İMG İMG
Aralık-December/2015
İmtiyaz Sahibi İSTMAG Magazin Gazetecilik H. Ferruh Işıkik m.tr İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına Genel Müdür
Mehmet Söztutan mehmet.soztutan@img.com.tr
Yayın Editörü
Emine Korkmaz emine.korkmaz@img.com.tr
Kara göründü! Vizesiz AB artık hayal değil
2
Reklam Müdürü Zülküf Karadayı zulkuf.karadayi@img.com.tr Sanat Yönetmeni İsmail Gürbüz ismail.gurbuz@img.com.tr
Sorumlu Müdür Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr Dış İlişkiler Müdürü Hakan Kurt hakan.kurt@img.com.tr Ebru Pekel Kurumsal İletişim Müdürü ebru.pekel@img.com.tr
Kurumsal İletişim Müdürü Mustafa Aktaş mustafa.aktas@img.com.tr
Abone İsmail Özçelik ismail.ozcelik@img.com.tr
İhlas Gazetecilik A.Ş. CTP-Baskı Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna-Bahçelievler/İstanbul Tel: 0 212 454 30 00 Adres Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar / İstanbul Tel: +90 212 604 50 50 Faks: +90 212 604 50 51 www.nalburteknik.com
Nalbur Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Nalbur Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İSTMAG Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Nalbur Teknik Dergisi ayda bir yayınlanır.
EDİTÖRDEN
Grafik Tasarım Şükrü Karşıyaka sukru.karsiyaka@img.com.tr
015 yılını geride bırakacağımız şu günlerde Türkiye gündemi tüm yoğunluğu ile ilerlemeye devam ediyor. G20 zirvesi, Rusya’nın Türkiye tarafından düşürülen savaş uçağı sonrasında iki ülke arasında yaşanan gerginlik ve Türkiye –AB zirvesi derken gündem tüm hızıyla değişiyor. Bütün bu gelişmelerin içerisinde bizlere en büyük umudu Türkiye – AB zirvesinde görüşülen konular ve alınan kararlar verdi. 29 yıllık bir hikaye olan Türkiye’nin AB sürecinde kara hiç bu kadar yakın görünmemişti galiba. Türkiye’nin atması gereken 78 adımı tamamlaması dahilinde 2016 vizesiz Avrupa artık hayal olmaktan öteye geçecek. Ekonomik anlamda Türkiye’yi oldukça önemli noktalara taşıyacak olan bu kararı siz okuyucularımız için Ocak sayısında, sektör temsilcilerimizden alacağımız bilgiler ışığında Nalbur Teknik dergisi içerisinde işleyeceğiz. Gelelim Türkiye gündem yoğunluğundan Nalbur Teknik dergisi gündem yoğunluğuna. Aralık ayı içerisinde el aletleri dosya konumuz ile sektörün en iyilerinin görüş ve düşüncelerini sizlerle buluşturduk ve Türkiye gündem haberleri ile sektör haberlerinin yer aldığı Aralık sayısında siz okuyucularımıza dolu dolu bir içerikle merhaba diyoruz.
Emine Korkmaz
İÇİNDEKİLER
Dr. Selim Temurci Reis Makina
Süleyman Keleş Semak Makina
İNDEX
Metin Bayrak Bosch
Tuna Çağla Gedore
BOSCH............................... Ö.K-Ö.K.İ.1
HENKEL..................................... 53-57
MANO............................................119
ASKAYNAK..................................... A.K
RİTİM YAPI................................. 57-59
KAMİLTÜRK....................................121
KARBOSAN.....................Ö.K.K-6-7-15
ATAMAN...........................................67
FOSTER.....................................A.K.İ.K
DEKOR.............................................73
SELSİL........................................... 2-3
EMÜLZER.........................................77
BURLA MAKİNA.............................. 4-5
CENTER................................... İNSERT
KARKİM................................. 129-131
SEDA END...................................... 8-9
KANCA.............................................83
WİN FUAR......................................139
KALEKİLİT........................................17
IŞIK KALIP.............................88-91-93
ÜNİCERA........................................141
TEKSAN...........................................23
EİSENWARENMESSE........................95
KUZULUK.......................................143
MAGMAWELD .................................29
KARCHER.........................................99
CERMİX...........................................33
ATEŞ İNŞ.......................................101
EGESAN...........................................37
TÜM PLASTİK......................... 103-105
GEDORE...........................................41
MAPA.............................................111
İ.PAZARLAMA.................................149
VİKO................................................47
ER KALIP........................................113
NALBUR TEKNİK.............................151
ÇELİK HORTUM..............................125 SARAYSU.......................................127
İ.KOLEJ..........................................145 NET İLETİŞİM.................................147
HABER
Artık ‘vizesiz AB’ çok yakın
A
vrupa Birliği ve Türkiye inişli-çıkışlı bir seyir izleyen ikili ilişkiler konusunda, Brüksel’deki zirveyle yeni bir başlangıç yaptı. Zirve sonrası yayınlanan bildiride, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin hızlandırılmasına yönelik vurgu dikkat çekerken, geri kabul anlaşmasının uygulanması ve öngörülen şartların karşılanması durumunda Türk vatandaşlarına vizesiz Avrupa için Ekim 2016 hedef tarih olarak gösterildi. Toplantının ardından konuşan AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, alınan kararları şöyle açıkladı; • Buna göre, Türkiye-AB ortak sınırında düzen yeniden sağlanacak. Türkiye'deki Suriyeli mülteciler için 3 milyar Euro aktarılacak. • Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerine yeniden hareket kazandırılacak. 17 no'lu fasıl
12
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
müzakerelere açılacak. • Diğer fasıllar için de hazırlık çalışmaları yapılacak. Anlaşmanın 2016'da uygulamaya konulması planlanıyor. • Müzakere kurallarını Türkiye için yeniden yazmadıklarını da vurgulayan Tusk, "Avrupa değerleri ve insan haklarına saygı" konusunu özellikle vurguladı. • İlişkilerimizi üstdüzeyde yenilemiş olduk. Sığınmacı kriziyle ilgili ortak bir anlaşmaya vardık. Avrupa ve Türkiye ortak çözecektir bu sorunu. • 3 milyar Euro'luk bir desteği Türkiye'ye sağlayacağız. • Vize serbestisine ilişkin yapılması gerekenler var. • Türkiye'yi son birkaç yılda ihmal etmiş olabiliriz. • Belirli sayıda başlık açılmasını destekliyoruz. Brüksel'deki Türkiye-AB Zirvesi'nin
ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Ahmet Davutoğlu, AB ile müzakerelerin yeniden canlandırılması kapsamında 14 Aralık'ta bir faslın müzakerelere açılacağını ve diğer bazı fasılların da yakında ele alınacağını söyledi. Davutoğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle; • Yüksek düzeyli ekonomi, enerji ve politika diyalogu mekanizmaları kurulacağını ifade eden Davutoğlu, "İlişkileri derinleştirecek, stratejik işbirliğini geliştirecek ve müzakere sürecini hızlandıracağız." dedi. • Başbakan Davutoğlu'nun, Türk vatandaşlarının vizesiz Avrupa seyahatlerine imkan sağlayan ve mültecileri geri kabulü taahhüt eden anlaşmayla ilgili sürecin de önümüzdeki yıl tamamlanacağını açıkladı.
HABER
• Davutoğlu, "Özellikle tüm Avrupalı meslektaşlarımın aynı kıtada ve aynı ailenin üyeleri olarak Türkiye ve AB'nin aynı kadere sahip olduğu ve Türkiye'nin üyeliğinin bir kazanım olacağında mutabık kalmaları beni sevindirdi." dedi. • Mülteci krizinin ortak bir problem olduğu üzerinde de mutabık kaldıklarını dile getiren Davutoğlu, Türkiye ya da AB'nin bu krizin sebebi olmadığını fakat çözüm için birlikte hareket etmeleri gerektiğini vurguladı. • Mülteci krizinin kesin çözümü için Suriye krizine çözüm bulunması gerektiğini de belirten Davutoğlu, aksi takdirde onlarca ortak eylem planının işe yaramayacağını vurguladı. Davutoğlu, bu konuda Suriye krizini çözemeyen BM sistemini suçladı. • AB'nin aktaracağı 3 milyar Euro'nun Türkiye'ye değil, Suriyeli mültecilere gönderileceğini de vurgulayan Davutoğlu, burada bir yük paylaşımından bahsedilebileceğini kaydetti. Davutoğlu, mültecilerin başka ülkelere yerleştirilmesi konusunun ise daha sonra ele alınacağını ekledi.
Vizesiz Avrupa için AB ne istiyor?
Türkiye-Avrupa Birliği (AB) zirvesinde, mülteci akınının durdurulması karşılığında AB’nin Türkiye’ye sunduğu maddelerden
biri, vize muafiyetinin Ekim 2016’da başlaması oldu. Ancak vize serbestisi otomatik olarak devreye girmeyecek, ‘vizesiz Avrupa’ için Türkiye’nin 2013’te kabul edilen ‘yol haritasını’ tamamlaması ve AB’nin onayını alması gerekiyor. 16 Aralık 2013 tarihinde Ankara, AB’nin topraklarına Türkiye’den yasadışı yollarla giren kişileri Türkiye’ye iade etmesini öngören AB Geri Kabul Anlaşması’nı imzalamıştı. Fakat uygulama sadece Türk vatandaşları için başlamış; vatansızlar ve üçüncü ülke vatandaşları için ise anlaşmanın gerekli düzenlemelerden sonra 2017’de yürürlüğe gireceği belirtilmişti. Aynı gün Türkiye ile Schengen bölgesine yönelik vize serbestisi için yol haritası belgesi de kabul edilmişti.
Türkiye’nin 10 ay içinde tamamlamış olması gereken 79 adımdan öne çıkanlar şöyle: • Avrupa Birliği standartlarında biometrik veri, fotoğraf ve parmak izi bulunan pasaportların getirilmesi. • Vize ve pasaport işlemlerinde istihdam edilen kişiler ile sınır muhafızlarına yönelik eğitim programları hazırlanması, yolsuzluğa karşı etik kodların oluşturulması. • Tüm sınırlarda, özellikle de AB
sınırlarında gerekli sınır kontrolü ve sınır izleme faaliyetlerinin yapılması. • Tüm sınırlara, özellikle de AB sınırlarına yeterli sayıda iyi eğitimli ve kalifiye • Sınır muhafızlarının sevk edilmesi. Gereken IT teknolojisi, altyapı ve ekipmanının sağlaması; özellikle elektronik, mobil, video izleme, kızılötesi kameralar ve diğer sensör sistemlerinin daha yoğun şekilde kullanılması. • Komşu AB ülkeleri ile sınırların yönetimini güçlendirmek için işbirliği yapılması. • Türk Vize Enformasyon Sistemi geliştirilmesi ve kullanılması, konsolosluk ve sınır çalışanlarına belge gizliliği eğitimi verilmesi.
Almanya ve Fransa seçimleri öncesinde vize muafiyeti zor Avrupa basını, Türkiye’ye Schengen bölgesine vize muafiyeti için verilen Ekim 2016 tarihine şüpheyle yaklaştı. Financial Times, vize serbestisi ve üyelik sürecinin hızlandırılması konularının ise Kıbrıs sorununa bağlı olacağını hatırlattı. Ancak gazeteye göre, birçok Avrupalı diplomat Kıbrıs sorunu çözülse dahi AB liderlerinin 75 milyon nüfuslu Türkiye’ye Fransa ve Almanya’daki genel seçimler öncesinde vizesiz seyahat verilebileceği fikrine şüpheyle yaklaşıyor. İngiliz Times gazetesi de “Türkiye’ye vize muhafiyeti konusunda verilen taviz ise hem Almanya’da hem de Fransa’da 2017 genel seçimleri öncesinde çokça tartışılacak” yorumunda bulundu. Times’a konuşan bir AB yetkilisi “Türkler Suriyeli mültecilerin maliyeti için kalıcı yıllık bir mekanizmanın oluşturulmasını istiyor. Ancak maliyetin büyüklüğünün yanı sıra birçok kişi [Almanya Şansölyesi Angela] Merkel’in Türkiye’nin göç akınını durdurabileceğine olan inancını da sorguluyor” diyor.
HABER
KOBİ'ler için en az 2 milyar euronun kapısı aralanacak
A
vrupa Birliği ile yeniden açılan fasıllar, KOBİ'lere yeni nesil hibe imkânlarının kapısını açacağı ön görülüyor. 2020'ye kadar KOBİ'ler için 2 milyar euroluk hibe fon fırsatı var. Avrupa Birliği ile açılacak olan ve ağırlıklı olarak ekonomik konuların işleneceği 17. Fasıl, Türkiye'd eki KOBİ'ler için de oldukça önemli fırsatlar içeriyor. Finansmana ulaşımdan, bürokratik kolaylıklara kadar birçok alanı kapsayan fasıl süreçleri ve beraberinde açılan yeni dönem fonlar, KOBİ'ler için en az 2 milyar euronun kapısını aralayacak.
Öncelik ARGE’ye
Destekler arasında 'Rekabetçi Sektörler Programı'nın öne çıkması bekleniyor. Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından finanse edilen programın, 2014-2020 yıllarını kapsayan yeni dönemi için 405 milyon euro kaynak ayrıldı. Türkiye
14
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
genelinde tüm bölgelerde uygulanacak. Söz konusu programda imalat sanayinde dönüşüm, Ar-Ge ve yenilikçilik ekseninde geliştirilecek projeler desteklenecek. Yeni süreçte desteklerden yararlanmak isteyen kurum, kuruluş ve KOBİ'ler, takvime uygun olarak Rekabetçi Sektörler Programı'na net belirlenmiş hedefler ve bunlara ulaşmak için yapılacak eylemler ile kullanılacak bütçeyi belirten projeleriyle başvurabilecek.
60 milyar euroyu buluyor. Uzmanlar Türk KOBİ'lerinin projelerinin kalitesine göre buradan 1 milyar eurodan fazla hibe alması mümkün. Ayrıca bu seneki program pek çok ilki daha içeriyor. Örneğin, geçmiş programlarda akademik araştırma unsurlarına yapılan vurgu yerini ticarileşmeye bırakıyor. KOBİ'lerin desteklenmesine özel önem veriliyor.
2016’da artacak
2016-2020 dönemini kapsayan, 2.5 milyar euroluk KOBİ'lerin Rekabet Edebilirliği Programı da AB ile düzelen ilişki sürecinde yatırımlarına finansman arayan KOBİ'lerin işini kolaylaştıracak. Programın yılda 39 bin firmaya destek olması, 29 bin 500 kişiye istihdam yaratması ve 900 yeni ticari ürün, hizmet ya da sürecin başlamasına yardımcı olması bekleniyor.
Avrupa Birliği 2020'ye kadar olan dönemde KOBI'leri ilgilendiren yeni program daha oluşturdu. Rekabet Edebilirlik ve Yenilikçilik Çerçeve ile Avrupa Yenilikçilik ve Teknoloji Enstitüsü programları tek çatı altında birleştirilerek HORIZON 2020 adı verilen yeni bir teşvik mekanizması geliştirildi. 'Araştırma ve İnovasyon' alt başlıklı programın toplam büyüklüğü
39 bin firmaya destek
HABER
İş dünyasında ‘vizesiz AB’ heyecanı
1
1 yıl aradan sonra gerçekleştirilen TürkiyeAB zirvesi, iş dünyasında da heyecan yarattı. İş dünyası, zirvede ele alınan ve 2016’da uygulamaya geçilmesi planlanan ‘vizesiz AB’ başta olmak üzere, ekonomik açıdan AB ile bahar havasının oluşacağını düşünüyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi İş dünyasında Türkiye-AB heyecanı yaşanıyor. 11 yıl aradan sonra gerçekleştirilen TürkiyeAB Zirvesi’nin ekonomik açıdan önemli gelişmelerin başlangıcı olacağını düşünen iş dünyası, 2016’da uygulamaya geçilmesi planlanan ‘vizesiz AB’nin ve Gümrük Birliği’nin yeniden düzenlemeye girecek olmasının önemine dikkat çekti. Zirveyi Türkiye açısından ‘bahar havası’ olarak değerlendiren Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi “1 Kasım seçimlerinden çıkan güçlü hükümetle birlikte istikrarın sağlanması moral verdi. Bu moralle, AB ile oluşan pozitif hava da Türkiye’nin yeniden hamle yapmasının önünü açıyor. AB’den Türkiye’ye yapılacak yatırımların motivasyonu sağlanacak” dedi. Vizesiz Avrupa’nın Türk iş dünyası için önemli olduğunu vurgulayan
16
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
Büyükekşi “Firmalarımız vize yüzünden pazarlama yapamıyor, katıldığı fuarlarda büyük sıkıntı yaşıyordu. Bu sorun ortadan kalkacak” dedi.
İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar
2016’nın Türkiye-AB ilişkilerinde anahtar yıl olacağını belirten İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye ve AB’nin birbiri için istikrar ve ortak bir gelecek demek olduğunu belirtti. Çağlar, zirvenin Türkiye’nin Avrupa’nın ayrılmaz bir parçası olduğunu bir kere daha ortaya koyduğunu belirterek, “Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir sayfa açılması, büyük bir heyecan dalgası oluşturdu. AB’nin ekonomik olarak en büyük ülkelerinin de Türkiye ile tam işbirliği yapıyor olması memnuniyet verici” dedi.
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu Başkanı Tarkan Kadooğlu AB ile yeni dönemin ‘heyecan verici’ olduğunu söyleyen Kadooğlu “Özellikle iş dünyası için vizesiz Avrupa çok önemli bir gelişme. Bu çerçevede ekonomik ilişkileri zedeleyen haksızlıklara son verilecek, ekonomik ilişkilerimiz potansiyelimize uygun şekilde gelişecek” dedi.
Vizesiz Avrupa Projesi ve Türkiye’yi Tanıtım Platformu’nun Kurucu Başkanı Mehmet Okumuş Türk vatandaşlarının vize şartından dolayı çok büyük ekonomik ve sosyal zararlara uğradığını, vatandaşların uzun vize süreçlerinden geçtiğini, kuyruklarda bekletildiğini, tüm özel ve kişisel verilerinin sorgulanıp deşifre edildiğini, vatandaşın yüksek miktarda vize ücretleri ödediğini kaydetti. Vize ücreti ve diğer masraflar için 250-300 euro harcama yapıldığını kaydeden Mehmet Okumuş, "Türkiye'd en yılda ortalama 1 milyon kişi AB vizesi için başvuruyor. Vize başvuru ücreti ve diğer masrafların Türk vatandaşlarına yıllık maliyeti 300 milyon euro" dedi.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy
Avrupa Birliği üyesi ülkeleri yılda 9 milyon Türk vatandaşının ziyaret ettiğini belirten Başaran Ulusoy, vize kalkınca bu rakamın ilk etapta yüzde 30 artacağını, bir yıl içinde de 15 milyonu aşacağını söyledi. Ulusoy, "Türkler artık iyi müşteri. Vizelerin kalkması AB'nin menfaatine olur" dedi.
SEKTÖR ANALİZİ
Sektörün talep ve ihtiyaçlarını en doğru şekilde tespit edip hem profesyonel hem de amatör kullanıcılara en iyi ürünü sunma çabasında olan Bosch, Türkiye’de başarı ivmesini her geçen gün yükselterek sektörüne yön vermeye devam ediyor. Bosch Elektrikli El Aletleri Ülke Satış Direktörü Metin Bayrak ile yaptığımız söyleşide Bayrak: “Periyodik olarak yaptırdığımız pazar araştırmalarında Bosch’un ilk tercih edilme oranı en yüksek olan ülkenin Türkiye olduğunu görüyoruz” dedi.
Bosch Elektrikli El Aletleri Ülke Satış Direktörü Metin Bayrak
“Bosch lokasyonları içinde Türkiye, Bosch’un en çok tercih edildiği ülke”
18 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
Y
eniliklerin öncüsü olan Bosch, kalite, fiyat gibi konularda öne çıkarken bir diğer iddialı olduğu konuda yetkili servis ağı. Bosch Elektrikli El Aletleri Ülke Satış Direktörü Metin Bayrak; Bosch servis ağını tam teşekküllü bir hastaneye benzetti.
Bosch her yıl 30 milyonun üzerinde elektrikli el aleti satıyor
Bosch Elektrikli El Aletleri olarak, yaklaşık 5 bin ürün çeşidimizle Türkiye’d e yenilikçi çözümler sunmaya devam ediyoruz. Taşınabilir elektrikli el aletleri, tezgâh üstü elektrikli el aletleri, aksesuarlar, bahçe aletleri ve ölçüm aletleri olmak üzere beş ayrı kategoride, hem profesyonel hem amatör kullanıcılara yönelik ürünlerimiz bulunuyor. Bosch Elektrikli El Aletleri, dünya genelinde Amerika, Avrupa ve Asya-Pasifik olmak üzere üç ana bölgede 19 bin çalışanı ile hizmet veriyor. Her yıl 30 milyonun üzerinde elektrikli el aleti satıyoruz. Ana stratejimiz faaliyet gösterdiğimiz tüm iş alanlarında lider olmak. Türkiye’d e satış, satış sonrası servis ve pazarlama şeklinde bir yapılanmamız var. Satış organizasyonumuz ise iki farklı kanaldan oluşuyor. Birincisi geleneksel hırdavat, nalbur şirketlerinin yer aldığı bayi kanalı, ikincisi ise yapı marketleri kapsıyor.
“Bosch'un ilk tercih edilme oranı en yüksek olan ülke Türkiye”
Periyodik olarak yaptırdığımız pazar araştırmalarında Bosch'un ilk tercih edilme oranı en yüksek olan ülkenin Türkiye olduğunu görüyoruz.
Elektrikli El Aletleri iş kolunda Orta Doğu ve Avrupa'd a yapılan ciro sıralamasında Almanya, Fransa, Rusya ve İngiltere’d en sonra Türkiye geliyor. 2015 yılında da hem hedeflerimizin hem de pazarın üzerinde büyüme oranlarına sahibiz.
“2016’nın ilk yarısında kömürsüz motora sahip gelişmiş akülü vidalama makinelerimizi sunacağız”
“Herkes için profesyonellik” mesajı ile eklediğimiz fiyat/ performans oranı yüksek olan ürünlerimize bazı ilavelerimiz olacak. Bu fiyat grubundaki ürünlerde büyük bir potansiyel görüyoruz. Bunun haricinde önemi gün geçtikçe artan akülü ürün gamımızı genişletmeye devam ediyoruz. 2016’nın ilk yarısında kömürsüz motora sahip gelişmiş akülü vidalama makinelerimizi sunacağız. Aksesuar ürün grubumuzda da kırıcı-delici uçlarından daire testere bıçaklarına kadar birçok segmentte ekonomik aksesuarlarımızın lansmanını yapacağız.
Yeniliklerin öncüsü Bosch
2016 senesinin 2015’e benzer bir yıl olacağını öngörüyoruz. Önümüzdeki yıl bizim için odak sektörlerden olan inşaat sektörünün daha fazla büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Bosch olarak hedefimiz yine pazarın üzerinde büyümek. Her sene 100’e yakın yeni ürünü pazara sunuyoruz. Bunların bazıları tamamen yeni geliştirdiğimiz ürünler, bazıları da eski modellerimizin geliştirilmiş yeni versiyonları olabiliyor. Geçen sene profesyonel ürün gamımıza
Günümüzde sektördeki markaların, ürün çeşitliliğinin ve de satın alma kanallarının artması ile kalite, hizmet anlayışı ve servis ağı tedarik zincirinin her adımında farklı ihtiyaçlar, fırsatlar ortaya çıkıyor. Biz ürün kalitemiz, yenilikçi ekibimiz ve teknolojimiz ile hep üst seviyede hizmet sunmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda 2015 yılında daha fazla kullanıcımıza ulaşmak amacıyla fiyat/performans oranı yüksek yeni seri alet ve aksesuarlarımızı pazara sunduk. Örneğin 10,8 Volt sınıfında çok başarılı olan GSR 1000, GSR ve GSB 1080 vidalama makinelerimiz ile yeni kullanıcılara ulaştık. Bunun haricinde dünyada bir ilk olan akülü makinelerde kablosuz şarj sistemine sahip 18 Volt vidalama makinemiz özellikle montaj uygulamalarında çok ilgi gördü. Sene başında sunduğumuz
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
SEKTÖR ANALİZİ
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
SEKTÖR ANALİZİ
ısıtmalı ceketlerimiz soğuk kış günlerinde kullanıcılarımızı ısıtırken, sene sonuna doğru başka markalarda bu seriyi getirmeye başladı. Birçok ürün gamında yeni ürünler sunmaya devam ediyoruz. Yüksek basınçlı yıkama cihazları, rotasyon lazeri, kırıcı - deliciler, avuç taşlama makineleri, ısı dedektörleri, matkaplar yeni ürün sunduğumuz gruplardan bazıları… Tüm bunların dışında sadece makine ve aksesuarlarda değil aynı zamanda yedek parçalarımızda da sene başında yaptığımız fiyat değişiklikleri ile çok daha rekabetçi bir konuma geldik.
Bosch lokasyonları içinde Türkiye, Bosch’un en çok tercih edildiği ülke
Türkiye’d e Bosch’un elektrikli el aletlerindeki payı, dünya ortalamasının üzerinde bir orana sahip bulunuyor. Yaptırdığımız pazar araştırmalarında Türkiye’nin, Bosch’un tüm diğer Bosch lokasyonları içinde dünyada ilk tercih edilme oranı en yüksek olan ülke olduğunu sonucunu gördük.
20 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
Kullanıcının doğru ürün ve aksesuarlara yönlendirilmesi çok önemli Her sektörde olduğu gibi elektrikli el aletleri kullanıcıları da çok değişken beklentilere sahipler. Bazı kullanıcılar en yeni teknoloji ürünleri kullanmak isterken bazı kullanıcılar ekonomik ve standart performans ürünlerini tercih ediyorlar. Birçok profesyonel kullanıcımızda halen amatör kullanım için tasarlanmış ürünler görebiliyoruz. Bu ürünler hem kullanıcının güvenliğini hem de işin kalitesini düşürebiliyor. En verimli sonucu almak için yapılan işe, kullanım sıklığına göre ürün ve aksesuar seçmek gerekiyor. Bu nedenle biz yetkili bayilerimizi ve diğer satış noktalarımızı doğru ürün ve aksesuar yönlendirmesi yapmaları için yoğun bir şekilde eğitiyoruz.
İnternet hizmetlerine önem verilmeli
Türkiye’de elektrikli el aletleri pazarı her geçen yıl ivme kazanıyor ve farklı sektörlere bağlı olarak gelişme kaydediyor. Özellikle inşaat ve imalat sektöründeki büyümeler, bizim faaliyet alanımızı doğrudan etkiliyor. İnşaat sektörünün, son yıllarda Türkiye ekonomisinin de lokomotif sektörlerinden
biri olduğunu hatırlayacak olursak, pazarımızın bu büyümeden olumlu etkilendiğini söyleyebiliriz. Bunun haricinde internet üzerinde ürün kıyaslama, bilgi alma ve satın alma alışkanlıkları çok hızlı bir şekilde ilerliyor. Sektördeki tüm paydaşların bu konuya önem vermelerini arzu ediyoruz. Biz bu anlamda Nisan ayında profesyonel kullanıcılarımız için Facebook sayfamızı açtık ve beklentimizin üzerinde bir takipçi sayısına ulaştık. Buradan hem bayilerimiz hem kullanıcılarımızı ürün ve servislerimiz konusunda bilgilendirebiliyoruz.
Bir Bosch servis ağını ‘tam teşekküllü bir hastane’ gibi düşünebilirsiniz
Bosch Profesyonel Servis Ağı ve Bosch Elektrikli El Aletleri Satış Sonrası Hizmet Bölümü, yüksek tecrübeli servis personeli, yedek parça ürün gamının genişliği ve parça bulunabilirliğinin yüksek olması sayesinde kullanıcıların tüm taleplerine anında ve yerinde cevap verebiliyor. Bunlar bizi farklılaştıran ve satış sonrası hizmetlerimizi ön plana çıkaran güçlü yanlarımız.
SEKTÖR ANALİZİ
ifade edebileceğine inanıyoruz. Sürdürülebilirliği, Bosch olarak önemli bir stratejik hedef olarak görüyoruz. Amacımız, tüm organizasyonumuzda bireysel düzeyden başlayarak sürdürülebilirlik konusunda topluma yol göstermek, farkındalığı artırmak. Teknoloji, inovasyon, çevre ve yürütüyoruz. Bursa’da bulunan Dizel Sistemler Fabrikası’nda Bir Bosch servis ağını ‘tam teşekküllü bir hastane’ gibi düşünebilirsiniz. İhtiyaç duyulduğu anda kullanıcıların yardımına koşan ve kullanıcıların çalışma ortamına kadar teknik destek, kurulum ve arızalı ürünün bulunduğu yerden alınması gibi uygulama hizmetleri sunan bir hastane... Kurulum aşamasında karşılaşılan teknik problemler de uzman ekipler tarafından yerinde müdahale edilerek giderilebiliyor. Çalışma şartlarına uygun ürüne karar veremeyen kullanıcılar ise Bosch uzman ekipleri ile birlikte yapılan pratik uygulamalar ile kendilerine en uygun aleti seçebiliyorlar. Müşterilerimiz, Bosch yetkili servislerinden daima hızlı ve kesintisiz onarım ve yedek parça servisi alabiliyorlar. Servise bakım ya da herhangi bir nedenle gönderilen cihazlar, normal şartlarda üç gün ile maksimum beş gün arasında en iyi durumda iade edilir. Mekanik ve elektrikli parçalarda kapsamlı fonksiyon ve güvenlik kontrolleri gerçekleştirilir. Her onarımdan sonra bir güvenlik kontrolü daha yapılır. Daima Bosch orjinal yedek parçaları kullanılır.
Bizim için en önemli konu sürdürülebilirlik Sosyal sorumluluk projelerimizi Bosch Türkiye olarak yürütüyoruz. Bizim için en önemli konu sürdürülebilirlik... Kurumsal sosyal sorumluluğu paydaşlarımızın etki alanlarımızla ilgili sosyal, çevresel ve ekonomik beklentilerini yerine getirme sorumluluğu olarak tanımlıyoruz. Bu çatı altında KSS’yi, çalışanlar ve iyi iş ortamından ürün ve hizmet sorumluluğuna, su tüketiminden istihdama kadar her alanda iş süreçlerimize entegre ediyoruz. Böyle ele alındığı takdirde KSS’nin şirketin sürdürebilirliğini
Enerji Verimliliği Okulu kurduk. Tamamen eğitime odaklı bir yatırım. Hem çalışanlarımızı, hem ailelerini, hem de farklı kesimleri eğitiyoruz. Enerjinin nasıl elde edildiğini, nasıl tüketildiğini gösteriyoruz. Bir diğer uygulamamız da su konusunda. Yağmur suyunu ve tesiste kullandığımız suyu rafine ediyoruz, özel bir süreç ile geri kazandırıyoruz. Fabrikamızda güneş enerjisinden elektrik elde edilmesi için çalışmalarımız var. Ayrıca, Meslek Liseleri ve çevreye yönelik çalışmalarımız da tüm hızıyla devam ediyor.
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
eğitim çerçevesinde projeler
HABER
Teksan, MCE Saudi 2015’te boy gösterdi
Su yönetim ve ölçüm sistemlerinde Türkiye’de pek çok ilke öncülük eden ve Türkiye’nin ilk yerli su sayacı üreticisi Teksan A.Ş., geniş ürün yelpazesiyle Suudi Arabistan’ın en büyük soğutma, ısıtma, su ve enerji verimliliği fuarlarından biri olan Mostra Convegno Expocomfort (MCE) 2015’te boy gösterdi.
İ
talya başta olmak üzere, dünyanın farklı bölgelerinde 40 yıldır ısıtma, soğutma, su ve enerji teknolojilerinin sergilendiği ve sektöre yön veren en etkili fuarlardan biri olan MCE fuarları, ortadoğunun en hızlı büyüyen pazarlarından biri olan Suudi Arabistan’da 30 Kasım - 2 Aralık tarihleri arasında ziyaretçilerine kapılarını açtı Bölgede böylesine önem taşıyan bu fuara, Teksan ürün gamına yeni eklediği sayaç çeşitleri ile güçlü bir katılım gerçekleştirdi. Sektörünün önde gelen markalardan olan Teksan standında; geniş ürün yelpazesinde yer alan tek
22
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
huzmeli sayaçları, çok huzmeli sayaçları, uzaktan okumalı sayaçları, sistem çözümleri ve yeni nesil ürünleri hakkında ziyaretçilerine ayrıntılı bilgi verdi. Standında kendi üretimi olan ısı sayaçları ile dikkatleri üzerine toplayan Teksan, ürünlerinin yanı sıra, sistem teknolojileri hakkında da sektör profesyonellerine başarılı sunumlar gerçekleştirdi. Fuarın ilk günü Teksan standını Suudi Arabistan Prensi Saddam Bin Velid Bin Nasser Bin Abulaziz Al Saud ziyaret etti. Kalabalık ekibiyle birlikte standı ziyaret eden Suudi Prens, ürünler hakkında bilgi aldı ve fuarda başarılar diledi.
Verimli bir fuar dönemi geçirdiklerini, gördükleri ilgiden oldukça memnun kaldıklarını belirten Teksan A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Fatih Şahin; “Kendi üretimimiz olan sayaçlarımız ile Suudi Arabistan pazarında güçlü bir giriş yapmış olduk. Bölgede önemli bir konuma sahip olmak gibi bir hedefimiz var. Bu hedef doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz” dedi. Şahin, MCE Saudi 2015’te pek çok sektör temsilcisi ile bir araya gelindiğini ve ileriki dönemlerde artan üretim hacmi ile beraber önemli ticari anlaşmalara imza atmak istediklerini belirtti.
SEKTÖR ANALİZİ
2016 yılında da Reis Makina kullanıcılara çözüm ortağı olmaya devam edecek
100 yılı aşkın süredir sektöründe lider konumda olan Reis Makina, el eletleri sektörü ile de Türkiye’de konuşulan isimler arasında yer alıyor. sürekli gelişim gösteren ve teknoloji odaklı ilerlemede liderliğini koruyan Reis Makina yetkilileri ile bir söyleşi yaptık.
R
eis Makina’nın distribütörü olduğu Makita 100’üncü yılında
Reis Makina olarak yaklaşık 150 kişilik ekibimiz içerisinde distribütörlüğünü yaptığımız Makita Elektrikli El Aletleri’nde 20 kişilik ekibimizle sektörümüze hizmet vermekteyiz. Geride bırakmakta olduğumuz 2015 yılında 100’üncü kuruluş yılını kutlayan Makita Elektrikli El Aletleri tarafından dünyanın 8 çeşitli kıtalarındaki 8 fabrikasında 12 bin 800 çalışanı ile yıllık 30 milyon adedin üzerinde üretim kapasitesine sahiptir. Makita Elektrikli El Aletleri bünyesinde Makita markalı ürünler yanısıra yine profesyonel segmentte yer alan Maktec markalı ekonomik seri ürünleri de tüketicilerin beğenisine sunmaktayız.
24 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
Makita kullanıcıların tüm ihtiyaçlarını karşılıyor
Ürün gamımızı oldukça çeşitli bir ürün yelpazesi oluşturuyor. Kullanıcılarının tüm ihtiyaçlarını karşılayacak
ürünler Makita Elektrikli El Aletleri bünyesinde satışa sunulmaktadır. Ürün gamımızda toplamda 4 ana ürün grubu bulunmaktadır. Bunlar ; İnşaat Grubu, Ahşap Grubu, Metal Grubu ve Akülü Aletler Grubu’d ur. Bu gruplar altında ise önde gelen ürün grupları; KırıcıDeliciler, Matkaplar, Dekupajlar, Daire Testereler, Taşlamalar, Gönye Kesme Makinaları ve Li-ion Akülü ürünler gelmektedir.
Kolay kullanım, zorlu şartlara kullanım elverişliliği ve servis gücü ile Makita Dünya genelinde elektrikli
SEKTÖR ANALİZİ
tanıtım ekibimiz tarafından gerçekleştirilen yoğun demo ve tanıtım faaliyetlerinin olumlu yansımalarıyla koymuş olduğumuz hedeflerimize şimdiden ulaşmış bulunmaktayız. Bu vesile ile hedeflerimize ulaşmamızda katkısı olan tüm Reisshop bayilerimiz ve yetkili servislerimize teşekkür ederiz.
2016 yılında da Reis Makina kullanıcılara çözüm ortağı olmaya devam edecek
2016 yılında ülkemizde tekrardan istikrarın oluşmasıyla özellikle inşaat sektöründe yeni iş alanları
“Reis Makina olarak akülü ürünlere oldukça önem veriyoruz”
2016 yılında stoklarımıza yeni girecek en önemli ürünlerimizden bir tanesi şu anda sektörün tork gücü olarak en güçlü makinası olacak Li-ion akülü somun sıkma makinasıdır. Çağımızda özellikle elektrikli ürünlerin yerine artık akülü ürünlere doğru bir yönelme olduğundan dolayı Reis Makina olarak akülü ürünlere oldukça önem veriyoruz ve Makita’d a her sene yeni akülü ürün çıkartarak bize destek oluyor.
“Sektörde ki yerimizi her sene biraz daha sağlamlaştırıyoruz”
Reis Makina olarak 100 yıla yaklaşan sektör deneyimimiz Türkiye çapında ki geniş bayi ağımızla ülkemizin her noktasında ki kullanıcılara hızlı ve kaliteli hizmet verebiliyoruz. Bu sayede oldukça geniş bir bilgi ağımız var ve gelen tüm talepleri değerlendirip kullanıcıların taleplerini karşılayarak sektörde ki yerimizi her sene biraz daha sağlamlaştırıyoruz.
Yoğun demo ve tanıtım faaliyetleri ile 2015 hedeflerimize ulaştık
Başta 2015 haziran ayında yapılan genel seçimler neticesinde ekonomik istikrarı tesis edecek bir netice alınamaması ve bu sürecin piyasalara ve sektörümüze getirdiği olumsuz havanın 1 Kasım erken seçimlerine kadar kendini hissettirmesi olmak üzere, giderek tırmanan terör olayları, yakın coğrafyamızda yaşanan olumsuzluklar ve dış sebeplerden ötürü yaşanan kur dalgalanmaları sektörümüzü olumsuz yönde etkilemiştir.Reis Makina olarak özellikle yıl içerisinde düzenlemiş olduğumuz etkin kampanyalar ve
ürünlerle kullanıcılara çözüm ortağı olmaya devam edeceğiz.
açılacağını ön görmekteyiz. Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden olan inşaat sektöründeki tüm gelişmeler şuanda olumlu yönde seyretmektedir. Reis Makina olarak bizim öncelikli hedefimiz tüm kullanıcılara uygun fiyatta çağımızın getirdiği en yüksek kalitede ürünleri sunmaktır. Bu bağlamda her sene ürün gamımıza kattığımız yeni
“Son kullanıcı eğitimlerine ağırlık veriyoruz”
Yaşadığımız en büyük problem; maalesef kullanıcıların büyük bölümü ekonomik durumlarından sebeple yaptıkları işlerden düşük kapasiteli ürün tercih ediyorlar. Bu sebeple hem yaptıkları işlerin kalitelerini düşürüyorlar hem de ürünlerin servis
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
el eletleri amatör kullanım ve profesyonel kullanım olarak 2 segmente ayrılmıştır. Amatör segment gündelik hayatta basit ev ve ofis işleri için kullanılırken, profesyonel segment ise iş amaçlı kullanılan gruba hitap etmektedir. Makita ise tamamen profesyonel kullanıcılara yönelik üretilmektedir. Bünyemizde bulunan tüm Makita modelleri profesyonel kullanıcılara hitap ettiği için zorlu şartlar altında çalışmaya elverişlidirler. Günümüzün en önemli sorunlarından biri olan satış sonrası konusunda Makita ürünleri güçlü ve uzun süreli kullanıma uygun yapısıyla kullanıcılara daha az problem çıkartıp servis süresini uzatmaktadır. Makita’yı rakiplerinden öne çıkartan en önemli özelliklerinden bir tanesi de profesyonel, güçlü yapısını kompakt ve kolay kullanılabilir olarak tamamlayan aletler olmasıdır.
