Kızıl Sonya Nisan 2016

Page 1

KIZI LSO NYA Annesinden Kızına kimdir?

ELÇiN SANGU

?

ELÇİN SANGU &

neden SANGU BEN DE

RÜYAMDA SENİ

BEŞİK TAŞ

Kiralık Aşk Rüzgarı

GÖRÜCEM!

Fato’yla

Gıybet Time


KIZI LSO NYA Nisan

İçindekiler: 3 Annesinden Kızına 4 Kimdir Elçin Sangu ? 9 Neden Sangu ? 12 Elçin Sangu & Beşiktaş 14 Kiralık Aşk Rüzgarı

23 Ben de Rüyamda Seni Görücem ! 24 Fato’yla Gıybet Time Dergi tasarımı : aysegulutas Twitter : @aysegulutas Dergide Kullanılan Fotoğraflar : GLAMOUR TURKİYE / Fotoğrafçı : Emre Doğan ELELE DERGİSİ KİRALIK AŞK RESMİ SAYFA FOTOĞRAFLARI

2


Annesinden Kızına Elçin benim hayatımın anlamı.Ben onunla hep çok mutlu oldum.Ona da hep söylerim senden 12 tane olsa hayır demem diye.Hayatımda Allah tarafından bana verilmiş en büyük hediye pamuk şekerim. Ben doğduğundan beri ona pamuk şekerim diye hitap ederim telefonumda da öyle kayıtlıdır. Şunu söyleyebilirim EIçin genelde kızdığım zaman kullandığım bir isim. Eğer ismini kullanıyorsam annem bana tavırlı der. Ben her zaman onunla gurur duydum. Doğduğu günden bu güne bundan sonra da aldığı her kararda yanında olacağım.

3


Fotoğraf : Elele Dergisi

kimdir?

ELÇiN SANGU

EDİTÖR : SELMAN YILMAZ TWITTER : @SelmanESFC

4


ESFC olarak

çıkarttığımız derginin ilk sayısında, bildiğimiz, öğrendiğimiz kadarıyla sizlere Kızıl Sonya’mız Elçin Sangu’nun hayat serüvenini anlatacağım. ( En baştan belirteyim ki bu yazı gurur ve mutluluk içeriyor.)

Öyle Bir Geçer Zaman Ki

İLE BERABER GELEN OYUNCULUK SERÜVENİ

13 AĞUSTOS MUCİZESİ

E

lçin Sangu 13 Ağustos 1985 yılında İzmir’de dünyaya geldi. Çerkez asıllı olan Kızıl Sonya’mız üniversite eğitimine kadar İzmir’de yaşamıştır. Üniversite eğitimini Mersin Üniversitesi Opera bölümünde tamamlamıştır. Üniversite yıllarından beri oyunculuğu çok sevdiğini bildiğimiz Elçin Sangu, bir röportajında; oyunculuk sevgisinin operanın bile önüne geçtiğini söylemiştir. Önceden oyunculuğu meslek olarak düşünmediğini söyleyen Elçin Sangu şimdi ise oyunculuktan başka bir iş yapamayacağını belirtiyor.

Üniversite eğitiminden sonra Elçin Sangu’nun oyunculuk serüveni başladı. “Öyle Bir Geçer zaman Ki” adlı dizide İtalyanca konuşan,güzel şarkı söyleyen “Jale” karakteriyle ilk defa karşımıza çıktı. Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizisiyle televizyon dünyasına merhaba diyen Elçin Sangu 3 Ekim 2012’de ünlü kahve markası Nescafe’nin reklamıyla bir kez daha karşımıza çıktı. Reklamda güzelliğiyle iki erkeğin başını döndürdü. 15 Ekim 2012 tarihinde yayına giren Aşk Kaç Beden Giyer dizisinde Elçin Sangu ilk defa başrol oyuncusu olarak karşımıza çıktı. Dizide “Nehir” karakteriyle güzelliğinin yanı sıra oyunculuk yeteneğini de göstermişti. 5


Fotoğraf : Elele Dergisi

26 Mart 2013’te Bir Aşk Hikayesi’nin Eda’sı olarak karşımıza çıktı.18. bölümde diziden ayrılmasına rağmen enerjisiyle dikkatleri üstüne çekti.4 Mart 2014’te Kurt Seyit ve Şura adlı dizide Güzide rolüyle ekranlara döndü. Dizide yardımsever bir kız olan Güzide’nin Celil’le olan aşkları, yaşadıkları zorluklar biz izleyicileri çok etkilemiştir. Elçin Sangu buradaki oyunculuğuyla dizede başrol oyuncusu etkisi yaratmıştı.

