SAYI: 20 • ARALIK 2017 • FİYAT: 10 TL
Elif Akıncı Rubotonik Pilates ile
sifa dagıtıyor s. 44
Asil ve güzel
Fatma Şahin CHEERS ROOF AÇILDI s. 12
s. 26
Başiskele’nin 8’inci yıldızı
SEMA ARAT s. 21
Konak’tan yeni bir hizmet
Diyabet Okulu s. 40
FARKLI VE AYKIRI
Cem Şakoğlu s. 16
Hastalanmadan önce
VEGA TEST
s. 54
O, ARTIK İZMITLI
Engin Benli s. 56
Bennu Polikliniği’nde
KIRIŞIKLIKLARINIZ BUHARLAŞSIN s. 32
Kocaeli’nin en tatlı delisi
Birgül Bilger s. 34
MAKAS KUAFÖR’DE
TARZINIZI YARATIN
s. 76
Fark yaratan
Kocaeli Anneleri s. 106
Çıtayı çok yükselt tik Y
SERPIL ÇOLAK Genel Yayın Müdürü
eni yıla yeniliklerle girmek ne güzel. Ne mutlu bize ki; hiç yerimizde saymadık. Hep daha iyisi, hep daha güzeli için çabalarken bir de baktık ki kendimizle yarışıyoruz. Ne mutlu bize ki; her sayıda bayrağı daha da yukarılara taşıdık. Değişen dünya düzenine ayak uydurmaya, yenilikleri yakından takip etmeye çalışırken, bir de baktık ki çıtayı fena yükseltmişiz! Ne mutlu size ki; kaliteli olduğu kadar içerik açısından zengin, saygın olduğu kadar güvenilir, çağdaş olduğu kadar yenilikçi bir dergiye sahipsiniz. Evet, yeni yıla yeniliklerle giriyoruz. Kocaeli’nin ilk ve tek magazin-aktüel dergisi Kocaeli Life, sizleri ‘ilk’lerle tanıştırmaya devam ediyor. ‘D&R’larda satılan tek yerel dergi’ unvanını elinde bulunduran Kocaeli Life, şimdi de Turkcell Dergilik uygulamasına Kocaeli’den giren ‘tek’ isim oldu. Ne başka bir gazete ne de bir dergi... Turkcell Dergilik uygulamasında sadece ve sadece Kocaeli Life var. Bu ne demek biliyor musunuz? Türkiye’nin en büyük dergilerinin yanı sıra en çok okunan gazetelerinin de yer aldığı uygulamada ‘biz de varız’ demek. 300 derginin arasına ‘biz de girdik’ demek. Şimdilik 2.5 milyon kişinin indirdiği uygulamada olmak ne demek biliyor musunuz? Kocaeli Life, 2.5 milyon kişinin elinin altında olacak demek. Dergimizi cep telefonundan ya da tabletten istediği an okuyabilecek demek. Türkiye’nin ya da dünyanın neresine giderse gitsin, Kocaeli Life’ı takip edebilecek demek. Kocaeli Life’ı digital ortamda sayfa sayfa görebilecek, hatta ilanlarını bile inceleyebilecek demek... İlan müşterilerimiz için bu ne demek biliyor musunuz? Kocaeli Life’a ilan verdiğinde, bir anda 2.5 milyon kişiye ulaşabilecek demek... Günümüzde bundan daha iyi bir reklam aracı olabilir mi? Turkcell Dergilik uygulamasını sadece Turkcell’liler değil tüm operatör kullanıcıları kullanabiliyor. Dergilik, Apple Store veya Google Play üzerinden ücretsiz olarak yükleniyor. Çevrimdışı olarak da kullanılabilen uygulamaya giriş yapmak için telefon numarası yazıldıktan sonra SMS ile gelen 4 haneli şifrenin girilmesi yeterli. Kocaeli Life, kasım sayısı ile Turkcell Dergilik uygulamasına girdi. Derginizi artık her ay buradan da takip edebilirsiniz. Bu arada Kocaeli Life’ın aralık sayısının yine dopdolu olduğunu söylememe gerek yok herhalde. Birbirinden renkli simalarla yapılmış röportajlar, birbirinden şık mekanlar, birbirinden tarz isimler... Sağlıktan eğitime, güzellikten dekorasyona ne ararsanız var bu sayıda. Yeni yıla girerken, yeni yıl önerilerini de unutmadık tabii ki. Yılbaşı gecenizi planlamadan önerilerimize göz atmayı unutmayın! Şimdiden yeni yılınız kutlu olsun, mutlu seneler.
İÇİNDEKİLER
12 26 8
Yılbaşı gecesi önerileri Yılbaşı gecesi The Ness Hotel’de Popstar Aydan Kaya’yı mı, yoksa Güral Sapanca’da Cenk Eren’i mi dinlemek istersiniz?
44
Kendi metoduyla şifa dağıtıyor: Elif Akıncı Fizyoterapist Elif Akıncı, kendi geliştirdiği ‘Rubotonik Pilates’ yöntemiyle mesleğinde bir ilke imza attı.
10
Haluk Ulusoy’un kızı sözlendi Wellborn Luxury Hotel’in sahibi Haluk Ulusoy ile zarif eşi Şebnem Ulusoy, güzel kızları Özge’yi sözledi.
52
Bilişim üssüne doğru... ‘Türkiye’nin sanayi üssü’ olarak bilinen Kocaeli, geleceğin ‘bilişim üssü’ olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
12
Asil ve güzel; Dr. Fatma Şahin İzmit Seka Devlet Hastanesi’nin başarılı dahiliye uzmanı Dr. Fatma Şahin, tarzıyla farkını ortaya koyuyor.
54
Hastalanmadan önce; Vega Test Hastalıkla burun buruna gelmeden önce Vega Test’i mutlaka yaptırmalısınız.
16
Cem Şakoğlu’nun tarzı Kartepe Gazetesi’nin sahibi, Cem Şakoğlu bu ay ‘Stil’ köşemize konuk oldu, sorularımızı içtenlikle yanıtladı.
56
O, artık İzmitli; Engin Benli Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın başarılı oyuncusu Engin Benli, artık bizden biri.
21
Başiskele’nin 8’inci yıldızı: Sema Arat Kocaeli’nin en genç, Başiskele Belediyesi’nin ilk kadın başkan yardımcısı Sema Arat; başarıları ve zarafetiyle 7 yıldızlı Başiskele’nin adeta 8’nci yıldızı.
62
Başka yerde yok! Foşa Restaurant’ın çok özel levrek buğulamasını, başka hiçbir yerde yiyemeyeceğinizi biliyor muydunuz?
26
Cheers Roof açıldı İyi yemek ve iyi içkiyi aynı ortamda bulabilmek için artık İstanbul’a gitmenize gerek kalmadı. Cheers Roof, ‘gastropub’ kültürünü ilimize taşıdı.
64
Dünyanın en çılgın sergisi Nilgün Çelebi, ünlü sanatçı Damien Hirst’ün Venedik’teki ilginç sergisini Kocaeli Life okurları için kaleme aldı.
68
Teras keyfine var mısınız? Yuvacık’ın tertemiz havası, yemyeşil doğası ve muhteşem deniz manzarası Manar Terrace’da buluşuyor.
32 34
40
Düşük göz kapağınız buharlaşsın! Artık düşük göz kapaklarından, ameliyat olmadan kurtulmak isteyenleri mutlu edecek bir tedavi var. Kocaeli’nin en tatlı delisi: Birgül Bilger Bu kentin en renkli profillerinden biri olan Birgül Bilger, tatlı deli halleriyle yolunun kesiştiği herkeste iz bırakan bir isim. Konak Hastanesi’nden yeni bir hizmet: Diyabet Okulu Konak Hastanesi, hayata geçirdiği ‘Diyabet Okulu’ ile hasta ve hasta yakınlarını bilinçlendiriyor.
6 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
8
70 Sade, ferah ve konforlu...
İkiz çiftinin, Gölcük-Yazlık’taki evleri, konfor ve sadeliğin ön planda tutulduğu bir anlayışıyla döşenmiş.
76 Makas Kuaför fark yaratıyor
Makas Kuaför’ün İzmit şubesi, gerek profesyonel kadrosu gerekse verdiği kaliteli hizmetle farkını ortaya koyuyor.
78 Kaburga dolması burada yenir: Hayat’ın Mutfağı Kısa bir süre önce hizmete açılan Hayat’ın Mutfağı, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin zengin mutfağını ilimize taşıdı.
İÇİNDEKİLER
İMTİYAZ SAHİBİ Leona Basın - Yayın Reklamcılık ve Organizasyon Tic. Ltd. Şti. adına Zeynep Akar YÖNETİM Genel Yayın Müdürü Serpil Çolak
21
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Zeynep Akar
82
Güneşin ve huzurun adresi: Datça Cennet Datça’yı yaz aylarının kalabalık ve sıcak günlerinde değil, sonbaharın sakin ve huzur atmosferinde görmeye ne dersiniz?
86
Türkiye’nin en ‘özel’ şampiyonu: Ertuğrul Şenol Otizmli Ertuğrul Şenol annesinin ve hocasının ona olan sevgisi ve inancıyla atletizm dalında Türkiye şampiyonu olmayı başardı.
90
94
Onlar nasıl kutluyor? Yeni yıl yaklaşıyor. Dünyanın diğer ülkelerinde yaşayan farklı kültürlerdeki insanların yeni yılı hangi adetlerle karşıladığını hiç merak ettiniz mi?
90
Yılbaşı eğlencenizi nasıl alırsınız? Wellborn Luxury Hotel, yılbaşı gecesi için bünyesindeki 4 farklı mekanda, 4 farklı organizasyon planladı.
96
Kids Life Çocukların bayılacağı yılbaşı sofraları, anne röportajları, tarzıyla fark yaratan çocuklar... Hepsi Kids Life’ta.
106
Kocaeli Anneleri’nden görkemli tanıtım Kocaeli Anneleri Derneği’nin tanıtım toplantısı, Ramada Plaza Otel’de, görkemli bir organizasyonla gerçekleşti.
114
Hayal Kahvesi’nde Selami Şahin rüzgarı Selami Şahin, ikinci kez konuk olduğu Hayal Kahvesi Kocaeli sahnesinde hayranlarına unutamayacakları bir gece yaşattı.
118
Kocaeli Barosu 79 yaşında Kocaeli Barosu, 79’uncu kuruluş yıl dönümünü keyifli bir kokteylle kutladı. Gecede eski baro başkanlarına plaket takdim edildi.
122
Coşkuyla kutladılar Trabzonlu kadınlar, Cumhuriyet’in 94. yılını coşkuyla kutlarken, geceden elde edilen gelirle eğitime katkıda bulunmanın mutluluğunu yaşadı.
124
Hem kutlama hem veda Yıllardır birbirinden güzel organizasyonlara ev sahipliği yapan Club Bithynia, kapanışını Cumhuriyet Balosu ile gerçekleştirdi.
Haber Editörü Eylem Selvi Arı Haber Araştırma Semra Çelik Fotoğraflar İsmail Hakkı Timuçin Sayfa Tasarım Ege Gönenç YÖNETİM YERİ Mehmet Ali Paşa Mahallesi Erkan Sokak No: 27 İzmit/ Kocaeli Tel: 0 262 323 93 92 BASKI CNR BASIM A.Ş. 0262 325 56 56 www.cnrbasim.com.tr DAĞITIM Yaysat A.Ş. YAYIN TÜRÜ Yerel, süreli, aylık Kocaeli Life, Leona Basın-Yayın, Reklamcılık ve Organizasyon Ltd. Şti. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Kocaeli Life dergisinin isim ve yayın hakkı, Leona Basın-Yayın, Reklamcılık ve Organizasyon Ltd. Şti.’ye aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.
www.kocaelilife.com
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 7
10 ÖNERİ Fındıkkıran’ı kaçırmayın!
B
olşoy Balesi gösterimleri, klasik eserlerin günümüzün en iyi koreografları tarafından, dünya çapında dansçılarla sinema için yeniden yorumlandığı versiyonları sanatseverler ile buluşturuyor. 17 Aralık Pazar günü saat 16.00’da Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gösterilecek Fındıkkıran, iki saat boyunca izleyicileri kendi büyülü dünyasına hapsedecek. Tchaikovsky’nin sevilen bestesi ve Bolşoy’un muhteşem dansçıları ile The Nutcracker kaçırılmaması gereken bir hazine! Biletler, biletix.com’da.
Gökhan Türkmen Hayal Kahvesi’nde
M
ilyonların diline dolanan şarkıların sahibi, pop müziğin başarılı ismi Gökhan Türkmen, 1 Aralık Cuma akşamı Hayal Kahvesi Kocaeli sahnesinde olacak. Ünlü şarkıcı, ‘Sessiz’ albümündeki yeni şarkılarının yanı sıra eski şarkılarının da bulunduğu geniş repertuvarıyla Kocaelili hayranlarının karşısına çıkacak. Gökmen Türkmen’i dinlemek isteyenler için konser biletleri biletix’te ve Hayal Kahvesi’nde.
Karamelli sütlaç denediniz mi?
İ
zmit’te, Yahya Kaptan Mahallesi’nde kısa bir süre önce açılan Pancar Mutfak, geleneksel lezzetlerimize yaptığı minik dokunuşlarla farklı tatlar sunmaya devam ediyor. Gencay Keskin tarafından işletilen Pancar Mutfak’ın menüsündeki paylaşımlık sıcaklar, soğuk eşlikçiler, salatalar ve ana yemekler dışında tatlılar da denenmeye değer. Özellikle Pancar Mutfak’ın sahibi Gencay Keskin’in kendi elleriyle hazırladığı karamelli sütlaçı denemediyseniz, ‘mutlaka tadına bakın’ deriz.
Waffle Festivali’ne gitmek ister misiniz?
W
affle sever misiniz? Peki, ücretsiz waffle’a ne dersiniz? O zaman Karaköy’deki festivale mutlaka gitmelisiniz. Üzerinde erimiş çikolata, krem şanti ve taze meyvelerle servis edilen birbirinden lezzetli waffle’lar Karaköy Ücretsiz Waffle Festivali’nde. 21-24 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilecek festivalde ücretsiz waffle dağıtımı, workshoplar, konserler ve daha bir çok etkinlik yer alacak.
Saba Tümer İzmit’e geliyor
A
ynı gezegende yaşamamıza rağmen neden bu kadar farklıyız? Bütün suç kromozomlarda mı? Kadın ve erkek konuşurken neden frekanslar farklı titreşiyor, iletişim sistemi çöküp ‘aradığımız kişiye şu anda ulaşılamıyor’ cevabı alıyoruz? Kadın konuşuyor, erkek anlamıyor. Erkek konuşuyor, kadın anlamıyor. Yoksa biz aynı dili mi konuşmuyoruz? Tiyatro Ak’la Kara, erkekler ve kadınlar hakkında konuşmaya, konuşurken güldürmeye devam ediyor. ‘Kadın Aklı Erkek Aklı’ adlı oyun 2 Aralık’ta Sabancı Kültür Merkezi’nde. Saba Tümer, Yosi Mizrahi, Aysun Metiner, Fatih Gülnar, Pelin Turancı ve Savaş Özdural’ı sahnede mutlaka izleyin! 8 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
10Yılbası ÖNERİ Önerileri NG Sapanca’da Cenk Eren’li yılbaşı
N
G Sapanca Wellness & Convention’da yılbaşı çok renkli geçecek. 31 Aralık gecesi trio grubuyla karşılama ve lobi alanında yılbaşı kokteyli ile başlayacak program, Manolya Salonu’nda gala yemeği ile devam edecek. Yemek esnasında limitsiz içki servisinin yapılacağı galada ünlü sanatçı Cenk Eren sahne alacak. Eğlence sektörünün vazgeçilmez sanatçılarından biri olan Cenk Eren, güçlü yorumuyla yılbaşı gecesine renk katacak.
Yılbaşını zirvede karşılayın!
T
he Green Park Kartepe Resort & SPA; eşsiz doğası, sıcacık atmosferi, dünya mutfağından lezzetleri, keyifli aktiviteleriyle misafirlerine bu yıl da unutulmaz bir yılbaşı gecesi yaşatacak. The Green Park Kartepe Resort & SPA’da yılbaşı gecesi Gürbüz Acar sahne alacak. Rezervasyon için: 0 262 315 47 00 numaralı telefonu aramanız yeterli. The Green Park Kartepe, yeni yılın ilk sabahında (09.00 – 14.00 arası) misafirlerine enfes brunch keyfi sunacak.
The Ness Hotel’de ‘popstar’lı yılbaşı
B
ölgemizin tek termal oteli olan The Ness Hotel’de yılbaşı çok renkli geçecek. The Ness Hotel, 2018’i tüm gün süren etkinliklerle karşılayacak. 31 Aralık günü saat 16.00’da çay saatiyle başlayacak etkinlikler, misafirlerin lobide trio ile karşılanmasıyla devam edecek. Balo salonunda gerçekleştirilecek yılbaşı eğlencesinde ise Mat Ensemble Jazz Orkestrası ve Orhan Balık Fasıl Orkestrası’nın ardından Popstar Türkiye Yarışması’nda şöhreti yakalayan Aydan Kaya sahneye çıkacak. Sürpriz çekilişlerin de yapılacağı gecede oryantel dans şov da yer alıyor.
Abant Palace’de Nadide Sultan var
Y
eni yıla, şehirden kaçış için harika bir destinasyon olan Abant’ta girmek ister misiniz? Yılın son gününde, dört mevsim farklı renklere bürünen Abant Gölü kenarında doğa yürüyüşü, fayton turu, piknik ya da foto safari yapmaya ne dersiniz? Gece ise romantik bir yemek ve canlı müzik eşliğinde sabaha kadar eğlenmek ister misiniz? O halde Abant Palace Otel’de şimdiden yerinizi ayırtın. Çünkü yılbaşı gecesi gala yemeğinde ünlü sanatçı Nadide Sultan sahneye çıkacak. Şimdiden rezervasyon yaptırmayı unutmayın!
En doğal yılbaşı Narköy’de
Y
eni yılı doğal lezzetlerle, yemyeşil ve oksijen deposu bir vadide, Bülent Ay’ın canlı müzik performansı ve sürpriz etkinliklerle karşılamak ister misiniz? O halde Kandıra’da bulunan Narköy size bekliyor. Muhteşem yılbaşı gecesinin ardından yılın ilk kahvaltısı Narköy’de en doğal kahvaltılıklar eşliğinde yapılacak. Ayrıca yeni yılın ilk mahsulleri için beraberce ekim ve dikim yapılacak, sütler sağılacak, rehber eşliğinde orman yürüyüşüne çıkılacak ve yeni yıl için enerji toplanacak. Yeni yılı Narköy’de karşılamak isteyenler için: info@narkoy.com - 0549 529 5449
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 9
BİZDEN KAÇMAZ
SOSYAL MEDYA
KiRPıSı
Havva Türedi’nin Miami çıkarması
T
am bir tenis tutkunu olan doktor Havva Türedi, milli takımdaki 10. yılında da turnuvadan turnuvaya koşuyor. 1-7 Kasım tarihleri arasında Amerika’nın en güzel şehri Mimai’de gerçekleşen Senyör Dünya Şampiyonası’na katılan Havva Hanım, milli takım oyuncularımızla birlikte gösterdiği performansla göz doldurdu. Havva Hanım, milli takım oyuncularıyla Miami’nin uçsuz bucaksız sahilini, ünlüler adasındaki muhteşem evlerini ve cenneti aratmayan güzelliklerini görme fırsatı da buldu.
Yıllara dayanan dostlukları bulunan Ulusoy ve Ulugün aileleri çocuklarının ilk mürüvvetini görmenin mutluluğunu yaşadı.
Ulusoy ve Ulugün dünür oluyor
İ
limizin başarılı iş adamlarından, Wellborn Luxury Özge Ulusoy ile Bora Ulugün Hotel’in sahibi Haluk Ulusoy ile zarif eşi Şebnem evlilik yolunda ilk adımı attı. Ulusoy’un güzel kızları Özge, evlilik yolunda ilk adımı attı. Damat adayı da yabancı değil. İlimizin tanınmış simalarından, gemi acentası sahibi, tarih araştırmacısı ve yazar Yavuz Ulugün ile Hacer Ulugün’ün yakışıklı oğulları Bora Ulugün. İstanbul’da bir inşaat firmasında mimarlık yapan Özge Ulusoy ile babasıyla birlikte sahibi oldukları gemi acentasında çalışan Bora Ulugün, aile arasında gerçekleştirilen mütevazi bir törenle sözlendi. Çocukluk arkadaşı olan Özge ile Bora’nın önümüzdeki yaz dünya evine gireceği öğrenildi. Özge ile Bora’nın aldığı bu karar, Ulusoy ve Ulugün aileleri arasındaki bağı daha da güçlendirdi. 20 yıla yakın dostlukları bulunan iki aile, çocuklarının evlilik kararıyla dünür olma yolunda da ilk adımı atmış oldu. Kocaeli Life Ailesi olarak Özge ve Bora’ya şimdiden ‘mutluluklar’ diliyor, ‘Allah tamamına erdirsin’ temennisinde bulunuyoruz.
Sibel Moralı kutsal topraklara gitti
K
örfez Ticaret Odası Başkanı Sibel Moralı, geçtiğimiz ay kutsal topraklara gitti. Aynı zamanda STM İş Güvenliği ve Danışmanlık firmasının sahibi olan Sibel Moralı, bir iş ziyaretinde bulunmak üzere Körfez Ticaret Odası heyetiyle birlikte Suudi Arabistan’a gitmişken, umre vazifesini de yerine getirmek istedi. Heyetten ayrılarak umre yapan Sibel Moralı, büyük bir huzurla yurda dönerek, ayağının tozuyla Katar gezisi için hazırlıklara başladı. 10 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Sarıbay’lar torun bekliyor
İ
limizin tanınmış avukatlarından Cengiz Sarıbay ile Nurdan Sarıbay çifti bir kez daha ‘anneanne-dede’ olmaya hazırlanıyor. Sarıbay çiftinin kendileri gibi hukukçu olan ancak akademisyenliği tercih eden kızları Gizem Sarıbay Öztürk doğum yapmak için Amerika’nın yolunu tuttu. Sarıbay çifti de havaalanına kadar giderek kızlarını yolcu etti. Gizem’i uğurlayanlar arasında ablası Feyza Sarıbay Olgaç da vardı. Nurdan Sarıbay, havaalanında çektirdikleri bu fotoğrafı sosyal medyada şu cümleyle paylaştı: “Alisa’yı kardeşini almak için annesi, babası ve babaannesi ile birlikte Amerika’ya yolcu ettik.” Sarıbay çifti şimdilerde kızlarından gelecek müjdeli haberi bekliyor.
SOSYAL MEDYA
BİZDEN KAÇMAZ
KiRPıSı
KODOSK üyeleri mantar topladı
S
elvi Çınar başkanlığındaki Kocaeli Doğa Sporları Kulübü (KODOSK) yeni yerler keşfetmeye devam ediyor. Her ay 2 doğa gezisi düzenleyen KODOSK, son olarak 35 üyesiyle birlikte Bilecik’in Gölpazarı ilçesi Kurşunlu Köyü’ne gitti. Burada Bedriye Engin Berber’in konuğu olan KODOKS üyeleri, sabah saat 07.00’de başladıkları macerayı akşam 18.30’da sonlandırdı. Kurşunlu Köyü’nde mantar toplayan, köyün tarihi hakkında bilgi alan grup, organik bir kahvaltı yaptı. Yine organik bir öğlen yemeğinin ardından ormanın içinde gezintiye çıkan grup, doğanın kalbinde enerji depoladı. Gezi kapsamında Gölpazarı’ına da giden KODOSK üyeleri, burada 1500 yıllık Taşhan’ı gezdi. Gerek Gölpazarı gerekse Kurşunlu Köyü’nü ve sakinlerini çok seven doğa tutkunları, köyde bulunan organik ürünlerden de satın alarak köy sakinlerine katkı sundu. KODOSK’un gezilerine katılmak için facebook sayfası takip etmeniz ve iletişime geçmeniz yeterli.
Prematüre bebekleri unutmadılar
Öğrenciler, Kocaeli Trabzonlular Derneği üyesi kadınları sevgiyle kucakladı.
Trabzonlu kadınlardan eğitime destek
K
ocaeli Trabzonlular Derneği’nin kadınları hiç boş durmuyor. Ekim ayında görkemli bir Cumhuriyet Balosu düzenleyerek dikkatleri üzerine çeken Trabzonlu kadınlar, geceden elde ettikleri gelirle Trabzon Düzköy’e bağlı Doğankaya İlkokulu’na yardımda bulundu. Okulun kütüphanesinde eksik olan 500 kitabı alan, topladıkları hikaye kitaplarıyla sayıyı 1000’e tamamlayan kadınlar, soluğu Trabzon’da aldı. Okulda gerçekleştirilen 10 Kasım etkinliklerini de izleyen Trabzonlu kadınlar, götürdükleri kitapları kütüphaneye teslim etti. Giderken yanlarında 3 adet dev Türk Bayrağı da götüren Trabzonlu kadınlar, okulu bayraklarla süsledi. Okul müdürü Alaettin Bekar ve okul aile birliği başkanı Suat İsak tarafından ağırlanan Trabzonlu kadınlara öğrenciler de büyük sevgi gösterisinde bulundu. Kocaeli Trabzonlular Derneği Başkan Yardımcısı Neşe Küçükaslan Köse, kadın komisyonu başkanı Selma Uzuner ve üyeler Sevda Kum, Semahat Gümüş, Nermin Öztürk, Vildan Taştan ile Nihan Turan, Trabzon’a gitmişken iki gün boyunca şehri gezerek memleket hasreti de giderdi. Okulda zeka oyun odasının da eksik olduğunu öğrenen Trabzonlu kadınlar bu ihtiyacı gidermek için harekete geçti bile.
K
ocaeli’de binlerce annenin bebeğini sağlıklı bir şekilde kucağına almasına vesile olan kadın doğum uzmanı Op. Dr. İnci Çavuşoğlu, mutluluklarına ortak olduğu anne ve babaları yalnız bırakmıyor. Op. Dr. Çavuşoğlu, Dünya Prematüre Günü’nde de prematüre doğan bebekler, anne ve babalarıyla bir araya gelerek mini bir kutlama yaptı. Kutlama anını sosyal medya hesabında takipçileriyle paylaşan Çavuşoğlu, fotoğrafın altına da “Dünya Prematüre Günü. Bizim prematür kahramanlarımız…” notunu düştü.
Trabzonlu kadınlar, okula üç adet Türk Bayrağı da hediye etti. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 11
STİL
ASIL VE GÜZEL
FATMA ŞAHIN
Bazı kadınlar neden bizlere farklı gelir hiç düşündünüz mü? Onların kalplerinin, ruhlarının asaleti, tarzlarına yansır da ondan. İşte Dr. Fatma Şahin’in farkı tam da buradan kaynaklanıyor
YAŞAM Nerede yaşıyorsunuz? Başiskele’de oturuyorum çünkü doğası güzel. Ayrıca çok nezih bir bölge. Muhitimde yaşayanlar Kocaeli’nin yerlileri. Ulaşımı rahat, doğal güzellikleri mükemmel bir ilçe. Bu nedenle Başiskele’de yaşamayı seviyorum. Evinizi seçerken dikkat ettiğiniz kriter ne oldu? Yoğun bir iş tempom var. O yüzden şehrin gürültüsünden uzak, huzurlu, doğayla iç içe bir yer olmasını istedim. Akşam evime gittiğimde her şeyden uzaklaşmış olmalıydım ki öyle de oldu. Evinizin en rahat köşesi? Salonumda oturup film izlemeyi çok seviyorum. Ayrıca evimin en sevdiğim köşelerinden biri de mutfağım. Burada zaman geçirmeyi, yemek yapmayı çok severim. Özellikle oğlum Mert geldiğinde ona bir şeyler hazırlamak benim için büyük bir keyif. Evinizdeki en sevdiğiniz eşya? Salonumdaki büyük koltuğu çok seviyorum. Orada şekerleme yapmaya bayılıyorum. İşten arta kalan zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? İşten arta kalan zamanlarımda ailemle vakit geçiririm. Aileme çok düşkünüm. Ayrıca film izlemeyi, müzik dinlemeyi de çok severim. Haftada iki gün de spora gidiyorum. Daha önce spor salonuna gitmekten hoşlanmazdım, bu fobimi yendim. Reformer plates yapıyorum. İş çıkışı sevdiğim 12 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
arkadaşlarımla kahve içip, sohbet etmekten de çok hoşlanırım. Hafta sonlarını nasıl geçiriyorsunuz? Hafta sonlarımın büyük bölümünü aileme ayırırım. Tabii hafta sonu nöbetim yoksa eğer... Bir de fırsat buldukça şehir dışına çıkarım, kültür gezileri yaparım. Bunlar benim için küçük kaçamaklar olur. Sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor musunuz? Tabii ki. Hatta arkadaşlarım arasında sosyal medya uzmanı olarak bilinirim. Facebook, Twitter, Instagram? Twitter’ım yok. Facebook ve Instagram kullanıyorum. Daha çok Instagram’da vakit geçiriyorum.
Sosyal medya hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Sosyal medya eğlenceli bir mecra. Ben Instagram’ı biraz da modayı takip etmek için kullanıyorum. En son izlediğiniz film? Hint sinemasının en beğendiğim ismi Aamir Khan’ın ‘Peekay’ini izledim. Aamir Khan’ı hem oyuncu hem yönetmen olarak çok başarılı buluyorum. En sık dinlediğiniz albüm? Andrea Bocelli Vivere albümü… Ruhumu dinlendiriyor. Bir de merhum Harun Kolçak’ın ‘Çeyrek Asır’ albümü vazgeçilmezim. Ayrıca Nilüfer’in ‘Sensiz Olmaz’ parçasını dinlemekten hiç bıkmam. Hatta ‘Sensiz Olmaz’
albümünün tamamını çok beğenirim. En sevdiğiniz yazar? Milan Kundera’dır. Nerdeyse bütün kitaplarını okudum. Ona ruh ikizim diyorum. Ve eğer yazar olsaydım onun gibi yazardım.
GİYİM Nasıl bir giyim tarzınız var? Giyim tarzımı elegant olarak tanımlayabilirim. Giyimde benim için sadelik ve zarafet önemlidir. Zarif, titiz ve özenliyimdir. Aksesuarı çok sevmem. Sade parçalardan kombinler yaparım. Beni hiçbir zaman bohem ya da etnik desenli bir kıyafetle göremezsiniz. Seçimlerimi yaparken
kıyafet benim önüme geçmemeli. Özellikle biriyle tanışacağım zaman çok renkli giyinmekten ve aksesuar kullanmaktan kaçınırım. Giydiğim kıyafetlerin bana bir şey katması gerekiyor. Renk ve desenlerde tutucu bir yapım var. Neden? Çünkü ilk kez beni tanıyan bir insanın hafızasında bir renk cümbüşü ya da sallantılı bir küpe olarak kalmak istemem. Önce beni, kişiliğimi tanımalı, sonra tarzımı benimsemeli. Alışverişi en çok nereden yapıyorsunuz? Nerdeyse her gün bir şeyler alırım. Alışveriş benim tutkum. Daha çok butiklerden alışveriş yapıyorum.
Basic ve günlük kıyafetlerimde Twist markasını tercih ediyorum. Palto ve kaban da ise Roman ve İpekyol’u... Kot markası? Jean’de son zamanlarda Nocturne, Exquise ve Fashion tercihim. Çok feminen ve kaliteli duruşları var. Spor ayakkabı? Adidas süper starlar vazgeçilmezim. Bir de Asics markasına bayılıyorum. Gece ayakkabısı? Elle ve Micheal Kors. Gömlek? Fashion marka gömlekleri tercih ediyorum, favorim ise beyaz renktir. Çanta? Çantalarım Vakko ve Coach. Ayrıca çantada büyük modelleri sevmediğimi ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 13
STİL
belirtmek isterim. Gardırobunuzun vazgeçilmezi? Tabii ki elbiselerim. Ben kendime ‘elbiselerin kadını’ diyorum. Moda ikonu? Sienna Miller, Olivia Palermo ve Kate Moss. Ve zamansız ikonum Ajda Pekkan. Bu isimler de benim gibi sade giyinir. Sade, zarif ve sofistike bir duruşumuz var. Favori tasarımcınız? Karl Lagerfeld, Isabel Marant, Dilek Hanif ve İzmit’te ise Nuran Çınar 14 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
hanımefendiyi tek geçerim. En son satın aldığınız şey? Bir sürü şey… Dedim ya tam bir alışveriş tutkunuyum.
GÜZELLİK Parfüm (günlük/gece)? Gece Angel, günlük Guerlain Mon tercih ediyorum. Şampuan? Kerastase’in şampuan ve bakım serumlarını kullanıyorum.
Saçlarınıza bakım yapar mısınız? Saçlarım benim için çok önemli. Saçlarımın yıpranmaması için saç kremi kullanmıyorum. Onun yerine durulanabilen uçucu yağlarla taranmasını kolaylaştırıyorum. Gün aşırı kullandığım saç gürleştirici serumlarım var. Saçlarımı yıkadıktan sonra bunları saçlarıma uygulayıp, uyuyorum. Fönden mümkün olduğunca kaçınıyorum, çok özel anlarda fön çektiriyorum. Cilt bakım markası? DDF ve Dr. MURAD kullanıyorum. Fondöten kullanmıyorum. Günlük hayatımda makyaj yapmıyorum. Ruj ve allık dışında bir ürün kullanmıyorum. Saçınızı nerede kestiriyorsunuz? Suat Birer Kuaför’de. Estetik yaptırdınız mı? Karşı mısınız? Hiç estetik yaptırmadım ama karşı değilim. Estetik operasyonlar şu sıralar giderek arttı ve herkes birbirine benzemeye başladı. Doğal güzellik benim için önemli. Tabii ileride yaptırabilirim. Şu an beni rahatsız eden bir durum yok. Evde doğal olarak uyguladığınız güzellik sırlarınız var mı? Var tabii ki. Düzenli uyku ve egzersiz. Bir de güne bitki çayıyla başlarım ve gün içerisinde bolca tüketirim.
GEZİ Yurt dışına ne sıklıkla çıkıyorsunuz? Yılda 3 ya da 4 seyahatim mutlaka olur. Hangi ülkeleri tercih ediyorsunuz? Avrupa ülkelerini seviyorum ama Hindistan seyahatimin tadı hala damağımda. Yakın zamanda Almanya’nın Berlin kentine gezi ve alışveriş amaçlı bir seyahatim oldu. Yurt içinde yaz-kış tercihiniz nereler olur? Bodrum elbette. Doğası ve kalitesiyle beni cezbediyor. Kış tatili yapmıyorum. Hafta sonlarında kaçış noktalarınız? Hafta sonları farklı şehirlere seyahati seviyorum. Bir de çevredeki Sapanca ve Maşukiye, İstanbul gibi yerlere de sıklıkla gidiyorum. Şehir içinde kahvaltı ve yemek için nereleri tercih ediyorsunuz? Kahvaltı için Sapanca’yı tercih ederim. Şehir merkezinde de Safran ve Köseoğlu’na giderim. Hafta içi öğle yemeklerim için adresim Romano. Yeşildağlar da et yemek için doğru bir adres. Eğlence için gittiğiniz mekân? Hayal Kahvesi Kocaeli. Nezih bir eğlence mekânı ve iyi sanatçılar sahne alıyor. İnsan kendisine yakışanı mı giymeli yoksa modayı mı takip etmeli? Beğeni duygusu ve estetik kaygılar
tamamıyla kişisel tercihlere dayanır. Bence kişinin kendi tarzını oluşturmasının yolu; moda olarak ortaya konulan resmin sınırları arasına sıkışmaktan değil, beğenilme endişesi gütmeden kendi estetik kaygısını serbest bırakmasından geçer. Bir de bunu sadelik üzerine bina edebilirsek, sadece bir tarz sahibi olmayız mutlu da oluruz. İstanbul’da zaman zaman ziyaret ettiğim vintage dükkanlar vardır.
Beyoğlu Halep Pasajı’ndaki By Retro, Galata Kulesin’ndeki Bavul, Atlas Pasajı’nın Galatasaray Hamamı’na bakan tarafındaki ŞeyMel gibi dükkanları, bir şeyler satın almaktan ziyade,sırf bu sadelik duygumun peşinden gitmek ve zamanın koridorları içinde kaybolmak için ziyaret ederim. Kişi, içinde bulunan o sade ve özgür beğeni duygusunu serbest bırakmalı, her zaman kendine yakışanı tercih etmeli. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 15
FARKLI VE AYKIRI
CEM ŞAKOĞLU Kartepe Gazetesi’nin sahibi Cem Şakoğlu’nu bu kentte tanımayan yoktur herhalde. Hayata inanılmaz pozitif bakan, sıcak ve samimi tavırlarıyla, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle herkesi kendisine hayran bırakan Cem Şakoğlu bu ay ‘Stil’ köşemize konuk oldu. İşte, hayat anlayışı gibi giyim tarzı da ‘farklı’ ve ‘aykırı’ olan Cem Şakoğlu’nun stili…
FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
16 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
STİL
YAŞAM Nerede yaşıyorsunuz? Benimki biraz göçebe işi. Balaban ve İstanbul olmak üzere iki ayrı yerde yaşamaya çalışıyorum. Kızım İtalyan Lisesi’ni kazandığı günden beri bir İstanbul hayatımız var. Eşim ve kızım İstanbul’da kalıyor. Ben işim gereği Kartepe’de ikamet ediyorum. Balaban’da, Cevizlik Evleri’nde kalıyorum ve ancak hafta sonları ailemin yanına gidebiliyorum. Evinizi seçerken dikkat ettiğiniz kriterler? Biz depremi sağlam yaşamış bir kuşağız. Onun için ilk önce sağlamlığı ve güven vermesi önemli. İkincisi komşuları önemli ve artık elbette ki otoparkı önemli. Manzarasına, çarşı-pazar mesafesine, güneşi hangi saatlerde alıp almadığına da bakıyor insanlar ancak bazen abartıyoruz bu kriterleri. Evin içerisinde ne kadar vakit geçirdiğiniz çok önemli. Ev bir yaşam alanı değil bana göre, bir barınma alanı. Yaşam alanları sokaklar. Kıssadan hisse Avrupa’da insanlar 80 m2 evlere ‘büyük’ diyorlar. Biz ise 120 m2’nin altındaki evlere ‘küçük’ diyoruz. Evinizin en rahat köşesi? Açık konuşmak gerekiyorsa bu biraz da ruh halinize göre değişiyor. Balaban’da ve özellikle de yazın tercih tabi ki balkon. Ben televizyon seyretmiyorum, film izlemeyi seviyorum. Projeksiyon cihazını kurup film izlemek için kurulduğum koltuk sanırım ev içerisindeki en rahat köşem. Evinizdeki en sevdiğiniz eşya? Herhalde yatağım. Sanırım beni dinlendirdiği için o geldi aklıma. Ancak küçük bir akvaryumum var, onu da çok severim. İşten arta kalan zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? İşten arta kalan derken? Hatırlamadım öyle bir zaman dilimi! Şakası bir yana kendime vakit ayırabildiğim zamanlarda kitap okumaya ve bir şeyler yazmaya çalışıyorum. Biraz geniş zamanlı vaktim var ise ailemin yanına gitmeyi tercih ediyorum.
