Nalbur Teknik Ağustos'12

Page 1








Yıl: 9 Sayı:107 Ağustos 2012

GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ ve TİCARET A.Ş. adına İMTİYAZ SAHİBİ MEHMET SÖZTUTAN GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AHMET KIZIL SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr EDİTÖR AHMET FARUK KOYUNCU faruk.koyuncu@img.com.tr SANAT YÖNETMENİ İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr DİZAYN & GRAFİK RECEP ÜNAL recep.unal@img.com.tr REKLAM MÜDÜRÜ ZÜLKÜF KARADAYI zulkuf.karadayi@img.com.tr KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL ebru.pekel@img.com.tr DIŞ İLİŞKİLER INTERNATIONAL RELATIONS EXECUTIVE HAKAN KURT hakan.kurt@img.com.tr MUHASEBE MÜDÜRÜ MÜRSEL GÜRLER muhasebe@img.com.tr ABONE HATİCE ERDÖNMEZ hatice.erdonmez@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. 29 Ekim Cad. No: 23 34530 Yenibosna / İSTANBUL 0212 454 30 00 ADRES 29 Ekim Caddesi No:23 34197 Yenibosna / İSTANBUL Tel.: 0212 454 25 03 Faks: 0212 454 25 06 www.nalburteknik.com e-mail: info@nalburteknik.com.tr İRTİBAT BÜROLARIMIZ KONYA 0332 238 10 71

Türkiye yükselen değer Türkiye ekonomik anlamda dünya ile kıyaslandığı zaman çok iyi durumda. Sektörel bazda bunu her yerde görmek mümkün. Bu kadar karışık bir ortamda yükselen değer olabilmek büyük başarı. İnşaat sektörü büyük bir hızla ilerliyor, sektörü destekleyen alt birimlerindeki kalemlerde de güzel gelişmeler yaşanıyor. Diğer yandan Arap baharının vurduğu coğrafyalara baktığımız zaman Türkiye’nin bu coğrafyalarda ne kadar etkin olduğu göreceğiz. İnşaat sektörü büyük bir ivme ile yola devam ederken yeni ürünler, yeni gelişmelerde hızla devam ediyor. Burada dikkat ettiğim hususlarından birisi de sektör firmalarının Ar-Ge’ye büyük önem vermeleri. Ar-Ge birimlerini daha güçlü hale getirmek için uğraş vermeleri. Bunlar sektör adına önem arz etmekte. Aslında baktığımız zaman sektör firmalarının yeni ürün çalışmaları yapmaları yeni tasarımlar ile dünya pazarlarında boy göstermeleri büyük bir gurur. Şunu rahatlıkla söylemek mümkün ‘Türkiye artık yükselen bir değer.’ Her zaman sektörde iyi güzel şeylerden hep bahsediyoruz. Bunun yanında sektör de sıkıntılar da yaşanmakta. Özellikle dışarıdan ülkemize getirilen bazı kalem ürünleri ve merdiven altı yapılan üretimler gerçekten de sektörü yaralamakta. Bunlarında önüne geçilmesi için yetkili merciler bir an önce gerekli önlemleri almalı. Diğer yandan 2012 yılının ilk çeyreğinde içeride yatırım ve tüketimde meydana gelen yavaşlamanın ihracata herhangi bir etkisi olmamıştır. Mal ve hizmet ihracatında meydana gelen gelişim bu dönemde % 13,2 düzeyinde oluşmuştur. Bu rakama paralel olarak inşaat sektörünün ihracat verileri de olumlu bir tablo ortaya koymaktadır. Diğer yandan özel sektörün yatırım harcamaları ilk çeyrekte yıllık %1,6 büyümüştür. Özellikle makine teçhizat yatırımlarındaki duraklama dikkat çekmektedir. Dergimiz nalbur’lara yönelik olarak faaliyet gösteriyor. Dergimize gelince; Gündem, Mobilya-aksesuar, Banyo-mutfak, Boyaizolasyon, Elektrik dünyası, Yeni ürün, Hırdavat ve el aletleri ve Ayın dosyası bölümlerinden oluşmaktadır. Sektörle ilgili gelişmeleri bu bölümlerimiz aracılığı ile sizlere sunuyoruz. Bir sonraki sayıda buluşmak dileği ile… Saygılarımızla,

Nalbur Teknik dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Nalbur Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Nalbur Teknik Dergisi ayda bir yayınlanır.

-

Ihlas


İş piyasasında kurallar değişiyor

8 Endüstriyel ürünlerin varlığı

54 Türkiye’nin ilk sertifikalı Pasif Evi Mavi Kale’den

78 Hem siz kazanın hem de doğa kazansın

96 reklam indeksi 3M ............................16 -17 AKTİF ............................. 75 AKYÜZLER ...................... 27 ARMUTLU ..................... 101 AS KAYNAK......... 112 -A.K.İ AYAN ................................2 AZİM İNŞ ......................... 51 BATU GRUP .................... 64 BETA KİMYA ................... 39 BİLGESAN..................... Ö.K. BİLGESAN .........23 - 43 - 73 BOYSAN .................. 56 – 57 CERMİX ........................... 11 DEMOS KAPI ................... 98 DERSAN .......................... 35

EMRE BAHÇE .................. 69 EMULZER................... Ö.K.İ ENTEGRE ........................ 15 ER KALIP ........................ 31 FIRAT TEKNİK ...........60-61 GÜLAL HIRDAVAT ........... 19 IŞIK KALIP ...............45 - 49 İHLAS KOLEJİ ............... 100 İNTERMOB ...................... 97 İZOTEX........................... A.K JAKKO ............................ 25 KALE KİLİT ..................... 33 KANCA ............................ 41 KARKİM ............................1 KRİSTAL ........................ 99

MAKRO TEKNİK .......67 - 71 MAYSAN ......................... 91 PAİNT İSTANBUL ............ 93 POLİMER ..........................9 POLYLOCK ................52 -53 RENK PLASTİK ............... 37 ROTHENBERGER ............ 21 SEL 77 -79 -81 – 83 -85- 87 SELSİL ........................ 4 – 5 TÜM PLASTİK ..........29 - 47 TÜMRAY ......................... 13 TÜRKİYE GAZETESİ ...... 103 WEBER .............................3 YEM ................................ 95 YÜZER VOLKAN .............. 89

-


gündem

İş piyasasında kurallar değişiyor MYK Sınav ve Belgelendirme Dairesi Başkanı Ahmet Gözüküçük: “İşgücü piyasasında artık ‘ne iş olursa yaparım’ diyen bireylere yer yok. İşte bu sorunu çözmek için bireylere mutlaka meslek kazandırmak zorundayız” dedi

Kurumu’nca; kentteki işsizlik oranın azaltılmasına yönelik olarak ortaklaşa organize edilen bilgilendirme toplantısı yoğun ilgi gördü. Seyhan Oteli’nde ‘Mesleki Eğitim Sertifikalandırılması ve Bu Sertifikalara Uluslararası Alanda Denklik Sağlanması’ başlığı altında düzenlenen ‘Ulusal Yeterlilik Bilgilendirme Semineri’nde konuşan Gözüküçük, dünyada her alanda giderek artan rekabet ortamında ekonomik, kaliteli ve beklentileri karşılayan ürün ve hizmet sunmanın zorunlu olduğunu hatırlattı.

“İŞSİZLİK TÜM BOYUTLARI İLE ELE ALINMALI” Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) Sınav ve Belgelendirme Dairesi Başkanı Ahmet Gözüküçük

Gözüküçük, “Bu ortam ülkeleri, kurumları, sivil toplum kuruluşları ve firmalar ile birlikte tüm bireyleri güçlü olmaya, kendini geliştirme ve yenilemeye zorluyor. Bugün artık hiçbir ülkenin, hiçbir şehrin, hiçbir firmanın rekabet baskısı duymadan, etrafına bakmadan kendi yolunda yürüme lüksü yok. Bu ortam, kuşkusuz bireylere de önemli zorluklar getiriyor. 2008 yılı sonunda başlayan küresel krizin de etkisiyle işsizlik, bugün sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda da Avrupa ve tüm dünyanın sorunu. İşsizliğin şüphesiz birçok nedeni var. Bunlar tüm boyutları ile ele alınması gerekiyor. Bu sorunla birlikte konuşmamız gereken önemli bir başka sorun da ‘mesleksizlik’ sorunu. İşgücü piyasasında artık ‘ne iş olursa yaparım’ diyen bireylere yer yok. İşte bu sorunu çözmek için bireylere mutlaka meslek kazandırmak zorundayız” dedi.

“İŞ PİYASASI DİNAMİKLERİ HIZLI BİR DEĞİŞİM İÇİNDE”

M

esleki Yeterlilik Kurumu (MYK) Sınav ve Belgelendirme Dairesi Başkanı Ahmet Gözüküçük, ‘ne iş olursa yaparım’ diyen bireylere işgücü piyasasında yer olmadığını, bu sorunun çözülmesi noktasında bireylere mutlaka meslek kazandırılması gerektiğini söyledi. Adana Ticaret Odası Avrupa Birliği Bilgi Merkezi, Teknik Eğitim Vakfı Adana Şubesi ve Mesleki Yeterlilik

8

nalburteknik.com

Agustos’12

İş piyasasının dinamiklerinin hızlı bir değişim içinde olduğuna dikkat çeken Gözüküçük, dünyada sürekli yeni bilgiler ile birlikte metotlar üretildiğini, teknolojideki gelişimin ise baş döndürücü hızda olduğuna işaret etti. Bu hızlı değişim ve gelişime, meslek edinme biçimi, eğitim sistemi, yeterlilik sisteminin de mutlaka cevap verecek şekilde kendini uyarlaması gerektiği uyarısında bulunan Gözüküçük, “Artık bir mesleği edindiğini düşünen, okuldan mezun olan kişinin iş hayatı boyunca sahip olduğu bilgi ve becerilerinin yüzde 95’inin işe yaramaz hale geldiği bir çağdayız. O halde bugün belge alan bir kişi, düzenli olarak kendini yenileyemezse; bir süre sonra iş bulamayabilir, iş bulsa da çalıştığı işyeri rekabet edemez” ifadesini kullandı.



gündem

İş kazaları tetanoz riski taşıyor, Td aşısı çalışanları koruyor Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sanayileşmeye bağlı olarak iş kazaları ve meslek hastalıkları sıklıkla görülüyor. Td aşısı ile bunların önüne geçebilirsiniz sağlanamadığı için günümüzde birçok erişkin tetanoz aşısı olup olmadığını bilmiyor, bir kısım erişkin de gerçekten hiç tetanoz aşısı olmamış durumda. Bu da tetanozun, erişkin yaş grubundaki kişilerde daha sık görülme olasılığını yükseltiyor.

TETANOZDA ÖLÜM RİSKİ VAR

G

ünümüzde tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sanayileşmeye bağlı olarak iş kazaları ve meslek hastalıkları sıklıkla görülüyor. Üstelik mevcut rakamlar oldukça yüksek. Ülkemiz, iş kazaları istatistiklerinde Avrupa’da ilk sırada, dünyada ise 3. sırada yer alıyor. İş kazalarının sebep olduğu hasarların başında ise yaralanmalar geliyor. Bir diğer risk ise bu yaralanmalar sonrası çalışanların sağlığını tehdit eden tetanoz gibi hastalıklar. Bu nedenle çalışanları korumak için alınması gereken önlemlerin arasında mutlaka tetanoz aşısının da yer alması gerekiyor. Tetanoza karşı etkili olan ve erişkinler için özel olarak üretilen Td (erişkin tipi tetanoz ve difteri) Aşısı, Keymen İlaç tarafından ülkemize getirilmiş bulunuyor.

İŞ KAZALARINDA AVRUPA BİRİNCİSİYİZ Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre 2009 yılında ülkemizde toplam 64 bin 316 iş kazası yaşanmış durumda. 2008 yılında ise bu rakam 72 bin 963... İş kazalarının en sık görüldüğü alanlar ise madencilik, metal sanayi, metal, tekstil, gıda, makine ve ekipman üretimi ile inşaatçılık olarak belirtiliyor. Bu durum da özellikle kirli ve toprakla temas eden yaralanmalar nedeniyle gelişen tetanoz gibi hastalıkların görülme riskini artırıyor. Öte yandan ülkemizde tetanoz için 1968 yılında başlayan aşılama programında özellikle 1980 yılına kadar uygulamada yüksek başarı

10

nalburteknik.com

Agustos’12

Tetanoz hastalığına toprakta yaşayan, kirli ve açık yaralar aracılığıyla insana bulaşan bir bakteri neden oluyor. Bakteri, insana bulaştıktan sonra 3-21 gün içerisinde tetanospazmin denilen bir toksin salgılayarak sinirleri felç ediyor, kaslarda kasılma ve spazmlara yol açarak ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Vakaların ölümle sonuçlanma oranı %10 ile %70 arasında değişirken hastanede bakım, hastanın yaşı ve genel durumu bu oranı etkiliyor. Hastaneye yatırılmayan vakalarda ise ölüm neredeyse kaçınılmaz hale geliyor. Tetanoz hastalığının sadece kırsal kesimde görüldüğüne dair yanlış bir algı bulunsa da hastalık şehir hayatı içinde de görülebiliyor. Tetanozun vücuda etkileri ise kalp sorunları, nefes alamama, sinir felci, akut böbrek yetmezliği ve kas erimesi şeklinde oluyor. Hastalık tedavi edilmezse ve önlem alınmazsa ölüm kaçınılmaz hale geliyor.

TD AŞISI, HEM TETANOZA HEM DİFTERİYE KARŞI KORUMA SAĞLIYOR Erişkinler için özel olarak üretilen ve Keymen İlaç tarafından ülkemize getirilen Td Vac Aşısı, tetanozun yanı sıra bulaşıcı bir hastalık olan difteriye karşı da koruma sağlıyor. Damlacık, yakın temas ve deri teması ile insandan insana kolayca bulaşan difteri de halen özellikle çok kişinin bir arada çalıştığı iş yerleri ve fabrikalardaki insanların sağlığı için büyük tehdit oluşturuyor. Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, Geriatri Derneği, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, Türk Hematoloji Derneği, Türk Toraks Derneği, Viral Hepatitle Savaşım Derneği, Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği’nin katılımı ile ülkemizde oluşturulan Erişkin Bağışıklama Kılavuzu’nda erişkinlere tek başına tetanoz aşısı yerine Td (tetanoz ve difteri) Aşısı uygulanması öneriliyor. Başta riskli meslek gruplarında çalışanlar olmak üzere herkesin mutlaka 10 yılda bir tetanoz ve difteriye karşı aşı olması, iş yeri sahiplerinin ise çalışanlarının Td Aşısı olmalarını sağlayarak bu hastalıklara karşı iş güvenlik şartlarını yerine getirmeleri gerekiyor.



hırdavat el aletleri

PFC Teknolojisi ve Askaynak Kaynak Ekipmanları Ürün Yöneticisi Fırat Albayrak

K

aynak, metalik malzemelerin birleştirilmesinde kullanılan vazgeçilmez bir üretim yöntemidir. Metalik bir malzemeyle her hangi bir bitmiş ürün elde etmek için en verimli, en esnek ve en dayanıklı imalat yöntemi olarak yirminci yüzyılın başından beri kaynak teknolojisi kullanılmaktadır. Günümüze kadar geçen sürede, plastikler ve seramikler de dahil neredeyse her türlü malzemenin kaynağı için çok çeşitli yöntemler geliştirilse de, elektrik ark kaynağı hala en önde gelen ve yaygın seçenek olarak sanayide tercih edilmektedir. Örtülü elektrodla yapılan elektrik ark kaynağı ise, en eski yöntem olmakla birlikte, çok çeşitli metaller ve bunların her pozisyonda kaynağı için hala rakipsiz konumda bulunmaktadır. Örtülü elektrodla ark kaynağındaki iki temel bileşen: sarf malzemesi (en genel anlamda “elektrod”) ile kaynak makinesidir. Türkiye’de uzun yıllar boyunca, kaynak makinesi denince akla transformatörlü ağır, hantal ve enerji verimi çok düşük ürünler akla gelirdi. Halbuki, çok daha hafif, portatif ve en önemlisi enerji verimliliği yüksek “invertör”lü kaynak makineleri yüksek fiyatları nedeniyle yaygın olarak kullanılamadı

12

nalburteknik.com

Agustos’12

ve “üst sınıfa” hitap eden bir ürün olarak kaldı. Askaynak, kuruluşundan itibaren üstlendiği “öncülük” misyonunun gereğini bu konuda da yerine getirmiştir. “Expressweld” marka konseptini oluşturmuş ve yüksek teknolojiyi pazarın tüm segmentleri için ulaşılabilir maliyetlerle sunmuştur. Fakat, doğal olarak, tüketicinin en temel gereksinimleri olan, geniş satış kanalı, yetkin ve yaygın servis ağı ile düşük maliyetli ve bol yedek parça gibi kritik konulara yapılan yatırımlar da, Expressweld markasının konumunu güçlendirmiştir. Askaynak’ın 2005 yılında pazara sunduğu Expressweld 141 İnvertör Kaynak Makinesiyle birlikte, pazarın üst segmentiyle birlikte orta ve alt segmenti de ilk olarak invertör teknolojisiyle tanışmıştır. Bu atılım sayesinde, Türkiye’de kaliteli ve uygun fiyatlı invertör kaynak makineleri tercih edilmeye başlanmış ve Askaynak, kaynak makinesi pazarında geleneksel “trafo”dan invertöre doğru geçiş trendine öncülük etmiştir. Pazarın gereksinimlerine paralel olarak, Expressweld 141 İnvertör Kaynak Makinesi’ni, Expressweld 161, Expressweld 251, Expressweld 161 Ultra ve Expressweld 251 Ultra İnvertör Kaynak Makineleri takip etmiştir. Bugün Expressweld İnvertör Kaynak Makineleri, Avrupa Kaynak Cemiyeti’nin (European Welding Association – EWA) verilerine göre, Türkiye İnvertör Pazarı’ndan yaklaşık % 45 pay almıştır. Yenilikçiliği ve öncülüğü şirket kültürü haline getiren Askaynak, şimdi de invertör kaynak makinalarında devrimi gerçekleştirmektedir. Piyasaya sunulacak olan ikinci nesil invertörlerde “PFC” (Power Factor Correction – Düzeltilmiş Güç Katsayısı) teknolojisine yer veren ilk kuruluş yine Askaynak olmuştur. Expressweld 201 Ultra PFC ve Expressweld 251 Ultra PFC İnvertör Kaynak Makineleri ile Türk tüketicisi bu kez “PFC” teknolojisiyle tanışacaktır. Bu yeni teknoloji sayesinde, ikinci nesil invertör kaynak makinelerimizden Expressweld 201 Ultra PFC’nin güç katsayısı 0,99, Expressweld 251 Ultra PFC’nin güç katsayısı ise 0,91 olacaktır. PFC teknolojisinin ne anlama geldiği ve ne gibi yararlar sağlayacağını ise sonraki paragraflarda özetlemeye çalışalım.

PFC TEKNOLOJİSİ Her geçen gün ağırlaşan rekabet koşulları nedeniyle maliyetlerin kontrolü, üreticiler için daha çok önem kazanmaktadır. Hiç süphesiz üretim maliyetlerinin azaltılması için enerjinin verimli kullanımı ile daha az enerji tüketen makine ve ekipmanlar da daha çok tercih edilmektedir. Normalde şebeke veya jeneratörlerden elektrik enerjisi “alternatif akım (AC)” olarak elde edilir ve bu AC akımın frekansı 50 Hz’dir. Fakat teknolojinin gelişmesi ve elektronik cihazların daha çok hayatımıza girmesi ile yarı iletken ürünler (diyot, tristör, transistör, MOSFET, IGBT, vb.)



hırdavat el aletleri kompanzasyon sistemi kurmak zorunda olmalarıdır. Tüketicinin işletmesinde uygun kompanzasyon sistemi bulunmuyor ise, harmonikler nedeniyle reaktif enerji/ gücün miktarı yüksek olur. Sonuçta, kullanılan aktif enerji bedelinin yanı sıra kullanılmayan ve altyapı maliyetlerini arttıran fazla enerji (reaktif) kadar ceza ödenmektedir. Yukarıda açıklanan teoriyi, bir kaynak makinesi örneğine uygularsak aşağıdaki çarpıcı sonuçlar elde edilmektedir. Şebekeden aynı Aktif Güç ihtiyacı olan ama birinde PFC teknolojisi kullanılmış, diğerinde kullanılmamış iki kaynak makinesi arasındaki farklar tabloda görülmektedir: AKTİF GÜÇ GÜÇ FAKTÖRÜ (PFC) GÖRÜNÜR GÜÇ REAKTİF GÜÇ

KAYNAK MAKİNESİ 1 10 kW 0,7 14,3 kVA 10,2 kVAr

KAYNAK MAKİNESİ 2 10 kW 0,99 10,1 kVA 1,4 kVAr

PFC teknolojisinin kullanıldığı 2. kaynak makinesinde, Reaktif Güç yaklaşık % 86, ihtiyaç duyulan Görünür Güç ise % 30 azalmaktadır.

PFC TEKNOLOJİSİNİN FAYDALARI

cihazlarda daha çok kullanılmaya başlamıştır. Yarı iletken elemanlar, şebeke gerilimindeki dalganın şeklinde bozulmalar meydana getirirler. Teknik dilde bunun ifadesi ise, “artık dalganın şeklinin sinüs olmaması ve harmoniklerin oluşmasıdır”. Kaynak makinelerinde de yarı iletken devre elemanları kullanıldığı için şebekeden çekilen akımda yine bozulmalar (harmonikler) oluşur. Harmonikli akımlar, sistemin analizi sonrasında ya uygun bir filtre (kompanzasyon) veya aktif PFC tekniğiyle azaltılabilir. Elektrikli makineler, şebekeden Görünür Güç olarak adlandırılan gücü çeker. Görünür Güç, makinanın iş yapmak için kullandığı Aktif Güç ile kullanılmayan, şebekede kirliliğe neden olan Reaktif Güç’ün toplamından oluşur. Yani, tüketicilerin elektrik faturalarına, kullandıkları Aktif Güç bedeliyle birlikte, kullanmadıkları ama şebekeden çektikleri Reaktif Güç Bedeli de yansır. Dolayısıyla, kullanılmayan elektriğin de parası ödenir. Tüketicinin, ihtiyacı olan enerjiden fazlasını çekmesi kanun ve yönetmeliklerle sınırlandırılmış, bunun için bazı önlemler getirilmiştir. Bu önlemlerin en önemlisi de; tüketicilerin işletmelerindeki makineler harmonikli akım çekiyorsa

14

nalburteknik.com

Agustos’12

PFC teknolojisinin enerji verimliliğiyle birlikte sürdürülebilir kalkınmaya da birçok katkısı bulunmaktadır. Makine tarafından kullanılmadığı halde şebekeden çekilen harmonik akımlar, iletim ve dağıtım hatlarındaki kabloların ve trafoların aşırı ısınmasına neden olur. Aşırı ısınmanın ortadan kalkması için gerektiğinden daha kalın kablo ve daha yüksek güçlü trafolar kullanılması gerekir. Harmoniklerin ortadan kaldırılması ile kullanılacak trafoların güçleri düşer, dolayısıyla boyutları küçülür ve kablo kesitleri azalır. Sonuç olarak, enerji üretim ve iletimi için gereken yatırım ile bakım maliyetleri azalır. Bilindiği gibi, voltaj dalgalanmaları kullanılan elektrikli aletlerin ömrünü olumsuz etkilemektedir. Güç faktörü düzeltilmiş ekipmanlar, şebekedeki voltaj dalgalanmalarını azaltır ve kullanılan enerjinin kalitesini arttırır. Fakat hepsinden önemlisi, yukarıdaki tablonun işaret ettiği gibi, aynı işi yapmak için, PFC teknolojisi kullanılan makinenin şebekeden daha az güç çekeceğidir. Yani, hem tüketicinin ödeyeceği enerji faturası “hafifleyecek”, hem de reaktif güç çok az olduğu için daha az enerji tüketilecektir. Sonuçta PFC teknolojisine sahip makineler çevreye duyarlı, doğa dostu, daha “yeşil” makinelerdir. Askaynak, Expressweld serisi tüm makinalarında en son Avrupa Topluluğu direktiflerini yerine getiren ilk ve tek Türk kuruluşu olmanın gururunu yaşamaktadır. Sadece invertörlerde değil ama konvansiyonel gazaltı kaynak makinelerinde de standartların gereği yerine getirilmiştir. Böylece, Türk tüketicisine en son teknolojiyi ulaştırarak “öncü”lük görevimizi yerine getirirken, çocuklarımızdan ödünç aldığımız dünyamızın kısıtlı kaynaklarını en verimli şekilde kullanarak “sürdürülebilir kalkınma” misyonumuza da katkıda bulunmaktayız.





hırdavat el aletleri

Hilti:

Performans, inovasyon ve servis ortağı 1941 yılında Martin Hilti tarafından küçük bir aile şirketi olarak kurulan Hilti Grup, bugün uluslararası bir dünya devi. Hilti’nin genel olarak kaba inşaat, ince işler, mekanik, elektrik, mühendislik yapıları, enerji ve endüstri, güneş enerjisi, çelik ve metal işkollarında ürünleri bulunuyor

Ü

rün gamı içinde; kablosuz sistemler, ölçme sistemleri, direkt tespit sistemleri, kırıcıdeliciler, ankrajlama sistemleri, elmaslı delme-kesme sistemleri, karot makinaları, kesme ve taşlama, pasif yangın durdurucu sistemler, vidalama çözümleri ve poliüretan köpükler yer alıyor. Hilti Grup’un merkezi Schaan, Lihtenştayn Prensliği’nde bulunuyor. Nüfusu 30 bin olan bir prenslikten doğan Hilti Grup’un dünya çapında çalışan sayısı ise 21 bini geçiyor. Firma dünyada 6 kıtada 120’den fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Avrupa ve Asya’da kendi üretim tesislerine, araştırma ve geliştirme merkezlerine sahip olan Hilti’nin 2011 yılındaki global satışı ise 4 milyar İsviçre Frangı.

100 yabancı sermayeli bir firma olarak faaliyet gösteriyor. Merkez Ofisi İstanbul’da bulunan Hilti Türkiye; İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana Bölge Müdürlükleri’nde görev yapan 150’nin üzerinde çalışanı ile faaliyetlerini sürdürmekte. 2011 senesi itibarı ile daha önceki yıllarda gösterdiği yüksek performansın ve bölgenin gelişmekte olan ekonomisinin bir sonucu olarak Türkiye; Bulgaristan, Romanya, Kuzey Irak ve Orta Asya’dan sorumlu, bölgesel bir otorite konumuna yükseldi ve yeni bir yapılanma içine girdi. Hilti’nin Türkiye’deki bu büyük başarısının arkasında çoğunlukla Türklerden oluşan uluslararası bir ekip var.