6


Az önce saydığım gibi beş dizi, bir reklam çekimi ve bir klipte oynadı ama en çok 19 Haziran 2015’te başlayan Kiralık Aşk’a yakıştı ve önüne geçilemez bir şekilde şöhret kazandı. Kızıl saçları, bal gözleri, elf güzelliği, fiziği ve en önemlisi oyunculuğuyla Türkiye’nin gündemine oturdu. Dizideki samimiyeti, içimizden biri olan halleriyle, Barış Arduç’la olan mükemmel uyumu ile milyonlarca insanın kalbinde yer edindi. O bizim için “ Ömer’in Defne’si” oldu. Sonrasında Eylül 2015’te Elele dergisinde kapak oldu. Aynı zamanda bu Kızıl Sonya’mızın ilk kapak röportajıydı. Dergide bilinmeyenlerini ve hayatına dair önemli detayları paylaşarak bize yaşamının kapılarını araladı.Aralık 2015’te İstanbul Life dergisi için Kiralık Aşk’taki partneri Barış Arduç’la birlikte objektiflerin karşısına geçti. Yine bizi güzelliğiyle büyüleyen Kızıl Sonya’mız aslan partneriyle birlikte muhteşem pozlar eşliğinde güzel ve keyifli bir söyleşiyle derginin kapağında ışıltısını gösterdi. Ve 2016 yılına Elçin Sangu damga vurdu. Geride kalan dört ayda Elidor ve Boyner gibi iki büyük ve ünlü markanın reklam yüzü oldu. Ayrıca Türkiye’de ilk kez yayın hayatına başlayan, dünya çapında prestije sahip Glamour dergisinin Mart sayısının kapağında yer aldı. Böyle başarılı projelerle parlayan Elçin Sangu, tüm bunların karşılığında halkın oylarıyla verilen birçok ödül kazandı.

KKTC Cypoparazzi Ödülleri: En iyi çıkış yapan kadın oyuncu 42. Altın Kelebek Ödülleri: En yakışan çift ( Defne- Ömer) 14. YTÜ Yılın Yıldızları Ödülü: En iyi kadın dizi oyuncusu 11. Mark in İstanbul Medya ve Spor Ödülleri: En iyi dizi çifti ( Defne - Ömer ) Ege Üniversitesi 5. Medya Ödülleri: En iyi kadın dizi oyuncusu Radyo TV Gazeteleri Derneği Medya Oscarları Ödülleri: En iyi kadın oyuncu Gibi önemli ödüllerin sahibi oldu.

7


Fotoğraf : Elele Dergisi

Güzelliği,bakışı, duruşu, zerafeti, samimiyeti, Beşiktaş ruhu, hayvanseverliği yani her bir özelliğiyle gurur ve mutluluk duyduğumuz Kızıl Sonya’mız Elçin Sangu her zaman ESFC ile beraber güzel projeler, büyük başarılar elde etmen dileğiyle... Seni seviyoruz.

8


Fotoğrafçı : Emre Doğan

?

neden

SANGU

EDİTÖR : SENA TWITTER : @Kzl25744812Z

9


Fotoğrafçı : Emre Doğan

“Herkes kendince bir şeyler söyledi ,bir kadın döktüre döktüre susuyordu...”

