KIZI LS O NYA Haziran 2016
“İzmir’in kızları.. ESASLIDIR KADIN
DURUŞLARI...”
FGıyabettoTim'ye la Elçin As
emoji
şk KirRaülızkgaA rı
Elçin Sangu’nun
5 stili
EN HAVALI
“Tükenmişlik mi ? Sen tükenmekle parlamayı
karıştırmışsın” 1
KIZI LSO NYA
Haziran
3 Annesinin 22 Yıllık Dostundan 4 “Tükenmişlik mi ? Sen tükenmekle parlamayı karıştırmışsın” 9 Elçin As Emoji 11 Güneşin Alevden Saçları 15 Fato’yla Gıybet Time 18 Bir Küçük Hediye Meselesi 19 Elçin Sangu’nun En Havalı 5 Stili 25 Kiralık Aşk Rüzgarı 34 El Ver Hayata Tutunsun 35 Sosyal Medya’dan Gelenler “Bu bir fan dergisidir.Elçin Sangu fanları tarafından hazırlanmış amatör bir çalışmadır.Basılma,satılma v.b konular söz konusu değildir. Bütün ekip gönüllüdür.” Dergi tasarımı : Twitter :
@cadisicarsamba @mrsiplikci @omeriindefnesi @emilyjuless @aysegulutas Dergide Kullanılan Fotoğraflar : GLAMOUR TURKİYE / Fotoğrafçı : Emre Doğru KİRALIK AŞK RESMİ SAYFA FOTOĞRAFLARI
2
İlk sayımızda Elçin’in annesinin yazısını okumuştunuz. Bu sayımızda ise ricamızı kırmayan Elçin’in annesinin 22 yıllık dostunun, Elçin ve annesi hakkındaki duygularını dergimizde okuyacaksınız :) Keyifli okumalar dileriz.
ANNESİNİN 22 YILLIK DOSTUNDAN :) Acımasız bir hayatta yaşıyoruz. Çoğu zaman zorluklara karşı koymanın çok zor olduğu bir hayatta. Bu hayatta çok büyük zorluklar ve üzüntüler bizi istemediğimiz yerlere sürükleyebilir. Düşüp kalkabiliriz ama bu zorlukların karşısında dimdik ayakta duracak gücümüz ve umutlarımız vardır. İşte böyle her şartta dimdik ayakta durabilen, kendini ve kızını her zorluğa karşı korumasını bilen bir annenin kızıdır Elçin Sangu. Belki de tanıyabileceğiniz en naif ve narin, bir o kadar düşünceli ve mutevâzi harika bir kadının kızı Elçin Sangu. İşte böyle bir annenin kızı olan Elçin Sangu özel hayatında çok eğlenceli, aynı zamanda güçlü duruşunun arkasında bir o kadar da duygusal ve merhametli bir kişi. Mütevâzi, sıcakkanlı, her zaman kendinden çok etrafını düşünen bizden biri. Sıcacık.
Fotoğrafçı : Emre Doğru
Elçin ile ilgili hatırladığım güzel anılarımdan birini anlatayım. İzmir’de eskiden çok sık elektrik kesintileri olurdu.Elçin her elektrik kesintisi olduğunda akordeonu alıp bize müzik ziyafeti verirdi.Bizim için elektrik kesintileri eziyetten çok eğlence demekti.Bizler, hepimiz seni çok seviyoruz Elçin Sangu :)
3
2016 HEM ELÇİN SANGU’NUN HEM ESFC’NİN YILI OLDU! Dergimizin bu bölümünde ; “TÜKENMİŞLİK Mİ? SEN TÜKENMEKLE PARLAMAYI KARIŞTIRMIŞSIN” adlı eserimizi inceleyeceğiz :) İŞTE BÖYLE TÜKENMEYE CAN KURBAN DİYECEĞİNİZ son 4 ay!!!
Dergi tarafından sosyal medyada paylaşılan bu resim
“İlk gördüğümde Hollywood starlarından biri sandım.” gibi güzel yorumlar aldı.
4
Fotoğrafçı : Emre Doğru
Yaptığı işleri severek yapan Kızıl Sonya enerjisini ve sempatikliğini çekimlere de taşıdı. Dergi “Öyle bir parladı ki” başlığıyla yayınlandı.Dergi tarafından yayınlanan backstage videoları büyük ilgi gördü. Glamour’dan sonra da başarılarına bir yenisini ekleyen Kızıl Sonya Elidor markasının yüzü oldu.Elidor
2016’da “Saçlarınla
mutluysan hayat senden yana!” dedi.
Biz sabırsızlıkla reklam filmini beklerken Elidor resmi twitter hesabı yapılan hazırlıklardan fotoğraflar ve teaserlarla heyecanımızı ikiye katladı.
5
Yayınlanan reklam filmi hayranlar ve birçok insan tarafından büyük takdir topladı.Reklam filmi için özel bir ekiple çalışıldı. Reklam filminin yönetmen koltuğunda Henry Scholfield oturdu.
Reklam filminin ardından Elçin’in de katılımıyla lansman gerçekleştirildi.Lansman Periscope’tan canlı yayınlanarak hayranlara da izleme fırsatı tanındı.
Söz konusu Kızıl Sonya olduğunda başarının da ardı arkası kesilmiyor(Ne büyük gururlar bunlar ALLAH’IM) Yeni başarımızın ismi BOYNER.
6
Boyner’in yeni reklam yüzü olan Kızıl Sonya soğuk hava şartlarına rağmen enerjisini hiç düşürmeden (ESFC hasta olacak diye çok korktu ) son gaz çekimlere devam etti.(Başarı ve kalite asla tesadüf değildir.)
