Yerden Seslenen Yazımın Dolayımında Açılan Yaşam Deneyimi Architecture as a Written Language or Life Experience that Opens Up through Writing that Calls from where Poetry Calls Erkut Sezgin Temalar Üzerine On the Themes
42
Melezliğin Mekânı: Metropoliten Kent Space of Hybridity: Metropolitan City Ayşe Şentürer & Seda Buğra
50
Kentsel Ekoloji: Her Kent Kendi Senaryosunu Hazırlar! Urban Ecology: Every City Plans Its Own Scenario! Nurbin Paker Kahvecioğlu
58
Yaratıcılık, Yaratıcı Mekânlar ve Kent / İstanbul Creativity, Creative Spaces and the City / Istanbul Zeynep Günsür Yüceil
62
Mimarlıkta Konut Tartışması Ne Zaman Başladı, Ne Zaman Bitti, Yine Başlar Mı? A Discussion on Housing in Architecture, When Did It Start, When Did It End, Would It Start Again? Uğur Tanyeli Bölüm II: Söylem ve Projeler Chapter II: Discourse and Projects
70
Kentsel Melezlik Urban Hybridity
72
Sınır Kavramı Üzerinden Bankalar ve Meclis-i Mebusan Caddeleri’nin Kültürel Dönüşümü Cultural Transformation of Bankalar and Meclis-i Mebusan Streets through the Concept of Boundary Burcu Yücetaş & Gülin Dede
76
Kamusal Mekânda Sınırların Aşılması ve Melez Mekânsal Kullanımlar Trespassing the Boundaries and Hybrid Spatial Uses in Public Space Emel Cantürk & Hilal Küçük
5
6
80
Haliç’te Melez Kıyı Kullanımları Hybrid Coastal Uses in the Golden Horn Serap Bilgen, Dilan Yüksel & Melis N. İhtiyar
84
Galata Köprüsü, Eklentiler, Yeni Kullanımlar Galata Bridge, Additions, New Uses Cenk Dereli & Hülya Ertaş
88
Unkapanı-Yenikapı Hattı Üzerinde Algıya Dayalı Bir Okuma A Reading Based on Perception along the Unkapanı-Yenikapı Axes Duygu Ovacık & Melike Demirkaynak
92
Büyükdere Caddesi’ndeki Kentsel Dönüşümün Levent Konut Bölgesi Üzerinden İncelenmesi Research of the Urban Transformation of Büyükdere Avenue through the Levent Housing District Ayça Sönmez, Deniz Zinzade & T. Duyunç Akgün
96
Kentsel Ekoloji Urban Ecology
98
Organizma Sürdürülebilir Mi? Can Organism Really Be Sustainable? Çiçek Ş. Tezer & Mustafa Mortaş
102
İklimsel Farklılaşmanın İstanbul Kent Yaşantısı Üzerindeki Etkileri ve Buna Bağlı Senaryolar The Effects of Climate Change on Urban Life of Istanbul and Related Scenarios Didem Cengiz & Altay Altunkozaoğlu
106
İstanbul Çöp Döngüsü The Cycle of Trash in Istanbul Erdem Üngür & Işık Gülkaynak
110
Eğlen, Üret, Hisset, Gücünü Farket! Have Fun, Produce, Feel, Realize Your Power! Zeynep Ceren Erdinç
114
Bir Gelecek Senaryosu: Dijitalleşme ve E-Ticaretin Ekolojik Bağlamda Kente Etkisi A Future Scenario: The Effect of Digitalisation and E-Commerce on the Ecology of the City Zeynep Aydemir & İpek Baycan
118
Kent: Parça, Aradalık, Farkındalık The City: Fragment, In-Betweenness, Awareness Bihter Almaç
122
Ekolojik Paket An Ecological Package Deniz Tavlı, Esra Can & Ezgi Akgün
126
Artı+K Malzemeler Organizasyonu: İnşaat Atıklarını Yeniden Değerlendirme Projesi, Atık Yerine “Artık” Organization of Leftover Materials: A Project to Reuse the Remainings of the Construction Processes, ‘Leftover’ Rather Than Waste Emre Gündoğdu, Seda Kaplan & Yelin Kıdır
130
Kentsel Yaratıcılık Urban Creativity
132
Muğlak Ortamlarda Enformel Edimle Ortaya Çıkan Yaratıcılıklar Creativity which Emerges in Obscure Areas through Informal Acts Beril Sezen & Gürbey Hiz
136
Yaratıcı Kent: ‘İstanbul’ Creative City: ‘Istanbul’ Zeynep N. Erdem & Buket Koç
140
‘Ötekiyi’ Tanımak: Kentsel Dönüşüm Sürecinde Sanatçı İnsiyatifleri ve Bir Model Recognizing the ‘Other’: Artist’ Initiatives During Urban Transformation Processes and a Model Ilgın Avcı & Berke Debensason
144
Aylağın Tespiti: Direnen Üretim ve Eylem Ağı Establishing the New Flaneur: The Network of Resisting Production and Action in Resistance Merve Gül Özokçu & Bengi Güldoğan
148
Bir Yaratıcılık Metaforu: Toplu Taşıma Mekânı A Methaphor of Creativity: The Space of Public Transportation Burcu Arıkan & Zeynep Çınar
152
İktidarın Çatlakları: Yaratıcı Kentzedenin Mekânları The Cracks of Power: Spaces of Creative City Sufferer Pelin Çetken & Duygu Gökbulut
156
Yaratıcı Kent İçin Kent Yaşamında ve Mimarlıkta Kırılmalar Refractions on Architecture and Urban Life: Towards a Creative City Selen Gürsoy & Muhammet Gürlesin
160
‘Asl’ında Sanat: Kamunun Sanatı ‘Act’ually Art: Art Of the Public Didem Sağlam & Tutku Sevinç
164
Kentsel Konut Urban Housing
166
Kentsel Bedenin Oluşturduğu Ev A House Produced by the Urban Body İpek Kay, A. Nil Şensu & Gülşah Aykaç
170
Açık Kaynaklı Kentsel Konut Üretim Modeli A Model for the Production of Open Source Urban Housing Benek Çinçik
174
Kuştepe Mahallesi Üzerinden Direnç Modellerinin İncelenmesi Research of Models of Resistance in Kuştepe Neighbourhood Ezgi Hazar
178
Konut+X: İstanbul’ da Ayrışmış ve Niteliksiz Yapılaşmalar Karşısında Kentsel Konutun Yeniden Tarifi Housing+X: Redefinition of Urban Housing in Istanbul, in Response to the Segregated and Poor Quality Settlements A. Büşra Sayıner & Orkan Z. Güzelci
182
Çarpık’ Bir Kentleşme Sürecinde Biçimlenen Konutlar ve Yaşamlar Houses and Lives that Form through a ‘Warped’ Urbanisation Process Özgür Gültekin & Ayşe Şahin
186
Konut Yerleşmelerinde Kentsel Arayüz Kullanımları Inhabitation of Urban Interfaces in Residential Areas Esra Erişti, Funda Yücel & Gül Sibel Gedik
190
Konut, Kent ve Kentlilerin Etkileşimli İlişkiler Ağı An Interactive Network of House, City and Citizens Seda Bakır & Fatma S. Domaniçli
194
Kentsel Konutta Sosyal ve Mekânsal Eşikler: Etiler Örneği Socio-Spatial Thresholds of Urban Housing: The Case of Etiler Özlemnur Ataol & Ali İstikbal
198
Katılımcılar Dizini Participants Index
7
Preface
Architectural Design Post Graduate Program is one of the oldest programs of the Istanbul Technical University and the Faculty of Architecture, that which has hosted numerous invaluable postgraduate thesis. The program, which was initially called ‘Building Studies’, was consecutively renamed as ‘Architectural Design’ in 1977, ‘Building Studies’ in 1984, and ‘Architectural Design’ since 2002, makes important contributions to the theoretical infrastructure and content of studies on building and architectural design. ITU Architectural Design Post Graduate Program is handled as an ‘Architectural Design Laboratory’ since 2007, in order to bring together this institutional background with design practice in the Project 1 Studio. Through this Laboratory (Studio), which acts with the understanding of ‘design by theory and experience’ and ‘research and theory by design-representation’, the aim has been, on the one hand, to involve the post-graduate students in a theoretical and experimental production, and on the other hand, to make projections and develop proposals on architecture, city and design through research and projects. At this Architectural Design Post Graduate Program that requires a written thesis, it becomes possible to develop an intellectual practice through theory and design, in order to handle the appearance and process of facts, which are directly related to contemporary problems and potentials. In this program, an important contribution will be made to the academy and practice through thesis which include citical observations of directly lived situations and proposals to them. Besides, this approach will be an example to handling theory, design, and practice together. ITU Architectural Design Post Graduate Program, Architectural Design Research Laboratory / Project 1 Studio defines the city we live in, Istanbul, as a field of study, where one may observe various processes and complex structures. It is thought that Istanbul provides an appropriate ground for understanding, researching, conceptualizing, and making theoretical comparisons on urban formations with their problems and potentials, and for developing various proposals for metropolitan cities in general. It is a part of the aims and expectations of the Architectural Design Research Laboratory to make a publication in order to share this research with the field of architecture and other related agents that participate in the the production of theory, design, and practice, in order to activate and develop the research. These aims and expectations created this book, which contains articles and projects on a variety of themes related with the contemporary problems of architecture, design, and the city, those are Urban Hybridity, Urban Ecology, Urban Creativity, Creative Spaces and the City, and Urban Housing. This book consists of works produced in the ITU Architectural Design Post Graduate Program, Architectural Design Research Laboratory / Project 1 Studio between 2007-2010 and is called ‘t a a r l a : ITU Architectural Design Research Laboratory Works, Projections on Istanbul’. It is our wish to develop a discussion platform for design research through this book. 8