S

ık sık kendime sorup cevap aradığım bir konuyu irdelemek düştü payıma.Evet sık sık soruyorum kendime “Ya Sena ! Deli misin, divane misin? Hani sen saçma buluyordun böyle şeyleri? Neden seviyorsun bu kadar?”diye. Henüz cevabı bulamadım, beraber irdeleyelim bakalım. Elçin denince akla gelen kızıl saçları mı sebep ? Rengi henüz tam emin olamasam da bal rengi olan gözleri mi? Porselen bir bebeğe benzeyen bembeyaz teni mi? Tüm ülkeyi depresyona sürükleyecek, fiziğin Elçin’i var dedirtecek fiziği mi? Durun durun ya da gülünce ortaya çıkan sevimli çukurlar mı? Belki de ekrandan evimize kadar ulaşan,bitmek bilmeyen,insanda ekranı mıncırma isteği oluşturan hayat enerjisidir? “Ya şebek! Nasıl da tatlı!”, ”Bu kadın daha çıtayı ne kadar yükseltebilir?”, ”Elçin daha ne kadar sevimli olabilirsin acaba?” yorumlarının muhattabı olan ısırmalık mimikleri olabilir mi? (Kendisine mimik kraliçesi de denir :) ek bilgi :D )

10

Birçok kadının (İtiraf ediyorum bazen benim bile :/ ) kıskanmakla hayran olmak arasında kaldığımız maşallahlık bir güzelliğe (yazar bunu yazarken Elçin’in genlerinin araştırılması için bir dilekçe vermeyi aklına not etti.) sahip olması mı ki acaba? Hakkında çıkan olumsuz haberlerden hemen sonra gelen (kızılımızın spiritüel bir tarafı var ) başarılarıyla verilmesi gereken en güzel cevabı vermesi mi? Sessiz sedasız,magazinden uzak yaşamıyla örnek olması mı? ”Maşallah kadına sırf güzelliğiyle değil işiyle de gündemde.” dedirtmesi mi?


İnsanları Beşiktaşlı olmaya teşvik eden ( Burda yazar “Arkamızdan dönek mi desinler zalım.” diyor.) fanatik halleri mi sevdiren? Ardı arkası kesilmeden gelen başarılarıyla onu sevip destekleyen herkese Defne’nin şirkette çalışmaya başlamasıyla komşularına hava atan Türkan teyze gururu yaşattığı için de olabilir mi? Hayır,hayır bunların hiçbirisi değil çünkü bunlar bir insanı sevmek için bir sebep değil.Bunlar sadece var olan bir sevginin sonucu olabilir ya da olan bir sevginin alevlenmesini sağlayacak güzel ayrıntılar. “Ee madem öyle niye yazdın bunları kardeşim?” dediyseniz eğer gurur da mı duymayalım kardeşim? Şaka şaka.Tabi ki bunları yazmamın bir nedeni var.Diyorum ki ben/biz bunlar için sevmedik ki Elçin’i. Şair de demiş ya hani:

“ Sevme beni göze güzel gözüken görkemim için, Sevindiren gözüm ya da yüzüm için, Ne de dışardan görünen hiçbirşeyim için: Hayır, bir kalp için de değil değişmeyen! Çünkü bunlar bozulabilir ve hastalanabilir: Ayrılırsak biz ikimiz. Sakla, gerçek bir insan gözünü, onun için, Ve beni hâla sev, neden olduğunu bilmeden! Sebebin böylece yine aynı kalır Hep benim üzerime düşmek için.” John Wilbye

Not:Kadın yerine insan yazdım, şairden özür diliyorum. Demem o ki önündeki sıfatların ya da ardından gelen sözlerin bir anlamı yok. Elçin olması önemli olan.Elçin olduğu için seviyorum/uz biz onu.”Nasıl bu kadar eminsin?” dediğinizi duyar gibiyim. Konuştuğum,tweetleriyle karşılaşıp hiç tanımadığım insanlardan yaptığım çıkarım bu benim.”Bu kızda bir şey var. Onu sevmemiz için özel bir çekiciliği var sanki...”(elf mi ki acaba?) birebir bu cümle kullanılmasa da bu kapıya çıkan cümleler beni sonuca ulaştıran.Şimdi siz adını koymakta zorlandığımız bu şeye ister kalben hissetmek deyin ister başka bir şey.Ben o güzelliğinin yüzüne yansıdığına inandığım pamuk kalbini hissetmek diye yorumluyorum kendi içimde ama hala kesin bir cevabı da yok bende bu sorunun.O yüzden Ömer İplikçi stili kullanarak son vermek istiyorum yazıma.Neden mi Elçin? ELÇİN İŞTE.... Fotoğrafçı : Emre Doğan

