Onun işi tarz yaratmak
Feray Yazıcı s. 14
KOCAELI ANNELERI ÇOCUKLARI MUTLU EDIYOR s. 80
Güvenal Çanta’dan
DEV MAĞAZA
SAYI: 19 • KASIM 2017 • FİYAT: 10 TL
Mutlu insanların şehri
Johannesburg
s. 84
BALIKÇI KARTEPE ZAMANI s. 48
Farklı bir restoran
s. 66
PANCAR
Ağrısız yaşam için
Fizyo Vital
s. 24
Tanıştıralım
s. 52
BAR PSIKOLOĞU
Orijinal bir spor merkezi
s. 32
B.O.F.
Metabolik cerrahi ile
Diyabetten kurtulun
s. 18
s. 76
İSM
MEZUNLARINA DIKKAT! s. 90
n e g r E n ı ç Yal “ k a m l o e l m e l i a m “En büyük keyfi s. 38
Kurumsal performansın arttırılması ve kişisel gelişim konusunda 20 yıldır işletmelere ve kişilere fayda sağlıyoruz.
ÖĞÜT DEĞİL UYGULAMA VE SONUÇ
Adres: Karabaş Mah. Belde Sok. Ekşi İş Merkezi Kat : 5 / 514 İzmit - Kocaeli Telefon: 0 262 323 02 25 Fax: 0 262 323 02 26 Email: degisim@degisimakademi.com.tr
İşletmeler, Değişim Akademi’den aldıkları eğitim ve danışmanlık hizmetleri ile Daha kurumsal hale geliyor Ciro ve karlılıklarını arttırıyor Sağlıklı bir şekilde büyüyor
Kişiler, Değişim Akademi’nin uzun süreli sertifika programlarına katılarak, Yeni iş fırsatları yakalıyor Çalıştıkları şirketlerde daha iyi pozisyonlarda görev alıyor Şirketlerinde başarılı projelere imza atıyor Daha keyifli ve tatmin edici bir iş hayatına kavuşuyor
H
SERPIL ÇOLAK Genel Yayın Müdürü
ani son günlerde sıkça eleştirdiğimiz, “Asosyal yapıyor, insan ilişkileri zayıf, pasif ve mutsuz kişilikler ortaya çıkarıyor” dediğimiz sosyal medya var ya, doğru kullanıldığında öyle faydalı hale gelebiliyor ki... İşte size bir örnek; Sosyal medya araçlarından birinde ‘Kocaeli Anneleri’ adında bir sayfa açtılar. Tek amaçları çocukları mutlu etmekti. Ve eğitimi misyon edindiler. Çünkü, çocuklarımız ne kadar iyi yetişirse geleceğimizin o denli parlak olacağının bilincindeydiler. Hande Gürel Kaya’nın iki yıl önce ateşlediği bu kıvılcım zaman içinde öylesine alevlendi ki; sanal alemde 20 bin kişiye ulaştılar. Çocuklara kıyafet yardımından tutun da kırtasiye yardımına, yurtlarda kalacak öğrencilerin kayıt parasından tutun da yol ve yemek parasına kadar her türlü ihtiyaçlarını karşılamaya başladılar. Burs da verdiler, eğitim de... Eğitimlerin merkezine de ebeveynleri yerleştirdiler. Anne ve babalar ne kadar bilinçli olursa, çocuklar o kadar iyi yetişir düşüncesiyle. Ve işler öyle bir noktaya geldi ki bir dernek çatısı altında toplanma ihtiyacı doğdu. ‘Kocaeli Anneleri’ dernek oldu. Evet, gördüğünüz gibi sanal alemde yakılan bu meşale şimdiye kadar çok sayıda ailenin hayatına ışık tuttu, tutmaya da devam edecek. Hande Gürel Kaya önderliğindeki bu ekibi tebrik ediyor, ‘fark yaratan’ anneleri ayakta alkışlıyorum. Ve Kocaelili bütün anneleri derneğe destek olmaya davet ediyorum. Hazır konu eğitimden açılmışken, başta başöğretmeniz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyorum. ★★★
Gelelim Kocaeli Life’ın kasım sayısında neler olduğuna... Öylesine dolu, öylesine canlı, öylesine heyecan verici bir dergi hazırladık ki, iddia ediyoruz Kocaeli Life bu ay da elinizden düşmeyecek. Kapağımızda kentimizin başarılı iş adamlarından, ERG Group’un sahibi Yalçın Ergen var. Yalçın Bey ve zarif eşi Neşe Hanım, Kartepe’deki evinin kapılarını Kocaeli Life’a açtı. Ergen ailesiyle hem samimi bir ortamda sohbet ettik hem de ses getirecek yeni projelerini sizler için öğrendik. Bu röportaj kaçmaz... Bu ayki sayımızda sizleri yepyeni bir spor salonuyla tanıştıracağız. ‘Be Original Fitness’, adından da anlaşılacağı üzere orijinal bir spor merkezi. B.O.F. ile dünyadaki butik spor salonu akımını Türkiye’ye, hatta ilimize taşıyan kişi ise Ekcan Grup İcra Kurulu Başkanı Yakup Ekşi’nin ta kendisi. B.O.F.’u merak ettiyseniz, röportajımıza bir göz gezdirin deriz. Kasım sayımızda ilginizi çekebilecek bir başka konu ise, ‘Bar Psikoloğu’. ‘İnsanlar psikoloğa gitmiyorsa-gidemiyorsa psikolog insanlara gitsin’ düşüncesinden hareketle oluşturulan bu ‘drink and talk show’ konseptinin mimarı Ferhat Aydın, Kocaeli Life’a konuştu ve neler anlattı neler… Bu ayki sayımızda gezilecek görülecek yerlerden yeme-içme mekanlarına, sağlıktan eğitime, alışverişten dekorasyona kadar aradığınız her şeyi bulacaksınız. Kentimizin önemli isimlerinin cemiyetlerinin yer aldığı magazin sayfalarımıza göz atmayı da unutmayınız! Keyifli okumalar…
İÇİNDEKİLER
122 24 10
Kasım önerilerine göz atın! Kocaeli Life okurları için artık bir klasik haline gelen ‘10 Öneri’ köşemizde yine birbirinden ilginç önerilerimiz var.
58
Bembeyaz bir dünya... Bennu Poliklinik’in sahibi Dr. Fuat Ayar ve eşi Ayşe Hanım’ın, dubleks dairesi beyaz rengin tüm aydınlığını yansıtıyor.
12
Kim, nerede, ne yaptı? Sosyal medya kirpisi bu ay da boş durmadı, kentimizin popüler simalarını yakın takibe aldı.
64
Bulut’ta, Anne-Baba Okulu başladı Bulut Okul Öncesi, çocukların gelişimine katkı sunmak amacıyla ‘Anne-Baba Okulu’nu hayata geçirdi.
14
Onun işi tarz yaratmak Symbol’deki Home Store mağazasının sahibi Feray Yazıcı’ya tarzına yön veren tercihlerini sorduk.
66
Mutlu insanların şehri: Johannesburg Zürafalarla burun buruna geliyor, büyük porsiyonlara küçük meblağlar ödüyorsanız, mutlu insanların şehrindesiniz.
18
Orijinal bir spor merkezi: B.O.F. İzmit, orijinal bir spor merkeziyle tanıştı. B.O.F., birebir eğitim ve ‘medical fitness’ akımını ilimize getirdi.
72
Bilişim Fuarı’na hazır mıyız? Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, şimdi de dev Bilişim Fuarı organizasyonuna kilitlendi.
24
Bir hayalin gerçeğe dönüşmüş hali; PANCAR Mutfak Hayallerinin peşinden koşan Gencay Keskin, kentimize yepyeni bir mekan kazandırdı.
74
50 milyonluk yatırım! İş ve siyaset dünyasının tanınmış isimlerinden Dr. Hakan Höbek, Gebze’ye yeni bir hastane daha kazandırıyor.
32
O bir bar psikoloğu: FERHAT AYDIN Ferhat Aydın, bir psikolog... Ama mesleğini icra ettiği yer, ne bir hastane ne klinik ne de özel bir merkez.
76
Diyabet kaderiniz değil! Diyabetten ‘metabolik cerrahi’ adı verilen bir ameliyatla kurtulabileceğinizi biliyor musunuz?
38
Kocaeli’yi İSTEK’li yapmaya hazırlanıyor: YALÇIN ERGEN Kentimizin başarılı iş adamlarından mimar Yalçın Ergen, İstek Okulları’nı ilimize getirmek için kolları sıvadı.
80
Bu anneler farklı... Kocaeli Anneleri Derneği yaptığı yardımlarla çocukları mutlu ederken, pek çok ailenin hayatına da ışık tutuyor.
84
Güvenal Çanta’nın 3. nesil temsilcisi Elif Yaymacı Güvenal Çanta’nın yeni açılan mağazası, Yaymacı Ailesi’nin 3. nesil temsilcisi Elif Yaymacı’ya emanet.
46
Mutaflar’dan ilginç bir hizmet: LASTİK OTELİ Mutaflar Otomotiv, ‘lastik oteli’nde lastiklerinizi güvenli ortamda koruyor.
48
Şimdi Balıkçı Kartepe zamanı Balığın en tazesini, en lezzetlisini Balıkçı Kartepe’de yiyebilirsiniz.
52
Ağrısız yaşama ‘merhaba’ deyin Hayatınızı kabusa çeviren ağrılardan Doç. Dr. Rabia Terzi tarafından kurulan Fizyo Vital Ağrısız Doğal Yaşam Kliniği’nde kurtulabilirsiniz.
8 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
88 Kış düğünlerinin yeni adresi Foşa Garden Metin Dilek’in sahibi olduğu Foşa Garden, kış dönemi organizasyonlarına hazır.
90 Onlar artık profesyonel
10
İzmit Sanat Merkezi, başarılı sanatçılar yetiştirmeye devam ediyor. İSM mezunu gençler, artık sanat hayatlarına profesyonel alanda devam ediyor.
İÇİNDEKİLER
İMTİYAZ SAHİBİ Leona Basın - Yayın Reklamcılık ve Organizasyon Tic. Ltd. Şti. adına Zeynep Akar YÖNETİM
32 94
98
ATARAX 6 yaşında, albüm yolda! Alternatif rock müzik denilince akla gelen ilk gruplarından olan Atarax Band, 6 yaşını kutlarken yeni albüm haberiyle de sevenlerine müjdeyi verdi. Wellborn her mevsim güzel... Wellborn Luxury Hotel, kentin stresli temposuna kısa bir mola verebileceğiniz, 4 mevsimin de keyifle yaşandığı birbirinden şık mekanlarıyla göz dolduruyor.
100 Çocukluğumuzun ‘Symbol’ü Ünlü araştırmacı-yazar-şair Sunay Akın, ‘İstanbul Oyuncak Müzesi’ni Symbol Yaşam Merkezi’ne getirdi. 106
Kasım ayına özel bir tarif Serkan Yeşildağ, bu ayki sayımızda tam da kasım ayına yakışır bir tarife yer verdi; Sweet November (Tatlı kasım).
110
27 şahitli nikah Kartepe Belediye Başkanı Hüseyin Üzülmez’in kızı dünya evine girdi, nikahta şahitlik yapanların sayısı 27’yi buldu.
116
10’unca yaşa 10 numara kutlama Maçka İşkembe’nin sahibi Yüksel ve Sevgi Mandıralı çiftinin sevimli ikizleri Zeynep ve Kerem 10’ncu yaş gününü eğlenceli bir partiyle kutladı.
118 Balcıoğlu’nun mutlu günü Ak Parti İl Başkan Yardımcısı avukat Emel Ceylan Balcıoğlu’nun kız kardeşi Çiğdem Ceylan, hayatını Gökay Gödek ile birleştirdi. 122
Hayal Kahvesi’nden Demet Akalın geçti Ünlü sanatçı Demet Akalın, ilk kez çıktığı Hayal Kahvesi Kocaeli sahnesinde, hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı.
126
Bebek modasını No:2’den takip edin Kaliteli ve şık giyinmeyi seven çocukların adresi No:2 Butik, artık bebekleri de giydirecek.
128
Fikret Demir kızını evlendirdi Kocaeli Asayiş Şube eski Müdür Yardımcısı Fikret Demir, kızı Seçil Demir’i muhteşem bir düğünle evlendirdi.
Genel Yayın Müdürü Serpil Çolak Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Zeynep Akar Haber Editörü Eylem Selvi Arı Haber Araştırma Semra Çelik Fotoğraflar İsmail Hakkı Timuçin Sayfa Tasarım Ege Gönenç YÖNETİM YERİ Mehmet Ali Paşa Mahallesi Erkan Sokak No: 27 İzmit/ Kocaeli Tel: 0 262 323 93 92 BASKI CNR BASIM A.Ş. 0262 325 56 56 www.cnrbasim.com.tr DAĞITIM Yaysat A.Ş. YAYIN TÜRÜ Yerel, süreli, aylık Kocaeli Life, Leona Basın-Yayın, Reklamcılık ve Organizasyon Ltd. Şti. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Kocaeli Life dergisinin isim ve yayın hakkı, Leona Basın-Yayın, Reklamcılık ve Organizasyon Ltd. Şti.’ye aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.
www.kocaelilife.com
KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 9
10 ÖNERİ Serdar Ortaç’tan ‘Cımbız’ geldi
T
ürk Pop Müziği’nin başarılı ismi Serdar Ortaç’ın uzun süredir üzerinde titizlikle çalıştığı yeni albümü çıktı. Müzik camiasında ‘beste fabrikası’ olarak da anılan Serdar Ortaç’ın yeni albümü “Cımbız”, DMC etiketiyle müzik marketlerde ve dijital platformlarda yerini aldı! Ünlü sanatçı bu kez, sözleri ve müzikleri kendisine ait parçalar dışında birçok ortak çalışmaya da yer verdi. Serdar Ortaç’ın 12 parçadan oluşan yeni albümünde iki şarkının sözleri Yıldız Tilbe’ye ait. Serdar Ortaç’ın yeni albümünü çok beğeneceksiniz.
Çocuklar için Köstebekgiller
T
RT Çocuk kanalının fenomen dizisi Köstebekgiller yeni sezonda yepyeni bir müzikal ile sahnede çocuklarla buluşuyor. Köstebekgiller’in en sevimli karakterleri Boya, Süslü, Kösteban ve amcaları Köstan’ın yer aldığı müzikal, 2 Kasım Perşembe günü saat 13.30 ve 14.30’da Sabancı Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Son derece hareketli ve müzik dolu bu yeni serüvende Tırtıl Soren, Kurt, Kırmızı Başlıklı Kız, Gerçeği Çizen Ressam karakterleri de sevimli dostlarımıza eşlik edecek. İnteraktif müzikalde, çocuklar harika vakit geçirecek, oyun içindeki hikayelerden birçok ders çıkarma imkanı bulacak.
Film önerisi; Yol Ayrımı
Y
avuz Turgul ve Şener Şen gibi iki usta ismi uzunca bir aradan sonra bir araya getiren ‘Yol Ayrımı’, 10 Kasım’da sinemaseverlerle buluşacak. Yönetmenliğini Yavuz Turgul’un yaptığı filmde Mazhar Kozanlı’yı canlandıran Şener Şen’e; Rutkay Aziz, Çiğdem Selışık Onat, Tilbe Saran, Ruhsar Öcal, Nihal Yalçın, Mert Fırat ve Defne Kayalar eşlik ediyor. Film; duygusuz ve acımasız iş adamı Mazhar Kozanlı’nın, geçirdiği bir trafik kazası sonucu ölümden dönmesiyle kendi iç dünyasında yaşadığı hesaplaşmayı beyaz perdeye taşıyor.
Maşşa Ocakbaşı’nda fasıllı geceler
İ
limizin en iyi et lokantalarından biri olan Maşşa Ocakbaşı’nda fasıllı geceler başladı. Locanıza kurulup bir yandan mangalda etlerinizi pişirirken bir yandan da Kemal Mete ve orkestrası eşliğinde nostaljik bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Maşşa Ocakbaşı’nda perşembe akşamları fasıl keyfini kaçırmayın! Öte yandan Maşşa Ocakbaşı, futbol tutkunlarının da vazgeçemediği mekanlardan biri haline geldi. Maşşa’da bir yandan rakınızı yudumlarken, bir yandan da Lig TV, Digitürk ya da Tivibu’da yayınlanan maçları seyredebilir, takımınızı dilediğiniz gibi destekleyebilirsiniz. Rezervasyon için telefon numarası: 0262 322 40 40
10 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
Cingöz Recai
T
ürk Edebiyatı’nın büyük ustası Peyami Safa’dan yeri dolmayacak bir seri. Sherlock Holmes’a şapka çıkarttıran, kibar, yakışıklı, komik ve kurnaz Cingöz Recai! Cingöz Recai ve bir türlü peşini bırakmayan Başkomiser Mehmet Rıza’nın adeta kedi fare oyununu andıran maceralarını soluksuz okuyacaksınız. Polisiye maceranın en önemli karakterlerinden biri olan Cingöz Recai serisi günümüz Türkçesiyle okurlarla yeniden buluşuyor. Polisiye seven okurların kütüphanelerinden eksik etmemeleri gereken gerçek bir klasik!
10 ÖNERİ Keşanlı Ali Destanı’nı izlediniz mi?
K
ocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 2017-2018 sezonunu Keşanlı Ali Destanı ile açtı. Haldun Taner’in yazdığı ve epik tiyatronun en önemli örneklerinden biri olarak kabul edilen Keşanlı Ali Destanı, aynı zamanda Şehir Tiyatroları’nın 20. yılının ilk oyunu da oldu. İlk kez 1964’te sahnelenen ve aradan geçen yıllara rağmen Türk tiyatrosunun temel taşlarından biri olma özelliğini yitirmeyen Keşanlı Ali Destanı’nı mutlaka izleyin! Kalabalık bir oyuncu kadrosuna sahip Keşanlı Ali Destanı, 16 ve 17 Kasım tarihlerinde saat 20.00’de, 18 Kasım’da ise 15.00 ve 20.00 saatlerinde SDKM Büyük Sahne’de.
Yedigöller’in tam zamanı
D
oğal güzellikleriyle her mevsim farklı ve etkileyici bir görünüme bürünen Yedigöller Milli Parkı’na gitmenin tam zamanı. Neden mi? Çünkü; Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl’den oluşan Yedigöller’de şu sıralar bir renk cümbüşü yaşanıyor. Bir ressamın fırça darbeleriyle şekillendirdiği resim gibi ağaç ve bitki türlerinin oluşturduğu farklı renk tonlarıyla Yedigöller, ziyaretçilerine unutulmaz manzaralar sunuyor. İzmitYedigöller arası 197 km. Yaklaşık 2.5 saatlik yolculuk sonrası Yedigöller’e ulaşabilirsiniz.
Selami Şahin konseri kaçmaz!
T
Şahane’de tatlı keyfi: Atom
İ
şkembe çorbasının vazgeçilmez adreslerinden Şahane İşkembe’nin tatlıları da efsane. Özellikle ‘atom’ adı verilen, sütlaç üzeri Kemalpaşa tatlısı, kaymak ve bol fındıktan oluşan tatlının tadına doyum olmuyor. Eğer şimdiye kadar Şahane İşkembe’de atom yemediyseniz gerçekten çok şey kaçırmışsınız demektir. Şahane İşkembe’nin işletmecisi Ali Erdi Karabalık, Kocaelililer’i sadece çorba içmeye değil, tatlı yemeye de davet ediyor.
ürk müziğinin usta ismi Selami Şahin, dillere dolanan eserlerinin yer aldığı repertuvarı ile 15 Kasım’da Hayal Kahvesi Kocaeli sahnesinde bir konser verecek. Geçtiğimiz yıl da Hayal Kahvesi’ne gelen Selami Şahin, samimi yorumu ve sahne enerjisiyle Kocaelili hayranlarının gönlünde taht kurmuştu. Geçen yıl Selami Şahin konserini kaçırdığı için üzülenler, bu kez elinizi çabuk tutun! Konser biletlerini biletix.com’dan ya da Hayal Kahvesi’nden temin edebilirsiniz.
Sushi Festivali’ne hazır mısınız?
J
apon şeflerden sushi yapım tekniklerinin öğretildiği sushi yapımı workshopları, canlı orkestra ile 1950’lerden günümüze Japon müziği dinletisi, Japonya dans şovları, birçok sushi firmasının tanıtım ve tadım standları, sushinin tarihçesini ve günümüze uzanan macerasını anlatan resim sergisi, sushi konseptiyle hazırlanmıs interaktif oyunlar ve yarışmalar… Ve tabiki yüzlerce çeşit sushi sizleri bekliyor. 25-26 Kasım tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek sushi festivaline hazr mısınız? KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 11
BİZDEN KAÇMAZ
SOSYAL MEDYA
KiRPıSı Tuba Keleş’in Alya heyecanı
K
Elif Akıncı Show TV’de
E
lif Akıncı Pozitif Yaşam Merkezi’nin sahibi, ilimizin başarılı fizyoterapistlerinden Elif Akıncı, 14 Kasım Salı günü Show TV’ye konuk oluyor. Yaptığı başarılı çalışmalarla adını il dışında da duyuran, İstanbul’dan çok sayıda hastası bulunan Elif Akıncı, Türkiye’nin en başarılı doktorlarını konuk eden Zahide Yetiş’in programında omurganın yapısı, omurgada görülen problemler ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verecek. Aynı zamanda Elif Akıncı Pozitif Yaşam Merkezi’nin 4. yılını kutlayan başarılı fizyoterapist Elif Akıncı daha önce de Beyaz TV’de Özlem Yıldız ve Doğan Bircan’la omurga rahatsızlıkları ve tedavi yöntemlerini konuşmuş, Show TV ekranlarında Ebru Akel ile ‘Kendine İyi Bak’ programına konuk olmuş, Kanal Türk’te Derya Baykal, CNN Türk’te Leyla Ataman, 360 TV’de Dr. Aytuğ, Beyaz TV’de Deniz Akkaya ile omurga sağlığı üzerine program yaparak halkımızı bilgilendirmişti.
Belçika’dan selam var!
İ
eleşler Otomotiv’de görev yapan Hasan Keleş ile Makas Kuaför’ün halkla ilişkiler sorumlusu Tuba Keleş şu sıralar tatlı bir heyecan içinde. Geçtiğimiz yıl kasım ayında dünya evine giren çift, minik kızları ‘Alya’yı kucaklarına alacakları günü bekliyor. Doğum için geri sayım sürerken, iş yerinden izne ayrılan Tuba Keleş’e annesi ve ablası, eşinin de katkılarıyla güzel bir sürpriz hazırladı. Ayşe Sayan Organizasyon tarafından organize edilen baby shower’da Tuba Keleş’in mutluluğuna diyecek yoktu. Tuba Keleş, pembe renklerin hakim olduğu konseptte objektiflere poz verirken, mutluluğunu da sosyal medya hesaplarından şu sözlerle paylaştı: “Nasıl mutluyum anlatamam. Sürprizin en büyüğü oldu bu. Anne olmayı çok sevdim.” Tuba Keleş, organizasyonda emeği geçenlere ve yanında olanlara da teşekkür etti.
Şanbaz Yıldız’ın torun sevgisi
İ
limizin tanınan ve sevilen iş adamlarından Şanbaz Yıldız torun sevgisini tadanlardan. Yıltem’in sahibi olan, bir dönem siyasetle de uğraşan Şanbaz Yıldız’ın son zamanlarda en çok zevk aldığı şey; torunu Asya Çiçek ile vakit geçirmek. Şanbaz Bey, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlarda da hem ailesine hem de torununa sık sık yer veriyor. Dede olmanın mutluluğunu yaşayan Şanbaz Yıldız’ın son paylaşımı ise şöyle: “Dostlar soruyor ‘Ne yapıyorsun?’… Torun seviyorum, can yoldaşım eşimle, annem, babam, biricik yavrularım, kardeşlerim, işim, dostlarım ve köpeğimle sade bir hayat yaşıyorum ve yaşayacağım inşallah. SAYGILARIMLA.”
limizin popüler simalarından Filiz-Sinan Güneri çiftinin avukat kızları Bahar Güneri İnceli, eşi Serhat İnceli’nin işi gereği Belçika’ya yerleşti. İzmit’teki Bekaert’ta üretim müdürü olarak çalışan Serhat İnceli, fabrikanın merkezinin bulunduğu Belçika’ya bölgesel değişim yöneticisi olarak atanınca, Bahar Güneri İnceli de eşiyle birlikte Avrupa’nın yolunu tuttu. Geçtiğimiz ağustos ayında Belçika’ya yerleşen İnceli çifti en az üç yıl burada kalacak. İnceli çifti, çocukları Ali ve Ela’yı da yaşadıkları ortama daha iyi kanalize olsunlar diye devlet okulu De Pinte De Blije School’a verdi. Çocuklar burada Flemenkçe öğrenecek. Hafta sonlarında ailece Belçika’yı keşfe çıkan Bahar-Serhat İnceli çifti yeni hayatlarına kısa sürede alışmış gibi görünüyor. “Belçika’ya alıştık. Her şey yolunda. Tek sorunumuz özlem” diyen İnceli çifti, Türkiye’deki ve İzmit’teki dostlarına sosyal medya üzerinden sık sık selam gönderiyor.
12 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
Hatice Duysak’a sürpriz doğum günü
İ
limizin başarılı iş kadınlarından, Aytaş İnşaat’ın sahibi Hatice Duysak, yeni yaşını ailesi ve dostlarıyla birlikte kutladı. Gölcük’teki Keyf-i Ala Cafe& Restaurant’ta gerçekleştirilen sürpriz doğum günü partisinde Hatice Duysak’ın yaşadığı şaşkınlık bir süre sonra mutluluğa dönüştü. Kardeşleri MustafaSeher Duysak ve Asuman Duysak ile Oğuzhan Yavuz’un hazır bulunduğu sürpriz doğum günü partisinde, çocukları Zühre ve Mehmet Yavuz da annelerinin mutluluğuna ortak oldu. Meşaleler eşliğinde gelen doğum günü pastasının üzerindeki mumları bir çırpıda üfleyen Hatice Duysak, ailesiyle birlikte canlı müzik eşliğinde keyifli bir gece geçirdi.
BİZDEN KAÇMAZ
SOSYAL MEDYA
İyi ki doğdun Yiğit
KiRPıSı
İ
limizin genç iş adamlarından, Kocaeli Kaya A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Kaya ile Kocaeli Anneleri Derneği Başkanı Hande Kaya’nın yakışıklı oğulları Yiğit, 6 yaşına bastı. Kaya çifti, yakışıklı oğullarının doğum gününü görkemli bir partiyle kutladı. Vehbi Koç Vakfı Ford Otosan Gölcük Kültür ve Sosyal Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirilen doğum günü partisine, Bahçeşehir Koleji’nde okuyan Yiğit’in tüm sınıf arkadaşları ve aileleri katıldı. Tam bir Kocaelispor tutkunu olan Yiğit’in pastası da yeşil-siyah renklerde hazırlanmıştı. Kardeşleri Ilgın İpek ve Sare Mia da Yiğit’i bu mutlu gününde yalnız bırakmadı. Oğlunun doğum gününün kusursuz geçmesi için büyük emek harcayan Hande Hanım, örnek ev sahipliğiyle davetlilerden tam not aldı.
Trabzonlu kadınlar ‘hayırlı olsun’ dedi
K
ocaeli Trabzonlular Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Neşe Köse ile kadın komisyonu başkanı Selma Uzuner, aynı zamanda dernek üyesi olan ve Kocaeli Tabip Odası Başkanlığı’na getirilen Prof. Dr. Aynur Yazıcı Karadenizli’ye ‘hayırlı olsun’ ziyaretinde bulundu. Ziyarette kadın komisyonundan başkan yardımcıları Av. Özge Erkan ve Nihan Turan’ın yanı sıra Sevda Kum, Vildan Taştan, Reyhan Fındık, Emine Kodan ile Türkan Saraç da hazır bulundu. Dernek üyesi kadınlar, hemşerilerine ‘hayırlı olsun’ dileğinde bulunurken, ‘Her zaman yanınızdayız’ mesajı da vererek destek çıktı. Trabzonlu kadınlar, Prof. Dr. Aynur Yazıcı Karadenizli’yi 29 Kasım’da düzenleyecekleri horon gecesine de davet etti.
Doğa Koleji’ne konuk oldular
K
ocaeli Doğa ve Hayvan Dostları Derneği yöneticileri, Başiskele Doğa Koleji’nin ilkokul öğrencileriyle buluştu. Dernek başkanı Gonca Çelik Ketenağ, ‘sokak hayvanlarını seviyorum, onlardan korkmuyorum’ başlıklı sunumunda sokak hayvanlarının yaşadığı zorlukları anlattı, ‘sokak hayvanlarından korkmayın’ tavsiyesinde bulundu. Doğa Koleji yöneticileri de ekim ayı boyunca topladıkları mamaları ve minik ellerin yaptığı el emeği göz nuru kedi evlerini dernek yöneticilerine hediye etti.
Kahvaltıya davetlisiniz
K
anser Çocuğumdan Uzak Dur Derneği, çocuk sağlığı konusunda farkındalık yaratmak amacıyla bir kahvaltı organize etti. Derneğin kurucu başkanı Burcu Özkan, 4 Kasım Cumartesi günü gerçekleştirecekleri kahvaltıda hem derneğin tanıtımını yapacaklarını hem de yol haritasını katılımcılarla paylaşacaklarını açıkladı. Başiskele’deki Wellborn Luxury Hotel’de saat 10.00’da başlayacak kahvaltının iki de önemli konuğu var. İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü’nden Yard. Doç.Dr. Yavuz Dizdar ‘gıda ve kanser’ konulu bir konuşma yapacak, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Onkoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Funda Çorapçıoğlu ise katılımcıları konuyla ilgili bilgilendirecek. Davetiyeler için 0 262 332 20 10 numaralı telefonu arayabilirsiniz. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 13
STİL
Onun işi tarz yaratmak!
Feray Yazıcı O, kentimizin en şık kadınlarından biri. Mesleğinin avantajlarını çok iyi kullanıyor ve girdiği her ortamda kendine özgü giyim tarzıyla dikkatleri üzerine çekmeyi biliyor. Symbol AVM’de hizmet veren Home Store mağazasının sahibi Feray Yazıcı’ya tarzına yön veren tercihlerini sorduk. FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
Feray Yazıcı, Symbol AVM’de hizmet veren Home Store mağazasını sahibi. 14 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
STİL
YAŞAM Nerede yaşıyorsunuz? Kartepe’de Vefakent Narlıbahçe Sitesi’nde yaşıyorum. Evinizi seçerken dikkat ettiğiniz kriterler? Lokasyon olarak şehrin kalabalığından uzak ama bir anlamda şehre yakın ve ulaşımın kolay olması tercih sebebim. Sosyal tesis olarak donanımlı olmasına ve 7/24 güvenlikli bir site olmasına dikkat ettim. Evinizin en rahat köşesi? Yazın keyifle yemeklerimi yiyip
kahvemi içebildiğim, balkonum vazgeçilmezim. Konforuna da önem verdiğim bir yer. Evinizdeki en sevdiğiniz eşya? Aslında evimdeki en sevdiğim eşya diye ayırt edici bir kelime kullanamam çünkü mobilya ve aksesuarlarımı özenle seçtiğim için hepsini çok seviyorum. Bu sorunun cevabı olarak seçici davrandığımda, mutfakta bulunan ve kendi tasarladığım TV ünitesi demek istiyorum. Çalışıyor musunuz, boş vakitlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Evet çalışıyorum. Symbol AVM’deki Feray Yazıcı, genellikle sahibi olduğu Home Store mağazasından giyiniyor.
Home Store mağazasının sahibiyim. İşimden arta kalan zamanlarımda öncelikle evimle ilgilenmeyi, spor yapmayı, gerek ailemle gerek arkadaşlarımla vakit geçirmeyi seviyorum. Hafta sonlarını nasıl geçiriyorsunuz? Hafta sonlarımızda civarda gezilebilecek yerlere gitmeyi tercih ediyoruz. Gidemediğimiz zamanlarda ise evde ailemle birlikte olmayı seviyorum. Sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor musunuz? Evet oldukça aktif kullanıyorum. Facebook, Twitter, Instagram? Facebook ve Instagram kullanıcısıyım. En son izlediğiniz film? Cehennem Melekleri En sık dinlediğiniz albüm? Aslında kulağıma hoş gelen bütün müzik türlerini seviyorum. Evimizde hep farklı müzik türleri dinlendiğinden müzik beğenim bir kokteyl gibi işin aslını ararsanız... Ama bu aralar Koray Avcı ağır basıyor. En sevdiğiniz yazar? Yılmaz Özdil
GİYİM Nasıl bir giyim tarzınız var? Spor ve spor şık giyiniyorum. Kıyafetlerimin içinde kendimi özgür ve rahat hissetmeyi seviyorum. Alışverişi en çok nereden yapıyorsunuz? Öncelikli olarak, sahibi olduğum Home Store’dan ama tabii ki kombin tamamlamak veya görüp aşık olduğum parçalara sahip olmak için gardırobumda başka markalara da yer veriyorum. Kot markası ? Doğruyu söylemek gerekirse Home Store’un kotlarının dışında bir markayla kendimi rahat hissedemiyorum. Bu sebepten dolayı öncelikli tercihim, Home Store. Başka markadan yana tercih kullanmam gerekirse Mavi Jeans, LTB, Zara ve Mango gibi markaların mağazalarına uğruyorum. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 15
STİL Spor ayakkabı ? Adidas, Nike ve New Ballance Gece ayakkabısı ? Nine West, Elle Gömlek ? Home Store, Zara, Mango Çanta ? Home Store, Vakko, Tergan Gardırobunuzun vazgeçilmezi ? Gardırobumun en vazgeçilmez parçası, jean pantolonlarım ve deri montlarım Moda ikonu ? Ivana Sert, Hakan Akkaya, Eda Taşpınar En son satın aldığınız şey ? Trençkot satın aldım.
GÜZELLİK Parfüm (günlük/gece) ? Gündüz genelde body spreyleri tercih ediyorum ve Victoria Secret ürünlerini kullanıyorum. Gece ise Calvin Clein ve Burberry. Baharatlı koku tercihim ise Gucci’den yana. Şampuan ? Kerastase şampuan ve bakım ürünlerini kullanıyorum. Cilt bakım markası ? Cilt konusunda biraz zorlanıyorum aslında. Çok hassas ve alerjik bir cilt yapım olduğundan kozmetik ürünler kullanamıyorum. Yıllardır hayatımın ayrılmaz parçası olan Bepanthen Plus kremi gece gündüz nemlendirici olarak kullanmaktayım. Awenne’in güneş koruyucu ve vücut nemlendiricilerini de seviyorum. Saçınızı nerede kestiriyorsunuz ? Arastapark End Hair Stüdyo’da. Bu arada sırası gelmişken End Hair Stüdyo’daki saç tasarım, el-ayak bakımı ve güzellik ekiplerine işlerini severek yaptıklarından dolayı teşekkür etmek isterim. Estetik yaptırdınız mı? Karşı mısınız? Evet yaptırdım, asla karşı değilim. Aynaya baktığında rahatsızlık duyan herkes küçük dokunuşlar yaptırabilir, gayet doğal karşılıyorum. İlerleyen yaşlarımda ihtiyacım olduğunda ben 16 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
Yırtık jean’ler Feray Yazıcı’nın gardırobunun vazgeçilmez parçaları.
de yaptıracağım. Kaçınılmaz gerçek bu. Evde doğal olarak uyguladığınız güzellik sırlarınız var mı? Zaman zaman internette rastladığım, TV’de izlediğim, rahatça uygulayabileceğim kürleri yapıyorum. En önemlisi de bol bol su içip günlük cilt temizliğime özen gösteriyorum.
GEZİ Yurt dışına ne sıklıkla çıkıyorsunuz? Yurt dışına çıkmadım desem... Bir Yunanistan bir de Batum gezim olmuştu ama ilerleyen tarihlerde öncelikle Barcelona’yı görmeyi çok istiyorum. Yurt içinde yaz-kış tercihiniz? Yurt içinde yaz-kış Bodrum’u tek geçerim. Ege sahilini genel anlamda seviyoruz.
Hafta sonlarında kaçış noktalarınız? Dinlenmek için uzağa gitmeye gerek yok bence. Herkesin her zaman bulamadığı yerler, bizim elimizin altında. Maşukiye ve sınırımızda bulunan Kırkpınar’ı seviyorum. Eğer biraz boğaz havası almak istersek, tabii ki İstanbul; yeşil deyince de Bursa ve çevresi. Şehir içinde kahvaltı ve yemek için nereleri tercih ediyorsunuz? Şehrin merkezinde Özgünhan ve Hoşgör sıklıkla tercih ettiğim mekanlar. Civarda ise Maşukiye tarafında Cevizdibi, Cansu Alabalık ve Sapanca Kırkpınar Kıyı Restaurant. Eğlence için sürekli gittiğiniz mekan? Genelde Maşukiye’de Cevizdibi’nde eğleniyoruz. Gayet rahat ve samimi bir ortam.