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
SEKTÖR ANALİZİ
maliyeti yüksek çıktığından kendilerine ekstra mali külfet çıkartıyorlar. Bu sorunları asgariye indirmek için tanıtım ekibimiz tarafından organize sanayi bölgeleri, sanayi siteleri ve fabrikalar gibi çeşitli mecralarda son kullanıcı eğitimlerine ağırlık veriyoruz.
Gelişen teknoloji ile ürünler daha ergonomik ve kullanışlı oldu
Bundan on sene öncesine göre hem ağır hemde insan bedenine zarar veren ürünler satılmakta iken bugün eski büyük makinaların yerine hem küçük ve kompakt hem de titreşim önleyici sistemlerle insan vucudunu yormayan daha uzun çalışmalarına olanak sağlayan sistemlerle donatılmış ürünler satılmaktadır. Ürünlerin kapasite ve güçlerindeki artışa oranla ağırlıkları düşürülerek hem kısa zamanda çok iş hem de kullanıcıların daha az yorulmasıyla daha uzun çalışma süresi sağlanmıştır. Bu gelişmelerden
26 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
kullanıcılarımız oldukça memnun kalmaktadırlar.
100’ü aşkın Reis Makina Yetkili Servis’i var
Türkiye’nin her şehrine yayılmış 100’ü aşkın yetkili servislerimizle kullanıcılarımıza hızlı ve kaliteli satış sonrası hizmet vermekteyiz. Bir ürünü kullanıcıya bir kere satabilirsiniz ama satış sonrası hizmetiniz iyi olmazsa aynı kullanıcı ikinci kez o üründen veya markadan satın almayacaktır. İşte bu bilinçle kullanıcılarımıza kaliteden ödün vermeden hızlı servis hizmeti vermek için çalışmalarımızı planlamaktayız.
Reis Makina, bayilerden aldığı bilgiler ve öneriler ışığında ürün gamı oluşturuyor Öncedende belirttiğim gibi özellikle Türkiye’ye getirdiğimiz ürünleri bayilerimizden topladığımız bilgi akışı sayesinde
seçiyoruz. Bu ürünleri ülkemizin dört bir yanında kullanıcıların beğenisine açmak için dönem dönem yaptığımız kampanyalarla satışlarımızı destekliyoruz. Kampanyalarımız dönemine göre kullanılabilecek ürünlerde bazen iskonto bazen ürünlerin yanında hediye olarak değişebiliyor.
100 yıllık tecrübemizi harmanlayarak sektörümüze kaliteli hizmet vermeye devam edeceğiz Reis Makina olarak 2016 yılında da kalitenin yapı merkezi olma anlayışımızı devam ettireceğiz. Teknolojinin her geçen gün daha ilerlediği bu günlerde çağımızın getirdiği yenilikleri takip ederek Reis Shop bayilerimiz ile de işbirliği içerisinde , tüm talep beklentileri , yaklaşık 100 yıllık tecrübemizi harmanlayarak sektörümüze kaliteli hizmet vermeye devam edeceğiz.
Diriliş Ertuğrul’un ürün sponsoru Makita markası ile Reis Makina TRT 1’in reyting rekorları kıran ve artık fenomen hale gelen Diriliş Ertuğrul Dizisi’nin ürün sponsoru Reis Makina. Dizi de kullanılan dekorlar ve aksesuarlar Reis Makina’nın Türkiye distribütörü olduğu Makita, Oerlikon, Kipor, Knipex markalı ürünler ile hazırlanıyor. Hem Türk tarihine ışık tutan senaryosu, hem de duygusal ve aksiyon sahneleriyle izleyicilerin beğenisini kazanan ve Türkiye’nin en büyük prodüksiyonlarından birisi olan Diriliş Ertuğrul Dizisi setini sizler adına ziyaret ettik. Sanat Yönetmeni Doğan Özcan’la Reis Makina ürünleri ile üretilen dekor ve aksesuarlar üzerine konuştuk. Diriliş Ertuğrul Dizisi için 60 kişilik dekor ve sanat ekibi çalışırken dizinin iki ana platosu bulunuyor. Beykoz Riva’da Kayı ve Dodurga Obası’nın bulunduğu plato 80 bin metre kareden oluşurken yine Beykoz Kundura Fabrikası’nda bulunan platoları ise 50 bin
metre kare. Riva’da toplam 80 bin metrekare alanda 600 metrekarelik Süleyman Şah ve Korkut Otağı ve o döneme ait 100 adet çadırla birlikte 13’üncü yüzyıla ait Kayı ve Dodurga Diriliş Ertuğrul dizisi Sanat Yönetmeni Doğan Özcan, Reis Makina Ürünlerinin çalışmada kendilerine rahatlık ve kalite sağladığını ifade ederek diziye katkılarından dolayı Reis Makina Yetkilerine teşekkür etti.
Obaları inşa edilmiş. Oda da ayrıca çarşı, kilimhane, otağ meydanı ve talimhane yer alıyor. Beykoz Kundura Fabrikası’nda kurulan 50 bin metrekarelik kapalı alanda ise Saray, kasır, kale, medrese, kervansaray, tekke gibi döneme ait mekanlar inşa edilmiş. Sanat Yönetmeni Doğan Özcan, Diriliş Ertuğrul Dizisi için yapılan
dekorların Reis Makina ürünlerinden çıktığını söyleyerek “Reis Makina’nin ürünlerini dekorlarımızın her alanında kullandık. Dekorlarımızda ki ahşap, demir ve straforları Reis Makina ürünleri ile ürettik. Reis Makina ürünleri üretimde bize çalışma kolaylığı ve hız sağladı” dedi. Yine Sanat Yönetmeni Doğan Özcan, Dizi için beş bine yakın savaş malzemesi ve aksesuarın sıfırdan üretildiğini belirterek “ dizimizin çekimlerinde kullanılan kılıç, mızrak, balta, bıçak, sadak, ok gibi sava malzemelerinin üretimlerini de Reis Makina’nın ürünleri ile gerçekleştirdik. Yine tabak, çanak, sandık gibi ahşap malzemeleri de Reis Makina ürünlerinde işledik” Sanat Yönetmeni Doğan Özcan, Reis Makina Ürünlerinin çalışmada kendilerine rahatlık ve kalite sağladığını ifade ederek diziye katkılarından dolayı Reis Makina Yetkilerine teşekkür etti.
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
SEKTÖR ANALİZİ
HABER
“Sürdürülebilir ekonomi için reform ihtiyacı var” Dünya ekonomisinde risklerin ve belirsizliklerin sürekli arttığı, küresel sermayenin “eve dönüş” trendinde olduğu vurgulanan raporda, “Türkiye’nin kırılgan ülkeler grubundan çıkabilmesi için piyasa dostu bir yapısal reform programının hızla ve etkin olarak uygulanması gerekmektedir” denildi.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) 3 aylık İnşaat Sektörü Analizi’ni yayımladı. Ekonomi çevreleri ve sektör tarafından merakla beklenen analizde 2015’in üçüncü çeyreğindeki göstergeler ile önümüzdeki döneme ilişkin veriler değerlendirildi. Dünya ekonomisinde risklerin ve belirsizliklerin sürekli arttığı, küresel sermayenin “eve dönüş” trendinde olduğu vurgulanan analizde, Türkiye ekonomisinin de yüksek finansman ihtiyacı nedeniyle kırılganlığını koruduğu kaydedildi. Analizde, “Seçimler sonrası güçlü bir tek parti hükümeti kurulması ile yeni, kapsamlı ve bütünleştirici iç politikaların bir an önce gündeme alınması gereklidir. Koşulların bunca kırılgan olduğu bir süreçte, kararlı, bağımsız ve itibarlı bir para politikası, sakinleştirici ve güven verici işlevini koruyan bir ekonomi yönetimi piyasalarca beklenmektedir. Bu bağlamda, finans çevreleri 2016 ekonomik göstergelerinin 2015
28
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
yılından daha olumlu olacağı beklentilerini dile getirmektedir.” ifadesi kullanıldı. TMB raporunda ayrıca şöyle denildi: “Etkin bir ekonomik ve sosyal reform programının uygulamaya konması, sektörde hem altyapı yatırımlarının sürekliliği, hem de uluslararası finansman boyutu açısından kritik önem taşımaktadır.”
İnşaat Sektörü Analizi’nde öne çıkan bazı değerlendirmeler şöyle: 9 ayda 15.3 milyar dolar
2015 yılının ilk 9 ayında yurtdışında 15.3 milyar ABD Doları değerinde 92 yeni proje üstlenilmiştir. Bu dönemde üstlenilen projelerin ülkelere göre dağılımında ilk 5 ülke sırasıyla Kuveyt (%28.4), Türkmenistan (%20.0), Rusya (%15.0), Cezayir (%13.7) ve Suudi Arabistan (%6.6) olmuştur. Bu dönemde Kuveyt’te üstlenilen 4.3 milyar ABD Doları tutarındaki Kuveyt Uluslararası Havalimanı Projesi bir Türk
firmasının bugüne kadar tek başına aldığı en büyük projedir.
104 ülkede 318.6 milyar dolar Türk müteahhitlik firmalarınca 1972’den 2015 Eylül sonuna kadar 104 ülkede üstlenilen 8626 projenin toplam bedeli 318.6 milyar ABD Doları’na ulaşmıştır.
Performans sürpriz değil Önceki iki çeyrekte gerileyen inşaat sektörü yılın ikinci çeyreğinde %2.0 oranında büyüme ile GSYH’ya sınırlı oranda katkı sağlamıştır. İkinci çeyrekteki büyümeye rağmen 2015 yılının ilk yarısında inşaat faaliyetleri %0.3 oranında küçülmüştür. Sektörel performansın son dönemde ekonomik büyümenin oldukça altında seyretmesi, sektörün ekonomideki gelişmelere çarpan etkisiyle tepki veren yapısal özelliği nedeniyle sürpriz olmamıştır.
SEKTÖR ANALİZİ
Hitachi Elektrikli El Aletleri Ürün Yöneticisi Mehmet Muştalı
Askaynak güvencesi ile profesyonellerin tercihi; Hitachi Elektrikli el aletleri konusunda, dünyanın en saygın, kaliteli ve başarılı markalarından biri olan Hitachi, elektrikli el aletleri pazarında profesyonellerin tercihi olmaya devam ediyor. Özellikle Kırıcı-Delici ve Kırıcı katagorisinde öne çıkan Hitachi inovasyon eksenli çalışmaları ile pazar payını her geçen gün arttırmaya devam ediyor. Hitachi markasını diğer bilinmeyen detayları ile Hitachi El Aletleri Ürün Yöneticisi Mehmet Muştalı’dan dinledik.
30 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
P
rofesyonel bir elektrikli el aleti kullanıcısının aradığı her şey Hitachi’de var
Hitachi Elektrikli El Aletleri olarak, metal endüstrisinden, inşaata, otomotiv fabrikalarından, marangoz atölyelerine kadar bir birinden farklı bir çok sektöre hitap eden geniş bir ürün gamına sahibiz. Sloganımızda da belirttiğimiz gibi “Profesyonellerin Tercihi” konumunda olmamız, doğrudan geniş ürün portföyümüzle ilgilidir. Profesyonel bir elektrikli el aleti kullanıcısının aradığı her şey Hitachi bünyesinde yer almaktadır. EczacıbaşıLincoln Electric Askaynak olarak Türkiye pazarındaki diğer oyuncuları yakından takip edip mevcut ürün gamımızı Hitachi’d eki gelişmelere paralel olarak sürekli güncellemekteyiz. 2016 yılı özellikle kömürsüz motorlu ürünler anlamında çok fazla modeli pazara sunacağımız ve rakiplerimizde olmayan ürünlerle Hitachi’nin sektördeki öncü konumda oluşunu bir kez daha kanıtlayacağımız bir yıl olacaktır.
Kırıcı-Delici ve Kırıcı’larda Hitachi açık ara önde
Profesyonel elektrikli el aleti kullanıcısında genel beklenti ürünün sağlam ve performansının üst seviyede olmasıdır. Bunun yanı sıra satış sonrası servis hizmet kalitesi de marka seçerken önemli bir parametredir. Hitachi Elektrikli El Aletleri sadece profesyonel kullanıcılara hitap eden kalite ve performans değerleri üst seviyede olan ürünleri sunmaktadır. Bunu yaparken Türkiye genelinde 90’ın üzerindeki yetkili servis ağı ile müşterilerimizde yaşanabilecek teknik aksaklıklara en kısa zamanda müdahale etme imkanı sunulmaktadır. Hitachi her ürün grubunda iddialı olmakla birlikte özellikle “Kırıcı-Delici” ve “Kırıcı”lar konusunda az önce bahsettiğim kriterler göz önüne alındığında açık ara öndedir.
2015 hedeflerimizi yakaladık
2015 yılı ülkemiz açısından ekonomik olarak çok parlak olmayan ve bir çok sektörde ciddi daralmaların gerçekleştiği bir yıl oldu. Elektrikli El Aleti sektörü de endüstrinin her alanından beslenen bir iş kolu olduğundan bu
daralmadan nasibini aldı. Fakat Hitachi Elektrikli El Aletleri, Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak’ın güçlü finansal yapısı, dağıtım ağı ve pazardaki güvenirliği sayesinde 2014 yılının aynı dönemine göre %50 büyüme gösterdi. 2015 yılı hedeflerimizi Kasım ayı sonu itibariyle henüz yıl bitmeden yakalamış durumdayız.
Önemli olan başarının sürekliliğinin devam etmesidir
Önemli olan 2015 yılındaki bu başarının süreklilik arz etmesi ve artan bir ivmeyle sonraki yıllara sirayet etmesidir. Bunun için birinci önceliğimiz 2015 yılında ağırlık verdiğimiz son kullanıcı odaklı tanıtım, etkinlikler ve talep yaratma çalışmalarına artırarak devam etmektir. Şu an Türkiye’nin dört bir yanını dolaşan Hitachi demo aracımız hız kesmeden çalışmalarına devam ederken, ikinci bir demo aracı için proje ve personel istihdamı çalışmalarımız hızla sürmektedir. 2016 yılı Hitachi olarak daha çok profesyonele dokunduğumuz, ürünlerimizi deneyimleme imkanı sunduğumuz, gerek basılı medya gerekse dijital mecralarda çok daha fazla yer alacağımız bir yıl olacaktır.
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
SEKTÖR ANALİZİ
SEKTÖR ANALİZİ
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
Hitachi’de her daim yenilik
Daha önce bahsettiğim üzere Hitachi’nin rakiplerinden açık ara önde olduğu kırıcı-delici ve kırıcı grubunda pazara yeni sunduğumuz 30 Kg sınıfı kırıcımız H90SG, 70 J’luk darbe kuvveti ile sınıfının en iyisi konumundadır. Bunun yanı sıra çelik konstrüksiyon ve montaj işleri yapan profesyonellerin vazgeçilmezi olan elektrikli somun sıkma modelleri için 2015 yılı içinde ürün gamımıza kattığımız WR14VE & WR16SE modelleri kendi sınıflarının tek kömürsüz modelleri olup rakiplerinde olmayan 4 kademeli darbe ve devir ayarı imkanı sunmaktadır. Yine bu gruptaki 2016 yılı içinde kataloglarımızda yer alacak 3/4” ve 1” ‘lik modellerimiz WR22SE & WR25SE kendi sınıflarındaki tek kömürsüz modeller olarak ürün gamımızda yer alacak olup Hitachi’nin inovasyona verdiği önemin ve bu konudaki öncülüğünün kanıtıdır.
“Pazardaki yükselişimizi sağlam temellere oturtarak ilerlemekteyiz”
Türkiye elektrikli el aleti pazarı, dünya çapında ciddi markaların kıyasıya yarış halinde oldukları çok çetin bir mecradır. Hitachi’nin dünya genelindeki başarısını Türkiye’d e de göstermek için gerek Hitachi-Koki gerekse Eczacıbaşı-Lincoln Askaynak
32 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
önemli atılımlarda bulunmakta ve bu pazarda Hitachi’nin hak ettiği yere en kısa zamanda ulaşması için elinden geleni yapmaktadır. Geçtiğimiz 1,5 yılda Hitachi’nin biz önceki döneminden devraldığımız Hitachi tutkunu profesyonel son kullanıcılara ve referansı yüksek büyük sanayici son kullanıcılara yenilerini ekleyerek pazardaki yükselişimizi sağlam temellere oturtarak ilerlemekteyiz. Beklentimiz Hitachi’nin pazar payının önümüzdeki 5 yıl içinde dünyadaki pazar payı rakamlarına ulaşmasıdır.
İnovasyon odaklı hareket ile kolay çözümler
Elektrikli el aletleri her sektör ile ilişkili olmasından ötürü teknolojik gelişimlere duyarsız kalması beklenemez. Bu sebeple Hitachi Elektrikli El Aletleri de diğer global rakipleri gibi inovasyon odaklı hareket ederek insanların problemlerine daha kolay çözümler sunan ürünleriyle pazarda kendini göstermektedir. Son yıllarda tüm markaların ortak odak noktaları gelişen pil teknolojileri ve çok daha küçük elektronik komponentler sayesinde hızla gelişen akülü el aletleridir. Önümüzdeki dönemde bugün sadece ürün gamımızda çeşit olsun diye bulundurduğumuz bazı özel akülü modellerin elektrikli olan versiyonlarını geride bırakarak hayatımızın daha çok içinde yer alacakları aşikardır.
“Teknik servis olmazsa olmaz bir sac ayağıdır”
Teknik servis hizmeti elektrikli el aleti sektöründe markayı tamamlayan ve onu sahada layıkıyla temsil etmenizi sağlayan olmazsa olmaz bir sac ayağıdır. Hitachi markasının distrübütörlüğünü aldığımızda ilk yapılan iş, yıllardır Türkiye pazarında yer alan bu markanın deneyimli teknik servisleri ile ticari ilişkilere Askaynak boyutunda devam etmek ve bu servis zincirini daha da genişletmek olmuştur. Geçtiğimiz 1,5 yıl içinde Türkiye’nin dört bir yanında yer alan Hitachi yetkili servis sayısını 70’lerden 90’ın üzerine çıkararak pazara sunduğumuz bu markaya ne kadar önem verdiğimizi göstermekteyiz.
“Kampanyalarımız 2016 yılında da devam edecek”
Elektrikli el aleti pazarı gerçekten çok dinamik olup rekabetin bir an bile duraksamadan devam ettiği potansiyeli yüksek bir iş alanıdır. Buna paralel, Eczacıbaşı Lincoln Electric Askaynak olarak rakiplerimizin hamlelerini değerlendirerek dönemsel kampanyalarımızla iş ortaklarımız olan bayilerimize ciddi avantajlar sunmaktayız. Kampanya kurgularımız 2016 yılında da devam edecek olup çok daha fazla paydaşımıza bu avantajlarımızdan faydalanma imkanı sağlayacağız.
RÖPORTAJ
Burla Makina’dan son tüketicilerin nabzını yakalayan bir proje…
Metabo iş geliştirme ekibi
T
ersan Grup’un bünyesinde olan Tersan Tersanesi yeni gemi üretimi, gemi onarım & dönüşümü, armatörlük & gemi operasyonu ve gemi acenteliği hizmetleri olmak üzere denizcilik alanında dört temel alanda hizmet göstermektedir. Onbir yıl önce kurulan gemi üretim bölümü çok kısa bir süre içinde sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da lider oyunculardan biri olmuştur. 2008 yılından beridir Yalova’daki modern üretim tesislerinde hizmet veren Tersan’ın yeni binası Avrupa’daki en büyük, modern ve efektif şekilde organize edilmiş tersanelerin içinde yer alıyor. Ana yatırıma ek olarak, tesisin son teknolojilerle ve projelerle gelişimi hala devam ediyor. Tersane’deki 300 kalıcı personel sayısı projenin yoğunluğuna göre dönem dönem 1.800 kişiye ulaşabiliyor. Yüksek kaliteli üretim ve zamanında teslimat süreleri, Tersan Tersanesi’ni uzmanlaşmış gemilerin siparişlerine yoğunlaştırmış. Özellikle balıkçı gemileri ve lojistik destek gemileri üretiyorlar. Bir Alman firması için paslanmaz kimyasal tanker üretimleri de bulunuyor. Tersan’ı 2014 yılının başında Burla Makina A.Ş.’nin Türkiye distribütörü olduğu Metabo Elektrikli, Akülü ve Havalı el aletleri markasının ürün özelliklerini son tüketicilere tanıtmak için oluşturduğu Metabo İş Geliştirme Projesi kapsamında ziyaret etmiştik. Yoğunluklu taşlama işi yaptıkları için sadece Metabo’da
34 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
olan autobalans özellikli taşlama makinalarımızın ilgilerini çekeceğini düşünerek Tersan’ın Yüzey Hazırlığı ve Boya Sorumlusu Kadri Özgül ve ekibine ürün tanıtımı yaptık. Kadri Bey ve ekibi denemesini yaptığımız WA 12-125 Quick modelinin performansından memnun kaldılar ve makinayı bir müddet denedikten sonra Metabo WA 12-125 Quick modelini üretim bantlarında kullanmaya başladılar. Tersan Yüzey Hazırlığı ve Boya Sorumlusu Kadri Özgül’e Metabo’nun autobalanslı taşlama makinasını neden tercih ettiklerini sorduk. “ Burla Makina’nın Türkiye’de sorumlu olduğu Metabo markalı taşlama makinalarının autobalans özelliği bize iki konuda avantaj sağladı. Öncelikle, disk kullanımında % 30 -35 tasarruf sağladık. Diğer bir önemli katkısı ise %50 daha az el ve kol titreşimi sayesinde operatörlerde görülen titreşim kaynaklı şikâyetlerin ciddi anlamda azalması. Metabo’nun düşük titreşimli taşlama makinaları kullanıldığında operatörler belirlenen günlük titreşim değerlerinin altında çalışabiliyorlar. Tersan olarak yoğun iş tempomuza ayak uyduracak iş ortakları ile çalışmak bizim için önemli. Metabo’yu tercih etmemizin sebeplerinden biri yedek parça desteği diğeri ise garanti konusu. Burla Makina’nın firmamıza gösterdiği ilgi ve hizmet de Metabo markasının kalıcı olması açısından önemli.”
RÖPORTAJ Metabo İş Geliştirme Ekibi olarak en önem verdiğimiz konu : Sizin Memnuniyetiniz Sizin işiniz için en ideal ve efektif Metabo ürününü belirlemek bizim işimiz. Yerinizde sizi ziyaret ediyor ve üretim hattınızda işinizi kolaylaştıran ve iş sağlığını ön planda tutan ürünlerimizin tanıtımını yapıyoruz. İster yeni makine seçimi olsun ister mevcut Metabo makinanızın bakımı. En kısa zamanda size çözüm sağlıyoruz çünkü zamanın sizin için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz.
Metabo İş Geliştirme Ekibi’nden randevu alabilirsiniz Hem teknik servis hem de makina konusunda deneyimli saha ekibimizden sizi ziyaret etmek için randevu alabilirsiniz. Bunun için seda.evren@burla.com mail adresinize talebinizi iletmeniz yeterli. En kısa sürede sizinle irtibata geçilecektir.
Metabo autobalans özellikli taşlama makinaları ile piyasadaki en düşük titreşimli taşlama makinalarının keyfini çıkarın Auto-Balans özelliğini denemeniz için 3 sebep… • %50 daha az el-kol titreşimi * • %40’a varan oranlarda taşlama diski tasarruf • Makinada daha uzun kullanım ömrü *: EN 60745’in tarafından belirlenen günlük titreşim değerlerinin altında.
MAKSİMUM GÜÇ SINIRSIZ DAYANIKLILIK
Dünyada ilk 1700 Watt Avuç Taşlama WEA 17-125 Quick Metabo, +%50’ye varan oranda tork ve +%20’ye varan oranda daha fazla çıkış gücüne sahip yeni Marathon Motoru ile zorlu performanslar için bir ilke imza attı ve 1700 Watt avuç taşlama üretti. Kullanıcılar bu ürünü hem ergonomisinden hem de gücünden dolayı tercih ediyor.
LiHD, YEPYENİ ÜSTÜN PERFORMANSLAR İÇİN ÇIĞIR AÇAN AKÜ TEKNOLOJİSİ Akü teknolojisinde bir devrim .
Metabo’nun tüm Lityum aküleri 3 yıl garantili
Akü teknolojisinin lideri Metabo tüm Lityum akülerde 3 yıl garanti vaat ediyor.
• • • •
% 67 daha fazla performans % 87 daha fazla çalışma süresi % 100 daha fazla ömür % 100 uyumlu ve uygun. En sert koşullarda bile uygulamalara imkân sağlar.
HABER
Capatect’ten Tasarrufa Ücretsiz Hizmet: Termal Kamera
C
apatect tarafından ücretsiz olarak sunulan “termal kamera” hizmeti, sıcaklık ölçüm özelliği ile binaların yalıtım ve ısı sorunlarını ortaya çıkarıyor. Dış cephe ve çatılarda kızılötesi ışınlarla hava akımı veya rutubet kaynaklı sorunları tespit ederek yalıtıma ihtiyaç olan bölgeleri işaret ediyor. Infrared görüntüleme yapabilen termal kameralar sayesinde ısı yalıtımı yetersiz binalarda meydana gelen ısı kaçakları görülebiliyor. Ölçüm için gerekli ortam koşullarının sağlanması durumunda; termal kameralar ile elde edilen analizler doğru ısı yalıtım sistemlerinin farkını ortaya koyduğu gibi, ısı yalıtımsız ya da yetersiz ısı yalıtımına sahip binalarda ısı kaçaklarından dolayı enerji kayıpları tespit edilebiliyor. Böylece enerji tasarrufuna ve hava kirliliğini azaltmaya katkı sağlayan ısı yalıtım sistemlerinin ihtiyaca yönelik kullanımını belirleyen bu hizmeti, Filli Boya
36
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
Yalıtım tüketicilere “ücretsiz” olarak sunuyor.
Binanın Ömrü Boyunca Tasarruf Sağlıyor
Capatect, üstün performanslı ısı yalıtım sistemiyle binalardaki ısı kaçaklarını engelleyip bina ömrü boyunca enerji tasarrufunu garanti ediyor. Üstelik bu tasarruf ile 2-3 yıl içerisinde ısı yalıtımı için harcanılan masraf amorti edilebiliyor. Capatect Isı Yalıtım Sistemi, elde edilecek tasarruf oranını yükseltirken, sistemin kendisini amorti edeceği süreyi ise kısaltıyor.
Binaların ihtiyaçları gözle görülür hale geliyor! Termal kamera teknolojisi, gözle görülemeyen alanları ekrana yansıtarak sorunların ilerlemeden çözülmesini sağlıyor. Capatect teknik elemanları tarafından çekimler yapıldıktan sonra bilgisayar ortamına aktarılan görüntülerle binaların termik açıdan bütün zayıf noktalarını tespit etmek
mümkün. Resimler üzerinde yapılan değerlendirmeler sonucunda uzmanlar tarafından gerekli analizler yapılıyor ve konut sahipleriyle paylaşılıyor. Bu sayede tüketiciler, binalarındaki ısı kayıplarını birebir görerek alınması gereken önlemler konusunda bilinçleniyor ve yalıtım yaptırarak bu kayıpların nasıl önlendiğini daha iyi algılıyor.
Türkiye’de tüm binaların asgari standartlar da yalıtılması ile yılda 25 milyar TL tasarruf edilebilir Uzmanlara göre, ülke çapında Dış Cepheye uygulamayabileceğimiz doğru bir ısı yalıtım sistemi ile ortalama %50 oranında enerji ve yakıttan tasarruf sağlamak ve her yıl ülke ekonomisine 25 milyar TL değerinde katkı sağlamak mümkündür. Yalıtım kalınlık ve standartlarını arttırarak bu tasarrufu da artırmak mümkün.
HABER
Reis Makina “Oerlikon” markası ile sektöre kaynak olacak
Reis Makina, distribütörlüğünü aldığı Oerlikon Kaynak Makinaları ve Aksesuarlarının lansmanını gerçekleştirerek kaynak sektörüne yeni bir soluk getirdi.
B
ünyesinde yer alan yüzlerce küresel büyüklükteki marka ile 100 yıla yakın süredir adından kalitesi ile söz ettiren ve sektöründe lider olan Reis Makina, Air Liquide Welding-France bünyesinde bulunan dünyaca ünlü Oerlikon Kaynak Makinaları ve Aksesuarlarının aynı zamanda Weldline markalı kaynak aksesuarlarının The Green Park Otel’d e lansmanını gerçekleştirerek gücüne güç kattı. Lansman ile Türkiye’nin dört bir yanından gelen Reis Shop bayileri ve iş ortakları kaynak konusunda aldıkları eğitimler ışığında Oerlikon markasını yakından
38
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
tanıma fırsatı buldular. Paslanmaz yapısı, sinerji sistemleri ve özellikle plazma kaynak ile iddialı olan aynı zamanda Türkiye’d e kaynak sektörüne yenilik sunan Oerlikon markası, Reis Makina
güvencesi ile ziyaretçilerden tam not aldı.
Oerlikon lansmanına yoğun ilgi
‘Birlikte büyüme, birlikte gelişme’ mottosu ile başlayan ve yoğun ilgi gören lansmanda, Reis Makina Genel Müdürü Selim Temurci; Oerlikon markasının kaynak üretiminin yanı sıra dünyaya kalite sattığını ve bu kaliteyi Reis Makina ailesi adına Türkiye’ye sunmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirtti. Temurci: “ Yaklaşık 4 aydır Air Liquide firmasi ile Oerlikon markası adına görüşmeler yaptık. Reis Makina olarak, temel görüşümüzün kalite olduğuna
HABER
katan bütün kardeşlerimize; hem yönetim kurulu adına, hem şahsım adına hemde ekip arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum.“ dedi.
“Önümüzde istikrarın meyvelerini yiyebileceğimiz 4 yıl var”
Reis Makina Genel Müdürü Selim Temurci
ve bu kalite ile Reis Makina eliyle Türkiye’nin dört bir yanına ulaşacağımıza inandık.” dedi.
Oerlikon kaynak üretip kalite satıyor Kaynak denildiğinde akla ilk gelen markanın Oerlikon olduğunu belirten Temurci sözlerine şöyle devam etti: “ Baktığınızda bugün 2000 üzerinde çalışan 90’d an fazla ülkede faaliyet gösteren bir firmadan bahsediyoruz. ARGE konusunu biz üretici firmaların olmazsa olmazı olarak görüyoruz ve bu konuda en iyi isimlerden biriside Oerlikon markasıdır. Oerlikon markası kaynak
üretmenini yanı sıra tüm dünyaya kalite satmaktadır. Bunun için Oerlikon markasının Türkiye’d e Reis Makina ailesi ailesinin bir parçası olduğunu deklare etmek için toplandık. Çünkü Reis Makina ailesi dendiğinde sadece yönetim ve çalışanları demek değildir. Bu ailede yer alan aynı zamanda Reis Makina’nın müşterileridir. Aynı zamanda bayilerimizdir. Aynı zamanda tedarikçilerimizdir. Dolayısı ile bu ailenin bir ferdi olarak anlaşmalar imzalanır, ticari faaliyetlere girilir ama bizler için öncelik, aile içindeki dostluk ve birlikte yol yürüme sanatıdır. Bu anlamda firmamıza değer
Oerlikon bayilerini belirlerken özellikle alanında uzman ve yetkin kişileri dahil ettiklerini aktaran Temurci, eğitimlere devam edeceklerini, eğitirken eğitileceklerini belirterek, önemli olanın bugünü nasıl geliştiririz anlayışının olmasının gerekliliğidir dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “ Özellikle 2013 sonrasında ülkemizin ekonomik anlamda girmiş olduğu bir darboğaz vardı. Gezi olayları ve sonrasında bizim sektörümüz açısından hatta Türkiye ekonomisi açısından kayıp bir dönemdi. Şükürler olsun, önümüzde ki 4 yıl artık kemiksiz diyebileceğimiz, işlerimize odaklanabileceğimiz ve her anlamda güvenin ve istikrarın meyvelerini alabileceğimiz bir dönem var. Bu açıdan toplantımız sadece Reis Makina için bir tanıtım, lansman değil yeni dönemin ilk çalışması ve ilk heyecanıdır. Bugün burada bulunuyor oluşumuz sadece bir ürün tanıtımı değil aynı zamanda Reis Makina ailesinin bir kucaklaşma ve Oerlikon ailesine hoş geldin deme anlamında gerçekleşen bir buluşmadır.”
HABER
“Karekodlu çekleri kullanarak, karşılıksız çekleri engelleyebilirsiniz” “Biz bin 600 tl maaş verelim ama vergiler hafifletilsen”
Kocaeli’nde düzenlenen Sektörel Performans Değerlendirme Ödül Töreni’ne katılan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “bugüne kadar üç sanayi devrimi ıskaladık. Dördüncü sanayi devriminde dünyayı yakalamamız gerekiyor” dedi.
T
ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Hisarcıklıoğlu, Kocaeli Sanayi Odası tarafından düzenlenen Sektörel Performans Değerlendirme Ödül Töreni’ne katılmak için Kocaeli’ye geldi. Programın açılış konuşmasını yapan KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, önceki gün yaşanan Rus uçağının düşürülmesinde Türkiye’nin sınırlarını koruma hakkı olduğunu ancak bu olayın Türkiye-Rusya ticari ilişkilerine zarar vermemesi gerektiğini söyledi.
40
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
Zeytinoğlu’nun ardından kürsüye gelen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Hisarcıklıoğlu, esnaf ve sanayicilerin sorunlarına da değinerek, “Tahsilatta yaşanan bir sıkıntı varmış. Karşılıksız çıkan çeklerden de bunları net olarak görüyoruz. Buna çözüm olarak TOBB, hazinenin desteğiyle karekodlu çekleri piyasaya sürdü. Bu bizim batak oranımızı, çekin karşılıksız çıkmasını müthiş oranda düşürüyor. Bu sizin için, bunu siz yaygınlaştırabilirsiniz. Hapis cezasını geri getirmemiz çok zor. Bugün 220 bin dava var karşılıksız çek dolayısıyla açılan. Bu karşılıksız çek verenlerin hepsini hapse atmaya kalksak hapishanelere randevu ile gitmeleri gerekir. Bu yüzden kare kodlu çeki kullanın. Biri geldiğinde, kare kodlu çek isteyin, Onu okuttuğu zaman çekin sahibi hakkındaki her şeyi görebiliyorsunuz. Ödemelerini yapmış mı? Ne kadar geciktirmiş? Güvenilir mi, güvenilmez mi? Bunların hepsi orada görülüyor. Bunu tüm odalarımıza da gönderdik. İstihdamdan da şikayet çok fazla geliyor. Asgari ücretin bin 300 TL olması konusunda, biz zaten bin 500 TL ödediğimizi söyledik. Yılbaşında asgari ücrete enflasyon oranında artış yapılıyor. Bize bin 600 TL’ye mal olacak. Siz bu işin sözünü verdiniz. Özel sektörden bize yük getirmeyin, biz zaten bin 500 TL ödüyoruz. İşçimizin
cebine bin TL giriyor. Bu aradaki 500 TL vergi yükü. Bizim cebimizden yine bin 600 lira çıkıyor. Biz bin 600 lira yine ödeyelim, ama aradaki vergi yükünü azaltın. Bu para işçimizin cebine gitsin” ifadelerini kullandı.
“Dördüncü sanayi devrimi konuşuluyor”
Sanayileşmede dünyayı yakalamanın önemine de değinen TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, “Dünya üç sanayi devrimi tamamladı. Biz bunların hepsini ıskaladık. Şimdi 4. Sanayi devrimi konuşuluyor. Bu devrimde makinalar makinalarla konuşuyor. Makinanın ham madde ihtiyacı olduğunda direk olarak bayideki makinayla bağlantıya geçip siparişi vereceği bir döneme geçiyoruz. Bu dönem birçok masrafı azaltacak bir dönem. Sanayici arkadaşlarımdan rica ediyorum. Dijitalleşme dediğimiz bu 4. Sanayi devrimini kaçırmayalım. Burada en önemli medeniyet götürme hedefi memleketi demir ağlarla örmektir. Ama bugün bunun yanında memleketin tamamını aynı zamanda fiber ağlarla sarmak gerekiyor. Çünkü veri transferi bugünlerde çok önemli. Ben 2016’dan ümitliyim. Şu anda dünya sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Bizde bu sıkıntılı dönemde yerelde kalmayıp hızla dışarıya açılmalıyız. Çünkü yerelde kalırsak küçük kalırız. Bizim sadece 78 milyona değil komşularımızla birlikte neredeyse 1 milyarlık bir nüfusa hitap edebilme şansımız var” ifadelerini kullandı.
SEKTÖR ANALİZİ Gedore El Aletleri distribütörlüğünde bulunan Festool markası; kullanıcılarına, en yüksek kalitedeki elektrikli el aletlerini gelişmiş servis ve teknik destek hizmetleri ile birlikte sunuyor. Gedore Genel Müdürü Tuna Çağla: “Öncelikli hedefimiz eksiksiz müşteri memnuniyetidir. Festool ürünleri ile iş güvenliğini ön planda tutarak müşterilerimizin mükemmel iş sonuçlarına ulaşmalarını sağlıyoruz” dedi.
Gedore Genel Müdürü Tuna Çağla:
“Festool yüksek kalitesinin ardında Alman mirası yatıyor”
42 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
F
estool farklı ihtiyaçlara cevap verebiliyor
Festool tüm ürünlerinde sürekli hassaslığı, gücü ve estetiği mükemmel bir şekilde birleştirerek sunuyor. Yüksek kalitesinin arkasında Festool’un Alman mirası yatıyor. Festool ürünleri özellikle Ahşap, Otomotiv, İnşaat, Boya ve Akrilik sektörlerine özel olarak geliştirilmiş ve sektörün lider üreticileri tarafından kullanılmaktadır. Testereler, yüzey işleme yani zımparalama ve polisaj makineleri, frezeleme, domino birleştirme sistemleri, planyalama, delik delme ve vidalama, alçıpan yenileme ve toz emme sistemleri konusunda farklı ihtiyaçlara cevap verebilen çok geniş bir ürün programımız var. Festool müşterilerine her zaman en iyi yatırım amaçlı ürünlerini sunuyor. Bunu da ürünlerinin ağır şartlara dayanıklılığı ve uzun ömrü, daha kısa sürede daha fazla iş yaparken aynı zamanda çok daha kaliteli sonuçlar sunması ile gerçekleştiriyor. Bunları yaparken kullanıcı sağlığını da düşünüyor. Gelişmiş toz emme sistemleri, düşük titreşimli ürünleri bunlardan bazı örnekler.