11


ELÇİN SANGU &

BEŞİK TAŞ

EDİTÖR : SEDEF TWITTER : @sedef_elcin

12


H

erhalde Türkiye’de takım tutmayan veya gönül bağı kurmayan insan yoktur. Elçin Sangu siyah-beyaz renklere gönül vermiş Fanatik Beşiktaş taraftarıdır. Beşiktaş Kulübü tarihi ve efsane etkinliklere ev sahipliği yapan İnönü Stadı’nı 2013 yılında yeni, modern bir stad yapmak için yıktı. Yapımı 3 yıl süren Vodafone Arena’nın açılışını Devlet erkanının katılımıyla 10 Nisan 2016’da yaptı. İlk maç ise 11 Nisan 2016 tarihinde Beşiktaş-Bursaspor takımları arasında yapıldı.

Bu tarihi günde siyah-beyaz aşığı olan Elçin Sangu Beşiktaş’ını yalnız bırakmadı. Kızıl Sonyamız Beşiktaş efsane çArşı grubuyla Dolmabahçe’den marşlar ve tezahüratlarla yeni mabede yürüdüler. (İstenmeyen olaylar oldu sıkılan bibergazına maruz kalan Elçine bibergazı da yakıştı. :D ) Elçin Sangu siyah-beyaz mutluluğunu stad içinde selfieler paylaşarak biz sevenleriyle paylaştı. Tarihi maçı izleyen Elçin Sangu maçın devre arasında sevenleriyle resim çekilmeyi ihmal etmedi. Vodafone Arena’nın açılış maçı Beşiktaş’ın 3-2 galibiyeti ile noktalandı. Elçin Sangu evine mutlu bir şekilde döndü.

Elçin Sangu’nun Vodafone Arena’ya gittiğini duyan , gören Beşiktaşlılar ve diğer sevenleri sosyal medya üzerinden duygularını paylaştılar. Paylaşımların bazılarını derledim. Fatih Bebek :” Elçin Sangu , Vodafone Arena’dan 200 kat falan daha güzel. Bir insan, bir varlık ne kadar güzel olabilirse o kadar güzel. “

Yüce Zeki Aşkına:”Elçin Sangu’ya Beşiktaş marşı söyletmişler. Bence Beşiktaş’ın 2016’daki en güzel transferi bu.” Emre B.:” Hem Elçin Sangu hemde Beşiktaş temalı fotoğraflar. Bu kadar güzel şeylere çok az rastlanır. “ Çağla Özdelice:” Elçin Sangu da Vodafone Arena’daymış! Allah’ım ışıltısıyla daha da aydınlattı mabedimizi Canım Kartaliçem...” ‘Bir Fenerbahçeli olarak iyi olan şampiyon olsun. Elço’m senin mutlu olmanı çok istiyorum. ‘ 13


Kiralık Aşk Rüzgarı

EDİTÖR : YAĞMUR

TWITTER : @naranirinarana INSTAGRAM : @naranirinarana_

14


İlkler özeldir dedik ve Kızıl Sonya’mız için çıkardığımız bu derginin ilk sayısında Defne Topal karakteri ile tanışmamızı sağlayan Kiralık Aşk’ın ilk bölümüne yolculuk yapalım dedik. Bu yolculukta size rehberlik ederken kimi zaman Defne’nin iç sesi olup düşüncelerini yansıtacağım, kimi zaman da dışarıdan bir göz olarak onu inceleyeceğim. E ne duruyoruz? Başlayalım o zaman! Bakalım Defne Topal bizi de kendisi ile birlikte içine sürüklediği bu hikayesine nasıl başlamış...

Defne Topal kimdir? Defne Topal, anne ve babası tarafından terk edilmiş ve bu sayede ayakları üzerinde daha sağlam duran; abisi, kardeşi ve anneannesi ile huzurlu ve mutlu bir yaşam süren bir kız. Buraya kadar her şey çok sıkıcı ve sıradan. Ama durun! O sessiz ve sakin hayat, kapısını çalan mucize ile tam da istediğimiz gibi birdenbire değişecek.