SPOR
ORIJINAL BIR SPOR MERKEZI
B.O.F. İzmit, orijinal bir spor merkeziyle tanıştı. B.O.F. dünyada hızla yayılan birebir eğitim ve medical fitness akımını ilimize getirdi RÖPORTAJ: SERPIL ÇOLAK
B
e Original Fitness, adından da anlaşılacağı üzere orijinal bir spor merkezi. B.O.F. ile dünyadaki butik spor salonu akımını Türkiye’ye, hatta ilimize taşıyan kişi ise Ekcan Grup İcra Kurulu Başkanı Yakup Ekşi’nin ta kendisi. Burada evinizin salonundaki kadar rahat, kaliteli ve hijyenik bir ortamda spor yapmanın keyfine varacaksınız. Size tahsis edilmiş özel bir hocayla birebir ders yaparken kendinizi ayrıcalıklı hissedip mutlu olacaksınız. Spor merkezinde bulunan fizyoterapistler sayesinde ağrılarınızdan kurtulacak, sağlıklı yaşama yeniden ‘merhaba’ diyeceksiniz. Türkiye’de çok az merkezde bulunan aletler ve özel hocalar yardımıyla performansınızı artıracak, profesyonel spor hayatınıza daha hızlı bir dönüş yapacaksınız. Ve bunları yaparken sağlam dostluklar edinecek ama en iyi dostun spor olduğunu anlayacaksınız. İşletme müdürlüğünü Hakan Yılmaz’ın üstlendiği merkez, haftanın 7 günü 09.00 ila 23.00 saatleri arasında hizmet veriyor. Dünyada şu an kullanılan en gelişmiş cihazlara sahip merkezde birebir eğitim veren antrenörler kişilerin beslenme düzeniyle bile ilgileniyor. B.O.F.’ta aylık, 6 aylık ya da yıllık üyelik sistemi yok, kişinin ihtiyaçları doğrultusunda 10, 20 ya da 30 saatlik ders paketleri sunuluyor. İsterseniz ücretsiz demo dersi alıp, kararınızı daha sonra verebilirsiniz.
18 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
SPOR
B.O.F.’ta bulunan spor aletleri Türkiye’de çok az merkezde var. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 19
SPOR B.O.F.’u daha yakından tanımak istiyorsanız, işletme müdürü Hakan Yılmaz’ın sözlerine kulak verin. Öncelikle adınızdan başlayalım. Nedir B.O.F.? B.O.F. açılımından da anlaşılacağı üzere ‘Be Original Fitness’ söyleminin hayat bulduğu bir spor salonu. Bizim kuruluş felsefemizde de bu var; sıradan bir fitness merkezinden farklı, orijinal olmak. Bizi diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerden biri; VIP yani kişiye özel hizmet
B.O.F.’u diğerlerinden ayıran en önemli özellik, kişiye özel hizmet veriliyor olması.
vermemiz. İkincisi ise son yıllarda tüm dünyada yaygınlaşan ‘medical fitness’ programını uygulayabilecek bir donanıma sahip olmamız. VIP hizmet derken... Antrenörle birebir çalışmayı öngören bir sistem bu. Bu sistemde haftalık, aylık ya da yıllık üyelikler yok. Kişinin ihtiyacına göre 10, 20 ve 30 saatlik paketler sunuyoruz. Ve antrenmana başlamadan önce mutlaka yağ oranı, kas oranı gibi çeşitli ölçümler yapıyor, kişiyi bir takım testlere 20 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
SPOR tabi tutuyoruz. Bu ölçümleri de en gelişmiş cihazlarla gerçekleştiriyoruz. Elde ettiğimiz doneler doğrultusunda kişinin ihtiyaçlarına göre bir egzersiz programı hazırlıyor ve antrenörle birebir antrenmanlara başlıyoruz.
BİREBİR DERS Yanlış anlamadıysam herkes için ayrı program hazırlanıyor. Öncelikle şunu söylemekte fayda var, her antrenman kişiye özgü olmalı. Çünkü
Birebir dersin artıları nelerdir? Bir kişi yıllarca spor salonuna gidip bundan hiçbir yarar elde edemeyebiliyor. Çünkü antrenörle birebir çalışılmadığı için doğru yüklemeler yapılamaz. Eğer bu yüklemeler doğru şiddetlerde, doğru tekniklerle yapılmazsa, gerekli verim de elde edilemez. Aksine ciddi sakatlıklar gündeme gelebilir. Dolayısıyla kişi bir süre sonra da motivasyonunu kaybedebilir. Spordan soğuyabilir. Eğer kişi aylarca uğraşıp kilo veremiyorsa, kas yapısını ge-
reketsiz bir yaşam ve dengesiz beslenme ciddi duruş bozukluklarına yol açabilir. Buna bağlı olarak boyun ağrısı, bel fıtığı, eklem ağrısı, diz ağrısı gibi birçok sıkıntı ortaya çıkabilir. Bize gelen kişilerin büyük çoğunluğunda bu tarz rahatsızlıklara rastlıyoruz. Hem de genç yaşta. Dünyada son yıllarda medical fitness kavramının öne çıkmasının temel nedeni de teknolojiyle küçük yaşta tanışmak. Daha 12-14 yaş gruplarında duruş bozuklukları başlıyor. Bu durum ileriki
B.O.F.’ta spinning gibi grup dersleri de var.
B.O.F.’ta kick boks dersi de alabilirsiniz.
herkesin fizyolojik yapısı, kas-yağ oranı, postural duruş bozukluğu ya da düzgünlüğü, performansı, kuvveti farklılık gösterir. Dolayısıyla standart bir program kişiye gerekli yararı sağlayamayabilir. Hatta kişi için doğru bir program değilse sakatlık riski bile ortaya çıkabilir. Fitness merkezlerine sağlık amaçlı gidip sakatlanan çok fazla insan var. Bu yüzden birebir derslerin çok daha uygun olacağını öngördük. Sadece biz değil bütün dünya artık bu sistemi uyguluyor.
liştiremiyorsa veya sağlıkla ilgili yaşadığı bir takım sorunlarından kurtulamıyorsa bir süre sonra sporu bırakabilir. B.O.F.’un farkı burada ortaya çıkıyor. Kişiye özel olarak hazırlanan programlarla standart fitness salonlarından ayrılıyor.
MEDICAL FITNESS Biraz da ‘medical fitness’tan bahsedelim mi? Teknoloji çağındayız. Masa başında çalışmak, yoğun bilgisayar kullanımı, ha-
yaşlarda çok ciddi ağrılara neden oluyor, günlük yaşantının kısıtlanmasına kadar gidiyor. Bize bu şekilde çok fazla kişi müracaat ediyor. Medical fitness’ta kişilerin temel problemlerini tespit ettikten sonra çözümüne yönelik yardımcı oluyoruz. Nasıl? Medical fitness için B.O.F. bünyesinde iki fizyoterapist bulunduruyoruz. Bu arkadaşlarımız, kişilerin rahatsızlıklarının tespitinde ve egzersiz reçetesinin hazırlanmasında bizlere yardımcı oluyor. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 21
SPOR Doktor tavsiyesiyle gelen oluyor mu? Elbette. Mesela; çapraz bağ problemi yaşayan ya da omzundan tedavi gören bir kişi, doktorunun “Artık bu bölgeleri kuvvetlendirmelisin, egzersiz yapmalısın” tavsiyesi üzerine bize geliyor. İşte medical fitness burada devreye giriyor. B.O.F.’un farkı da burada ortaya çıkıyor. Bizim eğitimimiz de donanımımız da medical fitness’a uygun. Cihazlarımız bile. Dünyada şu an kullanılan en gelişmiş cihazları aldık. Bu cihazlarla hem sporcuların performanslarını en üst düzeye kadar çı-
ve doğru noktaların kuvvetlendirilmesi sonucu hem ağrılarından hem de günlük yaşamındaki kısıtlamalardan kurtuluyor. Sporculara baktığımızda da ameliyat olmuş, dizini, omzunu güçlendirmesi gereken, bunun için egzersiz yapması istenen bir sporcu B.O.F.’ta aradığını bulabiliyor. Hem kadro hem cihaz hem de eğitim olarak bu donanıma sahibiz. Yakup Bey, B.O.F.’u bir de sizden dinleyebilir miyiz? Yakup Ekşi: B.O.F., “Siz ısının ben geliyorum” diyen spor salonlarından değil.
Profesyonel sporculara nasıl hizmet veriyorsunuz? B.O.F.’a gelen çok sayıda profesyonel sporcu var. Onları da bizim hocalarımız çalıştırıyor. Performanslarını en üst düzeye çıkaracak programlar burada hazırlanıyor. B.O.F.’un profesyonel sporcular tarafından tercih edilmesinin temel nedenlerinden biri de cihazların ve burada hazırlanan programların onları belirli bir noktaya taşıyabilecek seviyede olması. Sporcuların yanı sıra sağlıklı yaşamak ya da fit olmak için gelenler de birebir eğitimlerle standart bir fitness merkezine göre çok daha hızlı verim alıyor.
YEDİKLERİ BİLE...
B.O.F. ekibi, profesyonel isimlerden oluşuyor.
karabiliyoruz hem de fizyoterapistlerimizin hazırladığı egzersiz reçetesi doğrultusunda, antrenör eşliğinde yapılan birebir derslerle rahatsızlığı olan kişiyi kısa sürede eski sağlığına kavuşturabiliyoruz.
SPORCULAR DA... Bir örnek verebilir miyiz? Örneğin omurgasında bükülmeler olan, masa başında çalışmaktan ve hareketsiz bir yaşamdan dolayı balans problemi yaşayan, duruş bozuklukları bulunan kişiler burada yapılan doğru egzersizler 22 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
Isınıyorsunuz da acaba doğru hareketler yaparak mı ısınıyorsunuz? Ya da gerçekten ısınıyor musunuz? Çoğu insan spora başlarken ya da bitirirken başında kimse durmadığı için ısınma-soğuma hareketlerini yapmaz. Ama B.O.F.’ta bir kişi sürekli başında durur, bu hareketleri yaptırır, hem de olması gerektiği gibi. Isınma hareketlerini atlayarak yaptığınız spor ile diğeri arasında ciddi fark vardır. B.O.F.’ta “Ben haftanın 3 günü spor yapıyorum ama belim ağrıyor, dizim ağrıyor” demezsiniz.
Gördüğüm kadarıyla hocalarınız bir yaşam koçu gibi davranıyor, kişilerin günlük yemeklerini bile takip ediyor. Evet, hizmet verdiğimiz kişilere beslenme önerilerinde de bulunuyoruz. Sabah, öğle, akşam ne yediklerini takip ediyoruz. Her öğünü fotoğraflayıp bize göndermelerini istiyoruz. Buna göre kalori hesaplaması yapıyoruz. Eğer yemeği biraz fazla kaçırdıysa, antrenman programını değiştiriyoruz. Peki, ciddi rahatsızlıklar spor yapmaya engel midir? Bu tarz sorunu olanlara nasıl yaklaşıyorsunuz? Kalp, beyin gibi ciddi rahatsızlıkları olan kişiler geldiğinde direk doktorlarıyla temasa geçiyoruz. Egzersiz yapabileceği bilgisini aldığımızda reçetemizi hazırlayıp, doktoruna sunuyoruz. Yani spor merkezlerine gelip, gerekli hareket tekniklerini kullanmayıp sakatlanan kişi oranını burada neredeyse sıfırlıyoruz.
YAKIN TAKİP Yakın takiptesiniz yani... Evet. Sağlık sorunlarından tutun da ne yiyip içtiklerine kadar. Hatta derslere düzenli gelip gelmediklerini bile takip ediyoruz. Antrenmana gelmeyen kişiyi arıyor, neden gelmediğini öğreniyor, bir süre daha gelemeyecekse en azından nasıl beslenmesi gerektiğini anlatıyoruz. Kişileri tatile gönderirken bile egzersiz programlarını ellerine tutuşturuyoruz.
SPOR Ve teyidini istiyoruz. Fotoğraflayıp bize göndermesini talep ediyoruz. Hocalarınız da takipte mi? Kendilerini geliştirmeleri için fırsat tanıyor musunuz? B.O.F. bünyesindeki bütün hocaların eğitimlerini destekliyoruz zaten. Ve buna bütçe ayırıyoruz. Mesela fizyoterapist arkadaşlarımız, Amerika’dan gelecek olan dünyanın en önemli fizyoterapistlerinden birinin kursuna gidecek şimdi. Orada bütün sakatlıklarla, mekanik problemlerle ilgili eğitim alacaklar.
GRUP DERSLERİ Birebir antrenmanların yanı sıra grup dersleriniz de var değil mi? Evet, zumba, pilates, spinning gibi grup derslerimiz de var. Kişilerin sıkılmadan, eğlenerek kalori harcayabilecekleri dersler bunlar. Mesela bir saatlik spinning dersinde yaklaşık 800 ila 1000 kalorilik bir enerji sarfiyatında bulunuyoruz. Grup halinde yaptığımız zumba ve pilates dersleri de keyifli geçiyor. Gelelim fiziksel koşullara. B.O.F.’u diğer fitness salonlarından ayıran özelliklerden biraz bahseder misiniz? Öncelikle B.O.F.’ta hijyene çok önem verildiğini söylemek gerek. Bizi diğer fitness salonlarından ayıran en önemli özelliklerden biri de havalandırma ve müzik sistemimiz. Merkezimizde dünyadaki en önemli müzik sistemi kullanıldı, inanılmaz bir havalandırma sistemi kuruldu. Sadece ısıtma-soğutma değil, kirli havayı çekip temiz hava veren bir sistem bu. Biraz da B.O.F.’taki aletlerden bahsedelim. İçeride fonksiyonel alanımız var. Yani bütün hareketleri uygulayabileceğimiz bir kafes sistemi bulunuyor. Burada, şu an dünyada kullanılan tüm hareket sistemlerini uygulayabiliyoruz. Cihazlarımızın hepsi en son sistem. Türkiye’de birkaç spor kulübünde ve sayılı özel hastanede bulunan cihazları İzmit’e getirdik.
YAKUP EKŞİ: MADEM YOK, BİZ YAPALIM Yakup Bey, Ekcan Grup İcra Kurulu
Başkanısınız. Otomotiv ve inşaat sektörüyle ilgilenirken bir spor salonu açmak nereden geldi aklınıza? Spor yapmayı çok seviyorum. Çünkü beni çok rahatlatıyor. İstanbul’da okurken başladım spora, Kocaeli’ye döndükten sonra da devam ettim. Burada bir spor salonunda Hakan Bey ile tanıştık. Hakan Bey bana bir personal trainer (kişisel antrenör) ayarladı. Onunla spor yapmaya başladım ve bir daha tek başıma spor yapamadım. Hakan Bey’le sohbet ederken bu kentte daha profesyonel Ekcan Grup İcra Kurulu Başkanı Yakup Ekşi
bir spor salonuna ihtiyaç olduğuna karar verdik. Biz hem kaliteli fitness yapalım dedik hem de aletlerde sıra beklemeyelim. Çünkü spor salonlarında fikstir. Koşu bandından biri insin ya da dambılı bıraksın diye beklersiniz. Bir de herkes sizin kadar hijyenine dikkat etmeyebilir ama salon dikkat etmeli, hijyeni sağlamalıdır. En basitinden havlu olayında bile sıkıntı yaşamıştık. Açıkçası ben bir yere giderken havlu götürmek istemem. Islak havluyu çantama koymak da istemem. İstanbul’dan geldikten sonra Ko-
caeli’de bu ayrıntılara dikkat eden bir salon bulamamıştım. Bulamadınız ve ‘açalım’ dediniz... Evet, dedik ki; “Madem böyle bir eksiklik var, biz yapalım.” Hakan Bey de işin uzmanı. Önce güzel bir yer bulduk. Çok kısa sürede açabilecekken yapmadık çünkü parkesinden duvar boyasına, ses sisteminden dekorasyonuna kadar her şeye çok özendik. Kimi zaman profesyonel yardım aldık, kimi zaman kendi keyfimize kaçtık. Ama insanların beğendiği bir yer yaptık. Çok keyifli çalışıyoruz.
KENDİ SALONUNUZ GİBİ Yakup Bey siz de burada spor yapıyor musunuz? Kendi evinizde veya iş yerinizde bir spor salonunuz olsa inanın buraya gelmekten daha külfetli. Onu temizletmek, bakımını yaptırmak... Burası insanın kendi salonu gibi. Sizi kimsenin rahatsız etme şansı yok çünkü başıboş gezen, yalnız spor yapan biri yok. Kişiye özel, birebir ders verildiği için size özel alan da ayrılmış oluyor. Bir de belli bir kitleye hitap ediyor burası. Daha çok sağlıklı yaşam sürecine önem veren, fit kalmak isteyen, sporu bir yaşam biçimi haline getiren insanların mekanı burası. Butik bir salon diyebiliriz. Artık tüm dünyada lüks spor salonları yavaş yavaş bitiyor. Kaliteli, butik, teknik anlamda donanımlı hocaların bulunduğu butik salonlara yöneliyor insanlar. Yakup Bey, bu işte hedefiniz nedir? Bir yatırımcı gözüyle bakıyorum; İnsanlara doğru spor yapmayı öğretip bunu bir alışkanlık haline getirmek. Bende öyle oldu. Mesela birebir eğitimini alıp yaptığım sporla kendi yaptığım spor arasına ciddi bir fark var. Birebir hocayla çalıştığımda haftanın 1 günü bile çalışsam “İyi spor yaptım” diyebilirim. Ben, spor yapmayı düşünen insanların birebir eğitimi tatmasını istiyorum. Uzun vadede amaç şubeleşmek. Belki çok ileride franchising bile olabilir. Tabii ki bu profesyonelliği kaybetmeden. Spor insanın çok yakın dostudur, iyi dostudur da. Dostunuzu kaybetmeyin! KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 23
MEKAN
Bir hayalin gerçeğe dönüşmüş hali
PANCAR MUTFAK
Mühendislik yaparken bir günde işi bıraktı, hayallerini gerçeğe dönüştürürken ilimize çok güzel ve çok farklı bir restoran kazandırdı RÖPORTAJ: SERPIL ÇOLAK • FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
24 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
MEKAN
Pancar Mutfak şık dekorasyonuyla da dikkat çekiyor. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 25
MEKAN
Pancar’da evinizdeki kadar rahat edeceksiniz.
S
iz hiç hayalinizin peşinden koştunuz mu? “En son ne zaman hayal kurmuştum onu bile unuttum” demeyin sakın! “Hayallerin peşinden koşmak sadece çocukken olur” da demeyin... Çocukluk hayallerinizi sahipleneceğiniz yaşlar, belki de olgunluk çağındadır. Ardından koşup koşup yorulduğunuz hayaller belki de şimdi kapının ardındadır. Unutmayın! Her hayalin gerçek olma ihtimali vardır! Ya ömür boyu mutsuzluk ya da biraz cesaret. Seçim sizin. Bu ay sizleri, profesyonel iş yaşamını bir günde noktalayıp, hayallerinin peşinden gitmeyi seçen biriyle tanıştıracağız. Gencay Keskin ile. Ve hep birlikte Pancar Mutfak’a giderek, Gencay Keskin’in hayalinin gerçeğe dönüşmüş haline tanıklık edeceğiz. Geleneksel yemeklerimize yaptığı sihirli dokunuşlarla farklı lezzetler ortaya çıkaran Gencay Keskin ve Pancar Mutfak’ın hikayesi bu röportajda. Keyifli okumalar... Gencay Bey sizi tanıyabilir miyiz? İTÜ Endüstri Mühendisliği bölümün-
26 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
den 2010 yılında mezun oldum. Yaklaşık 5 yıl mühendislik yaptım, profesyonel çalışma hayatının içinde yer aldım. Geçtiğimiz yıl hayallerimi gerçekleştirebilmek adına iş yaşamımı noktaladım. Ne zamandır hayalini kuruyordunuz aşçılığın ve bir restoran açmanın? Aslında mezun olduğum gün de aklımdaydı. “Acaba bu konuda eğitim alsam mı, yapabilir miyim?” diye düşünüyor-
karanlık bir işti. Dışarıdan bakıldığında az çok tahmin edebiliyordum ama yine de bir bilinmeyene doğru yelken açtım.
BİR GÜN GELDİ VE... Yemek yapmayı seviyordunuz o zaman. Aynen öyle. Fakat sadece yemek yapmak değil, farklı şeyler denemek çok cazip geliyordu bana. Mesela ekmek yapmak, turşu yapmak gibi aşçılığın biraz dışına
5 YIL MÜHENDISLIK YAPTIM VE O GÜN GELDIĞINDE ÇALIŞMA HAYATIMI NOKTALADIM dum. O dönem biraz zordu çünkü okulu yeni bitirmiştim. “Bunca yıl niye okudun o zaman?” diye sorarlardı. Bir de kafamda soru işaretleri vardı. Bu yüzden yaklaşık 5 yıl mühendislik yaptım. Ve o gün geldiğinde profesyonel çalışma hayatımı noktaladım. Bir etkilenme mi söz konusu? Aslında önümde bir figür yoktu. Ne ailemde ne de çevremde. Bu yüzden başlarken biraz tedirgindim. Çünkü bilmediğim,
çıkan şeyler. Ya da geleneksel yemeklerimize farklı tatlar katmak gibi. Yemek üzerine olan her şey çok fazla ilgimi çekiyordu. Hala da öyle. 5 senelik çalışma hayatım boyunca gel-gitlerim oldu. İçimdeki tutkunun çok alevlendiği zamanlar da oldu, unuttuğum anlar da. Ama bir gün geldi ve hayatımın akışı değişti. İşte o anı dinlemek istiyorum. O dönem içimdeki tutkunun biraz daha alevlendiği bir dönemdi. Şu da var, pro-
MEKAN
Pancar’da mücverin tadına mutlaka bakmalısınız.
fesyonel olarak yaptığın işten bir müddet sonra sıkılmaya başlıyorsun. Ve kafanda böyle bir düşünce olduğu zaman yaptığın iş daha da sıkıcı hale geliyor. Düşüncemi eşim Selin’le paylaştım. Yemek yapmayı sevdiğimi biliyordu fakat bu fikri içimde böylesine büyüttüğümü bilmiyordu. 15-20 dakikalık bir fikir alışverişinin ardından denemeye karar verdik. Eşinin ikna olması önemli miydi?
Sanatları Akademisi’nde aşçılık eğitimi alıyordum. 4 ayın sonunda işi bırakmam gereken noktaya gelmiştim. Çünkü hafta içi de okula gitmem ve İstanbul’da aşçılık yapmaya başlamam gerekiyordu. Hem okulun prosedürü böyleydi hem de bu işi en iyi şekilde öğrenebilmem için gerekliydi. Geçtiğimiz yıl ağustos ayında işi bıraktım. Ne kadar sürdü bu eğitimler?
EŞIMIN IKNA OLMASI BENIM IÇIN ÖNEMLIYDI VE BU SÜREÇTE BANA ÇOK DESTEK VERDI Çok. Ve bu süreçte bana çok destek verdi, hala da destek oluyor. Benim mutlu ve keyifli olduğumu görüyor. Bu durum onu da mutlu ediyor.
MSA’DA EĞİTİM ALDIM İşi bıraktıktan sonraki adımınız ne oldu? Aslında işi bırakmadan aşçılık okuluna başladım. Hafta içi normal işime giderken hafta sonları da İstanbul’da, Mutfak
Toplam bir sene sürdü. Temel kesim teknikleriyle başladı, profesyonel aşçılık eğitimiyle devam etti. İçinde profesyonel tecrübeleri de barındıran bir eğitim oldu. İstanbul’da 4 farklı mutfakta çalıştım. Sultanahmet’teki Four Seasons Otel’in yanı sıra Suadiye, Kuruçeşme ve Ortaköy’deki bir restoranda 3’er aylık, 4’er aylık tecrübeler edindim. Bu eğitimlerde mutfağa girdiğinizde sıfırdan başlıyor, ne görev verilirse onu yapıyorsunuz.
Tecrübe edinmek için çok önemliydi bu eğitimler. Çok yararlı oldu. Her zaman söylüyorum, bu işte çok yeniyim, öğrenecek çok şey var. Çünkü sınırsız, sonsuz bir iş bu. 20 yıldır bu işi yapan insanlar bile hala yeni yeni şeyler öğreniyorlar. Öğrenme süreci tamamlanmış değil. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 27
MEKAN Diyorsunuz ki ‘eğitim aldım, bitti’ diye bir şey yok, öğrenme süreci devam edecek. Evet. Kendimi sürekli geliştirmeye çalışıyorum. İşin başında olduğum için bu şart. Ama zaten bu işte başarılı olan insanlar sonuna kadar bu şekilde devam eden insanlar. Eğitim bittikten sonra? Okulu bitirdikten sonra iş yaşamınıza standart aşçı olarak da devam edebilirsiniz, kendi restoranınızı da açabilirsiniz. Ben işi bırakmaya karar verdiğim gün hayalimi bir mantığa da oturtmam gerekiyordu. Çünkü “Yaptığım işten sıkıldım, gideyim aşçı olayım, yapamazsam geri dönerim’ çok hayalperest bir yaklaşım olurdu. Bir de İstanbul’dan İzmit’e dönme planım olması gerekiyordu. Çünkü burada yaşıyordum, İstanbul’a gitmek gibi bir düşüncem yoktu.
HEDEFİM BUYDU... İşi bırakırken bir restoran açma hedefini de koymuştunuz o zaman. Aslında herkes bu hedefle başlar. Kimse ‘Giderim bir yerde aşçı olarak çalışırım’ diye düşünmez. Kimi uzun zaman sonra hayalini gerçekleştirir, kimi işin aslını gördükten sonra gerçekleştirmemenin daha mantıklı olduğuna karar verir ki bu düşünce bazı yönlerden doğru da olabilir. Ama bizim kararımız buydu. Bizim diyorum çünkü gerçekten o gün oturup Selin’le karar vermiştik. Kararımız böyle bir yer açabilmekti. Daha yolun çok başındayız ama bir yerden başladık, o yüzden çok keyifliyiz. Gelelim restoranın adının neden Pancar olduğuna... Menümüz mevsimsel olarak değişecek. Mevsim sebzeleri, mevsim meyveleri, mevsimine uygun ürünler yer alacak menüde. Hatta sadece sebze değil, et ve balık da girecek bunun içine. Restoranın 28 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
ismi mevsimselliği çağrıştırsın diye düşünürken aklımıza pancar geldi. Kök salmak istediğimiz için kök sebze olması da bunda etkili oldu. Menüyü siz hazırladınız tabii ki. Evet. Sonbahar menüsü ile başladık, yılbaşına kadar aynı menüyle devam edeceğiz. Mevsimler nasıl dönüyorsa biz de kullandığımız ürünleri ona göre güncelleyeceğimiz için menü 4 mevsim değişecek. Kışın yeni bir menü ortaya çıkacak mesela. Menüyü ‘mevsimsel’ hazırlamamızın nedeni de tabaktaki lezzeti ön plana çıkarabilmek. Aksi taktirde kaliteli bir yemek servis etmek gerçekten zor. Çünkü her şey mevsiminde güzel. Bu arada menüye ek olarak günlük çıkardığımız lezzetler hep olacak. Her gün bir çorba yapıyoruz mevsime uygun. O güne özel bir zeytinyağlı ya da bir yemek mutlaka oluyor. Keşke imkanımız olsa her gün menüyü değiştirebilsek. Çok güzel olurdu...
SİHİRLİ DOKUNUŞLAR Menüde geleneksel tatlar da var, fark-
lı lezzetler de. Menüyü oluştururken ağırlıklı olarak geleneksel yemeklerimizi tercih ettim. Menümüzde humus da var, içli köfte de. Kuru patlıcan dolması da yapıyoruz mücver de... Ve yemekleri yaparken de geleneksel malzemeleri kullanıyoruz. Kısacası geleneksel yemeklerimiz, ufak tefek dokunuşlarla, biraz modernize edilmiş olarak çıkıyor karşınıza. Mesela, pappardelle için dana kuyruklu bir sos hazırlıyoruz. Mücveri, Antakya’dan aldığımız tuzlu yoğurt ve tapenade ile ikram ediyoruz. Kimyon tohumu kullanarak tat uyumunu sağlıyoruz. Yemekleri siz mi yapıyorsunuz? Evet, ben yapıyorum. Restoranın sahibiyim ama aynı zamanda mutfak şefiyim. Mutfağı ben açarım, ben kapatırım. Benim için önemli olan mutfak ve mutfaktan çıkan yemeğin kalitesidir. Fırsat buldukça mutfaktan çıkıp müşterilerle diyalog kurmaya çalışırım. Hem yemekler hakkında bilgi vermek hem de fikir alışverişinde bulunmak hoşuma gidiyor. En çok merak ettiğim şey. Yemek yaparken ne hissediyorsunuz?
MEKAN PANCAR’IN MENÜSÜNDE NELER VAR?
Mekanda kitap okuma alanı da bulunuyor.
Paylaşımlık sıcaklar: Mücver, içli köfte, kuru patlıcan dolması, talaş böreği, patates kızartması... Soğuk eşlikçiler: Humus, elmalı çiğ kereviz, hardallı patates, peynir tabağı, günün zeytinyağlısı Salatalar: Ispanak salatası, roka & buğday salatası, yeşil salata, avokado & nohut salatası, firik bulguru salatası Ana yemekler: Izgara bonfile, kağıtta somon, ızgara köfte, kuzu but & erişte, tavuk shnitzel, dana kuyruklu pappardelle Fırından: Dana etli pizza, armutlu pizza Tatlılar: Limonlu cheesecake, karamelli sütlaç, brownie
Pancar Mutfak’ın sahibi Gencay Keskin
Aslında genel olarak bir stres hali diyebilirim. ‘Nasıl olacak’ stresi mi? Nasıl olacağını biliyorum ama zamanlama da önemli. Sanki mutfaktaki stres seviyem bir önceki profesyonel hayatımdan bir seviye daha yüksek gibi. Ama bundan memnunum. Bu biraz da işe heyecan katan kısım. Zaten belli bir stres seviyesi olmadan başarı da pek mümkün değil. Servis zamanında o stres bir seviye daha artıyor tabi ama kontrol edebiliyoruz.
MEVSİMSELLİK ÖNEMLİ Daha yeni başladınız ama geleceğe dair mutlaka bir hedefiniz vardır? Öncelikli hedefim, mevsimine uygun ürün kullanımını devam ettirmek. Bu değişkenliği sağlamak. Yapabilirsem, günlük değişen ürün sayısını arttırmak istiyorum. Ama amacım gerçekten geleneksel yöntemlerden ve geleneksel ürünlerden de vazgeçmeden daha lokal olmak. Kısa vadeli hedefim; bu değişkenliğin oturduğu ve geçekten kaliteli şekilde devam ettiği bir restoran olmak.
Uzun vadeli hedef nedir? Şubeleşmek istiyor musunuz? Böyle hedeflerim yok açıkçası. Ben bu şekilde kalıp kaliteyi korumayı tercih ederim. Pancar Mutfak bu kente ne katar? İnsanların çok fazla deneyimleyemediği yemekleri servis ediyoruz, edeceğiz. Genel geçer menülerin dışında şeyler bunlar. Özetle, insanların bu şehirde çok fazla tadına bakamayacakları lezzetler sunuyoruz. Çok sofistike, uçuk kaçık şeyler yapmıyoruz ama standardın dışına çıkan tabaklar hazırlıyoruz. Özellikle günlük menümüzde farklı lezzetleri kullanmaya çalışıyoruz. Bunları sosyal medya hesaplarımızdan günlük olarak duyuruyoruz. Kalite demişken, işlenmiş ürün kullanıyor musunuz? Burada işlenmiş ürün kullanmamaya özen gösteriyoruz. Servis ettiğimiz ekmek yüzde 100 ekşi mayalı ve kendi mutfağımızda yapılıyor. Yani katkı maddeleriyle korunan ürünler yok bizim mutfağımızda. Schnitzel servis ediyoruz ama schnitzelimizi kendimiz hazırlıyoruz. Mayonezi de ketçapı da yoğurtu da
kendimiz yapıyoruz. Dondurulmuş ürün de kullanmıyoruz, tatlılarımızı kendimiz yapıyoruz.
PİŞMAN OLMADIM Alkol servisi de var yanılmıyorsam. Var ama burası bir meyhane değil, restoran. Alkol menümüz; şarap, bira ve rakıyla sınırlı. Menüyü oluştururken bunu da göz önünde bulundurduk, rakı-şarap-bira üçlüsüyle eşleştirebileceğimiz alternatifler oluşturduk. Peki, hiç pişman oldunuz mu? ‘İşi bırakmasaydım keşke’ dediniz mi? Hayır. Çok yorulduğum, çok sıkıldığım zamanlar oldu bu işi yaparken ama hiçbir zaman ‘keşke’ demedim. Gencay Bey, kapılarınızı Kocaeli Life’a açtığınız için teşekkür ederiz. Ben teşekkür ederim.
İLETİŞİM Adres: Yahya Kaptan Mahallesi Şehit Ergün Köncü Sokak N0:38, Seymen Koleji karşısı, Baltürk Otel altı Telefon: 0 262 311 0 262 Instagram@pancarmutfak Facebook@PancarMutfak KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 29
RÖPORTAJ
BAR PSIKOLOĞU
Ferhat Aydın Ferhat Aydın, bir psikolog... Ama mesleğini icra ettiği yer, ne bir hastane ne de klinik. O, bir bar psikoloğu. Barlarda yaptığı programlarla insanlara ulaşıyor, psikoloğa gitmenin çekinilecek bir durum olmadığını anlatıyor RÖPORTAJ: EYLEM SELVİ ARI
Ferhat Aydın, programına katılan insanların psikologlara bakış açısının değiştiğini ve önyargılarının kırılmaya başladığı söylüyor.
32 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
RÖPORTAJ
KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 33
RÖPORTAJ
Y
ıllarınızı verip eğitimini aldığınız mesleğin, aslında hiç de hayallerinizdeki gibi olmadığını fark etseniz ne yaparsanız? Böyle bir durumda pek de fazla alternatif yok, değil mi? Ya mesleği bırakıp başka bir alana kayacaksınız, ya işinizi sevmeden yapacaksınız... Ya da psikolog Ferhat Aydın gibi mesleğinizden hiç kopmadan, kendinize yeni bir sektör yaratacaksınız. Ferhat Aydın, bir psikolog... Ama mesleğini icra ettiği yer, ne bir hastane ne klinik ne de özel bir merkez. O, bir bar psikoloğu. Türkiye’nin en iyi
üniversitelerinden birinden mezun olduğu halde, mesleğinde aradığını bulamayan Ferhat Aydın; insanların sorunlarına çözüm ararken, psikolog yerine falcılara gittiğini fark edince, kendine yepyeni bir yol çizmiş. O şimdi, barlarda yaptığı programlarla insanlara ulaşıyor, onlarla dertleşiyor ve aslında psikoloğa gitmenin o kadar çekinilecek bir durum olmadığını, insanlara en rahat oldukları ortamda anlatıyor. Geçtiğimiz günlerde, bir program gerçekleştirmek üzere Leman Kültür İzmit’e gelen Ferhat Aydın’la sıra dışı hikayesini konuştuk... Keyifle okuyacaksınız. Ferhat Bey, psikoloji okudunuz ve mesleğinizin aslında hayal ettiğiniz gibi olmadığını görerek çok ilginç bir yola başvurdunuz… 2011 yılında, Orta Doğu Teknik Üniver34 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
sitesi’nin psikoloji bölümünden mezun oldum ancak büyük hayallerle girdiğim bu bölümden mezun olduğumda, sektörün hiç de bize anlatıldığı gibi olmadığını gördüm. İnsanlar psikoloğun ne iş yaptığını bilmiyor; psikologlardan çekiniyor, psikoloğa gitmek yerine falcılara, melek terapistlerine gidiyordu. Bu durumda kariyerinize nasıl yön verdiniz? Kendi kendime ‘bu işte bir yanlışlık var’ diye düşünürken, bir yandan da terapi eğitimleri aldım ve tecrübe kazandım. Hayalini kurduğum terapistliği yapmak
musun, sence ben normal miyim, doktor ayağıma geldi” demeye başladı. İnsanlarla ne kadar çok ortak derdimiz olduğunu böylece fark ettim. Onlarla muhabbet edip, ufak tefek bilgilendirmeler yaparken, ‘rahat bir ortamda bu işi yapabilir miyim?’ diye düşünmeye başladım.
