Black Maps Berlin Edition

Page 1


Karanlık Haritalar / Berlin Serisi Mert Yavaşca Her hakkı saklıdır. Sanatçının yazılı izni olmadan yayında yer alan yazıların ve görsellerin aynen ya da özet olarak kullanılması, kataloğun çoğaltılması yasaktır. Fotoğraflar: Şerife Aslan Birinci Basım: Ekim 2017 30 adet basılmıştır.

Shelter proje mekanı ______________________________ General Kazım Özalp mah. 46.sk no:171 Esentepe, Karabağlar - İzmir



Önsöz Seyahat ettiğim tarihleri net olarak hatırlamak

devam ederek saatlerce yürüyordum. Muğlak

konusunda endişe verici bir hafızaya sahibim.

bir endişe haliyle süren yürüyüşlerim beni

Bu sebeple, bu yazıda Berlin’e yaptığım 5

rahatsız eden ilahi düşüncelerimden kaçmanın

günlük seyahatimin tarihlerini tam olarak be-

tek yoluydu ve bu düşünceler görülüyor ki

lirtemeyeceğim -aslında bundan tuhaf bir haz

yürüyerek kaçmaya çalışacak birinin peşine

duyuyorum- Mayıs 2017 tarihini not düşmek

düşecek denli aç değildiler. Geceleri daha

fazlasıyla yeterli olacaktır ve bir de; babam

tuhaftı. Karanlık herşeyi yeniden yapılandıran

hayattaydı.

saplantılı hayal gücümün yalanlarını örten

Seyahatler, soruların tek başına yeterli geldiği,

doğal bir kamuflaja dönüşüyordu. Bağımsız

cevapların asla bulunmayacağına dair güçlü

bir kaşif daha ne ister? Gecenin içine doğru

inancın hakim olduğu süreçlerdir. Titizlikle

yapılan bu rastgele/körlemesine gezintilerimde,

planlanmalı, gezi noktaları tasarruflu seçilmeli-

gündüzlerin sunmadığı büyülü imgeler, ışıkları

dir, çünkü adım atılacak yeni coğrafyalar düşsel

yanan perdesiz odalarıyla yabancılık çektiğim

bir işgale sahne olma potansiyelini içinde taşır.

şehrin insanlarına ait evlerin odalarıydı.

Bu bir bakıma modern bireyin ritüeli olarak da

Sanki hepsi aynı anda varlığımı kabul edermiş

okunabilir ya da sadece benim hayatımda ritüel

gibi davetkar ama sağır, tanıdık ama belirsiz

eksikliği olarak tanımladığım bir çeşit yetersiz-

mekânlar.

likten kaynaklanan “yalancı kaşif sendromu”.

Ruhsal gelgitlerimin -durmaksızın inen vahiy-

İradenizin ve hayal gücünüzün sınırlarına

ler gibi- başımı döndürdüğü, belki de bu yüz-

varıp, oralardan geriye dönmeye zorlanmak.

den, anne karnındaki gizli heyecanlara benzer

Geri dönüşü kaçınılmaz yolculuklara çıkmanın

bir hamakta sallanma hissi, tarifi imkansız bir

baştan belli yenilgisinde zaferler aramak.

boşluğa düşmüşüm gibi dışımdaydı. Her gece,

W. G. Sebald, Viyana’da geçirdiği 10 gün

geçici konaklamaya dönüşün ardından bacak-

boyunca her gün tekrarladığı amaçsız uzun

larımın yoğurucu kas ağrıları beni yatmaya

yürüyüşlerini bir çöküş olarak adlandırır ve

zorlayana kadar çalıştım.

bir gece otel odasında kıyafetlerini çıkarırken,

Haritalar’a yenilerini ekledim. Hesaplamala-

içi çoktan paramparça olmuş ayakkabıları-

rın, keşiflerin ve tanıklıkların devreye girdiği

nın manzarasından dehşete kapılarak (kendi

bir alternatif yaşam alanından doğaçlamalar

tabiriyle) yakasını bu çöküşten kurtarabildiğini

olarak ‘Karanlık Haritalar’, Berlin’de böyle hayat

belirtir. Geçmişin beklenmedik geri gelişin-

buldular.