Festool’u farklı kılan, maliyetinin düşük verimliliğinin yüksek olmasıdır
Festool elektrikli el aletleri son derece
uzun ömürlü, yüksek performanslı, verimli, kullanıcı sağlığını koruyan tasarım öğelerine sahip, çevreye duyarlı ve kullanımı sonucunda mükemmel kalitede iş sonuçları üretebilecek hassasiyette olan makineler üretmektedir. Bununla beraber Festool’u diğer markalardan farklı kılan en önemli özelliği kullanıcılara sağladığı maliyet/ verilimlik oranın ciddi anlamda düşük olmasıdır. Bu nokta da maliyet/verimlik oranını biraz açmakta fayda olacağı kanaatindeyim. Türkiye’de özellikle sanayi üretiminde kullanılan aletlerin seçiminde, kullanıcıların sıklıkla yaptığı bazı yanlışlar var. Bunların en başında maliyet/verimlilik analizinin yapılmaması geliyor. Festool’un Alman kalite standartlarının da üstünde üretimi, ürünlerin kalitesi ve teknik özellikleri pazardaki rakiplerin üzerinde olduğu yadsınamaz bir gerçekliktir. Ancak Festool sadece bu farklılıklara dayanarak ürünlerini kullanıcılara sunmaz. Festool, ürün gamında bulunan ürünleri kullanıcılara malzeme, iş gücü ve hatalardan oluşan yeniden üretim maliyetlerinde çok ciddi bir tasarruf sağlar ve bunu rakamlarla ispatlar.
Gedore vizyonunda 2016 yılı beklenti ve hedefler 2014 yılı sonunda bu sene yani 2015 için kendimize çok yüksek bir
hedef koymamıza rağmen Festool uzman bayileri ve Gedore’nin yaygın bayi ağı ile 2015 yılı hedeflerimizi yıl bitmeden ikiye katladık. Festool uzman bayi ağımızı bizimle gerçekten iş ortaklığı yapacak, konusunda uzman noktalar ile bir miktar daha genişleterek 2016 yılında da Festool iki haneli yüzdeler ile büyütmeyi hedefliyoruz
Festool’dan CTL SYS taşınabilir ultra kompakt toz emici
Festool 90 yıllık tarihi boyunca her zaman yenilikleri ile bu sektöre öncülük etmiş bir marka. İlk taşınabilir zincirli testereden, Rutscher titreşimli zımparaya, 1964 yılında pazara sunulan daire testereler için kesim kızağından ve dünyada ilk defa toz emiş sistemi bağlanabilen zımpara makinesine kadar 90 yıl boyunca birçok yeniliği pazara sunmuş. Böyle yenilikçi bir marka olan Festool tabii ki her sene ürün programındaki mevcut ürünlerini geliştirirken, yeni ürünleri de programına ekliyor. Önümüzdeki dönemde satışa sunmayı planladığımız yeni ürünlerimiz arasında CTL SYS taşınabilir ultra kompakt toz emici var. Bu toz emici özellikle mobil çalışan ustalar için hayat kurtarıcı olacak. Evlerde tadilat yapan ustalar artık yaptıkları iş sonucunda tozsuz
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
SEKTÖR ANALİZİ
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
SEKTÖR ANALİZİ
bir ortam bırakacakları için işlerinde ön plana çıkacaklar. En çok sattığımız ürünler arasında yer alan TS55 daire testeremizin artık akülü versiyonu da olacak (TSC55). Bununla birlikte özellikle ahşap işleri için geliştirilmiş daire testere modellerimiz elektrikli HK55 ve HK85 lerde kesim kızaklı modellerimiz ve akülü HKC55 yeni ürünlerimiz arasında. Festool’un kullanıcıların daha fazla ışığa ihtiyaç duydukları hassas işlerde veya eksik aydınlatmanın olduğu ortamlarda kullanılmak üzere geliştirdiği SYSLITE DUO ve DUO plus’ı da yeniliklerimiz arasında gösterebiliriz.
Teknolojide Festool
Festool ürünlerinde teknolojik gelişmelerin de yardımı ile fırçasız EC-TEC motorları yaygın bir şekilde kullanıyor. Bu yeni nesil verimli motorlar kolay kolay yıpranmadığı için el aletinin ömrünü ve gücünü arttırıyor. Mobil çalışma gereksinimi şarjlı model ihtiyacını ortaya çıkartıyor. Festool ürün programına baktığınız zaman dekupaj testere çeşitlerinden delik delme vidalama ürünlerine kadar geniş bir yelpazede şarjlı ürünler bulunmaktadır.
44 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
“Festool’un pazarda çok ciddi ve önemli bir yeri olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz”
Festool Türkiye pazarı için henüz çok yeni, ancak çok ciddi potansiyele sahip bir elektrikli el aleti markasıdır. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, maliyet/verimlilik analizinde
rakiplerin çok ciddi oranda önünde olan bir performansa sahiptir. Ancak, maliyet/verimlilik analizi oluşturma süreci çok meşakkatli bir süreç olduğundan Festool’un pazarda söz sahibi olabilmesi için zamana ihtiyacı olduğu açıktır. Ancak Festool ile çalışmaya başladığımızdan beri pazar payımızı bir yıl gibi kısa bir sürede 2 katına çıkardığımızı kullanıcılarımız ve bayilerimizde Festool ile ilgili çok olumlu geri bildirimler aldığımızı ve ilerleyen yıllarda Festool’un pazarda çok ciddi ve önemli bir yeri olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu nedenle de önümüzdeki yıl hedeflerimizi ülke büyümesinin kat be kat üstünde tuttuk ve bunu başaracağımızı ve hatta geçebileceğimize olan inancımız tamdır.
Satış sonrası hizmette büyük destek
Festool markamızda satış sonrası servis hizmetlerine çok önem veriyoruz ve sektörün son kullanıcılara sunduğu hizmetlerin daha fazlasını müşterilerimize sunuyoruz. Bir tanesi merkez servis olmak üzere Türkiye genelinde 14 adet servisimiz var. Service all-inclusive isimli satış sonrası servis hizmetlerimiz kapsamında kullanıcılar aldıkları ürünleri Festool web sayfası üzerinden kaydettikleri takdirde garanti süresini 3 yıla çıkarma fırsatını yakalıyorlar. Servislerimizde garanti kapsamında veya garanti kapsamı dışında onarım hizmeti ve buna bağlı olarak 10 yıl yedek parça bulundurma garantisi veriyoruz. Yine Festool Service all-inclusive hizmeti kapsamında kullanıcıların herhangi bir sorusu olduğunda ücretsiz uygulama ve teknik danışmanlık hizmeti veriyoruz. Tanıtım ekibimiz, kullanıcıları iş yerlerinde ziyaret ederek Festool ürünlerinin kullanımı konusunda teknik destek de sağlayabiliyor.
Tanıtım ve bayi günleri devam edecek
2016 yılında da devam etmesini planladığımız büyümeye bizleri ulaştıracak farklı pazarlama aktivitelerimiz olacak. Bayilerimiz ile birlikte genellikle sanayi bölgelerinde
gerçekleştirdiğimiz Tanıtım Günleri bayilerimizce oldukça beğenilen, kullanıcıların farkındalığını arttırdığımız bir aktivite. Bu çalışmalarımızı bölgesel odaklanarak yapacağımız yeni çalışmalar ile daha da yoğunlaştıracağız. Bununla birlikte diğer tüm pazarlama çalışmalarımız Festool Almanya ile koordineli şekilde yoğunlaşarak devam edecektir.
“Sektördeki en büyük sorun kullanıcı bilincinin eksik kalması”
Elektrikli el aletlerinde karşımıza çıkan en önemli sorunların başında kullanıcı bilincinin henüz Avrupa veya gelişmiş sanayi toplumları düzeyinde olmaması olarak değerlendirebiliriz. Elbette, bizim kanun ve yasalarımızdaki bazı boşluklarda bu bilincin oturmamasına yol açmaktadır. Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse; Festool olarak ürün gamımızda her uygulamaya özel profesyonel toz emiş sistemlerimiz bulunmaktadır. Aslında mekan için uygulamalarda kullanılan her türlü elektrikli el aletinde bu toz emiş sistemlerinin kullanılması AB standartlarına göre zorunludur. Çünkü, iç mekanlarda elektrikli el aleti kullanımından dolayı oluşan her türlü toz, kullanıcılar için çok zararlıdır. Festool toz emiş sistemleri bu tozların yüzde 98’ini daha oluşma esnasında emer ve ortamın
bu zararlı tozlarla kaplanmasını engellemiş olur. Ancak, bizde hem kullanıcının o bilince henüz sahip olamaması, hem de AB ülkelerinde olan bu yasal zorunluluğun henüz ülkemizde olmamasından kaynaklı olarak bizdeki kullanım yoğunluğu yok denecek kadar azdır. Oysa, toz emiş sistemi sadece insan sağlığının yanında kullanıcın uygulamayı yaparken uygulama yüzeyini daha iyi görerek hatalı veya yanlış uygulama yapmasını da engeller. Böylece, hem iş gücü, hem malzeme, hem de müşteri memnuniyeti açısından fayda sağlar.
“Festool beklentilerin de ötesini sunmaya devam edecektir”
Müşterilerimiz elektrikli el aletlerinden çok şey beklemektedir. Bunun için de iyi bir nedenleri var: Müşterilerimiz, çoğunlukla zor koşullar altında, profesyonel olarak çalışmaktadır. Bunun için, piyasanın sunabileceği en iyi araca ihtiyaç duymaktalar. Festool bunu sağlıyor. Bunu yapabileceğimiz gerçeğinin zanaatkarlık ile yakın ilişkimiz ve marangoz, boyacı ve otomobil hedef grupları üzerine odaklanmamız ile önemli bağı var. Müşterilerimiz mükemmel sonuçlar için duyduğumuz tutkudan da kazanç sağlar. Bu, beklentilerinin yüksek kalması anlamına gelmektedir ve Festool beklentilerin de ötesini sunmaya devam edecektir.
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
SEKTÖR ANALİZİ
HABER
American Siding Yangın Testini Başarıyla Geçti tutuyor
Eryap Grup CEO’su Emrullah Eruslu
E
ryap Grup’un polimer dış cephe kaplama ve mantolama sistemi American Siding, yenilenen Yangın Yönetmeliği’nin gerektirdiği ve Türk Standartları Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen yangın sistem performansı dayanıklılık testini başarıyla geçti. Türkiye’de Eryap Grup tarafından üretilen ve dış cephe kaplamasında en çok tercih edilen ürünlerden biri olan American Siding, geçtiğimiz yaz yenilenen “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik”in zorunlu kıldığı Yangın Sistem Performansı Dayanıklılık Testi’nden başarıyla geçti.
Yeni yönetmelik zorunlu
46
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Deney ve Kalibrasyon Merkezi Başkanlığı Makine ve Yapı Malzemeleri Grup Başkanlığı bünyesinde bulunan Yapı Malzemeleri Yangın ve Akustik Laboratuarı Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen testte American Siding, yönetmeliğin gerektirdiği sonucu elde ederek testten başarıyla çıktı. American Siding Paket Sistem Uygulaması şeklinde yapılan testte firmanın American Siding Tekne Baskı Dış Cephe Kaplama ürünü ve yardımcı malzemeleri kullanılırken, sistem altyapısında Wooler Gold Plus serisi ürünlerinden optimum kalınlıkta taşyünü levha kullanıldı.
“Sonuçlar beklediğimiz gibi”
Konuyla ilgili konuşan Eryap Grup CEO’su Emrullah Eruslu, “Yakın zamanda değiştirilen ve geçtiğimiz Temmuz ayında Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, bu tip ürünlerde yangın dayanıklılık testini zorunlu tutuyor. American
Siding ürünümüz için bu testi gerçekleştirdik. Sonuçlar beklediğimiz gibi olumlu çıktı. Güçlü laboratuar altyapımız ve yaptığımız Ar-Ge çalışmaları sayesinde ürünümüzün kalitesini her geçen gün artırıyoruz.” diye konuştu.
Estetik Yalıtım: American Siding American Siding sistemi uygulanmış binalarda yüzde 55’e varan enerji tasarrufu sağlanırken, binanız dış hava şartlarına karşı daha dirençli kılınıyor. Hafifliğinin yanı sıra eksiksiz bir yalıtım olanağı sunulurken estetik ve nostaljik görüntüsüyle yaşam alanlarınızı güzelleştirerek de binanıza değer kazandırıyor. Alt yapısında Wooler taş yünü ısı-ses-yangın yalıtım plakalarının yanı sıra nem bariyeri de kullanılarak dış mekandan cephe yüzeyine olası su geçişine engel olunurken, aynı zamanda zeminden çatıya kadar ısı köprüsü oluşturmadan, maksimum düzeyde ve kesintisiz ısı yalıtımı sağlanabiliyor.
SEKTÖR ANALİZİ
Viko by Panasonic, en zor koşullara uyum sağlayan kalitesi ve 2+1 yıllık ürün garantisi ile başarı ivmesini arttırarak yoluna devam ediyor. Viko by Panasonic Pazarlama Direktörü Aysel Daysal Özaltınok ile yaptığımız söyleşide Daysal Özaltınok: “Viko by Panasonic ürünleri kullanıcı dostu ergonomik yapısı sayesinde uzun süreli kullanımlarda bile kullanıcıyı yormayan bir yapıya sahiptir. “ diyerek Viko by Panasonic ürün özelliklerinden bahsetti.
Viko by Panasonic Pazarlama Direktörü Aysel Daysal Özaltınok
“Panasonic markası buluşları ve inovasyonları ile kablosuz el aletleri için model konumundadır” 48 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
SEKTÖR ANALİZİ
Viko, Panasonic ile 2013 yılında stratejik ortaklık sürecine girdi ve 2014 yılı Mart ayında Panasonic bünyesine katıldı. Müşteri ihtiyaçlarını ve pazardaki beklentileri de göz önünde bulundurduğumuzda, Panasonic Profesyonel El Aletleri’ni pazara sunma kararı aldık. Panasonic 1918 yılında, tıpkı VİKO gibi faaliyetlerine ilk olarak elektrik tesisat malzemeleri üretimi ile başlamıştır. Şu anda ise Panasonic elektrik anahtarı ve priz sektöründe Asya kıtasında pazar lideri ve dünyada ise ikinci konumdadır. Bu süreçte Panasonic elektrik, elektronik ve batarya ürünleriyle dünyada da çok bilinen şu anki konumuna gelmiştir. Profesyonel el aletleri alanında ise Panasonic 1979 yılından bu yana sektörün önde gelen kablosuz akülü el aleti markalarından biri haline gelmiştir. Panasonic el aletleri sektörü içinde 36 yıllık bir tecrübe birikimine sahiptir. Bu tecrübe birikimi ise uzun yıllar boyu telefon traş prizi gibi küçük cihazlarda sahip olduğu teknoloji tecrübesinden ve dünyanın önde gelen pil üretici olmasından kaynaklanmakta, bu tecrübesi el aletlerinde dayanıklı, sağlam, profesyonel ürünler ortaya koymaktadır. 36 yıllık yolculuk ilk olarak 1979 yılında üretilen kablosuz vidalama ile başlamış, süreç içinde Nikel Kadmiyum pilli ürünler ile devam etmiş, son olarak günümüzdeki ürün gamı Lityum iyon bataryalara sahip yeni modelleriyle devam etmektedir. Panasonic
markası buluşları ve inovasyonları ile kablosuz el aletleri için model konumundadır.
Kablosuz ürünler tercih ediliyor
Panasonic el aletleri Türkiye pazarında günümüzde gittikçe artan bir trende sahip olan kablosuz ürünlerle hizmet vermektedir. Genel olarak el aletleri kullanımlarını incelediğimizde, kullanıcı taleplerinin gittikçe önemi artan kablosuz ürünler yönünde olduğunu görmekteyiz. Kablosuz ürünlerin kablolu ürünlere göre sunmuş olduğu kullanım kolaylıkları kullanıcıları kablosuz ürünlere yöneltmektedir. Artan teknoloji ve batarya kapasiteleriyle artık kablosuz ürünler kablolu ürünlerle benzer performanslar sağlamaktadır. Panasonic ürün gamına baktığımızda ise tüm ürünler kablosuz olarak, değişen batarya seçenekleriyle mevcuttur. Kablosuz ürün gamımızda yer alan ürünler şu şekildedir ; o Vidalama o Matkap Vidalama o Darbeli Matkap Vidalama o Somun Sıkma o Kırıcı Delici o Testere o Avuç Taşlama o Silikon Tabancası o Üfleme cihazı o Fener
Her bir ürün Panasonic kalitesine sahip olarak en zor koşullara uyum sağlayacak şekilde üretilmiştir
Panasonic kanıtlanmış batarya yapısı ve ileri teknolojisiyle
kablosuz kullanımlarda avantaj sunmaktadır. Daha fazla güç gerektiren çalışma ortamlarında bile kablosuz Panasonic ürünleri, kablolu ürünler kadar iyi bir performans göstermektedir. Her bir ürün Panasonic kalitesine sahip olarak en zor koşullara uyum sağlayacak şekilde üretilmiştir. Suya ve toza karşı dayanıklılık konusunda rakiplerine oranla sahip olduğu artı özellikleri ile kullanıcılarını üstün performansı ile buluşturmaktadır. Günümüz kullanımlarına bakıldığında tercihlerin kablosuz ürünlere yöneldiğini görmekteyiz. Elektrik olmayan konumlarda kablosuz cihazların kullanım kolaylıkları ve kablolara bağlı olmadan çalışma esnekliği, ürünlerin tercih edilme oranını artırmaktadır. Kullanıcılar el aleti sektöründe her zaman üstün performans ve uzun çalışma süresi sunan ürünleri tercih etmektedir. Uzun çalışma ve üstün performans müşteriler için her zaman öncelikli
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
“
Panasonic el aletleri sektörü içinde 36 yıllık bir tecrübe birikimine sahiptir”
SEKTÖR ANALİZİ
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
tercih konusu olmuştur. Panasonic kablosuz el aletleri, sahip olduğu üstün batarya yapısının yanı sıra ürünlerin daha ergonomik ve daha dayanıklı olması konusunda sürekli kendini geliştirmektedir. Kullanıcı dostu ergonomik yapısı sayesinde uzun süreli kullanımlarda bile kullanıcı yormayan bir yapıya sahiptir.
Viko by Panasonic; 2015 değerlendirmesi 2016 hedefleri
Panasonic markası dünya çapında bir firma olduğu için müşteri tarafındaki beklentiler oldukça fazladır. Ürünlerimizin sahip olduğu üstün performans ve dayanıklılığı sayesinde, kullanıcıların tercihleri ürünlerimize doğru yönelmeye başlamıştır. Bu yıl içinde Türkiye genelinde 13 ilimizde gerçekleştirdiğimiz eğitimler sayesinde, 2000’d en fazla müşterimizi ürün hakkında bilgilendirdik ve ürünleri kullanarak performans ve ürün avantajlarını deneyimlemelerini sağladık. Bu eğitimlerde kullanıcılar ürünlerin performansını ve dayanıklılığını test etme fırsatı buldular. Bu eğitimlere 2016 yılında da devam etmeyi planlıyoruz. Viko by Panasonic olarak Türkiye’d e güçlü bir satış kanalı yapısına sahibiz. Panasonic el aletlerini de bayilerimiz üzerinden kullanıcılarımızla buluşturmaktayız. Üstün ürün
50 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
Alçak gerilim sektöründe önde gelen firmalardanız teknolojisi ve performansı sayesinde, güçlü kanal yapımızında desteği ile Panasonic markasıyla el aletleri pazarında önde gelen firmalardan biri olmayı hedefliyoruz.
“Kablosuz el aletlerinde genel olarak ürün ihtiyaçları %70’in üstünde bir oranla matkap vidalama yönündedir “
Panasonic el aletleri, kablosuz olarak sunulan geniş ürün gamı ile hizmet vermektedir. Ürünler, kullanıcı ihtiyacına göre 1.5Ah, 2.0Ah, 3.0Ah, 4.2Ah gibi farklı batarya alternatifleriyle mevcuttur. 3.6Volt değerinden başlayan ve 28.8Volt motor güçlerine kadar değişen değerlerde ürün alternatifleri kullanıcı ihtiyaçlarına sunulmuştur. Kablosuz el aletlerinde genel olarak ürün ihtiyaçları %70’in üstünde bir oranla matkap vidalama yönündedir. Panasonic kablosuz matkap vidalama ürünlerini motor gücü bakımında 18Volt, 14.4Volt, 10.8V ve 3.6V olmak üzere 4’e ayrılmaktadır. Kullanıcı ihtiyacına uygun olarak ağır, orta ve daha hafif işler kategorilerinde ürün alternatifleri mevcuttur.
Viko by Panasonic olarak alçak gerilim sektörünün önde gelen firmalarındanız. Tüm Türkiye’d e çalıştığımız ve bulunduğu bölgenin önde gelen firmalarından olan bayilerimiz ile elektrik sektörüne hızlı bir şekilde Panasonic profesyonel el aletlerini tanıttık. Aynı zamanda Türkiye genelinde yapmış olduğumuz tanıtım programlarımız sayesinde ürünlerimiz kablosuz ürünler arasında yerini almaya başladı. Panasonic ürün kalitesi ve dayanıklılığı sayesinde bu payımızın her geçen gün artacağına inancımız tam.
Kablosuz ürünlerin performansı tam olarak bilinmiyor Sektörde genel olarak karşılaşılan sorun kablosuz ürünlerin performansının tam olarak bilinememesidir. Günümüz kullanımlarına baktığımız zaman pazar öngörülerimiz kablosuz ürünlerin pazar payının %30’un üstünde olduğu yönündedir. Kablosuz ürünlerin sunmuş olduğu performansın kullanıcı tarafından bilinirliliğinin artmasıyla pazar oranlarının artacağına inanıyoruz. Çünkü kablosuz ürünler gerek
SEKTÖR ANALİZİ
Gelişen teknoloji ile birlikte cihazlar kullanıcı dostu haline geldi
Artan teknoloji ve gittikçe akıllı olan cihazlar sayesinde kullanılan cihazlar sürekli olarak kullanıcı dostu hale gelmektedir. Panasonic el aletleri saha ve şantiye işlerindeki performansın daha da artması için , sürekli test edilmektedir. Yapılan testlerle kullanıcıların çalışma sürelerinde üstün verimlilik alması amaçlanmaktadır. Panasonic ürünleri kullanım kolaylığı ve avantajı için kavrama ve dayanak yerleri ultra ince bir doku ile donatılmıştır. Ürünlerin tutma kısımları pürüzsüz kavrama hatlarıyla tasarlanmış, güç gerektiren işlerde dahil elde ağrı oluşturmayacak bir yapıya sahiptir. Tetik mekanizması ise anahtar ile gövdenin arasındaki mesafe, parmak hareketi de düşünülerek en uygun ergonomik uzunluk belirlenmiştir. Ayrıca terleyen elden kaymayı önleyecek özel bir kaplama kullanım esnasında verim düşümünü en
aza indirmektedir. Ergonomik tasarımın yanı sıra dayanıklılığı en üst seviyede sunan Panasonic el aletleri sahip olduğu sensörler ve koruma üniteleri ile cihaza dışarıdan gelecek zararları en aza indirecek şekilde teknolojiye sahiptir. El aletlerinde bulunan artırılmış koruma sınıfındaki sızdırmazlık contası sayesinde, suya ve toza karşı koruma sağlar. Kontrol paneli ve akü üzerinde elektronik devrelerin toz ve su koruması için üretan tabakası kaplaması mevcuttur. İleri sensör teknolojisi, aşırı ısınmayı veya tamamen boşalmayı engellemek için her bir batarya hücresine teker teker uygulanmıştır.
“Ürünlerimiz 2+1 yıllık ürün garantisine sahiptir”
El aletleri için en önemli konulardan biri de yetkili servis noktası konusudur. Panasonic profesyonel el aletleri konusunda Türkiye genelinde 21 yetkili servis noktası ile kullanıcılarımıza kesintisiz hizmet sunmaktayız. Aynı zamanda ürünlerimiz 2+1 yıllık ürün garantisine sahiptir. Ürün garanti kılavuzlarında da belirtildiği şekilde, kullanıcılar tarafından web sitesi üzerinden gidilerek garanti süresi ilave 1 yıl daha uzatılarak 3 yıllık garanti temin edilmektedir
“Alçak gerilim şalt ürünleri ve el aletlerini içeren kampanyalarımız devam edecek” Bu yıl içinde alçak gerilim şalt ürünleri ve el aletlerini içeren kampanya paketimiz müşterilerimize avantajlı olarak sunulmuştur. Panasonic profesyonel el aletlerinden olan akülü matkap vidalama ürünümüz oldukça beğenilmiş ve yüksek adetlerle talep görmüştür. Önümüzdeki süreçte de benzer uygulamalara ve kampanyalara yer verilecektir.
“Sektörün önde gelen markalarından biri haline gelmeyi hedefliyoruz” Viko by Panasonic olarak stratejimiz kablosuz ürünlerle profesyonel kullanıcılara üstün teknolojili ürünlerimiz ile kesintisiz performans sunmaktır. Sürekli geliştirilen Panasonic teknolojisine sahip batarya yapısı ile çalışma süreleri ve veriminin sürekli artırılması amaçlanmaktadır. Üstün ürün teknolojisi ve performansı sayesinde, güçlü kanal yapımızın da desteği ile çalışmalarımızı sürdürerek, sektörün önde gelen markalarından biri haline gelmeyi hedefliyoruz.
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
elektrik kablolarına bağımsız kullanım kolaylığı, gerekse her geçen gün artan batarya kapasiteleriyle kullanıcılar için büyük kolaylıklar sağlamaktadır.
HABER
Dalgakıran ailesi 50. yılını kutladı
T
ürk sanayinin köklü kuruluşlarından Dalgakıran Kompresör, 50. yılını, çalışanlarıyla birlikte coşku içinde kutladı. Dalgakıran Kompresör, Türk sanayindeki yerini, yarım asırı geride bırakıp, perçinlerken, bu gururu, çalışanlarıyla birlikte kutladığı görkemli organizasyonla da taçlandırdı. 16 Ekim Cuma gecesi Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Otel’de gerçekleştirilen 50.Yıl Gala Gecesi, düzenlenen kokteyl ve Onursal Başkan Ömer Dalgakıran’ın, yaptığı açılış
52
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
konuşmasıyla başladı. Ardından kürsüye gelen Dalgakıran Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayhan Dalgakıran da, çalışanlara sıcak birer konuşma yaptı. Gecenin devamında, şirketimize uzun yıllar emek veren çalışanlarımıza, törenle plâketleri verildi. Plaket töreninin ardından, 50. Yıl pastasını kesen, Şirketin Kurucusu ve Onursal Başkanı Ömer Dalgakıran, mutluluğunu Dalgakıran Ailesi ile paylaştı.
Gecenin devamında, davetliler arasında yapılan çekilişle, 30 çalışana özel hediyeler verildi. Ardından sahneye çıkan Deniz Çevik’in birbirinden güzel şarkıları eşliğinde, gönüllerince dans ederek eğlenen çalışanlar, 50 yıllık bir başarı öyküsü yaratmanın haklı mutluluğu ve gururunu da yaşadı. 1965 yılında kurulan ve hızla büyüyen Dalgakıran ailesi her geçen gün birbirine daha da sıkı bağlanarak güçlü bir şekilde yoluna devam ediyor.
SEKTÖR ANALİZİ
Kısa süre önce kurulmasına rağmen sektörde adından söz ettirmeyi başaran Ritim Yapı, Crown elektrikli el aletleri ile de sektöre hızlı bir giriş yaptı. Marka değerinin farkındalığı ile ticari yaşamına yön veren Ritim Yapı, teknoloji odaklı ürünleri ve servis hizmetleri ile sektördeki yerini her geçen gün sağlamlaştırıyor. Ritim Yapı Genel Müdürü Ömer Özçelik ile yaptığımız söyleşide Ritim Yapı ve Crown markasını yakından tanıma fırsatı bulduk.
Ritim Yapı Genel Müdürü Ömer Özçelik:
“Ritim Yapı için öncelik; Teknoloji odaklı ürünler ve satış sonrası hizmet desteğidir”
54 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
M
arka değerimizi geliştiriyoruz
Öncelikle elektrikli el aleti üreticisi olmadığımızı belirtmek isterim. Dış ticaret firmasıyız ve Crown markasının Türkiye distribütörüyüz. Bu konuda Türkiye’d e bir üretim açığı olduğunu söylemem gerekir. Çin’in önde gelen üreticilerinden biri olan Crown markasının Türkiye temsilciliğini yapıyoruz. Ve marka değerimizi mümkün olduğunca geliştirerek piyasada adımızdan söz ettiriyoruz. Ürün gamımızdan bahsedecek olursak, elektrikli güç aletleri diye tabir edilen tüm ürünleri müşterilerimize sağlıyoruz. Bunlar ; Matkap, Taşlama, Kırıcı-Delici, Şarjlı ürünler, Kesme Makineleri(Ahşap, Metal, PVC) olarak adlandırabiliriz.
Uygun bütçe yüksek kalite ile öne çıkıyoruz
Elektrikli El Aletleri ilk önce yüksek kalitede ve kullanıcının tatmin olacağı sağlamlıkta, ergonomide olması gerekmektedir. Nihayetinde son kullanıcı ürün hakkında menfi ya da müspet karar verecek merciidir. Bu yüzden kararı bizim için çok önemlidir. Firma olarak en önemli önceliğimiz ürünlerin kullanıcı güvenliğini ön planda tutarak kaliteli ürünler ile piyasada var olmayı sağlıyoruz. Ayrıca uygun bütçe, yüksek kalite ürünler ile kendi alanımızda öne çıkmayı başarıyoruz.
Hedefimiz, iş potansiyelini artırmanın yanı sıra kaliteyi artırmak 2015 yılı maalesef pek çok nedenden dolayı çok parlak geçmedi, sonuç itibari ile
hedeflerimize yaklaşmakla beraber tahmin ettiğimiz hedeflere ulaşamadık. Tabi bunu birçok nedeni var, başlıca sosyal ve ekonomik olarak yaşadığımız sorunlar göz ardı edilemez. 2016 yılı için beklentilerimizin biraz daha üst seviyede olduğunu belirtmek isterim. 2016 yılında hedeflerimizi aşmak gibi bir misyonumuz var ve ulaşmak için var gücümüzle çalışacağız. Hedeflerimiz arasında iş potansiyelimizi arttırmaktan ziyade daha nasıl üst kalite ürün ile müşterilerimize hitap ederiz onun çalışmasını da yapmaktayız. Bu konu üzerine çalışmalarımız devam ediyor.
2016 yılında mevcut ürünleri son teknoloji ile geliştireceğiz 2016 yılı için yeni üründen ziyade yeni nesil ürünler ile piyasaya gireceğiz. Yani
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
SEKTÖR ANALİZİ
SEKTÖR ANALİZİ
yapmalarıdır. Böylelikle ürün kalitesi artarak ülkemiz ekonomisine de katkı sağlayacaktır.
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
Artık daha güçlü, daha sağlam ürünlerin ulaşımı daha kolaydır
mevcut ürünlerimizi son teknoloji ile güçlendirilmiş olacak. Dizaynı günümüz görseline yakışır şekilde olacak. Böylelikle hemen hemen tüm ürün gruplarımızda değişiklik olacağını söyleyebiliriz.
Profesyonel ürün grupları ile piyasaya gireceğiz
Markamız CROWN yaklaşık 10 yıldır Türkiye’d e bilinmektedir. Biz 3 yıldır bu markanın temsilciliğini yapmaktayız. CROWN markasının Türkiye’d eki bilinirliği gerçekten çok iyi durumda. yarı-profesyonel ürün grubunda ilk sıralarda diyebiliriz. 2016 yılı içerisinde kademeli olarak profesyonel ürün grupları ile piyasaya gireceğiz.
Düşük kaliteli ürünlerin kontrolleri yapılmalı
Aslında sektörde karşılaşılan bir çok problem var, Ben sadece bir tanesinden bahsetmek istiyorum. Özellikle düşük kaliteli ürünlerin piyasada dolaşmasından
56 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
ötürü genel olarak Çin ürünlerine karşı bir ön yargı var. Biz bu ön yargıyı hızlı bir şekilde yıkmaya çalışıyoruz. Tabi ki bu kolay olmuyor, zaman alıyor ama eğer ürününüze güveniyorsanız bu konuda başarılı olmanız daha da kolaylaşıyor. Kamu kuruluşlarında beklentim şudur, düşük kalite malların kontrolünü daha detaylı
Çağımızın gereği olan sürekli gelişme, uluslararası standartlara ayak uydurmak gerekmektedir. Buna bağlı olarak teknolojik gelişmeleri yakından takip edip ürünlerin geliştirilmesine katkıda bulunmamız gerekiyor. Özellikle son kullanıcıların talep ve önerilerini dikkate almamız çok önemli. Bildiğimiz gibi artık hemen hemen her alanda teknolojik ilerleme çok hızlı gelişiyor ve bu gelişmeleri zamanında takip etmek gerekiyor. Elektrikli aletler konusu da aynı şekilde sürekli bir değişim ve gelişim içerisinde. İnsan kullanımı kolaylığı, ulaşılabilirliği, görsel cazibesi teknoloji ile harmanlandığı zaman ortaya çok güzel gelişmeler çıkarmaktadır.
SEKTÖR ANALİZİ
her zaman stoklarımızda bulundurmaya özen gösteririz.
Eskiye oranla kıyasladığımız zaman artık daha güçlü, daha sağlam ürünlerin ulaşımı daha kolaydır. Bu da teknolojinin sektörümüzde etkininin olduğunun kanıtıdır
Ürünlerin orijinal yedek parçalarını her zaman stoklarımızda bulundurmaya özen gösteririz
Bu işin olmazsa olmazı, sizi 1 yada 2 adım öne atacak konu satış sonrası hizmet ve servislerdir. Yani çok önemlidir. Biz firma
58 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
olarak bu konuya da çok önem göstermekteyiz. Türkiye genelinde 50 adet teknik servis anlaşmamız var. Satış personelimiz
her seyahatlerinde servis noktalarını ziyaret ederek servis ürünleri hakkında bilgi alırlar ve yedek parça temini konusunda karşılıklı görüşürler. Yani servislerimiz ile temasımızı sıcak tutarız. Diğer önemli konu ise yedek parça teminidir. İthalatını yapmış olduğumuz ürünlerin orijinal yedek parçalarını
Yıl içerisinde ara ara kampanyalarımız oluyor. Bunlar bazen ürün fiyat bazlı kampanyalar veya promosyon ürün şeklinde oluyor. Gelecek yıl için elbette bu tarz kampanyalarımız devam edecektir. 2016 yılı içerisinde özellikle yeni ürünlerin piyasaya tanıtmak amaçlı kampanyalar yapmayı düşünüyoruz. Şarjlı ürünlerin kullanım alanı gün geçtikçe artmaktadır. Bu yönde bir kampanya çalışması yapmayı düşünüyoruz.
Birlik beraberlik içerisinde olursak hedeflerimize daha çabuk ulaşırız
2016 yılının ülkemize hayırlı olmasını dilerim. Ülke olarak şu günlerde birlik beraberliğe daha çok ihtiyacımız var. Ben inanıyorum ki birlik beraberlik içerisinde olursak hedeflerimize daha çabuk ulaşırız. Ülkemiz gerçekten çok büyük ve biz bunun farkında değiliz.
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
2016 yılında yeni ürünlerin tanıtımına yönelik kampanyalarımız olacak
HABER
Viko, Konyalı müşterilerini İstanbul’da ağırladı
S
ektörünün yenilikçi, lider ve Super Brands ödüllü tek kuruluşu VİKO, her alandaki öncü kimliğini sürdürürken, müşterileri için fark ve değer yaratan çalışmalar gerçekleştirmeye de devam ediyor. Temel değerleri arasında tanımladığı “Müşteri Odaklılık” ilkesine uygun birçok özel uygulamaya sahip bulunan kuruluş, geçtiğimiz günlerde Konya ve çevresindeki müşterilerini, çok kapsamlı bir organizasyonla İstanbul’d a ağırladı. Başta müşteri memnuniyeti olmak üzere sürdürülebilir mükemmelliği gerçekleştirmek üzere birçok iyi uygulama örneğine sahip bulunan VİKO, “Müşterilerimiz itici gücümüzdür, onlar için en üstün değerleri yaratırız” ilkesi ile müşteri memnuniyetine yönelik örnek çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Bu yaklaşımın bir sonucu olarak VİKO, Konya ve
60
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
çevresindeki bayileri için düzenlediği programda konuklarına unutulmaz günler yaşattı. VİKO Türkiye Satış Direktörü Selçuk Ersoy ve ekibi tarafından düzenlenen programın ilk durağı, teknolojisi, otomasyon hatları ve büyüklüğü ile alanında dünyanın en iyileri arasında gösterilen VİKO by Panasonic Endüstriyel Tesisleri oldu. VİKO Yönetim Kurulu Başkanı Toshihide Arii ve CEO’su Nusret Kayhan Apaydın tarafından karşılanan konuklar, fabrika turunun ardından gerçekleştirilen toplantıda VİKO ve çalışmaları hakkında kapsamlı bilgiler edindi.
“Daha Büyük Başarılara Siz Değerli Müşterilerimizle Ulaşacağız…”
Programın açılışını yapan VİKO CEO’su Nusret Kayhan Apaydın, müşteri odaklı
yönetim felsefesine vurgu yaptığı konuşmasında “VİKO’nun dünya teknoloji devi Panasonic’e bağlanmasının ardından artık daha büyük ideallere ve dünya liderliği vizyonuna sahip bulunan bir kuruluşuz. Bu hedeflere siz değerli müşterilerimizle birlikte ve her geçen gün daha büyük başarıları elde ederek ulaşacağımıza olan inancım tamdır. Kurulduğumuz günden bu yana müşterilerimize farklıyı ve değerliyi sunan, yenilik ve faydaları müşterilerine en kısa yoldan ulaştıran bir marka olmak için çalıştık. Siz değerli Konyalı bayilerimizi bugün burada ağırlamamız da VİKO’nun müşteri memnuniyetini kurumsal bir değer olarak ele alıyor olmasının açık bir göstergesidir. Bu vesile ile davetimize kayıtsız kalmayıp uzun bir yolculuğun ardından bizlerle olan siz değerli müşterilerimize gönülden teşekkür ediyorum” dedi. Programın ikinci gününde ise İstanbul’un tarihi ve kültürel güzelliklerini kusursuz bir gezi organizasyonu eşliğinde görme fırsatı bulan bayiler, aynı akşam Pendik Green Park Otel’d e gerçekleştirilen Aşkın Nur Yengi konseriyle de doyumsuz bir müzik ziyafeti yaşadı. Üç günlük kapsamlı programın son bulmasının ardından bayiler, kendileri için özel olarak tahsis edilen uçaklarla Konya’ya döndü.
SEKTÖR ANALİZİ
Semak Makina Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Keleş
Semak’ın gücü Ford’un kalitesi ile sektöre hızlı bir giriş yapan Ford El Aletleri
Semak Makina bahçe ve tarım sektöründe dünya lideri markaların Türkiye’deki en iyi temsilcilerinden biri. Bu yıl Ford El Aletleri’ni de bünyesine katarak sektörün en genç oyuncusu konumuna gelen Semak Makina; bahçe ve tarım sektöründeki liderliğini el aletleri sektörünede taşıma gayreti ile çalışmalarına hızlı bir şekilde devam ediyor. Semak Makina Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Keleş ile yaptığımız söyleşide Keleş: “Ford markasında daha ilk sezonumuz olmasına rağmen bayilerimizin tepkileri ve yoğun çalışılması sonucu istediğimiz hedef doğrultusunda ilerliyoruz.” diyerek Ford Elektrikli El Aletleri ile ilgili bilinmeyenleri anlattı.
