İMG
Ağustos-August/2015
Bosch FlexiClick 5'i 1 arada sistem: Her türlü koşulun üstesinden gelir
DÜNYADA BİR İLK! SDS-plus delici adaptörü GHA FC2 Professional
Mandren adaptörü GFA FC2 Professional
Kilitlenebilir 1/4" üniversal uç tutucu
Eksantrik kenar adaptörü GEA FC2 Professional
Köşe mandreni GWA FC2 Professional
İmtiyaz Sahibi İSTMAG Magazin Gazetecilik H. Ferruh Işıkik m.tr İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına Genel Müdür
Mehmet Söztutan mehmet.soztutan@img.com.tr
Yayın Editörü
Emine Korkmaz emine.korkmaz@img.com.tr
Ekonomik belirsizlikte Türkiye’nin geleceği
T
Reklam Müdürü Zülküf Karadayı zulkuf.karadayi@img.com.tr Sanat Yönetmeni İsmail Gürbüz ismail.gurbuz@img.com.tr
Sorumlu Müdür Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr Dış İlişkiler Müdürü Hakan Kurt hakan.kurt@img.com.tr Ebru Pekel Kurumsal İletişim Müdürü ebru.pekel@img.com.tr
Muhasebe ve Finans Müdürü Mustafa Aktaş mustafa.aktas@img.com.tr
Abone İsmail Özçelik ismail.ozcelik@img.com.tr
İhlas Gazetecilik A.Ş. CTP-Baskı Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna-Bahçelievler/İstanbul Tel: 0 212 454 30 00 Adres Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar / İstanbul Tel: +90 212 604 50 50 Faks: +90 212 604 50 51 www.nalburteknik.com
Nalbur Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Nalbur Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İSTMAG Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Nalbur Teknik Dergisi ayda bir yayınlanır.
EDİTÖRDEN
Grafik Tasarım Şükrü Karşıyaka sukru.karsiyaka@img.com.tr
ürkiye’nin ve dünyanın içinde bulunmuş olduğu siyasi belirsizlikler ile 2015 yılını yapısal reform arzusu ile geçirmekteyiz. Türkiye siyaseti açısından yapılacak erken seçim ya da güçlü koalisyon arzusu ekonominin üzerinde ki karabulutların dağılması yönünde devam ederken, dünya genelinde yaşanan Yunanistan krizi, İran ile yapılan nükleer müzakereler yeni bir dünya düzeni mi telaşını da beraberinde getiriyor. Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek: “Tekrar seçim olması olumsuz bir senaryo, çünkü tekrar seçim yapılması 2015 yılının tamamının bir anlamda belirsizliklere karşı karşıya kalması demek. Türkiye’nin güçlü bir koalisyon hükümeti ile yoluna devam etmesi, yapısal dönüşüm reform programlarının uygulanması hepimizin arzusudur.” Dedi ve konuya dair görüşlerini belirterek ekonomik belirsizliğin çıkış kapısını işaret etti. Yine ekonominin lokomotifi olan ve hırdavat sektörünün de ana kolonlarından biri inşaat sektörü de bu belirsizliklerden etkilendi maalesef. Türkiye Müteahhitler Birliği 2015 yılı temmuz raporunda da bu konuya değindi. “Seçimler bitti, yeni gündemler oluştu ancak ekonomi hala gündem dışı” başlığı ile yayınlanan raporda BD Merkez Bankası’nın (FED) bol likidite-düşük faiz politikasını tam olarak ne zaman ters yöne çevireceğine ve bu sürecin olası küresel etkilerine ilişkin belirsizlik, Yunanistan’ın durumuna ve Avrupa Bölgesi’nin yavaş toparlanma sürecine dair beklentiler, İran ile sürdürülen nükleer müzakerelerde anlaşma sağlanması, Çin’deki yavaşlama sürecinin küresel ekonomiye negatif etkileri ve petrolün başı çektiği emtia fiyatlarındaki oransız gerilemenin, küresel görünüme ilişkin öncelikli gündem maddeleri olduğu belirtildi. Raporda, “2015 ilk yarıyıl sonu itibariyle, küresel ekonomide toparlanma işaretleri görülmekle birlikte kalıcı denge sağlanamamakta, ülkeler ve bölgeler arasında ekonomik büyüme yönünden farklılaşma devam etmektedir” denildi. Evet hükümet kanadından ve STK’lardan yapılan açıklamaların ana teması dünyada ki ve Türkiye’de ki belirsizliklerin bir an evvel kalkması gerektiği. Her ne kadar karamsar bir tablo çizilse de ekonomide ki bu belirsizliğin yakın zamanda kalkacağı ve yükselen bir grafikle büyümeye devam edeceği hepimizin temennisi ve bildiği en önemli gerçek.
Emine Korkmaz
İÇİNDEKİLER
İNDEX
Saray Su Armatürleri Hasan Öztunç
Artema Şemun Alp Biber
Yıldız Gaz Armatürleri Onur Taneri CMS Franz Droege
ARMUTLU......................................142
FOSTER.....................................A.K.İ.K
RİTİM YAPI............................... 63-109
ASKAYNAK.................................. Ö.K.K
GULFCO................................... 79-115
SARAYSU.........................................99
ATAMAN...........................................51
İHLAS KOLEJ.................................139
SEDAN END................................... 8-9
ATEŞ İNŞ................................... 54-55
İHLAS PAZARLAMA .......................137
SELSİL............................ 2-3-118-119
BOSCH............................... Ö.K.İ-1-A.K
İHLAS VAKFI...................................141
BURLA MAK................................... 4-5
KALEKİLİT........................................87
CERESİT.................................... 68-69
KAMİLTÜRK....................................113
CERMİX...........................................83
KARBOSAN...............................6-7-15
ÇELİK HORTUM .............................111
KARCHER.........................................75
EMÜLZER.........................................61
KARKİM..................................... 93-95
TÜMRAY...........................................91
ER KALIP..........................................85
MANO............................................101
VİKO................................................33
ERYAP..............................................41
MAPA...............................................77
YAPI FUARI.....................................135
FİLLİ BOYA.......................................59
REİS MAKİNA...................................21
YILDIZGAZ........................................45
SİSTA......................................... 64-65 TEKSAN ...................................Ö.K-27 THE BİG 5 .....................................145 TÜM PLASTİK............................. 47-49
EKONOMİ
TÜRKİYE MÜTEAHHİTLER BİRLİĞİ İNŞAAT SEKTÖRÜ TEMMUZ 2015 ANALİZİNİ AÇIKLADI:
“Seçimler bitti, yeni gündemler oluştu ancak ekonomi hâlâ gündem dışı"
12
Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
EKONOMİ
T
ürkiye Müteahhitler Birliği (TMB) 2015 yılı ikinci çeyrek analizini açıkladı. “Seçimler Bitti, Yeni Gündemler Oluştu, Ancak Ekonomi Hâlâ Gündem Dışı" başlıklı raporda, “Jeopolitik riskler ve bölgedeki siyasi istikrarsızlığın yanında, seçim ve siyasetin gölgesi altında bulunan Türkiye'nin kırılgan ekonomik büyümesinin olumsuz yönde etkilenmeye devam edeceği öngörülmektedir” değerlendirmesi yapıldı. Raporda “Belirsizliğin hızla ve uzlaşmayla aşılması, Türkiye ekonomisinin yeni büyümeüretim-finansman modelinin oluşturulması, ileriye dönük tutarlı ve gerçekçi bir vizyonun, yepyeni bir hikayenin kurgulanması ve hareket planının oluşturulması hayati önem taşımaktadır” denildi. Türkiye Müteahhitler Birliği, iş dünyası ve ekonomi çevreleri tarafından merakla beklenen 3 aylık İnşaat Sektörü Analizi’ni yayımladı. “Seçimler Bitti, Yeni Gündemler Oluştu, Ancak Ekonomi Hâlâ Gündem Dışı" başlıklı analizde 2015'in ikinci çeyreğindeki göstergeler ile önümüzdeki döneme ilişkin veriler değerlendirildi. Analizde, ABD Merkez Bankası’nın (FED) bol likidite-düşük faiz politikasını tam olarak ne zaman ters yöne çevireceğine ve bu sürecin olası küresel etkilerine ilişkin belirsizlik, Yunanistan'ın durumuna ve Avrupa Bölgesi'nin yavaş toparlanma sürecine dair beklentiler, İran ile sürdürülen nükleer müzakerelerde anlaşma sağlanması, Çin'deki yavaşlama sürecinin küresel ekonomiye negatif etkileri ve petrolün başı çektiği emtia fiyatlarındaki oransız gerilemenin, küresel görünüme ilişkin öncelikli gündem maddeleri olduğu belirtildi. Raporda, “2015 ilk yarıyıl sonu itibariyle, küresel ekonomide toparlanma işaretleri
görülmekle birlikte kalıcı denge sağlanamamakta, ülkeler ve bölgeler arasında ekonomik büyüme yönünden farklılaşma devam etmektedir” denildi.
İnşaat Sektörü Analizi’nde öne çıkan bazı değerlendirmeler şöyle: Türkmenistan ilk sırada
Türkiye, 2015 yılının ilk 6 ayında yurtdışında 8.2 milyar ABD Doları değerinde 69 yeni proje üstlenmiştir. İlk 5 ülke sırasıyla Türkmenistan (yüzde 31.6), Cezayir (yüzde 25.3), Rusya Federasyonu (yüzde 21.9), Suudi Arabistan (yüzde 8.5) ve Azerbaycan (yüzde 4.9) olmuştur. 1972'den 2015 Haziran sonuna kadar 104 ülkede üstlenilen 8 bin 606 projenin toplam bedeli 312 milyar ABD Dolarına ulaşmıştır.
İran’da siyasi gelişmeler belirleyici olacak
İran'da beklenen altyapı seferberliğinin yurtdışı müteahhitlik hizmetleri açısından geniş bir pazar oluşturacağını, ancak inşaat sektöründeki canlanmadan esas faydayı ülkede halen faal olan Çin ve Rus taahhüt firmalarının sağlaması beklenmektedir. İran'daki olumlu seyrin Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde son derece güçlü referansları olan Türk müteahhitleri için de fırsatlar oluşturabileceği düşünülmekle birlikte, bu konuda İran ve Türkiye arasındaki siyasi gelişmelerin belirleyici olacağı tahmin edilmektedir.
Belirsizlik endişeye neden oluyor Yurtiçinde biriken yapısal sorunlara seçim sonrası artan politik belirsizlikler eklenmiş, belirsizliğin arttığı ve güvenin azaldığı bu ortamda Türkiye'ye
ilişkin riskler önemli oranda yükselmiştir. Nitekim, 2014 yılının ilk çeyreğinde yüzde 4.9, 2014 yılının tamamında yüzde 2.9 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi, 2015 yılının ilk çeyreğinde yüzde 2.3 büyüme göstermiştir. Ekonominin genel gidişatı açısından lokomotif bir sektör konumunda olan, ancak 2013 yılının üçüncü çeyreğinden bu yana ivme kaybeden inşaat sektörü, 2014 yılının son çeyreğinde yüzde 2.03, 2015 yılının ilk çeyreğinde yüzde 3.51 oranında küçülmüştür.
Olumlu senaryo bile zorlu
Jeopolitik riskler ve bölgemizdeki siyasi istikrarsızlığın, olumsuz küresel koşullar yanında yurtiçinde de kapsamlı bir belirsizlik içinde bulunan Türkiye'nin kırılgan ekonomik büyümesini olumsuz yönde etkilemeye devam edeceği öngörülmektedir. Politik istikrarın sağlanıp FED'in para politikasını kademeli ve sınırlı sıkılaştırdığı olumlu senaryoda bile, Türkiye ekonomisini zorlu bir süreç beklediği dile getirilmektedir.
Güveni tesis edecek bir plan aranmalı Önümüzdeki dönemde kalıcı bir hükümet kurulamayacağı ve FED'in faiz artıracağı döneme tümüyle hazırlıksız ve hükümetsiz girilebileceği endişesi iş dünyasını ve piyasa oyuncularını korkutmaktadır. Finans piyasalarının güvenini tesis edecek bir ekonomi yönetimi ve gerçekleşmesi planlanan yapısal reformlara ilişkin yol planı tüm finansal aktörler tarafından beklenmektedir.
Yapısal düzenlenme getirilmeli
Mucizeler ile değil gerçekler ile kurgulanan ekonomik döngü içinde, belirsizliğin hızla ve
EKONOMİ
uzlaşmayla aşılması, Türkiye ekonomisinin yeni büyümeüretim-finansman modelinin oluşturulması, ileriye dönük tutarlı ve gerçekçi bir vizyonun, yepyeni bir hikayenin kurgulanması ve hareket planının oluşturulması hayati önem taşımaktadır. Ekonomik açıdan kayıp sayılan 2015 yılının hiç olmazsa son çeyreğinde ekonomide yapısal düzenlemelerin gündeme getirilip yeni hükümet tarafından 2016 başında devreye sokulması gerekmektedir.
Sektörel performans genel ekonominin altında İnşaat sektöründe üretim 2014 yılının ikinci yarısından itibaren ekonomideki yavaşlama paralelinde önemli ölçüde hız kesmiştir. 2014 yılında GSYH'da yüzde 2.9'a gerileyen büyüme, sektörde de yüzde 2.2 olarak kaydedilmiştir. Sektör daralma
14
Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
eğilimini 2015 yılının ilk çeyreğinde de sürdürmüş ve yüzde 3.51 küçülme oranı ile toplam GSYH oluşumuna negatif yönde 0,2 puan etkide bulunmuştur. Ekonomik aktivitedeki yavaşlama ve inşaat yatırımlarındaki gerileme ile yakından ilişkili olan bu tablo; sektörün ekonomideki gelişmelere çarpan etkisiyle tepki veren yapısal özelliği nedeniyle sürpriz olmamıştır.
Potansiyel pazarlar 2015'te sektörün iş hacminin, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki sorunların yanı sıra Rusya ekonomisi kaynaklı risklerin etkisi altında kalmayı sürdüreceği değerlendirilmektedir. Toplam iş hacminin yaklaşık yüzde 35'ini oluşturan Libya-Irak-Rusya pazarlarından doğacak kaybı dengeleyebilecek yeni fırsatlar için, Sahra-altı Afrika ve Güney Amerika
ülkelerindeki potansiyel yatırımlar takip edilmektedir.
Konut satışlarında canlılık
2015 yılının başından itibaren konut sektöründe beklenenin üzerinde canlılık devam etmektedir. Türkiye genelinde konut satışları 2015 Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19.1 oranında artarak 110 bin 657 olmuştur. 2015 ilk 6 ayda toplam satılan konut sayısı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21 artarak 635,080'e ulaşmıştır. Konut piyasasında beklentilerin üzerinde süren canlılık, gelecekte fiyatların daha da artabileceği, konut kredisi faizlerinde ise kısa vadede düşüş olmayacağı beklentilerini yansıtmaktadır. Ayrıca, 2015 yılının ilk çeyreğine ilişkin veriler, konut sektöründe arz ve talebin dengelenmekte olduğunu, konut stoklarında ciddi artış olmadığını gösterir niteliktedir.
SEKTÖR ANALİZİ
Artema Pazarlama Müdürü Şemun Alp Biber: “Eskiden tüketiciler, alacakları ürünün pek çok özelliğe sahip olmasını önemserdi ancak çoğunlukla da bu özelliklerin hepsini kullanmaz, hatta bazılarının farkında bile olmazdı. Bugünün tüketicilerinin beklentisi ise çok daha net: Aldığı ürünün ihtiyacını karşılamasını istiyor, daha fazlasını önemsemiyor. Hemen her sektör için geçerli olan bu durum, armatürde de aynı. Son yıllarda yaptırdığımız araştırmalar bize gösterdi ki tüketiciler bir armatürün öncelikle dayanıklı olmasını bekliyor. Açtığında açılmasını, kapattığında kapanmasını istiyor.”
Şemun Alp Biber Şemun Alp Biber Artema Pazarlama Müdürü
Her markamızda sorumluluk olarak gördüğümüz sürdürülebilirliği Artema’da da esas alıyoruz
16 Nalbur Teknik.com / Ağustos15
E
czacıbaşı güvencesi ile Türkiye’de armatür deyince ilk akla gelen isimlerden olan Artema, pazarda adından söz ettirmeye devam ediyor. Artema Pazarlama Müdürü Şemun Alp Biber ile yaptığımız söyleşide Biber: “Türkiye pazarındaki liderliğimizi koruyacağız. Artema bu yıl, inovatif, pratif ve şık ürünleriyle dikkat çekiyor.” diyerek Artema ürünlerine dikkat çekti.
“Ürünün iletişimi, bugün dahi belleklerdeki tazeliğini koruyan ünlü “aç-kapa” sloganlı kampanyayla başladı”
Dr. Nejat Eczacıbaşı'nın 1979 yılında temelini attığı Bozüyük Üretim Tesisleri’nde, 1983’ün sonlarına doğru, sıhhi tesisat armatürleri üretilmeye başlandı. Ürünler, “armatür” ve “tesisat malzemeleri” kelimelerinin ilk hecelerinden türetilen Artema markasıyla pazara sunuldu. 1985 yılında, devrim niteliğindeki ilk “tek kumandalı armatür” tasarlandı. Ürünün iletişimi, bugün dahi belleklerdeki tazeliğini koruyan ünlü “açkapa” sloganlı kampanyayla başladı. ISO 9001 Kalite Sistemi
ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi sertifikalarına sahip Artema’nın TS EN 817 ve TS EN 200 standartlarına uygun üretilen armatürleri, ihraç edildiği pazarlarda da onaylatılıyor.
“Artema: Bozulmaz, yani dayanıklıdır. Sızdırmaz. Kararmaz. Ve tasarrufludur “ Ürünlerimizi tanımlarken, birkaç özelliğin altını özellikle çiziyoruz: bozulmaz, yani dayanıklıdır. Sızdırmaz. Kararmaz. Ve tasarrufludur Kulağa iddialı gelebilecek bu tanımlamaları gönül rahatlığıyla kullanmamızı sağlayan nedenleri şöyle sıralayabiliriz: • Armatürler için standart dayanıklılık testleri, Avrupa’da 210.000, Amerika’da 500.000 kez yapılırken, biz Artema olarak ürünlerimize yıllardır 1.500.000 kez açma kapama testi yapıyorduk. Bahsettiğim gibi, TSE Çift Yıldız çalışmaları kapsamında, bu rakamı 2.100.000’e çıkardık. • Sızdırma testlerinde, alışılagelmiş olarak 25 bar basınç uygulanırken, Artema ürünleri, 50 bar basınçla test ediliyor. • Kararmazlık testi için ürünlerimizi, 200 yerine aralıksız
720 saat korozyon testine tabii tutuyoruz. Böylece Artema markalı armatürlerin kaplama garantisi 10 yıla kadar uzuyor. • Ve tabii ki tasarruf… Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu olarak her markamızda sorumluluk olarak gördüğümüz sürdürülebilirliği Artema’da da esas alıyoruz. Ürünlerimizde, suyun akış hızını ayarlayan özel kartuşlar, ne kadar su harcandığını gösteren dijital göstergeler, kombinin gereksiz yere çalışmasını engelleyen kumandalar ve daha birçok farklı teknolojiyi kullanarak, su ve enerji tasarrufu sağlıyoruz. Bütün bu özelliklerin sayesinde, Avrupa’nın ilk 10 üreticisi arasında yer alıyoruz. 2015’te de standartları zorlamaya devam edip, Türkiye pazarındaki liderliğimizi koruyacağız. Artema bu yıl, inovatif, pratif ve şık ürünleriyle dikkat çekiyor. Cesur ve kendinden emin keskin çizgileriyle Brava ergonomik kullanımıyla dikkat çekiyor. Z-Line’ın eviye ve banyo bataryaları fonksiyonel kumanda kolu tasarımı ve pratik kullanımıyla hayat kolaylaştırıyor. X-Line serisinin yeni altın rengi ise banyolara şıklık katıyor. Christophe Pillet’in tasarladığı Memoria koleksiyonuna eklenen
ARMATÜRLER
SEKTÖR ANALİZİ
ARMATÜRLER
SEKTÖR ANALİZİ
Memoria Black, serinin çizgisini tamamlıyor.
“Türkiye’nin en büyük pirinç döküm kapasitesine sahibiz”
2005’ten bu yana Türkiye’deki armatür ve banyo aksesuvarları pazarında liderliği elinde bulunduran Artema’nın yüksek teknolojiyle üretilen ürünleri, fonksiyonelliğin yanı sıra tasarımda da sektör liderliğini temsil ediyor. NASA'nın, uzay araçlarını dış etkilerden korumak amacıyla kullandığı PVD teknolojisini uygulayarak ürünlerinde daha dayanıklı yüzeyler oluşturan Artema, “Chrommax” adını verdiği teknolojiyle, kaplamasının ömür boyu dayanmasını garanti ediyor. Artema’nın, 23.000 m2’si kapalı toplam 33.000
18 Nalbur Teknik.com / Ağustos15
m2’lik alanda kurulu Bozüyük fabrikasında 500 kişi çalışıyor. Banyo armatürleri, mutfak armatürleri, duş sistemleri ve banyo aksesuvarları olmak üzere 4 ana ürün grubunda üretim yapıyoruz. Türkiye’nin en büyük pirinç döküm kapasitesine sahibiz. Yıllık üretim kapasitemiz 3 milyon armatür.
“Testlerimizle dünya standartlarını zorluyoruz”
Eskiden tüketiciler, alacakları ürünün pek çok özelliğe sahip olmasını önemserdi ancak çoğunlukla da bu özelliklerin hepsini kullanmaz, hatta bazılarının farkında bile olmazdı. Bugünün tüketicilerinin beklentisi ise çok daha net: Aldığı ürünün ihtiyacını karşılamasını istiyor, daha
fazlasını önemsemiyor. Hemen her sektör için geçerli olan bu durum, armatürde de aynı. Son yıllarda yaptırdığımız araştırmalar bize gösterdi ki tüketiciler bir armatürün öncelikle dayanıklı olmasını bekliyor. Açtığında açılmasını, kapattığında kapanmasını istiyor. Tüketicinin dayanıklılık beklentisine biz de standartları zorlamayı ekliyoruz. Dayanıklılık, sızdırmazlık, aşınmazlık, kararmazlık alanlarında gerçekleştirdiğimiz testlerimizle dünya standartlarını zorluyoruz.
“Sürdürülebilirlik temel prensibimiz” Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu olarak, sürdürülebilirlik alanındaki yatırımlarımıza 10 yıldır planlı ve sistemli bir şekilde devam ediyoruz. Doğal
SEKTÖR ANALİZİ
“Üretimden yönetime, sürdürülebilirliği bir kurum kültürü haline getiren”
Üretimden yönetime, sürdürülebilirliği bir kurum kültürü haline getiren Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu, Artema markasıyla su ve enerji tasarrufu sağlayan birçok ürün tasarlıyor. Örneğin X-Line armatür serisi, suyun akış hızını ayarlayan özel kartuşu sayesinde, %40 oranında su tasarrufu sağlıyor. Kombi dostu olarak adlandırdığımız Q-Line Blueco armatürler, sadece kumanda kolu orta pozisyonda iken soğuk su akışı sağlayan, ancak kullanıcı istediği zaman sıcak su alınabilen, böylece kombinin gereksiz yere çalışmasını engelleyen özelliğiyle, bir yılda 17 ton suyu ısıtacak enerjiden tasarruf ettiriyor. Nest Trendy
“Tüketiciler, banyo ve tuvalet lavabosu ile ona uygun armatürü, genellikle hırdavatçı ve yapı marketinden alıyor”
Hem profesyonellerin hem de son kullanıcıların ihtiyacını anlamak için, birçok araştırma yapıyoruz. Sektörümüzde daha önce kullanılmayan hane hane tüketim paneliyle, kategorimizin tüketim alışkanlıklarını anlamaya yönelik araştırmalar yaptırıyoruz. Örneğin tüketiciler, banyo ve tuvalet lavabosu ile ona uygun armatürü, genellikle hırdavatçı ve yapı marketinden alıyor.
Araştırmalardan çıkan sonuçları hem yeni ürün geliştirmede hem de iletişim çalışmalarında kullanıyoruz. Bu şekilde rekabette farklılaşıp müşterilerimizin ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılamış oluyoruz.
Satış ve pazarlama stratejileriniz nelerdir? Son kullanıcının satın alma tercihlerini etkileyen sebepler nelerdir?
Ana stratejilerimizden birini, müşteri odaklı pazarlama yapmak oluşturuyor. Son kullanıcının satın alma tercihlerini etkileyen birçok konu var. Farklı tercihleri daha iyi anlamak ve pazarlama stratejilerimizi belirlemek için, müşteri segmentasyonu analizi yaptırdık. Çalışma kapsamında, banyo kategorisindeki motivasyon ve bariyerleri belirledik. Müşterilerimizi daha iyi anlamak için ekip olarak ev ziyaretleri gerçekleştirip, tüketicilerimizle banyoları hakkında konuştuk. Ziyaretler sırasında, banyo ürünlerinde satın alma tercihini etkileyen en önemli konunun dayanıklılık olduğunu öğrendik. Diğer önemli kriterlerden biri de kullanışlılıktı. Özellikle armatürde “marka”, kaliteyi yansıtan bir unsur olarak öne çıkıyor. Bilinirliği en yüksek marka olan Artema da, tüketicilerin zihninde kaliteyle özdeşleştiriliyor.
“Artema bayisi olmak, Türkiye’de yapı sektöründe en büyük prestij unsuru”
VitrA ve Artema bayisi olmak, Türkiye’de yapı sektöründe en büyük prestij unsuru. Bayilerimize her türlü teşhir, görsel, basılı malzeme desteği veriyoruz. Özellikle sektörün en yoğun dönemi olan bahar aylarında, tüketicileri mağazaya
ARMATÜRLER
kaynakları koruma sorumluluğumuzu, üretimden tasarım ve yönetime kadar tüm faaliyet aşamalarımıza taşıyoruz. Yalnızca ekonomiyi değil ekolojiyi de temel alan, üretim ve tüketimde çevresel ayak izi düşük çözümleri hayata geçiriyoruz. Aynı zamanda kendi çalışanlarımızı, bayilerimizi ve müşterilerimizi bilinçlendirmeye yönelik çalışmalar da yapıyoruz. Grubumuzun sahip olduğu VitrA ve Artema markalarının benimsediği sürdürülebilirlik yaklaşımını, Blue Life olarak adlandırıyoruz. Blue Life, aynı zamanda Eczacıbaşı Topluluğu’nun sürdürülebilirlik konusunda kuruluşlarına sunduğu vizyonun ve öncülüğünün de bir yansıması...
serisindeki banyo bataryasında kullanım sırasında ne kadar su harcandığını gösteren dijital gösterge sayesinde kullanıcılar bu konuda daha bilinçli hale geliyor. Artema ürünlerini tasarlarken, çevreye duyarlı, estetik ve yenilikçi yapılarının yanı sıra maksimum su tasarrufu yapmalarına da dikkat ediyoruz. Armatürlerde kullanılan perlatörlerden debi akışını ayarlayabiliyoruz. Özel bir perlatör kartuş sistemi kullanarak, suyla havayı karıştırıp saniyede 9 mililitreyi 4,5-5'e kadar düşürüp, aynı yıkama hissiyle daha az su tüketilmesini sağlıyoruz. Enerji tasarrufuna yönelik, su ısısının ayarlanabildiği termostatik ürünlerimiz de bulunuyor. Suyun ısı derecesini ayarlamak, ılıştırma sırasında boşa akıtılan su israfına son veriyor. Kaç dakika, kaç derecede yıkandığınızı gösteren dijital göstergeli armatürler; ne kadar suyu, ne kadar zamanda tükettiğinizi hatırlatıyor. Artema, sıcak soğuk ayarını tek kumandayla yapan kombi dostu armatür grupları kategorisini Türkiye’ye kazandıran marka unvanını taşıyor.
SEKTÖR ANALİZİ
çekecek ve bayilerimizin satış performansını artıracak kampanyalar organize ediyoruz. Banyo yenilemeye karar verenler bu dönemde bayilerimize giderek, uygun fiyatlı ürünlerimizi satın alma fırsatını elde edebiliyor.
ARMATÜRLER
“Dünyadaki gelişmeleri ve kurum içi önerileri takip ederek inovatif fikirleri zenginleştirmeyi ve artırmayı hedefliyor”
Seramik banyo ürünlerinden armatürlere, kaplama malzemelerinden küvetlere ve bunları tamamlayan aksesuarlara kadar her alanda ürün geliştiren Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu; kurumsal stratejisinin temeline, inovasyon konusunda etkin rol oynamayı, katma değerli ürün ve hizmet üretimine katkıda bulunmayı koyuyor. Bu doğrultuda tüm markaları için ArGe’yi ve tasarımı öncelikli kılıyor, üretimdeki becerisini inovasyon anlayışıyla geliştiriyor. ArGe çalışmalarına her yıl 30 milyon TL kaynak
ayıran Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu’nun Bozüyük’teki üretim kampusunda, 15 milyon TL’lik yatırımla 2011 yılında VitrA İnovasyon Merkezi kuruldu. Grubun ana markası VitrA’nın adını taşıyan merkezde görev yapan 80 kişilik ekip, Artema dahil, diğer tüm markalar için çalışmalar yürütüyor. Pazar ve teknoloji odaklı inovasyon çalışmalarına öncelik verilen merkezde; banyo ve karo alanında yeni malzeme, süreç ve teknolojilere yönelik araştırma, tasarlama, geliştirme ve üretim çalışmaları yürütülüyor. Nano teknoloji, elektronik, su ve enerji, sensör teknolojisi, akustik, ergonomi ve kompozit malzeme gibi alanlar inceleniyor. Mimar ve tasarımcıların farklılığını sınırlamadan, “hayal edilen” ürünlerin gerçeğe dönüştürülmesine ortam sağlayan Merkez, dünyadaki gelişmeleri ve kurum içi önerileri takip ederek inovatif fikirleri zenginleştirmeyi ve artırmayı hedefliyor.
“Dünyanın en önemli sorunlarından birisi, doğal hayatı korumak ve karbon ayak izini azaltmak”
Dünyanın en önemli sorunlarından birisi, doğal hayatı korumak ve karbon ayak izini azaltmak. Aynı durumun sektörümüz için de geçerli olduğunu düşünüyorum. Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu olarak her markamızda sorumluluk olarak gördüğümüz sürdürülebilirliği Artema’da da esas alıyoruz. Ürünlerimizde, suyun akış hızını ayarlayan özel kartuşlar, ne kadar su harcandığını gösteren dijital göstergeler, kombinin gereksiz yere çalışmasını engelleyen kumandalar ve daha birçok
20 Nalbur Teknik.com / Ağustos15
farklı teknolojiyi kullanarak, su ve enerji tasarrufu sağlıyoruz. Bu sorumluluğun, tüm sektöre yayılmasını diliyoruz. Kalitesiz ürünlerin oluşturduğu haksız fiyat rekabeti, TSE standartlarına uygun üretim yapan firmaları zorluyor. Dolayısıyla, sektörde, en uzun sure ürün garantisini veren firma olarak kendi standartlarımızda üretim yapmaya ve son tüketiciyi dayanıklılık konusunda bilinçlendirmeye devam edeceğiz.
“Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu, çok markalı, çok üretim merkezli ve çok pazarlı bir yapıda büyümeyi hedefliyor” Ana markaları VitrA ve Artema olan Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu, çok markalı, çok üretim merkezli ve çok pazarlı bir yapıda büyümeyi hedefliyor. Grubun ana pazarı elbette ki Türkiye… Sektöründeki en geniş ürün yelpazesine, üretim ve satış ağına sahip Grup, banyo ve karo ürünlerinin toplamında Türkiye’de pazar liderliğini elinde bulunduruyor. Grubun, satışlarının %35’ini gerçekleştirdiği yurt içi pazardaki hedefi, payını artırarak liderliğini sürdürmek… Türkiye’nin yanı sıra, Almanya ve Rusya da Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu’nun önemli pazarlarını oluşturuyor. Almanya pazarında karoda 2., seramik sağlık gereçlerinde 4. oyuncu konumunda bulunan Grup; Rusya’da hem üretim hem de satış kanalına yönelik yatırımlarıyla her geçen gün büyüyor, pazarın önemli oyuncularından biri olmayı hedefliyor.
Reis Makina Güvencesiyle
Türkiye’de
KAYNAK MAKİNASI, KAYNAK AKSESUARLARI VE ELEKTRODLAR
TÜRKİYE GENELİ YETKİLİ BAYİLİKLER VERİLECEKTİR. BAYİLİK TALEBİ İÇİN;
T Ü R K İ Y E
D İ S T R İ B Ü T Ö R Ü
444 73 47 (7104)
GSM: 0532 604 74 64 info@reismakina.com
www.reismakina.com
SEKTÖR ANALİZİ
ARMATÜRLER
Dünya markası olma özelliği ile Türkiye pazarında 2007 yılından beri etkinliğini artırarak devam eden İdeal Standard; üretimden satışa teknolojiden Ar-Ge ve inovasyona, sürdürülebilirlik çalışmalarında örnek ve öncü olan, yön vermeye devam ediyor.
Ahmet Turan Ahmet Turan Ideal Standard Satış Müdürü
Türk tüketicisi artık armatürlerde su tasarrufunu
sorguluyor
22 Nalbur Teknik.com / Ağustos15
SEKTÖR ANALİZİ
“Ideal Standard 200 yıllık köklü bir geçmişe sahip” Ideal Standard 200 yıllık köklü bir geçmişe sahip, dünyanın bir çok ülkesinde alanında pazar lideri olan, onlarca ilke imza atmış, Orta Doğu, Avrupa ve Afrika'da 40'a yakın ülkede 10 bine yakın çalışana sahip, sektöründe üretimden satışa teknolojiden Ar-Ge ve inovasyona, sürdürülebilirlik çalışmalarında örnek ve öncü olan, yön veren çok uluslu bir dünya markasıdır. Ideal Standard Türkiye olarak 2007 yılından bugüne kadar ürünlerimizi Türk tüketicisi ile buluşturuyoruz.
“Kanalsız klozetin mucidi Ideal Standard’dır.
Ideal Standard; banyo ve mutfak armatürlerinden vitrifiye seramik ürünlerine, duş sistemlerinden gömme rezervuar sistemlerine, banyo mobilyasından akrilik ürünlere kadar tüm banyo ekipmanların da hizmet veren, tek marka ile banyodaki tüm üst segment ihtiyaçları karşılayan bir marka olma özelliği taşıyor. Herkesin fonksiyonel, erişebilir aynı zamanda da güzel bir banyoyu hak ettiğine inanıyoruz. Bu denklemi mekan, ihtiyaçlar ve bütçe üzerinden en doğru şekilde çözmeye odaklandık. Belirlediğimiz idealler ve bunlara göre de karşıladığımız standartlar var. Gücümüz de adımıza verdiğimiz bu anlamdan
geliyor. İnsanlar banyoda su ile uğraşırken biz onlar için devrim oluşkturduk. Bataryalardaki seramik kartuşu ve sektörde Rimless olarak adlandırılan kanalsız klozetin mucidi Ideal Standard'dır. Bu devrimsel yenilikleri sektöre biz kazandırdık.
“Türkiye’deki mağazalaşma çalışmalarımıza ağırlık vereceğiz”
Türkiye'deki mağazalaşma çalışmalarımıza ağırlık vereceğiz bu anlaşma ile ve şu an Türkiye'de 65 adet olan satış noktasını 5 yıl sonunda 100'ün üstüne çıkarmayı hedefliyoruz. Ortaklık ile birlikte Luxury ve Grand Luxury segment ürün gruplarının toplamında yüzde 22
pazar payı hedefleniyor. Ortaklık 5 yıl sonrası için 75 milyon TL ciro hedefi ile kuruldu, ancak biz 100 milyon TL ciroya 5. yılda ulaşacağımıza inanıyoruz.
“En güzel olanı daha çok tasarrufu sorguluyorlar”
Türk tüketicisi artık daha bilinçli, daha detaycı, daha konforlu, daha şık, daha tasarımsal, daha teknolojik ve inovatik ürünler istiyorlar. En güzel olanı daha çok tasarrufu sorguluyorlar. Armatürden vitrifiye ye akrilik ürünlere ve tamamlayıcı aksesuarlara kadar Ideal Standard ve Grand Luxury pazarındaki Armatür markamız JADO markalarıyla tüm bu farklı taleplere ve beğenilere cevap verebiliyor, bir banyo için komple çözümler sunabiliyoruz.
ARMATÜRLER
I
deal Standard Satış Müdürü Ahmet Turan Karaca ile Ideal Standard’ın armatür alanında ki üretimi, Türkiye etkinlikleri ve yatırımları ile ilgili konuştuk.
SEKTÖR ANALİZİ
ARMATÜRLER
Tüm Ar-Ge çalışmalarımız buna odaklı. Üretim ve tasarımlar bu yönde gerçekleştiriliyor. Ideal Standard da bu konuda sektöre yön veren, trendleri belirleyen bir marka konumunda. Üretim ve Ar-Ge gücü sayesinde armatür sektöründe de liderlerden biri. Tüketicinin armatür konusunda tercihlerini bizler de yönlendiriyoruz. Su tüketimi kıt kaynakların doğru kullanımı için son derece önemli. Bu alanda yapılan çalışmalar sadece ürüne yansıyan tasarımsal ve teknolojik yeniliklerle kalmıyor, aynı zamanda sosyal sorumluluk projeleri ile de sürdürülebilirlik üzerine önemli ve büyük projeler uluslararası platformda hayata geçiriliyor. Tüketiciler bu yönde ürünleri satın almaları için bilinçlendiriliyor. Biz de ulaşılabilir fiyatlarla tüketicilere ulaşmaya çalışıyoruz. Özellikle AVM; hastane, plaza, okul gibi toplu yaşam alanlarında kullanılan armatürlerin bu özellikte
24 Nalbur Teknik.com / Ağustos15
olmasına dikkat ediliyor.
“Fonksiyonel, pratik akılcı çözümler sunmak, tasarım prensiplerimiz”
Tasarruf, teknoloji sayesinde kullanım kolaylığı sağlamak, hayatı kolaylaştırmak, hijyen, sağlık, güvenlik, işlevsel tasarımlar ile ihtiyaçlara cevap vermek, fonksiyonel, pratik akılcı çözümler sunmak.
“Birçok prestijli konut projesinde tercih edilir olduk”
İnşaat sektörünün hızlı gelişimi Ideal Standard International’ı Türkiye'de etkili olmak adına daha da kamçılıyor. İnşaat sektörü bizim varoluş sebebimiz. Kentsel dönüşüm politikaları, yeni yapılaşma çalışmaları ve banyoların daha fonksiyonel bir yaşam alanına dönüşmesi bizi de geliştirdi. Teknoloji gelişti, tasarım önem kazandı, fonksiyonellik ve pratik çözümler sunan ürünler ön plana çıktı. Ideal Standard ise ödüllü tasarımları ve üstün
teknolojisi ile işte tüm bunlara cevap veren bir marka. Ve dolayısıyla birçok prestijli konut projesinde tercih edilir olduk.
“Ideal Standard trendleri belirleyen bir marka olduğu için bu konuda avantajlı bir konumda”
Yukarıda da belirttiğim gibi Türk tüketicisi artık daha bilinçli, daha detaycı, daha konforlu, daha şık, daha tasarımsal, daha teknolojik ve inovatik ürünler istiyor. Banyoların artık önemli bir yaşam alanı olduğu, özellikli olması gerektiği inancı yaygınlaştı. Bu nedenle satın almada kalite, şıklık, fiyat gibi kavramların yanlarına yenileri eklendi. Tabii ki görsellik her zaman ön planda ancak daha seçici bir davranış söz konusu. Biz de bu yeni kavramlar üzerinde geliştirdik satış ve pazarlama stratejimizi. Ancak Ideal Standard trendleri belirleyen bir marka olduğu için bu konuda avantajlı bir konumda. Ideal Standard bu beklentileri en iyi
SEKTÖR ANALİZİ
Tüm dünyada ve Türkiye de Ar-Ge faaliyetlerini önemseyen ve uzun yıllardır sektör ortalamalarının çok üzerinde yatırım yapan bir kuruluşuz. Sıçratmayan Pisuvar, Kanalsız klozet, Blue ve CoolBody Teknolojisine sahip armatürler, bu yıl Frankfurt ISH fuarın da dünya lansmanını yaptığımız devrim niteliğinde Aquablade yıkama teknolojisine sahip klozetler Ar-Ge çalışmalarımızın sadece bir kısmının sonucudur.
“Bayilerimizi dinliyor ve ihtiyaçlarına anında cevap veriyoruz”
“Armatür pazarında en büyük sorunun çin malı markasız ve markalı ürünler”
Biz büyük bir satış ağına sahip büyük bir aileyiz. Şu anda 65 olan satış noktamızı 100'e çıkarmayı hedefliyoruz. Bu kanalın daha da güçlenmesi, bulunmadığımız illerde mağazalar açmak, Türkiye'nin her köşesinde erişilebilir olmak tabii ki en büyük hedefimiz. Ancak yapı sektöründe mağazalaşma, perakendecilik çok farklı ilerliyor diğer sektörlere göre. Biz de pazarın dinamiklerine uygun ilerliyoruz. Bayilerimize sürekli ve düzenli olarak çeşitli konularda eğitimler veriyoruz. Bu buluşmalar iletişimimizi geliştirmek adına bizler için çok önemli. Bizim hızlı bir şekilde Türkiye'de yaygınlaşmış olmamızdaki en büyük etken doğru iletişim. Bayilerimizi dinliyor ve ihtiyaçlarına anında cevap veriyor olmamız.
“Ar-Ge faaliyetlerini önemseyen ve uzun yıllardır sektör ortalamalarının çok üzerinde yatırım yapan bir kuruluşuz”
Pazarını bulmadan yapılan yatırımlar sektörde risk oluşturabilir. Özellikle karo seramik üreticileri mevcut satış ağların güvenerek vitrifiye seramik yatırımı yapıyorlar, oysa sistemde kapasite açığı yok. Şayet pazarı büyütmezsek bu yatırımlar hem kendilerine hem de mevcut isletmelere sorun oluşturabiliyor.
Armatür pazarında en büyük sorunun çin malı markasız ve markalı ürünler olduğu görüşündeyiz. Bu ürünler insan sağlığı için çok büyük riskler oluşturabilecek maddeler ihtiva ediyor. Ülkemizin bu konuda yasal mevzuatları yeterli ancak denetim konusuna ağırlık verilmeli ve Avrupa Birliği nin bu konudaki mevzuatlarından yararlanılarak yeni düzenlemeler yapılabilir.
“5 yıl sonrası için 75 milyon TL ciro hedefimiz var” Türkiye'deki mağazalaşma çalışmalarımıza ağırlık vereceğiz, 65 adet olan satış noktasını 5 yıl sonunda 100'ün üstüne çıkarmayı hedefliyoruz. Luxury ve Grand Luxury segment ürün gruplarının toplamında yüzde 22 pazar payı hedefliyoruz. 5 yıl sonrası için 75 milyon TL ciro hedefimiz var, ancak biz 100 milyon TL ciroya 5. yılda ulaşacağımız inancı ile çalışıyoruz.
ARMATÜRLER
bilen uluslararası firmalardan birisi. Bu gün piyasada yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan Rimless adıyla bilinen kanalsız klozetin mucidi Ideal Standard'dır. Ideal Standard'ın bir başka icadını daha söylersem banyo ürünlerinde Ideal Standard'ın nasıl dünyayı değiştiren marka olduğunu daha iyi anlayacaksınız. Artık aşağı yukarı tüm musluklarda kullanılıyor olan Seramik Kartuşun Mucidi Ideal Standard'dır.
HABER
İtalyan ISVEA ikinci kez Red Dot ödülünü aldı
İ
talyan ISVEA, Sott’Aqua serisi ile tasarım dünyasının en önemli ve prestijli yarışmaları arasında sayılan Red Dot Design’da “Uluslararası Red Dot Ürün Tasarımı” ödülüne layık görüldü. 1955 yılından beri düzenlenen dünyanın en prestijli ve en büyük çaplı tasarım yarışmalarından biri olarak kabul edilen, ürünlerin tasarım alanındaki performanslarını değerlendiren Red Dot Design Ödülleri’nin bu yılki sahipleri belli oldu. Bu yıl 56 ülkeden 1.994 tasarımcı Red Dot Design’a başvurdu. 25 ülkeden tasarım liderleri ve uzman gazetecilerin yer aldığı jüri, birbirinden farklı tam 4 bin 928
26
Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
yenilikçi projeyi değerlendirdi. İtalyan ISVEA, ALLEGRO serisinden sonra Sott’Aqua serisi ile ikinci kez Red Dot ödüllerinde büyük bir başarıya imza attı. ISVEA, ilhamını doğadan ve sudan alan, İtalyanca “su altı dünyası” anlamına gelen Sott’Aqua serisi ile büyük ödüle layık görüldü. Almanya’nın Essen kentinde düzenlenen ödül törenine katılan ISVEA Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz ve ISVEA CDO’su (Chief Design Officer) Ettore Giordano, ISVEA ekibi adına ödülü aldı.
Uluslarası Platformda Toplam 17 Ödül
Tasarım ekibi adına ödülü aldığını belirten ISVEA Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz; İtalya’nın vitrifiye seramik ve banyo ürünlerinde lider markası ISVEA’nın dünya genelinde kazandığı ödüllere bir yenisini daha eklemekten memnun olduklarını söyledi. Çenesiz; “Tasarım departmanının başında bulunan ünlü İtalyan tasarımcımız Ettore Giordano ve ekibi ile birlikte özgün projelere, ödüllü çalışmalara imza atmaya devam ediyoruz. Ettore Giordano’nun koordinasyonunda 10’dan fazla kişi ya da ofisle çalışıyoruz. ISVEA’nın çalıştığı tasarımcılar arasında 2 genç Türk tasarımcı da bulunuyor. “ dedi.
ARMATÜRLER
SEKTÖR ANALİZİ
Franz Droege Franz Droege CMS Başkanı Franz Droege
CMS ME&A: Tasarım tüm markalarımız için bir zorunluluk
28 Nalbur Teknik.com / Ağustos15
SEKTÖR ANALİZİ
C
MS ME&A , deneyimli yöneticiler tarafından Ortadoğu ve Afrika bölgesinin yapı malzemesi ihtiyacına tek bir noktadan çözüm ortağı olmak amacı ile 5’ten fazla Alman markayı bir araya getirerek pazara giriş yaptı. CMS Başkanı Franz Droege ile Türkiye pazarında ki etkinlikleri, gelişimleri ürün detayları ile ilgili bilgiler aldık.
CMS ME&A, 2014 yılında inşaat ve sıhhi tesisat sektöründen deneyimli yöneticiler tarafından, Ortadoğu ve Afrika bölgesinin yapı malzemesi ihtiyacına tek bir noktadan çözüm ortağı olmak üzere kuruldu. Tek noktadan çözüm ortağı olma amacımızı gerçekleştirmek üzere şimdiye kadar 5’ten fazla Alman markayı bir araya getirdik. Şirketin ana odağında sıhhi tesisat ürünleri bulunurken, önde gelen uluslararası yapı malzemesi markalarının, Ortadoğu, Afrika Doğu Akdeniz ülkeleri ve Türkiye’de satış, pazarlama ve dağıtımını yapmaktayız.
CMS Group bünyesinde bulunan markaları kısaca tanımak isteriz?
Kısa bir süre içinde birçok markayı CMS çatısı altında topladık. Şuanda Steinberg, HEWI, MEPA, Miscea ve OCEA gibi Alman markalarını bünyesinde bulunduran CMS, yakın zamanda yeni markaları da desteklemeye başlamayı planlıyor.
CMS Group olarak kurumsal yapılanmanızdan, pazar payınızdan ve Türkiye organizasyonunuzdan bahseder misiniz?
CMS bölgedeki faaliyetlerini Almanya, Kıbrıs ve Lübnan’da bulunan merkez ofislerinden yönetmektedir. Çok uluslu ekibimiz, pazarlarımıza olağanüstü ve en üst düzey faaliyet standartları doğrultusunda hizmet verebilmek için sürekli olarak büyüyor. Türkiye’deki yapılanmamız sıhhi tesisat sektöründen deneyimli bir yöneticinin, CMS ailesine katılımıyla başladı. Pazar ihtiyaçlarının karşılanması, bayi ağının geliştirilmesi ve projelere ürünlerimizle destek verebilmek için çalışmalarımız devam ediyor.
Armatür alanında özellikle öne çıkan Steinberg ve Ocea ve Miscea markaları. Bu markaların üretim ve pazar payından bahseder misiniz?
Merkezi Düsseldorf ’da bulunan Steinberg ürünleri Iserlohn, Almanya’daki üretim tesislerinde üretilmektedir. Bir Alman markasının gereklilikleri olan kalite ve
ARMATÜRLER
Kurumunuzun kuruluşu ve bu günlere gelişi ile ilgili kısa bir bilgi alabilir miyiz?
ARMATÜRLER
SEKTÖR ANALİZİ
mühendislik kriterlerini sergileyen Steinberg ürünleri, tasarımıyla ön plana çıkmasının yanı sıra her fiyat segmentine uygun farklı serileri ile pazara yönelik çözümler sunma çabasındadır. Dünyada alanında ilk ve tek olan Miscea ürünleri, fotosel teknolojisi sayesinde bataryaya dokunmadan su, sabun, dezenfektan ve hatta el losyonunu tek bir üründen sağlamaktadır. Merkezi Belin’de bulunan Miscea, üretimini de Almanya’da gerçekleştirmektedir. Dünyanın en iyi kartuş markası Sedal ve dünya lideri perlatör markası Neoperl gibi Avrupa’dan malzemelerin birleşmesiyle üretilen OCEA markalı ürünler, iyi tasarımın her zaman yüksek fiyat ödemeyi gerektirmediğini kanıtlıyor. Yeni bir marka olan OCEA ile aldığımız güzel geri dönüşler, doğru bir marka kurduğumuzun göstergisi oldu.
Armatür üretiminde kaliteli ve uzun ömürlü üretimin yanında sizler için tasarım da son derece önemli. Bu noktada tasarım aşamasında öncelikleriniz ve kriterleriniz neler oluyor? Tasarım tüm markalarımız için bir zorunluluk.. Armatür üretiminde kalite ve uzun ömürlülüğün yanı sıra en önemli kriterlerden biri de tasarım diyebiliriz. Günümüzde armatür talebinde ana unsur haline gelen tasarımı takiben fiyat faktörü geliyor. Özellikle Alman markası denince kalite garantiyi de getiriyor. Sektörde şu anda birçok Alman markanın olmasıyla birlikte, bir sıhhi tesisat markasını ön plana çıkaran en önemli etken benzersiz bir tasarımın yanı sıra doğru fiyat aralığıdır.
30 Nalbur Teknik.com / Ağustos15
Dünyaca ünlü tasarım ve Alman sıhhi tesisat markası Steinberg ürünleri, in house design ekibinin yanı sıra, Michael Schneider, Jochen Schmidden gibi ürün tasarımcıları tarafından da tasarlanmaktadır. Neredeyse tüm Steinberg serileri tasarım dünyasında önemli bir yere sahip olan İF, Good Design, German Desing Award ve Plus X Award gibi tasarım yarışmalarında, ürün tasarım ödüllerine sahiptir. Miscea Classic red dot tasarım yarışmasında en iyinin en iyisi ödülüne sahiptir. Bu da Miscea için tasarımın marka temel taşlarından birisi olduğunun göstergesidir.
Ocea markasında öne çıkan ürün özellikleri rekabetçi fiyatın yanı sıra suyu tasarruf ile koruma altına alması. Bu noktada Ocea markasını detaylı bir şeklide sizden dinlemek isteriz.
OCEA ürünlerinde son teknoloji kartuşlar ve perlatörler kullanılırken aynı zamanda rekabetçi fiyatlara sahip olması, pazarda bu alandaki kaliteli ekonomik ürün ihtiyacını da karşılamaktadır. OCEA ürünlerinde, İspanyol Sedal marka kartuşlar kullanılmaktadır. Böylece yıllar boyu yumuşak açma-kapama garanti edilir. OCEA ürünlerinde kullanılan dünya lideri İsviçre’de üretilen Neoperl su tasarruflu perlatörler sayesinde en değerli kaynağımız olan su koruma altına alınır. Ayrıca OCEA ürünlerindeki, ToolFree montaj sistemi sayesinde bataryanın herhangi bir ekipmana ihtiyaç duyulmadan ve kısa bir sürede montajı yapılabilir. Böylece işçilik maliyetlerinden de
SEKTÖR ANALİZİ
Miscea markası ile su, sabun ve dezenfektanı tek bir üründe birleştirerek sensörlü armatür ürettiniz. Bu önemli ve
ödüllü ürün hakkında neler söylemek istersiniz? Miscea, su, sabun ve dezenfektanı tek bir üründen sağlayan sensörlü armatür üreten dünyadaki ilk ve tek markadır. Bu yeni ve eşsiz konsept, el yıkarken ve dezenfekte ederken kullanım alışkanlıklarını tamamıyla değiştirdi. Miscea ürünlerinde, sabun, dezenfektan ve su akışını sağlayan sensörler farklı noktalarda bulunmaktadır ve her biri çıkış ucu üzerindeki farklı kanallardan akmaktadır. Özelllikle yoğun kullanım olan genel mekanlarda lavabo tezgahları
üzerine gün boyu damlayan, biriken sabun artıkları; sabunluk, dezenfektan ve bataryanın ayrı ayrı monte edilmesiyle ortaya çıkan kalabalık görüntü rahatsız edicidir. Miscea ürünlerin bunların hepsini tek bir üründe toplayarak lavabo tezgahı etrafındaki dağınıklığın da önüne geçmektedir. Konut mutfaklarına özel üretilmiş Miscea Kitchen, eviyesinde kalabalık istemeyen hanımların da tercihi.. Ayrıca sensör teknolojisi muhtemelen en hızlı tepkime veren fotoselli batarya olduğunu da söyleyebiliriz. Genellikle ofislerde tercih edilen Miscea Light ise bakterilere karşı özel bir sisteme sahiptir. Otomatik yıkama döngüsü sayesinde, durgun suda ortaya çıkan bakterilerin oluşmasını engeller. Miscea ürünleri, dünyanın dört bir yanından, hastane, kliniklere ve ilaç fabrikaları gibi hijyene üst düzey önem veren referanslara sahiptir. Satış ve pazarlama stratejileriniz nelerdir? Son kullanıcının satın alma tercihlerini etkileyen sebepler nelerdir? Tüm CMS markalarıyla, Avrupa Standartları’na uygun, fonksiyonel, tasarım ve uzun ömürlü ürünleri en iyi fiyatlarla sunmak öncelikli amacımızdır. Ayrıca tüm ürünlerimiz için üretici garantisi ve satış sonrası hizmetler sunmaktayız. Ayrıca teknik ekibimiz özellikle projelerde süpervizörlük desteği ile tüm süreçlerde büyük rol oynamaktadır. İnovasyon ve Ar-Ge alanında ki
çalışmalarınız nelerdir? CMS bünyesindeki tüm markalarımız, trendlerin ötesinde invovatif ürünler üretmekte ve Ar-Ge konusunda oldukça yoğun çalışmalar sürdürmektedir. Türkiye pazarında sektör açısından yaşanan en büyük problem nedir? Çözüm öneriniz var mı? Bunun bir problem olarak nitelendirmek yanlış olur fakat Türkiye oldukça dinamik ve bölgedeki diğer ülkelere göre pazar büyüme hızı farklılık gösteren bir yapısı olan bir ülke. Müşteri taleplerine rekabettten daha hızlı biçimde cevap vermek gerekiyor. Bunun için de CMS Türkiye ofisimizdeki yapılanmamızı birkaç ay içinde tamamlayıp, pazar taleplerine en etkin şekilde cevap vereceğiz. 2015 yılı hedef ve beklentileriniz nelerdir? Yeni markalar için değerlendirmelerimizi sürdürdüğümüz ve CMS bünyesine katılacağı bir dönemde hedeflerle ilgili konuşmak için çok erken. Ancak hedeflerimizin ve potansiyelimizin oldukça yüksek olduğunu söyleyebiliriz. CMS ürünlerinin kapsamı, yakın zamanda sıhhi ve elektrik tesisatının yanı sıra donanım malzemelerini de tüm yönleriyle içine alacaktır. CMS, inşaat sektörü için bölge içinde yenilikçi ürünlerin piyasaya sürülmesinde önemli bir rol oynamayı planlamaktadır.
ARMATÜRLER
tasarruf edilmiş olunur.
HABER
Pakpen, Ashgabat Expobuild 2015 fuarı’na katıldı
P
akpen Dış Ticaret Müdürü Kadir Akyıldırım, altıncı kez katıldıkları Expobuild Türkmenistan fuarı ile potansiyel müşterilerle buluşma fırsatı yakaladıklarını belirterek, “Türkmenistan, inşaat sektöründe barındırdığı potansiyel iş hacmi sebebiyle, bizim için önemli bir ihracat pazarı” dedi. Yapı malzemeleri sektörünün lider şirketlerinden Pakpen 17-19 Haziran tarihlerinde Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta düzenlenen Türk inşaat malzemeleri fuarı Expobuild’e katıldı. Pakpen fuarda, PVC profil, yalıtım malzemeleri, altyapı ve bina içi tesisat boruları olmak üzere geniş ürün gamıyla yer aldı. Expobuild Fuarı’na bu yıl altıncı kez katıldıklarını ve potansiyel müşterileriyle bir kez daha bir araya gelme fırsatı yakaladıklarını
32
Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
dile getiren Pakpen Dış Ticaret Müdürü Kadir Akyıldırım, “Türki cumhuriyetler, ihracatımızda önemli bir paya sahip. Türkmenistan’da her ne kadar hükümet politikaları sebebiyle inşaat projeleri bir süreliğine askıya alınmış olsa da Türk müteahhitlerin Orta Asya’da en fazla proje üstlendiği ülkelerin başında geliyor” dedi. Akyıldırım, Türkmenistan’da önümüzdeki yıllarda büyük yatırımlar yapılmasının ve pazarın oldukça hareketlenmesinin beklendiğini belirterek, “Biz de Pakpen olarak bu potansiyeli kullanabilmek adına her yıl istikrarlı olarak fuarlara katılmayı sürdürüyoruz. Bu sayede yeni iş bağlantıları oluşturuyoruz. Şimdiye kadar katıldığımız fuarlardan oldukça olumlu sonuçlar aldık. Söz konusu ülkelerde bayilikler oluşturduk. Özellikle kapı, üst yapı
ve altyapı projelerinde yeni fırsatlar yakaladık, Türkmen yetkililer fuarda yer alan ürünleri yakından incelerken, Türkmen iş çevresi de fuara geniş ilgi gösterdi” diye konuştu. Yurtdışı fuarların Pakpen’in marka bilinirliğine önemli katkı sağladığına dikkat çeken Akyıldırım, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere 50’ye yakın ülkeye ihracat yaptıklarını söyledi. Akyıldırım, şöyle devam etti: “Komşu ve yakın coğrafyamızdaki ülkelerle çok güçlü ilişkilerimiz var. Ar-Ge çalışmalarımızı pazarların talebine göre belirleyip geliştiriyoruz. Bu sayede ihracat pazarlarımızı çeşitlendirebilme imkanı buluyoruz. Önümüzdeki süreçte Türkmenistan da dahil olmak üzere komşu ve yakın coğrafyalardaki ülkelerde yakaladığımız başarı grafiğini daha da yükseğe taşımayı hedefliyoruz.”
RÖPORTAJ
Kendimizi sektörde, müşterinin sesini en iyi duyan firma konumuna getirmeye çalışıyoruz
Yıldız Gaz Armatürleri Satış Pazarlama Müdürü Onur Taneri
34
Nalbur Teknik.com / Ağustos15
RÖPORTAJ
3
6 yıldır yenilikçi ve kaliteden asla ödün vermeyen ürünlerle sektöre hizmet eden Yıldız Gaz Armatürlerinin Satış ve Pazarlama Müdürü Onur Taneri’den firma ve yeni ürünler hakkında bilgiler aldık. Yıldız Gaz Armatürleri 1983 yılında, oksijen kaynak ve kesme ekipmanları alanında Türkiye’de ilk TSE belgeli üretimi gerçekleştiren ve 1999 yılında sektörde ilk ISO 9001 belgesine sahip olan firma. Daha sonra bunlara ilave olarak Apragaz ve CE belgelerini alan firma bugün geldiği noktada ise Yıldız Gaz Armatürleri olarak portföyündeki altı ana grup ve 350 çeşit ile sektöründe dünyanın en geniş ürün grubuna sahip firmalardan biri olarak faaliyetlerine devam ediyor.
Kurumunuzun kuruluşu ve bugünlere gelişi ile ilgili kısa bir bilgi alabilir miyiz?
Yıldız Gaz Armatürleri olarak 36 yıldır yenilikçi ve kaliteden asla ödün vermeyen ürünlerimiz ve Yıldız Gaz Armatürleri markası ile iki yıl önce kurulan 18 bin metrekarelik kapalı alana sahip Esenyurt fabrikamızda, 150 kişiyi aşkın, alanında uzman ekip ve modern makine parkımızla, üretimimizi ve satışımızı, dünya standartlarına taşımanın mutluluğunu duyuyoruz. İhtiyaçlara göre her geçen gün arttırdığımız kapasitemiz ve yakaladığımız uluslararası
standartlar ile Türk Malı imzasını taşıyan ürünlerimiz, başta Avrupa olmak üzere toplam 48 ülkeye ihraç edilmekle birlikte bunun gururunu duyuyoruz. 1983 yılında, oksijen kaynak ve kesme ekipmanları alanında Türkiye’de ilk TSE belgeli üretimi gerçekleştiren ve 1999 yılında sektörde ilk ISO 9001 belgesine sahip olan firmamız, daha sonra bunlara ilave olarak Apragaz ve CE belgelerini almıştır. Bugün geldiğimiz noktada ise Yıldız Gaz Armatürleri olarak portföyümüzde ki altı ana grup ve 350 çeşit ile sektöründe dünyanın en geniş ürün grubuna sahip firmalarından biriyiz.