Önsöz
Mimari Tasarım Yüksek Lisans Programı, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Mimarlık Fakültesi’nin çok sayıda önemli tezler vermiş en eski Yüksek Lisans Programları arasında yer alır. İlk olarak ‘Bina Bilgisi’ adı altında çalışan program 1977 yılında “Mimari Tasarım”, 1984 sonrası tekrar ‘Bina Bilgisi’ ve 2002’den bu yana ise yine ‘Mimari Tasarım’ adı altında çalışmalarını yürüten program, bina bilgisi ve mimari tasarım alanlarının kuramsal altyapı ve içeriğine önemli katkılarda bulunmaktadır. İTÜ Mimari Tasarım Yüksek Lisans Programı, 2007 yılında Proje 1 stüdyosu kapsamında, sahip olduğu bu kuramsal birikimi, tasarım pratiğinin olanakları ile biraraya getirmek amacıyla bir ‘Mimari Tasarım Araştırma Laboratuarı’ bilinci ile ele alınmıştır. ‘Kuram ve deneyim aracılığında tasarım’ ve ‘tasarım-temsil aracılığında araştırma ve kuram’ anlayışı içinde hareket eden bu Laboratuar (Stüdyo) ile, bir taraftan yüksek lisans öğrencisinin kuramsal ve deneysel bir üretime dahil edilmesi söz konusuyken; diğer taraftan mimarlık, kent ve tasarım üzerine farklı projeksiyonlar yapmak, öneriler geliştirmek, araştırma ve projeler yürütmek hedeflenmiştir. Bu tezli Mimari Tasarım Yüksek Lisans Programı içinde, güncel sorun ve potansiyeller ile doğrudan ilişkili olguları ortaya çıkış ve işleyişleriyle birlikte ele alan bir düşünsel pratiği, kuram ve tasarım birlikteliği ile geliştirmek söz konusudur. Bu programda, doğrudan yaşanan durumlara yönelik eleştirel saptamalar ve öneriler içeren tezler ile, akademik ve uygulama ortamına önemli bir katkı sağlanacaktır. Ayrıca bu yaklaşım, kuram, tasarım ve uygulamanın birlikte ele alınışına da bir örnek oluşturabilecektir. İTÜ Mimari Tasarım Yüksek Lisans Programı, Mimari Tasarım Araştırma Laboratuarı / Proje 1 Stüdyosu, içinde yaşadığımız eşsiz kent, karmaşık metropol İstanbul’u çeşitli işleyiş ve karmaşık yapıların izlenebileceği bir çalışma alanı olarak belirlemiştir. İstanbul’un, kentsel oluşumları, sorun ve imkânlarıyla anlama, araştırma, kavramsallaştırma ve kuramsal karşılaştırmalar yapmak için iyi bir altlık oluşturacağı ve İstanbul üzerinden metropol/kent için çeşitli öneriler geliştirilebileceği düşünülmüştür. Bu tür bir çalışmanın yayına dönüştürülerek mimarlık ortamı ile buluşturulması, elde edilen bilgi ve önerilerin kuram, tasarım, uygulama üretiminde yer alan diğer aktörlerle paylaşılması ve bu noktadan aktive edilerek geliştirilmesi, Mimari Tasarım Araştırma Laboratuarı’nın hedef ve beklentileri içindedir. Bu hedef ve beklentiler, mimarlık, tasarım ve kentin güncel meseleleriyle ilişkili olarak belirlenen çeşitli temalarda (Kentsel Melezlik, Kentsel Ekoloji, Kentsel Yaratıcılık, Yaratıcı Mekânlar ve Kent, ve Kentsel Konut) makale ve projelerin yer aldığı bu kitabı ortaya çıkartmıştır. Bu kitap İTÜ MTS Yüksek Lisans Programı Proje 1 stüdyosu kapsamındaki Mimari Tasarım Araştırma Laboratuarı’nın 2007-2010 yılları arasındaki çalışmalarını içermekte ve ‘t a a r l a: İTÜ Mimari Tasarım Araştırma Laboratuarı Çalışmaları, İstanbul için Öngörüler’ adını da kısaca bu pratikten almaktadır. Ümidimiz, bu kitabın bir tartışma platformunun gelişmesine de aracılık etmesidir. 9
10
Giriş
İTÜ Mimari Tasarım Yüksek Lisans Programı, Mimari Tasarım Araştırma Laboratuarı / Proje 1 Stüdyosu eleştirel, kuramsal ve deneysel mimari tasarım uygulamaları için bir ortam sunmayı amaçlar. Bir laboratuar anlayışı içinde ele alınan bu stüdyo dersi kapsamında, eleştirel düşünme, araştırma ve tasarım yoluyla mimarlıkta kuramsal ve uygulamaya yönelik projeler geliştirilmesi ve aynı zamanda kişisel düşünce, deneyim ve uygulamalar yoluyla bireysel mimarlık ve tasarım yaklaşımlarının inşa edilmesi hedeflenir. Bu yaklaşım içinde, imkân ve potansiyelleri ile kent ve metropol karmaşık yapısıyla, mimarlık, tasarım ve temsile ilişkin yeni bakış açıları geliştirmenin kaçınılmaz bir çalışma alanı — eleştirel ortamı — olarak görülür. Özellikle günümüz kent ve metropol yaşamının değişen koşulları ve buna bağlı olarak değişen kavrayışlarla birlikte, temsil ve tasarımın yeni yollarının araştırılması gereği de bunu zorunlu kılar. Dolayısıyla kendine özgü metropol özellikleriyle İstanbul üzerine yeni bilgi, tasarı ve öngörüler geliştirmek MTS Proje1 Stüdyosu: Mimari Tasarım Araştırma Laboratuarı’nın hedefleri arasında belirir. Bu amaç ve hedeflere paralel olarak, Mimari Tasarım Araştırma Laboratuarı / Proje 1 Stüdyosu’ nun işleyişinde iki şey önemsenir. Bunlardan ilki, öngörülen amaç ve hedefler doğrultusunda, düşünsel ve kuramsal pratiklerle, deneysel ve uygulamaya ait pratikleri birlikte içeren bir araştırma ve tasarım yaklaşımını oluşturmaktır. Bunun için; - kuramsal çalışmalar olarak tariflenebilecek —stüdyonun yaklaşımı ve verilen temalar doğrultusunda oluşturulan açık uçlu— bir okuma listesi ve kaynakça üzerinden bir araştırma, tartışma ve sunuş ile; - ele alınan tema ile birlikte, uygulamaya ait çalışma alanı olarak tarif edilebilecek metropol İstanbul üzerinden, ‘eleştirel’ bir gündelik yaşam, kent ve mimarlık okumasının araştırma, tartışma, tasarım ve temsili birarada öngörülür. Bu doğrultuda yazın ve grafik anlatım içeren çoklu bir temsil ile düşünce ve projelerin geliştirilmesi benimsenir. Diğer bir ifadeyle, bildiri yazımı ve proje sunumu gibi farklı hedef ve anlatım biçimi olan medyaları birarada kullanarak, katmanlı ve geçişli bir ele alış, düşünme, tartışma ve tasarlama yöntemi geliştirilir. Yine bu amaç ve hedefler yönünde önemsenen ikinci şey, çok katılımlı ve çoksesli bir stüdyo ortamının oluşturulmasıdır. Bunun için stüdyonun yürütülmesini ve sürekliliğini sağlayan üyelerin (ve öğrencilerin) yanı sıra başta Fakülte içinden olmak üzere, dışarıdan katılımlara olanak veren bir yapının, stüdyo yürütme biçiminin oluşturulması önemsenmiştir. Bu tutumla Stüdyo şu oluşum ve ortamları içermiştir; - stüdyo yürütücülerinin yer aldığı rutin stüdyo sunumları ve kritikleri; - davetli konuşmacıların yer aldığı ‘panel’ler; - ‘30 dakika’ adı altında Stüdyo dışı katılımlarla gerçekleştirien seminerler; - çok sayıda akademisyenin katıldığı dönem içi ‘jüri’leri; - çok sayıda yayın hakeminin yer aldığı ‘hakem’li bildiri değerlendirmeleri; - dönem sonu sempozyum ve sergisi. Böylece Stüdyo’ya ciddi bir katılım ve katkı sağlanmıştır (bkz. Katılımcılar Dizini). Ayrıca, bu tutumla ortama farklı disiplin ve alanlardan uzmanların katılımı da sağlanmıştır. Öğrenciler ise, genel ve tematik literatür okuma ve tartışmalarının yanısıra, İstanbul’a odaklı kent okuma, araştırma ve tartışmalarının yer aldığı “çalışmalarını” farklı biçim, içerik ve ortamlarda gündeme getirme fırsatını bulmuşlardır. Bu yönde herkesin izlediği ve katıldığı görüşmeler şeklinde geçen stüdyo çalışmalarında, her hafta bu görüşmelere katılarak öğrenciler de aktif bir pozisyon almışlardır. Önceden ‘ders ve proje’ olarak tariflenmiş olan bir yüksek lisans dersi; böylece, “alışılagelmiş tasarım stüdyosu pratiğinin katılımcı, eleştirel, proje öneren tutumunun araştırma ve keşif hedefli laboratuar anlayışıyla biraraya getirilmesi” yönünde daha katılımlı, aktif kuramsal ve yaşamsal bağları olan bir “ders” şekline dönüşmüştür.