62 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
SEKTÖR ANALİZİ
S
emak iş birliği ile Ford Elektrikli el aletleri Türkiye’ye giriş yaptı. Peki bu güçlü iş birliğinin arkasındaki kurumsal yapı hakkında neler söylemek istersiniz? 1949 senesinden beri tarım ve bahçe sektöründe olan Semak Makina Ticaret ve Sanayi A.Ş. başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere, toplam 13 ülkeden gerçekleştirdiği ithalat ile alanında dünyada önde gelen 30 markayı Türkiye'de temsil etmektedir. 2015 senesi içinde, Oleo_Mac, Oregon ve Felco gibi dünya lideri markaları bünyesinde bulunduran firmamız, yine dünyanın en önemli markalarından biri olan Ford El Aletleri’ni bünyesi içerisine kattı. Ford El Aletleri markasının özellikle otomotiv sektöründeki güçlü markası, Semak’ ın tarım ve bahçe alanındaki gücü ile birleşince, tabii ki ortaya çıkan sinerji bizi hızlandırmaktadır. Firmamız, aile şirketi olarak üç neslin emeğini taşıyan yapısı ile her geçen gün kendini yenileyip geliştirirken; kurduğu ilişkilerde ise esnaf yapısındaki samimiyet ve güvenilirliğe dayalı anlayışla ilerlemeyi tercih etmekte, şirket içinde de yönetim tarafından bu
anlayış çalışanlara aşılanmaktadır. Çeyrek asrı aşkın süredir daima ileriye taşınan hizmet ve kalite anlayışı, tüketici odaklı yaklaşımı ve çevre bilinciyle; çalışanları, bayileri, servisleri ve son kullanıcısıyla omuz omuza yürüyen Semak Makina, ulusal ve uluslararası rekabette değişmeyen değerleri ile dünya markası olma hedefiyle kendisi ile yarışını sürdürmektedir. Gebze’ de bulunan 13.000 metrekare açık, 7.500 metrekare kapalı alanı ve 70 çalışanımız ile Ford markasını da bünyemize alarak, hizmet etmeye devam ediyoruz.
Ford elektrikli el aletlerinde ürün gamı nedir? Hangi sektörlere seslenmektedir? Ford El Aleteleri markası altında hem hafif kullanım hem de Premium seri ile daha üst düzey kullanım için ürünler sunuyoruz. Matkap, kırıcı-delici, vidalama serileri, taşlama, dekupaj testereler, daire testereler, kılıç testereler, zımpara makineleri, hava tabancaları, frezeler, gönye kesme ve tezgah taşlamalar gibi ana ürün gruplarını bünyemizde bulunduruyoruz ve bu ürünlerin kullanıldığı tüm sektörlere hizmet verebiliyoruz. Bunun yanında premium seri ile gelmekte olan
anahtar setleri, allen setleri, cırcır tornavida setleri, lokma takımları ile de ev kullanıcısından, profesyonel kullanıcıya kadar her kesime hitab edebiliyoruz. Otomotiv sektörü için de, kriko setlerimiz ve yan ürünlerimiz bulunmaktadır. Ayrıca Ford markalı jeneratörlerimiz yine her sektörde kullanıldığı gibi, son kullanıcılar için de ideal özelliklere sahiptir. İnşaat, otomotiv, mobilya, imalat, gemicilik ya da hafif ve ağır sanayi alanlarında ürünlerimiz kullanılmaktadır.
Elektrikli el aletleri ürünleri hangi özelliklere sahip ürünler olmalı? Kurum olarak hangi alanda öne çıkıyorsunuz ve Türkiye piyasasında sizi güçlü kılan özellikler nelerdir? Semak bünyesi altındaki tüm markalarda olduğu gibi öncelikli olarak kaliteyi, müşteri memnuniyetini ve kazanç/ verim oranını öne çıkarmaya özen gösteriyoruz. Satış sonrası ağımızı ve yedek parça gamını en doğru ve hızlı şekilde oluşturduk ve yeni servisleri oluşturmaya devam ediyoruz. Semak Makina düsturu olarak müşteri memnuniyeti ve mutluluğunu esas alacak şekilde
SEKTÖR ANALİZİ
büyümeyi ana hedefimiz olarak belirledik.
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
Önümüzdeki dönemlerde elektrikli el aletleri sektörüne sunacağınız yeni bir ürün bulunuyor mu? Yine yakın dönemde piyasaya çıkan yeni ürününüz varsa, hakkında detaylı bir bilgi alabilir miyiz?
Ford olarak bu sektörün en genç oyuncusuyuz. Henüz bebek denilecek durumdayız ve ufak ama emin adımlarla ilerlemeye çalışıyoruz. Ford El Aletleri markasını genel olarak düşünüp bu gözle incelediğinizde, Ar-Ge çalışmalarına ne kadar önem verdiğini görebilirsiniz. Yurt dışındaki üretim tesislerimiz ve mühendislerimiz sürekli olarak ürün geliştirme konusundaki çalışmalarına devam ediyorlar. Markanın 2016 yılındaki yeni sürprizlerini hep birlikte göreceğiz.
İç pazar hakimiyetinizden bahseder misiniz?
hareket ederek, geçmişten gelen ticari kültürümüz ile mevzuatı en yakın şekilde takip etmeye, yeni teknolojileri ve bilgileri, en doğru şekilde kullanmaya gayret ediyoruz. Merkez binamızdaki eğitim salonlarımızda, belli dönemlerde; çalışanlarımıza, bayi ve servislerimize sektörle ilgili eğitim ve bilgilendirmelerde bulunarak sektöre katkı sağlamayı amaçlamaya devam ediyoruz.
2015yılıboyuncafaaliyet alanınızdanasılbirperformans gösterdiniz,beklenenhedeflere ulaşılabildimi? 2015 yılını genel olarak
64 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
değerlendirdiğimizde, çok iyi bir sezon geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Bir seçim dönemi olması ve döviz kurlarında çok hızlı artışlar olmasına rağmen sezonu gerçekten çok iyi geçirdik. İlk 6 ayda tüm sezon hedeflerine ulaştığımızı rahatlıkla söyleyebiliriz. Ford markasında daha ilk sezonumuz olmasına rağmen bayilerimizin tepkileri ve yoğun çalışılması sonucu istediğimiz hedef doğrultusunda ilerliyoruz.
2016 yılı hedef ve beklentilerinizden bahseder misiniz? 2015 yılına göre %30-40 oranında
Daha ilk sezonumuz olması itibarı ile pazar üzerinde bir hakimiyetten bahsetmenin doğru olmayacağı kanaatini taşıyoruz. Ancak yine de hızlı bir bayi–servis ağı oluşturma dönemi geçirdikten sonra, gelinen noktada satışlarımızdan çok memnunuz.
Sektörde karşılaştığınız sorunlar ve bu sorunlara dair çözüm önerileriniz aktarır mısınız? Sorunların çözümü konusunda varsa ilgili kamu ve kuruluşlardan talep ve beklentileriniz nelerdir? Bahçe ve Tarım sektörü ile el aletleri hem birbirinden farklı hem de benzer sorunlara sahipler. İthalatçı firmaların artması, herkesin kolayca ithalat yapması sonucu, hem çok ucuz ve kalitesiz
SEKTÖR ANALİZİ
kullanmış olduğu, elektrikli olmayan, anahtar tornavida ya da benzer el aletlerindeki kimyasal maddeler hem sağlık açısından son kullanıcı için en güvenli özelliklere sahipken, hem de senelerce kullanılabilecek şekilde uzun ömürlüdür.
ürünlerin ülkemize gelmesi hem de kar marjlarının azalması söz konusu. Özellikle Uzakdoğu pazarında üretilen markasız birçok ürünün ülkemize gelmesi ve satış politikasının sadece “fiyat” bazlı olması pazara çok fazla zarar veriyor. Bu tip ürünlerin ülkemize getirilmesinin daha fazla denetlenmesi ve seçimin buna göre yapılmasını arzu ediyoruz. Bankaların kredi kartı taksitlerini azaltmaları ve son dönemde döviz kurunun beklentilerin üzerinde artması da yaşanan sorunlar arasında sayılabilir.
Teknolojik gelişmelere bağlı olarak sektörün gelişimi hakkında neler söylemek istersiniz?
Özellikle Lithium ion teknolojisinin gelişmesi ile birlikte önemli ilerlemeler oldu. Ürünlerin hafiflemesi, kullanım süresi ve şarj süresinin artması bu ürünlerin avantajlarını oldukça arttırdı. Pnömatik ürünlerdeki izolasyon teknikleri ile ürünlerin çalışma ömürleri uzatıldı ve verim arttırıldı. Şarjlı ürünlerde özellikle Ford El Aletleri olarak bizim de kullanmış olduğumuz, sıkışma ya da aşırı zorlanma halinde devre dışı kalma
Satış sonrası hizmette neler yapıyorsunuz? Türkiye geneli servis ağından bahsedersek neler söylemek istersiniz?
özelliği sayesinde motora ve ürüne zarar gelmesi önlendiği gibi kullanıcı dostu bu güvenlik yapısı sayesinde, kullanıcının yaşayabileceği sağlık problemleri de önlenmiş oluyor. Yine lazer ve aydınlatma sistemlerinin geliştirilmesi sayesinde son kullanıcının zor şartlar altında kolay ve doğru çalışması sağlandı. Ford El Aletleri marka jeneratörlerimizde kullanılmakta olan son teknoloji sayesinde, benzin tüketimi oldukça aşağı çekilmiş ve çalışma saatleri uzatılmıştır. Ford Tools’un
Bildiğiniz üzere Ford el aletleri olarak sektörde çok yeniyiz. Buna rağmen en hızlı şekilde yapılandık ve yapılanmaya devam ediyoruz. İlk olarak ürünlerimizin belli olmasından sonar yedek parka siparişlerimizi oluşturduk. Devamında ise zaten tarım ve bahçe alanında 400’e yakın olan servislerimizi el aletleri ile ilgili güncelledik ve yeni servis ağımızı da oluşturmaya başladık. Güncel servislerimiz arasında elektrikli el aletleri konusunda uzman firmalarımız olsa da bunu yeterli görmedik ve yeni servisler oluşturduk. Bünyemizde bulunan ana servisimizi de hem FordEl Aletleri ile ilgili eğittik hem de yeni personellerimizi aramıza kattık. Bu konuda halen çalışmaya devam ediyoruz.
HABER
Akçansa’nın 9 aylık satış geliri 1,071 milyon TL oldu
Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketlerinden biri olan Akçansa, 2015 yılının ilk 9 aylık döneminde 1,071 milyon TL satış geliri elde ettiğini açıkladı. Şirketin 2015’in 9 aylık dönem net karı ise 218,5 milyon TL oldu. Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketlerinden biri olan Akçansa, 2015 yılının ilk dokuz aylık finansal sonuçlarını kamuoyuna duyurdu. Buna göre 30 Eylül 2015 tarihi itibarıyla Akçansa, 1,071 milyon TL net satış geliri elde etti. Şirketin Brüt Karı 318,5 milyon TL, Dönem Karı ise 218,5 milyon TL olarak gerçekleşti. Akçansa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu, “Akçansa olarak, faaliyet gösterdiğimiz alanlarda yurt
66
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
içi ve yurt dışı pazarlardaki mevcut konumumuzu daha da güçlendirmek amacıyla yatırımlarımıza ara vermeden devam ediyoruz” dedi. “Yurt içi ve yurt dışında çimentoya olan talep canlı” İç pazarda çimentoya olan talebin yeni yatırımlar ve projeler doğrultusunda sürdüğünü, dünyada ise önemli ve kalıcı pazarlar kazandıklarını vurgulayan Hacıkamiloğlu, bu başarılı
performansı finansal sonuçlara da yansıdığını kaydetti. Hacıkamiloğlu, “Yabancı ortağımız HeidelbergCement’in katkısıyla ABD, Batı Afrika ülkeleri, Akdeniz Havzası, Rusya gibi çok farklı coğrafyaya ürün ve hizmetlerimizi ulaştırıyoruz. Sadece Çanakkale’de üretimini yaptığımız düşük alkalili çimento ile ABD pazarının en büyük tedarikçisi konumundayız” diye konuştu.
SEKTÖR ANALİZİ
Türkiye elektrikli el aletleri pazarına kısa süre önce girmesine rağmen, sektördeki önemli elektrikli el aletleri isimlerinin arasında yerini alan Ferm markası, Ataman Grup güvencesi ile Türkiye’deki kullanıcılarına hizmet veriyor.
Ataman Grup Genel Müdürü Murat Ataman:
“Amacımız; ‘kazan kazan’ prensibiyle yüksek kaliteli ve ulaşılabilir fiyatlarda ürünler sattırmak”
68 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
A
taman Grup Genel Müdürü Murat Ataman ile yaptığımız röportajda Ataman: “En baştan itibaren amacımız "kazan kazan" prensibiyle hem iş ortaklarımız (distribütörlerimiz) hem de paydaşlarımıza (bayilerimiz) gönül rahatlığıyla satabilecekleri "yüksek kaliteli" ve "ulaşılabilir fiyatlar"da ürünler sattırmak. En nihayetinde müşterilerimiz başta olmak üzere tüm paydaşları memnun edebilmek.” dedi. Murat Ataman ticari prensiplerinden bahsederek FERM markası ile ilgili bilinmeyen detayları anlattı.
“FERM Elektrikli El Aletleri pazarında küresel lider olmak iddiasıyla hızlı büyümektedir”
FERM, Hollanda'dan çıkmış uluslararası tanınmış bir elektrikli el aleti markasıdır. Kurulduğu 1965 yılından beri FERM kesme, delme, zımparalama, taşlama gibi her türlü malzeme işlemesinde kullanılan yüksek kaliteli elektrikli el aletlerini tasarlar ve geliştirir. Halihazırda yerel FERM
ofisleri ve FERM distribütörleri vasıtasıyla dünya genelinde 40'tan fazla ülkede ve 100'ün üzerinde genç, dinamik ve tecrübeli çalışanı ile faaliyet gösterilmektedir. Distribütörlerimize sevkiyatımız Hollanda merkez depodan olduğu gibi doğrudan fabrikalarımızdan da gerçekleştirilmektedir. FERM Elektrikli El Aletleri pazarında küresel lider olmak iddiasıyla hızlı büyümektedir.
Her türlü iş koluna uygun ürün bulunuyor 50 yıllık tecrübesi ve distribütörlerinden aldığı geribildirimler ile FERM kullanıcı/müşteri ihtiyaç ve gereksinimleri hakkında çok özel bir bilgi birikimine sahip oldu. Bunun sonucunda kalite, performans ve ergonomik tasarımın en üst seviyede tutulduğu çok geniş bir elektrikli el aletleri programı oluşturuldu. Ayrıca bu durum, esas amacımız olan yüksek standart beklentileri olan profesyonel kullanıcılara sürekli gelişen ürünler yanında her zaman rekabetçi fiyatlar sunmamızı sağladı.
Mevcut ürün gamımız, AmatörDIY(kendin yap)- segmentten profesyonel segmente matkap, taşlama, vidalama, kırıcı-delici, dekupaj, daire testere, polisaj, profil kesme vb tüm elektrikli el aletleri yanı sıra kompresör, jeneratör ve yüksek basınçlı yıkama makinelerini de içeren geniş bir yelpazede ürünleri kapsamaktadır. FERM, özellikle Avrupa'nın merkezinde uluslararası yapı market zincirlerinin raflarında hobi amaçlı(amatör) kullanıma yönelik ürünler sunarken 2011 yılında yaptığı atılımla profesyonel ürünlerin rağbet gördüğü Türkiye, İran, Hindistan gibi önemli pazarlar başta tüm dünyaya hizmet vermek üzere profesyonel ürün gamını geliştirdi. Uzun süren AR-GE çalışmalarına müteakip 2014 yılı Ağustos ayında sınırlı sayıda ürünle lansmanı yapılan profesyonel ürün gamı bugün yeni nesil Li-on akülü aletlerden kırma-delme işlemlerine, taşlamadan kesmeye hatta kompresör, basınçlı yıkama gibi her türlü işte kullanılmak üzere müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu ürünleri yelpazesinde bulundurmaktadır.
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
SEKTÖR ANALİZİ
SEKTÖR ANALİZİ
Elektrikli el aletleri sağlam, güçlü, güvenli, ergonomik ve estetik olmalı
Sağlam, güçlü, güvenli, ergonomik ve de çok önemli görünmese de kesinlikle estetik olmalı. İşe uygun ve iş yapma sürecini kolaylaştıran özellikleri barındırmalı. Kullanıcı ister evinde isterse sahada iş yaparken ürünün getireceği konforu yaşamalı ve de herhangi bir aksi durumda dahi kendisine zarar gelmeyeceğinin güvencesine sahip olmalı. Sorunuzun cevabı FERM isminde saklı. Anlamı "güvenilir, dayanıklı, sağlam" demek olan FERM markası, 50 yıllık tecrübesinin üzerine yapılandırdığı geniş ürün yelpazesini sürekli geliştirerek her zaman müşterilerinin ihtiyaçlarına ve beklentilerini mükemmel biçimde cevaplamayı hedefliyor. Bu nedenle, özgün tasarımlı ürünlerini adından geldiği şekilde kaliteyi göz ardı etmeden müşterilerine ulaşılabilir fiyatlarla sunuyor. Kısaca küresel organizasyonu, profesyonel ürünleri, 50 yıllık tecrübesi ve mükemmel hizmetiyle fiyat/
70 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
performans oranı, kaliteye verilen değer ve satış sonrası servisleriyle ön plana çıktığımızı düşünüyoruz. Özellikle mükemmel fiyat/ performans oranıyla Bosch ve Makita gibi değerli rakiplerinin altında fiyatlara aynı kaliteyi sunuyor. Aynı zamanda geniş satış sonrası hizmet ağı(yetkili servis) ve yedek parça stoğuyla hızlı, kaliteli hizmet sunarak müşteri memnuniyetini ön planda tutuyor. FERM' in esnek ve yetkin yönetim organizasyonu sayesinde hızlı karar alma ve harekete geçme yetisi de rakiplerine göre ön plana çıkmasına imkan sağlıyor.
2016 yılında Doğu Avrupa(Balkan), Ortadoğu, Asya ve Afrika’ya odaklanacağız
FERM, 2015 yılında cirosunu geçen seneye göre %25'in üstünde arttırdı. Özellikle Balkanlar, Ortadoğu ve Asya'da önemli pazar payı kazandı. Küresel olarak 5 yeni FERM satış ofisinin yanında 30 yeni önemli distribütör FERM ailesine dahil oldu. 2016 hedefimiz ciromuzu bu yıl olduğu gibi en az %25
seviyesinde arttırmak. Bu büyüme hedefine ulaşabilmek adına odaklanacağımız bölgeler Doğu Avrupa(Balkan), Ortadoğu, Asya ve Afrika olacak. Bunun yanında e-ticaret vasıtasıyla ABD ve Kanada pazarlarında da daha etkin olmayı planlıyoruz. 2016'da kilit stratejimiz müşteri ve son kullanıcı memnuniyetini merkezde tutarak halihazırda faaliyet göstermediğimiz noktaları da keşfederek pazar payımızı ve aktif olduğumuz bölgelerde ise büyümemizi aynı hızda sürdürmek olacak.
FERM’den 2016’da 30 farklı ürün
2016 yılında FERM Profesyonel ürün gamını 30'dan fazla yeni ürün ile zenginleştirip geliştirirken diğer markaların ürün yelpazesinde bulunmayan niş ürünleri de programına katacak. Daha detaylı bilgiyi ancak 2016 ilk çeyreği sonuna doğru verebiliriz.
Pazarda fiyat/performans bilincini artırmak için pazarlamaya önemli bütçeler ayırdık 2014-15 yılları içerisinde özellikle yerel düşük kaliteli ve sadece fiyat endeksli "noname markalar" çoğaldı. Bu durum pazarda müşteri ve son kullanıcıların düşük fiyatlar nedeniyle kafasının karışmasına neden olabilir. Bu nedenle, müşterilerimizi özellikle fiyat/ performans oranının ve satış sonrası hizmetin ne kadar önemli olduğu hususunda bilgilendirmek için pazarlamaya önemli bütçeler ayırdık ve ayırmaya devam edeceğiz. Sanırım müşteri ve son kullanıcıların FERM' i neden daha fazla tercih etmeye başlamasının en önemli nedeni de bu yaklaşım olsa gerek.
Sektör değişime ayak uydurmak zorunda
Doğal olarak günümüzde hiç bir sektör teknolojik gelişmelere duyarsız kalamaz. Aksi taktirde hem çağın hem de müşterilerinin beklentilerinin çok uzağında kalmasının ötesinde gerçekte var olamaz. Bu nedenle, Elektrikli el aletleri sektörü de bu değişim ve gelişime bağlı olarak kendisini yeniledi ve değişime kendini adapte etti. Örnek vermek gerekirse çok yakın zamana kadar sektöre adını veren elektrikli el aletleri önce NiCd ardından Li-on derken son olarak yeni nesil Kömürsüz Akülü El Aletleri’ne yer açmak zorunda kaldı hatta tamamıyla ayrı bir segment oluşturdu. Dolayısıyla teknolojik gelişmeler doğrultusunda dünyamız gelişip ihtiyaçlar farklılaştıkça sadece elektrikli el aletleri değil tüm sektörler bu duruma adapte olup değişime ayak uyduracak, uydurmak zorunda.
2016’da eğitimler düzenlenecek
İstanbul, Ankara ve İzmir'd e merkez servislerimiz başta olmak üzere halihazırda
Türkiye genelinde 30'a yakın yetkili servisimiz bulunmakta. Her birisi konusunda uzman ve yıllarını bu sektöre vermiş servis ağına her geçen gün ihtiyaç ve beklentileri en güzel şekilde karşılamak adına yenileri ekleniyor ve eklenecek. Bizim için çok değerli yetkili servislerimiz ile Hollanda merkez arasındaki ilişkiyi güçlendirmek ve daha etkin iletişim kurmak dolayısıyla sinerji oluşturmak adına 9 Ocak 2016 tarihinde yetkili servislerimizi İstanbul'd a ağırlayacağımız Hollanda'd an eğitmenlerin katılımıyla bir eğitim düzenleyeceğiz. Bu eğitimler düzenli ve sürekli olacak.
Amacımız "kazan kazan" prensibi
2015 FERM Türkiye için yepyeni bir başlangıç ve ısınma yılı oldu. Planlamamız doğrultusunda 2014 Ağustos ayında dünya genelinde lansmanını yaptığımız FERM Profesyonel ürün gamını ancak yıl ortasına doğru bayilerimizin stantlarına yerleştirip müşterilerimizin beğenisine sunduk. Lansmana paralel olarak ürün yelpazemiz geliştikçe yeni ürün katalogları
çıkardık ve bizim için çok önemli olan FERM servis ağını Türkiye genelinde kurduk. Kısa süre içerisinde 100'e yakın noktaya stantlarımızı yerleştirdik ve hızla ilerlemeye devam ediyoruz. 2016 ilk çeyreğinde profesyonel ürün gamımızın tamamlanmasıyla beraber hem müşterilerimizin ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilecek hem de bayilerimize çok daha zengin bir ürün çeşidi sunma imkanı verebileceğiz. En baştan itibaren amacımız "kazan kazan" prensibiyle hem iş ortaklarımız (distribütörlerimiz) hem de paydaşlarımıza (bayilerimiz) gönül rahatlığıyla satabilecekleri "yüksek kaliteli" ve "ulaşılabilir fiyatlar"da ürünler sattırmak. En nihayetinde müşterilerimiz başta olmak üzere tüm paydaşları memnun edebilmek. Alırken de satarken de hatta özellikle satış sonrasında. Piyasaya girdiğimizden beri önemli bir yolk kat ettik Çok değerli rakiplerin bulunduğu ve rekabetin kıyasıya yaşandığı Türkiye pazarına yeni girmemize rağmen özverili ve yoğun bir takım çalışması sayesinde önemli bir yol kat ettik. Ancak daha önümüzde uzun ve zorlu bir yolun olduğu daha önemlisi müşteri ve tüm paydaşlarımıza karşı sorumluluğumuzun bilinciyle daha fazla çalışarak, daha fazla ziyaret edip daha fazla dinleyerek, her zaman marka ve ürünümüzün arkasında olarak FERM'in hak ettiği yeri alacağına ve farklılık yaratacağına inanıyoruz. Bizi izlemeye devam edin...
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
SEKTÖR ANALİZİ
ÜRÜN TANITIMI
3M Speedglas kaynak başlıkları
3
M’in geliştirdiği 3M Speedglas kaynak başlığı serisi başa göre şekil alabilen baş bandı ile kullanımda rahatlık sunuyor. Ürün, şeffaf, koruyucu, geniş kavisli vizörü sayesinde geniş görüş alanı sağlıyor. Kullanan kişilerin gözlerini ve yüzünü radyasyon, ısı ve kıvılcımlardan koruyarak rahat ve verimli çalışma olanağı veriyor. İş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması amacıyla, çeşitli sektörlere yönelik üstün kaliteli ürün ve çözümler üreten 3M’in geliştirdiği 3M Speedglas kaynak başlığı serisi profesyonel kaynakçılara
işleri sırasında üstün konfor, artırılmış denge, mükemmel lensler sayesinde daha geniş görüş olanağı sunuyor. 3M, 35 yılı aşkın bir süre önce İsveç tersanelerinde ortaya çıkan kör edici parlamalardan korunmak için kaynak maskelerini sürekli indirip kaldırmalarına çözüm sunmak için çalışmalarına başladı. Bugünkü 3M Speedglas teknolojisinin temelinde 1981 yılında piyasaya sunulan çığır açıcı, otomatik kararan kaynak başlığı yer alıyor.
Başa göre şekil alabilen baş bandı Bütün Speedglas kaynak
başlıklarının ayarlanabilir, rahat baş bantları kullanan kişilere gün boyu rahatlık sağlarken, başa en yakın şekilde tutma olanağı veren tasarımı sayesinde dengeli kullanım sunuyor. Yumuşak yukarı-aşağı merkez hareketi yukarı pozisyonda kilitleniyor ve hafif bir aşağı çekme hareketi ile başlık tekrar aşağı iniyor.
Geniş görüş alanı ve üstün koruma
Tüm 3M Speedglas™ kaynak başlıkları görüş alanında minimum kısıtlama ve eşit gölgeleme özelliği ile mükemmel optik kalite sunuyor. Her iş için doğru ayar seçilmesi, göz rahatsızlığını azaltarak tüm kaynak işlerinin kalitesini arttırıyor. Şeffaf, koruyucu, geniş, kavisli vizör sayesinde yukarıyı, aşağıyı ve yanları çok iyi görme olanağı sağlayan 3M Speedglas™ kaynak başlığı serisi, kullanan kişilerin gözlerini ve yüzünü radyasyon, ısı ve kıvılcımlardan koruyarak rahat ve verimli çalışma olanağı sağlıyor.
72 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
SEKTÖR ANALİZİ
Öz Kardeşler Makina A.Ş Genel Müdürü Bilal Özkara
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
“FLEX, dikkat çeken ve rakiplerimizde de yenilik yapmaya zorlayacak bir ürün”
74 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
Ticari hayatına 1954 yılında Karaköy’de başlayan ve bugün ulusal pazarda faaliyet gösteren Öz Kardeşler Makina A.Ş FLEX markası ile elektrikli el aletleri sektörüne yeni ürünler sunmaya devam ediyor. Öz Kardeşler Makina A.Ş Genel Müdürü Bilal Özkara ile yaptığımız söyleşide Özkara; FLEX markasının devamlı bir yenilik içinde olduğunu ve bu yenilik çerçevesinde rakiplerini de yenilik yapmaya zorlayacağını belirtti.
F
LEX dikkat çeken ve rakiplerimizde de yenilik yapmaya zorlayacak bir ürün
Ticari hayatına 1954 yılında Karaköy’de başlayan ve bugün ulusal pazarda faaliyet gösteren Öz Kardeşler Makina A.Ş FLEX markası ile elektrikli el aletleri sektörüne yeni ürünler sunmaya devam ediyor. Öz Kardeşler Makina A.Ş Genel Müdürü Bilal Özkara ile yaptığımız söyleşide Özkara; FLEX markasının devamlı bir yenilik içinde olduğunu ve bu yenilik çerçevesinde rakiplerini de yenilik yapmaya zorlayacağını belirtti.
Öz Kardeşler 7 yıldır FLEX’I markası ile birlikte 1954 yılından beri Karaköy Perşembe pazarında hizmet vermekteyiz. Firmamızı Türkiye genelindeki kıymetli müşterilerimiz sayesinde tanımayan çok az kişi var. Her zaman dürüstlük ilkesi ile ticari hayatımızda taviz vermeden ilerlemenin ve gelişmenin gururunu yaşıyoruz. İlkemiz haline gelen ticari hayatımızdaki dürüstlük ile bugünlere gelmekten dolayı mutluluk duyuyoruz ve her geçen gün bu ilkelerle büyümeye devam ediyoruz. Tüm bu kazanımlarımıza ek olarak, dünyadaki teknoloji üreticisi partnerlerimizle geliştirdiğimiz işbirliği ile sektörel gündemi yakından takip ederek yeni teknolojiler ve inovatif ürün gruplarını dünya
SEKTÖR ANALİZİ
Öz Kardeşler ürün yelpazesi
Ürünlerimiz özel ürünler olup ağırlıklı paslanmaz zımpara, alçıpan, boya zımparalama, beton taşlama ve pasta polisaj makinalarında hizmet vermekteyiz. Klasik ürünlerimiz ön planda olmayıp özel ürünlerimizle müşterilere hizmet vermekteyiz. Müşteri kitlemiz özellikle profesyonel ve elit müşterilerdir.
2016 yılından çok umutluyuz
2015 yılı bildiğiniz gibi 2014 yılına göre biraz düşüşteydi. Fakat 2015 yılı kurların yükselmesi terör olayların olmasına rağmen şahsım adına kötü değerlendirmek yanlış olur. Akabinde 2016 yılından çok ama çok umutluyuz, her şeyin daha iyi olacağına inanıyoruz. 2015 Yılı FLEX adına hedeflerimiz,
beklentilerimizin altında ilerledi.
FLEX markasından yeni ürün
2015 yılı sonlarına doğru Alçıpan Zımpara makinamız tamamen yeni tasarımı ile satışa sunulacaktır. GE 5 T+TB-L FLEX kodlu ürünümüz satın alacak müşterilerimizin çok ama çok dikkatini çekecek ve rakiplerimize de yenilik yapmaya zorlayacak bir üründür. Flex’in bu yenilikçi yaklaşımı devam etmektedir, hem teknoloji geliştirme hem de yeni spesifik ürünler geliştirip kullanıcıların hizmetine sunma konusunda üstlendiği misyonu 90 yıldır kesintisiz sürdürmektedir. Bugün biz Özkardeşler A.Ş olarak FLEX markası ile, akülü sistemler, delici ve kırıcı sistemler, marangoz makineleri, kesme ve taşlama sistemleri, metal kesme sistemleri, metal zımparalama sistemleri, polisaj sistemleri, karot sistemleri, alçıpan zımparalama sistemleri, spesifik paslanmaz zımparalama sistemleri ve ölçme sistemleri ile kullanıcılara yüzlerce yenilikçi çözümler sunmaktayız. Güç, sağlamlık, fonksiyonellik, yenilikçilik ve uzun süre sorunsuz kullanım avantajları ile öne çıkan FLEX, aynı zamanda şirketimizin ulusal bazda oluşturduğu yaygın servis ağı ve yedek parça stoku ile profesyonellere güven vermektedir.”
Merdiven altı üretimler sık karşılaştığımız bir sorun Sektröde sıkça karşılaştığımız sorunlardan bir tanesi; kontrol
“Tüm bu kazanımlarımıza ek olarak, dünyadaki teknoloji üreticisi partnerlerimizle geliştirdiğimiz işbirliği ile sektörel gündemi yakından takip ederek yeni teknolojiler ve inovatif ürün gruplarını dünya ile eş zamanlı olarak Türk tüketicisiyle buluşturmaya devam etmekteyiz.” bakanlıklarının bizlere farklı farklı engeller ve zorluklar koymasıdır. Fakat biz Öz Kardeşler A.Ş olarak, elimizden geleni değil elimizden gelenin fazlasını sorunsuz bir şekilde yapma gayreti içerisindeyiz. Sektördeki bir diğer sorunda merdiven altı işletmelerin yaptıkları ticaret. Bu şekilde yapılan merdiven altı ticaret hem bizim ticaretimize zarar vermekte hem de kullanıcıların güvenini sarsmaktadır.
Amacımız dürüst ve şeffaf ticaret
2016 yılının tüm memleketimize hayırlı olacağına inanıyoruz yeter ki biz tüm insanlar ve ticaret yapanlar olarak dürüst, şeffaf ticaret anlayışına sahip olalım. Bu anlayışa sahip olduğumuz sürece her şey daha güzel olacaktır.
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
ile eş zamanlı olarak Türk tüketicisiyle buluşturmaya devam etmekteyiz. Etik kurallar çerçevesinde koşulsuz müşteri memnuniyeti sağlamak, bayilerimize ve müşterilerimize sorunsuz satış ve satış sonrası hizmetler sunmak, çalışanlarımıza iyi bir ortam sunarak mesleki tatmin ve bağlılığı artırmak şirketler grubumuzun ana ilkeleri olduğunu vurgulamak istiyorum. Ayrıca Öz Kardeşler Makina A.Ş olarak FLEX Elektrikli El Aletleri’nin distribütörlüğünü yapmaktayız. FLEX markası olarak elektrikli el aletlerindeki payımız tüm markalara göre yaklaşık yüzde 5’tir. 7 yıldan beri FLEX markası ürünlerini satmaktayız. FLEX’i markaların özel ürünler olmasından dolayı rakiplerinden sıyrılan bir tarafı var.
ÜRÜN TANITIMI
Viko’nun Thea Iq sistemiyle, geleceğin teknolojsi evlerde
Y
enilikçi ve üstün teknolojileri hayatımıza taşıyan ürünleri ile tanınan VİKO’nun sunduğu Thea IQ sistemiyle yaşam alanlarınız sizin yerinize düşünerek konfor düzeyini, güvenliğini ve enerji verimliliğini artırıyor. Thea IQ sistemi, ister müstakil ev, ister ofis olsun, KNX teknolojisini kullanarak ısıtmadan iklimlendirmeye, aydınlatma ve jaluzi/panjur kontrolünden güvenlik sistemleri entegrasyonuna kadar uzanan geniş bir yelpazede yaşam alanlarınıza konfor katıyor. Eviniz ya da ofisiniz merkezi olarak elektronik bir panelden rahatlıkla kontrol edilebiliyor.
Tek tuşla konfor hayatınızda
VİKO’nun Thea IQ sisteminde önceden programlayacağınız senaryolarla günlük hayatı çok daha kolaylaştırmanız mümkün. Örneğin, sadece bir tıkla oturma odanızı, sıcaklığı ve ışığı ayarlayarak şampiyonluk maçını izlemeye uygun hale getirebiliyorsunuz. Ayrıca ütüyü ya da çamaşır makinesini açık bırakıp bırakmadığınız konusunda endişelenmenize de gerek kalmıyor. Çünkü evinizin kapısını kapattığınızda otomatik olarak tüm lambalar, pencereler ve elektrik
76 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
devreleri kapanıyor, panjurlar istediğiniz gibi ayarlanıyor. Tüm senaryoları Thea IQ’nun pratik ve kullanımı kolay panelinden kolayca oluşturabiliyorsunuz.
Hem doğayı hem bütçenizi düşünen sistem
Thea IQ sistemiyle enerji verimliliği sağlayarak konforunuzdan ödün vermeden %20 oranında enerji tasarrufu sağlayabilir, böylece hem bütçenizi hem doğayı koruyabilirsiniz. Thea IQ, KNX sensörleri sayesinde akıllı binaları kendi kendine yönetiyor. Isıtma, iklimlendirme, güneşten koruma, aydınlatma, havalandırma ve elektrik için tüketilen enerji, mantıksal bağlantılar arasındaki akıllı etkileşimle en iyi şekilde kullanılıyor. Böylece enerji maliyetleri azalıyor.
Thea IQ ile eviniz güvende
Evinizin ya da iş yeriniz, Thea IQ ile her zaman daha güvende oluyor. Sistem, siz ofisinizi kapattığınızda prizdeki tüm cihazları kapatıyor, sızıntı saptadığında evdeki suyu kesiyor ya da cam kırıldığında size bilgi veriyor. Güvenlik kameraları sorunsuz şekilde sisteme dahil edilebiliyor. Evden uzak
olduğunuzda akıllı telefonunuzdan ya da bilgisayarınızdan evinizi izlemeniz olanaklı hale geliyor. Aynı şekilde hareket, gaz, su ve duman dedektörleriyle de Thea IQ güvenliğinizi sağlıyor. Dilerseniz siz evde yokken dilediğinizde ışıkları yakarak ya da yüksek sesle müzik çalarak da davetsiz misafirleri uzak tutuyor.
Tatil yaparken aklınız evde kalmasın Özellikle tatil sezonunda evden uzun bir süre uzak kalacaklar için Thea IQ oldukça pratik çözümler sunuyor. “Tatilde” senaryosunda Thea IQ sistemi tüm aydınlatmaları söndürüyor, ısıtma ve iklimlendirme sistemini ekonomi moduna geçiriyor, panjurları indiriyor ve güvenlik sistemini “evden ayrılış” programı olarak etkinleştiriyor. Thea IQ, ayrıca evden uzakta olduğunuz süre boyunca davetsiz misafirleri yanıltmak üzere evde olduğunuz algısı yaratıyor. Programlanan zamanlarda bitkilerinizi sulayarak bahçenizi de düşünüyor. Nerede olursanız olun, akıllı telefonunuzdan evinizi her an izleyebilmeniz nedeni ile içiniz de rahat oluyor.
HABER
Türkiye İMSAD Başkanı Fethi Hinginar;
“Yılsonu ihracatı 19 milyar dolar olacak” Türkiye İMSAD tarafından 2009 yılından bugüne gerçekleştirilen 7. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi’nin Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Canan Ercan Çelik, Hürriyet ve Radikal Ekonomi yazarı Uğur Gürses, Mimar Nevzat Sayın, Prof. Dr. M. Pınar Mengüç ve Şehir Plancı A. Faruk Göksu konuşmacı olarak yer aldı.
D
eğişen Dünya ve Değişen İhtiyaçların konu edildiği ilk iki oturum Türkiye İMSAD Başkanı Fethi Hinginar, TürkMMMB Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Süreyya Ural, TürkSMD Yönetim Kurulu Başkanı Aytek İtez, İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökhan Murat Kalsın, TİM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin açılış konuşmalarıyla start alan Zirve önemli konulara ev sahipliği yaptı. Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye
78
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
İMSAD) tarafından bu yıl yedincisi düzenlenen Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi, Değişen Dünya Gelişen Malzeme temasıyla sektör liderlerinin katıldığı ve gün boyu süren dört oturumda geleceğin dünyasında inşaat ve inşaat malzemeleri sektörlerinin nasıl bir konum belirlemesi gerektiği masaya yatırıldı.
