Nalbur Teknik Haziran'14

Page 1

SOMA

Y 覺 l : 11 / S a y 覺 : 1 2 9 / H a z i r a n - J u n e 2 0 1 4 / F i y a t 覺 : 1 0 T L .














a d a m ş a l a k r a M Profesyonel rme Eksikliği Yönlendi

iyor. Bu nler seçilem sef doğru ürü le crübeli te aa i M nin rar verdiğ se za m re ki ö a kt d se ya coğraf iyor. İşte durumun ndan söylen asına Yaşadığımız fı m ra al ta s rı er d la a d iş adam ndirmenin nusun yorum . syonel yönle ü fe girişimcilik ko m ro n p şü a ü d d an u n bu al ma sayı sının gerek olduğu nlandığı a çıkıyor. Fir ca ay n rt u n o h i ru em ci n ö m kat kontrolü Fakat o girişi ir gelişme fa ndirmenin b le i . n iy tı ı n yö kı as ir sı b tm ir el ar on üyük b yerde profesy nu gerçeği i çok daha b ğu es u m ld il o rt ed şa yb ka gerekliliğinin bir şekilde pılması lerimizi hızlı ce n a şü d ü yatırımın ya n D sı r. re ra va gö n e so eb at al T ak de fabrika biliyoruz. F lebin üzerin aha çok ta d , i hay ta geçire n en rk ya a ki re ım ge rd r. Burada kesinlikle ya oluyor. rçekleşebiliyo ız ge ı m m cı rı ya tı ti ya lleme ih e yapmak enge yönlendirmey yönlendirme k ele ra la me o lerinin bir duriyeti önle im ağ is m , li ında il ığ em eğ d d ad kı e yapılm Sektörün li fuarı Mayıs Yönlendirm . hu ır em ru n ıd ö ci al 3 i m m şi iğ ın ızlık giri mız al rs araya geld ğı tı ka p ve Ya et k. b tı m ka re e bırak lendir e ayında gerid fesyonel yön manın p ro P ya . t er re el d ca ti ze uygulanan a , doğru a Avrupa’da çalıştık. d e n röportajlard ey su u e m n et ko it ını tesp esi gerektiğin ında söz püf noktalar in incelenm an al . , em m ış st ru si şm o la ıy inan İşinde uzman ndiricileri, le n yö n rü ö sahibi ve sekt satmanın si zlere doğru ürünü a d an m temposu ile iler. za a zd m çi ı lış n doğru ça tı ir al b çalıştık. Yoğun geçtiğinin hazırlamaya sinde ik ye tecrübeden er sa ı iç ı ıs rl p ra ya ya dileği ile, ın girişimci enşeili da görüşmek n m yı rk A ü Türk insanın z T u e m d n Tem yeri arın dünyanın her mümkün . Paz ek rm gö ri a le ürün sayıda firm birlikte çok ci ruh ile gelişmesi ile ri akat gi şim kuruluyor. F boğuşuyor. ar hatalarla al rm fi an ıl aç

Al i Eren Kalaycı

GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ ve TİCARET A.Ş. adına İMTİYAZ SAHİBİ MEHMET SÖZTUTAN

Yıl: 11 Sayı:129 Haziran 2014

GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AHMET KIZIL SORUMLU MÜDÜR YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

GRAFİK & TASARIM ERDEM MERMER erdem.mermer@img.com.tr

ABONE İSMAİL ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr

REKLAM MÜDÜRÜ ZÜLKÜF KARADAYI zulkuf.karadayi@img.com.tr

CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL ebru.pekel@img.com.tr

EDİTÖR ALİ EREN KALAYCI ali.kalayci@img.com.tr

DIŞ İLİŞKİLER INTERNATIONAL  RELATIONS EXECUTIVE HAKAN KURT hakan.kurt@img.com.tr

ADRES 29 Ekim Caddesi No:23 34197 Yenibosna / İSTANBUL Tel.: 0212 454 25 03 Faks: 0212 454 25 06 www.nalburteknik.com web@img.com.tr

SANAT YÖNETMENİ İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr

MUHASEBE MÜDÜRÜ MÜRSEL GÜRLER muhasebe@img.com.tr

İRTİBAT BÜROLARIMIZ KONYA 0332 238 10 71

Nalbur Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Nalbur Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Nalbur Teknik Dergisi ayda bir yayınlanır.


22 2 öportaj 3 Karbosan Özel R 0 Toplantısı 4 Reis Makina Bayii 2 4 ri Buluştu iile ay B tik as Pl m Tü ker Stanley Black&Dec 48 or Özel Röp taj j 62 Rico Özel Röporta ortaj

Teksen Özel Röp

AJANS PRESS ...................141

ERYAP..................................37

NİLFİX ........................... 80-81

AKÇANSA......................... 9-19

ESMO................................103

ÖZ KARDEŞLER ...................53

ATEŞ İNŞ..............................77

GATA KİMYA.........................99

REM ...................................79

ASKAYNAK ..................... Ö.K.K

GESER PAREX......................83

RENK PLASTİK.....................85

AYAN .....................................8

GÜLAL.................................55

SEDA END........................ 6 - 7

BOSCH....................Ö.K.İ.-1-17

HENKEL ...................21-23-25

SEL DIŞ TİCARET....... 115-117

BOYSAN................... 144-A.K.İ.

İNDEX............................ 10-11

.................. 119-121-123-125

CENTER .............................A.K

KALE KİLİT...........................39

SELSİL............................. 2 - 3

CERMİX...............................59

KANCA.................................47

STARWOOD ........................15

ÇAM OTEL ........................127

KARAKUŞ HIRDAVAT....... 64-65

TEKSAN........................27-Ö.K

DİZAYN TOOLS................... 4-5

KARKİM...............................91

TÜM PLASTİK................. 43-45

DÜFA...................................29

KARCHER............................ 57

TÜMRAY...............................97

EMULZER.............................61

LAMİNET ...........................143

YAKUPOĞLU (YDS)................31

ERATAŞ................................73

MAKRO........................ 69-111

YALE KİLİT................. 107-109

ERKAN MAKİNA....................87

MAPA ..................................89


İMSAD, Sürdürülebilirlik Raporunu Açıkladı Türkiye İMSAD, Küresel Raporlama Girişimi’nin (GRI) G4 Rehber’i kapsamında, inşaat malzemeleri sektöründe bir sivil bir toplum kuruluşu tarafından hazırlanan dünyanın ilk “Sürdürülebilirlik Raporunu açıkladı. Bugün 54,8 milyar dolara ulaşan iç pazar büyüklüğü, imalat sanayindeyüzde 17 oranındaki payı, 21,3 milyar dolar tutarındaki ihracatı ile ülkemiz inşaat malzemesi sanayini temsil eden Türkiye İMSAD’ın “Sürdürülebilirlik 2013 Raporu”, sektör paydaşlarına, gelecek yatırımları için ışık tutuyor. Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, “Hedeflerimize giden yolda olası risklerin bizleri

12

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

beklediğini biliyoruz fakat, iyi yönetilen risklerin de fırsatlara çevrileceğine inanıyoruz. Sürdürülebilirlik Raporu, Türkiye İMSAD’ın bu vizyonu doğrultusunda hazırlanmış ve sektör paydaşlarımıza, rehber olması amacıyla sunulmuştur” dedi. Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin dünyada alanında sektörel bir sivil toplum kuruluşu tarafından ilk olarak hazırlanan “Sürdürülebilirlik 2013 Raporunun lansman toplantısı yapıldı. İnşaat malzemeleri sektörünün, geleceğe yönelik yatırım alanlarına ışık tutan Sürdürülebilirlik Raporu ile Türkiye

İMSAD, sürdürülebilir üretime rehberlikte ilk adımı atıyor. Raporda, inşaat malzemelerinde ülkemizin önde gelen Türkiye İMSAD üyesi sanayi firmalarının gerçekleştirdikleri “en iyi sürdürülebilirlik uygulamaları ve yatırım projeleri” örnekleri de yer alıyor. Türkiye İMSAD üyeleri ve paydaşlarının, gündemlerinde bulunan yüksek öncelikteki konuların baz alınarak hazırlandığı Sürdürülebilirlik Raporu, Küresel Raporlama Girişimi’nin (GRI) G4 rehberi kapsamında hazırlandı. Raporun çerçevesi; Enerji Kullanımı-Verimliliği, Sera Gazı Azaltımı, Doğal Kaynak ve Su Kullanımı, Atık Yönetimi, Oluşturulan Ekonomik Değer,


İstihdam, Eğitim-Öğretim, Toplum için Değer oluşturma, Kentsel Dönüşüm ve İnovasyon başta olmak üzere ekonomik, çevresel ve sosyal bir dizi başlık altında incelendi. Dündar Yetişener’in açılış konuşmasını yaptığı Sürdürülebilirlik Raporu lansman toplantısında, Başkan Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Hakan Gürdal, Garanti Bankası eski CEO’su, WWFTürkiye, Boğaziçi Üniversitesi Vakfı ve TED İstanbul Koleji Vakfı Mütevelli Üyesi Akın Öngör ile S360 Sürdürülebilirlik ve İletişim Hizmetleri Genel Müdürü Kerem Okumuş, konuşmaları ile yer aldılar. Toplantı, Türkiye’nin inşaat malzemeleri sanayini temsil eden çok sayıda iş dünyası temsilcisinin katılımıyla gerçekleşti. Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, toplantının açılış konuşmasına, bir ilke imza

atarak Türkiye’nin sektöründe ilk Sürdürülebilirlik Raporu’nu kamuoyuna sunmaktan duyduğu memnuniyeti belirterek başladı. Gelecek 10 yılda tüm dünyada çok daha hızlı bir değişimin yaşanacağını belirten Yetişener, “nüfus artışı, doğal kaynakların azalması, hızlı tüketim artışı, haksız rekabet ve kayıt dışı ekonomiye ilişkin parametreler durumu etkiliyor. Yoğun kullanım dolayısıyla, enerji ve karbon yönetiminin de Türkiye İMSAD üye ve paydaşları tarafından öne çıkarıldı” dedi. Yetişener, sözlerine şöyle devam etti, “Paydaşlarımızın değişen şartlar karşısında verimliliğini, doğal kaynak kullanımını, üretim süreçlerini nasıl yönettikleri ve dünyadaki riskler karşısında geliştirdikleri çözümlerin rahatlıkla görülebileceği bu raporu hazırlayan sanayiciler olarak yapmaya çalıştığımız; inşaat malzemeleri sektörünün sürdürülebilirliği konusunda sadece Türkiye’d e

değil, dünyada rol model olmaktır. Hedeflerimize giden yolda olası risklerin bizleri beklediğini biliyoruz, fakat iyi yönetilen risklerin de fırsata çevrileceğine inanıyoruz. Sürdürülebilirlik Raporu, Türkiye İMSAD’ın bu vizyonu doğrultusunda hazırlanmış, gelecek yatırımlarını desteklemek üzere sektör paydaşlarımıza bir rehber olarak sunulmuştur” dedi.

İnşaat malzemesi sanayinin ülkeye sağladığı ekonomik değer

Yetişener, Türkiye İMSAD’ın, 77 sanayici kuruluş, 29 sektör derneği ve 8 paydaş üyesiyle ülke genelinde 21 binden fazla noktaya ulaştığını söyledi. Genel imalat sanayinde de yüzde 17 payı, 54,8 milyar dolar iç pazar büyüklüğü ve 21,3 milyar dolar ihracat ile ülkemiz cari açığının azaltılmasına 10,9 milyar dolar net katkı sağladığını kaydeden Yetişener, “İnşaat malzemeleri, Türkiye


ekonomisinde, ekonomik değeri en yüksek sektörlerinden birisidir” diye konuştu.

Dünyada yeni fırsat alanı: Düşük karbon ekonomisi

Dündar Yetişener, Sürdürülebilirlik 2013 Raporu’nun, inşaat malzemeleri sanayinin geleceğinin bugünden planlanması için atılan bir ilk adım olduğunu belirtti. Bir yol haritası verildiğinde, gerek sektörün gerekse şirketlerin süreçlere daha kolay adapte olarak yatırımlarını bu doğrultuda gerçekleştirdiklerini söyleyen Yetişener, doğal kaynakların kısıtlı olduğu dünyamızda artık gerek yasa yapıcılar gerekse özel sektörün, verimliliği artıracak ve tasarrufu teşvik edecek modelleri beraber kurguladıklarını vurguladı. Dünya Ekonomik Formu’nun yaptığı, dünyada 5 trilyon dolarlık karbon piyasası araştırmasına dayanarak, bugün düşük karbon ekonomisinin dünyadaki en

14

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

önemli fırsat alanlarından biri olarak öne çıktığına dikkati çeken Yetişener, “2012 yılında yapılan yasal düzenlemelerin gereği olarak, ülkemizde ilk defa şirketler 2016 yılında, 2015 yılına ilişkin sera gazı salımlarını raporlayacaklar. Sürdürülebilirlik Raporu, bu açıdan da sektöre yön gösteren bir görev üstlenmektedir” şeklinde konuştu.

Hakan Gürdal, “Özel sektörün atık ısıdan enerji üretimi yüzde 127 arttı”

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Hakan Gürdal da konuşmasında, Sürdürülebilirlik Raporu’nda yer alan bazı önemli verileri paylaştı. Hakan Gürdal’ın araştırmaya katılan şirketlerin verilerine dayanarak verdiği bilgiye göre, bünyesinde çimento, cam, seramik gibi karbon yoğun sektörleri barındıran Türkiye İMSAD üyelerinin enerji tüketimleri,

referans yıl olarak alınan 2011’e göre, 2013 yılında yüzde 3,4 oranında arttı. Aynı şekilde üye şirketlerin enerji tüketimleri de 2011 yılına göre 2013’te yüzde 3,4 arttığı halde, sera gazı salımları yüzde 1,2 oranında azaldı. Enerji tüketimlerini azaltma hedefi doğrultusunda yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelen Türkiye İMSAD üyeleri, daha çok atık ısı geri kazanım projeleri üzerinde yoğunlaştı. Sanayici üyelerin atık ısıdan enerji üretimleri 2011 yılına göre 2013’te yüzde 127 oranında artış gösterirken, atık ısı geri kazanımı ve CO2e salımı da aynı oranda azaltıldı. Bununla birlikte, Türkiye İMSAD üyelerinin yüzde 28’i, sera gazı salımlarını uluslararası standartlara uygun olarak hesaplıyor ve yine üyelerin yüzde 44’ü de ISO 50001 EYS standardı uyguluyor. Türkiye İMSAD sanayi üyelerinin yüzde 28’inde enerji yönetimi biriminin



olması ise, değişime ve geleceğe yatırıma verdikleri önemin göstergesi olarak değerlendiriliyor.

“Esas olan geleceğe doğru sürdürülebilir ve verimli üretkenliktir”

Hakan Gürdal, konuşmasında, dünyada sürdürülebilir ekonomik büyümeyi ciddi olarak tehdit eden küresel, çevresel ve toplumsal sorunlar olduğunu ve bu sorunların inşaat malzemesi sektörü için de büyük bir risk oluşturduğunu söyledi. Enerji maliyetleri, iklim değişikliğiyle mücadele, artan emtia fiyatları ve bu fiyatlar karşısında şirketlerin üstlendikleri rollerin her zamankinden daha önemli hale geldiğini ve müşteri beklentilerinde de büyük değişimler yaşandığını kaydeden Gürdal, sözlerini şöyle tamamladı: “Sürdürülebilirlik Raporu ile yapmaya çalıştığımız; performans ölçen, hedef koyan ve kurumsal

16

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

değişimi yöneten yaklaşımlarla, sürdürülebilirlik kapsamındaki olumlu ve olumsuz etkileri belirlemek vekurumların stratejileri ile operasyonlarını bu doğrultuda yönetebilmelerine ışık tutmaktır. Nihai amacımız, daha az kaynak tüketerek, daha uzun ömürlü ve verimli ürünlere odaklanmaktır. Hazırladığımız bu rapor, aynı zamanda şeffaflığın da bir göstergesidir. Dünyada yeni bir ekonomik düzen oluşuyor. Eskiden üretebilmek yetkinlikti, şimdi ise esas olan, geleceğe doğru sürdürülebilir ve verimli üretkenliktir. Sürdürülebilirlik, var olmanın en büyük şartıdır. Doğal kaynaklarımızın sınırsız olduğunu düşünerek hareket ettiğimizde, bazı yaptırımlarla karşılaşacağımız muhakkaktır. Bizim amacımız, o yaptırımlarla karşılaşmadan sektör ve firmalar olarak kalıcı tedbirler almaktır. Üretimden kullanıma, hatta imha safhasına kadar, verimlilik süreçlerinin esas

alınmasını sağlamaktır” dedi.

Sürdürülebilir üretkenliğin kritik başarı faktörleri Toplantıda, Garanti Bankası eski CEO’su, WWF-Türkiye, Boğaziçi Üniversitesi Vakfı ve TED İstanbul Koleji Vakfı Mütevelli Üyesi Akın Öngör de, sürdürülebilirlik, ayak izlerimiz ve doğanın kaynak üretebilme kapasitesi konusunda yaptığı konuşmasında, özellikle enerji verimliliği konusu üzerinde durdu. S360 Sürdürülebilirlikve İletişim Hizmetleri Genel Müdürü Kerem Okumuş da, Sürdürülebilirlik Raporu’nun uluslararası standartlarda hazırlanan süreçlerini anlattı ve küresel ekonomide kurumların geleceğinin inşasında, sürdürülebilir üretkenliğin kritik başarı faktörlerini dile getirdi.

TÜRKİYE İMSAD SANAYİCİ ÜYELERİNİN “EN İYİ SÜRDÜRÜLEBİLİR



UYGULAMALARI VE YATIRIM PROJELERİ”

Sürdürülebilirlik 2013 Raporu’nda yer alanTürkiye İMSAD sanayici üyelerinin “en iyi sürdürülebilir uygulama ve yatırım projelerinden bazı örnekler şöyle:

Çimsa, Mersin fabrikasında, atık gazları elektrik enerjisine dönüştürdü ve 2013 yılında 49 milyon kWh/yıl elektrik üretti. Fabrikada, karbondioksit salımı 24.5 ton azaltıldı.

Trakya Yenişehir Cam Fabrikası’nda gerçekleştirilen ‘Atık Isı Enerji Üretimi” projesi kapsamında; düz, kaplamalı ve lamine cam üretiminde, fırınların kapasite kullanımına bağlı olarak 3,5 ila 5 MW aralığında elektrik üretildi. Trakya Cam’ın, ısı ve güneş kontrol kaplamalı cam olarak adlandırılan TRC Coolplus T ürünü ise, kışın sıcağı içeride tutuyor ve ısı kayıplarını standart çift cama göre yüzde 50 oranında azaltarak yakıt giderlerini azaltıyor. Ürün, yaz aylarında içeri giren güneş ısısını standart çift cama göre yüzde 40 azaltarak, soğutma giderlerinden tasarruf sağlıyor. Betek Boya tarafından geliştirilen“Ecotech Sıvası” sera gazı salımını yüzde 35 azaltıyor. Pimaş“Hebe-Schiebe Sistemi” ile yılda 213,6 milyon dolar enerji tasarrufu elde ediyor. Sektörün Avrupa’d aki ilk Leed Gold sertifikalı yeşil binasını yapan WILO, Tuzla’d a tesisinde enerjiden yüzde 24, su kullanımında yüzde 50 oranında tasarruf sağlıyor. Akçansa fabrikalarında 10,5 milyon dolarlık yatırımla gerçekleştirilen; arıtma çamuru, atıktan türetilmiş yakıt ve ömrünü tamamlamış lastik sistemleri sayesinde 2013 yılında 100 bin ton atık, enerji kaynağı olarak değerlendirildi. 45 in ton/yıl evsel arıtma çamuru, fosil yakıtlara alternatif enerji olarak kullanıldı ve yılda 17 bin ton kömür tüketimi tasarruf edildi. Yanma sırasında oluşan yüzde 35-40 oranındaki kül de, sıfır atık oluşturdu. Türkiye’de ilk defa yoğuşmalı kombilerde su yerine, aynı koşulların oluşturularak, hava ile test edilebilecek şekilde tasarlandığı Demirdöküm tesisindeki üretimlerde artık su kullanılmıyor. Bu yolla tesiste 2011 yılında 3 bin ton su tasarrufu sağandı. 2016 yılına kadar diğer ürünlerin devreye alınmasıyla hedeflenen su tasarrufu yılda 15 bin ton.

18

Nalbur Teknik.com / Haziran’14



Üretim sırasında çıkan atıkları sisteme geri döndürerek doğal kaynak kullanımı azaltan Rigips Saint-Gobain’ın toz alçı fabrikasında, yılda 700 ton civarında atık kaynağı azaltılıyor. Uygulama ile üretim verimi yüzde 1 oranında artırılırken, elektrik tüketimi yüzde 14,5, doğal gaz tüketimi yüzde 4,5, CO2 salımı ise yüzde 2,3 oranında azaltıldı. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri fabrikasında, seramik sağlık gereçlerinin arıtma tesisinden çıkan atık çamurun tamamı geri dönüştürülerek, karo üretiminde alternatif hammadde olarak kullanıyor. Türkiye’d e ilk defa sanayide karşılıklı fayda sağlayan endüstriyel mutualizm sistemini kuran Eczacıbaşı, aylık bazda 600 ton, projenin başladığı 2010 yılından bu yana ise toplamda her yıl 7

20

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

bin 200 ton hammadde tasarrufu sağladı. Ton başına 60 TL olmak üzere yılda 432 bin TL maliyet avantajı elde eden kurumun, yıllık bazdakarbon tasarrufu 25 ton.

kullanım ömrü boyunca, mineral yünler, üretim sırasında kullanılan enerjinin ve sera gazı salımının 100 katı kadar enerji tasarrufu sağlıyor ve sera gazı salımını azaltıyor.

Jotun’un geliştirdiği yeni nesil dış cephe boyası Jotashield Extreme, kızılötesi ışınları, standart boyalara kıyasla iki kat daha fazla geri yansıtıyor. Ürün, binanın iç ortam sıcaklığının 5, yüzey sıcaklığının 20 derece daha serin olmasını sağlıyor. En zorlu hava şartlarına karşı 10 yıllık koruma sağlayan ürün, yapının daha seyrek periyotlarda boyanması avantajı sunuyor.

Mars Konteyner Prefabrik Yapı, sıfır karbon salımlı konteyner üretim süreçlerindeki tüm enerji ihtiyacını, dış kaynağa ihtiyaç duymaksızın, çatısına 28 derecelik açı ile yerleştirilmiş fotovoltaik paneller aracılığıyla karşılıyor. Üretimde; soğutma, ısıtma, aydınlatma ve ekipman olmak üzere toplamda 2,456,6 kWh’lik enerjiye gereksinim duyuluyor. Oysa fotovoltaik panelleri, yılda 2900 kWh’lik enerji üreterek, tüketimden fazla enerji arzı sağlıyor. Yüzde 118 oranında yenilenebilir enerji kullanılarak üretilen bu ürünlerin, sıfır karbon salımı ise sıfır düzeyinde.

İzocam, mineral yün olarak bilinen “camyünü ve taşyünü” ürünlerini; yüzde 80 oranında kum, bazalt, doğal mineraller ve geri dönüşümlü camlar kullanarak üretiyor. Bir binanın 50 yıl olarak hesaplanan



Teksan Teknolojik Ölçüm Sistemleri İhracattan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Altun

Geçmişten Gelen Yenilikçi Marka Teksan İhracattan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Altun: “Ucuzlukta Çin İle Değil, Teknolojide Avrupa İle Rekabet Edeceğiz” Sayaç sektörünün öncüsü ve belirleyicisi, kalite odaklı bir yaklaşımla ürün ve hizmet sunan Teksan Teknolojik Ölçüm Sistemleri firması yetkilileri ile sektörün durumunu değerlendirdiğimiz keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Ulusal ve uluslararası tecrübesini gelişen teknoloji ile birleştiren ve

22

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

başarıya ulaşan Teksan Markasının arkasındaki çalışma prensiplerini aradığımız röportajda, kalitenin önemi ve üretimde verilmeyen tavizlerin olumlu etkilerini tespit ettik. Sayaç alanında üretim yapan sektördeki en iyi şirketlerden biri olmayı kendilerine hedef tayin ettiklerini söyleyen Teksan Yönetim Kurulu Üyesi Kemal

Altun, “Ucuzlukta Çin ile değil, teknolojide Avrupa ile rekabet edeceğiz” dedi. Röportaj sorularımızın bir kısmını Teksan Pazarlama Müdürü Uğur Taşçı yanıtlarken, bir kısmını da İhracattan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Altun yanıtladı.


Teksan Teknolojik Ölçüm Sistemleri Pazarlama Müdürü Uğur Taşçı

Öncelikle, Teksan Teknolojik Ölçüm Sistemleri’nin kuruluşu ve bugünlere geliş süreci hakkında bilgi verir misiniz?

Uğur Taşçı: Teksan Teknolojik Ölçüm Sistemleri 1955 yılında kurulmuştur. Sektöründe pek çok ‘ilke’ imza atan kurumumuz, Türkiye’nin ilk su sayacı üreticisidir. O yıllarda devlet yetkililerinden gelen talep üzerine kurumumuz tarafından ölçü ve ayar mevzuatı kaleme alınmıştır. O dönemlerde, devletin teknik mevzuatı bizden istemesi, büyük bir onurdur ve Teksan’ın bu sektörde, devlet kanadındaki temellenmesine katkısının da açık kanıtıdır. Bugün ise, geçmişten gelen bilgi birikimi ve deneyimini günümüz teknolojisiyle birleştirdik. Köklü ve yenilikçi bir firma olarak ölçüm cihazları sektöründe faaliyetlerimiz sürdürmeye devam etmekteyiz. İstanbul Çekmeköy’de bulunan fabrikamızda, ISO kalite standartlarında ürettiğimiz ısı ve su sayaçlarımızla, her sene

artan üretim kapasitemizle, dünyada da bu sektörde önemli bir aktör olmayı hedeflemekteyiz. Sektörün artan ihtiyacı, teknolojik gelişmeler ve yüksek kalite anlayışının hakim olduğu ölçüm sistemleri sektöründe Teksan olarak, ar-ge çalışmalarına çok önem veriyor ve yeni ürün çalışmalarımıza ara vermeksizin devam ediyoruz.

Firmaya ait ürün gamından ve 2014 yılında öne çıkan ürünlerden bahsedebilir misiniz?

Uğur Taşçı: Firmamızın ürün gamında; soğuk su sayaçlarından sıcak su sayaçlarına, tek huzmeli sayaçlardan çok huzmeli sayaçlara pek çok kategoride ürün yer almaktadır. Bunlara ek olarak, 2014 yılında Türkiye’d e yine bir ilke imza atarak Teksan Isı Sayacını piyasaya sunduk. Kalorimetre olarak da bilinen bu yeni ürünümüzün en büyük özelliği; Türkiye’d eki ilk yerli üretiminin firmamız tarafından yapılıyor olmasıdır. Yine; MBus ve RF ısı sayacı ve modülleri, okuma sistemleri ve

ön ödemeli su sayaçları bu yıl ürün gamımıza eklediğimiz yeni ürünlerimizden. Ayrıca, ar-ge çalışmalarımızın devam ettiği, ultrasonik su sayacımızı da 2014 yılı sonuna doğru piyasaya sunmayı hedefliyoruz.

İhracat çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? 2014 yılı sonu ihracat hedefleriniz nelerdir?

Kemal Altun: Son 3 senedir firmada yenilikler yapıyoruz. İlk sene üretim kapasitemizi arttırdık. İç piyasaya yönelik satışları arttırma çalışmaları yaptık. 2013 yılı itibari ile de ihracat çalışmalarına hız verdik. Teksan ürünlerini hak ettiği şekilde dünya çapında pazarlanması için çalışıyoruz. 10 yıl önce büyük ihracatlar yapmış bir firma. Durdurulan ihracat çalışmalarına son 3 yıldaki reformlarla birlikte tekrar başladık. Son 1 yıllık çalışmalarımızın meyvelerini almaya başladık. Şuan 4 kıtada müşterilerimiz var. 8 ülkeye ihracatımız mevcut. Yıl sonuna


kadar bu rakamı 15’e çıkarmayı hedefliyoruz. 2015 sonunda ihracat yapılan ülke sayısını 25’li rakamlara çıkarmayı hedefliyoruz. İhracattaki hedefimiz pazar odaklı çalışmak. Bugüne kadar iç piyasaya göre odaklanmış, ‘yurtdışına da satabilirsek satalım’ diye düşünülmüş. Tabi biz kendimizi sadece su sayacı imalatçısı olarak adlandıramıyoruz. Evet eskiden mekanik su sayacı üretiyorduk. Son gelişmelerden sonra ar-ge odaklı bir firma olduk. Katma değeri yüksek ürünler imalatçısı olduk. Bu piyasada sadece mekanik sayaç üreterek ayakta kalmak mümkün değil. Marjlı ve Türk insanın üretici yeteneğini kullanarak, ürünler yapmak istiyoruz. Katma değerli ve ar-ge’li ürünlerimizde ilk olarak ısı sayacımızı imal ettik. Biz tasarımı ve üretimi ile her şeyi yüzde 100 yerli ilk ısı sayacını imal ettik. Satışlarımız şu an çok iyi ve daha iyi olacağını tahmin ediyoruz. Sadece yurtiçinden değil yurtdışından da güzel talepler alıyoruz.

24

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkan ürünlerden bahseder misiniz?

Kemal Altun: Bu sene sonuna doğru çıkaracağımız ürünler var. Ultrasonik su ve ısı sayaçlarımız olacak. Bu ürünlerinde yurtiçi ve yurtdışı pazarları belli. Ultrasonik su sayacımızı ağırlıklı olarak Orta Doğuya pazarlayacağız. Isı sayaçlarını da yurtiçi ve Avrupa’ya pazarlayacağız. Avrupa’d a hedeflediğimize ulaşmak için ar-ge çalışmaları aksamayacak. Ar-ge çalışmalarımız ihracat odaklı olarak devam edecek.

Yurtdışı pazarları ne istiyorsa onu çıkaracağız. Zaten belirli bir süre zarfında yurtiçi pazarında bu ürünleri talep edeceğine inanıyoruz. Bu sene sonu itibari ile bir çok yenilikçi ürünümüz yerini almış olacak. Sadece ısı sayacımız bile piyasada dengeleri değiştirdi. Piyasada aktif olan yabancı oyuncular, kademeli olarak çekilmeye başladı. Pazardan büyük bir pay aldık ve daha da artacağına inanıyoruz.


Avrupa’d a Avrupalılarla rekabet ediyoruz. Biz Çinlilerle fiyatta değil, teknolojide Avrupalılarla rekabet etmek istiyoruz. O yüzden bizim ana pazarımız Avrupa olacak. Şirketimiz güçlü olduğu kollardan biri de elektronik ar-ge. Dışarıdan eleman alarak oluşacak bir yapılanma değil. Tecrübemiz ile mekanik ve elektroniği birleştirebiliyoruz. Ürün gruplarımız ve pazarlarımızı Avrupa’ya endeksli seçiliyor.

Yurtdışında bayi yapılanmasını nasıl kuruyorsunuz?

Kemal Altun: Yurtdışında ülke temsilciliği, münhasırlık veriyoruz. Biz yurtiçi ihalelerinde de aktif değiliz. Yurtdışında da ihale üzerinden gitmiyoruz. Yurtiçinde piyasanın yarısı ihaleler üzerinden yarısı da serbest Pazar üzerinden gidiyor. Bizim satışımızın yüzde 90’ı serbest pazara gidiyor. İhale süreçlerinde servise, kaliteye bakılamıyor. Sadece fiyata odaklı olduğu için biz kuvvetli yanımız olan kalitemizi gösteremiyoruz. Müşterilerimiz bizi kaliteden ötürü seçiyor. Teksan’ı Avrupa’nın büyük bir sayaç tedarikçisi yapmak hedefimiz var. Bu çalışmalar kapsamında Avrupa’d a fuarlara katıldık. Ciddi görüşmelerimiz oldu. Ürün geliştirme programımızı doldurduk. Artık bu fabrika da bize ufak geliyor. Katma değerli ürünler üreterek ülkemizin cari açığını kapatmaya katkı sağlayacağız. Öncelikle burada imal ettiğimiz için döviz kaybı duracak. Ve bu ürünleri yurtdışına satarak ekstra döviz kazanacağız. Isı ve su sayacında orta ve uzun vade hedefimiz, yurtiçine sattığımız kadar yurtdışına da satmak.