Herkesin diline dolanan evlerimizde “Üstümdeki her şey: BOYNER BOYNER BOYNER!” diyerek dolanmamıza sebep olan harika sesiyle mükemmel bir reklam çekimi gerçekleştirdi.(Reklamdaki kızlar hayal ürünü değildir :D)
7
Reklam filminin ardından yayınlanan backstage görüntüleri ve katıldığı lansmanla bir kez daha samimi halleri, sempatik tavırları herkesin takdirini kazandı.
Son olarak gurur tablomuza yeni bir ödül daha ekledi.Yıldırım Beyazıt Üniversitesi tarafından “En İyi Kadın Dizi Oyuncusu” seçildi.Allah daim etsin başarını Kızıl Sonya... Ne demiştik “Başarı ve kalite asla tesadüf değildir.” PARLAMAK EN ÇOK ONA YAKIŞTI... EDİTÖR : SENA TWITTER : @Kzl25744812Z
8
Elçin As
emoji EDİTÖR : SENA
TWITTER : @kiralikaskfb
9
10
Güneşin Alevden Saçları EDİTÖR : SELMAN YILMAZ TWITTER : @SelmanESFC
11
Alev alev saçların ve kusursuz beyaz tenin büyüsü ... Bu yazı aşırı derecede pheomelanin içermektedir.
E
lçin Sangu çok az görülen alev alev kızıl saçları ve kusursuz beyaz teninin büyüsüyle 7’den 70’e birçok insanın hayranlığını kazandı. Kızıl Sonya’mızın muhteşem saçlarına bu rengi verenin pheomelanin olduğunu biliyoruz. Kızıl saç, tüm dünyada hem en dikkat çekici hem de en az rastlanan saç rengi...Çok eski çağlarda ise, kızıl saçın insanlara çok sayıda özel nitelikler kazandırdığına inanılırdı..Kızıl Saçların ne gibi özellikleri var? Bu yazıda size bunlardan bahsedeceğiz...
12
Dünya nüfusunun sadece yüzde 2’si kızıl saçlıdır.Yapılan araştırmalara göre en çok kızıl saça sahip insanlar İskoçya’da yaşıyorlar,İrlandalılar da ikinci sırada yer alıyor... Çok azınlıktalar ve bu yüzden çok daha özeller ve kızıl saçlı olmak bir ayrıcalık, çok özel bir lüks... İşte Elçin Sangu doğal kızıl saçlarıyla, porselen teni ve minnoş çilleriyle insanların gözlerini alamadığı o özel kadınlardan. Çok eski çağlarda kızıl saçın insanlara iyi ya da kötü çok sayıda özel nitelikler kazandırdığına inanılırdı.16.yy ve 17.yy’da İngiltere “kızıl hükümdarlar diyarı” olarak lanse ediliyordu.Hırslı ve yetenekli bir yönetici olan I.Elisabeth,İngiltere’yi büyük güç haline getirdi.
Kızıl saçlarının yanında parlak beyaz ten renginden dolayı “Fildişi Dünyası’nın Kraliçesi” olarak da anılıyordu.Elisabeth hemcinsleri için moda ve güzellik ideali oldu.O çağda kızıl saçlarının yanında beyaz tene sahip olanlar zenginliğin ve adaletin simgesi olarak görülüyordu.Bu tarihi olayı okumuş olacak ki Elço’muz 13 Temmuz 2012’de o günki ruh haliyle “
“tweetini atarak düşüncelerini paylaşmış bizlerle :) Rönesans döneminde ise kızıl saç akımı, eğitimli üst tabaka ve sanatçılar tarafından özel bir gariplik olarak görülürdü. Sıradan halk böyle düşünmüyordu. Şeytan’nın rengi,cadıların, cadıların hizmetçilerinin ve arkadaşlarının rengi olarak görüyorlardı.Yine Elço’muz bu olayı okumuş olacak ki bu konu hakkında twitter hesabından 17 Aralık 2011’de “
“tweetini atmıştı.
PEKİ KIZIL SONYA’MIZA BU KADAR YAKIŞAN KIZIL SAÇLARIN BİLİME GÖRE ÖZELLİKLERİ NELERDİ ? - Kızıl saç, rengini daha uzun süre korur. Yani küçükken sarışın olup sonradan kumrallaşanlar gibi değildirler. -Vücutları daha fazla D vitamini üretir. Buna göre günlük olarak almaları gereken güneş ışını miktarı diğer insanlara göre daha azdır. - Kızıl saçlıların saçı beyazlamaz.Hatta kızıl saçlıların saçları gri bile olmaz, olsa olsa altın gül rengine dönüşür. -Kızıl saçlı insanlar genellikle kahverengi, bal veya yeşil gözlere sahiptir. Araştırmalara göre kızıl saçlı insanlar sıcağa ve soğuk acısına daha duyarlıdırlar.Kızıl saç geninde solaklık yaygındır. (Ama Elço’muz solak değildir.) -Doğal kızıllar doğallıklarıyla yapay bir kızıla göre hem daha çekici hem de daha masumdur. -Kızıl saç diğer saçlara göre daha kalındır. Kızıl saçlı kadınlar çilli de olur. Ve çil bir kadına yakışan en güzel ayrıntılardan biridir. (Elçin’in çillerini fark etmeyenler İstanbul Life dergisinin çekim öncesi çekilen makyaj yapım videosunu izleyebilir) -Kızıl saç kadında çekicilik unsuruydu: Böyle kadınlar duygusal, ateşli ve bir bakışta erkeklerin akıllarını başlarından alabilecek kadar tehlikeli birer sevgiliydiler. (Not:Kızıl Saçlı bi kızın gözlerine 10 saniyeden fazla bakarsanız aşık olursunuz :) ) Yazının başında da belirttiğim gibi kızıl saçlı insanlar Dünya’da çok az bulunuyor. Azınlık olunca da Kızıl Sonya’mız doğal kızıl saçlarından dolayı bazı hadiseler atlatmış.
