MTSO Haber Sayı 395

Page 1

MTSO’dan tarih ve kültüre destek >2’de

24 No’lu komiteden Emniyete denetim teşekkürü

Otogar esnafının borcu yapılandırılıyor

>2’de

>3’te

Talih, hazır olana güler... > 3’te

Ayhan KIZILTAN

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı

www.mtso.org.tr www.mtso.org.tr| YIL: | YIL: 2217| |SAYI: SAYI: 395 298| 11 | 6-19 - 24 Ekim ARALIK 2020 2015

Bakan Varank, Kızıltan: “Suudi Arabistan’ın kararı iş insanlarına yakışmadı”

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Suudi Arabistan Ticaret Odası’nın Türk ürünlerinin ülkeye girişini engellemeye yönelik adımlarının iş insanlarına yakışmadığını belirerek serbest ve adil ticaretin ödemine dikkat çekti. Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin çok eski yıllara dayandığını hatırlatan Kızıltan, bu yanlıştan dönülmesini beklediklerini vurguladı. Suudi Arabistan Ticaret Oda-

sanayicinin sorunlarını dinledi

sı’nın Türk ürünlerine resmen boykot çağrısı yapması Türk iş dünyasınca tepkiyle karşılandı. Konuyla ilgili değerlendirme yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, “Suudi Arabistan’ın Türk ürünlerinin ülkeye girişini engellemek amacıyla, Suudi firmalardan Türkiye’den bir daha ithalat yapmayacaklarına dair taahhüt aldıkları, dış ticaret ile iştigal eden firmalarımız tarafından Odamıza iletilmiştir. > 4’te

Chostachem üretimleriyle ithalatın önüne geçiyor

İmad Taha Chostachem Polimer Sanayi Sahibi

S

uriye’nin ilk 10 ihracatçısı arasında yer alırken ülkede yaşanan sıkıntılar sonrasında yatırımlarını Mersin’e taşıyan Chostachem Polimer Sanayi, Türkiye’nin ithal ettiği ürünleri üreterek ithalatı azaltma gayretinde. Farklı yapıştırıcıların yanı sıra değişik sektörlere hitap eden kimyevi maddeler üreten firma, önümüzdeki süreçte yine Türkiye’de üretilmeyen yeni ürünleri üreterek ekonomiye katkı sunmaya hazırlanıyor. Faaliyete 1990 yılında beyaz tutkal ile başlayıp değişik kimyevi madde üretimiyle sürdürerek adını ülkenin sayılı sanayicileri arasına yazdıran

Chostachem Polimer Sanayi Sahibi İmad Taha, çok geçmeden Suriye’nin ilk 10 ihracatçısından biri olur. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 36 ülkeye ihracat yapan Taha, ülkede çıkan savaş sonrasında Türkiye’ye gelir. Bir süre ticaretle uğraşarak Türkiye’deki çalışma hayatını tanımak isteyen Taha’nın üretime duyduğu özlem ise dinmez. Sonunda dayanamayarak savaşın en yoğun olduğu dönemde tüm cesaretini toplayıp ülkesine dönerek fabrikalarında sağlam kalan makinelerini TIR’lara yükleyerek Türkiye’ye getiren Taha, Mersin Serbest Bölge’de yer alarak üretime başlar. > 6’da

Bekir Avunduk RMA Yatırım Makina Sanayi Şirket Sahibi

RMA, tekne satışı ile ihracattaki ağırlığını artırma hedefinde

R

otasyon kalıplama teknolojisi kullanarak polietilen malzemeden plastik ürünler üreten RMA Yatırım Makina Sanayi, son bir yıldır üzerinde çalıştığı tekne satışları ile ihracattaki ağırlığını artırmayı hedefliyor. Rekabetçi fiyatlarıyla bir adım öne çıkan firmanın hedef pazarı ise Avrupa. Sektöre 1992’de İzmir’de adım atıp ardından Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nin (MTOSB) kurulmasıyla birlikte çalışmalarını Mersin’e taşıyan RMA Yatırım Makina Sanayi, bugün sektörünün önde gelen firmaları arasında yer alıyor.

MTSO 01 CMYK

Bünyesindeki kalıp atölyesi ve makine parkı sayesinde müşterilerinin talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda kolay ve hızlıca kalıp üreterek yeni ürünler tasarlayabildiklerini ifade eden Şirket Sahibi Bekir Avunduk, sektörde rekabetçi fiyatlarla öne çıktıklarını söylüyor. Müşterilerinden gelen talep doğrultusunda ürüne istedikleri özellikleri verebildiklerini kaydeden Avunduk, en büyük avantaj olarak üretim sırasında ihtiyaç duydukları makinelerin tamamını kendi bünyelerinde üretebiliyor olmalarını gösteriyor. > 6’da

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, TOBB’a bağlı 365 Oda ve Borsa’nın Başkanları ile sanal ortamda bir araya gelerek teşvikler ve gündemdeki konulara ilişkin istişarede bulundu. Düzenlenen online toplantıya katılan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Mersin Serbest Bölge’de faaliyet gösteren üreticilerin sorunlarına dikkat çekti.

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank’ın katılımıyla düzenlenen istişare toplantısına katıldı. TOBB’a bağlı 365 Oda ve Borsa Başkanının yer aldığı online

toplantıda söz alan Başkan Kızıltan, sanayicilerin Serbest Bölge ve Organize Sanayi Bölgesi’nde yaşadığı sorunları dile getirdi. Serbest bölgedeki üretici firmaların kurumlar ve gelir vergisinden muaf tutulduğunu hatırlatan Kızıltan şunları söyledi: “2004 yılında yapılan düzenlemeyle, Şubat 2004’ten sonra faaliyete

geçen imalat yapan firmalar dışındaki diğer firmalar gelir ve kurumlar vergisine tabi olacaktır dendi. Üretim yapan firmalar bundan muaf tutuldu. Bugün geldiğimiz noktada vergi müfettişlerinin farklı bir yorumu nedeniyle fason üretim yapan firmalar üretici olarak kabul edilmeyip geçmişe dönük vergi cezaları

kesilmesi gündeme geldi. Buradaki firmaları üretici görmeyip siz fason çalışıyorsunuz diyorlar. Oysa o kişiler de üretici. Bu yanlıştan dönülmezse firmalar ayakta kalamaz. Sorunun çözümü için destek bekliyoruz.” Konuyu not alan Bakan Varank, çözümü için Hazine ve Maliye Bakanlığı ile görüşeceklerini ifade etti. > 2’de

TÜİOSB’de altyapı süreci başladı

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Meclis Başkanı Hamit İzol ve Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Kanar, TÜİOSB Müteşebbis Heyet Toplantısı’na katılıp ardından Mersin Valisi Ali İhsan Su başkanlığındaki arazi incelemelerine katıldı. Mersin-Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde (TÜİOSB) altyapı süreci başladı. TÜİOSB Müteşebbis Heyet toplantısında, 245 hektar alanda en az 100 yatırımcıyla 10 bin kişiye istihdam imkanı sağlayacak modern ve güvenli üretim üssünde ihtiyaç duyulan altyapı yatırımları için ihale süreçlerinin başlatılması yönünde karar alındı.

Maersk, Mersin’den yeni bir sefere başlıyor

> 2’de

Mersin Valisi Ali İhsan Su başkanlığında, TÜİOSB Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta ve üyelerin katılımıyla gerçekleştirilen TÜİOSB Müteşebbis Heyet Toplantısında, son gelişmeler ele alındı. Toplantıda, devlet desteklerinde 4’üncü bölge teşviklerinden faydalanacak olan TÜİOSB’de yapımı devam eden yollar ve hafriyat çalışmaları hakkında bilgi paylaşıldı. Ayrıca planlamaları devam eden köprü, menfez, kanalizasyon, içme ve kullanma suyu ve atık su arıtma tesisi ile enerji yatırımları da ayrıntılı olarak ele alındı. İhtiyaç duyulan altyapı yatırımları için ihale süreçlerinin başlatılmasına karar verildi. > 4’te

A.Ş’lerde Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmelikte değişiklik

> 4’te

VERBİS kaydı için Covid-19 ek süresi

> 2’de

Mersin Kozmetik, Güzellik ve Kişisel Bakım Ürünleri Fuarı başladı

A

kdeniz Bölgesi’nin en büyük güzellik fuarı Mersin Kozmetik, Güzellik ve Kişisel Bakım Ürünleri Fuarı yeni normale dönüş kriterleri kapsamında bir dizi önlemle açıldı. Açılışa katılan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Meclis Başkanı Hamit İzol, “Fuarın şehrimiz ekonomisine katkı sunacağına inanıyor, emeği geçenleri kutluyorum” dedi. Mersin Kozmetik, Güzellik ve Kişisel Bakım Ürünleri Fuarı’nın ilki CNR Expo Yenişehir Fuar Merkezi’nde düzenlenen açılış töreni ile kapılarını araladı. 200’den fazla yerli ve yabancı markanın

saç bakımından bebek kozmetiğine, estetik bakımından kuaför ürünlerine kadar birbirinden özel ürününün tanıtıldığı fuar, 10 bin metrekare alanda organize edildi. Dünya üzerinde 200 milyar dolar, Türkiye’de ise yaklaşık 2 milyar dolarlık işlem hacmine sahip olan kozmetik ve güzellik sektörüne yönelik düzenlenen fuar ile önümüzdeki süreçte Mersin’in kozmetiğin dünyaya açılan kapılarından biri haline getirilmesi hedefleniyor. 6 Ekim’e kadar açık kalan fuar, çevre illerin yanı sıra Ege, Akdeniz, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini de ilgilendiriyor. > 2’de


2

YIL: 22 | SAYI: 395 | 11 - 24 Ekim 2020 | www.mtso.org.tr

Kızıltan Bakan Varank’a Serbest Bölge’de yaşanan sorunları dile getirdi

Maersk, VERBİS kaydı için Covid-19 ek süresi Mersin’den yeni bir sefere başlıyor işisel Verileri Koruma Kanunu kap- mamlayamayan veri sorumlularına,