Yurtiçi bayileriniz hakkında bilgi verir misiniz? Satış ve pazarlamada nelere dikkat ediyorsunuz? Uğur Taşçı: Firmamızın uzun yıllar sektörde başarıyla

faaliyet göstermesinden dolayı güçlü bir bayilik yapılanmamız var. Hassas çalışma prensibimiz, sektörün ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde cevaplayabilmemiz ve kalite anlayışımız sayesinde verimli bir bayilik sistemi yürütmekteyiz. Bayilerimiz ile aramızdaki en güçlü bağ; ‘Güven’ bağıdır. Bu bağ, bizi bir aile yapar. Bu vesile ile Türkiye’nin dört bir yanında bizimle aynı heyecanı paylaştığını bildiğimiz bütün bayilerimize teşekkür ediyorum. Firmamız, bayilerimize pazarlama yaptığı tüm ile ve ilçelerde, gerek ürün bilgisi konusunda, gerekse teknik konularda her türlü desteği vermektedir. Özellikle satış ve satış sonrası hizmetlerde çok hassas davranmaktayız. Ürünlerimizin fabrikamızdan çıktığı andan nihai kullanıcıya ulaştığı ana kadar zincirdeki en önemli halka olan bayilerimizle, yıl içerisinde çeşitli organizasyonlarla buluşmaktayız. Gelecek projelerimizi anlatmak ve fikir alış-verisinde bulunmak amacıyla bu buluşmaları gelenek haline getirdik. Bu sayede, Teksan ailesi olarak, her sene bağlarımızı tazeliyor ve güçlendiriyor enerji depoluyoruz. Satış ve pazarlama konusunda; satışın gerçekleştiği andan itibaren ve sonrasındaki bütün süreçlerde çok hızlı ve

dikkatli davranıyoruz. Satış sonrasındaki verilmesi gereken teknik desteği hızlı ve sorunsuz bir şekilde yürütüyoruz. Bayilerimizin pazarlama konusunda yetkili olduğu ile ve ilçelerdeki alt bayilere de giderek müşteri memnuniyeti kapsamında varsa karşımıza çıkan eksikliklerimizi gidermeye çalışıyoruz. Belediyelerde, ürün yelpazemiz ve yeni teknolojik gelişmelerimiz hakkında sürekli anlatımlarda ve bildirimlerde bulunuyoruz. Böylece, pazarda bayilerimizin daha rahat harekete edebilmesini amaçlıyoruz.

Gelişen Türk ekonomisi içerisinde su sayacı sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Uğur Taşçı: Hızlı gelişen Türk ekonomisi içerisinde su sayacı sektöründe özellikle teknolojik yenilikleri anında kullanan, sorunsuz hizmet veren ve güven aşılayan firmaların ayakta kalabileceği önemli bir gerçektir. Piyasadaki rekabeti sadece fiyata endekslemek çok yanlış bir yaklaşım olur. Dünyada ve Türkiye’de suyun ne kadar önemli bir kaynak olduğunu düşünürsek, tüm sektör üreticileri arasındaki en önemli fark, teknoloji ve kalite anlayışıyla ortaya çıkacaktır.


Teksan Antalya Bayii Toplantısı Nisan 2014

Teksan markasının piyasada yüksek kaliteli ürün olarak tanınmasını sağlayan çalışma prensiplerinden bahseder misiniz?

Uğur Taşçı: Sektörde Teksan markası olarak yaklaşık 60 yıllık bir geçmişe sahibiz. Türkiye’deki ilk su sayacı üreticisiyiz. Günümüzde ‘su sayacı’ denilince akla gelen markalardan biriyiz. Şartların yer yer çetin geçtiği ülke ekonomisinde bu sıfatlara sahip olmak, bizim için kalite anlayışını çok daha üst seviyelere çıkarmak demek. Fabrikamızda üretim felsefemiz, ‘yüksek kalite’ anlayışı üzerine oturur. Sayaç sektöründe ulusal ve uluslararası kalite standartlarında üretim yapıyoruz. Ürünlerimiz, MID sertifikasına sahip. Teksan markasının; hızla gelişen teknoloji dünyasında, sektöründe önemli bir yerde olması bizim için önemli. Bu yüzden ar-ge çalışmalarını çok önemsiyoruz. Bu sene bu çabalarımızın meyvesini de yerli üretim ısı sayacımızla toplamaya başladık. Müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini hızlı bir şekilde karşılamak en büyük önceliğimiz.

26

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

Bu hassasiyetimiz sektörde Teksan markasının geçmişten bugüne kadar önemli bir oyuncu olmasına olanak sunuyor.

Önümüzdeki 20 yıl içinde pazarda ön ördüğünüz trendler nelerdir?

Uğur Taşçı: Su, ülkemiz ve dünyamız için önemli bir enerji kaynağı. Ayrıca teknolojinin yüksek hızının bireylerin hayatını daha da kolaylaştırmaya yönelik olması, sektörde kalite çıtasının daha da yükseklere çıkması demek. Bu konuyla ilgili firmamız bütün teknolojik gelişmeleri sektörünün gözüyle değerlendirmekte. İleriki dönemlerde daha çevreci ve daha inovatif ürünler öne çıkacak. Teksan olarak, ar-ge çalışmalarımızı bu yönde de ilerletmekteyiz.

Teksan Teknolojik Ölçüm sistemlerinin büyüme stratejisi nedir?

Uğur Taşçı: Teksan markası olarak ana hedefimiz; yılların getirdiği bilgi birikimi ve deneyimi, teknolojik gelişmelerle harmanlayıp piyasaya çıkardığımız

ürünlerimizle ve müşterilerimizin bize duyduğu güvenle yolumuza emin adımlarla devam etmektir. Su sayaçları ve teknolojik çözümlerimiz başta olmak üzere; Türkiye’d eki konumumuzu yurtdışına daha aktif bir şekilde taşıyarak, dünya markası olmayı hedeflemekteyiz.

2014 yılının ilk çeyreğinde pazara yön veren ve yılın geri kalanında sektörün hacmini etkileyebilecek gelişmelerden bahseder misiniz? 2014 yılından beklentileriniz nelerdir?

Uğur Taşçı: 2014 yılında genel olarak, daha kontrollü ve dikkatli davranıyoruz. Sektörde yaşanan rekabetin zaman içinde daha da çetinleşeceğini, üretici firmaları ve bayileri daha da zorlayacağını düşünüyoruz. Bu tahminler ışığında, çözüm ortaklarımızla beraber ticari hareketlenmeleri çok yakından takip ediyoruz. Sektörde emek veren bütün bayi ve çözüm ortaklarımızın güven duydukları ve inandıkları yönde hareket etmeleri gerektiği kanaatindeyiz.



En ‘Betonik Fikirler’ Seçildi Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa tarafından gerçekleştirilen Betonik Fikirler Proje Tasarım Yarışması’nın ödül töreni, 12 Mayıs tarihinde Sabancı Center’da gerçekleştirildi. Bu yıl beşincisi düzenlenen yarışmaya 25’i aşkın üniversiteden toplam 150 öğrenci katılırken, yarışmasının birincisi, Grup Concreate oldu. İkinciliği Grup Betopya alırken, ilk defa aynı puanı elde ederek Grup Betopya ve Grup İkiartıbir yarışmayı üçüncü olarak tamamladı. Akçansa, üniversite öğrencilerine yeni konut veya işyeri alacak kişilerde betonun markasını sorgulatacak, bilinci artıracak ve farkındalık oluşturacak çözümler üretmeyi hedefliyor. Törene, Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı ve Akçansa Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Göçmen, Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal ve Sabancı Holding IK Grup

28

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

Başkanı Neriman Ülsever’in yanı sıra Betonik Fikirler Proje Yarışması jüri üyeleri ve finale kalan öğrenciler de katıldı. Yarışmaya sunulan projeler, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir, Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi Direktörü Dr. T.Cüneyt Evirgen, Marka Danışmanı Temel Aksoy ve Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen Ocakoğlu tarafından değerlendirildi. Çok zorlu geçen jüri değerlendirmesi sonucunda 5. Betonik Fikirler Yarışması’nın birincisi, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Grup

Concreate oldu. Grup üyeleri Ezgi Kızıl ve Hazel Çetin birincilik ödüllerini Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı ve Akçansa Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Göçmen ‘den aldı. İkinciliği Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Grup Betopya alırken, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden ve Boğaziçi Üniversite’nden Grup Betonyum ve Grup İki Artı Bir üçüncü olarak yarışmayı tamamladı. Grup Concrate üyeleri hem iPad hem de Türkiye’nin lider yapı malzeme şirketi Akçansa’d a staj yapma imkanı kazandılar. 2. ve 3. gruplara ise iPad mini hediye edildi.



BTM, Yeni Ürünlerini 37. Uluslararası İstanbul Yapı Fuarı’nda Tanıttı

BTM’nin fuarda “Yeni nesil su yalıtım malzemesi” başlığı altında lansmanını yaptığı ürünler profesyoneller tarafından büyük ilgi ile karşılandı. Yalıtım sektörünün öncü ve yenilikçi firması BTM, ürünlerini İstanbul’da gerçekleşen yapı fuarında tanıttı. BTM’nin, likit su yalıtım malzemeleri grubunda “Yeni Nesil Su Yalıtım Malzemesi” başlığı altında sektöre sunduğu 4 yeni ürünü profesyonellerden tam not aldı. Yurt içi ve yurt dışından birçok sektör temsilcisinin ürünlerine yoğun ilgi gösterdiği BTM, fuardan yeni bağlantılarla döndü. BTM Likit Su Yalıtım Malzemeleri Ürün Müdürü Osman Özkarakaya “Su Yalıtım Sektöründe pek çok konuda yenilikçi ürünler sunan BTM,

30

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

Ar-Ge çalışmaları ve yatırımları sayesinde geliştirdiği yeni nesil su yalıtım malzemeleri, sektörde çığır açacak” dedi. Yeni ürün gamı içerisinde lokomotif ürün olarak öne çıkarılan BTMSEAL Alfa Hibrit’in sağladığı avantajlara değinen Özkarakaya, “Yalıtımda yeni bir boyut olarak nitelendirilebilecek bu yeni nesil su yalıtım malzemesi, solvent ile inceltilmeye ihtiyaç duymadığından solventsiz yani sıfır VOC değerine sahiptir. Çevre ve insan sağlığı açısından uygulama öncesi ve sonrasında kesinlikle sağlıklı bir malzemedir” şeklinde

bilgi verdi. BTM’nin çevreye ve insan sağlığına duyarlı kurumsal yapısı ile maksimum fayda sağlayan ürünler geliştirme konusunda büyük bir çaba sarfettiğini belirten Özkarakaya, “Hibrit malzemeler genelde nano veya moleküler bazda iki bileşenden oluşmuş kompozit malzemelerdir. Hibrit malzemelerde nano veya moleküler yapıya sahip kompoziti oluşturan malzemelerin normalde sahip oldukları özelliklerine ek daha birçok yeni olumlu özellikler kazandırılırlar” diyerek yeni ürünlerin uygulama aşamasında da birçok avantaja sahip olduğunu vurguladı.



Aşındırıcı’nın Türkiye Markası Karbosan Ahmet Kodalak, “Türkiye’de, İkinci ve Üçüncü Kuşak İşletmecilik Gelişmiyor” “Öncelikle Soma maden ocağında hayatını kaybeden 301 vatandaşımıza Allahtan rahmet, geride kalanlara sabır diliyorum”

Karbosan Satış Müdürü Yardımcısı Ahmet Kodalak

32

Nalbur Teknik.com / Haziran’14


Türkiye’nin aşındırıcı ürünler konusunda faaliyet gösteren ilk üretici firması olan, kullanıcıları ile birlikte bir takım halinde çalışarak yeni teknolojiler ve değişik sanayi kollarının ihtiyaçlarını karşılayan Karbosan firmasının Satış Müdürü Yardımcısı Ahmet Kodalak ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Nalbur Teknik Dergisinin sorularını cevaplayan Ahmet Kodalak, yeni yapılanma sayesinde ve yıllardır süregelen ihracat çalışmaları sonucunda Karbosan ürünlerinin 5 kıtada 70 ülkede satışa sunulduğunu belirtti.

Ürün çeşitlerimiz şöyle gruplandırılır. Flex ve Çapak Taşları, Kesme Taşları, Elmas Kesiciler, Flap Diskler, Bant ve Rulo Zımparalar, Su Zımparaları, Sünger Zımparalar, Fiber Diskler, Elyaf Zımpara, Mob Zımpara, NK Taşlama Taşları, SCG Elmas Bileme Taşları, Testere Taşları, Çelik Taşlar ,Cam Taşları, Çanak Taşları, NK mozaik silme taşı, NK Taşlama Taşı, Tırpan Taşı, SC Burçlu Mozaik ve Mermer Silme Taşları.

bu üründe yerli üretici olarak Türk ekonomisine katkı sağlamaktayız.

Yurt içi satış pazarlama ve bayi yapılanma çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Yurt içinde İstanbul merkezli satış büromuz ve Ankara, İzmir, Samsun, Bursa, Adana, Konya illerimizde yerleşik büro

Karbosan’ın kuruluşu ve bu günlere gelişi hakkında bilgi verir misiniz? Sözlerime başlamadan önce, soma maden ocağında hayatını kaybeden 301 vatandaşımıza Allahtan rahmet geride kalanlara sabır diliyorum. Karbosan 1967 yılında aşındırıcı ürünler konusunda üretim yapan ilk firma olarak Sefaköy’d e kurulan şirketimiz 500’ü aşan çalışanı ile Türk sanayisine verdiği hizmetine Veliköy Organize Sanayi Bölgesindeki yeni tesislerini de bünyesine ekleyerek devam etmektedir. Ayrıca Avrupa Aşındırıcı Ürün Üreticileri Federasyonu (FEPA) ve Aşındırıcı Güvenliği Organizasyonu (OSA) üyesi olan şirketimiz aşındırıcı ürünlerin kullanımı ve güvenliğine yönelik önlemleri hazırlar ve uygulamaya koyar. FEPA ile birlikte faaliyet yürüten OSA ve üyeleri kullanıcı ve satıcılar için ürünlerin kalite emniyetini sağlar. OSA kalite mührü ile tanımlanan ürünlerimiz dünyanın her yerinde emniyet ve kalite yönünden kabul edilmektedir. Karbosan A.Ş. ISO 9001 2000 kalite yönetim sistemi belgelidir.

Ürün çeşitleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Karbosan’a ait kaç ürün grubu var?

Aşındırıcı ürünleriniz dışında yeni ürününüz olan Karboteks hakkında bilgi verir misiniz?

Karboteks markası altında yapı izolasyonlarında kullanılan sıva filesi üretimi yapmakta ve büyük bir kısmı ithalat yoluyla ülkemize getirtilen

ve personelimiz mevcuttur. Bölgedeki arkadaşlarımız teknik ve ticari anlamda satışlarımıza destek vermektedir. Ayrıca tüm bölgelerdeki bayilerimiz vasıtasıyla satışlarımız gerçekleştirilmektedir.


İhracat çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Her geçen yıl artan müşteri portföyümüz ve ciromuz ihracata verdiğimiz önemin en önemli göstergesidir. Başta komşu ülkeler olmak üzere Ortadoğu ve Afrika ülkelerine ihracatımızı geliştirirken yetmişe yakın ülkeye de ihracat yapıyoruz.

Uluslararası hangi fuarlara katılıyorsunuz? Sizce fuarların önemi nedir?

Başta Uluslararası Köln fuarı olmak üzere her yıl 6-7 fuara katılıyor ve hedef ülkelere öncelik veriyoruz. Fuar katılımlarını hem firmamızın tanıtımı hem de ülkemizin prestiji için çok önemli buluyoruz. Fuarlarda yeni ürünlerimizi tanıtıyor ve marka bilinirliğini artırırken aynı zamanda yurtdışındaki iş ortaklarımızla buluşma fırsatını yakalıyoruz.

Sektörde gördüğünüz boşluklar ve yapılması gerekenler size göre nelerdir?

Bu sorunuzu satış pazarlama adına cevap verebilirim. Bilinçsizce yapılan ithalat özellikle Çin’d en gelen ucuz kalitesiz sağlıksız ürünler, taklit ürünler ve denetimsizlik eklenebilir. Biz bu ürünlerle baş edebilmek için öncelikle kalitemizden ödün vermeden fiyat istikrarımızı sürdürebilir halde tutuyoruz. Satış sonrası teknik destek vererek ve en önemlisi iş ortaklarımızın yani

34

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

bayilerimizin bize olan güven ve destekleri sayesinde başarıyoruz. Ayrıca sektörde ara ve ana eleman sıkıntı olduğunu düşünüyorum. Sosyal sorumluluk projelerine ağırlık verilmesini istiyorum.

Gelişen Türk ekonomisi içerisinde firmanızın ve hırdavat sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Gelişen Türk ekonomisi içinde firmamızın daha da iyi yerlerde olacağına inanıyorum. Çünkü sektörümüzde kendi ürün

grubunda piyasa lideri olmasından dolayı kalitesi ile üretim kapasitesi ile sürdürülebilir istikrarını konuma en üst düzeyde müşteri memnuniyetini arttırıyor. Teknoloji ve endüstriyel gelişmeleri takip ederek çevreye ve doğaya saygılı olarak çalışanlar ve iş ortakları ile bu değerleri daha yukarıya taşımak düşüncesindedir. Sektörün geleceği için iki ayaklı düşüncem var. Birincisi, fazla iyimser olamıyorum çünkü mevcut müşterilerimizin ikinci ve üçüncü kuşağın bu sektörde olup olmayacakları şüpheli. Uzunca bir süredir Karbosan da çalışmaktayım benim bilgilerim dâhilinde bölgemle ilgili müşterilerimden sadece bir tanesi ile üçüncü kuşak olarak çalışıyorum. Ne demek istediğim bu örnekte çok açıktır. Ayrıca firmalardaki kurumsallaşma çabasının çok yavaş ilerlediğini görüyorum. Aile şirketlerinde de problem yaşanacağını düşünüyorum. Piyasada acımasız bir rekabetin olması karlılığı da azaltmaktadır. Firmaların giderlerinin artması karlılığın


Nalbur Teknik Reklam Müdürü Zülküf Karadayı

azalması ile ters orantıdadır. Bunun firmalara yansımasının olumsuz yönde olacağını düşünüyorum. İkincisi, iyi taraflarımızı da görmemiz gerekmektedir büyüyen bir Türk ekonomisi büyüyen ekonomiye paralel büyüyende bir Pazar oluşacaktır. Dünyanın kabul ettiği 17. büyük ekonomi Türkiye. Hedef büyüterek 2023 yılında 10. büyük ekonomi olma çabasındadır. Türkiye artık milyar dolarlık ihaleler yapabilen ülke konumuna gelmiştir. Bunun örnekleri 3. havalimanı 3. boğaz köprüsü ve otoyollar. Bu projeler direkt sektörü ilgilendirdiği için buralardan pay alınılacaktır. Orta doğudaki yapılanmalarda bilhassa Irak pazarından pay alacağını düşünüyorum.

“MUTLULUĞU SIRRI YAPTIĞIN İŞİ SEVMEKTEN GEÇİYOR” 2013 yılı ilk yarısı Karbosan açısından nasıl geçti? 2014 yılsonu beklentileriniz nelerdir? 2013 yılı sektörel anlamda iyi geçmiştir. Gelişen ve büyüyen pazardan kendi paylarını almıştır.

Karbosan Satış Müdürü Yardımcısı Ahmet Kodalak

2013 yılı Karbosan için iyi geçmiş ve hedeflere ulaşılmıştır. 2014 yılının ilk üç ayında hedeflenen satışlar yapılmıştır. Bundan sonraki 3 aylık dönemin istikrarın testi sayılacaktır. Kredi notumuzun değerlendirmesini yapan kurumun olumsuz not vermesinin ekonomik anlamda endişe oluşturacağını düşünüyorum. 2014 yılı sonunda hedeflerimizi tutturacağımıza inanıyorum.

Son olarak eklemek istediğiniz başka konular var mı? Yürürlükte olan çek yasasının

tekrar gözden geçirilmesi ve Meslek odalarının (İTO) sektöre yönelik bilgilendirme ve toplantılar yapması sektörel sorunları ilk ağızdan dinlenmesini istiyorum. Sektörün hırdavatçı diye adlandırılması şahsi düşüncem olarak beğenmiyorum. Hırdavatın ne olduğunu sektör dışında sorduğumuzda pek bilen yok fakat algı kullanılmayan eski mallar, demirler, çiviler. Bir nevi eskici algısı var gibi bu imajın değişmesi için firmaların ve meslek odalarının katkılarıyla değişmesinden yanayım. Bu benim şahsi düşüncemdir. Bir dönem Emlak komisyoncuları vardı şimdi gayrimenkul danışmanlığına dönüşmüş olarak karşımızda. Son sözüm mutluluğun sırrı, bir insanın istediği işi yapması değil, yaptığı işi sevmesidir.


Eryap’tan Küresel Isınmaya Karşı Destek Çağrısı

İnşaat ve yalıtım sektöründe lider markaların üreticisi Eryap, İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde 37.’si gerçekleşen Yapı Fuarı TurkeyBuild 2014’te enerji tasarrufu ve kaliteli yaşam için doğru yalıtıma dikkat çekti. Eryap dünyanın en önemli doğa koruma kuruluşlarından olan WWF’in ülkemizdeki temsilcisi olan WWF-Türkiye’ye standında bir

36

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

bölüm açarak da, enerji tasarrufu ve iklim değişikliği ile mücadele konusunda tüm sektöre çağrı yaptı. Fuarda konuşan Eryap CEO’su Emrullah Eruslu, “Yapı Fuarı, Türk yapı sektörünün ve bölgenin en büyük fuarı olma özelliği taşıyor. Fuar özellikle son yıllarda tüm üreticiler için bir hazırlık, portföy yenileme, yeni ürünleri sezona hazırlamak için bir fırsat da

oluşturdu. Sektör temsilcileri, dev yatırımımız olan Sakarya, Hendek’te 60 bin metrekarelik alanda 120 milyon TL yatırımla kurduğumuz, Eryap taş yünü tesisinde ürettiğimiz Wooler taş yünü, American Siding, Bonuspan, Focus Membran, Bonusmax, Winer, Focus Shingle gibi yalıtım ve inşaat sektörünün lider markalarını fuarda sergiledik” dedi.



Kale Endüstri Holding, Güvenlik’in Her Noktasında Yenilikçi Ürünleriyle Yapı Fuarı’ndaydı

Güvenlik sistemlerinde öncü uygulamalara imza atan Kale Endüstri Holding, bu sene 37.si düzenlenen 2014 İstanbul Yapı Fuarı’nda Kale Kilit, Kale Çelik Eşya, Kale Kilit Dış Ticaret, Kale Kapı Pencere Sistemleri ve Kale Güvenlik Sistemleri şirketleriyle sektör profesyonelleriyle buluştu.

Kale Kilit’ten yaşam alanlarında güvenli çözümler

Kale Kilit tarafından 2013 yılının 2. yarısında pazara sunulan, Türkiye’d e ve dünyada ilk, yenilikçi ürünü Kale Alarmlı Silindir de fuarda yer aldı. En çok kullanılan hırsızlık yöntemlerinden biri olan silindirin kırılmasıyla gerçekleştirilen hırsızlık olaylarına karşı geliştirilen Kale Alarmlı Silindir içindeki aktivasyon çubuğunun kırılmasıyla silindirin içindeki alarm devresini de tetikleyerek çıkardığı 80 dbA şiddetindeki ses ile caydırıcılık özelliğiyle yaşam alanlarında yüksek güvenlik sağlıyor. Üretim tarihinden itibaren yaklaşık 6 yıl pil ömrü olan alarm sistemi, pili bittiğinde mekanik olarak kullanılmaya devam ediyor. Kale Kilit’in fuarda yer alan diğer yenilikçi ürünü ise Kale İkaz Silindiri. Kısa süre sonra tüketiciyle buluşacak olan Kale İkaz Silindiri kapı üzerinde anahtar unutmaya son veriyor. Anahtar kapı üzerinde

38

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

bırakıldığında ayarlanabilir 2 süre alternatifi olan 5 ya da 8 saniye sonra 100 dbA şiddetinde sesli uyarı veriyor, anahtar silindirden çıkarıldığında uyarı sesi sonlanıyor. Kale Kilit ayrıca tüm silindir ve kilit çeşitlerini fuarda ziyaretçiler ile buluşturdu.

Tecrübeyi ileri teknoloji ile buluşturan Marka Kale Kilit Dış Ticaret

Kale Kilit Dış Ticaret yeni ürün gruplarından Kale Yeni Lüks Seri Kilitler, Yeni X10 Akıllı Kilit Sistemi, Geçiş Kontrol Üniteleri ve Cam Kapı Aksesuarları fuarda sergilenen ürünler arasında yer aldı. X10 Akıllı Kilit Sistemi yüksek konforu ve modern yapısıyla güvenlik ihtiyaçlarınıza ekstra çözüm sunuyor. İşyeri, ev veya yazlığınızın kapısını anahtar kullanmadan tek bir kumandayla açma imkânı sunarak çok sayıda anahtar taşıma geleneğini ortadan kaldıran Yeni X10, modernleşen görüntüsüyle ve teknolojik yapısındaki yeniliklerle kullanıcının tercihi olmaya devam ediyor. Yenilenen dış yüzeyi ve çağa uygun modern tasarımı ile uygulayıcıya sunduğu montaj kolaylığının yanı sıra herhangi bir tadilat gerektirmeden, kapınıza modern ve kompakt bir tasarım kazandırmasıyla kapı üstündeki diğer aksesuarlarla birlikte entegre olabiliyor. Modern ve bireysel ofisler başta

olmak üzere hastaneler, oteller, rezidanslar ve büyük konut projeleri ile çok sayıda modern mekânda tercih edilen Kale Elektronik Kartlı ve Şifreli Lüks Seri Kilitler, giriş-çıkış kontrollerinin yapılması, yetkilerin paylaştırılması ve yetkili-yetkisiz kişi trafiğinin düzenlenmesi gibi birçok kullanım kolaylığı sağlıyor. Kale Elektronik Kartlı ve Şifreli Lüks Seri Kilitler’in görünüşü estetik anlayışınızı, dokunuşu rahatlığı ve konforu, yönetilebilirliği kontrol gücünüzü, kullanımı güven duygularınızı artırıyor. Kale Lüks Seri Kilitler’le uyumlu NFC Teknolojisi ile mobil iletişim teknolojisinin en güncel seviyesinin güvenlik alanında da yaşanıyor.

Kale 7/24 ile Tam Kapsam Güvenlik!

Kale 7/24; işyerleri ve konutlar başta olmak üzere, tüm mekânların güvenliğini sağlayacak alarm sistemiyle günün her saati yılın her günü güvenli yaşamın koruyucusu olmaya devam ediyor. “Güvenlik ve Ötesi” sloganıyla her mekânda “Tam Kapsam Güvenlik” amaçlayan Kale 7/24, montaj öncesi ücretsiz keşif ile her mekâna uygun algılayıcı ve ekipmanların belirlenmesini sağlıyor. Kale 7/24; soygun, su baskını, acil durum, acil sağlık, yangın, gaz kaçağı, destek ve giriş çıkış raporlaması gibi hizmetlerinin yanı sıra, lokal alanda kayıt yapabilen kamera sistemleri ve ilk ateş sigorta hizmetleri ile de alarm müşterilerine güvenliğin ötesinde hizmetler sunmaktadır. Kale 7/24, Tam Kapsam Güvenlik anlayışıyla alarmdan kasaya, kilitten kapıya, sigortadan pencere ve elektronik sistemlerine kadar birçok noktada güvenlik önemleri sunan ürünleri ile fuarda yerini aldı.



Reis Makina, Alanya Bera Hotel’de Sektörü Buluşturdu Reis Makina tarafından organize edilen ve Reis Shop Bayilerini buluşturan program, Alanya Bera Hotel’d e yapıldı. Türkiye genelinde faaliyet gösteren ve 600’ü aşan Reis Shop Bayisi, programa yoğun ilgi gösterdi. 2014 yılının ilk çeyreğine ait verilerin ve sektöre dair konuların değerlendirildiği

toplantıya, Reis Makina Genel Müdürü Dr. Selim Temurci de iştirak etti. 4 gün olarak planlanan etkinlik kapsamında, seminer ve toplantıların yanı sıra eğlenceli yarışmaların da bulunduğu birçok faaliyet yer aldı. Programın 3. günü, Reis Shop İstişare ve Değerlendirme

Toplantısı yapıldı. Toplantıda konuşma yapan Reis Makina Genel Müdürü Dr. Selim Temurci, Reis Shop işbirliğinin geçmiş yıllarda olduğu gibi önümüzdeki dönemde de sektöre yön vereceğini belirtti. Reis Makina olarak Makita, Kipor ve Knipex başta olmak üzere birçok marka ile Reis Shop Bayilerini buluşturdukları ifade eden Dr. Selim Temurci, markalaşmanın, kaliteli ürünlerle her alanda var olmaktan geçtiğini vurguladı. Siyasi ve ekonomik istikrarla birlikte yapı ve inşaat sektörünün büyümesiyle, sektörlerinin de geliştiğini örneklerle anlatan Temurci, Reis Makina’nın yeni ürünler ve büyüyen markalarla güçlü yürüyüşüne devam edeceğini söyledi. Birçok teknik eğitim organizasyonuna imza atan Reis Makina, kurumsal bir ilke olarak, sektöre dönük akademik çalışmalar yapan uzmanlarla bayilerini buluşturmayı öncelikli görev kabul ediyor. Bu ilkeden hareketle, Alanya Bayi programında

40

Nalbur Teknik.com / Haziran’14


“Satış ve Pazarlama Süreçlerinde Markalaşmanın Önemi” başlığıyla eğitici bir seminere de yer verildi. Pratik örnekler ve içerikle hazırlanan semineri, konunun uzmanı Dr. Şaban Kızıldağ verdi. Markalaşmanın, işletmenin tüm süreçlerinde ele alınması gerektiğine vurgu yapan Dr. Kızıldağ, Reis Makina organizasyonlarının da artık bir marka haline geldiğini vurguladı. Programın devamında Reis Makina’nın önemli markalarına ait yeni ürünler bayilere tanıtıldı. Makita, Kama By Reis, Welder, Knipex, Big Lift, Proxxon, Optimum, Leica, ve Lavor Wash markalarında birçok yeni ürünü pazara sunan Reis Makina’nın büyüme stratejisi, ürün çeşitliliği ve Türkiye genelinde yer alan yaygın servis ağı olarak açıklandı. Etkinlik kapsamında gerçekleştirilen Dolmar Ağaç Motorları’na ait lansman, oldukça ilgi gördü. Motorlu testere ile sanat eserleri ortaya koyan Hasan Şen, orijinal bir gösteriye imza atarak katılımcıları şaşırttı. Dolmar

Marka Motorlu Testerelerle ağaç kütüğünden bir keçi figürü yapan Hasan Şen, uzun süre alkışlandı. Ayrıca programda sportif ve eğlence amaçlı etkinlikler de vardı. Futbol, dart, plaj voleybolu ve bowling yarışmaları misafirlerin yoğun katılımı ile gerçekleştirildi. Etkinliklerde başarı gösterenlere madalyaları Reis Makina Genel Müdürü Dr. Selim Temurci tarafından takdim edildi. Madalya töreni sonrası, ana teması Reis Makina olan ve misafirlerin

keypad cihazları ile soruları cevaplayabildiği, hediyeli bilgi yarışması yapıldı. Her soruyu doğru ve en hızlı cevaplandıran üç katılımcıya hediyelerinin verildiği bilgi yarışması, sonuna kadar heyecanla takip edildi. 2014 yılında başarılı organizasyonlarla sektörü buluşturan Reis Makina, kampanyaya dahil olan bayilerine 15 - 22 Mayıs tarihlerinde, bu kez Umre Programı düzenleyecek.


Tüm Plastik Bayileri Buluştu Yenilik ve Gelişimin Adı Tüm Plastik, Sodex Fuarı Sonrasında Satış Şampiyonlarını Ödüllendirdi Yüzme ve süs havuzları, atık su arıtımı ve her nevi akışkan transfer hatlarına yönelik plastik; pompa, küresel vana, çekvalf, rakor, filtre, fittingsler ve bütün tesisat bağlantı elemanlarının ve ekipmanlarının tasarımı, imalatı ve satışı konusunda Türkiye’nin lider şirketleri arasında yer alan Tüm Plastik bayi toplantısı ve ödül töreni İstanbul’d a gerçekleşti. Yönetim Kurulu Başkanı Mak. Yük. Müh. İbrahim Hakkı Uysal’ın açılış konuşmasını yaptığı ödül töreninde satış ve pazarlamada hedeflerine ulaşan bayilere ödülleri verildi. 64 ülkeye kaliteli ürünlerini ihrac eden Tüm Plastik 1971’d en beri kendisini yenilemeye ve bayileri ile

42

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

iyi ilişkiler kurmaya devam ediyor. Tüm Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Mak. Yük. Müh. İbrahim Hakkı Uysal, sektörün ekonomik olarak bulunduğu seviyeyi ekipman, bakım, kimyasal satışı tutarı açısından değerlendirmeye dünyanın en çok yüzme havuzu olan dolayısıyla bu konuda en fazla harcama yapan ABD’d en başlamak gerektiğini söyleyerek, ABD’nin 2,5 milyar Euro tutarında satış gerçekleştiğini ifade etti. Uysal, “Amerika’d a 2011 yılı itibarı ile yaklaşık 10 milyon havuz bulunduğu tespit edilmiştir. Aynı yıl bu ülkede sözü edilen konuda takriben 2,5 milyar Euro tutarında satış olduğu tahmin edilmektedir.

