6.Bölge_3.Mansiyon_32_38619

Page 1

38619

KENTSEL MIRASI CANLANDIRMAK

İSTANBUL SENİN, HALİÇ KIYILARI TASARIM YARIŞMASI

1877, Amicis

1900’ler

1890

1973 sonrası

2000’ler 1572, Camicio

C.E. Arseven

1559, Lorichs

1819, Melling

1738, Mehmet Rauf Efendi 1940’lar

1890’lar

1850’ler

1980’ler

1819, Melling 1940’lar

1696, De Fer

1720, Levni

1940’lar 1890, Sebah & Joallier

1980’ler 2005

1940’lar

1819, Melling

1819, Melling 1901

1493, Schedel

1654, Isac

1923

1685, Gazneli Mahmud

2009

1819, Melling

1809, Gouffier 1420, Buondelmonti

1890’lar

1533, Matrakçı Nasuh

1990’lar 1900’ler

1875, Kargapoulo

1400 1453

1500

1600

1700

1800

1900

1960’lar

1980’ler

2000

1923

koylarla bezenmiş bir kanaldı. İki akarsuyun döküldüğü yerde Silâhtarağa’da Roma dönemine ait bir yapının temelleri, bir çeşme (nymphaion) veya sunakla mermer heykel kalıntıları, Alibeyköy’ün Soya merasında buluFarklı uygarlıkların sanatını, mimarisini yer altına gönan mahzenler, mezar odası ve milâttan önce II. yüzyıla merek şehirleşmiş İstanbul’un altında üç büyük imtarihlenen mezar steli ve Küçükköy’ün Çiftlik mevkiinparatorluk yatıyor. Haliç’i “Boynuz” yapan efsaneyse, de meydana çıkarılan milâttan önce VI. yüzyıla ait koku Antik Yunan mitolojisine dayanıyor; “Keras”, “Boynuz” kabı (aryballos) Haliç’in yukarı ucundaki ilk yerleşmeanlamına geliyor. Boğaz’ın Bosphorus isminin de aynı lerin izleri sayılabilir. Bizans döneminde Haliç surların hikayeden ilham aldığı düşünülüyor. Bosphorus kökü önünde tabii bir su hendeği meydana getiriyor, donanBOSPHOROS; βοῦς, boğa, öküz (ox); πόρος, geçit (pasmanın gücüyle birlikte kenti koruyordu. “Suları daising a river, ferry) anlamına geliyor. ma sakin olan” Haliç kış fırtınalarında gemicilere rahat Sarayburnu-Galata arasından başlayarak önce batıya ve zahmetsiz bir sığınak olmuştu. Ortaçağ’da Haliç, doğru uzanan, sonra da kuzeybatıya kıvrılan yay biçiAkdeniz’in ve Yakındoğu’nun en önemli ve hareketli timinde bir girinti olduğundan Batılılar da Haliç’e “altın caret merkeziydi. Haliç kıyısında tarih boyunca yaşanan boynuz” demişler. Haliç’e akan iki tatlı su batıda Kydaros yangınlar geniş alanları harap etmiş ve Haliç’e ba(Alibey), doğuda Barbyzes (Kâğıthane) derelerinin birkan sırtlarının görüntülerinin değişmesinde büyük payı leşmesiyle oluşan bir akarsu ağzının, jeolojinin Buzul olmuştur. çağı adı verilen döneminin sonunda sular altında kal1453’te fetihten sonra çizildiği tesbit edilen ve III. Murad masıyla meydana gelmiş. Haliç, bu oluşum şekliyle fidönemine (1574-1595) kadar defalarca yeniden basılan zikî coğrafyada ria terimiyle ifade edilen derin körfez bir İstanbul resminde burada kadırga inşa edildiği göörneklerinden. rülmektedir. I. Selim döneminde genişletilmeye başlaİlkçağ’ın Haliç’i suları sakin ve tertemiz, girintili çıkıntınan Kasımpaşa Tersanesi, Kanûnî zamanında kaptan-ı lı yamaçları yeşillikler ve ormanlarla kaplı, kıyıları küçük

deryâlık makamının kurulması ile semte de adını veren Güzelce Kasım Paşa Tersanesi Türk donanmasının inşa ve ikmal merkezi olmuştur. Kuzey kıyıdaki denizcilikle ilgili kuruluşlardan biri de Sanayi Müzesi’ne dönüştürülen, gemilerin zincirlerinin yapım yeri olarak inşa edilmiş Lengerhâne’dir.

