Nalbur Teknik Haziran'15

Page 1

İMG

Haziran -June /2015

Reis Makina Güvencesiyle

Türkiye’de

T Ü R K İ Y E

D İ S T R İ B Ü T Ö R Ü

www.oerlikon-welding.com












İmtiyaz Sahibi İSTMAG Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına

Yılın ikinci yarısına umutla bakıldığını biliyor ve diliyoruz

H. Ferruh Işıkik m.tr

Genel Müdür

Mehmet Söztutan mehmet.soztutan@img.com.tr

Yayın Editörü

Emine Korkmaz emine.korkmaz@img.com.tr

Reklam Müdürü

Zülküf Karadayı zulkuf.karadayi@img.com.tr

H

Sorumlu Müdür Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr Dış İlişkiler Müdürü

Hakan K urt hakan.kurt@img.com.tr

Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Pekel ebru.pekel@img.com.tr

Muhasebe ve Finans Müdürü Mustafa Aktaş mustafa.aktas@img.com.tr

Abone İsmail Özçelik ismail.ozcelik@img.com.tr

İhlas Gazetecilik A.Ş. CTP-Baskı Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna-Bahçelievler/İstanbul Tel: 0 212 454 30 00 Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Adres Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar / İstanbul Tel: +90 212 604 50 50 Faks: +90 212 604 50 51 www.nalburteknik.com

Nalbur Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Nalbur Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İSTMAG Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Nalbur Teknik Dergisi ayda bir yayınlanır.

EDİTÖRDEN

Grafik Tasarım Şükrü Karşıyaka sukru.karsiyaka@img.com.tr

aziran sayısı ile merhaba. Ocak ayından itibaren döviz kurlarındaki belirsizlik, seçim dönemi belirsizliği ve çek yasasından doğan sıkıntılar ile ilk 6 ayı geride bıraktık. Sektörün önemli oyuncuları ile yaptığımız söyleşiler ve sohbetler doğrultusunda 2015’in ilk 6 ayının belirsiz ve firmalar açısından temkinli ilerleyişi sürpriz bir gelişme değildi elbette. Bu paralelde yılın ikinci yarısı için daha umutlu konuşan sektör temsilcileri seçimlerin bitmesi, döviz kurlarının sabitlenmesi ile 2015 hedef ve beklentilerine daha da umutla baktıklarını biliyor ve diliyoruz. Nalbur Teknik dergisi olarak Haziran ayı dosya konumuzda Orman, Tarım ve Bahçe Makinaları sektörünü ele aldık. Her ay olduğu gibi sektörün en büyükleri ile görüşerek hem kurum faaliyetleri hem ürün yelpazeleri hem de sektörel sıkıntılarını dinleyerek Orman, Tarım ve Bahçe Makinaları sektörüne dair geniş bir çalışma hazırladık. Akabinde yine her ay olduğu gibi hırdavat sektörünün tedarikçileri, üreticileri ile söyleşiler gerçekleştirdik. Nalbur Teknik dergisi olarak sektör temsilcilerinin görüş ve önerileri bizler için ve sizler için son derece önemli fakat bunun dışında hırdavat sektöründe faaliyet gösteren bölgesel esnaflarımızda bu lokomotifin bir parçası olmasından dolayı ayrıca önemli. Bunun bilinci ve farkındalığı ile Adana, Hatay ve İstanbul’dan bölgesel esnaflarımızla da görüşerek sıkıntılarını, bölgesel sorunlarını, bayiliklerini yaptıkları markalardan beklentilerini dinledik. Nalbur Teknik dergisi içerisinde hırdavat ve nalbur sektörüne dair tüm gelişmeleri incelemeye devam edeceğiz. Temmuz sayısında görüşmek dileği ile.

Emine Korkmaz


İÇİNDEKİLER

Yurtbay Yapı Kimyasalları Genel Koordinatörü Tolga Sarı

SADAL Ürün Müdürü ve STS Proje Yöneticisi Gökhan Güvendik

İNDEX

Semak Makina A.Ş Satış ve Pazarlama Müdürü Ufuk İlgin

Körfez Ticaret Genel Müdürü Hasan Elveren

ASKAYNAK.................................. Ö.K.K

GULFCO..................................... 55-89

REİS MAKİNA...........................Ö.K.-31

ATAMAN...........................................51

GÜLAL...........................................107

RENK PLASTİK.................................97

ATEŞ İNŞ.........................................91

HENKEL CERESİT ...................... 68-69

BOSCH...............................Ö.K.İ.1-A.K.

HENKEL SİSTA........................... 64-65

BURLA MAK................................... 4-5

İHLAS KOLEJ.................................137

CERMİX...........................................47

KALEKİLİT........................................19

SEL EATON.11-113-115 -117-119-121

DEKOR.............................................39

KAMİLTÜRK....................................131

SELSİL........................................... 2-3

EMÜLZER.........................................57

KARBOSAN...............................6-7-15

TEKSAN...........................................27

ERATAŞ..........................................101

KARCHER.........................................71

ERKALIP...........................................61

KARKİM..................................... 81-83

FOSTER.....................................A.K.İ.K

KUZULUK.......................................135

GEDORE...........................................41

NALBURTEKNİK............................. 103

VİKO................................................33

GERDANYA.....................................129

NET İLETİŞİM......................... 139-141

YEM FUAR.....................................133

ROTHENBERGER .............................79 SARAYSU ARM. ...............................93

TÜM PLASTİK............................. 75-77 TÜMRAY.........................................125


HABER

Mesleki Yeterlilik Belgesi artÄąk zorunlu

12

Nalbur Teknik.com / Haziran’15


HABER

2

014 yılı Türkiye’de maalesef iş kazlarının damga vurduğu bir yıl oldu. Bu kazalar sonucunda hükümet artan iş kazalarına alternatif çözümler aradı. Çözümlerden bir tanesi de geçtiğimiz ay Çalışma Bakanlığı’nca tebliğ edilen bazı mesleklerde Mesleki Yeterlilik Belgesi aranacak olması. Artan iş kazaları ile birlikte Türkiye’nin son dönemlerde ki en önemli konusu haline gelen İş sağlığı ve güvenliği konusu ile ilgili yasal düzenlemeler ve değişiklikler yapılmaya devam ediyor. Durum böyle olmakla birlikte Ermenek’te meydana gelen maden kazasından sonra hazırlanan torba yasa ile önemli ve yerinde bir düzenleme getirildi. Bundan böyle ‘mesleki yeterlilik’ kavramını sıkça duyacağız. Çünkü bazı mesleklerde mesleki yeterlilik belgesi olmadan çalışmak mümkün olmayacak. Mesleki yeterlilik ile amaçlanan, işçilerin çalışacakları sektöre ilişkin eğitimli olmaları ve karşılayabilecekleri kaza risklerine karşı tedbirli olmalarını sağlamak. Bu uygulamanın zorunluluk adı altında olduğuna bakmayın. Zaten olması gereken ya da oluşması gereken bilinç budur. Mevcut durumda mesleki yeterlilik belgesi ile konu biraz daha kontrol altında tutulmak isteniyor. Mesleki yeterlilik belgesinin verilmesi ile ilgili kural koyucu makam Mesleki Yeterlilik Kurumu. Bu kurum, eğitim-öğretim kurumlarına ve üniversitelere mesleki yeterlilik belgesi akreditasyon yetkisi veriyor. Bunun sonucunda da akredite olan eğitim ve öğretim kurumlarından mezun olanlara kazandıkları mesleki yeterliliklere uygun Mesleki Yeterlilik Belgesi veriliyor. Belgeyi alan işçi bir bakıma yapacağı işle ilgili gerekli bilgi ve beceriye sahip sayılıyor. Umarım sistem sağlıklı işler ve verilen belgeler gelişigüzel dağıtılmaz. Çünkü burada esas olan işçinin canı ve sağlığı. Sırf ceza yememek için alınan belgelerin ve önlemlerin sonuçlarını ise hep beraber görüyoruz.

Kimler hangi belgeyi alacak

Mesleki Yeterlilik Belgesi ile çalıştırma zorunluluğu şimdilik bütün sektörler ve işyerleri için geçerli değil. Ama zamanla bunun kapsamının genişletilmesi düşünülüyor. Öncelikle kapsamda olan işyerleri, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta olanlar. Yani az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışanlar için bu yükümlülük yok. Bunun yanı sıra Mesleki Yeterlilik Kurumu bir tebliğ yayımladı ve hangi işlerde belge alınması gerektiğini belirledi. Dolayısıyla şimdilik sadece tebliğde yer alan işler için belge alınacak. Bu mesleklerin tam listesi şöyle: Ahşap Kalıpçısı, Alçı Levha Uygulayıcısı, Alçı Sıva Uygulayıcısı, Alüminyum Kaynakçısı, Bacacı, Betonarme Demircisi, Betoncu, Çelik Kaynakçısı, Direnç Kaynak Ayarcısı, doğalgaz Altyapı Yapım Kontrol Personeli, Doğalgaz Çelik Boru Kaynakçısı, Doğalgaz Isıtma Ve Gaz Yakıcı Cihaz Servis Personeli, Doğalgaz İşletme Bakım Operatörü, Doğalgaz Polietilen Boru Kaynakçısı, Duvarcı, Endüstriyel Boru Montajcısı, Hidrolik Pnömatikçi, Isı Yalıtımcısı, Isıtma ve Doğalgaz İç Tesisat Yapım Personeli, İnşaat Boyacısı, İskele Kurulum Elemanı, Kaynak Operatörü, Makine Bakımcı, Otomotiv Elektromekanikçisi, Otomotiv Mekanikçisi, Otomotiv Montajcısı, Otomotiv Sac Ve Gövde Kaynakçısı, Seramik Karo Kaplamacısı, Ses Yalıtımcısı, Sıvacı, Su Yalıtımcısı, Tünel Kalıpçısı ve Yangın Yalıtımcısı.” Yasada 40 tane meslek belirlenmiş ve hemen hemen hepsi de çok fazla işçinin çalıştırıldığı ana mesleklerden. Bununla birlikte, daha önceden ustalık belgesi almış olanlar ile Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı mesleki ve teknik eğitim okullarından ve üniversitelerin mesleki ve teknik eğitim veren okul ve bölümlerinden mezun olup, diplomalarında veya ustalık belgelerinde belirtilen bölüm,

alan ve dallarda çalıştırılanlardan mesleki yeterlilik belgesi almaları istenmeyecek.

İşverenler için son tarih İşverenlere bir yıllık süre tanınmış. Yani çalıştırdığınız işçilerin 25 Mayıs 2016’ya kadar mesleki yeterlilik belgesi almasını sağlamanız gerekiyor. Bu tarihten sonra belgesiz işçi çalıştıramayacaksınız. Peki belgesiz işçi çalıştırırsanız ne olacak? Şayet belgesiz işçi çalıştırdığınız tespit edilirse işveren veya işveren vekillerine Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü tarafından her bir çalışan için 500 TL idari para cezası verilecek. Bu cezanın ne kadar caydırıcı olduğu ve ülkemizdeki denetim oranının ne seviyede olduğu ayrıca düşünülmesi gereken bir husus. Bu sebeple getirilen sistemin daha etkin kontrolü ve uygulanmasına yönelik önlemler alınması gerekiyor. Mevcut haliyle kuralların işverenlerce ihlal edilmesi yüksek ihtimalli görülüyor.

Çözüm mü? Çıkan yasalara ve tebliğlere rağmen endişelenmeden edemiyor insan. Cezai müeyyideler tabii ki iş kazalarının önlenmesinde etkili olacaktır, fakat hepsinden önemlisi bu bilinci ve kültürü iş hayatına nasıl entegre edeceğimiz. Biliyoruz ki yasadan sonra bazı iş verenler anlaşmalı kurumlarla iş birliği yapıp eğitim saatlerini düşürecekler ya da işçi eğitimlere gitmeden işveren sayesinde mesleki yeterlilik belgesini alabilciklerdir. Kısaca mevcut hali ile bu kararın ihlal edilme ihtimali yüksek görünüyor. Bu durumda başta da bahsettiğimiz gibi iş sağlığı ve güvenliği konusunun Türkiye içinde bir kültür haline gelmesi ve insan hayatının ne derece önemli olduğunun bilincine varılması gerekiyor. Unutmayalım ki iş kazasının bedelini; işçi hayatı, işveren ise sermayesi ve vicdanı ile öder.

Emine Korkmaz


HABER

Kale Kilit’e İMMİB’den 9’uncu kez birincilik ödülü Her yıl İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) tarafından düzenlenen “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”nde zirve isim yine değişmedi. Kale Kilit “Metal Eşya” kategorisinde 9’uncu kez birincilik ödülüne layık görüldü

İ

MMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni bu yıl Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve birçok ihracatçı birliğinin başkanlarının katılımlarıyla gerçekleşti. Ödül töreninde Kale Kilit bu yıl da zirveyi kimseye bırakmadı. Kale Kilit “Metal Eşya” kategorisinde 9. kez üst üste birinciliğe layık görülürken, ödülü Kale Kilit İhracat Koordinatörü Cem Alpaslan aldı. Kale Kilit’in başarısından duyduğu memnuniyeti dile getiren Alpaslan ödülle ilgili olarak, “Sektörün hareketlenmesi ve rekabetin güçlenmesi için oldukça

14

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

verimli olan ödüller biz firmalar nezdinde oldukça önemli… Kale Kilit gibi sektöre damgasını vuran bir firmanın 9 kez üst üste birincilik alması, ihracat alanında yapılan çalışmaların başarısını bir kez daha vurguluyor ve yeni yatırımlar için bizleri daha da motive ediyor” şeklinde konuştu. “Metal Eşya” alanında Türkiye’nin ihracat şampiyonu Kale Kilit, kurulduğu günden bu yana 102 ülkeye kilit satışı gerçekleştirdi. Rusya’d an Suudi Arabistan’a , Gana’d an, Nijerya’ya, Fildişi Sahilleri’nden, Senegal’e kadar birçok ülkeye ürün ihraç eden Kale Kilit, sektöründe ihracat

yapan önemli oyuncular arasında yer almaya devam ediyor. Kale Kilit, yakın bir zamanda 150 milyon liralık yatırımla Avrupa’nın en büyük kilit entegre tesisi olacak yaklaşık 100 bin metrekare kapalı alana sahip Çerkezköy’d eki üretim tesisine taşınarak, günde 170 bin adet kilit üretecek. Bu üretimin yüzde 45’inin ise ihraç edilmesi hedefleniyor. Güney ve Orta Amerika’ya da kilit satan Kale, yeni fabrikasına geçtikten sonra Kuzey Amerika’ya da ihracat hamlesi başlatmayı planlıyor.



HABER

Oerlikon Kaynak Makinaları Reis Makina güvencesiyle Türkiye’de

S

ektörde birçok büyük markanın Türkiye distribütörlüğünü bünyesinde bulunduran Reis Makina, yaptığı başarılı çalışmaları ile sektöre yön vermeye devam ediyor. Tüketici ile çok daha yakın işbirliği kurmak adına Oerlikon marka ürünleri önümüzdeki dönemde Türkiye piyasasına sunacak olan Reis Makina, kaynak

16

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

makinaları konusunda, dünyanın saygın, kaliteli ve başarılı markalarından biri olan Air Liquide bünyesinde bulunan “Oerlikon” ürünlerinin Türkiye distribütörlüğünü gerçekleştirecek. Türkiye genelinde; stratejik, ticari ortak olarak adlandırılan yüzlerce Reis Shop Mağazası, binlerce bayii ve 600’ü aşan yetkili servis ile Reis Makina,

içinde bulunmuş olduğu sektörün markalaşmasına büyük katkı sağlamaya devam ediyor. Profesyonel kullanıcılar için vazgeçilmez olan Reis Makina ürünleri, Türkiye’nin her bölgesinde bulunan Reis Shop mağazalarında, bayilerde ve yapı marketlerde son kullanıcılara sunuluyor. Teknoloji eksenli değişim


HABER

modeliyle, yeni iş trendlerine uygun adımlar atan Reis Makina, ARGE programı kapsamında geliştirdiği ürün gamıyla müşterilerine, sürekli inovasyon içeren farklı ve yeni ürün seçenekleri sunuyor. Geleneksel değerleri kurum kültürünün temel yapı taşı gören Reis Makina, tüm Türkiye coğrafyasında, ticaretin yanında; müşterileriyle sevgi temelli dostluk köprüleri tesis ederken büyüme ve birlikte gelişmeyi kendine ilke ediniyor.

90 ülkede, 2261 çalışan ile 7000 distributörülük

1938 yılında İsviçre’de kurulan OERLIKON Schweisstechnik firmasını, 1991 yılında Fransız Air Liquide satın alarak,1996 yılında Air Liquide Welding firmasını kurdu ve 90 ülkede, 2261 çalışanı ile 7000 distribütörlük oluşturdu. Son dönemde Air Liquide Welding sahip olduğu diğer önemli kaynak markaları ile birlikte OERLIKON logosunu yenile di.


ORMAN, BAHÇE ve TARIM EKİPMANLARI

SEKTÖR ANALİZİ

Dosya: Orman, Tarım ve Bahçe Makinaları

Zamanınız, emeğiniz ve paranız cebinizde kalsın

N

albur Teknik Dergisi, Haziran ayı dosya konumuzda Orman, Tarım ve Bahçe Makinaları sektörünü ele alacağız. Sektörü ele almadan önce Türkiye tarım sektörünü birkaç cümle ile özetlemek gerekiyor. Hepimizin bildiği üzere, Türkiye tarım toplumuydu ve yıllar ilerledikçe sanayi toplumuna doğru bir geçiş söz konusu oldu. Bu geçiş esnasında çiftçi, devlet desteklemelerinden mahrum kaldı. Avrupa ülkeleri gibi sanayi devrimi yaşamayışımızdan dolayı Ekstansif tarım yani ilkel tarım yöntemleri kullanıldı ve bütün bunlara bağlı olarak da çiftçinin topraktan alabileceği verimin düşüklüğü dışında da çiftçiler, sınıfsal anlamda en zayıf halka oldu. Türkiye’nin gelişim grafiğini hızla yükseltmesi ve kentleşmenin doruk noktalara ulaşması ile tarımda değişiklikler olsa da istenilen seviyeye ulaşamadı. İlgili bakanlıklar tarafından tarım makinaları için çeşitli hibe destekleri programları düzenlendi fakat (ki oldukça olumlu bir gelişme bu programlar hem Türkiye, hem de çiftçi adına) istenilen seviye yakalanamadı. Nihayetinde tarım makinaları sektörü Türkiye’de hep biraz eksik kaldı.

18 Nalbur Teknik.com / Haziran’15

Bütün bunlara istinaden çiftçilik, yavaş yavaş intansif yani modern tarım yöntemlerine geçiş yaparken kentleşmenin kendi içinde doğurduğu bir başka sektör ortaya çıktı. Bu da bahçe makinaları ekipmanları sektörü. İnsanlar beton şehirler içinde doğaya duyduğu özlemi kendi bahçelerinde gidermeye çalışacak, akabinde de belediyeler yeşil alan oluşturmak adına park ve bahçelere yönelecek, doğaya duyulan özlemi fark eden işletmeler, oteller konseptlerini yeşil ve peyzaj üzerine kurarak bahçe ve orman makinalarının gelişimine katkı sağlayacaklardı. Orman, Bahçe ve Tarım ekipmanlarının Türkiye’deki gelişim sürecini kısaca özetlemeye çalıştık. Şimdi de sektörün gelişiminin ve sıkıntılarına kısaca göz atalım. Orman, Bahçe ve Tarım ekipmanları sektöründe, Türkiye adına çok önemli ve büyük oyuncular bulunuyor. Hepsinin görüş bazında ortak noktası Türkiye’de tarımın intansif yöntemlerle yapılması gerektiği. Bununla ilgi de gerek devlet desteği, gerekse çiftçilerin bilinçlendirilerek Avrupa normlarına ulaştırılmasının temel amaç olması gerektiği. Bir diğer konu ise her sektörün

sıkıntısı haline gelen merdiven altı ya da denetimsiz Çin malı üretimler. Sektör liderleri bu konuyla ilgili rahatsızlıklarını dile getirirken haksız rekabetin dışında, bu ürünlerin kalite standartlarını barındırmadığı ve akabinde son kullanıcıların yaşayabileceği sıkıntılara dikkat çekiyorlar. Daha önceki dosya konularımızda da kalite standartları dışında üretilen ürünleri incelemiş ve yaşanabilecek sıkıntılardan bahsetmiştik. Fakat Orman, Bahçe ve Tarım ekipmanları sektöründe bu konu biraz daha önemli, keza ürünlerle profesyonel ya da amatör direkt nihai kullanıcı ilgilendiği için kalitesiz ürünlerde iş kazaları riski daha fazla artıyor. Nihai tüketici için ürünlerde marka, kalite ve servis çok çok önemli hale geliyor. Sektör temsilcilerinin de bütün bunların bilinci ile üretim ya da ithalat yaptıklarını biliyoruz. Sektöre dair kısa bir analiz yaptıktan sonra dilerseniz şimdi de Orman, Tarım ve Bahçe Makinaları sektörünün en büyüklerinin görüşlerini, faaliyetlerini inceleyelim. Keyifli okumalar.

Emine Korkmaz



SEKTÖR ANALİZİ Semak Makina A.Ş Satış ve Pazarlama Müdürü Ufuk İlgin: “Sektörün yön veren lider firmasıyız. Lider koltuğunda oturmanın çok zor olduğu bilincindeyiz ve bu konuda ne gerekiyorsa yapıyoruz. Stratejilerimiz hep daha iyi nasıl yaparız sorusuna cevap verecek şekilde oluşturuluyor. Bunları yaparken masa başında karar vermiyoruz, sahanın sesine dikkat ediyoruz. Son tüketici için satın alma kararını verirken en önemli unsurun aldığı ürünün güvenilir firma ve marka olması diye düşünüyorum. Bu konuda Semak birkaç adım ilerde. Bizim Sloganımız bile” Güveniniz Gücümüzdür”. Güven vermek bizim işimiz. Sattığımız her ürünün arkasındayız. Bizi farklı kılanda bu zaten.”

UFUK İLGİN UFUK İLGİN Semak Makina A.Ş Satış ve Pazarlama Müdürü

Semak Makina ‘Güveniniz Gücümüzdür’

20 Nalbur Teknik.com / Haziran’15


G

üveniniz gücümüzdür’ sloganı ile 66 yıldır orman, bahçe ve tarım sektöründe lider firmalar arasında varlığını koruyan Semak Makina, dünyada adını duyurmuş 30 markanın temsilciliğini yaparak, 800’ü aşkın bayisi ile yükselerek ilerlemeye devam ediyor. Semak Makina A.Ş Satış ve Pazarlama Müdürü Ufuk İlgin ile Semak Makina’nın dünü, bugünü, başarıları, hizmet politikaları ile ilgili geniş bir söyleşi gerçekleştirdik. Keyifli okumalar.

Firmanız hakkında ve faaliyet gösterdiği alanlarla ilgili bilgi verir misiniz?

Firmamız 40 yılı aşkın süredir, Tarım, Orman ve Bahçe makinelerini yurt dışından ithal edip Türkiye genelinde satış ve dağıtımını gerçekleştirmektedir. bahçe ve tarım makineleri ile birlikte yine bu alanda kullanılmakta olan, örneğin küçük bahçe aletleri, sulama ürünleri, jeneratör gibi diğer ürün gruplarında da faaliyet göstermekteyiz. Semak Makina’ nın temelleri ilk olarak 1949 yılında Tahtakale’ de, şahıs firması olarak atılmıştır. Başlarda hırdavat ve nalburiye sektöründe faaliyet gösteren firmamız, 1970‘lerin başında Oleo-Mac ile tanışıp, bahçe –tarım sektöründe çalışmaya başlamıştır. Kuruluştan sonra 3’üncü nesili temsil eden ve halen firma yönetiminde bulunan Süleyman ve Selim Keleş kardeşlerin, 1990’ lı yıllarda yönetimi alması ile firmamızın büyüme ivmesi hızla artmaya başlamıştır. Günümüzde, Semak Makina olarak, Gebze’ de bulunan merkez binamızda, 13 bin metrekare açık, 7 bin 500 metrekare kapalı alan ve 75 personeli ile yenilikçi, kazan kazan anlayışı ile hareket eden ve başarılarımızın ülkemizin başarısı olduğu zihniyetini taşıyan yapımızla,

hizmet vermeye devam ediyoruz. Türkiye’nin 7 bölgesinde yaklaşık 800 Yetkili Bayisi ile tüketicisine hizmet veren Semak, 2 bin’den fazla ana kalemin yer aldığı ürün gamıyla geniş bir pazara hitap etmektedir. Amatör, hobi, yarı profesyonel ve profesyonel olmak üzere; ormancılık, tarım, bahçe makine ve donanımları konusunda neredeyse tüketicilerin tüm ihtiyaçlarına cevap verebilmektedir.

Semak Makina bünyesinde 30’a yakın marka temsilciliği yapıyorsunuz. Bu markaları seçerken özellikle tercih sebepleriniz neler oluyor?

Dünyada önde gelen 30 markanın temsilciliğini yapmaktayız. Semak Makina Ticaret ve Sanayi A.Ş. başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere, toplam 13 ülkeden gerçekleştirdiği ithalat ile alanında dünyada önde gelen 30 markayı Türkiye'de temsil etmektedir. 1970 yılından beri İtalyan menşeli Oleo-Mac (EMAK), 1997 yılından beri Kanada menşeli Oregon (BLOUNT), 1998 yılından beri İsviçre menşeli Felco markalarının Türkiye’deki yetkili ve tek distribütörü olan Semak, başarı ile temsil ettiği markaların Avrupa satıcıları ciro sıralamasında

ilk sıralarda yer almaktadır. Bu markaları seçerken ürün kalitesine ve hizmete önem veren kendi ülkesinde ve dünyada marka olmuş güvenilir ve kendini geliştiren güçlü firmalar olmasına önem veriyoruz. Temsilcisi olduğumuz orman ve bahçe makinaları konusunda faaliyet gösteren İtalyan Oleo-Mac firması 4 üretim tesisi, 9 ticari şubesi ve 135 distribütörü ile dünya devleri arasındadır. Zincir, kılavuz ve ekipmanları konusunda faaliyet gösteren Kanada merkezli Oregon (BLOUNT ) firması da toplam 12 üretim tesisi ve ticari şubesi ile dünyada sektördeki üreticilere

ORMAN, BAHÇE ve TARIM EKİPMANLARI

SEKTÖR ANALİZİ


ORMAN, BAHÇE ve TARIM EKİPMANLARI

SEKTÖR ANALİZİ

bile kendi ürünlerini pazarlama konusunda lider firmadır. Budama makası ve el testereleri konusunda faaliyet gösteren İsviçre merkezli Felco firması 3 üretim tesisi ile ürün kalitesi ve müşteri odaklı stratejileri konusunda tüm dünyada bu alanda devler arasına girmiş önemli bir firmadır. Tabii ki bu markaların temsilciliklerini almak söylendiği kadar kolay olmuyor. Bu firmalar temsilcilik verdikleri firmalarda da en az kendileri kadar kalite ve hizmet anlayışı olan, teknolojik alt yapıya sahip olup kendi ülkesinde söz sahibi olan güvenilir ve güçlü firmaları tercih ediyorlar.

İthal ettiğiniz ürünlerin Türkiye koşullarına uygunluğunu nasıl belirliyorsunuz?

Temel ürünlerimizde, genellikle ülkemize benzer mevsim, toprak ve doğaya sahip ülkelerde çalışmış ve kendini ispat etmiş ürünleri tercih ediyoruz. Temsilcisi olduğumuz firmaların tamamı ciddi Ar-Ge departmanlarına sahiptir. Bu firmalara Türkiye koşullarına uygun ürün geliştirmeleri adına toprak, iklim yapısıyla ilgili kendilerine bilgi aktarıyoruz. Ayrıca son tüketicinin

22 Nalbur Teknik.com / Haziran’15

beklentilerini sahadan alıyoruz ve üreticiler ile paylaşarak ürünlerin Türkiye şartlarına uygun olması için geliştirmesini sağlıyoruz. Yeni çalışmaya başlayacağımız firmalarda ise ithalatı gerçekleştirmeden önce, Türkiye’ye getirmiş olduğumuz örnek ürünleri, olabilecek en ağır şartlarda çalıştırıp, denemeye tabi tutuyoruz. Uzun süreçli deneme sonrasında başarılı olan ürünleri seçiyoruz. Yine bu aşamada üretici firmanın yedek parça anlayışı, gücü ve finansal yapısını da değerlendirip, ürünlerin Türkiye’ye ithalatını gerçekleştiriyoruz.

Ormancılık, Tarım ve Bahçe Malzemeleri sektöründe ki tüketici ihtiyaçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu ihtiyaç ve taleplere firma olarak nasıl destek veriyorsunuz? Son kullanıcıların Sosyal Medya veya Web sayfamızdan gönderdikleri ayrıca bayilerimizin aynı yolla veya direk olarak bize ilettikleri tüm önerileri değerlendiriyoruz. Bizim için değerli olan her türlü talebi dikkate alarak araştırmalar yapıyor ve ürün gamımızı yeniliyoruz.

Ayrıca tecrübeli satış ekibimiz sahada tespit ettikleri her türlü bilgiyi bize raporlar. Gerektiği durumlarda müşterilerimize ürünlerimizle ilgili bilgilendirme amaçlı görüşmeler ve tanıtımlar yaparız. Kısacası Müşteri odaklıyız. Müşterinin söylemleri ve istekleri bizim için oldukça önemlidir.

Satış ve pazarlama stratejileriniz nelerdir? Son kullanıcının satın alma tercihlerini etkileyen sebepler nelerdir?

Sektörün yön veren lider firmasıyız. Lider koltuğunda oturmanın çok zor olduğunu bilincindeyiz ve bu konuda ne gerekiyorsa yapıyoruz. Stratejilerimiz hep daha iyi nasıl yaparız sorusuna cevap verecek şekilde oluşturuluyor. Bunları yaparken masa başında karar vermiyoruz, sahanın sesine dikkat ediyoruz. Son tüketici için satın alma kararını verirken en önemli unsurun aldığı ürünün güvenilir firma ve marka olması diye düşünüyorum. Bu konuda Semak birkaç adım ilerde. Bizim Sloganımız bile” Güveniniz Gücümüzdür” . Güven vermek bizim işimiz. Sattığımız her ürünün


arkasındayız. Bizi farklı kılanda bu zaten. Ayrıca ürün kalitesi müşteri açısından çok önemli. Biz temsilcisi olduğumuz firmaları seçerken bunu unutmuyoruz. Ürün yelpazesinin geniş olması da önemli. Müşteri faaliyet alnımızla ilgili tüm ihtiyaçlarını Semak bayisinden karşılayabilmeli. Biz bu konuda da iddialıyız. Sektördeki en geniş ürün yelpazesine sahip firma Semak’ tır. Bunun dışında marka bilinirliliğini de unutmamak gerekir. Ürün yelpazesi içinde arama motorlarında en fazla aranan markalar bizim markalarımız. Tabi ki en önemli unsurlardan biri de yaygın servis ağımız ve uygun fiyatlı geniş yedek parça alternatiflerimizdir.

Geniş yedek parça stoğunuz ile hem markalarınıza hem de piyasada bulunan diğer markalara hizmet sunuyorsunuz. Semak Makina’nın yedek parça faaliyeti ile ilgili neler söylemek istersiniz? Firmamız, pazara sunduğu ürünlere ilişkin geniş aksesuar ve yedek parça stoğu ile dünyadaki sayılı örneklerdendir. Yeni ürün getirecek olduğumuzda veya eski çalıştığımız fabrikaların yeni ürünleri ile ilgili çalışma yaptığımızda, öncelikli olarak yedek parça durumunu ve stoğunu araştırıyoruz. Teknik ürünler satmamız ve ne kadar kaliteli olursa olsun bir arıza olasılığı olması nedeni ile yedek parça durumu bizim için her şeyden önemli gelmektedir. Yurt dışına yeni bir ürün ile ilgili sipariş yapıldığında, aynı sipariş ile birlikte her zaman yedek parçalarını da getirtiyoruz. Bu geniş yedek parça ve 300’ün üzerinde bulunan yetkili servisimiz ile müşteri memnuniyetini

sağlamak, bizim için her şeyden önce gelmektedir. Temsilcisi olduğu markaların yanı sıra; aynı gruplar dahilinde pazarda var olan diğer marka ürünlerin aksesuar ve yedek parçaları konusunda da eşsiz çeşitlilikte verdiğimiz hizmetle, yedek parça konusunda piyasada oldukça iddialıyız. Bu konu tamamen müşteri odaklı ve müşteri memnuniyeti üzerine kurulu stratejilerimizden kaynaklı bir durumdur.

Semak Makina olarak bayilik çalışmalarınızdan bahsedersek, bayilere ne gibi avantajlar sunuyorsunuz?

Öncelikle Semak hep bana diyen bir firma anlayışında değildir. Kazan kazandır mantığıyla hareket ediyoruz. Tüm çalışma şekillerimiz çok şeffaftır. Biz hem son kullanıcıya hem yetkili satıcılarımıza kazandırmaya çalışan adil sistemler ile çalışıyoruz. Ve en önemlisi sattığımız ürünün arkasında durmamızdır. Bayilerimiz bize güveniyor. Biz de onlara. Türkiye’nin hemen her noktasında servisimiz var. Yedek parça konusunda eksiksiz bir ürün gamına sahibiz. Bunlar bayilere

sağladığımız en önemli avantajlardır. Ayrıca marka bilinirliğimiz ve kaliteli hizmet anlayışımız son tüketicinin bizi tercih etmesine neden oluyor. En geniş ürün yelpazesi, en kaliteli ürün ve hizmet, en yaygın servis, en fazla yedek parça alternatifleri, en çok güven veren firma, en aranılan marka, bayileri ile empati kurmakta en başarılı, en tecrübeli personele sahip. Sanırım bunlar bayilere sağladığımız en önemli avantajlar.

Ormancılık, Tarım ve Bahçe Malzemeleri satış sonrası hizmet faaliyetlerinizden bahseder misiniz? Konuşmamızın başından beri servis ve hizmetlerimizden bahsediyoruz. Semak; bayileri kanalıyla tüketiciyle buluşturduğu ürünlerin satış sonrası hizmetlerini Türkiye genelinde en uç noktalara kadar yayılan 300’den fazla Yetkili Servis noktası ile sağlamaktadır. Her alanda olduğu gibi satış sonrası hizmet konusunda da müşteri memnuniyeti ve mutluluğunu esas alan Semak, 2 yıl garanti ile pazara sunduğu ürünlere, ürünün kullanım ömrü boyunca bayi ve servisleri ile birlikte desteğini sürdürmektedir. Kendi bünyesindeki ileri test ve kontrol donanımlarından kurulu “Uzman Merkez Servisi”, Semak’ın ülke genelindeki servis birimlerini desteklemekte ve denetlemektedir. İthal ettiği ürünlerin Türkiye koşullarına uygunluğunun en üst düzeyde sağlanması amacıyla kurduğu “Ürün Geliştirme Birimi” ile; bayi ve servislerden gelen geliştirme talepleri doğrultusunda yürüttüğü öncü

ORMAN, BAHÇE ve TARIM EKİPMANLARI

SEKTÖR ANALİZİ


ORMAN, BAHÇE ve TARIM EKİPMANLARI

SEKTÖR ANALİZİ

çalışmalarla sektöründe dikkat çekmektedir.

İnovasyon eve Ar-Ge alanındaki çalışmalarınız nelerdir? İnovasyonla ilgili bir tanımlama yapmak istersek; günümüzün hızla değişen rekabet ortamında ayakta kalabilmek için şirketlerimizin ürünlerini, hizmetlerini ve üretimişletim yöntemlerini sürekli olarak değiştirmeleri ve yenilemeleri gerekmektedir. Bu değiştirme ve yenileme işlemi “inovasyon” olarak adlandırılır. İnovasyon icat değildir. İcatların sonuçlarından yararlanabilir ancak asıl önemli olan ekonomik getirisi olan, henüz yapılmamış, bilinmeyen bir şeyleri yapmaktır. Bu nedenle de yeni fikirler ve kavramlar önem kazanır. Einstein’ın dediği gibi “Bugün oluşturduğumuz dünyanın problemleri, bu problemleri oluştururken düşündüğümüz şekilde düşünürsek çözülemezler.” Benim çok sevdiğim bir söz.

