Lâ Tahzen | Ekim 2017

Page 1

Mehmet Ali Kâğıtçı Kimyager ve Kimya Mühendisi olan Mehmet Ali Kâğıtçı, Türkiye’de kâğıt sanayisinin kurucusudur.

LÂ TAHZEN GAZETESİ Şehit Murat Kocatürk Anadolu İmam Hatip Lisesi

Ekim 2017

Ezanı duydu. Alışamamıştı hala erken okunan ezana. Hatay’da daha geç okunurdu. Abdest alırken buz gibi suyun keskin gerçeklerle ne kadar muvaffak olduğunu hisseti. Sabah namazı bittikten sonra arafta kaldı. Korktu gözlerini kapatmaya. Son bir yılgınlıkla başladı yaşadıklarını sorgulamaya.

Tarihe Yön Verenler FATİH SULTAN MEHMET

Tesettür Özgürlüktür

E

y Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu, onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Kanayan Diş Mantarı

Y

erine göre “Şeytan Dişi” veya “Çilekler ve Krema” olarak da bilinen bu mantar, isimlerini tahmin edilebileceğiniz üzere, yüzeyinden salgıladığı kan kırmızısı salgıdan alıyor.

| Ahzab Suresi /59. Ayet Meali

Süper iletkenler –Küpratlar

COUNTRIES INDIA POPULATION:1.326.801.576

B

abası İkinci Murat’ın ölüm haberi üzerine atını Edirne’ye koşan ve hiçbir direnişle karşılaşmadan Sultanlığını ilan eden İkinci Mehmet, henüz 21 yaşında bir çağın ve bir İmparatorluğun sonunu getirerek dünya tarihine damgasını vurdu. Bizans İmparatorluğu’nun başkenti Konstantinopoli’de gemileri karadan Haliç Körfezi’ne taşıyan Sultan, dönemin en büyük topunu döktürerek askeri kabiliyetlerini ortaya koydu. Devamı 2. Sayfada...

Dünya Mirası Afrodisias


Lâ Tahzen Gazetesi

Ekim 2017

Tarihe Yön Verenler FATİH SULTAN MEHMET

Mondros Ateşkes Antlaşması’nın Önemi

O

smanlı İmparatorluğunun imzalamak zorunda kaldığı bir antlaşmadır. Ne Wilson ilkelerine ne de bağımsızlığa uyan bu antlaşma, Osman devletinin etki alanını kısıtlamıştır. Yaklaşık sekiz yıl süren savaştan sonra Osmanlı Devleti yenik düşmüş, orduları dağıtılmış, savaşta birçok insanını kaybetmiş ve ekonomik olarak da çökme noktasına gelmiştir. Mondros antlaşmasının hükümleri incelendiğinde zaten itilaf devletlerine boyun eğen ve tamamen savunmasız bir Anadolu geriye kalmıştır. Boğazların itilaf devletleri tarafından işgal edilmesiyle, Anadolu ile Trakya bağlantısı kesilmiş İstan-

bul’un güvenliği tehlike altına girmiştir. İtilaf devletlerinin kendi güvenliklerini tehdit edecek bir duruma koydukları 7. Madde, apaçık bir şekilde anlaşma devletlerine Anadolu’yu işgal etmenin kapısını açmıştır. Altı doğu ilinde çıkacak herhangi bir iç karışıklık halinde, bu illerin itilaf devletleri tarafından işgal edileceğine dair olmakla birlikte, 23. madde itilaf devletlerinin Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurmak istemelerinin temellerini atmaktaydı. Mondros ateşkes antlaşması, barındırdığı hükümler gereğince Osmanlı İmparatorluğu’nu fiilen tarihe gömmüştür.

AVCILAR

Dünya Tarihinde Ekim Ayı

ŞEHİT MURAT KOCATÜRK ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ

Lâ Tahzen Gazetesi Ekim 2017

B

abası İkinci Murat’ın ölüm haberi üzerine atını Edirne’ye koşan ve hiçbir direnişle karşılaşmadan Sultanlığını ilan eden İkinci Mehmet, henüz 21 yaşında bir çağın ve bir İmparatorluğun sonunu getirerek dünya tarihine damgasını vurdu. Bizans İmparatorluğu’nun başkenti Konstantinopoli’de gemileri karadan Haliç Körfezi’ne taşıyan Sultan, dönemin en büyük topunu döktürerek askeri kabiliyetlerini ortaya koydu. İki aydan daha kısa bir sürede yeni adıyla İstanbul’u ele geçirmek gibi inanılmaz bir başarı gösteren Fatih Sultan Mehmet, sadece askeri gücü ile var olan bir lider değildi. Çok iyi eğitim görmüş olan Sultan İkinci Mehmet, yedi dil konuşur, Arapça ve Farsça’dan çevrilmiş felsefi eserleri okumaktan hoşlanırdı. Bilime çok düşkün olan Sultan, özellikle astronomiye ilgi gösterirdi. Döneminde İstanbul’a birçok bilgin ve düşünür getirtmişti. 1480 yılında İtalya’yı işgal eden ve Roma’yı ele geçirmek istediği düşünülen Fatih Sultan Mehmet, bir yıl sonra halen nedeni tartışılan ölümüyle hayata gözlerini yumdu.

Gazete Adına İmtiyaz Sahibi

Metin PADO Editör Mehmet Hanifi KILIÇ

Görsel Tasarım Mehmet Hanifi KILIÇ

Yazı İşleri Ekibi Tarih:Elif ÖZKAN, Edebiyat:Berkan TATAR, Kur'an-ı Kerim:Beyhan MERCAN, Matematik:Fuat ASAR, İngilizce:İsminur YILMAZ, Fizik:Leyla CANİŞ, Coğrafya:Nihal ERGENÇ, Biyoloji:Sümeyye ILGAZ, Arapça:Yasin BEHREM, Kimya:Mehmet Hanifi KILIÇ

2

B

irleşmiş Milletler, kısaca BM, 24 Ekim 1945’te kurulmuş uluslararası bir örgüttür. Birleşmiş Milletler kendini “adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararasında tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş global bir kuruluş” olarak tanımlamaktadır. Örgütün, kurulduğu yıllarda 51 olan üye sayısı şu an itibariyle üyeliği kaldırılan Vatikan ve değişTarih değil, hatalar tekerrür eder. tirilen Çin Halk Cumhuriyeti ve son katılan ülke olan Güney Sudan dahil 193’e ulaşmıştır. TürkiII. Abdülhamit ye, bu örgütün kurucu üyeleri arasında yer alır. Tarih; okuyana, kendi gözünün görme derecesine Örgütün yönetimi New York’ta bulunan genel göre, yol gösteren bir kılavuzdur. merkezden yürütülür. BM’ye üye ülkelerle her yıl düzenli olarak yapılan toplantılar da New Rousseau York’taki genel merkezde gerçekleştirilir.


Lâ Tahzen Gazetesi

Göbeklitepe

Ekim 2017

Süleymaniye Camii

Şanlı Urfa’ya 15 km uzaklıkta olan bu arkeolojik site üzerinde yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkan sonuç çok şaşırtıcı, Göbeklitepe günümüzden tam 12.000 yıl önce inşa edilmiş. Arkeolojik olarak Çanak Çömlek Öncesi Neolitik A Dönemine (M.Ö 9.600 – 7.300) ait olan Göbeklitepe’de, bir tepe üzerine inşa edilmiş çok sayıda yuvarlak biçimli yapı bulundu. Göbeklitepe’de bulunan henüz sadece altı tanesi gün ışığına çıkarılmış, toplam 20 adet olduğu

Süleymaniye Camii, İstanbul’un Fatih ilçesindeki Süleymaniye Mahallesi’nde yer alan bir camidir. İstanbul’un 7 tepesinden birinin üzerinde bulunan ve ihtişamıyla görenleri büyüleyen cami, yerli ve yabancı turistlerin akınına uğramaktadır. Mimar Sinan’ın eseri olan bu görkemli yapı tarih boyunca efsanelere ve sırlara da öznelik yapmıştır. Klasik Osmanlı mimarisinin en seçkin yapılarından biri olan Süleymaniye, günümüze kadar geçirdiği depremlere boyun eğmeyerek sağlamlığını da ispat etmiştir. Süleymaniye Külliyesi içinde yer alan caminin bulunduğu alanda medrese, kütüphane, hamam, imaret ve hazine dükkanları da inşa edilmiştir. İstanbul‘un en güzel camileri arasında bulunan Süleymaniye Camii’ni gezmediyseniz vakit kaybetmemelisiniz. Heredot Kimdir ( Hayatı ve Eserleri)

belirlenen bu üzeri açık yapıların dini amaçlı yapılmış olduğu biliniyor, yani bu yapılar dünyanın ilk tapınakları. Taş devrinden kalma bu tapınakların yapılış biçiminde ortak bir özellik göze çarpıyor, T biçiminde sütunlar ile çevrilmiş bu tapınakların merkezinde iki T biçiminde sütun karşılıklı olarak yer alıyorlar. Göbekitepe’nin günümüze bu denli mükemmel olarak korunmuş şekilde kalması da arkeologları şaşırtan bir diğer konu. Yapılış yılından yaklaşık bin yıl sonra onlarca ton toprak ve çakmaktaşları ile tamamıyla gömüldüğü bilinen Göbeklitepe’nin niye gömüldüğü de cevabı bilinmeyen sorular listesinde yer alıyor. İnsanlığın avcı toplayıcı döneminde yerleşim ve tarım kavramlarından çok uzak olduğu 12.000 yıl öncesinde bu yapıların nasıl tasarlandığı sorusu da henüz cevaplanmadı. Belki tüm bu sorular cevap bulduğunda insanlık tarihi yeniden yazılacak.

Herodot (Halikarnassoslu Herodotus) (Yunanca: Ηροδοτος Herodotos) (MÖ 484, Halikarnas - MÖ 425),

tutmaktadır. Heredot ayrıca eserlerinde Atina ve Yunanistan’a bağlılığını, tarafsız ve hoşgörülü bir insan olduğunu göstemiştir.

MÖ 5. yüzyılda yaşamış olan Yunanlı tarihçi ve antik yazar. Tarihin babası olarak anılır. Gezilerinde gördüğü yerleri ve insanları anlattığı, Herodot Tarihi olarak bilinen eseriyle tanınır. Eserinin esas konusu, Persler ve Yunanlar arasında yapılan Pers savaşları’dır (MÖ 492-449).

Herodot Tarihi yazılışından yüzyıllar sonra, Hellenistik dönemde bir İskenderiyeli yayıncı tarafından büyük ustalıkla dokuz kitaba bölünmüştür.lk üç kitap Asya›da, İkinci üç kitap Avrupa, üçüncü üç kitap da Yunanistan›da geçen olayları hikâye etmekte; ilk üç kitapta Persler ağır basmakta, son üç kitapta Yunanlıların Thermopylae yenilgisinden sonra, Salamis, Plataea ve Mycale zaferleri anlatılmaktadır.Perslerin İskitye ve İyonya yenilgileriYunanlıların Marathon yenilgisi. Pers hükümdarları bakımından; ilk üç kitapta Kyros ve Kambyses ile Darius’un başa geçişi, ikinci üç kitapta Darius, üçüncü üç kitapta da Kserksess istilası hakkında bilgi toplayıp, ilkin bu kitapların son üçünü yazdığı, baştaki altı kitabı ise daha sonra hazırladığı anlaşılmıştır.