Müzesi’nde bulunan görsel kaynaklar ve örnek çalgıların deryânın konağı, tersaneye yakın olması düşüncesiybir araya getirilmesiyle “Türk Çalgıları Sergisi” mekânına le Kasımpaşa semtine hâkim olan tepede kurulmuştu. dönüştürüldü. (Bu konağın yerinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na ait Deniz Hastahanesi binaları bulunmaktadır.) XIX. yüzyıl Mezbahanın olduğu yerde ise Karaağaç Kasrı bulunusonlarına doğru sanayi tesisleri bu yalıları yok etmiş, Şah yordu. Hasköy’de büyük bir humbaracılar ve lâğımcılar kışlasından başka demirhâne, kalhâne (eritme fırını), Sultan Camii yakınında çok harap haldeki ahşap yalı da 1946’da ortadan kalkmıştır. XVIII. Yüzyıla kadar Osmanlılar Hasköy-Sütlüce bölgesin- dökümhâne inşa edilmiş, II. Mahmud bunlara ambarlar de koruluk içinde ve bazı yapıları Haliç üzerinde bulueklemiştir. Haliç’in Türk dönemindeki görüntüsünün oluşmasınnan büyük bir yazlık saray kurmuşlardı. Bu sarayın bir da rol oynayan bir unsur da İstanbul’un hâkim yükHaliç’in Türk döneminde bir liman, bir ticaret ve gemi kasrı da su üzerine inşa edilmişti. XVIII. yüzyılda bu ka- tezgâhları bölgesi, aynı zamanda ticaret ve savaş gemi- sekliklerine ve kıyıdan buraya tırmanan yamaçlarına sırda deniz eğlenceleri yapıldığını gösteren bir minyatür lerinin demir yeri olmasının yanı sıra bilhassa üst kesiserpiştirilen camilerdir. Kıyıdan yukarıya doğru uzavardır. Bu Haliç Sahilsarayı’nın arazisi üzerinde tersane nan bölgelerde yoğun bir yerleşme ile birlikte irili mi itibariyle şehir halkının açık havaya, kıra ve yeşile ve sanayi tesislerini genişlen III. Selim döneminde küçük çıkmak ihtiyacına karşılık veren bir bölge durumunday- ufaklı camiler XVI. yüzyıldan itibaren çizilmiş panorabir parçanın etrafı duvarla çevrilerek korunmuş, ayrıca malarda görülür. İstanbul’un üzerinde kurulduğu yadı. XX. yüzyıl başlarına gelinceye kadar bir mesire yeri Aynalıkavak Sarayı inşa edilmiştir. “Ayanalıkavak Sarayı” olan Kâğıthane deresinin uzantısında ve Alibey dererım adanın bel kemiğini teşkil eden tepeler silsilesinin ya da “Tersane Sarayı” olarak bilinen yapılar grubundan siyle birlikte Haliç’e kavuştukları yerin kıyılarında pek Edirnekapı’dan Sarayburnu’na kadar Haliç’e paralel olagünümüze ulaşabilen tek örnek. 1613 yılında 1. Ahmet rak uzanması, Türk dönemi Haliç’inin büyük mimari çok yalı, köşk ve sahilsaray yapılmıştı. Haliç’in yukarı döneminde yapılan kasır, yangın geçirmesi ve 1718’de eserlerle “taçlanmasını” mümkün kılmıştır; Bruno Taut, kesimi, aynen Boğaziçi gibi su kıyısında ağaçlar arasınyapılan Karlofça antlaşması’nın ardından 3. Ahmet döda yazlık yalıların sıralandığı bir sayfiye semti olmuştur; İstanbul’un selâtin camilerini “şehir tacı” (Stadtkrone) neminde Venedik’ten getirilen aynalarla donatılmıştı. Osmanlı devlet ileri gelenlerinin konakları için edilen ku- olarak adlandırmıştır. Günümüzde bir müze-saray olarak ziyarete açık tutuzey rüzgârını aldığından şehrin başka yerlerine nisbetle XIX. yüzyılın ortalarında İstanbul’a gelen Théophile lan Aynalıkavak Kasrı’nın zemin katı, Sultan III. Selim’in daha temiz havası olan, Haliç’in güney kıyısına hâkim Gautier “Haliç’e ulaşan yokuşu inmeden önce önüme besteci özelliği de göz önünde tutularak, Topkapı Sarayı tepeleri ve yamaçlarını tercih edilmişti. Yalnız kaptan-ı serili hârika manzarayı seyrettim. İlk plan, serviler ve

kabirlerle örtülü inişli ve çıkışlı mezarlıktı; ikinci plan Kasımpaşa mahallesinin koyu renkte kiremitlerle örtülü, kırmızımtırak evleriydi; üçüncü plan, Sarayburnu’ndan Kâğıthane’ye uzanan körfezin mavi sularıydı; dördüncü planı ise İstanbul’un anfi biçiminde yükseldiği inişli yokuşlu tepeler teşkil ediyordu...” yazmıştır.

