Manşet Gazetesi Hollanda by Manşet Gazetesi

www.sonhaber.nl

manset@sonmedia.nl

9 Mayıs 2014

Sayı: 6 | Yıl: 1 | Ücretsizdir | 9 Mayıs 2014

www.xforceservices.nl

fb.com/hessenmanset

@hessenmanset

issuu.com/mansetgazetesi

www.sonhaber.nl

Sen de ÇÖZ, sen de KAZAN

10 Nisan 2014

Çeyrek Altın Ödüllü MANŞETBulmaca Altın Şifre’yi bilenler arasında yapılacak çekilişle, bir okurumuza bir adet ÇEYREK ALTIN armağan ediyoruz. Kare, Çengel, Sudoku ve Sözcük Yerleştirmece. Hepsi birbirinden keyiﬂi bulmacamızı çözün, çekilişe katılın, kazanma şansını yakalayın. » Altın Bulmaca 14. sayfada

ALTIN BULMACAY

I çözüp, ALTIN

SEN DE ÇÖZ, SE ŞİFREYİ bilenler kazanıyor N DE KAZAN 1 okurumuza ÇEYREK ALTIN hediye ediyo ruz.

Haber ve Reklam Gazetes i

Altın Şifre’yi bilenler arasında yapılacak okurumuza 1 çekilişle, bir adet ÇEYREK ALTIN hediye Doğru cevabınız ediyoruz. ı mail yoluyla en geç 17 Nisan iletin, çekilişe 2014’e kadar katılıp E-Mail: bulmaca@ kazanma fırsatını yakalayın . sonmedia.nl Önemli Uyarı: Kazanan kişiler ödüllerini verilecek ederek bizzat teslim alacaktır. adresten kimliğini Ödüller kesinlikle beyan paraya çevrilemez .

Manşet BULM AC

I ALTIN BULMAC A

I SÖZCÜK YERLEŞ TİRME

I SAYI YERLEŞ TİRME

22 Mayıs seçimlerini unutma, unutturma

Manşet Bulmaca’ya katılıp kazanan talihlilerimiz Bosporus Kuyumculuk’tan Çeyrek Altın hediyelerini aldılar. Talihliler, “Manşet okumak çok keyiﬂi. Hem gazetemizi okuduk, hem bulmaca çözüp eğlendik hem de hediye kazandık” dediler.

I SUDOKU /

Altın Şifre:

KOLAY

I SUDOKU /

ORTA

I SUDOKU /

ZOR

2 BASAMAKL I 11 22 28 29 34 35 40 41 46 60 61 71 72 75 76 81 97 3 BASAMAKL I 100 142 162 163 249 299 300 362 386 434 438 475 646 737 763 826 831 832 974 4 BASAMAKL I 1309 1431 1855 3121 3508 3902 4000 5406 6063 7586 7627 7999 8657 8861 9511 9792 5 BASAMAKL I 21458 26672 27231 37276 40687 50027 54814 64509 68485 69957 72184 73581 74780 77922 93182 6 BASAMAKL I 119039 206960 664207 665609 711673 716116 966765 985108 7 BASAMAKL I 1502128 2317962 3267111 4132019 6511601 8272660 8916590 6625048 9801206

5. sayımızın talihlisi: Recep Altun

Türkiye’nin ilk kadın hakemi Lale Orta » 16’da

 AVRUPA PARLAMENTOSU SEÇİMLERİ 22 MAYIS’TA YAPILACAK. 5 TÜRK ASILLI ADAYIMIZ YARIŞIYOR

Kardeş Türküler’le geliyor

Avrupa Parlementosu seçimlerine çok az kaldı. Geçtiğimiz yerel seçimlerde yaşadığımız hüsranı umarız bu defa yaşamayız. AP neden önemli, sandığa niye gitmeliyiz, kaç adayımız var? gibi soruların cevaplarının yanı sıra PVDA Milletvekilimiz Tunahan Kuzu’nun da seçimlerle ilgili açıklamasını okuyabilirsiniz. YAPILAN anket sonuçlarına göre hızla yükselen “sağcılık” Avrupa Parlementosu içinde olumlu sinyaller veriyor. Bunun ne denli sıkıntılar doğurabileceğini şimdiden kestirmemiz mümkün. Özellikle yaşadığımız ülkede yerel seçimler sonrasında sağ partilerin yükselişte olduğunu net bir şekilde gözlemledik. Diğer Avrupa ülkelerinde de paralel giden bu durum özellikle Avrupa’da yaşayan 6.5 milyon vatandaşımızın ve diğer uyruklu yabancıların sıkıntılı dönemlere gireceğinin habercisi. Yine Türkiye’nin AB süreci içinde sıkıntıların olacağı aşikar. Bu durum vesilesiyle vatandaşlarımızın bilinçli olarak oy kullanmaları gerekiyor!

Pop müziğin gelmiş geçmiş en önemli ismi olan Sezen Aksu ile müzik dünyasının önemli isimlerinden Ara Dinkjian ve Kardeş Türküler aynı sahnede izleyicilerin karşısına çıkacak. » 9’da

 JEAN MODASI SLOGANI

Yırt, kıvır

İsyancılar için soykırım değil tehcir emri verildi

Soldan sağa: Adnan Tekin, Alaattin Erdal, Ali Osman Biçen, Kaya Turan Koçak ve Güliz Tomruk Kişi.

Jean parçaların yine yeniden yorumlandığı bir sezona merhaba diyoruz. 2014 yaz sezonunda Jean olan her şey çok kıymetli! O yüzden kıyıda köşede ne kadar Jean parçanız varsa, bu sezon değerlendirmenizi öneririm. Bu sezonun Jean modası sloganı “Yırt ve Kıvır” Nilgün Şahin yazdı » 11’de

Herkes örüyor

MANŞET Gazetesi olarak konuyla alakalı geçtiğimiz sayıda bazı bilgiler verdik ve takipçisi olacağımızı da belirtmiştik. Bizler, doğru bildiklerimizi yazarak sizlere eksiklerimizi, yanlışlarımızı hatırlatma düşüncesindeyiz. Bu konuda Tarihçi ve Türkolog Armand Sağ’ın kendi sitesi üzerinden yayımladığı Ermeni meselesini özetleyen araştırma yazısını sizlerle paylaşıyoruz.

SAĞ, “Bazı insanlar bu Ermeni tehcirini “soykırım”, “katliam” ve “genosid” olarak nitelendirmek istiyor. Bir katliam veya soykırım emri yoktur, sadece “Doğu Cephe’deki isyancıları Suriye’ye tehcir edin” emri vardır. Tehcir sırasında yorgunluk, hastalık, sıcaklık ve açlık nedeniyle ölen Ermeni sayısı çoktu, fakat bunlar düzensizlik yüzünden ölmüştür” diye yazıyor. » Devamı 5. sayfada

5 Türk asıllı aday yarışıyor

HOLLANDA Avrupa Parlementosu için 27 milletvekili gönderecek. Bu adayların arasında 5 Türk asıllı adayımız bulunuyor. İşçi Partisi (PvDA) Adnan Tekin, Hıristiyan Demokratlar (CDA) Turan Kaya Koçak ve Alaattin Erdal, Demokratlar 66 (D66) Ali Osman Biçen ve Groen Links partisinden (GL) Güliz Tomruk Kişi.

MANŞET  YAVUZ NUFEL • 3

 KAMİL KOPUZ • 6

Sezonun en trend saç modellerinden biri örgüler. » 11’de

SANDIĞA GİDİP TERCİHİMİZ YAPALIM Toplam da 732 sandalye ile temsil edilecek Avrupa Parlementosu için Hollanda’dan aday olan 5 Türk kökenli adaylarımıza destek olmamız gerekiyor. Sorunlarımızı dile getirecek, var olan ya da çıkması muhtemel kanunları bizlere bildirip, haberdar olmamızı sağlayacak, oluşan lobiciliği aktaracak ve toplum menfaatleri için çalışacağına inandığımız adaylarımızı desteklememiz gerekiyor. » Devamı 4. sayfada

GEZİ

» 7’de

Bedava abonelik Caretta Caretta cenneti: Bir iddia, 40 istasyon

Çocuklarımız canlarımız

Çıralı & Olimpos

Adresinizi telefon numaranızı yollayın, Avrupa’nın en genç ve en kaliteli Türkçe gazetesi Manşet kapınıza gelsin. Üstelik BEDAVA. manset@sonmedia.nl

www.sonhaber.nl

Enﬂasyon nisan ayında yüzde 1,2 arttı ÜÇ aylık bir düşüşün ardından enflasyon Nisan ayında yüzde 1,2 arttı. Bu oran Mart’ta yüzde 0,8 olarak gerçekleşmişti. 2012 yılı Ekim ayında KDV artışından bu yana en büyük enflasyon artışı oldu. Devlet İstatistik Enstitüsü (CBS) tarafından yapılan açıklamaya göre, Hollanda'da enflasyon nispeten hala düşük bir seviyede seyredi-

Asgari ücretle çalışan gençlerin sayısı artıyor 9 Mayıs 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

yor. Enflasyonun yükselmesine motor yakıtlarına yapılan zamlar neden oluyor. Ayrıca bu artışa pahalanan uçak biletleri ve tatil yörelerindeki konaklama ücretlerinin artması ve Paskalya tatilinin de bu yıl Nisan ayına denk gelmesi etken oldu. CBS’in açıklamasında “Geçen yıla göre bu yıl Nisan ayında tatil fiyatları daha çok arttı” denildi.

 DEVLET İSTATİSTİK ENSTİTÜSÜ CBS’NİN RAPORUNA GÖRE

Devlet İstatistik Enstitüsü (CBS) tarafından yayımlanan rapora göre, 2008-2012 döneminde asgari ücretle çalışan 20-30 yaş aralığındaki gençlerin sayısı 31 bin daha arttı. Bu süre içerisinde aynı yaş grubu gençler için iş imkanı toplam olarak 29 bin azaldı. Asgari ücretle çalışan genç işçilerin oranı yüzde 12.

Hollanda’nın en iyi hakemi “Gözübüyük”

2008 yılındaki krizin başından beri asgari ücretle çalışmak zorunda kalan gençlerin sayısı çoğaldı. Ayrıca, yasaya göre en düşük maaşla işe başlanılmasına izin verilen işlerin toplam sayısı da hafifçe arttı. Gençlerin düşük ücret karşılığında işe başlamaları daha çok bozulan işgücü piyasası ve artan işsizliğe bağlı olarak artıyor. Yaşlı çalışanlarla karşılaştırıldığında gençler daha çok geçici bir işi veya ek bir işi tercih ediyor. Çok az ya da hiç iş deneyimi olmayan genç insanlar in asgari ücretle iş bulmaları daha kolay oluyor. 2012 yılında Hollanda’daki tüm işlerin yüzde 6.2’si için asgari ücret ödendi. 2008 yılında yüzde 5,9 olan bu paydan biraz daha yüksek olarak gerçekleşti. 2012 yılında asgari ücretle çalışanların toplam sayısı 491.000 olarak gerçekleşti. OTEL, RESTORAN, KAFETERYA Asgari ücretle işlerini yürüten sektörlerin başında otel restoran kafeterya sektörü geliyor. Bu sektör-

FİFA kokartlı en genç hakem olan Serdar Gözübüyük Hollanda’da sezonun en iyi hakemi seçildi. Hollanda Birinci Futbol Ligi'nde (Eredivise) hakemlik yapan 28 yaşındaki Serdar Gözübüyük, AD Gazetesi'nin Hollanda Futbol Federasyonu'yla ortak düzenlediği yarışmada, rakiplerini geride bırakarak birinci olmayı başardı. KUIPERS’I GERİDE BIRAKTI Hollanda Kupası dahil bu sezon yönettiği toplam 28 maç sonunda ortalama 6,45 puan alan Gözübüyük bu başarısıyla, Brezilya'da düzenlenecek Dünya Kupası'nda görev yapacak Björn Kuipers'ı geride bırakarak birinciliği elde etmiş oldu. Basına yaptığı açıklamada büyük gurur ve mutluluk duyduğunu belirten Gözübüyük, hedefinin en genç FİFA kokartlı hakem olarak uluslararası maçlarda daha çok görev almak olduğunu ayrıca Avrupa'nın en iyi hakemlerinden biri olmayı hedeflediğini dile getirdi. Hollanda'da profesyonel düzeyde hakemlik yapan ilk ve tek Türk kökenli isim olan Serdar Gözübüyük, 2009 yılında görev yapmaya başladığı Eredivisie'de yılda ortalama 25 maç yönetiyor.

A10 ve A13'te kontrol

A10 karayolunun Amsterdam mevki ile A13 karayolunun Overschie mevki 24 saatlik trafik kontrolü bölgesi oluyor. 9 Mayıs Cuma günü başlayan uygulamada her iki mevkide yer alan eski kontrol sisteminin yeni sistemle değiştirileceği belirtildi. Bakanlık açıklamasında mart ayında yapılan kontroller esnasında bazı sistemlerin eskidiğinden dolayı devre dışı kaldığının tespit edildiği bunlar arasında A10 ve A13 karayollarının da bulunduğu kaydedildi. Mart ayı içinde devre dışı kaldığı fark edilen A20 karayolunun Rotterdam mevkiindeki sistem de yenileme çalışması yapılmıştı. Bilindiği üzere Hollanda genelinde 24 saatlik kontrol bölgesi ilan edilen birçok yolda 80 kilometre hız sınırı uygulanıyor.

Türkçe müziğin adresi...

de çalışan 10 kişiden 1’inden daha fazlası asgari ücretle çalışıyor. Birçok genç insan kafe ve restoranlarda barmen veya garson olarak çalışarak masraflarını karşılamaya çalışıyor. Eğitim ve inşaat sektöründe asgari ücretle çalışanların sayısı yüzde 2 ile en düşük sektör olarak kaydedildi. Kadınlar erkeklere nazaran daha çok asgari ücretten çalıştırılıyorlar. Erkeklerin yüzde 5’i asgari ücretle çalışırken, kadınlarda bu oran yüzde 7 olarak saptandı.

LR’dan Türk derneğine sesli müzik tepkisi LEEFBAAR Rotterdam partisi, Rotterdam Zaagmolen caddesinde eskiden kütüphane olarak kullanılan binaya gelen Türk derneğine tepki gösterdi. Rotterdam’ın Noord bölgesindeki Zaagmolen caddesinde bulunan Noord Mahalle Kütüphanesi binasına Türk Derneği geldi, ancak bu karar Leefbaar Rotterdam (LR) Partisini rahatsız etti. Rotterdam Meclisi LR vekillerinden Dries Mosch Türk derneğinin bulunduğu binada yaşlıların oturduğunu ve dernekten gelen yüksek sesli müziğin apartman sakinlerini rahatsız ettiğini ileri sürdü. Metro Gazetesinde yer alan haberde, Mosch’un, apartmanın yaşlılardan oluşan bir kompleks olduğunu belirttiği ve bu konuda Belediye Meclisine başvuracağını kaydettiği aktarıldı. İZALASYON FİYASKO! LR Meclis üyesine göre eski kütüphanenin olduğu alana bir vakfın geleceği apartman sakinlerine daha önceden aktarıldı ancak başka bir dernek daha olacağı belirtilmedi. Dries Mosch “dernek haftanın yedi günü gece yarısını geçene kadar açık kalıyor ve ses izolasyonu da tam bir fiyasko” dedi. Binanın bu tür işler için uygun olmadığını belirten Mosch, “Apartman sakinleri bu derneğin doğası hakkında eski Noord Belediyesi tarafından haberdar edilmedi” şeklinde yorum yaptı. Mosch buna ek olarak olayın içinde kasıtlı olarak bir aldatma olduğunu mahalle sakinlerinin de muallâkta bırakıldığını iddia etti. LR’li vekil dernek için verilen alanın yiyecek, içecek ve yüksek ses için uygun olup olmadığının Belediye Meclisi tarafından araştırılmasını istediğini ancak kendine kalsa bu derneğin derhal çıkartılmasını istediğini dile getirdi.

