GÜNCEL B İ L İ M DERGİSİ YIL 3 AĞUSTOS 2015
31
NÖROBİLİMCİ TAYFUN GÖZLER ;
ENERJİ İÇECEKLERİNDE
NE VAR
?
NANOTEKNOLOJİ YÜZME HAVUZLARINA DİKKAT ! PLÜTONUN
DÜNYAYI HEYECANLANDIRDI
NEDEN UYKU BOZUKLUĞU YAŞARIZ ? UYKU , OREOKSİNLER VE NARKOLEPSİ
HIVLI ANNEDEN BEBEĞE VİRÜS GEÇMEYECEK DÜNYANIN YAPAMDIĞINI KÜBALILAR YAPTI
KAPSUL PLUS YAYINCILIK ADINA İMTİYAZ SAHİBİ
KÜNYE GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Anıl TUNA
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Mete Arslan KONAK
DÜNYANIN YAPAMADIĞINI KÜBA YAPTI
25>26
GÖRSEL YÖNETMENLER
NANOTEKNOLOJİ
UYKU , NARKOLEPSİ VE OREKSİNLER
23>24
tayfungozler@yandex.com
15>22
Tayfun GÖZLER
ENERJİ İÇECEKLERİNE DİKKAT !
11>14
YAYIN KOORDİNATÖRÜ
5>10
metearslankonak@gmail.com
TIP ELEKTRONİĞİ TEKNİKERLİĞİ
Aslıhan DİKMEN
emcey_16@gmail.com
DANIŞMAN
Doç.Dr.Fulya Dilek Gökalp MURANLI fulyadilek@trakya.edu.tr
İLETİŞİM BİLGİLERİ kapsulplus2013@gmail.com kapsulplus2013@outlook.com.tr https://www.facebook.com/KapsulPlus2013 https://twitter.com/kapsulplus http://issuu.com/kapsulplus2013 http://kapsulplus.blogspot.com/
GERGEDAN BÖCEĞİ
45>46
Emine Ceyda SÖZÜER
SİYAH YARASA ÇİÇEĞİ
43>44
HABERLER EDİTÖRÜ
BİYOLOGLARIN ÖZEL SEKTÖRDE ÇALIŞMA ALANLARI
41>42
VİNTON CERF
YÜZME HAVUZLARINI KULLANIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ ?
33>40
ozge_mgmgma@hotmail.com
29>32
Özge BİÇEROĞLU
27>28
dkmn.aslihan@gmail.com
içindekiler
TUNA KONAK
PLÜTONUN KALBİ DÜNYAYI HEYECANLANDIRDI
Editörden Son 30 yılın en sıcak yaz ayları yaşanırken bindiğiniz vapurun ,yüzdüğünüz denizin tadını çıkarın.Geldiğimiz iklim koşullarında cümlenin başından noktasına tek diyebileceğimiz şey ''Böyle sıcak mı olur?'' Her ne giyersek giyelim bizler vücudumuzun isyan etmesine engel olamıyoruz bu da bize ne dışarı çıkma isteği ne de bir yerleri gezme isteği veriyor. İnternet alemi bizlere avuç açmış ; bu sıcakta dışarı çıkarmayı bırak otur evinde aç klimanı benle biraz tur at ' mesajı veriyor.Sen olsan hangisini tercih edersin , gezmekten hiçbir şey anlamayacağın sıcakların teklifimi yoksa internetin çağrısı mı ?Gelmiş olduğumuz durumlar bize başka fırsat vermiyor.Birde bilgi yoğunluğu yaşayan hem öğretici hem keyif verici bir de Kapsul Plus olduğu sürece bence oturun bir göz atın.Güncel konuların baş halkasını oluşturan beyin ve rahatsızlıkları günümüzde önem verdiğimiz kategoride.Her şeyin başını çeken,ilgi odağı olmuş parlayan yıldızlardan bilim konularının araştırmalarını hızlandırdılar, sizlere sunmakta tabi ki bize kalıyor. İnsanın kendini keşfetmesi günden güne garipleşiyor, kimi gün ben bunu yapmam dediğiniz şeylerin tam ortasında kendinizi bulabilir kimi gün ise her zaman yaptığınız işlerden elinizi ayağınızı çektiğinizi görebilirsiniz.Monoton bir günde kendinizle konuşurken dergi okumayı sevdiğinizi farkettiniz.Şaşırmayın! Sıradan bir dergi değildi o,özeldi, güzeldi,farklıydı,sizi geliştirdi, düşündürdü,yükseltti; şimdi her şeyi bir üst seviyeden görebilirsiniz, Kapsul Plus farkıyla, keyifli okumalar…
ENERJİ İÇECEKLERİNE DİKKAT !
5>6
Gündelik hayatımıza hızla yerleşen ve son zamanlarda çeşitli alkoller ile karıştırılarak içilen enerji içecekleri şu sıralar bilim dünyasının tartışma konusu. Bilim insanları yüksek dozda kafein içeren bu içeceklerin aşırı tüketimi veya alkolle birlikte tüketiminin riskli olduğunu öne sürüyor.
Genç içicileri bu kokteylerbir çok hedef Pazar yapmış ve bu içeceklerin popiliterliğine katkıda bulunmuştur.Özellikle kafeinli alkollü içeceklere erken yaşta başlanması genç nüfusun aşırı kafein ve alkol alınımına meğilli olması olduğu düşünülmektedir. Kuzey karolina koleji 2006 web tabanlı anketlerde alkol aldığını söyleyen öğrencilerin %24'ünün enerji içeceği ile karışık alkol aldığı gösterilmiştir.ABD 'deki üniversite öğrencileri üzerinde yapılan başka örnek bir ankette katılanların neredeyse yarısı enerji içeceği ile karışık alkol tükettiğini söylemiştir.Türkiye'deki üniversite öğrencilerinde görülme sıklığı ise %40 olarak rapor edilmiştir.Brezilyada ise %70 olarak rapor edilmiştir.Bu yüksek oranın neyden kaynaklandığı araştırıldığında motivasyon beklentisini bu karışımın arttırdığı düşüncesi olduğu gözlemlenmiştir.
7>8
Bu içecekler sözde performans arttırıcı içerikler ile birleştirildi.Bu içerikler örneğin: guarana,taurin,ginseng,yeşil çay ekstresi,ve Bkompleks vitaminleri ile yüksek dozda 55-505mg arası kafeindir. Kafein alkol bağımlılığının gelişmesini teşvik edebilir.Kafeinin alkol içme ve aşırı içmeyi artırdığı gözlemlenmiştir. Aşırı alkol içmeye paralel olarak 1224 yaşında ki çocuk ve gençlerin üçte biri düzenli olarak enerji içeceklerini tüketmektedir. 2003-2008 yıllarında meşrubat tüketicilerinde düşüş , enerji içeceği tüketicilerinde ise iki kat artma gözlemlenmiştir. Bu artış 2015 yılında daha da fazla olmuştur. Bu artışın önemli sebebi ise şudur; Genel olarak enerji içecekleri pazarlama stratejileri genç erkekleri hedef alınarak yapılmıştır.Çünkü genç erkekler alkolü aşırı içme yaygınlığı olan gruptur.Oysa ki ağır kafein alınımının alkole bağlı farmakolojiyi ve toksikolojiyi etkileyip etkilemediği ile ilgili mevcut bilgi eksikliği endişe vericidir. Bütün bu endişelerin içerisinde enerji içeceklerinin geniş kabulü ile alkollü mekanların sayısında ki artış ,üreticileri içeceklerdeki kafein miktarını arttırmaya götürmüştür.
Bir çok raporda enerji içeceği ve alkol karışımı
Yüksek miktarda alkol kullanmak ile oluşan etkinin ,enerji içeceği ve alkol karışımı
kullananların tek başına alkol kullananlara oranla daha
kullanmakla oluşan etkiden hafif olduğu
fazla riskli davranışlara girdiği ,daha olumsuz sonuçlara
düşünülmektedir. Kafeinle birlikte alkol
yol açtığı görülmüştür.Tek başına alkol içmeye oranla
tüketildiği zaman genç tüketicilerde alkole
otomobil olaylarında fiili alkollü sürüş engeline eğilimin
bağlı olumsuz sonuçların riskleri azalmıyor.ABD
sebebinin enerji içecekleri ile alkol karışımın olduğu
ve Kanada da bazı deliller Alkole kafein
söylenmiştir. Bu olumsuz sonuçlar özellikle ergen
ekleyerek aslında bu risklerin arttırıldığını
nüfusunda belirgin.
göstermektedir.
ve Kanada da rapor edildi.Alkol alınımını kafein
alkol alınımının ,tehlikeli miktarda alkol içmeyi
kolaylaştırmaktadır.Bu davranışların uzun vadeli sonuçları
arttırdığını söylemiştir.Bulgular Alkol ve kafeini
endişe vericidir.Çünkü bu kombinasyon tüketimini izleyen
karışık içen öğrencilerin ,alkol içme atakları ve
dönemde hastaneye yatış sayılarında artmalar olmuştur.
haftalık zehirlenme oranlarının iki kat daha fazla olduğunu göstermiştir. Son zamanlarda Yüksek miktarda enerji
FDA kafein ''güvensiz gıda '' açıklamasını yapmıştır.Bu karışımların güvenliği ve nörodavranışsal etkileri ile ilgili kesin bir açıklama engellenmiştir.
içeceği tüketicilerinin ağır alkol içenler olduğu
Alkollü içeceklere kafein eklenmesinin ''alemde
bulunmuştur.Bu tüketicilerin hiç enerji içeceği
içme'' düşüncesi tarafından alevlendiği günümüzde bu
içmeyenlere göre daha fazla riskleri ve
kombinasyonun akut ve kronik etkileri derhal
bağımlılıkları var.
araştırılmalıdır.