Bu ülkenin en büyük iki şirketinin her birinin 350’şer milyon Euro satış yaptıkları biliniyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin dünyadaki ekonomik yerinin yüzde 25 civarında olduğunu varsayarsak sektörümüzün Dünyadaki toplam ekonomik büyüklüğünün 10 milyar Euro civarında olduğunu tahmin edebiliriz. Havuz sayısı açısından ikinci sırada Fransa ve üçüncü sırada da Brezilya gelmektedir” dedi. Türkiye’d e bulunan en büyük beş firmanın ulaşacağı rakamın tahminen 30-40 milyon Euro civarında olduğunu bildiren Uysal, “diğer firmaların toplamanı ilave edersek 100 milyon Euro iyimser



bir tahmin olur. Bu durumda dünyadaki yerimizin yüzde 1’ler civarında olduğu söylenebiliriz. Amerika’d aki en büyük firmanın bizim firmamızın 60 katı ekonomik büyüklüğe sahip olduğunu biliyoruz. Ancak bu teknolojide, bilgi birikiminde 60. sırada olduğumuzu göstermez” dedi. Şirket olarak Lyon, 2012 fuarında filitrasyon dalında Dünyanın en yenilikçi fikirleri ödülünü aldıkların hatırlatan Uysal, fuara 650 civarında firmanın katıldığını söyledi. Söz konusu ödülün kendilerine verilmeseydi de durumun değişmeyeceğinin altın çizen Uysal, “Termoplastik pompa üretiminde kalite, güç, verim ve çeşitlilik açısından dünyanın hiçbir firmasının yanımıza yaklaşamadığını biliyoruz. Filitrasyon elemanlarından sadece pompada değil aynı zamanda küresel, kelebek vanalar, çek valfler, filtreler konusunda da liderliğimizi devam ettireceğiz. Daha öncede söylediğimiz gibi hiçbir büyüklük bizi yıldıramaz” dedi. İbrahim Hakkı Uysal , “Tüm Plastik olarak, İsveç, İsviçre dâhil tüm Avrupa’nın ve Ortadoğu’nun tamamında, Rusya, Çin, Tayland, Vietnam, Malezya dâhil Asya’nın ve Afrika’nın birçok ülkesinde, Endonezya, Avustralya dahil Okyanusya kıtasının birçok ülkesinde bütün Türk Cumhuriyetleri ve Amerika Birleşik Devletlerinde varız. 64 ülkeye doğrudan ihracat yapıyoruz. Sözün

özü olarak Türkiye, konusunda dünya lideridir”

“En Kaliteli Malı En Ucuza Üretmenin Gayreti İçindeyiz”

“Günümüzde Batı’d a yaşlanan nüfusun çalışan gençlere oranı artmış, ürettiğinden daha çok tüketir duruma gelmiştir. Üretim kar oranı yüksek silah, ilaç, uçak, lüks otomobil gibi sektörlere kaymıştır. Batı neredeyse konumuzda hiçbir üretim, araştırma geliştirme yapamamaktadır. Üretimden uzaklaşan Batı Uzakdoğu’ ya yönelmiş bulunmaktadır. Uzakdoğu da ne olursa olsun yeter ki ucuz olsun anlayışı ile kaliteden uzaklaşmıştır. Kalite boşluğunu gören 43 yıllık firmamız en kaliteli malı en ucuza üretmenin

gayreti içine girmiştir. Sıkı bir çalışma araştırma ve geliştirme, bilgi birikimi ve kaliteli üretimle konusunda dünyanın lideri olmuştur. Biz, bir Türk firmasıyız bu da Türkiye’nin nereye geldiğini gösterir”

“Sınır Komşularımız Türkiye’yi Bir Ümit ve Önder Ülke Olarak Görüyorlar”, “Fuarlarına katıldığımız Ortadoğuİran ve Türk Cumhuriyetlerinde ürünlerimizi gören, bunları siz mi yapıyorsunuz? diye soran insanların evet cevabını alınca; gelin bize baş olun, yönlendirin sözlerinin bende nasıl bir duygu oluşturduğunu tarif edemem. Türkiye’yi bir ümit, önder ülke olarak görüyorlar”

“Bayilerimiz İle Var Olduğumuzun Bilincindeyiz”

“Biz sizlerin sayesinde var olduğumuzun bilincindeyiz. Bunu hiçbir zaman unutmayacağız. Siz değerli misafirlerimizin Türkiye’d e ve dünyanın her yerindeki proje ve müteahhitlik çalışmalarını sevinçle karşılıyor onur duyuyoruz. Nice başarıları beraber kutlamayı dilerim” şeklinde konuştu. Ödül tören ile de satış ve pazarlamada hedeflerine ulaşan bayilere ödülleri verildi. Tüm misafirleri ile tek tek ilgilenen Uysal ailesi bayilerine unutulmaz bir gece yaşattı. Yemeğin ardından eğlenceye geçildi.

44

Nalbur Teknik.com / Haziran’14



Kanca A.Ş. Genel Müdürü Alper Kanca’dan MYO Öğrencilerine Burs ve Staj Sözü KTÜ Sürmene Abdullah Kanca Meslek Yüksek Okulu Öğrencileri, Gebze TAYSAD O.S.B.’de bulunan Kanca El Aletleri Dövme Çelik A.Ş.’yi ziyaret etti. Kanca A.Ş. Genel Müdürü Alper Kanca öğrencilerin ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, Kanca A.Ş.’nin kurucusu rahmetli Abdullah Kanca tarafından 2008 yılında memleketlerinde yaptırılan eğitim yuvasında okuyan başarılı ve ihtiyaç sahibi öğrencilere burs verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini söyledi. Genel Müdür Alper Kanca, Sürmene Abdullah Kanca MYO’da okuyan öğrencilerin stajlarını Kanca A.Ş.’de bitirmeleri için çalışacaklarına söz verdi. Alper Kanca, mezun öğrencilere Kanca A.Ş. veya TAYSAD O.S.B.’deki diğer fabrikalarda bölümlerine uygun alanlarda referans olarak iş bulmak için yardımcı olacaklarını ifade eden Alper Kanca, MYO Elektrik, Elektronik, Makine ve

46

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

Mekatronik Programlarında 600 öğrenci ile eğitim-öğretime devam edildiğini, Gemi İnşaatı Programına da öğrenci alımı yapılacağının gururunu yaşadıklarını söyledi. Kanca, “Ülkemizin sanayisinin gelişmesi, ihracatımızın artması, sattığımız ürünlerin niteliklerinin çoğalmasıyla doğru orantılı olarak nitelikli elaman ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Meslek Yüksek Okulumuza sanayinin beklentisi olan nitelikli eleman yetiştirmesi konusunda her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Yüksekokulumuzun marka haline gelmesi için gayret sarf eden başta Okul Müdürü Doç. Dr. Hamdullah Çuvalcı hocamız olmak üzere, tüm öğretim elemanlarına ve idari personele teşekkür ediyorum.

Öğrencilerimize de başarılar diliyorum” dedi. Okulun başarılı 30 öğrenci ile MYO Sekreteri Ali Rıza Köroğlu ve Öğr. Gör. Ali Kangal Otomotiv Yan Sanayinin Merkezi TOSB da 6 önemli üretim tesisini ziyaret etti. Bilgi, görgü ve pratiklerini artırmak amacıyla düzenlenen teknik gezinin çok faydalı geçtiğini ifade eden öğrenciler, okudukları derslerin uygulama alanlarını bizzat gördüklerini söylediler. MYO öğrencileri, “Okulumuzu kuran merhum Abdullah Kanca ile desteklerini devam ettiren Kanca A.Ş, Genel Müdürü Alper Kanca’ya, Kanca Ailesine, yönetim kurulu üyelerine ve teknik gezimizde bizlerle ilgilenen Kanca A.Ş.’nin tüm yönetici ve çalışanlara teşekkür ediyoruz” dediler.



Stanley Black&Decker Türkiye Ofisi Açıldı Müşteri memnuniyetindeki mükemmeliyetçiliği, ürünlerindeki kalite ve maksimum işlev ile ön plana çıkan Stanley Black&Decker’ın Türkiye Ofisi Genel Müdürü Burak Altınoluk ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Türkiye’d e uzun süredir faaliyet gösteren bir firma oldukları fakat 2013 yılı başından itibaren bilfiil çalışmalara başladıklarını belirten Burak Altınoluk, Türkiye’nin yabancı yatırımcılar için de çok cazip bir Pazar olduğunu, yüksek genç nüfus oranının bu cazibeyi daha da arttırdığını belirtti. İç Pazar dinamiklerinin yanında çevresine rahat ulaşabilen coğrafi bir yapıya sahip olan Türkiye’d e organik ve inorganik büyüme ön gördüklerini söyleyen ve sorularımızı cevaplayan Stanley Black&Decker’ın Türkiye Ofisi Genel Müdürü Burak Altınoluk, Dünyanın en iyisi olarak kalabilmek amacıyla, tüketicilerin beklentilerini odak noktalarına aldıklarını belirtti.

Öncelikle Stanley Black&Decker hakkında bilgi verebilir misiniz?

Stanley Black&Decker Türkiye Ofisi Genel Müdürü Burak Altınoluk

48

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

Stanley Black&Decker şirketi, 1843 senesinde el aletleri üreticisi olarak New Britain Amerika’da kurulmuş Stanley firmasının ve 1910 yılında elektrikli el aletleri üreticisi olarak Baltimore Amerika’da kurulmuş


olan Black&Decker firmasının 2010 senesinde birleşmesi ile kuruldu. Şirketler 2010 yılında birleşerek büyük bir sinerji ortaya çıkardı. Geçen yılı 11 milyar dolar ciro ile kapatan şirketimiz Fortune 500 şirketleri arasındadır. Profesyonellere, sanayi ve hobi kullanıcılarına el aleti tedarik ediyoruz. Stanley Black&Decker, dünyanın en büyük elektrikli el aleti ve el aleti tedarikçisidir.3 ana sektöre ürün üretimimiz mevcut. İnşaat ve hobi, sanayi ile güvenlik ürünleri Stanley tarafından hizmet verilen sektörlerdir. Hem sanayiye hem de son kullanıcıya sunulacak ürünlerimiz bulunmaktadır. Şu anki önceliğimiz Türkiye’de yapılanmak. Dünyada açık ara önde olduğumuz konularda Türkiye’de de liderlik elde etmek istiyoruz. Türkiye’de uzun süredir faaliyet gösteren bir firmayız fakat 2013 yılı başından itibaren Amerikan menşeili uluslararası global bir firmanın lokal parçası olan bir firma olarak kurulduk. Stanley Black&Decker’ın dünyadaki lider pozisyonunu Türkiye’ de de orta ve uzun vadede gerçekleştirebilmek istiyoruz.

Stanley Black & Decker ürün gamı hakkında bilgi verebilir misiniz? Türkiye’ de satışa sunulan kaç ürününüz var?

Markamızın DNA’sında kaliteli ve güvenilir aletler üretme anlayışı vardır. Bugün pazarda Stanley, Black&Decker, DeWALT, Facom, Britool, Proto, Bostitch, Powers ve Widmar markalarıyla inşaat, hobi ve ev kullanıcısı, endüstri ve otomotiv sektörlerine uygun 20.000’ den fazla ürün çeşidiyle geniş bir yelpaze sunmaktayız. El aletleri Pazarını 3 ana segmentte değerlendiriyor ve takip ediyoruz. Bunlar mekanik el aletleri, elektrikli & şarjlı el aletleri, aksesuarlar ve bağlama aparatları şeklinde. Bu segmentlerdeki başarımızı hem geleneksel hem de modern dağıtım kanallarında pekiştirerek geleceğe taşımak ve uzun vadede Türkiye’d e tüm alanlarda lider konumda bir alet üreticisi olmak arzusundayız. Pazar gelişimini kısaca değinmek gerekirse 2013 yılında toplam alet pazarının yaklaşık 450 milyon

dolar seviyesinde gerçekleştiğini tahmin ediyoruz. Toplam içinde yüzde 38 ve 171 milyon dolar ile aksesuarlar ilk sırayı alırken, elektrikli el aletleri yüzde 36 ve 161 milyon dolar ile ikinci sırada ve el aletleri de yüzde 26 ve 120 milyon dolar ile takip eder durumdadır. Stanley Black&Decker olarak 2014 yılına oldukça güçlü bir giriş yaptık ve ilk çeyrekte tüm segmentlerde hedeflerimize ulaştık. Yılın geri kalanında da yakaladığımız bu ivmeyi sürdürmek için ekip olarak gayret sarf ediyoruz.

Gelişen Türkiye ekonomisini nasıl görüyorsunuz? Raporlara göre Türkiye, 2050 yılına kadar Avrupa’nın 3. büyük ve dünyanın 9. büyük ekonomisi haline gelecek. Şirketimiz buna göre yatırım yapıyor. Şirketimizin gelişen pazarlar vizyonunda Türkiye’nin Rusya, Çin, Hindistan, Brezilya ve Meksika ile birlikte anılması önemli. Çok sayıda büyük ölçekli yerel üreticinin yer aldığı bir pazar olan Türkiye’d e ağırlıklı olarak ithal ürünler sunan bir marka olmak zor.


Ar-Ge çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?

Firma kendisini inovasyonla özdeşleştirdiği için, ticarileştirilebilir yararlı ürünler geliştirmeyi kendine hedef edinmiştir. Bunun da yolu hepimizin bildiği gibi AR-GE’ den geçiyor.

Endüstri sektör ortalamasının çok üzerinde bir AR-GE yatırımımız var. Bunun sonucunda üst segmentte katma değeri yüksek ürünleri rakiplerimizden önce pazara sunabiliyoruz.

2014 yılının ilk çeyreğinde pazara yön veren ve yılın geri kalanında sektörün hacmini etkileyebilecek gelişmeler nelerdir?

Yılın 3. çeyreğinde gerçekleşecek olan cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2015 genel seçimi gibi iki önemli politik gelişme pazarda beklenti oluşturuyor. Biz pazarın bu yıl yüzde 10’lar seviyesinde büyüyeceğini ön görüyoruz. Birinci çeyrekte sadece iç pazarda değil dünyada bir çalkantı vardı. Türkiye’ye yansıması olmasına rağmen 2014 yılında sektörün yüzde 7 ila 10 arasında büyüyeceğini öngörüyoruz. Son beklentilere göre yılın geri kalanında GSMH yüzde 3’ler oranında büyüyecek, önümüzdeki 3 yıl GSMH

50

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

ortalamasının ise yine %4’lerin üzerinde olması bekleniyor. Bizim hedefimiz de bu GSMH oranının en az 7-8 katı organik büyüme rakamına ulaşmak. Her yıl yüzde 30 büyüyerek globaldeki pazar liderliğimizi ülkemize de taşımak istiyoruz. Geleneksel kanalın uzmanlaşarak gelişeceğini düşünüyoruz. Hem modern hem geleneksel kanalda büyürken belli sayıda özel sektör kuruluşuna doğrudan ulaşmayı planlıyoruz.

Türkiye ofisinin çalışma prensibi ne olacak?

Türkiye’ de bulunan distribütörlerimiz ve onlarla güçlü işbirliği çerçevesinde büyümeye devam etmeyi planlıyoruz. Bunlara ek olarak doğrudan satacağımız ürünlerimiz de var. Örneğin askeri malzeme depolama ünitelerimiz, silahların depolanması amacı ile üretilmiş yüksek teknolojili depolama modüllerimiz ya da güvenlik ürünlerimiz gibi.


Satış sonrası hizmeler ile ilgili çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

100’e yakın servisimiz var. Bu servis ağını yıllar içinde geliştireceğiz. Ülke çapında kaliteli bir servis ağına sahip olmayı her zaman kendimize ilke edindik. Kaliteli servis hizmeti vererek rekabetten ayrışıyoruz. Son kullanıcıya verdiğimiz kaliteli hizmet kendisini gösteriyor. Bu sayede müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutmayı amaçlıyoruz.

Sektörde gördüğünüz fırsatlar ve geliştirilmesi gereken alanlardan bahseder misiniz?

Otomotiv ve inşaat pazarlarının büyümesine paralel olarak otomotiv ürün grubunda Facom ve Stanley Mekanik, inşaat ürün grubunda da DeWALT sabitleme ekipmanları ilk kez 2014 yılında pazara sunacağız. Gelişime açık alan ise maliyetinin düşük olması nedeniyle kalitesiz alet ve sarf malzemesi kullanımıdır. Kaliteli ürün talebine doğru iyileşme var ancak pazar büyürken ucuz ürünlere olan talep de varlığını koruyor. Bu ucuz ürünler hem ekonomik değil, hem de güvenlik sorunları arz ediyor. KOBİ ve

daha küçük ölçekli son kullanıcı grubunda eğitim desteği, üründen faydalanmayı ve işin kalitesini artıracaktır. Bir diğer sorun da geleneksel pazar oyuncularının modern kanala göre yayılım anlamında daha yavaş ve geride kalması. E-ticaret ve Avrupa’d aki nalbur market zincir yapısının Türkiye’d e henüz kurulmamış olması da bu durumu etkileyen faktörler arasında.

Önümüzdeki 20 yıl içinde pazarda öngördüğünüz trendler nelerdir?

Bugün pazarın yüzde 80’inin geleneksel pazarın oluşturduğunu, gelecekte ise modern kanalın e-ticaretin hızla gelişeceğini söyleyebiliriz. Değişen yaşam tarzına paralel gerçek hobi kullanıcılarının artacağını öngörüyoruz. Çok sayıda özelliği kompakt bir yapıda birleştirebilen, esnek ve çevreci ürünler önem kazanacak, şirket olarak 2018 yılına kadar ürün platformumuzu bu doğrultuda planladık. Pazarın bugünkü ve gelecekteki ihtiyaçlarına yönelik ürünler sunmak için Ar-Ge faaliyetlerimize devam ediyoruz.


Henkel, Technomelt ile Türkiye’de inovasyona yatırım yapıyor Marka ve teknolojilerde lider olan Henkel, tüm iş birimlerinde piyasaya inovasyonlar sunarak, Türkiye’ye yatırım yapmaya devam ediyor. Henkel Yapıştırıcı Teknolojileri, son olarak iki ek tipte hotmelt üretimini gerçekleştirmek için şirketin Technomelt markasına yaklaşık 1 milyon Euro yatırım yaptı.

Türk Henkel Yapıştırıcı Teknolojileri Başkanı Ruediger Schmitz

Henkel, global güçlü bir ekip kurarak, rekabette üstün performans göstererek, işini globalleştirerek ve süreçlerini sadeleştirerek iddialı hedeflerini 2016 yılının sonuna kadar gerçekleştirme amacında. Söz konusu hedefler; 10 milyar Euro’su Türkiye’nin de içinde bulunduğu

52

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

yükselen pazarlarda olmak üzere toplam 20 milyar Euro satış elde etmek şeklinde belirtiliyor. Ayrıca, hisse başı gelirlerde yüzde 10 yıllık ortalama büyüme de Henkel’in hedefleri arasında yer alıyor. Henkel, rekabette üstün performans gösterebilmek için ön koşul olarak yıldız markalarına odaklanmayı,

inovasyonları öne çıkarmayı ve müşterileriyle daha yakın bir bağ kurmayı belirlemiş bulunuyor. Henkel’in şirketin markalarından biri olan Technomelt markasına Türkiye’de yaptığı son yatırım, bu doğrultuda atılan bir diğer adım. Şirket, son olarak özel hotmelt yapıştırıcılarının iki ek tipinin Türkiye’de üretimi için yatırımda bulundu. Bu yatırım Henkel’in Gebze’de bulunan fabrikasında hijyenik ürünler, çocuk ve yetişkin bezleri gibi non-woven (dokumasız ürünler) sektörü ve aynı zamanda mobilya endüstrisi için Technomelt yapıştırıcılarının üretimini ve portföy yelpazesinin genişletilmesini kapsıyor.



Henkel’in Yapıştırıcı Teknolojileri sektöründe bulunan endüstriyel markalarından biri olarak Technomelt, endüstriyel müşterilerin uygulamada ve üretim süreçlerinde en iyi sonuçları almasına yardımcı olmak için hazırlanan hotmelt yapıştırıcılarını sağlıyor. konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Yapıştırıcı, sızdırmazlık ürünleri ve fonksiyonel kaplama sektöründe global bir lider olarak, marka ve teknolojilerimizle müşterilerimize daha kolay ve hızlı çözümler geliştirmeyi amaçlıyoruz. Türkiye nüfusunda çocukların yüksek bir orana sahip olması ve çocuk bezi yerine halen pamuk bez kullanan ailelerin sayısının fazlalığı, pazarın yatırımlar için önemli bir potansiyel taşıdığını gösteriyor. Technomelt markamıza yaptığımız yatırım ile bugüne kadar yurt dışından ithal edilen non-woven ürünler ve mobilya sektörü hotmeltlerinin bundan

54

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

böyle Türkiye’d e üretilecek olması, müşterilerin ihtiyaçlarına daha hızlı ve esnek yanıt vermemizi ve aynı zamanda Henkel’in pazar payını büyütmesine katkıda bulunacaktır” dedi. Henkel dünya çapında Çamaşır ve Ev Bakımı, Beauty&Care ve Yapıştırıcı Teknolojileri olmak üzere üç iş biriminde lider markalar ve teknolojilerle faaliyet göstermektedir. 1876 yılında kurulan Henkel; Persil,

Schwarzkopf ve Loctite gibi tanınmış markaları ile faaliyet göstermekte ve hem tüketici ürünleri hem de endüstriyel alanda, global olarak pek çok pazarda lider konumdadır. Tüm dünyada yaklaşık 47 bin çalışanı bulunan Henkel, 2013 mali yılında 16 milyar 400 milyon Euro’luk satış ve 2,5 milyar Euro’luk faaliyet karı gerçekleştirdi. Henkel imtiyazlı hisse senetleri, Almanya DAX borsa endeksine kayıtlıdır.



Hamdi Küçük A.Ş. Kärcher İle Hizmetini Taçlandırıyor Sanayi ekipmanları tedarikinde profesyonel çözümler sunan Hamdi Küçük A.Ş. Kärcher ile hizmetini taçlandırıyor

Firmanızın kuruluşu ve tarihi ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Hangi alanlarda hizmet vermektesiniz?

Ticaret hayatında 57. yaşını doldurmuş İzmir merkezli Hamdi Küçük A.Ş. Türkiye’nin değişik bölgelerine mağaza ve depo açarak faaliyetlerine devam etmektedir. Sektörde kazandığı tecrübeyi, kurumsal bir yapıya dönüştürerek bugünlere emin adımlarla ve büyüyerek gelmiştir. Kaliteye verdiği önem sayesinde hırdavat sektöründe tanınmış ve bu ilkesinden asla vazgeçmemiştir. Firmanın değişmez prensipleri daima kalite, hizmet ve uygun fiyat olmuştur. Hamdi Küçük AŞ. başta sanayi ekipmanları, teknik hırdavat, iş güvenliği ve dekoratif yapı ürünlerinin yanı sıra müşteri isteği doğrultusunda yeni ürün çeşitlerini de bünyesine katmaktadır. Birçok dünya markasının Türkiye ve bölge temsilciliklerini alıp sektörde aranılan firma olarak ilerlemektedir.

56

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

Müşteri talep ve istekleri doğrultusunda hizmet anlayışından biraz bahseder misiniz? Müşterilerin gereksinmelerini algılamak, müşterilerini doğru çözümlere yönlendirmek, talepleri taahhüt edilen süre içerisinde ve yüksek kalite standartlarında karşılamak konularında kendisinden beklenenleri yerine getirmek Hamdi Küçük Çelik Makine AŞ.’nin prensibidir. Geniş olanaklar ve sürekli gelişimi hedefleyen yapısı ile bundan sonra da bu yöndeki gelişmeleri takip edip, bünyesinde uygulamayı sürdürecektir. Sağlam adımlarla yürüdüğümüz yolda; sektöre ve ülkeye kattığımız değerde, müşteri memnuniyetini, sürekli gelişmeyi, değişen müşteri ihtiyaç ve beklentilerine yönelik portföy yönetimini, satış öncesi ve sonrası hizmetlerimizi iyileştirerek müşteri ilişkilerimizi geliştirip yönetmeyi kendimize ilke edindik. Daima tecrübelerimizi kullanarak pazarda kendi alanımızda ışık tuttuk ve ilklere imza attık. Öncülüğümüzü koruyarak, yaptığımız işlere

müşterilerimizin gözüyle bakmaya devam edeceğiz.

Karcher ürünlerini tercih etme nedenleriniz nelerdir? Müşterilerinizin bu konudaki düşüncelerini paylaşabilir misiniz?

Başta firmanızın sağlam ve güvenilir olması, diğer ürün markalarına nazaran kaliteli, buna rağmen de fiyatının cazip olması ürünlerinizin ilgilenilen ürünler olmasına sebeptir. Herhangi bir sorunla karşılaşıldığında ya da teknik desteğe ihtiyaç duyulduğunda çözüm bulunma adına tatmin edici bilginin verilmesi tercih edilme nedenlerimiz arasındadır.

Karcher’de en çok hangi ürün grupları ilgi görüyor. Bahseder misiniz?

Yıkama makineleri ve elektrik süpürgeleri şuan için en çok ilgi gören ürünlerdir. Enerji, zaman ve su tasarrufu sağlaması, güçlü ve kullanımı kolay oluşu talepleri her geçen gün arttırmaktadır.



Ayvaz A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Serhan Alpagut

Ayvaz, SODEX 2014 Fuarında Yeni Ürünleriyle Dikkat Çekti Tesisat sektörünün öncü markası Ayvaz, 7-10 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen ISK-SODEX 2014 fuarına katılarak yeni ürünlerini ve uygulamalarını ziyaretçilerine tanıttı. Tesisat sektörünün köklü kuruluşlarından Ayvaz, 7-10 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen ISK SODEX 2014 fuarına katılarak yeni ürünlerini ve uygulamalarını mevcut ve potansiyel müşterilerine aktarma fırsatı buldu. Dört gün süren fuar boyunca yerli ve yabancı yüzlerce ziyaretçiyi standında ağırlayan şirket, kompansatörlerden yalıtım ceketlerine kadar uzanan yeni ürünleriyle fuarın odağı oldu. İki yılda bir düzenlenen ISK SODEX’in uluslararası anlamda bir öneme sahip olduğunu belirten Ayvaz A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Serhan Alpagut; kompansatörler, esnek metal hortumlar, seviye kontrol cihazları, kondenstoplar, vanalar, yangın ve yalıtım ürünlerinden oluşan zengin bir ürün gamını fuarda sergilediklerini belirtti. Fuarda özellikle Ayvaz Yangın Hidrantları, Yangın Dolapları, Alarm Vanaları, Ari Armaturen

58

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

ürünleri, Vana ve Kondenstop Ceketleri ve Ex-proof Kablo Koruma Kılıfı ürünlerinin öne çıktığını dile getiren Alpagut, “Yangın ürünleri konusunda atılım yapmaya devam ediyoruz. Bu ürün grubuna son olarak Islak Alarm Vanasını dâhil ettik. Vana ve bağlantı ekipmanlarımızın tamamını FM onaylı ve UL listeli olarak sektöre sunuyoruz. Ayvaz Yangın Ürünleri konusunda eksiksiz ürün gamına sahip bir şirket” diyerek genişleyen ürün gamına vurgu yaptı.

“Türkiye’de üretiyor, 92 ülkeye satıyoruz”

Ayvaz’ın sürekli olarak geleceğe yatırım yapmayı görev edindiğini söyleyen Serhan Alpagut “Bugün geldiği noktada hızla büyümeye devam ediyoruz. Yurt dışında Almanya, İtalya, Brezilya, İngiltere ve Ortadoğu’d a yeni depo ve satış ofislerimizi oluşturuyoruz. Yurt dışında daha da büyümek ve hak

ettiğimiz yeri almak için çaba sarf ediyoruz” dedi. Geçtiğimiz yıllarda Bulgaristan ve Rusya’d a devreye aldıkları üretim tesisleriyle birlikte Ayvaz’ın imalat kapasitesini de artırdığını söyleyen Alpagut, “2013 yılını hedeflerimizin yüzde 5 üzerinde kapattık. 2014 yılında yurt içi ve yurt dışında paralel yüzde 20 büyüme hedefliyoruz. Bu ortak hedefimiz için tüm ekip canla başla çalışıyoruz. Biz iyi bir takımız ve ben tüm ekibimize güveniyorum” dedi. Fuarların büyük-küçük tüm şirketler için yepyeni fırsatlar ve iş birlikleri doğurduğuna inandığını dile getiren İcra Kurulu Başkanı, “Fuarlar, mevcut ve potansiyel birçok müşterilerinize bir araya geldiğiniz yegâne yerler. Şirketimizi ve ülkemizi temsil etmek için yurt dışında her yıl yirmiden fazla fuara katılıyoruz. Ayvaz olarak Türkiye’d e üretiyor, 92 ülkeye satıyoruz. Başarılı ihracat çalışmalarımızın arkasında fuarların itici gücünün olduğunu biliyoruz” dedi.



Ege Vitrifiye, Yenilikçi Çözümleri İle Yapı Fuarı’nda Ege Vitrifiye, Yapı Endüstri Merkezi tarafından 06-10 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezinde düzenlenen 37. İstanbul Yapı Fuarına katıldı. Banyolarda modern ve ideal çözümler sunmayı hedefleyen ve sadece zarafeti ile değil, benzersiz tasarımları ile de banyolarında modern bir atmosfer yakalamak isteyenlere Yapı Fuarı’nda alternatifler sunan Ege Vitrifiye, İddialı ve birbirinden farklı tasarımları ile görücüye çıktı. Vitrifiye sektörünün nabzını tutan Ege Vitrifiye, Yapı Fuarı’nda sergilediği ile Nysa, Sura, Arna serileri ile büyük beğeni topladı. Fuarda ayrıca, Teos tezgah üstü lavabo ziyaretçilerden tam not aldı. Yapı Fuarına katılımlarıyla ilgili görüşlerini belirten Ege Vitrifiye Genel Müdürü Merter Savaş, “ Yapı Fuarı, firmalar açısından kendilerini, yeni ürünlerini ve sundukları hizmetleri tanıtma fırsatı yakaladıkları bir organizasyon. Ege Vitrifiye olarak Türk yapı sektörü açısından önemli bir yere sahip olan Yapı Fuarı’na katılmaktan memnunuz. Fuarda orta ve üst segmente yönelik serilerimizi tanıttık. İlerleyen dönemde de bu segmentlere ait ürün yelpazemizi genişletmeyi hedefliyoruz. Fuara geçen yıllara oranla katılımın daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum Türk yapı sektöründe yer alan firmalar için sevindirici bir durum” dedi.

60

Nalbur Teknik.com / Haziran’14



Kalite ve Uygun Fiyatın Buluştuğu Adres: RICO

Yusuf Karakuş, “KALİTE, İNSANA SAYGIDIR”… ∂ Karakuş Hırdavat San.ve Tic. Ltd.

Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Karakuş ile İstoç’taki şirket merkezinde keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Kalite, dürüst ticaret ve müşteri memnuniyetinden taviz vermeden, 45 yılı geride bırakan Karakuş Hırdavat’ın gelişim evrelerini ve çalışma prensiplerini sizlere aktarmaya çalıştık. RICO markasıyla sektörde önemli bir yer edinen Karakuş Hırdavat’ın yenilenen dinamik yapısı ve tecrübeli kadrosuyla istikrarlı büyümesine devam ettiklerini kaydeden Yusuf Karakuş,2013 yılında üretim için ilk adımı attıklarını ve hırdavat ürünlerini artık Türkiye’de üretmek istediklerini

62

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

söyledi.

Öncelikle, Karakuş Hırdavat’ın kuruluşu ve bugünlere geliş süreci hakkında bilgi verir misiniz? 1969 yılında Tahtakale’de bir Han içinde 30 metrekarelik bir dükkânla başlayan ticari yaşantımızı üç safhaya ayırıyorum. Birinci safha, rahmetli babamın himayesinde kardeşlerimle beraber daha çok ticareti öğrenmeye çalıştığımız zamanlardı.1969-1980 yıllarına tekabül eder bu zaman dilimi. Bu dönemde piyasa her alanda boşluklar vardı. Günümüzde birçok büyük firma ve biz piyasanın o günlerdeki avantajlı durumunu çok

iyi okuyup değerlendirdiğimizden bu günlere gelebildik. Bugünkü mevcut durumumuzu başta ahlaklı ticaret anlayışımıza, sonra da o zamanın piyasa şartlarına borçluyuz diyebilirim. İkinci safha 1980-1995 yılları arasıdır. Bu dönem ülkemizin dışarıya açıldığı ve ticaretin daha yoğun ve karmaşık bir hal almaya başladığı zamanlardır. Bizim ticaretimiz 90’lı yılların sonuna kadar hep iç piyasa ile idi.1995 yılından sonra yurtdışı piyasalarla tanıştık. Üçüncü safha ise 1995 den sonraki safhadır. Babamın 1995‘de vefatı ile birlikte şimdiki şirket yapımızı oluşturduk ve yurtdışı piyasalarla daha yoğun çalışmaya başladık.


Firmaya ait ürün gamından ve 2014 yılında öne çıkan ürünlerden bahsedebilir misiniz?

Ürün gamı olarak piyasadaki en geniş yelpazeyi bünyesinde barındıran birkaç firmadan biriyiz. Ürün gamımız yaklaşık 20 ana başlık altında ve bunlara ait 1.500 kalem farklı ölçüde üründen oluşmaktadır. 2014 yılında öne çıkan ürünler olarak; imalatına yeni başladığımız çektirme grubu, çekiç grubu, anahtar grubu, otomotiv grubunda kullanılan hassas cihazlar ve soketleri söyleyebiliriz.