Yaşamı Bugün ki adıyla Bodrum olan Halikarnassos’ta dünyaya geldi. Tiran Lygdamis tarafından birçok yeri gezmesine sebep oldu. Uzun süre Atina’da yaşıyan Herodot’un Mısır’a gidip Assuan’a kadar indiği, Mezopotamya’yı, Filistin’i, Güney Rusya’yı gördüğü, Afrika’nın kuzey kıyılarında bulunduğu sanılmaktadır. Yaşlılığında İtalya’daki Thurii adlı Yunan koloni’sine çekilmiş, kendisine “Tarihin Babası” olma ününü kazandıran eserini yazmıştır. Eseri Eserleri Yunan tarihi için bir hazine niteliğindedir. Özellikle Yunan-Pers savaşları hakkında yazdığı eserler o dönemlerle ilgili bizlere ışık

3


Lâ Tahzen Gazetesi

Ekim 2017

2017 ‘Türk Dili Yılı’

D

ünyanın sayılı dillerinden birisi olan ve binlerce yıllık köklü geçmişe sahip bulunan Türk dilinin, son birkaç yüzyılda geçirmiş olduğu değişimler sonucu yaşadığı kimi olumsuzluklara ve bunların çözüm yollarına kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla 2017 yılı, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yüksek himayelerine aldıkları bir kampanyayla 15 Mart 2017 Çarşamba günü “Türk Dili Yılı” ilan edilmiştir.

O

kulumuzda İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’nün öncülüğünde gerçekleşen ‘Sözlük Özgürlüktür’ projesi kapsamında okuma grubumuzla Mehmet Akif’in “Safahat” adlı eserini okuyup istişare ediyoruz. Okurken bir yandan sözlüklerle haşır neşir olup kelime haznemizi geliştiriyoruz. Safahat Cebinizde! : Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hazırlamış olduğu “Dijital Safahat”adlı uygulama ile bu abidevi eser artık cebinizde. Lütfen ücretsiz olan bu uygulamayı indiriniz ve istifade etmeye başlayınız.

4


Lâ Tahzen Gazetesi

Ekim 2017

Bizden Hikayeler

H

er ay bu köşemizde yazar ekibimizden bir arkadaşımızın yazdığı hikaye ile sizleri buluşturmak istedik. Hikayeye bir yazar başlayacak diğer yazarlar devamını getirecektir. Bu sayede her yazarımızın edebi tarzını görmek imkanını bulacaksınız. İyi okumalar!

BİR HİKAYE

28 Aralık 2033 05:33 “Hayır! Gitme baba! Yalvarırım gitme!”. Yine kan ter içinde uyandı. Sakinleştirmeye çalıştı neredeyse yerinden çıkacak olan kalbini. “Tamam” dedi. “Tamam Ömer. Geçti o günler. “ Ezanı duydu. Alışamamıştı hala erken okunan ezana. Hatay’da daha geç okunurdu. Abdest alırken buz gibi suyun keskin gerçeklerle ne kadar muvaffak olduğunu hisseti. Sabah namazı bittikten sonra arafta kaldı. Korktu gözlerini kapatmaya. Son bir yılgınlıkla başladı yaşadıklarını sorgulamaya. Birde baktı ki film başlamış bile.

18 Nisan 2016 07:12 “Muna” diye fısıldadı. “Askerleri görüyor musun ?” “Hayır,Ömer.” deyiverdi ürkek bir sesle. “Ama annemler mutfak dolabından çıkmayın.” dedi. Muna ve Ömer çocukluk arkadaşıydılar. Yıllardır komşu çocuğu olmaktan ziyade can yoldaşı olmuşlardı. Ömer’in annesi Rabia, Muna’nın annesi Nesrin’in hem komşusu hem kız kardeşiydi. Bu iki Suriyeli kadın kocalarını kaybettikleri çarşı patlamasından sonra daha sıkı kenetlenmişler, dostluklarını pekiştirmişlerdi. Şimdi bu iki yetim, Muna ve Ömer, savaşın en azılı zamanında, askerlerin adeta insan avladığı İdlib›te sağ kalmak için bir mutfak dolabının içine sığınmış, on üç gibi küçücük bir yaşta ölümle burun buruna bir ana tanıklık ediyorlardı. Sonunda Ömer dayanamayıp, “Ben bir bakayım” dedi. Alçak dolabın kapısını açıp çıkmak için sağ bacağını dışarı attı. Tam kafasını çıkarıp dizleri üstünde yükselecekken aniden, sinir bozucu, art arda gelen ‘biiip’ sesini duydu. Gözlerinde büyüyen şok ifadesine karşın artık kaçış olmadığını biliyordu.

19 Nisan 2016 14:21 Kendine geldiğinde hastanedeydi. Ağlamaktan şişmiş mavi gözleriyle annesi bir yanda, mahzun bir şekilde boyunlarını bükmüş Nesrin ve Muna diğer yanda ve nereli olduğunu kestiremediği doktor tam karşısında annesine bozuk bir aksanla laf anlatmaktaydı. Konuşulanlara kulak verince anlamlandıramadı. “Evet hanımefendi. Şimdi kan verdik ama fazla dayanamaz, enfeksiyon kapar. Ameliyatla yarayı kapatmamız için onayınız gerekiyor.” “Peki. Kabul ediyorum.”

Bir saldırı olmuş, bir patlama. Ameliyata alacağız seni. Sonra tedavine Türkiye’de devam edeceğiz. Ama çok sabırlı olacaksın. Anlaştık mı?” Kanının donduğunu hissetti Ömer. Dışarıya karşı hiçbir tepki veremedi ama içinde fırtınalar kopuyordu. Sonra aniden kafasını kaldırıp Muna’ya baktı. Kafasına yara almıştı ama kendisinden iyi durumdaydı. Sonra bir anda bastıran uyku her şeyi silikleştirdi. Oda bulanıklaştı. Ülkesine ait hatırladığı bu son kareye on altı yıl sonra tekrar bir doktor olarak bakacağını elbette bilemezdi. (Devamı gelecek ay) Halide Çukacı

Kendinden bahsettiklerini anlaması uzun sürdü. Kafasını kaldıramadan bacağını oynatmak istediği an ağzından istemsiz bir feryat koptu. Gözler üzerine döner dönmez bağırmaya başladı. “Ne yaptınız bacağıma? Neden oynatamıyorum?” dedi. Az önce annesiyle konuşan doktor yanına gelip omzundan tuttu. Şakalarına beyazlar dökülmüş bu kırklarındaki doktor gözlerini gözlerine dikip tok bir seda ile konuşmaya başladı. “Bak evlat.” dedi. “Seninle açık konuşacağım.

5


Lâ Tahzen Gazetesi

Ekim 2017

‫اينابس‬:‫ا‬ İspanya: ْ َ‫ ي‬.‫ُهنا اسبانيا‬ .‫ص‬ َ ‫صار‬ ِ ‫الر ْق‬ َّ ‫ع ِة َو‬ َ ‫شت َ ِه ُر الث َّ ْو َرةُ بِا ْل ِم‬ Burası İspanya. Devrim, güreş ve dans ile ünlüdür.

.‫سماكُ َوا ْل َمأْكوالتُ ا ْلبَحْ ِريَّةُ هيا األطباخ الت َ ْقلي ِديّة‬ ْ ‫األ‬ Balık ve deniz ürünleri geleneksel yemeklerin başında gelir.

ُ ‫ُمنا‬ .‫حار‬ ّ ‫ ال‬.‫سنَة دافئة‬ َّ ‫بار ٌد وال‬ ْ ‫خا‬ َ ‫ف َم ْع ِظ ُم ا ْل‬ ُ ‫ص ْي‬ ُ ‫سبا ْنيا يَ ْخت َ ِل‬ ٌ ‫ف‬ ِ ‫شِتا ُء‬ İspanya’nın iklimi yılın çoğunda sıcaktır. Kışları soğuk, yazları sıcaktır.

.‫ بعض من األماكن لرؤية بَ ْرشَلونَة و َمد ِْريد‬.‫ْخاص‬ ِ ُ‫ساكَن‬ ٍ ‫أربَعون ِم ْليون اَش‬ ّ ‫ال‬ ْ ‫ستَّةٌ َو‬ Nüfusu kırk altı milyondur. Barselona ve Madrid görülmesi gereken yerlerden bazılarıdır.

× ‫ برج الحمل‬Koç Burcu ‫ لديهم‬.‫النشيد األكثر نشاطا من عالمة البروج‬ .‫مؤهالت إدارية‬ Burçlar kuşağının en hareketli burcudur. Yönetici niteliklere sahiptir.

× ‫برج الثور‬Boğa Burcu ‫ القرارات التي تقوم‬.‫سوف يكون مشغول والمجهدة‬ ‫ في محاولة لتهدئة‬.‫بها يمكن أن تكون ذات فائدة لك‬ ‫ عليك أن تكون صبورا‬.‫التوتر‬

Yoğun ve stresli olacaksınız. Alacağınız kararlar size fayda sağlayabilir. Stresli olduğunuz zaman sakinleşmeye çalışın. Sabırlı olmalısınız.

Dikkatli olun.

× ‫برج السرطان‬Yengeç Burcu .‫يتم فقدان هدفك مرة أخرى بسبب الظروف المتغيرة‬ ‫ال تدع ذلك يفسد معنوياتك والجلوس والتفكير في‬ ‫ ربما كل شيء ليس كما‬.‫وضعك على أكمل وجه‬ ‫ وسوف تكون قادرة على تقليل‬،‫يبدو للوهلة األولى‬ ‫الضرر من خالل اتخاذ بعض التدابير‬ Hedefiniz, değişen koşullar nedeniyle bir kez daha ellerinizden kayıp gidiyor. Bunun moralinizi bozmasına izin vermeyin ve oturup durumunuzu enine boyuna düşünün. Belki de her şey ilk bakışta göründüğü gibi değildir ve bazı tedbirler alarak hasarı azaltmanız mümkün olacaktır.

× ‫برج الجوزاء‬İkizler Burcu ‫ كما‬.‫الجوزاء التجارية الخاصة بك سوف سطع‬ ‫ هناك‬.‫سوف تأتي إلى مستوى جيد من األقدمية‬ ‫ يجب قطع‬.‫الناس الذين يشعرون بالغيرة من نجاحك‬ ‫ كن حذرا‬.‫العالقات مع هذا الشخص‬ İş hayatınız canlanacak. Kıdem olarak daha iyi seviyelere geleceksiniz. Başarınızı kıskananlar var. Bu kişiden bağınızı koparmalısınız.

6

aydır birçok konuda ikileme düşmüş olabilirisin. Bunun sebebi uzun yıllardan sonra burcunda gerçekleşen güneş tutulmasıdır.

× ‫برج العذراء‬Başak Burcu ،‫كما يمكنك تمرير الشهر األكثر إنتاجية من السنة‬ ‫ ستالحظ أن‬.‫وسوف تشعر الطاقة من القمر ولدت‬ )‫هذا الشهر ال يمكن مقارنته في شهر أيلول (سبتمبر‬ ‫ في األشهر القليلة الماضية‬.‫على وجه الخصوص‬ ‫سترى أن مشاكل عائلتك مع الفلفل الملح من حياتك‬ ،‫ والقمر الكامل‬.‫يتم حلها كما لو كانت عصا سحرية‬ ‫الذي يقام في األفق‬ Yılın en verimli ayını geçerken, ayın bütün enerjisini hissedeceksiniz. Bu ayın özellikle Eylül ayı ile karşılaştırılamayacağını göreceksiniz. Son birkaç ay içinde aile hayatınızda karmakarışık olan sorunların bir sihirli değnek gibi çözüldüğünü göreceksiniz.

× ‫برج األسد‬Aslan Burcu ‫ وكنت قد‬،‫إذا كنت األبراج األكثر إبداعا وشجاعة‬ ‫ والسبب‬.‫تكون مشبوهة لعدة أشهر الشهر الماضي‬ ‫في ذلك هو الكسوف الشمسي الذي يحدث في‬ .‫المحرقة بعد سنوات عديدة‬ Burçların en yaratıcısı ve cesuru iken son bir

× ‫برج الميزان‬Terazi Burcu ‫سوف القمر العاطفي الكامل في سبتمبر تساعدك‬ ‫على أن تكون أكثر هوسا مع الناس كنت قد استقر‬ ‫ ستالحظ أن الدعم‬.‫في حياتك في السنوات األخيرة‬ ‫مهم في حياتهم ألنها تأخذ بعيدا تضحياتهم من الناس‬


Lâ Tahzen Gazetesi

Ekim 2017

:‫ُم ْذ ِكرات‬ Akıl Defteri (Memento) ‫ليونارد شلبي هو واحد من أولئك الذين يقيمون في‬ .‫غرف الفندق الرخيصة واستخدام فقط النقدية‬ Leonard Shelby ucuz otel odalarında yaşayan ve sadece nakit kullanan biridir.