TAYFUN GÖZLER Nörobilim Yüksek Lisans Öğrencisi
Kaynaklar: Caffeinated Alcoholic Beverages – An Emerging Trend in Alcohol Abuse http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4238293/
9>10
Çeşitli raporlar enerji içeceği ile birlikte
Alkol ve kafeinin karıştırmanın zararlı etkileri ABD
NANOTEKNOLOJİ N
11>12
anoteknoloji maddeyi atomik ve moleküler seviyede ko n t r o l e t m e b i l i m i d i r. G e n e l o l a r a k 1 0 0 nanometreden (1 nm, metrenin milyarda biridir) daha küçük boyutta malzeme ve aygıt geliştirmekle ilgilidir.Nanoteknoloji birçok alanı kapsayan bir bilim dalıdır. Aygıt fiziği, malzeme bilimi, elektronik, kimya, biyoloji gibi dallardan bilim araştırmacıları, nanoteknoloji çalışmaları yapmaktadır. Nanoteknolojinin etkileri üzerinde çok tartışma olmuştur. Nanoteknolojinin tıp, elektronik ve enerji üretimi gibi alanlarda uygulanma potansiyeli vardır. Bunun yanında, her yeni teknolojide olduğu gibi, nano malzemelerin de sağlık ve çevre üzerindeki etkileri merak edilmektedir.
Nanoteknoloji kelimesini ilk defa kullanan Tokyo Bilim Üniversitesi'nden Norio Taniguchi olmuştur. 1974'de yayımlanan bir makalede Taniguchi'nin tanımı şöyledir: 'Nano-teknoloji'genel olarak malzemelerin atom ya da molekül işlenmesi, ayrılması, birleştirilmesi ve bozulmasıdır.”Nanoteknoloj kelimesinin ortaya çıkmasından önce, fikir olarak dile getirlmiştir. Bunlardan en erkeni Richard Faynman'ın “Aşağıda Daha Çok Yer Var”adlı konuşmasıdır. Feynman bu konuşmasında atomları ve molekülleri control etmeyi becerebileceğimizden ve bunu yapabilmek için de yeni aletlere ihtiyacımız olduğundan bahsetmiştir. Feynman'ınyanında bir başka bir bilim adamı ise Eric Drexler'dır. 1986'da yayınladığı “Üretme Motorları: Nanoteknolojin Yaklaşan Devri” ve “Nanosistemler: Moleküler Mekanizmalar, Üretim ve Hesaplama”kitaplarında istediğimiz maddeyi atom atom dizerek oluşturan nanorobotlarınvarolabileceğini ispat etmeye v bu teknolojinin etkilerini ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Ayrıca “Üretme Motorları: NanoteknolojinYaklaşan Devri”yayınlanan ilk nanoteknoloji kitabıdır. Nanoteknolojinin gelişmesini sağlayan keşifise Tarama Tünelleme Mikroskobu'nun keşfedilmesidir. Bu mikroskop sayesinde iletken bir yüzeydeki atomların yerleri değiştirilebiliyordu. Bu gelişmeyi 1986'da fullerinelerin ve karbonnano tüplerin keşfi izledi. 2000'de ABD'nin nanoteknolojiye yatırım yapması sonucu dünya'nın bir çok ülkesinde nanoteknoloji araştırmaları başlamış oldu.
Kaynaklar [1].http://tr.wikipedia.org/wiki/Nanoteknoloji#cite_note-1 [2].http://www.itab.anadolu.edu.tr/itab/pdf/nylp.pdf
Davut ÖKTEN Kimyager
13>14
Bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre, Nanoteknoloji ile göz kusurlarının giderilmesi, kanser tedavisi, bakteri ve virus enfeksiyonlarının önlenmesi, çeşitli hastalıkların izlenmesi ve teşhisi, hasarlı dokulara hidrojen sağlanması gibi önemli tıbbi konulardan; çok önemli endüstriyel uygulamalara kadar fazlaca uygulama alanı olduğu görülmektedir. Sanırım gelecekte nanoteknoloji terimini çok daha fazla duyacağız…[1]
U
yku oldukça kompleks ve mekanizması net olarak çözülmemiş karmaşık bir süreçtir. Gece/gündüz uyunmasına ve yaşamın 1/3'ü uykuyla geçmesine rağmen hâlâ uykunun moleküler mekanizmasıyla ve uyku/uyanıklık regülasyonuyla ilgili bilinmeyenler vardır. Uyku/uyanıklık dönemi, nörotransmitter ve bazı nöromodülatörler gibi karışık bir ağ sistemi ile kontrol edilmektedir. 1970'li yıllarda beyinde monoamin ve asetilkolin sistemlerinin ilişkisinin uyku düzenlenmesinde rolü olabileceği belirtilmiştir.
15>16
UYKU, NARKOLEPSİ VE OREKSİNLER
Uyku; bilincin geçici kaybolması, organik faaliyetlerin özellikle sinir duyusunun ve istemli kas hareketlerinin azalmasıyla ortayaçıkan normal, geçici, periyodik ve psikofizyolojik bir durumdur.
Öreksin A ve öreksin B, pre-pro öreksin geninden üretilen ve yeni keşfedilen nöropeptidlerden olup, öreksin içeren hücreler lateral hipotalamusta bulunmaktadır. Ok, ve Ok, ise oreksinlerin keşfi ardından tanımlanan iki öreksin reseptörüdür. Yeni tanımlanan öreksin sisteminin fonksiyonel önemi hayvan ve insanlarda hızlı bir şekilde ortaya çıkarılmaktadır. Öreksin düzeyindeki anormalliklerin ise köpek, insan ve farelerde narkolepsiye neden olduğu belirtilmektedir. Oreksinlerin en önemli fonksiyonu normal uyku regülasyonuyla ilgilidir. Oreksinler uyku siklusunda kolinerjik ve monoaminerjik sistem aktivitesini düzenlemektedir. Uyku dışında tanımlanan ve farmakolojik/nörokimyasal sistem üzerine olan fonksiyonlarını ise yiyecek alımı regülasyonuna, enerji homeostazına, nöroendokrin ve otonomik sinir sistem aktivitesine etki ederek yapmaktadır.
17->18
Gündüz aşın uyuma, katapleksi ve uykuda hızlı göz hareketi ile karakterize olan "kronik uyku bozukluğu" olarak tanımlanan narkolepsi hastalığında oreksinlerin rolünün ortaya çıkması, uyku fizyolojisinde yeni pencereler açmıştır. Narkolepsi tanısı almış ve katapleksi hikâyesi olan kişilerin %90'ında öreksin yetersizliği tanımlanmıştır.
Gündüz aşırı uyuma olması ve bunun üç aydır devam etmesi; katapleksi hikâyesi; uyku paralizi; hipnagogik halüsinasyonlar ve bölünmüş uyku varlığı olması. Son zamanlarda narkolepsili hastalardaki öreksin düzeylerinin düşük olması nedeni ile bu hastalarda tanı, öreksin düzeylerine bakılarak da konulmaktadır (5,6)Hastalığın görülmesinde cinsiyet önemli bir etmen olmayıp, erkek ve kadınlarda aynı sıklıkla rastlanmaktadır (13). İlk belirtilerin adölesan dönemde (15-25 yaş) ortaya çıkış oranı %7080'dir (14,15). Narkolepsinin genetik yatkınlığı 1940'lı yıllardan itibaren hastaların ailesel hikâyelerinin olduğuna yöneliktir (13,16). Son yıllardaki çalışmalarda narkolepsili ailesel hikâyesi olan olguların sayısı incelenmiş, bu oranın Japonya'da %4.3; ABD'de %6; Fransa'da %7.6; Kanada'da ise %9.9 olduğu saptanmıştır (16).
