SAYI: 24 • NİSAN 2018 • FİYAT: 10 TL
Ticaretin altın çocugu
Salih Kalyoncu
Enerjisiyle ışık saçıyor
ÜNÜ IL SINIRLARINI AŞTI
KEBAPÇI MEHMET USTA s. 16
Milano’dan giyiniyor
Esin Alçıoğlu s. 12
Değişim arayanların yeni adresi
THREE’S COIFFEUR
s. 34
Çocuklara adamış bir hayat
Elif İpek s. 28
İzmit’in ilk butik pilates salonu
OMMIRA s. 56
FUNDA İLHAN s. 22
Soyer çiftinin huzurlu evi s. 50
Instagram’ın ‘lokalanne’si
Gamze Emil s. 46
HEM DOKTOR HEM MUCIT
SERDAR KAMAN s. 60
Enerjiniz bitmesin! K
2007 YILINDAN BU YANA TÜKETİCİNİN BEĞENİ VE GÜVENİNİ KAZANMIŞ MARKA SAHİBİ OLARAK ÜRETİMİNİ VE SATIŞINI YAPTIĞIMIZ MARKAMIZ DEKORAÇİT RULOLAR, ÖZEL FORMÜLLÜ UV KORUMA FAKTÖRLÜ, ALEV ALMAZ PVC’DEN VE SICAK DALDIRMA GALVANİZ İKİ TELİN ÖZEL MAKİNELERDE SIKIŞTIRILIP ÖRÜLMESİYLE YAPILMAKTADIR. (DEKORAÇİT RULOLAR İSTENİLEN ÖLÇÜLERDE ÖZEL OLARAK ÜRETİLEBİLİR.) STANDART ÖLÇÜLER: 100 CM.X 10 MT.-120CM X 10 MT. - 150 CM. X 10 MT.
DEKORAÇİT PANELLER İSE DEKORAÇİT RULONUN ELEKTRO STATİK FIRIN BOYA İLE BOYANMIŞ ÖZEL PANELLERE GİYDİRİLMESİ VE % 100 EL EMEĞİ İLE SARILMASINDANOLUŞMAKTADIR. (DEKORAÇİT PANELLER İSTENİLEN ÖLÇÜLERDE ÖZEL OLARAK ÜRETİLEBİLİR.) STANDART ÖLÇÜLER: 100 CM.X 200 CM.
SERPIL ÇOLAK Genel Yayın Müdürü
ocaeli Life neden bu kadar dinamik ve pozitif enerji yüklü bir dergi biliyor musunuz? Çünkü biz öyleyiz. Bu dergiyi hazırlayan ekip, koşullar ne olursa olsun güne gülümseyerek başlayan, işini aşkla yapan, çalışmaktan keyif alan insanlardan oluşuyor. Elinizde tuttuğunuz bu dergi neden bu kadar eğlenceli biliyor musunuz? Çünkü biz öyleyiz. İşimizi keyifle yapıyor, karşılaştığımız olumsuzlukların üstesinden ‘gülümseyerek’ geliyor, eksileri artıya çevirerek hayatın tadını çıkarıyoruz. Ne demiş büyüklerimiz, “Hangi pencereden baktığınla ilgilidir hayatın sana sundukları. Ya tebessüm ettirir, ya isyan.” Lütfen siz de güne gülümseyerek başlayın! Olmuyorsa, baktığınız pencereyi değiştirin! Keyif almak demişken, Kocaeli Life ekibi olarak yine çok keyifli bir çalışmaya imza attık. ‘Kara Melek’ dizisiyle tanıdığımız, şimdiye kadar çok sayıda projede yer alan, ‘Kurtlar Vadisi Pusu’ dizisinde canlandırdığı ‘Margaret’ karakteriyle ününe ün katan başarılı oyuncu Funda İlhan’la hem çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik hem de fotoğraf çekimlerinde çok eğlendik. Aynı zamanda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın kurucu oyuncularından olan ve şimdilerde ‘Davet’ isimli oyunda tek kadın oyuncu olarak dikkatleri üzerine çeken Funda İlhan’ın samimiyeti ve pozitif enerjisi, çalışmamızı daha da keyifli hale getirdi. İsmail Hakkı Timuçin’in çektiği muhteşem fotoğraflardan gözünüzü alabilirseniz, Funda İlhan röportajını mutlaka okuyun deriz. ★★★
Alev Almaz PVC Parlamaz Özel Kaplama Sıcak Daldırma Galvaniz Tel UV Korumalı Renk Solmaz
Karşıyaka Mh.D-130 Karayolu No: 8 Başiskele - KOCAELİ Tel. 0 262 341 45 71 Faks: 0 262 341 45 72 E-mail:alperoz@oz-tel.com web: www.oz-tel.com
Kocaeli Life’ta bu ay yine birbirinden renkli konu ve konuklar var. Kapağımızda bir başarı hikayesine yer verdik. Salih Kalyoncu’nun kimi zaman gözleri dolarak, kimi zaman gülümseyerek anlattığı hayat hikayesini inanıyoruz ki altını çizerek okuyacaksınız. Lezzet durakları köşemizde bu ay meşhur Kebapçı Mehmet Usta var. Öyle meşhur ki İstanbul’dan yola çıkanlar sırf Mehmet Usta’nın kebaplarından yiyebilmek için köprüden geçmek yerine Körfezi dolaşmayı göze alabiliyor. ‘Siyaset Dışı Sohbetler’ köşemize ise bu ay İyi Parti İl Başkanı Serdar Kaman konuk oldu. Serdar Bey’i yakından tanımak istiyorsanız, ayağınıza gelen fırsatı kaçırmayın derim. ‘Dekorasyon’ köşemizde ise Özlem Soyer evinin kapılarını Kocaeli Life’a açtı, sıcak ve samimi sohbetiyle nisan sayımıza renk kattı. Sizleri bu ay ‘Lokal Anne’ adıyla instagram fenomeni olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Gamze Emil ile tanıştıracağız. Oğlu için yaptığı yemekleri sosyal medyada paylaşarak diğer annelere de örnek olmaya çalışan Gamze Hanım’ı takip etmenizi tavsiye ederiz. Kocaeli Life’ta bu ay hem yurt içi hem de yurt dışı gezisi var. Elif Akıncı’nın kaleme aldığı ‘Hyde Park’ ve Eren Kargıner’in yazdığı ‘Gaziantep’ gezisini keyifle okuyacaksınız. Sağlıktan spora, eğitimden güzelliğe dopdolu bir Kocaeli Life sizi bekliyor. Şimdiden keyifli okumalar...
İÇİNDEKİLER
İÇİNDEKİLER
İMTİYAZ SAHİBİ Leona Basın - Yayın Reklamcılık ve Organizasyon Tic. Ltd. Şti. adına Zeynep Akar
12 22 8
56
Festivalleri kaçırmayın! Nisan ayı, festival ayı. Nerede, hangi festival var öğrenmek istiyorsanız, ‘10 Öneri’ye bir göz atın.
56
10
Sanal alemde neler oluyor? ‘Sosyal Medya Kirpisi’ bu ay da iş başındaydı; kim, nerede, ne yaptı izledi, sizler için sayfalarımıza taşıdı.
60
12
Tercihi, Milano butikleri: Esin Alçıoğlu Girdiği her ortamda şıklığıyla dikkat çeken Esin Alçıoğlu, alış verişinin büyük bir bölümünü Milano butiklerinden yapıyor.
16
22
Ünü il sınırlarını aştı; Kebapçı Mehmet Usta O kadar meşhur ki İstanbul’dan yola çıkanlar sırf Kebapçı Mehmet Usta’da yemek yiyebilmek için köprüyü geçmek yerine körfezi dolaşmayı göze alabiliyor. Enerjisiyle ışık saçıyor: Funda İlhan Başarılı oyuncu Funda İlhan, rol aldığı televizyon dizileriyle tüm Türkiye’nin tanıdığı bir isim.
66
70
76
28
Kendini çocuklara adamış bir isim; Elif İpek Tek isteği çocukların yara almadan büyümesine yardımcı olmak, tek hedefi daha çok çocuğa ulaşmak...
34
Değişim arayanların yeni adresi: Three’S Coiffeur Değişimin gerekliliğine inanan bir ekip tarafından açılan Three’S Men & Women Coiffeur, ‘değişim’ arayanların yeni adresi olacak.
78
Ticaretin altın çocuğu: Salih Kalyoncu Çocuk denecek yaşta başlayan iş hayatında baş döndüren bir hızla yükselen Tabu İnşaat A.Ş.’nin sahibi Salih Kalyoncu’nun hikayesini soluksuz okuyacaksınız.
80
Bebeklere sebzeyi sevdiren kadın: Gamze Emil Bebeklere sebzeleri sevdirmeyi başaran Gamze Emil, ilgiyle takip edilen Instagram annelerinden biri.
86
38
46 50
Sade, dingin ve huzurlu İlimizin tanınmış iş adamlarından Şaban Soyer ve zarif eşi Özlem Hanım’ın yaşadığı tripleks villa; ev sahibesinin ince zevkiyle sade, dingin ve huzurlu bir yaşam alanına dönüşmüş.
6 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
90
28
46
İzmit’in ilk butik pilates salonu; Ommira Ommira Pilates, huzur ve güven içerisinde egzersiz yapmak isteyenlerin vazgeçemediği bir adres.
92
O bir hekim, o bir mucit: Serdar Kaman Op. Dr. Serdar Kaman’ı çoğunuz bir hekim olarak tanıyorsunuz. Peki, onun bir mucit olduğunu biliyor musunuz?
94
Kids Life Anne ve çocuklara öneriler, minikler için yemek tarifleri, annelerle röportajlar, başarı hikayeleri ve daha fazlası…
100
Gün boyu aç kalmayın! Serkan Yeşildağ, gün boyu aç kalmanın neden olduğu olumsuzluklara değinirken, bir de tarif verdi.
Sırça Köşk’te kahvaltı keyfi Deniz kenarında kahvaltı yapmak istiyorsanız çok uzağa gitmenize gerek yok. Sırça Köşk, kahvaltısıyla da yaza iddialı giriyor. Dünyanın en ünlü parkı: Hyde Park Mesleki başarısı kadar, gerçek bir gezgin olarak da tanınan fizyoterapist Elif Akıncı, son Londra seyahatinde bir kez daha ziyaret ettiği Hyde Park’ı kaleme aldı. Çağın hastalığı: Obezite Obezite hakkında bilinmesi gereken her şeyi Medical Park Gebze Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Yahya Özel’e sorduk. Bir kez daha ‘en iyi’: Wellborn Luxury Hotel Daha önce de alanında birçok ödüle layık görülen Wellborn Luxury Hotel, ‘eniyi.BEST’ tarafından bir kez daha en iyi otel seçildi. Güneydoğu’nun Paris’i: Gaziantep Aslen Gaziantepli olan ilimizin sevilen ses sanatçısı Eren Kargıner, doğduğu toprakları ziyaret etti, gezinin ayrıntılarını Kocaeli Life okurları için kaleme aldı. Bel fıtığı hayatınızı karartmasın Bel fıtığı hakkında merak edilenleri Özel Akademi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Fahri Eryılmaz anlattı. Autobella, İDEV’de farkını gösterdi Araç koruma ve bakım sistemleri konusunda bir marka olan Autobella, İDEV Fuarı’nda araç sahipleriyle buluştu.
102 104 110
Masal tadında düğünler için; Ayşe Sayan Organizasyon İddialı kına gecesi organizasyonlarıyla ülke çapında ün yapan Ayşe Sayan Organizasyon, artık düğünlere de imza atıyor.
Biz yapmayalım… Hatice Kocaman yazdı Hayal Kahvesi’nde Göksel’li gece Pop müziğin sevilen isimlerinden Göksel, Hayal Kahvesi’nde verdiği konserde hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı. OÇEM anneleri için muhteşem proje Kocaeli Anneler Derneği Başkanı Hande Kaya ve Atölye Terapi Cafe’nin sahibi Arzu Danyer el ele verdi, 27 annenin hayatını değiştirdi.
112
Kain İnşaat’tan şık lansman Kain İnşaat, yeni projesi My Life Kartepe’yi şık bir kokteylle tanıttı. Satış ofisinde gerçekleştirilen lansmana ilgi büyük oldu.
116
Heykel tutkunları bu sergide buluştu Atölye Kakule öğrencilerinin açtığı karma heykel sergisi, sanat tutkunlarını bir araya getirdi.
118
Konak’tan Ferhat Göçer’li kutlama Konak Hastanesi, 14 Mart Tıp Bayramı’nı, sanatçı Ferhat Göçer’in de katıldığı özel bir geceyle kutladı.
122
Kız öğrenciler için kolları sıvadılar Cemiyet hayatının tanınan isimlerinden Hatice Saral Dirlik’in, tıp fakültesinde okuyan kız öğrenciler yararına düzenlediği kahvaltıya 300 kişi katıldı.
126
Kalben’den çocuklara destek Kalben Derneği’nin düzenlediği kahvaltıdan elde edilen gelir ile yuvada kalan çocuklara eğitim desteği sunulacak.
128
YÖNETİM Genel Yayın Müdürü Serpil Çolak Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Zeynep Akar Haber Editörü Eylem Selvi Arı Haber Araştırma Taha Ahmet Özel Fotoğraflar İsmail Hakkı Timuçin Reklam Danışmanı Haydar Özden YÖNETİM YERİ Mehmet Ali Paşa Mahallesi Erkan Sokak No: 27 İzmit/ Kocaeli Tel: 0 262 323 93 92 BASKI CNR BASIM A.Ş. 0262 325 56 56 www.cnrbasim.com.tr DAĞITIM Yaysat A.Ş. YAYIN TÜRÜ Yerel, süreli, aylık Kocaeli Life, Leona Basın-Yayın, Reklamcılık ve Organizasyon Ltd. Şti. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Kocaeli Life dergisinin isim ve yayın hakkı, Leona Basın-Yayın, Reklamcılık ve Organizasyon Ltd. Şti.’ye aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.
www.kocaelilife.com
Nisan ayı burcu: Koç Koç burcu için 2018 önemli bir yıl olacak. NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 7
10 ÖNERİ
10 ÖNERİ Notre Dame’ın Kamburu Gebze’de sahnelenecek
V
ictor Hugo’nun ölümsüz eseri; ‘Notre Dame - Quasimodo Musical’, 1 Nisan Pazar günü Gebze Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Fransız İhtilali sonrası Fransa’nın karanlık günlerinden kesitler veren müzikal, saat 20.00’de başlayacak. Türk oyuncuların da yer aldığı Türkçe müzikalin biletlerini biletix.com’dan ve Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi’nin gişesinden temin edebilirsiniz.
Metin Hara geliyor
D
ünyaca ünlü top model Adriana Lima ile yaşadığı aşkla gündemden düşmeyen yazar Metin Hara ilimize geliyor. ‘Metin Hara ile düşünce gücünü aktive etmek’ adlı seminer, 25 Nisan Çarşamba akşamı saat 20.00’de Sabancı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Seminerin ilk bölümünde ‘Bildiğimizi unutma, stres algısını ortadan kaldırma’, ikinci bölümde ‘Bilincin idraka dönüşümü, yargılardan özgürleşme’ konuları işlenecek. Biletler biletix, Sabancı Kültür Merkezi’nin gişesi ve Belsa Plaza’daki Fırat Kitabevi’nden temin edilebilir.
Alaçatı Ot Festivali’ni kaçırmayın!
H
er yıl Türkiye’nin dört bir yanından olduğu gibi ilimizden de yüzlerce kişiyi konuk eden Alaçatı Ot Festivali bu yıl 5-8 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Festival kapsamında otları tanıma ve toplama gezilerinden yemek atölyelerine, yabani ot ve bitkilerle beslenme seminerlerinden konserlere kadar birçok etkinlik düzenlenecek. Birbirinden değerli akademisyenlerin, aşçıların ve bloggerların söyleşileri ve atölyeleriyle dolu dolu geçecek festivalin kortejinin de yine renkli görüntülere sahne olması bekleniyor.
Sanatçı Emre Aydın komşuya geliyor
P Sushi festivaline hazır mısınız?
op rock tarzının en iyi isimlerinden Emre Aydın konserini izlemek için Adapazarı’na gitmeye var mısınız? Ünlü sanatçı Emre Aydın, 8 Nisan Pazar akşamı Sakarya Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde dinleyicileriyle buluşuyor. Saat 20.00’de başlayacak konserin biletlerini biletix.com’dan alabilirsiniz.
J
apon şeflerden sushi yapım tekniklerinin öğretildiği sushi yapımı workshopları, canlı orkestra ile 1950’lerden günümüze Japon müziği dinletisi, Japonya dans şovları, birçok sushi firmasının tanıtım ve tadım stantları, sushinin tarihçesini ve günümüze uzanan macerasını anlatan resim sergisi, sushi konseptiyle hazırlanmış interaktif oyunlar ve yarışmalar ve tabii ki yüzlerce çeşit sushi sizleri bekliyor. 15 Nisan Pazar günü saat 15.00’te Kadıköy Moda’da gerçekleştirilecek festivali kaçırmayın!
Çocuklar için Ege ile Gaga
T
RT Çocuk’un sevilen çizgi filmi Ege ile Gaga, İstanbul Temaşa Tiyatrosu’nun prodüksiyonu ile sahnelerde. Doğa dedektifleri Ege ile Gaga’nın yeni maceralarını anlatan müzikal, 1 Nisan Pazar günü Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi’nde saat 13:00 ve 15:00’te sahnelenecek. Biletleri, Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi’nin gişesinden ve biletix.com’dan alabilirsiniz.
Hakan Altun, Hayal Kahvesi’nde
S İznik Ultra Maratonu’na katılmak ister misiniz?
İ
znik Gölü çevresinde birkaç yarıştan oluşan koşu festivali olarak spor, tarih, kültür ve doğal güzellikleri birleştiren İznik Ultra Maratonu, 21-22 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek. Yurt içi ve yurt dışı basınında yankı bulan, 2014 yılı itibariyle Güney Doğu Avrupa’nın kült yarışlarından biri olmayı başaran İznik Ultra Maratonu’nda bu yıl 7 yarış yapılacak. Maratona katılmak istiyorsanız, www.iznikultra.com’a girerek kayıt yaptırmanız gerekiyor.
8 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
evilen sanatçı Hakan Altun, romantik ve tutkulu bir gece için 6 Nisan Cuma akşamı Hayal Kahvesi Kocaeli sahnesinde mikrofon başında olacak. Daha önce de ilimize gelerek Hayal Kahvesi’nde konser veren Hakan Altun, sevilen şarkılarını bir kez daha Kocaelili hayranları için seslendirecek. Hakan Altun konseri için biletix.com’dan bilet alabilir, Hayal Kahvesi’nden rezervasyon yaptırabilirsiniz.
Ortaköy’de kumpir festivali
F
ırında közlenmiş patates, erimiş peynir ve içinde dilediğiniz her şey! Patatesin en keyifli hali olan kumpirin sanat edasıyla yapıldığı Ortaköy’de tadına doyamayacağınız festivale hazır olun. 14 Nisan Cumartesi günü saat 15.00’te başlayacak festivalde kumpirin her çeşidini bulacaksınız. Kumpir severler, girişlerin ücretsiz olduğu bu festivali kaçırmayın!
Kafkas Kartalları, İzmit’te sahneye çıkıyor
K
afkas Kartalları, 13 Nisan Cuma akşamı Kocaelili izleyicisiyle buluşuyor. Kafkas Kartalları’nın hemen hemen her bölgeden derlenmiş yüzlerce halk dansı figürünü ve halk müziğini içinde barındıran yeni projesi ‘Eagles’ perdelerini ikinci kez sizler için açıyor. Sabancı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek etkinlik saat 20.00’de başlayacak. Yeni sahne tasarımı, dans ve müziğiyle sizleri müthiş bir görsel şov bekliyor. Biletler, biletix.com’da. NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 9
BİZDEN KAÇMAZ
SOSYAL MEDYA
SOSYAL MEDYA
KiRPıSı
KiRPıSı
Taraftarın arasında maç izledi
El ele verip sergi açtılar
C
HP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, kentin takımı Kocaelispor’u yalnız bırakmadı. Kocaelispor-Çorumspor maçını protokol tribününde değil de taraftarın arasında izleyen Hürriyet, Kocaelispor formasıyla ve atkısıyla da dikkat çekti. Maçta, taraftarla çektirdiği fotoğrafları sosyal medya hesaplarında paylaşan Hürriyet, altına da şu notu düştü: “Her zamanki gibi olmamız gerektiği yerde, taraftarımızın arasında yerimizi aldık. Yok bu sevdanın bir tarifi.”
K
Çanakkale için tırmandılar
K
ocaeli Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü üyeleri, Çanakkale Zaferi’nin 103. yıl dönümü nedeniyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere aziz şehitlerimiz anısına Kayseri’de bulunan Erciyes Dağı’na tırmandı. Tırmanışa Dağcılık İl Temsilcisi, aynı zamanda Kocaeli Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü 2. Başkanı Sinan Fakir liderliğindeki Serdar Büyükkaya, Murat Eyigün ve Uğur Kopuz katıldı. 3 bin 917 metre yüksekliğindeki Erciyes Dağı’na tırmanan dağcılar, zirvede şehitler için dua ederek, Türk Bayrağı açtı.
Cenk Bey’in doğum gününü kutladılar
utobella firmasının sahibi Feyza Ekşi Muti, eşi Cenk Muti’nin doğum gününü güzel bir yemek organize ederek kutladı. 39 yaşına giren Cenk Bey için Ataşehir’deki Kaşıbeyaz Restaurant’ta bir yemek düzenleyen Feyza Hanım’a, okuldan arkadaşları Gökhan-Can Aşık çifti de eşlik etti. Yemek sonrası bir de pasta kesen Cenk Bey, eşi ve arkadaşlarıyla birlikte keyifli bir gece geçirdi.
Bir kadın değişirse...
T
OBB Kocaeli Kadın Girişimciler Kurulu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle ‘Bir Kadın Değişir, Dünya Değişir’ adlı bir panel düzenledi. TOBB Kocaeli Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Bahar Baykal’ın ev sahipliği yaptığı paneli başta Vali Hüseyin Aksoy’un eşi Hülya Aksoy ve Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Nermin Tol’ün yanı sıra çok sayıda kadın izledi. Mukadder Doğanay’ın moderatörlük yaptığı panelde, Gebze Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ebru Tümer Kabadayı, Aytaş İnşaat’ın sahibi Hatice Duysak, gazeteci Nurettin Şenemre konuşmacı olarak yerini aldı. Kadının toplumdaki yerinin sık sık vurgulandığı panelde, kadın elinin değdiği her şeyin daha da güzelleştiği ve anlam kazandığı ifade edildi.
K
10 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
ocaeli Yüksek Öğrenim Derneği (KYÖD), Kocaeli Sanat Evi Derneği (KOSEV) ve Aydili Sanat Derneği el ele verip, kenti sanatla buluşturmaya devam ediyor. Üç derneğin güç birliği yaparak hazırladığı ‘Tasarım ve Sanat Sergisi’ KYÖD Sosyal Tesisleri’nde açıldı. KYÖD Başkanı Mehmet Toker, Aydili Sanat Derneği Başkanı Suat Özdemir, KOSEV Başkanı Ayşe İlter ile çok sayıda davetlinin katıldığı sergi, keyifli sohbetlere sahne oldu. Sergiden elde edilen gelir üniversiteli öğrencilere burs olarak aktarılacak. Sergide eserleri görücüye çıkan sanatçılara teşekkür sertifikası verilirken, kentimizin sanatla buluşması adına çalışmaların süreceği aktarıldı.
A
Hande Kaya’ya doğum günü sürprizi yaptılar
ocaeli Anneleri Derneği Yönetim Kurulu üyeleri, dernek başkanı Hande Kaya’ya sürpriz bir doğum günü partisi düzenledi. Bir grup annenin bir araya gelerek kurduğu, ihtiyaç sahibi çocuklara ve ailelerine yardım eli uzatan Kocaeli Anneleri Derneği’nin düzenlediği sürpriz doğum günü Hande Kaya’yı çok mutlu etti. Bu güzel sürpriz karşısında tarifsiz bir mutluluk yaşayan Hande Kaya, sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafla duygularını şöyle dile getirdi: “Şu fotoğraf var ya… Kan bağı olmadan da kardeş olabilmeyi, ‘benim ablalarım var’ demeyi, dostluğun, aynı gönlü paylaşmanın keyfini, mutluluk gözyaşlarının anlamını anlatıyor. Doğum günü kutlamamda bu kadar fazla ağladığımı anlatsam bu işte bir gariplik var bile denebilir ve aslında da var! İnsanların ilişkilerinin çıkar üzerine kurulmuş olduğu, iyi niyetlerin hep kötüye çekildiği, yardımın karşılıksız olmayacağı anlayışının benimsendiği, arkadan konuşmaların, dost görünüp düşman olduğu şu zamanda mutluluktan ağlatabilen, yürekleri sadece iyilikle atan bu kadar insanın bir arada olması gerçekten inanılmaz. Bu unutulmaz gün için, bana kattığınız her bir değer için o güzel yürekleriniz, güzel bakışlarınız için sonsuz teşekkürler. Sizi çok seviyorum.”
BİZDEN KAÇMAZ
Dünyagöz’ün yeni müdürü Sevim Aydın oldu
2
008 yılından bu yana Dünyagöz İzmit Hastanesi’nde görev yapan Sevim Aydın, terfi etti. Başarılı ve disiplinli çalışmalarıyla dikkat çeken Aydın, son 4 yıldır hastane müdür yardımcısı olarak görev yapıyordu. Sevim Aydın, yeni bir görevlendirmeyle hastane müdürlüğüne getirildi. 1982 İzmit doğumlu olan Aydın, İzmit Atılım Lisesi’ni bitirdi. Afyon Kocatepe Üniversitesi mezunu olan Sevim Aydın, evli ve 1 çocuk annesi. Aydın, Dünyagöz ailesine başarılı çalışmalarıyla katkı sunacak.
‘Davet’in galasında buluştular
K
ocaeli Şehir Tiyatroları’nın düzenlediği ‘15 Temmuz Milli İrade Destanı’ adlı eser yazma yarışmasında birinci gelen ‘Davet’ adlı eser geçtiğimiz ay sahneye taşındı. Firdevs Aylin Tez’in kaleme aldığı, Fatih Sevdi’nin yönetmenliğini üstlendiği ‘Davet’ adlı tiyatro oyunu, SDKM’deki ilk gösterimde izleyenlerden büyük alkış aldı. Oyunda rol alan usta tiyatrocu Aydın Sigalı’nın eşi Dinçer Sigalı da galaya katılanlar arasındaydı. Dinçer Hanım, Davet’in tek bayan oyuncusu Funda İlhan ile galadan önce bir araya gelip sohbet etme imkanı buldu.
STİL TERCIHI, MILANO BUTIKLERI
Esin Alçıoğlu İlimizde sosyal hayatın tanınmış simalarından olan Esin Alçıoğlu, girdiği her ortamda kendine has giyim tarzı ve şık seçimleriyle dikkat çeken bir isim. EGDAŞ firmasının ortaklarından olan eşi Hüseyin Alçıoğlu’nun üyesi olduğu İzmit Rotary Kulübü’nün etkinliklerinde aktif olarak görev alan ve sosyal sorumluluk projelerine verdiği destekle de tanınan Esin Hanım için giyim tarzı kişinin karakterini yansıtan önemli bir araç. Gardırobuna büyük özen gösteren Esin Alçıoğlu’nun tarzını mercek altına aldık. FOTOĞRAFLAR: İSMAİL HAKKI TIMUÇIN
STİL
YAŞAM Nerede yaşıyorsunuz? Kartepe’de, Sarımeşe Konakları’nda oturuyoruz.
Evinizi seçerken nelere dikkat ettiniz? Öncelikle güvenlikli bir sitede, yeşil alanı bol, oğlumun rahatlıkla sokakta oynayabileceği bir yerde olmasına dikkat ettim. İkinci kriterim ise rahat spor yapabileceğim alanları bulunan, şehirden uzak ama bir o kadar yakın bir yer olmasıydı.
Evinizin en rahat köşesi? Oğlumun odasındaki ‘bubble chair’ salıncak.
Evinizdeki en sevdiğiniz eşya? Kadın vücudu şeklindeki kadife abajurum.
Çalışıyor musunuz? Boş vakitleri nasıl değerlendirirsiniz? Türk dili ve edebiyatı bölümü mezunuyum. Şu an için mesleğimi yapmıyorum ama edebiyattan ve yazmaktan hiç kopmadım. Kendimce çalışmalarım devam ediyor. Çocuğum olduktan sonra gördüm ki boş zaman diye bir şey yok ama yaşam biçimi haline getirdiğim spor, okumak ve yeni yerler görmek vazgeçilmezimdir.
Hafta sonlarını nasıl geçiriyorsunuz? Uçakla veya arabayla gidebileceğimiz yakın şehir kaçamakları yapmayı çok severim ama eşimin yoğun bir işi olduğundan bazen daha az yorucu programlar yaparız. Sapanca ya da İstanbul’da vakit geçiririz. Evde pazar tembelliğine de bayılırım.
Sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor musunuz? Sosyal medyayı hiç kullanmıyorum, hiçbir hesabım yok. Hatta ne yalan söyleyeyim, amacına uygun kullanılmadığından ve herkesin klavye cesareti göstermesinden dolayı biraz da karşıyım sosyal medyaya. Annem çok sıkı bir kullanıcı olduğundan haberleri ondan alırım.
En son izlediğiniz film? Oğlum Arel ile birlikte galasına gittiğimiz ‘Tavşan Peter’.
En sık dinlediğiniz albüm? Özellikle dinlediğim bir albüm yok 12 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Esin Alçıoğlu, alışveriş için Milano’nun ara sokaklarındaki butikleri tercih ediyor.
Tolstoy
aldın bunu?” dedirtecek kıyafetler ve aksesuarlar tam benliktir. Bir de bir araya getirmeyi asla düşünemediğiniz iki farklı parçayı birleştirmeye bayılırım.
GİYİM
Alışverişi en çok nereden yapıyorsunuz?
Nasıl bir giyim tarzınız var?
Alışveriş için birinci tercihim Milano Moda Haftası’na denk getirdiğim Milano butikleridir. Kimsenin bilmediği ara sokaklardaki, pasaj içlerindeki Milano butikleri en sevdiğim alışveriş mekanlarıdır. Mağaza içleri ve sokak defilelerini izlemek Milano seçimimin diğer bir nedeni. İzmit’te ise Hokka, Yargıcı ve Home Store ilk tercihlerimdir. İnternetten de sık sık alıveriş yaparım.
radyoda şansıma çıkan şarkıları dinlemeyi daha çok severim.
En sevdiğiniz yazar?
Ne giydiğimiz, kim olduğumuzu söyler. Bu durum sanırım insanoğlunun en eski içgüdüsel eylemlerinden biridir. İmaj ister istemez kim olduğumuzu söylemenin bir yoludur çünkü. Ben de çocukluğumdan beri giyinmeye çok düşkünüm. Üzerimde mutlaka dikkat çekici bir parça taşımak isterim. Bu takı veya çanta da olabilir ama kimsede olmayan ve “Nereden
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 13
STİL
STİL
Esin Alçıoğlu, “Ne giydiğimiz, kim olduğumuzu söyler” diyor.
Burberry çanta ve sweatshirt
Kot markası?
Soda, doğal toniğimdir.
Gece ayakkabısı?
İmzam olan bir kokum var diyemem, çok sık parfüm değiştiririm. Özellikle kokulardan çok şişeler beni cezbeder. Şu sıralar gündüz Noa, gece Hypnotic Poison tercihim.
Versace.
Şampuan ?
Hangi ülkeleri tercih ediyorsunuz?
Gömlek?
Dematolog önersiyle, Sedolin.
İtalya, Romanya, Fransa.
İpekyol.
Cilt bakım markası ?
Yurt içinde yaz-kış tercihiniz?
Çanta
Ana maddesi havyar olan Galimard
Yazın Marmaris, kışın Kartepe.
Prada, Louis Vuitton, Valentino, Michael Kors, Burberry.
Saçınızı nerede kestiriyorsunuz ?
Hafta sonlarında kaçış noktalarınız?
Saç için Makas İzmit’i, makyaj için ise makyöz Yeşim Pala’yı tercih ederim. Plaj Yolu sakinlerine hizmet veren Belgin Kuaför’e de arada sırada gider, evlenmeden önceki mahallemden mutlaka birini görür ve büyük keyif alırım.
İstanbul veya Maşukiye.
Spor ayakkabı? Louis Vuitton, Gucci, New Balance.
Gardırobunuzun vazgeçilmezi ? Yaz-kış siyah şort ve tayt.
Moda ikonu ?
14 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Evde doğal olarak uyguladığınız güzellik sırlarınız var mı?
Mervebor.com sitesinde farklı ve dikkat çekici çok şey bulabiliyorum. Diesel, Dolce Gabbana.
Esin Alçıoğlu, farklı parçaları kombinlemeyi seviyor.
Esin Alçıoğlu, siyahtan vazgeçemiyor.
Bence herkesin kendine has, kendi kafa yorduğu bir tarzı olmalı. Başkasını örnek almak pek bana göre değil ama yine de bir isim isterseniz, Hande Ataizi’nin giyim konusundaki özeni hoşuma gider.
En son satın aldığınız şey ?
Parfüm (günlük/gece) ?
Estetik yaptırdınız mı? Karşı mısınız? Kaşımı bile aldırmıyorum ama estetiğe ifade bozulmadığı sürece karşı değilim.
GEZİ Yurt dışına ne sıklıkla çıkıyorsunuz? Ayda bir çıkarım.
Şehir içinde kahvaltı ve yemek için nereleri tercih ediyorsunuz? Romano’da denize karşı kahvaltı veya Maşukiye’de doğa konseptli kahvaltı ve gezinti. Akşam yemeği için de Barista Plus ilk tercihlerim arasında.
Eğlence için sürekli gittiğiniz mekan? Wellborn Captain Morgan. NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 15
¸ Ünü il sınırlarını astı
LEZZET DURAĞI
KEBAPÇI MEHMET USTA KEBAPÇI MEHMET USTA’NIN ÜNÜ İL SINIRLARINI AŞTI. MEKAN, ŞEHİR DIŞINDAN GELENLERLE DOLUP TAŞIYOR HABER: SERPIL ÇOLAK FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN & VEHBİ KILIÇ O kadar meşhur ki İstanbul’dan yola çıkıp Bursa istikametine gidecek olanlar sırf Kebapçı Mehmet Usta’da yemek yiyebilmek için köprüyü geçmek yerine körfezi dolaşmayı göze alabiliyor. O kadar meşhur ki il dışından gelenler Derince’yi bilmese de Kebapçı Mehmet Usta’yı biliyor. O kadar meşhur ki müşterilerinin önemli bir kısmını İstanbul, Bursa, Adapazarı gibi şehir dışından gelenler oluşturuyor. O kadar meşhur ki;Türkiye’nin en büyük seyahat sitesinin yaptığı değerlendirmede ‘Kocaeli’nin en iyi restoranları’ sıralamasında başı çekiyor. O kadar meşhur ki Kocaeli’de ‘kebap’ denilince ilk akla gelen isim oluyor. Tahmin ettiğiniz gibi bu ay, ünü il sınırlarını aşmış Kebapçı Mehmet Usta’ya konuk oluyoruz. Mehmet Usta’nın kebaplarının neden bu kadar meşhur olduğunu oğlu Ahmet İlhan Dursun’dan dinliyoruz.