İhracat çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? 2014 yılı sonu ihracat hedefleriniz nelerdir? İhracat yaptığımız ülkeler genellikle ülkemize komşu olan ülkeler. Ermenistan, Gürcistan, Irak, İran, Libya, Bulgaristan, Sırbistan ve Kıbrıs’tır. İhracat için meslek kuruluşları ve odalarla hareket etmek yerine daha çok birebir görüşmelere ve firmalarla kendi yerlerinde görüşüp anlaşmaya önem veriyoruz. Bizim sektörde yurt dışı piyasaların eskisi kadar kazancı da yok cazibesi de. Günümüzde bilgiye ulaşmak eskisi kadar zor değil. İnternet vasıtasıyla dünyanın her yerine ulaşabiliyorsunuz. Elinde ufak bir sermayesi olan herkes istediği yerden ürün tedarik edebiliyor.

Bayileriniz ile ilgili yaptığınız çalışmalardan bahseder

misiniz? Son tüketiciye ulaşan üreticiler hakkında görüşleriniz nelerdir?

Müşteri portföyümüz, çoğunluk olarak “kadim”(eski) olarak tabir edilen fakat canlılığını hep muhafaza eden, ticaretin katı kurallarıyla asla inşa edilemeyecek dostlukları da içeren bir manzumeye sahip ilişkiler bütününden oluşmaktadır. Uzun yıllar ticaret yaptığımız birçok müşterimizle aramızda oluşan dostluk ve yakınlık ve insani değerler de bizim için çok önemlidir. Biz genelde bütün müşterilerimize, özelde ise yıllardır yanımızda olan kadim müşterilerimize ailemizin birer bireyi olarak bakıyoruz. Elimizden geldiği kadar maddi, manevi sıkıntılarını da paylaşmaya çalışıyoruz. Vefalı olmaya çalışıyoruz. Bayilerimizle ve bizimle yeni alışverişe başlayan her müşterimizle diyaloğumuzu, şeffaflık ve saygı üzerine kuruyoruz. Hiç bir bayimizi ve müşterimizi, dürüst olmak kaydıyla, hem bizden ürün alımlarında hem de bizim ürünlerimizi satmalarında, onları zor durumda bırakacak, herhangi bir ilkesizliğe asla girmiyoruz. Ticaretin tabii kuralları içinde kendi kazancımızı kolladığımız gibi müşterilerimiz ve bayilerimizin de kazancını önemsiyoruz. Ticari sahalardaki hudutlara çok dikkat ediyoruz. Maalesef eskiden “yazısız” olarak tabir edilen ve hayatın her safhasında son derece etkili olan kurallar artık yok. Verilen sözlerin ne olursa olsun tutulduğu, sözün

senet olarak kabul edildiği günler mazide kaldı. Direk tüketiciye ulaşan, aradaki müteselsil bağı koparan ticaret anlayışı bizim ilkelerimize ters ve bizim ticaret mantığımızla bağdaşmıyor. Ahlaklı ticareti her zaman önemsedik ve önemsemeye de devam edeceğiz. Çok kazanma hırsıyla kuralları alt üst etmek kısa vadede kazandırsa bile uzun vadede kaybettirir. Allahü Teala’nın hayatın her katmanına koyduğu kanunlar ve kurallar olduğu gibi ticaretin de içine koyduğu kuralları vardır. Bu kuralları yıkmaya çalışan altında kalır. Bir müessesenin kimliği ve karakteri olmalı diye düşünüyorum. Müşteri bulma hırsıyla her yere ulaşmaya kalkarsanız boğulursunuz. Her şeyin kuralına göre hareket etmek lazım.

RICO markasının yüksek kaliteli ürünler kategorisinde olmasını ve karakuş hırdavatın piyasada ”iyi bir şirket” olarak tanınmasını sağlayan başlıca prensiplerinizden bahseder misiniz? Üretim yapmak, somut veya soyut bir değer oluşturmak azim ve sebat işidir. İnsan olarak emekleme safhasından sonra yürümeyi öğreniyoruz. Her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de kıvamı yakalamak kararlılık ve sabır istiyor. Sürdürülebilir kaliteyi yakalamak ve bu çizgiyi muhafaza etmek için birçok faktörün aynı anda bir arada olması gerekiyor. RICO markasını piyasaya tanıttığımız günden beri,




markamızın hep kaliteyle anılmasını istedik. İnsanlarda “ Demirden mamul bir eşyada kalite olsa ne olur olmasa ne olur” şeklinde yanlış bir kanaat var. Altında, gümüşte aranılan “ayar” demirde de var. Sürekli el aletleriyle hemhal olan usta eller ne demek istediğimi daha iyi anlarlar. Bilinçli kullanıcı demir de olsa teneke de olsa farkı hemen anlar. ”Cevahir kıymetin, cevher-i füruşan olmayan bilemez” demiş atalarımız. Kaliteyi yakalamak için kullanıcı görüşlerini ve fikirlerini çok önemsiyoruz. Bu anlamda bize gelen hiçbir bilgiyi kulak arkası etmiyoruz. Yoğun bilgi akışı için müşteri zincirini her zaman takip ediyor ve piyasadan ürünlerimizle ilgili mutat olarak bilgi topluyoruz.

2014 yılının ilk çeyreğinde pazara yön veren ve yılın geri kalanında sektörün hacmini etkileyebilecek gelişmelerden bahseder misiniz? Sektörümüzün çok büyük bir kısmı halen ithalatçı olarak varlığını devam ettiriyor. Yurtiçi tüketim ihtiyacı ithalatla karşılanıyor. İçerideki üretim az ve cılız. Döviz

66

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

kurlarındaki dalgalanma piyasamızın en büyük karın ağrısı ve kâbusudur. İthalatçı da tüketici de bu konuda son derece muzdariptir.2013 yılının aralık ayındaki döviz artışı ülke ekonomisini olumsuz etkilediği gibi bizi de olumsuz etkiledi. İthalatı kısmak için devletimizin 2010 yılı eylül ayında kilogram üzerinden vergi salınması uygulaması birçok firmayı zor durumda bıraktı. Benzer bir uygulamanın çıkması veya ithalatı kısmak için ek tedbirlerin alınması sektördeki dürüst, vergisini veren pek çok firmayı daha da zor durumda bırakır. Sektörümüzde üretim yapmak çok maliyetli ve meşakkatlidir. Piyasayı kendi haline bıraktığınızda ve dışarıdan herhangi bir müdahale olmadığında “görünmez el kaidesi” ne göre piyasa her zaman dengeyi bulur. Burada önemli olan devlet müdahalesiyle birlikte döviz kurlarındaki hareketliliktir. Bu iki enstrümandaki ufak bir kıpırdama sektörümüzü direkt etkiliyor. Her alanda olduğu gibi bizim sahamızda da bilinçli ve kaliteli üretim şart.

Karakuş Hırdavat için 2013

yılı nasıl geçti? 2014 yılından beklentileriniz nelerdir?

2013 yılı bizim için ve bütün piyasalar için sürprizleri bol bir yıl oldu. Yılın sonuna doğru siyasetteki yüksek gerilim bizi de olumsuz etkiledi. Ülkemizde birçok ekonomik faktörün fiyatı direkt dövizle ilgili olduğundan burada oluşan bir anormallik herkesi bu konuyla alakadar olmaya mecbur ediyor. Bir ayağı yurtdışında, bir ayağı yurtiçinde olan her firma için kurdan kaynaklanan riskler mevcuttur. Ülkemizin ekonomisi Allah’a şükürler olsun eskisi kadar kırılgan değil. Tren vagonları gibi birbirine bağlı olan ekonomik yapının geneli sağlam olduğundan sektörel anlamda yaşanan olumsuzluklar, bütünün diğer parçaları tarafından karşılanıyor. Sektörümüzde yaşanan kur kaynaklı zarar, ekonominin genelinin çok canlı olmasından dolayı büyük felaketlere sebep olmadan atlatılabilmiştir. Siyasi ve politik istikrarın ülke ekonomisini an be an etkilediği bir ülkede yaşıyoruz.2013 yılında siyasetteki olumsuzluklar umarım bir daha yaşanmaz. Hepimiz aynı gemideyiz. Sorumluluk makamındaki


insanların çok dikkat etmesi gerekiyor. Yukarıdakilerin öksürmesi aşağıda kasırgaya dönüşebiliyor.2014 ve sonrası inşallah daha iyi olacak. Mevcut iktidar ülkeyi her anlamda olumlu yönde dönüştürüyor. Ekonomiyi sağlam temellere oturtmak için canla başla çalışıyorlar. Umarım istikrar devam eder ve hep beraber kalkınırız.

İşletmenizde 2 kuşak olarak siz iş başındasınız. 3 kuşak işletmeye devam edecek mi?

Şirket olarak iki ortaklı bir yapımız var. Kardeşim Hasan Karakuş’un ve benim çocuklar yurtdışında okudular. Şimdiki nesil daha bilinçli ve daha bilgililer. Biz elimizden geldiğince Tecrübe ve deneyimlerimizi çocuklarımıza aktarmaya çalıştık ve halen de çalışıyoruz. Temennimiz odur ki, RICO markası bizden sonraki kuşaklara da intikal etsin. Ben şahsen çocuklarıma bu konuda her türlü desteği verdiğimi düşünüyorum. Babamızın diktiği fidanı, ben ve kardeşim çok çalışarak, her türlü

zorluğa göğüs gererek ağaç haline getirdik çok şükür. Bu ağacı devasa boyutlara ulaştırmak bizden sonrakilerin işidir. Umarım bu konuda kararlı olurlar, çalışkan olurlar, azimli olurlar ve gevşek davranmazlar.

Son olarak eklemek istediğiniz neler var?

Ülkemizde üretim ve markalaşama sıkıntısı var. Bu konularda halen dünyadaki pek çok ülkenin gerisindeyiz. Devletimizin üretime

yönelik eleman yetiştirilmesinde ve bunların istihdamında ön ayak olması gerekiyor. Nitelikli eleman açığı hemen hemen her sektörde büyük bir sorun. Üretimin her safhasında elemanın niteliği ve bilinçli olması gerekiyor. Kaliteli eleman ile yapılan ürün kaliteli olacağından, öncelik insanımıza yapılan yatırımlar olmalıdır. İnşallah memleketimiz ve insanlarımız istikrar, huzur sağlık ve saadet içinde istikbale koşar. İnşallah her şey daha güzel olacak.


Makro Teknik ISK-SODEX Fuarına Katıldı Makro Teknik, 7-10 Mayıs 2014 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezinde düzenlenen Uluslararası Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma, Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma ve Güneş Enerjisi Sistemleri Fuarı’na katıldı. Makro Teknik, sektördeki gelişmeleri takip ederek yurt içinde ve dışında organize edilen sektör fuarlarına çok önem vermektedir. Gerek katılımcı gerekse ziyaretçi olarak fuarlara iştirak ederek, müşterilerine yakınlaşmakta, yeni fikirlerin ve iş potansiyellerinin oluşmasını sağlamaktadır. Makro Teknik Kurucusu Nurettin Özdemir “Biz ‘Bu Dünya Hepimizin’ konsepti ile sürdürülebilir ve sürekliliği

68

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

olan projelerle yolumuza devam ediyoruz. Stant tasarımımızın ana teması da budur. Üretici, tedarikçi, satıcı kimliklerimizle ve Makro Express sistemimizle dünyaya açıldık. Fuarlar ve kongreler uzun vadeli düşünülmesi gereken etkinlikler ve sektörde kalıcı sağlam aksiyonlar almamıza neden oluyor. Sodex’in başarılı organizasyonu ile bu etki daha da büyüyor. Makro Teknik olarak stratejilerimizi uzun vadeli yaparak ilerliyoruz. Örnek olarak Makro Teknik Express, pazar analizleri sonucunda ortaya çıkan son 4-5 yılda geliştirerek hayata geçirdiğimiz bir projedir. Yurt içinde ve yurt dışında kısa sürede başarılı olmasının temelinde de bu

vardır.” dedi. 2010 yılında faaliyetine başlayan Makro Teknik Express sistemi başarıyla büyümesine devam etti. Makro Teknik üretimi yanında sahanın ihtiyacı olan ürün yelpazesinin satışını sağlayarak müşterilere tam hizmet sunma prensibine dayanıyor. Fuarın 3. günü 9 Mayıs tarihinde “Geleneksel Makro Buluşması” gerçekleştirildi. Meslektaşlar, müşteriler, paydaşlardan oluşan ve sayısı 400’e yaklaşan misafir Yıldız Teknik Üniversitesi Vakfı Hisar Tesisleri’nde Makro Teknik yemeğinde buluştu. Boğazın enfes manzarası, sıcak dostluk ortamıyla başlayan gece konukların keyifli saatler geçirmesi ile son buldu.



70

Nalbur Teknik.com / Haziran’14


Hızlı Kuruma Özelliği İle ‘Genç Poliüretan Panel Kapı Boyası’ Türkiye’nin mobilya boyası ve vernik üretiminde lider markası Genç, sektörün ihtiyaçları doğrultusunda özel olarak geliştirdiği Poliüretan Panel Kapı Boyası ile üreticilere hızlı kuruma kolaylığı sunuyor. Profesyonel üreticiler tarafından en çok tercih edilen ürünlerden biri olan, ekonomik bir ürün oluşu ve sunduğu hız ile farklılaşan bu ürün ile üretim hızı kaliteyle buluşuyor. Mobilya boyası ve vernik üretimi yapan, ahşaba değer katan yaklaşımı ile sektörünün lider markası olan Genç, Poliüretan Panel Kapı Boyası ile hızlı kuruma,

iyi yayılma ve çizilme direncini bir arada sunuyor. Dahili kullanım amaçlı mobilya ve dekorasyon işlerinde, masif ve MDF gibi her türlü ahşap yüzeylerde rahatlıkla kullanılabilen Poliüretan Panel Kapı Boyası, güçlü koruma sağlarken dekoratif görünüm sunmasıyla da dikkat çekiyor. Mükemmel yüzey sertliği ve çizilme direnci sunan Poliüretan Panel Kapı Boyası’nın 9 farklı renk seçeneği bulunuyor. Sprey uygulamalar için uygun olan bu ürün ile profesyonel üreticiler, üretimde hıza ekonomik olarak sahip olabiliyor.


Erataş - Emin Kuşçu

Merdiven Altı Üretimler Yüzünden Haksız Rekabet Oluyor Fuarda yeni ürün olarak sergilediğimiz, madencilerle ve petrol sondaj arama işçileri için özel baretlerimiz var. Onunda dışında farklı performanslarda eldiven türlerimiz mevcut. Yeni ürün olarak baret ve eldivenleri ön plana çıkardık. Erataş 38 yıllık bir geçmişe sahip bir firma kişisel koruyucu ürünlerde çok geniş ürün yelpazesi ile sektöre hizmet ediyoruz. Ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerinden ithalat yapıyoruz. İş güvenliği sektöründe geniş bir ürün gamı ile hizmetlerimize devam ediyoruz. Ürün gamımızda en fazla rağbet gören 2 ürün grubumuz mevcut. Liderliği el koruma ve solunum

72

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

koruma ürünleri götürüyor. Lokomotif ürünlerimiz bunlar. Ardından vücut koruma ürünleri geliyor. Sektörde genel sıkıntı uzak doğudan gelen bazı merdiven altı ürünlerin denetimlere rağmen bir yolunu bulup piyasaya girmesidir. Görüntü olarak ürünün her şeyi benzese de sağlık açısında tehdit oluşturuyorlar. Maalesef kalite ve standart anlamında yetersiz olan ürünlerin piyasada yer aldığını görüyoruz. Bu ürünler yüzünden hem haksız rekabet oluyor, hem de çalışanların sağlığı olumsuz etkileniyor. Bu sorumun, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Gümrük Bakanlığı ve Ticaret

Bakanlığı tarafından ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz. Bizim sektör en sıkıntılı alanlardan biridir. İş güvenliği sektörü çıkarılan kanun ile birlikte biraz rahatladı. Önümüzdeki 5 yılda satışların artacağını düşünüyorum. Son 3 yılı değerlendirdiğimizde geçen yıl negatif sonuçlar almamıza rağmen 2014 yılı ilk çeyreğinde umutlandık. Kanunlar işimizi kolaylaştırdı. Bakanlık tarafından denetimler ve yaptırımlar sağlıklı işlerse, yaygın bir biçimde yapılırsa, bizim sektördeki doğru ürün tedarikçilerinin iş yapacağını düşünüyorum.



Yıldız Gaz Armatürleri Genel Müdürü Tolga Kayaoğlu

Kalitenin Adı Yıldız Gaz Armatürleri Win 2014’e İddialı Gidiyor Dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek ürün geliştirmeyi şirket politikası haline getiren Yıldız Gaz Armatürleri firmasının Genel Müdürü Tolga Kayaoğlu, Win 2014 fuarı öncesinde sorularımızı yanıtladı. Yüksek kaliteli ürünler ile uygun fiyat ve sonsuz müşteri memnuniyetinin taviz vermediklerini söyleyen Tolga Kayaoğlu, Yıldız Gaz Armatürleri şirketinin Türkiye’de konusunda ilk TSE belgesini almış ve 1999 yılında ISO 9001 kalite yönetim sistemini benimsediklerini, uluslararası arenada da TÜV,

74

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

APRAGAZ, D.A.R.E (CE) belgeleri ile kalitesini onaylattıklarını bildirdi.

Win 2014 Fuarında hangi ürünlerinizi ön plana çıkaracaksınız?

Yıldız Gaz Armatürleri olarak 35 yıldır yenilikçi ve kaliteden asla ödün vermeyen ürünlerle sektörümüze hizmet etmekteyiz. 1983 yılında, oksijen kaynak ve kesme ekipmanları alanında Türkiye’de ilk TSE belgeli üretimi gerçekleştiren ve 1999 yılında sektörde ilk ISO 9001 belgesine sahip olan firmamız, daha sonra

bunlara ilave olarak Apragaz ve CE belgelerini almıştır. Portföyümüzde bulunan 6 ana grup ve 350 çeşit ile sektöründe d ünyanın en geniş ürün grubuna sahip firmalarından biriyiz. Fuarda sergileyeceğimiz bu 6 ana gruptan ürünlerimiz ile birlikte 2014 II. çeyreğinde lansmanını yaptığımız Ecoreg basınç düşürücü, 4551 kesici modelimizi ve GTC-100 gaz tasarruf cihazımızı, fuar ile birlikte, sektöre tanıtacağız. Bu ürünler, uzun süren ARGE çalışmaları ve laboratuvar testleri neticesinde, kalitelerini ve performanslarını uzun yıllar


koruyan, verimli ve uygun fiyatlarıyla ulaşılabilir ürünler olarak tasarlandı. Ayrıca, müşterisinin ve sektörün her daim ihtiyaçları paralelinde hareket eden ve inovasyonu temel alan şirketimiz, hazırlıklarını yaptığı Ar-ge çalışmaları ile bu fuarda ve gelecek fuarlarda sergileyeceği yeni ürünler adına da mesajlar ve müjdeler verecektir.

Sektörün bugününü ve geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye ve Dünya sanayiine paralel olarak gelişen sektör, özellikle yeni yatırımların ve kapasite artışlarının etkisi ile güçlenmektedir. Sektördeki firmalar, artan rekabete paralel, ürün portföylerini, her alanda verimliliklerini ve iş yapış biçimlerini sorgulamaya başlamakla birlikte, müşteri tatminine özgü yeni keşiflerde bulundular ve rotalarını bu yönde çevirdiler. Artık, müşteri, yeni ürün, fiyat ve hizmeti daha etkin ve rekabete açık ister hale geldi. Sektörümüzün bugün karşı karşıya olduğu en önemli sorun, güvenlik ve standart şartlarına uygun olmayan kalitesiz ve taklit ürünlerin hiçbir kontrol ya da denetleme olmadan piyasaya sürülebiliyor olmasıdır. Ürünlerimizin yanıcı ve yüksek basınçlı gazlarla çalıştığı düşünülürse bu şartlara haiz olmayan ürünlerin kullanımının insan ölümlerine varacak kadar önemli tehlikeler arz edebileceği aşikârdır. Maalesef ki buna karşın, bazı ürünler hiçbir garantisi olmadan üretilip veya ithal edilip piyasaya sürülmekte ve fiyat cazibesi ile satılabilmektedir. Bu ve benzeri durumların önüne geçmek adına, Dünyada kabul gören tüm standart ve kalite şartlarına uygun üretim yapan firmaların haksız rekabetten korunması şarttır. Yetkili kurumlardan ricamız, standart dışı üretimler ve özellikle Uzakdoğu’dan ithal ürünlerin kontrolü hususunda

ilgili yönetmeliklerin geliştirilmesi ve tüm ürünlerin mutlaka TSE ve EN normlarına uygun şekilde satışa sunulmasıdır. Sektörün ve daha da önemlisi kullanıcıların güvenliği ve emniyeti, bu aksiyon ile yakından ilişkilidir.

Son olarak eklemek istediğiniz başka konular var mı?

İki yıl önce taşındığımız Esenyurt’ta bulunan 18 bin metrekarelik kapalı alanda kurulmuş olan yeni fabrikamızda, uzman ekip ve modern makine parkımızla, Türkiye’de üretimimizi, Dünya standartlarına taşımanın mutluluğunu duyuyoruz. Özellikle son 6 ayda başladığımız ve hızlı bir yol aldığımız yalın üretim ve yönetim felsefesini genele ve temele yayarak, rekabetçi ortama ayak sağlıyor ve daha kaliteli, daha verimli ve daha yenilikçi yönümüzü geliştiriyor olacağız. Bugün geldiğimiz noktada, bu yılbaşı itibari ile bölgesel dağılımımızı tamamladık. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde,

bölge sorumlularımız, ekibimize katıldılar. Ayrıca, teknik pazarlama ekibimize yeni katılan arkadaşlarımız ile birlikte toplam 3 kişilik kalifiye ekibimiz oluştu. Yeni yapılanmamız ile birlikte bölgede bayi, alt bayi ve kullanıcılara ziyaret eğitim ve ilgili her alanda destek veriyoruz. İki katına çıkan kapasitemiz ve yakaladığımız bu standartlar ile yüzde 100 Türk Malı ürünlerimizi, başta Avrupa olmak üzere toplam 45 ülkeye ihraç ediyoruz. Fabrika içerisinde yatırımlarımıza hız kesmeden devam ederek, büyüme sürecimizde yeni pazarlara yönelmiş bulunmaktayız. Dünya üzerinde birçok pazarda, bu yıldan itibaren artan oranlarda ve etkinlikte olmaya devam edeceğiz. Firmamızın kısa ve orta vadedeki hedefi, Türkiye’deki marka algısı ve payını pekiştirerek korumak ve Dünya genelinde pazar payını artırarak, Yıldız markasını hak ettiği yere ulaştırmak, uzun vadede ise sürdürülebilir şekilde Dünya rekabeti içerisinde iyi bir yere ulaşmaktır.


Ateş İnşaat - Sema Turgut

Bayileri Koruyucu Bir Politika Benimsedik Fuarda, yeni otomatımızı tanıttık. Büyük farikalara kurmayı hedeflediğimiz, iş güvenliği malzemelerinin kullanımını kontrol altına alabilecek bir otomat makinesi sergiledik. Geri dönüşlerden memnunuz. Bizim hedef kitlemiz son tüketici değil. Bayilik kanalı ile tüketicilere ulaşıyoruz. Ülke genelinde ara iş güvenlikçi ya da profesyonel hırdavatçı diyebileceğimiz firmalar hedef kitlemize giriyor. İş güvenliği, kişisel koruma donanımının içine girebilecek tüm ürünler üzerinde çalışıyoruz. En çok tercih edilen ürünümüz ise eldiven. Bakanlığın son 2 yılda yaptığı çalışmalar, denetlemeler, sosyal derneklerin çalışmaları apayrı bir alan oluşturdu. İş güveliği çok canlı bir

76

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

sektör ve son 2 yıla bakacak olursak, hareketini kaybetmeden büyüyeceği düşünüyorum.

Sektörün sıkıntıları ve çözümleri hakkında bilgi verir misiniz?

Sektörün en büyük sıkıntısı bilinçsiz tüketicidir. Belgesi olmayan, ucuz ürünler tercih edildiğinde işini iyi yapan firmalar zor duruma düşüyor. Tüketici bilinçlendikçe, işine uygun profesyonel ürünü almaya yöneliyor. Bizde kendimizi iyi ifade ettiğimiz sürece tüketici bilgilendirmeleri ile sanayi bölgelerinde bayilik çalışmalarına önem veriyoruz. Hedef müşteri kitlemiz o alanlarda bulunuyor. Müşterilerimize yoğun

ziyaretler gerçekleştiriyoruz. Bayilerimize ürünleri sattıktan sonra çekilmiyoruz. Son tüketici bilgilendirmeleri ve tanıtımlarını bizzat sanayide yapıyoruz. Bu alanda çalışan 6 arkadaşımız var. Firma içerisinde ürün profesyoneli olarak görev yapıyorlar. Tek görevleri son tüketiciden randevu alıp, ürün tanıtımı yapıp, ürüne talep oluşmasını sağlıyorlar. Bayilerimiz bu uygulamadan memnun olduğu için başka markalara yönelmiyorlar. Bayilerimiz, kendi müşterilerine bizim ulaşmamız korkusu yaşamadan satışlarını yapabiliyorlar. Bayileri koruyucu bir politikada işlerimizi yürütüyoruz. Bayi sadakatini kazanmış bulunuyoruz.



Rems - Özer Çoğum

Satışlar Arttı ve Piyasa Hareketlendi Fuarda yeni ürünümüz Multi Push’u tanıtıyoruz. Ürün tüm apartmanlarda ve dairelerde basınç kontrolü, tesisat temizleme, tesisatta oluşacak kaçakları tespit etme özelliklerine sahip. Ayrıca kompresör olarak ta kullanılarak,

78

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

çalışma alanında havalı alet ile çalışma rahatlığı sunuyor. Avrupa standartlarındaki kalitesi ile tüm tesisatı kontrol edebilmekteyiz. Eski ve yeni binalar ile oteller, askeri kışlalar, hastaneler, büyük AVM’ler ve

apartmanlarda kullanılabilmektedir. Ayrıca cihaz elektronik olarak güncellenebilmektedir. Piyasa çok hareketli ama herhangi kur dalgalanması bizi etkiliyor. Siyasi alanda sorun olmazda sektörde problem yaşamayız.



Rottest “Asla Yarı Yolda Bırakmaz” – 3 Yıl Garanti Rottest, 30 yılı aşkın deneyimi ve kendi üretimi pompaları ile Türkiye’nin en dayanıklı basınçlı yıkama makinelerini üreten köklü bir kuruluş.

Rottest Yıkama Makineleri 24 Saat Durmadan Çalışabilir Bir oto yıkamacının makinesinin durması, o yıkamacının para kaybetmesi anlamına gelir. Bu nedenle basınçlı yıkama makinelerinin durmaksızın çalışabilmesi çok önemlidir.

zamanda, pompa parçalarının yıllar boyu sorunsuz çalışmasını da sağlar. Bazı kullanıcılar, makinelerin alındıktan belirli bir süre sonra basıncının düştüğünü söyler. Bunun sebebi yanlış meme kullanımından kaynaklanan fazla miktarda aşınmadır. Bunun sonucunda makine istenilen işi yapamaz hale gelir.

Bir makinenin sürekli çalışabilmesi için öncelikle kalbinin, yani pompasının güçlü olması gerekir. Pompa ne kadar dayanıklı ise, kullanıcılar o kadar çok para kazanır.

Üretim esnasında krank ile ayarlanan basınç ve debi Rottest’te böyle problemlerin önüne geçmek için dünya’nın lider üreticilerinden Alman Lechler marka meme kullanılır. Buna ek olarak tabanca ucundaki memenin ölçüsü ile uyumlu olan basınç ayarı, üretim esnasında kranktan yapılır. Bu sayede her makine, üretildiği basınç ve debi değişmeksizin uzun süre çalışabilir.

Rottest, piyasada 3 yıl garanti verebilen ilk ve tek markadır. Bunu mümkün kılan ise makinelerinin dayanıklılığına ve kalitesine güvenmeleri. Öyle ki, birçok marka Avrupa’d an pompa satın alırken, Rottest Avrupa’ya pompa satıyor.

80

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

Güçlü Rottest Pompa Rottest pompanın içerisindeki 1,5 litre yağ sayesinde aşınma azalırken çok iyi soğutma yapılabildiği için makine şişmez ve çalışmaya devam eder. Bu aynı

Rottest Makineler Uzun Yıllar Boyunca Hizmet Verir

Rottest yıkama makineleri, on yıllar boyunca çalışabilmeleri ile bilinir. Bunu sağlamak için tasarım




esnasında birçok önlem alınmıştır. Bu sayede makineye harcanan bakım ve tamir masrafları çok az olur.

Pompa gövdesini koruyan kovan Araba motorlarında kullanılan piston gömlekleri gibi, Rottest pompalarda özel alaşımlı kovanlar bulunur. Bu sayede pompa gövdesi zaman içerisinde asla zarar görmez. Bunun yerine kovanlar değiştirilir ve pompa ilk günkü gibi çalışmaya devam eder.

seçerken, yakıt tasarrufu göz önünde bulundurulmalıdır çünkü sürekli kullanımda yakıt masrafı yükselmeye başlar. Rottest sıcak yıkama makineleri, sağladıkları yakıt tasarrufu ile, piyasada satılan muadil ürünler ile karşılaştırıldığında, 1 sene içerisinde kendini amorti eder. Isıtma kazanı içerisindeki boruların iç yüzeyleri kireç tutmayan özelliktedir ve ısıtma parçaları dünyanın en büyük üreticilerinden tedarik edilmiştir. Bu sayede yakıt tüketimi hep düşük olur ve yıllar sonra bile ilk günkü gibi az yakıtla çok su ısıtılabilir. Firmanın diğer bir üstünlüğü, ürün gamındaki elektrik ısıtmalı modellerdeki performans. Özel teknolojisi sayesinde elektrik ısıtmalı modellerde sıcaklıkta dalgalanma olmaksızın sürekli olarak 80 C sıcak su elde edilebilir.

yeterlidir.

Ek Aksesuarlar;

Rottest makineler, oto yıkamanın yanı sıra ek aksesuarlar ile çok farklı temizlik ihtiyaçlarını karşılayabilir.

Islak kumlama ile pas temizliği -Islak kumlama ile su ve kum karışımını püskürterek boya, pas ve benzeri istenmeyen kirler temizlenebilir.

Kaliteli parçalar ve ekipman

Motor ve pompa arasındaki kaplin Motor ve pompa arasındaki kaplin sayesinde hem bakım kolaylaşır, hem de pompa veya elektrik motorunda oluşabilecek arızalara karşı makine korunmuş olur.

Rottest’te kullanılan tüm parçalar, makinenin daha uzun yıllar hizmet etmesini ve kullanıcıları yarı yolda bırakmamasını sağlamak üzere özenle seçilmiş ve üretilmiştir. Tüm Rottest makinelerde, IE2 enerji verimliliğine sahip ve tüm yasal yönetmeliklere uygun elektrik motorları kullanılmaktadır. Bu motorlar %94 enerji verimliliğine sahiptir. Makinelerde kullanılan lans ve serpantin gibi parçalarda yüksek dayanıklılık için güçlendirilmiş dikişsiz borular kullanılır.

Yüksek basınçlı kimyasal püskürtme -Yüksek basınçlı kimyasal püskürtmenin ihtiyaç duyulduğu endüstrilerde kullanılır.

Gemiler için yıkama makineleri

Sıcak Sulu Rottest Makineler Düşük Yakıt Tüketimi ile Para Kazandırır Bir sıcak sulu yıkama makinesi

Özellikle gemicilik sektörüne ürün tedariği sağlayan firmalar için 60Hz serisi yıkama makineleri de ürün gamında bulunmaktadır. 60Hz serisi modeller, motorların sargıları ve memeleri değiştirilmeden, fabrika çıkışı 60Hz olarak sunulmaktadır. Özel alaşımlı pompa kafası ve tam seramik pistonlar ile deniz suyu pompalanabilmektedir. Deniz suyu kullanıldıktan sonra içerideki tuzun temizlenmesi için kısa bir süre tatlı su ile çalıştırılması

Döner meme ile daha etkili temizlik -Döner meme, aynı basınçtaki bir makinedeki temizleme etkisini %40 arttırmaktadır. Kurumuş çimento gibi yapışık ve zor kirlerin temizlenmesinde kullanılır.