19>20
NARKOLEPSİ
OREKSİNLER, OREKSİNİN TANIMI VE VÜCUTTA BULUNDUĞU YERLER 1998'li yılların başında birbirinden bağımsız iki araştırma grubu, dorsal ve lateral hipotalamusun nöronal perikaryasında bulunan iki hipotalamik nöropeptid tanımlamışlardır. 1998'li yılların sonuna doğru ise öreksin A ve öreksin B olarak tanımlanan bu iki nöropeptidin önceden bilinen orphan C proteini-eşleşmeli reseptör (GPCRs) için endojen ligand olarak tanımlandığı ve oreksinlerin dışında pre-pro öreksin ile OX,R (öreksin reseptörü 1) ve OX2R (öreksin reseptörü 2) olduğu saptanmıştır. Oreksinler orphan G proteini-eşleşmeli reseptörleriyle yakın ilişkili olan OX,R ve OX2R'yi aktive ederler (32-34). Oreksinlerin ratlarda yiyecek alımını uyardığı, öreksin mRNA'nm açlıkla düzenlendiği ve aç bırakılan hayvanlarda pre-pro öreksin mRNA düzeyinin yükselmesiyle orantılı olarak yiyecek tüketiminin arttığı gözlenmiştir. Tüm bunlar çerçevesinde bu peptidlere Yunanca'da "iştah" anlamına gelen "orexis" kelimesinden dolayı öreksin ismi verilmiştir. Terminolojide, sekretinle hipotalamik yerleşiminin benzer olduğu düşünüldü ğü için hipokretin (hypocretin) olarak da kullanılabilmektedir (32,35). Öreksin A ve öreksin B tekli öncü polipeptid olan pre-pro oreksinden üremektedir. İnsanlarda pre-pro öreksin geni 17q21 kromozomu üzerine yerleşiktir. Öreksin A 33 aminoasitlik, öreksin B 28 aminoasitlik bir peptiddir. Öreksin B'nin aminoasit yazılışı öreksin Anın %46'sına benzemektedir (36).
14. Hamet P, Tremblay). Genetics of the sleep-wake cycle and its disorders, MetabClin Exp 2006;55(Suppl2):7-12.
15. Wise MS. Childhood narcolepsy. Neurology 1998;50 (Suppl 11:37-42.
16. Dauvilliers Y, Billiard M, Montplaisir ]. Clinical aspects and pathophysiology of narcolepsy Clin Neurophysiol 2003,114(11):2000-17.
Öreksin reseptörleri insanlarda suprakiasmatik çekirdeklerde, hipofiz bezinde, periferal dokularda (kalp, karaciğer, böbrek, akciğer) testis ve bağırsakta çok az olmakla birlikte bulunmaktadır (37,38). Rat beyninde pre-pro öreksin; mRNA perifornikal, lateral ve dorsal hipotalamustaki nöronların etkisi altındadır (17,39). Nakabayashi ve ark.nın yaptığı çalışmada pre-pro öreksin için mRNA ekspirasyonunun; böbrek, adrenal bez, pankreas, plasenta, mide, ileum, kolon ve kolorektal epitel hücrelerinde oldu ğu tanımlanmıştır. Bu sonuç, öreksin A yapımının insan periferal dokularında da olduğunu göstermektedir (40). Oreksinin pankreasın endokrin hücrelerinde de olduğu saptanmış, fakat buradaki fonksiyonel önemi net olarak tanımlanamamıştır (41). Öreksin A öreksin B'ye göre doku ve kanda daha fazla miktarda bulunmaktadır (35).
KAYNAKLAR 18. Dauvilliers Y, Maret S, Tafti M. Genetics of normal and pathological sleep in humans. Sleep Med Rev 2005;9121:91-100. Dirim Tıp Gazetesi 2009: yd: 84 sayı: 3 (75-83) 30. Billiard M. The Pharmacological treatment of narcolepsy. Eur Neuropsychopharmacol 1998,8 (Suppl 2):90-1. 1. Hungs M, Mignot E. Hypocretin/orexin, sleep and narcolepsy. Bioessays 2001;23(5):397-408. 31. Fry )M. Current issues in the diagnosis and management of narcolepsy Neurology 1998:50 (Suppl 1):1. 2. Taheri S, Zeitzer )M, Mignot E. The role of hypocretins (orexins) in sleep regulation and narcolepsy. Annu Rev Neurosci 2002;25:283-313. 32. Nishino S. The hypocretin/orexin system in health and disease. Biol Psychiatry 2003;54(2):87-95. 3. Cennaro LG, Ferrara M. Sleep spindless: An overview. Sleep Med Rev 2003;7(5): 423-40. 33. Smart D, jerman C). The physiology and pharmacology of the orexins. Pharmacol Ther 2002:94(1-21:51-61. 4. Özgen F. Uyku ve uyku bozuklukları. Psikiyatri Dünyası 2001,5:4148. 34. Chung S, Civelli O. Orphan neuropeptides: novel neuropeptides modulating sleep or feeding. Neuropeptides 2006:40:233-43. 5. American Academy of Sleep Medicine. International classification of sleep disorders, revised: Diagnostic and Coding Manual. Chicago, Illinois: American Academy of Sleep Medicine, 2001. 35. Spinazzi R, Andreis PG, Rossi GP, Nussdorfer GG. Orexins in the regulation of the hypothalamic-pituitary-adrenal axis. Pharmacol Rev 2006:58(11:46-57. 6. Mignot E. Genetic and familial aspects of narcolepsy. Neurology 1998;50(Suppl 11:16-22. 36. Sakurai T. Orexins and orexin receptors: implication in feeding behaviour. Regul Pept 1999:85(11:25-30. 7. Allen RR Hypocretin (orexin) deficiency in human narcolepsy. Sleep Med 2000;1:147-8. 37. Rodgers R|, Ishii Y, Haltford JCC, Blundell jE. Orexins and appetite regulation. Neuropeptides 2002:36 (51:303-25. 8. Baumann CR, Bassetti CL. Hypocretins (orexins) and sleep-wake disorders. Lancet Neurol 2005:4(101:673-82. 38. Mitsuma T, Hirooka Y, Kayama M, Mori Y, Yokoi Y, Rhue N, et al. Radioimmunoassay for orexin A. Life Sci 2000:66(101:897-904. 9. Kanbayashi T, Yano T, Ishiguro H, Kawanishi K, Chiba S, Aizawa R. et al. Hypocretin-1 (orexin-A) levels in human lumbar CSF in different age groups: infants to elderly persons. Sleep 2002:25(31:337-9. 39. Bellinger LL, Bernardis LL. The dorsomedial hypothalamic nucleus and its role in ingestive behavior and body weight regulation: lessons learned from lesioning studies. 10. Bassetti C, Gugger M, Bischof M, Mathis ), Sturzenegger C, Werth E, et al. The narcoleptic Borderland: a multimodal diagnostic approach including cerebrospinal fluid levels of hypocretin-1 (orexin A). Sleep Med 2003;4(1):7-12.
11. Longstreth WT, Koepsell TD, Ton TC, Hendrickson AF, Van Belle G. The epidemiology of narcolepsy. Sleep 2007,30(1 ):13-26.
Physiol Behav 2002:76(31:431-42.
40. Nakabayashi M, Suzuki T, Takahashi K, Totsune K, Muramatsu Y, Kaneko C, et al. Orexin-A expression in human peripheral tissues. Mol Cell Endocrinol 2003:205(121:43- 50.
12. Ohayon MM, Priest RG, Zulley |, Smirne S, Paiva T. Prevalance of narcolepsy symptomatology and diagnosis in the European general population. Neurology 2002:58(12): 1826-33. 41. Ouedraogo R, Naslund E, Kirchgessner AL. Glucose regulates the release of orexin-A from the endocrine pancreas. Diabetes 2003:52(11:111-7. 13. Thorpy M. Current concepts in the etiology, diagnosis and treatment of narcolepsy Sleep Med 2001 ;2(1 ):5-17. 42. Petersen A, Gil), Maat-Schieman MLC, Bjorkqvist M, Tanila H, Araüjo IM, et al. Orexin loss in Huntington's disease. Hum Mol Gene 2005:14(11:39-47.
Öreksin nöronları beynin değişik bölgelerinde yer almaktadır. Daha çok lateral hipotalamus, perifornikal hipotalamus, arcuate çekirdek ve paraventriküler hipotalamik çekirdekte olup, onun dışında; serebral kortekste, talamusun medial yapılarında, limbik sistem ve beyin sapında da görülmektedir (8). Beyinde öreksin nöronlarının bulunduğu bölgelerin hasar görmesi veya nörodejeneratif hastalıklar (Huntington's hastalığı, GuillainBarre sendromu, Parkinson hastalığı gibi) bu nöronların kaybına neden olabilmektedir (8,42).
21>22
17. Mieda M, Yanagisawa M. Sleep, feeding, and neuropeptides: roles of orexins and orexin receptors. Curr Opin Neurobiol 2002;12(3):339-45.
DÜNYANIN YAPAMADIĞINI KÜBA YAPTI WHO (dünyasağlıkörgütü), Kübanın HİV'in anneden çocuğa geçişini engeleyen, ve yapılan incelemelerde gerekli tüm kriterle uyarak HİV virüsünün naklini engeleyen ilk ülke olduğunu açıkladı.