Hinginar: “Yılsonu ihracatı 19 milyar dolar olacak” Zirvenin açılış konuşmasını
İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar
gerçekleştiren, aynı zamanda zirveye ev sahipliği yapan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu
HABER
Başkanı F. Fethi Hinginar, inşaat sektörünün, çatısı altında topladığı yüzlerce alt dalla birlikte Türkiye ekonomisinin en değerli kaynaklarından biri olduğunu söyledi. Hinginar, Türkiye inşaat malzemeleri sektörünün 2014 yılı rakamları konsolide edildiğinde 21.2 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğine değinerek, şu rakamsal değerlendirmelerde bulundu: “Bu rakam 2013 yılında 23 milyar dolardı. Bu yıl, özellikle de yakın çevremizde cereyan eden siyasi karışıklıklar nedeniyle yılsonu ihracatımızın 19 milyar dolar seviyelerinde tamamlanacağını tahmin ediyoruz. Kısa vadeli dönemde bu tür ufak dalgalanmalar normal karşılanabilir. Ancak 2023 vizyonuyla 500 milyar dolar ihracatın gerçekleştirilmeyi hedefleyen ülkemizde, bizlerin inşaat malzemesi sanayicileri olarak, 20 milyar dolar seviyelerinde olan ihracatımızı 5-10 yıl gibi kısa bir sürede 50 milyar dolara, hatta 100 milyar dolara çıkarmamamız için hiçbir neden yoktur. Biz, sektör olarak bu gücü ve vizyonu kendimizde görüyoruz.” Türkiye inşaat malzemeleri sektörünün dünyada 5. sırada olduğuna değinen Hinginar, gerekli siyasal ve ekonomik koşullar sağlandığında mevcut pazarın 2-3 katına çıkmasının hayal olmadığını söyledi. Hinginar, Güney Kore örneğinden yola çıkarak, “Günümüzdeki gelişmiş ülkeler, bu gelişmişlik seviyesine yarattıkları güçlü sanayi, eğitim, nitelikli iş gücüne, ArGe’ye yatırım yaparak; inovatif üretimi destekleyerek, global pazarda rekabet edebilecek şirketler yaratarak ulaştılar” dedi.
İtez: “Üniversite ve sanayi ortaklıkları gerek”
TürkMMMB Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Süreyya Ural
Ural: “Sorumluluklarımızın bilincindeyiz”
TürkMMMB Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Süreyya Ural, “Teknolojide elde edilen ve hızlanarak devam eden gelişmeler, dünyamızın ekolojik düzeninin korunması ile ilgili artan kaygılar, verimlilik, sürdürülebilirlik, ekonomiklik gibi öne çıkan gelişmeler ve yaklaşım farklılıkları şüphesiz ki inşaat sektörünün her alanında kullanılan en temel malzemelerden çimentoagrega gibi, en son detay ürünlere kadar tüm ürünlerde yenileşme, değişim ve gelişimi zorunlu kılmaktadır” diyerek, dünyada süren gelişmelerden ülkemizin sadece malzeme ithalatçısı, veya lisanslı üretici firmaları olarak değil, Ar-Ge departmanları ile bu süreçte önde ve önder olan üreticileri ve tasarlayıcı/uygulayıcıları olarak herkese önemli görevler düştüğünü belirtti.
TürkSMD Yönetim Kurulu Başkanı Aytek İtez
“Tasarımı en üst düzeylere çıkararak, nitelikli yapılar üretmeye devam edeceğiz” diyen TürkSMD Yönetim Kurulu Başkanı Aytek İtez ise, “Biz mimarlar olarak, değişen dünyanın gerektirdiklerini benimseyerek ve avantajlarından faydalanarak tasarımlarımızı uygulayacağız. Üniversite ve sanayi kuruluşlarının Ar-Ge odaklı iş birlikleri ile bilgi alışverişi yaparak yeniliklerin öncüleri olacağız” dedi. Kalsın: “Dünyanın geleceğini şekillendiren değişim ve dönüşümü hissediyoruz” İçinde bulunduğumuz zaman diliminde dünyanın yeniden inşa edildiğine ve geleceğinin şekilleneceğine dikkat çeken İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökhan Murat Kalsın, “Etkinliği ve güvenilirliği yüksek, fiziksel, kimyasal ve mekanik özellikleri daha üstün olan inşaat malzemeleri, dünyanın geleceğini şekillendiriyor. İşte bu değişim ve dönüşümü İnşaat sektöründe ve kullandığımız malzemelerde çok yakından hissediyoruz. Bu zirvede ortaya çıkacak fikir ve öneriler, sektörün geleceğine ışık tutacaktır” dedi.
Büyükekşi: “Kaliteli, inovatif ve rekabetçi malzeme üretimiyle Türkiye’nin gelecek hedeflerine daha fazla katkı sağlayacağız.”
İnşaat sektörü ve sektörün girdisini arz eden inşaat malzemeleri sektörünün istikrarlı bir gelişim göstermesinin ekonomi için büyük bir kazanç olduğunu belirten TİM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Türkiye’de inşaat
HABER
TİM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyükekşi
sektörünün büyüklüğü ve birçok sektörle bağlantısı bu sektörü ülkemiz için stratejik ve oldukça önemli kılıyor. Özellikle inşaat malzemesi sektörünün, içinde bulunduğumuz çağın gerektirdiği niteliklere fazlasıyla sahip, kalite ve tasarımıyla fark yaratan ürünleriyle dış pazarda sürdürülebilir ve yüksek rekabet gücüne sahip olması sektör için olduğu kadar tüm ekonomimiz için önem arz ediyor. Bu sebeple, ihracatçı ailesi olarak her zaman vurguladığımız yenilikçilik ve Ar-Ge faaliyetleriyle, stratejik önem taşıyan bu sektörde gelişimin her zaman daha iyi seviyelerde gerçekleşmesini hedefliyoruz.’’ açıklamasında bulundu.
I. Oturum – Değişen Dünya: Yeni Sanayi Devrimi, Sürdürülebilirlik, Değişim
Yeni sanayi devrimi, sürdürülebilirlik ve değişim konularının işlendiği ve Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Canan Ercan Çelik ile Hürriyet/Radikal Ekonomi Yazarı Uğur Gürses’in katıldığı birinci oturum inovasyon ve sürdürülebilir yaklaşımlar üzerinde yükseldi.
80
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu
Kansu: “İnşaat sektörü, inovasyonla kabuk değiştiriyor, gelişiyor”
İnşaat sektörünün inovasyonla ortaya çıkan yeni malzemelerle sürekli kabuk değiştirdiğini ve geliştiğini söyleyen Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, “Sektöre baktığımızda, yapı malzemeleri üretimi ve dağıtımı ile başlayan ve hem mühendislik & mimarlık hem de inşaat alanlarındaki becerimizle Türk firmalarının uluslararası alanda ciddi oyuncular olmaya başladıklarını gözlemliyoruz. Toplam kalite vazgeçilmez. Firmalar en az fire ile en mükemmel ürünü, en hızlı şekilde müşterilerine, tam zamanında sunacak mükemmel bir tedarik zinciri kurmalı; değişken ekonomik şartlarda şirketin rotasını ve kaynaklarını optimumda dengelemeliler. Teknolojinin rekabette en önemli araçlardan biri olduğu günümüzde ERP/ CRM çözümleri firmanızın en önemli kaynağı insan gücünüz ile süreçlerinizi ve teknolojiyi bir araya getiren sistemlerdir. Bu çözümleri başarı ile uygulayan firmalar pazarda fark yaratıp, rekabette öne çıkacaklardır” dedi.
SKD Türkiye Başkanı Canan Ercan Çelik
Çelik: “Kurumsal ve ulusal sürdürülebilirlik stratejisi hayata geçirilmeli”
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Başkanı (SKD Türkiye) Canan Ercan Çelik ise, 2050’de 9 milyara ulaşması beklenen dünya nüfusunun çoğunun gelişmekte olan ülkelerde yaşayacağına, kente göçün artarak devam edeceğine ve en önemlisi iklim değişikliğinin yarattığı sorunların hepimizin yaşamını daha çok etkileyeceğine dikkat çekti. Çelik, “Sosyal politikaları gözden geçirmediğimiz ve küresel çevresel bileşenler olan iklimi, ozon tabakasını, ekolojik yaşam çeşitliliğini gözetmediğimiz takdirde ulusal ve bölgesel kalkınmanın sürdürülebilirliği de bir soru işareti olarak kalacak. Ülkemizin küresel ekonomide yerini sağlamlaştırabilmesi için kurumsal ve ulusal sürdürülebilirlik stratejisinin hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. 7. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi gibi, kalkınma açısından kritik bir sektör olan inşaat sektörünün liderlerini bir araya getiren bir platformun sürdürülebilirliği gündemine taşıması son derece önemli ve sevindirici bir adım” dedi.
HABER
İnşaata Sanat Çerçevesinden Bakış İlk oturumun ardından Avrupalı tasarımcılar Pinar&Viola tarafından yapılan Future Human Habitat konulu özel sunumda inşaata sanat çerçevesinden bakış açısı yorumlandı. Tasarımcılar Pınar Demirdağ ve Viola Renate, inşaat sektöründeki ve onun ötesindeki günümüz zorlukların üstesinden gelinmesi için ihtiyaç duyulan yeni tasarım sistemlerini masaya yatırdı. İkili sosyal ve gezegensel angajmanları arttırmak ve sürdürülebilir, yaşama dönük geleceğin çözümlerine yönelik vizyonel bakış açılarını katılımcılarla paylaştı.
II. Oturum – Değişen İhtiyaçlar: Dünyadaki Değişimin Yapılaşmaya ve Yapılara Etkileri Zirve’nin “Değişen İhtiyaçlar: Dünyadaki Değişimin Yapılaşmaya/Yapılara Etkileri” konulu ikinci oturumunda Nevzat Sayın Mimarlık Hizmetleri NSMH Kurucusu Nevzat Sayın, Özyeğin Üniversitesi, Makina Bölüm Başkanı / Enerji, Çevre Ve Ekonomi Merkezi Direktörü
Prof. Dr. Pınar Mengüç ve Kentsel Strateji Proje Geliştirme ve Danışmanlık Kurucu Ortağı, Şehir Plancı A. Faruk Göksu konuşmacı olarak yer aldı.
öncelikli ele alındığı yeni kent yönetim modelleri tartışmaya açılmalıdır.”
Kentleri Yeniden Düşünmeliyiz
Eldeki malzemeye dayanan geleneksel mühendislik tasarımlarının değiştirilerek, malzeme tasarımından yola çıkan bir anlayışa dönüşmesi gerektiğine değinen Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi Direktörü Prof. Dr. M. Pınar Mengüç, “Özellikle nanoteknolojideki ilerlemeler yeni malzemelerin istediğimiz özelliklerde üretilmesine imkan verebiliyor. Bence bilimsel olarak üst düzeyde yapılacak olan çalışmaların kullanıcıya taşınması ile enerji kullanımında, harmanlanmasında ve verimliğinde oldukça köklü değişiklikler bekliyor olacağız. Bu değişiklikler tüm dünyada binalarda ve endüstriyel uygulamalarda bir çığır açma yolunda. Aynı gelişmeleri ülkemizde de yaygınlaştırmamız bu konulardaki bilgi birikimini ve üniversite-sanayi işbirliklerini arttırarak gerçekleşecektir” diye konuştu.
Kentsel Strateji Kurucu Ortağı A. Faruk Göksu, yaptığı konuşmada kentlerin geleceğe hazırlanması gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Kentlerimizin pek çoğunun kompakt gelişimi ile kontrolsüz büyümenin ortaya çıkardığı sorunların bugün başta ulaşım, standartları düşük çevreler, açık alan yetersizliği gibi önemli sorunların yanı sıra kentlerin yönetim sorununu da ortaya çıkardığını belirten Göksu, ‘Kentlerimizin kontrolsüz büyümesi akıllı büyüme ve akıllı kent kavramının önemini son yıllarda gündeme taşımıştır. Akıllı kent kavramının en temel ilkesinin iyi yönetim ve kaynakların etkin kullanımıdır. Maalesef, yerel yönetimler akıllı kent kavramını teknoloji odaklı projeler olarak algılamakta ve akıllı bina ölçeği olarak ele almaktadır. Aksine bölge ve kent sistematiği içinde vizyon, tasarım ve sosyal etki temalarının
Nanoteknolojik ilerlemeler çığır açacak
ÜRÜN TANITIMI
Kale’den daha hafif ve daha dayanıklı mantolama çözümü: ‘Mantostone’
K
ale’nin yenilikçi ürünü Mantostone, ısı yalıtım levhası yapıştırma ve sıva harcında standartların üzerine çıkarak, daha hafif, kolay uygulama ve uzun ömürlü mantolama imkanı sunuyor. Yapı sektörünün öncü markası Kale, inşaat sektörüne yönelik ürün gamında yeniliklere imza atmaya devam ediyor. Kale’nin geliştirdiği taşyünü levhası hafif yapıştırma ve sıva harcı olan Mantostone, yüzde 40 daha hafif ve daha düşük su emme özelliği ile Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyor. Yüksek esneklik ve tutunma
82 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
gücüne sahip, nefes alabilen, hava koşullarına, suya ve darbelere karşı dayanıklılığıyla farklılık yaratan Mantostone; uygulamada sağladığı kolaylıklarla da yapıştırma ve sıva harcı olarak sektöre yenilik getiriyor. Mantostone; sahip olduğu yapıştırma + sıva metrekarede 5,5 - 6 kg tüketim değeriyle, standart yapıştırıcı ve sıva tüketimi metrekarede 10 kg olan standart harclara göre, yüzde 40 daha az yapıştırıcı ve sıva harcı kullanma imkanı sunuyor. Taşyünü ısı yalıtım levhası ile yapılan standart mantolamanın
ağırlığı metrekarede 17,5 kg’lara çıkarken; Mantostone, bu ağırlığı metrekarede 13,1 kg’a çekip, binaya metrekarede binecek yükün, yüzde 25 daha hafif uygulanmasını sağlıyor. Kale’nin bu yıl pazara sunduğu Mantostone’un standart yapıştırıcı ve sıvalara göre çok daha kolay ve hızlı uygulama kolaylığı sayesinde, taşyünü levhalar ile daha sağlam, dayanıklı ve uzun ömürlü mantolama yapılıyor. Montostone, daha az tüketim sağlamasının yanı sıra nakliye açısından da avantajlı olmasından dolayı çevreye katkıda bulunuyor.
EL ALETLERİ
SEKTÖR ANALİZİ
Yarım asırlık başarısı ile Türkiye sınırlarını aşan bir marka; “Kanca” Kanca; yaklaşık 40 ülkeye ulaşan, hızlı ve aynı zamanda esnek yapısı ile dünya liderliğine oynuyor. Kanca El Aletleri A.Ş. Satış Müdürü Sait Demirel ile yaptığımız söyleşide Demirel: ‘Az sayıda müşteriye, ülkeye veya sektöre bağımlı olmamak gerekiyor. Kanca bu anlamda hem otomotiv tarafında hem de el aletleri tarafında riskleri büyük ölçüde düşürmüş, homojen bir müşteri dağılımı sağlamıştır.’ diyerek Kanca’nın başarıları ve kalitesi ile ilgili ip uçları verdi.
A
vrupa’da yüzlerce senelik üretim tecrübesi olan firmalarla rekabet ediyoruz Kanca, el aletleri sektöründe sadece adından başarıyla bahsedilen bir firma olarak değil ayrıca bulunduğu sektörde ilklere de imza atan firma olarak anılmaktadır.
84 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
1966’d a başladığımız el aletleri üretimi ile konusunda Türkiye’nin ilk üretici olması yanında, Türkiye’nin ilk el aletleri ihracatçısı ve yine ilk AR-GE merkezine sahip el aletleri üretici kimliklerini de taşımaktadır. 2016 senesinde 50. kuruluş senemizi kutlayacağız. Avrupa’d a yüzlerce senelik
üretim tecrübesi olan firmalarla rekabet ediyoruz. Avrupa'd aki rakiplerimize göre genç bir firmayız ancak kurucumuz rahmetli Abdullah Kanca, firmayı, Türkiye'nin sanayi atılımının önemli kilometre taşlarından biri haline getirmiştir. 1966 da Trabzon, Sürmene’d e başlayan el aletleri imalatımız, daha
SEKTÖR ANALİZİ
sonra İstanbul, Topkapı’d a küçük bir atölyede devam etmiştir. Müşterilerinden gördüğü yoğun ilgi ve teveccüh üzerine 1970’li yıllarda 12,000 m2 kapalı alana sahip Güneşli tesislerine taşınan Kanca, 2004 senesinde de Güneşli’ deki tesislerinden, Kocaeli -İstanbul sınırında yer alan TAYSAD (Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği) Organize Sanayi Bölgesindeki, 55,000 m2 si açık,25,000 m2 si kapalı olan yeni fabrikasına taşınmıştır. Yeni fabrikamıza taşındıktan sonra ağırladığımız müşterilerimizden, üretim parkı, altyapısı ve çevre düzenlemesi ile sektörde örnek firma niteliğinde olduğumuz bilgisini almaktayız ve Türkiye adına gurur duymaktayız. 1980’li senelerde Türkiye’d e otomotiv sektörünün gelişimine paralel olarak dünyanın en prestijli araçlarının da yer aldığı geniş bir müşteri portföyüne dövme parça tedariği yapmaktayız. Kanca’nın ürettiği dövme emniyet parçaları dünyanın dört bir yanında sürücüleri hayata bağlamaktadır. Otomotiv sektörünün katı kalite standartları, yüksek beklentileri ve müşterilerin teknik şartnameleri bizi sektörümüzdeki rakiplerimizden bir adım öne geçirmektedir. Otomotivde edindiğimiz tecrübeleri, el aletlerindeki ürünlerimize de yansıtabilmekteyiz.
Rakiplerimizle baş edebilmenin yolu hızlı, hatasız, verimli üretimden geçmektedir
Her sene üretim hatlarımıza yatırım yapıyoruz. Avrupalı rakiplerimizle baş edebilmenin yolu hızlı, hatasız, verimli
üretimden geçmektedir. Fiyat rekabetçiliğimizi ancak bu şekilde sağlayabiliriz. Dövme teknolojisinde ve el aletleri üretiminde transfer hatlarının kullanılması, robotla üretim gibi uygulamalarda da Türkiye'd e sektörümüze öncülük etmekteyiz. En iyi olduğumuzu düşündüğümüz konulardan biri de bu alandır. Avrupa da satılan her 3 kaliteli mengeneden birinin Kanca üretimi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz El aletleri grubunda, mengene, işkence, saç ve beton demir makasları, örs, boru ve bükme anahtarları ile çekiç ve keser gruplarından oluşan ana gruplar içinde, değişik ebatlarda 420 çeşit ürün üretiyoruz. Yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda tescilli 6 markamız
bulunuyor. Ürünlerimiz yurtiçinde 81 ilde, tüm nalburlarda, hırdavatçılarda ve teknik yapı marketlerde, öncelikle tercih edilmektedir. Yurtdışında ise özellikle kara Avrupa’sında büyük toptancı ağlarının, dağıtım kooperatiflerinin ürün portföylerinde yer almaktayız. Avrupa da satılan her 3 kaliteli mengeneden birinin Kanca üretimi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Almanya’d a yerleşik teknik okulların yüzde 90’nında 1998 senesinde beri Kanca mengeneleri kullanılmaktadır. O senelerde lisede okuyan ve Kanca mengenesi ile tanışan
Alman gençleri günümüzde görev aldıkları firmalarda da Kanca mengenesini tercih etmektedir. Yeni ürünlerimizin tanıtımı için sektörün lider fuarı olan ve iki senede bir Almanya, Kölnde düzenlenen Eisenwaren Messe fuarına düzenli olarak katılıyoruz. Diğer taraftan farklı ülkelerdeki bölgesel fuarlara da katılıyoruz. Üretim alanımızın en iyi sergi alanı olduğu bilinci ile müşterilerimizin fabrikamızı ziyaretini çok önemsiyoruz.
Kanca'nın hızlı ve esnek yapısı rakiplerine göre farklılığını ortaya koymaktadır
Kanca, sahip olduğu yeni ürün geliştirme kabiliyeti ve ARGE faaliyetlerinin de desteği ile pazarda müşteriye kazanç olarak dönebilecek “faydayı” ürünlerine yansıtabilmektedir. Nihai kullanıcı öncelikle yeni üründe kendi işine yönelik bir fayda ve kazanç görmelidir. Örnek olarak Anvillo ürünümüz mengene ve örs
EL ALETLERİ
SEKTÖR ANALİZİ
fonksiyonlarını tek üründe sunabilmektedir. Diğer taraftan Drillo ise matkap mengeneye 360 derece dönüş imkanı vermekte, nihai kullanıcıya önemli fayda sağlamaktadır . 2010 senesinde kurulan ve 860 m2 alanda 60 personeli bulunan AR-GE merkezimiz müşterilerimizin de takdirini kazanmaktadır. Almanya da 2005 senesinde faaliyete geçen satış-dağıtım firmamız ve depomuz sayesinde Avrupa’d aki müşterilerimize çok hızlı servis ve hizmet verebiliyoruz. Kanca'nın hızlı ve esnek yapısı rakiplerine göre farklılığını ortaya koymaktadır. Sürdürülebilir ticaret için hem mali yapınızı sağlıklı tutmanız hem de müşteri portföyünüzü geniş ve düşük riskli hale getirmeniz gerekir. Diğer bir deyişle az sayıda müşteriye, ülkeye veya sektöre bağımlı olmamak gerekiyor. Kanca bu anlamda hem otomotiv tarafında hem de el aletleri tarafında riskleri büyük ölçüde düşürmüş, homojen bir müşteri dağılımı sağlamıştır.
86 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
Geniş bir sertifika portföyüne sahibiz
Otomotiv ve el aletleri yanında demiryolları, denizyolları, ağır iş makinaları, savunma sanayi...vs sektörlere de dövme parça üretimi yapmamız nedeniyle geniş bir sertifika portföyüne sahibiz. El aletleri için kullandığımız ISO 9001 ve TUV sertifikaları yanında ISO 16949 otomotiv, ISO 14001 çevr, HPQ demiryolları ve denizcilik sektörüne yönelik de 7 farklı sertifikaya sahibiz.
Dünya genelinde 40’a yakın ülkeye ihracat yapıyoruz
2014 senesinde, belki birçok kişinin ismini dahi duymadığı, haritada yerini göstermekte zorlanacağı, Latin Amerika ülkesi, Surinamı, Kanca el aletleri ile buluşturduk. 2015 senesinde Latin Amerika ülkelerini mercek altına aldık ve bu amaçla Brezilya ve Şili’yi ziyaret ettik. Önümüzdeki senelerde bu bölgelerde daha aktif olacağız. Türkiye’nin ilk el aletleri ihracatçı firması olan Kanca, 80’li senelerin
başlarından itibaren ihracat faaliyetlerini artırarak devam ettirmiş, günümüzde ise dünya genelinde 40 civarında ülkeye ihracat yapar duruma gelmiştir. El aletlerindeki ciromuzun yüzde 70’i ihracattan gelmektedir. Önemli ihracat pazarlarımız arasında; Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Benelüx ülkeleri, Danimarka, Avusturya, Yunanistan, Kanada, İsveç, Lübnan, Mısır gibi ülkeler bulunmaktadır. ABD’d e yüzyıllardır alışılmış büyük ve döküm mengene geleneğini yıkarak, dövme mengeneyi nihai kullanıcılarla tanıştırdık. Diğer taraftan Rusya’d a hızlı büyüyen pazarlarımız arasında yer almaktadır. Önümüzdeki senelerde, Afrika ülkelerinde de aktivitelerimizi artırmayı hedefliyoruz.
Kanca 2011 yılında "Avrupa'nın Gizli Şampiyonları" arasına yer aldı İnşaat sektörünün ve büyük altyapı yatırımlarının devam etmesi tabii ki el aletleri
sektörünü olumlu etkiliyor. Sanayideki büyümeden ziyade yeni binalar ve kentsel dönüşüm tarafındaki çalışmalar sektöre hız katıyor. Kanca el aletleri ürünlerinin sadece bir kısmı inşaat sektörünü ilgilendirmektedir. Mengene, işkence, örs gibi ürünleriniz küçük, orta ve büyük ölçekli ve farklı sektörlerde faaliyet gösteren üretim şirketlerinde beğeni ile kullanılmaktadır. Kanca firması üretim teknolojisi, kalite seviyesi ve sağladığı müşteri memnuniyeti açısından sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da lider dövme el aletleri firmaları arasında yer almaktadır. 2011 senesinde 18 orta ve Doğu Avrupa ülkesindeki aday firmalar arasında yapılan seçimde, Kanca "Avrupa'nın Gizli Şampiyonları" arasına alınmıştır. Bu seçimde, Kanca’nın dövme mengene de Avrupa'da pazar lideri olması yanında, yüksek müşteri memnuniyeti, uygun kalite/fiyat rasyosu, müşterilerinin istekleri doğrultusunda yeni ürünleri piyasaya sürebilme hızı, tasarım kabiliyeti ve AR-GE çalışmalarına verdiği önem etkili olmuştur.
Uzakdoğu’dan gelen ucuz ancak kalitesiz el aletleri haksız rekabeti tetikliyor
El aletleri sektöründe faaliyet gösteren merdiven altı
firmalar ve Uzakdoğu’nun kalitesiz ancak ucuz ürünleri sektördeki fiyat dengelerini bozmakta ve haksız rekabet ortamı doğurmaktadır. Uzakdoğu’d an gelen ucuz ancak kalitesiz el aletleri ithalatının önünün bu sene başında getirilen ek gümrük vergileri ile önemli ölçüde kesileceğini umuyoruz. Bu önlemin yerli üretimin canlanması açısından önemli katkısı olacağını düşünüyoruz. Burada dengenin iyi kurulması, kantarın topuzun kaçırılmaması gerekir görüşündeyim. Aksi takdirde Avrupa topluluğundaki el aletleri üreticileri için Türkiye cazip bir pazar haline gelecektir.
Hedefimiz Kanca’nın, dünya lider dövme firmaları içinde yer almasıdır
Kanca sektöründe en fazla eğitim alan, insan kaynağına en çok yatırım yapan firmalardan birisidir. 2 sene önce başlattığımız “Yalın Üretim” anlayışının tüm fabrika içinde benimsenmesi ve içselleştirilmesinin, son senelerde yakaladığımız hızlı büyüme çizgisinin devam ettirilebilmesinde çok önemli bir yeri olduğuna inanıyoruz. İnsan kaynağı yanında üretim hatlarımıza da sürekli olarak
yatırım yapıyoruz, üretim kapasitemizi artırıyoruz. Daha öncede belirttiğim üzere 100 senelik tecrübesi olan Avrupalı rakiplerimizle ancak daha verimli, daha rekabetçi üretimle baş edebiliriz. Bu nedenle otomasyon, robotla üretim yatırımlarını hızlı şekilde tamamlamaya çalışıyoruz. Hedefimiz, Kanca’nın, hem otomotiv hem de el aletleri sektörüne hizmet eden dünyanın lider dövme firmaları içinde yer almasıdır.
Kanca eğitime de büyük destek veriyor
Üyesi olduğumuz TAYSAD’ın sosyal sorumluluk projesi olan “Atma değerlendir meslek liselerini güçlendir” projesine önemli destek veriyoruz. Diğer taraftan Türkiye’nin dört bir yanındaki teknik liselere el aletleri hediyelerimiz ve 2 senedir, 500 üzerinde teknik liseye dağıttığımız “Dövme Teknolojileri” CD si ile eğitime destek vermekteyiz.
EL ALETLERİ
SEKTÖR ANALİZİ
RÖPORTAJ
IŞIK KAFTAN IŞIK KAFTAN
IŞIK KALIP Firma Ortağı
Takım çantası ile özdeş hale gelen bir marka: Port-Bag
88 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
RÖPORTAJ
Kalıp tasarım ile ticari hayatına başlayan daha sonra takım çantası üretimi ile ticari hayatına yön veren Işık Kalıp, 70’ten fazla ülkeye ihracatı aynı zamanda iç pazardaki konumu ile alanında en iyi olma hedefinde ticari hayatını sürdürüyor. Gelişen, değişen iç ve dış pazarı yakından takip eden Işık Kalıp, ARGE projeleri, evrensel çözümleriyle takım çantası ile özdeş hale gelen bir marka olan Port-Bag’ı oluşturdu. Firma ortağı olan Işık Kaftan ile Port-Bag’ın gelişimi ürün gamı, İç ve dış pazardaki etkinliği ile ilgili bir söyleşi gerçekleştirerek Işık Kalıp’ı daha yakından tanıma fırsatı bulduk.
I
şık Kalıp ürün çeşitliliği ile öne çıkıyor 1971 yılında kalıp tasarımı ve imalatı üzerine faaliyete geçen Işık Kalıp kurulduğu ilk yıllarda ülkemizin bilinen bütün büyük firmalarına kalıp tasarımı ve imalatı konusunda destek vermiştir. Bu süreç içerisinde kalıpların deneme üretimleri için bünyesinde plastik enjeksiyon prosesi oluşturan Işık Kalıp, 1990 yılında ilk plastik takım çantasını tasarlayarak takım çantası üretimine başlamıştır. Daha sonra gelişen pazar ve artan müşteri ihtiyaçları neticesinde ürün gamı plastik takım çantaları, plastik avadanlıklar, plastik organizerler, çekmece setler, modüler sistemler vb. olmak üzere genişlemiş ve ürün çeşitliliği açısından sektöründe hep öncü olan bir firma olmuştur. Takım çantası ismi ile özdeşleşen marka; Port-Bag Türkiye de ilk plastik takım çantasını firmamız üretmiştir. O yüzden markamız Port-Bag plastik takım çantası ile özdeşleşmiştir. Bugün herhangi bir nalburiye / hırdavat dükkanına girseniz ve bir Port-Bag çanta istiyorum deseniz çoğunlukla karşınıza farklı bir üretici veya ülkeye ait bir ürün gelebilecektir. Bizler müşterilerimizin istekleri doğrultusunda
RÖPORTAJ
ürün yelpazemizi her sene en az 4-5 ürün ile destekleyip üretici bir firma olarak Türkiye’nin en geniş ürün yelpazesine sahip seçenekler sunuyoruz. 1 takım çantası ile başlayan ürün yelpazemiz her geçen gün artarak müşterilerimizin ihtiyaçları nezdinde şekillenmektedir. Port-Bag evrensel çözümler ışığında üretim yapıyor Bu sorunun cevabı tarihsel gelişim içerisinde değişim göstermektedir. Aslında tüm sektör ve pazarlar içinde geçerli olan bir durumdur bu. İlk başlarda kaliteli ama uzun sürede ve pahalı ürün, daha sonra ucuz , hızlı ama kaliteli seviyesi düşük ürün, şimdilerde ise kaliteli, ucuz, hızlı ve tamamıyla müşteri isteklerine göre özelleştirilmiş ürün. Müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu ürün ve ürün gruplarından bu denklemi sağlayabileceğimiz olanları yatırım programlarımıza alıyoruz. Uygun görülen yatırım projelerini bir müşteri veya bir ülkeye değil, birden fazla müşterimizle paylaşarak gelen kritik ve eleştiriler neticesinde evrensel çözümler yaratmaya çalışıyoruz. Sayısal veriden çok verim ve başarı figürünü ölçmeye çalışıyoruz Ürünlerimizin % 90’ını ihraç etmekteyiz. Dünyada 70’in üzerinde ülkeye sürekli ve düzenli olarak ihracat yapıyoruz. Üretim kapasitesi olarak mutlaka belirli sayısal figürlerimiz var ama bizim son yıllarda odaklandığımız şey müşteri - pazar isteklerine zaman, kabiliyet, hedef fiyat,
90 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
RÖPORTAJ
kalite vb olarak ne kadar geri dönüş sağlayabildiğimizdir. Sayısal kapasiteden ziyade müşteri, sipariş vb. adına istenilen verim, başarı figürlerini ölçmeye çalışıyoruz. Bu anlamda belki sayısal kapasitesi bizden çok fazla olan Uzakdoğu üreticilerden bir adım öndeyiz. Avrupa ve Ortadoğu pazarına gerek yakınlık gerekse hızlı geri dönüşler sağlayan gayet iyi bir üretici olduğumuzu söyleyebilirim. Port-Bag’da sürekli ARGE var Bu konuyu birkaç değişik başlıkta açıklamak gerekir. Ürün tasarımı, prototip üretimi, kalıp tasarımı ve üretim konularında ciddi bir bütçemiz var. En son bünyemize kattığımız 3D printer ile artık üretimini tasarladığımız ürünlerin kendi bünyemizde numune aşamasına daha hızlı bir şekilde getirip firma içi veya müşteri pazar bazında değerlendirmelerimizi çok hızlı yapabiliyoruz. Ürünlerimizin daha mukavim, dayanıklı ve kullanışlı olması adına mevcut hammaddelerimizde compound malzeme kullanımlarını arttırıyoruz. Ürün maliyetleri yükseliyor olsa da müşteri
RÖPORTAJ
memnuniyeti ve ürün fayda değeri açısından olumlu geri dönüşler alıyoruz. Ambalajlama konusunda müşteri istekleri ve daha verimli olmak adına ciddi bütçelerle yatırım yapıyoruz. Yeni ambalajlama, etiketleme makine ve aparatları alıyoruz. Üretim adına daha verimli ve hızlı olmak adına hızlı kalıp bağlama, duruş zamanları azaltıcı planlı bakım-onarım planları ile bu kayıpları minimize etmeye çalışıyor, enerji tasarrufu ve maliyeti açısından tüm operasyonel enerji tüketimlerini takip ve kontrol ediyoruz. Satış sözleşmeleri artık ürünün yanı sıra işletme ve üretim sistemini de kapsamakta Her geçen gün bir pazara girmek, yeni bir müşteri ile çalışmaya başlamak veya pazardaki konumunuzu korumak zorlaşıyor. Müşterilerimizin satın alım davranışları ve kriterleri de gün geçtikçe değişmekte. Eskiden ürün odaklı yapılan satış sözleşmeleri artık işletme ve üretim sistemlerini de kapsamakta. Sahip olduğumuz ISO 9001: 2008 yönetim sisteminin yanı sıra ihracat sırasında müşterilerimizin büyük bir çoğunluğu bulunduğu pazarın gerekleri ya kendileri ya da kendilerinin atadığı akredite kuruluşlar tarafından bizleri birçok denetimden geçirmekte. Ülkemizin birçok mevzuatının üzerinde olan bu denetimler ihracat müşterilerimizin bizlerle çalışması için birincil şartları. Sadece ürün üretmek değil, iş güvenliği ve yangın önlemleriniz, eğitimleriniz,
92 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
RÖPORTAJ
çalışanlarınızın hakları, ırk, dil, din ayrımcılık vb. birçok hususta konuyu da yönetmeniz ve düzenlemeniz gerekiyor. Merdiven altı tabir edilen ürün ve üretim mantığı özellikle Avrupalı müşteriler adına çoktan iflas etmiştir. Firmamız 2011 yılından itibaren bu denetim ve yönetim felsefesi ışığında istenilen şartları sağlama konusunda oldukça hassas bir politika izlemekte ve üretim tesis ve sistemini bu konularda sürekli belli bir düzen içerisinde tutmaktadır. Öte yandan özellikle ürün ve hammadde testleri de oldukça önem kazanmıştır. Ürün ve kullanılan hammadde, materyalin insan sağlığına zararlı olup olmadığına dair her sene yine uluslararası akredite laboratuvarlarda birçok test yaptırmakta ve müşterilerimizle paylaşmaktayız. Her geçen sene kapsamı artan bu test ve araştırmalar için ciddi bir bütçe ayırmaktayız.
HABER
Yeni nesil üretim için lider inovasyon fuarı; WIN Eurasia Automation 2016
1
7-20 Mart 2016 tarihleri arasında düzenlenecek olan WIN Eurasia Automation, yeni nesil fabrikalar için entegre çözümleri bir araya getirmeye hazırlanıyor. Otomasyon Eurasia, Electrotech Eurasia, Hydraulic&Pneumatic Eurasia ve Materials Handling Eurasia fuarlarını kapsayan etkinlik; otomasyon, elektrik-elektronik, hidrolik-pnömatik ve elleçleme-iç lojistik sektörlerine kompakt bir bakış olanağı sağlıyor. Fuar katılımcılarının; kablolardan akışkan gücü teknolojilerine, sürücü teknolojilerinden yazılımlara,robot kollarından insansız forkliftlere bir fabrika için gerekli tüm çözümleri tek çatı altında ziyaretçilerine sunacağı etkinlik, geleceğin fabrikalarına
94
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
yönelik doğru çözümlere ulaşmak isteyen ziyaretçiler için bir kez daha bölgenin lider inovasyon platformu olduğunu kanıtlayacak.
Gelişmiş otomasyon süreçleri bu fuarda
Bu yıl 23. kez düzenlenecek olan OTOMASYON Eurasia Fuarı, endüstriyel otomasyon uygulamalarında kullanılan tüm teknolojik gelişmelerin ve yeni hizmetlerin görülebildiği yegane adres. Montaj Kurulum Sistemleri, Doğrusal Konumlama Sistemleri, Otomasyon Hizmetleri, Haberleşme, Network ve Endüstriyel Haberleşme Sistemleri, Kontrol Sistemleri, PLC, SCADA, Gömülü Sistemler, Endüstriyel Bina Otomasyon Sistemleri, Endüstriyel Bilişim & Yazılım, Robot Sistemleri
ve Teknolojileri gibi çeşitli ürün gruplarında katılımcıları bir araya getiren fuarda, üretimde yeni bir döneme işaret eden Endüstri 4.0’ın etkilerini de gözlemlemek mümkün olacak.
Hidrolik Pnömatik sektörünün gelişmiş ürünleri sergilenecek
Teknolojideki gelişmeler, güç ve hareket sistemlerinde önemli değişiklikler yaratıyor ve daha kolay kullanım olanaklarını ortaya çıkarıyor. Hidrolik ve pnömatik bunun en önemli başlığını oluşturuyor. Günümüzde dişçilikten otomotive, ağır iş makinalarından yarı iletken üretimine vb. her sektörde yer alan hidrolik pnömatik sistemleri, sundukları avantajlar ve her geçen
gün gelişen ürün yelpazeleriyle, mühendislerin vazgeçilmez enstrümanları olarak endüstride yer alıyor. Gün geçtikçe endüstriyel üretimde kullanım alanı genişleyen akışkan gücünün tanıtım ve pazarlamasında HYDRAULIC & PNEUMATIC Eurasia fuarı en önemli platformu oluşturuyor. Hidrolik ve Pnömatik Hizmetleri, Yağlama Sistemleri, Makine ve Hidrolik Yağları & Parçaları, Yağ Hidroliği Sistemleri ve Bileşenleri, Pnömatik Sistemler ve Bileşenleri, Su Hidroliği Sistemleri ve Bileşenleri konularına odaklanan etkinlik, WIN Eurasia Automation’da bir araya gelen diğer 3 endüstri fuarının sinerjisiylele; katılımcılarına ve ziyaretçilerine yeni fırsatlar sağlayacak.
Elektrik üretim sistemleri ve ekipmanları fuarın önemli bir parçası
Enerji, elektrik ve elektronik sektörünün üretici, dağıtıcı ve kullanıcılarını bir araya getirerek bilgi alışverişi ve iş bağlantılarına olanak sağlayan ELECTROTECH Fuarı, Türkiye’yi modern ve farklı enerji sistemlerine yönelik olan yatırımlarında desteklemek isteyen şirketlere, teknolojilerini ve deneyimlerini sergilemek ve yerel karar alıcılarla işbirliği yapmak için mükemmel bir platform sunuyor.
Materials Handling Eurasia, İç Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetiminde Yenilikçi Ürün ve Hizmetleri Bir Çatıda Toplamaya Hazırlanıyor
Günümüzde, gelişen endüstri dünyasının artan ihtiyaçları; lojistik, içlojistik sektörlerinde ve tedarik zinciri yönetiminde de çözüm ihtiyaçlarını arttırıyor. Üretim sektörünün bir parçası
olan lojistik ve içlojistik sektörünü bir araya getiren Materials Handling Eurasia fuarı; Kaldırma ve Taşıma, Depolama ve Yükleme, Toplama ve Paketleme Sistemleri ve Lojistik Bilişimi alanlarında yenilikçi ürün ve hizmetlerin sergileneceği bir ortam oluşturmayı hedefliyor.
