Mersin Kenti Edebiyat Ödülü; Hasan Ali Toptaş’ın >2’de
MTSO Üyeleri ön muhasebe programını 1 yıl ücretsiz kullanabilecek
Sağlık Köyü fizibilitesi için imzalar atıldı
>6’da
>3’te
Kutuplaşma Koronavirüsten daha tehlikeli > 3’te
Ayhan KIZILTAN
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı
www.mtso.org.tr www.mtso.org.tr | YIL: 22 | YIL: | SAYI: 17 |394 SAYI: | 27 298 Eylül | 6-19 - 10 Ekim ARALIK 2020 2015
Sektörlerin sorunları Eğitimciler uzun vadeli kredi talep ediyor
P
andeminin getirdiği olumsuzluklar sonrasında direnmekte zorlanıp kapanma sürecine giren özel eğitim kurumları, sektöre can suyu olması adına devlet bankalarından düşük faizli, uzun vadeli kredi talep ediyor. KGF’lerden yararlanamadıklarını vurgulayan sektör temsilcileri, “Bu paraların bize verilmesi halinde dolar ya da altın, ev ya da araba almayacağız. Doğrudan ekonomiye geri kazandırılacak paralar olacak” değerlendirmesi yapıyor.
TOBB’a iletildi
Eğitimciler, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 28 No’lu Eğitim Hizmetleri Meslek Komitesi koordinesinde bir araya gelerek sektörün sorunlarını masaya yatırıp çözüm önerilerini sundu. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan’ın da destek verdiği toplantıda özellikle eğitimcilere yönelik uygun faizli banka kredileri sunulması ve okulların kapalı kaldığı dönem için firmalara kira desteği sağlanması talepleri öne çıktı. > 4’te
Ekinci İnşaat sektördeki yeniliklerini ‘Solaris’ ile sürdürüyor Pandeminin olumsuz etkilediği sektörlerin sorunları bir rapor haline getirilerek TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile paylaşıldı. Düzenlenen online toplantılarda özellikle Medikal, Eğitim Turizm ve Lojistik sektörünün sorunlarını ilk ağızdan dile getiren MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, konunun takipçisi olacağını söyledi.
M 1
970’ten bu yana inşaat sektöründe hizmet veren Ekinci İnşaat, sektöründe yenilikçi projelerin simgesi haline gelirken, son yıllarda ise özellikle enerji kaynaklarında sürdürülebilirlik sorumluluğu ile çalışmalarına devam ediyor. Ekinci İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Nesim Ekinci, geçmişten bugüne nasıl geldiklerini, çalışmalarında nelere dikkat ettiklerini şöyle özetliyor:
“İnşaat, baba mesleği” “Ailemin ilk çocuğu olarak dünyaya geldiğim 1968 yılı aynı zamanda Babam Mehmet Ali Ekinci’nin de inşaat sektörüne girmeye karar verdiği yıl. Bir anlamda şirketimizle beraber büyüdüm diyebilirim. 7 yaşımdan itibaren kalıp dökmeden demir bağlamaya, duvardan sıvaya, boyaya kadar bina inşaatının tüm aşamalarında çalıştım. > 8’de
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından video konferans aracılığıyla düzenlenen Ticaret ve Sanayi Odaları Konsey Toplantısı, Genel İdare Kurulu ile Akdeniz Bölge toplantısına katıldı. Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığında düzenlenen toplantılarda söz alarak Mersin’de sektörlerin
M
ersin’de geri dönüşüm sektöründe faaliyet gösteren Ramazan Koçyiğit Metal, Hurdacılık, Plastik, Akaryakıt, İnşaat, San ve Tic. Ltd. Şti, bölgenin ilk tehlikeli atık geri dönüşüm tesisini kurmaya hazırlanıyor. Belgelendirme çalışmalarını tamamlama aşamasında olan firma, bir yıl içinde tesisi kurmayı hedefliyor. Mersin’de 1970’lerde geri dönüşüm sektörünün temellerini babası Ramazan Koçyiğit’in attığını dile getiren Şirket Genel Müdürü İstiklal Koçyiğit, kendisinin de sektöre çocuk yaşlarda
MTSO 01 CMYK
girip babasıyla birlikte çalıştığını dile getirdi. Bugün sadece hurda ticaretiyle kalmayıp üretim yaparak halka satışa başladıklarına da değinen Koçyiğit, gerek araç parklarının zenginliği gerekse bünyelerinde faaliyet gösteren deneyimli ve sertifikalı personel ile sektörde bir adım öne çıktıklarını belirtti. Çok geniş kapsamlı, sınırsız imkanlara sahip bir sektörde faaliyet gösterdiklerini vurgulayan Koçyiğit, bu nedenle geleceğe yönelik hayallerinin de sınırsız olduğunu ifade etti. > 8’de
2024’te başlayacağı söylemlerini hatırlatarak, sektör tarafından belirlenen bir dizi talebi sıraladı. Medikal sektörünün ise kamu ve üniversite hastanelerinden alacaklarını tahsil edememeleri nedeniyle yaşadıkları zorlukları dile getiren Kızıltan, bu sektör temsilcilerinin alacaklarından feragat etmesinin beklendiğine işaret edip, bunun kabul edilemez olduğunu söyledi. Eğitimci-
lerin ise özellikle özel okullarda pandemi sürecinde her türlü tedbiri aldığını kaydeden Kızıltan, okulların açılma yetkisinin valiliklere verilmesi talebinde bulundu. Dış ticaret ve lojistik sektörlerinde yaşanan sıkıntıları da dile getiren Kızıltan, bu dönemde çıkış kapısı olarak gösterilen dış ticaretin artırılması, geliştirilmesi adına destek talebinde bulunuldu. > 8’de
Medikal sektörü sesini duyurmak istiyor
T Ramazan Koçyiğit Metal, Tehlikeli Atık Geri Dönüşüm Tesisine hazırlanıyor
yaşadığı sıkıntıları ve sektör temsilcilerinden gelen çözüm önerilerini paylaşan Kızıltan, “Bu sorunlar ve öneriler tamamen sektörlerimizle yaptığımız toplantılar sonucu derlenmiş konulardır” dedi. Bacasız sanayi olarak adlandırılan turizmde artık duman tütmediğini dile getiren Kızıltan, bu alanda uluslararası kuruluşların iyimser tahminle toparlanmanın
ıbbi malzeme, tıbbi cihaz ve beşeri ilaç ticaretini kamu ile sürdüren sektör temsilcileri yıllardır alamadıkları ödemeler sonrası yaşadıkları sıkıntıları anlatmak üzere basın toplantısı düzenledi. Toplantıda yaşanan sıkıntılar, “Sektör ölüm döşeğinde. Her taraftan firmaların çığlığı yükseliyor. Entübe olmuş bir sektörün entübe olmuş bir hastaya çare olması mümkün değil” sözleriyle anlatıldı. Alacaklar tahsil edilemediği gibi bu alacaklardan yüzde 20 ile 60 arasında feragat edilmesinin beklenmesinin de kabul edilemez olduğu dile getirilen toplantıda, ödeme için bir takvim oluşturulması ve bu takvime uyulması beklentisi vurgulandı. Medikal ve ilaç sektörü, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MTSO) kamu alacaklarının tahsil edilememesinin
Endüstriyel Tasarım ve KOBİ Danışmanlık Merkezi için geri sayım başladı >5’te
oluşturduğu sorunları anlatmak adına basın toplantısı düzenledi. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan’ın da destek verdiği toplantıya MTSO Yönetim Kurulu Üyesi ve sektör temsilcisi Yasemin Taş, MTSO 26 No’lu Sağlık Hizmetleri, Medikal ve Kozmetik Meslek Komitesi Meclis Üyesi Barış Güler, Mersin Medikalciler Derneği Başkanı Ahmet Hançer ile sektör temsilcileri katıldı. Toplantının açılışında konuşan Başkan Kızıltan, “Günlerdir basından takip ediyoruz. Maliye ile sektör arasında bir pazarlık söz konusu. Sektörden bir feragat isteniyor. Doğal olarak sektör de uzun süredir alamadıkları, analarının ak sütü gibi helal alacaklarını tahsil etmek istiyor. Bu sorun sosyal huzuru bozmayacak şekilde çözülmeli” dedi. > 4’te
Pandemi döneminde tarımın önemi daha net anlaşıldı >3’te
Sürdürülebilir tarım için, ‘Dijital Tarım Pazarı’
>2’de
Turizmciler önünü göremiyor
P
andemi sürecinden olumsuz etkilenen sektörler arasında yer alan turizm sektörünün temsilcileri gelecek yıllar için de önlerini görememekten şikayetçi. Hazırlanan raporlarda sektör adına iyi senaryoya göre toparlanma sürecinin 2024’te, kötü senaryoya göre ise 2027’de başlayacağının sinyallerini aldıklarını anlatan sektör temsilcileri, ülke ekonomisine her yıl ortalama 35-40 milyar dolara yakın katkı sağlayan böyle bir sektörün ayakta tutulması için destek beklediklerini söylüyor. Turizm Sektörü Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 25 No’lu Seyahat Acenteleri Konaklama, Eğlence, Sanat, Spor İşletmeleri Meslek Komitesi organizasyonuyla bir araya gelerek yaşanan sorunları değerlendirip bu sorunlara çözüm aradı. MTSO Yönetim
Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ile sektör temsilcileri arasında yer alan Meclis Başkanı Hamit İzol’un da katıldığı toplantıda, Ankara’ya iletilmek üzere sektör temsilcilerinin önerilerinden oluşan bir de rapor hazırlandı. Korona tedbirleri kapsamında yönetmelikleri en iyi uygulayan sektörler arasında yer almalarına rağmen hak etmedikleri kısıtlamalarla karşı karşıya kalarak zor günler geçirdiklerini anlatan sektör temsilcileri, pandemi tedbirlerini yerine getiren firmalara uygulanan kısıtların kaldırılmasını talep etti. Turizmin barışı, güven ve hijyeni sevdiğini, bunların karışık olduğu zamanlardan olumsuz yönde en çabuk etkilenip en geç toparlanan sektör olduklarını anlatan katılımcılar, bu zorlu sürecin atlatılması adına destek beklediklerini belirtti. > 4’te
2
YIL: 22 | SAYI: 394 | 27 Eylül - 10 Ekim 2020 | www.mtso.org.tr
MERSIN KENTI EDEBIYAT ÖDÜLÜ; HASAN ALI TOPTAŞ’IN
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) öncülüğünde 14 yıldır sürdürülen Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’ne bu yıl, Türk edebiyatının gelişmesine katkıda bulunmuş usta yazar Hasan Ali Toptaş değer görüldü. Toptaş’a ödülü, Aralık ayında düzenlenecek Mersin Kenti Edebiyat Ödül Töreni ile takdim edilecek. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) Türkiye ve Mersin’de edebiyat ilgisini geliştirmek ve ulusal ölçekte bir verime dönüştürüp edebiyat okurlarının dikkatini nitelikli örneklere çekmek üzere düzenlediği ‘Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’ 14’üncü yılında. Türk edebiyatının gelişmesine katkıda bulunmuş kişileri onurlandırmak, daha yaygın okunmasını sağlamak için MTSO’nun öncü girişimleriyle kent adına verilen Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün Değerlendirme Kurulu bu yıl Celâl Soycan, Turhan Günay, Metin Cengiz, Yavuz Özdem ve Cemal Sakallı’dan oluştu.
Konuyla ilgili Değerlendirme Kurulu kararı şöyle: 2020 yılı için önerilen adaylar arasından:
A- Kelimelerle şeyler arasındaki duygu, susku ve sezgi aralıklarına senfonik bir düzen içinde yepyeni bir edebî mecra kazandırdığı; B- Edebiyatın aslî niteliği olan anlamı biçimlendirmek üzere dil içi sessizliği ihyâ ederek, okuru söylenemeyenle buluşturduğu; C- Hayatın hızına, hırsına ve kötücül çağrısına direnen bu dili, varoluşun bir mûcizesi halinde Türkçeye armağan ettiği; D- Taşranın tekinsiz, sürekli kendi üzerine katlanan atmosferini, modern kent insanının içgüdüsei çıkmazlarını sükûnetle aşmak üzere hikâye ve masal anlatısından miras bir tevekkülü yeniden canlandırdığı; E- İnsanın basit, yalın ve örselenmemiş gerçekliğindeki iyilik halini hatırlatan anlatısıyla edebiyatımıza çok katmanlı okurlar kazandırdığı ve Türkçemizi ses ve söz âhengiyle soluklandırdığı için; usta yazar Hasan Ali Toptaş’ı ödüle değer bulmuştur.
Hasan Ali Toptaş kimdir? 1958 doğumlu yazar, öykü, roman ve şiirsel metinleriyle tanınır. 1987’de ilk öykü kitabı Bir Gülüşün Kimliği, 1990’da ikinci öykü kitabı Yoklar Fısıltısı yayımlandı. 1990’lı yıllarda yayımlanan kitaplarıyla pek çok ödül aldı. Veznedarlık, icra memurluğu ve hazine avukatlığında memurluk yaptı. Toptaş, dili kullanmadaki ustalığıyla tanınmakta, postmodern edebiyatın önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilmektedir. Yazarın Gölgesizler romanını yönetmen Ümit Ünal sinemaya uyarlamıştır. Filmde Hasan Ali Toptaş da rol almıştır. Kuşlar Yasına Gider romanı Türkiye Yazarlar Birliği tarafından ‘yılın romanı’ seçilmiştir.
M
Prof. Dr. Yusuf Zeren MTSO’da
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Projeler Müdürlüğü tarafından düzenlenen webinar ile üyelere pandemi sürecinde SGK prim teşvikleri anlatıldı. Pandemiyle birlikte Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) ya da Nakdi Ücret Desteğinden (NÜD) yararlanan işletmelerin yeniden normal çalışma düzenine dönmelerini teşvik etmek adına yeni bir SGK Prim Teşvikinin hayata geçirildiği belirtildi. Pandemi Sürecinde SGK Pirim Teşvikleri Webinarının konuşmacısı İş ve SGK Danışmanı Yasin Yıldırım oldu. Zoom Uygulaması üzerinden düzenlen toplantıda 7252 Sayılı Normalleşme Teşviki nedir? Kimler bu teşvikten faydalanabilir? İşletmelerin dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir? gibi sorulara yanıt arandı. Toplantı, soru cevap bölümüyle sona erdi. Konuşmasına ‘Normalleşme Prim Teşviki’ olarak adlandırılan yeni prim teşvikinden yararlanabilme şartları hakkında bilgi verilmesiyle başladı. Yıldırım, bu kapsamda 30 Haziran 2020’den önce KÇÖ ve NÜD uygulamasından faydalanan ve yeniden haftalık normal çalışma düzeni-
ne (haftalık 45 saat çalışma) geçen işletmelerin 3 ay boyunca bu teşvikten faydalanabileceklerini ifade etti. Ayrıca 3 aylık teşvikten yararlanma süresinin, uygulamanın yürürlük tarihine (01.08.2020) bağlı olarak değişebileceğini hatırlattı. Sigortalıların KÇÖ ve NÜD’den faydalandıkları ortalama gün sayısı kadar ve sigortalı prime esas kazançlarının brüt asgari ücret kadarlık kısmına isabet eden işçi ve işveren hissesi tutarında teşvik alacaklarını belirten Yıldırım, “Teşvikten yararlanabilmek için sigortalılar için yapılacak tanımlama işlemi ile muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde 7252 Kanun numarası seçilmeli” dedi. Teşvik uygulamasına ilişkin yayımlanan SGK Genelgesinde yer alan önemli noktalarla birlikte söz konusu teşvikten yararlanılan sürede 2. bir prim teşvikinden yararlanılamayacağına dikkat çekilen toplantıda, işletmelerin çalışanları için azami düzeyde sigorta prim teşviki alabilmesini teminen teşvik tercihlerine yönelik çalışanlar için analiz yapılarak karar verilmesinin daha doğru olacağı ifade edildi.