16 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 17
LEZZET DURAĞI
LEZZET DURAĞI
Mekanın dekorasyonu Mehmet Usta’nın kendisine ait.
A
Kebap siparişi verdiğiniz anda masa mezelerle donatılıyor.
slen Şanlıurfalı olan Mehmet Tevfik Dursun, mesleğe çocuk yaşlarda başlamış. Kebap yapmayı Hacı Davut Usta’dan öğrenmiş, Şanlıurfa’nın ilçelerinde bir süre çalıştıktan sonra, 1960 yılında İstanbul’da kendi iş yerini açmış. Daha sonra Almanya’ya giderek mesleğini orada sürdürmüş fakat memleket özlemi ağır basınca geri dönmüş. 1996 yılında kendi adıyla ilk dükkanını İstanbul Haliç’te açmış, ardından Balat,
Kasımpaşa ve Üsküdar’da mesleğini devam ettirmiş. 1999 yılında Kocaeli’ye yerleşen Mehmet Usta, Derince Küçük Sanayi’deki 30 metrekarelik mütevazı kebapçı dükkanında 2008’e kadar müşterilerine hizmet vermiş.
MEKAN DAR GELİNCE... Mehmet Usta’nın kebapları o kadar beğenilmiş ki müşterilerini ağırladığı mekan zaman içinde dar gelmeye başlayınca, şimdiki yerine taşınmış. Mehmet Us-
ta’nın alçak gönüllü kişiliğini her yönüyle yansıtan bu nezih mekan, Derince’ye de hareket katmış. Dekoru tamamen Mehmet Usta’ya ait olan, kapalı alanı, şelaleyle süslenmiş ön bahçesi ve aile salonu ile toplamda 220 metrekarelik bir alanda hizmet veren mekan sadece Derinceliler’i değil, Kocaeli’nin her yanından gelen kebap severleri ağırlıyor. Zaman içinde ünü il sınırlarını aşan Kebapçı Mehmet Usta, şimdilerde çevre illerden gelen müşterilerle dolup taşıyor.
Kebapçı Mehmet Usta’nın kurucusu Mehmet Tevfik Dursun, mesleğe adanmış 60 yılın ardından kendisini yavaş yavaş emekliye ayırmaya hazırlanıyor. Kebapçı Mehmet Usta’nın başında artık oğlu Ahmet İlhan Dursun duruyor. Ahmet İlhan da tıpkı babası gibi çocuk yaştan itibaren bu işin içinde. İşin bütün inceliklerini babasından öğrenen Ahmet İlhan Dursun, 20 yıldır dükkanda çalışmanın verdiği avantajla babasının açtığı yolda ilerlerken, onun tecrübelerinden yararlanmayı da ihmal etmiyor. Malzeme alımından müşteri memnuniyetine kadar her ayrıntıyla yakından ilgilenen Ahmet İlhan Dursun, ünü il sınırlarını aşan ‘Kebapçı Mehmet Usta’ markasını büyütmek için de var gücüyle çalışıyor.
ETLER URFA’DAN GELİYOR
Resimaltı Resimaltı İşletmenin başında Ahmet Resimaltı Resimaltı İlhan Dursun bulunuyor. Resimaltı Resimaltı 18 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Kebapçı Mehmet Usta, Derince’de
Mehmet Usta, bir marka yarattı.
Ahmet İlhan Dursun, Kebapçı Mehmet Usta’nın kebaplarının neden meşhur olduğunu şöyle anlatıyor: “Kebap yapımında kullandığımız et, Urfa’dan geliyor. Etleri makinede çekmiyor, satırla doğruyoruz.” Kebap yemek için Mehmet Usta’ya gittiğinizde masanız bir anda
Kebapçı Mehmet Usta’da tabak yok, kebaplar ve ciğer lavaş içinde ikram ediliyor.
birbirinden lezzetli mezelerle donatılıyor. Masaya önce nar ekşili salata geliyor, ardından acılı ezme, pişmiş soğan, közde domates ve biber... Tabii ki maydanoz, tere ve rokadan oluşan yeşillik tabağı da masadaki yerini alıyor. Kebapçı Mehmet Usta’nın özelliklerinden biri de her masada krom kaplar içinde bulunan arpacık soğanları. Masadaki ahşap kesme tahtasında kendi soğanınızı kendiniz kesip afiyetle yiyebiliyorsunuz.
Kebapçı Mehmet Usta’nın en büyük özelliklerinden biri de kebapların ve ciğerin tabakta değil, lavaş içinde gelmesi. Bu uygulamayı Kocaeli’ye ilk kez kendilerinin getirdiğini söyleyen Ahmet İlhan Dursun, kış aylarında kebabın yanında turşu da ikram ettiklerini söylüyor. Turşu, Kandıralı köylü kadınlara özel olarak yaptırılıyor. Kebabın yanında sunulan ayranı da kendileri yapıyor. Süt alıp mayalıyor, manda yoğurdu ile inek NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 19
LEZZET DURAĞI
Etler özel olarak Urfa’dan getirtiliyor.
Künefenin peyniri Hatay’dan geliyor.
KEBAPÇI MEHMET USTA’NIN MENÜSÜNDE URFA KEBAP VAR ANCAK ADANA KEBAP BULMANIZ MÜMKÜN DEĞIL ÇÜNKÜ YAPMIYORLAR yoğurdunun karışımından yapılan ayranın tadına doyum olmuyor. Yemekten sonra ikram edilen künefenin de özelliği var. Künefenin peyniri Hatay’dan getirtiliyor, Urfa’dan gelen sade yağ yani koyun yağı ile pişiriliyor.
TERBİYELİ KEBAP! Kebapçı Mehmet Usta’nın menüsünde Urfa kebap var ancak Adana kebap bulmanız mümkün değil çünkü yapmıyorlar. Satırla doğranmış et ve kuyruk yağıyla yapılmış Urfa kebabın tadına bakabileceğiniz gibi kuşbaşı, patlıcanlı ve terbiyeli kebap da sipariş edebilirsiniz. Kuşbaşı kebap yemek istiyorsanız önceden telefonla ayırtmanız gerekiyor çünkü
çabuk bitiyor. Kuzudan belli miktarda çıkan etle yapılan bu kebap adeta yok satıyor. Patlıcanlı kebap ise mevsiminde yani sadece yaz aylarında yapılıyor. Patlıcanlar Urfa’nın Birecik ilçesinden getirtiliyor. Bir de Mehmet Usta’nın kendi spesiyali olan terbiyeli kebap var. Çeşitli baharatlarla tatlandırılan bu kebabın formülü Mehmet Usta’da saklı.
CİĞERİ DE MEŞHUR Kebapçı Mehmet Usta’nın menüsünde kebap çeşitlerinin dışında tavuk kanat da bulunuyor. Mekanın ciğeri de çok meşhur. Tıpkı kebaplar gibi lavaş içinde gelen kuzu ciğerin tadı damağınızda kalabilir. Kuyruk yağıyla pişirilip servis edi-
len tazecik kuzu ciğeri, Kebapçı Mehmet Usta’nın en çok ilgi gören lezzetlerinden biri. Başka yerde şubesi bulunmayan Kebapçı Mehmet Usta’da lezzet kadar hijyene de önem veriliyor. Helal et sertifikası bulunan mekanın ISO belgeleri de mevcut. Kaliteden ödün vermeyen Kebapçı Mehmet Usta’nın fiyatları da piyasaya göre oldukça uygun. Kebapçı Mehmet Usta’da kebap fiyatları 22 TL ile 28 TL arasında değişiyor.
GÜNDE 100 KİLO ET Haftanın her günü açık olan, kış aylarında saat 21.00, yaz aylarında ise saat 22.00’ye kadar hizmet veren Kebapçı Mehmet Usta’da öğle servisi saat 11.30’da başlıyor. Günde ortalama 600800 kişiye hizmet veren Kebapçı Mehmet Usta sadece Ramazan aylarında, Ramazan ve Kurban Bayramları’nda kapalı. 25 personelin görev yaptığı Kebapçı Mehmet Usta günün her saati sadece Kocaeli’den değil çevre illerden de gelen yüzlerce kişiyi ağırlıyor. Yoksa siz hala Kebapçı Mehmet Usta’ya gitmediniz mi? Ünü il sınırlarını aşmış Kebapçı Mehmet Usta’nın kebaplarından yemediniz mi? O halde çok şey kaçırdınız demektir.
İLETİŞİM: Kebapçı Mehmet Usta’nın deneyimli ekibi.
20 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Adres: Çenedağ Mahallesi, Denizciler Caddesi, No: 21/C, Derince/Kocaeli Tel: 0 262 229 87 44 Instagram & Facebook: kebapcimehmetusta
ENERJISIYLE IŞIK SAÇIYOR
. FUNDA ILHAN KURULDUĞU GÜNDEN BERI KOCAELI BÜYÜKŞEHIR ŞEHIR TIYATROLARI KADROSUNDA GÖREV YAPAN, ROL ALDIĞI TELEVIZYON DIZILERIYLE TÜM TÜRKIYE’NIN TANIDIĞI BIR ISIM OLMAYI BAŞARAN FUNDA İLHAN, ENERJISIYLE IŞIK SAÇIYOR
RÖPORTAJ: EYLEM SELVI ARI • FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
F
unda İlhan, yıllarını tiyatroya adamış; güzel olduğu kadar da başarılı bir oyuncu. Kuruluşundan beri Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın kadrosunda birbirinden önemli oyunlarda yer aldı, oyunculuk yeteneğini televizyon ekranlarına da taşıyarak tüm Türkiye’nin tanıdığı bir isim olmayı başardı. Şimdilerde hem yeni bir oyuna hem de yeni bir televizyon dizisine başlamanın heyecanını yaşayan Funda İlhan ile çatısı altında 20 yılını geçirdiği Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde bir araya geldik; hem sanat kariyeri hem de özel yaşamıyla ilgili keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Muhteşem enerjisiyle ışık saçan bu güzel kadını daha yakından tanımaya ne dersiniz?
22 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 23
RÖPORTAJ
RÖPORTAJ
Funda İlhan, 10 yıl Değirmendere’de yaşadı.
Şu an Kocaeli’de yaşamıyorum ama 1997 yılından itibaren 10 yıl Değirmendere’de yaşadım. Gittiğim her yerde bir İzmir buluyorum kendime. Değirmendere, Eski Foça’ya çok benziyordu, orada oturmayı tercih ettim. Kocaeli’de kadim dostlarım oldu, çok güzel anılar biriktirdim ama 2008 yılında yine hayatımda keskin bir dönüş yapma ihtiyacı hissettim. İzmit ile ilişkim devam edecekti, sonuçta gençliğimi buraya verdim ama günlük hayatımda bir değişiklik yapmak istedim. Zaten dizi çekimleri için İstanbul’a gidip geliyor ve İstanbul’da yaşamayı da çok arzu ediyordum. Tiyatromuza çok genç arkadaşlar gelmiş, yeni ekipler kurulmuş, gençlere daha çok sorumluluk verilmiş ve 10. yılda benim sorumluluklarım biraz daha azalmıştı. Bu durum da özel hayatımda değişiklik yapmam için bana destek oldu. Bir de o dönem memuriyetle ilgili bir yasa çıkmış, memur olanların çalıştıkları kentte yaşama zorunluluğu kalkmıştı. Bu yasadan yararlanıp İstanbul’a yerleştim.
SİNEMA HAYALİM VAR
F
Funda Hanım, Kocaeli Şehir Tiyatroları’nın kuruluşundan beri tiyatromuzun kadrosundasınız. Aslen İzmirli olduğunuzu biliyoruz. Kocaeli’yi tercih etmenizdeki sebep nedir? 1997 yılında İzmir’de kendime ait bir tiyatrom ve bir sanat atölyem vardı. Genç yaşta amacına ulaşmış bir oyuncuydum ancak o yıl elime Işıl Kasapoğlu’nun manifestosu geçti. ‘Bir tiyatro kuracağız, öyle bir tiyatro kuracağız ki…’ diye başlayan; insanın kalbinde ‘Aman tanrım böyle bir tiyatro olabilir mi?’ diye heyecan yaratan bir manifestoydu. Okudum ve çok etkilendim. Çok sevdiğim dostlarımla birlikte ‘Biz bu tiyatronun sınavına girmeli ve orada bir şeyler yapmalıyız’ dedik. Sınava girecek olan tüm sanatçıların birlikte çalışmak istediğim insanlar olduğunu görünce de bu yola girdim. Sınavı kazandım, A kadrosundan tiyatronun bir parçası oldum. Benim hayatım böyledir; büyük adımlar atmaya, hayatımı başka bir yöne çevirmeye müsait bir karakterim var. İzmir’deki atölye ne oldu? O dönem çok büyük emekle kurduğum tiyatromu ve atölyemi ortağıma devrettim, İzmir’den Kocaeli’ye geldim. Burada yeni bir hayata başladım. Şehir Tiyatroları’nı kurduk, bugün 20. yılımdayım. Tabii hayatım boyunca hiçbir zaman tek bir iş yapmadım, tiyatrom varken de böyleydi. Buradaki tiyatronun yanında alternatif tiyatrolarda da çalıştım, okullara hocalık yaptım. Kocaeli’de yaşamıyorsunuz, İstanbul’a gidip geliyorsunuz değil mi?
24 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Zor olmuyor mu İstanbul-İzmit arası gidip gelmek? Ben bu yolculuğu eğlenceli hale getirdim. Her gün gidip geliyorum, arabada müzik dinliyorum ve artık bu yol bana uzun gelmiyor. Peki, Kocaeli’yi nasıl buluyorsunuz, 20 yıldır buradasınız... Çok gelişti Kocaeli. Yaşamın rahatladığı bir merkez oldu. İstanbul artık bu tarafa geliyor; bu da beni çok mutlu ediyor. Sanatın, ticaretin, sanayinin, turizmin olduğu bir kent Kocaeli. 1997 yılından bugüne kadar aldığı yolu görüyorum, muhteşem. Kara Melek, Gümüş, Mühürlü Güller, Güneşin Kızları, Kurtlar Vadisi Pusu gibi ismini sayamadığım pek çok önemli projede rol aldınız. Televizyon filmlerinde de oynadınız ancak bir sinema filmi yok hayatınızda. Neden? Evet, sinema yok! Ben sinemayı da tiyatro gibi çok ayrı bir yere koydum hayatımda. Sinema filmi çok istedim fakat istediğim gibi bir projeyle karşılaşamadım. Gelen teklifler vardı ancak bana uygun olduğunu düşünmedim. Sinemayla ilgili beklentilerim çok
büyük. Tabii, olmadı diye oturup ağlamıyorum, hala umudum var; mutlaka bana uygun senrayo ve rolle karşılaşacağım. Bu hayatta istediğim her şey oldu ve sinema da mutlaka olacaktır.
TİYATRO İLK GÖZ AĞRIM Sizin gibi onlarca dizide oynayıp tiyatroya devam eden oyuncu sayısı azdır. Tiyatroya tutkuyla bağlısınız… Bahsettiğim gibi ben en az iki iş yapıyorum. İki işi dengede tutmaya çalıştım. Zaman
diyerek karşıladım. Oynayacağınız karakterle ilgili o kıymeti hissetmezseniz o karakteri hatırlamazsınız bile. Ben tüm karakterlerimi hatırlıyorum. Biraz özel hayatınızı konuşalım… Hiç evlenmediniz, değil mi? Evlenmedim. Başlangıçta evlenmeyi hiç istemedim. Hayatı ortak yaşamaya dair fikirlerim farklıydı. Evlenmeyi gerekli bulmuyordum. Taa ki babamın ölümüne kadar. Babamı kaybettikten sonra bir şey değişti bende. ‘Ben evlenip, çocuk doğurmalıyım’ dedim ancak gözüm kapalı yürüyeceğim biriyle karşılaşmadım. O kişi henüz gelip beni bulamadı. Çok uzun bir zaman kalbimin kapıları bu anlamda açıktı, bu saatten sonra olur mu bilemiyorum. Ben evlilikle ilgili kalbimi açık tutuyorum. Bu zamana kadar bütün bir ömrü el ele, omuz omuza, büyük bir aşkla, tutkuyla geçireceğim karşılaşmalar olmadı. Spor yapıyor musunuz?
Tiyatro tutkuyla hayatımda hep olacak zaman tiyatrodan kısmen çekildiğim anlar oldu ancak ilk göz ağrım tiyatroydu ve asla kopmadım. Bir de sahnede olmayı seviyorum. Tiyatroda oynamanın disiplini farklı, televizyonda oynamanın disiplini farklı. İkisini de deneyimledim. Tiyatroda birebir canlı performans gösterirken insanların nefesini hissetmeniz, vermek istediğiniz mesajı anında iletmeniz bambaşka... Tiyatro tutkuyla hayatımda hep olacak. Şu an rol aldığınız bir televizyon dizisi var mı? Kanal D ekranlarında yayınlanan ‘İnsanlık Suçu’ isimli dizide rol alıyorum. 2. bölümde diziye katıldım. Başroldeki oyuncu Gizem’in annesi ‘Cavidan’ı canlandırıyorum. Çok güzel bir ekip ve güzel bir çalışma. Heyecanlı bir proje. Yorucu oluyor elbet, tüm arkadaşlar özveriyle çalışıyoruz.
KALBİMİ AÇIK TUTUYORUM Funda Hanım, 20 yıllık sanat yaşamınızda keyif alarak oynadığınız bir rol var mı? Bu soru sıkça soruluyor ve her oyuncu ‘Çocuklarımı birbirinden ayıramam’ diyor. Bu bir metafora dönüştü ancak gerçekten cevap vermesi çok zor bir soru. Ben çok şanslı bir oyuncuyum, her rolümü çok severek oynadım. Bundan dolayı teşekkür ve şükür ediyorum. Karşılaştığım her rolde bir adım öne geçtim, kendimle ilgili, yaşamla ilgili öğrendiğim yepyeni şeyler oldu. Bu nedenle şansımın ve şükürlerimin artmasını diliyorum. Her rolü ‘iyi ki bu kadınla karşılaştım’
RÖPORTAJ
RÖPORTAJ Mesleki açıdan 18 yaşından beri sporla ilgileniyorum. Ayrıca profesyonel basketbolcuyum, gerçi artık oynamıyorum. Sporla ilgilenen insanlar bilir; her şeyi deneyince bir süre sonra sıkılıyorsunuz. Son yıllarda yüzüyorum, bir de fitintime yapıyorum. Uzun uzun spor yapmak yerine bir alet giydiriyorlar size, 25 dakika boyunca kaslarınıza yüksek derece elektrik veriliyor ve kaslarınız çalışıyor. 25 dakikanın sonunda 2,5-3 saat spor yapmış gibi oluyorsunuz.
BAZI YANLARIMI TÖRPÜLEDİM Bir yengeç kadını olarak burcunuzun özelliklerini taşıyor musunuz? Evet, yengeç burcuyum ve yükselenim de boğa. Geçtiğimiz dönmelerde daha çok taşıyordum burcumun özelliklerini ancak zaman içerisinde bazı yanlarımı törpüledim. Bu yaşamda bana ayrılan süre sona erinceye kadar gelişimimin, hızımın, nefes alışımıb farkında olarak yaşıyorum. Hep gelişimden yana oldum. Beğenmediğim bir yanım varsa ‘Bu yanımla yaşamaktan hoşnut değilim’ diyerek
diye bir animasyon izledim ve çok beğendim. Çok hassas bir kadınsınız o zaman? Öyle görünmüyorum ancak duygusal ve hassas biriyim. Oyunculuk öyle güzel bir mecra ki kişilik özelliklerim daha bir demlendi, derinleşti. En büyük özelliğim, empati yapmak. Karşımdakini tanımadan bile onu hissediyorum. Bu empatiklik nedeniyle oynadığım karakterler derinleşiyor. Bu özelliğimi seviyorum. Funda Hanım, Kocaeli Şehir Tiyatroları’nın ‘Davet’ isimli oyununda oynuyorsunuz. Nasıl gidiyor?
Gelişimimin, hızımın, nefes alışımın farkında olarak yaşıyorum
onu pozitifi ile değiştirebilme özelliğine sahibim. Bol egzersizle oluyor bu. Peki, en hoşlanmadığınız yönünüz, huyunuz nedir? Mesela sigarayla ilgili bir sorunum vardı. 8 yıl oldu bırakalı ve çok pişmanım sigara içtiğim için. Ben hayatımda değiştirmek istediğim şeyler çok olmasın istiyorum fakat bazen tutkunun karanlık tarafını yaşadığım durumlar oluyor. Tutku aslında aydınlık bir şeydir, yaratıcı bir duygudur. Tutkuyu bana zarar verecek şekilde kullandığım bir alandı sigara. Tutku ve müptelalık arasında ince bir çizgi var, işte o müptelalığı sevmiyorum. Sigara konusunda bu müptelalığı çözdüm. Takip ettiğiniz bir dizi var mı? Black Mirror’u seyrediyordum ancak bu sezonu izleyemedim. Nedenine gelince; dehşet, vahşet, acıklı şeyler, üzücü haberler, sevgisiz ortamlar ya da hikayelere karşı kendimi koruma ihtiyacı duyduğum ikinci yılıma girdim. Kitaplarda da aynı şeyi yapıyorum; acıklı hikayeler okumuyorum. Bu beni rahatlatıyor. En son ‘Coco’ 26 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Sezonumuzun yeni oyunu. Fatih Sevdi yönetiyor, genel sanat yönetmenliğini aldıktan sonra yaptığı ilk iş olarak dikkat çekiyor. Ona destek vermenin yanında tiyatronun kuruluşundan beri birlikte olduğum Aydın Sigalı, Ufuk Aşar ve genç arkadaşımız Ferdi ile aynı sahnede olduğum için çok mutluyum. Kıymetli ve güzel bir oyun. Son olarak Kocaelili sanatseverlere söylemek istediğiniz bir şey var mı? Tiyatro iyidir iyileştirir, tiyatro güzeldir güzelleştirir. O yüzden izle kardeşim.
Funda İlhan hem çok güzel hem de çok başarılı bir oyuncu.
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 27
RÖPORTAJ
Elif İpek yönetimindeki uzman ekip sürekli değerlendirme toplantıları yapıyor.
Kendini çocuklara adamıs¸ bir isim
ELIF İPEK Tek isteği çocukların yara almadan büyümesine yardımcı olmak, tek hedefi daha çok çocuğa ulaşmak
RÖPORTAJ: SERPIL ÇOLAK • FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
O Marmara Pedagoji&Psikoloji Merkezi’nin kurucusu Elif İpek 28 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
, çocukların Elif Ablası... Daha 12 yaşında iken çocuklarla çalışmaya karar vermiş. Lisede tercihini bu yönde yapmış, ‘çocuk gelişimi’ okurken merakı daha da artmış. Üniversite eğitimini de bu doğrultuda almış ve daha o yıllarda çocuklar için çalışmaya başlamış. Yurt içi ve yurt dışı eğitimleri, seminerler, çalışma hayatı derken, sonunda kendi merkezini kurmaya karar vermiş. Elif İpek, 7 yılı önce kurduğu Marmara Pedagoji & Psikoloji Merkezi’nde ‘hiçbir çocuk arkada kalmasın’ sloganıyla çocuklara ve ailelerine yardımcı olmaya çalışıyor. Çocukların sorunlarını çözerek yara almadan büyümelerini sağlamaya, hızlı bir şekilde bağımsızlaşmalarına destek oluyor. Tek hedefi daha çok çocuğa ulaşmak... Bunun için seminerler veriyor, kitaplar hazırlıyor, oyuncaklar çıkarıyor. Çocukların mutluluğu onu da mutlu ediyor. Gelin, çocukların Elif Ablası’nı hep birlikte tanıyalım. NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 29
RÖPORTAJ Elif Hanım öncelikle sizi tanımak isteriz. 9 Eylül 1980’de İzmit’te doğdum. Daha 12 yaşımda iken çocuklarla çalışmaya karar verdim. Çocuk denilebilecek yaşta, nasıl oldu bu? Çocuklara ve hayvanlara karşı hep bir ilgim vardı. Sözel olarak kendini ifade edemeyenlerle iyi iletişim kuruyordum ve güzel geri dönüşler alıyordum. Ailem de bunun farkına varmış olacak ki o yaşlarda bana “Sen çocuklarla ilgilenir misin, onlarla oyun oynar mısın?” gibi görevler veriyordu. Bir de köpeğimiz vardı, onunla da iletişimim çok iyiydi. Ya veteriner olmak istiyordum ya da çocuklarla çalışmak... Lisede seçimimi çocuklardan yana yaptım, kız meslek lisesinin çocuk gelişimi bölümünü seçtim. Okurken merakım daha da arttı, staj yaparken çok keyif aldığımı fark ettim. Üniversite eğitiminizi de bu yönde mi aldınız? Liseden sonra Gazi Üniversitesi’ni kazandım, çocuk gelişimi ve okul öncesi öğretmenliği bölümlerini aynı anda okudum. Üniversitedeyken Çağdaş Drama Derneği sayesinde yaratıcı drama çalışmalarına başladım ve hızlı şekilde ilerledim. 3. sınıfta okurken, Ankara’da özel gereksinimli çocukların gelişimi üzerine faaliyet gösteren önemli bir kuruma gittim. Kurum sahibine “Harikulade bir kurumunuz var fakat önemli bir eksiğiniz bulunuyor o da yaratıcı drama” dedim. Kurum sahibi bana hak verdi, “Bu işi biliyorsan hemen gel, başla” dedi. Orada yaratıcı drama çalışmalarına başladım. Kurum benim için adeta okul gibiydi. Hem deneyim kazandım hem de kendi mesleğimi öğrendim. Okulumu bitirdikten sonra bir yıl daha aynı kurumda çalıştım ve mesleğimle ilgili araştırmalar yapmak üzere yurt dışına gittim. Kocaeli’ye döndükten sonra bir kurumda eğitimci olarak işe başladım. Eğitim koordinatörlüğü ve sorumlu müdür olarak görev yaptığım bu kurumdan ayrıldım, iki psikiyatristle çalışmaya başladım. Alandaki onuncu yılımda da Kocaeli’nin 30 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
RÖPORTAJ sonra ailesiyle tanışıyoruz. Çocukla vakit geçiriyor, tanımaya, anlamaya çalışıyoruz. Bu süreçte testler de uygulayabiliyoruz. Ailesinden de geçmişine ve yaşamlarına dair bilgi alıyoruz. Değerlendirmelerimizin ardından çocuğa uygun bir destek ve yönlendirme programı hazırlıyoruz. Bu okul ve ev yaşantısını kapsayacak bir program olabiliyor. Kurumumuzda uygulamamız gereken çalışmalar da oluyor tabii ki. Ne gibi çalışmalar? Yaptığımız değerlendirmeler sonrasında çocuğun/gencin ihtiyacına göre psiko terapi, psiko eğitim, nörogelişim desteği gibi alanlarda bireye özel hazırlanan çalışmalar. Bununla birlikte geçerliliği, güvenilirliği bilimsel olarak ispatlanmış, Avrupa ve Amerika tabanlı çalışmalar da var. Örneğin; kişinin duyma değil dinleme becerilerinin gelişmesi açısından önemli bir çalışma olan Berard İşitsel Algı Gelişimi programı. İkinci bir dil öğrenmek isteyenlerin ya da sınıf içerisinde öğretmenin söylediklerine odaklanamayan çocukların ihtiyacını karşılayabilen, dinleme becerilerini destekleyen çok yönlü bir çalışma. Hareketli ya da özgüven ile ilgili desteğe ihtiyacı olan çocuklarda Life Kinetik uyguluyoruz. Hareket ve egzersiz ile beynimizin kullanmadığımız kısımlarını geliştirerek, kapasitenin artırılmasını, hızlı ve organize düşünmeyi, uygun kararı verebilmeyi sağlıyor. Play Attention isimli bir programımız var. Bu programı da dikkat dağınıklığı yaşayan çocuklarda uyguluyoruz.
Hareketli ya da özgüvenle ilgili desteğe ihtiyacı olan çocuklarda Life Kinetik tekniği uygulanıyor.
ilk pedagoji merkezi olan Marmara Pedagoji & Psikoloji’yi kurdum. Marmara Pedagoji & Psikoloji ne zaman kuruldu? 2011 yılında. İşe yalnız başladım, zaman içinde kadromuzu genişlettik ve bir aile ortamı oluşturduk. ‘Hiçbir çocuk arkada kalmasın’ sloganıyla yola çıktık. ‘Hiçbir çocuk arkada kalmasın’ derken ne demek istiyorsunuz? Günümüzde çocuklar ile aileleri arasındaki kuşak çatışmaları artmakta. Çocukların beyin yapıları değiştikçe,
yaşadıkları problemler arttı. Eskiden bu problemler karşısında ‘büyüdüğünde geçer’, ‘ailesinden birine çekmiştir’ gibi yakıştırmalar yapılırdı ama yıllar sonra bireylerde “Ah keşke o zaman şunu yapsaydık” şeklinde serzenişler ortaya çıkıyor. Biz diyoruz ki; yardım edilemeyecek çocuk yoktur. Her çocuğun destek ve eğitim alma hakkı vardır. Hiçbir çocuğu arkada bırakmadan, sosyal sorumluluk projeleriyle de destekleyecek şekilde yola çıktık. Burada istediğimiz şey çocuklarımızı hızlı bir şekilde bağımsızlaştırmak.
Çocukların yara almadan büyümelerini istiyoruz. Burada ne gibi hizmetler veriyorsunuz? Yaşamın her evresinde, ihtiyaç duyan bireylerin yanındayız. Bebeğin, çocuğun gelişimini değerlendiriyor ve ailesine güçlü yanlarını, varsa desteklenmesi gereken yönlerini, yeteneği doğrultusunda neler yapabileceğini anlatıyor, rehberlik ediyoruz. Duygu yönetimi, davranış kontrolü, öğrenme güçlüğü, dikkat dağınıklığı gibi sıkıntılar yaşayan çocuk
ve ergenlere yardımcı oluyoruz. Bebeğe hazırlık, evliliğe hazırlık, bakıcı eğitimi, anne baba okulu gibi soruna değil önleme yönelik programlarımız da var. Yetişkin, çift, aile terapisi yapıyoruz. Zaman zaman okullarda seminerler veriyor, öğretmenleri ve aileleri bilgilendiriyoruz. Bunların yanı sıra eğitici eğitimlerimiz oluyor. Bu kurumda yetişen stajyerlerimiz şimdi uzman oldu. Diyelim ki bir aile çocuğunu size getirdi, ilk adımınız ne oluyor? Biz önce çocuğu tanıyalım istiyoruz,
HABERDAR EDİYORUZ Çocuklar bu durumu nasıl karşılıyor? Bizim kurumumuzun prensiplerinden biri de şu; çocuğu her şeyden haberdar ediyoruz. Yaptığımız değerlendirmelerin sonucunu onların anlayacağı bir dilde söylüyoruz. Çocuk sürecin farkında olmalı ki; çözüme daha emin ulaşalım. Kendi gelişim süreçlerini takip etsinler. Şöyle ki; çocuk büyüme evresinde tekrar bir sorunla karşılaştığında ailesine ‘Beni Elif Abla’ya götürün’ diyor. Tekrar geldiklerinde görüyorum ki o ana kadar NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 31
RÖPORTAJ yapabileceği pek çok şeyi yapmış ancak belli bir noktada tıkanmış. Bir önceki çalışmamız sonuç vermiş. Bu harikulade bir şey. Çocukların Elif Ablası olmak inanılmaz keyifli. Aileler size en çok hangi sorunla geliyor? Çoğunlukla; zekadan bağımsız olarak
RÖPORTAJ hazırlıyorum. YouTube’dan aileleri bilgilendirmek için canlı yayınlar yapıyorum. Okullarda ya da vakıflarda seminerler veriyoruz. Bunların yanı sıra bir oyuncak çıkardık. Türkiye’nin ilk artırılmış gerçeklik oyuncağı... Nasıl bir oyuncak bu? Öncelikle telefonunuza ya da tabletinize Marmara Pedagoji & Psikoloji Merkezi’nde, Berard İşitsel Algı Gelişimi programı da uygulanıyor.
yaşanan dikkat eksikliği, okuma yazma güçlüğü, öğrenme güçlüğü, duygu davranış ve sosyal uyum problemleri, gecikmiş konuşma gibi gelişim aksamaları konularında destek almak için başvuruda bulunuyorlar. Herhangi bir yaş sınırımız olmadığı için her yaşa yardımcı olabiliyoruz. Eğitici ve bilgilendirici yazılarınız da var yanılmıyorsam. Hürriyet Aile’ye dönem dönem yazılar yazıyorum. Çeşitli bloglar için de yazılar 32 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
dillerinde. Örneğin, uygulama ‘ejderha’ ile ilgili bir bilmece soruyor. Çocuğun doğru bilmesi ve yazması durumunda ekranda üç boyutlu ejderha animasyonu çıkıyor. Eğer yazım hatası yaparsa, uygulama doğru yazım için çocuğu uyarıyor. Şimdi dikkat egzersizleri üzerine yeni bir kitap çıkarıyoruz. Hiçbir yerden alıntı ya da kopya değil. Tamamen özgün, bize ait bir çalışma. Bir oyuncak daha yolda. Bu oyuncak da çocukların muhakeme becerilerini geliştirecek, düşünme becerilerini destekleyecek kartlı bir oyuncak olacak. Bu oyuncak teknoloji destekli değil, kartlarla oynanacak. Aileler size ne zaman başvurmalı? Bence her şeyin başı sağlıklı iletişim. Eğer çocuklarıyla aralarında iletişim sorunları yaşıyorlarsa, önce kendi ailelerine uygun olan çözüm yöntemlerini denemeliler. Bu yolla bir yere varamıyorlar ise fazla gecikmeden, çatışmacı ya da yıkıcı iletişim kanallarına geçmeden bize başvurmaları doğru olur. Bunun dışında ani davranış değişikliği gözlemlerlerse, yaşıtlarıyla karşılaştırdıklarında çocuğun geride kaldığına dair bir düşünceleri varsa ya da çocuk kendinden beklenen performansın altında seyrediyorsa bize başvurmalarında fayda var demektir. Eskiye nazaran aileler artık daha bilinçli, öyle değil mi? 15 yıl önce danışmanlığa başladığımda aileler “Öğretmenler bizi yönlendirdiği için size geldik. Aslında çocuğumuzda bir sıkıntı yok” derlerdi. Çocukların yaşadığı durumun problem olduğunu fark etmiyorlardı ya da kabul etmek istemiyorlardı. Bugüne baktığımızda iki aylık bebeğiyle gelerek “Bebeğimizi sağlıklı şe-
TÜRKIYE’NIN ILK ARTIRILMIŞ GERÇEKLIK OYUNCAĞINI BIZ ÇIKARDIK, IKINCISI YOLDA ‘Kartoon 3D’ uygulamasını indiriyorsunuz ve oyuncakçıdan oyuncağı satın alıyorsunuz. İçerisinde harf kartları var. Çocukların sesleri tanımalarını ve okuma-yazma becerilerini geliştirmelerini sağlıyor. Ürünümüz aynı zamanda disleksi dostu ve Türkçe, İngilizce, Almanca
kilde nasıl büyütürüz?” şeklinde bizden destek isteyenler var.