11
Çalışma süreci ana hatlarıyla şu üç aşamadan oluşur: 1. Literatür ve Alan Araştırmaları / Proje Önerisi: - Konu bağlamında literatür okumaları, karşılaştırmalı analizler ve edinilen birikimler üzerinden, kavramsal açılımların ve özgün yorumların geliştirilmesi; - Kentsel okumalar, analizler, araştırmalar, gözlemler, kişisel deneyimler, deneysel çalışmalar yapılarak kente ve kente dair mekânsal yapılanmalara, kentteki yaşam, sorun ve potansiyellere dair yapılan keşiflerin, geliştirilen özgün kavrayış ve yorumların temsil edilmesi, modellenmesi; - Yapılan literatür ve alan araştırmalarıyla ilişkili olarak, onlardan beslenir ve onlara eklemlenir biçimde bir proje önerisinin sunulması. 2. Proje Geliştirme / Tasarım: - Konu bağlamında yapılan literatür okumaları ve karşılaştırmalı analizler aracılığında edinilen birikimlerle kavramsal açılımlar ve özgün yorumların geliştirilmesine devam edilmesi; - Proje önerisi ile ilişkili olarak, yeniden yapılandırılmış bağlantıların, program önerilerinin, yeni organizasyonel yapıların, (kentsel) mekân kurgularının geliştirilmesi; - (Tüm süreç boyunca) yaratıcı tasarım süreçleri, temsil araç ve biçimlerine yönelik araştırma ve önerilerin geliştirilmesi. 3. Sunuş / Sergi ve Yayın: - Tüm süreci —literatür okuma ve araştırmaları, karşılaştırmalı analizler üzerinden geliştirilen kavramsal açılımlar ve özgün yorumları; kentsel okuma, araştırma ve keşifleri (haritalama ve modelleri), tasarım süreci ve sonuçlarını— içeren bir kitapçığın tasarımı, sunumu ve sergilenmesi. Dönem içinde stüdyo kritikleri ve jürilerde sözlü poster sunuşu ve bildiri yazımı şeklinde ifade edilen; dönem sonunda ise (bildiri ile port-folio arası) bir kitapçık olarak teslim edilen çalışmalar, her dönem sonunda MTS Proje1 Stüdyosu: Mimari Tasarım Araştırma Laboratuarı kapsamında düzenlenen bir sempozyum’da sunulmuş ve kitapçıklar da sempozyum ile birlikte açılan bir sergi kapsamında İTÜ Taşkışla’da sergilenmiştir. Dönem çalışma temalarının belirlenmesinde ise; mimarlık, tasarım ve kent (yaşam) dinamiklerinin birarada göz önünde bulundurularak oluşturulması yaklaşımı benimsenmiştir. Bu yönde, 2007-2010 yılları arasında, MTS Proje 1 Stüdyosu: Mimari Tasarım Araştırma Laboratuarı çalışmalarını, sırasıyla şu tematik başlıklarda yürütmüştür: -
Melez Kentsel Strüktürler ve Mimari Açılımları Kentsel Ekoloji Kentsel Yaratıcılık, Yaratıcı Mekânlar ve Kent Kentsel Konut_Yeniden, Bugün
Kitabın dizini de genel olarak bu ele alış ve tema dizinine paralel oluşturulmuştur: İTÜ MTS Proje1 Stüdyosu: Mimari Tasarım Araştırma Laboratuarı’nın alt yapısı ve ortaya çıkışına yönelik açıklamaları içeren ‘Önsöz’ ile Stüdyonun amaç, hedef ve yaklaşımıyla kitap içeriğine ilişkin açıklamaların yer aldığı ‘Giriş’ten sonra, kitap iki ana bölüm halinde düzenlenmiştir. ‘Birinci Bölüm: Düşünceler’ stüdyonun yürütücüsü veya katılımcısı akademisyenlerin, ‘Yaklaşım’ ve ’Tema’ üzerine şekillenen iki eksendeki makalelerinden oluşmuştur. ‘İkinci Bölüm: Söylem ve Projeler’ ise; bu dört yıldaki dört temayla stüdyoda gerçekleştirilmiş öğrenci çalışmalarından bir seçkidir. Kitabın ‘Düşünceler’ adlı ilk bölümünün ‘Yaklaşım Üzerine’ başlıklı birinci kısmında yazarlar, bir tezli mimari tasarım yüksek lisans programı içinde yer alan bu stüdyoyu inşa eden düşünce ve yaklaşımların farklı vurgularla açılımlarını yapmışlardır: Stüdyo yürütücülerinden Ayşe Şentürer, ‘Kuram ve Deneyim’den Tasarım’a — Tasarım ve Temsilden Kuram’a’ başlıklı yazısında, stüdyo hedefleri arasında yer alan; mimarlık bilgisinin üretiminde, deneyim-düşünce birlikteliğinin ya da diğer bir deyişle, yaşantı veya deneysel çalışma ile düşünsel edimlere bağlı kuramsal çalışmanın birlikteliğinin önemine ve her ikisinin birden aktarıma —tasarı ve temsile— olan ayrılamaz bağına işaret ederken; ‘Kente İçeriden Bakmak’ başlıklı yazısında Özlem Berber, stüdyonun ‘mimarlık bilgisi üretiminin merkezine kenti koymak’ hedefinin altını çizmiş ve bu hedef doğrultusunda, stüdyoda nasıl taktik ve yaklaşımların uygulanmasıyla ‘kendini dışarıdan ve kente rağmen değil, içeriden ve kentle birlikte kuran bir mimarlığın kuram ve eyleminin izinin sürüldüğünü’ ortaya koymuştur. ‘Haritalama: bir anlama, eleştirme ve tasarlama eylemi’ başlıklı makalesiyle Aslıhan Şenel, ‘harita yapma’dan ‘haritalama’ya geçişin tarihsel bir okumasını yaparak, ‘eleştirel ve yaratıcı bir eylem’ olarak tarif ettiği haritalamanın stüdyo kurgusu içinde bir anlama ve tasarlama aracı olarak önemine dikkat çekmiştir. Stüdyoya konuk konuşmacı olarak katılmış olan Erkut Sezgin’in ‘Bir Yazım Dili Olarak Mimari: ya da şiirin seslendiği yerden seslenen yazımın dolayımında açılan yaşam deneyimi’ başlıklı metni ise bir felsefeci gözüyle, ‘özne-nesne, zihin-madde gibi dualitelere hapsolmuş yapıyı ya da bellek dilinin yansıttığı temsillerle katılaşmış, nesnelleşmiş dünya ufuklarını çözen bir dolayım olarak’ tanımladığı yaratıcılık ve bu yaşam deneyiminin etik-estetik olanakları üzerinedir. 12