15


Hayali tasarımcı olmak olan Defne işler istediği gibi gitmediği için Manu’da garsonluk yapıyor ve düzenli müşterilerinden olan Sinan’a aşık olduğunu sanıyor. Evet sanıyor çünkü gerçek aşkı zirvelerde yaşayacağı kişi Sinan’ın kardeşi gibi olan Ömer. Biri bunu Defne’ye söylese keşke, garibim nasıl da mutlu Risotto Sinan’ın yanında :/ Siz “Yine mi aşk üçgeni!” demeden işler hiç de öyle devam etmeyecek diyeyim (Ay ileride ne olacağını bilmek ne güzelmiş! Hoş, siz de biliyorsunuz ama neyse konumuz şu an bu değil, ayrıca bozmasanıza beni!) Neyse...

Ve işte dillere destan aşkın başladığı o ilk an! Tamam kabul, Ömer’in başka bir kadından kurtulmak için Defne’yi öpmüş olması, sonrasında da okkalı bir osmanlı tokadı yemiş olması harika bir başlangıç değil belki ama “klişeden ölen vaaaaağrr” diye bağırmayacaksanız büyük aşklar nefretle başlar demek istiyorum ^.^ Evet Defne’yi biraz daha tanımaya başlıyoruz; kızımız pek bir atarlı giderli. Karşısındaki büst gibi bir adam da olsa, onu sevgilisi gibi tanıştırınca “sen kim benim sevgilim” deyip Ömer’in yanağında sonsuz asklarının ilk kızarıklığını bırakıyor <3 (sanırım ilk ve son, şiddete hayır ^.^)

16


Atarlı kızımız tekvandoda da oldukça iyi. Yeteneklerini sonuna kadar kullanmaktan hiç çekinmiyor. Önce solaryumdan yeni çıkmış adamın sırtına atlayıp boynunda iz kalmasına sebep olacak bir zalımlık yapıyor sonra da uçan tekme atmaya çalışıyor. Ah Ömer ah, aşık olduğun kıza dön de bir bak istedim, sonra mor çatıya başvururken ağlama :( Ha bu arada adamların dünyanın en nazik mafyaları olmalarından bahsetmeden edemeyeceğim. Başka bir yerde olsa Defne’ye de bir şey yapar, kaçırırlardı falan ama solaryum partilerine giden minnoş beyler sadece Serdar’ı kaçırıyorlar. ^.^

Defne iyi kızdır, harbici kızdır, abisi borç batağına batıp canını tehlikeye atmasa hayatta Neriman’in kiralık aşk teklifini kabul etmezdi ama gel gör ki Defne’nin de dediği gibi kendi mucizelerimizi kendimiz yaratamıyoruz, birileri bizim için hazırlıyor. E o da ne yapsın, baktı teklifi kabul etmezse abisiz kalacak, kabul ediyor. Ah Defne ah, öyle bir işin içine düştün ki... Neyse daha fazla devam etmeyeyim ki kaçıp gitme, çünkü her şeye rağmen iyiki girmişsin bu işin içine, sen de göreceksin.

17


Bir insan baştan yaratılabilir mi? Yaratılabiliyormuş! Mahalledeki o doğal hali, çarşamba cadısı saçları da çok güzeldi ama bu yapılmış saçları, makyajı, güzel elbisesi ve topuklu ayakkabıları ile kelimenin tam anlamıyla afet-i devran oluyor.(Kırk yıldır makyaj yapıyorum ben bile bu kadar güzel yapamam, Defne hemen nasıl öğrendi anlamadım ama neyse *kıskançlıktan çatladı*) Heeeey Defne, sen eve hayran hayran bakıyorsun da diğer herkes de sana öyle bakıyor kendinin farkına var artık. (Evet kızımızda biraz özgüven problemi var ama geçecek abileri, ablaları, yavaş yavaş geçecek ben inanıyorum.(Lütfen burada geçmedi yazılmasın ileride, dinimiz amin)) 18