2011’DE BÖLGE YÜZDE 45, TÜRKİYE YÜZDE 70 BÜYÜDÜ

Bölgenin 2011 yılında yüzde 40 büyüdüğünü bildiren Pazarlama Müdürü R. Bogdan Mamina, lider pazarlama organizasyonu Türkiye’nin ise bu süreçte yüzde 70’lik bir büyüme sağladığını açıkladı. Mamina, Hilti Türkiye’nin 2011 senesinde 40 milyon TL olan

Hilti, Türkiye pazarına ilk kez 1982 yılında girdi. Türkiye’de 1997 yılına kadar distribütörlük olarak temsil edilen Hilti, 1997 yılından itibaren yüzde

18

nalburteknik.com

Agustos’12

% 70’LİK BÜYÜME



hırdavat el aletleri

satışlarını, 2015 yılının sonuna kadar 100 milyon TL seviyesine çıkarmayı hedeflediklerini vurguladı. Hilti Türkiye 2015 yılı sonuna kadar büyüme politikası çerçevesinde eleman alımlarına devam ederek, çalışan sayısını iki katına çıkarmayı amaçlıyor. Ürünler alanında ise Hilti Türkiye Yangın Durdurucu Sistemler, Direk Tespit Sistemleri ve belirli alt segmentlerde elde ettiği liderliği güçlendirerek korumayı hedefliyor.

VERİMLİLİK VE GÜVENLİKTE LİDER Direkt satış firması olan Hilti, geliştirdiği teknoloji ve ürünlerdeki başarısını müşterilerinin ihtiyaçlarını anlamasına ve dünya çapında her gün gerçekleştirdiği 200.000 müşteri ziyaretine borçlu. Hilti müşterilerinde aldığı bilgiler ve tecrübelere dayanarak her yıl ortalama 30 ürün geliştiriyor ve satışlarının yüzde otuzunu yeni ürünlerinden sağlıyor. Hilti, 2011 senesinde Ar-Ge çalışmalarına 184 milyon İsviçre Frangı yatırım yaptı. Hilti kullanıcı sağlık ve güvenliğini korumak için durmaksızın yeni teknolojiler geliştiriyor. Bugüne kadar ekstra güvenlik önlemleri ve kullanıcının daha uzun süre çalışmasını sağlayan birçok patentli sistem geliştirdi. Bu sistemlerin içinde, delici ucun sıkışması halinde anında gücü kesen Aktif Tork Kontrol (ATC), kullanıcının daha sağlıklı ve uzun süreli çalışmasına olanak veren Aktif Titreşim Azaltma (AVR) ve direkt ve etkili bir şekilde tozu yok eden güçlü Toz Toplama Sistemi (DRS)de yer alıyor. 20

nalburteknik.com

Agustos’12

ÖMÜR BOYU SERVİS HİZMETİ Hilti müşterilerine verdiği ‘’Üstün Performans. Üstün Dayanıklılık.’’ sözünü tutabilmek için kendi bünyesinde tamir departmanına sahip. Makinelerin sadece tamirini yapmakla kalmıyor, bakımlarını ve bütün güvenlik testlerini de gerçekleştiriyor. Hilti Türkiye Tamir Servisi Şubat ayında teknolojik açıdan daha gelişmiş bir donanıma ve yeni test aletlerine sahip yeni merkezine taşınarak servis hizmetinin kalitesini daha da arttırdı. El aletlerinde Türkiye ve dünyadaki en büyük markalardan olan Hilti, Ömür boyu servis hizmetinin sektördeki bilinirliğini arttırmak için çalışma ve yatırımlarına devam ediyor. Ömür boyu servis uygulamasının Hilti’nin benzersiz bir hizmeti olduğunu belirten Mamina: İki Yıl Masraf Yok, sonrasında gelen Sınırlı Tamir Masrafı ve Ömür boyu Üretici Garantisi uygulamalarının Hilti müşterileri için sağladığı fiyat ve performans artışı avantajlarına değindi. Hilti müşterilerinin karşılaştığı ilave masrafların ve makinenin bekleyerek yol açtığı zaman kaybının önüne geçmek için Ömür boyu Servis paketini geliştirdi. 2 Yıl Masraf Yok servisi sayesinde Hilti müşterileri makinenin satın alım tarihinden itibaren 2 yıl boyunca hiçbir ücret ödemeden tamir hizmetinden faydalanırlar. Masraf yok döneminin bitmesinden sonra başlayan Sınırlı Tamir Masrafı uygulamasında ise tamir masrafı ürünün liste fiyatının % 30’unu geçemez.



hırdavat el aletleri

Oerlikon Magmaweld markası ile büyümeye devam ediyor Türkiye’nin en eski ve ilk Tozaltı Tozu (Flux) üreticisi olduklarını belirten Magmaweld Genel Müdürü Değer Elöve: “Kaynak makineleri alanında uzak doğudan gelen ürünlerden dolayı haksız rekabetle karşı karşıya kaldıklarını” söyledi

Magmaweld Genel Müdürü Değer Elöve

O

erliokon Kaynak, 2012 ve sonrası için kaynak makinelerinde ileri teknolojileri kullanarak katma değeri yüksek cihazlar üretmek ve tüm dünyaya bunları satma hedefi ile ilerlemesini devam ettiriyor. Satışlarının % 90’ı kendi tasarımları ve üretimi olduğunu belirten: “Magmaweld Genel Müdürü Değer Elöve, “ihracatta ülke sayımızı arttırmaktan ziyade mevcut bulunduğumuz pazarlarda ürün çeşidimizi arttırarak, katma değeri yüksek ürünlere yönelerek kârlılığımızı arttırmayı hedefliyoruz” dedi. 70 ülkeye satışlarının olduğunu söyleyen Magmaweld Genel Müdürü Değer Elöve’den çalışmaları hakkında bildi aldık.

Gelişim sürecisiniz hakkında bilgi vererek 2011 yılını nasıl geçirdiğinizi ve 2012 yılı hedefleriniz hakkında bilgi verir misiniz? “Kaynak sektörü, dünya çelik tüketimine bağlı olarak gelişmektedir ve bugün çelik konstrüksiyonların düşük maliyetlerle üretilebilmeleri kaynak teknolojisi sayesindedir. Her ne kadar genel olarak kaynak teknolojisi, metal kullanılarak yapılan üretimler için büyük kolaylık ve maliyet düşürme imkanı

22

nalburteknik.com

Agustos’12

sağlasa da, kendi içinde doğru yöntem, ekipman, tüketim malzemesi ve insan gücü seçimi ile üretim maliyetlerinin daha da düşürülmesi mümkündür. Kaynaklı imalatların üretim maliyetinde, tüketilen kaynak malzemesinin ve enerjinin maliyeti oldukça düşüktür, verimliliği ilk başta buralarda aramak büyük hatadır. İlk bakılması gereken yer işin organizasyon biçiminden kaynaklanan kayıp zamanlardır. 2011 yılında yaklaşık % 25 büyüdük, tüm sektör için iyi, canlı bir yıl olduğunu düşünüyorum. Sadece iç pazar değil yurt dışından gelen talep de oldukça kuvvetliydi, zaman zaman mal yetiştiremediğimiz dönemler dahi oldu. Nitekim bu darboğazları gidermek için bazı ilave yatırımlar planladık ve şu sıralarda gerçekleştiriyoruz. Büyüme de esas rol oynayan unsur ürün çeşitlendirmemiz ve pazarlarda (iç - dış) daha zayıf olduğumuz ürün guruplarına yönelmek olmuştur. 2012’de, yine pazarlara (iç -dış) sunacağımız yeni ürünlerle % 25 büyümeyi hedefliyoruz. Biz strateji olarak Ar-Ge destekli üretimi benimsiyoruz. Satışlarımızın % 90’ı kendi tasarımımız ve üretimimizdir, ithal edip sattığımız ürünler ise % 10’u geçmiyor.”



hırdavat el aletleri Faaliyet gösterdiğiniz sektörün Manisa’daki yeri ve önemini anlatır mısınız? “Bizim sektörümüz açısından Manisa önemli bir pazar yeri değildir. Fakat geleceği ihracatta gören bizim gibi firmalar için limana yakınlık, pazara yakınlıktır. Aliağa bölgesi Türkiye’de stratejik olarak uzun çelik mamulleri üretimi için seçilmiş bir bölgedir, bu da bizim en önemli hammaddemizdir.”

“İLK TOZALTI TOZU (FLUX) ÜRETİCİSİYİZ” 2011’de ve 2012’nin ilk aylarında yeni yatırımınız oldu mu?

“Biz Türkiye’nin en eski ve ilk Tozaltı Tozu (Flux) üreticisiyiz. 1970’lerin sonunda kurduğumuz Ark ocağı ile Fused Flux üretimimizi 1995 yılına kadar sürdürdük. Aglomere Flux üretimine 1980’lerin ortalarında başladık ve 1999’a kadar devam ettik. 2000 yılında ortağımız olan Oerlikon’un Almanya’daki tesisinden daha uygun maliyetle Flux alabildiğimiz için üretimimizi durdurduk. Ancak yıllar içinde orada maliyetler arttı ve bizim esnekliğimiz azaldı. Biz de geçen yıl yeni bir tesis kurarak tekrar üretime başladık. Kaynak Makinesi ve Otomasyon alanında uzmanlaşan kardeş kuruluşumuz Magma Mekatronik AŞ ‘inde yeni nesil, son teknoloji kaynak makineleri tasarlıyor ve üretiyoruz. Burada da önemli bir Ar-Ge yatırımı söz konusudur. “

Yeni ürün çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

“Yeni ürün bizim için bir yaşam biçimidir. Her çeyrekte bir çok Kaynak Tüketim Malzemesini ve Kaynak Makinesini ve Otomasyon Sistemini üretim ve satış programına dahil ediyoruz. 2011 yılında Özlü Tel alanında çok başarılı 13 yeni ürün, Elektrod alanında yeni nesil selülozik elektrotlar çıkarttık, Makine alanında invertör teknolojisi ile çalışan monofaze elektrod ve tig makinelerini pazara başarıyla sunduk, Otomasyon olarak da Manipulatör, Roller, Pozisyoner, Lineer Kaynak Makinelerimizi çıkarttık.” KAYNAK MAKİNELERİNDE İLERİ TEKNOLOJİ

2012 ve sonrasına yönelik beklenti ve hedefleriniz nelerdir? “2012 ve sonrası için en önemli hedefimiz kaynak makinelerinde ileri teknolojileri kullanarak katma

24

nalburteknik.com

Agustos’12

değeri yüksek cihazlar üretmek ve bunları tüm dünyaya satmak. Bugün Türkiye ihtiyacı kaynak makinelerinin % 65’ ini ithal etmektedir. Biz bunu tersine çevirmek istiyoruz.”

İhracat anlamında yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?

“2011 yılı sonunda ihracatımız toplam satışlarımızın % 30’ una denk gelmiştir. 10 yıllık hedefimiz bunu 50-50’ ye getirmek. Yaklaşık 70 ülkeye satış yapıyoruz ama şimdilik satışlar esas itibari ile 10 ürün içinde dönüyor, dolayısı ile burada da çeşitlendirmeye gitmek çok önemli. İhracatta ülke sayısını arttırmaktan ziyade mevcut bulunduğumuz pazarlarda ürün çeşidini arttırarak, katma değeri yüksek ürünlere yönelerek kârlılığımızı arttırmak birincil hedefimiz.”

MANİSA ÖNEMLİ BİR ÜRETİM ÜSSÜ Türkiye Sanayi göz önünde bulundurulursa Manisa nerede duruyor. Ayrıca Manisa’nın ülke ekonomisine katkısı nedir?

“Manisa ekonomisi hakkında bir bilgim yok. Ancak bildiğiniz üzere bölgede, Manisa çok önemli bir üretim üssüdür. Alt yapısı çok iyidir, limana yakındır, yeni lojistik merkezi demiryolu bağlantılıdır, işgücü açısından bir sıkıntı yoktur. İklim rahattır, ısınma maliyetleri düşüktür. Organize sanayi bölgesi kendi elektriğini ürettiği için herhangi bir enerji sorunu yoktur. Bitmek bilmeyen bir yol inşaatı sıkıntısı dışında Manisa’da her kesim, her organizasyon üretime destek vermek için seferber olmuş gibidir.”

eklemek

“HAKSIZ REKABETLERİN ÖNLENMESİNİ ARZU EDİYORUZ” Toparlamak gerekirse istedikleriniz nelerdir?

“Kaynak makineleri alanında uzak doğudan gelen ürünlerden dolayı haksız rekabetle karşı karşıyayız. Birinci konu, üretimin sübvanse edilmesi ile malzeme maliyetinin altında bitmiş ürünler gelebilmektedir. İkinci konu ise uluslararası standartlara uyum sorunudur. Türkiye bir yandan Avrupa normları ile senkronizasyon sağlamaya çalışmaktadır ve bu alanda da oldukça başarı sağlamıştır, öte yandan uzak doğudan gelen ve tamamen standart dışı ve bir de üstüne üstlük sübvanse edilen ürünlerin piyasayı doldurduğu da bir başka gerçektir. Denetim geçen yıl başarılı olamamıştır. Bizim gibi çok az sayıda yerli üretici bu ürünlerle savaşabilmek için ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Bir yandan Avrupa standardına çıkmaya gayret ediyoruz, öte yandan da bunun getirdiği ek maliyetler yüzünden zarar ediyoruz. Bu sıkıntıyı aşabilmek için Sanayi ve Ekonomi Bakanlığımız’la yakın bir işbirliği içindeyiz. 2012 yılı içerisinde bu haksız rekabetin önleneceğini ümit ediyoruz.”



hırdavat el aletleri

Beton kesmek hiç bu kadar kolay olmamıştı Orman bahçe sektöründe kesim motorlarında dünya lideri olan İsveç’in dünyaca ünlü markası Husqvarna’nın Türkiye ana mümessili olan Çullas Grup, Orman-Bahçe ürünleri alanında Türkiye genelinde bayilik sistemiyle ilerlemesini devam ettiriyor

Ü

ç kuşağı kapsayan geçmişiyle, OrmanBahçe-Tarım ve İnşaat makineleri ithalatı ve distribütörlüğünün yanı sıra değişik sektörlerdeki iştirakleriyle, güçlenerek büyüyen firma sektörünün lider firmalarından biri olarak ilerlemesini devam ettiriyor. Dünyanın yaşayan en eski firması olan İsveç, Husqvarna’nın 27 yılı aşkın Türkiye ana mümessili olan firma, 4000 metrekare’lik kapalı alanda bulunan stok ve satış sonrası hizmetiyle de sektöründe lider durumda. Orman bahçe sektöründe kesim motorlarında dünya lideri olduklarını belirten Çullas Grup Satış ve Pazarlama Müdürü Mustafa Ümit Kalelioğlu’ndan faaliyetleri hakkında bilgi aldık.

Çullas’ın gelişim süreci ve ülkemizde bu kadar tanınıyor olmasındaki nedenler nelerdir? “Gelişerek değişen ihtiyaçlar neticesinde marka bilinirliliği oluşuyor. 100 yıl önce kimseye bilgisayar satamazdınız ama şimdi markalar birbiriyle yarışıyor. Şahsen bu sektöre ilk girdiğimde aklımda hep aynı soru vardı. “Niye betonu kesmeye ihtiyaç duyalım ki? Kırarız gider.” Sonraları öğreniyorsunuz tabi ki mutfağınızın duvarını doğal gaz tahliye borusu için kırdırmayacağınızı. Ya da mevcut binanızda tadilat sırasında bir pencere açılması gerektiğinde duvarı kırmanın pek iyi bir çözüm olmadığını. Bunlar küçük

26

nalburteknik.com

Agustos’12

çaplı örnekler. Sektörde eski mühendislerimiz, müteahhitlerimiz bu ihtiyaçları çok iyi bilirler. Yol üzerindeki bir köprünün kaldırılması gerekiyorsa kırarak, parçalayarak olmuyor. Kesip kesip almak gerekiyor. Hava alanı inşaatlarında devasa bir uçağın sıradan iki saat içerisinde dökülmüş bir betona ineceğini düşünemeyiz. Marmaray ve benzeri büyük projelerde temel kaldırma işlerinde dinamitleme ile olmayacağını idrak etmek sanırım pek de zor olmasa gerek. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Dolayısıyla bizi ve yaptığımız işi bilen zaten biliyordu. Şimdi ise hitap ettiğimiz kesimi genişletiyoruz. Zira amatörlerin de kullanabileceği teknoloji harikası ürünlerimiz var. Zorla olmuyor tabii ki ihtiyaç hasıl oldukça talep oluşuyor. Orman bahçe sektöründe kesim motorlarında dünya lideriyiz. Çünkü orman aynı orman dünya var olduğundan beri ama inşaatlar, evler, binalar aynı kalmıyor teknoloji ile birlikte değişip duruyor. Bu da değişen ihtiyaçlar demek. İşte bu noktada tam zamanında bulunuyor ve doğru ürünleri sunuyoruz diye düşünüyorum. Yani aslında bu sektörün profesyonelleri bizi gayet iyi tanıyor.”

Beton kesme-düzenleme ve yıkım sistemleri sektöründe neler yapıyorsunuz? “ 320 yıllık bir geçmişe sahip olan Husqvarna’nın



hırdavat el aletleri

inşaat makineleri sektöründe kendini göstermesi 1997 yılına dayanıyor. Sektörde ün yapmış, Partner, Dimas, Target gibi alt yapısı güçlü firmaları bünyesine katarak beton kesme ve düzenleme sistemleri ile ilgili sektörün bütün ihtiyaçlarına hitap eden bir ürün yelpazesiyle aynı yıl atağa geçti.”

“EL TİPİ KESİCİLERİMİZ MEVCUT” Çullas’ın ürünlerine nelerde daha çok ihtiyaç duyuluyor? “En basitinden sektörde karot olarak bilinen betona delik açma işinden tutun da merdiven kesimi, balkon kesimi, pencere ve asansör boşluğu açma gibi tadilat işlerine kadar hatta daha da ötesi köprü, yol ve kaldırım kesimlerine kadar birçok işte makinelerimize ihtiyaç duyulur. Ayrıca tuğla, taş, fayans, parke, mermer ve seramik kesme için olan tezgah tipi kesicilerimiz, yüzey freze ve parlatma sistemlerimiz, teknolojisi ve patenti sadece bizde olan SoffCut dediğimiz betonu yaşken kesebilen makinelerimiz, elmas tel kullanarak büyüklüğü ve yeri ne olursa olsun aklınıza gelebilecek her türlü nesneyi kesen telli kesme makinelerimiz, asfalt ve yer kesme makinelerimiz ve dünya çapında satış adedinde lider durumda olan el tipi kesicilerimiz de mevcut.”

28

nalburteknik.com

Agustos’12



hırdavat el aletleri

Faaliyet gösterdiğiniz sektördeki rekabet durumları hakkında bilgi verir misiniz? “Böylesine potansiyele ve kârlılığa sahip olan bu sektörde çok ciddi ve kaliteli ürün sunan yerli yabancı rakiplerimiz mevcut. Bazı kalemlerde kesişme oluyor yalnız Husqvarna’nın % 100 muadil ürününü bulmak ve kıyaslamak yapmak imkansızdır. Sahip olunan teknolojik alt yapının gücü burada belirleyici faktör oluyor.”

İsveç menşeli Husqvarna dünyanın yaşayan en eski firması demek doğru mudur? Ayrıca öyle sanıyorum Husqvarna elmas üretimi de yapıyor? “Bunu tam ve net olarak bilmek imkânsız.Fakat İlk beş arasında olduğu kesin zira 320 yaşında. Elmas üretimi var. Dünyada yapay elmas üreten sayılı firmalardan biridir. Bu da doğal olarak elmas bıçaklarda üretici konumda olan bize gerek makine performansı gerekse kullanıcının karlılığı noktasında büyük bir kalite ve fiyat avantajı sunuyor.

Tüketiciler Çullas’ın ürünlerine nasıl ulaşabilirler? “Çullas Grup olarak İsveç Husqvarna’nın OrmanBahçe ve Hafif İnşaat makinelerinde Türkiye Ana

30

nalburteknik.com

Agustos’12

Mümessiliyiz.Orman-Bahçe ürünlerimiz Türkiye genelinde bayilik sistemiyle işliyor. İnşaat makineleri grubu ise Türkiye’de üçüncü yılında ve satışlarını deneme sürecinde olan bayileri ve merkezi olarak yürütmekte. Bunun manası, mali yapısı güçlü firmalar için bayilik alma noktasında şu an itibariyle çok ciddi bir fırsat söz konusu. 2012 yılında bayilik taleplerini toplamaya devam edeceğiz. Bize web sayfamızdan veya direk telefonlarımız vasıtası ile ulaşabilirler.”

Toparlamak gerekirse son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir? “Bu konuda ben çok olumlu düşünüyorum. İnşaat sektörünün hızı ne olursa olsun bina ve yapının olduğu her yerde deprem gibi nedenlerden olsun tadilat gibi nedenlerden olsun bu sektöre ihtiyaç var. En önemlisi bizim sektörümüz paralelinde olan inşaat, tadilat, restorasyon gibi diğer sektörleri de her yönden destekleyici durumda.”



hırdavat el aletleri

Gedik’ten paslanmaz çelik yüzey temizleme sistemleri Gedik Kaynak uzman kadrosu ve 49 yıllık bilgi birikimi ile Ar-Ge çalışmalarının ve piyasa araştırmalarının ışığında doğru zamanda doğru adımlar atıp doğru projeler geliştirmeye devam ediyor SAĞLIKLI BİR KİMYASAL TEMİZLEME 3 AŞAMADA YAPILIR Yağ Giderme Kimyasal Temizlikte başlangıç aşaması olan yağ giderme, çeliğin yüzeyinde bulunan yağ, toz veya çalışma ortamından kaynaklanan Karbon partiküllerini yüzeyden temizlemek için uygulanır.

Dekapaj (Asitleme) Kaynak bölgesindeki renk ve yapı bozukluğunu gidermek için uygulanan ve farklı asitler yardımıyla uygulanan temizlik yöntemidir.

Pasivasyon Kaynak ve diğer yüzey temizliği işlemlerinden sonra paslanmaz çelik yüzeyindeki Krom-Oksit filminin düzgün homojen ve stabil olmasını sağlayan yüzey koruma yöntemidir.

NEDEN GEKAMAC YÜZEY TEMİZLEYİCİLER

P

aslanmaz çelikler en az % 11 krom elementi içeren ve bu elementin, paslanmaz çeliğin yüzeyinde havada bulunan Oksijenle bağ yaparak Krom-Oksit tabakası oluşturmasıyla paslanmadan korunan çelik alaşımlarıdır. Paslanmaz çeliklerin kaynağı esnasında ısı girdisiyle ve metalin ergimesiyle kaynak bölgesindeki yapı bozulur. Kaynakta kullanılan ilave metal, gaz tipi ve kaynak metodu ile bu bölgedeki bozunma şekilleri farklılıklar gösterir. Bu görüntü bozuklukları mavi, yeşil, sarı, mor vb. gibi renklerde ve gök kuşağı görünümündedir. Yüksek ısı girdisiyle ve yanlış kaynak şekilleriyle yanmış olan bölgelerde oluşabilir. Kaynak sonrasında gerek görünüm, gerekse fiziksek ve kimyasal dayanımlar için yapısı bozunmuş bu kaynak bölgesini temizlemek gerekir. Aksi takdirde oksitlenme ve yapının sağlamlığını kaybetmesi gibi problemler yaşanır.

PASLANMAZ ÇELİKLERDE KAYNAK TEMİZLİK ÇEŞİTLERİ Kaynak bölgesi temizliği kimyasal ve mekanik metotlarla yapılır. Kumlama vb. mekanik metotlar kimyasal metotlara göre verimsizdir. Dolayısıyla kimyasal metotlar daha başarılı ve daha avantajlıdır. Fakat uygulaması mekanik metotlara göre daha zordur.

32

nalburteknik.com

Agustos’12

Gedik Kaynak A.Ş. uzman kadrosu ve 49 yıllık bilgi birikimi ile Ar-Ge çalışmalarının ve piyasa araştırmalarının ışığında doğru zamanda doğru adımlar atıp doğru projeler geliştirmektedir. GeKaMac Yüzey Temizleyicileri, Dünyanın en hızlı çalışan ve en avantajlı sistemlerinden biridir. GeKaMac EKO ile çok daha hızlı ve etkili bir kaynak temizliği elde edeceksiniz. CE belgeli ve hiçbir toksik içeriği olmayan kimyasalların yardımıyla en sağlıklı temizlik ve kullanım kolaylığı sizin olacak.

NASIL ÇALIŞIR

GeKaMac EKO paslanmaz kaynağının elektrokimyasal yöntemlerle temizlenmesini sağlayan Dünyanın en hızlı çalışan ve hiçbir toksik etki bırakmayan tek cihazdır. GeKaMac EKO ile çalışan özel sıvılara, cihaz sayesinde aktarılan akım ve voltaj ile uygulanan bölgede bir elektrokimyasal reaksiyon gerçekleşir. Bu reaksiyonla elektrik akımı olmadan hiçbir kimyasal ve zararlı etki bırakmayan özel kimyasallar kaynak bölgesinde asitleme (pikle) işlemi uygularlar. Bu Pikle işleminde kaynak bölgesindeki düzensiz yapı asit yardımıyla kırılır. Yapısı gereği paslanmaz çeliğin içeriğinde bulunan Krom elementi havadaki oksijenle yeniden dengeli ve düzenli bir bağ yapar ve bu bölge böylece tamir olmuş olur. Daha sonra yüzeyde kalan tortular nemli bir bez yardımıyla veya yüzeye yıkama işlemi yapılarak uzaklaştırılır. Su ile yapılacak hafif bir yıkama işlemi yeterli olacaktır.



hırdavat el aletleri

Koramic’den, Mersin’e uluslararası bir marka daha Dünyanın en büyük yatırım gruplarından biri olan Belçikalı Koramic, kısa bir süre önce Türkiye’de de üretimine başladığı yeni markası CERMIX’i Mersin’deki iş ortağı Gültekinler AŞ ile birlikte verdiği bir davet ile sektör profesyonellerine tanıttı Fransa, Belçika, Hollanda, İsveç, İtalya gibi birçok Avrupa ülkesinde bilinirliği ve tüketimi oldukça yüksek olan CERMIX markalı yapı kimyasallarını üretmektedir. Yurtdışında elit marka olarak bilinen CERMIX’i Gültekinler AŞ ile Mersin’e getiren Koramic, Mersin’de inşaat profesyonellerine bilgi birikimi kazandıracak. Asırlık tecrübesi ile inşaat sektörünün çözüm odaklı şirketi konumuna yükselen Koramic, Mersin’in yanı sıra komşu ülke pazarlarında da aktif rol oynuyor.