Birinci bölümün ‘Temalar üzerine’ başlıklı ikinci kısmında ise; dört yıl boyunca stüdyoda ele alınan tema/ başlıklara paralel olarak, ‘Melezliğin Mekânı: Metropoliten Kent’ başlıklı makalelerinde Ayşe Şentürer ve Seda Buğra, ‘biraraya gelen öğeler arasında kurulan ilişkiler ve yeni bir oluşuma gebe olma hali’ üzerinden kavradıkları melezlik kavramının, hem kent zaman-mekânı, hem de yaratıcı-tasarımcı özne için imkân ve potansiyelleri aramak üzere ‘sınır-boyları’ ve ‘aralık: üçüncü mekân’ kavramları arasında ilişki kurarak bir açılım üretmişlerdir. Nurbin Paker, ‘Kentsel Ekoloji: Her kent kendi senaryosunu hazırlar!’ başlıklı makalesinde, kentsel ekoloji kavramını ‘gündeme gelme nedenleri, yaşamsal gerekliliği, içinde barındırdığı çelişkiler, mimarlıkla olan ilişkisi, beraberinde taşıdığı sorular ve stüdyoda bu bağlamda üretilen içerik’ gibi farklı açılımları üzerinden ayrıntılarıyla tartışmıştır. Zeynep Günsür Yüceil, ‘Yaratıcılık, Yaratıcı Mekânlar ve Kent’ başlıklı yazısında, kentteki gündelik yaşamın içine dahil olarak kendini kuran sanat yapma biçimleri ve bu tavrın kent mekânı ve kentsel yaşam için dönüştürücü potansiyelleri üzerinde durmuştur. Son olarak, Uğur Tanyeli ise, “Mimarlıkta konut tartışması ne zaman başladı, ne zaman bitti, yine başlar mı?” başlıklı makalesinde, konut mimarisi üzerine konuşmanın tarihi üzerine eleştirel bir okumanın ardından, bugünün ayırt edici niteliklerini tartışarak, mimarların konut üzerine geliştirebilecekleri söylemlerin nitelikleri ve potansiyelleri ile ilgili sorular ortaya koymuştur. Kitabın ‘Söylem ve Projeler’ adlı ikinci bölümünde ise 2007-2010 yılları arasında MTS Proje 1 Mimari Tasarım Araştırma Laboratuarı’nda üzerinde çalışılan temalara paralel olarak, sırasıyla ‘Kentsel Melezlik’, ‘Kentsel Ekoloji’, ‘Kentsel Yaratıcılık’ ve ‘Kentsel Konut’ başlıkları altında, stüdyoda üretilen öğrenci çalışmalarından bir seçki sunulmaktadır. ‘Katılımcılar Dizini’ adlı son bölümde de, en önemli hedeflerinden biri çok katılımlı ve çoksesli bir stüdyo ortamının oluşturulması olan MTS Proje1 Stüdyosu: Mimari Tasarım Araştırma Laboratuarı’na, 2007-2010 yılları arasındaki yürütücü ve öğrencilerinin yanısıra düzenlenen ‘panel’ler, ‘jüri’ler, ‘hakem’li bildiri değerlendirmeleri ya da ‘30 dakika’ seminerleri aracılığıyla sürece katılanların bir listesi bulunmaktadır. Bu kitap aracılığıyla, bu süreç boyunca Mimari Tasarım Araştırma Laboratuarı / Proje1 Stüdyosu’ na katkıda bulunan, değer katan herkese, ayrıca bu kitabın basımı ve yayımı için İTÜ Vakfı’ na sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.
13
Today, we are faced with artists who rethink the ways in which art is produced, who infuse and interfere into life through different practices of art while organizing our everyday life and planning the use of our spaces of living. Considering the western art history, we may find art trends which infringe the border between life-art and research transitiveness. Dadaists after the First World War, interdisciplinary works after the 1950s, performance artists, artists who are involved in feminist art practices, and postmodern dance artists have investigated the ways in which art and everyday life merge into each other and led to a more colourful and artistic everyday life by developing methods of interference.
creativity, creative spaces and the city / Istanbul
yaratıcılık, yaratıcı mekanlar ve kent / İstanbul zeynep günsür yüceil
Günümüzde; sanat yapma biçimleri üzerine yeniden düşünen, günlük hayatımızı düzenlerken ve yaşadığımız mekânların kullanımını planlarken farklı sanat pratikleri yardımıyla yaşamın içine nüfuz eden, müdahale eden sanatçılarla karşı karşıyayız. Batılı sanat tarihine baktığımızda, çeşitli dönemlerde yaşam-sanat sınırını farklı şekilllerde ihlal eden, geçişkenliği araştıran sanat akımlarının varlığından haberdarız. 1. Dünya Savaşı sonrası Dadacılar, 1950 sonrası disiplinlerarası çalışmalar ile performans sanatçıları, feminist sanat pratikleri ile uğraşan sanatçılar, postmodern dans sanatçıları bu anlamda yeni araştırmalar ve müdahale yöntemleri geliştirirerek günlük hayatımızı çok daha renkli ve sanatsal bir yola soktular. Günümüze geldiğimizde ise, çok önceden beri varolan bu sanatsal ihlâl ve müdahale damarının çeşitlendiğini, özellikle internet ortamının da yardımıyla, eskiye nazaran çok daha etkili ve geniş nüfus tarafından hızla paylaşılan, ulusal sınırlamaları çok kolay aşan bir hale geldiğini söyleyebiliriz. Bugün, Kuzey Afrika’da ve Ortadoğu’da yaşanan politik devrimlerin sanal ortamdaki örgütlenmeler ve haber paylaşımı olanaklarıyla tetiklendiğini hepimiz deneyimliyoruz. Bu ortamları yaratmak için uğraşan ve yeni sanatsal, sosyal, politik diller geliştirmeye çalışan bir çok sanatçı ve sanatsal inisiyatif grupları var. Bunlardan biri olan The Yes Men, Andy Bichlbaum ve Mike Bonnano’dan oluşan sosyal aktivist sanatçı bir ikili. ‘Taktik medya eylemleri’ dedikleri
58
One may think that talking about the architecture of housing is as old as the beginning of writing on architecture. Starting from Vitrivius to Alberti, following a route from the eighteenth century to the twentieth and today, and interpreting the history, the point I reach is this: We may at last start to produce a discourse which emancipates rather than condemns everyone to their class, identity, nation, and belief. We may start to produce a truth regime, and a kind of housing which is formed accordingly. We can see that housing may be used in order to surpass these segregations and already has been used for them rather than being something that is conditioned by them. We can also realize that the subject develops a search for being something other than what it is. Most importantly, we can comprehend that it is problematic for the house to remind the user what he/she “actually” is. We can also suspect an architect’ s and/or ideologue’ s right to define what we are. Maybe what they are sure of knowing is only an ideologically fixed misconception. In summary, there possibly are quite different ways of developing discourse on the architecture of housing.
a discussion on housing in architecture, when did it start, when did it end, would it start again?