den doğan huzursuzluğu defedebilmek için yürürüm. Berlin’de de öyle yaptım. Kronik hastalıklarımın tekrarlamasından korktuğum halde tükettiğim tüm zararlı maddeleri almaya

Mert Yavaşca



Berlin Yahudi Müzesi, Sürgün ve Göç Bahçesi ©Şerife Aslan, Mayıs 2017


İstemeden de olsa yanımızda götürdüklerimizin bir yansımasıdır “Berlin Serisi”. Aşılan coğrafi sınırlar ruhumuzun sınırlarını geride bırakmaya yetmez. Kişinin kendi belirlediği bu sınırlar yine kendisi için işlevsizdir. Sadece karşılaşılması istenmeyen şeyleri ayrı tutmak için örülmüş duvarlardır. Ortasından kocaman bir duvarın geçtiği bu şehirde kendi sınırlarına benzer izler bulmamak imkansızdır. “Karanlık Haritalar” artık olmasalar bile hiç silinmeyen sınırların izlerini taşır. Şerife Aslan




Lütfedilmiş Sınırlardaki Sergi Lette’m Sleep Oteli, Berlin 29 Mayıs 2017

Beni -her nedense- orayı kendime ait kılma

kağıt çöpün ön yüzündeki siyah lekelerin ara-

dürtüsü harekete geçirmişti sanırım -otel

sında “NOW” sözcüğü açıkça belli oluyordu.

boyutuyla sınırlı kalmayan, konakladığım

Küçük kağıt parçasını, sanki ben düşürmüşüm

işletme ölçeğinde misafir olunan coğrafyaya

gibi alıp cebime koyduğumu hatırlıyorum.

yönelik bir tavır- ve karşı koyabileceğim bir

Odama dönüp Berlin’de yaptığım çalışmaları-

dürtü olsaydı bu yoğunluklu his, karşı koyar-

mı tekrar gözden geçirdiğimde kapımın önün-

dım. Bana boyun eğdirebilecek büyüklükte bir

deki koridorun minik bir sergi için elverişli

hükmü vardı. Abartılı geldiğinin farkındayım.

olduğuna karar vermiştim. Koridorun beyaz

Bahtsız bir durum kuşkusuz. Sıradan bir turis-

duvarları, rahatsız edici bir şekilde kırmızı

tik geziyle tatmin olamama laneti.

alanlarla bölünmüştü ve aradaki beyaz boşluk

Bu dürtüye ait tortuların uzun süredir biriki-

işlerimi asmak için yeterli alanı sunuyordu.

yor olma ihtimali yüksek. Tam olarak nerede

Ertesi sabah kuralsız, habersiz ve kısa süreli ilk

bilincime düştü hatırlamıyorum. Belki daha

sergimi Berlin’de açacaktım.

en başında Helsinki’de, kar yağarken çıktığım

Geceleri, varlığıma ara verdiğim saatlerde,

dar yokuşta, Budapeşte’de hayal miydi gerçek

şehirlerin uyumadığını bilmek korkutur

mi ayırt edemediğim mermer sütunları olan

beni. Ölümün kardeşiyle bütünleştiğiniz en

boş balık pazarında, Brugge’un içinizdeki tüm

savunmasız anınızda, şehir, sizi gözetleme

sıvıyı donduran, boğucu, karanlık nehrinin

potansiyeli taşıyan kolektif bir bilinç mekanı-

üstündeki bir köprüde kalakaldığım gece

dır. Berlin’e geldiğim uçakta, Hitler belgeseli

ya da Belgrad’da eski apartmanlarla çevrili

izlediğim için, beni arka koltuktan göz hap-

yabancı bir sokakta içinden ilahi bir ışık sızan

sine alan o tipik alman genci gibi beni izliyor

avluya girerken. Tek ortak paydaları nedendir

muydu ben uyurken Berlin? O’na ait bir par-

bilinmez, sizi yeniden orada olma isteğiyle

çayı hangi şartlar altında, ne kadarıyla bana

huzursuz eden mekanlar.