HÜSEYİN BİLMAÇ: “REKABET ARTIYOR”

Gültekinler AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Gültekin ve Koramic Yapı Kimyasalları Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Buldurgan

A

ğır iş kimyasalları sayılabilecek ürünlerin de dahil olduğu 3 ana ürün grubunda toplam 80 farklı ürünle Türkiye pazarına ve Mersin’e giriş yapan CERMIX, Türk inşaat sektöründe yeni ürünlerin geliştirilmesinde ve üretilmesinde öncü oluyor. CERMIX ürünleri; Koramic Yapı Kimyasalları’nın 100 bin ton kapasiteli Bozüyük ve yıllık 60 bin ton kapasiteli Tarsus tesislerinde imal ediliyor. Yapı kimyasallarının sadece inşaat sektöründe değil, tüm yaşam alanlarında kullanıldığı bilincini aşılayarak, müşteriye daha yakın olmanın önemini vurgulayan Koramic; 2012 yılı itibariyle yeni üretim tesisleri kurmak için çalışmalarını sürdürüyor.

DÜNYA DEVİ KORAMIC 1883 yılında Belçika’nın ilk seramik fayans üreticisi olarak kurulan, 1991 yılında Koceram adını alarak özellikle 1994-2002 arası inşaat sektöründe yeni markalar oluşturan ve dünya çapında gerçekleştirdiği satın alımlarla büyüyen grup, 2005 yılında Koramic Yatırım Grubu adı altında sanayi ve finans alanında bir holdinge dönüştü. Grup şirketlerinden; Koramic Building Products S.A.; 1964 yılından bu yana; başta

34

nalburteknik.com

Agustos’12

Açılış kokteylinde kısa bir konuşma yapan Koramic Yapı Kimyasalları CEO’su Hüseyin Bilmaç, inşaat malzemeleri sektöründe ülke olarak güçlendiğimizi ve daha iyi noktalara geldiğimizi ifade etti. Türkiye’de pazarın hızlı bir şekilde büyüdüğünü aktaran Hüseyin Bilmaç, “Büyüme, rekabet ortamını da beraberinde getiriyor. Halen başkanlığını yürüttüğüm İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği ile de sektörde kalite standartlarının artması için çaba gösteriyoruz. Rekabet ortamında kalite ve üstün hizmet anlayışımız ile farklılaştık ve bu anlayışı tüm iş ortaklarımızla birlikte geliştireceğiz” dedi. Açılış kokteyline Gültekinler AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Gültekin ve Koramic Yapı Kimyasalları Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Buldurgan’da katıldı.

AKDENİZ’İN İNCİSİ MERSİN’E ULUSLARARASI BİR MARKA DAHA CERMIX; Epoxy, Poliüretan sistemler, seramik yapıştırıcıları, derz dolgu ve bakım ürünleri ile dış cephe ısı yalıtım malzemeleri sunumuyla Mersin ve çevre illerde de yapı kimyasalları sektöründe markalaşma sürecini başlatmış olacak. Koramic, gerek yurtdışında gerekse Türkiye’de senelerdir sürdürdüğü istikrarlı kalite anlayışı ve hizmet ağıyla ilgi çekmekte ve inşaat sektöründe kaliteli ve sistematik çözümler sunan bir kurum olarak kendini kanıtlamaktadır. Müşteriye yakın olmanın önemini göz önünde bulundurarak çalışan Koramic; kaliteyi daha uygun fiyatlarla ve daha hızlı sunabilmenin lojistik olarak doğru büyümeye dayandığının bilincindedir. Yapı Kimyasalları sektöründe dünya çapında 110 yılı aşan deneyimi ve Türkiye pazarındaki 13 yıllık başarılı geçmişi ile Türkiye ve çevre ülkelerde yatırımlarını arttırarak yola devam etmek ve sektörün öncü, lider, güvenilir, yenilikçi firması konumunda olmayı hedeflemektedir.



hırdavat el aletleri

Gedore El Aletleri Genel Müdürü Bülent Savaş

Türkiye Gedore’nin üretim ve lojistik üssü Kısa ve orta vadede tüm makine parkını yenilemeyi planlayan Gedore, uzun vadede ise yeni bir fabrikaya kavuşma hedefi ile yola devam ediyor

D

ünyanın en önemli el aleti üreticilerinden biri olan ve Avrupa’da lider konumda bulunan Gedore grubunun, teknolojik birikiminin, ArGe desteğinin ve Gedore Gurubunun global üretim ve pazarlama avantajlarının Gedore El Aletleri’nde kullanılıyor olması iç piyasada da şirketi kısa sürede lider konuma getirmiş durumda. Gedore El Aletleri firması mekanik el aletlerinin dışında Hitachi Elektrikli El Aletleri firmasının da Türkiye’deki tek yetkili distribütörü. Hitachi ile 20 yılı aşkın süredir devam eden bir işbirliklerinin olduğunu belirten Gedore El Aletleri Genel Müdürü Bülent Savaş’tan yaptıkları başarılı çalışmalar hakkında bilgi aldık.

Firmanızı kısaca tanıtarak, 2011 yılındaki üretim, satış, ithalat, ihracat, ciro, pazar payı bilgilerinizi bizimle paylaşır mısınız? “Gedore El Aletleri firması 1969 yılında Alman Gedore Werkzeugfabrik Otto

36

nalburteknik.com

Agustos’12

Dowidat KG firmasından know-how alınarak kuruldu. 1998 yılında firmanın çoğunluk hisselerini satın alan Gedore Werkzeugfabrik Otto Dowidat KG, Ağustos 2009 tarihinden itibaren firmanın diğer hisselerini de satın alarak şirketin tek sahibi konumuna geldi. Dünyanın en önemli el aleti üreticilerinden biri olan ve Avrupa’da lider konumda bulunan Gedore grubunun, teknolojik birikiminin, Ar-Ge desteğinin ve Gedore Gurubunun global üretim ve pazarlama avantajlarının Gedore El Aletleri’nde kullanılıyor olması iç piyasada da şirketimizi kısa sürede lider konuma getirdi. Gedore’nin dünya genelindeki 12 fabrikasından ürün ithalatının yapılmasının yanında belirli ürünleri kendi bünyemizde üretiyoruz, bunların bir bölümünü Gedore şirketlerine ihraç etmekteyiz. Bu anlamda Türkiye Gedore açısından önemli bir üretim ve lojistik üssü durumundadır. Gedore El Aletleri firması mekanik el aletlerinin dışında Hitachi Elektrikli El Aletleri firmasının Türkiye’deki tek yetkili distribütörüdür.



hırdavat el aletleri Hitachi ile 20 yılı aşkın süredir devam eden bir işbirliğimiz var. Hitachi’nin kaliteli ve geniş ürün yelpazesi Gedore Türkiye’nin geniş satış ve servis ağıyla bir araya geldiğinde ortaya çıkan sinerji pazardaki konumumuzu güçlendiriyor.”

Gedore’nin yeni ürün çalışmaları olacak mı?

“Yeni ürün ve yatırım çalışmalarımız sürekli devam etmektedir. Makine parkımız her yıl daha teknolojik ve hassas makinelerle takviye edilmektedir. Kısa ve orta vadede tüm makine parkımızı yenilemeyi planlıyoruz, uzun vadede ise yeni bir fabrikaya kavuşma hedefimiz bulunmaktadır.

HIZLI BÜYÜMEYİ HEDEFİ Gedore 2012 yılının ilk çeyreğini nasıl geçirdi? Yıl sonu hedefleriniz nelerdir?

“Özellikle Avrupa’da hissedilen ekonomik tedirginlik doğal olarak Türkiye piyasasını da etkilemiş durumda. Piyasalar gelişmeleri temkinli bir iyimserlikle takip ediyor. Türkiye geçtiğimiz yıl kadar agresif olmasa da bu yıl da büyümeyi sürdürecek, paralel olarak biz de büyümemizi sürdüreceğiz. 2012 yılının ilk çeyreğinde ekonomideki (inşaat ve otomotiv) yavaşlama doğal olarak bize de yansıdı. Ancak Gedore Türkiye olarak riskimizi geleneksel mekanik el aletlerinin üzerinden alıp teknolojik ürünlere ve elektrikli el aletleri kanalına da yaydığımız için bu yavaşlama bize rakiplerimize oranla çok daha düşük bir düzeyde yansıdı. 2012 yılında geçmişte olduğu gibi geleneksel ürünlerdeki liderliğimizi sürdürmeyi planlıyoruz. Ancak geçmişten farklı olarak Ar-Ge ve Knowhow gerektiren teknolojik ürünlerde daha hızlı büyümeyi, pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz.”

Ar-Ge konusundaki çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

“Gedore, özellikle Tork anahtarları ve tork artırıcılar gibi teknolojik ürünlerde oldukça güçlü bir Ar-Ge altyapısına sahiptir. Gedore’nin stratejik üslerinden biri olarak Türkiye pazarından ve Türk kullanıcılardan gelen geribildirimler dikkate alınarak ihtiyaca uygun, daha dayanıklı ve hassas ürünler ortaya çıkarılıyor. Türkiye pazarındaki hareket ve potansiyel Gedore’nin yeni ürün

38

nalburteknik.com

Agustos’12

geliştirme çalışmalarına da yön vermektedir. Hitachi Power Tools, ArGe konusunda oldukça dinamik, sürekli daha iyiyi ve yeniyi araştıran bir yapıya sahip bir firma. Çevreye duyarlı, kullanıcı ergonomisini ve memnuniyetini artıran, daha az enerji ile daha çok sonuç almayı sağlayan çözümler üretmektedir.”

Faaliyet gösterdiğiniz sektörün durumu hakkında bilgi verir misiniz?

“Türkiye mekanik ve elektrikli el aletleri pazarı, oldukça büyük bir potansiyele sahip, dinamik, sahip olduğu potansiyelle global oyuncuların dikkatini cezbeden bir yapıya sahip. Bundan dolayıdır ki sürekli olarak yeni oyuncular pazara giriş yapmaktadır. Bu cazibe sadece global oyuncuları değil kalitesiz ürünler üreten, özellikle Uzakdoğu menşeli firmaların da pazara girmesine yol açıyor. Biz bu durumu ciddiye almakla birlikte bu tehdidin firmamız açısından orta ve uzun vadede fırsata dönüştüğüne şahit oluyoruz. Zira bu ürünlerin kullanım alanı ağır hizmet koşulları olduğu için kullanıcılar kalite problemlerini çok kısa sürede fark etmekte ve kullanıcıların kaliteli ürünler üreten ve ithal eden firmalara olan güvenleri artmaktadır. Kalite probleminden dolayı tekrar malzeme almak zorunda kalan tüketici ucuz fiyatla tedarik ettiği ürünün maliyetinin aslında çok daha yüksek olduğunu fark ediyor ve bir sonraki tercihini kaliteli ürün ve firmalardan yana kullanıyor. İmalatçı firmalara verilecek olan çeşitli konulardaki teşvikler bu firmalara karşı sürdürülen rekabeti daha güçlü bir şekilde devam ettirmemizi, ülke ekonomisine ve istihdama daha fazla katkı yapmamızı sağlayacak, uzak doğu ürünlerinin ithalatının tetiklediği cari açık problemini azaltacaktır.”



hırdavat el aletleri

Öz Kardeşler’den yeni bir ürün: UltraLube Yaklaşık 60 yıldır diğer grup şirketleriyle birlikte elektrikli el aletleri ve makine sektöründe dünyanın en önemli markalarının Türkiye distribtörlüğünü başarıyla yürüten Özkardeşler, Türkiye pazarı için yeni ve inovatif bir ürün olan bitkisel pas sökücü ve yağlayıcı sprey UltraLube’yi yakın zamanda tüketicilerin beğenisine sunacak Öz Kardeşler Makine Ticaret A.Ş Pazarlama Müdürü Bekir Altunok’

Öz Kardeşler Makine A.Ş’ nin bünyesinde yer alan ürünler haricinde yeni ürünleri de olacak mı?

E

lektrikli el aletleri ve hırdavat sektöründe Dewalt, Stanley, Black Decker, Rıdgıd, Flex ve daha birçok dünyanın önemli markalarının Türkiye distribütörlüğünü başarıyla yürüten, Kale şirketler grubunun bir üyesi olan Özkardeşler A.Ş., şirketler grubu bünyesindeki yeni ürün ve pazar yapılanması kapsamında, Flex ve Atlas markalarının ulusal satış ve pazarlamasını da üstlenmiş durumda. Elektrikli el aletleri ve hırdavat sektöründe birçok markanın Türkiye distribütörlüğünü de başarıyla yürüttüklerini söyleyen Öz Kardeşler Makine Ticaret A.Ş Pazarlama Müdürü Bekir Altunok’tan faaliyetleri ve yenilikleri hakkında bilgi aldık.

Öz Kardeşler Makina A.Ş’nin sektörde yer alan ürün gamı hakkında bilgi verir misiniz? “Yaklaşık 60 yıldır diğer grup şirketleriyle birlikte elektrikli el aletleri ve makine sektöründe dünyanın en önemli markalarının Türkiye distribtörlüğünü başarıyla yürüten şirketimiz, son yıllarda ürün portföyüne, kendi markalarınıda ekleyerek yoluna devam etmektedir. Elektrikli el aletleri ve hırdavat sektöründe Dewalt, Stanley, Black Decker, Rıdgıd, Flex ve daha birçokdünyanın önemli markalarının Türkiye distribütörlüğünü başarıyla yürüten, Kale şirketler

40

nalburteknik.com

grubunun bir üyesi olan Özkardeşler A.Ş., şirketler grubu bünyesindeki yeni ürün ve pazar yapılanması kapsamında,Flex ve Atlas markalarının ulusal satış ve pazarlamasını üstlenmiştir. Firmamız, elektrikli el aletleri, lazer ölçme cihazları, taş ve mermer makinaları, taşlama makinaları, marangoz makinaları, sulu karot, beton kesme ve daha birçok ürünü bünyesinde bulunduran AlmanFlex, diğer taraftantaşıma, kaldırma ve istif makine grupları ile sektörde önemli yer edinen Atlas markası ile yurtiçi ve yurtdışı müşterilerinesatış ve satış sonrası hizmetler ile faaliyetini yürütmektedir.”

Agustos’12

“Koşulsuz müşteri memnuniyeti hedeflemesinde mevcut ürün ve hizmetlerin yanı sıra tüketicilerin değişen ihtiyaçlarına karşılık gelen yeni ve inovatif ürün ve hizmetlerin sunulması büyük önem arz etmektedir. Özkardeşler A.Ş. uzun yıllar boyunca dünyadaki sektörel gelişmeleri yakından takip ederek, yeni markalar, ürün ve ürün gruplarını iş ortakları ve Türk tüketicisiyle buluşturmuştur. İzin verirseniz bu vizyon dahilinde Türkiye pazarı için yeni ve inovatif ürün sayılabilecek olan, yakın zamanda iş ortağı müşterilerimizle birlikte Türk tüketicisinin beğenisine sunmaya hazırlandığımız bitkisel pas sökücü ve yağlayıcı sprey UltraLube’tan bahsetmek istiyorum. Öne çıkan birçok farklı üstün özelliği olmasına rağmen Ultralube’tan söz etmeye başlarken öncelikli olarak bitkisel olma özelliğini vurguladım. Çünkü günümüzde gelişen teknolojilerle birlikte artık ürün geliştirme aşamasında ürün etkinliği genellikle kolayca aşılabilmektedir. Ancak ürün etkinliği, günümüzde önem kazanan biyo geri dönüşüm, çevre ve insan sağlığı gibi değişkenlerle birlikte düşünüldüğünde ürün geliştirme aşamasında üreticiler için aşılması gereken zor bir parametre olmaktadır. Bu bağlamda Ultralube uzun yıllar süren araştırmalar sonucunda bu zorlu süreci aşmayı başaran pas sökücü ve yağlayıcıdır. Ultralube bitkisel bir ürün olmasına rağmen etkili bir üründür. İşte tam bu noktada UltraLube pas sökücü ve



hırdavat el aletleri

yağlayıcı Sprey, bitkisel yağlardan üretildiği için biyo geri dönüşümlü, kokusuz, kullanıcı ve çevre dostu bir üründür. Ultralube bitkisel olmasına rağmen diğer petrol içeren ürünlerden 4 kat daha etkili bir üründür. Bitkisel ve 4 kat daha etkili olan Ultralube sprey bu üstün özelliklerine ek olarak bir başka üstün özelliği daha vardır. Ultralube; evden, işyerine çok farklı platformlarda çok fonksiyonlu kullanım imkanısunan bir üründür. Ultralube pas sökücü ve yağlayıcı spreyin binlerce kullanım alanı vardır.

ULTRALUBE AMERİKA’DA ÜRETİLİYOR Ultralube’in kullanım alanları hakkında bilgi verir misiniz? “UltraLube, zincir, tel, halat, her türlü metal aksamdaki pası çözer, sıkışmış vidalar, pense ve benzeri el aletleri, bağlantılar, kontrol mekanizmaları ve diğer metal akşamlarda ki pası söker, yağlandırır ve bu sayede parçaların serbest bir biçimde çalışmasını sağlar. Ultralube kapı ve menteşelerde ki gıcırdama ve sesleri keser daha rahat çalışmalarını sağlar. UltraLube, bitkisel formülü ile yüzeye zarar vermeden etiket, yapıştırıcı, tutkal, kalın kirli yağ gibi çeşitli madde ve kalıntıları kolayca temizler.

42

nalburteknik.com

Agustos’12

Uygulanan yüzeyde kalıcı tabaka oluşturarak çürüme ve paslanmaya karşı koruma sağlar. Ev kullanımı için size bir kaç örnek vermek istiyorum. Mesela depoda kış boyu bekleyen çocuğunuzun bisikletini çıkardığınızda paslanan mekanizmalar ve zincirlerden dolayı çalışmadığını görmüşsünüzdür. İşte UltraLube’a gündelik hayatta ihtiyaç duyacağınız anlardan birisidir bu. Ultralube paslanan bisiklet mekanizmalarını sadece yağlamakla kalmaz aynı zamanda biriken pasları söker atar ve bir sonraki yaz içinde koruma sağlar. Normal bir makine yağı kullansaydınız bisikletiniz için geçici çözüm olacaktı. Yağlama ile birlikte bir müddet rahat çalışan mekanizmalar belli bir zaman sonra eski haline dönecekti. Evde gıcırdayan kapılar, rahat çalışmayan sürgülü kapılar için Ultralube idealdir. Boyalı yüzeyler dahil olmak üzere pası söker, temizler, nemi atar ve uzun süreli koruma sağlar. Yağlayıcı özelliği ile metal aksamın daha verimli çalışmasını sağlar, kullanım süresini uzatır. Yağlama gerektiren tüm alanlarda, etkin, kalıcı ve koruyucudur. Nemli aksamlarda nüfuz etme özelliği ile nemin altına girer ve yüzeyle nem arasındaki bağlantıyı keser. Uygulama yapılan aksamı temizler. Montaj ve demontaj işlerini kolaylaştırır, yedek parça ve zaman tasarrufu sağlar. Tabi bunlar Ultralube’un kullanım alanlarından saedce bir kısmı. Ayrıca Amerika’da üretilmekte olan Ultralube’nin binlerce kullanım alanı ve avantajlarıyla alakalı geniş bilgi için herkese; www. ultralubeturkey.com web sitemizi ziyaret etmelerini öneriyorum.”

Kullanıcılara kolaylıklar sağlayan ürünler yanında bunların tanıtımları ile alakalı nasıl bir yol izliyorsunuz? “ Ultralube, biraz önce de belirttiğim gibi çok amaçlı bir ürün, endüstriyel kullanıma ek olarak gündelik yaşamımızda, evimizde ve işyerimizde kısacası hayatın her alanında ihtiyacımız olan, işimizi kolaylaştıracak bir ürün. Günümüze kadar kullanılan pas sökücü ve yağlayıcı ürünler petrol bazlı olduğu için ev ve gündelik kullanımda çok yaygın olarak kullanılamadı. Artık tamamen bitkisel, toksik madde içermeyen, çevre ve kullanıcı dostu, çocuklar ve evcil hayvanlar için daha güvenli bir ürün var. Tüm bu üstün özellikleri göz önünde bulundurulduğunda Ultralube’un ulusal bazda tüm tüketici gruplarının bildiği ve kullandığı bir ürün olmayı hakettiğini düşünüyoruz. Bu kapsamda ürünümüzün bilinirliğini artırmak ve hızlı bir şekilde tüm tüketici gruplarına ulaşmak için satış, pazarlama kanallarını ve reklam mecralarını çeşitlendirmeyi hedefledik.”



hırdavat el aletleri

Gross Depot çözüm odaklı çalışmalar yapıyor Nalbur ve hırdavatçılara ürün tedarik etmekte yaşadıkları problemlere karşı çözümler üreten Gross Depot, nalbur ve hırdavatçılara çözüm üreten bir tedarikçi olmayı hedefliyor

Gross Depot Genel Müdürü Murat Yapıcı

E

ndüstriyel ürünlerde el aletlerinden makinelere, inşaat malzemelerinden bahçe ürünlerine kadar ihtiyaç duyulabilecek her türlü ihtiyaca cevap veren Gross Depot, ağırlıklı olarak sanayi ve atölyelere hizmet veriyor. Endüstri ürünlerindeki tecrübesiyle ilerlemeye devam ettiklerini söyleyen Gross Depot Genel Müdürü Murat Yapıcı’dan faaliyetleri hakkında bilgi aldık.

Gross Depot’un gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? “Gross Depot 1998 kuruluşlu bir firma olsa da aslen 1977’den beri devam eden aile şirketinin modern bir uzantısı olarak faaliyetlerini devam ettirmekte. 37 yıllık bir sektör tecrübesi ve teknolojik bilgi sistemlerindeki tecrübesi innovasyon örneği Gross Depot’un kurulmasını sağlamıştır. Ana hedefimiz mevcut nalbur ve hırdavatçıların yerine ikame olacak modern bir zincir marketler markası Gross Depot, sektör problemlerini iyi tespit etmiş ve çözümler geliştirdik. Bu konuda İş Ortaklığı Programı (İOP)

44

nalburteknik.com

Agustos’12

geliştirmiş ve seminerler programları gerçekleştirdik. 2011 yılında yapı market, hırdavat ve nalbur sektör görünüm raporu hazırlamıştır. İş Ortaklığı Programı (İOP) şubeler üzerindeki yükü hafifleten, tüm alt yapı hizmeti, ürün tedariği, satış desteği ile merkezi bir yönetim sistemidir. Franchise ve bayilik modelleri ile Türkiye’de ilklere adaydır. Hali hazırda kurumsal müşterilere ve perakendeci satıcılara internet ve çağrı merkezi üzerinden satışlar gerçekleştirerek, bayilik sistemiz ile yüzlerce marka ve onbinlerce ürünü hizmete sunmayı başardık. Yenilenen alt yapısımız ile bayilere ürünü satmaktan çok ürünü sattırmaya yönelik bir yaklaşım ile nalburlara ve hırdavatçılara yeni vizyon kazandırmayı hedefledik.”

KÜÇÜK NALBURLAR AYAKTA KALMAKDA ZORLANIYOR Sektör değerlendirmesi yapacak olursanız neler söylemek istersiniz? Gelenekçi, yeniliklere ayak uyduramayan sektör büyük yapı marketlerin Türkiye’de yaygınlaşmasıyla beraber



hırdavat el aletleri yeniden şekillenmeye başlamıştır. Küçük nalbur ve hırdavatçılar azalan ciro ve karlılıklar yüzünden ayakta kalmakta zorlanmaktadır. Büyük yapı marketler pazardan paylarını her geçen gün arttırmakta olsa da pazarın çoğunluğunu hala küçük nalbur ve hırdavatçılar oluşturmaktadır. Ancak pazardan daha fazla pay kaybetmemek için artık kabuk değiştirmek zorundalar. Gıda sektöründe bu değişim yıllar önce gerçekleşti. Ancak nalbur ve hırdavat sektöründe hala bir değişim söz konusu değildir.”

bulunmamaktadır. Gross Depot tek taraflı satış odaklı olmaktan çıkıp, birlikte satmaya ve kazanmaya odaklı güvenilir bir iş ortağı olmayı hedeflemektedir. Bu minvalde iş ortağına destek verecek yeni argümanlar geliştirmektedir. Bu işbirliğinin oturmasıyla beraber mağaza konsepti, bilgi işlem alt yapısı, ortak çağrı merkezi ve müşteri desteği ile Gross Depot zincirlerine halka olmaları sağlanacaktır.”

Faaliyet gösterdiğiniz sektörün problemleri nelerdir?

“Gelenekçi bir sektöre yenilikler getirmek ve alıştırmak en zor işlerden biridir. Sağlamış olduğumuz faydalar ticaretlerine destek, kazancın arttırılmasını sağlamak, kabul görmesini sağlayacaktır. Ayrıca yeni gelen nesilin yenilikler arayışında olması, daha vizyoner olması en hızlı adapte olacakların başında gelecektir. İkinci bir problem kayıt dışı ticaret ve valörden dolayı bozdurulan malların fiyat rekabetini kötü etkilemesidir. Katma değerli hizmetlerimizle bu problemi ortadan kaldıramazsak da nispeten aşabileceğimizi düşünüyoruz. Üçüncü bir problem de tahsilat gecikmeleri. Bilgi işlem alt yapısı ile tahsilatların baştan disipline edilmesini sağlamaktadır. Bu disiplin içerisinde iş ortaklığı artarak büyüyecektir. Bu müşterilerimizle daha fazla işlerimizi geliştirmeye fırsat verecektir. Diğer bir problem de fiyat rekabeti. Fiyat odaklı bir satış düşünülmemekle beraber uygun fiyat ve şeffaflık olacaktır. Artan ciro daha avantajlı satın almayı iş ortaklarına sağlayacaktır.”