24 Nalbur Teknik.com / Haziran’15

İşte bana göre inovasyon bu mevcut çözümler ve düşünceler değil yeni düşünceler ile hareket edebilme kabiliyetidir. SAP programını sektörde en verimli ve yenilikçi şekilde kullanarak bayi ağına daha hızlı ve kaliteli hizmet sunmak, bayilerimiz ile çeşitli konularda bilgi alışverişi yapmak veya eğitimler için SEMAK Akademinin kurulması, bayilerimizle yaptığımız beyin fırtınası toplantılarımız, İletişimGelecek konulu eğitimlerimiz, profesyonel olarak kurulmuş lojistik birimimiz. Bunları düşündükçe sektörde ilkleri yapıyoruz ve bu ilkler bize ekonomik olarak da olumlu yansıyor düşüncesindeyiz. İnovasyon olarak sadece ürünlerdeki geliştirmeler veya yeni ürünlerin yelpazeye girmesini sağlamak önemli değil, aynı zamanda bu ürünlerin satışında yeni sistemleri kullanmak ve personel ile bayilerin bu çerçevede geliştirilmesi önemli bir adımdır.

Ormancılık, Tarım ve Bahçe Malzemeleri sektörünün Türkiye’de ki gelişimi hakkında neler düşünüyorsunuz? Gelişmiş ülkelerde tarım

sanayi ile birlikte büyümüş, karşılıklı uyum içerisine girmiştir. Bu işbirliği sayesinde, ileri teknoloji ürünü olan tarım makinaları tarımın ve çiftçinin

hizmetine sunulmuştur. Böylelikle, bir taraftan tarımda verimlilik artırılırken bir taraftan da tarımda çalışanların çalışma şartları iyileştirilmiştir. Ancak gelişmemiş ve bizim gibi hızlı gelişmekte olan ülkelerde çiftçilerin büyük çoğunluğu hala ilkel teknoloji kullanmaya devam etmektedir. Ülkemizde halen tarım alet ve makinası üreten ve ithal eden kuruluşların büyük ve orta ölçekli olanları çok az sayıda olup, çoğunluğu son derece küçük işletmelerdir. Dünyamızda yeni gelişen ve her gün kendini yenileyen ileri teknoloji ürünü alet ve makinaların çiftçilerimiz tarafından doğru, yerinde ve ekonomik kullanımı büyük önem arz etmektedir. Bu anlayış sektörün gelişimini ve büyümesini hızlandıracaktır. Devlet tarafından uygulanan desteklemeler ve teşvikler sayesinde ülkemizde üretilen veya yurt dışından getirilen tarımsal alet ve makinaların deneylerinin yapılması ve deney raporu alan makinalara destek vermesi sonucu sektörde gelişmeler sağlanmıştır. Bunların devam etmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Ancak bu konuda destek verilmesi gereken ürünler tespit edilirken küçük çiftçilerde unutulmadan kalite ve hizmet standartları uygun olan ürünlere destek verilmesi sağlanmalıdır. Dünyada olduğu gibi tarım makinaları sektörü Türkiye’ de de hızlı bir şekilde gelişmektedir. Daha alınacak çok yol var. Henüz


çiftçimiz tüm makinaları tanımıyor ve kullanmıyor. Örneğin Zeytin silkme ve toplama makinası bazı bölgelerimizde henüz tam anlamı ile tanınmamakta ve kullanılmamaktadır. Sektörün gelişmesi adına tüketicinin bilinçlendirilmesi önemli bir adım olacaktır. Bu konuda dernekler, kooperatifler, ziraat odaları, üniversiteler ve bizlerinde işbirliği ile çalışmalar yapabilir diye düşünüyorum.

Sizce sektör açısından yaşanan en büyük problem nedir? Çözüm öneriniz var mı?

İleri teknoloji tarımsal makinelerin kullanılması ile daha verimli tarımsal üretim elde ediliyor artık. Ya da bir başka deyiş ile tarımda verimlilik artışı tamamen teknolojik ürünlerinin kullanımına paralellik arz ediyor. Bu bağlamda çiftçimizin bu makinaları kullanma alışkanlığını arttırmak adına bilinçlendirme çalışmaları ve devlet desteklerinin arttırılması gerektiğini düşünüyoruz. Tarım Alet ve Makine konusunda büyük ithalatçılarının ve büyük üreticilerin ortak bir ses olması ve ortak aklı kullanması da sektöre çok büyük katkılar sağlayacaktır. Sektörün doğru bir şekilde büyümesi ancak bu şekilde gerçekleşecektir. En büyük sorun, ithalatın ve üretimin belli standartlara bağlı kalınarak

yapılmasının sağlanmasıdır. Bu durum kaliteyi ve hizmeti yükseltecek, böylece müşterilere doğru ürünler sunulacaktır. Bu sağlandığı takdirde sektörde doğru firmalar ayakta kalacaktır. Tarımsal üretim alanlarında kullanılmaya başlayan akıllı tarım aletlerinin kullanımının yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bunun dışında hem ithalatçı hem de üreticiler için geçerli olan bir sıkıntı da döviz kurlarında ki hareketliliğin pazarı olumsuz etkilemesidir.

2014 yılı değerlendirmeleriniz ve 2015 yılı beklenti, hedefleriniz nelerdir? 2014 yılını başarılarla geçiren Semak Makina, 66 yıldır süren heyecanını ve enerjisini 2015’e de taşımaya kararlı. 2014 yılı, sektörümüz için çok olumlu şartların olduğu bir dönem diyemeyiz. Olumsuz iklim koşulları, merdiven altı firmalar tarafından markasız ürünlerin kolayca ülkeye girmesi, haksız rekabet koşulları (yedek parça getirmeden, servis ağı kurmadan çalışmalar) düşünüldüğünde sektörün ileri gitmek yerine gerilediği bir sezondu. Ancak Semak A.Ş. 2014 yılını 2013 yılına göre yüzde 20 büyüyerek tamamlamış ve hedeflerine ulaşmıştır. Bunu yaparken saydığım olumsuz koşullardan etkilenmememizin en büyük sebebi,

bayilerimizin ve son kullanıcının bize olan güveni ve uyguladığımız doğru stratejiler olduğunu söyleyebilirim. Semak A.Ş olarak kurumsallaşma yolunda olmakla birlikte amatör ve esnaf ruhumuzu hiçbir zaman kaybetmeden hareket ediyoruz. 2015 yılına daha olumlu bakıyoruz. Bazı olumsuz devam eden şartlara rağmen iklim koşuları daha iyi olması 2015 yılına daha olumlu bakmamıza neden oluyor. Ancak olumsuz şartlarla ilgili konularda satışlarımızın olumsuz etkilenmemesi adına sosyal medyadan veya düzenlediğimiz eğitimlerle son kullanıcılarımızı ve bayilerimizi sürekli bilgilendiriyoruz. 2015 yılında da hedefimizi yüzde 20 büyüme olarak koyduk. Bunu gerçekleştireceğiz. İlk 5 ayı değerlendirdiğimde doğru yolda olduğumuzu söyleyebilirim.

Son olarak eklemek istedikleriniz? Sizlerin bizim sektörümüze her sayınızda mutlaka yer vermeniz gerektiğine inanıyorum. Sektörün gelişmesi için bu hareketler önemli. Mesajlarımızı sizlerin aracılığı ile hem bayilere, hem tüketicilere ulaştırma şansını yakalamış oluruz.

ORMAN, BAHÇE ve TARIM EKİPMANLARI

SEKTÖR ANALİZİ


HABER

Boya sektörü’nün mobil uygulaması:

Mimar Benim

F

illi Boya “Mimar Benim” uygulaması, son teknoloji fonksiyonları, trend renk ve kartelaları ile yaşam alanlarını boyatmadan önce gerçeğe en yakın haliyle görmeyi sağlıyor. Filli Boya’nın “Mimar Benim” uygulaması, kullanıcılara yaşadıkları yerin mimarı olma imkanı sunuyor. Geliştirilen renklendirme modülü sayesinde “Mimar Benim”, kullanıcıların yaşam alanlarını ışık ve gölgelendirme esas alınarak artık gerçeğe en yakın haliyle boyamasına olanak sağlıyor. Yayınlandığı 2012 yılından bu yana 80 bin’e aşkın indirilme sayısına ulaşan “Mimar Benim”, Apple tarafından ‘En İyi 10 Türk Uygulama’ arasında gösterildi. Filli Boya’nın iPad, iPhone ve Android cihazlar için geliştirdiği, boya sektöründe ilk kez hayata geçirilen ücretsiz “Mimar Benim” uygulaması; Doğrudan Pazarlama İletişimcileri Derneği” tarafından “En İyi Mobil Cihaz Uygulaması” kategorisinde sektörünün en

26

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

beğenilen uygulaması oldu ve ödüle layık görüldü.

Mimar Benim uygulamasının web versiyonu da var

Mimar Benim’in mobil uygulaması dışında web sitesi versiyonu da bulunuyor. Mimar benim web versiyonunda bulunan “Renk Avcısı” uygulaması, yaşam alanlarına sınırsız renk anlayışı getiriyor. Üstün teknoloji ve basit kullanım kolaylığı ile geliştirilen bu uygulama ile beğendiğiniz bir tablo, manzara ya da beğendiğiniz bir fotoğrafın içinde yer alan tüm renkleri kısa sürede öğrenip, kendi renk kartelanızı oluşturabilirsiniz. Dekorasyona dair kişisel zevklerin ayrımından esinlenerek hayata geçirilen “Renk Avcısı” ile Filli Boya, artık sadece bir mekânın dekorasyon ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik değil, daha bireysel odaklı renk çözümleri sunuyor.

Selda Uzun: “Teknolojiyi, keyifli hale getirdik” Konu özelinde açıklamada bulunan Filli Boya Kurumsal İletişim ve Halkla İlişkiler Müdürü Selda Uzun görüşlerini: “Dijital dünyadaki çalışmalarımızı Filli Boya’nın yenilikçi ve öncü marka kimliği doğrultusunda belli bir strateji dahilinde devam ettiriyoruz. Bugüne kadar kullanıcılarımızın hayatını kolaylaştıracak, onları geleceğin trendleriyle tanıştıracak birçok başarılı ve ödüllü dijital uygulamaya imza attık. Filli Boya “Mimar Benim” uygulaması ile kullanıcılara yaşadıkları yerin mimari olma ayrıcalığını sunuyoruz.” olarak ifade etti. Gerek görselleri, gerek içeriği, gerek kullanımı açısından Türkiye’nin en çok beğenilen uygulamaları arasında yer alan “Mimar Benim”, yaşam alanlarının kolayca ve istenildiği gibi renklendirilmesine imkân tanıyor.



ORMAN, BAHÇE ve TARIM EKİPMANLARI

SEKTÖR ANALİZİ

Kullanıcılar ürün markasından çok Reis Makina markasına önem veriyor

Kaliteli ürün - rasyonel fiyat – maksimum hizmet politikası ile Nalburiye ve Hırdavat sektörü için 20 bin’e varan ürün çeşidini piyasaya sunan Reis Makina; Orman, Tarım ve Bahçe Sektörü ile alakalı da oldukça önemli uluslar arası markaları, Reis Makina güvencesi ile Türkiye pazarına sunarak iş ve çözüm ortaklığına devam ediyor. Reis Makina ile Orman, Tarım ve Bahçe Sektörü’ne dair yaptığımız söyleşide, bahçe makinaları kullanımının daha da artacağını fakat merdiven altı üreticilerin ya da sözde değerli marka imajı verilerek son kullanıcıyı yanıltan reklamlarla sektörde

28 Nalbur Teknik.com / Haziran’15

yer edinmeye çalışan ufak çaplı firmaların; insanların sağlığı ile oynamamaları ve iş güvenliği açısından da dikkate alınarak araştırmalar sonucu ürünlerin seçilmesi gerektiğini belirttiler. Reis Makina için en önemli kuralın iş güvenliği standartlarını taşıyan ürünleri piyasaya sürdüklerini belirten yetkililer ile Orman, Tarım ve Bahçe Sektörü’ne dair 2015 yılı hedefleri, öne çıkan ürünleri ve sektörel değerlendirmelerini içeren bir söyleşi gerçekleştirdik.

Firmanız hakkında ve faaliyet gösterdiği alanlarla ilgili bilgi verir misiniz?

Bahçe Aletleri, Bahçe makinaları, Elektrikli El Aletleri, Endüstriyel Ürünler, Jeneratör ve Motorlar, Torna ve Makina Tezgâhları, El Aletleri, Yıkama Makinaları, İş Güvenliği Reis Makina’nın müşterilerine sunduğu başlıca ürün gruplarıdır. Çeşidi 20 bin’e varan zengin ürün yelpazesiyle, Reis Makina, bulunduğu sektörün lider kuruluşudur.

Orman, Tarım ve Bahçe Sektörü’nde ürün gamınız hakkında bilgi verir misiniz? Bu yıl öne çıkan ürünleriniz var mı? Park ve Bahçe malzemeleri


ürünlerimizi bahçe makinaları, bahçe el aletleri, bahçe sulama elemanları ve aksesuarlar olarak 4 farklı başlık altında inceleyebiliriz. Bahçe makinaları olarak; Dolmar marka motorlu testereler, motorlu yan tırpanlar, binicili çim biçme traktörleri, motorlu toprak burgu makinası, Kasei marka motorlu sırt tırpanları, motorlu sırt tipi atomizör ve pülverizatör ilaçlama makinaları, motorlu yaprak üfleme toplama makinası, motorlu çit budama makinası, Makita ve Maxgarden marka elektrikli yan tırpanlar, elektrikli testereler, elektrikli ve motorlu çim biçme makinaları, elektrikli çit budama makinaları ve Kama By Reis marka çapa makinaları ürün portföyümüzde bulunmaktadır. Bahçe el aletleri için GrenGuard ve Berger bahçe budama makasları, aşı bıçakları, budama testereleri, meyve toplama aparatı, teleskopik kollar, ülkemiz için özel tasarlanmış çit budama

makasları, çok amaçlı makaslar, ince tel keskisi, meyve üretimleri için üretilmiş hasat makasları bulunmaktadır. Bahçe sulama aparatları için; Daye marka hortum araçları, hortum bağlantıları, musluk adaptörleri, spiral ve düz hortumlar, fiskiyeler , metal ve plastik sprinkler, çok fonksiyonlu sulama tabancaları her zaman stoklarımızda önemli ürün katagorisinde değerlendirilmektedir. Aksesuarlarda bahçe makinaları için kullanılabilir ayrıca farklı markalara da hitap edebilen universal özellikte ürünler bulunmaktadır ; motorlu ve elektrikli testere klavuzları (pala ) , zincirler, zincir eğeleri, misinalar, toprak burgu makinası için burgular, pulluklar, metal tekerlekler, su pompaları, 2 zamanlı motorlar için yağlar, budama makasları için yedek bıçaklar, alt çapa grupları, çayır biçme aparatı ve tırpan testeresi aksesuarlar

arasındadır. Sadece bu yıl için değil bahçe makinaları ve aletleri için her sezon ve yıllarda ürünlerimiz sektörde örnek olabilecek teknik özellikte ve donanımdadırlar. Bu bakımdan ayrıca Berger marka budama makasları ve Makita elektrikli testere grubu son kullanıcılar tarafından aranan ve kullanım bakımından ergonomik, özel tasarıma sahip ürünlerdir.

Orman, Tarım ve Bahçe Sektörü’nde tüketici ihtiyaçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu ihtiyaç ve taleplere firma olarak nasıl destek veriyorsunuz?

Son kullanıcı her zaman uygun fiyatla kaliteyi bir arada bulmak ister, ayrıca son kullanıcı için aldığı ürünün garanti durumu son derece önemlidir. Reis Makina ürün araştırması yaparken bire bir nihai tüketicilerle iletişim halinde olarak yenilikçi kimlik içinde araştırma ve geliştirme

ORMAN, BAHÇE ve TARIM EKİPMANLARI

SEKTÖR ANALİZİ


ORMAN, BAHÇE ve TARIM EKİPMANLARI

SEKTÖR ANALİZİ

yapmaktadır ve fiyatlarda ürünlerin marka değerleri göz önünde bulundurarak optimum şekilde ayarlamayı ilke haline getirmiştir. Tarafımıza son kullanıcılardan dahi bir çok mail gelmekte ve bu tür araştırma geliştirme raporlarını profesyonel ekibimizle değerlendirip gerekli hamleleri bu raporlara göre yapmaktayız. Ayrıca profesyonel anlamda son kullanıcılara tanıtım faaliyetleri düzenleyerek hem marka bilinirliğini arttırmayı hem de sahada makine ya da bahçe aletlerinin kullanımını detaylı anlatımı görev olarak sürdürmekteyiz. Tüm bu çalışmaların dışında markalarımızın internet sitelerini, broşürlerini Reis Makina bünyesinde faaliyet gösteren marka şefleri çalışmalar yaparak geliştirmekte, ayrıca teknik destek için bilgi aktarımı yapmaktadırlar.

Orman, Tarım ve Bahçe Sektörü’nde satış sonrası hizmet faaliyetlerinizden bahseder misiniz? Son kullanıcı neden markanızı tercih etmeli? Sektörde 95 yıllık deneyime sahip olan Reis Makina; son kullanıcının istediği güven duygusunu karşısındakine vermektedir. Her işin başında samimiyet ve güven olduğu bilincindeyiz, bu durumda son kullanıcılar ürünleri alırken ürün markasından çok Reis Makina markasına önem vermektedirler ve şu bir gerçektir ki Reis Makina kalitesiz ya da satış sonrası problem yaşatacağı bir ürünü portföyüne katmaz. Bu düşünce son kullanıcılar

30 Nalbur Teknik.com / Haziran’15

tarafından bilinen ve desteklenen uzun yılların birikimi olan bir süreçtir.

Orman, Tarım ve Bahçe Sektörü’nün Türkiye’de ki gelişimi hakkında neler düşünüyorsunuz?

Son yıllarda ülkemizde tanıtım faaliyetleriyle ve ithalatçı ya da üretici firmaların çalışmalarıyla bahçe makinaları kullanımı artmış durumdadır. Gerek gıda tarım ve hayvancılık bakanlığının çiftçilere vermiş olduğu hibe destekleri gerek alım gücü artışı ve en önemlisi satıcı firmalardaki tanzim teşhirlerle birlikte gelişen teknolojiyi son kullanıcının rahat bir şekilde takip edebilmesi de olumlu sonuçlar çıkarmaktadır. Her arzın kendi talebini oluşturması ve son kullanıcılara yönelik kampanyalar son derece önemli gelişmelere sebebiyet vermiş, ekonomi bakanlığının üreticilere vermiş olduğu desteklerle artan üretim de sektördeki boşlukları doldurmaya başlamıştır. Günden güne gelişen inşaat sektörüyle birlikte artan site türü yaşam platformları, doğal yürüyüş parkurları, golf sahaları, belediye parkları, şahsi tek katlı konutlar da bu tür makina ve bahçe aletlerinin kullanımını arttırmış peyzaj firmalarının çokça talep ettiği ürünler haline gelmiştir. İnanıyoruz ki bahçe makinaları kullanımı daha da artacaktır, lakin merdiven altı üreticilerin ya da sözde değerli marka imajı verilerek son kullanıcıyı yanıltan reklamlarla sektörde yer edinmeye çalışan ufak çaplı firmaların; insanların sağlığı ile oynamamaları ve iş

güvenliği açısından da dikkate alınarak araştırmalar sonucu ürünler seçilmelidir. Reis Makina için önemli kuralımız iş güvenliği standartlarını taşıyan ve ciddi test denemeleri sonucu akredite olmuş kuruluşlarca onaylanan ürünleri piyasaya sürmektir.

Sizce sektör açısından yaşanan en büyük problem nedir? Çözüm öneriniz var mı?

Sektördeki en büyük problem belirttiğimiz gibi merdiven altı üretici ürünlerinin Türkiye’d e son kullanıcılara çeşitli reklamlarla satışının yapılması ve ürünlerin iş sağlığı ve güvenliği bakımından tehlike içermeleridir. Bu durum için gümrük işlemleri son derece önemli durumdadır, profesyonel firmaların dışında bir çok ithalatçı firma bulunmaktadır, bu firmaların denetimleri kontrol edilmeli ve problemli ürünlerin piyasaya girmesine engel olunmalıdır.

2015 yılı beklenti, hedefleriniz nelerdir? Son olarak eklemek istedikleriniz? Her yıl olduğu gibi bu yıl da hedeflerimiz sürdürülebilir ve yenilikçi ürün portföyümüzü geniş kitlelere ulaştırmak, ürünler için teknolojinin her türlü imkanından yararlanıp satış ağımızı daha da artırmak olacaktır. Avrupa ülkelerindeki tarımsal mekanizayon çalışmalarını yakından takip ettiğimizi, ülkemizin gelişmesinde önemli rol alan tüm çiftçilerimize mekanizasyon bakımdan destekçi olduğumuzu ayrıca belirtmek isteriz.



HABER

İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nda Viko’dan yarışma

V

İKO, çalışanlarının çocuklarına yönelik olarak gerçekleştirdiği “Anne Baba, Sağlık ve Güvenliğini Şansa Bırakma” temalı resim yarışması ile bu haftayı çok özel ele alan kuruluşlar arasında yer aldı.

“Anne Baba, Sağlık ve Güvenliğini Şansa Bırakma”

VİKO, çalışanların iş ortamında karşılaşabilecekleri çeşitli risk, tehlike ve iş kazaları konularında kendi çocuklarının yaptığı resimler aracılığı ile farkındalığı artırmak amacı ile bir resim yarışması düzenledi. Tüm VİKO çalışan çocuklarının katılım gösterebildiği ve “Anne Baba, Sağlık ve Güvenliğini Şansa Bırakma” sloganı ile hayat bulan yarışmanın ödül töreni ise geçtiğimiz günlerde VİKO Endüstriyel Tesisleri’nde gerçekleşti. VİKO çalışanları, eşleri ve çocuklarının yanı sıra Yönetim Kurulu Başkanı Toshihide Arii, CEO Nusret Kayhan Apaydın, üst yönetimden Hiroyuki Oka, İK ve Kurumsal Gelişim Direktörü Mutlu Kutlu ile diğer yöneticilerin katılım gösterdiği ödül

32

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

töreninde birincilik ödülünü ilkokul 4. sınıf öğrencisi Utku Yağız Aka aldı. Elif Olcay Kaplan, Berra Demiralay, Ahmet Abrek Umay ve Deniz Özmen ise dereceye giren diğer öğrenciler oldu.

“İş sağlığı ve güvenliği, öncelik verdiğimiz ve duyarlılık gösterdiğimiz bir konu”

Ödül töreninin ardından yaptığı konuşmada VİKO’nun iş sağlığı ve güvenliği konusuna verdiği öneme vurgu yapan İK ve Kurumsal Gelişim Direktörü Mutlu Kutlu “Hızla değişen teknoloji, her alanda olduğu gibi çalışma hayatında karşılaşılan riskleri de çeşitlendirdi. Günümüzde sanayi kuruluşlarının gelişmişlik ve liderlik göstergelerinden birisini de çalışanlara sunulan sağlıklı ve güvenli çalışma ortamları oluşturmakta. Bu nedenle kuruluş olarak çalışanlarımızın iş sağlığı ve güvenliği genel kuralları ile güvenlik kültürünü içselleştirmelerini en öncelikli sorumluluklarımız arasında ele alıyoruz. VİKO olarak en önemli değerlerimiz arasında tanımladığımız

‘Çalışan Odaklılık’ ile iş sağlığı ve güvenliği konularındaki bilincin artırılması, öncelik verdiğimiz ve duyarlılık gösterdiğimiz bir konudur. OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi’ne sahip olan VİKO’da ‘İSG Anlayışını Yaygınlaştırmak’ çok önem verdiğimiz hedefler arasında yer almaktadır. Bu yıl İnsan Kaynakları ve Kurumsal Gelişim Direktörlüğü olarak hayata geçirdiğimiz ‘Anne Baba, Sağlık ve Güvenliğini Şansa Bırakma’ temalı resim yarışması da bunun önemli bir kanıtı olmuştur. Bu yarışma ile çalışanlarımızın iş ortamında karşılaşabilecekleri çeşitli risk, tehlike ve iş kazaları konularında kendi çocuklarının yaptığı resimler aracılığı ile farkındalığı artırmayı hedefledik. Çalışanlarımızın sağlık ve güvenliğinin kendi çocuklarının dünyasındaki önemini resim sanatı aracılığı ile göstermek bu önemli konuya özel bir anlam kattı. Çocuklarımızın yaptığı resimler, çalışanlarımızın bu alandaki farkındalığına duygusal boyutu yüksek bir katma değer sağladı.” dedi.



ORMAN, BAHÇE ve TARIM EKİPMANLARI

SEKTÖR ANALİZİ

Politikamız, doğru fiyatlı, üstün kalitedeki ürünü son kullanıcının bulunduğu yere götürmek

SADAL Ürün Müdürü ve STS Proje Yöneticisi Gökhan Güvendik

S

ADAL Ürün Müdürü ve STS Proje Yöneticisi Gökhan Güvendik: “STIHL markasının kurucusu Andreas STIHL nerdeyse bir asır önce yola çıkarken orman işçilerine yardımcı olacak ancak ormanı yardımcıya değil yardımcıyı ormana götürmeyi düşünmüş ve ilk benzin motorlu testereyi icat etmişti. O günden beri STIHL tüm dünyada yüksek kalite ve servis hizmeti ile biliniyor. Bizde bu mottoyu takip ediyoruz.” Dedi. Güvendik ile SADAL’ın markalaşma süreci, faaliyetleri, hedefleri ve sektörel değerlendirmelerinin yer aldığı bir söyleşi gerçekleştirdik. Keyifli okumalar.

Firmanız hakkında ve faaliyet gösterdiği alanlarla ilgili bilgi verir misiniz?

SADAL Tarım Makinaları Dış Tic.

34 Nalbur Teknik.com / Haziran’15

A.Ş. tarım makineleri sektöründe; orman ve bahçe makinaları distribütörlüğü yapmaktadır. 1995 yılından beri STIHL, 1997 yılından beri VIKING, 2005 yılından beri LÖWE, 2010 yılından beri BARBIERI markalarının Türkiye'deki yetkili ve tek distribütörüdür. Türkiye’nin 7 bölgesinde 700’den fazla Yetkili Bayi ve Servis Noktası ile SADAL ülke çapında hızlı, verimli, kaliteli bir pazarlama ve satış sonrası hizmetler ağına sahiptir.

Ürün gamınızdan bahseder misiniz? Bu yıl özellikle öne çıkan ürününüz var mı?

Ürün gamımız da motorlu testereler, motorlu tırpanlar, çit kesme ve düzletme makineleri, üfleme emme makineleri, yüksek basınçlı yıkama makineleri, ilaçlama makineleri, taş, beton asfalt kesme makineleri,

zeytin hasat makineleri, çim biçme traktörleri, çim biçme makineleri, bahçe öğütücüler, çapalama makineleri ve budama makasları var. Bu sene STIHL markası ile akülü testere ve çit kesme makinesi pazara sunuldu. VIKING MB 253 T model çim biçme makinesi ise pazarda ilk senesinde beğenilen modeller arasına girdi. Çapa makinelerinde ise BARBIERI T8 modeli yine ilk senesinde çok satılan modellerimizden biri olmaya aday.

Türkiye pazarına sunduğunuz markaları özellikle tercih sebepleriniz neler oluyor?

SADAL’ın temsil ettiği markalar sektöründe dünyaca bilinen ve lider markalar. Dünyada en çok satılan motorlu testere markası STIHL, merkez Avrupa pazarında lider VIKING, İtalya’nın en bilinen


ve şanzımanıyla tüm dünyada ün yapmış çapa üreticisi BARBIERI ve örs tipi budama makasının mucidi LÖWE. Hepsinin en temel özelliği kaliteden taviz vermemeleri. Dikkat edilmesi gereken en önemli kriterlerin başında ise verilen satış sonrası hizmet ve bu hizmetin kalitesi yer alıyor.

İthal ettiğiniz ürünlerin Türkiye koşullarına uygunluğunu nasıl belirliyorsunuz?

En önemli belirleyici unsur tabii ki son kullanıcı. Son kullanıcının talepleri, beklentileri göz önünde bulunduruluyor. Son kullanıcın alım gücü de etkin bir parametre. Bazende niş pazarlara uygun ürünleri seçiyoruz. Örneğin STIHL GS 461 beton kesme testeresi çok niş bir pazar olan mermer sanayide numune almak için kullanılıyor. Ülkemizin yakın gelecekte karşılaşacağı teknolojileri ise biz bir kaç adım önceden takip ederek rakiplerimizin önünde hamleler yapıyoruz. Örneğin halen zorunluluğu bulunmasada Kyoto Protokolüne uygun, Avrupa Emisyon standartlarında, düşük karbonmonoksit salınımlı, yakıt tasarruflu, yeni nesil motorları pazara sunduk bile.

Orman, Tarım ve Bahçe Ekipmanları sektöründe ki tüketici ihtiyaçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu ihtiyaç ve taleplere firma olarak nasıl destek veriyorsunuz? VIKING markamız tamamen bahçe makineleri üzerinedir. Çim biçme makineleri, traktörleri, bahçe öğütücüleri, çim havalandırma makineleri gibi. Biz ürünlerimizi satarken sadece fiyat odaklı bir satış gerçekleştirmiyoruz. Bizim satış

kanalımız sadece bayilerimizdir. İnternetten, televizyondan, telefondan, yapı marketlerden satış yapmıyoruz. Tüketicinin gerçek ihtiyacı öncelikle bayilerimiz tarafından tespit edilir. Bayimiz tavsiyelerde bulunur ve tüketiciyi ihtiyaçlarını karşılayacak en doğru ürün için yönlendirir. Ürünü anlatır, kurulumunu yapar ve satış işlemini gerçekleştirir. SADAL dönem içinde yaptığı kampanyalarla ve bayilerin performanslarına bağlı oluşturduğu şeffaf ıskonto politikası ile yetkili bayi ve servis noktalarını desteklemektedir. Fiyatlarda sağlanan desteğin yanı sıra, pazarlama ve reklam çalışmaları, satış sonrası hizmetler, teknik ve satış eğitimleri vb. fonksiyonlarda da bayilerimize destek sağlamaktayız. Bayilerimizin aldığı tüm desteklerin tüketiciye de yansıtıldığını biliyor ve takip ediyoruz.

Satış ve pazarlama stratejileriniz nelerdir? Son kullanıcının satın alma tercihlerini etkileyen sebepler nelerdir? Aslında satış ve pazarlama stratejimiz çok basit. Doğru fiyatlı, üstün kalitedeki ürünü son kullanıcının bulunduğu yere götürmek. STIHL markasının kurucusu Andreas STIHL nerdeyse bir asır önce yola çıkarken orman işçilerine yardımcı olacak ancak ormanı yardımcıya değil yardımcıyı ormana götürmeyi düşünmüş ve ilk benzin motorlu testereyi icat etmişti. O günden beri STIHL tüm dünyada yüksek kalite ve servis hizmeti ile biliniyor. Bizde bu mottoyu takip ediyoruz. Son kullanıcının satın alma tercihini ilk sırada maalesef fiyat belirliyor. Maalesef diyorum çünkü fiyat

endeksli bir pazar hem tüketicinin hem de üreticinin, satıcının aleyhine. Ucuz ürüne yönelen tüketici sadece maddi olarak zarar görmüyor, işkolik olarak da zarar görüyor. Üründen beklediği faydayı, satış sonrası hizmetini, alamadığını fark ettiğinde hem harcadığı paranın hem de emeğinin boşa gittiğini anlıyor. Tüm bunların yanı sıra bizim sektörümüzde kimsenin dikkat etmediği ama her şeyden önemli bir konu var. Can güvenliği. Ucuz olan ürünlerin neden ucuz olduğunu çok iyi kavramak gerekiyor. Bir motorlu testerede hızlı fren sistemi yada zincir tutucu bir maliyettir. Ancak bu maliyete katlanmayan ve bu tertibatı sunmayan ürün yaklaşık 120km/s hızla dönen zincir koptuğunda bir silaha dönüşür. Her konuda olduğu gibi eğitim şart. Tüketicimizi eğitmek misyonlarımızdan biri.

Bayilik çalışmalarınızdan bahsedersek, bayilik çalışmalarınız nelerdir ve bayilere ne gibi avantajlar sunuyorsunuz?

2013 yılından beri alt bayi sistemi ile bayi ağımızı genişletiyoruz. Satış ve pazarlama stratejimize uygun olarak son kullanıcın ürünlerimize hemen ulaşabileceği bir yapılanma kuruyoruz. Geçen sene itibariyle alt bayilerin yanı sıra Satış Noktaları oluşturmaya başladık. Bayilerimizi kurumsal imajımıza uygun olarak donatıyor ve geliştiriyoruz. Tüketici bakar bakmaz hangi dükkanın yetkili bir bayi olduğunu rahatlıkla anlayabiliyor. Bayilerimiz şirketimiz ile ilgili tüm işlemlerini gerçek zamanlı olarak takip edebilecekleri bir portala entegre oluyorlar. Sektörümüzde mütevazilik göstermeyeceğimiz konulardan biri alt yapımızdır. SAP sistemine entegre olarak

ORMAN, BAHÇE ve TARIM EKİPMANLARI

SEKTÖR ANALİZİ


ORMAN, BAHÇE ve TARIM EKİPMANLARI

SEKTÖR ANALİZİ

çalışan internet ara yüzleri ve programları ile bayilerimiz fiziken nekadar uzakta olursa olsunlar, yan odamızdaymış gibi çalışabiliyorlar. Siparişlerini kendileri oluşturuyor, kendileri takip edebiliyor, hesaplarını, performanslarını, finansal raporlarını görüntüleyebiliyorlar. Satış Sonrası hizmetlerin tüm fonksiyonları içinde yine bu platform kullanılıyor. Bayilerimiz fiyat politikalarımız, şeffaflığımız, istikrarımız, alt yapı ve finansal gücümüz, satış ve pazarlama aktivitelerimiz, satış sonrası hizmetlerimiz ile arkalarında çok güçlü bir firmanın bulunduğunun güvenini ve rahatlığını yaşıyorlar.

Satış sonrası hizmet faaliyetlerinizden bahseder misiniz?

Satış sonrası hizmetler olarak yüzde 99 müşteri memnuniyeti ile çalıştığımızı söylemek isterim. Müşteri memnuniyeti bizim için

36 Nalbur Teknik.com / Haziran’15

hem bayi ve servislerimizi hem de son kullanıcıyı kapsıyor. Garanti ve iade işlemlerimiz kusursuz işlemektedir. 10 bin kalemden fazla yedek parça stoğu ile pazara sadece şuan sunmakta olduğumuz ürünler için değil faaliyete başladığımız tarihten beri pazarda olan ürünlerimizin arkasındayız. Sanayi Bakanlığının belirttiği tamir süreleri bizim için gecikilmiş anlamı taşır. TSE’li merkez servisimiz ve yetkili servislerimiz bu sürelerin çok altında işlemlerini tamamlamakla yükümlüdür. Bu bağlamda tüm servislerimiz, hem teknik hem de müşteri ilişkileri ile ilgili konularda senede bir yada iki kez eğitimden geçmektedirler. Satış sonrası hizmetler ve pazarlama aktiviteleri kapsamında ayrıca bakım günleri düzenlemekte ve ürünlerimizin genel bakımlarını ücretsiz olarak yapmaktayız. Son kullanıcılar facebook sayfamızdan hangi tarihlerde nerelerde

ücretsiz bakım günü yapacağımızı bulabilirler.