Parex Grup Teknik Ürün ve Pazarlama Şefi - Ayhan Bozyel

Son Kullanıcıları ve Uygulayıcıları Bilgilendirmeyi Hedefliyoruz Parex Grup 25 ülkede 65 fabrika ile hizmet veriyor. 9 ar-ge tesisi mevcut. Su yalıtım teknolojileri tesisi Singapur merkezli olup Güney Pasifik ülkelerine hizmet veriyor. Güney Pasifik bölgesinde sektörünün lider firmasıdır. Bölgede tropikal iklim geçerli olduğu için gün içerisinde değişen iklim koşulları yüzünden gelişmiş bir tesis. Fuarda daha çok 2 ürünümüz ön plana çıktı. Bir tanesi CWA(K11 CWA)Kristalize esaslı su yalıtımlı beton katkı ürünümüz. İkincisi K10 GRS 2000 poliüretan esaslı bitki kökü dayanımlı sertifikalı ürünümüz oldu. CWA ürünümüz kristalize esaslı beton katkısı. Çimento oranının binde 8 oranında sahada ya da beton santralinde hesabı yapılarak mikserin içerisinde ilave ediliyor. Malzeme 28 günlük beton kürünün ardından

82

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

betonun içinde su girebileceği mikro ve kılcal boşluklarda, hacimsel, suda çözülmeyen kristaller üretmeye başlıyor. Bu şeklide yapınız su geçirmez hale geliyor. Ürünün kullanım kolaylığı yapı ile ilgili temel altındaki koruma şapını ortadan kaldırıyor. İşçilik hatalarını minimize ediyor. Maliyet ve zaman tasarrufu sağlıyor. Diğer ürünümüz ise yeşil binalarda kullanılan tek bileşenli poliüretan esaslı bir ürün. Yeşil binalarda en büyük risk, bitki köklerinin yalıtım malzemesine vereceği zarardır. Bitki kökü kendini topraktaki mikro organizmalardan korumak için bir takım salgılar üretiyor. Bu salgılar zamanla su yalıtım malzemesini tahrip edip betona ulaşıp zarar veriyor. GRS 2000 ile ilgili altyapı çalışmalarımız sürüyor. Birkaç projede başladık.

Sektörümüz gelişen bir yapıya sahip. Türkiye’de su ve ısı anlamında bilinç uyanmamış durumda. Su yalıtımında sektör hala yüzde 15 civarında seyrediyor. Isı yalıtımda ise eski bina sayısı çok fazla. Sıkıntılarımızın başında resmi olmayan üreticiler. Standartların altında üretim yapan firmalar. Ve bunların yanında bilinçsiz uygulayıcılar var. Eğitimlere önem veriyoruz. Bölgesel eğitimlerimiz şu dönemde sürüyor. Kıbrıs’ta eğitim yaptık. Önümüzdeki günlerde İzmir ve Bodrum’da eğitim yapacağız. Sonrasında Bursa’da bir eğitimimiz olacak. Biz daha çok ustaları bir yere toplayıp eğitim vermek yerine bölgesel olarak yapmayı planlıyoruz. Üretimden satış yapan bir firmayız. Satmak içinde son kullanıcıları ve uygulayıcıları bilgilendirmeyi hedefliyoruz.



Mehmet Ali Yoldaş - Yoldaş Kimya

Kalite Standartlarının Belgeler İle Sabitlenmesinin Faydalı Olacağına İnanıyorum Yapı Fuarında poliüretan bazlı 45 dakikada sabitleşebilen ürünlerimizi sergiliyoruz. Pazarın ihtiyacına göre yeni ürün arayışımız her zaman devam edecek. İleride ürün gamını genişletebiliriz. Sektör de rekabet çok büyük. Kalite farklılıkları var. Tüketici bilinçli değil maalesef.

84

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

Tüketici bilinçsiz olunca fiyata bakıyor. Kalitesiz ürünler satın alabiliyorlar. Piyasada kalitesiz ürün satanlara çözüm için standart getirilmeli ve ardından da sıkı bir şeklide takibi yapılmalı. Kalite standartlarının belgeler ile sabitlenmesinin kısmen faydalı olacağına inanıyorum. Yoldaş

Kimya olarak yapı kimyasalları, ambalaj ve bant grupları ile devam edeceğiz. Sektörlerin genelinde tercih edilen ürün gruplarımız mevcut. Son olarak İngiliz bir markanın kartuş ve sosis pompalarının Türkiye Distribütörlüğünü aldık.



Piyasadaki Taklit Ürünlerin İyi Denetlenmesi Gerekiyor

Ayvaz A.Ş. Satış ve Pazarlama Müdürü - Süleyman Alço

Ayvaz olarak, uzun süren AR-GE faaliyetlerinden sonra bir ürün ürettiğimizde hemen taklit ediliyoruz. Tabii ki sadece görüntüsü benzer olan taklitlerimizin kalitesinin çok düşük olduğunu söylemeliyim. Ayvaz gibi büyük firmaların yaşadığı en büyük sıkıntı bu. Piyasadaki ürünler düzenli olarak denetlenmeli ve standarda uygun olup olmadığı kontrol edilmeli. Ancak bu şekilde haksız rekabetin önü kesilebilir. Ülkemizde son kullanıcılar dahi satın aldıkları ürünün kalite belgesini ve imalat şartlarını bilmeliler. Bunu araştıracak imkânları yoksa güvenilir markaları tercih etmeliler. Özellikle doğalgaz bağlantı hortumları gibi hayati ürünlerde

86

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

ucuzu değil kaliteliyi seçmeliler. Yangın grubu ürünlerinde de aynı kural geçerli. Biz Ayvaz olarak yüksek kalite standartlarındaki ürünlerimizi sektöre sunuyoruz. Denetlemeler, testler ve sertifikalar da ürün maliyetine doğal olarak etki ediyor. Fakat iş rekabete geldiğinde taklit ve kalitesiz ürünler ile rekabet ediyoruz. Bu rekabet gücünüzü de, pazarını da bölüyor. Kamu veya özel denetçilerin bu ürünleri ciddi anlamda denetlemesini istiyoruz. Endüstriyel Yatırımın 2015’te de Artacağını Öngörüyoruz Biz iç satış olarak 2014 yılını endüstriyel alanın öne çıkacağı bir yıl olarak düşünmüştük. Fakat konut sektörünün hızlı yükselişinin devam ettiğini ve

endüstriyel alanın da önüne geçtiğini görüyoruz. Ama kısmen de olsa geçen seneye göre daha fazla endüstriyel yatırım var. Ağırlıklı olarak konut sektörünün önde gittiğini söyleyebilirim. Yani toplu konut, otel, inşaat, AVM, hastane ve okul gibi yatırımlar hızını kesmiyor. Öte yandan HVAC ve yangın grubu ürünlerine olan ilginin de geçtiğimiz yıllara oranla ivme kazandığını belirtmeliyim. Biz bu sektörde de yeniliklerin ve ilklerin peşindeyiz. Bu alanlara yoğunlaşarak piyasanın taleplerine ve ihtiyaçlarına uygun ürünler ürettik. Yaptığımız endüstriyel öngörü sayesinde de daha fazla endüstriyel ürün ürettik. Buhar ve kızgın yağ üzerindeki armatürler konusunda kendimizi geliştirerek, yeni ürünleri kullanıcılarla buluşturduk. Ari Armaturen markasını ve kalitesini tüm sektör bilir. Ayvaz olarak Ari Armaturen’in tüm ürünlerinin satışı konusunda Türkiye’d eki tek yetkili distribütörüz. Alman devi olan bu marka ile deneyimimiz ve zengin satış ağımız sayesinde yeni bir stratejik iş birliği geliştirdik. Yalnız endüstriyel alanda değil, yangın ürünleri konusunda da dünya çapında önde gelen markalarının Türkiye ve bölge distribütörlüklerini de yapıyoruz. Yangın grubunda Viking, Fivalco, Nibco, Vision, Cla-val ve Weflo gibi dev markaların temsilciliğini yürütüyoruz. Bugün yangın grubunda eksiksiz bir ürün gamına sahip olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Son olarak şunu belirtmeliyim ki; Türkiye’d eki endüstriyel yatırımlar 2015 yılında artmaya devam edecektir. Devletin Doğu’ya yönelik geliştirdiği teşvik politikaları sayesinde o bölgedeki yatırımların hız kazanacağını öngörüyoruz.



Mapa Türkiye Satış Müdürü - Tolga Karabacak

İşçi Konforu Gözeten Fabrikalara Yönelik Ürünler Geliştiriyoruz Fuarda ön plana çıkardığımız ürünlerin başında soğuk havada eksi 10 dereceye kadar dayanıklı inşaatlarda kullanılan eldivenimiz var. Ayrıca Mapa’nın ürettiği özel pamuk havı yerleştirilmiş, sıvı geçirmez hafif kimyasal ve ağır kimyasal eldivenler mevcut. Bu sene özellikle gıda eldiven grubu genişledi. Mapa firması daha çok otomotiv sektöründe kesilmeye karşı, verimli iş yapmak isteyen işçi konforu gözeten fabrikalara yönelik ürünler geliştiriyor. Maalesef sektörümüzde kalitesiz

88

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

ve yanlış ürün kullanımları oldukça fazla. Eldiveni ucuz ve kalitesiz seçerseniz acısı daha sonra çıkıyor. İşçi mağduriyeti, zaman ve ekipman kaybı, mahkeme masrafları, iş gücü kaybı oluşuyor. Beklentimiz fuarın kalıcı olması. Hızlı ilerleyen bir sektörde ana fuar açığı var. İnsanlar karar veremiyorlar şirketlerini oturtacak yeri. Fuarın kalıcı olması bizim için çok önemli. Türkiye’de uzun yıllar var olan bir şirketiz. Yeni bir yapılanma içerisindeyiz. Fuarda

gerek iş ortaklarımız gerekse de distribütörlerimize bu durumu anlatmak istedik. Yeni yapılanma ile yeni ürün gruplarına girdik. Türkiye’de daha fazla noktaya ulaşmak istiyoruz. Mapa 1948’de kurulmuş Fransa Paris merkezli bir şirket. Fransa, Malezya ve Brezilya’da fabrikaları var. Dünyanın en eski eldiven üreticilerinden. Özellikle sıvı geçirmez ve kimyasal eldivenlerde öncü bir firma. Çok hızlı ar-ge çalışmaları sonucunda üretim yapabilen bir yapıya sahibiz.



Dersan Makina - Zafer Keçeler

Yeniliğe Açık Olmalıyız Kullanıcılarımız Araştırmacı Olmadığından Dolayı Yeniliklere Kapalı Bir Kullanıcı Portföyü İle Çalışıyoruz Dersan Makina 1980 yılında kuruldu. 1996 yılından itibaren boya tabancaları boya makinaları üretimine girdi. 7 yıldır, Wagner ve Titan markalarının Türkiye distribütörlüğünü yapmakta. 9 markanın dağıtıcılığını ve servisliğini yapmaktayız. 25 satış noktası ve 3 servisle müşterilerimize ulaşıyoruz. Fuarda

90

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

daha çok Mirka zımparalar ve zımpara makinelerini ön palana alarak tanıtmaya çalıştık. Mirka markası Finlandiya menşeili bir üründür. 70 yıllık bir markadır ve 18 senedir Türkiye piyasasında satışa sunuluyor. Dersan Makina olarak 2 yıldır distribütörlüğünü yapmaktayız. Türkiye’d eki tek yetkili servisiyiz. Ürünler hem kaliteli hem

de muadili olmayan yenilikçi ürünler olduğu için kendi bünyemize katmayı faydalı bulduk. İnşaat, mobilya, çelik konstrüksiyon ve otomotiv sektöründe kullanılıyor. Çok geniş bir sektör olmasının yanında kullanıcılarımız araştırmacı olmadığından dolayı yeniliklere kapalı bir kullanıcı portföyü ile çalışıyoruz.



Yunus Emre Yapı Market

Bölge Esnafının Sesi

Yunus Emre Yapı Marketin Sahibi Halil İbrahim Önal

Trabzon’un Yomra İlçesinde 20 yıldır nalbur esnaflığı yapan Yunus Emre Yapı Marketin Sahibi Halil İbrahim Önal ile sektörün durumu ve geleceğini konuştuk. Yapılması gerekenleri Nalbur Teknik Dergisine anlatan Hali İbrahim Önal, üreticilerin ve nalbur esnafının sürekli yenilik planları üzerine iletişimde olmalarının yenileşme ve büyüme çabaları için güzel bir işbirliği olacağını söyledi. Yunus Emre Yapı Marketi ve Sahibi Halil İbrahim Önal’ı tanıyalım.

Öncelikle Yunus Emre Yapı Marketin kuruluşu ve bugünlere gelişi hakkında bilgi verir misiniz?

1994 yılında hizmete açılan işyerimiz 10 yıl arayla 2004 yılında 2 kat gelişerek büyüme de ilk adımını atmıştır. Daha sonra ikinci 10 yılında daha da gelişerek yeni adresiyle Kaşüstü şubesinde bugünkü yapı market statüsüne ulaşmıştır. Kendi faaliyet alanımızda her tür talebi karşılayan ve sürekli gelişen lider bir kuruluş olmayı benimsedik.

92

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

İşyerimiz boya, sıhhi tesisat, elektrik, kartonpiyer, laminant parke, seramik, vitrifiye, el aletleri ve hırdavat gibi geniş ürün portföyüne sahiptir. Kurumumuz yenilikçi talep karşılayan, güvenilir, verimli ve güler yüzlü hizmet anlayışı gibi değerleri bünyesinde barındıran, gelişen bir kuruluştur.

Bayisi olduğunuz markalardan ve müşterilerin dikkat ettikleri hususlardan bahseder misiniz? Çalışmış olduğumuz markalar da önceliğimiz kalitedir. Bunun yanında anında ürün temini, uygun fiyat ve ürün çeşitliliği müşterilerimizin aradığı ve bizim karşılayabildiğimiz diğer hizmetlerden bazıları. Bu nedenle de ürün portföyümüzü geniş tutuyoruz.

E-Ticaret konusunda neler düşünüyorsunuz? Gelecek planlarınız neler? Büyük Yapı Marketler nalburları etkiledi mi?

E-Ticaret bir süredir bizimde planladığımız hizmetlerden biri. Şimdilik sadece tanıtım olarak www.yunusemreyapimarket.com.tr internet sitesinden müşterilerimizi bilgilendiriyoruz. Elimizden geldiği ve sürdürebildiğimiz kadar yapı market üzerine hizmet vermeye devam etmeyi düşünüyorum. Sürekli gelişim halinde olmak ve farklılık her zaman hedefim olmuştur. Diğer büyük yapı marketlerin bu alanda diğer nalburlara fazla bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. Esnaf kendini sürekli gelişim halinde tutarsa, bu aynı zamanda güzel bir rekabet ortamı oluşturur.

2013 nasıl geçti? 2014 yılı beklentileriniz neler? Gelişen inşaat sektörünün yapı marketlere ve yansıması nasıl oldu?

2013 yılı durgun geçmesine rağmen 2014 yılında yeni işyerimizde daha iyi beklenti içindeyiz. İnşaat sektörünün sürekli olarak gelişmekte olduğu bir zamandayız. Bu durumun nalburlara olumlu yönde etkilediğini düşünmekteyim.


Yunus Emre Yapı Market

Bölge Esnafının Sesi Sistemin mevcut sorunlarının çözümü için neler yapılmalı? Çözümü var mı?

Üretici firma yetkililerinin inşaat alanında yapabilecekleri ziyaretler, kullanılan ürünler ve bu ürünlerin olumlu etkileri, beklentileri ve varsa eksiklerini denetleyerek ihtiyaç olan alternatif ürünler önermeleri, kendi ürünlerini ve yeni ürün satışını olumlu yönde etkiler. Bu durumun doğrudan esnafa olumlu etki sağlayacağını düşünüyorum.

Son Kullanıcıların dikkat ettikleri hususlar nelerdir? Satın almadaki belirleyici faktörlerden bahseder misiniz?

Müşterilerin geçmişte ve bugünde değişmez önceliği her zaman kalite olmuştur. Talebin kısa sürede karşılanması, uygun fiyat ve geniş ürün yelpazesi peşi sıra kalitenin ardından aranan niteliklerdir. Bunların tümü doğrudan satın almadaki en belirleyici faktörleri oluşturuyor.

Üreticilerin son kullanıcıya ulaşmasını doğru buluyor musunuz? Bayilik sistemi devam etmeli mi?

Doğrudan son kullanıcıya ulaşan üreticilerin bu husustaki davranışlarını doğru bulmuyorum. Bu esnafı olumsuz yönde etkileyebilecek bir harekettir. Bayilik sistemine her zaman olumlu bakmışımdır ve devam etmesinin olumlu etkiler bırakacağı kanaatindeyim.

Toparlamak gerekirse son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Üreticilerin biz ve bizim gibi esnaflarla sürekli yenilik planları üzerine iletişimde olmaları yenileşme ve büyüme çabaları için güzel bir işbirliği olur.


Teksan, IFAT 2014 Fuarı’nda 1950’li yıllardan bu yana Türkiye’de ölçüm cihazları sektöründe önemli bir yere sahip olan Teksan A.Ş., 05-09 Mayıs tarihleri arasında Münih’te düzenlenen IFAT 2014 Fuarı’nda yerini aldı. 170 ülkeden 135 bin ziyaretçinin akınına uğrayan, dünyanın en büyük çevre teknolojileri ve atık yönetim fuarı, IFAT 2014’te Teksan A.Ş. ürünlerini ve sistem çözümlerini yurtdışındaki sektör temsilcileriyle buluşturdu. Sektöründe önde gelen markalardan olan Teksan, geniş ürün yelpazesinde yer alan tek hüzmeli sayaçları, çok hüzmeli sayaçları, uzaktan okumalı sayaçları hakkında ziyaretçilerine ayrıntılı bilgi verdi. Standında kendi üretimi olan ısı sayaçları ile dikkatleri üzerine toplayan Teksan ürünlerinin yanısıra, sistem teknolojileri hakkında da sektör profesyonellerine sunum gerçekleştirdi. Teksan, konusunda dünyanın en

büyük fuarı IFAT’a Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Fatih Şahin ve Kemal Altun ile üst düzeyde katılım gösterdi. Verimli bir fuar dönemi geçirdiklerini, gördükleri ilgiden oldukça memnun kaldıklarını belirten Teksan A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Altun, “Özellikle kendi üretimimiz olan su sayacı

konusunda, Avrupa ve Rusya ekseninde, Uluslararası bir oyuncu olmak istiyoruz” dedi. Altun, IFAT 2014’te pek çok yabancı sektör temsilcisi ile bir araya gelindiğini ve ileriki dönemlerde artan üretim hacmi ile beraber yurtdışında önemli ticari anlaşmalara imza atmak istediklerini belirtti.

Teksan, ISK-SODEX 2014 Fuarı’nda Ürünlerini Tanıttı Türkiye’nin en köklü ve yenilikçi su sayacı markası Teksan A.Ş., yeni ürünlerinin de olduğu ürün gamıyla, ISK-SODEX 2014 Fuarı’nda boy gösterdi. Ölçüm sistemleri sektöründe önemli bir yeri olan Teksan A.Ş., bu yıl 11. kez yapılan, alanında dünyada üçüncü, Türkiye’de de tek olan ve 07-10 Mayıs 2014 tarihleri arasında düzenlenen ISK-SODEX Fuarı’na katıldı. Isıtma, soğutma, klima, havalandırma, yalıtım, pompa, vana, tesisat, su arıtma ve güneş enerjisi sistemleri fuarı, ISK-SODEX’te sektör temsilcileri ile buluşan Teksan, geniş ürün yelpazesini, yeni çıkan ürünlerini ve sistem teknolojilerini tanıttı. Teksan standını ziyaret eden sektör temsilcileri özellikle, yüzde 100 yerli üretim olan Isı Sayacına ilgi gösterdiler. Ar-ge çalışmalarında sona yaklaşılan, yaz döneminde piyasaya sunulacak olan

94

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

ultrasonik kalorimetrelerden MBUS ve RF modellerinin de tanıtıldığı, sistem çözümlemelerinin ayrıntılı olarak anlatıldığı fuarda Teksan, ziyaretçi yoğunluğu yaşadı. ISK-SODEX Fuarı’nda gördükleri ilgiden oldukça memnun kaldıklarını belirten Teksan Pazarlama ve Satış Müdürü Uğur Taşçı; “Bizim için en önemlisi bayi ağımızla ve ürettiğimiz teknolojik ürünlerimizle beraber ülkemize, bayilerimize ve nihai tüketicilerimize en iyi hizmeti verebilmektir. Bu konuda

bilgi ve deneyimlerimizi paylaşmak ve üretim hacmimizi artırmak için, fuarlar bizim açımızdan önemli. Bu sebeple, ISK-SODEX Fuarı’nı önemsiyoruz. Özellikle yüzde 100 yerli üretim olan ısı sayacımız, fuara yurtdışından katılan sektör profesyonelleri tarafından rağbet gördü. Bu ürünümüz ile ilgili satış grafiğimizin yakaladığı ivme, memnuniyet verici. ISK-SODEX Fuarı’nın bu konularda bize çok ciddi getirileri olduğu kanaatindeyim” dedi.


Teksan A.Ş. bayileri ile 10. kez birarada.

Teksan Ailesi Birarada Ölçü sistemleri konusunda sektörünün öncü kuruluşu olan Teksan A.Ş., gelenekselleşen ve bu yıl onuncusunu yaptığı bayi toplantısıyla hem moral depoladı, hem de gelecek planlarını paylaştı. Sektöründe pek çok ilke imza atan Teksan A.Ş., Türkiye’nin dört bir yanından gelen 150 bayisi ile Antalya Sueno Hotel’de buluştu. Toplantıya bayiler, eşleri ve çocukları ile beraber katıldılar. Büyük bir aile havasında geçen toplantıda bayiler, yeni dönem projeleri hakkında bilgi edinirken aynı zamanda moral depolama imkânı da bulmuş oldu. Antalya’da 4 gün süren bayi

toplantısında, 3 gün değerlendirme oturumları gerçekleştirildi. 2013 yılının değerlendirildiği ve gelecek hedeflerinin paylaşıldığı buluşmada Teksan, geçen senelerden farklı olarak bu sene bayilerine özel görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerde, ürünler hakkında ayrıntılı bilgiler verildi. Bayiler, yeni ürünlerden tek hüzmeli sayaç, ön ödemeli sayaç ve özellikle yüzde 100 yerli üretim olan ısı sayıcı ile ilgili bütün sorularına cevap buldular. Özel görüşmelerde bayileri ile yakından ilgilenen Teksan ekibi, bölgesel olarak değişen talep olanaklarını da yakından

değerlendirme imkânı yakalamış oldu. Bayi toplantısında yüksek moral ve motivasyonu da hedefleyen Teksan; küçük yarışmalar, çocuklara özel aktiviteler, tavla turnuvası gibi sosyal etkinliklerle de farklı bölgelerden gelen bayilerin ve ailelerinin birbirleriyle daha çok kaynaşmasını sağladı. Gala gecesinde konuşma yapan Teksan A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Ali Fatih Şahin: “Gelenekselleşen bayiler toplantımıza hepiniz hoş geldiniz. Seneye sizleri tekrar aramızda görmek isteriz. Hep beraber Teksan’ı sektöründe öncü marka yaptık. Bundan sonraki hedefimiz, Teksan’ı dünya markası yapmak. Bu yolda, hep beraber emin adımlarla yürüyoruz” dedi. ‘Hopdedik Ayhan’ lakabıyla tanınan Ayhan Güngör sunuculuğunda gala gecesinde eğlenceli dakikalar yaşayan bayiler ve aileleri, sanatçı Altar’ın şarkılarıyla gece boyunca eğlendiler. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın da kutlandığı galada, Teksan A.Ş. yönetimi ve bayiler beraber pasta kesip aile fotoğrafı çektirdiler. Galada Teksan A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Ali Fatih Şahin konuşma yaptı.


İstanbul Ticaret Yön. Krl. Başkanı Veysel Aykol

Piyasamız Her Geçen Gün Daha İyiye Gidecek Türkiye’nin önde gelen iş güvenliği firmalarındanız. Bizim ürünlerimiz bilinen markalar olduğundan ilgi görüyor ama tabii bu ilgide İstanbul Ticaret’in servis, hizmet ve eğitim anlayışının da etkisi çok büyük. 3M’in Türkiye’deki ana distribütörüyüz. Eldiven gruplarımızda dünyanın en büyük eldiven markası olan Ansel ve kendi markamız olan Veo yer almaktadır. Fuarda daha çok yüksekten düşmeyi önleyici grup ön plana çıktı. İtalyan gözlük markası Univet ürünlerini bizzat kendileri

96

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

gelerek tanıttılar. İstanbul Ticaret’in standına gelerek kendileri hizmet verdiler. Kendi markamız olan kalitesine güvendiğimiz Veo ürünlerini tanıttık. Fuarda daha çok sektördeki oyuncular bir araya geldik. İstişarelerimiz oldu. Sektör yeni gelişiyor diyerek piyasaya giren çok sayıda firma var fakat hatalar yapılıyor. Maalesef doğru ürünler getirmiyorlar. Sektöre zararları dokunuyor. Firmaların çoğalması iyi gözükürken, kontrol edilmiyor. Ama piyasamız her geçen

daha iyiye gidecek. Sektördeki kontrollerin azlığından dolayı firmalar hata yapa yapa öğreniyorlar. Sertifikasız ürünler firmalara zarar veriyor. Ürünlerin ciddi manada taklidi yapılıyor. Türkiye’deki merdiven altı üretimler hala bitmedi. Bitecek gibi de gözükmüyor. İş güvenliğinde şantiyeler bile doğru ürün kullanmıyor. Maalesef fiyata bakarak ürün seçiyorlar. Fiyat uygunsa kaliteye bakılmıyor. Bu konuda eğitimlerin artması gerekiyor.



Decart Rulo - Ali Avcı

Kalite, Doğru Yatırımlarla ve Doğru Makinelerle Gelir Tekstil sektöründe iş hayatına başlayan bir firmayız. Yüksek havlı dokuma kumaş üzerine çalışıyoruz. İlk etapta 2 tezgahta üretime başladık. Tezgâh sayımız her geçen gün artıyor. Teknik kumaş alanında üretimimize ilk olarak Beylikdüzü’nde başladık. Sonrasında yer yetmeyince İkitelli O.S.B’d e devam ettik. Şimdi ise Yalova’d ayız. Avrupa’ya açılabilmek için Ar-Ge çalışmalarına önem verdik. Üretimimizin yüzde 80’nini Almanya’ya ihraç ediyoruz. Almanya’d an Avrupa’ya dağıtım yapıyoruz. Teknik kumaşlardan endüstriyel paspaslar üretiyoruz. Her hafta depo çıkışı yaparak, dağıtımı tamamlıyoruz. Decart olarak, Türkiye’d eki rulo sektörünün eksiklerini gördük. Makine parkurumuzu buna göre düzenledik ve ısı ile yapıştırma teknolojisi ile boya rulolarını

98

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

üretiyoruz. İhracattaki hedefimiz ilk olarak Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri oldu. Bir sene olmasına rağmen birçoğuna ürün gönderiyoruz. Türkiye’d e de bir boya firmasının kendi rulolarını yapıyoruz. Şirket yönetiminde modern teknikleri kullanıyoruz. 3 kardeşiz ve iş ayrımı yaptık. Kurumsallaşmaya çalışıyoruz. Alt kadromuzu ona göre düzenledik. Ayrı dallarda kendimizi geliştirdik ve şirketimizi daha iyi yerlere taşımayı hedefliyoruz. İhracata İlk olarak Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri ile başladık. Fakat ana hedefimiz Avrupa’ya mal satmaktır. Rulo işinde ilk senemiz olmasına rağmen Almanya’d aki Kölh fuarına katıldık. Çok verimli geçti. Görüşmeler devam ediyor. Büyük yapı marketlerinden biri ile anlaşmak üzereyiz. Rulonun

Türkiye’d e teknik olarak iyi yapıldığına inanmıyorum. Lider firmalarda dahil teknik olarak eksik. Yapılamayan ürünler var. Bunların hepsini teker teker yapacağız. Rulo ile ilgili firmalar mevcut. Derme çatma makinalarla kalitesiz ürünler yapılıyor. O ürünlerle Avrupa’ya kesinlikle giremezsiniz. Bu kalitesizlik yüzünden aranda doğru ve kaliteli ürün bulunamıyor. Maalesef adı rulo olan ürünler var. Çözümler için doğru yatırımlarla, doğru makinalarla, kişisel bilincin artması gerekiyor. Kumaşı bilmeyen biri Rulo imal edemez. Kumaş üreticisi olduğumuz için, yatırımları ciddi bir profesyonellikle götürüyoruz. Avrupa’d a bir yapı market bizden ürün ve dağıtım istiyor. Bazı oluşumlarımız mevcut.



RIDGID Sodex Fuarında Yeni Ürünlerini Tanıttı RIDGID Türkiye İş Geliştirme Uzmanı Taha Bayraktar, “Firma olarak İstanbul’d a 170 metrekare büyüklüğünde bir eğitim merkezi açtıklarını ve buradaki amaçlarının bayii ve son kullanıcılara en doğru ürünü en doğru şekilde nasıl kullanmaları gerektiği, yaptıkları işe göre ürün tercihleri ve neden o ürünleri tercih etmeleri gerektiğini anlatıyoruz” dedi.

100

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

Fuarda ön plana çıkan ürünlerinizden bahseder misiniz?

Fuarda ön plana çıkan öncelikli ürün gamımız, her ürünümüzde olduğu gibi dünyaya sağlamlığı ve kullanım kolaylığı ile kalitesini kanıtlamış olan kanal görüntüleme kameralarımız, kanal açmalarımız ve kamera kafasının yerini noktasal olarak bulabilen Scout

detektörümüz oldu. Kanal gözlem kameralarımızda kırılmaz safir lens, kopmalara karşı 2 ton çekişe kadar dayanıklı yapısı, esnek kablosu ve 6 bar su basıncına kadar dayanan kameralarımız ile gene RIDGID severlerin karşısındaydık. Kanal açmalarımızda ise her zamanki gibi en çok çeşidi ve sağlamlığı bünyemizde barındırmanın onurunu yaşadık.


muadillerine göre daha ucuz ve 3 kat daha fazla diş çekme özelliği ile tarak yapısı, makinenin gene muadillerine göre 3’te 1 fiyatına olması ile RIDGID kalitesi de bir araya geldiğinde ortaya muhteşem bir kombinasyon çıkıyor.

El aletleri piyasasındaki sorunlar ve sizce çözümleri nelerdir?

El aletlerindeki en büyük sorunlardan birisi, ürün bilgilerinin hem bayilerde, hem de son kullanıcılarımızda kısıtlı olması, tabi ki burada bütün bayii ve son kullanıcıları katmıyorum, ama eksik olan bilgi ile birlikte gelen bir dizi problem var. Ürün bilgisi iyi olmayan bir bayii doğru ürünü müşterisine satamıyor ve bir süre sonra arızalar ve iş kayıpları meydana gelmeye başlıyor veya bazı bayiler veya satıcı firmalar, işini yapabileceği doğru ürünü, daha uzun sürede kullanabileceği ürünü ve sorunsuz problemsiz kullanabileceği ürünleri gösteriyorlar. Ama maalesef bu seferde son kullanıcı müşterilerimiz sırf o günü kurtarmak adına çok daha ucuz ama onun işine uygun yapılmamış makinalar ve el aletleri tercih ediyorlar. Bu yanlışlıklara kendi sektörümüzde bir son vermek adına, RIDGID firması olarak Türkiye merkez binamıza 170 metrekare büyüklüğünde bir eğitim merkezi açtık. Buradaki amacımız bayii ve son Ve tabi ki arkasından yeni çıkarmış olduğumuz 690I el tipi elektrikli diş açma makinası yer almakta, bir önceki modelde hiç bir sıkıntı olmamasına rağmen makinamıza eklemeler yaptık, bunlardan bazıları klik sistemi ile değişebilen pafta kafaları, boruyu iki tarafından kavrayarak borunun sıyırmasını önleyici mengene, yeni jenerasyon motoru ve daha hızlı kavrayabilen tarak yapısı. Daha sonrasında ise 535 nervürlü inşaat demirine diş açma makinemiz gene en çok ilgi çeken ürünlerimizden birisiydi,

kullanıcı müşterilerimize en doğru ürünü en doğru şekilde nasıl kullanmaları gerektiği, yaptıkları işe göre ürün tercihleri ve neden o ürünleri tercih etmeleri gerektiği gibi konulara değiniyoruz. Ayrıca bizim ürünlerimizi almadan önce eğitim merkezimize gelip bütün ürünleri kullanıp test edebilirler. Gelmek isteyen müşterilerimiz bizimle irtibata geçsinler. Fakat gelmeden önce randevu almaları gerekmektedir.

Fuar sizce amacına ulaştı mı?

Günümüzde fuarlara eskisi kadar rağbet edilmiyor, bunların en başlıca nedenleri internetin yaygınlaşmış olması. Aslında bu fuarlardaki gerileme bizim ne kadar çok internet kullanmaya başladığımızın da bir göstergesi, müşterilerimiz istedikleri ürünü internetten bulabiliyor, inceleyebiliyor hatta videosunu izleyebiliyor ve sipariş edebiliyor. Ama fuarlara da canlılık katmak fuar organizasyon şirketlerinin işi, bu konuda çok iyi reklamlar yapıldığına inanmıyorum. Belki de diğer şehirlerde yaşayan çoğu son kullanıcının haberi bile yok, daha iyi organizasyonlarla insanları çekmeleri gerekmekte, yoksa her geçen fuarda katılımcı sayıları düşüş gösterebilir. Fuara katılım için belki yakın şehirlerden servisler bile kalkabilir. Sonuç olarak biz fuarlara önem veriyoruz ve devamlılıklarını diliyoruz.


UVEX Türkiye Müdürü - Gökhan Maden

Spor Alanında Sporcuları Korumak İçin, İş Güvenliği Konusunda İşçileri Korumak İçin Ürünler Üretiyoruz Uvex 100 yılı aşkın süredir kişisel koruyu donanım üreten bir Alman firmasıdır. Üretimlerin tamamı Almanya’d a yapılıyor. Konseptimiz, kişisel koruma donamın ürünlerinde baştan ayağa tüm ürün gruplarını sağlıyor olabilmektir. Şirket sloganımız insanları korumaktır. Birinci önceliğimiz insanları korumak için her şeyi üretmektir. Spor alanında sporcuları korumak için, iş güvenliği konusunda işçileri korumak için ürünler üretiyoruz. İnsanı korumak amaçlı ne varsa hepsini üretmeye çalışıyoruz.

