İMG
Ekim-October/2015
İmtiyaz Sahibi İSTMAG Magazin Gazetecilik H. Ferruh Işıkik m.tr İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına Genel Müdür
Mehmet Söztutan mehmet.soztutan@img.com.tr
Yayın Editörü
Emine Korkmaz emine.korkmaz@img.com.tr
Sıra İzmir Yapı Fuarı’nda
E
Reklam Müdürü Zülküf Karadayı zulkuf.karadayi@img.com.tr Sanat Yönetmeni İsmail Gürbüz ismail.gurbuz@img.com.tr
Sorumlu Müdür Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr Dış İlişkiler Müdürü Hakan Kurt hakan.kurt@img.com.tr Ebru Pekel Kurumsal İletişim Müdürü ebru.pekel@img.com.tr
Kurumsal İletişim Müdürü Mustafa Aktaş mustafa.aktas@img.com.tr
Abone İsmail Özçelik ismail.ozcelik@img.com.tr
İhlas Gazetecilik A.Ş. CTP-Baskı Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna-Bahçelievler/İstanbul Tel: 0 212 454 30 00 Adres Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar / İstanbul Tel: +90 212 604 50 50 Faks: +90 212 604 50 51 www.nalburteknik.com
Nalbur Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Nalbur Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İSTMAG Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Nalbur Teknik Dergisi ayda bir yayınlanır.
EDİTÖRDEN
Grafik Tasarım Şükrü Karşıyaka sukru.karsiyaka@img.com.tr
kim ayı ile birlikte bu ay yine dolu dolu bir içerik ile karşınızdayız. İş güvenliği sektörünü dosya konusu olarak işleyerek, her ay olduğu gibi sektörün önde gelen firmaların görüş ve önerilerini aldık ve iş güvenliği uzmanlarının, derneklerin düşüncelerine başvurduk. Bu kapsamda TİGİAD Yönetim Kurulu Üyesi Gülay Yasan ile yaptığımız söyleşide Yasan; İş güvenliği alanında özellikle KKD kullanımı ve Türkiye yapılanması ile ilgili önemli noktalardan bahsederken, konu ile ilgili dernek olarak faaliyetlerini de aktardı. Yine firma bazında; Foster, Erataş, Ateş İnşaat, Mapa, İş Koruma, Reis Makina gibi iş güvenliği alanında liderlerden görüş ve düşünceler aldık.
Sıra İzmir Yapı Fuarı’nda
Geçtiğimiz Eylül ayı itibari ile bölgenin en büyük yapı fuarlarından olan Ankara Yapı Fuarı gerçekleşti. Yaklaşık 26 bin kişinin katıldığı fuarda yapı sektörünün profesyonelleri, ziyaretçiler ve paydaşları ile buluşarak sektöre hem katkılarını sundular hem de ticari iş birliklerini canlandırdılar. Bizlerde Nalbur Teknik dergisi olarak fuara özel standımız ile katılarak tüm ziyaretçi ve katılımcılara dergimizi ulaştırdık ve atmosferi solumaya çalıştık. Yine 5-8 Kasım tarihleri arasında 21. Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir’ fuarının düzenlenecek olması ile katılımcı firmaların hazırlıkları son hızla devam ediyor. Nalbur Teknik dergisi olarak bizlerde 5-8 Kasım tarihleri arasında İzmir yapı farındaki yerimizi alacağız.
Emine Korkmaz
İÇİNDEKİLER
KOSGEB Başkanı Recep BİÇER
ATEŞ İNŞAAT Sema TURGUT
İNDEX
FOSTER Hakan SEVİM
ERATAŞ M.Emin KUŞÇU
REİS MAKİNA................................. Ö.K
SİA ABRESİVES İNSERT
TÜM PLASTİK......................... 119-121
ASKAYNAK..................................... A.K
ATEŞ İNŞ.........................................55
TÜMRAY.........................................123
KARBOSAN.....................Ö.K.K-4-5-15
İŞ KORUMA......................................61
KAMİLTÜRK....................................125
BOSCH......................................Ö.K.İ-1
KALEKİLİT........................................63
SEL EATON.127-129-131-133-135-137
FOTER.......................................A.K.İ.K
IŞIK KALIP.............................67-69-71
SELSİL........................................... 2-3
KARCHER.........................................75
BURLA MAKİNA..............4-5-77-79-81
ER KALIP..........................................83
MAGMAWED....................................17
VİKO................................................85
EMÜLZER.........................................23
GÜVEN MAK............................... 86-87
BTM................................................27
ATAMAN...........................................91
KUMTEL...........................................33
CERMİX...........................................97
ERYAP..............................................39
YEDEKLER............................. 104-105
İNTERMOB.....................................155
MAPA...............................................45
DOĞUŞ İNŞ....................................107
YAPI İZMİR.....................................157
RİTİM YAPI.......................................51
GERDANYA.....................................115
İ.PAZARLAMA.................................158
CENTER................................... İNSERT
MANO............................................117
NALBUR TEKNİK ............................159
GULFCO.........................................139 BERKE...........................................141 TEKSAN.........................................145 KARKİM................................. 147-149 THE BİG 5......................................151 İ.KOLEJ..........................................153
HABER
Türkiye İMSAD Başkanı F. Fethi Hinginar:
“Çatışma ortamından kimseye fayda gelmez” Son dönemdeki yaşanan siyasi gelişmeler nedeniyle ülke genelinde tansiyonların yükseldiğine dikkat çeken Türkiye İMSAD Başkanı F. Fethi Hinginar, “Çatışma ortamından kimseye fayda gelmez. Yaşanan olaylar endişe verici. Bu atmosferin bir an önce son bulmasını arzuluyoruz” dedi.
Türkiye İMSAD Başkanı F. Fethi Hinginar
T
ürkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD)
tarafından yılda dört kez düzenlenen ‘Gündem
16
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
Buluşmaları’ toplantısının üçüncüsü Ortaköy Feriye’de gerçekleştirildi. ‘1 Kasım ve Sonrası’ konulu toplantıda, güncel siyasi ve
ekonomik gelişmeler çerçevesinde gelecek döneme ilişkin beklenti ve öngörüler paylaşıldı. Yılın ilk yarısında gelen ekonomik verilerin endişe verici olduğuna dikkat çeken Türkiye İMSAD, atılacak adımlarla tekrar siyasi uzlaşma ve ekonomik istikrar ortamının kurulması gerektiğini vurguluyor. İnşaat malzemesi sektörü ve paydaşlarının bir araya geldiği Gündem Buluşmaları’nın açılış konuşmasını yapan Türkiye İMSAD Başkanı F. Fethi Hinginar, 7 Haziran genel seçimi sonrası koalisyon kurulamamasıyla ikinci kez seçim kararı alınması ve aynı süreçte terör olaylarının da başlaması nedeniyle ülke genelinde tansiyonların yükseldiğini belirterek, “Çatışma ortamından kimseye fayda gelmez. Terör olaylarının artması, her gün şehit haberlerinin gelmesi, siyasi partilerin binalarının yakılması, basın kuruluşlarının taşlanması… Bu tür olaylar endişe verici. Nedenini anlamakta zorlandığımız bir gerginlik hâkim şu an. Bu atmosferin bir an önce son bulmasını arzuluyoruz” dedi. Gündem Buluşmaları’nda, Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Ertuna’nın moderatörlüğünde düzenlenen oturumda, MEF Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası
HABER
İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu konuk konuşmacı olarak yer aldı. Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanlarından Prof. Dr. Kerem Alkin’in makro ekonomik gelişmeleri paylaştığı Gündem Buluşmaları’nda, Dr. Can Fuat Gürlesel ise, son açıklanan veriler ışığında inşaat ve inşaat malzemesi sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hinginar: “Siyasi ve ekonomik istikrar için adım atılmalı” 7 Haziran seçimi sonrası milli iradenin siyasi partilere uzlaşın dediğini ancak uzlaşma sağlanamadığını hatırlatan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, 1 Kasım seçimine ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları dile getirdi: “Şimdiden 1 Kasım’ın sonuçlarına dair bir değerlendirme yapamayız elbette ki, ama çıkacak sonucun ülkemiz için en hayırlısı olmasını ve siyasi-ekonomik belirsizliğin son bulmasını temenni ediyoruz. Bizler iş dünyasının birer
temsilcisi olarak, tüm siyasi liderlerden ve partilerden ülke çıkarlarında kenetlenerek bir an önce barış için, siyasi ve ekonomik istikrar için adım atmalarını bekliyoruz.” 2016 yılı bütçesinin geçici hükümet tarafından yapılacağını hatırlatan Başkan Hinginar, “Geçici hükümetin 2016 yılı bütçesini Türkiye’nin üretime dayalı sürdürülebilir kalkınma programı çerçevesinde oluşturacağına inanıyoruz. Nitekim Sayın Başbakanımız da şu anki hükümetin bir geçici hükümet değil icracı hükümet olacağını açıklamıştı” dedi.
“Rakamlar, 2016 için umut vadetmiyor”
Ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulunan Başkan Fethi Hinginar, yılın ilk yarısında ‘seçim ekonomisi’ etkisinin görüldüğünü işaret ederek, büyüme rakamının sene başındaki beklentilerin altında kaldığını vurguladı. Açıklanan verilere göre, yılın ilk yarısında ekonomik büyümenin
3,1 ile sene başındaki beklentilerin altında gerçekleştiğine dikkat çeken Başkan Hinginar, Türkiye İMSAD’ın da büyüme beklentisini yüzde 2,5 – 3 olarak revize ettiğini hatırlattı.
“Kamerun’da temsilcilik açtık”
Mevcut pazarlardaki karışıklıklar ve gerileme nedeniyle sektörün yeni pazar arayışlarına yöneldiğini söyleyen Başkan Fethi Hinginar, bu kapsamda 1 Eylül 2015 itibariyle Türkiye İMSAD’ın Kamerun temsilciliğinin açıldığı bilgisini paylaştı.
“Uzlaşma ve istikrar ortamı sağlanmalı” Ülke olarak yeniden normalleşme sürecine girmemiz gerektiğini dile getiren Başkan Fethi Hinginar, “1 Kasım seçimi sonrası artık siyasi belirsizlikler son bulmalı ve uzlaşma sağlanmalı. Yeni hükümetin kurulmasıyla istikrar ortamı tekrar oluşturulmalı, ekonomik programlar sürdürülmeli. Bugüne değil yarına odaklı bir yönetim ve kalkınma
HABER
planı üzerinde durulmalı” dedi. Prof. Kibaroğlu: “Sorunların kaynağında Suriye ve Irak var” Toplantının konuk konuşmacısı MEF Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu ise yaptığı konuşmada, “1 Kasım seçimlerine doğru giderken ülkemizin içinde bulunduğu siyasi ve toplumsal gelişmelerde Türkiye’nin hemen yanı başında cereyan eden uluslararası güvenlik sorunlarının kaynağında Suriye ve Irak’ta uzun yıllardır devlet otoritesinin sağlanamamış olmasının rolü yadsınamaz ve azımsanamaz” dedi. Prof. Kibaroğlu, şunları söyledi: “Türkiye bölgenin en önemli aktörlerinin başında gelmektedir. 1 Kasım seçiminden güçlü bir hükümet kurulmasına imkan verecek bir siyasi tablo çıkması ümit edilmektedir. Arkasına toplumun önemli bir kesiminin desteğini alacak güçlü bir hükümet, gerek yurtiçinde, gerek dış ilişkilerinde daha hızlı ve etkin politikalar belirlemek
18
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
ve uygulamak imkanına sahip olabilecektir.”
Prof. Alkin: “Büyümenin sürdürülebilirliği için reformlar devam etmeli” Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin ise konuşmasında, “Sadece hane halkı tüketim harcamalarının 2,5 puan, zayıf da olsa özel sektör yatırım harcamalarının 1 puan, kamu harcamalarının da 1 puan katkı sağladığı bir büyüme trendinde, net ihracatın büyümeye olan katkısı negatif olduğundan, Türkiye’nin 2. çeyrek GSYH büyümesi yüzde 3,8’de kaldı” değerlendirmesinde bulundu. Prof. Dr. Kerem Alkin sözlerine şöyle devam etti: “Uluslararası ekonomi çevrelerinin ABD Merkez Bankası’nın (FED) kendisinden beklenen faiz artırımı kararını alıp almayacağını ve büyümesi ile ilgili kırılganlıklar yaşayan Çin’in ne tür yeni tedbirler alabileceğini tartıştığı bir ortamda, 1 Kasım genel seçimlerine kadar devam edeceği anlaşılan siyasi belirsizlik ve tırmanış gösteren
terör, Türk ekonomisinde büyümenin sürdürülebilirliği ve istihdamın korunması, işsizliğin azaltılması noktasında, mikro ölçekte reformların devamlılığının gerekliliğine işaret etmekte. Yurtdışı ve yurtiçi ekonomik ve siyasi belirsizlik başlıklarının bir kısmının netlik kazanması ve ekonomi aktörlerinin önlerini daha net görebilmeleri halinde, 3. çeyrekte yeniden yüzde 3’ün altında kalabilme ihtimali olan büyümenin, yılın son çeyreğini yüzde 3’ün üzerinde kapatarak, tüm yıl için yüzde 3,3 ile 3,6 aralığında bir büyüme yakalama olasılığını güçlendirebileceğini ifade edebiliriz.”
Dr. Gürlesel: “İnşaat sektörü 2015 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 2,0 büyüdü” Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel ise, 2015 yılı ilk yarı verilerine dayanarak inşaat ve inşaat malzemeleri sektörünü değerlendirdi. Dr. Gürlesel şu bilgileri paylaştı:
HABER
“İnşaat sektörü 2015 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 2,0 büyümüştür. İlk çeyrekteki yüzde 2,8 küçülme ardından sektör ikinci çeyrek dönemde yeniden büyümüştür. Buna karşın yılın ilk yarısında inşaat sektörü yüzde 0,3 küçülmüştür. Kamu inşaat harcamaları 2015 yılı ilk çeyreğinde yüzde 8,3 küçülme ardından ikinci çeyrekte de yüzde 2,8 daralmasına rağmen gerileme yavaşlamaktadır. 2015 yılının ilk yarısında kamu inşaat harcamalarındaki küçülme yüzde 5,4 olmuştur. Özel kesim inşaat harcamaları ise 2015 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 3,4 büyümüştür. İlk çeyrekteki özel sektör inşaat harcamaları yüzde 0,7 küçülmüştü. Böylece 2015 yılının ilk yarısında özel sektör inşaat harcamaları yüzde 1,4 büyümüştür. Toplam inşaat harcamaları 2015 yılı ilk yarısında 87,4 milyar TL’ye yükselmiştir. 2015 yılının ilk yarısında 82,8 milyar TL olan harcamaya göre yüzde 5,6 artmıştır. Kamu inşaat harcamaları 2015 yılı ilk yarısında yüzde 0,3 oranında artarak 29,0 milyar TL’den 29,1 milyar TL’ye yükselmiştir. Özel sektör inşaat harcamaları ise 2015 yılı ilk yarısında yüzde 8,4 oranında artarak 53,8 milyar TL’den 58,3 milyar TL’ye yükselmiştir. 2015 yılı ilk yarısında inşaat malzemeleri sanayinde ihracat yüzde 18,6 gerileyerek 8,93 milyar dolara düşmüştür. İnşaat malzemeleri ithalatı ise yüzde 1,4 gerileyerek 4,62 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İnşaat malzemeleri sanayi üretimi de 2015 yılının ilk yarısında gerilemiştir. 2014 yılının ilk yarısında yüzde 1,3 büyüyen inşaat malzemeleri sanayi üretimi 2015 yılının ilk yarısında yüzde 2,6 küçülmüştür.”
20
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
MARKALAŞMA VE KURUMSALLAŞMA
KOSGEB Başkanı Recep Biçer, KOBİ Proje Destek Programı ile alakalı: “ 899 proje için, uygun görülen 85,7 Milyon TL’nin 45,4 Milyon TL’si KOSGEB tarafından işletmelere destek olarak verilecektir. 100 milyon tl bütçenin kalan kısmı için de yeniden proje çağrısına çıkılıyor.” dedi.
22
Nalbur Teknik.com / Eylül’15
MARKALAŞMA VE KURUMSALLAŞMA
RECEP BİÇER RECEP BİÇER
KOSGEB BAŞKANI KOSGEB KOBİ’lerin Hamisidir Markalaşma son zamanlarda üzerinde önemli durulan konu ve kavramlardan birisi. Ticari işletmelerin markalaşma ile birlikte daha fazla yatırım ve daha fazla karlılık getirisinin yanında markanın sağladığı yüksek katma değerle ülkelerin uluslararası rekabette öne çıkması da tartışılamaz bir gerçek. Bu noktada KOBİ’lerin en büyük destekçisi olan KOSGEB’de konu ile ilgili “KOBİ Proje Destek Programı” oluşturarak tüm yatırımcılara destek olmayı amaç ediniyor. Nalbur Teknik dergisi olarak markalaşma ve kurumsallaşma üzerine daha detaylı bilgi alabilmek adına KOSGEB Başkanı Recep Biçer ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Biçer: Markalaşma başlığı altında 213 proje, Kurumsallaşma başlığı altında ise 686 proje olmak üzere, toplam 899 projenin KOSGEB KOBİ Proje Destek Programı kapsamında desteklenmesine karar verildi.” diyerek destek programı ile ilgili tüm detayları aktardı.
KOBİ’lerin, yerel ekonominin gelişmesinin yanı sıra ülke ekonomisine de oldukça önemli katkıları olduğu tartışılmaz bir gerçek. Peki KOSGEB’in bu aşamada KOBİ’lere verdiği destekler nelerdir? Dünya ekonomisi incelendiğinde, işletmelerin %95’ini KOBİ’lerin oluşturduğu gözlemlenmektedir. Bu oran Türkiye’de ise %99’un üzerindedir. KOBİ’ler ayrıca ekonomimizde, toplam istihdamın %75,8 ve toplam katma değerin de % 53,9 yaratmaktadır. Toplam satışların %.65,5 gerçekleştirirken, toplam yatırımların ise %53,2’si KOBİ’ler tarafından gerçekleştirilmektedir. KOBİ’lerin toplam ihracattaki payı ise %.56,5’dir. Ekonomimiz içerisinde böyle önemli bir büyüklüğe sahip ve ekonominin temel taşlarını teşkil
eden KOBİ’lerin desteklenmesi büyük önem arz etmektedir. Bu amaçla, 1990 yılında 3624 sayılı Kanun ile kurulan KOSGEB, bu tarihten 2009 yılına kadar sadece imalat sanayi KOBİ’lerine destek vermekteydi. Ancak, imalat sanayi dışındaki sektörlerinde ekonomik katma değer üretme ve istihdam yaratma potansiyellerinin artması ve imalat sanayi dışındaki KOBİ’lerden gelen yoğun talepler doğrultusunda, 2009 yılında KOSGEB Kuruluş Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. Yapılan değişiklikle birlikte, KOSGEB’in hedef kitlesi hizmet ve ticaret sektörlerindeki KOBİ’leri de kapsayacak şekilde genişletilmiş ve böylece KOSGEB, KOBİ’lerden sorumlu ulusal kuruluş haline gelmiştir. Kanun değişikliğini müteakip KOSGEB’in hedef kitlesinin genişlemesi, mevcut destek
sistemindeki aksaklıklar, KOBİ’lerin esnek ve dinamik bir mevzuat yapısına ihtiyaç duyması ile işletmelerin talep ve beklentileri, KOSGEB Destek Sisteminde değişiklik yapılması ihtiyacını ortaya koymuştur. Bu kapsamda, KOBİ’lerin bölge, sektör ve ölçek parametrelerine göre farklılaşan ihtiyaçlarını esas alan destek sistematiğinin kurgulanmasına yönelik destek sistemi revizyon çalışmaları başlatılmıştır. Çalışmalar sonucunda; KOSGEB Destek Programları Yönetmeliği çerçevesinde; KOBİ’lerin ülkenin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasında payını ve etkinliğini artırmak, rekabet güçlerini ve düzeylerini yükseltmek, ekonomik gelişmelere uygun bir şekilde sanayide entegrasyonu gerçekleştirmek, ihracattaki paylarını artırmak,
MARKALAŞMA VE KURUMSALLAŞMA
araştırma-geliştirme, yenilik ve işbirliği faaliyetlerini desteklemek, girişimcilik kültürünü geliştirmek ve Kalkınma Planları, Hükümet Programları ve Yıllık Programlarda belirlenen hedefler de dikkate alınarak; Ar-Ge ve yenilikçilik, endüstriyel uygulama, girişimcilik, pazarlama, e-dönüşüm, kurumsallaşma, markalaşma, kalite geliştirme, tasarım, çevre, enerji ve işbirliği-güç birliği ile günün şartlarına bağlı olarak oluşabilecek diğer konularda destek programları hazırlanmıştır. KOSGEB bu dönemde işletmelere, girişimcilere, KOBİ’lere yönelik projeleri olan meslek kuruluşlarına ve işletici kuruluşlara, geri ödemeli ve geri ödemesiz olmak üzere; Genel Destek Programı, KOBİ Proje Destek Programı, Tematik Proje Destek Programı, Girişimcilik Destek Programı, Ar-Ge, Inovasyon ve Endüstriyel
24
Nalbur Teknik.com / Eylül’15
Uygulama Destek Programı, İşbirliği - Güçbirliği Destek Programı ve Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı başlıkları altında destekler sağlamaktadır.. KOSGEB’in bu destek programları dışında, İşletmelerin; üretim, kalite ve standartlarını artırmaları, finansman sorunlarının çözümü, istihdam yaratmaları, uluslararası düzeyde rekabet edebilmelerini teminen; KOSGEB KOBİ Kredi Faiz Desteği Yönetmeliği çerçevesinde “Kredi Faiz Destek Programları” bulunmaktadır. Bu programlar kapsamında 2003 yılından beri KOSGEB; kamu bankaları, özel bankalar, katılım bankaları ve diğer finans kuruluşları ile yaptığı protokollerle, KOBİ’lere kullandırdığı kredilerin faiz/kar payı, komisyon vb. giderlerini karşılamaktadır.
Markalaşmaya 100 Milyon Kurumların sağlıklı büyümeleri ve kalıcı olabilmeleri için markalaşma ve kurumsal kimlik kazanmaları şart. Bu açıdan bakıldığında KOSGEB’in markalaşma ve kurumsallaşma alanında KOBİ’ler için hazırlanan destek programları nelerdir? KOSGEB’İn Markalaşma ve Kurumsallaşma alanında KOBİ’lere sağlayacağı Destek Programı KOBİ Proje Destek Programıdır. 2015 yılında, KOBİ Proje Destek Programı kapsamında “Yönetim Becerilerinin ve Kurumsal Yetkinliklerinin GeliştirilmesiKurumsallaşma” ve “Tanınmış Ürün/Hizmet Süreci OluşturmaMarkalaşma” konularında çağrıya çıkıldı. Bu çağrıya yönelik ön değerlendirme aşamasını
MARKALAŞMA VE KURUMSALLAŞMA
geçen projelerin, nihai değerlendirme işlemleri; 22 Mayıs 2015 tarihinde başlayıp, 3 Temmuz 2015 tarihi itibarıyla tamamlandı. Proje Değerlendirme Kurulları tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda, Markalaşma başlığı altında 213 proje, Kurumsallaşma başlığı altında ise 686 proje olmak üzere, toplam 899 projenin KOSGEB KOBİ Proje Destek Programı kapsamında desteklenmesine karar verildi. Bununla birlikte, desteklenmesine karar verilen 899 proje için, uygun görülen 85,7 Milyon TL’nin 45,4 Milyon TL’si KOSGEB tarafından işletmelere destek olarak verilecektir. 100 milyon tl bütçenin kalan kısmı için de yeniden proje çağrısına çıkılıyor.
Kimler KOBİ Proje Destek Programına başvurabilir? Bu alanda yapılan destek miktarları nedir?
KOSGEB’in hedef kitlesinde bulunan bütün işletmeler destek programına başvuru yapabilirler. KOBİ Proje Destek Programının destek üst limiti 150 bin TL’dir. Programın süresi 3 yıl olmakla beraber, projenin süresi ise en az 6 en fazla 24 aydır. Proje Destek oranları ise 1. ve 2. Bölgeler için %50 3. , 4. , 5. Ve 6. Bölgelerde ise %60 oranındadır.
Firmalarımızın yurt dışına açılması için hangi hizmetleri veriyorsunuz?
İşletmelerin, uluslararası işbirliğini temin etmelerini veya artırmalarını sağlamak amacı ile organize edilen Yurt Dışı İş Gezisi Programlarına katılmalarına destek veriyoruz. Bu destek; Hizmet Merkezleri, Meslek Kuruluşu veya Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) üyesi A Grubu Organizatör Kuruluşlar tarafından düzenlenen Yurt Dışı İş Gezisi Programlarında işletme temsilcilerinin; Konaklama giderlerini,ulaşım giderlerini (bulunulan yerden yurt dışı iş gezisinin düzenlendiği ülkeye veya birden fazla ülkeye gidilecek ise ülkeden ülkeye yapılan havayolu/karayolu/demiryolu/ denizyolu ile gidiş-dönüş ulaşım bileti ücretleri), Yurt Dışı İş Gezisi Programı ile ilgili diğer giderlerini (tercüme ve rehberlik hizmetleri, fuar giriş ücretleri, toplantı organizasyon giderleri) kapsar. Yurt Dışı İş Gezisine katılacak işletme temsilcileri işletme sahibi, ortağı veya çalışanı olmalıdır.
Girişimcilik Olmazsa Olmazımız 2015-2016 yılı yol haritanız ile ilgili bilgi almak isteriz? Önemli ve öne çıkan-çıkacak destek programlarınız ile ilgili bilgi almak isteriz?
KOSGEB KOBİ’lerin hamisi ve öncü kuruluşudur. 25 yıllık birikimiyle KOSGEB 3 milyon Kobi’nin gelişimine çok ciddi katkılar sağlamaktadır. Bununla birlikte KOSGEB bir misyonu daha yerine getiriyor. Türkiye’de girişimciliğin gelişmesine de KOSGEB öncü rol üstlenmiştir. Bugüne kadar 300 binin üzerinde vatandaşımıza girişimcilik eğitimi verilmiştir. 20 binden fazla kişiye kendi işlerini kurmak için hibe verilmiştir. Bunlar mikro düzlemde çok etkili atılımlardır. Bizler bu etkiyi Türkiye’mizin her yerinde hissetmekteyiz. Türkiye’nin en büyük ve en önemli sivil toplum kuruluları ile odalar ve ilgili kamu kurumlarının temsilcilerinden oluşan Girişimcilik Konseyi’nin koordinatörü de KOSGEB’dir. Bu bağlamda Girişimciliğin gelişimi için 2018 yılına kadar tüm eylemleri içeren Girişimcilik Stratejisi ve Eylem Planı’nı da yeni yayımladık. Planlı ve kararlı bir şekilde bu çalışmaları yürütmekteyiz. Diğer yandan Ar-ge ve İnnovasyona çok önem veriyoruz. Bu yıl yenilenen desteklerimizde ar-ge projelerinde 1,5 milyona kadar destek veriyoruz. Tüm destek ve hizmetlerimizde kadın ve özel gruplara pozitif ayrımcılık yapıyoruz.
HABER
Kale yetkili satıcıları yeni yıl için hedefe odaklandı Kale Endüstri Holding, yeni yatırımları ve Çerkezköy Entegre Kilit Üretim Tesisi’nin devreye girmesiyle 2016 için hedefleri büyüttü. toplantıya Türkiye çapında faaliyet gösteren 40 yetkili satıcı katıldı.
Kale Endüstri Holding İcra Kurulu Üyesi Bedri Ulukan
K
ale Endüstri Holding’in, Kale Çelik Kapı yetkili satıcıları yıl değerlendirmesi ve 2016 hedefleri çerçevesinde bir araya geldi. “Hedefe Odaklan, Birlikte Kazan” sloganıyla 17 Eylül’d e Taksim Nippon Otel’d e sunum ve Sur Balık’ta canlı müzik eşliğinde akşam yemeğinin gerçekleştirildiği
26
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
40 yetkili satıcı katıldı Kale Çelik Kapı’nın her yıl düzenlediği değerlendirme ve projeksiyon toplantısı bu yıl 17 Eylül tarihinde Taksim Nippon Otel’d e gerçekleşti. Tüm Türkiye’d en 40 yetkili satıcının katıldığı toplantıda, 2015 yılı genel faaliyetleri, aylık bazda gerçekleştirilen kapı kampanyaları ve yetkili satıcı ağının genel durumu değerlendirilirken, yatırımlarıyla üretim hacmini büyütecek ve ihracat kapasitesini artıracak olan Kale Endüstri Holding’nin hedefleri çerçevesinde izleyeceği stratejiler paylaşıldı. Açılış konuşmasını Kale Endüstri Holding İcra Kurulu Üyesi Bedri Ulukan’ın yaptığı “Hedefe Odaklan, Birlikte Kazan” sloganıyla düzenlenen toplantıda Ulukan, her sene gerçekleştirilen toplantılarda paylaşılan fikir ve önerilerden
çok şey öğrenildiğini ve stratejilerin bu bilgiler doğrultusunda revize edildiğini belirtti. Yapı Marketler ve Çelik Eşya Satış Müdürü Mesut İnce ise yetkili satıcıların satış performansları, yaz boyunca konsept olarak devam eden kapı kampanyaları, Türkiye’d e bir ilke imza atan, TSE onaylı 6.Seviye Çelik Kapı başarısını ve genel yıl değerlendirmesiyle konuşmasına devam etti. Toplantıda ayrıca yatırımlarıyla güçlenen ve 2016 yılında özellikle Çerkezköy Entegre Kilit Üretim Tesisi’nin açılışıyla üretim kapasitesini artıracak olan Kale Endüstri Holding’in kısa ve uzun vadeli hedefleri de paylaşıldı. Sunumların ardından Yavuz Seçkin’in motivasyona dayalı eğlenceli şovuyla renklenen toplantının sonunda yetkili satıcılara plaketleri takdim edildi. Kale Çelik Kapı yetkili satıcıları aynı günün akşamı yemek ve canlı müzik organizasyonu çerçevesinde Sur Balık Restoranda ağırlandı.
SEKTÖR ANALİZİ
İŞ GÜVENLİĞİ
TİGİAD: KKD satışını gerçekleştiren kişilerde teorik ve pratik eğitim şartı aranması gerekiyor Türkiye İş Güvenliği İş Adamları Derneği (TİGİAD) Yönetim Kurulu Üyesi Gülay Yasan, KKD’ler konusunda (Kişisel Koruyucu Donanım) dernek olarak; çalışmalarını, yapılması gerekenleri değerlendirdi. Yasan: “Aslında bu hedef geçtiğimiz yönetim kurulu sürecinde başladı ve bu hedefe yönelik eğitim çalışmaları iki yıl boyunca yapıldı. Eğitim çalışmaları KKD satış personeline yönelik gerçekleştirildi, üyemiz olan veya olmayan firmaların satış personelinin eğitimini sağladık.” dedi.
T
ürkiye İş Güvenliği İş Adamları Derneği (TİGİAD) yönetim kurulu olarak hedefimiz; KKD ( Kişisel Koruyucu Donanım) Satış Personelinin Ulusal Meslek Standardını oluşturmak ve KKD Satış Personeli Mesleki Belgelendirmesini gerçekleştirmek. Aslında bu hedef geçtiğimiz yönetim kurulu sürecinde başladı ve bu hedefe yönelik eğitim çalışmaları iki yıl boyunca yapıldı. Eğitim çalışmaları KKD satış personeline yönelik gerçekleştirildi, üyemiz olan veya olmayan firmaların satış personelinin eğitimini sağladık. ÇSGB oluşturduğu KKDTEK komisyonunda TİGİAD başından beri üyelerden birisi olarak çalışmalara katkı koyuyor.
28 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
Bu komisyonda , KKD satış personelinin Ulusal Meslek Standardını oluşturmanın ve belgelendirmenin sağlayacağı yararları komisyon üyeleri ile paylaştık ve bu konuda katkılarını beklediğimizi bildirdik. Komisyonun en son yapılan toplantısında bu istemimiz olumlu karşılandı ve çalışmalara başlanıldı.
“KKD’lerin çok geniş bir alanı bulunuyor”
Çalışanların sağlık ve güvenliklerini korumak amacıyla kullanılan KKD’lerin çok geniş bir kulanım alanı bulunmaktadır. KKD satışını yapan firmalarda çalışanlar çoğu zaman eczanelerde çalışanlara benzetilebilir. Eczanelerde çalışanların işleri reçete okumak ve yazılanı vermek kadar kolay olmasına karşın, çalışanların kalfalık belgesi olması şartı yıllardır vardır ve uygulanmaktadır. KKD satışını gerçekleştiren kişilerde ise teorik ve pratik eğitim şartı aranmaz. Bizce aranması gerekir, aynı eczaneler ki gibi, insan sağlığını direk olarak koruyabilecek veya etkileyebilecek malzeme, cihaz, alet satışı yapılan bir yerde satış elemanının; • Çalışan, bir alan içerisinde geniş kapsamlı, pratik ve teorik bilgiye sahip olması. • Çalışan, bir alanda belirli problemlere çözüm üretmek için gerekli olan bir dizi bilişsel ve pratik becerilere sahip olması. • Çalışan çoğunlukla
SEKTÖR ANALİZİ
öngörülebilir, ancak değişime tabi olan bir işi yaparken öz- idare kullanması. İş faaliyetlerinin değerlendirilmesi ve geliştirilmesi için bir miktar sorumluluk alarak diğerlerinin rutin işlerini denetlemesi için kapsamlı pratik ve teorik bilgiye ve beceriye sahip olması gerekmektedir.
KKD şatışı yapan kişiler eğitimli olmalı
Bu güne dek yanlış KKD satışı yapan, insan sağlığını olumsuz etkileyen KKD satan, ve önerdiği KKD nedeniyle insanın zarar görmesine sebep olan bir satış personelinin yargı sürecinde yargılandığını duymadık ama bundan sonra da olmayacağı anlamına da gelmiyor. Biliyorsunuz TİGİAD bir işveren derneği. Böyle bir çalışanı istihdam eden işverenin kazancı ne olacaktır? • Öncelikle KKD konusunda temel bilgiye sahip, çözüm üretebilen, iş faaliyetlerini değerlendiren kişilerle çalışmak diğer firmalara
Türkiye’de son 10 yılın İş Sağlığı ve Güvenliği tablosu
Türkiye’nin son 10 yılına İş Sağlığı ve Güvenliği açısından baktığımız zaman ,tabloda olumlu ve olumsuz gelişmelerin var olduğunu görüyoruz.