Yeni pazarlara açılan kapı
Geçtiğimiz yıl, 21 ülkeden 1581 firmanın ürünlerini sergileyip, iş bağlantıları kurduğu fuar, başta elektrik, elektronik, makine, otomotiv, otomasyon ve enerji sektörlerinden olmak üzere 77 bin 244 profesyonel tarafından ziyaret edilmişti. Bu yıl da Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan WIN Eurasia Automation, Orta Doğu, Afrika ve Orta Asya gibi büyümekte olan ve yüksek potansiyele sahip pazarlara ulaşmak isteyen firmalar için önemli fırsatlar barındıracak.
BÖLGE TOPTANCISININ SESİ
ONUR BOYA / SİVAS
Onur Boya Hırdavat ve Nalburiye Firma Sahibi Latif Ünüvar :
“Sorunlara karşı bölge bayileri bir araya gelip ortak tavır koymalı” 1992 yılında Sivas’ta hırdavat malzemeleri satışı ile ticaret hayatına başlayan Onur Boya Hırdavat ve Nalburiye 2012 yılı itibari ile kurumsallaşarak ve hizmet kalitesini artırarak yoluna devam ediyor. Onur Boya Hırdavat ve Nalburiye Firma Sahibi Latif Ünüvar ile yaptığımız söyleşide Ünüvar; firma yapısından kurumsallaşma sürecine, bölge ekonomisinden sektörel sıkıntılara kadar bir çok alanda sorularımızı yanıtladı.
96 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
BÖLGE TOPTANCISININ SESİ
O
nur Boya bölgede kendi markasını oluşturdu
İş hayatımıza 1992 yılında Sivas Merkez’de perakende hırdavat malzemeleri satışı ile başladık. 2000 yılında “Onur Boya Hırdavat&Nalburiye” Boya markası ile toptan boya ve hırdavat satışına başladık. 2012 yılında şu andaki 5000m2 kapalı alan toplamda 16000m2’lik yerimize taşınarak müşterilerimize daha geniş ürün yelpazesi ile hizmet vermeye başladık. 7 kişilik saha satış ekibimiz, 9 araçlık dağıtım kanalımız ve toplamda 35 kişilik ekibimizle müşterilerimize hizmet vermeye devam etmekteyiz. Özveri gösteren ekibimiz, tedarikçilerimiz ve iş ortaklarımızın güveniyle kendi sektöründe ve bölgede Onur Boya Hırdavat&Nalburiye marka olmuştur. Prensipli çalışmayı ilke edinen firmamız aynı zamanında süratli hizmet anlayışıyla iş ortaklarımızın güvenine sadık kalarak, büyüme hızını artırarak,
daha geniş ürün yelpazesi ile daha iyi hizmet vermeyi hedeflemektedir.
Geniş bir ürün yelpazesine sahip
Firmamız tüm boya çeşitleri, Hırdavat, Nalburiye, Elektrikli El Aletleri, Yalıtım Malzemeleri, Alçı Çeşitleri, Alçı ve Sıva Profilleri, Kartonpiyer, Merdiven, Tel Çeşitleri, Naylon ve Branda, İş Güvenliği Ekipmanları ve Ayakkabıları gibi geniş ürün yelpazesi ile müşterilerimize çözüm önerileri sunuyoruz. Firmamız başta Polisan olmak üzere Weber, Akdemir, Soudal, Dekor-Hassan, Kale Kilit, İzeltaş, Bosch, Meridyen, Dewalt, Black&Decker, KL, Naksan Plastik ve Nakpilsa, ODE Yalıtım, Yaparlar, SGS, Meridyen, BMT, Uzunoğlu, Stargill, Max-Extra, Doğrular Merdiven, Apaydın Tel, Kar-Sis, Doğuş Plastik, Yıldırım Fırça, Mekap Ayakkabı, Henkel, Karbosan bayiliklerimiz ile müşterilerimize hizmet vermekteyiz.
Firmaların daha çok sahada olması gerekiyor
Bayiliğini yaptığımız firmaların sahada daha çok bulunmalarını talep ediyoruz. Ayrıca bayi seçiminde daha titiz çalışarak bölge ihlalleri ve bayilerin çalışması konusunda daha çok bilgi sahibi olmaları gerekmektedir. Ayrıca Siparişlerin teslimatı ile ilgili olarak bu sürelerin minimuma indirilmesi gerekmektedir. Yeni ürünlerin teknik olarak detaylı bilgilerini ekiplerimizle birebir paylaşarak müşteri için en doğru tercihin yapılması konusunda desteklerini beklemekteyiz.
Tüketiciler her geçen gün kaliteye yöneliyor
Bölgemizde aktif olarak 7 kişilik saha ekibimiz düzenli müşteri ziyaretleri ile müşterilerin ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Ayrıca genel merkezimizde 6 kişilik ekibimizle müşterilerimize doğrudan da hizmet vermekteyiz. Satış sonrası hizmetlerle ilgili olarak
BÖLGE TOPTANCISININ SESİ
bayiliğini yaptığımız firmaların da desteği ile müşterilerimize en iyi hizmeti vermeye çalışmaktayız. Özellikle satışını yaptığımız ürünlerin de servis ağına dikkat edilerek müşteri memnuniyetini sağlamaya çalışmaktayız. Tüketiciler her geçen gün kaliteye yöneliyor. Fakat burada ucuz ürünleri isteyenlerde oluyor. Gözlemlerimiz artık her geçen gün tüketiciler; markalı kalemlere ve kaliteli ürünlere yöneldikleri yönündedir. Önümüzdeki yıllarda tüketiciler alımları konusunda çok daha bilinçleneceğini söyleyebilirim.
Firmaların kampanyaları satışı doğrudan etkiliyor Firmaların özellikle kampanyaları satışlarımıza etki etmektedir. Biz de sahaya bu kampanyaları doğrudan yansıtarak satışlarımızın artmasını sağlıyoruz. Tanıtım ve reklamlarında tüketicilerin taleplerinde etkili olduğunu söyleyebiliriz.
Sivas ekonomisi ve sektör analizi
Bölgemizin ekonomisi son 3 yıla kadar gelişme göstermekteydi. 2011 yılı itibari ile bu gelişme çok küçük hanelerde devam etmektedir. İnşaat sektörü ile hırdavat ve nalburiye sektörü de paralel olarak gelişmekte, yeni ürün ve pazarlar oluşturmaktadır. Satışlarda bazı ürün grupları artık raflardan kalkarken, yeni ve teknolojik ürün grupları satışları artış göstermektedir.
Bölgemizde yaklaşık 800 hırdavat ve nalburiye noktası bulunmaktadır Bölgemiz rekabet ortamı olarak yoğun bir bölgedir. Firmamızın kuruluşundan
98 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
BÖLGE TOPTANCISININ SESİ
itibaren bu rekabete ortak olarak bölgemizdeki en büyük toptancılar arasına girdik ve söz sahibi olduk. Bu rekabet ortamı hala devam etmektedir ve bunun için yoğun çalışmalarımız bulunmaktadır. Bölgemizde yaklaşık 800 hırdavat ve nalburiye noktası bulunmaktadır. Geniş ürün yelpazemiz, kampanyalarımız ve dağıtım kanalımız ile rekabetde bir adım öne çıkmaya çalışıyoruz.
Bölgelerimizde yatay, mevcut bölgelerimizde de dikey büyümek hedefimiz
2016 yılı için pazarda büyüme beklemekteyiz. Özellikle 2015 yılında ki piyasaların tedirginliğinin ortadan kalkarak inşaat sektöründe ki büyümeye paralel olarak boya, hırdavat ve nalburiye sektöründe büyümenin kaçınılmaz olacağını düşünüyoruz. Biz de yol haritamızı buna göre hazırladık. Yeni bölgelerimizde yatay, mevcut bölgelerimiz de de dikey büyümek hedefimiz.
Sektörde yaşanan sıkıntılar
Geçmişe dönük olarak bakacak olursak cirolar her geçen gün yükselirken, kâr marjlarımızda düşüşler yaşıyoruz. Bu bağlamda sektörde asıl sıkıntı; kâr marjlarının düşmesi, vadelerin uzaması büyük
100 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
bir risk oluşturmaktadır. Bu bakımdan bu saydıklarımız sektörü sıkıntıya sokmaktadır. Bölgede ki mevcut bayilerin bu konuda bir araya gelmesi ortak tavır konması kanısındayız. Müşterilerimizin de bilinçli hareket etmesi gerekmektedir.
Yerel esnafın korunmasını bekliyoruz
Büyük yapı marketler yerel esnafa olduğu kadar bizim gibi toptancılarada etki etmektedir. Özellikle kredi kartlarına yapılan taksitlendirme işlemlerinin sınırlandırılması bu konuda yerel esnafı kısmende olsa rahatlatmıştır. Devletimizin bu konuda gerekli düzenlemeleri (Şehiriçi Yasağı v.b.) gerçekleştirerek yerel esnafı korumasını beklemekteyiz.
E-ticaret için yatırımlarımız var
Günümüzde e-ticaretin bizim sektörümüzde de aktif olarak yer edinmiş bulunmaktadır. ETicaret artık son kullanıcılar için ihtiyaç haline gelmiş ve biz de bu ihtiyaca karşılık vermek için bu pazarda bulunmak istiyoruz ve bu konuda halihazırda yatırımlarımız devam etmektedir.
“İnşaat sektörünün gelişimine bağlı sektörümüzde gelişecek” İnşaat sektörünün ekonomik
büyüme de her zaman lokomotif rol oynadığı bilinci ile sektörümüzün de buna paralel olarak büyüyeceğini, her geçen gün daha iyi olacağını düşünüyoruz. İnsanoğlunun yaşadığı sürece inşaat sektörünün de yaşayacağı ve buna bağlı olarak teknoloji ile gelişeceğini öngörüyoruz. Yatırımlarımızı buna bağlı olarak değerlendirerek adımlar atıyoruz. Günümüzde müşterisini en önemli varlığı olarak gören Onur Boya Hırdavat&Nalburiye, kurulduğu günkü heyecanla ve 20 yılı aşan ticari tecrübesiyle geleceğe istikrarlı ve emin adımlarla ilerlemektedir. Ürün gamımızda yer alan her ürün grubunda sektörün en iyisi olmayı hedeflemekte ve bunun için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Konuşmamın sonunda bu yolda sürekli yanımızda olan, desteğini esirgemeyen değerli müşterilerimize, ürünlerimizi tercih eden profesyonel ve amatör kullanıcılara şahsım ve Onur Boya Hırdavat&Nalburiye adına teşekkür ediyorum. Ayrıca Nalbur Teknik Dergisi’ne yayın hayatında başarılar diliyorum. Önümüzdeki günlerin hepimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.
HABER
MÜSİAD hükümetten “barış” istedi
MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Nazım Özdemir, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak ve MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Fuat Tosyalı
Müstakil Sanayici İş Adamları Derneği (MÜSİAD) 64’üncü hükümetten “barış” talebinde bulunarak “Ekonomik Barış”, “Çalışma Barışı”, “Sosyal Barış” ve “Siyasal Barış” alanında 4 ana başlıkta beklentisini açıkladı.
“
Yeni bir ekonomik hikâyeye ihtiyacımız var”
1 Kasım seçimlerinin ardından iş dünyasının önünün açıldığını, sosyal hayatta ve demokratik açılımlarda reformların devamlılığını sağlandığı, daha hızlı ve daha adil işleyen bir hukuk devleti yolunda önemli bir adım olduğu belirten Olpak, kuvvetler ayrılığı adı altında kuvvetler kargaşası olarak tasarlanmış mevcut yapıya son veren bir sistem ve yönetim anlayışıyla birlikte tekrar sinerji yaratılacağına inançlarının tam olduğunu söyledi. Olpak, 4 ana başlıkta yer alan “Ekonomik
102
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
Barış” konusunda hükümetten beklentilerine ilişkin şunları söyledi; • “Ekonomi alanında bugüne kadar elde edilen kazanımları korurken, yeni bir hikâyelere ihtiyaç bulunuyor • Yatırımların ve büyümenin önündeki en büyük engel, mevcut finansal sistem ve yüksek faiz oranları olarak öne çıkıyor. Taputeminat bankacılığından çıkılarak, proje finansmanına geçilmeli, kaliteli ve ucuz finansmana hızlı erişim sağlanması önem taşıyor. Finansman sorunu çözülmeden, yatırım, istihdam, büyüme ve kalkınma sağlanması mümkün görünmüyor • Varlığa dayalı finansman modeli ve
benzeri faizsiz finansman modelleri, etkin ve yaygın olarak teşvik edilmeli ve piyasada belirli bir büyüklüğe gelmesi sağlanmalı • Tasarruf açığı önemli bir sorun. Tasarrufların artmasını teşvik etmek için, BES’in, çocuk güvencesi fonu gibi yapılarla desteklenmesi, yeni enstrümanların devreye alınması gerekiyor • Sağlam mali ve finansal altyapımızı korumak çok önemli. Ama sanayi üretiminin GSMH içindeki azalan payı göz önüne alındığında, mali ve finansal sağlamlığın ötesine geçerek, üretim-yüksek katma değer-yüksek teknoloji odaklı, yeni bir kalkınma
HABER
stratejisi oluşturulması gerekiyor • Cari açık sorununun çözümünde, yüksek katma değerli ürünler yanında, KOBİ’ler ve gıda-tarımhayvancılık alanları, daha fazla önceliğe alınmalı • Maliye, mükellefe bakışını değiştirmeli ve köklü bir vergi ve zihniyet reformu yapılması önem taşıyor • TTIP, serbest dolaşım, güncellenmiş gümrük birliğini de kapsayacak şekilde, AB yol haritasındaki çalışmalar hızlandırılmalıdır. TPP ve benzeri oluşumlar da göz ardı edilmemeli.”
Asgari ücretin yükü paylaşılmalı”
Çalışma hayatında yapılacak düzenlemelerin hem iş hayatı, hem de sosyal hayat açısından önemli olduğuna dikkat çeken ve asgari ücret artışıyla ilgili olarak işverenin yılbaşında yapacağı zammı çıkardığında kalan kısmın işveren ve hükümet arasında paylaşılması gerektiğini söyleyen Olpak, “Çalışma Barışı” başlığı altındaki beklentileri de şöyle sıraladı; • “Seçim vaatlerinin, toplumun tüm kesimlerince kabul görecek bir şekilde uygulamaya geçirilmesi, iç ve iş barışımız açısından çok önemli bir konu. Yaşanılabilir ve sürdürülebilir asgari ücret, bütün yönleriyle, önemli bir başlık. Bölgesel asgari ücret ve esnek çalışma modelleri gündeme alınmalı, kıdem tazminatı sistemi yürürlüğe girmeli • Mevcut yapıdaki, adeta, istihdamı önleyici uygulamalar değiştirilerek, istihdam dostu hale getirilmeli. Çalışan ve işvereni, her adımda mahkemeye taşıyan bir sistemden dostluk çıkmaz • İş hukuku ve yargılaması, iş sağlığıgüvenliği ve çalışma hayatı ile ilgili uygulama ve düzenlemeler, bir bütün olarak ele alınarak değerlendirilmeli • Daha verimli çalışanın daha fazla ödüllendirilmesini sağlayan bir sistem, geleceğimiz açısından önemli
104
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
bir dönüm noktası. İş hayatında, ayırımları ortadan kaldırıp, ortak bir “çalışan” tanımıyla, “Kamuda da Performans Sistemine” geçilmeli.”
“Halka şefkatle yaklaşıp, teröre etkin mücadeleyle devam”
Altyapı, sağlık, ulaşım, iletişim, dış politika, ekonomi alanında çok önemli gelişmeler sağlanmıştır. Sosyal hayatımızı ilgilendiren konularda, daha etkin çalışmaya ihtiyaç olduğunu belirten Olpak, “Sosyal Barış” başlığı ile ilgili olarak da şu bilgileri aktardı; • “İyi niyet, uzlaşma, huzur, güven ve istikrar, milletimiz nezdinde kabul gördü. Bu uzlaşı, hem devlet içinde ve yönetim kademelerinde hem de tüm toplum kesimleri arasında kesintisiz sürdürülmeli • Çözüm süreci, vatandaşa karşı şefkatli bir şekilde, terörle mücadeleye ise etkinlikle devam ederek sürdürülmeli • Demokratikleşme, şeffaflık alanlarında yapılan düzenlemelere devam edilmeli • Sosyal yardımların bir bölümü, meslek edindirme ve istihdama da katkı sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılmalı • Eğitim, sağlanan ilerlemelere rağmen, en fazla politika değişimine uğrayan alan oldu. Milli Eğitim Bakanlığı, kadro yönetimi ve öğretim odaklı yapılanmadan ziyade eğitim merkezli ve kalıcı politikalara odaklanmalı • Kültür, toplumun medeniyet ufkunu gösterir. Kültür politikamız, kültür turizmi veya sanatın belli alanlarına yoğunlaşan kalıplardan ziyade bir medeniyet tasavvuruna dönüşmeli • Gençlik politikalarımız, gençlerin geleceğini ve genç istihdamını da kapsayacak şekilde yenilenmesi gerekiyor.” “Kuvvetler kargaşasını ortadan kaldıralım ve başkanlık sistemini tartışalım”
MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak
Siyasalsistemimizin köklü bir sorgulama ve değişime ihtiyacı olduğunu söyleyen Olpak, “Siyasal Barış” başlığı altındaki beklentileri de şöyle sıraladı; • “Daha hızlı ve daha adil işleyen hukuk devleti, ortak ve acil ihtiyacımızdır. Bunu sağlamanın yolu köklü bir zihniyet değişimi ve reformdan geçer. • Kuvvetler kargaşası şeklinde tasarlanıp, kuvvetler ayrılığı şeklinde ifade edilen mevcut yapıyı da ortadan kaldıran, yeni bir anayasa yapılmalı • Merhum Cumhurbaşkanlarımız Turgut Özal ve Süleyman Demirel döneminden beri gündemde olan Başkanlık Sistemi, tüm yönleriyle tartışılması gereken önemli bir başlıktır. Sorunları çözmenin yolu onları tartışabilmekten geçer. • Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu ve Seçim Barajının değiştirilmesi ile Parlemento seçimlerinin tekrar 5 yıla çıkarılması öncelikle gündeme alınmalı • Devletin hukukunu vatandaştan korumak üzerine kurulu anlayıştan, bireyin hukukunu devlete ve diğer bireylere karşı koruyan anlayışa geçilmelidir. Bunun kamuoyundaki ifadesi, “Bürokrasi’den kurtulmaktır”
RÖPORTAJ
B
ir yapı için gerekli olan birçok malzemeyi üreten Pakpen, 800 çalışanı, bin 500’e yakın bayisi ve Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu arasında yer alıyor. Arge çalışmalarında özellikle çevreci ürünlere odaklanan Pakpen, Avrupa’dan Afrika’ya kadar 50’ye yakın ülkede müşterileri ile buluşurken hedefine yeni pazarları ekleyerek büyüme ivmesini her geçen gün genişletiyor.
Pakpen Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Tuza:
“Pakpen olarak hedefimiz; pazar çeşitliliğimizi ve toplam ciroda ihracatın payını artırmak”
106 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
RÖPORTAJ
P
akpen Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Tuza ile yaptığımız söyleşide Pakpen’i derinlemesine konuşma fırsatı bulduk.
P
akpen Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu arasında
Pakpen AŞ olarak 1989 yılından bu yana faaliyet gösteriyoruz. PVC profil, yalıtım malzemeleri, alt yapı ve bina içi tesisat boruları olmak üzere üç farklı ürün gamında üretim gerçekleştiriyoruz. Konya OSB’nin yüzölçümü olarak en büyük alanına sahip, 300 bin metrekarelik entegre tesislerimizdeki 7 fabrikamızda bir yapı için gerekli birçok malzemeyi bir arada üretebiliyoruz. Yıllık 250 bin ton plastik, 650 bin metreküp yalıtım malzemesi işleme, günlük bin adet kompozit oda kapısı üretim kapasitesine sahibiz. Yaklaşık 800 çalışanımız ve bin 500’e yakın bayimiz ile hizmet veriyoruz. İnşaat sektöründe başlayan olumlu gelişmeler ve uygun yatırım ortamının oluşmasıyla 2000-2012 yılları arasında uzun soluklu bir yatırım sürecimiz oldu. Bu süreçle birlikte, profilin yanı sıra yalıtım ve boru alt sektörlerini de faaliyet alanımıza ekleyerek üretim ve ürün çeşitliliğimizi artırdık. Şu anda Türkiye’nin en büyük plastik bazlı yapı malzemeleri ve plastik boru imalatçıları ve
2008’d en itibaren Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu arasında yer alıyoruz. 2014 yılı verilerine göre İSO 500 listesinde 203’üncü sıradayız.
Pakpen geniş ürün yelpazesi ile hizmet veriyor
PAKPEN markasıyla PVC Kapı-Pencere Panjur ve Kepenk Sistemleri, PAKPLAST markasıyla altyapı ve bina içi tesisat boru sistemleri, PAKBOARD markasıyla XPS ve EPS Isı Yalıtım Levhaları, PAKDOOR markasıyla Dekoratif Dış Kapı ve İç Kompozit Kapı Sistemleri, PAKPANEL markasıyla PVC/ XPS Sandviç Panel üretimlerini gerçekleştiriyoruz. “Ar-Ge çalışmalarımızda özellikle çevreci ürünlere odaklanmış durumdayız” Pakpen olarak uzun yıllar süren Ar-Ge çalışmalarının meyvelerini toplayan, yenilikçi, sektöre ilkler kazandıran ve bayilerimiz ile çalışanlarına odaklı bir şirketiz. Ar-Ge çalışmalarımızda özellikle çevreci ürünlere odaklanmış durumdayız. Sektörde, aldığımız kalite belge ve sertifikalarıyla kalitede olan iddiamızı her geçen gün artırıyoruz. Türkiye’d e ilk defa ozon tabakasına zararlı olan HFC gazlarını içermeyen ekstrüde polistren köpük (XPS) üretimi gerçekleştirdik. Çevre dostu XPS ürünümüzün yanı sıra gıda işletmelerinin duvar ve tavan kaplamalarında kullanılmak üzere, PVC’d en ürettiğimiz hijyen panelleri geliştirdik. PVC’d en hijyen panellerimizin, İzmir halk sağlığı laboratuvarında Türk Gıda Kodeksi’ne uygunluğunu test ettirdik ve bu testten
başarıyla çıktık. Üretici şirketler için Ar-Ge çalışmaları, artık marka değerini artırmak ve fark yaratmak açısından olmazsa olmaz. Pakpen olarak Ar-Ge çalışmalarıyla, çevre dostu, hijyenik, sağlam ve dayanıklı pek çok yeni ürünü inşaat malzemeleri sektörüne kazandırdık. Amacımız bu konuda öncü rolümüzü sürdürmek. Bu arada ürünlerimiz, başta Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler olmak üzere, Avrupa’d an Afrika’ya kadar 50’ye yakın ülkede müşterilerimizle buluşuyor.
AB ülkeleri, Körfez ülkeleri ve özellikle Latin Amerika ülkelerinde pazar payını artırmayı hedefliyoruz
Türkiye’d e marka algısı iyi ve tanınırlığı yüksek bir markayız. Bu durum, yıllardır uluslararası pazarda gerçekleştirdiğimiz çalışmalar ve katıldığımız fuar organizasyonları ile yurtdışında da artık böyle. Pakpen deyince akla gelen ilk şeylerden biri kalite oluyor. Yurtdışına yaptığımız ihracat, toplam ciromuzun yaklaşık yüzde 25’ini oluşturuyor. Önümüzdeki süreçte Pakpen olarak öncelikli hedefimiz, hem yeni pazarlara girerek pazar çeşitliliğimizi artırmak hem de toplam ciroda ihracatın payını artırmak olacak. Önümüzdeki süreçte sektörümüzde iç pazarda yaşanan daralmanın bir süre daha devam edeceğini öngörüyoruz. Bu nedenle hedefimiz bir süre daha yurtdışı pazarlar olacak. Faaliyetlerimizi ve pazar payımızı artırmayı planladığımız ülkeler var.
RÖPORTAJ
Örneğin Latin Amerika bu pazarlar arasında. Bu coğrafyanın, sektörümüz açısından önemli fırsatlar sunan bir pazar olduğunu düşünüyor ve söz konusu ülkelerdeki faaliyetlerimizi önümüzdeki dönemde artırmayı planlıyoruz. Avrupa Birliği ülkeleri ile birlikte Körfez ülkeleri de pazar payını artırmak için odaklanacağımız ülkeler olacak.
“Türkiye’de kapı üretiminde ısı yalıtım levhası EPS’yi kullanan ilk firmayız”
Ar-Ge, özellikle son yıllarda büyük önem verdiğimiz bir alan. Türkiye’d e kapı üretiminde ısı yalıtım levhası EPS’yi kullanan ilk firmayız ve ürünlerimizde yakaladığımız başarıyı, Ar-Ge departmanımızın ürünlerimizde gerçekleştirdiği yenilikçi uygulamalar sayesinde yakalıyoruz. Kurduğumuz Ar-Ge laboratuvarında yaptığımız çalışmalarla sektöre yeni ürünler kazandırıyoruz. EPS ile kapıdaki kalite iddiamıza, ses ve ısı yalıtımı özellikleri de sağladık Son olarak yaptığımız yeni Ar-Ge yatırımımızla, kompozit kapı üretimimizde organik fiber katkılı plastikleri kullanmaya başladık. Bu sayede piyasada ilk defa, tüm materyalleri geri dönüştürülebilir plastikten üretilen bir kapı ortaya çıkardık. Genel olarak kompozit kapıların üretiminde kağıt dolgular, ahşap ve mdf kullanılıyor. Bizim ürettiğimiz kompozit kapıda ise, kullanılan tüm materyaller, geri dönüştürülebilir plastikten oluşuyor. Yani bina ömrü
108 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
RÖPORTAJ
Pakpen’den Marka olmak isteyen KOBİ’lere öneri : “Kararlı olsunlar ve asla vazgeçmesinler. Yaptıklarından pişmanlık duymak yerine ders çıkarsınlar ve attıkları her bir adıma bir deneyim gözüyle baksınlar.”
tamamlandığında bu kapılar sökülüp, içinde kullanılan PVC plaka, XPS, bio fiber kasa ve seren gibi materyaller, ayrı bir işlemden geçirilerek tekrar ürün haline getirilebiliyor.
Pakpen olarak, Konya’ya değer katan marka ödülüne layık görüldü Marketing Türkiye’nin Akademetre Araştırma ile birlikte yaptığı Konya İtibar ve Marka Değer Performansı Araştırması’nda Pakpen olarak, Konya’ya değer katan marka ödülüne layık görüldük. Bu ödül, yaptığımız marka çalışmalarının ve Konya’mıza yaptığımız yatırımların takdir edilmesi ile bizleri oldukça onurlandırdı. Sektöründe ilk beş şirket arasında yer alan ve bilinirliği yüksek bir markayız.
Akademetre Araştırma ve Strateji tarafından hazırlanan araştırmada da kente değer katan, marka ve itibar algısı en yüksek marka Pakpen oldu. Araştırmada, Konya il ve ilçelerinde 18 yaş ve üzeri kişiler ve kanaat önderleriyle, akla ilk gelen marka, yakından tanınan marka, fark yaratan marka, güven veren marka, tavsiye edilen marka, il değerlerini yansıtan marka, ticari faaliyetleri beğenilen marka, sosyal sorumluluk faaliyetleri bilinen marka, reklamları en çok beğenilen marka, en beğenilen marka kriterleri değerlendirildi. Bu bizi oldukça memnun eden bir sonuç oldu. Pakpen olarak farklılaşmaya ve ArGe yolculuğumuza devam edeceğiz.
Öncelikli hedefimiz üretim verimliliğine odaklanmak olacak
Sektörümüz, her geçen gün teknolojik yatırımların ve Ar-Ge çalışmalarının artmasıyla gelişiyor. Ancak bildiğiniz gibi inşaat sektörü, ekonominin nabzından en çok etkilenen ve tamamen güncel ekonomik hayata paralel yaşayan bir sektör. Dolayısıyla 2015’te de ekonomideki gelişmeler sektörümüzü yakından etkilemeye devam edecek. Toplamda 6 milyon konutu ilgilendiren kentsel dönüşüm çalışmaları yine sektörümüz için önemini koruyacak. Biz ise yeni ürün ve üretim teknolojisi konularına odaklı çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz. Öncelikli hedeflerimizden
biri şirketimizin rekabetçi piyasa koşullarında öne çıkabilmesi adına maliyet düşürme ve üretim verimliliği konularına odaklanmak.
“İstikrarlı ve tatminkar bir büyüme ile yılı kapatmayı hedefliyoruz” Bu yıl ekonomik konjonktürün getirdiği belirsizlik ve dalgalanmalardan en az etkilenecek şekilde ancak önümüzdeki olumlu fırsatlarımızı da değerlendirerek istikrarlı ve tatminkar bir büyüme ile yılı kapatmayı hedefliyoruz. Hali hazırda fizibilite çalışmalarına devam ettiğimiz projelerimiz mevcut. Bunlarla ilgili 2015 yılında da çalışmalarımıza devam edeceğiz. Yapı sektöründe sahip olduğumuz başarılı çizgiyi daha da ileriye taşımayı ve uluslararası pazarlarda da bu başarı grafiğini sürdürmeyi hedefliyoruz.
HABER
XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Başkanı Emrullah Eruslu, “Sonuçlar Türkiye genelinde ısı yalıtım bilincinin geliştirilmesi konusunda tam bir seferberliğe ihtiyaç olduğunu ortaya koydu. Zira enerji tasarrufu denince vatandaşın aklına ilk önce halen A sınıfı beyaz eşyalar, tasarruflu ampuller ve kullanılmayan odaların radyatörünü kapatmak gibi konular geliyor.” dedi.
Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Başkanı Emrullah Eruslu:
“Kaloriferi kısarak enerji tasarrufu yapamayız”
X
PS yalıtım levhası üreticisi sanayici ve işadamlarından oluşan XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği’nin TNS Global’e yaptırdığı enerji tasarrufu ve ısı yalıtımı bilinci konulu kapsamlı anket araştırmasının sonuçları açıklandı. 2015 yılının Eylül ayında, 18 ilde 1560 denekle yüz yüze görüşme yöntemiyle gerçekleştirilen araştırmada çarpıcı sonuçlar gözlendi. Enerji tasarrufu algısında ısı yalıtımı üçüncü sırada Sonuçlara göre “enerji tasarrufu sağlayan ürün” dendiğinde ankete katılan deneklerin aklına gelen ilk nesnenin, yüzde 48 ile “A sınıfı beyaz eşya” olduğu raporlandı. Enerji verimliliği sağlamak için ısı yalıtımı ve mantolamanın öneminin algısı ise yüzde 10’da kaldı. Oysa bir binada % 50-60 enerji tasarrufu, ancak binanın ısı yalıtımlı olması ile sağlanabiliyor. Yine söz konusu sonuçlara göre vatandaşın doğal gaz faturasını
110
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
azaltmak için en çok yaptığı eylemin yüzde 61 ile “kullanılmayan odadaki kaloriferlerin kapatılması” olduğu gözlenirken, ikinci sırayı yüzde 48 ile “kaloriferi kısma” aldı. “Isı yalıtımı ve mantolama” yüzde 41 ile ancak üçüncü sırada kendine yer bulabildi. “Kaloriferi kısarak enerji tasarrufu yapamayız” Doğalgaz tasarrufu için radyatörü kısmanın ya da kapatmanın ciddi bir etkisinin olmayacağını ifade eden Eruslu, “Sanıyorum bu yanılgı, sobayla ısınılan ve sobanın tek bir odada yandığı dönemlerden kalma bir alışkanlık. Halbuki kışın ve yazın konfor şartlarını korumak için en verimli yöntem mantolamadır. Kışın ısıtılan havanın havaya uçmaması, korunması sadece ısı yalıtımı ile mümkün. Yaz koşullarını ve sıcak iklim bölgelerini de unutmamak lazım. Yazın da ideal iç ortam sıcaklığını korumak, yani klima ile soğuttuğumuz odanın yeniden ısınmaması için, duvarlarda ısı
transferini önleyecek levhalar ile yapılmış ısı yalıtım uygulamalarına ihtiyaç var. Tüm Avrupa ülkelerinde ve dünyada enerji verimliliği binaların çatı, duvar ve zeminlerine levhalarla yapılan ısı yalıtım uygulamaları ile çok daha verimli sistemler hedefleniyor. Standartlara uygun, doğru malzemelerle ısı yalıtımı olmadan enerji verimliliğinden bahsetmek mümkün olmaz” diye konuştu. “Konutlarda enerjinin yüzde 85’ini ısıtma ve soğutmaya harcıyoruz” “Bu sonuçlar, örneğin Türkiye’de konutların ısıtma ve soğutması için harcanan enerji miktarının, toplam tüketimin yüzde 85’ine denk geldiğinin bilinmediğini gösteriyor” diyen Eruslu, “Yani hane halkının elektrik ve doğalgaz faturası olarak ödediği enerji harcamasının büyük bir bölümü evlerimizin ısıtmasına ve soğutmasına harcıyoruz. Kalan yüzde 10-15‘lik bölümü ise elektrikli ev aletleri ve aydınlatmada kullanıyoruz. Fakat
HABER
araştırma raporunun gösterdiğine göre tasarruflu ampul kullanarak veya A sınıfı beyaz eşya kullanarak daha fazla verimlilik hedeflendiği yanılgısı var. Üstelik bilindiği gibi ısı yalıtımında kullanılan levhaların kalınlığı arttıkça enerji tasarrufu, yalıtım maliyetine oranla çok daha yüksek oranlarda artıyor. Ancak şunu da belirtmek gerek ki, yapılan araştırmada ısı yalıtımı için kullanılan ürünler arasında akla gelen ilk ürünün yüzde 64 oranla ‘renkli köpük levha’ yani XPS tipi ürünler çıkması umut verici ve sevindirici bir veri. Bu durum vatandaşın yalıtım malzemesi olarak XPS ürünlerini ısı yalıtımı amacıyla benimsediğini gösteriyor” ifadelerini kullandı. Enerji kimlik belgesi mi, o da ne? Yapılan araştırma ayrıca, 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren tüm binalar için taşıması zorunlu bir belge olacak olan “Enerji Kimlik Belgesi” hakkında vatandaşın neredeyse hiçbir bilgisinin olmadığını ortaya koydu. Sonuçlarda deneklerin sadece yüzde 4’ünün Enerji Kimlik Belgesi hakkında bilgisi olduğu gözlenirken, oturduğu binanın Enerji Kimlik Belgesi’nin olup olmadığını bilenlerin oranı ise yüzde 18 olarak gerçekleşti. Enerji Kimlik Belgesi konusundaki bilinç seviyesinin, yaş, eğitim ve gelir grubu büyüdükçe artması da bu konudaki bir başka dikkat çekici unsur oldu. Enerji Kimlik Belgesi’nin ne olduğu konusunda en bilinçli kesimin yüzde 6 ile orta-üst sosyoekonomik sınıfı temsil eden C1 sınıf olduğu gözlemlenirken, “Binamızın Enerji Kimlik Belgesi var” cevabını en çok veren denekler ise, toplumun en üst sosyoekonomik sınıfı olan AB sınıfı ile 55 yaş ve üstü gruptan denekler olduğu anlaşıldı.
112
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
“Sonuçlar oldukça vahim ancak ümit verici” Isı yalıtımı bilinci açısından Türkiye genelinde ortaya çıkan tablonun Türkiye’de enerji verimliliği konusunun gerçekten doğru bilinmediğini ortaya koyduğunu söyleyen Emrullah Eruslu, XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği’nin 2006’dan bu yana yaptığı çalışmaların ne kadar gerekli ve isabetli olduğunun bu çalışmayla daha net bir biçimde ortaya çıktığını ifade etti. Eruslu, “Özellikle enerji tasarrufu ve faturaların düşürülmesi noktasında ısı yalıtımının en son sıralarda görülüyor olması, doğru uygulanan ısı yalıtımının yüzde 50’den fazla enerji tasarrufu sağladığı gerçeğini de
göz önünde bulundurduğumuzda, bizim açımızdan son derece dikkat çekici bir veri” diye konuştu. “Yalıtım bilinci için seferberliğe ihtiyaç var” Türkiye’nin enerji ithal eden, yüzde 75 oranında dışa bağımlı bir ülke olduğunu hatırlatan Emrullah Eruslu, “Özellikle doğal gaz ithalatı noktasında, 2013 yılı verilerine göre dünyada en çok ithalat yapan ilk 5-6 ülkeden biriyiz. Halen enerji üretimimizin yaklaşık üçte birini ise doğal gaz çevrim
santrallerinden sağlıyoruz. Rusya ve İran gibi komşu ülkelerden satın aldığımız doğal gazın da cari açığa da etkisi oldukça yüksek. Dolayısıyla vatandaşın yalıtım konusunda bilincinin artırılması hem hane halkı ekonomisini hem de ülke ekonomisini olumlu yönde etkileyeceği apaçık bir gerçek olarak önümüze çıkmış durumda. Özellikle araştırma sonuçlarına göre vatandaşın Enerji Kimlik Belgesi konusunda bilgili olmadığını gözlemliyoruz. Oysa yaşadığımız binaların ne kadar enerji tükettiğini, ısınmak için ne kadar doğalgaz, elektrik harcadığımızı ölçümleyebilirsek, verimliliği arttıracak hedeflerden de ancak o zaman bahsedebiliriz. Enerji Kimlik Belgesi, satın alacağımız ya da kiralayacağımız evin, ısınmasoğutma için ne kadar enerji harcadığını belgeleyen bir sertifika. Dolayısıyla bu konuda vatandaşın bilinçlendirilmesi çok büyük önem taşıyor. Kısacası halkın ısı yalıtımı hakkında bilinçlendirilmesi konusunda deyim yerindeyse tam bir seferberliğe ihtiyaç var.” ifadelerini kullandı. Eruslu, bu seferberlikte kamu otoritesine ve özellikle de medyaya büyük görevler düştüğünün altını çizerek, “Örneğin ilgili bakanlıkların hazırlatacağı kamu spotlarının televizyonlarda yayımlanarak vatandaşın yalıtım konusunda farkındalığını artırmak, ulusal basında yalıtımla ilgili dosyalar veya özel ekler hazırlamak, derneğimiz gibi sivil toplum kuruluşlarının sesini duyurmak, vatandaşın yalıtım konusunda bilinç düzeyini artıracaktır. Bundan başka okullarda ilgili derslerin müfredatlarına yalıtımla ilgili konular eklenmesi de gelecekte enerji verimliliği açısından daha bilinçli nesillerin yetişmesine olanak sağlayacaktır” dedi.