Haliç’in kirliliği, 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin modernleşme ihtiyacıyla başladı. XIX. yüzyılın sonlarından itibaren kıyılarında kurulmaya başlanan ve XX. yüzyılda daha da yoğunlaşan sanayi tesislerinin etkisi ile çevresel dejenerasyon arttı. Eski romantik görünümünü günden güne gelişen sosyo - ekonomik koşulların baskısı altında yitiren, bir ticaret ve sanayi merkezine dönüşen Haliç, Kâğıthâne ve Alibeyköy derelerinin kenarlarında bulunan ve artıklarını Haliç’e akıtan fabrikaların atıklarını denize bırakmasıyla günden güne kirlendi. 1950’lerden sonra ise tamamen farklılaştı. Ayrıca, 200’den fazla deşarjla Haliç’e akıtılan çevrede yaşayan nüfusun atıkları, 1960’dan bu yana plansız sanayileşme, buna bağlı nufusun artması ve kuralsız şehirleşme Haliç ve çevresinin bozulmasına neden olmuş, su derinliği yer yer yarım metrenin altına kadar düşerek sandalların bile yol alamadığı kötü kokusu dayanılmaz olan bir bataklık haline gelmişti.

1520, Braun & Hoegenberg

1857-1905, Mustafa Vasfi Paşa

1937, H. Prost

1966 Uydu Görüntüsü

Haliç İstanbul Boğazı’nın Marmara denizi ağzına yakın kesiminde karalar içine 8 km kadar sokulan deniz girintisidir.

1776, F. Kauffer

1882, C. Stolpe

1913-1914, Alman Mavileri

İlk temizlik çalışmasına Bedrettin Dalan’ın belediye başkanlığı döneminde 1984’te başlanan Haliç’in, çevresindeki deri, plastik işleme ve diğer kirletici ürünlerin imal edildiği fabrikalar Haliç’ten uzaklaştırılmış, ancak bu ilk ciddi adımdan bir dönem sonra, toprakla doldurulması bile önerilmiştir. Haliç’i yeniden kazanmak amacıyla geliştirilen “Haliç Çevre Koruma Projesi” Haliç kıyılarının bazı kesimleri Yahudiler, Rumlar ve kapsamında 1997’de başlayan ve 1999’da tamamlanaErmeniler olmak üzere bilhassa gayri müslim reâyânın nan çalışmayla 5 milyon metreküplük çamur, dev boruyoğun olarak yerleştiği yerler olmuştur. Yahudiler XVII. larla Alibeyköy’deki eski taş ocaklarına pompalanmış, Yüzyıldan itibaren Hasköy’e yerleşmişlerdir. temizliğin ikinci etabında evsel ve sanayi atıklar- başXIX. yüzyıl sonlarına kadar Haliç’in iki kıyısı arasında bağlarda fileyle ve eski teknelerle toplanarak- kolektörlelantı, çok sayıdaki iskeleler arasında işleyen “perime” dere alınıp arındırıldıktan sonra tekrar Haliç’e verilmeye nilen hafif kayıklarla sağlanıyordu. XIX. yüzyılın ikinci başlanmıştır. Çalışmaları takiben, kirlilik sebebiyle duryarısında Haliç kıyılarında kayıkçılık devam etmekle beramuş olan deniz taşımacılığı yeniden başlamış, bu döber kayıkların güzel biçimlerini koruyamadı. Haliç iskeleleri nemde sadece Haliç’in temizlenmesi değil, kültürel bir arasında Karaköy Köprüsü’nden itibaren yolcu taşıyan kükimlik kazandırılması konusunda çalışmalar çerçeveçük vapurlar bu sırada sefere konuldu. Önceleri Kâğıthane sinde 1994 yılında, Lengerhane’yi de kapsayan, bugün İskelesi’ne kadar sefer yapılırken dere ağzının dolması yüyaklaşık 27 bin metrekarelik alana Rahmi M. Koç Müzesi Ayvansaray ile Halıcıoğlu arasında uzanan, uzunluğu 995 zünden buraya sandal dahi yanaşamaz oldu. İskelelerin açılmış, mezbaha restore edilerek “Sütlüce Uluslararası m, genişliği 32 m, deniz yüzeyinden yüksekliği 22 m olan başlarında ağaçların gölgelediği küçük meydanlar doğHaliç Köprüsü ise 1974 tarihinde hizmete girmiştir. Boğaziçi Kongre ve Kültür Etkinlikleri Merkezi” olarak kazanılmış, muştu. Bu meydanlarda genellikle bir cami ile ortada bir Feshane etkinlik alanına dönüştürülmüş, ve Miniatürk meydan çeşmesi yapılmış, etrafında bir kısmı su üstündeki Köprüsü ve çevreyolu ile birlikte 1971 yılında yapım kararı kurulmuştur. alınmış olan Haliç Köprüsü üzerinden otoyol geçmektedir. kazıklara oturtulmuş kahvehaneler kurulmuştu.