MYK Sınavları devam ediyor
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) yürütücü ortakları arasında yer aldığı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) koordinasyonu ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) iş birliğinde yürütülen, Mahir Eller Projesi kapsamında gerçekleştirilen Mesleki Yeterlilik Sınavları (MYK) farklı mesleki yeterlilik alanlarında gerçekleştirilmeye devam ediyor. TOBB MEYBEM tarafından Mersin’de Makine-Metal grubu mesleki yeterlilik oryantasyon eğitimleri ve Mesleki Yeterlilik (MYK) sınavları, Covid-19 tedbirleri gözetilerek, Mersin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde düzenlendi. Teorik ve performans sınavlarına; NC/CNC Tezgah İşçisi (Seviye 3), Metal Kesimci (Seviye 3), Makine Bakımcı (Seviye 3) alanlarında yaklaşık 40 kişi katıldı. Köprülü Vinç Operatörü (Seviye 3) alanında MYK sınavları ise, MTSO üyesi firmalardan HB Alper Elektronik Firmasında gerçekleştirildi. MTSO Belgelendirme Kuruluşu
MTSO 02 CMYK
YFM Belgelendirme tarafından, Çelik Kaynakçısı (Seviye 3) alanındaki teorik ve performans sınavları da MTSO bünyesinde devam ediyor. 50 firma adayı, mesleklerini belgelendirmek amacıyla hafta sonu gerçekleştirilecek olan MYK sınavlarına katılacak. İstihdam Teşvikleri Belgelendirme faaliyetleri devam eden projenin, nitelikli iş gücünün işveren ile buluşturulduğu istihdam safhasında da faaliyetleri bulunuyor. Sınavlarda başarılı olup belge almaya hak kazanmış olan çalışanların ya da yeni istihdam edilecek kişiler için 290 Avro’ya kadar mali destek sağlıyor. 6 ay boyunca Mesleki Yeterlilik Belgesi sahibi çalışan için aylık brüt asgari ücret ödemesinin desteklenmesi amacıyla 155 Avro, aylık sigorta primleri ödemesinin desteklenmesi amacıyla 135 Avro karşılığı TL ödeniyor. Ayrıca mesleğini belgeleyen Geçici Koruma Altındaki Suriyelilerin (GKAS) de Çalışma İzni harcı ve değerli kağıt bedeli de proje kapsamında karşılanıyor.
ersin Sanayi Sitesi Başkanı Şaban Berber ve Yönetimi, Emniyet Müdürlüğü’ne araç hibe etti. Anahtar teslim töreninde Site Yönetimini, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan da yalnız bırakmadı. Bu ince davranışın Mersin’e örnek olması gerektiğini vurgulayan Başkan Kızıltan, “Duygulanmamak elde değil. Sizlerle gurur duyuyor ve bu davranışınızdan dolaylı teşekkür ediyorum” dedi.
TİSK’ten MEÜ’ye tıbbi cihaz bağışı
Pandemi Sürecinde SGK Pirim Teşvikleri anlatıldı
M
Sanayiciden Emniyet’e destek
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), sanayiciye ve KOBİ’lere desteğini çeşitlendirmek adına kadrosunu güçlendiriyor. Mersin Üniversitesi ve Toros Üniversitesi Mühendislik Fakültelerinde kurucu dekanlık görevlerini üstlenen, üniversite ve sanayi işbirliğine önemli katkıları bulunan Prof. Dr. Yusuf Zeren, MTSO’nun sanayi sektörüne yönelik yürüteceği çalışmalara destek vermek adına Oda bünyesinde göreve başladı. Hem Oda tecrübesi hem akademik tecrübe hem de saha tecrübesi bulunan değerli bir araştırmacı bilim adamından destek alacak olmanın sanayici ve KOBİ’lere sunulacak hizmetlerin çeşitlenip güçlenmesi adına büyük önem taşıyacağına inandığını kaydeden MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, önümüzdeki süreçte yola birlikte devam edecek olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 1967 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri Bölümü’nden mezun olmasının ar-
dından 1974’te Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde doktorasını tamamlayıp ardından 1989’da yine aynı üniversitede profesör oldu. 1988-1993 yılları arasında Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri Bölümünde eğitim – öğretim – idari görevler ve araştırma hizmetleri sunan Zeren, 1993-2012 yılları arasında Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde kurucu dekanlık ve Makine Mühendisliği Bölümü’nde eğitim – öğretim – idari görev ve araştırma hizmetleri verdi. 2012’den 2020’ye kadar ise Toros Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde kurucu dekanlık yapan Zeren, yine aynı üniversitenin Endüstri Mühendisliği bölümünün değişik kademelerinde görev aldı. Tarımsal tesisler ve tarım makineleri, tasarım, üretim yönetimi, kalite kontrol, mühendislik ekonomisi, enerji ekonomisi ve yönetimi ile enerji politikaları Zeren’in çalışma alanları arasında yer almaktadır.
Sürdürülebilir tarım için, ‘Dijital Tarım Pazarı’
T
arım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) iş birliğinde ‘Dijital Tarım Pazarı’ (DİTAP) sistemi kuruldu. Üretimden tüketime tüm zinciri dijital ortama taşıyacak sistem, ulusal gıda arzını daha sürdürülebilir ve öngörülebilir kılmayı hedefliyor. Tarımsal arz ve talebi dijital pazaryerine taşıyacak, çiftçinin ürettiği ürünleri aracısız satışa sunabileceği ‘Dijital Tarım Pazarı’ devreye girdi. DİTAP aracılığı ile üreticinin daha fazla gelir elde etmesi, tarım endüstrisinin istediği nitelikte tarımsal ürün bulması ve tüketicinin de makul fiyattan, kaliteli ürüne ulaşması hedefleniyor. İlk etapta Türkiye’nin sebze-meyve üretiminin yüzde 10’luk kısmı DİTAP üzerinden geçecek. İkinci fazda ise hayvansal ürünlerin satışı gerçekleşecek. Sisteme kayıt Sisteme kaydolabilmek için üreticilerin, Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS), alıcıların ise Ticaret Bakanlığı’nın Esnaf ve Sanatkârlar Bilgi Sistemine (ESBİS) veya Merkezi Sicil
Kayıt Sistemine (MERSİS) kayıtları olması gerekiyor. Söz konusu kayıt sistemleri ile DİTAP içerisinde izleme, doğrulama ve değerlendirme çalışmaları yapılabiliyor. DİTAP’ın avantajları TARSİM kullanıcılarının DİTAP’a üye olmaları durumunda, poliçe bedeli üzerinden yüzde 5’lik indirim, sistem üzerinden sözleşme imzalamaları durumunda ilave yüzde 5’lik indirim avantajı sisteme entegre edilecek. Halihazırda DİTAP içerisinde üreticilerle birlikte, aralarında AOÇ, TMO, TİGEM gibi kamu kurumları ile Migros, Carrefour, TAT, DİMES gibi büyük ölçekli alıcı şirketlerin de bulunduğu yaklaşık 44 bin kayıtlı kullanıcı bulunuyor. Detay bilgi En yakın Tarım ve Orman Müdürlüğünden ve Tarım İletişim Merkezi (TİMER) ait 180 No’lu telefon numarasından detaylı bilgi alınabilir. Sistemin yayında olan haline ise www.ditap.gov.tr adresinden ulaşılabilir.
T
ürkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Mikrocerrahi ve Rekonstrüksiyon Vakfı, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine, mikrocerrahi alanındaki eğitim ve uygulama faaliyetlerini desteklemek amacıyla SPY floresans görüntüleme cihazı hibe etti. Teslim törenine katılan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, cihazın sağlık sektörüne büyük katkılar sunacağına inandığını söyledi. Heyet, tören öncesi Mersin Üniversitesi Genç Girişimci Merkezi’ni de ziyaret ederek, incelemede bulundu.
İlave gümrük vergilerinin süresi 3 ay uzatıldı
Y
ılbaşından bu yana 5 bin civarında ürün için uygulanan ilave gümrük vergilerinin süresi 31 Aralık 2020’ye kadar uzatıldı. COVID-19 sürecinde yerli üretimin, ithal ürünlere karşı korunmasını sağlamak amacıyla Nisan ayından bu yana çeşitli kararnamelerle, iki kademeli olarak uygulanması öngörülen ilave gümrük vergilerinde, daha yüksek olan ilk kademenin süresi 3 ay uzatıldı. Bitiş tarihi belli olmayan ikinci kademenin başlangıç tarihi de 1 Ekim yerine 1 Ocak 2021 olarak belirlendi. AB ülkelerinden yapılan ithalat, ilave gümrük vergilerine tabi değil. Resmi Gazete’de yayınlanan karar ile 18 Nisan tarihli iki, 21 Nisan tarihli 2 karar yanı sıra 11 Mayıs, 20 Mayıs ve 28 Haziran tarihli kararlar olmak üzere toplam 7 ayrı kararla birlikte getirilen ilave gümrük vergilerinin süresi 31 Aralık 2020’ye kadar uzatılmış oldu. 5 Ağustos’ta yayınlanan ve 115 gıda ürününe ilave gümrük vergisi getiren kararda ise geçerlilik süresi yer almadığı için ikinci bir karara kadar bu ürünlerin ek vergi uygulaması sürecek.
Ayhan KIZILTAN
A. Kadir DÖLEK Derya GÜLEÇ
Atatürk Caddesi MTSO Hizmet Binası Kat: 2-3-4 / MERSİN Tel: 0324 238 95 00 ( 10 Hat ) 238 56 56 ( 3 Hat ) - 238 98 00 Çağrı Merkezi: 0 850 304 33 33
Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş. Ceyhan Yolu Üzeri 5.km Yüreğir / ADANA 0322 346 30 93
3
YIL: 22 | SAYI: 394 | 27 Eylül - 10 Ekim 2020 | www.mtso.org.tr
Kutuplaşma Koronavirüsten daha tehlikeli mut konmayan, ya da kısa vadede hemen bir etki sağlamadığı için belki çok yüz verilmeyen yapısal çözümler acilen masaya yatırılmalı ve toplumun her dinamiğinin görüşü alınmalıdır. Toplumsal dinamikler, meslek örgütleri kavga edilecek kurumlar olarak değil, aksine tecrübeli, nitelikli ve donanımlı insan kaynağı ile akıllarına başvurulacak kurumlar olarak görülmelidir. Bu anlamda bu yapısal sorunların başında gelen akılcı, bilimsel bir eğitim, beceri sahibi bir toplum, tarımı ve sanayisiyle üreten bir ekonomi ve evrensel bir hukukun tesisi ülkemizin başat konusu yapılmalıdır. Bunlar aslında gerçek kalkınmanın temelidir.
Ayhan KIZILTAN MTSO Yönetim Kurulu Başkanı
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak; Oda Meclisimiz, Yönetim Kurulumuz ve bizce işin mutfağı olan, Mersin ekonomisinin sorun tespitlerinin, çözüm önerilerinin pişip olgunlaştığı yer olan 41 Meslek Komitemizle, Mersin ekonomisinin çarklarının düzgün işlemesi için çalışıyoruz. 41 Meslek Komitemiz 20 bine yakın işletmemizi temsil ediyor.
B
u firmalarımız içinde İSO listelerine giren devler de var, orta ölçekli işletmeler de var, bunlara destek veren küçük işletmeler de var. Her biri çok önemli ve kentimiz için çok değerli. Tüm firmalarımız bir bütünün parçaları. Tek bir firmamızın kapanması demek bu ekonomiyi ayakta tutan payandalardan birinin çökmesi ve ekonominin zarar görmesi demektir. Bu sadece işverenlerle ilgili bir durum değildir. İşin istihdam boyutu var. Buradan ekmeğini kazanan insanlar var. İşin tedarikçi boyutu var. Bir domino taşı sırası gibi birbirini tetikleyen bir mekanizma var. MTSO olarak her firmamızı uzun soluklu firmalar haline germek en temel amacımızdır. Küçük veya büyük her bir firmamız Mersin ekonomisinin maddi ve manevi zenginliğidir, refahıdır, sosyal huzurudur. Sorunun çözümüne odaklandık Pandeminin ilan edildiği ilk
günden beri işte bu firmalarımızı korumak, üretimlerininkurallara azami uyarak, insan sağlığını en üst düzeyde koruyarak- devam etmesini sağlamak temel görevimiz olmuştur. Pandeminin ilk gününden itibaren ülke genelinde alınan ekonomik önlemler paketine somut ve uygulanır anlamda en çok öneri getiren Oda olduk. Bir sorun var ve soruna odaklandık, bunun nedenlerine ve çözümlerine odaklandık. Kişilere, siyasete takılmadan, kişiler ve siyasetin de üstünde davranarak gerçekçi, işe yarayan çözümler ürettik. Tüm Mersin iş dinamikleri ile birlikte hazırladığımız raporları ilgili makamlarla anında paylaştık, siyaset üstü durduk ama yaptıklarımızla aslında siyasete en büyük desteği verdik. Ve bunu yaparken, asla bencilce kendini düşünen, sadece kendi çıkarını korumaya çalışan bir camia olmadık. Zaman dayanışma ve paylaşma zamanı dedik ve bu süreçte firmalarımız istihdamını korumaya çalıştı, öz kaynakla-
rını kullanarak, fedakarlıklar yaparak üretimine, istihdamına, ihracatına devam etti. Firmalarımızın neredeyse tamamı yılların birikimlerini, yedek akçelerini bu süreçte eritti. Bu kolay bir şey değil. Bu anlamda pandemi döneminde gerçekten iki camia var ki, ülkemizin sağlık, esenlik ve refahı adına haklarını vermek bir borçtur. Birincisi bu virüsle mücadelede en ön cephede savaşan doktorundan hemşiresine, hasta bakıcısına kadar sağlık teşkilatımızın her bir üyesi; diğeri ise, ülke ekonomisinin çarklarını durdurmayarak ekonominin ayakta kalmasını sağlayan, işvereninden çalışanına, emekçisine kadar Türk iş dünyasıdır. Sorunu en çok hisseden bu iki camia hala büyük bir fedakarlık, azim ve vatan sevgisiyle çalışmaya devam etmektedir. Ne kadar destek verilse azdır. Birine verilecek destek sağlığımıza, diğerine verilecek her destek işimize, aşımıza, sosyal huzurumuza verilecek destek demektir.
Motivasyon ve moral çözümler kadar önemlidir Böylesi sadece ülkemizin değil, tüm dünyanın etkilendiği bir sorun ortamında yapılması gereken şey, işte bu gerçek sorunlara, nedenlerine ve çözümlerine odaklanmak ve bunu yaparken ülkemizin her kesiminin düşüncesine kulak vermek olmalıdır. Motivasyon ve moral en az diğer destekler ve çözümler kadar önemlidir. Birlik, bütünlük ve dayanışma artık sloganlardan çıkmalı ve gerçek olmalıdır. Bunun da yolu hele bu günlerde olumsuz ve ayrıştırıcı siyasetin her kesim tarafından bir kenara bırakılması, kutuplaşma söylem ve eylemlerinin terk edilmesidir. Sorun hepimizin sorudur, ülke hepimizin ülkesidir. Kutuplaşma en az korona virüs kadar, belki ondan daha da tehlikeli bir şeydir. Çünkü bir gün korona virüs elbet biter ama kutuplaşmanın devam ettiği bir ülkeden hayır gelmez. Sürekli konuşulan ama adı bir türlü so-
Güzel günleri birlikte getireceğiz Bizler Ticaret ve Sanayi Odaları olarak bu amaca ve vizyona yönelik her çabanın içinde olduk, olmaya da devam edeceğiz. Aynı geminin içinde gidenlerden biri olarak, eğer gemide veya denizde bir sorun varsa sadece kendi kamaramızın konforunu değil, geminin akibetini düşünmek zorundayız. Bu anlamda iş dünyası olarak yaptığımız her öneri, değindiğimiz her sorun bir eleştiri olarak değil, ülkemize bir katkı olarak görülmelidir. Bizler sorunlara alışkın bir camiayız. Bu sorunları da aşarız. Ama istediğiniz kadar üretin, ihracat yapın, istihdam sağlayın, ekonomik olarak belki büyüyor gibi görünürsünüz ama bahsettiğimiz yapısal reformlar samimi ve toplumun her katmanının dahil edildiği bir yolla masaya yaratılmazsa gerçek kalkınmayı yaratamayız. Çünkü kalkınma ekonominin büyümesinin ötesinde bir konudur. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu sıkıntılı süreçte bu vizyonla çalışmaya, kentimize ve ülkemize yararlı olmaya devam edeceğiz. Ülkemizde taş üstüne taş koyan herkesin yanında olmaya devam edeceğiz. Potansiyelimizi düşündükçe umutsuz olmamızı gerektirecek bir şey yok. Umutluyuz, azimliyiz, güzel günleri birlikte getireceğiz.
