襤MG
Kas覺m-November 2014
, i d l e G u n o S 2014’ün ı n a m a Z r o p a R
li m a n ı, l’ u n 3 . H av a u b n ta İs , rü p ük rü n ü n Kö to y o lu , b üy o tö k ir se m t İz a lv a u d b İsta n tl a rı il e Na lb u r, h ır st ya pı in şa a si n d e yü z d e ü ri e e v iç ı ı p ıl a y y 4 lt 1 a eni 20 m e si n e , h ız lı tre n , y ü y m ü şü b ü e n d ö n d si l ke n ts e e ç itle r, i 2 0 ’l e r se v iye y o ll a r, tü p g ay ın ı iv m e y ş ü a d m n ın ıl lü y ö 5 b 1 la rı , ra ğ m e n 2 0 şu luy o r. l h av a li m a n o se k e ı ğ lg a ö c b a y r, a la li m a n ya k a la m p ro je le r. .. r il e birli kte e il ç iş l se m Me v si iş im e ki h ız lı d e ğ d n rü tö k se in şa a t a c id d i h e sa p la m a d Ya pı b u o ra n la rı u la rı m ız il e c o r. İş le ri n i u y y ru u k u o şt lı lu ra o An k a p ro b le m . Na lb u r n a raya ge ld ik yü te n iş v e re ir ü b b a lı d ız n h rı k a o ç k bu Fu i e kibi o la ra d u rd u ru p is i rg n e ri D le iş ik n la k Te ay n ı h ız rı m ız ın a , rö p o rt a jl a şa a t se ktö rü d İn a r. ıd o y iy sa il b e n le ri n bit ir ko m o ti fi a n ye n i ü rü lo ık ç in e in n is ö m e v o l l bir say ı Tü rk e ko n iy o r. Kü re se lu n d u ğ u ö z e d u e b m a v e d a . B ir o lm ay z lu kla ra re t g ö st e rd ik y su a m g a lu y o a m m tü la h a z ır ö rü şm e k aj v e b ö lge se l a ye n id e n g a z a n d ığ ı im ıd k y in sa i iz k m e ra n lk so d il e ğ i il e , ra ğ m e n ü e ki 1 0 y ıl d z ü m ü n Ö . ya d sı n a m a z la n la n a n m la n m a sı p e’y i iç in d e ta m a le ri n Tü rkiy b üyü k p ro je si n e e le r k a te g o ri ge li şm iş ü lk na 3. n b u l B o ğ a z ı’ ta İs r. tı k a c a ta şıy
ı c y a l a K n e r E i l A
İmtiyaz Sahibi İSTMAG Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına H. Ferruh Işık Genel Müdür Ahmet Kızıl ahmet.kizil@img.com.tr Yayın Editörü Ali Eren Kalaycı ali.kalayci@img.com.tr Reklam Müdürü Zülküf Karadayı zulkuf.karadayi@img.com.tr
Grafik Tasarım Erdem Mermer erdem.mermer@img.com.tr
Abone Zekeriya Aydoğan zekeriya.aydogan@img.com.tr
Sorumlu Müdür Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr
CTP-Baskı İhlas Gazetecilik A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna-Bahçelievler/İstanbul Tel: 0 212 454 30 00
Dış İlişkiler Müdürü Hakan K urt hakan.kurt@img.com.tr Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Pekel ebru.pekel@img.com.tr Muhasebe Müdürü Mürsel Gürler mursel.gurler@img.com.tr
Adres Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar / İstanbul Tel: +90 212 604 50 50 Faks: +90 212 604 50 51 www.nalburteknik.com
Nalbur Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Nalbur Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İSTMAG Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Nalbur Teknik Dergisi ayda bir yayınlanır.