102

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

Fuarda yeni baretlerimizi ve gözlüklerimiz lanse ettik. Türkiye pazarına yeni getirdiğimiz toz maskesi ve koruyucu tulumları tanıttık. Lokomotif ürünlerimiz gözlükler tüm dünyada olduğu gibi. Onun dışında baretlerimiz ve toz maskeleri ve eldivenler ilgi görüyorlar. Şirketimizin önem verdiği yenilikçilikte de 3 ila 4 ayda bir yeni ürün lanse edebiliyoruz. Şimdi en yeni ürünümüz 2 model gözlük var. Bu gözlükler insan yüzüne tam uyumlu. Ultraviyole koruması 400 nanometrenin üzerindedir. Şirket olarak sanayi ve

endüstrinin olduğu her alanda bulunmak istiyoruz. İş güvenliği ürünlerinde gelecek olduğunu görüyoruz. Bu sebepten dolayı Türkiye’d eki yapılanmamızda revizyona gittik. Türkiye’ye büyük bir yatırım yapacağız. Büyük bir depo tutup ofis açıyoruz. Sektörde uzak doğudan gelen ne olduğu belli olmayan çeşitli illegal yollardan ithal edilen ürünler çok. İnsanlara zarar veren kanserojen kimyasallar içeren ürünler satılabiliyor. Bunun önlemesi için bakanlık denetimleri devam ediyor. Umarım bir an önce çözülür.



/MAKALE

Hitachi Elektrikli El Aletleri’nin Türkiye Distribütörü Askaynak Askaynak temel faaliyetine komşu bir başka alanda daha gelişme ve büyümesine devam ediyor. Elektrikli el aletleri konusunda, dünyanın en saygın, en kaliteli ve en başarılı markalarından biri olan Hitachi Ürünleri’nin Türkiye’deki dağıtımını Askaynak gerçekleştiriyor. Temelleri, bir Eczacıbaşı Topluluğu Kuruluşu olarak 1973 yılında atılan Askaynak, örtülü elektrod üretimi ile faaliyetine başladı. 1980’li yılların başından itibaren üretim grubuna gaz altı kaynak tellerini de ekleyen Askaynak, 1992 yılında merkezi Amerika Birleşik Devletleri’nin Cleveland şehrinde bulunan The Lincoln Electric Company tarafından üretilen kaynak

104

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

makinelerinin Türkiye Distribütörlüğünü üstlendi. 5 Mayıs 1998 tarihinde, distribütörlük ilişkisi eşit paylı ortaklığa dönüştükten sonra faaliyet alanını Avrupa, Rusya, Afrika ve Ortadoğu pazarlarıyla genişletmiş ve bu bölgelere yapılan ihracatta artış sağlama yolunda çok büyük bir adım atmıştır. Pazar şartlarının gelişmesi, rekabetin artması ve

tesislerin modernizasyon ihtiyacının kaçınılmaz hale gelmesiyle kuruluşundan itibaren İstanbul’un Kartal ilçesinde bulunan fabrika binası, 2007 yılında Kocaeli’nin Çayırova ilçesine bağlı Şekerpınar Belediyesi’nde yer alan TOSB Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ndeki yeni ve modern üretim tesisine taşınmıştır. Bugün Askaynak, 22 bin metrekaresi kapalı, toplam 40 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulu, yıllık 36 bin ton/yıl örtülü elektrod, 24 bin ton/yıl gazaltı kaynak teli, 5 bin ton/yıl tozaltı kaynak teli ve 1.500 ton/yıl TIG kaynak teli üretim kapasitesine sahip. İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana’da bulunan 4 satış bürosu, yurt genelinde geniş bir alana yayılan 800’e yakın bayisi ve yaklaşık 350 çalışanı ile hizmet vermektedir. Kuruluşunun 41. yılını kutlayan ASKAYNAK, kaynak ve ilgili tüm süreçlerde, Türk sanayisine her türlü ürün ve hizmeti başarıyla sunarak, tüm müşterilerine güvenilir, verimli, yüksek teknolojili ve ekonomik çözümler sağlamaktadır. ASKAYNAK, ürünlerine Türkiye’deki yaygın satış ağı aracılığıyla kolay erişim imkânı sunulmaktadır. Her geçen gün gelişen bu satış noktası ağı, ASKAYNAK’ın sahadaki ulaşılabilirlik gücünü


pekiştirip piyasadaki güven algısını arttırmaktadır. Son yıllarda, metal sanayinin gereksinimi olan tüm komşu alanlarda atılımını sürdüren ASKAYNAK, oldukça geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. Kaynak makineleri, kaynak sarf malzemeleri, kaynak kimyasalları, kaynak maskeleri, Harris gaz ekipmanları, aşındırıcı grubu gibi kaynağa dair ana ve tamamlayıcı tüm ürün gruplarını bünyesinde toplayan Askaynak, robotik otomasyon teknolojisi konusunda yaptığı stratejik hamleyle SYS-RT Robot Teknolojileri şirketini de bünyesine katmıştır. Bu noktada yaptığı son atılım, Hitachi Elektrikli El Aletleri Grubu’nun Türkiye distribütörü olmasıdır. Hitachi grubunun bünyesinde yer alan “Hitachi Koki”, 1948 yılından bu yana elektrikli el aletleri üretmektedir. Günümüzde dünyanın farklı bölgelerindeki 11 üretim tesisi, 32 iştiraki ve 5 bini aşkın çalışanı ile sektörün en sağlam, inovatif, güvenli ve kaliteli ürünlerini piyasaya sunmaktadır. 1.5 milyar dolara yaklaşan satışıyla, “Japon teknolojisi ve mükemmellik yaklaşımının” önde gelen örneklerinden biri olarak, küresel anlamda liderliğe ve ciddi bir pazar payına doğru emin adımlarla ilerlemektedir. Hitachi, elektrikli el aletleri, aksesuarları ve yedek parçalarının satışı ve satış sonrası servisinde, ASKAYNAK ile güçlerini birleştiriyor. “Profesyonellerin Tercihi” sloganıyla öne çıkan

Fırçalı

Japon Hitachi’nin kalitesi ve güvenilirliği ile Türk Eczacıbaşı ve Amerikan Lincoln Electric’in güç ve deneyimleri bir araya geliyor.

AKÜLÜ EL ALETLERİNDEKİ YENİ TREND: “FIRÇASIZ MOTOR TEKNOLOJİSİ”

Gelişen teknoloji ile birlikte kullanıcıya yönelik farkındalık oluşturacak uygulamaların son derece önemli hale geldiği bugünlerde, dünyadaki elektrikli el aletleri konusundaki büyük oyuncularının kanalize olduğu yeni trend “Fırçasız Motor (Brushless Motor)” teknolojisidir. Eski teknoloji olan basit bir fırçalı motor (Brushed motor), rotor, komütatör, fırçalar, motor mili ve sürekli mıknatıslardan meydana gelir. Elektrik akımı ilk olarak komütatör ile elektriksel ve fiziksel kontak halinde olan fırçalar vasıtasıyla sisteme giriş yapar. Sonrasında rotor üzerindeki sargılardan geçerek bir manyetik alan oluşturur. Bu manyetik alan rotorun etrafında bulunan sürekli mıknatıslarla etkileşime girerek rotorun, motor milini döndürmesini sağlar. Fırçalı motor içeren bir akülü el aletinin tetiğine daha fazla basılması, daha fazla akımın uygulanarak, rotorda daha güçlü bir manyetik alan oluşturulmasına, dolayısıyla daha güçlü ve hızlı bir dönme kuvveti elde edilmesini temin eder. Bu motor tipinin en belirgin dezavantajı fırça ve rotor arasındaki sürtünme dolayısıyla oluşan termal enerji kaybı ve

hız düşüşüdür. Buna ek olarak fırçaların zamanla yıpranmasından ötürü, periyodik bakım aralığı sıktır. Günümüzün gözde teknolojisi olan fırçasız motorlar (Brushless Motor) adından da anlaşılacağı gibi fiziksel temas ile sürtünme kaybına yol açan fırçaları içermezler. Sürekli mıknatıslar, dönen rotor üzerine monte edilmiş vaziyettedir ve stator bobinleri rotoru çevreleyecek şekilde yerleştirilmiştir. Elektronik komütasyon tekniği ile bobinler uygun zamanlama ile enerji verildiğinde rotor dönmeye başlar. Fırçasız motorlarda elektronik kontrol ünitesi, rotor sargıları vasıtasıyla akım fazını değiştirerek, hassas bir dönme tepkisi alınması sağlar. Tüm bunlar dikkate alındığında, özellikle profesyonel kullanıcılar için kalite ve uzun vadedeki maliyet açısından, doğru seçimin fırçasız motorlar olduğu ve gelişen teknoloji ile trendin hızla bu yöne kaydığı açıkça görülmektedir.

FIRÇASIZ MOTORLARIN AVANTAJLARI

- Fırçasız motorlar daha az bakım gerektirir. - Bakım periyotunun uzun olması sebebiyle bakım maliyeti düşüktür. - Akülü uygulamalarda daha uzun batarya ömrü sunar. - Daha fazla güç elde etme imkanı verir. - Yüklü ve yüksüz durumlarda fırçalı versiyonlara göre daha yüksek devirlerde çalışabilirler. - Daha sessiz çalışırlar.

Fırçasız


DigAlpa Satış Yöneticisi – Salih Sipahi

Piyasada Yer Almak İstiyorsanız, Ürünü En İyi Yapan Firmadan Daha İyi Yapmalısınız Digalpa olarak Tuzla Kimyacılar Sitesinde mermer fabrikalarına blok jel imalatı yapıyoruz. Piyasada ihracata yönelik çalışan çok sayıda mermer fabrikasına ürün tedarik ediyoruz. Mermerlerin arkasında gördüğünüz filelemeyi ve bunda kullanılan epoksi yapıştırıcıları ve taşın ön yüzünde taşın rengine göre özel üretilmiş epoksi dolguları üretiyoruz. Pazarın gerçekleri doğrultusunda üretimimize ilave ettiğimiz ürünler pazarın ihtiyaçlarından doğdu. Yüzde 100 yerli üretim kimyasal dübel

106

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

üretiyoruz. Firmamız hem ISO belgelidir hem de CE normlarına uygun üretim yapar. Aynı zamanda birçok ülkeye de ihracatımız mevcut. Mermer yapıştırıcılarda her ne kadar epoksi ağırlıklı çalışıyorsak ta, piyasada çabuk donması bakımından polyester esaslı yapıştırıcılara da ihtiyaç duyulduğu için bu tür ürünleri de marketing amaçlı doldurmaya başladık. İlk defa Akenit adı altında taş yapıştırıcısını, pazara 345 ml olarak doldurup kimyasal dübel ambalajında veren firmayız.

Taşlarla ilgili yağ itici, su itici gibi ürünler üretiyoruz. Ciddi bir epoksi üreticisiyiz. Ağırlıklı olarak solventsiz çalışıyoruz. Teknolojiyi yakından takip ediyoruz. Yeni ürün olarak saf epoksiyi aynı ambalajda dolduruyoruz. Pazarın ihtiyaçlarına göre çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çok güzel işler yapılıyor Türkiye’d e. Piyasada yer almak istiyorsanız, ürünü en iyi yapan firmadan daha iyi yapmalısınız. Bu bağlamda çalışmalarımıza yön veriyoruz.



Gedore Mekanik El Aletleri Ürün Sorumlusu - Abdullah Şale

Sektör Fiyat Odaklı Olsa da Biz Çözüm Odaklı İlerleyeceğiz Fuarda ön plana çıkardığımız ürün grubu Festol’un Mobilya ve marangoz ürünleridir. Alman markası Festol’un kesici ürün gruplarını ön plana çıkardık. Zımpara, kesme ve taşlama makinelerini ziyaretçilere uygulamalı olarak gösterebiliyoruz. Sektör fiyat odaklı gözüküyor. Fakat biz çözüm odaklı gidiyoruz. Müşterilerimiz problemlerini gidermek için tasarlanmış ürünlerimiz ön planda. Müşteriler

108

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

her ne kadar fiyat odaklı olarak baksa da biz çözüm odaklı politikamıza devam edeceğiz. Gedore Grubu olarak elektrikli el aleti ürünlerinde hedeflediğimiz, özel tasarım mobilya, mutfak ekipmanları, otomotiv ve kaporta gruplarıdır. Ürün gamı çalışmalarımızı bu yönde ilerletiyoruz. Hedeflerimize ulaşmakta müşterileri yerinde bilgilendirmeyi önemsiyoruz. Kullanıcılara birebir tanıtım

yaparak çözüm sunuyoruz. Ürünlerimiz özellikli olan ürünler. Demo aracımız var. Satış ekibimizde eğitimlerini aldılar. Geçmişte elektrikli el aletleri konusunda tecrübemiz vardı. Servis ve bayi ağı çalışmalarını çok rahat düzenledik. Aldığımız eğitimlerle daha çabuk satışa dönen görüşmeler yapıyoruz. Şuan pazarın talepleri noktasında çalışma yapıyoruz. Biz önce eğitimini vereceğiz, ardından satacağız.



Makro Teknik Express Yekatek açıldı 90’lı yılların sonundan beri üretici kimliği ile sektörde var olan Makro Teknik, 2010 yılında operasyonunu kurguladığı ve “Size Daha Yakınız” konsepti ile hayata geçirdiği Makro Teknik Express sisteminin yeni zinciri 24 Mayıs 2014 de gerçekleştirdiği açılış ile Yekatek oldu. Makro Teknik yöneticileri ve pek çok değerli konuk açılışa katıldı.

110

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

Makro Teknik Express şubesi Yekatek’in sahibi Yelda Kadayıfçı “16 yıldır mekanik tesisat sektörü içerisinde ki çalışma hayatımın son 8 yılını Makro Teknik Ticari Genel Müdürü olarak geçirdikten sonra, tecrübe ve birikimimi YEKATEK olarak Makro Teknik işbirliği ile sürdürmeye başlamanın heyecanı ve gururunu yaşıyorum ” dedi.

Makro Teknik Express’ler yenilikçi, ileriyi gören ve farklılık ortaya koyan öncü kimliği ile Türkiye’nin her yerinden müşterilere hizmet götürme prensibi ile kurulmuşlardır. 2010 yılından bu yana gerek proje ofisleri gerekse şantiyelerin, havalandırma ve izolasyon sektöründeki her türlü ürün ihtiyacını tek nokta-tek muhatap ile çözmeye yönelik proje başarıyla ilerliyor.



Jain Sulama Sistemleri Pazarlama Uzmanı Mehmet Akparlak

Her Damlada Bereket JAIN Tarıma bütünsel yaklaşımı, çevre duyarlılığı ve uzman ekibi ile en son teknoloji ürünleri çiftçilere ulaştırarak etkin ve akıllı tarım yapmaları konusunda destek veren Jain Sulama Sistemleri yetkileri ile Beşiktaş’taki ofisinde bir söyleşi gerçekleştirdik. Çiftçilerin yüksek verim ve kazanç elde etmelerini şirket politikası haline getirdiklerini belirten Jain Sulama Sistemleri Pazarlama Uzmanı Mehmet Akparlak, yeni yılda 1 milyon çiftçiye ulaşmayı hedeflediklerini ve Türkiye’d eki tarım arazilerinin doğru sulandığında yüzde 50 tasarruf sağlanacağını bildirdi. Hindistanlı çiftçi bir aileden gelen Bhavarlal Jain tarafından 1963 yılında kurulan firmanın sulama konusundaki tecrübelerini sizlere aktarmaya çalıştık.

Öncelikle Jaın Sulama Sistemleri’nin kuluşu ve bugünlere gelişi hakkında

112

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

bilgi verir misiniz?

Dünyanın en büyük mikro sulama firması olarak toplam 76 ülkede 16 adet üretim tesisimiz ve 64 ofisimiz var. 44 yıldır tarım sektörüne katma değer sağlamaktayız. Tipik bir mikro sulama firması değiliz. Çiftçi bir aile olarak adım attığımız tarım sektörünün bugün pek çok alanında faaliyet göstermekteyiz. Yıllar içinde, önce teknolojik sulama ürünleri üretip satmaya, sulama projeleri geliştirmeye başladık, sonraları, çiftçilerin yetiştirdiği ürünleri satın alıp, meyve suyu üretimine ve pazarlamasına girdik. Tarım sektörü içinde bu denli farklı şapkalar giydiğimiz içindir ki çok yönlü bakış açısına sahibiz ve tarımın pek çok alanında “uzman” olarak algılanıyoruz. Eğitimlere önem veriyoruz. Yeni yılda 1 milyon çiftçiye ulaşmayı hedefliyoruz. Çözüm ortaklarımız ile birlikte sulama eğitimleri yapıyoruz. Türkiye’d eki tarım arazileri doğru

sulandığı zaman yüzde 50 tasarruf sağlanıyor. Su kaynaklarında yüzde 40, enerji işçilikte de yüzde 40 tasarruf sağlanıyor. Bu veriler ülke ekonomisini ciddi bakımdan etkiliyor.

Sulama sistemlerindeki ürün gruplarından bahseder misiniz? Satışa sunulan toplam ürün sayısı nedir? Damla sulama boruları, yağmurlama boruları, sprinkler (yağmurlama sulama), vana ve filtreler, ek parçalar, otomasyon ve pivot sulama sistemlerinden geniş bir ürün grubumuz mevcut. Bitkiyi kökünden besleyerek suyu ziyan etmeyen damla sulama sistemleri dünyanın her yerinde kullanılıyor. Yağmurlama sulamada dünyada bir numarayız. Jain Hindistan’d a yağmurlama sulamada araştırmalar yapan bir firmayı satın aldı. Performans ve su dağılımında yüzde 98 başarıya ulaşılmış durumda. Valley


pivot sistemleri distribütörlüğü yapıyoruz. Sıfır insan gücü ile 400 metre yarıçapta sulama yapılabiliyor. Uzaktan kumanda edilebiliyor. Sulama programlarına yönelik çalışmalarımız mevcut. Zamanlama ve peyzaj çalışmalarında kullanılıyor.

Pazara yenilikçi bir ürün girecek mi?

Sprinkler üzerinde ki “SD” patentli ürünümüz ile suyu yüzde 98 homojen bir sulama sağlayarak dağıtabiliyoruz. Drip kit ile 250 ila 500 metrekare ev ve bahçelerde modern sulama ile verimli ürünler yetiştirirken, sudan tasarruf edebilirsiniz.

Damla sulamanın öneminden bahseder misiniz?

Türkiye’d e yeraltı su kaynaklarının yüzde 75’i sulamada, yüzde 15’i evlerde, kalanı ise sanayide kullanılıyor. Modern sulama kullanarak yüzde 40 oranında bir tasarruf sağlanıyor. Zaman ve enerji maliyetlerinizde düşüyor. Bitkiyi de bir insan gibi olduğunu düşünürsek, fazla su şişirir, az su verirseniz süzülür. Bitkilerde aynı insan gibi tepki verir. Yapılan vahşi sulamada, su topraktaki mineralleri de alıp bitki köküne bir fayda vermeden yeraltına iner. Burada verim alabilmek için kararında su vermek gerekiyor. Damla sulama bitki köküne sulama yaptığı için bitkinin gelişiminde üstün performanslar sağlıyor. Türkiye’d e mısır ortalaması 1400 ila 1600 kilogram civarında

seyrederken, damla sulama ile 2 bin ila 2 bin 100 kilogram seviyelerine çıkabiliyor. Büyük arazilerin sulanmasında ise pivot sulama sistemlerini tavsiye ediyoruz. 50 ve 100 dekar arazilerin üzerinde kullanılan bir sistem. Bu sistemde de ciddi su tasarrufu ile işçilik ve enerji tasarrufu sağlanıyor. Tarımsal üretimin en önemli koşullarından biri bitki için gerekli suyun, istenildiği zaman ve miktarda sağlanmasıdır. Türkiye de tarımın verimliliğini sınırlayan faktör su ve sulamadır. Dünyanın en verimli tohumu, kaliteli gübre ve zirai ilaç kullanılıyor, fakat verim düşük, bunun temelinde su ve sulama yatıyor. Çiftçiler kendi kazançlarını arttırmak için bu sisteme geçmeleri gerekiyor.

Türkiye’deki sulama şekilleri 1. Salma sulama %75 2. Yağmurlama sulama %16 3. Pivot sulama %1 4. Mini sprink %1 5. Damla sulama %7 Bayileriniz ile ilgili yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Şirketimizin yürüttüğü politikaların başında çiftçi eğitimleri geliyor. Malın ticari olarak satışının ardından bilgilendirme yapılması gerekiyor. Bayilerimiz ile beraber daha çok çiftçiyi modern sulamaya taşımak ve bilinçlendirmek, fuarlar, etkinlik ve toplantılarla verimi ve tasarrufu arttırmayı hedefliyoruz. Bizim bayilerden istediğimiz en önemli konu çiftçinin uygulamadaki


miktarı 4,5 milyar dolar civarındadır. Yüzde 50 tasarruf edilirse 2,25 milyar dolar, Enerji+Gübre tasarrufu= 3,75 milyar dolardır. Bunun dışında Tarımsal GSMH 50 milyar dolardır. 50 milyar doların yüzde 60’ı bitkisel, yüzde 40’ı hayvansal üretimden gelmektedir. Bitkisel üretim de yüzde 50 verim artışı 15 milyar dolardır.

Sulama sistemleri sektöründe yapılmasını gerektiğini düşündüğünüz neler var? Sektörün geleceği ile ilgili neler düşünüyorsunuz?

hatalarını gidermeleridir. Çiftçilerimiz modern sulamaya geçtiklerinde sadece kulaktan dolma bilgilerle hareket ediyorlar. Bu sebeple yönlendirmeyi bizim yapmamız gerekiyor. Geçen sene 400 bin çiftçiye bilgilendirme yaptık. Bu sene 1 milyon çiftçiye ulaşmayı hedefliyoruz.

AR-GE çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?

Hindistan’daki şirket merkezimizde sulamanın dışında sürdürülebilir bir dünya için, doku kültürü, organik gübre, bio –gaz çalışmaları ile beraber solar panel çalışmalarımız bulunuyor. Jaın Dünyanın en büyük laboratuvarından birini kurarak, ar-ge’ye verdiği önemi gösteriyor. İsrail’de yapılan çalışmalar daha çok yağmurlama sulama üzerine. Buradaki çalışmalar ürünün kalitesinin arttırılmasının yanında yeni teknolojik özellikler eklemeyi hedefleniyor. Son yapılan çalışmalarda sulamadaki homojeni oranı yüzde 98’lere kadar çıkarıldı. Sulamanın eşit dağılımı bitki bakımdan önemlidir. Arge çalışmaları sonuncunda elde edilen tecrübeleri çiftçilerimiz ile paylaşıyoruz. Jain son olarak solar enerji üzerinde çalışıyor. Tarımda kullanılan enerji miktarını azaltarak, sürdürülebilir tarıma katkı sağlamayı amaçlıyor. Maalesef Türkiye’de hala yüzde 70 oranında salma sulama kullanılıyor.

114

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

Son kullanıcıların dikkat ettikleri hususlar nelerdir? Satın almadaki belirleyici faktörlerden bahseder misiniz? Jain Markası hangi alanlarda öne çıkıyor?

Çiftçi ürünün ucuz olmasına dikkat ediyor. Modern sulamayı bilmeyen çiftçi ekonomik olan ürünü tercih ediyor. Sektörde 25 firma mevcut fakat geneli merdiven altı üreticiler. Her hangi bir ar-ge sonucunda ürün geliştirilmiyor. Bunlar, piyasada bulunan örneklerin kopyalanması sonucunda taklit yapılan ürünler. Çiftçi dış görünüşe bakarak aynı ürünün taklidini ucuza alıyor, fakat aynı performansı alamayınca şikâyet ediyor. Jain markası ticari kaygı gütmeden yaptığı çalışmalarda kalite, verimlilik ve performansı bir araya topluyor. Jain markası kalitesi ile çiftçilere verdiği teknik hizmet ile ön plana çıkıyor.

Modern tarımın ekonomiye etkisinden bahseder misiniz?

Tarımda kullanılan 30 milyar metre küpün yüzde 50’si yani 15 milyar metreküpü yer altı sularından elde edilmektedir. 1 metreküp suyun 150 m derinlikten toprak yüzüne çıkarılmasında1 kw elektrik enerjisi harcanıyor. 15X1=15 milyar kw. Elektrik fiyatı 0,2 dolardır. 0,2X15=3 milyar dolar. Bunun yüzde 50’si tasarruf edilirse 1,5 milyar dolar tasarruf sağlanır. Yılda kullanılan gübre 6 milyon tondur. Bunun parasal

Ticari kaygıları bir yana bırakarak daha çok çiftçi bilgilendirmesi yapılması gerekiyor. Biz Türkiye’de bu tür projelere açığız. Elimizden geldiği kadar çiftçilerin modern tarıma geçmeleri konularında bilgilendirme yapıyoruz. Modern tarıma geçişle birlikte Türkiye ekonomisine katkıda bulunacağımızı biliyoruz. Sulama sektörü hızla büyüyor. Bununla birlikte merdiven altı üreticiler kalitesiz ürünleri ucuz fiyata çiftçiye ulaştırıyor. Bu noktada çiftçi mağdur oluyor. İşin denetiminin yapılması ve verilen eğitimlerin arttırılması gerekiyor.

Toparlamak gerekirse son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Türkiye’de yapılan tarım artık Avrupa ve ABD’deki gibi yönlendirilmesi gerekiyor. Bizim tarımda herhangi bir yönlendirme yok. Ne kadar ihtiyacımız var veya nerede ne ekilir konusunda net bilgi yok. Bu kontrol altına alınırsa, çiftçilerin daha çok kazançlar sağlayacağına inanıyorum. Çiftçilerin mağdur olduğunu düşünüyorum. Ürettikleri ürünü çok ucuza satarken aracılar daha çok kazanıyor. Yurtdışındaki sistemlerde satış işlemleri kooperatifler üzerinden ilerliyor. Tek bir noktadan yapılan satışlarda çiftçi hiçbir şekilde zarar etmiyor. Malını satmak için dolaşmasına gerek kalmıyor. Ürünlerini önceden satmış oluyor. Bu çiftçilerin hepsi modern tarıma geçmiş ve çıkacak ürünü çok küçük sapmalarla tahmin edebiliyor. Türkiye’deki çiftçilerinde bu sisteme geçmesi gerekiyor.


Makro Test ISKSODEX ile İlk Fuarını Gerçekleştirdi

M

akro Teknik’in çeyrek asırlık iklimlendirme deneyimi ile geçtiğimiz yıl sektörde start alan Makro Test, 7-10 Mayıs 2014 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezinde düzenlenen ISKSODEX ile ilk fuarını gerçekleştirdi. Geçtiğimiz yıl kurulan Makro Test, HVAC sektöründeki endüstriyel gelişmeleri yakından takip etmek ve yeni iş ilişkileri kurmak adına ISK-SODEX de, birçok katılımcının da bulunduğu yerli ve yabancı profesyoneller ile buluştu. İklimlendirme sektöründeki önemli bir boşluğun doldurulması gerekliliğinden yola çıkarak kurulan Makro Test Kurucularından Işık Yücesoy; “ Yatırımcıya bu işin önemini anlatmamız lazım, dolayısıyla bu tür organizasyonlarda yer almak bizim için önemli. Birçok ziyaretçiyi standımızda ağırladık, testlerin en önemli amacı olan, istenilen hava kalitesi ile birlikte enerji verimliliğini sağlamak olduğunu bununda ancak kaliteli bir proje, kaliteli bir uygulama ve kaliteli bir testayar- dengeleme ile olabileceği fikrini paylaştık.” dedi. Makro Test, hava ve su sistemleri için test-ayar-dengeleme (TAD), ses ve titreşim ölçümü, temiz oda performans testi ve bina sistemleri kabulü çalışma alanları ve proje öncesinde esnasında, uygulamada danışmanlık ve eğitim ile çözüm ortağınız felsefesiyle hizmet veriyor. Bu yıl içerisinde Türk Akreditasyon Kurumu (TURKAK) ile daha sonra da Ulusal Çevre Balans Bürosu’ndan (NEBB) akredite olmayı hedefliyor.


Yeni

Ürün

Yoldaş Kimya Güvencesi İle Pu Sıvı Çivi May 600 Montage Adhesıve Pu Sıvı Çivi ∂ May 600 Tek komponentli,

hızlı kürleşen, poliüretan esaslı bir yapıştırıcıdır. Yüksek yapışma gücü ve hızlı kürleşme özelliğini bir arada bulundurur. Nemle kürleşir. Yaygın tüm yapı malzemelerini yapıştırmak üzere kullanılır. Ürün, hızlı kürleşme, kısa pres süresi, şeffaf birçok yüzeye mükemmel yapışma, düşey ve yatay yüzeylerde uygulanabilir olması ile ön plana çıkarken, akma yapmaması ve az tüketilmesi ile maliyetleri düşürüyor. Nem ve hava koşullarına dayanıklı olan yeni ürün solvent içermiyor.

Uygulama Alanları

Kalıcı ve güçlü bir yapışma istenen yapı ve tamirat işlemlerinde, gözenekli – gözenekli ve gözenekligözeneksiz yüzey yapıştırma işlemleri için uygundur. Ahşap, MDF, beton, metal, polistiren ve poliüretan köpük, mermer, granit, seramik gibi birçok yapı malzemesini yapıştırmada kullanılabilir.

116

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

Kullanım Şekli

Uygulama yüzeyleri temiz ve kuru olmalıdır. Uygulama yüzeylerinin hafif nemlendirilmesi yapışma performansını arttıracaktır. Uygulama sıcaklığı +5°C ve +30°C arasında olması tavsiye edilir. Uygulamadan önce yüzeylerin hafifçe nemlendirilmesi yapışma performansını arttıracaktır. May 600 sıvı çivi, uygulama yapılacak yüzeylerden birine şerit ve zigzag halinde uygulanmalıdır. Yüzeyler bir araya getirildikten sonra 15-20 dakika boyunca yüzeyler preslenmelidir. Kürleşmemiş yapıştırıcı asetonla temizlenebilir. Uygun şartlarda +5°C ve +25°C arasında orijinal kapalı ambalajında depolanması durumunda 12 ay korunabiliyor.


Standart Dışı Malzemeler Güvenliğimizi Tehdit Ediyor! Yapı sektörünün gündeminde, geleceğimizi güven üzerine inşa edecek yapılara imza atılması ilk sırada yer alıyor. Türkiye, binalarını temelden değiştirecek bir dönüşüm hedeflerken, bu dönüşümün en önemli bileşenlerinden biri de su yalıtımı olacak. Su yalıtımının, depreme dayanıklı bir yapı inşa etmenin ‘olmazsa olmazı’ olduğunu vurgulayan Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER), 37. Yapı Fuarı’nda da bilgilendirme çalışmalarını sürdürdü ve standartların önemine dikkat çekti. Türkiye’de su yalıtımı konusunda kamuoyunda bilinç düzeyinin artırılması, sektörel sorunlara çözüm getirilmesi, kamu ve karar vericiler nezdinde gerekli çalışmaların yürütülmesi amacıyla faaliyetlerini sürdüren BİTÜDER, deprem riski ile karşı karşıya olan ülkemizde su yalıtımının zorunlu bir uygulama olması gerektiğini dile getirdi. Standartlara uygun malzeme ve yöntemler kullanılmadan yapılan su yalıtımı ise yaşadığımız binaların güvenli olması açısından risk taşımasına yol açıyor. Avrupa’da ve ülkemizde su yalıtımında en çok tercih edilen ürün olma özelliğini taşıyan Polimer Bitümlü Örtüler, uygulama ve kullanım açısından pek çok avantaja sahip. Toprak altında ve çatılarda polimer bitümlü örtülerin tercih edilmesi su yalıtımı uygulamasının uzun yıllar ilk günkü performansını korumasını sağlıyor. Türkiye’de su yalıtımı sektörünün iyileştirilmesinde, standart ve yönetmeliklerin hazırlanması ve uygulanmasında önemli adımlar atan BİTÜDER, ülkemizde su yalıtımı olarak bitümlü örtü kullanıldığında, ürünlerin ve uygulamaların “TS 11758-2 Polimer Bitümlü Örtüler Uygulama Kural Standardına uygun olarak yapılmasının zorunlu olduğunu belirtti. Binaların taşıyıcı sistemlerini korozyon etkisinden ve dolayısıyla depremden korumak için standardın önemine dikkat çeken BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan, böylece binaların amacına uygun olarak daha güvenli ve nem-rutubet problemlerinden uzak, konforlu inşa edilebileceğini söyledi. Burhan Karahan, “Kalitesiz ve standart dışı malzemelerle yapılan su yalıtımı uygulamaları, kısa bir süre sonra işlevini yitiriyor ve beklenen sonuçları oluşturmuyor. Su yalıtımı uygulamalarında doğru detayda doğru seçilmiş malzemenin kullanılması gerekiyor. Yanlış uygulamalar sonucu bu iş için yapılmış masraf çöpe atılmış oluyor. Su yalıtımı örtülerini seçerken mutlaka standartlara uygun CE Belgesi bulunan kaliteli ürünler tercih edilmeli ve uygulama işin uzmanları tarafından yaptırılmalı. Kullanıcıların standartlara uygun ürün seçme konusunda son derece bilinçli olmaları gerekiyor” dedi.