Bilimadamlarına göre HİV virüsü için gerekli önlemler alınırsa, HİV'in yok olma oranıda yüksek olacaktır. 2009 yıllından 2013 yılına kadar HİV virüsü ile doğan çocukların sayısı 240,000. Küba tarafından yapılan bu çalışma belkide dünyayı bu virüsten kuratarcaktır.
EGZONA QİPA Biyoloji Bölümü Öğrencisi Kaynaklar http://qz.com/442554/cuba-is-the-first-country-to-officially-eliminate-mother-to-child-hiv-transmission/ http://www.theguardian.com/society/2015/jun/30/cuba-first-eliminate-mother-baby-hiv-transmission?CMP=share_btn_fb
23->24 27->28
WHO'nun genel müdürü Margaret Chen'e gore bu çalışma en büyük başarılarından biri olduğunu ve HİV'siz bir jenerasyon için önemli bir adım olduğunu belirti. WHO'ya gore dünyada HİV virüsü taşıyan1.4 milyon kadının her yıl hamile kaldığını ve HİV virüsü taşıyan bu kadınlar tedavi edilmese ya da koruma altına alınmasa HİV'in hamilelik süresincce, doğum esnasında veya emzirme sırasına bebeğe bulaşma riskinin %15-45 olduğunu vurguladı. Fakat gerekli önlemler alınırsa yani anne ve çocuk gerekli antiretroviraler(Antiretroviral ilaçlar, HIV'in vücutta çoğalmasını ve etkinleşmesin iengelleyerek tedavi sağlarlar) iletedavi edilirse, risk %15-45'ten %1' kada razalabilir.
TIP ELEKTRONİĞİ TEKNİKERLİĞİ Tıp alanındaki teşhis ve tedavi uygulamaları için kullanılan elektronik alet ve cihazların kullanım, bakım ve onarımını sağlayan, ayrıca bu cihazların doğru olarak kurulması ve kullanılması için sağlık personelini bilgilendiren kişidir.
GÖREVLER -Kalp, beyin gibi organların çalışma şekillerini kaydeden EEG ve EKG cihazlarının tüm elektronik devreleriyle ilgili çalışmalar yapar, - Kan akışı ve kan miktarı ölçümü yapan cihazların elektronik devreleri üzerinde çalışmalar yapar, meydana gelecek arızaları giderir, - Cihazların periyodik (günlük, haftalık, aylık ve yıllık) bakımlarını yapar, - Cihazları test eder, kalibrasyon ayarlarını yaparak kullanıma hazır hale getirir, - Cihazların yedek parça veya eleman ihtiyacını belirler.
MESLEĞİN GEREKTİRDİĞİ GENEL ÖZELLİKLER - Fen bilimlerine ilgili ve bu alanda başarılı, - Alet ve makinelere ilgili ve mekanik ilişkileri algılayabilen, - El becerisi olan, - Şekil ilişkilerini algılayabilen, - Dikkatli ve sakin kimseler olmaları gerekir.
ÇALIŞMA ORTAMI VE KOŞULLARI Tıp Elektroniği Teknisyenleri sağlık kuruluşlarının teknik bakım bölümlerinde, tıbbi cihaz yapan fabrikalarda, tıp cihazları tamir ve bakım atölyelerinde veya servislerinde görev yaparlar. Görev ortamı aydınlık ve temizdir. Gürültü oranı fazla değildir.
ÇALIŞMA ALANLARI VE İŞ BULMA OLANAKLARI
bölge tamirhane ve depo müdürlüklerinde iş bulma olanağı vardır. Kadınların oranı toplam çalışanlar içerisinde %30 civarındadır. Ülkemizde tıp alanında, elektronik cihaz ve sistemlerin kullanımı süratle yaygınlaştığından, bu alandan mezun olanlar, aranan elemanlardır. Bu alandan mezun olarak teknisyen unvanını alan kişiler, yukarıda sayılanların dışında, kendi servislerini kurmak ve bu cihazların pazarlamasını yapma olanağına da sahiptirler. Meslekte işsiz kalınması halinde, temel elektronik bilgisi alınmış olduğundan, elektronik ile ilgili diğer bütün dallarda çalışma olanağı vardır.
Kaynaklar http://e-ogrenme.iskur.gov.tr/oyscontent/Courses/Course162/pdf/t/52.pdf
25>26
İş bulma olanakları oldukça geniştir. Hastanelerde, laboratuvarlarda, tıp cihazı satan ve imalatını yapan şirketlerde, Sağlık Bakanlığı'nın illerde bulunan
23 Haziran 1943'te Newhaven'da doğan VintonCerf, California'daki Stanford Üniversitesi'nde Matematik Mühendisliğinde okuyan bir öğrenciydi. 1966 yılında üniversiteyi henüz bitiren Cerf, doğuştan işitme engelli olan Sigrid ile tanıştı ve ona büyük bir tutkuyla bağlanarak evlendi. Eşini çok seven Cerf, onun dış dünya ile iletişim sağlayamamasına çok üzülüyor ve buna bir çözüm bulmak istiyordu. Aklına gelen bir fikir ile araştırmalara başlayan Cerf,bilgisayarlar arasındaki veri transferi olayını belirli temellere oturtmaya çalışıyordu. O dönemlere denk gelen süreçte Amerikan ordusu tarafından 1969'da Arpanet isimli internet benzeri geniş bir yerel ağ kurulmuştu. Bu sistem tamamen güvenlik amaçlı bir iletişim ağı olduğundan kendi sınırları içerisinde hapsolmuş bir yapıya sahipti. Cerf araştırmalarında bu sistemi ilham kaynağı olarak kullandı ve eşinin diğer insanlarla iletişim kurabilmesini sağlayabilmek için sistemi yaymaya başladı. Diğer bilim adamları tarafından da ilgi gören çalışma 1970 yılında resmen kullanılmaya başlandı. 1973-1978 yılları arasında TCP/IP protokolünün geliştirilme sürecinde yer aldı. Bu protokolün resmen kullanılması ile dünyanın heryerinden internete bağlanmak mümkün oldu. Bu noktada Cerf işin fikir adamıydı yani kıvılcımı çakan kişiydi. Daha sonra mail, web, html vs. gibi birçok yenilik ve teknoloji diğer bilim adamları tarafından bulunup geliştirildi. Sadece eşinin uzaktaki kişilerle iletişim kurabilmesini sağlamak amacıyla internetin tohumlarını eken Cerf, şu an milyonlarca kullanıcısı olan dev bir ağın mucidi olarak anılmaktadır. Dr. Cerf aldığı sayısız ödülle beraber 1992 yılında bu zamana kadar internet üzerine yaptığı çalışmaların karşılığı olarak, “İnternet
Kaynaklar https://en.wikipedia.org/wiki/Vint_Cerf http://www.internetsociety.org/who-we-are/people/vint-cerf
27>28
Dünyasının Başkanı” ödülünü aldı.
YÜZME HAVUZLARINI KULLANIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ ?
çinde bulunduğumuz mevsim itibari ile yüzme
İ
havuzlarının kullanım yoğunluğu artmaktadır.
Kapalı ve açık yüzme havuzlarının işletilmesi
sırasında uyulması gereken kriterlere uyulmaması ve yüzme havuzlarındaki hijyen yetersizliğine bağlı olarak
U
ygunsuz yüzme havuzlarının kullanılmasıyla bulaşıcı hastalıklar, alerjik rahatsızlıklar, travmalar, kas iskelet zorlanmaları ya da boğulma gibi
önemli sağlık sorunların ile karşılaşmaktayız. Havuz sularından bulaşan en yaygın hastalıklar ishalli hastalıklardır. Bunların dışında; dış
kulak ve orta kulak yolu iltihabı, sinüzit, göz, deri, mide-barsak ve solunum yolu enfeksiyonları görülebilmektedir. İshali olan bir kişi
kolaylıkla suya dışkı bulaştırabilir ve dışkı bulaşmış suyun yutulması ile havuzu kullanan diğer kişilerin de hasta olmasına neden olabilir. Bunun yanı sıra temiz olmayan havuz suyu deri, kulak, göz ve solunum yolu enfeksiyonlarının ortaya çıkmasına da yol açabilmektedir.
29->30
halkımızın sağlığı olumsuz yönde etkilenmektedir.
Yüzme Havuzlarından Bulaşan Hastalıklardan Nasıl Korunuz ? Yüzenlere ; - Yüzme havuzlarında sertifikalı bir cankurtaran bulunmalıdır. Havuzu kullanmaya başlamadan önce cankurtaranın olduğundan emin olunuz.
- Göz enfeksiyonlarından korunmak için yüzme gözlüğü, kulak enfeksiyonlarından korunmak için tıkaç kullanınız. - Yüzme havuzlarında yirmi kişiye en az bir duş ve tuvalet bulunmalıdır.