2001, Uydu Görüntüsü

1

3

5

7

9

11

13

15 13

2

4

6

8

10

12

14

16 14


38619

1

3

5

7

9

11

13

15 13

2

4

6

8

10

12

14

16 14


38619

Halıcıoğlu Spor Parkı

Halıcıoğlu Spor Parkı Silüeti

Hasköy Parkı Silüeti

1

3

5

7

9

11

13

15 13

2

4

6

8

10

12

14

16 14


38619

Eski Köprünün İzinde Çok Amaçlı Kent Forumu

1

3

5

7

9

11

13

15 13

2

4

6

8

10

12

14

16 14


38619

Peyzajla Bütünleşik Spor Alanları

Peyzajla Bütünleşik Spor Alanları

1

3

5

7

9

11

13

15 13

2

4

6

8

10

12

14

16 14


38619

Halıcıoğlu Köprüsü Su Yerleştirmesi

Hafif, Esnek, Modüler Strüktürler

1

3

5

7

9

11

13

15 13

2

4

6

8

10

12

14

16 14


38619

Hasköy Parkı Sahil Promenadı

Naturalistik Peyzaj

1

3

5

7

9

11

13

15 13

2

4

6

8

10

12

14

16 14


38619

Yeşil Bağlantılar

Çardak Altı Buluşma Noktaları

1

3

5

7

9

11

13

15 13

2

4

6

8

10

12

14

16 14


38619

KENTSEL TASARIM AŞAMALI PLANLAMA VE UYGULAMA ÖNERİSİ

YAMAÇLARDAN KIYIYA SEMTIN TÜM KATMANLARINI ÇEŞITLILIK VE RENKLERI ILE BUGÜNE AKTARMAK Doğal çevre gibi kentsel ögeler de tekil olarak bireyler ve aynı zamanda toplumun kollektif hafızası için etkin değerlerdir. Geçmişin izlerini miras olarak benimsemenin kazandırdığı aidiyet daha iyi bir yaşamın hayalini kurmak için de bir araçtır; iyi bir çevre umut ve motivasyon kaynağıdır.Tüm şehrin ortak dilinde, eşitlikçi, demokratik bir mekan oluşturma niyeti, mimarın da dahil olduğu geniş katılımlı bir profesyonel ve kentsel ortaklık öngörür. Kent edebiyat, müzik veya resim gibi uzun ömürlü ve büyük kitlelerin sahip çıktığı bir üretimdir. Ancak mimalık tarihi genellikle sanat eseri değerini haiz binalara odaklanır. Anıtsal olanın aksine, kentsel ağın doğal bir parçası olarak tüm yapılar ve alanlar insanların her zaman kullandığı, günlük ritmin, yani gerçek tarihin parçalarıdır. Anılarla zenginleşmiş gündelik alanlar, barınmanın önemi, ilişkisellik, yoğun kimlik kurgusu ve yerel dokunun izini sürdürmeleri nedeniyle, bir anlamda anıtsal sayılmalıdır. Bulunduğu konumu tarif eden ve özelleştiren, geçmişle kurduğu bağlantıyla işleyen ve günümüzde bir işaret olarak varlığını sürdüren bu yapıların biraradalığı “semt”i kurar, görselleştirir. Yapılar aracılığıyla geleceğe intikal eden kentlerin zamanla karmaşık bir ilişkisi vardır; yapı da hafıza gibi, dönüştüğü ve yeni olasılıklar barındırdığından, bir süreçtir, ancak her ikisi de kaynağını, orijinal öğelerini koruduğunda zenginleştirir.