،‫ يرتدي الزي األنيق ويقود سيارة جاكوار‬،‫ليونارد‬ .‫يبدو وكأنه رجل أعمال من الخارج‬ Şık takımını giyer ve Jaguar kullanarak aykırı bir tip gibi görünür. Ayın tamamen duygusal olduğu bu Eylül ayı son yıllarda hayatınıza yerleştiğiniz insanlara daha endişeli olmanıza yardımcı olacaktır. İnsanların feda ettiği şeyler götürüldüğü için desteğin hayatlarında önemli olduğunu fark edeceksiniz.

× ‫برج العقرب‬Akrep Burcu ‫الكي هيلر ترغب في الحفاظ على الحماية الخاصة‬ .‫بك تحت حمايتك ويمكن بسهولة تحقيق رغباتكم‬ ‫ يمكنك‬،‫إذا كنت تؤيد ذلك في الخريطة الخاصة بك‬ ‫الحصول على بعض الحظ المدهش مع بعض‬ ‫التوسعات الهامة في هذه الفترة‬ Şanslı eller sizleri koruma altına alırken hayattan diledikleriniz ve istekleriniz kolayca gerçekleşebilir hale geliyor. Haritanız da destekliyorsa bu dönemde önemli bazı açılımlar yapabilir sürpriz şanslar elde edebilirsiniz

× ‫برج القوس‬Yay Burcu ‫سوف تمر على أحالمك حول حياتك المهنية في حين‬ .‫اتخاذ قرارات هامة حول منطقتك حتى الشهر القبل‬ ‫ كل شيء سوف يذهب‬.‫يجب أن تفعل ذلك بال كلل‬ ‫ إذا كنت ال تنمو النكسات‬،‫ بالطبع‬.‫الطريق هذا الشهر‬ ‫الخاصة بك قليال‬ Bir dahaki aya kadar yaşam alanınla ilgili önemli kararlar verirken, kariyerin ile alakalı hayalini hayata geçireceksin. Hem de bunu yorulmadan başaracaksın. Bu ay her şey birden yoluna girecek. Elbette, küçük aksiliklerinizi büyütmezsen.

‫ وأخذ األمور بتساهل‬،‫انت بحاجة إلى بعض الترفيك‬ ،‫أكثر وأكثر متاعبك الصحية تتركز في الركبتان‬ ‫واألسنان‬ Her zaman ciddiyetinden ötürü liderlik pozisyonunu seçersin, Daha mantıklı davranmak için ve sağlık dengeni korumak için biraz eğlenmeye ihtiyacın var.

× ‫برج الدلو‬Kova Burcu ‫ أحيانا أنت‬.‫متفتح – صادق وصريح ومبتهج ولطيف‬ ‫يتصرف هذا الشخص بشكل‬ ‫يمكن أن تكون صامت‬ َّ ‫ ويبحث‬،‫ تفاجئ الغير بتصرفاتك‬،‫فردي ملفت للنظر‬ ‫عن عمل ترضي استقالليته‬ Açık- dürüst, samimi, neşeli ve nazik. Bazen bu kişiye ayrı ayrı göz alıcı davranırken sessiz olabilirsiniz, Başkalarını eylemlerinle şaşkına çeviriyor ve bağımsızlığını tatmin eden bir çalışma arıyorsun

:‫ برج الحوت‬Balık Burcu:

‫لكنه في الواقع هو الذي يكرس حياته للعثور على‬ .‫الشخص الذي قتل زوجته‬ ‫لكنه في الواقع هو الذي يكرس حياته للعثور على‬ .‫الشخص الذي قتل زوجته‬ Ama gerçekte o hayatını eşini öldürenleri bulmaya adamıştır.

،‫لألسف ليونارد لديه إعاقة خطيرة في هذا الطريق‬ ‫وهو شكل نادر جدا وغير قابل للعالج من فقدان‬ .‫الذاكر‬. Ne yazık ki Leonard hafıza kaybının çok nadir ve tedavisi olmayan biçimindeki ciddi bir hastalığa sahiptir.

‫على الرغم من أنه يمكن أن نتذكر حياته قبل‬ ‫ وقال انه في بعض األحيان يمكن أن ننسى‬،»‫«حادث‬ .‫ دقيقة‬51 ‫أين هو ذاهب وحيث هو قبل‬ “Kazadan” önceki hayatını hatırlayabilmesine rağmen, 15 dakika önce nereye gittiğini ve ne olduğunu bazen unutabiliyor.

.‫ فإنها تعمل عموما وفقا للحدس بهم‬،‫ أنها ال تخطط‬.‫هم العاطفي‬ Duygusaldırlar. Plan yapmazlar, genelde sezgilerine göre hareket ederler.

Ayın Sözü× ‫ش ْهر‬ َّ ‫َك ِل َمة ال‬ .‫ال ش َْيء وا ِق ُع ُم ْطلَق بَ ْل ُك ِ ّل ُم ْم ِك ْن‬

Oğlak Burcu× ‫برج الجدي‬

Hiçbir şey gerçek değil, her şey mubahtır.

‫يبدو لنا أكثر جديَّة وتصميما ً من غيرك لديك قدرة‬ .‫ملحوظة على المواظبة‬ Diğerlerine göre daha ciddi ve daha kararlı görünüyorsun, ortama ayak uydurmak için olağanüstü bir yeteneğin var

،‫ نظرا ً لجديَّتك‬،‫تطمح دائما ً إلى مركز قيادي مرموق‬ 7


Lâ Tahzen Gazetesi

Ekim 2017

Dünya Mirası Afrodisias

A

ydın’ın Karacasu ilçesindeki Afrodisias arkeolojik alanı, Polonya’nın Krakow şehrinde gerçekleştirilen 41. Dünya Miras Komitesi toplantısında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alındı. UNESCO Türkiye, Aphrodisias antik kentinin “Yunan-Roma dönemi mimari ve kent özelliklerini çok iyi yansıtan bir yerleşim yeri” olduğunu belirtiyor. Kentteki Afrodit Tapınağı İÖ 3. yüzyıla, kentin kendisi ise bir yüzyıl sonraya dayanıyor. Arkeolojik alan, Afrodisias ve kentin kuzeyindeki mermer ocaklarından oluşuyor. Kentin zenginliği bu mermer ocaklarından geliyor. UNESCO Türkiye kentin özelliklerinden en önemlisinin “ocaklardan çıkartılan mermerden yerel okullarca işlenen heykeltıraşlık eserlerinin yayıldığı Akdeniz havzasında bıraktığı derin kültürel etki” olduğunu kaydediyor. Afrodisias Arkeolojik Kenti’nde tapınaklar, bir tiyatro, bir toplanma yeri ve iki hamam bulunuyor. Afrodisias ile birlikte Türkiye’nin Dünya Mirası Listesi’ndeki varlık sayısı 17 oldu.

İlk İnsan Bulundu

E

tiyopya’da ilk insanlardan birine ait olduğu tahmin edilen bir çene kemiği bulundu. Bulunan bu kemik, ilk insanın tahmin edilenden çok daha önce yaşadığını gösteriyor. Çene kemiği bulunan ilk insan türü, 2.8 milyon yaşında. Etiyopya’da bulunan kemik, daha önce tespit edilen ilk insandan 400 bin yıl daha yaşlı.

Bulunan çene kemiğinin insan evrimi konusunda önemli bilgiler sunacağına dikkat çekildi. Kemiği inceleyen biliminsanları, ilk insanların ağaçlar üzerinde yaşamayı bırakarak yere inmelerinin nedeninin iklim değişikliği olduğu sonucuna vardı.

8


Lâ Tahzen Gazetesi

Ekim 2017

Türkiye’de Dünya Mi̇rasi Li̇stesi̇ne Gi̇ren Yerlerden Örnekler İstanbul’un Tarihi Alanları / İstanbul

Fotoğraf: Hakan Öge – Topkapı Sarayı

İ

stanbul’un Tarihi Alanları, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 1985 yılında girdi. Avrupa ve Asya arasındaki stratejik konumu ve önemli suyolları üzerinde bulunması İstanbul’u tarih boyunca önemli bir yerleşim yapmıştı. Kültürel, sanatsal, ekonomik ve siyasi açıdan hep canlı bir merkez olan İstanbul çağlar boyunca çok sayıda anıtla donatıldı.

Kentin merkezini oluşturan Tarihi Yarımada, görkemli geçmişin izlerini özel bir coğrafyada bir araya getirmesiyle önem taşıyor. İstanbul, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dört ana bölüm olarak yer alıyor: Hipodrom, Ayasofya, Aya İrini, Küçük Ayasofya Camisi ve Topkapı Sarayı’nı içine alan “Arkeolojik Park”. Süleymaniye Camisi ve çevresini içine alan “Süleymaniye Koruma Alanı”. Zeyrek Camisi ve çevresini içine alan “Zeyrek Koruma Alanı” ve “Tarihi Surlar Koruma Alanı.” Adı önceleri “Byzantion” olan yerleşim 330 yılında dönemin Roma imparatorunun adını aldı ve Konstantinopolis oldu. Roma İmparatorluğu’nun 395’te ikiye bölünmesinin ardından Doğu Roma İmparatorluğu olarak da

bilinen Bizans İmparatorluğu’nun başkenti haline geldi. Fatih Sultan Mehmet 1453’te kenti alınca yeni bir dönem başladı. İstanbul 16. ve 17. yüzyılda en parlak dönemlerini yaşadı; 17. yüzyıl sonunda 800 bini bulan nüfusuyla Londra, Paris gibi kentleri geride bıraktı. Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olarak geniş bir coğrafyaya hükmeden İstanbul, etnik ve dinsel açıdan da çeşitlilik gösteren bir nüfus dokusuna sahipti. Ankara 13 Ekim 1923’te başkent ilan edilince İstanbul siyasi merkez olma özelliğini kaybetti ama Türkiye’nin en kalabalık ve önemli kenti olmayı sürdürdü. Tarihi Yarımada’yı çevreleyen surlar, günümüz-

de de İstanbul manzarasının ayrılmaz parçasını oluşturuyor. Dünya mimarlık tarihinin en ünlü yapıtlarından biri olan, adı “Tanrısal Bilgelik” anlamına gelen Ayasofya, özellikle benzersiz kubbesiyle öne çıkıyor. İstanbul’un UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki tarihi varlıklarından Süleymaniye Camisi, 1551-1557 yılları arasında Kanuni Sultan Süleyman adına yapıldı; Tarihi Yarımada’nın siluetine damga vuran cami Mimar Sinan’ın imzasını taşıyor. Zeyrek Camisi ise İstanbul’un fethinden önce Pantokrator Manastır Kilisesi’ydi; II. Mehmet tarafından medreseye dönüştürülen yapı Fatih Külliyesi’nin tamamlanıp medreselerinin açılmasından sonra cami olarak kullanılmaya başladı.

Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu

Fotoğraf: Yasin Akgül

U

NESCO Dünya Mirası Listesi’ne 2014’te giren “Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu” alanı şu bileşenlerden oluşuyor: Orhangazi Külliyesi ve çevresini içine alan Hanlar Bölgesi, Hüdavendigâr (I. Murat) Külliyesi, Yıldırım (I. Bayezid) Külliyesi, Yeşil (I. Mehmet) Külliye, Muradiye (II. Murat) Külliyesi ve Cumalıkızık köyü. Bursa’nın kentleşme modeli, daha sonra kurulan Osmanlı yerleşimlerine de örnek oldu. Osmanlı İmparatorluğu’nun

ilk başkenti olan ve külliyelerle şekillenen Bursa’nın bir ticaret merkezi olarak önemini ise büyük hanlar, bedesten ve çarşılar ortaya koyuyor. Hanlar Bölgesi, 14. yüzyıldan bu yana kent ekonomisinin kalbi durumunda. Cumalıkızık ve çevresindeki diğer vakıf köylerinin Bursa’nın merkezindeki hanlar ve külliyelerle olan ekonomik ilişkileri, Osmanlı’nın beylikten imparatorluk haline dönüşmesine önemli katkı sağladı. Bursa ve Cumalıkızık’ın günümüze taşıdığı kültürel

miras, Osmanlı yaşam şeklinin anlaşılmasında önemli bir yer tutuyor. Günümüzde Bursa, Türkiye’nin en büyük ve canlı kentleri arasında; sahip olduğu tarihi ve doğal değerler, kaplıcalar çok sayıda ziyaretçiyi buraya çekiyor. Yıldırım ilçesine bağlı olan Cumalıkızık, bir etnografya müzesine de sahip.

9


Lâ Tahzen Gazetesi

Ekim 2017

FİZİĞİN TEKNOLOJİDEKİ YASIMALARI

F

izik konularını canlı ve cansız doğadan alır. Doğada gerçekleşen olayların nasıllarını matematiği kullanarak anlatmaya çalışır. Enerji harcamak, beslenmek, hareket etmek, iş yapmak, soluk alıp vermek, küresel ısınma, nehirlerin, denizlerin kirlenmesi, cep telefonu, yazıcı, bilgisayar, uydu, uzay araçları ve daha nice aklınıza gelen konu fiziğin de konusudur. Konu alanı bu kadar geniş olan bir bilim dalının kendi içinde de alt dalları vardır. Fizik tüm hareket olaylarının nedenini “ Mekanik “ başlığı altında inceler. Şimşeğin çakması, ampulün yanması, elektrik yükü gibi günlük yaşam olaylarını “ Elektrik ve Manyetizma“ başlığı altında inceler. Işığın aynadaki, merceklerdeki hareketlerini, gökkuşağının oluşumunu, ışığın camı kırmadan nasıl geçtiğini “Optik “ başlığı altında inceler. Sıcaklık, ısı, rüzgâr, buhar kazanları, termometreler “Termodinamik “ başlığı altında incelenir. Maddeyi, maddeyi meydana getiren atomu ve atomun içerisindeki parçacıkları “ Atom Fiziği “ başlığı altında inceler. Atomun çekirdeğinde meydana gelen olayları “Nükleer Fizik” başlığı altında inceler. İyonize olmuş gaz halindeki sürekli olarak hareket eden ve etkileşen parçacıkları “Yüksek Enerji ve Plazma Fiziği” başlığı altında inceler. Metallerin özellikleri, kristal yapılı maddeleri “ Katı Hal Fiziği “ başlığı altında inceler. Süper iletkenler de katı hal fiziğinin en önemli buluşlarından biridir. Şimdi süper iletkenleri daha yakından inceleyelim. Süper İletken Nedir?

Şekil-1:Kristal yapı dizilişi

Kavram olarak 20. yy.’ da keşfedilmiştir ve sonraki birkaç on yıl boyunca küçük bir merak konusu olarak kalmıştır. O zamanlarda süper iletken özellik gösteren maddeler sadece mutlak sıfıra (- 273 derece veya 0 Kelvin) yakın seviyeye kadar soğutulduğunda süper iletken oluyordu ve bu halleriyle kullanım alanları kısıtlı kalıyordu.

Şekil-2: Basınç altında süper iletken dizilişi

Katı cıvanın elektrik direnci üzerine çalışan Onnes, direncin 4,2 Kelvin’in altında sıfıra düştüğünü gözlemlemiştir. Sonraları kurşun, niyobyum nitrat gibi çok sayıda başka malzemenin de süper iletkenlik gösterdiği bulunmuştur. Süper iletkenlik kuantum mekaniği ile açıklanabilen bir olgudur, klasik mekanik ile açıklanamaz. Altın, gümüş, bakır gibi sıradan bir iletkenin direnci sıcaklığı düştükçe azalır. Fakat sıcaklığın mutlak sıfıra (mümkün olan en düşük sıcaklığa) yaklaştığı durumlarda bile direnç sıfıra düşmez. Metalin tamamen saf olmaması ve yapısındaki bozukluklar buna engel olur. Süper iletken malzemelerde ise sıcaklık belirli bir değerin altına düştüğünde malzeme süper iletken durumuna geçer. Bir elektrik akımı süper iletken malzemenin içinden hiçbir kaynaktan güç almadan akmaya devam edebilir. Süper iletkenlerin tamamı Meisner etkisi olarak adlandırılan bir özellik gösterir. Meisner etkisi, süper iletken malzemelerin süper iletken durumdayken (sıcaklığı kritik sıcaklığın altındayken) manyetik alanı dışlamasıdır. Harici bir manyetik alanın şiddeti, süper iletken bir malzemenin içine girdikten çok kısa bir mesafe sonra sıfıra düşer. Çoğu süper iletken malzeme için bu mesafe 100 nanometre civarındadır. Meisner etkisi taban alınarak yapılan, batı ülkelerinde halk arasında ’’uçan trenler’’ olarak bilinen, manyetik yastık üzerinde kayan Maglev trenleri, MR görüntüleme cihazları geliştirildi ve tıbbi teşhis alanında önemli bir mesafe kat edildi. Yaşama uygun koşullarda süper iletken özellik gösteren maddeler bulunduğunda, insanlık için en geniş çaplı enerji tasarrufu ortaya çıkacaktır.

10


Lâ Tahzen Gazetesi

Şekil-3: Süper iletkenler –Küpratlar

Ekim 2017

Şekil-4: Süper iletkenler –Küpratlar

Süper iletkenler enerji verimliliğinin “kutsal kâse” si durumundadırlar. Bu kafa karıştırıcı malzemeler, elektrik akımının dirençle karşılaşmadan özgürce hareket etmesine olanak sağlar. Fakat bu durum genellikle mutlak sıfır noktasının (-273.15 °C) birkaç derece üzerindeki sıcaklıklarda gerçekleşir ve bu nedenle günümüzde uygulanmalarını zorlaştırır. Ama yine de, süper iletkenlerin gücünden oda sıcaklıklarında da faydalanabilmenin bir yolunu bulursak, enerjinin dünya genelinde üretim, depolama, dağıtım ve kullanım şekillerini değiştirebiliriz. Yapılan yeni bir çalışmada, Brookhaven Ulusal Laboratuvarı Enerji Bölümü’ndeki bilim insanları, bunu nasıl mümkün kılacaklarını anlamaya bir adım daha yaklaştılar. Fizikçi Ivan Bozovic’in önderliğinde yürütülen çalışmada, bakır ve oksijen atomlarından oluşan katmanlar içeren küprat (İngilizce: cuprate) adındaki bileşikler kullanıldı. Uygun koşullar altında (yani şu an için aşırı soğuk sıcaklıklarda), elektrik akımı bu küprat süper iletkenleri üzerinde, yol boyunca hiçbir engelle karşılaşmadan serbestçe dolaşabilir. Bunun anlamı, taşıdıkları enerjinin hiçbir kısmının ısıya dönüştürülmediğidir. Dizüstü bilgisayarınızı dizinizin üstünde kullandıysanız, süper iletken olmayan malzemeler tarafından kaybedilen ısıyı hissetmişsinizdir. Küprat için oluşturulabilecek uygun koşullar arasında, bileşiğe stronsiyum gibi başka kimyasal elementler eklemek de var. Bu atomları malzemeye eklemek ve malzemeyi soğutmak, normalde birbirlerini iten elektronların, bir şekilde çift oluşturarak materyal içerisinde çaba harcamadan birlikte hareket etmelerine neden oluyor. Küprat bu kadar özel kılan şey ise, standart süper iletkenlerin gerek duyduğu sıcaklığın yüzlerce derece üzerinde, maddenin bu “sihirli” haline ulaşabilmesi. Bu da onları gerçek dünyada enerji tasarrufu uygulamaları için oldukça cazip kılıyor. Bu malzemeler soğutma gerektirmiyor, böylece günlük hayatta kullanımları görece olarak daha kolay ve ucuz hale gelebiliyor. Asla enerji kaybetmeyen elektrik şebekelerini, kolayca uygulanabilir mag-lev tren sistemlerini, daha ucuz tıbbi görüntüleme cihazlarını, ayrıca daha küçük olmasına rağmen daha güçlü süper bilgisayarları hayal edebilirsiniz. Küpratlardaki “yüksek sıcaklıkta” süper iletkenliğin gizemini çözebilmek için, bilim insanları öncelikle elektronların bu malzemelerde nasıl davrandığını anlamak zorunda. Bozovic’in ekibi küpratların süper iletken olduğu sıcaklıkları tam olarak neyin kontrol ettiğini belirleyerek, gizemin bir kısmını çözmeyi başardı. Standart süper iletkenlik teorisine göre, bu sıcaklık elektron çiftlenme etkileşiminin kuvvetiyle kontrol ediliyor, fakat Bozovic’in ekibi bunun tam tersini buldu. Stronsiyumun değişik miktarlarıyla oluşturulan 2000’den fazla küprat örneğinin hazırlanması ve analiz edilmesiyle geçen 10 yılın ardından, verilen bir bölgedeki elektron çifti sayısının (santimetreküp başına) veya elektron yoğunluğunun, süper iletken geçiş sıcaklığını kontrol ettiğini buldular. Diğer bir deyişle burada söz konusu olan nesneler arasındaki kuvvet değil, nesnelerin, bizim durumumuzda elektron çiftlerinin yoğunluğu. Bilim insanları bu sonuca, her bir örnekte manyetik alanın ne kadar uzağa erişebildiğini ölçerek ulaştılar. Mesafe, elektron çiftlerinin yoğunluğuyla doğrudan bağlantılı ve bu mesafe malzemenin özelliklerine bağlı olarak değişiyor. Süper iletkenlerde manyetik alan neredeyse tamamıyla dışarıda bırakılıyor, metallerde ise malzemenin içerisinde yayılıyor. Daha fazla miktarda stronsiyum eklendiğinde, küprat daha fazla iletken hale geliyor çünkü taşınabilir elektron çiftlerinin sayısı artıyor. Fakat buna rağmen, daha fazla stronsiyum eklediklerinde, elektron çiftlerinin sayısının tamamıyla hiç elektron çiftinin oluşmadığı noktaya kadar düşüyor. Aynı anda süper iletkenlik geçiş sıcaklığı ise sıfıra (mutlak sıfır) kadar düştü. Bozovic ve ekibi elektronların hepsinin çift oluşturması gerektiği halde, sadece bir kesiminin çift oluşturduğunu keşfettiklerinde şaşırdılar. Bunu şu şekilde hayal edin: Bir dans salonundasınız ve bir noktadan sonra normalde kol kola girmeyecek olan siz ve diğer insanlar eşleşmeye ve birlikte hareket etmeye başlıyor. Bazı yeni gelenler oluyor, onlar da birileriyle eşleşiyor ve kendilerini dansın harmonisine kaptırıyor. Fakat sonra tuhaf bir şey meydana geliyor. Daha kaç kişinin dans pistine doğru yol almasının bir önemi olmaksızın, hepsinin yapabilmeleri önünde bir engel olmamasına rağmen, bunların sadece bir kısmı eşleşiyor. En sonunda da hiç kimse eşleşmemeye başlıyor. Peki, dansçılar (veya elektronlar) neden ilk başta çift oluşturuyor? Bu sorunun cevabını bulmak, fizikçileri 30 yıldan uzun bir süredir uğraştıran bir gizem olan, küpratlarda yüksek sıcaklıklarda süper iletkenliğin mekanizmasını açıklama yolunda atılacak bir sonraki adım.