Hafta sonlarını nasıl geçiriyorsunuz? Az önce de söylediğim gibi hafta sonları İstanbul’a, ailemin yanına gidiyorum. Eşim, kızım ve ben birlikte vakit geçirmeyi seviyoruz. Denizi hepimiz çok sevdiğimiz için elimizden geldiğince deniz manzaralı yerleri tercih etmeye çalışıyoruz. Kahvaltı, akşam yemeği ya da belki bir keyif kahvesi için dışarıya çıkıyoruz. Onun dışında evimizde de son derece keyifliyiz. Sanıyorum birlikte olmak yetiyor bize. Ben sporu ve doğayı çok severim. Bazı hafta sonları doğa yürüyüşlerine, balık tutmaya ya da dostlarla farklı bir hobi olan
Airsoft oynamaya gidiyorum. Tabi bu İstanbul’a gitmediğim zamanlarda oluyor. Yine de tercihen ailemle olmayı yeğliyorum. Sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor musunuz? Evet kullanıyorum. Sosyal medya artık hepimizin hayatının olmazsa olmazı gibi oldu. Daha ileri bir söylem ile dünya artık sosyal medya üzerinden yönetiliyor. Savaşlar inanın sosyal medya üzerinden yaşanıyor. Onun için de herkes gibi ben de aktif olarak kullanıyorum. Doğru kullanımlarda fayda sağladığına inanıyorum. Ancak çok gereksiz yere kullananları da görüyorum. Gençler bu işi çok güzel
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 17
STİL götürüyorlar. Mesela bakın, kızım Fem bir YouTuber. Kendi çektiği videoları yayınlıyor. Babası olarak değil, inanın bir hayranı olarak takip ediyorum. Henüz 18 yaşında bir genç kız ama kocaman bir insan gibi anlatıyor. İzleyin, takip edin, bayılacaksınız. https://www.youtube.com/channel/ UC4w7ICoQ5aYSwz-YbDXJf1g Facebook, Twitter, Instagram? Üçünü de kullanıyorum. Ayrıca Pinterest’i de keyifle kullanıyorum. Sosyal medya hesaplarımı takip edebilirsiniz ancak buna bazı hesaplar sayısal olarak izin vermiyor. Onun için de kimse arkadaşlık isteklerini kabul etmediğimi düşünmesin lütfen. facebook.com/cem.sakoglu.31 twitter.com/cemsakoglu instagram.com/cemsakoglu pinterest.com/cemsakoglu En son izlediğiniz film? Ayla En sık dinlediğiniz albüm? Vallahi teknoloji ile birlikte en çok dinlediğiniz albüm işi de yalan oldu. Şimdi telefonlarımızda bir dolu müzikle istediğimiz listeleri oluşturuyor ve ruh halimize göre seçip dinliyoruz. Ben eskilerden hala vazgeçmiyorum. Gençlik dönemlerimizin müziklerini hala büyük bir keyifle dinliyorum. Yeni pop beni pek çekmiyor. Barış Manço, MFÖ, Cem Karaca, Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Nilüfer hala tercihimdir. Yüreğe işleyen türküleri de büyük bir keyifle dinlerim. Rock müziği ki buna Türk rock da dahil hala asla vazgeçmeyeceğim bir tür. Tabi bunların yanında Lara Fabian gibi, Whitney Houston gibi buğulu sesleri, Farid Farjad gibi keman virtüözlerini, Goran Bregoviç’in Tango’su gibi, Louis Armstrong ve Ella Fritzgerald’ın birlikte söyledikleri ‘Cheek to Cheek’ ya da diğer adıyla ‘Heaven’ gibi şarkıları unutmam mümkün değil. Ucuz ve piyasa müzikleri haricinde emek harcanmış hemen her tınıyı dinleyebilirim. Yine söylüyorum rock müzik hepsinden ayrı benim için. En sevdiğiniz yazar? 18 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Son zamanların en beğendiğim yazarı Deniz Erten. Çok yazdım onu gazetelere. Deniz Erten’in ‘İşaret’ kitaplarını hala okumayan var ise mutlaka alıp okusun. Yine yeni dönemden Mustafa Kaya, Ayşe Nüvide Tulgar, Cafer İskenderoğlu’nu beğenerek ve ilgiyle okuyorum. Eskilerden Yaşar Kemal favorimdir. Şiir okumayı da yazmayı da çok severim. Beni çeken şairler Atilla İlhan, Özdemir Asaf ve Orhan Veli’dir. Yabancı yazarlardan sanıyorum Dan Brown açık ara önde gidiyor. ‘Başlangıç’ kitabını aldım ama henüz okuyamadım. Sıra ona gelmedi daha.
GİYİM Nasıl bir giyim tarzınız var? Kış aylarında işe giderken daha ziyade takım elbise giymeyi tercih ediyorum. Bu kendime de işime de bizi ziyarete gelen konuklarımıza da saygımızı ortaya koyuyor. Tabi bu bir bakış açısı. Takım elbise giymeyen insanların misafirlerine saygı duymadığını söylemiyorum elbet. Hafta sonları spor giyim tarzını tercih ediyorum. Farklı olmayı seviyorum. Ayağıma siyah bir kot pantolon geçirip, üzerime smokin giyip, papyon takıp, gömleğimi de dışarıda bırakmak bazen çok keyifli geliyor bana. Aykırılığı seviyorum. Ancak bu aykırılık uyumsuz renkleri bir arada giyecek kadar değil. Renk
uyumu benim için önemli. Yalnız mı alışveriş yapmayı seversiniz yoksa size birinin eşlik etmesini ister misiniz? Aslında öyle çok sık alışveriş yapmam. Tercihen mevsim dönümlerinde alışveriş yapmaya dikkat ederim. Fiyatlar arasındaki fark korkunç oluyor çünkü. İstanbul ve İzmit’te takip ettiğim marka ve firmalar var. Bunların indirim zamanlarında fırsat bulursam gitmeye çalışıyorum. Onun için sezonluk alışveriş yapanların çoğunun harcadığı paranın ¼’üne alışverişimi tamamlıyorum. Alışverişe yalnız da dostlarımla da giderim. Takım elbise markası? Ben yerli markalarımızdan EFOR’un ürünlerini seviyorum. Kot markası? Tommy Hilfiger, Armani Spor ayakkabı? Gerçekten spor yapmak için kullanacaksam Nike tercih ediyorum. Ancak normalde spor kıyafetlerimin altına bile çok kolay spor ayakkabı giymiyorum. Bu benim tercihim tabi ki. Gömlek? Gömlekte koşulsuz bağımlı olduğum bir marka yok. Giyeceğim tarza göre tercihim değişebiliyor. Aksesuar kullanır mısınız? Saat, gözlük, bazen de fular ve kasket kullanmayı severim. Saat, gözlük, çakmak markası?
STİL Saat benim arızam sanırım. Nefsime yenildiğim nadir noktalardan. Ama müsadenizle burada marka vermeyerek susma hakkımı kullanmak istiyorum. Anlayışınız için teşekkürler. Gardırobunuzun vazgeçilmezi? Yani öyle ekstra bir şey yok. Bir çok kıyafeti büyük bir keyifle aldığım için hepsini severek giyiyorum. Bulunsun, bu da olsun diye bir şey almam. Aldığımı keyifle alırım. Onun için de şu vazgeçilmezim diyemem. Favori tasarımcınız? Bir tasarımcı üzerinden giyinmiyorum. Eskiden top top kumaşların alındığı dönemlerde elbise diktirdiğimiz terzilerimiz vardı. Bunların bugünkü adı tasarımcı oldu. Ancak hazır giyim ciddi yol aldı. Bu da bu mesleği bitme noktasına getirdi. Giyim konusunda fikir alacaksam şayet eşim ya da kızımdan alıyorum. Ve hatta bazen kıyafetlerimi eşim alıp getiriyor. Eşim çok zevkli bir insandır. Bugüne kadar bana aldığı hiçbir şeyi sırf eşim aldı diye giymedim. Büyük bir keyif ve heyecanla giydim. Gerçekten çok zevklidir eşim. Kızım da giyim tarzımda küçük dokunuşlar yapar bazen. Bu beni çok mutlu ediyor. En son satın aldığınız şey? Kruvaze bir ceket satın almıştım.
tavsiye ediyorum. Su mucizedir unutmayın. Sudan uzaklaşıp kendimizi kimyasallara teslim ettiğimizden bu yana cilt bakıma muhtaç oldu. Su ve sabundan vazgeçmeyin. Saçınızı nerede kestiriyorsunuz? Genellikle Kuaför Raşit. Estetik yaptırdınız mı? Karşı mısınız? Hayır yaptırmadım. Benim tercihim değil ama kimseye karışmak da haddim değil. İnsanlar kendilerine neyi yakıştırıyorlarsa onu yapabilirler. Ben orjinal seviyorum. Hem de her halini. Allah meyveyi olgunlaştırıyor.
GÜZELLİK Parfüm (günlük/gece)? Parfüm konusunda sanıyorum biraz tutucuyum. Yıllardan bu yana Burberry markasından hiç vazgeçmedim. Özdeşleştik artık birbirimizle. Son birkaç yıla kadar sürekli ve uzun yıllar Weekend’ini kullandım. Hala da kullanıyorum ancak son zamanlarda yine aynı markanın Mr’ını da kullanıyorum. Şampuan? Clear Cilt bakım markası? Allah’ın suyu :D Herkese şiddetle
GEZİ Yurt dışına ne sıklıkla çıkıyorsunuz? Eskiden daha sık çıkardım ama şu aralar maalesef çıkamıyorum. Hangi ülkeleri tercih ediyorsunuz? Mümkün olduğunca sıcak ülkeleri. Yurt içinde yaz-kış tercihiniz? Yazın Ege, kışın Kartepe Hafta sonlarında kaçış noktalarınız? Bu değişiyor. İstanbul’da isek dediğim gibi deniz kenarı ya da deniz manzarası olan yerleri tercih ediyoruz. İlla bir isim verin, şöyle duymadığımız
cinsten şeyler olsun gibi sorular olursa, Ortaköy’de Yıldız Parkı’nın içerisindeki Vera Restaurant’ı ve Beyoğlu’nda sahil kenarındaki İstanbul Modern’in içindeki restoranı söyleyebilirim. Balaban’da isek şayet zaten Cevizlik Sitesi’nin harika bir sosyal tesisi var. Yemekleri ve hizmeti harika. Onun dışında Kartepe zirveye çıkarken ya Saklı Vadi ya da Manzara Restaurant kaçış noktaları. Bir kahve için alternatif kaçış noktası ise Sukay Park. Şehir içinde kahvaltı ve yemek için nereleri tercih ediyorsunuz? Kahvaltıya şehir içerisinde ‘Otantik Gurme’ diyorum. Biraz daha manzaralı bir yer arıyorsanız, Kartepe bölgesinde Saklı Vadi ve Manzara Restaurant’ı tavsiye edebilirim. Türk mutfağı ve öğlen yemeği için tercih ve tavsiyem kesinlikle Nizam. Çarşı içerisindeki İnegöl Lokantası’nı atlamamak lazım. Izgara ve et üzerine öncelikle Özler Lezzet Pazarı, et için gece ve alkol gibi bir seçenek arıyorsanız Yeşildağlar, balık seviyorsanız uzun oturmalı ve alkol ile şehir içerisinde Hamdi, Bekirpaşa tarafında Paşa Balık, Kartepe’de ilk göz ağrısı ‘Balıkçı Kartepe’ ve D-100 güzergahında da ‘Lazoğlu’ balıkçılarını tavsiye edebilirim. Dünya mutfağı, pizzalar ve alternatif ürünler üzerinden hareket edersek enerjisi ve lezzetleriyle kesinlikle Barista Plus diyorum. Eğlence için sürekli gittiğiniz mekan? Ben kalabalık çevreye sahip bir insanım. Dostlarımla yaşamayı seviyorum. Onun için de sabit bir yerim yok. Tabi ki dostlarımın mekanlarını tercih ediyorum. Bunu söylerken aklınıza sürekli dışarıda yaşayan bir adam gelmesin. Benim için eğlence sevdiğim insanlarla birlikte olmak. Yani mekan çok fark etmiyor. Yine de dost mekanı olması önemli tabi ki. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 19
RÖPORTAJ
20 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
RÖPORTAJ
BAŞISKELE’NIN 8’INCI YILDIZI
SEMA ARAT
Sema Arat; Kocaeli’nin en genç, Başiskele Belediyesi’nin ilk kadın başkan yardımcısı... Eğitimi, görev bilinci, mütevazı duruşu ve zarafetiyle 7 yıldızlı Başiskele’nin adeta 8’inci yıldızı RÖPORTAJ: ZEYNEP AKAR • FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
S
ema Arat, Başiskele Belediyesi’nin ilk, tek ve üstelik en genç başkan yardımcısı. Henüz 33 yaşında. Aktif siyaset yaşamına, ‘Benim gibi genç ve eğitimli insanların, hayatımızı düzenleyen bu mekanizmanın içinde yer alması gerekir’ düşüncesiyle adım atan Arat, o günden beri kendisine verilen her görevi başarıyla yerine getirdi. Ak Parti Başiskele İlçe Teşkilatı’nda başladığı siyasi yaşamına, Başiskele Belediyesi başkan yardımcısı olarak devam eden ve destek verdiği projelerle Başiskele Belediyesi’nin 7 yıldızını her geçen gün biraz daha parlatan Sema Arat ile siyasi yaşamını, görev anlayışını, annelik tecrübesini ve elbette özel hayatındaki tercihlerini konuştuk. Sema Hanım, İzmitli olduğunuzu biliyoruz... Sizi biraz daha yakından tanıyabilir miyiz? 1984, Kocaeli doğumluyum. İlk, orta ve lise tahsilimi ilimizde tamamladıktan sonra Hacettepe Üniversitesi’nin sosyoloji bölümünden mezun oldum. Daha sonra yüksek lisansımı da yerel yönetimler üzerine yaptım. Neden, yerel yönetimler? Çünkü, mezun olduktan sonra Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nde 3 yıl çalıştım ve yaşadığım şehre dokunmayı, aynı havayı soluduğum insanlar için bir şeyler üretmeyi çok sevdim, çalıştığım alanda eğitimime devam etmek istedim. Büyükşehir’de ne görev yapmıştınız? Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nde, sosyal hizmetlerde sosyolog olarak çalıştım. Çok güzel projeleri hayata geçirdik. İki kez yurt dışına çıktım, oradaki sosyal hizmet modeliyle ilimizdekini birleştirdik ortaya çıkan model ile bir merkez açtık. Bu ve benzeri güzel işler yaptık, daha sonra Büyükşehir’den kendi isteğimle ayrıldım çünkü özel sektörün de bana farklı şeyler katabileceğini düşündüm ve tecrübe etmek istedim. İş hayatınız nasıl devam etti? Herkesin sahip olamadığı bir imkâna sahip oldum; belli bir süre iş hayatına ara vererek çocuğumu kendim büyütmeye karar verdim. Bu konuda kendimi çok şanslı hisse-
diyorum. Her anne bebeğiyle kendisi ilgilenmek ister ama hayat şartları buna izin vermeyebilir. Bana nasip olduğu için çok mutluyum.
SİYASETE ISINDIM Bu süre içinde hiçbir şeyle meşgul olmadınız mı? Bu süre içinde yavaş yavaş siyasete ısındım. Ak Parti’ye kaydımı yaptırdım, 2011-2014 döneminde Başiskele ilçe yönetiminde icra kurulunda görev aldım. Siyasete ilginiz var mıydı? Hiç yoktu ama bir gün ünlü siyaset bilimci Duvenger’in bir sözü bana ışık tuttu. Diyordu ki ‘Her çağdaş insan siyasetle ilgilenmelidir. Siz siyasetle ilgilenmezseniz, bir gün siyaset sizinle ilgilenir’. Biz siyaseti bugüne kadar hep negatif bir şey gibi öğrenmiştik. ‘Aman siyasete bulaşma, hiçbir derneğe üye olma’ nasihatleriyle büyüdük. Babam bile beni üniversiteye yollarken bunu öğütledi. Kaldı ki sülalemde de aktif siyaset yapan kimse yoktu. Oysa ben; siyaset, bizim hayatımızı düzenleyen bir mekanizmaysa içinde yer almamız gerektiğine inandım ve bu doğrultuda ilerledim. Ak Parti’yi tercih etme sebebiniz neydi? Kendimi ifade edebileceğim, ideolojilerime en yakın ve en fazla icraat gücü olan parti, AK Parti idi. Ayrıca, gençlere ve bayanlara da çok fazla fırsat veriyordu. Peki, neden Başiskele’yi seçtiniz? ‘İzmit’te olsan daha iyi olur’ dediler ama ben Başiskele’de görev almayı, oradan başlamayı arzu ettim. Çünkü bir sosyoloğun tanı yapabilmesi ve iyi proje üretebilmesi için gözlem yapması, iletişimde olması gerekir. Bu bağlamda en doğru yer yaşadığım ilçe olan Başiskele idi. Siyaseti sevdiniz mi? Evet, sevdim. Aslında o birliği, beraberliği, teşkilat yapısını sevdim. Bu duygular içindeyken, sağ olsun büyüklerim bana belediye meclis üyeliğini yakıştırdılar. O sıralar yüksek lisansımı da tamamlamıştım, başvurumu yaptım. Ve seçimler geldi... ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 21
RÖPORTAJ Seçimlere girdik, seçildik. Böylece yine belediyeciliğe farklı bir misyonla dönmüş oldum. Meclisteki ilk yılımda encümen üyeliğine de seçildim. Encümen ve meclis üyesi olmam; yine belediyeciliğe yakınlaşmam, beni icraatın içine attı. İlk icraat ne oldu? Bir gün başkanımız dedi ki ‘Sosyal projelerimize destek olur musun?’ Bir insanın yaşadığı yere dokunabilmesi, fayda sağlayabilmesi kadar güzel bir şey yok. Bu yüzden, ‘Seve seve’ dedim ve 2,5 yıl gönüllü olarak Başiskele Belediyesi’nin sosyal projelerine destek oldum.
HEP SAHADA OLMALIYIM Başkan yardımcılığı görevine gelmeniz nasıl oldu? Yaklaşık 1 yıl önce, meclisteki görevim devam ederken, Başiskele Belediye Başkanımız Sayın Hüseyin Ayaz, başkan yardımcılığı görevine beni uygun gördüğünü ifade etti. 2017 Ocak ayı itibariyle resmi olarak göreve başladım. Görevlendirmeyle birlikte sorumluluğumu ve hızımı da artırarak devam ettim. Basın Yayın, Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü ve Muhtarlıklar Müdürlükleriyle birlikte çalışıyoruz. Şu anda ilimizin en genç başkan yardımcısısınız... Evet, Kocaeli’de 4 kadın siyasi başkan yardımcısından biriyim, en genç ve Başiskele’nin ilk kadın başkan yardımcısıyım. Başiskele, 8 yıllık genç bir ilçe. Başkanımızın kendisi de genç biri ve gençlerin yolunu açan bir çalışma anlayışı var. Bu anlamda bizlere değer veriyor. Kamusal alanlarda genellikle belli bir yaşın üzerindeki kişiler idareci olur, gençler daha alt kadrolarda yer alır. Bizim belediyemizde durum tam tersi... Başkanımız, gençlere yetki verir, biz de büyüklerimizin tecrübelerinden yararlanırız. Onların tecrübesi ve bizim enerjimiz bir araya geldiğinde ortaya müthiş işler çıkıyor. Nasıl bir çalışma prensibiniz var? Öncelikle, Başiskele Belediyesi gibi güçlü ve başarılı bir ekibin içerisinde görev yapmaktan onur duyuyorum. Biz ekip olarak birlikte çalışıyoruz. Takım çalışması olmazsa olmaz. Benim çalışma prensibim bu. Tabii ki idari boyutta bir organizasyon şeması var, yönettiğiniz bir alan var ama ben masada oturup çalışabilecek bir insan değilim. Makamı, kurumu temsil ederim ama sahalarda olmayı daha çok severim. Ayrıca sürekli yeni organizasyonlar düzenler, Başiskele halkıyla bir araya gelir, onları başkan ile buluştururuz.
KADINLARIMIZ ÇOK ŞANSLI Biraz da projelerinizden bahsedelim mi? Sosyal alanda semt konakları projemizden bahsetmek isterim. Seçim beyanımızda olan bir projeydi. Köylerle beraber 8’incisini açtık. Mahalle kültürünü canlı tutmak ve hizmeti vatandaşların ayağına götürmek adına önemli bütçeli yatırımlarımızdan biri. Semt konaklarının kuruluş amacı, her mahallenin yapısına uygun olarak kadınların kişisel gelişi22 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
mine katkıda bulunacak kurslar açmak, onlara eğitimler, seminerler düzenlemek, çocuklarımızın eğitim hayatına destek verecek mekanlar oluşturmak gibi. Konaklarımız aynı zamanda mahalleli komşularımızın ikinci evi gibi. Günler, doğum günleri, önemli gün ve haftaları da konaklarımızda kutlarız. Aşure ayında bile her komşu bir bakliyat getirir, birlikte pişirir dağıtırız. Bu denli sıcak bir ortam. Başiskele’de mahalleler epey hareketli galiba... Bizim bir mottomuz var: ‘Güçlü kadınlar, güçlü Başiskele’. Kadının aile ve sosyal hayattaki öneminin ve etkisinin farkındayız. Bu anlamda kadına yatırım yapmanın geri dönüşünü alacağımıza inanıyoruz. Mahalle konaklarımız her kadına, kendi yaşam alanında ulaşmamıza bize büyük katkı sağlıyor. Biz de belirli aralıklarla onları ziyaret ediyoruz, onlar da hizmetlerimizden faydalanmak adına zamanının çoğunu konaklarımızda bizimle geçiriyor. Kurslara katılıyor, spor yapıyor, diyetisyen hizmeti ve psikolojik danışmanlık
RÖPORTAJ
Sema Arat’a göre Başiskele’de yaşamak, bir şans.
alıyorlar. Bu hizmetlerin hepsi ücretsiz ve kadrolu uzmanlarımız tarafından veriliyor. Ayrıca iki adet profesyonel spor merkezimizin içerisinde bayanlar için kuaför salonlarımız da var. Bu da ilçemize ve konaklarımıza hareket katıyor elbette. Başiskele’deki kadınlarımız gerçekten şanslı.
ÇOCUK ÜNİVERSİTESİ İlçenizdeki ‘Çocuk Üniversitesi Projesi’ düşünüldüğünde, Başiskele’deki çocuklar da şanslı... Biraz bahseder misiniz? Başiskele Çocuk Üniversitesi, Kocaeli’nin tek Türkiye’nin de ikincisi projesi. Burada 8-12 yaş arasındaki özel yetenekli çocuklarımıza eğitim veriliyor. Bu projede Kocaeli Üniversitesi de protokol ortaklarımızdan biri. Eğitim süresi, üniversite eğitimi gibi 4 kademeli. Özel yetenekli çocukların bir kaç dalda kabiliyeti olabiliyor. Bu nedenle seçmeli olarak 3 sanat ve 3 spor dalında, ülkenin en iyi
hocalarından ders alıyorlar. Ayrıca temel eğitimlerini fizik, kimya, biyoloji dallarında alıp, akıl oyunları ve robot atölyesi gibi gelişimlerine katkı sağlayacak dersleri görüyorlar. Sistem nasıl işliyor? Merkeze devam edecek çocukları nasıl seçiyorsunuz? Wisc-R testi yani zeka testi sonuçlarına göre 120 üzeri olan çocuklarımız bize başvurdu. Kontenjanımız doğrultusunda en yüksek puandan aşağıya doğru kayıtlarımızı aldık. Eğitim kurumunun hassasiyetli ilkeleri doğrultusunda uzman bir kadro ile çalışıyoruz. Bu çok önemli. 1 ve 2. kademe eğitimlerinden sonra yatkınlıklarına göre çocuklarımız yavaş yavaş alanları ile tanışmaya başlıyor. Gerek sahada çalışma alanlarını, gerek akademik olarak üniversitenin ilgili bölümlerini tanıtıp iletişimlerini sağlıyoruz. Aslında, çocuğa 8 yaşından itibaren üniversite hayatına girene kadar koçluk yapıyoruz. Tamamen ücretsiz, örnek teşkil edecek müthiş bir eğitim modeli. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 23
RÖPORTAJ
Sema Arat, Kocaeli’nin en genç, Başiskele Belediyesi’nin ise ilk ve tek kadın başkan yardımcısı.
KARDEŞ GİBİ GÖRÜYORLAR Sema Hanım, çok genç yaşta hem siyasete girdiniz hem de sorumluluğu yüksek bir görevde bulunuyorsunuz. Hiç zorluğu olmadı mı? Siyasete adım attığım günden beri hiç negatif bir durum yaşamadım. Siyasette çekişmeler olur ama beni hep kardeşleri, hatta kızları gibi gördüler. Verilen her görevi de hakkıyla yapmaya çalıştım. Aslında Başiskele, siyaseten kolay bir bölge değildir fakat ne mutlu ki bana herkes destek oldu. O yüzden burada rahat çalışıyorum, çok huzurluyum. Bunu neye bağlıyorsunuz? Yaptığım her şeyi severek, saygı duyarak, değer vererek, istişare ederek yapıyorum. Bunu yaparken koruduğum bir çizgi ve duruşum olduğuna inanıyorum. İsmi ve resmi ön plana koymak yerine iş üretmeye bakmak gerek. Başiskele genç ve hızla göç alan bir ilçe. Yönetici olarak 24 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
zorlandığınız noktalar oldu mu? Kocaeli genel olarak istihdam amacıyla göç alan bir il. Başiskele ise farklı. Yedi yıldızlıyız diyoruz ya... Sağlıkta yıldız, huzurda yıldız, yatırımda yıldız, eğitimde yıldız, doğasıyla yıldız, konumuyla yıldız, turizmiyle yıldız ve bu yıldızların hepsinin altı dolu. Başiskele, orta ve üst gelir düzeyi için cazip bir yer ve o kesimden göç alıyor. Dolayısıyla, burada iki kültür yani yerel halk ile yeni gelen nüfus birlikte yaşamak durumunda. Biz de her kesimin ihtiyaçlarına cevap vermek durumundayız. Başiskele’de görev almak zor çünkü burası ilçeler arasında birincilikleri olan bir ilçe. Burada bu sorumluluk bilinciyle çalışmak gerek.
HEDEF: FAYDA SAĞLAMAK Bundan sonraki siyasi hedef nedir? Benim hedefim hangi konumda olursam olayım işimi iyi yapmak, doğru yapmak, mümkün olduğu kadar çok insana
RÖPORTAJ kaliteli ve iyi vakit ayırmaya çalışıyorum. Çünkü ben aile hayatımdaki huzurdan besleniyorum. Biraz da Bera’dan bahsetmek istiyorum... Dünya tatlısı bir kızınız var. Evet, Allah herkesin evladını bağışlasın. Ben, anne olmayı çok sevdim. Bera ile beraber birlikte çok eğleniyoruz. Kadınlarda çocuk doğunca gelişen bir ‘çocuk mu kariyer mi?’ sendromu olur ya, ben onu hiç yaşamadım. Bana göre, tabii ki çocuk. Kariyer her zaman yapılabilir ama çocuğumun bu günlerini bir daha yakalayamam. O yüzden iş hayatıma ara verdiğime hiç pişman olmadım. Çok mutlu bir dönem yaşadık. Şimdi, çalışma hayatıyla beraber Bera’ya yeteri kadar zaman ayırabiliyor musunuz? Hafta sonu bir organizasyonumuz, açılışımız yoksa bütün zamanım ona ait. Hafta ortası ise o zaten okulda, akşamları ise birlikteyiz. Beraber geçirdiğiniz vakitte iyi eğlenip çocuğun ihtiyaçlarına cevap verebiliyorsanız, sorun yok. Ben çocuğumun sahip olduğu somut varlıklara değil mutlu olup olmadığına önem vermeye çalışıyorum. Sizin onu çok sevdiğinizi çocuk hissediyor ve biliyorsa yoğun olduğunuz zamanları da anlayışla karşılayabiliyor.
OFF ROAD KUPAM VAR Evde yemekleri kim yapıyor? Mutfağa girerim. İddialı değilim ama çok pratiğim. Bir saatte 3 çeşit yemek yapabilirim. Özellikle çocuğum için sağlıklı yemekler hazırlamaya dikkat ederim. Mesela, bu yaşına kadar beyaz ekmek vermedim, beyaz unla mama Güzel kızı Bera’yı büyütmek yapmadım, hazır mama yedirmedim. için iş hayatına 4,5 yıl ara veren fayda sağlayabilecek işler üretmek. Yoğurdumu ve peynirimi evde kendim Sema Arat, bu kararından asla pişman olmadığını söylüyor. Başkan yardımcılığı mesai mefhumu yaparım. Harika bir ev hanımıyım diolmayan bir görev. Buna bir de evdeyemem ama misafir ağırlamayı çok seki sorumluluklarınız eklendiğinde bir gününüzü nasıl verim. Bu arada hem annem hem de kayınvalidem çok beceplanlıyorsunuz? riklidir. Onlardan da yoğun destek alıyorum. Bir kere hiçbir günüm birbiriyle aynı değil. Rutin toplanPeki, iş ve aile hayatı dışında nasıl vakit geçirirsiniz? tılarımız haricinde her gün yeni bir organizasyon, yeni bir Çok güzel bir arkadaş çevrem var. Değer verdiğim dostlarım planlama gerektiriyor. Evet işimiz oldukça yoğun. Bir de özel var, kalabalık bir ailemiz var. Onlarla vakit geçirmeyi çok seve aile hayatına değer veren bir insanım. Kadınım, anneyim. viyorum. Kızım bana arkadaş gibi. Alışveriş yaparız, gezeriz, Her kadının iş hayatında, ayrıca bir efor sarf etmesi gerektiği sahilde bisiklete bineriz, arada bir Fethiye Caddesi’nde simit yeriz, turlarız. Tabii bizim gibi genç ve enerjik insanların debir gerçek. Ancak iş ve aile dengelerini korumaya çalışırım şarj olabilmesi için değişik atraksiyonlar da lazım... hep. Tabii ki bu yoğun tempoda en büyük destekçim, ailem. Bu yüzden de zorluk çekmiyorum. Ne gibi mesela? Mesela eşim Off road yapıyor. Onunla birlikte nadir de olsa ben de katılıyorum, hatta bu alanda sürpriz bir kupam da TABİİ Kİ ÖNCE ÇOCUK var. Biraz acemi şansı olsa da bu yıl ilimizde düzenlenen yaÖzel hayat? rışta bayanlar arasında ikinci oldum. Az zamanda çok iş çıkarıp kendime, eşime, çocuğuma da ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 25
İYI YEMEK, IYI IÇKI, IYI MÜZIK
CHEERS ROOF
İyi yemek ve iyi içkiyi aynı ortamda bulabilmek için artık İstanbul’a gitmenize gerek kalmadı çünkü; Wes Hotel’in teras katında açılan Cheers Roof, ‘gastropub’ kültürünü ilimize taşıdı
26 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
MEKAN
Cheers Roof, Wes Otel’in çatı katında hizmet veriyor. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 27
MEKAN
Cheers Roof şık dekorasyonuyla beğeni topluyor. Cheers Roof’un bar şefi Alper Gürbüz, birbirinden lezzetli kokteyllere imza atıyor.
B
izleri, günümüzün en son trendi gastropub kültürüyle tanıştıran Cheers Roof, hem alışkanlıklarımızı hem de eğlence anlayışımızı değiştirecek. Kentin gece hayatına yeni bir renk ve soluk getirecek olan Cheers Roof’u yakından tanımaya ne dersiniz? Gelin, hep birlikte eğlenceli bir yolculuğa çıkalım. Kısa bir süre önce Wes Hotel’in teras katında açılan Cheers Roof, eğlence sektörüne hızlı bir giriş yaparken, İzmitliler’i yeni bir kültürle de tanıştırdı. İşletmeci Mehmet Aksu, son dönemde popülerleşen ‘gastropub’ kültürünü Cheers Roof ile ilimize taşıdı. Nedir gastropub? İsminden de anlaşılacağı gibi gastro-
28 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
pub’lar, kaliteli ve lezzetli yemekleri geniş bir içki yelpazesine sahip barlarla birleştiriyor. Tabii, hareketli müziği de unutmamak lazım. Cheers Roof da tam böyle. Hem restoran hem bar hem wine house hem gece kulübü tadında.
PROFESYONEL ŞEF Gastropub’ların en büyük özelliği, iyi içkinin yanında lezzetli ve kaliteli yemeklerin de müşteriye sunuluyor olması. İlimizdeki ilk ve tek gastropub olan Cheers Roof’ta dünya mutfağının birbirinden lezzetli yemeklerini bulmanız mümkün. Mutfağın başında; lisede gıda, üniversitede gastronomi okuyan, yurt dışında da büyük otellerin mutfaklarında görev yapmış profesyonel bir
şef bulunuyor. Küçük yaşlardan itibaren mutfakla haşır neşir olan ve işini büyük bir aşkla yapan Ayşegül Özdemir, Cheers Roof’un en büyük artılarından biri.
HER ŞEY EL YAPIMI Cheers Roof’un konseptine uygun bir menü hazırlayan Ayşegül Özdemir, menüyü bakın nasıl tarif ediyor: “Keyifli ve lezzetli bir menümüz var. Menü için gerekli tüm malzemeyi bizzat kendimiz alıyoruz. Mesela gecenin 02.00’sinde mezata gidiyor, balıkları kendimiz seçiyoruz. Kullanacağımız ürünlerin organik olmasına dikkat ediyoruz. 5 kişilik bir ekibiz, menüde yer alan tüm ürünleri burada kalem kalem kendimiz işliyoruz. Dondurulmuş ürün kullanmıyo-
MEKAN
Cheers Roof, muhteşem Körfez manzarasına sahip.
ruz, her şey el yapımı. Sosları dahi biz yapıyoruz. Et sosunu 36 saat kaynatarak elde ediyoruz.” Gelelim menüde neler olduğuna ve sözü mutfak şefi Ayşegül Hanım’a bırakalım: “Menüde başlangıçlar ve sonrasında tapaslar var. Tapaslar hem ekmek üstü atıştırmalık hem de banmalık olarak ikiye ayrılıyor. Yanlarında ikram ettiğimiz sosları da kendimiz yapıyoruz. Salatalarımıza gelirsek; karışık bakliyat ve kinoa salatamızın içinde kuru meyveler ve ceviz var, protein oranı çok yüksek. Orjinal buffalo mozzarella salatamız için ürünleri buffalo çiftliğinden kendimiz alıyoruz. Bunların yanı sıra tavuk salatamız ve teriyaki soslu bonfile salatamız da mutlaka denenmeli.”
Ana yemeklerden bonfilemizi, takoz ya da lokum olarak ikram ediyoruz. Ağır ateşte 8 saat pişen dana kaburgamız ve kuzu inciğimizi de tavsiye ederiz. Çok rağbet gören organik tavuğumuzu; pancarlı patates püresi, deniz börülcesi ve beybi sebzelerle ikram ediyoruz. Risotto topları, avokado ve limonla sunulan ızgara somonumuz da çok beğeniliyor. Moleküler gastronomi tekniklerinden yararlanarak ana yemeklerde farklı sunumlar yapıyoruz. Tatlılarda ise limon kabuğu sorbe, hindistan cevizi sorbe, oreolu magnolya, Fransız creme brulee ve İskandinav tatlısı denemeniz gereken lezzetler arasında.” Cheers Roof’un mutfak şefi gibi bar şefi de İstanbul’dan geldi. Alper Gürbüz,
24 yıldır bu sektörün içinde, konusunda uzman ve profesyonel bir isim. Çok küçük yaşta bu mesleğe adım atan ve daha önce İstanbul’da Q Jazz, Fridays, Fenix, GQ, Madeo, Goya, Hudson gibi barlarda görev yapan Alper Bey, ödüllü bir barmen. Alper Bey, gerek hazırladığı kokteyllerin lezzeti gerekse sunumuyla ‘kokteyllerin efendisi’ ünvanını çoktan hak etmiş bir isim.
REÇETEDE SINIR YOK Cheers Roof’un en büyük artılarından biri de kokteylleri. Klasik kokteyllerin yanı sıra Cheers’a özgü kokteyller... Bar şefi Alper Bey, ‘Kaç çeşit kokteyl var?’ sorusuna ‘Reçetede sınır yok’ şeklinde yanıt veriyor. Menüde yer alan bir kokteyli seARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 29
Cheers Roof’un tapasları meşhur.
MEKAN
Sunumda kullanılan tabaklar özel olarak yaptırıldı.
Cheers Roof’ta kokteyllerin tadına bayılacaksınız.
Cheers Roof’ta yemeklerin lezzeti kadar sunumu da müthiş.
çebileceğiniz gibi nelerden hoşlandığınızı söyleyerek kendinize özel bir kokteyl de hazırlatabilirsiniz. Cheers Roof’ta kokteyllerin en büyük özelliği meyve sularından tutun da şuruplara kadar her şeyin el yapımı olması ve organik ürünlerin kullanılması.
DEMLEME YÖNTEMİ Alper Bey, kokteyllerle ilgili bakın neler söylüyor: “Kokteyllerimizi gerçek meyvelerden, meyve kurularından ve baharatlardan yapıyoruz. İçkileri de premium markalardan seçiyoruz. Kendi özel karışımlarımız, infüzyon denilen demleme yöntemlerimiz var. İçki çeşitlerini, meyveler ve baharatlarla demleyerek aromalandırıyoruz. Mesela; incir, hibiskus, safran, armut, tarçın, papatya ve lavanta ile viski, vokta ya da cini demleyerek farklı tatlar elde ediyoruz. Kokteyllerimizin hepsi buraya özgü kokteyller.” Cheers Roof’un bar şefi Alper Bey, 30 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
“Önemli olan karşımızdaki insanın ne tarz şeyleri sevdiği. Tatlı, ekşi, acı... Hangi meyvelerden hoşlandığı ve içki olarak neyi tercih ettiği. Bunları bildiğimiz zaman işimiz daha kolay oluyor. Bu yüzden müşteriyle birebir temasa önem veriyoruz” diyor. Alper Bey, İzmitliler’in artık birbirinden lezzetli kokteylleri içmek için İstanbul’a gitmesine gerek kalmadığını, Cheers Roof’un bu açığı kapattığını sözlerine ekliyor. Cheers Roof’ta iyi yemek ve iyi içkinin
yanı sıra, İzmit’te başka yerde dinleyemeyeceğiniz bir müzik türünü de bulacaksınız. DJ performanslarıyla beraber house müzik; hem Türkçe, hem yabancı şarkıların house versiyonları. Cheers Roof, hem içkinizi yudumlarken sohbet edebileceğiniz hem de gece belirli bir saatten sonra müziğin sesi yükseldiğinde dans ederek eğlenceli vakit geçirebileceğiniz bir ortam sunuyor. Haftanın belirli günlerinde canlı DJ performanslarına ev sahipliği yapacak olan Cheers Roof, İstanbul’dan ve dünyadan ünlü isimleri de konuk ediyor olacak.