RÖPORTAJ
100’den fazla ülkede faaliyet gösteren, enerji ve otomasyon alanında uzman konumda bulunan Schneider Electric, Türkiye’de 2 bin’e yakın çalışanı, 200 iş ortağı, 18 satış bürosu, İzmir-Çiğli, Gebze ve Manisa’daki 3 üretim tesisiyle faaliyetlerini sürdürüyor. Schneider Electric Türkiye Ülke Başkanı Bora Tuncer ile yaptığımız söyleşide Tuncer: “Schneider Electric olarak, enerjideki global uzmanlığımızı gelişen ve büyüyen Türkiye’ye taşımayı sürdürüyoruz.” dedi
Schneider Electric Türkiye Ülke Başkanı Bora Tuncer :
“Tüm dünyada enerjinin daha güvenli, verimli, üretken ve çevreci bir şekilde kullanılmasına odaklanıyoruz”
114 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
RÖPORTAJ
“
Schneider Electric olarak, enerjideki global uzmanlığımızı gelişen ve büyüyen Türkiye’ye taşımayı sürdürüyoruz”
Schneider Electric, dünyada 100'den fazla ülkede faaliyet gösteren, enerji yönetimi ve otomasyon alanında global bir uzman konumunda bulunuyor. Tüm dünyada enerjinin daha güvenli, verimli, üretken ve çevreci bir şekilde kullanılmasına odaklanan şirketimiz, 170.000'den fazla çalışana sahip. Schneider Electric, bireylerin ve kurumların enerjilerini en iyi şekilde kullanmalarına etkin bir şekilde destek olma taahhüdüyle 2014 yılında global çapta 25 milyar Euro tutarında gelir elde etmiştir. Schneider Electric Türkiye ise bugün itibarıyla 2.000’e yakın çalışanı, 200 iş ortağı, 18 satış bürosu, İzmir-Çiğli, Gebze ve Manisa’daki 3 üretim tesisiyle faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye, gelişen ekonomisi, stratejik coğrafi konumu ve potansiyel vaat eden genç nüfusuyla önemli pazarlarımızın başında gelmeye devam ediyor. Schneider Electric olarak, enerjideki global uzmanlığımızı gelişen ve büyüyen Türkiye’ye taşımayı sürdürüyoruz.
Schneider Electric, ürün yelpazesi
Konut, bina, enerji ve altyapı, veri merkezleri gibi oldukça geniş bir pazarda ürün ve çözümlerimizle yer alıyoruz. Uyguladığımız teknolojik ve yenilikçi enerji verimliliği prosesleriyle yüzde 30'a varan oranda tasarruf elde edilmesini sağlıyoruz. Akıllı Şebeke çalışmalarımız kapsamında verimli, esnek ve güvenli operasyonlar için eksiksiz bir hizmet ve çözüm portföyü sunuyoruz. Enerji Verimliliği Danışmanlık Şirketi sıfatıyla da
müşterilerimiz için bize ait bir bilgi birikimiyle enerji yönetim danışmanlığı veriyoruz.
Schneider Electric ARGE konusuna son derece önem veriyor Sadece dünyadaki teknolojik gelişmeleri takip ve analiz etmekle kalmayıp, sektöründe uzmanlaşmış Ar-Ge birimleriyle gelişmeleri yaratan ve inovasyonlara öncülük eden kurumlar arasında yer alıyoruz.
“Schneider Electric Türkiye ise bugün itibarıyla 2.000’e yakın çalışanı, 200 iş ortağı, 18 satış bürosu, İzmirÇiğli, Gebze ve Manisa’daki 3 üretim tesisiyle faaliyetlerini sürdürüyor. “
Schneider Electric, globalde, her yıl gelirinin %4-5'ini ArGe çalışmaları için ayırıyor, dünya çapında toplam 20.000’in üzerinden patent başvurusuyla 11.000 Ar-Ge çalışanını istihdam etmeye devam ediyor. Türkiye’de de Manisa fabrikamızı teknoloji ve ihracat üssü olarak konumlandırmış bulunuyoruz. Yüzde 70’i yerel olarak Türk mühendislerinin geliştirdiği ve ürettiği ürünlerle, yurt dışındaki diğer fabrikalar için de yan sanayi üretimi gerçekleştiriyoruz. Türkiye’ye teknoloji transferi yaparak ve burada yeni teknoloji geliştirerek ülke ekonomisine ve istihdama katkıda bulunuyoruz. 12 milyon Euro yatırımla hayata geçirdiğimiz bu dev tesis, 3 bine
yakın kişiye istihdam sağlıyor. Manisa Fabrikamız, aynı çatı altında 14 farklı ürün ve kendi içindeki tipleri üreten Schneider Electric bünyesinde dünyadaki tek fabrika… Örneğin; Orta Gerilim kesicimiz LF SF6 Kutbu 2007 yılına kadar Fransa’da imal ediliyorken, artık sadece Türkiye’de üretiliyor. Diğer bir OG hücresi PREMSET ürünümüz de tamamen ihracat ağırlıklı bir ürün olup, sadece Türkiye’de üretiliyor. Geniş satış ağımız sayesinde, birçok Avrupa ülkesinden Kuzey Afrika ve Güney Amerika’ya kadar tüm kıtalarda ve dünyadaki ülkelerin %95’inde Türkiye’de üretilen ürünler kullanılıyor.
Dünya geneli 15 binden fazla bayii ağı var
Elbette pazara ulaşma stratejimizin temelinde bayilerimiz ve iş ortaklarımız yer alıyor. Titiz bir değerlendirmeden sonra bayi ağımıza kattığımız şirketlere çeşitli fırsatlar, katma değerini ve uzmanlığını artırma imkanı sunuyoruz. Bizimle birlikte çalışan tüm iş ortaklarımız, dünya çapında 15 binden fazla Schneider Electric distribütöründen oluşan bir topluluğun üyesi oluyor. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayan geniş ürün, çözüm ve hizmet yelpazemizi desteklemek için, yalnızca en iyi distribütör ortaklarımızla yapacağımız iş birliği ile ulaşabileceğimiz yüksek standartlar belirliyoruz. Bir Schneider Electric iş ortağı, özel avantajlardan ve işletmesini destekleyecek özel platformlardan faydalanıyor. İş ortaklarımız için geliştirdiğimiz bir özel sadakat ve ödüllendirme programı var: FazPuan. Bu program elektrikçilerin yanı sıra tüm bayiler ve alt bayilerin de kullanımına açık durumda.
RÖPORTAJ
2014 yılında devreye aldığımız, bu yıl ise web sayfası yenilenen, etiket sistemi ve tasarımı değişen FazPuan Programı ile kullanıcılar barkodu web sitesine girerek veya akıllı telefonuyla okutarak puan kazanabiliyor. Schneider Electric’in farklı kategorilerdeki ürünlerinden satın alan elektrikçiler ve perakende satış noktaları, www.fazpuan.com web sitesine girerek fırsatlardan haberdar olabiliyor. Schneider Electric olarak, daha sürdürülebilir yaşamın yolunun enerji verimliliğinden geçtiğine inanıyoruz. Uzun dönemli hedeflerimizin başında tüm dünyada enerji tüketimini düşürmek geliyor. Dünyamızı daha sürdürülebilir enerji çözümleriyle hem korumayı hem de gelecek nesillerin gezegeni koruyabilmesi için bilinçlenmesini hedefliyoruz. Tüm dünyada enerji verimliliğini sağlamak ve enerji bilinci yaratmak istiyoruz. Örneğin; enerji yönetimi konusunda farkındalığı artırmak için global çapta bir online eğitim uygulaması olan ‘Enerji Üniversitesi’ni hayata geçirdik. Bu yolla 165 ülkede ve 12 dilde enerji verimliliği eğitimleri sunuyoruz. Tüm dünyada farkındalık yaratarak, her insanın
116 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
bilinçlenmesini amaçlıyoruz.
Schneider Electric’ten sosyal sorumluluk projeleri
Türkiye’de yakın dönemde yaptığımız ve hala devam eden birçok projemiz bulunuyor. Schneider Electric olarak İzmir Metro’sunda ve Ankara Metro Projesi M3 ve M2 hatlarında çözümlerimiz kullanıldı. Bu metro projelerinde komple trafo merkezlerini ve scada sistemlerini yaptık. Ankara Metrosu’nda ilk Sincan-Batıkent hattıyla başladık, sonrasında Ümitköy-Kızılay hattı dahil oldu. Dolayısıyla iki metro hattını tamamladık. Bu projede bir rekor kırıldığını düşünüyorum. Sözleşmenin imzalanmasına müteakip 7 ayda yaklaşık 24 tane yolcu istasyonunun ve trenlerin beslemesini sağlayan CER merkezlerinin teslimatını yaptık ve scada sistemlerini devreye aldık. Bu başarılması zor bir süreydi. Deneme sürüşleri başladı, Başbakan ve Ulaştırma Bakanı’nın katılımıyla test sürüşlerini tamamladık. Schneider Electric olarak, global çapta yürüttüğümüz projeler bulunuyor. Bunlardan biri de profesyoneller arasında ayrıcalıklı bir işbirliği platform
görevi gören EcoXpert ile eğitim ve sertifikasyon programı, enerji izleme ve yönetimi, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji konularında detaylı eğitime sahip sertifikalı yükleniciler yetişmesini sağlıyoruz. EcoXpert ile online ve sınıf içi ve uygulama eğitimlerini kapsayan eğitim sonunda katılımcılar, son kullanıcılara güvenilir, etkin ve daha çevreci bir işletme imkânı sağlayan geniş çaplı enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji çözümlerini satma kabiliyeti kazanıyor. Edindikleri uzmanlık bilgisi ve becerilerle EcoXpert, EcoXpert ++, EcoXpert Master sertifikaları alan profesyoneller, farklı pazarlama teknikleriyle müşteri ilişkilerini geliştiriyor; firmalara özel pazarlama araçlarına serbest erişim sağlıyor. Sağladığı teknik uzmanlık ve sertifikaların yanında iletişim stratejilerini geliştiren ve yüklenicilere kapsamlı bir online kaynak sunan EcoExpert programı, Schneider Electric ile ayrıcalıklı işbirliği şansına sahip seçkin bir elektrik yüklenicileri ağı oluşturuyor, farkındalık yaratıyoruz. Öte yandan müşterilerimize daha hızlı geri ödeme ve daha ucuz temiz elektrik sağlayan sürdürülebilir güneş enerjisi çözümlerimizle güvenilir bir yatırımın kapılarını açıyoruz. Günümüzün en önemli sorunlarından biri olan enerji konusunda sürdürülebilir güneş enerjisi çözümleriyle kullanıcılara önemli avantajlar sağlıyoruz. Güneş enerjisi tesisatından yatırım geri dönüşü elde etmelerine yardımcı olacak deneyim, finansal ve iş gücünü ortaya koyarak sadece güvenilir bir tedarikçi olmanın ötesinde, her tesisat için özelleştirilmiş ve güvenilir çözümler sunan bir iş ortağı olarak destek veriyoruz.
RÖPORTAJ
Yol haritası
Biz dünyada enerji tüketimini düşürmek amacıyla enerji ve altyapı, endüstri, bina, konut ve veri merkezi pazarlarına yönelik çözümler sunan bir enerji verimliliği danışmanıyız. Şirketimizin DNA'sına işleyen sürdürülebilirlik konusunda önemli yatırımlarımız devam ediyor. Hedeflerimiz bu doğrultuda şekilleniyor. Tüm projelerimizin odağında verimli enerji kullanımı ve enerji yönetimi adına geliyor. Schneider Electric olarak, dünya çapında hayata geçirdiğimiz ve global ciromuzun yüzde 4,5’inin aktarıldığı 166 projeyle DNA’mıza işleyen sürdürülebilirlik anlayışımızı her fırsatta ortaya koyuyoruz… Bu projelerimize ve hedeflerimize örnek bir proje ise sıfır karbon ve sıfır atıklı yatırımımız Masdar City... Masdar City sıfır karbondioksit içeren ve çöl ortasında kurulan ilk ekolojik şehir olma özelliğini taşıyor ve dünyanın yenilenebilir enerji lideri olmaya hazırlanıyor. Yaklaşık 50 bin kişinin yerleşik olarak yaşayabileceği, dünyanın ilk ‘sıfır karbon, sıfır atık şehri’ olan Masdar City’de yüzde 75 elektrik ve yüzde 80 su tasarrufu sağlanıyor. Ayrıca, sıfır karbon salınımlı yenilikçi ürünler de geliştiriliyor. Sadece güneş enerjisi kullanılan şehirde, 25 yılda 2 milyar dolarlık petrol eşdeğerinde enerji tasarrufu sağlanması hedefleniyor.
Yenilenebilir enerjinin de kullanıldığı akıllı şehirler için gerekli enerji verimliliği çözümleri üretiyoruz. Biz, insanların ekonomik, çevresel ihtiyaçlarını karşılamanın anahtarının, enerjiyi daha verimli kullanarak tasarruf etmekten yani akıllı şehirlerden geçtiğine inanıyor, böylece nihai enerji tüketiminde %30’a varan oranda tasarruf sağlanabileceğini öngörüyoruz. Son dönemde odaklandığımız bir diğer proje ise elektrikli araçlar... Sıfır atık ve sıfır karbon şehirlerin önemli bir parçası olan elektrikli araçlar için güvenli, ulaşılabilir ve verimli şarj çözümleri sunmak için çözümler geliştiriyoruz. Ayrıca, Schneider Electric’in Fransa elektrik şebekesinde yaklaşık 1.500 MW kapasiteyi kontrol eden ve birçok ülkede genişlemeye devam enerji talebi karşılayan akıllı şebeke sistemi Enerji Havuzu, yerel sistem operatörü Statnett tarafından kısa zaman önce Norveç’te de uygulanmaya başladı. Enerji yönetiminde yeni bir çığır açacak sistemin önümüzdeki dönemde birçok ülkede daha uygulanması öngörülüyor.
“Türkiye'nin kısa vadede hızla enerji yönetimine odaklanmasını öneriyoruz”
Bugün, Türkiye’de elektrik üretiminin yarısından fazlası ithal kaynaklarla yapılıyor. Bu oran yıldan yıla farklılaşsa da yüzde 50 - 55 arasında gerçekleşiyor.
Öte yandan ülkemiz oldukça hızlı bir şekilde büyüyor, gelişiyor. Bu hızlı büyümenin yanında her yıl enerji talebimiz artıyor. Türkiye bugün, üretime dayalı beklentilerin artışıyla yılda yüzde 7 ila 8 oranında enerji talebine sahip... Yani enerji talebimiz yıllık yüzde 7-8 oranında artış gösteriyor. Bu oran bugün dünya genelinde yüzde 1,4 seviyesinde seyrediyor. Ülkemizin enerjide %70 oranında dışa bağımlı olarak gerçekleşiyor. Schneider Electric olarak bu verilere dikkat çekerek, Türkiye'nin kısa vadede hızla enerji yönetimine odaklanmasını öneriyoruz. Türkiye’de enerji kaynaklarını en etkin ve verimli biçimde kullanılmasının enerjide dışa bağımlılığı ciddi oranda azaltacağına inanıyoruz. Öte yandan Türkiye bugün yatırımlarının önemli bir kısmını enerji için yapmaya devam ediyor. Ekonomik büyüme, artan kişi başına düşen gelir, demografik eğilimlerdeki olumlu gelişmeler ve yüksek şehirleşme hızı nedeniyle enerji talebinin 2023 yılına kadar yılda yaklaşık %7 artacağı öngörülüyor. Bu talebi karşılamak üzere 120 milyar dolar civarında yatırım yapılacağı tahmin ediliyor ki, bu da son 10 yılda gerçekleştirilen toplam yatırım miktarının iki katından fazla bir büyüklüğü ifade ediyor. Böylesine hızlı artan bir ihtiyaca cevap vermek için yapılacak yeni yatırımlar büyük önem taşıyor.
HABER
21. Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir’i 30 bin195 kişi ziyaret etti
Türk yapı sektörünün Ege ve Akdeniz Bölgesi’ndeki en büyük buluşması 21. Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir’i 30.195 kişi ziyaret etti. Geçen hafta İzmir’in yeni fuar alanı Fuarİzmir’de düzenlenen fuara, sektör profesyonelleri yoğun ilgi gösterdi. Yapı sektörünün bölgedeki en köklü ve en büyük buluşması olan ve 21. kez düzenlenen Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir’de, yapı sektörünün en yeni ürün, hizmet ve teknolojileri sergilendi.
Yapı Fuarları – Turkeybuild’in geleneksel “Altın Mıknatıs Stand Tasarım Ödülleri” de fuar sırasında düzenlenen ödül töreni ile sahiplerini buldu. YEM Fuarcılık tarafından düzenlenen, Türk yapı sektörünün Ege ve Akdeniz bölgesini kapsayan en köklü ve en büyük buluşması olan 21. Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir,
118
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
geçen hafta 19.500 m2’lik alanda 350’yi aşkın katılımcı firmanın binlerce ürün çeşidini 30.195 ziyaretçiyle buluşturdu. Ege ve Akdeniz’i kapsayan yapı sektörünün en büyük buluşması olan ve büyük ilgi gören Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir, bölgedeki firmaları, yatırımcıları ve sektör profesyonellerini bir araya getirdi. Yeni iş ve işbirliği fırsatları için büyük önem taşıyan bu ticari platformda, ziyaretçiler yapı sektöründeki en son teknoloji, ürün ve hizmetleri görme fırsatını elde ederken, katılımcı firmaların doğrudan üst düzey yetkilileri ile temas kurma şansına sahip oldular. ITE Turkey ve YEM Fuarcılık Genel Müdürü Burcu Başer, YEM Fuarcılık tarafından düzenlenen yapı sektöründe en büyük ikinci ve yılın son buluşması olan Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir’i de başarıyla tamamladıklarını belirterek, şunları söyledi: “ Yapı sektörünün en önemli
ihtisas fuarlarından olan Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir’i, bu yıl ilk kez yeni fuar alanı “fuarizmir– Gaziemir”de gerçekleştirdik. Bölge profesyonellerinin büyük ilgisiyle karşılanan fuarı 21. kez başarıyla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Türk yapı sektöründe önemli paya sahip olan bu Pazar’ın gelişmesi için düzenlediğimiz fuarda bu yıl 350’yi aşkın katılımcı firmanın binlerce ürün, hizmet ve teknolojilerini 30.195 ziyaretçiyle buluşturduk. Yeni satınalmalar, yeni iş ve işbirliği fırsatları yaratan bu önemli buluşma için belirlediğimiz 30.000 ziyaretçi hedefini yakalamış ve geçmiş olmak da bizlerin yanı sıra katılımcılarımızı ve sektör temsilcilerini çok mutlu etti. Bölgenin en büyük yapı zirvesi olarak başarıyla gerçekleşen fuarımıza gösterdikleri ilgi için tüm sektör profesyonellerine, katılımcılarımıza ve ziyaretçilerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz. Yapı sektörünün gelişmesi yönünde çalışmalarımızı devam ettiriyor olacağız.” ITE Turkey ve YEM Fuarcılık Genel Müdürü Burcu Başer, Ege Bölgesi’nin 10,64 milyon nüfusu, ürettiği 109,9 milyar dolarlık milli geliri ve 2014 verilerine göre 7,7 milyar dolarlık inşaat harcamalarıyla yapı sektörünün en önemli gelişme havzalarından biri olduğunu söyledi. YEM Fuarcılık’ın Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir ile destek verdiği bölgenin yapı malzemesi pazar büyüklüğünün,
HABER
nesnesi olarak tasarlanması sebebiyle tasarımına Terminal Design mimarlarından Çiğdem Bursalıoğlu’nun imza attığı Yapkim Yapı Kimyasalları San. A.Ş. değer görüldü. Üçüncülük Ödülü ise stand modülerlik, üç boyutlu tasarım nesnesi olarak niteliği ve ürünle kurduğu bağlantı açısından başarılı bulunması nedeniyle tasarımını Ekobord Tasarım Grubu mimarlarından Burcu Demir ve Rahime Güner’in yaptığı Ekoboard firmasına verildi. 2014 yılı itibarıyla 5,4 milyar dolar olduğunu kaydeden Başer, “Bölgedeki bu pazar büyüklüğü, 2014 rakamlarıyla 52,1 milyar dolar olan Türkiye yapı malzemeleri pazarının yüzde 10’unu oluşturuyor. 2014 yılında, 118.375 adet konut ruhsatıyla Türkiye geneline göre %11,7’lik paya, konut dışı bina yatırımlarında ise 4.170 adet ruhsatla, Türkiye genelinde %18,86’lık paya sahip olan İzmir ve bölgesi, sektörün büyümesinde önemli pay sahibi” dedi.
En iyi standlar ödüllerini aldı! Altın Mıknatıs Ödülleri Fuarda Sahiplerini Buldu… Yapı Fuarları – Turkeybuild’in geleneksel “Altın Mıknatıs Stand Tasarım Ödülleri” de fuar kapsamında sahiplerini buldu. Yrd. Doç. Dr Burkay Pasin, Dr. Kalliopi Auygdalou, Erhan Arslan, Yelda Erantgil ve Yrd. Doç. Dr H. İbrahim Alpaslan’dan oluşan seçici kurul, fuarda yer alan stantları; “Standın ürünle kurduğu bağlantı, standın ürünün belirtilmek istenen niteliklerini en iyi şekilde vurgulaması, standın üç boyutlu tasarım
120
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
nesnesi olarak düzenlenmesi, stanttaki görsel malzeme kullanımındaki estetik kriterler” gibi özelliklerine göre değerlendirmeye tabii tuttular. Seçici kurulun değerlendirmesi sonucunda; Birincilik Ödülü, stand değerlendirme kriterlerinin tamamını taşıması dolayısıyla tasarımı Alumil Aluminium Tasarım Grubu mimarlarından Antigoni Karampatzou tarafından yapılan Alumil Aluminium firmasına verildi. İkincilik Ödülü’ne standın modülerliği, görsel malzeme kullanımındaki estetik ve üç boyutlu tasarım
Tasarımı İnart Ofis Dekorasyon mimarlarından Mehveş Papi tarafından yapılan Mardin Çimento San. Tic. A.Ş. firmasının standı görsel malzeme kullanımındaki estetik, üç boyutlu tasarım nesnesi olarak düzenlenmesi açılarından başarılı görülerek Mansiyon Ödülü kazanırken, tasarımı Nod Yapı Tasarım Grubu mimarlarından Kemal Yeşilyurt tarafından yapılan Nod Yapı Tic ve San. Ltd Şti. firmasının standı ise YEM Fuarcılık Özel Ödülü’ne değer görüldü.
HABER
TİM Başkanı Büyükekşi, ihrcatçıların beklentilerini açıkladı Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Kasım ayı ihracat verilerini Niğde'd e açıkladı. Kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,5 düşüşle 11 milyar 437 milyon dolar ihracat gerçekleştiğini açıkladı. Yılın 11 aylık döneminde ise ihracat yüzde 8,6 kayıpla 131 milyar 942 milyon dolar oldu.
İhracat verilerini değerlendiren TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye'nin Kasım ayında gündeminin ekonomik ve siyasi anlamda çok yoğun geçtiğine değindi. Büyükekşi, Türkiye'nin yeniden siyasi istikrar ortamına kavuşmasıyla birlikte yeni Bakanlar Kurulu üyelerine görevlerinde başarılar diledi. Büyükekşi ayrıca, Bakanlar Kurulu'nda bugüne kadar görev yapan başta Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile birlikte tüm bakanlara gösterdikleri büyük çabadan dolayı teşekkür etti.
AB'ye üyelik süreci kararlılıkla sürdürülmeli
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Kasım ayının ekonomik ve siyasi anlamda yoğun gündemini hatırlattı ve AB'ye üyelikten inovasyondan markalaşma süreçlerine kadar yeni hükümetten beklentilerini sıraladı.
122
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş'a da yeni görevinde başarılar dileyen Büyükekşi, Türkiye'd e siyasi istikrarın yeniden sağlanmasıyla geleceğe yönelik umutlarının yeşerdiğini vurguladı. Önümüzdeki süreçte yüksek katma değerli üretim ve ihracata dayalı büyüme modeli için yapısal reformların hayata geçirilmesi temennisinde bulunan Büyükekşi, ihracatçının beklentilerini de şöyle sıraladı: "İhracatçılarımızın ve
sanayicilerimizin temel öncelikleri arasında hukukun üstünlüğünü, hukuk devletini ve hukukun bağımsızlığını teminat altına alan yeni bir anayasa yapılmasını, ihracat odaklı bir büyüme modelinin kurgulanmasını temenni ediyoruz. Ayrıca eğitimden, teşvik politikalarına, inovasyondan markalaşma süreçlerine topyekûn bir reform programının hayata geçirilmesini, İhracata Yönelik Devlet Destekleri’nin ihracatımıza oranının yüzde 1'e çıkarılmasını, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin kararlılıkla sürdürülmesi bekliyoruz. Bunların yanı sıra çözüm sürecinin yeniden canlanmasını, kayıt-dışı ekonomiyle mücadelenin devam etmesini, ileri teknoloji üretim ve yüksek katma-değerli yatırımların teşviki için alım garantisi uygulamalarını, inovasyon ve Ar-Ge'd e desteğin süreç aşaması yanında, aynı zamanda nihai ürün ve hizmete de dönüşmesine verilmesini, Teşvik Programları mevzuatlarının sadeleştirilerek tek bir tebliğde birleştirilmesini bekliyoruz.”
HABER
G20’de alınan kararlar uygulamaya geçirilmeli
Büyükekşi, Türkiye'nin yeni bir reform hamlesi başlatarak tüm sektörlerin rekabet gücünü arttırıcı adımlar atacağına inandığını ve TİM olarak da bu sürecin büyük takipçisi ve destekçisi olacaklarını söyledi. Ayrıca Antalya'd a son derece başarılı bir şekilde G-20 zirvesinin tamamlandığını hatırlatan Büyükekşi, burada alınan kararların da uygulamaya geçirilebilmesini temenni ettiklerinin altını çizdi. Büyükekşi, kasım ayının bir başka önemli konusunun ise Türk hava sahasının ihlaliyle yaşanan Türkiye ile Rusya arasındaki üzücü olay olduğuna vurgu yaptı. Büyükekşi, bu gelişmenin ardından Rusya'd an olumsuz tepkiler geldiğinin görüldüğünü belirterek şöyle devam etti: "İlk olarak olay sonrasında Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın, yapıcı ve itidalli açıklamalarını son derece olumlu karşılıyoruz. Türkiye ve Rusya iki güçlü stratejik ortak, iki ülke arasında güçlü ilişkiler var. Yıllık 30 milyar doları aşan ticaret hacmine sahibiz. Ayrıca önemli turizm ve müteahhitlik ilişkilerimiz var. Böylesine çok yönlü ekonomik ve ticari ilişkiler içinde olduğumuz
bir ülke ile bağlarımızı zayıflatmak mümkün değil. İşte bu yüzden Rusya tarafından, ticaret ile siyasetin birbirine karıştırılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Ne onların dış ticaretinin ne de bizim dış ticaretimizin bu olaydan etkilenmesi doğru değil. Şunu unutmayalım ki köklü devletler siyaset ve ticareti birbirine karıştırmaz. Zaman zaman sorun yaşasak da ticareti artırarak devam ettiğimiz ülkeler var. Doğru olan da budur. Rusya'd an da bunu bekliyoruz.”
Rusya ile olan gerilim en az hasarla atlatılmalı
Büyükekşi, Türkiye-Rusya dış ticaretinde rakamsal verilere de değindi Buna göre 2014 yılında Türkiye'nin Rusya'ya ihracatının 5,9 milyar dolar iken, bu rakam 2015'in 10 aylık döneminde yüzde 39 düşüşle 3,1 milyar dolar oldu. Rusya'nın Türkiye'ye ihracatı da 2014'te 25 milyar dolar iken, 2015'in 10 aylık döneminde yüzde 18 düşüşle 17,3 milyar dolara indi. "Türkiye'nin ihracatında Rusya'nın payı 11 aylık rakamlara göre yüzde 2,8 seviyesinde. Bu bağlamda iş adamlarının hep kazan-kazan ilkesine göre hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz” diyen Büyükekşi, her iki ülkenin ihracatçıları ve iş dünyası
temsilcilerinin bu gerilimi en az hasarla atlatmasını dilediğini aktardı. AB Zirvesi'nde, AB üyeliği müzakerelerinin canlandırılması kapsamında önemli adımlar atıldığına da değinen Büyükekşi, 14 Aralık tarihinde 17. faslın açılması, vizelerin kaldırılması ve geri kabul süreçlerinin önümüzdeki yıl tamamlanmış olmasının planlanmasıyla Gümrük Birliği'nin güncellenmesine yönelik atılacak adımları olumlu bulduklarını vurguladı.
Euro Bölgesi'nde deflasyon riski azaldı
Küresel ekonomik verilerle ilgili değerlendirmeler de yapan Büyükekşi, Çin'd en zayıf veriler gelmeye devam ederken, Euro Bölgesi'nde toparlanmanın yavaş da olsa sürdüğüne ve deflasyon riskinin azaldığının görüldüğünü söyledi. Büyükekşi, "AMB Başkanı Draghi'nin aralık ayında teşvik politikasını gözden geçireceklerini belirtmesiyle Euro/Dolar'd a yılsonu tahmini de 1.06'ya düştü. İhracatçılarımızın Euro Bölgesine ilişkin bu olumlu beklentiyi yakından takip etmesi ve bu büyümeden istifade etmesi büyük önem taşıyor” dedi. IMF'nin de 2015'te mal ihracatının 2014'e göre yüzde
HABER
11 gerilediğini ve 2 trilyon dolar azalarak 16.5 trilyon dolara inmesinin beklendiğini ifade eden Büyükekşi, "Neredeyse bütün ülkelerin ihracatı ve ithalatı geriliyor. Bu bağlamda Türkiye'nin ihracatı belli başlı pek çok ülkenin ihracatından daha az geriledi. İlk 9 ayda AB'nin ihracatı yüzde 12,6, Almanya'd a yüzde 11,9, Brezilya'd a yüzde 16,8, Hindistan'd a yüzde 13,2 düşüş yaşandı” diye konuştu.
Parite etkisi 11.9 milyar dolar
Büyükekşi, küresel veriler çerçevesinde ABD dolarının diğer para birimlerine karşı değer kazandığını hatırlatarak sözlerini şöyle tamamladı: "Miktar olarak daha fazla ihracat yapmamıza rağmen, dış ticaret verilerinin dolar cinsinden açıklanması nedeniyle ihracatta bu para birimi bazında gerileme oluyor. Diğer yandan da hammadde fiyatlarındaki düşüş, birim fiyatları da aşağıya çekiyor. Burada parite etkisinin de altını çizmek istiyoruz. Kasım ayında Euro/Dolar paritesi, geçen seneye göre yüzde 13,6, ilk 11 ayda ise yüzde 16,9 geriledi. Bu gerilemenin ihracatımıza etkisi kasım ayında 750 milyon dolar 11 aylık dönemde ise 11,9 milyar dolar oldu.”
124
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
En fazla ihracat otomotiv sektöründen
Kasım ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 920 milyon dolarla otomotiv sektörü yaptı. Bu sektörü 1 milyar 409 milyon dolarla hazırgiyim ve konfeksiyon ile 1 milyar 301 milyon dolarla kimyevi maddeler sektörleri takip etti. Bu verilerin yanı sıra, Kasım ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre 101 ülke ve gümrük bölgesinde ihracat artış gösterirken, 132 ülke ve gümrük bölgesinde ise azalış yaşanması dikkat çekti. Türkiye'd eki iller bazında da 56 kentte kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre ihracatta azalış görülürken, 23 kentte de artış yaşandı. En fazla ihracat yapılan 5 ülke Kasım ayında sırasıyla Almanya, İngiltere, Irak, İtalya ve ABD oldu. Bunun yanı sıra Almanya'ya ihracat yüzde 4,7, Irak'a ihracat yüzde 15,3, İtalya'ya ihracat yüzde 2,4, ABD'ye ihracat yüzde 6,4 gerilerken İngiltere'ye ihracat yüzde 3 arttı. Kasım ayında en fazla ihracat yapılan 30 ülke arasında, en yüksek ihracat artışı ise yüzde 23,5 ile Suudi Arabistan yakalarken, Fas'a ihracatımız yüzde 21,7, İspanya'ya yüzde 9 arttı. İhracat artış oranında öne çıkan diğer
ülkelere bakıldığında ise Kasım ayında Gana'ya ihracatımız yüzde 115, Endonezya'ya yüzde 114, Tayland'a yüzde 91, Pakistan'a yüzde 89 artış gösterdi. Diğer yandan bölgesel anlamda Kasım ayında Afrika'ya ihracatımız yüzde 0,7 artarken, AB'ye ihracatımız yüzde 0,9, Kuzey Amerika'ya yüzde 11,2, Ortadoğu'ya yüzde 19 geriledi. Yine Kasım ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre en fazla ihracat yapan ilk 10 il arasında en fazla ihracat artışını yüzde 4,3 ile Manisa yakaladı. Adana'nın ihracatı yüzde 0,9, Bursa'nın yüzde 1,5, Gaziantep'in yüzde 2,8, İzmir'in yüzde 6,7, Ankara'nın yüzde 9,6, Kocaeli'nin yüzde 12,9, Denizli'nin yüzde 14,7, İstanbul'un ihracatı yüzde 15,1 Hatay'ın yüzde 17,8 düştü. Bu yıl OVP'd e 143 milyar dolarlık bir ihracat hedefi konmasına rağmen, ihracatta parite etkisinden 13 milyar, emtia fiyatlarından 6,5 milyar ve çevre ülkelerdeki olumsuz tablodan dolayı 4 milyar olmak üzere toplamda 24 milyar dolarlık bir negatif etki bekleniyor.
MAKALE
Kişisel Koruyucu Donanımların Doğru Seçimi, Doğru Kullanılması ve Kişisel Koruyucu Malzememelerin Taşıması Gereken Özellikleri
* Sadettin Sezginer Erataş İş Güvenliği Ekipmanları Ltd. Şti., Kimya Mühendisi, 1 A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Sadettin Sezginer
YÜKSEKTE ÇALIŞMA Kişisel Koruyucu Donanımların (KKD) etkin kullanımı için gerçek ihtiyaçların belirlenmesi, bu ihtiyaca uygun kişisel koruyucuların doğru seçimi, kullanıcıların onayının alınması, etkin kullanım için eğitim verilmesi ve denetim gibi bir dizi işlemi gerektiren önemli bir konudur. İşyerlerinde kişisel koruyucu donanımların seçimine ve satın alınmasına karar verilirken etkili olan en önemli unsur, standartlara uygun olup olmadığının bilinmesidir. Yaşamımız içinde her geçen gün daha fazla yer almaya başlayan standartlar, tüm dünya ülkelerinin üzerinde büyük bir titizlikle durduğu vazgeçilmez bir konuma getirilmiştir. Standartlarla ilgili çalışmalar, “EUROPEAN NORM – EN” adı altında ürünlerin taşıdıkları özelliklere göre nasıl üretilmeleri ve nasıl test edilmelerini açıklayan belgeler olarak yayımlanmaktadır; ana amaç ise kaliteli, hatasız mal üretimini sağlamaktır. Ürünlerin kendi gurubundaki standartlara uygun olup olmadığı ise yetkili ve akredite edilmiş laboratuvarlara sahip kuruluşlar aracılığı ile test edilmekte 1
ve standartlara uygunluğu belgelendirilmektedir. Ülkemizde Türk Standartları Enstitüsü tarafından 89/686/EEC ve 93/68 EEC Direktifleri çerçevesinde kabul edilen standartlar, dilimize çevrilerek ve ilgili kuruluşların görüşleri alınarak hayata geçirilmektedir. TS–EN olarak yayımlanan standartlar, özellikle çalışanların sağlığı ve güvenliği için büyük önem taşımaktadır. Kişisel Koruyucu Donanımlarda TSEN kodları ve CE uygulamasına yönelik yönetmelikler yayımlanmıştır; bu yönetmelikler ve söz konusu direktiflere göre KKD’ler, üç gurup içinde incelenmektedir. Bu kategorizasyonda KKD’lerin hangi riske karşı koruma sağladığı önem taşımaktadır. Çünkü KKD’ler, koruma sağladığı riskin özelliğine göre kategorize edilirler. Kategorizasyon, CE işaretlemesi yapılırken doğru uygunluk değerlendirme yönteminin seçiminde önemli bir kriterdir. Kategori 0: KKD Yönetmeliği kapsamına girmeyen KKD’lerdir. Kategori 1 (Minör Riskler): Kullanı-
cının kendisinin değerlendirebileceği kabul edilen, tedrici olarak ortaya çıkan ve zamanında fark edilebilir derecede düşük düzeydeki risklere karşı koruma sağlayan basit yapıdaki KKD’lerdir. Kategori 2 (Orta Riskler): Kategori 1 ve kategori 3’ün dışında kalan tüm KKD’ler, kategori 2 olarak sınıflandırılır; özellikle yaralanmalarda onaylanmış kurumların bunları sertifikalandırmasına ihtiyaç duyulur. Kategori 3: Ani olarak ortaya çıkan tehlikeler karşısında kullanıcının zamanında fark edemeyeceği düşüncesinden hareketle, tasarımcı tarafından üretilen, hayati tehlike oluşturan, sağlığa ciddi şekilde, geriye dönüşü olmayan derecede zarar veren risklere karşı koruma sağlayan karmaşık yapıdaki kişisel koruyucu donanımlardır. Geri dönüşü olmayan (toksik ya da yüksek yoğunluklu kimyasal içeren) riskler sertifikalandırılmalı ve bu sertifikalarda onaylanmış kurumun kimlik numarası yer almalıdır. Kategori 3 içinde sayılan kişisel koruyucular, çalışanları ortam riskleri ve tehlikelerine, iş kazaları ve meslek
Erataş İş Güvenliği Ekipmanları Ltd. Şti., Kimya Mühendisi, A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı - sadosezginer@hotmail.com
Mühendis ve Makina
126
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
55 57 Cilt: Sayı: 655
MAKALE
128
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
MAKALE
*** “Kişisel Koruyucu Donanımların Doğru Seçimi, Doğru Kullanılması ve Kişisel Koruyucu Malzememelerin Taşıması Gereken Özellikleri” isimli yazının devamı olani“Kulak ve Kafa Koruma” konusu Ocak sayısında yayınlanacaktır.
130
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
RÖPORTAJ
İzocam Satış ve Pazarlama Müdür Yardımcısı Fatih Öktem:
“Yalıtım sektöründe 7 farklı ürünü aynı çatı altında üretebilen tek şirket konumundayız” Yalıtım sektörünün en köklü kuruluşlarından biri olan İzocam, sektöre sunduğu hizmet ve yenilikleri, bayileri, iş ortakları ve verdiği eğitimleri ile sektörde adından söz ettirmeye devam ediyor. İzocam Satış ve Pazarlama Müdür Yardımcısı Fatih Öktem ile yaptığımız röportajda Öktem: “Çevreye ve ekonomiye sağladığımız bu katkılar, İzocam ailesi için ayrıca bir gurur tablosudur. Önümüzdeki uzun vadeli hedeflerimizde de ülke ekonomisine, çevremize ve toplumumuza fayda sağlayan kurum kültürümüzü geliştirerek sürdürmekte kararlıyız.” dedi.
134 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
RÖPORTAJ
Keyifli bir röportaj gerçekleştirdiğimiz İzocam Satış ve Pazarlama Müdür Yardımcısı Fatih Öktem ile ülkemizde yalıtım bilincini aşılayan İzocam’ın tarihçesini, vizyonunu, sektöre dair yaşanan sıkıntıları ve yapılması gerekenleri konuştuk.
İzocam’ın yapılanma sürecinden bahseder misiniz?