11


Lâ Tahzen Gazetesi

Ekim 2017

350 yıllık matematik problemini çözdü!

En Güzel Cahit Arf Sözleri

Sir Isaac Newton tarafından 350 yıl önce yazılan bir problem, Almanya’da yaşayan 16 yaşındaki bir öğrenci tarafından çözüldü.

Ben matematiğe hayatımı adadım, karşılığında bana hayatımı geri verdi. Gerçekten evrenin sırrını arıyorsanız, benim yaptığım gibi sayılara gelin. ... Matematik esas olarak sabır olayıdır. ... İşlerinizi başkalarına yaptırmayın. ... İki kere iki nasıl dörtse, ben de o kadar akılcımdır.

Dresden kentinden yaşayan Hint asıllı Shouryya Ray , iki temel parçacık dinamiği teorisini çözmesinin ardından bilim dünyası tarafından “dahi” olarak kabul ediliyor. Fizikçiler, Newton‘dan kalan bu problemleri geçmişte bilgisayarların yardımyla çözebilmişti. Ray’in sunduğu çözüm, bilim insanlarına fırlatılan bir topun havada izlediği yolu hesaplamalarında yardımcı olacak. Aynı zamanda, topun duvara nasıl çarpacağı ve duvardan nasıl sekeceği hesaplamalarında da bilim insanlarına kolaylık sağlayacak. Kaynak: https://matematikheryerde.wordpress.com/

C. Morley Bu restoranın internetinden sadece matematik dehaları yararlanabilir Bu restoranda internete ücretsiz bağlanmak için sonucunda wifi şifresine ulaşacağınız matematik sorusunu çözmeniz gerekiyor. ABD’in Teksas eyaletindeki bir kafe, ücretsiz kablosuz internetten yararlanmak isteyen müşterilerini matematik testine tabi tuttu.

“Matematik, dünyayı anlamamızda ve yaşadığımız çevreyi geliştirmede başvurduğumuz bir yardımcıdır” Baykul “Bir matematikçi sanmaz fakat bilir, inandırmaya çabalar."

Albert Einstein

San Antonio kentinde faaliyet gösteren Yaya’s adlı Tay restoranı, internet şifresinin kırılmasını zorlaştırmak için yaratıcı bir yöntem kullandı. Birçok yerde olduğunun aksine wifi şifresini doğrudan "Matematiğin hiçbir dalı yoktur ki, ne kadar paylaşmayan restoran, ücretsiz internetten yararlanmak isteyen müşterilerine bir matematik sorusu soyut olursa olsun, bir gün gerçek dünyada sordu. uygulama alanı bulmasın." Yaya’s adlı restoranın wifi şifresi için müşterilerine yönelttiği soruyu Reddit’te paylaşan Joshua_ Glock adlı kullanıcı, ‘matematik dehalarından’ yardım isterken, gelen cevapların hiçbiri ise işe yaramadı. Kullanıcılar, restoranın sorusunun ‘hileli’ olabileceğini belirtirken, Glock ise kodu kırmaya kararlı olduğunu ifade etti.

Baykul “Bir matematikçi sanmaz fakat bilir, inandırmaya çalışmaz çünkü ispat eder.”

12


Lâ Tahzen Gazetesi

Ekim 2017

John Nash Kimdir? Tam adıyla John Forbes Nash Lisans ve yüksek lisans eğitimini Carnegie Teknoloji Enstitüsü (günümüzde Carnegie Mellon Üniversitesi)’de tamamladıktan sonra doktora yapmak için Princeton Üniversitesi’ne gitti. 21 yaşında hazırladığı doktora tezi, “Oyun Teorisi”, ona uzun yıllar sonra, 1994’te Nobel Ekonomi Ödülünü kazandırdı.Genç deha, John von Neumann’ın icadı olan oyun teorisindeki sorunları çözüp kullanılır hale getirdi. 30 yaşına kadar parlak fikirleri ve göze çarpan kişiliği sayesinde hızla yükselip matematik camiasının önde gelen isimlerinden biri olan John Nash, MIT’de pro-

fesörlük yapmaya başladığında karısı Alicia Larde ile tanıştı. Larde o zamanlar daha bir fizik öğrencisiydi. John Nash’in şizofreni sorunları başlamadan kısa süre önce çiftin bir oğlu oldu. John Nash’in Hastalığının ilk belirtileri 1958 yılında görülmeye başladı. Bir oda arkadaşı olmamasına rağmen bir oda arkaşından bahsedip etrafındakileri korkutmuş ve oda arkadaşıyla yaptığı hayali sohbetler onun şizofren olduğunu ortaya çıkarmıştır. Daha sonra bu hastalığı kendi zekasını kullanarak yenmiştir. Alicia Larde-John Nash çifti 1963’te boşandı ve 1970’te tekrar bir araya geldi. Bu tarihten itibaren darılıp barışan çift, kendileri hakkında “aynı çatı altındaki iki yabancı” benzetmesini yapmıştı. Nash 1994’te Nobel Ödülü’nü kazandıktan sonra aralarını düzelttiler ve 1 Haziran 2001’de tekrar evlendiler. Nash, 1945 ve 1996 yılları arasında 23 bilimsel çalışma yayınladı, ayrıca “Essays on Game Theory” (1996) ve “The Essential John Nash” isimli kitapları yazdı. Aynı zamanda “Hex” ve “So Long Sucker” adlı 2 popüler oyunun yaratıcıları arasındadır. Princeton’da matematik üzerine çalışmalar yapmaktaydı. Yaşantısı, Akıl Oyunları adlı filme konu olmuştur.

Harezmi Harezmi, 9. yüzyılda yetişen, cebir alanında ilk defa eser yazan Müslüman-Türk Matematik, Coğrafya ve Astronomi alimidir. Asıl ismi Muhammed bin Musa el-Harezmi, künyesi Ebu Abdullah'tır. Adı Latinceye Alkhorizmi, Fransızcaya Algorithme, İngilizceye ise Augrim şeklinde geçmiştir. 780 senesinde Harezm'de doğduğu kabul edilir. Harezmi, ilk defa birinci ve ikinci dereceden denklemleri analitik metotlarla, bir bilinmeyenli denklemleri de cebirsel ve geometrik metotlarla çözmenin kurallarını ve usullerini tespit etti. Matematikte ilk defa sıfır rakamını kullandı. Cebir ilmini, metodik ve sistematik olarak, ilk defa kendisi ortaya koydu. Harezmi'ye gelinceye kadar cebir adı altında olmamakla beraber, cebire ait birçok mevzular yer almıştır. Harezmi, bunları yeni usul ve keşifleri ile sistematik bir duruma getirerek cebir ismi altında toplayıp aşağıdaki kare ve dikdörtgenden ibaret misalde açıklanan geometrik ispat yolunu kullandı. Harezmi, matematik ilminin yanında astronomi ve coğrafya ilimlerinde de söz sahibiydi. O, yeryüzünün yapısını inceleyerek, kendi buluşu olan bilgileri ortaya koydu. O zamanlar bilinen şehir, dağ, nehir ve adaları inceledi. Harezmi, 850 senesinde Bağdat'ta vefat etti. Üç oğlu olup, hepsi de Matematik ilmi üzerinde ciddi çalışmalarıyla tanınır.

13


Lâ Tahzen Gazetesi

Ekim 2017

Mehmet Ali Kâğıtçı (D. 1899, Heybeliada, İstanbul - Ö. 1 Ekim 1982, İstanbul) Kimyager ve Kimya Mühendisi olan Mehmet Ali Kâğıtçı, Türkiye’de kâğıt sanayisinin kurucusudur. “İzmit’te SEKA Genel Müdürlüğü binasının önündeki bakımlı bahçede bir büst var, ‘Bu kimdir? Ve neden büstü dikilmiştir? Diye soracak olursanız, alt kattaki Mehmet Ali Kâğıtçı müzesini gezmelisiniz”

İ

stanbul Darülfünunu Kimya Enstitüsü’nde öğretim görevlisiyken, dönemin koşulları ile bakıldığında ‘köşeyi dönmek’ için her yol var iken, bir holdinge danışman olabilecek, zehirli atık salan bir fabrikaya ‘zararsızdır’ raporu verip dünyalığını doğrultabilecek iken Darülfünun muallimliğini bırakıp Almanya’ya kâğıt fabrikalarında çalışmaya gider Mehmet Ali.

Heybeliadalılar Derneği, bir adalı olan ve mücadelelerle geçen yaşamı 1982 yılında son bulan Mehmet Ali Kâğıtçı’nın anılarını, vasiyeti üzerine bir kitapta topladı. Dernek Başkanı Baki Kara’nın hazırladığı ve şu sıralar baskıda olan ‘Türk Kâğıt Sanayinin Öncüsü Mehmet Ali Kâğıtçı’ başlıklı kitap, sanayileşme tarihimize ilişkin ilginç ipuçları veriyor.[2]

Sırtında işçi tulumu, yüzü gözü boya, reçine ve kir içinde kâğıtçılığı öğrenmeye başlar. Ustabaşı, daha sonraki yıllarda SEKA’yı birlikte kuracakları, 1935’de Hitler’den kaçıp Türkiye’ye gelecek, her gün bisikletle Derince-İzmit arası pedal basarak fabrikanın geliştirilmesine büyük katkıları olacak olan Alman Yahudi’si ve kâğıtçı ustası Simon Holzmeer’dir... [1]

Norveçliler’in utandıran yanıtı: Ya sonra... Sonrası Mehmet Ali Kâğıtçı’nın yine hayal kırıklıkları ile devam edecekti.

Daha sonra Fransa’ya giden Mehmet Ali, Lyon’da filigran tekniğini, Metz’de kâğıt hamuru çökeltme tekniklerini, kaynağından ve uygulayarak öğrenir. Sonra ‘alaylı’ kâğıt ustası ‘mektepli’ bir uzman olmak üzere Grenoble Üniversitesi Kâğıt Mühendisliği bölümüne girer ve 1927 yılında birincilikle mezun olur. Aynı yıl bilimsel donanımını, Türkiye’de bir kâğıtçılık sanayisi kurmak üzere kullanmak amacıyla ülkesine döner. Kâğıdını tümüyle dışarıdan döviz ödeyerek sağlayan Türkiye Cumhuriyeti’nde, uluslararası kâğıt tekellerinin yerli kom- isyoncuları köşe başlarını tutmuştur. Bir konferansı sırasında Dünya Kibrit kralının adamları, Avrupa Kâğıtçılar Birliği Türkiye acentesi ve Türkiye'nin hisarlar idaresi Genel Müdürü Behçet Bey olmak üzere üç görüşme talep edilir Mehmet Ali Bey ile. İlk ikisinde, Türkiye’de kâğıt endüstrisinin gelişmesi için yaptığınız girişimlere son vermesi halinde, ülkeye giren kâğıttan ton değer başına yüzde 3 komisyon alacağını,danışman olacağını söyleyenleri, anın- da reddeder. Tekel Genel Müdürü’nün teklifi ise; sigara paketi, kibrit kutusu, tuz kutusu için günde 10 ton kâğıt kul- landıklarını ve bunların bir kâğıt fabrikası kurarak ulusal kaynaklardan karşılanması yönündedir. Bir kaç hafta içinde tüm plan ve projeleri hazırlanır ve ihaleye çıkılır. Üç gün kala Maliye Bakanlığı’ndan, durdurulduğu yazısı alırlar.Burada fabrikanın kurulmaması için, kapsamlı bir çalışma yapıldığı açıktır. İlk Türk kâğıdını, Ulus gazetesinin yeni çıkacak ekinde deneme şansı bulduğunda, gazetenin başyazarı Fatih Rıfkı Atay ile birlikte Atatürk’e gitti ve eserini gösterdi. Uzun süre yazıya ba- kan Atatürk, Kâğıtçı’ya döndü ve “İşte çocuk, uygarlığın hamuru bu” dedi. Hayatı boyunca gördüğü tek iltifat da bu oldu. Atatürk sonrasında gelen yöneticiler, Mehmet Ali Kâğıtçı’ya aynı gözle bakmayacaklar ve onu ‘sistemin dışına’ atacaklardı. Mehmet Ali Kâğıtçı’nın hayatı, Türkiye’nin uygarlaşması için ömrünü harcayan; ama ne yazık ki yenilenlerin öyküsü! Başka bir ifadeyle ‘Türkiye’nin nerede hata yaptığının’ bir romanı... Mehmet Ali Kâğıtçı, ‘unutulanlar’ arasında yerini alırken, iyi ki birileri rahat durmadı ve onu bize hatırlattı.