AYNI ZAMANDA ŞARAP EVİ Mehmet Bey, kendisi de sommelier olduğu gibi önümüzdeki aylarda birçok master sommelieri de Cheers Roof ile ilimizde ağırlayacak. Cheers Roof, yükselen Türk şarapçılığını desteklemek için, şarap seçimlerinde Edirne’den Kırklare-
MEKAN
Cheers Roof’ta özel localar da bulunuyor.
li’ne, Denizli’den Antalya’ya, Kapadokya’dan Elazığ’a, birçok butik markanın özel şaraplarını kavında bulunduruyor. Cheers Roof’a gittiğinizde, orijinal meşe fıçıdan kendi şarabınızı doldurup tadına bakabilirsiniz. Bu aydan itibaren Cheers Roof’da yapılmaya başlanacak olan ‘şarap workshopları’na katılarak hem şarapla ilgili bilginizi artırabilir hem de farklı şarap lezzetlerini deneyimleyebilirsiniz. Cheers Roof’ta birbirinden lezzetli şaraplarla beraber özel tabak sunumları da yapılıyor. Peynir tabağı, et tabağı ya da tapas gibi tadına doyum olmayacak lezzetler şarapla buluşturuluyor.
Cheers Roof’un mutfak şefi Ayşegül Özdemir harikalar yaratıyor.
konforlu bir alan yaratıldı. Cheers Roof müşterileri, kışın da çok rahat bir şekilde terasta keyifli vakit geçirebilecek. Yemekli 250 ve ayakta 600 kişiyi ağırlayabilecek kapasiteye sahip Cheers Roof’un iç mekanı da oldukça keyifli. Cheers Roof, özgün iç mimarisi ve ışıklandırma
sistemiyle göz kamaştırıyor. Cheers Roof, Wes Hotel teras katında hizmetinizde...
İLETİŞİM Rezervasyon: 0262 331 44 00 / 0533 400 62 41 info@cheersroof.com www.cheersroof.com
MUHTEŞEM MANZARA Cheers Roof’u diğer mekanlardan ayıran en büyük özelliklerinden biri de manzarası. Muhteşem Körfez manzarasına sahip teras katının genişletilmesiyle daha fazla kişinin bu eşsiz güzelliğin tadını çıkarmasına imkan sağlandı. Öte yandan ısıtma sistemi kurularak terasta daha
Cheers Roof’un pazarlama müdürü Nilüfer Öz.
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 31
Düşük göz kapağınız buharlaşsın! Plazma Enerjisi, göz kapağınızdaki kırışıklıkları ve fazla dokuyu buharlaştırıyor
32 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
SAĞLIK
Y
aş ilerledikçe oluşan ya da genç yaşta bile yorgun ve yaşlı bir ifadeye neden olan düşük göz kapakları artık ameliyatsız tedavi edilebiliyor. Ameliyat olmak istemeyen, anesteziden korkan, “Yara izim haftalarca geçmeyecek, çirkin görüneceğim” Dr. Fuat Ayar endişesi taşıyanlar, Plazma Enerjisi tam uygulamayı kendisi size göre. Plazma Enerjisi ile kesi olyapıyor. madan, cerrahi olmadan, ameliyatsız, Bu cihazla düşük göz kapaklarındaki kansız, dikişsiz üst göz kapağı sarkfazla doku buharlaştırılıyor. ması gibi şikayetlerden kurtulabilirsiniz. Ameliyatsız göz kapağı tedavisini ilimize getiren Özel Bennu Polikliniği’nin sahibi Dr. Fuat Ayar, bu mucize uygulamayı Kocaeli Life’a anlattı.
AMELİYATSIZ TEDAVİ Tüm ciltte olduğu gibi göz kapaklarındaki sarkmanın da kişiyi olduğundan yaşlı gösterdiğini söyleyen Dr. Fuat Ayar, “Göz çevresine uyguladığımız ameliyatsız tedavi bunu ortadan kaldırıyor. Dokuda meydana gelen deformasyon özel bir cihazla adeta nokta nokta buharlaştırılıyor. Böylece fazla göz kapağı dokusu toparlanıyor. Bununla birlikte yeni doku oluşum süreci de başlatılıyor. Tedavinin en önemli özelliği, cildin üst katmanlarında yara oluşturmaksızın, alt katmanlarda peeling etkisi yaratması” diyor.
BUHARLAŞTIRARAK… Dokuya dokunmadan, dokuyu buharlaştırarak enerjinin dördüncü halini kullandıklarını söyleyen Dr. Fuat Ayar, tedaviyle ilgili merak edilenleri şöyle anlatıyor: “Hiçbir şekilde neşter kullanmıyor, dikiş atmıyoruz. Bu tedavi, ciltte sorunlu bölge dışındaki kıl kökleri, kılcal damar, yağ ve sinir dokularını etkilemiyor. Alt ve üst göz kapağı torbalanmalarından, göz çevresi karışıklıklarına kadar tüm bölgelere uygulanabiliyor. Ayrıca göz çevresindeki ve kirpik aralarındaki siğiller ile iyi huylu benlerde de güvenle uygulayabiliyoruz.” Plazma Enerjisi’nin göze bir zararının ve görme üzerine herhangi bir yan etkisinin olmaması da tercih edilme oranını artırıyor. Uygulama yapılacak bölge lokal olarak uyuşturuluyor. Uygulama sırasında
kesi yapılmadığı için sonrasında kanama ve enfeksiyon riski oluşmuyor. Sadece işlem yapıldığı sırada bölgede kabuklanmalar oluyor. Kabuklanmalar döküldükten sonra alttan pembe, sağlıklı yeni deri çıkıyor. Tedaviden 5 veya 7 gün sonra düşen bu kabuklanmalardan kalan bölüm ise tedaviye sıkılaşarak cevap veriyor.
1 YA DA 3 SEANS Ayda bir yapılan bu tedavide 1-3 seans sonrasında kırışıklıklardan kurtulmak mümkün. Gençlerde ve kırışıklıkları henüz ameliyat olma seviyesine gelmemiş göz kapaklarında tek seans yeterli oluyor. Seans sürelerindeki değişiklik kişinin ve kırışıklıkların durumuna bağlı. Gerektiği zamanlarda uygulanabilme olanağı sunması da yöntemin diğer bir avantajı. Çalışan kişilerin öğle arası molalarında bile rahatça yaptırabilmesi, kısa sürede iyileşmesi, ağrı ve acı vermemesi, yan etkisinin olmaması da hasta konforu açısından çok önemli. Göz kapağı ameliyatlarında olduğu gibi Plazma Enerjisi de 5-10 yıl kalıcılık sağlayabiliyor. Tedavisi zor lekelerde uygulandığında çok iyi korunurlarsa tekrarı oluşmuyor. Kırışıklıklar için ise yaşa ve duruma bağlı olarak bir-iki sene ortalama süre verilebiliyor. Akne ve yara izi gibi durumlarda, yüzeysel benlerde ve siğillerde de tekrarlama meydana gelmiyor. Plazma Enerjisi’nde kullanılan cihazla
ameliyatsız göz kapağı estetiği yapılabildiği gibi, kaz ayağı çizgileri, akne ve akne skarları (izleri), göz kapaklarındaki beyaz ve sarı lekeler, dudak üzeri sigara çizgileri (smokers line = barkot çizgileri), çeşitli et benleri (yalnızca riski olmayan benler), çil tedavileri, çatlaklar, yara izlerini silme, siğil tedavileri de yapılabiliyor. Ayrıca kol ve bacaklardaki sarkmalar ile sarkık göğüslerin toparlanmasında da bu cihazdan yararlanılıyor.
Plazma Enerjisi ile neler yapılabiliyor? • Ameliyatsız göz kapağı estetiği • Kaz ayağı çizgileri • Akne ve akne skarları (izleri) • Göz kapaklarındaki lekeler • Dudak üzeri sigara çizgileri (smokers line = barkot çizgileri ) • Çeşitli et benleri (riski olmayanlar) • Karın germe- boyun germe • Çil tedavileri • Yara izlerini silme • Siğil tedavileri • Bazı dövmeleri silme, buharlaştırma • Leke tedavisi
Ameliyatsız göz kapağı tedavisinin avantajları • Neşter, makas kullanılmaz • Narkoz verilmez • Dikiş yapılmaz • Pansuman gerektirmez • Yaş ve cinsiyet farkı yoktur • Kanama ve enfeksiyon riski yoktur • Görme üzerine yan etkisi yoktur • Ciltte yenilenme sağlar • 5-10 yıl kalıcılık sağlayabiliyor • Günlük yaşantıya engel olmaz
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 33
RÖPORTAJ
Kocaeli’nin en tatlı delisi
BİRGÜL
BİLGER
Bu kentin en renkli profillerinden biri olan Birgül Bilger, rengarenk kişiliği, bitmez tükenmez enerjisi ve onu tanıyanların yakından bildiği tatlı deli halleriyle yolunun kesiştiği herkeste iz bırakan bir isim
H
RÖPORTAJ: ZEYNEP AKAR • FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
iç eksilmeyen neşesi, bitmez tükenmez enerjisi, inişli çıkışlı hayat hikayesi, il kültür müdürlüğü geçmişi, başarılı iş hayatı ve onu tanıyan herkesin yakından bildiği tatlı deli halleriyle Birgül Bilger, bu kentin en renkli profillerinden biri. Devlet memurluğu yaptığı sırada, ‘sakıncalı personel’ olarak görülüp İzmit’e sürüldüğü günden beri altında imzası olan her işin hakkını verdi; sıra dışı kişiliğiyle yolunun kesiştiği herkeste iz bıraktı. Yaptığı işle de bu kentin markalarından biri olan Birgül Bilger, son 21 yıldır ilimizde ‘organizasyon’ denildiğinde akla gelen ilk isim. Emekli olduktan sonra kurduğu ARKE Organizasyon ile Kocaeli halkını konsept düğünlerle tanıştıran, sınırsız hayal gücüyle en sıradan mekanları bile bir peri masalı diyarına dönüştürmeyi başaran Birgül Hanım ile Türk filmlerini aratmayacak hayat hikayesini, başarısının sırrını ve özel hayatını konuştuk. Birgül Hanım, nerelisiniz? Orası biraz karışık. Biraz İzmirli, biraz Adanalı, biraz İstanbullu, en çok da İz-
34 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
mitliyim. Sülaleyi soracak olursan biraz Selanik, dedelerden biri gitmiş bir İtalyan’la evlenmiş; biraz İtalyanlık. Dünya vatandaşıyım yani. Doğum yerimi soruyorsan, İzmir Gönül Durağı. Özellikle belirtiyorum, Gönül Durağı’nda doğmuşuz ama gönül işleri kapak maalesef. İzmir’de doğdunuz hep İzmir’de mi yaşadınız? Yok, babamın işi nedeniyle bir kara tren seyahati, hop Adana’dayız. 13 yaşına kadar Adana’da kaldım. Delilik İzmir’den, bıçkınlık Adana’dan yani. Şahane bir çocukluk geçirdim Adana’da. Sonra? Ondan sonra yine babamın işi nedeniyle hop İstanbul Ayazpaşa’ya geldik. İstanbul’un en lüks semtlerinden birine. Düşünsene erkek kardeşimin kafası sıfıra vurulmuş, ayağında tokyo terlikler. Küfür kıyamet ahahahaha☺ Oldukça aykırı bir görüntümüz vardı anlayacağız. Beşiktaş Kız Lisesi’ne kaydoldum, oradan da mezun oldum. Nasıl bir lise hayatınız oldu? Hayat… Ay çok çapkın bir kızdım ben yahu! Bol bol çapkınlık yaptım. Çapkın-
RÖPORTAJ
Birgül Bilger, hareketli yapısından bahsederken “Genlerinde olunca, delilik fırsat kollayıp cart diye çıkıveriyor. Malum delilik İzmir’in genetiğinde var. Birçok olay yaşadım; anladım ki hayat çok da ciddiye alınacak bir şey değil” diyor. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 35
RÖPORTAJ lık dediğim, flört. Bizim zamanımızda flört, bakışma falan. El ele tutuşma falan ohooooo çok sonra. Hımm! Bu arada çapkınlıklarımdan birinde darbeyi yiyince biraz duruldum. O darbeyi vuran 60 yaşında geldi, beni buldu biliyor musun?
SAKINCALI PERSONELDİM Liseden sonra? Liseyi bitirdikten sonra İngilizcem iyi olduğu için milletlerarası telefon santralinde memur olarak göreve başladım. Ne zaman evlendiniz? 21 yaşında evlendim. Diyeceksin niye? Kızımın babası farklı bir adamdı. Evine ailesine düşkün, şefkatli. Sevdim yani. Sizin iş hayatı ne oldu? Sedat Bey’in tayini Antalya’ya çıktı. Ben de tayinimi istedim. Birlikte gittik. Eşya yok, para yok. Apartmanda ‘Yeni gelin geliyor’ demişler, millet balkonlarda eşyalara bakacak. Aaaa bir de bakıyorlar sadece 4 koltuk bir yer yatağı. Antalya’da
gitmiş; ‘Çok tehlikeli bir militan geliyor, eyvah! Herkesin eli ayağı titremiş. Militan bir geldi, 1.50 boyunda minicik bir kadın. Cumhuriyet gazetesi okuyor, sol görüşlü, mitinglere falan katılıyor. Budur yani. Yürüyüş yolunun dili olsa da benim hallerimi anlatsa. O arada Sedat Bey de askere gitti mi? Kaldım mı bir başına... Zor muydu İzmit’te yalnızlık? Yok yahu! Sedat Bey’in akrabaları vardı, sonra annem geldi. İş güç falan. Ha! Bu arada geldikten 3-4 ay sonra müdürümüz Zafer Ağar ‘Şeflik için seni teklif edeceğim’ dedi. Dedim ki ‘Etmeyin, daha yeni sürgün geldim; yapmazlar’. Teklif etti ve devlet 3-4 ay önce sürdüğü beni şef yaptı. Yavaş yavaş İzmit’te bir dost çevrem oluşmaya başladı.
ÜNİVERSİTEYİ BİTİRDİM Bu arada anne de oldunuz, bildiğim kadarıyla... Evet, küçük kara balığım dünyaya geldi. Bu arada çalışmaya devam ediyorum
Yazılı sınavı kazandım. Mülakata çağırdılar, onu da kazandım. Bizimkiler yine ‘gitme’ dedi, ben yine gittim. İki sözlü mülakat vardı, İngilizce olan ilk mülakata da girdim, çıkışta ‘ayrılmayın’ dediler. Bekledim. İkinci mülakatı da geçtikten sonra bakanlığın kapısına gittim ki 6 kişi kalmış, biri benim ulen! Çok sevindim. Benim kültür ataşeliği kesinleşti. Atamalar yapılmaya başlandı. Bir rivayete göre ben Hollanda’ya atanacaktım. Fakat o sırada yine kör talihim devreye girdi, arada girer o devreye; ben de ‘Vardır bunda da bir hayır’ der geçerim. Hükümet değişti kardeşim ve ben atanamadım. Nedenini hala bilmiyorum. Gidemeyince kazan kaldırdım tabii. Bir nevi küstüm yani. Fikri Sağlar, Kültür Bakanı. Ne yalan söyleyeyim kardeşim o kadar başarmışım etmişim, emek vermişim, benim düşüncemde olmayan bir iktidarın döneminde sınav kazanmışım; kültür müdürlüğüne siyaseten atandım. Canım çok sıkıldı tabii ki. Bu
BEN GITMEDEN, KOCAELI IL KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ’NE, ‘ÇOK TEHLIKELI BIR MILITAN GELIYOR’ DIYE NAMIM GITMIŞ milletlerarası olmadığı için Kültür Bakanlığı’na geçişim de bu sırada oldu. Sonra? Duramadık Antalya’da. Siyasi görüşüm yüzünden sürüldüm. Mitinglerdeki fotoğraflarımı gösterdiler, sürülme gerekçesi olarak. 1 hafta sonra falan 12 Eylül oldu. İtiraz falan filan zor bela kendimi İzmit’e tayin ettirdim. Sedat Bey önceden bir iş teklifi alarak gitmişti zaten. Zor bir dönem olmuş... Çok zor dönemlerimizdi. Uzun zaman polis takibinde kaldım. Hatta ‘Neden İzmit’e geldin?’ gibi saçma bir soruyla bile karşılaştım. ‘E, siz gönderdiniz, ben de geldim’ dedim. Hem sürüyorsun hem de ‘Neden geldin’ diye soruyorsun. O dönemde hakkımda tutulan dosyalar yıllarca peşimden geldi, her yerde önüme çıktı. İzmit’te hayat nasıl devam etti? Geldik, Bulvar’a yerleştik. O zaman, İl Kültür Müdürlüğü Halkevi’nin oradaydı. Ben gitmeden müdürlüğe namım 36 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
ama bu deli kalp durmuyor. Kızım 4 yaşındayken üniversite sınavlarına girdim. ‘Yapamazsın, edemezsinler’e karşı çıkıp İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nu kazandım. Radyo TV bölümünde okudum, bitirdim.
KAZAN KALDIRDIM Okul bittikten sonra ne yaptınız? Yerinde duramayan bir ruh halim var ya, yeni ne varsa bodoslama atlıyorum. Baktım, o arada yurt dışı kültür ataşeliği sınavı açılmış, hoppaaa hemen müracaat ettim. Eksik mi kalırım ayol! Çevremdeki herkesin ‘kazanamazsın, çok torpil dönüyor’ falan filanına rağmen Ankara’ya gittim. Amaniiin benim dışımda taşradan gelen hiç kimse yok. Kütüphaneler genel müdürü, dış işleri bilmem ne müdürü, bakanlık bilmem ne müdürü... Bir de ben. Anadolu’nun bağrından kopup gelmiş bir garip Orhan Veli. Sonuç ne oldu?
ülkede liyakat sistemi hiç işlemedi hiç.
İSTEMİYORSANIZ SÖYLEYİN! Kültür müdürlüğü dönemini dinlemek için sabırsızlanıyorum... Müdür oldum da tabii ki normal bir müdür olamadım... 32 yaşında, mini etek giyen, saçları belinde, deli dolu küçük bir kadın. Kadınsın, gençsin, aykırısın zor çok, zor. İlk atandığım zamanlarda vali beyin özel kaleminde beklerken kimse beni adam yerine koymadı. Görmezden geldiler beni. Açıkçası vali bey de önceleri çok dikkate almadı. Bu şekilde çalışılır mı? Çalışılmıyor işte.... Bir gün ne olduysa tepemin tası attı, Sayın Nehrozoğlu’nu makamında ziyaret ettim. ‘Siz sanırım benimle çalışmak istemiyorsunuz. Ben bu koltuğun çok da meraklısı değilim. Bu koltuk bana değil, ben o koltuğa şeref veriyorum. Benimle çalışmak istemiyor-
İlimizde 5 yıl boyunca il kültür müdürlüğü yapan Birgül Bilger, görev süresi boyunca pek çok başarıya imza attı.
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 37
RÖPORTAJ sanız derhal giderim’ dedim. Vali bey tecrübeli bir devlet adamı tabii, şıp diye anladı benim deli olduğumu. Muhteşem bir valiydi. Ondan çok şey öğrendim. Biraz da kültür müdürü olarak neler yaptığınızdan bahsedelim mi? İl Kültür Müdürlüğü görevine başladığımda rahmetli Cevat Çetin’le bir röportaj yapmıştık ve ben o röportajda projelerimi anlatmıştım. Ne mutlu bana ki emekli olduğumda hepsini gerçekleştirmiştim. Kemal Bey’in sağlamış olduğu olanaklarla, kültür müdürlüğünü İzmit’in en önemli müdürlüklerinden biri haline getirdim. Muhteşem projeler gerçekleştirdik. Mesela, İzmit Evlerini Koruma Yaşatma Projesi hayata geçti, her köye kütüphane açtık, ilk kitap fuarını yaptık, İzmit’e ilk kez opera getirdik. Hayata geçen projelerle kentin kültür-sanat hayatı canlandı. İZEYAP uluslararası alanda en iyi sürdürülebilir proje seçildi.
maddi hem de manevi. Bu arada hala evlisiniz, değil mi? Sorunlarımız vardı, aslında bu sorunlar depremden önce başlamıştı. Uzun süredir anlaşamıyorduk zaten. Ardından Sedat Bey’in işleri bozuldu, maddi sıkıntılar baş gösterdi. Sedat Bey gitti, ben kaldım. Parasını alamayanlar bana sardı. Mafyasından bankasına kadar pek çok alacaklıyla karşı karşıya kaldım. Hatta
Deprem sırasında canım kardeşim Uğur Tırpanlar ile birlikte KOÜ yurtlarının kantinlerini işlettik. Organizasyon yok, reklam yok... Neyle geçineceksin? Ceren özel okulda okuyordu; aldım karşıma, ‘Kuzum bundan sonra devlet okulunda devam edeceksin’ dedim. Sonra, nisan 2000’de adliye binasının açılışı ile sahalara geri döndük. Ve ARKE Organizasyon’un adı gide-
alacaklılar, bizim anlaşmalı ayrıldığımızı düşündüler ama öyle değildi; Sedat Bey başka bir hanıma aşık olmuştu. 13 yaşında bir kız çocuğuyla yalnız başıma dımdızlak ortada kaldım. Evim gitti, eşyalarım gitti. Her şeyim gitti.
rek daha çok duyulmaya başlandı... Dedim ya ARKE, organizasyon işi yapan tek şirketti neredeyse. Bu nedenle, 2012 yılına kadar hızla yükseldi, sonra durağan bir döneme geçti. 2015 yılından itibaren yeni bir sıçrama gerçekleşti.
SÜREKLİ ARAŞTIRIYORUM
DELİLİK GENLERİMDE VAR
O dönemde yaptığınız reklam işleriyle mi ayakta kaldınız?
İlimizde konsept düğün yapan ilk firma ARKE oldu. Nasıl yaratıyorsu-
HER ŞEYİM GİTTİ Ve 5 yılın sonunda emekli oldunuz? 5 yılın sonunda yine hükümet değişti. Şimdiki meclis başkanı İsmail Kahraman, Kültür Bakanı oldu. Hadi bana eyvallah dedim, 38 yaşında emekli oldum. Emekli olup, evde oturacak bir yapınız yok... Bir ay falan evde oturdum, kurtlu peynir gibi kıpraştım durdum. Sonra da ARKE markasıyla, tam hizmet ajansı kurdum. Yine ‘kurma’ dediler, ‘memurdan tüccar olmaz’ dediler, ben yine dinlemedim. İlk ofisimiz Ekşi İş Merkezi’ndeydi. Çalışmaya başladık, iyi de gidiyordu. İZAYDAŞ’ın açılışını yaptık, Yuvam İzmit’in temel atma törenini yaptık. Doğalgaz firmalarının tanıtımını ve medya planlamalarını yaptık. Ajans devam ederken, bir gün Yavuz Ulugün geldi ‘Birgül, ben oğlumun sünnetini yapmak istiyorum ama organizasyon şeklinde yapmak istiyorum. İstanbul’da böyle firmalar var, sen yapabilir misin?’ dedi. Bizim defterde ‘yapamam’ yok. İlk malzememizi rahmetli Hamit Aykan’dan alıp o düğünü yaptık. Sonra Serimer’lerin düğünü derken, deprem hem de ikili deprem. Hem 38 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
RÖPORTAJ nuz bu konseptleri? Bu bir çizgi aslında... Organizasyon sektöründe iki yol var. Ya 5’li şamdanı masalara koyup, çiçekle süslersin ya da konsept düğünler için çalışırsın. İlk yolda da çok şık düğünler olmuyor mu, oluyor... Ama ben öyle çalışmayı sevmiyorum, elim değsin istiyorum. Dekorasyon yapmayı, farklı malzemeleri bir arada kullanmayı seviyorum. Çok uğraşıyorum, bir düğü-
rine devredeceğim. Arka planda yine ben olurum belki. Çalışmadan yaşayamam çünkü. Bir doktor arkadaşımın teşhisine göre fena halde adrenalin bağımlısıyım. Evet, çevrenizde ‘gerçek bir çılgın’ olarak tanınıyorsunuz... Hep böyle hareketli birisi miydiniz? Ben kendimi hep deli olarak biliyorum ama rivayet sonradan delirdiğime dair. Lise arkadaşlarım öyle diyor. Akıllı uslu, siyasetle ilgilenen, ciddi bir kız imişim. Buna ne sebep oldu? Genlerinde olunca, delilik fırsat kollayıp cart diye çıkıveriyor. Malum delilik İzmir’in genetiğinde var. Birçok olay yaşadım; anladım ki hayat çok da ciddiye alınacak bir şey değil. 3 gün sonra öleceksin ulen! Salla gitsin yani. Şimdi 61 yaşındayım, 61 kafası daha da beter oldu.
HAYAT BENİM, SANA NE! Kendi deliliğinizi tarif eder misiniz? Çok özgürüm bir kere. Hiç kimse beni
Ponponlu terliklerim, sabahlıklarım olmadı. Denemedim mi denedim. İğreti, annesinin elbiselerini giymiş küçük çocuklar gibi bir hal aldım. Makyaj malzemem, bir göz kalemi ve bir kırmızı rujdan öte geçmedi... Bu yüzden hep düşünmüşümdür; ‘Ulen, bu bana aşık olan adamlar bende ne buldu ki’ diye! Lambur lumbur bir kadın.
AŞK DEFTERİNİ KAPATTIM Biraz da özel hayatınızdan bahsedelim... Boşandıktan sonra hayatınıza yeni aşklar girdi mi? Girdi çıktı, girdi çıktı ahahahahah. Peki, neden sürmedi bu ilişkiler? Ben hep aldatılıyorum, aldatılınca terk ediyorum ama aldatan arkadaşlar nedense ısrarla geri dönmeye çalışıyorlar. Bunu da anlamış değilim. Bak, aldatma üzerine 10 cilt kitap yazabilirim. Telefonuna ikinci kadını ‘Aygaz’ diye kaydedenler,
ANLADIM KI HAYAT ÇOK DA CIDDIYE ALINACAK BIR ŞEY DEĞIL
Birgül Bilger, 21 yıl önce kurduğu ARKE Organizasyon’un başarısını yenilikçi çalışma anlayışına ve kendisini asla tekrar etmemesine bağlıyor.
nün sırf konseptini belirlemek günlerimi alıyor. Bana, ‘Neden sizin düğünleriniz farklı?’ diyorlar. Bu belki biraz kültür, estetik, okumuş olmak, hayat. ARKE ile ilgili hayalleriniz neler? Kaç sene daha bu işi yapacaksınız? 21’nci seneye geldik. Bu, bir organizasyon firması için büyük bir başarı. 21 senedir eskimiyoruz. Hedefim ARKE 25, ben de 65 olduğumda çekilmek. Daha genç birine, ARKE adını sürdürecek bi-
zorla bir yere götüremez, sevmediğim insanlarla asla beraber olamam, nasıl istiyorsam öyle yaşarım. Eğlenceliyimdir. Gülmeyi de güldürmeyi de severim. Zekiyimdir bak! Delilik oradan da olabilir. Fazla gelmiş yani. ‘Kim ne der?’ derdim hiç olmaz. ‘Hayat benim ulen, sana ne!’ der geçerim. Başımdan buraya sığmayacak kadar çok şey geçti. Ne aşklar, ne yenilgiler, ne kayıplar... Delirmeyip ne yapayım hahahahah. Her duyguyu çok yoğun yaşayan bir insanım. Mutluluğunu da üzüntünü de çok yoğun yaşadığın zaman geleceğin o son nokta, delilik oluyor demek ki. Bir çeşit hayatla başa çıkma yöntemi mi? Değil aslında… Kendiliğinden…Ne bileyim ben yahu! Yöntemim, yol haritam falan yok benim. Nasıl geliyorsa öyle işte. Bu çılgınlık giyim tarzınıza da yansıyor bazen... Parka, postal, bandana... Değişmez üçlü. Hiç feminen bir kadın olamadım.
‘Lastikçi’ diye kaydedenler, gece yarısı telefonda yakalanınca korkudan telefonu parçalayıp bataryasını bir tarafa, üstünü bir tarafa atanlar. Bir erkek, sizi kendisine nasıl aşık eder? Aman artık aşık olması mı kaldı? 61 geldi ulen! Hadi yine de eskiye atıf yaparak söyleyeyim. Bir kere çok zeki olması lazım, aptal bir adama asla aşık olamam. İkincisi romantik olması lazım. Çok yapış yapış insanları sevmem; durmadan seni seviyorum, mıç mıç yapılmasını istemem. Mesafeli olmalı. Peki, şimdi hayatınızda kimse var mı? Yok, kapattım o defteri artık. 61 yaş kafası aşk kaldırmaz. Gerçi, bu işler belli olmaz, büyük laflar etmemek lazım ama artık zor ve yorucu geliyor. Şimdi oturacaksın aşık olacaksın, günlerce onu düşüneceksin, telefon bekleyeceksin; ‘arayayım mı aramayayım mı, o niye beni aramadı?’ diyeceksin, Çok üşeniyorum çooook. Uğraşamam. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 39
SAĞLIK
KONAK HASTANESI’NDEN YENI BIR HIZMET
DİYABET OKULU Konak Hastanesi, sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde hayata geçirdiği ‘Diyabet Okulu’ ile hasta ve hasta yakınlarını bilinçlendiriyor HABER: SEMRA ÇELIK
İ
limizin köklü sağlık kuruluşlarından Özel Konak Hastanesi, uyguladığı modern tedavi hizmetlerinin yanında sosyal sorumluluk projeleriyle de dikkat çekiyor. Kocaelililer’i, erken tanı ve korunmanın önemli olduğu hastalıklar konusunda bilgilendirmek için eğitim programları düzenleyen Özel Konak Hastanesi, son olarak ‘diyabet’ ile ilgili bilinçlendirme programı başlattı. Konak Hastanesi Tıbbi Direktörü Uzm. Dr. Özlem Bilgin, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde ilk eğitimi verdikleri ‘Diyabet Okulu’nu, Kocaeli Life’a anlattı. Hastane bünyesinde tedavileri yapılan diyabet hastalarının yanı sıra diyabet konusunda bilinçlenmek isteyen herke-
40 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
se açık olan Diyabet Okulu, ilk günden büyük ilgi gördü. Diyabet Okulu’nda diyabetin belirtileri, tedavi yöntemleri, diyabetle mücadelede yapılması gerekenler, kişisel bakım gibi elzem konular hastalara ve hasta yakınlarına uzmanlar
etkiyi gösterememesi durumunda ortaya çıkar. İnsülin, besinlerle aldığımız glikozun hücrelerin içine girmesini ve dokular tarafından yakıt olarak kullanılmasını sağlayan bir hormondur. Bu hormonun yetersiz düzeyde bulunması ya da hiç
KONAK HASTANESİ ‘DİYABET OKULU’NDA HALKI DİYABET KONUSUNDA BİLİNÇLENDİRECEK tarafından anlatılacak. Özlem Hanım, öncelikle diyabet nasıl bir hastalıktır? Biraz bahseder misiniz? Diyabet hastalığı, vücudumuzda bulunan pankreasın ürettiği insülin hormonunun yetersiz üretilmesi, hiç üretilmemesi veya dokularda istenilen, beklenilen
bulunmaması veya hücrede insülin direnci olması durumunda glikoz hücrenin içine giremez. Dolayısıyla hücreler glikozu yakıt yani enerji kaynağı olarak kullanamaz. Protein ve yağı yakıt olarak kullanmaya başladığı için de kişide kilo kayıpları ortaya çıkar. Hücreler bundan
SAĞLIK feksiyonları, mantar enfeksiyonları, kaşıntı, ciltte kuruma ve yorgunluktur. Bu belirtilerden bir veya birkaçı görülmesi durumunda hekime başvurulmalıdır. Diyabetin erken komplikasyonları arasında yakıt olarak yağların kullanımına bağlı ketoasidoz, hipoglisemi, enfeksiyonlar bulunmaktadır. Diyabet hastalığında önemli olan yıllar içinde kan şekerinin yüksek gitmesine bağlı olarak ortaya çıkan geç komplikasyonlardır. En çok etkilenen yapılar damarlar, sinirler, organ olarak da böbrek, göz, kalp diyebiliriz. Dolayısıyla en sık görülen kompKonak Hastanesi Tıbbi Direktörü Uzm. Dr. Özlem Bilgin
Diyabet günümüzde en önemli hastalıkların başında geliyor.
etkilenir ve kanda glikoz düzeyimiz yükselir, ‘hiperglisemi’ oluşur. Buna bağlı olarak da yüksek şekerin böbreklerden atılması sırasında çok idrara çıkma ve çok su içme şikayeti ortaya çıkar. Sonrasında da diyabetin erken ve geç şikayetleri ve komplikasyonları görülmeye başlar.
ERKEN TANI ÖNEMLİ Bu komplikasyonlar nelerdir? Ülkemizde diyabet tanısında uluslararası kabul edilmiş kriterler kullanılmaktadır. Diyabetin klinik bulgu ve belirtileri; ağız kuruluğu, polifaji, polidipsi, poliüri, kilo kaybı, bulanık görme, ayaklarda uyuşma, karıncalanma, yanma, idrar yolu en-
yonel diyabet. Biraz açıklar mısınız? Tip 1 dediğimiz diyabet türü; çocuk ya da genç erişkin diyabeti diyebileceğimiz bir tip. Bu tip daha çok erken yaşlarda çıkar. Pankreas, insülini neredeyse hiç üretmez. Öyle olunca da çok erken yaşlarda bulgu verir. Bunun tedavisi de insülin hormonunun verilmesidir. Tip 1’de etken; virüsler, aşılanma, stres, kullanılan ilaçlardır. Tip 2 diyabet; Tip 1’e göre 6-7 kat daha fazla görülür. Daha çok erişkinlerde, ileriki yaşlarda ortaya çıkar. Genetik geçiş bu tipte önemlidir. Yani ailede diyabet hastasının olması birey için risk faktörü oluşturmaktadır. Gestasyonel diyabet ise; kadının, gebeliğinden önce şeker hastalığıyla ilgili hiçbir sıkıntısı yokken gebelik döneminde şeker hastalığıyla karşılaşması halidir. Bununla ilgili 24-28’inci haftalar arasında kadın doğum hekimleri tarafından gebelikte şeker yükleme testi yapılır. Gebelikte diyabeti olan bir bireyin ileride Tip 2 diyabete yakalanma riski yüksektir. Diyabet nasıl tedavi edilir? Diyabet hastalığının tedavisinde dört ana başlık önemlidir. Öncelikle uzman hekim tarafından düzenlenen ilaç ve/veya hormon tedavisi. İkinci olarak diyetisyen tarafından beslenmenin düzenlenmesi ve takibi. Üçüncü olarak egzersiz ve dördüncü olarak kişisel bakımların, düzenli uzman hekim kontrollerinin yapılması.
YÜZDE 50’Sİ BİLMİYOR likasyonlar arasında nefropati (diyaliz ve böbrek nakli) retinopati (körlük), kalp damar hastalıkları (diyabette en sık ölüm nedeni), nöropati (erkek hastalarda impotans, diyabetik ayak) bulunmaktadır. Uzun vadede ise ortaya çıkan komplikasyonlar kişiden kişiye farklılık gösterir. Bu nedenle diyabet erken tanının önemli olduğu hastalık grubundadır. Diyabette erken tanı kadar, komplikasyonların tanısı da önemlidir. Kaç tür diyabet vardır? 3 tür diyabet var. Tip 1, Tip 2 ve gestas-
Bu kadar geniş çaplı bir tedavi süreci olunca kişilerin diyabet hastalığıyla ilgili bilinçlendirilmesi de önemli. Diyabet Okulu’nu da bu nedenle açtınız değil mi? Konak Hastanesi’nin sosyal sorumluluk kapsamında verdiği birçok eğitim mevcut fakat diyabetin bizim için önemli tarafı şu; ülkemizde her iki kişiden biri diyabet hastası ama tanı almamış ve dolayısıyla tedavi görmüyor. Yani diyabet hastalığında tanı konulması oranı yüzde 50. Çünkü şeker hastalığı hakkında ülkemizde bilgi eksikliği mevcut. Kişi son ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 41
SAĞLIK döneme kadar hayatını bir şekilde idame ettiriyor ama artık diyabetin geç komplikasyonları dediğimiz böbrek, sinir, damar etkilenmesi, koroner arter hastalıkları, kalp krizi, böbrek fonksiyonlarında bozulma, gözlerde körlük, görme azlığı, erkeklerde cinsel işlev bozuklukları gibi belirtiler ortaya çıktıktan sonra hekime başvuruyor, diyabet tanısı alıyor ama geri dönüşümsüz komplikasyonlar oluşmuş olabiliyor. Diyabetin erken tanısı çok önemli. İkinci en önemli nokta da komplikasyonların tanısı ve tedavisi. Avrupa ülkeleri içerisinde diyabet sıralamasında Rusya ve Almanya’dan sonra üçüncüyüz fakat diyabet hızındaki artışa baktığımızda ilk sırada yer alıyoruz. Bunun nedenleri arasında ilerleyen teknolojiye uyumun getirdiği sedanter yaşam, artan çalışma koşulları nedeniyle stres ve fast-food beslenme şekli var. Diyabet Okulu’nun amacından da biraz bahsedebilir misiniz? Diyabet okullarında yapmak istediğimiz; hem diyabeti ve erken tanının önemini, tedavinin sadece ilaçla değil beslenme ve egzersizle olacağını anlatmak, hem de komplikasyonlar, korunma yolları ve takip şemaları hakkında bilgi vermek. Diyabet hastaları düzenli olarak kan şekeri ve hemoglobin A1C dediğimiz kan testlerinin ölçümü için hekime başvu-
her yıl kan şekerinizi ölçtürmeniz bile sizi diyabetten ciddi anlamda koruyacaktır. Belki genetik olarak kaçamayacaksınız ama komplikasyonlarından korunacaksınız.
İLGİ BÜYÜK OLUNCA... Diyabet Okulu’na ilgi nasıl? Hedef kitlemiz; sağlıklı bireyler, diyabetli bireyler, diyabetli bireylerin yakın-
devam edecek? Bir süresi olmayacak. Çünkü diyabet, günümüz yaşam koşullarında gitgide artan bir hastalık. Hatta 2040 yılında dünyada her 10 kişiden 1’nin diyabet hastası olması bekleniyor. Şu an ülkemizde 6 milyon civarı Tip 2 diyabetli, 1 milyon civarı Tip 1 diyabetli hasta mevcut ve biraz önce de bahsettiğimiz gibi diyabet artış hızımız çok yüksek.