12 J ÖZEL RÖPORTA 1 8 YATIRIM TÜRKİYE’YE DEV 26 J ÖZEL RÖPORTA 4 0 J ÖZEL RÖPORTA 6 6 ÖZEL HABER 106 ü Ön Raporu
2014 Yapı Sektör
KUPOĞLU
YDS - Vedat YA
Saint-Gobain
ATAMAN ATAMAN - Murat
KET
YILTAŞ YAPI MAR
tronik Elektrik ve Elek alizi An Sektör
AKÇANSA.......................... 9
FASTENER FUARCILIK..... 31
MAKRO.................... 91-125
ATİ DIŞ TİC...................... 43
GATA KİMYA.................... 75
MODERN BALKON........... 61
ATEŞ İNŞ......................... 55
GESER PAREX................. 35
RENK PLASTİK................ 87
ATLAS ZIMPARA......... 46-47
GÜLAL............................ 53
STARWOOD.................... 15
ASKAYNAK ................ Ö.K.K.
HORTUMSAN.................. 37
SEDA END.................... 6 - 7
AYAN ................................ 8
ISITAÇ............................. 83
SEL DIŞ TİCARET....... 95-97
BURLA MAKİNA.............. 4-5
İHLAS KOLEJİ................ 121
................ 99-101-103-105
BOSCH.............. Ö.K.İ.-1-13.
İHLAS NET............. 126-127
SELSİL........................... 2-3
BOYSAN........................ 128
İSKAV ........................... 123
TEKSAN..................... 39-71
CERMİX.......................... 17
KALE KİLİT...................... 49
TÜM PLASTİK............. 65-69
DECART RULO................ 81
KANCA ........................... 89
TÜMRAY.......................... 85
EMÜLZER........................ 25
KARKİM.......................... 77
YAPI FUARI...................... 93
ERATAŞ........................... 29
KAPI FUARI................... 115
YDS (YAKUPOĞLU)........... 23
ESMO............................. 59
KUZUKLUK KAPLICA...... 119
WİN FUAR..................... 117
“Türk Yapı Sektörü Raporu 2014”
Ön Değerlendirme:
İnşaat Sektörü Küçülmeye Rağmen İstihdamda Büyüyor Yapı-Endüstri Merkezi tarafından Türk yapı sektörünün yıllık performansına dair en geniş değerlendirmeyi sunan “Türk Yapı Sektörü Raporu 2014” için yapılan çalışmalarda sektörle ilgili bazı bulgular netleşmeye başladı. 2014 yılının tamamında inşaat sektörünün yüzde 3,5-4,0, yapı malzemeleri sanayi üretiminin yüzde 5,0, yapı malzemeleri iç pazarının yüzde 10-12 arasında büyümesi öngörülüyor. Elde edilen ilk belirlemelere göre, ekonomi ve inşaat sektörü 2014 yılı ilk yarısında küçülürken, inşaat sektöründe istihdam 1.95 milyon ile geçen yılın aynı döneminin 111 bin kişi üzerinde gerçekleşti. Sektör Türkiye için oldukça önemli bir istihdam kaynağı olmayı sürdürüyor. Hazırlık çalışmaları sürdürülen Türk Yapı Sektörü Raporu 2014’d e; büyüme ivmesi,
gayrimenkul sektörü, üretim, tüketim, ihracat ve ithalat büyüklükleri gibi çok çeşitli veri ve etkenler ışığında, önceki yıllarla karşılaştırmalı olarak analiz edilecek. Yapı dünyasının bilgi merkezi Yapı-Endüstri Merkezi tarafından hazırlanan Türk Yapı Sektörü Raporu 2014 yenilenen tasarımı, genişleyen içeriği, 2015 yılı dış ticaret ithalat-ihracat rakamlarına ve yeni gelişen pazarlara dair öngörüleriyle birlikte her yıl hazırlanan rapordan çok daha farklı bir konseptle hazırlanıyor. Başlatılan çalışmalar doğrultusunda Türk Yapı Sektörü Raporu danışmanı Ekonomist Dr. Can Fuat
Gürlesel tarafından hazırlanan çalışmada; Ekonominin lokomotiflerinden inşaat
12
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