Ürün gamınızdan bahseder misiniz?
Türkiye’de uzun zamandır devam eden sektör liderliğimizi pekiştirdiğimiz, kullanıcıların tercih nedeni olduğumuz ürün gruplarımız hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum. Yıldız gaz olarak geliştirdiğimiz muhafazalı(korumalı) basınç düşürücüler, lüle karışımlı kesme hamlaçları, tav ve kaynak ekipmanları, otomatik ve cnc kontrollü kesme makinaları ile sanayicinin ihtiyaçlarını karşılamaktayız. Müşteri İhtiyaçlarına yönelik ürün geliştirme çalışmalarımızın sonucunda:
*5300/5400 serisi Basınç Düşürücü grubunda manometre koruması muhafazası geliştirilmiş, darbelere karşı dayanımın yanı sıra regülatörün önemli ve hassas bir parçası olan manometrelerin sallantıdan kaynaklı arızalanması ve kalibrasyonun bozulmasını engellenmiştir. Muhafaza üzerindeki renkler Ral standartları ile belirlenen gaz tüpleri ile aynı renkte seçilmiş olup böylelikle hatalı kullanımın önüne geçilebilmektedir, bu nedenle kullanıcılarımız ürünleri rakip ürünlere göre çok daha uzun süre ve güvenle kullanabilmektedir.
RÖPORTAJ
*Lüle karışımlı kesme teknolojisi ile kalın(300mm) ve uzun süreli kesim olanağı oluşturmuş olup ayrıca bu özelliğe sahip(4430-4435-4511-4512-4541-4551)kodlu ürünler lüle karışımlı özelliğinden dolayı uygun lüle kullanılarak tüm yanıcı gazlarda (PropanLpg-Doğalgaz ve Asetilen) kullanılabilmektedir. Yine bu özelliği itibariyle alev geri tepme durumu oluştuğunda alevin ekipman içerisine girmesi mümkün olmadığından iş ve can güvenliğini sağlamış oluyoruz.
4435
4512
4511
*Oksigaz Kaynak ekipmanlarında sunduğumuz iki parçalı kaynak kolu ve lülesi ise ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirilmiş, rakip firmalarda olduğu gibi tek parça yerine kol ve lüle ayrı olarak sunulmaktadır. Dolayısıyla sıcaklığa maruz kalan lüle kısmı bakır alaşımlı malzemeden imal edilmiş ve dayanımı artırılmıştır ancak ısıya maruz kalan bu kısımlar daha çabuk deforme olabilmektedir. Bu durumda rakip marka ürününü tamamen değiştirmek gerekirken, Yıldız ürünün sadece lüle kısmını değiştirmeniz yeterli olacaktır, kullanıcı daha yüksek bir bedel ödemek zorunda kalmayacaktır.
2601
3617
*Propan ve Doğalgaz, Tav ve Lehimleme ekipmanları ile ihtiyaçlara uygun çözümler sunmaktadır. *Yarı otomatik ve Cnc Kontrollü tam otomatik kesim ve alevli kaynak ağızı açma makinaları konusunda geniş bir ürün yelpazesine sahiptir, ihtiyaçlar doğrultusunda kullanıcımızı yönlendiren ve gerçek ihtiyacını belirlemesinde yardımcı olan Teknik Pazarlama Ekibimiz ile sanayicimize hizmet vermektedir. *Raylı Kesim Makinaları *Şablonlu kopyalama Makinaları *Flanş Kesme Makinaları *Boruya flanş açma Makinaları *Zincir ve Mıknatıslı Boru Kesme Makinaları *Cnc Kontrollü alev ve plazma kesme Makinaları.
2210
2220
36
Nalbur Teknik.com / Ağustos15
RÖPORTAJ
Yıldız Gaz Armatürleri olarak pazar ihtiyacına yönelik 4 yeni ürün lansmanını gerçekleştirdik. *Ecoreg serisi basınç düşürücüler, seri adından da anlaşılacağı gibi ekonomik seri basınç düşürücü olarak geliştirmiş ve pazara sunmuş olup, ürünler EN 2503 standart kapsamında imalatı yapılmıştır. Kullanıcımız Ecoreg serisi ürünlere daha az bir bedel ödeyerek(%15-%20), yüksek kaliteyi ve performansa bir arada ulaşabilmektedir. *4551 serisi kesme hamlacı, lüle karışımlı kesme teknolojisi ile geliştirildi,300mm kesme kalınlığı, tüm yanıcı gazlarla kullanılabilme imkanı,oval tutma sapı ve hafif tasarımı ile daha iyi bir kontrol, büyütülmüş alüminyum düğmeler, eldivenle ve tek el ile kontrol imkanı sağlamaktadır. *GTC-100 Gaz tasarruf cihazı ile gaz altı (mig mag ve tig) kaynak uygulamalarında punto ve metod kaynaklarında %50’ye kadar kaynak gazından tasarruf imkanı sağlar. Kullandığınız Co2/Ar/Mix gazlarında regülatör çıkışına takılan GTC- 100 gaz tasarruf cihazı kullandığınızdan her 2 tüpte 1’ini tasarruf edersiniz, ayrıca tüp değiştirmekten ve tekrar debi ayarlamaktan kaybedilen zamanın önleyerek verimliliğinizi artırr, stabil gaz akışı olacağından kaynak kalitenizi muhafaza edersiniz.
4541
4430
Ürünün içyapısında geliştirmeler yapılmıştır. Yapılan bu geliştirmeler ile ürün kesim performansı ve kullanım ömrü arttırılmıştır. Tetik kısmında yapılan iyileştirmeler ile ürünümüzün uzun süre kullanımında kullanıcıyı yormaması göz önünde bulundurularak tasarlanmıştır. Bunun yanında ürün ile birlikte kullanılacak olan yeni bir lüle tasarlanmıştır. Kullanılacak olan bu yeni lüle (NFF) ile kesim yüzeyinin kalitesi arttırılarak, kesilen parçalardaki cüruf miktarını minimuma indirmesi sağlanmıştır.
Oksi gaz ile kesme işlemlerinde alev geri tepme durumu yoğun olarak yaşanmaktadır. Bu nedenle en güvenilir ürünler üç borulu kesicilerdir. Üç borulu kesicilerimizden olan 4430 kodlu ürünümüzde gaz iletim boruları paslanmaz çelik olarak yenilenmiştir. Paslanmaz çelik malzemenin özelliklerinden faydalanarak ürünün kullanım ömrünün uzun olması (darbelere karşı dayanım) ve ısı dayanımı arttığı için uzun süreli kullanıma izin vermektedir.
RÖPORTAJ
Bir Fabrikada verilen eğitim görüntüsü
Satış & pazarlama organizasyonunuzdan bahsedermisiniz? Satış organizasyonu olarak bu sene itibari ile İç Anadolu ve AkdenizDoğu Anadolu bölge sorumluları ile bölgesel dağılımımızı tamamladık. Yine teknik pazarlama ekibimize yeni katılan arkadaşlarımız ile birlikte kalifiye ekibimiz oluştu. Yeni yapılanmamız ile birlikte bölgede bayi, alt bayi ve kullanıcılara ziyaret eğitim ve ilgili her alanda destek veriyoruz. Müşteri memnuniyetini her anlamda hedef alan bu yeniliklerimiz, 2016 yılında da devam edecek olup kendimizi sektörde, müşterinin sesini en iyi duyan firma konumuna getirmeye çalışacağız. Benzer yapılanmamızı ihracat alanında da düzenledik ve Avrupa-
38
Nalbur Teknik.com / Ağustos15
Amerika, Ortadoğu-Afrika & RUT bölgesi olmak üzere 3 farklı bölgede çalışmalarımızı olanca hızıyla yürütüyoruz. Satış sonrası hizmet faaliyetlerinizden bahseder misiniz? Satış sonrası hizmetlerde özellikle tamir süreleri konusunda bu sene birçok iyileştirme yaptık. Firmamıza gelen tamir ürünleri 3 gün içerisinde bakımı yapılarak geri gönderilmesi amacı ile düzenlemeler yapılmıştır. Bunun yanı sıra ürünlerimizin 3 yıl garanti kapsamında olup arızalı olarak belirtilen Basınç Düşürücüler de birebir yeni ürün ile değiştirilmektedir. Ürünlerimizin kullanımı, bilinirliğini artırmak, ve teknik bilgi vermek amacı ile de teknik pazarlama ekibimiz tanıtım aracımız ile
Ayrıca, değişim kampanyamız dahilinde marka gözetmeksizin hurda olarak geri alınan ürünler karşılığında kullanıcılara aldıkları yeni ürünlerde %12 ilave iskonto uygulayoruz.
RÖPORTAJ
fabrikaları ziyaret edip ürün eğitimleri düzenlemektedir. Ayrıca, değişim kampanyamız dahilinde marka gözetmeksizin hurda olarak geri alınan ürünler karşılığında kullanıcılara aldıkları yeni ürünlerde %12 ilave iskonto uygulayoruz.
Armatür sektöründeki tüketici ihtiyaçlarını nasıl değerlendiriyor ve firma olarak nasıl destek veriyorsunuz?
Teknik pazarlama ekibimiz yurt içinde fabrika ve kullanıcı eğitimleri, ziyaretleri düzenlemektedir. Yapılan ziyaretler sonucu, birçok personelin ürünlerimizi yanlış ve hatalı kullandıkları gözlenmiştir. Bu tür kullanım hataları neticesinde istenmeyen can ve mal kayıplı kazalar meydana gelebilmektedir. Bu riski azaltmak ve engellemek amacı ile firmamız “OKSİGAZ İLE KAYNAK, KESME, TAVLAMA İŞLEMLERİNDE KULLANILAN ÜRÜNLERİN DOĞRU VE GÜVENLİ KULLANIMI“ konulu eğitimler düzenlemektedir. Bu eğitimler tamamen ücretsiz olarak sunularak eğitim sonunda katılım belgesi verilmektedir. Yine bu ziyaretlerde kullanıcıların ürün üzerindeki değişimleri ve/ veya yeni ürün taleplerini teknik pazarlama ekibimiz Ar-Ge ile
paylaşıp değerlendirmektedirler. Müşteri İhtiyaçlarına yönelik ürün geliştirme ve yeni ürün çalışmalarımız, 2016 yılında da devam edecek ve bölgesel pazarlara yönelik ürünler sunmaya ve yeni ürün gruplarını portföyümüze katmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda, hedef pazarlarımızdaki ürünlerin kıyaslama ve paralelinde kendine has, bölge kullanıcısına uygun ve firmamıza yakışan yeni ürün hazırlıklarımız tüm hızı ile devam etmektedir.
İhracat çalışmalarınızdan bahsedermisiniz?
İhtiyaçlara göre her geçen gün arttırdığımız kapasitemiz ve yakaladığımız uluslararası standartlar ile Türk Malı imzasını taşıyan ürünlerimiz, başta Avrupa olmak üzere toplam 48 ülkeye ihraç edilmekle birlikte bunun gururunu duyuyoruz. Global yapıda büyüyeceğimiz çok alan olmakla birlikte aynı alanlarda bir o kadar kısıt ve rakiple de karşı karşıya kalıyoruz. Doğaldır ki özellikle global çalkantıların da olduğu piyasalarda ve dönemlerde bu durumlar bizi fazlası ile zorluyor. Lakin, alanımızda, yurtdışı yeni pazarlarda 100% Türk malı ve kaliteli ürünlerimiz ile büyümeyi hedeflerken, bunun şirketimiz yanı
sıra ülkemiz için de önemini biliyor ve bu bilinçte hareket ediyoruz, bu da bize güç veriyor.
Sizce sektör açısından yaşanan en büyük problem nedir? Çözüm öneriniz var mı? Sektörümüzün bugün karşı karşıya olduğu en önemli sorun, güvenlik ve standart şartlarına uygun olmayan kalitesiz ve taklit ürünlerin hiçbir kontrol ya da denetleme olmadan piyasaya sürülebiliyor olmasıdır. Ürünlerimizin yanıcı ve yüksek basınçlı gazlarla çalıştığı düşünülürse bu şartlara haiz olmayan ürünlerin kullanımının insan ölümlerine varacak kadar önemli tehlikeler arz edebileceği aşikardır. Ama maalesef bazı ürünler hiçbir garantisi olmadan üretilip piyasaya sürülmekte ve fiyat cazibesi ile satılabilmektedir. Dünyaca kabul gören tüm standart ve kalite şartlarına uygun üretim yapan firmaları haksız rekabetten korumak için yapılacak çalışmalar tüketiciyi de aynı anda korumuş olacaktır. Yetkili kurumlardan ricamız, standart dışı üretimler ve özellikle Uzakdoğu’dan ithal ürünlerin kontrolü hususunda ilgili yönetmeliklerin geliştirilmesi ve tüm ürünlerin mutlaka TSE ve EN normlarına uygun şekilde satışa sunulmasıdır.
HABER
Kaynak Bilim Teknolojisi alanında uluslararası ödül; “Halil Kaya Gedik Ödülü”
G
edik Üniversitesi ve Gedik Eğitim Vakfı sponsorluğunda, her yıl kaynak, bilim, teknoloji ve eğitim alanında önemli çalışmalara imza atmış uzman kişilere delegasyon üyelerince yapılan oylama sonucunda verilen “Halil Kaya Gedik Ödülü”, kaynak sektöründe
40
Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
ve akademik alanda ilk ve tek uluslararası Türk ödülü olma özelliğini taşıyor. Halil Kaya Gedik Ödülü her yıl geleneksel olarak Türkiye’nin ilk kaynak mühendislerinden ve Gedik Kaynak’ın (1963) kurucusu ve hayırsever işadamı merhum Halil Kaya Gedik’in adını yaşatmak üzere IIW (Uluslararası Kaynak Enstitüsü) tarafından verilmektedir. Ödülü bu yıl kaynak bilim ve teknolojisinin gelişimine verdiği desteklerden dolayı A.B.D Colorado Maden Okulu - Kaynak Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Direktörü Amerikalı
Prof. Dr. Stephen Liu aldı. Ödül, 28 Haziran akşamı Helsinki, Finlandiya’d a düzenlenen 68. IIW Uluslararası Genel Kurul Toplantısı Açılış Seremonisinde Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve IIW Başkan Yardımcısı Hülya Gedik tarafından Prof. Dr. Stephen Liu’ya takdim edildi. Halil Kaya Gedik Ödülü ilk olarak 2013 yılında Japon bilim adamı Hideyuki Yamamoto’ya 2014 yılında ise İsveç Kaynak Eğitim ve Sertifikalandırma Ulusal Yetkili Kurumunun (ANB) CEO’su Lars Johansson’a verildi.
RÖPORTAJ
Semih GÖRÜR Semih GÖRÜR Somfy Türkiye Genel Müdürü
Somfy: “Türkiye’de motorlu bina otomasyon pazarının potansiyeli yüksek”
42
Nalbur Teknik.com / Ağustos15
RÖPORTAJ
Fransa’da 1969 yılında kurulan Somfy, motorlu bina otomasyonu sektöründe dünyanın en büyüğü. Türkiye, bu alanda büyümeye oldukça açık bir pazar. Somfy'nin çalışmalarını ve sektörü Somfy Türkiye Genel Müdürü Semih Görür ile konuştuk.
Somfy Ev Otomasyon Sistemleri hakkında bilgi alabilir miyiz?
Fransa’da 1969 yılında kurulan Somfy, motorlu bina otomasyonu sektöründe dünyanın en büyük firmasıdır. Somfy ürünlerinin Türkiye’de kullanımının geçmişi 1980 yılına kadar uzanıyor. Somfy, 2004 yılında direkt kendi şirketini kurmak suretiyle Türkiye’de yapılanmaya başladı. İstanbul, İzmir ve Tahran’da ofislerimiz bulunmakta olup ek olarak da Antalya, Ankara, Adana ve Bakü’de bölge sorumlusu çalışanlarımızla oldukça geniş bir coğrafyayı kapsıyoruz. İstanbul’da da ayrıca bir lojistik depomuz bulunuyor. Tabii bütün bu yapılanmanın arkasında, Fransa, Amerika, Almanya, Polonya, İtalya, Tunus gibi birçok ülkedeki fabrikaları ve Ar-Ge merkezleriyle oldukça büyük bir güç olduğunu
da belirtmek gerekiyor. Somfy, kurulduğu günden bu güne 100 milyondan fazla motor üretti. Fabrikalarımızda, her gün 45 bin adet motor üretilmektedir. Ürünlerimiz arasında perdeler, panjurlar, tenteler, garaj kapıları, bahçe kapıları ve kepenkler için gerekli olan motor ve kontrol ürünlerini saymamız mümkün. Ek olarak bir evin aydınlatma kontrolü ve güvenliği için gerekli olan ekipmanları da motorlu sistemler ile birlikte entegre çalıştırabilen çözümlerimiz mevcut.
Raffles Hotel, Zorlu Levent 199 Office, Azerbaycan Trump Towers, Azerbaycan Haydar Aliyev Hastanesi, Kristal Kule/ Finansbank Merkez Binası, Turkcell Küçükyalı Ofis, Erdemir Holding Genel Merkezi, Arkas Genel Merkezi ve UNESCO koruması altındaki tarihi Mardin şehri çarşısını önemli projelerimiz arasında sayabiliriz.
Yer aldığınız projeler / referanslar hakkında bilgi alabilir miyiz?
İş merkezi ve oteller gibi ticari binalarda ürünlerimiz oldukça yoğun bir şekilde kullanılıyor. Konutlardaki kullanım, henüz ticari binalardaki kadar fazla değil, ancak hızla artıyor. Burada bir karşılaştırma yapmakta fayda var: Avrupa’da perde ve stor
Maxx Royal Hotel, Denizbank Gayrettepe Merkez Ofisi, Wyndham Özdilek Park, Maçka Hotel, Malatya Hilton, Mandarin Hotel, Grand Hyatt,
Çalıştığınız sektörün mevcut durumu, gelişimi hakkında bilgi verir misiniz? Sektöre katkılarınız nelerdir?
RÖPORTAJ
sektöründe motorlaşma oranı yüzde 3’lerde iken, Türkiye’de binde 2’lerde. Yani gelişmiş ülkelerdeki perde sektörlerinde bizim 15 katımız kadar bir motor kullanımı söz konusu. Benzer bir karşılaştırmayı tente sektörü için de yapabiliriz: Türkiye’de kullanılan tentelerin motorlaşma oranı yüzde 8-9 iken, bazı Avrupa ülkelerinde bu oran yüzde 90’ın üzerinde. Dolayısı ile sektörümüz büyümeye oldukça açık.
"Yeni pazarlar oluşturacak şekilde planlar yapıyoruz"
Somfy olarak stratejilerimizi oluştururken sadece mevcut pazardan daha fazla pay alacak şekilde değil, aynı zamanda yeni pazarlar oluşturacakşekilde de planlar yapıyoruz. Direkt ticaret yapalım ya da yapmayalım, sektörümüz ile ilgili tüm paydaşlara dokunmaya ve onlarla gönül bağı kurmaya çalışıyoruz. Sektörümüzün televizyon reklamları veren
tek firmasıyız. Amacımız ürünlerimiz ve teknolojilerimiz ile ilgili bilinirlik seviyesini artırırken, sektörümüzün gelişimine de katkıda bulunmak. Aynı zamanda, global lider olmamızın da bizlere yüklemiş olduğu bazı sorumluluklar var. Yeni teknolojileri ve yeni yaklaşımları da kullanıcılarımızın hayat kalitesini artırabilmek için kullanımlarına sunuyoruz. 2015 yılı son çeyreğinde lansmanını gerçekleştireceğimiz uzaktan erişim teknolojimiz sayesinde akıllı telefon ve tabletler üzerinden evlerimize bağlanmamız ve ürünlerimizi kumanda etmemiz mümkün olacak.
İhracat veya ithalat çalışmalarınız varsa bilgi verir misiniz?
Bizim sektörümüzde, ana ürün olan motorlar için yerli üretim söz konusu değil maalesef. İhracatın ithalatı karşılama oranı oldukça düşük. Motorların hepsi yurt dışında üretiliyor. Ancak bazı komponentleri ve motorları birlikte çalışacakları ürünlere monte etmede kullanılacak bazı aksesuarların yerli tedariğini yapıyoruz. Bununla da kalmıyor, bazı ürünleri Türkiye’den tedarik edip diğer ülkelerdeki Somfy şirketlerine satıyoruz. Ayrıca, İran ve Azerbaycan gibi ülkelerin Türkiye yapımız üzerinden yönetiliyor olması ve bu bölgelerdeki müşterilere de ürünlerin Türkiye üzerinden gönderiliyor olması ihracat rakamlarına katkıda bulunmamızı sağlıyor.
Çalıştığınız sektörün en önemli sorunları ve çözüm önerileriniz nelerdir?
Son kullanıcının ev otomasyon teknolojileri ile ilgili bilinç
44
Nalbur Teknik.com / Ağustos15
seviyesini artırmak çok önemli. Bu ürünlerin aslında lüks değil ihtiyaç olduğunu, bu ürünlere ulaşmanın çok da maliyetli olmadığını; konfor, güvenlik ve enerji verimliliğine olan katkılarının gerekliliğini bolca anlatmak lazım. Hatta devlet nezdinde de bilinç seviyesinin artırılması gerekli. Binaların kalitesi sadece binaların taşıyıcılığı ve kullanılan malzeme kalitesi açısından ele alınmamalı, aynı zamanda konfor, enerji verimliliği ve gelecekteki teknolojilere uyumu açısından da konu değerlendirilmeli. Binaların detayları daha proje aşamasında doğru oluşturulmalı. Bu konuda genel bilinç seviyesinin artırılması önemli.
Sektörünüzde kalifiye eleman noktasında sıkıntı yaşanıyor mu? Türkiye, dünya ile entegrasyon anlamında ciddi yol kat etti. Bu durumun getirdiği en önemli gereksinim ise iyi bir yabancı dil. Özellikle İngilizce konuşabiliyor ve anlayabiliyor olmak artık vazgeçilemez bir gereklilik. Eğitim sistemimizin bu ihtiyacı karşılayabilmek anlamında geliştirilmesi lazım. Bir diğer konu da işini en doğru şekilde yapabilen bireylerin toplumumuza kazandırılması... Bu kadar çok üniversite açılması ve yeterince eğitim alamamış üniversite mezunları ordusu oluşması yerine, mesleki ve teknik detay açısından daha donanımlı, yetişmiş ara kademe elemanlarının yetiştirilmesinin ülkemizin gelişmesine daha doğru katkı yapacağını, bu şekilde mezun olan kişilerin de daha başarılı ve hayatlarıyla daha barışık olacağını düşünüyorum.
SEKTÖR ANALİZİ
ARMATÜRLER
Fantasia Seramik’ten teknolojinin tasarımla buluştuğu yeni nesil armatürler 1985 yılında seramik, vitrifiye, hidro masajlı küvet ve batarya ithal etmeye başlayarak, kendi alanında ülkemizde öncü rolünü üstlen Fantasia Seramik, ithal ettiği ürünlerin dışında İstanbul Mecidiyeköy’deki ve Antalya Lara’daki showroom’larında hizmet veriyor. Seçkin banyo malzemelerinin yanı sıra dünyanın ünlü zemin ve duvar seramiklerini de Türkiye’ye getiren Fantasia Seramik, ithal ettiği tüm ürünleri dünyanın en seçkin markalarının koleksiyonlarından büyük bir özenle seçiyor. Yine Türkiye’de başarı ile temsil ettiği İtalyan Fantini firması, banyolara eşsiz tasarımlar sunuyor. Suyun rahatlatıcı etkisi ve teknolojinin kusursuz uyumunu yansıtan Acqua Zone, Acquadolce, Mint, MilanoSlim ve Lame, yeni nesil banyo dekorasyonlarındailk tercihi olma iddiasını taşıyor. Uluslararası markaların özgün koleksiyonlarını Türkiye’de satışa sunan Fantasia Seramik, son teknoloji ürünleriyle adından söz ettirmeye devam ediyor. İtalyan Fantini firmasının her detayının tasarımla buluştuğu armatürleri, sıcak yaz günlerinde suyla buluşmayı yeniden yorumluyor. İtalyan tasarımcı Franco Sargiani imzası taşıyan Acqua Zone, Acquadolce, MilanoSlim, Matteo Thun ve Antonio Rodriguez tarafından tasarlanan Lame ile Angeletti ve Ruzza dokunuşlarından oluşan Mint, suyun dinlendirici yönünü görsel ve duyusal bir zevke dönüştürüyor. Suyun ışıkla sofistike uyumunu kusursuz bir şekilde yansıtan Acqua Zone, duş anlarının rahatlatıcı etkisini renklerle birleştiriyor. Yapısı itibariyle su akışının farklı modlarda belirlendiği Acqua Zone, renk değişimiyle de gökkuşağını andırarak suyun saflığını görsellikle buluşturuyor. Kusursuz teknik özellikleri ve sunduğu fonksiyonlarıyla kişinin duyu dünyasında gezintiye çıkmasını sağlayan Acqua Zone, parlak çelik yüzeyiyle de estetik bir görünüm sunuyor. Elektronik tuş takımının yer aldığı kumanda panosu sayesinde duş modlarının rahatlıkla seçilebildiği sistemde mavi düğmeler su fonksiyonlarını, beyaz düğmeler ise ışık kaynağının ayarlanmasını temsil ediyor. Hayallerdeki duş zevkini gerçek kılan Acqua Zone, yeni nesil banyoların vazgeçilmezi. Tasarımcısı Franco Sargiani’nin “doğallığa bir tür geri dönüş” olarak tanımladığı Acquadolce, Fantini tarafından üretilen bir diğer duş sistemi. Birden fazla duyuya hitap eden bir rahatlık sağlayan Acquadolce, şelale, sis, beyaz ışık, 4 renkli ışıkla kromoterapi ve hisset modlarıyla
46 Nalbur Teknik.com / Ağustos15
ARMATÜRLER
SEKTÖR ANALİZİ
kusursuz bir rahatlama deneyimi yaşatıyor. Su, ışık ve mimarinin eşsiz sentezi olarak karşımıza çıkan sistem, duş almayı doğal yaşamın rahatlatıcı hissiyle birleştiriyor. Dış Mekanda Su Terapisinin Tasarım Yönü; MilanoSlim Minimalist detayları ve yüksek teknolojisiyle ön plana çıkan MilanoSlim, Fantini’nin dış mekanlar için ürettiği kusursuz bir duş sistemi… Duş ayağının burma Tik ağacından üretildiği MilanoSlim, paslanmaz çelik olma özelliğiyle çevresel faktörlere karşı yüksek direnç gösteriyor. Özel kancalar sayesinde güvenli bir şekilde duvara sabitlenen sistem, üç farklı panelden oluşuyor. Geniş bir alandan ince damlacıklar şeklinde akış sağlayan şelale modu, kullanıcısına omuzlardan başlayan etkili bir masaj hissi yaşatıyor. Düşük miktarda su tüketimi sağlayan MilanoSlim, çevre duyarlı olma özelliğiyle de ön plana çıkıyor. Matteo Thun ve Antonio Rodriguez tasarımı Lame ile Angeletti ve Ruzza imzası taşıyan Mint ise suyla buluşmayı farklı boyutlara taşıyan iki ayrı armatür... Fransız Matematik Uzmanı Gabriel Lame’in elips araştırmalarından esinlenilerek tasarlanan Lame, kavisli koordinatlarıyla basit ve ergonomik bir görünüm sağlıyor. Gövde yapısıyla devamlılık hissi veren ve kromlanmış yüzeyiyle kontrast oluşturan armatür, mat beyaz ve krom olmak üzere iki farklı yüzey seçeneği sunuyor. Doğası gereği uzun süreli dayanıklılık ve zamana karşı yüksek direnç gösteren Mint ise suyla temas açısından mükemmel performansa sahip fırçalanmış paslanmaz çelik yüzeyiyle dikkat çekiyor.
48 Nalbur Teknik.com / Ağustos15
HABER
Akçansa; Avrupa Birliği Çevre Ödülleri’nde finale kaldı
T
ürkiye’nin lider yapı malzeme şirketlerinden biri olan Akçansa, Türkiye’d e 2006 yılından bu yana verilmekte olan Avrupa Birliği Çevre Ödülleri Türkiye 2015 Programı kapsamında finalistler arasında yer alarak ödüle değer bulundu. Türkiye’nin lider yapı malzeme şirketlerinden biri olan Akçansa, sürdürülebilirlik yaklaşımı ve bu doğrultuda hayata geçirdiği proje ve
50
Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
çalışmalarla Avrupa Birliği Çevre Ödülleri Türkiye 2015 Programı’nda yönetim kategorisinde finalistler arasında yer almayı başardı. Gelecek kuşaklara karşı da sorumluluk taşıdığının bilinciyle faaliyetlerini sürdürerek sürdürülebilirlik ve verimlilik odaklı çalışmalar yürüten Akçansa, stratejik vizyon sahibi ve sürdürülebilir kalkınmaya yaptığı katkıyı sürekli geliştirmeye devam eden yönetim sistemine sahip
kuruluşlar arasına adını yazdırdı. AB üyesi ülkelerde 1987’d en bu yana verilmekte olan ve 2006 yılından beri Türkiye’d e de düzenlenen AB Çevre Ödülleri, Bölgesel Çevre Merkezi (REC) ve TOBB işbirliğinde 22 Haziran 2015 Pazartesi günü Ankara’d a gerçekleştirildi. Akçansa, bu yarışmaya katılarak Türkiye’yi uluslararası arenada temsil etme hakkına sahip oldu.