Diyabetle mücadelede beslenme ve egzersiz çok önemli.
2040 YILINDA DÜNYADA HER 10 KIŞIDEN 1’NIN DIYABET HASTASI OLMASI BEKLENIYOR. DIYABET ARTIŞ HIZIMIZ ÇOK YÜKSEK ruyor ama belirli periyodlarda nöropoti veya retinopati açısından nörolog veya göz hekimi muayenesinden geçmiyor. Biz eğitimlerde bunu da vurgulamak, anlatmak istiyoruz. Ve eğitimleri sadece diyabetli bireylere değil, sağlıklı bireylere de veriyoruz. Şöyle ki; yapılan çalışmalarda ailesinde diyabet hastası olup hastalık hakkında bilgi sahibi olma oranı % 25, yani oldukça düşük. Böyle olunca kişi şeker hastası olduğunun farkında olmuyor. Bugün Tip 2 diye belirttiğimiz diyabet türü genetik, geçişli bir diyabettir. Yani bunu bilmek, beslenmenize, egzersizlerine dikkat edip 42 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
ları, çocuk diyabet hastalarının birinci derece yakınları. İlk eğitimimizi 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde yaptığımız için ilk grubumuzu sadece diyabet hastalarından planladık. Kontenjanımızı 50 kişi olarak belirlemiştik fakat başvuru sayısı 120’nin üzerinde oldu. 3 aylık periyodlarla yapmayı planladığımız bir eğitimdi ama başvuru sayısının fazla olması nedeniyle aylık periyodlara çektik.
ARTIŞ HIZI YÜKSEK Diyabet Okulu için bir süre belirlediniz mi? Bu eğitimler ne kadar
Gen tedavisi veya farklı bir tedavi yöntemi gelişmezse, bizler uzun yıllar diyabetle mücadele edeceğiz gibi görünüyor. Dolayısıyla hastalıkla mücadelede en önemli basamaklardan biri eğitim olunca, okulumuz uzun süre devam edecek gibi görünüyor. Diyabet Okulu’na nasıl başvurabiliriz? İnsanlarımız Konak Hastanesi’ne gelip danışmaya ‘Biz bu eğitime kayıt olmak istiyoruz’ dediklerinde, arkadaşlarımız yardımcı olur ve en kısa sürede ilk programa dahil ederiz. Çağrı merkezimiz 444 95 95 aracılığıyla da bize ulaşabilirler.
KAPAK KONUSU
44 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Kendi metoduyla sifa dagıtıyor
ELİF AKINCI ÇOK GENÇ, ÇOK GÜZEL, ÇOK ÇALIŞKAN VE DOĞAL OLARAK ÇOK BAŞARILI... UZUN YILLARDIR ILIMIZDE GÖREV YAPAN VE GENIŞ BIR KESIM TARAFINDAN TANINAN FIZYOTERAPIST ELIF AKINCI, KENDI GELIŞTIRDIĞI ‘RUBOTONIK PILATES’ YÖNTEMIYLE MESLEĞINDE BIR ILKE IMZA ATTI RÖPORTAJ: ZEYNEP AKAR • FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 45
T
KAPAK KONUSU
ürkiye’de kendi egzersiz metodolojisini oluşturmuş tek fizyoterapist olmanın haklı gururunu yaşayan Elif Akıncı, hastalarına uyguladığı kişiye özel egzersiz programları sayesinde, kısa sürede çok başarılı sonuçlar elde ediyor. Mesleki başarısının yanı sıra yaptığı seyahatler ve katıldığı televizyon programlarıyla da ülke çapında tanınan Elif Akıncı’nın sıra dışı hikayesini ilgiyle okuyacaksınız. Elif Hanım, bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Eskişehir doğumluyum. Ailemin işi nedeniyle üniversiteye kadar olan eğitimimi çeşitli illerde tamamladım. Hacettepe Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümünü kazanıp üniversite eğitimim için Ankara’ya gittim, ailem de Ege’ye yerleşti. Fizik tedavi ve rehabilitasyon üzerine eğitim almak bilinçli bir tercih miydi? Çocukluk çağında ne kadar bilinçli olunabiliyor ki? Tercih yaparken, annemin üzerimde etkisi oldu. Bilime meraklı bir çocuktum, o zaman başka bir dalda, daha iyi bir bölümde eğitim alabilirim diye düşünüyordum. Bu nedenle ilk zamanlar bölümüme hiç alışamadım. Hatta ilk sene ayrılmayı bile düşündüm, bunun için planlar da yaptım. Ne gibi planlar? Ben Anadolu lisesi mezunuyum. İlaveten Amerikan Kültür ve İngiliz Kültür’ü bitirdim. Üniversiteye başladığımda ana dilim gibi İngilizce biliyordum ama okulu o kadar istemedim ki hazırlık sınıfı muafiyet sınavına girmedim. Aileme de ‘sınavı kazanamadım’ dedim. Dolayısıyla, okula hazırlık sınıfından başladım. Amacım, aileme ‘Bakın, ben burada başarısız oluyorum, bu bölüm bana göre değil’i göstermekti.
Aileye, ‘bakın başarısız oldum’ demek için bir sebep daha bulmuş oldunuz... Tamam bırakmak istiyorum ama küçüklüğümden beri o kadar başarı odaklı çalışmıştım ki bu sefer bu başarısızlığı kendim hazmedemedim. Bir yandan okulu bırakmak istiyordum ama bir yandan da hırslandım. En sonunda, kendi kendime ‘Okulu bırakırsam kendi isteğimle bırakacağım ama başarısız olduğum için bırakmayacağım’ dedim. O hırsla derslere asıldım, sınıfa yetiştim. Hocaların ‘inek’ olarak adlandırdığı çalışkan tipler vardır ya, işte tam o moda girdim diyebilirim. Neyin ne olduğunu anlayınca bölümümü sevmeye başladım. Stajlarda gerçek hastalarla çalışınca, öğrendiklerimi uygulayıp sonuç alınca, ‘bu işte başarılı olabilirim’ dedim ve korkunç haz duymaya başladım.
HARÇLIĞIM BİTSE İSTEYEMEZDİM Peki, mezun olduktan sonra hayat nasıl devam etti? Okulun son zamanlarında bir merkezde yarı zamanlı çalışmaya başlamıştım. Mezun olduktan sonra da bir süre devam ettim. Çalışma sistemi sabah saat 09.00, akşam 20.00 şeklindeydi. Öğle yemeği molası da yerine birini bırakmak kaydıyla, 15 dakika. Bir günde 70- 80 hasta alıyordum. Çok yoruluyordum ama ilk senenin sonunda o hastanenin sorumlu fizyoterapistiydim. Bu şekilde yıllarca çalıştım. Bu kadar çok çalışmanın meyvelerini çabuk almışsınız... Çok çalışmadan hiçbir şey olmuyor. Kolay para, kolay unvan, kolay mevki, kolay başarı yok. Dolayısıyla çok çalıştım, halbuki ekonomik olarak buna pek de ihtiyacım yoktu. Ailemin durumu hep çok iyi oldu ama diğer ailelere göre dünya görüşleri çok farklıydı. Çocuklarının her zaman arkasında oldular ama disiplini de elden hiç bırakmadılar. Mesela, harçlığım erken bitse, istemeye cesaret bile edemezdim. İstesen de göndermezlerdi zaten. Her istediğimiz şeyin her an olamayacağını ya da ‘yok’un ne olduğunu öğretmek için çok çalıştıklarını biliyorum. Ailede biraz dominant bir yapı varmış, sanırım... Ailem disipliner ve demokratik bir yapıya sahip. Okumak ve kendini geliştirmek ailemizde bir yaşam biçimidir. Özellikle annemi bu konuda örnek aldığımı söylemem gerek. Annem Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’nde okumuş ve şu an hukuk fakültesi 2.sınıf öğrencisi bir kadın. Benim için okumanın ve öğrenmenin yaştan bağımsız olduğunun canlı bir kanıtı. Annem sayesinde 5 yaşında okuma yazma öğrendim. Okula erken yaşta başladım. Erken yaşta yabancı dil öğrendim. Ortaokul başında tüm dünya klasiklerini bitirmiştim. Felsefe ve bilime ailem sayesinde ilgi duydum. Evde Freud, Stephen Hawkins, Darwin ya da Arthur Schop-
Kolay para, kolay unvan, kolay mevki, kolay basarı yok
BAŞARISIZ OLMAYACAĞIM! Sonra? Okulun, öğrencilerin İngilizce seviyesine göre belirlenmiş hazırlık sınıfları vardı, hiç sınava girmediğim için beni başlangıç seviyesindeki öğrencilerin olduğu C sınıfına yerleştirdiler. 2 hafta sonra, İngilizce hocam benimle özel olarak konuşmak istediğini söyledi ve ‘Elif’ciğim, senden memnun değilim; C sınıfından gitmen lazım. Bütün ahengi bozuyorsun. Bir daha sınava gireceksin, girmezsen seni hazırlıkta bırakırım’ dedi. Mecburen o sınava girdim ve tabii ki geçtim. Böylece sınıf atladınız... Evet, yaklaşık 1 ay gecikmeli olarak 1. sınıftan devam etmeye başladım ama bu durum benim açımdan kötü oldu. İlk dersime girdiğimde diğer öğrencilerin anatomi dersinde Latince kelimelerle konuştuğunu gördüm. Sanırsınız herkes Latince öğrenip de gelmiş. Kendimi çok kötü hissettim. Onların epeyce gerisinde kalmıştım. Büyük bir moral bozukluğu yaşadım ve o sene 1. sınıfta kaldım. 46 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Fizyoterapist Elif Akıncı, kendi geliştirdiği ‘Rubotonik Pilates’ yöntemiyle mesleğinde bir ilke imza attı. Akıncı, özellikle omurga rahatsızlıklarının tedavisi konusunda oldukça iddialı. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 47
KAPAK KONUSU henhaur konuşabileceğiniz insanlar olması büyük ayrıcalık. Bugün kendimi ‘özgür düşünen ve sınırsız hayal gücüne sahip biri’ olarak tanımlıyorsam, ailem sayesindedir.
SUYUNU İÇEN AYRILAMIYOR İş hayatınıza geri dönelim mi? Bir süre Ankara’da kaldıktan sonra eski işverenlerimden biri Bakü’de bir klinik kurduğunu söyledi. Yurt dışı deneyimi olan, dil bilen birine ihtiyacı vardı. Konuştuk, şartlar zordu ama proje beni heyecanlandırdı. Şartlar konusunda mutabık kaldıktan sonra Azerbaycan’a yerleştim. Bir buçuk sene Azerbaycan’da yaşadım. Hastaneyi kurduk, her hekim kendi branşındaki Azeri hekimlere eğitim verdi ve personelin oryantasyonunu sağladı. Azerbaycan günleri benim için zor, yorucu ama çok tecrübe kazandığım bir dönem oldu. Türkiye’ye dönünce işe nereden başladınız? Türkiye’ye dönünce, Ankara‘da kalmak istemedim. İstanbul’a gitmeye karar verdim. Ancak tam o dönem, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin evde bakım hizmetleri için teklif aldım. Geldim, biraz araştırdım. Baktım, o dönem bu iş doğru dürüst yapılmıyor. Doğrusu, bunun nasıl bir iş olduğunu da merak ettim, İstanbul planını biraz erteleyerek Kocaeli’ye gelmeye karar verdim. O zamanlar İzmit’in suyunu içenin bir daha ayrılamayacağını bilmiyordum. Burada nasıl bir çalışma yaptınız? Belediye bünyesinde sözleşmeli çalışıyordum. Her gün belli bir güzergahta, belirlenmiş sayıdaki hastanın evine gidip fizik tedavi uyguluyorsunuz. Doktorunuz, hemşireniz, her şeyiniz var. Bu şekilde binin üzerinde hastaya baktık. Evde bakım hizmetleri çalışması sırasında çok insan tanıdım. Yürüttüğüm, oturttuğum çok hasta oldu. Hastalar daha önce yapamadığı şeyleri yapmaya başlayınca, fayda görünce benim de hasta sayım, bilinirliğim artmaya başladı.
KENDİ MERKEZİMİ AÇTIM
sevdiğim alan olmasına rağmen, hafta sonları ortopediyle ilgileniyordum; sürekli farklı metodolojileri deniyorum. Bu arada çok fazla yurt dışı bağlantılarım olduğu için yurt dışı menşeili egzersiz metodolojilerini ve pilates uygulamalarını yakından takip ediyordum. İlerleyen dönemde kendi merkezimi açmaya karar verdim. Bir yandan hastanede yarı zamanlı çalışmaya, bir yandan da kliniğimde hizmet vermeye başladım.
Izmit ’in suyunu içen bir daha ayrılamıyormus
Bu dönem ne kadar devam etti? Bu dönem yaklaşık 2 yıl sürdü, bu süreçte ayrıca bir özel eğitim merkezinde engelli çocuklarla da çalışıyordum. Çocukları da yürütüp ailelerin motivasyonunu artırınca, daha fazla talep gelmeye başladı. Herkes bir şeyler istiyordu ama kurumum yoktu, yetişemiyordum. O dönem, yeni kurulan özel bir hastaneye teklif götürdüm. Nasıl bir teklif? Hastalarımı almak üzere belli saat aralıklarında hastanelerini kullanmak için hazırladığım bir teklifti. Özel çocuklarımı alabilmem için hastane ile bir mutabakat sağladık. Sabah saat 09.00’dan 17.00’ye kadar özel eğitim merkezinde, akşam 18.00’den 23.00’e kadar hastanede çalışmaya başladım. Aşırı yoğun bir tempo... Evet, sadece hafta sonum vardı. Nöroloji ve nöroşirürji en 48 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Akıncı, özel hayatında gerçek bir gezgin. Akıncı, fırsat buldukça dünyayı geziyor ve izlenimlerini ‘Elif’in Yörüngesi’ adlı bloğunda yayınlıyor.
KENDİ METODUMU GELİŞTİRDİM
Böylece daha rahat bir çalışma ortamınız oldu herhalde... Açıkçası bir tür muayenehane gibi olur diye düşünmüştüm... Günde 3-5 hasta gelir, kendime de vakit ayırırım. Fakat uyguladığım metodolojiler öyle güzel sonuçlar verdi ki hasta sayım yine zamanla artmaya başladı. Uyguladığınız, farklı bir metot mu? Yurt dışı menşeili pek çok yerde egzersiz ve pilates eğitimi aldım. Sonra kendi fizik tedavi bilgilerimle öğrenmiş olduğum egzersiz metotlarını birleştirdim ve kendime göre bir metot geliştirdim. Metodun adını, ‘rubatonik pilates’ koydum. İsim konusunda müzikten ilham aldım. Müziği çok
KAPAK KONUSU Sizin işiniz ağrıları dindirmek mi? Ağrı, acı, sızı, kasların zayıflamış, yürüyemiyorsun... Hepsi semptom. Biz semptomu değil, semptomu yaratan nedeni tedavi etmeyi hedefliyoruz. Yazık ki Türkiye standartlarında ağrıyı yok ettiğinizde, kişiyi iyileşmiş sayıyorlar. Halbuki, bu geçici bir iyilik hali. Ağrının geçmesi, tedavi olduğunuz anlamına gelmiyor. Ağrıyı kimse sevmez ama aslında ağrı sevilmesi gereken bir şey çünkü bir nevi vücudun alarm sistemidir. Vücut ağrı yaratarak alarm vermiyor olsa, kişi yanlış hareketler yapmaya devam eder ve doku bazında hasar oluşumu gerçekleşir. Böylece ilerleyen zamanlarda kişinin yaşadığı sorun geri dönüşümsüz olarak gelişebilir.
KİŞİYE ÖZEL EGZERSİZ Siz geliştirdiğiniz metotla bunu mu sağlıyorsunuz? Bizim tedavi prensibimiz, kişinin anatomik Elif Akıncı ve ekibi, başarılı çalışmalarıyla pek çok hastayı sağlığına kavuşturuyor. ve fizyolojik yapısına uygun, spesifik egzersiz programları ile problemin köküne inmek üzerine kurulu. Anladığım kadarıyla, bu egzersizler kişiye özel olarak geliştiriliyor... Egzersiz konusunda grup aktivitesine karşıyım. Grup aktivitelerinde gözden kaçan durum, gruptaki her bireyin anatomik yapısının farklı olduğu ve her bireyin farklı rahatsızlıklara sahip olduğu gerçeğidir. Gruplardaki kişilerin içinde 50 yaşında insan da var, 20 yaşında insan da var; sapasağlam olanı da var, karaciğer yetmezliği olan da var; tansiyonu olan var, boyun fıtığı olan da var. Herkesten aynı egzersizi yapmasını beklemek mantık seviyorum. Bir dönem amatör olarak uğraştım da. Müzik dışı bir yaklaşım. Ayrıca, bir eğitmenden, 10 kişiye aynı dikkati göstermesi de beklenmemeli. Muhakkak ruhun ve bedenin ritmi benim için. Rubaton da bir müzik gözden kaçırılan bir durum oluşur ve sonuçta sakatlanma terimidir. Tempodaki değişikliği gösterir. Kasların tonusungibi istenmeyen bir durum yaşanabilir. Bizim 4 senedir yapdaki değişime göre seans esnasında uygulanan metot da detığımız en iyi hizmet, belki de bu. Birebir tedavi.. ğişkenlik gösterir. Siz egzersize uyum sağlamazsınız, egzersiz Böyle olunca, o egzersiz tamamen hastanın durumuna size uyum sağlar. Böylece sakatlanma olasılığı minimalize uygun olarak belirleniyor, değil mi? edilerek egzersizin verimliliği artırılır. Bizim en büyük iddiamız bu. Kişinin problemi ne olursa Hala aynı yöntemi mi uyguluyorsunuz? olsun, ona uygun bir egzersiz programı yazılmakta. SonuçYöntem, o günden bugüne daha da çok gelişti. Sonuç aldıkta kişinin vücudu ve performansı olabilecek en üst seviyeye ça, kendimi daha da geliştirdim. Hastalar tedavilerinden taşınmış olur. Örneğin; sizce bir bacağı olmayan, bastonla memnun kalınca çevrelerine de beni önermeye başladı; hasta yürüyen bir Multipl Skleroz (MS) hastası pilates yapabilir sayım iyice arttı. Adım kulaktan kulağa duyuldu. mi, kendi başına bastonu atıp dengede durabilir mi ya da yürüyebilir mi, koşabilir mi? Biz bunu sağlıyoruz. Ama ona AĞRILARINIZI SEVİN! önce protez eğitimi veriyoruz, ondan sonra adaptif egzersizŞimdi gelelim kliniğe... Burada tam olarak hangi hizleri yüklüyoruz. Denge kazandırıp tek başına yürümesini metleri veriyorsunuz? sağlıyoruz. Egzersizleri, MS hastalığını ve ataklarını da göz Burada aklınıza gelebilecek her türlü hastalıkla ilgili, her önünde bulundurarak oluşturuyoruz. Multipl Skleroz’un her hastaya hizmet veriyoruz. Ortopedi, pediatri, nöroloji, nöroşeyini bilerek hareket ediyoruz. Dolayısıyla her hastalık için şirurji, kadın doğum, operasyon öncesi ve sonrası rahatsızher egzersiz türünü yazabilmemiz gibi bir lüksümüz var. lıklar... Bunların hepsi çalışma alanımıza giriyor. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 49
KAPAK KONUSU SONUÇLAR MUAZZAM Yaptırdığınız egzersizlerde sakatlanma riski var mı? Zaten sistemin en önemli noktası bu. Her insanın anatomik ve fizyolojik yapısı başka. Her bireyle birebir ve özellikli olarak ilgilenilmesi lazım. Siz boyun kasları zayıf birine, mekik çekerek karın egzersizi yaptırırsanız, boynu sakatlarsınız. Rubatonik Pilates ile siz egzersize uymuyorsunuz, biz egzersizi size uyduruyoruz. Dolayısıyla sakatlanma riskiniz, minimalize edilmiş oluyor. Bu arada pilatesin inceltici etkisini de unutmamak lazım. Hem sağlık ve iyilik hali hem görünüş anlamında hoş bir şey. Türkiye’de kendi egzersiz metodolojisini oluşturmuş ve bu özellikli egzersizleri hastalara bireysel olarak entegre eden tek merkez olmak gurur verici. Bu tedavilerin içinde en iddialı olduğunuz alan nedir? Elbette, omurga. Omurga konusunda, hem nörolojik hem ortopedik anlamda ciddi çalışmalar yaparak 10 senemi verdim. 10 senenin içinde sayısız uluslararası sertifika, eğitim, kurs, sayısız araştırma, çok çalışmak, çok hasta bakmak ve çok deneyim var. Hastalıklarla ilgili protokollere birebir bağlı kalmayı çok sevmiyorum. Bazen içgüdüsel davranmak gerekli. Her konuda çok başarılı çalışmalar yapıyoruz ama en fazla skolyoz, kifoz, fıtıklar gibi omurgayla ilgili rahatsızların tedavisinden keyif alıyorum. ‘Protokol’ derken, neyi kast ediyorsunuz? Fizyoterapist Her şeyin standart bir tedavi Elif Akıncı, sık sık yöntemi vardır. Örneğin, bazı katıldığı televizyon programlarında travmalar ya da operasyonlar mesleğiyle ilgili sonrasında, ilk 6 hafta hareket- bilgilendirmeler yapıyor. siz dinlenme verilir, 6-12 hafta arasında birtakım hareketler yaptırırsın, 12 haftadan sonra diğer adıma geçersin. Protokollere birebir uymak her zaman başarılı sonuç vermeyebiliyor. Deneyim ve donanım çok önemli. Her zaman kendi öngörümü, hissiyatımı, değerlendirmemi, kendi yöntemimi kullandım ve başarılı olduğumu gördüm.
HİÇ SAKATLANMA YAŞAMADIK Peki, bu bir risk mi? Hayatta her şey risk ama bugüne dek hiçbir sakatlanma olmadı ve hep iyi sonuçlar aldık. Buna rağmen kesin konuş50 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
mayı sevmem, hastalarıma da ne verip ne veremeyeceğim konusunda her zaman çok şeffaf olmuşumdur. İşimizi çok ciddiye alıyoruz. Başarının sırrı da bu galiba... Evet, ciddiye almak. İşini ciddiye almalı ve hep güler yüzlü olmalı insan. Sağlıkçı olmanın özverisi bu. Ben bu işi tercih ettim, yapıyorum. Tercih ettiğiniz hayatın sonuçlarını yaşarsınız. Özel hayatındaki sorunlar ne olursa olsun, hastaya hep anlayışlı ve güler yüzlü yaklaşmanız gerekiyor.
EKRANA YAKIŞTIRIYORLAR Bu arada İzmit’te olduğu kadar İstanbul’da da tanınıyorsunuz. Nasıl oldu bu ? Sosyal ağlardan çok fazla takipçim var. İzmit’te çalışıyorum ama İstanbul’da yaşıyorum. Takipçilerimin çoğu İstanbul’dan. Bir şekilde benim İstanbul’da iş yaptığımı zanneden çok kişi var. Sık sık çıktığınız TV programlarının da bunda etkili olduğunu düşünüyorum... Arkadaş çevrem gereği çoğunlukla televizyon ve sinema camiasının içindeydim. Bir iki kez programlara davet edildim ama insanların beni bu kadar seveceğini tahmin etmedim açıkçası. Ancak, daha ilk programdan itibaren insanlar sevdi, ben de bu sektörü sevdim. Genel kanı, ekrana yakıştığım yönünde. Hatta 2018 yılında kendi televizyon programım bile olabilir. Elif Hanım, iş dışında çok hareketli bir sosyal yaşamınız olduğunu da biliyoruz... Sosyal hayatım daha çok İstanbul’da ya da yurt dışında geçiyor. En büyük tutkum seyahat etmek. En büyük tutkumu, yaşam amacımla birleştirdim diyebilirim. Keşfetmek ve kendimi gerçekleştirmek için yaşıyorum. Dünyayı keşfetmek, yeni kültürler tanımak ve bu kültürlerin tarihini öğrenmek kadar tutkuyla yaptığım çok az şey var. Seyahatlerimi yazdığım ‘Elif’in Yörüngesi’ adında bir bloğum da var. Bloğumda yazılarımı yazarken farklı bir yol izliyorum.
KAPAK KONUSU
Elif Akıncı için ne dediler?
Gittiğim yerlerde ne yenir, ne içilir gibi başlıklardan ziyade o coğrafyanın yakın ve uzak tarihini işliyorum. Farklı bir perspektif sunduğumu düşünüyorum.
VİYANA’DA MOZART DİNLEMEK Neredeyse bütün dünyayı gezmişsiniz, en çok nereyi beğendiniz? Doğru, bu zamana dek tüm kıtaları gezdim. Şimdilerde daha gurme geziler yapıyorum. Nice’de sanat köyü gezmeye, Viyana’da Mozart dinlemeye, Paris’te kabuklu deniz ürünleri yemeye ve şarap tatmaya gitmek gibi. Ancak pek çok enlem ve boylamda bulunmama rağmen, Türkiye dışında yaşayabileceğim ve hayatımı sürdürebileceğim tek yer İngiltere. Kuzeyli kanı taşımama rağmen Anglosakson kültürünü kendime çok yakın buluyorum. Bir ömrü, özellikle Londra’da tüketebilirim. Peki, yurt içinde neler yapıyorsunuz sosyal hayatta? Yoğunlukla İstanbul’da oluyorum. Farklı mutfakları tanımayı seviyorum. O nedenle dostlarımla İstanbul’un farklı mekanlarında vakit geçirmeye çalışıyorum. Özellikle füzyon mutfağını çok seviyorum. Deniz ürünlerine bayılıyorum. Salyangoz, istiridye, minare gibi kabuklular vazgeçilmezim. Onun dışında hep işle ilgili yaptığım şeyler. Seminerler, eğitimler veriyorum. Televizyon programlarına katılıyorum.
BURNUNUZ ESTETİK Mİ? Tarzıyla da dikkat çekici bir kadınsınız. Güzellik sırlarınız var mı? Öz saygısı olan her kadın ve erkeğin kendine bakması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle sosyal bir ortama çıkılacaksa ki bu markete gidip alışveriş yapmak bile olabilir, kişinin kılık kıyafet ve makyajına dikkat etmesi gerekir. Güzellik konusunda genetik olarak şanslıyım. Bir yanımız Avrupa’ya bir yanımız Ukrayna’ya ait. İnsanlardan en çok aldığım sorular yabancı uyruklu olup olmadığım, saçımın ne renk olduğu, estetiğim olup olmadığım, kuaförümün kim olduğu yönünde. Yüzümde estetik olduğu düşünülüyor ama yok. Bakım anlamında pek çok kadın gibi makyajımı iyi temizlemeye ve cildime uygun ürünleri kullanmaya çalışıyorum. Giyim... Moda anlamında birkaç marka var tutkunu olduğum. İtalyan markalarını çok seviyorum. Etro, Prada çanta-cüzdan gibi... Saint Laurent’in de ayakkabılarını beğeniyorum. Tabii ki devamlı bu markalardan giyinmiyorum ama gerçek moda çizgilerinin olduğu markalar, bence bunlar. Bana göre bu senenin modası, ben ne giyiyorsam o.
İLETIŞIM: Elif Akıncı Pozitif Yaşam Merkezi Körfez Mah. D-100 Karayolu Üzülmez İş Mrk. No:127 Kat:2 İzmit Tel: 0262 322 9 322 – 541 533 45 41 info@elifakinci.com
SUZAN DELIKKAYA
HAYAL BILE EDEMEZDIM...
6
3 yaşındayım, kimya mühendisiyim. Elif Hanım ile tanışmadan önce beni çok rahatsız eden kollarımda ve dizlerimde kireçlenmeye bağlı şiddetli eklem ağrılarım vardı. Elif Hanım ile tavsiye üzerine tanıştım, kliniğinde pilates yapmaya başladım. Kısa bir süre sonra ağrılarım azalmaya başladı, dengem ve duruşum düzeldi. Şu anda, eskiden hayal bile edemeyeceğim hareketleri yapabiliyorum. Elif Hanım, kendini aşmış bir fizyoterapist ve bizi de yukarıya çekiyor. Şimdi onun sayesinde bol bol geziyor, seyahat ediyor, emekliliğin tadını çıkarıyorum. Herkese tavsiye ederim.
ÖMER KARA
ESKISINDEN ÇOK DAHA IYIYIM
5
5 yaşındayım, makine mühendisiyim. MS hastasıyım, ayrıca geçirdiğim bir kaza sonucu sol ayağım protez. MS hastalarının, motor becerilerinin kayıplarını tolere edebilmek için düzenli egzersizleri vardır. Bu nedenle, bir arkadaşımın önerisi üzerine Elif Hanım ile tanıştım. Birlikte çalışmaya başladık. Burada güçlendirme hareketleri ve rahatsızlığıma uygun programlar uyguluyoruz. Bana özel olarak oluşturduğu egzersiz programı sayesinde eskisinden çok daha iyiyim. Kaslarım güçlendi, ayak protezime rağmen duruşum düzeldi. Eskiden haftada 3 gün geliyordum, şimdi bunu 1 güne düşürdük. Elif Hanım, işini çok iyi bilen birisi. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 51
BÜYÜKŞEHİR
BILIŞIM ÜSSÜNE DOĞRU 9 yıldır 6. sınıf öğrencilerini dizüstü bilgisayar dağıtan Büyükşehir, bu yıl 40 binden fazla öğrenciyi daha sevindirdi. Kocaeli’nin çocukları, Büyükşehir’in sağladığı bu imkan sayesinde kendilerini bilişim alanında geliştirecek
Y
eni dünya düzeninde söz sahibi olabilmenin yolunun bilişim teknolojilerinden geçtiğini bilen Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, ‘sanayi kenti’ unvanının yanına ‘bilişim kenti’ unvanını da ekleyebilmek için ciddi bir yatırım atağı başlattı. Kocaeli’nin, geleceğin bilişim üssü olabilmesi için gerekli olan insan gücünü bu kentte yetiştirmeyi hedefleyen Büyükşehir, yatırımını çocuklara yönlendirdi. Yeni neslin bilimle, bilişimle haşır neşir
Bilgisayar dağıtım projesinden şimdiye kadar 259 bin 994 öğrenci yararlandı.
olabilmesi için teknolojiyle çocuk yaştan itibaren tanışması gerektiğini bilen Büyükşehir, açtığı bilim merkezleri, bilgi evleri, düzenlediği yarışmalar ve fuarlarla hedefe doğru emin adımlarla ilerledi. Hükümetimizin Gebze Muallimköy’de temelini attığı Bilişim Vadisi projesine de destek veren Büyükşehir, ‘bilişim kenti’ olma yolundaki en önemli adımını ise Başkan Karaosmanoğlu, eğitime büyük önem veriyor.
52 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
9 yıl önce attı. ‘Eğitimde eşitlik’ ilkesi çerçevesinde ‘Birebir Öğrenme’ projesini hayata geçiren Büyükşehir, devlet-özel okul ayırt etmeksizin 6. sınıfta okuyan tüm öğrencilere dizüstü bilgisayar dağıtmaya başladı. Eğitimi, teknolojiyle harmanlayan Büyükşehir Belediyesi, bu sayede eğitimin kalitesini de artırmış oldu.
DEVRİM NİTELİĞİNDE Büyükşehir’in eğitimde devrim niteliğindeki bu projesi tüm Türkiye’ye de örnek oldu. Hatta dünya genelinde ses getiren, çeşitli ödüller de alan dizüstü bilgisayar dağıtım projesinden şimdiye kadar 259 bin 994 öğrenci yararlandı. ‘Kocaeli’den neden bilim insanı çıkmasın?’ diyerek 9 yıldır aralıksız binlerce çocuğu bilgisayar sahibi yapan Büyükşehir Belediyesi, 2017-2018 eğitim-öğretim dönemine ait dizüstü bilgisayarları çok anlamlı bir günde dağıttı. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde Uluslararası Fuar Merkezi’nde gerçekleşen törende 40 bin 761 öğrenciyi daha dizüstü bilgisayarlarla buluşturan Büyükşehir Belediyesi bu yıl bir ilke de imza attı. Öğretmenler Günü’nde 257 bilişim öğ-
Bilgisayar dağıtımında okul ve öğrenci ayrımı yapılmıyor.
retmenine de dizüstü bilgisayar hediye edildi. Böylece Büyükşehir Belediyesi’nin bu yılki bilgisayar dağıtım projesinden 323 okul yararlanmış oldu. Binlerce öğrencinin yüzlerce öğretmen ve velinin katılım sağladığı tören öncesi çocuklar milyonlarca takipçisi olan youtuber Ruhi Çenet ile bir araya geldi. Çocuklara youtuber olmanın püf noktalarını anlatan Çenet, büyük ilgi gördü. Öğrenciler, Ruhi Çenet’i pür dikkat dinledi.
TÜRKÇELEŞTİRİLMİŞ F KLAVYE Gelelim dizüstü bilgisayarların özelliklerine: Bu yıl ihaleyi kazanan Vestel
firması tarafından hazırlanan dizüstü bilgisayarlarda teknolojinin tüm gelişmiş sistemleri yer alıyor. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Türkçe F klavyeye sahip bilgisayarların temel özellikleri şöyle; Donanım: İşlemci mimarisi 4 çekirdekli temel fabrikasyon, hızı en az 1.11 GHz. MPEG-4, 1080p FULL HD, 64 GB NAND teknolojisinde eMMC 5.0 Flash depolama aygıtı. 64 GB daha arttırılabilir hafıza Bellek: 4 GB, 1066 Mhz. hızında LP DDR3 veya DDR3 L Ekran: LED veya LCD teknolojisinde, minimum 13 inch, Webcam: 2 MP Klavye: Türkçeleştirilmiş F dizilimli. İşletim Sistemi: Windows 10 Pro.
Ofis Uygulaması, antivirüs programı, yabancı dil sözlük programı, sıkıştırma programı, müzik ve video oynatıcı, pdf gösterici, e-kitap desteği, ebeveyn kontrol yazılımı.
9 YILDA DAĞITILAN BİLGİSAYAR SAYILARI 2009-2010.......................................................26.587 2010-2011..........................................................26.279 2011-2012...........................................................26.167 2012-2013.........................................................29.507 2013-2014........................................................26.932 2014-2015...........................................................27.109 2015-2016..........................................................27.180 2016-2017..........................................................29.472 2017-2018...........................................................40.761 TOPLAM.........................................................259.994 ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 53
SAĞLIK
HASTALANMADAN ÖNCE BU TESTI YAPTIRIN! Fizyo Vital’de yaptıracağınız Vega Test ile hastalanmadan önleminizi alın
V
ücudunuzda ne olup bittiğini merak mı ediyorsunuz? Neye alerjiniz var, hangi besinler size zarar veriyor ya da metabolizmanızı yavaşlatıyor görmek ister misiniz? Peki, hastalıkla burun buruna gelmeden önce hangi organınızın sinyal verdiğini bilmek ister misiniz? O halde Vega Test’i mutlaka yaptırmalısınız. Bunun için sizin ya da sizden alınan kanın çok uzaklara gitmesine de gerek kalmadı. Vega Test artık ilimizde de yapılıyor. Doç.Dr. Rabia Terzi’nin sahibi olduğu Fizyo Vital’de yaptıracağınız Vega Test ile hastalanmadan önleminizi alabilirsiniz. Doç.Dr. Rabia Terzi, Vega Test’le ilgili merak edilenleri Kocaeli Life’a anlattı. Vega Test nedir? Vega Test, hastalık boyutuna ulaşmamış, klinik testler ve laboratuvar bulgularıyla saptanamayacak seviyedeki sağlık sorunlarının değerlendirmesini sağlayarak hem erken teşhise hem de mevcut hastalıkların nedenleri hakkında Doç. Dr. Rabia Terzi detaylı analiz imkanı sağlayarak tedavi kürlerinin planlanmasıalanların belirlenebilmesi, gıda duyarlına yardımcı bir testtir. Bütünsel sağlık lıklarımız, vücudumuzdaki ağır metal anlamında bireye özel geleneksel ve tabirikimleri, alerjik etkenlerin tespiti, vümamlayıcı tıp kürlerinin planlanmasına cudumuzun vitamin, mineral, enzim ve hormonal eksiklikleri, bağırsak flora boyardımcı olur. Organlarımızın fonkzukluklarının tespiti, psikolojik stres dusiyonel durumunun ve vücudumuzun rumumuz, manyetik alanlardan etkileniyileşme kapasitesinin değerlendirilmesi, me oranımız, vücudumuzdaki mantar, bağışıklık sistemimizi etkileyen bozucu 54 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
parazitler, virüsler ve bakteri bilgilerinin araştırılması amaçlarıyla kullanılır.
BİR NEVİ CHECK-UP Bir çeşit check-up diyebilir miyiz? Vücudumuzda yapısal bir hasar olmadan meydana gelen fonksiyonel bozulmalar erken dönemde bu testle saptanabilir. Bu açıdan bir nevi cheuck-up diyebiliriz. Nasıl yapılıyor, sonuçları ne kadar zamanda çıkıyor? Kan testi ya da deri veya üzerindeki herhangi bir akupunktur noktasının elektriksel potansiyeli ölçülerek yapılabilir. Sonuçlar birkaç gün içinde çıkar. Genel sağlık durumumuzla ilgili net bilgiler veriyor mu? Tamamlayıcı ve alternatif tıpla ilgili bir testtir. Alışılagelmiş laboratuvar testle-
SAĞLIK gıda duyarlılıklarını ortaya koyan ve dolayısıyla bireye özgü bir beslenme programı sunan testtir.
ALERJİ TESPİTİ Önceden bu test yurt dışında yapılıyordu değil mi? Bizden alınan kan örneği tahlil için yurt dışına gönderiliyordu. Ne zamandır bu burada yapıyoruz? Evet, 1980’lerden itibaren Avrupa’da, daha çok Almanya’da yapılan bir testti. Son yıllarda Türkiye’de de yapılmaya başlandı. Neye alerjimiz var onu da bu testle görebiliyoruz değil mi? Bu testle geniş bir alerji paneli çalışılmaktadır. Başta besinler, kimyasallar, tozlar, polenler, hayvansal salgılar ve tozlar, paket ürünlerin içindeki gıda katkıları, boya maddeleri, kozmetik ve temizlik alanında kullanılan maddeler, kısacası alerjiye neden olabilecek bir çok madde değerlendirilir.
KİMLERE YAPILIYOR? Vega Test, kan testi ya da deri veya üzerindeki herhangi bir akupunktur noktasının elektriksel potansiyeli ölçülerek yapılıyor.