ALKOL BİR SEMBOL İlk seans nasıl oldu? Bundan 2,5 yıl önce İstanbul Taksim’de sık sık gittiğim barın sahibiyle bu konuyu paylaştım. Konsepti çok beğendi, yapabileceğimi söyledi. Böylece mesleğimi ‘bar psikoloğu’ olarak yapmaya başladım. Bar psikologluğu nasıl karşılandı? Kulağa hoş geldiği için insanlar çok sevdi. Bir de psikoloğa bakış açıları değişti, önyargılar kırılmaya başlandı. Özellikle ikili ilişkilerde çift terapistine gitmeyenler, bar psikoloğu ile bu durumu aşma noktasına geldi. Neden bar? Sizi dinlemek için alkol almak mı lazım? İnsanlar bar ortamında, alkol aldıklarında rahatlıyor ama beni dinlemek için illa alkol almak gerekmiyor. Bar ortamında meşrubatlarını, kokteyllerini, çay ya da kahvelerini yudumlarken de beni dinleyebilirler. Alkol benim için bir sembol. İnsanlara ne anlatıyorsunuz? Önce barmen-psikolog hikayemizi
BENI DINLEMEK IÇIN ILLA ALKOL ALMAK GEREKMIYOR, ALKOL BENIM IÇIN BIR SEMBOL için de bir danışmanlık merkezinde işe başladım. Ama bir baktım ki insanlar psikoloğa gelmiyor. Çünkü sektörümüz ekonomik olarak külfetli bir sektör ve insanlar çok para verip, bir de psikoloğa gittiği için yargılanmak istemiyor. Yolunuzun barlara nasıl düştüğünü dinlemek için sabırsızlanıyorum... ‘Bu meslek neden bir türlü istediğim gibi olmuyor’ diye düşündüğüm ve depresif olduğum bir dönemde barlara çok gitmeye başladım. Depresif ruh halimi oralarda aşmaya çalışıyordum. Bir süre sonra gittiğim mekanlarda tanıştığım insanlar, “Aa, psikolog musun, hipnoz yapıyor
anlatarak başlıyorum programa. 50 dakika boyunca insanların sıklıkla sordukları sorular, merak ettikleri konular, sosyal medyadan bana iletilenler ve yanlış bilgiler hakkında konuşuyorum; işin içine biraz de espri katıyorum. Anlatım yaparken ara ara kendimden de örneklerle insanlara ‘insanız işte, kasmayın’ mesajını veriyorum. Program ne kadar sürüyor? Bir barda sahne aldığımda 2 saat sürüyor program. Programın ilk bir saatinde ben konuşuyorum. Daha sonra katılımcılar sorular yöneltiyor. Bazen soruların çokluğuna göre program
RÖPORTAJ
Ferhat Aydın, bar psikologluğunun yanı sıra çocuk psikolojisiyle ilgili seminerler veriyor ve kurumsal eğitimlere katılıyor.
yarım saat daha uzayabiliyor. Peki, bu programı yapmaktaki amacınız nedir? Bu programın üç amacı var. Bir tanesi, psikoloji bilimiyle ilgilenen insanlara anlaşılır, yalın bilgiler sunmak. İkincisi, ‘insanların terapiye ihtiyacı var mı yok mu?’ ile ilgili olarak kafalarda bir ışık yakmak. Üçüncü amacım da sosyalleşme alanı oluşturmak. İnsanların, mekânda tanıştığı kişilerle sohbet etmesini sağlıyorum. Programda ben de eğleniyorum. Zaten etkinlik duyurumuzda ‘Psikolog da rahatlasın siz de buyurun gelin’ diyoruz. Peki, geldim madem içeyim, dağıtayım, her şeyi de anlatayım diyen oluyor mu? Çok az oldu. Onların da alkolik ya da kişilikleri ile ilgili desteğe ihtiyaç duyan in-
sanlar olduğunu sonrada öğrendim. Böyle bir program yapmak, risk. Mikrofonu veriyorsun ve ‘istediğini sor’ diyorsun. Haliyle dert konuşulunca insanlar farklı bir psikolojide oluyor. Aslında ben bu işin bir süre sonra barların dışında bir ‘psikogösteri’ olarak da devamını istiyorum. Bar ortamında sizin terapileriniz-
yor. Bunu soran kişi hangi şehirdeyse, o şehirde uygun gördüğüm, etik çalıştığını düşündüğüm arkadaşlarıma yönlendirmeler yapıyorum. Hafızanızda kalan komik ya da çok dramatik bir olay var mı? Küçükken öğretmeniyle bir taciz olayı yaşamış bir kadının itirafı oldu. Bir de
ETKİNLİK DUYURUMUZDA ‘PSİKOLOG DA RAHATLASIN’ DİYORUZ den etkilenip, “Ben size bir geleyim” diyen olunca ne diyorsunuz? Böyle durumlarda terapi yapmadığımı söylüyorum çünkü bu işi yaparken, bir yandan da terapi yapmak etik olmaz. Benim her şehirde mutlaka tanıdığım, bildiğim bir terapist arkadaşım olu-
bir yıla kadar Marmaris’te yaşadım, orada alkolik bir yazar kadın programıma gelmişti. Sabah uyandığında 70’lik votkayı içip güne başlayan bu kadın, etkinlik esnasında sahneye doğru yalpalayarak gelip, “Sen anlatıyorsun, sen de mutsuzsun” diyerek üzerime yürümüştü. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 35
RÖPORTAJ İlginç bir olaydı benim için… Taciz, tecavüz gibi kötü olaylar anlatıldığında ne hissediyorsunuz ya da o an ne yapıyorsunuz? Çok zor bir durum aslında. Anlatan kişi bombanın pimini çekiyor ve sahneye atıyor. Bir de kötü olayları paylaşan kişiler gayet aklı başında insanlar oluyor, alkolün etkisi olmadan durumlarını paylaşıyorlar. Öncelikle böylesi bir olay yaşayıp paylaşan kişiyi o kalabalık ortamda anlatma cesaretini gösterdiği için tebrik ediyorum. Onlara bir destek alıp almadıklarını soruyorum. “Aldım ama işe yaramadı” diyorsa, “Lütfen bu alanda uzman birine gidin” diyorum ya da “Destek almadıysanız, bunu şu anda bar psikoloğuna neden anlatıyorsunuz?” diye başka bir açıdan sorgulatıyorum. Şu anda mesleğinizi sadece barlarda mı icra ediyorsunuz, gerçekten? Yaklaşık 1 yıl da BKM Mutfak’ta sahne aldım, onlarla beraber 10-11 şehir gezdim. Haziran ayında, çalıştığım özel okuldan istifa ettim ve tamamen bu işe yoğunlaştım. Bar psikologluğunun yanında çocuk psikolojisiyle ilgili eğitimler, seminerler veriyorum ve kurumsal eğitimlere de gidiyorum. Programınıza katılan seyirci profilinden yola çıkarak, ülke insanının ruh hali hakkında bir değerlendirme yapabilir misiniz? Durumumuz vahim diyebilirim. Çok iç açıcı değil. Nerden tutsak elimizde kalıyor. Konuşsak içinden çıkamayız ama ben çözümü dönüp dolaşıp çocuklarla ilgili projelerde veya anne-baba-öğretmen eğitimlerinde bulduğum için bir yandan da o alanda çalışıyorum. Çocuklarla ilgili ne yapıyorsunuz? “Hocam ne olacak bu çocuğun hali?’ diye bir başlığım var. Toplumda bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız, bu 30-40 yılınızı alır. Bir şeylerin değişmesi için çocuklara yatırım yapmak gerek; bu aynı zamanda anne-babalara da yatırım demek oluyor. Bizim en büyük problemimiz ikili ilişkiler. Küçüklükten itibaren diş fırçalamasını ya da ayakkabısını giymesini öğrettiğimiz çocuklarımıza, bir 36 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
türlü ruh sağlığını korumasını, duygularının farkında olmasını öğretmiyoruz. Tabii bu insanlar da büyüdükleri zaman ne kendi duygularının farkına varıyor ne karşısındaki insanın... Empati kuramıyor, bu yüzden çok ciddi çatışmalar yaşanan ilişkilere rastlıyoruz.
BEN YAPAMADIM, O YAPSIN Çocuklar, duygularını neden ifade edemiyor? Çünkü baba utanıyor! Baba “Üzüldüm, hayal kırıklığı yaşadım” diyemiyor çünkü bu toplumda güçlü insan; cool, duygularını göstermeyen insandır diye
bir çözümümüz yok. Failin cezalandırılacağına olan inancımız, travmanın daha kolay iyileşmesine neden oluyor. Bu da adalete olan inancımızdan geliyor.
PATENTİNİ ALDIM Ama bizim toplumumuzda adalete olan inanç da az… O yüzden zaten bir türlü travmalarımızı atlatamıyoruz. Fatih Bey, bar psikoloğunun sizin dışınızda başka bir örneği var mı? Yok. Çünkü patentini aldım ama ileride bar psikologları yetiştirmeyi planlıyorum. Kocaeli’ye daha önce geldiniz mi? Ankara’ya giderken çok kez Kocaeli’den
Mehmet Burak Kuzu, Bar Psikoloğu Ferhat Aydın ve Ceren Karakaş
bir yargı var. Aslında asıl güçlü insan; güçsüzlüğünün farkında olandır. Gerçekten güçlü biri proje çocuk yetiştirmez; “Ben yapamadım, çocuğum yapsın” diye onun başarılarıyla övünmeye çalışmaz. Onu olduğu gibi sever, kabul eder vs. Toplumumuzun başka ne gibi psikolojik sorunları var? Toplumsal travmalarımız var. Her geçen yıl öngörülmeyen, “Güvenli bir toplumda, ülkede, dünyada yaşamıyoruz” dedirten bir sürü olayla karşılaşıyoruz. Bir travmayı atlatamadan öbür travmayı yaşadığımız için şu anda tek bir çözümümüz var: Travmayı yaşayan kitleye dönüp, “evet bu acını gördüm, paylaşıyorum” demeliyiz. Bunun dışında başka
geçtim, bu ilk gelişim. Leman Kültür’ün sahibi Erdoğan Ağabey’in kızı, aynı zamanda meslektaşım psikolog Ceren Karakaş, Leman Kültür’de de bir program yapmamı isteyince, kabul ettim. Hayal Kahvesi, Leman Kültür ve BKM Mutfak ile bir şekilde yolum kesişti ama Leman Kültür’ün başka şubelerinden de teklif almama rağmen, ilk programımı İzmit’te yaptım. Son olarak programlarınızdan insanları nasıl haberdar ettiğinizi sormak istiyorum... Programlarımı sosyal medya hesaplarımdan duyuruyorum. Takipçilerim, ne zaman nerede olacağımı bu yolla öğrenmiş oluyor.
KAPAK KONUSU
KOCAELI’YI İSTEK’LI YAPMAYA HAZIRLANIYOR
YALÇIN ERGEN ÖZELLIKLE BABA OLDUKTAN SONRA EĞITIM KONUSUYLA DAHA YAKINDAN ILGILENMEYE BAŞLAYAN MIMAR YALÇIN ERGEN, KENTIMIZDE NITELIKLI EĞITIM VEREN KURUMLARIN IHTIYACI KARŞILAMADIĞINI FARK EDINCE, YEPYENI BIR YATIRIMA DAHA IMZA ATTI VE İSTEK OKULLARI’NI ILIMIZE GETIRMEK ÜZERE KOLLARI SIVADI RÖPORTAJ: ZEYNEP AKAR • FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
E
RG Group’un patronu, mimar Yalçın Ergen mesleki başarıları kadar, hareketli sosyal yaşamı ile de adından söz ettiren bir isim. Parlak kariyeri, projeleri, sık sık çıktığı seyahatler, uzun süren bekarlık hayatı ve hızla aldığı evlilik kararıyla adı sürekli kent gündeminde olan Ergen, lansmanı geçtiğimiz haftalarda yapılan sıra dışı konut projesi, Twinkle Life ile yine ses getirmeyi başardı. Eski Türk evlerinin ‘hayat’ adı verilen avlularından esinlenerek tasarladığı ve özlemini duyduğumuz o sımsıcak komşuluk ilişkilerini yeniden canlandırmak üzere kurguladığı Twinkle Life’ın yapımı sürerken, Yalçın Ergen karşımıza yine bir sürprizle çıktı. Özellikle baba olduktan sonra eğitim konusuyla daha yakından ilgilenmeye başlayan Ergen, kentimizde nitelikli eğitim veren kurumların ihtiyacı karşılamadığını fark edince, yepyeni bir yatırıma daha imza attı ve İstek Okulları’nı ilimize getirmek üzere kolları sıvadı. Şu sıralar yepyeni bir sektöre girmenin ve eğitimdeki başarısını ispatlamış bir vakıf okulunu kente kazandırıyor olmanın heyecanını yaşayan başarılı iş adamıyla kariyerini, yeni projelerini ve özel hayatını konuştuk.
38 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
KAPAK KONUSU
KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 39
KAPAK KONUSU
Ergen’in sahibi olduğu ERG Group bünyesinde birbiriyle bağlantılı ama farklı alanlarda faaliyet gösteren 4 şirket var.
40 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
KAPAK KONUSU Yalçın Bey, sizi kısaca tanıyalım mı? 1977 yılında Gölcük’te dünyaya geldim. İlkokul, ortaokul ve liseyi de Gölcük’te bitirdim. Daha sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’ne devam ettim ve 1999 yılında mezun oldum. Yaklaşık 3 yıl Metin Alan Mimarlık Ofisi’nde görev yaparak tecrübe edindim, sonra da 2002 yılında Yalçın Ergen Mimarlık Atölyesi’ni kurdum. İlimizde Mimarlar Odası başkanlığı da yaptınız, biraz o dönemden bahseder misiniz? Evet, Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi’nde üç dönem başkanlık yaptım. 2006-2008 döneminde, Nilgün Akçan Özcan’ın başkanlığındaki yönetime girmiştim; daha sonra da 2008 yılından 2014 yılına kadar oda başkanlığı yaptım. Orada hem sektörü hem meslektaşlarımızı tanıma fırsatı buldum. Aynı dönemde TMMOB Kocaeli Şubesi’nde İl Koordinasyon Kurulu Sekreterliği yaptım. Bugün de odadan kopmuş değilim. Delegeyim, odayla ilgili toplantılara gitmeye çalışıyorum. Yalçın Ergen Mimarlık Atölyesi’nin halen faaliyette olduğunu biliyoruz, bunun yanında işleri git gide büyüttünüz, süreçten biraz bahseder misiniz? Evet, orası proje ofisimiz. Ufak tefek proje işleriyle başladık, küçük inşaatlar yaptık. İlerleyen yıllarda, ofis mimarlığının Kocaeli’de çok kısıtlı olduğunu görünce yeni alan arayışına girdik ve Nurus ile tanıştık. 2008 yılında, ofis mobilyalarının öncü markası olan Nurus’un bayiliğini aldık. Böylece yepyeni bir çizgi yakaladık, bu bizim için dönüm noktası oldu.
VİZYONUMUZ DEĞİŞTİ Dönüm noktası... Nurus ile birlikte vizyonumuz da değişti; çok farklı bakış açıları kazandık. Kaliteli işin ne olduğunu, nasıl yapıldığını öğrendik. Güçlü bir firmayla hareket etmenin zorluklarını yaşadık ama önümüzü de çok açtı. Bir kalite bilinci getirdi, daha geniş bakmayı öğretti. Bu kalite, bütün diğer işlerimize de yansıdı, çıta yükseldi. Yaptığımız işlerde sıvadan yer döşemesine kadar Nurus’un kalitesine uygun markalarla çalışmaya başladık, kendimizi geliştirdik. Şu anda 9 yıldır Nurus’un Kocaeli bayiliğini ve 2014 yılından beri de Kartal’da açtığımız showroom ile İstanbul Anadolu Yakası bayiliğini yapıyoruz. Şu anda ERG Group bünyesinde kaç şirket var? ERG Group bünyesinde birbiriyle bağlantılı ama farklı alanlarda faaliyet gösteren 4 şirket var. Ergsan İnşaat, ERGMAK, ERG Proje ve Yalçın Ergen Mimarlık Atölyesi. Aslında yapmaya çalıştığımız şey şu: Her inşaat firması, ‘ben her işi yaparım’ diyor. Bu çok göreceli bir şey. Biz kendi dalında profesyonel 4 farklı şirketle bir grup firması haline geldik. Birbiriyle entegre çalışıyorlar; böylece her işi kendi içimizde, dallarında profesyonel ekiplerle yapıyoruz.
TÜRKİYE’DE EMSALİ YOK Akıllıca bir çalışma şekli... Mesela şu anda başladığımız Twinkle Life projesini Yalçın Ergen Mimarlık Atölyesi çizdi. Projesini çizerken ERG Proje’de çalışan arkadaşlarımızla iç dekorasyonları yapıldı. Mutfaklar, bayisi olduğumuz Eurodecor firması tarafından temin edildi. Tesisat işleri de ERGMAK firmamız tarafından projelendirildi ve yapımı programlandırıldı. ERGSAN İnşaat ise proje aşamasından itibaren maliyet çalışmalarını yaptı ve sonrasında inşaat imalatını gerçekleştirmeye başladı. Yani çok entegre bir biçimde kendi içimizden çıktı proje. Tüm bunlar tek bir çatı altında da yapılabilirdi ama böylesi daha keyifli. Herkes ne yapacağını biliyor, ortaya çok daha profesyonel işler çıkıyor. Başka bayilikleriniz de var mı? iz ‘SOS’ adında bir marka oluşturduk: açılımı ‘Special Office Solutions’. Kartal’da ve Kartepe’de showroomlarımız var. Ofis dediğimiz yapının 4 ana unsurdan oluştuğunu gözlemleyerek bayiliklerimizi oluşturduk. Duvar, tavan, zemin ve mobilya. Duvarda, ara cam bölme Trimline’ın bayiliğini aldık. Tavanda, ülkenin en büyük asma tavan markalarından biri olan Tacer ile anlaştık. Zeminde de Unigen’in bayiliklerini bünyemize kattık. Mobilya için zaten Nurus ile çalışıyoruz. Kartal’daki mağazamızda farklı konseptlerde 5 adet numune ofis oluşturduk. Böylece, tüm ürünleri aynı anda sergileyebilir ve ihtiyaçları anında karşılayabilir hale geldik. Türkiye’de, böyle bir showroom’un emsali yok. Tüm bayiliklerimize ilave olarak Eurodecor Mutfak’ın bayiliğini alarak kapı ve mutfakta da İzmit merkez de ulusal bir markanın showroom’unu kentimize kazandırdık. Şimdi biraz da son projenizden bahsetmek istiyorum... Twinkle Life, büyük ses getirdi... Evet, gerçekten de çok özel bir proje. ‘Twinkle’ markasının isim haklarını aldık ve önce Gölcük’te ‘Twinkle Home’ adıyla 20 daire yaptık. Şimdi de ‘Twinkle Life’ı hayata geçiriyoruz. Amacımız, Kocaeli’deki konut sektörüne farklı bir soluk getirmek. Sıradan, basmakalıp binalardan hepimiz sıkıldık artık. Projemiz Kullar bölgesinde yükseliyor.
B
BİR IŞILTI LAZIMDI ‘Twinkle’, ışıltı demek... Neden bu ismi seçtiniz? Bu projeyi hayata geçirmeden önce yaşamımızda eksik olan şeyin ışıltı olduğunu fark ettik. Bakıyoruz, basmakalıp hayatlar, mutsuz insanlar. Herkes yorgun. ‘Yaşamımıza bir ışıltı lazım’ dedik ve markamızın adını ‘Twinkle’ koyduk. İlk projemiz, Twinkle Homes, yani ‘ışıltılı evler’di. Şu anda Twinkle Life’ı, yani ‘ışıltılı hayat’ı yapıyoruz; bundan sonraki projemiz ise Twinkle Garden olacak. Twinkle Life, hepimize lazım olan o ışıltıyı nasıl katacak hayatımıza? Geleneğimizde olan, o sımsıcak komşuluk ilişkilerini yeniKASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 41
KAPAK KONUSU
den hayatımıza katarak. Twinkle Life, eski Türk evlerinin ‘hayat’ adı verilen avlularından esinlenilerek tasarlandı. Özlemini duyduğumuz o sımsıcak komşuluk ilişkilerini yeniden canlandırmak üzere kurgulandı. Pek çoğumuz yüksek duvarların ardına inşa edilmiş konutlarda, korunaklı evlerimizde, lüks içinde ama yapayalnız yaşıyoruz. Halbuki ne güzel, ne kalabalık çocukluk anılarımız vardı bizim... ‘Hayat’ kavramını biraz daha açalım mı... Geleneksel Türk evlerinde; giriş katındaki odaların açıldığı, insanların her daim birlikte vakit geçirebildiği avlulara ‘hayat’ denilirdi. Biz, ‘hayat’ anlayışını modern bir dokunuşla projeye dahil ettik. Her blok için yeşil alan ve sosyal 42 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
alan olarak kullanılacak 105 metrekare büyüklüğünde bir giriş avlusu ile müstakil daire girişlerinde 120 metrekare büyüklüğünde bir iç avlu planladık. Yeşil alanlarla iç içe olan avlular, Twinkle Life’ta kurulacak sıcacık komşuluk ilişkilerinin zeminini oluşturacak. Site, Kocaeli’nin avlusu bulunan ilk ve tek projesi olma unvanını da taşıyor.
KOMŞUSUYLA GELENE İNDİRİM Şehir merkezine de oldukça yakın mesafede, değil mi? Başiskele-Kullar’da, şehre sadece 7 kilometre mesafede. Twinkle Life, yemyeşil çevresi ve tertemiz havasıyla 9 bin 309 metrekarelik alan üzerine kuruluyor; 4 blok, 48 daire,
KAPAK KONUSU Twinkle Life, yüzme havuzundan sosyal tesise, kafeteryadan oyun parklarına kadar her türlü imkanı sunuyor. Site ayrıca, 24 saat kameralı güvenlik sistemiyle korunacak.
İSTEK OKULLARI GELİYOR
Yalçın Ergen, Neşe Hanım ile evliliği konusunda “Çok doğru bir karar verdiğimi her geçen gün daha net görüyorum. Sevgimiz, evlendikten sonra daha da katmerlendi” diyor.
Projenin satışı için de ilginç bir kampanyanız var... Komşuluk ilişkilerine verdiğimiz önemi, yaptığımız özel kampanyayla da gözler önüne sermek istedik. ERGSAN İnşaat olarak, ev almaya gelirken komşusunu da getiren herkese özel indirimler uyguluyoruz. Arkadaşıyla birlikte ev sahibi olmak isteyen ailelere yüzde 15’e varan indirimler yapıyoruz. Bildiğim kadarıyla, şu an hayatınızda sizi çok heyecanlandıran yeni bir proje var. Dinleyebilir miyiz? 014 yılında evlendim ve kısa bir süre sonra da oğlum Yaman doğdu. Onun dünyaya gelmesiyle birlikte, her anne babanın yaşadığı gibi eğitimiyle ilgili kaygıları yaşamaya başladık. Kocaeli’de, bir-iki kurum dışında gerçekten kaliteli eğitimin verildiği, nitelikli bir okul olmadığını gördük. Yaman daha bebek olduğu halde araştırmalar yaptık ve karşımıza İstek Vakfı çıktı. Ve İstek Okulları’nı ilimize getirmeye karar verdiniz... Evet, bununla ilgili çeşitli girişimlerimiz oldu ve İstek Vakfı’nın kurucusu Bedrettin Dalan ile bir araya geldik. Kendisine, Kocaeli’de eğitim alanındaki sıkıntılardan bahsettik, bir eksiklik olduğunu söyledik. Sağ olsun bizi dinledi, ortak tanıdıklarımızın da desteği ile Kocaeli’de İstek Okulları’nın franchise hakkını bizlere verdi. Çok güzel bir okul planlıyoruz.
2
KAZANCINI EĞİTİME YATIRIYOR
avlular ve sosyal donatı alanlarından oluşuyor. Kaç tip ev var? Her blok, 5 farklı tipte daireden oluşuyor. Projenin zemin katında, 158 metrekarelik 16 adet 3+1 ve 4 adet 133 metrekarelik 2+1 daire bulunuyor. Birinci katta ise 230 metrekarelik 4 adet 4+1; 220 metrekarelik 16 adet 4+1 ve 200 metrekarelik 8 adet 3+1 çatı dubleks var. Tüm evlerin kapısı avluya açılıyor ve zemin kattaki dairelerin tamamı, 175 metrekareye varan özel bahçelere sahip. Böylece site sakinlerinin, komşuluk ilişkilerini güçlendirirken, müstakil yaşamlarına da devam edebileceği farklı çözümler üretmiş olduk. Sosyal donatılar arasında neler var?
Bu kadar okul varken, neden İstek Okulları? Bir kere, bir vakıf okulu, eğitime ticari işletme mantığıyla yaklaşmıyorlar. Öncelikleri para değil, eğitim. Vakıf statüsü gereği, felsefesinde eğitimden kazandığı parayı yine eğitime yatırmak var. Bunun yanı sıra Atatürkçü düşünce yapısına sahip, özgüveni yüksek, mutlu, en az bir yabancı dili iyi konuşan, bir enstrüman çalabilen, bir spor dalıyla aktif olarak ilgilenen çocuklar yetiştiriyorlar. Okulun felsefesi bizimle çok örtüştü. IQ kadar EQ denilen duygusal zekaya da önem veren ve o doğrultuda bir eğitim sistemi geliştiren İSTEK, bizlerde inanılmaz bir enerji yarattı. Burada bir istatistik vermek isterim. Çağımızda IQ’nun başarılı sayılan bir insan için oranı maksimum yüzde 20 imiş. Geri kalan tüm etmenler çevresel ve duyusal olarak çıkmış. Sadece Okul başarısı ile anılan bir okul olmak yerine, diğer tüm alanlarda da başarılı öğrenciler yetiştirmek istiyoruz. Neden yıllar sonra ülkemizin Kocaeli İstek’ten yetişmiş iyi bir piyanisti ya da atleti olmasın diye düşünüyorum. İstek Okulları’nın başarısı hepimizce malum... Ama bu kadar farklı bir sektöre adım atmak sizi korkutmuyor mu? KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 43
KAPAK KONUSU
Yalçın Ergen ‘Baba olunca anlarsın’ sözünün ne demek olduğunu Yaman’ın doğumuyla birlikte idrak ettiğini söylüyor.
44 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
KAPAK KONUSU Doğru, ben mimarım, inşaatçıyım... Eğitim camiasına uzak bir sektörde iş yapıyorum. Ancak, İstek Okulları’nı Kocaeli’ye getirmeye karar verdiğimiz andan itibaren çok keyifli dostluklar ve işbirlikleri kurduk; eğitim sektörünün içinden başarılı isimlerle görüşmekteyiz. Bu isimler, Kocaeli’de eğitim sektörüne gönül vermiş kişiler. Kocaeli’nin en iddialı ekibini oluşturacağımızı söyleyebilirim. Felsefemiz, her işi en iyisi ile yapmak. Bugüne dek en iyi mimarlarla, en iyi markalarla çalıştık; şimdi de en iyi okulu ilimize getirirken en iyi eğitimci kadrosuyla çalışacağız.
ÇOCUKLARIMIN ANNESİ OLABİLİR Biraz da özel hayatınızdan bahsetmek istiyorum... Uzun yıllar Kocaeli’nin en gözde bekarlarındandınız ve bir gün aniden evlendiniz. Neşe Hanım ile hikayeniz nasıl başladı? eşe, benim birlikte iş yaptığım bir arkadaşımdı. Kendisi makine mü h e n d i s i d i r ve bizim tesisat işlerimizle ilgili çalışıyordu. Bu vesileyle ara sıra görüşüyorduk. İş ilişkimiz belli bir noktaya geldiğinde, 4 yıldır aynı sitede oturduğumuzu ama bunu bilmediğimizi fark ettik. Arkadaşlığımız ilerledikçe hayata bakış açılarımızın aynı olduğunu ve birlikte vakit geçirmekten keyif aldığımızı gördük ve evlenme kararı aldık. Epeyce hızlı alınmış bir karar oldu... Çok hızlı hem de birbirimize kanımız ısındı. Dinlediğimiz müzikten tuttuğumuz takıma, izlediğimiz filmlere, tatil anlayışımıza kadar neredeyse hepsini aynı olduğunu gördük. Neşe yaşamdan keyif almayı seven, fedakar, insanı yormak yerine hayatı kolaylaştırmaya çalışan biri ve gördüğüm en mert kişi. Zaten duygusal bir bağımız vardı, onu tanıdıkça çocuklarımın annesi olabileceğine de inandım. Baktık, ilişkimiz sorunsuz ilerliyor; bu güzellikleri tüketmeden evlenmeye karar verdik. Çok hızlı bir kararla, kısa bir sürede de evlendik. Bu kadar kısa sürede Neşe Hanım’ı ikna etmek zor olmadı mı? Benim çok keskin kararlarım vardır. Bir şey oluyorsa hemen olmalıdır, olmuyorsa kesip atarım. Neşe ile evlenmeyi 2 gün içerisinde kafamda oturttum ve gidip kendisiyle konuştum. Haliyle şaşırdı, çünkü beraberliğimiz daha çok yeniydi. Mantıklı 2 insan gibi evlilikten neler beklediğimizi, bir-
N
birimizin hayatını nasıl güzelleştirebileceğimizi konuştuk ve evlenmeye karar verdik. Çok doğru bir karar verdiğimi her geçen gün daha net görüyorum. Sevgimiz, evlendikten sonra daha da katmerlendi.
FİKİRLERİNE SAYGI DUYARIM Uzun süren bir bekarlık sürecinden sonra, evliliğe adapte olmak zor oldu mu? Neşe ile olaylara bakış açımız çok aynı ve o, kafası gerçekten iyi çalışan biri. Benim, duygularıyla çok hızlı karar veren, doğru-yanlış arkasında duran bir yapım var ama Neşe daha objektiftir. Onun fikirlerine gerçekten saygı duyarım, her işte muhakkak görüşünü alırım. Böyle olunca evlilik çok daha keyifli. Birbirimizle vakit geçirmeyi de çok seviyoruz, eğleniyoruz. Sorunuzun cevabına gelince, hayır evliliğe adapte olmakta hiçbir zorluk yaşamadım. Birlikte neler yapmayı seviyorsunuz? Her fırsatta bir yerlere kaçıyoruz. Bazen çocuklarla, bazen baş başa. 2 günlük kısa seyahatlerle de olsa birbirimizle olmayı, dışarıda yemeğe çıkmayı, araba yolculuğu yapmayı seviyoruz. Mesela, ben uçakla bir yerden gelirim, normalde arabama binip eve ulaşabilirim ama öyle yapmayız. Neşe gelir, beni havaalanından alır, yol da geçen o bir saati sohbet ederek değerlendiririz. Ayrıca, ne mutlu ki çok fazla dostumuz var. Evimizin geleni gideni hiç eksik olmaz. Keyifli yaşamaya çalışıyoruz. Bizim mottomuz bu. Neşe de çok şükür ki öyle düşünüyor. O yüzden birbirimizin hayatını güzelleştiriyoruz. Bu birbirimize daha da sıkı bağlıyor bizi. Evlendikten sonra, aileniz çok kısa sürede genişledi. Doğru... 22 ay arayla 2 tane çocuğumuz oldu. Şu an Yaman 2 yaşında, Hazan ise 5 aylık. Şu an en büyük keyfimiz onlarla oynamak, büyütmek. Baba olmak nasıl bir şeymiş? Hani o meşhur laf var ya: ‘Baba olunca anlarsın...’; ben onu Yaman 14 aylıkken anladım. Bir gün düştü ve dudağı kanadı; o anda gözlerimin yaşardığını fark ettim. Gerçekten o gün anladım. ‘İnsanın canı yanıyor’ dedikleri şey o. Şimdi aynı duyguları 5 aylık olan kızım Hazan’da da yaşıyorum. Baba olmak, dünyanın en keyifli şeyi. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 45
OTOMOTİV
Mutaflar Otomotiv’den ilginç bir hizmet
LASTİK OTELİ
Aracınızın kış lastiklerini taktırırken, yaz lastiklerini nerede muhafaza edeceğinizi düşündünüz mü? Mutaflar Otomotiv, ‘lastik oteli’ hizmetiyle, lastiklerinizi güvenli bir ortamda koruyor RÖPORTAJ: EYLEM SELVİ ARI• FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
K
ış yaklaşıyor. Araç sahipleri, 1 Aralık itibariyle kış lastiklerini taktıracak. Peki, yaz lastiklerini ne yapacaklar? Nerede muhafaza edecekler? Mutaflar Otomotiv, yazın kış lastiklerinizi, kışın da yaz lastiklerinizi depolarında en güvenli şekilde muhafaza ediyor. Tam 41 yıldır İzmit’te hizmet veren Mutaflar Otomotiv, yaklaşık 10 yıldır ‘lastik oteli’ hizmetiyle araç sahiplerinin en çok tercih ettiği işletme.
Mutaflar Otomotiv’in genç patronu Emrah Mutaf, kış lastiği uygulamasının 1 Aralık itibariyle başlayacağını hatırlatarak, yaz lastiklerini muhafaza etmek isteyenleri Mutaflar Otomotiv’e davet etti.
46 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
1976 yılında merhum Bülent Mutaf tarafından kurulan ve bugün oğullarının devraldığı Mutaflar Otomotiv’in genç patronu Emrah Mutaf, 1 Aralık itibariyle başlayacak olan kış lastiği uygulaması öncesi yaz ve kış lastiği arasındaki farkları, neden mevsimine uygun lastik kullanılması gerektiğini anlattı. Biraz Mutaflar Otomotiv’den bahseder misiniz? Mutaflar Otomotiv, 1976’dan beri hizmet
veren bir işletme. Rahmetli babam Bülent Mutaf, firmayı kurduğunda İzmit’in ilk lastikçilerinden biri oldu. 2000 yılında babamı kaybedince işin başına geçtim. Bugün, kalite ve hizmet çeşitliliğimizi artırmış bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Güven odaklı bir işletmeyiz. 1 Aralık’ta kış lastiği uygulaması başlıyor. Kış ve yaz lastiği neden önemli? Kış lastiği denilince, insanların aklına nedense sadece kar yağdığında takılması gereken bir lastik geliyor. Halbuki kış lastiği, asfalt sıcaklığının 8-10 derecelere düşmesiyle, lastiğin asfaltta yol tutumunu artırmak için kullanılır. Viraj ve fren hakimiyetinin daha iyi olmasını sağlar. Kısacası kişinin güvenliğini artırmak için önemlidir. Yaz lastiği de asfalt sıcaklığının 10 derecenin üzerine çıkmasının ardından, yine daha iyi bir yol tutuşu ve güvenlik için şarttır. Kış lastiğinin sadece karda değil gizli buzlanmada ve yağmurlu havalarda da faydası büyüktür. Normal şartlarda bir lastikte fren mesafesi 7 metre ise kış lastiğinde 2-3 metreye kadar düşüyor. Dört mevsim lastikler aynı görevi görmüyor mu? Dört mevsim lastiklerin yasal olarak kullanılmasında bir sakınca yok. Cezası da yok ancak benim ve daha önemlisi lastik üreticilerinin kanaatine göre bu lastikler yüzde 20-30 oranında düşük performans gösteriyor. Arabasını fazla kullanmayan, senede 5 bin 10 bin kilometre yapanlar, dört mevsim lastiklere yönelebilir. Ancak çok yol yapanlar için uygun değil. İnsanlar güvenliğini, sağlığını ve malını düşündüğü için artık yaz-kış lastiği konusunda daha duyarlı. Peki, iyi lastik nasıl anlaşılır? Türkiye’de iyi lastik denilince ‘en pahalı lastik’ akla geliyor. Şu bilinmeli
OTOMOTİV ki ‘reklamı en çok olan, en iyi lastikMutaflar tir’ algısının yıkılması lazım. İyi lasOtomotiv, ilimizde tik, kullanılmadan anlaşılamaz. Ara41 yıldır baya göre lastik kullanılmalı. faaliyet ‘Lastik oteli’ olarak da hizmet veriyorgösteren sunuz. Lastik oteli ne demek? köklü bir firma. Geçmişte insanlar yaz-kış lastiklerini kömürlüklerinde ya da evlerinin balkonunda muhafaza ederdi. Özellikle kadınlar bu durumdan çok rahatsız olurdu. Bizler de bu rahatsızlığı görünce, müşterilerimizin lastiklerini kendimiz depolamak istedik. Bize gelen müşterilerimizin mevsim lastiklerini takıp, çıkardığımız lastikleri de sezonu gelene kadar depolarımızda saklıyoruz. Yaklaşık 10 yıldır lastik oteli olarak hizmet veriyoruz. Esasında önemli bir hizmet ancak bugüne kadar ses getirici bir atılım yapmadık. Şu an otelinizde kaç aracın lastiği var? Birkaç yıl öncesine kadar insanlar, mevsimine göre lastik kullanmak konusunda bilinçli değildi. Zaman içerisinde gerek yasalar gerekse güvenlik nedeniyle bilinç Lastikler böyle düzeyi arttı. Eskiden 150 kişinin muhafaza ediliyor. lastiklerini depolarken şimdi binin üzerinde aracın lastiklerini depolar müşterimizle teması kesmiyoruz. hale geldik. Şu anda 4 bin-7 bin arasında Lastiğe herhangi bir zarar gelmesi halastiği muhafaza ediyoruz. linde sorumluluk alıyor musunuz? Elbette. Lastiğin çalınması, kaybolmaMÜŞTERİLERİMİZE sı ya da hasar görmesi halinde müşteÜCRETSİZ rimize yenisini ve birebir aynısını veriPeki, bu hizmetin bir ücreti var mı? yoruz. Kaldı ki bugüne kadar böyle bir Müşterilerimize yönelik ücretsiz bir hizmet olayla hiç karşılaşmadık. bu. Lastiğini bizden alan, söktürme-taktırma ve bağlantı işlemlerini bizde yaptıran JANT İŞİNDE BİR NUMARAYIZ kişiden ücret talep etmiyoruz. Ancak bizimle bir alışverişi olmayan kişilerin lasMutaflar Otomotiv olarak lastikleri tiklerini ücret karşılığı muhafaza ediyoruz. depolama dışında ne gibi hizmetler Lastiği muhafaza süreniz nedir? veriyorsunuz? Sezonu gelene kadar... Örneğin aralık Ultra performans lastiklerinin satışını ayında kış lastiği dönemi başlayacak. yapıyoruz. Mercedes, BMW, Maserati, Biz, kasım ayında kış lastiklerini takBentley gibi araçlara hizmet veriyoruz. maya başlıyoruz ve araçtan çıkardığıJant işinde bir numarayız diyebilirim, mız yaz lastiklerini nisan ayına kadar Türkiye’de de bu konuda sayılı bir firsaklıyoruz. Hatta bazen müşterilerimiz mayız. Aradığı jantı bulmayan bir müşunutuyor, arayıp “Hala kış lastiği takıterimiz olmamıştır. Bu konuda geniş bir yorsunuz, gelin yaz lastiklerinizi takayelpazemiz var. 7 çalışanımızla hizmet lım” diyoruz. İşimizi takip ediyoruz, veriyoruz.