YEŞİL OTOPARK

Yaşamın en erken biçimlerinden itibaren kıyı insan yerleşimleri için odak olmuştur. Gezgin ve kentlinin buluştuğu, ilk alışveriş noktası olarak kıyılar, karayla deniz arasında arayüz niteliği taşır. Temel ihtiyaçlar haricinde suyun estetik bir öge olması, ticaretin ve ulaşımın deniz aracılığıyla yapılması bu yerleşimleri özelleştirir.

TÜNEL GİRİŞ

DOĞAL TOPOGRAFYA , BİTKİ ÖRTÜSÜ VE SEMTİN DOKUSUNA UYUM

KÜLTÜR MERKEZİ MAHALLE BAĞLANTILARI SÜTLÜCE KÜLTÜR MERKEZİ

AŞAMA 3

METROBÜS HALICIOĞLU DURAĞI

EYÜP İSKELESİ

TARİHİ KÖPRÜ ÇOK AMAÇLI AÇIK SİNEMA SÜTLÜCE İSKELESİ

Doğa-mimari ilişkisi ve peyzaj kıyı şeridinin zenginleşmesiyle birlikte, silüet Karaağaç (Sütlüce) Gravürü, 1819, Atoine Ignace Melling açısından da önemlidir. Kıyı’nın denizden algılanması kentin simgesel imajını vurguladığından, tüm yapılı çevre bir bütün olarak ele alınmalı, bu yapılanma kent silüetinde bütünlüğü korumalı, kıyı kentlerinin tasvirlerinde geniş yer tutan kent-peyzaj, mekan-yaşam ilişkileri, kent ‘bütünü’nü oluşturan kalıcı unsurların neler olduğu konusunda ipuçları içermelidir. Tüm bu nedenlerle tasarım asgari müdahale prensibiyle çevresel iyileşmeyi hedefler.

KUMBARHANE CAMİİ

SADRAZAM MAHMUT ET LOKANTASI

AŞAMA 2 ESKİ ŞAPKA FABRIKASI

Projenin başarılı olması kıyı alanının özelliklerine duyarlı olmakla, bütüncül yaklaşım, süreklilik, yeni oluşan koşullara uyarlanabilir olması, geçmişte oluşan kıyı ve kent kimliklerini değerlendirmek ve zenginleştirmek yoluyla, yani mimarinin kıyı kültürünün gelişmesine katkıda bulunması ile sağlanabilir. DENİZE İNEN YEŞİL SOKAKLAR

PİRİ PAŞA HAMAMI

LALE LOKANTASI ESKI TREN RAYI

ESKI LENGERHANE ESKI İPLİK FABRİKASI RAHMİ M. KOÇ MÜZESI SÜTLÜCE UYKULUK LOKANTALARI

AÇILABİLİR KÖPRÜ AYVANSARAY İSKELESİ

HASKÖY İSKELESİ

MAALLEM SINAGOGU ABUDARA SINAGOGU KARAIM SINAGOGU MAYOR SINAGOGU TÜNEL GİRİŞ VE ÇIKIŞ

AŞAMA 1

TARİHİ DUVAR AYNALIKAVAK KASRI

geçişkenliğin sosyal izdüşümlerinden yararlanmak mümkün olacaktır. Açık ve yarı açık, mevsim farklılıklarına uyarlanabilir esnek mekanlar ‘yeni normal’ gündeminde özellikle değerlidir.

TARİHİ DUVAR TARİHİ YARIMADA’YA BAKIŞ

BALAT İSKELESİ

ULAŞIM

PARK VE GEZİNTİ ALANLARI

TARİHİ YAPILAR

Kara yolu, özel araç

Spor Alanları

Tarihi Köprü

Yeşil Otopark

Piknik Alanları

Eski Raylı Sistem

Otobüs Durakları

Sanat ve Sergi Alanları

Tarihi Duvar

Metrobüs Bağlantısı

Açılabilir Köprü

Aynalıkavak Kasrı ve Bağlantısı

Vapur İskeleleri

Ses Yalıtım

Dini Yapılar

Yaya ve Bisiklet Yolları

Seyir Noktaları

Hamam

Mahalle Bağlantıları

Lokantalar

Tarihi Fabrikalar FENER İSKELESİ

Kent Bahçeciliği

Kentsel peyzaj içinde yer alan dinlenme ve - su sporları dahil- spor alanlarının uyumlu geçişine skatepark ve parkurlar gibi seyir alanları eklemlenerek, farklı jenerasyon ve demografik grupların bir aradalığı teşvik edilecek.