2007’de oluşturduğunuz RoadShow projenizden bahseder misiniz?

2007’de hem ürünlerimizi tanıtmak hem de demonstrasyonlar yapmak amacıyla RoadShow’lar düzenledik. Bir sene boyunca gezmediğimiz il kalmadı diyebilirim. Ancak son kullanıcıya ulaşmak için çok hacimli bir tır yerine daha ufak araçlarla ilçe ve köylere gitmenin daha verimli olacağına karar verdik ve 2009 yılından beri efektif olarak demo ve bakım günleri düzenleyerek roadshow etkinliğini dönüştürdük. Firmamız ayrıca spor organizasyonlarına sponsorluk yaparak ta hem sosyal sorumluluk görevini yerine getirmekte hem de pazarlama çalışmalarını çeşitlendirmektedir.


Uluslararası Offshore Powerboat yarışlarına kendi takımı ile 2007 senesinde Türkiye Şampiyonu, 2008, 2009 ve 2011 senelerinde Türkiye ve Dünya Şampiyonu olmuştur. Arka arkaya 13 kez yarış kazanarak dünya rekorunu da kıran “STIHL 88” takımı başarıları ile televizyon, radyo ve basılı yayında çıkan haberler ve canlı yayınlarda büyük bir kitleye ulaşmış, marka bilinirliğini artırarak şirketin başarılı imajını bir kez daha vurgulamıştır. 2012, SADAL’ ın "STIHL TIMBERSPORTS SERIES" yarışmalarına katıldığı ilk senedir. Dünyanın 38 ülkesinde yapılan ve her ülkenin kendi Ulusal takımları ile temsil edildiği bir seri kütük kesme yarışması; STIHL TIMBERSPORTS her yıl öncelikle Ülkemizde Ulusal ve sonrasında Uluslararası boyutta gerçekleştirilmektedir. 2013 yılı Dünya Şampiyonasında SADAL sponsorluğunda yarışan Türk Takımı Avrupa3.sü, Dünya 7.si olarak ülkemize büyük gurur yaşatmıştır.

Bahçe, tarım ve orman makinaları sektörünün Türkiye’de ki gelişimi hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce sektör açısından yaşanan en büyük problem nedir? Çözüm öneriniz var mı?

Türk tarımı mekanizasyonda gerek bitkisel gerekse hayvansal üretim bakımından batılı ülkelerin gerisindedir. Bu nedenledir ki devletin kırsal kalkınma projesiyle desteği yıllar içinde şekil değiştirsede devam etmektedir. İhtiyaç duyulan belirli makine ve ekipman ürünlerinde yüzde 50 hibe desteği müracaat edenlerin çok kısıtlı bir kısmına ulaşmakta, Burada da denetim eksikliği ihtiyaç sahiplerinin tam olarak bu destekten yararlanamamasına neden olmaktadır. Ayrıca hibenin geç çıkması, sezonsal ürünlerde bu nedenle kullanılamaması ve hibenin olup olmayacağının belirsizliği ciddi sıkıntıdır. Taleplerin ötelenmesine neden olan hibe bizim gibi ithalatçı firmaların düzgün planlama yapamamasına da neden oluşturmaktadır. Nerdeyse artık her sektörde ucuz kopya ürünler ve Çin malları var. Aslında önemli sorunlarımızdan bir tanesi de bu tip ürünlerin zor olan rekabet şartlarında bel altı vuruyor olması. Sadece ucuz fiyatı ile makine emniyet direktifine dahi uymayan ürünler, müşteri sağlığını da riske atarak pazara sunuluyor ve pazarlama, finans, halka ilişkiler gibi fonksiyonları, bayi ve servis ağı olan, satış sonrası hizmet kalitesini her daim yukarı çeken, müşteri

odaklı, marka sahibi firmaların katlanmak zorunda olduğu hiçbir maliyete sirayet etmeden satılıyor.

2014 yılı değerlendirmeleriniz ve 2015 yılı beklenti, hedefleriniz nelerdir?

2014 yılı ülkemiz içinde tarım ve ormancılık sektörü içinde çok olumlu bir yıl olarak kapanmıyor maalesef. Yağış yetersizlikleri ve yağış rejimindeki düzensizlikler yani kısaca kuraklık tüm yurtta etkili oldu busene. Soğan, ayçiçeği, şekerpancarından tutun, buğdaydan zeytine kadar tüm hasatlarda rekolte kayıplarının %30’ların üzerine çıktığını, hatta kayısı ve fındıkta kaybın %60’ların üzerlerinde olduğunu gördük. 2014,iklimin yanı sıra ülke ekonomisinde de sıkıntılı bir yıl olarak değerlendirilebilir. İlk aydan başlayarak enflasyon istikrarlı bir şekilde artmıştır. Ağustos ayında enflasyon Merkez Bankası hedefinin çok üzerine bir seviyede yüzde 9.5’e ulaşmıştır. Döviz kuru ise Ocak ayında yapılan müdahaleler ile baskı altına alınsada görünen odur ki yılsonuna kadar yükselişine devam edecektir. Belirsizliğini koruyan faizler Aralık 2013’ün iki katına ulaşmıştır. Geçen sene %4 büyüyen ekonomi bu sene ancak %3 oranını bulabilecektir. Bu karamsar tabloya rağmen 2014’te

ORMAN, BAHÇE ve TARIM EKİPMANLARI

SEKTÖR ANALİZİ


ORMAN, BAHÇE ve TARIM EKİPMANLARI

SEKTÖR ANALİZİ

SADAL A.Ş. büyümesine devam etti. Cirosal olarak geçen seneye kıyasla iki basamaklı bir artış aslında şirket performansının ne kadar iyi olduğunu göstermeye yetecek bir kanıt. Pazara yeni sunduğumuz güç ürünleri ile orman ürünleri grubunda ivme yakaladık. Bahçe ürünleri grubunda da geçen seneye kıyasla adetsel olarak %25’lik bir artış var. Kısaca SADAL A.Ş. pazarda istikrarın sembolü olmaya 2014 yılında da devam ederek, yılı başarıyla kapatıyor diyebiliriz. Bir sosyal sorumluluk projesi olarak gördüğümüz “Ülkemize yeni ve alternatif bir spor dalını kazandırmak” amacınıda güden ekstrem ve adrenalin dolu bir spor olan STIHLTimberSpots’u desteklemeye devam ediyoruz. Ülkemizde sertifikalı 7 milyon ormancı var. Avrupa, Amerika ve Avusturalya kıtalarında olduğu gibi bizim ülkemizde de bu

38 Nalbur Teknik.com / Haziran’15

kesimin kendine özgü bir sporu , yeni bir eğlence ve mutluluk kaynağı olsun, gençlerimiz sporla buluşsun istiyoruz. Bu nedenle de STIHLTimbersports’a çok önem veriyoruz. Bu spor kapsamında atletlerin eğitim almalarına, kamp yaparak Dünya Şampiyonasına hazırlanmalarına, gerekli teçhizatı sağlamalarına ve organizasyonun başından sonuna kadar oluşabilecek masraflara sponsorluk yapıyoruz 2015 yılının belirsizliklerle dolu bir yıl olacağını tahmin ediyoruz. Merkez Bankası’nın faizleri nasıl kontrol edeceği, döviz kurunun artışı, döviz kurufaiz eksenindeki politikaların enflasyonu nasıl etkileyeceği, doygunluğa ulaşan inşaat sektörünün diğer sektörleri nasıl tetikleyeceği ve 2015 Genel Seçimleri en büyük belirsizlikler. Ancak SADAL A.Ş. bu zorlu dönemden yine pozitif

rakamlarla geçecektir diye planlıyoruz. Sektörde ki istikrarlı duruşumuzu koruyarak ülke büyümesinin üzerinde bir oranla büyümek hedefimiz olacaktır.

Son olarak eklemek istedikleriniz? Bizler sektörümüzü çok iyi biliyoruz. Rahatlıkla SWOT analizi yapabiliyoruz. Hangi ürün, hangi hizmet olursa olsun en büyük açığın eğitim tarafında olduğunu gözlemliyoruz. Sektörün, nihayetinde ülkemizin gelişmesi ve aydınlanması, için bizim bilgimizin mutlaka tüketiciye geçmesi gerekiyor. Her ne kadar firmalar bazı yükleri kendi başlarına omuzlamaya çalışsalarda bu sorumluluğun medya ile paylaşılması ve ortaklaşa ilerlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu röportaj için ayrıca teşekkür ediyorum.



ORMAN, BAHÇE ve TARIM EKİPMANLARI

SEKTÖR ANALİZİ

Bosch Yüksek Basınçlı Yıkama Makinaları’na tasarım ödülü

B

osch Bahçe Aletleri ürün yelpazesinde yer alan yüksek basınçlı yıkama makinaları, fonksiyonelliğinin yanı sıra özel tasarımıyla ön plana çıkıyor. Bosch Bahçe Aletleri’nin, AQT 42-13, AQT 4514 X ve AQT 33-11 serisi yüksek basınçlı yıkama makineleri 60 yıldır tasarımda mükemmeliğin işareti olarak kabul edilen İF Tasarım (Industrie Forum Design) ödülünü kazandı. Bosch, bu sene 53 ülkeden 4873 başvurunun gerçekleştiği iF Tasarım Ödülleri Ürün Tasarımı kategorisinde fonksiyonel ve kompakt tasarımlarıyla ön plana çıkan üç ürünüyle ödüle layık görüldü. Münih’te düzenlenen

40 Nalbur Teknik.com / Haziran’15

ödül töreninin ardından, ödül kazanan yüksek basınçlı yıkama makinaları Hamburg'ta düzenlenecek iF tasarım sergisinde özel bir gösteriyle tanıtılacak.

Yüksek performans ve mükemmel tasarım birarada

Bosch’un ödül alan yüksek basınçlı yıkama makinası AQT 33-11 serisi, ödüllü tasarımının yanı sıra yeni yüksek verimli pompasıyla nadir küçük açık hava temizlik işleri için ideal çözüm imkanı sunuyor. Tüm ekipman aletin üzerinde bulunduğu için AQT 33-11 daha az saklama alanına

ihtiyaç duyuyor. Kendinden emiş özelliği sayesinde alet için ana şebekeden, yağmur suyu deposundan ya da bidondan su kullanabiliyor. Bu esneklik sayesinde kullanıcılar bir yere bağlı kalmadan işlerine devam edebildiği için zaman tasarrufu da sağlıyor. Bosch AQT 42-13 ve AQT 45-14 X serisi yüksek basınçlı yıkama makinaları ise büyük ve zorlu işler için güçlü temizlik performansı sağlıyor. Her iki ünite de tam donanımlı uzman temizlik aksesuar gamı ve zamandan tasarrufu sağlayan gelişmiş bir pompa ile verimli ve pratik temizlik yapma imkanı sunuyor.


Yeni kablosuz serisi Festool unplugged – Bağımsızlığın yeni tanımı Festool’dan 18 V sistemi: Sizleri elektrik soketlerinin kısıtlamalarından kurtarır, yüksek performanslı 5,2 Ah akü paketleri ve Inverter EC-TEC motoru ile herzaman mükemmel sonuçları garanti eder. Testere ile kesim yaparken, duvar veya ahşapı delerken ya da vidalar ile çalışırken her zaman gücü, sağlamlığı, uç noktada hassasiyeti, emsalsiz çalışma konforunu ve SERVICE all-inclusive servis hizmetleri sayesinde maksimum gönül rahatlığını hissedersiniz. Atölyenizde veya çalışma yerinizde, daha fazla özgürlük ve etkin çalışma için.

www.festool.com.tr

GEDORE EL ALETLERİ Birlik Org. San. Bölgesi Tem Yan Yolu 1. Cad. 4. Sk.

No:1 PK34953 Aydınlı - Tuzla / İstanbul Tel: 0 (216) 395 32 00

Ürünlerimiz ile ilgili daha fazla bilgi almak için bayilerimiz ile temasa geçebilir veya aşağıdaki sayfayı ziyaret edebilirsiniz; www.festool.com.tr/unplugged

www.gedore.com.tr


ORMAN, BAHÇE ve TARIM EKİPMANLARI

SEKTÖR ANALİZİ

StanleyBlack&Decker Pazarlama Müdürü Kerem Sürmen

Müşteriye uygulamasıyla ilgili doğru ürünü önermeye çok önem veriyoruz Bahçe aletleri sektöründe etkin bir pazarlama stratejisi yürüten StanleyBlack&Decker Türkiye’nin her yanındaki müşterilere ulaşarak, geniş servis ağı ile güven vermeye devam ediyor. StanleyBlack&Decker’ın bahçe aletleri sektöründeki etkinliği, faaliyetleri ile ilgili StanleyBlack&Decker Pazarlama Müdürü Kerem Sürmen’d en bilgi aldık.

En büyük önceliğimiz son kullanıcıya ulaşarak onların ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmak Stanley Black&Decker şirketi 2010 yılında Stanley ve Black&Decker şirketlerinin birleşmesinden oluşuyor. Bu birleşme ile yakalanan sinerji sayesinde 2013 yılını toplamda 11 milyar dolar ciro ile kapatan şirketimiz dünyanın en büyük el aleti tedarikçisi konumunda ve bir Fortune 500 şirketi. Global olarak üç ana sektörde

42 Nalbur Teknik.com / Haziran’15

faaliyet gösteriyoruz; İnşaat & Kendin Yap (D.I.Y), Sanayi ve Güvenlik. Bizi rakiplerimizden ayıran en önemli özellik ise hem dağıtım ağımıza hem de kullanıcılarımıza bütün ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri çözümler sunabilmemiz. StanleyBlack&Decker olarak elektrikli el aletleri, aksesuarlar dışında el aletleri ve takım çantaları da üretiyoruz. Bu dağıtım ağımıza markalarımızla bir sinerji yakalama imkanı sunarken, kullanıcılarımıza da işlerini tamamlamak için gerekli bütün aletleri bildikleri ve güvendikleri bir markadan karşılama imkanı sunuyor. Türkiye’d e uzun süredir faaliyet gösteren bir firmayız, fakat 2012 yılında Türkiye’d e kurulan StanleyBlack&Decker ofisi sayesinde distribütörlerimize verdiğimiz desteği daha da arttırdık ve bu destekle dünyada açık ara önde olduğumuz alanlarda Türkiye’d e de liderliği elde

etmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Pazarlama çalışmalarında en büyük önceliğimiz son kullanıcıya ulaşarak onların ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmak. 2014 içinde bu alanda fark oluşturacağını düşündüğümüz Demo Van projesini başlattık ve 2015’d e de bu alandaki çalışmalarımızı arttırarak sürdürmeyi hedefliyoruz. StanleyBlack&Decker şirket olarak dağıtım ağını pazarlama ile desteklemeye çok önem veren bir firma. Türkiye ofisi içindeki pazarlama departmanımız da dağıtım ağını güçlü pazarlama aktiviteleri ile desteklemek için yoğun şekilde çalışıyor. 2014’d e StanleyBlack&Decker Lansman ve Demo TIR’ı gibi bu çalışmaların ilk örneklerini gördük ve piyasadan olumlu geri dönüşler aldık. 2015’d e daha büyük aktivitelerle sektörde ses getirmeyi planlıyoruz.


Tek üründe, çim biçme, misinalı kesme ve kenar kesme özelliği

Ürün gamımız bahçe aletleri konusunda geniş bir yelpazeye sahiptir. Çim kesme makinesi, çit budama makinesi, elektrikli testere, yaprak toplama makinesi, dal öğütücüsü, çim havalandırma makinesi ve budama testeresini bu gamın temel ürünleri olarak sayabiliriz. Bu sene öne çıkacağını düşündüğümüz ürünümüz ise “City Mower” (Kod: ST5530CM) ismi ile piyasaya sürdüğümüz 3’ü 1 arada makinedir. Çim biçme, misinalı kesme ve kenar kesme işlemlerini yapabilen bu makine ile bahçenizi kolayca güzelleştirebilirsiniz.

Türkiye’de bahçe bakımı anlayışı yeni yeni gelişiyor Bahçe aletleri sektörünü

profesyonel ve DIY olarak iki şekilde ele almak çok daha doğru olacaktır. Belediyeler ve bahçe bakımlarının tek elden yürütüldüğü büyük siteler genelde yıllık anlaşmalarla ilerleyerek bu konuda faaliyet gösteren benzinli profesyonel markalara yöneliyor. Bu noktaları elektrikli ya da akülü ürünlere ikna etmek zor. Kullanımlarıyla orantılı olarak daha pahalı da olsa benzinli ürünleri tercih ediyorlar. Bizim asıl kitlemiz ise hobi olarak kendi bahçesiyle ilgilenen, bahçe aleti alırken keyif alan ya da kendisine ait makineyi kullanan ama bir bahçıvanla çalışan kişiler. Türkiye’de bahçe bakımı anlayışı yeni yeni gelişmekte olduğundan çim bakımı en başta geliyor. Çim biçme ve kenar kesme makinelerini çit kesme makineleri ve küçük bahçe

makasları takip ediyor. Aynı zamanda ülkemizde son zamanlarda artış gösteren çevresel duyarlılık tüketici davranışlarında da değişikliğe sebep oluyor. Bu bağlamda oluşan bilinçle bahçelerini güzelleştirirken doğaya zarar vermemek adına benzin/ gaz temelli ürünlerin yerine elektrikli/akülü ürünlere yönelen kullanıcılar da var. Firma açısından baktığımızda ise ürünlerimizi tabiri caizse toprakta yetiştiriyoruz. Müşterilerimizin geri dönüşlerine verdiğimiz önem ve onların karşılaştıkları zorlukları anlayıp buna çözüm bulmak için yaptığımız araştırma geliştirme çalışmaları ile kendimizi bahçesini her zaman daha da güzelleştirmeye çalışan bir bahçıvan olarak görmekteyiz. Bu sebeple müşterilerimiz

ORMAN, BAHÇE ve TARIM EKİPMANLARI

SEKTÖR ANALİZİ


ORMAN, BAHÇE ve TARIM EKİPMANLARI

SEKTÖR ANALİZİ

tarafından bir ihtiyaç doğduğunda bunu karşılamak için elimizden geleni yapıyoruz. Firma olarak çim bakımı ürün gamımızı geniş tutarak, müşterilerimizin sahip oldukları bahçenin ihtiyaçlarına ve bütçelerine göre en doğru ürünü sunabilmeyi amaçlıyoruz. Çim bakımının yanı sıra bahçenin diğer ihtiyaçları olan bahçe aletlerinde de birçok satış noktasından müşterilerimize ulaşmaya çalışıyoruz.

Doğru uygulamalar, müşterilerimizin bahçelerini daha fazla sevmelerini sağlayacaktır

Satış stratejimiz mümkün oldukça Türkiye’nin her yanındaki müşterilerimize ulaşmaya çalışarak bahçelerinde yer almaktır. Geniş servis

44 Nalbur Teknik.com / Haziran’15

ağımızla da onlara bu güveni verebilmeyi amaçlıyoruz. Ülkenin dört bir yanındaki hırdavat bayilerinden ve gittikçe sayıları artmakta olan yapı marketlerden ürünlerimize rahatlıkla ulaşabilirler. Pazarlama stratejisi olarak da uygun fiyat konumlandırmamız ve yüksek ürün kalitesiyle müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre doğru ürünü almalarına yardımcı olmayı hedefliyoruz. Doğru ürün tercihleri ile yapacakları doğru uygulamalar, müşterilerimizin bahçelerini daha fazla sevmelerine yol açacaktır. Son kullanıcının satınalma tercihlerini etkileyen ilk faktör sahip oldukları bahçenin büyüklüğü ve buna oranlı olarak ihtiyaçlarıdır. Aynı zamanda marka ismi ve o

markanın gelenekleri de karar verme aşamasında önemli bir yere sahiptir. Son olarak da doğru bilgilendirme ve sosyal medyada markanın yer alması, son kullanıcı tarafından tercih sebeplerini oluşturmaktadır. Fiyat konusu bazı kullanıcılar için elbette satın alma sebebi olmaktadır ancak birinci derece bir öneme sahip olduğunu düşünmüyoruz.

Kaliteli servis hizmetlerimiz de rekabette bizi ayıran önemli bir nokta

Son kullanıcıların markamızı tercih etmek için birçok sebebi vardır: köklü bir geçmişe sahip güvenilir bir marka, kanıtlanmış yüksek performanslı ürünler, her zaman daha ileriyi hedefleyen şirket politikamız ile doğru


orantılı yenilikçi çözümler ve endüstrinin en iyilerinden biri olarak müşterilerimiz gözünde sahip olduğumuz güven duygusu. Yüze yakın servis noktamız ile dünya çapında ilke edindiğimiz kaliteli servis ağı hizmetlerimizi Türkiye’de de devam ettiriyoruz.

Peyzaj sektöründe daha fazla yazılı ve görsel yayının yer alması hevesi ve isteği arttırmaktadır

Bahçe aletleri sektörü son yıllarda Türkiye’de gelişim dönemindedir ve bu gelişimin artarak devam edeceği düşüncesindeyiz. Büyük şehirlerin kaosundan bunalarak, bahçeli yazlık evlere sahip olma ve bu evlerde kendi bahçe bakımlarını gerçekleştirme isteğiyle birçok kişi bahçe aletlerine yönelmiştir. Peyzaj sektöründe daha fazla yazılı ve görsel yayının yer alması hevesi ve isteği arttırmaktadır. Bahçe ve ekili alanların karakteristik özellikleri dünyanın her yerinde farklıdır. Bu sebeple bir ülke pazarı için mükemmel sonuçlar veren bir ürün, bir başka pazar için aynı performansı vermemektedir. Burada markanın müşterilere doğru ürünleri sunması ve müşterilerini, seçimlerini yapmadan önce iyi bir şekilde bilgilendirmeleri gerekmektedir. Yanlış uygulamalar için kullanılan yanlış aletler, sıkça karşılaştığımız bir durumdur. Bu durum müşteri memnuniyeti konusunda kötü sonuçlar doğurduğu gibi, genel olarak hedef kitlenin ilgisini de azaltmaktadır.

2015’de pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz

Sektör için sezonsal olmasına rağmen istikrarlı diyebiliriz. Benzin/ gaz temelli ürünlerden şarjlı ürünlere bir geçiş var ancak bu geçişin henüz gelişmiş ülkelerin gerisinde olduğunu söyleyebiliriz. Biz StanleyBlack&Decker olarak Bahçe Aletleri’nde 2014 hedeflerimize büyük ölçüde ulaştık ve genelde ise önemli bir önceliğimiz olan iç yapılanmamızda büyük yol katettik.

Sektördeki yayınların artması ve bahçe bakımı konusunda bilgilerin verilmesi sektörün de gelişimine pozitif katkıda bulunacaktır

Türkiye’de bahçe sektörünün

giderek geliştiğini görebiliyoruz. Ancak bu gelişimin bilinçli bir şekilde gerçekleşmesi önemli bir konudur. Müşteriye doğru ürünü sunmak StanleyBlack&Decker olarak en büyük önceliğimiz ve bunu sağlayabilmek için satış ekiplerimiz, bayilerimiz ve servislerimiz ile elimizden geleni yapıyoruz. Son dönemde bir artış olsa da Avrupa ülkeleri ile kıyasladığımızda hala çok kısıtlı yayın ve bilgi alışverişi olduğunu görebiliriz. Sektördeki yayınların artması ile bahçe bakımına daha fazla önem verileceğini ve bunun da sektörün gelişimini pozitif etkileyeceğini düşünüyoruz.

ORMAN, BAHÇE ve TARIM EKİPMANLARI

SEKTÖR ANALİZİ


HABER

Başakşehir Mabed projesinde Aktech Gri Su Geri Kazanim Sistemi

B

aşakşehir Boğazköy Mabed projesinde Aktif Çevre Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Ldt. Şti. tarafından 10 m3/ gün kapasiteli gri su geri kazanım sistemi kurulumuna başlandı. Cami abdesthanelerindeki şadırvanlardan gelen sular arıtılarak rezervuarlarda ve peyzajda değerlendirilecek. Yeni otomasyon sistemimiz ile sistemin çalışma, arıza, üretim bilgileri şirket merkezimizden izlenecek olup bina otomasyonuna entegre edilerek işletmeci tarafından da takip edilebilecek.

Ankara Çevre ve

46

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

Şehircilik Bakanlığı hizmet binasi Aktech Gri Su Geri Kazanim Sistemi ve Aktech Yağmur Suyu Toplama Sistemi’ni tercih etti Ankara Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hizmet binasi projesinde 6 m3/gün kapasiteli gri su geri kazanım sistemi kurulumuna başlandı. Arıtılan gri sular rezervuarlarda değerlendirilecek olup, projede ayrıca yağmur suyu toplama sistemi de yapılacak.. Hizmet binasının çatılarından toplanan sular peyzajda değerlendirilecek olup, kamu binalarında örnek proje niteliği oluşturuyor.

Yeni otomasyon sistemi ile sistemin çalışma, arıza, üretim bilgileri şirket merkezimizden izlenecek olup bina otomasyonuna entegre edilerek işletmeci tarafından da takip edilebilecek.

Ordu Boztepe Hotel’de Aktech Temiz Su Arıtma ekipmanlari kullanildi Ordu Boztepe Hotel projesinde, şehir şebeke suları tandem yumuşatma ve ultraviyole cihazlarından geçerek kullanım suyu hattına verilecektir. Toplam 10 m3/h kapasiteli arıtma sisteminde otelin tüm suları aktif çevre tarafından arıtılacak.



RÖPORTAJ

Ataman Grup güvencesiyle FERM Türkiye’ de

D

ünya genelinde Avrupa, Asya, Afrika ve Ortadoğu olmak üzere dört ana bölgede distribütörleri ile hizmet veren Hollanda merkezli Ferm Elektrikli El Aletleri, her yıl yüzbinlerce elektrikli el aletini kullanıcılarla buluştururken bu yılda Ataman Grup iş birliğinde Türkiye pazarına giriş yaptı. Ataman Grup iş birliği ile Türkiye pazarında da en fazla satışı yapmayı hedefleyen, Ferm Elektrikli El Aletleri Satış Direktörü Michiel Koelen, Türkiye’nin Ferm Elektrikli El Aletleri grubunda dünyada önemli bir yere sahip olduğunu belirtti. İlk etapta sunulacak olan Ferm ürün grubunda; avuç ve büyük taşlamalar, darbeli matkaplar, kırıcı-delici matkaplar ve li-on akülü şarjlı ürünler olduğunu ve ilerleyen dönemlerde yeni ürünlerin pazara gireceğini belirten Ataman Grup Genel Müdürü Murat Ataman, Türkiye’de

48

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

Türkiye’de hırdavat sektörünün öncü firmalarından biri olan Ataman Grup, Hollanda Ferm Elektrikli El Aletleri’ni Türkiye pazarına sundu

elektrikli el aletlerindeki ortalama satış payı, dünya ortalamasının üzerinde olduğunu belirtti. İncelediğimiz pazar araştırmalarında Türkiye’nin Elektrikli el aletleri piyasasında güçlü bir ülke olduğunu, kullanıcıların ilk tercihlerinin markalı ve yetkili servis ağı olan ürünleri tercih ettiğini dile getirdi. Ataman Grup Genel Müdürü Murat Ataman, Türkiye’de elektrikli el aletlerindeki ortalama satış payı, dünya ortalamasının üzerinde olduğunu belirtti. İnceledikleri pazar araştırmalarında Türkiye’nin elektrikli el aletleri piyasasında güçlü bir ülke olduğunu, kullanıcıların ilk tercihlerinin markalı ve yetkili servis ağı olan ürünleri tercih ettiğini dile getirdi. Türkiye genelinde ilk etapta sunulacak olan Ferm ürün grubunda; avuç ve büyük taşlamalar, darbeli matkaplar, kırıcı-delici matkaplar ve


RÖPORTAJ

li-on akülü şarjlı ürünler bulunuyor. İlerleyen dönemlerde yeni ürünlerin pazara sunulması planlanıyor. Bulunduğu sektörde en önemli markaları bünyesinde bulunduran Ataman Grup’un ürün çeşidi, Ferm’ ün de aileye katılmasıyla yüzbinlere ulaştı. Sektörde gelişimin müşterilere daha fazla seçenek sunmak olduğunu vurgulayan Ataman, Ferm markasının Türkiye pazarında yaygın biçimde uzun yıllar var olacağından hareketle planlama yaptıklarını belirtti. Diğer ürünlerinde olduğu gibi Ferm ürünlerine de satış sonrasında, Türkiye’nin her bölgesinde bulunan servisleri ile hizmet verecek. Böylece servis sorunu bulunmayan Ferm’ ün kısa zamanda, sektörün öncü markası haline gelmesi bekleniyor. Ataman Grup, mekanik, havalı ve elektrikli el aletleri, endüstriyel ürünler, iş güvenliği malzemeleri, kaynak makina ve ekipmanları, yapıştırıcı ve kimyasal ürünler, ölçü aletleri, çelik halat, taşıma, kaldırma, istifleme makinaları,

aşındırıcı ürünler, kesici takımlar, servis ekipmanları, denizcilik ve teknolojik ürünler konusunda kendi markaları, iş ortaklıkları ve distribütörlüklerle Türkiye’ deki her noktasına ve yurtdışına hızlı ve güvenli hizmet anlayışıyla ürünlerimizi müşterilerimize ulaştırıyoruz. Ataman, tüm Türkiye genelinde her amaca uygun hırdavat ve nalburiye ürünlerinin satışını yetkili bölge sorumluları ve bayi ağı ile gerçekleştiriyor. Teknik spreyler konusuna büyük önem veren firmamız ATM TECH teknik spreyler konusunda sürekli ARGE çalışmaları ile, fren –balata parça temizleme, sıvı gres, gazaltı kaynak, pas sökücü, kalıp ayırıcı, 4x4 genel amaçlı, 2k-fix süper yapıştırıcı, kontak devre temizleyici, siyah gri kırmızı sıvı conta, çinko, paslanmaz bakım ve temizleme spreyleri ile tedarik ve dağıtımlarını yapmaktadır. ATM, ATAMAX VE İMBAT markalarımız ile yurtiçi ve yurtdışında yüksek kalitede üretimlerini yaptırdığımız ürünleri piyasaya sürmektedir.

Sektör her geçen gün büyüyor Ataman, 2015’in ilk beş ayında kurlardaki artışlardan dolayı hacimsel olarak sektörün yüzde 15 civarında bir büyüme olduğunu ancak yaklaşan seçimler nedeniyle yatırımların yavaşladığını, yılsonuna kadar benzer oranda büyüme beklediklerini dile getirdi. 2016 yılına büyümeyi etkileyecek bir takım yenilikler gerçekleştireceklerini anlatan Ataman, “Yeni ürünlerimizle portföyümüzü genişleteceğiz. Buna ilaveten sektörümüzde artan kalite ve hizmet ihtiyacına yönelik güvenlik ve performans unsurları maksimize edilmiş yeni ürünlerimizi pazara sunacağız. Bu sene iş ortaklarımıza biraz daha fazla odaklanacağız, toplamda baktığınızda 1500 üzeri müşteri portföyü ile çalışıyoruz. Müşterilerimizi, iş ortağımız gibi görüyor, daha iyi hizmet verebilmek için şirket içi sürekli gelişim ve değişime dayalı eğitimlerle destekliyoruz.


HABER

Çevreyi korumanın yolu nitelikli yalıtımdan geçiyor

X

PS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği, 5 Haziran Çevre Günü’nde; enerji tasarruflu cihazlar kullanılarak yapılan tasarrufun yanı sıra, mutlaka binalarımızda ISI yalıtım şartı aranması gerektiğine dikkat çekti. Türkiye’d e kayıtlı 20 milyon hane bulunduğunu ve bunların 16 milyonunun yalıtımsız olduğunu söyleyen Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Başkanı Emrullah Eruslu, “Ortalama bir ailenin ısıtma, soğutma, yemeklerin pişirilmesi ve saklanması, bulaşık ve çamaşırların yıkanması, televizyon gibi

50

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

eğlence araçlarının kullanılması ve aydınlatma amacıyla harcadığı elektrik enerjisi yılda 6 bin kWh civarındadır. Bir çamaşır makinasının A sınıfı kullanılması %15 enerji tasarruf sağlayabiliyorken, bina yalıtımı %35 enerji tasarruf sağlayabiliyor. Giderek artan enerji tüketimini karşılamanın en etkili yollarından biri, enerji arzını artırmak yerine, mevcut enerjiyi tasarruf etmek ve özellikle son yıllarda oldukça üzerinde durulan mevcut kaynakların daha verimli kullanılmasıdır. Bu nedenle, yeni konut alımında muhakkak

CE belgeli malzemelerle, doğru kalınlıkta yapılmış ısı yalıtımın mevcudiyetini kontrol edin. Ev alırken ısıtma ve soğutma için yılda ne kadar enerji harcadığını, ne kadar doğalgaz faturası ödeyeceğinizi sorgulayın. Mevcut binanızda yalıtım yok ise en kısa sürede yaptırmak üzere harekete geçin. Yalıtım için en ideal mevsimdeyiz.” dedi. Yalıtımın sadece ısınma masraflarını azaltmak için yaptırılan bir sistem olmadığını, binalarımızı yazın soğutmak için klima kullandığımızdan binayı sıcaktan da koruyarak enerji tüketimini azalttığını söyleyen Eruslu, “Yaz aylarında binalarımızı soğutmak için harcadığımız enerji, ısıtmak için harcadığımızın 2 katı ve bu oran elektrik tüketimimizi yılda 2 bin megavat artırıyor. Türkiye’d eki toplam hane sayısının %35’i Akdeniz, Ege, Güneydoğu Anadolu gibi özellikle yaz aylarında sıcak olan bölgelerde bulunuyor. Binalarımızı ısı yalıtımlı hale getirerek, A sınıfı bir çamaşır makinasının 10 yılda sağlayacağı enerji tasarrufunu 1 yılda elde edebiliriz” dedi.



RÖPORTAJ

İş güvenliği ve yük güvenliği sektöründe Türkiye’nin önde gelen kurumlarından biri olan Körfez Ticaret, Gulfco markası ile sektörde liderliğini korumaya devam ediyor. İş güvenliğinin insan güvenliği olduğunun bilinci ile üretimine devam eden Körfez Ticaret, kendi bünyesinde oluşturduğu test cihazları ile kaliteli ürün garantisi veriyor.