Olumlu gelişmeleri sıralarsak;
• İSG alanında kapsamlı bir Yasal Mevzuata sahip olduk. Öncelikle Cumhuriyet tarihinde ilk olarak yayınlanan “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu” ve bu kanuna uygun olarak çıkartılan yönetmelikler, tebliğiler en
büyük kazancımız oldu. • “İş Güvenliği Uzmanlığı “ yeni bir meslek olarak karşımıza çıktı. • İş Güvenliği Uzman eğitimi veren Bakanlık tarafından onaylanan birçok eğitim kurumu oluştu. • Yıllardır kanun olarak kabul etmediğimiz ILO sözleşmelerini kanunlaştırdık.
Olumsuz olarak gördüğümüz tablo; • Son 10 yılda iş kazası ve iş kazalarından ölenleri sayısı inanılmaz artış gösterdi. 2013 yılında iş kazası sayısı bir önceki yıla göre % 291 oranında artış göstermesi ve iş kazalarından ölümlere baktığımız zaman 2012 yılına göre % 83 artması bunun en güzel kanıtı. • Türkiye kamuoyunda İş Güvenliği Kültürünü oluşturamadı. • İş sağlığı ve güvenliği akıllara ancak 10 dan fazla iş kazası sonrası ölümlerde geldi. • Yasal mevzuat bu 10 yıl içinde sürekli olarak değiştirildi. Torba Yasalarla “İş Salığı ve Güvenliği Kanunu” delindi. • Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri (OSGB) İSG alanında yaşamımıza girdi. Ticari kuruluş olan OSGB’ler ancak işverene belge düzenleme işlemini yerine getirdiler. Bu ticari kuruluşların daha kapsamlı ve verimli çalışması için ÇSGB tarafından denetimler gereğince yapılmadı. Geldiğimiz nokta 10 yıl öncesi, hatta daha da onlarca yıl öncesi ile aynı düzeyde biz hala iş kazalarında dünyada 3. ve Avrupa’da 1. sıramızı koruduk. 2014 yılında yaşadığımız büyük iş cinayetleri ile dünya sıralamasında belki daha ön sırada yer alacağız.
İŞ GÜVENLİĞİ
Gülay Yasan Kimya Mühendisi, İş Güvenliği Uzmanı (A) TİGİAD Yönetim Kurul Başkanı
görece önde olmasını sağlayacaktır. • TİGİAD tarafından kendisine verilen “Mesleki Yeterliliğe sahip KKD Satış Personeli bu firmada çalışmaktadır” belgesinin bulunmasının sağlayacağı avantajlar, • KKD satış personelinin standart gereği güncelleme eğitiminin TİGİAD tarafından yapılmasının sağlayacağı avantajlar olarak verebiliriz. Şimdi çıtayı biraz daha yükseğe kaldırarak standart hazırlamak ve TİGİAD olarak akredite edilme sürecine geldik.
HABER
BTM Grup’u Kazakistan’da büyüyor
S
ektörde 40. yılını dolduran Türkiye’nin öncü yalıtım şirketlerinden biri olan BTM, yeni yatırımlarla hızla büyüyor. BTM Grubu şirketlerinden Polpan KZ’nin Kazakistan fabrikasının açılışı törenle yapıldı. BTM Grup Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez, “Bu yatırımımızla üretim kapasitemizi 95 milyon dolara çıkardık” dedi. BTM Grubu Şirketlerinden olan Polpan KZ, Kazakistan hedeflerindeki yatırımları gerçekleştirerek yalıtım malzemesi fabrikasının açılışını törenle gerçekleştirdi. Açılışa Kazakistan Ekonomi Bakanı, Ekonomi Bakan Yardımcısı, Almaata Şehri Valisi ve Belediye Başkanı da katıldı. BTM Grubunun tüm Yönetim Kurulu
30
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
üyelerinin hazır bulunduğu açılışta, BTM Heyeti, Kazakistan Hükümetine ve Hükümet Yetkililerine sınırsız destekleri için teşekkürlerini sundular.
“2016 – 2017 yatırım hedeflerimiz yaklaşık 20 milyon dolar” BTM Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez, “Yaptığımız yatırımla toplam yatırım miktarı 30 milyon dolara ulaşırken; üretim kapasitesimiz 95 milyon dolara çıktı. Polpan KZ’de yaklaşık 100 kişi istihdam edilecek. 2016 – 2017 yatırım hedeflerimiz yaklaşık 20 milyon dolar olarak belirledik. Bu şekilde toplam yatırımımız 50 milyon dolara ulaşacak. Üretim kapasitemiz
125 milyon dolara, istihdam kapasitemiz de 130 kişiye çıkacak. Üretimi gerçekleşen yalıtım malzemelerini, Türkiye Cumhuriyetler, Rusya ve İran’a ihraç edeceğiz” şeklinde konuştu. Dünyada, değişen pazar ve rekabet koşullarını göz önüne alarak, kendi teknolojisini ve ürünlerini geliştiren, bu alanda mühendislik gücüne, laboratuvar alt yapısına yatırım yapan BTM, yurtiçi-yurtdışı büyük yatırımlarıyla ülkemizin haklı gururu oldu. Uluslararası alanda araştırma kurumları ve üniversitelerle ortak projeler yürüten BTM, yarattığı ilklerle yalıtım sektörünü teknoloji dünyasında bir adım daha ileri taşımaya devam ederken yatırımlarına da hız vermiş oldu.
İŞ GÜVENLİĞİ
SEKTÖR ANALİZİ
REİS MAKİNA Hedeflerimizi incelerken; ürün çeşitliliği, müşteri memnuniyeti, hizmet verilen sektörler ve stok seviyesi gibi parametreleri dikkate alıyoruz
32 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
SEKTÖR ANALİZİ
“
Kullanıcıların gereksinim duydukları KKD ürünlerini Reisshop’lardan temin etmelerini hedefliyoruz”
Reis Makina olarak, uzun yıllardır makina, hırdavat piyasasının öncü firması olarak faaliyet göstermekle birlikte, iş güvenlik sektöründe de geniş ürün portföyümüz ve güçlü markalarımız ile yurtiçi piyasaya hizmet vermekteyiz. İş güvenlik sektörü için gerekli çalışmalarımız, yatırımlarımız ve konsantrasyonumuz her geçen gün artarak devam etmektedir. Ülke genelindeki son kullanıcıların işletmelerinde gereksinim duydukları tüm güvenlik ekipmanlarını Reisshop'lardan temin etmelerini hedeflemekteyiz. Türkiye geneline yayılmış Reisshop’lar tarafından son kullanıcılara hizmeti sağlanan iş güvenlik ekipmanlarımız oldukça geniş ürün yelpazesine sahiptir. İş güvenlik ekipmanlarında ürün gruplarına göre ayrılmış 3 marka ile kullanıcılara hizmet vermekteyiz. Son yıllarda ürün çeşitliliği, pazardaki artan payı, rekabetçi fiyat politikası ve yüksek stok avantajı ile öne çıkan Maxsafety, el koruyucularda Mapa, solunum koruyucu ve tulumlarda Honeywell markası ile yolumuza devam etmekteyiz. Tüm ürünlerinde CE belgesi ile tüm Avrupa güvenlik standartlarına uygunluk gösteren Maxsafety ürün grupları;
- El Koruyucular: Deri, PU (Poliüretan), Nitril, Lateks, Tek Kullanımlık Eldivenler - Ayak Koruyucular: Emniyet Ayakkabıları, Emniyet Botları, Dizlikler - Solunum Koruyucular: FFP1FFP2-FFP3 Toz Maskeleri - Kulak Koruyucular: Kulaklıklar, Kulak Tıkaçları - Göz Koruyucular: Google Tip, Toz-Çapak, Kaynak Gözlükleri - Baş ve Baş üstü Koruyucular: Siperlikler, Baretler, Vizörler Yağmurluk ve Trafik Ekipmanları'ndan oluşmaktadır.
“Reis Makina maksimum hizmet, rasyonel fiyat prensipleri ile ticaretini sürdürüyor” Kuruluşu 1923 yılına dayanan Reis Makina; Makina ve hırdavat sektöründe Makita, Kipor, LavorWash, Knipex,
Dolmar, Leica, Virax, Proxxon, Optimum ve 2015 yılında tüm ürünleri ile yeni distribütörlüğünü almış olduğumuz Oerlikon Kaynak Makinaları başta olmak üzere, dünyaca ünlü 100’e aşkın farklı markanın Türkiye Genel Distribütörlüğü'nü yapmaktadır. Elektrikli El Aletleri, Endüstriyel Ürünler, Jeneratör ve Motorlar, Torna ve Makina Tezgâhları, Bahçe Aletleri, El Aletleri, Yıkama Makinaları, İş Güvenliği ve Kaynak Makinaları olmak üzere çok sayıda ürün gurubunda, binlerce çeşit geniş ürün yelpazesiyle hırdavat ve makina sektörünün lider firması olan Reis Makina sadece iş güvenlik ekipmanlarında değil, piyasaya sunduğu tüm ürünlerde
İŞ GÜVENLİĞİ
Hırdavat sektörünün öncü kuruluşlarından biri olan Reis Makina iş güvenliği sektöründe de geniş ürün profili ile hizmetlerine hız kesmeden devam ediyor. Reis Makina yetkilileri ile yaptığımız söyleşide Reis Makina'nın, iş güvenliği alanındaki faaliyetlerini, sektöre bakış açısını ve sektörel değerlendirmelerini aldık.
İŞ GÜVENLİĞİ
SEKTÖR ANALİZİ
azami hassasiyeti ve dikkati göstermektedir. Sertifikasyon ve denetim aşamalarından geçmeyen, bayi ve profesyonel kullanıcılar tarafından kalite yönünden onayı alınmamış hiçbir iş güvenlik ekipmanı Reis Makina tarafından satışa sunulmamaktadır. Uzun yıllardır kaliteli ve doğru ürün, maksimum hizmet, rasyonel fiyat prensipleri ile ticaretini sürdüren firmamıza, bayilerimiz ve kullanıcılar tarafından gösterilen güven, tüm sektörler için doğru ürüne verdiği önem neticesinde artarak devam etmektedir.
sayesinde yakalanabileceğinin farkındayız. Bu yüzden Reisshop'lara, ürünler ile alakalı gerekli bilgilendirmeler marka yöneticileri ve saha satış ekibimiz tarafından yapılırken, satış sonrasında da gerçekleştirilen son kullanıcı ziyaretlerinde iş güvenlik ekipmanlarının kullanımından, depolanmasına kadar ihtiyaç duyulan tüm bilgilendirmeler ve iyileştirmeler yapılmaktadır.
“Yeni ürünlerde öncülük görevimizi devam ettiriyoruz” Profesyonel son kullanıcıların işletmelerinde kullandıkları, kullanımı rahat ve güvenilir, maksimum fayda sağlayacak ekipmanlar kullanmaları iş kazalarının azalmasında ve çalışanların performanslarının artmasında önemli pay sahibidir. Uzun yıllardır sahada kazanılmış olan bilgi, birikim ve deneyimimizi, çalıştığımız ve distribütörlüğünü yaptığımız fabrikaların Ar-Ge departmanları ile paylaşarak ürünlerimizi geliştirmekte ve özellikle piyasaya süreceğimiz yeni ürünlerde öncülük görevimizi devam ettirmek istemekteyiz.
Reis Makina'da bayi yapılanması Reis Makina’nın bayileri ile ilişkisi sadece mal ve hizmet alımından
Satış sonrası hizmet Reis Makina için önceliklerden
Sürekli ve artan oranda satışın, müşteri memnuniyeti ve satış sonrasında verilen hizmet
34 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
ibaret değildir, kuşaktan kuşağa güçlenerek aktarılan, güven, bağlılık, dürüstlük gibi olmazsa olmaz ilkeler Reisshop'lar ile ilişkilerimizi daha da güçlendirmektedir. Bizler Türkiye’nin her bölgesine yayılmış yaklaşık 600 Reisshop’u hem sürekli gerçekleştirilen bölge ziyaretlerinde, hem de yılda en az 1 kez gerçekleştirilen bayi toplantılarında, markalar ve ürün grupları ile alakalı gereken bilgilendirmeleri yapmaktayız.
Bayiler Reis Makina ile bir çok avantaja sahip
Reisshop'lar öncelikle müşterisine sunduğu ve rafına koyacağı ürünlerin Reis Makina ekibi tarafından tüm incelemelerinin, testlerinin ve piyasa araştırmalarının yapılmış olduğu bilincindedir. İş güvenlik ekipmanları ile alakalı kullanıcılara yönelik tanıtım, demo çalışmalarında bayilerimize ortak program çerçevesinde tüm destek sağlanmaktadır. Bunlarla birlikte Reisshop'lar birçok fiili avantaja da sahiptir. Birkaç örnek vermek gerekirse; günümüzde önemli bir kalem olan yurtiçi lojistik hizmetlerini Reis Makina bayileri için
SEKTÖR ANALİZİ
Ürünleri alıp satan ve kullananlar aynı bilinçle davranmalı İş kazalarının azalmasında KKD ürünlerinin bilinçli kullanımı kadar, bu ürünlerin istenilen özelliklerde üretilmesi ve CE sertifikalı ekipmanların ithal edilmesi de önemlidir. Ülkemiz coğrafi konumu bakımından ve bazı ürünlere uygulanan ithalat kotaları neticesinde haksız kazanç sağlamak isteyenler için önemli ülke konumundadır. Tabi geçtiğimiz yıllara oranla yapılan titiz çalışmalar, kaçak ve CE siz KKD ürünlerinin yaygınlığını azaltmıştır. Üretici ve ithalatçı firmalar kadar, bu ürünleri alıp satan ve kullananlar aynı bilinçle davrandığı takdirde, CE'siz ve kaçak ürünlerin pazardaki payını minimize etmiş oluruz.
“Reis Makina ürün gamındaki ürünler kullanıcı ve bayilerimiz tarafından tercih sebebi oluyor” Günümüzde sadece KKD ürünlerinde değil, birçok sektörde marka bilinirliği ve
markanın kullanıcılarda güven sağlaması, gerçekleştirmesi zor ve önemli bir süreçtir. Bildiğiniz gibi Reis Makina birçok farklı sektördeki, dünya markalarının Türkiye distribütörlüğünü yapmaktadır. Şu açıkça görülmektedir ki; Reis Makina’ya gösterilen güven, en az piyasaya satışını yaptığı markalara gösterilen güven kadardır. Bu yüzden Reis Makina ürün gamındaki ürünler kullanıcı ve bayilerimiz tarafından tercih sebebi olmaktadır.
“CE’siz KKD ürünleri piyasadan temizlenmiş değil”
Sektördeki sıkıntılardan önce, iş güvenlik sektöründe son yıllarda yaşanan olumlu gelişmeler memnuniyet vericidir. Çıkarılan kanunlar hakkıyla yerine getirilir, gerekli denetimler ve bilgilendirmeler yapılırsa iş kazalarının azalacağı ve üretimde verimin artacağı kanaatindeyiz. Kısaca sektördeki sıkıntılardan bahsetmek gerekirse, halen ülkemizde çeşitli ürün gruplarında merdiven altı diyebileceğimiz ekipmanlar üretilmektedir. Daha önce de açıklandığı gibi kaçak ve CE’siz KKD ürünleri tamamen piyasadan
temizlenmiş değildir. İşletmeler tarafından bakacak olursak ise, personele güvenliği için sağlanan ekipmanlar, tam anlamıyla ve doğru şekilde kullanılmadığını zaman zaman görmekteyiz. Tedarikçi ve kullanıcı olmak üzere iki tarafında ilerleyen süreçlerde, gerekli özenin gösterilmesi ve bilinçlenme ile sektördeki sıkıntıların giderek azalacağını beklemekteyiz.
“Hedeflerimizi incelerken ciroya değil, ürün çeşitliliği, müşteri memnuniyeti, stok seviyesi ve piyasa talebi gibi parametreleri dikkate alıyoruz” Bizler son 3 yılın Reis Makina genel hedeflerine baktığımızda, iş güvenlik ekipmanlarının genel tabloda her geçen sene payını daha da çok arttırdığını ve hedeflerine fazlasıyla ulaştığını görmekteyiz. Bu incelemeyi yaparken sadece ciroya değil, ürün çeşitliliği, müşteri memnuniyeti, stok seviyesi ve piyasa talebi gibi parametreleri dikkate almaktayız. KKD ürünlerinde 2014 ve 2015 yıllarında toplamda 32 yeni ürün arzı gerçekleştirdik. Yeni ürün çalışmalarımız hâlihazırda devam etmektedir, bu gelişim ve yenilikler kullanıcı ve Reisshop'lar ile ortaklaşa çalışarak sürekli devam edecektir.
İŞ GÜVENLİĞİ
karşılamaktadır. Reisshop'ların kendi mağazalarına veya müşteri sevkli siparişlerinin kargo maliyetleri Reis Makina tarafından karşılanmaktadır. Ayrıca finans kurumları ile yapılan anlaşmalar sayesinde, Reisshop'lar avantajlı ödeme koşullarına sahiptirler.
HABER
Pakpen, Konya’nın en beğenilen markası seçildi Marketing Türkiye’nin Akademetre Araştırma ile birlikte yaptığı Konya İtibar ve Marka Değer Performansı Araştırması’nda en beğenilen marka Pakpen oldu.
P
akpen markasına ve Konya’ya yaptığı yatırımların karşılığını bir kez daha aldı. Pakpen, Marketing Türkiye ve Akademetre Araştırma ile birlikte yaptığı Konya İtibar ve Marka Değer Performansı Araştırması’nda en beğenilen marka seçildi. Pakpen’in “Konya’ya değer katan marka” ödülü, Marketing Türkiye’nin 10 Eylül 2015 Konya Dedeman Hotel’de düzenlediği İPZ Anadolu “Konya Yarına Hazırlanıyor” zirvesinde gerçekleşen ödül töreninde, Pakpen Yönetim Kurulu Üyesi Fuat Tuza’ya takdim edildi. Törende konuşan Fuat Tuza, “Yaptığımız marka çalışmalarının ve Konya’mıza yaptığımız yatırımların böyle bir ödülle takdir edilmesi bizi onurlandırdı. Sektöründe ilk beş şirket arasında yer alan ve bilinirliği yüksek bir markayız. Ancak, memleketimiz Konya’da aldığımız bu
36
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
ödül bizim için ayrıca önemli” dedi. Akademetre Araştırma ve Strateji tarafından hazırlanan araştırmada kente değer katan, marka ve itibar algısı en yüksek marka Pakpen oldu. Araştırmada, Konya il ve ilçelerinde 18 yaş ve üzeri kişiler ve kanaat önderleriyle, akla ilk gelen marka, yakından tanınan marka, fark yaratan marka, güven veren marka, tavsiye edilen marka, il değerlerini yansıtan marka, ticari faaliyetleri beğenilen marka, sosyal sorumluluk faaliyetleri bilinen marka, reklamları en çok beğenilen marka, en beğenilen marka kriterleri değerlendirildi.
Farklılaşmaya ve Ar-Ge yolculuğuna devam edeceğiz Pakpen A.Ş.’nin 1989 yılında pvc, kapı ve pencere üretimi ile başlayan yolculuğunda, üretime başladıkları
ilk günden itibaren pazarlamaya, markaya çok büyük yatırımlar yaptıklarını ifade eden Pakpen Yönetim Kurulu Üyesi Fuat Tuza, “Markamızın bulunduğu konumu korumak ve daha da ileriye taşımak amacıyla sektörde yeniliklere imza atarak farklılaşmaya önem veriyoruz. Ar-Ge alanında yaptığımız yatırımlar şirketimizin istikrarlı büyümesinde ve markamızın bugünkü konumuna ulaşmasında önemli bir etken oldu” diye konuştu. Tuza, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu çalışmaların bir sonucu olarak İSO 500 gibi en iyiler listesinde 203’üncü, Anadolu’nun En Büyük 500 Şirketi listesinde ise 90’ıncı sırada yer aldık. Buna ek olarak dünyanın 88 ülkesinde gerçekleştirilen, araştırma şirketi Nielsen’in ölçümleri dikkate alınarak bu yıl 5’incisi düzenlenen Superbrands Türkiye 2014 listesinde, 5’nci kez yer alarak farklı sektörlerden seçilen 134 süper markadan biri, kendi sektörümüzün ise tek markası olduk. Yine merkezi Londra’da yer alan, dünyanın önde gelen marka değerlendirme kuruluşu BrandFinance’ın, şirketlerin 2013 finansal verileri ile geçmiş performanslarının ve gelecek dönem beklentilerinin analizine göre yaptığı marka araştırması sonucunda belirlenen Türkiye’nin en değerli 100 markası listesine girmeyi başaran boru, pencere ve yalıtım alanlarında faaliyet gösteren tek firmayız. Bu başarılar elbette önemli. Ancak, yatırımlarımızın büyük bölümünü yaptığımız, memleketimiz Konya’da, ‘Konya’ya değer katan marka’ seçilmekten ayrıca gurur duyduk.”
SEKTÖR ANALİZİ
HAKAN SEVİM HAKAN SEVİM FOSTER GRUP Yönetim Kurulu Başkanı Foster Grup üretimi artırmak yerine kaliteyi artırmayı ve iş geliştirmeyi tercih ediyor
38 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
İş güvenliği ekipmanları üretiminde sadece ayakkabı üretimi yapan Foster, fazla üretim yerine; kaliteyi, geliştirilen yeni ve performansı yükseltilen ürünleri piyasaya sunmayı tercih ediyor. Yakında piyasaya sürecekleri ürün hakkında kısa ipuçları aldığımız Foster Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sevim: Yeni ürünlerimiz mevcut. Türkiye'de sadece bizim yapmayı düşündüğümüz, diğer üreticilerin teknolojik olarak yapamayacağı bir kaç ürün tespit ettik. Ürünü piyasaya sürdükten sonrada pazarda lider olacağımızı düşünüyorum. Yeni ürünlerle ilgili ipucu vermek gerekirse şunları belirtmek isterim; şu an piyasada iş ayakkabısı kullanıpta sürekli sıkıntı yaşayan bazı sektörler var. O sektörlerin sıkıntısını çözecek bir ayakkabı üretmeyi planlıyoruz. Bunun formülünü bulduk ve bu konu ile ilgili üretime geçeceğiz” dedi. Sevim'den faaliyeleri ve iş güvenliği sektörüne dair bilgiler aldık.
T
ürkiye'd e 2005 yılının 12'nci ayından itibaren CE belgeli malzeme üretme ve piyasaya sunma zorunluluğu başladı. Bu tarihten itibaren herşeyin bir standarda oturması gerekliliği arz edildi. Bu zorunluluktan önce de üretimimiz tabii ki vardı fakat 2005 yılından itibaren Foster olarak belgeli üretime önem verdik ve şu an her ürünümüz belgelidir. Foster olarak iş güvenliği malzemelerinde ürün yenilemekle ilgili özellikle iş ayakkabısı üretimi, askeri bot üretimi yapmaktayız. Bu konuda yeni modellerle belge sayısını artırmaya çalışıyoruz. Model geliştiriyoruz ve
teknolojik gelişmeleri takip ediyoruz. Bunun dışında şu an için ayakkabı dışında farklı bir iş güvenliği malzemesi üretmek üretim planımızda yer almamakta. Yani baret, toz maskesi vb. ürünler üretmeyi düşünmüyoruz. Sadece kendi iktisasımız olan iş emniyet ayakkabıları konularında kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. İş güvenliği ile ilgili şunları söyleyebilirim ki, iş kazalarından sonra bu konu Türkiye'd e daha da ciddiye alınır hale geldi. Avrupa'd a bu konu zaten çok önemliydi. Fakat Türkiye'd e de iş kazaları önlemlerimizi daha da hızlandırdı.
İŞ GÜVENLİĞİ
SEKTÖR ANALİZİ
SEKTÖR ANALİZİ
düşünüyoruz. Hiçbir firma kendi gerçek üretim kapasitesini beyan etmez ama piyasadaki yoğunluğumuzdan, makine farkımızdan, rakipleri de bildiğimizden çok rahatlıkla diyebiliyoruz ki; Türkiye'd e en büyük üretim yapan ikinci firmayız.
İŞ GÜVENLİĞİ
Foster'de satış sonrası hizmet
İş emniyet ayakkabıları üretiminde Türkiye'de ikinci sıradayız CE belgeli iş emniyet ayakkabıları ile ilgili standart gereği, her bir ürene ayrı belgelendirme gerekiyor. Dolayısı ile sandalet, bot, ayakkabı tarzında üretim yapıldığı zaman ayrı belgelendirme söz konusu. Bu konuda bu işe dikkat eden bizim dışımızda sadece bir firma vardır. Onun dışındakilerin bir çoğu bir belge ile 10-15 model üretmeye çalışıyor. İş güvenliği açısından çok uygun bir durum değil. Bu tarz üretim yapan firmaların kendileri de durumun farkında, fakat denetlemeler zayıf olduğundan, boşluktan istifade ediyorlar. Biraz öncede bahsettiğim gibi ugun bir durum olamamakla birlikte usulsüz bir durum. Zamanla düzeleceğini tahmin ediyoruz. Üretim gücü olarakta kendi sahamızda ikinci kapasiteli firma olduğmuzu
40 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
Satış destek adı verilen bir ekibimiz bulunuyor. Ürünün siparişi geldiği andan itibaren; üretimden paketlemeye ve fiyata kadar olan bölümler bu ekip tarafından kontrol edilir. Müşterinin ürün sevkiyatı vb. sorularına Satış Destek Ekibi yanıt vermekte ve ilgilenmektedir. Dolayısı ile ürünün siparişinden itibaren en hızlı nasıl çıkarılabileceği konusunda aktif görev alırlar. Kodlu üretim yapıyoruz. Tamamen bilgisayar sistemleri altında, en son teknoloji ile kontrollerimiz yapılmaktadır. Hizmet sonrası ne yapabiliriz konusunda uzun araştırmalarımız oldu. Satışın zor hizmetin daha da zor olduğunun, buna takiben ne kadar önemli olduğunun bilincindeyiz. Bu noktada sahada dolaşan satış temsilcisi arkadaşlarımız müşteri memnuniyeti açısından sürekli müşteri ziyaretleri yapmakta, ilave siparişler almakta ve mevcut çıkan ürünler ile ilgili sorun varsa derhal bunu üretime bildirip, nasıl düzeltilebileceği ile ilgili çalışmalar yapmaktadırlar. Foster olarak en önemli
özelliğimiz, ürünle ilgili kullanım hatası hariç her türlü sorunun cevabını çok hızlı çözüyor ve gerekirse ürün değişikliğine gidebiliyor olmamız. Ürünlerimizde bir üretim hatası mevcutsa ürünlerimizin sonuna kadar arkasındayız ve çözümlerini sunuyoruz.
Foster için eğitim son derece önemli
Foster olarak bizler üretimizde bilinç düzeyini artırmak için fabrika içi eğitimler yapıyoruz. Üretim aşamasındaki ustaların; ürünün daha iyi nasıl çıkabileceği, ustabaşlarının alt personeli daha iyi nasıl yetiştirebileceği konusunda, eğitimler veriyor ve bu konuyu oldukça önemsiyoruz. Dünyada bu işi yapan en iyi firmaları takip ediyoruz, onların teknolojilerini inceliyoruz ya da ürünlerini temin edip inceliyoruz ve onları kendimize rehber edinip kalitemizi daha da yukarılara taşımayı amaç ediniyoruz. Arge ve inovasyon çalışmalarımıza da hız kesmeden devam ediyoruz. Yeni hammade tedarikleri araştıması içerisindeyiz. Daha hafif, ergonomik ürünler takibindeyiz. Ama maalesef bizim hammadecilerimiz ve yan sanayicilerimiz bunula ilgili ciddi bir çalışma içinde değiller. Kendi gayretlerimizle bu malzemeleri temin etmeye çalışıyoruz.
Her ürün her yerde kullanılmaz
Bayi yapılanmasında arada bayilerimizi fabrikaya davet edip, ürünlerimiz ile ilgili
SEKTÖR ANALİZİ
İŞ GÜVENLİĞİ
eğitim veriyoruz. S1, S2, S3 katagoriler mevcuttur ve 21344- 45- 46 – 47 standartlar vardır. Bunların ne demek olduğunu öğretmeye çalışıyoruz, çünkü her iş ayakkabısının her ortamda giyilmesi uygun değildir. Örneğin tavuk yetiştirme tesisleri, kesimhaneler, tekstil yıkama fabrikaları, akü üretim fabrikaları gibi yerlerde çok spesifik ürünler üretmeniz gerekir. Çünkü bu biraz önce saydığım yerler iş ayakkabılarının en çok zorlandığı, dayanmakta güçlük çıkan yerlerdir. Foster olarak buralara uygun, özel ayakkabıları reçete halinde sunabiliyoruz. Müşteri bize daha önce yaşadığı sıkıntıyı anlatırsa, çalışma ortamın izah ederse, bizler kesinlikle müşterinin memnuniyetini sağlayabiliyoruz. Her ürün her yerde kullanılmaz bunu çok net ifade etmek lazım.
Bayi olmanın avantajları
Halk tabiri ile; bizim kılıcımızı sallayan, bizim ürünlerimizin dışında ürün satmayan, başka ürünü dükkanına sokmayan ya da çok küçük miktarda başka ürünlere yönelen bayilerimize özel iskontolarımız mevcuttur. Bazı bayilerimizi yıl sonu ciro hedefleri verip pirim uygulaması yapıyoruz. Bayilerimizin bizi en çok tercih etme sebeplerini araştırdığımız zaman, çok hızlı mal üretmemiz ve üründe problem çıktığı zaman ürüne derhal sahip çıkıp gerkli olan çözümleri kendilerine sunmamızdır. Ne olursa olsun bizden kaynaklanan problemler
olduğu taktirde kesinlikle biz malımıza sahip çıkıyoruz.
Türkiye'de CE belgesi Bu konuda şunu söylemek isterim ki, Türkiye'd e CE belgesi vermek için akredite olan laboratuvar ve kurumlar mevcut. Fakat buna rağmen bazı üreticiler Çekoslovakya, Polonya gibi ülkelerden belge tedarik edip rapor sunmaya çalışıyorlar. Bu da o ürünlerin ne kadar güvenilebilir olduğu konusunda kafamızda
soru işaretleri uyandırıyor. Çünkü PFI adında bir Alman laboratuvarı Türkiye'd e belge verme konusunda faaliyettedir. TSE belge verme konusunda faliyettedir ve belge veren diğer kurumlarda dahil olmasına rağmen, halen Doğu Blok Ülkeleri’nden çok rahatlıkla para karşılığı belge alındığını duyuyoruz. Bu noktada bunların güvenirliliği ile ilgili kafamızda çok fazla soru işareti mevcut.
SEKTÖR ANALİZİ
“Müşterinin tercihi yerli üretici”
İş emniyet ayakkabları ile ilgili konuşmak isterim. Yerli üretici her zaman tercih ediliyor. Yurt dışından gelen mallarda stok problemi yaşanıyor, fiyatlarla ilgili sıkıntı yaşanıyor bu nedenle tüketici yerli ürünü tercih ediyor. Tüketicinin yerli üreticiyi tercih etme sebepleri arasında fiyat, vade, termin konusu yer almaktadır. Bu konuda devletinde yerli üreticiyi korumak adına gümrük vergilerini uygulaması pozitif bir uygulamadır.
İŞ GÜVENLİĞİ
“Herkese mal satma gibi bir uygulama içine girmiyoruz” Sektörde en büyük sıkıntı, bir iki yıldan beri vadelerin ciddi anlamda uzaması. Diğer bir konu üreticilerin nakitle ilgili finansman dengesini çok rahat koruyamaması. Piyasada ürünü satabilmenin iki yolu var. Birincisi fiyatı kırmak, ikincisi vadeyi açmak. Maalesef piyasaya yeni girecek üreticilerde bu şekilde pazarı zorluyorlar, piyasadaki dengeleri alt üst ediyorlar. Bu noktada biz herkese mal satma gibi bir uygulama içine girmiyoruz. Daha düzgün, ödemesi dengeli, prolem yaşamayacağımız insanlarla çalışmayı tercih ediyoruz. Tabii şöyle bir nokta da var ki bu sadece bizim sektörümüzün sorunu değil, Türkiye'nin kanayan yarası. Kime sattığının önemli olmadığı, yeterki mal satılsın politikası ile hareket edilen bir yapı mevcut. Biraz önce de bahsettiğim gibi vadeler bu konuda ciddi sıkıntılar oluşturmaktadır.
Foster 2015-2016 yol haritası
Yeni ürünlerimiz mevcut. Türkiye'd e sadece bizim yapmayı düşündüğümüz, diğer üreticilerin teknolojik olarak yapamayacağı bir kaç ürün tespit ettik. Ürünü piyasaya sürdükten sonrada pazarda lider olacağımızı düşünüyorum. Yeni ürünlerle ilgili ipucu vermek gerekirse şunları belirtmek isterim. Şu an piyasada iş ayakkabısı kullanıpta sürekli sıkıntı yaşayan bazı sektörler var. O sektörlerin sıkıntısını çözecek bir ayakkabı üretmeyi planlıyoruz. Formülünü bulduk ve bununla ilgili üretime geçeceğiz. 2016 yol haritası olarakta riskli arayışlar içerisinde değiliz. Çalıştığımız müşterilerimizin mevcudiyetini koruyup, bizimle çalışmak isteyen yeni firmalarıda kazanma eğilimindeyiz.
42 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
SEKTÖR ANALİZİ
M. EMİN KUŞÇU M. EMİN KUŞÇU ERATAŞ Genel Müdürü Kimya Yüksek Mühendisi “Her zaman ‘Doğru Tedarikçi’ sloganı temel şiarımız olmuştur.”
44 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
39 yıldır iş sağlığına ve güvenliğine yönelik, kişisel koruyucu donanımların üretim ve ithalatını yapan Erataş, çalışanların sağlığını ve güvenliğini doğrudan ilgilendiren bir konuda önemli bir görevi sürdürmeye devam ediyor. Erataş Genel Müdürü Kimya Yüksek Mühendisi M. Emin Kuşçu ile yaptığımız söyleşide Kuşçu: “Yaptığımız işin ne denli sorumluluk gerektiren bir iş olduğunun bilinciyle, ‘’ Doğru Tedarikçi’’ sloganı temel şiarımız olmuştur.” dedi.