Bu testi yaptırmak için illa ki bir rahatsızlığımızın mı olması gerekiyor? Kesinlikle hayır. Check-up amaçlı da kullanılabilir. Bu testi kimlere yapıyorsunuz? Fibromiyalji, migren, depresif bozukluklar, panik atak, kronik yorgunluk send-
TARAMA AMAÇLI BU TEST, HASTALIKLARIN NEDENLERINI ANLAMAKTA VE TEDAVIYI PLANLAMAKTA KULLANILIR rinden farklıdır. Bu test tarama amaçlıdır, hastalıkların nedenlerini anlamak ve tedaviyi planlamakta kullanılır. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp ile modern batı teknolojilerinin bir kombinasyonudur. Bu testle elde edilen bulgulara göre ileri tetkik yapılabilir. Vücudumuzun hangi organında, ne gibi sorun var, öğrenebiliyor muyuz? Evet, öğrenebiliyoruz. Organlara ait biyolojik yaşları ve fonksiyonel bozulmaları bu testle değerlendirebiliyoruz. Sadece fiziksel rahatsızlıkları mı kapsar? Fiziksel rahatsızlıkların dışında psikolojik stres durumu, vücudun toksin yükü,
elektromanyetik alandan etkilenme durumu gibi bir çok alanda bilgi verir.
GIDA DUYARLILIĞI Vücudumuzun hangi besinlere karşı duyarlı olduğunu, ne yiyip ne yemememiz gerektiğini de anlatıyor sanırım. Bu testle hangi gıdalara karşı duyarlılığımız var, hangi besin maddeleri vücudumuza zarar veriyor, metabolizmamızı yavaşlatıyor, hepsini tespit edebiliyoruz. Kan grubuna göre beslenme dedikleri yöntem bu mudur? Kan grubuna göre beslenme dedikleri yöntemden farklı. Bu test bireye özgü
romu, kronik ağrılar, obezite hastaları, bağırsak bozuklukları, sindirim şikayetleri olan hastalar, alerjik durumlar, cilt rahatsızlıkları olan hastalarımıza bu testi yapıyoruz. Sonuçlarından memnun musunuz? Oldukça memnunum. Rabia Hanım, verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz. Ben teşekkür ederim.
İLETİŞİM Adres: Kadıköy Mahallesi Esendal Sokak No:45 (Real AVM karşısı) İzmit Telefon: 0542 520 00 15 ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 55
. O, artık Izmitli
ENGİN BENLİ ÜNLÜ TIYATROCU VE DIZI OYUNCUSU ENGIN BENLI, İZMIT’I SEVIYOR, BURADA ÇOK RAHAT ETTIĞINI SÖYLÜYOR VE AYRILMAYI DÜŞÜNMÜYOR RÖPORTAJ: EYLEM SELVI ARI • FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
K
ocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın başarılı oyuncusu Engin Benli, rol aldığı diziler sayesinde artık tüm Türkiye’nin tanıdığı ve sevdiği bir isim. Aslen İzmirli olan ancak 20 yıldır ilimizde yaşayan Engin Benli, artık bizden biri. Öyle ki “İstanbul’a gidip geldiğimde ‘Oh İzmit’teyim’ diyorum. Buradan ayrılmayı düşünmüyorum” diyecek kadar İzmit’i seviyor. İzmit’in sakin, bir o kadar keyifli ve güzel bir yer olduğunu ifade eden Engin Benli, burada çok rahat ettiğini söylüyor. Rol aldığı dizideki karakterden dolayı İzmitliler’in hala ‘başkomiserim’ diye seslendiği Engin Benli halkla öyle iyi diyaloglar kurmuş ki; “Çok güzel bir bağımız oluştu, gidemiyorum” diyor. İşte bizden biri, işte Engin Benli...
56 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
SANAT
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 57
SANAT
E
ngin Bey, sanat yaşamına nasıl ve ne zaman başladınız? İlkokulda şarkı söylüyordum, sonra şiir okumaya başladım. Bu konularda çok yetenekliydim ve öğretmenlerim beni tiyatroya yönlendirdi. ‘Keçileri Kaçıranlar’ diye bir müsamere vardı; oynadım, çok beğendiler. Sonra bir oyunda daha oynadım. Lisede harçlığımı çıkarmak için torna tesviye atölyelerinde çalışırdım. Daha sonra da fabrikalarda staj yaptım ama bu işleri sevmedim. Aklım tiyatrodaydı. Ne yaptınız peki? Bir arayışa girdim ve bu esnada aklınıza gelebilecek her işi yaptım. Mesela pazarcılık yaptım, peynir sattım. Ardından
etti. Bir gün evde televizyon seyrederken İzmir Devlet Tiyatrosu Müdürü’nün konuşmasına denk geliyor. Hemen tiyatroya gidiyor. Bahçede müdürü görüyor ve demir kapıdan adamı çağırıyor. ‘Çok yetenekli bir oğlum var, çok iyi taklit yapıyor, lafları cebinden çıkarır’ diyor. Müdür de ‘Gelsin, görelim’ cevabını veriyor ancak annem ikna olmuyor. Müdürün kartını istiyor. Ben o sıralar 17-18 yaşlarındayım. Ertesi gün büyük bir heyecanla tiyatroya gittim, beni bir oyuna soktular; çok beğendiler. Güven vermeye başladım ve pek çok oyunda rol aldım. Sonunda aradığınızı bulmuşsunuz... Evet, tiyatroyu seviyordum. Konservatuvar sınavlarına hazırlandım ama ilk sene
Keşanlı Ali Destanı’ndan bir sahne.
mankenlik ve pazarlamacılık denedim. Aslında esnaflık çok hoşuma gitmişti, ağzım iyi laf yapıyordu. İnsanları yoldan çevirir, bir şeyler satardım. Bir dönem spor da yapmışsınız? Evet, futbol ve basketbol oynadım; boks ve tekvando yaptım, bir dönem Kung fu’ya devam ettim. Üniversitede eskrime merak saldım. Göztepe’de lisanslı basketbol oynuyordum. Bu arada yüzmeyi çok seviyorum, haftanın her günü yüzmeye çalışıyorum. Kendi sınırlarımı zorlayabilecek her şeyi yapmak istiyordum.
ANNEMİN ISRARIYLA... Peki, oyunculuk? Arayış içerisindeydim ve her şeyden çok çabuk sıkılıyordum. Annem bunu fark 58 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
nıyor muydunuz? Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın kurucusu Işıl Kasapoğlu, ben öğrenciyken konservatuvara workshop yapmaya gelmişti. O gün ‘İki güne Hamlet’i çıkaralım, var mısınız?’ demişti; çok hoşumuza gitmişti, kabul etmiştik. Galiba o günlerden Işıl Kasapoğlu’nun aklında kalmışım, bir gün Bursa Devlet Tiyatrosu’na bir telefon geldi; Işıl Bey, ‘Sınav açılıyor Kocaeli’de, girmeyi düşünüyor musun?’ dedi.
İLK 6’YA GİRDİM O dönem yaş kaç? 27 yaşındaydım. Sınav için Bursa’dan 5-6 arkadaşımla birlikte İzmit’e geldim. 23 kişilik kadro için ülkenin her yerinden 300 kişi başvurmuştu. Türkiye’nin sayılı yönetmenleri, eleştirmenleri, tiyatro adamlarından oluşan 15 kişilik bir jürinin karşısında sınava girdim ve kazanan ilk 6 kişiden biri oldum. İlk oyununuz hangisiydi? İlk oyunum Hamlet oldu. 6 saatlik bir oyundu ve aralarda biz seyircilere çorba dağıtıyorduk. (gülüyor) Bu kadar uzun süren bir oyunu sahnelemek de seyirciyi tutmak da çok zor, değil mi? O zamanlar çok fazla enerjiktik ve çok fazla seviyorduk tiyatroyu. Sevdiğimiz bir yer ve inandığımız bir alan olduğu
ŞEHIR TIYATORLARI’NIN SINAVINDA 300 ADAY ARASINDAN ILK 6’YA GIRDIM kazanamadım. İkinci sene hem çalışıp hem dershaneye devam ettim; Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nı kazandım. Orada çok güzel bir 4 yıl geçirdim. Mezun olduktan sonra Bursa Devlet Tiyatrosu’ndan teklif geldi. Kabul ettim ve 2 sezon orada oyunculuk yaptım. Ardından Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları sınav açtı, kazandım ve İzmit’e yerleştim. Böylece ilk defa gerçek anlamda profesyonel olarak hayat düzenim ve gelir kaynağım oluşmaya başladı. İyi bir tiyatro kariyerim var. Neden Kocaeli? Bu şehri daha önce ta-
için her günümüz çok heyecanlıydı. Hiç umurumuzda değildi yani uzun sürmesi. 24 saatimiz tiyatroyla geçiyordu.
İZMİT’İ ÇOK SEVDİM Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları çok güzel oyuncular kazandırdı sanat camiasına. Siz 20 yıldır buradasınız. Hiç gitmeyi düşünmediniz mi? Sınav için İzmit’e geldiğimizde, arabadan Halkevi’nin orada indik ki her yer toz toprak... ‘Biz nereye geldik böyle’ dedik. Sonra keşfetmeye başlayınca İz-
SANAT
Engin Benli, ömrünün sonuna dek sahnede olmak istediğini söylüyor. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 59
SANAT mit’in aslında ne kadar güzel bir şehir olduğunu, İzmir’den çok da bir farkının bulunmadığını gördük. Ben İzmirliyim ama İzmit’i çok sevdim. İzmit halkıyla birbirimizi de çok benimsedik herhalde. Çok güzel bir bağımız oluştu, gidemiyorum. İstanbul’a gidip geldiğimde ‘Oh İzmit’teyim’ diyorum. Buradan ayrılmayı düşünmüyorum. İzmit bence çok keyifli, çok güzel bir yer. Sakin bir kent. Gitmek istediğim her yere bisikletle gidiyorum. Hala ‘Başkomiserim, burada ne işiniz var?’ diyenlerle karşılaşıyorum. Her gün selamlaştığım pek çok esnaf, insan var. Hala beni burada görünce şaşıranlar oluyor ama sonuçta rahat hareket edebiliyorum ve kimse rahatsız etmiyor. Peki, İzmit’in seyircisini nasıl değerlendiriyorsunuz? İzmit’te muhteşem bir seyirci var. Tiyatroyu inanılmaz derecede takip ediyorlar, inanılmaz derecede eleştiriyorlar. Seyirci ne izlemek istediğini çok iyi biliyor.
Keşanlı Ali, kadrosu çok geniş ve zor bir oyun. Prova süreci nasıldı? Keşanlı Ali’nin yönetmeni Nurullah Tuncer, provalarda şöyle bir şey söyledi: ‘Arkadaşlar, ben başka bir tiyatroda bir aylık prova sürecinde sadece müzikleri çalışırdım ama siz bir ay içinde her şeyi yaptınız. Çok teşekkür ederim, elinize sağlık.’ Bunu duymak çok güzel. Yıllar önce ‘Don Juan’ oyunu için de FranEngin Benli, tiyatronun emektarlarıyla.
YENİ NESİL GELİYOR... Yeni sezonda Şehir Tiyatroları epik tiyatronun çok güzel bir eseriyle karşımıza çıktı; Keşanlı Ali Destanı… Oyunda sizi ‘Keşanlı Ali’ karakteriyle seyrediyoruz. Daha önce oynanmış
İZMIT’TE MUHTEŞEM BIR SEYIRCI VAR. TIYATROYU INANILMAZ TAKIP EDIYORLAR bir oyunun yeniden sahnelenmesi risk mi sizce? Bence değil. Keşanlı Ali Destanı, 1970’lerde merhum Engin Cezzar tarafından oynanmış.. Böyle kült yapıtları yeni isimlerin oynaması önemli. Keşanlı Ali’yi oynadık ve oyunu İstanbul’da Engin Cezzar’dan izleyen bir seyirci de gelip burada izlemiş, ikisini kıyasladı. İkisini de çok güzel bulduğunu söyledi. Ne güzel ki arkadan yeni nesil, yeni heyecan, yeni enerji geliyor… Bir de aynı oyunu aynı kişiler oynasın beklentisi yok bizde. Mesela ‘Oyunun Oyunu’ keşke yeniden oynansa; keşke Fatih Sevdi yönetse, keşke ben yönetsem ve yeni oyuncularla oynasak bu oyunu… 60 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Engin Benli, Keşanlı Ali Destanı’nda, Keşanlı Ali karakterini canlandırıyor.
sa’dan bir yönetmen gelmişti. Provaları 10 gün içinde bitirdik. Demişti ki ‘Ekip mükemmel, ben bir oyun daha çıkarmak istiyorum.’ Bir ay içinde iki oyun birden çıkardı. Şu döneme baktığım zaman genç arkadaşlarla birlikte sahneyi paylaşmak ve onlarla aynı ritmi, aynı duyguyu yaşamak, benim için çok güzel bir şey.
HOCAM, BİZ NE YAPIYORUZ? Oyunda seyirciyi ters köşeye yatıran bir dekor ve kostüm tasarımıyla karşılaştık... Keşanlı Ali Destanı, Türk tiyatrosunun klasikleşmiş bir oyunu. Bugün oyunu seyretmeye gelenler ‘gecekondular gö-
receğiz, kostümler göreceğiz ve güleceğiz, eğleneceğiz, çok keyifleneceğiz’ diye düşünüyor. Çünkü Hamlet’i Hamlet gibi görmek, Keşanlı’yı da Keşanlı gibi görmek istiyoruz. Ancak seyirci oyun başlar başlamaz barkoddan yapılmış bir dekor ve enteresan formlarda siyah-beyaz kostümler görüyor. Farklılığı hemen hissediyor. Keşanlı Ali karakterini üstlendiniz. Bu rolü hakkıyla oynamak için neler yaptınız, biraz bahseder misiniz? Keşanlı Ali’yi üstelendiğimde zorlandığım anlar oldu. Yönetmenime ‘Hocam biz ne yapıyoruz? Ben kendime kabul ettiremedim, seyirciye nasıl kabul ettireceğiz?’ dedim, defalarca fikir alışverişinde bulunduk. Oyuncu, sahnede rahatlamak, keyif almak ve aynı zamanda deşarj olmak ister. İstediği gibi hareket etmek ister. İlk etapta zorlandım ancak yaptığımız provalar ve yakaladığımız uyum sonrası endişelerimiz yerini keyfe bıraktı. Hatta yakın zamanda Bursa’dan oyuncu arkadaşlar geldi. Oyunu izlediler ve bittikten sonra ‘Ya Engin, senin nasıl bir oyuncu olduğunu biliyoruz ama yönetmene o
kadar saygı duymuşsun ki ne istiyorsa onu yapmışsın’ dediler. Bu kadar kalabalık bir kadroyla oynamanın zorlukları yok mu? Herkes birbirinin hareketini takip ediyor, ışığa kadar her şeye dikkat ediyor, aynı atmosferde bir ritim ortaya çıkarmaya çalışıyor... Bütün ekip sahnedeyken bir şey gördüm; bir makinenin parçası gibi herkes birbirini tamamlıyor. Oyun bittikten sonra bütün salonun ayakta alkışlıyor olması güzel bir iş yaptığımızı kanıtlıyor. O zaman ‘İyi ki inanmışım bu oyuna’ diyorum.
ALLAH’IM BANA GÜÇ VER Peki, oyunculuktaki hedefiniz nedir? Oyunculuğa veda edeceğiniz bir yaş belirlediniz mi? Ben Genco Erkal’ı, Yıldız Kenter’i çok severim. Gerçekten çok büyük ustalar. Yıldız Kenter’i 80 yaşlarında seyrettim. Tek kişilik bir oyun oynuyor, 500 kişilik salon pür dikkat onu izliyordu. Hayran kaldım. O oyundan sonra eve gidip düşünmeye başladım ve dedim ki ‘Allah’ım bana da böyle bir güç, böyle bir enerji ver, hayatımın son anına kadar tiyatro yapabileyim’. Hala aynı şeyleri düşünüyorum.
Aslen İzmirli olan sanatçı, 20 yıldır ilimizde yaşıyor.
Bu işi, o kadar uzun süre yapabilmek zor değil mi? Evet, yorucu bir şey ama ondan zevk alıyorsun. Yani seni hayata bağlayan şey o. Düşünsenize oyuncu bir adamın emekli olduğunu ve evde oturduğunu, çok zor. Oyunculuk bitmeyen bir meslek. Zevk aldığın bir işi yapıyorsan ömrünün sonuna kadar yapmalısın. Dizi mi tiyatro mu diye sorsam… Şu an dizi oyunculuğu da yapıyorsunuz. Hangisi daha keyifli? Tabii ki tiyatro daha keyifli çünkü sahne belli, yönetme belli, oyuncular belli, mekân belli, sonuç belli. Dizide her senaryoyu anında ezberliyorsun, hemen oynuyorsun. Mezun olduğumuzda ‘Sadece tiyatro yapacağım, ben oyuncuyum’ derdim. Sonra baktım ki hayatta başka şeyler var. Güzel arabaya binmek, güzel bir evde oturmak, evlenmek, aile kurmak gibi. Yaşam kaygısı yani. Baktım ki arkadaşlarım başka yere giderken ben hala tiyatro yapıyorum ama cebimde beş kuruş yok… Televizyona çok yakıştınız oynadığı-
nız roller çok etkileyici ve akılda kalıcıydı. Evet, iyi rollerdi. ‘Kanıt’ olsun, ‘Poyraz Karayel’ olsun, ‘Muhteşem Yüzyıl’ olsun... Hepsi çok başarılı projelerdi. Dizi oyunculuğu için geç kaldığınızı düşünüyor musunuz? Hayır. Benim için tam zamanıydı. 20 yıl önce diziye başlasaydım belki evlenmezdim, belki çocuğum olmazdı ya da daha düzenli bir hayatım olmazdı. Sizce günümüzde tiyatro hak ettiği değeri görüyor mu? Tiyatronun çok geniş kitlelere ulaşması gerekiyor. Daha önce çok güzel protokol anlaşmalarımız vardı. İstanbul Şehir Tiyatrosu, Bakırköy Şehir Tiyatrosu ile Adana, Antalya, İzmir’e sürekli turne yapıyorduk ama şu anda bunların hiçbiri yok. Kocaeli Şehir Tiyatroları’nı geliştirmek adına oyuncuların, yönetmenlerin tanıtılması, adına turnelerin yapılması şart. Sadece İzmit’te kalmamalı. Burada yapılan güzel işleri herkesin görmesi lazım. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 61
LEZZET
FOŞA’NIN LEVREK BUĞULAMASI BAŞKA YERDE YOK! Bakır tavada, tereyağıyla, çok özel bir sosun içerisinde pişmiş mis gibi levrek buğulamaya kim ‘hayır’ diyebilir ki? Tam da balık sezonunun ortasındayken, bu enfes yemeği tadabileceğiniz tek adresin, Foşa Restaurant olduğunu biliyor muydunuz? HABER: ZEYNEP AKAR • FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN Metin Dilek, Foşa Restaurant’ı 2007 yılından beri işletiyor.
Foşa Restaurant’ın meşhur levrek buğulamasının özel tarifi, Türkiye’de sadece 2 ustada bulunuyor.
B
alık sever misiniz? Peki, en çok hangi çeşidini tercih edersiniz? Şu sıralar en bol dönemini yaşadığımız balık, onlarca türü ve çeşitli pişirme şekilleriyle hem soframızdaki hem de restoranların menüsündeki yerini çoktan aldı. Tavada kızartılanı, fırında pişirileni, buğulamasıyla her damak tadına hitap eden bu lezzet ve sağlık deposu gıda, kış aylarının vazgeçilmez yiyeceği. Gerek balıkçı tezgahlarında gerekse restoranlarda her çeşidini bulabileceğimiz balığın, hiçbir yerde tadamayacağınız çok lezzetli bir halinden bahsedeceğiz bugün sizlere... Foşa Restaurant müdavimlerinin vazgeçilmez tercihi olan
62 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Tahin ve kaymakla birlikte servis edilen kabak tatlısı, Foşa’nın kış menüsündeki yerini aldı.
levrek buğulamadan. Başarılı iş adamı Metin Dilek tarafından 2007 yılında hizmete açılan Foşa Restaurant, daha çok Karadeniz lezzetlerinin ağırlıkta olduğu menüsüyle tanınıyor.
Mutfağında Karadeniz’in enfes mıhlamasından Sürmene yağlısına, pide çeşitlerinden balığa kadar pek çok lezzete yer veren Foşa’nın son günlerdeki en popüler ürünü ise levrek buğulama.
LEZZET
SADECE FOŞA’DA Ustasının, çok özel bir sosla pişirdiği levrek buğulamanın en büyük özelliği, bu yemeği Kocaeli’de tadabileceğiniz başka bir adresin bulunmaması. İşletme sahibi Metin Dilek, “Türkiye’de levrek buğulamayı bu şekilde pişiren iki ustadan biri Trabzon’da, diğeri ise Foşa’da. Levrek buğulamamızı bir tadan bir daha vazgeçemiyor, mekanımıza sadece bu yemeği yemek için gelen ciddi bir müşteri kitlemiz var. Levrek buğulamanın müdavimlerinin sayısı her geçen gün artıyor” diyecek kadar iddialı. Üstelik, bu iddiasında hiç de haksız sayılmaz. Foşa Restaurant’ın meşhur lev-
rek buğulaması bakır tavanın içerisinde, gizli bir tarifle pişiyor. İçerisinde domates, yeşil biber ve sarımsak da bulunan bu sos taze levrek balığı, baharatlar ve tereyağıyla birleşince, gerçekten tadına doyulmaz bir hal alıyor. Levrek buğulama, Foşa Restaurant’ın menüsünde yazkış bulunuyor ve her daim tercih ediliyor.
ÇITIR ÇITIR HAMSİ Mekanın kış aylarında levrek kadar ilgi gören bir diğer çeşidi ise hamsi tava. Karadeniz usulüyle, mısır ununa bulanıp tavaya dizilerek kızartılan çıtır çıtır hamsiler, lezzetiyle damak çatlatan türden. Taze mevsim salatasıyla ikram edilen
hamsi tava da Foşa Restaurant müdavimlerinin vazgeçemediği lezzetler arasında. ‘Foşa’da balıktan sonra hangi tatlı yenir?’ sorusunun cevabı ise kabak tatlısı. Kış mevsiminin gelmesiyle menüye eklenen, yine özel pişirme şekliyle enfes bir görünüme ve tada kavuşan Foşa kabak tatlısı, isteğe göre tahin ve kaymakla birlikte servis ediliyor. Eğer siz de Foşa’nın başka hiçbir yerde tadamayacağınız levrek buğulamasını, hamsi tavasını ve Karadeniz mutfağına has birbirinden özel lezzetlerini denemek isterseniz, Kartepe Yolu no:48 adresinde hizmet veren mekana uğramanız yeterli. Şimdiden afiyet olsun. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 63
SERGİ
Damien Hirst, 21. Yüzyıl’ın Picasso’su kabul ediliyor. 64 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
SERGİ
DÜNYANIN EN ÇILGIN SERGISI
Sergide, bir batıktan çıktığı söylenen, bilinmeyen bir geçmişe ait sanat eserleri görüyorsunuz.
TED Kocaeli Koleji’nin kurucusu, başarılı iş kadını Nilgün Çelebi, geçtiğimiz günlerde 57. Venedik Bienali’ne katılmak üzere Venedik’teydi. Bu büyülü kentte, ünlü sanatçı Damien Hirst’ün sıra dışı sergisini görme imkanı da bulan Çelebi, izlenimlerini ve bu ‘şakacı’ sergiyi gezerken yaşadığı şaşkınlığı Kocaeli Life okurlarıyla paylaştı HABER: NİLGÜN ÇELEBİ
D
ünyanın en önemli ve prestijli organizasyonlarından biri olan ‘57. Venedik Bienali’, bu yıl 13 Mayıs-26 Kasım tarihleri arasında düzenlendi. Eylül sonunda sadece bienali gezip görmek amacıyla gittiğim Venedik’teki çok önemli sergiler arasında, Damien Hirst’in sergisi iki farklı alanda; Palazzo Grossi ve Punto Della Dogana’da sanatseverlerle buluşuyordu. 21. Yüzyıl’ın Picasso’su olarak nitelendirilen sanatçının kariyerinin en kapsamlı ve en önemli sergisi olarak gösterilen bu sergi, gerçekten inanılmazdı. Hazırlıkları 10 yıl süren sergide Hirst, ‘The Unbelievable’ adlı geminin enkazından çıkan buluntuları yorumluyordu. Serginin başlangıcında bizleri şöyle bir açıklama karşıladı: “2008’de Doğu Afrika kıyıları açıklarında muazzam bir gemi enkaz alanı keşfedilmişti. Enkazdaki bulgular, M.S. 1’inci yüzyıl ortalarından, 2’nci yüzyıl başına kadar yaşayan ve Antakya’da serbest bırakılan bir esire ait Cif Amotan II efsanesinin doğruluğunu ispatlıyordu. Roma İmparatorluğu’nda eski esirler, sosyo ekonomik gelişimlerinin sağlanması amacıyla önceki patronlarının maddi gücü ölçüsünde, geniş olanaklara kavuşturulurdu. Aulus Calidius Amotan olarak da anılan bu esirin hikayesi, özgürlüğüne kavuşurken muazzam bir servet edindiğini gösteriyordu. Aşırı büyük servetiyle bö-
Heykellerin bir kısmı restore edilmeden sergilenmiş.
bürlenen Amotan, antik dünyanın bütün kültürlerinden topladığı sanat eserleri ile çok büyük bir koleksiyon oluşturmuştu. Özgür adamın yüz efsanevi hazinesi, koleksiyoner tarafından bir mabet olarak inşa ettirilen Apistos (Koini Yunancasında ‘inanılmaz’ anlamında) adlı devasa bir gemiye yüklenmişti. Maalesef bu gemi, bütün varlığını efsaneye emanet ederek ve bu hırs, tamahkarlık, debdebe ve kendini beğenmişlik hikayesinin on binlerce türevini üreterek battı. Bu koleksiyon, 2008’de Azania’nın (Antik Yunanca’da tropik Güneydoğu Afrika’nın çeşitli bölgelerine verilen isim) antik ticaret limanı yakınlarında keşfedilene kadar yaklaşık 2000 yıl Hint Okyanusu’nun derinliklerinde yattı. Bu sergi, kazıların başlamasından neredeyse 10 yıl sonra, bu olağanüstü keşiften ortaya çıkartılan eserleri bir araya
getirmektedir. Heykellerin bir kısmı restore edilmeden, mercanlar ve diğer deniz canlıları üzerlerinde kabuk bağlamış ve adeta tanınmaz halde sergilenmektedir. Kurtarılan sanat eserlerinin bozulmadan önceki orijinal hallerini de hayal etmemizi sağlayan bir seri çağdaş müze kopyası da sergide yer almaktadır.”
EN PAHALI ŞAKACI Tam 20 asra yayılan bu hikayenin sonunda ulaştığımız serginin adı, ‘Treasures From the Wreck of the Unbelievable (İnanılmaz Gemisi’nin Enkazından Hazineler)’. Serginin girişinde hikâyenin inandırıcılığını artıran, bu heykellerin denizden çıkartılışını gösteren bir video da izliyoruz. Sergide, bize bir batıktan çıktığı söylenen, bilinmeyen bir geçmişe ait sanat eserleri görüyoruz. Üzerlerinde mercanlar ve deniz kabuklarıyla sergilenen bu heykeller, neredeyse 2 bin yıldır su altının fantastik dünyasında gömülü olduklarına bizleri inandırıyor. Hiçbir yerde bunun kurgu olduğu yazARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 65
SERGİ mıyor... Zaten böyle bir kurgu için önce bu heykellerin yapılıp sonra suyun altına yerleştirilmesi ve sonra da oradan çıkarılması gerekirdi. Kim yapardı ki böyle bir deliliği? Tabii ki Damien Hirst yapıyor. Venedik’te, neredeyse bienal kadar ilgi çeken sergisi ile sanat dünyasının en pahalı şakacısı olduğunu bir kere daha gösteriyor. Serginin en büyük işlerinden olan, bakır taşından yapılmış Medusa heykelinin değeri 4 milyon dolar olarak belirlenmiş. 50 milyon poundluk bir operasyon olduğu söylenen serginin, rakamsal değerini düşününce Damien Hirst’ün gerçek bir dahi olduğuna iyice inandım. Başka kim kalkışabilirdi ki böyle bir işe?
hikayesine inanarak, büyük bir hayranlık ve hayretle gezdim bütün sergiyi. Ziyaretçilerin, heykellere yakından bakarak, “Bunların ne kadarı deniz altından çıkmış?” sorusunu sorması; yer yer bir arkeoloji müzesini andıran camekanlardaki süs eşyası benzeri objelerin bir kısmının ‘gerçekten’ deniz altından çıkmış olabileceğini konuşmaları ve açıkçası rehberimizin de bu konuda hiçbir uyarıda bulunmamış olması, beni hikayeye iyice inandırmıştı. Meğerse, 2 bin yıl önce batmış gemi hikayesi Damien Hirst’ün ‘uydurduğu’ bir kurguymuş. Eserler de bu kurgu doğrultusunda üçer örnekle karşımıza çıkarılmış: Orijinal versiyon, denizden çıkarıl-
antik zamanlardan bugüne koleksiyoncu ve sanat hamisini de işin içine katarak bunları biriktiren, sergileyen ve gezen hepimizle dalgasını geçiyordu. Uyduruyor, yeniden üretiyor, fantezinin sınırlarını zorluyor ve öte yandan sanat tarihini hatırlatıyordu. Tam bu noktada iki tema, ‘sanat tarihiyle hesaplaşma’ ve ‘hikaye kurgulama’ kesişip Damien Hirst’ün muhteşem zekası ile kurgulanmış hikâyeler dünyasına yine en parıltılı, en ihtişamlı, en pahalı ve tabii ki en dikkat çeken katkıyı yapıyordu. Kimi salonların duvarlarındaki dev denizaltı çalışması fotoğraflarıyla desteklenen, bu ‘hikaye içinde hikaye’ kurgusu, sergideki eserleri yaratmaktan daha zordu bence. Yazı-
2 bin yıl önce batmış gemi hikayesi Damien Hirst’ün ‘uydurduğu’ bir kurguymuş.
Sergide birbirinden ilginç eserler görmek mümkün.
Kimilerine göre çağdaş sanatın ‘şaka’ yapmayı seven üreticisi Hirst, 2000’lerin ilk yıllarından bu yana yaptığı işler en çok konuşulan, en çok tartışılan, en çok eleştirilen ve en çok kazanan isimlerin başında geliyor. Bu sergi için uzun süre ekibiyle birlikte su altında çalıştığı fısıltıları da yayılmış kulaktan kulağa. Damien Hirst ve ekibinin yaklaşık 250 adet heykeli deniz tabanına yerleştirdiği söylentileri sarmış sanat dünyasını. Bienal için gittiğim Venedik’te, Hirst’ün sergisini gezerken ne bu söylentilerden ne de bunun bir kurmaca olduğundan haberim vardı. Devasa heykellerin bizi karşıladığı ilk salondan itibaren, Cif Amotan II’nin batan gemisi 66 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
mış versiyon ve replika. Bunu öğrenince daha büyük bir şaşkınlık yaşadım.
MICKEY MOUSE HEYKELİ Sanatçı doğrudan heykelleri çalışıp sergilemek yerine, bir de bunları su altına indirip geri çıkararak muazzam bir emeğe imza atmıştı. Tabii ki, mercanların yapaylığı, heykellerin mükemmelliği ve aralarında Walt Disney ile Mickey Mouse heykelinin bile olması aklımı karıştırmıştı ama yine de beynim böyle bir kurguyu inkar ediyordu. Sanatçının antik fantezileri, Maya rölyeflerinden Osmanlı kılıçlarına ve Yunan mitolojisine uzanarak neredeyse tüm eski eser kavramını kapsıyor. Aslında sanatçı,
nın başında özetlemeye çalıştığım 2 bin yıl önce batan gemi hikayesi olmasa, bu eserlere bu kadar ilgi duyar mıydık? Camekânlı vitrinlerde gördüğümüz antik paralar nasıl bastırılmıştı? Eski çağlara ait tabak, çanak nasıl bu kadar gerçekçi yapılmıştı? Sanat camiası bu sorulara farklı cevaplar veriyor; ayakta alkışlayanlar da var, gereksiz ve abartılı bir gösteri olarak görenler de. İnanılmazın Enkazından Hazineler, Hirst’in 2004 yılından beri İtalya’da gerçekleştirdiği en kapsamlı sergi. Eğer bir şekilde dünyanın herhangi bir yerinde bir daha sergilenecek olursa, bir gününüzü bu sergiyi gezmeye mutlaka ayırmanızı öneririm.
PROJE
Manar Terrace, Yuvacık’ta bir korunun içinde bulunuyor.
Projede yeşil alanların yanı sıra süs göleti de var.
Mutfakta kullanılan tüm malzemeler birinci sınıf.
68 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Manar Terrace’ta yerden ısıtmalı, tamamen açılarak salona dahil edilebilen geniş bir teras var.
TERAS KEYFINE VAR MISINIZ? Yuvacık’ın tertemiz havası, yemyeşil doğası ve muhteşem deniz manzarası Manar Terrace’da buluşuyor
M
aykon-Kain İnşaat, ilimizde ses getirecek yeni bir projeye daha imza attı. Kentin en temiz havasına sahip Yuvacık’ta, TED Koleji ile KOÜ Diş Hekimliği Fakültesi’ne yakın bir lokasyonda inşa edilecek Manar Terrace’ın satışları başladı. Eğer yemyeşil doğa ve masmavi deniz manzarasını evinizin terasında buluşturmak isterseniz, Manar Terrace tam size göre. Geniş terasınızı tamamen açarak salona dahil edebilir, oturduğunuz yerden manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.
58 LÜKS KONUT Yuvacık’ın en ayrıcalıklı lokasyonunda, 4 bin 600 metrekare alan üzerine inşa edilecek olan 58 lüks konutun tamamı doğa ve deniz manzaralı olacak. 42 adet 2+1 ve 16 adet 3+1 olarak projelendirilen Manar Terrace’ta bahçe dubleks, çatı dubleks ve ara kat daireler sizi bekliyor. Tüm dairelerde asansör, yerden ısıtma, ısıcam, 1. sınıf mutfak ve banyo dolapları, mutfakta ocak, fırın ve davlumbaz, kombi, duşakabin, ahşap görünümlü seramik zemin kaplaması mevcut.
GENİŞ TERASI VAR Kullanışlı daire planıyla büyük beğeni toplayan Manar Terrace’da ayrıcalıklı
yaşam için her detay düşünülmüş. Yerden ısıtmalı, tamamen açılarak salona dahil edilebilen geniş terasa sahip Manar Terrace’da, 24 saat güvenlik, sosyal tesis, yeşil alanlar, süs göleti, fitness salonu, otopark, çocuk parkı ve korunun içindeki piknik alanları ile hayat dışarıda da keyifli olacak. Manar Terrace’nin ayrıcalıklı yaşamına dahil olmak istiyorsanız, Maykon-Kain İnşaat’ın satış ofisine uğrayın.
SON İKİ VİLLA KALDI Maykon-Kain İnşaat ortaklığında yine Yuvacık’ta inşa edilen, 151 daire ve 10 villadan oluşan Manar Yuvacık projesinde de sona gelindi. ‘Yeşilin ortasındaki cennet’ sloganıyla satışa çıkan projede dairelerin yüzde 80’i satıldı, villaların ise 8’i alıcısını buldu. Eğer siz de özel bahçeli ve özel havuzlu bir villada, üst düzey standartlarda bir yaşam hayal ediyorsanız, son 2 villayı kaçırmayın! Yuvacık’ta bir vadi kenarında inşa edilen villalar, bu ay teslim edilecek.
İLETİŞİM Maykon Kain İnşaat Adres: Fatih Mahallesi Cumhuriyet Caddesi No: 18 Yuvacık Başiskele Tel: 0 262 344 20 02 0 553 775 56 41, 0 532 384 06 87 info@kaininsaat.com.tr ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 69
DEKORASYON
70 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
SADE, FERAH VE KONFORLU
Gölcük’ün tanınan fotoğraf sanatçılarından, Albüm Colour’un sahibi İsmail İkiz ve eşi fotoğraf eğitmeni Berna Hanım’ın Gölcük-Yazlık’taki evleri, konfor ve sadeliğin ön planda tutulduğu bir anlayışla döşenmiş RÖPORTAJ: ZEYNEP AKAR • FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
Salonda kullanılan konforlu oturma grubu, NDesign’dan seçilmiş. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 71
DEKORASYON
Evin yemek odası kısmında yine NDesign’dan seçilen masa ve sandalyeler kullanılmış. İkiz çiftinin mutfak dolapları ev sahibesi tarafından tasarlanmış ve Gölcük Potem Mobilya tarafından uygulanmış.
72 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
DEKORASYON
Evin dekorasyonu tamamen ev sahibesi Berna İkiz’e ait.
G
ölcük’ün Yazlık semtindeki şık bir evdeyiz bu ay. Muhteşem bir Körfez manzarasına sahip bu müstakil tripleks, fotoğraf sanatçısı bir çifte ait. Gölcük’te faaliyet gösteren Albüm Colour’un sahibi İsmail İkiz ve fotoğraf eğitmeni olan zarif eşi Berna Hanım, yaklaşık 1,5 yıl önce evlerini yeni baştan dekore etmişler. Yemyeşil bir bahçe içinde konumlanan 400 metrekare kullanım alanlı tripleks villa, 5 oda ve bir salondan oluşuyor. Giriş katında salon, açık mutfak ve bir oda, ikinci katta 3 yatak odası ve en üst katta şirin bir çatı odası bulunuyor. Evin dekorasyonu oldukça sade ve konforlu. Geniş yaşam alanları, büyük pencereleri ve mimari tasarımıyla ev sahiplerine ferah ve fonksiyonel bir yaşam alanı sunan evin dekorasyonu tamamen ev sahibesine ait. Berna Hanım, her ayrıntısıyla bizzat ilgilendiği dekorasyon aşamasının başlangıç noktasını şu cümlelerle anlatıyor: “Aslında her şey, İKEA’da görüp çok beğenerek aldığım siyah mutfak armatürüyle başladı. Aklımda country tarzında bir tasarım olmasına rağmen, o siyah armatüre uygun mutfak dolapları; dolaplara uygun seramikler bulalım derken, ortaya bambaşka bir ev çıktı ama bu haliyle de hepimizin içine sinen bir evimiz oldu.”