İşçilerin grev eğilimi artıyor

HOLLANDALI işçiler arasında grev eğilimi artıyor. Krizin faturası en çok onlara kesildi, şimdi onlar da ekonomik büyümeden pay alarak kaybettikleri zemini yeniden kazanmak istiyorlar. Utrecht Üniversitesi İş Hukuku Prof. Teun Jaspers, “İşçiler son yıllarda ücretler ve çalışma saatleri gibi birçok çalışma alanlarında büyük fedakarlıklar gösterdiler. Bazı gruplar dibe vurmuş durumda, onların işten atılma gibi bir korkuları kalmadı. Bu nedenle onlar arasında eylem isteği artıyor’’ dedi. Jaspers’a göre, mesele sadece daha yüksek bir maaş değil. Emniyet, çalışma süresi ve esnek çalışma da bunların arasında bulunuyor.

Mersin’de

ARSA aranıyor

Mersin’de okul, park yeri gibi arsalarınız, düşük metrekare ve icralık olsa dahi, değerinden peşin olarak alınır. Arayın, görüşelim:

www.sonfm.nl

Tel: +49 176 841 838 97

manset@sonmedia.nl

Künye Uitgever | Sahibi: Genel Yayın Yönetmeni: ManşetLife Yönetmeni:

Stichting Son Media Groep Yusuf Öztürk Nilgün Şahin

Reklam: Telefon: Ontwerp | Tasarım:

Röportaj: Haber Editörü: Ekonomi Haberleri: Yaşam Haberleri: Spor Editörü: Araştırma, hazırlık:

Yavuz Nufel Aslı Onuş Kerem Öztürk Ömer Ümit Serap Torremans Pelin Aslan, Sedef Yalçın

Dağıtım: Telefon: İletişim:

marketing@sonmedia.nl +31 (0) 10 229 17 76

Dinleyin, hayatınıza renk katın...

Etiket Media / Germany info@etiketmedia.de Mustafa Akbulut +31 (0) 6 19 92 54 59 Linschotenstraat 32, 3044 AW Rotterdam / Netherlands manset@sonmedia.nl

9 Mayıs 2014

Gocundurucu

 YAVUZ NUFEL

TÜRK bilimcisi Prof. Dr. Remzi Sağlam’ın Ankara Hastanesi’nde geliştirdiği Sağlık Robotu İbn-i Sina Amsterdam’da yapılacak ‘Avrupa Robotik Üroloji Kurultayı’nda kullanılacak. Böbrekteki taşları “robotik fleksibil üreterorenoskopi” yöntemi ve lazer tekniğiyle kesmeden veya delmeden sağaltma olanağı sağlayan Türk robotu İbn-i Sina (Avicenna) Avrupa Üroloji Kongresi’nde “en iyi video” dalında üçüncülük ödülü kazandı. Ünlü Türk sağlık adamı İbn-i Sina’nın adını taşıyan robot ile doktor hiçbir radyasyon almadan ve kolayca böbrek taşı ameliyatları yapılabiliyor. Ameliyattan bir gün sonra da hasta taburcu edilebiliyor. KESMEDEN, DELMEDEN AMELİYAT Avrupa’da 17 Eylül 2014 tarihinde Amsterdam’da yapılacak “Avrupa Robotik Üroloji Kurultayı”nda, ilk olarak İbn-i Sina ile bir hastaya böbrek taşı ameliyatı yapılacak. Robot 28 Eylül’de İtalyan Üroloji Kurultayı’nda da sergilendikten sonra Almanya’nın Heillbronn kenti hastanesinde ve Paris Sorbon Üniversitesi hastanesinde de kullanılmaya başlanacak. Robotu geliştiren ekibin başında yer alan Medicana International Ankara Hastanesi Üroloji Profesörü Remzi Sağlam, ABD’den Norveç’e, İngiltere’den Romanya ve İran’a kadar çok sayıda hekimin bu robot için sırada olduğunu belirtirken robot hakkında da şu bilgileri verdi: “Türk robotu İbn-i Sina (Avicenna) kullanarak yapılan ‘robotik lazer ile esnek üreterorenoskopi’ yöntemi böbrek taşlarının, hastanın idrar yollarından girilerek, kesmeden ve delmeden sağaltılmasına olanak sağlıyor. Esnek, diyesim ucuna kumanda edilebilme özelliği nedeniyle böbreğin bütün boşluklarına ulaşılabildiği için diğer sağaltma yöntemleriyle ulaşılamayan taşlar da sağaltılabiliyor. Doktor, robotu oturarak, daha ergonomik şartlarda kullandığı için yorulmadan, yoğunlaşmasını yitirmeden hastanın taşını Robotik lazer ile çok hassas bir şekilde toz haline getirebiliyor. Bu şekilde ortaya çıkan taş tozlarının dökülme sorunu olmuyor, taşların çoğu daha sağaltma sırasında idrara karışıp atılıyor. Ameliyat sonrasında ağrı olmuyor. Bu biçimde sağaltılan hasta yalnızca bir gece hastanede kalıyor ve ertesi gün evine ve işine dönebiliyor.”

99 yıldır sürdürülen iddialar devam ediyor. Biz iddia diyoruz, yalan diyoruz ama nafile… Geçen yazımda “Tarihe papatya falı gibi bakılmaz” demiştim. Almelo’da bir Ermeni Kilisesi’nin bahçesine dikilen anıt ile yine dikkatler, 1915’de Türklerin sözde bir buçuk milyon Ermeni’yi öldürdüğü iddiasına yoğunlaştı. Tarihçiler geldi, yapmadık; yok öyle bir şey dediler Bakın, yokmuş öyle bir şey, dedik... Kime dedik, biz bize... Biz zaten inanmıyorduk ki... O tarihlerde Osmanlı topraklarında yaşayan Ermeni nüfusunun 1 milyon 300 bin olduğunu Rus arşivlerini 8 sene boyunca tarayan Prof. Dr. Seyit Sertçelik anlattı. Kime? Bize… Kazım Karabekir Paşamızın kızı Timsal Karabekir geldi, anılarla belgelerle, fotoğraflarla o günleri anlattı… Tüylerimiz havada kaldı! Yaşanan olayların hiç de Ermenilerin iddia ettiği gibi olmadığını anlattı Amstardam’da, Rotterdam’da… Tüylerimiz diken diken olarak dinledik. Kimlerle dinledik? Biz bize… Elbette ki bunlar olması gereken şeyler, genç-

ynufel@sonmedia.nl

Bir iddia, 40 istasyon

lerimizin, bilmeyenlerimizin bilmesi açısından olmazsa olmaz konferanslar… Dikkate alınmıyoruz! Fakat Pazar günü (27 Mart 2014) top yekün STK’larımız Almelo’ya dikilen anıtı protesto için adeta seferberlik çağırısı yaptılar. Oradaydım... “Gazetecinin yalanı abartmaktır” derler... Bu söze ilk kez uyarak meclis önüne toplanan kalabalık 500 kişiden fazla değildi. Bir tane bile yerel Hollanda Gazetesi yoktu… Yani bir taşkınlık, kavga, gürültü çıkmadığı sürece kimsenin umurunda bile değildi. O yüzden kavga gürültü çıkmadığı, etraf kırılıp dökülmediği için haberimize “Türklere yakışır eylem” başlığı attık… Sonuç: Yine biz konuştuk biz dinledik… Peki ne yapmak lazım? Hocalı’da daha yakın tarihimizde, dünyanın gözü önünde Ermenilerin yaptığı bir katliam soykırım söz konusu… 26 Şubat 1992 günü Karabağ Savaşı sırasında gerçekleşen Hocalı katliamında 106'sı kadın, 83'ü

çocuk olmak üzere toplam 613 Azerbaycanlı hayatını kaybetmişti. Hollanda Azerbaycan Türk Kültür Derneği Başkanı İlhan Aşkın yıllarca süren mücadele sonucu Hocalı da Ermeniler tarafında katledilen soydaşlarımız anısına Den Haag’a (Lahey) bir anıt dikilmesine vesile oldu. Hiç bir Ermeni örgütü çıkıpta protesto etmedi. Haksızlarda o yüzden değil… Kimse kusura bakmasın Sesimizi duyurmasını bilmiyoruz.. Bu olayın üstünden gitmek lazım… 1915’i tarihçilere bırakıp 1992 de yaşananları başta Hollanda’nın gündemine sokmak zorundayız. Yapılan eylemler ses getirmeli, konuşulmalı… İlhan Aşkın ile bu konuyu konuşurken, “Daha ne yapalım ağabey” dedi. 40 istasyon projesi, dedim… Her Pazar Hocalı katlıamının fotoğraflarını Hollanda’nın 40 değişik istasyonunda sergileyerek.

Avrupalı Türk nerede ve nasıl oy kullanacak?

 İLK KEZ SANDIK BAŞINA GİDECEĞİZ AMA SORUNLAR DEVAM EDİYOR

YURT dışında yaşayan Türklerin ilk kez oy kullanacağı Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için ortaya çıkan krizin, sandığa gitme oranını ciddi ölçüde etkileyebileceği ortaya çıktı. Yurt dışındaki Türklerin oy kullanması ile ilgili çıkartılan yasada “Randevu alınması” hükmü gurbetçilerin kafasını karıştırmaya yetti. Sorunun fark edilmesi ile birlikte harekete geçen partiler, randevu sistemi ile oy kullanabilecek olmanın vatandaşları sandığa gitmekten vazgeçireceği görüşündeler.

Yurt dışındaki Türklerin oy kullanması ile ilgili çıkartılan yasada “Randevu alınması” hükmü gurbetçilerin kafasını karıştırmaya yetti. Sorunun fark edilmesi ile birlikte harekete geçen partiler, farklı alternatiﬂer üzerinde çalışmalara başladı.

YILLARIN VERDİĞİ TECRÜBE

Türkiye’ye eşyalarınızı taşıyoruz Memlekete kesin dönüş yapacaksınız. Eşyalarımızı ne yapalım diye kara kara düşünmeyin. Kapınıza kadar geliyor, eşyalarınızı alıyor ve memlekette yine kapınıza kadar teslim ediyoruz.

Otomobil hırsızlıkları yüzde 10 arttı OTOMOBİL hırsızlıkları yükselmeye devam ediyor. Bu yılın ilk 4 ayında geçen yılın aynı dönemine göre neredeyse yüzde 10 daha fazla araç çalındı. Bu yılın başından bu yana çalınan otomobil sayısının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 arttığı belirtildi. Araç suçları ile mücadele derneği (De Stichting Aanpak Voertuigcriminaliteit -AVc) araştırmasına dayanılarak verilen haberde, 2013 yılının son on yıl içerisinde en fazla araç hırsızlığının yapıldığı yıl olarak belirtildi. Bu yıl nisan ayına kadar geçen zaman içinde toplamda 10 binden fazla araç, römork ve karavan çalındı. Bu çalıntı haberlerinde dikkat çeken nokta her ay bu sayının artmış olduğu. Ocak ayında 2541 araç, Şubat ayında 2706 adet ve Mart ayında da 2738 araç çalındı.

Haber ve Reklam Gazetesi

www.sonfm.nl

Avrupa’nın en iyi Türkçe gazetesi Manşet, basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. 8.000 adet basılıp dağıtılmıştır.

Türk robotu İbn-i Sina Amsterdam’da

Tel: 0617 47 51 76

Uluslararası Taşımacılık • Araç Kiralama

Brouwersstraat 51 3061 NE Rotterdam Tel: +90 534 406 75 75 kochatko@gmail.com

TOPLU RANDEVU ÇÖZÜM MÜ? AK Parti MYK toplantısında gündeme gelen sorunla ilgili olarak görüş belirten partililer, şu ana kadar öne çıkan en pratik çözüm, dış ülkelerdeki STK’lar aracılığı ile toplu randevular alarak oy kullanılması yönündeydi. Konu ile ilgili olarak görüş bildiren partililer toplu randevu sistemi ile oy kullanmaya baştan karşı çıktıklarını belirterek, “Randevu olacaksa ilk gün olsun, diğer günler isteyen gelip oy kullansın dedik. Ancak yasa, Dışişlerin isteği üzerine bu şekilde girdi. Randevu ile uğraşılır mı, hadi uğraştı diyelim randevuyu nerden alacak, aldığı saat gelişine gidişine uyacak mı? Hepsi sıkıntı. Birçok gurbetçi sırf bu yüzden sandığa gitmeyebilir” şeklinde düşüncelerini dile getirdiler. ALTERNATİF ARAYIŞLAR Dış ülkelerde nerde ve nasıl oy kullanılacağı henüz netlik kazanmazken, mevcut yasa gereği dış temsilciliklerde (Konsolosluklarda) oy verme işlemine alternatif çözümler arayışının devam ettiği bildirildi.

www.sonhaber.nl

4 9 Mayıs 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

Hollanda sınır dışı etmek için sahte belge kullanıyor iddiası!

HOLLANDA’DA yasadışı olarak bulunduğu için ülkesine gönderilmek istenen Gineli bir mülteciye sahte seyahat belgesi düzenlenerek sınır dışı edilmek istendi. Zembla adlı televizyon programının kendi araştırması ile ortaya çıkarttığı bu durum tartışma yarattı. Programda aktarıldığına göre sınır dışı edilen Gineli mülteci için

düzenlenen sahte seyahat belgede yıllardır bu görevde olmayan Gine eski İçişleri Bakanının adı yer alıyor ve belge yetkisi olmayan bir memur tarafından veriliyor. Entegre Dönüş Denetleme Komisyonu geçtiğimiz yıldan bu yana Gineli Geri Dönüş ve Ülkeye Varış delegasyonunun “Seyahat Belgeleri” (titres de voyage) adı veri-

len işlemlerini incelemeye aldı. Adı geçen bu delegasyon ve yaptığı işlemler geçtiğimiz yıl da tartışmalara neden olmuş hatta Nieuwsuur televizyon programına da konu olmuştu. Programda verilen bilgilere göre Hollanda bu delegasyon tarafından verilen seyahat belgelerini fazlasıyla üstünkörü inceliyor ve çok kolay bir şekilde

onay veriyor. Yaşanan bu son olay sistemdeki bozukluğu da gözler önüne serdi. Yurtdışındaki Ginelilerden sorumlu Bakan Sanoussi Bantama Sow, “2010 yılından bu yana İçişleri Balkanlığımız yok. Şu anda sadece Güvenlik ve Sivil Koruma Bakanlığımız bulunmakta” diye açıklama yaptı.