“Büyük yapı marketlerin sunmuş olduğu hizmetler, ürün çeşitliliği, ödeme kolaylıkları, pazarlama ve tanıtım gücü, güvenilir kurumsal kimlik gibi küçük nalburların sunamadığı özellikler, tüketici tercihlerinin büyük yapı marketlere kaymasına sebep olmuştur. Nalburların güvenilir bir kimliğe kavuşması, fiyat ve ürün standartlarının olması, kuralları ve sorumlulukları olan bir yapıya kavuşması gerekmektedir. Gross Depot bu çerçevede uzun yıllara dayanan bir çalışmayı sürdürmektedir.”

BİRLİKTE KAZANMA ODAKLI ÇALIŞMA Peki bu ortamda Gross Depot olarak siz nasıl bir yol izlemeyi planlıyorsunuz? “Öncelikli hedefimiz nalbur ve hırdavatçılara bekledikleri hizmeti üretebilen bir tedarikçi firma olmaktır. Sahada çok oyuncu olmasına rağmen bu beklentileri karşılayabilecek iyi bir oyuncu

46

nalburteknik.com

Agustos’12

Toparlamak gerekirse son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?



hırdavat el aletleri

Müşteri odaklı çözüm ortağınız: Feniks Çevre Teknolojileri İmalat sektöründeki geçmiş tecrübelerini gelişen teknoloji ile birleştirerek günümüze taşımayı başaran Fenik Çevre Teknolojileri, Çamur Susuzlaştırması ve Arıtma konusundaki uzmanlığı ile sektöre fayda sağlamaya devam ediyor Feniks Çevre Teknolojileri Ltd. Şti. Genel Müdürü Bülent Yılmaz

ve Arıtma konusundaki uzmanlığımızı, Proses, Proje, Personel (işletme) 3 P prensibi ile sunarak müşterilerimize uzun vadeli çözümler sunuyoruz” dedi. Amacımız Feniks Marka ve standartlarını oluşturmak ve bu konu da talep sağlamaktır diyen Feniks Çevre Teknolojileri Ltd. Şti. Genel Müdürü Bülent Yılmaz’dan çevre ile alakalı yapmış oldukları çalışmalar hakkında bilgi aldık.

Feniks’in gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?

F

eniks Çevre Teknolojileri İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Ltd. Şti. bir aile şirketi. Çevre ve Susuzlaştırma sektöründe ve pazarlama alanında, gerek ülkemizde ve gerekse uluslararası alanda uzun yıllara dayanan deneyimini birleştirerek yeni bir oluşum ortaya çıkarmış durumda. Müşterilerinizi bir Partner olarak gördüklerini söyleyen Feniks Çevre Teknolojileri Ltd. Şti. Genel Müdürü Bülent Yılmaz: “Çamur Susuzlaştırması

48

nalburteknik.com

Agustos’12

Feniks Çevre Teknolojileri İnşaat Taahhüt Sanayi Limited Şirketi 2012 yılının başında “Müşteri Odaklı Çözüm Ortağınız” ve “Güvenli Ellerdesiniz” sloganları ile kurulmuştur. Şirketimiz çok yeni olmasına rağmen geçmiş tecrübelerini gelişen teknoloji ile birleştirerek günümüze taşımayı başarmıştır. İş Geliştirme, Proses, Proje, İmalat sektörlerindeki bilgi birikimlerini farklı sorunlara özel çözümlerle müşterilerine sunmayı hedeflemektedir. Ayrıca Feniks Çevre Teknolojileri çeşitli ülkelerden kurduğu güçlü iş birlikleriyle gücünü kat kat artırmayı planlamaktadır. Mesleki gelişimi her zaman sürecin bir parçası olarak gören ve öğrenmeyi hedefte tutan şirketimiz, “öğrendiklerini kullanılabilir



hırdavat el aletleri halde müşterilerine sunma” prensibiyle çalışmaktadır. Şirketimiz kurucuları 23 yıl gibi bir süredir piyasadaki en büyük kuruluşlarda görev almış birçok büyük projeyi kurucusunun şahsında tamamlamış, Proses, Proje, Personel (işletme) (3P) mantığını aynı potada eriterek müşterilerinin kullanabileceği halde sunmayı başarmıştır. Feniks Çevre Teknolojileri bu birikimlerini laboratuvar, Ar-Ge çalışmaları, pilot tesisler ve mevcut uygulamalardaki geri besleme ile geliştirmeyi ve bu döngüyü canlı tutmayı kendisine hedef seçmiştir.”

GENİŞ ÜRÜN GAMI Feniks ağırlıklı olarak hangi alanlarda nü tür faaliyetler yapıyor? “Feniks Çevre Teknolojileri; Feniks Çevre ve Feniks Enerji yapılanmalarıyla 3P (Proses, Proje, Personel (İşletme) prensibini, bilimsel dayanakları, yüksek motivasyonu ve işini seven yapısı ile hizmet vermektedir. Çeşitli sektörlerde kullanılmakta olan ekipmanları ile yüksek üretim ve hizmet standartları ile çalışmaktadır. Üretim aşaması TSE, ISO, DIN v.s. normlarına uygun olarak yapılmaktadır. Amacımız Feniks Marka ve standartlarını oluşturmak ve bu konu da talep sağlamaktır. Feniks Çevre; Ana uzmanlık alanı olarak çamur susuzlaştırma ekipmanları imalatını ve teminini seçmiştir. Mevcut Sistemlerin iyileştirilmesi Ar-Ge ve Pilot Tesisler, sarf malzemeleri ve yedek parça teminine kadar her türlü desteği vermeye hazırdır. Bu alanda Almanya, Hindistan ve Çin’li, alanında uzman partnerleriyle geniş bir ekipman portföyüyle hareket edebilmektedir. Feniks Enerji ise; Yenilenebilir Enerji konusunda geniş bir ürün portföyünü müşterilerine sunmaktadır.”

Feniks’in ürün grupları hakkında bilgi verir misiniz? “Feniks Enerji; Mini Rüzgar santralleri, Termal zemin ve duvar panelleri, solar enerji sistemleri ile geleceğin ısıtma ve soğutma teknolojilerini Türk pazarına sunmaktadır. Atıksu Arıtma tesislerinde kullanılan ekipmanları da üretim programına alan Feniks Çevre oluşturduğu standartları ve fark oluşturma isteğini bu ekipmanlara da yansıtmaktadır.”

Üretim programınızdaki ekipmanlar nelerdir? “Çamur susuzlaştırma/fnks, Kapaklar/ekp, Elekler/ fnks, Izgaralar/ekp, Karıştırıcılar/ekp Biyolojik paket arıtma/fnks, Kimyasal paket arıtma/ fnks, Yağ tutucu (daf)/ fnks Basınçlı kum filtreleri/ekp, Kum tutucu ekipmanları/ fnks.”

Faaliyet gösterdiğiniz sektörün büyüklüğü ne kadar? “Feniks Çevre’nin ağırlıklı hizmet verdiği Çamur Susuzlaştırma Ekipmanları açısından sektörel hizmet

50

nalburteknik.com

Agustos’12

alanımız oldukça geniştir: Boya Endüstrisi, Seramik Hammadde, Elektroliz, Metal Boyama, Maden ve Rafineri, Güç ve yakma istasyonlarında, Yiyecek ve İçecek Endüstrisinde, Arıtma Tesislerinde (İçme Suyu ve Atıksu), geri kazanım sistemlerinde Çamur Susuzlaştırma Ekipmanları kullanılmaktadır. Feniks Enerji; Yenilenebilir Enerji Ülkemizin de üzerinde önemle durmaya başladığı geleceğin sektörüdür. Doğal açıdan güneşi ve rüzgarı bu kadar bol bir ülkede şu andaki sektör büyüklüğü buzdağının görünen kısmıdır düşüncesindeyiz.”

Yurtiçi satış ve pazarlaması ağını nasıl yönetiyorsunuz? “Alanında 23 yıllık uzman bir pazarlama yönetimimiz var ve buna bağlı bir satış kadromuz. Belli bir pazarlama planı çerçevesinde, doğru pozisyonlandırmaları yapmaya çalışıyoruz. Buna bağlı geliştirdiğimiz stratejilerle öncelikli segmentlerimizde çalışmalarımızı başlattık.”

Satış ve pazarlama konularında yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? “Şirketimiz henüz 2012 yılı Şubat ayında faaliyete başladı. Sadece 5 ay içinde 4 Uluslararası firmanın distribütörlüğünü aldık. Ayrıca ilgili olduğumuz fuarlarda da boy göstermeye başladık. Ayrıca 3 ayrı referans firma için Çamur Susuzlaştırma Ekipman üretimimiz devam ediyor.”

Kısa ve uzun vadedeki gerçekleştirmeyi planladığınız projeler hakkında bilgi verir misiniz? “Feniks Çevre olarak kısa ve uzun vadeli tek bir planımız var: Çamur Susuzlaştırması ve Arıtma konusundaki uzmanlığımızı, Proses, Proje, Personel (işletme) 3 P prensibimizle sunup müşterilerimizin uzun vadeli çözüm ortağı olmak. Çünkü bizim için Müşteri bir Partnerdir. Feniks Enerji ‘de ise; geleceğin Isıtma ve Soğutma Teknolojilerini şimdiden Türk Halkının kullanımına sunup, hepimizin aynı zamanda sorumluluğu da olması gereken çevre bilincini oluşturma konusunda katkıda bulunmak.”

Toparlamak gerekirse bizim sormadığımız sizin eklemek istedikleriniz nelerdir? “Feniks Çevre Teknolojileri İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Ltd. Şti. bir aile şirketidir. Çevre ve Susuzlaştırma sektöründe ve pazarlama alanında, gerek ülkemizde ve gerekse uluslararası alanda uzun yıllara dayanan deneyimini birleştirerek yeni bir oluşum ortaya çıkmıştır. Feniks yani Zümrüd-ü Anka kuşu benzeri, kendini yenileyerek yeniden yapılandıran şirketimiz, tüm motivasyonu, işine ve ülkesine olan sevgisi, bilgisi ve tecrübesi ile tüm ilgili sektörlerde etik, bilimsel ve prensipli yerini edinecek ve bunları pazarın ihtiyaçlarına göre partnerlerine sunmayı başaracak ve uzun yıllar ülkemize hizmet verecektir.”





hırdavat el aletleri

Endüstriyel ürünlerin varlığı Günümüzde imalat en önemli faaliyet, sanayici ise toplumda en önemli işleve sahip insan konumunda yer alıyor. Bu bağlamda globalleşme ile küçük bir köy haline gelen dünyamızda sınır, mesafe ve boyut tanımayan ticaretin gelişim hızı da tüm gücüyle artmaya devam ederken Türkiye, temel inşaat malzemeleri üretimi ve ihracatı bakımından da dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer alıyor

E

ndüstri ya da sanayi, devamlı veya belli zamanlarda, makine ve benzeri araçlar kullanarak bir madde veya gücün niteliğini veya biçimini değiştirerek toplu üretimde bulunan faaliyetler olarak adlandırılmaktadır. Endüstri sanayi, hammaddeden mamul madde meydana getirmek için yapılan faaliyetler ve kullanılan araçlar olarak tanımlanmaktadır. Geniş anlamda sanayi kâr sağlayıcı her türlü mal ve hizmet üretimini ifade eder. Zaten sanayi deyince akla hemen fabrika gelir. Fabrika, sanayi işlemlerinin yürütüldüğü binadır. Fabrikada hepsi birbiriyle bağlantılı olmak üzere çok sayıda işlem belli bir düzen dahilinde yürütülür. Böyle bir tesisin sahibi veya yöneticisine de sanayici denir. Kural olarak sanayici kendi parasıyla yatırım yapar. Dolayısıyla kapitalist kavramına dahil edilebilir. Ancak sanayici kendisini işadamı olarak görür. Ve başkalarına iş sağlayan müteşebbis olarak tarif edilmeyi tercih eder. Nasıl tanımlanırsa tanımlansın, imalat en önemli faaliyet, sanayici de toplumda en önemli işleve sahip insan konumundadır. Ekonomik faaliyetler arasında tasnif yapıldığında sanayi ile diğer sektörler birbirinden tamamen farklı işler olarak dile getirilir. Gerçek anlamda bu faaliyetler ilk bakışta sanayiden farklı hatta sanayi ile alakasız olarak görülmektedir. Fakat burada işin özü söz konusu işleri imalat sanayinden tefrik etmenin hakikatlere ne kadar uyduğu tartışmalıdır. İmalatın özü, girdilerin çıktılara dönüştürülmesidir. Konuyu biraz daha açacak olursak imalat işgücü, hammadde, malzeme ve teknoloji gibi üretim faktörlerinin makine ve tezgâhlarda somutlaşan imalat süreçleri vasıtasıyla mamul mala dönüştürülmesidir. Ancak A’dan Z’ye incelendiğinde sanayinin neredeyse tüm ekonomik faaliyetleri kapsadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca mamul malların paraya çevrilmesi, ciddi düzeyde pazarlama ve satış faaliyetini gerektirmekte. Bu arada uluslararası pazara yönelen imalatçı ihracatçı firmalar, otomatikman dış ticaretçi olmakta. Malların depolanması, istenilen yerlere zamanında ve sağlam bir biçimde nakli hep sanayiciliğin içinde yer almakta. İşletme faaliyetinin

54

nalburteknik.com

Agustos’12


her safhasında sanayici işinin finansmanını sermaye ve dış kaynaklarla en sağlıklı bir şekilde planlamak ve yürütmek zorundadır. Sanayi, işçi, işveren derken bu konuyu daha da uzar. Konu endüstriyel hırdavat malzemeleri olunca kısa da olsa akılda kalacak bilgiler vermeye çalışacağız.

SEKTÖRÜN TÜRKİYE’DEKİ DURUMU İnşaat malzemelerinin Türkiye’deki durumuna bakacak olursak 1990’ların başında ekonomideki gelişmeye paralel olarak inşaat malzemeleri sanayisi de olumlu gelişmeler göstermiştir. Bu dönemde inşaat malzemeleri üretimi ve ihracatında düzenli artışlar görülmüştür. Ancak 1990’lı yılların ortalarında başlayan yurt içindeki ve yurt dışındaki ekonomik krizlerin 2001 yılına kadar devam etmesi sektörün iç ve dış piyasalarda talep daralmaları ile karşı karşıya kalmasına neden olmuştur. 2002 yılından itibaren kriz ortamından kurtulan ekonomi ile birlikte inşaat malzemeleri sektörü yeniden hareketlenmeye başlamıştır. ABD’de finansal piyasalarda başlayan krizin dünyaya yayılarak oluşturduğu küresel ekonomik krizin 2008 yılında Türkiye’de de hissedilmeye başlaması ile 2008 yılına kadar sürekli büyüyen inşaat sektöründe büyüme yerini küçülmeye bırakmıştır. 2010 yılında tekrar toparlanmaya başlayan inşaat malzemeleri sektöründe, inşaat sektöründe yakalanan yüksek büyüme rakamlarının da etkisi ile 2011 yılında büyüme trendini devam ettirmiştir. 2011 yılının 3. çeyreğinde inşaat sektörünün büyüklüğü 15 milyar TL’yi aşmıştır. Sektörün yılın 2. çeyreğinde % 13,4 olan büyüme performansı kısmi bir gerilemeyle 3. çeyrekte % 10,6 olmuştur. Çeşitli mal ve hizmet üretimi ile yakın ilişkisi olan ve bünyesinde yoğun bir işgücü barındıran Türkiye inşaat sektöründe yaklaşık 1,9 milyon kişi (çalışan nüfusun yaklaşık % 6,9’u) çalışmaktadır. 2011 yılında Türk müteahhitlik şirketleri 43 farklı ülkede yaklaşık 19,6 milyar dolar değerinde 450 proje üstlenmişlerdir. Türkiye, temel inşaat malzemeleri üretimi ve ihracatı açısından dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer almaktadır. Özellikle çimento, inşaat demiri, demir-çelik inşaat aksamı ve ürünleri, plastik ve alüminyum inşaat malzemeleri, seramik, cam, boya, mermer, kablolar, elektrik malzemeleri ve ısıtma-soğutma cihazları, vb. ürünler yüksek üretim miktarıyla iç talebi karşılamakla kalmayıp kalitesi ile uluslararası pazarlarda rekabet avantajı elde etmektedir. Sektörleri tek ele alarak incelemek daha yararlı olacaktır.

15 BİNDEN FAZLA ÇALIŞAN Aldığımız bilgilere göre Türkiye’de 2011 yılı sonu itibariyle 48’i entegre, 19’u öğütme olmak üzere toplam 67 çimento fabrikası bulunmakta olup, Türk çimento sektöründe 15 bin’den fazla kişi çalışmaktadır. 2011 yılının ilk 11 ayında çimento üretimi geçen yılın aynı dönemine oranla % 1,81’lik artarak 58,5 milyon ton

olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde üretilen çimentonun yaklaşık %18’i ihracata gitmiştir. Yine bu dönemde iç satışlarda % 9 büyüme yaşanırken ihracatta % 24 oranında daralma yaşamıştır. 2010 yılında Türkiye 1,1 milyar dolar’lık ihracat ile dünyada en fazla çimento ihracatı yapan ülke olmuştur. Türk çimento sektörü 2011 yılında ise 914 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirmiştir. Başlıca ihraç pazarları ise; Irak, Suriye, Rusya, Brezilya ve İsrail’dir.

DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜ Demir-çelik sektörü sadece inşaat malzemeleri alanında değil otomotiv, elektronik, gemi inşa gibi pek çok alanda üretime ve gelişime katkısı olan bir sektör olarak varlığını devam ettirmektedir. Türkiye, 2011 yılında 34,1 milyon tonluk ham çelik üretiminde bulunmuştur. Sektörde 29 firma faaliyet göstermekte olup, 35.000’in üzerinde kişi istihdam edilmektedir. İnşaat sektöründe yoğun şekilde kullanılan demir-çelik uzun ürünleri (çubuk, profil) ihracatı 2011 yılında 6,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu alandaki başlıca pazarlarımız BAE, Irak, Singapur, Mısır ve İsrail’dir. Türkiye, inşaat sektörüne yönelik her türlü boru ve bağlantı parçaları ve döküm parçaları üretmektedir. Türkiye demir çelik boru ve bağlantı parçaları ihracatı 2011 yılında 1,8 milyar dolara yaklaşmış olup, bu alandaki başlıca pazarlarımız ABD, Irak, Çek Cumhuriyeti, İngiltere ve Romanya’dır. Agustos’12

nalburteknik.com

55




hırdavat el aletleri

PLASTİK İNŞAAT MALZEMELERİ Son yirmi yıl içinde plastik inşaat malzemelerinde, özellikle de plastik kapı ve pencere üretimi ve tüketiminde büyük bir artış olmuştur. 2010 yılı plastik mamul üretimi 5,5 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Plastik inşaat malzemeleri ile ilgili olarak; sektörde 5.000’in üzerinde firma bulunmakta ve 200 binin üzerinde kişi çalışmaktadır. Plastik inşaat malzemeleri ihracatı 2011 yılında % 19 artarak 1,1 milyar dolar olmuştur. Diğer yandan sektörde ihracat yapılan başlıca ülkeler Irak, Rusya Federasyonu, Azerbaycan’dır.

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ 2,5 MİLYAR DOLAR Türkiye boya sektörü 2010 yılı sonu itibarı ile iç ve dış pazarlardaki ekonomik büyüklüğü 2,5 milyar dolara ulaşmış durumda. Sektör, bu büyüklüğü ile Avrupa genelinde altıncı büyük boya üreticisi olma sıfatını taşımaktadır. Dünya genelinde gerçekleşen 35 milyon tonluk üretimin ortalama % 2’sini gerçekleştiren Türk boya sanayi, son yıllarda başta Orta Doğu, Yakın Doğu, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Kafkaslar olmak üzere çok geniş bir coğrafyada sektörel ihracatı geliştirme yönündeki çabalarını sürdürmektedir. Sektörde yaklaşık 600

58

nalburteknik.com

Agustos’12

firma faaliyet göstermekte olup, yaklaşık 200 bin kişi istihdam edilmektedir. İnşaat boyaları ihracatı 2011 yılında % 16,4 artarak 364 milyon dolara ulaşmıştır. Sektörde ihracat yapılan başlıca ülkeler ise Irak, İran, Azerbaycan, Romanya ve Gürcistan’dır.

2011’DE 200 ÜLKEYE İHRACAT Türkiye ormancılık sektöründe yaklaşık 8.000 firma faaliyet göstermektedir. 2010 yılında 12,6 milyon metreküp üretim gerçekleştiren sektör yaklaşık 300.000 kişiyi istihdam etmektedir. Türkiye ahşap inşaat malzemeleri ihracatı, ağaç ve orman ürünleri ihracatının yaklaşık % 10’unu oluşturmaktadır. Ağaçtan inşaat malzemeleri ihracatı 2011 yılında bir önceki yıla göre % 13,5 artarak 423 milyon dolara ulaşmıştır. Sektörde ihracat yapılan başlıca ülkeler İran, Irak, Türkmenistan, Azerbaycan ve Gürcistan’dır. Sektörün dış ticareti ve ihracatı ise; 2000 ve 2001 yıllarında Türkiye’de yaşanan ekonomik krizler sonucu iç piyasada talebin azalması ile inşaat malzemesi sektörü ihracata çok daha fazla ağırlık


vermeye başlamıştır. Kriz sonrası ekonominin toparlanmaya başlaması inşaat malzemesi sektörünü de olumlu yönde etkilemiş, 2002 yılından itibaren sektör ihracatı yükselme eğilimine girmiştir. 2002 yılında 4,1 milyar dolar olan inşaat malzemeleri ihracatı, yılda ortalama % 34 oranında artarak 2008 yılında 23,5 milyar dolara ulaşmıştır. 2009 yılında ise ekonomik krizin de etkisiyle inşaat malzemeleri ihracatımız bir önceki yıla oranla yaklaşık % 33 oranında azalarak 15,7 milyar dolar’a gerilemiştir. 2010 yılında tekrar toparlanan inşaat malzemeleri sektörü 16,4 milyar dolar ihracat gerçekleştirmiştir. 2011 yılında inşaat malzemeleri ihracatı yaklaşık % 20 artışla 19,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Sektör ihracatında demir-çelik ürünleri yaklaşık 10 milyar dolarlık değeriyle en büyük grubu oluşturmaktadır. Bu grup içinde en çok ihraç edilen ürünler demir-çelik çubuk, profil ve teller (6,2 milyar dolar) ile demir-çelik borulardır (1,8 milyar dolar). İkinci sırada ise 1,5 milyar dolar ile yalıtımlı kablolar gelmektedir. Plastik inşaat malzemeleri grubu ise 1,2 milyar dolarlık ihracatı ile üçüncü büyük gruptur. Genel anlamda baktığımız zaman inşaat malzemeleri 2011 yılında 200 ülkeye ihraç edilmiştir. Bunların başlıca pazarları; Irak, Almanya, BAE, İngiltere ve ABD olmuştur. Diğer yandan ithalat da geri kalmamıştır. 2009 yılında 5,4 milyar dolar olan inşaat malzemeleri ithalatı 2010 yılında yaklaşık % 26 oranında artarak 6,8

milyar dolara ulaşmıştır. 2011 yılında ise % 29 artarak 8,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Sektörün 2011 yılı ithalatında demir-çelik ürünler 2,2 milyar dolarlık değeriyle en büyük grubu oluşturmaktadır. Isıtma ve soğutma cihazları 1,1 milyar dolar ile ikinci, elektrik malzemeleri 1,1 milyar dolar ile üçüncü büyük gruptur. 2011 yılında 176 ülkeden inşaat malzemeleri ithal edilmiştir.

SEKTÖRÜN DÜNYADAKİ YERİ 2010 yılında inşaat malzemelerinin dünyadaki toplam ithalatı, 2009 yılına göre % 14 oranında artarak 648 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. İnşaat malzemeleri içerisinde Dünya’da en büyük pazara sahip ürün grubu demir-çelik grubudur. Aydınlatma cihazları, elektrik malzemeleri ve ısıtma soğutma cihazları ürün grupları

Agustos’12

nalburteknik.com

59




hırdavat el aletleri ise pazar büyüklüğü açısından dikkat çeken diğer önemli ürün gruplarıdır. Sektörde ABD, Almanya, Çin, Fransa ve Kanada en fazla ithalat yapan ülkelerdir.

YÜK KALDIRMA, TAŞIMA VE İSTİFLEME MAKİNELERİ SEKTÖRÜ Yük kaldırma, taşıma ve istifleme makineleri tarım, sanayi ve hizmet sektörleri dahil olmak üzere tüm iktisadi alanlarda kullanılmaktadır. Sektör ürünleri, özellikle imalat sanayinde gerek üretim sürecinde gerek nihai ürünlerin son kullanıcı ile buluşturulması aşamalarında önemli yer tutmaktadır. Gerçekleştirdiği fonksiyon itibarıyla sahip olduğu önemin yanında, ileri teknoloji ile yüksek katma değer üreten makine, elektrik-elektronik gibi ana mühendislik dalları tarafından imal edilen ara malı ve nihai ürünleri de bünyesinde toplaması, bu sektörün genel imalat ve içindeki yerini vazgeçilmez kılmaktadır. Sektörün ihtiva ettiği ürünlere bakıldığında, kömür santrallerine hammadde taşıyan çeşitli kapasite ve büyüklükteki konveyörlerden, fabrikalarda bir malzemenin bir noktadan üretim hattına nakledilmesinde kullanılan gezer köprü vinçlerine, bir gıda fabrikasında nihai ürünleri koteynere yükleyen forkliftlerden, günlük yaşantımızda çokça kullandığımız insan taşımaya yönelik asansörlere ve yürüyen merdivenlere kadar bir çok makine ve ekipman görülebilmektedir. Esas itibarıyla, üretim ve sonrasındaki işletme içi kısa mesafe taşıma, depolama, istifleme işlerini yapmak amacıyla yatırım malı niteliğinde makine ve ekipmanlar üreten sektör, hemen hemen tüm sanayi dalları tarafından kullanılan ve yine karmaşık üretim süreçlerinde hidrolik sistemlerden, elektrik motorlarına kadar bir çok sanayi dalının ürünlerini içeren bir yapıda olması nedeniyle, sadece ülkemizdeki değil global ekonomik gelişmeler ile arz-talep dengesinde yaşanan değişikliklerden derin bir şekilde etkilenmektedir.