HALİÇ TERSANESİ

Garden Design for a Beach House, California, Roberto Burle Marx, 1948

Water Picnic, Federal Horticultural Show, Schwerin, 2009, Topotek1 Le Parc du Chemin de İ’Ile, Nanterre, 2006, Mutabilis

Kamusal, yarı kamusal ve özel alanla ve yapıların geçirgen ilişkisi, aralarında yer alan yürüme ve bisiklet yolları, meydan ve avlularla kentsel tanım kazanacak, yaya geçişleri öngörülerek, yayaya ve doğaya değer veren, yeşil donatı alanlarıyla yeşil alan önceliği sağlanacaktır. Kıyı şeridi boyunca oluşan kamusal alan bisiklet yollarıyla desteklenerek İstanbul’un Avrupa yakasında eksikliği hissedilen bir buluşma ve dinlenme mekanı ve en çok da kıyı gezi yolu olarak özel bir anlam kazanacaktır.

Özgün su elemanlarından biri olarak Haliç köprüsünün altında, kıyıya paralel, aralarında yaya yürüme yolu bırakılacak mesafede yer alan dört şerit halinde yukarıdan aşağıya şelale formunda akan su yerleştirmesi, ışığın değişimiyle kazanacağı gökkuşağı oluşumlarının görsel kazanımının yanısıra Haliç’ten alınan suyun devr-i daimiyle suyun oksijenlenmesinde az da olsa pozitif etki sağlayacaktır.

iyileştirilmesi açısından gelinebilecek en uygar noktadır. Güçlü ve kararlı yerel demokrasi çabalarının kentsel yaşam üzerinde olumlu katkısı, yerel değerlere ve halkın ihtiyaç ve kararlarına saygıyla verimli ve uzun ömürlü olur. 1968 yılında Lefevbre’nin “daha adil bir kentsel düzen nasıl olur” sorusuna cevap ararken dile getirdiği ve David Harvey’in sıkça kullandığı kavram, “kent hakkı”dır. Lefevbre, kapitalist mekânın üretimini, kullanım değerinden çok farklılaşma değerinin belirlediğini, kentin sermaye sahibi olmayan sınıflarının ise kentte söz hakkını kaybettiğinden bahsediyor. (Lefevbre, 2011). Öte yandan, insanların şehir yönetimine katılması ile yaşadıkları şehre uyumları ve aidiyet hisleri kuvvetlenir. Bireyler içinde oldukları sürece daha fazla sahip çıkarlar. (Şentürk, 2008).

La Ville Spatiale, Serpentine Summer House, 2016, Yona Friedman

Sabit unsurların (coğrafya, topografya) ve zaman içinde değişen mekan-yaşam ilişkilerinin düzenlenmesi (düzen, dinamizm, zamana bağlı müdaheleler, yenileme projeleri, su ve kıyının kullanım/değişim süreci) ile “alan”ın ekonomik ve sosyal konumu bu kent yapılanmasının “yer” olma özelliğini güçlendirir. Yeni plan içinde yer tutan kent-peyzaj, mekan-yaşam ilişkileri, kent ‘bütünü’nü oluşturan kalıcı unsurları içermektedir.

Çok amaçlı kent mobilyaları

Kıyısı demokratik kentsel bir buluşma noktası olarak yeniden hayat bulacak semtin var olan dokusuna, renklerine, ölçeğine uyumlu tasarımın ana hedefi, İstanbul’un dinlenme ve buluşma noktalarını yeniden üretmesi öngörülen Haliç sahilinin, yürünebilir bir kent kıyısı olarak değer kazanmasıdır. Kıyı ile birlikte kıyı çizgisinin gerisinde kalan araziyi de (Hinterland) içeren alanda, meskun mahalle kıyı arasında dengeli bir bağlantı kuran, denizden optimum yararlananırken diğer yandan esnaf lokantaları, zanaatkar ve geleneksel küçük sanayi üretim birimlerine güç kazandıran, hatta geçmiş izlerini imkanlar olarak canlandırmayı öneren tasarım yaklaşımıyla, kıyı şeridinin olduğu gibi semtin de değerini arttıracak bir kent ortamı kurulacaktır.