- Yüzme havuzlarının yapılan en son analiz sonuçları (sıcaklık, pH, serbest klor değerleri ile suyun mikrobiyolojik özellikleri ) kullanıcıların görebileceği bir panoya asılmalı veya elektronik olarak ilan edilmelidir. Bu hususlarda havuzu kullanmadan önce kontrollerinizi kesin olarak yapınız. Havuz işletmecisinden bilgi isteyiniz. Analiz sonuçları asılı olmayan ya da asılı analiz sonuçları havuzu kullandığınız aya ait olmayan havuzları, ‘Yüzme, serinleme, eğlenme veya spor amaçlı’ kesinlikle kullanmayınız.
- Sağlığınızı korumak için kullandığınız havuz suyunun dezenfekte edildiğinden emin olunuz. - Çocuklarınızın sadece çocuk havuzlarını kullanmasını sağlayınız.
- Havuz etrafında yer alan ve muhtemel tehlikelere karşı sizler için hazırlanan uyarı levhalarına riayet ediniz.
Ebeveynlere ;
- Havuza girmeden önce sabun ile duş alın ve havuz girişlerindeki ayak yıkama havuzlarını mutlaka kullanınız.
- Çocuk yüzme havuzlarının havuz derinliği 50 santimetreden fazla olmamalı ve yetişkinlerin kullandığı havuzlardan ayrı olmalıdır. Çocuklarınıza havuzu kullandırmadan önce bu hususları kontrol ediniz.
- Yüzeceğimiz havuzun suyu bulanık olmamalıdır; bu tür havuzlara kesinlikle girmeyiniz.
- Çocuğunuzu sık sık tuvalete götürün veya bezini sıkça değiştirin.
- Yüzme havuzunda hayvanların insanlarla birlikte bulunmalarına hiçbir şekilde izin verilmez, böyle bir durumda havuzu kullanmayınız ve işletmeciyi uyarınız.
-Mikropların etrafa bulaşmasını önlemek için çocuğunuzun bezini havuz kenarında değil tuvalette veya bez değiştirme alanlarında değiştirin.
- Son 2 hafta içerisinde ishalli bir hastalık geçirdiyseniz veya ishalli bir hastalık geçiriyorsanız havuza girmeyiniz ve yüzmeyiniz. Bu durumda suya mikrop bulaştırabilir ve diğer insanların hastalanmasına sebep olabilirsiniz.
- Havuza girmesinden önce çocuğunuzu su ve sabunla iyice yıkayın.
- Havuz suyunu yutmaktan kaçının.
Kaynaklar http://www.duzcehalksagligi.gov.tr/index.php/duyurular-menu-top/271-yuezme-havuzlarini-kullanirken-halkimizin-dikkat-etmesi-gereken-hususlar http://cevresagligi.thsk.saglik.gov.tr/bilgi-dokumanlar/halk-sagligina-yonelik/72-spot-bilgiler/1026-havuz-sular%C4%B1.html
31->32
- Dışarıda kullanılan ayakkabılar ile havuz bölgesine girmeyin, yüzme havuzunu mayo ve bone giyerek kullanınız.
1) 20.03.2015 tarih ve 29301 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan) “ATIKLARIN KARAYOLUNDA TAŞINMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ” e göre atık taşıma faaliyetinde bulunan firmaların en az bir çevre görevlisi istihdam etmesi/çevre danışmanlık firmasından hizmet alması zorunludur. Bu çevre görevlisinin Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmelik doğrultusunda Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı belgesine sahip olması gerekir. Çevre görevlisi olan Biyologlar atık taşıma faaliyetinde bulunan firmalarda çalışabilirler. 2) 22.05.2014 tarih ve 29007 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından) “SAĞLIK MESLEK MENSUPLARI İLE SAĞLIK HİZMETLERİNDE ÇALIŞAN DİĞER MESLEK MENSUPLARININ İŞ VE GÖREV TANIMLARINA DAİR YÖNETMELİK” e göre sağlık meslek mensupları ile sağlık hizmetlerinde çalışan diğer meslek mensuplarının iş ve görev tanımları yapılmıştır. Bu yönetmeliğe göre Biyologların iş ve görev tanımları şu şekilde yapılmıştır: a) Sağlık kurum ve kuruluşlarında hematoloji, endokrinoloji, immünoloji, mikrobiyoloji, biyokimya, bakteriyoloji, parazitoloji, genetik, moleküler biyoloji, anatomi, patoloji, histoloji, sitoloji, embriyoloji, morfoloji, toksikoloji, metabolizma, biyoistatistik, tıbbi biyoloji, kan ve kan ürünleri, biyolojik ürünler, infertilite laboratuarları gibi alanlarda görev alır. b) Canlı organizmalar hakkında bilgiyi artırmak, yeni bilgiler ortaya koymak, yeni ürünler, işlemler ve teknikler geliştirmek amacıyla yapılan bilimsel araştırmalar ve araştırma-geliştirme çalışmalarında görev alır. c) Biyoteknolojik araştırma-geliştirme çalışmalarında görev alır. ç) Bilimsel araştırmalarda; problemin tanımlanması, amacın belirlenmesi, hipotezin geliştirilmesi, deney ve testlerin tasarlanması ve yürütülmesi ile elde edilen verilerin analiz edilerek sonuçlarının yorumlanması, bu doğrultuda tıbbi alanda uygulanmasına yönelik öneriler geliştirilmesi ve raporlanmasında görev alır.
5) 04.04.2014 tarih ve 28962 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan) “İNSAN DOKU VE HÜCRE ÜRÜNLERİNİN RUHSATLANDIRILMASI VE BU ÜRÜNLERİN ÜRETİM, İTHALAT, İ H R A C A T, D E P O L A M A V E DAĞITIM FAALİYETLERİNİ YÜRÜTEN MERKEZLER H A K K I N DA T E B L İ Ğ ” e g ö r e merkez sorumlusu, kalite yönetim birimi sorumlusu, kalite kontrol birimi sorumlusu ve doku-işleme birimi sorumlusu olarak çalışabilirsiniz. 6) 12.03.2014 tarih ve 28939 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Sağlık Bakanlığı-Türkiye Halk Sağlığı Kurumu'ndan) "BİYOSİDAL ÜRÜNLER YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK" gereğince biyosidal ürün veya aktif maddeler üreten işletmelerde mesul müdür olarak çalışabilirsiniz.
7) 25.12.2013 tarih ve 28862 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Çevre ve Şehircilik Bakanlığın'dan) “ÇEVRE Ö L Ç Ü M V E A N A L İ Z LABORATUVARLARI YETERLİK YÖNETMELİĞİ” ne göre çevre mevzuatı kapsamında ölçüm ve analizleri yapacak, özel veya kamuya ait kurum ve kuruluş 3) 22.05.2014 tarih ve 29007 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Ulaştırma, Denizcilik ve laboratuvarlarında; a) Laboratuvar Haberleşme Bakanlığı'ndan) “TEHLİKELİ MADDE GÜVENLİK DANIŞMANLIĞI HAKKINDA sorumlusu, b) Kalite yöneticisi/kalite TEBLİĞ” e göre tehlikeli maddeleri; taşıyan, gönderen, paketleyen, yükleyen, dolduran ve yöneticisi ve c) Laboratuvarda ölçüm ve analiz yapacak personel olarak boşaltan işletmelerde “tehlikeli madde güvenlik danışmanı” olarak çalışabilirsiniz. çalışabilirsiniz.
8) 21.11.2013 tarih ve 28828 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan) “ÇEVRE GÖREVLİSİ, ÇEVRE YÖNETİM BİRİMİ VE ÇEVRE DANIŞMANLIK FİRMALARI HAKKINDA YÖNETMELİK” doğrultusunda a) Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Y ö n e t m e l i ğ i n E k- 1 v e E k- 2 listesinde yer alan işletmelerde, b) Belediyeler, il özel idareleri ve mahalli idare birlikleri veya bunların iştiraklerinin çevreye kirletici etkisi olan tesis ve faaliyetlerinde, c) Organize sanayi bölgesi, ihtisas organize sanayi bölgesi, endüstri bölgesi ve serbest bölge yönetimleri bünyesinde, d) Sağlık kuruluşları ve hastanelerden, yatak kapasitesi 20 ve üzerinde olanlarda ve e) Çevre danışmanlık firmalarında çevre görevlisi olarak çalışabilirsiniz. 9) 31.10.2013 tarih ve 28807 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'ndan) “ H A V U Z S U Y U N D A KULLANILAN YARDIMCI KİMYASAL MADDELERİN ÜRETİMİ, İTHALATI, PİYASA GÖZETİMİ VE DENETİMİ İLE BİLDİRİM ESASLARINA DAİR TEBLİĞ” ine göre üretim yerinde biyologlar mesul müdür olarak çalışabilmektedir. 10) 31.10.2013 tarih ve 28807 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'ndan) “KUVVETLİ ASİT VEYA BAZ İ Ç E R E N T E M İ Z L İ K ÜRÜNLERİNİN ÜRETİMİ, İTHALATI, PİYASA GÖZETİMİ VE DENETİMİ İLE BİLDİRİM ESASLARINA DAİR TEBLİĞ” ine göre üretim yerinde kimya veya sağlık alanında en az lisans eğitimi almış olanlar mesul müdür olarak çalışabilmektedir.