HER İŞLETME KALDIRMA MAKİNESİ KULLANMAKTADIR Ulaşım, enerji, iletişim ve altyapı yatırımları ile bu alanlarda ulaşılan seviye ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimini gösteren en önemli faktörler arasında yer almaktadır. Bu faktörlerin bir araya gelmesi ile oluşan alanlar içinde bulunan eğitim, sosyal hizmet ve sanayi kuruluşları ise sürdürülebilir kalkınmanın temeli olan insan ve teknoloji üretimi için katalizör görevi ifa etmektedir. Sürdürülebilir kalkınma döngüsü içinde yukarıda bahsi geçen bileşenlerin, birinin eksikliğinde veya başarısızlığında diğeri ile ikame edilme ihtimali olmadığından, özel önemi vardır. Bu döngü içinde öncelikle sanayi kuruluşları olmak üzere tamamına yakınının hızlı gelişiminin temelinde ise makine sektörü bulunmaktadır. Ulaşım alanında, enerji santrallerinin inşasında, altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesinde ilk ihtiyaç şüphesiz makinelerdir. Tüm bu bileşenler için kaldırma makinelerinin önemi büyüktür. İmalat Sanayi içinde çok küçük kapasitelerde olsa dahi kaldırma makinesi kullanmayan işletme sayısı yok denecek kadar azdır. Seri üretim uygulayan firmaların üretim süreçlerinde, hammadde giriş ve ürün çıkış hattı boyunca büyük

62

nalburteknik.com

Agustos’12


miktarlarda transfer gerektiğinden çeşitli vinçlere ihtiyaç duyulmaktadır. Limanlar, gemiler, inşaat sektörü, ağır sanayi işletmeleri ve benzerlerinin büyük kapasiteli vinçler olmadan yaşamlarını devam ettiremeyecekleri ortadadır.

AYRI TASARIMLAR ÖNEM ARZ ETMEKTE Sektör ürünleri genellikle ayrı tasarım ve benzer üretim teknikleri gerektirmektedir. Ucuz işgücü ve hammaddenin önemli olduğu düşük katma değerli standart ürünlere nispetle, mühendislik ve tasarım gerektiren ürünlerde ülkemizin rekabet gücü daha yüksektir. Diğer taraftan, uzun yıllar boyunca aynı alanda istikrarlı çalışmanın sağladığı uzmanlık ile firmalar daha büyük hedefler belirlemekte. Teknolojiyi yakından takip eden sektör, bilgisayar teknolojisinin geldiği nokta ve bunun üretim süreçlerine olan etkisi ile daha hızlı gelişme kaydetmekte Kullanılan tezgahlar ile ölçme tekniklerinin gelişmesi ve bunların bilgisayarlar ile kontrol edilebilmesi sektörün özellikle standart dışı ürünlerinde esnekliğini artırmıştır. CAD ve CAM sistemlerinin desteği neticesinde minimum maliyet ile ilk seferde hatasız ürünler imal edilebilmektedir. Diğer taraftan Ar-Ge faaliyetleri için devlet destekleri motivasyonu artırmakta. Bu sektör notunda; 8425 pozisyonunda tanımlı olan; “palangalar ve ağır yük kaldırıcıları, bucurgatlar, ırgatlar ve krikolar” ile -8426 pozisyonunda yer alan “gemi vinçleri (“derricks”), vinçler (“cranes”), hareketli kaldırma çerçeveleri, lastik tekerlekli taşıyıcılar ve vinçli yük arabaları değerlendirilmiştir. AB ülkeleri ve ABD’ye baktığımızda, özellikli vinçlerin dünya devi sayılabilecek firmalar tarafından üretildiği, hatta güç birliği yapmak ve rekabeti azaltmak adına firma evliliklerinin yapıldığı görülmektedir. Bu evlilikler yapılırken hedef ülkelerdeki dağıtıcı gücü, satış rakamları, teknik servis yeterliliği gibi konular da ön planda tutulmaktadır. Ülkemizde sektörün yapısı incelendiğinde ise ağırlıklı olarak orta ölçekli ve atölye-fabrika arası yapılanmalar olduğu görülmektedir. Güç birliği bir yana, firma içindeki ortaklıkların zamanla bitmesi ve yeni bir imalatçı doğması ise sık yaşanan durumlardandır. Çok sayıda firmanın faaliyet göstermesi ise büyük sorun teşkil etmekte. Merdiven altı veya kayıt dışı olarak tanımlanan bazı firmalar sadece maliyete dayalı rekabet nedeniyle sektöre büyük zarar vermekte ve hem yurt içinde hem de yurtdışında imaj sorunu doğurmaktadır. Bu tür makinelerin sadece bir şekilde üretebilmesi ihracat için yeterli olmamaktadır.

AR-GE VE YENİLİK Avrupa ve A.B.D.’de büyük üreticilerin küçük vinç ve makine gruplarının üretimini gelişmekte olan ülkelere bırakıp, asıl gelirin ve devamlılığın olduğu kule vinç gibi spesifik ürünlerden gelişmekte olan ülkeleri uzak tutmaya çalıştıkları fark edilmeli, gelişmekte olan ülkelerde inşaat sektörünün önemi bilinmeli, inşaatın lokomotifinin de kule vinçler olduğunu görülerek pazarın büyüklüğü tüm strateji belirleyicileri tarafından takdir edilmelidir. Globalleşme ile küçük bir köy haline gelen dünyamızda, sınır, mesafe ve boyut tanımayan ticaretin gelişim hızına bakıldığında,

üretim ve lojistik sektörünün en önemli ihtiyaçlarından biri olan kaldırma ekipmanlarını üreten sektörün bu trende uygun olarak büyüyeceği aşikardır. Ülkemizde sektörün çok çeşitli sorunlara rağmen Ar-Ge ve yeniliğe önem verdiği görülmektedir.

SEKTÖRÜN EN ÖNEMLİ SORUNU ÖRGÜTLÜ YAPI EKSİKLİĞİ İki metal parçayı ısıl yolla birleştirme, işleminde kullanılan kaynak makine ve malzemeleri, üretim sanayinde önemli bir paya sahiptir. Geliştirilen her teknolojik malzemenin ancak kaynak yapılabilirliliği oranında kullanım alanına sahip olması, sektörün önemini ortaya koymaktadır. Kaynak teknolojilerinde meydana çıkan yeni gelişmeler ile kaynaklı imalatın sektörde giderek artan oranda yaygınlaşması kaynağa uygun yeni çelik türlerinin bulunmasına sebep olmuştur. Bu nedenle göreceli olarak her gün yenilenen kaynak teknolojisi daha çok araştırma ve çalışma gerekliliğini beraberinde getirmiştir. Birçok sektöre girdi sağlayan Kaynak Teknolojisi uygulamaları ülkemizin sanayileşmesi ile paralel olarak artmaktadır. Sektörde dünyadaki gelişmelere paralel oldukça önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Üretim teknolojisindeki ilerlemelerin yanı sıra kaynak teknolojileri ile ilgili olarak; kontrol yöntemleri, kalite güvence sistemleri, eğitim, belgelendirme konularında da yeniliklerle karşılaşmaktayız. Kaynak Teknolojisi uygulamaları, ülkemiz sanayileşmesi ile paralel bir hızda artmıştır. Ülkemiz üretim alanları incelendiğinde kaynaklı imalat tekniklerinin önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de kaynak teknolojileri sektörünün en önemli sorunlarından biri; örgütlü bir

Agustos’12

nalburteknik.com

63




hırdavat el aletleri büyük bir boşluk yaşanmakta ve bu nedenle birçok yabancı ülkenin standartları dikkate alınarak, bu ülkelere ait kuruluşlarca ya da bunların ülkemizdeki temsilcilerince belgelendirme işlemleri yürütülmektedir.

DELME ARAÇLARI VE ÖZELLİKLERİ Delme işlemlerinde kullanılan kesici takımlara matkap denir. Matkaplar, talaşlı üretimde kullanılan kesici alet gruplarından biridir. Bir matkap, kendi ekseni etrafında dönerek ve aynı zamanda kendi ekseni doğrultusunda ilerleyerek, iki kesici ağzı ile kesme yapar. Matkaplar zamanla körlenir ve kesme yapamaz. İyi bir kesme için matkapların uygun açılarda bilenmeleri gerekir. Uç Açısı: Helisel matkaplar, iş parçasına batarak kesme yaptıkları için uçları sivri olarak bilenir. Matkap ucunun sivriliği uç açısı ile sağlanır. Matkabın uç açısı, çelik malzemeleri delmek için 118 derece; yumuşak ve kırılgan malzemeler için 130 derece olacak şekilde bilenir. Boşluk Açısı: Delik delerken matkabın kesici ağızlarının arka yüzeyinin kesilme yüzeyine sürtünmesini önlemek için verilen açıdır. Boşluk açısı, çelik malzemeler için yaklaşık 8 derece kadardır. Uç kenar Açısı: Uç kenar açısı, iki serbest yüzey bilenirken verilen boşluk açıları ile oluşan kenarın matkap ekseni ile yaptığı açıdır. Kama Açısı: Kesici ağzın bu açısı, boşluk açısına göre değişir.

HER METAL İÇİN AYRI MATKAP

yapıya sahip olmaması olarak değerlendirilmektedir. Kaynak alanının kurumsallaştırılmasının artık bir zorunluluk haline geldiği vurgulanırken, bu alanda yapılacak bir yasal düzenlemenin gerekliliğine dikkat çekilmelidir. Ülkemizde bu alanda ulusal bir politikamızın geliştirilmemiş olması ve buna uygun yasal düzenlemelerin henüz yaşama geçirilememesi, personel ve eğitim eksikliği, akreditasyon konusundaki sıkıntılar, eğitim ve danışmanlık hizmetleri için kuruluşların nitel ve nicel yetersizliği bu parametrelerin sanayide uygulanabilirliğini zorlaştırmakta ve bu nedenle sanayimizde büyük ölçekte zorluklar yaşanmaktadır. Kaynak Teknolojisi alanında çalışan kişi ve kuruluşların belgelendirilmesinde ülkemizde yıllardır

66

nalburteknik.com

Agustos’12

Metallerin işlenmesinde çok çeşitli matkaplar kullanılır. Her matkap türü, bir gereksinimden ortaya çıkmıştır. Bunların çeşitleri şunlardır: Helisel oluklu matkaplar Havşa matkapları, Punta matkapları, Özel matkaplar. Helisel Oluklu Matkaplar: Helisel oluklu matkap silindirik bir gövde üzerinde karşılıklı iki helis kanalı olan ve her iki helis kanalının ucunda birer ağzı bulunan kesici takımlardır. Bu matkaplar, yüksek kaliteli takım çeliklerinden yapılır. Matkabın helis kanalları çıkan talaşların dışarı atılmasını ve aynı zamanda soğutma sıvısının deliğin içine akmasını sağlar. Helisel matkaplar, silindirik ve konik saplı olmak üzere iki şekilde üretilir. Genellikle çapı 16 mm’ye kadar olan matkaplar silindirik saplı, 16 mm’den büyük çaplı matkaplar konik saplı imal edilmektedir. Silindirik saplı matkaplar, mandren denilen bir aletle; konik saplı olanlar ise konik saplarından matkap milindeki mors koniğine takılır. Havşa Matkapları: Havşa matkapları; deliklerin ağızlarındaki çapakları ve keskinliği almak, delik ağızlarına havşa açmak, vida ve perçin gibi bağlama elemanlarının baş kısmının oturacağı yuvaları açmak gibi işlemleri gerçekleştirmek için yapılmıştır. Saç perçinleri için (120 derece ) uç açıları olanları kullanılır. Punta Matkapları: Tornalanacak parçaların alın yüzeylerine punta deliği açmaya yarar. Punta matkaplarının ucundaki esas kesici kısma meme denir. Matkap, meme çapına göre adlandırılır. Punta matkapları aynı zamanda hassas delinecek deliklere bir merkez deliği açmak için de kullanılır. Havşa açısı 60 derecedir. Özel Matkaplar: Çeşitli özel amaçları gerçekleştirmek için de matkap çeşitleri geliştirilmiştir. Bu matkaplara özel matkaplar denir.



boya izolasyon

A1 sınıfı Wooler taş yünü ile yapılar artık daha güvenilir 2001 yılından günümüze inşaat sektöründe ve özellikle yalıtım alanında öncü ve yenilikçi kimliğiyle dikkat çeken, büyüme ivmesini sürekli artıran, yatırımları ile sektörüne yön veren Eryap, ileri teknoloji ile ürettiği doğa dostu Wooler marka taş yünü TSE tarafından belgelendirilmiş, profesyonellerin ve uygulayıcıların hizmetine sunulmuş durumda

T

S EN 13162 normlarına göre TSE tarafından A1 sınıfı yangın dayanıma sahip olduğu tescil edilen Wooler marka taş yünü, kullanıldığı tüm alanlarda yangına karşı güvenliği maksimum seviyeye çıkarmaktadır. Yangın tehlikesi; insan hayatına ve maddi varlıklara yönelik en ciddi risk unsurlarının başında gelmektedir. Yangınla etkin bir mücadele için yapıların doğru projelendirme ile olası risklerin tespit edilerek aşağıda sıralanan belli başlı önlemlerin alınması önemlidir. Proje aşamasında yapısal önlemleri almak (ulaşım yolları, kaçış yolları ve kapıları vb.) Yangın çıkış ihtimalini azaltmak (yangına dayanıklı malzeme ve yapı elemanı), Yangının yayılışını önlemek veya yavaşlatmak (A1 sınıfı

68

nalburteknik.com

Agustos’12

malzeme, yangın uyarı ve söndürme sistemleri vb.) Yangına maruz kalan şahısların hızla tahliyesini yeterli güvenlikle sağlamak. Yangınla etkin bir mücadele için yayınlanan “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin” temel amacı; her türlü yapı, bina, tesis ve işletmenin, kullanımı safhasında çıkabilecek yangınların ve olası can ve mal kaybını en aza indirmek üzere alınacak tedbirlerin usul ve esaslarını belirlemektir. Yönetmelikte yapının tüm bölümlerinde kullanılacak malzemeler ve minimum yangın dayanımları belirlenmiştir. Yönetmelikte belirtilen şartlara sahip olmayan yapı malzemelerinin yapılarda kullanılmasına müsaade edilmemektedir. Özellikle yüksek katlı binalarda ve sinema, tiyatro, konferans



boya izolasyon

ve düğün salonu gibi sirkülasyonun fazla olduğu mekanlarda kullanılan malzemelerin, yönetmelikte yangın yayılışının hızını azaltan ve engelleyen, zehirli gaz yayılımına sebebiyet vermeyen, patlamalara sebep olmayan A1 sınıfı (TS EN 13501-1 Yapı Malzemeleri İçin Yanıcılık Sınıfları) malzeme olması gerektiği açıkça belirtilmektedir. Yangında mukavemet her şeyden önce itfaiyenin yetişerek etkili olmasına kadar geçen yeterli süreyi ifade eder. Bu nedenle yangın mukavemetinin ölçümü zamana bağlı olarak yapılır. Yangına 30 dakika (F 30), 60 dakika (F 60), 120 dakika (F 120) dayanıklı elemanlar gibi. Kullanılan malzemeler bina yüksekliğine bağlı olmak üzere bina tahliye sürelerine (örnek; 30,50 metre yükseklikteki binalar için 60 dk., daha yüksek yapılar için 120 dk. ) uygun olmalıdır. Normal servis merdivenleri yangın esnasında bir baca gibi çalışarak; yangında oluşan yüksek ısılı ve zehirli dumanı emer ve kaçış esnasında kullanılmaz hale gelir. Bu nedenle yapılarda yangın tüzüklerine uygun yangın merdivenleri oluşturulmalı ve bu yangın merdivenleri, ısı ve duman geçirmeyen özel yangın kapıları ile korunmalıdır. Binaların yangından korunması hakkında yönetmelik gereğince, binalarda yangın merdiveni ve yangın kapısı kullanılması zorunludur ve esasları bu yönetmelikle yayınlanmıştır. Yangın kapılarında kullanılan izolasyon malzemesi ise yüksek yoğunluklu A1 yanma sınıfı taş yünüdür.

WOOLER TAŞ YÜNÜ

Yapıda pasif yangın durdurucu olarak görev yapan Wooler taş yünü; bina içi yangın alanlarının oluşturulmasında çok önemli bir yapı malzemesidir. Wooler taş yünü ile yangın esnasında yangından etkilenen bölgelerden diğer alanlara sıçraması

70

nalburteknik.com

Agustos’12

engellendiği için tahliye için gerekli süre sağlanırken, yangının kontrol altına alınması ve söndürülmesi işlemlerinin de kolay ve güvenli bir şekilde yapılmasına olanak sağlamaktadır. Yangının istenmeyen olası sonuçlarından can ve mal kaybını minimum seviyede tutmak için taş yünü etkin bir görev üstlenmektedir. Yapının farklı alanlarında kullanılan taş yünü ürünlerimizden Wooler Plus ara bölme levhası ve Wooler Premium F mantolama levhası dikey düzlemde yapıyı güvenilir zonlara ayırırken Wooler Platin yüzer döşeme levhası ve Wooler Premium R Teras Çatı Levhası yatay düzlemde yapıyı yangına karşı güvenilir zonlarına ayırmaktadır. İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nın 2011 İstatistiki verilerine bakıldığında itfai olayların % 61’inin yangınlar olduğu, bu yangınların yaklaşık % 60’ının yaşam alanlarında meydana geldiği ve çıkan yangınların yaklaşık % 68’ının sigara ve elektrik kontağından çıktığı görülmektedir. Öte yandan müdahale edilen yangınların sadece % 24’ü başlangıçta söndürülebilirken % 60’ı ise kısmen ya da tamamen yanmıştır. Yine 2011 yılı resmi verilerine göre itfaiye ekiplerinin yangınlara ortalama varış süresinin 6 dakika olduğu görülmektedir. Dolayısıyla A1 sınıfı yangın yalıtım özelliğine sahip taş yününün kullanılması sayesinde yangının çıkış noktasından diğer alanlara yayılması engellenirken, öte yandan müdahale için gereken süre sağlanacak, % 60’lık paya sahip kısmen ya da tamamen yanan yapıların oranı rahatlıkla düşürülerek can ve mal kaybı azaltılabilecektir. Yapılarda Wooler markalı taş yünü kullanımı sayesinde; ısı yalıtım özelliği ile yüksek enerji verimliliği ve ses yalıtım özelliği ile konforlu bir yaşam alanı sunulurken; A1 sınıfı yangın yalıtımı özelliği ile de yapılar yangına karşı daha güvenilir bir hale getirilmektedir.



boya izolasyon

Emülzer yeni yüzü ile tüketicilerin karşısında Türkiye’nin yalıtım konusunda öncü bir kuruluşu olan Emülzer, kullanım kolaylığı yanında uygulandığında en yüksek kaliteyi sağlayan ürünleri ile kullanıcılara çözüm önerileri sunuyor

Emülzer Genel Müdürü Özcan Özman, Emülzer ürünlerinin büyük kısmının,‘kendin uygula’ tarzına uygun hazır bir şekilde piyasaya sunulduğunu söyledi.

Y

eni döneme ambalaj değişimleri giren Emülzer, yeni yapının meyvelerini toplamaya devam ediyor. Üretimini, en yüksek teknolojiyi kullanarak ve ISO-9001:2000 sertifikasıyla İstanbul’da sürdürmekte olan Emülzer, su yalıtımı alanında ülkemizdeki en geniş ürün yelpazesine sahip. Emülzer’in bitüm, akrilik, silikon, poliüretan ve çimento bazlı ürünleri Türkiye’nin dört bir yanında bulunan nalbur, izolasyon mağazaları ve yapı marketlerin yanı sıra su yalıtımı uygulamacılarından da kolay ve hızlı bir şekilde temin edilebilmekte. Ar-Ge çalışmalarına da büyük önem veren Emülzer, inşaat sektörünün değişen ihtiyaçları doğrultusunda yeni ürünler geliştirmekte, mevcut ürünlerini daha mükemmel hale getirmek için çalışmalarını aralıksız sürdürmekte. Kaliteli Türk ürünleri artık yurt dışında da hak ettikleri ilgiyi görmeye başladığını söyleyen Emülzer Genel Müdürü Özcan Özman’dan Emülzer’in başarılı faaliyetleri hakkında bilgi aldık.

Emülzer’in gelişim süreci ve faaliyet alanlarından bahseder misiniz? “Emülzer 1935 yılında kurulmuş, %100 Türk sermayeli, Likit Yalıtım ürünleri üreten ve Türkiye’nin en geniş ürün yelpazesine sahip üretici bir firmadır. Su yalıtımı ile ilgili aklınıza gelebilecek her konuda hatta değişik

72

nalburteknik.com

Agustos’12

uygulamalar için bile ürünümüz vardır. Üretimimizde bitümlü izolasyon malzemeleri yüksek bir hacim oluşturuyor. Güncel pazar talebi de bu yönde ve bunun temelinde bitümün çok pratik ve ekonomik bir izolasyon malzemesi olması yatıyor. Bununla birlikte, bitümün yetersiz kaldığı sorun ve ihtiyaçlara yönelik değişik bileşim ve teknolojilere sahip ürünler de sunuyoruz. Hatta ürün gamımızda bu tür ürünlerin sayısı daha fazla. Aslında bu gelişimin ve çağdaşlığın gereği. Diğer yandan üretmenin yeterli olmadığına inanıyoruz. Sürekli bir teknoloji gelişimi var. Bunu takip etmek, kendimizi yenilemek, tüketicinin ve piyasanın ihtiyaçlarını daha iyi anlamak ve bunlara doğru ürünlerle cevap vermek zorundayız. Biz bunun için çalışıyoruz. Yoksa dar görüşlü ve kendini tekrar eden bir üreticiden farkımız kalmaz. Bu ise bizim en korktuğumuz durumdur.

Dünya markası olmuş pek çok uluslararası firmanın faaliyet gösterdiği bir sektördesiniz. Bunun zorluklarını yaşıyor musunuz? “Rekabetin kıyasıya yaşandığı bir sektör ve dönemdeyiz. Sektörümüzde yabancı marka hayranlığı da oldukça yüksek.Ancak Emülzer’in ürün çeşitliliğinin fazlalığı ve kaliteden ödün vermemesi, hatta ürünlerinin başta Almanya ve Fransa olmak üzere Avrupa pazarlarında bile aranır olması, Emülzer’i bu dönemde güçlü ve ayrıcalıklı kılmaktadır.”

“PAZARLAMA VE SATIŞ TARZIMIZI YENİLEDİK” Emülzer için 2011 yılını nasıl geçirdi. 2012 ve ilerisi için görüşleriniz nelerdir? “2011 senesi Emülzer için toparlanma ve yenilenmesini tamamladığı yıl oldu.



boya izolasyon

Bu dönemin alt yapısını 2008 yılında hazırlamaya başlamıştık. Şimdi yeni bir vizyona ve yapıya kavuştuk. Organizasyon yapımızı, pazarlama ve satış tarzımızı yeniledik. Bu yeni döneme yakışır şekilde tüm ambalajlarımız değişti, yenilendi. Yeni yapımız ve yüzümüzle girdik 2012 senesine. Şimdi bunun meyvelerini toplamaya başlıyoruz. Bunun dışında önümüzdeki dönemin Türkiye inşaat sektörü için çok parlak bir dönem olacağına inanıyoruz. Gerek deprem nedeniyle bina yenilemeleri, gerekse yeni projeler inşaat sektörünün yüzünü güldürmeye başladı bile. Ayrıca kaliteli Türk ürünleri artık yurt dışında da hak ettikleri ilgiyi görmeye başladılar. Emülzer olarak bunun en sıcak kanıtını 31 ülkeye düzenli ihracat yaparak bizler yaşıyoruz.”

YALITIM BİLİNCİ OLUŞMUŞ DURUMDA Yalıtım konusunda yeterli bir bilinçlenme olduğuna inanıyor musunuz? “Günümüzde halk yalıtım konusunda elbette daha bilinçli. Ancak yalıtım denince yinede ilk akla gelen ısı yalıtımı oluyor. Isı yalıtımının ekonomik faydalarından yola çıkılıyor ve elbette ucunda ekonomik fayda olunca insanları ikna etmek ve akılda kalmak daha kolay oluyor. Aslında işin gerçeği binaların ve içinde yaşayanların güvenliğini, ömrünü belirleyen en büyük etmenin su yalıtımı olduğudur. Örneğin depremlerde yıkılan konutlar incelendiğinde ortaya çıkan en önemli bulgulardan biri; binalarda doğru su yalıtımının yapılmamış olmasıdır. Bu nedenle betonarme içindeki demir donatılar korozyona uğramakta, içten içe çürüyen bina taşıyıcı sistemi, deprem kuvvetlerini karşılayamamakta, katlar üst üste yığılarak yıkılmaktadır. Yani doğru su yalıtımı binaların ve içinde yaşayanların ömrünü

74

nalburteknik.com

Agustos’12

belirlemektedir. Emülzer kurulduğu günden itibaren bu konuda bir misyon üstlenmiştir. Her fırsatta su yalıtımının önemini ve binaların gerçekte ömrünü belirleyen etmenin doğru su yalıtımı olduğunu vurgulamıştır.”

CANLI DESTEK EKİBİ Boya ve Nalburiye dükkanlarında Emülzer ürünlerini görüyoruz. Fakat sizin ürünlerinizi raflarına koymak isteyen nalburlar size nasıl ulaşabilirler? “Ürünlerimizin büyük kısmı kendin uygula tarzına uygun, kullanıma hazır halde piyasaya sunulmaktadır. Bu yönüyle de nalburlar için çok uygun ürünlerdir. Ayrıca su izolasyonu konusunda karşılaştıkları her problemde bize danışabilir, uygun ürünleri ve uygulama yöntemlerini bizden öğrenebilirler. Sonuçta nalburlar pek çok ürünü takip etmek zorunda kalıyorlar. Oysa biz 76 yıldır bu işi yapıyoruz ve uzmanlığımız, konsantrasyonumuz su yalıtımı üzerine. Yani en yeni çözümlere bizim aracılığımız ile ulaşabilirler. Bu konuda www.emulzer.com.tr web sitemizde de tüm sorularının cevaplarını bulabilirler, hatta “ Canlı Destek “ ekibimizle anında görüşebilir, sorunlarına anında çözüm bulabilirler.”