Kıyı-kara ilişkisinin güçlendirilmesinde deniz ulaşımını yaygın biçimde değerlendirmek başta olmak üzere, geniş kitlelerin kıyıyı kullanmalarını teşvik eden işlevleri barındıran yapılanmalar, bugün varlığını sürdürmeseler de Haliç’te özellikle kıyıda yer almış örneklerden esinlenmeyle, çağdaş imkan ve ihtiyaçlara uygun, hatta kimi zaman su ile buluşarak, tasarlanacaktır. Projenin başarılı olması kıyı alanının özelliklerine duyarlı olmakla, bütüncül yaklaşım, süreklilik, yeni oluşan koşullara uyarlanabilir olması, geçmişte oluşan kıyı ve kent kimliklerini değerlendirmek ve zenginleştirmek yoluyla sağlanır; bu da mimarinin kıyı kültürünün gelişmesine katkıda bulunması ile sağlanabilir.

Kamusal alanlarda olduğu gibi, mülkiyet bağlamında mümkün olan her boş alanda, sokak aralarında, park ve bahçeler oluşturulacak. Bütüncül peyzaj/kıyı düzenlemesi içinde, yumuşak geçişlerle birbirlerini destekleyen kentsel fonksiyon alanları - ve zaman zaman hafif strüktürlerle kurgulanan tamamlayıcı esnek mekanlar- çeşitli parkurlar, parklar ve çocuk oyun alanlarıyla zenginleştirilen kent alanı, manzara unsuru ve eski İstanbul’un bir parçası olma niteliklerine sahip bölgenin değerini yükseltecektir. Örneğin hali hazırda var olan otopark alanları gibi işlevler yeşil peyzaj içinde değerlendirilecek. Kent mobiyaları ve su elemanlarıyla çeşitlenen sert ve yumuşak peyzaj uygulamalarının rehberlik ettiği düzenlemede kıyı ve bağlantıları, çağdaş ve kolektif alanlar, gençler ve çocuklar başta olmak üzere, semtlinin olduğu gibi tüm İstanbul’un kullanacağı çekim merkezi olma özelliğini yeniden kazanacaktır.

Kıyı ve sokaklar, sanatın da katkısıyla özgün mekansal özellikler kazanacak, çevre ve biBu analizler ve yaklaşım çerçevesinde semreyler arası interaktif platformlar elde ediletin konut bölgelerinden kılcal damarlar cektir. Örneğin geçici ve kalıcı enstalasyonolarak kıyıya dik olarak ulaşan yollar tarihlarla, heykellerle, sergi birimlerinin yanısıra The New York City Waterfall, 2008, Olafur Eliasson sel ve topografik özelliklerine, coğrafi ve halkın ızgara ya da piknik yapmasına uygun iklim koşullarına, bitki örtüsüne uygun olaaltyapı arz eden bölümler bir arada, sinerji rak ve güncel yaşamı iyileştirmek amacıyla sağlayacağı öngörüsüyle ele alınmaktadır. Bu çerçevede tasarım, örneğin Haliç Köprüsün altına önerilen su enstalasgeliştirilen altyapı ve kentsel estetik uygu- yonu gibi Haliç’te oluşmuş olan adaların sanat performanslarına sahne olması, eski Karaköy köprüsünün -akıntıya lamalarla, bir bütünsellik içinde yenilencek engel olmadan- işlev kazandırılması, ya da yeni yaya köprüleri gibi yapılanmalarla bağlantısallığın desteklenmesi için alternatifler barındırmaktadır. Bunlardan başlıcası Sanayi Müzesi kıyısında sürekliliği kesilen yaya akışını sağlave canlandırılacak. Birbirini bütünleyen fonksiyonlar kazanan bu rotalar nihayetin- yacak açılır-kapanır yaya köprüsüdür. de kıyı ile buluşacak. Kente ilişkin halkın katılımını önceleyen uygulamalar, yaşam kalitesinin Kesintisiz ve suyla buluşan bir yaya yolu kazanmak kıyı düzenlemesinde ana odak olmak kaydıyla, tarihsel mesire alanı olma özelliği ile birlikte semtin endüstriyel geçmişini birlikte referans alan tasarım, yeni yapılanma ihityacını peyzajın bir parçası olarak ele alacak. Yeşilin, bitkilendirmenin kent mobilyalarıyla uyumlu organizyonun yanısıra çardak yapılanmaları ve kiosklar gibi birimler semte ticari bağlamda alternatif kazandırma potansiyeli taşıyacaktır. Bu yapılanmaların bazıları kent bahçeciliği için platform olacak; doğa hareketini desteklemenin yanısıra üretimin, işlevlerin ortak mekanlarda çözümlenmesinin ve mekansal