Pandemi döneminde tarımın önemi daha net anlaşıldı
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Alata Bahçe Kültürleri ve Araştırma Enstitüsü ile birlikte hazırladığı tarımsal projeleri hızlandırmak adına ilk adımı attı. Enstitünün yeni Müdürü Cengiz Türkay’ı ziyaret eden MTSO Heyeti, pandemi döneminde tarım sektörünün öneminin bir kez daha anlaşıldığını belirtip, mevcut projelere hızla devam edilmesinin gerekliliği vurgulandı. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Sefa Çakır ve Meclis Üyesi Ahmet Akın ile birlikte Alata Bahçe Kültürleri ve Araştırma Enstitüsü yeni Müdürü Cengiz Türkay’ı ziyaret ederek görevinde başarılar diledi. Enstitü Müdür Yardımcısı Mustafa Bircan ile Ziraat Mühendisi Murat Hocagil’in de katıldığı görüşmede MTSO ile Alata arasında devam eden projeler görüşüldü. Üzerinde durulan öncelikli proje Çukurova Kalkınma Ajansı destekli ‘Hasat ve Hasat Sonrası ArGe ve Uygulama Merkezi’ oldu. Bu projede büyük ölçüde yol alındığını ve son aşamaya gelindiğini kayde-
MTSO 03 CMYK
den Hakan Sefa Çakır, konuyu şöyle özetledi: “Hasat ve Hasat Sonrası Ar-Ge ve Uygulama Merkezi projemizde Türkiye’de hasat sonrası çalışan öğretim üyeleri ve araştırma görevlileri kendi ekibiyle gelip hasat sonrası çalışmaları Alata’daki bu merkezde yapacak. Projelerini yapabilmek için gerekli laboratuvarlar, soğuk odalar, paketleme makineleri ve tüm çalışma alanlarını kullandıkları gibi proje kapsamında yenilenen stüdyo dairelerde de proje süresince kalabilecekler. Ülkemizde üretilen ürünlerin soframıza gelene kadar ortalama yüzde 25’i kayboluyor. Bu kayıpları nasıl aşağıya çekebiliriz, ürünlerin raf ömrünü nasıl artırabiliriz sorusuna bu proje cevap arayacak. Bu proje ile ayrıca paketleme evlerindeki teknik kadroya da eğitimler verilecek. Paketleme evlerinde kullanılan ilaç, mum makine parçalarının denemeleri yapılacak. Şimdiye kadar başta Alata ile başta Agropark olmak üzere birçok konuda sektör için güzel projelere imza attık. Alata ile bundan önceki yönetimdeki sinerjinin
aynı şekilde sürmesini ve ülkemiz ve sektörümüz için verimli projeler yapılmasını diliyoruz.” Aynı zamanda ürünün raf ömrünün uzatılmasının hedeflendiğini de kaydeden Çakır, proje kapsamında narenciye paketleme makinesi simülasyonu alınarak ar-ge çalışmaları yapılacağını bildirdi. Narenciye ile çalışmaya başladıklarını ardından diğer sebze ve meyvelerle devam etmek istediklerini ifade eden Çakır, mevcut durumda bu alanda eğitim almak için yurtdışındaki benzer merkezlere gidildiğinde çok yüksek rakamlar ödemek durumunda kaldıklarını vurguladı. Kızıltan: “Tarım stratejik bir sektör” Tarımın öneminin tüm dünya tarafından fark edildiğini belirten Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ise böylesi stratejik bir sektörün geliştirilmesi adına her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi. Devam eden projelerde nerelerde tıkanıklık varsa net bir yol haritası çizip vakit kaybetmeden tarafları ilgili girişimlerde bulunmaya davet eden Kızıltan, “Biz de elimizden gelen desteği vermeye hazırız. Projede sona geldik, bu aşamada çalışmaları bekletmek büyük kayıp. Türkiye’yi yine tarımda kendisine yeten bir ülke konumuna ulaştırmalıyız” dedi. Enstitüde 18 yıldır çalıştığını bu nedenle projelere uzak olmadığını belirten Alata Müdürü Cengiz Türkay ise ellerinden geldiği ölçüde yarım kalan projelerin tümüne devam edeceklerini söyledi.
Sağlık Köyü fizibilitesi için imzalar atıldı
Ç
ukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) tarafından finansmanı sağlanan Mersin Sağlık Köyü Fizibilite Çalışması için sözleşme imzalandı. İmza töreni öncesi düzenlenen toplantıda çalışma takvimi belirlenip yol haritası çizildi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) hazırladığı, ÇKA tarafından finanse edilen ‘Sağlık Köyü Projesi’ için çalışmalar devam ediyor. Toplamda sunulan 9 teklif arasından yapılan değerlendirme sonucunda fizibilite çalışmasını gerçekleştirecek firma belirlenerek çalışmayı başlatmak adına sözleşme imzalandı. Proje Yürütücüsü ve MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Yasemin Taş, sözleşme imza töreni öncesi düzenlenen toplantıda beklentileri anlattı.
Özellikle 3. yaş turizmine büyük önem verdiklerini, yurtiçi ve yurt dışı yatırımcıları bölgeye çekecek niş konular üzerinde yoğunlaşmak istediklerini belirten Taş, fizibilitenin de bu doğrultusunda hazırlanmasını beklediklerini söyledi. Bir taraftan sağlık hizmeti verirken diğer taraftan sağlık insan kaynağını besleyecek bir yapı oluşturulmasını önemsediklerine de dikkat çeken Taş, “Sektörde özellikle ara eleman konusunda ciddi açıklar var. Örneğin nitelikli yaşlı bakım elemanları bulmak zor. Bizim hedeflerimizden birisi de bu alandaki eğitimde markalaşmak olacak” dedi. Güçlü yatırımcıları bölgeye çekebilmek adına doğru fizibilitenin önemini vurgulayan Taş, dünyanın bu alandaki
Pazar payında ihtiyaç duyulan alanların doğru tespit edilmesi gerektiğini söyledi. 15 Mart 2021’e kadar tamamlanması planlanan takvim çerçevesinde tüm özel sektör, STK ve kamu kurumlarının dahil olduğu iki çalıştay düzenlenmesi planlanıyor. Çalışmalar Mersin Sağlık Köyü kurulum ve işletilmesi için altyapı ve üst yapı içeriği, hizmet türleri, yatırım yeri ve büyüklüğü bunlara bağlı olarak yatırım, işletme ve finansman modeli gibi temel gereksinimleri belirleyecek ve detaylıca her yönüyle uzmanlar tarafından hazırlanacak bir fizibilite raporunun sunulması ile sona erecek. Bu çalışma ile Mersin sağlık turizm potansiyelinin ortaya çıkarılması hedefleniyor.
4
YIL: 22 | SAYI: 393 | 13 - 26 Eylül 2020 | www.mtso.org.tr
Eğitimciler uzun vadeli kredi talep ediyor
P
andeminin getirdiği olumsuzluklar sonrasında direnmekte zorlanıp kapanma sürecine giren özel eğitim kurumları, sektöre can suyu olması adına devlet bankalarından düşük faizli, uzun vadeli kredi talep ediyor. KGF’lerden yararlanamadıklarını vurgulayan sektör temsilcileri, “Bu paraların bize verilmesi halinde dolar ya da altın, ev ya da araba almayacağız. Doğrudan ekonomiye geri kazandırılacak paralar olacak” değerlendirmesi yapıyor. Eğitimciler, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 28 No’lu Eğitim Hizmetleri Meslek Komitesi koordinesinde bir araya gelerek sektörün sorunlarını masaya yatırıp çözüm önerilerini sundu. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan’ın da destek verdiği toplantıda özellikle eğitimcilere yönelik uygun faizli banka kredileri sunulması ve okulların kapalı kaldığı dönem için firmalara kira desteği sağlanması talepleri öne çıktı. Toplantının açılışında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, her fırsatta eğitimin önemini ve yaşanan sorunları dile getirdiklerini anlattı. Gerek Maliye Bakanı, gerek Ticaret Bakanı, gerekse TOBB Başkanı ile yaptığı görüşmelerde bu sektörde yaşanan sorunları dile getirdiğini anlatan Kızıltan, “Bir tek Milli Eğitim Bakanı ile görüşme fırsatımız olmadı. Ancak önümüzdeki süreçte bu konuya daha çok eğilip talepleri daha sık dile getireceğim” dedi. Sektörün yanında olduğunu vurguladığı konuşmasında Kızıltan, “Çözüm olabileceğini düşündüğünüz her tür adımın atılmasında yanınızda olacağımdan hiç kuşkunuz olmasın” dedi. Ardından pandemi süreci ile birlikte okulların açılmaması ve velilerin ağırlıklı olarak çocuklarını devlet okullarına yönlendirmesiyle yaşadıkları sıkıntılı süreci özetleyen sek-
tör temsilcileri şu çözüm önerilerinde bulundu: 1 – Geçen yıl kaldırılan özel okullarda eğitim gören öğrenciler için öğrenci başına veliye ödenen teşvikler istisnasız tüm öğrenciler adına yeniden ödenmeli. 2 – Özel okullar olarak elektrik, su tüketiyoruz, doğalgaz tüketiyoruz. Devlet okullarına uygulanan fiyatın bizim okullarımıza da uygulanmasını istiyoruz. 3 –Pandemiden en çok etkilenen sektörlerden birisiyiz. Devlet kısa çalışma ödeneği adı altında bir uygulama başlattı ve sürdürüyor. Bu bizi çok rahatlattı. Bunun en azından 2021-22 eğitim döneminin yarısına kadar devam ettirilmesini istiyoruz. 4 – Yine en önemli gider kalemlerimizden birisi kira gideri. Okulların kirası durmuyor. Öğrenci velisinden para gelmiyor ama mülk sahipleri bizden kiralarını talep ediyor. Bu kiraların bir de stopaj kısmı var. En azından stopajların ya da KDV kısmının yüzde 1’e indirilmesini talep ediyoruz. Bunun yanında olabilirse kira desteği verilmesi ciddi bir kolaylık sağlayacaktır. 5 – Özel okul velilerimizin kredibilitesinde esneklik sağlanıp veliye kredi çıkarsa tahsilat sorunumuzu
ortadan kaldırmış oluruz. Yeni kayıt dönemine bakıyoruz kayıt yapmışız ama geciken ödemelerimiz oldukça fazla. Bu da yolumuzu tıkıyor. 6 – Bir de devletimizin can suyu adını verdiği KGF adı altındaki kredi var. Bankalar bu noktada kredileri gerçekten ihtiyacı olan şirketlere vermedi. Sektörümüzde kimse bu krediden yararlanamadı. 7 - Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank’ın eğitim sektörüne 12 ay ödemesiz 36 ay ya da 5 yıl vadeli kredi imkanı sağlaması noktasında adım atılmalı. 8 – KDV indirimi bir yıl için değil bundan sonra sürekli geçerli olmalı. Maalesef bu indirim zamansız yapılan bir indirim oldu ve bizi zorladı. Ayakta kalma mücadelesi verdiğimiz bir dönemde veliler indirim sorgulamaya başladı. 9 – Okulların açılması konusunda valiliklere yetki verilmeli. Vaka sayısının çok olduğu il ile az olduğu il bir tutulmamalı. Aynı şekilde hijyen kurallarını ya da mesafeyi sağlayamayacak kalabalık sınıfların yer aldığı devlet okulları ile tüm bu şartları yerine getirebilecek özel okullar bir tutulmamalı. Öğrenci sayısı ve hijyen konusunda bir kota getirilip bu kotaya uyan okullarda hibrit eğitim ya da seyreltilmiş eğitimle tüm sınıfları açabilmeli.
Medikal sektörü sesini duyurmak istiyor
T
ıbbi malzeme, tıbbi cihaz ve beşeri ilaç ticaretini kamu ile sürdüren sektör temsilcileri yıllardır alamadıkları ödemeler sonrası yaşadıkları sıkıntıları anlatmak üzere basın toplantısı düzenledi. Toplantıda yaşanan sıkıntılar, “Sektör ölüm döşeğinde. Her taraftan firmaların çığlığı yükseliyor. Entübe olmuş bir sektörün entübe olmuş bir hastaya çare olması mümkün değil” sözleriyle anlatıldı. Alacaklar tahsil edilemediği gibi bu alacaklardan yüzde 20 ile 60 arasında feragat edilmesinin beklenmesinin de kabul edilemez olduğu dile getirilen toplantıda, ödeme için bir takvim oluşturulması ve bu takvime uyulması beklentisi vurgulandı. Medikal ve ilaç sektörü, Mer-
MTSO 04 CMYK
sin Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MTSO) kamu alacaklarının tahsil edilememesinin oluşturduğu sorunları anlatmak adına basın toplantısı düzenledi. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan’ın da destek verdiği toplantıya MTSO Yönetim Kurulu Üyesi ve sektör temsilcisi Yasemin Taş, MTSO 26 No’lu Sağlık Hizmetleri, Medikal ve Kozmetik Meslek Komitesi Meclis Üyesi Barış Güler, Mersin Medikalciler Derneği Başkanı Ahmet Hançer ile sektör temsilcileri katıldı. Toplantının açılışında konuşan Başkan Kızıltan, “Günlerdir basından takip ediyoruz. Maliye ile sektör arasında bir pazarlık söz konusu. Sektörden bir feragat isteniyor. Doğal olarak sektör de uzun sü-
redir alamadıkları, analarının ak sütü gibi helal alacaklarını tahsil etmek istiyor. Bu sorun sosyal huzuru bozmayacak şekilde çözülmeli” dedi. Bu sorunun pandemi ile birlikte oluşmadığını, yıllar öncesine dayanan, kangrene dönüşmüş bir konu olduğunu vurgulayan Kızıltan, “Kamuoyunda sektör fahiş fiyatlarla ürün verdi şimdi parasını istiyor gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Öyle bir durum yok, çünkü Sağlık Bakanlığı ihalelerinde referans bedeller konuluyor kimse bunun üzerine çıkamıyor. İkinci önemli konu da sorunun eskilere dayanması ve pandemi sürecinde yapılan bir fırsatçılık olarak değerlendirilmemesi gerekliliği” dedi. Taş: “Tahsilat sorunu firmaları iflas noktasına getirdi” Sektör adına basın açıklamasını gerçekleştiren MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Yasemin Taş, sözlerine yaşanan sıkıntıları özetleyerek başladı. Vadesi geçen alacakların tahsilat sorunu nedeniyle firmaların artık iflasına sebep olacak boyuta geldiğini vurguladığı konuşmasını Taş şöyle sürdürdü: “Aralarında şehrin köklü firmalarının da yer aldığı, yıllardır kamuya ürün ve hizmet veren, binlerce çalışana istihdam sağlayan, üreten, vergisini düzenli ödeyen
Turizmciler önünü göremiyor
P
andemi sürecinden olumsuz etkilenen sektörler arasında yer alan turizm sektörünün temsilcileri gelecek yıllar için de önlerini görememekten şikayetçi. Hazırlanan raporlarda sektör adına iyi senaryoya göre toparlanma sürecinin 2024’te, kötü senaryoya göre ise 2027’de başlayacağının sinyallerini aldıklarını anlatan sektör temsilcileri, ülke ekonomisine her yıl ortalama 3540 milyar dolara yakın katkı sağlayan böyle bir sektörün ayakta tutulması için destek beklediklerini söylüyor. Turizm Sektörü Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 25 No’lu Seyahat Acenteleri Konaklama, Eğlence,
Sanat, Spor İşletmeleri Meslek Komitesi organizasyonuyla bir araya gelerek yaşanan sorunları değerlendirip bu sorunlara çözüm aradı. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ile sektör temsilcileri arasında yer alan Meclis Başkanı Hamit İzol’un da katıldığı toplantıda, Ankara’ya iletilmek üzere sektör temsilcilerinin önerilerinden oluşan bir de rapor hazırlandı. Korona tedbirleri kapsamında yönetmelikleri en iyi uygulayan sektörler arasında yer almalarına rağmen hak etmedikleri kısıtlamalarla karşı karşıya kalarak zor günler geçirdiklerini anlatan sektör temsilcileri, pandemi tedbirlerini yerine getiren firmalara uygulanan kısıtların kaldırılmasını talep etti. Turizmin barışı, güven ve hijyeni sevdiğini, bunların karışık olduğu zamanlardan olumsuz yönde en çabuk etkilenip en geç toparlanan sektör olduklarını anlatan katılımcılar, bu zorlu sürecin atlatılması adına destek beklediklerini belirtti. Her geçen gün yeni bir meslektaşlarının çalışamaz duruma geldiğini anlatan sektör temsilcile ri, “Biz sesimizi duyuramıyoruz. Dayanma gücümüz bitti. Ekim, Kasım ve Aralık ayları çok daha zor geçecek. Ne yapacağımızı şaşırdık” dedi. Zor sürecin sektörün üzerine yüklenerek çözülmesi yerine daha çözümcül öneriler beklediklerini vurgulayan katılımcılar ardından taleplerini
şöyle sıraladı:
üyelerimiz var. Bunlar, Mersin ve Türkiye ekonomisinin önemli bir parçasıdır. Uzun süredir alacaklarını tahsil edememelerine rağmen pandemi sürecinde halkın ve hastane yönetimlerinin sorun yaşamaması için kesintisiz ürün ve hizmet vermeye devam etmişlerdir. Tahsilatlarda kamu hastanelerinde 16 ay, üniversite hastanelerinde ise 3 yılı aşan gecikme; üyelerimizi finansal bir krizin içerisine sokmaktan öte iflasla burun buruna getirmiştir. Her platformda alacakların gecikmesinin sektörde kangren etkisi yarattığını ve ödemelerin yapılmasının üye firmalarımız için hayati önem arz ettiğini dile getirdik. Lakin çözüme dair yol alamadık.”