Körfez Ticaret Genel Müdürü Hasan Elveren

Bütün parçaları ile yerli üretim yapıyoruz

İ

ş güvenliği ve yük güvenliği sektöründe Türkiye’nin önde gelen kurumlarından biri olan Körfez Ticaret, Gulfco markası ile sektörde liderliğini korumaya devam ediyor. İş güvenliğinin insan güvenliği olduğunun bilinci ile üretimine devam eden Körfez Ticaret kendi bünyesinde oluşturduğu test cihazları ile kaliteli ürün garantisini

52

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

verirken ürünlerinin tüm parçalarını kendi bünyesinde üretmenin haklı gururunu yaşıyor. Körfez Ticaret Genel Müdürü Hasan Elveren ile yaptığımız söyleşide Elveren, Körfez Ticaretin kuruluşu ve gelişimi hakkında şunları açıkladı: “ Körfez Ticaret 1992’de Karaköy’de çelik halat ticareti ile başladı. Daha sonra 1996 yılında Spanzet dediğimiz kamyon

gergi kayışlarının ticaretine başladık. Daha sonra ağırlıklı olarak ticaretten çıktık, imalata yöneldik. Spanzet’in mekanizmasını, dokumasını ve konfeksiyon kısmının üretimini kurduk. Son bir yıldır da paraşüt tipi emniyet kemeri imalatına girdik. Rusya pazarı açıkken kamyon ve tırların kaplinlerini ve hava hortumlarını yaptık. 2007’de Rusya


RÖPORTAJ

pazarı kapanınca bu saydığım ürünlerin üretimini durdurduk ve Spanzet grubunun üretimine devam ettik. Spanzet’in tüm parçaları Körfez Ticaret tarafından yapılıyor. 2 bin metrekare alan üzerine kurulu fabrikamızda biraz öncede bahsettiğim gibi yük bantları var diğer ürünlerin tüm parçaları tarafımızdan üretiliyor. “ Ürettiği ürün gruplarını 2’ye ayıran Elveren “Birincisi kamyon ve tır nakliye taşımacılığında kullanılan bağlantı kayışları ve mekanizmaları. Lojistik sektöründe kullanılan bu ürünümüzün müşteri portföyünde hem tır lojistik firmaları var hem de nalburiye gibi toptancıları var. İkincisi ise İş güvenliğine giriyor. Paraşüt kemeri ve emniyet kemeri. Bu ürün grubumuz da nalburiye, teknik hırdavat ve iş güvenliği alanına giriyor. Bizim zaten emniyet kemeri üretimimiz vardı. Fakat biz spanzet işi ağırlık kazanınca iş güvenliği alanında ki üretimimizi bıraktık. Daha sonra iş güvenliği yasası çıkmadan önce CE belgelerimizi aldık ve tekrar üretime başladık. “dedi. Bayilik çalışmaları ile ilgili açıklama yapan Hasan Elveren: “Bayilik sistemimiz var ama resmi sözleşmelere dayanan bir bayilik sistemi ile çalışmıyoruz. Ama gelecek hedeflerimiz ile alakalı önceliklerimizden birisi de bünyemizde bayilik ağını geliştirmek.” dedi. 16 yıldır sektörde varlığını sürdüren Hasan Elveren, söktörde sürekli kendilerini geliştirmek için çalışmalar yaptığını belirtti. Elveren açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: “Yaklaşık 16 yıldır üretim yapıyoruz ve bu konuda ne yapılabilir ne yapılmaz artık sektörde öngörü sahibiyiz ve kendimizi sürekli geliştirme

politikası ile üretimlerimize devam ediyoruz. İçeride makinalar test ekipmanlar var. Örneğin emniyet kemerinin üzerinde yaklaşık 4 aydır çalışma yapıyoruz. 2 bin 500 kg ın üzerinde dayanması gerekiyor. Yine paraşütlü emniyet kemerinde de ürünün dikişini, metalini vb. bir çok parçasını test ederek çalışmalarımızı yürütüyoruz. Tabii piyasada maalesef bütün ürünlerde bu hassasiyeti göremiyorsunuz. Üretici CE belgesini almış fakat piyasaya çıkardığı ürünlere bakıyorsunuz CE standartlarına uygun değil. Dikişi, tokası, kolonu problemli. Bu noktada bir diğer sıkıntı müşteri açısından çıkıyor çünkü piyasada kalite değil fiyat ön planda tutuluyor.” Sektörle alakalı yaşanan sıkıntılardan bahseden Elveren: “Bizler gibi üreticilerin yıllık bazda toptancılarla anlaşmalar yapması gerekiyor. Örneğin yıllık anlaşma yaptığınız zaman bir daha satışı düşünmene direkt üretime kanalize oluyorsunuz. Bu şekilde sözleşmesiz yapılan anlaşmalarda firma 2 ay sonra sizden ürün almayı bıraktığı zaman ya da başka bir firma ile anlaştığı ya da ithal ürüne döndüğü zaman siz yeniden bir arayış içerisine girmek zorunda kalıyorsunuz. Bu nokta da baktığınız zaman aslında piyasalar maalesef çok sığ. Yaşadığımız bir diğer sıkıntı da hammadde konusunda. İpliği yurtdışından getiriyoruz. Ödemeler

konusunda da yine sıkıntılar yaşıyoruz maalesef özellikle hırdavat sektörü çok uzun vadeler ile çalışılıyor. Toptancıların imalatçıları ve imalatçıların toptancıları biraz daha anlaması ve piyasa içerisinde birbirlerine destek olması gerekiyor. Biraz öncede bahsettiğim gibi bazı ürünlerin sertifikaları var ama kalite standartlarına uyuyorlar mı? Herkes öncelikli olarak fiyata bakıyor. Bu durum da haksız


RÖPORTAJ

rekabete yol açıyor piyasa içinde. Bu noktada devletin ürünleri denetliyor olması gerekiyor. CE belgesinin olup olmadığını denetliyor fakat CE kalitesinde olup olmadığı denetlenmiyor. Maalesef bunu denetleyen bir mekanizma yok. Birde toptancıların ve satıcıların imalatçıları ödeme konusunda rahatlatmaları lazım. Örneğin Çin’den yıllık olarak ne kadar mal alıyorsa, anlaşma yapılıyorsa, Türkiye’deki imalatçılarla da yıllık bazda anlaşmalar yapılmalı. Çin’e nakit ödeme yaparken Türkiye’deki imalatçılara maalesef müthiş vadeler uygulanıyor.” Dedi. Üretim kapasitelerinden bahseden Hasan Elveren, sözlerine şöyle devam etti: “Spanzet üretiminde yaklaşık olarak aylık 50 – 60 bin civarında kapasitemiz var. Fakat şu an için üretimimiz 30-40 bin arası. Emniyet kemerinde ise üretim kapasitemiz 25-30 bin fakat aylık

54

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

üretimimiz 20 bin civarında.” Körfez ticaretin stok ve satış sonrası hizmetlerinden bahseden ve stok durumları ile alakalı konuşan Elveren: “Paraşüt tipi emniyet kemeri üreticilerinden bizim kadar entegre üreten kimse yok. Stok durumu ile alakalı üretimde şöyle bir sıkıntı var: yarı mamule bağladığınız mallar var, imalat aşamasına bağladığınız mallar. Açık vadeli çalıştığınız zaman güçlü bir sermayenizin olması gerekiyor. Sipariş aldığınızda karşı taraf hemen malını istiyor, kimse deposunda stok tutmak istemiyor. Herkesi altındaki imalatçıyı stok olarak kullanmak istiyor. Örneğin ben bir kurumla 100 bin emniyet kemeri anlaşması yaptığım zaman hem üretimimi hem de hammaddemi ona göre ayarlıyorum. Elimizde çok fazla stok tutmak istemiyoruz. Yarı mamul olarak ürünleri stokluyor

ihtiyaç doğrultusunda üretim aşamasına geçiyoruz.” Dedi. Hasan Elveren: “Üretim tesisimizde ürünlerimizi sürekli test aşamasından geçiriyoruz. Örneğin bakanlığın emniyet yük bantlarında standartı 2300 kg’dır. Fakat biz üretimimizi yaparken 2500’ün üzerinde testler yapıyoruz. Ya da yüksekten düşme standartı 2 metreyken biz test aşamasında 6 m yükseklikten düşürüyoruz. Üretimimizin bu anlamda her aşaması testten geçiyor ve söz konusu iş güvenliği olduğu için piyasaya bu konuda hatalı ürün sürme gibi bir ihtimalimiz yok. Emniyet kemerinde yurtdışında bizden CE belgesi istediklerinde bu testleri de talep ettiler ve biz Türkiye’de o dönem TSE, KOSGEB vb. kurumlarda olmak üzere testleri yapan hiç bir kurumu bulamadık. Bu nokta kendimiz testleri yapmaya başladık.” Diyerek sözlerine son verdi.



HABER

Kärcher ve temiz kalpler buluştu

2

3 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle Kasımpaşa Çocuk Yuvası sakinleriyle buluşan Karcher ekibi, çocukların yüzünü güldürdü. Sohbetleri ve sürpriz hediyeleriyle onları mutlu etti. Karcher Türkiye Genel Müdür Gökhan Gökmen’in de katıldığı ziyaret kapsamında, Kasımpaşa Çocuk Yuvası binasının ihtiyacı olan alanları Karcher’in profesyonel ekip ve ekipmanlarıyla temizlendi, buhar sistemiyle ortak alanlar dezenfekte edildi. Kasımpaşa Çocuk Yuvası Müdürü Kazım Çimen ve bu çalışmaya katkı sağlayan Yetkim Derneği (Yetiştirme

56

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

Yurtlarında Kalan Çocukları Koruma Derneği) Başkanı Baki Yazgan tarafından karşılanan ve kurum hakkında bilgilendirilen Karcher Türkiye Genel Müdürü Gökhan Gökmen, bundan sonra da kurumun ihtiyaçları doğrultusunda profesyonel destek verebileceklerini belirtti. Yıllardan beri yuvada çocuklarla kalan “Oya Anne” olarak bilinen Oya Kayacık ile de tanışıp sohbet eden Gökhan Gökmen ; “Gönüllülük esasıyla çalışarak, çocuklara sevgisini veren Oya Kayacık gibi insanlarımızın olması çocuklarımız için büyük şans “ dedi. 30 yıldır tüm dünyada kültürel sponsorluk kapsamında

100’ün üzerinde tarihi yapının temizliğini gerçekleştiren ve bu konuda çok önemli referanslara sahip olan Karcher, Türkiye’de de bu sosyal sorumluluk projelerini devam ettiriyor. Topluma temiz bir katkı sağlamak amacıyla “Karcher Temizlik Günleri” projesini başlatan Karcher Türkiye ekibi her ay bir alanın temizliğini gerçekleştirecek. Karcher bu çalışmalarında, yüksek buharlı temizlik makinelerinden profesyonel tip Islak-Kuru Elektrik Süpürgelerine, Zemin Bakım ve Temizlik Otomatlarından Basınçlı Yıkama Makinelerine kadar üstün Karcher teknolojisiyle üretilmiş ekipmanlarını kullanıyor.



RÖPORTAJ

BS Tool Trade Genel Müdürü Bülent Savaş ile şirketin kuruluşu, hedefleri piyasaya getireceği yenilikler ile ilgili bir röportaj gerçekleştirdik

BS Tool Trade Genel Müdürü Bülent Savaş

BS TOOL TRADE ile 5 Alman el aletleri markası Türkiye'de BS Tool Trade yeni kurulan bir şirket olmasına karşın Bülent Savaş, 30 yılı aşkın süredir sektörün yakından tanıdığı bir isim. 5 Alman markası ile sektöre adım atan BS Tool Trade, çok da alışık olmadığımız bir sistem ile pazara giriş yapacak. İthal edilen ürünlerin genellikle Türkiye'de distribütörlüğü kurulurken Bülent Savaş farklı bir yolla Alman markalarını ve Türk kullanıcılarla buluşturmayı hedefliyor. Savaş, bayiler ile yurt dışındaki üretici firmalar arasında koordinasyon

58

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

görevi yaparak işlemlerin hızlı, düzenli ve sorunsuz yürütülmesini sağlayacaklarını belirtirken bu şekilde bir çalışma prensibi ile maliyetleri en aza indireceğini ve Almanya'dan gelen ürünlerin bayilere daha az maliyetle ulaşacağını aktardı. BS Tool Trade Genel Müdürü Bülent Savaş ile şirketin kuruluşu, hedefleri piyasaya getireceği yenilikleri ile ilgili bir röportaj gerçekleştirdik.

Biraz kendinizden ve şirketinizden bahseder

misiniz? Piyasaya ne gibi yenilik ve avantajları getirmeyi planlıyorsunuz?

35 yılı aşkındır el aletleri sektörünün içerisindeyim. 2014 yılı sonunda 23 yıl genel müdürlük yaptığım firmadan stratejik sebeplerden dolayı ayrıldım. Akabinde BS Tool Trade şirketini kurdum. Kaliteli Alman ürünlerinin Türkiye pazarına ihtiyacı var. Son yıllarda Türkiye'nin büyüme hızı ve ekonomisinin gelişmesi özellikle Alman firmalarının dikkatini


RÖPORTAJ

çekti. Tabii ki pazarı çok yüzeysel tanıyabiliyorlar. Sadece İstanbul, Ankara gibi büyük illerde faaliyet alanı bulabiliyorlar. Hâlbuki Türkiye'nin iceberg gibi, onlar sadece görünen tarafını yorumluyorlar. Burada yaygın bir dağıtım ağına ihtiyaçları var. Öte yandan bu ürünleri tüketen bir kullanıcı kitlesi var. Benim misyonum burada satıcı ile kullanıcıyı buluşturup aralarında bir köprü vazifesi görmek. Tabii pazarı iyi tanımak, bu pazarda 35 yılı aşkın süredir, burada ki bayilerimizin yapılarına göre hangi ürün, hangi marka, hangi boyutta ticaret yapılabileceğini iyi bilmem Alman firmalarının benimle çalışabilmesine sebep oldu. Birde benim iş modülüm biraz farklı. Şöyle ki, BS Tool Trade ticari bir şirket olmasına rağmen satın alma ve satış yapmayacak. Yani Türkiye'de bir depo ya da stok olmayacak, talep karşılığı en bu ürünleri Türkiye'de kullanıcılara kendim satmayacağım. Çalışma şeklimiz şu şekilde olacak; Almanya’da temsilciliğini yaptığım üretim merkezlerinde stokta mal bulunabilirliği ortalama yüzde 98. Buradaki misyonum istenilen ürünü doğru ve hızlı bir şekilde kullanıcının ayağına getirmek. Bu nasıl olacak? Öncelikle çok iyi bir gümrükleme yapmalıyız. Bu konu da çok iyi bir deneyimim ve çok iyi bir partnerim var. Dolayısıyla biz adresten malı alıyoruz ve adrese paket halinde sunuyoruz. Bu nokta da alışıla gelmiş distribütör kavramının dışında bir anlayış. Distribütör ne yapıyor; malı alıyor, stok yapıyor, bazen stokladığı mal satılamıyor ve mallar depoda kristalleşiyor. Bu durumda distribütör malı geri vermek istiyor firmaya, firma malı almak istemiyor finansal açıdan. Dolayısı ile bütün bu aşamalara baktığınızda en doğru yol ne isteniyorsa onu satmak. Finansal açıdan da şöyle bir avantajımız var. Distribütörlerin yüzde 30-40 kar marjı ile çalışan bir firma olması gerekiyor ki, yanında en azından bir muhasebecisi, deposu,

depo sorumlu, lojistiği, pazarlama teşkilatı giderlerini karşılayabilsin. Bu güne kadar edindiğim tecrübe bunu gösteriyor. Dolayısı ile benim çalışma koşullarımda sadece arada yapılan ticaret üzerinden prim alınıyor. Yani bu demek oluyor ki, şu anda uygulanan ticaret anlayışına göre bu ürünler Türkiye pazarına yüzde 20-30 daha ucuz girecek. Bu sistem hem kullanıcı için hem de satıcı için daha avantajlı hale geliyor. Kullanıcı daha düşük fiyatlarla ürünü alabilecek, satıcı daha yüksek ıskontolarla ürünü satabilecek ve stok sıkıntıları ortadan kalkacak. Türkiye'de malın gümrüğe takılması, nakliyede sorun çıkması gibi teferruat işleri ile uğraşılmayacak. Biz bunu şirket olarak bir paket halinde sunuyoruz

Ürün gamınızdan ve hangi sektörlere seslendiğinizden bahseder misiniz?

Şuan da portföyümüzde 5 firma ile çalışıyoruz. Bunlardan ilki Hazet. Hazet ağırlıklı olarak otomotiv sektörü piyasasına el aletleri üreten bir marka. 3 bin 500 civarı ürün skalasına sahip. Tolk anahtar grubu da Hazet'te çok kuvvetli. Hazet’in Vigor adında bir ikinci markası da mevcut. Vigor markası daha düşük fiyat segmentinde ki kaliteli ürünleri ile pazarda önemli bir yere sahip. Mevcut misyonuma ek olarak bir de Hazet’in Türkiye Direktörlüğünü yapıyorum. BS Tool Trade bünyesinde bulunan ikinci marka ise Wera. Yine Alman malı olan Wera markası dünyanın önde gelen tornavida üreticilerinden. Profesyonel kullanıcılar için, çeşitli sanayi uygulamalarında ve vidalı bağlantılarda çözüm sağlayan aletler geliştiriyor ve üretiyor. NWS Germany ise üçüncü markamız. Sadece pense üreten bir firma. Pense, yan keski, kerpeten, ve saç kesme aletleri üreten Almanya'nın sayılı şirketlerinden bir tanesi. Mob Peddinghaus ise dördüncü markamız. Ağırlıklı olarak el aletleri üretimi gerçekleştiren Peddinghaus,

bits üretimi yapan Schöder firmasını satın alarak ürün gamını zenginleştirdi. BS Tolols Trade olarak bu iki markayıda Türkiye'ye getiriyoruz. Narex Power Tool ise beşinci markamız. Elektrikli el aletleri konusunda faaliyet gösteriyor. Yüzde yüz Alman malı olması ile birlikte Çek Cumhuriyeti'nde fabrikası bulunuyor. Gerek fiyat gerekse kalite açısından Türkiye'deki kullanıcıların beklentileri ile uyuşan bir seri. Ürünlerin stokta bulunabilirliği yüzde yüz. Ürünlerin stokta bulunabilirliği ne demek bunu da ayrıca açıklamak isterim. Çalıştığımız 5 markanın 4 tanesinin stokta bulunabilirliği yüzde 95 Narex markasının stokta bulunabilirliği ise yüzde 100. Bu şu demek oluyor; Siparişinizi verdiğinizde maksimum 2 hafta içinde Türkiye'de ki kullanıcıya ulaşmak mümkün. Dolayısı ile bu durumda eskisi gibi yüksek stokları Türkiye'de bulundurma zorunluluğu da artık ortadan kalkıyor.

Neden Özellikle Alman markaları?

Teknik olarak baktığınız zaman Almanya çok ileri bir teknolojik seviyeye sahip. Alman teknolojisi takdir edilecek derecede güçlü. Geçmiş profesyonel çalışma hayatımda diğer ülkelerle de çalıştım fakat, örneğin Narex el aletleri fabrikasındaki teknoloji, disiplin ve çalışma ahengi bir Japon firmasında yoktu. Tam zamanlı üretim dediğimiz modeli oldukça verimli ve kaliteli kullanıyorlar. En önemlisi robotlar çok kullanılıyor. Bu da tabii işin teknik kısımları.

Bayilik çalışmalarınız ne yönde ilerleyecek?

30 yılı aşkın süredir bu sektörün içinde yer almamla birlikte sektörde, kimler hangi alanlara sesleniyor, kimler bu bayrak yarışında hızla sizinle koşabilecekler sorularının yanıtlarını verebiliyor olmam en büyük avantajım. Kendime bir program ve koordinat belirledim Türkiye


RÖPORTAJ

bayilerle öncelikli olarak görüşmek istiyorum.

Sektörle alakalı sizce yaşanan sıkıntılar nelerdir?

içerisinde. Başta İstanbul, Ankara olmak üzere Güneydoğu, Akdeniz, İç Anadolu gibi Türkiye’nin bir çok yerine ulaşmayı planlıyorum.

Satış sonrası hizmet çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Satış sonrası hizmet bu segmentte özellikle çok önemli. Belli kanun maddeleri ve belli yasalar içerisinde tabi ki satış sonrası haklarınız doğuyor ama bunu bir kenara bırakacak olursak, eğer burada satış yapmak istiyorsanız, pazara değer veriyorsanız kullanıcıyı mutlu etmek zorundasınız. Bunu dışında birde bölgesel toplantılar yaptırmayı düşünüyorum. Bir de şu nokta var ki Almanların

60

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

teknolojileri nasıl gelişmişse, bizlerinde bu tür organizasyonel becerileri çok gelişmiş. Almanlar ürün odaklı mantaliteden, Türklere göre daha geç çıktılar. Onlar ürün odaklı düşünürken bizler de pazar odaklı, insan odaklı düşünüyorduk.

Yapı marketlerle çalışmayı düşünüyor musunuz? Hali hazırda Wera, Narex markaları yapı marketlerde satışta. Ama diğer markalarında girmesi olumlu bir gelişme olur. Benim birincil hedefim yapı marketler değil, öncelikli hedefim bayiler. Ürün bayi ile tanışmadan, tanınmadan yapı marketlere ulaşmasını pek sağlıklı görmüyorum. Bu açıdan bu işe yıllarını vermiş

El aletleri sektörü oldukça hareketli ve bir o kadar da zor bir sektör. Piyasanın genel sıkıntılarında ilki ödeme konusu. Maalesef ödeme konusu yıllardan beri disipline olamamış bir problem. Ama ekonomide ki eski yüksek enflasyonların olmaması, bir kaç kriz yaşandıktan sonra; kullanıcıların, satıcıların, bayilerin elekten geçmiş olması, bugün ayakları yere basan daha güvenilir bir tablo oluşturuyor. Aslında bu güvenilir tablo sayesinde uzun vadelerde biraz makul seviyelere çekildi. Bu disiplin sağlanmaya devam edildiği takdirde ben sektörün ekonomik anlamda çok büyük sıkıntılar yaşayacağını düşünmüyorum. Her sektörde olduğu gibi bu sektörde de önünü iyi görüp hareket etmek gerekiyor ve akabinde yavaş yavaş büyümeye çalışmak lazım. Bunların dışında Türk müteşebbisinin gayet doğru yolda olduğunu düşünüyorum. Köln Hırdavat Fuarı'na gittiğimde bir çok Türk ile karşılaşıyorum Bütün gelişmeleri yakından takip ediyorlar. Ki bazı yerlere ulaşmakta sıkıntı çekiyorlardı, ben de naçizane bu noktada sıkıntıları azaltmak için varım diyorum.

Şubat 2015 içerisinde ithal edilen 130 kalem ürüne getirilen zam ile alakalı neler düşünüyorsunuz? Gözetim bedeli, ek vergi gibi fonlar kullanıcıya mutlaka fayda sağlayacaktır. Çünkü artık herkes çok çok ucuza ürünler getirip Türkiye pazarında satışa sunuyordu. Bu noktada piyasada kalitesiz ürünler dolaşıyor ve bundan en çok etkilenen yine son kullanıcı oluyordu. Artık bu durumun ortadan kalkacağını düşünüyorum. Tabii olarak da yerli üretici için bu aşama önemli bir fırsat.



HABER

Bosch, Türkiye’de büyümeye devam ediyor ulaşan şirket, çalışan sayısı bakımından dünyada Almanya, Çin, Hindistan ve Amerika’dan sonra beşinci, Avrupa’da ise Almanya’dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Bosch Türkiye, bu yıl 100’den fazla üniversite mezununa istih-dam oluşturmayı hedefliyor.

Young: “Türkiye’ye güvenimiz tam ve burada büyüyoruz”

Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young

G

eçtiğimiz yıl toplam satışlarını yüzde 10 artırarak cirosunu 1,68 milyar Avro’ya yükselten Bosch Türkiye’nin, ihracat rakamı ise 1 milyar 22 milyon Avro oldu. Bosch bu rakamlarla, Türkiye’nin en fazla ihracat yapan ilk 10 şirketi arasında yer alırken, ülke

62

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

toplam ihracatının yüzde 1’ini karşılamaya devam ediyor. Türkiye pazarındaki satışlarını da giderek artıran Bosch, iç pazarda 2014 yılında toplam 514 milyon Avro’luk satış hacmine ulaştı. Bu yıl BSH Ev Aletleri şirketinin de yüzde 100 Bosch bünyesine katılmasıyla toplam istihdamı Türkiye’de yaklaşık 15 bin kişiye

Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, “Bosch Grubu olarak Türki-ye’ye olan güvenimiz tam; bu ülkenin potansiyeline inanıyor ve burada büyümeye devam ediyoruz. 43 yılda 2 milyar Avro’nun üzerinde yatırım yaptığımız Türki-ye’de, geçen yıl 135 milyon Avro yatırım gerçekleştirdik. 2015 yılında da yine 200 milyon Avro’luk bir yatırım planlıyoruz” şeklinde konuştu. Bosch, 200 milyon avro civarındaki yatırımın önemli bir kısmını Bursa’da gerçek-leştirmeyi planlıyor. Bunun bir bölümü yüzde 30’a varan yakıt tasarrufu sağlayan Benzinli Sistemler enjektörlerin artan talebe göre üretilmesi ve geliştirilmesi için kullanılacak. Ayrıca bu yeni yatırımla Bosch, Euro 7 normlarını yerine getiren enjektör üretme-ye de başlayacak. Formula 1 yarış araçlarında da kullanılan bu enjektörler dünyada en fazla Bursa’da üretiliyor ve dünyaya ihraç ediliyor.

Bosch’tan Türkiye’ye iki yeni Ar-Ge Merkezi Bosch Türkiye, 2014 yılında toplam 77 patent başvurusunda


HABER

bulundu. 2015 yılında da aynı sayıda patent başvurusu yapmayı hedefleyen Bosch Türkiye, 2014 yılında Ar-Ge yatırımlarına 80 milyon Avro civarında bir bütçe ayırdı. 3 ayrı Ar-Ge Merkezinde 390 çalışanıyla Türkiye’nin inovasyon çalışmalarına katkıda bulunan Bosch Türkiye, 22 ülkeye Türkiye’den Ar-Ge ihracatı yapıyor. Bu yıl içinde Bursa’da iki yeni Ar-Ge Merkezi açılmasıyla Bosch Türkiye, Türki-ye’deki Ar-Ge Merkezi sayısını 5’e çıkacak. Eylül ayında devreye girecek Benzinli Sistemler ve ATMO Ar-Ge Merkezleri, geleceğin teknolojilerinin geliştirmesinde önemli bir rol üstlenecek. Benzinli Sistemler Ar-Ge merkezi de Dizel Sistemler Ar-Ge merkezi gibi Almanya’dan sonraki alanındaki en büyük Ar-Ge merkezi konumunda olacak. Bunun yanı sıra, Bosch’un Bursa’daki Dizel Sistemler Ar-Ge Mer-kezi’nde EURO6 normlarını karşılayacak Common Rail Enjektörü, Çin pazarı için geliştiriliyor.

Bosch, Ortadoğu’yu Türkiye’den yönetiyor

Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, Türkiye’nin başarılı perfor-mansı nedeniyle 2015 yılbaşından

itibaren Ortadoğu bölgesini yönetme sorumlu-luğunu aldığını hatırlatarak, “Ocak 2015 itibarıyla, İstanbul’daki merkezimizden, Ortadoğu’daki 16 ülkeyi yönetmeye başladık. Global Bosch yönetimi, Türkiye’de yakaladığımız başarı ve sinerjiyi büyük potansiyel barındırdığına inandığı bir bölge olarak kabul edilen Ortadoğu’ya yayma kapasitesine vakıf olduğumuz inancını taşıyor. Biz de bu yönde üzerimize düşen görevi yerine getirmek için çalışıyoruz” dedi. Young, Küçükyalı’da, Bosch’un tüm iş kollarını aynı çatı altında buluşturan bir Merkez Ofis’i hayata geçirdiklerini söyledi. Öte yandan Bosch Türkiye, geçtiğimiz Mart ayında Fren Sistemleri Fabrikasını Bursa Organize ve Sanayi Bölgesi’ne taşıyarak, BOSB’deki fabrika sayısını 5’e çıkardı ve üretim kapasitesini yüzde 61 artırdı. Otomotiv sektörünün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ‘amiral’ sektörleri oldu-ğunu vurgulayan Young, Sanayi Teknolojileri alanında yenilikçi çözümler ya-rattıklarını, Termoteknik alanında Manisa Fabrikası’nın her yıl dünya çapında kombi üretim rekoru kırdığını, Elektrikli El Aletleri ve Ev Aletleri alanında geniş bir ürün portföyünü

tüketiciyle buluşturduklarını, Otomotiv Yedek Parçaları alanında kaliteli, güvenilir, yenilikçi teknoloji ve hizmet sunduklarını, Güvenlik Sistemleri iş kolunda ise güvenlik ve iletişim alanında öne çıkan ürünlere imza attıklarını kaydetti.

Otomatik pilot yollara hazırlanıyor

Bosch 2025 vizyonuna göre, tüm dünyada günlük hayatın bir parçası olan nesne-lerin birbirleriyle iletişim halinde olmasını ve insanların hayatına kolaylık kat-masını amaçlıyor. Otomotiv endüstrisinde sundukları otonom çözümleriyle trafik-te hayatı kolaylaştıracaklarını kaydeden Steven Young, “Otoyollarda otomatik pi-lotun 2020 yılında seri üretimde olması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu öyle bir alan ki sadece 2000 mühendis bunun için çalışıyor. Gelecekte, pek çok sürü-cü, otomatik pilot deneyimini tadacak. Tamamen otonom sürüşe yönelik bu sis-temler, kritik durumlarda insanlara oranla çok daha hızlı ve güvenilir bir şekilde reaksiyon göstereceğinden yol güvenliğini daha da artıracak” dedi.




HABER

BTM ile “Aynı Çatı Altında 40 Yıl”

Türkiye’nin öncü yalıtım firmalarından biri olan BTM, “Aynı Çatı Altında 40 yıl “ sloganı ile , başarılarla dolu geçen 40 yıllık maratonunu, bayileri ile Budapeşte’de kutladı. Yurdun dört bir köşesine yayılmış bayileri ve basın temsilcilerinden oluşan 180 kişilik bir grubu ağırlayan BTM, Budapeşte Hilton Oteli’nde düzenlediği toplantıda değerli iş ortakları ile BTM’nin 40 yıllık başarı serüvenini paylaştı. Yönetim Kurulu Başkanı

66

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

Levent Ürkmez, toplantı öncesinde yaptığı konuşmada, 2015 sonuna kadar BTM grubunun gerek yurt içi ve gerekse yurtdışında, toplam 80 milyon doları bulan yatırımları ile daha da büyüyeceğine dikkat çekti. 2015 yılı toplam ciro hedefimiz Yurt içinde 300 milyon TL, Yurt dışında 33 Milyon Dolardır. 2016 yılı ise, atılım yılımız olacaktır, Yurt içi ciromuz 360 milyon TL, Yurt dışı ciromuz ise 40 milyon dolar olarak hedeflenmiştir.

Toplam istihdamımız ise, 650 kişiden, 800 kişiye çıkacaktır, dedi. Türkiye ve Kazakistan’da toplam 177.000 m² açık alan, 57.000 m² kapalı alanda üretim yapılmakta olduğunu belirten Ürkmez Ayrıca Kazakistan’da yeni kurulan tesislerinin de Temmuz/2015’de devreye gireceğini müjdeledi. Ürkmez ayrıca, Ekosistemin korunması için her firmanın ve her bireyin elinden geleni yapması gerektiğine de değinerek, BTM’nin doğal çevrenin


HABER

zarar görmeden gelecek nesillere aktarılmasını da misyon edindiğini, üretim süreçlerinde , Çevre Dostu ürünler üretmeye odaklandıklarını belirtti. 3 gün süren bu gezide BTM Bayileri Budapeşte’nin tarihi yerlerini gezerek, Kahramanlar Meydanı,

Tuna Nehri ve muhteşem köprülerinin seyrine doyulmaz manzaralarını görme imkanı buldular. Tarihimizde önemli bir yeri olan Estergon Kalesini de, 472 yıl sonra bir kez daha fethettiler. Yoğun ve zengin bir programın ardından , yorgun ama gururlu bir

şekilde yurda dönüldü. İş ortakları olarak gördüğü bayilerinin güvenini ve desteğini alarak “Aynı Çatı Altında” birçok başarılı ürünü çıkaran ve projeye imza atan BTM, birlik olmanı gücüne inanarak yapılara hayat veriyor.




HABER

İzocam İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nı kutluyor

04-10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nı kutlayan İzocam, konuya verdiği önemi Best Safety Improver 2014 ödülüyle bir kez daha vurguladı

İzocam’ın çalışma ilkeleri arasında yer alan ‘İş Sağlığı ve Güvenliği’ konusu aynı zamanda şirket kültürünün güçlü bir bileşeni olarak önem taşıyor. İzocam tüm faaliyetlerinde iş sağlığı ve güvenliğinden ödün vermeden; müşterilerinin talep ve beklentilerini uluslararası standartlara uygun olarak zamanında karşılamayı, çevreyi korumayı, enerji verimliliğini sürdürmeyi, sorumlu olduğu tüm yasal ve diğer gereklilikleri duyarlılıkla yerine getirmeyi amaçlıyor. OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi tesislerinde uygulayan İzocam; mevcut tüm birimlerinde ve yatırımlarında, iş sağlığı ve güvenliği performansının

70

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

belirlenmesi için risklerini tanımlıyor, periyodik kontrollerini yapıyor ve gerekli tüm önlemleri alarak sistemin sürekli iyileştirilmesini sağlıyor. İzocam’ın İş Sağlığı ve Güvenliği’ne verdiği bu önem Isover DIRUS 2015 toplantısında ödüle layık görüldü. 2014 yılı boyunca iş kazalarının azaltılmasına yönelik iyileştirmeleri ile tüm Isover tesisleri arasında dikkatleri üzerine toplamayı başaran İzocam, Best Safety Improver 2014 ödülünün sahibi oldu. İzocam 2014 yılında Taşyünü Tesisinde bir önceki seneye kıyasla TF2 iş kazaları %63 oranında azaltıldı. Saint Gobain bünyesindeki tesisler, TF2 iş kazalarının yıl içerisinde >%10

azaltılmasını hedefliyor.

İzocam, iş sağlığı güvenliğini her zaman gündemde tutuyor İzocam iki yılda bir Ekim ayında çevre ve iş sağlığı güvenliği özelinde çalışanlarının duyarlılığını ve farkındalığını arttırmaya yönelik etkinlikler de düzenleniyor. 2014 yılında da Facebook üzerinde oylanan bir fotoğraf yarışması düzenleyen İzocam, belli periyodlarda tatbikat ve eğitimler de organize ediyor. Böylece iş sağlığı ve güvenliği İzocam çalışanlarının her zaman gündeminde yer alıyor.



RÖPORTAJ

TOLGA SARI TOLGA SARI Yurtbay Yapı Kimyasalları Genel Koordinatörü

Kaliteden ödün vermeyen yapımızı koruma gayretindeyiz

72

Nalbur Teknik.com / Haziran’15


RÖPORTAJ

Yurtbay Seramik bünyesinde 2010 yılında kurulan Yurtbay Yapı Kimyasalları, büyüme ivmesini hız kesmeden sürdürüyor. Yurtbay Yapı Kimyasalları Genel Koordinatörü Tolga Sarı ile yaptığımız röportajda Sarı: “Yurtbay grubu bir aile yapısında. Bayilerimizin ve ustalarımızın bizleri seçmesindeki en büyük neden bizlere çok kolay ulaşıyor olabilmeleri. Günümüz hız çağı. Her bireyin istediği an isteği bilgiye ulaşması artık çok kolay. Bireyler bu alışkanlıklarını artık markalar ve şirketlerden bekler durumda. Bu sebep ile günümüz şartlarında “ulaşılabilir bir marka olmak” çok önemli bir etken ve seçim kriteri. İşte bizi de diğer firmalardan ayıran en önemli özellik bayilerimizle, ustamızla en üst yönetimimizle her alanda ulaşılabilir oluşumuz. Diğer tarafta kaliteyi çok önemsiyoruz. Yönetim Kurulu Başkanı Zeki beyin bu nokta da çok önemli bir sözü var. 'Yapacaksanız en iyisini yapacaksınız.' Bu noktada kaliteden kesinlikle ve kesinlikle taviz vermiyoruz.” diyerek YYK’nın kurumsal politikaları ve gelişimi ile ilgili bilgiler verdi. Keyifli okumalar.

Yurtbay Seramik ve Yapı kimyasalları kurumunuzun kuruluşu ve yükselişini özetler misiniz?