K

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank’ın katılımıyla düzenlenen istişare toplantısına katıldı. TOBB’a bağlı 365 Oda ve Borsa Başkanının yer aldığı online toplantıda söz alan Başkan Kızıltan, sanayicilerin Serbest Bölge ve Organize Sanayi Bölgesi’nde yaşadığı sorunları dile getirdi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, TOBB’a bağlı 365 Oda ve Borsa’nın Başkanları ile sanal ortamda bir araya gelerek teşvikler ve gündemdeki konulara ilişkin istişarede bulundu. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu toplantıda yaptığı konuşmada, son dönemde yatırım teşvik sisteminde çok önemli bir atılımın hayata geçirildiğini belirterek, “Biliyorsunuz yıllardır her platformda teşvik sisteminin ilçe bazlı olması gerektiğini söylüyorduk ama bir türlü sonuç alınamıyordu. Mustafa Varank Bakanımız, bu alanda tarihi bir işe imza atarak ilk defa ilçe bazlı teşvikleri başlattı” dedi. Hisarcıklıoğlu, videokonferans yöntemiyle düzenlenen toplantının açılışında, Varank’ın sanayiye verdiği büyük önem ve milli teknoloji hamlesiyle Türkiye’yi bir üst lige çıkartma vizyonunun, bu kritik dönemde kendilerinin de çalışma şevkini artırdığını ve geleceğe umutla bakmalarını sağladığını söyledi. Türkiye’nin prestij projesi haline gelen ve 2022 yılında ilk arabayı üretim bandından çıkarması planlanan Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nda (TOGG) da Varank ile birlikte çalıştıklarını dile getiren Hisarcıklıoğlu, ülkenin pek çok sıkıntıyla karşılaştığını ancak bu projenin temel atma noktasına gelmesinde Varank’ın verdiği desteğin çok önemli ve değerli olduğunu ifade etti. Varank: “Yılsonuna kadar mobilite, kimya ve tıbbi cihaz çağrılarına çıkacağız” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise, yılsonuna kadar Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programının mobilite, kimya ve tıbbi cihaz çağrılarına çıkacaklarını bildirdi. Bakan Varank, Bilişim Vadisi’nden videokonferans yöntemiyle katıldığı TOBB İstişare

ve Değerlendirme Toplantısı’nda, özel sektör öncülüğünde büyümenin önemine işaret ederek, Kovid-19 ile mücadele döneminde iş dünyasıyla istişare halinde olmaya gayret gösterdiklerini söyledi. Varank, yatırım teşviklerinde ilçe bazlı teşvik sistemini hayata geçirdiklerine dikkat çekerek, düzenlemeye ilişkin şu bilgileri verdi: “Sahadan bu yönde yoğun talepler alıyorduk. Tüm il ve ilçelerimizin sosyo ekonomik gelişmişlik endekslerini güncelledik. Şehirler için 52 göstergeyi, ilçeler içinse 32 göstergeyi dikkate alarak bir sıralama yaptık. Daha az gelişmiş 263 ilçemiz, bulunduğu ile göre daha fazla destek almaya hak kazandı. Yeni sistemle birlikte şehirlerin az gelişmiş ilçelerinde yapılacak yatırımlar, bir alt bölge desteklerinden faydalanacak. Bu yatırımlar, o ilçenin OSB’lerinde yapılıyorsa, doğrudan 2 alt bölge teşvikinden yararlanacak. Böylece görece dezavantajlı ilçelere daha fazla yatırım gitmesi teşvik edilecek, istihdam artacak ve ekonomik hayat canlanacak.” Konuşmaların ardından oda başkanları Bakan Varank’a sorularını iletti. Kızıltan: “Serbest Bölge’deki sorunun çözümü için destek bekliyoruz” Mersin Serbest Bölgesi’nde üretici firmaların yaşandığı bir sorunu dile getiren MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, serbest bölgedeki üretici firmaların kurumlar ve gelir vergisinden muaf tutulduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “2004 yılında yapılan düzenlemeyle, Şubat 2004’ten sonra faaliyete geçen imalat yapan firmalar dışındaki diğer firmalar gelir ve kurumlar vergisine tabi olacaktır dendi. Üretim yapan firmalar bundan muaf tutuldu. Bugün geldiğimiz noktada vergi müfettişlerinin farklı bir yorumu nedeniyle fason üretim yapan firmalar üretici olarak kabul edilmeyip geçmişe dönük vergi cezaları kesilmesi gündeme geldi. Buradaki firmaları üretici görmeyip siz fason çalışıyorsunuz diyorlar. Oysa o kişiler de üretici. Bu yanlıştan dönülmezse firmalar ayakta kalamaz. Sorunun çözümü için destek bekliyoruz.” Konuyu not alan Bakan Varank, çözümü için Hazine ve Maliye Bakanlığı ile görüşeceklerini ifade etti.

Teşviklerde yapılan önemli değişiklikler; Sanayi Bakanı Mustafa Varank teşvik sistemindeki önemli değişiklikleri şöyle sıraladı: 1 - 1 Ocak 2021’den itibaren il ve ilçelerin gelişmişlik düzeyine göre yapılan sınıflandırma tablosu sonucu bulunduğu il sınırlarına göre görece daha az gelişmiş 263 ilçeye bulunduğu ile göre daha fazla destek sağlandı. 2 - Yatırımlar, bölgesel sınıflandırmaya göre desteklenmeye devam edecek. SEGE 2017 çalışması sonucu oluşan illerin gelişmişlik düzeyi sınıflandırması tablosuna göre bölgelerinde değişiklik olan illerin yeni bölgelerine göre dağılımı yapıldı. 1 Ocak 2021’den itibaren gerçekleştirilecek yatırımlar bu çalışma sonucu ortaya çıkan bölgesel sınıflandırmaya göre desteklenmeye devam edecek. 3 - Türkiye’nin rekabetçi konumunu güçlendirmek ve çevreye saygılı üretimleri desteklemek adına Ar-Ge ve çevre yatırımlarına sağlanan faiz desteğinin üst limiti 1 milyon liradan 1,8 milyon liraya çıkarıldı.

7 - OECD teknoloji yoğunluk tanımına göre orta-yüksek teknoloji sanayi sınıfında yer alan ve 4. bölge desteklerinden yararlanabilecek ürünlerin tanımında değişikliğe gidildi ve desteklenen yatırım konularında kapsam genişletildi.

Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından alınan karar şöyle; “COVID-19 ile mücadele kapsamında fiili, teknik ya da hukuki imkânsızlık nedeniyle bazı veri sorumlularının Sicile kayıt yükümlülüğünü yerine getiremediği göz önüne alınarak, Veri Sorumluları Sicili Hakkında Yönetmeliğin 8’inci maddesi uyarınca ve Kanunun Geçici 1’inci maddesiyle Kurula verilmiş olan yetki çerçevesinde, Sicile kayıt yükümlülüğünü yerine getirmemiş olan veri sorumlularına bu durumun bir yazı ile bildirilmesi, Kurulun 1 Ekim 2020 tarihli ve 2020/760 sayılı kararı ile uygun bulunmuştur. Söz konusu yazıyla Kurul tarafından kendilerine bildirilen süre içerisinde, ilgili veri sorumlularının Sicile kayıt yükümlülüğünü yerine getirmeleri gerekmektedir.”

D

ünyanın en büyük konteyner operatörlerinden Maersk, Türkiye seferlerine ağırlık verme kararı aldı ve Mersin’den yeni bir sefere başlayacağını duyurdu. Avrupa / Akdeniz - Ortadoğu ve Hint Yarımadası hizmetlerinde iyileştirmeler yapmayı hedefleyen kuruluş, ME3 ihracat hizmetinin yakında Mersin’e de uğrak yapacağını müjdeledi. Türk ihracatçı ve ithalatçıların tedarik zincirlerine esneklik ve çeviklik katmalarına yardımcı olacak güvenilir bir ağ oluşturma arzusunda olan kuruluş, Mersin’deki ilk ME3 seferinin 23 Eylül’de Maersk Kithira gemisi ile yapılacağını açıkladı.

MTSO’dan tarih ve kültüre destek

Ç

ukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA), İmalat Sanayinde Kurumsallaşma, Yenilik ve Verimlilik Sonuç Odaklı Programı çerçevesinde KOBİ’ler için hazırlanan “2020 Yılı Yönetim Danışmanlığı Teknik Destek Programı” ilan edildi. Programın genel amacı, bölgede faaliyet gösteren işletmelerin kurumsal kapasitelerinin artırılmasına destek sağlanması. Programın özel amacı ise, TR62 bölgesinde imalat sanayiindeki

M küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin dijital dönüşüm, verimlilik ve yalın uygulamalar konularında, kurumsal nitelikli ve kapasite geliştirici faaliyetlerine teknik destek sağlanmasıdır. Program kapsamında tahsis edilen toplam kaynak tutarı ise 1 milyar 500 milyon TL olarak açıklandı. Detaylı bilgiye ÇKA’nın resmi internet sitesi www.cka.org.tr adresinden ulaşılabilir.

Mersin Kozmetik, Güzellik ve Kişisel Bakım Ürünleri Fuarı başladı kapılarından biri haline getirilmesi hedefleniyor. 6 Ekim’e kadar açık kalan fuar, çevre illerin yanı sıra Ege, Akdeniz, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini de ilgilendiriyor.

5 - Yatırımcıların ihtiyaçları doğrultusunda vergi indirimi desteğine alternatif olarak sigorta primi işveren hissesi desteğinden yararlanılabilecek azami oranları artıracak şekilde esnek bir düzenlemeye gidildi. 6 - Öncelikli yatırım konusu olarak sayılan ve ülkenin kalkınmasında önemli olduğu düşünülen yatırım konuları için tanımlamalar daha sade, anlaşılır ve kapsayıcı şekilde revize edildi. Ayrıca ihtisas serbest bölgelerinde gerçekleştirilecek yazılım ve bilişim ürünleri üretimi yatırımları öncelikli yatırımlar arasına alındı.

kayıt yükümlülüğünü hatırlatan bir yazı gönderilerek, kayıt için ek süre verilecek.

2020 yılı Yönetim Danışmanlığı Teknik Destek Programı ilan edildi

4 - Yüksek teknoloji yatırımlarını ülkeye çekebilmek adına yüksek teknolojili sanayi sınıfında yer alan ürünlerin üretimine yönelik kullanılmış komple tesislere faiz desteği sağlandı.

Oda yıllık aidat ve munzam aidatları

MTSO 02 CMYK

samında, 30 Eylül 2020 tarihine kadar Veri Sorumluları Sicil Bilgi Sistemi’ne (VERBİS) kayıt yaptırmayan işletmeler için Covid-19 ek süresi getirildi. İşletmelerin idari para cezaları almamaları adına, firmanın başvurusu üzerine VERBİS kayıtlarını kurulun belirleyeceği süre içerisinde yapmaları gerekiyor. Kişisel Verileri Koruma Kanunu kapsamında, 2019 yılı verilerine göre yıllık çalışan sayısı 50’den çok veya yıllık mali bilanço toplamı 25 milyon TL’den çok olan işletmelerin, 30 Eylül 2020 tarihine kadar VERBİS’e kayıt yaptırma zorunluluğu vardı. Kayıt süresinin sona ermesiyle birlikte çeşitli nedenlerle süresinde kayıt yaptıramayan işletmeler için Kişisel Verileri Koruma Kurumu tarafından kurum internet sitesinde duyuru yayımlandı. Kurulun aldığı karar doğrultusunda, Korona virüs (Covid-19) pandemisi, teknik sorunlar veya fiili imkansızlıklar nedeniyle kaydını ta-

A

kdeniz Bölgesi’nin en büyük güzellik fuarı Mersin Kozmetik, Güzellik ve Kişisel Bakım Ürünleri Fuarı yeni normale dönüş kriterleri kapsamında bir dizi önlemle açıldı. Açılışa katılan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Meclis Başkanı Hamit İzol, “Fuarın şehrimiz ekonomisine katkı sunacağına inanıyor, emeği geçenleri kutluyorum” dedi. Mersin Kozmetik, Güzellik ve Kişisel Bakım Ürünleri Fuarı’nın ilki CNR Expo Yenişehir Fuar Merkezi’nde düzenlenen açılış töreni ile kapılarını araladı. 200’den fazla yerli ve yabancı markanın saç bakımından bebek kozmetiğine, estetik bakımından kuaför ürünlerine kadar birbirinden özel ürününün tanıtıldığı fuar, 10 bin metrekare alanda organize edildi. Dünya üzerinde 200 milyar dolar, Türkiye’de ise yaklaşık 2 milyar dolarlık işlem hacmine sahip olan kozmetik ve güzellik sektörüne yönelik düzenlenen fuar ile önümüzdeki süreçte Mersin’in kozmetiğin dünyaya açılan