Çocuğunuzun sağlığı için doğru oyuncak şart

 UZMAN PSİKOLOGTAN TÜM AİLELERİ İLGİLENDİREN ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU

Uzman Psikolog Sevda Sevimli Yurtseven çocuklara oyuncak seçiminde dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. Yurtseven, “Kız çocukları araba, erkek çocukları bebek isteyen aileler çoğu zaman ne yapacaklarını bilemeyebilir. Ancak yine de çocuğunuzun oyuncak seçimine saygılı davranmanız gerekir. Çocuğun beş duyusunu uyaran, bedensel, ﬁziksel ve sosyal gelişimini hızlandıran oyuncakların eğitici ve yaşa uygun ol-

Krizin çözülmesi için Avrupa Birliği şart

AVRUPA Birliği kurulduğundan beri Batı-Avrupa’ya refah getirmiştir. Ekonomik birliğin neticesinde Hollanda yıllar boyu refah üzerine refah katmıştır. Son zamanlarda Avrupa Birliğine olan ilgi Hollanda da düşmüş olmasına rağmen bilinmesi gerekir ki şu an yaşadığımız ekonomik krizin çözülmesi ve işsizliğe karşı olan mücadelemizde ki çözümün önemli bir parçası Avrupa Birliği’dir. Vatandaşımız bu seçimde mutlaka oy kullanmalı. Avrupa Birliğini Avrupa’da yaşayan milyonlarca müslümanı gözardi ederek Hristiyan Birliği ilan eden Hristiyan Demokratlar bir taraftan, diğer taraftan Avrupa’da yabancı düşmanlığını körüleyen Wilders ve zihniyeti Avrupa’ya, Hollanda’ya ve birliğe aday olan Türkiye’ye zarar vermek için adeta kolları sıvamış durumdalar. Halbuki Avrupa Birliğinin vermesi gereken mücadele ‘’Sosyal Avrupa’’ üzerine olması gerekli. İşsizlik oranı artmakta ve ekonomik krizi çözmek için Avrupa’ya ihtiyacımız var. Özellikle Hollanda da yaşayan Türk vatandaşlarına hatırlatmak isterim. Geçtiğimiz dönemlerde Hollanda da sosyal alanda yabancıların sosyal haklarının kısıtlanmasına engel olan hukuksal merci Avrupa Anayasa Mahkemesidir.

MEMORİAL Hizmet Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uz. Psk. Sevda Sevimli Yurtseven, çocuklarda sağlıklı oyuncak seçimi hakkında bilgi verdi. Çocukların gelişiminde uyaran çeşitliliği önemlidir. Bu nedenle ne kadar çok çeşit ve özellikte oyuncak, gezilen görülen yer ve ne kadar çok insanla iletişim imkanı olursa çocuğun zeka gelişimi de o kadar olumlu etkilenmektedir. 2-7 yaş arası simgesel oyunlar başlar, bunlar sanki varmışçasına oynanan oyunlardır. Evcilik oyunu, bir fincandan çay içiyormuş gibi yapılması, bir sopanın kılıç gibi hayal edilmesi bu dönemin başlıca oyunlarıdır. KÜLTÜREL DENEYİMLER 7-8 yaş sonrası kurallı oyunlar başlar, sosyalleşme burada belirginleşmektedir. Çocuk kurallara uymayı, beklemeyi, paylaşmayı, mücadele etmeyi, risk almayı, yani ötekilerle sosyal anlamda ilişki kurmayı deneyimlemektedir. Bunlar aynı zamanda kültürel deneyimler de olmaktadır. Oyun iklimden, cinsiyetten, kültürden ve yaşanılan çağdan etkilenmektedir. Çocuğun yetenekleri ve ilgi alanları hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Özellikle 0-3 yaş arası dönemde çocuğun oyuncaklarını ebeveynler seçmektedir. 3 yaşından itibaren çocuk ilgi duyduğu oyuncağı tercih etmeye başlamaktadır. Bu yaştan

itibaren çocukların seçtikleri oyuncaklara saygı göstermek gerekmektedir. Çocuğun oynamayı tercih ettiği materyal yetenekleri, ilgi alanları, istekleri hakkında bilgi vermektedir. Çocuğun oyuncak seçimine katkıda bulunmak onun kişilik özelliklerini, zeka ve fiziksel özelliklerini, ilgi alanlarını saptayabilmekle mümkün olmaktadır. NASIL OYNUYOR? Çocuk oynadığı oyuncakla kendini ifade etmektedir. Bu nedenle erkek veya kız oyuncağı gibi bir ayrım yerine çocuğun oyuncağıyla nasıl oynadığı, neleri yansıttığı ve neleri ifade etmeye çalıştığı önemli olmaktadır. Kronik bir şekilde aynı oyuncakla sürekli aynı oyunu oynuyorsa bu durum bir problem olabileceğini işaret etmektedir. Aksi halde çocuklar meraklıdır ve her materyali inceleme fırsatı istemektedir. Dolayısıyla oyuncak alırken cinsiyet ayrımı gözetmemek gerekmektedir. Çocuklar zaten okul öncesinde oyuncak seçimi konusunda farklılaşmaya başlamaktadır. Kıyafet seçimlerinde çocuğa örnek olunmalı

ÖNEMLİ UYARILAR

Çocuklar 3-4 yaş arası bir dönemde kendi kendilerine giyinmeyi keşfetmektedirler. Bu dönemde bu keşfin verdiği haz duygusu ile kıyafet seçimlerini de kendileri yapmak ister. Ancak anne ile kıyafet seçimleri konuşunda zaman zaman çatışmalar yaşanabilmektedir. Bu tür durumlarda çocuğu üzmeden, yeni becerisinin tadına varabilmesini sağlayarak, seçenekler sunarak rehberlik edilebilinmektedir. Cinsel kimliğin sağlıklı ilerlemesi adına da kıyafet seçimlerinde çocuğa örnek olmakta fayda vardır.

Mahkeme: Hükümet kriz vergisi koyabilir DEN Haag mahkemesi hükümetin koyduğu kriz vergisinin uluslararası anlaşmalara ve hukuka aykırı olmadığına karar verdi. Bazı işverenler hükümetin bu uygulamasının iptali için mahkemeye başvurmuştu. İşverenler, 2012 yılı için 150.000 euro’nun üzerindeki gelirleri için ekstra yüzde 16 ek bir ödemek durumunda kalmışlardı. Hükümet, bu parayı bütçe açığını azaltmak için kullanmıştı. İKNA EDEMEDİLER Özellikle KNVB ve profesyonel futbol kulüpleri bu “orantısız” kriz vergisiyle kendilerinin olumsuz yönde etkileneceklerini savunuyorlardı. Mahkemeye göre, hükümetin aldığı tedbirler geriye dönük bile olsa kendi sınırını aşmamış. Bu nedenle Den Haag mahkemesi hükümetin isterse kriz vergisi getirebileceğini hükme bağlamış oldu. İşverenler, mahkemeyi alınan tedbirlerin “bireylere aşırı yük” getirdiği konusunda da ikna edemediler. 2012 yılı kriz vergisi toplam 628 milyon Euro gelir sağlamıştı.

manset@sonmedia.nl

Hollanda ekonomisi büyüme yolunda

AVRUPA Komisyonu'na göre Hollanda ekonomisi bu yıl daha önce beklenenden, daha hızlı büyüyecek. Avrupa Komisyonu’nun Pazartesi günü yayımladığı bahar tahminleri raporuna göre büyüme yüzde 1.2 oranında gerçekleşecek. Şubat ayında Brüksel bu büyümeyi Tarihçi ve Türkolog Armand Sağ

yüzde 1,0 olarak öngörmüştü. Gelecek yılki büyüme yukarı doğru 0,1 puan düzeltilerek yüzde 1,4 olarak gerçekleşeceğinin tahmin edildiği bildirildi. Avrupa Komisyonu'na göre, Hollanda ekonomisinin büyümesi ağırlıklı olarak işletme teçhizatlarına yapılan yatırımlar tarafından yönlendiriliyor.

Avrupa Komisyonu ayrıca, hükümetin bütçeyi daha iyi geliştireceğini bekliyor. Komisyon üyesi Olli Rehn’e göre de, Hollanda’nın bütçe açığı bahar tahminine göre şimdi yüzde 2,8 oranında gerçekleşerek standartlara uygun bütçe haline gelecek.

İsyancılar için soykırım değil tehcir emri verildi 9 Mayıs 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

 24 NİSAN’DA ALMELO’DAKİ KİLİSE BAHÇESİNE AÇILAN SÖZDE SOYKIRIM ANITI HOLLANDA’YA YAKIŞMADI

Manşet Gazetesi olarak konuyla alakalı geçtiğimiz sayıda bazı bilgiler verdik. Ve takipçisi olacağımızı da belirtmiştik. Gerektiği yerde taşları koyamadığımız için inşaatın yarım kalmasına alıştık maalesef. Bazı döngülerin değişmesi gerekliliğini savunarak yayın hayatımıza başlamıştık. Ve bu doğrultuda bizler, doğru bildiklerimizi yazarak sizlere eksiklerimizi, yanlışlarımızı hatırlatma düşüncesindeyiz. HOLLANDA İnsan Haklarının beşiği mantığında bilinen bir ülke. Bu ülke içerisinde bulunan nüfusumuzun hiçte yadsınamayacak kadar olduğunu hatırlatarak başlıyoruz. Bazı değer yargılarımızın olduğunu ve bu değer yargılarımızın bizim ne denli hassas konularımız olduğunu da hatırlatalım. Geçtiğimiz sayıda da demiştik. Bir şeyler olup biterken haberimiz oluyor ya da anca gündem haline gelince dikkate alıyoruz. Sözde Ermeni Soykırım iddiaları yıllardır nisan aylarında önümüze gelir. Biz de afiyetle yer ve doyduktan sonra unuturuz. Ama diğer taraf unutmadan farklı çalışmalarına devam eder. Her yıl bir yeni gündemle bizleri baş başa bırakırlarken bizler eskisinin sancılarını çekeriz! Sancıyı çekeriz! Ama eskisine bile bir şey yap(a)madan…kabullenerek. ŞAMPİYONLUK KUTLADIK YA... Son yaşadığımız olayın ardından birkaç Sivil toplum örgütümüz inisiyatif’te bulunarak çeşitli yürüyüş ve mitingler düzenledi. Çok büyük bir katılım olmasa da sayıları azımsanamayacak kadar vatandaşımız buluştu. Yürüyüşler yapıldı. Açıklamalar yapıldı. “Gerçi Fenerbahçe’nin şampiyonluk kutlamasında bulunan kişi sayısı bu yürüyüşte ki sayılardan çok çok fazlaydı ‘ama’ olsun.” Ne derece de sorunlarımızla uğraştığımızın göstergesidir, bu örnekler aslında. Daha çok değil bundan birkaç ay önce yerel seçimlerde de yaşadığımız ülke sorunlarıyla ne derece ilgilendiğimizin belgesini kendi kendimize sunduk. HİÇ DEĞİLSE BİR İMZA AT Yapılan bunca iyi niyetli çalışmalardan biri de imza kampanyaları. Bu anıtı istemiyoruz başlığı adı altında düzenlenen kampanyalar devam ediyor. Bunlarla ilgili bilgilendirmeler sosyal medyalarda, cami ve derneklerde, sivil toplum ör-

gütlerinin internet sayfalarında bilgilendirmeler var. Şu ana kadar toplanan imzaların, Türkçe için el el’e kampanyasında toplanan imzanın çok çok altında olduğu duyumunu aldık. Ve sizden ricamız hiç değilse bir imza at başlığıyla duyurduğumuz bu imza kampanyasına destek olmanız.

lu’daki Ermenileri Osmanlı İmparatorluğu’nun vilayeti olan Suriye’ye tehcir etme kararı vermiştir. Osmanlılar aynı anda Doğu Anadolu’daki Sarıkamış’ta Ruslara karşı büyük mücadele veriyordu. Bu nedenle Doğu Cephe’den Suriye’ye düzenlenen Ermeni tehciri düzenli şekilde gerçekleşemedi ve yorgunluk, hastalık, sıcaklık ve açlık nedeniyle ölen Ermeni sayısı çok idi. Ermeni ölü sayısı tam olarak belli değildir. Bazı insanlar ise 1 buçuk ve 2 mil-

riye’ye sürmedi, sadece Doğu Cephe’nin altı vilayetinde yaşayan Ermeni isyancı Taşnak ve Hıncak üyeleri tehcir etmiştir. Osmanlılar diğer vilayetlerdeki Ermenilere dokunmamıştır. Ankara, İstanbul ve İzmir gibi vilayetlerde yaşayan Ermeniler rahat bırakılmıştır. Osmanlıların amacı Ermeni isyancıları yok etmek değil, onları Suriye’ye tehcir NEDİR BU MESELE? etmektir. Bu yüzden Suriye’de daha haBir çok gencimiz bu olayı yeni duylen binlerce Ermeni vardır. Türkiye Cummuş olabilir. Ya da kulaktan duyma duhuriyeti’nde de daha halen 100.000 Eryumlarla bilgi sahibi meni kökenli Türk olanlar vardır, mutvatandaşı yaşamaklaka. Bu konuda tadır. Ermenilerin Bazı insanlar bu Ermeni tehcirini “soykırım”, “katliGenç Tarihçi ve Türdini lideri (Ermeni am” ve “genosid” olarak nitelendirmek istiyor. Askolog olan Armand Patriği) bile 1453’ten lında bu Ermeni tehcir kesinlikle böyle anılmaması Sağ’ın kendi sitesi beri İstanbul’da üzerinden yayımlaoturmaktadır, bu Erlazım, çünkü; Bir katliam veya soykırım emri yokdığı Ermeni meselemeni Patriği’nin tur, sadece “Doğu Cephe’deki isyancıları Suriye’ye sini özetleyen araşTürkiye’de yüzden tehcir edin” emri vardır. Tehcir sırasında yorgunluk, tırma yazısını sizlerfazla Ermeni kilise hastalık, sıcaklık ve açlık nedeniyle ölen Ermeni sale paylaşıyoruz. ve okulu vardır. AyErmeni Meselerıca Ermenilerden yısı çoktu, fakat bunlar düzensizlik yüzünden ölmsi’nin gerçekleri; Osmanlı döneminde üştür. Düzenli bir katliam sayesinde değil. 1915’te neden bin29 paşa, 22 bakan, 33 lerce Ermeni ve milletvekili, 7 büTürk öldü? yükelçi, 11 başkon1915’te Osmanlı İmparatorluğu’nda yon arasında Ermeni öldüğünü iddia etsolos yüksek devlet görevlerinde bulunyaşayan Ermeniler, Taşnak ve Hıncak mektedir, fakat 1914’te (yani bu olaylardu. adlı çeteler oluşturup Doğu Anadolu’da- dan tam bir yıl önce) Osmanlı nufüs idaGördüğünüz gibi Osmanlılar ve ki Türk köylerini basıp oradaki köylüleri resine göre yaklaşık 1.3 milyon Ermeni Türkler Ermenilere her zaman iyi ve inkatletmiştir. Bu Ermeni isyancıların hekökenli Osmanlı vatandaşı vardı. Bu sanca davranmıştır. Birinci Dünya Savadefi Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı yüzden Justin McCarthy, Bernard Lewis şı’nda Doğu Anadolu’da Doğu Cephe’de ve Almanlara karşı savaşan İngiliz, Fran- ve Andrew Mango gibi ünlü tarihçilerin Ruslara yardım eden ve 523.000 Osmansız, Arap ve Rus askerlere yardım etmek- “Birinci Dünya Savaşı’nda (yani Ermelı’yı katleden Ermeni isyancı Taşnak ve ti. Ruslar ve Fransızlar Ermenileri ikna ni tehciri dahil) en fazla 300.000 Ermeni Hıncak üyelerini bile katletmeyen Osetmek için onlara Osmanlı İmparatorluölmüştür” sözleri gerçeği daha iyi yanmanlılar, onları sadece Suriye’ye tehcir ğu’nun yerine “Büyük Ermenistan” adlı sıtmaktadır. etmiştir. Tabi ki savaş nedeniyle tehcir bir devletten söz etmiştir. Bu devleti gerdüzensiz geçti ve binlerce Ermeni yorçekleştirmek için Ermeniler Osmanlılara OSMANLILAR YAPMADI gunluk, hastalık, sıcaklık ve açlıktan hakarşı ayaklanmıştır ve çoğu Türk ve Kürt Soykırım “Bir halk veya milleti yok yatını kaybetmiştir. olmak üzere 523.000 Osmanlı vatandaşı etmek” demektir. Ermeni Meselesi’ne Ermeniler ise 1973 yılında ASALA tekatletmiştir. bakarsak, Osmanlılar böyle bir şey yaprör örgütü kurup yüzden fazla Türk elçiBu olayları durdurmak için Osmanlımak istememiştir. si öldürmüştür. lar (özellikle Talat Paşa) Doğu AnadoOsmanlılar bütün Ermeni halkını SuTehcir: Yer değiştirme