AYIA PARASKEVI KILISESI

İŞLEVLER VE ALANLAR ARASI GEÇİRGENLİK VE SÜREKLİLİK

Haliç, özellikle kasırlar ve mezarlıklar açısından, Osmanlı Türk Bahçe ve mesirelerinin en önemli örnekleri ile donatılmıştır. Öncesinde muhtemelen naturalistik bahçeler olan bu alanlar, doğal olanın arkitektonik olanla kaynaştırıldığı setli bahçeler olarak tasarlanmıştır. Tarihsel süreç içinde çınar, çitlenbik ve selvi gibi ağaçlar yapılar arasında yumuşatıcı bağlaç olmuştur; çınar topoğrafyanın suyla buluştuğu kısımda, fıstık çamı ise tepelerde belirgindir. Bu özel su yolunun dokusu zaman içinde atölyeler, fabrikalarla bozulmuş, özellikle kıyı, endüstri bölgesi olarak kullanıldığından, bitki örtüsü zarar görmüş, kontrolsüz yapılaşma nedeniyle yamaçlar erozyona uğramış, bölgenin geçmişte sahip olduğu mikroklimayı yeniden canlandıracak örtüyü ağaçlandırmayla kazanmak zorunlu hale gelmiştir.

TÜNEL GİRİŞ

DOĞAL / DOLGU ÖNCESİ KIYI ÇİZGİSİNİ HATIRLAMAK Bölgede sadece kıyı boyunca yerleşmenin olduğu gözlemlenen 1946 yılına ait hava görüntülerinde yer alan hat - hafızayı ve doğal alanı yeniden kazanmanın bir ifadesi olarakhiza alınarak kamusal kullanım alanlarında suyun izi ve etkisi arttırılacak. Yıllar içinde artarak sahilin konturunu değiştiren dolgu alanlarının, su elemanlarını dahil ederek yeniden düzenlenmesi, bölgenin dinamizmini teşvik edecek, insan hareketine uygun tasarlanmış bir serbestlik getirecektir. Bu uzantı Kasımpaşa-Hasköy arasında görsel olarak dahi bugün kapalı olan Haliç erişimini yayaya, bir promenade olarak tüm İstanbullu’ya açacaktır.

Molacular, Mayor Sinagoğu, 2010, Serge Spitzer

Islais Harper Creek, San Fransisco, 2018, BIG + ONE + Sherwood

Thats Fucking Awesome, Yün İplik Fabrikası, 2011, MentalKlinik

Dead Skull, Museum Aan De Strum, 2010, Luc Tuymans

1

3

5

7

9

11

13

15 13

2

4

6

8

10

12

14

16 14


38619

Vaziyet Planı Ölçek: 1 / 2000 1

3

5

7

9

11

13

15 13

2

4

6

8

10

12

14

16 14


38619

Hasköy Parkı

Hasköy Parkı 1

3

5

7

9

11

13

15 13

2

4

6

8

10

12

14

16 14


38619

Vaziyet Planı Ölçek: 1 / 2000

Halıcıoğlu Parkı AA Kesiti Ölçek: 1 / 500 1

3

5

7

9

11

13

15 13

2

4

6

8

10

12

14

16 14


38619

Halıcıoğlu Parkı BB Kesiti Ölçek: 1 / 500 1

3

5

7

9

11

13

15 13

2

4

6

8

10

12

14

16 14


38619

Hasköy Parkı CC Kesiti Ölçek: 1 / 500 1

3

5

7

9

11

13

15 13

2

4

6

8

10

12

14

16 14


38619

Hasköy Parkı DD Kesiti Ölçek: 1 / 500 1

3

5

7

9

11

13

15 13

2

4

6

8

10

12

14

16 14


38619

200 400

200 400 400

400

400 400 400 400

zarı a P Bit

200

400

ı er Pazar Çiçekçil

400

400 200

400

400

200

400 4,00 200

Kafe 200

200

400

1 / 200 Kısmi Plan 1 / 200 Cephe

Tersane ve Aynalıkavak Kasrı sergi alanı

ac

rı-tersane-deniz bağlantısı

GSPublisherVersion 0.0.100.100

donanm

ı-

vak kasr

ynalıka addesi-a

ı

ağlantıs

deniz b tersane-

donanma caddesi-aynalıkavak kas

Aynalıkavak Kasrı ve Tersane Aynalıkavak Kasrı ve Tersane EE Kesiti Ölçek: 1 / 500

1

3

5

7

9

11

13

15 13

2

4

6

8

10

12

14

16 14


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.