Yeni

Ürün

REMS Collum RG Yuvarlama Yöntemiyle Yiv Açma Makinesi Boru bağlantı sistemleri için borular üzerinde hızlı ve ekonomik yiv açma işlevi için geliştirilen güçlü yiv açma makinesi. Çelik borular DN 25 - 300, 1 - 12”, s < 7 mm Paslanmaz malzemeden imal edilmiş çelik borular, bakır-, alüminyum- ve PVC-borular için. REMS Collum RG - 12” çapa kadar elektrikli yiv açma makinesi. Hızlı ve ekonomik. Yağ basınçlı hidrolik sayesinde baskı makarası silindiri iter.

Yapılış biçimi

Sağlam, kompakt, şantiye ortamına uygun konstrüksiyon. Uygun ebatlar, uygun ağırlık, makineyle birlikte yiv açma tertibatının ağırlığı sadece 31 kg. Tezgâh için. Optimal çalışma yüksekliği ve sağlam duruş için sehpa, aksesuar olarak temin edilebilir.

Tahrik sistemi

Güçlü ve hızlı, örneğin REMS Collum RG ile 6” çelik boruya sadece 52 saniyede yiv açılır. Sağlam, kompakt dişli grubu, bakım gerektirmez. Sağlam, güçlü 1200 W üniversal motor (REMS Collum RG ve REMS Collum RG 2 Compact) veya 1700 W üniversal motor (REMS Collum RG 2), büyük ebatlarda yoğun kullanım için. Dokunma tipi emniyetli şalter. Ergonomik çalışma için emniyet tipi ayak şalteri aksesuar olarak temin edilebilir.

118

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

Yuvarlama yöntemiyle yiv açma makinesi

Kompakt, sağlam ve şantiye çalışma ortamlarına uygun bir biçimde, metal gövdeli olarak imal edilmiştir. Pratik kullanım imkanı ve sadece 26 kg ağırlığı sayesinde kolay taşınabilme olanağı. Baskı tekerleğinin güçlü bir biçimde ilerlemesi için yağ- hidrolik tahrikli basınç silindiri. Basınç yapısı el tipi kollu pompa sayesinde oluşturul¬maktadır. Otomatik çentik/kanal derinliği belirlenmesi için gövde içine yerleştirilmiş kademeli ayarlama diski aracılıyla derinlik posasının konumu belirlenmektedir.

Yiv açma tekerlekleri

Başarıları kanıtlanmış REMS kanal açma tekerlekleri, basınç tekerleği ve karşı basınç tekerleği çap uyumluluğu olarak mükemmel bir biçimde bir birine orantılı hazırlanmış durumdadır ve üzerinde bulunan pütürlü alanlar sayesinde borunun emniyetli bir biçimde döndürülmesi ve böylece eşit ve hassas bir biçimde, kanal açma işleminin gerçekleştirilmesi sağlanmaktadır. Çentik/kanal açma tekerlekleri sağlam/sert ve özel olarak sertleştirilmiş spesiyal çelikten, özellikle uzun ömürlü olmaları üzere üretilmiştir. 3 çift oluk makarası (baskı makarası, kontra makara), DN 25- 300, 1 12” komple çalışma aralığı için, kolay değiştirilebilir ve tekerlek sistemi kolay değiştirilebilir bir biçimde tasarlanmıştır. 54-159 mm

çaplarında olan bakir borular için çentik açma tekerlekleri Cu (basınç tekerleği ile karşı basınç tekerleği). Oluk makarası INOX (paslanmaz çelikten baskı makarası, elastik, özel olarak sertleştirilmiş ve nikel kaplı özel çelikten kontra makara), 2 - 6” ve 8 - 12” paslanmaz çelik borular için. Bakır, alüminyum ve PVC borular için uygun kanal açma tekerlekleri için lütfen yetkili personelimize danışınız.


Yeni Evliler ve Evini Yenileyenler İçin Bien’den Göz Alıcı Çözümler Her evin, sahibinin karakterini yansıtan kendine özel bir havasının olması yanı sıra, içinde yaşayanları etkileyen bir karakteri vardır. Binlerce dekorasyon seçeneği arasından seçilerek evin karakterini pekiştiren mobilya ve döşeme tasarımları ön plana çıkar. Seramik sektöründe yeniliklerin öncüsü Bien, bu kez de köklü bir değişiklik isteyen ev sahiplerinin ve yeni evlenecek çiftlerin yorulmadan bir araya getirebileceği dekoratif kombinasyonlarla ilgili önerilerde bulunuyor. Evde vaktin çoğu mutfakta ve banyoda geçiyor. Ev almayı ya da evlerini yenilemeyi düşünenler 2014 yılında doğal taş ve ahşap görünümlü ürünlerin yanı sıra, üç boyutlu etki oluşturan tasarım fikirlerine de sıcak bakıyor. Koyu fonlarla mobilya ve aksesuarlarının daha göz alıcı olmasını sağlayan tüketicilere hitap eden yer ve karo uygulamalarının yanı sıra, Bien’in koleksiyonları açık renklerle banyolar ve dar mekânları da ferahlatabiliyor. Günümüzde dekorasyon modası, akımları temelden reddeden bir anlayıştan uzaklaştı. Önceki yıllarda daha çok banyo mutfak ve balkon gibi alanlarda tercih edilen, son dönemde salon, yatak odası duvarlarında da boy gösteren seramikler ; önümüzdeki yıllarda da buradaki yerini koruyacak gibi görünüyor. Ayrıca çalışma hayatının getirdiği zamansızlık söz konusu olduğunda, kolay temizlenebilir ve bakteri barındırmayan ürünler bu yıl da bir adım öne çıkıyor.

Fusion

Bien’in, 30x80, 40x40 ve 14x30 ebatlarıyla dikkat çeken Fusion Serisi, evinde göz kamaştıran mekânlara sahip olmak isteyenlerin bir numaralı tercihi olacak.

Wedding Collection

30x80 beyaz fon ve 30x80 tela dekorlardan oluşan seri, özellikle yeni evli çiftler için yepyeni bir dünyanın kapılarını aralıyor.

Consept

30x60 ile 60x60 ürün ebatları ile hem yer hem de duvarlarda kolaylıkla uygulanabilen ve sadeliğiyle göz kamaştıran Consept, bu yılın dekorasyon sayfalarında göz dolduracak.

Gloria

Duvarlarda derinlik hissi uyandırmak, çoklu doku kullanmak ya da tüm duvarda üç boyutlu parlaklığa ulaşmak isteyenler için özelliklerine göre Gloria 30x80 ve 40x40 ebatlarıyla tercih edilebilir.


Yeni

Ürün

Ustaların Sihirli Ellerine İXİR Yakışır Filli Boya’nın yeni dekoratif iç cephe ürünü ‘İXİR’; hem duvarda hem de tavanda kullanılabilir olması, sarfiyat avantajı ve uygulama kolaylığıyla boya ustalarına büyük faydalar sağlıyor… Filli Boya yeni serisi İxir’in 2 yeni ürününü boya ustalarının beğenisine sundu. Filli Boya’nın; yeni, yüksek kaliteli, mat görünümlü, ekonomik dekoratif iç cephe boyası İxir Fonksiyonel İç Cephe Boyası, üstün performansı ve özellikleri ile boya ustalarına büyük kolaylıklar getiriyor. İxir Fonksiyonel İç Cephe Boyası yüzde 20’ye varan sarfiyat avantajı özelliği ile uygulamacılara hem kolaylık hem de kazanç sağlıyor. Yüksek örtücülüğe sahip İxir Fonksiyonel İç Cephe Boyası aynı zamanda hata göstermeyen tam mat dokusu ile usta dostu. İxir Fonksiyonel İç Cephe Boyası iç cephelerde duvarlar dışında aynı zamanda tavan uygulamalarında da kullanılıyor.

Ustaların Yeni Kahramanları

Tam mat dokudaki ‘ixir Fonksiyonel İç Cephe Boyası, tavan ve duvarlarda yüzde 20 sarfiyat avantajıyla üstün performans sağlıyor. Zorlu yüzeyler için geliştirilmiş, plastik boyalar için özel tasarlanmış ‘İxir Şeffaf Astar’ ise farklı ambalajları ile kullanıma hazır olarak sunuluyor. İxir Fonksiyonel İç Cephe Boyası, Filli Boya İç Cephe Ortak renk kartelasından renklendirilebileceği gibi Filli Boya’nın ColorExpress sistemi ile de sınırsız renk ve ton

120

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

seçeneği sunuyor. İşlevsellikten uzaklaşmadan, daha üretici, daha estetik ve daha iyi bir yaşam

kalitesinin izinde arayışlar sunan Filli Boya, yenilikçi çalışmalarla renk otoritesi iddiasını sürdürüyor.


Genç Semineri, Denizli’li Boya Ustalarını Bir Araya Getirdi Mobilya boyası ve vernik üretiminde sektör lideri Genç, Denizli Anemon Otel’d e Denizlili boya ustalarıyla bir araya geldi. Kayalar Kimya Satış ve Pazarlama Müdürü Bedri Büyüktaşkın, İş Geliştirme Müdürü Alper Çalışal, Genç İzmir Bölge Sorumlusu Mehmet Mercan, Genç distribütörlerinden Çağlayan Ahşap ve yüz elliyi aşkın boya ustasının katılımıyla gerçekleştirilen seminerde, boya sektöründeki son gelişmeler ve uygulamalardaki teknolojik iyileştirmeler hakkında bilgi verildi. Yoğun katılımla gerçekleşen seminerde konuşma yapan Kayalar Kimya Satış ve Pazarlama Müdürü Bedri Büyüktaşkın, Genç markasını, tarihçesini ve sektör liderliğini anlatırken, yalnızca Türkiye’d e değil Avrupa pazarında da fark yaratan yeni teknolojik ürünlerine dair bilgiler verdi. Organizasyonda, boya sektöründeki son gelişmelere ve uygulamalardaki teknolojik iyileştirmelere de değinen Bedri Büyüktaşkın, ayrıca yaptığı konuşmasında boya ustalarını ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmelerden haberdar etmek, boya üreticileri ile ustaları arasındaki iletişimi daha da geliştirmek adına gerçekleştirilen bu seminerlerin artarak devam edeceğini müjdeledi. Seminerde katılımcılar hem sektördeki son gelişmelere dönük bilgilendirilirken hem de keyifli vakit geçirdiler.


Yeni

Ürün

Kärcher’den Basınçlı Yıkama Makinesi Almanın Tam Zamanı! Basınçlı yıkama makineleri üreticisi Alman teknoloji devi Kärcher, üstün performansı ile en zor kirlerin üstesinden kolayca gelerek, kullanıcılara etkili ve kolay temizlik çözümleri sunuyor. K 5.600 model 140 bar basınçlı yıkama makinesi, metal pompası ile ev işlerindeki kullanım için oldukça dayanıklıdır. Basınç performansında düşüş olmadan, kovadan kolay su çekebilme özelliğine sahip ve kullanışlıdır. Motordaki su soğutma sistemi, makinenin ömrünü uzatarak sorunsuz kullanım imkânı sunar. İhtiyacınız olan tüm detaylar düşünülerek ve kolay kullanım için tasarlanmış K 5.600 basınçlı yıkama makinesi ile pek çok alanda etkili temizlik çözümleri elde edebilirsiniz.

Köpük Aparatı

Köpük üretme ve püskürtme amacı için kullanılan köpük

122

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

aparatı sayesinde araç temizliğinin yanı sıra, uygun temizlik deterjanlarıyla taş ve ahşap yüzeylerin temizliğinde de fark oluşturabilirsiniz. Basınçlı makine namlusunun ucuna takılarak kullanılan aparat sayesinde, deterjan dozajında ayar düğmesinden kirin miktarına göre arttırma ve azaltma yapılabilir.

Kärcher K serisi basınçlı yıkama makineleri çekilişle İspanya’ya götürüyor!

Kärcher’in üstün performanslı K serisi basınçlı yıkama makineleri ile futbol keyfinizi şölene dönüşüyor. 31 Temmuz’a kadar satın alacağınız tüm Kärcher K serisi basınçlı yıkama makineleri ile ücretsiz

çekilişe katılabilir birbirinden özel hediyelerden birini kazanabilirsiniz. Bir arkadaşınızla Real Madrid – Atletico Madrid maçını İspanya’d a izleme fırsatı yakalarken, aynı zamanda özel bir rehber eşliğinde Madrid şehir turu yapabilir ; bir yıllık Lig TV paketini Sony 46” TV ile izleme şansı yakalayabilir ya da bir yıllık Lig TV paketi ile takımınızın tüm maçlarını yeni sezonda ücretsiz izleyebilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken tek şey; 5 Mayıs-31 Temmuz 2014 tarihleri arasında satın almış olduğunuz Kärcher K serisi basınçlı yıkama makinelerinin barkod ve fatura görüntüsünü de yükleyerek, web sitesi üzerindeki katılım formunu doldurmak.


Onunla Mutfakta Olmak Büyük Keyif: BLANCOAXIS...

E

viye ve armatürün dünyaca ünlü ustası BLANCO, farklı tasarımlarıyla mutfakların konseptini değiştiriyor. Marka, BLANCOAXIS ile mutfaklara yepyeni bir yorum getirerek paslanmaz çelik eviye ve armatürlerde mutfakların en iyisi olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Özgün tasarımıyla mutfakları hayal gücünün dokunduğu en özel alanlar haline getiren, konfor ve fonksiyonellik gibi özellikleri de en iddialı şekilde bir araya getirmeyi de başarıyor. Yüksek beklentileri karşılamak için tasarlanan BLANCOAXIS, size mükemmele sahip olmanın verdiği karşı konulmaz hissi yaşamak için kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor. Eviye kavramını yeniden tanımlayan BLANCOAXIS II 6 S-IF; kesme tahtası ve multi-fonksiyonel süzgeç gibi pişirmeye yardımcı olan aksesuarları ile mükemmel bir kombinasyon oluşturuyor. Buharda pişirme yaparken dolu kapları buharlı pişiricinin üzerine koyup kaldırmak hem zahmetlidir hem de tezgâhınızın ıslanmasına neden olur. İşte bu şamada BLANCOAXIS II 6 S-IF’in tasarım özellikleri işinizi kolaylaştırıyor. Yeni üründe yer alan çok fonksiyonlu süzgeç alanı, eviyede ergonomik çalışma alanı oluşturmak üzere paralel olarak yerleştirilmiş bulunuyor. Aynı zamanda buharlı pişiricilerin aksesuarlarının bire bir aynısı olan bu bölüm, buharda pişirmenin hazırlık aşamasına mükemmel bir başlangıç oluşturuyor. Ana kâseye kancalanmış ve buharlı tencerelerin standardı ile donatılmış olan paslanmaz tepsi ise taşıyıcı görevi görüyor. Esnek tasarımı ile dikkat çeken ve hazırlanan malzemelerin direkt tencereye aktarılmasını sağlayan eviye üzerindeki kesme tahtası da oldukça fonksiyonel. Kalitesi, istikrarlı hizmet grafiği, ar-ge çalışmaları ile oluşturduğu tasarımlarının yanı sıra ergonometrik üstünlükleri de örnek alınan ve bu konularda sık sık ödül kazanan BLANCO, bu sistem ile mutfaklarda devrim yapıyor. Paslanmaz çelik tasarımı sayesinde uzun ömürlü olan BLANCOAXIS, kolayca temizlenebilme özelliği ile de mutfak keyfine yeni bir boyut katıyor.


Turkeybuild İstanbul, Uluslararası Etkinlikleri ve Oluşturduğu İş Fırsatları İle Bu Yıl Da Sektörün İlgi Odağı Oldu 37. Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul 106 bin 537 ziyaretçiyi ağırladı! Türk yapı sektörünün ve bölgenin en büyük fuarı Yapı Fuarı Turkeybuild İstanbul, 81 bin metrekarelik 12 salon ve açık alanında, 1.150 katılımcı firmanın ürün ve hizmetlerini 106 bin 537 ziyaretçiyle buluşturdu. YEM Fuarcılık’ın fuar kapsamında “sektör için yeni pazarlar” oluşturma hedefi doğrultusunda gerçekleştirdiği, katılımcı firmalara, sektöre ve Türkiye ekonomisine katkı sağlayacak etkinlikler büyük ilgi gördü. En son yenilik ve teknolojileri barındıran ürün çeşitliliği, uluslararası

124

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

etkinlikleri ve oluşturduğu iş fırsatları ile bu yıl da sektörün zirvesi olan fuarda, yapı sektöründe yılın en iyi ürünlerine verilen “Altın Çekül Yapı Ürün Ödülü” ile en iyi tasarımlı standa sahip firmalara verilen “Altın Mıknatıs Ödülü” de sahiplerini buldu. Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul’un sadece bir fuar olmadığını, aynı zamanda bir iş platformu olduğunu vurgulayan YEM Fuarcılık Genel Müdürü Burcu Başer, yıl boyunca fuar çalışmalarının özenle

yürütüldüğünün altını çizerek, 37 yılın bir başarı öyküsü olduğuna vurgu yaptı. Uluslararası katılımın önemine değinen Burcu Başer, fuarın “Konuk Ülke Projesi” kapsamında Güney Kore’yi ağırladıklarını belirtti. Başer, küresel inşaat sektörünün önemli aktörlerinden Güney Kore ile Türkiye inşaat sektörünün Asya, Afrika ve Orta Doğu’da olası işbirlikleri için önemli bir platform oluşturması hedefiyle fuar kapsamında gerçekleştirilen etkinliklerin önemine dikkat çekti.


Konuk Ülke Güney Kore Projesi ve Güney Kore - Türkiye İnşaat Forumuna büyük ilgi!

Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul İş Geliştirme Platformu kapsamında düzenlenen Konuk Ülke Projesinde, ülke odaklı yeni işbirlikleri ve etkin stratejilerin oluşturulması, böylelikle Türk yapı sektörünün uluslararası alandaki etkinliğinin artırılmasına destek olunması amacı ile bu yıl Güney Kore ağırlandı. 37. Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul Konuk Ülke Projesi kapsamında gerçekleştirilen Güney Kore – Türkiye İnşaat Forumu katılımcılardan yoğun ilgi gördü. Açılış konuşmaları YEM Fuarcılık Genel Müdürü Burcu Başer, TMB Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Cihan Candemir, Güney Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu TaeDong Jeon tarafından yapılan Forum’da Güney Kore Türkiye için rol model olur mu? sorusu da tartışmaya açıldı.

Türk yapı sektörünün en iyi ürünü seçildi!

YEM Ödülleri Projesi kapsamında bu yıl 22. kez verilen Altın Çekül “Yapı Ürün Ödülü” de 37. Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’un Açılış Töreni’nde sahiplerini buldu. Altın Çekül “Yapı Ürün Ödülü”ne “Kale – Smart Yıkama Sistemli Asma Klozet ve Asma Klozet Entegre Kolay Montaj Kiti” ürünü ile Kaleseramik Çanakkale Kalebodur Seramik San. A.Ş. layık görülürken, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü “Matbor” ürünü ile Gümüş Çekül Ödülü’nü almaya hak kazandı.

Altın Mıknatıs Stand Tasarım Ödülleri sahiplerini buldu!

Yapı Fuarları - Turkeybuild’in bir geleneği olan Altın Mıknatıs Stand Tasarım Ödülleri bu yıl da fuar kapsamında düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Birincilik ödülü; tasarımını Artstone’dan İbrahim Naç’ın uygulamasını da aynı firmanın yaptığı “Artstone” standına verildi. İkincilik ödülü; tasarımını Mimar Bertan Koyuncu’nun ve uygulamasını Mood Mimarlık’ın yaptığı “Poncebloc Madencilik ve Yapı Elemanları” standının oldu. Üçüncülük ödülü; tasarımını Mimar Atıl Beçin’in, uygulamasını Oğuz Bayazıt Mimarlık’ın yaptığı “Dendro Parke” standına verildi. Yine Mimar Atıl Beçin’in tasarladığı ve Oğuz Bayazıt Mimarlık’ın uyguladığı ‘ASPEN Yapı ve Zemin Sistemleri’ standı da, Mansiyon Ödülüne değer görüldü. YEM Özel Ödülü ise tasarımını Mimar Murat Kuzgun’un, uygulamasını Arp Mimarlık’ın yaptığı ‘Roto Frank Yapı Mekanizmaları’ standına verildi.


Yeni

Ürün

REMS Magnum RG Yuvarlama yöntemiyle yiv açma makinesi Yağ basınçlı hidrolik tahrik sistemine sahip sağlam ve aynı zamanda kompakt bir biçimde tasarlanmış, boru üzerinde yuvarlama yöntemiyle, boru bağlantı sistemleri üzerinde gerekli çentik/kanal/yiv açma işlevleri için bu yüksek verimli makine geliştirilmiştir. Tesisat döşeme, Sprinkler sistemleri, büyük kalorifer tesisatları, sanayi ve madencilik alanları ile şantiyeler ve tamirhaneler içindir. Çelik borular DN 25-300 1- 12” s < 7 mm Paslanmaz malzemeden imal edilmiş çelik borular, bakır-, alüminyum- ve PVC-borular için. 1/i6 - 2”, 16 - 63 mm boru dişleri ve 6 - 60 mm, % - 2” pim dişler için dönüştürme seti. REMS Magnum RG - 12” e kadar kompakt olanı. Son derece güçlü ve süper hızlı. Yağ basınçlı hidrolik sayesinde baskı makarası silindiri iter. Yapılış biçimi Kompakt, sağlam ve şantiye çalışma ortamlarına uygun bir biçimde imal edilmiştir. Uygun ebat ve ağırlık ölçüleriyle, mesela REMS MAGNUM 2000 RG-T sadece 68 kg ağırlığındadır. Takım bırakma yeri bulunmaktadır. Malzeme bırakma yeri bulunan alt şasi veya tekerlekle alt şasi donanımı, optimal çalışma yüksekliği ve sağlam duruşun sağlanması için aksesuar olarak sunulmaktadır.

Tahrik sistemi

Son derece güçlü ve hızlı, örneğin REMS Magnum 2010 RG-T ile 6” çelik boruya sadece 40 saniyede yiv açılır. Tamamen bakım gerektirmeyen kapalı yağ devre- sinde çalışan dişli kutusu. 3 adet güçlü motor seçenekleri sunulmaktadır (bakınız REMS Magnum sayfa 34). Çalışmalar için uygun bir biçimde tasarlanmış, acil durum durdurma tertibatı

126

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

bulunan ve çalışma sırasında tüm vücut ağırlığını taşıyabilen 2 kademeli emniyet ayak pedalı. Yuvarlama yöntemiyle yiv açma makinesi Kompakt, sağlam ve şantiye çalışma ortamlarına uygun bir biçimde, metal gövdeli olarak imal edilmiştir. Pratik kullanım imkanı ve sadece 26 kg ağırlığı sayesinde kolay taşınabilme olanağı. Baskı tekerleğinin güçlü bir biçimde ilerlemesi için yağhidrolik tahrikli basınç silindiri. Basınç yapısı el tipi kollu pompa sayesinde oluşturulmaktadır. Otomatik çentik/kanal derinliği belirlenmesi için gövde içine yerleştirilmiş kademeli ayarlama diski aracılıyla derinlik posasının konumu belirlenmektedir.

borular için. Bakır, alüminyum ve PVC borular için uygun kanal açma tekerlekleri için lütfen yetkili personelimize danışınız.

Diş açma işleri için donanım değiştirme takımı Takım tüm diş türlerine uygun olarak tasarlanmış otomatik diş açma kafası ile donatılmış takım seti. Konik dişler için, İSO 7-1 (DİN 2999, BSPT) normuna göre konik boru dişler için R ^ - % ve R 1 - 2 sağ diş açma tarakları. Boru kesme tertibatı, boru iç kısmında çapak temizleme tertibatı ve bastırma/ yanaştırma kolu ve otomatik yağlama/soğutma maddesi pompası, talaş küveti ve yağ karteri ile

Yiv açma tekerlekleri

Başarıları kanıtlanmış REMS kanal açma tekerlekleri, basınç tekerleği ve karşı basınç tekerleği çap uyumluluğu olarak mükemmel bir biçimde bir birine orantılı hazırlanmış durumdadır ve üzerinde bulunan pütürlü alanlar sayesinde borunun emniyetli bir biçimde döndürülmesi ve böylece eşit ve hassas bir biçimde, kanal açma işleminin gerçekleştirilmesi sağlanmaktadır. Çentik/kanal açma tekerlekleri sağlam/sert ve özel olarak sertleştirilmiş spesiyal çelikten, özellikle uzun ömürlü olmaları üzere üretilmiştir. 3 çift oluk makarası (baskı makarası, kontra makara), DN 25- 300, 1 12” komple çalışma aralığı için, kolay değiştirilebilir ve tekerlek sistemi kolay değiştirilebilir bir biçimde tasarlanmıştır. 54-159 mm çaplarında olan bakir borular için çentik açma tekerlekleri Cu (basınç tekerleği ile karşı basınç tekerleği). Oluk makarası INOX (paslanmaz çelikten baskı makarası, elastik, özel olarak sertleştirilmiş ve nikel kaplı özel çelikten kontra makara), 2 - 6” ve 8 - 12” paslanmaz çelik

donatılmıştır.



Elmas Fırça Veysel Güloğlu

Sorunların Çözümü İçin Sektörde Bir Derneğin Oluşması Gerekiyor Sektörümüzde ilk 10 firma içerisindeyiz. Yıkama fırçalarında bir numara olduğumuzu iddia ediyoruz. Kaliteden taviz vermeden üretim yapıyoruz. Şuan oto yıkama fırçasında hammadde imalatını da kendimiz yapıyoruz. Kaliteli ürün için kendi imalatımızın önemi

128

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

büyük. Bunların yanında ekonomik olarak bizi etkileyen olayların başında merdiven altı üretimler geliyor. Haksız bir rekabet oluşuyor. Son zamanlarda azalmasına rağmen devam ediyor bu durum. Çözüm için sektörde bir derneğin oluşması gerekiyor. Kolektif olarak sektöre

sahip olmamız gerekiyor. Firmalar artık kalitesi ile rekabet eder duruma gelmeli. Elmas Fırça olarak hedefimiz ilk 5 yılda beşinci olmak. Bunun için yoğun çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu imkânsız değil. Çok çalıştığımızda bunu başaracağımıza inanıyorum.


ANKAR Yalıtım & Dekorasyon Satış Müdürü - Ömer AVCIL

Dekoratif Yalıtımda Öncü Firma Olduk Ankar olarak dış cephe kaplaması üreten bir firmayız. Dekoratif bir yalıtımın önemli olduğuna inanan ve bunu ilk üreten firmalardanız. Sektörde 15 yıldır yalıtım ve dekoratif yalıtım malzemesi üretiyoruz. Hükümetin yalıtıma önem verdiği son yıllarda, mantolama ve ısı yalıtımı ön plana çıktı. Pazarın ciddi manada büyüdüğü görülüyor. Kentsel dönüşüm projelerinde ısı yalıtımı yapan müteahhitlere farklı seçenekler sunuyoruz. Dekoratif yalıtım sektördeki öncülüğümüz bizi özel ürünler üretmeye yöneltti. Fuarda da ön plana çıkardığımız doğal dokuya en yakın ürün olarak ahşap kaplama yalıtım malzemesi buna örnek olabilir. Özel ürünlerimiz beklentimizin çok üzerinde ilgi gördü. İşin profesyonellerinden ve son kullanıcılardan çok olumlu

dönüşler aldık. Sektöre sunduğumuz en özel ürünlerimiz ahşap kaplama yalıtım malzemesi ve granit desen yalıtım özellikli dokular var. Bu ürünleri, yalıtımda ihtiyacı doğru öngörerek, ihtiyacı karşılayabilmesi için geliştirdiğimiz ürünler. Standart kaplama, söve kat silmesi, payanda gibi ürünlerin en kalitelisini zaten üretiyoruz. Sektörün farklı ürünlere ihtiyacı var, bizim de kendi ürünlerimizi geliştirmeye ihtiyacımız var. Doğal dokulu ahşap desenlerimiz, granit dokulu dış cephe kaplaması ve Japon graniti ürünlerimiz ile sektörde alternatifi olmayan ürünleri sunuyoruz. Normu ve standardı olmayan ürünlerin pazara girmesi ve yer alabilmesi işini ciddi yapan marka firmaları sıkıntıya düşürüyor. Merdiven altı üretimlerin ortaya çıkardığı tehlike, kullanılan

malzemelerin kalitesizliği olarak ön plana çıkıyor. Üretim maliyetlerinde ciddi yer tutan bazı hammaddeleri standarttın altında veya hiç kullanmayarak çok sağlıksız ürünler üretilip cephelere uygulanıyor. Kalitesiz ürün kullanımından sonra cepheyi sökmeniz yenileneniz çok büyük maliyetleri ortaya çıkarıyor, bu maliyet yeniden göze alınamadığında yalıtım sağlanmamış oluyor, müşteriler mağdur ediliyor. Hükümetin standartların uygulanması noktasında takibi daha iyi yapması gerekiyor. Yalıtımı ve enerjiyi bu kadar önemseyen bir hükümetin muhakkak buna çözüm üretilmesi gerekiyor. Şuana kadar dekoratif kaplama üreticilerinin ürün kalitesinin standartlığını denetleme ile ilgili çalışma yapılmadı.


Soudal İhracat Sorumlusu - Fevzi Şahin

Pazar Payını Arttırmada Ar-Ge Çalışmalarının Önemi Yüksek Soudal Avrupa’nın köpük, mastik ve silikon grubunda lider firmalarından. Türkiye’deki oluşumu 10 yıla dayanıyor. Son iki yıl içerisinde Türkiye’deki sektörün önemli firmalarında birini bünyesine katarak Türkiye pazarında önemli bir adım attı. Bünyesine kattığı firma ile aynı şekilde ciddi bir Pazar payı da elde eden Soudal Piyasadaki talebi iyi analiz ederek, müşterilere doğru ürün ve hizmet ile giderek, pazar payımızı yüksek seviyelere taşıdık. Bu artış yıllık bazda yüzde 50 gibi bir oranda gerçekleştiriyor. Soudal’ın pazar payının

130

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

arttırılmasında Belçika’daki ar-ge çalışmalarının yanında çok güçlü ve kaliteli bir pazarlama altyapısının olmasının önemi yüksek. Ayrıca pazardaki taleplere en iyi hizmeti sunmak için portföyünü sürekli genişletiyor. Türkiye piyasasındaki eksiklikleri iyi analiz ederek, doğru müşteriye doğru ürünle giderek, sektördeki yerini pekiştirdik. Bu fuarda ürün gamımızda bulunan ürünleri pekiştirdik. Özellikle mantolama alanındaki değişiklikleri göz önünde bulundurarak, yapıştırma köpüğünü piyasaya lanse etmeye çalışıyoruz. Ayrıca dış cephede

teknik ürünler sunarak, özellikle nötr silikonlarda pazar payını arttırarak sektördeki yerini arttırmayı hedefliyoruz. Sektörde kullanıcıların ve uygulayıcıların teknik ürünler üzerindeki bilinçsizliği ciddi sıkıntılar oluşturuyor ve yanlış ürün kullanımı söz konusu. Soudal olarak, bu konuda sunduğumuz teknik eğitim hizmetlerimizle, bayi bilgilendirmeler yapıyoruz. Global krizden dolayı beli sıkıntılar var fakat krizi fırsata çevirecek çalışmaları yaptığımızı düşünüyorum.


Dursunlar Pazarlama - Tuba Dursun

Nakit Alışverişin Olmaması Toptancıları Zorluyor Yeni dönemde daha çok iş güvenliği ürünleri üretimine ağırlık verdik. Yeni çalışmalarımız kapsamında Aura ve Aura Star markalarını oluşturduk. Aura ve Aurastar markalarında daha çok iş güvenliği ürünlerine yoğunlaştık. Bu kapsamda ürün portföyünü

geliştirmeye devam edeceğiz. İş güvenliği alanında yelek, gözlük ve çelik burunlu ayakkabılar, eldiven, alan perdesi, toz maskeleri, emniyet kemerleri mevcut. Bu ürünler üzerine çalışmalarımızı genişleteceğiz. Bu dönem nalburiye ve hırdavatın yanı sıra İş güvenliği

sektörüne önem veriyoruz. Sektöre baktığımızda mali durumu sıkıntıya sokan çok uzun vadeler yer alıyor. Bizim gibi büyük ve orta ölçekli toptancılara hizmet sunan şirketlerin en büyük sıkıntısı uzun vadeli ödemeler. Nakit alışverişin olmaması toptancıları zorluyor.


Güven Yanar - Yakar Kardeşler

Bükme Makinelerinde Yaysız Modellerimiz Alanında Tek 1975 yılında kurulmuş firmayız. İlk olarak el aleti üretimi yapıyorduk. 2003 yılında da makine sektöründe stoklu olarak üretime başladık. Yakar Kardeşler faydalı modelleri ve tasarım patentli ürünleri ile sektöründe öncü bir firma olarak ön plana çıkıyor. Ürün çeşidimizi günde güne arttırıyoruz. Piyasada kesme makinelerimizde

132

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

yaysız modellerimiz var. Bu büyük bir öncelik ve piyasada yaysız model yok. Bükme makinelerini de şantiye ortamına uyum sağlayacak yenilikler ekliyoruz. El aletleri alanında da kollu makaslar ve kerpeten çeşitlerini üretiyoruz. Kırmızı gruplarımızın da çeşitliliğini arttırıyoruz. Tüm ürünlerimiz yerli üretimdir.