13
Geçenlerde Elçin Sangu’nun katılımıyla Elidor’un lansmanı yapıldı.Lansmanın sunucusu Tanem Sivar: “Saçlarından dolayı başına gelen bir zorluk oldu mu?” diye Kızıl Sonya’mıza soru yöneltti. Elço’muz:” Çocukluk döneminde sırf çocuklar daha acımasız ve hoyrat davranıp konuşabildikleri için farklı olanlar hemen ayrıştırılıyor. Şöyle ayrışıyor ama ; okulda küçük, ufak tefek bir sıkıntı oldu diyelim. Kazayla oradan geçme! Sınıfta tespit yapılacağı zaman ilk parmak bana geliyordu gibi ufak tefek problemler oldu.Öğle arasında çocuksu şakalar falan da olurdu.” şekilde samimiyetle soruyu cevapladı. Yine doğal kızıl saçlara alışık olmayan halkımız ve magazincilerimiz Elçin Sangu’ya “Saçınızın rengi doğal mı? “ gibi sorular yöneltiyorlardı.Bu sorulara önce cevap olarak çocukluk resmini instagram hesabından paylaştı. Kızıl Sonya’mız daha sonra Kristal Fare Ödülleri’nde magazin muhabirlerinin ‘‘Doğal saç renginiz mi?’’ sorusuna açık şekilde kendi doğal saç rengi olduğunu söylemişti. Son olarak Elçin Sangu’nun Beşiktaş’lı olduğunu da belirterek bu işin sırrı
biraz siyah, biraz beyaz, biraz kızıl ...
14
Fato 'yla Gıybet Time
DİKKAT DİKKAT GIYBETÇİ FATO AYAĞINIZA KADAR GELDİ. ELÇİN,ÇONGU,SONYA KENARINA, PHEOMELANİN KENARINA GIYBET YAPILIR….
Hello saygıdeğer mütüşük ‘’Kızıl Sonya’’ okuyucusu! 2. Sayımızda yine yeniden gıybet için toplanmış bulunuyoruz. Umay arkadaşımızla yaptığımız gıybetle sizi baş başa bırakıyorum
15
FATO : Seni biraz tanıyalım desem ? UMAY: Tamam tanıyalım. 20 yaşındayım, Ankara’da yaşıyorum. Erciyes Üniversitesi’nde İktisat okuyorum. FATO : Elçin hakkında en çok merak ettiğin şey nedir ? UMAY: Kullandığı parfümü çok merak ediyorum.(Ben de yeni öğrendim ) FATO : Örnek aldığın veya şu özelliğine bayılıyorum dediğin bir özelliği var mı ? UMAY: Hayat dolu olmasını çok seviyorum ve ben de öyle olmak istiyorum. (Gelen onca saçma sapan eleştiriye rağmen dimdik ayakta kimseye ihtiyacı olmadan duruyor ya ona bayılıyorum. Örnek aldığım özelliği ise ailesine çok önem vermesi özellikle anneciğine ) FATO : Elçin’in tarzını nasıl buluyorsun ? UMAY: Elçin’in ev stilini falan beğeniyorum, spor rahat takılıyor tam benlik. (Aklıma Boyner reklamındaki o tarz o duruş çok hoşsun kısmı geldi skdsks) FATO : Elçin’e nasıl hitap edersin? UMAY: Çoğunlukla Balım ya da Kızılım arada da Çongum ve Elçom derim FATO : Elçin sence en çok hangi yabancı ünlüye benziyor ? UMAY: Taylor Swift (Kızıl olsaydı o da daha çok benzerdi ama ten renkleri ve yüz şekillerini benzetiyorum.) (Ayol ben yabancı bilmem ama bizim fandomdan Beste’ye benzetiyorum hele saçları kabarıkken…Dehşet bişi yaa) FATO : Elçinle benzer veya farklı yönlerin var mı ? Varsa birkaç tane söyler misin? UMAY: İkimiz de fanatik Beşiktaşlıyız ve onu tanımadan önce Beşiktaşlıydım ama fanatik değildim, ondan sonra fanatik oldum. (Sevdiğimiz tatlı aynıymış, bol bol yese kilo alcak )
16
FATO : Elçin’e hayranlığın nasıl başladı ? UMAY: Öyle Bir Geçer Zamanki zamanında, o en sevdiğim diziydi. Elçin de ikinci sezonda İnci Hoca’nın yerine gelmişti. İlk gördüğümde çok beğenmiştim, çok güzel bir kız demiştim, ayrıca sesine bayılmışım ama tabi o zaman pek tanımıyordum. Sonra karşıma Bir Aşk Hikayesi’nde çıktı, tanıtımları gördüğümde o kızıl saçlı kız var izlemeliyim demiştim sonra izlemeye başladım. Karakterini bile o oynuyor diye çok sevmiştim sonra yavaş yavaş onu tanımaya başladıkça daha çok sevdim ve artık o ailemden bir parça oldu. Annem bile görünce gel Umay bizim kız çıktı diyor, kardeşim de turuncu japon balığının adını Elçin koydu, aileme bile aşıladım hepimiz koyu ESFC’yiz. FATO : İleride Elçin’i nerede hayal ediyorsun ? UMAY: Öncelikle onun da hayali olan Ferzan Özpetek filminde oynamış, Türkiye’nin en iyilerinden biri olmuş, (şu an öyle bence ama) Oscar ödülüne aday gösterilmiş diğer yandan da 2 yaşında aynı kendine benzeyen kızıl saçlı bal gözlü kızı kucağında, yanında eşiyle kırmızı halıda yürürken hayal ediyorum. (Küçük küçük Elçin’ler mi aman tanrım didim eniştemle kırmızı halıda ımmm ) FATO : Elçin’i gördüğünde ona söyleyeceğin ilk şey nedir ? UMAY: Elçin’i ilk görünce herhalde heyecandan bayılabilirim bile eğer bayılmaz konuşabilirsem onu çok sevdiğimi ve her zaman arkasında duracağımı ve şu sıralar kendine çok dikkat etmesini söylerim sonra ona sıkıca sarılırım o tatlış yanaklarını öperim ve tekrar sarılırım herhalde.
