2 minute read
Dücane Cündioğlu'nun Korona Salgını Paylaşımları Üzerine
from TENKİD DERGİSİ
by murat selim
yaşam
DÜCANE CÜNDİOĞLU'NUN KORONA SALGINI PAYLAŞIMLARI ÜZERİNE
Advertisement
DERLEYEN: MURAT ÇELIK
Bazı noktalarına şerhler düşülmesi gerektiğini ve bazı noktalarının tartışmalı olduğunu düşünsem de bu salgınla ilgili karşılaştığım en mantıki, tutarlı ve muhakeme düzeyi en yüksek düşünceler Dücane Cündioğlu'na ait. Buyrun bu epidemik notlardan ilk dördü:
“Epidemik Notlar 1:
Bilinçli yaşamın yokoluş olasılıklarını konuşmak “Evrensel varoluşun anlamı (amacı) nedir?” sorusuna yanıt aramak demektir.
Bu virüs salgınına bir amaç biçerseniz -ki bilim bunu asla yapamaz- olup biteni ‘açıklamış’ olmaz, aksine ona anlam vermiş olursunuz.
Epidemik Notlar 2:
Bu virüs salgınının “anlamı” nedir?
Teolojik yanıt: • Tanrı bizi sınıyor, günahkar kullarını cezalandırıyor, kıyamet alameti...
Politik yanıt: • Üst aklın bir oyunu bu, faiz lobisi devrede, ABD ve israil komplosu, yeni dünya düzeni kuruluyor...
“Epidemik Notlar 3:
Her iki yanıt da olup bitenin ardında bir bilinçli öznenin varolduğu varsayımına dayanıyor. Yani örtük olarak “Erek varsa bir bilinçli istem de olmalıdır” diye düşünülüyor: teleoloji.
Bugün teleoloji (ereksellik) bilimdışı bir varsayım olarak tanımlanmakta.
Epidemik Notlar 4:
Felsefi yanıt: • Olan olmalıydı / olacak olan olur / o halde olan olur.
Doğada erekselliği yadsımakla felsefe kendisini olgunun olası sonuçlarını kestirmekle sınırlar: Bilinçli yaşamın yaşam (doğa) içindeki payının süreklilik biçiminin nasıllığına." (Dücane Cündioğlu'nun twitter hesabından alıntıladım.)
Bana göre şerh düşülmesi gereken ya da tartışmalı noktalar: 1. Sosyal bilimler nerede duruyor burada belirsizlik var. Ekonomi gibi pratikte belirleyici bilimler (eğer bilim kabul ediliyorsa) bir erekselliğe yönelmiyor mu? Yöneliyorsa bugün sermayedarların ekonomi -politiğindeki politik ile ekonomi hedeflerini nasıl birbirinden ayıracağız? Daha çok kazanma ve paranın seyri ile üretim -sosyal mekanizmalar- teknolojinin seyri nasıl birbirinden ayrılacak? Teknoloji dediğimizde bilimi burdan nasıl ayırt edeceğiz. Tekno-bilim sermaye sahiplerinin erekselliğine göre ar-ge yapmıyor mu? O zaman tekno-bilim, ekonomi ve sosyal bilimlerin hem konusu hem amacı anlamında multidisipliner bir metodoloji gerektirmez mi?
2. Eğer Dücane Bey, sosyalin bilim olacağını kabul ediyorsa bu bilimin mevzusunun amacından, öznesinin nesnesinden nasıl ayırt edileceğini de açıklaması gerekir.
3. (Yine) Eğer sosyali bilim görüyorsa fen bilimleri ile sosyal bilimlerin nerelerde ve hangi metodoloji ile ayrılabileceğini de göstermelidir. Politik yanıt ile sosyal bilimlerin nerde ayrıştığını belirtmesi beklenir. Elbette politik yanıtta verdiği konuların nerdeyse her biri bir başka sosyal bilim dalına tekabül ediyor. Olgusal ve kavramsal politik olandan bahsedebilmeyi mümkün görüyorsa.
4. Felsefede erekselliğin kalmadığı felsefenin bilime tabi olduğu bilimin de erekselliği artık bilimsel kabul etmediği çıkarımınızla tutarlı. Fakat felsefenin bilime tabi olduğunu ve bilimin erekselliği bilimsel kabul etmemesi cari bilim felsefesi için geçerli kabul edilse de bunun doğru olup olmadığı yeniden tartışılmalı.
SINEMA KITAP İSLAM SANATI
"İslam sanatlarını anlatmaya Kâbe'yi anlayarak başlamanın gerekliliği söyleyen Bruckhardt, Kâbe'yi kutsallık-sanat-ibadet denkleminde inceleyen neredeyse tek isimdir." MAĞARADAKİLER "Keyfi yerinde olanların hür düşünceye ne ihtiyacı var? Ezilenlerin ise hür düşünceye ne zamanı ne de imkânı var. Düşünce mutlular için bir lüks, eksiklik duyan için ihtiyaç.” diyor. Biz bu tanımda neredeyiz? Mutlu olup düşünceyi bir lüks olarak görenlerde mi yoksa düşünceye ne zamanı ne de imkânı olanlarda mı?" AMADEUS MOZART
"film, sanatın iki temel unsuru olan yetenek ve deha kavramları etrafında şekillenmektedir. burada bu iki unsuru sağlam bir duvarın inşası için gerekli olan tuğla ve harç ilişkisine benzetebiliriz. başarılı bir sanat eseri de ancak yetenek ve dehanın aynı kişide bir araya gelmesiyle zirveye ulaşacaktır."