“

ERMENİLER NE İSTİYOR? Ermeni Diasporasının dünya genelinde yaptığı çalışmaların sonucunda istenilen şey tazminat’tır. Hukuki kanunlar gereği bir çok defa dillendirilen “toprak isteği’’ mümkün değildir. Bu sebeple maddi tazminat ve “Ermeni Soykırımı’’ ibaresinin kabul görmesini istemekteler. O günlerde toplam nüfusumuzun 1.3 milyon olduğunu düşündüğümüzde 1 milyon Ermeni’nin katledilmesinin ne derece de mantığı olduğunu söylememize bile gerek yok. Ki yıllardır tarihçilerin arşivleri araştırma talebimiz ne hikmetse kabul görmüyor. Amacın ne olduğunu fazla dillendirmemize gerek yok. Ki bizim askerlerimiz cephe’de savaşırken katledilen çocuklarımızın, kadınlarımızın ve yaşlılarımızın sayısının çok çok fazla olduğunu biliyoruz. Tarihi gerçekleri saptırarak bizlere dayatma yapan bu zihniyetin önünde nasıl durabiliriz? Mantığını kendi içimizde aramamız gerekiyor. BURADAN SESLENİYORUZ Daha önceleri kardeş medyamız olan sonhaber.nl haber sitemizde de gerek haber olarak gerekse de yorum olarak işlediğimiz konuların içinde Sivil Toplum Örgütlerimizin bir türlü ‘örgütlenememesi’ konularını işledik! Sayıları çok çok fazla olan bu kuruluşlarımızın içerisinde aktif halde bulunanların sayısı da maalesef çok çok az. Yapılacak çalışmaların belirli bir konsersiyum içerisinde olmasının önemi çok yüksek! Bunun için neler gerekli neler yapılabilir mantığından yola çıkarak ilk önce nasıl örgütlenebiliriz? Konu başlığını geliştirmemiz gerekiyor. Ve bir bütün halinde yapılacak çalışmalarda herkesin her şeyi bilerek, görerek hareket etmesini sağlamamız gerekiyor. Bu çalışmaları yapacak olan bireylerin, kurum ve kuruluşların harekete geçmesini bekliyoruz. Ve unutmadan imza kampanyasını tekrar hatırlatıyoruz.

WHO: Çocuk felci korkutan boyutlara ulaşıyor

ÇOCUK felcinin dünyanın farklı ülkelerinde yayıldığını belirten Dünya Sağlık Örgütü (WHO), hastalıkla ilgili olarak uluslararası çapta acil müdahale gerektiği uyarısında bulundu. Asya, Afrika ve Orta Doğu'daki çocuk felci salgınlarından 'olağanüstü' olaylar olarak bahseden Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bu sorunla mücadele için koordineli olarak uluslararası bir cevap verilmesi gerektiğini belirtti. WHO açıklamasında, çocuk felci salgınından etkilenen ülkenin yurttaşlarının, yurtdışına gitmeleri durumunda yanlarında aşı sertifikası bulundurmaları önerisinde bulundu. Geçtiğimiz hafta içinde Cenevre'de düzenlenen WHO toplantısında

çocuk felcinin dünyadaki durumu ele alındı. Toplantıya çocuk felcinden etkilenen ülkelerin temsilcileri katıldı. WHO Genel Müdür Yardımcısı Bruce Aylward'ın 'acil durum' açıklaması bu toplantıyı takiben gerçekleşti. Örgüte göre Pakistan, Kamerun ve Suriye 2014 içerisinde çocuk felcinin ihracı açısından en büyük risk teşkil eden ülkeler. Çocuk felci görülen ülkelerden en ilginci Suriye, çünkü ülkede 14 yıldır çocuk felci görülmüyordu ancak son durum bunun değiştiğini gösteriyor. Suriye’de artan çocuk felci vakaları ve Suriyelilerin Türkiye gibi komşu ülkelerdeki kamplara yerleşmesi ile virüsün geniş bir alana yayılma ihtimalinin arttığına dikkat çekiliyor.

www.sonhaber.nl

6 9 Mayıs 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

Hollanda bankaları Rusya ve Ukrayna’dan kaçıyor

HOLLANDA bankaları Rusya’daki iştiraklerini azaltmakla meşgul. Rusya’da ve Ukrayna’da bankaların milyarlarca parası bulunuyor ve Ukrayna’daki çatışmanın sonuçlarından korkuyorlar. Emeklilik fonları gibi büyük yatırımcılar bile paralarını kaçırmakla uğraşıyorlar.

ING sözcüsü, “Biz Rusya ve Ukrayna’daki finansmanlarımızı azaltmanın yollarını arıyoruz’’ dedi. Banka, Rusya ve Ukrayna’da 7,5 milyar euro’larının olduğunu açıkladı. Müşterilerine sadık kalmaya çalıştıklarını belirten sözcü, ama faaliyetlerini azaltmaya gitmelerinin kaçınılmaz ol-

duğunu söyledi. Rabobank’ın kendi deyimiyle Rusya’da yüzlerce milyon değerinde kredi açtıklarını söyledi. Banka, “Bu miktar 674 milyon idi, ama şimdi daha az. Biz portföyümüze eleştirel bakıyor ve yeni krediler ile ilgili olarak çok dikkatli davranmak istiyoruz’’ dedi.

SP’li Younis Lutfula içini Manşet’e döktü

 TÜRKİYE’NİN YERİ AVRUPA BİRLİĞİDİR DİYEN LUTFULA AVRUPA PARLAMENTOSU’NA ADAY

Bence

 KAMİL KOPUZ

kkopuz@sonmedia.nl

Çocuklarımız, canlarımız... Ürkek bir serçe gibi eğme başını, Kaldır başını ve dimdik dur. Bu senin değil, ülkemin ayıbı, Hırpalanmış yerlerinden öperim çocuk. Nazım Hikmet Ran

BÜYÜK şairimiz Nazim Hikmet ne güzel bir dörtlükle ifade etmiş günümüz dünyasında yaşanan çocuklara karşı işlenen cinayetleri, istismarları, ahlaksızlıkları ne güzel dile getirmiş. Günümüz dünyasında hemen hemen her ülkede çocuklara karşı işlenen suçlar her geçen gün artarak devam etmektedir. Bu Hollanda’da veya Türkiye’de veya dünyanın bir ülkesinde meydana gelmektedır. Bir insanlık ayıbıdır, bu işlenen cinayetler, istismarlar; bir insanlık dramıdır bütün bunlar...

Hemen her gün basında duyuyoruz ! Kaçırılan çocuklar, Cinsel amaçlar uğruna kullanılan çocuklar, Bir kuyunun içine atılmış cansız çocuk bedenleri veya bir su kanalında bulunan çocuk cesetleri, veya iki askerin arasında tutuklanmak üzere götürülen 6 yaşında bir çocuğu görüyoruz TV ekranlarında, gazete sayfalarında. Bazı protesto gösterilerinde provakasyoncular tarafından ön plana atılan ve polis asker kurşunlarına hedef edilen çocuklar. Bu çocuklar hepimizin çocukları, geleceğimiz, dünyamızın en masum en tatlı, en şeker canlı varlıkları. Hatta kendi siyasi çıkarları için çocukları kullanan siyasetçilere bile şahit oluyoruz bu dünyada.. Ta eski çağlardan beri en kolay istismar edilen varlıklar hep çocuklar olmuştur.. Yine büyük şairimiz Nazım Hikmet; Koşuyor 6 yaşında bir oğlan, Uçurtması geçiyor ağaçlardan, Siz de böyle koşmuştunuz bir zaman. Çocuklara kıymayın efendiler.

Çocuk istismarlarına ve onlara karşı işlenen bütün suçlarda toplum olarak tabiiki büyük sorumluluklarımız bulunmaktadır. Ama öncelikle bu sorumluluklarda 1.derecede aileler sorumludurlar. Bu sorumluluğu taşımak onların önceliği olmalıdır. Her ne pahasına olursa olsun çocuklar asla ve asla yalnız tek başlarına ne bir yerlere gönderilmeli, ne de tek başlarına oynamalarına izin verilmelidir. Şehirlerde , mahallelerde ve köylerimizde dahi çocuklarımızı yalnız bırakmamalı, onlara gerek evde annebaba olarak bizler, gerekse okulda oğretmenlerimizle her zaman uyarıcı, aydınlatıcı bilgileri vermeliyiz.

Hepimiz yaşadığımız yerlerde çoğu zaman tek başına sokaklarda oynayan çocuklara, okuldan evlerine tek başına dönen çocuklar rastlamaktayız. Bunun ne kadar tehlikeli bir durum olduğunun farkındamıyız? Bunun bilincini yeterince taşıyormuyuz? Sorgulayalım kendimizi lütfen. Bütün anne babalar bu durumlara karşı öncelikle kendilerini sorgulamalı, anne baba olarak görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirip getirmediğini bir kez daha düşünmelidirler.. Günümüz dünyasında sokaklar, mahalle araları, oyun parkları çocuklar için tehlike içeren yerlerdir. Ne kadar önlem alırsanız alın istismara açık bölgelerdir buralar..Gerek kamu kuruluşları, gerek sivil toplum kuruluşları bu konularda kamuoyunu sürekli aydınlatıcı bilgiler vermelidirler.. Çocuklarımız bizim çocuklarımız….Onlara karşı işlenen bütün suçlar bizleri sonsuz derecede üzüyor, ciğerlerimizi yakıyor..Bu yetmez bir şeyler yapmalıyız? Hep birlikte bir şeyler. Onları korumak, gözetmek, eğitmek, gelecek hazırlamak, topluma kazandırmak hepimizin görevidir.

Büroda günün yorgunluğu zirve yapmışken, telefon çaldı. Yönetim Kurulu Başkanımız Ömer Aşıran konuşmanın sonunda, “Yavuz abi bizim AP (Avrupa Parlementosu) için kaç adayımız var Hollanda’dan?” dedi. Hiç düşünmeden “beş” dedim. “Altıymış” diye cevap verdi. Bir anda günün yorgunluğu yerini meraka bıraktı bende...

TANITIM işlerini yapan Nebiye Yıldız hanımla konuştuk ve kim miş bu adayımız tanımak istedik. Gazetecilik açısından farklı renkli bir sima çıktı karşımıza. Anlattıkları da enteresandı. Her görüşe, düşünceye saygılı olmak açısından, dilimizi bizim kadar konuşan biri ile söyleşi okurlarımız için, tek yöne baktığımızı düşünenler için de enteresan olacağını düşündük. Adı, kimliğindeki şekliyle Younis Lutfula, yani Yunus Lütfullah... 1969 Irak doğumlu olan Younis Lutfula, 1995 yılında dönemin Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in zulmünden kaçıp Hollanda’ya gelenlerden. Bilişim Mühendisi... 6 dili anadili gibi konuşuyor. (Arapça, Kürtçe, Türkçe, İngilizce, Hollandaca, Yugoslavca ) 2002 yılından SP’ye (Sosyalist Parti) üye olmuş Younis Lutfula ve iki dönemdir Utrecht Eyalet Meclisi üyeliği yapıyor. Aynı zamanda SP’nin Avrupa Parlementosunda sözcülüğünü yapmakta. Younis Lutfula, daha önce bir kaç kez Hollanda Türk toplumuna ulaşmak için girişimlerde bulunduğunu fakat “Sen Türk asıllı değilsin” dedikleri için ulaşamadığını belirterek başladı söyleşimiz. SADECE DİNLE, KONUŞMA Yavuz Nufel: Kim onlar? Younis Lutfula: En son “Amsterdam Tartışmaları” adlı toplantıların olduğunu ve bu ay AP adaylarını konuk alacaklarını duyduk. Ahmet Suat Arı, sen Türk değilsin, katılabilirisin ama konuşmacı olarak değil, dinleyici olarak, dedi. Siz neden katılmak istediniz. Türk Toplumundan oy istemek için mi? - İstedim ki Türk toplumu beni tanısın, fikirlerimi öğrensin. Utrecht Eyalet Meclisine tercihli oylarla seçildiğinizi söylediniz, şu anda AP seçimleri için de tercihli oylara ihtiyacınız var değil mi? - Evet, listedeki sıram 22. Yaklaşık 20 bin tercihli oy alırsam seçilirim. Şu anda SP’nin kaç milletvekili var, 22 Mayıs için hedefi beklentisi nedir? - Yerel seçimlerde SP büyük atak yaptı bildiğiniz gibi. 22 Mayısta dört milletvekili çıkaracağımıza kesin gözü ile bakılıyor. Aslen Iraklısınız ( Irak Kürtlerindesiniz ) ve Türkçeyi çok iyi konuşuyorsunuz. Neden başka bir siyasi parti değil de SP? - Dünya görüşüme en uygun parti olduğu için. Yabancıların haklarını savunan, dünyada savaş değil barış için en fazla çaba sarf eden bir parti olduğu için... Her partinin AP’da yapmak istediği öne çıkardığı konular var, sizin partiniz,seçilirseniz sen AP ile ilgili düşünceleriniz neler ? - Biz ülkeler çoğu kararları kendi

mek istiyorlarsa gidecekler ve kendi fikirlerini savunacak insanlara oy verecekler. Yoksa o fikirleri, düşünceleri ölür gider. SP’yi beni tercih etmeleri için bir kez daha söylüyorum neden gayet açık ve net. Biz savaş istemiyor barış ve huzur istiyoruz diyorsanız adres belli... Irak asıllı bir Kürt olarak Türkiye ile düşünceleriniz nelerdi? Çünkü o coğrafyayı tanıyor, dilerini konuşuyorsunuz ve AP’ye adaysınız, seçilirseniz Türkiye’ye karşı tutumunuz ne olacak? - Partim ve ben şahsen Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin aldığı kararları destekliyoruz. Belki iki taraf içinde taviz vermek söz konusu olacak ama kazanan insanlar ve ülkeler olacak. Bizim düşüncemiz ve felsefemiz, sistemler değil milletler ve insanlar önemlidir. O coğrafya da Türkiye güçlü bir ülke. Barış o bölgede Türkiye’nin gücünü daha da artıracaktır. Bakın Avrupa’ya, dili başka, dini başka insanlar huzur içinde, barış içinde yaşıyorlar. Oysa dili ayrı olsa da dini bir, asırlarca içi içe yaşamış insanlar neden barış ortamında yaşamasınlar.