teslim edebilecekti? O gece bu düşüncelerle

İçimde birikerek kabaran bu tekinsiz isteğin

tedirgin olduğumu ve uykumdan döndüğüm

duvarı aşmasını sağlayan şey ise, yürürken

anlarda odanın penceresini örten perdeden

yolda bulduğum bir kağıt parçasıydı. Karan-

sızan ışıkta bir cevap aradığımı hatırlıyorum.

lıkta birkaç adım kala fark ettiğim bu küçük

Yattığınız yerden, şehrin, perdeden sızan ışık



demetleri üzerinden sizinle iletişime geçmeye

koridordan geçen diğer otel sakinlerinin

çalıştığını düşünmek, böylesi durumlarda son

-yoğunluklu olarak gençler ve çocuklu genç

derece rasyonel bir sezidir.

çiftler- meraklı bakışları altında, izleycilerle

29 Mayıs sabahı uyanır uyanmaz sergi hazır-

iletişim kurmadan ve herhangi bir olumsuz-

lıklarına başladım. Berlin’de ürettiğim Karan-

luk yaşamadan, planladığım saatte işlerimi

lık Haritalar’ı, otel misafirlerinin, koridorları

duvardan indirdim.

yoğun olarak kullandığı sabah 09:00-10:00

Hayatımızı sürdürmeye ve başa çıkmaya

saatleri arasında duvarda sergiledim.

yardım eden pek çok ilahi öneriyi dikkate

Konakladığımız tesislerde, idari yönetimin

almamaya güçlü bir eğilimim olduğunu söy-

kontrolü altında olduğunuzu unutarak sahte

leyebilirim. Bu eğilim çoğu zaman tepkisel bir

bir özgürlük-konfor hissine kapılırız. Tüm

iç kopuşa denk düşer. Bu kopuşlardan biriken

şartlar ve sınırlar, siz ve diğer misafirler için

tortuların dışavurumu olarak da okunabi-

önceden konmuş kurallar dahilinde işletilir.

lecek doğaçlama sergim, amacına ulaşması

Aslında yaşadığımız, para karşılığı sunulan,

imkansız bir davranış gibi görülebilir, ancak

tehlikelerden arındırılmış ortama duydu-

bu tepkisel deneyimin amacına ulaşmadığını

ğumuz minnettir. Tepkisel bir düşünceyi de

da iddia edemeyiz.

barındıran eylemim, size lütfedilmiş alanın sınırlarıyla uğraşmayı bir deneyime dönüştürme potansiyelini de taşımaktadır. İç içe geçmiş bir kurallar/sınırlar bulutunun içinde,

Mert Yavaşca








Hotel Lette’M Sleep, Berlin, 29 Mayıs 2017

MERT YAVAŞCA Mekan ve kimlik problemleri üzerine çalışmalarını sürdüren sanatçı, İzmir’deki Shelter isimli proje mekanının kurucularındandır. Akademik çalışmalarına Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde devam eden Mert Yavaşca’nın eserleri, Contemporary İstanbul, Tüyap gibi ulusal ve uluslararası birçok platformda sergilenmiştir. Seçilmiş Sergiler 2017 Black Maps/Berlin Edition, Hotel Lette’M Sleep, Berlin 2017 Gizli, Geçici, Sahte, NG Galeri, İzmir 2017 Cinsiyet, Atölye, İzmir 2015 Resilience/Solo, Karbon Galeri, İstanbul 2014 Figüratif Yaz Sergisi, Karbon Galeri, İstanbul 2013 Ruhumu Beklerken/Solo, Karbon Galeri, İstanbul 2013 8. Contemporary İstanbul Sanat Fuarı 2013 Persona, Karbon Galeri, İstanbul 2011 4. Uluslararası Baskıresim Yarışma Sergisi, RHMD, İstanbul 2006 25. Tüyap Sanat Fuarı, İstanbul 2004 Ural Baskıresim Trienali, Rusya

yavascamert@gmail.com www.mertyavasca.com


Shelter proje mekanÄą


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.