Yurtbay Yapı Kimyasalları bu yıl 5’inci yılını kutluyor. Yurtbay Yapı Kimyasalları 2010 yılında faaliyetine başlamış, 2010 yılından bu güne kadar da müthiş bir büyüme ivmesi göstermiş bir şirket. Şu anda Eskişehir ve Adana olmak üzere 2 üretim tesisimiz var. Marmara ve Akdeniz'de de fizibilitesi devam eden 2 fabrikamız daha var. Yani çok yakın bir tarihte tesis sayımız 4'e çıkacak ve üretim kapasitemizi de 500 bin tona çıkarmayı planlıyoruz. Bildiğiniz üzere aslında büyük seramik üreticisiyiz, ilk aşamada Yurtbay Yapı Kimyasalları seramik

üreticiliği ile birlikte gelen yan ürün olarak ortaya çıksa da daha sonra yönetimin verdiği destek ve öngörü ile hem satış hem de ciro anlamında hedefleri aşan bir pozisyona ulaştı. 2010 yılından sonra 2012 yılında Adana tesisi açıldı. Toplamda Eskişehir ve Adana tesislerinin 240 bin ton üretim kapasiteleri var. Büyüme hızına baktığınız zaman sektörün çok üzerinde bir büyüme ivmesi yakaladık. 2012 yılı Adana tesisinin açılması ile birlikte yüzde 122, 2013 yılında yüzde 75, 2014 yılında ise yüzde 64 büyüme gerçekleşti. 2015 yılında ise yüzde 50 oranında büyüme hedefimiz var. Bizler bu yakaladığımız ivmenin her yıl artarak devam etmesini istiyoruz. Tabii ki her yeni açılan tesis büyümeyi tetikliyor. Çünkü özellikle yapı kimyasalları sektöründe kg başına düşen nakliye bedelleri geniş pazarlara ulaşmak çok önemli bir satış kriteri. Bizler de bu noktada bölgesel üreticiliği ve buna bağlı olarak önce bölgesel güç olmayı oldukça benimsiyoruz. Bu sayede coğrafyamızın tamamında büyük bir oyuncu olmayı planlıyoruz.. Yeni açacağımız iki tesisin de zaman planlamasını da büyüme hızımızı yüzde 50'lerin altına düşmeyecek şekilde yaparak fizibilite çalışmalarımızı ilerletiyoruz. Şu an 160 ana bayiimiz var. 160 ana bayimiz ve 240 bin ton üretim kapasitesi ile 2 fabrikamız ile çalışmalarımıza devam eden bir güçlü bir markayız. Sektörde tabii ki çok önemli oyuncular var. Bizler YYK grubu olarak büyük hedeflerimiz ve dinamik kadromuz ile çok kısa sürede bu önemli oyuncuları yakalayacağımızı düşünüyoruz, ki bu anlamda çalışmalara da başladık ve hızla devam ediyoruz.

Sektör sizi aslında uzun yıllar yöneticiliğini yaptığınız başka bir markadan tanıyor . Nasıl

gerçekleşti transferiniz?

Evet daha önce sektörün büyük oyuncularından birinde uzun yıllar görev yaptım. Türkiye Yapı kimyasalları sektöründe 15. yılımın içindeyim … Büyük Yurtbay ailesi ile hem satış, hem ürün, hem de yatırımlar anlamında çok büyük hedeflerimiz var. Ortak noktamız bu.. Benim bu aileye transferim de aslında Yurtbay üst yönetiminin bu işe verdiği önemin, yatırımların önemli göstergelerinden biridir.

YYK’nın 5 yıllık bir süreçte bu denli hızlı büyüme ivmesi yakalamasını ve başarısını nasıl açıklarsınız? Bu başarının altında tabii ki bir inanmışlık var. Bir diğeri de Yurtbay markasının gücü. Bu çok önemli. Seramikte verilen 25 yılın bir mücadelesi, sanayicilikte ise verilen 50 yıllık bir mücadelenin başarısı. Hem marka gücü anlamında hem ürün kalitesi anlamında bir güvenirliğimiz var. Bütün bunlar açıkçası YYK’yı 5 yılda başarıya ulaştıran en büyük etkenlerin başında geliyor. Bir diğeri ise tabii ki kalite ve doğru yatırımlar. Kalite kesinlikle pazarda çok önemli bir seçim kriteri haline geldi. Bizlerde özellikle iyi planlanmış ve teknolojik açıdan kuvvetli yatırımlarla kalite anlamında önemli bir çizgiyi aştığımızı, nihai tüketicimiz olan uygulamacılarımızın ve ustalarımızın beğenisini ve görmek istedikleri kalite standardını yakaladığımızı düşünüyorum

İnşaat malzemeleri sektörüne çok yönlü hizmetler sağlıyorsunuz. Yapı kimyasalları alanında sunduğunuz hizmet ve çözümlerden bahseder misiniz?

Sektörde her firmanın bir uzmanlık alanı vardır. Yurtbay Yapı Kimyasalları’nın da seramiğin gücünden gelen bir yapıştırıcı


RÖPORTAJ

uzmanlığımız var. Biz aslında bir yapıştırıcı uzmanıyız. Çünkü çok önemli bir seramik alt yapımız ve tecrübemiz var. Bu nedenle yapıştırıcılar ve derz dolguların nasıl olması gerektiği, nasıl performanslar sergilemesi gerektiğini çok iyi biliyoruz. Tabii ki yapıştırıcı uzmanlığımız var ama bunun yanında da çok önemli bir ürün yelpazemiz bulunmakta. Açıklamak gerekirse; Fayans yapıştırıcılar, derz dolgular, su yalıtım malzemeleri vb alanlarda birçok farklı özellikte ürünler ile hizmet veriyoruz. Isı yalıtım sistemi ise bizler için çok önemli. Bu yıl özellikle ısı yalıtımına çok ciddi yatırımlar yapıyoruz. Bir diğer ürün grubumuz ise bizim yardımcı ürünler olarak da nitelendirdiğimiz yine yapı fuarında da tanıtımını yaptığımız “Uzman Serisi” ürün grubumuz. Bu yıl çıkış yapmayı planladığımız Uzman Serisi ile, daha teknik ve kendi başına ayrı birer özellik içeren ürünler olacak. Özellikle yapı kimyasallarında bir ürünü farklı uygulama alanlarında kullanmak ürün kalitesi çok iyi olsa bile istenilen performansı veremeyebiliyor. Bu da kalitesiz

74

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

ürün imajını firma ve ürünlerin üzerine yapıştırabiliyor. Biz bunu baz alarak farklı uygulama alanlarında kullanılan ürünler dizayn ettik. Örneğin bir havuz uygulaması için, havuzun özelliklerine uygun üretim yaptık ya da büyük bir projeye ürün sağlayacaksak hızı ön planda tutan ürünler tasarladık. Hastane ya da endüstriyel mutfaklar gibi hijyenik ürünlerin kullanıldığı alanlarda yapıştırıcı ve derz dolgularınındı anti bakteriyel olması gerekiyor. Yaşayan kapalı alanlar için, tozumayan ürünlerimiz var. Bütün bu saydıklarımın birleşiminde Uzman Serisi ortaya çıktı. Temmuz'da da lansmanını yapmayı planlıyoruz.

Üretim gücününüzden bahseder misiniz?

Adana ve Eskişehir olmak üzere iki tesisimizde toplamda 240 bin ton üretim sağlamaktayız. Mevcut büyüklüğümüzü şu an için karşılar boyutta. Fakat hız kesmeden yatırım fizibilitelerimiz devam ediyor. Büyük hedefleriniz varsa önce teknik ve teknolojik altyapınızın çok kuvvetli olması

gerekiyor. Sadece üretim kapasitesi anlamında değil, kalite standardının devamlılığı açısından da bu teknik alt yapı gücüne ihtiyaç var. Bu sebeple iki tesisimizin yanında hem kapasitemizi artıracak, hem de kalite standardımızın sürekliliğini devam ettirecek iki tesisle daha yolumuza büyüyerek devam edeceğiz. İlk etapta 2016 sonunda Marmara bölgesinde bir tesis, bir yıl ardından da Akdeniz bölgesinde açacağımız bir diğer tesis ile 500 bin ton kapasiteye ulaşmayı hedefliyoruz.

Markanızın dış pazardaki payı nedir?

Adana'daki fabrikamızın asıl kuruluş amacı olan ihracat hedeflerimize maalesef bütün sektörlerde olduğu gibi Ortadoğu’da ki savaş ve belirsizlik ortamı nedeni ile ulaşamadık. Biraz öncede bahsettiğim gibi Adana tesisimizin kuruluş amacı bölge pazarı öncelikli olmak üzere Ortadoğu pazarı olsa da yatırım dönemimizde ortaya çıkan Suriye'de ki gerginlik ve arkasından Irak'ta ki belirsizlik durumu bizim o bölgede ki ihracat durumumuzu engelledi. Yapı



RÖPORTAJ

kimyasallarında lojistiğin çok önemli bir kriter olması sebebi ile ihracat yapacağınız bölgeye tesisin yakınlığı büyük önem arz ediyor. Bu nokta da Adana tesisimiz hazır vaziyette. Ortadoğu'da ki barış ve güven ortamı sağlandığı noktada ihracatımız en kısa sürede başlayacaktır.

Bayilik çalışmalarınız nelerdir? Kaç bayiniz bulunuyor?

Türkiye'de 160 ana bayimiz var. Alt bayilerimiz ile birlikte 400 civarı bayimiz bulunmakta. Bayi alt yapısını ve bayiler ile ortak ve yakın çalışmayı çok önemseyen bir şirketiz. Özellikle yapı kimyasalları sektörü, son nihai tüketicinin seçim kriterleri arasında yer almayan, daha çok usta ve uygulama firmalarının seçim kriterleri ile yönlenen bir sektör. Bu noktada büyümek ve gelişmek için bayilerimizi çok önemsiyoruz. Doğru tüketiciye onlar bizi ulaştırıyorlar. Dolayısı ile bizler satış ekibi tanımında sadece Yurtbay Yapı Kimyasalları satış ekibini düşünmüyoruz. Konuya bayilerimiz ile birlikte oluşturduğumuz 400 kişilik bir satış ekibi olarak bakıyoruz. Türkiye'de bir çok bölgede yapacağımız seminerler ile hem su yalıtımı hem ısı yalıtımı anlamında bilinci de artırarak ürünlerimizi de destekleyerek çok önemli noktalara geleceğimize inanıyoruz. Yurtbay Yapı Kimyasalları olarak elde ettiğimiz başarının bayilerimiz, usta ve uygulama firmalarımızla birlikte olduğu çok iyi biliyoruz. Onları destekleyecek ve onlarla ortak çalıştığımız projelerimiz var. Bunlardan biri YYK Club dediğimiz çok büyük bir usta kulübü. Bu usta kulübünün bünyesinde bizimle yaptıkları ürün alımları ile beraber uygulamalarını geliştirecek el aletlerini ve ekipmanları kendilerine tedarik ediyoruz. Bize çok rahat ulaşabilecekleri bizlerin onlara çok

76

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

rahat ulaşabilecekleri önemli bir platform YYK Club . Bu platformu her gün geliştirerek kendi web sitemizde de paylaşıyoruz. Bu gün bir uygulamacı ya da nihai tüketici hangi bölgede olursa olsun o bölgeden referans usta arayışına girdiği zaman web sitemize girip kolayca öğrenebiliyor. Bu sistemde yaklaşık 4 bin civarında ustamız ile çalışıyoruz. Geçen yılla beraber ustalarımıza 2 milyon TL civarında el aleti ve çeşitli hediyeler ile destek verdik. Onların ve uygulamalarının geliştirmelerini çok önemsiyoruz.

Bayilere sağladığınız avantajlar nelerdir?

Yurtbay Yapı Kimyasalları’nın çok önemli bir özelliği var. Yurtbay grubu bir aile yapısında. Bayilerimizin ve ustalarımızın bizleri seçmesindeki en büyük neden bizlere çok kolay ulaşıyor olabilmeleri. Günümüz şartlarında ulaşılabilir olmak çok önemli bir etken. Bizleri diğer firmalardan ayıran en önemli özellik bayilerimizle, ustamızla en üst yönetimimizle her alanda ulaşılabilir oluşumuz. Diğer tarafta kaliteyi çok önemsiyoruz. Yönetim Kurulu Başkanı Zeki beyin bu nokta da çok önemli bir sözü var. 'Yapacaksanız en iyisini yapacaksınız.' Bu noktada kaliteden kesinlikle ve kesinlikle taviz vermiyoruz. Bunun zaman zaman sektörde rekabette bizi zorladığını bu konuda direndiğimiz için geride kaldığımızı görüyoruz. Ama yine de biz bu gün olarak bakmıyoruz konuya, bu noktada geleceğe bakıyoruz. Bu paralelde bizler sektörümüz içindeki rekabette bizi zorlasa da kaliteden ödün vermeyen yapımızı koruma her zaman koruma gayretindeyiz. Bu da çok önemli bir seçim kriteri bayiler açısından. Bir diğer seçim kriteri de ürünün stok durumu. YYK'da müşteri siparişi geçtiği andan itibaren 48 saat içerisinde ürün

kendisine ulaşmalıdır. Bu nedenle bu avantajında önemli bir seçim kriteri olduğunu düşünüyorum.

İnovasyon ve Ar-Ge çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Yatırımlarınız ne yönde bu konuda? Tesis sayılarımızın artması ile beraber bizlerinde Merkezi Arge yapılanmasına gitmesi kaçınılmazdı. Bu yıl itibari ile Eskişehir tesisimizde Merkezi Arge yapılanmasını kurduk. Özellikle tesis sayımızın artması ile birlikte kalite standartlarını koruma adına Merkezi Ar-ge ve Merkezi Kalite bölümüze büyük görev düşüyor . Bir diğer yandan da büyük bir hızla pazara yeni çıkacak, yenilik ve inovasyon yaratacak ürünlerimizle ilgili çalışma faaliyetlerimizi sürdürüyor Ar-ge’miz.

2015 hedefleriniz nelerdir?

Bu yıl yüzde 50 büyüme hedefi ile yola çıktık. İlk 4 aya baktığımızda seçim atmosferinde olmamıza rağmen bu büyüme ivmesini yakaladık. Şu anda ilk 4 ayda yüzde 40 büyüme ile devam ediyoruz. Yıl sonuna kadar da yüzde 50 büyüme hedefini kesinlikle yakalayacağımızı düşünüyorum.

Sektör gelişimini nasıl tanımlıyorsunuz?

Türkiye'de yapı kimyasalları sektörü hiçbir ülkede görülemeyecek hızda ilerliyor. Tabii ki bu aşamada kentsel dönüşüm ve konut açığından kaynaklı yeni inşaat projelerinin hayata geçmesi çok önemli bir faktör. Devletimizin ve hükümetimizin ekonomiyi canlı tutmak için inşat sektörünü desteklemesi de çok önemli kriterlerden bir tanesi. Bu gün inşaat sektörü cari açığa etkisi olmayan ve kendi kendine yetebilen nadir sektörlerden bir tanesi. İnşaat sektörü kendisi ile birlikte 400 alt sektörü de tetikleyen bir



RÖPORTAJ

ulaşmaktan başka çareleri kalmıyor. Sektörde şu anda çok önemli bir süreci de yaşadığımızı görüyorum. Türkiye'de artık hızla gelişen bir yapı market sektörü var. Bir tarafta hızla gelişen yapı market diğer tarafta ise geçmişten gelen nalburlarımız var. Teknoloji çağındayız malum ve bu dönemde kesinlikle kendinizi geliştirmemiz gerekli. Bu noktada eskiden beri gelen nalburlarımız revize olup ufak birer yapı markete dönmezler ise maalesef kapanmayla karşı karşıya kalacaklardır. Bir diğer gelişimde üretici – nalbur işbirliği. Eğer ki sektörde üreticiler nalburlar ile beraber gelişim anlamında çalışırlar ise büyüme ivmesi ve değişim hızla yakalabilir. Yani bugün önemli bir üretici ve marka gelecek vaat eden bir nalburunu yıllık satış hacmine bakarak, kaç ton depolama yapması gerektiği planlıyor , depo alanı , raf sistemleri , lojistik ekipmanlar, yükleme cihazları vb çalışmalar ile destekleyebilir ve bunu her iki tarafı kazandıracak dengede yapabilir ise kalıcı başarıya her 2 tarafta ulaşabilir.

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir? güce sahip. Bu güç diğer dünya ülkelerinin de dikkatini çekmiş durumda. Türkiye'nin son 10 yılına baktığınız zaman çok büyük marka ve üreticelerin Türkiye pazarında yerlerini aldığını görüyoruz. Fakat bizlerin Türkiye'yi görmek istediği yer yurt dışı. Türkiye'de yapılan proje ve işlere baktığımız zaman dudak ısırtacak boyuttayız. Ama maalesef Türkiye'de yakaladığımız bu başarıyı dış pazarda verememekteyiz.

Yapı marketler ve Nalburlar ikilemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

İhtiyaç olduğu an yapı kimyasallarından, boyasından, iç cephe ürünleri ve aksesuarlarına kadar hepsini tek seferde tedarik

78

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

edebileceğiniz, stoklarında o an bulunan, stoklarında bulunmasa da en kısa sürede size tedarik edebilecek kaç tane nalbur ve toptancımız var ? Büyük ve lojistik imkanlara sahip olan yapı marketlerin çok daha fazla imkanları var. Röportajımızın başında da değinmiştim. Artık çağ hız ve kolay ulaşım çağı. Bu nedenle nalburlarımızın da hız çağının gereksinimlerine göre kendilerini ve lojistik imkanlarını geliştirmek zorundalar. Nalbur ve toptancılar kazanımlarını lojistik anlamda işlerini büyütmeye kullanmıyorlarsa o zaman maalesef sektördeki büyük firmalar baypas ediyor ve nihai üreticiye başka satış kanallarından

Özellikle inşaat sektöründe yer alan firmalar için , sektörel basın ve yayınları çok önemli. Sektörün gelişiminden haberdar olacağınız,yeni ürünleri, firmaların inovasyonlarını görebileceğiniz, bunları masanıza kadar derleyerek ulaştıran önemli bir mecra sektörel basın. Bu noktada da Nalbur Teknik dergisini uzun zamandır beğeni ile takip ediyoruz. Sektöre verdiğiniz destek ve gelişim önemli. Sektörün önemli bir haber ve bilgi kaynağı olarak görüyorum yayınlarınızı. Bu noktada yapı ve inşaat sektörüne verdiğiniz katkıdan dolayı da ayrıca teşekkür ediyorum.. Sizlerin bilgilendirme ve yönlendirmeleri ile bizlerde gelişiyoruz. Bu noktada bizler için önemli bir haber kaynağı, önemli bir yön göstericisisiniz.



HABER

Polisan boya, boyacı ustalarının mesleki gelişimlerine destek olmayı sürdürüyor

Boyacı ustalarının mesleki gelişimlerini önemseyen, ustaları bilgilendirerek işlerini bilinçli yapmalarına katkı sağlamayı hedefleyen Türkiye boya pazarının güçlü oyuncusu Polisan Boya, Ocak ayında başlattığı uygulamalı seminerlerine tüm hızıyla devam ediyor. Bugüne kadar 3 bin 200 uygulayıcı ustayla bir araya gelen Polisan Boya, Haziran ayı sonuna kadar sürecek seminerlerle 5 binden fazla boyacı ustasına ulaşmış olacak.

P

olisan Boya, 2015 yılını “Boyacı Eğitim Yılı” olarak ilan ettikten sonra boyacı ustalarını bilgilendirmek işlerini bilinçli yapmalarını sağlamak amacıyla Ocak ayından bu yana Diyarbakır, Gaziantep, Adana, Antalya, Samsun, Trabzon, Erzurum, Ankara ve Bursa’da 3 bin 200 uygulayıcı ustasıyla bir araya geldi. Seminerlere Haziran ayı sonuna kadar devam edecek olan Polisan Boya, İzmit, Manisa, Burdur, Elazığ ve Malatya illerindeki seminerlerle toplamda 5 binden fazla boyacı ustasına ulaşmış olacak. Polisan Boya, bugüne kadar gerçekleştirdiği uygulamalı seminerlerde kalitesi, matlığı ve performansı ile konuşulacak olan

80

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

Natura Ultra Tavan, dış cephelerde fark oluşturuyor uygulamacının vazgeçemeyeceği Exelans Turbo ile özel amaçlı spreyler ve Polisan’ın yalıtım sistemi Exelans Enerji’yi anlatıyor. Azade Yazgan: “Seminerler ile hedef uygulamalarda yapılan hataları en aza indirmek” Polisan Boya Profesyonel Grup Satış ve Kanal Destek Müdürü Azade Yazgan, seminerlere ilişkin yaptığı değerlendirmede; ‘’Boya, boya uygulaması ve boyaların içeriği hakkında genel bilgilendirme yaptığımız bu seminerler sayesinde ustalarımızın bilgi birikimlerini arttırmak suretiyle uygulamalarda yapılan hataları en aza indirmeyi hedefliyoruz‘’ dedi. Bu seminerlerin düzenli

periyodlarla tekrarlanmasının süreklilik ve gelişim açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Azade Yazgan; “Policlub Extra adlı ustalar kulübümüze üye olan 25 bini aşkın boyacımıza ulaşmayı ve teker teker onlarla temas halinde olmayı sürdürmeyi arzu ediyoruz” şeklinde konuştu. Her zaman sahayı dinlemeyi ilke edinen Polisan Boya, ailesinin bir parçası olan uygulamacılarla bu eğitimlerle iletişim kurma ve sahada yaşanan sıkıntı ve güzellikleri ilk ağızdan dinleme fırsatını elde ediyor. Eğitimlere katılan tüm ustalar Polisan sadakat sisteminin bir üyesi olup Polisan Boya’nın yeni çıkan ürünlerinden ve tüm etkinliklerinden haberdar olma şansı yakalıyor.



ÜRÜN TANITIMI

Amatör ve ustalar için boya yapmak hiç bu kadar kolay olmamıştı

P

rofesyonel ve amatör boya uygulayıcıları için sürekli yeni ürünler ve yeni hizmet yöntemleri geliştiren Wagner’in Türkiye distribütörü Dersan Makina araştırarak, profesyonel boya ve püskürtme ekipmanları piyasasında Türkiye’ye hizmet etmeye devam ediyor. Üretim odaklı çalışmalarıyla, teknolojiyi takip ederek, firmaların üretim maliyetlerini minimize edecek ve üretimi hızlandıracak ürünler üreten Wagner ürünlerini Dersan Makina Türkiye’deki tüketicilerle buluşturmaya devam ediyor. Duvar boyamada çığır açan Wagner’in yeni ürünü Wagner Flexio püskürtme sistemi ile hem iç duvarları hem de yüzeyleri kolaylıkla boyanabilir hale getiriyor. Almanya’da 2014 yılının En İyi El Aleti seçilen Flexio, tak ve boya teknolojisiyle isterseniz boya rengini isterseniz malzemelerini saniyeler içerisinde kolaylıkla değiştirebiliyorsunuz. Flexio sistemlerinde iki adet püskürtme başlığı ve çantası ile paket halinde satışa sunuluyor. İşinizi kolaylaştırmak için güçlü X - Boost türbin ve patentli I - Sprey nozul ile birçok boyayı inceltmeden uygulayabilme özelliğine sahip olan Wagner Flexio püskürtme sistemi ile hem iç hem dış cephe boyayabilirsiniz. Aynı zamanda su bazlı ve solvent bazlı boyaların da kullanılabildiği Flexio sistemi ile iki kat boya yapmaya da gerek kalmıyor. Boya miktarının istenildiği gibi gibi ayarlandığı Flexio’ nun nozulu hem dikey hem yatay çevrildiğinde istenildiği şekilde boya yapılabiliyor.

Texperfect 525 püskürtme sistemi

Wagner’in özellikle dekoratif durumlar için üretilen Texperfect 525 püskürtme boya sistemi ile evinizin hem iç hem dış cephesinde dekoratif kaplama, yapı boyaları ve desenli uygulamaları için ideal bir ürün. Özel üretilen püskürtme başlığı ile 1mm ye kadar tanecik boyutunda tüm boyalara uygulanabilen bu ürün Dersan Makina aracılığı ile şimdi Türkiye’de.

82 Nalbur Teknik.com / Haziran’15



BÖLGE ESNAFININ SESİ

ADANA - ACISAN MAKİNA

Bayi büyüdükçe marka büyür marka büyüdükçe marka sahibi de büyür Adana’da teknik hırdavat ve makina alanında ticari faaliyette bulunan Acısan Makina bir çok markanın ana bayiliğini alarak ve Türkiye’nin ilk çok katlı hırdavat marketlerinden biri olma özelliği ile markalaşma yolunda hızla ilerliyor. Geniş ürün yelpazesi ile ticari hayatına devam eden Acısan Makina’dan Hayrettin Acı ile firmanın kuruluşu, bayilikleri, bölgesel analizleri ile ilgili bir söyleşi gerçekleştirdik. Keyifli okumalar. Acısan Makina Genel Müdür Hayrettin Acı

A

cısan Makina Genel Müdür Hayrettin Acı, Acısan Makina’nın Adana bölgesinin hırdavat showroomu olduğundan bahsederken firma ile ilgili şu bilgileri verdi: “Acısan Makina ilk olarak 1985 yılında Adana’d a teknik hırdavat ve makina ticaretinin merkezi olan Adana’nın Kızılay caddesinde İsmail ACI tarafından kurulmuştur.

84 Nalbur Teknik.com / Haziran’15

Uzun yıllar burada faaliyet gösterdikten sonra gelişen pazar ve müşteri istekleri doğrultusunda,daha iyi hizmet sunmak amacıyla ek olarak,1998 yılında aynı cadde üzerinde,Adana'nın ilk özel hastanelerinden olan Hayat Hastanesi'nin binasını satın alarak,Türkiye'nin ilk çok katlı hırdavat marketini faaliyete geçirmiştir. Çok katlı hırdavat market olarak tasarlanan

firmamız, tüm ürünlerin sergilenebilir olması açısından müşterilerimizin ihtiyaçlarını ve memnuniyetini daha rahat karşılamamızı sağlamaktadır. Firmamız birçok markanın ana bayiliklerini ,güçlü öz sermayesi sayesinde alarak hırdavat markalarının bölge showroomu haline gelmiştir. Şehir merkezinde bulunan Firmamız geniş ürün yelpazesi ve alternatif ürün


ADANA - ACISAN MAKİNA BÖLGE ESNAFININ SESİ

teknik hırdavattan ibarettir. Acısan Makina sektörün sarf malzemelerinden öte makinacı olarak sektörde bilinmektedir.Bunların başında elektrikli el aletleri, inşaat makinaları, temizlik makinaları, havalı el aletleri, marangoz makinaları, oto yıkama ekipmanları, hava kompresörleri, kaynak makinaları, tesisat yapım, temizlik ve onarım makinalarından oluşmaktadır.”dedi.

Satış ağınız ve ürünleri pazarlama gücünüz ne kadar güçlü olursa, satışını yapmış olduğunuz ürünleri de o kadar uygun koşullarda tedarik edebilme şansını yakalayabiliyorsunuz

seçeneklerini sergileyebilecek kapasite de kapalı alana sahip olmanın getirdiği avantajları değerlendirmesini bilmiştir. Acısan Makina müşterilerini teknik servis arama sorunundan kurtarmak için birçok belli başlı markanın yetkili servisliğini alarak kendi bünyesinde teknik servis kurmuş ve böylelikle müşterilerini satıştan sonrada yalnız bırakmamıştır. Acısan makina müşterilerinin teknik hırdavat adına aradıkları tüm ekipmanları bulabilecekleri bir tedarikçi olmakla beraber sunduğu cazip fiyat avantajları, satış sonrası hizmet kalitesi, ve geçmişten günümüze gelen ürün kalitesi anlayışıyla tercihte ilk sırada olmayı hedeflemiştir.” Sektör itibari ile ürün gruplarının çok geniş olmasından bahseden Acı: “Hırdavat sektöründe başlıca

ürün grupları vardır.Fakat bu sektördeki en büyük handikap maalesef ürün çeşidinde sınırın olmamasıdır. Röportajımızı okuyan meslektaşlarımızın beni ne kadar iyi anladığını hisseder gibiyim.Yine de hırdavat sektöründe ki bu geniş ürün yelpazesini örneklendirmek gerekirse; inşaat çivisinden, hava kompresörüne, basınçlı oto yıkama makinasından, iş güvenlik eldivenine kadar ne ararsanız bulmanız mümkündür. Hırdavat kelimesi Farsça’ dan dilimize geçmiş bir kelimedir. Kelime anlamı olarak önemsiz,ufak tefek eşya anlamına gelmektedir. Yani anlayacağınız çivi, menteşe, vida vs. gibi eşyalar iken hırdavat kelimesinin önüne gelen “Teknik” kelimesi hırdavatçıyı makinacılaştırmaktadır. İşte bizim hırdavatçılığımızda

Hayrettin Acı sözlerine şöyle devam etti: “ Firmamız satışını yaptığı ürünleri genel olarak imalatçı ya da ithalatçısından tedarik etmektedir. Bu alanda ki rekabet koşulları göz önüne alındığında tedarikçiden direkt temin dışında rekabetin bizim açımızdan başka bir yolu olmadığını düşünüyoruz. Rekabeti en güçlü şekilde yapmanın yollarından bir tanesi de markaların ana bayiliğini almaktır. Eğer bir markanın güçlü bir ana bayisi iseniz o ürünü en uygun ıskonto koşullarında satın alma imkanına sahip olursunuz. Acısan makina olarak birçok markanın ana bayiliğini ve Adana bölgesinde ki tek satıcı konumundayız . Bu markaların başında elektrikli el aletleri ürün grubunda; MAKİTA, BOSCH, AEG, STAYER , basınçlı hava kompresörleri grubunda ; AYDINTRAFO,


BÖLGE ESNAFININ SESİ ADANA - ACISAN MAKİNA

KULETAŞ VE PUMA, temizlik makinaları ürün grubunda; NİLFİSK, ROTTEST, TÜRKEL, CLEANVAC, LAVOR, POWERWASH , marangoz makinaları ürün grubunda ;FENİŞ, yağlama makinalarında TÜRKEL gibi hırdavat alanında önemli birçok markanın bayilik ve bölge de tek satıcısı olarak bulunmaktayız. Sonuç olarak satış ağınız ve ürünleri pazarlama gücünüz ne kadar güçlü olursa,satışını yapmış olduğunuz ürünleri de o kadar uygun koşullarda tedarik edebilme şansını yakalayabiliyorsunuz.Bizde bunun farkında olarak bize güvenen ve bizi tercih eden tüm müşterilerimizi yarı yolda bırakmayacak satış sonrası servis ağı güçlü firmaları tercih etmekteyiz ve bize verdikleri güveni müşterilerimize yansıtmaktayız. Bize göre bir markayı tercih etme de bazı öncelikler vardır. Bu önceliklerimiz ise satıcı firmanın ve satışını yapacağımız markanın kaliteli ve güven veren bir geçmişinin

86 Nalbur Teknik.com / Haziran’15

olmasıdır. Buradan yola çıkarak satışını yaptığımız markaların standartlarının bu şekilde belirlemekte ve buna göre hareket etmekteyiz. Böylelikle bize ve müşterilerimize zarar verebilecek hiçbir markanın pazarlama ve satış kısmında bulunmamaktayız.”

Bayi büyüdükçe marka büyür marka büyüdükçe marka sahibi de büyür

Bayilik ile ilgili yaşanan sıkıntılar, beklentilerle ve satış sonrası hizmetle ilgili Acı: “Bazı firmaların bayilik vermek istemesinde ki amacı pek de iyi niyetli olmuyor , bayilik vermiş olmak için vermek veya bayilik verdiği firmayı reklamını yapması için kullanmaktır amacı. Firmalar bir bölgeye bayilik verdiği takdirde o bölgeden gelen ürün taleplerini bayilerine yönlendirmelidir. Kesinlikle o bölgede son kullanıcılara satış yapmamalıdır. Şunu bilmelilerdir ki hiçbir satıcı firma kar etmediği ürünü satmak istemez. Bu nedenle firmaların stratejisi

her zaman bayilerini kar ettirmeye yönelik olmalıdır. Ürününüzün iyi pazarlanmasınız istiyorsanız bayinizin kar marjını yüksek tutmanız gereklidir. Eğer bir firmanın bayiliğini yapıyorsanız ve o markaya emek veriyorsanız o üründen kar etmeyi istemek en doğal hakkınız diye düşünüyorum. İthalatçı ve imalatçı firmalara tavsiyemiz bayiniz varsa onu desteklemenizdir.Bayi büyüdükçe marka büyür marka büyüdükçe marka sahibi de büyür. Satış sonrası servis hizmeti ,bize göre satışı arttıran ve markayı büyüten bir hizmettir. Alman bilim adamlarının yaptığı bir araştırma da satın aldığı üründen ve markadan memnun kalan ve memnun kalmayan müşterilerin, çevrelerine o ürün ve markalar ile ilgili düşüncelerini ne sıklıkta aktardıklarını göstermektedir. Bir üründen memnun kalan bir müşteri o ürün ile ilgili memnuniyetini sadece 6 kişi ile paylaşmıştır .Fakat memnun kalmayan ,sorun yaşayan bir müşteri 20 kişi ile paylaşmıştır.İşte bu araştırma satış sonrası hizmetin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor ki zaten teknolojinin bu denli ilerlemesi ve hemen hemen her insanın bilgisayar kullanıyor hatta bir sosyal paylaşım sitesinde hesabının olması , oradan paylaşacağı memnuniyetsizliklerinin kaç kişiyi etkileyeceğini siz düşünün ve müşterilerinizi üzmeden önce bir kez daha düşünün deriz. Acısan Makina olarak satışını yaptığımız bir çok markanın teknik servis hizmetini kendi


ADANA - ACISAN MAKİNA BÖLGE ESNAFININ SESİ

firması vardır. Artık Adana’d aki rekabeti siz düşünün. Bu rekabetteki fiyat politikası da kar marjlarını yerle bir ediyor. “dedi.

Direkt olmasada dolaylı olarak fazlasıyla gördük E-Ticaretin faydalarını

bünyemizde bulundurarak memnuniyetsizlik oranını sıfıra indirmeyi amaçladık.” Dedi. Satış prensipleri ile ilgili açıklamalar yapan Hayrettin Acı: “Firma sahibimiz İsmail ACI’nın her eleman maaşını fazlasıyla çıkarır sözü ile firmamız istihdama oldukça değer vermektedir.Firma bünyemizde toplamda 44 iş arkadaşımız çalışmaktadır. Bize faydalı olabilecek herkes ile çalışmaya hazırız. Çalışanlarımıza elimizden geldiğince esnaf kültürünü aşılamaya çalışmaktayız. Bize göre müşteri karşısında her zaman samimi, güvenebileceği bir insan ister, bunun yolu müşteriye esnaf kültürü ile yaklaşmak ve onun güvenini kazanmaktır. Müşteriniz size güvendiği takdirde her zaman sizi tercih edecektir. Bu anlayışı elemanlarımıza öğreterek dürüst ticaret yapmaları gerektiğini gösteriyoruz. Tabi tercih sebebi olmak güvenle bitmez bununla birlikte fiyatlarınızın da uygun olması gerekmektedir. Bulunduğumuz

sektörde fiyat politikamızı belirleyeceğimiz çok fazla argüman yoktur. Fakat birkaç strateji vardır bunlardan bir tanesi rakiplerinizi iyi tanımaktır. Eğer rakiplerinizi iyi tanıyabiliyorsanız onların önüne rahat geçebilirsiniz. Rakiplerinizi iyi tanımak için; hangi bayilikleri var veya ürün satış eğilimleri nedir? Satışını yaptıkları ürünü pazarlarken fazladan neler yapıyorlar? gibi soruların cevabını bularak fiyat politikanızda ki stratejilerinizi ona göre belirleyebilirsiniz. Teknik hırdavat sektöründe bölgemiz adına söylüyorum arz talepten oldukça fazladır. Teknik hırdavat makina alanında Adana Kızılay Caddesi’ndeki kadar rekabeti hemen hemen hiçbir şehir de göremezsiniz. Örnek olarak hepimiz Gaziantep’te 5 adet organize sanayi bölgesi olduğunu biliyoruz bunun yanı sıra, Adana’d a 1 adet organize sanayi bölgesi var o da %60 doluluk oranı ile çalışıyor. Gelelim hırdavatçı sayısına; Adana da Gaziantep’in 2 katı daha fazla teknik hırdavat

“2014 yılı hedeflerimiz arasında E-Ticaret kavramı vardı. Bu kavramın bize maliyeti 30,000-35,000 tl olacaktı, ilk bakışta sadece bir internet sitesi için biraz fazla olarak düşündük fakat bugün bir e-ticaret sitesini firmamızın bir şubesi olarak düşünün yani bir şube açmanın maliyeti (stok,kira,eleman ve sabit giderler)olarak E-Ticaret şubesinin maliyetinden 10 kat daha fazla olacağını düşünerek girdik bu işe. 2014 yılının 3. ayında makinamarka. com’un temellerini attık. Site kurulum aşaması yaklaşık 6 ayımızı aldı.Yorucu bir süreç geçirdik. Araştırmalarımıza göre hedeflediğimiz cironun daha %40’ındayız henüz kar aşamasına geçemedik fakat şunu gördük ki makinamarka. com un kar etmek dışında birçok alanda firmamıza katkısı oluyor. Bu katkıların bazıları; her ay en az bir firmadan bayilik teklifi veya talebi alıyoruz, extra iskontolar talep edebiliyoruz, Adana’d a tek bayileri olan başka bayilik vermeyen firmalar makinamarka.com da ürünlerini satmamızı istiyorlar. Bunların dışında rasgele gidemeyeceğimiz büyüklükte ki firmalara onların teklifleri ile satış yapmaya başladık. .Tunceli 4.Komando Tugayı’ndan ,Mehmet Ali Erbil in Uğur Derin Dondurucu’suna(Uğur


BÖLGE ESNAFININ SESİ ADANA - ACISAN MAKİNA

Soğutma) , LC Waikiki mağazalarından, Hakkari’d e ki Tamirci İdris abimize kadar ulaştık. Direkt olmasada dolaylı olarak fazlasıyla gördük E-Ticaretin faydalarını. 2015 yılının ortalarına ilerlerken 3.Şubemiz E-Ticaret ile ilgili çalışmalarımız hedef ciromuz doğrultusunda ilerlemektedir. 2015 yılı hedeflerimiz arasında markalaşma da vardı.Bize göre markalaşmak demek karlılık demek, markalaşmak demek bir yerde 100 dönüm arsa bir yerde sigorta demektir.Bu bağlamda TÜRKEL,KULETAŞ ve HANNY Markaları ile yola çıktık. Türkel markası adı altında üretilen Basınçlı Yıkama Makinası, Endüstriyel süpürge, Dişçi kompresörleri ve Yağlama Makinalarının, Kuletaş markamız adı altında üretilen 200 LT DEN 500 LT YE Kadar hava kompresörlerinin satışını yapmaktayız. Kendi markalarımızı kalite politikamıza uygun ACISAN MAKİNA Markasını, daha da büyütecek bir şekilde

88 Nalbur Teknik.com / Haziran’15

yaptırmaktayız. Üçüncü markamız HANNY patent aşamasındadır. En kısa zaman daha çok inşaat grubuna hitap eden ürünlerimiz ile piyasaya süreceğiz.”