HABER
Çevreci ürünlerde gümrük vergisi sıfırlanıyor
52
Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
HABER
T
ürk plastik sektörü uzun yıllardır plastiklerin en çevreci ürünler olduğunu vurgularken; tartışmalar bir türlü son bulmuyordu. Ancak plastiğin ‘çevreci’ olduğu AB ve Dünya Ticaret Örgütü’ne üye ülkelerce teyit edildi. Çevreci ürünlerin gümrük vergisiz ticaretine olanak sağlayacak “Çevresel Ürünler Anlaşması-EGA” kapsamına başta geri dönüşümlü olmak üzere birçok plastik ürünü alınacak. Avrupa Birliği ve Dünya Ticaret Örgütü’ne üye ülkelerin 2014 yılında başlattığı; çevresel ürün ticaretine uluslararası serbestlik kazandıracak “Çevresel Ürünler Anlaşması-EGA” görüşmelerinde ülkeler hızla yol alıyor. Avrupa Birliği ile birlikte; Amerika Birleşik Devletleri, Avusturalya, Kanada, Çin, Kosta Rika, Hong Kong, Japonya, Güney Kore, Yeni Zelanda, Norveç, Singapur, İsviçre ve Türkiye’nin dâhil olacağı anlaşma çerçevesinde oluşturulacak listeye; geri dönüştürülebilir özelliği ile anlaşma kriterlerine uyum sağlayan ‘plastik’ ürünler de dâhil ediliyor. "Çevresel ürün”; DTÖ, OECD ve diğer ilgili uluslararası kuruluşlarda "üretim sürecinin ne kadar çevresel olduğuna bakılmaksızın bir nihai ürünün çevrenin korunmasını sağlaması”, "nihai ürünün fonksiyonuna bakılmaksızın bir ürünün üretim süreçlerinin çevreye zarar vermeyecek yöntemlere dayanması”, "karbon ve eşdeğeri emisyonlarını azaltması”, "enerji verimliliğini ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını kolaylaştırması” olarak tanımlanıyor. PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Türk plastik sektörü olarak ürünlerimiz konusunda kamuoyunda oluşturulmaya
çalışılan olumsuz algı ile sürekli mücadele ediyoruz. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Avrupa Birliği ve DTÖ üyesi ülkeler tarafından yürütülen EGA anlaşması çalışmalarında plastik geri dönüşüm ve atık malzemelerin vergisinin sıfırlanması yönünde bir öneri yer aldığını görüyoruz. Böylece sürekli dile getirdiğimiz; plastiğin geri dönüşüm özelliği sayesinde yüzyılımızın en çevreci maddesi olduğu tezimiz bu anlaşma ile bir kez daha doğrulanmış oldu” dedi.
Geri dönüşümlü plastik hammaddesi ithalatının önündeki engeller kalkıyor
EGA anlaşmasının plastik sektörü ile birlikte ‘çevreci ürünlere’ sahip olan diğer birçok sektörü de yakından ilgilendirdiğini vurgulayan Yavuz Eroğlu “Sektörlerimiz uluslararası ticaretlerini DTÖ kurallarına uygun olarak yapıyor. EGA anlaşması ile ilgili müzakerelerin tamamlanması elbette belli bir süreç alacak. Ancak gelinen nokta sektörümüz açısından oldukça önemli. Uzun yıllardır geri dönüşümlü hammaddenin ithalatı konusunda tereddütler
söz konusuydu. Oysa anlaşma imzalandığında sektör temsilcilerimiz rahatlıkla anlaşmanın taraf ülkelerinden geri dönüşümlü hammadde ve çevreci plastik mamulleri gümrük vergisiz ithal edebilecek. Keza plastik sektörü olarak bu tür ürünlerimizi yine gümrüksüz olarak taraf ülkelere ihraç edebileceğiz. Böylece uluslararası ticaretimiz önemli bir ivme kazanacaktır. Ayrıca bir noktaya daha değinmek istiyorum. Gümrük vergisiz ticaretin gerçekleştirilebileceği yeni ürünler konusunda da Ekonomi Bakanlığımız ile birlikte çalışıyoruz. Plastikler bir bütün olarak karbon emisyonunu azaltan çevreci ürünler olması sebebi ile kapsam çok daha genişletilebilir. Türkiye için biyoteknolojinin önemi de düşünüldüğünde bu anlaşmaya taraf olmamız ve bu tür ürünlerin ticaretini liberalleştirmemiz de çok önemli. Süreçlerin hızla ilerleyerek anlaşmanın bir an önce uygulamaya konulması sektör olarak en büyük temennimiz” diyerek sözlerine son verdi.
HABER
3M yeni global marka kimliği ile müşterilerini 3M Bilimi’nin dünyasına bağlıyor
3M Bilimi, geliştirdiği iş güvenliği ürünleriyle zor koşullarda güvenli çalışma ortamı sunuyor
3
M, dünya genelinde tüm insanlar için hayatı daha yaşanabilir hale getirmek amacıyla yıllardır “bilim”den aldığı gücü kullanıyor ; ve hayatın her alanına entegre olan 3M markalı ürünleri ile insan hayatını olumlu yönde etkiliyor. Şirket, bu yılın Mart ayı itibariyle “3M teknolojileri”ni günlük hayatın içine nasıl taşıdığını çeşitli platformlar üzerinden
56
Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
“3M Bilimi. Hayatın her anında.”™ söylemiyle iş ortakları ve müşterilerine aktarmaya başladı. Bu platformlardan ilki olan “iş güvenliği” alanında, bilimdeki gücünü, iş yaşamını ve insan hayatını çok daha güvenli hale getirmek için kullanıyor ve aynı zamanda çalışanların iş yaşamlarında daha konforlu ve verimli olmalarına katkıda bulunuyor.
3M, kendi bünyesinde barındırdığı teknolojileri ve bilim insanları sayesinde günlük hayatı ve dünyayı nasıl olumlu yönde etkilediğini ve bu yönde geliştirdiği “3M Bilimi. Hayatın her anında.”™ çatısı altındaki yeni kurumsal marka kimliğini, 3M Müşteri İnovasyon Merkezi’nde düzenlediği bir lansman toplantısında paylaştı.
HABER
3M Satış ve Pazarlamadan Operasyonları Direktörü Burcu Keskiner bu dönüşümü şöyle özetledi: “Hayatı daha iyi hale getirmek için oluşturduğumuz her şeyin merkezinde bilim yatıyor. Bu değişim sayesinde mevcut ve yeni müşterilerimizi 3M biliminin yaşamlarında ne kadar büyük bir yer kapladığını göstererek şaşırtıyoruz.” 3M’in yeni kurumsal marka kimliği “3M Bilimi. Hayatın her anında.”™ dönüşümü, şirketin birçok sektörü içine alan geniş faaliyet alanına farklı şekillerde değinerek, ticari stratejisine de vurgu yapıyor. Otomobillerdeki 3M cam baloncuklarından doktor muayenehanesindeki Bluetooth özellikli stetoskopa, yolları daha da güvenli hale getiren
mikro reflektif levhalara veya elektronik cihazlara kadar insanların günlük yaşamlarının her alanında yararlandıkları ürünler ve teknolojilerle 3M, fikirleri ve içgörüleri, insanları ve ürünleri bir araya getirerek günlük yaşamı ve iş hayatını yeniden şekillendiriyor. 3M bilimi ve inovasyonu birleştirerek günlük hayatın her anını daha iyi bir hale getiren, insanların hayat kalitesini arttıran etkileyici çözümler sunuyor. 3M, uzun yıllar boyunca kullanmayı öngördüğü bu yeni marka kimliğinin ilk duyurusunu; sağlık, üretim, perakende sektörü gibi 12 farklı uzmanlık alanından biri olan “Güvenlik” alanında gerçekleştiriyor. 3M Türkiye Güvenlik ve Grafik Ürün Grubu Ülke Direktörü Kerem Kürklü, 3M’in güvenlik
anlayışını şu şekilde ifade etti: “3M olarak, Güvenlik’ten bahsettiğimizde sadece kişisel güvenliği değil, yol güvenliğini ve yollarda görmemize ve görülmemize yardımcı olan eşsiz ürünler sayesinde elde ettiğimiz emniyetin yanı sıra kaymayan bantlar gibi kazaları engelleyen ve yorgunluk önleyici paspaslar gibi ek işyeri güvenlik ürünlerini de kastediyoruz. Bu ürünleri 3M bilimi sayesinde hayata geçiriyor, hayata dokunuyoruz. Farklı sektörlere sunduğumuz komple çözümlerle iş güvenliği sağladığımız gibi aynı zamanda verimliliği artırıyor, çalışan konforunu üst düzeye taşıyor ve maliyetleri düşürüyoruz.”
“3M Bilimi” hayatı
HABER
kolaylaştırıyor, nefes alırken bile
Pek çok sektör için ürünler ve çözümler geliştiren 3M, bilim ve inovasyona odaklanan fonksiyonel ürünleriyle iş yaşamını çok daha güvenli hale getiriyor. Örneğin zor koşullar altında çalışan ve toz maskesi kullanması gereken işçilerin daha rahat ve güvenli nefes almasını sağlayan 3M Aura Toz Maskesi 9300+, 3M biliminin en göze çarpan ürünlerinden biri. 3M Aura Toz Maskesi 9300+, sadece iş sırasında rahat nefes almayı sağlamakla kalmıyor, solunum sorunları oluşmasını engelliyor ve günlük yaşamı daha kaliteli hale getiriyor. Ultra ince fiberlerden üretilen 3M Aura Toz
58
Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
Maskesi’nde, fiberlerin üzerindeki elektrostatik yükler, zararlı partikülleri çekerek havayı filtrelemeye yardımcı oluyor. Elektrostatik yüklü fiberler zararlı partikülleri o kadar iyi yakalıyor ki, toz ve partikül altında zorlu koşullarda çalışanlar ince bir maskeyle bile çok daha rahat nefes alıp verebiliyorlar. Zor koşullarda çalışanların rahatına katkı sağlayan 3M bilimi sayesinde geliştirilen ürünün üst paneli de rahat görüş imkanı sunuyor. Rahat nefes alan ve daha iyi gören işçi, maskesini çıkarmadan daha uzun süre ve daha hızlı çalışabiliyor ve bu da verimliliği artırıyor. En önemlisi de daha güvenli bir şekilde çalışma olanağı veriyor.
“3M Bilimi. Hayatın her anında.”™ marka platformu, global olarak gerçekleştirilen bir lansman ile mevcut ve yeni müşterilere ulaşacak şekilde tasarlanmış dijital ağırlıklı bir kampanya ile birlikte hayata geçirildi. “3M Bilimi. Hayatın her anında.”™ platformu yeni bir görsel kimliği de beraberinde getiriyor. 3M, pazarlama ve tasarım alanındaki uzmanlığını bir araya getirerek markaya cesur renk, doku ve ifadeler ile yeniden hayat veren bu yeni görsel kimliği, ulaştığı tüm mecralarda kullanıyor. Bu kapsam içinde sektörü hedefleyen dergiler, organize sanayi bölgelerindeki reklam panoları, sosyal medya için özel çekilen videolarla ilgili online mecralar da yer alıyor.
HABER
VİKO 35’inci yılını çoşku ile kutladı
Anahtar ve priz sektörünün öncü kuruluşlarından biri olan VİKO, 35. kuruluş yıl dönümü ve “Bizden Bize Paylaşım Toplantısı” kapsamında tüm çalışanlarının katılımı ile önemli bir organizasyon gerçekleştirdi. “35. yılımızda dünya liderliğine doğru ilerliyor, başarı öyküleri yazmaya devam ediyoruz” teması ile gerçekleştirilen programa VİKO Yönetim Kurulu Başkanı Toshihide Arii, CEO Nusret Kayhan Apaydın, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler, çalışanlar ve aileleri katıldı.
“VİKO, başarılı bir geleceğe emin adımlarla ilerlemektedir…”
60
Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
VİKO’nun 750 çalışanı ve aileleri gurur verici bir birlikteliğe daha imza attı. Kutlamalar VİKO CEO’su Nusret Kayhan Apaydın’ın açılış konuşması ile başladı, Apaydın konuşmasında “VİKO, her biri kuruluş DNA’mıza işlenmiş değerleri ile ülkemizin uzun yıllardır başarı ile varlığını sürdüren en güzide kuruluşlarından birisi olmuştur. PANASONIC’e bağlı bir kuruluş olarak faaliyet gösteren VİKO; istihdamda, rekabette ve pazardaki konumlanmasında çok daha güçlü olacak ve büyük başarılara imza atmaya devam edecektir. Bu başarıyı ve sektörümüzün lider markası kimliğimizi daimi
kılmak için hepinizin görev ve sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getireceğine gönülden inanıyorum. 35. yılımız kutlu olsun.” dedi. Daha sonra söz alan VİKO Yönetim Kurulu Başkanı Toshihide Arii “Uzun ömürlü olmak, tüm şirketlerin en önemli hedeflerinden biridir. Ve bu hedefin vazgeçilmez kriteri ise hiç kuşkusuz sürdürülebilir büyümedir. Köklü yapısı ve sektöründeki vazgeçilmez yeri ile 35. yılını dolduran VİKO, daha başarılı bir geleceğe emin adımlarla ilerlemektedir. Bu yolculuktaki önemli duraklarımızdan birisi olarak da PANASONIC’in 100. yılını kutlayacağı 2018 yılında
HABER
sektörümüzde dünyanın 1 numarası olmak hedefi karşımızda durmaktadır ve dileğim; bu hedefi siz değerli çalışanlarımızla birlikte gerçekleştirmektir.” şeklinde sözlerini tamamladı.
109 ödül sahibini buldu, çalışanlar Zeynep Dizdar ile coştu “VİKO Tanıma Takdir Ödüllendirme Sistemi”ne göre belirlenen kıdem teşvik kapsamındaki 109 ödül 35. kuruluş yıl dönümü kutlamalarında sahiplerini buldu. VİKO’da 5, 10, 15 ve 25. yılını dolduran çalışanlara, üst yöneticiler tarafından birer plaket takdim edildi. Aileleri ile birlikte sahneye çıkan VİKO çalışanlarının yaşadığı gurur ve mutluluk ise görülmeye değerdi. Ünlü sanatçı Zeynep Dizdar’ın sahne aldığı coşkulu organizasyonda, gün boyu çeşitli animasyon ve aktiviteler eşliğinde doyasıya eğlence hakimdi. 35. kuruluş yıl dönümü için hazırlanan özel pastanın kesilmesiyle birlikte çalışanların dile getirdikleri, “35. Yılımızı Kutlarken Başarı Öyküleri
62
Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
Yazmaya Devam Edeceğiz” sloganı ve oluşan coşkulu görüntüler günün en anlamlı karesini oluşturdu. VİKO’dan ‘Aydınlık Bir Gelecek İçin Okullarda Enerji Verimliliği’ projesi Bu yıl 35’inci yılını kutlayan Viko’dan bir diğer örnek projede enerji verimliliği üzerine geldi. Enerji verimliliği ve doğal kaynakların korunması konularında sürdürülebilirliği sağlamak, ayrıca çocukları bilinçlendirmek üzere yaklaşık 3 yıldır devam eden ‘Aydınlık Bir Gelecek İçin Okullarda Enerji Verimliliği’ projesini yürüten VİKO, enerji verimliliğinde yılın en başarılı okullarını ve eğitimcilerini ödüllendirdi. Yılın örnek okulları yarışmasında dereceye giren okullar, 17 Haziran 2015 Çarşamba günü Adile Sultan Sarayı’nda gerçekleşen törenle ödüllerini aldı. Finale kalan okullara ait değerlendirme sürecinde okulların gerçekleştirdiği çalışmalardan çok etkilendiklerini belirten Jüri Üyesi Ergin Kaya “Enerji verimliliğinin önemi konulu konuşmasında, ülke olarak enerjimizin yüzde 70’ini
ithal eder durumdayız. Yapılan araştırmalara göre sanayide ve konutlarda yüzde 40’a varan bir enerji tasarrufu potansiyeli olduğu bilinmektedir. VİKO’nun gerçekleştirdiği bu proje, özellikle öğrencilerimiz üzerinde farkındalık oluşturmak adına çok anlamlıdır.” şeklinde konuştu. “Hepimiz Sorumluyuz” Ödül töreninin açılış konuşmasını gerçekleştiren VİKO İnsan Kaynakları ve Kurumsal Gelişim Direktörü Mutlu Kutlu “İçinde bulunduğumuz dönemde, gelecek kuşaklara daha yaşanabilir bir dünya bırakmak hepimizin ortak sorumluluğu. Hepinizin bildiği gibi doğal kaynaklarımız hızla tükeniyor, çevre kirleniyor, ülke olarak enerji için yüksek bedeller ödüyoruz. Tüm bu hayati derecede önem arz eden gerekçeler nedeni ile enerji verimliliği ve doğal kaynakların bilinçli tüketimi konularında ‘Hepimiz Sorumluyuz’ anlayışı ile yaşam faaliyetlerimizi yürütmek zorundayız.” dedi. “Sürdürülebilirlik, kurumsal değerimiz…” Ödül töreninde bir konuşma yapan VİKO CEO’su Nusret Kayhan Apaydın ise düşüncelerini; “Sürdürülebilirliği kurumsal bir değer olarak ele alan VİKO olarak, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için hayata geçirdiğimiz projeler ile bugüne ve geleceğe değer katmayı görev addediyoruz. Ürünlerimizden, tesis işletmemize, atık yönetimimizden kurumsal sosyal sorumluluk projelerimize kadar tüm süreçlerde, hepimiz sorumluyuz anlayışı ile faaliyet gösteriyoruz. Aydınlık geleceğimizin teminatı sevgili öğrencilere yönelik projelerde yer almaktan ayrı biz mutluluk ve heyecan duyuyoruz.” sözleriyle ifade etti.
HABER
Yaz, DYO Klimatherm ile yüzde 50 daha serin
H
avaların ısınması ile birlikte serinlik arayanlar çareyi klima kullanmakta buluyor. Aşırı elektrik tüketimine sebep olan klimalar bir yandan kabarık faturalar ödetirken diğer yandan enerji kaynaklarının tükenmesine yol açıyor. Küresel ısınmanın da etkisi ile iyiden iyiye bunaltıcı hal alan sıcaklarla mücadelede en etkili ve kalıcı çözüm ise ısı yalıtımı… Isı yalıtımı pazarında Klimatherm markası ile hizmet veren DYO, klima kaynaklı elektrik tüketimini yarı yarıya azaltarak daha ekonomik ve
66
Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
serin bir yaz öneriyor. Tam soğuk havalar bitti doğalgaz faturalarından kurtulduk derken sıcak havalarla birlikte bu kez elektrik faturaları el yakmaya başladı. Sıcakların bunaltıcı etkisinden klima yardımıyla uzaklaşmak ilk başta iyi bir çözüm gibi görünse de yaz boyu gelecek yüksek elektrik faturaları ekonomik bir çözüm olmadığını gösteriyor. Yazın klima kullanımından kabaran elektrik faturaları, kışın da doğalgaz faturalarıyla bütçelerini sarsmak istemeyenlerin binalarına mutlaka ısı yalıtımı yaptırması
gerekiyor. Isı yalıtımıyla serin bir yaz da sıcak bir kış da hayal değil… Yaygın kanı ısı yalıtımının yapıları soğuk havaların olumsuz etkisinden koruduğu yönünde olsa da sıcaklarla mücadelede de en önemli yöntemlerin başında geliyor. Binaları soğutmak için harcanan enerjiyi yarı yarıya kadar düşüren ısı yalıtımı hem ekonomik hem ekolojik bir yatırım. Binaların ısı dengesini korumada en doğru çözüm olan ısı yalıtımı, yazın dışarıdan içeriye sıcak hava girmesini kışın da içeriden dışarıya sıcak hava çıkmasını
HABER
engelleyerek yaşam kalitesini artırıyor. Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı ülkelerde ısı yalıtımının konfor değil zorunluluk olduğunun unutulmaması gerekiyor. Ülkemizde enerjinin yüzde 34’ü konutlarda kullanılıyor. Bu enerjinin yüzde 85’ini evlerimizi ısıtmak ve soğutmak için harcıyoruz. Yeni yapıların yanı sıra mevcut binalarda da 2017 yılına kadar yaptırılması zorunlu bir uygulama olmasına karşın, Türkiye’d e halen 19 milyon konutun yüzde 85’inde ısı yalıtımı yok. Yapılan araştırmalar enerji verimliliğinde ısı yalıtımının oynadığı rolün yeterince bilinmemesinin her yıl Türkiye’ye maliyetinin
10 milyar dolardan fazla olduğunu ortaya koyuyor. Serin evlerde huzur dolu bir yaz için atılması gereken öncelikli adım ısı yalıtımı yaptırmak. Doğru malzeme ve uygulamayla faturaları yüzde 50’ye kadar azaltan ısı yalıtımında yetkinliğini kanıtlamış markaları seçmek büyük önem taşıyor. Klimatherm markası ile ısı yalıtımı çözümleri sunan DYO, boya sektöründeki uzmanlık ve deneyimini bu alana taşımış durumda. Dyo Klimatherm; kaliteli malzemeleri, yaygın bayi ağı, uzman uygulayıcı kadrosuyla ısı yalıtımında en doğru çözümü sunuyor. Termal kameralar ile binadaki ısı kayıplarını belirleyerek en uygun malzemeyi
seçmeye olanak sağlarken, Dyo Proje Renklendirme hizmeti ile binanın ısı yalıtımı sonrası nasıl bir görünüme sahip olacağı da önceden görülebiliyor. Isı yalıtımında malzeme seçimi kadar uygulama da kritik öneme sahip. İZODER İKOS Sertifikasını ilk alan markalardan olan Dyo Klimatherm, doğru uygulamayı 24 ay boyunca sigortalarken, uygulama sonrasında malzemeye de 5 yıla kadar garanti imkânı sunuyor. Dyo Klimatherm Isı Yalıtım Sistemleri’nde kullanılan dış cephe boyaları, inovatif özellikleri ve ileri teknolojileri sayesinde yağmur, kar gibi hava koşullarının olumsuz etkisine karşı binaları koruyor ve ömürlerini uzatıyor.
EKONOMİ
70
Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
EKONOMİ
İSO, ikinci 500 büyük sanayi kuruluşunu açıkladı
İ
stanbul Sanayi Odası (İSO), “Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2014” listesini açıkladı. Araştırmaya göre, bir önceki yıla göre üretimden satışlarını yüzde 12,9 artıran ve 71,8 milyar TL’ye çıkaran ikinci 500, net satışlardan da yüzde 11,3’lük artışla 81,9 milyar TL elde etti. 2013 yılında birinci 500 içinde 492. sırada yer alan Hekimoğlu Un Fabrikası, 212,6 milyon TL’lik üretimden satışla listede ilk sırada yer aldı. İkinci sırada, 211,9 milyar TL’lik üretimden satışıyla Orma Orman Mahsulleri, üçüncü sırada ise, 211,8 milyon TL’lik üretimden satışı ile Baştaş Başkent Çimento yer aldı.
Toplam borçlar yüzde 12,7 yükseldi
Araştırma sonuçları incelendiğinde, ikinci 500’ün öz kaynaklarının toplam varlıklar içindeki oranının yüzde 39,8’e yükseldiği görülüyor. Toplam aktifler cari olarak yüzde 14,5 artarken, öz kaynaklar yüzde 17,4 ve toplam borçlar ise yüzde 12,7 oranında arttı.İkinci 500 kuruluş, 2014 yılındaki bilanço büyümesini daha çok öz kaynakları ile gerçekleştirdi. Bu da, finansal kaldıraç oranının iyileştiği şeklinde değerlendirildi. Araştırma sonuçlarına göre, vergi öncesi kâr ve zarar toplamı yüzde 106,2 oranında arttı. Buna karşın, toplam borçları ise sadece yüzde 12,7 yükseldi. İkinci 500’ün 2014´te yaşanan mali dalgalanmaları daha iyi yönettikleri ve mali yapı açısından sağlıklı bir gelişme
içinde oldukları dile getirildi.
Faaliyet kârında ilk 500’ü geride bıraktılar
İkinci 500’ün üretimden satışları yüzde 12,9’luk bir artışla 71,8 milyar TL’yi buldu. İkinci 500 kuruluş, yüzde 7,5 oranında bir faaliyet kârına sahip olurken, söz konusu oran “Birinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu”nda yüzde 6,4 olarak gerçekleşmişti. İkinci 500´de EBİTDA/FAVOK ( faiz amortisman ve vergi öncesi kâr), mutlak büyüklük olarak 8,9 milyar TL olarak hesaplandı. İkinci 500 kuruluşlarının FAVOK/ net satışlar oranı 2013 yılında yüzde 9,4 iken, 2014 yılında yüzde 10,9’a yükseldi. Birinci 500´de söz konusu oran yüzde 10,7 olarak ortaya çıkmıştı.
Satış kârlılığında son 10 yılın en iyisi
2014 yılında yüzde 5,6’ya yükselen satış kârlılığı, son 10 yılın en yüksek oranı olarak dikkat çekti. Aktif kârlılığını da 2014 yılında son 10 yılın en yüksek oranı olan yüzde 5,5’e çıkaran ikinci 500 şirketleri, yine öz kaynak kârlılıklarını da yüzde 13,9’a yükselterek, son 10 yılın en yüksek seviyesini yakaladılar. İkinci 500’ün toplam borçlar/ öz kaynaklar dengesinde son 10 yıldır öz kaynaklar aleyhine oluşan bozulmanın geçen yıl biraz düzelmeye başladığı görüldü. İSO İkinci 500’de toplam borç/öz kaynak oranı 2012 yılında 133,5 iken, 2013 yılında 25 puana yakın artarak 157,8 olmuştu. 2014 yılında ise, söz konusu oran 151,6’ya indi.
71 yabancı sermayeli kuruluş yer aldı
İSO İkinci 500 içinde 71 yabancı sermaye paylı kuruluş yer aldı. 2014 yılında yabancı sermaye paylı kuruluşların katma değer ile dönem kâr ve zararı hariç, diğer tüm göstergelerde ikinci 500 içindeki paylarında artış ortaya çıktı. 2014 yılında İSO ikinci 500 kapsamındaki 71 yabancı sermaye paylı kuruluşun toplam üretimden satışlar içindeki payı, 2013 yılına göre 1,2 puan artarak yüzde 14,7 oldu. Yabancı sermaye paylı kuruluşlar, 2014 yılında İSO ikinci 500 ihracatının yüzde 19,1’ini gerçekleştirdiler. Söz konusu oran, 2013 yılında yüzde 17,8’di. Bu da, Türkiye’nin ihracatının yüzde 1,15’ine denk geliyor. 2014 yılının ilk 10 sırasında yer bulan şirketlerin hiçbirinin 2013 yılı sıralamasının ilk 10 şirketi arasında bulunmaması dikkat çekti.
Listeye 95 yeni şirket girdi
2014 yılında listeye 95 yeni şirket girdi. Bunlardan 27’si 2013 yılında “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” sıralamasında yer alıyordu. 68 kuruluş ise, geçen yılki İSO 1000 sıralamasının dışından gelerek sıralamaya girme başarısı gösterdi. Birinci 500 araştırmasında olduğu gibi, ikinci 500 şirketlerinde de veri kapatma eğiliminin devam etmekte olduğu görülüyor. İkinci 500’de isminin açıklanmasını istemeyen firma sayısı 30’dan 41’e çıktı. Yine bu araştırmada kârını açıklatmayan şirket sayısı yarıdan fazla (275) olurken, 187 şirket ise
EKONOMİ
ihracatını açıklatmadı. Çalışan sayısını kapatan şirket sayısı da 206 oldu.
Anadolu´dan 317 firma yer aldı
“İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Listesi’ne göre; Anadolu, 317 firma ile listede yer aldı. 2013´te söz konusu rakam 310’du. 2014 verilerine göre, açıklanan her iki listede ilk 1000 firmanın 617´si Anadolu’dan ismini listeye yazdırdı. Özetle; Türkiye’nin her 10 büyük firmasından altısı artık Anadolu´dan. İstanbul firmalarına bakıldığında ise, ilk 500 listesinde 2013´te 190 olan rakam, 2014´te 189 olarak gerçekleşti. İkinci 500 listesinde, İstanbul’un 2013 verisine göre 186 olan firma sayısı, yeni listenin açıklanması ile 177’ye düştü.
72
Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
37 şehir listeye giremedi
İkinci 500 listesinde çarpıcı noktalardan biri de, 37 kentin listede isminin olmamasıydı. Türkiye’nin 37 kentinden tek bir firma bile listeye giremedi. Tek firma ile temsil edilen kentlerin sayısı ise 16 oldu. Kütahya, ilk 500 listesine bir firmasını yollaması nedeniyle ikinci 500’den düştü ve listede temsil edilemedi. Mardin ve Rize, listeye “merhaba” diyen kentler oldu. Ancak, Mardin birinci listeden düşen firması ile listeye ismini yazdırdı. İzmir yükselen kentler arasında yer aldı. İlk 500’de son iki yıldır 36 firması bulunan kent, bu listede 2013 verilerine göre 37 olan firma sayısını 2014 listesinde 40’a yükseltti. Tekirdağ da, her iki listeye bakıldığında yükseliş gösteren kentlerden oldu. İlk
500´de her iki yılda da dört firması bulanan şehir, ikinci 500 listesinde bu sayıyı sekizden 10’a yükseltmiş oldu. Kocaeli de, yükseliş trendindeki şehirlerden biri oldu. İlk listede 34 firmadan 35 firmaya yükselen il, ikinci 500’de de 26 firmadan 28’e çıktı. Öte yandan, Bursa her iki ligde de artış gösteren yıldız kent oldu. Bursa ilk 500 listesinde 2013 verilerine göre 28 firması ile yer almış ve 2014’te bu rakamı 30’a yükseltmişti. İkinci 500 listesinde de kent, 34 olan firma sayısını 36’ya çıkardı. Gaziantep’ten ise, ikinci 500´de 35 firma yer aldı. Geçen yıl bu rakam 33’tü. Rakam yükselmiş gibi gözükse de, Gaziantep’in dört firması ilk listeden düştü.
Kâr eden kuruluş sayısı önemli oranda arttı
EKONOMİ
2014 yılında birinci 500’de olduğu gibi, ikinci 500´de de kâr eden şirket sayısında belirgin bir artış olduğu görülüyor. 2014 yılında ikinci 500 içinde kâr eden kuruluş sayısı 426, zarar eden kuruluş sayısı 74 oldu. 2013 yılında ise, kâr eden kuruluş sayısı 377, zarar eden firma sayısı ise 123 olarak ortaya çıkmıştı. 2014´te kâr eden firma sayısı artarken, benzer eğilim birinci 500´de de yaşanmış ve 2014 yılında 417 firma kâr açıklamıştı.
Ar-Ge harcamaları halen çok yetersiz İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun gelirlerinden ArGe harcamalarına ayırdıkları pay, önceki yıla göre çok küçük bir miktar artmış görünse de, halen oldukça düşük düzeyde. 2014 yılında ikinci 500´de Ar-Ge harcamaları yüzde 29,3 artarak 223.4 milyon TL oldu. Şirketlerin üretimden satışlarından Ar-Ge harcamalarına ayırdıkları pay sadece yüzde 0,3 gibi oldukça düşük seviyede. Bahçıvan: “Kıt finansman kaynaklarını iyi kullandılar” Araştırma sonuçlarıyla ilgili açıklamalarda bulunan İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, küçük şirketlerin 2014’te kıt finansman kaynaklarını iyi kullandıklarını dile getirdi. İlk 500 listesine nazaran ikinci 500’de daha fazla KOBİ nitelikli kuruluşların performansını mercek altına almaya çalıştıklarını kaydeden Bahçıvan, sözlerine şöyle devam etti: “Araştırma, ikinci 500’de yer alan firmaların, sanayinin ihtiyaç duyduğu atılım için büyük bir potansiyeli taşıdığını gösterdi. Verilere bakıldığında ilk göze çarpan sonuçlardan biri, esas faaliyet kârlarındaki istikrarlı artış. 2013 yılında önceki yıla göre üretimden satışlarını yüzde
11,3 artıran ikinci 500, geçen yıl da bu alanda yüzde 12,9’luk bir artışla enflasyonun üzerinde bir performans sergilemiştir. İkinci 500’ün 2014 yılı kârlılık verileri ve finansal giderlerinde de olumlu bir tablo ile karşı karşıyayız. Bir önceki yıl finansal giderleri yüzde 73 artan söz konusu şirketler, 2014 yılında bu kayıplarını önemli ölçüde telafi ettiler. Şirketlerin finansman giderlerini yüzde 5 azaltmış olması bu anlamda sevindirici. Bu durum, finansal dalgalanmaların yüksek seyrettiği bir yılda, şirketlerin finansman yönetiminde geçmiş yıllara göre daha fonksiyonel ve verimli bir yol izleyebildiklerini ortaya koyuyor.”