“
Yaptığımız işin ne denli sorumluluk gerektiren bir iş olduğunun bilincindeyiz”
39 yıldır bu sektörün içinde, çalışanların iş sağlığına ve güvenliğine yönelik, kişisel koruyucu donanımların üretim ve ithalatını yapmaktayız. Yaptığımız işin ne denli sorumluluk gerektiren bir iş olduğunun bilinciyle, ‘’ Doğru Tedarikçi’’ sloganı temel şiarımız olmuştur. Erataş İş Güvenliği Ekipmanları Ltd. Şti nin satış portföyündeki ürün gruplarını kısaca açıklamaya çalışırsak; - Kafa Koruma: Endüstriyel güvenlik bareti, madenci bareti, yüksekte çalışma bareti, kısa tereli hardcap topcap, itfaiyeci bareti, arama kurtarma ekipleri için koruyucu baret ve barete takılabilir lamba. - Göz Koruma: Kaynakçı gözlüğü, ultraviyole filtreli, İnfrared filtreli, çapak gözlükleri, endüstride kullanım için güneş ışığına karşı filtreli
gözlükler, kafes tipi göz ve yüz koruyucuları, ayarlanabilir ışık geçirgenliği ve çift ışık geçirgenliğine sahip filtreli gözlükler, lazer gözlükleri, erimiş metal ve kimyasal sıçramalarına karşı goggle gözlükler, itfaiyeciler için tam koruma alev almaz gözlükler, barete takılır yüz vizörleri, elektrik ark vizörleri, kaynakçı el maskeleri, kaynakçı baş maskesi, otomatik kararan kaynakçı maskesi, göz duşları, göz duşu solüsyonları. - Kulak Koruma: Tekrar kullanılabilir kulak tıkaçları, duvara monte aparatlı kulak tıkaçları istasyonu, baş bantlı kulaklıklar, barete takılır kulaklıklar. - Solunum Koruma: Partiküllere karşı toz maskeleri, FFP1, FFP2, FFP3, gazlara veya gaz partiküllerine karşı valfli filtreli yarım yüz maskeleri, tam yüz maskeleri ve filtreleri, güçlendirilmiş destekli filtreleme cihazları, sürekli akışlı kompresörleri, hava beslemeli cihazlar, kendinden basınçlı hava cihazları, motorlu hava beslemeli solunum cihazları, acil kaçış nefes alma cihazları. - El Koruma: Eldiven gruplarımız mekanik riskler, kimyasal maddeler veya mikroorganizmalar için, ısıya karşı alev almaz eldivenler, soğuğa dayanıklı, antistatik özellikli, gıda direktiflerine uygunluk taşıyan eldivenler, kesilmeye dirençli, tek kullanımlık eldivenler, çelik örgü eldivenler, elektrikçi eldivenleri. - Düşüş Engelleyiciler: Halat bağlantı sistemleri, iniş aletleri, düşüş engelleyici, sabit tutunma hat ve raylar, lanyardlar,
şok emiciler, pozisyon alma sistemleri, paraşüt tipi emniyet kemeri, bağlantı elemanı, düşüş engelleyici sistemler, oturaklı emniyet kemeri, düşme önleyiciler, karabina, kancalar, mobil tripot, ağırlık kaldırma bel kemeri, yatay yaşam hattı. - Vücut Koruma: Koruyucu alev almaz kumaş elbiseler, itfaiyeci ve kaynakçı elbiseleri, elektrik ark elbiseleri, alüminize vücut koruyucular, tehlikeli durumlar için yüksek görünürlüklü giysiler, yelekler, su geçirmez nefes alabilir rüzgâr geçirmez montlar, yağmurluklar, kimyasal koruyucu elbiseler, tulumlar, önlükler, kaynakçı önlüğü ve tozluğu. - Ayak Koruma: Çelik burunlu çelik tabanlı, Kompozit burunlu Kompozit tabanlı kaydırmaz ayakkabılar, çelik burunlu ve tabanlı çizmeler, botlar, itfaiyeci botları, çizmeleri. - Atık ve Endüstriyel Temizlik Bezleri: Yağ atık kitleri, kimyasal atık seperatörleri, genel atık seperatörleri, emici spiller. - Yol Çevre Güvenlik Malzemeleri: Bariyerleri koniler, ağ bariyerler, lambalar, kaydırmaz zeminler ve endüstriyel paspaslar.
İŞ GÜVENLİĞİ
SEKTÖR ANALİZİ
İŞ GÜVENLİĞİ
SEKTÖR ANALİZİ
“Yanlış seçilen üründe koruyucu özellik kaybolur”
İş veren, İş Güvenliği Uzmanı iş yerinde kullanılacak doğru ürünleri, KKD’ leri seçerken TS-EN Standardı ve CE Belgeleri ile yönetmeliklerde belirtilen hükümlere uygunluk sağlanmalıdır. Çünkü Kişisel Koruyucu Donanımlar iş kazası ya da meslek hastalığının önlenmesi çalışanların sağlık ve güvenlik risklerinden korunması sağlık ve güvenlik koşullarının iyileştirilmesi amacıyla kullanılır. Kişisel Koruyucu Donanımların etkin kullanımı için gerçek ihtiyaçların belirlenmesi bu ihtiyaca uygun KKD'lerin doğru seçimi, kullanıcıların onayının alınması etkin kullanımı için eğitim verilmesi, denetimin yapılması gibi bir
46 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
dizi işlemi gerektiren önemli bir konudur. KKD'lerin doğru seçiminde dikkat edilecek konu yürürlükteki KKD yönetmelikleri ve direktiflere göre seçilmelidir. Doğru ürün seçebilmek için KKD'lerin hangi risklere karşı koruma sağladığı riskin özelliklerine göre KKD kategorize edilerek doğru ürün seçmelidir. KKD'lerin seçimi yanlış yapılırsa veya amaca uygun olarak kullanılmazlarsa koruyucu özellikten söz edilemez. KKD'ler tehlikeyi yok etmez, tehlikeden olumsuz etkilenmeyi önler veya en aza indirir. KKD'ler zarar verici etkenlere maruz kalma olasılığını azaltmak veya en aza indirmek için kullanılır. KKD'lerin koruma gücünün de bir sınırı vardır. Yanlış seçilen KKD ler iş kazalarına, meslek hastalıklarına ve ekonomik kayıplara
neden olabilir. Söz konusu KKD lerin doğru seçimini yapabilmek için kullanılacak ürünün EN Standardı ve CE Uygunluk Belgesinin incelenmesi gerekmektedir. CE işareti Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliğine Uygunluk işaretidir. CE üreticinin ilgili Teknik Düzenlemeden kaynaklanan bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve ürünün ilgili tüm uygunluk değerlendirme işlemlerine tabi tutulduğunu gösteren bir işarettir. Doğru ürün seçmemizdeki kriter, KKD nin kendisi veya ambalajı üzerinde CE işareti olmayan hangi risklere karşı nerede, nasıl kullanıldığına ilişkin bilgi bulunmayan, onaylanmış kuruluş numarası EN Standart numarası olmayan ürünler güvensiz ve standart dışıdır. Bütün EN Standartları ve
SEKTÖR ANALİZİ
dağılımına göre KKD'lerin dağılımını ve iş kolları ile ilgili İş Güvenliği Yasasını, yönetmelikleri, tebliğlere göre oluşabilecek risklere göre dünya standartlarını ve oluşan iş güvenliğindeki yenilikleri devamlı araştırarak hizmet vermek bizim ana görevimizdir.
Son zamanlarda ki ciddi denetimlere ve bilinçlenmeye rağmen hala standart dışı çalışanlar sağlığa zararlı ürünler piyasada dolaşmaktadır. Denetim elemanlarının sayısal yetersizliği, küçük ölçekli işletmelerdeki kullanıcı, çalışan arkadaşlardaki oluşmamış iş güvenlik bilinci ve işverenlerin KKD alımlarındaki olumsuz yaklaşımları bu tür ürünlerin hala pazarda satılıyor oluşunda önemli bir etken.
CE Uyumluluk Belgelerini inceleyerek karşılaştığımız riski önleyebilmemiz için doğru ürünü seçmiş oluruz.
Erataş'da satış sonrası hizmet
İnsan sağlığını doğrudan ilgilendiren bir konuda hizmet vermenin sorumluluğunu taşıyan firmamız bütün İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ve TS EN Standartları ve CE Uyumluluk Belgesine göre KKD'lerin son kullanıcılara doğru ürün vermek ve doğru kullanmak konusunda firmamıza talep geldiği takdirde KKD'ler ile ilgili eğitim verebilmekteyiz. Bu şekilde satış sonrası doğru seçim ve doğru kullanım ürün belgelerinin MSDS'lerinin ürünler verilmesi firmamızın satış sonrası faaliyetlerindendir.
Tekstil ürünleri ile aynı kalemde yer alan KKD'ler “Üretici bilincinin artırılması gerekiyor”
Ülkemizde İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası Yönetmelikleri, KKD'lerin iş yerlerinde kullanılması hakkındaki yönetmelik, KKD Kategorizasyon yönetmelikleri inceleyerek üretime başlanmalı, üretimini yaptığı KKD'lerin CE – EN Standartlarını performans değerlerini ve hangi risklere karşı koruma sağlaması gerektiği ile ilgili çalışmalar yapmak ve eğitimlerde bulunarak bilinç düzeyini ileriye götürmek gerekir. Üretici ve satış pazarlama hizmeti veren firmalarda eğitim ve seminerler düzenleyerek üretici bilincinin arttırılması gerekmektedir. 'Yenilikleri araştırmak temel görevimiz' Firmamız ülkemizdeki meslek
Buradaki olay kurunun yanında yaşında yanmasıdır. İlgili bakanlık bürokratları fantezi moda tekstil veya ayakkabılar için Uzak Doğu'nun haksız rekabetini önlemek adına bir takım önlemler alıyorlar. Ancak bu ürünlere getirilen ek fonlar, vergiler çalışanların kullandığı korumalı iş ayakkabılarına yansıyor ve bunun sonucu çalışanlar kalitesiz, standart dışı ürün kullanmak zorunda kalıyorlar.
Ekonomiye bakış
2015 yılı ülkemiz için maalesef kaygılı bir yıl olmuştur. Ekonomik istikrarsızlık bizlere gelecekle ilgili plan yapma, yatırım yapma seçeneği bırakmamaktadır. Umarım 2016 yılı bu sorunların aşıldığı bir yıl olur.
İŞ GÜVENLİĞİ
“Pazarda hala kalitesiz ürünler dolaşıyor”
HABER
Binalarımızı yangından korumak elimizde Eryap Grup CEO’su Emrullah Eruslu “Yangından Korunma Haftası” nedeniyle yaptığı açıklamada; yangın durumunda ticari ve sanayi yapılarının büyük risk taşıdığını, bu yapıların yangına karşı hem pasif hem aktif yöntemlerle korunmaları ve inşası esnasında denetlenmeleri gerektiğini söylüyor. Nüfusta ve buna bağlı olarak konut sayısındaki artışın yanında, zamanla eskiyen ve bakımı yapılmayan binalardaki denetimsizlik sebebiyle Türkiye’de yangın sayısı her yıl %10 oranında artış gösteriyor. Hayati önem taşıyan yangın yalıtımının eksikliği, her yıl binlerce hane ve işyerinde can ve mal kaybına yol açıyor. Eryap Grup CEO’su Emrullah Eruslu, ev ve işyerlerinde içeride oluşan yangının yayılmasını önleyecek en önemli şartın yangın yalıtım sistemi olduğu uyarısını yaparak, “Yapıların yalıtımlı olması, yangını kompartmanlara bölerek kontrol altında tutar ve itfaiye müdahalesi için güvenli alan ve gerekli ek süreyi oluşturur. Bilindiği üzere yangından korunmanın en önemli yollarından birisi de doğru malzemelerle uygulanmış “tam” yalıtım. Binaların kentsel dönüşüm sürecinde ‘Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’e uygun şekilde inşa edilmesi gerekiyor” dedi. Yangın yalıtımı kapsamında
48
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
alınacak pasif ve aktif önlemlerin bulunduğundan söz eden Eruslu, pasif önlemlerin; mimari projelendirme aşamasında dikkate alınması gereken ve yapının yangın ve duman yayılımına ve bunların vereceği zarara karşı dirençli olmasını sağlayan, dolayısıyla yangında can ve mal güvenliğini amaçlayan tedbirler olduğunu iletti. Yangın yalıtımının olası yangın durumunda bina yıkılmadan yapının güvenli bir şekilde terk edilmesine imkân verdiğini belirten Eruslu “İBB İtfaiye Daire Başkanlığı verilerine göre İstanbul özelinde son yıllarda meydana gelen yangınların en büyük nedenleri arasında sigara ve elektrik kontağı geliyor. Yani yangınların çoğu yapıların kendi içinde çıkıyor. İşte bu noktada önemli olan alevlerin komşu kat ve binalara yayılımını engellemek. Doğru olmayan malzemelerle yapılan uygulamalar yangın yayılımını engellemediği gibi, yangının hızla büyümesine sebep olabiliyor. Yangın yalıtımında yanmaz (A1 sınıfı), ısı geçisine yüksek direnç gösteren, boyutsal
kararlılığı sayesinde sıcaklık değişiminden etkilenmeyen, alevle teması durumunda zehirli gaz çıkarmayan, doğal hammaddeden üretilmiş ‘Taş yünü’ kullanılması gerekiyor.” diye konuştu. Yangın Yalıtımı için Wooler Taş Yünü Taş yünü, volkanik kayaçlardan elde edilen bazalt, diyabaz, dolomit gibi inorganik taşların 1350-1500°C arasında ergitilip, elyaf haline getirilmesiyle oluşturulan yüzde 97 oranında doğal elyaf içeren yangına karşı dayanıklı, su itici özelliği olan ısı, ses ve yangın yalıtım malzemesidir. 1000°C’ın üzerindeki sıcaklıklara dayanıklılığı ile TS EN 135011 standardına göre A1 sınıfı yanmaz malzeme olarak yapılarda tam yangın güvenliği sağlamaktadır. TÜYAK (Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı) üyesi olan Eryap Grup’un 2012 yılında üretimine başladığı Wooler marka taş yünü, üretildiği günden bugüne prestijli ve önemli projelerin yalıtım malzemesi tercihi oluyor. Wooler Taş yünü RönesansBiz Küçükyalı Ofispark, Kiptaş Vaditepe Bahçeşehir, Ege Yapı Batışehir, Aksa Bolu Göynük Termik Santrali, Zorlu Center, Spradon Vadi, Aliağa Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali gibi, Next Level Ankara çeşitli referanslara sahiptir.
İŞ GÜVENLİĞİ
SEKTÖR ANALİZİ
TOLGA KARABACAK TOLGA KARABACAK MAPA Professionnel Ülke İş Müdürü “MAPA dünyanın en eski eldiven üreticilerinden”
50 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
SEKTÖR ANALİZİ
“
Hem hızlı lojistik hem de yüksek kapasitede hizmet veriyoruz” Dünyanın en eski iş eldivenleri üreticilerinden
olan MAPA Professionnel 1948‘den beri profesyonel uygulamalar için koruyucu eldivenler üreten ve pazarlamasını yapan dünya lideri bir markadır. Eldivenlerimiz 7 kıtada iş ortaklarımız, distribütörlerimiz aracılığı ile son kullanıcıların hizmetine sunulmaktadır. MAPA hali hazırda pazarda yoğun olarak kullanılan bir çok eldiven tipinin keşfini gerçekleştiren firmadır. Buna, 1957 yılında ilk pamuk havı emdirilmiş ( floke) eldivenin MAPA tarafından imalatını örnek verebiliriz. Ürün gruplarımızı başlıca Sıvıya Mukavemetli Eldivenler - Kimyasallara Mukavemetli Eldivenler - Hassas İş Eldivenleri -
Genel Kullanım - Kesilmeye Mukavemetli Eldivenler Termal Koruma Eldivenler Biyolojik Koruma Eldivenler --Tek kullanımlık Eldivenler - İnşaat Eldivenleri Balıkçılık Eldivenleri Temizlik Eldivenleri - Gıda Endüstrisi Eldivenleri olarak sınıflandırabiliriz. 3 kıtaya yayılmış üretim birimlerimizle hemen hemen tüm dünya pazarına hem hızlı lojistik hem de yüksek kapasite anlamında hizmet verebilecek olanaktayız. Kaliteli ürün kriterleri Mutlaka sertifikalı ürün kullanılması artık çok iyi bilinmesi gereken bir gerçeklik. Ülkemizde yaşanan yüksek oranda iş kazalarının ana sebeplerinden biri de bu
İŞ GÜVENLİĞİ
Dünyanın en eski eldiven üreticilerinden biri olan ve her ele bir çözüm üreten MAPA, iş güvenliği alanında tek bir ürüne yoğunlaşarak alanında en iyi olma hedefi ile yoluna devam ediyor. MAPA Professionnel Ülke İş Müdürü Tolga Karabacak ile yaptığımız söyleşide Karabacak; ARGE konusuna son derece önem verdiklerini ve rakiplerinden bu konuda ayrıştıklarını belirterek, satış sonrası hizmette de fark oluşturduklarını aktardı.
SEKTÖR ANALİZİ
sertifikasız, düşük kaliteli ucuz ürün kullanımı. Tüm KKD ürünleri Avrupa Birliği tarafından belirlenen 89/ 656/EEC ve 89/ 686/EEC direktifleri ile uyumlu olmak zorunda. CE sertifikasyonu, EN normları ve işaretlemeleri, REACH belgeleri olmazsa olmaz gereklilikler. Ve Mümkün olduğunca kullanıcıya risk analizi ve riske uygun doğru ürün kullanımı ile ilgili eğitim desteği vermek gerekiyor.
İŞ GÜVENLİĞİ
“Bizim için asıl süreç satış sonrasında başlıyor” Bizim için asıl süreç satış sonrası başlıyor diyebilirim. Periyodik olarak satış sonrası ziyaretleri ve müşteri memnuniyet çalışmaları ile ürün memnuniyetini her zaman ölçüyoruz. Her zaman ve her koşulda satılan ürünümüzün arkasında duruyoruz. MAPA'da Arge ve inovasyon çalışmaları Değişen pazar ihtiyaçlarına göre her yıl ortalama 4-5 yeni modeli piyasaya sunuyoruz. Amacımız her zaman kullanıcı konforunu yakalamak. Stansolv 381 ve Standzoil 382 kodlu hem kimyasallara ve yağa hem ısıya dayanıklı 2 eldivenin ayrı ayrı birleştirilerek üretildiği son derece yumuşak, kullanıcı dostu ve konforlu nitril ve neopren eldivenlerimiz ile yine temas ısısı direnci sağlayan özel nitril noktalarla kaplanmış kullanışsız hantal deri eldivenlere ikame, yüksek el hassasiyeti sağlayan ve birçok inovasyon ödüllüne layık görülen Temp-dex 710 ve 720 modellerimiz bunlara verebileceğim birkaç örnek. Fransa ve Malezya’d a 2 AR-GE ofisimiz var, sürekli pazarın beklentileri ile uyumlu, kullanıcı konforu gözeten yeni eldivenler geliştiriyoruz ve bu konuda rakiplerimizle karşılaştırıldığında çok daha hızlı ve yaratıcıyız. Bayilere eğitim programları düzenleniyor İş kazalarının ana nedenlerinden biri de doğru yerde doğru ürünün kullanılmaması. Bayilerimizin ürünü kullanıcıya doğru anlatabilecek donanımda olması bizim için çok önemli. Bayilerimizin son kullanıcıya ürün anlatımına yardımcı olabilmek adına gerek periyodik bayi eğitimleri gerekse öğretici doküman desteği içeren bir bayi eğitim programımız var. Standart dışı ürüne cezalar yetersiz Maalesef ülkemizde CE belgesiz ürün satışı hala çok yaygın. Burada ana görev denetimi sağlaması gereken devletimize düşüyor. Cezalar hala çok yetersiz ve
52 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
caydırıcılıktan uzak, bunun bedelini de her gün yaşadığımız iş kazaları ile ödüyoruz. “Kullanıcı artık daha bilinçli” Açıkçası son kullanıcılar özellikle iş eldivenlerinin asıl kullanıcısı olan işçi arkadaşlarımızda bir kalite ve marka bilinci oluşmaya başladı. Hangi eldiven tipinin veya markasının işlerini daha rahat ve risksiz yapmalarına olanak vereceğini biliyorlar. Bence bu çok önemli gelişme. Farklı bir mevzuat olmalı KKD ürünleri direk insan sağlığının korunması amacı ile üretilen ürünler olduğundan tamamen farklı bir mevzuata
tabi tutulması gerektiğini
düşünüyorum “En büyük sıkıntı yetersiz denetimler” Bence sektörün büyümesinin önündeki en büyük engel sertifikasız, normsuz ürünlerin hala fabrikalarımızda kullanılıyor olması. Bunun ana nedeni de yetersiz denetimler. Sertifikasız ürün kullandırılması ülkemizde yaşanan yoğun iş kazalarının ana sebebi. Bu durum hem kullanıcı hem de satıcı açısından haksız rekabet ortamı yaratıyor. Çalışanlarına sertifikalı, doğru iş istasyonunda doğru ürünü kullandıran bir kurum ile bunun tam tersini
yapan bir işletme aynı kefeye konulmamalı. “10'a yakın yeni ürünü Türkiye pazarına sokacağız” Pazardaki hızlı büyümemizi daha da hızlandırarak sürdürmek istiyoruz. Daha çok son kullanıcıya ulaşabilmek adına Bölge Sorumlusu sayımızı arttıracağız. Türkiye'd eki kullanıcı istekleri doğrultusunda beklentileri tam olarak karşılayabilecek 10'a yakın yeni ürünü Türkiye pazarına sokacağız. Özellikle yeni piyasaya süreceğimiz tek katman köpük nitril eldivenler de çok avantajlı konuma geçmeyi planlıyoruz.
İŞ GÜVENLİĞİ
SEKTÖR ANALİZİ
HABER
Sac işleme ve yüzey işlem teknolojileri bu platformda 11-14 Şubat 2016 tarihleri arasında 21.'si düzenlenecek olan WIN Eurasia Metal Working, metal işleme ve yüzey işlem sanayiinin liderlerini ağırlamaya hazırlanıyor.
11-14 Şubat 2016 tarihleri arasında 21.’si düzenlenecek olan WIN Eurasia Metal Working, metal işleme ve yüzey işlem sanayiinin liderlerini ağırlamaya hazırlanıyor. 2002 yılından beri Bileşim Fuarcılık A.Ş. ile ortak olarak düzenlenen fuar, tüm hisselerin satın alınması sonucunda bu yıl %100 Deutsche Messe AG markası olarak ziyaretçileriyle buluşacak. Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan WIN Eurasia Metal Working, Metal Working (Metal İşleme) ve Surface Treatment (Yüzey İşleme) fuarlarını aynı çatı altında bir araya getirecek. Metal Working Eurasia kapsamında ziyaretçiler sac levha işleme teknoloji zincirinin tamamına ulaşabilecek: Sac levha, yarı
54
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
mamul ve tam mamul; işleme, ayırma, şekillendirme, esnek sac levha işleme, birleştirme, kaynak, yüzey işleme, tel, boru ve parça işleme, karma yapıların işlenmesi, aletler, makine elemanları, kalite kontrol, onarım ve atölye ekipmanlarına odaklanılacak. Son teknolojilerin ön plana çıkacağı etkinlikte katılımcılar; demir-çelik, alüminyum, metal, otomotiv gibi çeşitli sektörlerin üretim süreçlerini daha etkin hale getirmeye yönelik ürün ve hizmetleri sergileyecekler. Surface Treatment Eurasia fuarı kapsamında ise yüzey temizliği ve ön işlem ekipmanları; boya ve plastik kaplama sistemleri; galvanizasyon sistemleri; özel yüzey kaplama teknolojileri; boya, cila ve kaplama malzemeleri sunulacak.
Parts2Clean markası altında oluşturulacak uluslararası pavilyon kapsamında ise endüstriyel parça ve yüzey temizleme teknolojileri bir arada sergilenecek. WIN Eurasia Metal Working, özel forum ve sergi alanlarıyla da sektöre öncülük etmeye devam edecek. İlk kez geçtiğimiz yıl düzenlenen Safe@Work özel bölümü ve Robotik Forumu bu yıl da fuar çatısı altında gerçekleşecek. Yurtdışından ve yurtiçinden iş sağlığı ve güvenliği firmalarını ağırlayacak olan Safe@Work kapsamında, bir yandan iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili sunumlar gerçekleşirken, diğer yandan iş sağlığı ve güvenliği konusunda yüksek risk taşıyan imalat sanayiine yönelik kişisel koruyucu ekipmanlar sergilenecek. Robotik Forum’da ise robotik teknolojilerin üretim süreçlerindeki artan önemine odaklanılacak ve sektörün lider firmalarının robotik çözümleri ziyaretçilere tanıtılacak.
Uluslararası bir buluşma noktası WIN Eurasia Metal Working; ev sahibi Türkiye’nin yanı sıra, tüm Avrasya ekonomik bölgesi için sektörlerinin en önemli buluşması olarak öne çıkıyor. Katılımcı firmalara yeni pazarlara ulaşmanın en etkin yolunu sunan fuar boyunca, Avrupa, Rusya, Afrika ve Ortadoğu’dan birçok satın almacı ağırlanıyor.
İŞ GÜVENLİĞİ
SEMA TURGUT SEMA TURGUT Ateş İnş. San. Taah. Tic. A.Ş. Firma Yetkilisi Sadece ürün tedarik etmiyor, eğitimlerle de işçi güvenliğini sağlamayı hedefliyoruz
56 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
SEKTÖR ANALİZİ
S
tarline ürün çeşitliliği ile öne çıkıyor
İş güvenliği geniş bir tanım. Starline olarak her noktasını kapsamak için var gücümüzle çalışıyoruz. Müşterilerimize sadece uygun ürün tedarik etmiyoruz. Eğitim ve seminerler vererek işçi güvenliğini sağlamayı hedefliyoruz. Starline markası bir Türk markası olup üretilebilecek her ürünün Türkiye’de yapılmasını, geri kalan ürünler içinde yurt dışında üretim yapıyoruz. Baştan ayağa kadar kişisel koruyucu donanımların her birini içeren ürün yelpazemiz bulunmaktadır. Ürün çeßşitliliği ise her geçen gün artmaktadır. Tek marka altında bu kadar çok ürünü bulundurabilen ender firmalardan biriyiz.
Kullanıcılarımıza her alanda destek sağlıyoruz
KKD'lerde en önemlisi kullanılan ürünlerin yeterlilik belgelerinin bulunması. Belgelerin olması tek başına da yeterli değil elbette, doğru ürünlerin doğru işlerde kullanılması çok daha önemli. Örneğin sadece belgesi var diye düşük kesilme koruması sağlayan bir eldiveni riskli işlerde kullanılmaması gerekir. Mutlaka
belgelerin ne anlattığına dikkat edilmeli. Bu noktada da uzman ve teknikerlerden oluşan geniş ekibimizle kullanıcılarımıza sürekli destek vermekteyiz.
“Kaliteli ürün” tanımına uyan ürünlerin teminini yapıyoruz”
Bizler ürünlerimizin kalitesini sürekli kontrol ve denetim altında tutan bir firmayız. Bu sebeple bizim için birinci ayak olan “kaliteli ürün” tanımına uyan ürünlerin teminini yapıyoruz. Tüketicilerimize doğru ürün, kullanım şekli ve alanları hakkında sürekli destek ve bilgi vermekteyiz. Üzerinde Starline markası bulunan tüm ürünlerimiz bizim garantimiz altındadır.
Ucuz ve kalitesiz ürünlere talep var
Firma olarak bu konuda büyük bir sorumluluğa sahip olduğumuzun farkındayız. Maalesef Türkiye hala en ucuz ve en kalitesiz ürünlere talep olan bir ülke. Üretici ve büyük ithalatçıların daha profesyonel, yaratıcı ve Avrupa kriterlerinde ürünlere yönelmeleri gerekmekte.
Starline'da bayi yapılanması Bayilerimizle sürekli sanal ve doğrudan iletişim halindeyiz. Sahada çalışan çok sayıdaki personelimiz düzenli olarak bayilerimizi ziyaret etmekte. Sıkıntıları ve talepleriyle doğrudan ilgileniyoruz. Her bir bayimize özel eğitimler veriyor ve danışmanlık hizmeti sunuyoruz. Starline olarak bilinci arttırabilmek için Türkiye’de yıl içinde fuarlara en çok katılım gösteren firmayız. Bayilerimizle sadece iş yerlerinde değil fuarlarda, kongrelerde ve eğitimlerde bir araya gelmeye çalışıyoruz. Ateş ailesinin en büyük avantajı ve iddiası kaliteli ve dürüst politikasıdır. Bayilerimize esnek ödeme imkanları ve stoklu mal tedariği sağlıyoruz. Ayrıca her
sene çeşitli organizasyonlar, promosyonlar, kampanyalar ve özel sürprizlerle kendilerini memnun etmeye çalışıyoruz. Bayiler için en büyük avantajlardan biri kişisel koruyucu donanımların çok büyük bir kısmını tek markadan alabilme
İŞ GÜVENLİĞİ
Geniş ürün yelpazesi ile iş güvenliği alanın her noktasını kapsamak için çalışan Starline kaliteli ürün ve dürüst ticaret politikası ile sektörde adından söz ettirmeye devam ediyor. Ateş İnşaat firma yetkilisi Sema Turgut ile yaptığımız söyleşide Turgut, sadece uygun ürün tedarik etmediklerini, iş güvenliği alanında eğitim ve seminerlerde vererek işçi güvenliğini de sağlamayı hedeflediklerini belirtiyor.
SEKTÖR ANALİZİ
dışına açılabilmiş firma sayısı çok az. Sadece iç pazara yönelmiş firmalar da maalesef kalite ve profesyonellikten bir süre sonra taviz vermeye başlıyor. Öncelikle tercih edilebilir olmak için mutlaka stok garantisi verilebilmeli. Olmayan malın pazarlamasını yapıp sonra müşteriyi mağdur etmek çok da doğru değil. Kalite ve kaliteye uygun fiyat çalışması da tercih edilebilirliği arttırıyor.
İŞ GÜVENLİĞİ
“İthalat ek vergileri il etkilenen ithalatçılar değil son tüketicilerdir”
imkanları.
“CE siz ürünleri piyasada görmek oldukça güçleşti”
Tabi ki bir 5 sene öncesine göre CE siz ürünleri piyasada görmek oldukça güçleşti. Bu da memnun edici bir tablo çiziyor bizim için. Çünkü önce insan sağlığı. Şakaya gelir bir yanı yok elbette. Mutlaka belgesiz ürün tedariği yapan, insan sağlığını tehlikeye atan herkese büyük cezalar uygulanmalı. Bizce ne kadar çok da olsa, cezalar yetersiz. Üzerinde CE işareti bulunup, o ürüne ait gerçek bir belgesi olmayan ürünlerin üzerine de gidilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
İç piyasada ürün tercihi Türkiye’de üretici olup da yurt
58 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
Türkiye tüm çeşit eldivenlerin üretiminde çok başarılı bir ülke değil. Tüm dünya üretimi Uzak Doğu’da yaptırırken bu ürünlerin tamamını Türkiye’de üretebilmek ve bunu dünya markaları ile rekabetçi fiyatlarda yapabilmek imkansız. Türkiye’de üretimi yapılamayan bir ürün için de çok yüksek vergiler ödenmesi ithalatçılar için sıkıntılı. Fakat ödenen vergiler herkes için geçerli olduğundan aslında etkilenen ithalatçılar değil son tüketicilerdir. Türkiye orta ve küçük ölçekli firmaların ağırlıkta olduğu ve hala kişisel koruyucu donanım kullanımının çok yetersiz olduğu bir ülke olduğundan ağır vergilerle ithalatçıların ve son tüketicilerin üzerine gidilmemeli. Son tüketicinin alım gücü sınırlıdır. Ürün maliyetlerini arttıran her faktör Türkiye’nin iş güvenliğinde gelmiş olması gereken noktayı sürekli olarak ertelemeye davet çıkarır.
Starline'da yol haritası
Starline ortalama olarak 2015 yılında her hafta 1 yeni ürün yelpazesine eklemiştir. Yıl sonuna kadar ürün çeşitliliği artmaya devam edecek.
İŞ GÜVENLİĞİ
SEKTÖR ANALİZİ
ARDA ATAOĞLU ARDA ATAOĞLU İş Koruma İş Güvenliği Malzemeleri İş Koruma; müşterilerine 40 yılın tecrübesi ve geniş ürün yelpazesi ile hizmet veriyor
62 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
SEKTÖR ANALİZİ
Ü
rün grubumuz oldukça kapsamlı
İş Koruma olarak biz ne yapıyoruz sorusuna verebileceğimiz en kısa yanıt ile: “İş güvenliği alanında ki her üründe ve bu ürünlerin her aşamasında faaliyet gösteriyoruz.” diyebilirim. Yani, iş güvenliği ürünlerinin hemen hemen tümünün ya ithalatını yapıyoruz ya da bizzat üretimini yapıyoruz ve bu ürünleri dağıtıcılara satıyoruz, onlardan da bizim gösterdiğimiz hizmet kalitesini azaltmadan son kullanıcıya ulaştırmalarını bekliyoruz. Dağıtıcılarımızın etkili olamadığı bölgelerde bizler devreye girerek ürünlerimizin denenmesini ve son kullanıcıdan talep görmesini sağlıyoruz, zira istediğiniz kadar kaliteli ürün getirin, siz onu kullanıcıya tanıtmadığınız sürece hiçbir zaman kendi kendine talep görmeyecektir. İş koruma olarak da ürün gruplarımız oldukça kapsamlı. İş güvenliğinde kullanılabilecek bütün ürünleri firmamız bünyesinde bulabilirsiniz. Bizlere 40 yılın öğrettiği önemli ipuçlarından birisi; ‘müşterilerin her zaman tüm ürünleri tek bir adresten tedarik edebilecekleri firmaları daha çok seviyor’ olmalarıdır.
istiyorlar. Ki zaten bayiler için önemli olan stokun, fiyatın, ürünlerin güvenilir olmasıdır. Biz İş Koruma olarak bütün bunları bayilere tek firma altında sunabiliyoruz. Aslında bu kadar çok çeşitli ürünü takip etmek ve hepsinde iddialı olmak zor bir uygulama. Bizler bunu başarı ile uyguluyor ve bu başarının karşılığını da bayilerimiz ve müşterilerimiz aracılığı ile alıyoruz. Tabi her ürün için iddialıyız demek her ürün için hemen hemen birinci eliz demek. Bu da bayilerimize ana dağıtıcı fiyatları ile ürün tedarik etme avantajı sunuyor. Avrupa’dan birçok profesyonel markanın Türkiye temsilciliğini yapıyoruz. Avrupalılar ana distribütörlerin daha çok direkt kullanıcıya yönelmesini bekliyorlar ama biz 40 yıldır uygulamaya çalıştığımız ticari kültürümüzü devam ettirmeye ve ürünlerimizi öncelikle dağıtıcı firmalara satmayı hedefliyoruz. Son kullanıcı hem yerel dağıtıcıdan daha yakın hizmet alsın hem yerel dağıtıcı da ticaretini geliştirsin istiyoruz. Bugüne kadar bu konuda Avrupalı iş ortaklarımıza direndik ve direnmeye devam edeceğiz. Bayiler için, bu felsefeyi savunan bir distribütör ayrıca 40 yılın tecrübesi ve gücü her zaman avantaj demektir.