Evvveeeeeeeeet bir gıybet olmayan gıybetimizin daha sonuna gelmiş bulunuyoruz. Hatam olduysa affola. Gıybetçi Fato ayağınıza kadar geldiği gibi şimdi döne döne gidiyor. Elçin, huzur ve gülümseme hayatınızdan eksik olmaması dileğiyle bir sonraki sayıda görüşmek üzere... 17
BIR KÜÇÜK HEDIYE MESELESI
Yazıya nasıl başlayacağımı bilmiyorum ama bir yerden başlamam gerekiyor. Bildiğimiz üzere Elçin onun için ufak benim/bizim için büyük bir rahatsızlık geçirdi. Bu süre zarfında onu mutlu edecek, ona moral verebilecek bir şeyler bizim en büyük vazifemizdir diye düşündüm ve sıvadım kollarımı :) Twitter'da olan, Elçin sayesinde tanışıp yakınlaştığım arkadaşlarla beraber böyle bir sürprizin onu sevindirip mutlu edebileceğini düşündük çünkü onun mutluluğu bizim mutluluğumuz demek. Hediyenin yapım aşamasında zorlandığım birçok konu oldu ama yaparken yazılanları Elçin'e ulaştırıp okuduğunu düşündükçe daha da gaza geldim diyebilirim. Velhasıl kelam o güzel yazılar tek tek yazıldı,kurdelelenip kutuya konuldu. Ve tabiki hazılanıp emek verilen bu kutunun sahibine ulaşması gerekiyordu. Ben ve yakın arkadaşım sözleştik ve sete gitmeye karar verdik. Sanki ilk kez gidiyormuşcasına o heyecan, sanki hiç Elçin’i görüp de öpmemiş gibiydik. Sevgimiz ilk günki gibiydi. Beklerken saatler geçmek bilmiyordu ki heyecanımız dinsin derken kızıl saçlı altın kalpli meleğimiz geldi sete. Gözündeki rahatsızlık yüzünden ve sahnenin yetiştirilmesi gerektiği için hemen sete alınıyor. Dolasıyla hem hediyemizi kendimiz veremiyor hem de hep hayalini kurduğumuz sarılmayı gerçekleştiremiyoruz. Üzüldük mü ? Fazlasıyla. Lakin onu da anladık. Her neyse :) Bize yardımcı olan birkaç kişi ile hediyemiz Elçinomuza ulaştı. Resmi ilk gördüğümde yaşadığım şok,evin içinde koşturmam mı dersiniz, koltukta zıplayıp kırmalarım mı yoksa hala inanamayıp resme bakıp kurban olmalarım mı dersiniz... Evet kulağa saçma veya evet çılgınca gelebilirim ama onun hakkında düşündüklerimiz,geçmiş olsun yazılarımız ellerindeydi. Sadece bu da değil onları öpüp kokluyordu.Sanırım bu yaşadığım heyecanı, bu duyguları yaşattığı için bir kez daha hayran oldum ona. Her zaman dediğim gibi iyi ki ELÇİN SANGU. :) @angelsanguu 18
Elçin Sangu’nun
5 stili
EN HAVALI
EDİTÖR : ÖZLEM
TWITTER : @karenberena
19
Denim Stiline Elçin Sangu Dokunuşu
Denimin en konforlu ve şık halini günlük hayatındaki görünümüyle sunuyor. İster salaş bir t-shirt ister süet püsküllü bir ceket denimin üzerinde iyi bir kombin ile muhteşem durabiliyor ve şıklıktan ödün vermiyor. Rahat ve çabasız görünmesine rağmen yine zarafetinden ödün vermeyen Elçin Sangu denim stiline imzasını atıyor.
20
Bohem
“Hiçbir topuk tıkırtısı bu kadar davetkar çalamaz.” 1. Bölümde giydiği yeşil dar ve kısa elbise içinde kusursuz görünüyor. Yeşil renk özellikle doğal tenini belli ediyor, canlı gösteriyor. Yeşil senin rengin Elçin! Gelelim elbisenin tarz ve stiline . Bu elbise bohem ve etnik detaylar barındırıyor.Özellikle deseni , renk geçişleri, batik / ombre kumaş... Bu özellikler bohemin olmazsa olmazıdır. Baharat tonlarındaki bu elbiseyi siyah rugan topuklu bir ayakkabıyla tamamlamış.
21
Elegant
K
iralık aşk’ın 8. Ve 9. Bölümünde giydiği bu tatlı mı tatlı buz mavisi volanlı kloş elbise o kadar yakışmış ki, iki bölüm giydirilmiş. Elbisenin içinde adeta çocuksu bir şıklık görüyoruz. Puantiyeli ve çiçekli ayakkabı muhteşem! Şüphesiz ki topuklu ayakkabının zarifliğini taşıyan en güzel kadınlardan biridir fotoğraftan da anlaşıldığı üzre. Ne giyerse giysin kendine yakıştırmayı biliyor. Bu sahneleri hayran hayran izledik. İnsan bu kadar güzel olur mu yahu ? :) Tam bir elegant karmaşık detaylar yok; tek renk , sade , zarif, hoş ve düzenli bir tablo. Güzel kızıl saçları, beyaz teni bu tabloya renk katıyor.