mimarlıkta konut tartışması ne zaman başladı, ne zaman bitti, yine başlar mı? uğur tanyeli
Konut mimarisi üzerine konuşmanın mimarlık üzerinde yazmaya başlamak kadar eski olduğu düşünülebilir. Vitruvius’tan başlayıp Alberti’ye ve oradan güncele ulaşan bir güzergâh çizmek zor gözükmez. Ancak, bu fazla hızlı tarihsel yolculuk yerine, konuta bugünkü bir mimarın kullanmaya alışık olduğu terimlerle yaklaşan metinleri eksen alan bir anlatı kurmak, en azından daha kolay kavranabilir olacak. Üstelik daha da doğru olur. Gerekçe olarak şu kadarına işaret etmekle yetineceğim: Vitruvius’un, Alberti’nin ve Rönesans mimarlık kuramcılarının konut üzerine söylediklerinin çözümlenmesi, güncel mimarlık bilgisinden epey farklı bir historiyografik donanımı gerektirir. Onlarla baş etmek ayrı bir uzmanlıktır. 18. yüzyıldan başlayan konut söylemleri ise, kendilerini vareden bir genel tavır akrabalığı sayesinde, çağdaş mimara (sanki) daha anlaşılır gelir. Bu ―radikal farklılıklar içeren bir çeşitliliğin varlığından ötürü― çoğu zaman aldatıcı bir genel görünümdür, ama bir tarihçi, genel manzaralar çizmek merakı uğruna, onları zaman zaman görmezden gelebilir. Benim çizdiğim manzarada, 18. yüzyıl ve sonrasında konut mimarisi ile gündelik yaşam pratiklerinin ilişkilendirilmeye veya birbirlerine uyarlanmaya çalışılması, tipik bir ortak tavır gibi gözüküyor. Öncekilerde ‘konut nasıl olmalı’ sorusuna arkitektonik ve stilistik cevaplar verilirken, sözünü ettiğim eşiğin sonrasında, ‘gündelik yaşamı en iyi, en rahat, en
62
urban hybridity
and its architectural outcomes / Istanbul Although cities seem to be highlighted with their problems due to their complex structure, density, and largeness, they also hold and offer many potentials for life and experience. In order to reveal these urban potentials, the first working theme of the ITU Architectural Design Research Laboratory / Project 1 Studio was chosen to be ‘Urban Hybridity and Its Architectual Outcomes’. In this studio, by focusing on complex hybrid urban structures, we aimed to provide new viewpoints to architecture and to design through urban readings, explorations and literature research. This studio is actually an attempt to conceptualize architecture and design through complex urban formations, which represent contemporary life. In order to achive this, we focused on actual and virtual hybrid formations, especially appearing along border situations. We investigated movements and uses, which hold together various social, economic, cultural, historical, and physical structures, and the interactivity and tensions between these movements and uses. And finally, we tried to map this complex structure of the city. Furthermore, with these means, one of the key aims of the Architectural Design Laboratory / Project 1 Studio was to create new information and speculations on Istanbul, which has been the theme for all the field investigations and design work. With this content, the studio work was comprised of four steps: - readings on “conceptualizing the metropolis”, researching for literature and experimental urban analysis on the theme, and a paper presentation on these, - conceptual discussions, analytical works that map existing and possible hybrid structures, and poster presentations on these, - proposals for new urban formations and strategies, which respond to existing hybrid urban formations, - presentation of all the works through posters and papers, and preparation of a booklet and exhibition. All steps included a review with large participation, the papers written by the students were blind peer-reviewed, and the projects and papers were improved accordingly. Hereby, we present a selection of research and design projects which handle the theme of ‘Urban Hybridity and Its Architectural Outcomes’ in Istanbul with various foci. 70
Bu çalışmada Galata ile deniz arasındaki sınırlar çizen Bankalar Caddesi ve Meclis-i Mebusan Caddesi’nin sınır olma özellikleri ve günümüzde barındırdıkları dönüşüm imkanları incelendi. Araştırmanın özünü oluşturan etmenler arasında bu caddeleri etkileyen ulaşım yolları, cazibe merkezleri, yaya yaklaşımları, ve bölgedeki ticaretin dağılımı ve değişimi sayılabilir. Bu araştırmaya paralel olarak, projede melezliğin artırıldığı ve sınırların silikleştirildiği düzenlemeler, ve bu kapsamda da cadde üzerinde bir kültür aksı öneriyoruz. In this work, we investigate the boundary character and the transformation of the Bankalar Street and Meclis-i Mebusan Street, which draw the border between Galata and the sea. Some of the factors that form the essence of the research are roads affecting these streets, attraction centres, pedestrian approaches, and the distribution and transformation of trade in the area. Parallel to this research, we propose in the project certain arrangements that multiply hybridity and blur the boundaries. And furthermore, we suggest a culture axis along the two streets.
cultural transformation of Bankalar and Meclis-i Mebusan Streets through the concept of boundary
sınır kavramı üzerinden Bankalar ve Meclis-i Mebusan Caddelerinin kültürel dönüşümü
[1]
burcu yücetaş & gülin dede
72
Rem Koolhaas, Delirious New York (New York: Monacelli Press, 1994).
Metropoldeki sosyal ve kültürel çeşitlilik çok sesliliği getirir ve çok sayıda sosyokültürel kimlik oluşmasına olanak sağlar. Günümüzde metroplode farklı kimliklerin biraradalığından, tek bir kimliğin ortadan kalktığından söz edilmektedir. [1] Bu durum melezliğin varlığına işaret eder. Melezlik, yerel kültürün diğer kültürlerden etkilenmesinden öte, yeni bir kültürün oluşmasıdır. Melezliği tanımlayan Edouard Glissant’a göre, melezlik, başlı başına ayrı bir kültürdür. [2] Melez, tek bir coğrafi, kültürel, kronolojik noktaya ait olmayandır, yurdu yoktur. Verimli ve üretken olma şansı vardır. Çünkü bildik bir dilin içinde okunamaz, yeni diller üretmeyi gerektirir. Metropolde herşeyi kapsayan bir bakış, bir panaroma yoktur, çünkü boyutları, içinde yaşayanların algısını aşmış ve bütünü ufuk çizgisinin ötesine taşmıştır. [3] Çok parçalı olarak algılanan metropolde artık tüm bir kenti ifade edebilecek tek bir imge veya sabit bir sınır yoktur. Metropol sınırlarını zamana ve orada yaşayanlara bağlı olarak sürekli yeniler. Daimi bir hareket ve değişimden beslenen metropolün sürekli yazılma halinde olan bir metin olduğu söylenebilir. Kent kuramcısı Kevin Lynch’e göre kenti imgeleyen beş ana öğe vardır: sınırlar, bölgeler, yollar, düğüm noktaları, ve nirengiler. [4] Bunlardan sınır, iki bölge arasında bir kenar oluşturan, genellikle doğrusal gelişmiş kent elemanıdır. Deniz, göl, akarsu, kıyı şeritleri, dağ sıraları, bitki örtüsü biçiminde doğal sınırların yanında kent duvarları gibi yapay
urban ecology / Istanbul
Especially in the last twenty years, cities have faced a great change and grown in a fast pace. In the case of Istanbul, it is a transformation defined by ‘global-mass migration’ and ‘contemporary potentials’ rather than a planned development according to a future projection. The city is at a junction with its growing economy, cosmopolitan structure, and metropolitan size. The city, which has been formed through less unitary and sustainable projections, will either continue this way or be shaped according to new strategies which take into consideration the past, present, and future indicators. Urban ecosystem, as a necessary theme for new strategies, is a dynamic organism with its natural structure and human population. The elements in this dynamic system have naturally positive and sometimes negative effects on each other. The negativities may cause the system to slow down; yet, as long as people and their activities exist, the dynamism of the system continues, whether it is slow or fast. In the milieu of urban mobility and consumption, it is inevitable to talk about new typologies and spatializations. In this sense, in contemporary cities, ‘ecology’ becomes a popular production theme. It seems important to turn this popularity to a potential production approach. During the Fall and Spring Terms of 2008-2009, the aim of Architectural Design Research Laboratory / Project 1 Studio, was producing experimental studies for Istanbul on the theme of ecology. In the studio, under the title of ‘urban ecology’, it is aimed to produce criticism, speculation, future projections, and designs. The themes which were handled in the studio may be summarized as ‘creating sub-structural and super-structural reformations’, ‘to highlight the tensions and potentials in the city’, ‘use without consumption’, ‘regaining and recycling the consumed resources’, ‘increasing of public and social responsibility’. The focus in the studio has been to create a conceptual framework by considering the principles such as, lowering the negative effects of mass consumption on the natural environment of the city, use of sustainable energy resources, production of the least level of waste, and the use of recycled materials (lowering carbon footprint).*
* These studies were presented by Nurbin Paker at the Eco-design Meeting between 15-29 May 2009 at ITU Faculty of Architecture, with the title ‘Projections for an Urban Ecology’, and a summary of the paper was published in the booklet of the organisation.
96
can organism really be sustainable?
organizma sürdürülebilir mi?
çiçek ş. tezer & mustafa mortaş
İnsan varoluşundan beri doğaya karşı bir mücadele içinde olmuştur. İçindeki ‘birci’ olma isteğini, insansı bencilliği ve herşeye hükmetme içgüdüsünü ön plana çıkararak doğanın çeşitliliğine karşı tekdüzeleştirici bir tavır sergilemiştir. Peki, bu durumda ne yapmalı? İnsan – doğa ilişkisi bu noktaya gelmişken ne yapmalı ki bugün içinde bulunulan durumu yıkıcı olmaktan kurtarıp belki de yapıcı kılabilmeli? Human beings have been in a struggle with nature since their existance. They have displayed a homogenizing attitude as opposed to the heterogeneity of nature, by their desire of being monists, putting to the foremost their human egoism and their instincts of ruling all others. Then, what to do in this situation? What do we do when human-nature relationship has come to this point, in order to make this situation creative rather than destructive?