İzol: “Güzel bir başlangıç oldu” Mersin Kozmetik, Güzellik ve Kişisel Bakım Ürünleri Fuarı düzenlenen törenle başladı. Törenin açılışına MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol’un yanı sıra Ak Parti Mersin Milletvekili Hacı Özkan, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit ve CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem de katıldı. Açılışta konuşan MTSO Meclis Başkanı İzol, “Aslında yılın başında aralarında uluslararası bir turizm fuarının da bulunduğu birçok fuar düzenlemeyi hedeflemiştik. Bu fuarlar şehrimiz ekonomisine büyük katkılar sunacaktı. Tabi pandemi bunların hepsine engel oldu” dedi. Düzenlenen Kozmetik, Güzellik ve Kişisel Bakım Ürünleri Fuarı’nın moral verdiğini belirten İzol, “Pandemiye rağmen böyle bir girişimde bulunmanızın, şehrimiz ekonomisine katkı sağlayacağına inanıyor ve teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Ayhan KIZILTAN

A. Kadir DÖLEK Derya GÜLEÇ

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Meclis Başkanı Hamit İzol, İçel Sanat Kulübü tarafından bu yıl 25’incisi düzenlenen ‘Arkeoloji Günleri’nin açılış törenine katıldı. Mezitli Belediyesi Amfitiyatro’da sosyal mesafe kuralları gözetilerek gerçekleştirilen programda, MTSO’nun tarihi ve kültürel çalışmalara verdiği desteklerden dolayı Başkan İzol’a teşekkür plaketi verildi. Ayrıca törende, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, felsefeci, gök bilimci ve şair Aratos’un anıt mezarının gün yüzüne çıkmasına desteklerinden dolayı MTSO adına Başkan İzol’a, Soli Pompeiopolis fotoğrafı bulunan gravürlü tabak hediye etti.

24 No’lu komiteden Emniyete denetim teşekkürü

M

ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 24 No’lu Lokanta, Kafeterya ve Pastaneler Meslek Komitesi Üyeleri, COVİD 19 tedbirleri kapsamında, restoran ve kafelerin denetlenmesi sürecinde, özveriyle çalışan, başta Emniyet teşkilatı olmak üzere tüm denetim ekiplerine, özverili çalışmaları ve denetimler esnasındaki nezaketleri için teşekkür etti. Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’ne Üyelerin bu süreçte denetimlerin sıklaştırılmasından memnuniyet duyacaklarını bildirmek adına MTSO tarafından gönderilen teşekkür yazısında özetle şu ifadelere yer verildi: “Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 24 No’lu Lokanta, Kafeterya ve Pastaneler Meslek Komite Toplantısında, koronavirüsle mücadele tedbirleri kapsamında iş yerlerinde yapılan denetimler esnasında Emniyet mensupları başta olmak üzere tüm ekiplerin özverili çalışmalarından memnuniyet duyduklarını, denetimler esnasındaki olumlu ve yapıcı yaklaşımlarından dolayı teşekkürlerini sunarak, denetimlerin sık kontrollerle devamını talep etmişlerdir.”

Atatürk Caddesi MTSO Hizmet Binası Kat: 2-3-4 / MERSİN Tel: 0324 238 95 00 ( 10 Hat ) 238 56 56 ( 3 Hat ) - 238 98 00 Çağrı Merkezi: 0 850 304 33 33

Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş. Ceyhan Yolu Üzeri 5.km Yüreğir / ADANA 0322 346 30 93


3

YIL: 22 | SAYI: 395 | 11 - 24 Ekim 2020 | www.mtso.org.tr

Talih, hazır olana güler…

Ayhan KIZILTAN MTSO Yönetim Kurulu Başkanı

Kovid-19 salgınının tüm dünyayı etkileyen “yeni normal” kavramıyla ekonomiler de “yeni normal” üzerinden bir dönüşüme gitmek zorunda kalıyor. Daha kontrollü, insan sağlığına önem veren, sadece çalışanların değil, üretim, paketleme, lojistik, dağıtım ve son tüketicinin de düşünüldüğü yeni bir “üretim-pazarlama-dağıtım ve tüketim” sürecinden bahsediyoruz.

Ü

reticiler ne üretirse üretsin artık tüm bu süreçlerde “yeni normal” kavramını düşünmek zorundalar. Elbette tüm bu süreçler yeni maliyetler demek. Bu noktada kapsamlı destek mekanizmalarının veya teşvik edici sistemlerin kamu tarafından düşünülmesi gerekiyor. Yerli üretim daha çok desteklenmelidir Her zaman ifade ettiğimiz konu bu süreçte daha da önemli hale gelmektedir. Yani, yerli ürün ve üretime destek… Evet, liberal bir ekonomi politikamız var. Bundan vazgeçmek değil ama belki yerli üretime destek anlamında biraz daha korumacı olmalıyız. Son yıllardaki döviz kurlarındaki aşırı yükselmenin birçok alanda ithalata bağımlı bir ülke olmanın ne kadar riskli olduğunu bir kez daha gösterdi. Özellikle kendi üretme imkanımız olan alanlarda artık ithalattan vazgeçmek zorundayız. Bugün dünyanın en liberal ülkeleri dediğimiz ülkeler bile kendi yerli ürünlerinde korumacılık yapmaktadır. Biz de tarıma, sanayiye yerli ve milli üretimimize daha çok destek vermek zorundayız. Bırakın ürünü,

ABD bu hafta nitelikli göçmenlerin bile ülkeye girmesine izin vermeyen bir yasa çıkarıyor. Yani, insanına da korumacılık uyguluyor. Yani, konu sadece milli ürün veya üretim değil, bunun istihdama yansıyacağı katma değere de bakmak lazım. Dövizdeki belirsizlik güvensizlik yaratıyor Türkiye gibi üreten bir ülkenin bu gücü ithalatla yok edilmemelidir. Pandemiye rağmen üretim devam ediyor. Türkiye’nin, özelinde Mersin’in üretme anlamında bir sorunu yok. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak kapasite raporları artmaya bile işaret ediyor. Firmalar dövizdeki belirsizlikten dolayı ham madde ithalatında zirve yapmış durumda. Sanayi üretiyor ve stokluyor, çünkü ne olacağını bilmiyor. Bu çok önemli bir sorun. Kur dalgalanmalarından endişe duyan sanayici ve üretici ham madde ithalatını arttırıyor ve stok yapıyor. Bunu nasıl pazarlayacağı başka bir sorun. Bundan dolayı yerli ve milli üretimin, yerli markaların ve ürünlerin desteklenmesi hayati bir konudur. Bakın Türk savunma sanayinde yapılan şeyler, başarılar bunun

bir rol modeli ve ispatıdır. Neden aynı şey tüm üretim alanlarında yapılmasın. Düne kadar satın aldığımız birçok şeyi savunma sanayimiz kendi yapabiliyor. Çünkü bu konuda bir kararlılık gösterildi, destek verildi ve sonuç ortada. Bu sahada artık çalışan ve her geçen gün daha verimli ve yetkin hale gelen insan kaynağı da cabası. Türkiye olarak savunma sanayinde yapılan yerli ve milli destek stratejisi tüm sanayi, üretim ve hizmet alanlarına yansımalıdır. MTSO projelerini milli ve yerli üretim vizyonuna göre hazırlıyor Bu noktada Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak, kendi dinamiklerimizi ve kendi kaynaklarımızı kullanarak, paydaşlar bularak kentimize ve ülkemize ekonomik ve sosyal anlamda destek olacak, katma değer yaratacak, istihdam yaratacak, firmalarımıza para kazandıracak projelere odaklanıyoruz. Bunlardan özellikle 3 tanesi bizim için çok önemli. Bu projelerden ilki milli ve yerli üretim vizyonuna destek verecek olan “Mersin Tarım ve Gıda Teknoparkı”. İçinde yerli firmalarımızın ortak ar-ge alan-

larında ar-ge yapacakları; tohumdan yeni ürünlere, tarım makinelerinden gıda raf ömrü ve paketlemelerine, pazarlamadan ihracata kadar tarımgıda alanındaki tüm süreçleri daha teknolojik, daha dijital ve daha yerli yapacak bir merkezden bahsediyoruz. Bu noktada kentimize katma değer sağlayacak ve birden fazla sektörü (sağlık, medikal firmalar, turizm gibi) tetikleyecek olan “Mersin Sağlık Köyü” Projemiz hem sağlık sektörünü hem de turizm sektörünü tetikleyecek bir proje olacaktır. Mersin’in alternatif turizm hedefine uygun bir proje olarak ortaya çıkmıştır. Mersin Sağlık Köyü Projesi’nin kurulumu için fizibilite çalışmalarına başladık. Yakında ilgili sektör temsilcilerinin katılacağı düzenlenecek bir toplantı ile kentin ve bölgenin bu konudaki ihtiyaçları belirlenecek, maliyet ve lokasyon çalışmaları yapılacak ve merkezin ulusal ve uluslararası pazarlama çalışmalarına yönelik ön çalışmalar başlayacaktır. Hedefimiz, Mersin’i sağlık turizminin lideri yapmaktır. Mersin ekonomisinde bir zihniyet dönüşümü başlıyor Önemsediğimiz bir diğer konu 2021 yılı başında MTSO Hizmet Binamızın zemin katında hizmete başlayacak olan “MTSO Endüstriyel Tasarım ve Kobi Danışmanlık Merkezi”. Bu merkezde sanayi sektörünün ihtiyaç duyduğu “catia ve solid” tasarım hizmeti verilecek, bu programlara yönelik uygulamalı eğitimler düzenlenerek sanayicimizin ihtiyaç duyduğu nitelikli personel yetiştirilecek, “Ansy” programı ile yatırım öncesi fabrika simülasyonu ya da üretim süreçlerinin incelenmesi için simülasyon hizmeti verilecektir. Merkezin diğer öneli bir hizmeti ise “tersine mühendislik” olacak. Var olan herhangi bir ürünün tasarımında değişiklik mi yapmak istiyorsunuz, artık merkezde yer alacak olan 3D tarayıcılar ile ürünü kopyalayıp katı modeli üzerinde değişiklik yaparak hızlıca istediğiniz tasarımı elde edebileceksiniz. Hatta prototipini bile merkezde üretebileceksiniz. Burada sadece firmalarımız, KOBİ’lerimiz değil, öğrencilerimiz de olacak. Türkiye’de ilk “kendin tasarla kendin üret” yani FAB-LAB alt yapısını MTSO bu merkezde kurmuş olacak. Bu merkez tarafından; yalın üretim, üretim planlama, bütçeleme, İSG vb alanlarda saha çalışmaları yapılacak.