22
Siyah da Yakışır ...
D
uru güzelliği ile herkesi kendine hayran bırakan Elçin Sangu siyah boncuklu mini elbisesi , nude stilettoları içinde kusursuz görünüyor. Siyahın asaletine ayrı bir hava katıyor, demem o ki iyi kesimli sade siyah bir elbise her zaman kurtarıcıdır. “Küçük siyah elbiseleri taparcasına sevin.” Coco Chanel
Siyah da yakışır doğrusu. Siyah ipek elbisesi ve topuklu sandaletlerini doğal bıraktığı saçlarıyla tamamlamış. Kadınsı , klas ve zarif... Bu üç unsur yer alıyor bu karede. Bir o kadar da sade, neticede zarafetin özü sadeliktir.
23
n ı n ı n a m s n a L R BOYNvEalı Masküleni Ha u g n a S Elçin
28 Nisan’da düzenlenen Boyner’in Aslı Tunca Hotel’deki lansmanına katılan Elçin Sangu lansmanın bir yıldızıydı adeta, havalı ve maskülen stilinin yanı sıra hayran bırakan güzelliğiyle damga vurdu. Maskülen giyimde denge çok önemlidir, maskülen ve feminen bir parçayı birarada kullanan Elçin bu dengeyi çok iyi ayarlamış ve topuklu deri bir sandalet bu dengeyi noktalamış.Çizgili bol geniş vatkalı ceket içine bol beyaz bir gömlek ve aynı kumaştan mini etek, mini olması ayrıca düşünülmüş bu bir artıdır maskülen giyimde :) Sosyal medya ve hayranları tarafından tam not aldı. 24
Kiralık Aşk Rüzgarı
EDİTÖR : YAĞMUR
TWITTER : @naranirinarana INSTAGRAM : @naranirinarana_
25
Dergimizin bu ayki sayısında twitter hesabımızda yaptığımız anketle açık ara fark en sevilen bölüm seçilen 20. bölümü yorumlayacağım. Hazırsanız kemerlerinizi bağlayın, çünkü sizi aşkı iliklerinize kadar hissedeceğiniz bir yere, Defne ile Ömer’in sonsuz aşklarının ilk yıldızına götüreceğim!
Veeee Ömer İplikçi Defne Topal’ın evinde. Ay nasıl da yakıştı o eve, hiç eğreti durmadı, nasıl da tatlı ve doğal oldular ^.^ Ev terlikleriyle sıcacık evin içinde bir Ömer İplikçi ^.^ Ay şuraya da 10 yıl sonra Defne’nin güzel yemekleri ile göbek yapmış 2 çocuk babası tatlı bir Ömer çizelim :’D Tamam tamam göbekli olmasın hep fit olsun Sinyor İplikçi. Neyse, Ömer niye Defne’ye gitti? Koray’ın şirkette Sinan ile ortak olacağını öğrendiği için. Sen kiiii koskoca Ömer İplikçi, dişini tırnağına takarak yıllarca çalış, sıfırdan şirket kur, kardeş kavgası ve %2 hisseli ruh haline göre ortak seçen bi delinin kurbanı olup şirketini kaybet :( İşte kaybeden aşkta kazanır diye kendimizi teselli edelim bari <3 Baksanıza daha yeni barıştılar ama aşk perileri üzerlerine tozlarını serpiştirdi, aynı evde biraradalar. 26
Bölüm aşırı dozda tartışma, öfke, kaybetme korkusu, aşk ve tutku dolu bir sahne ile başlıyor. Ömer’in İz’le gideceğini duyup bütün gururunu ayakları altına alarak hesap sormaya giden Defne, aşkına yenik düşerek “Sakın, sakın hiçbir yere gitme” diyor. Ömer şok, Ömer iptal. Sözlerden çok boynundaki elle fenalaşmış durumda. Adamın tiki var! Kendini zor tutuyor, anı bozmak istemiyor ama bu da can yani! Neyse, aşklarından deli olan çiftimiz sonunda barışıyorlar. Derin bir oh çekiyoruz biz de. Size ayrı olmak hiç yakışmıyor çünkü. Ama Defne’nin yine eve gitmesi gerekiyor, önümüzdeki tüm bölümlerde olacağı gibi :( Neyse belki Ömer gider ona ;)
Ve uyku vakti geliyor. Ömer “Söz de verdim ama” diyor. Neye söz verdin? Kime söz verdin? Hee eve girerken söz vermişti, demek rahat duracağı içinmiş o söz sjsksk. Bence istediğin gibi davran ama yine de sen bilirsin Ömüş. Bir de Defne’yi kışkırtmaya çalışıyor “Uyuyabilecek misin?” diyerek. Devamında adeta ben uyuyamayacağım da diyeceğini düşünüyor insan. Yine de Defne’sini çok sıkıştırmıyor ve “En azından yatakları değiştirsek, yani ben oraya geçsem, kokunu duyarak uyusam” diyor ve göğsümüzden ama kalbimizi kalbimizi kalbimizi söküyor. Tam evlenilecek adam değil mi Defne? Bak şu tatlışlığa şu laflara bak. Sana sarılarak uyuyamıyor ama yastığındaki kokunla yetiniyor, kuzu kuzuuu!! Ayrıca sizin aşkınızın saflığını yerim ben <3
Ömer Defne’sine gidiyor her zaman olduğu ve olacağı gibi. En sevdiği, onu en çok seven o çünkü. Hem yarası hem yara bandı. Dertleşiyorlar bir güzel, Defne ne zaman istersen ben burdayım diyor, tutuyor elini, hiç bırakmamaya söz verir gibi. Ömer mutlu, huzurlu. Saat geç oluyor, tam kalkacakken Defne Ömer’ine kıyamıyor, “Gitme, kal istersen” diyor. Aklında kalacağına yanında kalsın istiyor, ay bu hareketiyle kalplerimizi fethediyor. Ömer’in çok hoşuna gidiyor, tamam kalayım diyor. Serdar’ın kısa pijamaları ile rezil olsa da Defnesi yanında olduğu için çok mutlu. İzliyor her anını, aklına kazıyor her bir hareketini. Zaten doğal olan Defne’yi bir de ev hali ile görüyor. Yıllar sonra her gece aynı şekilde izleyeceği kadının akşam ritüelini ilk defa izlemenin mutluluğu okunuyor gözlerinden. Aklını okuyabilseydim kesinlikle dünyadaki en şanslı adam benim diye düşünüyordur derim.