Bayilerine bir çok avantaj sunuyor
İş Koruma stokta sürekliliğe önem veriyor
Bayilere sağladığımız avantajların başında ürün çeşitliliği geliyor. Başta da bahsettiğim gibi iş güvenliği sektöründe neredeyse tüm ürünleri bizde bulabilirsiniz. Bu durum da bayiler için avantaj oluşturuyor. Bir ürünü nereden aldılarsa diğer ürünleri de aynı yerden temin etmek
Ürünlerin devamlılığının olmasını son derece önemsiyoruz. Bir müşteriye ürünü verdiğimiz zaman o ürünün bizde devamlılığının bulunuyor olması gerekiyor. Malum bir beyaz eşya vb. gibi servis gerektiren ürünler satmıyoruz. Bizim sunabileceğimiz ve müşterilerin
İŞ GÜVENLİĞİ
Faaliyetlerine 1975 yılında iş eldiveni imalatı ile başlayan İş Koruma, ürün yelpazesini sürekli geliştirerek “İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı” sektöründeki ticari hayatına hız kesmeden devam ediyor. İş Koruma, bayilerine; 40 yıllık tecrübenin yanı sıra, stok ve fiyat gibi bir çok konuda da avantajlar sunuyor. İş Koruma İş Güv. Malz. San. Tic. Ltd. Şti. Firma Yetkilisi Arda Ataoğlu ile firma faaliyetleri ile birlikte sektöre dair sorun ve çözüm önerilerin yer aldığı bir söyleşi gerçekleştirdik.
İŞ GÜVENLİĞİ
SEKTÖR ANALİZİ
64 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
bizden beklediği tek hizmet ürünün stokta sürekliliğinin bulunması. Sattığımız ürünler bir proseste kullanılıyor ve kullanıcı memnun olduğu ekipmanı faaliyet devam ettiği sürece kullanmak ister. Bu işi iyi yapmak istiyorsanız ürününüzü kullanan kullanıcı her ihtiyacı olduğunda ürünü sizden tedarik edebiliyor olmalı.
nedenini ise pazara birçok Avrupalı firmanın girmesine ve ürün çeşitliliğin artmasına bağlıyorum. Kullanıcılar kullandıkları ürünün birçok alternatifi olduğunu gördü ve bu alternatifleri denemek istiyor. Her firma kendi ürününü tanıtarak hem Pazar payı almak istiyor hem de bu sayede kullanıcıları bu alternatifler konusunda bilinçlendiriyor.
“KKD'lerde ürün fiyat endeksinin çok iyi analiz edilmesi gerekiyor”
Tıp veya teknolojik ürünler gibi olmasa da bizim sektörümüzde sürekli gelişen canlı bir sektör. Kullanıcı ihtiyaçlarına göre sürekli yeni ürünler tasarlanıp satışa sunuluyor. İletişim çağında malum bu yenilikler de çok hızlı yayılıyor. Bizler de bu yenilikleri sürekli takip etmekteyiz ve uygun olanları firmamıza kazandırmaktayız. İş hacmimizin hemen hemen yarısı yabancı firmalarla olduğu için dış dünya ile bağlantımızın sürekli aktif olması, yurt dışına yaptığımız iş seyahatleri ve fuar ziyaretlerimiz bize bu konuda yardımcı olmakta.
Kişisel Koruyu Donanımları’nda doğru ürünü tanımlarken öncelikle sertifikasının olması birincil kriterlerden. Çünkü Avrupa’da kabul edilmiş her ürünün olması gereken minimum kalite standartlarını belirten normlar mevcut. Ürün bu normları karşılamıyor ise zaten o ürünü tüketiciye satmanız hem etik değil hem de yasalar ile yasaklanmış durumda. Sektörümüzde maalesef hala bunu yapan firmalar da yok değil ancak artan devlet kontrolleri sayesinde her geçen gün sayıları azalmakta. Doğru ürünü tanımlarken ikinci kriter de doğru fiyattır. Yani ürünlerde kalite fiyat endeksinin çok iyi analiz edilmesi gerekiyor. Ürün fiyatının uygun olmasının yanında, kullanım ömrünün de uzun olması gerekiyor. Ucuz ürün alırken her zaman gerçekten ekonomi yapmış olmuyor insanlar. Belki tercih edeceği daha pahalı bir ürün ona çok daha uzun süre faydalı olup ona yıl sonunda gerçek bir ekonomi yaptırmış olacak. Kullanıcılar aslında bu noktada bilinçlendi. Her işe özel bir ürün var ve kullanıcılar bunun farkında. Artık onlara daha uzun süre hizmet edecek ve onların daha güvende çalışmalarını sağlayacak ürünleri talep ediyorlar. Bu bilinçlenmenin
Arge ve inovasyon
Yerli üretim ve Avrupa üretimi arasındaki farklar
Yerli üretim ve Avrupa'daki üretimler arasında büyük bir zihniyet farkı var. Şöyle ki; yurt dışında bizim kadar rekabet ortamı yok, bizim kadar arz da yok, talepte yok. Bu noktada Türkiye'de arz da fazla, talepte fazla ve bu durum da firmaları fiyat politikasına müdahaleye zorluyor. Türkiye'de ki firmalar rakiplerimden nasıl sıyrılırım düşüncesini sürekli fiyat politikasını aşağıya çekmek olarak algılıyorlar. Avrupa'da durum biraz daha farklı. Onlar nasıl daha farklı olurum düşüncesini fiyat politikası üzerinden değil de kalite ve ürün üzerinden yürütüyorlar. Bu durumda, yerli üretim ile Avrupa'daki ürünler arasındaki farkı ortaya koyuyor. Düşünün bir tanesi daha ucuz nasıl üretirim ve satarım diye vakit harcarken diğeri daha farklı ne üretebilirim, kullanıcının hayatını
SEKTÖR ANALİZİ
nasıl daha kolaylaştırırım diye düşünerek vakit harcıyor.
İŞ GÜVENLİĞİ
İthalatçı olarak yaşanan sıkıntılar
İthalatçı olarak yaşadığımız sıkıntılardan ilki gümrük mevzuatı ile alakalı. İş güvenliği ürünlerinde gümrükten geçerken ürün Türkiye'deki diğer tekstil ürünleri ile aynı kalemde yer alıyor. Örneğin Türkiye'de gömlek üreticisi çok fazla ve devlet gömlek üreticilerini korumak adına, ithalatta ek vergiler getiriyor ki bu yerli üreticiyi korumak adına çok saygıdeğer bir düşünce ama gömleği korumak adına aynı cetvelde yer alan bizim iş kıyafetleri ürünlerimizde vergi içeriğinde kalıyor. Bir diğer örnek iş ayakkabıları; Türkiye’de basit sınıftaki iş ayakkabıları üretilebiliyor. Bu ülkemiz için sevindirici bir durum lakin iş ayakkabılarında çok teknik ve üst sınıf modeller de mevcut. Bu ayakkabılar gerçekten kullanıcıya rahatlık sunarken koruma seviyesini de yukarı çekiyor. Kullanıcı daha rahat bir ayakkabı ile çalışırken daha güvende olabiliyor. Ancak bu tip modeller maalesef ülkemizde üretilmiyor. İthalat aşamasında basit ayakkabı üretimini korumak için konulan her ek vergi ithal edilen üst sınıf iş ayakkabıların fiyatlarını etkiliyor. İthalatçının ödediği her ek vergi fiyata yansıyarak tüketicinin bu ayakkabılara erişmesini zorlaştırıyor. Bu durum neticesinde kullanıcı ucuz ürüne yönelerek belki de güvenlik zafiyetine maruz kalıyor. İş kazaları da kaçınılmaz oluyor. Bizler Türkiye’de üretilemeyen teknik ekipmanlardaki bu adaletsiz ek vergi yükünün kaldırılması ve ülkemize kaliteli ürün gelişinin önünün açılması taraftarıyız. Böyle bir durumda yerli üreticiler de kendilerini bu ekipmanların seviyesinde üretim yapmak zorunda hissedecekler ve kazanan tüketici olacaktır. İş kazalarındaki azalma neticesinde kazanan ülkemiz
66 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
olacaktır. Bir diğer sıkıntı is gümrüklerdeki uzun prosedürler ve yığılma sonucu ithalat aşamasında kaybedilen zaman sorunu. Avrupa’da 1 haftada sevk edilen ve 2. Hafta ülkemize varış yapan ürünlerin gümrük işlemlerinden çıkması ve stoklara giriş yapması bazen 1 ay sürmekte. Bu hem ürünün kullanıcıya geç ulaşmasına hem de bu bekleme süresi boyunca artan maliyetlerin fiyata eklenerek ürün fiyatlarının yükselmesine sebep olmakta. Kaybeden yüne tüketici olmakta. Eminim ki gümrükte uygulanan sıkı kontrollerin bir nedeni var ancak uzun yıllardır bu ürünleri kurallara uygun şekilde ithal eden ve bu işi layıkıyla yapan firmalara biraz daha fazla güvenilmeli diye düşünüyorum. Her ürünü her detayına kadar her seferinde kontrol etmenin hem devlete bir maliyet hem de dolaylı yoldan ürün fiyatlarına artış getirdiğine inanıyorum.
“Sektörde yaşanan sıkıntılar”
İş güvenliği ürünleri yeri geldiğinde hayat kurtaran önemli ve teknik ürünler. Bu ürünleri kullanan kişilerin nasıl ki bir eğitim almaları ve doğru ürünü kullanmaları için sürekli iş güvenliği uzmanları tarafından denetleniyor olmaları gerekiyor ise bu ürünleri satanların da bu konuda eğitilmiş bilinçli kişiler olması gerekiyor diye düşünüyorum. Son zamanlarda oldukça popüler bir sektör olan iş güvenliği sektörü herkesin zengin olmak için gördüğü kestirme bir yol olmuş durumda. Buna bir çözüm bulunması gerekiyor zira bilinçsizce kullanıcıya satılan bir ürün o kişinin hayatına neden olabilir. Bu ürünleri satmak isteyen firmaların bir eğitim süzgecinden geçmesi bir çözüm olabilir. Devletin bu konuda kontroller yapması ve yetkili kişilerin bu ürünleri satabilecek konumda olması haksız rekabetin de önüne geçecektir diye
düşünüyorum. Bu konuda eczacılık sektörü örnek olabilir mesela. Sektördeki bir başka sorun işe kontrolsüz şekilde yetiştiren iş güvenliği uzmanlarımız. Ülkemizin bu uzmanlık dalına ihtiyacı olduğu aşikâr. Ancak maalesef bu uzmanlığı elde eden bazı arkadaşlarımız asıl uzmanlıklarına yoğunlaşmak yerine daha önce de dediğim gibi bu sektörde hem eğitim vermek hem de ürünleri satarak kısa yoldan zengin olma hayali ile bu belgeyi alıyorlar. Bizler bu ürünlerin ithalatını yapan ve ürünler için çalışan firmalarız. Bizlerden talep edilse dahi biz bu konuda eğitim vermiyoruz çünkü bu işin uzmanları var ve bu onların işi. Gel gelelim iş güvenliği ürünleri de bizim işimiz, bizler bu ürünlerin tedariki ve pazara sunulması için çalışarak bu işte uzmanlaşmayı tercih ediyoruz. Yaşadığım tecrübeler neticesinde diyebilirim ki birçok iş güvenliği uzmanı arkadaşımız iş güvenliği ürünleri konusunda oldukça yetersiz bilgiye sahip. Bu nedenle bizler onlara bu konuda destek olmaya hazırız ancak onlar da unutmamalı ki iş güvenliği ürünleri satmaya başlarlar ise zengin olma ihtimalleri başka bir meslek dalındaki ihtimalden fazla değil.
HABER
Nalbur Teknik dergisi The Big 5 fuarında medya sponsoru Orta Doğu pazarının en önemli yapı ve inşaat teknolojileri fuarı olan The Big 5, 36’ncı kez kapılarını ziyaretçilerine açıyor. 2015 yılında olduğu gibi bu yılda fuarın medya sponsoru olan Nalbur Teknik dergisi, Türk markaların bilinirliğini artırmak hedefi ile hazırlıklarına tüm hızı ile devam ediyor.
68
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
O
rta Doğu’nun en büyük ve en popüler inşaat fuarı olan ve Dubai World Trade Center’de yapılacak olan The Big 5 etkinliğinde bu yıl 85 bin kişinin yer alması bekleniyor. Artan işbirlikleri ve inşaat sektöründeki yatırımlar ile hem Türkiye hem de BAE’nin güçlü bir şekilde büyümesi öngörülüyor. Türkiye ve Körfez ülkeler arasındaki ticari ilişkilerin artması ile ihracat 1 milyar dolara ulaştı. Bazı sektörlerde yaşanan daralma ve düşüşten inşaat sektörü
etkilenmedi aksine yükselen bir büyüme ivmesi gösterdi. Bu başarı ve yükselen grafik ile 2018 yılına kadar inşaat sektörünün, yüzde 8 oranında büyümeye devam etmesi öngörülüyor. Körfez Konseyi Üyesi ülkelerin yönetimlerince desteklenen 291 Trilyon dolarlık fon ile bu büyüme ivmesinin süreceği ve yaşanacak ekonomik sarsıntılardan sektörü koruyacağı tahmin ediliyor. Bu çerçevede Körfez ülkeleri ile inşaat ve teknolojileri alanında firmaların etkileşime gireceği ve güçlü iş birlikleri geliştireceği bir platform olarak kabul edilen The Big 5 fuarı son derece önemli etkinlik.
Eğitim ve seminerler
The Big 5 fuarının özelliklerinden birisi de Birleşik Arap Emirlikleri’nde ticaretin nasıl yapılacağına dair kılavuz
niteliğinde. Kurulacak iş birliklerinin yanı sıra bir eğitim ve bilgi lokasyonunda düzenlenecek The Big 5’da 64 seminer ve eğitim programı oluşturulacak. Özellikle Türk katılımcılara kanunlar, yönetmelikler konusunda verilecek olan bilgiler ile katılımcılara önemli katkılar sağlayacak. Pazar potansiyeli, iş geliştirme, tedarik zinciri rekabeti, kültürel farkların yönetimi, etnik konular, akıllı şehirler, inşaat pazarında trendler gibi konuları içeren seminerlerin de düzenleneceği fuarda, katılımcılar için büyük fırsat oluşacak. Sürdürülebilirliğin ve yeşil inşaatında fuarın odak merkezinde yer almasının yanı sıra, Gala Ödülleri ile de yeşil teşebbüslere ödül verilecek.
HABER
Isınma maliyetlerini düşürmek için XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği’nden uyarı XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği önümüzdeki kış ısınma maliyetlerini düşürmek için evlerdeki ısı kaybının büyük bölümünün yalıtımsız binalardan kaynaklandığını ve en önemli koşulun yalıtım olduğunun uyarısını yineledi.
XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Başkanı Emrullah Eruslu
X
PS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Başkanı Emrullah Eruslu, Türkiye’de enerjinin yüzde 40’ının konutlarda kullanıldığını ve bu enerjinin yüzde 85’inin ısınma
70
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
ve soğutma için harcandığını anımsattı. Kış soğukları başlamadan vatandaşların binalarının yalıtımlarını yaptırması gerektiğini belirten Eruslu, “Isı yalıtımı standartlara uygun ürünler doğru detaylarda doğru işçiliklerle uygulandığında en az yüzde 50 tasarruf sağlıyor.
Isınma için harcanan aylık ortalama 200 TL’lik yakıt faturası 100 TL’ye düşüyor. Örneğin, İstanbul’da 100 metrekarelik bir daire için kış sezonunda yalıtımsız bir binada yıllık ortalama 1.500 TL doğalgaz harcaması gerçekleşirken, bu rakam yalıtımlı bir binada 750 TL’ye düşüyor. Dolayısı ile yalıtımsız binalar ceplerimizin düşmanı” dedi. Eruslu, “Türkiye’de 16 milyon bina yalıtımsız, bu da binaların yüzde 85’inin yalıtımsız olduğu anlamına geliyor. Bu binalar ısınabilmek için iki kat daha fazla harcama yapıyor. Yılda 10 milyar dolar enerji harcaması yalnızca bu yalıtımsız binaların kullandığı fazla enerjiden kaynaklanıyor” dedi. Ülkemizde ısı yalıtımı bilinci tam olarak oluşmadığı için yalıtım maliyetinin masraf olarak görüldüğünü belirten Eruslu, binalarda ısı yalıtımı yaptırarak gerek doğalgaz gerekse elektrik faturalarında en az yüzde 50 tasarruf sağlayan ısı yalıtımı uygulamasının maliyeti, bir binanın toplam inşaat maliyetinin yüzde 3 ila 5’i kadar. Isı yalıtımının binaların enerji verimliliğine katkısının getireceği yararların yeterince anlaşılamadığını vurguladı.
Brass ürün gamını gelşitirdi Braas Çatı Sistemleri’nin tüm dünyada modern yapı tasarımlarına yönelik olarak geliştirdiği ve 2011 yılında Türkiye’de de üretmeye başladığı TegaLModerN kiremide, yeni ve çarpıcı bir renk seçeneği eklenerek ürün gamı genişletildi. TegaLModerN’in yeni Titanyum Gri rengi, sıradışı düz profili ve keskin geometrik çizgileri ile özellikle modern çizgilere sahip projelerde mimar ve son kullanıcılar tarafından tercih edilmesi bekleniyor. Bugüne kadar birçok önemli projede kullanılan Braas TegaLModerN, Evolution Innotech yüzey teknolojisi sayesinde de pürüzsüz ve ipeksi bir yüzeye sahip oluyor ve böylece çatıların estetik performansı en üst düzeye çıkarılabiliyor. Ülkemizde faaliyete başladığı ilk günden bu yana birçok ilke imza atan Braas Çatı Sistemleri’nin Türkiye’de 2011 yılında üretmeye başladığı TegaLModerN modeli, Braas’ ın özellikle Avrupa’daki modern mimari çizgilere yönelik olarak geliştirdiği bir model. Üretim başlangıcından bugüne TegaLModerN, Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de mimar ve tasarımcıların beğenisini kazandı. Braas, bu beğeni neticesinde TegaLModerN kiremitte Granit Gri’den sonra yeni bir çarpıcı renk alternatifi daha sunmaya başladı: “Titanyum Gri”
HABER
Düfa’dan Türkiye çapında 10 bin ustaya eğitim
D
üfa, düzenlediği eğitim seminerleri ile Türkiye çapında 10 bini aşkın ustayla bir araya geldi. Yaklaşık 7 milyon dolarlık ek bina ve üretim tesisi yatırımını 2015 yılında devreye alan Düfa, yeni tesisinde AB standartlarına uygun kalitesiyle üretilen boyalarını ve yeniliklerini ustalarla paylaştı. Bu yıl 7 milyon dolarlık ek bina ve üretim tesisi yatırımıyla kapasitesini ve pazar payını artıran Düfa, Türkiye’nin
72
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
dört bir yanını dolaşarak 22 noktada gerçekleştirdiği 33 eğitim semineriyle boyacı ustalarını bilgilendirdi. Düfa seminerlerine katılan boyanın ustaları sektördeki yenilikler, ürün uygulamaları ve Düfa boyanın yeni ürünleri hakkında detaylı eğitim alırken, iş güvenliği ve sağlığı konularında da bilinçlendirildi. Düfa Boya’nın 21. yüzyılın ürünü olarak lanse edilen iç cephe boyası Düfa Zeolit ve birçok yeniliğinin ilk kez
tanıtıldığı eğitim seminerinde, sahip olduğu 70 bin renk seçeneği sayesinde doğanın renklerini mekanlarla buluşturma fırsatı sunan Düfa Tinting teknolojisi de ustalara detaylıca anlatıldı. Eğitim seminerlerinin bu yıl kapsamını genişleten Düfa, önümüzdeki yıl il sayısını artırarak geleneksel hale getirmeyi planladığı seminerler ile çok daha fazla ustayla buluşmaya hazırlanıyor.
Filli Boya’dan bine yakın okula dönüşüm Filli Boya, hayata geçirdiği “Filli Okul” projesi kapsamında, 2008 yılından bugüne yüzlerce ton boya ile 2.5 milyon m’2 den fazla alanı renklendirilerek 500 binden fazla öğrencimizin eğitim gördüğü bine yakın okulumuzu renklendirdi. Filli Boya, çocukların daha iyi şartlarda eğitim almalarını desteklemek amacıyla 2008 yılından bu yana, Anadolu’d a sosyo-ekonomik açıdan zor durumda olan küçük il, ilçe ve kırsal kesimdeki okulların boyanmasına katkı sağlıyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki okulların sağlıklı ve modern eğitim şartlarına kavuşturulması amacıyla Filli Boya, çocukları geleceğe hazırlayan okullarımızı yeni eğitim öğretim yılına hazır hale getiriyor.
İyi Şartlarda Eğitim Herkesin Hakkı
Filli Boya’nın örnek kurumsal sorumluluk projelerinden biri olmayı başaran “Filli Okul” projesi kapsamında okulların boyanmasıyla, öğrenci ve eğitimcilerin, öğrenme ve öğretme isteklerine olumlu yönde katkı sağlanarak, gençlerimizin hak ettikleri şartlarda eğitim görmeleri hedeflendi.
HABER
ASELSAN ile Gedik Holding ve Gedik Üniversitesi arasında işbirliği
A
SELSAN ile Gedik Holding arasında 3 Eylül 2015 tarihinde tarafların deniz sistemleri, robotik, ulaşım ve enerji sistemlerinin geliştirilmesi ve üretimleri konularında yapacakları araştırma geliştirme faaliyetleri ve işbirliğine ilişkin metotların belirlenmesi kapsamında niyet anlaşması imzalandı. ASELSAN’nın Ankara’d a yer alan tesislerinde gerçekleştirilen törende Aselsan ile İstanbul Gedik
74
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
Üniversitesi arasında da çerçeve protokolü imzalandı. Bu protokol tarafların birlikte yürüteceği bilimsel veya teknolojik araştırmalara yönelik Ar-Ge çalışmalarını, birlikte katılım sağlanacak uluslar arası projeleri ve konsorsiyumları, bunlara dayalı çıkarılacak ortak yayınları ve birlikte düzenlenecek seminer, konferans, tanıtım etkinliklerini kapsıyor. İmza merasiminde ASELSAN Genel Müdürü Dr. Faik EKEN başkanlığındaki ASELSAN Üst
Yönetimi ve Daire Başkanları ile Gedik Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya GEDİK, Gedik Holding CEO’su Dr. Mustafa KOÇAK, Rektör Prof. Dr. Berrak KURTULUŞ, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sunullah ÖZBEK ile Robot Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Savaş DİLİBAL hazır bulundu.
Polisan’dan 50 yıllık tecrübe Türkiye’nin Dış Cephe Isı Yalıtımı’nda Güvenilir Markası olan Polisan’ın Exelans Enerji Isı Yalıtım Sistemleri, konutların mimari ve yapı fiziği ihtiyaçları gözetilerek Polisan Holding’in 50 yıllık tecrübesi ile geliştirildi. Polisan Boya A.Ş. üretim ve kalite kontrol standartlarına uygun olarak üretilen Polisan Exelans Enerji Isı Yalıtım Levhaları ve paket sistemleri zaman içerisinde teknik değerlerini kaybetmeden kalıcı performans sağlıyor. İlk çıktığı günden itibaren sahada kendini kanıtlayan, standartlara uygun yüksek kalite performanslı komponentler kullanılan Polisan Exelans ürünü için pazarın ihtiyaç ve gelişimine paralel olarak sistemin geliştirilmesine yönelik çalışmalar devam ediyor.
Uzman Uygulamacı Bayi Seçimi Önemli
Dıştan ısı yalıtım sistemlerinin uygulamalarında olası hataların önüne geçmek için, yüksek performanslı ve kaliteli ürünler kullanılmasının haricinde, yapılan uygulamanın bilgi, deneyim ve dikkat gerektirmesinden dolayı Uzman Uygulamacı Bayi seçimi de ön plana çıkıyor. “Polisan Uzman Uygulamacı” sertifikasına sahip Exelans Enerji Uygulama Bayileri ile uygulanan sistem, istenen standartlara ulaşırken, garanti almaya hak kazanıyor.
RÖPORTAJ
UĞUR ERMİŞ UĞUR ERMİŞ GÜZEL METAL Kurumsal Satış Müdürü Müşterilerimizin yapısına göre özel projelendirme mantığı ile çalışıyoruz 76
Nalbur Teknik.com / Ekim’15
RÖPORTAJ
Mobilya aksesuarları alanında 30 bin çeşit ürünü ile Türkiye’de 2 bin noktada kullanıcıya ulaşan Güzel Metal, müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmak için yatırımlarını her geçen gün artırıyor. Sektörün gerçekleri ve ihtiyaçlarını tespit edip, her türlü hizmeti amaç edindiklerini belirten Güzel Metal Kurumsal Satış Müdürü Uğur Ermiş, “İhtiyaçlarını karşılayabilen ve kurumsal bir işleyiş ile yol kat etmeye başladığımız, şirketleşme yolunda başlangıç adına kurumsal satış birimini kurduk.” dedi. Uğur Ermiş ile Güzel Metal’in sektörel ilerleyişi, ürün gamı, kurumsal yapısı ile ilgili bir söyleşi gerçekleştirdik.
M
obilya aksesuarları sektörünün gelişimi ve ülke yararına kullanılmasında öncülük yapan Güzel Metal gelişimini kararlılıkla sürdürmektedir. 1977 yılında metal kapı kolu üretimiyle başladığı meslek hayatına kapı kolu ve aksesuarları yanında mobilya aksesuarlarını da ilave ederek yaklaşık 30.000 çeşit ürünle sektöre hizmet vermektedir. Firmamız yurtiçi bayileriyle ürünlerini Türkiye'de 2.000 noktada kullanıcılarına ulaştırmakta, yurtdışında bulunan iş ortakları ile birlikte 40'ın üstünde ülkeye ihracat yapmaktadır. Üretim alanlarımıza ilave olarak yeniden yapılandırılan 10.000 m2 depomuz konveyör sistemiyle donatılarak daha
fonksiyonel hale getirilmiştir. Ayrıca yeniden dizayn edilen 1.500m2 genel merkez ofislerimiz vb. çalışmalarla müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmak için her geçen yıl yatırımlarını artırmaktadır. “Global pazarı takip ediyoruz” Firmamız sektörün gerçekleri ve ihtiyaçlarını doğru tespit edip, özellikle ürün ve hizmet kalitesi anlamındaki çalışmaları ve takiplerini en iyi seviyede yapmayı ve sektöre tüm yönleriyle hizmeti ve müşteri memnuniyetini görev bilmektedir. Bu bağlamda Güzel Metal olarak, klasik pazarın dışında global dünya ve sermaye ile birlikte gelişmeye devam eden yapı marketleri de takip etmekteyiz. Türkiye de yapı marketler ve müşterilerin yapı marketlere bakış açısı gelişerek devam etmektedir. Bunu gıda sektöründe bakkalların rolünü büyük ölçüde alan gıda marketlerin gelişimine benzetiyoruz. Bugünde bir çok nalburun hedefinde işleyişi kurumsal bir yapı market konseptine dönüşmekle birlikte zincir oluşturma gayreti içinde olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu sektöründe geleceğinin tıpkı yurtdışında olduğu gibi yapı marketlerin elinde olacağını ön görüyoruz. Bu stratejimize dayalı olarak, yapı marketlerle ilişkilerimizi geliştirmek, işlem hacmimizi yükseltmek adına orta vadede, yapı marketlerin süreçlerine daha uygun çalışan, ihtiyaçlarını karşılayabilen ve kurumsal bir işleyiş ile yol kat etmeye başladığımız, şirketleşme yolunda başlangıç adına kurumsal satış birimini kurduk.
“Yazlıma ciddi kaynak ayırdık” Geçen zaman içinde birimimiz ciddi manada yol kat etmiştir. Malumumuz yapı marketlerin işleyişleri hiyerarşik ve kurumsal bir yapıya sahip olduğundan, bizde alt yapımızı ve süreçlerimizi bu duruma göre adapte ettik. Yazılıma ciddi kaynak ayırdık. Müşterilerimizin ürünlerimizi
görerek teklif alacağı web sitemizi aktif hale getirdik. Yakında B2B yapısı da dahil edildiğinde daha etkin ve hızlı olacaktır. Kapı kolu, kulp ve mobilya aksesuarı dışında ürün gamını müşterilerimizin talepleriyle çeşitlendirdik. Bu taleplerin doğrultusunda çok farklı ürün gruplarıyla çalışmaya başladık. Kısa sürede teknik hırdavattan, mutfağa, banyodan bahçeye, el aletlerinden plastik
RÖPORTAJ
ürün gruplarına kadar, batarya, duş seti, posta kutuları gibi daha binlerce ürün çeşidiyle müşterilerimize hizmet verir duruma geldik. Ciddi bir operasyonel alt yapı gerektiren
b u gelişimi devam ettirirken kurumsal kimliğimizden ödün vermedik. Etkin satın alma ve üretim stratejileriyle yeni ürünlerimizi, müşterilerimize her zaman uygun fiyatlı ve kaliteli şekilde sunmaya devam etmekteyiz. Her geçen gün yeni ürün grupları ve bayilikler bünyemize dahil olmaktadır. “Yüzde 100 büyüme kaydettik” 2015 yılında geçen yıla oranla daha şimdiden ciroda, müşteri portföyünde ve ürün çeşitliliğinde yüzde 100’ün üzerinde büyüme kaydettik. Hedefimiz bu büyümeyi daha ileriye taşıyabilmektir. Ayrıca bulunduğumuz piyasanın da iyi analiz edilerek ihtiyaçları belirlenmiştir. Bu doğrultuda yakında duyurusunu yapacağımız özel ürün bazlı projelerimizde mevcuttur. Bunlardan bir tanesi kapı kolunda piyasanın kaliteli markası olarak bilinen, Pimador markamızın yeniden projelendirilerek kalitesinin hammadde ve ürün olarak artırılması, ayrıca yeni blister ambalaj konseptiyle geliştirilmiş yeni yüzüyle piyasaya sunacağımız Pimador projemizdir. Bu projemizde sona yaklaştık. Diğer projelerimizde hızla devam etmektedir. “Müşterilerimizle fikir alışverişine açığız” Ulusal yapı marketlerle nasıl bir
78
Nalbur Teknik.com / Ekim’15
“Pimador markamızın yeniden projelendirilerek kalitesinin hammadde ve ürün olarak artırılması, ayrıca yeni blister ambalaj konseptiyle geliştirilmiş yeni yüzüyle piyasaya sunacağımız Pimador projemizdir.” işleyiş içinde çalışılıyorsa aynı kalitede ve özende yerel yapı marketlerle de çalışılmaktadır. Bu noktada kazandığımız deneyimler etkileşimle birlikte yerel marketleri hatta bazı konularda ulusal marketleri de pozitif yönde geliştirmektedir. İş gelişiminin paylaşmayla ve etkileşimle olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle paylaşıma ve karşılıklı fikir alış verişine her zaman açığız. Müşterilerimizin de bizden her konuda memnun olduğunu görmek yaptığımız işten keyif almamızı sağlamaktadır.
“Kurumsal yapıya sahip olmak için hiç bir yatırımdan kaçınmıyoruz” Müşterilerimizin yapısı birbirlerinden çok farklı olduğundan, her bir müşteriye tüm konularda yapısına özel projelendirme mantığı ile hareket ediyoruz. Müşteri memnuniyeti bizim için çok önemlidir. Bu nedenle satış ve pazarlama ekibimizde müşteri ziyaretlerinin belirlenen zaman aralığında her şartta rutin olarak yapılması gibi hassas ve olmazsa olmazlarımız vardır. Ayrıca piyasada kampanya ve fiyatları her zaman takip ediyor, bu doğrultuda müşterilerimizin çıkarlarını her daim koruyacağımız bir fiyat politikası izliyoruz. Şuanda müşteri portföyümüzde ulusal yapı marketlerin tamamı, yerel marketler (büyük metre kareli nalburlar dahil) ve e-ticaret siteleri bulunmaktadır. Tüm müşterilerimize ayırdığımız bütçelerle katalog, stand, promosyon, reklam gibi satış destek materyalleri sağlıyoruz. Uzun vadede hedefimiz, yapı marketlere binlerce ürünü tedarik eden, uluslararası yapıya da sahip bir dünya şirketi olmaktadır. Bu günden hedefimizin temelini atıyoruz. Kurumsal yapıya sahip bir firma olmak için hiçbir yatırımdan kaçınmıyoruz. Alt yapı, insan kaynakları gibi konularda hassas davranıyoruz. Nalbur Teknik dergisini uzun zamandır beğeni ile takip ediyoruz. Sektöre verdiğiniz destek ve gelişim önemli. Bu noktada sektöre verdiğiniz katkıdan dolayı da ayrıca teşekkür ederiz. Sizlerin bilgilendirme ve yönlendirmeleri ile bizlerde gelişiyoruz.
ÜRÜN TANITIMI
Metabo inşaat ve restorasyon alanında geniş ürün gamı sunuyor Yıkım, hazırlama, bitirme: Metabo inşaat sektörü ve restorasyon uygulamaları için sayısız ve yepyeni sistem çözümleri ile karşınızda.