YAZ AYLARINDA MUTFAK ATÖLYESİ Kurumda kaç kişi görev alıyor? Kurumumuzda 7 kişilik uzman ekibiz.
Marmara Pedagoji & Psikoloji Merkezi’nde 7 kişilik bir ekip görev yapıyor, herkesin bir uzmanlık alanı var.
Multidisipliner çalışıyoruz. Herkesin bir uzmanlık alanı var. Çocuk gelişimi uzmanı olarak ben çalışıyorum. Psikologlarımız, özel eğitim uzmanı, beden eğitimi ve spor uzmanımız var. Yaz mevsiminde mutfak atölyemiz oluyor. Her işi ehli kişilere bırakmak istiyoruz. Mutfak atölyemizin lideri gıda mühendisi. Atölyede ne yapıyorsunuz? Sağlıklı yiyecek içecekler yapıyoruz ama bizim odağımız yaptıklarımızın güzel görünmesi ya da lezzetli olması değil. Bizim işimiz bilim ve nöro-gelişim. Mutfak malzemelerinden yararlanarak matematik ve fen etkinlikleri gerçekleştiriyoruz, çocukların duyularının gelişmesine destek oluyoruz. 5 yaş üzeri her çocuk katılabiliyor. Başka atölye çalışmaları var mı? Genç ve yetişkinler için Psiko-Drama, Psiko-Eğitim atölyeleri, çocuklar için dü-
şünme becerilerini geliştirecek Akıl-Fikir atölyemiz var. Haftada kaç gün hizmet veriyorsunuz? Pazar günleri dışında hafta içi 10.0020.00, cumartesi günleri 09.00-20.00 saatleri arasında hizmet veriyoruz. Gelecekteki hedefiniz nedir?
ru oldu ancak bu işin şubeleşme yoluyla yapılabileceğini düşünmüyorum. Bu yüzden teklifleri kabul etmedim. İstanbul Ataşehir’de bir şube açmıştım fakat buradaki işlerimin yoğunluğu nedeniyle zorluklar yaşadım. Bir yılın ardından Ataşehir’deki şubeyi devrettim. Tek bir
“SEMINERLER, KITAPLAR VE OYUNCAKLARLA DAHA ÇOK ÇOCUĞA ULAŞMAK ISTIYORUM” Her zaman için şunu düşündüm. Ne olursa olsun seans içi ya da seans dışı yararlılık. Hedefim bu yararlılığı artırmak, kalitemizi düşürmeden, ilkelerimiz ve meslek etiğinden ayrılmadan daha çok çocuğa ulaşmak. Şubeleşmek ya da il dışına açılmak gibi bir düşünceniz var mı? Daha önce şubeleşme için birkaç başvu-
merkezde faaliyet göstermenin daha uygun olacağını düşündüm. Şu anda seminerler, kitaplar ve oyuncaklarla daha çok çocuğa ulaşmak istiyorum.
İLETİŞİM Adres: Alikahya Fatih Mh. Kural Sk. No: 12/İzmit Telefon: 0 555 294 73 43 E-mail: marmarapedagoji@gmail.com NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 33
GÜZELLİK
DEĞIŞIM ARAYANLARIN YENI ADRESI
THREE’S COIFFEUR Değişimin gerekliliğine inanan bir ekip tarafından açılan Three’S Men & Women Coiffeur, ‘değişim’ arayanların yeni adresi olacak HABER: SERPIL ÇOLAK • FOTOĞRAFLAR: İ. HAKKI TIMUÇIN
Ş
Three’S, şık dekorasyonuyla dikkat çekiyor. 34 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
u sıralar ‘Kendimde bir değişiklik yapmak istiyorum’ diyenlerdenseniz, tarzınızı yenilemenin zamanı geldi demektir. Yeni bir tarz ışıldamanıza ve güzelliğinizin tüm parlaklığıyla gün ışığına çıkmasına yardımcı olabilir. Değişime hazırsanız, yapmanız gereken tek şey değişimin gerekliliğine inanan bir ekibe kendinizi teslim etmek. Three’S Men & Women Coiffeur’de kendinizi aniden iyi hissettirecek bir değişime girip, hayatınıza farklılık katabilirsiniz. İzmit-Adapazarı yolu üzerinde, Köfteci Yusuf’un hemen yanında açılan Three’S Men & Women Coiffeur, ‘değişim’ isteyenlerin yeni adresi olacak. İki ortak; Serhan Çelik ve Serkan İncekar’ın işlettiği Three’S Coiffeur, alışılagelmiş kuaför salonlarının aksine farklı tasarımıyla dikkat çekiyor. Country tarzı dekore edilen salonda kullanılan kütük masalar, ahşabın samimiyetini ve sıcaklığını orta-
ma yansıtırken, doğal ve şık görünümüyle mekanı daha da güzelleştirmiş.
ENERJİK VE DİNAMİK İnsana kendisini evindeymişçesine rahat hissettiren mekanda gerek kullanılan ahşap masalar gerekse aydınlatmalar ile enerjik ve dinamik bir hava da yaratılmış. Three’S Men & Women Coiffeur’ün ortaklarından Serhan Çelik bayan bölümünü, Serkan İncekar ise erkek bölümünü yönetiyor. Serkan Bey’in eşi Songül Hanım da ikilinin en büyük yardımcısı. Salonun adı da el ele veren bu üçlünün isimlerinin baş harflerinden (3S=Three’S) oluşuyor. Salonun bayan bölümünü yöneten Serhan Çelik mesleki kariyerine Erdem Kıramer’in Şaşkınbakkal şubesinde başlamış. İşe başladığı zamanı ‘Bin zincirin son halkasıydım’ şeklinde tanımlayan Serhan Bey, aldığı eğitimlerle kendisini
sürekli geliştirmiş. 6 sene boyunca aynı yerde görev yapan Serhan Bey, sektördeki yenilikleri ve modayı yakından takip ederek, ‘değişim’ üzerine uzmanlaşmış. Müşterisini iyi tanıyan ve yaşam tarzını göz önünde bulundurarak yaptığı değişimlerle adını duyurmayı başaran Serhan Bey, aldığı teklif üzerine kısa bir süre önce İzmit’e gelmiş.
EL ELE VEREREK Bir zincir markanın İzmit şubesinin başına geçen Serhan Bey, kendi markasını yaratmak istediği için de buradan ayrılmış. Serhan Çelik, ülke genelinde isim yapmış bir zincir markanın bünyesinde çalışmaktansa kendi markasını yaratmak istemesini şöyle açıklıyor: “İzmit’te belli başlı markaların franchise sistemiyle yeteri kadar hizmet sunamadığını gördüm, deneyimledim. Bu yüzden kendi markamı yaratmak istedim.” Serhan Çelik, İzNİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 35
GÜZELLİK
Salonun erkek bölümü de dekoruyla göz dolduruyor.
mit’e geldiğinde birlikte çalışma imkanı bulduğu ve sanatına güvendiği Serkan İncekar ile el ele vererek, Three’S Men & Women Coiffeur’ü kurmuş.
CİLT BAKIMI DA VAR Yaklaşık 22 yıllık mesleki geçmişi bulunan Serkan İncekar da erkek bölümünün başına geçmiş. İki ortağa daha sonra Serkan Bey’in eşi Songül Hanım da katılmış. Three’S Men & Women Coiffeur’de bir
kuaför salonunda bulabileceğiniz tüm hizmetleri almanız mümkün. Saç, makyaj, manikür, pedikür, kaş, ağda gibi. Aynı zamanda mikro kaynak uygulamasının yapıldığı Three’S’in erkek bölümünde cilt bakımı da var. İki ortağın en büyük isteği salona gelen müşterilerinin kendilerini evlerindeki kadar rahat hissetmesi. Bunun için tüm imkanları seferber eden iki ortak, en iyi ürünlerle en kaliteli hizmeti sunmaya ça-
Manikür ve pedikür bölümü
Three’S’ta uzman ekip görev yapıyor.
36 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
lışıyor. Müşteri memnuniyetinin en üst seviyede tutulduğu salonda güler yüzlü personel de hizmet kalitesinin artmasına yardımcı oluyor. Siz de hayatınızda bir değişiklik yapmak istiyorsanız, Three’S Men & Women Coiffeur’e mutlaka uğrayın.
İLETİŞİM
Adres: Adapazarı-İzmit yolu, Köfteci Yusuf Yanı, Başiskele/İzmit Telefon: 0 262 312 11 78 Instagram: three’s_man_women
˜ Ticaretin altın çocugu
SALIH KALYONCU ÇOCUK DENİLECEK YAŞTA BAŞLAYAN IŞ HAYATINDA BAŞ DÖNDÜREN BIR HIZLA YÜKSELEN VE HENÜZ 26 YAŞINDAYKEN KENDI DIŞ TICARET ŞIRKETINI KURAN SALIH KALYONCU BUGÜN, SAHIBI OLDUĞU TABU İNŞAAT A.Ş. ILE ILIMIZDE NEREDEYSE TÜM INŞAAT FIRMALARININ MALZEME IHTIYACINI KARŞILIYOR
RÖPORTAJ: ZEYNEP AKAR • FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN-NEŞEM CUMHURİYET
H
enüz 35 yaşında ama pek çok kişinin üç ömür boyunca sahip olamayacağı kadar parlak bir ticari kariyerin sahibi… İş hayatı 17 yaşında bir üniversite öğrencisiyken, Türkiye’nin en büyük kuruluşlarından birinde başladı; 21 yaşındayken uluslararası ticaretin en parlak isimlerinden birisi haline gelmişti bile... Çeşitli firmalarda üst düzey yöneticilik yapmaya başladığında 26, kendi dış ticaret şirketini kurduğunda ise henüz 29 yaşındaydı. Salih Kalyoncu, bugün 35 yaşında, genç ama çok tecrübeli bir iş adamı. Ticari hayatına, 40 ülke görüp dünya ticaretini A’dan Z’ye öğrendikten sonra döndüğü Kocaeli’de devam ediyor. 2015 yılı sonunda kurduğu Tabu İnşaat A.Ş. ile kentimizdeki neredeyse tüm inşaat firmalarına, inşaat malzemesi tedariği konusunda hizmet veren Salih Kalyoncu; ticari zekası, çalışkanlığı ve mükemmel insan ilişkileri sayesinde hızla yükselmeye devam ediyor. Sahip olduğu ticari yeteneğin yanı sıra; çalışanlarını şirketine ortak etme hayalleri kuracak kadar paylaşımcı bir karaktere ve ailesinden bahsederken gözleri buğulanacak kadar hassas bir yüreğe sahip olan bu genç iş adamıyla göz kamaştıran kariyerini, mutlu evliliğini ve zorlu bir süreçten sonra sahip olduğu ikiz bebeklerini konuştuk. Salih Kalyoncu’nun hikayesini soluksuz okuyacaksınız…
38 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 39
KAPAK KONUSU
KAPAK KONUSU Salih Bey, genç yaşta ticarette hayli büyük bir yol kat ettiniz. Hikayenizi dinlemek için sabırsızlanıyorum… 1982, Trabzon Arsin doğumluyum. Öğretmen bir baba ile ev hanımı bir annenin 3 oğlunun en büyüğüyüm. Babamın Kocaeli’ye tayini çıkınca, ben henüz bebekken buraya gelmişiz. Ortaokula kadar burada okudum; sonra yine bir tayinle Van’a, oradan da Bartın’a gittik. Ben üniversite çağına gelene kadar babamla beraber şehir şehir gezdik. En sonunda 1999 yılında Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bölümler Fakültesi İşletme Bölümü’nü kazandım ve Kayseri’ye gittim. Kayseri, bilinçli bir tercih miydi? Hayır, kesinlikle değildi. Her öğrenci gibi benim de hayalim İstanbul, Bursa, Eskişehir gibi şehirlerde okumaktı ama Kayseri valisi babamın arkadaşıydı. Babama “Burası ticaret kenti; Salih burada okursa, burada iş kurar” deyince, kendimi Kayseri’de buldum. Kayseri’ye bildiğiniz ağlayarak gittim ama şimdi geriye baktığımda, bunun ne kadar doğru bir yönlendirme olduğunu çok iyi anlıyorum çünkü ticari açıdan ne öğrendiysem Kayseri’de, Kayserililerden öğrendim. Öğrenciyken ticareti nasıl öğrendiniz? Başarılı bir öğrenciydim, okulun İngilizce hazırlık sınıfını yarım dönemde bitirmiştim. Önümde yarım dönemlik bir boşluk vardı. Tam da bu sırada iş hayatımın başlangıcına vesile olan kadınla yani Nimet Altop ile tanıştım. Nimet Hanım, Yataş Yatak ve Yorgan A.Ş. firmasının kızıydı ve o dönem Amerika’dan yeni dönmüştü. Ben o yarım dönemi nasıl değerlendireceğimi düşünürken, bana “Salih, ihracat departmanımızı yeniden yapılandırıyoruz, bizimle stajyer olarak çalışır mısın?” dedi. Daha 17 yaşındaydım. Ekonomik kriz vardı ve sektör sıkıntı yaşıyor, işten çıkarmalar oluyordu. Bu teklifi hiç düşünmeden kabul ettim, Yataş’ta işe başladım ve hayatımda yepyeni bir pencere açıldı. Benim için bir okul gibiydi. Orada inanılmaz eğitimler aldım. Oturup kalkmaktan çatal bıçağın nasıl kullanılacağına, hangi müşteriye nasıl davranılacağından, yemek için gidilecek mekanı seçmeye kadar her şeyi öğrettiler.
artık beni yeni iş teklifleri bekliyordu. Ciddi bir transfer teklifiyle Kayseri’de faaliyet gösteren Kantarcı Çelik Raf’ta dış ticaret müdürü olarak göreve başladım. Siz, Kayseri’ye okumaya gidip eni konu iş hayatına atılmışsınız… Evet, çalışma hayatını, para kazanmayı, başarıyı sevmiştim. 2,5 yıl boyunca Kantarcı Çelik Raf’ta çalışmaya devam ettim; Rusya, Ukrayna, Azerbaycan, Bulgaristan gibi ülkelere giderek iş yaptım. Orada da ciddi bir başarı sağladım. Artık Kayseri’de dış ticaret konusunda genç kadrolar içinde ödüller almaya başlamıştım. İnsan ilişkilerim de iyi olunca, taleplerin arkası kesilmedi. 26 yaşımdayken yine mobilya sektörüne dönüş yaparak Kayseri’deki Kim Mobilya’da yönetim kurulu başkanı ve genel müdür olarak işe başladım. 2,5 yıl da burada çalıştıktan sonra, baktım başarıyorum; kendi şirketimi kurmaya karar verdim. 2008 yılında kendi dış ticaret şirketimi kurdum ve bir fabrikanın da yüzde 30’luk kısmını aldım. Dış ticaret yolunda ilerlediğinize göre yurt dışı seyahatlerinin sonu gelmemiş olmalı… O tarihten sonra tamamen yurt dışı ağırlıklı çalıştım. Çin’de, Mısır’da, Kuzey Irak’ta yaşadım; yaklaşık 40 ülke gördüm. Dünyada ticaretin nasıl işlediğini en ince ayrıntısına kadar öğrendim ama bir eksiğim vardı… Türkiye’de ticaret nasıl işliyor, onu bilmiyordum. 2010 yılında hem 10 senedir uğramadığım okulumu bitirmek hem de ülkemde ticaret yapmak için Türkiye’ye döndüm. Ancak, bir sorun vardı…
2008 yılında kendi dış ticaret şirketimi kurdum ve bir fabrikanın da yüzde 30’luk kısmını aldım
40 ÜLKE GEZDİM
Tabu İnşaat A.Ş.’nin kurucusu Salih Kalyoncu. 40 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
O yarım dönemden sonra da çalışmaya devam ettiniz mi? 18 yaşıma girdiğimde beni kadroya aldılar ve aynı yıl ilk yurt dışı deneyimimi yaşadım. Yataş, Yunanistan’da bayi ağını yeniden kuracaktı, bu sorumluluğu bana verdiler. Elime pasaportumu ve limitsiz bir kredi kartı tutuşturdular; kendimi hiç bilmediğim bir ülkede, hiçbir bilmediğim bir ortamda buldum. 2 yıl Yunanistan’da çeşitli noktalara Yataş’ın bayiliklerini kurduk. Yataş’ta 3 yıl çalışıp, 21 yaşımda gelebileceğim en üst pozisyona gelmiştim. Türkiye’ye döndüğümde,
HALDIZ’DA 5 YIL ÇALIŞTIM Neymiş o sorun? Askerlik… Habur Sınır Kapısı’ndan girerken dediler ki “Gel bakalım Salih, 30 yaşını doldurmuşsun, bir askerlik yap”. Neticede askerlik görevimi de tamamladım ve ailemle vedalaşıp yeniden yurt dışına çıkmak için Kocaeli’ye döndüm. Geçen 10 yıl zarfında babam milli eğitim müdür yardımcısı olarak yeniden Kocaeli’ye tayin olmuştu. Ne kadar uzun zamandır evden uzak olduğumu, askerlik dönüşü babamı görünce anladım… Babam yaşlanmış, kardeşlerim büyümüştü. Planım yeniden yurt dışına çıkmaktı ama babam bu kez müsaade etmedi. “17 yaşında evden çıktın. Bak, annen şeker hastası, ben artık yaşlanıyorum, kardeşlerin var. Bu kadar yeter, artık yanımızda dur” dedi. Ve kaldınız… Babama karşı gelemedim, iş hayatıma burada devam etmeye karar verdim. Askerden döndükten 1 ay sonra, babam beni Macit Haldız ile tanıştırdı. Macit Bey beni Haldız İnşaat’ın satın alma biriminin başına geçirdi. Haldız, hızla büyüyen NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 41
KAPAK KONUSU
KAPAK KONUSU
bir şirketti, Kocaeli’nin en prestijli inşaat firmasıydı ve benim için yepyeni bir okul oldu. 5 yıl boyunca beraber önemli yol kat ettik, inanılmaz bir çevre kazandım fakat kendi kanatlarımla uçmaya alışmıştım. Haldız İnşaat’ın finans direktörü Sedat Bayar, ilk işe başladığım gün babama, “Bu çocuk en fazla 5 yıl burada çalışır. Sonrasında kendi işini kuracak” demişti. Gerçekten de öngörülüymüş. 2015 yılının sonunda, çok iyi diyaloglarla oradan ayrıldım ve Tabu İnşaat’ı kurdum. Tabu İnşaat’ın nasıl bir şirket yapısı var? Tabu İnşaat, yüzde 100’ü benim olan ama çalışanlarının da değer kattığı bir şirket. Aile şirketi değiliz ama kardeşim Tabu İnşaat’ın genel müdürüdür. Hatta ortanca kardeşimi de çağırdım ama o biraz sağlamcı, “Ağabey, sen bir Koç Holding değilsin” diyerek Koç’taki görevine devam etmeyi tercih etti. Tabu İnşaat tam olarak ne iş yapıyor? Tabu İnşaat, Türkiye’deki 70 şantiyeye ve Kocaeli’deki firmaların pek çoğuna satın alma danışmanlığı yapıyor. Firmalardan bize gelen inşaat malzemesi listelerini fiyatlandırır ve doğru malzemeleri firmalara göndeririz. Asıl kalemimiz demir, kereste, inşaat kalıp malzemeleri ve iş güvenliği malzemeleri ancak inşaat alanında aklınıza gelebilecek her türlü malzemenin tedariğini yapıyoruz. ‘Kocaeli’de hangi firmalarla çalışıyorsun?’ derseniz, çalışmadığım firmaları söylemem daha kolay olur… Haldız İnşaat’tan Pekdemir’e, Ekşiler’den Kavan’a ilimizdeki inşaat firmalarının hemen hemen hepsiyle çalışıyoruz, tedarik süreçlerini yönetiyoruz. Kain İnşaat, hem iş partnerim, hem dostum hem de komşumdur. Yavuz Kavan, iş hayatının dışında da hayatımdaki en önemli insanların başında gelir. Neden sizi tercih ediyorlar? Bizimle çalışan firmaların bizi seçmelerinin en önemli sebebi, bugüne kadar elde ettiğim tecrübeler. Nereden baksanız 20 yıldır bu sektörün içerisindeyim. Karşılıklı diyaloglar arttıkça, birbirimize olan inancımız artıyor çünkü bu ekonomi artık ikili ilişkilerle yürüyor. Benim en büyük şansım, biraz önce bahsettiğim firmaların tamamının sahipleriyle çok iyi ilişkilerim olması. Çalıştığımız firmaların bize güvenmeleri diğer işlerimiz için de en önemli referansımız oldu. Güven kazandım ve bu da bana neredeyse her kapıyı açtı. Ben Kocaeli’de güven konusunda kendimi ispatladığımı düşünüyorum.
şirket binamızı yaptık, depolarımızı kurduk. Tabu, artık entegrasyonunu tamamlamış bir firma. Şimdiki hedefimiz, mevcut ülke ve ekonomi şartlarında, savaş ortamında, 2018 yılında da var olanı koruyabilme stratejisiyle ayakta kalmak. Bunun haricinde, şu anda konuştuğumuz bazı konsorsiyumlar var, belki yap-sat işine de girebiliriz. Her şeyi Türkiye’nin gidişatı belirleyecek. Sektörün tam kalbinde iş yapan biri olarak, inşaat sektörünün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Devletimizin özellikle iş güvenliği konusunda aldığı ciddi kararlar var. Sektörel bazda bu kararları ben de destekliyorum. Ancak, artık devletin müteahhitlere de bir belge vermesi lazım. Müteahhitliğin de bir kriteri olmalı. Bugün belediyeler bile, ‘inşaatta kar marjı yüksek, ben de inşaat yapayım’ mantığıyla hareket ediyor. Benim vergilerimle bana kafa tutmana gerek yok, bana destek olman lazım. Ne yapmak lazım? Bu politikaları iyi belirlemek lazım. Bugün çok hızlı karar verebilen bir hükümet yapımız var. Önemli olan doğru kararları alabilmek. Mevcut hükümetin desteklediğim ve desteklemediğim politikaları var ama ne olursa olsun korumamız gereken bir ülkemiz ve toprak bütünlüğümüz var. Sağcısı solcusu, Türk’ü Kürt’ü, Sünni’si Alevi’si, tek noktada buluşmamız lazım: Bu vatan bizim. Biz buradan gittiğimiz vakit, kıyamet. Bu nedenle tepkilerimizi ve sitemimizi manevi değerlerimizi zedelemeden doğru ve net bir şekilde göstermemiz lazım. Bir şeyler yapmak, bir şeylere dokunmak lazım. Dokunacak mısınız? İleride sizi siyasetin içinde görecek miyiz? Aslına bakarsanız bugüne kadar siyasete hem sıcak hem de bir o kadar soğuk baktım. Saman alevi gibiyim. Haksızlık karşısında tepkimi hemen gösteren bir insanım. Bu özellik siyasette çok tercih edilen bir davranış değil sanırım. Siyasetle ilgili bazı teklifler geldi ama sadece inandığım bir dava olursa siyaseti düşünürüm. Keşke insanlara daha fazla faydalı olabilecek oluşumların içinde bulunabilsem. İnanın, bu uğurda varımı yoğumu harcayabilirim. Bu yüzden de şu an Kocaeli’de platform olarak Kocaeli Anneleri’nin oluşumunu destekliyorum. Bence çok başarılı ve güzel işler yapıyorlar. Dediğim gibi inanacağım bir dava olursa siyasete girerim ancak şu anda böyle bir platform yok. Şu an Salih Emin Kalyoncu olarak hiçbir siyasi partiye üye değilim. Bunun sefasını da sürüyorum, yeri geliyor cefasını da çekiyorum ama ben bu şekilde kendimi daha özgür hissediyorum. Salih Kalyoncu nasıl bir patron? Tabu İnşaat’ın anonim şirket olarak kurulmasının tek sebebi,
Kocaeli’de güven konusunda kendimi ispatladığımı düşünüyorum
MÜTEAHHİTLİĞİN KRİTERİ OLMALI Tabu İnşaat genç bir şirket, 2 yıl içinde nasıl bir yol kat ettiniz? 2 yıllık bir firma olarak çok iyi bağlantılarımız var. Kendi 42 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Salih Kalyoncu, genç yaşta ticarette büyük başarılara imza attı.
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 43
KAPAK KONUSU
KAPAK KONUSU büyüdüğü zaman bu şirketten çalışanlarıma pay verebilmek. Şimdi bu firmanın çalışanlarından birini seçin, ‘Salih Bey sizi işten kovdu’ deyin, üzerine para verseniz bile gitmez. Ben bugün sizinle bu röportajı yapıyorsam, ailem refah içerisinde yaşıyorsa, hangi noktaya geldiysem onların sayesinde. Bütün sistemimi çalışanlarımın memnuniyeti üzerine kurdum. Kimse kimsenin hayatından çalmazsa, kul hakkı yenmezse dünya çok daha yaşanılabilir bir yer olur. Necip Fazıl Kısakürek’in çerçeveletip duvarıma astığım bir sözü vardır: “İnsanın kazandığı paradan değil, paranın kazandığı insandan kork”. Hayat felsefemi bunun üzerine kurdum. Para değil, hayatın her alanında sorgusuz sualsiz yanımda olacak dostlar biriktirmek istiyorum.
HAYATIMIN DÖNÜM NOKTASI 10 yıl sonra Tabu İnşaat’ı nerede görüyorsunuz? Mevcut şartlarda 1 ay sonrasında bile nerede göreceğimi bilmiyorum ancak hayal edersek; şirketimi 50 çalışanı olan, bu 50 kişinin en az yarısının şirketime ortak olduğu, ticaretten daha çok sosyal statüde öncü, aynı kalitede ve vizyonla devam eden bir firma olarak görmek isterim. Kısmet olursa inşaat üzerine daha fazla yoğunlaşmak istiyorum. Buraya bağımlı değil, yurt dışında katma değer üreten, bunu pazarlayan, hem ithalat hem de ihracat kısmında yer alan bir şirket olmak istiyorum. Kısacası globalleşen bir şirket haline gelmek istiyorum. Biraz da özel hayatınızdan bahsedelim mi? Hayata çok genç yaşta başladım, çok hızlı yaşadım. İnanılmaz bir çevrem oluştu. Bu kadar yoğun bir süreç içerisinde de ciddi bir ilişki yaşamak mümkün değildi ama görücü usulüyle evleneceğimi de tahmin etmezdim. 2011 yılının sonlarına doğru, hayatımın dönüm noktası olan kadın karşıma çıktı. Ayşegül, kardeşimin arkadaşıydı. Bir gün “Seni biriyle tanıştıracağız” dediler. Tanıştık. Söz, nişan, düğün hepsi 7 ay içinde oldu. Nasıl bu kadar hızlı karar verebildiniz? Doğru olduğuna inandım. Benim işimin en büyük avantajı birçok insanla tanışmam oldu. Bu kadar çok insanla tanıştığınızda, kişinin yüzüne bakınca nasıl biri olduğunu anlama yeteneğine sahip oluyorsunuz. Bana göre bir insan ancak evinde mutluysa, hayatın diğer alanlarında da mutlu ve başarılı olabilir. Ayşegül’ü görür görmez, onunla mutlu olabileceğimi anlamıştım. Kendisi de İngiltere’den eğitiminden yeni dönmüş, Sabancı Holding Enerjisa şirketinde işe başlamıştı. Her şeyimizin hazır olmasından dolayı, hayırlı işleri uzatmaya gelmeyeceğini düşünerek hemen evlilik kararı aldık.
BANA ‘KILIBIK’ DİYORLAR Bu kadar uzun süre tek başına ve çok özgür yaşadıktan sonra evlenme fikri sizi korkutmadı mı? Ben 30 yaşıma kadar yurt dışında yaşayan ve kendi kararlarını alan biriydim. Bu konuda oldukça özgürdüm ama aile içerisinde yaptığınız her hareketi danışmanız gerekiyor. Ben çok şanslı bir adamım. Hem kendi ayakları üzerinde hem de her zaman benim verdiğim kararların arkasında durabilen çok güçlü bir karım var. Benden bir gün bile bir şey istememiştir. Karşıdaki kişinin bir talebi olmayınca, insanın onu mutlu etmek için elinden gelen her şeyi yapası geliyor. Çok iyi bir hayat arkadaşıyla yola çıktım. İşten çıktığımda mutlu bir şekilde eve gidiyorum, her şeyi onunla beraber yapmak istiyorum. Ayşegül Hanım ile evlendiğim için bir gün bile pişman olmadım. Çevremdeki insanların beni ‘kılıbık’ olarak adlandıracağı kadar mutlu bir evliliğim var. Ayşegül Hanım ile nasıl vakit geçirirsiniz? Yurt dışında tatil yapmayı çok seviyoruz. Önümüzde bir Fransa seyahati var ancak sadece bir günlük. İkizleri uzun süre bırakamayız ama bir gün bile olsa kendimize zaman ayırmak istedik. Bunun dışında eskiden sık sık İstanbul’a giderdik ama şimdi genellikle gittiğimiz yer, Hayal Kahvesi. Hayal Kahvesi, Yavuz Bey’in ilimize kattığı büyük bir değer. Dışarda yemek yediğimiz zaman balıkçıları tercih ediyoruz. Son olarak Kuzine Restaurant’a gittik ve çok beğendik. Kısa bir süre önce ikiz babası oldunuz, mutluluğunuz gözlerinizden okunuyor… Onlara kavuşabilmek için 5 yıl bekledik. Başarılı ve özenli bir hamilelik sonrasında Mehmet Ali ve İpek’i kucağımıza aldık. Evet, gerçekten çok mutluyuz. Ayşegül Hanım işinden ayrıldıktan sonra vaktinin tamamını onlarla birlikte geçiriyor, açıkçası bakımlarıyla ilgili bütün yük onun omuzlarında. Ben şimdilik onları sevmenin tadını çıkarıyorum. Şu an her şeyimiz ‘onlara nasıl daha güzel bir gelecek hazırlayabiliriz? Onları nasıl iyi insanlar olarak yetiştirebiliriz?’in üzerine kurulu. Merhametli ve saygılı bir erkek ile güçlü, kendi ayaklarının üzerinde durabilen bir kız çocuğu yetiştirmeye çalışıyoruz. İyi bir eğitim almaları için elimden geleni yapacağım ama hayatları hakkında her ne karar verirlerse versinler anne-babaları olarak arkalarında olacağız. Sizinle yapılmış bir söyleşinin içinde ‘Cash’ten bahsetmemek olmaz… Evet… Cash, benim köpeğim. Onu çok seviyorum ve hayvan sevmeyen hiç kimsenin insan sevebileceğine inanmıyorum. Bir çok duygumu onunla paylaşırım. İnanır mısınız, insana anlatsan o kadar dikkatle dinlemez seni. Cash, beni gözünü bile kırpmadan dinliyor ve hissediyor. Benim duygularımı paylaştığını fark ettiriyor. Benim için çok özel bir yeri var.
Ayşegül’ü görür görmez, onunla mutlu olabileceğimi anlamıştım
Ayşegül ve Salih Kalyoncu çifti, kısa bir süre önce ikiz bebek sahibi oldu. 44 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 45
RÖPORTAJ
Bebeklere sebzeyi sevdiren kadın:
GAMZE EMİL
Mert, annesinin pişirdiği yemekleri büyük bir iştahla yiyor.
Sebze ve meyveleri küçük hilelerle farklı formlarda pişirerek hem kendi oğluna hem de diğer bebeklere sevdirmeyi başaran Gamze Emil, ilgiyle takip edilen Instagram annelerinden biri
RÖPORTAJ: ZEYNEP AKAR FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
G
Gamze Emil, 1,5 yaşındaki Mert için pişirdiği yemekleri Instagram’daki ‘lokalanne’ isimli sayfasında paylaşıyor. 46 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
amze Emil, İzmitli genç bir anne… Bütün anneler gibi o da 1,5 yaşındaki oğlu Mert’in gelişimi için her şeyin en iyisini istiyor. Bunun için de işe onu en sağlıklı şekilde beslemeye çalışarak başlamış… Mert ek gıdalara geçtiğinden beri oğlu için birbirinden lezzetli ve sağlıklı yemekler pişiren Gamze Hanım, bir süredir bu tarifleri ‘lokalanne’ isimli Instagram sayfasında da paylaşıyor. Birbirinden ilginç tarifleriyle kısa sürede diğer annelerin dikkatini çeken Gamze Emil, sebze ve meyveleri küçük anne hileleriyle farklı formlarda pişirerek hem kendi oğluna hem de diğer bebeklere sevdirmeyi kısa zamanda başardı. Şu anda sosyal medyada ciddi sayıda takipçisi bulunan Emil ile bebek yemekleri pişirirken dikkat edilmesi gereken noktaları ve ‘lokalanne’nin hikayesini konuştuk. Gamze Hanım, sizi tanıyabilir miyiz? Ben, Gamze Emil. 30 yaşındayım, İzmitliyim. Doğduğumdan beri burada
yaşıyorum, hatta eğitimim için bile Kocaeli’den ayrılmadım. Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi Bölümü mezunuyum. 2012 yılından beri eşim, Eren Bey ile evliyim; 1,5 yaşında Mert adında bir oğlumuz var. Şu anda çalışıyor musunuz? Mezun olduktan sonra bir süre sigortacılık yaptım, ardından özel bir şirkette satın alma üzerine çalıştım. 3 yıldır da Tezcan Galvaniz firmasında görev yapıyorum. Sizi, sosyal medyadaki ‘lokalanne’ isimli hesabınızdan tanıyoruz. Biraz bahseder misiniz? Mutfağa, farklı tatlara, değişik yemekler denemeye her zaman merakım vardı. Yemek pişirmeyi çok severim, evimizde de devamlı olarak ev yemeği pişer ama Mert ile birlikte ilgim daha çok bebek yemeklerine yoğunlaştı. O hayatımıza girdikten sonra, özellikle ek gıdalara geçerken onun iyi beslenmesi adına mutfakta daha çok zaman geçirmeye başladım.