döviz kurlarıyla birlikte sıkıntılarının daha da arttığını kaydeden Taş, yaşanan sorunların yerli yatırımla çözümlenebileceğine, sağlık sektörünün bu sayede güçleneceğine işaret etti. Ancak üretim yatırımları yapılabilmesi, Ar-Ge çalışmalarının yürütülebilmesi için önce sektörün ticari faaliyetlerini devam ettirebilmesi gerektiğini kaydeden Taş, firmaların hiçbirisinin vergi borcu bulunmadığını, devlete sorumluluklarını yerine getirdiklerini, karşılığında da sektörün canlanması için hibe ya da destek değil, yalnızca hakedişlerinin ödenmesini beklediklerini vurguladı. Maliye Bakanlığı’nın, ilaç için %20, medikal ürünler içinse %30 ila %60 arasında alacaktan feragat edilmesi halinde firmalara ödeme yapabileceği söylemlerinin olduğunu belirten Taş şunları söyledi: “Çok düşük karlılıkla yaptığımız satışların tahsilatını %20 -%60 feragat ile tahsil etmemi-
zin talep edilmesi kabul edilemez. Sağlık sektörü, vergisini düzenli ve eksiksiz ödeyen ve Pandemi sürecinde mücbir sebep kapsamına alınmayan sektörlerden. Tahsil edilemeyen tüm alacaklarımızın vergileri ise zamanında ödendi. Sektör olarak vazifelerimizi yerine getirmekten hiçbir zaman kaçınmadık. Özverili çalışmalarımıza devam ettik ve devam etmek de istiyoruz. Ne yazık ki, feragat ifadesiyle uzayan çözümsüzlük süreci firmalarımızı iflasla karşı karşıya getirecek niteliktedir. Bizler uzun süredir ödeme bekliyoruz, bu bekleme süresinde ticaretimizden kaynaklı karlılığımız zaten eridi ve hatta tamamen zarardayız. Beklentimiz, önümüze kabul edilebilir bir ödeme şeklinin konulması. Alacağımızı tahsil edemediğimiz süre boyunca dövizdeki artışı ve finansman maliyetini sineye çekmek ve vade farkından vazgeçmek bile feragattır.”
“Biz hibe ya da destek değil, hizmet hakedişlerimizi istiyoruz” Sektörün büyük ölçüde dışa bağımlı olduğunu, bu nedenle artan
1 – Pandemi süreci boyunca kısa çalışma ödeneği devam etmeli. 2 – Sektör temsilcileri, ödemekle yükümlü oldukları vergiler, SGK’lar, muhtasarlar, devlete ödenmesi gereken yıllık ücretlerden en azından 2021 yılı sonuna kadar muaf tutulmalı. Konaklama vergisi ve turizm katkı payı sektöre bu dönem büyük yük getirdi. Tamamen kaldırılmalı. 3 – Devlet Bankalarına kredi taksit ödemeleri Mart 2021’e kadar ertelenmeli. 4 – Turizm Bakanlığı ile TÜRSAB ve sektör temsilcilerinin aynı masaya oturup, hastalığa tam anlamıyla teşhis konulması ve tedavisi için reçete yazılabilmesini sağlayacak adımlar atılmalı. 5– Gerek İçişleri Bakanlığı gerekse Sağlık Bakanlığı tarafından kurumlarımız düzenli denetlenmekte. Buna rağmen Güvenli Turizm Belgesi almak adına özel sektöre de her ay ödeme yapılıyor. Bu ödemenin kaldırılmasını talep ediyoruz. Ücret vererek kendimizi denetletiyoruz. AVM’ler ya da restoranlara böyle bir uygulama yapılmıyor ve turizm sektörü olarak haksız rekabet yaşıyoruz. 6 – 2021 yılsonuna kadar kira stopajları sıfırlanmalı, bağkur pirim ödemeleri de yine 2021 yılsonuna kadar iptal edilmeli. 7– Kamu bankalarının verdiği kredilerden daha çok yararlanabilmemiz sağlanmalı. Turizmciler için düşük faizli kredi kampanyaları başlatılmalı. 8 – Sokak düğünleri nedeniyle otellerde yapılan düğünlere de kısıtlama getirildi. Oysa otellerde tüm pandemi kurullarına uyuluyor. Düzenlemelerden turizm işletme belgeli kurumlar muaf tutulmalı. Aksi halde düğünlerden alınan kaparoların devlet desteği olmadan geri ödenmesi mümkün görünmüyor.
5
YIL: 22 | SAYI: 394 | 27 Eylül - 10 Ekim 2020 | www.mtso.org.tr
Endüstriyel Tasarım ve KOBİ Danışmanlık Merkezi için geri sayım başladı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) koordinasyonunda yürütülen Endüstriyel Tasarım ve KOBİ danışmanlık Merkezi’nin hayata geçmesi için geri sayım başladı. Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyacak, kendin tasarla kendin üret olarak da adlandırılabilecek ‘FAB-LAB’ altyapısına sahip olacak merkezin inşaatı tamamlanma aşamasında.
M
TSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, düzenlenen basın toplantısı ile Oda bünyesinde devam eden projeleri anlattı. Toplantıya Meclis Başkanı Hamit İzol, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Hakan Sefa Çakır ve Ali Fuad Budur, Sayman Üye Cem Bucuge ile Yönetim Kurulu Üyeleri Yasemin Taş ve İsa Çani de katılarak takip ettikleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. Sözlerine salgının giderek yayıldığını vurgulayıp maske – mesafe – hijyen tedbirlerine mutlaka uyulması gerektiğini hatırlatarak başlayan Kızıltan, ardından bu süreçte kent ekonomisinde yaşanan aksaklıkların aşılması adına yürüttükleri çalışmalara değindi. “Sanayiciye hizmetlerimizi çeşitlendiriyoruz” Mersin’de elektrik tüketim rakamlarına bakıldığında bu zor süreçte dahi sanayinin, üretimin durmadığının görüldüğünü hatırlatan Başkan Kızıltan, Oda olarak önümüzdeki süreçte sanayiciye verilen hizmetlerin çeşitlendirileceğini bildirdi. Bu noktada Endüstriyel Tasarım ve KOBİ Danışmanlık Merkezi ile Yatırım Destek Ofisi Projesi’ni hayata geçirmek üzere olduklarını ifade eden Kızıltan, “Odamız zemin katında bu projemiz için kullanacağımız alanın inşaatı bitti, iç tefrişatı devam ediyor. En kısa sürede hizmete başlayacağız” dedi. Kızıltan bu merkezde verilecek hizmetleri şöyle anlattı: “Merkez bünyesinde sanayicinin ihtiyaç duyduğu catia ve solid yazılımları ile tasarım hizmeti verilecek. Bu yazılımlara hakim uzmanımız çalışacak ve ihtiyaç duyulan firmalara da uygulamalı eğitim verilecek. Ansys programı ile yatırım öncesi fabrika simülasyonu ya da üretim süreçlerinin
incelenmesi için simülasyon hizmeti verilecek. Bu sayede fabrikalar kurulum öncesinde proseslerini simülasyondan görüp müdahale etmeleri gereken yerleri önceden tespit edebilecek.” “FAB-LAB altyapısı Türkiye’de ilk olacak” Merkezin diğer önemli bir özelliğinin ise tersine mühendislik olacağını belirten Kızıltan, var olan herhangi bir üründe değişiklik yapılması istendiğinde ya da yurtdışından alınan bir numune geliştirilmek istendiğinde bu teknolojiden yararlanılabileceğini söyledi. Türkiye’de kendin tasarla kendin üret olarak tanımlanabilecek FAB-LAB altyapısının da ilk kez bu Merkezde kurulacağını kaydeden Kızıltan, bu sayede katmadeğeri yüksek yeni ürünler üretilmesine imkan tanınacağını anlattı. Sanayicinin ihtiyaç duyduğu danışman, mentör, eşleştirme çalışmalarının da yapılacağı merkezde KOBİ’lerin uluslararası alanda ticari işbirliklerinin geliştirilmesi için ihracat destek ofisinin de merkez kapsamında kurulup, fiilen sahada yer alarak çalışma yürüteceğini bildirdi. “Bütünleşik hizmet veren Türkiye’deki ilk ve tek merkez” Endüstriyel tasarım, KOBİ danışmanlığı yanında yatırım destek ve yönlendirme ofisinin de bu merkezde kurulacağını ve bütünleşik hizmet veren Türkiye’deki ilk ve tek merkez olacağını vurgulayan Kızıltan, yatırım destek ofisiyle de kente yatırımcı çekilmesinin ve kente gelen yatırımcılara bölgenin tanıtılmasının hedeflendiğini söyledi. Dileyen üyenin merkez kapsamında yer alacak ortak çalışma alanlarından yararlanıp iş takip süreçlerini Oda evsahipliğinde gerçekleştirebileceğini de anlatan Kızıltan,
bu merkez aracılığıyla fikirlerin melek yatırımcılarla buluşabileceğini, Mesleki Yeterlilik Belgesi hizmetlerinden, merkez bünyesindeki eğitim, seminer ve konferans gibi etkinliklerden yararlanılabileceğini anlattı. Yine sanayiciye daha iyi hizmet verebilmek adına Mersin ve Toros Üniversiteleri Mühendislik Fakültelerinde kurucu dekanlık yapmış, Oda, akademi ve saha tecrübesi olan Prof. Dr. Yusuf Zeren ile çalışmaya başladıklarını bildiren Kızıltan, “Deneyimli ağabeyimizin tecrübeleriyle büyük destek sağlayacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
M
Mersin hem Adana çok büyük bir hareketliliğe kavuşacak. Her sektörde yatırımcı adeta Mersin’e hücum edecek” dedi. İkinci önemli yatırımın da Mersin’de yapılıp yapılmayacağı tartışmalarının yaşandığı Konteyner Limanı olduğuna işaret eden Kızıltan, bu yatırımı da öncelikli olarak takip ettiklerini kaydetti. Çeşmeli-Taşucu Otoban Projesinin de Mersin için ne kadar elzem olduğunun her geçen gün daha çok anlaşıldığını vurgulayan Kızıltan, önümüzdeki aylarda projenin ihalesinin yapılacağını öğrendik-
“Hazine arazilerinin envanterini hazırlayacağız” Mersin sanayicisinin iş dünyasının daha rahat koşullarda çalışabilmesi, projelerin hayat bulması için yatırım arazisine ihtiyaç olduğunu hatırlatan Kızıltan, bu sorunun çözümü için atıl durumdaki hazine arazilerinin seri şekilde boşaltılıp Mersin’deki ihtiyaç arz eden yatırımlara tahsis edilmesi konusunda çalıştıklarını söyledi. Hazine arazilerinin envanterini hazırlayıp bu konunun üzerine gideceklerini bildiren Kızıltan, sektörel sanayi sitelerine ihtiyaç duyulduğunu, mevcut sanayi sitelerinin şehir içinde kaldığını söyledi. Büyükşehir Belediyesi ile de görüştüklerini kaydeden Kızıltan, Mezitli’de yeni bir sanayi sitesi kurulum çalışmasının başladığını ve kısa sürede faaliyete geçeceğini ifade etti Kızıltan, toplantıda ayrıca, tarımgıda sektörüne teşviklerde pozitif ayrımcılık yapılması, polipropilen tesisi kurulması projesinin, konteyner limanı projesine olumsuz etkilerinin giderilmesi, Kıyı Kenar Çizgisi ve Kıyı Planı, Balıkçı Barınağı, SEKA Limanı, Taşucu Limanı, Pamukluk Barajının bir an bitirilmesi, Sahil Yolunun rehabilitasyonu, OSB otoban bağlantısı ve kent merkezi rehabilitasyonu gibi konuların da takipçisi olacaklarını sözlerine ekledi.
lerini belirtti. Tahsisleri yapılan Tarsus-Kazanlı Turizm Bölgesi Projesi’nin ise artık sürüncemede kalmaması gerektiğini kaydeden Kızıltan, “Buradaki yatırımcılar da havalimanını bekliyor. Beşinci sırada Lojistik Merkezi yer alıyor. Mersin, dünya çapında büyük bir lojistik kenti. Çukurova Bölgesel Havalimanı da bittiğinde lojistik alanında hem kadara hem havada hem de suda çeşitliliğimiz artmış olacak. Bunun için de çok büyük, dünya çapında bir lojistik merkezi yapılması gerekiyor” diye konuştu.
“Bölgemizde her 5 gençten birisi işsiz”
M
ersin’in yılın ilk 7 ayındaki ekonomik verilerini de değerlendiren Başkan Kızıltan, özellikle genç işsizlik üzerinde durdu. Bölgede her 5 gençten birisinin işsiz olduğunu ve artık ev gençleri kavramının oluşmaya başladığını kaydeden Kızıltan şunları söyledi: “İyi eğitim almış ancak halen ailesiyle birlikte yaşayıp çalışamayan, ailesi aracılığıyla geçinen gençlerimiz oluştu. Biz de bu soruna çözüm üretmek adına üniversitelerimizle işbirliğimizi artırıyoruz. Mersin Üniversitemizin geliştirdiği, bizim de desteklediğimiz bir proje üzerinde çalışmalar sürüyor. Buna göre üniversitede okutulacak dersler Türki-
MTSO 05 CMYK
ye’deki önemli işletmelerin isimleriyle anılacak. O işletmenin CEO’ları, yöneticileri gelip tecrübelerini paylaşıp ders verecek. Gençler bu şekilde iş hayatına hazırlanmış olacak. Önemsediğimiz bir proje. Bir diğeri ise yabancı uyruklu öğrenciler için hazırlanan proje. Mersin’de okuyan yabancı öğrencilerin işletmelerle birleştirilmesi sağlanıp bu öğrencilerin kendi ülkelerine ihracat yapabilmelerine olanak sağlanacak.” “İthalat ve ihracat birbirini dengeledi” Kızıltan toplantı sonunda kentin 7 aylık ekonomik verilerini değerlendirdi. Buna göre Mersin’de yılın ilk
toparlanma gözlenmiştir” ifadelerini kullandı. Ocak Temmuz döneminde kurulan şirket ve kooperatif sayısında yüzde 27, gerçek kişi işletme sayısında ise yüzde 48 artış yaşandığını
İzol: “Mersin turizminin geleceğini tayin edecek bir proje”
7 ayında ihracatın yıllık bazda yüzde 2 artarak 1,7 milyar dolara ulaştığını bildiren Kızıltan, “Aynı dönemde ithalat da yüzde 10’luk artışla 1,7 milyar dolar seviyesine ulaştı. Böylece bugüne kadar dış ticaret fazlası veren Mersin’de ithalat ve ihracat rakamlarımız eşitlendi” değerlendirmesini yaptı. Ocak Ağustos döneminde kentte liman başkanlıkları bazında elleçlenen yük trafiğinin yüzde 9 artışla 28 milyon ton seviyesine ulaştığını kaydeden Kızıltan, Serbest Bölge’de de yılın ikinci yarısından itibaren ticari faaliyetlerde toparlanma gözlendiğini söyledi. Sanayide enerji tüketim rakamlarının umut verici olduğunu vurguladığı konuşmasında
anlatan Kızıltan, geride kalan 8 ayda konut satışlarının yüzde 56 artışla 30 bin 602’ye, otomobil satışlarının ise ilk 7 ayda yüzde 42 artışla 10 bin 617’ye yükseldiğini bildirdi.