Nalburlar sizden hangi çözümler için ürün bulabilirler? “Ürün gruplarımız arasında, Su deposu ve havuzlar için bir boya ustasının rahatlıkla uygulayabileceği su yalıtım ürünlerimiz mevcut. Yine uygulaması çok kolay olan UV dayanımlı teras yalıtım malzemelerimizi; banyo, mutfak, balkon gibi ıslak hacimler için fırça ile sürülebilen şeffaf yalıtım malzemelerimizi, rahatlıkla satabileceklerine inanıyorum.”



boya izolasyon

Airless (Havasız) Boya Makinaları Geleneksel boyama yöntemlerine göre airless (havasız) boya makinasının en önemli farkı, malzemenin püskürtülmesi için hava gereksinimi duymamasıdır. tercih edilmektedir. Elektrikli airless makinalar pistonlu ve diyaframlı olmak üzere iki çeşittir. Pistonlu makinalar diyaframlı makinalara göre daha güçlü olup, çalışma yöntemleri de farklıdır. Diyaframlı makinalar sürekli bir çalışma içindeyken, istonlu makinalar boya kovasından emilen boyayı boya tabancasına kadar getirmekte ve durmaktadır. Bu sayede boya yapılmayan zamanlarda makine boşa çalışmamakta, aynı zamanda gürültü kirliliği yapmamaktadır. Pistonlu havasız boya makinalarında, pistonun yapısına ve motor gücüne bağlı olarak makinalar çeşitlilik göstermektedir. Pistonun büyük olduğu ve motorun güçlü olduğu makinalarda satenalçı püskürtmek dahi mümkündür. Airless boya makinalar, su bazlıboya, solvent bazlı boya, yağlıboya, endüstriyel boya, epoksiboya, cila, vernik uygulamalarında yüksek performans göstermektedir.

AKSESUARLAR Profesyonel airless boyamakinalarında hortum uzunluğu 60-70 mt kadar olabilmektedir. Boya tabancasının ucuna farklı boyutlarda uzatmalar (15-30-45-60-100 cm) takılabilmektedir. Bazı özel uygulamalarda kullanılmak üzere boya tabancasının ucuna rulo da takılabilmektedir.

H

avaya ihtiyacının olmaması kompresöre olan bağımlılığını da ortadan kaldırmaktadır. Havasız boyama ile boyama esnasında tozuma (overspray) olmamaktadır. Bu sayede kullanıcı daha sağlıklı bir ortamda boya yapmakta, Boyanın uygulama yüzeyine ulaşma yüzdesi artmaktadır. Airless boyamakinası ile yapılan boyamanın, rulo ve fırça ile yapılan boyamaya göre en önemli avantajı Birim zamanda yaptığı işin miktarıdır. Rulo ve fırça ile bir günde kullanıcının uygulama yapabileceği alan 250-300 metrekare iken, airless boya makinaları ile bu alan 1000 metrekareyi rahatlıkla geçmektedir.

ÇALIŞMA ŞEKLİ Airless boya makinalarında herhangi bir boya kabından emilen boya, piston ile sıkıştırılarak tabancaya kadar gelmekte ve yüksek basınca dayanıklı boya memesinde parçalanmaktadır. Kovadan emilen boya, emiş filtresi, pompa filtresi ve tabanca filtresi olmak üzere 3 adet filtreden süzülerek püskürtülmektedir. Boya işlemi tamamlandıktan sonra makinanın ve hortumun içinde kalan boya geri dönüş sistemi yardımı ile geri alınmaktadır. Airless boya makinaları elektrikli, benzinli ve pnomatik olmak üzere 3 çeşittir. Elektrikli modeller 220 Volt elektriğin olduğu her yerde pratik bir şekilde kullanıldığından özellikle

76

nalburteknik.com

Agustos’12


İzocam, Dilovası Taşyünü Tesisi’nde bulunan yeni fırınını ateşledi 2013 yılına kadar gerçekleştireceği yatırımları kapsamında Dilovası’nda kurulu Taşyünü Tesisi’ndeki yeni fırın yatırımını tamamlayan İzocam, kapasitesini artırdı

İzocam, Dilovası’nda kurulu Taşyünü Tesisi’nde kapasite artış çalışmalarını tamamlayarak 10 Temmuz 2012 tarihi itibariyle yeni fırınını ateşledi. İzocam’ın yeni kapasitesi ile üreteceği ürünler, önümüzdeki on gün içerisinde pazara sunulmuş olacak. Dilovası’nda kurulu Taşyünü Tesisi’nin kapasitesini 75.000 tona çıkartan İzocam, bu sayede toplam 130.000 tona ulaşan mineral yün kapasitesi ile Türkiye, Ortadoğu ve Balkanlarda hitap ettiği pazarlarda liderlik konumunu perçinlemiş oldu. İzocam, artan üretim kapasitesinin sağlamış olduğu esnek üretim ve zamanında teslim imkanları ile her türlü inşaat ve sanayinin yalıtım talebine yanıt verilebilecek. Aynı zamanda, mineral yün sandviç panel ve dış cephe mantolamada kullanılan Taşyünü manto levhasının yükseldiği bilinen taleplerinde de tüm Türkiye ve ihraç pazarları ihtiyaçları İzocam tarafından karşılanabilecek.

Agustos’12

nalburteknik.com

77


boya izolasyon

Türkiye’nin İlk Sertifikalı Pasif Evi Mavi Kale’den Yaptığı projelerle sürdürülebilir dünya hedefini ön planda tutan Blue’Safe Mavi Kale, ülkemizdeki konutların dünyadaki değişime ayak uydurması gerekliliğinden yola çıkarak Türkiye’nin ilk pasif evini İzmir’de inşa etti

E

nerji ithalatına her yıl 35 milyar dolar ödeyen ülkemizde, binaların yüzde 90’unun halen yalıtımsız olduğu biliniyor. Avrupa Birliği ülkeleri ise, artık yüzde 95’lere varan oranda düşük enerji ile sıfır emisyon salınımını yakalayan “Pasif Ev”lere geçti. Dünyada hızla gelişen bu trende yetişebilmek için ilk adım Blue’Safe Mavi Kale’den geldi ve Türkiye’nin ilk sertifikalı Pasif Evi’ni İzmir de inşa etti. 180 metrekare’lik bu evde, evin yapı maliyetinin % 5’i kadarı ile ısı yalıtımı yapıldı. Blue’Safe Mavi Kale paket sistem de yer alan CE belgeli Styrofoam ile 20 cm’lik kaplama yapılarak yalıtım sağlandı. Uygulanan Styrofoam üzerine paket sistemde bulunan son kat kaplama ve boyasıyla mükemmel bir yalıtım için gereken tüm unsurlar hayata geçirildi. Ayrıca binaya havalandırma, güneş enerjisi ile sıcak su temini gibi diğer enerji tasarrufu bileşenleri de uygulandı.Konuyla ilgili Mardav Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Alper Doğruer, 180 metrekare‘lik bu evin doğalgaz ve elektrik harcamalarının benzer

78

nalburteknik.com

Agustos’12


ODE Satış ve Pazarlama Koordinatörü Ali Türker

Isı yalıtımıyla elektrik faturaları yüzde 35 azalıyor Binalardaki yalıtımla enerji tasarrufu yapmak, daha az para harcamak ve daha sağlıklı yaşam alanları elde etmek mümkün Yaz aylarında sıcaklarla başa çıkmak için devreye giren klimalardan tasarruf ve verim elde etmenin yolu ısı yalıtımıyla mümkün oluyor ODE Yalıtım, yalıtımlı binalarda yüzde 35 oranında elektrikten tasarruf sağlandığını belirtiyor. Türkiye’de inşaat ve yalıtım sektörlerinde faaliyet gösteren ODE Yalıtım, enerji harcamalarının en önemli kalemini oluşturan soğutman ihtiyacını, yalıtım ürünleriyle elektrik faturalarının yaklaşık olarak yüzde 35 oranında düşeceğini belirtiyor. Yaz aylarında çok kullanılan klimalar nedeniyle kabarık gelen elektrik faturaları, yalıtımlı binalarda yüzde 35 oranında düşüyor. Yalıtımsız bir bina 200 kwh soğutma enerjisine ihtiyaç duyarken, yalıtımlı bir bina 130 kwh soğutma enerjisine ihtiyaç duyuyor. Aradaki 70 kwh’lık fark da elektrik enerjisinden yaklaşık %35 oranında tasarruf elde edilmesini sağlıyor. ODE Satış ve Pazarlama Koordinatörü Ali Türker “Isı yalıtımı sadece ısıtma olarak algılanıyor. Oysa soğutmada da yalıtım yapmak, harcadığımız elektrik enerjisini azaltarak daha konforlu bir ortamda yaşamak için çok önemli ne kadar tasarruf sağladığının bir kanıtı. Bir odayı ısıtmanın maliyeti 1 liraysa yalnızca elektrik enerjisiyle yapılabilecek aynı odayı soğutmanın maliyeti 8 TL. Bunun tek sebebi de, elektrik enerjisinin diğer tüm enerji çeşitlerinden yaklaşık sekiz kat daha pahalı olması” dedi. Ali Türker, iyi bir ısı yalıtımı sayesinde daha düşük BTU’lu klimaları daha az saat çalıştırarak aynı konforun elde edilebileceğini söylüyor. Ancak, Türker ülkemizde soğutma yalıtımıyla ilgili yanlış kanıların giderilmesi gerektiğini de vurguladı.

Agustos’12

nalburteknik.com

79


boya izolasyon

büyüklükteki yalıtımsız yapılardaki harcamaların 10-15’te 1’i kadar olduğunu belirtti. Zaten bir binanın ısıtılması için yapılan enerji tüketiminin yılda metrekare başına 15 kwh altında kalmasının pasif ev standartları için gerekli bir ölçü olduğunu, Türkiye’deki yalıtımsız binalarda ise yılda metrekare başına enerji tüketiminin 300-350 kWh’e kadar çıktığını sözlerine ekledi.

% 95 ORANINDA ENERJİ TASARRUFU Doğruer sözlerine şöyle devam etti: “Avrupa Birliği, 2019 yılı sonuna kadar yapı stoğunun enerji verimliliğini arttırmak için pasif ev standardına yakın verimliliğe ulaşmayı hedeflemektedir. Dünyada sayıları şimdiden 175 bini bulan pasif ev konusunda ise, Türkiye çok geride bulunmaktadır. Dünyada birçok ülke özellikle yeni yapılan tüm kamu binalarının tükettiği kadar enerji üretmesini zorunlu kılmaktadır. Pasif Ev’in ilk yapıldığı yer olarak bu alanda en gelişmiş ülkelerden biri Almanya’dır. Almanya’da pasif ev sayısı 13.000’i bulmuşken, dünyada sertifika almış 17.500 adet pasif ev bulunmaktadır. Isı yalıtımından enerji yönetimine her şeyi planlayan “Pasif Ev”ler ile yüzde 95’e varan oranlarda enerji tasarrufu yapılabilmektedir. Türkiye’de de kamunun yol göstericiliğinde özellikle kamu binalarında bu standarda yakın yapılar inşa etmek hedeflenebilir.”

AVRUPA’DA KİŞİ BAŞI TÜKETİM DAHA FAZLA Pasif Evler’de enerji tüketimi klasik inşa teknikleriyle yapılanlara oranla % 90 azalmaktadır. AB’nin % 20 tasarruf hedefine ulaşabilmesi için, Avrupa’daki evlerde % 27, ticari binalarda ise % 30 tasarruf

80

nalburteknik.com

Agustos’12

potansiyeli bulunmaktadır. Türkiye’deki yalıtımsız bina stoğunun % 90 olduğu düşünüldüğünde, Türkiye’deki tasarruf potansiyelinin çok yüksek boyutlarda olduğu görülebilmektedir.

ISI YALITIMI İLE 300 MİLYON DOLARLIK TASARRUF Türkiye’nin kullanılan toplam enerji miktarının parasal değerinin yaklaşık 65 milyar dolar ve kullandığımız toplam enerjinin yüzde 74’ünü ithal ederek yılda yaklaşık 48 milyar dolar ödediğimiz biliniyor. Enerjinin yüzde 30’u binalarda kullanılıyor ve bu oran da yaklaşık 13,6 milyar dolara denk geliyor. Yalıtımsızlık yüzünden bu enerjinin yüzde 50’si yani 6,8 milyar doları israf edilmiş oluyor. Ülkemizde yalıtımsız binalar, sadece ısınmak için “Pasif Ev”lere göre 20 kat daha fazla enerji tüketerek hem ekonomik hem de ekolojik bir tahribata neden oluyor. Oysa, gelecek için hayati önem taşıyan enerji tasarrufunun öncelikle ısı yalıtımıyla sağlanabileceği bilinmelidir. Yalıtım, bütçeye, çevreye ve geleceğe dönük kârlı bir yatırımdır. Her yıl yeni yapılan 100 bin binanın tamamında ısı yalıtımı yapılması durumunda 300 milyon dolarlık tasarrufu sağlanabilir. Uluslararası kriterlere göre 1.000 ton karbondioksit salınımının etkin bir yatırımla önlenmesi için 40 Euro yatırım yapılması gerekmektedir. Ancak ısı yalıtımı ile bırakın 40 Euro’luk yatırımı, 150 Euro tasarruf sağlanmakta ve karbon salınımı da aynı oranda düşmektedir. İlk etapta, yasal olarak da zorunlu olan ısı yalıtımına ağırlık verilmesi gerekmekle birlikte, tüm dünyada yayılan bir trend olan “Pasif Ev”lerin hızla ülkemizde artması gerekmektedir.


Çatılarda Onduvilla 3d ile “yeni dalgayı yakalayın” Hafif, estetik, güvenli ve uzun ömürlü çatı kaplama malzemesi Onduvilla 3 boyutlu gölge efektli yeni yüzü ve yeni aksesuarlarıyla çatılardaki yerini aldı

Türkiye’nin lider çatı yalıtım sistemleri üreticisi Onduline Avrasya, çatı kaplamasına 2005 yılında kazandırdığı Onduvilla bitüm esaslı kiremit malzemesini yenileyerek inşaat sektörünün hizmetine yeni yüzüyle sundu. Çevreci özellikleri ile de dikkat çeken yeni Onduvilla, 10 yıl su geçirimsizlik garantisine de sahip. Çatı kaplamasında dünyanın en hafif malzemelerinden biri olan Onduvilla metrekarede sadece 4 kilogramlık bir yük meydana getirirken, kolay montajı ve işçilik maliyetlerinin düşüklüğü ile de büyük tasarruf sağlıyor. Hafifliği ve boyutlarıyla benzerlerinden ayrılan Onduvilla nakliyede olduğu kadar şantiye içi taşımalarda da büyük kolaylık getiriyor. Onduline Avrasya tarafından üretilen ve dalgalı görünümüyle “klasik çatı kaplama ” anlayışını bütünüyle değiştirecek olan 3 boyutlu efekti veren yeni renkleriyle Onduvilla, Akdeniz toprak kiremitlerinin gölge efekti ve derinliğine daha da yaklaşmış oluyor. Bunun yanısıra ürün ile aynı malzemeden yapılan yeni aksesuarlarıyla Onduvilla tam bir çatı sistemi bütünü olarak kullanıcının hizmetine sunuluyor. Onduvilla sistemi ayrıca ısı ve ses yalıtımında üstün nitelikleriyle öne çıkıyor. 3D Onduvilla’nın gölgeli kırmızı, gölgeli yeşil ve gölgeli kahverengi renkleri bulunuyor. Esnek yapısı nedeniyle don olayının yaşandığı bölgelerde de rahatça kullanılabilen Onduvilla, çatlamıyor ve pullanıp dökülmüyor.

Agustos’12

nalburteknik.com

81


kısa kısa

Emniyet ve konfor bir arada Y

Mermerin sadeliğini yansıtan ayrıcalıklı bir seri K

ütahya Seramik’in Origitile koleksiyonunda yer alan Pulpis serisi, mermer dokusuyla mekanlara farklı bir yorum kazandırıyor. Polish tekniği ile granit parlaklığı ve mermer dokusu kazandırılan Pulpis serisi, mağazalara, alışveriş merkezlerine, iş merkezlerine ve özel mimari projelere mermer görünümünü ve sırlı porselen dayanıklılığını bir arada sunuyor.Dijital baskı teknolojisi ve Kütahya Seramik üreticiliği ile birleştiren Origitile koleksiyonunda yer alan Pulpis serisi mermer görünümünü ve sırlı porselen dayanıklılığını bir arada sunuyor. 60x60 ebatı, kahve, fildişi ve antrasit renkleri ile mekanlara farklı bir yorum katıyor. Polish tekniği ile granit parlaklığı ve mermer dokusu kazandırılan Pulpis serisi mağazalarda, alışveriş merkezlerinde, iş merkezlerinde ve özel mimari projelerde tercih ediliyor. Kütahya Seramik, Origitile koleksiyonundaki serilerle doğaya ait çeşitli efektleri mekanlara taşıyor

üksek konfor ve emniyet sistemlerine sahip yeni hermetik şofben, E.C.A. kalitesi ile sıcak su ihtiyacınızı karşılıyor. E.C.A. üretim teknolojisi ile üretilen hermetik şofben tüketicisine yüksek konfor ve kaliteyi bir arada sağlıyor. 19,7 kW ısıl güce sahip ürün, dakikada 11 litreye varan sıcak kullanım suyu verebiliyor. Özellikle mavi zemin aydınlatmalı LCD ekranı üzerinde ayarlanan su sıcaklığını, şofbenin devrede olup olmadığını görebilmenizi sağlıyor. Yeni E.C.A. hermetik şofbenlerde, hem doğalgazlı hem de LPG’li model seçenekleri ve sonradan talebe istinaden yakıt dönüşümü imkanı mevcut. E.C.A. hermetik şofben 6 farklı emniyet sistemi ile ön plana çıkıyor. Aşırı ısınma emniyeti, brülörde alev oluşup oluşmadığını denetleyen iyonizasyon elektrodu, baca gazı emniyet sistemi, düşük voltaj koruması, gaz kesilmesi emniyet sistemi ve don koruması emniyet sistemleri sayesinde tüketicisine konfor ve güvenliği bir arada sunuyor.

Seramiksan’dan dekorasyona yansıyan küçük detaylar, tatlı dokunuşlar Teknolojisi ve estetik tasarımlarıyla seramik sektörünün dikkat çeken markası Seramiksan, parlak serisinin dekor ürünleri arasında yer alan Amber ile geometrik tasarımları ev dekorasyonuna taşıyor. Siyah’ın asaletini altın yaldızın ihtişamı ile bir araya getiren Seramiksan, farklı beğenilere dekorasyonda özgürlük sunmaya devam ediyor. Teknoloji, ürün çeşitliliği ve üretim kapasiteleri açısından seramik sektörünün önemli oyuncuları arasında yer alan Seramiksan, seramik üretiminde ilklere imza atmayı sürdürüyor. Farklı beğenilere yönelik geniş ürün gamıyla dikkat çeken marka, dünya trendlerini yakından takip ediyor ve yükselen trendler doğrultusunda serilerini geliştiriyor. Tüketicilerine “İyi tasarım herkesin hakkı” sözünü veren Seramiksan, Amber dekorları ile de yaşam alanları için estetik çözümler sunuyor.

82

nalburteknik.com

Agustos’12


Bosch PTD 1 Termal Dedektörüyle ısı köprüleri ve küf oluşumuna son Bosch PTD 1, evdeki ısı köprüleri ve küf oluşum riski bulunan bütün kritik bölgeleri birkaç saniyede ortaya çıkarıyor Sadece bir düğme yardımıyla hassas ölçüm sonuçları sağlıyor. Kırmızı, sarı veya yeşil ışıklı uyarı sistemi ile önlem gerekip gerekmediğini gösteriyor. Elektrikli el aletleri ve aksesuarları konusunda dünya lideri olan Bosch Elektrikli El Aletleri, sağlıklı iç mekan ortamı ve yüksek enerji verimliliğine değer veren kullanıcılar için Bosch PTD 1 Termal Dedektörü pazara sundu. Dedektör, ısı köprüleri ve küf oluşumu riski olan bölgeleri hızlı ve çok kolay bir şekilde ortaya çıkarıyor. Isı köprüleri, binanın ısı kaçırdığı ve enerji kaybettiği bölgeleridir. Yalıtımı yeterli olmayan pencereler ya da yalıtılmamış dış duvarlar en tipik örnekleridir. Bosch Elektrikli El Aletleri tarafından geliştirilen, PTD 1 Termal Dedektörü yardımıyla, ısı köprülerini tayin etmek çok kolaylaşıyor. Seçilen moda göre cihaz; odaların, duvarların, objelerin yüzey sıcaklığını ve nemlerini ölçüyor. Daha sonra üç sensörü ve gelişmiş Bosch yazılımıyla verileri, birbirlerine bağlı olarak değerlendiriyor ve yorumluyor. Sonuç, trafik ışıkları sistemindeki gibi üç renkli uyarı ışığı kullanarak kullanıcıya sunuluyor: Kırmızı “yüksek risk var”, sarı “artan risk var”, “yeşil risk yok” anlamına geliyor. Bu özellik kritik bölgeleri saniyeler içinde ortaya çıkarıyor ve kullanıcı evini daha konforlu, enerji açısından da daha verimli hale getirmek için harekete geçiyor.

HIZLI SONUÇLAR İÇİN KOLAY ÖLÇME Sadece birkaç tuşu olan Termal Dedektör, üç modda çalışıyor: Mod 1’de alet, duvarların ve objelerin yüzey sıcaklığını ölçüyor. Örneğin ± 1 °C ölçüm hassasiyetiyle radyatörlerin yüzey sıcaklığını ölçerek doğru çalışıp çalışmadıklarını kontrol edilebiliyor. Mod 2’de PTD 1, farklı sıcaklık değerlerini ölçümleyerek, ısı köprülerini tespit ediyor. Sıcak ya da soğuk hava akımını tespit ettiğinde kırmızı ışığıyla kullanıcıyı uyarıyor. Mod 3’te PTD 1 Termal Dedektör, küf oluşumu riski bulunan bölgeleri bulmak için oda ve yüzey sıcaklığıyla odadaki nemi % ± 2 oranında bir hassasiyet ile ölçüyor. Ölçüm değerleri hızlı ve kolayca ışıklı ekranında okunabilen termal dedektörün, pil durumunu her modda görmek mümkün. Ekranında ölçü birimi °C, nem için de yüzde olarak verilen cihazın duvar ya da obje üzerindeki ölçüm alanı da yuvarlak lazerle işaretleniyor.

Agustos’12

nalburteknik.com

83


kısa kısa

Gizli Bahçe Yeni Nesil Hava Şartlandırıcı

K

ötü kokulara neden olan bakteri oluşumunu engelleyen Gizli Bahçe Yeni Nesil Hava Şartlandırıcı yaz mevsiminde klimalarda kullanım özelliği ile sizi zararlı mikroorganizmalardan koruyor. Eyüp Sabri Tuncer’in Ev Bakım Ürünleri markası olan Gizli Bahçe Yeni Nesil Hava Şartlandırıcı ürün grubu yaz aylarında klimalarda kullanım özelliği ile serinlerken soluduğunuz havayı da temizleyerek uzun süreli antibakteriyel etki sağlıyor. Gizli Bahçe Yeni Nesil Hava Şartlandırıcı ülkemizde T.C. Sağlık Bakanlığı’nca onaylı ‘Biyosidal Ürün Sertifikası’na sahip ilk marka. Klimalar, sıcak ve bunaltıcı havalarda bizleri ferahlatacak konforu sağlasa da özellikle otel, iş merkezi ve hastane gibi kalabalık ortamların havalandırma sistemleri, doğru bir şekilde bakımları yapılmadığında “klima mikrobu” olarak da adlandırılan Legionella pneumophila bakterisi için çoğalma ortamı oluşturabiliyor.

Form Endüstri Tesisler A.Ş Japon misafırlerini ağırladı

T

.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) işbirliği ile yürütülen kamu binalarında enerji verimliliği yönetimi veri toplama araştırma projesi kapsamında, Japonya’dan gelen teknik heyet Form Endüstri Tesisler A.Ş’nin Ankara’da bulunan fabrikasına ziyarette bulundu. Ziyarette Japon heyet, bakanlık tarafından yürütülen 100 kamu binasında enerji verimliliğinin sağlanması için kullanılabilecek Form Endüstri Tesisleri Sanayi A.Ş’nin kendi üretimi olan Sunvia Doğal Aydınlatma Sistemi ve diğer çevre dostu ürünü olan Solair Güneşle Sıcak Hava Paneliyle ilgili teknik verilerle, uygulama alanlarına ilişkin bilgiler aldı. Japonya’dan gelen teknik heyette Niro Okamoto ( Kıdemli Müdür ve Enerji Verimlilik Mühendisi), Norio Fukushima ( Makine Mühendisi Başkanı ), Hisatoshi Akiyama ( Elektrik Mühendisi) bulundu.

Mix&Match ile anahtar-priz seçimi artık daha kolay

S

chneider Electric’in online uygulaması Mix&Match ile anahtar-priz seçimi artık daha kolay. Schneider Electric’in İnternet üzerinden ulaşılan Mix&Match uygulamasıyla, eviniz için anahtar-priz seçimi yaparken farklı seçenekleri duvarınızda görebilir ve en doğru kararı verebilirsiniz. Enerji yönetiminde global bir uzman olan Schneider Electric, eviniz için en doğru anahtar ve prizleri seçmeniz için Mix&Match yazılımını geliştirdi. İnternet üzerinden ulaşılan Mix&Match ile Schneider Electric’in geniş ürün ve renk seçenekleri arasından beğendiklerinizi kendi duvarınızın fotoğrafı üzerinde veya seçeceğiniz hazır duvar görselleri üzerinde görebilir ve en doğru kararı verebilirsiniz. Uygulama üzerinde anahtar-priz serisi, tarzı ve rengi, duvar kağıdı ve boyasını seçmek mümkün.

