5 minute read
Google Ads markalarla nasıl veri paylaşacak?
Google Ads markalarla daha az veri paylaşacak
Yeni bir güncellemeyle yenilen dünyanın en büyük reklam ağı Google Ads, artık reklamverenlere büyük dönüşümler almadıkları arama sorgularıyla ilgili veri sağlamayacak.
Advertisement
Google Ads, reklamveren tüm markalara reklamlarını tetikleyen tüm arama sonuçlarını gösteriyordu. Eylül ayı sonunda yayınlanan bir güncelleme, reklamverenlerin büyük dönüşümler elde etmedikleri arama sonuçlarını artık onlar için görünmez hale getirdi. Google yeni yaklaşımını şu açıklamayla duyurdu: “Arama tabirleri raporu bundan böyle yalnızca hatrı sayılır kullanıcılar tarafından aranmış sorguları içerecek; bir arama reklamınıza tıklama getirse dahi raporunuza dahil edilmeyebilir. Dolayısıyla raporunuzda daha az arama sorgusu görmeniz muhtemel.” Daha basit bir anlatımla, Google reklamverenlerin reklamlarını tetikleyen arama sorgularından yalnızca belli ölçüde kullanıcının aradıklarını raporlara dahil edip, geride kalanları, dönüşüm getirse dahi raporun dışında tutmaya karar verdi. Google bu değişimi gizlilik ilkesi altında getirdiğini ve kullanıcı verilerini daha iyi korumak amacıyla bu yola gittiklerini duyurdu.
Arama sonuçlarının yüzde 28’i artık görünmüyor Uzmanlar tarafından gerçekleştirilen testlerde, 1 günlük bir veri toplamanın sonucunda Google Ads’in bütçeli arama sonuçlarının yüzde 28’ini ve tıklama başına maliyetle çalışan reklamlara dönüşüm getiren arama sonuçlarının yüzde 20,1’ini raporuna dahil etmediği görüldü. Google Ads’in yeni güncellemesinin reklamverenler için tam olarak ne anlama geldiğini, güncelleme öncesi ve sonrası olarak iki dönemde inceleyerek açıklayabiliriz. Güncelleme öncesinde 100 bin lira harcadığınız Google reklamı için 98.700 lirası için arama arama sorgusu görüyordunuz. Tıklama başına maliyet metoduyla harcadığınız
100 bin lira için ise 98,300 lira değerinde sonuç görüyordunuz. Güncelleme sonrasında ise 100 bin lira harcadığınız Google arama reklamlarının 71.000 liralık bölümü için arama sorgusu görürken, tıklama alan reklamlarınızın ise 77.900 bin lirası için arama sonucu verisi alıyorsunuz. Dolayısıyla, artık Google Ads platformu üzerinde harcadığınız her 100 bin lira bütçe için 27 bin lira değerinde daha az arama sonucu verisine ulaşacaksınız.
Bütçe ne olursa olsun, verimin düşeceği garanti Bütçeli çalışan reklamverenler için daha az veriye ulaşmak hiçbir zaman ideal bir senaryo olamaz. Öte yandan bu güncellemenin küçük bütçelerle çalışan reklamverenler için çok daha kritik sonuçları olacak zira muhtemelen çok az arama sorgusu görüyorken, artık raporlarında işlerine yarayacak veriler bulmakta zorlanacaklar. Öte yandan Google Ads tarafından yapılan duyuruda, “hatırı sayılır sayıda” kullanıcı tarafından aratılan tabirlerin rapora gireceği söyleniyor ancak bu söz konusu “hatrı sayılır sayının” ya da oranın ne olduğuna dair net açıklamada bulunmuyor. Bu nedenle yeni güncelleme bütçesi ne olursa olsun her reklamveren için platformdan daha az verim almak anlamına gelecek.
TEKNOLOJİ MARKALARI COVID İLE SIÇRADI
Interbrand'in çalışmasına göre Apple, 333 milyar dolara yükselen marka değeriyle yıllık%38 artış yakalayarak, küresel markalar sıralamasının zirvesindeki yerini korudu. Amazon'un marka değeri ise %60 ile en büyük artış oranını yakaladı ve 200 milyar doları aştı. Google,
2012'den bu yana ilk kez ilk üçten düşerek dördüncü sıraya geriledi. Microsoft, bir sıra kaybederek dördüncü sıraya gerilerken, Samsung ilk kez ilk beşe girdi.
Teknoloji dışında kayıplar büyük Ancak, teknoloji endüstrisi dışındaki markalar, ilk 10'dakiler de dahil olmak üzere, değer kaybettiler. Dünyanın en tanınmış markalarından biri olan CocaCola, 56,9 milyar marka değeriyle %10 geriledi ve 6. sırada yer aldı. Toyota da %8 düşüşle 51,6 milyar dolar ile 7. sırayı aldı. İlk 10'un gerisinde, 8. Mercedes (-%3, 49,3 milyar dolar), 9. McDonald's (-%6, 42,8 milyar dolar) ve 10. Disney (-%8, 40,8 milyar dolar) sıralandı. Salgının tüketicileri dijital içerikle daha fazla zaman geçirmeye yönlendirmesi sonrasında, son bir yılda değeri en çok artan markalar arasında Amazon, Spotify ve Netflix dikkat çekti.