Jant alırken neye dikkat edilmeli? Ülkemizdeki jantlar yurt dışından ithal ediliyor. Uzakdoğu’dan geliyor. Jantta insanlar marka bilmez, görüntüye aldanırlar. Müşteri jant alırken güvenmek ister. Biz de güvene dayalı çalışıyoruz. Ürünlerinizin garanti süresi var mı? Mutaflar Otomotiv’den alınan her ürünün 2 yıl garantisi var. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Araç sahipleri kış lastiği konusunda hassas olmalı. Kış lastiğinin yasası çıktı; kullanımı ticari araçlar için zorunlu ancak binek araçlarda karar valilik makamına bırakıldı. Bence binek araçlarda da bu zorunlu olmalı. Avrupa’da kışın kaza yapın, kaskonuz bakar, eğer lastikleriniz bozuksa ya da mevsime uygun değilse ödeme yapmaz. Şöyle düşünmek lazım; siz aracınıza kış lastiği taktırıyorsunuz ben taktırmıyorum ve yolda aracı kaydırıp sizin malınıza zarar veriyorum. Böyle bir tatsızlık yaşanmaması için kış lastiğini ihmal etmeyin. Kimse kış lastiğini külfet görmemeli, güvenlik için şart.
İLETİŞİM Adres: Körfez Mahallesi Süreyya Sokak Kocaeli Plaza No:111/D İzmit /Kocaeli Telefon: O262 324 33 33 Web: www.mutaflarotomotiv.com KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 47
MEKAN
Çıtır çıtır kızarmış hamsiye ne dersiniz?
ŞIMDI BALIKÇI KARTEPE ZAMANI B
Balığın en tazesini, en lezzetlisini burada yiyebilir, hizmetin en kalitelisini burada alabilirsiniz. Çünkü, Balıkçı Kartepe’desiniz
RÖPORTAJ: SERPIL ÇOLAK • FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
alığın en güzel zamanları şimdi. Şöyle çıtır çıtır kızarmış istavrit ya da hamsi olsa, yanında da bol domatesli ve peynirli roka salatası… Ne güzel olurdu değil mi? ‘Küçük balıkla uğraşamam’ diyorsanız, levrek, lüfer ya da palamut da olabilir. İster ızgara, ister tava, ister buğlama. Yanında bol yeşillik olmalı ama… Peki, en taze ve en lezzetli balığı nerede mi yiyeceksiniz? Adresiniz belli; Balıkçı Kartepe’de tabii ki.
HEM TAZE HEM LEZZETLİ Balıkçı Kartepe’ye gitmeniz için o kadar çok neden var ki… Nereden 48 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
başlasak acaba? En önemlisi; tabağınızı şenlendiren balıklar o kadar taze ki. Her sabah denize açılan balıkçı teknelerinden Ereğli Balık Hali’ne, oradan da masanıza geliyor. Aynı zamanda lezzetli de. Haldeki en iyi balıklar seçiliyor ve en iyi şekilde pişirilerek ikram ediliyor. Balıkçı Kartepe’de yediğiniz balıkların tadına gerçekten doyum olmuyor.
ÇEŞİT ÇEŞİT MEZELER Balıkçı Kartepe’de ‘denizden ne çıksa yerim’ misali çeşit çeşit balık mezeleri bulmanız da mümkün. Kalamardan karidese, balık köftesinden ahtapot salatası-
na, deniz börülcesinden lakerdaya, patlıcan salatasından balık böreğine kadar… Balık yemeye başlamadan önce masanızı dilediğiniz mezelerle donatabilirsiniz. Öncesinde kırlangıç, iskorpit ya da levrekten yapılan lezzetli mi lezzetli balık çorbasını da denemelisiniz.
ALKOLSÜZ TEK YER Balıkçı Kartepe’nin spesiyalleri de meşhur. Mesela, kılıç şiş ya da kılıç kavurmanın mutlaka tadına bakmalısınız. Zengin bir sofra istiyorsanız, ‘Balıkçı Kartepe Tabağı’ tam size göre. Bütün balık çeşitlerinin yer aldığı bu tabak hem
Balıkçı Kartepe’de sıcak ve samimi bir ortam var.
Balıkçı Kartepe’nin sahibi Zeki Kocaman
gözünüze hem midenize hitap edecek cinsten. Palamut kavurma, hamsi buğulama ve tuzda balık da spesiyaller arasında yer alıyor. Balıkçı Kartepe işte bu özellikleriyle ‘alkolsüz balık yenilecek tek yer’ unvanını taşıyor.
‘TATLI’ DEYİP GEÇMEYİN Balığın yanında nasıl ki salata olmadan olmaz ise sonrasında tatlısız da masadan kalkılmaz. Balıkçı Kartepe’de balığın yanında ister yeşil salata, ister göbek salata, ister çoban salata, isterseniz peynirli roka salatası sipariş verin, meşhur kabak tatlısından yemeden mekana veda etme-
Balıkçı Kartepe’nin tezgahı her zaman taze balıklarla dolu.
yin. Bol kaymaklı ve cevizli kabak tatlısı gerçekten enfes. Menüde ayva ve incir tatlısının yanı sıra dondurmalı irmik ve fırın helva da bulunuyor.
ULAŞIMI KOLAY Balıkçı Kartepe’nin sahibi Zeki Kocaman, kırsal alanda balıkçılık yapmayı başaran ender işletmecilerden biri. Bilirsiniz, balıkçı restoranları genelde deniz kenarında yer alır, balıktan ziyade manzara satılır. Ama Balıkçı Kartepe, Sapanca yolu üzerinde, Uzunçiftlik mevkiinde bulunuyor. Denizden uzak olmasına rağmen ulaşımın kolay, hizmet kalitesi-
nin yüksek olması nedeniyle yaklaşık 10 yıldır aynı yerde müşterilerini ağırlıyor.
GÜLERYÜZLÜ HİZMET Balıkçı Kartepe’nin ‘değişmez’ unsunlarından biri de ekibi. Mekan sahibi Zeki Kocaman neredeyse 10 yıla yakın bir süredir aynı ekiple çalışıyor. Balıkçı Kartepe’nin yıllardır kalitesini bozmamasının en önemli etkenlerinden biri de bu ekip. Her biri konusunda uzman kişilerden oluşan bu ekip verdiği güleryüzlü hizmetle müşteriden de tam not alıyor. Balıkçı Kartepe, müşteri memnuniyetinde her zaman ilk sıralarda yer alıyor. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 49
MEKAN
Yapılan yeniliklerle mekanın kapalı alanı daha da genişletildi.
MEKANINI BÜYÜTTÜ 12 personelle aynı anda 80 kişiyi ağırlama kapasitesine sahip Balıkçı Kartepe’de özellikle akşamları ve hafta sonlarında yer bulmak neredeyse imkansız. İşletme sahibi Zeki Kocaman bu yüzden mekanda ufak bir değişikliğe gitti. Bahçenin bir kısmını içeriye alarak mekanı büyüten Kocaman, şu sıralar müşterilerini geri çevirmek zorunda kalmamanın mutluluğunu yaşıyor. Balıkçı
Kartepe’de artık daha geniş, daha ferah ve daha sıcak bir ortamda balığınızı afiyetle yiyebilirsiniz.
İSTERSEN AL GÖTÜR Balıkçı Kartepe’de çiğ balık satışı da yapılıyor. Mekanın dışındaki balık tezgahında seçtiğiniz balığı temizletip, pişirmek üzere evinize götürebileceğiniz gibi, kilo usulü pişmiş balık siparişi de verebilirsiniz. Balıkçı Kartepe’de öğle saatle-
rinde başlayan balık servisi gece yarısına kadar devam ediyor. Gece yarısından sonra ise mekanın önünde kokoreç satışı başlıyor. Balık mutfağından ayrı olarak dışarıda yapılan kokoreç servisi sabah 03.00’e kadar devam ediyor.
İLETİŞİM Adres: Sapanca yolu üzeri, No: 50, Uzunçiftlik/Kartepe Telefon: (0262) 371 33 89 Mail: info@balikcikartepe.com.tr
Balıkçı Kartepe’nin balıkları kadar mezeleri de meşhur. 50 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
SAĞLIK
AĞRISIZ YAŞAMA ‘MERHABA’ DEYIN Hayatınızı kabusa çeviren ağrılardan, Doç. Dr. Rabia Terzi tarafından kurulan Fizyo Vital Ağrısız Doğal Yaşam Kliniği’nde kurtulabilirsiniz RÖPORTAJ: SERPIL ÇOLAK FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
Fizyo Vital’de ağrılarınıza veda edeceksiniz. 52 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
D
erince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaklaşık 8 yıl boyunca fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı olarak görev yapan Rabia Terzi, doçentlik unvanını aldıktan sonra hastaneden ayrılıp kendi kliniğini açtı. Hastalarına daha fazla vakit ayırmak, onları daha iyi dinleyebilmek, rahatça muayene edip, tedavilerini yapabilmek amacıyla kendi kliniğini açan Doç. Dr. Rabia Terzi, modern tıbbın yanı sıra ‘tamamlayıcı tıp’ adı verilen tedavi yöntemlerinden de yararlanıyor. Modern tıbbın yetmediği koşullarda tamamlayıcı tıbba başvuran Doç. Dr. Rabia Terzi’nin tek hedefi; hastalarını ağrılardan kurtarmak. Kliniğinin adını bu yüzden ‘Fizyo Vital Ağrısız Doğal Yaşam Kliniği’ koyan Doç. Dr. Rabia Terzi, Kocaeli Life’ın sorularını yanıtladı. Özellikle kas iskelet sistemi ağrılarından kurtulmak istiyorsanız, Doç. Dr. Rabia Terzi’ye kulak verin. Rabia Hanım, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 1979 yılında Kocaeli’de doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Kocaeli’de ta-
mamladım. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum. Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanlığını 2004 yılında, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde aldım. Sonrasında Isparta Eğirdir Kemik Eklem Hastalıkları Hastanesi’nde çalıştım. 2006-2009 yılları arasında İzmir Ödemiş Devlet Hastanesi’nde, 2009-2017 yılları arasında ise Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yaptım. 2016 yılında doçentlik unvanını aldım. Şu an kendi kliniğimde hizmet veriyorum. Evliyim, 2 çocuğum var. Kendi kliniğinizi açmaya nasıl karar verdiniz? Hastanede en büyük sıkıntım, zamandı. Biliyorsunuz, hastaneler çok kalabalık oluyor. Merkezi randevu sistemi nedeniyle her 5 dakikada bir hasta bakmak zorundasınız ve hasta için bu yeterli değil. Bu durum çoğu zaman beni sıkıntıya sokuyordu. Özellikle doçentliğimi aldıktan sonra hasta için yapabileceğim şeylerin çok fazla olduğunu fakat bu zaman zarfı içinde çoğunu gerçekleştiremediğimi gördüm. Bu da beni mutsuz
etmeye başladı. Böyle olunca hastalara uzun vakit ayırabileceğim, onları daha iyi dinleyebileceğim, rahatça muayene edip, tedavilerini yapabileceğim bir ortam isteği doğdu. Bu yüzden böyle bir klinik açmaya karar verdim.
TAMAMLAYICI TIP UYGULAMALARI Fizyo Vital Ağrısız Doğal Yaşam Kliniği’nde ne gibi hizmetler veriyorsunuz? Kas iskelet sistemiyle ilgili her türlü tedaviyi veriyoruz burada. Baş, boyun, omuz, sırt, bel, kalça, diz, el ve ayak bileği ağrıları bizim başlıca ilgilendiğimiz konular. Özellikle bel fıtıkları, boyun fıtıkları ve kireçlenmeler, romatizmal hastalıklar, omurga eğrilikleri en çok uğraştığımız hastalıklar arasında yer alıyor. Ayrıca, tamamlayıcı tıpla da yakından ilgiliyim. Akupunktur tedavileri, medikal ozon tedavisi, mezoterapi, hacamat kupa tedavileri, detoks ve selasyon tedavisi, kinesiotaping, kinesiyoloji, kuru iğneleme, manuel terapi, proloterapi, nöralterapi, nöroproloterapi, PRP kök hücre tedavisi KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 53
SAĞLIK durumlarda ise tamamlayıcı tıp yöntemlerine başvurmak. Uyguladığınız tedavi yöntemlerinden biri olan nöralterapi ilgimi çekti. Nedir nöralterapi? Nöralterapi kronik hastalıklar ve ağrılı durumlarda uygulanabilen, otonomik gangliyonlara, tendon, ligaman, yara dokusu (skar), sinirler, tiroid bezi, tetik noktalar ve diğer dokulara, lokal anesteziklerin uygulandığı bir tedavi biçimidir. Regulatif bir tedavi yöntemidir. Vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmalarını uyarıcı etkisi vardır. Hangi hastalıklarda bu yöntemden yararlanıyorsunuz? Baş, boyun, bel, kalça, omuz ve diz ağrıları, romatizmal ağrılar, kireçlenmeler, sporcu yaralanmaları, sinir sıkışmaları, hemipleji, baş dönmesi (vertigo), kulak çınlaması (tinnitus), migren, fibromiyalji, uyku problemleri, depresyon, anksiyete, panik bozukluk, kronik yorgunluk sendromu, Menstrüel ağrılar, hormonal düzensizlikler, menapoz şikayetleri, infertilite (kısırlık) tedavisi, endometriozis, tiroid problemleri , huzursuz bacak sendromu en sık bu yönteme başvurduğumuz hastalıklar. Ve güzel sonuçlar alıyoruz. Oldukça etkili bir yöntem.
AĞRI TEDAVİSİNDE ÇOK ETKİLİ
Doç. Dr. Rabia Terzi
gibi hizmetler veriyorum. Ayrıca Anadolu Lenfödem Derneği’nin üyesiyim ve kendi kliniğimde lenfödem hastalarının tedavisini gerçekleştiriyorum. Tamamlayıcı tıp konusunda oldukça geniş bir yelpazede hizmet veriyorsunuz. Her bir uygulama için özel eğitim aldınız mı? Tamamlayıcı tıp uygulamalarıyla son 3 yıldır ciddi anlamda ilgileniyorum. Bakanlığın bu konuda programları ve ser54 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
tifikasyonları mevcut. Tamamlayıcı tıp, aynı zamanda özel ilgi alanıma da giriyor. Şöyle ki; modern tıbbın bazı hastalara çare olurken, bazı hastalar için yetersiz kaldığını gördüm. Hastaların dertlerine çare bulabilmek amacıyla hekim hekim gezdiğine şahit oldum. Bir akademisyen, bir doçent olarak amacım; hastayı bilimsel bir bakış açısıyla değerlendirmek ve bilimsel tedaviler sunmak, bunların yetersiz kaldığı ya da yanıt alınamadığı
Peki, akupunktur tedavisinden hangi alanda yararlanıyorsunuz? Başlıca uygulama alanım ağrı tedavisi. Kas iskelet sisteminin hemen hemen tüm ağrılı olgularında akupunktur uygulaması yapılabiliniyor. Ayrıca migren ve diğer baş ağrıları, gebelikle ilgili bulantı ve kusmalar, gastrointestinal sistem bozuklukları, nöropatik ağrılar, vertigo, menstrual ağrılar, premenstrüel sendrom, polkistik over sendromu, kanser hastalarının tedavisi sırasında gelişen bulantı ve kusmalarda, obezite tanılı hastada diyete uyumda, sigara bırakmada ve uyku bozukluklarında da uygulamalar yapıyorum. Ben akupunkturu kısırlık tedavisinde de uyguluyorum. Özellikle doğal yumurta gelişimini indüklemede
SAĞLIK
Fizyo Vital Ağrısız Doğal Yaşam Kliniği çok aydınlık ve ferah bir merkez.
ve embriyonun tutunmasında. Kilo vermek ve sigarayı bırakmak isteyenler için de akupunktur yönteminden yararlanıyor musunuz? Akupunkturun en çok bilineni; kilo verme ve sigarayı bırakma amaçlı kullanımı. Bu iki olayla özdeşleştirilmiş gibi. Evet, kilo vermede ve sigarayı bıraktırmada etkili ama her türlü ağrı tedavisinde de çok etkili. Bunun dışında detoks, anti-aging amaçlı da uyguluyoruz. Stresten, anksiyeteden kurtulmak için de akupunkturdan yararlanılıyor. Biraz da ozon tedavisinden bahsedelim. Ozon tedavisiyle de ağrılardan kurtulmak mümkün mü? Ozon tedavisi vücudun oksijen kapasitesini artırıyor. Dokuları yeniliyor, canlandırıyor. Dolaşımı destekliyor. Metabolizmayı hızlandırdığı gibi bağışıklık sistemimizi de aktive ediyor. Bunun dışında antimikrobial ağrı kesici ve anti-kanserojen etkisi var. Manuel terapi de uyguluyorsunuz. Nasıl bir yöntem? Elle uygulanan bir tedavi yöntemi. Eklemlerdeki fonksiyonel hareket kısıtlılıklarını düzeltmek, geri dönüşümlü fonksiyon bozukluklarını gidermek amacıyla uygulanan bir yöntem. Şöyle ki; vücudumuzda, tüm eklemlerin belirli bir hareket açıklığı ve hareket yapıları vardır Ancak kötü duruşlar, yanlış pozisyonlar, eklem hareketinde bozulmalara, blokajlara ya da disfonksiyonlara yol açıyor. Manuel terapi, belli tekniklerle
bu blokajları açtığımız, disfonksiyonları tedavi ettiğimiz bir yöntem. Akut ya da kronik boyun ve bel ağrıları ve düzleşmelerinde duruş bozuklukları, tendinit, epikondilitler, sporcu yaralanmalarında, sakroiliak eklem disfonksiyonlarında, kronik kas ağrılarında kullandığımız yöntemler arasında.
AKADEMİK KARİYERE DEVAM Bu arada akademik kariyere de devam herhalde. Tabi ki…2016 yılında doçent oldum, profesörlük için 5 yıl bekleme süremiz ve belli yayınlar yapmamız gerekiyor. Koşullar sağlandığında akademik kariyerime devam etmek istiyorum Bir yanda yoğun iş hayatı, bir yanda
akademisyenlik. Peki, ailenize yeteri kadar vakit ayırabiliyor musunuz? En büyük sıkıntım o. Biraz önce sormuştunuz ‘Böyle bir klinik açmaya nasıl karar verdiniz?’ diye. Aslında nedenlerimden bir tanesi de bu. Hastane koşulları gereği eve çok yorgun bir şekilde gidiyordum. Ve evde benden ilgi bekleyen iki çocuk var. Onlarla vakit geçirmem gerekiyor. Böyle bir klinik açmamda bu durum da etkili oldu. En azından istediğim zaman onlara vakit ayırabiliyorum. Rabia Hanım eşiniz ne iş yapıyor? Eşim, kadın hastalıkları ve doğum doçenti. Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli. Rabia Hanım, verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz. Ben teşekkür ederim. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 55
DEKORASYON
Salonda kullanılan beyaz mobilyalarla aydınlık ve ferah bir ortam yaratılmış. 58 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
Bembeyaz bir dünya İlimizin başarılı hekimlerinden, Bennu Poliklinik’in sahibi Dr. Fuat Ayar ve eşi Ayşe Hanım’ın, iki oğullarıyla birlikte yaşadıkları dubleks daire, beyaz rengin tüm aydınlığını yansıtıyor RÖPORTAJ: ZEYNEP AKAR FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 59
DEKORASYON
K
ocaeli Life, ilimizde estetik alanında yaptığı başarılı uygulamalarla tanınan Bennu Poliklinik’in sahibi Dr. Fuat Ayar ve Ayşe Ayar’ın, Armada Kent 3. Etap’ta bulunan evine konuk oldu bu ay. Ayar çiftinin, kızlarını evlendirdikten sonra 2 oğullarıyla birlikte yaşadığı bu dubleks daire, Ayşe Hanım’ın zevki doğrultusunda beyaz rengin ağırlıklı olduğu bir dekorasyon anlayışıyla döşenmiş. Ayar çiftinin dokuz yıldır severek oturduğu ev, 230 metrekare kullanım alanına sahip ve 4 oda, bir salondan oluşuyor. Alt katta salon, 3 oda, mutfak ve bir banyo bulunurken, çatı katında ebeveyn odası yer alıyor. Ayşe Hanım, evi tercih etme sebeplerini şöyle anlatıyor: “Bundan 9 yıl önce tek katlı, bahçeli bir evde yaşama hayaliyle arayışa girdiğimizde, gönlümüze göre bir yer bulamadık. O dönemde, Armada Kent’in 3. etabının inşaatı sürüyordu. Bir arkadaşımızın tavsiyesiyle gelip siteyi gördük ve çatı dubleksi olan bu evi çok beğendik. Çocukların okuluna ve çarşıya olan yakınlığı da tercih etmemizde etken oldu. İlk günden beri evimizde severek oturuyoruz. Şimdi çocuklar büyüdü ama komşuluk ilişkilerinden dolayı da buradan ayrılmayı düşünmüyoruz.”
AYDINLIK VE FERAH Ayar çiftinin eve taşınmadan önce pek fazla tadilat yapmasına gerek kalmamış. Çift sadece üst katta, ebeveyn yatak odasının merdiven sahanlığını kapatarak, kendileri için özel bir yaşam alanı yaratmakla yetinmiş. Dairenin dekorasyon işleriyle ev sahibesi birebir ilgilenmiş. Profesyonel yardım almayan çift, bu geniş çatı dubleksini Ayşe Hanım’ın zevki ve tercihleri doğrultusunda döşemiş. Ayşe Ayar, beyaz renge olan düşkünlüğünü evinin dekorasyonuna da yansıtmış. Özellikle salona... Evin ‘L’ şeklindeki salonu için beyaz oturma grubu ve yemek odası tercih edilmiş. Açık renk halılar ve beyaz duvarlarla oldukça aydınlık ve ferah bir atmosfer elde edilmiş. Ev sahibesinin mor ve lila tonlarına olan 60 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
Ayşe Ayar, tamamen beyaz renkle döşediği salonunu mor dekoratif minderler ve aksesuarlarla hareketlendirmiş.
Salonun girişinde değerlendirilen beyaz konsol, diğer mobilyalarla uyum içerisinde.
tutkusu ise koltukların üzerindeki dekoratifler yastıklar ve diğer aksesuarlarla kendini göstermiş. Ayşe Hanım, evinin dekorasyonu konusunda şunları söylüyor: “Sadeliği, beyazı ve mor tonlarını çok seviyorum. Bu yüzden de özellikle salonumda bu renkleri kullandım. Dekorasyon aşamasında çevremde, zevkine güvendiğim arkadaşlarıma da danıştığım oldu ama ev genel olarak sadece benim fikirlerimle şekillendi.”
FUAT BEY’İN TERCİHİ Ayar çifti, bu eve geçerken mobilyaların tamamını yenilemiş. Salondaki koltuk takımı Özüer Mobilya, yemek odası mobilyası ise Mobesko’dan seçilmiş; kullanılan aksesuarların büyük bir kısmı ise Ayşe Hanım’ın arkadaşlarının armağanı. Ev sahibesinin evinde kullandığı aksesu-
Salonda romantik detaylar dikkat çekiyor.
arlar içerisinde en sevdiği, yemek odası duvarını süsleyen, ışıltılı 3 kelebek figürü. Kelebeklerle birlikte yine yemek odasında değerlendirilen ayna da Evkur mağazasından seçilmiş. Örtüler ise Ayşe Hanım’ın aldığı kumaşlarla özel olarak tasarlanmış. Ayşe Hanım, kullandığı aksesuarlarla ilgili olarak, “Aksesuarlarımın çoğu, zevkimi bilen arkadaşlarımın hediyesi. Evde Fuat Bey’in zevkiyle seçilmiş olan tek parça, antrede kullandığımız ayna. Bu aynayı, önündeki konsolu ve evdeki tüm aydınlatma elemanlarını Uzunçiftlik’te, eski adı Cassaluce olan mağazadan satın almıştık.” Alt katta bulunan mutfakta ise kırmızı ve beyaz renklere ağırlık verilmiş. Evin satın alındığı dönemde Tepe Mutfak tarafından uygulanan kullanışlı mutfak, yine Ayşe Hanım’ın zevkini yansıtan aksesuarlarla renklendirilmiş.
DEKORASYON
Ayar çiftinin evindeki aksesuarların birçoğu, Ayşe Hanım’ın arkadaşlarının armağanı.
Ayşe Ayar’ın evinde en sevdiği yer, çatı katındaki bu oda. Ayar çifti mutfakta kırmızı ve beyaz renkleri kullanmış.
KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 61
DEKORASYON Evin küçük oğlu Gökalp’in odası, Çilek Mobilya’dan seçilmiş.
Alt katta bulunan ana banyoda, krem ve kahverengi tonları kullanılmış.
62 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
Evin büyük oğlu Erdinç’in odası, oldukça sade bir zevkle döşenmiş.
DEKORASYON
Ayşe Ayar evinin yatak odası için pembe ve mor renkleri tercih etmiş.
YATAK ODASINDA PEMBE TONLARI VE KREM RENGI HALILAR TERCIH EDILMIŞ EN SEVDİĞİ ALAN Evin alt katında yer alan 3 odanın biri evin 24 yaşındaki oğlu Erdinç, diğeri ise 11 yaşındaki Gökalp için düzenlenmiş. Üçüncü oda ise misafir odası olarak kullanılıyor. Yine Ayşe Hanım’ın zevki doğrultusunda sade mobilyalarla döşenen alanlarda, Gökalp için kahverengi ve mavi tonlarında Çilek Mobilya’dan bir kullanışlı bir takım seçilmiş. Evin üst katı, Ayar çiftinin en sevdiği ve en çok kullandığı alan. Merdiven sahanlığı kapatılarak genişçe bir çatı odasına çevrilen bölüm, mavi ve krem tonlarında döşenerek oturma odası şeklinde değerlendirilmiş. Ayşe Hanım, “Bu dairenin sitedeki diğer evlerden farkı, çatı katı.
Antrede bulunan ayna, evde Fuat Bey’in zevkini yansıtan tek parça.
Yatak odasının önündeki alanı kapatarak, burayı kendimiz için süit bir daireye dönüştürdük. Fuat Bey ile birlikte, salonu hiç kullanmıyoruz. Akşamları burada televizyon izliyor, kitap okuyor, sohbet ediyoruz.” Çiftin yatak odasında ise yine Ayşe Hanım’ın çok sevdiği mor ve pembe tonları hakim.
PEMBE DÜNYA Koyu renk zemin kaplamasının kullanıldığı odada, pembe yatak örtüsü ve perdeler ile krem rengi halılar tercih edilmiş. Bir giyinme odası ve bir de ebeveyn banyosu bulunan odaya renk katan çiçek şeklindeki puf ise Ayşe Hanım’ın en sevdiği parçalardan biri. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 63
GELIN, BIRLIKTE GELIŞELIM
Bulut Okul Öncesi Eğitim Kurumları, çocukların gelişimine katkı sunmak amacıyla ‘Anne-Baba Okulu’nu hayata geçirdi
Doç. Dr. Nursu Çakın Memik, AnneBaba Okulu’nun ilk toplantısında okul öncesi eğitimin önemine değindi.
B
ulut Okul Öncesi Eğitim Kurumları, ‘Anne-Baba Okulu’ uygulamasına başladı. Bir çocuğun yaşamındaki en önemli unsurun ebeveynleri olduğu düşüncesinden yola çıkan, anne-babanın bilgisi ve deneyimi ne kadar artarsa çocuklarının gelişimine de o denli katkı sağlayabileceğine inanan Özel Bulut Eğitim Kurumları’nın kurucuları Evrim-Selim Gerçek çifti, ‘Anne-Baba Okulu’ ile bunu gerçekleştirmeyi hedefliyor.
İNTERAKTİF EĞİTİM Bu bağlamda tasarlanan Anne-Baba 64 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
Okulu’nda her ay çocuk gelişimine ve ebeveyn-çocuk ilişkisine yönelik konular interaktif bir şekilde ele alınacak. ‘Çocuk odaklıyız ama siz olmadan yol alamayız’ sloganıyla hareket ederek ebeveynlik gelişim sürecine katkı sunmayı hedefleyen kurum, ilimizin değerli çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanı Doç. Dr. Nursu Çakın Memik koordinatörlüğünde faaliyetlerini sürdürüyor.
destek, bakım, özdeşim nesnesi gibi birçok açıdan hayati öneme sahip anne ve babaların güçlüklerini çözmede yardımcı olmak birincil hedefim. 17 yıldır çocuk ve ergenlerin ruh sağlığını korumak ve ruhsal bozukluklarını iyileştirmek için çalışıyorum. Birikim ve deneyimlerimi paylaşabileceğim, anne ve babalara yardım edeceğim bir fırsatın verilmiş olması beni memnun etti.
UZMAN YÖNETİMİNDE
İLK TOPLANTI YAPILDI
Doç. Dr. Nursu Çakın Memik, Anne-Baba Okulu ile tanışmasını şöyle anlatıyor: “Çocukların hayatında sevgi,
Çalışkanlıkları, disiplinleri ve bilimsellikleri yönünden her zaman takdir ettiğim Evrim Hanım ve Selim Bey’in pro-
EĞİTİM
Bulut Okul Öncesi Eğitim Kurumu’nun kurucusu Evrim Gerçek, Doç. Dr. Nursu Çakın Memik ile.
Doç. Dr. Nursu Çakın Memik, anne ve babalarla yakından ilgilendi.
jelerinde yer almak beni heyecanlandırdı. Anne-Baba Okulu’nun ilk toplantısını gerçekleştirdik. Bu toplantıda okul öncesi eğitimin önemi tartışıldı. Ailelerin isteği doğrultusunda ele alınacak yeni konular belirlendi. Önümüzdeki bir yıl
içerisinde ‘okula hazırlık, gelişim evreleri, uyku ve yeme sorunları, bağlanma’ gibi konular ele alınıp işlenecek.
HERKESE AÇIK Bu okulda ailelerle birlikte olmak, soru
ve deneyim paylaşımı etkinliğin verimini artıracaktır. Özellikle katılımın yalnızca Bulut Okul Öncesi Eğitim Kurumu’na devam eden çocukların anne-babalarına değil, çocuklarla ilgilenen tüm bireylere açık olması önemli bir ayrıntıdır. Sağlıklı, bilgili ve donanımlı anne ve babalar kendilerinden sonra gelecek nesillerin gücünü artıracaktır.” Seminer programı için www.bulutanaokulu.com’u ziyaret edebilir, katılımınızı bildirmek için 0 262 373 33 41’i arayabilirsiniz. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 65
Johannesburg
Zürafalarla burun buruna gelebilir, yavru aslanları sevebilir, bir timsahı avucunuzda taşıyabilirsiniz... Büyük porsiyonlara küçük meblağlar ödeyerek karnınızı doyurabilir, yerli halkla birlikte dans ederek eğlenceli saatler geçirebilirsiniz. Tüm bunları yapabiliyorsanız; mutlu insanların şehrinde, yani Johannesburg’dasınız demektir YAZI: GÜLENDER SARGIN • FOTOĞRAFLAR: DENIZ CENGİZ
İ
nsanın “Dünyayı gezmem lazım” dediği anlar vardır. Öyle ki eşref saatine denk geldiğinde Güney Afrika’dan bile başlayabilir. Tıpkı benim yaptığım gibi. Geçen yıl çıktığım kısa soluklu Cape Town gezisinin ardından bu yıl soluğu Johannesburg’da aldım. Kız kardeşim Deniz Cengiz, THY’de kabin amiri olarak görev yapıyor. Önceleri tenzilatlı bilet uygulamasından kardeşler faydalanamıyordu. THY sesimi duymuş olacak ki uçuşlara kardeş indirimini de ekledi. Hal böyle olunca hemen bir pasaport edinip, “Ben gidiyorum” dedim. Geçen yıl şubat ayının tam da 14’ünde Cape Town’a gittim. “İki günlüğüne 10 saat yol gidilir mi?” laflarına bakmadan. Kısa soluklu Güney Afrika gezisi o kadar hoşuma gitti ki ikinci denememi de geç-
66 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
tiğimiz eylül ayında Johannesburg’a gerçekleştirdim. Bu sefer dolu dolu 4 günüm vardı ve çok çok eğlendim. Afrika uçuşum gece 01.00 civarındaydı. Kardeşim aynı uçakta görev yaptığı için çok konforlu bir yolculuktu. Daha uçak havalanmadan ilk kahvem gelmiş-
Oldukça güzel bir otel. Bu bölgede pek çok otel mevcut. Şehrin merkezinde olmasalar da her yere kolaylıkla ulaşmanız mümkün. Daha uygun otel arayışınız varsa şehir merkezi hostelleri veya butik otelleri değerlendirebilirsiniz. Otele yerleşme faslından sonra günün
JOHANNESBURG’A YAPTIĞIM ZIYARET, GÜNEY AFRIKA’YA IKINCI SEYAHATIM OLDU ti. Kardeşimin ekip arkadaşlarının “Hoş geldiniz” demek için beni ziyaret etmesi de kendimi ekstra iyi hissetmeme neden olmuştu. Yaklaşık 10 saat süren keyifli bir yolculuğun ardından Johannesburg’a indik. Kardeşim ve ekip arkadaşlarıyla birlikte ben de Hilton Santon’da konakladım.
kalan kısmını değerlendirmek için 5 dakika yürüme mesafesinde bulunan meşhur Mandela Square’ya (Mandela Meydanı) gittik. Burası çok büyük kapıları olan, oldukça heybetli ve mimarisi çok güzel bir yapı. Ortada geniş bir alan bulunuyor. Binanın içi ise alışveriş merkezi. Alanda dev bir Mandela heykeli
SEYAHAT
var. Doğal olarak gelen herkes heykelin önünde fotoğraf çektiriyor. “Eksik kalmayalım” dedik, biz de heykelin bacaklarına sarılarak fotoğraflarımızı çektirdik. Alışveriş merkezi içerisinde ünlü markalardan, ihraç fazlası ürün satan yerlere kadar pek çok mağaza bulabilirsiniz. Ancak ben size özellikle “Ackermans”ı tavsiye edeceğim. Sezon sonu ürünler satan bu mağazada 10 TL’ye ayakkabılar, 15 TL’ye elbiseler bulmanız mümkün. Üstelik oldukça kaliteli. Mandela Square’de akşam yemeğimizi de yedikten sonra tekrar otele döndük. Oteller, ‘shuttle’ hizmeti veriyor. Ücretsiz ring servisi yapan bu araçlarla otelin yakın çevresini gezebilirsiniz. Bunun haricinde taksi de kullanabilirsiniz. Toplu taşıma kullanmanız biraz zor. Bir de özel
shuttle’lar mevcut. Lüks araç kategorisindeki bu taşıtları tam gün tutmanız mümkün. İyi bir pazarlıkla sizi gitmek istediğiniz her yere götürüyor, bekliyor ve en son otelinize bırakıyorlar.