Sanayicilerimizin ihtiyaç duyduğu danışman, mentör eşleştirme çalışmaları yapılacak. Merkez aracılığıyla yapılacak, KOBİ’lerin uluslararası alanda ticari işbirliklerinin geliştirilmesi için ihracat destek ofisi merkez kapsamında kurularak fiilen sahada yer alarak çalışmalar yürütülecektir. Gerçekten kentimizde ekonomi anlamında bir zihniyet dönüşümünün düğmesine basıyoruz. İyi fikri olanları yatırımcılarla buluşturacağız Merkez kapsamında “Yatırım Destek ve Yönlendirme Ofisi” oluşturularak ilimize yatırımların çekilmesi veya ilimizin yatırımcılara tanıtılması için çalışmalar yürütülecek. Artık dileyen üyemiz merkez kapsamında yer alacak olan ortak çalışma alanlarını kullanarak iş takip süreçlerini Odamız ev sahipliğinde yapabilecek. Ulusal ve uluslararası hibe projeleri hakkında üyelerimiz ihtiyaç duyduğu danışmanlık hizmetini veya danışman, mentör eşleştirme hizmetlerini de bu merkezden alabilecek. Ayrıca her geçen gün iş yaşamının içine giren Mesleki Yeterlilik Birimimizde var olan akreditasyon kapsamlarını da geliştirerek yine bu merkezden hizmet verecek. Örneğin geçtiğimiz haftalarda emlak alanında 20 kişiye ve kaynakçılık alanında 40 kişiye Odamız tarafından Mesleki Yeterlik- MYK sınavı gerçekleştirildi. Öte yandan iyi bir fikri olan ama sermayesi olmayan girişimcileri Odamız camiasında yatırımcı olmak isteyenlerin bir araya gelmesi için Mersin İş Melekleri Ağını da bu merkez ile hizmete alacağız. Param var iyi fikir arıyorum diyen üyemize al proje diyeceğiz. Merkez kapsamında gerek tüccarımızın gerekse sanayicimizin ihtiyaç duyduğu eğitim, seminer ve konferans gibi etkinlikleri de yine bu merkez ile düzenleyeceğiz. Evet, sorunlarımız var, evet problemler var ama Mersin iş dünyası hiçbir zaman umutsuz değil. Bu anlamda Mersinliler de umutsuz ve karamsar olmasın. Mersinli hemşerilerimiz bilsin ki, MTSO çatısı altında Mersinli girişimcilerimiz üretiyor, istihdam ediyor, yatırım yapıyor, ihracat yapıyor ve büyük bir mücadeleyi kenti ve ülkesi için veriyor. Bu sıkıntılı günler geçecek ama biz hazır olursak gelecek daha güzel olacak. Talih hazır olana gülermiş… Umutsuzluk yok, hep birlikte kentimiz ve ülkemiz için çalışmaya devam…

Başkan Kızıltan’dan Ermenistan’ın Azerbaycan’a

saldırısına kınama

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırısını kınayarak, “Batılı devletler Azerbaycan’dan ateşkes değil, Ermenistan’dan işgal ettiği topraklardan çıkmasını istemeli” dedi.

M Otogar esnafının borcu yapılandırılıyor Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 17 No’lu Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesinin de girişimleriyle, Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi, otogar esnafının biriken kira borçlarına yapılandırma getirdi.

M

ecliste oy birliğiyle kabul edilen kararla kiracıların vekalet ücreti ve tahsil harcını ödemeksizin peşin yüzde 35,7 indirim ile ya da 15 ay taksitle ödeyebilmelerine olanak sağlandı. Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin 2020 Yılı Ekim Ayı Toplantısının birinci birleşimi, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında yapıldı. Toplantıda, Mersin Şehirlerarası Otobüs Terminalindeki (MEŞOT) kiracı esnafın biriken borçlarına yapılandırma

MTSO 03 CMYK

öne çıktı. Mecliste mülkiyeti Büyükşehir Belediyesine ait olan MEŞOT’ta bulunan kiracılardan takipli borçlar yönünden faiz ve avukatlık ücreti alınmaması, bahse konu borç ile tahakkuk eden diğer borçların yapılandırılması ve taksitlendirilmesi ile ilgili madde oy birliğiyle kabul edildi. Otogar esnafı, geriye dönük kira borçlarına ilişkin olarak vekalet ücreti ve tahsil harcını ödemeksizin peşin yüzde 35,7 indirim ile ya da 15 aya kadar borcunu Büyükşehir Belediyesine ödeyebilecek.

ersin Ticaret ve Sanayi Odası ve Mersinliler olarak Ermenistan’ın Azerbaycan’a haksız ve hukuksuz saldırısını kınadıklarını ifade eden Başkan Kızıltan, konuyla ilgili mesajında şu ifadelere yer verdi: “Bir Türk-Azerbaycan toprağı olan ve Ermenistan’ın o bölgeyi işgal ettiği Birleşmiş Milletler kararlarıyla da sabit olan Karabağ işgalinin oldubitti ile 30 yıldır haksız ve hukuksuz olarak devam etmesi uluslararası bir suçtur. Ermenistan’ın sadece Karabağ’daki hukuksuzluk ve işgali değil, aynı zamanda Azerbaycan topraklarına yaptığı saldırılar da kabul edilemez. Azerbaycan’ın kendisini savunması en doğal hakkıdır. Azerbaycan’a ateş kes çağrısı yapan uluslararası camianın, öncelikle Ermenistan’a bu hukuksuz işgale son vermesi çağrısında bulunması gerekmektedir. Türk milleti olarak Cumhuriyetimiz kurulduğu günden bu yana uyguladığımız bir politika var; “ Yurtta sulh, cihanda sulh”. Türkiye ve Türk milleti olarak

tüm komşularımızla iyi geçinmek, dostane ilişkiler kurmak istiyoruz. Ama bölgede ülkemizin çıkarlarına, bağımsızlığına ve bölge huzuruna kasteden ülkelere, Türkiye’nin sessiz kalamayız. Özellikle de kardeş devletimiz olan Azerbaycan’a yapılan saldırıda Azerbaycan’ın yanında olduğumuzu söylemek istiyoruz. Konu sadece kardeş bir devlete destek vermek değildir, bir hukuksuzluğa, haksız bir işgale ve zulme karşı koymaktır. Bölgedeki karışıklıklardan çıkarı olan ve bu düşmanlıkları tetikleyen ülkelerin Türkiye gibi buradan hiçbir çıkarı ve beklentisi olamayan bir ülkeyi Azerbaycan’a verdiği destekten ötürü suçlaması ve eleştirmesi kabul edilemez bir iki yüzlülüktür. Azerbaycan’a verdiği şehitlerden dolayı başsağlığı diliyor, her zaman yanlarında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz ve bölge ülkelerin bir birinin sınırlarına saygı göstermesini, bölgeye en kısa sürede barış ve huzurun gelmesini temenni ediyoruz.”

TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanlığı’na Nurten Öztürk Seçildi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu’nda bayrak değişimi yaşandı. Zeynep Erkunt Armağan’dan boşalan Kurul başkanlığına Opet Petrolcülük AŞ Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk seçildi.

TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk kimdir? Mengen’de 1949 yılında doğan Nurten Öztürk, ilk ve ortaokulu Mengen’de tamamladı. Sırasıyla Sinop Kız Öğretmen Okulu, Çapa Yüksek Öğretmen Okulu ve Fen Fakültesi Zooloji-Botanik Bölümü’nü bitirerek 1971 yılında Akşehir Öğretmen Okulu’na Biyoloji öğretmeni olarak görevine başladı. Aynı yıl okul arkadaşı Fikret Öztürk ile evlendi. Görev aldığı tüm okullarda laboratuvar çalışmalarına öncelik verdi.

1984 yılında öğretmenlikten ayrılarak aile şirketi olan ve 1980 yılında kurulan Öztürkler Petrol Ltd. şirketinde çalışmaya başladı. Eşi Fikret Öztürk ile birlikte 1992 yılında İstanbul’a gelerek Türkiye’nin ilk yerli akaryakıt şirketi olan OPET Petrolcülük A.Ş.’yi kurdu. Kuruluşundan itibaren şirketin her bölümünde aktif olarak görev yapan Nurten Öztürk; OPET’in Temiz Tuvalet Kampanyası, Yeşil Yol Projesi, Örnek Köy Projesi, Tarihe Saygı Projesi ve Trafik Dedektifleri projelerinin fikir lideri ve yöneticisi.


4

YIL: 22 | SAYI: 395 | 11 - 24 Ekim 2020 | www.mtso.org.tr

Kızıltan: “Suudi Arabistan’ın kararı iş insanlarına yakışmadı” Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Suudi Arabistan Ticaret Odası’nın Türk ürünlerinin ülkeye girişini engellemeye yönelik adımlarının iş insanlarına yakışmadığını belirerek serbest ve adil ticaretin ödemine dikkat çekti. Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin çok eski yıllara dayandığını hatırlatan Kızıltan, bu yanlıştan dönülmesini beklediklerini vurguladı.

S

uudi Arabistan Ticaret Odası’nın Türk ürünlerine resmen boykot çağrısı yapması Türk iş dünyasınca tepkiyle karşılandı. Konuyla ilgili değerlendirme yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, “Suudi Arabistan’ın Türk ürünlerinin ülkeye girişini engellemek amacıyla, Suudi firmalardan Türkiye’den bir daha ithalat yapmayacaklarına dair taahhüt aldıkları, dış ticaret ile iştigal eden firmala-

rımız tarafından Odamıza iletilmiştir. Suudi Arabistan yetkililerince yürütülen bu haksız uygulama, özellikle gıda, tarım ürünleri, inşaat malzemeleri başta olmak üzere 3 milyar Doları aşan ihracat potansiyelimizin kaybedilmesi anlamına gelmektedir. Türk ürünlerinin Suudi Arabistan pazarına girişine mani olan, tarife dışı engel olarak da tanımlayabileceğimiz bu zorlamayı engelleyebilmek amacıyla girişimler-

de bulunulması büyük önem taşımaktadır” dedi. Suudi Arabistan iş insanlarına da seslenen Başkan Kızıltan, ticaretin siyaset üstü olduğunu hatırlatarak, ülkeler arası diyaloğun gelişen ticaretle güçlendirilebileceğini, sorunların devam eden güçlü ticaret bağlarıyla çok daha hızlı çözümlenebileceğini söyledi. Kızıltan’ın yanı sıra Suudi Arabistan ile ticareti bulunan diğer Oda ve Borsa başkanlarının da düzenlenen ortak toplantılarda konuyu dile getirmesiyle birlikte Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu da çeşitli temaslarda bulundu. Son olarak video konferans aracılığıyla gerçekleştirilen B20 Suudi Arabistan ve TOBB Küresel Diyalog toplantısına katılan Başkan Hisarcıklıoğlu da, boykot ve ambargo çağrılarını doğru bulmadığını belirtip serbest ticaret için daha çok çalışılması çağrısında bulundu.

Tarsus Fındık Lahmacunu ve Kebabı tescillendi

Mersin’in Tarsus ilçesine ait ‘Fındık Lahmacunu ve Kebabı’ coğrafi işaretli ürünler listesine adını yazdırdı.

T

arsus Ticaret ve Sanayi Odası (Tarsus TSO) Yönetim Kurulu Başkanı H. Ruhi Koçak, “Odamızın girişimleriyle Tarsus Humusu’ndan sonra Tarsus Fındık Lahmacunu ve Tarsus Kebabı’nın da tescilini aldık. Gururlandık. Kentimize hayırlı uğurlu olsun” dedi. Tarihi geçmişi, kültürel değerleri ve gastronomi alanındaki zengin mutfağıyla dünya genelinde bilinen kadim kentlerden Tarsus’ta gerek yerel dinamikler, gerekse sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarıyla bu zenginliği her geçen gün ortaya çıkarmaya yönelik girişimler dikkat çekiyor. Bu kapsamda ülke genelinde olduğu gibi birçok kentte kültürel değerlerinin de bir yansıması olan coğrafi işaretler konusundaki farkındalığın artması da gözlerden kaçmıyor.