27
Ortalama bir sincap Defne/ Elçin uyumaya çalışırken bile minnoşluk rekoru kırabilir.
Rüya gibi bir geceden uyanıyorlar. Acaba uyanmasalar mıydı? Çünkü birazdan dramaaaağ dramaaağ diycez :( Evet bizim çiftimiz de böyle işte. 2 dakika öncesinde öpüşüp koklaşırken birdenbire kedi gibi kavga edebiliyorlar. Yine ne mi oldu? Ah o yanlış anlaşılmalar yok mu hani şu çözülene kadar seyirciyi kanser eden!(Neyseki bizdekiler çabuk çözülüyor ama Ömerin minnoş kalbi çoktan kırıldı bile) İşte Defne de Ömer’in aklının hala İz’de olduğunu sanarak romantik kahvaltılarına Sincap Defne’nin değil de Mahmut Abi’nin katılmasına sebep oluyor. Ömer de ne yapsın, senin yine gelgitlerin gelmiş diyerek ortamı terk ediyor. Ömeeeeeğğr gitme yavrum bizim kız seni çok seviyor, kaybetmekten çok korkuyor diye öyle yaptı diyemedim ya la :( 28
Tut kolumdan çek götür beni dırırırırım dıt dırı rırım. Ömer Defne’yi nereye götürüyor? Niye götürüyor? Nasıl götürüyor? Gördüğünüz gibi böyle çekip götürüyor nedeeeeen çünkü Defne’ye anlam veremiyor. Diyor ki “Al dedin kendini dedin git dedin Marsilya’ya dedin İz’le naparsan yap dedin sonra bi geliyorum burdasın sen bana ne yapmaya çalışıyorsun ya?!”.Tamam tam olarak bunları söylemiyor ama bunun gibi bir şeyler işte. Defne de diyor ki “Aldım adamları getirdim sana kıyafet seçmek için, gittim İtalyanları aradım ne dediklerini de anlamadım sahi onlar nece konuşuyor ama börek gönderdim anneannem mis gibi yaptı yediler çok sevdiler biz kazanıcaz bu yarışı en birinci biz olucaz”. Sonra işte yine barışıyorlar gibi bir şey oluyor. Gördüğünüz gibi barıştıktan sonra 1 bölüm bile geçmeden küsme sonra tekrar barışma kabiliyetine sahip bir çift bunlar. Eşi benzeri yok! Defne’nin sürpriz ziyareti ile davet için hazırlanmaya başlıyorlar...
Romantik kahvaltılarının yanlış anlaşılmayla mahvoldugunu öğrenen safoz Defne Ömer için büyük bir jest yapmak istiyor ve kolları sıvıyor. Aşkından öyle başı dönmüş, beyin fonksiyonları o kadar hızlı çalışıyor ki (normalde tam tersi olması gerekir) iki telefon bile yetmiyor Defomuza, davete gelecek kişilerle ilgili bilgi toplayıp Ömer’i bir adım öne geçirmeye çalışıyor. Eh Nihan’ın da dediği gibi sadece iyi bir asistan değil “iyi bir eş daha çok”. Ah Defne İplikçi ^.^ Kulağa da çok hoş geliyor. Ve Defne’den Ömer’in yüzüne de söylemesini beklediğimiz o çok samimi itiraf geliyor “Aşkımdan ölüyom köpek gibi seviyom ölüyom geberiyom anlasanıza”. Ben de seni çok seviyom ölüyom geberiyom Elçin anlasana :”(
29
Ömer hazırlanadursun, Defne de ona full konsantre davetlileri anlatıyor. Pardon,full konsantre demişim.
Peki Defne hazırlanırken Ömer rahat duruyor mu? Tabiki hayır.
30
Defne kadar zarif başka hiçbir kadın yoktur herhalde. Aynı anda hem bu kadar masum, hem bu kadar alımlı, hem bu kadar komik, hem bu kadar doğal, hem bu kadar dişi ve sayamayacağım birçok özelliği nasıl barındırıyor hala anlamış değilim(Aynı Elçin gibi). O koridorda parmak ucunda sekerek yürümesi, ayaklarının zarifliği, dağınık toplanan saçın kattığı o duruluk, abartıya kaçmadan yapılan, güzel gözlerini ortaya çıkaran makyaj ve yeşil elbise ile ten ve saç renginin uyumu bütün erkekleri kolaylıkla etkileyebilecek bir bütünlük sağlıyor. Şu anda radarında ise bir tek Ömer var. Ömer ise hayranlıkla izliyor iki tutkusunu. Ayakkabılar ve Defne. Her şey ancak bu kadar mükemmel olabilirdi!