Taze sebze ve meyvelerden, Mert’in severek yiyeceği yemekleri hazırlamak konusunda farklı tatların peşine düştüm. O dönemde, yaptığım yemeklerin fotoğraflarını çekip ara sıra kendi sosyal medya hesabımda paylaşıyordum. Bir süre sonra çevremden, yaptığım yemekleri ayrı bir sayfada düzenli olarak paylaşmam ve daha fazla anneye ulaştırmam yönünde istekler gelmeye başladı. ‘Lokalanne’ bu talepler doğrultusunda hayata geçti.
TARİFLER ÇOK PRATİK Pişirdiğiniz bebek lezzetlerinin tariflerini kendiniz mi oluşturuyorsunuz? Mert için yemek pişirirken, aklıma gelen farklı lezzetleri bir arada kullanıyorum. Her seferinde değişik bir tarif deniyorum. Aslında yaptığım şey, bizlerin yediği yemekleri Mert’e göre yeniden formatlamak. Mesela, biz imam bayıldı yiyorsak, onu patlıcansız bir şekilde Mert’in yiyebileceği şekilde hazırlıyorum. Peki, bir yardımcınız var mı? YemekNİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 47
RÖPORTAJ
RÖPORTAJ
lerin hepsini siz mi pişiriyorsunuz? ‘Hem çalışıp hem bu yemekleri pişirmek zor olmuyor mu?’ sorusunu çok sık duyuyorum. Yardımcım yok, tüm yemekleri ben pişiriyorum. Bu zor bir şey değil çünkü hepsi çok pratik ve az zaman alan tarifler. Zaten bebek yemeklerinde kullanılacak malzemeler de belli, zorlanmıyorum. Bunu nasıl yapıyorsunuz? Örneğin geçtiğimiz günlerde kendimiz için hünkar beğendi pişirmiştim. Aynı yemeği, Mert için patlıcan yerine ıspa-
nakla pişirdim. Görsel olarak hemen hemen aynı olsa da lezzeti Mert’e göre bir yemek çıktı ortaya. Bunun yanında, bebekler için kullanabileceğiniz malzemeler sınırlı. İnternette benzer tariflere rastlanabilir.
ŞEKER KULLANMAK İSTEMİYORUM Pişirdiğiniz bebek yemeklerinin görselliğine de dikkat ediyor musunuz? Damak zevkiyle birlikte göz zevki de oluşsun diye buna özellikle dikkat ediyo-
rum. Her şeyi karıştırarak değil de belli bir sunumla servis etmeyi seviyorum. Mert’in beslenmesinde, dolayısıyla diğer bebeklere önerdiğiniz yiyeceklerde özellikle dikkat ettiğiniz noktalar var mı? Mert’in yiyeceği her şeyi mevsimindeki meyve ve sebzeleri kullanarak ve özellikle şekersiz hazırlamaya gayret ediyorum. Tatlı gıdalar pişirirken şeker yerine keçiboynuzu unu, pekmez ya da bal kullanıyorum. Bu ara keçiboynuzu ununu çok kullanıyorum. Hem lezzeti çok güzel hem de çok besleyici. Sayfanızda her güne bir tarif mi veriyorsunuz? Genellikle öyle oluyor… O akşam Mert için ne pişirdiysem, sayfamda onu paylaşıyorum. Bazen de hafta sonları birkaç çeşit birden pişiriyorum. Sayfayı oluşturduktan sonra takip edenlerden özel istekler de gelmeye başladı. Örneğin 6 aylık bebeğine ne yedirmesi gerektiğini soran anneler oluyor. Onlar için özel olarak yemek pişirdiğim ve paylaştığım da oluyor.
EĞİTİMİNİ DE ALACAĞIM
Gamze Emil, ‘Mert’in sağlıklı beslenmesi konusunda çok katı kurallarım olmasa da sağlıklı ve lezzetli yemekler yemesine dikkat ediyorum’ diyor.
48 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Bu tür talepleri sıklıkla alıyor olmalısınız… Aslına bakarsanız, bu tür işlerde takipçileriniz sizi aileden biri gibi görüyor ve benimsiyor. Hatta çok ilginç, bazıları sizi doktor gibi görebiliyor. Çocuğunun sağlığı hakkında, ‘Bebeğim ishal oldu, ne yapmalıyım?’ gibi sorular sorabiliyor. Tabii ki onları hekimlere yönlendiriyorum ama bana güvenmeleri ve ilgileri beni çok mutlu ediyor. Onların sorularına cevap verebilmek adına ben de sürekli kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Önümüzdeki günlerde bebek yemekleri konusunda eğitim almayı da düşünüyorum. Bu konuda verilen eğitimler mi var? Çok araştırdım ama direk bebek yemekleri üzerine bir eğitime rastlamadım. Gastronomi okuyabilirsiniz ya da örneğin şekersiz tatlar ya da glütensiz beslenme gibi konularda sertifika programları var. Bu eğitimleri çocuklara uyarlamak çok kolay. Mert’e yemek pişirirken nelere dikkat ediyorsunuz?
Özellikle kullandığım her şeyin taze olmasına dikkat ediyorum. Bir de her ürünü yerinden temin etmeye çalışıyorum. Mesela, Mert kuru üzümü çok seviyor. Artık internetten her şeye ulaşmak çok kolay. Araştırıyorum, kuru üzümü kendi bağından bahçesinden toplayıp kurutan kişilere ulaşıyorum ya da tam buğday ununu Kayseri’de bu işi yapan bir kadından alıyorum. Genellikle paket gıdalardan çok daha doğalını kullanmaya gayret ediyorum. Bunun yanında, yemeklerinde sadece tereyağı ve zeytinyağı kullanıyorum. Tuzu da mümkün olduğu kadar az kullanıyorum.
Gamze Emil, oğlu için hazırladığı birbirinden sağlıklı, lezzetli ve pratik yemeklerin tariflerini ‘lokalanne’ isimli Instagram hesabı üzerinden diğer annelerle paylaşıyor.
KESKİN KURALLARIM YOK ‘Mert, dört dörtlük besleniyor’ diyebilir miyiz? Doğal ve sağlıklı beslenmesine çok dikkat ediyorum ama çok keskin kurallarım da yok. Tabii ki o da her çocuk gibi dışarıda yemek yiyor, ara sıra çikolata ya da paketli ürünleri tüketiyor ama bunu mümkün olduğu karar en aza indirmeye çalışıyorum. Mert de bu anlamda beni yormayan bir çocuk. Hemen hemen bütün sebze ve meyveleri severek yiyor, hiçbir şeyi ayırt etmiyor. Peki, çocukların tadını sevmediği yemekleri, onlara sevdirmek mümkün mü?
BEN HERKESE EK GIDALARA GEÇIŞTE DOKTORLARIYLA BIRLIKTE HAREKET ETMELERINI; DENEYEREK ILERLEMELERINI ÖNERIYORUM Sevmedikleri sebze ya da meyveyi farklı formlarda çocuğa sevdirmek mümkün. Bunun yanında, elbette ufak anne hilelerine her zaman başvuruyoruz. Örneğin karnabaharı, karnabahar olarak yemek istemeyen bir çocuk, karnabahar köftesini ‘köfte’ diye seve seve yiyebiliyor. Bu konuda her zaman en kolay çözüm, sevmediği sebzeyi çorbasının içine ezmek. Mesela, ıspanağı mercimek çorbasının içinde kolayca yok etmek mümkün. Sizin tarif ve önerilerinizle çocuğunun iştahsızlık sorununu aşan anneler oluyor mu?
Aslında iştahsızlık, pek de tarifle aşılabilecek bir sorun değil; önce altında yatan sebebi bulmak lazım. Ancak, yemek seçen çocuğuna, benim tariflerimle yemediği sebzeleri yedirebilen anneler sıklıkla geri dönüş yapıyor. ‘Lokalanne’yi her zaman Instagram’dan mı takip edeceğiz. Tariflerinizi bir blogda ya da kitapta toplamayı düşünüyor musunuz? Kitap değil ama şimdi bir internet sitesi hazırlıyoruz. Orada tarifleri kategoriler halinde daha derli toplu bulmak mümkün olacak. Sitemiz tamamlanmak üzere.
Son olarak, bebeği ek gıdalara geçiş yapan annelere neler önerebileceğinizi sormak istiyorum… Anneler ek gıdaya geçmeye çok hevesli oysa 6 aya kadar bunun için acele etmeye gerek yok. Bu çok hassas bir dönem ve dikkat edilmesi gereken çok nokta var. Ben herkese ek gıdalara geçişte doktorlarıyla birlikte hareket etmelerini; yavaş yavaş, deneyerek ilerlemelerini öneriyorum. Her bebek iştahlı olacak diye bir kural yok. Önemli olan gün içinde alması gereken temel besinleri az da olsa alması. NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 49
DEKORASYON
Sade, dingin ve huzurlu İlimizin tanınmış iş adamlarından Şaban Soyer ve zarif eşi Özlem Hanım’ın 17 yıldır yaşadığı tripleks villa; ev sahibesinin ince zevkiyle yeniden tasarlanarak sade, dingin ve huzurlu bir yaşam alanına dönüştürülmüş HABER: ZEYNEP AKAR FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
Son derece aydınlık bir ortamın yaratıldığı oturma bölümünde, modern ve klasik tarzdaki mobilyalar bir arada yorumlanmış. 50 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 51
Özlem Soyer, salonda en sevdiği iki renk olan beyaz ve yeşili kullanmayı tercih etmiş.
Beyaz mutfak dolapları ve siyah ankastrelerle tasarlanan mutfak oldukça sade hatlara sahip.
Yemek odasının iki duvarı dekoratif flotal aynalarla kaplanarak alana derinlik kazandırılmış.
Özlem Hanım mutfakta, oldukça şık ve konforlu bir yaşam alanı yaratmış.
Özlem Soyer, evini sade bir zevkle dekore etmiş.
ÖZLEM HANIM’IN INCE ZEVKI VE KITCHE’NIN PROFESYONEL DOKUNUŞLARIYLA, ORTAYA SADE VE ŞIK BIR EV ÇIKMIŞ
Ö
zlem ve Şaban Soyer çifti, 3 çocuklarıyla birlikte tam 17 yıldır Yahya Kaptan’da bulunan Kumla 1 sitesinde oturuyor. 1999 yılında yaşadığımız büyük Marmara depreminden sonra, o dönemde yeni yapılmış olan bu sitede yaşamaya karar veren çift, kış aylarını bu evde geçiriyor. Soyer ailesinin tripleks villası, 4 oda ve 1 salondan oluşuyor. 220 metrekare kullanım alanı bulunan evin alt katında salon ve mutfak, orta katta 3 yatak odası ve çatı katında ise bir oda ile çamaşır odası yer alıyor. Çift, 4 yıl önce projede bir tadilat yaparak hem alt katta bulunan bir odayı ve balkonu mutfağa dahil etmiş hem de evin bütün mobilyalarını yenilemiş. Özlem Hanım, evini dekore ederken nelere dikkat ettiğini şu cümlelerle ifade ediyor: “Her zaman huzurlu, sakin ve sade ev-
52 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
leri sevdim. Evimizde tadilattan sonra mobilya seçerken de abartısız, sade tasarımlar ve az aksesuar kullanmaya özen gösterdim. Ayrıca, geniş ve kullanışlı mutfakları seviyorum. Yaz aylarını Kartepe’deki yazlığımızda geçirdiğimiz için evimizin balkonuna ihtiyaç duymuyorduk. Alt kattaki bir odayı ve balkonu mutfağa dahil ederek, kendimiz için geniş bir yaşam alanı yarattık.”
BEMBEYAZ BİR DÜNYA Soyer çifti, evin tadilat ve dekorasyon aşamalarında Kitche firmasıyla çalışmayı tercih etmiş. Özlem Hanım’ın ince zevki ve Kitche’nin profesyonel dokunuşlarıyla, ortaya ev sahibesinin tarzına uygun, sade ve şık bir ev çıkmış. Özlem Soyer, salonda en sevdiği iki renk olan beyaz ve yeşili kullanmayı tercih
etmiş. Genel olarak tamamen beyaz rengin hakim olduğu alana koyu yeşil bir koltuk ve altın rengi aksesuarlarla karakter kazandırılmış. Son derece aydınlık bir ortamın yaratıldığı oturma bölümünde modern ve klasik tarzdaki mobilyalar bir arada yorumlanmış. Aynı bölümde kullanılan televizyon ünitesi evin tüm dolap sistemleri, mutfağı ve portmantosu gibi Kitche tarafından tasarlanmış ve uygulanmış. Salonda, oturma bölümünden geçilen yemek odasında sadece 8 kişilik bir yemek masası ve sandalyeler kullanılmış. Alanın iki duvarı dekoratif flotal aynalarla kaplanarak hem mekana derinlik kazandırılmış hem de LED aydınlatmalarla ferah bir ortam yaratılmış. Soyer çifti, çocukların odasında dışında kalan tüm mobilyalarını Mobesko’daki
Buket Mobilya’dan seçmiş. Evin perdeleri Adalı Perde, halılar Koçak Halı imzalı. Evde kullanılan şık aksesuarların büyük bir çoğunluğu ise Arslanoğlu firmasından satın alınmış.
ŞIK VE KONFORLU Soyer ailesi evde bulundukları zamanın neredeyse tamamını mutfakta geçiriyor. Beyaz mutfak dolapları ve siyah ankastrelerle tasarlanan mutfak oldukça düz
ve sade hatlara sahip. Fa Yapı’dan temin edilen antrasit zemin seramiklerinin tercih edildiği bu alanda, kahve tonunda mobilyalara yer verilmiş. Evin genelinde olduğu gibi mutfakta da Filli Boya’nın, duvar kağıdı efektli duvar boyası kullanılmış. Özlem Hanım mutfakta, 6 kişilik mermer yemek masası ile bir chester koltuk ve 2 berjerden oluşan oturma grubu kullanarak oldukça şık ve konforlu bir yaşam alanı yaratmış.
Evdeki en sevdiği eşyanın mutfakta değerlendirdiği chester koltuk olduğunu söyleyen Özlem Soyer, “Mutfak, evde hepimizin en sevdiği bölüm. Zamanımızın neredeyse tamamını burada geçiriyoruz. Bu nedenle kullandığımız mobilyaların rahatlığına özellikle özen gösterdik. Evin genelinde olduğu gibi mutfakta da az aksesuar kullanarak gözü yormayan, sade, huzurlu ve kullanışlı bir yaşam alanı yarattık” diyor. NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 53
DEKORASYON
Açık renk mobilya ve perdelerin kullanıldığı yatak odasında, yatak başı ve ayak ucu pufu yeşil kadife olarak tasarlanmış.
Soyer çiftinin evinde, mutfak ile salon arasındaki antre, evin genel konseptiyle uyumlu olarak beyaz ağırlıklı dekore edilmiş. Bir duvarı, Kitche tarafından tasarlanan beyaz ahşap dekorlu aynayla giydirilen alan, renkli kuru çiçekler ve otantik aksesuarlarla hareket kazanmış.
Antre evin genel konseptiyle uyumlu olarak beyaz ağırlıklı dekore edilmiş.
ROMANTİK ETKİ Evin ikinci katında bulunan üç odadan biri Soyer çiftine, diğer ikisi çiftin oğullarına ayrılmış. Melek Hanım, yatak odasında da beyaz ve yeşilden vazgeçmemiş. Açık renk mobilya ve perdelerin kullanıldığı odada, yatak başı ve ayak
Kitche imzalı banyoda mermer görünümlü yer seramikleri ve füme banyo dolapları kullanılmış.
54 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
ucu pufu yeşil kadife olarak tasarlanmış. Yatağın üst kısmına monte edilen cibinlik tacı, odaya romantik bir hava katmış. Evin delikanlılarının odası ise Çilek Mobilya imzalı. Kahve ve krem tonlarının tercih edildiği odalarda çocukların konforu ve rahat ders çalışabilmeleri için aydınlık bir ortam yaratılmış. Aynı katta yer alan genel banyo da yatak odalarıyla uyum içerisinde. Mermer görünümlü yer seramikleri ve füme banyo dolaplarıyla tasarlanan banyonun bir duvarında kullanılan daire formlu raf sistemi, alana hem modern hem de şık bir hava katmış. Tripleks villanın en üst katı ise evin genç kızına ayrılmış durumda. Pembe tonlarıyla renklenen çatı katı odası yatak, bir çalışma masası ve camın önüne konumlandırılmış iki tekli koltukla dekore edilmiş. Duvardaki poster ve renkli çiçeklerle modern bir görünüme kavuşturulmuş oda, evin diğer tüm bölümleri gibi oldukça aydınlık ve ferah.
Tripleks villanın en üst katı evin genç kızına ayrılmış.
Evin büyük oğlunun odası dekore edilirken pastel renklere ağırlık verilmiş.
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 55
SPOR
Pilates hocaları Betül Güzelsoy, Asuman Merdan ve Ommira Pilates’in sahibi Kübra Dirlik.
İzmit’in ilk butik pilates salonu
OMMIRA PILATES Ommira Pilates, huzur içerisinde egzersiz yapmak isteyenlerin en güvendiği adreslerden biri
Kübra Dirlik 9 yıldır pilates eğitmenliği yapıyor.
HABER: EYLEM SELVİ ARI • FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN-NEŞEM CUMHURIYET
S
on yılların en popüler egzersiz yöntemi olan pilatesi, alanında en iyi eğitmenlerle, butik bir stüdyoda yapmak istiyorsanız, Ommira Pilates tam da aradığınız adres. Kendinizi güvende hissedebileceğiniz, her köşesinde ayrı huzur bulacağınız ve birebir pilates yapmanın keyfini yaşayacağınız Ommira Pilates, İzmit’in ilk pilates salonu olma özelliğini de taşıyor. Pilatesin yanı sıra yoga ve nefes egzersizleri alanında da hizmet veren, yenilikçi uygulamalarıyla dikkat çeken Ommira
56 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Pilates, ferah ve temiz ortamıyla da bağımlılık yaratıyor. Ommira Pilates’in sahibi Kübra Dirlik, sağlığını önemseyenleri güvenilir bir adres olan Ommira Pilates’e bekliyor. Kübra Hanım, sizi tanıyalım mı? Pilatese nasıl başladınız? 2008 yılında Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’ndan mezun oldum, evli ve 1 çocuk annesiyim. Pilatesle henüz üniversitede okurken tanıştım, mezun olur olmaz da ablamın gücü ve desteğiyle Ommira’yı kurdum.
9 seneden beri aynı adreste hizmet veriyoruz. Salonumuzda sadece pilates yok, nefes egzersizleri yapıyoruz, yoga ve antigravity yoga dersleri de veriyoruz. Antigravity yoga; doğasında yogayı barındıran, omurgayı baskısız açan, baş aşağı duruşlarla kan dolaşımını arttırabileceğiniz, sırt ve boyun ağrılarında rahatlama yaratan, hem eğlenip hem esnekliği yaşayabileceğiniz bir hamak sistemi. Bu metodun eğitimini 3 sene önce uzmanlarından aldım ve pilatesi desteklemesi adına üyelerimle paylaşıyorum.
‘Ommira’nın anlamı nedir? ‘Om’ yogada sessizliğin sesi anlamına geliyor. ‘Mira’ ise ‘miracle’dan esinlendiğimiz ‘mucize’ anlamına geliyor. Yani Ommira: Meditasyonun mucizesi, sessizliğin mucizesi gibi bir anlam taşıyor. Salonumuz açıldığı günden bu yana aynı yerde hizmet veriyor. Biz ekip olarak pilatesi çok seviyoruz. Bizi en mutlu eden şey ise pilates yapan üyelerimizdeki olumlu değişimleri görmek. Pilatese başlamanın bir yaşı var mı? Pilatesi sadece yetişkinler yapabilir gibi
bir algı var ancak durum öyle değil. Küçük yaşta pilatese başlayanlarda daha büyük gelişmeler yaşanıyor çünkü pilates omurgayı sağlamlaştıran bir egzersiz yöntemi. Benim sloganım ‘Omurgan ne kadar sağlıklıysa, sen de o kadar sağlıklısın.’ Pilateste önemli olan egzersizlerin doğru yapılması. Pilatesi sevdiğinizi söylediniz, sizde yarattığı etkiler neler oldu? Pilates yapmayı çok seviyorum ve normal doğum yapabilmemde pilates ile yoganın büyük önemi var. Birçok hamile üyem
de bebeklerini normal doğumla dünyaya getirdi. Bu süreçlerinde yanlarında olduğum için çok mutluyum, bana güvendikleri için de teşekkür ederim. Pilates zayıflatır mı? Pilates için kilo her zaman ikinci planda, yukarıda da belirttiğim gibi önceliğimiz omurga sağlığı ve duruşu. Bizim asıl hedefimiz sağlıklı bir omurga. Omurga hizaya geldiği zaman bağırsaklarımız, metabolizmamız daha hızlı çalışıyor, kişinin duruşu değişiyor. Kilo verme ise kişiden kişiye farklılık gösterebiliyor. NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 57
SPOR
Pilates, omurga sağlığını korumak konusunda oldukça etkili bir egzersiz.
SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN... Peki, spordan verim almanın yolu nedir? Etkili bir çalışma ancak iyi dizayn edilmiş bir dersle mümkündür. Doğru analiz gerektirir ve kişi her zaman vücut yapısına göre bireysel değerlendirilmelidir. Böyle bir yaklaşımla yapılan her çalışma verimli sonuç verecektir. Bir insan neden pilates yapmalı? Egzersiz insan bedeni için çok faydalıdır. Ben de bedenimde olan birçok rahatsızlığı pilates sayesinde iyileştirdim. Bugün sağlıklıysam, en büyük sebebi pilatestir. Sevdiğim işi yaptığım, bilginin ve tecrübenin en doğru teknikle aktarıldığı,
güzel paylaşımların yapıldığı bu stüdyoya sahip olduğum için çok şanslıyım. Pilatesin en temel ilkesi nefes. Nefesini ne kadar kullanırsan dersin etkisini o kadar hissedersin. Pilatese destek olarak günde 1 saatlik tempolu yürüyüşlerin çok şey değiştireceğine inanıyorum. Pilates dersleriniz haftada kaç gün ve ders saatleriniz nasıl? Haftada 2 gün mat pilates yapıyoruz, 50 dakika sürüyor. Bunun yanında aletli pilates dediğimiz reformer bizim en iyi olduğumuz alan. 10 derslik çalışmalar yapıyoruz ve haftada en az 2 gün diyoruz. Pilatesin her iki türü de çok faydalı ama bana ‘Bireysel mi yoksa grup çalışmasını mı tercih edelim?’ diye sordukları zaman, bireysel çalışmayı tavsiye ediyorum. Bireysel çalışmada kişiyle birebir ilgilendiğimiz için hareketi yanlış yapma ihtimali yok. Bu noktada reformer yani aletli pilates çokça tercih ediliyor. Bireysel pilateste daha hızlı yol alıyoruz. Derslerimiz sabah saat 09.00’da başlıyor ve akşam 21.00’e kadar devam ediyor. Haftada 2 gün de yoga derslerimiz oluyor ve 1 saat sürüyor.
güveniyoruz ve bu bile tercih edilmemizde önemli bir etken. Ommira’nın logosu bir kelebek. Anlamı nedir? Ommira Pilates’in huzur dolu bir yer olduğunu düşünüyoruz. Kelebek herkese huzur, mutluluk, rahatlık verdiği için böyle bir logo kullanmak istedik.
İLETİŞİM
Adres: Karabaş Mahallesi Cumhuriyet Caddesi No:162 Dirlik Apt. Daire:1 (Yürüyüş Yolu) İzmit Telefon: 0530 545 00 60 0262 323 38 38 Web: www.ommirapilates.com Instagram: @ommirapilates
9 YILLIK TECRÜBE
Reformer en çok tercih edilen egzersizlerin başında geliyor.
58 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Pilates ya da yoga yapmak isteyenler neden Ommira’yı tercih etmeli? Doğru ve faydalı olduğuna inandığımız eğitim ve uygulamaları en doğru teknikle aktarıyoruz. Yenilikçi bir stüdyoyuz. En önemlisi de 9 senelik tecrübemize
Ommira Pilates Salonu’nun sahibi Kübra Dirlik
SİYASET DIŞI
O BIR HEKIM, O BIR MUCIT
SERDAR KAMAN OP. DR. SERDAR KAMAN’I ÇOĞUNUZ BIR HEKIM OLARAK TANIYORSUNUZ. PEKI, ONUN BIR MUCIT OLDUĞUNU BILIYOR MUSUNUZ?
RÖPORTAJ: SERPIL ÇOLAK • FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
B
u ay ‘Siyaset Dışı Sohbetler’ köşemize İyi Parti İl Başkanı Serdar Kaman konuk oldu. Siyasetçi kimliğinden önce ‘hekim’ kimliğiyle bu kentte geniş bir kesim tarafından sevilen ve sayılan bir isim Serdar Kaman. Gastroenteroloji cerrahisi uzmanı olarak başarılı çalışmalara imza atmış bir hekim. Aynı zamanda bir mucit. Öyle ki mesleğinin gerektirdiği bir cihazı Türkiye’de üreten tek isim. Ülkemizin şimdiye kadar ithal ettiği bu cihazı, 5 yıl süren Ar-Ge çalışmaları sonrasında, kurduğu imalathanede üretmeyi başaran, piyasaya sürmeye hazırlanan bir mucit. Aynı zamanda sağlam bir Atatürkçü. Gerek siyasette, gerekse özel yaşamında örnek aldığı tek kişinin Atatürk olduğunu söylüyor; bu ülkede birileri bir şeyleri değiştirecekse, Atatürk kadar donanımlı olmaları gerektiğini savunuyor. İki kız babası olan Serdar Kaman, çocuklarının da dünya vatandaşı olmasını istiyor, onlara bir tek öğütte bulunuyor; ‘Ne yaparsanız, en iyisini yapın.’ Serdar Kaman’ı daha yakından tanımak istiyorsanız bu röportaj kaçmaz!
60 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 61
SİYASET DIŞI
SİYASET DIŞI
Serdar Kaman kimdir? Özetle; 1965 Elazığ doğumlu, tıp doktoru, evli ve iki çocuk babası, Atatürkçü biriyim. Kaç yıldır Kocaeli’desiniz? 1997 yılından beri Kocaeli ile bağım var, 20 yıldan fazla olmuş. Kocaeli’ye yerleşme tarihimi soracak olursanız 2003 yılı diyebilirim. Sizi buraya getiren nedir? Eşim eczacı, kendisiyle bir ilaç firmasının düzenlediği yemekte tanıştık. 1997 yılıydı. O, Kocaeli’de çalışıyordu, ben Adapazarı’nda. Tanıştıktan sonra Kocaeli ile bağım başlamış oldu. 1998 yılında evlendik. Bir müddet Adapazarı’nda oturduk, eşim İzmit’e gelip gidiyordu. Yüksek ihtisası kazanınca, birlikte Ankara’ya gittik. Uzmanlığımın son döneminde devlet bursuyla Amerika’ya gittim, eşim de tekrar İzmit’e döndü. Ben de Amerika dönüşü, 2003 yılında İzmit’e geldim, buraya yerleşmiş olduk. Kocaeli’de yaşamaktan memnun musunuz, burada mutlu musunuz? Benim yaşamak istediğim kentlerde mutlaka deniz olmalı. Bu yüzden Kocaeli benim için ideal şehirlerden biri diyebilirim. Kocaeli’de yaşamayı seviyorum ama kendimi emekliye ayırdığımda İzmir’de yaşamak isterim. Çocukluğumdan beri yaşamak istediğim yerdir İzmir.
‘Türkiye’de ilk biopsi forsepsini ürettim’ Bir partinin il başkanısınız, siyasi çalışmalarınızın yoğun olduğunu biliyoruz. Peki, siyaset dışında bir gününüz nasıl geçiyor? Allah beni çalışmak üzere yaratmış. Günde 12 saat çalışıyorum. İş dışında genelde evde olmayı tercih ediyorum. Kitap okuyorum. Araştırma, tarih, inceleme kitapları tercihim. Bunun dışında gezmeyi, yeni yerler keşfetmeyi seviyorum. Siyaset nedeniyle aileme ayırdığım vakit azalmakla birlikte en çok hoşuma giden şey onlarla birlikte yurt dışı gezilerine çıkmak. Bazen haritadan bir yer seçeriz, atlar gideriz. Zaman zaman yurt içi gezilerine de çıkarız. Yurt içinde en sevdiğim, huzur bulduğum yer Abant Gölü’nün kenarında bulunan iskeledir. Burada oturup çay-kahve içmek, aylar süren yorgunluğumun tamamını alır. Bir de mucitlik tarafım vardır.
Serdar Kaman, eşi eczacı Nuran Kaman ile birlikte.
MUCİTLİK DE VAR Mucitlik derken... Endoskopide kullanılan biopsi forsepsi vardır. İşlem esnasında parça almaya yarayan bir alettir. 5 yıllık bir Ar-Ge çalışması sonrasında, Türkiye’de ilk biopsi forsepsini ben ürettim. Aslında hobi olarak başlamıştım ama iş ciddiye döndü. Kendime küçük bir imalathane açtım, Ar-Ge çalışmalarımı burada yürüttüm. Çok emek verdim, çok para harcadım ama sonunda başardım. Çok kıymetli bir alet, tüm teknoloji ucunda saklı. Ucunun bir kilosunun ağırlığı üç kilo altına bedel. O kadar katma değeri yüksek bir ürün. Türkiye şimdiye kadar bunu ithal ediyordu. Üretim için üç belge almam gerekiyordu, ikisini aldım. Teknolojik ürün belgesi ve yerli ürün belgesi tamam, sırada CE belgesi var. Sonra üretime mi başlayacaksınız? Şu anda bile üretime başlayabilirim aslında, o teknolojiyi geliştirdim. Bu projeyi yürütürken üretim teknolojileri konusunda ciddi bir bilgi birikimim oldu. Bunu siyasette de kullanmayı düşünüyorum. Türkiye’nin 62 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
üretmesi gereken şeyleri nasıl üreteceği ve neler yapması gerektiği konusunda epey bir deneyim kazandım. Bu potansiyeli üreten Türkiye için kullanacağım. Bunun gibi başka uğraşlarınız var mı? Bazen gençlere siyasi anketler yaptırırım. Kimsenin haberi olmaz. Daha sonra o anketleri değerlendiririm. Bir de benim bir grubum vardı; Denge ve Birlik diye. O gruptan arkadaşlarımızla yurt içi ya da yurt dışında konferanslara katılır, eğitimlere gideriz. İki çocuğunuz var, onlar neler yapıyor?
İki kızım da okuyor, biri 18, diğeri 12 yaşında. Büyük kızım bu yıl üniversite sınavına girecek, diyetisyenlik ve iç mimarlık arasında kararsız. Küçük kızım yazılım mühendisi olmak istiyor. İkisi de kendi ayakları üzerinde durmak, yurt dışında yaşamak istiyor. Biz de psikolojik olarak çocuklarımızı buna hazırlamış olabiliriz. İleride yurt dışında yaşarlarsa sıkıntı çekmesinler diye isimleri bile uluslararası koyduk. Biri Selin, diğeri Melisa. Ben açıkçası evlatlarımın bir dünya vatandaşı olmasını istiyorum. Anne sağlıkçı, baba sağlıkçı... Çocukla-
rınızın da sizin gibi sağlıkçı olmasını istemediniz mi? İsteselerdi saygı duyardım ama benim ne kadar çok çalıştığımı görünce ürktüler herhalde. Sağlıkçı olmanın sıkıntılarını hem annede hem babada bizzat gördüler, bu yüzden sağlıktan uzak durdular. Benim ikisine de öğüdüm, ne yaparlarsa yapsınlar en iyisini yapsınlar. Hayattaki en büyük destekçinizi sorsam? ‘Eşim’ derim. Şöyle bir laf vardır; Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın, her başarısız erkeğin arkasında iki kadın vardır Siyaset dışında örnek aldığınız bir kişi var mı? Benim için örnek kişi Atatürk’tür. Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmadan önce 4 bin tane kitap okumuş bir lider kendisi. Anıtkabir’e gittiğimde, Atatürk’ün altını çizerek okuduğu kitapları gördüm. İnanılmaz bir şey. Bu ülkede birinin bir şey yapması için Atatürk gibi donanımlı olması NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 63
SİYASET DIŞI
SİYASET DIŞI şaşırtma denir. Ben siyasette, şaşırtma olayını yaşadım. Saksıda çiçek iken tarlada çiçeğe döndüm. Bu sırada yaşadığım tezatlıkları daha iyi değerlendirdim, onlar da beni güldürdü, güldürüyor açıkçası. Televizyonla aranız nasıl? Takip ettiğiniz bir dizi var mı? Televizyon seyretmeyi sevmem, izlediğim zaman da genelde belgesel izlerim. Biz genelde yabancı filmlerin CD’lerini alıp, evde ailece izlemeyi severiz. Nasıl bir giyim tarzınız var? Eşiniz müdahale eder mi?
Emeklilik hayalinizi de öğrenmek istiyorum. Ben emekliyim zaten. Çocukluğumda tarım işçisi olarak çalıştığım için erken emekli oldum. Tarım işçisi mi? Evet, yaz aylarında çalışıyordum. Bakmayın dışarıdan soğuk göründüğüme ben halk çocuğuyum aslında. Yaz aylarında sigortalı olarak çalıştım, tarlalarda boru döşedim, sulama işleri falan yaptım. O zaman şöyle diyelim, işten ve siyasetten elinizi eteğinizi çektiğinizde ne yapmayı düşünüyorsunuz? Foça’da deniz manzaralı birkaç dönüm yer alıp, burada akşamları güneşin batışını izlemek istiyorum. Hayalim bu. Hayatta hemen hemen her şeyi tattım. Birçok ülke gezdim, birçok insan tanıdım, değişen bir şey yok. Önemli olan arkandan insanların ne söylediğidir. Rahmetli Demirel
‘Kocaeli benim gözümde devasa bir köy’
Op. Dr. Serdar Kaman, aynı zamnada İyi Parti Kocaeli İl Başkanlığı görevini de yürütüyor.
gerekiyor. Siyasette ve siyaset dışında da örnek aldığım kişi Atatürk’tür. Bana Neo-Kemalist diyebilirsiniz. Hayatınızın olmazsa olmazları var mı? Sağlık. Olmazsa olmazım. Peki, bir sağlıkçı olarak sağlığınıza dikkat ediyor musunuz? Elimden geldiğince. Tıbbi bilgilerim doğrultusunda beslenmeme dikkat ederim. Hayattaki hiçbir şey sağlımızdan daha önemli değildir. Sağlık derken sadece bedensel sağlıktan bahsetmiyorum, ruhsal sağlık da önemli. Zaten sağılığın tanımı şudur; Bedenen ve ruhen iyi olma hali. Sağlık yoksa, hiçbir şeyin önemi yok.