“Borçlanma hızı yavaşladı”
Aynı dönemde faiz, amortisman ve vergi öncesi kârın net satışlara oranla yüzde 9,4’ten yüzde 10,9’a yükselmesinin de, firmaların operasyonel kârlılığının olumlu yönde geliştiğini teyit ettiğini savunan Erdal Bahçıvan, ikinci
500’ün borçlanma hızının 2014’te yavaşladığını aktardı. Bahçıvan, “Bu veri, kaynak kıt olunca, şirketlerin işletme sermayesini daha iyi kullanmaya başladıklarını göstermesi açısından sevindirici. Şirketlerin özellikle mali borçlarda kısa vadeli borçlarının azalmaya başladığını, uzun vadeli kaynak bulma imkânlarının artmış olduğunu görmekteyiz. Borç yönetimi ve sürdürülebilirliği açısından bu da, ikinci 500’ün bu yıl dikkat çeken iyileşmelerinden biri olarak gösterilebilir. Ne var ki; dünya ortalaması yüzde 70 civarında olan borç/öz kaynak oranının, 2014’te bir önceki yıla göre azalmasına rağmen, halen yüzde 150’lerin üzerinde olmasını da görmezden gelemeyiz. Bu durum, ikinci 500’deki şirketlerimizin finansman yönünden kırılganlığının, birinci 500’e göre çok daha yüksek olduğunu gösteriyor. Birinci 500’de bu oran yüzde 132 civarındaydı” diyerek sözlerini noktaladı.
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan
HABER
Verimli kombiyi seçmenin püf noktaları konvansiyonel kombi kullanımı durdurulmuştur.
Premix yoğuşmalı kombileri yoğuşmasız kombilerden ayıran üstün özellikler: • Yüksek verim (Daha geniş modülasyon aralığı, daha düşük yakıt tüketimi) • Çevreci (Daha düşük atık gaz emisyonu) • Daha sessiz çalışma • Daha fazla sıcak su kullanım kapasitesi • En son yanma teknolojisi ile tasarım (ön karışımlı brülör)
T
atil zamanı geldi. Kum, deniz, tarihi yerler, seyahat en çok kullanılan kelimeler arasına girdi. Tatil dönüşü ise kış hazırlıklarını yapmak için en iyi zaman. Kışa girmeden kombisini değiştreceklere önemli notlar hazırladık. İşte yeni kobi satın alacaklara birkaç tavsiye: Isınma ve sıcak su ihtiyacını kombi aracılığıyla sağlayanlar için kombinin verimi çok önemli. Bir kış boyunca ısınma için yapılacak ödeme kombinin türü, kapasitesi ve sağlamlığı ile doğrudan ilişkili. Yeni kombi alırken en çok ‘Hangi kombiyi almalıyım?’ sorusu gündeme geliyor. Isıtma sistemleri üreticisi Termo Teknik yetkilileri, gelecek kış daha az harcayıp daha iyi ısınmak ve daha bol sıcak su elde etmek için seçilmesi gereken kombi özelliklerini
74
Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
ve yapılması gerekenleri bizim için sıraladı.
Hangi Kombi? Bu soruya verilecek yanıt elbette, daha az yakıt harcayıp daha çok ısı ve sıcak su sağlayan kombi. Amaç verimlilik olduğunda premix yoğuşmalı kombiler, en yüksek verim değerlerine sahip. Ortalama bir premix yoğuşmalı kombi ile yoğuşmasız kombi arasındaki verim farkı yaklaşık yüzde 20’dir. Avrupa’da birçok ülkede yüksek verim değerlerinden dolayı yıllardır premix yoğuşmalı kombiler tercih edilmektedir. Avrupa Birliği’nde yapılan son regülasyonlar ile birlikte çevreci ısınmanın ve ısı enerji tüketiminin önemi yasalara daha da fazla yansıtılmış; bu anlamda
Kombi satın alırken fiyatı ile birlikte bütün bu değerleri ve teknik özellikleri hesaba katmak kombi kullanıcıları için oldukça önemlidir. İngiltere merkezli Ideal Stelrad Group’un (ISG) Kraliçe Ödül’lü (Queen’s Award) Ideal Heating fabrikasında üretilen, Termo Teknik tarafından Türkiye’ye sunulan LOGIC Premix yoğuşmalı Kombi yüzde 109’ a varan enerji verimliliğine sahiptir. LOGIC özellikle çift banyolu geniş konutlarda önemli avantaj sağlar. Bir konutta iki muslukta kesintisiz sıcak su sunabilen LOGIC, sadece 70 cm yüksekliğe, 39.5 cm genişliğe ve 27.8 derinliğe sahiptir; bu yönüyle mutfak gibi dar alanlarda kurulum ve kullanım için emsallerine oranla çok daha pratiktir.
Kombi Bakımı Kombiler, farklı bölümlerden oluşan, birden fazla sisteme sahip, evdeki ısıtma tesisatı ile bağlantısı bulunan cihazlardır. Bu nedenle, tesisattaki ısı üretimini sağlayan kombilerin verimliliğinin sürekli kılınması için yıllık bakımları atlanmamalıdır.
ÜRÜN TANITIMI
MAPA Professionnel: Çalışan her el için bir çözüm
MAPA Professionnel 1948‘ den beri profesyonel ve endüstriyel uygulamalar için koruyucu eldivenler üreten ve pazarlamasını yapan dünya liderlerinden biri olan markadır. MAPA Professionnel çeşitli türlerde, son teknolojiye sahip malzemelerden mamul eldiven üretmektedir. Bir milyondan fazla sayıda eldiven ISO belgeli fabrikalarda günlük olarak üretilmektedir. Bu eldivenler beş kıtada satılmaktadır. MAPA Professionnel profesyonellerin
76 Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
farklı özel ihtiyaçlarını hedef almaktadır ve 90’ı aşkın ülkedeki varlığı, gerçek bir müşteri memnuniyetine ulaşmada mühim bir faktördür. Her bir iş istasyonunun kendine özgü ihtiyaçları olduğundan, MAPA net ve kapsamlı bir ürün gamı sunar. Farklı eldivenler şu korumaları sağlar a) Kesilme, mekanik, kimyasal ve ısıl tehlikeler gibi farklı risklere karşı elleri, b) Yabancı maddelere karşı ürünü,
Eldivenler hassasiyet, kavrama, rahatlık ve yüksek koruma ihtiyaçları, vs gibi artan talepleri karşılayacak şekilde tasarlanmıştır. Üç yeni teknoloji örneği: Duo-Nit 180, hassasiyetin yanı sıra yağlara ve greslere karşı en uygun direnci sunan, doğal lateks ve nitril karışımından mamul, sıvı geçirmez bir eldiven. Harmanlanmış doğal lateks / nitril förmüllü malzeme esnek olup, benzer eldivenlere
ÜRÜN TANITIMI
kıyasla aşınma ve delinmelere karşı daha dirençlidir. Yüksek kalitede pamuk havı emdirilmiş iç astara sahiptir. Son işlem esnasında klorlanarak ele alınacak ürünler açısından daha iyi koruma sunar. Avuç ayasındaki ve parmaklardaki kabartmalı desen, gelişmiş kavramayı garantiler. Olası uygulamalar; ıslak ortamlarda temizlik ve genel bakım, sıvı ve katı yağlara karşı koruma, küçük yağlı parçaların montajı şeklindedir. Ultranitril 491, yüksek mekanik direnç ve uzun-ömürlü kimyasal koruma sunan, pamuk havı astarlı, nitrilden mamul, kendini tüm dünyada kanıtlamış bir eldiven. Yeni nesil Ultranitril 491 ‘in malzeme kalınlığı azaltılarak el hassasiyeti yükseltilmiş, buna karşılık özel formülü sayesinde aynı dayanıklılığının korunması
78 Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
sağlanmıştır. Kabartmalı yapısı kaygan nesnelerin emniyetli bir şekilde tutulması sağlar. Eldiven solventlerle birlikte metallerin işlenmesi, kesme yağının kullanılması, boya ve verniklerin üretimi ve tatbik edilmeleri, haşereler üzerinde çalışılması, vs gibi birçok farklı uygulamada kullanılabilir. Ultrane 500 Grip&Proof, yağlı ortamlarda etkin biçimde kavrama sağlayan, hassas işler için yeni yağ geçirmez eldiven. Dikişsiz doku desteği, avuç ayası ve parmaklarda iki katman özel nitril kaplama. Bu kaplama: • Piyasadaki standart eldivenlerde kullanılandan iki kat daha dayanıklı olup, • Yağ geçirmezliği sayesinde uzun bir süre temiz ve etkin kalmayı sürdürür • Yağlı veya kirli
parçalarla kullanımda, yağın ellere geçmesi önlenerek üstün ve taktiksel bir kavrama sunar. Sonuç olarak bu eldiven kas gerginliğini azaltır, üretkenliği arttırır, uzun bir servis ömrü sunar ve maliyetleri optimize eder. Grip&Proof modeli, yağlı parçaların ya da camların elle tutulması, ıslak ortamlarda bakım ve montaj, kesme yağları ile çalışma, vs gibi uygulamalarda kullanılabilir. MAPA Professionnel kendini sadece yüksek-kaliteli eldiven üreticisi olarak değil aynı zamanda distribütörlerini ve son kullanıcıları proaktif biçimde destekleyen bir hizmet sağlayıcı olarak görür. MAPA teknik destek ve eğitimler sunar. İş istasyonlarını ziyaret eder ve müşterilerine yapılacak iş için en iyi eldiven çözümünü bulmalarında yardımcı olur.
ÜRÜN TANITIMI
Bosch’dan 3 yeni ürün Bosch Akülü Kırıcı Delici sokak sanatına hayat veriyor
Bosch Profesyonel Elektrikli El Aletleri serisine ait akülü kırıcı-delici GBH 36 V-LI Plus Professional, Portekizli sokak sanatçısı Alexandre Farto’nun elin-de bir sanat enstrümanına dönüştü. Vhils takma adıyla bilinen ünlü sanatçı, akülü kırıcıdelici ile binaların dış cephelerini kırarak altındaki gizli güzelliği ortaya çıkarıyor. Genelde yapıinşaat sektöründe iş alanlarında görmeye alıştığımız akülü kırıcıdelici, Vhils’in elinde enstrümana dönüşerek şehir habitatına farklı bir bakış açısı getiriyor. Brezilya’nın en büyük metropollerinden biri olan Recife’deki en son projesiyle adından sıkça söz ettiren Vhils, Guarani Indian köyündeki bir öğretmenin yüzüne beton üzerinde hayat vererek köylülerin geleneksel yaşamlarını korumak üzere verdikleri mücadeleye
80 Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
dikkat çekiyor. Sanatçı, en önemli eseri olan bu portreyi, Bosch’un yeni akülü kırıcı-delicisi GBH 36 V-LI Plus Professional ile hayata ge-çirdi. Alçı, betonda, kahramanlarının yüzlerine hayat vererek onlara derinlik ve yoğun-luk kazandıran Vhils, çalışmalarını Londra, Paris, Berlin, Lizbon, Rio de Janeiro, Las Vegas ve Shanghai’da farklı alanlarda sergiliyor.
Vhils: “Bosch ile gücü hissederek kontrollü ve hassas çalışmaya imza attım” Recife’deki son eserini yontma tekniğiyle yaptığını anlatan Vhils, “Yükseltilmiş bir çalışma platformuyla çok yüksekte çalıştığımız Recife’deki projemiz için yontma tekniğine ve duvarın bireysel yapısına uyum sağlayacak akülü kırıcı-deliciye
ihti-yacımız vardı. Bu yüzden aletin hem çok güçlü olması hem de sıra dışı kontrollü bir kırmaya olanak veren özelliklere sahip olmalıydı. Tam da bu noktada GBH 36 V-LI Plus Professional kırıcı delicinin kalite ve uygunluk farkı ortaya çıkıyor. Bu alet ile gücü hissederek kontrollü ve hassas çalışmaya imza attım” dedi.
Hızlı ve keskin sonuç 3,2 jul darbe gücü ve dayanıklı motoruyla yüksek delme ve kırma performansı sunan GBH 36 V-LI Plus Professional akülü kırıcı delici, 3 kg.lık ağırlığıyla sınıfındaki tüm ürünlerden ayrılıyor. Alet, SGL testi ve sertifikasyon kuruluşu tarafından yapılan testlere göre daha hızlı ve kesin sonuçlar sunuyor.
ÜRÜN TANITIMI
Bosch IXO ile hayatınızı kolaylaştırın
B
irden fazla kullanım alanı için özel olarak tasarlanmış Bosch IXO küçük akülü vidalama makinesi, size hayatınızı kolaylaştıracak imkanlar sunuyor. Bosch Elektrikli El Aletleri Kendin Yap – (Do It Yourself –DIY) ürün grubu, yeni nesil Bosch IXO küçük akülü vidalama makinesi, bir elektrikli el aletinden çok daha fazlasını sunarak en büyük yardımcınız olmayı hedefliyor. Herkesin evinde bulunması gereken Bosch IXO, vidalama yapabilmesinin yanı sıra adaptörleri sayesinde şarap şişelerini açmaktan baharatları öğütmeye, mangalı alevlendirmekten kumaş kesmeye kadar birçok fonksiyonu bir arada sunuyor.
Estetik ve Ergonomik Tasarım
Bosch IXO, yeni estetik tasarımıyla artık daha ergonomik ve daha kullanıcı dostu. IXO ele mükemmel uyacak şekilde tasarlanmış formu ve kontrol konseptiyle aynı zamanda iş verimini de artırıyor. Değişen ileri-geri düğme sistemiyle düğme ileri kaydırıldığında IXO vidaları güçlü bir şekilde sıkıştırıyor, geriye kaydırıldığında ise gevşetiyor. Yeni IXO bu ergonomisi ve fonksiyonelliği ile kendi işini kendi yapan her-kesin sağ kolu olmayı hedefliyor.
Hafifliği ve hızı sayesinde zaman tasarrufu Bosch IXO "PowerLight" özelliği sayesinde önündeki alanı
aydınlatabiliyor. Vidalama makinesinin başında bulunan LED’in iki ışık modu bulunuyor; dağınık ışık geniş açı ile, spot ışık ise dar açı ile çalışma alanını aydınlatıyor. Bu iki ışık ayarı arasında hızlı ve kolay geçiş yapılabiliyor. Yeni IXO artık mikro bir USB kablosu ile üç saat içinde şarj edilebiliyor ve lityum iyon aküsü sayesinde farklı fikirler için daima kul-lanıma hazır hale geliyor. Alet kullanıldıktan sonra IXO şarj kablosu ve on tornavida ucuyla birlikte bir el çantasını andıran özel tasarım ince şık bir kutuda, kompakt hal-de saklanabiliyor. Zamanını iyi kullanmak isteyen herkes için Bosch IXO tüm Bosch yetkili bayileri ve yapı marketlerde satışa sunuluyor.
ÜRÜN TANITIMI
Bosch akülü bahçe makası Ciso ile bahçelerinizi güzelleştirin
B
osch Bahçe Aletleri, dünyanın ilk entegre lityum-iyon akülü bahçe makası Ciso ile bahçede en büyük yardımcılarınızdan birisi olmayı hedefliyor. Ciso Kablosuz Bahçe Makası, tek düğme ile uzayan filizleri ve dalları pratik bir şekilde kesmeye olanak sağlıyor. Ciso, çapı 14 milimetreye kadar olan dalları ve filizleri kolay ve temiz bir şekilde keser, el makasıyla yapılan kesimlerde ortaya çıkan fiziki efor ve zaman kaybını önler. Kablosuz olarak tasarlanan bahçe makası çiçeklerin, çalıların ve meyve ağaçlarının bakımı için de ideal bir alettir.
yenilikçi anahtar sistemi, saniye başına bir kesim kapasitesiyle bahçe işlerinin hızlı yapılmasını sağlar. Aleti kullanıma hazır hale getirmek için yapılması gereken tek şey, tetikleyici anahtarı bekleme pozisyonundan çıkarmaktır. Geliştirilen patentli bıçak sistemi ‘Power Blade System’ mükemmel ve güvenli bir kesim sağlar. Maksimum güvenlik için, aletin kesim sistemi kenarları keskin olmayan bir bıçaktan ve arka tarafa yerleştirilmiş hareketli bir kanattan oluşmuştur. Güvenlik anahtarı, istenmeyen kesikleri önler. Kesim sistemini yenisiyle değiştirmek için tek yapılması gereken vidayı sökmektir.
Patentli bıçak sistemi ile kusursuz ve güvenli kesim
Ciso: küçük, hafif ve her an kullanıma hazır
Bosch Ciso Kablosuz Makas’daki
82 Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
Ciso 3.6V lityum-iyon aküsüyle sadece 590 gram ağırlığa sahiptir.
Küçük ve hafif olduğu için farklı alanlarda rahat çalışma ortamına izin verir. Kompakt tasarımı sayesinde, bahçe işlerini sevenler, kuytu yerlere gizlenmiş filizlere bile kolayca ulaşabilirler. Ergonomik sapı; el, kol ve omuzu koruyacak şekilde tasarlandığı için kullanımı çok kolaydır. Kablosuz makasın aküsünü çıkarmak, bir telefonun bataryasını çıkarmak kadar kolaydır. Bunun nedeni de bu makasın lityum-iyon teknolojisinin tüm avantajlarına sahip olmasıdır: yüksek enerji yoğunluğuna ek olarak, şarjı kendiliğinden neredeyse hiç boşalmaz ve bellek etkisi yoktur. Bu nedenle Ciso, uzun zaman kullanılmamış bile olsa kullanıma hazır haldedir ve aküsü zarar görmeden her durumda şarj edilebilir.
ÜRÜN TANITIMI
Reis Makina’dan Virax Elektrikli Test Pompası
S
ektörün talep ve ihtiyaçlarını karşılayan, doğru atılımlar yaparak alanında en kaliteli ürünleri, rasyonel fiyat ve maksimum hizmet politikasıyla müşterilerine sunan Reis Makina; Virax’ın yeni ürünü ile tesisatları kolay bir şekilde test etme imkanı sağlıyor. Virax’ın yeni ürünü, tesisatlarınızı kolay bir şekilde test etmeniz için tasarlandı Virax Elektrikli Test Pompası tesisattaki kaçakların tespitini kolayca bulmanızı ve bu sayede zamandan tasarruf etmenizi sağlar. Tesisat borularında ve tanklarda 40 bar’a kadar basınç testi sağlamaktadır. Taşıma kollu ve sağlam plastik gövdelidir. Gliserin manometre sayesinde, darbeyi ve sarsıntıyı azaltmakta olup, basınç göstergesi kolay okunmaktadır. Su bağlantısı bulunmayan ortamlarda, 1m yüksekliğe kadar kendinden vakum özelliği vardır. 6l/dak debi hızı ile verimli test imkanı sağlamaktadır.
84 Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
ÜRÜN TANITIMI
Kale ikaz silindiri ile anahtar unutmaya son
Türkiye kilit sektörünün lider markalarından biri olan Kale Kilit’in yeni ürünü Kale İkaz Silindiri ile anahtar kapıda unutulduğunda 8 veya opsiyonel 12 saniye içinde devreye giren alarm, 100 dBA ses ile kullanıcıyı uyarıyor. Günlük hayatın koşturmacasında unutkanlık pek çok kişinin derdi. Bu nedenle anahtarların dışarıda unutulması ise oldukça karşılaşılan bir sorun. Bu konuda bugüne kadar pek çok kişinin bu sorundan dertli olduğunu bilen kilit sektörünün lider ismi Kale Kilit, yeni bir ürünle bu soruna son veriyor. Bugüne kadar “güvenin adı” sloganıyla anılan Kale Kilit, son teknoloji ürünü “Kale İkiz Silindiri” ile bir ilk’e daha imza atıyor. Kapı üzerinde anahtar unutmaya son veren “Kale İkiz Silindiri”, anahtar kapı üzerinde unutulduğunda 8 ya da opsiyonel 12 saniye sonra 100 dBA şiddetinde sesle uyarıyor. Bu sayede hem mekana girerken hem de çıkarken anahtar unutmak mümkün olmazken, anahtar unutulmaya bağlı hırsızlık vakalarının önüne geçilmiş oluyor. Farklı renk tonlarında özel anahtarları olan “Kale İkiz Silindiri”, girişte ya da çıkışta anahtar kapıda unutulduğunda 30 dakika sesle uyarıyor. Bir adet değiştirilebilir 9V alkalin pil ile çalışan “Kale İkiz Silindiri”nin uyarı sesi ise anahtar silindirden çıkarıldığı anda sona eriyor.
86 Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
ÜRÜN TANITIMI
Yaz mevsiminin birbirinden canlı tüm renkleri ƒ ile evinizde
A
kzoNobel Marshall, mavi, kırmızı, sarı, yeşil ve turuncunun farklı tonlarının kullanımına rehberlik ederek, yaz mevsiminin tüm güzelliği ve canlılığını yaşam alanlarınıza taşımanıza yardımcı oluyor. “Renklendir Hayatı” sloganıyla insanların hayatına renk katan AkzoNobel Marshall, yaz mevsiminin tüm güzelliğini ve canlılığını evinize taşımanın beş kolay yolunu sunuyor.
Nötr bir mekâna mavi ile heyecan katın
Mavi genellikle rahatlatıcı ve sakinleştirici bir renk olarak düşünülse de, odalarda bir miktar parlak, canlı meneviş mavisi kullanılması duyguları harekete geçirmeye ve ev halkına enerji vermeye yardımcı oluyor. Halikarnas, Okyanus ve Sümbül Demeti tonlarında duvarlar yaşam alanınızın tüm havasını değiştiriyor. Ancak mevcut mekânınıza canlı bir mavi tonu eklemek çok kolay ; bu renk tonu özellikle de beyaz ve gri gibi nötrler başta olmak üzere neredeyse her renk ile birlikte kullanılabiliyor. Kobalt mavisi bir kilim, akuamarin bir lamba veya bir çift meneviş mavisi minder
88 Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
gibi ev tekstil ürünleri veya aksesuarlar ile zengin maviden küçük eklemeler yapabilirsiniz.
Kırmızının beklenmedik dokunuşlarıyla sıcaklık hissi
Marshall’ın Elma Şekeri, Mürdüm Şerbeti ve Kızılcık Şerbeti gibi iç mekan renkleri yazın sıcaklığını evinizin duvarlarına yansıtıyor. Kızıl, koyu kırmızı ve dut rengi gibi kırmızının canlı tonları odanıza bir enerji ve heyecan hissi katarken şarap rengi ve bordo gibi koyu, mat kırmızılar lüks ve sıcaklık hissi uyandırıyorParlak kırmızıyı geniş mekânlarda doğru kullanmak zor olabilir ; bu renk tonunu odayı boğmadan bir duvar girintisinin içi, rafların üzeri veya ahşap dolapların içi gibi küçük, beklenmedik yerlerde kullanabilirsiniz. Daha koyu kırmızılar, özellikle de beyaz, soluk pembe-griler ve yumuşak, nötr kahverengiler gibi soğuk nötrler ile birlikte kullanıldığında harika bir duvar rengi haline geliyor.
Hoş bir sarı ile güneşli günlere merhaba deyin Venedik Sarısı, Bal Peteği, Yaz Güneşi ve çok daha fazlası… Sarı, mutluluk
veren bir renk arayanlar için mükemmel bir seçim. Limon, uçuk yeşil gibi parlak, asitli sarılar özellikle de pencere çerçevesi, kapı çerçevesi, raflar ve kitaplıkların içi gibi beklenmedik alanlarda kullanıldıklarında bir odanın renksizliğini kırmaya yardımcı olmada harikalar oluşturuyor. Hardal ve altın gibi daha koyu sarılar ise, göze parlak sarıdan daha yumuşak görünüyorlar ama onun kadar sıcaklar. Bu zengin renk tonları, kömür grisi ile birlikte gerçekten göz alıcı oluyor ve parlak beyaz ile kullanıldıklarında canlı ve taze bir görünüm sunuyor.
Taze, canlı yeşil ile yatıştırıcı bir his uyandırın
Tüm yıl boyunca taze ve canlandırıcı bir ev için, nötr renk uyumunuza Yağmur Ormanı, Naneli Akide ve Çam Kokusu gibi tonlarla koyu yeşil dokunuşları eklemeyi deneyebilirsiniz. Canlı ama gösterişsiz olan bu renk tonları yatak odaları, oturma odaları ve çocuk odalarında yatıştırıcı bir his uyandırmak için mükemmel seçim oluyor. Enerji seviyelerinin yüksek olduğu mutfak gibi yoğun alanlar için yeşilin daha açık tonlarından bir veya iki parça ekleyebilirsiniz. Canlı,
ÜRÜN TANITIMI
modern bir görünüm için, zümrüt yeşili ile kırık beyazı karıştırmak veya duvarlarda soluk bir deniz yeşili ve aksesuarlar için daha zengin bir okyanus yeşili gibi birkaç farklı yeşilin çeşitli tonlarını birleştirerek daha yumuşak bir yüzey oluşturmak mümkün.
Bir tutam turuncu ile farklılığa ilham verin
Cesur, enerjik ve canlandırıcı bir renk olan turuncu, Turunç ve Ay Çiçeği gibi iddialı tonlarıyla her türlü mekâna pozitif enerji katıyor. Fildişi, deve rengi veya krem gibi kırık beyazlarla veya çikolata veya gri gibi daha koyu nötrlerle birlikte turuncu
büyük uyum sağlıyor. Aradığınız şey canlılık ise, cüretkâr ve dramatik bir renk bloğu etkisi yaratmak için parlak turuncu ile pırıltılı altın rengini birlikte kullanabilirsiniz. Turuncu, aynı zamanda bol miktarda beyaz ve meşe gibi sıcak ahşap tonları ile birlikte kullanıldığında harika görünüyor.
‘Marshall Gör&Boya’ uygulaması ile duvarlarınızı sanal olarak boyamak mümkün
Marshall’ın Türkiye’d e tek olan “Artırılmış Gerçeklik Teknolojisi (Augmented Reality Technology) adıyla anılan AR ile desteklenen
‘Marshall Gör&Boya uygulaması sayesinde, mekânları boyamadan önce nasıl görüneceğini öğrenebilirsiniz. Gerçek zamanlı ‘Marshall Gör&Boya’ uygulaması ile tablet veya akıllı telefonunuzu oda içinde hareket ettirirken, duvar yüzeyi ile mobilya ve eşyaları ayırt ediliyor. Yani uygulama, duvarları sanal olarak boyarken, otomatik algıladığı diğer nesneleri orijinal renkleriyle ve formları ile bırakıyor ; seçilen rengin mobilya ve aksesuarlarıyla uyumunu da görerek tercih yapmak mümkün oluyor.
ÜRÜN TANITIMI
Viko’dan yeni Novella Serisi
E
lektrik anahtarı ve priz sektörünün lider firmalarından biri olan VİKO, Novella S ile şimdi hissetme teknolojisini yaşam alanlarına taşıyarak konforu parmak ucunuza getiriyor. VİKO’nun yeni nesil elektrik anahtarı Novella S, ışığın seviyesini gösteren mavi LED göstergesi ve son derece hassas anahtarı ile sadece bir dokunuşla odadaki ışığın seviyesini ayarlıyor. Alanında birçok ilke ve yeniliğe imza atan VİKO, bu kez elektrik anahtarlarında açma kapama devrini sona erdiriyor. Anahtar yüzeyinde parmağınızı aşağı ya
90 Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
da yukarı hareket ettirerek ışık seviyesini ayarlayabileceğiniz Novella S, standart elektrik anahtarlarının çok daha ötesine geçiyor. Işığın seviyesindeki değişim yine anahtar üzerindeki LED’den rahatlıkla görülebiliyor. PAGEV Plastik Teknoloji Ödülü, Arkitera RAF Yapı Malzemesi Ödülü ve Design Turkey İyi Tasarım Ödülü ile taçlandırılan, dokunmatik özellikli Novella S, elektrik tasarrufu da sağlıyor. Ayrıca düğme yüzeyine kısa süreli bir temasla geçiş yapabileceğiniz, zaman gecikmeli anahtar fonksiyonu ile ışık kaynağı kapandıktan sonra bile yolu
aydınlatabiliyor. Novella S’in bir diğer özelliği ise aynı anahtarla iki ayrı ışık kaynağını kontrol etme olanağı sunması… Öte yandan Novella S elektrik anahtarı, LED ışıkları sayesinde karanlıkta kolayca fark ediliyor. Bu özellik, gece kalktığınızda ya da eve geç geldiğinizde düğmenin yerini kolayca bulmanıza yardımcı oluyor. Metalik, cam, ahşap gibi özel malzeme ile üretilen tüm çerçevelerle kombine edilebilen VİKO Novella S Serisi, teknolojik tasarımı ve şıklığıyla da göz kamaştırmayı başarıyor.
ÜRÜN TANITIMI
Isı yalıtımı yazın da enerji tasarrufu sağlıyor mekanları soğutmak ve soğuk tutmak için ısı yalıtımına ihtiyaç oldukça fazla. ” dedi.