Ömer fazla temiz kalpli mi desem, fazla spiritüel mi desem (Gerçi o Elço’ya mahsus) bilemedim çünkü gider gitmez ne görsün? Fermuarını açmaya çalışan bir Defne. Kıhkıhkıhkıh diye gülmüyor tabiki, bütün coolluğuyla gidiyor kızın yanına ve adeta bir cankurtaran edasıyla kurtarıyor kızımızı. Eeee ne oldu şimdi? Kıyafetler ve ayakkabılar giyildi, fermuarlar çekildi, rujda son rötuşlar yapıldı, sıra o ruju ısrarla bozmaya geldiiiiiii ama o Defne yok mu o Defne yine öptürmedi dudaktan :( Neyse şu daveti bi atlatsınlar, söz verdi Defne. Başı fena dönecek davetten sonra ama olsun, o unutsa Ömer unutmaz, Ömer unutsa vuslat unutmaz :) Sabreden Ömer muradına erecektir elbet(20 bölüm sonra). 31
Evden çıkmadan önce bir şeyi unuttular, neyi? Sonsuz aşklarını ilk yıldızını. Ben de bu sahneden itibaren kalbimi unutuyorum bir yerlerde yoksa daha fazla dayanamayacak aşırı romantizme bu minnoş bedenim. Evlatlarımı böyle evli mutlu çocuklu görme düşüncesi bile duygulandırıyor beni :”( Ay anneanne mi babaanne mi olacağım ay ikisi de benim bebeklerim ığıhhh (Koray ağlayışı) :”( Ömer’ciğim bütün centilmenliğiyle Defne’ciğimin kapısını açarak arka koltuğa oturmasını istiyor ve davete gittiklerinde de birlikte adeta düşman çatlatıyorlar!!!
32
Herkes sussun çiftimiz konuşsun! Ama bu sefer sözleri ile değil dansları ile konuşacaklar. Pist boşaltıldı, bir sürü konuk hayran hayran onları izliyor ama onlar birbirlerinde çoktan kayboldu ve dizi tarihinin gelmiş geçmiş en güzel dans sahnesini canlandırıyorlar. Hayır hayır canlandırmıyorlar, yaşıyorlar. Bir yandan şarkıya ayak uydururken bir yandan romantik sözler eksik olmuyor Ömer’in dudaklarından. Defne ise çoktan aşk sarhoşu olmuş bir şekilde dinliyor Ömer’i, arada yalnızca küçük tepkiler verebiliyor. Ömer karşısındaki güzellikten ilham alarak “Bazen gerçek olmayabilir misin diye şüpheye düşüyorum. O sihirli dokunuşun, her zaman vaktinde gelen, mucizeler yaratan...Çok iyi geliyorsun bana” diyor. Defne hala şokta. Bu aşk ona fazla geliyor. Hem kendi aşkı, hem Ömer’in aşkı. Ömer onu sımsıkı tutmasa neredeyse bayılacak. Ve Ömer öldürücü darbeyi yapıyor. “Bu kadar zarif ruhlu, derin ve dokunaklı bakan, nefesimi kesecek kadar güzel, huysuzluğuyla bile aklımı başımdan alan, sevilmeyi şahane bilen bu kadını hep yanımda istiyorum artık” diyerek Defne’yi yatırıyor.
“Evlen benimle” Her bölümü birbirinden güzel ve büyüleyici olan dizimizin en özel bölümlerinden biri akıllardan silinmeyecek bir dans ve ardından gelen evlilik teklifi ile bitmiş bulunmakta. Ben yazarken onların aşkında kayboldum, umarım siz de keyifle okumuşsunuzdur. Bir sonraki sayımızda, bir sonraki yazımda görüşmek üzere, aşkla, sevgiyle kalın :*
33
EL VER, HAYATA TUTUNSUN!
G
ülmek herkesi güzelleştirir ama çocukların gülümsemesi Dünya’yı değiştirir. Çocukların gülümsemesi için hep beraber el ele...Elçin Sangu’nun doğumgünü sebebiyle sevenleri tarafından açılmış bağış etkinliğidir. Siz de bağış organizasyonuna katılmak, doğum gününde Elçin Sangu’yla birlikte çocuklarımızın gülümsemesine yardımcı olmak istiyorsanız bu etkinliğe katkıda bulunabilirsiniz. Bağış 06.08.2016 tarihine kadar geçerlidir.
Bağış yapmak için link : https://dogumgunu.koruncuk.org/nazli-kilic?e=1307
Gelin, Elçin Sayesinde Bir Çocuğun Daha Hayata Tutunmasına Ortak Olalım
34
SOSYAL MEDYA'DAN GELENLER
Sosyal medya üzerinden #BendenElçine hashtagiyle “Elçin Sangu” hakkında duygu ve düşüncelerinizi paylaşmanızı istedik.