14

Mustafa Kemal Atatürk vefat edecek ve Cumhuriyet’in idealleri de onunla birlikte gidecekti. Demokrat Parti dönemi geldiğinde ise ‘politik’ nedenlerle işinden uzaklaştırılacaktı. Devlet onun yerine Norveç’ten kâğıt uzmanı talep edecek ve Norveçliler’den ‘utanç duyulacak’ bir yanıt alınacaktı. Türkiye’nin kâğıt uzmanı istediğini duyan Norveçliler, Stokholm Büyükelçiliğimize başvurarak, ‘Mehmet Ali Kâğıtçı’nın hayatından haberdar olmak’ istediklerini söylüyorlardı. Yani, “Kâğıtçı öldü mü ki bizi çağırıyorsunuz” demek istiyorlardı.[2]

Yıllar sonra Mehmet Ali Kâğıtçı, fabrikanın üretime geçtiği o ilk günü şöyle anlatacaktı : “İzmit Kâğıt Fabrikasında 18 Nisan 1936 cumartesi günü sat 14.30’da elime aldığım, Mustafa Kemal’in ‘işte medeniyet hamuru’ dediği ilk kâğıt sahifesi, uğruna yıllarca mücadele ettiğim idealime kavuşmanın bir belgesi idi. O mutlu andaki heyecanımı, bugün de aynı tazelik ve şiddetle hissetmekteyim.” Projesinin selüloz üretim kısmını gerçekleştirmek için tekrar girişimlerde bulundu ve İzmit Selüloz Sanayi Müessesesi’ni ve Sümerbank Karton Fabrikası’nı kurdu. 1941’de hiç bir neden gözetilmeden görevinden alındı. İstanbul Belediye Kimya hanesi Müdürlüğü’ne atandı. Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi’nde kâğıtçılık dersleri verdi.

Tüm yakıcı tutkusunu ve ulusal sanayi inadının, yabancı firmaların kâğıt piyasasını nasıl yavaş yavaş ele geçirdiklerinin, kâğıtçılık sanayisinin nasıl giderek gerilediğinden ve tüm kâğıt tutkusunun öyküsünü “kâğıtçılığımız” kitabında anlattı 1977’de. 1982’de yaşamını yitiren, Türkiye Kâğıt Sanayi’nin kurucusu, Mühendis Mehmet Ali Kâğıtçı’nın tüm emeğini ve ömrünü verdiği SEKA için kendisi görmese de korktuğu olmuştu. Fabrika 1998 ılında özelleştirildi ve Anonim Şirkete dönüştürüldü.[1]


Lâ Tahzen Gazetesi

Ekim 2017

Kimya Mühendisliği Nedir?

Kimya mühendisliği, malzemelerin kimyasal yapılarını, enerji içeriklerini inceleyen ve fiziksel hallerinin değişime uğradığı projeleri geliştirmesini ve uygulamasını yapan çok yönlü mühendislik dalıdır. Bu bölümde eğitim almak isteyenlerin çok iyi matematik alt yapısı olması gerekir. Kimya mühendisliği nedir? Maddelerin kimyasal değişmelerini, tepkilerini belirleyen koşulları inceleyerek, kimyasal madde üretecek tesislerin kurulmasında, tasarlanmasında yön veren kişilerden oluşur. Kimya mühendisliğinin görevleri arasında; 1. İstenilen kimyasal maddenin üretilmesi için ekonomik olarak işletmenin kurulması için gerekli çalışmaları yapar. 2. Üretim aşamasında maddelerin karışımı ile ilgili reçeteler hazırlar, denetler, bileşimin oranlarını ve zamanlamasını ayarlar. 3. Tesislerin kuruluşlarını ve gerekli olan araç ve gereçleri denetler. 4. Kimya sanayindeki gelişmeleri takip eder. Araştırma ve geliştirme çalışmalarını yapar. Çalışmaları için iyi bir laboratuvar ve cihazlarına, analiz cihazlarına ve kontrol sistemlerine ihtiyaçları vardır. Kimya mühendislerinin çok sabırlı ve bilimsel meraklı olmaları gerekir. En önemlisi de kimyasal maddelere karşı alerjileri olmamalıdır.

Liseden sonra 4 yıl eğitim süresi vardır. Kimya mühendisliği dersleri çok ciddi çalışmaya ve disipline ihtiyaç duyar. Eğitimin; •

Birinci senesinde; matematik, teknik resim, genel kimya, fizik ve sayısal bilgisayar programla öğretilir.

İkinci senesinde; yüksek matematik, analitik kimya, kimya mühendisliği temel prensipleri, fizikokimya ve laboratuvarı, malzeme bilgisi, organik kimya, mühendislik mekaniğinin esasları ve termodinamiği öğretilir.

Üçüncü senesinde; kimya mühendisliği termodinamiği, organik kimya, ısı aktarımı, kütle aktarımı, kimyasal reaksiyon, aletli analiz ve laboratuvar, endüstriyel kimya öğretilir.

Dördüncü senesinde; inorganik ve organik teknoloji, reaktör ve kimya mühendisliği tasarımı, kütle aktarımı, proses kontrol ve lisans araştırma projesi eğitimi verilir.

Kimya mühendisi çalışma alanı çok geniş olan bir meslektir. İlaç, tekstil, gıda, cam sanayi, petrol, elektrik, metal, gübre gibi aklınıza gelecek her tür endüstriyel tesislerde iş imkânı vardır. Kariyer yapmak isteyenler diğer mühendislik dallarında olduğu gibi lisanstan sonra, yüksek lisans ve doktora yapmaları gerekmektedir.

15


Lâ Tahzen Gazetesi

Ekim 2017

Şeytan Ne Diyor •“Onları -ne olursa olsun- şaşırtıp-saptıracağım, en olmadık kuruntulara düşüreceğim...” (Nisa Suresi, 119) •“(Şeytan) Onlara vaadler ediyor, onları en olmadık kuruntulara düşürüyor. Oysa şeytan, onlara bir aldanıştan başka bir şey va’detmez.” (Nisa Suresi, 120) •“(Şeytan) Dedi ki: “Rabbim, beni kışkırttığın şeye karşılık, andolsun, ben de yeryüzünde onlara, (Sana başkaldırmayı ve dünya tutkularını) süsleyip-çekici göstereceğim ve onların tümünü mutlaka kışkırtıp-saptıracağım. Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna.”” Hicr Suresi,39-40

Tesettür Özgürlüktür

E

y Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu, onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. | Ahzab Suresi /59. Ayet Meali

M

ü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz! | Nur Suresi / 31. Ayet Meali

A

rtık evlenme ümidi beslemeyen, hayızdan ve doğumdan kesilmiş yaşlı kadınların zinetlerini göstermeksizin dış elbiselerini çıkarmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama yine sakınmaları onlar için daha hayırlıdır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. | Nur Suresi / 60. Ayet Meali

• “Ey insanlar, yeryüzünde olan şeyleri helal ve temiz olarak yiyin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Gerçekte o, sizin için apaçık bir düşmandır. O, size yalnızca, kötülüğü, çirkin-hayasızlığı ve Allah’a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.” (Bakara Suresi, 168-169) • “...Şeytan onlara yaptıklarını süslemiştir, böylece onları (doğru) yoldan alıkoymuştur; bundan dolayı onlar hidayet bulmuyorlar.”Neml 24

Namaz’ın Ücreti Az Mı Ki? Sana Usanç Veriyor?

E

y sersem nefsim! Acaba şu namaz ve ibadet vazifesi neticesiz midir? Ücreti az mıdır ki sana usanç veriyor? Hâlbuki bir adam sana birkaç para verse veyahut seni korkutsa, akşama kadar seni çalıştırır; sen usanmadan çalışırsın. Acaba bu dünya misafirhanesinde aciz ve fakir kalbine kuvvet ve zenginlik; ve elbette gireceğin bir menzil olan kabrinde gıda ve ziya; ve herhalde mahkemen olan mahşerde senet ve berat; ve ister istemez üstünden geçilecek Sırat köprüsünde nur ve burak olacak bir namaz neticesiz midir veyahut ücreti az mıdır? Risale-i Nur Külliyatı

Namazın Mükâfatı •Şüphesiz iman edip salih ameller işleyen, namazı dosdoğru kılan ve zekatı verenlerin mükafatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır. (Bakara Suresi), 277. Ayet •İman edip salih ameller işleyenleri de ebedî olarak kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Allah gerçek bir va’dde bulunmuştur. Kimdir sözü Allah’ınkinden daha doğru olan? (Nisâ Suresi), 122. Ayet •Mü’minler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir. (Mü’minûn Suresi), 1.

16

Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler. (Mü’minûn Suresi), 2 •Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler. (Mü’minûn Suresi), 3 •Onlar ki, zekatı öderler. (Mü’minûn Suresi), 4 •Onlar ki, ırzlarını korurlar. (Mü’minûn Suresi), 5 •Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar. (Mü’minûn Suresi), 6 •Kim bunun ötesine geçmek isterse, işte onlar haddi aşanlardır. (Mü’minûn Suresi), 7 •Yine onlar ki, emanetlerine ve verdikleri sözlere riâyet ederler. (Mü’minûn Suresi), 8 •Onlar ki, namazlarını kılmağa devam ederler. (Mü’minûn Suresi), 9 •İşte bunlar varis olanların ta kendileridir. (Mü’minûn Suresi), •Onlar Firdevs cennetlerine varis olurlar. Onlar orada ebedî kalacaklardır. (Fâtır Suresi), 29. Ayet •Şüphesiz, Allah’ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden, gizlice ve açıktan Allah yolunda harcayanlar, asla zarar etmeyecek bir ticaret umabilirler. (Fâtır Suresi), 30. Ayet •Allah kendilerine mükafatlarını tam olarak versin ve kendi lütfundan daha da artırsın diye (böyle yaparlar). Şüphesiz O, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir. (Meâric Suresi), 22. Ayet •Ancak, namaz kılanlar başka. (Meâric Suresi), 23 •Onlar, namazlarına devam eden kimselerdir. (Meâric Suresi), 26 •Onlar ceza gününü tasdik eden kimselerdir. (Meâric Suresi), 27 •Onlar, Rablerinin azabından korkan kimselerdir. (Meâric Suresi), 28 •Çünkü, Rablerinin azabından emin olunamaz. . (Meâric Suresi),29 •Onlar, mahrem yerlerini koruyan kimselerdir. . (Meâric Suresi)30 •Ancak eşleri, yahut sahip oldukları cariyeleri başka. Çünkü onlar . (eşleri ve cariyeleri ile olan ilişkileri konusunda) kınanmazlar. (Meâric •Kim bunun ötesini isterse, işte onlar sınırı aşan kimselerdir.Mearic 32 •Onlar, emanetlerini ve verdikleri sözü gözeten kimselerdir.Mearic 33 •Onlar, şahitliklerini dosdoğru yapan kimselerdir. Mearic 34 •Onlar namazlarını titizlikle koruyan kimselerdir .mearic 35 •İşte onlar cennetlerde ikram göreceklerdir. Mearic 36 •Arınan ve Rabbinin adını anıp, namaz kılan kimse mutlaka kurtuluşa erer. (A’lâ Suresi), 14.