P
andemi öncesinde Kargıcık Turizm Bölgesi’nde yürütülen yatırım projesi hakkında bilgi veren Meclis Başkanı Hamit İzol, ise şunları söyledi: Kuracağımız Turizm A.Ş, kent turizminin önünü açacak bir proje. Valilik, Büyükşehir Belediyesi, İlçe belediyeler, Mersin Deniz Ticaret Odası, Adana’nın Sanayi ve Ticaret Odaları, ilçe Ticaret Odalarımız da çalışmanın içinde. Aynı zamanda Mersin’de dahil olmak isteyen iş insanlarımızla da hareket ettiğimiz bir proje. Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Lütfi Elvan himayesinde yürütüyoruz. Pandemi sürecini yaşamamış olsaydık şirket kurulmuş olacaktı.”
“
Zeren: “Bilgi birikimimi kendime saklamak istemiyorum” Üniversite hayatında edindiği 50 yıllık bilgi birikimini kendisine saklamak istemediğini, Oda yöneticilerinin de desteğiyle sanayicilere ihtiyaç duydukları alanlarda yardımcı olmak istediğini belirten Prof. Dr. Yusuf Zeren, bu konuda elinden geleni yapacağını söyledi.
“Herkes Çukurova Havalimanının bir an önce bitirilmesini bekliyor” TSO, Mersin Deniz Ticaret Odası ve Mersin Ticaret Borsası başkanları olarak bir araya gelerek, Mersin’in yatırımlardaki öncelikleriyle ilgili bir toplantı yaptıklarını belirten Kızıltan, toplantıda Mersin’de yürütülmekte olan ve planlanan yatırımların sıralamasını yaptıklarını söyledi. Birinci sırada Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın geldiğine dikkat çeken Kızıltan, “Mersin’de birçok Oda, belediyeler, STK’lar ve iş insanları bir an önce havalimanının bitirilmesini bekliyor. Havalimanı ne kadar çabuk bitirilirse hem
Kızıltan, “Ocak – Haziran döneminde sanayide enerji tüketimi yüzde 34 artarken, ticarethanelerde tüketim yüzde 16 azalmıştır. Haziran’da her iki sektörde enerji tüketiminde
Taş: “Üzerinde en çok durduğumuz konu geriatri”
Y
önetim Kurulu Üyesi Yasemin Taş ise toplantıda Oda adına takip ettiği Sağlık Köyü Projesi hakkında bilgi verdi. Yaklaşık 2 yıldır üzerinde çalıştıkları projede fizibilite ihalesine çıkıldığını bildiren Taş, “Çukurova Kalkınma Ajansı ile fizibilite çalışmasını tamamlayıp yatırımcıya sunacağız” dedi. Mersin’in sağlık turizmi açısından ciddi bir potansiyele sahip olduğunu kaydeden Taş, “Proje 5 etaptan oluşacak. Sağlık turizminin birçok alanını içinde barındıracak ama bizim en çok üzerinde durduğumuz konu geriatri. Özetlemek gerekirse sağlık sektörünü farklı bir boyuta götürecek büyük bir proje olacak” diye konuştu.
Bucuge: “Kalkınma köyden başlıyor”
Y
önetim Kurulu Sayman Üyesi Cem Bucuge ise Köy Projesi hakkında bilgi verdi. Kalkınmanın köylerden başladığını, bunun da yıllar önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından yürütülen projelerle ortaya konduğunu belirten Bucuge şunları söyledi: “20 yıl önce köylerde yaşayan nüfus Türkiye nüfusunun yüzde 70’ini oluştururken bu tersine döndü. Köylerdeki okul-
lar kapanmaya ve taşımalı eğitime geçilmeye başlandı. Asıl sıkıntı oradaki sosyal yaşantının çökmesiydi. Günümüzde o bölgelerde yapılan yatırımlarda çalışması için işçi dahi bulunamaz hale gelindi. Bunun üzerine ne yapabileceğimizi düşünüp Köy Enstitülerini inceledik ve çözümün sosyal yaşamı güçlendirmeden geçtiğini gördük. Atlılar Köyü’nde pilot bir projeye başladık. 22 dönümlük bir araziyi Or-
Çakır: “Bürokrasi daha hızlı çalışmalı”
man Bölge Müdürlüğünden köy halkının kullanımı adına kiraladık. Burada futbol sahası, spor tesisleri yanında köyün ürettiği başta kiraz olmak üzere ürünlerin TIR’lara yüklenmesi için platformlar oluşturulacak. Bu çalışmanın 14 kurulun onayından geçmesi gerekiyor. 13’ünden geçti, son kurulu bekliyoruz. Aynı zamanda Milli Eğitim İl Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmelerle köy içinde terk edilmiş bir köy okulunu kullanım alanını aldık. Burada kadınlara ve gençlere eğitim verilecek. Ardından kooperatifçilik, konservecilik, anne çocuk sağlığı, hijyen gibi sosyal projeler yürütülecek. Tarım İl Müdürlüğü olsun, Belediyeler olsun hepsi projeye sıcak baktı ve yanımızda. Kış olmadan okulun tadilatını bitirip gelecek yıldan itibaren Atlılar Köyü’nde sosyal ve ekonomik projemizi hayata geçirmiş olacağız. Bu projenin sonrasında diğer köylere de örnek olacağını düşünüyoruz.”
Y
önetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Sefa Çakır ise, Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüttüğü Tarım Teknoparkı Projesi’nin son durumu hakkında bilgi verdi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan ihaleye çıkabilmeleri adına bekledikleri bir onay olduğunu bildiren Çakır, yazının gelmesiyle birlikte ilk etap için ihaleye çıkma aşamasına geleceklerini söyledi. Ekim ayında ihaleye çıkmayı hedeflediklerini kaydeden Çakır, “Tam her şey tamamlandı diyoruz küçük pürüzler çıkıyor ve süreç uzuyor. Türkiye’de bir ilk olacak Tarım Agropark ile ilgili sorunların hızlı şekilde çözülmüş olması lazımken maalesef bürokratik işlemlerimiz çok yavaş ilerliyor” dedi.
6
YIL: 22 | SAYI: 394 | 27 Eylül - 10 Ekim 2020 | www.mtso.org.tr
Başkan Kızıltan sektörlerin sorunlarını TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ile paylaştı
T
ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ticaret ve Sanayi Odaları Konsey toplantısı, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımıyla, video konferans aracılığıyla gerçekleştirildi. Toplantıya katılan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Ticaret ve Sanayi Odaları Konsey Başkan Yardımcısı Ayhan Kızıltan, bölgede sektörlerin yaşadığı sorunları anlatarak çözüm önerilerini sıraladı. Toplantının açılış konuşmasını yapan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu 13 Nisan’daki son konsey toplantısının üzerinden yaklaşık 5 ay geçtiğini, bu sürede TOBB olarak, Odalar, Borsalar ve Sektör Meclisleriyle birlikte sıkı işbirliği içerisinde çalışmayı sürdürdüklerini belirtti. “Sizler, tüm Oda-Borsa Başkanlarım, üyelerimizi dinlediniz, onların sesini duyurdunuz, dertlerine tercüman oldunuz” diyen Hisarcıklıoğlu, “Allah hepinizden, emeklerinizden ve gayretlerinden razı olsun. Biliyorsunuz, sizlerin tüm bu çalışmaları sayesinde, Mart ayında 70 maddelik bir öneri setini, Cumhurbaşkanımıza sunmuştuk. Bunların büyük bir kısmı hayata geçti, geçmeye de devam ediyor. İşte en son, eğitim sektöründeki KDV oranı indirildi. Kısa çalışma ödeneğinden faydalanma süresi 31 Ekim’e uzatıldı” dedi. Hisarcıklıoğlu, takip ettikleri pek çok konu daha olduğunu belirterek bunlar hakkında kısa bilgiler verdi. Toplantıda özellikle pandemiden ciddi ekonomik hasar gören eğitim, turizm ve medikal sektörünün sorunlarına değinen MTSO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Ticaret ve Sanayi Odaları Konsey Başkan Yardımcısı Ayhan Kızıltan, “İleteceğim konular tamamen komitelerimizle, sektörde faaliyet gösteren firmalarımızla yaptığımız toplantılardan elde edilen konulardır” dedi.
“Bacasız sanayide ne yazık duman tütmüyor” Bacasız sanayi olarak adlandırılan turizmde artık duman tütmediğini dile getiren Kızıltan, TÜRSAB üyesi şirketlere acente belgelerinin teminat olarak kabul edilip belge başına hibe verilmesini talep etti. Turizm belgeli işletmelerin düğün ve yemek organizasyonlarına getirilen yasaklardan muaf tutulması gerektiğini dile getiren Kızıltan, konaklama vergisi, turizm katkı payı uygulamalarının ise tamamen kaldırılması, SGK primi, muhtasar beyanname ödemeleri, kurumlar vergisi borçlardan da bu dönem için sektörün muaf tutulmasının önemini belirtti. Her ay ödenen turizm sertifikası ödemelerinde iyileştirilme yapılması gerektiğine dikkat çeken Kızıltan, belediyelere ödenen ilan ve reklam vergisinin ise kaldırılmasını talep etti. “Okulların açılma yetkisi valiliklere verilmeli” Eğitim sektörünün de zor durumda olduğunu ifade eden Kızıltan, “Özel okullarımız kaldırılan öğrenci teşviklerinin tüm öğrencileri kapsayacak şekilde yeniden başlatılmasını istiyor. Özel okulların kullandığı elektrik, su, doğalgaz tarifesi devlet okulları ile aynı olmalı. En önemli gider kalemleri arasında yer alan kiradaki stopajın ya da KDV’nin yüzde 1’e inmesi isteniyor. Velilere krediye ulaşım kolaylığı sağlanması, KGF teminatlı kredilere ulaşamayan eğitimciler için bu yöndeki kredi desteklerinin yeniden başlatılması ve bu kredilere ulaşım şartlarının esnetilmesi isteniyor. Devlet bankalarından eğitim sektörüne özel düşük faizli, uzun vadeli kredi sağlanması talep ediliyor. Avrupa’daki uygulama örnekleri gösterilerek okulların açılması yetkisinin valiliklere verilmesi talep ediliyor.”
“Birikmiş KDV’nin iadesi ile yeni bir vergi barışına ihtiyaç var” Sağlık sektörünün sorunlarının TOBB’un da üzerinde çalıştığı konular arasında yer aldığını vurgulayan Başkan Kızıltan, TOBB tarafından takip edilen talepler arasında olan, işletmelerin kamudan alacağı olan birikmiş 140 milyar TL civarındaki KDV’lerin belli bir takvim dahilinde ödenmesini talep ettiğini bildirdi. Yeni bir vergi barışı ve matrah artırımına da ihtiyaç olduğu yönünde yoğun talepler olduğunu kaydeden Kızıltan, son olarak kambiyo satışlarındaki BSMV artışından, sanayi sicil belgesine haiz işletmeler ve ihracatçı firmalara tanınan istisna gibi, yatırım teşvik belgesine bağlanan makine ve teçhizat alımlarına yönelik dövizle yapılacak ödemeleri de kapsaması talebi iletildi. Kızıltan, Suudi Arabistan ticaretindeki sorunları anlattı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığında online düzenlenen Genel İdare Kurulu Toplantısı’na katıldı. Başkan Kızıltan Suudi Arabistan ile ticarette yaşanan sorunları dile getirirken diğer katılımcılar kendi bölgelerinde yaşanan sıkıntıları anlattı. Türk Cumhuriyetleri ile yaşanan sorunlar dile getirildi Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığında online düzenlenen Akdeniz Bölge Toplantısı’na katıldı. Toplantıda dış ticaret ve lojistik sektöründe yaşanan sorunlara değinen Kızıltan, özellikle Türk Cumhuriyetlerine yapılan taşımalarda Türk TIR’larının Hazar Denizi’ni Ro-Ro hattı ile geçmeye zorlanmasının maliyetler üzerinde oluşturduğu olumsuz etkiye dikkat çekti. Firmaların bu durumda rekabetçi yapısının bozulduğuna değinen Kızıltan, bu zorlamadan vazgeçilerek eski güzergaha dönülmesi için girişimde bulunulmasını talep etti.
Taşınmazlarda imar değişikliği kaynaklı değer artışıyla ilgili düzenleme yapıldı
A
rsalarda imar değişikliği kaynaklı değer artışlarının kamuya (belediyeler, Bakanlık ve Hazine) ödenmesini öngören düzenlemenin uygulama yönetmeliği Resmi Gazetede yayımlandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, imar planı değişikliğine bağlı olarak taşınmazlarda meydana gelen değer artışlarına ilişkin değer artış paylarının belirlenmesi ve bunların dağıtımına ilişkin esasları belirledi. Buna göre, imar değişikliği sonucu taşınmazda oluşan değer artışlarının tespiti, en az iki yetkili gayrimenkul değerleme kuruluşuna yaptırılacak. Değerleme kuruluşları, imar planı değişikliği talep edilen taşınmazın ilk değeri ile son değerini ayrı ayrı belirleyecekler. Bu kuruluşların hazırlayacakları raporlar, taşınmazın piyasa değerinin belirlenmesine esas olacak. Bu raporlar kıymet takdiri komisyonları tarafından incelenerek, değer artış payı hesaplanacak. Normal şartlarda bu iki raporun aritmetik ortalaması alınacak ve taşınmazın yeni değeri ortalamanın altında olamayacak. Değer artış payına ilişkin yapılan taşınmaz değerlemesinde taşınmaz üzerindeki mevcut
MTSO 06 CMYK
yapı, tesis, eklentiler ve diğer muhdesat (başkasına ait bina, ağaç vs) bedeli dikkate alınmayacak. Değer artış payı, taşınmazın ilk satışında veya ruhsat alımı aşamasında bakanlığa veya belediyelere ödenecek. Değer artış payı ödenmeyen taşınmazın satışına izin verilmeyecek, yapı ruhsatı düzenlenmeyecek. Değer artış payı, belirlendiği yıl ile ödendiği tarih arasında yeniden değerleme oranı kadar artırılarak uygulanacak. Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen değer artış payı için ise Amme Alacaklarının Tahsili Usulü hakkında kanunda öngörülen gecikme zammı alınacak. Hangi imar değişikliği değer artışına konu olacak? - Taşınmaz maliklerinin tamamının talebi üzerine gerçekleştirilecek plan değişiklikleri sonucunda değerinde artış olan taşınmazın artan değerinin tamamı değer artış payına konu edilecek. - Mahkemece imar planı iptal edilerek plansız kalan taşınmazlarda, idareye sunulan yeni plan teklifleri ile iptal edilen plan koşulları arasındaki değer farkı de-
ğer artış payına konu edilecek. Binalardaki değer artışları kapsam dışında olacak - Riskli alanlar. - Rezerv yapı alanları. - İçerisindeki yapıların riskli yapı olarak tespit edildiği parsellerde, riskli yapının mer-i imar planı ve plan notları ile verilmiş emsale esas inşaat alanının bir buçuk katına kadar artan kısmına ilişkin plan değişiklikleri. - Serbest olarak belirlenmiş yüksekliklerin imar planı değişiklikler. - Kamu yatırımları ile kamu mülkiyetindeki alanlar. - Mazbut ve mülhak vakıflara ait alanlar. - Yapı ve nüfus yoğunluğunu artırmamak, düzenleme ortaklık payı olarak ayrılan alanlardan azalmaya neden olmamak kaydı ile ada veya parsel bazında yol düzenlemelerine, cephe hattı düzeltmelerine, imar hattı düzenlemesine konu plan değişiklikleri.
MTSO Üyeleri ön muhasebe programını 1 yıl ücretsiz kullanabilecek gun, işletmelerin bulut sistemi üzerinden muhasebelerini yönetme fırsatı bulabileceği ve firma verilerine yalnızca kendilerinin erişebileceği bir sistem.”