Ne kadar kaliteli ürün satarsanız satın teknik servisiniz sizi kötü temsil ederse markanızda o derece de kötü görünür Sektörel sıkıntılar ile ilgili konuşan Acı“Hırdavat sektöründe karşılaştığımız problemleri sıralamakla biteceğini düşünmüyorum. Çünkü öyle bir sektördeyiz ki her an bir sorunla karşılaşabiliyoruz.Yine de bir iki örnekle en sık karşılaştığımız sorunları dile getirebilirim. Örneğin,bazı ithalatçı veya imalatçılar ürün verdiği birçok esnafı araştırmadan sorgulamadan malzeme veriyor. Tabii ki kimse kimsenin verdiği aldığı ürüne karışamaz. Fakat bu sorgusuz sualsiz malzeme verilen firmalar

makinaları yarı fiyatına nakite çevirip dolandırıcılık yapıyor. Bu sorun daha sonra bizim piyasamızda ki fiyat politikamız da dengelerin bozulmasına sebep oluyor bu da doğal olarak müşteri memnuniyetsizliği olarak firmalara yansıyor. Firmalar ürünlerini ve markalarını ayaklar altına düşürüyorlar. Hem maddi hem de manevi olarak zarara uğrayan ithalatçı veya imalatçı firmaların biraz daha seçici olması gerekiyor. Bir diğer problemimiz ithalatçı firmaların belirli standartların altındaki tamirci diye tabir ettiğimiz yerlere teknik servislik vermeleridir. Röportajımızın başında söylediğim gibi ne kadar kaliteli ürün satarsanız satın teknik servisiniz sizi kötü temsil ederse markanızda o derece de kötü görünür. Nalbur Teknik dergisine bize bu nezih ortamda yer ayırdığı için teşekkür ederiz.Herkese hayırlı bereketli işler dileriz.” Dedi.



BÖLGE ESNAFININ SESİ İSTANBUL - ÖZKARADENİZ İNŞAAT

Ürünü piyasaya en kolay sattıran şey satış sonrası destektir Okan Demirci

2

0 yılı aşkın bir süredir toptan hırdavat sektöründe hizmet veren Öz Karadeniz İnşaat’tan Okan Demirci ile sektöre dair yaptığımız söyleşide Demirci, kurların hareketli olmasından dolayı fiyat belirlemede sıkıntı yaşadıklarını belirterek sektöre dair değerlendirmeler yaptı.

Politikamız en iyi hizmeti en iyi fiyata verebilmektir Firmamız aslen 1992 senesinde babamız tarafından şahıs firması olarak kuruldu. 2002 yılına kadar bu şekilde devam etti. 2002 Yılı başlarında yeni bir yapılanmayla Ltd. şirketi olarak yola devam kararı aldık bu yıldan sonra daha kurumsal bir kimlikle ve daha fazla markayla yürümeye karar verdik. Her yıl büyüme hedeflerini tutturarak bu günlere kadar emin adımlarla geldik. Halen nalbur ve

90 Nalbur Teknik.com / Haziran’15

yapı market tedarikçiliği yapmakla beraber, kendi markalarımızla fason olarak üretimini yaptırdığımız 118 Sielant marka izolasyon ve yapıştırıcı yapı kimyasallarını da bünyemize kattık. Politikamız en iyi hizmeti en iyi fiyata verebilmektir.

Yapı kimyasalları ve makina grubu hareketli ürün grupları arasında Bünyemizde yaklaşık 6 bin kalem çeşitli ürün bulunmaktadır. Bunlar başlıca yapı kimyasalları, el aletleri, makina grubu, su pompaları, yardımcı tesisat malzemeleri, yardımcı elektrik malzemeleri ve geniş çaplı bir hırdavat grubu içermektedir. Daha çok hareketli olan ürünlerin başında yapı kimyasalları ve makina grubu gelir.

İhtiyaçlar doğrultusunda

markaları belirliyoruz

Bayiliğini yaptığımız markalar başlıca Türk Henkel, Dekor Rulo, Dekor Hassan, Atlas Zımpara ve Aşındırıcı Taşlar, Kmp Tel Mamülleri, Nako El Aletleri, Cerpa El Aletleri, Sgs El Aletleri, Culha Hırdavatçılık, Yuma Kilit, Ergin Endüstrü, Ergin Kimya, Tema Banyo, İnan Kapı Kolları, Reis Makina, Topçular Hırdavat, Parsan Metal A.Ş, Olgun Elektirik. Bayiliğini yürüttüğümüz markaları daha çok piyasadaki ihtiyaçlar doğrultusunda belirleyip bünyemize katmaya çalışıyoruz.

Bayiler kar oranlarından feragat edip ciro yapma derdine düşüyor

Bayiliklerle ilgili genel sorun ve sıkıntılarımız aynı zamanda beklentilerimiz. Bayiliğini yürüttüğümüz firmaların



BÖLGE ESNAFININ SESİ

İSTANBUL - ÖZKARADENİZ İNŞAAT

yapma derdine düşüyor. Bu da hem o bayinin para kazanmasına engel oluyor hem de diğer bayilerin işini ve karını baltalıyor.

Ürünü piyasa en kolay sattıran şey satış sonrası destek

Satış sonrası hizmette çok başarılı bulduğum markalar arasında Hassan Dekor, Reis Makina, Türk Henkel gibi markaları sıralayabilirim. Ürününü son tüketiciye ulaştırdıktan sonra da hem teknik anlamda hem de mekanik anlamda her türlü yardımı ve desteği en kolay aldığımız firmalar bunlar. Bir ürünü piyasa en kolay sattıran şey satış sonrası destek oluyor.

Fiyatları belirlemede son zamanlarda çok sıkıntı çekiyoruz

Ortalama 20-25 arası çalışanımız var. Çalışma prensibimizin başında hizmeti veriyorsanız para kazanmamız lazım geliyor. Fiyatları belirlemede son zamanlarda çok sıkıntı çekiyoruz. Gerek dövizdeki hareketlilik gerekse petrol fiyatları imalatçının fiyatlarını çok hareketli hale getirdi bu durum fiyat politikamızı çok etkiledi. Günümüzde masraflar çok yüksek giderlere yetişmekte zorlanıyoruz. Satışlarda belli bir oranda karlı olmak zorundayız. Bu parametreleri bir araya getirip ona göre bir kar oranı oluşturmaya çalışıyoruz..

daha fazla mal satma daha fazla ciro yapmamız yönündeki beklentileri çoğu zaman satış koşullarının bozulmasına sebep oluyor. Piyasadaki diğer rakip tedarikçilerden daha fazla mal satmak için bayiler kar oranlarından feragat edip ciro

92 Nalbur Teknik.com / Haziran’15

Gelecekte en fazla ticaretin internet üzerinden yapılacağını düşünüyorum

Günümüzde artık çok moda olan E-Ticaret’e bizim yapı sektörü de kısmi olsada başladı. Bizlerinde bu sistemin içinde kendimize yer bulmamız gerekiyor. Gelecekte en fazla ticaretin internet üzerinden yapılacağını düşünüyorum.

Hatta e ticarettin mevcut sistemi çok bozacağını söyleyebilirim. Büyük yapı marketler küçük esnafı çok etkiledi gerek çeşit gerek stok maliyeti olarak küçük esnafa göre çok daha avantajlılar. Bu durumu iyi kullanıp fiyat avantajı sağlıyorlar, buda küçük esnafı çok etkiliyor.

Hırdavatçılar olarak bizlerin bir birlik oluşturması gerekiyor

Hırdavat sektöründeki sıkıntılar çok fazla rekabet, gerçek ticaret değilde bu işi birilerini dolandırmak için yapan tedarikçilerin çokluğu, çek yasasının yetersizliği gibi başlıca sorunlarımız var. Özellikle karşılıksız çeklerde hapis cezasının kaldırılması bizleri çok etkiledi. Kimseden çek alamaz hale geldik. Bu durum ticaretimizi çok etkiledi mecburen kredi kartlı işlemlere yönelmeye çalışıyoruz. Hırdavatçılar olarak bizlerin bir birlik oluşturması gerekiyor, bu birlikte gerek sahte işletmeleri gerekse imalatçı firmalar karşısında duruşumuzu belirleyici bir unsur oluşmalı. Zor olsada bu birliğe ihtiyaç var.

İthalata yapılan vergi zamları üreticiyi destekleyecektir

Devlet tarafından konulan ek vergiler ithalat yapan ithalatçıyla çalışan herkes gibi bizi de olumsuz yönde etkiledi. Fiyat artışı olumsuz gibi görünsede aslında yerli imalatçı için bence iyi bir fırsat doğdu. Yerli imalatçının Çin mallarıyla olan rekabet gücü çok arttı, eğer imalatçı arkadaşlarımız bu durumu iyi değerlendirebilirseler çok güzel şeyler olur. Aslında kısa vadede ithalata getirilen ek vergiler bizi sıkıntıya soksada sorasında hem biz satıcılar hem de ülkemiz için çok daha iyi olcağını düşünüyorum. Bizlere sesimizi duyurmak için verdiğiniz fırsattan dolayı sonsuz teşekkürlerimizi iletmek isteriz.



ÜRÜN TANITIMI

Metabo’dan akü teknolojisinde devrim Metabo yeni LiHD akü teknolojisi ile kablosuz özgürlüğe doğru büyük bir sıçrama yaptı. Yüksek performanslı hücreleri ile tamamen yeniden tasar-lanmış akü teknolojisi yüzde 67 daha fazla güç elde etmenize ve bu sayede yepyeni uygulamaları yapmanıza imkan tanır. Nürtingen, Mayıs 2015: Metabo 4.0 Ah akü grubunun dünya prömiyerin-den sadece bir yıl sonra, 5.2 Ah’i de lanse ederek akü teknolojisini yönlendi-ren ilk üretici. Nürtingen merkezli firma yeni LiHD akü teknolojisi ile yepy-eni uygulama alanlarına adım atıyor. Metabo, LiHD ile 5.2 Li-ion aküye na-zaran sadece kullanım süresini %87 arttırmıyor, aynı zamanda akü teknolo-jisinin performansında da yepyeni bir sayfa açıyor. Akünün üstün

94 Nalbur Teknik.com / Haziran’15

perfor-manslı hücreleriyle geliştirilmiş olan bileşenlerinin kombinasyonu, %67 daha fazla güç elde etmenize ve bu sayede şimdiye kadar sadece elektrikli el aletleri ile yapılması mümkün işleri de yapmanızı fırsat tanıyor. Buna pa-ralel olarak, günümüzdeki çoğu akülü makina ileride çok daha kompaktlaşacak; tıpkı şu andaki düz ve tek sıra LiHD akünün kendinden bir önceki büyük lityum-iyon aküsü ile benzer güce sahip olması gibi. “LiHD tanıtımı teknolojik açından 80’li yılların ortalarında nikel kadmiyum aküden lityum-iyon aküye geçiştekine benzer önemli bir dönüm noktası” diyor Metabo CEO’su Horst W. Garbrecht yaptığı bir basın konuşmasında. “Hatta o zaman bile, akülü el aletleri ile çalışılabilecek yeni uygulama

alanları mümkün olmuştu ve mevcut aküler çok daha hafif ve kompakt hale getirile-bilirdi. Şimdiki teknolojonin diğerine göre avantajı yeni LiHD akülerin Me-tabo’nun tüm güncel akülü el aletleri ve şarj cihazları ile yüzde yüz uyumlu olması. Biz burada sanayi ve ticaret profesyonellerine Metabo’ya iç rahatlığıyla yatırım yapmaları için güvence veriyoruz “ diye açıklıyor Gar-brecht. Akülü büyük taşlama sadece bir başlangıç Metabo 18 Watt kategorisinde 50’d en fazla makina sunuyor. LiHD hem per-formans anlamında hem de kullanım ömrü konusunda belirgin oranda avantajlı. Örneğin, Metabo’nun Haziran’d a lanse edeceği kömürsüz motor teknolojisine sahip yeni akülü kompakt avuç taşlaması 1,000


ÜRÜN TANITIMI

Watt elektrikli versiyonu ile aynı performansı gösteriyor. Buna ek olarak, Metabo dünyanın ilk 230mm çaplı, iki elle kullanımı mümkün, akülü avuç taşlama ma-kinasını LiHD teknolojisi sayesinde sunuyor. Metabo büyük akülü taşlama makinasını 2016 yılının başında lanse edecek. 36 Watt LiHD teknolisine sahip makina 2,400 Watt elektrikli taşlama makinası kadar güçlü ve eski-den sadece elektrikli el aletlerinin yapacağı zor koşullar ve uygulamalar için uygun. Şu anda hayal bile edemeyeceğiniz sayısız akülü el aleti LiHD tekno-lojisi sayesinde gelecekte mümkün olacak. Aynı zamanda yeni teknoloji mevcut akülü el aletlerini öyle güçlü kılıyor ki çalışanlar ilk defa akülü el aleti ile performanslarından ödün vermeden aralıksız çalışabiliyor. Bu aynı zamanda yeni kömürsüz motor 18 Watt akülü avuç taşlama ile kanıtlanmış durumda. “Yeni akülü taşlamalar yeni akülü uygulamalarının sadece bir başlangıcı. Akülü imalat alanlarının ve şantiyelerinin vizyonunu yakından takip etmeye devam ediyoruzLiHD ile bu hedefe bir adım daha yaklaştık.”. Akülü teste-re KGS 18 LTX 216 mevcut makinaların LiHD teknolojisini nasıl maksimize ettiğini kanıtlıyor. 26.5 x 6.5 cm yumuşak ahşap malzemeyei 5.2. Ah-Li-Ion akü ile saniyede 10 milimetre keserken; LiHD akü ile saniyede 18 milimetreye kadar çıkabiliyor. Yüksek performanslı hücrelerin ideal kullanımı Yeni LiHD teknolojisi yüksekperformanslı hücerelere

dayanıyor . “Diğer şeylerin yanı sıra, tamamen yeni bir akü tasarımı ile elektromekanik düzeni ve iletkenleri güçlendirdik”, diye belirtiyor Metabo Ürün Geliştirme ve Kali-te Direktörü Volker Siegle. “Daha aktif hücre malzeme ile makinanın akü-den alabileceği gücü arttırdık.” Bu, yeni LiHD akülerin daha fazla enerji sağlayacağı ve makinaya aktarılan bu enerjinin de performansa ve süreye yansıyacağı anlamına geliyor. Masif, üstün akım yetenekli baralar, daha büyük kontaklar ve özel CU alaşımdan akü eleman köprüleri, elektriği daha düşük bir kayıp ile iletir. Ayrıca, yeni LiHD aküleri sürekli kullanımda daha az ısınır ve bunun da akü hücrelerinin kullanım ömrü üzerinde olumlu et-kisi vardır. LiHD aküleri %87 daha uzun kullanım ömrü olduğu için daha az şarj edil-diklerinden, standart akülerden çok daha fazla dayanıklıdır. “Bir LiHD akü, standart Lityum-İyon akü ile karşılaştırıldığında iki kat dayanıklılığa sahip” diye doğruluyor Siegle. Tüm LiHD akülerinde üç yıl garanti Nürtingen firması, tüm Metabo akülerinde olduğu gibi yeni LiHD akülerini de başarısı kanıtlanmış Ultra-M teknolojisiyle geliştirdi. Bu makina, akü ve şarj cihazı arasında müthiş bir karşılıklı etkileşimi garanti ediyor. AIR COOLED şarj teknolojisi sayesinde yeni LiHD aküler çok kısa bir sürede şarj oluyor ve bu yüzden de rakipleri arasından sıyrılıyor. Kullanıcı kapasite ekranı aracılığıyla mevcut akü seviyesini okuyabiliyor. Eski

akülerde olduğu gibi, Metabo LiHD akülerde de üç yıllık garanti sunuyor. Yeni akülerde LiHD 6.2 Ah veya LiHD 5.5 Ah versiyonları yer alıyor. Buna ek olarak , Metabo daha kompakt bir versiyon olan LiHD 3.1’i de sunuyor. Maksimum gücü ve minimum ölçü tek yerde buluşuyor. Yeni LiHD aküler ister makinalar içinde ister Seç+ Karıştır sistemi sayesinde ayrı ayrı alınabiliyor. Yüzde 67 daha fazla performans, yüzde 87 daha fazla kullanım süresi ve yüzde 100 arttırılmış akü ömrü: yeni LiHD teknolojisi ile Metabo akü teknolojisinde yeni bir sayfa açıyor ve yepyeni uygulama alanları keşfediyor.

Daha önce akülü versiyonu ile hayal edilemeyenler, LiHD teknolojisi ile mümkün: Metabo dünyanım ilk akülü 230 mm disk çaplı büyük taşlama makinasını sunar. Yeni kömürsüz motor akülü kompakt avuç taşlama makinası yeni LiHD akü ile Metabo’nun 1.000 Watt taşlama makinası ile aynı performansta.


ÜRÜN TANITIMI

Kompakt yüksek-performans: Metabo’nun yeni LiHD akü teknolojisi sayesinde kullanıcılar sadece %87 daha uzun süre çalışmıyorlar aynı za-manda %67 performans artışı sayesinde yeni alanlara da giriyorlar.

LiHD sayesinde KGS 18 LTX 215 çok daha hızlı: Akülü testere KGS 18 LTX 216; 26.5 x 6.5 cm ölçülerindeki yumuşak ahşap malzemeyi 5.2. Ah-LiIon akü ile saniyede 10 milimetre keserken; LiHD akü ile saniyede 18 mili-metreye kadar çıkabiliyor.

Yeni LiHD teknoloji daha uzun sure boyunca maksimum performansta çalışır: tek LiHD akü şarjı ile 6 mm. kalınlığında çelik sac 900 mm’ye kadar kesilebilir. Aynı işlem 5.2 Ah Li-Ion tek akü ile 500mm’ye kadar yapılabilir.

Yeni LiHD teknoloji mevcut akülü makinalar ve şarj cihazları ile %100 uyumludur.

96 Nalbur Teknik.com / Haziran’15



ÜRÜN TANITIMI

May 804 construction nötral silikon Ürün Tanıtımı

Akfix 905N inşaat ve yapılarda geniş kullanım alanına sahip, nötr sistem kürleşen, yüksek performanslı bir silikon dolgu ve sızdırmazlık malzemesidir. Yapı malzemelerinde korozyona neden olmaksızın, kokusuz kürleşme ve çok güçlü yapışma sağlar. Özellikleri

• Tek komponentlidir, havadaki nemle kürleşir. • Pek çok gözenekli ve gözeneksiz yüzeye astara gerek duyulmaksızın mükemmel yapışma sağlar. • Korozyona neden olmaz, inşaat malzemeleri ile reaksiyona girmez ve aşındırmaz. • Her türlü hava koşullarına son derece dayanıklıdır.

98 Nalbur Teknik.com / Haziran’15

• Yüksek ve düşük sıcaklıklarda özelliklerini kaybetmez (-60 °C, +180 °C) • Süratli kürleşir. • Yüksek elastikiyete sahiptir. • Solvent içermez, %100 silikondur. • Kürleşirken koku yaymaz. Uygulama Alanları

• Duvar, tuğla,beton, PVC, ahşap, cam vb. pek çok malzemede dolgu ve sızdırmazlık uygulamalarında • Pencere, kapı ve doğrama montajında. • Dış cephe elemanlarının birleşim yerlerinde (hava şartlarına karşı dayanıklılık için) • Cam montajında • Banyo ve mutfaklarda sızdırmazlık

ve dolgu uygulamalarında. Kullanım Şekli

• Uygulama yüzeyleri yeterince temizlenmeli, kirden, yağdan ve tozdan arındırılmalıdır. • Uygulama sıcaklığı +5 0C ile +40 0C arasında olmalıdır. • Derz genişliği belirlenirken silikonun hareket kabiliyeti dikkate alınmalıdır. Minimum derz boyutu 5x5 mm olmalıdır. Genişliği çok fazla olan derzler için derz derinliği genişliğin yarısı kadar olmalıdır. Derz derinliği derz dolgu fitili kullanılarak istenilen seviyede ayarlanabilir. • Yüzeyle yeterli teması sağlamak için uygulamadan sonra 5 dakika içerisinde silikon bir spatula ile bastırılarak düzeltilmelidir. Bu işlem hem silikonun daha iyi yapışmasını sağlayacak hem de daha iyi bir dolgu görüntüsünün ortaya çıkmasına neden olacaktır. • Etrafa bulaşan henüz kürleşmemiş silikon temizleme tineri ile temizlenebilir. Kürleşmiş silikon mekanik yollarla temizlenebilir.


ÜRÜN TANITIMI

Des San.Sitesi 1.cad. C-­‐04 Blok No.40-­‐42 Y.Dudullu-­‐Ümraniye-­‐İstanbul

Tel:0216 466 49 49 Fax: 0216 466 49 50 info@yoldasgrup.com www.yoldasgrup.com Raf Ömrü

• Orijinal kapalı ambalajında depolanması durumunda 15 TEKNİK BİLGİ FORMU ( Toda DS sıcaklığında ) ay’dır.

Ambalaj Bilgisi 5-­‐ AMBALAJ BİLGİSİ

Ürün Şefaf Beyaz

Hacim

Koli içi âdeti

310ml 30 310ml 30 Siyah San.Sitesi 1.cad. C-­‐04 B310ml 30 Des lok No.40-­‐42 Y.Dudullu-­‐Ümraniye-­‐İstanbul Kahve 310ml Tel:0216 466 49 49 Fax: 0216 466 49 50 info@yoldasgrup.com 30 www.yoldasgrup.com Gri 310ml 30

TEKNİK BİLGİ FORMU ( TDS )

5-­‐ AMBALAJ BİLGİSİ TEKNİK ÖZELLİKLER

Ürün Hacim Koli içi âdeti Önemli • Üzeri boya tutmaz. 30 Şefaf 310ml Kimyasal Yapısı : S ilikon Polimer(Oksim) • Kürleşmek için neme ihtiyaç duyduğundan, havayla temas etmeyen tamamen kapalı alanlarda Beyaz 310ml 30 Kür Mekanizması : Nötr kullanılmamalıdır. Yoğunluk : 1.02± 310ml 0.03 g/ml 30 Siyah • Direkt olarak yiyeceklerle temas ettirilmemelidir. (Şeffaf ve Alüminyum) Kahve 310ml 30 Yoğunluk : 1.20± 310ml 0.03 g/ml Gri 30 Güvenlik (Diğer Renkler) Kürleşme esnasında açığa çıkan buharının uzun süre fazla miktarda solunması, solunum sistemine zarar Shore ABu Sertlik : 17-­‐25 (28 günsonra) kullanılmasına verebilir. nedenle, yeterince havalandırılmış ortamlarda dikkat edilmelidir. Kürleşmemiş (Şeffaf v e A lüminyum) silikon ile uzun süreli temastan kaçınılmalıdır. Kürleşmiş silikon sağlık için risk teşkil etmez. Shore A S ertlik : 2 2-­‐32 ( 28 g ünSonra) Teknik Özellikleri (Diğer Renkler) TEKNİK Ö ZELLİKLER Gerilme Direnci : ≤0,4 N/mm2(23°C and 50% R.H) (ISO 8339) Kabuk O luşumu : 5 -­‐10dk ( 23°C v e 5 0% R .H.) Kimyasal Yapısı : S ilikon Polimer(Oksim) Kürleşme H ızı : M in. 2 ,5 m m/gün(23°C a nd 5 0% R .H) Kür Mekanizması : Nötr Kopma U zaması : 400% D412) Yoğunluk : ≥1 .02± 0.03 g/ml (ASTM (Şeffaf ve Alüminyum) (Şeffaf ve Alüminyum) Kopma Uzaması : ≥350% Yoğunluk : 1.20± 0.03 g/ml (Diğer Renkler) (Diğer Renkler) Elastik Geri Dönüş : Yaklaşık%100 (ISO 7389) Shore A Sertlik : 17-­‐25 (28 günsonra) Sarkma : 0 mm (ISO 7390) (Şeffaf ve Alüminyum) Sıcaklık Dayanımı : -­‐60°C ile +180°C Shore A Sertlik 2-­‐32 (28 günSonra) Uygulama Sıcaklığı : : +25°C ile +40°C (Diğer Renkler) Gerilme Direnci : ≤0,4 N/mm2(23°C and 50% R.H) (ISO 8339) Kabuk Oluşumu : 5-­‐10dk (23°C ve 50% R.H.) Kürleşme Hızı : Min. 2,5 mm/gün(23°C and 50% R.H) Kopma Uzaması : ≥ 400% (ASTM D412) (Şeffaf ve Alüminyum) Kopma Uzaması : ≥350% (Diğer Renkler) Elastik Geri Dönüş : Yaklaşık%100 (ISO 7389) Sarkma : 0 mm (ISO 7390) Sıcaklık Dayanımı : -­‐60°C ile +180°C Uygulama Sıcaklığı : +5°C ile +40°C 04 / 2014 Rev.05

Sayfa 1


ÜRÜN TANITIMI

Panasonic ile güç ustaların elinde Profesyonel el aletleri serisini VİKO by PANASONIC satış kanalı ile Türkiye’de pazara sunuyor. PANASONIC profesyonel el aletleri; maksimum çalışma süresi, maksimum kapasite, mükemmel koruma ve yüksek esneklik gibi özellikleriyle taşları yerinden oynatıyor. PANASONIC, profesyonel el aletleri ile yüksek performansı ve ileri teknolojiyi kullanımınıza sunuyor. Matkap vidalama,

100Nalbur Teknik.com / Haziran’15

vidalama, darbeli matkap vidalama, darbeli somun sıkma / vidalama, SDS - plus kırıcı / delici, avuç taşlama, silikon tabancası, el feneri, üfleme makinesi, el süpürgesi ve birbirinden fonksiyonel testerelerden oluşan ürün serisi sayesinde en ağır işler bile kolaylaşıyor. Ürünler tek tek ya da kombo setler içinde satın alınabiliyor. Öte yandan kablosuz ve akülü çalışma özelliğine sahip aletler, dayanıklılığı ile de rakipleri

arasından sıyrılıyor. Sağanak yağmur altında bile sorunsuzca çalışabilen ürünler, aynı zamanda tozdan da etkilenmiyor. Yüksek seviye toz ve su koruması, zorlu saha koşullarında çalışırken artırılmış sağlamlığı da beraberinde getiriyor. VİKO by PANASONIC, profesyonel el aletlerine 3 yıl garanti verirken, Türkiye genelinde oluşturulmuş 21 yaygın servis noktası ağı ile de satış sonrası destek sağlıyor.



ÜRÜN TANITIMI

Yeni Bosch Karot Makineleri performansta sınır tanımıyor

B

osch Elektrikli El Aletleri, profesyoneller için piyasaya sunduğu yeni karot makineleri, güçlü yapılarıyla karotlu delme işlemini kolaylaştırıyor. Bosch GDB 180 WE Professional ve GDB 350 WE Professional karot makineleri, iklimlendirme ve elmas karot uçla delme işlemi yaparken taş duvar ve betonda büyük çaplarda delme hızına ulaşılmasını sağlıyor. Bosch karot segmenti, karot makinelerinin yanı sıra Bosch GCR 180 ve GCR 350 Pro-fessional karot sehpalarını da profesyonellerin kullanımına sunuyor. Kapsamlı sistem aksesuarları sayesinde uzun kullanım ömrüne sahip bu aletler, yüksek performans göstererek işlerin hızlı bir şekilde tamamlanmasını sağlıyor. Ayrıca, karot makinalarıyla be-raber kuru ve sulu kullanım için yeni elmas karot uçları da eş zamanlı olarak piyasaya çıkıyor.

180 milimetre çapa kadar yeni Bosch GDB 180 WE

Bosch, 180 milimetre çapa kadar yapılan delme işlemleri için Bosch GDB 180 WE Pro-fessional ’i öneriyor. 5,2 kg ağırlığı, iki vitesli şanzımanı ve 2000 vat motoruyla

102Nalbur Teknik.com / Haziran’15

GDB 180 WE Professional son derece hafif ve yüksek güce sahip. 180 milimetrede, en büyük delme çapını sunan GBD 180 WE, elle kullanılabildiği gibi GCR 180 Professional karot sehpasıyla da kullanılabilir. GDB 180 WE Professional karot makinesinin içinde, gres yağı yerine sıvı yağ kullanılması makinenin kullanım ömrünü uzatır. İdeal şanzıman yağ-laması yüksek verimlilik ve uzun kullanım ömrünü sağlar.

350 milimetre çapa kadar yeni Bosch GDB 350 WE

Bosch GDB 350 WE Professional 3200 vat gücüyle 350 milimetre çapa kadar delme iş-lemi yapmak için öneriliyor. Makinenin içinde sıvı yağı kullanılması, alüminyum döküm gövde, esnek ve kopmaya karşı dirençli kablo, aletin daha uzun bir kullanım ömrüne sa-hip olmasını sağlar. GDB 350 WE karot makinesi, GCR 350 Professional karot sehpası ile de kullanılabilir. Çalışma açısı, GCR 350 Professional karot sehpası üzerinde bulu-nan ölçekle ayarlanabilir ve böylece alet delme sırasında hassas ve kolay bir şekilde hi-zalanabilir.

Her iki karot makinesi, yumuşak başlangıç, aşırı yük göstergesi, koruma düğmesi ve kul-lanıcıyla makineyi koruyan aşırı yük kavraması özellikleriyle piyasadaki benzerlerinden farklılaşır. Bosch Elektirkli El Aletleri ürün yelpazesi karotlu delme işlemi için sistem aksesuarlarının yanı sıra kuru ve sulu kullanım için yeni elmas karot uçları da içermektedir. Delme işleminde en büyük yardımcınız : Bosch Karot sehpası Bosch GCR 180 Professional ve GCR 350 Professional karot sehpaları sayesinde, pro-fesyonel kullanıcılar delme işleminden önce çalışma açısını kolayca ayarlayabilir ve el-mas karot uçları sayesinde hassas biçimde hizalama yapabilir. Her iki karot sehpası da, dübelle montaja ve 45 dereceye kadar eğimli açıda delmeye uygundur. Her iki karot sehpası da üç farklı noktadan hizalama ve fazladan aksesuara gerek olmadan, her iki tarafa takılabilen bir kol ile çalıştırılabilir. Bosch Karot makinesi ve elmas karot uçları Temmuz ayından itibaren Bosch Elektrikli El Aletleri bayilerinde satışa sunulacak.



ÜRÜN TANITIMI

Eryap’ın son ürünü Wooler, prestijli projelerin tercihi olmaya devam ediyor Yapı sektörünün öncü şirketi Eryap’ın uzmanlığının yüksek teknolojiyle birleşmesinden doğan Wooler taş yünü, her aşamada karbon ayak izini azaltmaya yönelik çevresel bakış açısı ile üretiliyor. Wooler taş yünü; ısı, ses ve yangın yalıtımı özelliği sayesinde; ısıtma ve soğutma masraflarında %50’ye varan tasarrufun yanı sıra yaşam alanlarındaki konfor ve hijyenik şartları artırıyor. Ses yalıtımı özelliği sayesinde; kentleşmenin doğal bir sonucu olan gürültünün özellikle hastane, okul, ofis vb. ortamlarda günlük hayatımızda sağlığımızı ve konforumuzu tehdit eden boyutlarını en aza indiriyor. Yangın yalıtımı özelliği ile yangının yapı içinde ve komşu binalara yayılmasını

104Nalbur Teknik.com / Haziran’15

engelleyen Wooler, kişilerin yangın alanından güvenle ayrılmasında yardımcı oluyor.

Wooler, sektördeki 3 yılı aşkın tecrübesi ile prestijli projelerin tercihi oluyor Dış cepheden ara bölmeye, teras çatıdan yüzer döşemeye kadar her türlü alan ve detaya çözüm sunan Wooler; Rönesans Ofispark, Zorlu Center, Quasar Mecidiyeköy, Egeyapı Batışehir, Ankara Enpark, Westgate gibi önemli projelerde olduğu gibi son olarak Kiptaş Bahçeşehir Vaditepe ve Teknik Yapı Metrokent projelerinin de tercihi oldu. Kiptaş Vaditepe projesinde 15.000 m2 5cm ve 10cm kalınlıklarında Wooler Premium F 150 (TR>15 kPa) mantolama levhası, yaklaşık

2000 m2 5 cm Wooler Plus Ara Bölme Levhası (50kg/m3) ve 10.000 m2 5 cm Wooler Industrial Batt Sanayi Levhası (110 kg/m3) ürünleri tercih edildi. Metrokent projesinde ise yaklaşık 25.000 m2 3, 5 ve 10 cm kalınlıklarında Wooler Premium F (TR>7,5 kPa) mantolama levhaları kullanıldı. Wooler Premium F serisi, duvar elemanlarının oluşturdukları yüzeylerle birlikte, kolon, kiriş, hatıl, lento, perde duvar gibi betonarme yüzeylerin yalıtılarak ısı köprülerinin ortadan kaldırılması ve binaların atmosferik şartlara karşı korunarak sıcaklık farklılıklarından oluşan genleşme ve büzülme gibi yapı bileşenlerinde meydana gelen fiziksel değişimlerin önlenmesi bakımından en doğru çözüm oluyor. Wooler Plus Ara


ÜRÜN TANITIMI

bölme levhası hafif ara bölme duvarlarında, dış duvarların içten yalıtımında, merdiven ve asansör boşluklarında, alçı duvar ve komşu duvar uygulamalarında kullanılırken; Wooler Industrial Batt serisi kazan, tesisat ve egzoz borularında, elektrofiltre ve kanallarda, çift cidarlı kaplarda, etüvler gibi her türlü sanayi tesisinde ve hazır panel uygulamaları gibi geniş bir alanda kullanıcılara çözüm sunuyor.