Lâ Tahzen Gazetesi

Kur’an-ı Kerim’de Allah Kendini Nasıl Tanıtıyor? İnsana bilmediği her şeyi öğreten O’dur. (ALAK 96/5) Allah kullarına çok lütufkârdır. Dilediğine rızık verir. O çok kuvvetlidir, çok güçlüdür. (ŞURA/19) O, kullarının üstünde tam hâkimdir. O, hüküm ve hikmet sahibidir, her şeyden haberdardır. (EN’AM/18)

Ekim 2017 “Onu doğurunca, Allah, ne doğurduğunu bilip dururken: Rabbim! Ben onu kız doğurdum. Oysa erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Kovulmuş şeytana karşı onu ve soyunu senin korumanı diliyorum, dedi.” Cenab-ı Hakk, Hanne’nin bu ihlaslı duasına en güzel şekilde icabet ederek, bir ana duası olan hazreti Meryem’i kabul etti. Devam eden ayetlerde Allahu Teala buyurur:

Kur’an-ı Kerim Müzesi̇ Medine’de, mescid-i nebevi’nin yanı başına kurulan kuran-ı kerim müzesi, eylül 2015 yılından bu yana ziyaretcileri kabul ediyor. Şu ana kadar 2 milyondan fazla kişinin müzeyi ziyaret ettiği belirtiliyor.

Kâbe Örtüsü

“Bunun üzerine Rabbi onu (Meryem’i) güzel Allah sizin düşmanlarınızı çok iyi bilir. Gerçek bir dost olarak Allah yeter ve yardımcı olarak da bir şekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyya’nın himayeAllah yeter. (NİSA/45) sine verdi. Zekeriyya ne zaman kızın bulunAllah O’dur ki, kendisinden başka hiçbir ilâh duğu mihraba girse, onun yanında yeni bir yoktur. En güzel isimler O’nundur. (TAHA/8) yiyecek bulurdu. «Meryem! Bu sana nereden geldi?» deyince, o da: «Bu, Allah katındanYer üzerinde bulunan her şey fânidir. Yalnız dır.» derdi. Şüphesiz Allah, dilediğine hesapcelâl ve ikram sahibi Rabbinin yüzü (zâtı) baki sız rızık verir.” kalacaktır. (RAHMAN/26-27) Göklerde ve yerde ne varsa hep O’nundur. Doğrusu Allah müstağnîdir, övülmeye layıktır. (HAC/64) De ki: O, Allah birdir. Allah Sameddir. O, doğurmamış ve doğmamıştır. Onun hiçbir dengi yoktur. (İHLAS SURESİ)

A

Hz. Meryemin Hayatı

llah’a adanmış bir evlat olarak dünyaya gelir hazreti Meryem. O, kabul edilmiş bir anne duasının en güzel halidir. 2000 küsur sene önce, ilahi dinlerin beşiği Kudüs’te yaşayan İmran Ailesi, Kuran’da bir sureye isim olmuş ve cenabı hak ayeti kerimede şöyle buyurmuştur: “Allah, Ademi, Nuh´u İbrahim ailesini ve İmran ailesini seçerek alemlere üstün kıldı. Allah işiten ve bilendir”

Allah’ın alemlere üstün kıldığı evin hanımı olan Hanne, uzun süre bir evlat sahibi olamamıştı. İmran ailesi ayeti kerimede Hazreti İbrahim ile beraber anılıyordu, zira bu kutlu ailenin annesi Hanne de tıpkı hazreti İbrahim gibi bir evlat ile müjdelendiğinde doğacak yavrusunu Allah’a adayacağına yemin etmişti. Ayeti kerime, Hanne’nin sevinç ve şükür dolu duasını şöyle anlatır; “ İmrân›ın karısı şöyle demişti: «Rabbim! Karnımdakini azatlı bir kul olarak sırf sana adadım. Adağımı kabul buyur. Şüphesiz (niyazımı) hakkıyla işiten ve (niyetimi) bilen sensin.” Hazreti Meryem dünyaya bir kız çocuğu olarak geldiğinde, Hanne adağının kabul olunmayacağından endişelenerek mahzun oldu. Zira o dönemdeki geleneksel din anlayışında mabede, sadece erkek çocukları adanmaktaydı. Bu durum karşısında hanne’nin Rabbine yakarışı şöyle ifade edilir:

Eniştesi ve teyzesinin himayesindeki hazreti Meryem için, kendisini rabbine adadığı mihrabında ilahi göreve hazırlık günleri geçmekteydi. O, bizzat Allah tarafından rızıklandırılıyor, bu harikulade olay hz. Zekeriyyayı dahi şaşırtıyordu. Artık o, iffet ve tat içerisinde günden güne Rabbine yakınlaşarak büyüyor, kendisini bekleyen büyük imtihan için hazır hale getiriliyordu. Cenab-ı hakk onun faziletini kuran’ı kerimde şöyle anlatır: “Hani melekler demişlerdi: Ey Meryem! Allah seni seçti; seni tertemiz yarattı ve seni bütün dünya kadınlarına tercih etti.” Bir başka ayette Allah onu tüm mümin kadınlara bir nümune-i imtisal olarak şöyle sunar: “(Allah inananlara) İffetini korumuş olan, İmran kızı Meryem’i de (örnek gösterdi). Biz, ona ruhumuzdan üfledik ve o Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O gönülden itaat edenlerdendi.”

Sultan 2. Abdülhamid zamanında, 1883’te Hattat Abdullah Zühdi’nin hattıyla yazılan yazılar siyah ipek üzerine altın kaplamalı gümüş iplerle işlenmiş. Suriyeli bu hattat Mescid-i Nebevi’nin duvarlarını Kuran ayetleriyle süslediği için Mescid-i Nebevi’nin hattatı olarak adlandırılmış. Ayrıca Kabe örtülerinin yazılarını da yazmış. Bundan dolayı “iki kutsal caminin hattatı” olarak da anılmıştır. Sülüs hattını kullanmıştır.

Dünya’nın En Büyük Kur’an-ı Kerimi

Kuranı kerimde ismi zikredilen tek kadın olan, Cennet hanımlarının seyyidesi Hazreti Meryem’in, Allah’ın kelimesine anne kılınmasının hikayesini Âli İmran ve Meryem surelerinden : “Ve hani melekler şöyle demişti: “Ey Meryem! Allah seni kendi tarafından bir kelime ile müjdeliyor ki, adı Meryem oğlu İsa Mesih’dir. Dünyada da, ahirette de itibarlı ve Allah’a çok yakın olanlardandır. O, beşikte de, yetişkin çağında da insanlarla konuşacak, salihlerden olacaktır.” (Meryem), “Ey Rabbim! Bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?” dedi. Allah, “işte böyledir, Allah dilediğini yaratır. O bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece “ol” der, o da hemen oluverir” dedi.

Afganistan’da 200 yıl önce Hattat Gulam Muhyiddin tarafından yazılan ve 154 kilogramağırlığından dolayı 4 deve üzerine yüklenerek Medine’ye hediye olarak gönderilen dünyanın en büyük Kur’an-ı Kerim’i sergileniyor.

700 Senelik Kur’an-ı Kerim

Devam eden ayeti kerimelerde Hz. İsa´nın doğumundan insanlarla konuşmasına ve hazreti Meryem´in susma orucuna varıncaya kadar, süreç ayrıntılarıyla bizlere aktarılmaktadır. Hazreti İsa, bir anneanne duasının meyvesi, iffetli ve muttaki bir annenin insanlığa müjdesidir.

700 senelik Ceylan derisinde yazılmış Kur’an kerim.

17


Lâ Tahzen Gazetesi

Ekim 2017

Boya Küpüne Bandırılmış Kırmızı Dudaklı Yarasa Balığı Onun dudakları ruj değil tamamen doğaldır. Kıpkırmızı iri dudakları , bir şeye kızmış gibi duran yüz ifadesi , tuhaf biçimli burnu ve yoğun bakışlı bir balık türüdür. Denizde yaşamasına rağmen yüzemez yüzgeçleri yürümek üzere tasarlanmıştır. Ve denizde 4 ayakla yürüyebilen tek balık türüdür. Aleyna MUSLU 9/C

Fantasti̇k Canlilar:Di̇nozorlar Günümüzden 66 milyon yıl önce nesillerinin tükendiğini bildiğimiz dinozorlar ile ilgili en bilindik teori bugün Meksika sınırları içerisinde bulunan Yucatan bölgesine çarpan meteorun bu canlıların gezegenimizdeki varlığına son verdiğiydi. Ancak bu hikaye tamamen gerçeği yansıtmıyor olabilir. Bir bilimsel araştırmaya göre, dinozorların nesillerinin tükenmesinin ana nedenlerinden biri de üreme hızlarındaki yavaşlık. Memelilerin üreme hızına kıyaslandığında Dinozorların dünyaya çocuk getirme hızlarının oldukça yavaş olduğunun altını çizen ekip, yavaş üremenin de bu canlıların gezegenden silinmesinde kilit bir rol oynadığı görüşünde. Uzun zaman boyunca dünya hayatına hakim olmuş bu fantastik canlılar hakkında birkaç bilgi; 1. Dinozorlar dünya üzerinde 150 milyon yıl boyunca yaşamışlardır. Biz insanlar, bu zamanın sadece %0,1’i kadar süredir hayattayız. 2. Kuşların bilimsel sınıflandırma açısından bir dinozor çeşidi olarak kabul edildiğini düşünürsek, aslında bu yaratıkların nesli tükenmemiştir. 3. Dinozor kelimesi Antik Yunan’dan gelmektedir ve anlamı “korkunç kertenkele”dir. 4. Dinozorların bazıları tavuk kadar küçüktür. 5. Dünyanın varoluşundan bu yana olan süreci 24 saat olarak varsayarsak, yaşam saat 22:24’te, dinozorların yok oluşu saat 23:41’de ve insanoğlunun tarihi saat 23:58:43 ’te başlamış olacaktır. 6. Dinozorlar tüm kıtalarda yaşamıştır. Antarktika da buna dahildir. 7. Bazı dinozorların kuyrukları 15 metreye kadar uzun olmuştur. Bilim adamları bunun, yürürken dengelerini korumak için bu kadar uzun olduğunu söylüyorlar. 8. 4 yaşındaki Wylie Brys, 2015 yılında 94 milyon yaşında olan bir dinozor fosili bulmuştur. 9. Dinozor sümükleri ilk olarak Çin’de 3500 yıl önce bulunmuştur. O zaman dinozorlar hakkında bilgi olmadığı için, onlar bunun ejderha sümükleri olduğunu düşünmüşler. 10. 850’e yakın dinozor türü vardır. Bu türler kalça yapılarına göre iki grupta incelenir. Birinci gruptakilerin kalça yapısı kuşlarınkine, ikinci gruptakilerin kalça yapısı kertenkelelerinkine benzemektedir. Hayrunnisa ÖZTÜRK 9/D

Kanayan Diş Mantarı Yerine göre “Şeytan Dişi” veya “Çilekler ve Krema” olarak da bilinen bu mantar, isimlerini tahmin edilebileceğiniz üzere, yüzeyinden salgıladığı kan kırmızısı salgıdan alıyor. Kuzeydoğu Amerika ve Orta Avrupa’da bulunan bu mantar türünün yüzeyindeki bu salgı, ironik bir biçimde pıhtılaşma önleyici bir kimyasal olan “atromentrin” içeriyor. Fatma Zehra UZUN 9/C

Şeytan Pençesi Yerden kanca gibi gözüken bir çöl bitkisidir. Kızılderililer tarafından sepet vb tarzı şeyler yapılmak için kullanılan bitkinin böyle sivri ve pençe gibi olmasının sebebi üstünden geçen hayvanlara takılarak, başka yerlere taşınmaktır. Şevval TAY 9/D

18


Lâ Tahzen Gazetesi

Ekim 2017

Yeni Nesil Ölümcül Uyuşturucu: Flakka Uyuşturucu kullanım yaşının giderek düşmesinin yanı sıra yeni uyuşturucu maddelerinin ortaya çıkmasının da bir o kadar tehlikeli hal aldığını ifade eden Doç.Dr.Gül Eryılmaz, son zamanlarda Bonzai’den de daha ucuz olan ve kullanıldığında kişiyi adeta zombiye çeviren ‘Flakka’ isimli uyuşturucunun kullanımının ülkemizde de görüldüğünü söyledi. Uyuşturucu kullananların görüntüsünün korku yarattığı ve ölümcül etkisi olduğunu belirten yetkililer, “Maddeyi kullananlar, tanımadıkları kişilere saldırıyor, üstlerini başlarını parçalıyor. Halüsinasyona yol açan madde, kalp krizine neden oluyor” dedi. ABD’de bu uyuşturucuyu kullanan bir kişinin arkadaşının yüzünü yediği de medyada yer aldı.