Özel yaşamınızda en çok neye kızarsınız? En fazla yapması gereken şeyleri yapmayan insanlara çok kızarım. Görevini yerine getirmeyenlere. En çok neye gülersiniz? Zekice hazırlanmış tezatlara. Ben siyasete atılmadan önce saksıda çiçek gibiydim. Toplumdan kopuktum. Evet, üniversite sı-
‘Sağlık yoksa, hiçbir şeyin önemi yok’ Siyaset yapmak ruh sağlığınızı olumsuz yönde etkiliyor mu? Nasıl baş ediyorsunuz? Öncelikle karşımızdaki insanın ne istediğini bilmek gerekir. Siyasette bir talep varsa önce dinlerim, karşımdaki kişinin sözünü hiç kesmem. Kaçırdığım yerler varsa tekrar sorarım, iyice anlamaya çalışırım. Şeytan ayrıntıda gizlidir. Çoğu zaman o ayrıntıyı bulmaya çalışırım. Karşımdaki kişinin ne istediğini tespit ettikten sonra ne yapmam gerektiğine karar veririm. Sorunu anladıktan sonra çözüme ulaşmak daha kolaydır. 64 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
navına girdiğimde ilk 3 bindeydim, hep iyi bir doktor olmak için çalıştım ama sadece tıp kitaplarıyla haşır neşir oldum, sadece mesleğime yoğunlaştım. Siyasete girince, şaşırtma olayını yaşadım. Şaşırtma nedir bilir misiniz? Tohumu küçük bir kaba ekersiniz, büyür ve fideye dönüşür. Fideyi de alıp toprağa ekersiniz. Halk arasında buna
Klasik erkek giyimi diyelim. İlk evlendiğimiz yıllarda eşim denemişti ama daha sonra karışmamaya karar verdi. Önerilerde bulunur tabii ki ama ben kendi kıyafetlerimi kendim seçerim. Hangi parfümü kullanıyorsunuz? YSL Kouros 30 yıldır aynı parfümü kullanıyorum. Benimle özdeşleşti adeta. Spor yapıyor musunuz? Spor yapmıyorum ama yürüyüş yapıyorum, günde en az 3-5 kilometre yürürüm. Burcunuz nedir? Burcunuzun özelliklerini taşıyor musunuz? Burcum Aslan. Burcumun özelliklerini biraz taşıyorum. Çocukluğumdan beri bulunduğum ortamlarda ya sınıf başkanı olmuşumdur ya da bir grubun lideri. Burada da yavaş yavaş benzer tablolar oluşmaya başladı. Aslan lider burçtur. En çok hangi yemeği seversiniz? Dışarıda yemek için hangi mekanları tercih edersiniz? Güzel yapılmış bir yayla çorbası ve sarımsaklı yoğurtlu makarnayı severim. Öğle yemekleri için Çınar Lokantası’na, akşam için de Başol Steak House ya da Kasap’ın Mutfağı’na giderim. Eşimle birlikte yeni lezzetleri keşfetmeyi de severiz. Fobi boyutunda bir korkunuz var mı? Fobi depremden sonra oluştu. Kapalı alanlara giremiyorum. Mesela Göreme’de yer altı şehrine giremedim. Mısır’a gittiğimizde de piramitlerin içine giremedim. Depremden sonra mağara gibi yerlere girmek istemiyorum.
öldüğünde sadece bir tane evi vardı. Cenazesine gitmiştik Kocatepe Camii’ne. Hoca ‘Hakkınızı helal ediyor musunuz?’ diye sorduğunda, herkes göğsünü yırtarcasına ‘Helal ediyoruz’ demişti. Bir insan için bu yeterli. Peki, elinizde sihirli bir değnek olsaydı neyi değiştirmek isterdiniz? Ben bütün dünyada insanların sağlıklı ve huzurlu yaşamasını isterdim. Dünyada sömürü düzeni hakim. Zengin ile fakir arasındaki uçurumu kaybetmek için bir şeyler yapmak isterdim. İnsanlar birbirlerine yakın yaşam sürsünler, mutlu ve huzurlu olsunlar isterdim.
KIRILMA NOKTALARIM Hayatınızın kırılma noktasını sorsam cevabınız ne olurdu? Birincisi Almanya’ya gidişimdir. Almanya’da hastanede gözlemci doktor olarak çalışabilmem için bir kabul belgesi almam gerekiyordu. Hiçbir hocanın desteği olmadan o kabul belgesini almıştım. Bu olay benim hayat felsefemi tamamen değiştirdi. İkinci kırılma noktam da yüksek ihtisası geçip yan dal yapmam oldu çünkü cerrahi hayatım değişti. Bu kırılma noktaları sayesinde farklı bir yola girdim. Üçüncü kırılma noktası da eşimle tanışmamdır. Biz bir elmanın iki yarısı gibiyiz. Eşimin fikirlerine çok saygı duyarım. Hayattan beklentiniz nedir? Arzuladığım tek şey çocuklarımı bu ülkeye, bu dünyaya hayırlı bir evlat olarak yetiştirmek. Onlar bizim miraslarımız. Siyasi olarak da en büyük idealim Türkiye’ye, dünyanın en büyük kütüphanelerinden birini yapmak. İnşallah bir gün bu hayalim gerçek olur. İnsanların siyasi hedefleri başka olur? Devasa bir kütüphane yapmak istiyorum. Betonarme değil ama özel taşlardan, özel bir mimarisi olan, büyük bir kütüphane. Binlerce yıl ayakta kalsın istiyorum. Bunu Türkiye’ye armağan etmek istiyorum. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Kocaeli benim gözümde devasa bir köy. Kocaeli’yi uluslararası bir kent haline getirmek isterim doğrusu. Marka şehir yapmak isterim. Bu çok zor değil, sadece insanın vizyonu olsun. Kocaeli’nin dünya kenti olabilmesi için alt yapısı var sadece bu potansiyeli değerlendirebilecek ekibin hazır olması gerekiyor. NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 65
Sırça Köşk’te kahvaltı keyfi
MEKAN
Deniz kenarında kahvaltı yapmak istiyorsanız çok uzağa gitmenize gerek yok. Sırça Köşk, kahvaltısıyla da yaza iddialı giriyor
Başiskele sahilinde bulunan Sırça Köşk, denize sıfır konumuyla ve muhteşem manzarasıyla dikkat çekiyor. 66 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 67
MEKAN
MEKAN
B
aşiskele sahilindeki en güzel mekanlardan biri olan, denize sıfır konumu, önündeki kumsalı ve muhteşem körfez manzarasıyla dikkatleri üzerine çeken Sırça Köşk, yaza ‘kahvaltı’ seçeneğiyle iddialı giriyor. Meryem Ustaoğlu’nun işlettiği mekanda artık günün her saati kahvaltı yapabileceksiniz. Kahvaltı menüsünü zenginleştiren, kurduğu muhteşem sofralarla göze olduğu kadar damağa da hitap eden Meryem Ustaoğlu, Sırça Köşk’ü ‘kahvaltı’da bir numara yapmak için kolları sıvadı.
KOCAELİ’NİN İNCİSİ Kocaeli’nin incisi konumundaki Sırça Köşk’te dilerseniz giriş katındaki restoran bölümünde, dilerseniz bahçede yeşillikler içinde kahvaltı yapabilirsiniz. Masanıza gelen birbirinden lezzetli kahvaltılıkların tadına bakarken bir yandan masmavi sulara dalarak yorgunluk atabilir, bir yandan da ekmeğinizi martılarla paylaşabilirsiniz. Denizdeki iyot kokusunu içinize çekerek sakinleşebilir, kahvaltıdan sonra Başiskele sahilinde yürüyerek yediklerini eritebilirsiniz.
30 ÇEŞİT KAHVALTI Sırça Köşk’te birbirinden lezzetli 30 çeşit kahvaltı sizleri bekliyor. Bir kahvaltıda ne yemek isterseniz hepsi masanıza geliyor. Zeytinden peynir çeşitlerine, reçelden bala, tereyağından kaymağa, domates ve salatalıktan acıkaya kadar. Kahvaltıda sıcak olarak dumanı üstünde pişi, sigara böreği, patatesli börek, güveçte peynirli mantar, yine güveçte domates soslu kızartma, menemen, omlet, sucuk, kızartılmış hellim peyniri ve patates kızartması servis ediliyor. Kahvaltıda ikram edilen sıcakların hepsi ücrete dahil.
FİYATI DA UYGUN
Sırça Köşk’te kahvaltı masaları böyle kuruluyor.
Masanıza gelen ikramlarla yetinmezseniz ekstra olarak mıhlama, sahanda yumurta, sucuk tava, kaşarlı kavurma ve güveçte eritme peynir de isteyebilirsiniz. Sınırsız çayla ikram edilen serpme kahvaltının fiyatı sadece 35 TL. Kahvaltıda abartıya kaçmak istemeyenler için tabak kahvaltı
Sırça Köşk’ün işletmecisi Meryem Ustaoğlu, kahvaltıda iddialı.
seçeneği de mevcut. Tabak kahvaltının fiyatı ise daha uygun, 25 TL. Kahvaltıda ikram edilen yiyeceklerin hepsi hem çok kaliteli hem de çok lezzetli.
DENİZE NAZIR Hafta içi ya da hafta sonları kahvaltı yapacak mekan bulmakta zorlanıyorsanız, Sırça Köşk’ü tavsiye ederiz. Özellikle yaz aylarında, yemyeşil bahçede oturup denize nazır kahvaltı yapmanın keyfine doyamayacaksınız. Kahvaltı sonrasında siz çayınızı ya da kahvenizi yudumlarken çocuklarınız da Sırça Köşk’ün oyun alanında keyifli vakit geçirebilir. Deniz kenarında kahvaltı yapmak için artık çok
uzaklara gitmenize gerek yok, Başiskele sahilindeki Sırça Köşk’e gelin yeter.
DÜĞÜNLER, NİŞANLAR Kahvaltının yanı sıra öğle ve akşam yemeklerinde de tercih edebileceğiniz Sırça Köşk, mutlu günlerin de vazgeçilmez mekanlarından. Sırça Köşk’ün 250 kişilik orta katında düğün, nişan, kına gibi organizasyonlarınızı yapabilirsiniz. Üzeri açılabilen, insana denizin üzerindeymiş hissini veren 300 kişilik teras kat da her türlü organizasyona uygun. Sırça Köşk’ün 800 kişilik bahçesi de kır düğünleri için ideal. Sırça Köşk, mutlu günlerinize ev sahipliği yapmaya devam ediyor. NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 69
Dünyanın en ünlü parkı
SEYAHAT
HYDE PARK
Mesleki başarısı kadar, gerçek bir gezgin olarak da tanınan fizyoterapist Elif Akıncı, dünyanın her noktasına yaptığı gezileri ‘Elif’in Yörüngesi’ isimli bloğunda takipçileriyle paylaşıyor. Akıncı, son Londra seyahatinde bir kez daha ziyaret ettiği Hyde Park’ı bizler için kaleme aldı HAZIRLAYAN: ELİF AKINCI
70 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 71
SEYAHAT
SEYAHAT
Wellington Arch
L
ondra için anlatılacak o kadar çok şey var ki.. Nereden başlayacağımı ben bile kestiremiyorum ancak birkaç sayfaya sığmayacağını garanti edebilirim. İyisi mi sizlere en sevdiğim ve huzur bulduğum yerden bahsedeyim: Hyde Park ve Kensington Sarayı’ndan. VIII. Henry’nin daha fazla av sahası sahibi olmak arzusunu tatmin etmek için kiliseden el koyduğu Hyde Park, I. James zamanında halka açılmış ve II. Charles döneminde yüksek sosyetenin moda buluşma yeri olmuş. Ring adıyla bilinen daire şeklindeki yolda atla gezinti yaparken, ara sıra durup dedikodu yapar ve birbirlerinin donatılarını incelerlermiş. Park bugünkü görünümünü, peyzajlı bahçelere meraklı olan ve II. George’un oldukça büyük bir miktar parasını; parkın ana özelliği Serpentine (yılan) Gölü’nü yaratırken harcayan Kraliçe Caroline’e borçlu. Hyde Park, 1851’deki büyük sergi, adam asmalar, gasplar, düellolar gibi çok sayıda kamusal olaya sahne olmuş. Hala da yazları pop konserleri, kışları Noel pazarları ve tüm yıl boyunca politik gösteriler için popüler bir toplan-
72 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
ma noktası. Pek çok insanın daha fazla sosyalleşmek ya da spor yapmak için kullandığı bu parkın baştan sona her köşesini gezme fırsatı buldum.
BİR SEFERDE 20 İDAM Parkın güneydoğu köşesinde iki geleneksel turistik mekan bulunuyor. Bunlardan biri Wellington Dükü’ne ayrılmış bir müzeyi barındıran Apsley Evi ve Wellington Arch. En önemli yapılarından biri olan Mermer Kemer (Marble Arch), Oxford Street’in batı ucu ile birleşen parkın, ağaç fakiri olan kuzeydoğu köşesinde terk edilmiş bir biçimde görünüyor. Kemer, John Nash tarafından 1828 yılında Buckingham Sarayı için bir zafer girişi olarak tasarlanmış. 1840’lı yıllarda, Hyde Park’a bir giriş yapmak üzere oraya taşınmış ve odaları polis gözlem noktası olarak kullanılmaya başlanmış. 1855 ayaklanması sırasında göstericilere büyük sürpriz yaparak bir polis müfrezesi kemerden dışarı çıkmış. Kemer, yakın zamanda hafif sürreal bir at başı heykeliyle birleştirilmiş. Hyde Park’a gidip Tyburn Darağacı Bölgesi’ni ziyaret etmeden olmaz. Zira burada korkunç bir tarih yatıyor. Mermer Ke-
mer’in yer aldığı trafik adasında bu dar ağacının bulunduğu alanı işaretleyen bir plaket var. Bu noktada 50 bin civarında insan hayatını kaybetmiş ve bunlardan 105’i reformasyon sırasında şehit edilen Katoliklermiş. Onların anısına da 1902 yılında Tyburn Convent kurulmuş. Yaklaşık 500 yıl boyunca Tyburn, başkentin başlıca halka açık infaz yeri olmuş. ‘Tyburn Ağacı’ veya ‘Ünlü Ağaç’ olarak bilinen üç ayaklı darağacı, bir seferde 20 kişi idam etme kapasitesine sahipmiş. 1780 Gordon ayaklanmalarından sonra asilerin toplanabildikleri toplumsal olaylardan korkan yetkililer, 1783 yılında bu ağacı yıkmış. Parkın tüm köşeleri bu kadar kötü tarihe sahip değil elbette. En sevdiğim bölümlerden biri, ‘Speakers Corner’ yani ‘Konuşmacı Köşesi’. Oluşumu oldukça ilginç açıkçası. 1855 yılında yaklaşık 250 bin kişi parkın kuzeydoğu köşesinde ticaret tasarısını protesto etmek için toplanmış. Karl Marx da kalabalığın arasındaymış ve bunun İngiliz devriminin başlangıcı olduğunu düşünmüş. 1872 yılında hükümet konuşmacı köşesine izin vermiş. Londra tarihinin en büyük gösterisi, par-
Marble Arch
kın bu bölümünde gerçekleşmiş. Tüm yetkililerin girişimlerine rağmen 2003 yılında, 1 milyondan fazla insan, toplanıp Irak’a karşı savaşın durdurulmasını istemiş.
HYDE PARK KÖŞESİ
‘Burada bir soylu ölüm dostu vardı’ yazıtı bulunuyor. Bunların dışında Avustralian War Memorial ve New Zealand Memorial anıtlarını da görebilirsiniz. Tabii ki Wellington Arch’ı görmeden gitmemek gerek. Bu kemerin orijinal heykeli, ‘Iron Duke (Demir Dük) hala hayattayken 1846
Gelelim Hyde Park Köşesi’ne... Hyde Park Corner’a giderken, Wellington Arch’ı ziyaret edebilirsiniz. Kemeri kutsayan bir Wellington heykeli artık yok yazık ki. Heykel, Wellington’ı Waterloo Savaşı sırasında onu 16 saat boyunca taşıyan sadık atı Copenhagen’e binerken tasvir etmiş. Atı da 1836 yılında ölmüş ve tam askeri törenle gömülmüş. Yine burada Machine Gun Corps Memorial (Makineli Tüfek Birlikleri Anıtı), çıplak David figürünü Goliath’ın kılıcına yaslanmış olarak gösteriyor ve üzerinde ‘Saul onun binlerini katletti fakat Goliath onun onbinlerini’ yazıtı bulunuyor. Artillery Memorial yani ‘Topçu Anıtı’ndan çok daha büyük. Üzerinde Elif Akıncı, savaşın, barbarlığın üzerine gerçekçi Serpentine Gölü kenarında. kabartma tasvirler ve Shekespeare’in
yılında dikilen, muazzam bir atlı tasviri olmuş. Bu heykel 1846 yılında indirilmiş ve yerine ancak 1912 yılında, barış ve onun dört atlı savaş arabası gibi konmuş.
KİM BU IRON DUKE? Demir Dük, aslında Wellington Dükü. Dük, tıpkı Nelson gibi en büyük zaferi esnasında ölseydi, ölümünden sonra lekesiz bir ünle anılırdı belki de... Demir Dük lakabı, onun korkusuz askeri savaşlarından değil; Dük’ün şiddetle karşı çıktığı 1832 reformu yasası lehine ayaklanan göstericilerin, pencerelerini kırmasından sonra, Apsley House’a yaptırdığı demir kepenkler yüzünden takılmış. Sonunda kendinden emin olmamasına ve kendine güvenmemesine rağmen başbakan olmuş. Hükümeti, Katoliklerin parlamentoya seçilebilmesine izin veren, Katolik rahatlama yasasını geçirmiş ve dolayısıyla İrlanda’da iç savaşı önlemiş ama bu durum muhafazakarları saflara bölmüş. NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 73
SEYAHAT
SEYAHAT jeoloji ve geometri bronşları bulunuyor. Mozaikler, resim, şiir, mimarlık ve heykeltıraşlığı göstermekte. Dış taraftaki dört mermer grup, dört kıtayı temsil ederken; diğer heykellerde ticaret, tarım ve imparatorluk ekonomisinin diğer özelliklerine saygı sunuyor. Turlarla ya da bireysel olarak Kensington sarayını gezebilirsiniz. Sarayın içinde kraliçenin ve kralın resmi daireleri bulunuyor. Etrafında ise şu an kafeler ve insanların dinlenebileceği banklar yer alıyor.
GÜNEŞ BATMAYAN ÜLKE Dünyada ‘üzerinde güneş batmayan ülke’ olarak bilinen İngiltere’ye kadar gitmişken, ülkenin tarihine de kısaca göz atalım...İngiltere için üzerinde güneş batmayan ülke yani ‘evrenin merkezi’
Albert Memorial
Winchelsea Kontu tarafından, Papa yalnız olmakla suçlanınca, Wellington onu Battersea Park’ta bir düelloya davet etmiş. Ateş etmiş ama kötü bir nişancı olduğu için vuramamış. Kont havaya ateş ederek hakareti için özür dilemiş. 1852’deki cenazesinde, o zamana kadar ve o zamandan beri başka hiçbir kimse için toplanmamış olan, 2 milyon kişi caddelere dizilmiş. Dük’ün en büyük mirası, aslında deri olan ama şimdi kauçuktan üretilen Wellington Çizmedir.
SERPENTİNE GÖLÜ Bunca şeyi görüp bu kadar yorulduktan sonra ünlü Serpentine Gölü kıyısında dondurma yiyip, ayaklarımı uzatmak oldukça iyi geldi. Bank neyse ki ücretsizdi. Göl kenarında deniz bisikleti kiralayabileceğiniz bir yapı bulunmakta. Dilediğiniz gibi gölün tadını çıkarabilirsiniz. Zaten bu gölün yapılmasının ana sebebi, kraliçe Caroline’in üzerinde eğleneceği kraliyet yatlarına bir yer oluşturmakmış. Bu kadar dinlenmeden sonra tekrar yola koyuldum ancak dondurmadan sonra 74 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
için yetiştirirler ve bizim kahve, şeker ve baharat çiftliklerimiz tüm Hint adaları üzerindedir. İspanya ve Fransa bizim bağlarımız, Akdeniz meyve bahçemizdir ve uzun süre güney birleşik devletlerini kapsayan bizim pamuk alanlarımız artık dünyadaki sıcak bölgelerin her yanına yayılmaktadır.”
SÖMÜRGELER ELDE ETTİ İngiltere’nin, sömürgeciliğe iç savaş ardından yapılan 1688 Devrimi ile başladığı söylenebilir. Bu devrim ile İngiltere’de yönetim meşruti ve anayasal oldu. Parlamento ülkenin gerçek gücü haline gelmişti. Bu devrim ve daha sonra Hannover Hanedanı’nın iktidara gelmesi, ticaret burjuvazisinin işine yarayıp İngiliz sömürgeciliğini tetikleyen güç oldu.
mesine neden oldu. Hindistan ile İngiltere arasındaki en önemli geçiş yeri olan Ortadoğu bölgesinin İngiltere açısından önemi artmaya başladı.
TİCARET İNGİLİZLERE KALDI 1770’lere doğru Amerika ve Hindistan olmak üzere iki İngiliz nüfuz bölgesi oluşmuştu. Bu geniş toprakların korunması ve sömürülmesi, gittikçe ağırlaşan ulaşım problemleri nedeniyle deniz üsleri sorununu doğurdu. Bu dönem aslında doğu ile ticareti rahatça yapmak, pazarlara ve buralara erişimi sağlayan ticaret yolları üzerindeki stratejik mevkileri elde tutmak için mücadelenin olduğu zamandır. Bu zamanda Ortadoğu’nun öneminin artmasının bir diğer sebebi de
Peter Pan heykeli
çok susadığım için yana yakıla Diana’nın Çeşmesi’ni aramaya başladım. Oradan su içeceğimden değil elbette ancak bana oldukça esprili geldi. Parkın çok daha sakin olan yarısı, Kensington Bahçeleri olarak biliniyor. Burası Hyde Park’tan daha ayrı bir bölüm ve tek farkı hava kararınca kapılarını kilitlemesi. Kensington Sarayı’ndaki kraliyet nedeniyle çok daha özel bir bahçe ve halka ilk kez II. George’un saltanatında açılmış. İlk başta sadece pazar günleri açıkmış ve sadece denizciler, askerler ve üniformalı hizmetçiler hariç resmi kıyafet giyenler içinmiş. Sınırsız giriş, Victoria’nın saltanatında verilmiş ancak o zamana kadar, Rus büyükelçisinin eşine göre orta sınıfın buluşma yeri, kaliteli insanların kendilerini boğmak için gittiği bir yer olmuş. İtalyan bahçelerinin doğusunda, Viktoria Kapısı’nın yanında, 1880’lerde Bay ve Bayan J. Lewis Barnes’ın Malta teriyeri cinsi köpekleri Cherry’i gömmesi ile başlayan ve bunun bir adet haline gelmesi sonucu yapılan Pet Cemetery yani hayvan mezarlığı bulunuyor.
Parkın güneydoğu köşesinde, 1908 yılında park yönetiminin, daha fakir ziyaretçilerin içecek bir şey bulamadıkları taktirde sorun çıkaracakları düşüncesiyle çay evi olarak inşa ettiği Serpentine Galeri bulunmakta. Ne yazık ki dışarıda tadilat olduğu için içerisini ziyaret etme fırsatı bulamadım. Peter Pan heykeli yine görülmesi gereken yapılar arasında yer alıyor. Ancak açıkça söylemek gerekirse Albert Memorial çok daha ilgi çekici bir yapı. Kensington bahçelerinin güney tarafında bulunan yapı, George Gilbert Scott tarafından 1876’da tamamlanmış. Anısına yapıldığı Kraliçe Viktoria’nın 1861’de 42 yaşındayken tifodan ölen eşi kadar, Britanya’nın parlak başarılarına övgülerle dolu. Oldukça heybetli bir anıt olan Albert Memorial, yaklaşık 55 metre yüksekliğinde. Anıtın etrafındaki mermer süslerde, gerçek boyutlu 169 adet kabartma, eski Mısır’dan beri gelen şairler, müzisyenler, ressamlar, mimarlar ve heykeltıraşlardan oluşan erkek figürleri var. Sütunların tepesinde ise astronomi, kimya,
İtalyan bahçeleri
konumundaki anlayış, iktisatçı Jevons tarafından ortaya atılmış... Jevons, İngiltere’nin neredeyse tüm dünyaya sömürge muamelesi yaptığı ‘kapitalist uygarlık’ anlayışını en iyi şekilde ortaya koymuş. İngiliz vatandaşları, ‘Güneş Batmayan Ülke’ kavramını şu sözlerle oldukça güzel anlatıyor: “Kuzey Amerika ve Rusya ovaları bizim ekin tarlalarımızdır; Chicago ve Odesa bizim ambarlarımızdır; Kanada ve Baltık bizim kereste ormanlarımızdır; Avustralya’da bizim koyun çiftliklerimiz vardır; Arjantin’de ve Kuzey Amerika’nın batısındaki kırlarında bizim öküz sürülerimiz yayılır; Peru altınını gönderir, Güney Amerika ve Avusturalya altını Londra’ya akar; Hindular ve Çinliler çayı bizim
Elif Akıncı, Londra’yı çok seviyor.
Devrimi, denizlerde yayılma izledi... Ticari bir kar elde etmek için tam bir imparatorluk meydana getirildi ve düzenli bir şekilde sömürülmeye başlandı. Elbette bunları yapabilmesi için deniz üstünlüğüne ihtiyacı vardı. Bunu da kısa süre içinde hallederek yayılmaya başladı. İngiltere’nin bu yayılması diğer büyük güçleri, İngiltere aleyhinde ittifaka itti. Bu rekabetin getirdiği savaş ters bir etki yaparak İngiltere’nin yayılmasına yaradı. İspanya Veraset Savaşı (1701-1713) ve Yedi Yıl Savaşları (1756-1763) İngiltere’nin çok önemli sömürgeler elde etmesine vesile oldu. Ayrıca Hindistan’da bölge hakimiyeti için Fransa ile yapılan Plasey Savaşı, bölgeden Fransızlar’ın çekilmesine ve buraları İngilizler’e devret-
Atlantik yolunun denetiminin Hollandalıların elinde olmasıydı. Özellikle batısının denetimini elinde tuttuğu Akdeniz, İngilizler açısından daha bir önemli hale gelmişti. Sanayi Devrimi’nin birinci aşaması ile İngiltere, sömürgelerindeki plantasyonlarından elde ettiği hammaddeyi çok kısa zamanda işleyip pazara sürdü. Bununla rekabet edemeyen yerel tüccarlar ticareti büyük ölçüde İngilizler’e bırakmak zorunda kaldı. Tüm bu bilgileri verdikten sonra söylemeliyim ki; elbette beni İngiltere’ye çeken sömürge siyasetindeki rolü değil; tarihi, sanatı, sanatçısı, yaşam tarzı ve insanı... İngiltere’yi seviyorum. Özellikle de Londra bana göre dünyanın en güzel şehirlerinin başında geliyor. NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 75
HERKES İÇİN SAĞLIK
HERKES İÇİN SAĞLIK
ÇAĞIN HASTALIĞI:
OBEZİTE
Obezitenin mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu söyleyen Medical Park Gebze Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Yahya Özel, obezite hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı
A
lanında deneyimli, uzman hekim kadrosu ve tıbbi alt yapısıyla Gebze’de 7 yıldır hizmet veren Medical Park Gebze Hastanesi, kadrosunu güçlendirmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Medical Park Gebze Hastanesi’nde hasta kabulüne başlayan obezite ve metabolik cerrahi uzmanı Op. Dr. Yahya Özel, günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biri olan obezite hakkındaki sorularımızı yanıtladı. Obezitenin mutlaka tedavi edilmesi gereken ciddi bir hastalık olduğunun altını çizen Op. Dr. Yahya Özel, obezitenin dünyada önlenebilir hastalıklar grubunda, sigaradan sonra en sık ikinci ölüm sebebi olduğunun altını çizdi. İşte, obezite hakkında merak edilenler… Hocam, obez olup olmadığımızı nasıl anlayabiliriz? Öncelikle vücut kitle endeksi hesaplamak gerekir. Vücudunuzdaki tahmini yağ miktarını gösteren değer, vücut kitle indeksidir. Bu değerin fazla yüksek olması sağlık açısından oldukça risklidir. Bu konuda birçok ölçüm yöntemi olmakla beraber, günümüzde kabul gören ‘Vücut Kitle İndeksi (VKİ)’ değeri, Dünya Sağlık Örgütü tarafından ölçü birimi olarak kabul edilmiştir ve sınıflama ona göre yapılmaktadır. Vücut kitle indeksi nasıl hesaplanır? Vücut kitle indeksi, kişinin kilo değerinin boyunun karesine bölünmesiyle bulunur. Yani, VKİ = Kilo (kg) / Boy x Boy (m2) şeklinde hesaplanır. Buna göre yapılan sınıflama şöyledir: Normal : 18,5 – 24,9
76 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
mu, reflü hastalığı, safra kesesi taşı, tip 2 diabet, hiperlipidemi, hiperkolesterolemi, astım, hipoventilasyon sendromu, ölümcül kardiyak aritmi, sağ kalp yetmezliği, migren tipi baş ağrıları, psodotumorserebri, venöz staz ülserleri, derin ventrombozu, deri hastalıkları, deri infekisyonları, abseleri, idrar tutamama, gaita tutamama, dismenorre, infertilite, depresyon, karın duvarı fıtıkları ve en önemlisi artmış rahim, meme, kalın bağırsak ve prostat kanseri riski vardır.
DEPRESYON ÇOK YAYGIN
Pre-obez : 25,0–29,9 Obez sınıf I: 30,0–34,9 Obez sınıf II: 35,0–39,9 Obez sınıf III: ≥40,0 Bu sıralamaya göre örneğin 110 kilo ağırlığında, 165 cm boyunda bir kişinin vücut kitle indeksi şu şekilde hesaplanır: VKİ= 110 / 1.65*1.65 = 40.40 kg/m2. Yani hasta, sınıf III obezdir.
GENETİK FAKTÖRLER ÖNEMLİ Obezite hastalığının nedenleri nelerdir?
Obezite hastalığı son yıllarda hızlı bir şekilde artış göstermektedir. Obezite hastalığında genetik faktörlerin rolü büyüktür. Ebeveynleri normal olan çocukların obez olma olasılığı yüzde 10 iken, ebeveynleri obez olan çocuklarda ise bu olasılık yüzde 80 – 90’a ulaşmaktadır. Beslenme alışkanlığı ve geleneklerin de obezitede önemli bir etkisi vardır. Son 20 yılda obezitenin artmış olması bu hastalığın sadece genetikle açıklanamayacağını ve çevresel faktörlerin de önemli bir etken olduğunu göstermektedir. İştah artması, doyma duygusunun geç gelme-
si, aşırı kalorili gıdaların alınması, enerji kaybının azalması, vücudun normalde olan kilo alımını azaltan cut-off’unun kaybolması, alınan besinlerin değişik nedenlerle emilimin artması, bağırsak florasındaki değişiklikler gibi birçok etken kilo alımında rol oynamaktadır. Obezite, beraberinde hangi hastalıkları getirir? Obez hastalarda yağ dokusu ve hücreleri artmıştır. Yağlanma beraberinde diğer hastalıkları da getirir. Obezite hastalarında dejeneratif eklem hastalıkları, bel ağrısı, hipertansiyon, uyku apne sendro-
Obezitenin psikolojik etkileri nelerdir? En zor olan durumlardan birisi belki de toplumda uğradıkları ayrımcılık. Obesite hastaları çevre koşullarının uygun olmaması sebebi ile birçok aktiviteden mahrum kalmaktadır. Yolculuklarda koltukların ebadının uygun olmaması, uygun kıyafetleri bulmadaki zorluk, arabaların uygun boyutlarda olmaması gibi birçok zorlukla karşılaşmaktadırlar. Toplum dinamikleri zayıf insanları baz alarak oluşturulduğundan, bu durum obezite hastaları tarafından hissedilmekte ve kendine olan özgüvenleri zayıf olmaktadır. Depresyon, obez hastalarda bu nedenle çok yaygındır. Obezitenin yaşam sü-
resine etkisi nedir? Obezite hastalığının tüm yaşam ve sağlık üzerine olumsuz etkileri vardır. Obez erkekler 12 yıl, kadınlar ise 9 yıl, obez olmayan insanlara göre daha kısa yaşamaktadır. Erkeklerde yaşam beklentisi 50 yaş altı ve üstünde değişmektedir; bunun da sebebi obez erkeklerin genelde 50 yaş altında kalp hastalıkları nedeniyle kaybedilmesidir. Yapılan başka bir çalışmada 25 – 34 yaş arasındaki obez erkeklerin ölüm riskinin diğerlerine göre 12 kat, kadınların ise 7 kat yüksek olduğu bulunmuştur. Obezitenin tedavisi var mı? Tedavi seçenekleri nelerdir? Obezite hastalığında tedavi, medikal ve cerrahi olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilebilir. Medikal tedavi diyet, ilaç ve yaşam tarzı değişikliğidir. Gü nü mü z de kabul edilen en etkili ve kalıcı yöntem ise obezite cerrahisidir.
AYRINTILI BILGI İÇIN: Medical Park Gebze Hastanesi Kurumsal İletişim Sorumlusu dilara.eskitoglu@ Op. Dr. Yahya Özel medicalpark.com.tr NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 77
MEKAN
MEKAN
WELLBORN LUXURY HOTEL
Bir kez daha ‘en iyi’ Daha önce de alanında birçok ödüle layık görülen Wellborn Luxury Hotel, ‘eniyi.BEST’ tarafından en iyi otel seçilerek farkını bir kez daha ortaya koydu
İ
zmitli iş adamı Haluk Ulusoy tarafından ilimize kazandırılan Wellborn Luxury Hotel, açıldığı 2013 yılından itibaren verdiği ayrıcalıklı hizmetle Kocaeli’deki otelcilik anlayışını değiştirdi. Sıra dışı mimarisi ve muhteşem manzarası; kişiye özel, güler yüzlü hizmet anlayışı; profesyonel ve titiz çalışma prensibiyle markalaşan Wellborn Luxury Hotel, misafirlerine gösterdiği özen ve verdiği ayrıcalıklı hizmetle geleneksel Türk konukseverliğini lüks ve konforla buluşturdu. Daha önce de sektöründe verilen pek çok ödüle layık görülen Wellborn Luxury Hotel, alanının ‘en iyisi’ olduğunu bir kez daha kanıtladı. Wellborn geçtiğimiz günlerde, toplam kalite yönetimi alanında üniversitelerde ders veren ‘eniyi. BEST‘ adlı sivil inisiyatifinin ‘en iyiler’ listesine girdi. Eniyi. BEST, her yıl işini en iyi yapan işletmeleri değerlendiriyor ve elde ettiği deneyimleri birebir yayınlıyor.