Wooler Ürün Gamına Eklediği Yeni Ürünleri ile de İddialı Eryap, Wooler ürün grubunda ürün gamına eklediği 2 yeni ürün ile taş yünü sektöründeki iddiasını sürdürüyor. Wooler

Flexible Alu Boru Levhası ve Wooler Door Yangın Kapısı Levhası ile farklı kullanım yeri ve amacına göre geniş bir alanda hizmet edecek tamamen yerli ve doğal kaynaklar kullanılarak üretilen çözümler sunuyor. Wooler Flexible Alu Boru Levhası; bacalarda ve yüksek sıcaklıktaki sanayi borularının ısı yalıtımında kullanılmak üzere 100 kg/m3 yoğunlukta ve 25mm kalınlığında üretilen, 950mm x 8400mm ebatlarına sahip, alüminyum folyo kaplı taş yünü levhadır. Ürünün rakiplerinde olmayan kanallı yapısı sayesinde alüminyum folyo yırtılma riski olmadan 100mm-300mm aralığında tüm çaptaki borulara rahatlıkla kaplanabilmektedir. Üretim

yönü ile aynı yönde yapıştırılan alüminyum folyo kaplaması; elyafların yönü değişmediği için ısı geçirgenliği minimum düzeyde kalmaktadır. Faydalı model patentine sahip Wooler Flexible Alu Boru Levhasının 950mm eninde üretilmesi, rakip ürünlere göre fireyi (%5) sıfıra indirgediğinden kullanımda ve ürün maliyetinde büyük avantaj sağlıyor. Wooler Door Yangın Kapısı Levhası levhası ise; 6001000mm eninde, 1500-2500mm boyunda isteğe uygun ölçülerde üretilmekte olup, 150 kg/m3’lük yüksek yoğunluğu sayesinde yangın kapılarında mükemmel yangın yalıtımı sağlıyor.


ÜRÜN TANITIMI

Ustalık boyacıdan, Mesleki Yeterlilik Belgesi DYO’dan

İ

nşaat sektöründe çalışan ya da çalışmak isteyen boya ustaları için Mesleki Yeterlilik Belgesi almak artık zorunlu. Zorunluluğun ve cezaların da ötesinde hem işçi hem de işverene pek çok avantaj sağlayan Mesleki Yeterlilik Belgesi’ni almak için teorik ve uygulamalı sınavlardan geçerek ‘ustalığı’ ispatlamak gerekiyor. Kişinin mesleki bilgi, beceri ve uzmanlığının yanında iş sağlığı ve güvenliği konusundaki seviyesini ölçtüğünden sektördeki kalite seviyesini de yükseltiyor. Mesleki Yeterlilik Belgesi vermek üzere MYK tarafından yetkilendirilmiş boya sektöründe ilk ve tek kuruluş olan DYO Akademi Belgelendirme Bölümü, Türkiye çapındaki boya ustalarının başvurularını kabul ediyor. DYO Akademi Belgelendirme

106Nalbur Teknik.com / Haziran’15

Bölümü, Mesleki Yeterlilik Belgesi vermek üzere TÜRKAK tarafından TS-EN ISO/IEC 17024 Standardı kapsamında akredite edilerek, 11UY00233 İnşaat Boyacısı (Seviye 3) Ulusal Yeterliliğinde Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından yetkilendirilmiş, boya sektöründeki ilk ve tek kuruluş. 2014 yılında MYK tarafından resmen yetkilendirilen DYO Akademi Belgelendirme Bölümü, Türkiye çapındaki binlerce inşaat boyacısının, ustalıklarını ispatlayarak Mesleki Yeterlilik Belgelerine sahip olmaları için çalışmalarını sürdürüyor. Ülkemizde son yıllarda yayımlanan yönetmelikler ve yasalar dahilinde İnşaat Boyacı ustaları için Mesleki Yeterlilik Belgesi alınması zorunlu. Ayrıca 23/04/2015 Tarihli 29335 sayılı

Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6645 sayılı kanun ve 5544 sayılı Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanununda özellikle Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çalışanlara dair önemli değişiklikler yapıldı. Nitelikli işgücünü artırıcı faaliyetlere katkı sağlamak amacıyla kurulan DYO Akademi Bölümü, bu konuda öncü bir rol üstleniyor. Mesleki Yeterlilik Sistemi, kişiye mesleğine dair bilgi ve becerilerini kanıtlama fırsatı veriyor. Böylece Mesleki Yeterlilik Belgesi sahipleri işe alımlarda öncelik kazanıyor. Sistem işveren açısından da avantajlı çünkü işe alınacak kişinin taşıması gereken bilgi ve becerilerin önceden bilinmesi, işe uygun olmayan adayı istihdam ederek para ve zaman kaybetme riskini azaltıyor.



BÖLGE ESNAFININ SESİ

HATAY - DİKTAŞ HIRDAVAT

Ürünü alırken kazanma, satarken de az kar çok satış prensibi ile ticaretimizi yapıyoruz Diktaş Hırdavat M.Erkan Diktaş

F

irmamız 1985 yılında Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde Oksijen tüpü satışı yaparak ticarete başladı. Tamamen kısıtlı sermaye ile başladığımız işimizde daha sonra kazancımızı sermayeye çevirerek ilk önce cıvata ve daha sonra teknik hırdavat üzerinden iş yerimizi geliştirme ve büyütme yoluna gittik. Ürün gruplarımız başlıca cıvata, elektrikli el aletleri, tarım aletleri, jeneratör grupları ve kayış rulman olmak üzere ortalama 10 bin kalem ürün ile piyasaya hitap ediyoruz. Raflarımızda bulunan ürünlerin satışımızdaki hareketliliği mevsimsel olarak değişmektedir. Elimizden geldiği kadar rastgele

108 Nalbur Teknik.com / Haziran’15

ürün bulundurmaktansa müşterilerimizin taleplerine cevap vereceğimiz şekilde ürün portföyümüzü geniş tutmaya çalışıyoruz. Başlıca bayiliğini ve yine servisliğini yaptığımız ürünler Türkiye de bu sektörde kendini ispatlamış ürünlerdir. Yine bu ürünleri tercih etmemizin yegane sebebi satılan ürünlerin satış sonrası hizmette de kusursuz çalışıyor olmalarıdır. Bu satış sonrasındaki bize vermiş oldukları rahatlık bizim müşterilerimize karşı aynı rahatlığı yansıtmamıza neden oluyor. Sattığımız bir çok ürünün kendi bünyemizde bulundurduğumuz yetkili servisimiz ile müşterilerimize hizmet

ediyoruz. Biz iki kişi olarak başladığımız işimize şuan yedi kişi olarak devam ediyoruz. Arkadaşlarımızın ikisi servis bölümünde diğer beş arkadaş satış bölümünde hizmet vermektedir. Çalışma prensibimiz güven ve karşılıklı samimi ilişkiler üzerinedir.

Ürünü alırken kazanma, satarken de az kar çok satış prensibi ile ticaretimizi yapıyoruz

Daha çok alışverişlerimizi direkt ya imalatçı ya da ithalatçı firmalarla çalışarak malı alırken kazanma, satarken de az kar çok satış prensibi ile ticaretimizi yapıyoruz. 2014 yılı çok sıkıntılı bir yıl olmadı


HATAY - DİKTAŞ HIRDAVAT

bizim açımızdan, yapmak istediğimiz ve ulaşmak istediğimiz bir çok hedefe bu yılda ulaştık. 2015 yılı ilk çeyreği yılbaşında söylenilenlerin aksine kriz ayı değil de bizim için daha dengeli, başlangıca göre daha hareketli bir yıl oldu. Seçim ve sonrası için belki piyasalar biraz çekimser olabilir, ama istikrar her zaman bizi cesaretlendiriyor. İşimizde bir şeyler yaparken bütün kriterleri göz önünde bulundurmamız gerekiyor.

Nihai kullanıcı e-ticaret ve yapı marketlerin dezavantajını satış sonrası hizmette anlıyor

E-ticaret ve yapı marketler insanlara ilk aşamada cazip gelebilir. Daha sonra belli başlı durumlarda satış sonrası hizmetlerde insanlar bu avantajlı durumun dezavantajlarını geçte olsa anlıyorlar. Bizim ticaret politikamız başka kuruluşlara göre değil de kendi ticari sınırlarımızı, prensiplerimizi koruduğumuz müddetçe daha güçlü olacağına inanıyoruz. Bölgemizde hırdavat sektörü daha çok çiftçiye yönelik işliyor. Bu konuda daha çeşitli iş grupları bölgede atılımlar yapılmalıdır. İnsanları faklı şeyler üretmeye, farklı kollarda atılımlar yapmaları için çeşitli desteklerin ve teşviklerin verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Şubat ayında getirilen yüzde 25’lik ek vergi zammı yerli üretimi desteklemek adına olumlu bir adım.

Ama bunun için erken olduğunu düşünüyorum. Fon getirilen ürünlerin bir çoğunun ülkemizde üretiminin talebe yeteri kadar cevap vereceğini düşünmüyorum. İlk önce destekleyici adımlar atılıp bu konuda doyum noktasına ulaştırılıp bu sayede haksız rekabetinde önüne geçilmiş olurdu.

BÖLGE ESNAFININ SESİ

Bu zammın illaki bize de yansımaları olacaktır. Hem alım konusunda, hem mal temininde hem de satış konusunda bir çok zorluklar olacaktır. Son olarak NALBUR TEKNİK dergisine bize bu konuda desteklerinden dolayı çok teşekkür ederiz. Başarılarınızın devamını dileriz.


HABER

3M her yıl 1 milyon çalışanı iş güvenliği konusunda bilinçlendiriyor

İ

ş sağlığı ve güvenliği alanında yapılan bilinçlendirme çalışmaları, yaşanabilecek iş kazalarının engellenmesinde önemli bir rol oynuyor. 3M, Türkiye’de fabrikalarda iş güvenliği bilincini arttırabilmek için kişisel koruyucu donanımlar ile ilgili eğitimler veriyor; çalışanlara iş güvenliği ile ilgili tiyatro gösterileri organize ediyor ve iş güvenliği uzmanlarına seminerler düzenliyor. Böylece 3M Türkiye’de her kesimde iş sağlığı ve güvenliği konusuna bilinci artırmaya çalışıyor. 3M teknik ekibi yılda 100’den

110

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

fazla fabrikada, çalışanlara kişisel koruyucu donanımları neden ve nasıl kullanmaları gerektiğini de içeren iş güvenliği ile ilgili eğitimler veriyor. Ayrıca, İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda farkındalığı artırmak için, kişisel koruyucu donanımların farklı çalışma ortamlarında nasıl çalıştığını anlatan bir oyun geliştiren 3M Türkiye bu oyunda farklı çalışma koşullarında çalışanı bekleyen olası tehlikelere ve bu tehlikelerden korunmak için kullanması gereken kişisel koruyucu donanımlara dikkat çekiyor. 3M aynı zamanda,

yoğun işbirliği içinde olduğu çözüm ortaklarında, iş güvenliği interaktif tiyatro oyunu sunuyor. Bu tiyatro oyununda, bir çalışanın hayatı, sabah evden çıkmasından bir sonraki iş gününe canlandırılırken, iş güvenliğinde ne gibi noktaları gözden kaçırdığımızı ve “bana bir şey olmaz” bakış açısının yol açtığı sonuçlar gösteriliyor. Son 4 yılda 80’den fazla işletmede sergilenen bu tiyatro oyunu, güldürürken düşündürme yönüyle 3M’in bilinçlendirme adına yaptığı en önemli araçlardan biri olma özelliğini taşıyor.


BTMSeal Alfa Hibrit BTM’nin yeni nesil su yalıtım malzemesi ürünlerinden olan BTMSEAL Alfa Hibrit Çatı Cephe Dergisi’nin organize ettiği yarışmada Yılın Çatı Sistem Bileşeni Ürün ödülünü aldı. Ödül töreni 22 Nisan Çarşamba günü, Yapı İstanbul Fuarı’nda gerçekleştirildi. Sunuculuğunu Çiğdem Tunç’un yaptığı törende Tunç konukları, dünyaya ve çevreye duyarlı olmaya çağırdı, yalıtım ve çatı cephe sektörlerinin enerji verimliliği konusundaki önemine vurgu yaptı. Ödül töreninde BTM Yeni Nesil Su Yalıtım malzemelerini 2014 yılında piyasaya süren BTM ekibini temsilen BTM Yönetim Kurulu üyesi Orkun Ürkmez bulundu. Ödülü Çatıder Başkanı Nazım Yavuz’d an alan Ürkmez “BTM’nin 40.yılında bu ödülü almak bizim için çok anlamlı. Çünkü bu bize 40 yıllık tecrübemizi geleceğin teknolojileri ile doğru bir şekilde harmanladığımızı gösteriyor. Yeni nesil ürünlerimiz ile kullanıcıların yalıtım sorunlarına kalıcı ve pratik çözümler bulmaya odaklandık. Bu ödül sayesinde ise doğru yolda olduğumuz onaylandı. Bu başarıda katkısı olan tüm ekibimiz adına bu ödülü almaktan gurur duyuyorum” dedi.


MAKALE

Yapı malzemelerinde nanoteknoloji uygulamaları

N

anoteknoloji, maddenin atom ya da molekül seviyesinde kontrol edilerek yeni malzemeler üretilmesine olanak veren bir teknoloji uygulamasıdır. Bir başka deyişle nanoteknoloji, çok küçük ölçekteki partiküllerin kullanılmasıyla büyük ölçekteki spesifik malzemelerin üretilebilmesidir. Bu teknoloji sayesinde bilim insanları daha hafif, daha dayanıklı, daha elastik ve multi-fonksiyonel özelliklere sahip yeni malzemeler üretebilmektedir. Nanoteknoloji birçok alanda olduğu gibi yapı malzemelerinde de kullanılabilmektedir çünkü nanoteknolojiyle üretilen malzemeler son derece spesifik karaktere sahip olup mevcut imkanlarla çözemediğimiz birçok yapı mühendisliği problemlerine çözüm olabilir. Şu ana kadar yapılan araştırmalarda nanoteknoloji ile üretilmiş ya da üretilmesi mümkün olan birçok yeni ürün ve fikir ortaya çıkmıştır. Örneğin Nano-silika katkısıyla üretilen betonun servis ömrünün neydeyse iki katına çıktığı tespit edilmiştir. Klinkerle beraber karıştırılan nano-silika partiküllerinin beton içerisine nüfuz eden zararlı ajanları engellediği ve betonun servis ömrünü uzattığı görülmüştür. Karbon nanotube takviyeli boyaların çizilmelere karşı dayanımlarının belirgin ölçüde arttığı gözlemlenmiştir. Bugün piyasada görülen

112

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

Pakpen Ar-Ge Müdürü Serhat Çiftçi

kendi kendini temizleyen ya da anti bakteriyel özelliği olan boyaların tamamı, nano teknoloji sayesinde geliştirilmiştir. Yine bir başka örnekte nano boyutta Titanyum Dioksit katkılı filmlerle kaplanan camların, yüzeyinde su ve kir tutmadığı ve kendi kendini temizleyebildiği görülmüştür. Yapı malzemelerinde kullanılan nanoteknoloji ürünlerin bir diğer katkısı da, plastik yapı malzemelerinin yanma performansının artırılmasında gerçekleşmiştir. Bugüne kadar plastik ürünlerde sıkça kullanılan halojen katkılı yanma geciktiriciler, nanoteknoloji sayesinde yerini yavaş yavaş daha çevreci ve daha güvenilir ürünlere bırakmaktadır. Özellikle kompozit ürünlerde kullanılan nano kil ve karbon nanotube katkıları hem kompozit ürünlerin mekanik özelliklerinin iyileştirilmesinde hem de yanma performanslarının artırılmasında fayda sağlamaktadır. Örneklerden de anlaşılabileceği üzere nanoteknoloji birçok alanda olduğu gibi yapı sektörünün geleceğinde de çok büyük önem arz etmektedir. Önümüzdeki yıllarda nanoteknoloji sayesinde geliştirilen birçok yapı malzemesi mevcut imkânlarımızla başaramadığımız pek çok yapı tasarımının hayata geçmesine vesile olacaktır.


Artema ile tasarruf Üretimden tasarım tasar ve yönetime kadar tüm faaliyet aşamalarında doğal kaynakları koruma sorumluluğunu üstlenen Artema, Dünya Çevre Günü’nünde tüm tüketicileri tasarruflu ürünleri tercih etmeye davet ediyor. Günümüzde yaşanan kuraklık sorunu karşısında, tüketicilerin bilinçli bir yaklaşım sergileyerek su tasarrufu sağlayan ürünlere öncelik vermesi gerektiğine inanan Artema, tasarladığı tasarruflu ürünlerle yılda 190 ton su tasarrufu sağlıyor. Ayrıca, Artema Avrupa Su Etiketi sertifikasıyla su tüketimini belirten etiketi kullanmaya başlayarak, müşterisiyle doğrudan iletişime geçiyor. Türkiye’den bir markaya ilk kez verilen Avrupa Su Etiketi sertifikası, Artema ürünlerinin ambalajlarına yerleştirilerek kullanıcıya, armatürün su tüketim seviyesini gösteriyor. Artema, sürdürülebilirlik anlayışını, maksimum su ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik olarak geliştirilen ürünlerden biri olan Q-Line Blueco armatürle ortaya koyuyor. Benzerlerinin aksine, kumanda kolu orta pozisyondayken gereksiz yere kombiyi çalıştırmayan ve soğuk su kullandıran Q-Line Blueco, yılda 17 ton suyu ısıtacak enerjiden tasarruf edilmesini hedefliyor. Artema’nın el değmeden çalışan yeni Aquasee teknolojisiyle donatılmış fotoselli armatürleri, hijyenik bir ortam ve su tasarrufu sağlıyor. AquaSee ayrıca toplu kullanım alanlarında %50’ye varan su tasarrufu sağlıyor.


ÜRÜN TANITIMI

Ytong Lentolar ile yapılarda yoğuşma ve küflenmeye çözüm

Y

apı malzemesi sektörünün lider markalarından biri olan Ytong, kullanıma hazır donatılı lentoları ile inşaatlara hız kazandırıyor. Duvarlardaki kapı ve pencere açıklıklarının geçilmesinde kullanılan lentolar, her tür duvar sisteminde kolaylıkla uygulanabiliyor. Duvarlarda ısı köprüsü oluşturan beton lentoların neden olduğu yoğuşma ve küflenme, Ytong lentolar ile ortadan kalkıyor.

Kullanıma hazır, beton ve kalıp gerektirmez

114Nalbur Teknik.com / Haziran’15

İçerisinde çelik hasır donatı bulunan ve istenen boyutta üretilebilen Ytong lentolar; hafif ve kolaylıkla monte edilen kullanıma hazır bir yapı bileşeni olarak kalıp, beton vb. hazırlık gerektirmiyor. Bu özelliği ile duvar imalatına hız katarken, iş gücünden ve malzemeden de tasarruf sağlıyor.

Yoğuşma ve küfe son

Ytong lentolar, duvarların bünyesinde ısı köprüsü oluşturan beton lentoların yerine kullanılır. Dış cephe duvarlarındaki beton lentoların iç yüzeylerinde

zaman içinde yoğuşma ve küflenme sonucu ortaya çıkan yapı hasarları Ytong lentoların kullanılması ile ortadan kalkarken, iç ortam kalitesi de artar. Yüksek ısı yalıtım özelliğine sahip Ytong lentoları, Ytong duvar blokları ile birlikte kullanıldığında, ısı geçirgenliği, buhar geçirgenlik direnci ve hacim sabitliği açısından cephede bütünlük oluştururken, A1 sınıfı yanmaz cephe oluşuna da katkı sağlar.


Bien’den pratik çözümler Türkiye’de ilk kez Bien teknolojisiyle üretilen 20 mm kalınlığındaki ödüllü full body teknik porselen karolar sayesinde artık dış mekanlar da evlerin içi kadar şık. Çatlamaya ve kırılmaya karşı dayanıklı karolar aynı zamanda iç mekanlarda da kullanılabiliyor. Ahşap, beton ve doğal taş görünümlü bu seramik karolar, balkon, teras ve bahçelerde tercih ediliyor. Karoların kalın ve dayanıklı olması nedeniyle iş yerlerinde ağır malzemelerin taşındığı mekanlarda, giriş rampalarında, otopark ve garajlar da da rahat kullanım sağlıyor.

Dış mekanlar için pratik ve dayanıklı çözümler

Dayanıklı olmasının yanı sıra bu ürünlerin en önemli özelliklerinden biri zahmetsizce döşenebilmesi. Karolar yalnızca yere bırakılarak, yani kuru olarak uygulanabiliyor. Yapıştırıcı, sıva, derz ve işçilik gerektirmeyen zeminler de hemen kullanıma hazır hale geliyor. 20 mm’lik Bien karoları ayrıca taşıcıyı aparatlar üzerine de yerleştirilebiliyor. Böylece altlarına sulama ve aydınlatma sistemleri döşenebiliyor, gerektiğinde kablo ve borular kolaylıkla kontrol edilebiliyor. Yükseltilmiş döşeme sistemi ayrıca ısı ve ses yalıtımını da artırıyor.


ÜRÜN TANITIMI

Serel, Hygiene ile sağlık seramik gereçleri sektöründe kuralları değiştiriyor

G

ümüş iyonlarla antibakteriyel özelliği kazandırılan “Hygiene+” ortak yaşam alanında sayısız kez kullanılan; klozet, lavabo, pisuar, duş teknesi gibi seramik ürünlerde bakterilere karşı yüzde 99 koruma sağladı. Serel’in tüm sağlık seramik gereçlerinde ekstra hiçbir ücret talep etmeden sunduğu “Hygiene+” teknolojisi, yapılan testlerde aşılanmış bakterilerin bile 24 saat sonra yok olmasını sağlarken, kir tutmayan yapısı ve kolay temizlenme özellikleri ile de tüketicilerin hayatını kolaylaştırıyor. Tüm sağlık seramik ürünlerine, gümüş iyonları içeren özel solüsyonunun yüzeyi kaplayan özel sıra eklenmesiyle tek pişirimde oluşturulan Serel Hygiene +, bu sayede bakterilere karşı yüzde 99 koruma sağlıyor. Seramik yüzeylerde oluşan ve gözle görülmeyen gözenekler kir, leke ve kirecin yüzeylere sabit şekilde tutunmasına sebep olurken, Serel, Hygiene+

116Nalbur Teknik.com / Haziran’15

teknolojisi ile gözenekleri ortadan kaldırararak camsı ve pürüzsüz bir yüzey ile bu soruna çözüm buluyor.

“Sektöre yeni bir standart getirdik”

Serel Hygiene + ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Elmor A.Ş. Genel Müdürü Hakan Günderen “Sağlık seramik gereçleri sektörünün lider markası olarak, müşterilerin ihtiyaçlarının doğru tespiti ve karşılanması için teknoloji ve inovasyona yatırım yapmak ve bu alandaki gücümüzü artırmak önceliğimiz” dedi. Amaçlarının Türkiye’yi kendi alanlarında global çapta rekabetçi hale getirecek yeniliklere imza atmak olduğunu belirten Günderen, “Serel Hygiene + da bu anlamda bizim için büyük önem taşıyor. Tüm ürünlerimize, ömür boyu sürecek Hygiene + teknolojisiyle zenginleştirerek sektöre yeni bir standart kazandırdık, sektörün oyun kurucusu olarak oyuna

yeni bir kural ekledik. En büyük mutluluğumuz bu teknolojinin tamamen Türk mühendisler tarafından geliştirilmesi ” diye konuştu.

“Serel Hygiene + ile şüphesiz temizliği sağladık”

Tüketiciyi doğru anladıklarını ve hassas olduğu noktalara temas ettiklerini söyleyen Günderen, “Türk tüketicisi, özellikle anneler, hijyene büyük önem veriyor. Her gün birçok insan tarafından defalarca kullanılan lavabolar, duş tekneleri ve klozetler bakterilerin üremesi için en müsait noktalar. İşte buradan hareketle Serel Hygiene +’ı tıp alanında yüzyıllardır antibakteriyel özelliğiyle öne çıkan gümüş mucizesinin bir ürünü olarak geliştirdik. Bakteri ve virüslere karşı yüksek dirençli bir madde olan gümüş, Hygiene +’da nano boyutta iyonlara indirgeyerek ürünlerimizde şüphesiz temizliği sağladık” dedi.


Doğadan Banyoya, Creavit Jaws Sınırsız ilham kaynağı olan doğanın kusursuz formlarından birinden, beyaz köpekbalığından esinlenilen Jaws Banyo Takımı, köpekbalığının güçlü ve estetik formu ile gizemli haline gönderme yapıyor. Net hatlara sahip olan Jaws Banyo Takımı, banyonuza denizden çıkıp gelmişçesine bir hava katıyor. Aynı isimli kült filmin gizemli halini hatırlatması ve heyecan duygusu ile evin en özel bölümünün özelliğini arttırıyor. Asma klozet ve yarım ayak lavabosundaki dengeli hatları ile yeni bir estetik anlayışı banyonuza taşıyor. Aynı isimli amortisörlü klozet kapağı ise, tek dokunuşla ve sessizce kapanıyor. Banyonun en dikkat çekici parçaları olmaya aday bu takım ile tasarımın öneminin farkına varacaksınız.


HABER

“Psikolojik yalıtım” vatandaşın psikolojisini bozuyor Maliyeti ağır bir “plasebo etkisi”

Gerçekte yalıtıcı niteliği bulunmayan ucuz malzemelerle yapılan sözde yalıtım uygulamaları, aslında tedavi etme özelliği olmayan ilaç görünümlü malzemenin, hastada iyileşme hissi oluşturmak amacıyla “ilaç” diye verildiği “plasebo” uygulamasına benziyor. Ancak, tedavinin bir parçası ve tıbbi bir yöntem olarak uygulanan plasebo etkisi, bazen hastanın iyileşmesine katkı da yapabiliyor. Ayrıca bunun ek bir mali külfeti de bulunmuyor. Yalıtım işindeki suiistimal ise doğrudan “tüketicinin kandırılması” anlamına geliyor. Yalıtım yaptırdığı düşüncesiyle bir süre mutlu olan vatandaşta rahatlama kısa sürüyor. Uygulamanın işe yaramadığını anlayan vatandaş, yeniden yalıtım yaptırmak zorunda kalıyor; işin maliyeti katlanıyor.

B

ilinmeyen yöntemlere yapılan bazı yalıtım uygulamalarında, önce “yalıtım yaptırdım” diye psikolojik olarak rahatlayan vatandaş, sonra bunun işe yaramadığını anlayıp mutsuz oluyor. Tekrar tekrar yalıtım yaptırmak zorunda kalan tüketiciye işin maliyeti katlanıyor.

“Psikolojik yalıtım yaptıracağınıza hiç yaptırmayın daha iyi”

Mısır şurubundan bal, soyadan yapılmış kıyma. Tereyağına patates, baklavaya Antep fıstığı yerine bezelye, peynire kireç, kırmızıbibere kiremit tozu karıştırma. Halk sağlığını tehdit eden daha saymakla bitmez onlarca hileli ve sahte ürün yöntemi, ülkemizin bir gerçeği. Birçok alanda olduğu gibi

118

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

“Psikolojik yalıtım yapacağınıza hiç yaptırmayın” yalıtım sektöründe de benzer durumlar karşımıza çıkıyor. Son yıllarda hızla artan talebe paralel biçimde yalıtım alanında uzmanlaşan ve işini iyi yapan firmalar her geçen gün artarken, ülke genelinde suistimaller de bitmiyor. Türkiye için henüz yeni sayılacak bu konuda yeterli bilgisi olmayan birçok vatandaş, standartlara uygunluğunu kontrol etmediği, bilinmeyen yöntemlerle yapılan sözde yalıtım uygulamalarını, sırf ucuz olduğu için tercih ediyor. Duvarlara yapıştırılan malzemenin ne olduğunun dahi anlaşılamadığı durumlar yaşanıyor. Önce “yalıtım yaptırdım” diye güven ve konfor hissine kapılıp psikolojik olarak rahatlayan bu tür vatandaşlar sonradan ciddi sıkıntılar yaşıyor; 3-5 yıl içinde yeniden ısı yalıtımı yaptırma zorunda kalabiliyor.

Türkiye’de ısı yalıtımının bir yönetmelikle düzenlendiği 2000 yılından bu yana hızlı büyüme süreci yaşanan sektörün önde gelen firmalarından Canpa’nın Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özcan, tüketiciyi mağdur eden “psikolojik yalıtım” uygulamaları konusunda vatandaşı uyararak, şöyle dedi: “Yalıtım ciddi bir iştir. Yalıtım işinde başarı; doğru malzeme, doğru detay ve doğru uygulamayı bir araya getirip hizmet sunmaya bağlıdır. Psikolojik yalıtım, insanların ‘yalıtım yaptırdık’ diye içini rahatlattığı bir yalıtım hatası. Daha ucuza bilinmeyen yöntemlerle yapılan bu işlemler tekrar tekrar yalıtım ihtiyacı oluşturuyor ve maliyet felaket boyutlara ulaşıyor. Psikolojik yalıtım yapacağınıza hiç yaptırmayın .”


Polisan doğayı ve doğalı koruyor Polisan, Wood&Wood serisi ile iç ve dış mekanlardaki tüm ahşaplarınızı güneş ışınları, nem ve diğer atmosferik koşullara korurken, ahşap yüzeylere doğal ve parlak bir görünüm kazandırıyor. Üstelik Türkiye’de ilk defa, tik mobilyalarınızı koruyan Tik yağları amatör kullanıcılar için geliştirilmiş sprey formda Bahçe ve teraslarda süren yaz hazırlıklarında ağaç gövdeli renklere uyum sağlayan Wood&Wood serisiyle geniş ürün seçenekleri sunan Polisan, ahşap mobilyalarınızı canlandırıyor. Ahşap ve teak mobilyaların ömrünü uzatacak, doğa örtüsündeki renklerin sprey ve boya olarak sunulduğu Wood&Wood serisi, ev, bahçe ve teraslarınızda görmek istediğiniz modern görünümü en kısa sürede sağlayacak. Mobilyalarınızın bakımını ufak bir dokunuşla gerçekleştirebileceğiniz Wood&Wood ahşap boya seçenekleriyle Polisan, bu yaz mobilyalarınızı baştan oluşturacak. Teak Yağı’nı ve Ahşap Koruyucu Verniği serisinin tüm renklerini, farklı parlaklık dereceleriyle sunan Wood&Wood Sprey serisi, kullanım kolaylığı sayesinde minimum sürede maksimum sonuçlar sağlayacak. Samimi ve sıcak ortamların vazgeçilmez yüzeyi ahşabı doğadaki görünümüyle birebir yaşamak isteyenlerin tercihi Polisan Wood & Wood serisiyle canlandıracağınız mobilyalarınız bu yaz gözleri kamaştıracak.


ÜRÜN TANITIMI

Design Life: Kusursuz cepheler

R

enk konusu, tasarım unsuru olarak modern mimaride giderek önem kazanıyor. Dış cephelerin amaca uygun, atmosfer oluşturan renklerle tasarlanması, binaların karakterini yansıttığı gibi bulunduğu çevreye de canlılık kazandırıyor. Eğilimleri yakından takip eden Baumit, kusursuz cepheler için yeni bir konsept sunuyor: Design Life. Baumit, yıllara dayanan tecrübesi ve Avusturya’da bulunan İnovasyon Merkezi’nin geliştirdiği ürünleri ile bu konuda öncü marka olmayı sürdürüyor. Dış cepheler için Avrupa’nın en geniş renk kartelasına 888 renk ile sahip olan Baumit Life, tasarımcılar açısından önemli bir avantaj. Ayrıca renge dokuyu da katabilmek farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Yeni Bo oluşturduğu “Design Baumit, Life” konsepti ile sınırlarını genişletiyor.

Design Life konseptinde

120Nalbur Teknik.com / Haziran’15

Baumit dış cephe ürünleri bir arada sunuluyor Baumit CreativTop, cephelere doku alternatifleri kazandırıyor. CreativTop Silk, CreativTop Vario ve CreativTop Pearl ile genişletilen ürün ailesi, en kaba dış görünümlerden pürüzsüz yüzeylere çok geniş bir çerçevede doku olanağı sağlıyor. 758 farklı renk tonunda mükemmel renk dayanıklılığına ve UV’ye karşı dirence sahip olan CreativTop ailesi ısı yalıtım sistemleri ile birlikte kullanılabiliyor. Konseptte, Baumit Efekt Boyalar Serisi farklı cephe tasarımları oluşturmada Baumit CreativTop’ın renk ve doku seçenekleri ile bir araya getiriliyor. Uygulamaya hazır, dispersiyon esaslı olarak üretilen efekt boyası Mettalic ile metalik efektler, Glitter ile metalik ışıltılar, Lasur ile canlı renkler oluşturmak ve dış cephelere ahşap, metal, doğaltaş vb. görünümler kazandırmak mümkün. Seri, dış cephelerde

ısı yalıtım sistemlerinde son kat dekoratif kaplama üzerinde kullanılabildiği gibi mevcut sıvalı sistemler üzerine de uygulanabiliyor. Efekt Boyaları serisi iç mekan duvar uygulamalarında da tercih edilebiliyor. Baumit dış cephe boyaları ile neşeli ve rengarenk, sakin ve ölçülü cepheler oluşturabilmek; yapıların tasarımına uygun bir karakteri yansıtabilmek mümkün. Avrupa’nın dış cepheler için en zengin kartelası Baumit Life, en açık renklerden en koyu tonlara kadar mimari tasarıma renk katıyor. Ayrıca “Cool Pigment” inovasyonu sayesinde Baumit Life içindeki en moda ve en koyu renk tonları bile ısı yalıtım sistemleri ile geniş alanlara uygulanabiliyor. Çünkü Baumit’in “cool” boya ve kaplama ürünleri uygulanmış yüzeyler serin kalarak ısı yalıtım sistemini koruma altına alabiliyor.


Yurtbay’dan Sine Serisi Yurtbay Seramik tasarım ekibinden Anadolu’nun zengin halı mirasını yüklenip bugüne, seramiğe taşıyan yepyeni bir seri “Sine”. Tüm yaşam alanları için estetik çözümler sunan Yurtbay Seramik, geleneksel motifleri yeniden yorumlayarak hayata geçirdiği Sine Koleksiyonu ile mekânlara çarpıcı bir görsellik kazandırıyor. Sine; banyonuzu hassas bir halı gibi döşeyerek, kültür yansıması desenleriyle, sıradışı tonlarıyla sizi romantik bir yolculuğa çıkarıyor. Halı dokusunun sıcaklığını banyonuzun ve tüm yaşam alanlarınızın her bir köşesine yayan Sine Koleksiyonu, duvar ve zeminde kullanılabilirken baskı dekoruyla 30x60, 60x60 ebatlarıyla satışa sunuluyor. Yurtbay Seramik, rengi, dokusu, yepyeni fakat tanıdık tasarımlarıyla Türk El Sanatları’na sahip çıkıyor, eskiye bakarak günümüz teknolojilerinden de yararlanarak, özümüzü yansıtan Sine Serisi ile birbirinden şık ambiyanslar oluşturuyor.