Ölümcül Tehli̇ke! Rusya menşeili olan sentetik uyuşturucunun ilk olarak ABD’de ortaya çıktığını söyleyen yetkililer, toz ve hap şeklinde kullanılan uyuş-

Maymun Yüzlü Orkide

turucuyla ilgili uyarıda bulundu. ABD ve Brezilya başta olmak üzere tüm dünyada yayılmaya başlayan, kullananları adeta yamyama çevirip saldırganlaştıran uyuşturucunun, ilk kez Türkiye’de yakalandığı belirtildi. Özel bir kanalda haber spikerliği yapan Serkan O., “Barcelona’dan bir yakınım kargoyu gönderdi. İçinde ne olduğunu bilmiyordum” dedi ancak tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bonzaiden Çok Daha Tehlikeli! İstanbul başta olmak üzere pek çok şehirde ortaya çıkan madde bağımlısı gençlerin içler acıtan durumu, yeni bir madde bağımlılığını gündeme getirdi. Özellikle son zamanlarda Bonzai’den de daha ucuz olan ve kullanıldığında kişiyi adeta zombiye çeviren ‘Flakka’ isimli madde ‘alpha-PDP’ içeren kimyasal bir uyarıcı. Banyo tuzuna benzeyen bu madde, sentetik uyuşturucuların içinde en güçlüler arasında dikkat çekiyor.

Ekvador ve Peru arasındaki ormanlık alanın binlerce kilometre derinliklerinde gizlenmiş bir orkide türü var. Çiçeğe, maymuna olan şaşırtıcı benzerliğinden dolayı maymun orkidesi adı verilmiştir. Bir çiçek koleksiyoncusu, fotoğraflarını çekerek bu pek bilinmeyen çiçeği insanlara tanıttı. Çiçeğin bilimsel ismi “Dracula simia”. Daha çok Ekvador’un dağlık bölgelerinde bulunan maymun çiçeği her mevsim görülebiliyor. Maymun yüzüne benzeyen çiçeğin, portakal gibi koktuğu belirtiliyor. Sena Nur ÇAPAR 9/D

Melike YİĞİTOĞLU 9/C

Kanser Nedir? Kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü urlara denir. Genel anlamda ise vücudumuzun çeşitli bölgelerindeki hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile oluşan 100’den fazla hastalık grubudur. Tedavi edilmez ise ciddi rahatsızlıklara, hatta ölüme dahi neden olabilir. Normal Bir Hücre Nasıl Kansere Dönüşür? Vücudumuzdaki sağlıklı hücreler bölünebilme yeteneğine sahiptirler. Ancak, kas ve sinir hücrelerinde bu özellik bulunmaz. Ölen hücrelerin yenilenmesi ve yaralanan dokuların onarılması amacıyla bu yeteneklerini kullanırlar. Yaşamın ilk yıllarında hücreler daha hızlı bölünürken, erişkin yaşlarda bu hız yavaşlar. Fakat hücrelerin bu yetenekleri sınırlıdır, sonsuz bölünemezler. Her hücrenin hayatı boyunca belli bir bölünebilme sayısı vardır. Sağlıklı bir hücre ne kadar bölüneceğini bilir ve gerek-

tiğinde ölmesini de bilir. Buna apoptosis yani hücrenin programlı ölümü denir. Normalde vücudun sağlıklı ve düzgün çalışması için hücrelerin büyümesi, bölünmesi ve daha çok hücre üretmesine gereksinim vardır. Bazen buna rağmen süreç doğru yoldan sapar, yeni hücrelere gerek olmadan hücreler bölünmeye devam eder. Bilincini kaybetmiş kanser hücreleri, kontrolsüz bölünmeye başlar ve çoğalırlar. Fazla hücrelerin kütleleri bir büyüklük veya tümör oluştururlar. Hücrelerin merkezinde çekirdek içinde DNA olarak adlandırılan mikroskopik iplikçikler mevcuttur. DNA, hücrenin normal fonksiyonlarını görmesi için gereklidir. Kanserli hücreler bu DNA iplikçiğindeki hasardan dolayı oluşur. Hücrenin normal yaşam siklusunda DNA hasarı olsa da hücre ya bunu onarır ya da ölür. Kanserli hücrelerde, hasarlanmış DNA onarılamaz ve kontrolsüz çoğalma

başlar. DNA çevresel etkenler (kimyasallar, virüsler, tütün ürünleri veya aşırı güneş ışını vs gibi) nedeniyle hasar görebilir. Kanser hücreleri birikerek tümörleri oluştururlar. Tümörler iyi huylu veya kötü huylu olabilirler. İyi huylu tümörler kanser değildir. Bunlar sıklıkla alınırlar, çoğu zaman tekrarlamazlar ve vücudun diğer taraflarına yayılmazlar. Kötü huylu tümörler kanserdir. Kötü huylu tümörlerdeki hücreler anormaldirler, kontrolsüz ve düzensiz bölünürler. Bu tümörler normal dokuları sıkıştırabilirler, içine sızabilirler ya da tahrip edebilirler. Eğer kanser hücreleri oluştukları tümörden ayrılırsa, kan ya da lenf dolaşımı aracılığı ile vücudun diğer bölgelerine gidebilirler. Gittikleri yerlerde tümör kolonileri oluşturur ve büyümeye devam ederler. Vücudun diğer bölgelerine yayılması olayına metastaz adı verilir. Sümeyye Di̇dem EDİZ 9/C

19


Lâ Tahzen Gazetesi

Ekim 2017

COUNTRIES INDIA

NEWS FROM SCHOOL

POPULATION:1.326.801.576 CLIMATE:

THE TRIP OF THE 9TH CLASSES

Indıas climate can be classified as a hot tropical country.In most of India summer is very hot. It begings in april and continues till the beginning of october. The India’s climate resembles moonsoon climate.

CLOTHES: The Indians has got various clothes.Traditional clothes are called Sari. Indian men wear different clothes.The Indian men’s clothes are more simple than Indian women’s clothes.The women’s clothes are more effective and colourful.Theywear this kind of clothes speacially in wedding ceremony.They may use the traditional clothes in their daily life.

They have a huge and very popular cinema industry.They called it as Bollywood.It sounds smilar to American film industry but they are very famous as well.So when you can watch their movies you’ll see the all kind of traditional clothes and any important things about Indians.

20

T

his is our first school trip this year,our 9th class students visited Kocaeli Tubitak Science center in İzmit. Our school management demanded two buses for us to take us there.Our trip started in the morning at 9 in front of our school.After an average of 4 hours of travel, we reached our goal.During the trip we learned how to make yhe colours of the structure of the solar system through models.We have had the opportunityto learn by experimentibg with Muslim scholar who lived in the past and many other things about geograpy, physics and bioliogy. One of these experiments was a complete magic show. Even a friend of us supported this experiment.Her name is Hayat.After an average of 3 hours tour, we returned to our houses with the same buses.


Lâ Tahzen Gazetesi

Ekim 2017

INDIAN FESTIVALS

STORIES FROM STUDENTS

DIWALI ; Diwali is India’s most famous Hindu festivals. It is celebrated with great pomp and shows. The houses are decorated with lights,clay lamps, candles and Ashk leaves in the festival, people wear new clothes ,families join puja,crackers crack and desserts are shared with friends ,family and neighbours.

Actually,with each sin, you steal something from someone. When you lie, you steal someone’s right to know the truth. When you kill someone, you steal someone’s right to live. Ashley December 29, 2016,Police Officer Neva I was sitting in the office before the news of the suicide. Suicide in the headboard of the suicide was headed to the writing board. Name 1: Name: John MacCartey Occupation: Doctor Date of death: December 27 Death style: suicide with poison. Sacrifice 2: Name: Lara Hooper Profession: Member of the Press Death Day: December 28 Death: Poisoning Suicide I heard the voice of inspector Evan when she talked about the possibility of serial suicide. Kurban3: Ashley Hunter Profession: Hostess Death Day: December 29 Death Shape: Suicide by poison.

HOLİ ; Also known as the Festival of Colors,Holi is one of India’s most famous festivals and is celebrated with enthusiasm all over the country. On the eve of Holi, the great holocaust fires a bonfire and sings around and dances. On the day of Holi,people gather in open spaces and some are given water guns,colored,water-filled ballons and water war begins.

DIFFERENT CREATURES OLMS Olms live under the lakes or in submarina caves. Olms have got soft tissue and they are sensitive and fragile. Olms’ skin look like human skin in terms of both texture and color. Olms are blind . Their smell and hear senses are very good.

“Where did the body find it?” I asked. “St. Paul’s in the cathedral.” I opened the map. First body was British Museum, second body was Imperial War Museum, third body was St. He was in Paul’s Cathedral. When we combined the three points, there was a triangle with 600 angles. “But where is the new person going to commit suicide?” said Amir Evan. “If you want clever answers, you have to ask clever questions.” There is no such thing as nobody. My response was to light a bulb in my head. The victim could have convinced the victims of gunfire or threats of suicide. When we look at the same as the chief, “We are going to the crime scene immediately!” said. I took my phone with my lens kit. I was in the cathedral in six minutes when I ran the car. When we reached the body by dividing the crowd, I saw a woman in her thirties lying down. I understand that Etein works in a color toned national airline company. “Did you find your bag?” I got a negative answer when I asked. Despite the fact that I was examining the body, I could not find any mud on the shoe, but I noticed a redness that you could make about 10 kg. A male murderer with a red handbag would draw attention in London. I told my ideas to Evan, “Where did you get it when the killer was a man?” said. I explained, “There is a vein in the joint of the woman, and the horror of the mind accelerates.If the killer was a woman, she tried to talk it out.I can not see twitch after the blood flow around the mouth. And the liver is blackened.It was killed in the same way as the other deaths.Cyanur ...” After we got there, we went to the police car and we tried to find all the wasps in 5 minutes away and we found the hand luggage. Everything was okay but there was no fingerprints or powder of examination gloves on it. The weather was too hot for the winter gloves. Evan was a little uncomfortable when we brought him to the lab to review it. I did not see him again in the past, but I went to leave his suitcase report in his room. There was a pair of leather gloves on the floor table ... MOVIE OF THE MONTH TAARE ZAMEEN PAR

GRAMMAR PART *You should use “do/does” as an auxilary verb in present simple tense Use do with plural pronouns Use does with singular pronouns -We want to study. -She likes playing football.

An art teacher, Ram Shankar Nikumbh teaches at a local boarding school and thinks that every child is special and must have his chance of enjoyinghis/her school days, so he breaks all the rules of “how things are done” in the school tol et his motives became successful, all the children respond him with joy. Except a small boy named Ishaan Awasrhi,of eight years old who seems tobe in a different world all the time. Nikumbh soon finds out that Ishaan is unhappy about something. He attempts to help him. The questıons remain will he be successful or will the errant prove dangerous for him. So it is a great movie. We recommend you to watch it.

21



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.