Türk Patent ve Marka Kurumu’nun verilerine göre, Türkiye’deki coğrafi işaretli ürün sayısı 526’ya, devam eden başvuru sayısı da 653’e ulaştı. Tescili alınan ürünlerin de önemli çoğunluğu TOBB’a bağlı oda ve borsalar tarafından alındı. Coğrafi işaretler, ürünlerin özgünlüğünü tescilleyerek, yerel ürünlere ayırt edici nitelikler kazandırıyor ve ürünlerin katma değerini artırıyor. Böylece üreticilere de rekabet üstünlüğü sağlayarak, yerel ekonomileri kalkındırıyor. Oda ve borsalar da, coğrafi işaretlerin denetimi, tanıtımı ve pazarlanması konusunda etkin çalışma yaparak, bu toprakların sahip olduğu zenginlik olan coğrafi işaretleri yaşatıyor. Türkiye’nin tarihi dokusu, inanç turizmi ve gastronomi alanında de-

ğerleriyle bilinen Tarsus’ta ise coğrafi işaretli ürünler olan Tarsus Beyazı Üzüm, Tarsus Yayla Bandırması, Tarsus Şalgamı, Tarsus Sarıulak Zeytini ve Tarsus Humusu’na 2 yenisi daha eklendi. Tarsus Fındık Lahmacunu ve Tarsus Kebabı da artık coğrafi işaretli ürünler listesinde. Böylelikle kentin coğrafi işaretli ürün sayısı 7’ye çıktı. Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı H. Ruhi Koçak, “Odamızın girişimleriyle Tarsus Humusu’ndan sonra Tarsus Fındık Lahmacunu ve Tarsus Kebabı’nın da tescilini aldık. Gururlandık. Kentimize hayırlı uğurlu olsun” dedi. Kente özgü değerleri tanıtmaya ve kültürel değerleri öne çıkarmaya yönelik çalışmalarının devam ettiğini de söyleyen Koçak, sırada yeni ürünlerin de olduğunu ve tescil başvuru hazırlığı içinde bulunduklarını ifade etti.

nonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre değişiklik yapılan maddeler şöyle: 1 – Tek pay sahipli şirketlerde hazirun cetveli düzenlenmesi zorunlu değil. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus tutana-

MTSO 04 CMYK

ğı tek pay sahibinin imzalayacak olması. 2 – Kuruluş ve ana sözleşme değişikliği bakanlık iznine tabi olmayan ve tek pay sahipli olan şirketlerin genel kurullarında bakanlık temsilcisi bulunması zorunlu değil. 3 – Tüm pay sahiplerinin imzası noterden onaylı bir dilekçe ile Ticaret Bakanlığı’na başvurarak ba-

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Meclis Başkanı Hamit İzol ve Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Kanar, TÜİOSB Müteşebbis Heyet Toplantısı’na katılıp ardından Mersin Valisi Ali İhsan Su başkanlığındaki arazi incelemelerine katıldı.

M

ersin-Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde (TÜİOSB) altyapı süreci başladı. TÜİOSB Müteşebbis Heyet toplantısında, 245 hektar alanda en az 100 yatırımcıyla 10 bin kişiye istihdam imkanı sağlayacak modern ve güvenli üretim üssünde ihtiyaç duyulan altyapı yatırımları için ihale süreçlerinin başlatılması yönünde karar alındı. Mersin Valisi Ali İhsan Su başkanlığında, TÜİOSB Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta ve üyelerin katılımıyla gerçekleştirilen TÜİOSB Müteşebbis Heyet Toplantısında, son gelişmeler ele alındı. Toplantıda, devlet desteklerinde 4’üncü bölge teşviklerinden faydalanacak olan TÜİOSB’de yapımı devam eden yollar ve hafriyat çalışmaları hakkında bilgi paylaşıldı. Ayrıca planlamaları devam eden köprü, menfez, kanalizasyon, içme ve kullanma suyu ve atık su arıtma tesisi ile enerji yatırımları da ayrıntılı olarak ele alındı. İhtiyaç duyulan altyapı yatırımları için ihale süreçlerinin başlatılmasına karar verildi. “Bölgede büyük bir dönüşüm ve gelişim başlayacak” Toplantının ardından 2019’da Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank katılımıyla temeli atılan Kurbanlı Mevkii’ndeki proje sahasında incelemelerde bulunuldu. Vali Su, Mersin’in ilk ve tek ihtisas organize sanayi bölgesi olan TÜİOSB’de ihtiyaç duyulan altyapı yatırımları ve genişleme alanlarıyla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla tam bir uyum ve koordinasyon

4 – MERSİS sistemi üzerinden de bakanlık temsilcisi talep edilebilecek. 5 – Bakanlık temsilcisi bulunması zorunlu olan veya talep üzerine bakanlık temsilcisi görevlendirilen toplantılarda bakanlık temsilcisinin imzalamadığı toplantı tutanakları geçersiz olduğu yönetmeliğe eklenmiştir.

300 milyon dolarlık yatırım, 250 milyon dolarlık ihracat hedefi Tarımsal ürün işleme ve gıda sektöründe faaliyet gösteren yatırımcıların kümeleneceği bölgede 300 milyon dolarlık yatırımla elde edilecek yüksek katma değerli ürünlerin dünya pazarlarına ihraç edilmesiyle yıllık ortalama 250 milyon dolarlık ihracat geliri hedefleniyor. TÜİOSB’de ilk etapta 180 hektar alanda 70 sanayi parseli oluşturularak büyük bölümü yatırımcılara tahsis edildi. İlk etapta yaklaşık 7 bin kişiye istihdam hedeflenen bölgenin 5 yıl içinde tüm fazlarının tamamlanmasıyla 245 hektarlık alanda en az 100 yatırımcıyla 10 bin kişiye yeni iş olanakları sağlayacak

modern ve görkemli bir üretim üssü haline gelinmesi planlanıyor. Bünyesinde akademisi olan, gelişmiş test ve Ar-Ge merkezlerine sahip, kadın iş gücünü en verimli şekilde kullanarak yepyeni küresel markalar oluşturma hedefiyle yola çıkılan TÜİOSB’de çalışmalar yerli ve yabancı yatırımcılar için cazip bir merkez haline gelinmesi adına sürdürülüyor. Bölgede yer alacak yatırımcılara devlet teşviklerinin yanı sıra yenilenebilir enerji, atık suların arıtılması ve lojistik maliyetlerin azaltılması gibi başlıklarda ciddi avantajlar da sunulacak. Yeni küresel markalar oluşturmayı hedefleyen TÜİOSB, tohumdan paketlemeye kadar gıda üretim zincirinin tüm halkalarını tamamlayarak uygun maliyetli, yüksek katma değerli, güvenli gıda, bitkisel kozmetik ve bitkisel ilaç ürünlerinin üretimi konusunda Türkiye ve dünyanın sayılı bölgelerinden olacak.

Bu makaleleri yayınlamaya karar vermemin en önemli sebebi, pandemi sürecinde toplumda kulaktan kulağa yayılan yanlış bilgilerin sebep olduğu yoğun gıda takviyesi kullanımının artması ve doğru kullanılmaması halinde gıda takviyelerinin bağışıklık sisteminde yaratacağı yıkımın telafisinin salgın ile mücadele sürecinde toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyecek olmasıdır. olmayabilir. Herhangi bir gıda takviyesine başlamadan önce sağlık uzmanınıza danışmalısınız.

ıda takviyeleri hastalıkları tedavi edici değildir. Covid-19 salgınıyla mücadelede, hiçbir gıda takviyesi, diyet ya da yaşam tarzındaki değişikliğin “sosyal mesafe ve hijyen” kadar etkin olmadığını yapılan araştırmalar desteklemektedir.

kanlık temsilcisi isteyebilecek.

içinde çalışılacağını ifade etti. Su, tarımsal ürünlere ileri teknolojiyle maksimum katma değer kazandıracak üretim merkezlerinin faaliyete geçmesiyle bölgede büyük bir dönüşüm ve gelişimin başlayacağını vurguladı.

Bağışıklık sistemini güçlendiren gıda takviyeleri

G

Anonim Şirketlerde Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmelikte değişiklik

A

TÜİOSB’de altyapı süreci başladı

Herkesin konuştuğu şu bağışıklık sistemi nedir? Neden önemlidir? Bağışıklık sistemimiz, vücudumuzu virüsler, toksinler ve bakteriler dahil olmak üzere istilacı patojenlere karşı koruyan karmaşık bir yapıdan oluşur. Yıl boyu güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak, enfeksiyon ve hastalıkları önlemenin anahtarıdır. Güçlü bağışıklık sistemi: sağlıklı ve dengeli beslenme, düzenli ve yeterli uyku, beraber düzenli egzersizle mümkündür. Ayrıca yapılan araştırmalar belirli vitaminler, mineraller, şifalı bitkiler ve diğer maddelerle takviye etmenin bağışıklık sistemini iyileştirebileceğini ve potansiyel olarak hastalıklara karşı bağışıklık sistemini koruyabileceğini göstermiştir. Bununla beraber, bazı takviyelerin aldığınız reçeteli veya reçetesiz ilaçlarla etkileşime girebileceği unutulmamalı. Bazı takviyeler kronik hastalıklara sahip bireyler için uygun

Vitamin D Şimdi bağışıklığı artırma etkisiyle bilinen gıda takviyelerinden bahsedeceğim. İlk sıraya Vitamin D’yi yerleştirdim. Bu vitaminin vücuttaki eksikliğinin sebep olabileceği hastalıklara dair birçok makale yayınlandı. Covid-19 tedavisinde de destekleyici olarak kullanılması sebebiyle bu vitamini daha iyi tanımamız gerektiği kanaatindeyim. D vitamini eksikliğinin osteomalazi, osteoporoz, kanser, kalp hastalıkları, hipertansiyon, kronik yorgunluk, romatizma ve depresyona etkilerinden bahsetmeyeceğim. Covid-19 salgını ve özellikle sonbahara girdiğimiz şu günlerde solunum yolu enfeksiyonlarından korunmanın öneminin arttığı dönemde Vitamin D takviyesinin bağışıklık sistemine ve solunum yolu enfeksiyonlarına etkisini anlatmanın daha faydalı olacağı kanaatindeyim. D vitamini, bağışıklık savunmamızın önemli bir parçası olan beyaz kan hücrelerinin yani monosit ve makrofajların patojenlerle savaşma etkisini artırır ve patojenlerin sebep olduğu enfeksiyonu azaltır. Bu da vücudun bağışıklık tepkisini artırmaya yardımcı olur. Ülkemizde birçok kişi bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilecek vitamin D eksikliğine sahiptir. Aslında düşük D vitamini seviyeleri, grip ve alerjik astım dahil, üst solunum yolu enfeksiyonu riskinde artış ile ilişkilidir. Bazı bilimsel araştırmalar Vitamin D takviyesinin bağışıklık tepkisini iyileştirebileceğini gösterir. Hatta son araştırmalar C vitamini almanın solunum yolu

enfeksiyonlarına karşı koruyucu etkisini de iddia etmektedir. 2019’da D vitamini eksikliği olan ve yeterli D vitamini düzeyine sahip 11 bin 321 kişi üzerinde yapılan incelemelerde, D vitamini takviyesinin solunum yolu enfeksiyon riskini azalttığı gözlenmiştir. Bu çalışmalar genel koruyucu etkiye işaret eder. Hepatit C ve HIV dahil olmak üzere belirli enfeksiyonları olan bireylerde yapılan incelemelerde Vitamin D takviyesinin, hastaların antiviral tedavilere yanıtı iyileştirebildiği gözlemlenmiştir. Sağlıklı bir birey günde ne kadar vitamin D takviyesi almalıdır? Kan seviyelerine bağlı olarak, 1000 IU ile 4000 IU arasında D vitamini takviyesi yeterlidir. Eksiklik oranına göre daha yüksek dozda takviye alınabilir, bu oranlar doktorlar tarafından belirlenmelidir. Bir yetişkinin günlük alabileceği maksimum doz 4000 IU’dur ve günlük dozun üzerinde alımlarda toksik etkiler olabilir. Bu nedenle besin takviyesi olarak D vitamini almadan vücuttaki D vitamini seviyesi izlenerek, dozaj eksiklik oranına göre belirlenmelidir. Özetlersek, D vitamini bağışıklık sistemi için gereklidir. Vücutta sağlıklı seviyede olan D vitamini solunum yolu enfeksiyonu riskinizi azaltmaya yardımcı olacaktır. Gelecek sayıda C vitaminini anlatacağım… Sağlıkla kalın… Yasemin TAŞ MTSO 26 Nolu Sağlık Hizmetleri, Medikal ve Kozmetik Meslek Komite Üyesi, Yönetim Kurulu Üyesi