Enerji tasarrufunda ısı yalıtımı yazın da etkili
G
eçtiğimiz hafta içerisinde elektrik kullanımının üst üste rekor seviyeye ulaşması sonrasında yaz aylarında enerji tüketimi ülke genelinde 866.653 MWh ile yeni bir rekor kırdı. Bu tüketim farkının sebebi yüksek sıcaklıklarda çok yoğun klima kullanımı, tarımsal sulamadan kaynaklı elektrik kullanımı ve sanayi bölgelerindeki elektrik tüketimi olduğunu dile getiren XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, ısı yalıtımının sadece soğuğa karşı değil, yazın da sıcaktan korunmak ve ideal konfor şartlarını sağlamak için en etkin yöntem olduğunu bir kez daha hatırlattı. Yaygın bilindiği şekilde ısı yalıtımı sadece soğuk bölgelerin ihtiyacı olmadığını, Türkiye’nin her köşesinin farklı iklim koşullarına sahip olması sebebiyle ısı yalıtım uygulamalarında da bölgelere göre farklı yalıtım kalınlıklarına ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Eruslu, “Enerjisinin yüzde 75’ini
92 Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
ithal eden ve enerjide dışa bağımlı bir ülke olan Türkiye’de enerjiyi boşa harcama gibi bir lüksümüz yok. Enerji Bakanımızın yaptığı açıklamada da belirttiği üzere ülke genelinde 866 milyon 653 bin kilovatsaat ile tüm zamanların en yüksek elektrik tüketimine ulaştık. Geçen yıl sıcaklarda ölçülen en yüksek rakama göre dün tüketimimiz 35 milyon kilovatsaat daha fazla oldu ve en fazla kullanım Trakya, Güneydoğu ve Ege bölgelerinde gerçekleşti. Bu da bize gösteriyor ki yalıtım her bölge için şart. Gerek yetersiz yalıtım kalınlıkları ve gerekse de yapılan yanlış uygulamalar sonucunda enerjimizi boşa harcıyoruz. Isı yalıtımının sadece soğuktan korunma olarak algılanması da bazı bölgelerde yapılan yalıtımlı bina sayısını azaltıyor. Daima soğutma için kullanılan enerji, ısıtma için kullanılan enerjiden daha fazla maliyetlidir. Özellikle Antalya, İzmir, Muğla gibi güney illerimizde yaz aylarında
Isı yalıtımının, iç ortam hava sıcaklığını her mevsimde konfor şartlarında tutmak olduğunu vurgulayan Eruslu, “Isı yalıtımı yapılmış bir bina kış koşularında ısıtılmış iç mekandan ısı transferinin önünde bir bariyer oluşturarak ısıyı korurken, aynı şekilde yaz koşullarında da yüksek sıcaklıktaki dış havanın, soğutulmuş iç mekana geçişi önünde de bir bariyer oluşturur. Dolayısı ile klima ile soğutulan iç mekanda uzun süre konfor şartları sağlanmış olur. Klima ile soğutma maliyetinin ısıtma maliyetine göre 1,5 kat daha pahalı olduğu düşünüldüğünde, ısı yalıtımı ile binaların yazın çok daha önemli oranlarda enerji tasarrufu sağlayabileceği daha iyi anlaşılacaktır” dedi. Eruslu “Ege ve Akdeniz Bölgeleri de klima ile soğutma masraflarını ve dolayısıyla artan elektrik tüketimini göz önünde bulundurarak mantolamaya önem vermeye başladı ancak henüz istenen seviyede olduğunu söylemek için erken. Bugünkü satış haritasına baktığımızda 8- 10 cm. kalınlığında ürünlerin genellikle doğu bölgelerimizde kullanıldığı izleniyor. Oysa bilinç düzeyi artarsa Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde sıcaktan korunmak amacıyla daha kalın levha kullanıldığını izleyebiliriz” diye konuştu.
ÜRÜN TANITIMI
Evimde sorun var diyenlere DYO’dan çözüm var
V
arsa, DYO’nun sorunlu yüzeyler için geliştirdiği özel ürün serisi Dr. Dyo ile çözümü çok kolay. Rutubet, is ve leke gibi yüzey sorunlarının nedenleri farklı olduğu gibi çözüm yöntemleri de farklı. Dyonem, Dyotek, Dyostop, Teknolong ve Dyofleks ürünlerinden oluşan Dr. Dyo serisi, sağlıklı ve konforlu mekânlar oluşturmakta en büyük yardımcınız olacak.
Dyonem, mutfak ve banyodaki nem kaynaklı rutubet sorununa son veriyor Mutfak ve banyo duvarlarında yoğun su buharından kaynaklanan dökülme, kabarma ve lekeler meydana gelebilir. Dyonem, formülündeki ısı kaybını engelleyen mikro cam bilyeler sayesinde mutfak ve banyolarda rutubeti önleyen ideal bir boya.
Duvarlarınızdaki is ve lekeler sorun olmaktan çıkıyor Lekeli ve isli yüzeylere özel geliştirilen iç cephe boyası Dyotek, duvarlarınızı yenilerken lekelerin tekrar yüzeye çıkmasını engelliyor. Boya ile kapanmayan duman, is, yağ ve mürekkep gibi zor lekeler için tercih edilebilecek Dyotek, nemli ortamlarda da kullanılabiliyor ve zamanla sararma yapmadan beyazlığını koruyor.
Dyostop, dışarıdan kaynaklanan rutubeti bloke ediyor Yazlık evler, depo ve bodrum katları, mahzen ve kiler gibi yerlerin duvar ve tavanlarında rahatlıkla kullanabileceğiniz iç cephe boyası Dyostop, nemin yoğun olduğu kıyı bölgelerinde, dışarıdan sızan su ve rutubeti bloke ediyor.
Teknolong, tuğla ve kiremit yüzeyleri sudan koruyor Dış mekân dekorasyonunda sıklıkla kullanılan tuğla, doğaltaş ve kiremit gibi emici özelliği olan yüzeylerde su kaynaklı sorunlar oluşabilir, hele de yağışlı bir bölgede yaşıyorsanız. Bu tip mineral yüzeyleri korumak ve tuz oluşumunu engellemek amacıyla geliştirilen Teknolong, PTFE katkısı ile suyu üzerinde barındırmıyor aynı zamanda güneş ışınlarına karşı koruma sağlıyor. Malzemenin dokusu ve rengini doğal haliyle koruduğundan, restorasyon çalışmalarının aranılan ürünleri arasında.
Çatılara su bazlı bakım farkı: Dyofleks Su sızdıran bir çatı kabusu yaşamak istemiyorsanız, önlem almak şart… Özellikle teras çatılar ve düz çatılı binalara özel geliştirilen Dyofleks, sıcak ve soğuya karşı esnekliğini kaybetmeyen akrilik esaslı bir çatı yalıtım malzemesi. Su geçirgenliği yüksek ve bu ürün kategorisindeki farkını ‘su bazlı’ olması ile ortaya koyuyor. Dyofleks ve elyaf özelliğinin eklendiği Dyofleks Elyaflı, çatılardaki yalıtım kaynaklı sorunları en aza indiriyor.
94 Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
HASAN ÖZTUNÇ - HÜSEYİN AKDENİZ HASAN ÖZTUNÇ - HÜSEYİN AKDENİZ Saray Su Armatürleri Yönetim Kurulu Ortakları
“Marka olma bedelini hiçbir şey karşılayamaz” 96 Nalbur Teknik.com / Ağustos15
SEKTÖR ANALİZİ
4
0 yıllık geçmişi ile su sayaçları ve armatürler konusunda önemli bir marka halini alan Saray Su Armatürleri Türkiye’de ve dış pazarda etkinliğini artırarak ilerlemeye devam ediyor. Türkiye’de TSE tarafından “gerçek” belgelendirmesi yapılan ilk ve tek firma olma özelliği de bulunan Saray Su Armatürleri’nin sektördeki yeri, üretim gücü ve armatür pazarına dair bilgi ve düşüncelerini Saray Su Armatürleri Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Öztunç ile konuştuk.
“Saray Su Armatürleri’nin geçmişi 40 yıla dayanmaktadır”
Şirketimiz Saray Su Armatürleri ve Ölçü Aletleri TİC. LTD. ŞTİ. olarak 2009 yılında Hasan Öztunç ve Hüseyin Akdeniz ortaklığıyla kurulmakla beraber geçmişi 40 yıla dayanmaktadır. Uzun geçmişini de işe katarsak firmamız kuruluşunda BERKE Markası ile kromlu sıhhi tesisat malzemelerinden olan musluk ve batarya ile ve daha sonra da müşterilerimizin talepleri doğrultusunda değişik modellerde ve çaplarda olmak kaydıyla yine
BERKE markası ile vana imalatına başlamıştır. İlerleyen süreçte ise PAKSAY markası ile su sayacı üretimine başlamıştır. Sektöre ait ilklerin üretildiği bir geçmişe sahip olan firmamız daha sonra bazı ayrılmalar yaşamış ve nihayetinde 2009 yılında Hasan Öztunç ve Hüseyin Akdeniz ortaklığıyla ayrı bir yola girmiştir.
“Türkiye’de TSE tarafından “gerçek” belgelendirmesi yapılan ilk ve tek firma olma özelliği de firmamıza ait”
Üretimini yaptığımız ürünler arasında en önemli üretimimiz olarak su sayacı bulunmaktadır. Türkiye’de birkaç firmanın yapmayı başarabildiği teknik bir ürün olan su sayacının üretimi firmamızın prestiji açısından da çok önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca şunu da gururla söyleyebiliriz ki Türkiye’de TSE tarafından “gerçek” belgelendirmesi yapılan ilk ve tek firma olma özelliği de firmamıza ait bulunmaktadır. Bunun yanında geçmişten gelen tecrübelerimizle üretimine devam ettiğimiz sıhhi tesisat grubundan kromlu mamul olan banyo ve mutfak armatürleri, musluklar ve sarı grubu diye tabir ettiğimiz değişik model ve ölçülerde vanalar bulunmaktadır.
Yeniliğe ve başarıya çok aç olan sektördeki tüm firmalarımız, inanılmaz bir dinamizm oluşturmakta ve böylelikle de kendilerini geliştirmekte ve her geçen gün kapasitelerini arttırmaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de üretimin çok hızlandığı günümüzde, sektördeki tüm firmalar teknolojik yenilikleri takip ederek çok hızlı bir şekilde yapılanmaktadır. Hızlı gelişmekte olan ülkemizdeki gelişmelerin tümünü göz önüne aldığımızda, üretim yapan firmalarımızın üretimlerinin hızlanmasını ve kapasitelerini arttırmasını sağlayan yardımcı unsurlarda sektörümüzle birlikte gelişerek üretim kapasitelerini arttırmaya yardımcı olmaktadır. Ülkemizde bundan on yıl öncesine göre bir kıyaslama yaparsak firmalarımızın üretim kapasitesi yüz kat artmıştır dersek yanılmış ve abartmış olmayız. Bize göre sektörümüzdeki asıl başarı budur.
“Teknolojinin gelişmesi ile birlikte üretim kabiliyetlerimiz de arttı”
Tüketiciler için en önemli üç konu, kalite, işlevsellik ve görselliktir. Tabii ki kalite firmamızın olmazsa olmazıdır. Bu konuda sürekli olarak kendimizi geliştirmek ve yenilikleri takip edip en iyisini yapmaya çalışmaktayız. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte üretim kabiliyetlerimiz de artmış bulunmakta, bunu da ürünlerimize yansıtarak müşterilerimizin talepleri doğrultusunda yenilikler yapmakta ve bunu ürünlerimize adapte etmekteyiz. Aynı şekilde görselliğe önem veren müşteriler için de birçok tarzlarda ve modellerdeki ürünlerimiz de ürün portföyümüzde bulunmaktadır. Kalite, beraberinde uzun kullanım ömrü getirmektedir.
ARMATÜRLER
“On yıl öncesine göre bir kıyaslama yaparsak firmalarımızın üretim kapasitesi yüz kat artmıştır”
SEKTÖR ANALİZİ
önünde tutularak tasarlanmaktadır. Son dönemlerde sektörümüz kendini aşmış ve yeni yaptığımız kalıplarla çok daha zor modelleri üretebilir duruma gelmiş bulunmaktayız.
ARMATÜRLER
“Sağlığa çok zararlı ve çok kalitesiz parçaların kullanıldığı durumlara şahit olmaktayız”
Bunu en ön planda tuttuğumuzda müşteri memnuniyeti oluşmaktadır.
“TSE den almış olduğumuz su sayacına ait AT Tip Onay Belgesi’yle birlikte su sayacındaki ihracat payımızın da çok hızlı bir şekilde büyüyecek”
Bu konuyu 2’ye ayırarak değerlendirmek daha doğru olur. Musluk, batarya ve vana üretimine ait ihracatımız üretimimizin yaklaşık yüzde 90 gibi büyük bir bölümünü kapsarken su sayacı ihracatımız ise yüzde 10 seviyelerindedir. Ancak önümüzdeki dönemde TSE den almış olduğumuz su sayacına ait AT Tip Onay Belgesi’yle birlikte su sayacında ki ihracat payımızın da çok hızlı bir şekilde büyüyeceğini düşünmekteyiz.
“Yaptığımız kalıplarla çok daha zor modelleri üretebilir duruma gelmiş bulunmaktayız”
Su sayaçları görselden çok teknik bir ürün olduğu için teknik gerekliliklere göre dizayn edilmekte fakat banyo ve mutfak armatürlerinin tasarımları tamamen işlevsellik ve görsellik göz
98 Nalbur Teknik.com / Ağustos15
Sektör açısından bakacak olursak, aslında rekabet konusu sektörümüzün en zorlandığı konuların başında gelmektedir diye düşünmekteyiz. Tüketici almış olduğu ürünü sadece görsele bakarak seçebildiğinden ve ürüne ait teknik konulara hakim olamadığından alacağı ürüne sadece fiyat odaklı yaklaşması tüketiciyi de sektördeki üretici firmaları da olumsuz etkilemektedir. Görsel olarak birbirine çok benzemesine rağmen ürünlerde kullanılan hammadde ve yedek parçalar kalite konusunda suiistimale çok açıktır. Sağlığa çok zararlı ve çok kalitesiz parçaların kullanıldığı durumlara şahit olmaktayız. Ancak bizim firmamız, uzun yılların vermiş olduğu deneyime dayanarak her şeye rağmen kaliteden taviz vermeden en iyi, en kaliteli ürünü, en uygun fiyatlara mal etme stratejisini uygulamaktadır. Kalitesiz ürün üretmek firmalara çok daha büyük maliyetler getirmektedir.
“Marka olma bedelini hiçbir şey karşılayamaz”
Bu konuyu da yurt içi ve yurt dışı olmak üzere iki ayrı başlıkta değerlendirmek gerekmektedir. Yurt içinde katıldığımız fuarlarla marka değerimizi her geçen gün arttırırken, yıllardır beraber çalıştığımız, her bölgede sektörün içinden yetişmiş, işi ve sektörü çok iyi bilen, bulunduğu bölgeye hakim ana toptancılarımızın işini kolaylaştırmaktayız. Kalitemizi ve güvenilirliğimizi her şeyin üzerinde tutarak yıllar önce çıktığımız bu yolda güvenilir marka olmak bizleri her zaman bir adım öne
götürmüştür. Fiyat odaklı değil kalite odaklı satış politikamızdan asla taviz vermemekteyiz. Bu da toptancılarımızın daha rahat satış yapmasını sağlamaktadır. Yurt dışında da yine fuarlara katılarak, tecrübelerimize dayanarak seçtiğimiz, ürünlerimizi en iyi şekilde satışını yapacak müşterilerimizi seçmekte ve büyük bir aile olmaktayız.
“Su sayacı konusunda direkt olarak TSE’den belgeli ilk ve tek firma olma özelliğine sahibiz”
Musluk ve batarya konusunda yeni görsel modeller yapmakla birlikte su sayacı konusunda yaptığımız çok önemli çalışmalar bulunmaktadır. Kendi firmamıza özgü ve kendi tasarladığımız su sayacı test ve kalibrasyon cihazlarımızı geliştirerek önemli bir teknik alt yapı oluşturduk. Bu gelişmeler neticesinde de TSE ekiplerinin denetiminde kendi laboratuvarlarımızda yaptığımız çalışmalarla Avrupa Birliği’nin belirlediği kriterlere uygun olduğumuzu tescil eden belgelerimizi de almaya başladık. Şuan su sayacı konusunda direkt olarak TSE’den belgeli ilk ve tek firma olma özelliğine sahibiz. Yeni geliştirdiğimiz cihazlarımızın projeleri tamamlanmakla beraber cihazların üretimine de başlamış bulunmaktayız.
“Bize göre yurt içindeki en büyük sıkıntı, hiçbir vergi ödemeden çalışma hayatına başlayan merdiven altı firmaların çoğalması”
Bize göre yurt içindeki en büyük sıkıntı, hiçbir vergi ödemeden çalışma hayatına başlayan merdiven altı firmaların çoğalması ve bu sayede elde ettikleri haksız avantajlar neticesinde çok düşük kârlarla satışlar yapması diyebiliriz. Ayrıca maalesef sektörün çok uzun vadelerle iş yapmaya çalışması da sektörümüzü olumsuz etkilemekte, bunun yanında
SEKTÖR ANALİZİ
ARMATÜRLER
çek yasasındaki boşluklardan faydalanan art niyetli firmaların oluşması diyebiliriz. Yurt dışında ise maalesef etrafımızda ihracat yaptığımız ülkelerin neredeyse tamamının yönetilemez hâle geldiği görülmekte ve bunun neticesinde oluşan olumsuz havadan dolayı müşterilerimizin çok temkinli davranmaya itilmesi, sektörümüzü çok olumsuz etkilemektedir. Sektör açısından oluşan bu olumsuz tablonun giderilmesinin en önemli yolu, yeni pazarlar arayışından geçmektedir. Özellikle Afrika pazarı sektörümüzü cezbetmektedir. Firmamız bu durumların farkına varmakla birlikte bu bölgelerle ilgili çalışmalar yapmaktadır. Yaklaşık 3 yıldır Afrika pazarı ile ilgilenen ve hatta bu bölgeye ürünlerini ihraç eden firmamız çalışmalarını hızlandırmanın gereğini fark etmiştir ve buna göre de çalışmalarını sürdürmektedir.
“2015 yılı kayıp bir yıl olmakla birlikte bizler 2016 yılında bunu telafi edeceğimizi düşünüyoruz” Gerçekçi olmak gerekirse, maalesef 2015 yılı kayıp bir yıl olarak tüm sektörlerde olduğu gibi bizim sektörümüzü de olumsuz etkilemiştir. Hem ülkemizde hem de etrafımızdaki komşu ülkelerde oluşan olumsuz hava sektörlerin tümüne olumsuz yansımıştır. Bizim firma olarak en büyük tesellimiz su sayacı konusunda yeni aldığımız belgemizin ilerde firmamızın hem yurt içinde hem de yurt dışında önünü açacağını düşünmemizdir. 2015 yılı kayıp bir yıl olmakla birlikte bizler 2016 yılında bunu telafi edeceğimizi düşünmekteyiz. Daha yapacağımız çok önemli ve geliştireceğimiz çok güzel projelerimizi hayata geçirmek için sabırsızlıkla mücadeleye devam edeceğiz.
100 Nalbur Teknik.com / Ağustos15
Başarılı bir yaşam ve daha gerekli olan zek
102
Nalbur Teknik.com / Ağustos15
iş hayatıiçin IQ'dan ka türü; EQ
MAKALE
İ
ster büyük bir şirketin üst düzey yöneticisi olun, ister 5 kişilik bir ekibin başında ilk yöneticilik deneyimlerinizi yaşıyor olun, başarılı olabilmek, hedefleri tutturabilmek ve pozisyonunuzu koruyabilmek için iyi bir yönetici olmanız gerekir. Bunu başara bilmek içinde EQ ya da duygusal zekanın liderler ve çalışanlar için kilit bir yetenek olduğunu biliyoruz. EQ ya da duygusal zekanın liderler ve çalışanlar için kilit bir yetenek olduğunu biliyoruz. Ancak yeni tamamlanan bazı çalışmalarda EQ'nun profesyonellerin başarısındaki etkisinin düşünüldüğünden daha da etkili olduğunu, IQ ve deneyim gibi diğer önemli nitelikleri geçtiğini göstermekte.
EQ açılımı; Emotion Quetient'dir. IQ'dan farklı olarak 'duygusal zekayı' gösterir ve bazı psikiyatrlara göre EQ, IQ'dan daha önemlidir. 1990'lı yıllarda
104
Nalbur Teknik.com / Ağustos15
Harward'da 95 öğrencinin üzerinde yapılan IQ ve EQ deneyi, bu yönde olumlu sübut vermiştir. 95 öğrenciden notları yüksek olanlar, düşük olanlara nazaran okul hayatından sonra ki yaşantılarından hiç zevk almadıklarını, yaptıkları ilgilendikleri işlerin sıkıcılığından ve özellikle de diğerlerinden düşük maaş aldıkları gözlemlenmiştir. Duygusal zekâ nitelikleri, psikiyatrlar tarafından; empati, duyguları ifade etme ve anlama, mizacını kontrol etme, bağımsızlık, uyum sağlayabilme, beğenilme, kişiler arası sorunları çözme, sebat, sevecenlik, nezaket, saygı olarak nitelendirmişlerdir. psikiyatrlar, insan duygularının yaşamlarını daha da zenginleştirdiğini iddia etmişlerdir. duygusal yetenek, bir metayetenek; yani, ham zeka dahil, var olan diğer yeteneklerimizi ne kadar iyi kullanabileceğimizin belirleyicisi olmuştur . Harvey Deutschendorf'un Fast
Company'de yayınlanan yazısına göre, yüksek EQ'ya sahip insanlar yüksek IQ'ya sahip insanlara göre daha başarılı olabilmekte. Amerika'da liderlik alanında saygın çalışmalarıyla bilinen Center for Creative Leadership'in (CCL) yayınladığı son çalışmalara göre, yöneticilerin başarısız olmalarının en büyük sebebi duygusal yetiler konusunda yetersiz kalmaları. CCL, her yıl, aralarında 80'den fazla Fortune 100 şirketinin bulunduğu 20 bin profesyonel ve 2 bin kuruma, yönetim ve liderlik alanlarında hizmet götürmekte. Çalışma sonuçlarına göre, başarısızlıkların ardında ortaya çıkarılan en belirgin üç sebep; değişimi yönetmede yetersizlik, takım içerisinde çalışmada uyumsuzluk ve diğer çalışanlarla iletişim kuramama. Uluslararası araştırma firması Egon Zehnder, 515 üst düzey yöneticinin niteliklerini incelemiş ve EQ'su yüksek olan yöneticilerin
MAKALE
IQ'su yüksek olanlara veya geçerli deneyimi olanlara göre daha güçlü liderler oldukları sonucunu çıkarmış. Ayrıca çalışma, EQ ve IQ arasında zayıf bir ilinti olduğunu göstermekte. Carnegie Institute of Technology'nin yürüttüğü araştırmaya göre ise, finansal başarının %85'i insanı diğer canlılardan ayıran ve duygusallığıyla öne çıkaran özelliklerine bağlı. Bu özelliklerin başında, kişilik, iletişim kurma, müzakere etme ve önderlik etme yetileri sayılmakta. Çalışmanın sonucu, finansal başarının sadece %15'inin teknik yeteneklere dayandığını göstermekte. Bir diğer deyişle EQ, IQ'ya göre daha çok para kazandırmakta. Nobel ödüllü Amerikalı Psikolog Daniel Kahneman, insanların sevdikleri ve güvendikleri bir insanla iş yapmayı, sevmedikleri ancak iyi bir ürünü olan
veya daha uygun bir fiyat teklif eden biriyle iş yapmaya tercih ettiklerini göstermekte. Kahneman'ın sözünü ettiği durumu kendi alışverişlerinizde de gözlemleyebilirsiniz. En son ne zaman büyük bir alım yaptınız? Ev? Araba? Bir büyük elektronik alet? Size satış yapan kişiyle kimyanız uyuştu mu? Kendisine güven duydunuz mu? Çoğu zaman bu sorulara verdiğiniz cevapların evet olduğunu göreceksiniz ve satın alma kararınızda satıcının önemli rolü olduğunu fark edeceksiniz. EQ ile çalışmaların henüz yaygınlaşmadığı 1990'larda Hay/ Mc- Ber Research and Innovation Group bir sigorta şirketi satış ekibiyle geniş kapsamlı bir çalışma yürütmüş. Çalışma sonuçları EQ'su yüksek ve düşük çalışanları bir bıçak gibi keskin bir şekilde
ikiye ayırmış. Birinci grup, öz güveni yerinde, inisiyatif almayı bilen ve empati kurarak satış yapmaya odaklanan kişilerden oluşuyormuş ve bu grubun ortalama poliçe satışları 114 bin dolar civarındaymış. Diğer grup ise, karşısındakiyle ilişki kurmada yetersiz kaldığı gibi, 54 bin dolar ortalamanın üzerine çıkmıyormuş. Bu çalışma, kurumların en alt seviyesinde dahi EQ'nun rolünün ne kadar önem- Yönetici adaylarında aranan en önemli özellik: Yüksek EQ li olduğunu göstermekte. Bir sigorta şirketi için, satış ekibi şirketin yüzü, imajı ve en önemlisi parasını kazandığı birincil kaynağı. EQ'nun önemi, yönetim seviyesine geldikçe önemini yitirmemekte, bilakis arttırmakta. Kurumunuzun ne kadar yukarısında EQ'su yüksek profesyonellerle çalışıyorsanız, şirketinizin geleceği o kadar emin ellerde demektir. Yukarıdan gelen EQ odaklı kararların şirketin performansına etkisini gündelik faaliyetlerde olduğu gibi, departmanların ve şirketin genel performansına katacağı artıları da yakından görebilirsiniz. EQ kurumun her kademesinde önemlidir. Örneğin, MCClelland'ın 1999'da yaptığı bir çalışmada, bir üretim tesisinde amirlere duygusal yeterliliklerle ilgili eğitim verilmiş. Etkili dinlemek için neler yapılması gerektiği, zaman kaybını ve iş kazalarını önlemek için ne gibi stratejiler geliştirmek gerektiğiyle ilgili çalışmalar yapılmış. Sonuç; verimlilik %50 artmış, kazalar yılda 15'ten 3'e inmiş ve verimlilik hedeflerini yıl sonunda 250 bin dolarla geçmişler. Aynı prensipler iş ortamı dışında yaşamın her alanında devreye girmekte. Herkes kolay
MAKALE
anlaşılabilen, destek olan, güvenilebilir, sempatik insanlarla çalışmayı ister. Hepimiz kolay sinirlenmeyen, işler kontrolden çıktığında soğukkanlı çözümler üretebilen kişilerle çalışmayı tercih ederiz.
EQ'su yüksek insanlar arasından iyi insanları seçin
EQ'su yüksek insanlarla yetinmeyin, EQ'su yüksek iyi insanlarla çalışmayı hedefl eyin. EQ'su yüksek insanlar her zaman iyi insanlar olacak diye bir şart yoktur. Bazı insanların EQ'su yüksek olmakla beraber, ruhsal nitelikler konusunda dikkat edilmesi gereken insanlar olduklarını görürsünüz. Yüksek EQ'ları sayesinde karşılarındaki insanların ne düşündüklerini bilir ve onları, fark ettirmeden manipüle ederler. Bu özellikleri sayesinde bir yandan işlerini çok hızlı ve diğerlerinden daha yüksek beceri ile tamamlarken, diğer yandan kişisel nitelikleri itibarı ile yıkıcı bir amaca hizmet edebilirler. Yaptıkları iş kendi amaçlarına uyduğu sürece her şey iyidir, işler
106
Nalbur Teknik.com / Ağustos15
kendi istekleri ve kontrolleri dışına çıkınca her şey değişebilir. Bu yüzden EQ'su yüksek insanları istihdam etmekten vazgeçmeyin fakat iletişimi zayıf, pot kıran belki de işini düzgün yapmak için kalp kıran üretken kişileri de göz ardı etmeyin. EQ alanında kendini geliştirmeye açık kişiler, zaman içinde iletişimlerini güçlendirebilir ve insan ilişkilerinde belli yollar kat edebilir. Günün sonunda etik değeri yüksek olan şirketler ve kişiler, uzun vadede kazanacaklardır. EQ'su yüksek, aynı anda ruh nitelikleri ve etik değeri yüksek kişilere rastlarsanız, kendi şirketlerini kurmuş ya da kendi başlarına çalışmak istiyor olsalar da, onları beraber çalışmaya ikna edin.
İşe alım yaparken bu özelliklere bakın; Kendini tanımak
Yüksek EQ'ya sahip olan insanların çoğunun en belirgin özellikleri arasında kendilerini bilmek gelir.
Kendini bilmek, duygularını, güçlü ve zayıf yönlerini, onları nelerin motive ettiğini bilmek anlamına gelir. Kendini bilen insan ne kendini yerden yere vurur şekilde eleştirir, ne de gerçeklikten uzak bir şekilde umutlu olmak yoluna gider. Kendi kendine dürüst olmak önceliğidir. Bu insanlar kendi duygularının, kendilerini ve çevrelerindeki diğer insanları nasıl etkilediğini bilirler. İş ortamında bu etkiyi çalışanlarının performanslarını iyileştirmek için kullanırlar. Değerleri, hedefleri, hayatta ne yöne gitmek istedikleri kafalarında nettir. Kendilerine güvendikleri gibi, limitlerinin de farkındadırlar. Bu nedenle, kolay kolay yenilecekleri işlere girmezler. Kendilerini bilen insanları görüşmelerde belirlemek kolaydır. Açık ve savunma odaklı olmayan bir üslupla size kolaylıkla açılacaklardır. Onlara duygularına kapılarak verdikleri bir karar veya davranışı sorun. Daha sonra yaptıklarından dolayı pişman oldukları bir olayı anlatmalarını isteyin. Kendi kendine gülebilen, zamanında yapılan hatadan sağlam dersler çıkarmış olan
MAKALE
kişi kendini bilen biridir. Bu soruya kaçamak cevaplar veren, seçtiği kelimeler ve vücut diliyle rahatsızlık duyduğunu belli eden kişiler de kendilerini bu soruyla eleyecektir.
planladığınız adayın duygularını kontrol edip edemediğini test etmek için sorduğunuz sorulara verdiği cevaplara ve bu soruları ne hızla cevap verdiğine dikkat edin.
Duygularını kontrol edebilmek
Empati kurabilen kişileri işe almak önemlidir. Empati sahibi kişi çevresindekileri anlamaya odaklanır, onların söylediklerini ve davranış biçimlerini, onları anlamaya çalıştıktan sonra değerlendirmeye alır. Empati kurmak kişinin karıncayı bile incitmeyeceği, herkesi sürreel bir şekilde mutlu etmek çabasında olacağı anlamına gelmez. Zor kararları alacaktır ancak, diğerlerinin duygu ve düşüncelerini de dikkate alan ara çözümler veya geçiş dönemlerini planlamaktan geri kalmayacaktır. Bir kişinin empati kurma eğiliminde olup olmadığını anlamanız için, beraber çalıştığı bir kişi kendisine sinirlendiğinde, bu duruma nasıl karşılık verdiğini sorun. Görüştüğünüz adayın karşısındakini anlamak için ne tür bir çaba gösterdiğini anlamaya çalışın. Aynı fikirde olmasa da kişinin düşüncelerini
Hepimizin duyguları var ve duygularımızı tamamen yok saymaya hiçbir zaman gücümüz yetmez. Duygularını etkili bir şekilde kontrol etmeyi başaran insanlar ise, ağızlarından çıkan kelimeleri ve içine girdikleri davranışları idare edebilirler. Duygularının esiri olan kişilerden bu tür bir hakimiyeti bekleyemezsiniz. Negatif duyguları onları kolaylıkla kontrol altına alır ve yönettikleri takım ve projelerde kaos, kötüye gitme ve takım içinde huzursuzluk ve husumet hızla baş gösterir. Biz insanlar hep önce hisseder sonra düşünürüz. Duyguların kontrolündeyken aceleyle hareket edenler düşüncelerinin devreye girmesini beklemezler, sabırsız davranırlar. Yani mantıklarının duygularının önüne geçmesine fırsat vermezler. İşe almayı
Kişiyi anlama yetisi
anlama arayışı ne kadar empati kurduğunu gösterecektir. Sosyal yetkinlik Sıklıkla aranan sosyal yetiler, karşısındakileri anlama ve ortak noktalar bulma yeteneğidir. Bu, sadece arkadaşça davranmak ve diğerleriyle iyi anlaşmakla kısıtlı değildir. EQ'su yüksek biri sosyal yetilerini, çeşitli önemli konuları kişilerin hassasiyetlerini dikkate alarak tartışabilmek ve konuların çözüme kavuşmasında öncülük veya aracılık etmek olarak iş dünyasına taşıyabilir. Sosyal yetilerinin ne kadar gelişmiş olduğunu test etmek için adaylara, projeleriyle ilgili zorlukları anlatmalarını isteyin, insan ilişkilerini nasıl yürüttüklerini sorun
Sosyal zekası yüksek insanların 7 alışkanlığı 1. Olumluya odaklanırlar
Kötü haberleri görmezden gelmemekle beraber, EQ'su yüksek insanlar doğru kararı vermek için problemlere odaklanarak fazla zaman ve enerji harcamazlar. Onun yerine, bir durumla
MAKALE
ilgili nelerin olumlu olduğuna odaklanırlar ve bir problem için çözümler geliştirmeye başlarlar. Daha da önemlisi, neleri değiştirebileceklerine, nelerin kendi kontrollerinde olduğuna göre harekete geçerler.