Y
ıkım, hazırlama, bitirme: Metabo inşaat sektörü ve restorasyon uygulamaları için sayısız ve yepyeni sistem çözümleri ile karşınızda. Metabo 2015’e inşaat ve restorasyon alanında geniş bir ürün gamı sunarak başladı. Nürtingen’li üretici firma Ocak ayındaki “Bau” fuarında yıkım, hazırlama ve bitirme ile ilgili 20 yeni elektrikli el aleti, aksesuar ve toz emme sistemini sundu. Alçıpan tornavida, restorasyon planyaları ve zımparalar, karıştırıcılar, kompresörler, taşlama makinaları, disk zımparaları ve elektrik süpürgeleri, akülü çok fonksiyonlu alet ve yeni uzun boyunlu zımpara – Metabo, tüm bu yeni ürünlerle inşaat ve restorasyon sektöründeki profesyonellere her türlü ihtiyaçlarını tek bir kaynaktan temin etme
80 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
seçeneğini sunuyor. Bu ürünler alçıpan inşaatı, döşeme ve fayans yerleşimi, çatı ve ahşap işleri, duvarlar, cephe ve pencereler, elektrik ve sıhhi tesisat ile bahçe ve çevre düzenlemesi ürünlerine gereksinim duyan üreticilerin ürün gamını tamamlıyor. “Ürün portföyünü incelerken ve yeni ürünleri geliştirirken, bu uygulamalarda iş yapan profesyonelleri yakından dinledik” diye açıklıyor Metabo CEO’su Horst Garbrecht. “Sonuçta size günlük hayatınızda kullanabileceğiniz çözümler sun-mak istiyoruz.” Bu işi doğru yaptıklarından emin olmak için Metabo çalışanları tüm Avrupa’da 500’den fazla firmada 1.500’e yakın usta ile detaylı bir anket çalışması yürüttü. “Bu anket bize hangi ürün gruplarında eksiklerimiz olduğunu ve profesyonellerin
hangi önemli uygulamalarına çözüm getirmemiz gerektiğini gösterdi.” diyor Garbrecht. Anket sonuçlar anında serinin stratejik büyümesine entegre edildi ve yeni çözümlerin geliştirilmesi esnasında bile Metabo saha kullanıcıları ile çalıştı. Alman üretici firma sadece yeni ve dayanıklı elektrikli el aletleri geliştirmekle kalmadı, aynı zamanda sistem aksesuarları ve sarf malzemeleri, kullanıcı güvenliği ve akülü el aletlerinin sınırsız özgürlüğü konularına da yoğunlaştı. Profesyonel kullanıcıların sahada sınırsız özgürlük talebini karşılamak için Metabo inşaat ve restorasyon alanındaki tüm çözümlerin aküsüz modellerini de sundu – ve güçlü Ultra-M teknolojisi ile “akülü inşaat alanı” vizyonuna daha da yaklaştı.
ÜRÜN TANITIMI Hazırlama, kesme, döşeme
Döşeme profesyonelleri için çözümler Metabo döşemeciler ve seramikçiler için geniş bir akülü seri sunuyor. 18 Volt kategorisinde akülü multi-tool ve kesim performansında elektrikli el aleti ile eş değer iki tane akülü testere. Akülü seriye ek olarak Metabo’da elektrikli ve havalı çözümler de mümkün. Alman üreticici dört adet, yağsız ve kolay taşınabilir kompresör ile havalı ürün serisini tamamladı. Buna ek olarak seramik döşemecilerinin yüzeyi hazırlık aşamasında ihtiyaç duyduğu iki yeni restorasyon taşlama makinesi, bir yeni restoraston planyası ve uyumlu aksesuarlar da mevcut. Bu dayanıklı ve üretken makinalar ile eski yapışkan tortu ve herhangi bir düzensizlik kolayca giderilebilir.
Çatı ve ahşap inşaatında yetkinlik
Kirişler ve ahşap parçaların hazırlanması gün geçtikçe sabit merkezlere kayıyor. Aynı zamanda şantiyede montaj daha da önemli hale geliyor ve çoğu kullanıcı bunu talep ediyor. Mobil, dayanıklı ve hassas aletler ve aksesuarları ile Metabo çatı ve ahşap inşaatında da çözüm sunuyor. Hafif, masa tipi TS 254 testere içine entegre edilmiş tekerleği ile farklı ve mobil bir çözüm sunuyor. Nürtingen’li üretici güç sınıfı kompresörlerini de tamamen yeniledi : Dört yeni, yağsız model hem kompakt hem de mobil. Hafifliği ve dengeli tutma alanı sayesinde minimal bir efor ile çalışma alanına kolayca taşınabilmesi mümkün.
82 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
ÜRÜN TANITIMI Akıllı bitirme
Alçıpan yapımı için yeni ürünler Profesyoneller alçıpan inşaatındaki tüm uygulamaların üstesinden Metabo’nun yeni ve kapsamlı sistem programı ile gelebiliyor. Üç yeni akülü ve üç kablolu el aleti ile Metabo alçıpan tornavida pazarının en geniş ürün garmın sunuyor. Likit veya boya, lak, harç veya doldurucu gibi viskoz malzemeleri karıştırmak için de dört adet dayanıklı ve güçlü karıştırıcı geliştirdi. Metabo, buna ek olarak yaratıcı toz emme sistemi ile mükemmel duvar ve tavan için ise iki çeşit uzun boyunlu zımpara da sundu. Sayısız uygulama için Metabo’nun 18 Volt akülü serisine uyumlu akülü multi-tool ( çok fonksiyonlu alet) da bulunuyor.
Kompleks uygulamalar, basit çözümler : Kurulum serisi
Isı pompaları, solar ve fotovoltaik sistemler gibi yeni teknolojiler sayesinde, kurulum yapanların ihtiyaçları çok daha arttı ve komple hale geldi. Bu yüzden Metabo kurulum profesyonellerine günlük hayatlarını kolaylaştıracak güçlü ve dayanıklı çözümler geliştirdi : güçlü boru kesme makinası, esnek panter testere, güçlü kırıcı-delici grubu ve kompakt akülü matkap ve akülü multi-tool. Geniş uygulama seçenekleri ile akülü multitool kurulum işlerinde gerekeb farklı görevler için ideal iş arkadaşıdır. Elektrik süpürgesine bağlayarak taşlama işlerini temiz bir ortamda gerçekleştirmek de mümkün. Kapsamlı ekipmanlar: duvar, cephe ve pencere için sistem çözümleri Bir binanın boyanması, yeniden sıvanması veya termal yalıtım yaplması gerektiğinde : Metabo’nun sunduğu elektrikli ve akülü ürünlerin kullanılması yeterli. Restorasyon planyasının yüksek performanslı şanzımanı sayesinde sıva kaldırırken karşılaşılan yapışkan parçalar koyalıkla ortadan kalkıyor. Metabo’nın L, M ve H toz sınıfları için sunduğu yeni elektrik süpürgeleri aynı zamanda etkili bir toz emme aparatı ile bağlanabiliyor. İki restorasyon taşlama makinesi ve geniş aksesuar seçeneği; duvar, tavan ve yerdeki eski tabakaları kaldırmada tamamlayıcı bir sistem sunuyor. Sıvayı, yapışkanı veya dolgu malzemesini karıştırmak için Metabo’nun geliştirdiği dört yeni karıştırıcı modeli de mevcut. 84 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
ÜRÜN TANITIMI
Capatect; ısı yalıtımında kazandıran bir yatırım
C
apatect; kışın yaklaşıyor olması, yüksek doğal gaz fiyatları, 2017 yılına kadar alınması zorunlu Enerji Kimlik Belgesi ile önemi daha da artan yalıtımla tasarruf konusuna dikkat çekiyor. Binalara ısı yalıtımı yaptırmaya karar vermekten daha önemlisi kime yaptıracağınıza karar vermenin önemine dikkat çeken Capatect, yalıtımın sağladığı konforu en düşük enerji faturaları ile yaşamaya olanak sağlıyor.
Yazınız Kışınız, Bahar Olsun
Isı yalıtımı yapılmış bir binada yaşamak, her mevsimde istediğiniz iklimi evin içinde sabitleme rahatlığını, konforunu kazandırır. Dışarıda çok soğuk bir havayı camdan seyrederken doğala yakın bir ısı dengesinde, istediğiniz kadar hafif bir kıyafetle evin içinde dolaşmak yine yalıtımın getirdiği konforlar arasında. Odalar arasında geçerken her odada aynı sıcaklığı bulmak evin kaloriferle ya da yerden ısıtmayla ısınmasına değil ısı yalıtımı yapılmış olup olmamasına bağlı. İyi bir iklimde yaşamanın insanların ruh sağlığına hatta ailelerin evdeki
86 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
huzuruna bile doğrudan olumlu etkisi olduğu artık bilinen bir gerçek.
Ömür Boyu Tasarruf
Filli Boya tarafından üretilen Capatect Isı Yalıtım Sistemleri, binaların ömrü boyunca yüksek enerji tasarrufu sağlamasının yanı sıra, Enerji Kimlik Belgesi hizmeti ve ücretsiz keşif hizmeti avantajları da sunuyor. Binalar, standart Beyaz EPS ısı yalıtım levhalarına göre %20 daha yüksek ısı yalıtım performansına sahip Capatect Dalmaçyalı Isı Yalıtım Levhası ile değer kazanıyor. Yeni inşa edilen binalarda tasarım öğelerini gölgelemeden kaliteli mantolama yapılmasını sağlayan Capatect, dış cephesi doğal şartlar altında ve zaman içinde yıpranmış bina yüzeylerine de yeni bir görünüm kazandırıyor.
Avrupa ve Türkiye Standartlarına Uygun Sistemler ile 10 Yıl Ürün Capatect Garantisi Capatect Isı Yalıtım Sistemi, ısı yalıtım levhasından yapıştırıcısına, sıvasından son kat kaplama ve boya ürünlerine kadar birbirleri ile uyum içerisinde çalışan bir sistemdir.
Avrupa Ve Türkiye standartlarına uygun Capatect ürünleri , Capatect Teknik Şartnamesine göre yapılan uygulamalarda 10 yıl ürün garantisi ve 2 yıl sigorta ayrıcalığıyla sunuluyor.
Enerji Kimlik Belgesi Kampanyası
Çevre ve sürdürülebilirlik politikalarıyla her geçen gün sektöre ve ülkeye katkıda bulunan Filli Boya Capatect, yaptığı kampanya ile Capatect Isı Yalıtım Sistemi’ni kullanan mevcut binalara gerekli kriterleri karşıladığı takdirde Enerji Kimlik Belgeleri’ni ücretsiz olarak veriyor. Filli Boya’nın sunduğu Capatect Isı Yalıtım Sistemi ile yalıtılan binalar, hem uzun ömürlü tasarruf ile değer kazanıyor, hem de Enerji Kimlik Belgesine ücretsiz sahip oluyor.
Ücretsiz Keşif ile İşi Bilene Bırakın
Isı yalıtımı uzmanlık ve bilgi birikimi ister. Doğru bir uygulama için uygulama öncesi yapının mevcut şartlarının tespit edilmesi önemlidir. Isı yalıtımında yüksek performansın alınması için detaylarında doğru çözülmesi gerekir.
ÜRÜN TANITIMI
Ustalara yüksek teknoloji, Panasonic’ten Akülü Matkap Vidalama Serisi
D
ünyanın önde gelen markalarından PANASONIC, ülkemizde VİKO by PANASONIC satış kanalı ile pazara sunduğu profesyonel el aletleri ile şimdi yüksek performansı ve ileri teknolojiyi ustaların kullanımına sunuyor. Ünlü marka, deneyimini ve uzmanlığını akülü matkap vidalama serisine de yansıtıyor. PANASONIC’in genel inşaat, iç tesisat, elektrik tesisatı, marangozluk ve anahtarkilit montaj işlerinde büyük kolaylıklar sağlayan EY 7441 akülü matkap vidalama serisi, mevcut standartları çok daha ileriye taşıyor. Serinin LS2S ve LF2S modelleri bulunuyor.
Maksimum çalışma süresi
PANASONIC’inEY 7441 LS2S / LF2S akülü matkap vidalama serisi, yüksek performanslı 4.2Ah ve 2Ah Li-Ion akü seti ile dikkat çekiyor. En yüksek performans için yeni seviye batarya kapasitesi bulunan ürünler, bu sayede çok daha uzun ömürlü olmayı başarıyor. Yeni 4,2Ah’lik ve 2,0Ah’lik 14,4V akü setleri sayesinde şarj başına maksimum dayanıklılık sağlanıyor. Aşırı boşalım önleme sensörü, Li-Ion pil hücrelerinin aşırı boşalımını engelliyor. Batarya aşırı ısınma koruma sensörü ise bataryanın sıcaklığı zarar verici seviyeye gelmeden önce motora giden gücü kesiyor. Kullanıcıyı batarya durumuyla ilgili bilgilendirmek amacıyla da el aletinin kontrol paneli üzerindeki uyarı lambasının yanıp sönmesini sağlıyor. 4.2Ah Li-ion batarya için 50/60 dakikalık, 2Ah Li-ion
88 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
batarya için 35 / 40 dakikalık şarj etme süresi, ürünlerin tam şarj olması için yeterli oluyor. Serideki tüm ürünler, daha yüksek dirençlerde elektronik hız stabilizasyonu ile sabit torku garanti ediyor. Ayrıca karanlık yerlerde çalışmak için LED ışığı da bulunuyor. 1.75 kg / 1.5 kg’lık ağırlık, 18 kademeli kavrama ve delme pozisyonu, 13 mm yüksek kapasiteli mandren (anahtarsız), tersine çevrilebilme fonksiyonu, elektrikli fren, kayış kancası ve yumuşak kulp gibi özellikler ürünlerin farkını ortaya koyuyor.
Mükemmel koruma
EY 7441 LS2S / LF2S akülü matkap vidalama serisinde tetik sistemi, su ve toza karşı artırılmış sızdırmazlık özelliği ile maksimum koruma sağlıyor. Kontrol paneli ve batarya takımında bulunan elektronik devreler, toz ve suya karşı korunma için üretan bir katman ile kaplanmış bulunuyor. Pil hücreleri de nemin nüfuz etmesini önlemek üzere özel olarak tasarlanmış durumda. Öte yandan ürünler magnezyum dişli
kutusuna sahip. Magnezyum, hafif ve dayanıklı olduğu kadar termal enerjiyi de hızlı bir şekilde dağıtıyor. Bu sayede dahili komponentlerin ısı yayılımı sağlanıyor ve aletin kullanım ömrü daha uzun oluyor. Soğutma ve toz koruması da ürünlerin bir diğer özelliği… Dökme alaşım bir pervane ile sağlanan hava akımı, bir vantilatör gibi görev yapıyor ve çekiç kısmı ile dişli çarklarını da içeren dişli kutusunun tamamını soğutuyor. Ayrıca serinin ürünlerinde, bilyeli yatağın metal içerisine gömülü olması sayesinde alet daha rahat çalışıyor ve dişli kutusunun sağlamlığı artıyor.
ÜRÜN TANITIMI
Bosch’dan iki yeni ürün Bosch GBH V/VF-LI Professional Serisi KırıcıDelici Alet-lerin Standartlarını Yükseltiyor •
Yüksek darbe gücü, uzun çalışma imkânı ve kullanım ömrü • Daha rahat ve kontrollü kullanım için yenilikçi Bosch elektronikleri • %25 daha fazla titreşim kontrolü Bosch Elektrikli El Aletleri Professional serisi yeni kırıcı-delici aletleriyle en zor uygulamalarda bile beklenen dayanıklılığı ve gücü sunuyor. Bosch piyasaya sunduğu GBH 36 V-LI Plus Professional ve GBH 36 VF-LI Plus Professional’ ile 36 volt sınıfındaki güçlü kırıcıdelicileri şimdi daha da güçlü hale getiriyor. Güçlendirilmiş kırıcı-deliciler sabit mandren (V) ve değiştirilebilir mandren (VF) seçeneğiyle kullanıcıların beğenisine sunuluyor. Her iki alet de daha önceki modellerinden daha güçlü ve uzun kul-lanım ömrüne sahip. GBH 36 Professional serisi yeni eklenen titreşim sönümleyici ve uzun akü ömrü özellikleriyle alışılmış kırıcı-delici aletlerin standartlarını yükseltiyor. SLG Test ve Sertifikasyon Enstitüsü tarafından yapılan testlerde her iki akülü kırıcı-delicinin delme performansının daha yüksek ve üç kilo sınıfındaki akülü aletlere oranla ise daha hızlı çalıştığı onaylanmıştır.
Daha etkili: Yüksek güç, daha uzun kullanım ve çalışma ömrü
GBH 36 V-LI Plus Professional ve GBH 36 VF-LI Plus Professional da yenilenen 3.2 jul kırma mekanizması ve dayanıklı motor
92 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
efekti yüksek delme ve yontma performansı su-nar. Dört fırçayla donatılmış motoru kendinden önceki iki fırçalı motorlara kıyasla daha uzun kullanım ömrüne sahiptir. Aletlerin optimize edilmiş geometrik havalandırma delik-leri daha iyi soğuma sağlayarak kullanım ömrünü artırır. GBH 36 V-LI Plus Professional ve GBH 36 VF-LI Plus Professional kırıcı/deliciler 4.0 Ah CoolPack aküleriyle beraber 4.5 ve 4.6 kg’lık ağırlığa sahiptir. Hafif ağırlığı ile güç boyut optimizasyonunu dengeler.
Rahat ve kontrollü kullanım için Bosch elektronikler
Her iki yeni kırıcı-delici modeli Elektronik Rotasyon Kontrolü(ERC) ve Elektronik Hassasiyet Kontrolü (ECP) özellikleriyle donatılmıştır. Bosch’un bu elektronik yenilikleri kullanıcılara daha rahat ve kontrollü alet kullanımı sağlar. Ayrıca bu aletler etkili titreşim sönümleme özelliğine de sahiptir.
Geniş uygulama alanı: Tuğla, taş, duvar, ahşap ve metalde etkili
Lityum-iyon teknolojisi ile tasarlanmış GBH 36 V-LI Plus Professional ve GBH 36 VF-LI Plus Professional basitten daha ağır uygulama alanlarına kadar geniş çalışma
imkanı verir. Tuğla, taş veya daha geniş seri yontma işlerinde küçük delme uygulamalarını hassas ve ustalıkla çözer. Aletlerin 82 milimetreye kadar geniş delme ve yüksek darbe gücü uzun akü ömrü ile birleşince yüksek hızlı delme oranına ulaşır. Bosch GBH 36 VF-LI Plus Professional, düz saplı matkap uçları ve anahtarsız mandren ile metal ve ahşapta rahatlıkla kullanabilir. Sıhhi tesisat, ısı tesisatı, elektrik, ön cephe ve yapı iskelesi gibi sürekli mobil halde olan çalışma ortamlarında, monte etme zamanını düşürerek iş verimini artırır. LED ışığı sayesinde karanlık çalışma alanlarında çalışmayı kolaylaştırırken L- şekilli tasarımı ve yumuşak tutamağı ile kullanıcılara rahat ve dengeli bir kullanım imkanı sunar.
Bahar Temizliği için en büyük yardımcınız: Bosch ALB 36 LI Yaprak Üfleme makinesi Bosch Bahçe Aletleri ürün yelpazesinde yer alan yaprak üfleme makinesi, kolay kullanımı ve güçlü özellikleriyle bahar temizliğinde başyardımcınız olacak.
B
osch ALB 36 LI Yaprak Üfleme makinesi, sonbaharın gelmesiyle artan yaprakları hızlı ve kusursuz biçimde temizler. ALB 36 LI Yaprak Üfleme Makinesi’nin hava akışı, yapılacak uygulamaya göre saatte 180 ila 265 kilometre arasında ayarlanabilir. Bu özelliği ile giriş bölgelerinde, kaldırımda, otoyolda veya çim alanlarda yüksek performans sağlar.
Benzinli ve kablolu versiyonlara kıyasla daha iyi performans
Bosch ALB 36 LI Yaprak Üfleme makinesi Bosch’un 36 volt sınıfındaki bahçe aletleri ailesi içinde yer alır. 36 volt sınıfı, benzin ile çalışan aletler veya kablolu aletlerle kıyaslandığında daha güçlü ve
avantajlı bir alternatiftir. Lityumiyon teknolojisi ve 36 voltluk değiştirilebilir bataryasıyla hem kompakt hem de güçlüdür. Lityum-iyon teknolojisi sayesinde benzinle çalışan modellere kıyasla daha hafiftir ve daha sessiz çalışma imkânı verir. Alet bakıma daha az ihtiyaç duyar ve egzoz dumanı çıkarmaz. Kablolu versiyonlarına kıyasla daha iyi hareket kabiliyeti ve esneklik sunar. Kablosuz teknolojisi sayesinde şebeke hattı bulunmayan büyük bahçelerde uzatma kablolarına ihtiyaç duymadan çalışma olanağı sunar. Bu şekilde gereksiz hazırlık süreçlerini ortadan kaldırarak zaman ve iş gücü avantajı sağlar.
Bosch ALB 36 LI: Hafif, emniyetli ve kolay
Bosch ALB 36 LI Yaprak Üfleme makinesi sadece 2,8 kilogramlık ağırlığı ile son derece iyi bir güç-ağırlık oranı sunmaktadır ve batarya tam doluyken 32 dakikaya kadar çalışmaktadır. Yumuşak tutamak yüzeyi ve dengeli ağırlığı sayesinde Yaprak üfleme makinesi, ele her zaman emniyetli ve rahat bir şekilde oturur. İş bittikten sonra saklamak için üfleme makinesi haznesi kolayca çıkarılabilir ve aletin yanına yerleştirilebilir. Bahar döneminde bahçelerinizin güzelliğini örten yapraklardan sıkıldıysanız Bosch ALB 36 LI en büyük yardımcılarınızdan birisi olmaya aday. ALB 36 LI Yaprak Üfleme Makinesi’ni tüm Bosch yetkili satıcılarından satın alabilirsiniz
HABER
Türk Barter, IRTA Kongresine katıldı Uluslararası Barter Birliği IRTA’nın 36. Genel Kongresi Meksika, Cabo San Lucas’da 13 ülkeden 90 katılımcı ile gerçekleşti. Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı Dr. M. Sırrı Şimşek, Avrupa ve Türkiye adına toplantıya katıldı.
D
ünyada Barter sektörünün gelişimi için faaliyet gösteren ve her yıl geleneksel olarak düzenlenen Barter dünyasının en önemli toplantısı gerçekleştirildi. Uluslararası Barter Birliği IRTA Yönetim Kurulu Üyesi Dr. M. Sırrı Şimşek IRTA’d a; pazarlama, üyelik, genişleme, etik ve sosyal medya komitelerinden sorumlu olarak toplantıya katıldı. Finansal değerlendirmelerin yapıldığı toplantıda, barter şirketleri arasında yapılan işlemler gözden geçirildi. Toplantı esnasında IRTA üyelik koşulları revize edildi, yürürlüğe konuldu. IRTA üyelerinden oluşan
94
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
ve uluslararası barter şirketlerinin üye olduğu Universal Currency ortak pazarı işlemleri değerlendirildi ve barter sektörünün stratejileri tartışılarak yeni hedefler belirlendi. IRTA genel kongresinin en önemli gündem maddesi; İslam Kalkınma Bankası’na bağlı 57 İslâm ülkesinde uygulanacak özel barter proje çalışması karara bağlanarak Türk Barter International’ın üstleneceği duyuruldu. Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehmet Sırrı Şimşek, 36. Genel Kongre’d e yapmış olduğu konuşmada; ’’Krizlerin devam ettiği dünyamızda faiz, borsa ve döviz kuru hareketlerini bağlı
olan ekonomiler, alternatif finans ve alternatif ticaret arayışındalar. Dolar ve euroya bağlı ülkeler ekonomilerinde bağımsız hareketler yapamamaktadırlar. Dünyanın aradığı alternatif finans ve ticaret sistemini ise barter rahatlıkla karşılayabilecektir. Barter modelinin dünya ekonomilerinde hakim olabilmesi için her ülke kendi yapısına uygun barter kanunu çıkarmalı ve barter uygulama standartlarını belirlemelidir. Standartların belirlenmesinde barter endüstrisinin kuruculuğunu üstlenen IRTA öncülük yapacaktır. Uluslararası işlemlerin artırılması ile her ülkedeki Barter hacimleride artırılmış olacaktır.’’ IRTA, Barter sistemini uygulamak isteyen; Avrupa, Asya ve Ortadoğu’d aki ülkelere referans olarak Türk Barter’ı göstermektedir. Barter Sistemi ve IRTA üyesi Barter kuruluşlarına tüm dünyanın ekonomik refaha ulaşması için gerekenden de fazla bir rol üstlenmesi gerekiyor. 1994 yılından beri Dünya Barter Birliği (IRTA)’nın üyesi olan Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehmet Sırrı Şimşek her yıl verilen ödüllere bu yıl bir yenisini daha ekledi. Barter sektörüne yaptığı katkılardan dolayı IRTA’nın bu yıl ki en büyük ödülüne lâyık görüldü.
ÜRÜN TANITIMI
FERM Elektrikli El Aletleri’nin Türkiye Distribütörü Ataman Grup
A
taman Grup temel faaliyetine komşu birçok alanda daha gelişme ve büyümesine devam ediyor. Elektrikli el aletleri konusunda, Avrupa’nın saygın, kaliteli ve başarılı markalarından biri olan Ferm ürünlerinin Türkiye’d eki dağıtımını Ataman Grup gerçekleştiriyor. Temelleri, 1980’li yılların başında atılan Ataman Grup, hırdavat ürünleri satışı ile Ahmet Ataman tarafından kuruldu. Yönetim kurulu başkanı Ahmet Ataman, faaliyetine 20 metrekare alan ile başladığını şuan 5000 metrekare imalat, depolama ve dağıtım alanı ile İstanbul ‘dan faaliyetlerine devam ettiklerini söyledi. 1980’li yılların başından itibaren Türk sanayisi ve inşaat sektörüne büyük katlılar sağlamaya devam ettiklerini, 2012 yılında Genel merkezini Adana’d an İstanbul’a taşıdıklarını, yerel toptancılıktan, imalat, ihracat ve ithalat hedeflerini gerçekleştirmek için
96 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
rotalarını tamamen İstanbul’ a çevirdiklerini belirtti. Ataman Grup, Genel Müdürü Murat Ataman, 2014 yılı sonu itibari ile Hollanda merkezli Ferm elektrikli el aletleri ile distribütörlük ilişkisi eşit paylı ortaklığa dönüştükten sonra bütün faaliyet alanlarına Avrupa, Rusya, Afrika, Uzakdoğu ve Ortadoğu pazarlarıyla genişletmiş ve bu bölgelere yapılan ithalata ve ihracatta artış sağlama yolunda çok büyük bir adım attıklarını dile getirdi. Pazar şartlarının gelişmesi, rekabetin artması ve tesislerin modernizasyon ihtiyacının kaçınılmaz hale gelmesiyle İstanbul Anadolu yakasında yatırımlarına devam etmektedir. İş ortaklarına 8 aktif satış temsilci ve yurt genelinde geniş bir alana yayılan 1500’d en fazla iş ortağı ve profesyonel çalışanları ile hizmet vermektedir. Ataman Grup, hırdavat ve nalburiye ile ilgili satış ve pazarlama süreçlerinde, Türk sanayisine her türlü ürün ve hizmeti başarıyla sunarak,
tüm müşterilerine güvenilir, verimli, yüksek teknolojili ve ekonomik çözümler sağlamaktadır. ATAMAN, ürünlerine Türkiye’d eki yaygın satış ağı aracılığıyla kolay erişim imkânı sunulmaktadır. Her geçen gün gelişen bu satış noktası ağı, ATAMAN’ın sahadaki ulaşılabilirlik gücünü pekiştirip piyasadaki güven algısını arttırmaktadır. Son yıllarda, Türk sanayisinin teknik sprey ve kimyasal gereksinimini ATM TECH markalı imalatları ile tüm komşu alanlarda atılımını sürdürmeye devam ediyor. Teknik spreyler konusuna büyük önem veren firma ATM TECH teknik spreyler konusunda sürekli ARGE çalışmaları ile, fren –balata parça temizleme, sıvı gres, gazaltı kaynak, pas sökücü, kalıp ayırıcı, 4×4 genel amaçlı, 2k-fix süper yapıştırıcı, kontak devre temizleyici, siyah gri kırmızı sıvı conta, çinko, paslanmaz bakım ve temizleme spreyleri, kaynak pastası, torch soğutma sıvısı, pafta kesme, kesme-
ÜRÜN TANITIMI
delme-kılavuz çekme sıvıları, düşük, orta ve yüksek cıvata sabitleyiciler ile üretim ve dağıtımlarını yapmaktadır. Hızlı ve güvenli hizmet anlayışı Ataman Grup, mekanik, havalı ve elektrikli el aletleri, endüstriyel ürünler, iş güvenliği malzemeleri, kaynak makina ve ekipmanları, yapıştırıcı ve kimyasal ürünler, ölçü aletleri, çelik halat, taşıma, kaldırma, istifleme makinaları, aşındırıcı ürünler, kesici takımlar, servis ekipmanları, denizcilik ve teknolojik ürünler konusunda kendi markaları, iş ortaklıkları ve distribütörlüklerle Türkiye’ deki her noktasına ve yurtdışına hızlı ve güvenli hizmet anlayışıyla ürünlerimizi müşterilerimize ulaştırıyoruz. ATAMAN, tüm Türkiye genelinde her amaca uygun hırdavat ve nalburiye ürünlerinin satışını yetkili bölge sorumluları ve bayi ağı ile gerçekleştiriyor. ATM, ATAMAX VE İMBAT markalarımız ile yurtiçi ve yurtdışında yüksek kalitede üretimlerini yaptırdığımız ürünleri piyasaya sürmektedir. Bu noktada yaptığı son atılım, Ferm Elektrikli El Aletleri Grubu’nun Türkiye distribütörü olmasıdır. Coopers Investors bünyesinde yer alan “FERM B.V.” , 1965 yılından bu yana elektrikli el aletleri üretmektedir. Günümüzde dünyanın farklı bölgelerindeki üretim tesisleri, iştiraki ve yüzlerce çalışanı ile sektörün en sağlam, inovatif, güvenli ve kaliteli ürünlerini piyasaya sunmaktadır. Ferm, elektrikli
ÜRÜN TANITIMI
el aletleri, aksesuarları ve yedek parçalarının satışı ve satış sonrası servisinde, ATAMAN ile güçlerini birleştiriyor. “POWER TO CREATE” sloganıyla öne çıkan Hollandalı Ferm’ün kalitesi ve güvenilirliği ile Ataman Grup ve çalışanlarının güç ve deneyimleri bir araya geliyor. Akülü el aletlerindeki yeni trend: “Fırçasız motor teknolojisi” Gelişen teknoloji ile birlikte kullanıcıya yönelik farkındalık oluşturacak uygulamaların son derece önemli hale geldiği bugünlerde, dünyadaki elektrikli el aletleri konusundaki büyük oyuncularının kanalize olduğu yeni trend “Fırçasız Motor (Brushless Motor)” teknolojisidir. Eski teknoloji olan basit bir fırçalı motor (Brushed motor), rotor, komütatör, fırçalar, motor mili ve sürekli mıknatıslardan
98 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
meydana gelir. Elektrik akımı ilk olarak komütatör ile elektriksel ve fiziksel kontak halinde olan fırçalar vasıtasıyla sisteme giriş yapar. Sonrasında rotor üzerindeki sargılardan geçerek bir manyetik alan oluşturur. Bu manyetik alan rotorun
etrafında bulunan sürekli mıknatıslarla etkileşime girerek rotorun, motor milini döndürmesini sağlar. Fırçalı motor içeren bir akülü el aletinin tetiğine daha fazla basılması, daha fazla akımın uygulanarak, rotorda daha güçlü bir manyetik alan
ÜRÜN TANITIMI
oluşturulmasına, dolayısıyla daha güçlü ve hızlı bir dönme kuvveti elde edilmesini temin eder. Bu motor tipinin en belirgin dezavantajı fırça ve rotor arasındaki sürtünme dolayısıyla oluşan termal enerji kaybı ve hız düşüşüdür. Buna ek olarak fırçaların zamanla yıpranmasından ötürü, periyodik bakım aralığı sıktır. Günümüzün gözde teknolojisi olan fırçasız motorlar (Brushless Motor) adından da anlaşılacağı gibi fiziksel temas ile sürtünme kaybına yol açan fırçaları içermezler. Sürekli mıknatıslar, dönen rotor üzerine monte edilmiş vaziyettedir ve stator bobinleri rotoru çevreleyecek şekilde yerleştirilmiştir. Elektronik komütasyon tekniği ile bobinler uygun zamanlama ile enerji verildiğinde rotor dönmeye başlar. Fırçasız motorlarda elektronik kontrol ünitesi, rotor sargıları vasıtasıyla akım fazını değiştirerek, hassas bir dönme tepkisi alınması sağlar. Tüm bunlar dikkate alındığında, özellikle profesyonel kullanıcılar için kalite ve uzun vadedeki
maliyet açısından, doğru seçimin fırçasız motorlar olduğu ve gelişen teknoloji ile trendin hızla bu yöne kaydığı açıkça görülmektedir. Fırçasız motorların avantajları - Fırçasız motorlar daha az bakım gerektirir. – Bakım periyotunun uzun olması sebebiyle bakım maliyeti düşüktür. – Akülü uygulamalarda daha uzun batarya ömrü sunar. – Daha fazla güç elde etme imkanı verir. – Yüklü ve yüksüz durumlarda fırçalı versiyonlara göre daha yüksek devirlerde çalışabilirler. – Daha sessiz çalışırlar. Brushless motorların genel fırçalı motorlara göre birçok avantajı ve dezavantajı vardır.
Avantajları
• Sessiz çalışma • Elektriksel gürültü oluşturmaması • Bakım kolaylığı • Uzun Ömür • Daha yüksek hızlar • Daha çok tork
Dezavantajları • • •
Pahalı sistemler Kompleks Kontrol Isınma
Fırçasız motorları içyapılarına göre 2'ye ayırabiliriz. Inrunner (Inline) Fırçasız Motorun dönen kısmı yani rotoru motorun iç kısmındadır. Gövde (stator) sabittir. Bu motorların genellikle hızları diğer tür olan outrunner’ a göre daha yüksektir. Buna karşılık motorların volt başına ürettikleri tork daha azdır. Rotorun içte olması birçok kullanım kolaylığı sağlar. Görünüş olarak standart fırçalı motorlara benzerler. Outrunner (Outline) Fırçasız Motorun Rotoru dış kısımdadır. Yani motorun gövdesi döner sabit kısımsa içerdedir. Soğutulmaları bobin kısmının merkezde olması nedeniyle daha zordur. Outrunner motorların hızlarının daha düşük toklarının daha yüksek olmaları nedeniyle uçan projelerde (helikopter,quadrotor,uçak..) daha sıklıkla kullanılırlar.