İnsan, doğanın üstünü örten, ona müdahale eden ve onun varoluşunu tehdit eden medeniyet yığıntıları olarak kentleri birer gereklilik olarak görüp geliştirmekle büyük bir kendini olumsuzlama içine düştü. İnsan, doğanın kaotik ve düzensiz kurgusunu kendisi için bir yaşama biçimi olarak öngörebilseydi, bugün ne belli ‘zone’lara sıkışmış kentsel kütleler olurdu, ne de düşeyde yükselme fikri... Böylelikle insan, doğanın belirsiz salınımını anlamlı düzenler haline getirmeksizin, parçalı, heterojen ve esnek ‘doğaya dair yerleşmeler’ olasılığını atlayarak bir anlamda kendi sonunu hazırladı. Oysa ki doğa, insan olmadan da yoluna devam eder. Doğanın değil, yaşayan bir varlık olarak insanın sonunun gelecek olması, insanı insan yapan bütün özelliklerinin bileşkesindeki düzenci sentezin son ürünüdür. İnsan gelinen bu noktadan utanmamalıdır. Çünkü yaşam, onun biricik kendisi için varoluşu değil, kendisinin de dâhil olduğu ucu bucağı olmayan sonsuz bir heterojen doğal oluşumdur. ekolojiye reaksiyon göstermek? Ekolojiye ve ekolojik bozulmuşluğa karşı çeşitlenebilir insan yaklaşımları aşağıdaki gibi yorumlanabilir: - Pozitif reaksiyon: İnsanın doğayı değil, yine kendini kurtarmaya çalışması. Kendi türünün devam etmesi gerekliliğine duyduğu inanç için doğayı kurtarma girişimi. - Negatif reaksiyon: İnsanın gelinen noktayı düşünmeksizin alışkanlıklarını ve yaşama biçimlerini sürdürmeye devam etmesi. tüketime devam etmek. - Nötrleşen reaksiyon: Doğayı doğaya terk etmek. Bu çalışmada ‘Nötrleşen Reaksiyon’ tanımı üzerinden gidilerek, bu bağlamda bir organizma fikri üretilmesi hedeflenmiştir. Bu yaklaşımla, kurgulanan ve de kurgulanacak fiziksel yapıların doğaya hiçbir etkide bulunmayacağı savunuluyor değildir. Ancak ‘yapılacak şey’in bir anıt değil, anı oluşturmaya çalışması fikri üzerinden kalıcılığın ortadan kalkmasıyla gelen nötrleşme, yani formun yok olmasını da bilmesi durumu gösterilmeye çalışılmaktadır.
98
urban creativity
creative spaces, art spaces and the city / Istanbul
The contemporary human, according to some 20th century thinkers such as Adorno, is defined as a ‘cyborg’ subject, which may be copied and replaced by another. They address lives and spaces, which may be replaced by others. Furthermore, for this reason there is no longer any subjective and social creativity! Human has lost their originality and ‘uniqueness’. In the age of mechanical reproduction, each subject is the same as another. The subjects, who eat the same things, drink the same, listen to the same, watch the same, started to think and feel the same things. Everyone is the same. In a place that everyone is the same, there is no one. Subject is consumed. The designs and productions of this environment is also the same as any other, there is no single object. And arts has also come to an end! All kinds of cultural production is categorized and packed by the production, distribution, and governing mechanisms of capitalism. And the differences at the basis of artwork are reduced to the identical units of usefulness, the intrinsic values of objects and quality are reduced to quantities of money and identical units of exchange value. When we look around us we cannot say that these comments are unfair! However, when the city and metropolitan life, which are the characteristics of contemporary life, are observed, one also refers to the complex, fragmented, ambiguous, indefinite srtucture that is prone to innumerous potentials and chances. The complex, heterogeneous, and hybrid structure of the city offers possibilities for triggering individual and social creativity by being open to various meetings and by generating new productive areas against humans turning into Cyborgs. The (capitalist) urban life, seemingly turn humans into cyborgs by capitalizing culture, arts, and life, on the other hand it generates new forms of perception, conception, and communication. Urban life is the creator of new temporalities and spatialities! In short, the city is the source of problems and potentials. In the course of transformation of potentials into positive actions, it is inevitable that there occur tensions between ‘progress’ and ‘emancipation’, and ‘power’ and ‘sovereignity’. It is only possible that new and creative mechanisms appear through the transformation of potentials from static state into dynamic state, in other words into action. Circumstances and conditions which open potentials to actions are established in city and through urban spaces. With such an understanding of city, in the Fall and Spring Terms of 2009-2010, we studied the themes ‘Creativity, Creative Spaces and City: Istanbul’ and ‘Creativity in Art, Art Spaces and City: Istanbul’ consequtively at the Architectural Design Research Laboratory / Project 1 Studio. Some of the projects and proposals, which were developed in this framework, are presented here. 130
Bu çalışmada amaçlanan, “muğlaklık”ı metropolde farkındalık yaratan kent dinamiklerinden biri olarak ele almak, muğlak anları hızlı ve kendine özgü yollarla değerlendiren enformel edimlerin deşifre edilmesi ve metropol hayatının nesneleştirici olduğunun tartışılmasıdır. Ele alınan örnekler, enformel mekan kullanımları ve mekansal dönüşümler üzerinden değerlendirilmiştir. Dolmuş, konut, bar/kahve ve kamusal alanlardan örnekler üzerinden farklı ölçek ve aidiyet ilişkilerinde enformelliğin ve yaratıcılığın peşine düşülmüştür. The purpose of this study is to accept “obscurity” as one of the urban dynamics which create awareness in the metropolis, to decipher informal acts which quickly and uniquely appropriate obscure areas, and to argue that the life in the metropolis is objectivizing. The examples here are examined through informal spatial uses and spatial transformations. Informality and creativity in different scales and relationships of belonging are searched for in examples from dolmus (a shared mini bus), housing, bars/cafes and public spaces.
creativity which emerges in obscure environments through informal acts
muğlak ortamlarda enformel edimle ortaya çıkan yaratıcılıklar beril sezen & gürbey hiz
Resim 1. Kentte uyaranların sayısının ve çeşidinin artmasıyla usanmışlığın ortaya çıkışı. Appearance of boredom as a result of the increase of the number and variety of urban stimulants.
metropolde usanmışlık Ekonomik ve sosyal yaşamın temposu ve çok katmanlı çoğulluğuyla metropol, zihinsel yaşamın duyusal kurumları açısından kasaba, kır ve küçük kent yaşantısıyla derin bir karşıtlık oluşturur. Metropol, insan ilişkilerinin ve toplumun şeylerle olan ilişkilerinin yoğunlaştığı ve karmaşıklaştığı bir yapı olarak olay örgüsü, durum, imaj ve ses gibi çok çeşitli uyaranlar içerir. Fakat George Simmel’e göre bu durum, uyaranların odağındaki insanı usanmışlık tutumu içerisine itecektir. [Resim 1] Metropol insanı, algı-etki-tepki ilişkilerini standart bir düzeyde yürütme eğilimiyle metropoldeki bu uyarıcı sistemlere karşı kendini dengeli bir noktaya taşıyarak öznel dünyasını korumaya çalışır. Simmel’in 19. yüzyıl kenti üzerine geliştirdiği bu söylem genel çerçevede geçerliliğini bugün de hala koruyor. Gündelik yaşantının, işe veya okula giderken her gün aynı yolda ve aynı saatlerde sehayat etmek, hep aynı çevrede yaşamak gibi rutinleri çevreye dair olan farkındalığımızı yüzeysel bir düzeye indirgiyor. [Resim 2] ‘Usanmışlık tutumu, başlangıçta birbirine karşıt sinirsel uyarıların hızla değişmesinden ve sıkıca bastırılmasından kaynaklanır. Usanmışlık tutumunda insanların ve şeylerin yoğunlaşması, bireyin sinir sistemini öyle üst bir düzeye çıkartır ki, sistem sonunda zirve noktasına ulaşır. Herkesle olumlu ilişkiler içinde olunan küçük kentte olduğu gibi metropolde de sayısız insanla süren dışsal temaslara verilen yanıtlar çok sayıda içsel tepki oluştursaydı, insan içsel olarak atomlarına ayrılır ve tasavvur dahi edilemeyecek bir zihin durumu içine girerdi.’ [1]
132
urban housing again, today / Istanbul
Contemporary complex and hybrid urban structures highlight the titles of ‘house in the city’ and ‘urban house’. In this chapter, the processes of production of the house in the city will be discussed. The focus of these discussions and of the research at the basis of these discussions are themes like, (public) areas with common uses and the hybrid structures of them, the ways in which urban spaces relate to privatized and individualized spaces of life (house), the complex production forms of the city and houses with multiple participants, spatial and vital changes of the house in the city. Istanbul, which is a unique laboratory for almost all the disciplines like design and architecture, form a pertinent basis for such research, design and discussions. Such a mega-city provides a perfect research environment for reading the contemporary dynamics of urban house, understanding the (urban) structures and networks in relation to house, as a result recognizing the existent and nonexistent relationships between the housing areas and the city and furthermore developing proposals through these. The theme of ‘Urban House: Again, Today / Istanbul’ is studied in the the Architectural Design Research Laboratory / Project 1 Studio, which aims to develop new points of view for the city, architecture, and design by focusing on complex urban structures through researc, theory, and design. It is intended that new and creative models evolve out of the projections made by examining the contemporary formations of ‘urban house’ and by revealing the existing problems, possibilities, and probabilities, through a humanist architectural approach and critical attitude, and through litereture (theory) and Istanbul (experience). Presented here is a selection of various research projects, which handle ‘Urban House: Again, Today / Istanbul’ theme in different ways and as a result which may offer different possibilities and discussions.*
* Some of these studies were presented and published in the proceedings book at the 6th International Symposium of Culture Research, Space and Culture, at the Kadir Has University between 8-10 September 2011 in Istanbul. 164
Hegemonya, bireyleri denetim altında tutan ve yaşantıyı kuran mekanizmalar bütünüdür. Bu mekanizmalar, ‘okul’u ‘diploma’, ‘iş’i ‘sosyal güvence’, ‘konut’u da ‘ikametgah sahibi olma’ ile özdeşleştirir. Bireyi paha ve mülkiyet gibi olgulara sıkıştıran hegemonik mekanizmalar, konut algısını da şekillendirir: Bedenin özgürleşme alanı olan ev konuta dönüşür. Bu çalışmada, bahsi geçen mekanizmaları anlayabilmek için İstanbul’da ev, konut ve bir dene- yim olarak evsizliği inceledik. Hegemony is a mechanism which controls individuals and structures life. These mechanisms, identify ‘school’ with ‘diploma’, ‘work’ with ‘social security’, ‘house’ with ‘owning a place of residence’. Hegemonical mechanisms that limit individuals with value and ownership, forms the perception of house: The house, which is the place of freedom for the individual, becomes home. In this study, to understand the aforementioned mechanisms, we explored house and home in Istanbul, and the homelessness as an experience.