Burada devreye Neriman’ın kamu spotu giriyor. Kızlar açın kulaklarınızı dinleyin!! Altın değerinde tavsiyeler bunlar. Şaka şaka, her ne kadar doğru kısımları olsa da aşk insanın özüyle ilgili bir şey, sadece dış görünüşle olacak bir şey değil. Neyse yine de bakalım neler diyor. “Erkek dediğin teknik taktiktir. Teknik taktik dediğin de kılık kıyafetle başlar... Topukluların üzerinde spor ayakkabı giymiş gibi rahat olacaksın, süzülerek yürüyeceksin.” Gariban, çilekeş kızımız kendisini dengede bile zor tutarken Neriman bağırarak ekliyor “Gülümse! Cam kırıklarının üstünde yürürken bile gülümseyeceksin. Erkekler karşılarında mutlu, pozitif kadın görmek isterler” Defne’nin yavaş yavaş pişman olmaya başladığını hissedebiliyor musunuz? Ben hissettim valla. Neyse Defnecim, sen zaten enerjik, güler yüzlü, tatlı tatlı konuşan bazen de saçmalayan hallerinle Ömer’i kendine aşık edeceksin ama umarım sabır taşısındır da Neriman ve çinlilerinkinden beter işkencelerine dayanabilirsin. (Dayanamadı)


Ve öpüşmeden sonra ilk karşılaşma! Darararaaaam!!!! İkisi de tabiki birbirini tanıdı ama cool Ömerimiz hem suçlu hem güçlü olarak ne bu konuyu açıyor ne de açtırıyor. Ay bir de kendisinden önde yürüyen baklavaları yok mu! Ekran başında bizlerin, oracıkta da Defne’nin yere yığılmasını istiyor galiba. Senin bizim canımıza kastın ne adaaaam?! Dur zaten bi rüzgar çıksa kız o topukluların üzerinde daha fazla duramayacak, bir de sen fırtına çıkarma!

“Tanıştınız mı Şükrü, Defne Hanım’la?” Hmm...O tanıştı ama sen ne zaman tanıştın Ömüş :) Yani biz görmedik ismini sorarken. Ha doğruuuu, Manu’da yaka kartında görmüştün. Safoz Defne de bu ayrıntıyı farketmeyip “Beni tanıdınız mı?” diye sorup dursun anca. Tanıdı hayatım tanıdı, her ne kadar bambaşka bir kadın gibi görünsen de Ömer İplikçi bu, böyle bir güzelliği, bu kızıl saçları unutur mu hiç? (Yıllar önceki karşılaşmalarını da hatırlaması bekleniyor...Loading %70...) Bu arada Defne yine bir şapşiklik yaparak aşık olunacak kadın olma yolunda bir bir topluyor puanları Ömer’den. Nerden mi anladım? Bölüm başından beri ilk defa gerçekten Defne’nin yanında gülmesinden :)

19


Dünya sahiden bu kadar küçük mü? Tabiki hayır, o sadece dizilerde olur. Defnecim sen hiç o taraflara hayran hayran bakma, senin başın bağlı. Yani şu anda bağlı değil ama yakında olacak o yüzden hiç yeni maceralara gerek yok. Hem Sinan’ın aşk hayatını hiçkimse, hatta kendisi bile çözemedi. Yani beyin devrelerin yanmadan kaç kaç kaç!!! Hem Nihan ne de güzel demişti (Senin zamanına göre diyecek) “Senin gibi arızaya zor adam lazım. Senin karşında dimdik duracak, seni zorlayacak” diye. Bu Dünya’da Ömer İplikçi’den zor adam var mı peki? 404 Not Found tabiki. Ay sakın bana kızmayın, zor adam falan ama ben de biliyorum aşık olunca nasıl pamuk gibi olduğunu, romantikliğinin hepimizin kalplerini erittigini ^.^

+Sevil berberi sever misin -Ne berberi? Ömer “Mahalle berberi” dese yeriydi. A benim safoz kızım, müthiş zeki Ömer Bey’imiz bu yalanı anlardı da dua et güzelliğinle ve doğallığınla büyülenmekle meşgul. Yoksa kırdığın potlardan Ankara’dan İstanbul’a yol olur, ben de gelir sizi görürdüm de, neyse.Kısmet değilmiş. Hadi berberi geçtim de “Kezban Teyze” diye telefonu açman Sevil Berberi ve Kezban Teyze kombinasyonu yapan beynimin kısa devre yapmasına sebep oldu .Tşk öd.