SEMAZEN FİGÜRLERİ Evin genelinde antrasit, beyaz ve ahşap
Duvarı süsleyen fotoğraf, ev sahibesi Berna İkiz’in imzasını taşıyor.
tonları hakim. Salonda kullanılan hacimli ve rahat oturma grubu, deve tüyü ve kahve tonlarında tercih edilmiş. NDesign’dan satın alınan koltuklar, Berna Hanım tarafından tasarlanarak özel olarak yaptırılan beyaz bir sehpa ile tamamlanmış. Sehpa, evdeki diğer pek çok ahşap mobilya gibi Gölcüklü marangoz Mustafa Temiziş tarafından uygulanmış. Genel olarak, evinde fazla aksesuar kullanmaktan kaçınan Berna Hanım, salonda yalnızca “Hayat felsefem” dediği Mesnevi’ye dair semazen figürlerine yer vermiş. Oturma bölümünün hemen devamındaki NDesign imzalı yemek odasında yine beyaz renk masa ve koyu renk sandalyeler kullanılmış. Duvarı süsleyen siyah-beyaz fotoğraf ise ev sahibesi Berna İkiz’in imzasını taşıyor. Hem oturma
hem de yemek bölümünde, evin manzarasını kesmeyecek şekilde tasarlanmış perdeler tercih edilmiş. Salonda ve evin diğer alanlarında kullanılan halıların tamamı Özdilek mağazasından; aydınlatma elemanları İstanbul Lacivert’ten seçilmiş. Aynı katta bulunan ve yemek odasıyla birleşen mutfak ise ailenin en sevdiği alanların başında geliyor. Tasarımı yine Berna Hanım tarafından yapılan mutfak dolapları Gölcük’te faaliyet gösteren Potem Mobilya tarafından uygulanmış. Ada tezgah ve raf sistemleri ise yine marangoz Mustafa Temiziş tarafından yapılmış. Tezgah alnında doğal taşların ve siyah ankastrelerin kullanıldığı mutfak gerek kullanım alanı gerekse tasarım anlamında oldukça başarılı bir şeklide dizayn edilmiş. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 73
DEKORASYON
Çatı katı, ev sahibesi tarafından dinlenme alanı olarak düzenlenmiş. Evin geniş merdiveninin duvarlarını, Banu Devrim imzalı resimler süslüyor. Ebeveyn banyosunda kullanılan seramikler Yurtbay’dan seçilmiş. Yeşil banyo dolabı marangoz Mustafa Temiziş tarafından uygulanmış. Evin bir köşesinde, fotoğraf sanatçısı çiftin ödülleri ve eski fotoğraf makinesi koleksiyonu sergileniyor.
74 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
DEKORASYON
Evin antresinde değerlendiren ayna, Paşabahçe imzası taşıyor.
Salonun hemen girişindeki geniş merdivenlerle çıkılan üst katta ise birisi ebeveyn, diğer ikisi evin oğullarına ait olmak üzere 3 oda bulunuyor. Berna Hanım, evin genelinde olduğu gibi yatak odalarını da minimalist bir yaklaşımla dekore etmiş. Aksesuar kullanılmayan odalarda düz hatlı, sade mobilyalarla huzurlu bir ortam yaratılmış.
Ev sahibesi, dekorasyondaki sade çizgisini yatak odasına da yansıtmış.
Çiftin yatak odasında bulunan ebeveyn banyosunda Yurtbay Seramik’e ait mermer görünümlü seramikler ve özel tasarım bir banyo dolabı kullanılmış. Evin en keyifli alanlarından biri de çatı katı... Ev sahibesi tarafından küçük bir dinlenme alanı olarak düzenlenmiş olan bu bölüm, Körfez manzarasına hakim balkonuyla da dikkat çekiyor.
Berna Hanım’ın plak dinleyerek kitap okuduğu ve günün yorgunluğunu attığı çatı katında kahverengi bir ‘L’ koltuk ve beyaz metal aksesuarlar kullanılmış. Gölcüklü başarılı ressam Banu Devrim’e ait bereket tablosuyla renklenen odada, Berna Hanım için en değerli olan eşyalardan biri de Tunus’tan getirdiği ve çok sevdiği beyaz kuş kafesi. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 75
GÜZELLİK
Nihan Çakıcı’nın sahibi olduğu Makas İzmit’in profesyonel kadrosu saç tasarımından makyaja kadar verdiği kaliteli hizmetle kadınları güzelleştiriyor.
MAKAS fark yaratıyor Makas Kuaför’ün İzmit şubesi, profesyonel kadrosu ve verdiği kaliteli hizmetle fark yaratıyor
T
ürkiye’de yarım asırlık bir tecrübenin yarattığı zincir markalardan Makas Kuaför’ün İzmit şubesi gerek profesyonel kadrosu gerekse verdiği kaliteli hizmetle farkını ortaya koyuyor. Nihan Çakıcı yönetimindeki Makas İzmit, yenilikçi bakış açısıyla müşterilerine en iyi çözümleri sunuyor. Türkiye’nin en iyi saç ürünlerini kullanan Makas İzmit personeli modayı da yakından takip ediyor. Makas’ın tecrü-
76 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
beli kadrosunda yer alan Taylan Özat, ve Murat İnce yaptıkları uygulamalarla müşteri memnuniyetini her geçen gün biraz daha da yukarılara taşıyor.
OMBRENİN USTASI Makas İzmit’in deneyimli personeli Taylan Özat, ombre uygulamasıyla adını il dışında da duyurdu. Şehir dışından da çok sayıda müşterisi olan Taylan Özat, son dönemde ünlü-ünsüz pek çok ka-
dının tercih ettiği ombre hakkında şu bilgileri verdi: “Ana hatlarıyla ombre, dipten başlayarak üst kısımların koyu, uçlara doğru ise açık renklerin yer aldığı, kullanılan özel bir teknik sayesinde son derece doğal bir görünümün elde edildiği saç boyama stilidir. Diplerde ve uçlarda kullanılacak renkler genellikle kontrast renklerdir. Ombrenin en önemli özelliği, saç uçlarının sanki güneşten kendi kendine açılmış izlenimi vermesidir.
DOĞAL GÖRÜNÜM Ombre kelimesi Fransızca’dan Türkçe’ye gölge olarak çevirilebilir fakat bu gölgeler yalnızca saç uçlarına uygulanır. Ombreli saçın, gölgeli saçlardan farkı budur. Saç uçlarını boyama işlemi de diyebileceğimiz ombre, ilk başlarda çoğunlukla sarı tonlarında yapılsa da şimdilerde kendine güvenen, iddialı, farklılığı seven ve yenilikler karşısında cesur adımlar atabilen modern kadının zevk ve seçimleri ışığında mavi, yeşil, mor, pembe, gümüş ve gri tonlarda da uygulanıyor. Bu renkler her ne kadar marjinal olsa da ombreli saçların en temel özelliği olan yumuşak geçişler sayesinde doğal bir görünüm yakalanıyor.
HER TENE UYAR
ile 5-6 ay kalıcılık sağlanabilir. Ancak çok kıvırcık ise bu süre biraz kısalır, 3-4 ay olabilir.” Murat İnce, ‘Brezilya fönü saça zarar verir mi?’ sorusunu ise şöyle yanıtlıyor: “Öncelikle saçlar için çok yararlı olan keratin takviyesi yapıldığı için faydalıdır. Saçınıza güç ve parlaklık verir. Sonrasında düzleştirme (presleme) işlemi sırasında çok zarar görmese de sağlıklı saçlara sahip olmayanlar için önerilmez. Ancak sürekli olarak fön çektirip düzleştirici kullanıyorsanız, Brezilya fönü daha sağlıklıdır.”
GELİN SAÇI; TOPUZ Makas İzmit’in tecrübeli isimleri Taylan Özat ve Murat İnce gelin saçında iddialı. Modayı yakından takip eden ikili en çok
YÖNLENDİRMEK GEREKİR
Her rengin her yüze gitmeyeceği ve her tende doğal durmayacağı bir gerçek. Ama ombrenin teknik özelliği sayesinde her renk saçı her tene uydurmak mümkün. Zira diplerden gelen saçların doğal ve tene yakışacak tonlarda boyanması işi kolaylaştırıyor. Bundan sonrası kolay. Saç uçlarını boyama işlemini ister şeker pembesi yaptırın, ister gümüşi, ister mor… İkinci önemli husus olan renk farklılıklarının başladığı hattın, belirgin olmayan dokunuşlarla birbirinin içinde eritilmesi. Yani bakıldığında koyu saçlar nerede bitiyor, açık tonlar nerede başlıyor net olarak anlaşılmaması lazım.”
İşte bütün bunlar arasındaki kombinasyonu belirlerken de yüz tipiniz, yaka modeliniz, takılar gibi detaylar devreye girer. Örneğin bir gelin topuzu aynı anda hem tepeden hem dağınık hem de örgülü olabilir. Burada gelin adayını en iyi yönlendirecek kişi; işini iyi bilen, müşterisini doğru yönlendiren bir kuaför ya da saç tasarımcısıdır. Yüzünüz çok küçükse ve boyunuz kısa ise iç yüzünüzü açıkta bırakacak ve boyu uzun gösterecek şekilde tepeden sıkı bir topuz yaptırmak gerekir.
İŞTE ÖNERİLER
BREZİLYA FÖNÜ Makas İzmit’in başarılı personeli Murat İnce ise Brezilya fönünde iddialı. İnce, kıvırcık ve dalgalı saçlarından sıkılanlara Brezilya fönünü tavsiye ediyor: “Kıvırcık veya dalgalı saçlarınıza şekil vermekte zorlanıyorsanız, bu yüzden sürekli düzleştirici ve fön kullanarak saatlerce uğraşıyorsanız, Brezilya fönü tam size göre. Brezilya fönünde, özel bir keratin karışımıyla takviye yapılarak saçların uzun süreli düzlüğü, parlaklığı ve canlılığı artırılıyor.
SAÇA ZARAR VERMEZ Eğer saçlarınız dalgalı ise Brezilya fönü
Murat İnce
Taylan Özat
tercih edilen gelin saçı modelinin topuz olduğunu söylüyor ve topuzla ilgili bilinmesi gerekenleri şöyle açıklıyor: “Topuzun o kadar çok çeşidi var ki mutlaka kendi yüz tipinize, gelinliğin yakasına, düğün mekanına ya da zevkinize göre bir seçim yapabilirsiniz. Topuz modelleri; en temelde tepeden, enseden ve yandan olmak üzere baştaki konumuna göre ayrılır. Daha sonra da dağınık, sıkı, gevşek, balerin, örgülü gibi modellerine ve tarzına göre ayrılır.
Yüzünüz dikdörtgen ve geniş ise iki yandan saçları dışarıda bırakıp sarkıtarak dağınık topuz yaptırmak yüzü daha ince ve yuvarlak gösterir. Tarihi mekan veya otelde evleneceklere enseden şık bir topuz, kır düğünü yapacaklara ise dağınık salaş bir topuz öneririz.” Makas İzmit, saç tasarımının yanı sıra profesyonel makyaj uygulamalarıyla da özel günlerini ölümsüzleştirmek isteyen kadınların birinci tercihi.
İLETİŞİM Adres: Mehmet Ali Paşa Erkan Sok. No:27 41000 İzmit Telefon: (0262) 325 05 15 ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 77
Kaburga dolması burada yenir
HAYAT’IN MUTFAĞI
78 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
İzmit’te kasım ayı başında hizmete açılan Hayat’ın Mutfağı menüsündeki birbirinden lezzetli Güneydoğu yemekleriyle adını kısa sürede geniş bir kesime duyurdu
Kaburga dolması, kibe mumbar, kuru patlıcan, ekşili yaprak sarma, lahana dolması, fıstıklı irmik helvası, içli köfte ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 79
LEZZET DURAĞI
Hayat’ın Mutfağı’nın bahçesi de var. Güzel havalarda yemeğinizi yemyeşil bahçenin kenarına atılmış masalarda yiyebilirsiniz.
D
iyarbakır’ın o meşhur kaburga dolmasından kibe mumbara, meftuneden içli köfteye, tandırdan katıklı dolmaya kadar o enfes lezzetleri burada bulabileceksiniz. Damak tadınıza düşkünseniz ve yöresel yemeklere meraklıysanız, Hayat’ın Mutfağı’ndan çıkamayacaksınız. Aslen Diyarbakırlı olan 4M Mimarlık’ın ortaklarından Ahmet Sarı ile kardeşi Nurhayat Sarı’nın sahibi olduğu Hayat’ın Mutfağı kısa bir süre önce açıldı. İzmit’te, Mehmet Ali Paşa Mahallesi Erkan Sokak üzerinde (SEPAŞ’ın karşısında) hizmet vermeye başlayan Hayat’ın Mutfağı öğle yemeklerinizin vazgeçilmez adreslerinden biri olacak. Hayat’ın Mutfağı’nda her öğlen 2-3 çeşit sulu yemeğin yanı sıra ızgara köfte ve tavuk çeşitlerini de bulabileceksiniz. Ayrıca menüde fast-food’tan vazgeçemeyenler için hamburger çeşitleri ve ev mantısı da yer alıyor. Hayat’ın Mutfağı’nda öğle saatlerinde içtiğiniz çorbanın tadına doyamayacaksınız.
HEPSİ EV YAPIMI Hayat’ın Mutfağı’nda yemeklerin tamamı ev yapımı. Nurhayat Sarı’nın kendi elleriyle hazırladığı birbirinden lezzetli yemekleri tattıktan sonra ‘Bu öğlen ne yiyeceğim’ derdinden kurtulacaksınız. Nurhayat Hanım’ın, Diyarbakır’dan gelen annesi de kendisine destek veriyor. Hayat’ın Mutfağı’nda ikram edilen enfes turşular da 80 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Nurhayat Hanım’ın annesi tarafından yapılıyor. Mekanın dekorasyonu, mimar olan Ahmet Sarı’ya ait. Sıcak renklerin kullanıldığı mekanda hijyene de büyük önem veriliyor. Hayat’ın Mutfağı’nın bir özelliği de güleryüzlü hizmet. Hem Sarı kardeşler hem de çalışanlar müşterilerini güleryüzle karşılıyor ve memnun edebilmek için ellerinden geleni yapıyor.
YÖRESEL TATLAR Hayat’ın Mutfağı’nda sulu yemek çeşitlerinin yanı sıra Güneydoğu mutfağına, özellikle Diyarbakır yöresine ait lezzetler
de bulmanız mümkün. Nurhayat Sarı’nın, Diyarbakır’dan gelen annesinin desteğiyle yaptığı kaburga dolmasını mutlaka denemelisiniz. Diyarbakır’ın en ünlü yemeği olan kaburga dolması; iştah açan görüntüsü, yumuşacık eti ve nefis iç pilavıyla hem göze hem mideye hitap ediyor. Hayat’ın Mutfağı’nda yine yöresel lezzetlerden kibe mumbar, içli köfte, kuru patlıcan dolması, ekşili yaprak sarma, meftune, tandır ve katıklı dolma da bulunuyor. Ancak yöresel lezzetler için bir gün önceden sipariş vermeniz gerekiyor.
Hayat’ın Mutfağı’nı Ahmet Sarı ile Nurhayat Sarı kardeşler işletiyor.
EVE DE GÖTÜRÜN! Siparişiniz üzerine yapılacak yöresel yemekleri isterseniz öğle yemeğinde yiyebilir, isterseniz akşam paket yaptırıp evinize götürebilirsiniz. Hayat’ın Mutfağı bir gün önceden sipariş ettiğiniz yemekleri sizler için hazırlıyor, evinizde kendiniz ya da misafirleriniz için muhteşem sofralar kurmanıza imkan tanıyor. 90 metrekare iç mekanı, 100 metrekare bahçesi bulunan Hayat’ın Mutfağı aynı anda 50 kişiyi ağırlayabilme kapasitesine sahip. Hayat’ın Mutfağı’nda doğum günü partisi düzenleyebilir, özel günlerinizi de burada muhteşem lezzetler eşliğinde gerçekleştirebilirsiniz.
İLETİŞİM: Adres: Mehmet Ali Paşa Mahallesi Erkan Sokak No: 25/A İzmit Tel: 0534 826 17 18
GÜNEŞIN VE HUZURUN ADRESI
DATÇA Ölümsüzleştirdiği birbirinden güzel karelerle ilimizde haklı bir üne sahip olan başarılı fotoğraf sanatçısı İsmail Hakkı Timuçin, geçtiğimiz günlerde Datça’ya kısa bir seyahat gerçekleştirdi. Bu cennet ilçeyi, yaz aylarının kalabalık ve sıcak günlerinde değil, sonbaharın sakin ve huzur atmosferinde gezmeyi tercih eden Timuçin, izlenimlerini Kocaeli Life okurlarıyla paylaştı HABER: İSMAİL HAKKI TİMUÇİN
M
.Ö. 2000’li yıllarda Karyalıların yerleşmesiyle başlamış Datça’nın hikâyesi... Dorlar, Persler, Romalılar, Erken Bizanslılar paylaşamamışlar bu güzel yarımadayı. Datça, 13. Yüzyıl’da Menteşoğlularına bağlanmış ve en sonunda 15. Yüzyıl’da Osmanlı egemenliğine girmiş. Son padişahlardan Sultan Reşat o kadar beğenmiş ki Datça’yı, Reşadiye yapıvermiş adını. Datça, cumhuriyetin ilanından sonra, 1947 yılında ilçe olmuş; merkezi ise bugünkü yeri olan İskele Mahallesi’ne taşınmış. Yarımada, tıpkı karşı komşusu Bodrum gibi Ege bölgemizde. Bal ve bademin anavatanı olarak tanımlanan Datça, yılın nerdeyse
82 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
tamamında güneşli, bu nedenle 12 ay boyunca ziyaret edilebilir bir yer. Dağlık ve engebeli bir coğrafik yapıya sahip. 446 kilometrekarelik yüzölçümünün yüzde 70’lik bölümü, oksijen deposu ormanlarla kaplı. Ortalama yüzde 58’lik nem oranı ve yazın en sıcak günlerinde bile eksik olmayan esintisiyle, her mevsim uzun yürüyüşlere elverişli bir belde, Datça. Bal, badem üretimi ve tarım yapılmasına rağmen Datça’nın en önemli gelir kaynağı, turizm. Büyük oteller, tatil köyleri, gürültülü gece hayatı olmayan Datça, genelde huzur ve sessizlik arayan yerli ve yabancı turistlerin tercih ettiği bir yer. Türkiye’de ‘Emekli olunca nerede yaşamak istersin?’ diye bir anket yapılsa,
Datça’nın ilk üç içinde olacağı kesindir.
YATÇILARIN TERCİHİ 235 kilometre sahil bandı olan Datça, bu sahillerde irili ufaklı 50’nin üzerinde koya sahip. Bu koyların birçoğu karadan ulaşım mümkün olmadığı için yatçıların ve günübirlik tekne turlarının tercihi. Kuzey rüzgârlarının eksik olmadığı bölgenin yelkencilerin ve sörfçülerin de en sevdiği yerlerin başında olduğunu söylememize gerek yok herhalde. Bu kısa bilgilerin ardından, olağanüstü güzelliğe sahip Datça fotoğraflarından gözünüzü ayırıp hala okumaya devam ediyorsanız, klasik gezi bilgilerine devam edelim. Datça’da ne yenir, nerde kalınır,
SEYAHAT
Datça Limanı, Datça’yı ziyaret eden turistlerin mutlaka uğradığı bir yer.
nereler gezilir… Bu bölüm için size bir sır vereyim; bundan sonraki bilgilerin hiçbiri netteki diğer gezi bloglarından aşırma değil, birebir Datça’da yaşayan yerli halktan alınmış, taze ve güncel bilgilerdir. Organiktir, test edilip onaylanmıştır, kesin bilgilerdir; yayalım lütfen.☺ Kasım ayının başında gittiğim Datça, hala güneşli ve hala sıcaktı. Merkezdeki Kumluk Plajı’nda denize girenleri, güneşlenenleri gördükçe içim gitti ama bir türlü atlatamadığım gribal enfeksiyon, denize girenlere derin derin iç çekerek bakmakla kalmamı sağladı. Bilgileri Datçalılardan aldık dedik ya, ilk durağımız Datça için gecesini gündüzüne katan, Datça ile yatıp Datça ile kalkan
belediye başkanı sayın Gürsel Uçar oldu. İnanılmaz sıcakkanlı, her daim güler yüzlü ve misafirperver başkanımızla çok keyifli, bitmesini istemediğimiz bir söyleşi yaptık. Gürsel Bey’in Datça’ya ilk defa geleceklere tavsiyelerini birebir aktarıyorum. Başkanımız diyor ki…
ÜÇ TARAFI DENİZ “Datça’ya girişinizden itibaren 35 kilometre ilerideki en uç bölgemiz olan Knidos’a kadar her yer sahil ve konaklama alanı. Datça’mızda öyle bol yıldızlı konaklamalardan ziyade daha çok apart, pansiyon ve küçük aile otelleri yer almakta. Hangisinde kalırsanız kalın memnun ayrılacağınızı düşünüyorum.
Datça’yı Datça Belediye Başkanı Gürsel Uçar’ın ağzından dinledik.
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 83
SEYAHAT
Eski Datça’nın hemen girişinde bulunan Orhan’ın Yeri, neredeyse Can Yücel ile özdeşleşmiş bir mekân.
Can Yücel’in ölmeden bir gece önce içtiği ve yarım bıraktığı şarap hala saklanıyor.
Yine Datça’mızın 3 tarafı, tertemiz mavi bayraklı koy ve plajlarla dolu. Yani konaklama ve denize girme konusunda hiçbir sıkıntı yaşamazsınız. Gerek kaldığınız konaklama tesislerinde gerekse birçok lokanta ve restoranlarımızda doğal ve lezzetli yemeklerimizi tadabilirsiniz. Ancak bir bölgeyi layıkıyla gezmek ve görmek için bence gittiğiniz o yerin tarih, kültür ve sanatını merak etmelisiniz. Bu anlamda Datça’mıza gelenlere ilk önerim, Knidos’u görmeden dönmemeleri. İkinci önerim Datça’nın yakın geçmişini birebir anlatan bizim de tüm halkımız ve belediyemizle birlikte gözümüz baktığımız, koruduğumuz Eski Datça.
ESKİ DATÇA’YI GEZİN Eski Datça’nın dar ve taşlı sokaklarında gezerken, o zamanın imkânlarıyla eski ustaların ne kadar sağlıklı, doğal, kullanışlı ve inanılmaz estetik taş evler inşa ettiklerini görün. Eski Datçalıların ürettikleri buğdayı, zamanın teknolojisi ile nasıl un haline getirdiklerini görmek için eski yel değirmenlerine gidin. Oksijen deposu olan yürüyüş parkurla84 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
rımızda bol bol yürüyün, Datça üzümlerinden yapılan yerel şaraplarımızın tadına bakın. Konu yemekten açılmışken Datça’nın yerli kalamarını, mevsimine göre çıkan diğer balıkları ve özellikle barbunu mutlaka tadın. Buradan ayrılırken eşinize dostunuza, döndüğünüzde size ‘hoş geldin’ diyecek yakınlarınıza Datça’nın bademini, balını ve özellikle Datça’ya özel zeytin türünden elde edilen zeytinyağını götürmeyi unutmayın. Çok klasik olacak ama Datça anlatılmaz, yaşanır diyelim. Son olarak Kocaeli Life aracılığı ile buradan tüm Kocaeli halkına selamlarımızı iletiyorum ve onları Datça’da ağırlamaktan memnuniyet duyacağımızı belirtmek istiyorum.”
YARIM KALMIŞ ŞARAP Datça’ya gitmeden önce hiçbir otel araştırması yapmadım. İlçeye 50 kilometre kala Google amcaya ‘Datça otel’ yazdım, ilk sırada çıkan Fuda Otel’i aradım. Fiyatı ve konumu istediğim gibi olduğundan burada kalmaya karar verdim. Fuda Otel Datça merkezde, denize sıfır, 16 odalı çok şık bir otel. Özellikle manzarası ve
SEYAHAT
Datça’nın en güzel koylarından biri de merkeze 20 kilometre mesafedeki Hayıtbükü. Koya arabayla, harika bir manzara eşliğinde yaklaşık 40 dakikada ulaşabilirsiniz.
bu manzarayla birlikte yapılan kahvaltısı mükemmel. (Fuda Otel iletişim: 0 252 712 81 88) Datça’ya gitmişken etrafta biraz dolaşmamak olmaz... Eski Datça’nın hemen girişinde bulunan Orhan’ın Yeri, neredeyse Can Yücel ile özdeşleşmiş bir mekân. Yakın dönemimizin en büyük şairlerinde biri olan Can Yücel, 1990’da geldiği Datça’da zamanının büyük bir bölümünü bu mekânda geçirirmiş. Oldukça otantik ve doğal dekore edilen bu mekânın her köşesinde Can Yücel’den bir hatıra bulabilirsiniz. Hatta üstadın ölmeden bir gece önce yarım bıraktığı şarabı, özel bir bölmede saklanıyor. Orhan’ın Yeri’nde harika yöresel lezzetleri tadabilir ya da sıcak-soğuk içeceklerinizi yudumlayabilirsiniz. (Orhan’ın Yeri iletişim: 0505 637 16 31)
içinden seçim yapmak zor tabii. Ancak ben, 4 günlük Datça gezimde, gördüğüm koylar içinde en çok Hayıtbükü’nü beğendim. Datça merkeze 20 kilometre mesafedeki Hayıtbükü’ne arabayla, harika bir manzara eşliğinde yaklaşık 40 dakikada ulaşabilirsiniz. Çevresinde birçok konaklama tesisi, restoran ve kafelerin olduğu Hayıtbükü’nde denizin ve manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Dedim ya, bu klasik bir gezi yazısı değil. Bugün, ‘Datça’da şuraya gidin, bunu yiyin, buradan alışveriş yapın’ tavsiyelerini ben değil, Datçalıların bizzat kendisi verecek. Şimdi sizleri onların tavsiyeleriyle baş başa bırakıyorum... İşte, Datça halkından Datça’ya gideceklere rehber niteliğinde öneriler:
FAZILET TÜTÜNCÜ (İŞ KADINI – HANIMAĞA)
HAYITBÜKÜ’NÜ GÖRMELİSİNİZ
Mekân: Liman Restoran Yemek: Datça çuprası Konaklama: Cebeci Pansiyon (Palamutbükü) Koy: Palamutbükü Hediyelik: Bal, badem ve harnup (keçiboynuzu) pekmezi
Biraz önce de bahsettiğim gibi Datça’da 50’nin üzerinde koy var. Hepsi birbirinden temiz, birbirinden güzel bu koyların
ORHAN KARADAĞLI (ESNAF)
MUSTAFA SÖNMEZ (BESICI VE ESNAF)
Fuda Otel Datça merkezde, denize sıfır, 16 odalı çok şık bir otel.
Mekân: Emek Restoran (Datça – liman) Yemek: Fangiri Balık Lokantası’nın menüsü Konaklama: İskele Mahallesi Köse Otel ve Kulüp Datça Koy: Gereme Koyu Hediyelik: Bal-badem
Mekan: Orhan’ın Yeri (Eski Datça) Yemek: Izgarada oğlak eti Konaklama: Akdeniz Otel Koy: Burgaz Koyu Hediyelik: Bal-badem zeytinyağı ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 85
SPOR
TÜRKIYE’NIN EN ‘ÖZEL’ ŞAMPIYONU
ERTUĞRUL ŞENOL İsmi, Ertuğrul Şenol. O, atletizm dalında bir Türkiye şampiyonu. Otizm sendromu, başarılı bir birey olmasının önünde engel değil... Ailesinin, hocasının ama en çok da annesinin ona olan sevgisi ve inancıyla yoluna koşar adım devam ediyor RÖPORTAJ: EYLEM SELVI ARI FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
Ertuğrul Şenol, 2015 ve 2016 yıllarında yapılan bölge ve Türkiye şampiyonalarında 1500 metre ve uzun atlamada Türkiye şampiyonu oldu.
86 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
SPOR
İ
nsanın göğsünü gururla kabartan bir hikaye bu... Otizmli bir gencin sevgi, inanç ve destekle neleri başarabileceğinin umut veren öyküsü. Ertuğrul Şenol, 25 yaşında otizmli bir atlet. Otizm teşhisinin konulduğu günden beri annesi Nurdan Hanım’ın sevgisi ve olağanüstü çabasıyla hayata tutunmayı başaran, üstelik başarıyı madalyalarla taçlandırmış biri. 3 yıl önce sporla tanışan, Yaşam Koçluğu ve Olimpiyat Spor Kulübü Derneği Başkanı Cengiz Göktaş’ın desteğiyle atletizm alanında çalışmaya başlayan Ertuğrul, katıldığı her şampiyonadan birincilikle dönüyor. Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu’nun düzenlediği bölge ve Türkiye şampiyonalarında, 2 yıl üst üste altın madalya kazanan Ertuğrul Şenol, şu sıralar var gücüyle Avrupa ve ardından da Dünya şampiyonaları için hazırlanıyor. Ertuğrul’un başarı hikayesini, “Onun başarısı, benim en büyük ödülüm” diyen annesi Nurdan Hanım’dan dinledik. Nurdan Hanım, Ertuğrul’un özel bir çocuk olduğunu nasıl öğrendiniz? Ertuğrul’un otizmli olduğu 3,5 yaşında ortaya çıktı. Aslında, 3 yaşına kadar her şey normaldi. Sonrasında bildiklerini
hayata nasıl adapte edebilirim diye düşünerek kendi kendime çabaladım. 1999 yılından itibaren de onu rehabilitasyon merkezlerine götürmeye başladım ve Allah’a çok şükür bugünlere geldik. Ertuğrul’un bakımını her zaman siz mi üstlendiniz? Ben çalışmıyorum, çalışmayı da düşünmüyorum. Çocuğumun her zaman ya-
Ertuğrul’un tüm ihtiyaçlarıyla bizzat ilgilenen Nurdan Hanım, oğlunun başarılarını kendi ödülü olarak görüyor.
otizmli olsaydım, annemin bana nasıl davranmasını isterdim?’ diye düşündüm ve ona göre davrandım. Ertuğrul, çocukken evdeki gardırobumuzun içinde oynardı. Onunla nasıl iletişim kurarım diye düşünürken, o gardırobun içerisinde onunla oynamaya başladım, şarkı söyledim, alkış yaptım. İşte ben orada Ertuğrul’un dünyasına girdim. Böylece onu daha iyi anlayabildiniz... 5 yaşındayken onu resim kursuna gönderdim. Konuşarak anlatamadıklarını, duygularını resim çizerek anlatır diye düşündüm. Ertuğrul’u gitar kursuna yazdırdım, kendim de başladım. Birlikte gitar öğrendik. Şimdi spor yapıyor, ben de onunla beraber antrenmanlara katılıyorum, koşuyorum. KO-MEK kurslarına da gidiyoruz, filografi öğreniyoruz. Ertuğrul, çok güzel pano, ahşap oymacılık yapıyor. Ertuğrul, sporla nasıl tanıştı? Bu süreçte Kocaeli Otistik Çocuklar Derneği (KOÇDER) ile temasa geçtik. KOÇDER binasının karşısında Ertuğrul’un antrenörü Cengiz Hocamızın yeri vardı. Oğlumu ilk gördüğü anda ‘Bu çocuk çok iyi, ben Ertuğrul’u atletizme almak istiyorum’ dedi. Ertuğrul onun sayesinde profesyonel
ÇOCUĞUMUN OTIZMLI OLDUĞUNU ÖĞRENDIĞIM ANDAN ITIBAREN ONU EVE HIÇ KAPATMADIM unuttu, kendi dünyasına kapandı. Her şeyi soran, öğrenmeye çalışan o çocuk değişti, kimseyle iletişim kurmaz oldu. Kısacası bir şeyler ters gitmeye başladı. Arkadaşlarıyla oynamıyor, git gide daha çok içine kapanıyordu. 6 ay kadar Ertuğrul’a ne olduğunu düşündük, doktorlara başvurduk ve otizm tanısı aldık. İlk duyduğunuz anda ne düşündünüz? 1996 yılıydı. Otizmin ne olduğunu bilmiyorduk. Önce bunun bir geçiş dönemi, duygusal bir buhran olduğunu sandım. Sonradan otizmin kalıcı olduğunu öğrendim. Benim için bir yıkım oldu. O yıllarda rehabilitasyon merkezleri de yoktu; Ertuğrul’a ne öğretebilirim, onu
nında olacağım. Kimse benim baktığım gibi, benim ilgilendiğim gibi Ertuğrul ile ilgilenmez. Çocuğumun otizmli olduğunu öğrendiğim andan itibaren onu eve hiç kapatmadım. Onu her yere götürdüm. Her şeyi onunla birlikte yaptım ama 4 yıl hiç gülmedim. Sadece gülümsedim. Ancak ilgilenmem gereken iki evladım daha vardı. Onların da sağlıklı, gülen bir anneye ihtiyacı olduğunu gördüm, bu nedenle toparlandım.
GARDIROPTA OYNARDIK Ertuğrul’a nasıl yaklaştınız? Ben, her zaman empati yaptım. Ertuğrul’un yerine koydum kendimi. ‘Ben
olarak spora başladı. Ertuğrul’u şampiyonalara hazırlayacağını söyleyerek onunla koştu, antrenman yaptı. Ertuğrul devamlı koşabilen bir çocuk değildi ama şimdi koşmasını öğrendi, yarışmalara giriyor.
O GÜNLERİN MÜKAFATI Galiba Ertuğrul’un spora olan sevgisi sizi de daha çok hayata bağlamış… Kesinlikle öyle. Bu çocukların enerjilerini bir şekilde atması gerekiyor. Onları eve kapatıp, devamlı olarak ‘Dur, otur, yapma’ demek olmaz. Evde her şeyi yapmalarına müsaade etsen, bu kez komşular şikayetçi oluyor. Spor, özel çocuklar ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 87
SPOR Nurdan Şenol, oğlu Ertuğrul’u atletizme yönlendiren Yaşam Koçluğu ve Olimpiyat Spor Kulübü Derneği Başkanı Cengiz Göktaş ile birlikte oğlunu yarışmalara hazırlıyor.
88 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
SPOR için muhteşem bir şey. Fark ettim ki spora başladıktan sonra Ertuğrul’un anlama kabiliyeti daha da gelişti. Hayatına olumlu yansımaları oldu. Sporu çok sevdi. İlk yarışmaya girdiğinde pek bir şey anlamıyordu ama şimdi yarışmanın heyecanını yaşıyor, madalya kazandığında gururlanıyor, mutlu oluyor. Siz neler hissediyorsunuz? İlk Türkiye şampiyonu olduğunda hüngür hüngür ağladım. Benim için Ertuğrul’un başarılı olması bir ödül oldu. Yıllar öncesine gittim ve o dönemler yaşadıklarımı anımsadım. Çevremdekilerin beni devamlı ikinci plana attığı, ‘Çocuğun böyleyse parka gelme, şuraya gelme, evde otur’ dediği anları hatırladım. Şimdi zirvedeyiz ve çevremdeki herkes Ertuğrul ile gurur duyuyor. Çabamın, yıllarca koş-
Kaç sporcunuz var? Bünyemizde 120 sporcu bulunuyor. Futbolda 9 sporcumuz, basketbolda ise 4 sporcumuz milli takımda. Takım sporlarından basketbol, futbol, voleybol; bireysel sporlarda atletizm, yüzme, cimnastik, masa tenisi, kort tenisi ve binicilik. Peki kulüp olarak nasıl ayakta duruyorsunuz? Maddi, manevi destek alıyor musunuz? Biz bu işi gönüllü yapıyoruz, kimseden para talep etmiyoruz, ancak malzeme desteği gibi bazı ihtiyaçlarımız oluyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi sağolsun, tesislerini ücretsiz olarak kullandırıyor bize; ayrıca kamp eğitim merkezilerinin kapısını da açtı. Ayrıca Sayın Yakup Ekşi başkanlığındaki FA Yapı, futbol konusunda bizlere 3 yıldır destek sunuyor. Bu
fırsat versin, inansın, onlara hedef koysun. Her şey inanmaktan geçiyor. Biz çocukları sadece sporsal olarak geliştirmeye çalışmıyoruz. Yarışmalara gidince sosyalleşiyorlar, çevreleri değişiyor. Akademik yönüne gelirsek konuşmaları gelişiyor, yemeğini kendisi alıyor, bir ihtiyacı varsa gidip kendisi hallediyor. Ailenin kontrolü ve çevrenin desteğiyle bu çocuklarımız gelişip, ilerleyebilir.
ASLA YARIM BIRAKMIYOR Ertuğrul bugüne kadar hangi yarışmalardan derece aldı? Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu’nun düzenlemiş olduğu bölge şampiyonaları ve Türkiye şampiyonalarına katıldı. 2015 yılında bölge ve Türkiye şampiyonalarından 1500 metre ve uzun
BU YIL DA ANTALYA’DA BÖLGE ŞAMPIYONASINDA 1500 METREDE YINE BIRINCILIK KAZANDI turmamın mükafatını aldım diye düşünüyorum. Ben Ertuğrul ile ilgilenirken, eşim ve diğer iki oğlum da her zaman manevi destek sundu. Bir anne olarak Ertuğrul’u gelecekte nerede görmek istiyorsunuz? Ertuğrul, kimseye ihtiyaç duymadan yaşamını kendi idame ettirsin istiyorum. Yakın vadede ilk hayalim Avrupa şampiyonu olması ve sonrasında dünya şampiyonu olarak görmek istiyorum evladımı.
CENGIZ GÖKTAŞ: YETENEĞINI ILK GÖRÜŞTE FARK ETTIM Cengiz Hocam, sizi tanıyalım? Beden eğitimi ve spor öğretmeniyim. 15 yıldır özel çocuklarla çalışıyorum. 2012 yılında kurduğum Yaşam Koçluğu ve Olimpiyat Spor Kulübü Derneği’nin başkanıyım aynı zamanda. Zamanımın büyük çoğunluğunu Özel Sporcular Spor Merkezi’nde geçiriyorum. Kulüp olarak 2013 yılında şampiyonalara katıldık ve futbolda, basketbolda Türkiye şampiyonu olduk. 2013 yılından bu yana, bu alandaki başarı hala elimizde ve artık bizi yenen takım çıkmıyor.
yıl masa tenisi, atletizm ve yüzmeye de sponsor oldular. Destekleri için Yakup Ekşi’ye çok teşekkür ediyorum.
ADAPTE ETMEK LAZIM Gelelim Ertuğrul’a… Ertuğrul’u ilk gördüğümde yetenekli olduğunu anlamıştım ve spora katılması için ısrarcı oldum. Ailesi beni kırmadı, fırsat verdi ve ben de elimden geleni yaptım. Benim için otizmli çocuklar çok önemli, çünkü ailemde de otizmli bireyler var. Bu çocukların eğitildiğinde ne kadar başarılı olduklarını gördüm. Bu anlamda onlara yardımcı olmak, onları hayata adapte etmek istedim. Bir nevi Ertuğrul’u keşfettiniz? Ben Ertuğrul’u ilk gördüğümde onun atletizmde başarılı olacağını anladım ama spora başlamak için çok geç kalmıştı, 23 yaşındaydı. Belki erken başlasaydı, başka alanlarda da başarılı olurdu ama yaşı mesafe koşuları için uygundu. Spor, bütün otizmli bireyler için uygun mudur? Şu unutulmamalı ki otizmli çocuklar spor yapabilir, her branşta sporla ilgilenebilir. Yeter ki insanlar onlarla ilgilensin,
atlamada Türkiye şampiyonu oldu. 2016 yılında da aynı branşlarda şampiyon oldu. Bu yıl da Antalya’da bölge şampiyonasında 1500 metrede yine birincilik kazandı. Çok başarılı bir öğrenci. Peki, Ertuğrul antrenmanlara adapte olabiliyor mu? Yani her dediğinizi yapıyor mu? Ertuğrul, antrenman yaptığında, makine gibi yapan bir çocuk. Sıkılmıyor ve asla yarım bırakmıyor. Yorulduğunu belli ediyor fakat yine de vazgeçmiyor ve antrenman bitene kadar devam ediyor. Otizmli çocuklar ile bizim dünyamız çok farklı. Biz onların dünyasında onlar da bizim dünyamızda yaşayamaz. Ortak paydada buluşmalıyız, onlara ulaşmamız lazım. Bunun için spor ve sanat bir araç.