kentsel bedenin oluşturduğu ev
a house produced by the urban body
ipek kay, a. nil şensu & gülşah aykaç
Resim 1. Hegemonyanın düzenlediği zaman kavramının parçalanabilir ve niceliksel bir olgu olarak algılandığını gösteren diyagram. Diagram that shows time, perceived as a fragmentary and quantitative phenomenon, when structured by hegemony. Kentsel konut, kent içinde konumlandığı yere göre pahası değişen ve mülkiyet olgusunun içinde sıkışıp kalan “ev” olarak tanımlanabilir. Başka deyişle ev, otoritenin paha ve mülkiyet yolu ile konut olarak vücut bulduğu politik bir araçtır. Bu araç aile için üretilir ve böylelikle toplumsal düzenin çekirdeği kabul edilen evlilik ve aile kurumunun bir yaşantıya dönüşmesi sağlanır. Bu durum, konut tipolojisini katı bir şekilde belirler ve sınırlarken bireyi de ikamet ettiği sürece kabul edildiği kültürel bir düzenin içine sokar. Hem bu düzeni üreten hem de bu düzen tarafından üretilen hegemonyadır. Hegemonya, aynı zamanda evin kentsel konuta evrilmesini sağlar. hegemonya Birey hiç durmadan, her biri kendi yasalarına sahip olan bir kuşatma mekanından öbürüne geçer: aile, okul (’artık ailende değilsin’), kışla (’artık okulda değilsin’), fabrika, hastane, hapishane. [1] Bu mekanlar bir sistem oluşturan mekanizmalardır ve gündelik yaşantının kurgusu bu üretim mekanizmalarında oluşmaktadır. Mekanizmalar bireylerle ilişkilerini sürekli kılmak adına araçlara ihtiyaç duyarlar. Bireyler, sadece bedenleriyle var olamadıkları bir sistemin içinde kimlik belgesi gibi belgelerle isimleştirilmekte ve sürekli denetim altında tutulmaktadırlar. Beden, bu mekanizmalar olmaksızın meşruiyet kazanamamaktadır. Bireyin bu meşru olma durumu, mülkiyet sahibi olduğu zaman geçerlik kazanmaktadır. Mülk sahibi olmanın, bireyin fiziksel veya duyusal ihtiyaçlarının karşılandığı bir mekanda rahat edebilmesinden farklı bir anlamı vardır, mülkiyet bir kodlama biçimi olarak hegemonya tarafından bireyin tanımlanmasıdır. 166
kavramlar ve isimler concepts and names
dijitalleşme 114-117
Adorno, Theodor 131, 145, 152, 153, 159
ekoloji 13, 23, 50-57, 80, 81, 82, 97, 98, 99, 103, 106, 114, 116, 118, 122, 123, 124, 125, 126, 127
arayüz 37, 43, 140, 143, 186-189 Ateş, Şule 59 atık 30, 53, 54, 97, 106, 108, 109, 114, 122, 125, 126, 127, 137, 171 aylak(lık) 146, 147, 149 Bachelard, Gaston 119, 121 Bahçe Şehir (Garden City) 22 Balat 137, 163 banliyö 22, 141 Barbaros Bulvarı 94, 104 Barbaros Meydanı 139 Başıbüyük 174, 176, 177 Batty, Michael 87 Baudlaire, Charles 146 Baudrillard, Jean 27, 33 beden 21, 23, 148, 149, 150, 151, 166, 167, 168 bellek 34-39 bellek ve imgelem 34 bellek noktaları 88 Benjamin, Walter 146, 149, 195 Beşiktaş 104, 105, 109, 123, 133, 139 Bhabha, Homi 48, 92, 93 Boğaz Köprüsü 95 Braidotti, Rosi 27, 33 Büyükdere Caddesi 92-95, 104 Çağdaş Gösteri Sanatları Girişimi (ÇGSG) Derneği 59
Durumcu Enternasyonel (Situationist International) 146
Eldem, Sedat Hakkı 64 Eminönü 85-87 eşik 43, 194, 196 kentsel eşik 23 Etiler 194, 196 ev 64, 65, 66, 162, 166, 167, 191, 192, 193 ‘ev hapsi’ 66 evsizlik 166, 169 yokev 169 Fatih 76-79 flaneur 144, 146, 149, 195 Foucault, Michel 119 Galata 27, 72-74, 140, 142, 143 Galata Köprüsü 84-87 geri dönüşüm 30, 56, 106, 108, 109, 110, 123, 126, 127, 158 gezgin 144, 146, 149, 159 göçebe 23, 99 göçebe özne 23 Görünmez Kentler 87 Gropius, Walter 64 Guattari, Felix 28, 33, 190, 191 Gülensu 174, 176, 177 Habraken, John 65, 67 Haeckel, Ernst 50 Haliç 80-83, 87, 88 Haraway, Donna 27, 32 Hareket Atölyesi 60
Calvino, Italo 87, 119
haritalama 23, 26-33, 53, 54, 71, 73-75, 80, 108, 110, 111, 118, 145, 146, 157, 174 açık harita 140143 zihin haritalaması 144-146
çarpık kentleşme 182, 183
Harvey, David 21, 23, 24, 51, 57
Çekmeköy 183, 185, 195
Heidegger, Martin 86
Chaux Yerleşmesi (ville de Chaux) 22
Howard, Ebenezer
Çağdaş Kent (Ville Contemporaine) 22
Chomsky, Noam 136, 137
imalathane 176 direnen imalat 144-147
CIAM 22, 64
Işlevselci (konut) 63 Işlevsel nedensellik 85
Cihangir 59, 157, 158
Izenour, Steven 30
Çıplak Kent (The Naked City) 27
Kapitalizm 99, 131, 145, 146, 167, 168 kapitalist 22, 27, 29, 51, 65, 99, 102, 106, 131, 144, 148, 179, 180
Constant (New Babylon) 33 çöp 53, 106, 108, 109, 123 Corner, James 29, 30, 33 Dadacılar 58 De Certeau, Michel 23, 24, 28, 33, 86, 141,148, 149, 153 Debord, Guy 27 Deleuze, Gilles 28, 33, 145, 153, 167, 190, 191
204
Karaköy 73, 85-87, 163 Katırcıoğlu, Hüseyin 59 kayıtdışı 30, 108, 109, 176 kentleşme 51, 52, 81, 122, 133, 178, 179, 182, 183, 194 kimlik 28, 43-46, 64, 66, 72, 77, 92, 145, 166, 170, 185,
kolaj 42, 57, 159, 168, 181 kolaj kent 51 konut 22, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 92, 94, 95, 116, 165-197 Koolhaas, Rem 30, 33, 72 Kuhn, Thomas 102, 103 kültür endüstrisi 144, 145, 152, 153, 154, 155, 157, 159, 195 küreselleşme 178, 179, 184 küresel – yerel (global – local) 92 glokal 92
sanat 22, 28, 29, 44, 58-61, 131, 140, 141, 143, 146, 147, 156, 157, 160, 161, 163, 188, 189 sanat mekânları 23, 82, 83, 131 sanayileşme 82 sanayi bölgesi 27, 94, 116 sanayi 51, 80, 81, 122 sanayi toplumu 152 Sarayburnu 139 Sassen, Saskia 182, 183 Schmitthenner, Paul 64 Scott Brown, Denise 30, 33
Kurtuluş 157
Simmel, George 77, 78, 132, 133, 185
Kuştepe 174, 175, 177
Şişli 54, 109, 174
Kwinter, Sanford 48, 171, 190, 191
sınır 29, 72, 73, 76, 77, 81, 82, 86, 117, 118, 135, 156-159, 162, 188, 189 dilin sınırı 34, 38 sınır-boyu 43-48, 71 sanal sınır 147, 194-197