Evde kalmak her şeyi değiştirdi Interbrand’ın “2020 En İyi Küresel Markalar” raporuna yansıyan teknoloji markalarının değerindeki artış, karantinalar sırasında evde sıkışıp kalmışken elektronik cihazlara ve dijital hizmetlere güvenen tüketici davranışının doğrudan sonucu. Araştırmada, teknoloji şirketleri ilk 100’ün toplam değerinin %48’ini oluşturdu. Bundan 10 yıl önce teknoloji şirketleri, ilk 100’ün yalnızca %17’sini oluşturuyordu.
Instagram ve Zoom ilk kez listede Dijitale odaklanma, bazı markalara listeye girme fırsatı verdi. Bu yıl piyasaya çıkan markalar arasında, Google’ın 17,3 milyar dolar değeriyle 30. sırada görünen video paylaşım platformu YouTube’un önünde, 19. sırada yer alan ve 26 milyar dolarlık marka değeriyle en üst sırada yer alan Instagram yer alıyor. Son dönemde herkesin dilindeki video konferans startup’ı Zoom ise listeye 100. sıradan giriş yaptı. Bununla birlikte, Intel’in 37 milyar dolar değer ile %8’lik düşüşü onu 12. sıraya, Facebook’un% 35,2 milyar dolar değer ile %12’lik düşüşü onu 13. sıraya , IBM’in 34,9 milyar dolar değer ile %14’lük düşüşü de onu 14. sıraya geriletti. Yani her teknoloji şirketi de COVID’den kazanç sağlayamadı. Rapora göre liderlik, bağlılık ve alaka düzeyi, salgın sırasında değer kazanan markalar için ortaya çıkan, hızla değişen bir ortamda etkileri azaltan üç tema olarak dikkat çekti.
E-TİCARETE GEÇİŞ P&G’Yİ YAVAŞLATMADI
Üç aylık kazanç raporuna göre Procter & Gamble'ın 2021 yılının ilk çeyreğindeki gelirleri, önceki yıla göre %9 artışla 19,3 milyar dolara yükseldi. Şirketin gelirleri içerisinde e-ticaretin payı da bu çeyrekte %50'ye yakın büyürken, toplam satışların %11-%12'sini temsil etti.
100 milyon dolar yatırım yaptı Şirketin Eşbaşkan ve Finans Direktörü Jon Moeller, pazarlama harcamalarının bu çeyrekte 100 milyon dolardan fazla arttığını, genel gider, medya, ajans ve prodüksiyon maliyetlerinin ise düştüğünü söyledi. Pandemi esnasında temizlik, sağlık ve hijyen daha fazla önem kazandığından, ürün satışları arttıkça, maliyetleri düşürmeye ve reklama yeniden yatırım yapmaya devam eden P&G, tüm bu süreçte pazarlamaya ağırlık vermekten vazgeçmedi. Ancak bu güçlü inancın arkasında uzun süre durabilecek iyi bir finansal pozisyonda olduğunu da unutmamalı. Moeller, özellikle tüketiciler zamanlarının çoğunu evde geçirmeye, daha fazla medya tüketmeye ve pandemiyi akıllarında tutmaya devam ettikçe, reklam harcamalarını artırmanın ilerlemeye yönelik bir adım olduğunu belirtirken, bazı analistler, şirketin büyümesini pazarlama yaklaşımına, ürün yeniliklerine ve iç yapı değişikliklerine bağlıyor. Şirketin dijital market alışverişlerinin ve dijital pazarlamanın geleceğine hazırlamaya yardımcı olmak için yakın zamanda yapısını değiştirecek bir öngörüye sahip olduğu ve pandeminin, bu eğilimleri pek çok kişinin tahmin ettiğinden daha hızlı ivmelendirdiği düşünülüyor. CPG’lerin ve diğer endüstrilerin karşılaştığı tüketici davranışlarındaki bu hızlı değişimlerin yanında, e-ticaretin istikrarlı büyümesini ve ‘doğrudan markaların’ (DTC) yükselişine de şahit oluyoruz. Mart ayından bu yana görülen bazı tüketici davranış değişiklikleri, pandeminin azalmasının ardından da devam edebilir ve gelecekteki ekonomik zayıflığa ve talepteki potansiyel düşüşe rağmen P&G’yi güçlü bir konumda bırakabilir. Dijital alışveriş ve pazarlama trendleri, insanların evde çalışmayı tercih etme potansiyeli ile, pandeminin sona ermesinden sonra bile market ve hijyen ürünlerine yönelik dijital talebi pek çok kişinin beklediğinden daha yüksek tutabilir.