sektörünün 2014 yılı ilk yarısında yüzde 3,8 büyüdüğü ve ekonomide uygulanan politikalar ile inşaat sektöründeki büyümenin yavaşladığı vurgulanıyor. İnşaat sektörünün 2014 yılını ise yüzde 3,5-4,0 arasında büyümeyle kapatacağı öngörülüyor. Raporla ilgili ön değerlendirmelere göre ekonomide uygulanan iç talebi sınırlayan politikaların konut satışlarını etkilediği belirtiliyor. 2014 yılının ilk yarısında konut satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,8 gerileyerek 524 bin 776 adet oldu. Yabancıların konut alımı ise aynı dönemde yüzde 62,5 arttı ancak 8.507 adette kaldı. İnşaat sektörü ekonomide ve sektördeki büyüme hızında yaşanan yavaşlamaya rağmen istihdamını arttırıyor. 2014 yılı ilk yarısı sonunda inşaat sektöründe istihdam 1.95 milyon ile geçen yılın aynı döneminin 111 bin kişi üzerinde. Türkiye için oldukça önemli bir istihdam kaynağı olan sektör, çalışan sayısı ve çalışma koşulları göz önüne alındığında iş güvenliği ihtiyacıyla öne çıkıyor. Türk Yapı Sektörü Raporu 2014 için yapılan çalışmalarda, 2014’ün son çeyreğine girilirken elde edilen bazı önemli bulgu ve değerlendirmeler şöyle:
Dünya ekonomisi ve inşaat sektörü: Gelişmiş ülkelerde büyüme, gelişenlerde daralma Dünya ekonomisi 2014 yılında özellikle gelişmiş ülkelerdeki
toparlanma ile birlikte 2013 yılından daha hızlı büyüyor. Geçen yılın ilk yarısında yüzde 2,4 olan dünya ekonomisindeki büyüme 2014 yılın ilk yarısında yüzde 2,9 olarak gerçekleşti. ABD ekonomisinde hızlanan ve giderek kalıcı hale gelen büyüme dünya ekonomisi için de ümit veriyor. AB ekonomisi de 2013 yılında başladığı büyümesine devam ediyor. Gelişen ülkelerde ise ekonomik büyümeler yavaşlamakta ve potansiyellerinin altında gerçekleşiyor. Gelişmiş ve gelişen ülkelerdeki ekonomik performanslar inşaat sektörüne de yansırken, ABD’d e inşaat, konut ve gayrimenkul sektörü 2014 yılında hızlı bir büyüme gösteriyor. AB inşaat sektörü de uzun bir aradan sonra yeniden büyüyor. Buna karşılık gelişen ülkelerde ise inşaat sektörlerinde büyüme yavaşlıyor. Çin ve Hindistan’d a yavaşlayan inşaat sektörlerindeki büyüme, Rusya ve Brezilya’d a ise neredeyse durma noktasında.
Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörü: Yine ekonominin
14
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
üzerinde büyüyor
Türkiye ekonomisi 2014 yılının ilk yarısında yüzde 3,3 büyüdü. Fiyat istikrarı ve finansal istikrarı hedefleyen politika uygulamaları ile özellikle özel tüketim ve yatırım harcamaları ile birlikte ekonomik büyüme yavaşladı. 2014 yılının tamamında yüzde 3,5 büyüme öngörülüyor. Ekonominin lokomotiflerinden inşaat sektörü 2014 yılı ilk yarısında yüzde 3,8 büyüdü. Ekonomide uygulanan politikalar ile inşaat sektöründeki büyüme de yavaşladı. 2014 yılının genelinde inşaat sektörünün yüzde 3,5-4,0 arasında büyümesi bekleniyor. İnşaat sektörü ekonomide ve sektördeki büyüme hızında yaşanan yavaşlamaya rağmen istihdamını arttırıyor. 2014 yılı ilk yarısı sonunda inşaat sektöründe istihdam 1.95 milyon ile geçen yılın aynı döneminin 111 bin kişi üzerinde. Sektör önemli bir istihdam kaynağı olmayı sürdürüyor.
Yurtdışı müteahhitlik işleri Yurtdışı müteahhitlik hizmetleri
inşaat sektörünün en kuvvetli alanlarından birini oluşturuyor. 2014 yılının ilk yarısında alınan proje sayısı geçen yılın ilk yarısına göre 2 adet artarak 116 oldu, ancak üstlenilen işlerin tutarı yüzde 14,7 gerileyerek 9,9 milyar dolara indi. 2014 yılında Irak, Libya, Rusya, Mısır ve Cezayir pazarlarında yaşanan sıkıntılar ile üstlenilen işlerde önemli düşüşler ortaya çıktı. Jeopolitik riskler Müteahhitlik sektörünün performansını sınırladı.