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Mersin Teknopark Firması Hesapcini Yazılım A.Ş arasında yapılan protokol ile Oda Üyesi firmalara Hesapcini Ön Muhasebe Uygulama Programını bir yıl ücretsiz kullanım imkanı sağlandı. Bulut tabanlı bu sistemi kullanacak işletmeler, gerek cep telefonu gerekse tablet ve bilgisayarlarından muhasebelerini kolayca yönetme fırsatı yakalayacak. MTSO, Üyelerinin ön muhasebe işlemlerini kolaylaştıracak yeni bir protokole imza attı. Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ve Mersin Teknopark firmalarından Hesapcini Yazılım A.Ş CEO’su Özkan Paşa’nın imza attığı törene, MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Fuad Budur, Yönetim Kurulu Üyesi Nedim İkanç, MTSO Meclis Üyeleri Ahmet Akın ve Erol Dibo’nun yanı sıra Hesapcini Yazılım A.Ş CTO’su Hamit Yılmaz katıldı. İmzalanan protokol ile MTSO üyelerinin bir yıl boyunca programdan ücretsiz yararlanma hakkı kazanacağını ve üyelik sistemiyle hizmet alınacağını bildiren Başkan Kızıltan, “Bu
hizmetin kullanıcılara büyük katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi. Üyelerin kullanımı sırasında karşılaşacakları sorunlara ve taleplerine göre güncellemeler yapılabileceğine de değinen Kızıltan, “Bulut üzerinden kullanılacak bu yazılımın tüm üyelerimize hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. Uygulamanın küçük ve orta boy işletmelerin rahatlıkla kullanabileceği bir ön muhasebe programı olduğunu anlatan Özkan Paşa ise şu bilgileri verdi: “3 yıldır üzerinde çalıştığımız ve işletmelerde saptadığımız ortak ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirdiğimiz, gerek cep telefonundan gerekse tablet ve bilgisayarlardan kullanıma uy-
“e-devlet uygulamalarının işletmelere getirdiği yeniliklere göre tasarlandı” e-devlet uygulamalarının işletmelere getirdiği yenilikler de göz önünde bulundurulduğunda firmaların yüksek maliyetler ve karmaşık uygulamalarla karşı karşıya kaldığını hatırlatan Paşa, bu yazılım aracılığıyla firmaların bir taraftan lisans ve donanım gibi yüksek maliyet yükünü hafifletirken diğer taraftan kolay kullanım ve veri güvenliği imkanı sağladıklarını vurguladı. Program hakkında kısaca bilgi verip Hesapcini modüllerine de değinen Paşa, bu modüller arasında müşteri tedarikçi yönetimi, ürün hizmet yönetimi, satışlar (gelirler), alışlar (giderler) kasa yönetimi, banka yönetimi, çek-senet yönetimi, sipariş yönetimi, stok yönetimi, personel yönetimi, e-fatura, e-arşiv ve e-irsaliye entegrasyonları, raporlamalar gibi ana başlıklar ve bunların alt kırılımları bulunduğunu bildirdi.
4. Türkiye-Irak Yatırım ve Ticaret Zirvesi Mersin’de yapıldı ket edilmesi halinde özellikle tarım, sanayi ve turizmde önemli yol alınabileceğine dikkat çekilen toplantıda Irak Heyeti Türkiye’nin deneyimlerinden yararlanmak istediklerini, yalnızca petrol üzerine çalışmak yerine faaliyet gösterdikleri sektörleri çeşitlendirmeyi arzu ettiklerini anlattı.
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ve Meclis Başkanı Hamit İzol, Türk ve Iraklı iş insanlarını buluşturan, 4. Türkiye-Irak Yatırım ve Ticaret Zirvesi’ne katıldı. Zirve kapsamında gerçekleştirilen ikili görüşmelere, MTSO Yöneticilerinin yanı sıra Mersinli ve Iraklı iş insanları da katıldı. Türkiye-Irak Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TISİAD) organize ettiği, 4. TürkiyeIrak Yatırım ve Ticaret Zirvesi, Covid-19 önlemleri eşliğinde yapıldı. 20 Eylül’de sona eren zirve kapsamında Irak’lı katılımcılar, Mersin’in önemli ticaret noktalarını ziyaret etme imkânı da buldu. Covid-19 Pandemi süreci nedeniyle yaşanan ekonomik kayıpların telafi edilmesi adına düzenlenen Zirveyle, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 20 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor. Kızıltan: “Ekonomi durmuyor, hareket ediyor” Açılışta konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, zirvenin iki ülke arasındaki ticaret ve dostluğun gelişmesine vesile olmasını umduğunu söyledi. Etkinliğin pandeminin gölgesinde gerçekleştiğine değinen Kızıltan, “Dünyada ekonomi durmuyor, hareket etmek zorunda. Bu anlamda Türkiye ve Iraklı iş insanlarının bir araya gelerek ticaretlerini geliştirmesi, yeni bağlantılar kurması bölgemiz adına önemli olacaktır” dedi. Covid-19 tedbirlerine de dikkat çeken Başkan Kızıltan, mas-
ke, mesafe ve hijyen kuralını hatırlattı. Zirve kapsamında düzenlenen ikili iş görüşmelerine; MTSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Cem Bucuge, Yönetim Kurulu Üyeleri Yasemin Taş, Çetin Kanar, Yalçın Darıcı, Ahmet Belice ve Nedim İkanç ile Mersinli iş insanları katıldı. Irak heyetinden ise, Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi (IKBY) Bölge Bakanı Aydın Maruf ile Süleymaniye, Duhok ve Kerkük Valilerinin yanı sıra Irak’ta faaliyet gösteren Ticaret Odaları Federasyonu, Sanayi Odaları Federasyonu, Müteahhitler Birliği Federasyonu, Irak İşadamları Birliği Genel Merkezi’nden çok sayıda iş insanı ve Iraklı bürokrat katıldı. Türkiye ve Irak’ın Covid-19 Pandemisi boyunca yaşadığı ekonomik ve ticari kayıpların telafi edilmesi adına düzenlenen zirvede katılımcıların, yaptıkları ikili görüşmeleri neticesinde ticari işbirlikleri kurmaları hedefliyor. Zirvenin ikinci gününde düzenlenecek panellerde bilgi paylaşımları yapılacak. Irak Heyeti MTSO’da 4. Türkiye – Irak Yatırım ve Ticaret Zirvesi açılışı sonrasında Irak Heyeti, kentteki temasları kapsamında Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nı (MTSO) ziyaret ederek, Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ve Meclis Başkanı Hamit İzol ile bir araya geldi. MTSO Meclis Salonu’nda gerçekleşen ziyarette bölgede ticaretin artması ile siyasi alanda da olumlu gelişmeler yaşanabileceği vurgulandı. Birlikte hare-
Kızıltan: “Bölgeyi biz yönetirsek refah sağlayabiliriz” Görüşmede konuşan Başkan Kızıltan, “Umarım sabahki toplantılar verimli geçmiştir. Sizleri Mersin’de görmekten büyük mutluluk duyuyorum” dedi. Ortadoğu’nun dünyanın en zengin, en verimli ve insanlarının huzur içinde yaşadığı bir bölge haline gelebileceğine inandığını belirten Kızıltan, “Hepimiz neden bu coğrafyada kaos olduğu sorusunu iyi düşünüp cevabını verirsek bölgemizi sıkıntılardan kurtarırız” dedi. “Bölgeyi kendimiz yönetir ve üçüncü ülkeleri bu sürece dahil etmezsek, hep birlikte huzur ve refah içinde yaşarız” diyen Kızıltan, sözlerini, “İnsanlarımızın eğitimine, teknolojik gelişimlerine, sanayileşmeye yoğunlaşırsak Ortadoğu büyük bir refah bölgesine dönüşür” değerlendirmesinde bulundu. İzol’dan kardeşlik mesajı Bölgede yaşayan Türk, Kürt ve Arap halklarının kardeş olduğunu, birlerinden vazgeçmesinin mümkün olmadığını kaydeden MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol, bölgede yaşanan kargaşanın tamamen dış güçlerin bir oyunu olduğunu vurguladı. İzol, Pandemi öncesinde iş adamları heyetiyle birlikte Irak’ı ziyaret ettiklerini hatırlatarak, “asırlardır birlikte yaşadığımız bu topraklarda birbirimize ne kadar yakın olduğumuzu ve iyi anlaştığımızı gördük. Ne kadar kolay ticaret yaptığımıza şahit olduk. Biz birbirimizi kollar, birlikte çalışırsak, beraber kazanırız. Bir araya geldiğimizde yapamayacağımız hiçbir şey yok” dedi. Ziyaret, karşılıklı anı hediyelerin takdimiyle sona erdi.
7
YIL: 22 | SAYI: 394 | 27 Eylül - 10 Ekim 2020 | www.mtso.org.tr
Mobilya sektörü eleman sorununu aşmak istiyor gerekiyor. Burada bir sorun yok ancakkendisineaitaracıdiğerşirketinin üzerine geçtiğinde K2 Belgesini yenilemesi gerekiyor. Bu da karşımıza ciddi maliyetler çıkarıyor. Bir sermayedar mevcut belgesini iki ayrı işletmesinde de kullanıp özellikle böyle bir dönemde ekstra maliyetlerle karşılaşmamalı. Bu, büyük külfet.”
maya, üretim sorunlarından K2 Belgesi için talep edilen düzenlemelere, KDV indirimlerinden döviz kurlarındaki artışın maliyetler üzerine etkisine kadar birçok konu ele alındı.
Hasan Hüseyin İpek
M
TSO12No’luMobilya,HalıveEv Eşyası Meslek Komitesi sektörün daha çok gelişebilmesi adına eleman sorununu aşmak istiyor. Gerek pazarlama gerek montaj gerekse sevkiyat bölümünde ciddi eleman açığı bulunduğunu kaydeden Meclis Üyeleri, “İşsizliğin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde sektörümüz başvuru olsa 100-150 kişiye istihdam yaratabilecek potansiyele sahip” diyor. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 12 No’lu Mobilya, Halı ve Ev Eşyası Meslek Komitesi Meclis Üyeleri pandemi sürecinde sektörde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Kalifiye eleman bulunamamasından pandemi sürecinde sektördeki daral-
İpek: “Talep varken sipariş yetişmedi, şimdi ürün var ama talep yok” Pandemi döneminde mobilya sektörünün de pek çok sektör gibi sıkıntılı bir süreç geçirdiğini aktaran 12 No’lu Meslek Komitesi Meclis Üyesi ve İpek Mobilya Sahibi Hasan Hüseyin İpek, “Müşteri talebi çok olduğu dönemde siparişleri yetiştiremedik, elimizde ürün olduğu bu dönemde de talep yok. Sektör olarak böylesine ters bir döngü yaşadık” dedi. Konut kredisi faiz oranlarının ya da ihtiyaç kredilerinin faizlerinin düşürülmesiyle birlikte yaklaşık 2-3 ay hareketlilik yaşandığını ve yeni konut satışıyla birlikte mobilyaya da talebin arttığını belirten İpek, “Ancak bu dönemde özellikle büyük fabrikalarda çalışanlar arasında koronavirüs tespit edilmesiyle Sağlık Bakanlığı tarafından üretim bantlarının bir bölümü kapatılınca üretim kapasitesi de yüzde 60-70’lere düştü. Bu durumda sektör, artan talebe yetişmekte zorlandı ve birçok firmamız taahhütlerini yerine getiremedi” dedi. Mobilya sektö-
Osman Kiper rüiçinyaklaşıkikiaybaharrüzgarlarının estiğini ancak bunun faiz artışları sonrasında uzun süre devam etmediğini belirten İpek, “Şu anda ürünümüz var ama bu kez de talep yok. Eylül başından bu yana sıkıntı büyük” diye konuştu. “K2 Belgelerine düzenleme yapılmalı” Sektörün bir diğer sorunu K2 belgesinde yaşadığına değinen İpek, şunları söyledi: “Bir kişiye ait iki firma bulunabiliyor. Bir şirketinde K2 Belgesine sahip bir aracı olan kişi bu aracıyla o şirketteki işi bitip diğer şirketine geçirmek istediğinde satış olarak gösterilmesi
“Ara eleman sorunu çok büyük” Ara eleman bulma noktasında önemli sıkıntılar yaşadıklarına da değinen İpek, özelikle sevkiyat, montaj ve kalifiye pazarlama personeli bulmakta zorlandıklarına dikkat çekti. Sektörde hemen herkesin ehliyeti olan sevkiyat elemanı aradığını belirten İpek, “Herkesin iş aradığı bir dönemde biz bu elemanlardan yoksunuz. Kalifiye eleman olsa sektör en az 100-150 kişiyi daha istihdam edebilecek potansiyele sahip” dedi. Özellikle pazarlamada ciddi bir açık bulunduğunu kaydeden İpek, gençlere seslenerek, kendilerini bu alanda geliştirmeleri çağrısında bulundu. Kiper: “KDV indirimi sektörü biraz hareketlendirdi” K Belgesi değişiminde yaşanan prosedürün sektör adına ciddi sorun olduğunu kaydeden 12 No’lu Komite
Meclis Üyesi ve Barok Mobilya Sahibi Osman Kiper, bu alanda bir esneklik beklediklerini vurguladı. Kiper, “Ortaklık yapısı benzer ya da aynı ise yapılan işlem mükerrer olmamalı, esnafın durumu düşünülmeli” diye konuştu. Ardından sektör adına pandemi öncesindeuygulananKDVindirimlerinin büyük önem taşıdığına da değinen Kiper, “KDV’nin yüzde 8’e inmesi sektörün ivme kazanmasına vesile oldu. Biraz hareketlendik. Ekonomi canlandı” değerlendirmesini yaptı. Normalleşme süreciyle insanların dışarı çıkmasıyla talebin arttığını ve karşılamakta zorlandıklarını kaydeden Kiper, “Şu anda ibre tersine döndü, talep eskisi gibi değil ama beklentimiz 2-3 ay öncesi gibi olmasa da insanların evleriyle daha çok ilgilenmeye başlaması nedeniyle özellikle yatak odası ve oturma gruplarına talebin devam etmesi yönünde” dedi. “Tedarikçi fiyatları TL cinsinden oluşturulmalı” Üst segment ürünlerde ise ithal girdinin fazla olması nedeniyle döviz kurlarıyla sorun yaşadıklarını anlatan Kiper, mobilyacıların TL cinsinden satış yaptığını ancak kumaşçı, süngerci gibi tedarikçilerin euro cinsinden fiyatlandırma yapması nede-
niyle zarar ettiklerini söyledi. “Türkiye’de döviz cinsinden fiyatlandırma yapılabiliyorsa biz niye yapamıyoruz?” sorusunu yönelten Kiper, tedarikçilerin de denetlenerek fiyatlarını TL cinsinden belirlemesinin sağlanması gerektiğini vurgulayıp, aksi halde değişken fiyatlar nedeniyle önlerini göremeyip olumsuz etkilendiklerini ifade etti. “Meslek liseleri daha cazip hale gelmeli” Sektörün bir diğer önemli sorunu elamanbulmanoktasındayaşadığını anlatan Kiper, şunları söyledi: “Özellikle montaj ve nakliye personelinde nitelikli mavi yaka sorunu var. Usta bulmakta da zorlanıyoruz. Z kuşağının da bu sektörde mavi yaka olarak çalışma isteği olmadığını görüyoruz. 5 yıl sonra daha da zorlanacağımız ortada. Meslek liselerimizin mobilya ile ilgili bölümlerine yönelik çalışmalı ve bu alanların cazibesini artırmaya yönelmeliyiz. Son olarak cadde ihlali sorunumuzun halen devam ettiğini bildirmek isterim. Bu soruna yol açan da, mağdur olan da yine bizim üyelerimiz, bunun farkındayız. Sorun da çözüm de biziz, ama çözümü adına henüz yol alamadık ve bu alandaki çalışmalarımız da devam ediyor.
İnşaat sektörü konut kredi faizlerine indirim istiyor lara kadar birçok konu ele alındı.