84

nalburteknik.com

Agustos’12


Selena’nın 20. Yıldönümü’nde yeni logo Selena Grup, uluslararası yapı malzemeleri üretici ve dağıtıcsı olarak, global marka bilinirliğini güçlendiriyor Yeni logosunu, 70 ülkede uluslararası faaliyetlerine vurgu yapan ‘Global Experience’ (uluslarası tecrübe) sloganı ile hayata geçirmektedir. Böylece sunulacak yazılı ve görsel unsurlar, Selena markasının tüketici tarafından algılanması güçlenecek ve marka bilinirliği artacak. Selena Grubu, 4 kıtada bulunan üretim tesisleriyle 30 şirketten oluşmakta ve 70 ülkeye satış yapmakta. 2011 yıl sonu itibari ile satışları 247 Milyon Avro’ya ulaşmış durumda. Sadece 20 yaşında olan genç bir şirkete göre oldukça etkileyici bir büyümüye sahiptir. Grubun Tytan ve Artelit gibi kendi alanlarında tanınmış ticari markalarnın yan ısıra, yeni Selena logosu ile yapılacak pazarlama faaliyetleri ile kurumsal markanın da bilinirliği artacaktır. Aynı zamanda grubun satışlarının %70’inin uluslararası satışlardan elde edilmesi ile uluslararası kurumsal kimlik de vurgulanmaktadır. Selena’nın yeni logoya geçişi, kurumsal kimlik projesinin bir çıktısı olarak meydana gelmektedir. Yeni logo, grubun kurumsal kimliği ile beraber, yeniliğe açık, dinamik ve cesur bir şirket olduğunu temsil etmektedir. Yeni slogan ise, grubun birçok farklı piyasadan kazanılan tecrübe ile global bir şirket olduğu mesajını vermektedir. Bu, Selena grubunun dinamik büyümesini ve müşteri ihtiyaçlarına göre yenilikçi çözümler geliştirdiğini simgelemektedir. Selena logosundaki modern yazı karakterleri ve metalik küre sembolü ile uluslararası faaliyetler ön plana çıkmaktadır.

DAHA MODERN VE DAHA OKUNAKLI Selena grup CEO’su Jaroslaw Michniuk, firmamızın geçmişi ve içsel değerleri ile gurur duyduğumuzdan, yeni logomuz eskisinden esinlenmiştir. Yapılan yarışmayı kendi tasarımcı ekibimiz kazandı. Selena logosu, tüm global müşterilerimiz için değer oluşturmaya çalıştığımız, uluslarası tecrübemizi vurgulamaktadır. Bununla birlikte Selena markası, global tüm piyasalardan kazanılmış tecrübe ile büyüme garantisinin sözünü de vermektedir. Bu yılın Selena’nın 20. kuruluş yıldönümüne denk gelmesi, kurumsal imajı değiştirme ve Selena değerlerini koruyarak büyüme için izleyeceğimiz yolu gösteren yeni logoya geçilmesi için mükemmel bir an olduğunu belirtmiştir. Selena gurubunun önemli ticari markalarından biri olan “Tytan Professional” markasını da güncellenmiştir. Bu güncelleme ile logo daha modern ve okunabilir hale gelmiş, böylece markanın tüketici tarafında algılanması ve bilinmesi artarak daha güçlü bir imaja kavuşmuştur.

Agustos’12

nalburteknik.com

85


kısa kısa

Estetik ile teknoloji bir arada

Schneider Electric’ten DC koruması E

nerji yönetiminde global bir uzman olan Schneider Electric, fotovoltaik sistemlerin (PV /güneş panelleri) özel yüksek performans gerekliliklerini karşılayacak “Compact “NSXTM ve Acti 9TM serilerine ait yeni IEC ilavelerini piyasaya sundu. Bu yeni devre kesici ve yük ayırıcı ilave serileriyle Schneider Electric şimdi kapsamlı bir DC koruması sunuyor. Enerji yönetiminde global bir uzman olan Schneider Electric, güneş enerjisi üretiminde kullanılan panellerin (PV) yüksek performans ihtiyacını karşılamak için yeni devre kesici ve yük ayırıcı ilave serilerini piyasaya sundu. Bu yeni Compact NSXTM ve Acti 9TM sürümleri, PV güneş enerjisi üretimi için DC koruma cihazları tasarlanırken daha yaratıcı düşünmeye imkan tanıyor ve klasik şebeke bağlantılı AC kurulumlarının yapılandırmasını destekleyen ilkelerin altını çiziyor.

Grohe imzası taşıyan elektronik kumandalı armatürler, çok sık kullanılan halka açık tuvaletlerde hijyen, su akış kontrolü yoluyla tasarruf ve uzun süreli kullanım olanağı sunuyor. Müze, havaalanı, konser salonu ve spor alanları. Bu tür tesisleri işleten yetkililerin ziyaretçilere karşı üstlendikleri en önemli sorumluluklardan biri, belki de en önemlisi hijyen standartlarına uygun tuvaletleri kullanıma sunmak. İşletmecilerin bu konudaki en büyük destekçisi ise Grohe’nin elektronik kumanda özelliğine sahip armatürleri. Ekolojik açıdan duyarlı, ekonomik açıdan ise avantajlı su yönetimi sağlayan, sürdürülebilirlik, hijyen ve uzun ömürlülük gibi açılardan tüm gereksinimleri karşılayacak şekilde geliştirilip üretilen bu armatürler, modern ve zarif tarzları ile de son derece şık bir görünüm sunuyor.

ÇEBİ ürünleri Amerika yolunda

M

obilya aksesuarları alanında ulusal pazarda liderliği elden bırakmayan ÇEBİ, Amerikan kullanıcı ve üreticileriyle buluşmaya hazırlanıyor. ÇEBİ, Ağustos ayında Amerika Birleşik Devletleri’nin Georgia Eyaleti’nin Atlanta kentinde iki yılda bir düzenlenen ve sektörün en büyük fuarlarından biri olan IWF Fuarı’na bu yıl ilk kez katılıyor. Bu nedenle tüm ürün gamını tanıtmak amacıyla oldukça kapsamlı bir katılım gerçekleştirecek olan firma, modern ve klasik yorumlu kulpları, kapı kolları, askılar ve genç odaları için sunduğu yüzlerce alternatifle özgün tasarımlarını Amerikalı kullanıcıların beğenisine sunacak. ÇEBİ, yıllardır Avrupa ve Orta Doğu’nun çeşitli ülkelerinde katıldığı fuarlarla bir yandan ihracat portföyünü genişletirken, diğer yandan farklı kültürlerden kullanıcılar ile buluşma fırsatı yakalıyor. 41 ülkeye gerçekleştirmekte olduğu ihracat, bu konuda başarılı çalışmalar yaptığının bir göstergesi. Firma, ilk kez katılacak olduğu IWF Fuarı ile özgün ve başarılı tasarımlara sahip zengin ürün gamıyla Amerikan pazarında da aynı başarıyı yakalamayı hedefliyor.

86

nalburteknik.com

Agustos’12


Van Vliet, kentsel dönüşüm faaliyetlerine yön veriyor AB standartlarında büyük sanayi tesisleri ve projelerin yıkım işleri ve geri dönüşümünü sağlayan Hollanda merkezli Van Vliet, Türkiye’de kentsel dönüşüm faaliyetlerine başladı

Van Vliet Demolotion Türkiye, İstanbul Grand Cevahir Otel ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşmiş olan İnşaat Yıkım ve Enkaz Kaldırma Sempozyumu’na katılarak afet sonrası yıkım ve geri dönüşüm çalışmalarına yönelik çözüm önerileri sundu. Uluslararası alanda büyük sanayi tesisleri ve projelerin yıkım işleri ve geri dönüşümünü sağlayan, 70 yılı aşkın süredir hizmet veren bir kuruluş olan Van Vliet’ın Türkiye halkası Van Vliet Türkiye, kentsel dönüşüm faaliyetlerine başladı. Avrupa’nın her yerinde sanayi tesislerinin demontajı sökümü konularında eşsiz tecrübeye sahip olan Van VlietSloopwerken Demelotion, Hollanda merkezli ve 8 ülkede faaliyet gösteren, özellikli tesislerin yıkım, söküm, arındırma ve geri dönüşümünde Avrupa lideri konumunda. Projelerde profesyonel bir yaklaşım sunarak, tecrübeli bir yönetim kültürüne sahip Van Vliet, asbest ve RFC kaldırma, arındırma, sökme, tüm fabrika, tesis hizmeti veriyor. Özellikli makine parkına ve kalite belgelerine (ISO 9001- 14001, 0HSAS 18001, SCC, SCA) sahip olan Van Vliet, AB standartlarına uygun geri dönüşüm uygulamalarıyla dikkat çekiyor. Van Vliet Türkiye’nin kentleşme konusundaki en önemli problemlerinin Masaya yatırıldığı ‘İnşaat Yıkım ve Enkaz Kaldırma Sempozyumu’na katıldı.”Kentsel Dönüşüm Yasası” ve ülkemizde tüm doğal afetler sonrası yaşanan enkaz kaldırma ve bina yıkım çalışmalarının konuşulduğu sempozyumda, Van Vliet, konuya ilişkin çözüm önerilerini sundu.

Agustos’12

nalburteknik.com

87


kısa kısa

Profesyonellerin Tercihi RT-ID 65 E

inhell Kırmızı Serinin 650 Watt lık darbeli matkabı RT-ID 65 sahip olduğu özellikler ve fiyat/performans oranı ile profesyonellerin yeni gözdesi. Ürün taşıma ve saklama çantası, matkap ucu depolu ilave tutamak, LED aydınlatma, elektronik hız ayarı, kullanıcı dostu ergonomik yapısı ile rakiplerinden ayrılıyor.

Filli Boya renk danışma hattı F

illi Boya renk uzmanlarına danışmadan evinizin rengine karar vermeyin. Filli Boya, yaşam alanlarını renklendirmek, rengini yenilemek ve farklı renk kombinasyonlarını denemek isteyenlere “Filli Boya Renk Danışma Hattı” ile rehberlik ediyor, özel öneriler sunuyor. Filli Boya Renk Danışma Hattı, renkli bir eve sahip olmanın; renk kartelasından doğru seçim yapmanın; yatak, çocuk odasında, banyo ve mutfakta renk seçmenin püf noktalarını sizlerle paylaşıyor. Evinizde duvarlarınızdaki renklere baktığınızda neler hissediyorsunuz? Bu renkleri beğeniyor musunuz? Sizin kişisel zevklerinizi yansıtıyor mu? Hangi renkleri beraber kullanacağınıza karar veremiyor musunuz? Kararsız kaldığınız tüm bu sorularınızın yanıtları Filli Boya Renk Danışma Hattı’nda.

Einhell KWB firmasını satın aldı Einhell 80 Yıllık makina aksesuarı ve elaletleri firması KWB firmasını satın aldı. Einhell İntratek A.Ş. tarafından çok yakında Türkiye pazarına sunulacak olan KWB ürün programı geniş seçenek ve yüksek kalite özelikleri ile öne çıkıyor.

88

nalburteknik.com

Agustos’12


Vekon, 25 farklı ülkede projesi ile dikkat çekiyor İhracat yaptığı ülke sayısını 56’ya çıkaran Vekon, ilk altı ayda 25 farklı ülkede proje yürüttü

Vekon Pazarlama ve Satış Direktörü Özgül Yücel “Büyük işler bizle başlar” diyen Vekon, yılın ilk altı ayında 25 farklı ülkeye ürünlerini ulaştırdı. Yıllık ciro hedefinin yaklaşık yüzde 55’ine de yılın ilk yarısında ulaşan Vekon, yine aynı dönemde yurt içinde 59 farklı şehirde de proje yürüttü. Afganistan’dan Venezuela’ya, Sibirya’dan Güney Afrika’ya kadar dünyanın değişik ülkelerinde yer alan Vekon, ihracat yaptığı ülke sayısını ise 56’ya çıkardı. Büyük inşaat şirketlerinin çözüm ortağı olan ve “Büyük işler bizle başlar” diyen Vekon, 2012 yılının ilk altı ayında, yurtiçinde 59 farklı şehirde, yurtdışında ise 25 farklı ülkede proje yürüttü. Vekon Pazarlama ve Satış Direktörü Özgül Yücel, yılbaşında belirledikleri üretim hedeflerine emin adımlarla ilerlediklerini belirterek, yıllık ciro hedefinin de yaklaşık yüzde 55’ini yılın ilk yarısında gerçekleştirdiklerini kaydetti. Toplu konut projelerinden, enerji tesislerine, alt yapı projelerinden sosyal tesislere kadar pek çok önemli inşaat faaliyetinin başlangıcında yer aldıklarını söyleyen Özgül Yücel, “Vekon olarak ön üretimli hafif prefabrikeler, modüler yaşam konteynerleri ve pratik yaşam üniteleri ile büyük projeler için kamplar, şantiye binaları, sosyal tesis binaları, acil yerleşim üniteleri ve ofisler kuruyoruz” dedi. Geliştirdiği ürünler ile sektöre öncülük eden Vefa Group’un bir markası olan Vekon’un en son Nisan ayında Süper Pratik Yaşam Üniteleri’ni piyasaya sunduğunu hatırlatan Özgül Yücel, özellikle afetlerden sonra geçici yaşam alanlarının çok kısa sürede kurulabilmesini sağlayan Süper Pratik Yaşam Üniteleri’nin yılbaşında belirledikleri hedeflerine ulaşmada büyük etkisi olduğunu kaydetti. Afet sonrası barınma başta olmak üzere kamp, şantiye ve benzeri durumlardaki konaklama ihtiyacının kolay ve hızlı bir şekilde giderilmesi amacıyla geliştirilen Süper Pratik Yaşam Üniteleri’nin altı farklı üründen oluştuğunu belirtti. Agustos’12

nalburteknik.com

89


mutfak banyo seramik

Ahşap ve orman ürünleri sektörü 25. kez buluşuyor Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob Fuarları 13-17 Ekim 2012 tarihlerinde kapılarını açıyor. Fuarlar ihracatı arttırarak, mevcut pazarların genişletilmesi ve yeni pazarlar yarama anlamında alanındaki en önemli platform olma özelliği taşıyor

A

hşap ve orman ürünleri sektörünün tüm tarafları, Ağaç İşleme Makinesi 25. Uluslararası Ağaç İşleme Makineleri, Kesici Takımlar, El Aletleri Fuarı ve İntermob 15. Uluslararası Mobilya Yan Sanayi, Aksesuarları, Orman Ürünleri ve Ahşap Teknolojileri Fuarı ile Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi, Büyükçekmece, İstanbul’da 13-17 Ekim 2012 tarihleri arasında buluşuyor. Gerek altyapısı gerek kapasitesiyle yerli ve yabancı katılımcı ve ziyaretçileri en iyi biçimde ağırlayacak özelliklere sahip Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob fuarları; modern tasarımları, katılımcı ve ziyaretçi sayıları ile dünyanın dikkatini çekmeye devam ediyor. Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob fuarları; ahşap, ağaç makineleri ve teknolojileri ile alet, ekipman ve yardımcılarının sergilendiği Türkiye ve çevresindeki en gelişkin ve kapsamlı fuarları konumunda. Fuarlar, bir yandan pazarın potansiyel gücünü ortaya sererken, diğer yandan da sektöre giriş kapısı olma özelliğini taşıyor ve İstanbul’u ahşap sektörünün merkezi konumuna getiriyor.

PAZARLAMA ÇALIŞMALARI İLE SEKTÖRE YENİ PAZARLAR OLUŞTURULUYOR

Tüyap olarak Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob fuarlarının tanıtımı ve bilinirliğinin arttırılması için yurt içi ofisler ile tüm yurtta ilgili kamu kurum ve kuruluşları, meslek örgütleri, üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve medya kuruluşları gibi tüm paydaşlar ile birlikte hazırlık çalışmaları sürdürülmektedir. Bunun yanı sıra Rusya, İran, Gürcistan, Bulgaristan, Suriye, Makedonya ve Mısır’da faaliyet gösteren 7 yurt dışı ofisi ile katılımcı ve ziyaretçi çalışmaları dünya çapında yürütülmektedir. Tüyap Proje Pazarlama ekibinin Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob fuarları odaklı doğru ziyaretçi ve katılımcı

90

nalburteknik.com

Agustos’12

kaynaklarına ulaşmak için gerçekleştirdiği yurt dışı tanıtım çalışmaları aşağıdaki ülkeler ve kentlerde bulunan Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları ve Ticari Müşavirlikleri ile görüşülerek gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda gerçekleştirilen road show kapsamında yurt dışında; Almanya (Münich), İspanya (Madrid, Barcelona, Valencia, Sevilla, Bilbao), Rusya (Moskova, St. Petersburg), Ukrayna (Kiev), Kazakistan (Astana, Almatı), Suriye (Şam, Halep), Ürdün (Amman), Lübnan (Beyrut), İran (Tahran), B.A.E. (Dubai), Irak (Erbil, Süleymaniye, Duhok, Kerkük), Mısır (Kahire, İskenderiye), Fas (Casablanca, Rabat), Tunus (Tunis), Libya (Trablus), Yunanistan (Atina, Selanik, Rodos, Girit), İtalya (Milano, Verona, Bologna, Vicenza, Roma, Modena) ziyaret edildi.

2011 YILINDA AĞAÇ İŞLEME VE İNTERMOB FUARLARI

2011 yılında da Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob fuarları, Avrasya coğrafyasındaki en önemli buluşma olarak sektörü bir araya getirmişti. Yüzde 45 büyüme ile rekora imza atan fuarlar, 23 ülkeden 741 katılımcı, Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde en yeni ürünlerini sergileme olanağı buldu. 2011 yılında ağaç İşleme Makinesi ve İntermob fuarları, 53.487 profesyonel tarafından da ziyaret edildi. 47 bin 414 profesyonelin Türkiye’den, 6.073 profesyonelin yurt dışından ziyaretçi olarak katıldığı fuarlar, sektöre yeni pazarlar yaratmaya devam ediyor. Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob fuarları hakkında ayrıntılı bilgi ve ücretsiz davetiye edinmek için www.agacmakinesi.com ve www.intermobistanbul.com adresleri ziyaret edilebilir.


Jakko prestijli projelerde her zaman tercih ediliyor Prestijli projelerde aranan kriterleri daima karşılayan Jakko, zomex ınvestment ın mınsk’teki mayak mınsk projesinde kullanılmaya başlandı

Projeleri diğerlerinden ayıran özelliklerin başında kullanılan malzemenin kalitesi gelir. Kaliteli malzeme kullanımı projenin ömrünü uzattığı gibi satışını hızlandırıp bir sonraki projelerde karar verme sürecini hızlandırır. Prestijli projelerde aranan kriterleri daima karşılayan jakko, zomex ınvestment ın mınsk’teki mayak mınsk projesinde kullanılmaya başlandı. Konut, avm ve sosyal tesislerden oluşan proje, beş etaptan oluşuyor ve tüm etaplarda jakko kalitesi ve uzmanlığına güveniliyor. Zomexınvestment proje yetkilileri, bugüne kadar projelerinde kullandıkları tüm malzemelerde seçici davrandıklarını ve karar verme sürecinin zaman zaman uzadığını belirtirken, Jakko’nun ürünlerini tanıyıp gördükten sonra çok kısa zamanda karar verebildiklerini ve uygulamada yaşattıkları ile kararlarında ne kadar haklı olduklarını gördükleri için çok memnun olduklarını ifade ettiler. Jakko markası altında üretilen tüm ürünlerin, dünyanın farklı bölgelerinde farklı fiziki şartlara uygunluğu ve kullanımı ve tedarikinde yaşattığı rahatlık ile bundan sonrada pek çok projede adından bahsettireceğe benziyor.

Agustos’12

nalburteknik.com

91


mutfak banyo seramik

Samet mobilyaya hayat veriyor Mobilyaya hayat veren’ Samet, Amerika’nın en prestijli mobilya aksesuar ve yan sanayi fuarında Türkiye’yi temsil edecek Kongre Merkezi’nde düzenlenecek fuarda, katılımcılar Samet’in ürün gamındaki yenilikçi ürünleri görme ve sipariş etme imkanı bulacak.İki yılda bir düzenlenen ve geniş katılımın olduğu fuara marangozların yanı sıra mobilya, plastik, kapı - pencere, katı yüzey imalatçı ve yapı malzemeleri tedarikçilerinin katılması bekleniyor. Türkiye’nin lider mobilya ve aksesuar markası Samet A.Ş, 1973 yılında İstanbul’da kurulmuştur. Çağın ihtiyaçlarına uygun teknolojik donanımla hayata geçirdiği 2400’ü aşkın ürün çeşidi ve 39 yıllık deneyimi ile mobilya aksesuar piyasasında öncülüğünü korumaktadır. Samet A.Ş., 32.000’i kapalı olmak üzere 55.000 metrekare’lik bir alanda en son teknolojiyle donatılmış modern ve yüksek kapasiteli üretim tesislerinde 1.124 çalışana sahiptir.

90 ÜLKEYE İHRACAT İnovasyon ve tasarıma önem veren Samet A.Ş.’nin Ar-Ge bölümünde 120 çalışan bulunmaktadır. İç pazarda 500’ü aşkın aktif bayi, A.B.D, Rusya, Almanya, İngiltere, İtalya, İspanya, Ukrayna, Azerbaycan, Gürcistan, İran, Polonya, Romanya, Bulgaristan, Kazakistan, Slovenya ve Çin ağırlıklı olmak üzere beş kıtada toplam 90 ülkeye gerçekleştirdiği ihracatıyla Samet A.Ş.,Türkiye’de ve dünyada mobilya aksesuarları sektörünün önde gelen markasıdır. Müşteri memnuniyetini esas alan ve teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek pazarı yönlendiren Samet, sürekli daha iyiye ulaşma hedefi ve çevre bilinciyle, global pazarda sektörün en büyük 5 markası arasında yer alıyor.

M

obilyaya hayat verir” mottosuyla geliştirdiği yenilikçi ürünlerini kullanıcılara sunan Türkiye’nin lider mobilya aksesuar markası Samet, Türk tasarım ve kalite anlayışını dünyadaki prestijli platformlarda temsil etmeye devam ediyor. 1973’ten bu yana faaliyet gösteren ve Türkiye’deki kalite anlayışını dünyanın birçok yerine ulaştıran sektörünün lider markası Samet, tek Türk katılımcı olarak, Atlanta’da 22-25 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek Uluslararası Ahşap İşleri Makine ve Mobilya Tedarik Fuarı’na katılmaya hazırlanıyor. Çekmece, menteşe, sürme kapak, mobilya aydınlatma, mobilya bağlantı ve kalkar kapak sistemlerini ürünleriyle dikkat çeken ve dünyada sektörün 5 büyük oyuncusundan biri olan Samet, en saygın sektörel fuarlardan biri olan Uluslararası Ağaç İşleme Makineleri ve Mobilya Tedarik Fuarı’na katılacak. Amerika’nın Atlanta eyaletinde Georgia Dünya

92

nalburteknik.com

Agustos’12



mutfak banyo seramik

Gömme rezervuarda yeni bir marka:

Wilco

Key Teknik’in, uzun yıllara dayanan tecrübe ve bilgi birikimini kullanarak ürettiği Gömme Rezervuar ürünleri; Wilco ve iş ortaklarımızın markaları ile Türkiye’de ve dünyanın 21 değişik ülkesindeki binlerce evde ve işyerlerinde sorunsuz bir şekilde kullanılıyor

2

012 yılını “Wilco” markası için “tanıtım-yatırım ve atılım”, 2013 yılını “pazar lideri olma” yılı olarak belirleyen firmamız Wilco” markasına yatırım yapmaya başlamıştır. 5 sene içersinde Dünya’nın ilk 5 üreticisinden biri olma yolunda sağlam adımlarla ilerleyen firmamız sektöre getirdiği yenilikler ile pazardaki lider haline gelmiştir. “Liderlik” anlayışımız sadece adetsel olarak büyüklüğümüzü değil, aynı zamanda sektöre yaptığımız yeniliklerle yön verişimizi ve yarattığımız katma değeri içermektedir. Yıllardır adı dışında ürünün farklı bir özelliği olmayan yabancı markalı ürünlere ödenen ve yurtdışına giden milyonlarca dövizin kaybına engel olmak, global sektörde Türkiye’nin adını duyurmak, istihdam yaratmak ve Türkiye ekonomisine katma değer yaratmak amaçları ile üzere yola çıktık. Asma klozet pazarının gün geçtikçe gelişmesi ve mimarların banyoları daha zarif ve ergonomik tasarlama niyetleri Gömme Rezervuar pazarının çok hızlı artmasına neden olmaktadır. Bu pazarda sıradan bir üretici değil, konusunda uzman, yaptığının en iyisini yapabilecek bir konumda olmayı hedefleyerek üretimimizi gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye devam edeceğiz.

NİÇİN WİLCO DİYENLER İÇİN KISACA AÇIKLAMAK GEREKİRSE - Ürün tüm dünyanın kabul ettiği en iyi standartlarda üretilmektedir. - Ürün tüm dünyanın kabul ettiği KIWA kalite belgesine sahiptir. - Ürün içinde kullanılan ara musluk ve paslanmaz çelik

94

nalburteknik.com

Agustos’12

örgülü esnek hortum gibi hazır parçalar konusunda uzman ülkelerin uzman firmalarından sağlanmaktadır. - Ürünün tüm plastik aksamı, metal çerçeveleri İstanbul/Tuzla’daki tesislerimizde son teknoloji ile üretilmektedir. - Ürünlerimiz 5 sene garantili olup, 5 seneden sonra bile üretimden kaynaklanan bir hata olduğu anlaşılır ise ürünün arkasında olan firma anlayışımız söz konusudur. - Wilco ürünlerini satanları müşterimiz değil, “iş ortağımız” olarak görürüz. - Hiçbir işe kısa vadeli bakmayız, hep uzun vadeli bir bakış açısıyla işlerimize yön veririz. - Etik kurallara önem veririz. Haksız rekabet yaratacak işlerden; illegal üretimden ve satıştan kaçınırız. Kanunlara, ticari kurallara, ticari prensiplere ve ticari ahlaka saygılı olup, uygulayıcısı ve takipçisiyiz. - Son kullanıcı üründen yana bir probleme sahipse problem bizimdir. Çözüm odaklıyızdır. - Biz jenerik isim değil, asla en ucuz ürün değil, mümkün olan en iyi fiyata, en kaliteli ürünü satmaktayız. Banyolarda, estetik görünümüyle, kazandırdığı yer ile ve hijyenik tuvalet temizliğine katkı yapan gömme rezervuarlar “Wilco” markalı ise güvenle, yıllarca sorunsuz olarak kullanılabilir. Wilco ile global pazarda Türkiye nin adını duyuran bizler bundan gurur duyuyoruz. Bu gururu bizimle paylaşan ve sayısı gün geçtikçe artan “iş ortaklarımız”a çıktığımız bu yolda bizimle birlikte oldukları için teşekkürlerimizi sunuyoruz.



mutfak banyo seramik

Hem siz kazanın hem de doğa kazansın Aktif Çevre, Aktech-Graf markasıyla yağmur suyu toplama sistemi sayesinde siz kazanırken doğa da zarar görmemiş olacak

YAĞMUR SUYU HASADI - Yer altı kaynaklarını korur - İçme suyu arıtımı için gerekli olan enerji ihtiyacını azaltır - Atık su arıtma tesisleri ve kanalizasyon sistemlerindeki yükü azaltır, şiddetli yağışlarda oluşabilecek pik seviyelerin önüne geçilmesine yardımcı olur. - Çevre dostudur

G

eri dönüşüm alanında birçok yeniliği sektörün hizmetine sunan Aktif Çevre, 2005 yılından itibaren; Aktech markasıyla gri su geri kazanım sistemi, Aktech-Graf markasıyla yağmur suyu toplama sistemi, Aktech markasıyla akıllı daire giriş istasyonu gibi enerji verimliliği çalışmalarında önemli bir yer edinmiştir. Aktech-Graf Yağmur Suyu Toplama Sistemleri ile içme suyu tüketiminizi en az % 50 azaltabilirsiniz. Sistemde kullanılan son teknoloji sayesinde tüm ihtiyaçlarınızı kolaylıkla ve güvenilir bir şekilde karşılayabilirsiniz. Günlük su tüketim ihtiyacının kişi başı 150 litre olduğu kabul edildiğinde bu ihtiyacın %50’si hiçbir kayıp olmadan ve kolaylıkla yağmur suyu ile karşılanabilmektedir. Yağmur suyunu rezervuarlarda, temizlik işlerinde ve bahçe sulamanızda kullanabilirsiniz.