Türkiye konut dışı yapı sektörü
Fiili inşaat işlerindeki yavaşlamaya karşın yılın ilk yarısında yeni projelere başlama iştahı sürdü. Nitekim 2014 yılının ilk yarısında alınan yeni konut yapı ruhsatları metre kare olarak yüzde 35,7 artarak 84,0 milyon metre kareye ulaştı. Konut dışı binalar için alınan yapı ruhsatları ise metre kare bazında yüzde 36,2 artarak 28,6 milyon metre kare olarak gerçekleşti. Otel, ofis, ticaret binaları (AVM vb) ile sanayi-depo
binalarının tamamında alınan yapı ruhsatları önemli ölçüde arttı.
Yapı malzemeleri sanayi
Yapı malzemeleri sektörü inşaat sektöründe yurtiçi ve yurtdışında, özellikle komşu ülkelerde yaşanan gelişmelerden etkileniyor. Yapı malzemeleri iç pazarı 2014 yılı ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre nominal olarak yüzde 13.7 genişleyerek 54.9 milyar TL’ye ulaştı. Yüzde 10’a yakın enflasyon ile hesaplandığında reel olarak yüzde 3,5 büyüdü. Yapı malzemeleri sanayi üretimi yılın ilk yarısında yüzde 5,2 büyüdü. Yapı malzemeleri sektörü içinde 2014 yılının ilk yarısında üretimi en çok zayıflayan alt sektörler ; soğutma ve havalandırma donanımları, profil demirler, mermerler, metal inşaat malzemeleri, inşaat demirleri, seramik sıhhi ürünler ile hazır beton sektörleri oldu. Sanayi üretimi en çok gelişme gösteren alt sektörler ise; metalden kapı ve pencere, duvar kağıdı,
16
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
parke-yer döşemeleri, kayalar, elektrikli aydınlatma ekipmanları ile kireç ve alçı sektörleri oldu. Yapı malzemeleri ihracatı yılın ilk yarısında yüzde 3,0 artarak 12.74 milyar dolar oldu. Mevcut küresel koşullar içinde yeni pazarlar edinmek giderek zorlaşırken, yapı malzemeleri sektöründe Türkiye’nin pazarlarını Avrupa Birliği ülkeleri ABD, Rusya, Orta Asya ülkeleri, Ortadoğu ve Körfez ülkeleri, Kuzey Afrika ülkeleri ile Balkan ülkeleri oluşturmaya devam ediyor. Türkiye’nin yapı malzemesi ihraç ettiği ilk 20 ülke değişmedi. Mevcut pazarlarımız içinde Almanya, İngiltere, ABD, Romanya, Mısır, İran, BAE ve İsrail pazarlarında toparlanan ve hızlı ihracat artışları olduğu görülüyor. Buna karşın Rusya, Irak, S. Arabistan, Cezayir ve Libya pazarlarında önemli gerilemeler yaşanıyor. Yapı malzemeleri ithalatı ise yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11.5 gerileyerek 5.44 milyar
dolara düştü. İnşaat sektöründeki yavaşlama ve döviz kurlarındaki artış ithalatta gerilemeye yol açtı. İthalatın yurtiçi malzeme tedariki ile ikame edildiği görülüyor.
2014 ve 2015 yılı büyüme beklentileri
2014 yılının tamamında inşaat sektörünün yüzde 3,5-4,0, yapı malzemeleri sanayi üretiminin yüzde 5,0, yapı malzemeleri iç pazarının yüzde 10-12 arasında büyümesi öngörülüyor. 2015 yılı Türkiye ekonomisi, inşaat sektörü ve inşaat malzemeleri sanayi açısından ılımlı büyümelerin olacağı bir yıl olacaktır. Seçim yılı olması ile kamu altyapı yatırımlarının hızlanabileceği bir yıl olacaktır. 2015 yılında mevcut siyasi ve dış politik riskler çerçevesinde ekonomide yüzde 4,0, inşaat sektöründe yüzde 4,0-5,0 arası ve inşaat malzemeleri iç pazarında da yüzde 10-12 arası bir büyüme bekleniyor.