Piyasadaki diğer ürünler ithal gelirken biz tamamen yerli üretim yapıyoruz ve iddialıyız. Yapı Fuarına çok sayıda yurtdışı müşterisi geliyor. 2008 yılında ilk ihracatımızı buradan yapmıştık. Şimdi ise Rusya, Kazakistan, Lübnan, Sudi Arabistan, Bulgaristan gibi birçok ülkeye ihracat yapıyoruz.


Selena Türkiye Genel Müdürü - İrfan Çetindamar

THY Bir Yere Gidiyorsa Oraya Gitmek Lazım Ürün gamımızda yapı kimyasalları konusunda her türlü poliüretan köpük, silikon, mastik ve hızlı yapıştırıcılar var. Türkiye dinamik bir pazar, kentsel dönüşümle birlikte yapı sektörünün 10 sene daha iyi olacağını düşünüyorum. Bu konuda pozitif düşüncelere sahibiz. Piyasa 10 sene daha canlılığını korur. Türkiye’nin etrafında da hareketli ülkeler mevcut. Kuzey Irak’ta ciddi bir canlılık var. Erbil ziyaretimde oradaki ticaret potansiyeli gördüm. Yeni binalar, villalar ve gökdelen inşaatları başlamış. Irak’ta 5 sene önceki halinden çok farklı bir yapılanma var. Türkiye’nin lokasyonu çok güzel. Bunun yanında canlı ve girişimci bir yapı var. Türki Cumhuriyetler ve İran gibi seçeneklerimiz mevcut. Ben

ülkemizin önünün açık olduğuna inanıyorum. Ülkemizin sadece cari açık problemini olduğunu tahmin ediyorum. Cari açığın çok iyi irdelenmesi gerekiyor. Seçimler yapı sektörünü etkilemedi. İlk çeyrekte bir sıkıntı yaşamadık. Zaten seçimlerin yapı sektörünü etkileyeceğini de inanmıyorum. Türk insanının gitmediği bir yer yok. Avrupa’d a yaşanan sıkıntının ardından rotasını Afrika’ya çeviren Türkler büyük işler yapıyor. Türk Hava Yollarının gittiği her yerde işler başlıyor. Bu çalışmaların ekonomiye katkısı çok fazladır. Her zaman söylerim, “THY bir yere gidiyorsa oraya gitmek lazım”. Sektörde talebe göre yatırım yapılması gerekiyor. Maalesef bizdeki sistem biraz farklı, Avrupa’d a ise fazlasına izin

verilmiyor. Talebin üzerinde fabrika açarsanız, rekabet ve karsızlık ile dengesiz bir ticaret başlıyor. Avrupa’d aki sistemin Türkiye getirilmesi çok zor değil. Doğru olanda budur. Yine de Türkiye konusunda pozitifim. Türkiye’d e cari açık dengesizliğini ortadan kaldırılmalıyız. Selena olarak köpükte bir dünya markasıyız. Polonya merkezli, ABD’d en İspanya’ya kadar fabrikaları bulunan bir şirketiz. Türkiye’d e de bir fabrika satın alarak, poliüretan köpük, silikon ve mastik üretiyoruz. Bunların yanında çatı izolasyon malzemelerimiz var. Türkiye genelinde yüzde 12’lik pazar payımız mevcut. Geçen sene yüzde 60 civarında bir büyüme gösterdik. İyi bir ivme yakaladık. Bu ivmeyi sürdürmeyi planlıyoruz.


Birleşik Fırça - Handan Akyol

Ürünlerimizin Tüm Aksamını Kendimiz Üretiyoruz 1958 senesinde kurulmuş bir aile şirketiyiz. Türkiye’nin önde gelen fırça üreticisiyken, son yaptığımız yatırımlardan sonra Avrupa’nın en büyük fırça üreticisi konumuna geldik. Senelik üretim adedimiz 15 milyon adettir. Üretimlerimizin yüzde 80’nini 54 farklı ülkeye ihraç ediyoruz.

134

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

Fabrikamız son sistem teknolojilerle donatılmıştır. 6 tane tam otomatik üretim hattımız vardır. 130 çalışanımız ile hizmet vermeye devam ediyoruz. Fırçamızın tüm parçalarını kendi fabrikamızda üretip satışa sunuyoruz. Son zamanlarda yüzde 100 kıllı fırçaların satışı

azaldığından harman dediğimiz formülü yine kendimiz yapıyoruz. Fırçalarımız tamamen Avrupa standartlarında üretilir. Dünya çapında da Avrupa ile eş değer ilgi görür. Türkiye’deki işçiliğin düşük olması sebebi ile Avrupa’ya göre düşük fiyatlarımız söz konusu.


Mazhar Zorlu Holding Reklam ve Halkla İlişkiler Müdürü - Ercan Özderici

Ege Yıldız PVC Kurşunsuz Boru Belediyelerin Öncelikli Tercihi 55 yıldır inşaat sektöründe hizmet veriyoruz. Plastiğe dayalı boru ve ek parçaların üretimin yapıyoruz. 6 bini aşkın ürün çeşidimizle bu sektörde öncü olan bir markayız. Yenilikçi anlayışımız ve ar-ge çalışmalarımız tüm hızıyla 2014 yılında da devam ediyor. 2013 yılında PVC basınçlı temiz su kurşunsuz boru üretimine başladık. Türkiye’de ilk ve tek kurşunsuz boruyu piyasa sunduk. Yeni ürünümüz ile ilgili ilk aşamada çok güzel geri dönüşümler aldık. Belediyeler alt yapı projelerinde bu boruları tercih etmeye başladı. Günümüz teknolojisi ile “Çevreye duyarlı insan sağlığı ile dost önce sağlık”

sloganı ile üretilen PVC temiz su boruları yüksek dayanım gücüne sahip ve dünya sağlık örgütünün önerdiği borudur.

Ege Koruge Boru Piyasaya Sürüldü

Ege Plast‘ın Çiğli Modern üretim tesislerinde Alt yapı grubu ürün setine dahil ettiği EGE YILDIZ Ege Koruge Borunun üretimine 2014 yılının ilk döneminde başlandı. Kanalizasyon, Drenaj, Yağmur, Sanayi Endüstriyel ve evsel atık su hatlarında kullanılan uzun çalışma ömrüne sahip Egekoruge borular EN ISO 13476- 3 e uygun olarak SN 4 ve SN 8 sınıflarında üretilmektedir.

Yüksek Yoğunluklu polietilen malzemeden çift cidarlı olarak üretilen Ege koruge borular, esnek sızdırmaz ve yer sarsıntılarından etkilenmemektedir. Ege koruge borular, bakım kolaylığı, hafif olması nedeniyle de taşıma ve stoklama kolaylığı sağlamaktadır. Öncelikle 150-500 mm aralığında çapların üretimi gerçekleştirilmektedir. Kalite ve hizmet anlayışımızdan taviz vermedik. Her zaman ürünümüzün arkasında olduk. Sektörel fuarlar önemli. İnşaat sektöründe üretim yapan birçok firmanın buluştu bir alan. Bu fuarlara yeni ürünlerimizle katılmaya öncelik veriyoruz. Fuarın hayırlı olmasını diliyorum.


Draeger İthalat ve Pazarlama Müdürü - Pelin Korkmaz

Tüm Ürünlerin Uluslararası Normlara Uygun Olması Gerekir Draeger’in kişisel korunma donanımları en basit toz maskesinden başlar, en komplike solunum cihazları ve kapalı devre solunum cihazına kadar bir kişisel koruyucu donamın portföyü sunar. Firmamız bu sene 125’ci kuruluş yıldönümü kutluyor. Eski ve köklü bir Alman firması. Ürün inovasyonunu, endüstride duyulan ihtiyaca göre ar-ge çalışmaları sonucunda üretir. Fuarda gördüğünüz tüm ürünleri ithal ediyoruz. Türkiye’d e en çok portatif –sabit gaz algılayıcıları ve kişisel donanımlarımız rağbet görüyor. Her fabrikanın ihtiyacı farklıdır. Satışı ve montajı yapılan tüm ürünlerin satış sonrası teknik

136

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

hizmetini kalibrasyonunu ve bakım onarımın kendimiz yapıyoruz. Fuarda yeni sergilediğimiz uyuşturucu test cihazımız var. Alkolmetrelerde ayrı bir grubumuz burada. Yeni cihazımız ile uzun bir laboratuvar testini kısaltıyoruz ve küçültüyoruz. Tükürükte alınan bir örnekle sonuca gidebiliyor. Yangın güvenliğinde solunum cihazları lokomotif ürünlerimizdendir. Gözlük üstü gözlük dahil olmak üzere kendi üretimi olan çok sayıda gözlük çeşidi mevcut. Türkiye’d e son yasa ile birlikte kıpırdanma oldu. Ülkemizde en zor olan farklı sektörlerde çalışanlarda iş güvenliği bilincini oluşturmaktır. İş güvenliğinde, caydırıcı kanun ve

yönetmelikler ile oto kontrol olmadığı sürece, elle tutulur sonuçlar almak çok zor. Kanunla birlikte çok şey aşıldı fakat daha zaman var. Ben gelecek nesilden ümitliyim. Çok geç başlanmış bir girişim. Bu ülkeye giren tüm ürünlerin uluslararası normlara uygun olması gerekir. Uluslararası Standart kalite belgelerine haiz olmayan ürün ucuzluk olarak görülüyor fakat asıl kullanıcıyı tehdit ediyor. Meslek hastalıkları, uzun yıllar hiç KKD kullanmamaktan veya yanlış malzeme kullanımından kaynaklanıyor.


Doro Bant Satış ve Pazarlama Müdürü - Bekir Bayram

Eksikliğimiz, Federasyonumuz veya Bir Birliğimizin Olmaması Doro Bant 1,5 yıl önce kuruldu. Bant sektöründe otomotiv, mobilya, ambalaj, medikal, inşaat ve hırdavat sektörüne hizmet veriyoruz. 10 bin metrekarelik alanda tamamen yerli üretimle çalışmalarımız sürdürüyoruz. 50 çalışanımızla birlikte 10 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Bant sektörünün Türkiye’d e kuruluşu veya bir federasyonu yok. Fiyatlar rekabet sonucu ortaya çıkıyor. Bu durumun üreticiye zarar verdiğini düşünüyorum. Bantçıların kendi arasında kurulmuş bir federasyon veya bir birliği yok bence bu büyük

bir eksiklik. Büyük bir piyasaya sahip olan bant sektörü pek çok sektörün de lokomotif ürünlerini bulundurmaktadır ama ne yazık ki bir birliğimiz bulunmamaktadır. Boya yapılırken pürüzsüz bir kestirme yapılması için ürettiğimiz maskelem bantları boyacıların işlerinde kolaylık sağlıyor. İç mimarların istekleri doğrultusunda yapmış olduğumuz doğal kauçuk maskeleme bandını bu fuarda boyacılarımızın beğenilerine sunuyoruz. Bant üretimlerimiz de her zaman gelişen teknolojiyi yakalamaya çalışıyoruz. Bu doğrultu

da üretmiş olduğumuz merdiven kaydırmaz ürünler de yeni çıkan iş güvenlik kanunu ile ne kadar doğru bir istikametimiz olduğunu görmüş olduk. Spor salonları hava alanları oteller ve bir çok yer de kullanım zorunluluğu olan merdiven kaydırmaz ıslak veya donmuş kaygan zeminlerde rahat bir şekilde yürüme imkanı sağlıyor. Bir diğer yeni ürünümüz olan Tamir bandı sızdırmazlık konusunda profesyonel bir çözüm sağlıyor. Hava ve su akışındaki kaçakları kapatan Tamir bandımız gelecekte istenen ürün olma yolunda ilerliyor.


Fırat Teknik Olarak İthalata Önem Veriyoruz Fuarda daha çok ön plana çıkardığımız çelik dübel ürünlerimiz mevcut. İlk defa böyle bir ürünü Türkiye’ye getirdik. Ayrıca silikon ve köpük tabancaları da fuarda rağbet gören ürünlerimiz arasında. Bizim için nalburiye ve hırdavat fuarı çok önemliydi. O fuarı kaldırmalarının ardından biz kendi ürün grubumuzu sunabilmek için 3 tane fuara katılmamız gerekiyor. Burada 1 ürün grubumuzu sergileyebiliyoruz. Win ve Bağlantı Elemanları fuarlarına

138

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

katılmamız gerekiyor. Fırat teknik olarak ithalata önem veriyoruz. Marka bazında ithalatı arttırmayı düşünüyoruz. Bizim için fiyat ikinci planda. Üründe kalite yoksa biz o üründe yokuz. Getirdiğimiz ürün son tüketicinin elinde kırıldığı an hiçbir anlamı yok ucuzluğun. Üste parada verseniz hiçbir anlamı kalmıyor. Biz kendi markamızı kalitede ön plana çıkartıyoruz. Sektördeki en büyük sıkıntımız satış sonrası tahsilat. Son 5

senedir vadeler aldı başını gitti. Tahsilat yapamıyoruz. Türkiye geneli bir pazarlamamız var. Vade ve tahsilatın düzenlenmesi gerekiyor. Son gelişmeler bizi çok etkiledi. Çok hassas bir müşteri kitlemiz var. Bu hafta fuar olması sebebi ile cirolar yarıya indi sektörde. Vadelerin kısaltılması gerekiyor. Anlamsız bir rekabet söz konusu. Eskiden kar oranları çok yüksek olduğundan bu durum karşılanabiliyormuş fakat artık bu firmalara zarar veriyor.



İGİAD İş Ahlakı Raporu 2. Kısım İş Ahlâkının Kaynakları ve Tarihsel Gelişimi

İslam ve İş Ahlâkı

İslam dini de diğer dinler gibi bağlılarının hayatlarını iyi yönde düzenlemek üzere çeşitli ilkeler koymuştur. Hatta ana kaynağı olan Kurân-ı Kerîm’in orijinalliğini korumuş olması ve diğer dinlere nazaran insan hayatının tüm yönleri ile ilgili düzenlemeler içermesi bakı¬mından ahlâk ve iş ahlâkı açısından çok daha kapsamlı esaslar ihtiva eden bir dindir. İslam’da insan, yeryüzünde yaratıcısının halifesi olarak kabul edilir ve dünya hayatı bir imtihan olarak görülür. İnsan Allah tarafından helal kılınan işlerle ilgilendiği tak¬dirde bu işler de birer ibadet olarak kabul edilir. İslam dininde çalışmak ibadet olarak kabul edilmekte, ticaret özendirilmekte, üretici çalışmaya önem atfedilmek¬te ve toplumdaki refahın adil dağılımı üzerinde titizlikle durulmaktadır. Gerçekten de İslam dini önemli bir ticaret geleneği barındırmaktadır. Bizzat İslam pey¬gamberi Hz. Muhammed ve yakın çevresi ticaretle uğraşmaktaydılar. Diğer dinlerde çalışmanın yasaklandığı günler varken, İslam’da sadece Cuma namazı vakti ticaret namaz bitimine kadar ertelenmiştir. Cuma günlerinin resmi olarak tatil ilan edildiği dönemler olmuşsa da ticari

140

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

faaliyetlerde kesinti olmamıştır. Hz. Peygamber’in bizzat kendisi ticareti ahlâki bir çerçevede gerçekleştirme, kendi el emeğiyle çalışma, çalı¬şanın hakkını teri kurumadan ödeme, kazandığını paylaşma konularında örneklik etmektedir. İslam tarihi Hz Muhammed’den önceki peygamberlerin tutumlarıyla da iş ahlâkı konusunda ör¬nekler barındırmaktadır. Örneğin Kurân-ı Kerîm’de Hz. Şuayb’ın ölçüyü ve tartıyı doğru yapmayan, emanetlere riayet etmeyen, insanlara haklarını vermeyen Medyen ve Eyke halklarına doğru yolu göstermek için peygamber gönderildiği bilinmektedir. Yine Hz. Şuayb’ın damadı olan Hz. Musa ile bir anlamda işçi-işveren olarak yürüttükleri ilişki biçimi de önemli ahlâki ilkeler barındırmaktadır. Kendileri bizzat çeşitli meslekler icra eden pek çok peygamber de iş ahlâkı konusunda önemli ör¬neklikler ortaya koymuşlardır. İslam dini, çalışmanın yanında tevekkülü de tavsiye etmiştir. “Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışmak” şeklinde anlayışla bir dünya-ahiret dengesi gözetilmesi tavsiye edilmiştir. Bu anlayış tasavvuf bakış açısıyla birleşerek; ahlâkı, ticaretin ve iktisadın gündemine taşı¬mış, İslam dinini iş ahlâkının en önemli kaynağı

haline getirmiştir. İbn-i Sina’nın iş ahlâkı konusundaki şu tavsiyeleri bu duruma örnek gösterilebilir: “Ezerek, zorlayarak ve boğuşa-rak elde edilen her artık; günahla, utançla, yüzsuyu dökmekle, hayasızlıkla, haysiyet düşüklüğüyle ve ırz lekesiyle kazanılan her kâr, miktarı büyük olsa da önemsizdir, çok olsa da değersizdir, yararlı görülse de yararsızdır. Lekesiz temiz kazanç ve bitkinliğe düşmeden elde edilen fazlalık, miktarı az olsa da, tartıda hafif gelse de daha lezzetli, daha bereketli ve daha kazançlıdır. Gazali’nin de iktisat ahlâkı ile ilgili olarak İslam’ın temel ilkesini ihsan, yani başkalarına faydalı olacak şekilde davranmak olarak yorumlamaktadır. İslam’ın ahlâk konusunda beş temel ilkesinden bahsedilebilir: Tevhid, muvazene, özgür irade, sorum¬luluk ve ihsan. Bu beş ahlâk ilkesinden ilki olan tevhid, inanç ve amel konularına ilişkin yaklaşımları yanında, insan yaşamının ekonomik, siyasi, dini ve sosyal yönlerinin birbirinden ayrılamayacağını da ifade etmektedir. Ekonomik hayata ilişkin yönü ile tevhid ilkesi; iş ahlâkı açısından işletmenin çalı¬şanları, müşterileri, ortakları, tedarikçileri gibi paydaşları arasında ayırım yapılmamasını, ahlâki ilke¬lerin her alanda geçerli olduğunu, mal ve mülkün emanet olduğunu, sadece kar güdüsü ile hareket edilemeyeceğini ifade eder. Muvazene ilkesi, kâinattaki her şeyin bir denge içerisinde yaratıldığını ifade eder. Ticarette ölçülü olmak, ölçüyü doğru tutmak, müsriflik yapmamak, servet düşkünlüğün¬den kaçınmak gibi esaslar muvazene ilkesinin yansımasıdır. Allah’ın yeryüzündeki halifesi olarak insana belli bir seviyede özgür irade verilmiştir. Böylece insan ahlâki davranıp davranmamayı seçe¬bilir. Bunun iş hayatındaki yansıması dini çerçeveye uygun çeşitli iş anlaşmalarının yapılabilmesidir ve anlaşmalara sadık kalınması bir zorunluluktur. Bu ilke aynı zamanda sınırsız bir piyasa serbestisini de hatalı görmektedir. Piyasaların “görünmez el” yerine iş ahlâkı prensipleri tarafından düzenlemesi


tercih edilmektedir. Sorumluluk ilkesi, sınırsız özgürlük karşısında hesap verebilirliği ifade etmektedir. Herkes kendi fiillerinden sorumludur, örneğin iş hayatında başkalarının yanlış davranışlarda bulun¬ması yanlış davranmayı meşrulaştırmaz. Son olarak ihsan ilkesi, hiçbir zorunluluk yokken başkasının faydasına yapılan iş olarak tanımlanmaktadır. Zor durumdaki alıcılara düşük karla satış yapılması, zor durumdaki satıcılara normalden yüksek fiyat ödenmesi, borcunu ödeyemeyenlere vade tanınması hatta borcun silinmesi, mal iade etmek isteyenlere izin verilmesi, borçlunun borcunu erken ödemesi gibi iş ahlâkı ilkeleri ihsan ilkesinin iş hayatındaki yansımalarına örnek verilebilir. İslam’da iş ahlâkı ile ilgili yapılan çalışmalarda bazı temel prensipler belirlenmiştir. Zekat vermek, malı Allah yolunda harcamak, faiz almamak, hile, vurgunculuk, spekülasyon ve tekelcilikten kaçınmak, helal işlerden para kazanmak, aşırı servet biriktirmek yerine topluma katkı sağlamak, yoksulları gö¬zetmek, sınıflaşmaya karşı eşitliği korumak, gösterişten uzak yaşamak, ticarette halis niyetli olmak, mesleki bilgi ve ehliyete sahip olmak, helal-haram sınırlarına dikkat etmek, işçilerin ve işverenin hakkını gözetmek, toplumun zararına tüketim ve harcamalarda bulunmamak, israf etmemek, yalan söylememek, tica¬ret sırasında yemin etmemek, sözünde durmak, şirketleşmeye çalışmak, işe sabah erken başlamak, ibadetleri aksatmamak, mecbur kalmadıkça borçlanmamak, borçluyu sıkıştırmamak, karaborsacılık ve haksız rekabetten kaçınmak, taşınmaz satımında komşularına öncelik tanımak, alıp satarken kolaylık göstermek, sabırlı ve sebatkâr olmak, Allah’a tevekkül etmek, cesur ve girişimci olmak, kibirli olmamak. Hukuki boşluklardan yararlanmaya çalışmamak, aile ve ortaklık ilişkilerini istismar etmemek, rekabeti engellememek gibi prensipler İslami iş ahlâkına örnek olarak verilebilir. Özelde çalışma ahlâkı açısından ise işverenlerin çalışanların haklarını gözetmeleri, ücret¬lerini tam ve zamanında ödemeleri, ibadetlerine izin vermeleri, yapabilecekleri kadar iş yüklemeleri, çalışanlarla çatışma yerine

kardeşlik ekseninde ilişki kurmalarını isteyen kurallar mevcut. Çalışanların ise işlerini bizzat ve hakkını vererek yapmala¬rı, mesai süresince çalışmayı aksatmamaları, işverene ait alet ve eşyaların emanet kabul etmeleri, karşılıklı rıza ile belirlenmiş iş akdinin gereklerine uymaları İslami bir çalışma ahlâkının temel prensipleri arasındadır.

Ahilik ve İş Ahlâkı

İş ahlâkının oluşumunda dinlerin özellikle de İslam dininin etkisinin en önemli örneklerin¬den birisi de Ahilik kurumudur. Ahlâk ile sanatın uyumlu bileşimi olarak tarif edilen Ahilik Anadolu’da 13. yüzyılın başından itibaren görülmeye başlanmış, başta Kayseri, Konya ve nihayetinde Kırşehir’de esnaf birlikleri olarak teşekkül etmiş bir sosyo-ekonomik örgüt¬lenmenin adıdır. Ahilik anlayışının kökeni 9. yüzyılda başlayan ve bir meslek örgütü niteliği taşımasa da ticaretle uğraşan gençler arasında karşılıklı yardımlaş¬ma, dayanışma ve arkadaşlık ilkelerine uygun yaşamayı ifade eden fütüvvet teşkilatlarına kadar gitmektedir. Daha sonraları Türkler tarafından Ahilik olarak kurumlaştırılan bu teş¬kilat, Anadolu’nun Türkleşmesinde, Türk kültürü ve medeniyetinin, Türk dili ve edebiyatı¬nın gelişmesinde, gelenek ve törelerin yerleşmesi ve korunmasında, Türk sanat ve ticaret ahlâkının oluşması ve yaygınlaşmasında çok önemli hizmetler görmüştür. Osmanlının son döneminde lonca teşkilatı adını alan ahilik teşkilatı sadece bir esnaf birliği değil, ekonomik, sosyal, siyasal ve askeri alanda faaliyetlerde bulunmuş, bugünkü esnaf odaları, sendikalar,

ticaret odaları, eğitim kurumları, TSE ve belediyeler gibi çok sa¬yıda kuruluşun verdiği hizmetleri yüzyıllarca yürütmüş bir teşkilattır. Ahilik teşkilatı 1860’lı yıllarda açılan meslek okullarına kadar varlığını sürdürmüş, bugün de gerek kanunlarımızda, gerekse usta-kalfa-çırak sistemi şeklinde çalışma hayatımızda etkilerini sürdürmektedir. Fakat Ahiliğin günümüzde etkilerinin çok da belirleyici olduğu söylenemez. Bütün prensiplerini dinin asıl kaynağından alan Ahiliğin nizamnamelerine “Fütüvvetname” adı veriliyordu. Ahiliğin esasları ve ticaret kuralları bu kitaplarda yazılıydı. Teşkilata girecek kimseler belirlenen dini ve ahlâki esaslara uymak zorundaydı. Fütüvvetnamelerde, Ahilerde bulunması gereken temel özellikler şu şekilde sıralanmıştır: Doğruluk, emniyet, cömertlik, tevazu, arkadaşlarına nasihat ve doğru yola sevk etme, affedici olma, bencil olmama ve ko¬nukseverlik. Ahiler iş ahlâkını koruyabilmek için birkaç iş veya sanatla değil, yeteneklerine en uygun sanatla uğraşmalı, hak ettiğinden fazlasına tamah etmemeli, sanatının geleneksel pirlerinden kendi ustasına kadar bütün büyüklere içten bağlanmalı ve onları sanat ve davranışında örnek almalıdır. Bilgi sahibi olmalı, bilginleri sevmeli, onlara karşı küçük düşmemeli, aldığı bilgileri yerinde ve zamanında kullanmalıdır. Ahilerin ahlâk dışı saydıkları ve Ahilikten çıkma nedeni sayılan eylemler ise şunlardır: İçki içmek, zina etmek, münafıklık, dedikodu ve iftira etmek, gururlanmak ve kibirlenmek, merhametsizlik etmek, kıskanmak, kin beslemek, sözünde durmamak, yalan söylemek, emanete


hıyanet etmek, kişinin ayıbını örtmemek, ayıbı yüzüne vurmak, cimrilik ve adam öldürmek. Ahilik anlayışı bugünün sosyal güvenlik, ticaret ve iş kanunlarında geçen birçok soruna yüzyıllar¬ca önceden çözümler üretmiş, toplumun sosyo-ekonomik örgütlenmesinin temellerini atmıştır. Tica-ri hayatta işbölümü, üretim anlayışı, dayanışma, kalite ve kendi kendini denetleme gibi yaklaşımlarla bugünün müşteri memnuniyeti, tüketici hakları, toplam kalite yönetimi gibi kavramlarını o zamandan gündeme getirmiş, bugün için geçerli olabilecek bir iş ahlâkı anlayışına kaynaklık etmiştir.

800 Yıllık Tüketici ve Üretici Hakları Kanunları “Pabucu Dama Atmak”

Ahi teşkilatında kalite anlayışı, müşteri odaklı üretim ve her kademede yürütülecek eğitim anlayışından geçmektedir. Mal ve hizmet üreten ahiler her şeyden önce müşteri isteklerini göz önüne almak zorundaydılar. Kaliteli mal ve hizmet üretimi, iyi eğitilmiş çırak, kalfa ve ustalardan oluşan personel kadrosuyla sağlanırdı. Son yıllarda dillerden düşmeyen Toplam Kalite Yönetiminin de esası müşteri odaklı; ürünlerin ve hizmetlerin üretim süreçlerinin sürekli iyileştirilmesi yöntemleriyle, sıfır hataya yaklaşma felsefesidir. Ahi teşkilatının kurucusu sayılan Ahi Evran, ilk olarak esnaflar arasında birlik ve dirliği sağlamıştır. Esnafın denetlenmesine ve özellikle de eğitilmesine önem vermiştir. Her esnafın sağlam iş yapıp yapmadığını, müşterilere

142

Nalbur Teknik.com / Haziran’14

karşı davranışlarını kontrol etmiş, üretilen malların kaliteli ve standartta olmasına çalışmıştır. Ahi birliklerinde ustaların üreteceği ürün belirli bir standarda bağlandığı gibi, alacakları çırak sayısı da standarda bağlanmıştır. Usta sadece ahi teşkilatının öngördüğü kadar çırak alabilirdi. Çünkü çırakların sayısı çok olursa işyerinde eğitim, üretim, kalite ve standart istenilen özellikte gerçekleşmeyecek ve kontrol güçleşecektir. Eğer bir usta kalitesiz mal üretir, üretim standardına uymaz, kalfaların ücretlerini vermez, çıraklarını sömürür, onlara bildiklerini öğretmez ve kendinden beklenen görevleri yerine getirmezse, ustaya işyeri kapatma cezası verilirdi. Ahiliğin temelleri başlangıçta o kadar sağlam atılmış ve kuralları zamanın ve toplumun ihtiyaçlarına o kadar uydurulmuştur ki, bu kurallar sonradan şehir ve kasabaların belediye hizmetleri ve bu hizmetlerin denetlenmesinden örnek alınmıştır. Örneğin, esnaf ve sanatkarların meslekleri ile ilgili hususları düzenleyen 1630 yılından önceye ait olduğu sanılan belge, ayakkabıcıların hangi kalitedeki ayakkabıyı kaça satacaklarını göstermektedir. Günümüzde hala kullandığımız “pabucu dama atmak” deyimi, bir Ahi deyimi olup, Ahiliğin kalite kontrol sistemini çok güzel ifade etmektedir. Bazı esnafların imalatı, standartların altına düşürmesi, sahte mal imal ederek hakiki gibi piyasaya sürmesi hususları da esnaf arasında tepkiyle karşılanıyordu. Bu gibi hallerde ikazlara ehemmiyet verilmeyip, kalitesiz imalata devam edenlerin dükkânları, Kethüdaları (esnaf odası başkanları) tarafından kapatılırdı. Bu cezayla da kendisine çekidüzen vermeyenler daha ileri gittikleri takdirde esnaflıktan ihraç edilirdi. Birçok üründe olduğu gibi, şişecilerin imalatında da cinsine göre şişelerin gramajları tespit olunmuştu. Bu gramajların altında imalat yasak olduğu halde riayet etmeyen bazı ustaların, dükkânları kapatılmıştı. Düşük kaliteli nişasta imal eden ve bunu birinci sınıf nişasta fiyatına satan usta ise, uyarılara aldırmayarak, halkı aldatmaya devam ettiğinden, lonca mensupları, kendisini aralarında barındırmak istemeyerek ihracı için müracaatta

bulunmuşlardır. Kılıç kabzalarında sakız ağacı kullanıldığı halde, üzerini siyaha boyayarak, müşteriye abanos gibi gösteren ve buna benzer daha bir takım yolsuzluklarla meslek haysiyetini zedeleyen başka bir esnaf da lonca mensuplarınca aralarından ihracı istenmişti. Ahi birliklerinde üretilen mal ve hizmette kalite ve verimliliğin artırılması için aşağıdaki kriterlere özellikle dikkat edilirdi. •Ahiliğin temel felsefesini, üretilen mal ve hizmette müşteri odaklı düşünceyi ifade eden, “Müşteri velinimettir” anlayışı oluşturmaktadır. •Ahilikte ikisi temel olmak üzere, üç yönlü eğitim vardır. Bunlar mesleki eğitim, tekke eğitimi ve medrese eğitimidir. Medrese eğitimi mecburi değildir. Ömür boyu ve her kademede devam edecek olan mesleki eğitimle tekke eğitimi Ahiliğin temelidir. •Ahi birliklerinde katılım ve paylaşım esastır, bu sebeple toplantılara önemli bir yer verilirdi. Esnaf aleyhine alınan kararlar büyük bir mecliste görüşülürdü. Ancak Ahi Baba Vekili, lüzum görürse, “olağan üstü toplantı” yapardı. Bu toplantıya büyük meclis üyeleri ile birlikte her meslek kolundan üç usta da davet edilirdi. Devlet yetkilileriyle yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamazsa, ertesi gün “Memleket Toplantısı” yapılırdı. Memleket toplantısına bütün ustalar, beldenin ileri gelenleri (uluma, eşraf) ilan suretiyle çağrılırdı. •Ahiler teşkilatında çalışanlar arasında dayanışmayı sağlamak, moral ve verimliliği artırmak için akşam zaviyelerinde toplanılır, yemekten sonra dini, ahlaki ve mesleki konularda eğitici kitaplar okunur, sohbetler edilir, ilahiler söylenirdi. Buralarda stres atılır, bilgi ve tecrübeler artırılır, ertesi güne büyük bir moralle motive olarak işe başlanırdı. •Ahilikte sosyal ilişkiler, dayanışma ve işbirliği pekiştirilmiştir. Üst yönetimden, çırağa kadar bütün çalışanların işbirliği içerisinde bulunması, bu felsefenin en önemli amaçlarından biridir. •Ahilikte üretilen kaliteli mal ve hizmeti ucuza satmak esastı. Kalitesiz bir malı fiyatından daha yüksek bir bedelle satan esnafın “pabucu dama atılırdı”. •Ahilikte israf haram olduğu ve maliyetleri arttırdığı için yasaktı. Üretilen mal ve hizmetlerde sıfır hata esastı.






Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.