5

YIL: 22 | SAYI: 395 | 11 - 24 Ekim 2020 | www.mtso.org.tr

İnşaat malzemesi stokları birikti

Y

eni inşaat projelerine başlanmamasının yanı sıra inşaat malzemesi üretiminde de aksaklıklar yaşanması malzeme satıcılarını zor durumda bıraktı. Talep edilen malzemelerin tamamını bir arada temin etmekte zorlanan sektör temsilcileri, ellerindeki ürünlerin eksik olması nedeniyle şişen stoklarından şikayetçi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 16 No’lu İnşaat Malzemeleri Üretimi ve Ticareti Meslek Komitesi Meclis Üyeleri pandemi sürecinde sektörde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Talepteki daralmadan üretim yetersizliği nedeniyle mevcut talebi karşılamakta yaşanan zorluklara kadar birçok konuyu ele alan Meclis Üyeleri, önlerini görememekten şikayetçi. Bucuge: “Yeni başlayan proje sayısı yetersiz” 16 No’lu Komite’den Meclis Üyesi ve Yönetim Kurulu Sayman Üyesi, aynı zamanda Gürbüz Hırdavat Firmasının Sahibi Cem Bucuge, inşaat sektöründeki krizin pandemi öncesine dayandığını hatırlattı. 2018 Eylül ayında başlayan konut satışlarındaki azalmanın hükümetin pandemi sürecindeki ekonomik tedbirler çerçevesinde aldığı kararlarla bir miktar toparlandığı-

İnşaat malzemesi üretiminde de sorun yaşandığını ifade eden Bucuge, şu bilgileri verdi: “İnşaat malzemesi üreticileri tedarikçilerinden mal temininde zaman zaman sıkıntı yaşıyor. Ürün aldığımız firma aynı zamanda 30 ayrı tedarikçi ile çalışıyor. Bu tedarikçilerden birinde covid çıkıp fabrika kapanırsa ürün aldığımız firma malzemelerini tamamlayamadığı için imalatını yapamıyor ve dolayısıyla bize de ürünü teslim edemiyor. Bu nedenle ürünleri teslim için termin vermekte zorlanıyorlar” Cem Bucuge

na değinen Bucuge, bu dönemde konut kredisi faiz oranlarının ciddi ölçüde düşmesiyle eldeki konut stoklarının eridiğini bildirdi. İkinci el konutlarda da bu dönem hareket yaşandığını ve tadilatın canlanmasıyla inşaat malzemesi satışlarının hareketlendiğini kaydeden Bucuge, “Ancak geleceğe yönelik şöyle bir sıkıntı var. İlk olarak bugün başlayan yeni proje sayısı oldukça düşük. İkinci sorun da maliyetlerin çok yükselmesi. Bugün 500-600 bin TL arası satılan konutlar projeler tamamlandığında 800-900 bin TL’ye satılmak durumunda kalacak. Bu da satışları yeniden zorlayacak” dedi.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 23 No’lu Madencilik ve Mineral Ürünler Meslek Komitesi Meclis Üyeleri sektörün genel durumunu değerlendirerek yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. Sektörün genel olarak yurt içi ve yurtdışında pandemi sürecinden çok etkilenmemesine rağmen spesifik farklı sorunları bulunduğuna dikkat çeken Meclis Üyeleri, yurtiçinde Zeytinciliği Koruma Kanunu, yurtdışında ise Ortadoğu ülkeleriyle yaşanan sıkıntılar nedeniyle zorlandıklarını bildirdi. Çetin Kanar

M

adencilik sektörü alınan maden ruhsatlarının, zeytincilik yapılmayan, ama üzerinde birkaç zeytin ağacı olan alanlarda, Zeytinciliği Koruma Kanunu’na takılması nedeniyle yatırıma çevirememektendertyanıyor.EnerjiveTabiiKaynaklar Bakanlığınca maden rezervi tespit edilen alanlarda, aktif zeytincilik yapılıp yapılmadığının Tarım Bakanlığı, Çevre Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı temsilcilerinden oluşacak bir heyet marifetiyle karar verilmesini talep ediyor.

Kanar: “Bürokrasiyi aşamıyoruz 23 No’lu Komiteden Meclis ve Yönetim Kurulu Üyesi, aynı zamanda Den-Ka Yapı Maden Firması Sahibi Çetin Kanar, yatırımlar sırasında özellikle bürokratik sorunları aşamamaktan dert yandı. Üzerinde sadece bir-iki tane dahi olsa zeytin ağacı olan maden rezerv sahalarında Zeytinciliği Koruma Kanununa takılmaları nedeniyle sektör temsilcilerinin çalışmalarının kısıtlandığını dile getiren Kanar, Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nden ruhsat almalarına rağ-

Ahmet Akın

MTSO 05 CMYK

yüksek olduğu bir dönemden geçildiğini, uzun sürelerin sıkıntıyı artırdığını söyledi. Ürünlere her ay zam geldiğini, geç teslimin bu nedenle sıkıntı oluşturduğunu dile getiren Yücesoy, “Bu ay kur artışı ve doğalgaz nedeniyle seramik ürünlerine iki kez zam geldi. Sipariş aldığımızda verdiğimiz fiyatla teslim etme dönemi geldiğinde karşılaştığımız rakamlar birbirini tutmuyor ve zarar ediyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Yücesoy: “İnşaat malzemelerinde istikrar yok” 16 No’lu Komite Meclis Üyesi ve Yücesoy Seramik Firması Sahibi Mehmet Niyazi Yücesoy ise biriken stoklara dikkat çekti. “Tarihin en büyük stoku ile karşı karşıyayız” diyen Yücesoy, şunları söyledi: “Birçok kalemde talep var ama üretim yok. Örneğin seramik. Avrupa’da halen üretimi yok. İran’da sıkıntı var. Çin’den ürün gelmiyor. Kur yüksek olunca yerli üreticiler iç pazara satmak yerine ürünü ihraç ediyor. Standart ürünler kısmen de olsa bulunabiliyor ama spesifik ürünlere ulaşmak imkansız. Seramik, vitrifiye, parke siparişlerimizi temin etmekte zorlanıyoruz.

men ÇED raporu alamamaları nedeniyle yatırımlarını sonuçlandıramadıklarını söyledi. Yalnızca Mersin’de 100’e yakın ruhsat sahibi bulunmasına rağmen Zeytinciliği Koruma Kanunu’nun gerekçe gösterilmesiyle ÇED raporu verilmediğini kaydeden Kanar şöyle devam etti: “Zeytinlik olmamasına rağmen ruhsat aldığımız alanda iki tane zeytin ağacı dahi bulunsa, burası zeytinlik gibi nitelendiriliyor ve maalesef yatırım yapmamız engelleniyor. Bu sorunun çözümü için Tarım Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Enerji Bakanlığı temsilcilerinden oluşan bir heyet kurulmalı. Bu heyet, sahalar ihaleye çıkmadan önce fizibilite yapmalı ve ÇED alınabilecekse, bu alanlar yatırımcılara tahsis edilmeli. Aksi halde özellikle zeytinciliğin yoğun yapıldığı Mersin ya da Balıkesir gibi illerdesektörünyatırımyapabilmesi çok zor.” Mersin’de mevcut işletilen maden sahalarındaki rezervlerin bitmek üzere olduğuna değinen Kanar, 1-2 yıl daha yeni mermer ya da taş ocağı açılamaması halinde beton dahi yapmakta zorlanılabilece-

Mehmet Niyazi Yücesoy

Musluk armatür üreticileri dahi termin veriyor. Ticari hayatım boyunca ilk kez toz grubu ürünler için terminle karşılaşıyorum.” Bazı ürünlere ulaşmanın yeterli gelmediğini, takım oluşturmakta zorlandıklarını kaydeden Yücesoy, “İstenen malın tamamını karşılayamayınca satış yapamıyoruz. Düşünün yemek yapacaksınız elinizde tüm malzemeler var ama ocağı yakmak için kibritiniz eksik. Böyle olunca yemeği yapamıyorsunuz ve yemek malzemelerin tümü de stoğunuzda kalıyor. Satış için tedarikçilerin çok uzun zamanlara termin verdiğini kaydeden Yücesoy, enflasyonun

İsmail Yerlikaya

ğinisöyledi.Bununciddibirekonomik kaybı beraberinde getirdiğini de ifade eden Kanar, sorunun çözümü için ilgili Bakanlıklardan komisyon kurulması talebini yineledi. Pandemi sürecinde bürokrasiyi aşamadıklarına da değinen Kanar, “İlgili mercilere ulaşamadığımız için ihracatımızı gerçekleştiremiyoruz. Bir komisyon kurulması muhatap bulmamızı da sağlayacak ve bu sorunların yaşanmasına engel olacaktır.” değerlendirmesini yaptı.