2. Çevrelerini olumlu insanlarla doldururlar
Yakın çevrelerinde durmadan şikayet edenlere, çözüm üretmek yerine her şeye muhalif olanlara yer yoktur. Negatif insanların enerjilerini tükettiğinin farkındadırlar. Pozitife odaklanır, çevrelerini çözümün parçası olmaya adamış insanlarla doldururlar. Olumlu insanlar, sıcak kanlı birbirine değer veren yapılara sahiptirler. Çevrelerine pozitif enerji saçar, güven uyandırırlar.
3. Sınır koyabilir ve gerektiğinde dediğim dedik olabilirler EQ'su yüksek insanların arkadaşça davranışlarını görüp de, vur kafasına al ekmeğini gibi her şeye evet diyeceklerini beklemeyin. Gerektiğinde sınırlarını çizmeyi, fi kirlerini karşılarındakilere kabul ettirmeyi çok iyi bilirler.
108
Nalbur Teknik.com / Ağustos15
Kibardırlar, karşılarındakilerin konumunu anlamaya çalışırlar ancak dediklerinden esnemezler, inandıkları, doğru bildikleri prensipler doğrultusunda hareket ederler.
4. Geleceğe bakar, geçmişe takılı kalmazlar
EQ'ları yüksek olan kişiler geleceğin sunduğu olasılıklarla o kadar yoğundurlar ki, geçmişe takılı kalmaya zamanları olmaz. Nelerin olmadığına hayıfl anacaklarına, geçmişteki başarısızlıklarından ders çıkarırlar, ve gelecekte yapacakları işlere bu dersleri dikkate alarak girerler. Başarısızlığı süreklilik arz eden bir durum veya kendilerine yapışmış bir özellik olarak görmezler.
5. Hayatlarını mutlu, eğlenceli ve ilginç şeylerin üzerine kurarlar
İş yaşamında ya da özel hayatlarında mutlu olmanın peşindedirler. Zevk alabilecekleri fırsatların peşinden giderler. Başkalarını mutlu görmekten keyif alırlar, onların mutluluğu kendilerine mutluluk kaynağı olur.
6. Tartışmalardan olumlu sonuçlar çıkarır, hayatlarına devam ederler Bu aydınlanmış insanlar sadece geçmişten ders alarak yaşamlarına devam etmez, yaşadıkları kavgaları, geçimsizlikleri de akıllı bir şekilde arkalarında bırakırlar. Öfk elerini içlerinde tutmak yerine, bu tür durumlara tekrardan nasıl ortam oluşturmaları gerektiği üzerinde dururlar. Kavga ettikleri kişileri hızla aff ederler ancak meydana gelen olayları asla unutmazlar. Dolayısıyla, gelecekte aynı hatalara düşmezler.
7. Sürekli öğrenmeye ve bağımsız olmaya devam ederler Yaşam boyu öğrenmek EQ'su yüksek insanların işidir. Sürekli yeni şeyler öğrenmek ve kendini geliştirmek üzerine kurulu bir yaşam onların idealidir. Kritik düşündükleri gibi, yeni fi kirlere açıktırlar ve gerekli gördüklerinde fi kir değiştirirler. Yeni fi kirleri harmanlayarak farklı sonuçlar çıkarır, korkusuzca yeni kararlara varırlar.
HABER
Polisan’ın, Android’den Sonra iOS Uyumlu Sadakat Sistemi Kullanıma Sunuldu
P
olisan Boya’nın sadakat sistemi uygulaması PoliclubExtra, Android’in ardından hem iOS uyumu tüm tablet ve telefonlarda da kullanılabilir hale geldi, hem de uygulama ile puan sorgusu ve hediye satın alma kolaylaştırıldı. Polisan Boya, Türkiye’de bir ilke imza atarak boyacı ustalarına benzersiz hizmet avantajı sunan Android uyumlu sadakat sistemi PoliclubExtra, iOS uyumlu tüm telefon ve tabletlerde kullanılabilir hale getirdi. iOS uyumlu tüm telefon ve
110
Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
tabletlerden ücretsiz olarak indirilebilen mobil uygulama sayesinde Polisan Home Cosmetics’in veri tabanında bulunan 30 bini aşkın boyacı ustasına ve yeni PoliclubExtra üyelerine hitap eden akıllı kartı PoliclubExtra ile puan toplamak veya hediye kazanmak artık çok daha kolay hale geldi. Uygulama ile puan sorgusu ve hediye satın alma kolaylaştı Polisan Boya, Türkiye’de ve dünyada ilk defa boya sektörüne farklı bir bakışla, boyanın tanımını ve konumlandırmasını değiştiren Polisan Home Cosmetics vizyonu
doğrultusunda, müşterilerine ayrıcalıklı hizmetler sunmak için tasarladığı akıllı kartı PoliclubExtra’ya getirdiği bu yeni uygulama ile Polisan bayileri tarafından verilen PoliclubExtra kartların kaydedilerek puan sorgusunu çok kolaylaştırıyor. Uygulamanın kullanıcıları, Polisan Boya’nın ürünlerinden gelen puanlı barkodları telefonlarının kamerasıyla okutup, puan kazanabilecekler ve bu puanları uygulamanın Hediye Siparişi alanında kullanarak birçok hediye satın alabilecekler.
HABER
İş kazalarında uzuv kopmaları yaz aylarında artıyor sekiz kata kadar arttırabileceğini ifade eden Özkan, Bu tür kazaların sadece deneyimsiz çalışanlar ile ilgili olmadığını, acemi çıraklar kadar ustaların da uzuv kopması ile sonuçlanan kazalar yaşadığını söyledi. “Uzun yıllardır profesyonel olarak yaptığı işi, iş güvenliği kurallarına uymadan daha kolay ya da hızlı yapabileceğini düşünen dikkatsiz ustaların sayısı da maalesef az değil.” diyen Özkan, özellikle bu dönemde sık görülen uzuv kopmalı kazalarda nasıl hareket edilmesi gerektiğine dair bilgiler paylaştı.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Mikrocerrahi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve İ. Ü. İstanbul Tıp Fakültesi El Cerrahisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Türker Özkan
U
zuv kopmalarının yaşandığı kazalar, yaz aylarında artış gösteriyor. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Mikrocerrahi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve İ. Ü. İstanbul Tıp Fakültesi El Cerrahisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Türker Özkan, bu dönemde artış olmasının sebebinin yaz tatili döneminde tecrübesiz çırak olarak işe başlayan öğrenciler ve hasat döneminde kırsal kesimde kullanılan iş güvenliği bulunmayan tarım araçlarının kullanımındaki artış ile bağlantılı olduğunu söyledi. Sağlık Bakanlığı verilerine göre yılda yaklaşık 200.000 iş kazasının meydana geldiğini, yaklaşık 600 kazada travma
112
Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
sonucu organ kaybı (bedenin bir parçasının kaybı) görüldüğünü açıklayan TİSK Mikrocerrahi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Türker Özkan, bu kazaların okulların tatile girdiği ve hasat döneminin başladığı yaz döneminde arttığını söyledi. Neden olarak da okulların tatil olması ile acemi çırak olarak işe başlayan öğrencilerin sanayi alanında çalışmaya başlamasını; hasat döneminin başlaması ile traktör, su motoru, patos gibi riskli makinaların daha fazla kullanılmalarını gösterdi. Çıraklar Acemilikten, Ustalar Dikkatsizlikten Üretim çevresindeki yetersiz deneyimin yaralanma ve kaza riskini
İlk 6 saat ve Koordinasyon çok önemli! Uzuv kopması ile sonuçlanan kazalarda uzvun eski işlevine kavuşması ihtimalinin, zaman yönetimi ve uygun koşullar ile ilgili olduğunu söyleyen Prof. Dr. Türker Özkan, “Kaza yaşandığında yaralıya acil olarak nasıl müdahale edileceği, kopan parçanın nasıl korunup taşınacağı bilinmiyorsa, hastanın nakil edileceği sağlık kuruluşu koordine edilmemişse, yaralı kişi hayatına bir parçası olmadan devam etmek zorunda kalabilir.” dedi. Kopan uzvun yaşama süresinin uygun koşullar altında 2 ila 6 saat arasında olduğunu belirten Özkan, yaralının en kısa sürede “Rekonstrüktif Mikrocerahi” konusunda deneyimli sağlık kuruluşuna ulaştırılması gerektiğini belirtti. “Kopan parça mümkünse serum fizyolojik ile yıkanmış ve steril sargı bezi ile sarılmış şekilde plastik bir torbaya, bu torba da içinde buzlu su dolu ikinci bir torbaya konulmalı. Kopuk parça buz ile direkt olarak temas etmemeli ve kopuk parçanın donmamasına özen gösterilmelidir. Vücuttaki yaralı kısım ise kalp seviyesinin üstünde tutulmalı ve yara üzerine steril pansuman ile baskı yapılarak kanamanın durması sağlanmalı; profesyonel olmayan turnike uygulamalarından kaçınılmalıdır.” dedi.
HABER
Türk yapı sektörünün yeni hedefi 3.4 milyardolarlık Afrika pazarı
İMMİB Yapı Malzemeleri Komitesi Başkanı Serdar Urfalılar
İ
MMİB Yapı Malzemeleri Komitesi, 3.4 milyar dolarlık Güney Afrika pazarından daha fazla pay almak için Afrika’nın en büyük fuarı olan Bauma Conexpo fuarına ilk defa milli katılım gerçekleştiriyor. Türk yapı sektörü 3.4 milyar dolarlık Güney Afrika pazarından pay almak için atağa kalktı. Sektörün çatı kuruluşlarından olan İMMİB Yapı Malzemeleri Komitesi bu kapsamda 15–18 Eylül 2015 tarihleri arasında Güney Afrika’nın Johannesburg şehrinde düzenlenecek olan “BAUMA CONEXPO AFRİKA 2015” fuarına ilk kez milli katılım gerçekleştirecek. 2014 yılında bölgeye 45.1 milyon dolarlık ihracat yapan sektörün hedefi ise kısa sürede bu rakamı ikiye katlamak. G üney Afrika Pazarı hakkında değerlendirmelerde bulunan İMMİB Yapı Malzemeleri Komitesi Başkanı Serdar Urfalılar, “Güney Afrika’nın yapı
114
Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
malzemelerindeki ithalatı toplamda 3.4 milyar dolar. Sektör olarak biz ise sadece 45.1 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Bu rakam bizim için çok düşük. Güney Afrika’nın ithalat sıralamasında Türkiye ilk 15’de yer alırken, yapı malzemeleri sektörüne bakıldığında ilk 20’nin içine giremiyoruz. Bu rakamlar sektör olarak bu pazara ne kadar uzak kaldığımızın bir göstergesi” dedi. Yapı malzemeleri komitesi olarak Türk yapı sektörünün Afrika pazarından çok daha fazla pay alması için çabaladıklarını aktaran Urfalılar şöyle devam etti: “15–18 Eylül 2015 tarihleri arasında Güney Afrika’nın Johannesburg şehrinde düzenlenecek olan “BAUMA CONEXPO AFRİKA 2015” fuarına milli katılım gerçekleştireceğiz. İhracatçılar üzerinde uzak algısı olan bu pazara biz İMMİB Yapı Malzemeleri Komitesi olarak 13 firma ile milli katılım yapacağız. Daha önce ki yıllarda bu fuara 38 ülkeden 754 katılımcı,110 ülkeden 14 bin 700 ziyaretçi katılmış. Bunlar çok ciddi rakamlar. Bizde Türk yapı komitesi olarak bu fuara gerçekleştireceğimiz milli katılımın bu pazarda ki payımızı artıracağına inanıyoruz.“
“Türk yapı sektörünün başarısı anlatılmalı”
Türk yapı sektörünün başarısını Afrikalılara anlatacaklarını söyleyen Urfalılar, “Yabancıların Türkiye’deki yapı malzemesi kalitesinden hiç haberleri yok. Her fırsatta sektörün büyüklüğünü ve kalitesini vurguluyoruz. Biz inşaat demiri ihracatında dünya birincisiyiz. Seramikte, doğal taşta, çimentoda, boruda
ve pek çok üründe dünyada öndeyiz. Bunları anlattıkça insanlar şaşırıyor. Fuarlara gerçekleştirdiğimiz katılımlarla bu farkındalığı oluşturuyoruz” diye konuştu. Fuarlar dışında yurtdışından alım heyetleri getirdiklerini kaydeden Urfalılar, bunlarla beraber nokta atışı olarak dünyada karar vericilere ulaştıklarını belirtti.
Markalaşamamak büyük sorun
Sektörün en büyük sorunlarından birinin markalaşamamak olduğunu vurgulayan Urfalılar, “Yapı malzemeleri sektörünün marka geliştirme hızının diğer sektörlere göre daha yavaş olduğunu görüyoruz. Türk firmalarının yurtdışından marka satın almaları için Eximbank tarafından verilen kredilerin kolay ulaşılabilir olması için girişimlerde bulunacağız” diye konuştu.
İstatistiki veriler ortak havuzda
İMMİB Yapı Malzemeleri Komitesi, Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) ve İstanbul Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) işbirliğini geliştirmek ve istatistiki veri alışverişini artırmak amacıyla ön protokol imzaladı. Yapılan işbirliği anlaşmasının her iki taraf içinde çok faydalı olacağını anlatan Serdar Urfalılar, “Bu işbirliği anlaşması ile yapı malzemeleri sektörünün ihracatının artırılmasını, sektörün sorunlarının bir arada ele alarak daha çabuk ve daha kalıcı çözümler üretmeyi amaçlıyoruz” dedi.
MAKALE
Satmadan alınmaz, bırakmadan kavuşulmaz Herkes dünyayı kendi etrafında döner sanırmış. Bizimki de o hesap. Gözümüzde bir gözlük, etrafı çarşı-pazar görüyor, pazarlamayla yatıp, pazarlamayla kalkıyoruz. Yıllardır da, sadece işletme okullarında değil, bütün fakültelerde, meslek okullarında, liselerde pazarlama okutulsun, ahali pazarlama okur-yazarlığı eğitimi alsın diyoruz. Sebepsiz değil, tabiî. Bu dünyada herkes bir iş ve meslek peşinde koşuyor. Hepsi de en çok kazanacakları alanlara yöneliyor, bir işin erbabı olmaya bakıyor. Ama bir meslekte kazanmak, başarılı olmak ve sivrilmek için, meslekte tecrübe, uzmanlık, ustalık, derinleşme yetmiyor. Her ne olursa ve ne düzeyde olursa olsun, işleri ve mesleği, bir pazarlamacının gözü, bilgisi, birikimleri ve yetkinliğiyle yapmak, ilişkileri “müşteri yönlü” yürütmek” icabediyor. Bizim açıdan bakınca, her alanda ve her işin ucunda bir müşteri görürüz. Bize göre, her iş müşteriyle başlar, müşteride biter. Müşteri varsa, çoksa ve memnun edilmişse işler yolunda gider. Müşteri yoksa iş de yoktur, kazançta... Bidayetten beri, hepimiz doğuştan satışçıyız. Doğuştan itibaren ağlayarak, kıpırdaşarak,
Prof. Dr. İsmail Kaya
gülücükler dağıtıp, mırıldanarak müşteri ve taraftar toplamaya başlarız. Etraftaki “müşterilerimizin” varlığımızı hep hatırlamaları, dikkatlerini hep bize yöneltmeleri, bizden başka şeylerle ilgilenmemeleri, bütün emir, istek, dilek, arzu ve heveslerimizi anında yerine getirmeleri için bize doğuştan bahşedilen bütün beşerî hünerlerimizi kullanırız. Maksadımıza ve muradımıza ulaşmak için nelerin işe yaradığına, sonuç verdiğine; nelerin çalışmadığına, neler yapınca insanların nasıl tepkiler verdiğine bakarak, hiç farkında olmasak da, satıcılıkta, yani insanları etkileme mesleğinde kariyer yapmaya başlarız. Müşterisi, takımları ve seyircisi kuvvetli olanların, kişi olsun kurum olsun, daha çok kazandığını farkeder, pazarlamaya daha sıkı sarılırız. (Ama nedense, sonraki yaşlarımızda, satıcılıkta kariyer yapma fikrini beğenmez, değersiz bulur, satıcılığı seviyesiz bir iş gibi görürüz.) İster inanın ister inanmayın ama, aslında hepimiz bir şeyler “satarız”. “Satmaya” çalışırız. Satmazsak yaşayamayız. Hayatımızı satarak kazanır, sattıkça kendimizi iyi hissederiz. Satabilirsek arzu ettiklerimize kavuşabilir, mutlu oluruz. Satamazsak
.kaya@gmail.com üzerinden ulaşılabilir, http://www.pazarola.blogspot.com ve http://www.pazarlamabitanedir.blogspot.comblogları ziyaret edilebilir.
116
Nalbur Teknik.com / Ağustos15
MAKALE
bize verilenlerle yetinmek zorunda kalır, huzursuzhırçın oluruz. Diğer taraftan pazarlama için herkes aynı zamanda bir müşteri ve dünya adeta müşteri kaynıyor. Yeryüzüne dağılmış milyarlarca insan hayatlarını bir yandan satıcı bir yandan da müşteri olarak yaşıyor. Daha iyi yaşamak için, hem satmaları hem de almaları gerekiyor. Satmak için almak, almak için satmak şart. Alamayan satamıyor, satamayan alamıyor. Satamayan alamıyor, bırakamayan kavuşamıyor. Müşterilerimizin büyük çoğunluğunu biz kendi tercih ve gayretlerimizle arar, bulur, özgür irademizle kendimiz seçeriz. Beğenmediğimizden kaçar, beğendiklerimize yönelmeye çalışırız. Hayatlarımızın kalitesinin bu tercihlerimizle, bu tercihleri ne derecede isabetle yaptığımıza bağlı olduğunu anlar, titizlenir, “aman yanlış yapmayalım” telaşına düşeriz. Sosyal çevremizdeki ilişkilerimiz dahil, müşterilerle ilişkilerde iki grup müşteri var. Bunların bazıları, ilişkilerinde devamlı, bağlı ve sadık kalırlarken; diğerleri ise, gel-
geç, yüzer-gezer bir davranış sergiliyorlar. Arada bir de kararsızlık yaşayanlar var. Kararsızlar üzerinde yapılan ve onların “gizli motiflerini” ( farkına varılmamış, ifade edilmemiş, dile getirilmemiş endişe, beklenti, korku, duygu, düşünce ve yaklaşımlarını) öğrenmek için yürütülen projeksiyon teknikleri sayesinde, bu müşterilerin aslında ne kararsız, ne de fikirsiz oldukları, sadece kendi içlerinde gizli, özel bazı psiko-duygusal değerlemeler yapmada kararsız kaldıkları anlaşılmış. Araştırmacılar, bu psikolojik durumların altında yatan gerçek motifin yakalanabilmesi halinde, kararsız görünen müşterilerin davranışlarının % 97 isabetle tahmin edilebileceği görüşündeler. Müşterilerin belli bir tercihe yönelmelerinin altında üç temel etki söz konusu. Birinci etki düzeyi, insan tabiatı olup bu düzeyde insanları etkilemek, değiştirmek neredeyse imkânsız. İkinci etki düzeyi, kültürel düzey olup, toplumun ve kitlenin fikirlerinin zaman içinde değişmesine ihtiyaç duyulur. “Atomu parçalamaktan zor” olsa da özel yöntem ve
araçlarla bunu başarmak da mümkündür. Üçüncü düzey ise seçim/ tercih düzeyidir ki, bu alanda yapılabilecekler derya deniz sayılır. Bu düzeydeki etkiler, birbirine yakın seçenekler arasında kararsız kalınan durumlarda işe yarar. Her durumda belli bir yönde çalışan bir etki, bir motif, bir dürtü mutlaka vardır. Tam karar anında insanları ve bu dürtülerini sloganlarla, sembollerle ve motiflerle manipüle etmek mümkün ve nispeten kolaydır. Pazarlama profesyonelleri çoğunlukla işte bu alanda faaliyet gösterir ve bizleri, “niye satınalacağımız” konusunda iknâya çalışırlar. Etrafımızı kuşatan amatör ve profesyonel, büyük ve küçük, meslekten veya meslek dışından, vs. herkese, bir şey yapmalarını, önerdiğimizi kabul etmelerini sağlamaya çalışırken, zihinlerindeki olayları, onları harekete geçiren etkileri, “Niye alayım ki?” sorusuna nasıl yaklaştıklarını anlayabilmek önem taşıyor. Yaşananlar gösteriyor ki, Ne? ve Nasıl? sorularından ötede ve öncesinde, müşterilerinin zihnindeki Niçin? sorusunun dürtüsünü açıklayabilenler daha başarılı oluyor.
ÜRÜN TANITIMI
DuPont™ Corian® ile banyolara inovatif dokunuş Temmuz 2015 – Dünyanın en çok tercih edilen yüzey kaplama markalarından biri olan DuPont™ Corian®, “Sonsuz Evrim (Endless Evolution)” büyüme programı kapsamında geliştirdiği yeni lavabo koleksiyonuyla banyolara estetik ve inovatif çözümler sunuyor. Her türlü şekli alabilen ve ahşap gibi işlenebilen DuPont™ Corian® ile banyo lavabolarının yanı sıra duş, küvet, banyo aydınlatması gibi farklı alanlarda da sınırları zorlayan tasarımlar gerçekleştirmek mümkün. Yüksek kalitesi ve ek yeri olmayan kusursuz birleşimi ile hayallerdeki banyoları oluşturmaya imkan tanıyan DuPont™ Corian®, kimyasallara ve lekelere karşı dirençli ve dayanıklı olması nedeniyle de sıklıkla tercih ediliyor. Kolay temizlenebilen, yenilenebilen ve tamir edilebilen DuPont™ Corian®, masif ve gözeneksiz yapısıyla banyo yüzeylerinde bakteri ve mantar oluşumunu önleyerek hijyen sağlıyor.
Çevreci ve tasarım harikası banyolar
Banyolara estetik ve inovasyon getiren DuPont™ Corian®, zengin renk paleti, ısıyla şekillenebilmesi ve işlevselliği ile banyo sahibinin kişiliğini yansıtan zevkli ve büyüleyici tasarım olanakları sunuyor. Çevre konusundaki hassasiyeti ile de öne çıkan DuPont™ Corian®, üretim sürecindeki enerji tüketimini ve atık miktarını sınırlamak konusunda standartlara uygun olarak hareket ediyor. Güncellenen ve yeniden adlandırılan DuPont™ Corian® yeni lavabo koleksiyonunda, kendine has estetiğe sahip 20 yeni banyo modeli yer alıyor. Ayrıca yeni koleksiyonunu sunmak için “Yaşamdan Portreler (Portraits of Life) isimli bir yayın da hazırlayan DuPont™ Corian®, yeni koleksiyon ürünlerini Türkiye’de Ağustos 2015 itibariyle satışa sunmaya başlayacak.
“Sonsuz Evrim (Endless Evolution)” programı (www.endlessevolution.corian.com) - DuPont™ Corian®; Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesinde ‘Sonsuz Evrim’ sloganı ve logosuyla simgeleşen yeni ve uzun soluklu bir programı hayata geçirdi. Bu program; üretim inovasyonlarını, yeni ürün geliştirmeyi ve DuPont™ Corian®’ın estetik, kullanışlı ve güvenilir kaplama çözümü olarak mobilya, iç tasarım ve mimari pazarlarındaki liderlik pozisyonunu daha da güçlendirecek teknik ve pazarlama programlarını kapsıyor.
120Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
Bien’den ahşap dokulu seramik Adını kübist akımın öncülerinden olan ünlü İspanyol ressam Pablo Picasso’dan alan Bien’in ‘’Picasso Serisi’’ görünüşüyle de sanki ünlü ressamın tablolarını andırıyor. Birçok tasarımında doğadan ilham alan Bien seramik , Picasso serisinde hem ünlü ressamın tablolarından hem de doğadan etkileniyor. Picasso serisinde çok zengin bir renk çeşitliliği söz konusu. Seride kullanılan pastel renkler huzurlu ve dingin bir ortamı , mavi tonlar sakin bir yaşam alanını , canlı tonlar da eğlenceli ve dinamik bir mekan vaad ediyor. Picasso serisi iç ya da dış mekânda kullanılabilir. İster banyoda , ister mutfakta , ister ofiste isterseniz de sosyal yaşam alanlarının tümünde kullanılabilen ‘’Picasso Serisi’’, bulunduğunuz ortama benzersiz bir hava katıyor. Ahşap duygusu veren görünümünün yanı sıra hem estetik hem de kullanışlı olan Picasso serisi Carpet serisi ile kombine edildiğinde adeta sanat eseri görünümünde mekanlar oluşturmak mümkün. Bien Seramik’in, Picasso serisi, aynı zamanda seramiğin kullanım avantajlarını da beraberinde sunuyor. Uzun süre dayanıklılığa sahip olan serinin temizliğinin kolay yapılıyor olması hijyenik ortamlar oluşturmak isteyenlerin tercih sıralamasında yer alıyor. Picasso serisi sadece zeminlerde değil duvarda da kullanılarak seramiğin bir tablo gibi algılanmasına neden oluyor.
MAKALE
Çalışan sadakati iletişimde saklı Ertan Acar
Ç
alışanların işlerine olan bağlılığı şirketlerin başarıları için önemli bir kriter. Araştırmalar, çalışanlarının bağlılığını kazanabilen şirketlerin, diğerlerine oranla 2,5 kat daha fazla gelir elde ettiğini, ticari hacim ve çalışan sayısı bakımından küçük şirketlerin personellerinin, büyük şirketlerde çalışanlara oranla işlerine daha samimiyetle bağlı olduğunu gösteriyor. Dale Carnegie ismini kişisel gelişim kitaplarına meraklı olanlar iyi bilir. İlk “How to” tarzı kişisel gelişim kitaplarının öncüsü bu Amerikalı yazar ve kişiler arası
122
Nalbur Teknik.com / Ağustos15
iletişim uzmanının yaptığı araştırmalar, küçük şirketlerde çalışan insanların ait oldukları yeri, diğerlerine kıyasla daha çok sevdiğini gösteriyor. Fakat şaşırtıcı nokta ise bu sevginin sebebi işverenlerinin sandığı sebeplerle pek de paralellik göstermiyor. Carnegie’nin araştırmasına göre, küçük şirketlerde çalışan insanların yüzde 39’u Acar yaptığı işeErtan samimiyetle bağlı. Bu rakam büyük şirketlerde yüzde 29. Bununla birlikte, büyük şirketlerde çalışanların yüzde 26’sı işine karşı bir sadakat hissetmezken, küçük şirketlerde ise bu oran yüzde 18’i geçmiyor. Çalışanların işlerine olan
bağlılığı doğal olarak şirketlerin ticari başarılarını da etkiliyor. Carnegie’nin yaptığı araştırmaya göre, çalışanlarının bağlılığını kazanabilen şirketler diğerlerine oranla 2,5 kat daha fazla gelir elde ediyor. Öyleyse küçük şirketlerde çalışanlar kendilerini işverenlerine ve işlerine karşı neden daha bağlı hissediyor? Bunun altında yatan neden, küçük şirket yapısının, çalışanların önem verdikleri şeyleri sunuyor olması. Pekiyi nedir bunlar? 1. Fark oluşturma şansı: Küçük şirketlerde yöneticiler, çalışanlarının performanslarını daha iyi
“Kırmızı başlıklı kız” daha renkli Filli Boya, yenilikçi ve öncü marka kimliği doğrultusunda yepyeni bir dijital uygulamayı daha hayata geçirdi. Rengin hayata dokunan her alanından çalışmalara imza atan Fili Boya, ‘Kırmızı Başlıklı Kız’ masalını aplikasyon olarak tüketicilerin beğenisine sundu. Masal okumayı daha keyifli hale getirmek amacıyla kitaptan yola çıkarak hazırlanan aplikasyon, çocuklar için ilgi çekici ve renklerin dünyasına hitap edecek şekilde tasarlandı. Çocukların anne-baba ve sevdikleriyle birlikte okuması için tasarlanan, mutlu sonla biten bu bol görselli aplikasyon, Türkçe ve İngilizce olarak seslendiriliyor. Ayrıca aplikasyon, çocukların masalı daha sonra tekrar dinleyebilmesi için okurken ses kaydetme olanağı da sunuyor. Çocuklara anne-baba sözü dinleyerek dış dünyada karşılaşılabilecek tehlikelerden kaçınmayı, dikkatli ve akıllı davranarak yanlış kararlar almaktan sakınmayı öğütleyen masalın genellikle çocuklar tarafından en sevilen bölümü, kitabı okuyan kişiyle karşılıklı tekerleme gibi söylenebilecek ve oyuna dönüştürülebilecek soru cevap bölümleridir. Aplikasyon özelinde geliştirilen oyunlar ise masalın ardından çocukların öğrenirken eğlenmesini sağlamak amacıyla hazırlandı.