Röportaj: Yavuz Nufel içinde versin ve uygulasın istiyoruz. AP sadece ekonomik ve güvenlik işbirliği konularında ortak kararlar alsın. Eğer ülkeler kendi içinde güçlü olurlarsa birliktelik daha sağlam olur. TÜRKİYE AB’YE GİRMELİ Size dolayısı ile SP’ye insanlar neden oy versin, partinizin diğer partilerden, sizin diğer adaylardan farkınız ne? - Diğer patilerin Türkiye’ye bakış açıları belli. Hep bir oyalama taktiği. Oysa biz Türkiye’nin bir an önce AB’ne girmesine taraftarız. Elbette ki Türkiye’nin AB’nin şartlarını yerine getirmesi gerekiyor. Neden, sizce Türkiye ev ödevlerini yaptı mı? Her gün bir sorun çıkarıyorlar, 50 yıldır bekletiyorlar, alsalar ne olur almasalar ne olur? - Biz savaş değil barış yanlısı bir partiyiz ve her şeyin Barış ve diyalogla çözüleceğine inanıyoruz. Türkiye, insan hakları başta olmak üzere çok yol kat etti. İyileştirilmesi gereken, yasalar var tabi. Biz Türkiye

kendi içinde diyalog yolu ile sorunlarını çözsün istiyoruz. Şu anda Türkiye çok iyi bir süreç yakaladı, bunun devam etmesi lazım. Kanla savaşla bir şey çözülmez. Şiddet sorunları daha da artırır. Kimse dünyanın hiç bir yerinde kan dökülsün istemiyor. Kan ile barış gelmez. Türkiye’deki hükümete nasıl bakıyorsunuz? - Türk Hükümeti barış için büyük ve önemli adımlar attı. Devam etmesi ve ettirilmesi lazım. Kimlerin oyuna talipsiniz? - Dünyada, her ülkede, her yerde Barış isteyen herkesin oyuna talibim. Hollanda’da kaç Iraklı Kürt var? - 42 bin civarında... SANDIĞA GİTMEK ŞART İnsanlar AP seçimlerine duyarsız, duyarlı olmaları için ne söylemek istersiniz? - Kime oy verdikleri önemli değil ama mutlaka sandığa gitmek şart. Çünkü, kendi fikirlerini temsil ettir-

Bizi Son Medya’yı, Manşeti nasıl buldunuz, nerden duydunuz? - IOT Müdürü Ahmet Azdural’ı ziyarete gitmiştik, Ahmet bey tavsiye etti. AP için seçilme şansınızın olduğunu düşünüyor musunuz? - Elbette, hemde çok büyük şansım var. Araştırmalar, şansımın büyük olduğunu gösteriyor. Çünkü, Hollanda’da Türk, Kürt, Arap olup da Sosyalist Partinin programını, düşüncelerini bilenler beni destekleyeceklerdir. Ayrıca parti programı yabacılar için, yabancıların hakları için en uygun siyasi partidir SP. Son olarak bu söyleşiyi okuyanlar ve sizin adınızı ilk kez duyanlara nasıl bir mesaj yollamak istersiniz? - Siyasette bende varım diyorum. Beni tanıyın bana yeter... Ben, barış, huzur ve yabancılar için AP’ye adayım... Son Medya ve Manşet gazetesi adına teşekkür ediyor, başarılar diliyorum... Ben de şahsım ve partim adına; barış, huzur ver kardeşlik adına şahsınızda SON Medya ailesine ve Manşet Gazetesine teşekkür ediyor başarılarınızın devamını diliyorum.

manset@sonmedia.nl

SON FM Sihirli Mikrofon ödüllerine aday!

PEK çok radyo ve radyocunun ödüllendirildiği, Türkiye’nin en prestijli radyo ödüllerine SON FM iki dalda aday. Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen Sihirli Mikrofon Ödül Töreni’nin bu yıl ikincisi düzenlenecek ve radyonun en iyileri muhteşem bir ödül töreni ile açıklanacak!.. Radyo Oskarlarının verileceği bu özel gecede SON FM, YILIN EN

İYİ İNTERNET RADYOSU kategorisinde aday olarak gösterildi. Son FM’in ünlü radyo programcısı Kadir Çetin de YILIN EN İYİ RADYO TELEVİZYON SUNUCUSU kategorisinin en güçlü adayı olarak görünüyor. Halk oylamasıyla sonuçlanacak olan yarışmada 5 Mayıs 2014 – 20 Mayıs 2014 tarihleri arasında olacak.

Sen de radyonu destekle

OY kullanma işlemi www.sihirlimikrofon.org sitesi üzerinden yapılacak. 26 Mayıs 2014 Pazartesi akşamı saat 20:00’de Şişli Kent Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan gala gecesi ve ödül töreni ile radyo ve müzik dünyasının seçkin isimlerinin ve medyanın yoğun katılım göstermesi bekleniyor. Son Fm için sizlerde yukarıda verdiğimiz site üzerinden oylarınızı kullanarak radyonuza destek verebilirsiniz.

Şizofreni hastaları sahneye çıkıyor 9 Mayıs 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

 ONLAR DELİ DEĞİL, TEK İSTEDİKLERİ SAYGI GÖRMEK VE YALNIZ KALMAMAK

MANŞET

GEZİ

Türkiye’de dans eden Dünya'da ki tek “Şizofreni Halk Dansları Grubu” 7 Haziran 16 Haziran tarihleri arasında 9 gün Hollanda’da Kleurrijke Dans okulunun misaﬁri olacak.

Caretta Caretta cenneti:

Çıralı & Olimpos BU sayımızdan itibaren sizlere “Nerede tatil yapabilirsiniz?” soru başlığıyla bilgiler vermeye çalışacağız. Umarız bu bilgiler ışığında gitmeyi düşündüğünüz tatil planlarınıza bir nebzede olsa yardımcı oluruz. Manşet okurları için ilk tanıtımını yaptığımız yer, Antalya ilimize bağlı olan Kemer ilçesine 39 km uzaklıkta olan Çıralı ve Olimpos. 3 km kumsalın oluşturduğu sahil şeridinde altındaki deniz kaplumbağalarının (Caretta caretta) üreme alanıdır. Genel olarak, ince taneli kum yapısına sahiptir. Kuzeyinde sadece kış aylarında akan bir dere yatağı vardır. Güney ucunda ise antik Olympos kentinin içinden geçerek köye gelen dere denize ulaşır. Böylece, Çıralı kumsalı güneyi Olimpos deresi ile Olimpos ve Çıralı olarak ikiye ayrılabilir. Ulupınar deresi ve kanyonu, Likya yolu, Olympos, Yanar taş’la birlikte, sedir ormanları, yaylaları ile 1. ve 2. dereceden doğal ve tarihi sit alanı koruma statüleri sayesinde yakınlardaki benzer alanlarda oluşan büyük çaplı turizm ve yapılaşmadan uzak kalmıştır. 2000 yılında kurulan Ulupınar Çevre Koruma, Geliştirme ve İşletme Kooperatifi, yörede ekolojik tarım ve buna bağlı turizm faaliyetlerini geliştirirken aynı zamanda buradaki doğa koruma çalışmalarını yürütüyor. Yöre halkı geçimini genelde pansiyonculuk ve küçük çaplı tarımsal işletmelerden sağlıyor.

Yörede tipik Akdeniz iklimi hakim. Kışın ısı neredeyse sıfırın altına hiç düşmüyor. Uzun bir bahar döneminin ardından, oldukça sıcak bir yaz (Temmuz ve Ağustos’ta 45 derece) hüküm sürüyor. TARİH, DOĞA VE HUZUR Bölgenin en önemli özellikleri: Olimpos’ta yanan taşların olması. Mitolojik bir dokuya ve hikayelere sahip olması. Akdeniz bölgesinin en güzel sahillerinden biri olması Bölgenin en önemli unsuru lüks ortamlardan uzak ,özellikle ailelerin tercih ettiği Çıralı’da, pansiyonların işletme olarak kullanılması dikkat çekiyor. Ekolojik dengelerin korunmaya çalışıldığı bu bölgede hayvancılığın, doğal toprak ürünlerinin ve sessizliğin hakim olması “dinlenme” fiilinin en güzel uygulanacağı bir yer. Ayrıca üniversite öğrencilerinin de genelde kamp kurdukları yer olan Çıralı’da, mevsimine göre sahil’de “Caretta Caretta” diye adlandırılan deniz kaplumbağalarına rastlamanızda mümkün. Sınırlı sayıda pansiyon olması sebebiyle rezervasyonlarınızı erkenden yapmanız tavsiye edilir. İyi tatiller.

DELİ diyerek damgalanan bu hastalar, toplum dışına atılmakta ve bir merhaba bile çok görülmektedir. 17 ile 28 yaşları arasında genellikle ortaya çıkan bu hastalık tüm çevrenin yok olması hatta akrabaların bile selam vermemesine kadar uzanmakta. Bu da hastaların “yapayalnız” kalmalarını sağlıyor, ne yazık ki! Bir merhabaya açken aldıkları ağır ilaçlara rağmen mutluluktan uyuyamayacak kadar sevgiye muhtaç bırakılmış, tek suçlarının hasta olmak olan bu bireyleri toplum hem dışlayıp hemde unutmakta. Daha önce 5 kez Hollanda'ya gelen bu hastalar, gösterilen ilgi ve muhabbet sebebiyle ''İnsan olduklarını tekrar hatırlamaktalar'' Kelimelerin bile kifayetsiz kaldığı bu durum, keşke buna ihtiyaç duymayacakları bir ortamda yaşayabilseler, sözünü ettiriyor. DESTEK BEKLİYORUZ Organizeyi düzenleyen Kleurrijke dans okulu öğretmeni Mehmet Ali Taşdemir'e bu organizasyonda neler yapılacağını sorduk. Kleurrijke dans haftası diye adlandırdığımız 9 gün içinde, Kleurrijke dans öğrencileri ve çevreleri gelen misafirlerimize ilgi ve sevgi göstererek 1 hafta dahi olsa onlara mutluluğu tattırma mücadelesi verecek. Normal koşullarda bu bizim toplumsal görevimizdir. Hatta mecburiyetimizdir. Duyarlı insanların destekleri bizi mutlu ederken azımsanmayacak sayıda insanın umursamaması ise üzüntü veren bir durum. HER AKŞAM ZİYARET Misafirlerimiz, Holanda'yı gezmenin yanı sıra amaçladığımız en önemli değer insanlarımızın tanışma amaçlı hastalarımıza göstereceği ilgi ve alaka olacaktır. Geçtiğimiz yıllardan edindiğimiz tecrübeyle neler yaptığımızı şöyle sıralayabilirim. Bu yıl Dünya Şizofreni Derneğinden 30 hastamız gelecek. Bunlarla her gün 15 ila 20 dans okulumuzun öğrencileri destek amaçlı yanlarında olacak. Her akşam iş çıkışında yaklaşık 50 ila 100 kişi ziyaretimize geliyor. Ve hastaların neler yaşadığını, ne kadar sevgiye aç olduklarını birebir gözlemlemiş oluyorlar. O ortamda herhangi bir hastanın kendi dünyasından bir olayı anlatması bile çok önemli bir tedavi sayılıyor.

BU GÖSTERİ İÇİN VAKİT AYIRIN Gelen misaﬁrlerin kaldıkları yeri ziyaret etmek isteyenler ya da aktivitelerde bulunmak isteyenler www.kleurrijkedans.com adresinden yetkililere ulaşabilirler ve detaylı bilgi alabilirler.

GEMİDE DANS EDECEKLER Bu ağır psikolojiden sonra, tanışmalar, canlı müzik eşliğinde şarkıların söylenmesi, hazırlanan yemeklerin yenilmesi, oyunların oynanmasıyla devam ediyor. Onlar için hazırladığımız doğa ortamında bulunan evimizde günde yaklaşık 50 kişi kalıyor. Farklı aktivitelerin yanı sıra bu yıl çıtayı biraz daha yükselterek; 8 haziran'da 150 kişilik bir yelkenli gemi ile denize açılarak, sohbet edeceğiz, yemeklerin ardından da danslar yapacağız. Ayrıca yel değirmenleri gezisi, şehir turları gibi planlarımız da var. Ama en önemlisi 14 Haziran Cumartesi tarihinde dünyaca sayılı salonlar arasında yeri olan ve 2.200 kişi kapasiteli Rotter-

dam De Doelen salonunda Dünya Şizofreni Derneğinin ve Kleurrijke dans okulu öğrencilerinin dans gösterileri ayrıca çeşitli sanatçıların sanat müziği, Pop müziği ve Halk müziği performansları sahne alacaktır. DERNEK KURULACAK Son olarak; Ev doktorları, psikiyatritsler ile yaptığımız görüşmeler sonucunda Hollanda'da yaşayan Türk Şizofreni hastaları için Hollanda da Yaşayan Türk Şizofreni Derneği kurulması kararı ortaya çıktı. Bu oluşum içerisinde 5 ev doktorumuz, 1 psikiyatrist, 1 dişçi, 14 yıldır Şizofrenlere emek veren 2 Kleurrijke eğitmeni ve 2 gönüllüyle bu oluşum başlatılmıştır.

Traﬁk lambaları hack’lenebilir!

FİLMLERDE gördüğümüz hackerların trafik ışıklarını kendileri için özel olarak bir düğme ile yeşile getirebilmesinin gerçekte de mümkün olduğu ortaya çıktı. IOActive Labs Research güvenlik uzmanı Cesar Cerrudo bir blog sitesi üzerinden yazdıklarında trafik ışıklarını nasıl hackleneceğini bildiğini aktardı. Cerrudo yazısında, “Trafik kaosu oluşturmak çok basit bir işlem. 100 dolar bile olmayan bir program ve donanımla bunu başarabilirsiniz” ifadesini kullandı. Trafik ışıklarının merkeze bildirdiği trafik datasının kablosuz ağ üzerinden yapıldığı bu nedenle hacklenmesinin çok kolay olduğu ortaya çıktı.

Herkes burada. www.sonhaber.nl

www.sonhaber.nl

manset@sonmedia.nl

fb.com/hessenmanset

@hessenmanset

issuu.com/mansetgazetesi

Sayı: 6 | Yıl: 1 | Ücretsizdir | 9 Mayıs 2014

Kardeş Türküler ve Ara Dinkjian ile aynı sahnede BOĞAZİÇİ Gösteri Sanatları Topluluğu bünyesinde yer alan Kardeş Türküler projesi, “halkların kardeşliği”ne müzikal bir çerçeveden vurgu yapıyor. Anadolu, Trakya ve Mezopotamya halk şarkılarını, kendi kültürel bağlamlarını dikkate alarak, orijinal dilleriyle yorumlamaya çalışırken, çokkültürlü bir coğrafyada kardeşlik içinde bir arada yaşama umudunu dile getiriyor. Kardeş Türküler Projesi çerçe-

Küçük Dev Kadın geliyor

15 günde bir yayımlanır | Haber ve Reklam Gazetesi | 010-229 17 76

www.xforceservices.nl

uşma l u b k ü y ü B a 1 Haziran’d

vesinde, Anadolu ve çevresinde yaşayan farklı dil ve inançlara sahip halkların şarkıları üzerine araştırmalar yapılıyor. ARA DİNKJİAN KİMDİR? Ara Dinkjian, 1958, New Jersey, ABD doğumlu Diyarbakır’lı bir ailenin çocuğu olan Ermeni asıllı bestekar müzisyen. Ud sanatçısıdır. Sezen Aksu, Kibariye, Mine Koşan, Ahmet Kaya ve Coşkun Sabah'a besteler vermiştir.

KARDEŞ TÜRKÜLER

Zübeyde Hanım

Tüm annelerimizin anneler günü kutlu olsun...

Pop müziğin gelmiş geçmiş en önemli ismi olan Sezen Aksu ile müzik dünyasının önemli isimlerinden Ara Dinkjian ve Kardeş Türküler aynı sahnede izleyicilerin karşısına çıkacak.