Erol Dibo

ları oluyor. Müteahhitler daha az yara alıyor. Sermaye gücünü ortaya biz koyuyoruz, hizmeti biz

Kabadayı: “Ürün satmasak bu dönemde belki de daha iyi olacak” 16 No’lu Komite Meclis Üyesi ve Kabadayılar İnşaat Malzemelerinin Sahibi Mustafa Kabadayı da fiyat artışlarına değindi. Müşteri ile anlaştıklarını ve malzemenin bir bölümünü teslim ettiklerini, kalanı teslim edene kadar anlaştıkları fiyatın üzerinde rakamlarla ürün temin etmek durumunda kaldıklarını kaydeden Kabadayı, “Özellikle demirde ciddi sorun yaşıyoruz. Paramız pul oluyor. Satmasak daha iyi” ifadelerini kullandı. Sorun yaşanan hiçbir dönemde hükümet tarafından inşaat malzemesi satıcılarına destek olunmadığını belirten Kabadayı, “Destekler müteahhitlere yapılıyor ve etkilenirsek biz de dolaylı olarak etkileniyoruz ama sektöre özel bir destek hiç olmadı. Oysa yaşanan sorunlardan en çok etkilenen inşaat malzemesi satıcı-

veriyoruz, müteahhit sıkıntı yaşarsa bize yansıtıyor ama biz hiçbir destek alamıyoruz” diye konuştu. İnsanlar evde kaldıkça evlerinin kusurlarını görüp tadilata başladığını, bu dönemde inşaatlar olmasa da, perakende talebinin oldukça arttığını kaydeden Kabadayı, ancak sektör temsilcilerinin tedarikçilerden mal temin edememesi nedeniyle perakende talebini karşılamakta zorlandıklarını söyledi. Belirsizlikten ve önlerini görememekten şikayetçi olan Kabadayı, “Buzun üzerinde gidiyoruz ve ne zaman nereye savrulacağımız belli değil” dedi.

Yerlikaya: “Ortadoğu ile sorunlar çözülmeli” Mermer sektörünün pandemi sürecinden yurtiçinde de yurtdışında da çok olumsuz etkilenmediğini vurgulayan 23 No’lu Komite Meclis Üyesi ve Granmer Granit Mermer Firmasının Sahibi İsmail Yerlikaya, sektörün farklı sorunlarına değindi. Yurtiçinde inşaata dayalı mermer satışlarının devam ettiğini bildiren Yerlikaya, “Pandemi sürecinde 1-2 ay kadar sorun yaşandı ancak ardından konut kredi faiz oranlarının düşmesiyle talepte patlama oldu. Bugün yeni başlayan projelerde mermere talep halen devam ediyor” dedi. İhracatta ise Ortadoğu pazarında sorun yaşandığını kaydeden Yerlikaya şu bilgileri paylaştı: “Suudi Arabistan Türkiye’den mal almamaya başladı. Bu Pazar tamamen kapandı. Irak’ta da sorunlar sürüyor. Özellikle İran’daki para biriminin çok değersiz hale gelmesi nedeniyle İran, Irak pazarındaki etkinliğini artırmaya başladı. Irak’ı da bir ölçüde İran’a kaptırdığımızı söyleyebilirim. Ortadoğu pazarı özellikle Silifke OSB’deki fabrikalar için çok önemli. Silifke’de iş-

lenen, katma değeri yüksek mermeri, Ortadoğu pazarına satıyor. Bu bölge ile diyaloğu artırıp sorunlar çözülmeli. Çünkü işlenmiş mermer ihracatı blok mermer ihracatından çok daha önemli. Fabrikalarda çok sayıda çalışanımızla blok mermeri işleyince ürünün katma değerini de artırmış oluyoruz. Bu şekilde yaptığımız satışlarla Ülkemize daha fazla döviz kazandırıyoruz.” Blok mermerin ise Çin ve Hindistan’a ihraç edildiğini kaydeden Yerlikaya, bu pazarlara yapılan ihracatın oldukça azaldığını söyledi. Bir ay Çin, bir ay Hindistan pazarının öne çıktığını kaydeden Yerlikaya, “Bu bölgelere satışlar pandemi nedeniyle aracılarla gerçekleşmeye başladı. Geçmişte alıcı gelip bir seferde 100 tane taşı (blok mermer) aynı anda beğenip alıyorsa şimdi aracılar devreye girince bir seferde 30-40 taş beğenilir oldu. Bir seferde beğenilen taş sayısı azalmış, pazar daralmış olabilir ama süreklikte bir kesilme olmadı, ihracatımız azalmakla birlikte, aralıksız devam ediyor” değerlendirmesinde bulundu.

Mustafa Kabadayı

Yakup Yılmaz


6

YIL: 22 | SAYI: 395 | 11 - 24 Ekim 2020 | www.mtso.org.tr

RMA, TEKNE SATIŞI ILE IHRACATTAKI AĞIRLIĞINI ARTIRMA HEDEFINDE

Rotasyon kalıplama teknolojisi kullanarak polietilen malzemeden plastik ürünler üreten RMA Yatırım Makina Sanayi, son bir yıldır üzerinde çalıştığı tekne satışları ile ihracattaki ağırlığını artırmayı hedefliyor. Rekabetçi fiyatlarıyla bir adım öne çıkan firmanın hedef pazarı ise Avrupa.

Bekir Avunduk RMA Yatırım Makina Sanayi Şirket Sahibi

S

ektöre 1992’de İzmir’de adım atıp ardından Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nin (MTOSB) kurulmasıyla birlikte çalışmalarını Mersin’e taşıyan RMA Yatırım Makina Sanayi, bugün sektörünün önde gelen firmaları arasında yer alıyor. Bünyesindeki kalıp atölyesi ve makine parkı sayesinde müşterilerinin talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda kolay ve hızlıca kalıp üreterek yeni ürünler tasarlayabildiklerini ifade eden Şirket Sahibi Bekir Avunduk, sektörde rekabetçi fiyatlarla öne çıktıklarını söylüyor. Müşterilerinden gelen talep doğrultusunda ürüne istedikleri özellikleri verebildiklerini kaydeden Avunduk, en büyük avantaj olarak üretim sırasında ihtiyaç duydukları makinelerin tamamını kendi bünyelerinde üretebiliyor olmalarını gösteriyor. Gıdadan kimyaya, tarımdan otomotive, plastikten tekstil sektörüne kadar hemen her sektöre hizmet veren firma, 10 litreden 40 bin litreye kadar farklı hacim, boyut, şekil ve renkte polietilen ürün üretiyor. Son olarak tekne üretimine başladıklarını dile getiren Bekir Avunduk ile şirketin dünü ve bugününü konuştuk:

İzmir’de başladık Mersin’e geldik “Aslında bu sektöre tesadüfler üzerine adım attığımızı söyleyebilirim. 1992’de kardeşlerim üniversite eğitimlerine İzmir’de devam ediyordu. Orada rotasyon yöntemiyle plastik işleyen bir firmadan bahsettiler. Ben ise o yıllarda Ankara’da inşaat ve otomotiv üzerine çalışıyordum. Kardeşlerimden aldığım bilgiler ilgimi çekti ve gidip araştırdım. Türkiye’de bu alanda bir tek Bursa’da bir firmanın çalıştığını ve ikincisinin de İzmir fabrikası olduğunu öğrendim. Firmayı satın alarak sektöre adım attık. Aslında başlangıçta hiç bilmediğimiz farklı bir alandı ama işinin ehli kişilerle çalışarak bu açığımızı kapatmaya çalıştık. Zaten çok geçmeden de konulara hakim olduk. Neredeyse tüm Avrupa’yı gezerek bu alanda neler yapıldığını araştırdık. O dönem gördük ki Avrupa’da her firma bir alanda ihtisaslaşmış. Birisi sadece tekne üretiyorsa diğeri sadece gıda üzerine çalışıyor. Bizi bu noktada avantajlı hale getiren her türlü talebi karşılayabilmemiz oldu. İlerleyen yıllarda ben Mersin’e geldim ve kardeşlerim İzmir’de devam etti. Aslında Mersin’e gelişimin de tamamen tesadüf olduğunu söyleyebilirim.

Ankara’da çalıştığım yıllarda Ertuğrul Karaoğuz ile tanışmıştım. O yıllarda Ertuğrul Ağabey MTOSB’nin kurulumu ve yer tahsisleri için çalışıyordu. Mersin’e kendisini ziyarete geldiğimde buraya yatırım yapmamı söyledi. Limanın olması bu bölgede talep olmasına rağmen bu alanda üretim bulunmamasını da göz önünde bulundurarak neden olmasın diye düşünüp1995’te beş dönüm arazi aldım. İnşaatımız çok yavaş ilerledi çünkü acelemiz yoktu. Ankara’daki çalışmalarımız devam ediyordu. 2000’de yatırımı tamamlayıp 2001 yılı başında da aktif olarak makinelerimizi kurup çalışmaya başladık. Ardından zaman içinde çevredeki arazileri de aldık ve bugün çalışmalarımızı 12 bin 500 dönümde sürdürüyoruz. Aslında biraz şansızlıkla başladık diyebilirim. Ocakta üretime daha yeni geçmişken karşılaştığımız Şubat ekonomik krizi biraz moralimizi bozdu. Ama yılmadık. Yaklaşık iki yıl büyük mücadele verdik. O dönemdeki tecrübemiz bizi çok güçlendirdi. İhtiyaç duyduğumuz makinelerin tamamını kendi bünyemizde üretmeye başladık. Spesifik işler üzerinde çalışıyoruz Önceliğimiz her zaman müşteri memnuniyeti oldu. Para kazanalım kazanmayalım müşteri taleplerini karşılamak için yoğun gayret gösterdik. Bu sektörde işin temeli kalıp. Kalıp konusunda kendimizi oldukça geliştirdik ve özellikle kimya, otomotiv, gıda gibi farklı spesifik işlere yöneldik. Kalıp maliyetlerinin diğer plastik teknolojilerine göre daha uygun olması nedeniyle çok ciddi sorun yaşanmıyor. Az sayıdaki talep karşısında dahi kalıp yapabiliyoruz. Bugün Türkiye genelinde 20 tonluk büyük su depolarını yapan ilk firmayız. Şu anda 40 tonluk su deposunu bizden başka yapan firma yok. Yine 25 tonluk silo yalnızca bizde var. Fırın kapasitemiz

CHOSTACHEM ÜRETIMLERIYLE ITHALATIN ÖNÜNE GEÇIYOR Suriye’nin ilk 10 ihracatçısı arasında yer alırken ülkede yaşanan sıkıntılar sonrasında yatırımlarını Mersin’e taşıyan Chostachem Polimer Sanayi, Türkiye’nin ithal ettiği ürünleri üreterek ithalatı azaltma gayretinde. Farklı yapıştırıcıların yanı sıra değişik sektörlere hitap eden kimyevi maddeler üreten firma, önümüzdeki süreçte yine Türkiye’de üretilmeyen yeni ürünleri üreterek ekonomiye katkı sunmaya hazırlanıyor.

