Röportaj
TÜLİN HADİ İLE İSTANBUL KENT KONSEYİ ÜZERİNE İstanbul Kent Konseyi Başkanı Tülin Hadi ile konseyin kuruluş sürecinden başkanlık deneyimine, çalışma gruplarından kent konseylerinin belediyeler ve diğer kent konseyleriyle ilişkisine uzanan kapsamlı bir söyleşi yaptık. 1 8 DAKİK A
S
ürdürülebilir yerel kalkınmanın önemli bir bileşeni olan yerel demokrasinin gelişip yönetişim kültürüne yerleşmesinde kent konseyleri özel bir yere sahip. Türkiye’de on beş yıllık bir geçmişe sahip olan, kentte yaşayan, yerel yönetimin hizmetlerinden yararlanma hakkı bulunan herkesin katılabildiği kent konseylerinin bilinirliği hala istenilen düzeyde olmasa da İstanbul Kent Konseyi’nin kurulması umut tazeledi. İstanbul Kent Konseyi’nin ilk başkanı Tülin Hadi’ye konseye ilişkin düşünce ve planlarını sorduk. Hatice Çetinlerden: İstanbul Kent Konseyi, 2019’da Ekim ayının ortasında kuruldu ve kuruluşunun hemen akabinde COVID-19 salgınının baş gösterdiği söylenebilir. Bu süreç planlarınızı ve ajandanızı nasıl etkiledi? Hesapta olmayan böylesi bir gündem konseyin işleyişine nasıl yansıdı? İstanbul Kent Konseyi’nin seçimli ilk genel kurulunun ardından bir süre üyelerin birbiri ile tanışması, yönerge hazırlıkları ve çalışma mekânımızın hazırlığı ile geçti. Tüm bunlar olurken bir yandan da büyükşehir ölçeğinde ve İstanbul gibi bir şehirde, kent konseyi nasıl toparlanır, nasıl örgütleniri anlamaya çalışıyorduk. Bir çalıştay sonunda hep birlikte belirlediğimiz çalışma grupları Mart ayında ilk tanışma toplantılarını yaptılar. 19 tane grubun kurulmasına karar verilmişti ve bunlardan 10 tanesi ilk toplantısını gerçekleştirebilmişti ve katılımcılar oldukça heyecan-
Bir başkan ve bir İstanbullu olarak temennim, İstanbul Kent Konseyi’nin ileride, İstanbul’u ilgilendiren konularda ‘Acaba konsey bu konuda ne der?’ diye bakılan, sağduyusuna, görüşüne güvenilerek fikri sorulan bir kurum haline gelmesi.
003 // Kent // 28
lıydılar. İlk toplantılar 9-10-11 Mart’ta oldu, 11 Mart akşamı yürütme kurulu toplantımız olacaktı, üzülerek iptal etme kararı aldık ve ondan sonra da bir daha burada hiç fiziksel anlamda toplantı olmadı. Sayımızın fazlalığı bu görüşmeleri dijital ortamda başarıp başaramayacağımız konusunda bizi düşündürdü. Birçok kent konseyi aynı durumda kaldı ama yeni kurulmakta olan bir büyükşehir konseyi için salgının hız kesen bir bahtsızlık olduğunu söyleyebilirim. Öte yandan iyimser bir bakış açısıyla, sindire sindire, düşüne düşüne ilerlememize fırsat yarattı da diyebiliriz. Hatice Çetinlerden: İlk başkan olmanın sorumluluğuyla alakalı ne hissediyorsunuz? Tabi ilk başkanı olmak, ilk yürütme kurulu olmak, ilk konsey olmak, bunların hepsinin bir arada verdiği bir heyecan ve keyif var ama bir yandan da ilk olmanın sorumlulukları var. İlçelerde kurulmuş olan kent konseylerinin belli bir geçmişi, tecrübesi var. Buna rağmen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Ekrem İmamoğlu’nun kent konseyinin kuruluşu için demokrasi vurgusu ile çağrı yapmış olması, sadece İstanbul’daki ilçe kent konseylerinde değil, neredeyse Türkiye’deki bütün kent konseylerinde büyük bir heyecan ve beklenti yarattı. İstanbul Kent Konseyi’nin önemini dile getirdiler. İstanbul Kent Konseyi ilk kez kurulduğu ve çok büyük farklılıkları birleştirdiği için en baştan oluşturmanın çok kolay olduğunu söyleyemem. Var olan örnekleri birer şablon olarak kabul