20


Bu yavru köpek bakışlarının sahibi sensin Defne!! Titre ve kendinle gurur duy!! Yahu adamı kendine aşık etmen gerekiyordu ama hiç uğraşmana gerek kalmadan (ki zaten sonradan da hiç uğraşmadın) adam aşık oldu bu nasıl bir olay? Okunmuş ne yedin ne içtin bize de söylesen de biz de kendi Ömer İplikçi’mizi bulsak keşke aaaaah keşke.(Evet bu kısımda bağırarak iç çektim) Ayrıca unutma, sen ne zaman böyle tatlı tatlı konuşursan o seni dinlemeyip sadece hipnoz olmuş bir şekilde izleyecek, alış buna. Ha fazla ilgiden sıkılırım diyorsan haber ver de yerinde olmak isteyen milyonlara haber vereyim :)

Defne öyle bir geldi ki, daha ilk dakikadan Ömer’in hayatında küçük de olsa değişiklikler yapmaya başladı. Evinde hiç çiçek olmayan Ömer’in evi çiçeklendi ( İleride çok daha güzel olacak bildiğiniz gibi) ve yine ileride olacak yeniliklerle birlikte capcanlı bir ev olacak. Defne Ömerin evine resmen Güneş gibi dogdu. E o zaman diyor muyuz her eve bir defo lazım diye? ;) Hatalı ürün falan ama olsun, onu bu kadar doğal ve özel yapan da bu zaten.

21


Ve başından beri içini kemiren o kelimeler döküldü Defne’nin dudaklarından, “Biz sizinle daha önce tanıştık, acaba siz beni hatırladınız mı?” Upsss... Kırmızı kapının önünde kırmızı çizgiyi aştın Defne. Dedigim gibi Ömer İplikçi ölüp geberse de o gün seni çekip öpen adam olduğunu söylemez. E siz de ne yapacaksınız? Hiçbir şey yaşanmamış gibi devam edeceksiniz. Zaten Ömer o anı sana hatırlatmak için elinden geleni yapacak sen hiiiiç merak etme :)

Veee 1.bölüm bu şekilde biterek hepimizin kalbine taht kurdu. Yazımı Defne’nin bölüm başlarken söylediği sözler ile kapatmak istiyorum.

“Hayat siz plan yaparken başınızdan geçenlerdir derler. Yani biz her şeyi planladığımızı sanıyoruz ama kader oyununu istediği gibi oynuyor ve kendimizi hiç bilmediğimiz bir yerde buluyoruz. Mesela bazen hayat bizi alıp bir kuyunun dibine atıyor, sonra birden bulutların üzerine çıkarıyor. İşte bu yüzden mucizelere inanmak lazım. En kötü günde bile, burda bittim, çıkış yok dediginiz anda bile bir mucizenin gelip kapınızı çalacağına inanın.” Evet Defne mucizelere inandı ve hayal edebileceğinden çok daha büyük mutluluklar yaşadı, yaşamaya da devam edecek. Siz de mucizelere inanmaktan ve beklemekten hiç vazgeçmeyin. Eminim ki hiç ummadığınız bir anda kapınızı çaldığını göreceksiniz. Çünkü bizim hikayemizde hep iyiler kazanır! Sevgiyle kalın :*