HABER

İMSAD: “Türkiye Nepal’i yaşamamalı” Türkiye İMSAD Başkanı Fethi Hinginar, “Son yüzyılda ve 1999 depreminde yaşadığımız büyük kayıpların ardından maalesef hala Türkiye’nin depreme hazırlıklı olduğunu söyleyemiyoruz. Bu nedenle Nepal depremi ile yaşanan felaket ülkemizde ‘Güvenli Yapıların inşası için’ bir alarm olarak değerlendirilmeli, insan yaşamını tüm değerlerin üstünde tutan yasal, sosyal ve toplumsal düzenlemeler acil olarak hayata geçirilmelidir” dedi. Türkiye İMSAD Başkanı Fethi Hinginar

N

epal’in başkenti Katmandu yakınlarında 25 Nisan’da meydana gelen 7,8 şiddetindeki depremi değerlendiren Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Başkanı Fethi Hinginar, ülkemizde ‘Deprem ve Güvenli Yapılar’ ile ilgili alınması gereken acil önlemler konusunu gündeme taşıdı. Nepal’de yaşanan deprem felaketinin ardından bir hafta geçmesine

122

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

rağmen yaşamını kaybedenlerin sayısının artmaya devam ettiğini söyleyen Fethi Hinginar, 7 binden fazla kişinin ölümüne yol açan Nepal depreminde bilançonun her geçen gün ağırlaştığı yönünde gelen haberlerden büyük üzüntü duyduklarını belirtti.

Hinginar: “Nepal, Türkiye’de ‘Güvenli Yapıların inşası için’

alarm olmalı.”

Japonya örneğinde olduğu gibi doğal afetlerin günümüz dünyasında artık toplumların yazgısı olarak değerlendirilmediğini vurgulayan Türkiye İMSAD Başkanı Fethi Hinginar, önceden alınan tedbirler, yapılan düzenlemeler ve kurulan sistemler sayesinde can ve mal kayıplarının önlenebildiğini söyledi. Fethi Hinginar, “Son yüzyılda ve


HABER

1999 depreminde yaşadığımız büyük kayıpların ardından maalesef hala Türkiye’nin depreme hazırlıklı olduğunu söyleyemiyoruz. Bu nedenle Nepal depremi ile yaşanan felaket, ülkemizde ‘Güvenli Yapıların inşası için’ bir alarm olarak değerlendirilmeli, insan yaşamını tüm değerlerin üstünde tutan yasal, sosyal ve toplumsal düzenlemeler acil olarak hayata geçirilmelidir” dedi. 17 Ağustos Kocaeli depreminden bu yana 16 yıl geçtiğini, ancak bu uzun süreye rağmen ülkemizde ‘Deprem ve Güvenli Yapılar’ konusunda alınması beklenen acil önlemlerin bütün olarak işlerlik kazanmadığına işaret eden Fethi Hinginar, “Türkiye’de ivedilikle Sivil Deprem Platformu’nun oluşturulması ve Deprem Stratejisi Eylem Planı’na katılımcılığın artırılması beklenmektedir. Ülkemizde önemli bir ihtiyacı karşılayacak olan ‘Ulusal Bina Yönetmeliği’ de bu kapsamda bir an önce çıkarılması beklenen acil gündem konularımız arasında yer almaktadır” şeklinde konuştu.

Sivil Deprem Platformu’nun önceliği

Fethi Hinginar; üniversiteler, meslek odaları, yerel kuruluşlar ve STK’ların görev alacağı geniş katılımlı Sivil Deprem

Platformu’nun, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) koordinasyonunda bir an önce hayata geçirilmesini, Türkiye’nin doğal afetler karşısında alacağı öncelikli tedbirlerinden biri olarak nitelendirdi. Ulusal Deprem Stratejisi Eylem Planı’nın (UDSEP 2023) yayınlandığını ancak plandaki ilerlemenin geniş katılımlı Sivil Toplum Platformu ile paylaşıldığı takdirde tabana mal olacağını vurgulayan Hinginar, “Ulusal Deprem Stratejisi Eylem Planı, şeffaf bir şekilde raporlanarak, eksik kalan ve/veya aksayan unsurları tamamlanmalı ve gerektiği takdirde üzerinde revizyonlar yapılmalıdır” dedi.

Gündemde ‘Ulusal Bina Yönetmeliği’nin çıkarılması var

Bazıları standatlarla ve birbiriyle çelişen çeşitli yönetmelikler yerine, bu yönetmeliklerin hepsini kapsayacak Ulusal Bina Yönetmeliği’nin çıkarılması konusunun da uzunca bir süreden beri Türkiye yapı sektörünün gündemindeki öncelikli konulardan birisi olduğunu kaydeden Fethi Hinginar, sözlerini şöyle tamamladı: “Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkındaki

Yönetmelik ve Deprem Tehlikesi Haritası’nın güncellenmesi çalışmaları bilindiği üzere AFAD koordinasyonunda yapılmaktadır. Bununla birlikte Türkiye İMSAD olarak özellikle vurgulamak isteriz ki, Türkiye’de acilen ‘Ulusal Bina Yönetmeliği’ çıkarılmalıdır. Yönetmeliği’nin dayandırılacağı Yapı Kanunu çalışmaları da bu paralelde tekrar ele alınabilir. Yönetmelikte hangi işin, hangi standarda göre yapılacağının belirtilebilmesi için de standart çalışmalarının tercümeye dayalı olmaktan çıkarılarak, araştırmacı ve çözüm üretecek bir zeminde yürütülmesi gerekmektedir.”

“Hedefimiz dünyayı daha yaşanabilir hale getirmektir.”

Türkiye İMSAD’ın da imzacısı olduğu UN Global Compact’ın dünyayı daha yaşanabilir hale getirmek için önerdiği 10 evrensel temel ilke, çalıştayda; “İnsan Hakları, Çalışma Standartları, Çevre ve Yolsuzlukla Mücadele” başlıkları altında değerlendirildi. Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) ile imzacısı olduğu dünyanın en yaygın sürdürülebilirlik platformu UN Global Compact’ın (Birleşmiş


HABER

Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yılmaz Argüden

Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi) Türkiye Ulusal Ağı olan Global Compact Türkiye’nin düzenlediği, inşaat malzemeleri sektörünün ilk çalıştayı TÜSİAD merkezinde gerçekleştirildi. Türkiye İMSAD üyesi firma temsilcilerinin katılımı ile düzenlenen çalıştayda, daha yaşanabilir bir dünya için UN Global Compact’ın önerdiği 10 evrensel ilke, “İnsan Hakları, Çalışma Standartları, Çevre ve Yolsuzlukla Mücadele” başlıkları altında değerlendirildi. Türkiye İMSAD, UN Global Compact platformuna geçtiğimiz yıl üye olarak katılmıştı.

Dr. Yılmaz Argüden: “Hedefimiz dünyayı daha yaşanabilir hale getirmektir.”

Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yılmaz Argüden, düzenlenen çalıştayda yaptığı konuşmada; iş dünyasını, iş gücünü, sivil toplumu, üniversiteler, belediyeler ve kamu kurumlarını, Birleşmiş Milletler ile bir araya getiren ve geniş yelpazede bir paydaş grubunu temsil eden UN Global Compact’ın,

124

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

dünyayı daha yaşanabilir hale getirme hedeflerini anlattı. Dr. Argüden, “UN Global Compact, başta iş dünyası olmak üzere kurumların ‘İnsan Hakları, Çalışma Standartları, Çevre ve Yolsuzlukla Mücadele’ başlıkları altında belirlenen 10 evrensel ilke ışığında faaliyetlerini sürdürmeye teşvik etmektir. UN Global Compact, imzacısı olan kuruluşları Birleşmiş Milletler’in kalkınma çalışmalarına ortak etmektir” dedi. Türkiye İMSAD’ın sektörlerinin lideri 82 büyük şirketle ve alt sektörlerin tümünü temsil eden 29 derneğin çatı örgütü olarak ulaştığı 4 bin firma ile inşaat malzemeleri sektörünü en yaygın şekilde temsil eden bir kurum olduğunu belirten Dr. Yılmaz Argüden, sözlerine şöyle devam etti: “UN Global Compact olarak, kolektif hareketin gücünden yararlanarak, küreselleşmenin getirdiği zorlukların ortadan kaldırılması yolundaki çalışmalarında kurumları destekliyoruz. ‘Sorumlu kurumsal vatandaşlık ve sürdürülebilir kurumlar’ kavramını yaygınlaştırarak, gerek özel sektör gerekse diğer tüm sosyal paydaşlarımızla işbirlikleri yapıyoruz. Nihai amacımız, küresel ekonominin, sürdürülebilir ve sağlıklı büyümesini sağlamaktır.” Aygen Erkal: “Türkiye İMSAD sürdürülebilirliği, var olmanın temel şartı görmektedir” Türkiye İMSAD Genel Sekreteri Aygen Erkal da konuşmasında, Türkiye İMSAD’ın geçtiğimiz yıllarda, Küresel Raporlama Girişimi’nin (GRI) G4 rehberi kapsamında, dünyada alanında sektörel bir sivil toplum kuruluşu tarafından ilk olarak

sürdürülebilirlik raporu hazırladığını ve sürdürülebilir üretime rehberlik ettiğini belirtti. Dünyada sürdürülebilir ekonomik büyümeyi tehdit eden küresel, çevresel ve toplumsal sorunlar olduğunu ve bu sorunların inşaat malzemesi sektörü için de bir risk oluşturduğuna işaret eden Aygen Erkal, “iklim değişiklikleri, çevreci yaklaşımlar, çalışma standartları gibi birçok alanda şirketlerin üstlendikleri roller bugün her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Müşteri beklentilerinde de büyük değişimler yaşanıyor. Eskiden üretebilmek yetkinlikti, şimdi ise esas olan ‘sürdürülebilir ve verimli üretkenliktir. Türkiye İMSAD, sürdürülebilirliği, var olmanın en büyük şartı olarak görmektedir” dedi. Erkal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şirketlerin bir araya gelerek sürdürülebilirlik konularında harekete geçmeleri için önemli bir platform olan UN Global Compact üyeliği de Türkiye İMSAD’ın sürdürülebilirlik gündemindeki önemli çalışmalardan biridir. Amacımız, kurumsal değişimi yöneten, performans ölçen ve hedef koyan yaklaşımlarla, sürdürülebilirlik kapsamındaki olumlu ve olumsuz etkileri belirlemek, kurumsal operasyonların da bu doğrultuda yönetebilmesine ışık tutmaktır. Türkiye İMSAD, inşaat malzemeleri sektörünün sürdürülebilirliği konusunda sadece Türkiye’de değil, dünyada da rol model olmayı hedeflemekte ve çalışmalarını bu vizyon doğrultusunda şekillendirmektedir.”



HABER

Eryap, 2014 yılında da ihracatın yıldızı

İ

nşaat ve yalıtım sektöründe lider markaların üreticilerinden biri olan ERYAP, İklimlendirme Sanayi İhracatçılar Birliği (İSİB) tarafından verilen “Başarılı İhracatçılar Ödülü”nü 2013 yılında olduğu gibi, 2014 yılında da iki dalda almaya hak kazandı. İklimlendirme Sanayi İhracatçılar Birliği (İSİB)’nin başarılı ihracatçılara yönelik düzenlediği ödül töreninde 2014 yılı ihracat performansı ile ERYAP Grup, Yalıtım Malzemeleri ve Plastik Boru Bağlantı Elemanları dalında, iki ayrı kategoride ödül alarak

126

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

törenin yıldızı oldu. Başarılı İhracatçılar Ödül Töreni’nde iki farklı kategoride ödül alan tek firma olmaya hak kazanan ERYAP, ödülünü Ekonomi Bakanı Sn. Nihat Zeybekçi’nin elinden aldı. Firmaların 2014 yılında yaptıkları ihracatlarını taçlandırmak amacıyla düzenlenen ödül töreninde Eryap Grup adına ödülü kabul eden İhracat Yöneticisi Harun Özdil: “Türk yalıtım sektöründe yüzde 100 Türk sermayeli, lider markaların üreticisi ERYAP GRUP olarak daha büyük başarılara imza atmak için heyecanla çalışıyoruz. Yeni yatırımlarımız ve

üretim aşamasındaki yeniliklerimizle dünyanın 5 kıtasında 40’dan fazla ülkeye gerçekleştirdiğimiz ihracat performansımız ile her yıl hedefimizi büyütüyoruz. Global pazarda uluslararası marka olma yolunda orta ve uzun vadeli hedeflerimizi belirledik; stratejilerimizi bu plan çerçevesinde netleştirdik. Bu yolda bizi daha çok motive eden bu ödülleri hak etmemize katkısı olan tüm ekip arkadaşlarımıza, bayilerimize ve iş ortaklarımıza ERYAP ailesi adına teşekkür ediyorum.’’ Dedi.


HABER

Yalıtım yaz aylarında da enerji tasarrufu sağlıyor

İ

nşaat ve yalıtım sektöründe lider markaların üreticilerinden biri olan Eryap Grup, 5 Haziran Çevre Günü’nde sürdürülebilir bir gelecek için; yaşanan iklim değişiklikleriyle birlikte önemi iyice anlaşılan ısı yalıtımı konusunun sadece soğuk günler için değil, sıcak günler için de gerekli olduğuna dikkat çekti. Türkiye’d e enerjinin yüzde 40’ının konutlarda kullanıldığını ve bu enerjinin yüzde 85’inin ısınma ve soğutma için harcandığını anımsatan Eryap Grup CEO’su Emrullah Eruslu, dünyada küresel ısınmaya bağlı 2 derecelik bir sıcaklık artışı olduğunu, bunun da yaz aylarında giderek artan enerji tüketimine neden olacağını belirterek,

“Türkiye’nin enerji talebi 2014’te yüzde 4 arttı. Bunda yaşanan soğukların etkisi olduğu kadar sıcaklarda kullanılan soğutma sistemlerinin de etkisi var. Ülkemizde son yıllarda yaz aylarında giderek artan bir enerji tüketimi söz konusu. Bir binanın soğutulması için harcanan enerji, ısıtılması için harcanan enerjiden daha fazladır. Aynı zamanda sıcak iklim bölgelerinde, soğuk iklim bölgelerine kıyasla ısı yalıtım ihtiyacı daha fazla olmaktadır. Enerji Bakanlığı yetkililerine göre sıcak olan yaz aylarında bir derecelik sıcaklık artışı, elektrik tüketimi 2 bin megavat artırmaktadır. Bu noktada; enerji maliyetlerini düşürmenin ve cari açığı azaltabilmenin tek koşulu yalıtımın yangınlaştırılması.

Şu anda Türkiye’d e 16 milyon bina yalıtımsız. Bu binalar ısıtma ve soğutma için iki kat daha fazla harcama yapıyor ve yılda ortalama 10 milyar dolar enerji harcaması yalnızca bu yalıtımsız binaların kullandığı fazla enerjiden kaynaklanıyor.” dedi. Eruslu, “Hem doğaya hem de ülke ekonomisine katkı sağlamak standartlara uygun ısı yalıtımı yaptırarak mümkün. CE Belgeli markalar seçildiğinde ve doğru işçiliklerle uygulandığında kullanılan ürünler bina ömrü boyunca başlangıçtaki ısı yalıtımı performansını hiç kaybetmeden koruyabilirler. Küresel iklim değişikliklerinin yaşandığı günümüzde ısı yalıtımı konusunda daha bilinçli hareket etmeliyiz.” diye konuştu.


HABER

Betonik Fikirler Proje Tasarım Yarışması sonuçlandı

A

kçansa tarafından üniversite öğrencilerini yaşadıkları şehirleri kendi sürdürülebilir fikirleriyle dönüştürmeye teşvik etmek için bu yıl altıncı kez düzenlenen Betonik Fikirler Proje Yarışması’nın sonuçları, 12 Mayıs Salı günü Sabancı Center’da düzenlenen ödül töreninde açıklandı. Törene, Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı ve Akçansa Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Gürdal, Akçansa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu ve Akçansa İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Hakan Timur’un yanı sıra Betonik Fikirler Proje

128

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

Yarışması jüri üyeleri ve finale kalan öğrenciler katıldı. Betonik Fikirler Proje Yarışması Ödül Töreni’nde, geçen yıl yarışmada birinci olan Enerjik Beton adlı proje de konuklara tanıtıldı. Betonik Fikirler, 2015’te 44’ü aşkın üniversiteden 316 öğrencinin katılımıyla rekor kırdı Bu yıl da tüm Türkiye’den üniversite öğrencilerinin katılımına açık olarak düzenlenen yarışmaya, 44’ü aşkın üniversitenin 41 farklı bölümünden 316 öğrenci başvurdu. Gruplar halinde yarışan öğrenciler, bu yılki ana tema gereğince, yaşadıkları şehirleri kendi sürdürülebilir

fikirleriyle dönüştürebilecekleri projeler geliştirdi. Yarışmaya sunulan projeler, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir, Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi Direktörü Dr. T. Cüneyt Evirgen, Marka Danışmanı Temel Aksoy ve Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen Ocakoğlu tarafından değerlendirildi. Betonik Fikirler’in birincisi Grup Buy Beton, Akçansa’da staj yapacak Jüri değerlendirmesi sonucunda 6. Betonik Fikirler Yarışması’nın birincisi, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencilerinin



HABER

onların fikirlerini destekliyoruz. Bunun en güzel örneği olan Betonik Fikirler Proje Yarışması’yla Akçansa, her yıl yıl gençlerimize ve sektörümüze katkı sağlamaya devam edecektir” dedi. Akçansa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu ise “Betonik Fikirler Proje Yarışması her yıl çığ gibi artan bir ilgiyle gerçekleşiyor. Bu yıl yarışmamıza 44’ü aşkın üniversiteden 316 öğrenci katıldı. Bu ilgi bize gösteriyor ki, ‘Y’ kuşağı diye tanımladığımız gençler; fikrine önem verilmesini isteyen, girdiği ortamda eksiklik ve aksaklıkları hemen fark eden, dünyanın geleceği için endişelenen ve bunu düzeltmek için istek duyan kişilerden oluşuyor. Dolayısıyla biz Akçansa olarak, onları geleceğin liderleri, geleceğin yetenekleri ve geleceğin Akçansa’lıları olarak görüyor, yanımızda olmalarını istiyoruz. Betonik Fikirler Proje Yarışması da hem gençlerin seslerini duyurmalarına vesile oluyor hem de bizim aradığımız genç ve yetenekli bireyleri karşımıza çıkarıyor” diye konuştu. birlikte oluşturduğu Grup Buy Beton oldu. İkinciliği Erciyes Üniversitesi’nden Grup Alfa Kimlik alırken, İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Grup Betonarge yarışmayı üçüncü olarak tamamladı. Grup Buy Beton üyeleri, hem birer iPad hem de Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa’da staj imkânı kazandılar. Ayrıca HeidelbergCement Almanya tesislerine bir teknik ziyaret gerçekleştirme şansını elde ettiler. 2. ve 3. gruplara ise iPad mini hediye edildi.

Gürdal: “Bilginin yeniden egemen olduğu günümüzde gençlere büyük rol

130

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

düşüyor” Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı ve Akçansa Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Gürdal, ödül töreninde yaptığı konuşmada, bilginin yeniden egemen olduğu yeni düzende, gençlere büyük rol düştüğünü söyledi. Gürdal, “Günümüzde teknoloji hakimiyeti ve gelişmiş üretim yeteneği yeniden ön plana çıktı. Eğitimde sağlanabilecek pozitif gelişmeler üniversitelerin bilgi paylaşım yeteneklerini ve stratejilerini belirlerlerken, sürdürülebilir bir gelecek için de çevre bilincinin yaygınlaşmasında önemli bir rol olmaya başladı. Tam bu noktada, geleceğimizi emanet edeceğimiz genç yetenekleri çok önemsiyor,

‘Her adımda elektrik üreten’ Enerjik Beton 5. Betonik Fikirler Proje Yarışması’nda birinci olan Smartcem adlı proje de bu yılki ödül töreninde yer aldı. ‘Enerjik Beton’ olarak da adlandırılan proje, atılan her adımda elektrik üretiyor. Basıncın elektrik enerjisine dönüştürülmesiyle yüzde 100 enerji tasarrufu sağlanıyor. Betonu enerji üretim sürecine entegre eden Smartcem projesi, piezoelektrik materyalinin basınçla birleşmesi halinde elektrik enerjisi açığa çıkarmasına odaklanıyor. Böylece gün boyu atılan adımlar, elektrik enerjisine dönüştürülerek aydınlatmada kullanılabiliyor.



HABER

İnşaat sektöründeki iş kazalarının yüzde 30’u el aletlerinden kaynaklanıyor tüm ürünlerinde teknoloji ve inovasyonla birlikte tam güvenlik ilk planda yer alıyor.

İş kazalarının nedenleri

Hilti Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Mehmetçik Kalay, 4-10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada; el aletlerinin iş güvenliği açısından ileri teknolojik şartlara uyumlu, ergonomik ve çalışanların kendi inisiyatifine bırakılmaksızın kaynağında önlem prensiplerine uygun olması gerektiğini ifade etti. Mehmetçik Kalay, el aletlerini kullanırken yaşanan iş kazalarının temel nedenlerini; iş güvenliği eğitimlerinin eksikliği, kaynağında tedbirsizlik, toplu koruma önlemi eksikliği, dikkatsizlik, kontrolsüz çalışma, kişisel koruyucu donanım eksikliği, kontrol ve denetim eksikliği olarak belirtti. Kalay, el aletlerinden kaynaklı yaşanan iş kazaları ve meslek hastalıklarını ise “uzuv kayıpları, el ve parmak yaralanmaları, malzeme sıçramaları, göze veya cilde cisim batması, gürültü, titreşim ve toz maruziyeti” olarak açıkladı. Hilti Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Mehmetçik Kalay

İ

ş Sağlığı ve Güvenliği Haftası nedeniyle açıklama yapan Hilti Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Mehmetçik Kalay, el aletlerinin iş güvenliği açısından ileri teknolojik şartlara uyumlu, ergonomik ve çalışanların kendi inisiyatifine bırakılmaksızın kaynağında önlem prensiplerine uygun olması gerektiğini ifade etti. Dünyada iş kazalarında 3’üncü

132

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

sırada olan Türkiye’de, kaza ve kayıplar ağırlıklı olarak inşaat sektöründe gerçekleşiyor. İnşaat sektöründeki kazaların yüzde 30’u ise el aletlerinin kullanımı sırasında ortaya çıkıyor. Bu durum da inşaat el aletleri sektörünün önemini gözler önüne seriyor. Dünyanın jenerik markası olan ve 1982 yılından bu yana Türkiye pazarında faaliyet gösteren Hilti’nin

Patentli ve ödüllü sistemler

Ürünleri 1-30 kilo ağırlıklarında değişen ve el aletleri sektörüne yüzlerce çeşit ürün sunan dünya markası Hilti, ekstra güvenlik ve kullanıcının daha uzun süre konforlu bir şekilde çalışmasını sağlayan çok sayıda patentli sistem geliştirirken, her yıl aldığı ulusal ve uluslararası ödüllerle de adından söz ettiriyor.



HABER

Bu sistemlerin içinde, delici ucun sıkışması halinde anında gücü kesen Aktif Tork Kontrol (ATC), kullanıcının daha sağlıklı ve uzun süreli çalışmasına olanak sağlayan Aktif Titreşim Azaltma (AVR), direkt ve etkili bir şekilde tozu yok eden güçlü Toz Toplama Sistemi (DRS) de yer alıyor. ATC teknolojisi ile ucun sıkışması durumunda motoru duran 9.5 kilo ağırlığındaki Hilti TE 70-ATC, böylece gövdesinin kendi ekseni etrafında dönme riskini ortadan kaldırıyor. Saniyeler içerisinde gerçekleşen bu güç kesme teknolojisi sayesinde çalışmaya en güvenli şekilde devam edilebiliyor.

Düşük titreşim, yüksek emilim

Hilti TE 70, TE 70-D, TE 70ATC Kırıcı-Delici Ailesi, AVR (Active Vibration Reduction Aktif Titreşim Azaltma) özelliği ile titreşimi yüzde 70’e varan oranlarda azaltarak çalışanları yoğun titreşime maruz kalma sonucu ortaya çıkabilecek mesleki hastalıklardan koruyor. Çalışma sırasında daha az yoran bu makinalar sayesinde günlük çalışma performansı da artıyor. Hilti TE 70 Kırıcı-Delicilerde bulunan toz toplama sistemleri tozun yüzde 99’a varan oranda emilmesini sağlıyor. Çelik, metal ve taş malzemelerin yüzeyini taşlamak, düzeltmek ve kesmek için kullanılan Hilti kesme ve taşlama makinaları da

134

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

zenginleştirilmiş teknolojisiyle iş sağlığı ve güvenliği konusunda artı değer oluşturuyor, kullanışlı tasarımıyla günlük çalışma performansını artırıyor. Hilti AG 115 model kesme ve taşlama makinalarında bulunan yüksek güvenlikli tetik sayesinde kullanıcı tetiğe basmayı bıraktığı anda makina çalışmasını durduruyor. Kullanıcı tetiğe basmayı bırakır bırakmaz açılan güvenlik kumanda kolu ise makinanın istenmeyen anlarda tetiğe kazara basılarak çalıştırılmasına engel oluyor. Hilti’nin AG 180 model kesme ve taşlama makinası da ergonomik tutma kolu ve daha rahat kontrol edilebilen tetiğiyle iş güvenliği önlemlerinin yanı sıra uzun ve zorlu işlerde maksimum konfor sağlıyor.

Yeni nesil kırıcılar

2015’in ilk çeyreğinde lansmanı yapılan ilk Hilti ürünleri arasında yeni nesil TE 1000.2 AVR ve TE 800 AVR kırıcılar yer alıyor. Bu kırıcılar yüksek kırma performansı ve düşük titreşimiyle fark oluşturuyor, rahat çalışma imkanı ve üstün verimlilik sağlıyor. Hilti TE 1000 kırıcının yeni nesil modeli olan Hilti TE 1000.2 AVR kırıcılar, düşey kırımlarda 11 kilogram sınıfının en güçlü kırıcısı. 15 kilogram sınıfındaki kırıcılardan bile daha üstün performans gösteren TE 1000.2 AVR kırıcılar, yüzde 50’ye kadar daha yüksek

kırma performansını sınıfında en düşük titreşimle (5m/s2) sağlıyor. Hilti’nin yeni nesil teknolojisi sayesinde yüzde 30 daha az titreşimle çalışan TE 1000.2 AVR kırıcılar, çalışanları yoğun titreşime maruz kalma sonucu ortaya çıkabilecek mesleki hastalıklardan koruyor. Çalışanların işini kolayca yapmasına yardımcı olan kırıcılar, uzun süreli rahat kullanımı ile işçinin performansını artırırken günün yorgunluğunu da azaltıyor. Zorlu kırım uygulamalarında kontrol kolaylığı sağlayan özel bir tasarıma sahip olan Hilti TE 1000.2 AVR kırıcılar, bu tasarımı sayesinde iF Ürün Tasarım Ödülleri 2015’te (iF Product Design Award) altın ödüle layık görüldü. Daha kısa ve kolay tutulabilir şekilde dizayn edilen Hilti TE 800 AVR kırıcılar ise yatay uygulamalarda daha hızlı ve performanslı çalışma göstererek yüzde 40 daha fazla kırım yapıyor. Aynı zamanda yatay kırım esnasında düşük seviyede titreşimle (10,7 m/s2) çalışan TE 800 AVR kırıcılar, muadillerine göre minimum 1,5 kat daha fazla performans ve 2 kat uzun ömre sahip. Duvar ve döşeme kırımlarında kullanıma uygun olan TE 800 AVR kırıcılar, hafif tasarımı sayesinde tüm gün kırım yapan işçilerin daha hafif bir makinayla daha rahat ve uzun süre çalışabilmesine olanak tanıyor.



MAKALE

KOBİ: Küçük Olan Büyümeyi İstemeli

T

ürkiye’d e 3 milyon 470 bin Küçük ve Orta Büyüklükte İşletme yani KOBİ faaliyet gösteriyor. Ekonomimizin yüzde 99’unu oluşturan KOBİ’ler ekonominin de can damarı adeta. TÜİK verilerine göre, istihdamın yüzde 76’sı, maaş ve ücretlerin yüzde 55’i, toplam cironun ise yüzde 63’ü KOBİ’ler tarafından sağlanıyor. “KOBİ” dendiğinde, küçük karoserli arabaların kirli ya da tozlu olan arka camlarına şaka olsun diye yoldan geçenlerce parmaklarla yazılan “Büyüyünce Limuzin olacağım” yazıları gelir hep aklıma ve gülümserim. 04.11.2012 tarih ve 790 sayılı Resmi Gazete’d e yayımlanarak yürürlüğe giren, “Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik”le KOBİ’ler, 10 kişiye kadar istihdam sağlayan ve yıllık cirosu 1 milyon liranın altında olan işletmelere “Mikro Ölçekli KOBİ”, 50 kişiye kadar istihdam sağlayan ve yıllık cirosu 8 milyon liranın altında olan işletmelere, “Küçük Ölçekli KOBİ” ve 250 kişiye kadar istihdam sağlayan ve yıllık cirosu 40 milyon liraya kadar olan işletmelere ise “Orta Ölçekli KOBİ” şeklinde tanımlanmış. TÜİK verileri, KOBİ’lerin ülkemizdeki toplam girişim sayısının yüzde 99,8’ini, istihdamın yüzde 75,8’ini, maaş ve ücretlerin yüzde 54,5’ini, ülke cirosunun yüzde 63,3’ünü, ülke ekonomisi içinde üretilen toplam katma değerin yüzde 54,2’sini ve

136

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

Ertan Acar

brüt yatırımın yüzde 53,2’sini oluşturduğunu gösteriyor. KOBİ’ler konusunda en yakın tarihli ve sağlıklı TÜİK verisi 2012’ye ait. Buna göre, NACE Kodlarına baktığımızda yani KOBİ’lerin ekonomik faaliyetlerinin istatistiki sınıflamasına baktığımızda; girişimlerin yüzde 40,4’ü ‘Toptan ve Perakende Ticaret’ ile ‘Motorlu Kara Taşıtlarının ve Motosikletlerin Onarımı’, yüzde 15,9’u ‘Ulaştırma ve Depolama’, yüzde 12,7’si ‘İmalat Sanayi’nde faaliyet gösteriyor. İhracatta; 1-9 kişi çalıştıran mikro ölçekli girişimlerin payı yüzde 17,8, 10-49 kişi çalıştıran küçük ölçekli girişimlerin payı yüzde 24,1, 50-249 kişi çalıştıran orta ölçekli girişimlerin payı yüzde 17,3, 250 kişiden çok çalışana sahip büyük ölçekli girişimlerin payı ise yüzde 40,7. Girişimin ana faaliyetine göre ise KOBİ’lerin ihracatının yüzde 35’i sanayi, yüzde 60,4’ü ticaret sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’lerce yapılıyor. KOBİ’lerin ülkemizde yapılan ithalat içindeki payları neredeyse ihracat oranları ile paralellik arz ediyor. KOBİ’ler, ihracatının yaklaşık yüzde 45’i Avrupa ülkelerine ve yüzde 38’ini Asya ülkelerine yapıyorlar. İthalatlarının yüzde 50’sinden fazlasını ise Avrupa ülkelerinden ve yaklaşık 40’ını da Asya ülkelerinden yapıyorlar. KOBİ’lerin ihracatının yüzde 91,5’ini imalat sanayi ürünleri oluşturuyor. Giyim eşyası ve tekstil ürünleri, ana



MAKALE

metaller, kimyasallar, makine ve ekipman KOBİ’lerin ihracatında öne çıkan ürün grupları. Çalışan sayısı büyüklük grubuna göre bakıldığında 2010-2012 yıllarını kapsayan üç yıllık dönemde 10 ve daha fazla çalışanı olan girişimlerin yüzde 48,5’i yenilik faaliyetinde bulunurken, çalışan sayısı 10-249 olan KOBİ’lerde ise bu oran yüzde 48. Sanayi sektöründe yenilikçi KOBİ’lerin oranı yüzde 49 iken, bu oran hizmet sektöründeki KOBİ’lerde yüzde 46,8. Görünen o ki; ülke ekonomimiz KOBİ’lerin omuzlarında yükseliyor. Ancak onlar büyüdükçe ekonomimiz de büyüyecek. Pekiyi KOBİ’ler nasıl büyüyüp

138

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

Limuzin olacak? Elbette ki, daha fazla katma değer üretmek için bilgiye, yeniliğe, insan kaynağına ve inovasyona zaman ve bütçe oluşturarak. Ardından markalaşarak. Önce yurtta, sonra bölgede ardından küresel pazarlarda… Sayıları 3,5 milyonu bulan KOBİ patronuna ve girişimciye çok iş düşüyor görüldüğü gibi. Öte yandan, onedio.com TEB’in de katkılarıyla “KOBİ patronu olmanın 10 halini” aktarmış sitesinin ziyaretçilerine. Hepsi doğru olan bu tespitler şöyle: 1. Girişimde bulunduğunuzda zorluklar olsa da sizi destekleyen birileri mutlaka olur. 2. Hiç bilmediğiniz işlerin ustası olursunuz.

3. “Nasıl yapacağım?” değil “Zaten Yaparım” demeye başlarsınız. 4. Kendi işini yapmanın özgürlüğünü yaşarsınız. 5. Sonunu düşünerek kahraman olursunuz. 6. İşinizde hızla yükselerek mutluluktan havalara uçarsınız. 7. Aynı amaç için çalıştığınız pek çok arkadaşınız olur hem de maaşlarını sizden alan arkadaşlar. 8. Büyük bir iş aldığınız zaman uykusuzluk işkence değil, keyif gibi gelir. 9. Başkaları hep vazgeçeceğinizi düşünür ama siz hiç vazgeçmezsiniz. 10. Tek başınıza yaptığınızı düşünseler de sizi destekleyenlerin değerini ve hiç yalnız olmadığınızı iyi bilirsiniz.



ÜRÜN TANITIMI

Erataş İş Güvenliği: TREYK S3 SRC 2844 SİYAH EN 20345

İş güvenliği ve kişisel korumanın olmazsa olmazı olarak gördüğü ayak koruma ekipmanlarında dünya liderlerinden biri olan Erataş, TREYK S3 SRC 2844 SİYAH EN 20345’in tanıtımını yaptı. • • • • • • • (VPS) • • • •

Deri ,%100 polyester astar ,çift yoğunluklu PU taban Unisex Kompozit burun +kompozit taban (metal içermeyen) Kir tutmaz iç taban Antistatik Metal içermez Ayak kaslarının doğru süspansiyonu için geliştirilmiş poliüretan yaylı destek sistemi Ayağınıza maksimum konfor sağlayan yeni geliştirilmiş rezonanssız sistem (DRS) Hidrokarbonlara dayanıklı Neme karşı dayanıklı Beden 36-48

140Nalbur Teknik.com / Haziran’15



HABER

Eryap bayileri ABD’de

Eryap Grup, bölge bayileri için ABD’ye 6 günlük bir seyahat düzenledi Eryap Grup, iş ortakları için New York’a özel bir tur düzenledi. Eryap CEO’su Emrullah Eruslu’nun ev sahipliğinde 2015 baharını karşılamak üzere gerçekleştirilen gezide bayiler Amerika’nın en kalabalık şehri olan, aynı zamanda dünyanın en kalabalık metropolleri arasında bulunan New York’ta keyifli bir tatil yaptı. Uluslararası diplomasinin ve “ Yeni Dünya” olarak adlandırılan Amerika’nın

142

Nalbur Teknik.com / Haziran’15

kültür merkezlerini görme imkanı sunan 6 günlük New York gezisi için özel hazırlanan seyahat programı kapsamında bayiler Manhattan’da Brooklyn Bridge ve Empire State’ten şehir manzarasını izlediler, Central Park’ta doğanın keyfini çıkarıp, Özgürlük Anıtı’nda yeni dünyanın tarihine yolculuk ettiler. Eryap’tan Bursa’da bayii toplantısı Eryap CEO’su Emrullah

Eruslu’nun da katılımıyla 10-12 Nisan tarihlerinde Bursa’da gerçekleştirilen satış, proje ve pazarlama ekiplerinin yer aldığı eğitim ve motivasyon toplantısında ilk gün düzenlenen profesyonel satış eğitimine tüm ekip katılım gösterdi. Tüm Eryap ekibinin interaktif katılımı ile gerçekleşen eğitimde “Satış Sürecinin Yönetimi”, “İletişimde Dinlemenin Önemi ve Kaydetme” gibi önemli konular işlendi.






Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.