33->34
BİYOLOGLARIN ÖZEL SEKTÖRDE ÇALIŞMA ALANLARI
4) 15.05.2014 tarih ve 29001 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan) “TIBBİ CİHAZ SATIŞ, REKLAM VE TANITIM YÖNETMELİĞİ” ne göre piyasaya arz edilen tıbbi cihazların satış, reklam ve tanıtım faaliyetlerinde sorumlu müdür, satış - tanıtım elemanı ve klinik destek elemanı olarak çalışabilirsiniz.
16) 05.07.2013 tarih ve 28698 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Sağlık Bakanlığı , İçişleri Bakanlığı, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan) "HİJYEN EĞİTİMİ YÖNETMELİĞİ" ne göre Hayat Boyu Öğrenme Müdürlüğü'ne bağlı eğitim kurumlarında hijyen eğitimi verebilirsiniz.
11) 31.10.2013 tarih ve 28807 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'ndan) “TAMPON, HİJYENİK PED, GÖĞÜS PEDİ, ÇOCUK BEZİ VE BENZERİ ÜRÜNLERİN ÜRETİMİ, İTHALATI, PİYASA GÖZETİMİ VE DENETİMİ İLE BİLDİRİM ESASLARINA DAİR TEBLİĞ” ine göre üretim yerinde eczacı, kimya mühendisi, kimyager veya biyolog mesul müdür olarak çalışabilmektedir. 12) 01.10.2013 tarih ve 28807 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'ndan) “HAVA AROMATİZE EDİCİ ÜRÜNLERİN ÜRETİMİ, İTHALATI, PİYASA GÖZET İMİ VE DENETİMİ İLE BİLDİRİM ESASLARINA DAİR TEBLİĞ” ine göre üretim yerinde kimya veya sağlık alanında en az lisans eğitimi almış olanlar mesul müdür olarak çalışabilmektedir. 13) 20.08.2013 tarih ve 28741 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan) “İŞ HİJYENİ ÖLÇÜM, TEST VE ANALİZİ YAPAN LABORATUVARLAR HAKKINDA YÖNETMELİK” gereğince iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı kapsamında çalışma ortamındaki kişisel maruziyetlere veya çalışma ortamına yönelik fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkenlerle ilgili iş hijyeni ölçüm, test ve analizleri yapacak özel veya kamuya ait kurum ve kuruluş laboratuarlarında “laboratuvar yöneticisi ve kalite yöneticisi” olarak biyologlarda görev yapabilmektedir. 14) 02.08.2013 tarih ve 28726 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Sağlık Bakanlığı-Türkiye Halk Sağlığı Kurumu'ndan) “AKTİF MADDE İÇERMEYEN BİYOSİDAL ÜRÜNLER TEBLİĞİ” kapsamında üretim yerlerinde mesul müdür olarak olarak çalışabilirsiniz.
17) 29.05.2013 tarih ve 28661 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Milli Eğitim Bakanlığı'ndan) “MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL MOTORLU TAŞIT SÜRÜCÜLERİ KURSU YÖNETMELİĞİ” ne göre özel motorlu taşıt sürücüleri kurslarında ilk yardım dersini verebilmek için; en az yüksekokul mezunu olmak ve İlk Yardım Yönetmeliği kapsamında alınmış “İlk Yardım Eğitmeni Sertifikası” sahibi olmak şartı getirilmiştir. Yeni yönetmeliğe göre İlk Yardım Eğitmeni Sertifikası almış Biyologlarda özel motorlu taşıt sürücüleri kurslarında ilk yardım dersi verebileceklerdir. 18) 27.04.2013 tarih ve 28630 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan (Sağlık Bakanlığı-Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'ndan) “BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNLERİN İ M A L AT H A N E L E R İ H A K K I N DA Y Ö N E T M E L İ K” kapsamında biyoteknolojik ürün imalat yerlerinde, ürün sorumlusu olarak çalışabilirsiniz.
19) 30.12.2012 tarih ve 28513 sayılı (2.mükerrer) Resmi Gazete' de yayımlanan (Ekonomi Bakanlığı'ndan) “İHRACATTA TİCARİ KALİTE DENETİMLERİNİN RİSK ESASLI YAPILMASI AMACIYLA FİRMALARIN SINIFLANDIRILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ” e göre laboratuvarda biyolog olarak çalışabilirsiniz. Ayrıca sorumlu denetçi olarak da görev yapabilirsiniz. 20) 20.03.2012 tarih ve 28239 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ( Milli Eğitim Bakanlığı'ndan) “MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ” ne göre okullarda, çeşitli kurslarda, dershanelerde, özel öğrenci etüt eğitim merkezlerinde, hizmet içi eğitim merkezlerinde ve uzaktan eğitim merkezlerinde öğretmen, uzman öğretici veya usta öğretici olarak çalışabilirsiniz. 21) 29.12.2011 tarih ve 281571 sayılı (3.mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan) "GIDA KONTROL L A B O R AT U V A R L A R I N I N K U R U L U Ş , GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARININ BELİRLENMESİNE DAİR YÖNETMELİK" gereği gıda kontrol laboratuvarlarında Biyologlar çalışabilmektedir. 22) 13.12.2011 tarih ve 28141 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan) "DENEYSEL VE DİĞER BİLİMSEL AMAÇLAR İÇİN KULLANILAN HAYVANLARIN REFAH VE KORUNMASINA DAİR YÖNETMELİK" gereği Biyolog olarak çalışabilirsiniz ( a. Bir şekilde genetik yapıları değiştirilmiş gen aktarımlı, nakavt gibi hayvanların bulunduğu araştırmaya yetkili, üretici ve kullanıcı kuruluşlarda,b. Genetik yapıları değiştirilmiş balıklar söz konusu olduğunda,c. Mikrobiyolojik özelliklerinden dolayı özel bakım gerektiren germfree, patojen ari, spesifik patojen free ve benzeri hayvanların bulunduğu üretici ve kullanıcı kuruluşlarda).
35->36
15) 02.08.2013 tarih ve 28726 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan “BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN” gereğince 20.06.2012 tarih ve 6331 sayılı “İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU” nda değişiklik yapılmıştır. Bu değişikliğe göre Biyologlar kamu ve özel sektöre ait işyerlerinde İş Güvenliği Uzmanı olarak çalışabilmektedir.
24) 24.08.2011 tarih ve 28035 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan) “AMBALAJ ATIKLARININ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ” ne göre toplama-ayırma tesislerinin sağlaması gereken kriterler arasında tam zamanlı olarak en az bir çevre görevlisi istihdam etmesi zorunluluğu getirilmiştir. Çevre görevlisi belgesini alan Biyologlarda toplama-ayırma tesislerde çalışabilmektedir.
31) 13.06.2010 tarih ve 27610 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan 5996 nolu Kanun “VETERİNER HİZMETLERİ, BİTKİ SAĞLIĞI, GIDA VE YEM KANUNU” kapsamında gıda ve yem işletmelerinde çalışabilirsiniz (a. Maya, fermente ve salamura ürünler üreten iş yerleri b. Hayvan beslemede kullanılan biyoproteinler gibi belirli bazı ürünleri üreten işletmeler). 32) 10.03.2010 tarih ve 27517 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Sağlık Bakanlığı'ndan) “TERAPÖTİK AFEREZ MERKEZLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK” kapsamında terapötik aferez merkezlerinde teknik sorumlu veya diğer sağlık personeli olarak çalışabilirsiniz. 33) 18.12.2009 tarih ve 27436 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan (Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan) “YETERLİK BELGESİ TEBLİĞİ” ne göre Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu ve Proje Tanıtım Dosyası hazırlayan şirketlerde çalışabilirsiniz. 34) 15.05.2009 tarih ve 27229 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan (Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan) “TOHUMCULUK SEKTÖRÜNDE YETKİLENDİRME VE DENETLEME YÖNETMELİĞİ” doğrultusunda Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü'nden doku kültürü ile tohumluk üretici belgesi alarak doku kültürü ile tohumluk üreticisi iş yeri açabilirsiniz.
25) 17.06.2011 tarih ve 27967 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan (Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan) “TOPRAK KİRLİLİĞİNİN KONTROLÜ VE NOKTASAL KAYNAKLI KİRLENMİŞ SAHALARA DAİR YÖNETMELİK YETERLİLİK BELGESİ TEBLİĞİ” ne göre yeterlilik belgesi alınması için, gerekli meslek grupları arasında Biyologlarda yer almaktadır.
35) 08.10.2005 tarih ve 25960 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan) “YETKİLİ SINIFLANDIRICILARIN LİSANS ALMA, FAALİYET VE DENETİMİ HAKKINDA YÖNETMELİĞİ” ne göre yetkili sınıflandırıcı personel olarak çalışabilirsiniz.