AVRUPA turnesi içeriğinde Rotterdam De doelen salonunda sahne alacak sanatçıları yine bir Mystiek Productions organizesiyle izleyeceğiz. Farklı dillere ve kültürlere dokunan müzikal formları bir araya getirerek, sadece etnisiteye değil; dil, inanç, cinsiyet ve cinsel yönelime karşı kurgulanmış her türlü ayrımcılığa karşı duruşun simgesi haline gelen Kardeş türküler, daha önce de birlikte ARA DİNKJİAN çalışma

yaptıkları usta müzisyen ve besteci Ara Dinkjian’la bir araya getirecek gurubun barış çağrısına bu kez Sezen Aksu katılıyor. Daha önce 3 kez Mystiek Productions tarafından konserleri düzenlenen Pop müziğin Minik Serçesi, ilk kez Avrupa’da aynı sahneyi Kardeş Türküler ve Ara Dinkjian’la paylaşacak.Kendi şarkılarının yanı sıra Kardeş Türkülerin şarkılarını da seslendirecek olan Sezen Aksu ve diğer sanatçılar, Tüm insanlığa, birlikte ve barış içinde bir yaşam çağrısı yapacaklar. Etnik müzikler, dünya müzikleri ve unutulmayan Sezen Aksu şarkılarını dinlemek istiyorsanız bu geceyi kaçırmamanızı tavsiye ediyoruz. www.mystiekproductions.nl

www.sonhaber.nl

9 Mayıs 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

katkılarıyla...

Gegevens: Groene Hilledijk 221A 3073 AG Rotterdam zuid Tel: 010 - 848 95 00 www.royalmodehuis.nl

Sizi de farklı, kaliteli ve birbirinden ilginç modellerimizi görmek için mağazamıza bekliyoruz. Gelinlik, Nişanlık, Abiye, Damatlık ve Aksesuar çeşitleri için doğru adres.

instagram.com/royalmodehuis twitter.com/royalmodehuis www.fb.com/royal.modehuis

Bu sayımızda sizlere gerçek bir “Aşk Hikayesi” anlatacağız. Bu aşk çifti olan Hilal ve Doğan şu aralar cicim aylarının tadını çıkaradursun; bizler ﬁlmin başladığı yani Aşk'ın başladığı yerden size bu yaşanmış gerçek öyküyü aktaralım.

Bizimkisi bir aşk hikayesi

 FACEBOOK’TA BAŞLAYAN ARKADAŞLIK BÜYÜK BİR AŞKA DÖNÜŞTÜ, MUTLU BİTTİ

Bütün DAMATLIK modellerinde

yüzdİNeDİR5İM0LE’yRe VARAN

FIRSATI KAÇIRMAYIN

GÜNÜMÜZDE sosyal medya çok önemli bir faktör olduğunu hepimiz biliyoruz ve artık onsuz bir yaşam düşünemiyoruz... Bir çok insanın hayatını değiştiren Facebook, bu güzel çiftimize de vesile olmuş. Hilal hanımın güzel profil resmi Doğan beyin ilgisini çeker ve özelden hoş bir mesaj atar. Kız evi naz evi misali Hilal hanımda kendini naza çeker ve hiç birşey yazmaz. Doğan bey ardı ardına mesaj yollar ve arkadaşlık teklifini yapınca Hilal hanımda dayanamaz ve kabul eder. Hoş sohbetleri güzel muhabbetleri böylece başlamış olur. Birbirlerinden hoşlanırlar ve arkadaş olmaya karar verirler. Doğan beyin 1 saatlik mesafede kalması sık sık buluşmalarına engel olsada birbirleriyle telefonda da olsa konuşmadan bir gün geçiremezler. BİR ŞEY BULAMADIK Gel zaman git zaman aşkları artan çiftlerimiz ailelerin örf ve adetleri uygulamalarıyla dünya evine girmek için hazılıklara başlarlar. Düğün denilince akla gelen ilk şey Gelinlik'tir mutlaka. Bu sebeple 2 saatlik yol gidip Almanya'nın Duisburg şehrinde gelinlik modellerine bakarlar. Uygun bir şey bulamadan dönen çiftler, abiye, damatlık ya da farklı ihtiyaç ürünlerine de bakarlar ama nafile... İstediklerine uygun

hiç bir şey bulamadan geriye dönerler. Hollanda ya döndükten sonra yine sosyal medya aracılığıyla bizleri yani, Royal Mode Huis’in paylaştığı resimleri görür ve zaman kaybetmeden Groene Hilledijk 221A olan adresimizde bize ulaşırlar. ÖNCE KAHVE İÇELİM Annesiyle gelinlik bakmaya gelen Hilal hanıma bir fincan kahve eşliğinde onun fikirlerini ve isteğini sorduk. Hilal hanım, bembeyaz ve kabarık bir

gelinlik istediğini dile getirdi. Royal Moda evi çalışanları olarak hemen bir kaç model çıkardık ve ilk denediği gelinlikten sonra “Tamam budur, başka bir model bakmak istemiyorum” diyen Hilal hanımı aksesuar bölümüne götürdük. Orada, abartısı olmayan kısa bir duvak tercih eden Hilal hanım, takı konusunda biraz abartılı seçimde bulundu. Gelinliğin belindeki göz kamaştırıcı taşlarla uyum sağlayan tacı, küpesi ve kolyesi ile tamamlandı. Bayanların seçimlerine nazaran erkeklerin seçimleri daha kolay olur. Hilal hanımın isteklerinden sonra sıra Doğan bey'e gelmişti. Mat siyah bir kumaştan damatlığını beğenen Doğan bey, düğmesiz düz bir gömlek ile şıklığın zirvelerine çıktı. Son olarak saten kumaştan papyon ve kuşak beğenen Doğan bey, parlak siyah deri bir ayakkabıyla takımını tamamladı. Çeşit çeşit manşet düğmelerinin içerisinden siyah taşlı olanı beğenen damadımız gelin hanımın şıklığına yakışır bir damat oldu. Hikayelerini aslında kendileri yazdılar bize de bu hikayeyi anlamak düştü. Biz bize gelene kadar olan boyutu hikaye bizden sonra ki bölümünde şahitliğini yaparak, sizlere veda ediyoruz. Gökten 3 elma düşsün, biri Hilal'e diğeri Doğan'a, geri kalan ise bir daha ki aşk hikayesinin kahramanlarına...

manset@sonmedia.nl

Yaza ﬁt bir vücutla girmek için “altın öneriler”

YAŞAMINIZDAKİ birkaç küçük alışkanlığı değiştirerek fit kalmayı başarabilirsiniz. Hemen incelmeye başlamak ve yaza fit bir vücutla girmek için mutlaka göz gezdirin. Protein tüketin: Proteinli gıdalar, enerji verir ve acıkmanızı önler. Öğünlerin arasını uzatmayın:

Her 3 saatte bir küçük öğünler yiyin. Midenizi daha uzun süre aç bıraktığınızda gün içinde daha çok şey tüketecek ve aşırı kalori alımına zemin hazırlamış olacaksınız. Öğünlerinizi saat kontrolünde yerseniz, günün ilerleyen saatlerinde başlayan aşırı yeme isteğini de bastırmış

olursunuz. Sebze tüketimini artırın: Öğünlerinizde tabağınızın yarısını taze sebze yemekleri ya da buharda pişmiş mevsim sebzeleri ile doldurun. Dışarıda yemek yemeyin: Restoranlarda porsiyon ölçüsü yapamadığınız gibi, yemeklerin içerisindeki

yağ oranlarını da kontrol edemezsiniz ve fazla kalori almış olursunuz. Bol su için: Vücuttaki su oranını yeterli düzeyde tutmak için günde 2-2,5 litre su içmeyi asla ihmal etmeyin. Acıktığınızı hissettiğinizde önce büyük bir bardak su için ve bekleyin.

Jean modasının sloganı: Yırt ve kıvır 9 Mayıs 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

 ESKİ JEAN’LERİNİZİ ATMAYIN, DEĞERLENDİRMEK İÇİN TAM ZAMANI

Bahar müjdesini haftalar önce vermişti. Kışlık kıyafetlerden ve kış depresyonundan kurtulurken, aslında diğer taraftan yeni streslerin başladığını da en iyi biz kadınlar biliyoruz.

Fıkır fıkır genç görüneceksiniz ELBİSELER: 2014 ilkbahar/yaz sezonun Jean'den ve Jean benzeri kumaşlardan yapılmış elbiseler oldukça revaçta olacak. Özellikle shift elbise denilen, dizin hemen üzerinde biten ve vücuda yapışmayan elbiseler ön plana çıkıyor. Hem kol hem de kolsuz Jean elbiseler, rahatlıklarıyla bu yaz sık tercih edilecek. JEAN SALOPET: Bahçıvan tulumlarını giymeye devam... Hem kısa hem de uzun salopetlerin görüleceği yaz sezonunda yırtık salopetler de revaçta olacak

YIRTIK: Yırtık Jean modası da hiç istifini bozmadan bu sezon da kendine yer buluyor. Üstelik dozu biraz daha artırarak... Özellikle lime lime kesilmiş Boyfriend Jean pantolonlar ağırlıklı olarak yer buluyor.

KIVRIK PAÇALAR: Hemen her tür pantolonun paçasının kıvrıldığını söylemek mümkün... Bu şekilde sezonun kısa paça pantolon trendine de uyum sağlanıyor.

JEAN CEKET: Kot ceketlerin ayrı bir yeri olacak. Özellikle ceket boyu ne kadar kısa olursa o kadar iyi. Crop ceket trendinin kot ceketlere de sirayet ettiğini göreceğiz.

KIŞ aylarında kullandığımız siyah ağırlıklı koyu renk tonlarının altında yer edinen kilolarımızı saklamak mümkünken baharın gelmesiyle renk tonlarında açılmalar sebebiyle kilolar kendini belli etmeye başlıyor. Bu durum haliyle bizleri geriyor ve hummalı bir şekilde diyet programları araştırmalarına sevk ediyor. Hatta bu yazıyı okuyan bir çok bayan bu kür'leri uygulamaya başlamıştır bile. Başlayamayanlar da bu pazartesi kesin başlıyorum modunda en az 4 haftadır erteliyor, tahminlerime göre. Lafı fazla uzatmadan, yaza sayılı haftalar kaldı ve ton değiştiren renkler dolayısıyla her yer cıvıl cıvıl olmaya başladı. Ağaçlar, çiçekler, insanlar, güneş ve bununla beraber gelen pozitif elektriğimiz. Hazır onca pozitiflik varken kendimizi kasmanın da bir anlamı yok! Bu sayımızla beraber Nilgünce bölümünde sizlere sağlıklı beslenme (diyet) evde ya da spor salonlarında uygulayabileceğiniz önerilerde bulunacağım. KENDİNİZLE BARIŞIK OLUN Her şeyden önce insanın kendisiyle

Nilgünce

 NİLGÜN ŞAHİN nilgunce@sonmedia.nl

barışık olması mantığından yola çıkarak, sağlığımızın ne denli önemli olduğunu hatırlatmak istiyorum. Aşırı kiloları olan bayanların klasik sözleri olan “ben bu halimle mutluyum” ya da “halimden şikayetçi değilim” diyen bayanlarında sağlıklı beslenmelerini rica ediyorum. Yanınızda sizleri çok seven arkadaşlarınızın ve ailenizin “yok yok böyle çok iyisin” ya da “sana her şey yakışıyor” gibi cümlelerinin sizi üzmemek istemelerinden başka bir şey olmadığını maalesef anımsatmak

istiyorum. Bu sayımızda “fit'' kalmak isteyenlere ve fazla kilolarından kurtulmak isteyenlere önerilerde bulunduk. Fazla kilolarınızdan kurtulmanın vakti geldi. Giydiğiniz tüm kıyafetlerin içerisinde kendinizi mutlu hissetmelisiniz. Taytlar ve bol tshirtleri gardırobunuzdan kaldırma zamanı. Jean parçaların yine yeniden yorumlandığı bir sezona merhaba diyoruz. 2014 yaz sezonunda Jean olan her şey çok kıymetli! O yüzden kıyıda köşede ne kadar Jean parçanız varsa, bu sezon değerlendirmenizi öneririm. Bu sezonun Jean modası sloganı “Yırt ve Kıvır” VE SAÇLARIMIZ Geçtiğimiz yıl başlayan örgü modası bu yıl hala devam etmekte ve uzun bir sürede bu modellerden vazgeçemeyeceğiz gibi görünüyor. Örgü saçlarla romantik ve feminen görünebilirsiniz. Sizlere ilham verecek örgü modellerimize mutlaka göz atmanızı tavsiye ediyorum. Her geçen gün yaklaşan yaz ayları ve güneş şimdiden içinizi ısıtır, umarım...

ŞORT: Jean şortlar kuşkusuz her yazın favorisi zamansız bir parça, ama yine tıpkı diğer parçalar gibi bu sezon daha çok öne çıktığını söylemek lazım.

TULUM: Tıpkı salopetler de olduğu gibi tulumların da Jean olanları 2014 ilkbahar/yaz sezonunun gözdelerinden olacak.

Ünlüler de örüyor

 ÖRGÜLÜ SAÇLAR FEMİNEN DURUŞUYLA BİRÇOK KADININ TERCİHİ

Jean’ın hayatımızdaki yeri tartışılmaz... Ama bir kaç sezondur Jean parçaların çok daha revaçta olduğunu görüyoruz. Bu durum 2014 ilkbahar/yaz sezonunda da bozulmuyor.

ÖRGÜLÜ saç modelleri, romantikliği ve feminen duruşları ile pek çok kadının vazgeçemediği bir saç modeli. 2014 sezonunun saç trendlerinde listenin üst sıralarında kendine yer bulan bu saç modeli zamansız güzelliği ile

hayatımızdan bir süre daha çıkmayacak gibi görünüyor. Sezonun en trend saç modellerinden biri olan örgüler, ünlüler tarafından da sıklıkla kullanılıyor. Bu sezon formunu biraz değiştiren örgüler artık

topuzlar, taçlar ve farklı atkuyruğu modelleriyle bir araya geldi. Özellikle tepeden taç yapılmış doğal görünümlü örgüler 2014'ün en havalı saç modellerinden biri oldu. Modellerimizi iyice incelemenizi tavsiye ediyoruz.

www.sonhaber.nl

Uykusuzluğa karşı doğal ve bire bir: Vişne Suyu

YAPILAN bir araştırma, sabah ve akşam bir bardak vişne suyu içen yaşlıların gece daha fazla ve daha iyi uyuduğunu ortaya koydu. ABD’deki Louisiana Eyalet Üniversitesi’nden bilim adamlarının araştırması, sabah ve akşam bir bardak vişne suyu içenlerin, yaklaşık 90 dakika fazla ve daha iyi uyuduğunu gösterdi. Ortalama 68 yaşındaki katılımcılardan 2 hafta,

9 Mayıs 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

Sabah Uykum

MANŞET KİTAP

BELKİ bir kitabın aynı sayfasında ağlamışızdır. İşte bu haberimiz olmadığı halde dünyanın en güzel karşılaşması olabilir. Ben anlam veremiyorum yani neden bittiğine değil madem bitecekti neden bu kadar hevesli başladık? Ben ikimizdeki bu hevese anlam veremiyorum. Ne oldu bize bilmiyorum ama iyi şeyler olmadığını çok iyi biliyorum. Ya çok yanlış zamanda karşılaştık ya da hiç karşılaşmaması gereken iki insandık. Biz neydik bilmiyorum. Sevgili desem değil, aşık desem değil bildiğin rastlantıydık işte ondan öte gidemedik.

günde 2 kez vişne suyu içmelerini isteyen bilim adamları, daha sonra aynı katılımcılara vişne suyu içermeyen sıvı verdi. Sabah ve akşam Montmorency türü vişne suyu içenlerin, gece daha fazla (ortalama 84 dakika) ve daha iyi uyuduğu saptandı. ABD ve Avrupa’da yetiştiriciliği en fazla yapılan vişne çeşidi olan Montmorency’nin uykuyu

Katy bile anladı!