SU DEĞERLİ BİR KAYNAKTIR

Su en değerli kaynağımızdır. İklim değişikliği, israf ve nüfus patlaması suyumuzu çok daha kıymetli bir kaynak haline getirmektedir. Dünyamızın üçte ikisinden fazlasının suyla çevrili olmasına rağmen bu oranın yalnızca yüzde birinden az bir kısmı içme suyu tedariği için kullanılabilmektedir. Suyun büyük bir bölümü sayısız tüketici ihtiyaçları için harcanmaktadır. Geniş nehirlerin toplama havzalarından elde edilen suyun büyük bir kısmı sanayi gelişimi için kullanılmaktadır. Su kaynakları açısından zenginlik gösteren ülkemizde bile yer altı suyu seviyeleri gittikçe düşmektedir. Önümüzdeki yıllarda iklim değişikliği bu durumun ciddiyetini çok daha önemli hale getirecektir

AVANTAJLARI

- Yağmur sularının kullanma verimliliği - Sel ve taşkın riskinin azaltılması -Yeşil alanların sulanması - Araba yıkanmasında kullanılır - Alandan tasarruf - Araç yüklemesine uygun - Yüksek performansı - Yüksek depolama hacmi - Uygun maliyet - Montajı kolay

96

nalburteknik.com

Agustos’12











pazarola

Prof. Dr. İsmail KAYA ismail.kaya@gmail.com

Bina mı akıllı?

K

orku, insanların tercihlerini etkileyen önemli bir dürtü. Bu özelliği sayesinde, korku, pazarlamacıların da önemli aletlerinden biri olarak bol bol kullanılır. Korku en basit haliyle, eldekini kaybetme ihtimalini akla gelmesi halindeki duyguyu ifade ediyor. Korku bir algı olup, herkes, her an, her şeyden korkuyor olabilir. Herkes, her an, herhangi bir şeyi kaybedebileceği zihnine girdiği, farkına vardığı, bu ihtimali düşündüğü anda korku oluşuyor. Korku sübjektif bir algı.Korku zamana, durumu, ortama göre şekilden şekle girebiliyor, azalıp çoğalabiliyor. Ama hepsinde, korku insanın kendi kendine oluşturduğu bir algı. Korkunun binlerce çeşidi var. Bunlara isim bulmak bile zor. Neyin kaybı söz konusu olduysa ve bu kaybı ortaya çıkarma ihtimali taşıyan olay, durum, nesne, şey her ne ise korkunun adı da oradan türetiliyor. Bir pazarlama yöntemi olarak korku pazarlama şöyle işliyor. İnsanlar için neyin önemli olduğuna dair bir ipucu yakalanıyor. Bu önemli-değerli bulunan şeyin elden çıkmasına sebep olabilecek etkenler saptanıyor. Önemli bulunan şeyle kayba yol açacak şey arasında bir irtibat kuruluyor. Bu irtibat üzerinden kaybın sebep ve sonuçları öngörülüyor ve bunlar hedef insanlara duyuruluyor. Yaşananlar ve başkalarının yaşadıkları durumlara dair örneklerden bahsediliyor. Bu kaybın yaşanmaması için düşünülen çözüm müşteriye anlatılıyor ve öneriliyor. Önerileni kabul ettiği takdirde, neler kazanacağı kişiye anlatılıyor. ***** Geçen hafta, bir duvarındaki izolasyon malzemelerinin tutuştuğu kule gibi (tower) binada yaşanan yangın, normalde hem orada yaşayanlar hem de benzer yüksek binalarda yaşayanlar, bunlara müşteri olmayı

106

nalburteknik.com

Agustos’12

düşünenler için büyük bir tedirginlik vesilesi olması beklenirken, olay tam tersine gelişti. İnsanlarda korku hissi uyandırması beklenen “yangın” kavramı, yerini “akıllı bina”ların üstünlüğüne bıraktı. Yangın böylesi binalar için kayıp doğuran bir olay olmaktan çıktı, binanın yangına karşı koruyuculuğu öne çıkarıldı. Medya bu mevzuda ilk andan itibaren olayın “akıllı bina” tarafına vurgu yapınca, başka yerlerde felaket olarak anlatılan bir olay, olumluya dönüşüp bir kazanç fırsatı olarak kullanıldı. Binanın sahip ve mühendisleri ballandıra ballandıra binanın aklından bahsederek olayı tersine çevirmeyi başardılar. Binaları bilmem ama, insanların akıllısı başka oluyor... Aynen, sigara paketleri üzerindeki ürkütücü, korkutucu uyarı ve resimlerin yaptığı etki gibi. O tür işaretlerin, tiryakilerde sigaraya karşı yeni bir “açlık” hissi doğurduğu, fMR, nöropazarlama araştırmalarıyla ortaya çıkarılmıştı. İş bilenin, kılıç kuşananın... Prof. Dr. İsmail Kaya, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Pazarlama Anabilim Dalı Başkanıdır. Kendisine ismailkaya@gmail.com adresinden ulaşılabilir. Başka yazıları için, http://pazarola.blogspot.com http://pazarlamabitanedir.blogspot.com http://pazarlamazekasi.blogspot.com blogları ziyaret edilebilir.


denge

M.Ali Özbudun mehmetali.ozbudun@tg.com.tr

Sütten ağzı yanan...

N

e demişler? -Kriz, zalim bir öğretmendir. Önce not verir, sonra öğretir! Aynen öyle. Dünyanın birçok ülkesinde, sütten ağzı yanan para otoritesi, yoğurdu üfleyerek yemeye çalışıyor. Küresel kriz sonrasında, Merkez Bankası’nın (MB) operasyonlarını da bu kapsamda değerlendirmek mümkün. Para Politikası Kurulu, 17 Temmuz toplantısında politika faizini indirmedi, faiz koridoruna dokunmadı. MB, söz konusu “temkinli“ duruşu nedeniyle eleştiriliyor. MB’nin, bu ve benzeri eleştirileri göğüslemeye yönelik klasik argümanını biliyoruz: -Para politikası duruşu, yalnızca politika faiz oranlarının seyriyle değil, tüm politika araçlarının bileşimiyle belirlenmektedir. Peki, MB, bu noktaya nasıl geldi? Ne oldu da, yoğurdu üfleyerek yemeye başladı. *** Hatırlatmak gerekirse.. Küresel kriz, özellikle 2008’in son çeyreği itibariyle “portföy, kredi ve dış ticaret” kanallarıyla, bir dizi sıkıntı üretmişti. ABD kaynaklı küresel fırtına, iç ve dış talebi önemli ölçüde sınırlamış, büyüme dibe vurmuş, işsizlik tırmanmıştı. Ne var ki.. 2009’u negatif büyüme ile tamamlayan ekonomi, 2010 itibariyle yeniden coştu. Özetle: -2010 yılının ikinci yarısından sonra, kısa vadeli dış finansman imkânlarının bol ve düşük maliyetli olarak sağlanabilmesi, hızlı kredi genişlemesine ve TL’nin giderek değerlenmesine, makro finansal risklerin ve dış dengesizliklerin birikmesine yol açtı. -Cari açığımızı finanse edenlerin “portföy ve vade” tercihlerinin yanı sıra, başta bankacılık sektörümüz olmak üzere, küresel finansal sistemin barındırdığı riskler MB’yi ürküttü.

*** Ancak.. -Enflasyonu kontrol altına alan bir faiz politikası, finansal risklerin ortaya çıkmasını engellemekte yetersiz kalıyordu. Bu durumda ne yapılabilirdi? -MB, düşündü taşındı, fabrika ayarlarını değiştirdi: Daha düşük bir politika faizi, daha geniş bir faiz koridoru (gecelik borç verme ve borç alma faiz oranları arasındaki fark) ve daha yüksek zorunlu karşılık oranlarının, finansal riskleri geriletmek bakımından, “uygun bir bileşim” olacağına karar verdi ve uygulamaya koydu. Bu politika bileşimi, genel çerçeve olarak günümüzde de aynen geçerli. *** Anlaşıldığı kadarıyla.. MB, ekonominin kısa vadeli sermaye hareketlerine endekslenerek çok fazla coşmasını, balon oluşturmasını ve risk biriktirmesini istemiyor. Sütten ağzı yanan Merkez’in gözlüğüyle bakıldığında, son durum şöyle: -Uçak yere indi, yumuşak inişi tamamladık, ama kemerleri hemen çözmeyelim!

107

nalburteknik.com

Agustos’12


gezi

Hırdavat sektörü Şanghay’da bir araya geliyor

ÜLKE PROFİLİ

Kuzeyinde Moğolistan, kuzey doğusunda Rusya ve Kuzey Kore, doğusunda Sarı Deniz ve Doğu Çin Denizi, güney doğusunda Güney Çin Denizi, güneyde Vietnam, Laos, Birmanya, Hindistan, Bhutan ve Nepal, güney batıda Pakistan, Afganistan, Tacikistan, Kırgızistan ve Kazakistan ile çevrilidir Nüfus: 1,32 milyar (2011) Yüzölçümü: 9 561 000 km² Başkent: Pekin Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 8.625 $ (2011) (sagp) Büyüme Oranı: %9,2 (2011) Döviz Kuru: 1 ABD $ = 6,33 Yuan Başlıca Şehirler: Şanghay (15,6 milyon), Pekin (13,1 milyon), Guangzhou (11 milyon), Shenzen (8,5 milyon), Dongguan (6,5 milyon), Tianjin (5,2 milyon)

B

aşkenti Pekin’dir. Çin sözcüğü sıklıkla Çin Halk Cumhuriyeti anlamında kullanılır. Çin Halk Cumhuriyeti, son yıllarda, yapmış olduğu atılımlarla ve politikalarla, dünyanın en önemli ekonomik güçlerinden biri haline gelmeye başlamıştır. Çin Halk Cumhuriyeti’nin bölgede ve dünyada nüfuzu, askeri alandan çok ekonomik alanda kendisini hissettirmektedir. 2020’lerde Çin Halk Cumhuriyeti’nin dünyanın en zengin ekonomisi olacağı öngörülmektedir. Dünyanın alan olarak en büyük dördüncü ülkesi olan Çin Halk Cumhuriyeti, yaklaşık 1.5 milyar nüfusuyla dünyanın en kalabalık ülkesidir. Dünya nüfusunun yaklaşık altıda biri Çin Halk Cumhuriyeti’de yaşamaktadır. Dışa açılım reformları sonucunda çok hızlı bir gelişme sürecine giren ÇHC’nin gelişmesinin en önemli etkenleri ülkeye gelen yabancı sermaye ve artan dış ticarettir. Çin’in 2005 yılı

108

nalburteknik.com

Agustos’12

ÇİN ULUSLARARASI HIRDAVAT FUARI 19-21 EYLÜL ÇİN, SHANGHAI

ihracatı 762 milyar USD, ithalatı 660 milyar USD olmak üzere, dıs ticaret hacmi 1,424 trilyon USD olmuştur. Merkezi hükümet serbest ticaret uygulamalarını Çin genelinde değil bölgesel olarak başlatmıştır. İlk serbestlik Hong Kong’un hemen kuzeyindeki Guangdong eyaletinde başlatılmış daha sonra kıyı şeridindeki eyaletler kuzeye doğru reform programı içerisine alınmıştır. Hong Kong ve Guangdong, uzun süre Çin’in dışarı açılan ticaret kapısı olmuştur ve bu bölgelerde ticari altyapı gelişmiştir. Çin’in dünyada çok hızla yükselen bir pazar olması nedeniyle bu ülkeyle ilgili ekonomik verilere, istatistiki çalışmalara, Dünya Bankası’nın, IMF’in, Economist Inteligence Unit’in web sayfalarından ulaşabilmek zaten kolaylıkla mümkündür. Söz konusu gelişmelerle birlikte Çin Halk Cumhuriyeti artık sektörel anlamda, her sektörün kendi içinde gelişmesine olanak sağlayacak


şekilde gelişmeler de göstermektedir. Özellikle tek bir sektöre hitap eden çok büyük ölçekli fuarlara ev sahipliği yaparak, ticaret hacminde kendine oldukça büyük bir yer kazanmaktadır. Çin Halk Cumhuriyeti, Küresel Hırdavat ve Donanım ürünleri için ana üretim merkezi olarak daha güvenli olacak, Çin ekonomisi, daha mükemmel tesisleri endüstriyel gelişme ve iş gücü maliyet avantajları ile birlikte dünyanın üretim merkezi haline gelmiştir. Çin Halk Cumhuriyetinin önemli ihracat büyüme oranıyla birlikte, iç pazardaki arz artacak ve daha fazla çok uluslu firmanın Çin’e gelmesini sağlayacaktır. Sanayi sektöründe operasyon anlamında şirketler daha fazla işbirliği yapması rekabet ortamını olumlu etkileyecek ve Çin’in küresel alanda daha rekabetçi bir ülke olmasının önünü açacaktır. Yapılan kaynak paylaşımları ile birlikte firmalar arasındaki rekabet ortamı uluslar arası pazarlara da yansıyacaktır. Yerli ve yabancı atılımların entegrasyonu ile birlikte sektör önemli ölçüde gelişecektir. Önümüzdeki birkaç yıl içinde teknolojik gelişmeler ışığında Hırdavat sektöründe oldukça yüksek bir ivmelenme gerçekleşecek, ve şok bir hızda seri üretimlerin patlaması ile birlikte sektörde çok büyük gelişmeler meydana gelecektir. Çin Uluslararası Hırdavat Fuarı kanunlar, ve mevcut politikalar dahilinde hükümet ve üyeleri arasında bağlantı kurmayı amaç edinmektedir. Fuar, Üyelerin arzu ve isteklerini zaman içinde hükümet ile paylaşarak firmaların kanuni haklarını güven altına alıp, üyelere iyi hizmet vermeyi görev edinmiştir. Aynı zamanda, endüstrideki gelişmelerle birlikte Çin Hırdavat Fuarı, endüstriyel inovasyonu ve teknik süreçleri destekleyip, Hırdavat sektöründeki rekabetçi ortamı cesaretlendirerek daha sağlıklı bir hale getirerek endüstrinin gelişmesine olumlu katkı sağlamaktadır. Aşağıdaki gibi CNHA altında on dernek şubeleri var demektir: Çin Hırdavat Fuarı 10 ayrı ana endüstri kolunu içermektedir, bunlar; Donanım araçları, mutfak malzemesi, Kilit, Gaz Aletleri, Paslanmaz Çelik ürünleri ve Mutfak Aparatı, Fermuar, DuşKabinleri ve Meslek Komitesi, Donanım, Günlük kullanılan Donanım ve İnşaat. 2000 yılında Çin Hırdavat Fuarı, Uluslararası Hırdavat ve Ev aletleri Derneğine (IHA) katılmış ve kurumun bir üyesi olmuştur. Çin Hırdavat Fuarı, Ekim 2006’da Shanghai’da 49. IHA Kongresine ev sahipliği yapmıştır. Bu kongre Çin’in Hıradavat ve donanım sektöründe yükselmesi açısından önemli katkılar sağlamıştır. Çin Hırdavat Fuarı, 2002 ve 2003 yıllarında, eski ulusal Ekonomi ve Ticaret Komisyonu tarafından “Gelişmiş Kurum” olarak ödüle layık görülmüştür. 2007 yılında ise Çin Hırdavat Fuarı “Ulusal Hafif Sanayi Gelişmiş Birimi” ödülüne layık görülmüştür. Hırdavat ve Donanım sektörü emek yoğun bir iş gücüne sahip ve insanların günlük yaşamı ile doğrudan ilişkili bir endüstridir. Sektördeki işletmelerin % 99’unu özel işletmeler oluşturmaktadır. Çin’de sektörle ilgili 38 ayrı sanayi kolu bulunmakta ve bu sanayi kollarına ait özel üretim tesisleri yerel ekonominin bel kemiği konumundadır. Hırdavat ve Donanım sektörünün gayrisafi hasıla değeri 700 - 800 Milyar RMB’ye ulaşmış durumdadır. 200’den fazla ülkeye ve bölgeye ihracat yapılarak, toplam ülke ihracatının %40’ını oluşturmaktadır.

Çin Hırdavat Fuarı, Hırdavat ve Donanım Kurum, kuruluşlar ve üreticilerle iyi ilişkiler kurmayı hedeflemektedir. En derin saygılarımızla, tüm Hırdavat ve Donanım üreticilerini ve müşterilerini mevcut iş ilişkilerimizi geliştirmek adına fuarımıza davet etmek isteriz.

ÇİN ULUSLAR ARASI HIRDAVAT FUARI ÜRÜNLERİ Araçlar, donanım anahtarı, pense, tornavidalar, testere, çekiç, balta, ölçme bantları, çiftlik ve bahçe aletleri, otomobil araçları, inşaat aletleri, kaynak aletleri, elektrikli el aletleri, kürek, zımpara, endüstriyel giysiler, kağıt ve kemerler, bina donanım aksesuarları, tuvalet aksesuarları, çivi, kablo, tel kafes, vana, musluk, dökme demir, boru-bağlantı parçaları, metal kapı ve pencere çerçeveleri, günlük kullanılan donanım, paslanmaz çelik kapılar, çok fonksiyonlu kesiciler, kuaför aletleri, bıçak ve makas, güvenlik kabinleri, çakmaklar, iğne, davlumbaz, yan kaporta araçları, Paslanmaz çelik ürünleri ve mutfak cihazları, ev ve ticari mutfak tesisatı, paslanmaz çelik gemi ekipmanları, Gaz cihazları, gaz, su ısıtıcı, ocak, gazlı fırın, klima, kilitler, tüm kapı kilit çeşitleri, araba ve gemi kilitleri, asma kilit, bina interkom kilidi, fermuarlar, metal fermuarlar ve naylon fermuarlar, duş, bütün set duş odası, buhar duşu kabinleri.

Gökmen TANYER Acenta Müdür Yardımcısı Altın Turizm Tel: +90 212 219 75 75 www.fuarara.com

Agustos’12

nalburteknik.com

109


kültür sanat

Pamukkale ziyaretçilerini bekliyor Bembeyaz travertenleri, kaplıcaları ve antik kentleriyle önemli bir turizm merkezi olan Pamukkale, turistlerin gözdesi cazibe merkezi

Y

azları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı olan Pamukkale, Denizli’ye 18 km olan uzaklıkta olan Pamukkale’ye karayolu ile ulaşım mümkündür. Bu sayımızda sizin için Pamukkale’yi araştırdık. İşte Pamukkale’nin gezi haritası. Hierapolis (Pamukkale):Denizli ilinin 18 km. kuzeyinde yer alan Hierapolis antik kentinin arkeoloji literatüründe Kutsal Kent olarak adlandırılması, kentte bilinen birçok tapınak ve diğer dinsel yapının varlığından kaynaklanmaktadır. Hierapolis coğrafi konumu ile kendisini çevreleyen çeşitli tarihi bölgeler arasında yer almaktadır. İlk Çağ’da yaşayan Strabon ile Ptolemaios verdikleri bilgilerde, Karia bölgesine sınır olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakınlığı ile Hierapolis’in bir Frigya kenti olduğunu ileri sürerler. Hierapolis olarak adlandırılmadan önce kentte bir yaşamın var olduğunu Ana Tanrıça kültünden dolayı biliyoruz. Kentin kuruluşu hakkında bilgilerin kısıtlı olmasına karşın; Bergama Krallarından II. Eumenes tarafından M.Ö. II. yy’ başlarında kurulduğu ve Bergama’nın efsanevi kurucusu Telephos’un karısı Amazonlar kraliçesi Hiera’dan dolayı, Hierapolis adını aldığı bilinmektedir. Hierapolis, Roma İmparatoru Neron dönemindeki (MS. 60) büyük depreme kadar, kentleşme ilkelerine bağlı kalarak özgün dokusunu sürdürmüştür. Kent, Neron dönemi depreminden

110

nalburteknik.com

Agustos’12

büyük zarar görmüş ve tamamen yenilenmiştir. Üst üste yaşadığı bu depremlerden sonra, tüm niteliğini kaybetmiştir. Hierapolis Roma Dönemi’nden sonra Bizans Dönemi’nde de çok önemli bir merkez olmuştur. Bu önem, MS. 4. yüzyıldan itibaren Hıristiyanlık merkezi olması (metropolis), MS. 80 yıllarında, Hz. İsa’nın havarilerinden olan, Aziz Philip’in burada öldürülmesinden kaynaklanmaktadır. Hierapolis, 12. yüzyıl sonlarına doğru Türklerin eline geçmiştir. Başlıca Kalıntılar: Ana Cadde ve Kapılar: Yaklaşık 1 km. uzunluğundaki kentin geniş ana caddesi, kenti bir ucundan diğer ucuna ikiye böler. İki tarafında sütunlu galeriler ve önemli kamu yapıları vardır. Her iki ucunda birer anıtsal kapı bulunmaktadır. Bu kapılar ve caddenin büyük bölümü Roma Dönemi’nde inşa edildiğinden, Bizans surunun dışında kalmaktadır. Güneyinde MS.5. yüzyıla tarihlenen ‘’Güney Bizans Kapısı’’ vardır. Kuzeyde, iyi korunmuş, üç gözlü ve iki yanında yuvarlak kuleleri olan kapıda, İmparator Domitian’a ithaf edilmiş Latince yazılmış bir yazıt vardır. Bu yazıttan dolayı buna Domitian Kapısı veya Roma Kapısı denir. Bu kapıdan güneye inen yolun surla kesiştiği yerde, MS. 5. yüzyılda tarihlenen “Kuzey Bizans Kapısı” bulunmaktadır.


YAPMADAN DÖNME

SURLAR MS. 5. yüzyılda, kuzey, güney ve doğu yönlerinde surlarla çevrilmiştir. Büyük kısmı bugün yıkılmış halde olan surlara, 24 adet kare planlı kule yerleştirilmiştir. İki anıtsal kapı ve iki küçük kapı olmak üzere 4 girişi vardır. Kuzey ve güney anıtsal kapıları ana caddeye açılır. BÜYÜK HAMAM KOMPLEKSİ Bugün, masif duvarları ve bazı tonozları ayakta kalabilmiş olan yapının iç mekanlarının mermerle kaplı olduğuna dair izler bulunmaktadır. Hamamın planı diğer tipik Roma hamamları gibidir. Önce girişte büyük avlu, iki yanında büyük holler bulunan kapalı dikdörtgen bir alan ve esas hamam yapısı yer alır. Palaestra’nın yan kanatlarında, biri güneyde, diğeri kuzeyde olan iki büyük hol imparatora ve törenlere ayrılmıştır. Hamam kompleksinin kalıntıları MS. 2. yüzyıla tarihlenir. Büyük hole bitişik tonozlu kapalı mekanlar günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. APOLLON TAPINAĞI Mevcut tapınak, eski ve dini mağara olarak bilinen Plutonion üzerine kurulmuştur. Yerli halkın en eski dini merkezi olan bu yerde Apollon, bölgenin Ana Tanrıçası Kybele ile buluşmuştur. Eski kaynaklar, Ana Tanrıça Kybele rahibinin bu mağaraya indiğini ve zehirli gazdan etkilenmediğini bildirirler. Apollon Tapınağı’nda üst yapıya ait kalıntılar MS. 3. yüzyıldan geriye gitmemektedir. Tapınak alanına geniş basamaklarla çıkılır. TİYATRO Yamaca yaslanmış tüm cephesiyle birlikte korunabilen büyük bir yapıdır. İnşasına MS. 60 yılında olan büyük depremin ardından Flaviuslar

ia Antik Kentlerini • Hierapolis ve Laodike gezmeden vertenleri görmeden • Eşsiz güzellikleri tra n • Kaplıcalara girmede çevresini gezmeden ve i es lal Şe re de • Yeşil Dönmeyin

döneminde MS. 62 yılında başlanmış, MS. 206 yılında tamamlanmıştır. 50 oturma sırası bulunur ve 8 merdivenle 7 bölüme ayrılmıştır. Caveanın tam ortasından geçen diozomaya her iki yandan tonozlu birer geçit ile girilir. Sütunların arası heykellerle süslenmiş olup, burada yapılan kazılar sırasında bol miktarda heykel bulunmuştur. Sahne arkasındaki duvarlarda ise mermer kabartmalar yer alır. KARAHAYIT KAPLICASI Pamukkale termal kaplıcası sisteminin bir kolu sayılan bu kaplıca, Pamukkale’nin 5km kuzeyinde, Karahayıt Kasabası’ndadır. Kalp, damar sertliği, yüksek tansiyon, romatizma-siyatik, deri sinir, lumbago, gibi hastalıklarla uyuz, sivilce, kaşıntı gibi deri hastalıklarına iyi gelir. PAMUKKALE KAPLICALARI İl merkezine 18km uzaklıkta bulunan eski Hierapolis kentinin bulunduğu alandır. Travertenler yaratan karstik alanlardan çıkan sular; bünyesindeki kireç çözeltisi, genellikle beyaz renkte ve pamuk balyalarını andıran kalker tüflerini, Pamukkale travertenlerini oluşturmaktadır. Pamukkale termal suyunun tedavi edici özelliği, çok eski çağlardan beri anlaşılmış, yüzyıllar sonra şifa niteliği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Kaynaklar etrafında dini ayinler yapılmış, şenlikler düzenlenmiş, büyük devlet adamları ve zengin kişiler antik dönemde tedavileri için Hierapolis’e gelmişlerdir.

Agustos’12

nalburteknik.com

111





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.