HABER
Nijerya’da, Afrika yapı ve inşaat sektörünü bir araya geliyor
I
TE Group PLC. ve fairtrade Messe GmbH & Co KG, Afrika kıtasının en büyük ekonomisine sahip olan Nijerya’da, Afrika yapı ve inşaat sektörünü bir araya getiriyor. “Nijerya’nın yapı sektöründe öncü fuarı olma” hedefiyle ilk kez organize edilecek olan AfricaBuild Lagos, 16 – 18 Şubat 2016 tarihlerinde Landmark Centre – Lagos’da gerçekleşecek. ITE Group PLC. ve fairtrade Messe GmbH & Co KG bölgesinin en büyük ekonomisine sahip olması ve 2050 ekonomik hedefleriyle dikkat çeken Nijerya’nın Lagos kentinde, önümüzdeki Şubat ayında yeni bir yapı fuarı düzenliyor. 16 - 18 Şubat 2016 tarihleri arasında, Lagos’taki Landmark Centre’de gerçekleşecek olan AfricaBuild Lagos, Nijerya’nın önemli yapı profesyonellerini ve dünyanın dört bir yanındaki uluslararası üreticilerin ürün, hizmet ve teknolojilerini bir araya getirecek. Son günlerde yeni pazarlar arayışında, dikkatleri üzerine çeken Afrika kıtasının parlayan yıldızı Nijerya’da gerçekleşecek olan AfricaBuild Lagos’a tüm dünya yapı sektörü
100
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
oyuncularının yanı sıra Türkiye’den de milli katılım gerçekleşmesi planlıyor. 181 milyonu aşan nüfusuyla dünyanın en kalabalık 7. ülkesi olan Nijerya, 2014 yılında 521,8 milyar dolarlık gayri safi yurtiçi hâsılayla Güney Afrika Cumhuriyeti’ni geride bırakarak “Afrika kıtasının en büyük ekonomisine sahip olma” özelliğini kazandı. Yıllık %2,8 nüfus büyüme oranına bağlı olarak her yıl 700.000 konut inşaat edilmesi ön görülen ülkede, toplamda 20 milyon ünite konut inşaat edilmesi hedefleniyor. Gerek 2050 yılında dünyanın en büyük 20 ekonomisinin arasında yer alma hedefiyle, gerekse inşaat sektöründeki yıllık %9,5’lik büyüme oranıyla dikkat çeken Nijerya, uluslararası yapı sektörü için yeni iş ve iş geliştirme olanakları sağlıyor. AfricaBuild Lagos Fuarı’nı organize eden dünyanın en büyük fuarcılık şirketlerinden biri olan ITE Group PLC. Yapı & Dekorasyon Grup Bölge Müdürü Darryl Pawsey fuarın uluslararası yapı sektörüne sağlayacağı katkıyı şu sözlerle belirtti: “Nijerya inşaat ve yapı sektörü bakımından tüm dünya için büyük bir
potansiyel taşıyor. Yerel inşaat malzemeleri sanayiinin artan ticari, endüstriyel ve konut yatırımlarına yeterli derecede cevap verememesi uluslararası inşaat malzemeleri üreticilerine bölgede yeni iş fırsatları sağlıyor.” Fuar organizasyonunda, Afrika pazarındaki uzmanlığıyla ITE Group PLC. ile güçlerini birleştiren fairtrade Messe GmbH & Co KG’nin Kurucusu Martin März ise yeni girişimleriyle ilgili düşüncelerini şu cümlelerle dile getirdi: Geçtiğimiz ay Lagos’da gerçekleştirdiğimiz Agrofood & Plastprintpack Fuar’ında, 26 ülkeden 91 katılımcı firmayı 1.349 profesyonel ziyaretçiyle buluşturduk. İnşaat malzemeleri üreticileri için büyük bir potansiyel taşıyan Nijerya’d a, ITE Group PLC. gibi bu alanda uzman, sektöre yönelik bilgi ve tecrübesiyle kendini kanıtlamış bir ortakla bir araya gelmekten mutluluk duyuyoruz. fairtrade’in, Afrika fuarcılık sektöründeki uzmanlığı ve ITE Group PLC.’nin yapı ve inşaat sektöründeki tecrübesi birleştiğinde ortaya yapı ve inşaat alanlarında başarılı bir ihtisas fuarı çıkacağına güvenimiz tam” ITE Group PLC.’nin yapı ve inşaat sektöründeki uzmanlığı ve fairtrade Messe GmbH & Co KG’nin Afrika fuar pazarıyla ilgili bilgi birikiminin oluşturduğu sinerjiyle AfricaBuild Lagos, uluslararası yapı ve inşaat profesyonelleri için yeni fırsatlar sağlayacak.
AYIN NALBUR VE HIRDAVAT TOPTANCISI
MEHMET ALİ YEDEK - RECEP GÜNEŞ - ERDOĞAN GÜNEŞ MEHMET ALİ YEDEK - RECEP GÜNEŞ - ERDOĞAN GÜNEŞ
YEDEKLER İNŞAAT MALZEMELERİ YÖNETİM KURULU ÜYELERİ “Yedekler; 40 yılın tecrübesi ve 30 yılın birikimi ile önce hizmetini sonra da ürünlerini satar”
102 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
AYIN NALBUR VE HIRDAVAT TOPTANCISI
13 bin ürün çeşidi ile 1500 bayiye ulaşan Yedekler A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı M.Ali Yedek ile yaptığımız röportajda Yedek: “Bayilerin gerekli referansları yoksa bizimle çalışma şansları yoktur” diyerek bayi seçimindeki önceliklerini belirtti.
Y
edekler uzun soluklu bir macera Bu uzun maceranın kısa anlatımını şöyle yapmak isterim. Yedekler ; 1976 yılında Tahtakale’d e tezgâhtarlıkla başlayan, 1986 yılında İstanbul Bahçelievler’d e Yedekler Ticaret’i kuran, 1992 yılında Yedekler İnşaat Malzm. San. ve Tic. A.Ş. ye dönüştüren 4 ortağın macerasıdır. 1994’te Güneşli’ye taşınmış, 2003 yılından itibaren 3 ortakla yoluna devam etmiştir. 2010 yılında Yunus Pres Döküm Su Armatürleri Ltd. Şti.’ yi kurup armatür imalatına başlamıştır. 2014’te İstanbul, Silivri, Selimpaşa, Ortaköy Sanayi Bölgesi’ne taşınmış 7500 m2 kapalı, 2500 m2 açık alanda toptancılık faaliyetine devam etmektedir. Bayiliği yapılan markalar Su armatürleri ve muslukların üretimini yapmaktayız. Watersun, Yedsun, Oslong, Belen markalı ürünlerde ithal ettiğimiz ürünler arasında yer almaktadır. Mümessilliklerimiz ise, (Bölgesel bayiliklerimiz); Baylan Su Sayaçları, Marshall Boya’d ır. Baylan Su Sayaçları’nın 18 yıldır, İstanbul’d a tek satıcısıyız. Marshall Boya’nın
28 yıllık İstanbul ve Trakya toptancısıyız. Bayiliklerimiz; Fırat Boru, Kale Kilit, Ceravit, Tema, Visam, Karbosan, Atlas Zımpara, Yaparlar, Henkel, (Sista-Ceresit), Astel Bant, Polyas Mebran ve ismini buraya yazamadığımız diğer tedarikçilerimizin ürünlerinin uzun yıllardır toptan dağıtıcılığını yapmaktayız. Üretim ve ithalatlarımız ile birden çok marka ve ürün ile hizmet veriyoruz Kendi markalarımızı A ve B şeklinde iki gruba ayırmamız gerekir ; A Grubu: Ürettiğimiz markalarımız; Yunus Armatür ve YBM Armatür’d ür. Sektöre en kaliteli armatürü üretmek için çaba sarf ediyoruz. İstanbul ili içerisinde servis ekibimizle yerinde tamir ederek, İstanbul ili sınırları dışında ise değişim şeklinde hizmet veriyoruz. Satış ağırlığımız kendi çalıştığımız bayilerimizedir. B Grubu: İthal ettiğimiz / Fason yaptırdığımız markalar ; Watersun, Belen, Yedsun, Oslong. Watersun ve Belen; tesisat markalarımızdır. Rezervuar iç takımları, klozet kapakları, banyo aksesuarları, bahçe malzemeleri, duş hortumları, duş setleri, gömme rezervuarlar, plastik sifonlar vb. Ürünlerde ürün gamımız arasında yer almaktadır. Yedsun; sprey boyalar, sıva fileleri, el aletleri, hilti uçları, maket bıçakları, mixer uçları, hışır örtüler, kablo bağları, sunta kesme testereleri,
AYIN NALBUR VE HIRDAVAT TOPTANCISI
elmas testereleri, silikon tabancaları, eldivenler, toz maskesinin yanı sıra Oslong Su Zımparası’nın da ithalatını yapıyoruz. Aynı zamanda Oslong Su Zımparası, kalitesi mükemmel, rengi mavi, ısrarla aranan bir zımpara olmuştur. Türkiye’d e ki en kaliteli su zımparasını satıyoruz.
104 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
13 bin çeşit ürünü bin 500 adet bayimize ulaştırmaktayız Yedekler, önce hizmetini, sonra ürünlerini 40 yılın tecrübesini, 30 yılın birikimini satar. Ürün grupları olarak; Tesisat, hırdavat, boya ve nalburiye başlıkları altında ürünlerimizi
gruplandırabiliriz. 200 tedarikçiden 13 bin çeşit ürünü bin 500 adet bayimize ulaştırmaktayız. 15 satış temsilcimiz vardır. Bunların 5 tanesi İstanbul‘un Avrupa yakasında çalışır. 3 tanesi Trakya’d a home ofis çalışmaktadır. Trakya’d a ki satış temsilcilerimiz haftada 1 gün şirkete gelirler. 7 satış temsilcimiz ise
AYIN NALBUR VE HIRDAVAT TOPTANCISI
Anadolu’d a(İzmir, Ankara, Bursa, Trabzon, Samsun, Konya/2)yine home ofis çalışıp 4 ayda bir İstanbul’a gelirler. Biz sadece satıcılarla (Nalburlarla) çalışıyoruz. Bugün itibariyle bin 500 civarı bayimiz var. Onları satış grubumuz muhakkak her hafta ziyaret eder. Bizim bayilerimiz bölgesinde liderlik eden firmalardır. Gerekli referansları olmadan bizimle çalışma olanakları yoktur. Biz önümüze çıkana veya çalışmak istiyorum diyen herkesle çalışmayız. Yedekler ; disiplinli, kurallı, güven veren, adil, bir firmadır. Bizimle çalışmakta bu kurallara uymakla mümkündür. Fiyat listemiz 30 yıldır aynı sistemle yayınlanır Biz İstanbul’d a haftada 3 gün, Trakya’d a 2 gün kendi araçlarımızla bayimizin en küçük siparişine kadar teslim ediyoruz. Anadolu’ya da her gün anlaşmalı kargomuzla ücretini biz karşılamak kaydıyla bayimize siparişlerini teslim ediyoruz. Fiyat listemiz 30 yıldır aynı sistemle yayınlanır. Zam gelen, kampanyası olan veya ucuzlayan ürünleri her hafta mutlaka bayilerimize matbu olarak bildiririz. Bizim fiyat listemiz çalıştığımız bayilerimizin masasının üstünden hiç kalkmaz. El kitabı gibidir. Alırken de satarken de bizim fiyat listemizden faydalanırlar. Marka oluşturmak farklılık oluşturmaktır Marka oluşturmak, müşteriye kabullendirmek
AYIN NALBUR VE HIRDAVAT TOPTANCISI
doğru ürünlerle olur ; ürününüzü iyi anlatabilmek, satıcılarınızı ürünlerinizle bütünleştirmek gerekir. Reklam, promosyon takviyesi yapmakla mümkündür. Marka oluşturmak farklılık oluşturmaktır ama çok zordur. Kötü ürün markanızı da şirketinizi de bitirir. Bizim Watersun Rezervuar iç takımımız, klozet kapaklarımız, duş setlerimiz, Yedsun sprey boyamız, Oslong su zımparamız ısrarla aranan ürün halindedir. Bu ürünler sayesinde çok güçlü bayiler edindik. ‘İnsan odaklı’ olursanız kazananlardan olursunuz İşletmeleri şirketleştirmek veya kurumsal firmayız
106 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
demekle kurum olunmuyor. Biz şeffaf, paylaşımcı, adil bir yönetim uyguluyoruz. Ortaklar arası güvene dayalı hesap verilebilir bir sisteme sahibiz. Devletimize, milletimize, bayilerimize ve çalışanlarımıza sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Şirketler insanla yönetilir, insanla çalışır, insandan alır insana satarsınız. ‘İnsan odaklı’ olursanız kazananlardan olursunuz, bununda bilincindeyiz.
Haziran seçiminden sonra hükümet kurulmaması hiç iyi olmadı. Kasım seçiminden sonra ivedilikle bir hükümet kurulup toplumdaki gerginlik giderilmelidir. Öncelikle ülkemizin, insanlarımızın huzura ihtiyacı vardır ve bu sağlanmalıdır. Kredi faizlerinin ve döviz kurlarının hızla yükselmesi inşaat sektörünü çok etkiler. Kredi faizlerinin 0,90’ların altına düşürülmelidir ki insanlarımızın tekrar, taksitli konut alımını yapabilsin.
Kredi faizlerinin 0,90’ların altına düşürülmeli 2015 yılı seçimler yılı oldu.
Arzın fazla talebin az olduğu bir sürece girdik Sektördeki en önemli sorun karsız satışlardır. Bunu
AYIN NALBUR VE HIRDAVAT TOPTANCISI
da tetikleyen arz talep oranlarıdır. Arzın fazla talebin az olduğu bir sürece girdik. İthalat fazlalığı sıkıntısı yaşanırken yerli üreticilerin ihracat yaptığı pazarların azalmasından dolayı iç pazara dönmesi dengeleri daha da bozmuştur. Günlük satış politikalarıyla günü kurtarma telaşı sektörü olumsuz etkilemektedir. Karlar düşüyor masraflar artıyor, işletmeler dar boğaza giriyor. Her işletme sahibi bunu bilerek hareket etmelidir. Asla unutulmamalıdır ki insan vücudu neyse işletmelerde öyledir. “Karsızlık, kansızlıktır.”
Bayilerimiz siyaseti bırakmalı, gelen müşterilerine ve mağazalarına sahip çıkmalıdır Nalburiye sektörü kendini yenilemelidir. Yıllar evvel bir tüketicimiz “kendisinin bile arayıp zor bulduğu, paslanmış ve tozlanmış ürüne ben para vermek zorunda mıyım?’’ demişti. Bayilerimiz bu konumdan kurtulup dokunulabilen, fiyat etiketli ürünlerin olduğu mağazalar olmalıdır ve barkodlu sistemlere geçmelidirler. Bayilerimiz siyaseti bırakmalı, gelen müşterilerine ve mağazalarına sahip
çıkmalıdır. Herkes işini yapmalıdır. Bilinmelidir ki; mekân, zaman, para harcanmazsa başarı oranı düşük veya başarısızlık kaçınılmaz olacaktır. Hepimizin devletimize, milletimize, ailemize, şirketlerimize ve çalışanlarımıza sorumluluklarımız vardır. Bu bilinci yitirmeden, paranın araç olduğunu amaç olmadığını unutmadan çalışmalıyız. “Hayat bizim önümüze ideali koymaz; alternatifleri koyar, biz oradan uygun olanı seçeriz.”
VİKO by PANASONIC’ten; Yeni Nesil Profesyonel El Aletleri
P
anasonic, kablosuz ürünlerinin üstün kalite ve ileri teknolojiye sahip olması konusuna kendisini adamıştır. Gücünü, deneyimini ve birikimini aktardığı Yeni Nesil Profesyonel El Aletleri serisinde yer alan her bir ürün, sahip olduğu kalite ve ergonomik tasarım sayesinde kullanıcısına uzun süreli kullanım, yüksek performans avantajı sunmaktadır. Kanıtlanmış batarya yapısı ve ileri Panasonic teknolojisi sayesinde Yeni Nesil Profesyonel El Aletleri’nin daha fazla güç kullanımı gerektiren çalışma ortamlarında sergiledikleri performans, kablolu ürünlerden daha aşağı düzeyde kalmamaktadır. Yeni Nesil Profesyonel El Aletleri, tercihleri etkileyen sağlam bataryaya ek olarak suya ve toza karşı dayanıklılık konusunda da farkını göstermektedir. En zorlu koşullara uyum sağlayacak şekilde üretilen ürünler, yüksek seviye toz ve su korumasına sahiptirler. Matkap vidalama, vidalama, darbeli matkap vidalama, darbeli somun sıkma / vidalama, SDS – plus kırıcı / delici, avuç taşlama, silikon tabancası, el feneri, üfleme makinesi, el süpürgesi ve birbirinden fonksiyonel testerelerden oluşan geniş ürün serisi, hafif işlerden en ağır işlere profesyonellere her noktada çözüm üretmektedir. 3 yıl garanti, genişletilmiş ürün ailesi ve artırılmış akü kapasitesine sahip Panasonic Profesyonel El Aletleri, VİKO by PANASONIC satış kanalıyla profesyonellerle buluşurken, Türkiye geneline yayılmış 21 servis noktası, satış sonrası destek için hazır bulunmaktadır.
BÖLGE ESNAFININ SESİ ÖZER HIRDAVAT MAKİNA - MALATYA
ÖZKAN DEMIR ÖZKAN DEMIR
ÖZER HIRDAVAT MAKİNA
“Son kullanıcı ile distribütör arasında köprüyüz”
112 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
ÖZER HIRDAVAT MAKİNA - MALATYA BÖLGE ESNAFININ SESİ
1973’ten bu yana Malatya’da teknik hırdavat alanında faaliyet gösteren Özer Hırdavat Makina’dan Özkan Demir ile bir röportaj gerçekleştirdik. Demir; “Son kullanıcı ve distribütör firma arasında köprü olan biz bayiler, müşterilerimizle olan diyaloğumuza ve distribütör firmanın olanaklarından faydalanabilmesi için azami gayret gösteriyoruz.” dedi.
1
973’ten beri hizmette Özer Hırdavat Makina, 1973 yılında babam Osman Nuri Demir tarafından kurulmuş olup, eğitim hayatımı bitirdikten sonra, benim de işyerine gelmemle birlikte faaliyetine devam eden, Malatya’nın köklü ve ticari ahlakına önem veren bir işletmesi olmuştur.
“Bayiliğini yaptığımız firmalarla uzun yıllar çalışmanın avantajını yaşıyoruz”
Firmamız isminden de anlaşıldığı üzere, elektrikli el aletleri ve makine ağırlıklı olmakla beraber, teknik hırdavat grubunun da satışını yapmaktadır. Kale Şirketler Grubu Malatya münhasır bayisi olarak Malatya ve çevre illerde yer edinmiş bir yapıya sahiptir. Dewalt, Black Decker, Stanley, Britool, KL, Rıdgıt, Atlas markalarının yanı sıra, Atech aliminyum ve ahşap işleme makineleri, Sarmak kompresör, Setkom kompresör , Aydın Trafo, Osaka havalı el aletleri, ÇMS Makine, Aten taş, Feniş ve Freud elmas testereleri Malatya yetkili satıcısı ünvanımızı da sürdürüyoruz. Bu marka bayiliklerin yanı sıra, İzeltaş, Gedore-Altaş, Karbosan, Magmaweld, Oerlikon, Fimer, Başaran Kriko gibi daha birçok seçkin markanın satışını yapmaktayız. Bayiliğini yaptığımız firmalarla, uzun yıllar çalışmakta olmamızın verdiği avantajların faydasını her zaman görüyoruz. Geçmiş
zamanlarda karşılaştığımız problemler olsun, aksaklıklar olsun karşılıklı istişarelerle çözüm yolu illa ki bulunuyor. Bunun faydasını hem biz, hem imalatçı ve ithalatçı firmalar, hem de, nihai tüketici yani son kullanıcı görüyor. Bu şekilde herkesin mutlu olduğu bir ticaretin sağlanmasına imza atmış oluyorsunuz. Ayrıca çalıştığımız firmalar ciddi ve güçlü firmalar olduğundan onlarla çalışmanın da kolaylıklarını yaşıyoruz. Ürünlerin müşteriye sunumunda ve satışında yine bu firmaların önemi ortaya çıkıyor. Tabi bölgesel olarak bazı aksaklıklar olmuyor değil. Yine dediğimiz gibi bunların da bir şekilde üstesinden gelip, mümkün olduğunca tolere etmeye çalışıyoruz.
“Son kullanıcı ile distribütör arasında köprüyüz” Evet en önemli konulardan biri de, satış ve satıştan sonraki dönem. Daha doğrusu satıştan sonra doğabilecek sorunlar. Takibinde
BÖLGE ESNAFININ SESİ
bayinin ve distribütör firmanın neler yapabileceği. Müşteri memnuniyeti konusunda ne kadar verimli olabileceği. Son kullanıcı ve distribütör firma arasında köprü olan biz bayiler, müşterilerimizle olan diyaloğumuza ve distribütör firmanın olanaklarından faydalanabilmesi için azami gayret gösteriyoruz. Evet bu gayretler neler. Birincisi, müşterilerimize en doğru ürünü vermek.Bunu birtakım sorular sorarak kullanıcının nasıl bir ürüne ihtiyacı olduğunu, nerede kullanacağına dair tespitlerde bulunarak yapıyoruz.Tabi bu sayede sorunların bir çoğunu, ürünü satarken daha başından engellemiş, azaltmış oluyoruz. İkinci gayretimiz de satıştan sonraki dönem.Kendi kurduğumuz servis bölümünde, doğan bazı arızaları gidererek, satış sonrası kullanıcıya sunduğumuz bir hizmet olarak görüyoruz. Tabiki servisi olmayan ürünü satmamak, daha vitirinimizi süslerken, ürün alırken, her ürünü koymamak prensiplerimiz gereği standartlarımızın altında kalan ürünleri getirtmemek ve yine
114 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
müşterilerimizden gelen şikayetlere kulak vermek gibi gayretlerimiz de her zaman var olmuştur.
Stok durumu ve üreticilerin reklam çalışmaları
Stok tutma ile ilgilide şunları söyleye biliriz. Stok yapmanın avantaj ve dezavantajları var.Biz burada stoklu çalışmanın kendi prensiplerimize daha uygun olduğunu düşünüyoruz. Stok yığılmasına tabii ki dönemsel kararlar almakta da faydalar vardır. Yine önemli konulardan biride, reklam, kampanyalar ve demo. Her zaman en etkili üç faktörden biridir. Hem satışı etkiliyor, hem de kullanıcılar yeni ürünlerle tanışma fırsatı buluyor. İşlerini kolaylaştıran makinalardan haberdar oluyorlar.
“İnşaat sektöründeki büyüme sanayi gelişim hızına birebir yansımıyor”
Yaşadığımız bölgede inşaat sektörünün özellikle son 5 yılda müthiş hızlandığını gördük. Haliyle bizde bu büyüyen pazarda yerimizi aldık ve olumlu yönde etkilendik. Lakin ekonomide bu kadar hızlı büyüme yaşandığını
düşünmüyorum ki aslında doğru orantılı olması gerekirken. İnşaat sektöründeki büyüme sanayi gelişim hızına birebir yansımıyor. Bu değerlendirmeyi yaşadığımız ile göre yapıyorum. Bunun sebebini de 1.ve 2. Organize sanayi bölgesinde imalata yönelik ağır sanayi yatırımlarının olmamasına bağlıyorum. Daha çok büyük atölye şeklinde fabrikalar var. Bu fabrikalar kendi işlerinde yapabilecekleri en iyi şeyleri yapmış, başarılı olmuş işletmelerdir. Ve sebeplerden biri de gider. Maalesef her geçen gün, herkesin, her sektörün kar oranları düşerken masraflar artmıştır. Sürekli yeni yeni giderler çıkıyor. Buda işletmelerin karşılaştıkları problemlerden biridir. Bölgemizde ekonominin çok kötü olmadığını düşünüyorum. Fakat pamuk ipliğine bağlı bir halde olduğu da gözler önünde. En basiti, ilimizde 2014 yılında iklimsel problemlerden dolayı kayısı meyvesi olmadı. Ve bundan etkilenmeyen kimse kalmadı. Yani demem şudur ki, tarımla ilgili yaşanan problem, sanayi ve inşaat sektörünü güçlü etkiliyor. Demek ki yine yukarıda
BÖLGE ESNAFININ SESİ
bahsettiğim gibi sanayi alanında ciddi gelirimiz yok. Çünkü imalat yapan fabrikalarımız çok az. Rekabet ortamının hat safha da olduğu şu günlerde global gelişmeler bunu daha da tetikliyor. Bu aslında normaldir. Rekabet haksız yapılmadığı sürece herkes için faydalı olduğunu düşünüyorum. Bu sayede herkes kendine çeki düzen vermek zorunda kalıyor. Bu da iyi bir şey.
Sektörel anlamda yaşanan sıkıntılar
Hırdavat sektöründe bölgesel olarak bazı problemler yaşanıyor. Aslında buna problem değil de eksiklik demek daha doğru olacak. Ar-Ge. Evet Ar-Ge yapan, yapabilen herkes rakiplerinden 1-0 önde oluyor. Ancak her ustanın böyle bir imkanı ya da düşünce tarzı olmuyor. İşte burada bu görevi bizler üstlenmemiz gerekiyor. Eğitim ve tanıtım. Bu işi biz kendi başımıza yapamayacağımıza göre bunu ithalatçı ya da imalatçı firmalarla birlikte hareket ederek aşmamız gerekiyor. Bu demo çalışmaları doğu bölgesinde daha kısıtlı oluyor. Tabi bunun tek sorumlusu en
tepedeki firmalar değil. Bu konuda bayilerin yani bizlerin de taşın altına elimizi koymamız gerekli. Ayrıca ekonomide ki aksaklıklar hemen yanı başımızda yaşanan siyasi problemler de bunun cabası. Bunların da en kısa zamanda geçip tekrar istikrarlı günlere dönülmesi de yegane dileğimizdir. 2015 yılının son çeyreğine girdik.Her geçen gün daha da zorlaşan ticaret alanında artık daha fazla ehemmiyet göstererek dikkatli adımlar atmak zorundayız. Bu sebepledir ki özellikle satış konusunda son zamanlarda yoğunlaştırdığımız ve 2016’da devam edecek tedbirler. Bu tedbirleri biz satış üzerine aldık. Evet buda bölgemizde en çok yaşadığımız tahsilat problemi. Giderek azalan vadeli satış sistemimize bundan böyle daha da istikrar getirmeyi düşünüyoruz. Biz firma sahiplerinin, yöneticilerinin üstüne düşen, işletmelerinin geleceğini ve salahiyetini devam ettirmektir. Ben burada sayamadığım bir çok problemleri dilimin döndüğünce anlatmaya çalıştım. Sektörümüzdeki diğer değerli meslektaşlarımın da eminim ki ekleyecekleri bir çok
problemler vardır. Ama benim söyleşimizi kapatırken değinmek istediğim konu şu. Maalesef problem var, vardı, varda olacak. Biz profesyonel yöneticiler, problemlere dert yanarak değil de, bu işleri nasıl çözeriz mantığı ile hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Şu herkesin dilinden düşürmediği kriz kelimesi. Bu kriz denilen şey maalesef çoğu kez insanların bahane üretmek için kullanılan bir kelimeden öteye gitmediğini hepimiz biliyoruz. Evet kriz mi var? O zaman bize düşen bunu önceden görmek, hissetmek ve bu işten en az hasarla sıyrılmak. Maalesef ki küçük ve orta ölçekli işletmeler bunu böyle kabul etmek ve kendimizce işetmemizin durumuna göre önlemler almak zorunda olduğumuzu düşünüyorum. Özer Hırdavat Makina öncelik ile Nalbur Teknik dergisi ailesine, bu işi bu kadar ciddi yaptıkları, bizi fark edip yalnız olmadığımızı hissettirdikleri için teşekür eder meslektaşlarımıza ve müşterilerimize işlerinde başarılar dileriz.
HABER
Henkel, ikinci çeyrekte güçlü bir performans sergiledi satış kazancımızın yüzde 16’ya yükseleceğini öngörmenin yanı sıra, düzeltilmiş imtiyazlı hisse senedi başına karda yaklaşık yüzde 10 artış beklentisi içindeyiz.” dedi.
2015’in ikinci çeyreğindeki satış ve kar performansı
H
enkel CEO’su Kasper Rorsted “Henkel süregelen zorlukların söz konusu olduğu pazar ortamında, ikinci çeyrekte genel olarak güçlü bir performans sergiledi. Gerek satış gerekse gelirler anlamında bir kez daha çift haneli büyüme gerçekleştirdik. Bunun ana nedenleri, güçlü organik büyüme, geçen yılki satın almaların etkisi ve her şeyden önce Amerikan dolarının gücü oldu. Gelişmekte olan pazarlardaki organik satışlar güçlüydü. Bu durum, büyümemize bir kez daha ortalamanın üzerinde bir katkı sağladı” dedi. Henkel’in 2015’in ilk altı ayındaki performansına atıfta bulunan Rorsted “2015’in ilk yarısında satışlarımızı yaklaşık 1,1 milyar Euro artırarak 9,1 milyar Euro’nun üzerine çıkarmayı başardık. yüzde 3’lük organik büyüme, yüzde 16,2’lik düzeltilmiş vergi öncesi
116
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
kar marjı ve yüzde 12,3’lük düzeltilmiş imtiyazlı hisse senedi başına kazanç (EPS) artışı ile yılın tamamına ilişkin hedeflerimizde ulaşma yolunda ilerliyoruz.” şeklinde konuştu. 2015 mali yılı hakkında açıklamada bulunan Rorsted şunları söyledi: Global ekonomide mevcut zorlu ortamın devam edeceğini düşünüyoruz. Piyasadaki yüksek volatilite sürecek. Bu bağlamda, çeviklik ve esneklik kilit başarı faktörleri olarak öne çıkacak. Bu nedenle, yapı ve süreçlerimizi değişen piyasa koşullarına uygun olarak uyarlamaya ve daha da basitleştirip hızlandırmaya devam edeceğiz.”
2015 hedefleri onaylandı
Henkel CEO’su Kasper Rorsted, dev kuruluşun mali yıla ilişkin tahminlerini onayladı. Rorsted, “2015 yılında, yüzde 3 ila yüzde 5 organik büyüme hedefine ulaşmayı bekliyoruz. Düzeltilmiş
2015’in ikinci çeyreğinde, satışlar bir kez daha çift haneli büyümeyle yüzde 13,5 oranında artarak 4 milyar 695 milyon Euro oldu. yüzde 7,3’lük olumlu kur etkileri açısından düzeltilen satışlar yüzde 6,2 oranında iyileşti. Döviz kuru, satın alma ve elden çıkarmaların etkisinden arındırılmış olarak organik büyüme yüzde 2,4 oranında arttı. Çamaşır ve Ev Bakımı iş birimi %4,3 gibi güçlü bir organik büyüme kaydetti. Beauty Care iş biriminde ise yüzde 1,9’lik olumlu bir organik büyüme gerçekleşti. Yapıştırıcı Teknolojileri iş biriminde de yüzde 1,7’lik olumlu bir organik büyüme bildirildi. Tek seferlik gelir, gider ve yeniden yapılandırma masrafları çıkarıldıktan sonra düzeltilmiş faaliyet karı %14 olarak gerçekleşerek, 674 milyon Euro’dan 768 milyon Euro’ya yükseldi. Bildirilen faaliyet karı yüzde 21,4 artarak, 589 milyon Euro’dan 715 milyon Euro’ya yükseldi Düzeltilmiş satış kazancı %0,1 puan artarak yüzde16,4’e yükseldi. Bildirilen satış geliri, yüzde 1,0 puan artarak, yüzde14,2’den yüzde 15,2’ye yükseldi.
HABER
Azınlık paylarının düşülmesinden sonra çeyrek döneme ait düzeltilmiş net gelir yüzde11,8 artarak 499 milyon Euro’dan 558 milyon Euro’ya yükseldi. Çeyrek dönem için bildirilen net gelir yüzde 19,1 artarak, 446 milyon Euro’dan 531 milyon Euro’ya yükseldi. Azınlık payları ile ilişkilendirilen 10 milyon Euro’nun düşülmesinden sonra net gelir 521 milyon Euro oldu (Önceki yılın çeyreği: 441 milyon Euro). Düzeltilmiş imtiyazlı hisse senedi başına kar (EPS) yüzde 11,2 oranında artarak 1,16 Euro’dan 1,29 Euro’ya yükseldi. Bildirilen düzeltilmiş imtiyazlı hisse senedi başına kar 1,02 Euro’dan 1,20 Euro’ya yükseldi. Satışlara ilişkin net işletme sermayesi yıllar içinde yüzde 0,6 puan artışla yüzde 6,6’ye ulaştı. Artış özellikle satın almalardan ve kur etkilerinden kaynaklandı.
2015’in ilk yarısındaki üstün iş performansı
2015’in ilk yarısında, Henkel’in satışları 1 milyar 59 milyon gibi önemli bir artış göstererek 9 milyar 125 milyon Euro’ya ulaştı. Bu rakam, 2014 yılının ilk yarısına kıyasla, yüzde 13,1’lik bir artıştı.Kur etkileri açısından düzeltilen satışlar yüzde 6,5 oranında büyüdü. Döviz kuru, satın alma ve elden çıkarmaların etkisinden arındırılmış olarak organik büyüme Henkel’in
tüm iş birimlerinin sağlam bir performans sergileyerek, katkıda bulunmasıyla yüzde 3 oranında arttı. Düzeltilmiş faaliyet karı 182 milyon Euro artarak, 1 milyar 293 milyon Euro’dan 1 milyar 475 milyon Euro’ya yükseldi ( + %14 ). Düzeltilmiş satış kazancı %16’dan yüzde 16,2’ye yükseldi. Azınlık paylarının düşülmesinden sonra yılın ilk yarısına ait düzeltilmiş net gelir yüzde 12,3 artarak 951 milyon Euro’dan 1 milyar 68 milyon Euro’ya yükseldi. Düzeltilmiş imtiyazlı hisse senedi başına kar (EPS) yüzde 12,3 veya 0,27 euro artarak, 2,20 Euro’dan 2,47 Euro’ya yükseldi.
İş birimlerinin 2015 yılı ikinci çeyrek performansı
Çamaşır ve Ev Bakımı iş birimi 2015’in ikinci çeyreğinde karlı bir büyüme sağlamaya devam etti. Satışlarda yıllar içinde görülen yüzde 4,3 organik büyüme sonucu ilgili piyasalarda üstün performans gösterdi. Bu durum pazar payı kazanımlarına neden oldu. Nominal olarak, satışlar bir kez daha çift haneli büyümeyle yüzde 15,3 oranında artarak, 1 milyar 314 milyon Euro’ya ulaştı (Önceki yılın çeyreği: 1 milyar 139 milyon Euro). Organik büyümedeki güçlü artışın nedeni, temel olarak gelişmekte olan pazarlardaki yüksek performansla ilişkilendirildi. Hem Doğu Avrupa hem de Latin Amerika bölgeleri çift haneli bir büyüme kaydetti. Afrika / Orta Doğu güçlü bir büyüme kaydetti. Gelişmiş pazarlardaki
satışlarda görülen organik büyüme genel olarak olumlu seyretti. Bunun nedeni ise başta Almanya’daki güçlü büyüme olmak üzere, Batı Avrupa’daki olumlu performanstı. Yine yoğun rekabet ile karakterize edilen, Kuzey Amerika’daki pazar şartlarında satış performansı olumluydu. Yapıştırıcı Teknolojileri iş birimi ikinci çeyrekte %1,7’lik olumlu bir organik büyüme kaydetti. Nominal olarak satışlar %13,3 artarak 2 milyar 343 milyon Euro’ya yükseldi (Önceki yılın çeyreği: 2 milyar 69 milyon Euro). Gelişmekte olan pazarlarda güçlü bir organik büyüme hızı sergilendi. Afrika / Orta Doğu çok güçlü bir büyüme kaydetti. Latin Amerika, güçlü bir büyüme bildirdi ve Asya’daki ( Japonya hariç) gelişme olumluydu. Bölgenin belirli kısımlarında devam eden zorlu politik duruma rağmen, Doğu Avrupa’daki iş birimi olumlu bir performans sergiledi. Genel olarak, gelişmiş pazarlardaki organik satışlar olumluydu. Asya-Pasifik bölgesinin gelişmiş pazarlarındaki iş birimleri, çok güçlü bir büyüme bildirirken, Batı Avrupa’daki satış performansı olumluydu. Bununla birlikte, Kuzey Amerika’da organik satışlar yıllar içinde biraz azaldı.