Gönderin, yayınlayalım

ri SOSYAL paylaşım siteleri ünlüle yor.

unduru takip etmeyi bir tık ötede bul ı istediğiniz asın alm yer a Sizde bu sayfad yollayın, deresim ya da yazılarınızı bize famızda say bu ğerlendirme sonrasında a.nl edi onm t@s yayınlansın: manse

düzenleyen melatonin hormonu içerdiğini belirten bilim adamları ayrıca, vişnede bolca bulunan triptofan adlı amino asitlerin mutluluk hormonu serotoninin salgılanmasını da sağlayarak uyumaya yardımcı olabildiğine dikkati çekti. Araştırmanın sonuçları, Amerikan Beslenme Derneği’nin San Diego kentindeki yıllık toplantısında sunuldu.

MANŞET TAKVİM

Katy Perry: Keşke Atatürk İngiliz olsaydı. İngiltere daha adil bir ülke olabilirdi. Conor Maynard: Atatürk'ü sevmeyenleri anlamıyorum. O Hitler gibi olmadı. Dünyaya adalet ve barışı yaydı.

Yalnızca Yalnızım

EVET belki çok yalnızım. Evet belki çok yaralandım. Evet belki kendi kabuğuma çekildim. Evet belki artık insanlara güvenmek istemiyorum. Evet belki dışardan bakıldığında, umursamaz biriyim. Evet hakkımda ne düşünürseniz düşünün ilgilenmiyorum. Ben sadece tek bir cevap bekliyorum, siz değer verdiklerim ben ağlarken neredeydiniz? Bazen bittiğine değil, verdiğin değeri hak etmediğine şahit olduğun için ağlarsın. Bazen gittiğine değil, yarınların hayalini onsuz kuramazken, onun bir başkasına hiçbir şey yaşanmamış gibi dokunacak kadar ucuz olduğuna ağlarsın. Bazen yarım kaldığına değil, doğru sandığının koca bir yanlıştan ibaret olduğuna ağlarsın.

Rabbin İçin Sabret

SABIR dostların makamıdır… Allah sıkıntı verdiyse mümine bilsin ki derecesi yükselsin diye ve artık sadece Allah için sabretmek düşer geriye. Kalbini çevirdiğin zaman asırlar öncesine içini sımsıkı saracak bir ayet düşecek gönlüne: “Rabbin için Sabret”

Sosyal medya “asosyal” yapıyor

SOSYAL medya kullanıcılarının daha asosyal hale geldiğini gösteren youtube videosu Facebook’da milyonlarca kez paylaşıldı. Sosyal medyanın dezavantajlarını gençlere göstermek için Youtube video paylaşım sitesine bir video yerleştiren Amerikalı Gary Turk, gençlere telefonlarını ellerinden bırakmalarını tavsiye ediyor. Turk, “Benim 422 arkadaşım var ama yinede yalnızım” cümleleri ile başladığı videosunda “onlarla her gün konuşuyorum ama birbirimizi tanımıyoruz” diyor. “Look Up” (Yukarı Bak) başlığı ile şiirsel bir formda seslendirilen videoda Turk, sosyal medyanın dezavantajlarını sıralıyor. Bu durumdaki ironinin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Turk, “ancak bu videoyu hazırladığım insanlar şuanda zaten Facebook’da yer alıyor” diyor.

Zirvenin genç ismi Emre Aydın Hollanda’da oka Hayat facebo b e n ze m e z, m arkandan yoru a yaparlar am lmez bildirimleri ge

EMRE Aydın uzun bir aradan sonra tekrar Hollanda’ya geliyor. Türkiye’de yayınlanan X-Factor programında jüri üyesi olarak müzikal bilgisini ve en son albümü “Eylül Geldi Sonra” ile zirvedeki çizgisini koruyan Emre Aydın Hollandalı hayranlarıyla buluşacak.

9 Mayıs 10 Mayıs

16 Mayıs

17 Mayıs 18 Mayıs 23 Mayıs

Kermes Turkse Culturele Dagen H.D.V. Mehmet Akif Ersoy Camii Harderwijk Beyoğlu Gecesi- Cinetone- Amsterdam Gece &Djs Night – Club LA – Zaandijk Ankaralı Coşkun / Anneler Günü Sade 1 Partycentrum- Zaandam Konser: Emre Aydın Maassilo Rotterdam – Rotterdam Gökhan Doğanay / Türkü ve Halay Gecesi – Sade Center – Zaandam Taksim Night Partycentrum Melody- Rotterdam Urfa Sıra Gecesi Dido Events- Amsterdam 19 Mayıs Şöleni – Tulp 1 – Zaandam Stand Up: Atalay Demirci Concertgebouw De Vereniging Nijmegen Halaynight / Kenan Coşkun Kristal Zalencentrum- Den Haag

manset@sonmedia.nl

Cilt dostu

Astımı yüzerek yenebilir

CİLT bakımcılar taze sebze ve meyvenin cildi sudan daha fazla nemlendirerek genç görünmesini sağladığını savunuyor. Buna ek olarak her gün taze meyve suyu içmeye çalışın. Meyve suyunuzu aç karnına için. Böylece metabolizmanız yaşam için önemli vitaminleri, mineralleri ve diğer antioksidanları daha kolay emecektir.

OKUL çağındaki çocukların yüzde 610’unda görülen astım hastalığı giderek daha yaygın bir hale gelmektedir. Astım, doğru tanı ve tedavi yöntemleri ile birlikte kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Çocukların neredeyse yüzme 5060‘ında okul öncesi dönemde öksürük, hırıltı, nefes darlığı gibi astım benzeri şika-

yetleri mevcuttur. Yüzme, astımlı hastalarda akciğer kapasitesinin artmasını ve nefes alma tekniklerinin geliştirilmesini sağlamaktadır. Yapılan araştırmalarda; ilaçlarını düzenli kullanan ve düzenli yüzme derslerine devam eden astımlı çocukların semptomlarında azalma olduğu görülmüştür.

15 litre kan döküldü

9 Mayıs 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

 TÜRK SİNEMA TARİHİNİN EN İDDİALI AKSİYON FİLMİ. BAŞROLDE CÜNEYT ARKIN

SonFM Top 20

Cüneyt Arkın’ın oğluyla birlikte rol aldığı Panzehir, yeraltı dünyasında uzun yıllar boyunca çeşitli karanlık işlere bulaşan bir tetikçinin ve ihanete uğradığı manevi babasının hikayesini ele alıyor.

1 1 İREM DERİCİ..........................ZORUN NE SEVGİLİM 2 GÖKHAN TÜRKMEN .............ÇATI KATI 3 KENAN DOĞULU ...................RİCA 4 HANDE YENER......................ALT DUDAK 5 SILA.......................................VAZİYETLER 6 GÜLŞEN & MURAT BOZ........İLTİMAS 7 DEMET AKALIN ....................İLAHİ ADALET 8 N.ÖNCEL & TARKAN ............HADİ O ZAMAN 9 GÖKHAN ÖZEN .....................BENDEN SORULUR 10 EMRE AYDIN .........................BİTTİ TEBRİKLER 11 OĞUZHAN KOÇ .....................AYY 12 DUMAN .................................MELANKOLİ 13 ATİYE & İ. PAYDAŞ ...............YETMEZ 14 BERKSAN ..............................DUMAN 15 BAHADIR TATLIÖZ................BENİ YAK 16 YONCA LODİ .........................12 AY 17 YILDIZ KAPLAN....................UÇABİLİRİZ 18 TUĞBA ÖZERK ......................DERİN DARBE 19 BETÜL DEMİR .......................TARAFSIZ KALAMIYOR AŞK 20 GRİPİN ...................................VAZGEÇTİM BEN BUGÜN

SON FM’in katkılarıyla hazırlanmıştır.

Sabotaj 15 Mayıs’ta John Breacher, itibarı yüksek ve kimliği gizli Narkotik ajanlarından oluşan bir ekibin liderliğini yapmaktadır. Büyük bir uyuşturucu şebekesine yapacakları baskını yönetmektedir.Hedef bölgeye vardıklarında, şebekenin konumlandığı gizli karargaha Breacher'ın emriyle Canavar, Şeker, Ense, Kundakçı, Tripod, öğütücü ve duman harekete geçer. 10 milyon doları da güvenli bir yere sakladıktan sonra görevlerini başarıyla tamamlarlar. Olaydan 6 ay kadar sonra, İçişleri Bakanlığı ekibi tek tek sorguya çekmeye başlar. Herhangi bir yasadışı bulguya rastlamayınca artık ekibin tek yapması gereken sakladıkları paranın kendilerine ödenmesidir.

SABOTAJ:

Yusuf Güney’in otomobili çalındı LONDRA’DAN

BMW X5 jeep alan ünlü şarkıcı Yusuf Güney'in arabası kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından çalındı!.. Evinin önünde duran arabayla birlikte, 10 bin dolarlık saat, laptop, cüzdan ve bir miktar parayı da alıp kayıplara karışan hırsızı polisler arıyor. Güney’in otomobili ingiliz plakası taşıyor.

Kayahan: En büyük ilacım müzik

ÜNLÜ sanatçı Kayahan, zor günlerinde, hayatında her zaman müziğin olduğunu ve müziğin kendisine ilaç gibi geldiğini belirtti. Yakında piyasaya çıkaracağı albümünde Nilüfer ve Ajda Pekkan gibi star şarkıcıların yanı sıra birçok ünlü ismin de yer almak istediğini söyleyen usta sanatçı, “Demek ki şarkılarımı onlar da seviyormuş” diyerek gelen yoğun ilgiyi mütevazılıkla açıkladı.

Efsane geri döndü Muppet'lar ikinci devam filminde bu kez Avrupa'ya açılıyor. Berlin, Madrid, Dublin ve Londra gibi Avrupa başkentlerinde büyük sinemalarda kapalı gişe sahne alan tüm Muppets üyeleri bu sefer dünya turuna çıkıyor. Ama bu kez Kermit'in başı büyük belada. Zira ona ikizi gibi benzeyen, dünyanın en azılı hırsızlarından Constantine ve onun sağ kolu Dominic, Muppets üyelerini özellikle de Kermit’i uluslararası bir suç eylemine sürüklüyor. Constantin, masum Kermit'in yerine geçerek planlarını uygulamaya koyarken, Kermit'te tıkıldığı hapishanede suçsuzluğunu ispatlamaya çalışıyor...

Eski aşkıyla yakalandı sevgilisi Ozan Öğüt'le yaşadığı aşkla gündemden düşmeyen ünlü sanatçı Hande Yener, geçtiğimiz gün Antalya'da bir barda 20 yıl önce aşk yaşadığı Antalyalı işadamı sevgilisi Serkan Eltut ile eğlenirken görüntülendi!.. Şöhret olmadan önce 1994 yılında Antalya'da barlarda sahne alan Hande Yener, işadamı Serkan Eltut ile bir süre aşk yaşamıştı.Hande Yener, meşhur olup İstanbul'a gelince ilişkileri de son bulmuştu…

30 KAMERA, 50 ARAÇ KULLANILDI Panzehir, Yeşilçam'ın usta ismi Cüneyt Arkın ve kendisi gibi oyuncu olan oğlu Murat Arkın’ı ilk kez beraber kamera önüne geçtiği film olma özelliğini taşıyor. Filmin çatışma sahneleri çekilirken, çevredeki vatandaşlar gerçekten çatışma olduğunu düşünerek polise 12 kez ihbarda bulundu. Filmde kullanılan malzemeler şu şekilde: 8 adet pompalı tüfek, 20 adet özel yapım propanla çalışan FN SCAR mekanizmalı tüfek, 50 tabanca, 8 özel yapım bıçak, 2000 mermi, 300 gömlek, 80 takım elbise, 15 litre yapay kan, 50 araç ve 30 kamera.

MUPPETS MOST WANTED:

Müzik dünyasından gelişmeler

KENDİSİNDEN 13 yaş küçük

AKSİYON ve film noir türlerindeki yapıtın yönetmen koltuğunda daha önce Büşra ve Dağ filmlerine imza atan genç yönetmen Alper Çağlar bulunuyor. Filmin oyuncu kadrosunda başroldeki Emin Boztepe'nin yanı sıra Cüneyt Arkın, Murat Arkın, Öykü Gürman, Kaan Urgancıoğlu, Çağdaş Agun ve Hüseyin Özay’ın gibi Türk oyuncular ve Edoardo Costa, Christina Gottschalk ve Florence Eugene gibi yabancı oyuncular da yer alıyor.

Tuğba Özerk de “Derin Darbe” yaptı

TUĞBA Özerk, yeni single çalışması “Derin Darbe” ile sessizliğini bozuyor. Yeni projesi ve yepyeni tarzıyla Tuğba Özerk'in yeni single'ı DMC etiketiyle çok kısa bir süre sonra tüm dijital platformlar ve müzik marketlerde yerini alacak! Yıllar içerisinde kendi adıyla müzikal anlamda başarılı bir kariyer elde eden Tuğba Özerk, yeni single'ı "Derin Darbe" için alışılmışın dışında ve tamamen yenilenen tarzıyla sevenlerinin karşısına çıkıyor. 15 SAATLİK ÇEKİM Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği fotoğraf çekimi için Cahit Baha Pars'la çalışan güzel sanatçı kendisi için özel olarak hazırlanan kostümler ile büyük beğeni topluyor. “Lasciate mi Cantare” şarkısını Zeki Güner'in yazdığı sözlerle Türkçeye adapte eden Tuğba Özerk'in “Derin Darbe” isimli şarkısının düzenlemesi Onur Betin'e ait. Şarkı için Suat Ateşdağlı da bir versiyon hazırladı. Ayrıca “Derin Darbe”nin bir de Onur Betin imzalı akustik versiyonu bulunuyor. Şarkının video klibi Süleyman Yüksel tarafından çekildi. Dış ve iç mekan olmak üzere çeşitli alanların kullanıldığı çekimde 50 kişilik bir ekip görev aldı. Aynı anda 3 kamera ile gerçekleşen çekim 15 saat sürdü.

www.sonhaber.nl

ALTIN BULMACAYI çözüp, ALTIN ŞİFREYİ bilenler kazanıyor

SEN DE ÇÖZ, SEN DE KAZAN

Altın Şifre’yi bilenler arasında yapılacak çekilişle, bir okurumuza 1 adet ÇEYREK ALTIN hediye ediyoruz. Doğru cevabınızı mail yoluyla en geç 18 Mayıs 2014’e kadar iletin, çekilişe katılıp kazanma fırsatını yakalayın. E-Mail: bulmaca@sonmedia.nl

1 okurumuza ÇEYREK ALTIN hediye ediyoruz. Önemli Uyarı: Kazanan kişiler ödüllerini verilecek adresten kimliğini beyan ederek bizzat teslim alacaktır. Ödüller kesinlikle paraya çevrilemez.

9 Mayıs 2014

Manşet BULMACA

Haber ve Reklam Gazetesi

 SÖZCÜK YERLEŞTİRME

 ALTIN BULMACA 6

 SAYI YERLEŞTİRME

Altın Şifre:  SUDOKU / KOLAY

 SUDOKU / ORTA

 SUDOKU / ZOR

2 BASAMAKLI 23 25 27 36 40 43 49 53 61 62 64 73 75 78 82 93 94 3 BASAMAKLI 146 174 184 238 333 344 366 476 575 643 651 671 674 763 784 832 842 866 925 4 BASAMAKLI 1972 2179 2757 3317 3323 3558 3635 5053 5357 6694 7926 8224 8848 8937 9472 9940 5 BASAMAKLI 11776 12470 18222 32689 35544 36917 41412 52972 53799 68695 68758 68879 71887 92479 9473 6 BASAMAKLI 411805 501640 562488 707794 824791 899649 940768 958282 7 BASAMAKLI 1280540 1388403 1407416 2172963 2842958 3784027 3896836 5274068 7694557

Bilgi Panosu

Deventer Başkonsolosluğu

Adres: Keizerstraat 8, 7411 HG, Deventer Telefon: 0570 688 650 veya 010 766 00 07 (Ücretsiz) Fax: 0570 619 554 E-Mail: consulate.deventer@mfa.gov.tr Acil durumlarda, (Mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde) 061 359 38 75 numaralı telefonla arayabilirsiniz. Önemli Uyarı: Adli vaka, ölüm, polise intikal gibi durumlarda başkonsolosluğumuza bilgi verilmesi önemle rica olunur.