78 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Kuruluş, Türkiye’nin en iyi işletmelerini önce anketlerle her ilde ayrı ayrı sorarak belirliyor, daha sonra en çok oy alanları yerinde inceliyor. Bu işletmelerin, birçok parametrede en kaliteli olanlarını bizzat deneyimleyerek belirleyen kuruluş, her yıl alanında en iyi olanları listeliyor ve internet sitesinde yayınlıyor.
NORMAL MÜŞTERİ GİBİ… Eniyi.BEST, değerlendirmelerini işletmeden gizli yapıyor. İşletmeyi normal bir müşteri gibi habersizce ziyaret eden eniyi.BEST temsilcisi, hizmeti yerinde görüyor, test ediyor ve raporunu eniyi. BEST merkez ağına sunuyor. Bu rapor dahilinde hesaplanan puanı ile değerlendirilen işletme, sistemde en iyiler arasındaki yerini buluyor. Eniyi.BEST, internet sitesinde ve yayınladığı dergide Wellborn Luxury Hotel için şu ifadelere yer verdi: “İzmit Körfezi’nin en güzel noktaların-
dan birinde yer alan butik otel; dağ ve deniz manzaralı lüks odaları ile misafirlerini ağırlıyor. Otelin toplamda 142 odası bulunuyor. SPA merkezi, hamam, sauna, açık ve kapalı havuzu ile misafirlerinin dinlenmesine olanak tanıyan Wellborn Luxury Hotel, restoranı ile Türk mutfağının seçkin lezzetlerini misafirleri ile buluşturuyor. Konumu, şıklığı ve toplantı salonlarında yarattığı konfor ile iş amaçlı konaklamalar için de bölgenin öne çıkan otelleri arasında yer alıyor. Ayrıca otelin genelinde modern bir zevk anlayışı kendini gösteriyor. Lobi, bar ve restoran bölümünde kullanılan sıcak tonlar, otele romantik ve zengin bir tavır katıyor. Bu nedenle deniz manzaralı oda seçimi yapılıp ufak dokunuşlar gerçekleştirildiğinde, özel günler için iyi bir seçenek oluşturabilir. Otelin popüler mekânlara, otogar ve AVM’lere olan yakınlığı tercih edilmesi için bir başka sebep olarak gösterilebilir.” NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 79
GÜNEYDOĞU’NUN PARIS’I
SEYAHAT
GAZİANTEP
Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Gaziantep; kültürel mirası, tarihi yapıları ve muhteşem mutfağıyla mutlaka görülmesi gereken, modern bir kent. Aslen Gaziantepli olan ilimizin sevilen ses sanatçısı Eren Kargıner, doğduğu toprakları bu kez arkadaşlarıyla birlikte ziyaret etti, gezinin ayrıntılarını Kocaeli Life okurları için kaleme aldı HAZIRLAYAN: EREN KARGINER
80 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 81
SEYAHAT
S
evgili Seçil Ok ve Nermin Öztürk, sürekli sitem ediyordu: “Bir Gaziantepli olarak memleketine hep kendin gidiyorsun, bizi götürmüyorsun”. Gerçekten de devamlı konuştuğumuz Gaziantep gezisini bir türlü planlayamamıştık. Ben çok sık olmasa da kuzenlerimi ziyarete gidiyordum ama arkadaşlarımı bir türlü doğduğum topraklara götürememiştim. Neyse, Nermin ve Seçil daha fazla dayanamadılar; 4 ay öncesinden rezervasyon yaptırıp uçak biletlerini gayet uygun fiyata aldılar. Veee nihayet gitme zamanı geldi. Yazmaya nereden ya da hangisiyle başlasam bilemiyorum… O kadar çok ayrıntı var ki bu kentte. Mutlaka kaçırdığım, unuttuğum şeyler olacaktır; 2 güne sığdırdıklarımız kısıtlı çünkü. Buna rağmen Gaziantep’te çılgınlar gibi yemek yediğimizi ve gezdiğimizi söyleyebilirim. Hakkını verdik gezimizin. Zamanımız kısıtlıydı. Nerelere gideriz, nereden başlarız planını önceden yaptım. Gaziantep’te yerimizi öğretmenevinden ayırtmıştık. Hepimiz kamuda çalıştığımız için bize gayet uyguna geldi. Öğretmenevini aslında fiyatı uygun olduğu için değil, merkezde ve her yere yürüme mesafesinde olduğu için tercih ettik. Yoksa aynı fiyatlara kalabileceğiniz, restore edilmiş eski Antep evleri, hanlar ve oteller de var. Gaziantep’e vardığımızda saat 18.30’du. Kişi başı 9 TL ödeyerek, havalimanından servise bindik. Gerçi, bizi öğretmenevine bırakacak servis yerine yanlışlıkla diğerine binmişiz; varacağımız yere 20 dakika geç vardık ama güzel bir Antep turu atmış olduk. Sevgili arkadaşlarım Seçil ve Nermin’in Antep’in güzelliğiyle büyülenmesi için bu 20 dakika bile yetti. Bu modern, gelişmiş, temiz şehir onları hemen etkiledi. O kadar acıkmıştık ki servisten iner inmez yemek yememiz gerekiyordu. Eee, Gaziantep’teyiz; servisin bizi bıraktığı yerde tavsiye üzerine Ciğerci Yunus’a gittik. Tezgahında kebabın envai çeşidi... İnsan hepsinin tadına bakmak istiyor. Hepimiz farklı çeşit kebap söyledik ve
82 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Kurtuluş Camii
Ciğerci Yunus
Oyuncak Müzesi
Bayazhan
Oyuncak Müzesi
Tahmis Kahvesi
hepsini yedik. Masaya gelen salatalar, ayran hepsi birbirinden güzeldi. Oradan çıktık; sırtımızda çantalarımız, yolumuzun üzerinde Bayazhan… Bayazhan, bir tütün tüccarı olan Bayaz Ahmet Ağa tarafından, Halep’te konakladığı çok meşhur bir handan esinlenerek yaptırılmış. Yapımı 1909 yılında biten bu hanı, 1. Dünya Savaşı’nda İngilizler Antep’i işgal ettiklerinde karargah olarak kullanmış; bir bölümü ise hapishaneymiş. 2005 yılında belediye bünyesine geçmiş, restore edilmiş; üst katı Gaziantep Kent Müzesi, alt katı ise restoran, pub, meyhane ve ortak kullanılan bir avlu olarak düzenlenmiş. Harika lezzetleri tadabileceğiniz, çok güzel vakit geçirebileceğiniz bir mekan. Biz akşam yemeğini fazla kaçırdığımızdan yalnızca bir şeyler içmek ve hanı gezmek için uğradık. İçeride ayrıca hediyelik eşyaların satıldığı, meşhur mozaiklerin yapıldığı dükkanlar da var. Biraz dinlenip birkaç
parça hediye aldıktan sonra otele doğru yol aldık ama fazla kalmadık. Eşyalarımızı bırakıp yine hemen dışarı çıktık. Başta da dediğim gibi zamanımız kısıtlıydı ve arkadaşlarıma her yeri göstermek istiyordum. Akşamın geç bir saati olduğu için birçok yer kapalıydı. Allah’tan uyumlu arkadaşlarım var; her şeye açıklar. Maksat beraber olalım, gezelim, görelim, güzel vakit geçirelim. Gerçekten de öyle oldu. Aklıma ilk gelen, gitmekten çok keyif aldığım Tahmis Kahvesi’ne doğru yola çıktık. Yolumuzun üzeri bir sürü han, hamam, çarşı dolu ama maalesef o saatlerde kapalılar. Sonra Tahmis’e giderken bir de baktık Anadolu Han’dan müzik sesi geliyor. Yaklaştık, kapıda güvenlik görevlisine “Açık mısınız, içeride ne var?” diye sorduk. “Açık değiliz ama sizi gezdirebilirim” dedi. Sağ olsun Antep’in ilk misafirperverliğini gösterdi bana ve arkadaşlarıma. Orada ikram edilen çayı
Bey Mahallesi
içtikten ve hanı didik didik gezdikten sonra Tahmis’e vardık, hemen meşhur menengiç kahvesini içtik. Biraz etrafı dolaştıktan sonra artık otelimize dönme vakti gelmişti. Sabah çok erken kalkıp turumuza devam etmemiz gerekiyordu ve daha gezilecek çok yer, yenecek çok şey vardı. Sabahın 08.00’inde kahvaltıya indik. Öğretmenevi Kendirli Kilisesi’nin hemen bitişiğinde bulunuyor. Burası, Gaziantep’te yaşayan Katolik Ermenilerin Fransa Kralı III. Napolyon’dan ve Katolik camiasından destek alarak yaptırdığı bir kilise. Daha sonra yıkılmış ve tekrar inşa edilmiş. Şu anda ise kültür merkezi olarak kullanılıyor. Bahçesi ve alt katı öğretmeneviyle ortak. Kilisenin altında öğretmenevinin restoranı var ve kahvaltımızı orada yaptık.
ÜNLÜ BEY MAHALLESİ Otelden ayrıldıktan sonra hemen kili-
Atatürk Anı Müzesi
senin karşı sokaklarından birinden içeri girip meşhur Bey Mahallesi’ne doğru yola çıktık. Önce yolumuzun üzerindeki Kurtuluş Camii’ne gittik. Antep’in en büyük camilerinden olan bu cami, Valide Meryem (St. Mary) Kilisesi olarak inşa edilmiş ve daha sonra camiye dönüştürülmüş. Kilisenin çanı bir Ermeni tarafından Brezilya’da yaptırılmış. Ağırlığı 1 ton olan bu çan, Gaziantep Müzesi’nde korunuyor. Güzel bir manzaraya sahip olan camiyi gezdikten, fotoğraflarını çektikten sonra Bey Mahallesi’ne doğru yolumuza devam ettik. Bey Mahallesi, eskiden Ermenilerin yaşadığı bir mahalle. En önemli özelliği, Müslümanlarla Ermenilerin kapı komşusu olarak 20.Yüzyıl’ın başına kadar huzur içinde yaşamış olması. Ermenilere ait çok güzel konaklar ve evler var bu mahallede. Bu konaklar restore edilmiş, şu anda kafe, restoran ve otel olarak kullanılıyorlar. Birçoğunda ise hala
oturuluyor. Her evin soğuk hava deposu vazifesi gören bir sığınağı var ve yiyeceklerini günlerce buralarda koruyabiliyorlar. Zaten gezerken yapıların serinliğini fark ediyorsunuz. Çok beğendik, karış karış gezdik. İçinde birçok müze var Bey Mahallesi’nin. Önce Atatürk Anı Müzesi’ne girdik. (Müze girişleri 2 TL.) Hemen girişte Ata’nın kimliği: Nüfusa kayıtlı olduğu yer Gaziantep. Büyük Önder’in buraya geldiği zaman konakladığı yapıymış aynı zamanda bu müze. Yattığı yatağı ve onun anılarını görünce çok duygulandık. Ata Anı Müzesi’nden sonra sırada Oyuncak Müzesi vardı. Dünya oyuncaklarını, bu oyuncaklarla hangi yıllarda oynadığını görmek bizi etkiledi. Biz savaşırken, o çocuklar bizim hayal edemeyeceğimiz oyuncaklarla oynamışlar. Seçil dayanamadı, hepsinin fotoğrafını çekti. Genelde fotoğraf işi benimdir. NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 83
Çingene kızı mozaiği Katmer
İmam Çağdaş
Bakırcılar Çarşısı Kıyma kebap
Hamam Müzesi Lahmacun
Fıstıklı baklava
Kahramanlık Panorama Müzesi
GÖZLERİYLE SİZİ İZLİYOR Vakit kaybetmeden Zeugma Mozaik Müzesine doğru yola koyulduk. Giriş ücreti 15 TL ya da müze kartınız varsa, geçerli. Bu müzeyle ilgili anlatılacak o kadar çok şey var ki… Müzede Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılan kalıntılar büyüleyici bir atmosferle sergileniyor ve burası dünyanın en önemli müzeleri arasında yer alıyor. Roma dönemine ait mozaikler; duvar, tavan ve taban resimleri; çeşmeler, sütunlar, bronz Mars heykeli, lahitler... Hepsi görülmeye değer. Müzede bulunan Çingene Kızı mozaiği 1998-1999 yıllarında, Belkıs Harabeleri’nin kurtarılması sırasında bir villanın 300 metrekarelik tabanının parçası olarak, üzerindeki sütunun kaldırılmasıyla bulunmuş. Ayrı bir bölümde muhafaza ediliyor. Gözleriyle nereye giderseniz sizi takip ediyor. Bu mozaik Gaziantep’in simgesi haline gelmiş. Çingene Kızı mozaiğinin Büyük İskender olduğunu söyleyenler de bulunuyormuş. Mutlaka gidilmesi gereken yerlerden biri Zeugma. Mozaik müzesini bitirdik ve işte beklenen o an geldi. Artık Antep’in o meşhur katmerini tatma zamanı. Katmerci Zekeriya Usta’ya doğru yola çıktık. Katmer, Gazi84 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Emine Göğüş Mutfak Müzesi
antep’e gidildiğinde yemeden dönülmemesi gereken bir lezzet. Elde açılmış incecik bir hamura kaymak, toz şeker ve fıstık tozu koyulup fırına veriliyor. Aslında sabahları yeniyor, kahvaltı niyetine. Nefisti.
LAHMACUN BURADA YENİR Neyse katmerimizi de yedik ve çarşı içindeki hanları, hamamları gezmeye başladık. Bakırcılar Çarşısı’ndaki ustaların gözümüzün önünde sergilediği işçiliği izlemenin tadına doyamadık. Kaleoğlu Mağarası, Almacı Pazarı, Gümrük Han, Zeytin Han, Zincirli Bedesten… Hepsi birbirinden keyifliydi. Birkaç hediyelik bakır eşya ve baharatlarımızı da aldık; elbette bu kadar gezdikten sonra acıktık. Bu arada arkadaşlarımın tatmasını istediğim bazı lezzetler vardı. Elbette hepsini tattıramayacaktım ama en azından lahmacun ve beyranı yesinler istiyordum. Zaten o bölgede olduğu için lahmacun yiyelim, tatlılarımızı alalım diye İmam Çağdaş’a gittik çünkü inanın, lahmacun Gaziantep’te yenir. Mutlaka yemelisiniz. Sırada Gaziantep Kalesi vardı, neyse ki tadilat bitmiş ve kale ziyarete açılmış. Çıktık kaleye, izledik Gaziantep’i bütün
Hışvahan
güzelliğiyle. Oradan Gaziantep Kahramanlık Panorama Müzesi’ne geçtik. Milli mücadeledeki kahramanlıklar resimlerle, heykellerle ve maketlerle anlatılmış. Yine duygu yüklü anlar yaşadık. Kahramanlık müzesinden çıktık, karşıda Hışvahan. Burası yeni restore edilmiş, harika bir otel ve restoran olmuş. Bir kahve molasından sonra, yeni durağımız Hamam Müzesi. (Girişler yine 2 TL.) Bu müzede Gaziantep’in hamam kültürü anlatılıyor. Gelin hamamı, loğusa hamamı, taslar, takunyalar, sabunlar… Fonda Antep’in hamamları çalıyor ve hamamda
neler varsa, o dönemde neler yapılıyorsa anlatılıyor.
İLK MUTFAK MÜZESİ Bir sonraki müze ziyaretimiz hamam müzesinin hemen yanındaki Emine Göğüş Mutfak Müzesi… Burası, ülkemizin ilk mutfak müzesi. Müzede birçok yöresel detay, kullanılan bakır tencereler, tel dolaplar ve yapılan yemeklerin tarifleri sergileniyor. Her şey Antep’e özgü kıyafetler eşliğinde mankenlerle canlandırılmış. Harika tatlar, harika bir kültür. Akşama doğru artık zamanımız iyice
daralıyor. Çok aç değiliz, hatta hiç aç değiliz ama beyranı tatmadan dönmeyeceğiz. Meşhur Metanet Lokantası’na gidiyoruz. Beyranlarımızı da içtikten sonra Tahmis Kahvesi’nde son kahvelerimizi de yudumluyor ve otelimize doğru yola koyuluyoruz. Eşyalarımızı alıp birer bardak veda çayı içiyor ve gezmelere doyamayıp servisi kaçırdığımız için bir taksi çağırıyoruz. Yorgun ve Gaziantep’ten ayrıldığımız için üzgün bir şekilde havalimanına, oradan da İzmit’imize geri dönüyoruz. Gaziantep’te göremediğimiz birçok yeri ve tadamadığımız birçok lez-
zeti arkamızda bıraktık, “Bir dahakine” dedik. Şunu belirtmeliyim ki Gaziantep’i gezmek ve yemeklerinden yemek istiyorsanız 3-4 gününüzü bu kente ayırmanız gerekiyor. Yoksa bizim gibi çok yorulur ve birçok şeyi yapamadan evinize dönersiniz. Gerçekten çok güzel bir geziydi. Hepimiz memnun ayrıldık. Gaziantep’in kültürü, misafirperverliği bizi çok mutlu etti. Bir Gaziantepli olmaktan gurur duydum arkadaşlarımın yanında. Ve elbette çok duygu dolu zamanlar yaşadım doğduğum ve çocukluğumun geçtiği yerleri sevdiklerime anlatırken… NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 85
SAĞLIK
SAĞLIK larıyla uğraşan kişilerde bel fıtığı sıklığı artmaktadır. Bel fıtığı teşhisi nasıl konur? Günümüzdeki modern tanı yöntemlerinden olan manyetik rezonans (MR) ile bel fıtığı teşhisi kolaylıkla konulmakta ve derecesi belirlenebilmekte. Sinir ölçüm testi (EMG) de bazı olgularda gerekmekte ancak bel fıtığının teşhisinde altın standart, klinik muayene ve hekimin gözlemleme tecrübesidir.
SERT YATAK NE DEMEK?
Günlük yaşantımızda farkında olmadan yük kaldırma, nesneleri itme, çekme gibi yaptığımız bir dizi harekette, omurga fizyolojisine uygun davranılmalıdır. Yer-
Bel fıtığı
SADECE BEL VE BACAK AĞRISI MEVCUTSA; HERHANGI BIR UYUŞUKLUK, GÜÇ KAYBI YOKSA BEL FITIĞI BAŞLANGIÇ SAFHASINDA DEMEKTIR
HAYATINIZI KARARTMASIN
Bel fıtığı hakkında merak edilen her şeyi Özel Akademi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Fahri Eryılmaz anlattı
B
el fıtığı, pek çok insanın sağlığını etkileyen, hareketini kısıtlayan ve yaşam kalitesini düşüren bir rahatsızlık. Kendini bel ağrısı, bacaklarda uyuşma, yürüme ve oturmada güçlük gibi belirtilerle gösteren bel fıtığı çeşitli yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Bel fıtığının ne olduğunu, sebeplerini, teşhis ve tedavi yöntemlerini Özel Akademi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Fahri Eryılmaz anlattı. Bel fıtığı daha çok kimlerde görülür? Erişkinlerin yüzde 60-80’i yaşamlarında en az bir defa bel ağrısı şikayeti yaşamakta. Bel fıtığı, genellikle 30’lu yaşlardan sonra sık görülmesine rağmen hemen her yaşta ortaya çıkabilir. Cinsiyet olarak kadınlarda, erkeklere göre daha sık görülmektedir.
86 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Bel fıtığının belirtileri nelerdir? Bel fıtığının olduğu seviyeye göre farklı belirtiler oluşabilir. Tek veya her iki bacağa vuran ağrılar, ayaklarda uyuşmalar, hareket kısıtlılıkları, yürüme ve oturmada güçlük bel fıtığının belirtileridir. Bel fıtığının ilerlediği durumlarda cinsel fonksiyon bozuklukları, idrar tutamama, yürüyememe gibi belirtiler de görülebilir. Bel fıtığı için risk faktörleri nelerdir? Obezite, bel fıtığının en önemli nedenidir. Vücut ağırlığını taşıyan omurgamızın kemikleri arasında, bir tür yastık görevi gören diskler bulunur. Bu disklerin fazla kilo nedeniyle aşırı baskıya maruz kalması, zaman içerisinde sağlıklı yapılarının bozulmasına neden olur. Normal şeklini kaybederek dışarıya doğru kabaran, fıtıklaşan disk, baskı yaptığı sinirin
Her bel ağrısı bel fıtığı mıdır? Her bel fıtığı ameliyat gerektirir mi? Bel ağrılarının ancak yüzde 2-3’ü ameliyat edilmesi gerekli bel fıtıklarından kaynaklanmakta. Bu nedenle hekim muayenesi ve yapılacak incelemelerin sonuçlarına göre ilk önerilen; yatak istirahati, ağrı ke-
Yatak istirahati nasıl olmalıdır? Hangi pozisyonda yatmak uygundur? İstirahatte tabu haline gelen bir sert yatak önerisi vardır. Sert yataktan kastedilen, üzerine yatmakla şekli bozulmayan, vücudun şeklini alabilen yataklardır. Günümüzde ticari piyasada üretilen birçok yatak markası bu ihtiyacı karşılamakta. Bu nedenle özellikle sert bir zeminin istirahat amacıyla yaratılması gerekli değildir. Hastanın rahat ettiği pozisyon en iyi yatma pozisyonudur, dizlerin kırılması araya bir yastık konması da ağrıyı azaltır. Bel fıtığının tedavisi nasıl yapılır? Başlangıç aşamasında bel fıtığının tedavisi, fıtıklaşmanın yani disk dediğimiz elastiki maddenin bacağa giden sinirlere yaptığı basının derecesine bağlıdır. Eğer sadece bel ve bacak ağrısı mevcutsa; herhangi bir uyuşukluk, güç kaybı, hareket
fonksiyonlarını etkileyerek değişik belirti ve bulgulara sebebiyet verir. Gebelik durumunda ise vücut ağırlık merkezi öne doğru kaydığından omurgaya ek yük biner ve fıtık oluşma ihtimali yükselir. Ayrıca, hareketsiz bir yaşam süren insanlarda da boyun, sırt ve bel bölgesindeki kaslar yeterince güçlü olamadığından, kasların taşıması gereken vücut ağırlığı omurganın üzerine ek yük getirir. Bu yük disklerin fıtıklaşmalarına neden olur. Bunun yanı sıra sigaranın disk dejenerasyonunu artırdığı birçok yayında bildirilmektedir.
UYGUN SANDALYE SEÇİLMELİ Duruş bozuklukları bel fıtığına neden olur mu?
den bir cisim kaldırılırken mutlaka dizler sici ve kas gevşetici ilaçların kullanılmakırılarak çömeldikten sonra kaldırılmasıdır. Alınan bu önlemlere karşın ağrı ve lıdır. Omuz üstüne yük kaldırılırken bacaklarda uyuşukluk varsa, kas güçsüzdikkat edilmeli; varsa bir merdiven, sanlükleri geçmezse çözüm ameliyattır. dalye gibi bir yükseklik üzerinden bu işler yapılmalı, yukarı doğru Özel Akademi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi uzanılmamalıdır. Günlük çalışma Uzmanı Op. Dr. Fahri Eryılmaz. sırasında özellikle masa başında, tam dik pozisyonda oturmalı ve sandalye bel girintisini destekleyecek biçimde seçilmelidir. Yataktan kalkarken önce yan dönmeli, sonra ayakları yatak kenarından aşağı sarkıtıp dirseklerden destek alınarak doğrulunmalıdır. Mesleki faktörler bel fıtığını etkiler mi? Ağır fiziksel aktivite ve ağır kaldırma gerektiren meslekler; inşaatlarda çalışanlar, devamlı öne eğilme, eğilerek dönme gerektiren meslekler; araba, otobüs, kamyon, kullanma gibi vücudu sürekli vibrasyona maruz bırakan meslekler; uzun süre ayakta durma veya oturma gerektiren meslekler; futbol, halter, kürek ve güreş spor-
kısıtlılığı yoksa bel fıtığı başlangıç safhasında demektir. Bu halde hastaya kas gevşetici ilaçların verilmesi, yatak istirahati ve belini zorlayacak hareketlerden kaçınması önerilir. Bel fıtığı ilerlemişse; yukarıdaki önerilere, istirahate ve kas gevşetici ilaçlara rağmen hastanın şikayetleri devam ediyorsa bir uzmanın denetimizde fizik tedavi uygulanabilir. Fizik tedavi sırasında ilk bir kaç gün ağrılarda artma olabilir ama hasta, fizik tedavi uzmanı önerdiği sürece tedaviye devam etmelidir.
İLAÇLA TEDAVİ MÜMKÜN MÜ? Bel fıtığı için verilen ilaçlar ağrı kesici mi, tedavi edici mi? Ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar bel fıtığı tedavisinde sıklıkla kullanılmakta. Amaç ağrıyı ve kas kasılmasını azaltmak olduğu kadar, baskı altındaki sinirin çevresinde oluşan ve inflamasyon denilen reaksiyonu da azaltmaktır. Şüphesiz, ilaçların fıtığı yok NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 87
SAĞLIK etmesi beklenmemelidir ancak bu ilaçlar ağrı-kas kasılması kısır döngüsünden çıkılması ve inflamasyonun azaltılması anlamında tedavi edici kabul edilmelidir. Bel fıtığı ameliyatsız tedavi edilebilir mi? Bel fıtığında ameliyat gerektiren durumlar, hastalarının çok küçük bir bölümünü oluşturur. Diğer hastalar ilaç, egzersiz, fizik tedavi, manipülasyon gibi yöntemlerle tedavi edilebilirler. Ağrıları şiddetli olan hastalarda epidural enjeksiyonlar bazen ameliyattan kurtarıcı olabilir. Şikâyeti olmadığı halde, bir nedenle MR çektirmiş ve bel fıtığı görülmüş kişilerin tedavi edilmesi veya sağlıklı insanlardan farklı şekilde koruyucu davranışlar göstermesi gerekmez. Bel fıtığı hangi durumlarda ameliyat gerektirir? Fizik tedaviye rağmen hastanın ağrıları devam ediyorsa veya geriletilmeyen bir güç kaybı, bacakta incelme, idrar tutamama varsa; dayanılmaz ağrılar mevcutsa veya MR filmlerinde diskten bir parça koptuğu tespit edilirse çözüm cerrahi müdahaledir.
görülür; damar ve sinir gibi dokulara zarar verme ihtimali çok düşüktür. Mikroskop altında bası etkisi olan diskin temizlenmesi daha güvenlidir.
TEKRARLAR MI? Bel fıtığı cerrahisinde başka bir yöntem var mı? Bir de endoskopik bel fıtığı ameliyatı var. Bel bölgesinde, orta hattan veya yan taraftan girilerek yapılır. Endoskopik gi-
Ameliyat sonrasında istirahat süresine uyulduğunda, kilo düzenlemesi yapılıp, düzenli egzersizlere başlandığında ve doğru oturup kalkma eğitimleri de verildiği takdirde, hastalığın yeniden nüksetme oranı yüzde 5’in altına düşmektedir. Bel fıtığı omurganın dejeneratif bir hastalığıdır. Bu nedenle hangi yöntemle tedavi olunursa olunsun risk faktörlerinin azaltılıp, hayatın ona göre düzenlenmesi gerekmektedir. Opr. Dr. Fahri Eryılmaz, bel fıtığı hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
EN GÜVENLİ YÖNTEM Açık bel fıtığı cerrahisi nasıl oluyor? Bel fıtığı ameliyatlarındaki amaç fıtıklaşan diskin temizlenesi ve sinir üzerindeki basıyı kaldırmaktır. Açık diskektomi genellikle genel anestezi altında, hasta yüzüstü yatar pozisyondayken gerçek-
KRONIK AĞRILARDA UZUN SÜRE KORSE KULLANIMI BEL VE KARIN KASLARINI ZAYIFLATARAK DAHA DA ZARARLI OLABILIR leştirilir. Günümüzde çok tercih edilen bir yöntem değildir. Belden aşağısında, bölgesel ya da genel anestezi kullanılarak yapılan mikrodiskektomi günümüzde en güvenli yöntem olarak kabul edilir. Operasyon mikroskopuyla cerrahi alan büyütülür, yaklaşık 1-1.5 santimetrelik bir cilt kesisi ile girilir. Ameliyatta kullanılan mikroskop dokuların daha büyük, 3 boyutlu ve çok ayrıntılı tanınmasını sağlayarak komplikasyon olasılığını azaltır. Damarlar, sinirler ve disk çok daha net 88 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
rişimde diğer yöntemlerden daha küçük bir cilt kesisi kullanılır. Endoskobik bel fıtığı ameliyatı 1 santimetrelik bir kesiden, fıtıklaşmış disk alanına sokulan 4 milimetrelik bir endoskop yardımıyla yapılır. Cerrahi saha ekrandan görülerek gerçekleştirilir. Ameliyatlar lokal ve epidural anestezi altında yapılabilir ancak her fıtığın bu yöntemle ameliyat edilmesi mümkün değildir. Bel fıtığı ameliyattan sonra tekrarlar mı?
Bel fıtığı hastaları mutlaka korse kullanmalı mı? Korseler akut ağrılı durumlarda yararlı olabilir ancak birkaç günden fazla kullanılması önerilmez. Kronik ağrılarda uzun süre korse kullanımı bel ve karın kaslarını zayıflatarak daha da zararlı olabilir. Oysa bel fıtığı olanlarda bel ve karın kaslarının güçlü tutulmasının diske binen yükleri azaltacağı kabul edilmektedir. Korse kullanımının fayda ve zararlarına ilişkin bilimsel veriler yetersizdir.
FUAR
FUAR
AUTOBELLA İDEV’DE FARKINI GÖSTERDI Araç koruma ve bakım sistemleri konusunda bir marka olan Autobella, İDEV Fuarı’nda araç sahipleriyle buluştu. Autobella, İDEV’de kendilerini ziyaret eden müşterilerine hediye olarak yüzde 20 indirim sağlayan üyelik kartı da hediye etti RÖPORTAJ: EYLEM SELVİ ARI FOTOĞRAFLAR: İ.HAKKI TIMUÇIN
P
rofesyonel araç bakım ve koruma hizmetiyle adını duyuran; Toyota Kocaeli Kaya, Keleşler Seat-Skoda, Hyundai Fertan ve Mengerler Mercedes markalarıyla iş ortaklığı yapan Autobella, 4. Doğu Marmara İdeal Ev, Evlilik ve Konut Fuarı’nda da farkını gösterdi. Araç sahiplerine otomobillerini uzun süre ilk günkü gibi yeni kullanma konforu yaşatan; aracının ömrünü uzatmak isteyenlere boya koruma, detaylı iç-dış temizlik, seramik kaplama, cam filmi, folyo kaplama uygulamaları, koltuk koruma, motor koruma, klima bakteri temizliği ve ön cam su itici uygulaması gibi konularda destek veren Autobella, alanında oldukça iddialı. Genel merkezi İstanbul Maltepe’de bulunan Autobella, faaliyetlerini ilimizdeki saygın otomotiv plazaları ve oto servisleri içerisinde sürdürüyor. Her geçen gün büyüyen, alanında uzman personeli ve kullandığı çağdaş teknolojiyle
90 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Araç koruma sistemleri konusunda bir marka olan Autobella, İDEV Fuarı’nda da farkını gösterdi.
Autobella ortaklarından Feyza Ekşi Muti.
sektörünün lider firmalarından olan Autobella, İnterteks Fuar Merkezi’nde, İDEV Fuarı’nda açtığı stantta çözüm ortakları ve aracının bakımına önem veren sürücülerle buluştu.
YÜZDE 20 İNDİRİM Kocaeli’deki otomobil firmalarını birleştirecek olan ‘Opark’ çatısı altında açılan stantta müşterilerini karşılayan Autobella’nın ortaklarından Feyza Ekşi
Muti, firma yöneticileri Merve Güler ve Fatih Yasin Halil, 5 gün boyunca araç kullanıcılarına araç koruma sistemleri hakkında bilgi verdi. Araç sahiplerinin gösterdiği ilgiden memnun kalan Autobella ortaklarından Feyza Ekşi Muti, “Opark’ın bünyesinde bulunan Toyota Kocaeli Kaya, Keleşler Seat ve Skoda, Hyundai Fertan markalarında oto bakım ve koruma hizmeti veriyoruz. Fuarda müşterilerimizi hem bilgilendir-
dik hem de yüzde 20 indirim sağlayan kartlarımızı hediye ettik.
MEMNUNİYET ÖNEMLİ Aracının ömrünü uzatmak isteyen araç sahipleri ve çözüm ortaklarımızın memnuniyeti bizim için önemli. Aracını önemseyenleri Autobella’ya bekliyoruz” dedi. Autobella tarafından araç sürücülerine hediye edilen indirim kartları, 2018 yılı içerisinde kullanılabilecek. NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 91
Masal tadında düğünler için
Ayşe Sayan Organizasyon
İddialı kına gecesi organizasyonlarıyla sadece Kocaeli’de değil Türkiye’nin pek çok bölgesinde haklı bir üne sahip olan Ayşe Sayan Organizasyon, artık düğünlere de imza atıyor. Masal tadında düğün yapmak isteyenlerin yeni adresi, Ayşe Sayan Organizasyon olacak
Düğün organizasyonlarına da imzasını atacak olan Ayşe Sayan Organizasyon ayrıcalığını yaşayın.
HABER: EYLEM SELVİ ARI
İddialı kına organizasyonlarıyla ünü Kocaeli sınırlarını aşan Ayşe Sayan Organizasyon, Türkiye’nin dört bir yanında çiftlerin hayallerini gerçekleştiriyor.
İ
Ayşe Sayan’ın kaftanları dillere destan. 92 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
ş kadını Ayşe Sayan’ın 4 yıl önce kurduğu Ayşe Sayan Organizasyon’un ünü Kocaeli sınırlarını aştı. Yaptığı dillere destan kına gecesi organizasyonları ve tasarladığı birbirinden şık ve orijinal kaftanlarla adını duyuran Ayşe Sayan, ortaya çıkardığı kaliteli işler sayesinde hizmet ağını genişletti. Ünü Kocaeli ile sınırlı kalmayan Ayşe Sayan Organizasyon, Türkiye’nin her yerinde söz-nişan, kına gecesi, nikah, düğün, sünnet düğünü ve kurumsal organizasyonlar da dahil olmak üzere her türlü ihtiyaca tek bir çatı altında cevap veriyor. Ayşe Sayan Organizasyon; genç, dinamik ve tecrübeli kadrosuyla kendilerini tercih edenlere en kaliteli hizmeti sunuyor, hafızalardan silinmeyecek organizasyonlara imza atıyor. Evlenmek isteyenlerin en çok tercih ettiği isim olan Ayşe Sayan, yaz düğünleri için kolları sıvadı. En özel günlerinde yüzde yüz güvenebileceği bir organizasyon firması arayışında olan çiftlerin imdadına yetişen Ayşe Sayan Organizasyon, kına gecesi organizasyonlarındaki iddiasını düğünlerde de ortaya koyacak. Ayşe Sayan Organizasyon, bundan böyle
bünyesinde kurulan ‘Masal Wedding’ isimli firmayla masal tadında düğünler yapacak. Gelinlerin, ‘mutlu gün mimarı’ olarak lanse ettiği Ayşe Sayan, “Masal Wedding firmamızla düğün yapmak isteyen müşterilerimizin hayallerini gerçekleştireceğiz” diyor.