#BendenElçine EDİTÖR: Emily Jules TWITTER: emilyjuless INSTAGRAM: emilyjuless
Fotoğrafçı : Emre Doğru
@armsoftheangel_ Saçlarının göz alıcı kızıllığı ile harmanlanan bal rengi gözleri, yüzünüze tatlı bir tebessüm yerleştiren kahkahası, güneşte parlayan bembeyaz, pamuksu teni ile elfleri andıran bir kadın;
Elçin Sangu
#BendenElçine Suskunluğu bile “naif” kadınsın vesselâm. Oturup iki lafın beli kırılacak ama sana haksız yere söylenen her sözü de suskunluğunla doğrultabilecek kadar “insan”sın. İçindeki güzel küçük kızın ortaya çıktığı gülümsemen, o naifliğe sığdırdığın “mahalle defo’su” halin. Sevildikçe güzelleşen kadınsın vesselâm. “Sevilmeyi bilen şahane kadınsın.Ömer’in Defne’si mahallenin Defo’su Kiralık Aşk’ın pamuk kızı,taş gibi hatunu, Kızıl Sonya’sın.İyi ki varsın. @fairyelmelis #BendenElçine Yıkıldı, tükendi diyenlere inat her gün azmi ve başarısıyla yeniden doğan, gönlümüzde taht kuran biricik Çongu’muz hep mutlu ol :) @elbar_delisi16 #BendenElçine “Seni sevdiğim anda her şeyim kızıl oldu, masmavi defterime kızıl satırlar doldu...” - Cemal Süreya @Holysangu 35
#BendenElçine Küçüklük fotoğraflarında bile etrafa ışık saçan kızıl saçlı bu kızı çok sevdik biz. Neden mi sevdik? Farklıydı çünkü. Evet, çok güzeldi dış güzellik olarak ama biz onu esasen güzel kalbi için sevdik. Bir gülümseyişinde bile o samimiyeti, içtenliği hissettirdiği için… Defne’yi ondan başkasının oynadığını düşünemiyorum bile. Diziyi bize sevdiren, dizinin en önemli parçalarından birini en iyi şekilde tamamlıyor. İyi ki tanıdık seni. Hep arkandayız, yolun açık olsun Kızıl Sonya! @Ezo_mizahci #BendenElçine şu ana dek kurduğum en güzel hayal sensin. Çünkü o hayalleri kurmamı sağlayan insan da sensin. İyiki sen , hep sen. @MelikeAkmandor #BendenElçine Saçlarının göz alıcı kızıllığı ile harmanlanan bal rengi gözleri, yüzünüze tatlı bir tebessüm yerleştiren kahkahası, güneşte parlayan bembeyaz, pamuksu teni ile elfleri andıran bir kadın; Elçin Sangu. Akıllardaki kalıplaşmış güzellik kavramını kıran bir İzmir güzeli. Büyüklü küçüklü bir dolu insana sevdirdi kendini, gerek karakteri, gerekse oynarken kılığına büründüğü Defne’si ile. Bazen fanatik bir Beşiktaş taraftarı, bazen şirin mi şirin, neşeli bir kız çocuğu, bazen duygusal, olgun bir kadın, bazense sadece Elçin. Ama hep güzel, hep samimi ve hep iyi ki. @armsoftheangel_
#BendenElçine Bu kadar karanlık bir dünyada kalbinin ışığı yüzüne yansıyan nadir ve en özel insansın Çongu. @ilkimdly
#BendenElçine “Rabbim öyle güzel yaratmış ki kurban olurum be “diyerek fotograflarını seviyorum. @Ozge42Ak
36
#BendenElçine Merhaba SANGU ! Hayat nasıl gidiyor ? Umarım mutlusundur , biz mutluyuz. Seni her gördüğümüzde hızlı hızlı çarpan küçücük 280 gramlık kalplerimizle oturuyoruz. Gelelim sana. Hastalığından dolayı sana kucak dolusu sevgi ve iyi mesajlarımızı yolluyoruz. Bu cumaki bölümde umarım bol bol seni görüp “280 gramlık minnoş kalplerimizle” mutlu oluruz. Hayatımıza renk katıyorsun Sangu. Hem de fazlasıyla. “Hayattan rengi alın , geriye ne kalır ki ?” Sen olmasaydın renk falan kalmazdı. Konu sen isen herkes sussun bir zahmet. Sen konuş. Biz dinleriz seni. Kızıllık rüzgarı essin o zaman ? Seni görebilme şansım olsaydı keşke. Görebilmekten çok da tanıma şansı. Neyse ki kalplerimiz cuma günleri saat 20.00 da buluşuyor. Orada birlikteyiz ya o da yeter. Seni örnek alıyorum. Senden yaşça küçüğüm. Benim örnek perimsin. Tabii ki annemden sonra. Kalbimde toplam dört odacık var. Bir adet odayı senin için ha#BendenElçine ekranda o sıcacık gülüşünü zırladım. Bekliyorum gördüğüm an benim de içim ısınıveriyor, iyi ki sen, Sangu , temelli kalmaiyi ki Elçin Sangu! ya ... Seni özledim sanı@blue4eve rım ? Cumaya , mübarek güne kaç gün var ? Gün saymak , yaşasın! Günlerden Kiralık Aşk olunca , saat 20.00 olunca gelip televizyondan seni alıp yeni evine , kalbime bırakacağım. Beş gün var Sangu ! Bekliyorum... @gamcoytoscn #BendenElçine Senin ışığına kapılıp kendimi Kiralık Aşk ‘ta buldum. Senin sayende kocaman bir ailenin içinde yer aldım. Tüm olumsuzlukları unutturan güzel yüzün, o minnoş hallerin, işine olan saygın, duruşun, güzel kalbin her geçen gün sana daha çok hayran olmamı sağlıyor. Seni bu kadar güzel yetiştiren o güzel annene de bin öpücük . Bir gün mutlaka seni görüp doyasıya sarılıcam, bunun düşüncesi bile burnumu sızlatıyo şimdiden . Gözümden kalpler çıkarak izlediğimsin. Gurur sebebimsin. İyi ki sen kızılımmm iyi ki sen... @saqsuka 37
Bizi Takip Edin TWITTER : @kizilsonyadergi Ä°NSTAGRAM: kizilsonyadergisi
38