26) 21.05.2011 tarih ve 27940 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan (Sağlık Bakanlığı'ndan) “BİYOSİDAL ÜRÜNLERİN KULLANIM USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİĞİ” ne göre mesul müdür olarak çalışabilirsiniz.
36) 23.05.2005 tarih ve 25823 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan (Sağlık Bakanlığı'ndan) “KOZMETİK YÖNETMELİĞİ” doğrultusunda kozmetik ürünler üreten imalathane ve fabrikalarda Sorumlu Teknik Eleman olarak çalışabilirsiniz.
27) 26.04.2011 tarih ve 27916 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan) “ATIK ARA DEPOLAMA TESİSLERİ TEBLİĞİ” ne göre tehlikeli atıkların dışındaki ara depolama tesislerinde çevre görevlisi olarak Biyologlarda çalışabilmektedir.
37) 21.04.2005 tarih ve 25793 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan (Sağlık Bakanlığı'ndan) “PELOİDLERİN ÜRETİMİ VE SATIŞI HAKKINDA TEBLİĞ” e göre peloid üretim tesislerinde biyologlar mesul müdür olarak çalışabilirsiniz. İmalatçı-ihracatçılar kimyasal ve fiziksel analiz gerektiren ürünler için firmaların, laboratuvar elemanı olarak ürünün özelliğine göre Biyolog olarak da çalışabilirsiniz. Ayrıca bu laboratuvar elemanı şartları uygun olması halinde sorumlu denetçi olarak da görev yapabilmektedir.
28) 06.03.2011 tarih ve 27886 sayılı Resmi Gazete 'de yayımlanan (Sağlık Bakanlığı'ndan) “YÜZME HAVUZLARININ TABİ OLACAĞI SAĞLIK ESASLARI VE ŞARTLARI HAKKINDA YÖNETMELİK” gereği yüzme havuz sularının analizleri Bakanlıkça yetkilendirilmiş özel laboratuvarlarda da yapılabilm 29) 12.11.2010 tarih ve 27757 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanarak (Ulaştırma Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan) yürürlüğe giren “DENİZ ÇEVRESİNİN PETROL VE DİĞER ZARARLI MADDELERLE KİRLENMESİNDE ACİL DURUMLARDA MÜDAHALE GÖREVİ VEREBİLECEK ŞİRKET/KURUM/KURULUŞLARIN SEÇİMİNE İLİŞKİN TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ” kapsamında, petrol ve diğer zararlı madde kirliliğine müdahale yetki belgesi almak isteyen şirket/kurum/kuruluşlarında Biyolog olarak çalışabilirsiniz. 30) 27.10.2010 tarih ve 27742 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan (Sağlık Bakanlığı'ndan) “İNSAN DOKU VE HÜCRELERİ İLE BUNLARLA İLGİLİ MERKEZLERİN KALİTE VE GÜVENLİĞİ HAKKINDA YÖNETMELİĞİ” ne göre kapsama giren merkezlerde, merkezin faaliyeti ile ilgili alanda doktora düzeyinde eğitimini tamamlamış olan Biyolog merkezde tam gün görev yapmak kaydıyla merkez sorumlusu olarak çalışabilmektedir. Bu yönetmeliğe göre Biyologlarda yetkilendirilmiş özel laboratuvarlarda çalışabilmektedir.
38) 17.02.2005 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan (Sağlık Bakanlığı'ndan) “İNSANİ TÜKETİM AMAÇLI S U L A R H A K K I N D A YÖNETMELİĞİ” ne göre içme suyu işleme fabrikalarında mesul müdür olarak çalışabilirsiniz. 39) 01.12.2004 tarih ve 25657 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan (Sağlık Bakanlığı'ndan) “DOĞAL MİNERALLİ SULAR HAKKINDA YÖNETMELİK” kapsamında doğal mineralli su tesislerinde mesul müdür olarak çalışabilirsiniz.
37->38
23) 11.12.2011 tarih ve 28139 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan) “VETERİNER TEŞHİS VE ANALİZ LABORATUVARLARI YÖNETMELİĞİ” ne göre hayvan hastalık ve hayvanın yapısıyla ilgili teşhis ve analizlerini yapacak laboratuvarlarda teknik hizmet kadrosunda Biyologlarda çalışabilmektedir.
41) 30.12.2011 tarih 52388 sayılı Makam oluruyla yayımlanan “DOKU TİPLEME LABORATUVARLARI YÖNERGESİ” ne göre Tetkik ve Analiz Sorumlusu ve Laboratuvar Teknisyeni olarak çalışabilirsiniz. 42) 15.12.2011 tarih ve 28143 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan (Sağlık Bakanlığı'ndan) “YÜZME HAVUZLARININ TABİ OLACAĞI SAĞLIK ESASLARI VE ŞARTLARI HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK” gereği yüzme havuzlarında teknik işler ve havuzun uygun şekilde işletilmesinden sorumlu kimya veya sağlık eğitimi almış, en az lise mezunu mesul müdür bulundurulması zorunludur. Ayrıca yüzme havuzlarında kullanılan suyu kimyasal, fiziksel ve mikrobiyolojik yönden kullanıma hazırlayan, bu konuda eğitim almış ve en az lise mezunu kişiler havuz suyu operatörü olarak çalışabilmektedir. 43) 05.07.2005 tarih ve 25866 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Sağlık Bakanlığ'ından) “KORDON KANI BANKACILIĞI YÖNETMELİĞİ” gereğince Banka ekibi: Banka ekibi, kök hücre işleme, ayrıştırma, dondurulması konularında eğitim görmüş sertifikalı bir hekim ile ikinci bir eleman olarak yine sertifikalı bir laboratuar teknisyeninden oluşur. 44) 09.12.2004 tarih ve 25665 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından) “KAPLICA YÖNETMELİĞİ” gereğince kaplıca tesislerinde işletmecinin devamlı olarak işinin devamlı surette bulunmasına imkan olmayan hallerde mesul müdür olarak işin yürütülmesi mümkündür. Mesul Müdür; sağlık eğitimi görmüş yüksekokul mezunundan olur.
BİYOLOG YALÇIN DEDEOĞLU
39->40
45) 22.05. 2002 tarih ve 24762 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Sağlık Bakanlığı'ndan) “İLKYARDIM YÖNETMELİĞİ” ne göre ilkyardım eğitmeni sertifikasını alarak, ilkyardım eğitim merkezlerinde mesul müdür veya ilkyardım eğitmeni olarak çalışabilirsiniz. Ayrıca güvenlik eğitimi veren kurslarda ilkyardım dersini anlatabilirsiniz.
B
itkinin çiçek boyları 25-30 cm olmakla birlikte kendi
Siyah Yarasa Çiçeği (Tacca chantrieri)
uzunluğu 1 metreyi bulmaktadır. İç ve dış mekânlarda yetiştirmek için uygundur.Çiçekleri açtığında harika bir koku
Yarasa Çiçeği, sıcağı seven
ile birlikte farklı renklere bürünen bu nadide bitki, böcekler için tam bir ölüm tuzağıdır. Kokuya gelen böcekler, yarasa çiçeklerine yapışır ve yarasa çiçeği böcekleri emer.
anavatanı Malezya olan bir bitki türüdür.Tacca chantrieri özellikle yarasa şeklindeki çiçekleri ile farklı bir görünüme sahiptir.
Bitkinin Yetiştirilmesi İçin İpuçları v
Yarasa bitkisi hazır olarak bulabileceğiniz
v
tohumlardan yetiştirilir. Bitkinin tohumlarını su geçirgenliği bakımından çok iyi bir toprak karışımı ile
v
saksıya dikmelisiniz. Suyun daha iyi süzülmesi için toprağa perlit (incitaşı) ya da peatmoss (turba
v
yosunu) karıştırabilirsiniz. Tohumları önceden nemlendirilmiş toprak karışımının içine 2,54 cm derine
v
ekebilirsiniz. Başarılı olarak çimlendirilmesi için en
v
sabit tutmaktır. Poşet kaplı saksıyı doğrudan değil de dolaylı olarak güneş ışığı alabileceği bir
v
yere yerleştirebilirsiniz. Devamlı sıcak bir ortama ihtiyacı olduğu için yarasa bitkisini yetiştirmek çok fazla çaba gerektiren bir süreçtir.