İzocam, 1965 yılında Koç grubu bünyesinde bulunan Arçelik marka buzdolaplarının yalıtım malzemesi ihtiyacını karşılamak üzere kuruldu. İzocam’ın kurulması ile birlikte Türkiye’de yalıtım sektörünün temelleri de atılmış oldu. Kısa zamanda ülkemizde binalarda yalıtım konusunda önemli bir boşluk olduğu gözlemlenerek bu ürünler yapıların inşasında kullanılmaya başlandı. Ürün yelpazesi ise sektörün ihtiyaçları doğrultusunda hızla genişletildi. Bugün İzocam çatısı altında; dünyada kullanılan pek çok yalıtım malzemesinin (camyünü, taşyünü, foamboard-xps, izoporeps, izocamflex-kauçuk, izocam peflex-polietilen, poliüretan) yanı sıra çatı ve dış cephe sektörüne yönelik İzocam Tekiz markalı taşyünü ve poliüretan yalıtımlı sandviç paneller ile trapezler üretiyoruz. 50 yılda ürettiğimiz ürünlerle 200 milyon ton petrole eşdeğer enerji tasarrufu sağlamış olan ve 650 milyon ton CO2’in de atmosfere salımını önleyen yalıtım sektörünün uzman firmasıyız.
Ülkemiz ekonomisine ise 50 yılda, 110 milyar dolarlık enerji tasarrufu sağladık. Son 10 yılda ise toplam 95 milyon dolar tutarında yatırım gerçekleştirdik.
İzocam olarak ürün gamınızdan bahseder misiniz?
Bina ve tesisat için yalıtım malzemeleri üretmenin yanı sıra vagonlardan evlerimizde kullanılan fırınlara, yangın kapılarından güneş kollektörlerine kadar geniş bir alanda ısı, ses ve yangın yalıtım ürünleriyle sektörde faaliyet göstermekteyiz. Ülkemizde ve dünyada yalıtım sektöründe 7 farklı ürünü aynı çatı altında üretebilen tek şirket konumundayız. Yalıtım temelde başlayan ve çatıya kadar devam eden bir işlemdir. Tabii ki yatayda ve dikeyde daireler arasındaki yalıtım da kesinlikle göz ardı edilmemesi gereken bir konudur. Bu açıdan baktığımızda yalıtımın sistemler bütünü olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin, bir binanın sadece tavanı ya da sadece duvarlarının yalıtımını gerçekleştirmek tam anlamıyla enerji tasarrufu sağlanmasında yeterli olmaz. Ara bölmelerden tesisata, dış cepheden tavana, zeminden çatıya kadar binanın her bir noktasına yalıtım yapılması gerekir. Tüm bu süreçlerde yalıtımın doğru bir şekilde uygulanması da büyük önem taşıyor. Doğru malzemeler, olması gereken detayda uygulandığı takdirde tam anlamıyla enerji tasarrufu sağlanabilir. Bu noktada biz, İzocam Manto’yu geliştirdik. Bütünleşik hizmet sunduğumuz Sıvalı Dış Cephe Yalıtım Sistemi İzocam Manto’da gerekli tüm sistem bileşenlerini sağlayarak, uygulayıcı konusunda da tüketicimize yönlendirmelerde bulunuyoruz.
Ürün portföyümüzde Camyünü, Taşyünü, Ekstrüde Polistiren (XPS) Foamboard, Ekspande Polistiren (EPS) İzopor ve İzopor Plus, Kauçuk Köpük (İzocam Flex), Polietilen Köpük (İzocam PEflex), yalıtımlı sandviç panel ile Trapez levha bulunuyor. Camyünü, binalarda ve endüstride çalışma sıcaklığı 250 ⁰C’ye kadarki uygulamalarda kullanılabilen hafif, esnek ve ekonomik, yanmaz bir ısı ve ses yalıtım malzemesidir. Çoğunlukla çatı, duvar, tesisat ve bazı ara bölme yalıtımlarında kullanılıyor. Taşyünü ise, binalarda ısı, ses ve yangın yalıtımı sağlamasının yanında 350 – 650 ⁰C arasındaki yüksek sıcaklıktaki endüstriyel uygulamalarda da kullanılabiliyor. Taşyünü ürünler, Camyünü ürünlere göre daha yüksek sıcaklığa dayanıklı ürünler olduğundan yangın yalıtım çözümlerinde daha yüksek sürelerde yangın dayanımı sağlamaya yardımcı oluyor. ‘Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliği’ne göre binanın ana konstrüksiyonu ile katlar arası noktalarda veya ilgili uzmanlarca tanımlanan noktalarında yangın bariyerlerinin oluşturulması gerekiyor. Normalde bir anda alevler arasında kalabilen bir binanın mantolamasında taşyünü kullanıldığında, taşyününün yanmaz özelliği sayesinde binanın cephesi tutuşmuyor, zehirli gaz ve duman çıkışı bertaraf edilebiliyor. Böylece yangından kaçış anı ve itfaiyenin yetişmesi süreçleri için daha uzun bir zaman tanınmış oluyor. Zamanın hayati önem taşıdığı yangın durumunda bu sayede can ve mal kayıpları da en aza indirilebiliyor. İzocam çatısı altında ayrıca Tekiz markalı ürünler de üretiyoruz. Tekiz ürünleri, formlandırılmış iki metal arasında yalıtım
RÖPORTAJ
çekirdeği bulunan yalıtımlı panellerden oluşuyor. Isı, ses ve yangın yalıtımı ihtiyacı bulunan çatı ve cephelerde kullanılan panellerimizle, özellikle hızlı montaj ihtiyacı bulunan yapılarda etkili çözümler sunuyoruz. Tekiz ürünlerimizin aldıkları sertifikalarla yangın güvenliği konusundaki uzmanlığımızı da belgeledik. İzocam Tekiz Taşyünü Yalıtımlı Panel ile bütünlük ve yalıtım kriterlerinde 60 dakika yangın dayanımlı (EI60) ve bütünlük kriterleri ile (E120) yangın dayanımlı panel sertifikası aldık. Taşyünü Çatı Paneli ile de taşıma, bütünlük ve yalıtım kriterlerinin tümünü başarıyla tamamlayarak 120 dakika yangın dayanımlı (REI120) panel sertifikasına sahip olduk. Tekiz sertifikalarımızın yanı sıra mineral yün ürünlerimizin; taşyünü ve camyünü için, sadece bio ürün kategorisine verilen EUCEB sertifikası bulunuyor. Binalarda kullanılan İzocam ürünleri, Uluslararası bir yönetmelik olan, Yapı Malzeme Yönetmeliği’nin 6. maddesine göre; “ürünün yönetmelikte belirtilen temel gerekleri karşılamasına imkân veren malzeme” anlamına gelen “CE” işareti ile piyasaya arz ediliyor. Tüm İzocam ürünleri Türk Standartları Enstitüsü (TSE) kriterlerine de uygun olarak üretiliyor. Çatı Şiltesi ve Rulopan ürünlerimiz AB ülkesinin ulusal emisyon limitlerine uygunluk
136 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
belgesi olan Eurofins Gold belgesine sahiptir. Ayrıca 1 Nisan 2015 tarihi itibarıyla camyünü ve taşyünü ürünler için EPD (Environmental Product Declaration - Çevresel Ürün Beyanı) Belgesi’ni alarak, Türkiye’de Isı Yalıtım Malzemeleri üreticileri içinde EPD Belgesi’ne sahip ilk kuruluş olduk.
Bu yıl özellikle öne çıkan ya da çıkacak bir ürününüz var mı? Varsa detaylı bir bilgi alabilir miyiz? Geçtiğimiz yıl AR-GE çalışmalarımız sonucu pazara sunduğumuz Yeni Nesil Camyünü öne çıkan bir ürünümüz. Doğal mineraller ve geri dönüşüm ürünleri kullanarak ürettiğimiz Yeni Nesil Camyününün insan sağlığına da duyarlı olma özelliği bulunuyor. Çevre dostu düşük karbon ayak izi ve yüksek
orandaki çevre dostu özellikleri ile geliştirdiğimiz en yeni ürünümüz, imalat aşamasında kullanılan enerjinin 100 kat fazlasını da tasarruf ediyor. Yeni Nesil Camyünü yüksek verimli ısı yalıtımı sağlarken geliştirilmiş ses yalıtımı performansıyla da daha fazla konfor sunuyor. Ayrıca son dönemde, yüksek enerji verimli ürünlerin yanı sıra yangın güvenliğine de odaklanıyoruz. İnsanların toplu olarak bulunduğu alışveriş merkezleri, sanayi yapıları, spor salonları, hastaneler gibi mekanlarda yangın dayanımı yüksek yalıtım malzemeleri kullanımının oldukça önemli olduğunu her fırsatta dile getiriyor, çalışmalarımızda yangın dayanımı ölçümlerine yoğunlaşıyoruz. Biliyoruz ki meydana gelebilecek olası yangınlarda, yangın dayanımı
RÖPORTAJ
yüksek mineral yünlerden oluşan (camyünü ve taşyünü) yalıtım malzemeleri yangının yayılmasına engelleyecek, can ve mal kayıplarını azaltacaktır. İzocam Tekiz ürünlerinin yangın güvenliği konusunda etkili çözüm sunuyor. İki metal arasında yalıtım dolgu olarak “A1” yanmazlık sınıfındaki taşyünü tabakası bulunan Tekiz ürünleri yüksek yangın güvenliği sağlıyor. Daha önce de bahsettiğim gibi Tekiz ürünlerinin yangın güvenliği konusundaki çözümlerini sertifikalarla da kanıtlıyor. İzocam Tekiz Taşyünü Yalıtımlı Panel bütünlük ve yalıtım kriterlerinde 60 dakika yangın dayanımlı (EI60) ve bütünlük kriterleri ile (E120) yangın dayanımlı panel sertifikasına; Taşyünü Çatı Paneli ile de taşıma, bütünlük ve yalıtım kriterlerinde 120 dakika yangın dayanımlı (REI120) panel sertifikasına sahip… İzocam’ın bayi yapılanması nasıl işliyor? Türkiye geneli bayi çalışmalarınızla ilgili promosyon tanıtım vs gibi çalışmalar uyguluyor musunuz? 1970'li yıllarda üretmek çok kutsal ve ulaşılamayacak bir takım parametreleri içeren bir olguydu. Bugün ise üretmek son derece kolay... Eğer sermaye birikiminiz yeterli ise dünyanın en iyi makinaları, üretim hatları, hangi ürün grubunda üretim yapmak istiyorsanız emrinizde. Bugün zor olan iyi bir bayi ağı… Yaklaşık 50 yıldır bayi sistemi ile çalışan
İzocam, 1980'li yıllarda bayi anlayışına büyük değişim getirerek belki de inşaat sektöründe ilk kez bayi toplantıları düzenlenmeye başladı. Bayilerle biraraya gelerek, yılın bütününde yapılan çalışmalar ve alınan iş sonuçları, onların beklentileri birebir paylaşıldı. Bayilerimize, ‘Sizler bizim için çok önemlisiniz’ mesajı doğrudan verildi. Bugün hala İzocam’ın bayi toplantıları çok özeldir. Yaklaşık 45’i aşkın süredir bizlerle olan, üçüncü nesile geçmiş bayilerimiz mevcut. Bu bize olan güvenin, verdiğimiz sözlerin tamamen arkasında durmamızın, olası zor günlerde onların yanında olduğumuzu hissettirmemizin bir sonucu olduğuna inanıyorum. Bugün Türkiye’nin hemen hemen her noktasında İzocam, İzocamTekiz ve İzocam Manto olmak üzere 162 bayimiz ile çözüm sunuyoruz. Yurt dışında ise başta komşu ülkelerde olmak üzere hali hazırda 20 ülkede yerleşik bayilerimiz bulunuyor. Sistemlerimizi sürekli güncelleyerek bayilerimize işlerini kolaylaştıracak teknolojik çözümler sunuyoruz. İzocam'ın ERP sistemleri üzerine kurulmuş olan Portal 24, gerçekten bugün yalıtım sektöründe değil inşaat sektöründe de firma-bayi ilişkisini düzenleyen en gelişmiş portallerden biri. Bayilerimiz bu portal üzerinde İzocam'ın tüm stoklarını görebiliyor, siparişlerini buradan verebiliyor,
kamyonlarının yüklendiğini, yola çıktığını, nerede olduğunu anında görebiliyor... Üretim programlarını orada görerek hangi haftaya neyi planlamak istiyorlarsa, bizim bürolarımızla doğrudan irtibata geçmeden Portal 24 üzerinde bu hizmetleri alabiliyorlar. Tüm cari hesapları, fatura bilgileri, ödeme bilgileri, banka durumlarının tamamı bu portal üzerinden düzenleniyor. Her geçen gün bayilerimizin ihtiyaçları çerçevesinde Portal 24’ü geliştirmeye, onların kullanımına daha iyi şekilde sunmaya özen gösteriyoruz. Verdiğimiz bu hizmetin yanı sıra bayi ve bayilerimizin müşterilerine çeşitli eğitimler düzenliyoruz. İzodemi (İzocam Akademi)’de verilen eğitimleri müşteri ilişkilerinde etkin olmak, sürekli satış yapmak, hedef odaklı ve faydaya dayalı ilişki kurmak amacıyla gerçekleştiriyoruz. İzodemi’de uzman kadrolarımızla Klasik Pazarlama, Dijital Pazarlama, Sosyal Medya, Mobil Pazarlama ve Müşteri Memnuniyeti konularında eğitimler veriyoruz. Bu yıl beşincisini düzenlediğimiz İzodemi eğitimlerinde her yıl farklı bir tema bulunuyor. 2015’in teması ise ‘Etkili Satış Eğitimleri’… İzodemi’de bugüne kadar 10 ilde 118 eğitim gerçekleştirerek 2.500 kişiye ulaştık. Bu yıl hedefimiz toplamda 3.000 kişiye eğitim vermek…
Yalıtım sektörünün öncü
RÖPORTAJ
kurumlarından biri olarak yalıtım konusunda yasa, mevzuat ve yaptırım gücünü yeterli buluyor musunuz?
Yalıtım konusunda ülkemizde çıkarılan en önemli yönetmeliklerden biri 1 Ocak 2011 tarihinde yürürlüğe giren Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği (BEP)’dir. Yönetmelikle birlikte yalıtım yaptırmak zorunlu hale gelerek yalıtımı bulunmayan binalar hakkında yasal işlem uygulanması kararı alındı. BEP ile birlikte önümüzdeki 10 yılda mevcut binalarda da enerji verimliliği önlemleri ile yalıtım seviyelerinin artacağını, sektöre ve ülkemize büyük katkıları olacağını düşünüyoruz. BEP ülkemiz için kuşkusuz son derece önemli bir adımdır. Ancak BEP’in tüm detaylarının ve denetim mekanizmalarının, tüm işlerliği devreye sokularak uygulanması büyük önem taşmaktadır. Bu yönetmelikte geliştirilmesi gereken hususların tekrar gözden geçirilerek bir an önce
138 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
tamamlanması gerekmektedir. Bunun yanı sıra “TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik”, “Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği” ve geçtiğimiz yılın son aylarında yayınlanan “Onuncu Kalkınma Planı Öncelikli Dönüşüm Programı” ve hazırlanmakta olan “Ulusal Enerji Verimliliği Eğlem Planı” yalıtım konusunda atılan diğer önemli adımlar… Ancak mevzuatlarda bulunan açıklar, mevzuatlara uygun yapılmayan uygulamaların denetimsizliği, üretimde yerine getirilmeyen kurumsal yükümlülükler, yönetmeliklerin etkin şekilde uygulanmasının önüne geçiliyor. Bu nedenle mevzuatlarda yer alan açıkların bir an önce giderilmesi, denetim mekanizmalarının işlerlik sağlaması ve geleceğin ihtiyaçları doğrultusunda düzenli güncellenmesi gerekiyor. Unutmamamız gerekir ki, yalıtım ısı kazançları ve ısı kayıplarıyla beraber tesisatı da içine alacak şekilde binanın tümünü
ilgilendiren sistemler bütünüdür. Yalıtım temelde başlayan ve çatıya kadar devam eden bir işlemdir. Bu açıdan bakıldığında, mevzuatların tüm sistemin işlerliğini denetlemesi gerektiğine inanıyoruz.
Bu yıl içinde uygulanmaya başlanan Mesleki Yeterlilik Belgesi ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Sizce ustaların iş anlamında yetkinlik kazanmasını sağlayacak bir uygulama mı? Ülkemiz inşaat ve sanayi sektöründe en büyük eksikliklerin başında nitelikli eleman yetersizlikleri bulunmaktadır. İşinin ehli olmayan, mesleki bilgi ve beceriye sahip olmayan kişiler tarafından yapılan uygulamalar, geri dönüşü zor ve maliyeti yüksek sonuçların doğmasına sebebiyet vermektedir. Kullanılan malzeme ne kadar doğru ve kaliteli olursa olsun eğer yapılan uygulamalarda hatalar varsa yapılan iş çok uzun ömürlü olmamakla birlikte ekonomik yönden de telafisi
RÖPORTAJ
bulunmayan kayıplara neden olmaktadır. Mesleki eğitimle birlikte Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) onaylı Mesleki Yeterlilik Belgesi ile yetkinliklerini ispat eden ustaların, çalıştıkları yapılarda daha bilinçli, doğru ve kaliteli uygulamalar yapmaları sağlanmaktadır. Bunun sonucunda da sorunsuz ve güvenilir yapılar inşa edilebilmektedir. İşin gerektirdiği bilgi beceriye sahip nitelikli ustalar istihdam edilmesi, her zaman kaliteyi artıracak, doğru malzeme ve doğru uygulamalar sonucunda arzu edilen neticelere ulaşılacaktır. Bu da gerek tüketiciler ve ülke ekonomisine göz ardı edilemez ölçüde katkı olarak dönecektir.
İzocam’ın eğitim konusunda ne derece hassas davrandığını biliyoruz. Bu noktada da ustalara Mesleki Yeterlilik Belgesi’nin teminini de sağlıyorsunuz. Peki, bu belgeyi kimler alabilir başvuru koşulları nelerdir? En önemlisi ustaların kazanımları neler oluyor? Ülkemizde yalıtım tarihini başlatan firma olarak yalıtım ve enerji verimliliği konularında toplumu bilinçlendirmeyi kendimize misyon edindik. Ayrıca sektörü desteklemek ve daha önce de belirttiğim gibi nitelikli iş gücünün artmasını sağlamak amacıyla da sektör çalışanlarına yönelik çeşitli eğitimler sunuyoruz. Mesleki Yeterlilik Belgesi eğitimi de bunlardan biri… 2004 yılında başlattığımız yalıtım usta eğitimlerini bugün de “MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi Eğitimleri” adı altında sürdürüyoruz ve bugüne kadar 1700’e yakın ustaya ısı, ses, yangın ve su yalıtımı alanında mesleki bilgi ve becerilerini geliştiren,
140 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
doğru yalıtım uygulamalarının anlatıldığı; ustaların niteliklerini yükselten ücretsiz ve uygulamalı eğitimler vermenin gururunu yaşıyoruz. Ustalar açısından baktığımızda öncelikle, 26 Mayıs 2016 sonrası şantiyelerde iş müfettişlerin yapacağı denetimler ile işverenler tarafınca çalıştırıldığının tespiti sonucunda her bir çalışan için 500 TL idari para cezası verilecek. Bu durumda da şantiyelerde belgesiz ustaların çalışması zorlaşacak. Bu anlamda Mesleki Yeterlilik Belgesine sahip olunması hem ustalara hem de işverenlere bir takım avantajlar sunarak beraberinde iş verimliliğine de faydalı yansımaları bulunacak. Ulusal mesleki yeterlilikler mevzuatına göre Mesleki Yeterlilik Belgesi’ne sahip olan ustalar bir işe başvururken sahip olduğu bilgi, beceri, yetkinliklerini sergileme fırsatı bularak, belgesiz diğer ustalara göre bir adım önde olacak ve işverenler tarafından daima öncelikli tercih edilecek. Bunun yanında tehlikeli ve çok tehlikeli mesleklerin sahada icrasında en önemli unsurların başında iş sağlığı ve güvenliği konuları geliyor. İnsan sağlığı ve güvenliği her şeyden çok önemli… Tehlikeli ve çok tehlikeli
meslek alanlarında çalışacak ustaların Mesleki Yeterlilik Belgesi sayesinde mesleklerini doğru icra etmelerinin yanı sıra iş sağlığı ve güvenliği konularında da bilinçlenerek sahada olabilecek iş kazalarını en aza indirilmesine de katkı sağlayacak. Sektörde yer almak isteyen herkes bir nüfus cüzdanı fotokopisi ve 2 adet fotoğrafla sınavdan 15 gün önce bize başvurarak eğitimlerimize katılım gösterebiliyor. Konusunda uzman mimar, mühendis ve teknikerlerden oluşan kadromuzla eğitimlerimizi ücretsiz olarak sunuyoruz. Türkiye’nin dört bir yanından Türkiye-Yol-İş İntes Eğitim Şantiye’sine gelen ustalarımız malzeme bilgisi ile birlikte doğru uygulama tekniklerini öğreniyor. Bunun yanı sıra aldıkları projeyi okuyup, metrajlandırıp malzeme analizi çıkarma konusunda eğitilen ustalarımız, kurs bitiminde MEB onaylı Kurs Bitirme Belgesi’ne sahip oluyorlar. Daha sonra ise Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) tarafından onaylı ve TÜRKAK tarafından akredite edilmiş, tamamen bağımsız Belgelendirme Merkezleri tarafından teorik ve ağırlıklı uygulama olmak üzere iki aşamadan oluşan ölçme ve
RÖPORTAJ
değerlendirme sınavına tabi tutuluyor. Mesleki yeterlilik sınavlarında başarılı olan ustalar MYK onaylı Mesleki Yeterlilik Belgesi’ne sahip oluyor.
Bu güne kadar kaç usta Mesleki Yeterlilik Belgesi programından yararlandı? İzocam’ın bu konudaki hedefleri nelerdir? Bugüne kadar 1700’e yakın ustaya T.C. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) onaylı sertifika verdik. 2015 yılı başından itibaren MYK mevzuatlarına yönelik başlattığımız ‘’Isı Yalıtımcısı’’ mesleği eğitimi kapsamında ise MYK sınavlarında başarılı olan 100 kişi MYK Mesleki Yeterlilik Belgesinden yararlanmıştır. Hız kesmeden devam ettiğimiz MYK eğitimlerinde hedefimiz yeni dönemde 2000 ustaya ulaşmak.
Sektörün gelişimine katkıda bulunacak birçok çalışmanız mevcut. Bunlardan biraz bahsedersek neler söylemek istersiniz?
Ustalara yönelik gerçekleştirdiğimiz MYK ve bayilerimiz ile bayi müşterileri için gerçekleştirdiğimiz İzodemi eğitimlerimin yanı sıra sektörün gelişimine katkı sağlamak amacıyla İYEM eğitimlerini de yürütüyoruz. 1998 yılında kurduğumuz İzocam Yalıtım Eğitim Merkezi (İYEM); farklı eğitim düzeylerine sahip inşaat sektörü çalışanlarına, tekniğe uygun olarak ısı, ses, su ve yangın yalıtımı eğitimlerinin yanı sıra enerji verimliliğine yönelik ücretsiz ve sertifikalı eğitimler düzenliyor. İYEM’in sağladığı eğitimler kapsamında, bugüne kadar 20 bin kişiye 43 bin adam/ gün eğitim olanağı sunduk. Bu yıl da eğitimlerimiz tüm hızıyla devam ediyor.Sektöre yönelik
142 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
sunduğumuz eğitimler dışında yalıtımın tarihini ülkemizde başlatan kuruluş olarak, toplumu enerji verimliliği ve yalıtım konusunda bilinçlendiriyor, bu konuda sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiriyoruz. İFSAK işbirliği ile yürüttüğümüz ve enerjinin sanatla yorumlandığı, 300 kişinin fotoğraf, yazı ve kısa filmle yer aldığı Enerji’k Bakış Sergisi İstanbul, İzmir, Adana, Ankara, Bursa ve Eskişehir’de sanatseverlerle buluşarak
“Ayrıca yalıtım malzemesi başlığı altında pazara sunulan fakat yalıtım görevi görmeyen, kendilerini yalıtım ürünü gibi konumlandıran malzemelerin de denetime tabi tutulması ve bu konuyla ilgili, yanıltıcı yönlendirmelerle mücadele edilmesi gerekiyor. “
enerji verimliliğine dikkat çekmeyi başardı. Bunun yanı sıra ilkokul çocuklarına yönelik T.C. Milli Eğitim Bakanlığı ile ortaklaşa yürüttüğümüz OZİ Sosyal Sorumluluk Projesini gerçekleştirdik. Projeyle Haziran 2015 tarihi itibari ile İstanbul, Ankara, Kocaeli ve Eskişehir’deki 350 okulda, 100 binin üzerinde çocuğa; dolayısıyla 100 bin aileye ulaşarak ‘Enerji Verimliliği ve Yalıtımın Önemi’ anlattık.
Sektör adına belirlediğiniz problem ve bu problemlerin çözümüne yönelik çıkış yolları nelerdir? Yalıtım malzemesinin doğru seçimi ve doğru uygulamasının
uzman kişilerce yapılmaması, standart ve yönetmeliklere uygun olmayan ürün üretimi, yetersiz denetim, haksız rekabet gibi konular sektörümüzün sıkıntıları arasında yer alıyor. Yalıtımın teknik bir konu olduğunun ve uzmanlık gerektirdiğinin unutulmaması lazım. Yalıtımın lider firması olarak sektörün bu sıkıntılarını sıklıkla gündeme getiriyor, üzerimize düşeni yapmaya özen gösteriyoruz. Yalıtımın uzman kişilerce uygulanması sektörümüzün en önemli konularındandır. Bu nedenle nitelikli iş gücü için eğitimleri ve getirilen yetkinlik belgesi zorunluluğunu fırsat olarak görüyoruz. Isı yalıtımında doğru malzeme seçimi, doğru uygulama ve işinde uzman ustalar tarafından uygulandığında beklenen fayda sağlanabiliyor. Bu nedenle ısı yalıtımı yaptırmak isteyenlerin donanımlı teknik ekibi olan, doğru malzeme seçiminde uzmanlaşmış bir firmayı tercih etmeleri gerekiyor. Aksi durumda yalıtım uygulamalarındaki detaylar gözden kaçabiliyor. Bu durum, hem ısı kayıplarına hem de binada yapısal hasarlara sebebiyet veriyor. Isı kayıplarını asgari düzeye indirecek olan etkin bir yalıtım için malzeme kalınlığı da büyük önem taşıyor. Türkiye’de kullanılan malzeme kalınlığı ortalama 4–5 santimetre iken, aynı malzemenin benzer iklim şartlarında Avrupa ülkelerinde 20–30 santimetre ve üstü değişen kalınlıklarda uygulandığını görüyoruz. Yani doğru malzeme seçimi ve doğru detaylandırma ile birlikte, kalın yalıtım uygulamalarının sürdürülebilir yarınlar için de önemli olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra yalıtım malzemeleri üretiminde ve uygulamalarında ticari kaygıyla hareket edilmesi etkin denetimin
RÖPORTAJ
olmadığı ortamda hem son kullanıcıyı tehlike ile karşı karşıya bırakıyor hem de sektörde haksız rekabete neden oluyor. Ayrıca yalıtım malzemesi başlığı altında pazara sunulan fakat yalıtım görevi görmeyen, kendilerini yalıtım ürünü gibi konumlandıran malzemelerin de denetime tabi tutulması ve bu konuyla ilgili, yanıltıcı yönlendirmelerle mücadele edilmesi gerekiyor. Diğer taraftan yanıcılık, can ve mal güvenliğinin riske atılması, yönetmeliklere uyumu dahi olmayan yalıtım kalınlıklarının kullanımı, ülke ekonomisinin ve çevrenin zarar görmesi, yalıtım sanayinin sağlıklı gelişiminin önlenmesi, doğabilecek işsizlik ve azalan rekabet gücü, doğru teknik özelliklere sahip olmamasından ötürü zayıflayan enerji verimliliği veya güvenlik de sektörün başlıca problemleri arasında yer alıyor.
2015 yılı sektörel ve ekonomik anlamda değerlendirmeleriniz ne yönde olur? 2016 yılı yol haritanız ile ilgili bilgi
144 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
alabilir miyiz?
2015 yılı süresince yaşanan politik belirsizlikler, dövizin yükselişi ve Türk Lirası’ndaki ciddi değer kaybı, seçim süreci ve ihracat yaptığımız pazarlardaki istikrarsızlıklara rağmen ilk üç çeyrekte hedeflerimizin paralelinde bir gelişim izledik. Pazar lideri olma misyonumuzu 2015 yılında da sürdürmeyi hedefliyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Kurulduğumuz günden bu yana çevremize ve ülkemiz ekonomisine azımsanmayacak ölçüde katkıda bulunduk. 50 yılda ürettiğimiz ürünlerle 200 milyon ton petrole eşdeğer enerji tasarrufu gerçekleştirdik. Bu sayı 1,6 milyon depo benzine ve 80 yıllık petrol üretimimize eşdeğerdir. Ayrıca bu rakam İstanbul iklim şartlarında, 15 milyar m² çatının 100 mm kalınlığında Camyünü Şilte ile yalıtılmasında sağlanacak tasarrufa karşılık gelmektedir.
Bu alanın büyüklüğü ise 5 adet Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 3 adet İstanbul’a denktir. Tabii ki çevremize ve ülkemize sağladığımız bu faydaların devamlılığı için çalışıyoruz. Bu çalışmaların sonucunda da, ISO tarafından hazırlanan Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu arasında daima yerimizi alıyoruz. 2015 Brand Finance’ın belirlediği en değerli 100 şirket arasında kalmaya devam ediyoruz. Kobirate Uluslararası Kredi Derecelendirme ve Kurumsal Yönetim Hizmetleri A.Ş. tarafından belirlenen Kurumsal Derecelendirme Notumuz ise 8,76... Çevreye ve ekonomiye sağladığımız bu katkılar, İzocam ailesi için ayrıca bir gurur tablosudur. Önümüzdeki uzun vadeli hedeflerimizde de ülke ekonomisine, çevremize ve toplumumuza fayda sağlayan kurum kültürümüzü geliştirerek sürdürmekte kararlıyız.
MAKALE
Beyin ve Cüzdan
Y
ıllardır, siyasal egemenliğimiz yanında ekonomik egemenliğimizi de kazanmak için nice modeller denedik. Bu ikisinin yumurta tavuk gibi olduğunu, uluslar arasında bir yarış gibi yaşandığını fark ettik. Siyasal konular beni aşar, alanım değil. Ben sadece, egemenlik, hâkimiyet, güç ve söz sahibi olmak, sözünü geçirmek, kural koymak, borusunu öttürmek gibi konuları düşüneyim istedim. Önce en ufağından başladım. Mesela bizim evde kimin sözü geçiyor? Bir de ne göreyim, bizim evde “Minnoş”un sözü geçiyormuş. Ev halkı da, hatta yakınlarımız da hayatlarını tanzim ederken, Minnoş faktörünü dikkate alırlarmış. Bir kere, evden uzun süre ayrılamıyormuşuz. En az bir kişi kalacak ki, hiç değilse sabah akşam Minnoş’un yemini ve suyunu tazelesin, tuvalete çıkarsın. Beraberimizde götüremiyoruz. Hem Minnoş bundan hoşlanmıyor, hırlıyor, hem de gittiğimiz yerler kedi kabul etmiyorlar. Kedi pansiyonuna müşteri olacak kadar da ileri gidemedik, henüz. Kimlerin misafir geleceğine de Minnoş karışıyor. Onun hoşlandığı, geldiklerinde yanaşıp kur yaptığı kedisever misafirlerimize kapımız her zaman açık; kedi görünce çığlığı basan, çığlığı duyunca Minnoş’un da hırladığı misafirlere kapalı. Geliriz ama bir şartla diyorlar. Şart malum. Minnoş hapsedilecek. Misafir gittikten sonra saatlerce Minnoş’un hırçınlığının geçmesini beklemek de cabası. Bütün bunlardan sonra kalkıp “evde benim sözüm geçiyor” diyemiyorum. Evden çıkıp işe gidiyorum. İş yerinde kimin borusu ötüyor? Herkesin “ibrikçi başı” olduğu bir konu varsa da, bütün bunların üstünde asıl egemen kim? Firmalarda kimin borusu ötüyor? Patronun mu, müdürün mü, çalışanların mı, tedarikçinin mi, müşterilerin mi? Egemenlik, para-pul, hammadde, insan ve doğal kaynaklar vesaire gibi güçlerden mi, tedarikten mi, üretimden mi, satıştan mı, pazarlamadan mı, yoksa bilgiden mi
Prof. Dr. İsmail Kaya
kaynaklanıyor? İş dünyasında sözünü geçirebilmek, dediğini yaptırabilmek, başka firma, kişi ve kuruluşları “susta durdurabilmek” için neye sahip olmak, neleri “konuşturmak” gerekiyor? İşletmeciliğin tarihine baktığımızda, bütün bunların zaman zaman, sonunda müşteriye kadar uzanan “değer zincirine” kimin hâkim olacağını, bunu kimin yöneteceğini belirleyebildiğini görüyoruz. Yani, bunların her biri, ayrı ayrı veya toplu bir şekilde bir firmanın başka firmalar üzerinde “söz sahibi” olmasına imkân veriyor. Bir bakıma, iş dünyasında güç, zaman zaman el değiştirebiliyor. Son zamanlarda “organize perakendeciler”in dağıtım zincirine giderek daha fazla hâkim olmaya başlamalarını bir hatırlayın! Zaman içinde güç, üreticiden perakendeciye kayıyor. İnşallah, “müşterinin borusunun öttüğü” günleri de göreceğiz. İş dünyasında egemenlik henüz tam olarak “tüketici-müşteri”ye, yani halka kadar ulaşamadı. Zira bazı istisnaları dışında, firmalarımızın “Pazarlama Zekâları” henüz o kadar gelişmedi. Firmalar hala gücün gerçek kaynağının “müşteriler” olduğu gerçeğinin farkına varamadılar. “Müşteriler” de kendilerinde bir güç olduğunun idrakinde değiller. Harcadıkları her YTL’nin aslında kendi borularını öttürdükleri bir oy anlamına geldiğini göremiyor, düşünemiyorlar. Alışverişte, pazarların uğultusu içinde, esen rüzgârların ve cazgır satıcıların havasına kendilerini de, cüzdanlarını da kaptırıyorlar. Gazeteciliğin “dominant olan haber olur” kuralının benzeri bir süreç pazarlarda da yaşanıyor; sesi çok çıkan, “satışı kuvvetli” firmaların ve oyuncuların propagandası etrafı kasıp kavuruyor. Egemenlik beyinlerde başlıyor, beyinlerde bitiyor. Beyinlere giren, pazarlara; pazarlara giren, ülkelere giriyor. Beyinlerimizin kıymetini bilelim. Beynimize ve cüzdanımıza dikkat edelim.
ismail.kaya@gmail.com üzerinden ulaşılabilir, http://www.pazarola.blogspot.com ve http://www.pazarlamabitanedir.blogspot.comblogları ziyaret edilebilir. 146
Nalbur Teknik.com / Aralık’15
SEKTÖR ANALİZİ
El aletleri sektörü her geçen gün büyüyor
T
ürkiye’d e el aletleri sektörü, özellikle elektrikli el aletleri segmentinde son dönemde hızlı bir büyüme ivmesi ile pazarda kendine yer buldu. El aletleri; inşaattan otomotive, tarımdan savunma sanayiine, enerjiden bilişime kadar sanayinin ve üretim hizmetlerinin hemen hemen her alanında kullanılıyor. Profesyonel ve amatör ürünler olarak kategorize edilen el aletleri pazarında, özellikle son 10 yıldır amatör kullanıcılar alanında önemli gelişmeler yaşanıyor. Amatör kullanıcılar pazarında yaşanan gelişmelere bağlı olarak, Türkiye’d e yapı marketlerinin sayısında yaşanan artışın “kendin yap” pazarını büyüttüğü belirtiliyor. Türkiye ve dünyada rakamlarla el aletleri sektörü
148 Nalbur Teknik.com / Aralık’15
Sektörün geçen yılı yaklaşık 400 Milyar TL’lik pazar büyüklüğüyle geride bıraktığı tahmin ediliyor. Türkiye’d e yıllık 40 milyon adet el aleti üretilirken, sektörde faaliyet gösteren firmaların yüzde 80’e yakını KOBİ niteliğinde bulunuyor. El aletleri pazarında dış piyasalarda da kalitesini kanıtlamış 5 civarında büyük üretici firma faaliyet gösterirken, söz konusu firmaların piyasanın yüzde 90’ına hâkim olduğu dile getiriliyor. Büyük üreticilerin yanı sıra, sektörde KOBİ niteliğinde sayıları 40 ila 50 arasında değişen üretici firma faaliyet gösteriyor. Türkiye el aletleri sektöründe, yarı profesyonel ve amatör kullanıcılar hitap edip, ithalatçı kimliğiyle al-sat yapan 80 civarında küçük ve orta ölçekli işletme bulunuyor. Türkiye’d e üretimi yapılan
el aletlerinin yüzde 3540’ı, başta Avrupa Birliği ve Amerika olmak üzere, 40’ı aşkın ülkeye ihraç ediliyor. 2014 yılında 62 milyon USD ile ihracat payını oluşturan Türkiye her geçen yıl bu payını artırıyor. Dünya Pazar payına baktığımız zaman 10,1 Milyar USD’lik ihracatı ile Çin en çok el aleti ihracatı yapan ülke konumundayken Almanya 3,4 Milyar USD ile ikinci, Tayvan 1,9 Milyar USD ile üçüncü büyük ihracatçı konumunda. ABD ise en fazla el aleti ithal eden ülke konumunda. Nakit akışı ve karşılıksız çek en büyük sorunlar arasında Gelişime son derece açık ve her geçen gün büyüme ivmesi gösteren el aletleri sektöründe yaşanan en büyük sıkıntı hırdavat sektöründe de olduğu gibi nakit akışı. Sektör yetkililerinin aktardığı
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
SEKTÖR ANALİZİ
bilgilere göre nakit akışının olmaması, uzun vadeler ve tahsilat sıkıntısı sektörü zora sokan konular arasında. Yaşanan bir diğer sıkıntı ise karşılıksız çekler. STK ve kurumların açıklamalarına göre karşılıksız çek sıkıntısı bir çok sektörün problemi arasında. Bu konunun çözümü için yapılan açıklamalar ise işletmelerin Karekodlu Çek kullanımına bir an önce geçmeleri ve çek kullanımında buna ağırlık vermeleri. Akabinde belirtilen görüşler ise karşılıksız çek
konusunda hapis cezası beklentisinin yanlış olduğu. Uzakdoğu’dan gelen kalitesiz ve noname ürünler bir diğer sıkıntı Sektörde sıkıntı oluşturan bir diğer konu ise Uzakdoğu’d an gelen kalitesiz ve noname ürünler. Kullanıcıların fiyat – kalite denkleminde fiyatı tercih ettikleri ve bu nedenle sıkıntı yaşadıklarına dikkat çeken yetkililer, sadece fiyat konusuna değil, kalite ve satış sonrası hizmet konusuna da önem verilmesi gerektiğini vurguluyorlar.
Fiyat endeksli alınan bir üründe daha sonra yaşanacak sıkıntılar ve akabinde çıkacak servis sıkıntıları ile daha çok mali külfet altına gireceklerini belirten sektör liderleri, profesyonel ve amatör kullanıcıların el aleti alırken önceliklerinin servis olması gerektiğini aktarıyor. Özellikle elektrikli el aletleri üreticileri ve ithalatçıları pazarda bu konuda eğitim çalışmaları yürüttüklerini ve pazarlama stratejilerini yine bu doğrultuda yaptıklarını belirtiyorlar.
DÜNYA EL ALETLERİ TİCARETİNDE İLK 10 ÜLKE
TÜRKİYE EL ALETLERİ İTHALAT VE İHRECATI
DÜNYA EL ALETLERİ İTHALAT VE İHRECATI
Nalbur Teknik.com / Aralık’15