MİNNAK SAFARİ Ertesi gün gözümü açtığımda tuhaf bir şekilde çok dinçtim. Afrika’nın havasından mıdır, suyundan mıdır bilmem ama 4 gün boyunca çok enerjiktim. Johannesburg denildiğinde ilk akla gelen şey ‘safari’ oluyor. Kaçırmamanız gereken bir deneyim. Pek çok doğal park mevcut ancak ben 3 yerden bahsedeceğim. Eğer fazla vaktiniz yoksa ve kısa bir gezi yapmak istiyorsanız en uygunu; Lion Park. Safari alanından çok büyük bir hayvanat bahçesine benzese de en azından hayvan-
Mandela heykeli KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 67
SEYAHAT lar serbest, siz demir korkuluklu büyük araçlardasınız. Diğeri ise 130 kilometre mesafede bulunan Pilanesberg Safari. Buraya gitmek isterseniz sabah 08.00 gibi başlayan turları değerlendirebilirsiniz. Ancak gerçekten vaktiniz varsa 4 saat uzaklıktaki Kruger National Park’a gidin ve hatta bir gece konaklayın. İşte en büyük ve en doğal safari bu. Güney Afrika’nın para birimi Rand. 100 Rand, 26-27 TL ediyor. Bu hesapla 10 saat Pilanesberg turu 600 TL, 2 gece konaklamalı 3 gün süren Kruger Natinol Park Turu yaklaşık 2 bin TL tutuyor. Bu uzun turlara ulaşım, yemek, konaklama dahil. Johannesburg içinde yakın turlar ise 4 saat–9 saat arası sürüyor. Bu turlarda Lion Park, Mandela House, Soweta, pek çok müze, lunapark, botanik parklar ziyaret ediliyor. Fiyatları ise içeriğin genişliğine göre 180 TL ile 400 TL arasında değişiyor.
KABİLE ZİYARETİ Biz, turumuza kabile ziyareti ile başladık, ardından Lion Park’a gittik, sonra da timsah ve yılanların bulunduğu doğal yaşam alanını gezdik. Saat 12.00 gibi başlayan turumuz yaklaşık 6 saat sürdü. Rehber eşliğinde özel araçlarla çıkılan bu tura kişi başı 70 Euro verdik. Tur fiyatlarına tüm giriş ücretleri de dahil. Turunuz uzunsa yemek de fiyata dahil ediliyor. Bölgeye 45 dakika uzaklıkta yaşayan kabile ziyaretimiz oldukça renkli ve eğlenceli geçti. Dans ederek ve hediyelik eşya satarak geçimlerini sağlayan bu kabile, yemyeşil bir doğada yaşıyor. Tek katlı, rengarenk, çatıları sazlıktan yapılmış evlerde oturan kabile üyeleri yöresel kıyafetlerle geziyor. Ve çok güzel dans ediyorlar. Kabile üyelerinin dans şovunu izledikten sonra onlarla fotoğraf çektirebilir ve hediyelik eşyalarınızı buradan alabilirsiniz. Bu arada belirtmek isterim ki; en uygun fiyata hediyelik eşya alabileceğiniz yerler, bu mekanlar. Bizdekinin tam tersine turistik bölgelerde fiyatlar daha uygun. Eğer hediye konusunu sona bırakacak olursanız, şehir merkezinde 2-3 katına almak zorunda kalabilirsiniz. 68 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
Şunu da aklınızdan çıkarmayın! Her şeyin üzerinde etiketi mevcut. Eğer etiketi olmayan ürünlerin yer aldığı bir pazar alanına denk geldiyseniz, koşarak uzaklaşın. Çünkü amiyane tabirle ‘ne yerse’ durumu mevcut. Bu yüzden dikkatli olmakta fayda var.
ASLANLAR, KAPLANLAR Kabile ziyaretinden sonra Lion Park’a vardık. Önce büyük jeeplere binip aslanların, kaplanların, pisi pisi diye çağırılan vahşi köpeklerin, zürafaların ve hani şu bulmacalarda karşımıza çıkan antilopların bulunduğu araziye girdik. Büyük tel örgülü kapılardan geçerek parka giriş yaptık. Tur yaklaşık 1 saat sürüyor. Bu esnada bir rehber parkta bulunan hayvanların yaşamını anlatıyor. Burada ufak bir tüyo vermek isterim; mümkünse hayvanların beslenme saatinden önce gezin ya da imkanınız varsa gece turu yapın. Çünkü beslenme sonrası
özellikle aslanlar uykuya dalıyor ve kalkmaları oldukça uzun zaman alıyor. Evet, aslanlar 20 saat uyuyor ve kalan zamanda da eşleriyle eğlence hayatına akıyor. Burada minik bir ayrıntı daha vereyim; eğer tura çocuklarınızla birlikte geldiyseniz, gözlerini kapatmaya hazır olun çünkü aslanlar günde 50, 60 kere çiftleşiyor ve siz tur esnasında mutlaka birkaç çiftin çığlıklarına denk geliyorsunuz. Neyse ki bu çiftleşme seansları en fazla 10 saniye sürüyor. Safari alanlarında insanlarla birlikte bü-
yümüş hayvanlar da mevcut. Mesela bir zürafa aracımızın yanına geldi, rehber kapıyı açınca kafasını içeriye uzatıp, bilet kontrolü yapan görevli edasıyla otobüse baktı, sonra da kapıyı kendisi kapatıp yavaş yavaş uzaklaştı. Size yaklaşan bu hayvanları beslemek için tura çıkmadan önce görevlilerden yiyecek talep edebilirsiniz. Bir zürafayı beslemek inanın çok keyifli. Tur bittikten sonra eğer isterseniz bir çita veya aslan yavrusuyla fotoğraf çektirebilirsiniz. Yine belirtmek isterim ki mutlaka görevliye
SEYAHAT
ne istediğinizi söyleyin. Çünkü herkes fotoğraf çektirmek istiyor düşüncesiyle hareket ediyorlar, gönül rahatlığıyla hayvanları sevemiyorsunuz. Sevmeye odaklandığınızda da dikkatli olmanız gerekiyor. 3-4 aylık bir aslan yavrusu ayağınıza basana kadar çok sevimli geliyor ancak ortalama 60 kilo olan bu hayvanlar ağırlığını size verip bir de “azıcık dişleyeyim” dediğinde, paniğe kapılabiliyorsunuz. Safari alanlarında uysal ya da yavru da olsa hayvanların yanına girerken üzerinizde dikkat çekici, sallanan herhangi bir şey olmamasına özen gösterin. Aksi taktirde üstünüze atlamakta hiç sakınca görmüyorlar.
15 SANTİMLİK TİMSAH Lion Park’tan sonra timsahlar, yılanlar ve kaplumbağalara doğru yol aldık. Johannesburg’da hayat 16.00’da bitiyor, en geç 17.00’de her yer kapanıyor, buna alışveriş merkezleri de dahil. Bu nedenle turunuz uzadıysa rehberiniz doğal yaşam alanının kapandığını söyleyebilir. Bu yüzden baştan bir anlaşma yapın. Bizim rehberimiz telefon edip geleceğimizi bildirdiği için kapanmış olmasına rağmen doğal yaşam alanını gezebildik. Hem de çok özel
bir tur oldu. Yine görevliler size hayvanlar hakkında bilgi veriyor, dokunabileceğiniz hayvanları size getiriyor. Mesela elime aldığım 15 cm’lik bir timsahın o boyda bile parmağımı parçalayabileceğini, 6 metreye kadar büyüyebileceğini, yılanların ise insanlarla büyüdüklerinde tehlike sezmedikleri sürece kimseye dokunmadığını öğrendim. Timsahın toprakta gördüğü canlı için “Hiç peşinden koşamayacağım” diye düşündüğünü ancak suda yakalarsa asla acımayacağını da öğrendim. Bu neKASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 69
SEYAHAT
denle çevrede pek çok kuş var ancak hiç biri suya kesinlikle yaklaşmıyor.
SAHTE GÖKYÜZÜ Görmeniz gereken bir diğer yer Monte Casino. Büyük bir casino alanı, aynı zamanda alışveriş merkezi. Özelliği ise kapalı bir alan olmasına rağmen gece ve gündüz olarak tasarlanmış sahte bir gökyüzüne sahip olması. Bunun yanı sıra tüm yapılar masallardaki evler gibi. Öyle ilginç detaylar var ki kendinizi harikalar diyarında hissediyorsunuz. Renkler çok 70 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
uyumlu ve sanırım en güzel fotoğraflarımı burada çektim. Tabiri caizse tam selfie’lik. Monte Casino’da pek çok restoran mevcut, hepsi masalsı... Unutmadan söyleyeyim; daha havaalanına iner inmez çeşitli uyarılar alıyorsunuz. Her yere araçla gitmenizi, çantanıza dikkat etmenizi söylüyorlar. Otelde de uyarı aldım. Yakındaki bir pazar alanına gitmek için çıkarken, kapıdaki görevli tek gitmemem konusunda beni uyardı. Johannesburg’da tüm evler dev duvarlarla çevrili, duvarların üzerinde de elektrikli teller mevcut. Alışveriş merkezlerinde ise ellerinde kocaman silahlar olan görevliler bulunuyor. Ancak ben gecenin bir yarısı yürüyerek otele geldim ve en ufak bir olaya rastlamadım. Yapılan uyarılar ve güvenlik önlemleri sizi oldukça endişelendiriyor. Diğer yandan sokakların sakinliği, temizliği, trafiğin ahenkli akışı, herkesin size yardımcı olmak için çaba sarf et-
mesi büyük bir tezat oluşturuyor. Yine de siz dikkatli olun.
MUTLU İNSANLAR 3 başkenti ve 11 resmi dili bulunan Güney Afrika hakkında hep duyduğumuz açlık, susuzluk, yokluk, bu şehirde yok. Ancak halkın büyük bir kesimi çok kısıtlı imkanlarla yaşıyor. Böyle gezilerde en sevdiğim şey yerli halkla sohbet etmek. Bir pazar yerinde 5 kardeşle tanıştım. Kimi resim çiziyor, kimi ahşap oyma yapıyor. Yaptıklarını satarak para kazanıyorlar. Üzerimde hiç para olmadığını söyleyerek turist modundan çıkıp muhabbete daldım. Daha önce Cape Town’da rastladığım yüzlerce mutlu insandan beşiydi bu kardeşler. Gördüğüm bu iki büyük şehirde de insanların yüzlerinde tamamen doğal bir mutluluk var. Beş kardeşle sohbetimiz sonucunda aklımda kalan üç kelime; “Don’t forget me”. Beni unutma...
SEYAHAT
Onlar hatırlanmak istiyor ve ben onları her zaman hatırlayacağım. Tıpkı Cape Town’da sabahın 08.00’inde karşılaştığım, şarkılar söyleyerek ‘günaydın’ diyen çöpçü gibi... Afrika’ya gittiğinizde mutlaka yerel halkla konuşun, konuşun ki gözlerindeki o mutluluğu görün ve onları asla unutmayın…
PORSİYONLAR BÜYÜK Son akşam yemeğimizi Mandela Square’de yedik. Buradaki restoranlarda ilk kadehler ikram. Hatta bize yanlış şarap getirdikleri için ikinci kadeh de bedavaya geldi. Unutmadan belirteyim, bütün restoranlarda porsiyonlar oldukça büyük, buna rağmen fiyatlar çok uygun. Basit bir örnekle; bir tencere büyüklüğünde kaseye konulmuş sebze çorbası, içinde tahminimce en az 250 gr et olan dev bir hamburger, 1 şişe şarap, koca bir tabak patates kızartması ve yemek öncesinde gelen bizdeki tereyağ-sıcak ekmek benze-
ri aperatifin tamamına 45 TL civarında bir ücret ödedim. Hem de bölgenin en popüler meydanında. Unutmadan söyleyeyim, yemekler damak tadımıza uygun. Yemek sonrası dünyaca meşhur Hard Rock Bar’a geçtik. Neden meşhur? Çünkü Elvis Presley dahil pek çok ünlü bu rock barlarda çalmış. Bütün geceyi eğlenerek geçirdim. İnsanların mutluluğuna burada da şahit oldum. En son saat 24.00 sıralarında, içeride hala müşteri varken sahneye çıkıp, o çok kıymetli gitarlarla şarkılar söylediğimizde, barın müdürü ve çalışanları dahil bize eşlik ederken yine o aynı ışığı gördüm gözlerinde. Mutluluk... Bardan ayrılırken de aynı şeyi duydum “dont forget me”... Bizi unutmayın!
GERGEDANLA YOLCULUK Johannesburg’da şehir turu yaptıran kırmızı otobüsler grevde olduğu için ben
gezemedim ama siz mutlaka bu fırsatı değerlendirin. Kırmızı otobüslerle Soweto, Mandela’nın yaşadığı ev, Apartheid Müzesi, Gold Reef City gibi yerleri ziyaret edebilirsiniz. Yalnız unutmayın, turlar sabah saat 08.00-09.00 aralığında başlıyor. Dönüş uçağı için havaalanına giderken aklımda kalan çok güzel kareler vardı. Uçağa bindik ve tüm ekibin ‘iyi yolculuklar’ dileğiyle havalandık. Ancak birkaç saat sonra uçaktan garip sesler gelmeye başladı. Sanki uçağın altını yere vuruyormuşuz gibi bir gürültü. Öğrendim ki gürültü, uçağın kargo kısmından geliyormuş. Uçakta bizimle birlikte yolculuk yapan 4 minik (!) gergedandan biri uyanmış. Tamamı 6 ton civarındaki bu gergedanlardan birinin boynuzunu kafese vurması sonucu çıkıyormuş bu gürültü. 9 saatten uzun süren yolculuğumuz minik gergedanın canı sıkıldıkça tepinmesi sonucu benim için oldukça eğlenceli, durumu bilmeyen yolcular içinse çok tedirgin geçti. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 71
Öğrenciler deneylerini Bilim Merkezi’nde yapıyor.
Bilişim Fuarı’na hazır mıyız? Bilişim kenti olma yolunda bugüne kadar ciddi adımlar atan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, şimdi de dev Bilişim Fuarı organizasyonuna kilitlendi
K
ocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 23-26 Kasım tarihleri arasında Uluslararası Fuar Merkezi’nde düzenleyeceği Bilişim Fuarı’nda, bilişim sektörünün önde gelen firmalarının yeni tasarım ve projeleri görücüye çıkacak. Ana teması ‘sanal ve artırılmış gerçeklik’ olarak belirlenen fuarın amacı; ilkokul çağından üniversiteye uzanan genç kuşağa ulaşmak, bilişim öğretmenlerinin ufkunu genişletmek ve sektörün önde gelen firmalarını Kocaeli ile tanıştırmak. Fuarda, bilişim sektöründe teknolojinin geldiği son nokta ‘sanal gerçeklik’ ile masaya yatırılacak. Öte yandan savunma alanındaki milli kurumlarımızın katılımıyla bilişimde ülkemizin geldiği düzey gözler önüne serilecek.
NEDEN BİLİŞİM? Bilişim teknolojilerinin ilköğretimden başlamak üzere etkin ve yaygın bir şekilde kullanılmasına Kocaeli Büyükşehir Belediyesi de kayıtsız kalmadı. Bu bilinçle hareket eden Büyükşehir, kartvizitinde ‘teknolojinin başkenti’ yazacak kadar önemli işlere imza attı. Bundan 8 yıl önce startı verilen ‘Bire Bir Öğrenme’ projesi kapsamında Kocaeli’de okuyan bütün 6. sınıf öğrencilerine 72 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
tablet bilgisayar dağıtılması da bunlardan biri. Gebze’de kurulacak Bilişim Vadisi’nin alt yapısını oluşturan bu proje çerçevesinde şimdiye kadar 219 bin 233 öğrenciye tablet bilgisayar dağıtıldı. Yeni nesil bilgisayarlar, öğrencilerin ihtiyaçlarına cevap verecek özellikte tasarlandı.
15 BİLGİ EVİ Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin eğitime ve bilişime yönelik hizmetlerinden biri de Bilgi Evleri. Geleceğin şimdiki adresi olarak tanımlanan Bilgi Evleri de çocukların sosyal ve kültürel becerilerini geliştirmenin yanı sıra aileleri eğitimin içine çekme hedefiyle açıldı. İçerisinde eğitici bilgi kulüpleri ile Bilim-Teknoloji Kulübü bulunan Bilgi Evleri’nde çocukların bilim merakı uyandırılmayı çalışılıyor. Kocaeli genelinde her ilçede açılan ve bugün sayıları 15’i bulan Bilgi Evleri’nde çocuklara bilgisayar, internet ve ofis programlarını nasıl kullanacakları eğitimi de konusunda uzman personel tarafından veriliyor.
BİLİM MERKEZİ Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin eğitime ve bilişime yönelik bir diğer hizmeti de TÜBİTAK ortaklığıyla hayata geçirilen Koca-
eli Bilim Merkezi. Türkiye’nin en büyük endüstriyel dönüşüm projesi olan Kocaeli Bilim Merkezi, eski Seka Kağıt Fabrikası içindeki 8 bin 500 metrekarelik alan üzerinde yer alıyor. Kocaeli Bilim Merkezi’nde yaklaşık 250 deney düzeneği ve özel tasarım galerilerin yanı sıra bilimsel çalışmaların yapıldığı atölyeler, bilimsel gösteri ve söyleşilerin gerçekleştirildiği bilim sahnesi, sergi alanları, kütüphane, araştırma ofisleri, bilim kafe yer alıyor.
MATEMATİK DEHALARI Kocaeli’nin bilişim sektörüne yaptığı hizmetler bunlarla sınırlı değil. Bu çalışmalardan biri de Kocaeli Bilim Merkezi ile İzmit Bilim ve Sanat Merkezi’nin düzenlediği ‘Kocaeli Matematik Dehalarını Arıyor’ konulu matematik yarışması. ‘Matematik Materyal Tasarımı’ ve ‘Matematik Öyküsü’ kategorilerinde düzenlenen yarışmaya 5, 6, 7 ve 8. sınıf öğrencileri, danışman öğretmenleri rehberliğinde katılıyor. Toplam 250 başvurunun yapıldığı yarışmada ‘Materyal Tasarımı’ kategorisinde Aslı Bozkur, ‘Matematik Öyküsü’ kategorisinde ise Simge Ergül birinci oldu. Birinci olan öğrencilere lego robot seti, 2.’lere tablet, 3.’lere teleskop hediye edildi.
Bilim Merkezi’nde çocuklar eğlenerek öğreniyor.
Kocaeli Bilim Merkezi eski Seka alanında faaliyet gösteriyor.
BEYİN OLİMPİYATLARI Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bu yıl düzenlediği 23 Nisan Bilim ve Çocuk Festivali’nde, bilişim sektörüne katkı amacıyla Türkiye’de ilk kez Beyin Olimpiyatları düzenledi. Festival kapsamında Türkiye Beyin Olimpiyatları Zeka Yarışması da gerçekleştirildi. 83 Bilim ve Sanat Merkezi’nden 332 öğrencinin katıldığı yarışmayı İzmit Bilim ve Sanat Merkezi kazandı. İstanbul Bahçelievler İTO Bilim ve Sanat Merkezi’nin ikinci olduğu yarışmada Düzce Bilim ve Sanat Merkezi üçüncü, Hatay Bilim ve Sanat Merkezi dördüncü, Sıdıka Akdemir Bilim ve Sanat Merkezi ise beşinciliği elde etti.
BİLİŞİM VADİSİ Alt yapısı güçlü, yenilikçi ve teknoloji tabanlı kalkınma ve büyümenin benimsendiği yeni bir düşünce ve felsefenin Türkiye’deki en önemli temsilcisi ise Bilişim Vadisi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, teknoloji tabanlı büyüme, inovasyon ve girişimcilik konularında Türkiye’nin merkezi olacak Bilişim Vadisi’nin kurulmasına da öncülük ediyor. Toplamda 3 milyon metrekare üzerine kurulacak ve 4 etapta tamamlanacak Bilişim Vadisi’nin 1. etabının tüm alt yapı
ve üst yapı tasarımları tamamlandı. Bilişim Vadisi, bilişim ve iletişim teknolojileri alanındaki küresel-yerel inovasyon ve teknoloji transfer merkezleri, üniversiteler, araştırma enstitüleri, uluslararası ve ulusal yatırımcılar ve fonlar, konunun muhatabı tüm sivil toplum örgütleri, özel sektör ve devletin tüm kamusal alanı ile iş birliği yapacak ve proje bazlı müşterek çalışmalar geliştirerek teknoloji tabanlı kalkınmaya önderlik etmek için harekete geçiyor. Bilişim Vadisi ile birlikte Türkiye’nin inovasyon ekonomisine geçişi ve 2023 vizyonu doğrultusunda bilimin teknolojiye, teknolojinin ürüne dönüşmesi hızlanacak. Sanayi kenti olarak bilinen Kocaeli, gerek ‘Bilişim Vadisi’ yatırımı ile gerekse Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği hizmetlerle birlikte artık bilişim kenti olma yolunda ilerliyor. Bu kapsamda 23-26 Kasım tarihleri arasında Uluslararası Fuar Merkezi’nde düzenlenecek Bilişim Fuarı da ilimiz için büyük önem taşıyor. Kocaeli Bilişim Fuarı’nda, bilişim devleri hayata geçirdikleri en son teknolojik yenilikler, VR ve AR teknolojileri, bilişim şovları, ödüllü yarışmalar ve sektördeki en yeni gelişmelerle bilişim sevdalıları ile bir araya gelecek.
FESTİVALE DÖNÜŞECEK Kocaeli Bilişim Fuarı, sanal gerçeklik uygulamaları, en gelişmiş uçuş simülatörleri, 3D yazıcılar, mobil uygulamalar, akıllı şehir sistemleri, inovatif ürünler ve görüntüleme sistemleri, sosyal medya uygulamaları, gelişmiş robotik uygulamalar gibi projelerin yanı sıra bilişim sektörünün baş döndürücü hızına eşlik edecek uygulamalarla adeta bir bilişim festivaline dönüşecek. Bilişim sektörünün dikkat çeken isimleri ise düzenlenecek söyleşilerde deneyimlerini paylaşacak.
ÜÇ AYRI YARIŞMA Kocaeli Büyükşehir Belediyesi fuar kapsamında üç ayrı yarışmanın da startını verdi. “Sanal ve Artırılmış Gerçeklik Tabanlı Yenilikçi Uygulamalar Yarışması”(SAGYU), “Kocaeli Kodluyor Yarışması’’ ve ‘’Mehmet Ali Kağıtçı Yenilikçi Tasarımlar Proje Yarışması’’ ödül törenleri Kocaeli Bilişim Fuarı’nda gerçekleştirilecek. Fuara Kocaeli Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, TÜBİTAK BİLGEM ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü de destek veriyor. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 73
PROJE
50 MILYONLUK YATIRIM! Dr. Hakan Höbek’in Gebze’ye kazandıracağı yeni hastane 50 milyon TL’ye mal olacak, 2019 yılının başında hizmete girecek. 13 katlı olarak inşa edilecek hastanede SPA ve fitness merkezinin yanı sıra helikopter pisti de bulunacak
Dr. Hakan Höbek yeni projeye hazırlanıyor.
S
iyaset ve iş dünyasının yakından tanıdığı bir isim olan Özel Gebze Merkez Hastanesi’nin sahibi Dr. Hakan Höbek, Gebze’ye bir hastane daha kazandırıyor. 2019 yılının ilk aylarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı bir törenle açılması planlanan hastane, 182 yataklı olacak ve 400 kişiye istihdam sağlayacak. Gebze Mutlukent Mahallesi’nde, 27 bin metrekare kapalı alanda inşaatı devam eden hastane, 50 milyon TL’ye mal olacak. 13 katlı hastanede helikopter pisti, SPA ve fitness merkezi, hamam gibi çok lüks hizmetler de yer alacak. A Plus hastanenin lansmanı yakında gerçekleşecek. Özel Gebze Merkez Hastanesi’nin sahibi Dr. Hakan Höbek, Gebze’ye açacağı ikinci hastaneyle ilgili sorularımızı yanıtladı. Sayın Hakan Höbek, kaç yıldır sağlık sektörünün içindesiniz?
74 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
Yeni hastane bittiğinde böyle olacak.
Özel Gebze Merkez Hastanesi, 2003 yılında, dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıldı. O günden bu güne kesintisiz 14 yıldır toplumun her kesimine sağlık hizmeti sunmaya çalışırken, hasta memnuniyetini en üst seviyede tutmak ana görevimiz oldu. Tabii ki memnuniyet duymayan hastalarımız da olmuştur. Ancak sağlıkta yüzde 60 hasta memnuniyeti büyük başarıdır ve biz bunun üzerindeyiz. Mevcut hastanemizde tüm branşlarda sağlık hizmeti sunulurken, mikro cerrahi alanında (organ kopmaları vb.) 7/24 hizmet vermenin de gururunu yaşıyoruz. Hastanenize bu alanda çevre illerden de talep geliyor mu? Bölgemizin yanı sıra Düzce, Sakarya, Eskişehir, İstanbul gibi çevre illerden de bu hizmet için yoğun talep alıyoruz. Ekibimizin başında yer alan Yrd. Doç. Dr. Burak Şener, kopuk organların yerine
dikilmesi ameliyatında birçok üniversitenin üzerinde bir başarı oranına sahip. İnanın bu bölgemiz için çok büyük şans. Örneğin, eli kopan birinin elini dikip tekrar hayata kazandırmanın mutluluğunu hep beraber yaşıyoruz. Bu kişi bir yandan sağlığına kavuşurken, diğer yandan engelli olmaktan kurtuluyor ve devlete olan maliyeti de düşüyor.
182 YATAKLI OLACAK Yeni projeyle ilgili bilgi verir misiniz? Evet, Mutlukent’te büyük bir hastane yapıyoruz. İnşaata başladık. Mevcut hastanemiz ihtiyaca cevap veremez hale gelmişti. Hastalarımız vermiş olduğumuz sağlık hizmetimizden memnundu ancak haklı olarak daha geniş odalar, daha ferah mekanlar istiyordu. İşte biz de bu doğrultuda Mutlukent-Çayırova arasında 26 bin 400 metrekarelik kapalı alana sahip, belli bir süre sonra 182 yatak ka-
PROJE
pasitesine ulaşacak A-Plus bir hastane yapıyoruz. Bakanlıktan izinlerimizi aldık, hafriyata başladık, inşallah 2019 yılının başında hizmete girecek. Yapacağınız yeni hastane bölgeye biraz nefes aldıracak sanırım. Ben 30 yıldır buradayım ve kendimi buralı hissediyorum. Bölgemizin ihtiyaçlarını ve beklentilerini de biliyorum. Çayırova’ya açılacak yeni devlet hastanesi ve bizim yeni hastanemiz ile Çayırova ve çevresinde sağlık konusunda eksikliğin biteceğini düşünüyorum. Çayırova’ya devlet hastanesinin yapılmasını en çok ben istedim. Sağolsun Çayırova Belediye Başkanımız Şevki Demirci ve Başbakan Yardımcımız Fikri Işık’ın katkılarıyla hayata geçecek. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Sonuçta bu hizmetten bölgemizde yaşayan vatandaşlarımız karlı çıkacak. Özel Gebze Merkez Hastanesi’nin açılışını Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan
yapmıştı. Yeni hastanenin açılışını da yine Cumhurbaşkanımız mı yapacak? Evet hastanemizin açılışı 2003 yılında, dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılmıştı. Kendisi benim sosyal yaşantımda ve siyasette model aldığım bir kişilik ve ülkemiz için büyük şans. Siyaset yaparken, hatta öncesinde İstanbul Belediye Başkanı iken de mesaimiz oldu. Allah onu memleketimizin başından eksik etmesin. Gönül ister ki yeni hastanemizi de kendisi açsın, zaman uygun olursa bunu gerçekleştireceğini düşünüyorum. Kısmet... Yeni hastane faaliyete geçtiği zaman mevcut hastanenin işlevi ne olacak? Şimdiki hastanemiz faaliyetine devam edecek. Mutlukent’teki yeni hastanemiz bölgenin en fazla kapalı alana sahip özel hastanesi olurken, teknolojiyi de buna uygun olarak planladık. Her kesimin beklentisine hitap edecek niteliklere
sahip. Bunun ayrıntılarını basın toplantısıyla paylaşırım, sürpriz çok şey olacak.
HAKAN HÖBEK KIMDIR? 1965 yılında Sivas’ta doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi İstanbul’da tamamladıktan sonra, 1984-1990 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde ‘Sağlık Kurumları İşletmeciliği’ eğitimi aldım. Meslek hayatıma 1990 yılında Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başladım. 1993 yılında Gebze’nin ilk özel sağlık merkezini kurduktan sonra, 2003 yılında Özel Gebze Merkez Hastanesi’ni açtık. Halen Özel Gebze Merkez Hastanesi’nde yönetim kurulu başkanlığı görevine devam etmekteyim. Eczacı Nazmiye Hanım’la 1994 yılında evlendik, biri tıp fakültesinde okuyan iki kızım var. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 75
SAĞLIK
DIYABET kaderiniz değil!
Bugüne dek ağızdan alınan ilaçlar ve insülin tedavisiyle kontrol altına alınmaya çalışılan diyabetten ‘metabolik cerrahi’ adı verilen ve laparoskopik yöntemle yapılan bir ameliyatla da kurtulabileceğinizi biliyor muydunuz? RÖPORTAJ: ZEYNEP AKAR FOTOĞRAFLAR: İSMAİL HAKKI TIMUÇIN
D
ünya üzerinde yaşayan her 11 yetişkinden biri diyabetli; İki diyabetli yetişkinden birine teşhis konulmamış, yani diyabetli olduğunu bilmiyor; 542 bin çocuk Tip 1 diyabet hastası; Her 6 saniyede bir kişi, diyabetten dolayı hayatını kaybediyor; Ve tahminlere göre 2040 yılında, 642 milyon kişi diyabet hastası olacak... Rakamlar ürkütücü olsa da tıp dünyasındaki gelişmeler sayesinde diyabet artık o kadar da korkulacak bir hastalık değil. Bugüne kadar doğru beslenme ve sporla desteklenen bir yaşam tarzı; ağızdan alınan ilaçlar ve insülin tedavisiyle kontrol altına alınmaya çalışılan diyabetin, şimdi çok daha etkili bir tedavi yöntemi var. ‘Metabolik cerrahi’ adı verilen ve laparoskopik yöntemle yapılan bir ameliyat sayesinde, diyabeti yenmek artık mümkün. Bugüne dek sayısız diyabet hastasının hayatını değiştiren bu operasyon hakkında
lanan ve kan şeker seviyesinin kontrolünü bozan bir rahatsızlıktır. Günümüzde sıkça görülmeye başlanan ve pek çok insanı etkileyen diyabet, bir çok ciddi sonuçlara sebep olan kronik bir hastalıktır. Şeker hastalığı tipleri nelerdir? Son zamanlarda bazı ara formlardan ve isimlendirilmelerden bahsedilse de basit olarak 2 tip şeker hastalığı mevcut diyebiliriz. Vücut insülin hormonunu üretemiyor ise Tip 1, üretiyor ama kullanamıyorsa Tip 2 şeker hastalığı diye adlandırılır. Kimler şeker hastalığı için risk altındadır? Fazla kilolu kişiler, bozuk beslenme alış-
HER 6 SANIYEDE BIR KIŞI, DIYABETTEN DOLAYI HAYATINI KAYBEDIYOR merak edilenleri, Özel Körfez Marmara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Nuray Koray’a sorduk. Şeker hastalığı, en basit anlatımıyla nedir? Şeker hastalığı, diğer adıyla diyabet; pankreasın ürettiği insülin hormonunun yetersizliği veya etkisizliğinden kaynak76 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
kanlığı olanlar, hareketsiz yaşam tarzı olan (egzersiz yapmayan) kişiler, başka bir hastalık ya da yaralanmanın bedensel yükünü taşıyanlar, gebeliğinde geçici gebelik diyabeti gelişen veya 4,5 kilogramdan daha ağır bebek doğuranlar, ailesinde şeker hastası olanlar, stresli bir hayatı olan kişiler daha çok risk altında-
dır diyebiliriz. Şeker hastalığının belirtileri nelerdir? Erişkinlerde görülen diyabet türü Tip 2 diyabettir ve bu tüm diyabet hastalarının yaklaşık yüzde 95’idir. Pankreas insülin üretir fakat bunu gerektiği gibi kullanamaz. Daha çok 40 yaş üzerindeki kişilerde görülür. Bu yüzden genel olarak Tip 2 diyabetten bahsedeceğim. İlk görülen belirtiler yüksek kan şekeri düzeyleri nedeniyledir. Ancak maalesef, hastaların bir kısmında yüksek kan şekerine bağlı belirtilerden ziyade, doğrudan organ hasarı (görme kaybı vb) belirtileri ile diyabet tanısı konulmaktadır. Diğer bulgular nelerdir? Yorgunluk, aşırı susama ve ağız kuruluğu, sık idrara çıkma, beklenmedik kilo kaybı ya da fazla kilo alma, aşırı açlık hissi, bulanık görme, ani kan şekeri düşüşleri, enfeksiyonlara eğilim (idrar yolu, cilt vb), kuru ve kaşıntılı deri, cinsel sorunlar, ağız çevresinde veya ellerde ve ayaklarda uyuşukluk, karıncalanma hissi, kadınlarda adet düzensizlikleri ya da adet kesilmesi, açlık kan şekerinin 126 mg/dl’den yüksek olması diyabetin bulguları arasındadır. Şeker hastalığından korunmak
SAĞLIK
Metabolik cerrahi ile Tip 2 diyabet hastalarının ortalama yüzde 90’ının kan şekeri kontrolünü sağlamak mümkün”
mümkün müdür? Hayır, maalesef korunamayız. Kilo kontrolü, sağlıklı ve düzenli beslenme, stresten uzak durma ve hareketi yaşamımızın önemli bir parçası haline getirmekten başka da yapabileceğimiz pek bir şey yok. Genetik haritamıza müdahale etmemiz ne yazık ki imkansız olduğundan cevap ‘hayır, şeker hastalığından korunamayız’. Şeker hastalığı vücudumuzu nasıl etkilemekte? Her iki diyabet tipi de damar duvarında
bozulmaya sebebiyet vererek organ hasarına neden olur. Organ hasarı, etkilenen damarların yerleşimi ve tipine göre değişiklik gösterir. Kilo problemi ön planda olan hastalarda genellikle orta ve büyük ölçekli damarlar etkilenir; buna bağlı kalp krizi ve inme gibi sorunlara neden olabilir. Daha düşük kilolu hastalarda ise genellikle küçük ve orta ölçekli damarlar etkilenerek göz, böbrek ve sinir hasarı gibi sorunlarla kendini belli edebilir. Fakat bu asla kesin bir kural değildir ve
istisnai durumlar olabilir. Bir diyabet hastası nelere dikkat etmelidir? Önce bilinçlenme... Diyabet, ciddi bir hastalıktır. Öncelikle diyabetin kontrolü için hastanın da sorumluluk alması gereklidir. Diyabet ile ilişkili bilgi edinilmelidir. Diyabet tedavi planına 24 saatin tamamı düşünülerek, tüm gün boyunca uyulmalıdır. İkincisi, sağlıklı beslenme. Doğrudan kan şekeri ile ilişkili olan karbonhidratlardır ve şeker hastaları KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 77
SAĞLIK karbonhidratları kesinlikle azaltmalıdır. Ve fiziksel aktivite... Sağlık durumuna uygun olarak yürüyüş, yüzme ya da bisiklete binme önerilebilir. Egzersiz yapmak günlük ya da haftalık rutinlerin bir parçası haline getirilmelidir. Tedavi yolları nelerdir? Tip 2 diyabeti olan hastalarda, eğer beslenme ve egzersiz ile kan glukozunda yeterli düşme sağlanamadıysa, öncelikle ağızdan alınan glukoz düşürücü ilaçlar kullanılır. Doktor, gerekli görürse birden fazla tipin birlikte kullanılmasına karar verebilir. Kan glukozu kontrolü bu şekilde de sağlanamıyor ise insülin kullanılabilir. Tip 1 diyabeti olan hastalar yaşamlarını sürdürebilmek için insüline kesinlikle ihtiyaç duyarlar. Tip 2 diyabet hastalarının bir çoğu da insülin kullanmaktadır. İnsülin tipleri arasında kısa, orta ve uzun etkili seçenekler mevcuttur. Doktor, en uygun olan şekilde, kişiye özel bir tedavi planı oluşturacaktır. Ve kan şekeri seviyelerinde yine de kontrol sağlanamıyorsa, etkin çözüm metabolik cerrahidir. Metabolik cerrahi nedir? Öncelikle ‘metabolik sendrom’un ne olduğundan bahsedelim... Kilo fazlalığı, diyabet, kolesterol ve tansiyon yüksekliği ile seyreden tabloya ‘metabolik sendrom’ ismi verilmektedir. Metabolik sendromun ameliyat yöntemleri kullanılarak tedavi edilmesine de ‘me-
bir hastada sadece kilo kaybı sağlayarak kayda değer kan şekeri kontrolü sağlayabiliriz. Obez hastalarda temel sorun yağ dokusu fazlalığına bağlı insülin direnci iken, obezite sınırında olmayan şeker hastalarında ise ince bağırsak ve karaciğer kaynaklı faktörler ön plandadır. Yani bu hastalarda sadece kilo kaybı ile kan şekeri kontrolü sağlayamazsınız. Daha geniş kapsamlı ve birden fazla hedefi olan ameliyatları yapmanız gerekli olacaktır. İşte burada da metabolik cerrahi devreye giriyor. Metabolik cerrahi kimlere ve ne zaman uygulanır? Özel Körfez Marmara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Nuray Koray
INSÜLIN REZERVLERI TAM TÜKENMEDEN CERRAHI IÇIN BAŞVURMALARI GEREKİR tabolik cerrahi’ denilmektedir. Ama temelde Tip 2 şeker hastalığını tedavi ettiğimiz ameliyat yöntemlerine, metabolik cerrahi diyoruz. Metabolik cerrahi ile obezite cerrahisi arasında fark var mıdır? Bu soruyu şöyle cevaplayabiliriz: Obezite ameliyatlarında asıl hedef kilo kontrolüdür, fakat bu ameliyatların ikincil etkisi olarak da şeker kontrolü belli oranlarda gelişir. Zaten ciddi kilo problemi olan 78 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
Tip 2 diyabetin damarlara ve dolayısıyla damarların beslediği organlara zararları daha hastalık tanısı konulmadan başlar. Hatta, hastaların önemli bir kısmının tanı anında ortalama 2-3 yıllık bir hastalık geçmişi olduğu kabul edilir. Şöyle ki hasta tanı aldığı anda damarlarında zaten bir etkilenim vardır. Neyse ki Tip 2 diyabetin genellikle çok hızlı olmayan bir seyri vardır. Yani, komplikasyonların önemli bir kısmı
yavaş yavaş ve yıllar içinde kendini belli eder. Tip 2 diyabet hastalarının, genellikle 10-15 yıllık bir süre zarfında kendi insülin depolarını tükettiği kabul edilir ve genellikle bu dönemden sonra organ hasarlarına ait işaretler daha da belirginleşir. Sonuçta diyabet hastalarına metabolik cerrahi ile yardımcı olabilmemiz için ya alışagelmiş tedavilerle şekerini kontrol altına alamıyor olmamız ya da organ (göz, kalp, böbrek vs) hasarı bulgularının başlamış olması gerekli. Ve en önemlisi de hastalarda organ kaybı gelişmeden ve insülin rezervleri tam tükenmeden cerrahi için başvurmalarıdır. Ameliyat, nasıl uygulanır? Bu ameliyat genel anestezi altında kapalı (laparoskopik) olarak uygulanır. Yani karın bölgesinde uzunlamasına bir kesiyle değil, küçük delikler açılarak yapılmaktadır. Amaç, besinleri tamamen sindirilmeden ince bağırsağın son kısmına ulaştırmaktır. Bu ameliyatta tüp mide işlemine ilaveten, diğer işlemlerden farklı olarak ince bağırsağın son bölümünün
SAĞLIK
tamamı midenin alt kısmına ikinci bir çıkış sağlanarak birleştirilir. Bu sayede yenilen yiyeceklerin ince bağırsakların tüm segmentlerinden geçişi sağlanır. Buradaki kilit nokta, yiyeceklerin yaklaşık 1/3’ünün doğal yol olan oniki parmak bağırsağından, 2/3’ünün ise yeni yapılan bağlantı sayesinde ince bağırsakların son kısmından geçmesidir. Bu ameliyatta devre dışı bırakılan herhangi bir bağırsak parçası olmadığından, hiçbir emilim problemi yaşanmadan etkili bir sonuç elde edilir. Metabolik cerrahinin sonuçları nasıl? En iyi klasik tedavi (diyet, egzersiz, ilaç, insülin) kombinasyonlarında bile maalesef hastaların yüzde 50’sinden azında istenilen hedeflere ulaşmak mümkün olabilmektedir. 10 yıllık takiplerde, metabolik cerrahi ile Tip 2 diyabet hastalarının ortalama yüzde 90’ının kan şekeri kontrolünü sağlamak mümkündür. İnsülin rezervi ne kadar çok ve aktivitesi de ne kadar yüksekse, metabolik cerrahi için de o kadar yüksek bir başarı şansı söz konusudur. Önemli olan 3 aylık ortalama
kan şekeri değerleri ve organ hasarının varlığıdır. Bu açıdan baktığımızda 10 yıllık süre içinde metabolik cerrahi ile hastaların yüzde 90’ından fazlasında kontrol sağlanacaktır. Metabolik cerrahinin riskleri nelerdir? Şöyle maddeleyebilirz: • Yüzde 1-3 ihtimalle, ameliyat sırasında ya da sonrasında kanama • Yüzde 1-5 ihtimalle karın içi ya da yara yerinde enfeksiyon • Yüzde 2-4 ihtimalle mide-bağırsak arasında yeni yapılan yollarda kaçak veya sızıntı • Yüzde 6-16 ihtimalle derin toplar damarlarında pıhtı oluşması • Yüzde 6-8 ihtimalle demir eksikliğine bağlı kansızlık • Vitamin D eksikliği • Narkoza bağlı problemler • Uzun dönemde, ameliyat yerlerinde fıtık gelişmesi • Yüzde 12 ihtimalle safra kesesinde taş yada çamur oluşması Operasyondan sonra, hasta günlük yaşamına ne kadar sürede geri dönebilir?