Ahmet Belice
İ
kamet amaçlı inşaat müteahhitleri sektörün canlanması adına geçtiğimiz aylarda uygulanan düşük faizli konut kredilerinin yeniden kullandırılması talebinde. İnşaatın yaklaşık 200 farklı iş kolunu hareketlendirdiğini hatırlatan sektör temsilcileri, böyle bir çalışmanın yastık altındaki paraların ekonomiye kazandırılmasında büyük rol oynayacağı görüşünde birleşiyor. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 14 No’lu İkamet Amaçlı İnşaat Meslek Komitesi Meclis Üyeleri sektörde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Karşılaştıkları sorunları dile getiren Meclis Üyeleri, bu sorunların çözümü için önerilerini anlattı. Sektörün yeniden canlanması adına konut kredisi faiz oranlarının bir kez daha düşürülmesinden sektör temsilcilerinin ayakta kalabilmek adına kullandığı kredilerin yapılandırılmasına, Yenişehir bölgesinde beklenen imar planlarından, karşılaşılan haksız ceza-
Belice: “Kentsel dönüşüm ada bazlı yapılmalı” 14 No’lu Komitedeki Meclis ve Yönetim Kurulu Üyesi, ayrıca Belkar İnşaat Firmasının sahibi Ahmet Belice, Mersin’in çehresinin değişmesi adına kentsel dönüşümün önemine dikkat çekti. Bu dönüşümün ada bazında yapılmasının büyük önem taşıdığına değinen Belice, böylece eski, yıpranmış ve artık ihtiyacı karşılamayan binaların modernleştirilip daha etkin kullanım imkanı sağlanabileceğini vurguladı. Belediyelerce planlar hazırlanırken bu durumun göz önünde bulundurulmasını talep ettiklerini bildiren Belice, yapılacak çalışmanın Mersin’e değer katması yanında sektörü de hareketlendireceğini ifade etti. Mevcut durumu da değerlendiren Belice, eski ruhsatlarla yeni projelerin devam etmesine rağmen, yeni ruhsat almanın sıkıntılı olduğuna belirtip, “Gerek yatay mimariden gerekse inşaat belli bir aşamaya geldikten sonra satıp satamayacaklarından emin olmamalarından dolayı firmalar ruhsat almak istemiyor” ifadelerini kullandı. Satış yapamayan firmaların ayakta kalmakta da zorlandığını belirten Belice, bu nedenle geçmişte borçlarını ödeyebilmek adına kullandıkları kredi taksitlerinin ödemesinin yaklaşmasıyla daha da zor günlere yönelecekleri endişesi taşıdıklarını söyledi.
Bayram Özbalta Özbalta: “Eldeki stok konutlar satıldı” 14 No’lu Komiteden Meclis Üyesi ve Baltaoğlu İnşaat Firma sahibi Bayram Özbalta ise sektörün yaklaşık 2 ay öncekonutkredilerininuygunoranlara inmesiyle birlikte hareketlenmesinerağmenbudurumunuzunsürmediğini söyledi. Yaklaşık 1,5 - 2 ay boyunca sektör temsilcilerinin ellerindeki stok konutları sattığını belirten Özbalta, “Elinde kredi alabilme seviyesine sahip konutu olan firmalar bu dönemde satış yaptı. Öncesi kadar yoğun olmasa da ruhsatı olanlar yeni projelere de başladı” dedi. Günümüzde ise konut kredi oranlarınınyeniden1.15–1.20’lereyükselmesiyle birlikte satışların durduğunu dilegetirenÖzbalta,sıkıntılıbirsürecin başladığını ve bu sürecin ne kadar devam edeceğini kestirememeleri nedeniyleönlerinigörememektenşikayetçi oldu.
Cihad Gündoğar Gündoğar: “Ülke ekonomisine ciddi katkı sağlıyoruz” 14No’luKomiteMeclisÜyesiveCihad Gündoğar İnşaat Firmasının sahibi Cihad Gündoğar ise sözlerine sektör analizi yaparak başladı. “İnşaat sektörü yaklaşık 200 iş koluyla ilgili. Sektörümüzün geçen yılki büyüklüğü 231 Milyar TL. Milli Gelir içindeki payı yüzde 5’in üzerinde. Gayrimenkul sektörününbüyüklüğüise285MilyarTLve milli gelir içindeki payı yüzde 6,7. Yaklaşık 2 milyon kişiye istihdam sağlıyoruz” diyen Gündoğar, paralelinde ülke ekonomisi adına önemli bir sektör olduklarını vurguladı. Düşen faiz oranlarıyla birlikte stoklarında konut kalmadığını belirten Gündoğar, şöyle devam etti: “Covid-19 önlemlerini en sıkı uygulayan sektörlerden birisiyiz. İstihdama yaratabilmemiz adına sektörün yeniden canlanması önemli. Ancak maliyet artışlarından veryansın ediyoruz. Artan demir, çimento, hazır beton fi-
yatlarıyla yapılacak yeni projelerdeki satış rakamlarında geçmişi yakalamamız çok zor. Bugün satışa sunulan konutlara göre yeni yapılacak konutların fiyatları yüzde 70’e yakın artacak. Bu nedenle konut kredi faizlerinin düşürülmesi önemli.” Ticari alan inşaatlarında sorun yaşandığına da değinen Gündoğar, “Belediyeler ticari akslar üzerinde ticari alan üretebileceğimiz araziler oluşturmalı. Çevreyolu üzerindeki bazı bölgelerde arsa cinleri ticari değil ama ihtiyaç var. Bu sayı artmalı. Konut görünen bir arsa üzerinde ofis ihtiyacını karşılayamıyoruz” diye konuştu.
Özdemir: “KDV iadelerimizi almakta sorun yaşıyoruz” 14 No’lu Komiteden Meclis Üyesi ve Kerimoğlu Gayrimenkul Firmasının sahibi Yılmaz Özdemir ise KDV iadelerini alamamaktan yakındı. Kamudan KDV alacağı olan firmaların oldukça uzun süre bekletildiğini vurgulayan Özdemir, “Konut olarak sattığımız bir daire için konut faturası kesiyoruzamaalankişiofisolarakkullanıyor. Yetkililer bu durumu fotoğraflıyorlar ve doğru fatura kesilmemiş olması gerekçesiyle KDV’mizi iade etmiyorlar. Bu uygulamalardan vazgeçilmeli çünkü bizler sattığımız gayrimenkulün daha sonra ne şekilde kullanıldığını denetleme imkanımız da yok, yetkimiz de yok” dedi. Planlarda yaşanan sorunların devam ettiğini de vurgulayan Özdemir,
Yılmaz Özdemir Belediyelerin 1/5.000 ve 1/1.000 ölçekli imar planlarını tamamlamasını beklediklerini söyledi. Mersinliler olarak çok uzun zamandır bu planların hazırlanmasını bekliyoruz. Artık vakit kaybedilmeden bu sorunun çözülüp uyulamaya alınmasını istediklerini kaydeden Özdemir, “Müteahhitler az da olsa yeni proje için kendisine bir hareket alanı oluşturmaya çabalıyor ama çok sayıda engelle karşılaşıyor. En azından çözebilecek olduklarımıza daha çok odaklanmamız gerektiğine inanıyorum” değerlendirmesini yaptı. Müteahhitlerin kullandığı banka kredilerine de değinen Özdemir, bu dönemde hemen herkesin ayaktakalabilmekadınakredikullandığını hatırlatarak, “Artık süre doldu ve kredi ödeme dönemi yaklaştı. Ama kimse ödemeleri yapabilecek parayı kazanamadı. Stoktaki konutlarını satan da borçlarını ödedi ve sıcak parası kalmadı.Bunoktadadabiryapılandırma bekliyoruz” diye konuştu.
Lojistikçiler ekonomiye daha çok döviz kazandırma hedefinde
U
luslararası yük ve eşya taşımacılığı sektör temsilcileri ülke ekonomisine daha fazla döviz kazandırma hedefinde. Bu yıl turizm sektöründe yaşanan sıkıntılar nedeniyle ülkeye döviz girişinin azaldığını hatırlatan sektör temsilcileri, kendilerine destek verilmesi halinde geçen yıl 34 milyar dolar seviyesinde olan katkılarını bu yıl 50 milyar dolarlara çıkarabileceklerini söylüyor. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 20 No’lu Uluslararası Yük ve Eşya Taşımacılığı Meslek Komitesi Meclis Üyeleri pandemi sürecinde sektörde yaşananları değerlendirdi. Bu dönemde kimi zaman zorlandıklarını, kimi zaman güzel çalışmalara imzaattıklarınıkaydedenMeclisÜyeleri, ülke ekonomisine daha fazla katkı sunabilmek adına beklentilerini anlattı. Özellikle ÖTV ve KDV’siz yakıttan uluslararası taşıma yapan tüm Türk plakalı araçların yararlanabilmesi talebinde bulunan Meclis Üyeleri, çeşitli dış pazarlarda yaşadıkları sorunlardan, uygulanan cezalara kadar birçok konuya değindi. Çani: “İndirimli yakıt yalnızca Türk plakalı araca uygulanmalı” 20 No’lu Komiteden Meclis ve Yönetim Kurulu Üyesi, aynı zamanda Çani Uluslararası Taşımacılık Firması sahibi İsa Çani, bu yıl uluslararası
MTSO 07 CMYK
İsa Çani taşımacılık sektörünün Ülkeye döviz kazandıran önemli sektörler arasındaki yerini güçlendireceğine inandığını söyledi. Pandemi nedeniyle turizm sektöründe yaşanan sıkıntıları hatırlatan Çani, bu alandaki döviz kaybına işaret ederek, “Lojistik sektöründe uluslararası alanda çalışan firmalar olarak Ülkemize bu yıl kazandıracağımız döviz beklentimiz 40 milyar dolar civarında. Desteklenmemiz halinde bu rakam 50 milyar dolarlara ulaşabilir” değerlendirmesinde bulundu. Bunun sağlanabilmesi için özellikle yabancı plakalı araçlarla aralarındaki rekabeti güçlendirecek destekler beklediklerine değinen Çani şunları söyledi: “Mevcut durumda ihracat yükü yükleyen yerli ve yabancı tüm araçların KDV ve ÖTV’siz yakıt kullanma
hakkı var. Bizim talebimiz araç başına en az 300 – 400 euroluk rekabet avantajı elde edebilmemiz adına bunun yalnızca Türk plakalı araçlara uygulanması. Aksi halde yeri geliyor yabancı araçlar bu haktan yararlanırken biz yararlanamayabiliyoruz.” Özellikle bir ülkeden başka bir ülkeye transit yük taşıyan Türk plakalı araçların indirimli yakıt kullanamadığını belirten Çani, “Oysa transit taşımalarda da Ülkemize döviz girdisi sağlıyoruz. Bu nedenle uygulama ihracata giden araca değil, Türk plakalı araca olacak şekilde düzenlenmeli” dedi. Yabancı araç oranının geçmiş yıllardaTürkiye’dekitoplamaraçlariçinde yüzde 10’luk paya sahipken bugün bu oranın yüzde 40’ların üzerine çıktığını anlatan Çani, yerli araçların güçlenebilmesi adına böyle bir uygulamadan yalnızca Türk plakalı araçların yararlanmasının büyük önem taşıdığını söyledi. Cabadak: “Kuzey Irak’ta sorunlar büyük” 20 No’lu Komite Meclis Üyesi ve Cizre Cihan Nakliyat Firması sahibi NecmettinCabadakiseağırlıklıolarak Kuzey Irak’ta yaşanan sorunlara değindi. Bu bölgeye yapılan taşımalarda anlamlandıramadıkları ödemelerle karşı karşıya kalmaları nedeniyle
olan Türk plakalı araçlara trafik sigortası yapılmasını da anlamlı bulmadıklarını vurguladı. Türkiye’ye araçların birkaç gün bakım için geldiğini onun dışında yurtdışında seferde olduklarını belirten Cabadak, “Buna rağmen araç başına 5-6 bin liralık trafik sigortası yaptırmak zorunda kalıyoruz. Oysa bu araçlarımız Türkiye’de hiçbirtrafikriskioluşturmuyor”ifadelerini kullandı. Necmettin Cabadak maliyetlerinin yükselip rekabetçi yapılarını kaybettiklerini anlatan Cabadak, “Örneğin Irak tarafı araçlarımız için sigorta ücreti alıyor ancak aracımız orada bir kaza yaparsa bu sigortadan yararlanamıyoruz. Gözetim firmasına araç başına 500-1000 dolar arasıödemeyapmakdurumundakalıyoruz ama kimse bu ödemeleri neden yaptığımızı bilmiyor. Haksız yere alınan paralardan çok şikayetçiyiz” dedi. Geçmişte Türkiye için önemli bir pazar olmasına rağmen bu yıl Irak taşımalarının yaklaşık yüzde 60 azaldığına da değinen Cabadak, son bir aydır bu bölgeye taşımaların rayına oturduğunu ancak yılı, geçen yılın çok altında tamamlayacaklarını düşündüğünü söyledi. Türkiye’deki trafik sigortalarına da değinen Cabadak, sürekli yurtdışında
Özkaya: “Türk Cumhuriyetlerinde pazarı yabancı plakalara kaptırdık” 20 No’lu Komiteden Meclis Üyesi ve Öz Kayalar Uluslararası Nakliyat Firmasının sahibi Yaşar Özkaya ise Kazakistan ve Özbekistan taşımalarına değindi. Bu bölgede Türk plakalı araçların çok ciddi sorunlar yaşadığını vurgulayan Özkaya, “Kimse sesimizi duymuyor. Sektörümüz sahipsiz kaldı” dedi. Özbekistan, Tacikistan, Kazakistan taşımalarında Türk plakalı araçların daha önce kullandıkları kara yolu güzergahında taşıma yapmasına izin verilmediğini, Gürcistan ya da Azerbaycan’dan Ro-Ro gemileriyle geçiş yaparak başka bir güzergahtan taşıma yapmalarının şart koşulduğunu belirten Özkaya, bu durumun da navlunu araç başına 2 bin 500 dolar civarında artırdığını söyledi. “Böyle bir durumda kimse Türk
Yaşar Özkaya araçlarıyla çalışmak istemiyor” diyen Özkaya, “Önümüzde devasa proje taşıma şansımız var ama araçlarımız garajda yatıyor. Yabancı araçlar ise Türkiye’de cirit atıyor. Durum böyleoluncasadecebizdeğilsigortacıdan gümrükçüye, lastikçiden tamirciye birçok sektör etkileniyor” diye konuştu. Kimi firmanın şoförünü çıkarmak durumunda kaldığını, kiminin aracını sattığını anlatan Özkaya, bu bölgeye çalışan Türk firmalarının yavaş yavaş kapanmaya başladığını söyledi. Çemberin çok daraldığını ifade eden Özkaya, “İran ve Irak pazarlarının durumu ortada. Türk Cumhuriyetlerini de kaybettik. Bu bölgelerle siyasi ikili ilişkiler güçlendirilmeli ve yaşadığımız sorunlar çözülmeli. Biz ekmeğimizi geri istiyoruz” ifadelerini kullandı.