MAKALE
gözlemleyebiliyor. Bununla birlikte küçük şirketlerin çalışanları şirketin geleceğine ilişkin kararlarda daha fazla söz sahibi olabiliyor ve bu sayede ortaya konan işlere direkt olarak etki edebiliyor. Yani çalışan şirketin kaderini paylaşabiliyor. 2. Yöneticilerle daha fazla iletişim kurma fırsatı: Küçük şirketlerin çalışanları, yöneticilerini daha sık görüyor ve iletişim kurabiliyor. Böylece patronlarıyla daha insani ilişkiler kurabilen personel, yöneticilerini ulaşılmaz değil, yan odalarında çalışan biri olarak görüyor. 3. Çeşitli ve ilgi çekici sorumluluk alanları: Küçük şirketlerde ve yeni kurulan girişimlerde her çalışan her işin üstesinden gelmeye çalışmak zorunda kalabilir. Carnegie’nin araştırmalarına göre, büyük şirketlerde bu tip pozisyonlarda çalışan insanlar, durumdan şikayetçi olsalar da, küçük şirketlerde daha fazla sorumluluk
124
Nalbur Teknik.com / Ağustos15
üstlenmek zorunda kalan çalışanlar, ortaya çıkan gelişim imkanından son derece memnun oluyorlar. 4. Güven hissi: Büyük şirketler okyanus gibidir. Eksilen damla, şirketin işleyişinden çok fazla şey götürmez. Küçük şirketler ise bir makine gibi çalışır. Makinenin tek bir parçasının eksikliği bütün sistemin çalışmasında aksamalara neden olur. Haliyle küçük şirketlerde çalışan insanlar kendilerine güvenildiğinin ve şirket için önemli olduklarının farkındadır. 5. Daha şeffaf şirket yapısı: Büyük şirketlerin katmanlı yapısı, çalışanların şirketin parçası olmasından ziyade, birer seyirci haline gelmelerine neden olur. Fakat küçük şirketlerde daha şeffaf bir yapı bulunur. Hatta çoğu zaman çalışanların fikirleri yönetim tarafından değerlendirilir. Unutulmamalı, küçük şirketler çalışanları sayesinde çok büyük işlere de imza atabilir. Fakat küçük şirketlerin
sahipleri ve yöneticilerinin içine düştükleri en büyük yanılgılar, çalışanlarının sadakatinin şirket içi iletişimin gücünden ve ödenen maaşlardan kaynaklandığını sanmaları. Bu kanı kısmen doğru, ancak güçlü iletişim elbette etkili ama ödenen maaşlar çalışanların o şirkette çalışmayı tercih etmelerindeki nedenler arasında önemli bir belirleyicilik taşımıyor. Bununla birlikte bir diğer yanılgı ise, küçük şirketlerin çalışanları her ne kadar işlerine daha ilgili olsa da, patronlarının fikri, bu bağlılığın var olanın daha üstünde bir seviyede olduğunu sanması. Sonuç olarak küçük olmak büyük işler başarılamayacağı anlamına gelmiyor. Asıl önemli olan, ister büyük ister küçük olsun birbiri ile bir senfoni orkestrası gibi uyumlu bir ahenge sahip doğru bir takımı kurmak ve sağlıklı bir kurum içi iletişim ağı tesis etmek…
Kale Kilit internet sitesi yenilendi Kale Kilit 2015 yılı mottosu “Yepyeni bir Kale” çerçevesinde internet sitesini de yeniledi. Kullanıcı dostu ve son teknoloji altyapıyla donatılan internet sitesi Kale Kilit’in tüm müşterilerinin en yeni bilgilere ulaştığı yeni yüzü olacak. Türkiye’d e her 3 evden 2’sinin tercihi Kale Kilit, müşterilerine daha iyi hizmet verebilmek amacıyla internet sitesini yeniledi. Kale Kilit ürünlerinin detaylı tanıtımlarının yer aldığı, Kale Kilit ile ilgili tüm güncel bilgileri ve tüketicilerin merak ettikleri soruları kolayca bulabilecekleri internet sitesi en yeni trendlere uygun olarak hazırlandı. Değiştirilen ara yüzlerle işlevselliği artırılan internet sitesi Kale Kilit’in dünyaya açılan yeni kapısı olacak, Kale Kilit’e ait tüm bilgiler ve haberler bu site aracılığıyla tüketicilerle buluşacak. 2015 yılına “Yepyeni bir Kale” mottosuyla başlayan ve birçok yenilikçi ürün ve hizmetle yılın ilk yarısını tamamlayan Kale Endüstri Holding, Kale Kilit internet sitesinin yenilenmesiyle kurumsal imaj yapılandırmasına bir yenisini daha ekledi. Kurumsal sitenin hayata geçirilmesinin ardından Kale Kapı Pencere, Kale Çelik Eşya, Kale Güvenlik Sistemi ve Kale Kilit Dış Ticaret firmalarının da internet siteleri yenilecek.
MAKALE
Limited şirket ortaklarının kamu borçlarından sorumluluğu? sorumlu tutulurlar. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 54 ve müteakip maddelerine göre şirket hakkında yapılan takip muameleleri sonucunda amme alacağının şirketten tahsil imkanının bulunmaması halinde, şirket ortakları sermayeleri oranında takibe tabi tutulurlar.
Nevzat ERDAĞ Mali Müşavir, Vergi ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Bağımsız Denetçi nevzaterdag@nevzaterdag.com
L
imited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar. 6183 sayılı yasanın 35. maddesi limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar. Bu kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar. Aynı maddenin 5766/3 ek fıkrasında ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen
126
Nalbur Teknik.com / Ağustos15
Ortaklar Hisse Devri Yaptığında Kim Sorumludur? Ortağın şirketteki sermaye hissesini devretmesi halinde, hisseyi devreden ve devralan şahıslar, devir öncesine ait ve vadesi devir tarihi itibarıyla geçmiş olan amme alacaklarının ödenmesinden, müteselsilen sorumlu tutulur. Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden, müteselsilen sorumlu tutulur. Ortaklarının Hisselerini Devrettiği Nasıl Belgelendirilir? Limited şirket ortaklarının hisselerinin devri için bu işlemin ticaret sicilinde tescil ve ilanı esas olmakla birlikte, tescil ve ilanın yapılmaması halinde, hisse devrine ilişkin noter devir sözleşmesinin ve bu hisse devrinin ortaklar kurulu kararıyla uygun bulunduğunun pay defterine kaydedilmiş olması halinde de hisse devredilmektedir. Hisse devirleri, ya ticaret sicili gazetesi ile ya da noter satış sözleşmesi ve ortaklar kurulu kararının ibrazı ile belgelendirilir. Kanuni Temsilci Kimdir Ve Şirketin Ödenmemiş Borçlarından Sorumluluğu Nedir? Limited şirketlerde aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile yetkili ve mecburdurlar. Böyle bir durumda ortakların hepsi kanuni temsilci sıfatına haiz olacaklarından, amme alacağının tamamından müşterek ve müteselsil olarak sorumlu tutulurlar. Ancak şirket işlerini idare ve şirketi temsile yetki verilmiş bir kişi (ortak) bulunması halinde kanuni temsilci olan bu ortak, amme alacağının
tamamından sorumlu olacaktır. Hangi Hallerde, Limited Şirketlerin Ortakları Ve Kanuni Temsilcilerinden Şirkete Ait Amme Alacakları Takip Edilir? • Şirketin haczedilen mal varlığının 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan değerlendirmesi sonucu, tespit edilen değerlerinin amme alacağını karşılamaması veya bu malların satışının yapılmasına rağmen amme alacağının tamamen tahsil edilememiş olması, • Şirketin haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, • Şirketin iflasının istenmiş veya iflasının açılmış olması hallerinde amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması, • Borçlu şirketin yapılan araştırmalara rağmen bulunamaması, Hallerinde amme alacağının limited şirket ortakları ve kanuni temsilcileri ile anonim şirketlerin kanuni temsilcilerinin şahsi mal varlığından takip ve tahsiline gidilir. Yeni TTK’da Durum Yeni TTK ’nın 623. maddesi ile limited şirketlerde müdürlük ve temsile ilişkin farklı düzenlemelere gidilmiştir. Buna göre, müdür veya müdürler şirket sözleşmesiyle atanacak veya genel kurul kararıyla seçilecektir. Yönetim ve temsil, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilecektir. Ancak, en azından bir ortağın, şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması şarttır. Vurgulanması gereken bir diğer yenilik, yeni TTK ile tüzel kişi ortakların müdür olarak seçilmelerine de olanak tanınmıştır. Bu durumda, bu görevi tüzel kişi adına yerine getirecek bir gerçek kişi belirlenecektir. Bu durumda 6183 sayılı Kanunun 35. maddesindeki sorumluluk ortak olup müdür seçilen tüzel kişiye mi, yoksa ortak olan tüzel kişi adına müdürlük görevini yürüten ortak sıfatına haiz olan ve müdürlük görevini seçtiği gerçek kişi eliyle yürüten tüzel kişiye ait olacaktır ve şirketten tahsil olunamayan kamu alacağı için müdür sıfatını taşıyan ortak şirkete gidilebilecektir.
DuPont™ Tyvek® ile yüksek koruma düşük maliyet Dünya çapında sürdürülebilir inşaatı desteklemek için yeni bilim temelli çözümler geliştiren DuPont™, nefes alan su yalıtım örtüleri DuPont™ Tyvek® ile bina ömrü boyunca yüksek enerji tasarrufu ve dış etkenlere karşı koruma sağlıyor. Dünyada ve Türkiye’d e yaygın olarak tercih edilen ve yüksek kalitesiyle fark oluşturan DuPont™ Tyvek®, özellikle çatı ve dış cephe yalıtımında yoğun olarak tercih ediliyor. Nefes alan su yalıtım örtüsü DuPont™ Tyvek®, tek katmanlı hafif yapısıyla doğal buhar geçişlerine izin verirken su geçişlerini engelliyor. Yağmur, soğuk ve neme maruz kalan yapıların dayanıklılığını, enerji verimliliğini ve konforunu artıran DuPont™ Tyvek®, aynı zamanda toz, böcek gibi farklı dış etkenlere karşı da koruma sağlıyor. Sık dokusu sayesinde soğuk havanın içeriye girmesine engel olarak ısı kaybını önlüyor. DuPont™ Tyvek® cephe sistemleri, bina ömrü boyunca su yalıtım performansını sürdürüyor. Isı yalıtım desteği için izolasyon malzemesi olarak da tercih edilen DuPont™ Tyvek®, benzersiz malzeme yapısının yanı sıra işlevsel tabakasının 5 ila 8 kat daha kalın olması gibi özellikleriyle de farklılaşıyor.
EKONOMİ
M
aliye Bakanı Mehmet Şimşek, 1961 yılından bu yana uygulamada olan Vergi Usul Kanunu'nu, günümüz koşullarına uyacak şekilde yenilediklerini bildirdi. Şimşek, "Yaklaşık 2 yıldır süren çalışma tamamlandı. Çeşitli kanunlarla birlikte toplam 521 madde, 321'e indirildi" dedi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Şimşek, Türk vergi sisteminin temel taşlarından olan Vergi Usul Kanunu'nun yeniden yazımına ilişkin çalışmaların büyük ölçüde bittiğini söyledi. Söz konusu kanunun 1961 yılından bu yana uygulandığına işaret eden Şimşek, yarım asırlık kanunda yapılan değişikliğin, büyük bir reform niteliğinde olduğunu ifade etti. Şimşek, yaklaşık 2 yıldır süren büyük bir çalışmayla, kanunu günümüz koşullarına uyacak şekilde yenilediklerini kaydetti. Konunun muhataplarının görüşleri alındı, ulusal ve uluslararası hukuk incelendi Kanunun yeniden yazımıyla ilgili çalışmaların Eylül 2013'te başladığını anlatan Şimşek, şöyle konuştu: "Yazım sürecinde Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), üniversiteler, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Barolar Birliği gibi konunun ilgilisi olan kuruluşların görüşleri alındı.
128 Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
Yarım asırlık Vergi Usul Kanunu yenileniyor Vergi Konseyi tarafından daha önce hazırlanmışVergi Usul Kanunu taslağı da incelendi. Ayrıca Gelir İdaresi Başkanlığı'nın daha önce verdiği görüşler, mahkeme kararları, konuyla ilgili görüş, öneri ve makaleler de titizlikle değerlendirildi, vergi usul hukukuna ilişkin uluslararası uygulamalar analiz edildi. Aralık 2014'ten itibaren de Vergi Usul Kanunu, müesseseler bazlı ele alınarak madde yazım çalışmalarına yoğunluk verildi ve şuan itibariyle madde yazımları neredeyse tamamlandı." Detaylar önümüzdeki günlerde paylaşılacak Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yapılan çalışmaları ve kanunun neler getirdiğini, ilerleyen günlerde detaylı olarak kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi. Şu an için sadece bazı özetler yapabileceğini dile getiren Şimşek, 1961 yılından bu yana 63 farklı kanunla değişiklik yapılan tüm hükümlerin yeniden ele alındığını, maddelerin daha kısa, anlaşılır hale getirildiğini dile getirdi. Şimşek, Vergi Usul Kanunu başta olmak üzere, 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihaz Kullanmaları Mecburiyeti Hakkındaki Kanun, 1905 sayılı İhbar İkramiyesine İlişkin Kanun, 4358 sayılı Kanunun vergi kimlik numarasıyla ilgili hükümleri ve 5604 sayılı Kanunun mali tatil ihdasıyla ilgili hükümlerinin gözden geçirildiğini söyledi. Bu kanunlarda düzenlenen hususların,
günümüz koşullarına uygun olarak yeni Kanun içinde ele alındığını aktaran Şimşek, "Vergi Usul Kanunu ve yukarıda yer verilen kanunlarda yer alan toplam 521 kanun maddesi, 321 maddeye indirildi" diye konuştu. "Mükellef hakları kavramı ön plana çıkartıldı" E-Defter, E-Fatura gibi uygulamalardan daha etkin şekilde faydalanmak ve benzer uygulamalar geliştirmek amacıyla birçok maddenin, elektronik yöntem ve uygulamalara imkan sağlayacak şekilde yeniden yazıldığını belirten Şimşek, uluslararası ekonomik iş ve işlemlerin yaygınlaştığı göz önüne alınarak, uluslararası anlaşma hükümlerine ilişkin yeni hükümlerin ihdas edildiğini kaydetti. Ayrıca, kayıt dışı ekonomiyle mücadele hedefine yönelik, ceza hükümleri başta olmak üzere pek çok maddenin yeniden ele alındığı bilgisini veren Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı: "Mükellef hakları kavramı kanun metnine yerleştirilerek, ön plana çıkartıldı. Mükelleflerin vergi uyum dereceleri belirlenerek, uyumlu mükelleflere pozitif ayrımcı uygulamalar yapılma imkanı getiriliyor. Hızla değişen ekonomik hayata daha hızlı adapte olmayı sağlayacak tedbirler getiriliyor, kanunun idareye verdiği yetki maddeleri de yeniden ele alınıyor. Kanun taslağını ilk etapta kamuoyu ve ilgili Bakanlıkların görüşlerine açacağız ve görüşlerin alınmasının ardından Bakanlar Kuruluna sunacağız."
Seramiksan’dan Teak Serisi Seramik sektörünün yenilikçi ürünleriyle dikkat çeken markası Seramiksan, ahşabı en doğal haliyle yansıtan yeni koleksiyonu Teak ile keyifli yaşam alanları oluşturuyor. Her ürün grubunda farklı tasarım yaklaşımlarından ilham alan ve mekana değer katan çözümler sunan Seramiksan, Teak Serisi ile ahşabın doğallığını yaşamınıza taşıyor. 50x50 ebatlarında hem iç mekanlarda hem de bahçe, teras ve havuz kenarı gibi dış mekanlarda kullanılabilen Teak Serisi, doğal ahşap görünümü ile fark oluşturuyor.Seri, akağaç, ceviz ve venge olmak üzere üç farklı renk alternatifiyle sunuluyor. Seramiksan vitrifiye grubunun sade tasarımıyla dikkat çeken yeni koleksiyonu Luna ve Teak Serisi ile donatılan banyolar tasarımın estetiğiyle tanışıyor.
ÜRÜN TANITIMI
Hilti’nin en güçlü kırıcısı TE 3000 AVR
Global inşaat endüstrisine ileri teknoloji çözümler sunan Hilti’nin bugüne kadar geliştirdiği en güçlü kırıcı makinesi olan TE 3000 AVR, saatte 6 tona kadar beton kırma potansiyeli ile dikkat çekiyor. TE 3000 AVR kırıcı, herhangi bir kompresöre ihtiyaç duymaması sayesinde kurulum kolaylığı, yakıta ihtiyaç duymaması ve yüksek performansı ile de büyük bir maliyet avantajı sağlıyor. 68 Joule gücündeki kuvvetli motoruyla özellikle beton ve asfaltta ağır kırım yapanların tercih ettiği TE 3000 AVR, bakım gerektirmeyen kömürsüz motor
130Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
teknolojisiyle kullanıcılarını birçok tamir masrafından da kurtarıyor. Daha Fazla Güç, Daha Az Titreşim Titreşim azaltıcı teknolojiyle donatılan TE 3000 AVR kırıcı, kırım sırasında düşük titreşim aktarımıyla kullanıcıya hem konfor ve sağlıklı bir kullanım hem de daha uzun süre çalışma imkanı sunuyor. Çıkarılabilen elektrik kablosu ile kullanıcı güvenliğini artıran özelliğe sahip TE 3000 AVR kırıcı, kablo kopması, kabloya basma ya da takılma gibi kaza olasılıklarını da minimuma indiriyor. Cihazla
birlikte satın alınabilen el arabası da kullanıcılara şantiye ortamında rahat ve hızlı bir hareket imkanı sunuyor. Hilti sadece cihazlarında değil örneğin kırıcılarda kullanılan keskilerde de uzun Ar&Ge çalışmaları yürütüyor. Hilti keskileri özel poligon şekli ile beton içinde ilerlerken daha çok kırım etkisi vererek kırım performansını belirgin şekilde arttırıyor. Kendi kendini bileme özelliği de bulunan son teknoloji ürünü Hilti keskiler, bu sayede uzun süre etkin şekilde kullanılabiliyor ve kullanıcılarına maliyet avantajı sunuyor.
Somfy’den garaj kapılarında yenilik Somfy, bahçe kapıları, bariyerler ve garaj kapıları için ürettiği motorlu sistemlerle hayatınıza konfor sunuyor. Motorlu sistem sayesinde, garaj kapınızı ya da bariyeri açmak için arabanızdan inmenize gerek kalmıyor. Sadece uzaktan kumandanızın bir tuşuna basmanız yeterli oluyor. 1969 yılından bu yana yaşam alanlarında yüksek konfor için çalışan, otomasyon sistemlerinin lider markası Somfy ile şimdi garaj kapıları da ileri teknoloji ile tanışıyor. Üzerine titrediğiniz aracınızı park ettiğiniz, depolama alanı, atölye ya da prova stüdyosu olarak kullandığınız garajınız Somfy motorlu sistemlerle çok daha güvenli ve konforlu hale geliyor. Somfy motorlu bahçe kapısı sistemleri, hırsızlara karşı dayanıklı, güvenilir, sağlam, montajı ve kullanımı kolay, düşük bakım maliyetli çözümler sunuyor. Yumuşak ve çarpmasız işletim sistemi sayesinde kapınızın kullanım ömrü uzarken, kısmi açılan kapı özelliği de yayaların ya da bisikletlerin geçmesine izin veriyor. Otomatik engel algılama sistemi ise sizin henüz çıkış yapmadığınızı algıladığında motoru anında durdurarak üstün güvenlik sağlıyor. Dilediğinizde otomatik kapanış programı ile garaj kapınızı belirli bir sürenin ardından kapatma seçeneği büyük kolaylık getiriyor. Ayrıca elektrik kesildiğinde kapınızın çalışır konumda kalması için yedek bateri olanağı veya elle açılması için mekanik açma sistemi de bulunuyor.
GEZİ
BODRUM “Yokuş başına geldiğinde Bodrum’u göreceksin, sanma ki geldiğin gibi gideceksin. Sende öncekiler de böyleydiler akıllarını hep Bodrum’da bırakıp gittiler.”Bu efsane satırları Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’ya ait olan Bodrum merkezi girişindeki yazıdır. Antik çağlarda Halikarnas adıyla anılan Bodrum herkesin aşina olduğu üzere ünlü bir tatil beldesi. Magazin çılgınlığı ile popülar kültürün yemi haline gelen Bodrum bilindiği üzere dünyanın yedi harikalarından biri olan Halikarnas Mozalesi’ni içinde barındırır. Bodrum Halikarnassos olarak bilinen ilçenin ismi Türkçeye Halikarnas olarak geçmiş ve günümüzde de yer yer bu isimle anılmaktadır. Bu isim, Bodrum Kalesi’nin Aziz Petrus’a adanmasıyla değişerek Petrium, daha sonrasında da Bodrum olmuştur. Bugüne dek Pers, Karya, Roma, Bizans, ve Osmanlı gibi büyük devletlere ve medeniyetlere ev sahipliği yapan Bodrum’un tarihi M.Ö 650 yılına kadar uzanır. Yine Tarihin babası diye tabir edilen Heredot, dünyanın ilk kadın amirali Artemis, Osmanlı amirali Turgut Reis, şair Neyzen Tevfik ve müziğin duayeni Zeki Müren bodrumludur. Bodrum’un beldeleri: Bitez, Türkbükü, Gümüşlük, Gümüşdoğan, Konakcık, Mumcular, Ortakent Yahşi, Yali ve Yalıkavaktır
132 Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
GEZİ
GEZİ
Bodrum Gezilecek Yerler & Bodrum Yapılacak Şeyler Bodrum Kalesini Gezin
Bodrum kalesi iki liman arasında kayalık bir alan üzerinde kurulmuştur. Antik çağda önce ada olan bu alan sonraları kente bağlanarak yarımada durumuna gelmiştir. 1406-1523 yılları arasında inşa edilen St. Jean Şövalyeleri'nin kalesi, kare planlı, 180 x 185 m ölçülerindedir. İç kale içinde değişik ülke adları verilmiş kuleler bulunmaktadır. En yüksek kule deniz seviyesinden 47,50 m yükseklikte olan Fransız Kulesi'd ir. Diğer kuleler İtalyan Kulesi, Alman Kulesi, Yılanlı Kule ve İngiliz
134 Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
Kulesidir. Kalenin doğu duvarı dışında kalan bölümleri çift beden duvarları olarak takviye edilmiştir. İç kaleye 7 kapı geçilerek ulaşılır. Kapılar üzerinde armalar bulunmaktadır. Armalar üzerinde haçlar, düz veya yatay bantlar, ejder ve aslan figürleri bulunmaktadır. İç kalede Sapelin alti dahil olmak üzere 14 sarnıç vardır. Kale korugani, çiftli duvarlar arası su hendeği, asma köprü, kontrol kulesi, II. Mahmut tuğrası kalenin göze çarpan yerlerindendir. Bodrum Kalesi, 19. yüzyıl sonunda kalenin hapishane olarak kullanıldığı dönemde bir hamam yapısı ile Osmanlı niteliği kazanmıştır.
Kale bugün Sualtı Arkeoloji Müzesi olarak kullanılmaktadır. Müze koleksiyonlarında bulunan eserler Türk hamamı, Amphora sergilemesi, Doğu Roma Gemisi, Cam Salonu, Cam Batığı, Sikke ve Mücevherat Salonu, Karyalı Prenses Salonu, İngiliz Kulesi, İşkence ve Katliam Odaları ve Alman Kulesi'nde sergilenmektedir. Ayrıca, 33.5 dönüm genişliğindeki bir arazi üzerine kurulmuş olan kalede açık mekanlarda da eser sergilenmektedir. Müze, 1995 yılında Avrupa'd a Yılın Müzesi Yarışması'nda "Özel Övgü" ödülünü almıştır.
Halikarnas Mozolesini
GEZİ
Görün
Halikarnas mozolesi, dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilmiş, Yunan mimarisi ve Mısır mimarisi kullanılarak yapılmış olan anıt mezardır. Kolonlarda Yunan mimarisinin esintilerini, Piramit çatısıyla Mısır mimarisinin özelliklerini taşımaktadır. Anıt MÖ. 353 yılında ölen Karya kralı Mausolos için, eşi ve kız kardeşi tarafından o dönemdeki adı Halikarnassos olan bugünkü Bodrum'd a yaptırılmıştır. Ebatları oldukça büyük olan tasarlanmış olan anıt mezar ve buna benzeyen yapılar mozole olarak anılmıştır. Günümüzde açık hava müzesi olarak düzenlenen
136 Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
mozole alanının içi Bodrum tipi evi andırmaktadır. Sol tarafta bulunan uzun yapıda mozoleye ait kabartmalar, yapılan maketler ve çizimler bulunmaktadır. Mozolenin yapıldığı yer günümüzde bir çukur halindedir. Bunun ne olduğunu sergiyi gezerek anlayabilirsiniz. Mozolenin tabanı 32 X 38 metre ebadında olup, o dönemde uzun kenarı 242,5 metre, kısa kenarı 105 metre olan geniş bir bölgenin kuzeydoğusunda bulunuyordu. Edinilen bilgilere göre, mozole dört bölümden meydana gelmiştir. En altta bulunan yüksek kaidenin üzerinde, kenarlarında on bir, kısa kenarında dokuz tane olmak üzere 36 adet İon sütunlar
bulunan tapınak bölümü bulunmaktadır. Bu bölümün üzerinde 24 basamaktan oluşan piramit çatısı ve bunun üzerinde dört tane atın çektiği arabada bulunan Mausolos ve eşinin heykelleri bulunmaktadır. Anıt mezarın yüksekliği konusunda Latin yazar Plinius, 55 metre olduğu bilgisini vermektedir. Bu yükseklik yaklaşık olarak yirmi katlı bir binanın yüksekliğine eşittir. Müzede bulunan sergi salonunda sunulan maket buna uygun olarak yapılmıştır. Anıt mezarın mimarı olarak Pytheos ve Satyros'un adı geçmektedir. Vitruvius ise MÖ. 4 yüzyılda güneyde Timotheos, kuzeyde Bryaksis, batıda Leokhares, doğuda
GEZİ
Skopas adlı heykeltıraşların mozolenin yapımında çalıştığını belirtmiştir. Mozolenin tepesinde bulunan atlı arabanın ise mimar Pytheos tarafından yapıldığı söylenmektedir.
Zeki Müren Müzesini Gezin
Türk müziğinin unutulmaz sesi Zeki Müren Bodrumludur. Bodrum'd aki ev ise bugün bir müze. Zeki Müren'in elbiseleri ve kişisel kullandığı eşyalar mevcut. Zeki Müren dinlemeseniz bile mutlaka gidip görün. İnsanı duygulandırıyor ... O kadar parıltılı bir hayatın arkasındaki mütevaziliği izleyeceksiniz.
Tavşan Adasına Yürüyün Gümüşlükte bulunan Tavşan Adası'na, karayla arasındaki ince bir şeridin en fazla bir metre derinliğinde olması nedeniyle yürünebilir. Şeridin her iki yanı ise ortalarda iki metreye varan derinliğe sahip.
Bitez'de Denize Girin
Bodrum merkeze sadece 8km uzaklıkta olan Bitez'e sürekli minibüslerle 10 dk içinde Bitez'd e olabilirsiniz. Bitez, Bodrum'un en sakin koyudur. Bir de deniz mavi bayraklıdır. Sahilindeki cafeler de çok şık... Türküde söylediği gibi "Bitez de yalısına varmadan Halil’im / Aman koptu kıyamet..." İşte o bitez bu Bitez... Anlamı köyün sahili...
Rüzgar Güllerini Görün
Rüzgar gülleri Bodrum ile Bitez arasında ve her iki koya hakim bir tepede yer alıyor. Her iki koyun da fotoğraflarını çekmek için ideal. Gerçi rüzgar güllerinin bulunduğu yer çok bakımsız. Ama yine de
138 Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
görmeye değer.
Mindos Kapısı
Halikarnassos şehir surlarının en önemli yeri Mindos kapısıdır. Kapıya şehrin batı çıkışında bulunan Türk mezarlığının yanındaki Eski Kümbet yoluyla ulaşılır. Çevrede Helenistik ve Roma devirlerine ait tonozlu mezarlar da bulunmaktadır. Asıl mezar odaları tonozun altındadır. Bunun neredeyse tümü geçen yüzyıl Newton tarafından açılmıştır. İçlerinde pişmiş toprak lahitler bulunmuştur. Şehrin batı surları ovadan geçtiği için kulelerle güçlendirilmiştir. Kulelerin ölçüleri yaklaşık olarak 7 x 8,5 metredir. Mindos kapısının iki kulesinden biri günümüze hemen hemen orijinal yüksekliği
ile ulaşmıştır. Bu kapı yarımadanın ucunda bulunan antik Mindos şehri (Myndos) yönünde olduğundan Mindos kapısı olarak tanınmaktadır. Yöresel adı Diktiri'd ir.
Sualtı dünyası
Arkeolojik geçmişi ve sualtı florasının zenginliği nedeniyle Bodrum, Türkiye’nin önemli dalış noktalarındandır Yakın çevredeki dalış noktaları; Büyük Banko: Tekneyle 20 dakikalık mesafede ve 28-32 m. derinliktedir. Dalış sırasında akya, orfoz, lahoz, sinağrit gibi balıklarla karşılaşma şansınız vardır. Küçük Banko: Büyük Banko’ya 200 m. mesafededir. Özellikle dalış okullarının rağbet ettiği bir yerdir. Büyük Banko’d aki balıklar burada da görülebilir.
GEZİ
Kargı Adası Tekneyle 1,5 saatlik uzaklıktadır. Akyarlar burnu açıklarında, Kos adasına en yakın noktadır. Adanın tepesinde deniz feneri vardır.Yörenin en güzel dalış noktalarındandır. çok çeşitli balık türüyle karşılaşmak olasıdır.
Köçek Adası Kargı Adasıyla Bodrum arasında küçük bir kayalıktır. Barakuda ve karagöz balıklarının en fazla görüldüğü yerdir. Triton ve pina gibi kabuklular da bulunmaktadır.
Karaada-Kaçakçı Koyu Karaada’nın arka yüzündedir. Genellikle eğitim için tercih edilir. Koy içinde, suyun bir
metre kadar altında ada içine doğru 40-50 metre giden bir mağara bulunmaktadır. Dalış eğitmenleri eşliğinde girilmesi tavsiye edilir.
Karaada-Delik Mağara
Karaada’nın Kos Adası yönündedir. İki sualtı mağarısından oluşur. Birinci mağara 15m derinlikte ve girişi çok dardır. İkinci mağara ise diğerine 20-30 metre uzaklıktadır. Grişi 12-14 metre genişliğindedir. Mağara içindeki kovuklarda iskorpit, karavida ve istakoz görme olasılığınız vardır. Tavandaki delikten 6-7 metrelere çıkılabilir. Karaada-Aksona Burnu: Karaada’nın Gökova tarafındadır. Sezonun bazı
Görmeden gitme • Bodrum Kalesi'ni ve Sualtı Müzesi'ni görmeden • Salı Pazarına gitmeden • Günlük motor gezilerine katılmadan • Kısa da olsa Mavi Yolculuk yapmadan • Antik Tiyatro'dan Bodrum'u seyretmeden • Bodrum Barlarına uğramadan • Gümüşlük'te balık yemeden
140 Nalbur Teknik.com / Ağustos’15
zamanlarında kuvvetli yüzey akıntıları olur.
Yassıkaya Adası Karaada’nın güney ucundadır. Karaada tarafı sığ ve yosunlu olduğundan dalışa uygun değildir. Hemen her dalışta ıstakoz, müren, ahtapot, orfoz, lahoz, signarit görme şansınız vardır.
Orak Ada-Burun Bodrum’a bir buçuk saat uzaklıkta ve Gökova Körfezi içindedir. Duvar dalışı sevenler için uygun bir topografik yapıya sahiptir. 32-34 metrelerdeki mağranın içinde mor süngerler ve 65-70 metrelere inen ilginç sualtı duvarı ile her dalgıcın keyifle daldığı bir yerdir.