Operasyondan 1-2 gün önce yatışı yapılan hastalarımızı, operasyon sonrası da 3-4 gün misafir ediyoruz. Bu süreçte evde beslenebilecek duruma geliyorlar ve ardından taburcu ediyoruz. Ortalama 10 gün sonra dikişlerin alınmasını takiben günlük hayata dönülebilir. Metabolik cerrahiyi tercih eden hastalar, operasyondan sonraki hayatlarında nelere dikkat etmelidir? Ameliyattan sonraki ilk 3-4 haftalık dönem bir alışma veya adaptasyon sürecidir. Bu dönemde vücut yepyeni bir metabolizmaya alışmaya çalışır. Kan şekeri ve tansiyon değerlerinde dalgalanmalar olur. Burada vurgulanması gereken; nasıl şeker hastalığının değişken bir seyri varsa, ameliyattan sonraki iyileşme dönemi de kişiye özgü bir seyir gösterir. Genelde 3-4 haftalık bir sürenin sonunda vücut yeni metabolizmaya alışır. Bu dönemde hastalarımızın aç ve susuz kalmamaya, takviye ilaçları ve vitaminlerini almaya, günlük 15-20 dakika yürüyüş yapmaya ve tabii ki kontrollerini aksatmamaya dikkat etmeleri gerekir. Hastaların hayatında ameliyattan sonra ne gibi değişiklikler olur? Ameliyat sonrası çok acıkmazlar, yemek tercihleri ve yemeğe bakış açıları değişir. Küçük porsiyonlarda yemek yerler ve bu yemekler hastaları daha uzun süre tok tutar.
Dr. Nuray Koray kimdir?
1
981, Bulgaristan doğumlu olan genel cerrahi uzmanı Dr. Nuray Koray, 2005 yılında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 2006 yılında Bursa Yüksek İhtisas Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda başlayan cerrahi eğitimini 2011 yılında Şevket Yılmaz Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Anabilim Dalı’nda tamamladı. Bir süre Mersin Aydıncık Devlet Hastanesi’nde başhekim olarak görev yaptıktan sonra 2014 yılında İzmit Seka Devlet Hastanesi’ne tayin oldu. 2016 yılında istifa ederek halen bünyesinde görev yapmakta olduğu Özel Körfez Marmara Hastanesi / Özel Derince Marmara Tıp Merkezi’nde hizmet vermeye başladı. Dr. Nuray Koray evli ve bir çocuk babası. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 79
BU ANNELER FARKLI ‘Anneler fark yaratmalı’ ilkesiyle yola çıkan Kocaeli Anneleri Derneği, yaptığı yardımlarla çocukları mutlu ederken, pek çok ailenin hayatına da ışık tutuyor
G
eleceğimizin teminatı çocuklarımız için yola çıktılar, sosyal medya üzerinden ‘Kocaeli Anneleri’ adıyla örgütlendiler. Hande Gürel Kaya’nın iki yıl önce ateşlediği bu kıvılcım zaman içinde büyüyerek geniş kesimleri sardı, sanal alemde 20 bin kişiye ulaştı. Bu duruma kayıtsız kalamayan ‘Kocaeli Anneleri’ de bir dernek çatısı altında toplanarak ‘yola devam’ kararı aldı.
TANIŞMA TOPLANTISI Kocaeli Anneleri Derneği tanışma toplantısını geçtiğimiz ay Toyota Kocaeli Kaya Plaza’da gerçekleştirdi. Dernek başkanı Hande Gürel Kaya ve yönetim kurulu üyelerinin ev sahipliği yaptığı toplantıya çeşitli meslek gruplarından çok sayıda davetli katıldı. Davetlileri kapıda karşılayan Hande Gürel Kaya toplantının açılış konuşmasında ‘Kocaeli Anneleri’nin iki yılda geldiği noktayı anlattı.
ÖNCELİK EĞİTİM Çocukların ihtiyaçlarını Kocaeli’deki annelerle paylaşarak gidermeyi amaçladıklarını söyleyen Kaya, “Çocukların ve ebeveynlerinin hayatlarını daha kaliteli hale getirme arzusundayız. Önceliklerimiz arasında çocukların eğitim ve burs ihtiyaçlarını karşılamak var. Zor durumda bulunan aileleri önce ziyaret ediyor, neye ihtiyaçları olduğunu belirliyor, o doğrultuda yardımda bulunuyoruz” dedi. Hande Gürel Kaya, şimdiye kadar yap80 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
tıkları çalışmaları da şöyle özetledi: “‘Anneler fark yaratmalı’ ilkesiyle yola çıkan Kocaeli Anneleri Derneği faaliyetlerine ikinci el eşyaları rehabilite ederek başladı. Kullanılmayan eşyaları kullanılır duruma getiren dernek, kaymakamlık, hastaneler ve sağlık ocaklarıyla birlikte hareket ederek bin 500 çocuğa kıyafet yardımında bulundu, 380 çocuğun kırtasiye ihtiyacını karşıladı.”
22 ÖĞRENCİYE BURS Ramazan ayı öncesinde gönüllü üyelerin de desteğiyle 400 koli hazırlayan dernek, İzmit Kaymakamlığı’nın belirlediği ihtiyaç sahiplerine bu yardımları ulaştırdı.
Engelli çocuklara akülü ve aküsüz tekerlekli sandalye yardımı yapan dernek, bugüne kadar 22 öğrenciye burs vererek eğitimlerine destek oldu. Dernek yönetimi, bursun yanı sıra ihtiyaç sahibi öğrencilere yönelik yurt kayıt ücretleri, yol ve yemek parası gibi konularda da destek oldu. Sadece bir kişinin hayatını değiştirmenin bile önemli olduğunu düşünen Kocaeli Anneleri Derneği, aylık olarak aile, çocuk sağlığı ve gelişimi eğitimleri verdi. Bu eğitimler kapsamında ‘çocuklarda cinsel eğitim’, ‘doğala dönüş’, ‘3-6 yaş çocuklarda temel alışkanlıklar eğitimi’ konulu seminerler düzenlendi. Annelerin bilinçlenmesi amacıyla da ‘Meme Kanseri
HAYATIN İÇİNDEN
Lale Şanlı, Eylem Çağlayan Ünsal, Serap Korkmaz, Melis Erenkaya, Hande Kaya, Seda Hapeloğlu, Gamze Baştürk, Eda Kolaylı Atak, Gülay Sökül, Nihal Altın, Evrim Sarıkaya, Nesrin Yaşar, Burcu Kasımoğlu
Farkındalık Ayı’ kapsamında facebook ve instagram üzerinden canlı yayın yapıldı.
MİSYONLARI; OKUTMAK Kocaeli Anneleri Derneği, verdiği eğitimlerle aileleri bilinçlendirirken, ihtiyaç sahiplerini de tespit ediyor. Birçoğu çalışan annelerden oluşan dernek üyeleri, maddi imkansızlıklardan dolayı eğitimlerine devam edemeyen çocuklara destek oluyor. Misyonları çocuk okutmak olan derneğin destek olduğu öğrenciler arasında ODTÜ, İstanbul Üniversitesi gibi üniversiteleri kazanmış başarılı çocuklar da yer alıyor. Para yardımının yapılmadığı dernekte
tüm yardımlar çocukların ihtiyaçlarına göre belirleniyor. Kendi içinde farklı komisyonlara ayrılan dernek, çalışmalarını komisyonların aylık ve yıllık yaptıkları planlama üzerinden yürütüyor. Önce aileler daha sonra çocuklarla bir oluşum içine giren Kocaeli Anneleri Derneği Eğitim Komisyonu, ilkokul ve ortaokul müdürleriyle görüşerek bir liste çıkarıyor ve bu liste doğrultusunda firmalarla anlaşıp, çocukların 1 yıl boyunca tüm kırtasiye ihtiyaçlarını karşılıyor. Bu işe gönül vererek başlayan, ihtiyaç sahibi tüm çocuk ve annelere olabildiğince destek olmayı arzulayan Kocaeli Anneleri Derneği, bu noktada sponsorlara ve gönüllü an-
nelere ihtiyaç duyuyor. Gönüllü anneleri bünyesine katarak çalışmalarını genişletmek isteyen dernek, ihtiyacı olan çocukların kendilerine yönlendirilmesi konusunda okullara da ziyaretlerde bulunuyor.
DESTEK BEKLİYORLAR Şimdiye kadar yaptığı yardımlarla çocukları mutlu etmeye çalışan Kocaeli Anneleri Derneği, pek çok ailenin hayatına ışık tutuyor. Annelerin gücünü ve farkını şehrimizin geneline yansıtan Kocaeli Anneleri Derneği, insanımızın hayatın içerisine katılması ve kazanılması amacıyla yapacakları çalışmalara da destek bekliyor. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 81
HAYATIN İÇİNDEN
Tuğçe Şeşen, Fatma Sever
Tülay Yanıkoğlu Yazıcı
Burcu Kasımoğlu, Gülay Sökül, Gamze Baştürk
Nilüfer Çonka Eda Kolaylı Atak, Evrim Sarıkaya
Figen Çağlar, Gizem Tekiner
Serap Korkmaz, Nesrin Yaşar
Hazal Dil, Meltem Artan
Nihal Altın, Eylem Çağlayan Ünsal
Hande Kaya Nefise Nur Cin, Burcu Uzguç Yalgın
Lale Şanlı
Eda Kolaylı Atak, Ayten Sabriye Köseoğlu Gülay Sökül, Seda Hapeloğlu
82 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
ALIŞVERİŞ
GÜVENAL ÇANTA’NIN 3. NESIL TEMSILCISI
ELİF YAYMACI İlimizde 50 yılı aşkın süredir hizmet veren Güvenal Çanta, yoluna büyüyerek devam ediyor. Markanın geçtiğimiz günlerde hizmete açılan 900 metrekarelik dev mağazası, Yaymacı Ailesi’nin 3. nesil temsilcisi Elif Yaymacı’ya emanet RÖPORTAJ: ZEYNEP AKAR FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
Güvenal Çanta’nın yeni mağazasının yönetimi, Ömer Yaymacı’nın kızı Elif Yaymacı’ya emanet. 84 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
B
u kentte yaşayıp da Güvenal Çanta adını duymamış olan var mıdır? 1964 yılında Hayri Yaymacı tarafından kurulan Güvenal Çanta, yarım asrı geçen tarihi boyunca, verdiği güvene dayalı hizmetle başarısını hep bir adım daha ileriye taşımayı başardı. İstiklal Caddesi’nde hayata geçen o ilk dükkandan sonra, Yaymacı Ailesi’nin nesilden nesle intikal eden ‘güvenilir esnaf’ vasfıyla hızla büyüyen marka, geçtiğimiz günlerde yeni bir yatırıma daha imza attı. Güvenal Çanta’nın, Ömer Yaymacı tarafından İzmit Naci Girgin Sokak’ta hizmete açılan yeni mağazası, artık ailenin üçüncü nesil temsilcisi Elif Yaymacı’ya emanet. Söz konusu çanta olduğunda, 900 metrekare alanıyla her ihtiyaca cevap verebilecek bir konseptle tasarlanan bu şık mağazanın hikayesini ve markanın gelecek hedeflerini genç işletmeci Elif Yaymacı’dan dinledik. Elif Hanım, Güvenal Çanta ne zaman kurulmuştu? Güvenal Çanta, 1964 yılında dedem Hayri Yaymacı tarafından, İzmit Kuyumcular Caddesi’nde bulunan pasajın içinde kurulmuş. Dükkanımız ilk yerinde hala faaliyette, kuzenimiz Ömer Ata-
Güvenal Çanta, İzmit Naci Girgin Sokak’ta, katlı otoparkın karşısında açıldı. Güvenal Çanta’da en iyi markaların en şık tasarımlarını bulabilirsiniz.
mer tarafından işletiliyor ve dedem de hala dükkandaki işlerin başında. Peki, ikinci mağaza? Pasaj içindeki o küçük dükkandan dedemler, biz ve halamlar yani 3 aile, uzun yıllar ekmek yedik. Daha sonra da babam Ömer Yaymacı, Sanat Sokağı’ndaki mağazayı açtı. Önce tek dükkan olarak çalışmaya başlayan mağaza zaman içinde büyüdü ve tadilat görerek 3 dükkanı içine aldı. Ardından diğer mağazalar geldi. Birkaç yıl önce Yürüyüş Yolu’ndaki, lüks markaların yer aldığı Güvenal Luxury açıldı: ardından Arastapark, Dolphin ve Symbol AVM’deki mağazalarımız geldi. Ve son olarak da içinde bulunduğumuz bu mağaza hayata geçti... Evet, kısa bir süre önce yeni bir yapı-
lanma ve markalaşma sürecine girdik. Bu kapsamda Yürüyüş Yolu ve Symbol AVM’deki şubelerimizin faaliyetine son vererek şu an içinde bulunduğumuz bu mağazayı açtık. Burayı açma fikri nasıl doğdu? Bir süredir tüm ürünlerimizi tek çatı altında toplayabileceğimiz, böyle büyük bir mağaza için yer arayışı içerisindeydik. Bu dükkanı görünce hem konum hem de büyüklük olarak çok beğendik. Dükkanın fiziksel özellikleri de bizim için çok uygundu. Yapılan görüşmelerden sonra anlaştık ve mağazamızı 25 Eylül tarihinde hizmete açtık. Mağaza kaç metrekare? Toplamda 900 metrekare. İki katlı bir mağaza ve bir de alt kat var. Burada yaklaşık 10 kişi çalışıyoruz. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 85
ALIŞVERİŞ
Güvenal Çanta’da Gön markasının ürünlerini de bulabilirsiniz.
Gördüğüm kadarıyla ürün çeşitliliği de epeyce artmış... Evet, mağazayı genişletmemizin en önemli sebeplerinden biri de buydu. Şu anda kadın, erkek, çocuk herkese hitap edebiliyoruz. Erkek grubumuz, spor grubumuz, seyahat grubumuz ve okul çantalarımız da tek çatı altında toplandı. Bir de lüks markalar var. Güvenal Çanta’da hangi markaları bulabiliriz? Mağazamızda Michael Kors, Guess, Vakko, Tommy Hillfiger, Calvin Klein, Gön, Tergan, Pierre Cardin, U.S. Polo Assn., Tergan, Kipling, Benetton, Puma, New Balance, The North Face, Vans gibi pek çok marka bulunuyor. Bu ürünler hangi fiyat aralığında? Çantaların fiyatları, yaklaşık 80-100 TL bandından başlıyor, markasına göre 2 86 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
bin TL’ye kadar çıkabiliyor. Peki, bu markaları İzmit’te bulabileceğimiz başka bir mağaza var mı? Hayır, Kocaeli’de hepsini bir arada görebileceğiniz başka bir mağaza yok. Burada tüm markaların bütün sezon koleksiyonunu bir arada görebilirsiniz. Gördüğüm kadarıyla hizmet kalitesinde de artış olmuş... İstedik ki müşterimiz mağazaya geldiğinde, en konforlu şekilde alışveriş yapabilsin... Alışverişini geniş ve ferah bir ortamda dilediği gibi gerçekleştirsin, kahvesini içsin, ödemesini oturduğu yerde yapsın; alışveriş yapmasa bile mağazadan memnun ayrılsın. Bu arada belirtmek isterim, Güvenal Çanta’nın çok sağlam bir ekibi var. 25 senedir bizimle birlikte olan çalışanlarımız var... Dolayısıyla hem kendi aramızdaki ilişki hem de müşterilerimizle olan diyalo-
ğumuz tamamen güvene dayalı. Elif Hanım, Güvenal Çanta’nın üçüncü nesil temsilcisi olarak, sizi de biraz tanımak isteriz... Ben, 1993 yılında İzmit’te doğdum. Hem lise hem de üniversite eğitimimi grafik tasarım ve fotoğrafçılık üzerine aldım. Mezun olduktan sonra çeşitli kuruluşlarda staj yaptım ancak mesleğime devam etmedim. Küçüklüğümden beri babamın dükkanına gelmeyi çok sever, bütün tatillerimi babamın iş yerinde geçirirdim. Şimdi de bu yeni mağazanın sorumluluğunu üstlendim.
SOSYAL MEDYA ÖNEMLİ Yani artık mesleğinizi tamamen bırakıp, ticaret alanında ilerlemeye karar verdiniz... Aslında mesleğimden tam olarak kopmuş da değilim. Güvenal Çanta’nın aynı zamanda internet sitesi ve satışı da var. N11, Hepsi Burada, Gitti Gidiyor gibi
ALIŞVERİŞ
Güvenal Çanta’nın yeni mağazası 900 metrekarelik alanda hizmet veriyor.
sitelerden de satış yapıyoruz. Bu sitelerdeki ürünlerimizin fotoğraf çekimlerini burada ben yapıyorum. Yani bir yandan kendi mesleğimi de yapmaya çalışıyorum ama artık asıl işim, Güvenal Çanta. Güvenal Çanta markasıyla ilgili hedefleriniz neler? Bizim bu mağazayı açmamızdaki en büyük neden, biraz daha kurumsallaşmak, markalaşmak ve müşterilerimiz için çok daha fazla çeşidi bir arada bulundurabilmek. Şu anda sosyal medya satışları çok popüler, mesela. Ben pek konunun üzerine düşmediğim halde Güvenal Çanta’nın 10 bine yakın bir takipçisi var. Bunların yarıdan fazlasını İzmitli takipçilerimiz oluşturuyor. Bu alanda biraz daha çalışmak ve internet ortamında da daha etkin olmak istiyorum. Biraz da çantada sezon trendlerinden bahsedelim mi? Neler var vitrinlerde? Bu sezon süetler, kadifeler, renkli pelüş
Güvenal Çanta’da 10 kişiden oluşan tecrübeli bir ekip hizmet veriyor.
çantalar çok revaçta. Yeşil ve tarçın tonları sıklıkla kullanılıyor. Geçen iki sezonda olduğu gibi, sırt çantaları yine popüler. Spor zımbalılar, yıkama derilerden üretilmiş olanlar, özellikle tercih ediliyor. Peki, her kadın her tipte çantayı kullanabilir mi?
Herkesin bir çanta zevki var ama dikkat edilmesi gereken noktalar da yok değil. Örneğin minyon, kısa boylu kişilerin çok büyük ve hacimli çantalar kullanması doğru değil. Biz burada arzu eden müşterilerimize önerilerde bulunuyor, en doğru modeli seçmeleri için yardımcı oluyoruz. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 87
MEKAN
Mekan, şık kapalı alanıyla kış düğünleri için rezervasyon almaya devam ediyor.
Kış düğünlerinin yeni adresi
FOŞA GARDEN İş adamı Metin Dilek’in Kartepe’de hizmete açtığı Foşa Garden ilimizdeki organizasyon mekanı ihtiyacına eksiksiz yanıt veriyor RÖPORTAJ: EYLEM SELVİ ARI • FOTOĞRAFLAR: İSMAIL HAKKI TIMUÇIN
U
zun yıllar Fransa’da inşaat üzerine çalıştıktan sonra kentimize dönen Metin Dilek’in adını önce Pelit Pastaneleri markasıyla duyduk; Dilek, daha sonra pastanecilik sektöründeki tecrübesini Kartepe’de açtığı Foşa Restaurant’a taşıdı. Verdiği kaliteli hizmetle kentimizin yeme içme sektöründeki yerini hızla sağlamlaştıran Metin Dilek, geçtiğimiz yazın başlarında ise karşımıza yepyeni bir projeyle çıktı. Başarılı iş adamının yine Kartepe’de hizmete açtığı Foşa Garden isimli kompleks, Kocaeli’deki organizasyon mekanı ihtiyacına en iyi şekilde cevap verecek nitelikteydi. 7 dönüm üzerine kurulmuş; aynı anda hem kapalı salon hem bahçe hem de havuz başı organizasyonlarına ev sahipliği yapabilecek şekilde tasarlanmış olan tesis, kısa sürede büyük ilgi gördü.
88 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
Sezona geç başlamış olmasına rağmen yaz organizasyonlarının en fazla rağbet gören mekanları arasına girmeyi başaran Foşa Garden, şimdi kış dönemi etkinliklerine hazır. Markanın sahibi Metin Dilek ile Foşa Garden hakkında konuştuk. Metin Bey, Foşa Garden geçtiğimiz yazın başında, tam da düğün sezonunun açıldığı günlerde faaliyete geçti. Aslında rezervasyonlar açısından geç bir tarihti. Nasıl geçirdiniz sezonu? Sezona geç girmemize rağmen beklediğimizin üzerinde iyi işler yaptık. Foşa Garden, çok kısa zamanda tanındı, organizasyonlara gelen davetliler tarafından beğenilince, adı dilden dile yayıldı. Özellikle iftar ve mezuniyet organizasyonlarından çok dönüş aldık. Foşa Garden, her tür organizasyon için uygun bir mekan... Foşa Garden, uzun zamandır hayata ge-
Foşa Garden, 2018 yazında havuz başı düğünlerinin vazgeçilmez adresi olacak.
çirmeyi hayal ettiğim bir projeydi. Aynı anda hem kapalı salon hem bahçe hem de havuz başı organizasyonlarına ev sahipliği yapabilecek şekilde tasarlandı. Bu kompleks, ne büyüklükte bir alan üzerinde hizmet veriyor? Foşa Garden, 7 dönümlük bir alan üzerinde yer alıyor. Bin 500 kişiyi aynı anda ağırlayabilecek kır bahçesi, 600 kişilik havuz başı ve 500 kişilik kapalı alanıyla hizmet veren tesis, 3 katlı. Düğün, nişan, kına, sünnet, mezuniyet gecesi, kurumsal etkinlikler, grup yemekleri gibi tüm
Foşa Garden’da gerçekleşen düğünlerin yemekleri, yine Metin Dilek’in sahibi olduğu Foşa Restaurant’ta yapılıyor.
davet ve organizasyonlara ev sahipliği yapıyor; bir etkinlik için gereken her türlü hizmeti veriyoruz. Bu tip etkinliklerde, özellikle de düğünlerde organizasyonu kim yapıyor? Foşa Garden’ı tercih eden çiftlerin yapması gereken tek şey nasıl bir düğün düşlediğini bizimle paylaşmak. Foşa Garden havuz başı, kır bahçesi ve şık salonuyla hayallerdeki düğünü gerçekleştirmek için kuruldu. Aileler konuklarını hangi konseptte ağırlamak isterse, mekanımız onların arzusuna uygun şekilde süsleniyor. Mekanın açık alanında yeni düzenlemeler yapmışsınız... Evet. Kır düğünlerimiz için kullandığımız güzel bir bahçemiz var. Ancak, yazın en sıcak günlerinde bile havanın birden bire bozduğu oluyor, yaz yağmurları organizasyona gölge düşürebiliyor. Bunu
göz önünde bulundurarak, kır düğünü alanımızın devamında bir kapalı alan oluşturduk. Baktık hava bozdu, organizasyonu hemen buraya taşıyoruz. Organizasyonlarda yemek işini nasıl hallediyorsunuz? Bildiğiniz gibi bizim yine Kartepe’de, Foşa Garden’a çok yakın mesafede, Foşa isimli bir mekanımız daha var. Oradaki ekibimiz çok başarılı. Foşa Garden’da yapılacak organizasyonlarda, yemekleri kendi bünyemizde yapıyoruz. Düğün sahibi menüde ne isterse o oluyor. Tesiste müzik var mı? İstenildiği takdirde DJ ya da sanatçı temin ediliyor. Yani organizasyon, yemek, müzik... Foşa Garden’ı tercih edenler kendi düğünlerine misafir gibi geliyor; başka hiçbir şey düşünmeden en özel günlerinin tadını çıkarıyor.
Şimdi kış sezonu yaklaşıyor, planlarınızda neler var? Kış düğünleri için rezervasyonlarımızı tamamlamak üzereyiz. Foşa Garden’ın bin kişilik çok şık bir kapalı alanı var. Ayrıca, bu dönemde her ay bir kadınlar matinesi yapacağız. Bunun için ilimizin tanınmış sanatçıları Baha ve Erdi ile anlaştık. Bu kış, Kocaelili hanımlar, Foşa Garden’da eğlenecek. Önümüzdeki yaz için rezervasyon almaya başladınız mı? Yaz sezonu rezervasyonlarının yüzde ellisi şimdiden tamamlandı. Mart’ın 23’ünden itibaren yaz sezonu için organizasyonlarımız başlıyor. Erken rezervasyonda indirim var mı? 2018’in rezervasyonlarını şimdiden yaptıranlar için 2017 fiyatlarını uyguluyoruz. Kasım ayından sonra da yeni sezon fiyatlarını uygulamaya başlayacağız. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 89
SANAT
Onlar artık profesyonel İlimizde 10 yıldır eğitim veren İzmit Sanat Merkezi (İSM), başarılı sanatçılar yetiştirmeye devam ediyor. İSM mezunu gençler, artık sanat hayatlarına profesyonel alanda devam ediyor
S
anatın çeşitli dallarında 10 yıldır eğitim veren İzmit Sanat Merkezi (İSM), artık bale, dans, müzik ve tiyatrodan mezun veren bir eğitim kurumu. Eğitmen olabilecek düzeyde balerin, dansçı, müzisyen ve tiyatrocu yetiştiren İSM, öğrencilerine konservatuvar ortamı sunarak onları akademik ve mesleki hayatlarına da hazırlıyor. Eğitimlerinin düzeyi ve yaşattığı sahne deneyimi ile İSM; potansiyelini yansıtan, özgüveni yüksek, hayal kurup mutlu olmayı başaran gençler yetiştiriyor. İzmit Sanat Merkezi’nin 10 yıllık bir tarihi var ancak her yıl yüzlerce çocuğumuza verdiği sanat eğitimleriyle şimdiden ilimizin çehresini değiştirmiş durumda. MEB onaylı diplomanın yanı sıra uluslararası sertifikasyon imkânı da sunan İSM, yakın geleceğin sanatsever halkının yetiştirildiği bir okul. Hatta uzun yıllar bu çatı altında eğitim alarak mezun olmaya hak kazanan gençler, İSM’yi ikinci evleri olarak görüyor. İSM’nin bale, dans, müzik ve tiyatro bölümlerinden mezun olan gençlerin, artık birer profesyonel oldukları sanat dallarındaki ilham veren hikâyelerini sizler için derledik.
NURHAN DENIZ DOLGUN: İSM BIR MISYON MERKEZI İSM bir sanat merkezi olmanın ötesinde, konservatuvar düzeyinde eğitim veren, çocukların geleceğine sağlam temeller atan bir misyon merkezi. İlimizin ilk 90 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
özel sanat eğitim merkezi olan, bugüne dek yüzlerce öğrenciyi sahneye taşıyarak hayatlarına sanatla dokunan İSM’nin kurucusu Nurhan Deniz Dolgun, 10. kuruluş yıl dönümlerinde bale, dans, müzik ve tiyatro bölümlerinden mezun vermenin heyecanı ve gururunu yaşıyor. Tan Sağtürk gibi müthiş bir balet ve eğitmenle birlikte çıktığı bu serüvende, yol aldıkça daha çok gurur ve heyecan yaşayacağına emin olduğunu söyleyen Dolgun, bunun sebebini şu şekilde özetliyor: “Çünkü bu kurum sadece bale ve dans değil, sanatın birçok dalında mezunlar verdi. Müzik, tiyatro, yaratıcı drama gibi eğitimler sayesinde de muhteşem çocuklar büyüttük. Hepsi ile inanılmaz gurur duyuyorum. Ailelerinin yanı sıra eğitmenleri olarak bizler, çocuklarımızın hangi mesleği seçeceklerinden çok; mutlu, kendine güvenen, ne istediğini bilen ve kendini doğru ifade eden bireyler olmaları için çalıştık. Öyle de oldular. Bazıları evlendi, anne baba oldu ve fark ettik ki sadece onların hayatlarına dokunmamışız. Hayat görüşlerini sanatla şekillendirdiğimiz öğrencilerimizin kendi çocuklarına bakış açılarına bile katkı sağlamışız. Bu tam bir kelebek etkisi. İşte sene sonunda duyduğumuz alkışlar kadar bana haz veren bir diğer konu da yarattığımız bu fark. O yüzden İSM’ye sadece konservatuvar düzeyinde eğitim veren bir sanat merkezi gözüyle bakamıyorum. Çocuklarımızın geleceğine sağlam temeller atan bir misyon merkezi olmuşuz. Ve sanırım sanat bizi bir bütün ve aile yapmış…”
SANAT
ISM’nin öğrencileri mezun olduktan sonra da merkezin kurucusu Nurhan Deniz Dolgun ile bağlarını koparmıyor. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 91
SANAT DOĞA ALEV: DOĞRU ADRESTE PROFESYONELLEŞTIM
BESTE NAZ KARABULUT: BU DENEYIMI YAŞADIYSAN, UNUTAMAZSIN
İSM’de aldığı 8 yıllık teknik bale eğitiminden sonra bu yıl mezun İSM, bale kadar dans eğitimiyolan Doğa Alev, kendi kole de öne çıkıyor. Dans bölüreografisini yapacak düzemü mezunlarından Beste Naz ye gelmiş başarılı bir baKarabulut bu eğitimden geçen lerin. Dünyanın en saygın pırıl pırıl bir dansçı. bale eğitim modellerinden Beste, bu eğitimi alırken zorVaganova yöntemiyle yeluklarla da karşılaşmış. En çok tiştirilen Doğa, tam bir duyduğu cümleler ise “derslekendini keşfetme öyküsü rine vakit ayıramazsın” ya da Doğa Alev anlattı bize. Annesinin yö“Yeterince iyi dans edemiyornetici olduğu anaokulunda 2,5 yaşında san ileride para kazanamazsın” olmuş. iken bale ile tanışan Doğa, bale kıyafetDaha ortaokul yıllarında profesyonel lerini görüp büyülenince sene sonu gösdansçı olmaya karar veren Beste, bu sözterisine çıkmak istemiş. İki günde tüm lere aldırmamış. Bu kararı koreografiyi ezberleyip sahnede harealmasını sağlayan ise İSM’nin ketleri doğru şekilde yapan tek kişi olan sene sonu gösterilerinde sahDoğa, bale serüvenini tek bir cümle ile neye çıkması olmuş. “O adözetliyor: “Baleye tutkumu 2,5 yaşında renalini yaşadım, o büyülü enerjisini doğru kullanmakeşfettikten sonra en doğru adres olan ana şahit oldum ve ‘ben bunu sını sağladığını düşünüyor. İSM’de adım adım profesyonelleştim.” yapmak istiyorum’ dedim. Sanatın çeşitli dallarında ve Sahne deneyimi yaşamış bir sporda aldığı eğitimin okuldansçı, bunu hayatının hiçdaki başarısını arttırdığını SELIN ELBIR: Beste Naz Karabulut bir döneminde unutamaz. söyleyen Mert, “Bu yoğunBALE VE İSM HEP HAYATIMDA OLACAK İSM bizlere küçük yaştan itibaren proluğun arasında derslerim etkilenir diye fesyonel sahne deneyimi yaşattığı için bu düşünüyordum ama aksine tüm sınavİSM bale bölümünün ilk mezunu olan duyguları yakından tanıyoruz. Eminim larımdan yüksek notlar alıyorum” diyor. Selin Elbir ise bu sanata sonradan tutbırakanların içinde hep o sahne özlemi kuyla bağlananlardan. Balenin, sınırları Çok yönlü eğitiminin yanı sıra sosyal havardır” diye düşünerek bu kararı verdizorlayan eğitim sürecinde dersleri bırakyata ve arkadaşlarına da vakit ayırdığını ğini söylüyor genç dansçı. Şimdilerde mayı düşünen Selin, ailesinin ve İSM Kusöyleyen genç sanatçı, “Tüm bu süreç ise dansın performanstan çok, yaratıcı rucusu Nurhan Deniz Dolgun’un ısrarlabenim sosyal hayatımın bir parçası aslınkısmında olmak isteyen Beste, koreograf rıyla fikrini değiştirmiş. Ne olduysa o yıl da” diye de ekliyor. olma hayalleri kuruyor. olmuş ve baleye karşı aşk beslemeye başlamış. “İki yıl SARP ATA AYDINÇ: daha devam edip 8. yılımda MERT ALI DOLGUN: BIRILERI ÖNCÜ OMALI HAYATIMIN BIR PARÇASI mezun olurum diye düşüİSM’de piyano, elektrogitar, bateri, jazz İSM’nin piyano, elektroginürken, üstüne iki yıl da staj yaptım” diyen Selin’in tek dans ve tiyatro dersleri alan Mert Ali tar ve jazz dans gibi farklı ideali MEB Bale Sertifikası Dolgun da yeni sanat dallarında eğitim alan ile bale öğretmenliğine başmezunla rda n. bir diğer öğrencisi ise Sarp lamak. Ailesi ve İSM’nin, Sanat eğitimi dıAta Aydinç. Sanat eğitimi Selin Elbir bu hedefi için tüm desteğini şında profesyonel almasında babasının öncü arkasında hissettiğini söyleyen Selin, “Bu olarak sporla da olduğunu, aile dostları ve Sarp Ata Aydinç yıl üniversiteye hazırlanıyorum ve başka ilgilenen Mert, İSM’nin kurucusu olan bir meslek seçsem dahi bale ve İSM her onu yoruyor gibi Nurhan teyzesinin ise onu yönlendirdizaman hayatımda bir yerlerde olacak” digörünse de bu yoğini söyleyen Sarp, “Dilerim her çocuğun yecek kadar sanatına ve eğitim kurumuna ğunluğun zihnini hayatında, onun sanat eğitimine öncü Mert Ali Dolgun bağlı bir balerin haline gelmiş. aktif kıldığını ve olacak birileri vardır. Ben bu konuda 92 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
SANAT BARLAS KARTAL: TIYATRO IÇIN EĞITIM ŞART
Doğa Alev ve Beste Naz Karabulut
şanslıyım” diyerek, sanatın kendisine kazandırdığı disiplin ve beceri için her ikisine de teşekkür ediyor.