MASALSI DÜĞÜNLER 4 yılda geldiği noktayı müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışına; kendilerine emanet edilen organizasyonları en ince ayrıntısına kadar planlamalarına ve en iyi şekilde uygulamalarına borçlu olduklarını söyleyen Ayşe Sayan, “Müşterilerimizin beklentilerine karşılık vermek en önemli amacımız. Bu anlamda kına organizasyonlarındaki deneyim ve başarımızı düğün organizasyonlarına da taşımak istedim. Kaftan-ı Eda isimli firmamızla kına geceleri için bindallı ve kaftan tasarımı işlerini yaparken, Masal Wedding ile de masalsı düğünlere imza atacağız” ifadelerini kullanıyor. Sektörün en yenilikçi ve güvenilir firması olmak için kaliteye önem veren Ayşe Sayan Organizasyon’un çatısı altında; düğün, nişan, kına, sünnet, gelin
hamamı, doğum günü, baby shower, açılış ve davet organizasyonları yapılıyor. Gelin adayları ayrıca, Ayşe Sayan tasarımı olan bindallı ve kaftanlarla, en özel günlerinde bir masal prensesi kadar güzel ve göz alıcı görünüyor. İdeal Ev, Evlilik ve Konut Fuarı 2018 (İDEV)’de açtığı stantla tüm dikkatleri bir kez daha üzerine çeken Ayşe Sayan, görücüye çıkardığı düğün ve kına konseptleriyle, fuarın en çok ziyaret edilen firmalarından biri oldu.
İLETİŞİM MASAL WEEDING Adres: Ömerağa Mahallesi Alemdar Caddesi Azaklar İş Merkezi No:29 İzmit Telefon: 0262 325 00 88 - 0537 389 87 17 Instagram: masal_wedding-aysesayantasarim Facebook: masalwedding Web: www.masalwedding.com KAFTAN-I EDA Adres: Karabaş Mahallesi İnönü Caddesi Sezer Apartmanı Kat: 1 İzmit Telefon: 0 506 152 95 00 - 0 541 510 11 05 Web: www.aysesayan.com Facebook: Ayşe Sayan Kaftanı Eda Instagram: aysesayantasarim kaftanieda NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 93
BIZ ÇOK SEVDIK
ASLI GENCAL BÜŞRA SAVAŞ UÇARI
23 Nisan coşkusu
23 Nisan demek, çocuk bayramı demek… Çocuklarımız her sene 23 Nisan şenliklerinde dünyanın dört bir yanından gelen faklı kültürden çocuklarla tanışıyor. Bununla beraber farklı coğrafyalardaki hayatlara karşı ilgileri de artıyor. Hangi ülke nerede, oraya nasıl gidilir merak ediyorlar. Bizler de bu ay çocuklarımızın bu merakını pekiştirecek, onlara dünyayı keşfetme fırsatı sağlayacak bir kaç tavsiye derledik.
Y
epyeni, ışıl ışıl bir nisan ayına merhaba… Ulusça egemenliğimizi ilan edişimizi miniklerimizle birlikte doya doya kutlayacağımız; ülkemizin değerini bilerek ve çocuklarımıza anlatarak geçireceğimiz bir 23 Nisan diliyoruz. ‘Biz çok sevdik’ köşemizde bu ay, çocuklarımızın dünya çocuklarıyla tanışması için yapabileceklerinizle ilgili birkaç tavsiyede bulunduk. ‘Çocuk lezzetleri’nde ise meşhur maş fasulyesi ve bizim eriştemizi birleştiren çok lezzetli bir tarif paylaştık. ‘1 anne 5 soru’nun bu ayki konuğu, 2 güzel meleğin annesi olan, Zeynep Kandemir Mete. Modellik yeteneğiyle çekimlerde annesini bile şaşırtan yakışıklı Sarp Güler, tarzıyla ‘Kids Style’da. Ve bu ay bizi kendine hayran bırakan, başarılarıyla göz dolduran, çok daha büyük başarılara imza atacağına inandığımız Furkan Emre İncel ‘Ben başardım’da buz patenindeki başarı hikayesini bizlerle paylaşıyor. Keyifli okumalar diliyoruz…
KEMAL’IN ROMA GÜNLÜĞÜ
ÖZGE LOKMANHEKIM
Çocuk seyahat kitapları yazarı Özge Lokmanhekim’in oğlu ile yaptığı gezilerden esinlenerek yazmaya başladığı serinin 3’üncü kitabı olan; kendi oğlunun gözünden ailesiyle yaptığı Roma seyahatini anlatan bu kitabı biz çok sevdik.
94 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
JANOD
Yeni ülkeleri, coğrafyaları keşfetmeye meraklı çocuklar için harika bir hediye olabilecek, 92 parçalık; her ülkenin ismi, başkenti ve bu ülkeyi temsil eden bir resmin yer aldığı; 6 yaş ve üzeri çocuklara hitap eden bu yapbozu biz çok sevdik.
İNCI-SONER SARIHAN
Kitaplarda okudukları, atlaslarda gördükleri ile yeni coğrafyaları keşfetme hevesinde olan minikleriniz için seyahatlerini daha da keyifli hale getirecek bu valizi biz çok sevdik…
2 yaşındaki oğulları Tibet Çınar ile çıktıkları 54 günlük bisiklet yolculuğunu hikayeleştiren Soner ve İnci Sarıhan‘ın, oğullarının dünyayı keşfini, gördüğü yeni çoğrafyaları, yeni hayvan ve bitkileri tanıması sürecini anlatan bu kitabı biz çok sevdik.
ocuk beslenmesinde ebeveynlerin üzerinde durduğu önemli konulardan biri de minik yavrularımızın aldığı besinlerde çeşitlilik. İşte bu noktada nohut, mercimek yemeklerinden sıkılanlar için mutfaklara yeni yeni giren, protein bakımından zengin maş fasulyesi güzel bir alternatif olabilir.
Malzemeler • 1 su bardağı yoğurt • 1 su bardağı et suyu • 2 çorba kaşığı haşlanmış maş fasulyesi • 2 çorba kaşığı haşlanmış erişte • 20 gr kuzu eti (küçük kuşbaşı doğranmış, haşlanmış) • 1 küçük yumurta • 10 ml zeytinyağı • 1 tatlı kaşığı kuru nane
MANYETIK DÜNYA HARITASI
TRUNKI ÇOCUK VALIZI
ERIŞTELI MAŞ FASULYESI Ç Yapılışı Yoğurt ve yumurtayı bir kasede tel çırpıcıyla çırpıyoruz. Üzerine yavaş yavaş sıcak et suyunu ekleyip karıştırıyoruz. Karışımı bir tencereye alıp karıştırmaya devam ederek orta ateşte kaynayıncaya kadar pişiriyoruz. Kaynadıktan sonra altını kısıp haşlanmış maş fasulyelerini, erişteleri ve etleri çorbaya ekliyoruz. Bir kaç dakika daha pişirip ocaktan alıyoruz. Küçük bir tavada zeytinyağı ile kuru naneyi hafifçe kavurup çorbaya ilave ediyoruz. Afiyet olsun.
Eğlenceli bir anneyim B
MINIK GEZGIN YOLDA BÜYÜMEK
ÇOCUK LEZZETLERI
ZEYNEP KANDEMIR METE
u ayki konuğumuz iki güzel miniğin annesi olan Zeynep Kandemir Mete. Zeynep Hanım 1988 yılında, İzmit’te doğmuş. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, 2010 yılında eşi Murat Mete ile evlenmiş. Ali Efe ve Erva’nın dünyaya gelmesiyle birlikte hayatı daha da anlam kazanan Zeynep Hanım, eğlenceli, tutarlı, kendi doğruları olan çocuklar yetiştirmek için çabalayan bir anne. Tek isteği çocuklarının her anını doya doya yaşamak; onların koşulsuz güvenebildikleri, sevdikleri ve gurur duydukları bir anne olmak. Zeynep Hanım’ın annelik serüvenini ilgiyle okuyacaksınız.
1
ZEYNEP KANDEMIR METE NASIL BIR ANNEDIR? Bence eğlenceli bir anneyim. Onlarla birlikte çocuklaşabilen, oyunlar oynayan ve onlarla mutlu olan bir anneyim diyebilirim. Onları hayata hazırlarken kendi doğrularımda tutarlı davranmaya, saygınlığımı yitirmemeye ve annelik çizgimi dengede tutmaya da özen gösteriyorum.
2
ÇOCUKLARLA EN ÇOK NELER YAPMAK, NERELERE GITMEK KEYIF VERIYOR SIZE ? Birlikte sinemaya, tiyatroya gitmekten keyif alıyorum. Kutu oyunlarını, puzzle yapmayı ve kitap okumayı çok seviyoruz. Minik canlıların yaşam alanlarını keşfedebileceğimiz doğa yürüyüşleri yapıyoruz. Yazın Gelibolu’ya yazlığa gidiyoruz. Birlikte balık tutup bol bol yüzüyoruz...
3
ÇOCUKLARIN ÖZEL ILGI ALANLARI VAR MI? GELIŞTIRMEK IÇIN NELER YAPIYORSUNUZ? Ali Efe yüzmeyi çok seviyor. Yaklaşık 1 senedir düzenli ders alıyor. Profesyonel yüzücü olma yolunda adım adım ilerliyoruz. Sanata yatkınlığı var. Çok güzel resim yapıyor. Ben de ona resim teknikleriyle alakalı kitaplar alarak destek oluyorum.
Satranç oynamaktan da keyif alıyor. Erva da haftada 2 gün jimnastik kursuna gidiyor. Tutkulu bir kedisever.Birlikte barbie’lerine kıyafet dikiyoruz. Kumaşlar, düğmeler, pullar, boncuklar çok ilgisini çekiyor. Bir de benim makyaj çantam:)
4
ÇOCUKLARINIZI YETIŞTIRIRKEN EN ÇOK DIKKAT ETTIĞINIZ VE ÖZEN GÖSTERDIĞINIZ KONULAR NELERDIR? Sorumluluk sahibi, dürüst, duyarlı ve mutlu çocuklar yetiştirmeye çalışıyorum. Çok sevdiğim bir yazar der ki “Bir insanın ruhsal anavatanı çocukluğudur”. Çocukken yaşadığımız anılar unutulsa bile bize yaşattığı duygular bir ömrün temelini oluşturuyor. Bu yüzden çocukluk dönemini mutlu geçirmeleri çok önemli
benim için. Sağlıklı bir iletişim içinde güçlü bağlar kurabilmeye, güzel ve mutlu anılar biriktirmeye özen gösteriyorum. Çalışmadığım ve her anlarına şahitlik edebildiğim için kendimi şanslı hissetsem de bağımlı hale gelmemeye dikkat ediyorum. Kendilerini benden ayrıştırabilmeleri, kendilerine özgü gelişmeleri için seçimlerine ve kararlarına her zaman saygı gösteriyorum.
5
ÇOCUKLARINIZIN GELIŞIMI DEVAM EDERKEN TAKIP ETTIĞINIZ VE ÖNEREBILECEĞINIZ YAYINLAR YA DA KITAPLAR VAR MI? Doğan Cüceloğlu’nu severek takip ediyorum.”Geliştiren ANNE-BABA” kitabını tüm annelere ve babalara tavsiye ederim. NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 95
TARZ
TARZ
MODELLERE TAŞ ÇIKARIYOR
SARP GÜLER
Ceket:H&M Kids Gömlek ve papyon: Mayoral Pantolon: Tommy Hilfiger Ayakkabı: Tommy Hilfiger
Tişört: H&M Kids Eşofman: H&M Kids Ayakkabı: Adidas Saat: Swatch
Çocukların kendi stillerini konuşturduğu köşemizde, bu ay Bekaert İzmit A.Ş. Türkiye Satış Müdürü Duygu Güler ve Shell & Turcas Petrol A.Ş. Lojistik Müdürü Taner Güler’in, profesyonel modellere taş çıkaran oğulları 8 yaşındaki Sarp’a yer verdik. Sarp, spor tarzı ile şimdiden dikkatleri üzerine çekiyor.
Gömlek ve pantolon: H&M Kids Kazak: Panço Ayakkabı: Adidas Gözlük: Ray-Ban
FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
Tişört, şort ve saç bandı: Adidas Ayakkabı: Nike
Tişört ve boyunluk: Anıtkabir Eşofman: LC Waikiki Ayakkabı: Nike
Yelek ve tişört : Zara Kids Eşofman ve sırt çantası: H&M Kids Ayakkabı: Skechers
96 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 97
BEN BAŞARDIM
BEN BAŞARDIM
Buz pateninin prensi
FURKAN EMRE İNCEL Furkan Emre İncel’in, artistik buz pateninde 9 Türkiye şampiyonluğu, 1 uluslararası yarışma şampiyonluğu ve 3 Türkiye ikinciliği var FOTOĞRAFLAR: İ. HAKKI TİMUÇİN
98 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
B
u ay, ‘Ben başardım’ köşemizin konuğu, artistik buz pateni sporcusu Furkan Emre İncel. İleride ismini çok duyacağımızı düşündüğümüz Furkan ile tüm çocuklara ilham vermesini umduğumuz başarı hikayesini konuştuk. Furkan çok başarılı bir sporcu olmasının yanı sıra çok başarılı bir öğrenci. Tüm sevimliliğiyle bizi karşılayan Furkan’ın daha nice başarılara imza atmasını diliyoruz. Merhaba Furkan’cım, seni biraz tanıyabilir miyiz? 10 yaşındayım. 75. Yıl Cumhuriyet Ortaokulu’nda 5.sınıfta okuyorum. Aynı zamanda 3 yıldır Bilsem (Bilim ve Sanat Merkezleri) öğrencisiyim. Bunun dışında spor da yapıyorum. 2 yıl yüzmeyle ilgilendim, 4 yıldır da buz pateniyle uğraşıyorum. Bize buz patenine nasıl başladığını biraz anlatır mısın? 4 yaşındaydım. Bir yüzme antrenmanı sırasında antrenörlerin dikkatsizliği nedeniyle yaralandım ve o günün siniriyle yüzmeyi bıraktım. Sokağın üst tarafındaki buz pateni pistini fark ettim, hemen kurslara kayıt oldum ve kısa sürede buz patenini çok sevdim. 2 sene içinde de
bu sporu profesyonel olarak yapmaya başladım Küçük yaşına rağmen birçok başarıların olduğunu biliyoruz, bize bunlardan bize bahseder misin? 8 yaşındayken, ilk yarışmamda Türkiye şampiyonu oldum ve aynı yıl İzmir’de yapılan yarışmada Türkiye ikincisi oldum. Sene sonunda ise Slovenya’da uluslararası bir yarışmaya katıldım ve 5’nci oldum. 9 yaşımdayken Ankara ve İstanbul’daki yarışmalarda yine Türkiye ikinciliği aldım. Aynı yıl Ankara’daki final yarışmasında ise birinci oldum. 10 yaşındayken iki kez Ankara’da Türkiye şampiyonu oldum ve 2’nci şampiyonluğumda milli takım baraj puanını geçerek milli sporcu oldum. Yine Slovenya’daki uluslararası yarışmada bu kez ülkemi temsil ettim ve şampiyon oldum. Toplamda 5 Türkiye şampiyonluğu, 1 uluslararası yarışmada şampiyonluk ve 3 Türkiye ikinciliğim var. Bu yaşta bu kadar başarıyı elde etmek tabii ki bir disiplin gerektirir. Nasıl bir disiplin oluşturdun kendine? Günde 3 saat kadar düzenli olarak antrenman yapıyorum; aynı
zamanda antrenman içinde tamamen antrenmana odaklanıyorum. Buz patenindeki arkadaşlarımla yaptığım etkinlikleri, antrenman dışındaki vakitlere saklıyorum. Dans ve kara antrenmanları da buzdaki antrenmanlara eşlik ediyor. Disiplin hayat ve spor için çok önemli bence. Erken yatıp erken kalkmak, düzenli beslenmek, antrenman, ödev ve spor saatleri ile ilgili düzenlemeler çok önemli. Bazen okuldan gelip yarım saat içinde antrenmanda olmam gerekiyor. Ödevlerimi vaktimde yapmazsam, antrenman saatleriyle çakışabiliyor. Bir de sınavlar var tabii. Her şeyi haftalık programlar halinde yapmazsam hiçbirinden verim alamam. Bu program, dinlenme ve oyun saatlerimi de içeriyor. Yani genel anlamda hayatın tamamında düzenli ve programlı olmak, başarıyı da kaçınılmaz kılıyor. Peki bundan sonraki hedeflerin neler, kendini nerelerde hayal ediyorsun? Hedeflerim oldukça büyük. Hem olimpiyat ve dünya gibi büyük podyumlarda şampiyon olmak veya dereceye girmek hem de öğrencilik hayatında tıp okuyup beyin cerrahı olmak istiyorum. NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 99
SERKAN YEŞİLDAĞ
B
Gün boyu aç kalmayın!
ir mercimek çorbasının bile uzun uğraşlar sonrasında hazırlandığını düşünürsek, tüketirken ne kadar aceleci davrandığımız ortada. Oysa yemeği hızlı tüketmek hem sağlık hem de saygınlık açısından pek doğru değil. Özellikle ülkemizde son dönemlerde diyetisyen kontrolünde verilen ara öğünleri saymazsak, genel anlamda hepimiz son saate kadar bekleyip, yemeğe saldıran bir toplum olduk. Sinir, stres ve gerginlikle kendimizi restoranlara atar hale geldik. Bunun en büyük belirtileri ‘Siparişim geç kaldı’, ‘Nerede kaldı yemeğim...’ serzenişleri ve sonrasında hızlı hızlı yemek. İnsan aç olduğu zaman kan şekeri düşer, bununla birlikte stres ve gerginlik hat safhaya çıkar. Dolayısıyla restoranlarda da sık sık karşılaştığımız serzenişlerin ana sebebi budur. Hızlı hızlı yemek yememizin nedeni de... Demem o ki kendinizi gün boyu çok aç bırakmayın, arada atıştırmalıklarla açlığınızı yatıştırıp, restoranlara öyle gidin. Göreceksiniz hem daha fazla sohbet etme imkanı bulacaksınız hem de yediklerinizin tadına varacaksınız. Yemeğinizi yavaş yavaş yerken, restoranda geçireceğiniz zamanı keyfe dönüştüreceksiniz. Unutmayın yemek işi aynı zamanda bir zevk ve keyif işidir. En önemlisi büyük bir lütuftur. Konumuza mercimek çorbasıyla başlamışken tarifini de verelim. Her yemek kadar sevgiyle, aşkla, kaliteli malzemelerle yapmamız gereken mercimek çorbası tarifimizi mutlaka deneyin! Şimdiden afiyet olsun...
100 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
MERCIMEK ÇORBASI MALZEMELER
YAPILIŞI
• Kırmızı mercimek • Soğan • Karanfil • Maydanoz sapları • Defne yaprağı • Tuz • Önceden hazırladığınız tavuk suyu
Kırmızı mercimeği bol soğuk suda birkaç kez tekrarlayarak ve suyu berrak olana kadar çırparak temizleyelim. (Bu hareket çorbanızın renginin çok berrak olmasını sağlayacak) Sonra süzüp, bir tencerede yağ ve soğanla kavuralım. Soğanımız bütün şeklinde olsun, üzerine karanfil ve bir adet defne yaprağını saplayalım. Kavurma işlemi mercimeğin rengi değişene kadar devam etsin. Sonra mercimeğin üzerini aşacak kadar sıcak su ve tavuk suyunu koyalım. Arkasından maydanoz saplarını ilave edelim. Tencerenin kapağını kapatıp, kısık ateşte, arada bir karıştırarak pişmeye bırakalım. Son yarım saat kala karanfil ve defne yaprağını sapladığımız bütün soğanı ve maydanoz saplarını çıkarıp, tuzunu ekleyelim. Kıvamını bulana kadar 10 dakika daha pişirelim. Süzmeden servis yapabilirsiniz. Afiyet olsun. NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 101
Hatice KOCAMAN
T
Biz yapmayalım
V ve günceleri… Çoğu birbirinin aynısı olan, sene sene konu modası değişen televizyon yapımları grubudur. Misal, bir dönem sit-com’lar moda olmuş ve her kanalda gerekli gereksiz Türk yapımı sit-com tarzı diziler türemiştir. Günümüzün modası depresifliktir. Şu an yayında doğru dürüst komedi dizisi yoktur. Sürekli birbirini tokatlayan, evden kovan tipler ekranlarımızı süslemektedir (aslında karartmaktadır). Üstelik bu gereksiz yapımlar haftanın her günü prime time kuşağını kapladığı için birçok kişiyi televizyondan soğutmayı başarmıştır. Van Damme’lı da olsa o eski sinema filmli günleri mumla aratmaktadır bu yapımlar, ah bu boyu devrilesice yapımlar. Türk televizyonlarında şu an 70 civarında dizi gösterilmektedir. Bunları Yeşilçam’ın o gösterişli yıllarında çevrilen filmlere benzetmemek elde değil. “Elde avuçta o filmlerden ne var?” diye sorduğumuzda, bu dizilerin de ne kadar gerekli olduğu sorusunun cevabını verebiliriz. Tıpkı eski Türk filmlerini izlerken hoş bir tebessüm ettiğimiz gibi bu dizilere de bir gün aynısı olacaktır. O kadar bile olamayacaktır, orası da ayrı. Gittikçe dizi çöplüğüne giden bir yoldayız. Çok öteye gitmeye gerek yok. Dijital TV yayını yapan dizi TV’deki dizilere baktığımızda, bunların birçoğunun bir süre sonraki akıbetini görmemek elde değil. İstisnalar müstesnadır. ★★★ Bu aralar uzun tırnaklı, ojeli, rimelli, allıklı, fondötenli, kaşları incecik alınmış mankenlerin başlarına yazma örtülmesi suretiyle köylü kadını şeklinde oynatıldığı televizyon programları maksimumda. Kadını malzeme yapmıyoruz imajı göz bebeklerimizde fazlasıyla büyüyor. Arasına 20 dakikada bir reklam giren; ilk bölümlerinde “acaba tutar mı?” diye her hafta yayın saati veya günü değiştirilen; iş yapmadığında 3-4 bölüm sonra birden bire yayından kaldırılan; rating alıyor diye suyu çıkana kadar uzatılan; en az bir güzel kızla bir güzel oğlanın, bir kaç sevimli tiple birçok şeytanın olduğu; Ramazan ayı nedeniyle çift olanların öpüşmek bir yana el ele bile tutuşturulmadığı; bir kaçı kaliteli ama çoğu boş olan; Orta Asya’daki Türki cumhuriyetlerden sonra Yunanistan’a da satmaya başladığımız dizilerin furyası yavaş yavaş eridi. Şimdilerde; ileride özel hastane işletecek olursam kaza sonrası ve ölümcül hastalıklarla ilgili olan sahnelerin çekimi için yapımcılarıyla bizzat gidip görüşeceğim diziler var. Bölüm başına 0,5 hastane sahnesi ve ortalama dizi ömrü olarak da yirmi bölümü eldeki veriler olarak kabul edersek; bu diziler voliyi vu102 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
racağımın resmi olan dizilerdir. Doktor olmadığını yüz metre öteden bakıp anlayacağın beyaz önlüklü, tip bakışlı figüranıysa her yapımcıya ücretsiz olarak istihdam ettireceğin diziler. ★★★ Konu sıkıntısı çekilince rüya sahneleriyle durumun kurtarıldığı diziler… Bir gün 1800’lere gidilir, beyzade kılığındaki adamlar feraceli hanımlara Göksu’da sandal sefası teklif eder. Başka bir bölümde 60’lara dönülür, Türk filmi havası yaratılır. Karakterler 40 yaş ihtiyarlatılır, saçları beyaza boyanıp, beli bükülüp, titrek titrek konuşan halleri ile komiklikler yaparlar. Tabii bunlar komedi dizileri için. Aksiyonlu dizilerin kadrosu 30 kişiden falan oluşur. 4-5 tane aşk yaşayan çift olmalı, birileri doğmalı birileri ölmeli, zenginlerin çocukları kaçırılmalı, ara bozan yaşlı kadınlar olmalı, olmalı, olmalı... Araba kazaları, koma, bitkisel yaşam, kanser gibi olaylar içermedikçe var olamayacak olan; Holywood klişeleri gibi herkesin birbirinden daha karizma olduğu; herkesin ortalama bir Türk insanından çok daha iyi edebiyat yapabildiği ve nedense herkesin kendi kendine konuşup deli ilan edilmediği; bir iki güzel komedi örneği haricinde dizi kartelası. Karakterlerinin her şeyi bilmelerine rağmen doğum kontrol teknikleri, aile planlaması nedir bihaber oldukları; patır patır hamile kalıp, bunu bazen tahliye için yasal süre olan 10 hafta geçtikten sonra fark ettikleri; hatta hamile kalmalarını şaşkınlıkla karşıladıkları diziler. ★★★ Genelleme yapmak gerekirse; ülkemiz insanının manyaklık derecesinde ilgi gösterdiği şey film, band, zaman ziyanı programlardır. Haddini aşmış durumdadırlar. Bunlara “dur bakalım” demenin vakti geldi de geçiyor bile. Ne olacak yani o diziyi seyretsen? Ne oradaki aşkı yaşarsın ne de oradaki gibi renkli yahut anlamlı olur yaşamın. Nasreddin Hoca’nın hikayesindeki tavuğun suyunun suyu bile değil bu. Hiç olmazsa onda tat kalmıştır biraz. Bu arada dizide oynayanlar da parayı misliyle götürür. Sonra dizi biter aptallar gibi bakarsın etrafına. Ne kazandın? Kazanmadın, kaybettin. Sıradan bir beynin ürettiği içi boş ve duyguları kandıran, sahtekarca senaryodan oluşan bir dizi seyrettin. İçerisinde şanslı adamlar, güzel kadınlar vardı. Helal olsun. Yaşam böyle devam etmeli. Ne güzel... Mi? Bence biz bu işlere bulaşmayalım, dizi yapmayalım, duygu ağırlığı sebebi ile işleyen birkaç snapsisi de yok ediyoruz.
GECE-GÜNDÜZ
Göksel’li gece Pop müziğin sevilen isimlerinden Göksel, Hayal Kahvesi’nde verdiği konserde hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı HABER: TAHA AHMET ÖZEL
T
ürk pop müziğinin en güçlü kadın yorumcularından ve şarkı yazarlarından Göksel, muhteşem performansıyla Hayal Kahvesi Kocaeli sahnesini bir kez daha salladı. Konserden saatler önce Hayal Kahvesi’ne akın eden Göksel hayranları, ünlü şarkıcının güçlü sesi ve renkli sahnesine eşlik ederek, uzun süre unutamayacakları güzellikte bir gece geçirdi. 104 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
‘Aşkım Yalanmış’ ile sahneye çıkan Göksel, gece boyunca bütün hit şarkılarını seslendirerek Kocaelili hayranlarına eşsiz bir müzik ziyafeti çekti. Kocaeli’ye daha önce üç kez geldiğini söyleyen, “Burada olmaktan mutluluk duyuyorum. Kocaeli’yi çok seviyorum” diyen Göksel, alkışlar eşliğinde çıktığı sahneden yine hayranlarının alkışlarıyla uğurlandı.
Göksel’i dinlemek için saatler öncesinden Hayal Kahvesi’ne akın eden Kocaelililer, unutulmaz bir gece geçirdi.
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 105
GECE-GÜNDÜZ
GECE-GÜNDÜZ
Murat Gürler, Sezen Gürler
Esra Dursun, Eda Dursun
Gürkan Koç, Elif Teke Simge Çelik, Alara Arslan, Büşra Çiftçi
Dilem Uruş, Mert Uruş
Zeynep Kartal, Çağrı Karaman
Gizem Ekşi, Hazal Uludoğan
Özlem Karakol, Cüneyt Karakol, Fatma Karakol Fatih Çevik, Yasemin Çevik
Melahat Çakmak, İskender Çakmak
Melike Bozat, Meryem Sayan Oylum Güleryüz, Nazmi Aslan
106 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 107
GECE-GÜNDÜZ
GECE-GÜNDÜZ
Ünlü şarkıcı Göksel, sesinin güzelliği kadar sahne performansıyla da göz doldurdu.
Kemal Kurun, Gizem Gürel Şehnaz Şahan, Fırat Çelik
Sinem Kırmızı, Murat Süleymanoğlu
Nil Yalçın, Burak Yalçın Sefa Urgan, Elif Urgan Murat Dizdar, Zehra Dizdar, Feyza Döğüşçü, Tarık Döğüşçü
Semih Evre, Gökçe Doğan, Rana Tozi Bilge Ulçakar, Meva Özkan
Zehra Binnur Polater, Mehmet Volkan Polater
Selin Aksoy
Erbil Soysal, Esra Soysal
Burçak Kırca, Elif Kırca
Marta Ocak, Burak Ocak
Erdem Yılmaz, Yeşim Akar
Dilem Şanlı, Burak Şanlı, Ömer Kıdık, Ecem Özhancı
108 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 109
EĞİTİM
EĞİTİM
İzmit OÇEM’de çocuklarını bekleyen anneler el işi öğreniyor ve üretiyor. Anneler, zamanı boşa harcamadan dolu dolu geçiriyor.
OÇEM ANNELERI IÇIN
MUHTEŞEM PROJE Kocaeli Anneleri Derneği Başkanı Hande Kaya ve Atölye Terapi Cafe’nin sahibi Arzu Danyer el ele verdi, 27 annenin hayatını değiştirdi. OÇEM anneleri hem üretiyor hem de keyifli vakit geçiriyor RÖPORTAJ: EYLEM SELVİ ARI • FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
H
ande Kaya’nın başkanlığında, ‘Çevremizde yardıma muhtaç anne ve çocuklar için ne yapabiliriz?’ düşüncesinden yola çıkan Kocaeli Anneleri Derneği, Arzu Danyer’in sahibi olduğu Atölye Terapi Cafe ile el ele verdi, bir grup annenin hayatını değiştirdi. 2017 yılı kasım ayında kurulan Kocaeli Anneleri Derneği, o tarihten bugüne kadar pek çok anne ve çocuğun yaşamına dokundu. Yardıma ihtiyaç duyan anne ve çocuklara yardım elini uzatan; ihtiyaçları doğrultusunda kimi zaman erzak ya da giyim yardımında bulunan; kimi zaman da maddi destek sunan dernek yönetimi bu kez çok ‘özel’ bir projeye imza attı.
110 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Manevi değeri yüksek bir projenin hayata geçmesi için ön ayak olan dernek yönetimi, İzmit Topçular Mahallesi’nde otizmli çocukların eğitim gördüğü İzmit Otizmli Çocuklar Eğitim Merkezi’nde (OÇEM) vakitlerini boş geçiren annelerin imdadına yetişti. Otizmli çocuklarını sabahın erken saatlerinde OÇEM’e getiren annelerin, çocuklarının özel durumundan dolayı okuldan ayrılamadığını; ders bitimine kadar yaklaşık 5 saatlerini boşa geçirdiğini gören dernek başkanı Hande Kaya, kolları bu kez OÇEM anneleri için sıvadı. Kaya, annelerin boş zamanlarını verimli bir şekilde değerlendirebilmesi için bir şeyler yapılması gerektiği konusunda-
ki fikrini sosyal sorumluluk projelerine tam destek veren Atölye Terapi Cafe’nin sahibi Arzu Danyer ile paylaşınca, iki anne güçlerini birleştirdi.
diyor hem de üretiyor. Şimdilik yalnızca nakış eğitimi alan anneler, ilerleyen zamanlarda başka branşlarla da tanışacak. Atölye Terapi’nin gönüllü eğitmenleri tarafından eğitilen anneler, çocuklarının ders bitimine kadar bir yandan üretiyor bir yanda da adeta terapi görüyor. Atölyede dostlukları gelişen ve zamanı doğru kullanmayı öğrenen anneler; psikolojik olarak rahatladıklarını, arkadaşlık bağlarını güçlendirdiklerini ve çocuklarına daha faydalı olduklarını söylüyor.
ANNELERE TERAPİ OLDU
SERTİFİKA DA ALACAKLAR
Annelerin çocuklarını beklerken vakitlerini daha dolu geçirmelerine ve üretmelerine yardımcı olmak isteyen Kocaeli Anneler Derneği Başkanı Hande Kaya ile Atölye Terapi Cafe’nin sahibi Arzu Danyer, OÇEM’de gönüllü eğitmenlerden oluşan bir el işi atölyesi kurdu. Kendileri için hayata geçen bu projeyi hemen benimseyen anneler şimdi, Arzu Danyer’in desteğiyle OÇEM’de kurulan el işi atölyesinde hem yeteneklerini keşfe-
27 annenin katıldığı eğitimler 4 haftadır aralıksız sürerken Arzu Danyer ile Hande Kaya, bu işi resmiyete döküp, atölyenin sürekliliğini sağlamak için Milli Eğitim Müdürlüğü ve Halk Eğitim Müdürlüğü’ne başvuru yaptı. Atölye resmiyet kazandığında, anneler buradan sertifika alacak ve belki ileride öğrendikleri kursun eğitimini verecekler. Hatta kimisi belki bu işi bir gelir kapısı haline getirecek.
27 annenin dünyasını değiştiren, onları hayata bağlayan bir sebep daha yaratan Kocaeli Anneleri Derneği Başkanı Hande Kaya, “İlk olarak OÇEM’de anneler ve çocukların kullandığı mutfağı baştan aşağı yeniledik. Daha sonra burada annelerin vakitlerini boşa geçirmemeleri için Atölye Terapi’nin sahibi Arzu Danyer ile omuz omuza verdik, işe koyulduk. Bugün anneler burada hem üretiyor hem de çocuklarını beklerken zamanı doğru kullanıyor. Ayrıca birbirleriyle olan ilişkileri de çok güzel bir düzene girdi. Aralarında tatlı bir rekabet var. En güzel işi yapmak için canla başla çalışıyorlar, birbirlerine bir şeyler öğretiyorlar, eğitmenlerini can kulağıyla dinliyorlar. Onlardaki bu pozitif değişimi gördükçe bizler de mutlu oluyoruz” dedi.