İmad Taha Chostachem Polimer Sanayi Sahibi

F

aaliyete1990 yılında beyaz tutkal ile başlayıp değişik kimyevi madde üretimiyle sürdürerek adını ülkenin sayılı sanayicileri arasına yazdıran Chostachem Polimer Sanayi Sahibi İmad Taha, çok geçmeden Suriye’nin ilk 10 ihracatçısından biri olur. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 36 ülkeye ihracat yapan Taha, ülkede çıkan savaş sonrasında Türkiye’ye gelir. Bir süre ticaretle uğraşarak Türkiye’deki çalışma hayatını tanımak isteyen Taha’nın üretime duyduğu özlem ise dinmez. Sonunda dayanamayarak savaşın en yoğun olduğu dönemde tüm cesaretini toplayıp ülkesine dönerek fabrikalarında sağlam kalan makinelerini TIR’lara yükleyerek Türkiye’ye getiren Taha, Mersin Serbest Bölge’de yer alarak üretime başlar. Bugün iki ayrı fabrikada farklı sektörlere yönelik üretimlerini sürdüren Taha, en çok Türk vatandaşlığına geçerek daha çok yatırıma imza atıp, ülke ekonomisine katkısını artırabilmek

MTSO 06 CMYK

istiyor. Taha, Türkiye’ye geliş sürecini ve Mersin’deki yatırımlarını şöyle anlatıyor” Mersin’i öncesinden tanıyordum “Geçmişte Suriye’de inşaat sektöründe faaliyet gösterirken 1990 yılında beyaz tutkal üretimiyle sanayi sektörüne adım attım. Ortadoğu’nun beyaz tutkal üreten ilk firmasıydık. Tekstil ve düz cam fabrikamız da vardı. Ardından İtalyanlarla ortak oldum. Bugün İtalyanlar ile ticari ortaklığımız halen sürüyor. Ürettiğimiz tutkalı önce ülke içine satarken çok geçmeden Lübnan ve Mısır’a ihracata başladım. 1998’de İtalya’daki şirketimiz aracılığıyla bu alanda farklı ne üretebileceğimizi araştırdık. Termoplastik sektörünü keşfettik. Gördük ki sıcak yapıştırıcıların tüm dünyada yalnızca 4 tane üreticisi var. Bunun üzerine knowhow’ını bulduk, makine yatırımları yaparak bu ürünlerin üretimine başladık. Bugün hem granül olarak polyemid

satıyoruz hem de ip olarak ürettiğimiz yapıştırıcılarımız satılıyor. Kablo gibi makaralara sarılı olan bu yapıştırıcıların Polyester ve polyamid olmak üzere iki çeşidi var. Ağırlıklı olarak ayakkabı monte ederken kullanılıyor. Çok sağlam bir ürün ve yeni bir teknoloji. Türkiye ile de çalışıyorduk tabi. Özellikle İstanbul’a satış yapıyorduk. Hatta Gaziantep’ten Mennan Usta olarak tanınan Mennan Aksoy ile ortaklık yaparak tekstil sektörüne yönelik çalışmalarımız olmuştu. Bir süre sonra ülkemde başlayan savaş ortamı nedeniyle ayrılmak durumunda kalınca hem ticaretimizin olduğu, hem ülkemize yakın olan ve yakından tanıdığım Türkiye’ye taşınma kararı aldım. Daha önce defalarca geldiğim Mersin’i hem tanıyor olduğum için hem de limanı bulunması ve gelecekte yatırımlarımı buraya taşıyabileceğimi düşündüğüm için Mersin’e geldim. Önce ticaret sonra üretim Mersin’e geldiğimde hemen üretime başlayamadım. Önce bu ülkenin ticari hayatını tanımam gerekiyordu. Suudi Arabistan ya da başka Arap ülkelerinden liman aracılığıyla ithal ettiğim hammadde satışına başladım. Ancak ticaret değil, benim aklımda hep üretim vardı. Çok geçmeden bu isteğimi yerine getirebilmek adına savaşın en hareketli olduğu dönemde Suriye’ye dönerek orada ayakta kalabilen fabrikalarımdan halen çalışır durumda olan makineleri toplayarak Mersin’e getirdim. 2015 yılında tam 20 TIR makine getirdim. Mersin Serbest Bölge’de yaptığım yatırım ile üretime başladım. Daha önce birlikte çalıştığımız ve beyin takımı diyebileceğim

muhtemelen dünyada yoktur. Daha önce de söylediğim gibi makinelerimizi kendimiz yapıyor olmamız nedeniyle makine parkımızı ihtiyacımıza göre geliştirebiliyoruz. Bu da bizi bir adım öne çıkarıyor. Karıştırıcılı motorlu silolarımız var. Özellikle kimyasallarda en dayanıklı ve maliyeti uygun ürün plastik. Bunun alternatifi olan krom dahi çok pahalı ve ömrü plastiğin yarısı kadar bile değil. Bu noktan hareketle araç üstü asit taşıma tankları üretimini araştırdık ve ilk biz yaptık ve halen üretimini sürdürüyoruz. Gerek müşterilerimizden gelen sorunlara çözüm üretmek adına gerekse kendi merak ettiğimiz konularla ar-ge çalışmalarımıza yön veriyoruz. İhracatımızı artırmak istiyoruz Üretimin ardından 2010 yılında ihracata başladık. İlk olarak yakın olması ve talep gelmesi nedeniyle Ortadoğu pazarına yöneldik. O dönem Irak ve Suriye öncelikli pazarlarımız oldu. Bugün üretimimizin yüzde 25’ini Avrupa, Ortadoğu ve Amerika’da yaklaşık 20 ülkeye ihraç ediyoruz. Çalışmalarımızı yaklaşık 50 kişi ile sürdürüyoruz ve ortalama aylık 100 ton plastik işliyoruz. Hedefimiz ise ihracatı artırmak. Bunun için yeni bir ürün üzerinde çalışmaya başladık. Son bir yıldır yürüttüğümüz ar-ge sonuç verdi ve tekne yapımına başladık. 2,5 metreden 4.5

çok sayıda Suriyeli çalışma arkadaşımla birlikte Mersin’de üretime başladık. Tabi yeni makine yatırımlarımız da oldu. Bugün çalışmalarımızı yaklaşık 45 kişi ile sürdürüyoruz. Ürünlerimizin kullanım alanı çok geniş Yapıştırıcılarımızı ayakkabı endüstrisinden otomotive, gıda sanayinden ambalaja çok değişik alanlarda kullanmak mümkün. Granül halde bazı ürünlerimizi alan kullanıcılar solventle karıştırıp değişik yapıştırıcılar elde ediyor. Bu ürünler gıda sektöründe kullanılırken polyester ve polyamid yapıştırıcılarımız ayakkabı montajı ya da otomobil filtrelerinin yapıştırılmasında kullanılıyor. 3 çeşit ürünümüz var ama her biri niş ürünler. Dünyada talep çok ama üretimi sınırlı olan ürünler. Bugün Nike’tan Adidas’a, Puma’dan Kinetix’e aklınıza gelecek neredeyse tüm spor ayakkabıların üretiminde bizim yapıştırıcılarımız kullanıyor. Güney Amerika’dan Çin’e Hindistan’dan Malezya’ya, Avrupa’dan Rusya’ya tüm dünyaya ürün gönderiyoruz. Üretim kapasitemiz yıllık 5 bin ton civarında Tek bir pazarımız olmadığı birçok sektöre ve ülkeye hizmet veriyor olmamız nedeniyle bir alanda daralma yaşansa diğer taraftan talepler gelmeye devam ediyor. Pazar çeşitliliğimiz ekonomik krizleri daha az hasarla atlatabilmemizi sağlıyor. En büyük hayalim Türk vatandaşlığını almak Mevcut durumda henüz Türk vatandaşı olamamam nedeniyle bazı sorunlar yaşıyorum. Örneğin dünyanın her yerine ürün gönderebiliyorum ama kendim vize alıp da gidemiyorum. Fuarlara katılamayıp müşteri ziyaretleri yapamadığım için yurtdışındaki pazarlarımı istediğim kadar artıramıyorum. Ya da yeni yatırımlar yapacağım. Vatandaşlığım

metreye kadar değişen boylarda tamamı plastik 4 adet ürünümüz var. Talep umduğumuzdan çok daha fazla oldu. Üstelik rekabetçi fiyatlarımız ve kalitemiz nedeniyle yurtdışından da ciddi siparişler alıyoruz. Almanya, Malta, İspanya’ya ürün gönderiyoruz. Pan’s Marine isimli bir ortağımız ile pazarlama çalışmalarını sürdürüyoruz. Türkiye’de AFAD, Jandarma gibi kurumlarla görüşüyoruz ve ürünlerimiz özellikle arama ve kurtarma, güvenlik alanlarında rahat kullanılabilecek olması adına ilgi çekiyor. 20 yıldır yoğun olarak fuarlara katılıp gerek yenilikleri takip ediyor gerekse ürünlerimizi tanıtmaya özen gösteriyoruz. Ancak satışlarımızı ağırlıklı olarak bire bir pazarlama departmanında çalışan arkadaşlarımız aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Standart, piyasadan sürekli talep gelen bazı ürünlerde stoklu çalışsak da asıl işimiz spesifik ürünler üzerine ve terzi usulü, talebe göre üretim yapıyoruz. Mevcutta 1200 adet kalıbımız var ve bunun yaklaşık 500’ünü aktif kullanıyoruz. Teknelerin yeni modelleri üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor. Mühendislik bilgisi yüksek olan savunma sanayine iş yapan paydaşlarımız ile arge çalışmalarımız halen devam ediyor. Farklı boyutlarda ve farklı kullanım alanlarına yönelik tekneler üzerinde araştırmalarımız sürüyor. Yelken kulüpleriyle görüşüyoruz. Önümüzdeki süreçte onların ihtiyaçlarına yönelik de çalışmayı planlıyoruz. Son olarak şunu söyleyebilirim ki aslında sanayicilik, sürekli yeniliğin peşinden koşulan, kendinize değil her zaman işinize yatırım yapma alışkanlığınızın olduğu yaşayan bir organizma. O nedenle hedeflerimiz de hiç bitmiyor, sürekli yeniliğin peşinden koşuyoruz.”

olmadığı için bankalarla bazı sorunlar yaşayabiliyorum. Bugüne kadar yaklaşık 10 milyon dolarlık yatırım yaptım ama oturma izni ile yaşıyorum ve sürem bittiğinde yenilenip yenilenmeyeceğini bilmediğim için endişeleniyorum. Costachem yanında Serbest Bölge’de bir de Taco Kimya isminde firmamız var. Orada da etil asetat üretiyorum. Bu da Türkiye’nin ihtiyacı olan ancak üretilmeyen bir ürün. Stratejik bir ürün olması nedeniyle bu yatırım sırasında KOSGEB desteklerinden de yararlanma fırsatım oldu. Türkiye’nin bu ürüne yılda yaklaşık 80 bin ton ihtiyacı var ve ithal ediyor. Bitkisel bir ürün olması nedeniyle insan vücudunun temas ettiği tüm ambalajlarda kullanılıyor. Biz yıllık 30 bin ton üretim kapasitesine sahibiz. Türk vatandaşlığını almamla birlikte bu ürünün hammaddesi olan etil alkol üretimine de başlamak istiyorum. Bu da Türkiye’de üretilmeyen bir ürün. Yeni bir teknoloji kullanıp buğdaydan etil alkol üretmek istiyorum. Şu anda ayda 2 bin ton etil alkol ihtiyacım var ve kendi bünyemde üretmemle birlikte sektörde daha rekabetçi olabileceğim. Mersin Serbest Bölge’ye doğalgaz mutlaka gelmeli Burada bir diğer sıkıntıyı ise bölgede doğalgaz bulunmaması nedeniyle yaşıyorum. Günlük doğalgaz tüketimimim çok fazla ve bu da maliyetlerimi artırıyor. Günlük 10 ton ihtiyacım var ve tankerlerle İzmir’den LNG getiriyorum. Böylece dışarıda üretim yapan birisinden iki kat fazla maliyetle kullanmak durumunda kalıyorum. Taşıma su ile değirmen dönmeye çalışıyor. Serbest Bölge’yi üretim üssüne çevirmek için enerji kaynaklarına ulaşım kolaylaştırılmalı ve doğalgaz bulunmaması uluslararası alanda rekabet edebilmemiz noktasında ciddi bir eksiklik. Unutulmamalı ki üretim için doğalgaz olmazsa olmaz.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.