DENIZ AKYÜZ: KONSERVATUVARDA GIBIYIZ
Artık bir tiyatro eğitmeni olan Barlas’ın tiyatro sanatçısı olmak isteyenlere ve ailelerine ise bir tavsiyesi var: “İyi bir tiyatrocu olmak için eğitim almak şart. Öncelikli hedef konservatuvar olmalı ancak şartlar izin vermiyorsa İSM gibi nitelikli eğitim veren bir sanat merkezine yönelebilirler.”
İSM’de başlayıp konservatuvara uzanan tiyatro eğitiminin ardından İSM’nin tiyatro eğitmeni olan Barlas Kartal Barlas Kartal da ilham verici bir genç sanatçı. Öğrencilik yıllarından itibaren eğitimli ve donanımlı bir oyuncu olarak sektöre girmeyi hayal eden Barlas, sahne sanatları bölümünde yaptığı master’ı taFURKAN YAVUZ: mamlayıp akademik olarak da ilerlemek İSM’NIN YERI AYRI istiyor. Bu hayalleri kurmaya İSM’nin tiyatro bölümü mebaşlamadan önce içine kapazunlarından Furkan Yavuz da nık bir çocuk olarak başlamış aldığı sanat eğitimiyle hayatıtiyatro eğitimine. “16 yaşımna yön veren yeteneklerden. da İSM’nin kapısından girdiÖyle ki temel eğitimin dışında ğimde selam vermeye çekinen bir eğitim almayı düşünmezbiriydim” diyen Barlas, “Aldıken konservatuvar okuyup ğım doğru tiyatro eğitimi sasanatçı olmuş. Tiyatroda şu yesinde potansiyelimi keşfetan geldiği seviyenin ilk adımFurkan Yavuz tim, kendime güvenim arttı, larını İSM’de attığını söylekişiliğim gelişince hayallerim de değişti. yen oyuncu, “Hayatımda bana okuma, Ve sadece 2 yıllık bir eğitimin ardından yazma öğreten ilkokul öğretmenimin konservatuvarın tiyatro bölümünü kadeğeri ne ise tiyatro eğitimi aldığım İSM zandım” diyerek başarı hikâyesinin köşe hocalarımın ve Nurhan ablanın bendeki taşlarını özetliyor. değeri aynı” diyor.
Küçük yaşlarda piyano eğitimine başlayan Deniz Akyüz, müzik bölümündeki iddiasını her geçen gün arttıran İSM’nin yeni mezunlarından biri. O, ilk sahne deneyiminde Deniz Akyüz heyecandan ters koyduğu notaları düzeltmeden, tüm eseri ezbere çalabilen bir genç piyanist. Müzik eğitiminin okuldaki başarısını olumlu yönde etkilediğini söyleyen Deniz, “İyi bir liseyi kazandım. Buna rağmen müzik eğitimimde tempomu hiç değiştirmedim. Çünkü piyano çalmak beynin iki lobunu aynı anda çalıştırdığı için mental zekâya büyük katkı sağlıyor” diyor. İSM’de konservatuvar ortamı yaşadıklarını söyleyen Deniz, derslerinin oldukça keyifli geçtiğini, çünkü sadece enstrüman çalmayı değil, besteler ve bestekârlar hakkında da bilgi edindiklerini belirtiyor. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 93
MÜZİK
ATARAX 6 YAŞINDA
‘Alternatif rock müzik’ denilince, şehrimizin akla gelen ilk gruplarından olan Atarax Band, 6 yaşını kutlarken, yeni albüm haberleriyle de sevenlerine müjdeyi verdi RÖPORTAJ: CAN İŞİAKTIR
K
ocaeli sokaklarında, her köşe başında, ‘iyi müzik’ denilince akla gelen ilk isim olan Atarax’ın başarılı üyeleriyle grubun müzikal öyküsünü, hedeflerini ve başarılarının sırrını konuştuk. Atarax, özellikle İzmit’te çok bilinen; yeni neslin de gerek sahne performansı gerekse müzik tercihleri anlamında ilgi gösterdiği bir grup... Ve şu sıralar 6’ncı yaşını kutluyor. Şöyle genel olarak baktığınız zaman, sizce nasıl bir grup, Atarax? Emir: Atarax, son yıllarda dinleyici kitlesiyle ciddi bir samimiyet geliştirmiş, sahne performanslarını onlardan aldığı geri bildirimlerle şekillendirmiş, bazı kararlarını dinleyici kitlesinin taleplerine göre yönlendiren bir grup. Sezgin: Geçtiğimiz altı yıl içerisinde Atarax’ın yol haritasını dinleyici kitlemizin yönlendirmesine izin verdik. Onlar istediler, biz çaldık ve bir noktada bizi kitlemizin yoğurmasına müsaade ettik. Kentimizin genç kesimi sizi gayet iyi tanıyor. Tanımayanlar için bize ne tür müzik yaptığınızı anlatır mısınız? Emir: Atarax, ‘alternatif rock’ olarak tanımlanan bir yelpazenin içerisinde kalıyor. Kadıköy sound’u olarak da bahsedebileceğimiz bir çizgisi var grubumuzun. Sahne performanslarında daha çok cover parçalar çalan bir grup olarak asıl önemsediğimiz, sahnede müzik yaparken, bizi uzaktan duyan bir dinleyicinin de “Atarax çalıyor” diyebilmesi. Müzik gruplarında bazı kavramsal ögelerin oturabilmesi için zamana ihtiyaç olur. Atarax’ın altı yıl içerisinde sahnede yeterince zamanı AHMET SAYLAN oldu ve artık o uyum, tarz -adına ne derseniz deyin- yakalandı. Bir parçayı yorumladığımızda ortaya bir Atarax yorumu çıkması, müzisyen açısından da ayrıca mutluluk veren bir detay. Bir parçayı biz çaldığımız zaman, değişik bir tarzda çaldığımızdan eminiz. Peki, nasıl başladı serüven? Emir: Değirmendere Sahil’de başladı. Değirmendere Sahil’de bu şehirde yaşayan insanla-
94 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
rın iyi bildiği Grand Pub vardır. Anfi olarak bilinen yere de çok yakındır. Orada kendi kendimize bir şeyler çalarken, pub’ın sahibi Hasan ağabey gelip bize bir yerlerde çalıp çalmadığımızı sordu. Biz de ‘çalmıyoruz’ diye cevap verince, “Gelin yarın başlayın” dedi ve o şekilde müzik piyasasına adım atmış olduk. Biraz hızlı olmuş aslında kentimizin gece hayatına geçişiniz... Ahmet: Evet, biraz hızlı oldu ama kendinizi en hazır hissettiğiniz an, bazen denk gelir ve en doğru yerden başlarsınız ya bizimki tam olarak öyle bir başlangıçtı.
EMIR YILDIZ
MÜZİK Kendimizi sahnede bulduk ve o günden beri de muhtelif yerlerde aralıksız çalmaya devam ettik. Peki, Atarax’ı tanımlayan, bir grup olarak bir arada tutan en önemli tespitiniz nedir? Onur: Enstrümana bağlılık ve uyum. Bizi bir arada tutan ve dinleyiciyle o ahengi yakalamamızı sağlayan özelliğimizin bu olduğunu düşünüyorum. Kentin son altı yılına damga vurmuş bir grup olarak zaman zaman kaygılar oluyor mu? Sahne zor bir yer ve dinleyici kitlesi de zaman zaman dinlediği gruba sadık olmayabiliyor. Seçeneğin çok fazla olması sizi kaygılandırıyor mu? Sezgin: Hayır, kaygılandırmıyor diye rahatlıkla cevap verebilirim ben. Çünkü bizim dinleyici kitlemiz gerçekten sadakat kavramına bağlı. Atarax’ı sadece dinlemeye gelmiyorlar. Atarax’ın hem dinlenebilecek hem de eğlenceli bir grup olduğunu düşündükleri için bizimleler. Uzun yıllardır bizi takip etmekten vazgeçmeyen, sahnede olduğumuz her
ONUR ÜNGÖR
SEZGIN ERGÜN
geceyi bizimle geçiren dinleyicilerimiz var. Peki, Atarax kendi bestelerini de yapacak mı yoksa hep coverlarla gitmek gibi bir plan mı var? Emir: Son zamanlarda besteler konusunda çok ciddi bir çaba içerisinde olduğumuzu söyleyebilirim. Atarax severlere müjdeyi veriyoruz yani? Emir: Evet, verebiliriz. Ancak henüz neler yapacağımıza karar verme aşamasındayız. Bestelerimiz şekilleniyor ama ne çıkacağını biz de bilmiyoruz. Önümüzdeki günlerde sahnede Atarax’ın kendi bestelerini de duyabilecekler dinleyicilerimiz. Atarax’ın da bir albümü ve hatta bir çok albümü olacak. Bunu çıkarmak, bir grubun kendi bestelerini yaptığı aşamada ne yöne doğru müzik yapacağını tespit etmek zor bir iş midir? Ahmet: Bence öyle. Çünkü baktığınız zaman aramızda önemli bir ahenk ve uyum olsa da tarz olarak birbirimizden çok farklı müzik yapma yöntemlerimiz var. Biz bunu bir avantaja dönüştürmeye çalışıyoruz ve farklılıkların kendi içerisinde bir uyum yakalamasını çok önemsiyoruz. Sanırım bu kendi tarzımızın ortaya çıkma sürecinde de bizim için çok faydalı oldu. En kısa zamanda yeni besteleri duymayı bekliyoruz o halde diyerek, ‘Herkesin dinlediği bir rock grubu ne dinler?’ sorusuna geçelim? Onur: Müzik yapan insanlar için dinleyeceği tarzı seçmek çok büyük lüks aslında. Çok çeşitli bir yelpazede müzik dinlemek ve farklı sesleri duymak gerekiyor. Her tarzda müzik dinliyoruz diyebilirim. Benim özellikle dinlediklerim arasında eski klasikler var daha çok. Jimmy Hendrix’ten Led Zepplin’e kadar geniş bir aralığım var. Genel olarak tarzımıza da katkı sunan şeyler dinlememiz, sanatımız açısından da ortaya verimli işler koymamızı sağlıyor. Sezgin: Birlikteyken dinlediğimiz müziklerden örnek vermek gerekirse, 2005-2009 yılları arasında çıkış yapmış alternatif rock grupları ve alternatif müzisyenler diye genelleyebiliriz. Ülkemizin KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 95
MÜZİK müzik anlamında çok verimli olduğu bir dönemdi o. Gevende, Dorian, Çilekeş, Manga gibi gruplar isim olarak da sıralanabilir. Onur: The Away Days adlı, Türk ama İngilizce şarkılar yapan bir grup var, onu da ekleyebiliriz dinlediklerimiz arasına. Oldukça iyiler. O dönemin ardından ülkemizin müzik anlayışı da başka bir yere doğru evrilmeye başladı galiba. Dinleyici kitlesinin seçimleri noktasında sizler ne gibi değişiklikler görüyorsunuz? Onur: Ülkemizin müzik anlayışı elektronik ve rock arasında gidip geliyor diye düşünüyorum. Bundan 10 sene önce rock müzik çok popülerken, şimdilerde elektronik müzik çok daha revaçta diyebiliriz. Bu durumun bir döngü olduğunu düşünüyorum. Elektronik müzik ve rock müzik her zaman bir yarış içerisinde olacak bence. Dönem dönem birbirlerine üstünlük sağlasalar da her zaman aynı eğlence anlayışının farklı unsurları olarak kalacaklar. 10 senelik döngüler derken, neler değişti mesela son yıllarda dinleyici kitlesinin müziğe bakış açısında? Sezgin: 90’lı yılların başındaki şarkı soundlarına bakın, uzun şarkı girişleri, yavaş metronomlar… Artık böyle değil müzik anlayışı. Özellikle son 20 yıl içerisinde insanların müziğe bakış açısı, müzikten anladıkları değişti ve evrildi. Daha çeşitli, içerisinde çok daha fazla tonun olduğu, daha çok enstrüman sesi içeren ve daha renkli müzik türleri seviliyor. Onur: Biz lise yıllarındayken müzikle ilgilenmek isteyenlerin ilk tercihi gitar almak olurdu. Şimdi eskisi gibi değil. Sezgin’in de söylediklerine ek olarak, artık insanlar daha karmaşık müzik kurguları duymak istediği için entrüman olarak ses kartı, mini klavye gibi müzik aletlerini tercih ediyor. Gerekli programları öğreniyor ve kendi şarkılarını yapıp insanların beğenisine sunabiliyor. Baktığınız zaman, müzik piyasasının teknolojik gelişimle birlikte hem yapım aşamasında hem de dinleyici kitlesi bakımından başka bir noktaya gittiğini rahatlıkla söyleyip görebiliyoruz. Peki farklı bir soru sormak istiyorum. Kimdir grup içe96 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
risinde en çok dinlediğiniz kişi? Emir: Sezgin, grubun akıl hocası diyebiliriz rahatlıkla. Vereceğimiz kararlarda Sezgin’in yanımızda olmasına ve kararı destekliyor olmasına özen gösteriyoruz. Ayakları yere basan tercihler yapmamız konusunda önemli bizim açımızdan. Sahnede moraliniz bozuk olduğu zamanlar oluyor mu? Ya da bir moral bozukluğunun zaman zaman sahneye yansıdığı... Sezgin: Elbette oluyor, hatta sıklıkla oluyor. Atarax ayda iki konser veren bir grup olsa belki sahneye çıktığımızda her şey çok başka olabilir ama bugün baktığımız zaman haftada birkaç performans sergileyip gündelik yaşantımıza da devam ettiğimiz bir durum var. Dolayısıyla sadece müzik yapmaktan çok işimizi de yapıyoruz psikolojisi hakim bizde. Atarax çok özel mekanlarda sahne almış, çok saygın etkinliklerde performanslar sergilemiş bir grup. Okurlarımızın öğrenmesi açısından; daha önce nerelerde sahne aldınız? Sezgin: En severek katıldığımız etkinliklerden biri Zeytinli Rock Fest olmuştu. İstanbul’da bazı mekanlarda da sahne aldık. Sokak Bar, IF, Shuft Bar gibi güzel mekanlarda zaman zaman performanslar sergiledik. İzmir barlarında da sahne aldık pek çok kez. Onur: Aslında biz Atarax olarak mekanları seçmekten çok çalmayı seviyoruz. Zaman zaman istediğimiz parçaları çalamasak bile beraber çalmayı seviyoruz ve insanların sevdiği müziği yapmak da bize zevk veriyor. Son olarak, Atarax albüm dışında ne gibi atılımlar yapacak, belki dinleyici kitlenize küçük tüyolar vermek isterseniz? Ahmet: Bir Youtube kanalı oluşturmayı planlıyoruz bu günlerde. İnternetin, kitlelerin müzik alışkanlığını değiştirmesi, müzik yapan bizlerin de yayılma anlayışını gözden geçirmesine neden oldu. Youtube kanalı üzerinden müziğimizin insanlara daha yoğun ve daha interaktif bir şekilde ulaşacağını da düşünüyoruz açıkçası. Emir: İnternet, müziğe bakış açısını da değiştirdi. Çok güzel işler var belki ama insanların onlara hevesi de çok hızlı geçiyor. Bizim için önemli olan kalıcı unsurlardan bir tanesine dönüşebilmek.
MEKAN
WELLBORN HER MEVSIM GÜZEL...
Wellborn Luxury Hotel, kentin stresli temposuna kısa bir mola verebileceğiniz, 4 mevsimin de keyifle yaşandığı birbirinden şık mekanlarıyla göz dolduruyor
Ç
ağdaş mimarisi, dekorasyonu ve verdiği profesyonel hizmetle kentin en iyi oteli olarak gösterilen Wellborn Luxury Hotel, Kocaeli’de kaliteli mekan ve iyi yemeğin de değişmez adresi. Günlük hayatın stresli temposuna kısa bir mola vermek isteyenlerin de ilk tercihi olan Wellborn Luxury Hotel, 4 mevsimin keyifle yaşanabildiği, kaliteli hizmet anlayışıyla fark yaratan mekanlarıyla göz dolduruyor.
VAZGEÇİLMEZ ADRES Misafirlerine deniz ve dağ manzaralı odalarıyla eşsiz bir konaklama deneyimi yaşatan Wellborn, farklı konseptlerdeki 98 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
mekanlarıyla da farklı damak tatlarına hitap ediyor. Deniz ürünlerinin en tazesinin, yetenekli şeflerin ellerinde bir lezzet şölenine dönüştüğü Leb-i Derya Restaurant, muhteşem ambiyansıyla pek çok Kocaelili için vazgeçilmez restoranların başında geliyor.
EN TAZE ÜRÜNLER Konuklarını dünya mutfağının seçkin örnekleriyle de ağırlayan Leb-i Derya, menüsüne kattığı yeni lezzetlerle çıtayı her geçen gün biraz daha yükseltiyor. Mevsime özgü en doğal malzemelerle hazırlanan menüde mevsimin en taze deniz ürünleri ve balık çeşitleri, deniz
mahsullerinden hazırlanan soğuk mezeler, pizzalar, makarnalar, zeytinyağlılar, peynir çeşitleri, Akdeniz otlarıyla hazırlanan iştah açıcılar ve unutamayacağınız tatlı seçenekleri yer alıyor.
CANLI MÜZİK DE VAR Şehrin alışılagelmiş manzaraları dışında, misafirlerine huzur veren bir seyir keyfi sunan Captain Morgan Roof Bar & Bistro ise İngiliz pub konseptli güverte dekorasyonuyla müdavimlerine yenilerini eklemeye devam ediyor. İlimizde bir benzeri daha olmayan Captain Morgan, dünya mutfağından seçkin lezzetler ile atıştırmalıklardan
MEKAN
Başarılı sanatçı Bülent Tamer, her cumartesi 21.30’da Wellborn’de müzik severlerle buluşuyor.
Captain Morgan Roof Bar & Bistro ise İngiliz pub konseptli güverte dekorasyonuyla müdavimlerine yenilerini eklemeye devam ediyor.
Captain Morgan, dünya mutfağından seçkin lezzetler ile atıştırmalıklardan oluşan bir menüye sahip.
oluşan yiyecek ve geniş içecek menüsüyle misafirlerin yüzünde kocaman bir gülümse bırakıyor.
KISA BİR MOLA Captain Morgan, her cumartesi 21:30 itibariyle müzik severleri başarılı sanatçı Bülent Tamer‘in canlı müzik performansı ile buluşturuyor. Siz de enfes lezzetler ve gecenize neşe katacak müzikler eşliğinde hayata kısa bir mola vermek, günün yorgunluğunu atmak ve kendinizi şımartmak istiyorsanız detaylı bilgi ve rezervasyon için 444 0 670 no.lu telefonu arayabilir veya www.wellbornhotel.com sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Captain Morgan, muhteşem manzarasıyla misafirlerine 4 mevsim görsel bir şölen yaşatıyor.
KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 99
Kocaelililer, Symbol Yaşam Merkezi’nde gerçekleşen açılışa yoğun ilgi gösterdi.
Çocukluğumuzun
‘SYMBOL’Ü Ünlü araştırmacıyazar-şair Sunay Akın, ‘İstanbul Oyuncak Müzesi’ni Symbol Yaşam Merkezi’ne getirdi. Akın, sergiye katılan her yaştan Kocaeliliyi oyuncaklar dünyasında nostaljik bir yolculuğa çıkardı
K
Sunay Akın, açılışı yapmadan önce açılış kurdelesiyle çocuklara ip atlattırdı.
ocaeli’de eğlence ve alışverişin kalbinin attığı yer olan Symbol Yaşam ve Alışveriş Merkezi, kente değer katan etkinlikler düzenlemeye devam ediyor. Symbol AVM geçtiğimiz günlerde ilimizde uzun süre konuşulacak bir organizasyona daha imza attı. ‘Oyuncakların Efendisi’ olarak nam salan araştırmacı-yazar-şair Sunay Akın’ın kurucusu olduğu ‘İstanbul Oyuncak Müzesi’nin en özel parçaları Symbol AVM ve SEPAŞ Enerji işbirliğinde gerçekleştirilen bir organizasyonla ilimize getirildi. Sunay Akın’ın 20 yılda, 40’ı aşkın ülkedeki koleksiyonerlerden, antikacılardan ve açık artırmalardan
100 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
satın aldığı oyuncaklarla kurduğu ve Avrupa’nın en iyi 100 oyuncak müzesinden biri olan İstanbul Oyuncak Müzesi’nin eserleri, Symbol Yaşam Merkezi’nde meraklılarıyla buluştu; etkinliğe çocuklar kadar içindeki çocuğu koruyabilmiş büyükler de ilgi gösterdi.
KURDELEYLE İP ATLADI Serginin açılış törenine ünlü şair ve yazar Sunay Akın’ın yanı sıra; SEPAŞ Enerji Genel Müdürü Ondrej Safar, Symbol Yaşam Merkezi Müdürü Ercan Öztürk, SEPAŞ Marketing Müdürü Oya Seçkinler, Symbol Pazarlama Yöneticisi Seda Akçaba ve Kocaelililer katıldı.
SEPAŞ Enerji Genel Müdürü Ondrej Safar ile Symbol AVM Müdürü Ercan Öztürk
Serginin açılışını çocuklarla birlikte oyunlar oynayarak yapan Sunay Akın, minik hayranlarıyla yakından ilgilendi. Açılışı hemen yapmayan Akın, önce açılış kurdelesiyle ip atladı. Açılışa katılanların kahkahaları AVM içerisinde yankılanırken, çocukların mutluluğu görülmeye değerdi. Çocukların ve ailelerinin çok eğlendiğini gören Sunay Akın ise duygularını, “Bir oyuncak müzesi sergisi de ancak böyle açılabilirdi” diyerek ifade etti. İlimize getirdiği eserlerle, dünya tarihini daha eğlenceli ve akılda kalıcı bir öğrenme yöntemiyle ziyaretçilere sunan Sunay Akın, üç kuşağın bir arada vakit geçirebileceği, ortak mutluluğu paylaşacağı;
Sunay Akın, serginin açılışını çocuklarla birlikte yaptı. Serpil ve Oral Canıgeniş çifti ile kızları Oya Serra
Emine Güngörü Dursun, eşi Cevdet Dursun ve kızları Cemre
Betül Dur, kızları Asude Tanrıber ve Nisa Tanrıber
şimdiye kadar görülmemiş bu etkinlikle Kocaelililere unutulmaz anlar yaşattı. Genç-yaşlı demeden herkesin çocuk olduğu serginin açılışından sonra davetlilerle buluşan Sunay Akın, “Oyuncak müzesini gezenler mutlu oluyor çünkü oyuncak müzesinde ‘biz, kendimiz’ varız. Çocuklar anne ve babalarının çocukluklarıyla tanışıyor. Şu bir gerçek ki çocukların bize ihtiyacı yok. Bizim çocuklara, onların hayallerine ihtiyacımız var” diyerek oyuncakların eğlenceli dünyası hakkında bilgiler verdi. Neşeli anlatımıyla çocukları da eğlendiren Sunay Akın, gördüğü ilgiden oldukça memnun kaldı.
Sinem Konuklu ve kızı Melisa Konuklu
Çiğdem Akkoyun ve oğlu Rüzgar
Müzeyi gezen Defne Küçükkabaş, çok mutluydu.
KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 101
BIZ ÇOK SEVDIK
ASLI GENCAL
AILE SORUNLARINA MUCIZE ÇÖZÜMLER
Okul problemleri
BÜŞRA SAVAŞ UÇARI
TRACY HOGG &MELINDA BLAU
O
kul döneminin başlıca sorunlarından biri eve gelince ödev yapmak istemeyen çocuklarımız ve onların tablet/TV karşısında geçirdikleri kalitesiz zaman. Çocuklar ile aile arasındaki bu tarz problemlere mantıklı ve ılımlı çözüm önerileri sunan bu kitabı biz çok sevdik...
O
kullar açıldı, oryantasyon ve alışma süreci bir çırpıda geçiverdi ve biz veliler olarak bir takım okul problemleri ile yüzleşmeye başladık bile. Bu ay, ‘Biz Çok Sevdik’ köşemizde okul çağındaki çocukların karşılaşabileceği sorunlara çözüm olabilecek birkaç öneriyi derledik sizler için. ‘Çocuk Lezzetleri’nde ise balık sezonunun açılması ve havaların soğumasıyla bollaşan, çocuklarımızın beslenme planında mutlaka bulunması gerekli, balıklı bir tarife yer verdik; ‘Somon Köftesi’. ‘1 Anne 5 Soru’ köşemizin bu sayıdaki konuğu, ilimizin başarılı dermatologlarından, Derin Alp ve Deniz Alp’in annesi Dr. R.Selin Tecimer Özkan. Selin Hanım ile anneliğe dair keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. ‘Kids Style’ sayfalarımızda, bu ay kameralara alışık bir oyuncuyu ağırlıyoruz. 11 yaşındaki Ece Biçici’nin objektifimize verdiği pozlar tam bir reklam yıldızına yakışır nitelikteydi. Sevgiyle kalın…
BIT MERKEZI
O
kullar açıldığında en büyük korkularımızdan biri de çocuklarımızın bitlenmesidir çünkü bütün evi bit sarma ihtimali kaçınılmazdır. Kids Life ekibi olarak, bunun o kadar da korkulacak bir sorun olmadığını ve bitle mücadelede yüzde 100 sonuç veren bir çözümün bulunduğunu öğrendik ve sizlerle de paylaşmak istedik.
MAMUT YIKAMA REHBERI MICHELLE ROBINSON & KATE HINDLEY
E
ğer sizin evinizde de yıkanmayı sevmeyen bir mamutunuz varsa, bu kitabı başucunuzdan eksik etmeyin! Küçük çocuklara yıkanmanın gerekliliğini ve inceliklerini anlatan bu kitabı biz çok sevdik…
ÇOCUK LEZZETLERI
SOMON KÖFTESI
B
Yapılışı • Somonun derisini ve kılçıklarını ayıklayıp rondoda ufak parçalara bölelim. • Soğanı rendeleyelim; derin bir kapta rondodan geçirdiğimiz somonları, rendelenmiş soğanı, yumurtayı, maydanozu, galeta ununu, tuz ve karabiberi karıştırıp homojen bir hal Malzemeler alana kadar yoğuralım. • 500 gr somon fileto • Karışımı ufak parçalar halinde • 1 adet küçük boy soğan yuvarlayalım ve galeta ununa bulayıp • 1 adet yumurta tepsiye dizelim. • 1 avuç ince kıyılmış maydanoz • 190 derecede önceden ısıtılmış • 2 tepeleme yemek kaşığı galeta unu fırında kızarana kadar pişirelim. • Tuz, karabiber • Dışını kaplamak için ekstra galeta unu. Afiyet olsun!
alık sezonu açıldı ve besinsel değeri yüksek olan balık, havaların soğumasıyla iyice bollaştı. Bu ay sizlere alışılagelmiş balık pişirme yöntemlerinden sıkılmış çocuğunuz için harika bir alternatif tarif hazırladık. Biz tarifimizde somonu tercih ettik ama siz başka balıklarla da deneyebilirsiniz.
102 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
DR. SELIN TECIMER:
ŞIMARMAYA DA HAKLARI VAR S
on zamanlarda ismini sıkça duyduğumuz başarılı dermatoloji uzmanı Dr. R.Selin Tecimer Özkan, aynı zamanda sevgi dolu bir anne. Oğulları 7 yaşındaki Derin Alp ve 5 yaşındaki Deniz Alp‘i sevgi ve saygıya dayalı, ancak kuralcı bir anlayışla yetiştirmeye özen gösteren Selin Hanım, onların zaman zaman şımartılmaya da hakları olduğunu düşünüyor. Dr. R. Selin Tecimer Özkan ile çocuklarını büyütürken, edindiği tecrübeler üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
1
SELIN TECIMER ÖZKAN NASIL BIR ANNE? ‘Acaba onlara yeten bir anne olabilecek miyim?’ diye endişelendiğim zamanlar olmadı değil. Annelik konumunuz, başka sorumluluklar yüklüyor size. Bebekliklerinden itibaren, bir birey olarak haklarına saygı duydum. Konfor alanları, dokunulmak istemedikleri zamanlar, hatta bir pijamayı iterek reddettikleri anlarda bile onları dinliyorum. Ne istediklerini veya ne hissettiklerini anlamak için çaba harcıyorum. Fakat dönüp dolaşıp aldığım eğitim ve belki biraz da korumacı yapım sebebiyle kuralcı kalıyorum. Bunun olması gerektiğine çok inanıyorum. Ancak bazen, şımarmaları için tek şanslarının biz olduğumuzu ve buna izin vermediğimizi de düşünmüyor değilim.
2
ÇOCUKLARINIZIN GELIŞIMINDE EN ÖNEM VERDIĞINIZ NOKTALAR NELERDIR? Bir aileye sahip olduklarını ve sevildiklerini hiçbir koşulda unutmamalarını istiyorum. Hata yapabilirler. Hepimiz yapıyoruz, insanız fakat yüzleşmekten korkmamalarını istiyorum. Belki de, o hayal dünyalarının içinde başka bir gerçekleri var ve biz göremiyoruzdur. Bu yüzden anlatmaktan ve kendilerini ifade etmekten çekinmemelerini; bu sevginin ve kabullenişin, hayatlarının hafızasında yer etmesini istiyorum. Hayatın içindeki her canlıda sorumluluklarının olduğunu
bilerek büyümelerini istiyorum. Hayat her zaman planlandığı gibi gitmeyebilir. Her ne olursa olsun ve hangi koşul altında olurlarsa olsunlar; kendileriyle barışık ve kendilerine inandıkları sürece mutlu olabileceklerini bilmelerini istiyorum. Teşekkür etmenin iyi hissettirdiğini; iyi hissetmenin iyileştirdiğini... Bir hekime böyle bir soru sorulunca, gıdayı da atlayamıyor tabii. Biraz geleneksel yemeklerle büyüdüler. Favori yemekleri tarhana çorbası olan iki erkek çocuğundan bahsediyorum! Bir şekilde gerçek anlamda abur cuburla karşılaştıklarında sıklıkla tadını beğenmiyor ve bırakıp alıştıkları tatları istiyor olmaları, benim bile kriterimin çok üzerinde oldu. Çok mutluyum.
3
ÇOCUKLARINIZLA NERELERE GITMEKTEN, NELER YAPMAKTAN VE NASIL VAKIT GEÇIRMEKTEN HOŞLANIRSINIZ? Çok şanslıyız ki çocuklarımız da bizim gibi doğa içindeki aktiviteleri seviyor. Yaşları ve artık bacak boyları itibariyle bisikletle gezmekten inanılmaz keyif alıyorlar. Parkur olarak hafta içi Çınarlıdere’yi, hafta sonu ise Umuttepe Kampüsü arkasındaki orman içi yolları kullanıyoruz. Yaz aylarında ise, hafta içinde bir günü Bağırganlı Sahili’ne ayırdık. Yağmurlu günlerde Eski İstanbul Yolu orman patikalarında; Kuzulu, İnönü ve Menekşe yaylası yollarında arabayla off road yapmayı ve maceralı yolculuklarımızda hayal gücümüzü çalıştırarak kendi hikâyelerimizi anlatmayı çok seviyoruz.
4
ÇOCUKLARINIZIN ÖZEL ILGI ALANLARI VAR MI? GELIŞTIRMEK IÇIN NELER YAPIYORSUNUZ? Büyük oğlum Derin, satranç seviyor. Bir şekilde öğretmeyi, anlatmayı ve paylaşmayı çok seven bir çocuk olarak girdi dünyamıza ve bildiği her şeyi kardeşine de öğretiyor.
Bunu sabırla yaptığı zamanlara hayranlıkla şahit olduk. Ve şu an evin içinde çok ciddi satranç turnuvalarının seyircisi konumundayız. Küçük oğlum Deniz’in tutkusu ise yemek yapmak. Çok seviyor! Hem yapmayı hem de yemeyi. Evimizde Disney Channel haricinde izlenilen tek kanal 24kitchen diyebilirim. İkisinin buluştuğu ortak yer ise, müzik. Ritmi ve dans etmeyi çok seviyorlar. Derin piyano dersleri, Deniz ise orff eğitimi alıyor şu anda.
5
ÇOCUKLARINIZIN BEBEKLIK SÜRECINDE YA DA ŞU ANKI GELIŞIMLERI DEVAM EDERKEN TAKIP ETTIĞINIZ VE ÖNEREBILECEĞINIZ YAYINLAR YA DA KITAPLAR VAR MI? Bebeklik dönemlerinde, birbirine zıt iki kitaptan çok etkilendim. Birincisi Tracy Hogg ‘Bebek Bakım Sorununa Mucize Çözümler’. Kuralcı ve net bir kitap. İkincisi ise Aletha J. Solter’ın ‘Bilinçli Bebek’; kuralları bebeğinizle birlikte koyduğunuz ve ağlamanın aslında en büyük hakkı olduğunu anlatan bir kitap. Çocuklarımla okuduğumuz kitaplara gelince, en sevdiğimiz yazar ve çizim ikilisi Julia Donaldson ve Axel Scheffler. Kitapları okurken, çizimlerin ve hikayenin arasında kaybolabiliyorsunuz. Bugünlerde takıldığımız kitap ise Peter H. Reynolds ‘ın Nokta isimli resim yapmayı ve hayal etmeyi anlatan hikayesi.
KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 103
MODA
Tayt: Nike Body: Nike Mont: Nike Ayakkabı: Nike Mont: Bershka Bluz: Koton Etek: Koton
Kazak: Mango Pantolon: Mango Ayakkabı: Converse
104 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
MODA
EKRANA HAZIRLANIYOR
Ece Biçici Bu ay stil köşemizde, hem derslerinde çok başarılı hem de istediği meslek olan oyunculuk alanında emin adımlarla ilerleyen güzeller güzeli Ece var. Ayça ve Tamer Biçici çiftinin kızı olan Ece, 11 yaşında. Objektif karşısındaki rahatlığıyla tüm ekibi kendisine hayran bırakan Ece’nin ismini yakın zamanlarda televizyon ekranlarında da çok duyacak gibiyiz. İşte Ece’nin stili; Kaban: Zara Pantolon: Koton Kazak: Koton Ayakkabı: Nike
Mont: Zara Pantolon: Zara Ayakkabı: Nike Tişört: H&M
Elbise: Koton Ayakkabı: Zara Çorap: Penti Saç aksesuarı: Accessorize
KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 105
Serkan Yeşİldağ
Mutfak aşkı A şk deyip geçmemek lazım. O kadar çok çeşidi var ki... Yemek aşkı, doğa aşkı, hayvanlara duyulan aşk... Sanırım en zoru, aynı zamanda en keyiflisi, biz insanların birbirine duyduğu aşktır. Onun uğruna, gözünü bile kırpmadan her şeyi yapabilmektir aşk. Mutfak ve yemek aşkı da biraz böyle sanırım. Sağlığını kaybetme pahasına yemek yiyenler biliyorum. Şeker hastası olduğu halde tatlıya karşı koyamayanlar tanıyorum. Her defasında hastanede alsa da soluğu... Lütfen kızmayın onlara. Çünkü aşık olanlar iyi bilir, bu istem dışı yapılan bir harekettir. Ve hiçbir aşkı hafife almayın! Hele hele aylardan kasım ise... Aşkın platonik olanı da vardır, karşılıklı olanı da... Ne alıp vermek istediğinize bağlıdır her şey. Sizi sarhoş edip dengenizi de kaybettirebilir, başınızı
106 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
döndürüp uçma isteğine kapılmanıza da neden olabilir. ★★★ Mutfakta aşk, kokularla başlar... Anlamlı-anlamsız, baş döndürücü kokular... Sevgiliyi koklar gibi ya seversiniz ya da nefret edersiniz... Mutfaktaki tüm malzemelerin hikayenize konu alacak bekleyişleri vardır. Siz onlarla konuşmadıkça, onlar sadece bakar ve ‘beni ne zaman kullanacak’ diye serzenişte bulunur adeta. İlham kaynağınız sadece malzemelerdir, bu yüzden buradasınız. Bakın şair nasıl bahseder aşktan: “Bugün günlerden aşk, giyinmiş süslenmiş çok şirinsin, ağzında oturacak yer olsa bir müddet kalmak isterim. Beden kitlenmiş hissederken tüm olacakları adına ne dersen kabul görecek Türk Dil Kurumu nizamına eşdeğer bulamıyor, dökülürler kelimeler ağzından
lezzetlenerek…” Bir şey sizi sürekli heyecanlandırıyorsa, yaşadınız demektir. Doğru yerdesiniz. Artık onu elde etmek için ne gerekiyorsa yapabilirsiniz. Siz severek yaptıkça her şeyi hayat tüm gücüyle yanınızdadır, size yardım eder. Severek kullandığınız tüm malzemeler dile gelir ve tüm canlıların en can alıcı yerine, yani diline, damağına dokunur. Mucize bir anda gelişir. Sonuçta mutlu olur ve mutlu edersiniz. Formül bu! Haydi siz de bu ay girin mutfağa ve sevdiklerinizi en can alıcı yerlerinden vurun! Bunun için adına yakışır harika bir tarif vereceğim. Şimdiden afiyet olsun.
LEZZET
SWEET NOVEMBER (TATLI KASIM) MALZEMELER
HAZIRLANIŞI
• 1 kg temizlenmiş balkabağı • 60 gr pekmez • 250 gr toz şeker • 1 küçük çubuk tarçın
Gelişigüzel doğradığınız balkabaklarını fırın tepsisine koyun, toz şekeri, pekmezi ve tarçını da ekleyip üzerini folyoyla bir güzel kapatın. Balkabaklarını önceden 200 dereceye getirip ısıttığınız fırında 1 saat boyunca pişirin. Balkabakları piştikten sonra attığınız çubuk tarçını çıkarın. Kalan malzemeyi püre yapmak için el mikseri kullanın. Krokan için şekeri bir tencerede eritmeye başlayın, rengi hafif kahveye döndüğünde cevizleri ekleyin. Karamel, cevizlerin etrafını sarana kadar karıştırın, sonra varsa fındık yağıyla yağladığınız soğuk tezgaha döküp soğumasını bekleyin. Tamamen soğuduktan sonra balkabağı pürenizi ağzı geniş bir cam servis kasesine koyun. Üzerine tahinli veya sade dondurma, en üstüne de elinizle kırdığınız cevizli krokanları atın. Afiyet olsun.
KROKAN İÇİN • 250 gr ceviz • 100 gr toz şeker
KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 107
Hatice KOCAMAN
Aslında sonunda ‘T’ yok...
K
odlama, doğrulama, tüm yaşamsal faktörler bundan ibaret. Bizim bozkırlarda adı, ‘ahir’… Dostum, kardeşim, ağabeyim, ablam, komşum; sokakta karşılaştığım, tramvayda yan yana oturduğum, her gün saat 09.00’da iş başı yaptığımız milyonlarca kardeşim... Sizlere sesleniyorum. Hiç düşündünüz mü çalışırken neden para alıyoruz? İş dediğimiz şey aslında kötü bir şey olduğu için bizi maaş gibi hilelerle kandırıyor olabilir mi modern dünya zenginleri? ‘Title’ büyükse, maaş artar... Yani Türkçesi, büyük başın derdi de büyük olur zamazingoları. Aslında demek istiyor ki şair, “Stresin bin bir türlüsü hak getire, kötülüklerle dans edeceksin, al sana çok para”. Severiz, kazanırız, çalıştık, çalışırız da... Ama sonunda ‘T’ yok.
Yandık, kül olmayı da biliriz, yanarız da... Ama sonunda ‘T’ yok. ★★★
Aslında bazen de fantastik bakıyorum tüm olgulara. Karşıma efsanem, Blade Runner 2049 çıkıyor bu sefer de. Sonra gıcık oluyorum. Şimdiye kadar yazılıp çizilenlere bakarak, ot gelmiş, ot gidecek bir toplumun ferdi olduğumu kafama dan dun vuran film oluyor kendisi. Hayır seversin sevmezsin... Tam bu kısma kadar saygı gösterecek gibi oluyorum, sonra neden sevmediğini izah etmeye çalışan varlıkların sayıklamalarına bakıyorum, ‘gıcık’ oluyorum
Bu kadar iyi fantastikler bizi gelecek dünyaya mı hazırlıyor? Kaygı durum bozukluğunu minimuma indirmek için her gün daha iyisi daha yenisi mi geliyor? İzledik, bayılırız, izleriz de… Ama sonunda ‘T’ yok. ★★★
‘T’si olsun diye keyfimizin, bir maaşımızı devletimize de bağışlardık; aralıkları iki katına çıkarıp normal saatte 60 bölme varken, bunu 120’ye çıkartıp 24 saate kadar yerleştirirdik de; o fantastik filmlerdeyse, atmosfer daha kaotik ama cyberpunk havası varmış gibi de yapardık…
★★★
Aslında ilginç bir sorunsal daha var... Saat neden 12 dilim de 24 dilim değil? neden ‘am’ ve ‘pm’ ile uğraşıyoruz? Neden dijital olarak 24 saat dilimini kullanan saatlere baktığımızda, saatin aslında öğleden sonra kaç olduğunu anlayabilmek için küçük de olsa matematik yapmak zorunda kalıyoruz? Bazen diyorum ki; iyi ki güneş doğuyor batıyor, yoksa nasıl öğrenirdik ‘pm’ mi ‘am’ mı diye. Bazen de saatte 60 dakika olduğu ve 60 sayısı eşit olarak 24’e bölünemediği için; 24’lü tasarım hem okumayı hem de söylemeyi zorlaştıracak bir düzen olduğundan; 12’li tasarım kullanılmıştır herhalde. Falan falan ben de teori çok. Matematiği, aritmetiği, mekaniği de dökerim şimdi ama bence bunda da zamanın hızlı tüketimini çok sorgulamamak için bir anahtar mevcut çünkü dünya tam da denildiği gibi başka gezegenlerin cehennemi olabilir. 108 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
ne saygı kalıyor ne insanlık. Hadi yıllardır ortalıklarda gezen kitabı okumadın... Bu pekala anlaşılır. Peki, filmin 35 sene sonra bir devam filmi olması da mı sana hiçbir şey uyandırmadı? Oturup neymiş bu 82 versiyonu da ikincisini çekmişler demiyorsun? Sonra, vay efendim hiçbir şey anlamadım, çok sıkıcıydı; felsefik yaklaşımlar bilmem ne... Bilim kurgudan beklentin Transformers ve Pacific Rim tadında uçuyorsa, bu da bizim suçumuz kardeş. İlk filme 35 sene sonra bu kadar temiz oturtulan, anlamsızca bırakılmayan bir devam daha da olamazdı amma velakin bu sefer de ortaya çıkan sonuç şu:
Sonunda ‘T’ olan neler? Hissettiğin anda enerjini arttıran, yaşama daha pozitif bakmanı sağlayan kokular var mesela... Kızarmış ekmek, limon yaprağı, çok sevilmiş eski sevgili parfümü, bebek kokusu, anason kokusu, yan apartmandan gelen kızarmış biber kokusu, kitap kokusu. Yani ana temada, yeni modern dünyada haya’T’ pek puslu, tat vermiyor. Adına ahir desek de, bozkırlardaki gibi yine keyifli keyifli, hafiften de bilinci kapalı olsak, çakır keyifmişiz gibi baksak hayata... Yapmıyoruz, çünkü adı eski. Aslında sadece sonunda ‘T’ yok…
GECE-GÜNDÜZ
27 şahitli nikah Kartepe Belediye Başkanı Hüseyin Üzülmez’in kızı dünya evine girdi, şahitlerin sayısı 27’yi buldu
K
artepe Belediye Başkanı Hüseyin Üzülmez ve Rahime Üzülmez’in güzel kızları Dilşah Üzülmez, Güldal-Semih Sun çiftinin yakışıklı oğulları Semihcan Sun ile dünya evine girdi. Kartepe’deki Foşa Garden’da gerçekleştirilen nikah merasimi, protokol mensuplarının yanı sıra iş ve siyaset dünyasından çok sayıda tanınmış simayı bir araya getirdi. Çiftin nikahını Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu kıyarken, şahitlerin sayısı 27’yi buldu.
ÖNEMLİ İSİMLER Çiftin nikah şahitliğini yapanlar arasında başta Başbakan Yardımcısı Fikri 110 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
Işık, Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, Bilecik Valisi Tahir Büyükakın, AK Parti Kocaeli Milletvekilleri Radiye Sezer Katırcıoğlu, Mehmet Akif Yılmaz, Sami Çakır, Zeki Aygün, CHP Kocaeli Milletvekilleri Fatma Kaplan Hürriyet ve Haydar Akar, KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, EDOK ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Kazım Dalkıran, Kartepe Kaymakamı Ayhan Durmuş, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, AK Parti İl Başkanı Şemsettin Ceyhan ve CHP İl Başkanı Cengiz Sarıbay da vardı.
Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken, Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, Çayırova Belediye Başkanı Şevki Demirci, Körfez Belediye Başkanı İsmail Baran, Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak, Derince Belediye Başkanı Ali Haydar Bulut, İl Müftüsü Yusuf Doğan, İl Emniyet Müdürü Necati Denizci, AK Parti Kartepe İlçe Başkanı Mustafa Kocaman, Hamza Cebeci ve Vefa Küçük de genç çiftin nikah şahitliğini yapan isimler arasındaydı.
BAŞKANLAR ŞAHİT
Üzülmez ailesi, kentimizin önemli isimlerini bir araya getiren nikah töreninde
Şahitler bu kadarla da sınırlı değildi.
ÖRNEK EV SAHİPLİĞİ
Dilşah Üzülmez ve Semihcan Sun çifti, nikah sonrası şahitlerle birlikte objektiflere poz verdi.
davetlileri kapıda karşıladı, bahçedeki tören alanına yönlendirdi. Foşa Garden’ın beyaz çiçeklerle süslenen bahçesi göz doldururken, Üzülmez ailesinin örnek ev sahipliği de davetlilerden tam not aldı. Nikah merasimine katılamayan davetlilerin gönderdiği çelenkler Foşa Garden’ın bahçesini doldurdu. Yoğun katılımın olduğu nikahta Üzülmez ve Sun ailelerinin heyecanı ve mutluluğu dikkatlerden kaçmadı.
ÇİÇEKLER ARASINDAN Başbakan Yardımcısı Fikri Işık’ın gelmesiyle birlikte nikah merasimi başladı. Dilşah Üzülmez ve Semihcan Sun çifti, Edith Piaf’ın şarkısı eşliğinde, beyaz
çiçekler arasından geçerek salona giriş yaptı. Alkışlar eşliğinde nikah masasına doğru ilerleyen genç çiftin heyecanı görülmeye değerdi. İmzaların atılmasının ardından İl Müftüsü Yusuf Doğan dua yaptırdı, sonrasında aile cüzdanını vermek üzere mikrofon Başbakan Yardımcısı Fikri Işık’a uzatıldı.
EN AZ 3 ÇOCUK Mutlu çifte iyi dileklerde bulunan Işık, “Biz şehrimizin çok sevilen iki ailesinin en mutlu günlerine tanıklık ediyoruz. İnsanlar sevincini de üzüntüsünü de dostlarıyla paylaşmak ister. Allah genç çiftimize mutluluklar versin. Kariyer uğruna çocuk yapmaktan imtina etmeyin.
Rabbimizden sizler için isteğimiz, vatanına bağlı en az üç evlat nasip etmesidir” şeklinde konuştu. Fikri Işık, konuşmasının ardından aile cüzdanını Dilşah Üzülmez’e takdim etti.
BALAYI MALDİVLER’DE Nikah merasiminin ardından Üzülmez ve Sun ailesi protokol mensuplarıyla birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi. Genç çift daha sonra nikah pastasını kesmek üzere bahçeye yöneldi. Bahçeyi renklendiren Dilşah ve Semihcan yazısı üzerinde düğün pastasını kesen çift, basına fotoğraf vermeyi de ihmal etmedi. Nikah merasiminin ardından çiftin balayını geçirmek üzere Maldivler’e gideceği öğrenildi. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 111
Üzülmez ailesi, Dilşah ve Semihcan’ın mutluluğuna ortak oldu.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun kıydığı nikahın ardından İl Müftüsü Yusuf Doğan dua yaptırdı.
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık evlilik cüzdanını gelin hanıma verirken, 3 çocuk tavsiyesinde de bulundu.
112 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
KOÜ Rektörü Prof.Dr. Sadettin Hülagü, Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, Bilecik Valisi Tahir Büyükakın, iş adamı Macit Haldız ve Çayırova Belediye Başkanı Şevki Demirci bir süre sohbet etti.
Üzülmez çifti, nikah şahitleriyle birlikte genç çiftin alana girmesini bekledi.
GECE-GÜNDÜZ
Genç çift, nikah töreninin ardından pastayı alkışlar eşliğinde kesti.
KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 113
GECE-GÜNDÜZ
Fatoş Eren, Barbaros Eren
Güneyhan Tol, Nermin Tol
Dilşah ve Semihcan Sun çiftinin mutluluğu gözlerinden okunuyordu.
Sema Akın, Gökçe Kıdık
Hacı Kutlu, Bedia Kutlu, Furkan Kutlu
Abdullah Gökdemir, Zahide Gökdemir
Nermin Tol, Ahmet Tol
Serkan Tuncel, Cansu Demir Nermin Gürkan, Nuran Öztaban
114 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
Berrin Tunçay, Nurhan Taşkıran
Aysun Yıldırım
GECE-GÜNDÜZ
Uzuntarla Eski Belediye Başkanı Ömer Hazer ve Leyla Hazer
Sezen Tarcan, Sena Bayram
Selman Yıldırım, Fatma Yıldırım
İş adamı Macit Haldız, başkan Hüseyin Üzülmez ve Bilecik Valisi Tahir Büyükakın.
Seyfettin Kılınç, Aysun Kılınç
Fatma Kara
Zeynep Annak, İrem Annak Ayşegül Doğan
KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 115
KUTLAMA
Zeynep ve Kerem, doğum günü pastasının mumlarını neşe içinde üfledi.
10’UNCU YAŞA 10 NUMARA KUTLAMA Yüksel ve Sevgi Mandıralı, ikizleri Zeynep ve Kerem’in doğum gününde örnek bir ev sahipliği sergiledi.
İ
limizde geniş bir kesim tarafından tanınan, Maçka İşkembe markasının sahibi Yüksel Mandıralı ve zarif eşi Sevgi Hanım’ın ikizleri Zeynep ve Kerem, 10’ncu yaş günlerini Kahve Keyfi’nde düzenlenen eğlenceli bir partiyle kutladı. Kale Koleji 4. sınıf öğrencisi olan sevimli ikizlerin arkadaşlarıyla bir araya geldiği kutlama, başından sonuna dek neşe içinde gerçekleşti. Zeynep ve Kerem’in doğum günü partisine başta aile büyükleri olmak üzere, Mandıralı Ailesi’nin yakınları, ikizlerin öğretmenleri ve arkadaşları katıldı.
116 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
Yenişehir Mahallesi’nde hizmet veren Maçka İşkembe’nin sahibi Yüksel ve Sevgi Mandıralı çiftinin sevimli ikizleri Zeynep ve Kerem 10’ncu yaş gününü eğlenceli bir partiyle kutladı HABER: SEMRA ÇELİK
Etkinliğin başlangıcında davetlileri kapıda karşılayan Sevgi Mandıralı, gün boyu misafirleriyle tek tek ilgilendi. Balonlarla süslenen mekan, davetlilerden tam not aldı. Pasta için özel olarak hazırlanan masa mumlar, çiçekler ve Zeynep ile Kerem’in fotoğraflarıyla süslenmişti.
DANS GÖSTERİSİ YAPTILAR Partide doruğa rem’in birlikte
heyecan, pastanın gelmesiyle ulaştı. Üzerinde Zeynep ve Kefotoğraflarının olduğu pastayı kesen iki kardeşin mutluluğuna
diyecek yoktu. Mumların üflenmesinin ve tebriklerin kabul edilmesinin ardından ikram edilen hamburgerler, çocuklar tarafından iştahla yendi. Eğlencenin temposunun hiç düşmediği partiye Zeynep ve arkadaşlarının hazırladığı dans gösterisi damga vurdu. Çocukların profesyonel dansçılara taş çıkardığı gösteri, davetliler tarafından uzun süre alkışlandı. Parti, Zeynep ve Kerem’in önce aile üyeleri, sonra arkadaşları, öğretmenleri ve diğer konuklarıyla hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.
Hayriye Bozkurt, Esengül Yapıcı, Didem Korlu, Hatice Oktay, Ayşe Çulha, Ferda Sargın, Süheyla Öner, Sevgi Mandıralı, Sırma Özeren, Ülfet Cantürk
Zeynep Mandıralı, Beren Topçu, Çağla Mevlide Pak, Selin İpekçi
Yıldız Konutları’ndaki Kahve Keyfi’nin sahibi Bahadır Toraman, Buket Toraman, Tülay Toraman da Kerem ve Zeynep ile hatıra fotoğrafı çektirdi.
Özge Saka, Öykü Saka, Cihat Saka, Zeynep Mandıralı, Kerem Mandıralı, Ömer Saka
Akif Öner, Atalay Cantürk
Kerem’in sınıf öğretmeni Edip Torunoğlu, Kerem ve Zeynep’i yalnız bırakmadı.
Zeynep ve Kerem; halaları Özlem Gamsız, kuzenleri Ömer ve Eflin ile birlikte.
Yusuf Kayra Kesen, Kerem Mandıralı
Zeynep ve Kerem’in doğum günü partisine, Zeynep ve arkadaşlarının dans şovu damga vurdu.
Zeynep’in öğretmeni Hatice Oktay, ikizleri tebrik etti.
KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 117
Balcıoğlu’nun mutlu günü Kentimizin tanınmış avukatlarından, Ak Parti İl Başkan Yardımcısı ve Kent Konseyi Kadın Meclisi eski Başkanı avukat Emel Ceylan Balcıoğlu’nun kız kardeşi Çiğdem Ceylan, Gökay Emlak ve Danışmanlık firmasının sahibi Gökay Gödek ile hayatını birleştirdi
A
yfer - Abdullah Ceylan çiftinin özel bir bankada müşteri temsilcisi olarak görev yapan güzel kızları Çiğdem Ceylan ile Kandıra Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Ahmet Gödek ve ev hanımı Nezihe Gödek çiftinin, Gökay Emlak ve Danışmanlık Şirketi’nin sahibi olan yakışıklı oğulları Gökay Gödek, görkemli bir düğünle dünya evine girdi. Düğün töreni, kentimizin iş ve siyaset dünyasından pek çok tanınmış ismi bir araya getirdi. Düğünde genç çiftin nikahını, daha önce de nişan yüzüklerini takan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Ka-
118 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
raosmanoğlu kıydı. Bu mutlu ana şahitlik eden isimler ise Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Kocaeli Milletvekilleri Radiye Sezer Katırcıoğlu, İlyas Şeker, Mehmet Akif Yılmaz, Cemil Yaman, Zeki Aygün; Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken, Ak Parti İl Başkanı Şemsettin Ceyhan, Ak Parti İzmit İlçe Başkanı Hasan Ayaz, Ak Parti Kartepe İlçe Başkanı Mustafa Kocaman, Erol Öz ve Sami Çalış oldu.
ÖRNEK EV SAHİPLİĞİ Bir yıllık birlikteliklerinin ardından evlenme kararı alan çiftin düğün töreni Lastik- İş Sendikası Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Pembe-beyaz çiçeklerle
süslenerek adeta bir masal diyarına dönüştürülen tören alanı, davetlilerden tam not aldı. Konukların kırmızı halıdan yürüyerek bahçeye giriş yaptığı düğünde, Ceylan ve Gödek aileleri kusursuz bir ev sahipliği sergiledi. Emel Ceylan Balcıoğlu’nun tüm davetlilerle birebir ilgilendiği gecede, protokolün gelmesinin ardından törene geçildi. Genç çift, çiçeklerle donatılan kapıdan alkışlar eşliğinde bahçeye giriş yaptı. Beyaz gelinliğinin içinde bir peri kızı kadar zarif görünen Çiğdem Ceylan’ın heyecanı görülmeye değerdi. Mutlu çiftin nikah akdini gerçekleştiren Karaosmanoğlu, imzaların atılmasının ardından iki aileye
Çiğdem ve Gökay’ın nikah akdine çok sayıda protokol üyesi şahitlik etti.
de mutluluklar diledi ve aile cüzdanını vermek üzere mikrofonu Başbakan Yardımcısı Fikri Işık’a uzattı. Işık, “Mutlu günleriniz olduğu kadar zor zamanlarınız da olacak. Her şeye göğüs gereceksiniz, iki aileyi de mutlu edeceksiniz.
Nikah töreni boyunca yüzlerinden gülümseme eksik olmayan Çiğdem ve Gökay, yepyeni bir hayata yelken açtı.
BALAYI MALDİVLER’DE Rabbim size vatanına, milletine hayırlı evlatlar nasip etsin. Ama en az 3 tane. Ben gelin hanımın şahidiyim ve bu aile cüzdanını da kendisine vereceğim” diyerek aile cüzdanını güzel gelin Çiğdem Ceylan’a takdim etti. Işık’ın konuşmasının ardından genç çifte Türk Bayrağı ve İzmit’in sembolü olan saat kulesi hediye edildi. Genç çift gecenin ilk dansını havai fişekler altında yaptı. Bu romantik ana davetliler de eşlik etti. Nikah merasimi, beyaz çiçeklerle süslü nikah pastasının kesilmesi ve takı töreninin ardından son bulurken düğün törenine geçildi. Çiftin balayı için Maldivler’e gideceği öğrenildi. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 119
DÜĞÜN
Gelin Çiğdem Ceylan’ın ablası Esma Ceylan İndolu ve eşi Sefa İndolu
Elif ve Mustafa Kocaman
Arzu Çakar, Burcu Aslan, Burcu Buloğlu
120 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
Kadriye ve Kerem Sarıkaya
Damadın ablası Hülya Turan ve eşi Ahmet Turan
Gelin Çiğdem Ceylan’ın ablası, Ak Parti İl Başkan Yardımcısı avukat Emel Ceylan Balcıoğlu ve eşi avukat Salih Balcıoğlu
Dilara Sağlam
Reyhan ve Mustafa Aksoy
Damadın ablası Meryem Akçalı ve eşi Murat Akçalı
Gamze Eserözkul ve Özcan Eserözkul
Fatih BulgurcuGülsüm Ceylan Bulgurcu
Damadın ablası Fatma Sevilmiş ve eşi Özkan Sevilmiş
Hülya İndolu, Bedri İndolu ve Bade İndolu
DÜĞÜN
Ayşe Ayar, Esen Şanlı, Nurşen Kaya
Emel Ceylan Balcıoğlu, Gülnihal Efe, Ömer Efe ve Musatafa Ekşi
Kıymet Ekşi, Seher Uzunoğlu, Funda Ceyhan
Tezcan Güncan, Sami Durmuşoğlu, Abidin Eşkin
Gen çift, nikah töreninin ardından Türk Bayrağı ile poz verdi.
Emine Çelik, Emel Ceylan Balcıoğlu Ayla Şebnem Kanyılmaz, Selma Erdem, Neslihan Akarsu
Filiz Saral Durmuşoğlu, Esra Güncan
Şaziment Algan, Emel Ceylan Balcıoğlu, Gülseren Çakır
KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 121
GECE-GÜNDÜZ
Hayal Kahvesi’nden Demet Akalın geçti Hayal Kahvesi Kocaeli, Gölcüklü hemşerimiz Demet Akalın’ı ilk kez sahneye çıkardı. Ünlü sanatçı, Kocaelili hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı HABER: SEMRA ÇELİK
H
ayal Kahvesi Kocaeli, yeni sezona iddialı bir giriş yaptı. Türkiye’nin en popüler şarkıcılarından biri olan, geniş bir hayran kitlesi bulunan, Gölcüklü olduğu için de ‘hemşerimiz’ unvanını taşıyan Demet Akalın’ı ilk kez sahneye çıkaran Hayal Kahvesi Kocaeli, büyük bir organizasyondan daha alnının akıyla çıktı. Açıldığı günden bu yana çok sayıda ünlü sanatçıyı Kocaeli’ye getirerek hayranlarıyla buluşturan Hayal Kahvesi Kocaeli, yaptığı şahane girişle bu kış da eğlencenin merkezi olacağını kanıtladı. Hem şarkılarıyla hem özel hayatıyla magazin dünyasının gündeminden düşmeyen pop müziğin starı Demet Akalın, Hayal Kahvesi’ndeki konserinde Kocaelili hayranlarının yoğun ilgisiyle karşılaştı. Konserden iki saat önce Hayal Kahvesi’ne akın eden Kocaelililer mekanı hınca
122 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
hınç doldurdu. Alkışlar ve tezahüratlar eşliğinde sahneye çıkan ünlü sanatçı, gecenin ilerleyen saatlerinde hareketli şarkılarıyla katılımcıları coşturdu. Şarkı aralarında Kocaelili hemşerileriyle sohbet eden Demet Akalın’ın samimiyeti dikkatlerden kaçmadı. Ünlü sanatçı Demet Akalın gördüğü ilgiden öylesine memnun kaldı ki konserini 45 dakika daha uzattı. Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle saatlerce şarkı söyleyen, Kocaelili hemşerilerine jest yaparak sahneden geç inen Demet Akalın, sevgi çemberine alındı. Hayranlarına parfümünü ve bilekliğini de hediye eden ünlü sanatçı, şarkılarının yanı sıra sempatik tavırlarıyla da hemşerilerinin kalbini bir kez daha fethetti. Kimseyi kırmayan, hayranlarıyla bol bol fotoğraf çektiren ünlü sanatçı, Kocaelili hemşerilerine unutulmaz bir gece yaşattı.
Hayal Kahvesi Kocaeli, Demet Akalın hayranlarıyla doldu taştı, ünlü sanatçının konserini aralarında ilimizin tanınmış simalarının da bulunduğu yaklaşık 850 kişi izledi. KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 123
GECE-GÜNDÜZ
Semih Taşveren, Tülay Ateş
Aybüke Özbek
Zeynep Kalaycıoğlu, Ceren Özkan
Demet Akalın, hem şarkılarıyla hem de sahnede sergilediği samimi tavırlarla Kocaelili hemşerilerinin gönlünü bir kez daha fethetti.
Pınar Ergün, Arda Eminzade, Emine Şahin, Sanaz Eminzade, Seher Alemdar, İranlı Kamyar.
Özlem Zambak, Neslihan Güngörür, Aslıhan Dindoruk, Aysun Taşkın, Kübra İslam, Ebru Öner.
İbrahim Uzun, Nilay Uzun, Burak Hamzaçebi, Bengisu Hamzaçebi
Ahmet Nail Koktan, İrem Sorgunçay
124 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
Melih Özdemir, Nurbanu Tetiker
Şevval Yaroğlu, Hümeyra Ekinci, Dilara Yılmaz, Ebrar Koyun
Bengisu, Burak Hamzaçebi
GECE-GÜNDÜZ
Aysu Çırak, Tuğçe Polat Nermin, Gülay Üzlü Emel Yalpağan, Sema Elmas, Esen Sanlı, Filiz Saral Durmuşoğlu ile Esra Güncan.
Tanya Kavan, Burcu Gülener
Önder-Yeliz Köse, Başak-Yasin Pamuk, Derya-Emrah Pamuk Nuray Şenel, Selda Güler, Songül Özelçi
Hasan Gürlekçe, Emir Gürlekçe
Vedat, Pelin Topaloğlu
Zeynep Sezen, Merve Terzi Kübra Arıcı, Mehmet Demirkol
Selman Yıldırım ile eşi Fatma Yıldırım da Demet Akalın’ı dinlemeye geldi.
KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 125
No:2 Butik Baby’in açılış kurdelesini davetliler ‘hayırlı olsun’ dilekleriyle kesti.
BEBEK MODASINI NO:2’DEN TAKIP EDIN
Kaliteli ve şık giyinmeyi seven çocukların adresi No:2 Butik artık bebekleri de giydirecek
Ç
ocuklarının giyimine özen gösteren annelerin alışveriş için tercih ettiği adreslerden biri olan No:2 Butik şimdi de bebeklerin hizmetinde. Esma Ceylan İndolu ve Serdar Meçkeli’nin sahibi olduğu No:2 Butik bundan 3 yıl önce İzmit Alemdar Caddesi Soydan İş Merkezi’nde açılmış, kısa sürede
çocuk modasının öncüsü haline gelmişti. Körfez’de açtıkları ikinci şubeyle markalaşma yolunda önemli bir adım daha atan iki ortak, geçtiğimiz ay da 3. yıla 3. şubeyle girmenin gururunu yaşadı.
BEBEKLER İÇİN İzmit ve Körfez’deki şubelerinde 0-17
yaş arası çocuklara hizmet veren iki ortak, İzmit Soydan İş Merkezi’nin alt katında açtıkları üçüncü şubede ise 0-3 yaş arası bebekleri giydirecek. No:2 Butik Baby’nin açılışını geçen ay bir kokteylle gerçekleştiren Esma Ceylan İndolu ile Serdar Meçkeli’yi bu önemli günde kentimizin önde gelen isimleri de yalnız bırakmadı. Açılış kurdelesi davetliler tarafından ‘hayırlı olsun’ dileğiyle kesilirken, bebeği olan anne-babalar alışveriş yapmayı da ihmal etmedi.
DAVETLİ AKINI
Vildan Güneş, Serra Demirkol, Berna Yenice Esen, Esma Ceylan İndolu, Aygül Soykan, Emel Ceylan Balcıoğlu, Ayşe Ayar, Esen Şanlı, Özlem Soyer, Mine Mollavelioğlu.
126 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
Açılışa; AK Parti İl Başkanı Şemsettin Ceyhan, butik sahibi Esma Ceylan İndolu’nun ablası AK Parti İl Başkan Yardımcısı Emel Ceylan Balcıoğlu, AK Parti İzmit İlçe Başkanı Hasan Ayaz, Lastik-İş Sendikası Genel Başkanı Abdullah Karacan, Kocaeli Ticaret Odası Başkanı Necmi Bulut, odanın meclis başkanı Akın Doğan, Körfez Ticaret Odası Başkanı Sibel Moralı, Kocaeli Fırıncılar
ALIŞVERİŞ
Funda Ceyhan ve kızı Feyza Ceyhan ile Esma Ceylan İndolu.
Sefa İndolu, Ecce Ambalaj’ın sahibi Cengiz Yıldırım.
Açılışa katılım bir hayli yoğundu. Kentimizin iş kadınları ile dernek yöneticileri açılışta bir araya gelerek bol bol sohbet etti.
Körfez Ticaret Odası Başkanı Sibel Moralı da açılışa katıldı.
Serdar Meçkeli ve Esma Ceylan İndolu, No:2 Butik Baby’i hizmete açmanın mutluluğunu yaşadı.
Açılış öncesinde kokteylde bir araya gelen davetliler günün anısına aynı fotoğraf karesinde yer aldı.
Odası Başkanı Ali Sarı, Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Çetin Gürol’un da aralarında bulunduğu kalabalık bir davetli topluluğu katıldı.
KONFORLU ALIŞVERİŞ No:2 Butik Baby, dekorasyonuyla da farkını ilk günden hissettirdi. Rafların prenses kalesi ve kral şatosu şeklinde dizayn edildiği mağazaya girdiğinizde kendinizi bir oyun bahçesinde buluyorsunuz. Minikler, kendileri için hazırlanan mekanda oyuna dalarken, anne ve babaları da hem konforlu hem de keyifli alışveriş yapma imkanı buluyor. No:2 Butik Baby, whatsapp ve instagram hesaplarından da Türkiye’nin dört bir yanına satış yapıyor.
Nesrin Seçkin, Özlem Soyer, Gülcan Kocabıyık, Sibel Moralı, Kıymet Ekşi, Ayşe Ayar, Vildan Güneş, Tuba Tabanlı.
İLETİŞİM Adres: Ömerağa Mahallesi Alemdar Caddesi Soydan İş Merkezi Tel:: 0535 603 59 49 Instagram: @no2butik Facebook: No2 butik
Sabire Haldız, Rezza Haldız, Banu Tabanlı, Ayfer Ceylan, Yeliz Çuhadaroğlu, Emel Ceylan Balcıoğlu.
KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 127
DÜĞÜN
Demir ve Kahraman aileleri, nikah şahitleriyle birlikte günün anısına objektiflere böyle poz verdi.
Fikret Demir kızını evlendirdi
Kocaeli Asayiş Şube eski Müdür Yardımcısı Fikret Demir, kızı Seçil Demir’i evlendirdi
K
ocaeli Asayiş Şube eski Müdür Yardımcısı Fikret Demir ve emekli öğretmen Münire Demir’in, İş Bankası’nda müdür yardımcısı olan kızları Seçil Demir, emekli öğretmen Recep Kahraman ve ev hanımı Gülen Kahraman’ın mali müşavir olan oğulları Özgür Kahraman’la hayatını birleştirdi. Özgür Kahraman’ın kardeşi Özlem Kahraman İnci aracılığıyla tanışan çift, 6 aylık birlikteliklerini evlilikle taçlandırdı.
ŞAHİT OLDULAR
Seçil Demir ve Özgür Kahraman salona girerken oldukça heyecanlıydı.
128 • KOCAELI LIFE • KASIM 2017
Club Bithynia’da gerçekleşen nikahta Demir ve Kahraman aileleri davetlileri kapıda karşılayarak, örnek bir ev sahipliğine imza attı. 250’ye yakın davetlinin katıldığı törende çiftin nikah şahitliğini Savunma Bakanı Müsteşarı İsmail Demir, İş Bankası Müdür Yardımcısı Özlem Kahraman İnci, Serpil Köse ve Tanya Arısoy yaptı. Bir ömür boyu birlikteliğe ‘evet’ Fikret Demir, Münire Demir, diyen çiftin mutGülen Kahraman, Özlem luluğu gözlerinden Kahraman İnci, Şinasi Günay okunuyordu.
DÜĞÜN
Deren Süzme, Av. Yasin Tolga İyikesici
Dilek Tantaş, Turhan Özdek, Sinem Özdek, Sevda Günay
Havvanur Özdemir, Erdem Özdemir
Yasin Çetin, Naime Çetin, Pınar Çetin Tufan, Baran Tufan
Gülten Ergeneman, Taylan Ergenaman
Tuğba Sakarkaya
Sezen Demir, gelinin kardeşi Egemen Demir
Kemal Öcal, Emine Öcal
Elçin, Orçun, Ela Özdizbay
Ersin Özkan, Polina, Leonardo
Asuman Tutar, Zeynep Yalaz
Emine Balkesen
Özlem Kahraman İnci, Orkun İnci
Zeynep Sivri
KASIM 2017 • KOCAELI LIFE • 129