22


Orjinal FotoÄ&#x;raf : Emre DoÄ&#x;an

BEN DE RĂœYAMDA SENÄ° GĂ–RĂœCEM! EDÄ°TĂ–R : SENA TWITTER : @Kzl25744812Z

Emir asaf...KßçßcĂźk bedeniyle kocaman bir hastalÄąkla savaĹ&#x;an bir sĂźper kahramandan farksÄąz benim gĂśzĂźmde.Ama tabiki her sĂźper kahramanÄąn da aklÄąnÄą çelen bir gĂźzel vardÄąr. Bizim sĂźper kahramanÄąmÄązÄąn aklÄąnÄą da KÄązÄąl Sonya çelmiĹ&#x;đ&#x;˜ŒRĂźyalarÄąna girecek kadar çok sevmiĹ&#x; minik kalbi.Ve bir istekte bulunmuĹ&#x;:â€?RĂźyamdaki gĂźzel bana bir video gĂśndersin.â€? Levent Ăœlgen aracÄąlÄąÄ&#x;Äąyla ulaĹ&#x;ÄąlmÄąĹ&#x; KÄązÄąl Sonya’mÄąza.Bir video hazÄąrlanmÄąĹ&#x;.â€?Emir Asaf Ĺ&#x;imdi aldÄąm haberini.RĂźyanda beni gĂśrmĂźĹ&#x;sĂźn.Ben de seni gĂśrĂźcem rĂźyamda.Ă–pĂźcĂźklerđ&#x;’‹â€? demiĹ&#x; o minicik kalbe Elçin.ArdÄąndan Emir Asaf’Ĺn hazÄąrlanan videoyu izlerken ki hali paylaĹ&#x;ÄąldÄą sosyal medyada.O minik kalbin mutluluÄ&#x;u gĂśrĂźlmeye deÄ&#x;erdi. Birçok Emir Asaf var dĂźnyanÄąn her yerinde.UmarÄąm onlara da bir kÄązÄąl melek dĂźĹ&#x;er hayallerini gerçekleĹ&#x;tirecek :)

23


Fato’yla

Gıybet Time EDİTÖR : FATMAGÜL TWITTER : @cadisicarsamba

24


Öhöm öhöm. Fatoyla gıybet time olarak ilk gıybetimize hoş geldiniz. İlk sayımızın ilk gıybetini Sena @kiralikaskfb arkadaşımızla gerçekleştirdik. Gelin göz atalım :) FATO: Elçin hakkında en çok merak ettiğin şey nedir? SENA: En sevdiği rengi (ben biliyorum hihihi) FATO: Elçin’i biraz anlat desem? SENA: Her haliyle güzel olan bir kadındır. Çok samimi ve güzel kalpli ve bunu da insanlara çok güzel bir halde hissettiriyor. (Katılıyorum kadının ev hali bile güzel dkfjdf) FATO: Elçin’in en sevdiğin fotoğrafı hangisi ? SENA:

25


FATO: Elçin’i bir tatlıya benzetseydin o tatlı hangisi olurdu ? SENA: Şekerpare. ( Bu cevabı aldıktan sonra şekerpare ve Elçin’i karşılaştırdım Elçin tatlıya değil de sanki tatlı Elçin’e benziyor…) FATO: Şu şarkı tam Elçin’i anlatıyor dediğin bir şarkı var mı ? ( bence 40 yılda bir gibisin hele şu bölümü; Ve her şeye tepkili dünyaya gelmişsin Nasıl zarafet Allah’ım çok güzelsin Biraz kusur ver bari olan var olmayan var Hayal yok kalbim kırk yılda bir gibisin) SENA: İzmir’in Kızları. Neden bilmiyorum ama aklıma hep Elçin gelir. FATO: Elçin bir düet yapsa kiminle yapmasını isterdin? SENA: Barış Arduç. FATO: Elçin sevimli bir çizgi film karakteri olsaydı hangisinin olmasını isterdin ? SENA: Ariel (toz deterjan mı ) FATO: Yönetmen olsaydın Elçin Sangu’yu hangi tür bir projede oynatırdın? SENA: Yönetmen olamayacağıma göre bu soruyu cevaplamıyorum çünkü bilmiyorum.(Gönülden tebrik ediyoruz 3 evetle uğurluyoruz…) FATO: Elçin bu rolün altından kalkar dediğin bir sinema karakteri var mı ? SENA: Kendisi de dediği gibi kanserli bir kız rolüne girmesi gerekirse bu rolün hakkını çok iyi bir şekilde vereceğine inanıyorum. FATO: Vee son sorum ileride Elçin’in kiminle başrol oynamasını isterdin? SENA: Onur Tuna. (Tabiki de canım kendimle başrol olsun şaka şaka :D)

Evet ilk sayımızın ilk gıybetinide burada noktalıyoruz gıybetçi hanıııım gidiyor döne döne gidiyor . Giderken bu ay ki gıybet seansında benimle gıybet eden Sena arkadışımıza çooook teşakkur edeyorom (koriş gibi). Sevgi, mutluluk ve Elçin’in daima yanınızda olması dileğiyle bir sonraki ayda gıybetlerimle görüşmek üzere

26


Bizi Takip Edin TWITTER : @kizilsonyadergi İNSTAGRAM: kizilsonyadergisi

27


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.