Lacy, Suzanne 59, 61 Le Corbusier 22, 64 Learning from Las Vegas 30 Ledoux, Claude-Nicolas 22 Lefebvre, Henri 21, 23, 24, 140, 141, 146, 148, 149, 169 Lerner, Jaime 50 Levent 74, 92-95, 188, 189 Loos, Adolf 64, 67 maddesizleşme 53, 114, 116 Maslak 74 Mecidiyeköy 120, 133, 137 melezlik 13, 23, 42-47, 71, 71, 81, 86, 92, 95 Merleau-Ponty, Maurice 23, 24, 120, 169 metropol 9, 11, 13, 24, 42, 46, 47, 53, 57, 70, 71, 72, 77, 78, 82, 88, 90, 91, 94, 95, 96, 97, 106, 114, 130, 131, 132-134, 146, 147, 148, 149, 157, 163, 167, 170, 185, 186, 189, 191 Migreurop 29 modern modern mimarlık 22, 24, 67 modern yaşam 51, 134, 148, 150 post-modern 57, 58, 146 modernist 64 modern insan 64, 65, 141 modern toplum 65, 99, 133, 152 modern özne 64 modernlik 65, 92 modernism 146 muğlak(lık) 132-135, 191 mülkiyet 159, 166, 167, 180 Muthesius, Hermann 63 mutlak(lık) 21, 22, 134, 190 Nederveen Pieterse, Jan 92 Norberg-Schulz, Christian 167 palimpsest 42 Pickles, John 27 Prendergast, Kathy 28
Sovyet Konstrüktivistleri 64 Supports (John Habraken) 65 Taksim 54, 88, 149 Tanyeli, Uğur 62, 93, 171, 179, 182, 183, 187 Tarlabaşı 109, 137 temsil 9, 11, 12, 18, 19, 21, 26-30, 34-39, 42, 45, 157 temsiliyetçi 28, 33 The Yes Men 58 toplumsal(lık) 21, 23, 44, 45, 47, 65, 66, 169 toplumsal kültür 51 toplumsal hayat/yaşam 59, 60, 140, 186, 195 toplumsal kodlar / düzen 63, 133, 166 bireyin toplumsallaşması / toplumsal gruba mensup olmak/ toplumsal örüntüye dahil olma 64, 78, 82, 140 toplumsal konum 65, 66 toplumsal bilinç / farkındalık 104, 106 toplumsal yaratıcılık 131 toplumsal ayrışma 141, 178 toplumsal örgütlenme 148, 177 toplumsal mekân 168, 169 toplumsal denetim 195 tüketim 51-55, 97-99, 102, 106, 114, 116, 126, 141, 144-146, 153, 170, 171, 179, 184, 185 Tünel Meydanı 135 Unkapanı 88-91 ütopya 54, 171 Venturi, Robert 30, 33 Villa Rotonda 63 Wittgenstein, Ludwig 34, 35, 38, 39 yaratıcılık 13, 23, 37, 58, 131, 132, 134, 144- 147, 148-151, 153, 156 gündelik yaratıcılık 136-139, 161, 163 yaratıcılık potansiyeli 157 yaratıcılık ânı 151 Yenikapı 88-91 yerel(lik) 28, 51, 72, 76-79, 81, 92, 95, 134, 161, 162, 178, 191 yerel yönetim / seçim 140, 172, 176, 180, 189
Pullman Planı (Beman, Solon Nathan Barret) 22 Sala, Anna 29 Samatya 139
205
editรถrlerin รถzgeรงmiล leri biographies of editors
206
Ayşe Şentürer, İTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’ nde profesör. Mimari tasarım, kuram ve eleştiri, kentsel tasarım ve temsil, estetik, mimarlık eğitimi alanlarında ders vermekte, ulusal-uluslararası yayınları bulunmaktadır. Mimarlıkta Tasarımda Eğitimde Eleştirel Yaklaşım (İstanbul: Yapı Yayın, 2004), Mimarlıkta Estetik Olgusu (Istanbul: ITU Mimarlık Fakultesi Baskı Atölyesi, 1995) ve Mekan-Zaman (İstanbul: Yapı Yayın, 2008), Etik-Estetik / Kent Atölyeleri (İstanbul: Yapı Yayın, 2004), Mimarlık ve Felsefe (İstanbul: Yapı Yayın, 2002), Achitectural Education in the 3rd Millenium (North Cyprus: EMU Printing House, 1998) yazarlığını ve editörlüğünü yaptığı kitaplar arasındadır. Araştırma yapmak ve ders vermek üzere RMIT Üniv. (2006), Chines Univ. HK (2006), Brandenburg TUniv.-Cottbus (2006), AA-London (2003), EMU-Kıbrıs (2008,199798), Harvard Üniv. (1995), Cincinati Üniv.’sinde (1992) bulunmuştur. Çeşitli mimarlık ve kentsel tasarım yarışmalarında ödülleri vardır. Nurbin Paker Kahvecioğlu, İTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’ nde doçent. Farklı tasarım stüdyolarındaki yürütücülük görevleri yanında, EURAU2014 İstanbul: Composite Cities (2014); Kampüs Tasarımında Yeni Ufuklar (2011); Cultural Connection: re-discovering the Golden Horn for ECOC (Europian Capital of Culture) Istanbul 2010 (2009); Architectural Education Forum3: Global Architectural Education Area / GAEA (2006); if2005’Istanbul Fragmented (2005); Rotterdam Mimarlık Bienali (2005), gibi çeşitli ulusal ve uluslararası konferans, araştırma, workshop, sergi gibi farklı akademik organizasyonlarda düzenleyici, katılımcı, yürütücü, editör veya jüri üyesi olarak yer aldı. Çeşitli kentsel ve mimari tasarım proje yarışmalarında ödülleri bulunmaktadır. Sürdürdüğü mesleki çalışmalar kapsamında, İTÜ Maden Fakültesi Ağır Laboratuvar Binası, İTÜ Gölet Yurtları, İTÜ Moda Okulu Stüdyoları, Antalya Tarihsel Karaalioğlu Parkı, Antalya Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası, Antalya Kent Müzesi, İstanbul Teknokent Yönetim ve Ar-ge yapıları uygulanmış ve uygulanmakta olan projeleri arasındadır.
Özlem Berber, İTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’ nde araştırma görevlisi. 2012’de İstanbul Tasarım Bienali, 2012’de Mutluluk Fabrikaları Ticari Yapılar Üzerine Bir Sergi, 2010’da URBZ Mashup Istanbul, 2005’te Rotterdam Mimarlık Bienali, 2005’te Kent Atölyeleri 2005, 2003’te Archiprix International Exhibition & Workshop, 2002’de Kent Atölyeleri 2002 başlıcaları olarak sayılabilecek çeşitli ulusal ve uluslararası sergi ve projede, düzenleyici, atölye yürütücüsü veya katılımcı olarak yer aldı. Editörlük, yazarlık gibi yayın çalışmaları, ulusal ve uluslararası toplantılarda sunulan bildirileri ve çeşitli mimari proje yarışmalarında ödülleri vardır.
Aslıhan Şenel, İTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’ nde yardımcı doçent, Birinci Sınıf İşler / First Year Works (İstanbul: İstanbul Teknik Üniversitesi, 2009) kitabının editörlerindendir, The Politics of Making (Londra: Routledge, 2007) kitabına katkıda bulunuştur. Mimarlıkta temsil-tasarım araçları, feminist ve artyapısalcı kuramlar ile mimarlık ilişkisi, kentsel politika ve coğrafya üzerine araştırmalar yapmaktadır. Güncel yayınlarından bazıları ‘Mapping as Performing Place’ (disClosure: A Journal of Social Theory, Nisan 2014), ‘Mapping as Performance: An Alternative to Authoritative Representations of Istanbul’ (Urbanistica Tre i Quaderni, Aralık 2013). ‘Unfixing Place: A Study of Istanbul through Topographical Practices’ isimli doktora tezi ile geliştirdiği ‘topoğrafik pratikler’ konusunda kuramsal ve uygulamalı dersleri bulunmaktadır. Mapping the Commons (Istanbul, 2011), Urban Transcripts (Roma, 2011 ve Londra, 2012), A Participatory Video Workshop in Fener and Balat (Istanbul, 2013) gibi uluslararası öğrenci atölyeleri düzenlemiştir.
207