Yapıştırıcı Teknolojileri
Yapıştırıcı Teknolojileri iş biriminin düzeltilmiş faaliyet karı 2014’ün ikinci çeyreğine kıyasla %9,9 artarak, 398 milyon Euro oldu. %17 ile düzeltilmiş satış kazancı önceki yılın çeyrek döneminde görülen yüksek seviyenin altında kaldı. Raporlanan faaliyet karı %12,2 oranında artarak, 388 milyon Euro oldu.
BÖLGE ESNAFININ SESİ DAYI YEĞEN İNŞAAT MARDİN
Reklamı ve tanıtımı olan ürünlerde hem daha fazla satış hem daha güvenilir satış sunuyor Bir çok firmanın bayiliğini yapan Dayı Yeğen İnşaat Mardin’de ticari faaliyetini sürdürürken aynı zamanda kendi markası olan Geyik Çit markasının da üretimini yapmakta. Yasin Geyik, Dayı Yeğen İnşaat’ın gelişimi, faaliyetleri, satış sonrası hizmetleri ve bayiliğini yaptığı firmalar ile ilgili beklentilerini konuştuğumuz bir röportaj gerçekleştirdik.
G
eyik Çit Telleri kendi üretimi
Dayı Yeğen İnşaatın 1965 yılında Geyik Ticaret adı altında kurulduğunu belirten Yasin Geyik: “İlk aşamada nalbur sektörü içerisinde yer alıp ilçenin tek nalbur işletmesi özelliğini bünyesinde barındırmaktaydı.1998 yılında ise Dayı Yeğen İnş.Nak.Turz. San.ve Tic. Ltd. Şti. olarak aynı iş üzerinde ticari faaliyetine devam etmektedir. Şuan Dayı Yeğen İnş. Ltd. Şti. olarak çevre il ve
118 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
ilçelere toptan ürün satışı yapmaktayız.” dedi. Geyik: “Firmamız Filli Boya, Fawori Boya, Merbolin Boya, Reis Shop (Makita, Kama, Kipor, Welder, Fini, Knipex, Wiha,Dolmar, Maxpower, Virax, Rain Pump, Berger, Power Wash,Maktec) Einhell El Aletleri, Dbk El Aletleri, İmc Galvanizli Çit Telleri, Çokyaşar Çivi Ve Tel Ürünleri, Metalat Çivi Ve Çelik Hasır Ürünleri, Aslanbaş Çivi, Fırat Pvc ve Prc Boru ve Ek Parçaları, Çevikler Batarya Armatürleri,
Uşak Seramik, Viko, Makel, Siemens, Schneider Dekor Fırça ve Rulo, Hassan ürünleri, Tekfen, Osram, Pelsan Elektirik Aydınlatmalarının bayiğini yapmaktadır.” derken kendi üretimi olan Geyik Çit (bahçe ve güvenlik telleri) Telleri’nide piyasaya sunduklarını belirtti.
Filli Boya’nın Renk Makinası ürünü müşteri potansiyelini artırıyor Üretici firmaların bayilere gereken desteği verdiğini belirten Yasın Geyik: “Üretici
BÖLGE ESNAFININ SESİ DAYI YEĞEN İNŞAAT MARDİN
firmalardan gereken önem ve desteği alıyoruz. Örneğin Filli Boya Renk Makinası ile müşterilerimize daha iyi ve kaliteli hizmet veriyoruz.” dedi. Geyik: “Bazen firmalarla küçükte olsa problemler yaşayabiliyoruz. Örneğin elektrikli el aletlerinde yaşanan arıza sebebiyle bize yakın yetkili servis bulunmadığından dolayı sıkıntı yaşıyoruz. Satışını yaptığımız ürünlerin hepsinin satıştan sonra tamamen arkasında olmamız ve garantili olan ürünlerde arıza durumunda değişimi tamiratı ile ilgili ne gerekiyorsa yapıyoruz ve tam destekçi bir şekilde müşterinin yanında oluyoruz. Bu sayede bayiliğini yaptığımız tüm ürünlerde müşterileri memnuniyeti ön planda tutuyoruz.” dedi.
Reklamı ve tanıtımı olan ürünlerin satışında avantaj sağlanıyor
Üretici firmaların yaptığı reklam kampanyalarını olumlu olarak gören Geyik: “Üretici firmaların reklam ve tanıtımları satış konusunda biz bayilere çok büyük yardım etmekte reklamı ve tanıtımı olan ürünlerde hem daha fazla satış hem de daha güvenilir satış sunmaktadır” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Kampanyalar yapıldığı zaman ister istemez biraz yığılmalar ve stok fazlalığı yaşıyoruz . Ama kampanyaların amacı fiyatı sabit tutup ürün satışını artırmak olduğundan bizde bu konuda sıkıntı yaşamıyoruz. Stok konusunda müşteriye her ürün hakkında gereken desteği anında cevap vermekteyiz.” dedi.
Bölge ekonomisi ve sanayisinin etkileri
Yasin Geyik: “Coğrafi konum
120 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
olarak inşaat sektöründe gün geçtikçe gelişen ve nalbur ürünlerine fazla ihtiyaç duyulan bir bölgedeyiz. Fakat 2015 yılının ortalarından itibaren gerek terör olayları gerek siyasi kriz gerekse döviz kurlarındaki artışlardan dolayı sıkıntı yaşıyoruz. Satışlarımıza etkisi açısından olumsuz ve zor satış yapma yönündedir. Bölge ve konum olarak yukarda bahsettiğimiz gibi sürekli gelişen ve ekonomisi büyüyen bölgeye sahibiz fakat günümüz koşul ve şartlarından dolayı ekonomimiz ve sanayi gelişimimiz sıkıntılar yaşamaktadır. Siyasi kriz, döviz kurlarında ki artış ve bölgede ki terör olaylarından dolayı 2015 yılının iyi geçtiği söylenemez. Yol haritamız olarak bu olayları atlattıktan sonra bölgede yapacağımız çalışmalar ve kampanyalarla daha fazla büyümeyi hedefliyoruz.” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Hırdavat ve nalbur olarak bulunduğumuz bölgede güzel bir noktada olduğumuzu düşünüyoruz. İzlediğimiz vizyon ve misyonla gün geçtikçe bölgemizde sürekli yeni müşterilere ulaşıyoruz. Yaptığımız her çalışma daha fazla büyüme ve gelişme şeklinde bizlere geri dönüş sağlamaktadır. Bizimle ya da üretici firmalarla ilgili herhangi bir sorun yok. Bölgede yaşanan olaylardan dolayı şuan duraklama dönemindeyiz. Çözüm olarak bizim yapabileceğimiz pek fazla bir şey yok . Umuyoruz ki bir an önce bu olayların bitmesi ve gereken satışların gereken ticaretin rahatça güvenli bir şekilde yapılması.”
HABER
Siyasi riskler ve finansal krizler inşaat sektörün en çok endişe ettiği başlıklar “KPMG Türkiye 2015 İnşaat Yöneticileri Araştırması”na göre, hem yurtiçi hem de yurtdışı kaynaklı siyasi riskler ve finansal krizler sektörün en çok endişe ettiği başlıklar olarak öne çıkıyor
K
PMG Denetim Bölümü Şirket Ortağı İsmail Önder Ünal liderliğinde KPMG Türkiye tarafından ikincisi hazırlanan “KPMG Türkiye 2015 İnşaat Yöneticileri Araştırması – İnşaatın Rotası”, inşaat sektörü yöneticilerinin 2023 hedeflerine inşaat sektörü perspektifinden bakarak hedef ve fırsatları öne çıkardı ve mevcut hedeflere ulaşmanın önündeki engelleri masaya yatırdı. Araştırma, 2014 yılının son çeyreğinde inşaat yönetici ve profesyonellerine “fırsatlar” ve “geliştirilmesi
122
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
gereken alanlar” başlıkları altında 9 soru yöneltilerek gerçekleştirildi.
Sektörü Etkileyecek En Önemli Faktör Küresel Ekonomik Büyüme “KPMG Türkiye 2015 İnşaat Yöneticileri Araştırması”na katılanlar inşaat ve altyapı sektörünü etkileyecek faktörleri; uluslararası düzeyde küresel ekonomik büyüme, ulusal düzeyde ise makroekonomik planlar, 2023 hedefleri ve yeni enerji kaynaklarına erişim olarak değerlendiriyor. Altyapı ve
taahhüt sektörünü yönlendiren konulardan hangisinin orta ve uzun vadede şirketlerin faaliyetleri üzerinde en büyük etkisi olacağı sorusuna, makroekonomik planlar ve 2023 planları hedefleri cevabını verenlerin oranı yüzde 29 ile ilk sırada yer aldı. Nüfus artışı diyen sektör temsilcilerinin oranı yüzde 18 ile ikinci sırada yer alırken, küresel ekonomik büyüme ve yeni enerji kaynaklarına erişim ise yüzde 14 ile üçüncü sırayı paylaştı.
HABER
Finansal Riske Karşı Etkin Risk Yönetimi Gerekli
“KPMG Türkiye 2015 İnşaat Araştırması”na katılanların yüzde 33’ü yurtiçi, yüzde 24’ü ise yurtdışı finansal krizleri büyük engel olarak görüyor. İnşaat sektörünün büyümeyi engelleyecek krizlerden endişe duyduğunu belirten KPMG Türkiye İnşaat Sektörü Lideri ve Denetim Bölümü Şirket Ortağı İsmail Önder Ünal konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “İçsel ve dışsal siyasi krizler diğer başlıklara nazaran en çok endişe duyulan unsur olarak karşımıza çıktı. Veriler değerlendirildiğinde, 2015 yılı için hedeflenen bütçe rakamlarına ulaşılmasındaki en büyük tehdidin de siyasi krizler olarak görüldüğü söylenebilir. Yurtdışı finansal kriz ve yurtiçi finansal kriz, gerek finansman gerekse nakit akışı açısından inşaat firmalarının 2015 yılı hedeflerine ilişkin olarak bir diğer tehdit unsuru olarak karşımıza çıkıyor. Projelerin birçoğunda finansman yükünün kendilerinin üzerinde olduğunu ileten inşaat firmaları, olası bir finansal krizde hem finansman bulmakta zorlanabileceklerini hem de tahsilâtlarda sıkıntılar yaşayabileceklerini belirtiyor” dedi. Finansman maliyeti için etkin risk yönetiminin avantaj sağladığını belirten Ünal, “Finansman konularında destek için kurumsal yönetimin ve risk yönetiminin önemi büyük. Kurumsal yönetilen şirketlerin, daha kolay finansal kaynak buldukları ve yabancı şirketlerle ortaklık yapma konusunda daha avantajlı oldukları yadsınamaz bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Bunun için de şeffaf ve hesap verebilir bir yapının tesis edilmesi gerekiyor. Bu da şirket bünyesinde iç kontrol ve risk yönetimi sistemlerinin oluşturulmasıyla mümkün. Risk yönetiminde şirketin hedeflerine
124
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
ulaşırken karşılaşacağı risklerin belirlenmesi ilk adım. Bu aşamada önemli olan stratejik, operasyonel ve finansal tüm risklerin ortaya konması. İkinci adımda ise, söz konusu risklerin iyi yönetilip yönetilmediği değerlendirilmeli ve alınması gereken aksiyonlar varsa belirlenmelidir” diye açıkladı.
Enerji En Cazip Alan Araştırmaya katılanların yüzde 83’üne göre yurt dışında iş yapmak, yurtiçinde iş yapmakla kıyaslandığında hem pazar genişliği hem kâr marjı açısından daha cazip. Türkiye altyapı ve inşaat pazarı için rekabet çok yüksek ve bu da kâr marjını olumsuz etkiliyor. Bu sebeple rekabetin daha az yaşandığı bakir pazarlara gitmenin daha cazip olduğu genel bir kanı olarak ortaya çıkıyor. Yurtiçi projelerin cazip olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 17’de kaldı. İnşaat şirketlerinin yurtdışı pazarlarda en cazip gördüğü bölge, “Körfez Bölgesi” olarak ortaya çıktı. Gerek proje sayısının çokluğu gerekse tahsilâtların sorunsuz bir şekilde gerçekleştiriliyor olması Körfez’i diğer cazibe alanı olan Afrika’ya göre bir adım öne çıkarıyor. Yurtiçi inşaat yatırımlarında öne çıkan sektör ise enerji oldu. Araştırmaya katılanların yüzde 42’sine göre, Türkiye’de kalkınma planları çerçevesinde enerji en cazip alan. İkinci sırada ise havalimanı, köprü, demiryolu ve otoyol gibi ulaşım projeleri yer alıyor. Finansman Sağlamak Projeyi Yapmaktan Daha Kritik Firmalara göre, altyapı projelerinin hızlanmasının önündeki en büyük engel, kamu tarafından bütçeleri karşılanmayan projelerde finansman sağlamaktaki
KPMG Denetim Bölümü Şirket Ortağı İsmail Önder Ünal
zorluklar. Ancak katılımcılar tarafından, bütçesi devlet tarafından karşılanan projelerde ödenek yetersizliği de bir diğer engel olarak belirtiliyor. Önceliklendirme yapılmadan tüm projelerin aynı anda hayata geçirilmesi ve ihale sonrası süreçlerde yapılan değişikliklerden kaynaklı oluşan güvensizlikler de ayrıca hız kesici diğer unsurlar.
Gelecek Teknolojik İnşaatta İnşaat ve altyapı sektöründen araştırmaya katılan firmaların yarısı önümüzdeki 10 yılda teknolojik inşaatta uzmanlaşmak istediklerini belirtiyor. Gerek kâr marjı yüksekliği gerekse gelen taleplerin o yönde olması, firmaları teknolojik inşaat yönünde uzmanlaşmaya yönlendirmekte. KPMG Türkiye İnşaat Sektörü Lideri ve Denetim Bölümü Şirket Ortağı İsmail Önder Ünal, teknolojik inşaata ilerlemenin yolunun ise tasarım geliştirilmesine ağırlık verilmesi ve inşaat yan sanayinde gerçekleştirilebilecek teşvikler olduğunu belirtti.
HABER
Türk yapı sektörü Ege ve Akdeniz Bölgesi’nin en büyük buluşmasında bir araya gelecek
Sektördeki en son yenilik ve teknolojilerin sergilendiği, bölgesinin en büyük fuarı olan Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir, bu yıl 5 –8 Kasım 2015 tarihleri arasında İzmir Uluslararası Fuar Alanı’nda yapı sektörü temsilcilerini bir araya getirecek.
Y
EM Fuarcılık tarafından Türk yapı sektörünün en köklü ve en görkemli organizasyonlarından olan Yapı Fuarı - Turkeybuild İzmir, Kasım ayında 21. kez ziyaretçileri ile buluşacak. Yapı sektörüne sağladığı katkılar ve gördüğü büyük ilgiye paralel olarak giderek büyümesini ve gelişmesini sürdüren Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir, gerek katılımcılarına gerekse ziyaretçilerine önemli fırsatlar sunuyor. ITE Turkey ve YEM Fuarcılık
126
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
Genel Müdürü Burcu Başer, yılın ilk buluşması olan 38. Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, ikinci buluşması olan Yapı Fuarı – Turkeybuild Ankara’nın ardından düzenlenen Yapı Fuarı - Turkeybuild İzmir’in verimli bir ticari platform olarak, Ege ve Akdeniz bölgesinin inşaat yatırımlarına katkıda bulunacağını söyledi. Kasım ayında düzenleyecekleri Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir’in Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan yapı sektörü oyuncularını
profesyonel ve verimli bir ortamda bir araya getiren, yılın en önemli üç buluşmasından biri olduğunu belirten Başer, şunları söyledi: “Sırasıyla önce İstanbul sonra da Ankara’da düzenlediğimiz fuarlarımızın ardından Ege ve Akdeniz Bölgesi’ndeki yapı profesyonellerini Kasım ayında İzmir’de düzenleyeceğimiz Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmirde bir araya getiriyoruz. YEM Fuarcılık’ın 38 yıllık uzmanlık ve tecrübesiyle organizasyonel mükemmelliğini her yıl daha da ileriye taşıyan
HABER
fuarımızın, yaratacağı yeni iş ve işbirliği olanakları ile öncelikle düzenlendiği Ege Bölgesi’ne ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Tüm sektör profesyonellerini bu önemli buluşmada yerlerini almaya ve sektörün heyecanına ortak olmaya davet ediyoruz.” Katılımcı firmalara benzersiz iş fırsatları sunan Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir, ziyaretçiler için de farklı seçenekleri bir arada bulabilecekleri özel bir platform oluşturuyor. Sektördeki yatırımcılar ve karar vericiler, yapı dünyasındaki yenilik ve teknolojilerin sektöre sağladığı tüm imkânları sergileyen fuarı yakından takip ediyor. Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir, ulusal veya global firmaların yanı sıra, mesleki platformları, STK’ları, resmi veya yerel yönetim temsilcilerini, akademisyenleri ve öğrencileri bir araya getirerek, sektöre değer katanların yanında yerini alıyor.
21. Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir, Ege ve Akdeniz’in en büyük
128
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
sektörel buluşması
Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir, geçtiğimiz yıllarda %30 büyüyerek, 19.500 m2’ye ulaşan sergileme alanı ile bu yıl da Ege ve Akdeniz Bölgesi’nin en büyük sektörel buluşması olmaya devam edecek. Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’dan sonra sergileme alanı bazında, 2. büyük sektör buluşması olma özelliğini taşıyan fuar bölge profesyonellerini bir araya getirilmesine 21. kez ev sahipliği yapacak. 350’yi aşkın katılımcı firmanın binlerce ürün çeşidini yaklaşık 30 bin ziyaretçiyle buluşturan 21. Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir, turizm sezonunun bitimiyle beraber hareketlenen inşaat malzemeleri pazarına her yıl olduğu gibi bu yıl da ivme kazandıracak. Turizm yapılarının yanı sıra yazlık konut yatırımları ve tadilat çalışmaları ile Türk yapı malzemeleri sektörü için büyük önem taşıyan bu dinamik pazar için bölgenin sektör profesyonelleri Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir’de bir araya gelecek. Ege Bölgesi’nin yapı sektörü dışında da en büyük ticari
buluşmalarından olan Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir’de en yeni teknolojiler, yenilikler ve gelişmeler sergilenerek yeni iş bağlantıları için fırsatlar gündeme gelecek.
Fuar Katılımcılarına KOSGEB VE İZTO Desteği KOSGEB ve İZTO, sağladıkları hibe ve yardımlarla KOBİ’lere Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir’de yer almaları için destek veriyor. KOSGEB Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, 21. Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir’e katılacak firmalara da, hibe ve desteklerin en üstünde yer alan “Uluslararası İhtisas Fuarı” kategorisinden yararlanma fırsatı sunuyor. KOSGEB’e üye olan KOBİ’lere verilen bu destek kapsamında, katılımcıların 50 m²’ye kadar kullanacakları alanlarda, m2 başına uygulanan 120 TL’lik katılım bedeli KOSGEB tarafından karşılanıyor. İZTO - İzmir Ticaret Odası da 21. Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir’e katılacak üyelerinin, 6 m2 standsız katılım bedelini üstlenerek destek veriyor.
İŞ GÜVENLİĞİ
SEKTÖR ANALİZİ
130 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
* Sadettin Sezginer Erataş İş Güvenliği Ekipmanları Ltd. Şti., Kimya Mühendisi, A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı
Bien Cersaie Fuarında Bien, İtalya’nın Bologna kentinde her yıl düzenlenen Cersaie Fuarı’na katıldı. 28 Eylül-2 Ekim 2015 tarihleri arasında gerçekleşen Cersaie Fuarı’na, son teknolojiyle üretilen koleksiyonlarından örneklerini profesyonellerle buluşturdu. Bien, 200 metrekarelik standında uluslararası sektör profesyonellerine, ödüllü ve yeni tasarımları da dahil 100’ün üzerinde ürün çeşidini teşhir etti. Sektörün trendlerini belirleyen, dünyanın önemli ve büyük fuarlarından biri olan Cersaie’de Bien’in son teknoloji ile üretilen ürünleri sergilediklerini belirten Bien Grup Satış Başkanı Metin Savcı şöyle konuştu: ‘’Cersaie fuarı geçtiğimiz yıl bir önceki seneye göre katılımcı sayısında %5 artışı yakalamış olmakla birlikte ziyaretçi sayısı 100.000 olarak aynı kalmıştır, ancak hala dünyada sektörel olarak en geniş kapsamlı fuar konumundadır. Bu özelliğiyle de 156 ülkeden 46.000 ziyaretçi ile uluslararası ziyaretçi bakımından da en verimli fuar diyebiliriz” Bien Seramik’in fuarda öne çıkardığı ürünler uluslararası iki önemli ödüle sahip olan Organic vitrifiye serisi, Türkiye’de ilk Bien teknolojisi ile üretilen 20 mm kalınlıkta teknik porselen karolar, ahşap görünümlü ürünler, mat ve parlak yüzeyler olacak.
İŞ GÜVENLİĞİ
SEKTÖR ANALİZİ
132 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
Banyoların Ay Işığı Creavit Moon Creavit; hayatı kolaylaştıran incelikli detayları ürünlerinde kullanarak, banyoları zenginleştirmeye devam ediyor. Ay ışığından esinlenilerek tasarlanan Moon, yumuşak çizgileriyle zarif banyolara ışıltı katmayı ihmal etmiyor. Creavit; set üstü lavabo, asma klozet ve amortisörlü klozet kapağından oluşan Moon ile beyazın hayranlık uyandıran sadeliği ve asilliğini keyifle buluşturarak banyosunda bütünlük arayanların ilk tercihi oluyor. Creavit; yalın hatlara sahip Moon ile estetiği ve dinamizmi yeniden yorumlarken, şıklığı sadelikle harmanlayarak ayrıcalıklı mekânlarda hayata dokunuyor. Hızla değişen ve gelişen dünyada mekânlar, zevkler ve ihtiyaçlar farklı olsa da Moon’un içinizi ısıtan ışıltısı kullanıcılarını mutlu etmeye devam ediyor. Temelleri 1960’larda Zonguldak’da atılan Çanakcılar Şirketler Grubu bünyesinde yer alan Creavit, tüketicilerine sunduğu kalite ve ürün standardını hem Türkiye’nin hem de dünyanın pek çok ülkesine ulaştırıyor. Yenilikçi bir bakış açısını benimseyen Creavit, ürünlerini uzun ömürlü ve dayanıklı olarak tasarlamanın yanı sıra, üretim sürecinde ve pazarlama aşamasında müşteri memnuniyetini ön planda tutan bir anlayışla çalışıyor. Ödüllü armatürleriyle banyolara değer kazandırma misyonunda yeni bir başarıya imza atan Creavit, ‘banyo bu tarafta’ sloganıyla özel banyolar tasarlamayı sürdürecek.
İŞ GÜVENLİĞİ
SEKTÖR ANALİZİ
134 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
Fantasia Seramik Markaları Cersaie 2015’te Fantasia Seramik’in temsil ettiği markalar Cersaie Fuarı’nda yenilikçi ürünlerini tanıttı. Seramik ve banyo aksesuarları sektöründe uluslararası birçok firmanın ürünlerini sergilediği fuarda Fantasia Seramik’in Ariostea, ArtCeram, Bisazza, Cerdisa, Italgraniti, Newker, Petracer’s ve Roca markaları sıra dışı ürünleriyle fuar ziyaretçilerini karşıladı. İtalya’nın Bologna kentinde 28 Eylül-2 Ekim 2015 tarihleri arasında düzenlenen fuara çok sayıda uluslararası firma katıldı. Ariostea, ArtCeram, Bisazza, Cerdisa, Italgraniti, Newker, Petracer’s ve Roca markalarının Fantasia Seramik tarafından Türkiye’de satışa sunulan koleksiyonları da fuar boyunca ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Porselen üretimindeki kalitesi, çevreci yaklaşımı ve eşsiz teknolojisiyle adından söz ettiren İtalyan Ariostea markası işlevsellik, hijyen, uzun süreli dayanıklılık ve ekolojik özellikler içeren seramikleriyle dikkat çekiyor. Reggio Emilia merkezli Castellarano’da üretilen yüksek teknik özelliklere sahip seramikler Cersaie Fuarı’nda uluslararası platformun beğenisine sunuldu. İtalyan cam mozaik geleneğinin eşsiz örneklerini zengin renk ve model seçenekleriyle iç mekanlara taşıyan İtalyan Bisazza da yenilikçi tasarım koleksiyonlarını fuarda sergiedi. Modern tarzlara hitap edebilen tasarımlarıyla iç mekânlara lüks bir görünüm kazandıran seramikler, zarif çizgileri ve sıra dışı boyutlarıyla fuar ziyaretçilerinin ilgi odağı oldu,
İŞ GÜVENLİĞİ
SEKTÖR ANALİZİ
136 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
Filli Boya’dan “Şehre Dönüş” Renkle Filli Boya, renk kavramını yeniden yorumladığı Coloration projesi özelinde 70 renk içerisinden “Şehre Dönüş” olarak tanımladığı sezon renklerini açıklıyor. Şehre dönüşün ve sonbaharın sıcak-serin atmosferini yansıtan bu renkler, özellikle salon, ofis / home ofis ve çocuk odaları için özel renk tonlarından oluşuyor. Şehre dönüş ile birlikte eğitim ve üretim dönemine girerken; fikirlerin paylaşımı, yeni fikirlerin ortaya çıkması ile yaşanılan mekanın verdiği enerji önemli bir yere sahip. Filli Boya renk uzmanları tarafından oluşturulan bu palet ile şehirli hayatın renklerini yakalamak ve mekanlarınıza taşımak mümkün.
Home Ofis ve Ofisler İçin Düşünsel & Entelektüel Tonlar
Filli Boya’nın düşünsel ve entelektüel renkler olarak tanımladığı bu grup, ofislerde koyu ve orta tonlar ile açık kontrast kullanımları yaratıcı çözümler arasında yer alıyor. Koyu derin tonlar yaratıcılığı arttırırken, açık tonlar ile yaratıcılığınızın sonuçlarına giden yolda temiz bir zeminden hareket edilmesini sağlıyor. Bu grubun tonları kırık beyaz, gri mavi, kuvarz, toprak tonları. Hem dinlenme hem de ortak paylaşıma izin veren en önemli bölümlerden biri salon. Burada ılımlı tonlarda renkler hayatın akışına eşlik ediyor. Kum rüzgarı ile başlayan, bej ve gri mavi olarak adlandırdığımız özel griler, kuvarz, ay taşı, gün sarısı, mavi derinliklerden hoşlanıyorsanız, kadet mavi ve tonları.
İŞ GÜVENLİĞİ
SEKTÖR ANALİZİ
malıdır. *** “Kişisel Koruyucu Donanımların Doğru Seçimi, Doğru Kullanılması ve Kişisel Koruyucu Malzememelerin Taşıması Gereken Özellikleri” isimli yazının devamı olani“Eldivenlirde EN Standartları” konusu Kasım sayısında yayınlanacaktır. 138 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
Viko’dan Thea Ultima Serisi Yenilikçi ürünleriyle sektörde fark yaratan VİKO, Thea ailesinin en gözde üyesi ULTIMA Serisi ile yaşam alanlarını İtalyan tarzı şıklıkla tanıştırıyor. Thea ULTIMA, kullanıldığı tüm mekanlarda sınırları zarafet ve incelikle çizerken üst sınıf dekorasyon zevklerini de VİKO kalitesi ve garantisiyle buluşturuyor. Cam, metalik, ahşap ve eloxal serilerine sahip olan Thea ULTIMA elektrik anahtarlarında, 4 farklı malzeme ile 14 farklı çerçeve rengi alternatifi bulunuyor. Tarz yaratmak üzere tasarlanan seride tasarım bütünlüğü için düşünülen detaylar da dikkat çekiyor. ULTIMA Serisi, Thea modüler mekanizmalar ile kombine edilebilme özelliği sayesinde, enerji tasarrufu ve konfor sağlayan komple çözümler sunuyor. Elektrik anahtarlarında dekorasyon çözümlerine sınıf atlatan Thea ULTIMA’nın parlak metal seçeneği, mekanlara fütüristik bir hava kazandırıyor. Kendine has özel bir dokuya sahip olan ULTIMA Eloxal ise sağlam görünümünü üstün tasarım özellikleriyle birleştirirken sıra dışılığı yaşam alanlarına taşımak isteyenler için alışılmışın ötesinde alternatifler ortaya koyuyor. Seçkin görünümüyle hem kullanıcılar hem de tasarımcılar için prestij simgesi olmaya aday ULTIMA; özel cam koleksiyonuyla da dekorasyon dünyasında zarif bir alternatif arayanlara sesleniyor. ULTIMA, ahşap koleksiyonu içinde yer alan tasarımlarla da mekanlara klasik ve sıcak bir görünüm katıyor. Enerji tasarrufu çözümleriyle de estetiği ve sürdürülebilir teknolojiyi bir araya getiriyor.
İŞ GÜVENLİĞİ
SEKTÖR ANALİZİ
140 Nalbur Teknik.com / Ekim’15
Yurtbay Seramik CERSAIE Seramik Fuarı’nda Yurtbay Seramik, dünyanın en büyük seramik fuarı olarak nitelendirilen CERSAIE Seramik Fuarı’na katıdı. İtalya’nın Bologna Fuar Merkezi’nde 28 Eylül – 2 Ekim 2015 tarihlerinde düzenlenecek CERSAIE Seramik Fuarı’na bu yıl 130 metrekarelik bir stant ve 21 yeni ürün ile katılım sağlayan Yurtbay Seramik, ihracata yönelik mermer, ahşap, taş ve beton dokulu doğal görünümlü ürünlerini 16. Hall, B61-B66 stantta sergiledi. Cersaie Fuarı’nın seramik sektörünün global profesyonellerini bir araya getirdiğini belirten İhracat Müdürü Gürkan Peker ; “Cersaie, Türk Seramik Sektörü’nün geldiği noktayı tüm dünyaya göstermek için doğru bir platform. Yurtbay Seramik olarak fuara aylar öncesinden hazırlanmaya başlıyoruz. Her yıl trend belirleyici olmak için çalışıyoruz. Bu yıl yer ve duvar grubunda mermer, beton, ahşap, taş dokulu ürünlerimizi sergiledik.En yeni tasarımlarımıza yer verdiYurtdışındaki müşterilerimize ulaşacak, yeni talepler toplayacağız. Avrupa’d a ülkemizi temsil etmekten gurur duyuyoruz” diyerek fuar ile ilgili beklentilerini paylaştı.
İLE ŞİRKETİNİZE KİMLİK KAZANDIRIN
Ü
rettiğiniz ürün ya da hizmeti rakiplerinizin ürettiklerinden ayıran, özel bir kimlik kazandıran ve tüketiciye de belli bir standardın üzerinde kalite garantisi veren marka, günümüz şirketlerinin üzerinde durduğu en önemli konulardan biri. Hatta sadece şirketlerin değil bugün devletlerin de markalaşma üzerinde önemle durduklarını görüyoruz. Bunda hiç şüphesiz markanın sağladığı yüksek katma değerle ülkelerin uluslararası rekabette öne çıkmasının payı çok büyük. Aynı şekilde markayla gelen kârlılık artışı da özellikle şirketlerin son yıllarda markalaşma için daha fazla yatırım yapmalarını sağlıyor.
Türkiye’de destek arttı
Kısa bir süre öncesine kadar ağırlıklı olarak çok büyük şirketlerin faaliyet yürüttüğünü gördüğümüz markalaşma artık özellikle teknolojinin gelişimi ve artan iletişim olanakları ile kişilerden her boyuttaki işletmeye kadar tüm kesimleri ilgilendiriyor. Dünya ekonomisi içinde öne çıkmak isteyen ülkeler bu konuda küçük ve orta boy işletmeler (KOBİ) başta olmak üzere şirketlerine çok önemli marka destekleri veriyor. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefleyen Türkiye de, marka yatırımı ve yurtdışı tanıtımı konusunda şirketlerine verdiği destekleri son dönemde daha da artıran ülkeler arasında.
142 Nalbur Teknik.com / Eylül’15
Marka neden önemlidir?
M
arka olmak, markalaşmak, iş hayatında ayakta kalmak uzun ömürlü olmak için çok önemli faktörler. Marka olduğunuzda birçok avantaja sahip oluyor, şirketinize değer katıyorsunuz. İş hayatında başarılı olmuş iş adamlarına baktığınızda markalaşmayı önemsediklerini, bu alana yatırım yaptıklarını görürsünüz. Yaptıkları bu yatırım onlara ileride fazlasıyla geri dönecektir.
- Güven Verir
Marka olmanın en önemli avantajlarından biri, tüketicinin zihnindeki soru işaretlerini azaltmasıdır. Tüketici marka olmuş bir ürün veya hizmeti alırken daha az düşünür. Tüm bu faktörler satın alma kararını hızlandırır. Tüketiciyi ikna eder. Ve satın alma konusundaki en ciddi aşama olan güven problemi aşılmış olur.
- Farklılaşmak
Markalaşmak, kendine özgü bir kimlik kazanmaktır. Ve o ürün üzerine kültür inşa etmektir.
144
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
Markalaşma süreci doğru şekilde yürütülürse, doğru insanlarla çalışılırsa bu süreç sonunda ürün farklılaşacaktır. Çünkü temelde yapılan, yapılmak istenen tercih nedeni oluşturabilmektir. Bunu yaptığınız zaman, farklı bir yapıya bürünürsünüz. Diğerlerinden ayrışırsınız.