8
YIL: 22 | SAYI: 394 | 27 Eylül - 10 Ekim 2020 | www.mtso.org.tr
RAMAZAN KOÇYIĞIT METAL, TEHLIKELI ATIK GERI DÖNÜŞÜM TESISINE HAZIRLANIYOR Mersin’de geri dönüşüm sektöründe faaliyet gösteren Ramazan Koçyiğit Metal, Hurdacılık, Plastik, Akaryakıt, İnşaat, San ve Tic. Ltd. Şti, bölgenin ilk tehlikeli atık geri dönüşüm tesisini kurmaya hazırlanıyor. Belgelendirme çalışmalarını tamamlama aşamasında olan firma, bir yıl içinde tesisi kurmayı hedefliyor. dimizi geliştirmeyi, talepleri karşılama çabamızı sürdürdük. Örneğin geçmişte sac alıp satarken 2014 yılından itibaren gerçekleştirdiğimiz makine yatırımı ile kendi bünyemizde sac imal edip halka satmaya başladık. Bugün aylık 30 bin metrekare sac satışımız var. Türkiye’nin hemen hiçbir yerinde ayak basmadığımız toprak kalmadı diyebilirim. Bugün hem hurda olarak bölgenin en büyük tedarikçilerindeniz hem de atık sektöründe önemli rol oynuyoruz. İstiklal Koçyiğit Ramazan Koçyiğit Metal Genel Müdürü
M
ersin’de 1970’lerde geri dönüşüm sektörünün temellerini babası Ramazan Koçyiğit’in attığını dile getiren Şirket Genel Müdürü İstiklal Koçyiğit, kendisinin de sektöre çocuk yaşlarda girip babasıyla birlikte çalıştığını dile getirdi. Bugün sadece hurda ticaretiyle kalmayıp üretim yaparak halka satışa başladıklarına da değinen Koçyiğit, gerek araç parklarının zenginliği gerekse bünyelerinde faaliyet gösteren deneyimli ve sertifikalı personel ile sektörde bir adım öne çıktıklarını belirtti. Çok geniş kapsamlı, sınırsız imkanlara sahip bir sektörde faaliyet gösterdiklerini vurgulayan Koçyiğit, bu nedenle geleceğe yönelik hayallerinin de sınırsız olduğunu ifade edip Ramazan Koçyiğit Metal firmasının öyküsünü şöyle anlattı:
kardeşlerin yardım etmesiyle birlikte dışarıdan bir desteğe ihtiyaç duymadan faaliyetlerimizi başarıyla sürdürdük. Ben 13-14 yaşındayken Mersin’de toplanan hurdaların yer aldığı araca binip İstanbul’a ürün satmaya gittiğimi hatırlıyorum. 1992’de Koçyiğitler Metal San. Tic. Ltd. Şti çatısı altında 700 metrekarelik bir alanda çalışmalarımızı sürdürdük. Tüm kardeşler bir taraftan eğitimlerine devam ederken diğer taraftan babamın yanında çalışmaya devam ediyorduk. Ardından Niğde’deki akrabalarımızın Mersin’e gelmesini sağladık. Her birine birer kornet araba vererek mahallelerde hurda toplamalarına yardımcı olduk. Bugün Mersin Hurdacılar Sitesi’ndeki dükkânların yüzde 95’ini akrabalarımızın işlettiğini söyleyebilirim.
“Hurdacılar sitesinin yüzde 95’i akrabamız” “Babam Ramazan Koçyiğit, Niğde’den Mersin’e geldiğinde burada hurdacılığın gelişmediğini görerek 1970’lerde 200 metrekarelik bir arazi üzerinde sektöre adım atmış. O dönem ailesini Mersin’e getirmediği için de işyerinde yatıp kalkıyormuş. İşlerin oturmaya başlamasıyla birlikte biz de Mersin’e geldik ve ailece çalışmaya başladık. Birimiz kız olmak üzere 8 kardeşiz ve tüm
“Türkiye’de ayak basmadığımız toprak kalmadı” Kardeşlerimizin bir kısmı hukuk, inşaat mühendisliği gibi bölümleri tamamlayarak aramızdan ayrıldı. Biz de edindiğimiz tecrübe ile birlikte 2006 yılında 3 kardeş Koçyiğitler Metal firmasının yanında Ramazan Koçyiğit Metal, Hurdacılık, Plastik, Akaryakıt, İnşaat, San ve Tic. Ltd. Şti firmasını kurduk. Bugün çalışmalarımızı iki şirketle birlikte sürdürüyoruz. Elbette zaman içerisinde ken-
“Ankara ile iş ortaklığı yapıyoruz” Üretim sonunda ortaya çıkan atık, fabrikalar için ciddi bir sıkıntı. Büyük sanayi firmaları bu atıkların bir an önce fabrikalarından çıkmasını, yer açılmasını ister. Biz de çalıştığımız fabrikalara girip atıklarını alıp, alanı temizleyerek düzenli şekilde teslim ediyoruz. Profesyonel ekibimizin bu yöndeki çalışmalarıyla da tercih ediliyoruz. 2 tane çevre mühendisimiz var. Kalan personelimizin tamamı da ya teknik sertifika ya da MYK belgesine sahip. Firmalara çevre konusunda danışmanlık hizmeti de veriyoruz. Şoförlerimizin hepsi SRC5 Belgeli. Araçlarımızın lisansları var. Üstelik araç parkı açısından bölgedeki en kapasiteli firmalardan birisiyiz. Bu nedenle ülke genelindeki büyük sanayi tesislerine hizmet verebiliyoruz. Aynı zamanda 2015’ten bu yana Ankara’da bir firma ile iş ortaklığı yapıyoruz ve gerek sahadaki elemanlarımız gerekse iş ortaklarımızla birlikte 218 kişiye istihdam sağlıyoruz. “Tehlikeli Atık Geri Dönüşüm Tesisi yatırımımız sürüyor” Ankara’da 40 bin metrekareye yakın tesisimizde yine geri dönüşüm hizmeti veriyoruz. Orada tehlikeli atık geri dönüşümü de yapıyoruz. Mersin’de de bu yöndeki çalışmalarımız devam ediyor. Ankara’dan Türkiye geneline hizmet veriyoruz ancak bu bölgenin tehlikeli atığını Ankara’ya götürmek, nakliye ücretlerinin eklenmesi nedeniyle firmaların
maliyetini artırıyor. Bu maliyeti azaltmak adına bölgemizin ilk tehlikeli atık geri dönüşüm tesisini kurmaya hazırlanıyoruz. Lisans çalışmalarımız sürüyor ve bir yıl içinde tamamlayarak hizmeti müşterimize daha yakın bir bölgeden verme hedefindeyiz. Hurdacılar Sitesi içinde faaliyet gösteriyor olmamıza rağmen bu tesis için gerekli bir takım belgeleri çıkartmamız maalesef zaman alıyor. Bu da yatırımları geciktiriyor. Daha geniş alanlarda yatırım yapabilmemiz, lisansları daha hızlı alabilmemiz için ihtisas Organize Sanayi Bölgelerine ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Çünkü üzerinde çalıştığımız sektör diğer tüm sektörleri ilgilendiriyor. Her üretim sonunda bir atık ortaya çıkıyor ve biz atılacak olan bu maddeleri alıp işleyip başka bir fabrikanın hammaddesi konumuna getirerek
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Koçyiğit Metal San. Ltd. Şti firmasını ziyaret ederek Firma Genel Müdürü İstiklal Koçyiğit ile bir araya geldi. Çalışmaları yerinde inceleyip bilgi alan Kızıltan, “Hurdacılık sektörü atığı değerlendirip çevre temizliğine de önemli katkılar sunuyor. Bu nedenle verdiğiniz hizmet çok önemli. Bu firma sonu başlangıca çeviriyor. Bir ürünün son aşamasına gelindiği düşünülürken o ürünü alıp dönüştürerek başka bir
Mersin’de inşaat sektörüne kazandırdığı yeniliklerle öne çıkan Ekinci İnşaat, şimdilerde Solaris ismini verdiği kendi enerjisini üretecek konut projesiyle adından söz ettiriyor.
Nesim Ekinci Ekinci İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
1
970’ten bu yana inşaat sektöründe hizmet veren Ekinci İnşaat, sektöründe yenilikçi projelerin simgesi haline gelirken, son yıllarda ise özellikle enerji kaynaklarında sürdürülebilirlik sorumluluğu ile çalışmalarına devam ediyor. Ekinci İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Nesim Ekinci, geçmişten bugüne nasıl geldiklerini, çalışmalarında nelere dikkat ettiklerini şöyle özetliyor: “İnşaat, baba mesleği” “Ailemin ilk çocuğu olarak dünyaya geldiğim 1968 yılı aynı zamanda Babam Mehmet Ali Ekinci’nin de inşaat sektörüne girmeye karar verdiği yıl. Bir anlamda şirketimizle beraber büyüdüm diyebilirim. 7 yaşımdan itibaren kalıp dökmeden demir bağlamaya, duvardan sıvaya, boyaya kadar bina inşaatının tüm aşamalarında çalıştım. Bu sürede mesleğe olan ilgimin yanında yeteneğimin de olduğunu görünce 1991’de kardeşlerimle birlikte bayrağı babamdan teslim alarak firmamızı bugünlere taşıdık. Projelerimizi tasarlarken, sadece bugünü değil, 50 yıl sonrasını da
MTSO 08 CMYK
hesaplıyoruz. Yatırım değeri giderek yükselen bölgelerin en prestijli noktalarını keşfediyor; o bölgede kimin neye ihtiyacı olacağını tespit ederek projelerimizi şekillendiriyoruz. Bugün firmamız Yenişehir Bölgesi’nde kurulduğu günden bu yana geliştirdiği projelerle sektörde en çok konut projesi üreten firma olarak da biliniyor. Ayrıca, yatırımlarımıza devam ederken, sürdürülebilir büyüme stratejilerine odaklanıyoruz, değişen dünyanın yeni dertlerine derman olacak projeler üzerine çalışıyoruz. “Sektöre ilkleri kazandırmaya çalıştık” Yola çıktığımız ilk günden bu yana “neden daha iyisi olmasın” sorusunu sorarak her daim yenilikçi çözümler üretmeyi amaçladık. Siz bugün ihtiyaçlarınızı karşılayan bir malı mı alırsınız, yoksa taleplerinize yetersiz kalanı mı? O nedenle işimizin temeli, modern dünyada hızla değişen yaşam ihtiyaçlarına, bu değişime en iyi şekilde cevap sunacak yaşama alanları sunmaktır. Kapı kollarından elektrik prizlerine
“Konut seçerken bilinç artmalı” Bununla birlikte sektöre farkındalık kattığımızı da düşünüyorum. Diğer yandan geçmişte yaptığımız binalarımızın ise her zaman arkasında durduk. 15 sene sonra bile oturanlar kapımızı çaldığında bir eksikleri varsa destek olmaya devam ettik. Bu işi bugünü kurtarmak ya da sadece bina yapmak için yapmıyoruz. Uzun soluklu, kente, mimariye katma değer katan bir iz bırakmak istiyoruz. Selimiye Camii, Süleymaniye Camii ya da Şehzade Camii… Mimar Sinan, ardında 300’ün üzerinde eser bırakarak bu dünyadan ayrıldı. Eserleri neredeyse beş asırdır dimdik ayakta. Bunu
“Entegre bir tesis” Mersin’de yaklaşık 7 bin metrekare alanda çalışıyoruz. Sektörün bir bölümünün kağıt, bir bölümünün metal, bir bölümünün plastik üzerine yoğunlaştığını söyleyebilirim. Biz ise kağıttan tekstile, elektronikten ahşaba metalden bakır gibi değerli madene kadar her türlü malzemenin geri dönüşünü yapıyoruz. Yaptığımız makine yatırımıyla sektördeki diğer arkadaşlara da hizmet veriyoruz. Geçmişte plastik kablolar yakılarak içindeki bakır tellere ulaşılırdı. Biz ise yaptığımız makine yatırımı ile kabloyu plastiğinden ayırıyoruz böylece plastik de yakılmak yerine ayrı bir geri dönüşüm malzemesine dönüşüyor. Hizmet yelpazemizin geniş olması nedeniyle pandemi sürecinde de çalışmalarımıza aralıksız devam ettik. Bu dönemde öz sermayemizle çok ciddi yatırımlar gerçekleştirdik. Sürekli kendimizi geliştirmeye, sektöre ve firmalara ihtiyaç duydukları desteği, hizmeti vermeye önümüzdeki süreçte de devam etme hedefindeyiz.
Kızıltan: “Bu sektör sonu başlangıç haline getiriyor
EKINCI İNŞAAT SEKTÖRDEKI YENILIKLERINI ‘SOLARIS’ ILE SÜRDÜRÜYOR kadar; ince detayları düşündüğümüz projelerimizde güvenliği ve tasarrufu da arka plana atmıyoruz. Mersin’de ilk defa dış cephede taşyünüyle mantolama yaptık. Taşyünüyle mantolama binanın ömrünü uzatırken rutubetten korur ve enerji tasarrufu sağlar. Aynı zamanda üniversitelerle işbirliği içinde bilimsel çalışmalar yürütmeye de özen gösteriyoruz. Yaptığınız işte yenilik kadar güvenirlik ve kalite de çok önemli. Kurulduğumuz ilk günden bu yana Adana Çukurova Üniversitesi ile birlikte çalışmaya gayret gösterdik. Üniversiteyle birlikte 1992’de zemin emniyet etüdü yapan bölgedeki ilk firma olduk. Yine İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile birlikte çalışıp bölgede ilk kez yap sat inşaatlarda forekazık kullandık. Enerji müsaadesi alarak Türkiye’de jeneratördeki enerji sisteminin ayrılmasını sağladık. Böylece bizim konutlarımızda oturanlar jeneratör için hem mazot hem de elektrik parası ödemek zorunda kalmadı. Bölgemizin hazır beton döken ilk firmasıydık. Kısacası ilklerin öncülüğünü yaptığımızı söyleyebilirim.
ülke ekonomisine ciddi bir kazanç sağlıyoruz. Bununla birlikte çevreye yaptığımız katkı da yadsınamaz. Yeni yatırım alanı talebimize kulak verilmesi gerektiğine inanıyorum.
sağlayan ise Mimar Sinan’ın mühendislik dehasından başka bir şey değil. Biz de kendimize bu dehadan dersler alarak, projelerimize ileri görüşlülüğümüzü, kendi yapım teknolojimizi ve üslubumuzu ekleyerek ilerliyoruz. İşimizi iyi yapmaya, düzgün ekiplerle uzun soluklu çalışmaya, bilimi de çalışmalarımıza dâhil edip ortak akılla hareket etmeye özen gösterdik. Bence başarımızın arkasında yatan önemli özelliklerden birisi de bu. İşimizi bu kadar titiz yaparken, halktan da bir ricam var. Günümüzde bilgiye ulaşmak çok kolay. En basit bir kıyafeti bile alırken nasıl etiketine bakıp, pamuk mu keten mi diye inceliyorsa bir ömür oturacağı, canını emanet edeceği evlerin de künyesini iyi okusunlar. Ev alırken sadece evin boyasına, kapı koluna bakmak yerine müteahhitten beton analizlerini,
çalışmanın hammaddesi haline getiriliyor. Başarılı çalışmalarınızdan dolayı tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı. Sektör sorunlarına da değinen Kızıltan, özellikle yatırım arazisi bulunması noktasında yaşanan sıkıntılara dikkat çekti. Yapısı itibariyle hurdacıların yatırım arazisi bulmakta zorlandıklarını, bu nedenle de gerekli lisansların alınma sürelerinin uzamasının önemli bir sorun olduğunu belirten Kızıltan, sektör adına ihtisas OSB’ler oluşturulması gerektiğini söyledi.
demir analiz raporlarını istesinler. Bu talep güvenilir yapıların önünü açar. “Solaris projesini önemsiyorum” Yeni projemiz Solaris’in temelini atmaya hazırlanıyoruz. 2023’te tamamlamayı hedefleniyoruz. Amacımız enerji tasarrufu konusunda farkındalık oluşturmak. Bu proje bölgemizde ilk olacağı gibi büyüklük bakımından da Türkiye’de ilk olacak. 27 dönüm alana kurulacak iki bloklu Solaris Sitesi, 3 bin metrekarelik alana kurulacak Güneş Enerji Santrali ile ortak kullanım alanlarının elektrik ihtiyacını karşılamanın yanı sıra, yenilenebilir enerji sistemi ile her yıl doğaya 10 bin adet ağaç hediye etmiş olacak. Yine sitede kullanılacak sistemle 8 milyon 500 bin ton karbondioksit salınımının da önüne geçilecek. Tamamen çevre dostu olarak hayata geçecek projede tasarruflu tüketim, ısı ve ses yalıtımları kullanılırken, katlara kurulacak sıcak su sistemi sayesinde de daire içlerine 10 saniyede ulaşacak sıcak su ile yüzde 41 su tasarrufu sağlanacak. Ayrıca, site kullanım alanında yeşil çevre önemi de gözünde bulundurulup yüzde 91 yeşil alana sahip sosyal donanım olacak. Bu projemizle de büyük gurur duyuyoruz.
Kızıltan: “Yeni projeler sektöre moral veriyor”
M
ersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Ekinci İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Nesim Ekinci’yi ziyaret etti. Ekinci’nin yeni projeleri hakkında bilgi alan Başkan Kızıltan, pandeminin ekonomi üzerinde oluşturduğu olumsuzlukların
konuşulduğu bugünlerde başlayan yeni projelerin sektöre de ekonomiye de moral verdiğini söyledi. Başarılı çalışmalarından dolayı Ekinci’yi tebrik eden Kızıltan, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılacağı projeyi de örnek olması adına önemsediklerini sözlerine ekledi.