MADALYAYLA DÖNECEĞİZ Ertuğrul ile ilgili hedefiniz nedir? Ertuğrul’un Avrupa şampiyonu olması için çalışacağız. Uluslararası Özel Sporcular Spor Federasyonu otizmli bireylerle ilgili yarışmanın ne zaman ve nerede yapılacağına karar verecek. Biz de ilk şampiyonaya girip oradan madalyayla dönmek istiyoruz. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 89
YILBAŞI
Dünyadan yılbaşı ritüelleri İşte aralık ayı geldi çattı... Yine bir koca yılı daha iyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla, neşesiyle hüznüyle geride bırakmaya hazırlanıyoruz. 2018’i yepyeni umutlarla karşılarken, yılbaşı eğlencesi planları da şekillenmeye başladı. Evde yapılacak kutlamalar için hazırlıklar düşünüldü; dışarıya çıkılacaksa rezervasyonlar şimdiden yapıldı. Artık sıra yılbaşı adetlerini yerine getirmeye geldi...
P
ek çok alışkanlığımız gibi yılbaşı geleneklerimiz de zaman içinde değişiyor, öyle değil mi? Eskiden yılbaşı gecesi denilince aklımıza, özenle hazırlanmış sofralar, televizyon başında yenilen çerez ve meyveler, neşeyle oynanan tombala ve tabii ki saatler tam 00.00’ı gösterdiğinde ekrana çıkan oryantal ge-
90 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
lirdi. O zamanlar henüz, tam gece yarısı giyilmesi gereken kırmızı iç çamaşırlarından bile haberimiz yoktu.
NASIL KUTLUYORLAR? Bugün artık, yeni yılı evde arkadaşlarımız ile karşılayacak olsak bile çok daha büyük organizasyonlar, konsept partiler
hazırlıyor; yeni yeni yılbaşı gecesi ritüelleriyle gecemize renk katıyoruz. Ülkemizde hal böyleyken, dünyanın diğer ülkelerinde yaşayan farklı kültürlerdeki insanların yeni yılı nasıl karşıladığını, hangi adetleri yerine getirip nelere inandığını hiç merak ettiniz mi? Cevabınız ‘evet’ ise işte yılbaşı ritüelleri...
YILBAŞI
İSPANYA: 12 ÜZÜM TANESI
İ
spanya’da yılbaşı gecelerinin en önemli adeti, üzüm yemek. İspanyollar, saatler gece yarısını göstermeden önce, yeni yılın 12 ayını temsil eden üzüm tanelerini hazırlıyor ve gece tam 00.00’da bu taneleri yiyerek yeni yıla giriyor. Gece yarısı vuran her bir çan için bir üzüm tanesi yeniliyor.
ŞILI: MERCIMEKLE GELEN BOLLUK
Ş
KOLOMBIYA: TEK DILEK SEYAHAT Kolombiya’da bulunduğunuz dönem yeni yıla denk gelirse, yolda ellerinde valizlerle dolaşan sayısız insan görmeniz mümkün. Merak etmeyin, Kolombiya halkı göç etmiyor... Sadece yeni yılı karşılıyor. Kolombiya’da, yeni yıl geleneği olarak sokaklarda boş valizlerle gezmek, bütün yılı tatil yaparak geçirecekleri anlamı taşıyor.
ili’de yılbaşı akşamları, neredeyse her evde mercimek pişirildiğini biliyor muydunuz? Şili halkı, mercimeği bolluk ve bereket sembolü olarak görüyor. Yılbaşı gecesi tam gece yarısında bir kaşık mercimek yiyenlerin bütün yılının iş ve parayla dolu olacağına inanılıyor. Ayrıca, Şilililer yılbaşında evlerini içeriden dışarıya doğru süpürerek kötü ruhları evin dışına attıklarına inanıyor. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 91
YILBAŞI DANIMARKA: TABAKLAR PARAMPARÇA!
T
abak kırma eğlencesi sadece Yunanistan’a özgü bir adet değil. Danimarka’da da insanlar, yılbaşı akşamlarında tabak kırarak kötü şanstan kurtulmayı umuyor. Bütün yıl evlerindeki eski tabakları biriktiren Danimarkalılar, bu tabakları gece yarısından sonra en sevdikleri arkadaşlarının kapısında kırarak, aynı zamanda onları ne kadar çok sevdiğini de gösteriyor.
ALMANYA: KURŞUN DÖKÜYORLAR
K
urşun dökmenin sadece bizim kültürümüze ait bir ritüel olduğunu düşünenler yanılıyor. Almanya’da saatler gece yarısını gösterdiğinde pek çok evde eritilmiş kurşun soğuk suya atılıyor ve kurşunun aldığı şekiller yorumlanarak yeni yılın nasıl geçeceğine dair tahminlerde bulunuluyor.
FILIPINLER: HER ŞEY YUSYUVARLAK
F ÇEK CUMHURIYETI: AYAKKABILAR FORA!
Ç
ek Cumhuriyeti’nde, bekar kadınların uyguladığı ilginç bir gelenek var. Henüz evlenmemiş kadınlar, ertesi yıl evlenip evlenemeyeceklerini öğrenmek için Noel arifesinde sıra dışı bir tören yapıyor. Kızlar, evlerinin kapısına sırtlarını dönerek ayakkabılarının bir tekini omuzlarının üzerinden fırlatıyor; eğer ayakkabının topuğu kapıya çarparsa bu bir yıl daha bekâr kalınacağı anlamına geliyor. Kapıya, ayakkabının topuğu değil de üst kısmı çarparsa, bu da bekar kadının o yıl ailesinin evinden ayrılacağı manasına geliyor.
SLOVAKYA: YEMEKLER TAVANDA
T
avana atılan tek yiyeceğin çiğköfte olduğunu düşünüyorsanız, henüz Slovakya’da bir yılbaşı yemeğine katılmamışsınız demektir. Slovakya’da, evde yenilen yılbaşı yemeğine başlanmadan önce, ailenin reisi ekmek, haşhaş tohumu ve sudan yapılan geleneksel ‘loksa’ yemeğini bir kaşıkla tavana fırlatır. Tavana yapışan loksanın miktarı ne kadar fazlaysa, o yılın mahsulünün o kadar bol olacağına inanılır. 92 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
ilipinler’de yılbaşı akşamı hangi ailenin sofrasına konuk olsanız, yuvarlak şekilli yiyeceklerle ağırlanırsınız. Filipinler’de yuvarlak şekilli cisimler altın paraları hatırlattıkları için bereket simgesidir. O nedenle yılbaşı geceleri, sofrada yuvarlak şekilli meyvelere yer verir, yiyeceklerini de aynı formda doğrarlar. O gece, 12 adet yuvarlak meyve yemek ise adettendir.
RUSYA: DILEKLERINI IÇIYORLAR!
R
usya’da insanlar dileklerini içiyor! Şaka değil... Ruslar, yılbaşı gecesi dileklerini küçük kağıt parçalarına yazıyor, daha sonra da bu kağıtları yakıyorlar. Yanık kağıdın küllerini de şampanya kadehlerine atıp, bu şampanyayı içiyorlar. Tuhaf değil mi?
MEKAN
Wellborn, yılbaşı gecesi misafirleri için 4 farklı konseptte program hazırladı.
Yılbaşı eğlencenizi nasıl alırsınız? Wellborn Luxury Hotel, bu yıl da misafirleri için uzun süre unutulmayacak bir yılbaşı programı hazırladı. Eğlence anlayışınız nasıl olursa olsun, Wellborn’un birbirinden özel yılbaşı gecesi organizasyonlarından biri mutlaka size göre
K
aliteli hizmet, lezzetli yemek ve iyi müziğin adresi Wellborn Luxury Hotel, 2018 yılını karşılamaya hazırlandığımız şu günlerde, misafirlerine unutulmaz bir gece yaşatmak için hazırlıkları tamamladı. Yeni yılı evde karşılamak istemeyenler için her eğlence anlayışına uygun, 4 farklı konseptte yılbaşı programı organize eden Wellborn Luxury Hotel, kaliteli eğlencenin değişmez adresi olmaya bir kez daha aday. Yılbaşı gecesi için bünyesindeki 4 farklı mekanda, 4 farklı organizasyon planlayan Wellborn, yılın bu son gecesini Seka Balo Salonu’nun şık ambiyansında
94 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
geçirmek isteyenler için eğlence dolu bir program hazırladı. Misafirlerini seçkin bir menü ve DJ Arıca Feat Grup Aloha’nın yerli-yabancı popüler şarkılarıyla ağırlayacak olan Seka Balo Salonu’nda sınırsız eğlencenin fiyatı, kişi başı 250 TL
BÜLENT TAMER LİMAN’DA Yeni yılı benzersiz bir Körfez manzarası eşliğinde karşılamak isteyenler için Leb-i Derya Restaurant, ideal bir seçim. Gecenin ilk saatlerinde sahne alacak fasıl grubu eşliğinde eğlenceye doyacağınız bu gecede, Harun Uygur ve orkestrasının
unutulmaz performansıyla saatlerin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Leb-i Derya’daki müzik dolu bu yılbaşı eğlencesinin fiyatı da kişi başı 250 TL olarak belirlendi. Wellborn Luxury Hotel bünyesindeki bir diğer mekan olan Liman Restaurant’ta yılbaşı eğlencesi yine zirvede yaşanacak. 2018’e Liman Restaurant’ın ferah atmosferinde; ilimizin ünlü sahne sanatçısı, yılların eskitemediği isim Bülent Tamer ve orkestrasını dinleyerek girmek isteyenler, rezervasyonlarını şimdiden yaptırmalı. Bu dolu dolu eğlencenin fiyatı, kişi başı 200 TL.
İlimizin ünlü ses sanatçısı Bülent Tamer, yılbaşı gecesi Wellborn Liman Restaurant’ta sahne alacak. Wellborn’un yılbaşı organizasyonlarında çocuklar da eğlenceye doyacak.
Wellborn Luxury Hotel, yılbaşı süslemeleriyle yine göz alıcı bir güzelliğe bürünecek.
CAPTAIN MORGAN’DA PARTİ VAR! Siz de ‘Partisiz yılbaşı gecesi olmaz’ diye düşünenlerdenseniz, 2018’e otelin 6. katında hizmet veren Captain Morgan Roof Bar&Bistro’da ‘merhaba’ demelisiniz. Mekanın enfes atıştırmalıkları ve DJ performansı eşliğinde doyasıya eğlenebileceğiniz gecede, masmavi Körfez manzarasını adeta bir kaptan köşkündeymişçesine kuş bakışı izleyebilirsiniz. Captan Morgan’daki tadına doyulmaz yılbaşı eğlencesinin fiyatı, kişi başı 120 TL. Wellborn Luxury Hotel’in yılbaşı gala programlarına katılan 0-5 yaş arasındaki küçük misafirlerden ücret talep edilmiyor; 6-12 yaş aralığındaki çocuklar için ise fiyat, kişi başı 150 TL olarak belirlendi. Geceye katılan tüm çocuklar, yılbaşı için organize edilen salonda dilediğince eğlenebilecek, dileyen misafirler için talep halinde odada çocuk bakımı hizmeti de verilecek.
Wellborn Luxury Hotel, ayrıcalıklı konumuyla muhteşem bir manzaraya sahip.
KONAKLAMALI PAKETLER Welborn Luxury Hotel, yılbaşı gecesinde çocukları mini club, Noel Baba, palyaçolar, çeşitli oyunlar ve miniklerin en sevdiği müziklerle dopdolu bir programla coşturacak. Yılbaşı gecesini hem ailelerinin yanında hem de özgürce eğlenerek geçirebilecek olan minikler için
saat 02:00’ye kadar uyku odası da organize edilecek. Otel ayrıca, yeni yıl tatilini uzatmak isteyen misafirleri için de 1 gece ya da 2 gece konaklamalı 2 ayrı yılbaşı paketi sunuyor. Siz de keyif dolu, unutulmaz bir yılbaşı gecesi yaşamak istiyorsanız 444 0 670 no.lu telefonu arayarak detaylı bilgi alabilir ya da şimdiden rezervasyonunuzu yaptırabilirsiniz. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 95
BIZ ÇOK SEVDIK
ASLI GENCAL
EĞLENCELI SOFRALAR
BÜŞRA SAVAŞ UÇARI
A
ralık ayı demek, yeni yıl hazırlıklarının yavaş yavaş başlaması demek. Biz de bu ay sizlere çocuklarınız ile evde geçirebileceğiniz keyifli bir yılbaşı akşamı için bir kaç öneri derledik. Evde bir yılbaşı geçirecekseniz eğer, hem çocuğunuz için eğlenceli hem de bol bol yeni yıl kokan bir sofra gerekli. İşte, evde kendinizin de yapabileceği, eğlenceli masa süsleri!
Mutlu bir yıl dileğiyle 2
017’nin son ayı geldi, çattı. Yepyeni bir yılda, yeni umutlarla, keyifle bir yılı karşılarken eğer planınız evde olmaksa, size o geceyi daha da güzel kılacak birkaç öneri derledik ‘Biz Çok Sevdik’ köşemizde. ‘Çocuk Lezzetleri’nde ise yeni yılda yine ağzınızı tatlandıracak ve çocuklarınızın çok seveceği, sağlıklı bir tatlı tarifimiz var. ‘1 Anne 5 Soru’ köşemizin bu ayki konuğu, iki yakışıklı erkek çocuğunun annesi ve başarılı bir iş kadını olan Elif Ergüney. Ayrıca, Kids Life’ta bu ay gerçek bir sportmenin tarzını mercek altına aldık. Kocaeli Birlikspor U-12’nin başarılı kalecisi Efe Müştak’ın giyim stili, ‘Kids Stye’ sayfalarımızda. Yeni yılın önce çocuklarımıza sağlık ve bol şans getirmesini; sevdiklerimizi ve bizi hep mutlu etmesini diliyoruz. 2018’e çok mutlu girmeniz dileğiyle... Sevgiyle kalın.
YENI YIL DÜŞÜ LORI EVERT
Y
HEDIYE OPERASYONU
eni Yıl Düşü’, Alya adındaki kırmızı cüce şapkalı sevimli bir kızın, Noel Baba’nın elflerinden biri olma hayali ile çıktığı yolculuğu konu alıyor. Alya’nın bu yolculukta karşılaştığı zorlukların üstesinden sevgi ve nezaket ile nasıl geldiğini anlatan; fotoğrafları ve hikayesiyle içinizi ısıtacak bir kış masalı olan bu kitabı biz çok sevdik.
ARTHUR CHRISTMAS
Y
ılbaşı akşamı ailece televizyon karşısına geçip keyifli bir film izlemek isterseniz, işte size bir öneri: Noel Baba’nın en küçük oğlu Arthur’un, yılbaşı gecesi geride kalan son hediyeyi teslim edebilmek için yaşadığı macerayı anlatan bu filmi biz çok sevdik…
BINGO LOTTO eni yıl akşamlarının vazgeçilmezlerinden olan, 7’den 70’e her yaş grubuna hitap eden tombala, ailece yapılacak keyifli bir aktivite olabilir. Klasik tombalaya alternatif olabilecek, çevirme küresiyle daha modern versiyonu sayabileceğiniz Bingo Lotto oyununu biz çok sevdik.
ÇOCUK LEZZETLERI
KESTANELI MUHALLEBI Y
eni yıl akşamı, çocuklara pasta yerine daha sağlıklı bir alternatif sunmak istiyorsanız bu ayki tarifimiz tam size göre... Kestane ve muhallebinin muhteşem birlikteliğinden doğan bu lezzeti çok seveceklerinden emin olabilirsiniz. Malzemeler • 200 gram kestane • 500 ml süt • 500 ml su • 4 çorba kaşığı pekmez • 2 çorba kaşığı un 96 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Yapılışı Kestaneleri ayıklayıp süt ve suyun içinde haşlıyoruz. Kestaneler pişince blender ile ezip püremizin içine unu ekliyoruz ve karıştırarak pişiriyoruz. Kıvamın koyuluğuna göre biraz daha süt eklemek gerekebilir. İstediğimiz kıvama gelince ateşten alınıp içine pekmezi de ekliyoruz. Servis kâselerine alıp soğumaya bırakıyoruz. Afiyet olsun.
Y
ELIF ERGÜNEY:
MUTLU ANILARI OLSUN E
lif Ergüney, ilimizde geniş bir kesim tarafından tanınan başarılı bir iş kadını, aynı zamanda sevgi dolu bir anne. İzmit’te faaliyet gösteren Bahane Plus Düğünevi’nin işletmeciliğini yapan, Başiskele sahilinde 2018 yazında açmayı planladığı yeni işletmesinin çalışmalarını sürdüren, aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Felsefe bölümü 3.sınıf öğrencisi olan Elif Hanım, 9,5 yaşındaki Ali Aras ve 2,5 yaşındaki Nuh Toprak’ın annesi. Kendisini ‘sevgi dolu bir anne’ olarak tanımlayan Elif Ergüney ile oğullarını yetiştirirken dikkat ettiği noktaları konuştuk.
1
ELIF HANIM, KENDINIZI NASIL BIR ANNE OLARAK TANIMLARSINIZ? Kesinlikle sevgi dolu bir anne. Çocuk yetiştirirken yapmamız gereken en önemli şeyin onlara sevgimizi sonuna kadar hissettirmek olduğunu düşünüyorum, çünkü bunun telafisi yok. Çocukluk anıları yaşam boyunca film şeridi gibi karşınıza çıkıyor. Benim istediğim o filmde hep mutlu ve huzurlu anıların olması.
2
ÇOCUKLARINIZLA EN ÇOK NE YAPMAK SIZE KEYIF VERIYOR? Ali Aras ve Nuh Toprak’ın arasında 7 yaş var. O nedenle ikisini de mutlu edecek etkinlikler yapmaya çalışıyoruz. Doğa yürüyüşleri, bahçede etkinlikler ve tabii ki oyun parkları ikisinin de zevk aldığı şeyler. Yuvacık’ta yaşadığımız için şanslıyız, bunların hepsini istediğimiz an yapabiliyoruz. Çok şükür ki çocuklarımın ikisinde de telefon, Ipad düşkünlüğü yok, bu yönden çok mutluyum. Sosyal ve hayalperest çocuklar.
3
ÇOCUKLARINIZI YETIŞTIRIRKEN EN ÇOK DIKKAT ETTIĞINIZ KONULAR NELERDIR? Mutlu ve özgüvenli çocuklar olması için çok fazla kafa yoruyorum. Onlara değerler eğitimini özümsetmeyi çok önemsiyorum. Dünyanın iyi kalpli, insanları seven, saygı duyan, ahlaklı ve iyi eğitim almış gençlere ihtiyacı var. Bu nedenle annelere çok iş düşüyor. Ben de bu bilinçle hareket etmeye çalışıyorum. Tüm bu nitelikler okuldan önce ailede kazanılıyor.
4
ÇOCUKLARINIZIN ÖZEL ILGI ALANLARI VAR MI? GELIŞTIRMEK IÇIN NELER YAPIYORSUNUZ? Ali Aras piyano ve bateri çalıyor. Müzik konusunda oldukça yetenekli. Özel bir kurumda eğitim alıyor. Nuh Toprak henüz çok küçük. İleride sanat ya da spor hangisine ilgi duyarsa aynı olanakları ona da sağlayacağız tabii ki.
5
ÇOCUKLARINIZIN GELIŞIMI DEVAM EDERKEN TAKIP ETTIĞINIZ VE ÖNEREBILECEĞINIZ YAYINLAR YA DA KITAPLAR VAR MI? Açıkçası takip ettiğim özel bir yayınevi yok. Bebeklik aşamalarından itibaren yaşlarına uygun kitaplar seçip alıyoruz. Evde ikisinin de çok fazla kitabı var. Ali Aras’a yaşına uygun dünya klasiklerinden okutmaya çalışıyorum, tabii yerli yabancı her ikisini de. Her yılın sonunda okuduğu kitapların bir kısmını da bağış yapıyoruz. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 97
MODA
O GERÇEK BIR SPORTMEN
EFE MÜŞTAK O kadar yakışıklı, o kadar karizmatik ve o kadar kibar ki ona hayran olmamak elde değil. Kids Style’ın bu ayki konuğu, Kale Koleji 6. sınıf öğrencisi Efe Müştak. Brissa’da yazılım uzmanı olarak görev yapan Hakan Müştak ve Yasemin Hande Müştak çiftinin oğlu olan Efe, 12 yaşında. Derslerindeki başarısının yanı sıra çok başarılı bir sporcu olan Efe, Kocaeli Birlikspor Kulübü U-12’de kalecilik yapıyor; bu özelliğiyle de çevresinde oldukça popüler bir delikanlı. Tarzıyla da fark yaratan Efe Müştak’ı gelecekte büyük kulüplerin kalesini korurken görmeyi diliyoruz.
Tişört: Lacoste Pantolon: No2 Butik Ayakkabı: Nike
98 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Mont: H&M Sweatshirt: Koton Kids Pantolon: Little Big Bot: Lumberjack
MODA
Kaleci takımı: Umbro Eldivenler: Adidas
Gömlek: Polo Pantolon: Mango Ayakkabı: Nike Saat: Fenerium
Gömlek: Polo Pantolon: Little Big Ayakkabı: Converce
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 99
SPOR
SPOR YAPMANIN EN GÜZEL HALI
Y
oğun iş ve keyifli bir sosyal hayatı olan, yemeyi içmeyi çok seven biri olmanın yanında, fit görünmeye ve sağlıklı olmaya da özen gösteririm. Maalesef ki çocukluktan kazanılan bir spor alışkanlığım olmadığı için sürekli spor yapmak istememe rağmen bu işin en önemli kuralı olan disiplinli olmayı bir türlü başaramıyordum. Sürekli spor salonlarına üye oluyor ancak gitmemek için bahaneler üretip, erteliyordum. Geçen sene boyunca Zeynep Hocamla reformer ya100 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
parken, birebir yapılan sporların faydasını ve benim karakterimdeki insanlarda sağladığı istikrarı deneyimlemiştim. Yaz ayları, kendimden memnuniyetsiz şekilde bitince, vermek istediğim kilolar ve daha sağlıklı bir görüntüye sahip olma isteğiyle yine bir arayış içindeyken tanıştım BOF’la. Konsept tam istediğim gibiydi... Oldukça ferah bir çalışma alanı, iyi cihazlar ve hijyenik bir ortam. İlk gittiğim an, istediğimin bu olduğuna karar verip 30 ders satın aldım ve bana göre BOF’un yıldızı olan Cihan Hoca ile
de o gün tanıştım. BOF, alıştığımız spor salonlardan çok farklı; butik ama bir o kadar donanımlı bir salon. Harika bir ekibi var. Herkes güler yüzlü ve enerji dolu. Birebir eğitmen eşliğinde fonksiyonel antrenman, kick boks ve reformer seçeneklerinin yanında mat pilates, spinning, zumba gibi grup derslerini de tercih edebiliyorsunuz.
HİÇ SINIRLARINIZI ZORLADINIZ MI? Yoğun bir iş ve sosyal hayatınız varsa,
SPOR kün değil, bir tane daha yapsam ölürüm” dediğim her hareketi bana çatır çatır yaptırdı. Yalnız yapıyor olsam kendimi bu kadar zorlamam, yorulmaya yakın bırakırdım ama bu kez hareketleri ben yapsam da kontrol hep ondaydı. Vücut anatomisine, kas yapısına o kadar hakim ki yanlış duruşu anında düzeltiyor. Hareketleri yaparken gözü hep üzerimde, seti tamamlarken doğru olmayan hareketi saymıyor ve tekrarlatıyor. Hile
kısı çok büyük. Cihan Hoca bazen bir yaşam koçu gibi inanma, hedef koyma ve başarıya ulaşma yöntemlerinde de tavsiyelerde bulunuyor. Aynı zamanda iyi bir karakter analizci... Seni hemen çözüyor ve o anki psikolojine uygun, değişik motivasyon yöntemleri geliştiriyor. Hayal kurduruyor, iddiaya girip hırslandırıyor ya da ses tonuyla o an yaptığın harekete konsantre olmanı sağlıyor. BOF’da geçirdiğim haftada 3 gün, 1,5
Cihan Hoca, öğrencisini hemen çözüyor ve o anki psikolojisine uygun değişik motivasyon yöntemleri geliştiriyor. BOF, alıştığımız spor salonlardan çok farklı; butik ama bir o kadar donanımlı bir salon. Harika bir ekibi var.
sağlıklı ve fit görünmek de istiyorsanız, spor için harcadığınız zamanda maksimum faydayı sağlamayı arzu edersiniz. Çok şanslıydım ki bu işe çok doğru, işinde gerçekten profesyonel bir hocayla başladım. Cihan Şahin, ilk derste beni ve vücut yapımı tanıdı, gücümü test etti, yapacağım sporu tanıttı, birazcık da zorladı ki o tatlı kas ağrılarını hissedeyim. 3. dersten sonra tamamen çözmüştü beni. Gücümü, direncimi, neyi ne kadar yapabileceğimi benden iyi biliyordu. “Hayatta yapamam, bir set daha müm-
ÇOK ŞANSLIYDIM KI IŞINDE GERÇEKTEN PROFESYONEL BIR HOCAYLA BAŞLADIM yapmaya yeltensem gözünden kaçmıyor. Ve bunları o kadar severek ve keyifle yapıyor ki ilk kez denediğim bir hareketi yaptığımı, güçlendiğimi, kardiyo antrenmanındaki kalp atışlarımı gördükçe en az benim kadar mutlu oluyor.
YAŞAM KOÇU GİBİ 2 aylık bu süreçte deneyimlediğim en önemli şey şu: İyi bir spor eğitmeninin; doğru hareketleri, doğru şekilde ve doğru sırayla yaptırmanın yanında kişiye moral, motivasyon olarak da kat-
saate yakın süre boyunca ne kadar yorulsam da her dakikasının verimli geçtiğini bilmenin, her seferinde kendimi biraz daha zorlamanın ve yapabildiğimi görebilmenin yaşattığı mutluluğun tarifi yok. Tabii ki böyle bir hizmete karşılık ödediğin ücret, diğer spor salonlarına ödenen senelik, aylık üyelik ücretlerinin biraz üzerinde ama fiyat-performans dengesine ve kazandırdıklarına bakıldığında kesinlikle değer. BOF’dan bir demo ders alın ve deneyin derim. Farkı göreceksiniz. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 101
Hatice KOCAMAN
H
BU YILA KADAR
epimize uyan bir klasikle yola çıkacağım bu yazıda. Yererken kendini övmekle eşdeğer saydığımız, çoğu zaman dalga geçtiğimiz ama esaslı değişimin sebebi. Umutları yıkan her şeyi etkisiz eleman gibi görmezden gelip, yeni yılda sıfırdan başlamak… Pandora’nın kutusundan son çıkmış olması kötülük olduğu anlamına gelmez. Aksine tüm kötülükleri salak Pandora kutuyu açıp etrafa saldıktan sonra Prometheus koşup kapağı kapamaya çalışmış, umudun da uçup gitmesine
mutluluğunu, kimi zaman da ‘hadi yeniden bir umutla’ dedirten başlangıç. Sevdikleri hatırlatan, aratan, illa da içirtecek olan. Ve bir dilek tutturtan, içten içe olmayacak olsa da, bir gün bile olsa bütün dertleri unutturan veya hepsini tüm çıplaklığıyla önüne seren. Her şeye rağmen yeni yıl güzel, yeni olduğu için, umut dolu olduğu için, bilinmez olduğu için. Çünkü her insanın içinde yeniden ayağa kalkıp bir ‘merhaba’ diyebilecek yanı uyaran.
engel olmuştur. O, kötülüklerle başa çıkabilmenin anahtarı olacaktır. Prometheus’un emrine verilir ve insanlara gerektiği kadar o dağıtır umudu, asla fazlasını vermez. Tıpkı olması gerektiği gibi her şeyin çoğu zehir, azı ise panzehir. Yeni yıldan içten içe beklediğimiz; yaşlanmış, ak saçlı, eski püskü elbiseli amcanın uzay boşluğuna gönderilip ölüme terk edilmesi ile yerine sarışın, kıvırcık saçlı, pembe yanaklı bir veledin gelmesi... Yeni yıl, en az bir önceki yıllar kadar eskiyecek olan. Yeni umutlar vaat eden, yeni hedefler yaratan. Kimi zaman eski hedeflere ulaşmanın
Kimilerine göre de, maaşa zam ve de ikramiye ile girildiğinde dadından yinmeyen şey. Kimilerine göre de, bir zamanlar yeni yıla bir iki hafta kala heyecanla günleri saydığım; ama şimdi 31 Aralık’ta bile yeni yıla girme coşkumun olmadığı zaman. Eskiden coşku ile karşıladığım, şimdi ise ‘planlarımı gerçekleştirmem gerek’ diye özeleştiri yaptığım bir zaman, ‘Evet yaşlanıyorum...’ dediğin şey. Kimilerine göre de; yeni yılın olmazsa olmazları vardır ki bunlar muhakkak yapılır: Bunlardan biri, geçen yıla dair analiz yapmaktır. İnsan hatırladıkça ‘iyi ki de
102 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
bunu yapmışım’ ya da ‘bu salaklığı nasıl yapabildim’ der. Bir diğeri yeni yıldan bir şeyler istemektir ki; bunlar hep sağlık, mutluluk, rahatlık gibi soyut şeyler olur. Halbuki insan hatırlanmaya değecek anılar yaşamak istemelidir. Çünkü bir sonraki yıla girildiğinde elde kalacak olan şey anıdan başka birşey değildir. İnsan yaşadığı müddetçe geride bırakmaya mahkumdur, bari geride bıraktıkları güzel olsun. Yeni yıl hafızanıza unutulmayacak güzel anılar eklemesi gerekendir. Hatırladıkça tebessüm ettirenlerden.. İş dünyasına göre de; geçen senelerde 2 ay önceden ıvır zıvır hediyeler yollamalarına alıştığımız ve fakat bu sene itibarıyla hakedişlerinin tamamını alan taşeronların eşantiyon göndermekten vazgeçtikleri bir zaman dilimi. İş dünyasında yeni yıl yine pek samimi.. Yine pek hoş. Esasına göre; Yeni yıl, sevgi gibi içimizde Nasıl mı? 31 Aralık gecesi tüm sevdiklerini topla, sofralarını kur, çerezinden meyvesine türlü türlü içkisine, çal oyna, sesi güzel yetenekli arakdaşlarına düzenek kur, sesin kısılana kadar bağır, vakti geldiğinde çocukları uyut, kaldığın yerden devam et, tüm şaşa bittiğinde odana çekil ve artık seninle olmayanlara dua edip biraz ağla, özle, ama yine de eskiyi eskide bırak, sabah yeni bir güne gerçekten uyan, bisikletine atla, mis kokulu ekmeği fırından al, gel ve gözün alabildiğine huzurlu bi sofra kur, sofraların yeni yılda hep dolu, bereketli olsun… Hepimize bol bereketli, sağlıklı, huzurlu, muhteşem bir 2018 olsun… Bil ki tüm olumsuzluklar “Bu yıla kadar” ve hepsi bitti, yeni bir okyanustasın…
HOBI OLARAK RESTORAN AÇMAYIN! Serkan Yeşİldağ
R
estoran işletmek zor zanaat. İstatistikler, dünya üzerinde açılan her 10 restorandan 9’unun ilk yılın sonunu görmeden kapandığını söylüyor. Türkiye’ye baktığımızda ise lokantalar 2015’te genel anlamda zor bir yıl geçirdi. Ülkemize gelen turist sayısı ve seviyesindeki değişiklikler, ekonominin genel gidişatı, gıda maddelerinin fiyatlarındaki korkunç artış (kıymanın kilogramı 40 TL oldu), artan rekabet gibi birçok farklı etken lokanta sahiplerinin korkulu rüyalar görmesine neden oldu. Büyük restoranlar dahi son yılların en kötü ocak ve şubat aylarını geçirdiklerini açıkladı.
UZAMADAN KESMEK Dünya üzerindeki en cool ve başarılı şeflerden biri olan sevgili Alex Atala’nın geçenlerde katıldığı bir söyleşideki bazı satır başları, konuya ışık tutması açısından oldukça önemli. Öncelikle giderleri, tırnaklara benzetiyor. Uzamadan kesilmesi gerektiğinden bahsediyor. Restoran işletenler bilir, restoranın kapısını açtığınız andan itibaren hesapta olmayan yüzlerce masraf çıkar karşınıza. Birçoğu ilk bakışta önemsenmeyecek kadar küçüktür ve çoğu zaman hoş görülür. Ancak bu masraflar yıllık bazda değerlendirildiğinde ve üst üste konulduğunda ciddi rakamlar ortaya çıkar. Bu yüzden, ustanın dediği gibi tırnakları büyümeden kesmekte fayda var.
DETAYLARI ATLAMAYIN! Bir diğer nokta ise fark yaratmak. Fark yaratmak çoğu kez kimsenin yapmadığını yapmak olarak algılansa da özellikle bizim sektörde herkesin yaptığını daha iyi yapmaya çalışmanın daha doğru bir yol olduğu kanısındayım. 104 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
İlk olmaktansa, herkesten daha iyi olma yolu seçilmeli. Bir başka unsur da detaylar... Dünyanın en iyi beş restoranından biri bile hâlâ açıldığı gün aldığı tava-tencereyi kullanıyor. Buzdolabı kapılarını sert kapatanları cezalandırıyor. Para kazanmanın oldukça zor olduğu (biliyorum dışarıdan hiç böyle gözükmüyor) bu sektörde, hiçbir detayın atlanmaması gerektiğini biliyor olmanız lazım. Moda veya müşteriler sever diye hiçbir ürünü servis etmediğini bildiğim onlarca ödüllü şef var. Sadece sevdiği ve iyi bildiği ürünlerden yemekler yaptıklarından bahsederler hep. Kendi sevmediğiniz şeyi, moda diye asla müşterinin önüne koymayın. Müşteriler, severek ve bilerek yaptığınız yemeklerden hoşnut kalacaktır. Emin olun farkı hissedeceklerdir. Belki de en önemlisi, mükemmeliyetçi olmak... Bu durumda, servisten satın
alınan ürünün kalitesine, personel yönetiminden yemeğin lezzetine kadar hiçbir detayda en küçük bir hatayı es geçmemek gerektiğini bilin. Halının altına süpürülen her hata, günün birinde daha büyük bir biçimde mutlaka karşınıza çıkıyor. Dışarıdan oldukça keyifli gözüken restoran işletmeciliği, belki de dünyanın en zor ve riskli seçimi. Tavsiyem asla hobi veya ikinci bir iş olarak restoran açmayın. Bu işe girmeden önce bir kez değil, bin kez düşünün. Umarım 2018 yılı hayallerinizi gerçekleştirdiğiniz ve kazanca dönüştürdüğünüz bir yıl olur. Bu sayımızda renkli sofralar için daha sofistike sunumlar (renkli etli porselenler) tercih etmenizi önereceğim. Bunlara yakışacak detaylı yemek tariflerimi de bir kenara not edin! Burada tarifini verdiğim atıştırmalıklar yılbaşı sofralarınız için pratik ve lezzetli yemekler olacaktır. Tekrardan iyi seneler. Şimdiden afiyet olsun.
KABAK CİPSİ MALZEMELER • 1 adet kabak • 2 yemek kaşığı zeytinyağı • Bir tutam tuz, bir tutam kekik • Bir tutam sarımsak tozu
HAZIRLANIŞI Fırını 200 dereceye önceden ayarlayın, kabakları sebze mandolini ya da keskin bir bıçakla ince ince dilimleyin. Zeytinyağı ve baharatlarla kabakları harmanlayıp tepsiye dizin. 10-15 dakika bir tarafını, 10-15 dakika diğer tarafını pişirdikten sonra sade yoğurtla servis edebilirsiniz. Not: Kişi sayınıza göre kabak cipsini verdiğim ölçülerde çoğaltabilirsiniz.
LEZZET HIRTLAMA KÖFTE MALZEMELER • Yarım kilo köftelik kıyma • 1 su bardağı mısır unu • 1 tatlı kaşığı kekik • 30 gr terayağı ve tuz.
HAZIRLANIŞI Kıymayı büyük bir kaseye alıp yarım bardak mısır unu, kekik ve tuz ekleyerek iyice yoğurun. Harçtan parçalar koparıp küçük yuvarlak köfteler hazırlayın. Kalan mısır ununu başka bir kaba alın ve küçük köfteleri içine ekleyip bulayın. Daha sonra bir süzgeç yardımıyla kalan fazla unu köftelerden arındırın. Ve köftelerinizi bir kenarda kızdırdığınız tereyağında çok kurutmayacak şekilde kızartın. Şimdi servis yapabilirsiniz.
EKŞİLİ MOR LAHANA SALATASI MALZEMELER • 1 adet orta boy mor lahana • 1 adet limonun suyu • 2 yemek kaşığı üzüm sirkesi • 1 yemek kaşığı nar ekşisi • 1 çay kaşığı tuz, • 2 yemek kaşığı ceviz içi • 1 adet ince dilimlenmiş kırmızı elma ve son olarak 1/3 kıyılmış maydanoz.
HAZIRLANIŞI Kırmızı lahanayı ince ince doğrayın, tuz ve sirkeyle iyice ovun. Ovulan kırmızı lahananın içine elma ve cevizleri ekleyin. Zeytinyağı, limon, nar ekşisi ve bir çimdik tuzu karıştırıp üzerine doğradığınız maydanozu ekleyerek servis yapın. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 105
GECE-GÜNDÜZ
KOCAELI ANNELERI’NDEN
Görkemli tanıtım Sosyal medya üzerinde örgütlenerek hayata geçirdiği sosyal projelerle adını kısa sürede duyuran Kocaelili anneler, ekim ayında dernekleşti. Kocaeli Anneleri Derneği’nin tanıtım toplantısı, geçtiğimiz günlerde Ramada Plaza Otel’de görkemli bir organizasyonla gerçekleşti HABER: SEMRA ÇELİK
Y
aklaşık 2 yıl önce sosyal medya üzerinde örgütlenerek, ses getiren pek çok sosyal sorumluluk projesine imza atan ve kısa sürede 30 bin takipçi sayısına ulaşan Kocaelili anneler, faaliyetlerine kurumsal bir çatı altında devam etme kararı alarak ekim ayında dernekleşti. Hande Gürel Kaya başkanlığında kurulan ve ‘Anneler fark yaratmalı’ ilkesiyle çıktığı yolda çalışmalarıyla tüm dikkatleri üzerine çeken Kocaeli Anneleri Derneği’nin tanıtım toplantısı, geçtiğimiz günlerde yapıldı. Ramada Plaza Otel’de gerçekleşen toplantı, kusursuz bir organizasyon ve oldukça geniş bir katılımla gerçekleşti. Konuklarını kapıda karşılayan dernek yöneticilerinin şıklıkları ve örnek ev sahipliğiyle dikkat çektiği etkinliğe her kesimden ilgi büyüktü. Tanıtım toplantısına Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy’un eşi Hülya Aksoy, Büyükşehir Belediye Başkanı Danışmanı Nermin Tol, İzmit Kaymakamı Ersin Emiroğlu’nun eşi Zeynep Emiroğlu ve Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü’nün eşi Ümmühan Hülagü de katıldı. 106 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
GENİŞ KATILIM Ayrıca, İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, Kartepe Belediye Başkanı Hüseyin Üzülmez, CHP eski Kocaeli Milletvekili Hikmet Erenkaya, CHP İl Başkanı Cengiz Sarıbay, DP İl Başkanı Mustafa Nazlıgül, İl Kültür Turizm Müdürü Adnan Zamburkan, siyasi parti temsilcileri, dernek başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, iş adamları ve iş kadınları, kadın dernek başkanları ile çeşitli kuruluşların yöneticileri de etkinlikte hazır bulundu.