- Rakiplerinizden sıyrılırsınız
Marka olmak için belirli bir stratejiye ve yol haritasına ihtiyaç vardır. Bu süreç sonunda markalaşma süreci tamamlanır. Marka olduktan sonra ise bu süreci yaşamayan şirketler ile markalaşan şirket arasında bariz farklılıklar oluşur. Ve markalaşan şirket, rakiplerinin arasından fark edilir hale gelir. Ürün ve hizmet kalitesi ile onlardan daha farklı bir yapıya sahip olduğunu gösterir.
- Daha fazla kazanmak
Markalaşmak aslında şirketiniz için yaptığınız bir yatırımdır. Başlangıç aşaması maliyetlidir. Reklam, pazarlama faaliyetleri, ürün geliştirmek için yaptığınız çalışmalar ilk aşamada gider
hanesine yazılır. Fakat belirli bir süre sonra bu yaptığınız çalışmaların karşılığını görmeye başlarsınız. Yaptığınız harcamaları telafi eder, daha fazlasını kazanırsınız. Ve bu kazanç istikrarlı bir hale gelir. Marka olanların daha fazla kazanmasının bir diğer nedeni ise, verimliliktir. Markalaştığınızda, kaynaklarınızı daha etkin kullanırsınız. Çalışan kadronuz daha iyi olur. Yaptığınız işleri daha kısa sürede yapar hale gelir, uzmanlaşırsınız. Tüm bu faktörler sayesinde şirketinizin kasasına daha fazla gelir olarak girer. Kaynaklarınızı daha etkin kullanmış, atıl kapasitenizden kurtulmuş olursunuz.
- Kalıcılık Markalaşma süreci, emek verilmesi gereken, çaba isteyen bir süreçtir. Bu süreç boyunca bazı zorluklar yaşanır. Fakat bu zorlukları aşıp, markalaştığınızda daha güçlü bir hale gelirsiniz. Belirli bir konuda çaba sarf ettiğiniz için, uzmanlaştığınız için şirketiniz eskisinden daha güçlü olur.
MARKALAŞMA VE KURUMSALLAŞMA
146 Nalbur Teknik.com / Eylül’15
MARKALAŞMA VE KURUMSALLAŞMA
Marka olmak için yapılması gerekenler
- Yönetim, markanın vizyonudur
Markayı marka yapan, yönetimidir. Yönetimin vizyonu, markalaşmanın en önemli adımıdır. Yöneticinin vizyonu yeterli değilse, kendini ve şirketini geliştirmek için çalışmalar yapmıyorsa, o şirketin markalaşması zordur. Markalaşmak, birçok şeyden fedakarlık yapmayı gerektirir.
- İnsan kaynağı
Markalaşma yolunda en önemli adımlardan biri insan kaynağıdır. İnsan kaynağının kalitesi, ürüne de yansır, hizmet kalitesine de. Bu yüzden markalaşmak isteyen bir firmanın, en fazla üzerinde durması gereken konuların başında, insan kaynakları geliyor. İnsan kaynakları, aynı zamanda şirketin yapısı hakkında fikir sahibi olmanızı kolaylaştırır. Çalışanı mutlu olmayan bir şirketin, markalaşması zordur.
-Müşteri hizmetleri, markaların güç merkezleridir
Müşteri, markanın canıdır. Can damarıdır. Gelişim ve ortaya çıkış nedenidir. Müşterisi güçlü olmayan markanın, ömrü uzun olmaz. Müşterisine sahip çıkan, onu mutlu eden markanın müşterisi de ona sahip çıkar. Bu yüzden müşteri hizmetlerini, müşteri memnuniyetini çok üst
düzeyde tutmak gerekiyor.
- Ürün, markanın bel kemiğidir
Markayı tercih etme nedenini oluşturan, üründür. Ürünün tercih edilebilmesi için, farklılaşması gerekir. Diğerlerinden ayrılması, daha iyi şeyler sunması gerekir. Bir mağazaya gittiğinizde yüzlerce farklı marka ve ürün görüyorsunuz. Bir markanın ürününün, diğer ürünler arasından sıyrılıp kendini göstermesi, markayı büyüten, güçlendiren bir durum. Bu yüzden ürünün kalitesi, ürünün ne vaad ettiği, müşteriye faydası, müşterinin beklentisinin önüne geçebilmesi, marka için çok önemli noktalar.
- Pazarlama
Pazarlama ile satış aynı şey değildir. Bazı yerlerde aynı şey gibi kullanımları olsa da, birbirinden farklıdır. Basit bir şekilde şöyle tarif edebiliriz: Pazarlama, müşteriyi şirkete getirme, satış da eli dolu göndermektir. Yani pazarlama orta, satış goldür. Markalaşma yolunda en önemli adımlardan biri pazarlamadır. Çünkü marka olmak isteyen bir firmanın, müşteriye ihtiyacı vardır. Bunu sağlayan da pazarlamadır. Bu konuda, dünyaca ünlü pazarlama uzmanı Philip Kotler “Pazarlama, müşteri oluşturma
sanatıdır” diyor. Yani pazarlama birçok etkeni bir araya getirerek müşteriyi firmayla tanıştıran, firmaya ulaştıran, firmaya çeken faaliyettir.
- Satış
Satış ekibi iyi olmayan, ürünlerini iyi bir şekilde sunamayan bir şirket, marka olamaz. Bu yüzden satış kısmı, şirketlerin en önemli kısımlarından biridir. Bu noktada bir detay daha var: Verimli satış. Sadece satış yapmanız yetmez. Yaptığınız satışları ve bunların etkilerini ölçümlemeniz gerekir. Müşterinizi, tekrar tekrar şirketinize getirmeniz gerekir. Ancak bu şekilde başarılı olursunuz.
- Reklam
Rreklam, markanın cilasıdır. Diğer tüm aşamaları iyi yaparsanız, yapacağınız reklamla şirketinizi parlatırsınız. Ama ürünleriniz sorunlu, müşteri hizmetleriniz zayıf ise, yoğun bir reklam kampanyası size faydadan çok zarar verecektir. Reklamı, diğer tüm aşamalarınız tamamlansın ondan sonra yapın, demiyorum. Çünkü reklam sayesinde diğer aşamalar daha hızlı gelişebiliyor. Ama çok temel 2 konu; ürün ve müşteri hizmetleriniz iyi değilse, reklamı tadında yapmanız çok daha faydalı olacaktır.
Aile şirketlerinde markalaşma sıkıntıları Ülkemizdeki şirketlerin % 9o’ ını aile şirketleri oluşturuyor. Bu aile şirketlerinden markalaşabilen şirket sayısına baktığınızda bu rakamın çok düşük olduğunu görüyorsunuz. Böyle önemli bir potansiyelin kullanılamamasının nedenleri nelerdir? Aile şirketleri neden markalaşamıyor?
- Vizyon eksikliği
Dünya o kadar hızlı değişiyor ki bu değişime ayak uyduramayanlar geride kalıyor. Değişime ayak uydurabilmek için vizyonunuzun geniş olması gerekiyor. Marka olmayan aile şirketlerinin en büyük sorunu vizyon. Yani ne yapacaklarını, nereye gideceklerini bilmiyorlar. Ellerinde yeterli strateji ve yol haritası yok. Böyle olunca da belirli aşamaya geliyor, ondan sonra tıkanıyorlar.
148 Nalbur Teknik.com / Eylül’15
- Yetki devredememe Aile şirketlerinde, ailenin büyükleri ya da şirketi kuranlar kontrolü elden bırakmayı istemiyorlar. Sorumluluğu paylaşabiliyorlar ama yetkiyi paylaşmaya yanaşmıyorlar. Böyle olunca da şirketi yönetenlerin elinde bol sorumluluk az yetki oluyor. Kendi başlarına karar alamıyorlar.Her kararda danışmak zorunda kalıyorlar.
- Ego savaşları Aile şirketlerinde başarı arttıkça sorunlar ortaya çıkıyor. Şirket belirli aşamayı geçtikten, ismi duyulmaya başlandıktan sonra karşımıza bir sorun çıkıyor? Bu başarının mimarı kim? Eğer bu konuda kendi içlerinde bir anlaşma yoksa herkes başarıdan pay almaya çalışıyor. Egolar, karşı
karşıya geliyor. Ego savaşları yaşanmaya başlıyor.
- İç çekişmeler Büyüyen şirketin diğer bir sorunu da aile içi çekişmeler. Bu iç çekişmeler ilk başlarda, şirket çok para kazanmazken olmuyor. Para kazanılmaya başlandıkça aile fertleri birbirinin yaşamlarını izlemeye, kıskanmaya, eleştirmeye başlıyor. Aile şirketleri ülkemizin geleceği için çok önemli. Markalaşma yoluna girmeleri ve bu yolda ciddi adımlar atmaları oldukça gerekli. Ama bu yola girme aşamasında bu tür sorunlar yaşanabiliyor. Bu sorunların yaşanmadığı oldukça başarılı aile şirketleri de var. Onlar ise marka olma yolunda ciddi mesafeler kaydetmiş oluyorlar.
HABER
Markalaşmanın önündeki engeller Markalaşmak, bir şirkete itibar, güç ve kalıcılık sağlıyor. Şirketi diğer rakiplerinden ayırıp özel bir yere oturtuyor. Bu yüzden şirketler de markalaşmayı önemsiyor, istiyorlar. Markalaşma konusunda çalışmalar yapıyorlar. Fakat bu yapılan çalışmaların çoğu sonuçsuz kalıyor. Şirketlerin birçoğu markalaşamıyor. Peki neden? Şirketler neden markalaşamıyor?
- Amaçsız hareket etmek
Bir şirket amaçlarını doğru belirlemez ve stratejisini oluşturmadan hareket ederse, büyük bedeller ödeyebiliyor. Bu noktada şirket sahiplerine büyük iş düşüyor. Çünkü doğru bir strateji belirlemezlerse, şirketlerinin geleceği karanlık olabiliyor. Markalaşamıyorlar. Şirket nereye gideceğini bilmediği için hem kaynak israfı oluyor hem de sonuç alamıyor. O yüzden şirketlerin markalaşma süreçlerinde uzman insanlarla çalışmalarında fayda var.
- Odaklanamamak
Daha fazla ürün üretmek , daha çok müşteriye ulaşmak başarılı olduğunuz
150
Nalbur Teknik.com / Ekiml’15
anlamına gelmez. Eğer daha çok müşteriye ulaşmak için kalitenizden iş yapma tarzınızdan ödün veriyorsanız, başarısız olmanız muhtemeldir. Girdiğiniz her yeni alan yeni bir rakip demektir. Bu yeni rakiplerle baş edebilecekseniz sorun yoktur. Ama onlara karşı başarılı olamazsanız, kaybedersiniz. Bu nedenle şirketlerin güçlü oldukları alanlarda odaklanmaları ve sürekli kendilerini geliştirmeleri markalaşmalarını kolaylaştırır. İnsan kaynağını ihmal etmek Bir şirket büyürken, insan kaynaklarının kalitesi artmıyorsa, o şirket çökmeye mahkumdur. Her geçen gün çalışanların önemi daha fazla artıyor. Daha önce, sanayi döneminde çalışanlar makinaların bir parçası gibi görülüyordu. Artık durum çok farklı. İyi çalışanlar şirketleri yükseltirken, kötü çalışanlar şirketlerin iflas etmelerine neden oluyor.İnsan kaynağını ihmal eden şirketler markalaşamıyor. Çünkü onlara yön gösterecek, bakış açılarını genişletecek, kaynaklarını etkin kullanacak insanlardan
mahrum olmuş oluyorlar.
- Markalaşmayı reklamdan ibaret zannetmek
Reklam markalaşmanın cilasıdır. Diğer faktörlere önem verir ve yerine getirirseniz, reklam yaptığınızda şirketiniz parlar. Markalaşma yolunda önemli bir yol alır.Ama ürün kaliteniz, hizmetiniz yetersiz ise reklam yapmak faydadan çok zarar verir. İnsanlar önce ürünleri duyar ve alırlar. Daha sonra ise memnun kalmaz, çevrelerindeki insanlara sizi kötülerler. Ve kötü haber çabuk yayılır. Olumsuz sonuçlar almaya başlarsınız.
- İstikrarlı olmamak
Şirketler için markalaşma süreçleri hayati önem ifade ediyor. Markalaşma süreçlerine nasıl girdikleri, ne tür çalışmalar yaptıkları başarılarını önemli oranda belirliyor. Markalaşma sürecinin gerektirdiklerini yerine getiremeyen şirketler başarılı olamıyorlar, markalaşamıyor. Markalaşmanın getirdiği nimetlerden mahrum kalmış oluyorlar.
MARKALAŞMA VE KURUMSALLAŞMA
Markan kadar konuş
Ertan Acar er yıl açıklanan dünyanın en değerli 100 markası endekslerinde maalesef hiç Türk markası yok ve Milli Futbolcu Arda Turan'ın transfer değerinin üzerinde bir marka değerine sahip sadece 72 şirket olduğunu biliyor musunuz? Geçtiğimiz günlerde Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, bu durumu bir basın bülteni ile açıklamış. Yamankaradeniz’in paylaştığı bilgilere göre; TOBB verilerine baktığımızda ülkemizde faaliyet gösteren yaklaşık 3,5 milyon sermaye şirketi var ve bunlardan sadece 72’sinin marka değeri, Barcelona’nın renklerine bağladığı Arda Turan’ın transfer değerinden yüksekmiş. Arda Turan Barcelona’ya 45 milyon dolara transfer oldu. Bu da demek oluyor ki; marka değeri Arda Turan’d an pahalı sadece 72 şirketimiz var. Futbol takımlarımızın gerçekleştirdiği transferlere bakıldığında, Fenerbahçe’nin kadrosuna kattığı ve 3 yıllık maliyeti 25 Milyon doları bulan Hollandalı yıldız Robin
H
152 Nalbur Teknik.com / Eylül’15
Van Persie’d en marka değeri daha yüksek topu topu 89 şirketimiz bulunduğunu yine Yamankaradeniz’in açıklamasını okuyunca anlıyoruz. Yamankaradeniz’in de dikkat çektiği gibi ülkemizin reel ekonomik değerleri, maalesef spor kulüplerinin gerçekleştirdiği son transferlerin oldukça gerisinde.
Bu durum çok ama çok düşündürücü Bugün dünya ekonomisi üzerinde söz sahibi olmak istiyorsan, “Markan kadar konuş” diyorlar. En değerli 100 markamızın değeri bir Apple etmiyor Türkiye’nin en değerli markaları araştırmalarına baktığımızda, ülkemizin en değerli 20 markasından 8’ini bankaların oluşturduğunu görürüz.
Dünyada ise en değerli 20 markanın 11’i bilişim veya teknoloji şirketi. Örneğin; Brand Finance’nin 2015 Araştırması’na göre; Türkiye’nin en değerli markası 2,51 milyar dolar ile Akbank, dünyanın en değerli markası ise 128,3 milyar dolar ile Apple. En değerli 100 markamızın toplam değeri bile Apple’a ulaşılamıyor maalesef. Bu düşündüren tablo, dünya markaları ile Türk markaları arasında, katma değer üretme noktasında bir fark olduğunu apaçık ortaya koyuyor. Bilanço üzerinden marka değeri Öte yandan Türkiye’d e marka değerlemesi doğru yapılmıyor. Peki, doğru marka değerleme nasıl yapılmalı? Onu da Kemal Yamankaradeniz’in açıklamasına bakarak öğrenebiliriz. Yamankaradeniz, “Ülkemizde, şirketlerin marka değerleri bilanço değerleri üzerinden yapılıyor, ancak bu uluslararası manada geçerli marka değerlerini yeterince vermiyor. Dünyada ise, markaların ürettiği katma değere, pazardaki gücüne, piyasa değerlerine bakılarak, daha kapsamlı marka değerlemesi yapılıyor. Türk markaları da artık, gerçek anlamda marka değerlemesi yapmaya yönelmeliler” diyor. Biz hala “mış” gibi yapan, ama hayalleri büyük bir ülke olmaya devam mı edeceğiz?
MAKALE
Yaşam boyu öğrenen profesyoneller
Ü
niversiteden mezun olalı yıllar olmuş olabilir, ancak öğrenmekten uzak kalmamalı. Yaşam boyu öğrenim başarının sırrı. İş yapma biçimleri değiştiği gibi, öğrenme biçimleri de değişiyor Birçoğumuz üniversitede okuduğumuz alanın dışında işlerde çalışıyoruz. Yaptığımız iş ve üniversite diplomamız birbirini tutsa bile, mezuniyetten yıllar sonra değişen şartlara ve ilerleyen sistemlere ayak uydurabilmemiz için kendimizi geliştirmemiz ve bilgilerimizi güncellememiz gerekli. Sektör dergilerini takip etmek, mesleki araştırmaları okumak profesyonel yaşamımızda olup bitenlerden haberdar olmamızı sağlamakta. Ancak birçoğumuz bir adım daha ileri giderek kurslara yazılarak, yeni yetenekler edinerek veya işte kullanabileceğimiz yeni teknolojilerle ilgili eğitim alarak yaşam boyu öğrenmeyi sürdürüyoruz. Öğrenmenin yaşı yok… Bugünün teknolojileriyle beraber mekânı ve zamanı da yok... İş yapma biçimleri değiştiği gibi, öğrenme biçimleri de değişiyor. İlle de fiziksel olarak okula gidip gelmemiz gerekmiyor, kâğıt kalemin hatta sıra, kürsü ve sınıfın yerini de bilgisayarlar, mobil teknolojiler almış durumda. Yeni şeyler öğrenmek istiyorsanız, önünüzde engeller yok. Tam aksine, hedefinize ulaşmanız için farklı farklı yollar var.
Modern sınıflar nerede?
Eskiden sınıf denildiğinde aklımıza bir kara tahta, bir öğretmen masası ve tam karşısında nizami bir şekilde dizilmiş öğrencilerin sıraları gelirdi. Bugün modern sınıflarda akıllı tahtalar,
154
Nalbur Teknik.com / Ekim’15
öğrencilerin öğretmene yakın olmasını sağlayan U şeklinde dizilmiş sıralar var. Tabii bugün sınıf ille de fiziksel bir yer olmak zorunda da değil. Birçok öğrenci uzaktan üniversiteye gidiyor, ancak mecburi ise sınavdan sınava sınıf ortamında bulunuyor. Teknolojinin gelişimi ve yaygınlaşması sayesinde öğrenme, mekan kısıtlamasını aştı ve internet erişimi dâhilinde her yerden, her zaman farklı araçlarla ulaşılabilen bir hal aldı.
Profesyonel eğitim yenilendi
Modern işyerinde uygulanan eğitimler de bu serbest eğitim trendlerinden payına düşeni aldı. Tasarım, uygulama yazılımı gibi konularda sanal dersler başlatıldı. Bazı şirketlerde büyük bir hevesle, trendlere kapılarak uygulanan bu profesyonel gelişim kursları katılımın azlığı, bütçelerin kısıtlanması veya katılanlara sağlanan yararların olumsuz değerlendirilmesiyle rafa kaldırıldı. Öğrenme ortamı soyutlaştıkça, programının içeriği, niteliği ve katılımcılara sağlayacağı yararlar konusunda soru işaretleri de artmakta. Sanal eğitimler ölçümlenebilmeli, getirileri belli standartlarla karşılaştırılarak değerlendirilebilmeli. Sanal derslerin ve sınıfl arın optimum yararı sağlayabilmesi için kurumsal eğitim politikalarının içine dahil edilmesi ve İK departmanı tarafından sıkı takip edilmesi gerekli. Eğitimlerin kalitesi ve iş yaşamına uygulanabilirliği konusunda tüm departmanlardan geri bildirim alınmalı. Sanal eğitimlerin verdiği esneklikten yararlanılmalı ve öğrenenin ihtiyaçlarına yönelik programlar çalışanın profesyonel
gelişimine katkı sağlamalı.
Ne zaman öğrenmeli?
Eğitime değer veren profesyoneller için bu sorunun cevabı ‘her zaman’ olabilir ancak doğru cevabı kişi kendi için belirlemelidir. Beynimiz o kadar çok bilgi girişini işleme alır ki, çok yoğun olduğu dönemlerde aynı konsantrasyonla yeni verilere yer açamaz. Öğrenme için özel bir çaba, zaman, istek ve özveriye gerek vardır. Öğrenmenin zamanlaması ve etapları titizlikle planlanmalıdır.
Nerede, ne zaman ve nasıl öğrenmeli?
Tek bir cevap olmadığı gibi, bu sorunun cevabı kişiden kişiye ciddi farklılıklar göstermektedir. Profesyonelin öğrenme ihtiyaçları, öğrenme ortamı ve araçlarıyla ilgili tercihleri, eğitimin sıklığı ve yoğunluğu, kişinin karakteri, iş yoğunluğu hatta aile yaşamı dâhil birçok faktörün sentezlenmesiyle ortaya çıkar. Her bir faktör kişiden kişiye değiştiği gibi, her profesyonelin eğitim programı farklı olacaktır. Eğitim sadece eksikleri tamamlamakla kalmaz, iş bulmanın oldukça zor olduğu durumlarda yeni yeti edinmeye ve kişinin karşısına çıkabilecek daha iyi iş fırsatlarını değerlendirmesine olanak sağlar. Öğrenmek artık üniversiteye gitmek, bir kursa yazılmak ya da yükseköğrenim programına yazılmak gibi belirli etiketlerle ve zaman dilimleriyle kısıtlı değildir. Bilakis, kişinin bir dersten bir derse geçerek kendini geliştirmesini sağlayacak, odaklanmış kısa zamanlı birçok alternatifl e doludur. Kritik düşünme yeteneğimizi keskinleştirmek, yaratıcılık,
MAKALE
analitik algılama ve liderlik gibi alanlarda kendimizi hep ileriye taşımak için kendi kendimize gerçekleştirebileceğimiz en önemli şey de budur. Sürekli öğrenmek, bilgi ve yeteneklerimize yenilerini katmak…
İş yoğunluğumda öğrenmeye hiç zamanım yok
İsterseniz her şeye zaman ayırabilirsiniz. Önce bir eğitim planı yapın. Kişisel ve profesyonel hedeflerinizi yazın ve bu hedefleri gerçekçi bir zamanlama içerisine yedirin. Her ay üç kuruş parayı bir kenara koymak gibi, minik zaman dilimlerini kendinize ufak bonuslar olarak verin. İşe, hep öğrenmek istediğiniz, keyif aldığınız bir konuyla başlayın. Öğrenmenin farklı zaman dilimlerinde, formatlarda ve seviyede olacağının farkında olun. Kitap okumak, seminerlere, koçluk programlarına veya network etkinliklerine katılmak gibi birçok öğrenme yolu bulunabilir.
* Bilgisayar: Sanal öğrenmede en önemli kaynak bilgisayar. Sanal sınıflarda öğrenilen ders içeriği bilgisayar yoluyla öğrencilere ulaşıyor. Her bir öğrenci birbirinden ayrı olarak dersi dinliyor, ortak projelerin dersin bir parçası olduğu durumlarda gene bilgisayar ortamından öğrenciler belirli saatlerde buluşarak fikir alışverişi yapıyor ve görevleri delege ederek beraber çalışma imkânı buluyorlar.
Öğrenme ortamı klasik tarifi içerisinde, sınıf,laboratuvar, doğa gibi fiziksel alan, çevre ve kültürleri kapsamaktaydı. Oysa bugün çoklu mekânlardan söz ediliyor. Farklı teknolojiler aracılığıyla ulaşılan öğrenim, ister bilgisayardan ister akıllı telefondan veya tabletten olsun, kişinin konsantre olabileceği her ortamdan tamamlanabiliyor. Yani, sanal sınıflara dâhil olarak öğrenim görenlerin fiziksel olarak nerede öğrendiklerinden çok, hangi teknoloji kanalıyla öğretilenlere ulaştıkları önemli. Günümüz öğrenim kanallarını inceleyecek olursak, karşımıza şöyle bir liste çıkıyor:
Bu tür çalışmalara en güzel örnek son dönemde hızla sayıları artan ve prestijli üniversitelerin öğretim üyelerinin verdiği MOOC (Massive Open Online Course-Toplu Açık İnternet Bazlı Kurslar) kursları. Bu kurslarda öğrencilerden biri, Türkiye’den diğeri Avrupa’dan bir diğeri Afrika’dan bir başkası Uzak Doğu’dan beraber bir proje yapabiliyorlar. Saat farklarını da göz önünde bulundurarak ortak bir saatte buluşup proje üzerine beyin fırtınası yapıp planlamadan uygulamaya, tasarımdan kodlamaya her türlü proje etabını dört bir yandan ele alıyorlar. Uluslararası projelerin en güzel yanı farklı kültürlerin farklı çözümler üretmesi, saat farkının avantajını kullanarak her bir zaman diliminden yararlanma ve kendi alanında başarılı, kendini geliştirmeye açık yepyeni insanlarla tanışma imkânı sunması oluyor.
* Sınıfta: Sınıf en alışılagelmiş
* Mobil araçlarda: Aynı sanal
MODERN PROFESYONEL NERELERDE ÖĞRENİYOR?
156
eğitimci-öğrencinin yüz yüze geldiği fiziksel olarak ders için toplanılan yer. Genellikle bir öğretmen ve birden fazla öğrencinin bulunduğu ortamda basılmış ders notları, slayt sunumları ve çeşitli öğrenim teknolojileri gibi birden fazla kaynağın kullanıldığı yaygın olarak görülüyor.
Nalbur Teknik.com / Ekim’15
sınıf deneyimleri uygulamalar sayesinde akıllı telefon ve tabletlere taşındığında mobil öğrenme söz konusu oluyor. Gene mekândan bağımsız öğrenme gerçekleşiyor. * İşte iş öğrenme: İşte iş öğrenme en pratik yöntemdir. İş işi yaparken öğrenilir. Bazı şirketlerde deneyimli biri yeni birine iş öğretsin diye mentor olarak atanır, çoğu şirkette ise kişi deneyimli çalışanların gözetiminde yeni yetiler ve bilgiler kazanır. Pratik bilgiler teorinin önündedir. Aynı şekilde kullanılan kaynaklar ve araçları da kişi gerektikçe öğrenir. Bu tür eğitimin güzelliği öğrenilen her bilginin pratiğe dayanmasıdır. Bu sayede, kişi gerçekten işine yarayacak konuları öğrenir, işinde kullanır, zaman kaybı veya gereksiz bilgilerin öğrenilmesi gibi endişelere yer yoktur.
ÖĞRENMEK KAZANDIRIR... Eğitimi bir öncelik olarak belirleyen çalışanların birçok kazanımları olacaktır. Bunların en başında: * Endüstri trendleri ve gelişmelerine hâkim olmak; * Problemleri belirlemek ve çözüm üretmek için güçlü bir bilgi birikimine sahip olmak; * Zihninizi taze tutmak ve öğrenerek ilham almak; * Kendinize güveninizi arttırmak; * Değişen pazar şartlarına, piyasadaki iniş çıkışlara dayanıklı olmak - ekonomi durgun olsa bile, aranan bir profesyonel olmak gelir. Bu kazanımları da göz önünde bulundurduktan sonra, kendinize soracağınız soru şu olmalı: Ne zaman, ne öğrenmeye başlıyorum?
MAKALE
Pazarlama Teknolojilerinde 2015 Manzarası
B
ir yıl daha gitti... Yıl sonları ve başları muhasebe ve mülâhaza dönemleridir. Yani, kendini hesaba çekme ve gelecek anları düşünme mevsimidir. Okuduklarımızda yazılan çizilenlerde bir süreliğine bol bol geleceğe dair tahminler ve yorumlarla karşılaşacağız. Bir süredir görünmediğimiz bu blogda, teknoloji ile pazarlama yakınlaşmasına odaklı bir “durum tahmin raporu” ile karşınızdayız. Başlıktan da anlaşılacağı gibi, önümüzdeki yıllarda pazarlama ve teknoloji ikilisi arasındaki ilişkinin seyrine dair öngörüleri konu edeceğiz. Derler ki, şayet piyasalar hakkında tahminlerde bulunacaksanız, ileride mahcup olmamak ve mahcubiyetinizi yarıya indirmek istiyorsanız, tahmininizde ya rakam söylemeyin ya da kendinizi bir zaman dilimine bağlamayın. Biri tutmaz ise, belki diğeri tutar, böylece elinizde arkasına sığınılacak hiç değilse bir bahaneniz kalır. Haberciler haber kaynaklarını niye açıklamazlar bilmem. Ayrıca, haber kaynağını açıklamayanlara haberci mi denir, yoksa onlar başka işler peşinde midirler, onu da bilemem. Takdir sizin. Aşağıdaki değerlendirmeler için bizim kaynağımız, CMT, yani, Chief Marketing Technologist ve önceki okumalarımızdan oluşuyor. Görüp, duyduklarımızı da bir araya getirince,“2015 yılında Pazarlama Teknolojilerinin Manzarası” yazısıyla karşınızdayız. Habercilerin verdiği haberlerde, yıl sonları-başları değerlendirmelerinde, geleceğe dair yazılıp çizilenlerin aslında
ne olduğunu, neye yaradığını, kime hizmet ettiğini anlamak kolay olmuyor. Ama, geleceğe dair değerlendirmelerin hangi kategoriye ait olduğunu ayırt edebilirsek, manzara biraz daha netleşiyor: i. Bunlar, yani geleceğe dair değerlendirmeler ya “trendler” üzerinedir, ki bir yoruma göre hiçbir trend yaşandığı sırada anlaşılmaz, kestirilmez, tanımlanamaz, iş işten geçtikten sonra adı konulabilirmiş. Çoğumuz için trendler gidişatın yönünü işaret ederler. O kadar. ii. Ya geleceğe dair “ümid”ler ve öznel beklentilerdir, ki, her yiğidin gönlünde bir aslan yatar... Herkes, kendince hep iyi şeyler olsun ister, hoşuna gitmeyecek şeyleri görmezden gelir. Herkes içinde kendi aslanını besler, başkasının aslanından çekinir. Ümid ayrıca fakirin ekmeğidir, der geçeriz.
Prof. Dr. İsmail Kaya
iii. Ya da bir takım “bulanık iddialar”dan ibarettir, ki, köksüz ve temelsizdirler; ortalığı karıştırmak, dikkat çekmek, gürültü çıkarmak, birilerini zor duruma sokmak için ortaya atılmış fitlerdir. Düşman başına... Gelelim öngörülere... 2015’de ve sonrasında, pazarlama teknolojileri alanında ne gibi gelişmeler olabilecek. A, B, C deyip başlayalım, A. “Pazarlama Teknolojileri” kendi başına, bir bütün olarak gündemdeki sıcaklığını hissettirecek. Konunun bazı alt alanları daha da yoğun ilgiye mazhar olurken, yeni
ismail.kaya@gmail.com üzerinden ulaşılabilir, http://www.pazarola.blogspot.com ve http://www.pazarlamabitanedir.blogspot.comblogları ziyaret edilebilir.
158
Nalbur Teknik.com / Ekim’15
MAKALE
bazı alanlarda kıpırdanmalar artacak. Örnek olarak, her ikisi de teknolojinin imkanları sayesinde neşv-ü nemâ bulan, İçerik Pazarlama, Real Time Marketing, Sıfır Anında Pazarlama ve Öngörücü Analitikler (predictive analytics) başta olmak üzere, pazarlama finansı, pazarlama yetenek yönetimi, satış-tüketim sonrası pazarlama gibi alanlarda da gelişmeler görülecek. Bu gelişme, firmalarda pazarlama ile satış, müşteri hizmetleri, finans ve insan kaynakları gibi departmanlar arasındaki ilişkilerin melezlenmesi sayesinde mümkün olacak. Teknolojinin gücüyle bunlar daha yoğun ilişkiler geliştirecekler. Hattâ, “nesnelerin interneti” yoluyla, değer üretimi ve operasyon kadrolarındaki ekipler de pazarlamayla tanışıp aralarında daha derin ilişkiler geliştirecekler. B. Internet sayesinde palazlanan “içerik pazarlaması” pasif ve tek yönlü bilgi sunma konumdan çıkıp, zamanla daha aktif ve interaktif uygulamalara doğru evrilecek. Böylece, başlangıçta dijital-sosyal medyanın türleri itibariyle çeşitlendirilmiş içerikler, bu defa, hedef izleyicilerin özellikleriyle de doğrudan uyumlu olarak farklılaştırılabilecek. Herkes, facebook, twitter,
160
Nalbur Teknik.com / Ekim’15
blog, Youtube gezintileri sırasında tek tip içerikle değil, muhatabına göre özelleştirilmiş içeriklerlekarşılaşacak. C. Şimdiye kadar adı sanı bilinmeyen minik girişimlerle başlatılan teknoloji-pazarlama evliliklerinden doğan firmalar global çapta operasyonlar koyabilen çok büyük, dev firmalar ve organizasyonların radarlarına takılacak ve onların güdümüne girecekler. Teknoloji-pazarlama alanında yeni dev isimlerle tanışacağız. D. Pazarlama Teknolojilerinde, yazılım araç ve sistemleri satıcılarıyla yazılım hizmetleri sağlayanlar birbirine karışacak. Yazılım işindekiler için bu alan câzip ve kârlı bir konuma gelecek. E. Pazarlama Teknolojileri alanında yeni yeni çözüm ortakları, aracılar, üstleniciler, projeciler ortaya çıkmaya başlayacak. Bu yoldan, daha ileri ve daha karmaşık teknoloji ve ilişkilerin doğuşuna da zemin hazırlanmış olacak. F. Sadece teknoloji ve pazarlama alanlarıyla sınırlı kalmaksızın başka alanlardan gelenlerle birlikte “Teknolojik Pazarlama”, “Pazarlama Teknolojileri”
ve “Pazarlama ve Teknoloji” piyasalarında oyuncular da, oyunlar da, konular da, stratejiler de, uygulamalar da çoğalacak, zenginleşecek. Pazarlama dışı alanlardan pazarlamaya geçişler artacak.Pazarlamayı pazarlamacı olmayanlar da güçlendirecek. G. Pazarlama Teknolojisi sık sık dillerde dolaşan, dillerde ve gönüllerde serin ve hoş duygular uyandıran, popülerliği artan bir konu haline gelecek. I. “ Pazarlama Analisti”, “Pazarlama Teknolojisti”, “Pazarlama Mühendisi”, “Veri Analisti”, “Veri Bilimcisi” ve benzeri bir dizi unvan sahibi gençlerle daha da sık karşılaşacağız. Umarız... Tabiatiyle, bu gelişmeler, dünyayı ve pazarlamada ortaya çıkan çarpıcı, devrimci değişmeleri takip edemeyen, ön göremeyen, belki de görmek istemeyen bazılarını da tedirgin edecek. Pazarlamayı hâlâ dünün ders kitaplarından öğrenip, bir şeyler yapmaya, satmaya çalışanların uyanmaları için birkaç on yıl daha geçmesi gerekecek, elbette. Ne yapalım. Zaman, derin dertlerin de ilacı olabiliyor, bazen....