ULUSLARARASI BİR PROJE OLSUN 27 annenin hayatını değiştiren projeye koşulsuz destek veren ve bunun için tüm imkanlarını seferber eden Atölye Terapi Cafe’nin sahibi Arzu Danyer ise hem mutlu hem gururlu. Danyer, “Bu sürdü-
rülebilir bir proje. Gerekli destekleri aldığımız takdirde projemizi uluslararası bir projeye dönüştürmek istiyoruz. Büyük markalar, böylesi özel gruplarla sıklıkla çalışıyor. İnanıyoruz ki bu anneler çok şey başaracak. Daha önce hiç yapmadıkları işleri çok kısa sürede öğrenip uyguluyorlar. Bu da beni ve bu projeyi başlatan herkesi mutlu ediyor. Eskiden özel çocukları nedeniyle kursa gidemeyen anneler şimdi kurs ayaklarına geldiği için çok mutlu” dedi. Verilen derslerin sayısını artırmayı da planlıklarını söyleyen Danyer, “Kocaeli Anneleri Derneği bir hayalimi gerçekleştirmeme vesile oldu. Özel ilgiye muhtaç çocukların, annelerin yüzünde bir gülümse yaratmak beni çok mutlu etti. İnsanların yeteneklerini ortaya çıkarıyor olmanın gururunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Ceplerinden tek kuruş çıkmadan yeteneklerini keşfeden anneler, ihtiyaç duydukları tüm malzemeleri Arzu Danyer ve Atölye Terapi’deki arkadaşlarının karşıladığını, bu nedenle onlara minnettar olduklarını söyledi. NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 111
GECE-GÜNDÜZ
Kain İnşaat Ailesi Cem Karaduman, Yeşim Karaduman, Mehmet İncir, Adil Ercan, İnci İncir, Aşkın Özön, Hasan Ayaoku.
Lansmana katılan davetliler projeyi maket üzerinden inceleyerek firma ortaklarından bilgi aldı.
KAIN İNŞAAT’TAN ŞIK LANSMAN
Nurten Filiz, Yeşim Karaduman, Nilüfer Duran
Kain İnşaat, yeni projesi My Life Kartepe’yi şık bir kokteylle tanıttı. Lansmana ilgi büyük oldu HABER: EYLEM SELVİ ARI
Ş
imdiye kadar hayata geçirdiği konut projeleri ile sektördeki yerini iyice sağlamlaştıran Kain İnşaat, son projesi My Life Kartepe’yi görücüye çıkardı. Kartepe’nin parlayan yıldızı Köseköy’de, Villam 1 Sitesi ile Marmara Koleji’nin hemen karşısındaki 15 dönümlük alanda inşa edilecek My Life Kartepe’nin tanıtımı amacıyla düzenlenen kokteyle ilgi büyük oldu. Kain İnşaat’ın ortakları Cem Karaduman ile Mehmet İncir’in ev sahipliği yaptığı lansmanda, proje tüm ayrıntılarıyla tanıtıldı. Firmanın merakla beklenen yeni projesi My Life Kartepe, 4,5 katlı 4 blokta, her ihtiyaca cevap verecek nitelikteki 23 farklı kat tipinden oluşuyor. 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 şeklinde
112 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
projelendirilen My Life Kartepe’de 176 daire bulunuyor. Hem kent merkezine hem de Kartepe’nin muhteşem doğasına yakınlığıyla dikkat çeken proje sosyal donatılarıyla da göz dolduruyor. Yüzme havuzundan fitness salonuna, restoran ve kafeden çocuk oyun alanlarına kadar her ayrıntının düşünüldüğü projenin 20 ayda bitirilmesi planlanıyor. Lansmanda ilk konuşmayı yapan projenin mimarı Emre Gökdua, “My Life Kartepe, sosyal alanı etkili bir proje. Kain İnşaat, diğer porjelerde olduğu gibi My Life Kartepe’de de başarılı bir çalışma yapacaktır. Şimdiden tebrik ediyorum, hayırlı olsun” dedi. Kain İnşaat’ın ortağı Cem Karaduman
ise “Yeni projemizi şehrin yeni cazibe merkezinde hayata geçiriyoruz. Hem D-100’e hem TEM bağlantı yollarına mesafesi, yeni inşa edilecek adliye binasına ve birçok eğitim kurumuna olan yakınlığı My Life Kartepe’yi daha cazip kılıyor. Düzenli yapılaşmaya uygun olan bu bölge Kocaeli’nin yeni Yahya Kaptan’ı olacak” dedi. Karaduman, My Life Kartepe’de herkesin aile yapısına uygun daire bulacağını da sözlerine ekledi.
Adil Ercan, Burak Furkan Birgül, Mehmet Orhan Ercan, Abdülkadir Birgül, Cem Karaduman, Sait Birgül.
İLETİŞİM Adres: Köseköy Dumlupınar Mahallesi, Şehit Turgut Çiçek Caddesi, Hemşire Sokak, Kartepe/Kocaeli Tel: (0534) 892 10 14 info@kaininsaat.com.tr
Kain İnşaat’ın ortaklarından Mehmet İncir’in kızı İnci İncir, şıklığı ve zarafetiyle göz doldurdu.
Mehmet İncir, Adem Özzaim, Cem Karaduman, Orhan Karayel
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 113
GECE-GÜNDÜZ
GECE-GÜNDÜZ
Yeşim Karaduman ve Muazzez Ercan.
Yeşim Karaduman, Saide Durmaz, Coşkun Olgun, İnci İncir
Pınar Sarıbek, Yeşim Karaduman
Cem Karaduman, mimar Emre Gökdua, Mehmet İncir
Nilüfer Tüzer, İnci İncir, Ceyda Tüzer
Bulut Anaokulu’nun sahibi Evrim Gerçek ve Yeşim Karaduman
Muazzez Ercan, Kıymet Sürer, Sezen Tutar ve Songül Ercan
Kain İnşaat’ın ortakları Cem Karaduman ve Mehmet İncir
114 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 115
GECE-GÜNDÜZ
Atölye Kakule’nin öğrencilerinden Ceren Acurman’ı açılışta eşi Anıl Acurman ve kayınvalidesi Canan Acurman da yalnız bırakmadı.
GECE-GÜNDÜZ
Yasemin Demirel, Kübra Dirlik
Elif Kalecier, Yasemin Demirel
Handan Atılgan, Hülya Patoğlu, Nihal Baykal
HEYKEL TUTKUNLARI Atölye Kakule’nin öğrencilerinin açtığı karma heykel sergisi, sanat tutkunlarını bir araya getirdi HABER: TAHA AHMET ÖZEL
H
eykel ve seramik sanatçısı Yasemin Demirel’in kurucusu olduğu ve sanat danışmanlığını yaptığı Atölye Kakule’nin düzenlediği karma heykel sergisi İzmitli sanatseverlerin akınına uğradı. Eski Gar Binası Sanat Galerisi’nde açılan sergide, Yasemin Demirel’in öğrencileri yıl içinde yaptıkları eserleri sergileme fırsatı buldu.
ÇOK BEĞENİLDİ Yasemin Demirel ve öğrencileri Selma Piro, Aynur Özin, Ceren Acurman, Belma Büyükarman, Cengiz Toker, Suna Küçükköse, Handan Atılgan, 116 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Serap Barış, Elif Kalecier, Ata Ruacan, Pınar Katırcıoğlu, Kübra Dirlik, Ayşenur Selek, Egemen Filiz ile Özgür Filiz’in hazırladığı 45 figüratif heykel, sanatseverler tarafından çok beğenildi.
Özgür Filiz, Egemen Filiz, Ülkü Filiz
Selma Piro
ÇOCUKLAR DA VAR Sergide bir konuşma yapan heykel sanatçısı Belma Büyükarman, tüm eserleri büyük bir özveriyle hazırladıklarını söyledi, “13 yetişkin ve 2 çocuk öğrenciyle birlikte 3. kez sergimizi açtık. Eserlerimizi sizlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Hepinize geldiğiniz için teşekkür ederim. Yaşamınızın renkleri hep canlı kalsın” dedi.
Ata Ruacan, Elif Kalecier, Ceren Acurman, Ahmet Özsağır
Belma Büyükarman
Aynur Özin
Atölye Kakule’nin kurucusu Yasemin Demirel, öğrencileriyle birlikte.
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 117
Konak Hastanesi hekimleri ve hastane personeli 14 Mart Tıp Bayramı balosunda buluştu.
Konak Hastanesi’nden Ferhat Göçer’li kutlama Konak Hastanesi, 14 Mart Tıp Bayramı’nı, sanatçı Ferhat Göçer’in de katıldığı özel bir geceyle kutladı
K
onak Hastanesi, 14 Mart Tıp Bayramı’nı her yıl olduğu gibi bu yıl da organize ettiği özel bir geceyle kutladı. Yönetim kurulu başkanı Op. Dr. Kazım Gündoğdu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen tıp balosunda, aynı zamanda tıp doktoru olan başarılı sanatçı Op. Dr. Ferhat Göçer’in sahne alması geceye ayrı bir anlam kattı. Konak Ailesi’ne mensup doktorların ve personelin katıldığı gecede 14 Mart Tıp Bayramı kutlanırken, Konak Hastanesi’nde 5, 10 ve 15 yılını doldurmuş personele kıdem plaketleri de takdim edildi. Gecede konuşan Konak Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Op.Dr. Kazım Gündoğdu, tüm sağlık camiasının Tıp Bayramı’nı kutladıktan sonra tıp alanındaki teknolojik gelişmeler ve yapay zekadan bahsetti. Yapay zekanın kalp damar, alzheimer, obezite ve kanser gibi birçok hastalığın tanısında ve önlenmesinde büyük rol oynayacağını dile getiren Gündoğdu, “Ancak bunu kullanacak, yorumlayacak ve bunlara ruh verecek olanlar yine hekimler olacaktır” dedi. Güngoğdu, sağlıkçıların zor şartlar altında çalıştığını, zoru başarmanın ise ancak iyi iletişim, hoşgörü, bilgi ve beceri paylaşımından geçtiğini vurguladı. Yönetim kurulu başkanı Op.
118 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Dr. Gündoğdu konuşmasını, “Evet biz Konak olarak güçlü bir aileyiz. Biz iyi bir ekibiz. Çalışan odaklıyız. Hasta odaklı bir kurumuz. Kurumumuzun temel hedefi güncel, herkesin erişebileceği, kaliteli sağlık hizmeti sunmak ve tüm hastane çalışanlarının huzur içerisinde çalışacakları bir ortam sağlamak. Bunun için tüm yönetici kadromuzla elimizden gelenin en iyisini yapmak için çalışıyoruz. Ayrıca Afrin’de kahramanca savaşan askerlerimiz, göz bebeğimiz Türk Silahlı Kuvvetleri gönlümüzde ve dualarımız onların başarısı için” sözleCanan Can Ağca, Dr. Yüksel Ağca, Sevgi Gündoğdu, Dr. Kazım Gündoğdu
riyle sonlandırdı. Daha sonra mikrofonu alan Konak Hastanesi Yönetim Kurulu Üyesi Uzm. Dr. Yüksel Ağca okuduğu duygusal şiirle büyük alkış aldı. Ağca sonrasında, lise ve tıp fakültesi yıllarından yakın arkadaşı olan Op. Dr. Ferhat Göçer’i sahneye davet etti. Konak Hastanesi çalışanlarının Tıp Bayramı’nı kutlayan sanatçı Göçer, sağlık çalışanlarının yaşamımızdaki rolünden bahsetti ve hekimlik mesleğiyle ilgili anılarını paylaşarak geceye renk kattı. Göçer, en popüler şarkılarını Konak Hastanesi’nin personeli için söyledi. Dr. Yüksel Ağca, Dr. Levent Aydar
Konak Hastanesi Yönetim Kurulu Üyesi Uzm. Dr. Yüksel Ağca, lise ve tıp fakültesi yıllarından yakın arkadaşı olan sevilen sanatçı Op. Dr. Ferhat Göçer’i sahneye böyle davet etti.
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 119
GECE-GÜNDÜZ
GECE-GÜNDÜZ
Burcu Özcan, Nilgün Uygun Çalık, Türkan Arslan Eren, Canan Can Ağca, Dr. Yüksel Ağca, Dr. Özlem Bilgin, Özlem Altıntaş Kuyruklu, Dr. Kazım Gündoğdu, Sevgi Gündoğdu, Yeşim Uyutan, Ebru Gözütok
Barış Bilgin, Dr. Özlem Bilgin, Özlem Altıntaş Kuyruklu, Dr. Erkan Türköz, Dr. Özlem Özdamar, Dr. Aykut Özdamar
Sevgi Gündoğdu, 10 yıldır Konak Hastanesi’nde hizmet veren Asuman Kumru’ya kıdem plaketini takdim etti.
Sanatçı ve doktor kimliğiyle tanınan Ferhat Göçer, en güzel şarkılarını Konak Hastanesi çalışanları için seslendirdi. Konak Hastanesi’nin güzellik birimi çalışanları
120 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Konak Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kazım Gündoğdu, 15 yıldır Konak Ailesi ile çalışan Özlem Kuyruklu’ya plaketini takdim etti.
Yeşim Uyutan, Özlem Altıntaş Kuyruklu, Elif Nogay Ulugergerli, Nilgün Uygun Çalık, Burcu Özcan
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 121
Kocaeli Trabzonlular Derneği üyeleri ile Özel Seymen Koleji Okul Aile Birliği üyeleri de kahvaltıya katıldı.
Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş’in eşi Feriha Ellibeş ve yakın arkadaşları da kahvaltı organizasyonunda yerini aldı.
KIZ ÖĞRENCILER IÇIN KOLLARI SIVADILAR Kentimizin cemiyet hayatının tanınan isimlerinden Hatice Saral Dirlik ve yakın dostları, üniversite okuyan kız öğrenciler yararına bir kahvaltı düzenledi. 300 kadının katıldığı buluşmadan elde edilen gelir, kız öğrencilere eğitim bursu olarak aktarılacak HABER: EYLEM SELVİ ARI • FOTOĞRAFLAR: TAHA AHMET ÖZEL
S
üka Mühendislik Yönetim Kurulu Üyesi Hatice Saral Dirlik ve yakın dostları, kentin sosyal yaşamına renk katmaya devam ediyor. Sosyal sorumluluk projeleriyle adını duyuran Dirlik ve yakın dostları, bu kez ‘Hayat Paylaşınca Güzel’ sloganıyla çok anlamlı bir kahvaltı organizasyonu düzenledi. Üniversiteli kız öğrencilere burs vermek, Kandıra Cezaevi’nde kalan 0-6 yaş arası çocuklara maddi yardım sağlamak ve yine ihtiyaç sahibi bir aileye yardım etmek amacıyla gerçekleşen kahvaltıya ilgi bir hayli yoğundu.
300 KADIN KATILDI Kocaeli Ticaret Odası bünyesinde bulunan Beyt’ül Kebap Restaurant’ta gerçekleşen kahvaltılı buluşmaya yaklaşık 300 kadın katıldı. Organizasyona gösterilen ilgi, başta Hatice Saral Dirlik olmak üzere tüm ekibini mutlu etti. Daha önce 122 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
6 kez yapılan ve her yıl farklı bir sloganla gerçekleştirilen etkinlik sayesinde onlarca öğrenci aldığı bursla eğitim yaşamlarını sorunsuzca sürdürürken, yardıma muhtaç ailelerin de yüzü gülüyor. Organizasyonun ev sahibi Dirlik, kız öğrencilerin sıkıntı yaşamadan okumaları için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.
Türkan Saraç, Özlem Durmaz, Nesrin Seçkin, Özlem Soyer, Nezahat Çini Gönül Şakar, Handan Kobak, Emel Uçal
Sevgi Subaşı Baskın, Burcu Gürlek, Mine Mollavelioğlu, Figen Tosunoğlu, Seçil Yapıcı, Özlem Özekli, Çiğdem Kurşunoğlu, Esra Güven, Aygül Soykan
HERKES MUTLU VE GURURLUYDU Hatice Saral Dirlik ve yakın dostlarının bir araya gelerek bu yıl 7.’sini gerçekleştirdiği kahvaltıda sürpriz çekişiler yapıldı, stantlar açılarak takı ve benzeri ürünler satıldı. Satıştan elde edilen gelir de burs olarak kız öğrencilere ulaştırılacak. Ayrıca ev hanımlarının el işi ürünleri de yine kahvaltılı buluşmada görücüye çıktı. Dostane sohbetlerin yapıldığı etkinliğe katılan kadınlar, eğitime sundukları katkı nedeniyle bir hayli mutlu ve gururluydu.
Hatice Saral Dirlik, kız öğrencilerin eğitimi için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 123
GECE-GÜNDÜZ
GECE-GÜNDÜZ
Ayla Şimşek, Funda Aydın, Mine Mollavelioğlu, Saliha Karadeniz Tan, Nur Ormancı, Tülin Merdan, Arife Özen, Nermin Güngör.
Hatice Saral Dirlik, İlknur Sancak
Nazan Türkmen, Esin Alçıoğlu, Hilal Vatansever, Elif Yoldaş, Yasemin Açer, Mine Mollavelioğlu, Serpil Kazan.
Eda Kolaylı Atak, Vildan Taşkan Hatice Saral Dirlik, Ülkü Saral Büyükdemir, Rena Büyükdurmuş, Şebnem Sungur, Asuman Şengöz, Çağla Kuka, Tuğçe Dirlik, Hülya Atak
Doç. Dr. Binnaz Sarper, Hatice Saral Dirlik, Prof. Dr. Zeynep Cantürk ve Prof. Dr. Tijen Utkan Renan Kıran, Hatice Saral Dirlik, Nihal Sarı, Mihriban Arslan, Şerife Keskin, Büşra Güzdolu
Ebru Hayırlıoğlu, Asuman Şengöz, Serra Demirkol, Süreyya Çiçek Nagihan Uzuner
Emine Turan, Nuriye Köksal, Muazzez Özentürk
124 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Nermin Çamlıca, Sevim Balaban, Hatice Saral Dirlik
Fulya Kılıçoğlu ve Bihter Özgürer Asuman Şengöz, İlkin Güney Kılıçaslan, Berna Balkan, Çağla Kuka, Şebnem Sungur, Nilgün Erciyes, Hatice Saral Dirlik, Tuğçe Dirlik
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 125
GECE-GÜNDÜZ
GECE-GÜNDÜZ
Kermeste satışa sunulan ürünler kısa sürede alıcı bulunca herkesin yüzü güldü.
Kalben Derneği’nden çocuklara destek
Kahvaltıya katılan ailelere çocukları da eşlik etti.
Kalben’in kahvaltısına katılanlar, çocuklara destek oldukları için mutluydu.
Kalben Derneği’nin destekçileri her geçen gün artıyor.
Kalben Derneği’nin düzenlediği kahvaltıdan elde edilen gelirle yuvada kalan çocuklara eğitim desteği sunulacak
K
oruyucu aile hizmet modelinin toplumda yaygınlaştırılması ve koruyucu aile olmak isteyenlere destek verilmesi amacıyla kurulan Kalben Derneği’nin, İstanbul’da bir yuvada barınan çocuklara eğitim desteği sunmak amacıyla düzenlediği kahvaltıya ilgi büyük oldu. İstanbul Fenerbahçe Kalamış’taki Khalkedon Cafe’de gerçekleştirilen kahvaltıya dernek üyelerinin yanı sıra çok sayıda gönüllü üye katıldı.
KERMES YAPTILAR Khalkedon Cafe’nin de sponsorlar arasında yer aldığı kahvaltıda dernek üyelerinin ve gönüllülerin el emeği göz nuru ürünleri satışa çıkarıldı. Kermesten elde edilen gelirle İstanbul Polonezköy’deki yuvada kalan çocuklara eğitim desteği sunulacak. Kahvaltıya katılanlara teşekkür eden Kalben Derneği Başkanı Pelin Çalışkanoğlu, çocuklar yararına bu tarz etkinliklere devam edeceklerini açıkladı. 126 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
Fenerbahçe Kalamış’taki Khalkedon Cafe’de gerçekleştirilen kahvaltıya ilgi büyüktü.
Kalben Derneği üyeleri ve gönüllüler kahvaltıda bir araya geldi.
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 127
ASTROLOJİ
ASTROLOJİ
Nisan ayı burcu: Koç 21 MART- 20 NISAN
B
urcunuzun özelliklerinden dolayı genel olarak mücadele etmeyi seven bir yapıya sahipsiniz. Geride bıraktığımız yılı kişisel değerleriniz açısından çok iyi geçirdiğinizi söyleyemeyiz. Hedefleriniz geçen yıl pek önemli değilken bu yıl daha dikkat çekici olacak. Hırslı yapınız sayesinde üstesinden gelemeyeceğiniz pek bir şey yok aslında Koç burcu. Yaşantınızda yolunda gitmeyen çok fazla şey var lakin kendinize çeki-düzen verme fırsatına da sahipsiniz. Hal böyle olunca da ben bunu başaramam veya üstesinden gelemem dediğiniz her şeyin aslında bahane olduğunu, kolay yoldan sıyrılmaya çalıştığınızı rahatlıkla görebilirsiniz. Öncelikle bakış açınızı ve yaklaşımlarınızı değiştirmeli sonrasında da başarılı olacağınıza inanmalısınız.
burcu. Geçmişte yaşadıklarınız, adı üstünde geçmiş artık, geride kalmalı ve önünüze bakmalısınız. Hayata karşı olan bakış açınız isteseniz de istemeseniz de değişim gösterecek. Daha farklı pencerelerden bakmaya yöneleceksiniz.
SORGULAMAYI BIRAKIN
Genç yaşta olmayan Koç burcu insanları zaten hayatlarının her alanında belirli bir tecrübeye sahip ve bu sayede nerede ne yapacaklarını aslında çok iyi biliyorlar. Özellikle de meslek yaşantınızda var olan tecrübelerinize yenilerini ekleyeceğiniz bir süreç var önünüzde. Fırsatları görmemek veya değerlendirmemek mantık dışı olacaktır.
HAREKETE GEÇME ZAMANI Bu yıl daha fazla hayal kurmaya eğilimli olacaksınız. Peşini bıraktığınız hayalleriniz zihninizde yeniden canlanacak. Bu yıl yapacaklarınızın diğer yıllardan farkı ise hayal kurmakla kalmayacak, harekete geçeceksiniz. Hislerinize güvenmelisiniz Koç
Koç burcu, 2018 yılında sorgulayıcı yönünüzü biraz daha geri planda tutmalısınız. İkili ilişkilerde yaşanan aksaklıkların genel olarak sorgulayıcı olmanızdan kaynaklandığını artık tecrübe etmiş olmalısınız. Daha önce sizden koşar adımlarla uzaklaşan insanlar bu yıl yanınızda olmak için adeta sıraya girecekler. Geçen yıl dostunuz olan ve yanınızda olmayı hak eden kişileri yakınınızda tutacaksınız. Hislerinizdeki eksikliklerin giderileceği ve toparlanma içerisine gireceğiniz bir süreç var önünüzde. Şanslısınız ki diğer burçlarda olduğu gibi zorluk çekmeyeceksiniz. Her şey sizin lehinize görünüyor ancak hayatınızda güzellikler olsun istiyorsanız da biraz mücadele etmeniz gerekecek. Negatif düşünce yapınızdan sıyrılmalı ve daha çok pozitif düşünmeye başlamalısınız. Sizi karam-
sarlığa iten her ne varsa hepsinden kurtulun. Hayatınızın her alanında kontrolü elinizde bulunduramayacağınızı artık anlamanız gerekiyor. Siz değil biraz da başkaları kontrolcü olmaya çalışsın. Sırtınıza çok fazla yük bindirmeye çalışıyorsunuz. Zaten size ağır gelen sorumluluklarınız var.
HAYAL KIRIKLIĞINA İZİN VERMEYİN İş, aşk, aile ve arkadaşlık bağlarınızda genel olarak istediklerini elde eden taraf siz olacaksınız. Özellikle aşk konusunda artık duygularınızın kırılmasına ve sizi hayal kırıklığına uğratmalarına izin vermemelisiniz. Duygusal açıdan daha yoğun bir sürece gireceksiniz Koç burcu. Aşk hayatınızda bu sefer kontrolcü olmanız gerekebilir. Başlangıç ve bitişleri kafanıza pek takmamaya çalışın. Uzun süredir dolu dizgin devam eden birlikteliğinizde biraz olsun uğraş vermek zorunda kalacaksınız. Bekleyişte kalın ve neler olacağını hep beraber görelim. Söz konusu sağlık olduğunda ise yaşadığınız en büyük problemlerin asıl sebebi zihinsel durumunuz. Huzur ve rahatlık 2018 yılında sizinle olacak Koç burcu. Hayatınızın tadını çıkarmaya bakın.
KOÇ
BOĞA
İKİZLER
YENGEÇ
ASLAN
BAŞAK
İş hayatınızda istediklerinizi daha kolay bir şekilde elde edebilirsiniz. Çalışma arkadaşlarınızla sohbet esnasında işle ilgili olumlu olsun veya olmasın düşüncelerinizi aktarırken daha dikkatli olmanız gerekiyor. Söz ağızdan bir kere çıkar, unutmayın. Şimdiye kadar sizi yıpratan veya canınızı sıkan her ne varsa analiz etmeli ve çözüm üretmek için arayışlara yönelmelisiniz. Yolun sonunda başarı var, sabır. Birlikteliği olan Koç’ların kıskançlık nedeniyle sorun yaşaması muhtemel. Sağlığınıza dikkat edin, ters bir hareket aniden olmasa da kaslarınıza zarar verebilir. Özellikle de spor yapmayan kişilerin vücutlarını fazla zorlamamaları gerekiyor.
Burcunuzla etkileşimi daha da kuvvetlenecek olan gezegenler sayesinde iş ve kariyer hayatınızda beklediğiniz, aradığınız desteği alabileceksiniz. Bu süreç içerisinde iş değiştirmek isteyen Boğa burcu insanları acele kararlar almamalı. Önünüzde geçmiş dönemden çok daha faydalı bir süreç var. Nisan ayının gelmesi aşk ve ilişki hayatınızda karmaşık durumların biraz geride kalacağı anlamına geliyor. Mutluluğunuzun paylaşarak artmasını istiyorsanız karşınızdaki kişiye önem vermelisiniz. Stres, gün içerisindeki baş ağrılarınızın en büyük nedeni. Mutlaka doktorunuzla görüşmelisiniz.
İş yaşamınızda canınızı sıkan her ne varsa ortadan kalkacak. Sıkıntıları aşmak için ayın sonlarına doğru yorgunluk meydana gelebilir. Birlikte iş yapmaktan keyif aldığınız çalışma arkadaşlarınıza ihtiyaç duyabilirsiniz. Finansal açıdan sizi düzlüğe çıkaracak işlerin peşinde olacaksınız. Aşk ve ilişki açısından hislerinizin sizi yanlış yönlendirme ihtimali var İkizler burcu. Birlikteliği olan İkizler burcu, Nisan 2018 içerisinde partneriniz üzerinde daha fazla kontrole sahip olmak isteyecek ve genel olarak birlikteliğinizde sizin istedikleriniz olsun diye çabalayacaksınız ancak bu durum gerçekleşse dahi mutluluk ve huzur getirmeyecektir. Sağlığınız gayet iyi durumda.
Bu ay finansal durumunuz daha fazla ön planda olacak. Ödemeler konusunda sıkıntı yaşanıyorsa bazı konuları akışına bırakmanın zamanı gelmiş demektir. Sıkıntıları çok fazla kafanıza takarsanız hiçbir şeyi düzeltemeyeceğiniz gibi zihinsel olarak daha fazla yıpranırsınız. Birikimlerinizi doğru kullanamadığınız için finansal açıdan istediğiniz rahatlığa kavuşamıyorsunuz. Nisanın sonlarına doğru rahat nefes almaya başlayacaksınız. İnişli-çıkışlı bir aşk hayatıyla mücadele edecek olmanız sizi yıpratacak. Aşk hayatınızdan uzaklaşmalı ve kafanızı dinlemelisiniz. Sağlığınız tefek sıkıntılar dışında sizi pek fazla zorlayacak gibi görünmüyor.
Nisan ayına mücadele içerisinde giriyorsunuz Aslan burcu ancak merak etmeyin, üstesinden gelebileceksiniz. İnsanları bazı şeylere ikna etmek zor gibi görünse de unutmayın, siz zorlukların insanısınız. Ayın sonlarına doğru çalışma arkadaşlarınızla aranızda ufak tefek sürtüşmeler meydana gelecek ve hiç beklemediğiniz kişiden beklemediğiniz tepkiler alacaksınız. Bu anlamda dikkatli olmalısınız. Partneriniz olan kişiyle aranızdaki bağ iyiden iyiye kuvvetlenecek. Aşk ve ilişki hayatınızda umursamaz davranışlar sergilemeye başlayacaksınız. Zihinsel ve fiziksel açıdan kendinizi daha verimli hissedeceksiniz.
İş ve kariyer hayatınızda önemli değişiklikler olacak. Genel olarak bir düşünceye sahipseniz değişmesi uzunca bir zaman alıyor ancak sizin Nisan 2018’de daha değişik ve alışılmışın dışında kararlar verebileceğiniz bir gerçek. Kararsızlıklarınız iş hayatınızda canınızın sıkılmasına neden olabilir, dikkatli olun. Zihinsel açıdan o kadar dolu olacaksınız ki zaman zaman her şeyden uzaklaşmak isteyecek ve toparlanma süreci başlatacaksınız. Bu ay duygu ve düşünce bakımından sizin daha yoğun olacağınız ve yıpranacağınız bir süreç. Daha önceki dönemlerde tecrübe ettiğiniz bu yıpratıcı süreçten en iyi şekilde çıkmalısınız. Sağlığınız için güzelce dinlenmelisiniz.
TERAZİ
AKREP
YAY
OĞLAK
KOVA
BALIK
İkili ilişkilerde detaylar üzerinde çok fazla duracağınız ve adımlarınızı da buna göre atacağınız bir süreçtesiniz. İş hayatınız söz konusu olduğunda da daha ciddi ve tedbirli adımlar atmaya çalışmalısınız. Hırslı ve istekli olmanız iş hayatınızdaki geleceğiniz açısından oldukça önemli olsa da yanlış atılacak adımlar tadınızın kaçmasına neden olabilir. Nisan ayı aşk hayatınızın karmaşıklaşacağı bir dönem. Birlikteliğinizin eskisi kadar kuvvetli olmadığını düşünüyorsanız ara vermeniz iyi gelebilir. Yalnız olanların karşısına bir fırsat çıkıyor. Ayın sonlarına doğru aşk hayatınız eskisi gibi rayına oturacak, keyif alacaksınız. Ruhsal açıdan yıpranacaksınız, dikkat etmekte yarar var.
Nisan ayı iş ve kariyer hayatınız açısından oldukça önemli bir süreç. Bazılarınız iş ve kariyer hayatlarında yeni planlamalar içerisine girebilir. Endişeli olacaksınız ki bu gayet normal ancak bildiğiniz yoldan şaşmamalısınız. İş hayatınızda ufak da olsa herhangi bir sorunla karşılaştığınızda ne olursa olsun pes etmemelisiniz. Koşulların her geçen gün daha iyiye gideceğini söylemek mümkün. Aşk ve ilişki hayatınızda biraz olsun bencillik sergileyeceksiniz. Süreç içerisinde sadece kendinizi düşünmeye devam ederseniz sorunların ve sıkıntıların ardı arkası kesilmeyecek. Sağlığınızın daha iyi olmasını istiyorsanız çevrenizdeki olumsuz koşullardan bir an önce kurtulmalısınız.
Nisan ayı iş hayatınızda şansınızın açılacağı, önünüzü daha net görebileceğiniz bir dönem ve siz bu dönemi en iyi şekilde değerlendirmeyi başarırsanız her şey çok daha iyiye gidebilir. Anahtar kelimeniz; sabır. Özel hayatınızda meydana gelen olumsuzlukları aşk hayatınıza dahil etmemelisiniz. Nisan ayında ilişkinize sandığınızdan daha fazla önem verecek ve toparlanma adına girişimlerde bulunacaksınız. Birlikteliği olmayan Yay burcu insanları yeni bir ilişkinin temellerini atabilir. Bazılarınız için geçmişte kaldığı düşünülen ilişkiler yeniden gündeme gelebilir. Fiziksel olarak kendinizi zorlamaya devam ettiğiniz sürece ağrılarınızın devam etme ihtimali de var.
İş hayatınızda hareketliliğin iyiden iyiye artacağı bir süreç. Yeniliklere kapınız her daim açık. İhtiyacınız olan değişim ve yenilik bu ay içerisinde sizinle olacak. İş hayatınıza etkide bulunacak bir yolcuğa çıkacaksınız. Öncelikle bu yolculuğa çıkmadan önce işlerinizin aksamamasına dikkat edin. Aşk ve birliktelikle ilgili konularda karmaşık bir ruh haline sahip olacaksınız. Aslında aşk hayatınız bu dönem içerisinde pek bir canlı ve renkli olacak. Ay içerisinde gerçekleştirecek olduğunuz yolculuk sadece iş hayatınızda değil aşk hayatınızda da önemli gelişmeler olmasını sağlayacak. Kilo almaya müsait olacaksınız, yediklerinizin yüksek kalorili olmamasına dikkat edin.
Kariyer konusunda gözünüzü daha ileriye dikeceksiniz. Fikirlerinizi kabul ettirmeyi başarırsanız önünüzü daha net görebilir ve aradığınız desteği bulabilirsiniz. İsteklerinizin zamanla gerçekleşeceğini asla unutmamalısınız. Nisan ayı aşk ve ilişki hayatınızda istediklerinizin yavaş yavaş değişim göstereceği bir süreç. İlişki hayatınızda sizi memnun etmeyen ve kafanızın bir türlü rahat olmamasına neden olan her ne varsa bu dönem içerisinde yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlayacak. Aşk hayatınız iyiden iyiye canlanacak. Hayatınıza girecek bir kişiyle uzun soluklu bir ilişkiye başlayabilirsiniz. Sağlığınız için yağlı gıdalardan uzak durun.
Finansal durumunuzla ilgili konular biraz daha ön planda olacak. İşlerinizin ilerleyişi biraz tadınızın kaçmasına neden olabiliyor olsa da bu dönem hızlanmalar meydana gelecek ve finansal durumunuzu toparlayacaksınız. Aşk hayatınızda biraz karmaşa olacak. Aslında siz bu durumun gerçekleşmesine pek izin verecek yapıya sahip olmasanız da birlikte olduğunuz kişiye verdiğiniz değer karakteristik özelliklerinizden biraz olsun ödün vermenize neden oluyor. İlişkiniz yoksa fırsat kapıyı çalıyor. Duygularınızı ve mantığınızı bir arada kullanmaya çalışın. Fiziksel ve zihinsel açıdan ayak uydurmakta zorluk çekeceğiniz bir hareketlilik var. Dikkatli olun.
21 Mart- 20 Nisan
23 Eylül-22 Ekim
128 • KOCAELI LIFE • NİSAN 2018
21 Nisan-21 Mayıs
23 Ekim-21 Kasım
22 Mayıs- 22 Haziran
22 Kasım-21 Aralık
23 Haziran- 22 Temmuz
22 Aralık-21 Ocak
23 Temmuz22 Ağustos
22 Ocak-19 Şubat
23 Ağustos-22 Eylül
20 Şubat-20 Mart
NİSAN 2018 • KOCAELI LIFE • 129
ŞİRKET BÜNYESİNDE
36 AY
SIFIR FAİZ
HAZİRAN 2018 TESLİM