Kocaeli Anneleri Derneği Başkanı Hande Güler Kaya ve yönetim kurulu üyeleri Feyza Çetinkaya, Serap Korkmaz, Melis Erenkaya, Özlem Çetindoğan, Seda Hapeloğlu, Evrim Sarıkaya, Nihal Altın’ın oldukça mutlu ve heyecanlı göründüğü toplantı görkemli bir kokteylle başladı. Kokteylin ardından katılımcılar için derneğin kuruluş sürecine gelene değin gerçekleştirdiği projelerin anlatıldığı bir kısa film gösterimi yapıldı. Gösterimin ardından kürsüye çıkan Kocaeli Anneleri Başkanı Hande Gürel
GECE-GÜNDÜZ
Lansmanın sonunda Kocaeli Anneleri Derneği yöneticileri ve üyeleri misafirlerle birlikte pasta kesti.
Kaya, Kocaeli Anneleri’nin kuruluş hikayesini anlatarak şunları söyledi:
EL ELE VERDİK “Bu hayatta bizleri koşulsuz ve şartsız seven tek varlık annelerdir. Bizler büyüdük, ele ele verdik büyük bir oluşum haline geldik. İnanıyorum ki çok güzel işler yapacağız. Çok uzun bir yolumuz var. Omuzlarımızdaki yük artık daha fazla. Bu nedenle, bundan sonra daha büyük projelere imza atmamız gerekecek. Bütün kadın
ve anneler el ele verip çok güzel işler yapacağımıza yürekten inanıyorum. Yapacağımız çalışmalarla Türkiye çapında ses getirecek bir dernek olacağımızdan eminim.” Üyelerin ve Kocaeli’nin duyarlı insanlarının sayesinde daha fazla ihtiyaç sahibi insana ulaşacaklarından emin olduğunu söyleyen Kaya, sözlerine şöyle devam etti: “İhtiyaç sahiplerine yardım etmeye, çocukların eğitimlerine katkıda bulunmaya, seminerler ve konferanslarla aileleri bilgilendirmeye devam edeceğiz. Bize destek olan tüm kişi, kurum ve ku-
ruluşlara teşekkür ederiz.” Kaya, konuşmasında ayrıca, çalışmalarını rahatça sürdürebilmeleri için Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından kendilerine tahsis edilen dernek binası için başkan İbrahim Karaosmanoğlu’na da teşekkürlerini iletti. Protokol konuşmalarının ardından Kocaeli Anneleri Derneği’nin tanıtım toplantısı için özel olarak tasarlanan pasta, alkışlar eşliğinde kesildi. Toplantı, Kocaeli Anneleri Derneği yönetimini ve üyelerinin, tebrikleri kabul etmesinin ardından sona erdi. ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 107
GECE-GÜNDÜZ
Kartepe Belediye Başkanı Hüseyin Üzülmez, Kocaeli Anneleri Derneği Yönetim Kurulu ve üyeleri ile birlikte.
Ümran İnal, Alper Yalınalp
Çiğdem Şenüçler, Duygu Kalyoncu Tosun
Sevda Kum
108 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Hande Kaya ve Kartepe Gazetesi sahibi Cem Şakoğlu
GECE-GÜNDÜZ
CHP İl Başkanı Cengiz Sarıbay ile CHP İl Yöneticileri Harun Yıldızlı ve Sabriye Şahin
Nazan Önder, Ümran İnal, Neslihan Yılan
İzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan, ve Kocaeli Anneleri Derneği Yönetimi ile.
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 109
GECE-GÜNDÜZ
Serap Bosna, Ebru Takar Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy’un eşi Hülya Aksoy, Kocaeli Anneleri Derneği Yönetim Kurulu ve üyeleri
Handan Baloğlu, Ayla Yolasığmaz
İzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan ve Kocaeli Anneleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hande Kaya
Süreyya Çiçek, Trabzonlular Derneği Kadın Komisyonu Başkanı Selma Uzuner İnci Çavuşoğlu
Hande Kaya, Seda Çağlayan ve Doğukan Çağlayan Ayçin Tırpancı
110 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Kocaeli Anneleri Derneği Üyeleri; Nesrin Yaşar, Merve Yıldırım, Gülay Sökül, Lale Şanlı, Eylem Çağlayan Ünsal
GECE-GÜNDÜZ
Berat İnaltay, Ebru Gücin, Rabia Gebeş, Günay Öksüz
Sevda Kum, Vildan Taşkan, Selma Uzuner, Funda Ceyhan, Süreyya Çiçek, Reyhan Fındık
Kocaeli Baro Başkanı Sertif Gökçe ve eşi Av. Sibel Gökçe
Memur-Sen Basın İletişim Başkanı Mustafa Ulusoy ve Kocaeli Üniversitesi Eğitim Bir Sen Kadın Komisyonu Başkanı Dürdane Kanlıkavak
CHP İl Kadın Kolları Başkanı Sevim Pekyörür
Melis Erenkaya, İpek Kırman, Öykü Yıldırım Lüleci
Yasemin Gülaçtı, Selma Uzuner, Emel Ceylan Balcıoğlu
Gülnaz Bakırcı, Esra Koç, Ayşe Baştürk, Ayşegül Servanoğlu
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 111
GECE-GÜNDÜZ
Gülay Burhan, Güzin Özdemir, Kocaeli Anneleri Derneği Üyesi Lale Şanlı
Ayşegül Kılıç
Yeşim Parmaksız, Elif Çürükvelioğlu
Kocaeli Anneleri Derneği Üyesi Gülay Sökül, Selma Koçak ve İbrahim Sarı
İpek Kırman, Öykü Yıldırım Lüleci, Şehbal Özbek Hande Kaya ve İclal Seki
Bedia Savaşan
112 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Melis Erenkaya, Ebru Gücin, Nihal Altın
Kocaeli Anneleri Derneği Üyeleri; Gamze Baştürk, Eda Kolaylı Atak
Kocaeli Anneleri Derneği Üyesi Serap Korkmaz ve Başiskele İlçe Milli Eğitim Müdürü Cemil Akkaya
Hazel Gebeş, Hilal Torunoğulları
GECE-GÜNDÜZ
Süreyya Erol, Hüseyin Erol Kocaeli Anneleri Derneği Yönetim Kurulu; Feyza Çetinkaya, Serap Korkmaz, Melis Erenkaya, Özlem Çetindağ, Hande Kaya, Seda Hapeloğlu, Evrim Sarıkaya, Nihal Altın
Ceyda Saydam, Sefanur Boztürk, Özlem Girgin
Güler Erenkaya ve CHP Kocaeli eski Milletvekili Hikmet Erenkaya
Nilüfer Çonka
Ercan Yamen, Kocaeli İl Kültür ve Turizm Müdürü Adnan Zamburkan
Elif Özden, Berkan Aslan, Funda Bolat, Belma Emeksiz
Nihal Yazıcıoğlu, Günay Zorteymur
Hasan Kayhan
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 113
HAYAL KAHVESI’NDE
SELAMI ŞAHIN RÜZGARI HABER: SEMRA ÇELIK
E
ğlencenin kalbi, Hayal Kahvesi’nde atmaya devam ediyor. Sahnesinde ağırladığı birbirinden başarılı sanatçılarla Kocaeli’de gece hayatına damgasını vuran mekan, geçtiğimiz günlerde kenti Selami Şahin ile salladı. Yaklaşık 50 yıldır popülaritesinden hiçbir şey kaybetmeden müzik hayatına devam eden ve besteleriyle pek çok sanatçıyı üne kavuşturan Selami Şahin, hala milyonların sevgilisi. Hayranlarının her konserine akın ettiği usta sanatçının Kocaeli’de de hatırı sayılır bir kitlesi var. Yılların eskitemediği Selami Şahin, geçtiğimiz günlerde ikinci kez konuk olduğu Hayal Kahvesi Kocaeli sahnesinde hayranlarına yine unutamayacakları bir
114 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Yılların eskitemediği sanatçı Selami Şahin, geçtiğimiz günlerde ikinci kez konuk olduğu Hayal Kahvesi Kocaeli sahnesinde hayranlarına yine unutamayacakları bir gece yaşattı
gece yaşattı. İlimize gündüz saatlerinde gelen Şahin, programından önce İzmit Belediyesi tarafından hayata geçirilen Down Cafe’yi ziyaret etti. Kafede uzun süre down sendromlu çocuklarla sohbet eden Selami Şahin, hatıra fotoğraflarının çekilmesinin ardından Hayal Kahvesi’ne geçti.
ALKIŞ YAĞMURU Symbol AVM bünyesinde hizmet veren Hayal Kahvesi, Selami Şahin’li gecede hınca hınç dolarken, konsere ilimizin pek çok tanıdık siması da ilgi gösterdi. Bin kişinin katıldığı konserde konukların büyük bir çoğunluğu Şahin’i ayakta dinlemeyi tercih etti. Programın başlama saati yaklaşırken davetliler, alkışlarla
tezahürat yaparak duayen sanatçıyı sahneye davet etti. Programına ‘Seninle Başım Dertte’ isimli şarkısıyla başlayan ünlü sanatçı, sevenleri tarafından coşkuyla karşılandı. Birbirinden güzel, unutulmaz parçalarıyla gece boyunca dinleyicilerine kah eğlenceli kah duygusal anlar yaşatan Selami Şahin, yaklaşık 2,5 saat sahnede kaldı. Samimiyeti, enerjisi ve sahne performansıyla mekanda bulunan herkesi bir kez daha büyüleyen duayen sanatçı, sık sık hayranlarıyla diyalog kurmayı da ihmal etmedi. Konserin sonunda, konukların isteğini kırmayarak programını bir süre uzatan Şahin, sahneden alkış yağmuru altında indi.
KONSER
Kocaelililer Selami Şahin’i dinlemek için Hayal Kahvesi’ne akın etti.
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 115
KONSER
Deniz Türeyen ve Zehra Doğançay Elif ve Gökhan Turcan Kocaelispor Kulüp Başkan Yardımcısı Mesut Volkan Sezgin ve eşi Fatma Sezgin
Buket Yılmaz, Murat Aktoprak, Tuğçe Akciğer
Yılların eskitemediği duayen sanatçı Selami Şahin, birbirinden güzel şarkılarını Kocaeliler için söyledi.
Özay ve Hüseyin Doğan
Ayşegül ve Semih Soykan
Nilay Günay, Tuğba Bıçaklıoğlu, Oya Güner ve Öznur Yılmaz
116 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
KONSER
Seda Kolçak ve ses sanatçısı Deniz Derin Sezen ve Ant Özdemir
Gülbanu ve Erkan Yetimoğlu
Tülin ve Atilla Güngör
Güneş Yıldırım ve Elvan Sarı
Ulviye ve İsmail Çamlan Duygu Boz Sibel Keçeci, Sinem Sönmezler, Nesrin Zengin Kesgin
Deste ve Tunç Tuncaboylu Şule ve Fatih Şirin
Rabia Kebenç, Serap Açun, Esin Küçükavcı, Hatice Akkaya, Gönül Demirayak, Ayşenur Denizli
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 117
KUTLAMA
Kocaeli Barosu 79 yaşında Kocaeli Barosu, 79’uncu kuruluş yıl dönümünü keyifli bir kokteylle kutladı
Baronun yıl dönümü pastası Cengiz Sarıbay, Vedat Hazar, Ersayın Işık, Tacettin Değer, İbrahim Ören, Sertif Gökçe, Fahri Örengül, Mehmet Tamer Solakoğlu, Mehmet Cumhur Arıkan tarafından kesildi.
K
ocaeli Barosu, 79. kuruluş yıl dönümünü kokteylle kutladı. Baro başkanı Sertif Gökçe ve eşi Sibel Gökçe’nin ev sahipliği yaptığı kokteyle Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy da eşi Hülya Aksoy ile birlikte katıldı. Avukatları yalnız bırakmayan isimler arasında CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Ali Kurt, Adalet Komisyonu Başkanı Muhittin Paça, Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ercüment Çiftçi, İl Jandarma Komutanı Albay Osman Arslan ile Zonguldak Baro
118 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Başkanı Özer Eroğlu da vardı. Gecenin açılış konuşmasını yapan Kocaeli Baro Başkanı Sertif Gökçe, baronun bugünkü saygın ve güçlü kimliğine kavuşmasında katkısı olan önceki dönem baro başkanlarına, yönetim kurulu üyelerine ve meslektaşlarına teşekkür etti, “Bugüne kadar kararlı bir şekilde demokrasi ve hukuk mücadelesini sürdüren baromuzun, bundan sonra da çağdaş ve demokratik bir hukuk devleti için bireysel hak ve özgürlüklerin sağlanması yönünde mücadelesine devam edeceğinin sözünü veriyoruz” dedi. Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy
da konuşmasında avukatlık mesleğinin önemine değindi, “Adil yargılama için savunma hakkı kutsal bir haktır. Bunun için avukatlarımız çok önemlidir” dedi. Konuşmaların ardından eski baro başkanları Fahri Örengül, Cengiz Sarıbay, Vedat Hazar, İbrahim Ören, Mehmet Cumhur Arıkan, Mehmet Tamer Solakoğlu, Ersayın Işık ve Tacettin Değer’e plaket takdim edildi. Plaket takdiminin ardından Kocaeli Barosu Başkanı Sertif Gökçe ve eski başkanlar sahneye çıkarak Kocaeli Barosu’nun 79’uncu kuruluş yıldönümü pastasını kesti.
KUTLAMA
Av. Serpil Özok, Av. Serpil Hazar, Av. Vedat Hazar
Büşra Caba ve Av. Ozan Kutay Tan Av. Filiz Aykan
Kocaeli Barosu Başkanı Av. Sertif Gökçe ve eşi Av. Sibel Gökçe
Av. İsmail Ünali, Av. Çağla Nigar Adıgüzel
Eski baro başkanlarından Cengiz Sarıbay’a plaketini Adalet Komisyonu Başkanı Muhittin Paça takdim etti.
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 119
KUTLAMA
Av. Birol Özyürek ve eşi Özlem Özyürek
Adalet Komisyonu Başkanı Muhittin Paça, Kocaeli Baro Başkanı Sertif Gökçe ve eşi Sibel Gökçe, Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy ve eşi Hülya Aksoy, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Ali Kurt ve eşi, CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet ve eşi Murat Hürriyet.
Kocaeli Barosu Yazı İşleri Müdürü Banu Karaaltı, ve Kocaeli Barosu Müdürü Setenay Erdoğan
Baran Arslan, Damla Özer, Ömer Akıncı
120 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Av. Ezgi Yıldırım, Melike Sevingen
KUTLAMA
Duygu Seçgün Yürük, Burcu Temel
Sedat Koç, Yasemin Aykan Koç Gülşah Toker, Filiz Arslantaş
Diyetisyen Burla Mergenay, Görkem Mergenay, Ece Ergün, Av. Semih Ergün, Av. Vedat Doğusel, Av. Bilge Coşkun
Av. Esma Şengüler
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 121
KUTLAMA
Gecede, Trabzonlular Derneği Kadın Komisyonu Yönetimi yeni başkanları Selma Uzuner’e çiçek takdim etti.
Cumhuriyeti coşkuyla kutladılar Trabzonlu kadınlar, Cumhuriyet’in 94. yılını coşkuyla kutlarken, geceden elde edilen gelirle 3 okula kitap yardımında bulunmanın mutluluğunu yaşadı
T
rabzonlular Derneği Kadın Komisyonu’nun, Cumhuriyet’in 94. yılını kutlamak amacıyla organize ettiği balo, güzel bir amaca da hizmet etti. Geceden elde edilen gelirle Trabzon’da bulunan 3 okulun kütüphanesindeki eksik kitaplar tamamlandı. Club Bithynia’da gerçekleştirilen Cumhuriyet Balosu, adına yakışır güzellikte geçti. Trabzonlu kadınlar, salonun kırmızı-beyaz balonlarla ve Türk bayraklarıyla donatıldığı gecede, 94 yaşına giren Cumhuriyet’i büyük bir coşkuyla kutladı.
KAPIDA KARŞILADILAR Trabzonlular Derneği Başkan Yardımcısı Neşe Köse’nin de hazır bulunduğu gecede konuklarını kapıda karşılayan kadın komisyonu başkanı Selma Uzuner ve başkan yardımcısı Özge Erkan, örnek bir ev sahipliği sergiledi. Gecenin açılış konuşmasını yapan başkan yardımcısı 122 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Özge Erkan, konukları, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm şehitler için 1 dakikalık saygı duruşuna davet etti. Ardından hep bir ağızdan İstiklal Marşı okundu.
BİRLİK VE BERABERLİK İstiklal Marşı’nın bitiminde Trabzonlular Derneği Kadın Komisyonu Başkanı Selma Uzuner konuşmasını yapmak üzere sahneye davet edildi. Başkanlık görevini yeni devralan Selma Uzuner’in heyecanı dikkatlerden kaçmadı. Konuşmasında birlik ve beraberliğe vurgu yapan Uzuner, şöyle devam etti: “Tek yürek olan milletimizin emeği ile kurulan Cumhuriyetimiz’in yıl dönümünde sizlerle bir araya gelmekten büyük bir onur duyuyoruz. Derneğimiz bünyesinde yaptığımız bu tür organizasyonlar, etkinlikler ve çalışmalarla hem sıla özlemini gidermeyi hem de elimizden geldiğince hemşerilerimiz
başta olmak üzere tüm topluma yardımcı olmayı amaçlıyoruz. Örneğin bu geceden elde edilen gelirle Trabzon’da bulunan 3 köy okuluna kitap yardımı yapacağız. Konuşmamı daha fazla uzatmadan Cumhuriyetimizin 94’üncü yılını kutlar, bu akşam bizlerle beraber olduğunuz için teşekkür ederim.”
TAM NOT ALDILAR Selma Uzuner’e çiçek takdim edilmesiyle devam eden gecede Karadenizli sevilen sanatçı Mesut Çakır sahne aldı. Trabzonlu kadınlar, Karadeniz ezgilerine hep bir ağızdan eşlik ederek memleket özlemini giderdi. Gecenin ilerleyen saatlerinde horon oynayan konuklar, İzmit’te, Karadeniz rüzgarı estirdi. Konukların doyasıya eğlendiği gece, İzmir Marşı’nın söylenmesiyle son buldu. Böylesine anlamlı bir geceye ev sahipliği yapan Trabzonlular Derneği Kadın Komisyonu, davetlilerden tam not aldı.
KUTLAMA
Trabzonlular Derneği Kadın Komisyonu Yönetim Kurulu; Nevin Aslan, Esra Gürsoy, Semahat Gümüş, Türkan Saraç, Reyhan Fındık, Sema Sarı, Trabzonlular Derneği Başkan Yardımcısı Neşe Köse, Birgül Gençkonak, kadın komisyonu başkanı Selma Uzuner, başkan yardımcısı Özge Erkan, Nihan Turan, Vildan Taştan, Emine Kodan, Sevda Kum, Pınar Şen.
Trabzonlular, 10. Yıl Marşı’na Türk bayrağını sallayarak eşlik etti.
Gülşah Haldız, Aysel Uluce
Trabzonlular Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Neşe Köse ve kızı Zeynep Köse
Sevil Otçuoğlu, Aylin Çorabay, Gönül Özyuva
Sema Sarı, Ecem Sarı
VIP Estetik’in sahibi Yeliz Üren ve Emine Turan, Özentürk Otomotiv’in yetkilisi Muazzez Özentürk
Hürriyet Halitoğlu, Nedret Bölükbaşı, Nezahat Uçar, Emine Kodan, Sultan Kodan
Av. Hatice Bayraktar, Özlem Yılmaz Asuman Şengöz, Ebru Ertuğ, Beyza Ertuğ, Nagihan Fidan
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 123
KUTLAMA
Hilal Kan, Hülya Kama, Yeşim Köprülü, Neriman Elibol şarkılara ellerindeki Türk bayraklarını sallayarak eşlik etti.
Hem kutlama hem veda En gözde eğlence mekanlarından Club Bithynia, kapanışını Cumhuriyet Balosu ile gerçekleştirdi
Y
ıllardır birbirinden güzel organizasyonlara ev sahipliği yapan, çok sayıda çiftin mutluluğuna şahitlik eden Club Bithynia, kapanışını Cumhuriyet Balosu ile yaptı. Kocaeli Sanayi Odası tarafından ek bina yapımı için yıkılacak olan mekanın işletmecisi Mehmet Özel ve halkla ilişkiler sorumlusu Zeynep Yalaz Danacı’nın ev sahipliğinde
gerçekleşen baloya 150’ye yakın davetli katıldı. Türk bayraklarıyla donatılan ve kırmızı çiçeklerle süslenen mekan davetlilerden tam not alırken, Cumhuriyet’in 94. yılı adına yakışır güzellikte kutlandı.
ATA’NIN SEVDİĞİ ŞARKILAR Gecenin ilk saatlerinde, aynı zamanda hemşerimiz olan ünlü klarnet virtüö-
zü Türkan Kandıralı ve Grup Maksim sahne aldı. Geceye katılan davetliler ‘Çanakkale’ ve ‘Sarı Gelin’ türküsünü Türkan Kandıralı’nın eşsiz yorumuyla dinlerken, alkışlarla kendisine eşlik etmeyi de ihmal etmedi. Gecenin ilerleyen saatlerinde sahne alan Oktay Yıldırım ise seslendirdiği hareketli parçalarla davetlileri oldukça keyiflendirdi. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sevdiği şarkıları da seslendiren Oktay Yıldırım, konukların beğenisini topladı.
TÜRK BAYRAKLARIYLA...
Türkan Kandıralı ve Grup Maksim
124 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Şarkılara hep bir ağızdan eşlik eden davetliler, kadehlerini sık sık Mustafa Kemal Atatürk’ün şerefine kaldırdı. ‘Bir Başkadır Benim Memleketim’ ve ‘İzmir Marşı’nda ise salonun her köşesinde Türk bayrakları dalgalandı. Kendini hareketli parçaların ritmine kaptıran davetliler soluğu sahnede alarak bol bol göbek attı. Oyun havaları eşliğinde pisti dolduran davetlilerin keyfine diyecek yoktu. Cumhuriyet’in 94. yılını büyük bir coşkuyla kutlayan davetliler, eğlence hayatına ara veren Club Bithynia’ya da veda etti.
KUTLAMA
Gökhan Çetinkaya, Gamze Çetinkaya, Didem Özel, Murat Akbaysal, Mehmet Özel.
Bülent Kama, Hülya Kama
Gül Sunar Avşar ve Berna Şerifi seslendirilen şarkılara arkadaşlarıyla birlikte eşlik etti.
Can Bulat, Merve Bulat
İbrahim Sırma, Zeynep Sırma
Nihan Gökmen, Cem Gökmen Olcay Danacı, Zeynep Yalaz Danacı Sevim Baymak Özlem Merdan, Ziynet İhtiyar
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 125
KUTLAMA
Belma Gürkay, Emre Gökdua.
Yeşim Köprülü, Bahadır Köprülü
Belma Kalkan, Selma Kaymaklı
Cansu Karataş
Harun Cavuldak, Derya Sevener Emre Gökdua, Belma Gürkay
KSO İdari İşler Sorumlusu Seçkin Ökte, annesi Hamide Ökte ve kardeşi Cenk Ökte
Sümer Yayla, Hakan Baymak
İbrahim Sırma, Zeynep Sırma, Merve Bulat, Can Bulat
Mustafa Tukuş, Özlem Tukuş, Emsal Gülay, Sahra Akıncı
126 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
Murtaza Şerifi, Berna Şerifi
Oktay Yıldırım, Atatürk’ün sevdiği şarkıları seslendirdi.
Yeşim Er, Onur Er
KUTLAMA
Mehmet Özel, Didem Özel
Ruhsar Akatay, Saffet Akatay
Yalçın Kurtalan, Ayfer Kurtalan Selma Demirhan, Mustafa Demirhan
Demet Kaya, Ceyda Aşık
Nurdan Bebek, Bülent Bebek
Cem Şakoğlu Fatoş Tunca, Nejat Tunca
Aylin Hangişi, Gürkan Hangişi Hakan Bıyıklı, Aslı Bıyıklı Kemal Kasap, Handan Kasap
Hülya Filindi, Necati Filindi
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 127
ASTROLOJİ
Aralık ayı burcu: Yay 22 KASIM-21 ARALIK
B
u dönem en dikkat çekici özelliğiniz iletişim yeteneğiniz olacak, bu yeteneğiniz sayesinde özellikle iş hayatınızda büyük anlaşmaların ve başarıların altına imza atabilirsiniz. İkili ilişkilerde şans sizin yanınızda. Gelişim içerisinde ola-
caksınız. Kişiliğinizin olumlu yönde değişecek olması hayattan daha fazla keyif almanızı sağlayacak. Hayatınız bir hayli eğlenceli olacak. Kişiliğiniz üzerinde yaşanacak olan değişim; iş, aşk, eğitim ve aile hayatınıza daha farklı bakmanızı sağlayacak. Hayatınızın bir bölümüyle ilgilenip, diğer bölümünü ise aksatmayacaksınız. Dengeyi kuracaksınız. Alışkanlıklarınız da büyük ölçüde değişiyor. Üzerinizde bulunan etkilerden en iyi şekilde faydalanacaksınız. Arzu ettiklerinize sahip olacak, hayatınızın gidişatına da dilediğiniz gibi yön vereceksiniz. Mut-
suz olmanıza neden olan her şey ortadan kalkacak. Yılın tamamında, hemen her konuda net olacak ve kafa karışıklığı yaşamayacaksınız. Bir karar alacak ve uygulayana kadar aksaklıkla karşılaşmayacaksınız. Kontrol tamamen sizin elinizde olacak Yay burcu.
UYUM İÇERİSİNDESİNİZ İstemediğiniz yönde ilerleyen her ne varsa düzeltebileceksiniz. Hayatınız düzene giriyor. İş, eğitim ve sosyal hayatınızda hemen herkesle uyum içerisinde olacaksınız. İnsanlarla aranızda bulunan bağlar kuvvetli hale gelecek. Hedeflediğiniz noktaya ulaşırken zorlanmayacaksınız. Karşınıza güzel fırsatlar çıkacak, değerlendirmeye çalışın. Şartların sizin lehinize olacağını düşünürsek, kariyerinizle ilgili çok önemli başarılar elde edebilir ve arzu ettiğiniz konuma da yükselebi-
KOÇ
BOĞA
İKİZLER
TERAZİ
AKREP
YAY
21 Mart20 Nisan İş ve kariyer hayatınızda şimdiye kadar karşılaşmadığınız bir durumla karşılaşacaksınız. Aslında bu durumun size olumlu bir şekilde geri dönüş sağlayabileceğini de söylemek gerekiyor. İş değişikliği yapmak gibi bir düşünceye sahipseniz aceleci davranmamalısınız. Şartları değerlendirmeye alın. Sevgili Koç’lar, aşk hayatınız hareketlenen sosyal yaşamınızla birlikte değişiyor. Birlikteliği olan Koç’lar, sorunlar yaşıyorsunuz ancak sorunun büyümesinde payınız büyük.
23 Eylül-22 Ekim İş hayatınızda hemen her şey istediğiniz gibi olmayacak olsa da genel olarak ayı olumlu bir şekilde sonlandıracaksınız. Verimliliğiniz arttığında başarınız da doğal olarak artacaktır. Enerjinizi mantıklı kullanın. Sevgili Terazi burcu, bu aya yalnız giriyorsanız muhtemelen yılın son gününü yalnız geçirmeyeceğinizi size rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu dönem içerisinde sosyal hayatınız veya eğitim yaşantınızda karşınıza çıkacak olan biri size koşulsuz şartsız hisler besleyecek.
128 • KOCAELI LIFE • ARALIK 2017
21 Nisan-21 Mayıs Geçen ay içerisinde gözden kaçırdığınız çok fazla şey vardı ve bundan kaynaklı olarak iş hayatınızda sizden beklenilen başarıyı bir türlü ortaya koyamadınız. Bilgi ve donanım açısından herhangi bir eksikliğiniz varsa kısa sürede bunu gidermenin yollarını aramalısınız. Aralık ayında sadece iş hayatınızda değil aşk hayatınızda da işler iyiye gitmiyor. Aşk hayatınızda sorunlar sizden kaynaklanmasın, yapıcı olan taraf olmayı tercih edin. Sağlığınız iyi gibi görünse de aslında vücut direnciniz bir hayli hassas olacak.
23 Ekim-21 Kasım İş hayatınızda kendinizi fazlasıyla rahatlamış hissedeceksiniz. Fazla çaba ortaya koymayacak olsanız da her şey iyiye gidiyor. Zaman zaman hatalarınız olacaktır ancak bunlar dert edilecek şeyler değil. İş hayatınızda karşılaşacak olduğunuz rahatlık ve huzur aşk hayatınızda da karşınıza çıkıyor. Ayın ortalarına doğru sizi yaz aylarında hissettirecek bir karşılaşma, yakınlaşma yaşayacaksınız. Karşınızdaki kişi sizi o kadar etkileyecek ki zaman zaman yanındayken başınız dönecek. Zihinsel ve fiziksel açıdan oldukça iyi durumdasınız.
22 Mayıs22 Haziran İş hayatınızda daha kararlı ve istekli olacaksınız. Kendinize güvenin ve sorumluluklarınızı unutmayın. Aşk hayatınız size biraz karmaşık gelebilir. Duygularınızın sürekli olarak farklılık gösteriyor olması aslında sizin suçunuz değil, burcunuzun özelliği. Birlikteliği olan İkizler burcu insanları, Aralık 2017’nin sonlarına doğru anlamsız bir şekilde partnerinizden uzaklaşma eğilimi göstereceksiniz. Birlikteliğiniz devam etsin istiyorsanız sizin de elinizi taşın altına koymanız gerekiyor. Her şeyi karşı tarafın yapmasını beklerseniz hata yaparsınız.
22 Kasım-21 Aralık Sevgili Yay burcu, iş hayatınızda işler pek istediğiniz gibi gitmiyor ya da siz çok daha fazlasını istiyor olabilirsiniz. Her şeyin zamanla olacağını unutmayın. Motivasyonunuzun yenilenmesi gerekiyor. Yaklaşımlar ve paylaşımlar konusunda ne kadar iyi olursanız aşk ve ilişki hayatınızda yüzünüz o kadar çok güler ve içinizdeki heyecan bir o kadar da artar. Birlikteliğiniz olsun veya olmasın, söz konusu aşk hayatınız olduğunda elinizden gelenin en iyisini yapmalısınız. Sağlık açısından bu ay soğuk algınlığına yakalanma riskiniz var.
ASTROLOJİ lirsiniz. Hedefler ve planlamalar açısından pek fazla sıkıntı yaşanmayacak. Finansal durumunuz her geçen gün daha iyiye gidecek. Maddi konularda kendinizi biraz daha özgür hissedeceksiniz. Bu sayede iş hayatınızdan zevk alacaksınız.
AŞKTA MUTLULUK VAR Terfi alabilir ya da şartlar bakımından daha iyi olan bir şirkete geçebilirsiniz. Geçen yıl fırsatlar konusunda tecrübesizdiniz ve bundan dolayı birçok fırsatı kaçırdınız. Bu dönem daha tecrübeli olacaksınız ve her geçen gün daha da güçleneceksiniz. Gelişim göstermeye çalışmalı ve sahip olduğunuz gücü doğru anlamda kullanmalısınız. Aşk hayatınızda mutluluk ve rahatlık geliyor. İş veya eğitim hayatınız istediğiniz gibi ilerleyeceği için aşk hayatınıza biraz daha fazla odaklanma şansı elde edeceksiniz. Birlikteliği olan Yay burcu insanlarının kafasını karıştıracak gelişmeler yaşaması olası. Birlikteliğinizin zarar görmesine neden olabilecek yaklaşımlar içerisinde bulunmamaya çalışın. Yalnızsanız ya da hala umut beslediğiniz bir ayrılığınız varsa güzel gelişmeler yaşanabilir. Karşınıza çok fazla fırsat çıkacak. Düşünceleriniz konusunda da pozitif olacaksınız. Geçen yıl sizi yıpratan
duygusal kırgınlıklar artık karşınıza çıkmayacak. Çekiciliğinizin üst seviyelere ulaşacağı ve bunun yanında iletişim yeteneğinizin zirve yapacağını düşünürsek, sosyal hayatınızda karşınıza çıkan bir kişiyle kısa sürede yakınlaşma ihtimaliniz var. Karşınızdaki kişiye fazlasıyla güven vereceksiniz. Farklı arayışlar içerisindeyseniz, karşınızdaki kişiye olmayacak ümitler vermemelisiniz. Genel olarak şansınız açık olacak. Birlikteliği olan kişiler de aşk hayatlarını değiştirebilir. Devam eden ilişkinizde can sıkıcı olaylar gündeme gelebilir. Partnerinizle sorunlar üzerinde düşünmeli ve çözüm aramalısınız.
KONTROLLERİNİZİ AKSATMAYIN Sağlığınızı ön planda tutmalısınız. Umursamaz davranışlarınız sonucunda odaklanma sorunu yaşamanıza neden olacak yorgunluklar meydana gelebilir. Sağlığınız genel olarak iyi ancak dikkati elden bırakmayın. Ay sonlarına doğru yaşanacak olumsuzluklar sizi biraz olsun uğraştıracak gibi duruyor. Genel olarak kontrollerinizi mutlaka yaptırmalısınız. Hayatınızın her alanında düzen hakim olmalı. Süregelen rahatsızlığınızla ilgili yılın genelinde doğru ilerlemeler kaydedebilirsiniz. Fiziksel ve zihinsel açıdan iyi olacaksınız.
YENGEÇ
ASLAN
BAŞAK
OĞLAK
KOVA
BALIK
23 Haziran22 Temmuz İş hayatınızda sorun yaşamak istemiyor ve sorumluluklarınızın size yük olmasını engellemek gibi bir düşünceye sahipseniz, öncelikle paylaşımcı olmaya yatkın olmalısınız. Gezegenler ay içerisinde burcunuzla uyumlu açıda bulunacak. Bu şansı en iyi şekilde değerlendirmelisiniz. Aşk hayatınızda kendinizi geri plana atıyorsunuz. Biraz çaba ve uğraş göstermelisiniz. Bir ilişkiye başlamayı düşünüyorsanız her şeyi karşı taraftan beklemek pek mantıklı bir tercih olmayacaktır.
22 Aralık-21 Ocak Sevgili Oğlak burcu, bazılarınız uzun süredir peşinde oldukları işi sonlandırmak için yolculuğa çıkabilir. Performansınız gayet iyi durumda ve bu da üstünüz olan kişilerin sizden çok daha fazla şey bekleyeceği anlamına geliyor. Hayalini kurduğunuz konuma aslında çok uzak değilsiniz. Aşk ve ilişki hayatınızda bir takım değişiklikler yapmayı düşünüyorsanız sosyal hayatınıza biraz daha fazla eğilim göstermeniz gerekir. Sağlığınızı güçlendirmek adına adımlar atmalısınız. Vitamini bol gıdalar tüketin.
23 Temmuz22 Ağustos Eskide kalan ve tamamlandığını düşündüğünüz işlerin eksiklikleriyle bu dönem içerisinde karşılaşabilirsiniz. Sorumluluklarınız artıyor. Şanslısınız ki kafanıza koyduklarınızı yerine getirebileceksiniz ancak sezgilerinize biraz daha güvenin. İş hayatınızda yeni girişimlerde bulunduysanız aradığınız huzuru bulmanız zaman alacak. İş, kariyer ve özel hayatınızla o kadar ilgili olacaksınız ki aşk hayatınızda maalesef gözden kaçırdığınız çok fazla şey olacak.
22 Ocak-19 Şubat Meslek hayatınıza hangi alanda devam ediyorsanız edin, her işin bir zorluğu olduğunu ve sahip olduğunuz konumu korumak için de mücadele etmeniz gerektiğini unutmamalısınız. Daha önce birliktelik yaşadığınız ancak birbirinizi fazlasıyla kırarak ayrıldığınız kişiden haber almakla kalmayacak, baş başa bir şeyler içmeye çıkacağınızı bilseniz tepkiniz nasıl olurdu? Aşk ve ilişki hayatınıza zarar verebilecek herhangi yanlış adımdan olabildiğince kaçınmalısınız.
23 Ağustos-22 Eylül Zihinsel açıdan kendinizi özgür hissetmediğiniz sürece iş hayatınızda üstünüz olan kişilerin sizden yana olan beklentilerine olumlu cevaplar veremeyebilirsiniz. Çok samimi olduğunuz bir kişiyle iş yapıyorsanız, samimiyetin getirdiği rahatlıkla iş hayatınızda hatalar yapabilirsiniz. Yaşanacak gelişmeler zorlayıcı olacaktır. Partnerinizle ufak tefek tartışmalar yaşayabilirsiniz. Bu gibi durumlarda elinizden geldiğince anlayışlı olmalısınız. Vücut direnciniz güçlü ancak sinir ve stresten de olabildiğince uzak kalmaya çalışın.
20 Şubat-20 Mart Sevgili Balık burcu, yılın son ayında iş ve kariyer hayatınızda aslında çok fazla değişiklik olmayacağını söyleyebiliriz. Şimdiye kadar elde ettiğiniz başarılar, çalışma düzeyi ve hareketlilik aynı şekilde devam ediyor olacak. Yeni bir işe girmek gibi bir düşünceye sahipseniz biraz sakinleşmenizi ve halihazırda devam eden işlerinizle ilgilenmenizi tavsiye ederiz. Aşk konusunda ilk günlerinden itibaren hayatınızda bir yoğunluk hâkim olacak. Aşk hayatınıza ve dolayısıyla karşınızdaki kişiye değer vermelisiniz. Ayın sonlarına doğru ufak tefek kazalara yatkın olacaksınız, dikkat.
ARALIK 2017 • KOCAELI LIFE • 129