ÖNEMLİ TELEFONLAR Alarm veya Polis: 112 Geen spoed, wél politie: 0900-8844

Rotterdam Başkonsolosluğu Adres: Westblaak 2, 3012KK, Rotterdam Telefon: 010 201 2000 Fax: 010 201 2050 E-Mail: consulate.rotterdam@mfa.gov.tr Acil durumlarda, (Mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde) 064 102 45 88 numaralı telefonla arayabilirsiniz.

Konsolosluk işlemleri ile ilgili her türlü bilgiyi www.konsolosluk.gov.tr adresinden edinebilirsiniz.

T.C. Lahey Büyükelçiliği Adres: Jan Evertstraat 15, 2514 BS The Hague | Telefon: 070 302 31 00

manset@sonmedia.nl

15 9 Mayıs 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

 CEP’LERİ DAHA VERİMLİ KULLANMAK İÇİN BUNLARI DENEYİN

Penguenleri biz de seviyoruz ama, işimiz

gerçekleri yazmak. Dev kadromuzla her gün yaşamdan spora, gündemdeki olaylardan teknolojiye kadar onlarca gerçek haber veriyoruz... Hollanda’nın tarafsız tek Türk medyası SON HABER her saniye sizlerle...

Pil ömrünü nasıl uzatabiliriz? Lityum iyon pillerini şarj etmeyle ilgili çok şey söyleniyor. Örneğin bir öneriye göre şarjı yüzde 40 ile yüzde 80 arasında tutmak, pil ömrünü uzatıyor. Peki pilinizin ömrünü uzun tutmak için ne yapabilirsiniz?

LİTYUM iyon pilleri yanlış şarj etmenin onların ömrünü kısalttığı doğru. Çoğu lityum iyon pil, normal şartlarda birkaç sene hizmet verecektir ancak hatalı şarj alışkanlıklarınız bu süreyi kısaltabilir. Pilinizin ömrünü mümkün olduğunca uzatmak elinizde. İşte yapmanız gerekenler: Yüzeysel deşarj edin: Pilinizi her seferinde sonuna kadar bitirmek yerine, şarjı tamamen bitmeden şarj edin. Yapılan araştırmalar, yüzeysel deşarjların pil şarj döngüsü sayısını artırdığını gösteriyor. Örneğin yüzde 50'ye düşen şarjı iki kere şarj etmeniz, tamamen biten bir pili bir kez şarj etmenizden daha az zarar verir. Tamamen şarjlı biçimde bırakmayın: Lityum iyon pilleri yüzde 100 şarj etmeniz şart değildir. Dahası yüzde 40 ile 80 arası şarj olmayı tercih ederler. Pilinizin ömrünü mümkün olduğunca uzatmak istiyorsanız,

Macera tutkunları için

HP Action Cam ÇEVRESEL koşullar için tasarlanan HP Action Cam kameralar ile profesyonel video ve fotoğraf çekimleri artık çok kolay... Su altı çekimleri veya çamurlu, yağmurlu bir günde yapılan bisiklet gezintilerinde maksimum performans veren HP Action Cam kameralar, maceraperestlerle buluşuyor. Her türlü çevresel koşullarda kullanılabilen ve özel olarak tasarlanan HP Action Cam'ler ile kayak yaparken, bisiklete binerken veya paraşütten atlarken yaşanılan adrenalin dolu anları kaydetmek çok kolay. Dahili bilek kumandasıyla 15 metreye mesafeye kadar hem video hem de fotoğraf çekebilen HP Action Cam'lerin 2 çeşidi bulunuyor. HP ac200w ACTION CAM 60 metre suya dayanıklı ve akıllı telefonlarla uyumlu HP AC200W 170 derecelik ultra geniş açılı lensler ile olağanüstü video ve fotoğraflar çekebiliyor. Xcam

www.sonhaber.nl

buna dikkat edin. Ayda bir tam deşarj edin: Bu, kulağınıza çelişkili bir öneri gibi gelebilir. Ancak piliniz, çok sayıda yüzeysel deşarjın ardından kalibrasyonunu kaybedebilir. Bu yüzden üreticiler, kalan pil değerinin doğru görünmesi için ayda bir tam deşarj etmenizi, yani sonuna kadar kullanmanızı tavsiye ediyorlar. Serin tutun: Sıcak bir pilin yaşam ömrü, soğuk olana göre çok daha hızlı tükenecektir. Bu yüzden laptop standı gibi bir çözüme başvurmanız faydalı olabilir. Bu ipuçlarını uygulayarak pilinizin yaşam döngüsünü uzatabilirsiniz. Ancak bu işi çok da abartmayın; çünkü piliniz en fazla birkaç sene içinde zaten ömrünü dolduracak. Örneğin şarj adaptörünüz olmadığında zaman zaman yüzde 0'a kadar düşmenizde sakınca yoktur.

uygulamasıyla kameranın görüş açısından aynı anda tablet veya akıllı telefonlara görüntü aktarımı yaparak uzaktayken de kolayca kullanmak mümkün. Radyo frekansıyla bağlantı sağlayan, 5 metreye kadar suya dayanıklı bileklik kumandasıyla fotoğraf ve video çekilebiliyor, kaska yerleştirilen AC200W ile bilek kumandasından kayıt yapılabiliyor. HP ac150 ACTION CAM HP ac150 Action Cam, kolayca kontrol edilebilir dayanıklı ve ergonomik su geçirmez kabıyla dalgıç maskelerine, bisiklet ve motor kasklarına uyumlu. Video kaydı yapılabilen ve fotoğraf çekilebilen HP ac150 Action Cam su geçirmez kutusu ile veya haricen kullanılabilen Parlak 1.5" ekran ve kolayca ulaşılabilen tuşlarıyla en uygun modun seçilebilmesinde kolaylık sağlıyor. HP ac150 ile dahili mikrofon ve hoparlör sayesinde videolarda gerçek zamanlı ses kaydı da yapışabiliyor. Fiyatı 129 eurodan başlıyor.

www.sonhaber.nl

İlklerin kadını, ilklerin hakemi - 1986-2005 yılları arasında hakemlik yapıp, ortalama 1500 maç yönetti. Antrenörlük ve teknik direktörlük diploması alan ilk kadın, Türkiye’nin ilk kadın futbol takımı Dostlukspor’da kaleci ve kaptan olarak 13 yıl oynadı. Fenerbahçe-Galatasaray TSYD final maçı ilk kadın yardımcı hakemi, Büyükşehir Belediye-

Eyüp Türkiye Kupası ilk kadın orta hakemi (1993), Sakarya-Ankaragücü Türkiye 1. ligi Avrupa ve Türkiye’de ilk kadın orta hakemi (1999), FIFA kokartı alan ilk Türk kadın hakemi (1995), UEFA First Class hakem listesine alındı (2003). Okan Üniversitesi Spor Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi ve TMOK üyesi.

Kalede başladı orta sahada bitirdi

9 Mayıs 2014

Haber ve Reklam Gazetesi

Manşet SPOR

 TÜRKİYE’NİN İLK KADIN HAKEMİ LALE ORTA MANŞET’İN KONUĞU OLDU, DOBRA DOBRA ANLATTI

Futbola kadın futbol takımı ile başlamışsınız! - Evet on üç sene Türkiye’nin ilk kadın futbol kulübü olan Dostlukspor’da kalecilik yaptım. Futbolculuğumda kadın futbol ligine yetişemedim ama bu konuda çok mücadele ettik. Sonrasında antrenörlük kurslarına gittim 1985 yılında Türkiye’nin belki de Avrupa’da da ilktir, ilk kadın futbol antrenörü oldum. Bu diploma ile ikinci ligde antrenörlük ve üçüncü ligde teknik direktörlük yapılabiliyordu. Ben de birkaç takımda antrenörlük yaptım ve sonrasında hakemliğe başladım. Aslında ben antrenörlüğe devam etmek isterken hakemlikte başarılı olduğum söylenince ve teşvikte edilince hakemlikte devam ettim. ŞENES BEY BİLİYORDU Antrenörlük içinizde bir ukte olarak kaldı sanırım. - Hakemliğe harcadığım enerjiyi antrenörlüğe verseydim orda da çok iyi yerlere gelebilirdim. Hatta kadın milli takımı için bana teknik direktörlük teklifi geldi. 1995 yılında FIFA hakemi oldum ve Şenez Erzik ‘Biz Lale hanım’dan çok şey bekliyoruz’ dedi. Ki o zaman biliyormuş benim FIFA hakemi olacağımı. O yüzden hakemliğe devam etmemde kendisininde etkisi var. Kariyerinize baktığımda muhteşem işler yapmışsınız.

Hep derler ya “bazı işler erkeklere yakışıyor” diye. Lale Orta, hakemlik yapmanın sadece erkeklere özgü bir iş olmadığını yaptığı kariyer ve başarılarla ispat eden bir isim. Birikimlerini şimdilerde öğrencilerine aktarıyor. İstanbul’da bir araya geldiğimiz Lale hanım’la futbol ve yaşadıkları temalı bir sohbet yaptık…

Çok çalışma ve özverinin sonucunda bu başarıya ulaştığınızı biliyorum. Futbol erkek egemen bir spor, hiç sizi engellemek isteyenler oldu mu? Zorluklarla nerde karşılaştınız? - Türkiye’de maalesef bu bakış açısı yüzünden özellikle kadın futbolunun gelişimi çok zarar gördü. Yıllardır ‘futbol erkek sporudur’ söylemi kadınları futbolun dışında bırakmıştır. Kadın antrenör, hakem, futbolcu hatta seyirci sayımız az. Kadın Milli Takım ve ligi olumsuz etkilendi. Bakış derken ‘kadın futboldan anlamaz’ görüşü mü? - Toplum bakışı aslında sizin ne yapıp ne yapmayacağınızı belirliyor. Normların dışına çıktığınızda belli algıyı değiştirmek zorundasınız. Bende o yolu seçtim. Özgür biçimde, kendi fiziksel yapımıza uygun olan sporu seçip orda yer alabilmeliyiz. Özgür irade seçmeli ne yapıp yapmayacağımızı. ŞİDDET EN ÖNEMLİ KONU Hep keyifli miydi yaptığınız işler? - Yenildiğimizde keyifli değildi. Bir de sürekli bir hatırlatma zorluğu vardı. Başarıyı korumak en zor olanı. Her mücadeleyi her koşulda yapabilmek gerekiyor. Karakter olarak yılmıyorum. Peki, yaklaşık otuz senedir futbolun içindesiniz. Şuan ki

Çizgi hakem sayesinde kafa golleri arttı

FIFA’nın çizgi hakemi dediğimiz ilave hakemi var ve karar almada orta hakemi etkiliyor mu? Siz şimdiye kadar izlediğiniz maçlarda olumlu etkisini gördünüz mü? - UEFA maçlarında kesinlikle etkili oldu. Başarı olması için standart uygulama olmalı, bu da eğitim kalitesi ile ilgili. UEFA maçlarında etkili olmasının diğer sebebi de tabii ki bu maçları en üst seviyedeki hakemlerin yönetiyor olması. Bizde hemen uygulanmak istenen kurallar denenmeden uygulamaya geçince başarılı olunamıyor maalesef. Pilot uygulama noktaları olsa bu sorun ortadan kalkar. Şöyle bir yazı okudum. İlave hakem yada çizgi hakemi uygulaması ile kafa gollerinde artış olmuş.

durumumuz nasıl sizce? Gerçekte futbolumuzda bir ilerleme var mı? - Bence şu anda Türk futbolunda ki en önemli konu şiddet. Sadece seyirci değil, saha içinde yaşananlar da, seyir zevkini azaltıyor. Topun oyunda kalma süresi azaldı. Futbolcular birbirleriyle değil topla mücadele etmeliler. Yıllardır futbolun içinde zaman zaman sorunlar yaşandı ama yüzeysel bakıldı, çözüm üretilmedi, geçiştirildi ve sonucunda bu seviyedeyiz. Maalesef kararların uygulanması ve karar alınma süreci etkili olmuyor. FIFA yeni bir kural getirmeden önce bir yıl deniyor, mesela çift hakem uygulaması İtalya’da bir sene denendi.

Televizyonlarda ilk kez canlı yayınlandı

Merkez Hakem Komitesi kadın hakeme destek vermiyor BEN başladığımda kadın dünya kupası yoktu mesela orda görev alabilirdim. Benim getirdiğim yerden ileri gidilmedi. Benden sonra kadın orta hakem olmadı. Bu da tamamen Merkez Hakem Komitesi’nin kadın hakeme bakışı ile ilgili. SPİKER ŞAKA SANMIŞ İlk 1990 yılında GalatasaraySarıyer maçına yardımcı hakem olarak çıkmıştım. O zaman yar-

dımcı hakemler açıklanmıyordu. Adımızı stad spikerine göndermişler bakmış adımı görünce ‘biri bana şaka yapıyor’ herhalde ben bu ismi okuyunca ‘seyirciler gülecek’ diye düşünüp, soyunma odasına geldi ve beni görünce ‘merhaba’ deyip ‘benimle dalga geçildiğini zannettim’ dedi. O zaman Galatasaray kaptanı Cüneyt Tanman’dı. Futbolculara dönüp ‘hakeme itiraz yok’ dedi.

1930’dan bugüne Dünya Kupası...

1970’İN ŞAMPİYONU BREZİLYA Dünya kupalarının dokuzuncusu olan bu kupa Meksika’da düzenlenmiştir. İki özelliği olan bu turnuva Kuzey Amerika’da düzenlenen ve televizyonlardan canlı yayımlanan ilk turnuvadır. Yarı ﬁnal Brezilya 3- Uruguay 1 İtalya 4 -Batı Almanya 3 Final Brezilya 4- İtalya 3

1974 KUPASI ALMANYA’NIN Dünya kupalarının onuncusu olan turnuva Batı Almanya’da düzenlenmiştir. Ev sahibi ülke Almanya A grubu birincisi olarak ﬁnalde yükseldi. B grubundan birinci çıkan Hollanda ilk kez ﬁnale yükseldi.Turnuvaya damgasını vuran Hollandalı futbolcular Johan Cruyff, Johan Neeskens ve Johnny Rep hücum oyuncularının savunmayada yardım edebileceklerini

BREZİLYA

DÖRT ATTI

gösterip kollektif futbol anlayışını futbola kazandırdılar. Bu yeni taktik Hollanda’nın ﬁnale yükselmesinde etkili oldu. Bu turnuvanın bir diğer özelliği Türk hakem Doğan Babacan’ın maç yönetmiş olmasıdır. (Kırk yıl sonra 2014 Brezilya’da Türk hakem Cüneyt Çakır görev alacak.) Batı Almanya ﬁnal maçında Hollanda’yı 2-1 yenerek kupanın sahibi oldu.

ARANIYOR! • • • • •

İskele Paketleme İnce kaynak Asbest İzolasyon alanında çalıştırmak üzere eleman aranıyor.

Tel: 010 820 97 52 Fax: 010 820 97 66 Email: info@xforceservices.nl