Kaynaklar http://www.seedsofeaden.com/ornamental-plants-k7/how-to-grow-the-batflower-tacca-chantrieri-b153.html http://www.etoprakana.net/etoprakana_yeni/ilginc_bitkiler/ilginc_bitkiler_1.html
41->42
önemli faktör toprak ısısını yüksek ve
Gergedan Böceği - Oryctes nasicornis Ergin dönemde beslenmeyen erkek gergedan böceği çiftleşme zamanı geldiğinde öncelikle bir beslenme alanı bulmak zorundadır. Bu alanlar genellikle ağaçların reçine salgıladıkları yarıklar ve etrafında yer alır. Ancak gergedan böceklerinin çiftleşme için uygun buldukları bu beslenme alanları az sayıdadır ve bu alanlara talip olan çok sayıda erkek bulunur. Dolayısıyla gergedan böcekleri bu alanlar için diğer erkeklerle savaşmak zorundadır. Yapılan incelemelerde, en uzun ve en büyük boynuza sahip erkeklerin bu savaşları kazandığı görülmüştür. Büyük boynuzlu bir erkek sadece güçlü değil, aynı zamanda besin bulma konusunda da genetik ve davranışsal olarak becerikli eş anlamına gelmektedir.
Kaynaklar http://beetlesaspets.blogspot.com.tr/2014/01/the-european-rhinoceros-beetle-oryctes.html https://www.buglife.org.uk/bugs-and-habitats/european-rhinoceros-beetle http://www.zoologicalstudies.com/content/53/1/58 http://gergedanbocegi.blogspot.com.tr/2015/07/gergedan-bocegi-oryctes-nasicornis.html
43->44
D
ünyada nadir görülen gergedan böcekleri “Scarabaeidae” familyasının “Dynastinae” alt familyasına ait bir böcek türüdür.Böcek dünyasının en büyük böceklerinden biri olup boyları 15 cm'ye kadar ulaşabilir.Büyük olmalarına karşın ısırma, sokma gibi özellikleri olmadığından son derece zararsızdırlar.Bu böcek türünün en belirgin özelliği erkek gergedan böceklerinde başın ön tarafında gergedan boynuzuna benzer bir çıkıntı olmasıdır.Gergedan böceklerinin dişilerinde böyle bir çıkıntı bulunmaz. Gergedan böcekleri kendi ağırlığının 30 kat fazlasını 30 dakika boyunca yorulmadan taşıyabilir. Bu insanın başının üzerinde bir otomobili 1,5 km boyunca taşımasına benzer.Başka türleri yedikleri için doğal “böcek ilacı” olarak da kullanılırlar.
Gergedan böceği ülkemizde çok sayıda bulunmaktadır. Son zamanlarda medyada çıkan ''90 bin dolara satılıyor ''haberleri gerçeği yansıtmamaktadır. Gergedan böceğinin ülkemizde satışı yapılmamakta ve böceklerin yurt dışına çıkarılmasıda yasaktır.
PLÜTONUN KALBİ DÜNYAYI HEYECANLANDIRDI
NASA’da, New Horizons’un da dahil meydana geldiği projenin sorumlusu Meydan Stern, “Güneş sisteminin keşfine karşı ilk adımı tamamladık” dedi. NASA, Twitter hesabında gezegenin üstünde beliren ‘kalp’ şekline atıfta bulunarak “Plüton’u seviyorum” yazılı bir resim paylaştı. Gönderide “Plüton, Dünya’ya New Horizons aracılığıyla bir aşk notu gönderdi” ifadesi yer aldı. 2006’da gezegen olmadığı izah eden Plüton, 1930 seneninde keşfedilmesinden bu yana gizemini koruyordu. Kaynak http://protohaber.com/pluton-ilk-defa-bu-kadar-net-goruntulendi-2.html
45-46
NASA aracılığıyla 9 sene önce Plüton’a yaklaşması amaçlı gönderilen saniyede 14 kilometre süratle giden New Horizons Plüton gezegenine 12,000 kilometre yaklaşarak Plüton’un ilk kesin fotoğraflarını dünyaya gönderdi. Saniyede 14 kilometre süratle giden New Horizons, bir gün önce Plüton’un yüzeyine takriben 12,000 kilometre yaklaşarak Plüton’u görüntüledi. New Horizons, görevi esnasında Pluton’a ilişkin Charon, Styx, Nix, Kerberos ve Hydra isimli beş uyduyu da inceleyecek. Uzay aracı Dünya’ya 5 milyar kilometre mesafede çektiği görüntüleri NASA üssüne göndermeye aynı ritimde devam edecek. 2,370 kilometre genişliğe sahip Plüton’un fotoğrafları, uzayın keşfi amaçlı atılan kocaman bir adım olarak nitelendirildi.
HABERLER Robotlar Bu Sefer De Sahaya Çıktı!
Dünya'nın Büyük Kuzeni Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, Dünya'ya çok benzeyen bir gezegen keşfedildiğini açıkladı. NASA'nın yeni keşfettiği "Dünya'nın büyük kuzeni" dediği gezegene "Earth 2.0" (Dünya 2.0) adını verdi.Dünya'ya 1400 ışık yılı uzaklıktaki Kepler-452b ile dünya arasındaki yapısal benzerlikler için daha fazla araştırma gerekmekte. Bilim insanlarına göre 'Gerçekten yüzeyinde kayalıklar varsa, yeni gezegende hâlâ aktif volkanlar da olabilir. Yeni gezegenin yerçekim gücünün Dünya'dakinden kabaca iki kat fazla olduğu düşünülüyor.' denildi
Çin, Dünya Robot Futbol Şampiyonası'na (Robo Cup) evsahipliği yapıyor. Etkinliğe 47 ülkeden 300'den fazla ekip katıldı.Şampiyonada KKTC'den de Yakın Doğu Üniversitesi'nin robotik futbol takımı da yeraldı.Şampiyonada, ekiplerce programlanmış robotlar futbol karşılaşmalarında karşı karşıya geldi. Turnuva beş ayrı kategoride gerçekleştirildi.Etkinlikle amaç, futbol ile robot teknolojisindeki son gelişmelerin geldiği noktayı görmek. Haberin devamı ; http://www.haberturk.com/galeri/ekonomi/447918-garson-robotlar-isbasi-yapti/1/3
Haberin devamı; http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/07/150724_yeni_gezegen
Plüton Hiç Bu Kadar Yakından Görüntülenmemişti 113 Milyon Yıllık Dört Bacaklı Yılan Fosili Bilim insanları ilk kez dört bacaklı yılan fosiline rastlandığını belirttiler.Daha önce arka bacakları olan yılan fosilleri bulunmuştu. Ancak bunun, modern yılanların atası olduğuna inanılıyor.Ayrıca yılanların denizden gelmediği tezini de güçlendiriyor.Fosil bu hayvanların yüzmeye değil, delik açmaya adapte olduklarına işaret eden izler taşıyor.Bu da yılanların karada evrim geçirdiği tezini destekliyor.
Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA "cüce gezegen" olarak nitelendirilen Plüton'dan ilk yakın çekim ve yüksek çözünürlüklü fotoğrafları yayınladı. NASA'nın uzay aracı "New Horizons'ın dünyaya gönderdiği görüntüler, Plüton'da jeolojik hareketlilik olduğunu gösteriyor. Plüton'un uydusu Charon'da esrarengiz bir karanlık nokta olduğu ve bilim insanlarının bu karanlık noktayı anlamlandıramadığı belirtildi. Haberin devamı; http://www.ntv.com.tr/galeri/teknoloji/plutonun-uydusu-charondaki-esrarengiz-karanlik-
Haberin devamı ;http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/07/150724_yilan_fosili
nokta,t62DdWaN202ywwCs-hbECw/CdBhniUrlkOX6qAIQN649Q
Boa yılanlarının avlarını boğarak öldürdüğü inancına son veren araştırmada, yılanların yakaladığı uyutulmuş laboratuvar sıçanlarının, tansiyon ve kalp atışları da dâhil olmak üzere her türlü ölçümleryapılıyordu.Kurbandan yakalanmadan önce ve sonra kan örnekleri alan bilim insanları, boa yılanının avını ölümcül şekilde kavrayışı sırasında kurbanda kan dolaşımının büyük ölçüde kesildiği verilerle anlaşıldı.Kan dolaşımı kesilince ortaya çıkan oksijen yetersizliğinin, oksijensiz çalışamayan beyin, kalp ve karaciğerde dokuları hızla öldürdüğü saptandı. Journal of ExperimentalBiology'de yayımlanan bulgulara göre, kan dolaşımının durması, düşünüldüğünden çok daha etkili, hızlı ve kesin şekilde ölüme yol açıyor.
Akşam Tüketilmesi Zararlı 12 Besin! Bazen geceleri mutfak bizim için çekici olabilir. Oysaki gece tüketilen besinler bizim sağlıklı yaşamamız için çok önemli. Çünkü bu besinler uyku problemleri, sindirim problemleri kilo alma gibi birçok olumsuz sonuca yol açabilir. İşte gece tüketilmesinden kaçınılan besinler: Çikolata ,asitli içecekler ,hamur işleri, cipsler,yağda patlamış mısır,şekerlemeler,hamburger ve pizzalar ,kahve ,şerbetli tatlılar,makarna,meyve suları, alkol. Haberin devamı ; http://www.haberturk.com/saglik/haber/1100921-aksam-tuketilmesi-zararli-12-besin/22
47-48
Boa Yılanının Sırrı!