Vedat Yakupoğlu
Ayakların Keyfi YDS Dünyanın dört yanında ayak izleri bulunan, TSK’nın ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün en büyük bot tedarikçisi Yakupoğlu A.Ş.’nin ikinci kuşak işletmecisi Vedat Yakupoğlu ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
18
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
1927’d e yılında Isparta’d a dericilik faaliyetleri ile başlayan serüvenden sayısız ülkeye ihracat yapan YDS’ye uzanan heyecanlı anları ve başarıların sırrını anlatan Vedat Yakupoğlu, kalite anlayışlarına sadık kalarak ve “verdiğimiz sözleri yerine getirerek” sektörde güven kazandıklarını söyledi.
Öncelikle YDS’nin Türkiye ve dünya pazarındaki yeri ve çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz? Bizim hedefimiz üretim kapasitemizin yüzde 50’si ihracat, yüzde 50’sini iç piyasaya üretimdir. Bu hedefimize nerdeyse yaklaşmış vaziyetteyiz. Üretimin yarısı ile ihracata diğer yarısı ile de iç piyasaya hitap etmek stratejik açıdan önemlidir. Yurtdışında da üretim üstleri kurmaya başladık. Rusya’d a, Türkmenistan’d a ve Afrika’d a faaliyetlerimize başladık.
Ürün gruplarınız nelerdir? Özellikler bot çeşitleri ve özellikleri hakkında bilgi verir misiniz?
Moda mağazalarımızda perakendede büyümeme durumumuz var. Moda bot ve ayakkabılar, askere ve polise yönelik kıyafetler, üniformalar ve teçhizatlar. Bunların içerisinde uyku tulumları, sırt çantaları özel askeri ekipmanlar, balistik başlık, yelekler mevcut. İş güvenliği ayakkabıları, askeri bot ve ayakkabıları, outdoor ve trekking ayakkabıları ve botları, endüstriyel depo ve afet çadırları. Bu konuda UNICEF, Birleşmiş Milletler ve Türk Kızılay’ı en büyük müşterilerimizdendir. Kauçuk hammadde üretimi ile metal ve plastik malzemeleri üretimi yapıyoruz. Türkiye’d eki en büyük kauçuk üreticilerinizdeniz. Bir kısmını kendimiz kullanıyoruz, bir kısmını da satıyoruz.
2014’ün ikinci yarısında pazara girecek yeni ürünler var mı?
Yeni ürünler sürekli var. İhracatı hedefleyen bir firma sürekli kendini yenilemelidir. İç piyasada her ne kadar yeni model istenmese de, dünya pazarlarına mal satacaksanız yenilikçi olmak zorundayız. Ar-Ge faaliyetlerimiz sonucunda kendimize özel çeşitte ve özellikte botlar üretiyoruz.
Son dönemde yaptığınız bayilik çalışmalarından bahseder misiniz?
Mevcut bayilik sistemimizi şu anki durumuyla muhafaza etmek tarafındayız. Daha fazla genişletmek planımız yok. Daha
fazla bayi arttırma niyetinde değiliz. Mevcut bayilerimiz ile stabil kalma konusunda kararlıyız. Herkesi bayi yaparsanız mevcut bayileriniz kazanmaz. İş yapamayan ve birbirinin altında fiyat veren bir durum ortaya çıkarsa sistem çöker.
Son olarak Rusya’da bir ihale aldınız. Genel ihracat durumunuz nedir?
Rusya’d a, Türkmenistan’d a ve Kuzey Afrika’d a üretim üssü kurduk. Bu tesislerin karlılık durumlarından memnununuz. Bundan sonra yatırım düşünürsek yurtdışında yatırım yapmayı düşünürüz. İhracatta sektör lideriyiz. Deri sektörü de dâhil Türkiye’d eki en büyük ihracatçıyız.
İhracatın bizim için hayati önemi vardır. Her zaman ekonomik ve siyasi çalkantılara açık bir ülkeyiz. Bizim ana hedefimiz ihracattır. Tabi ki buda kolay değildir. Rekabetçi olmanız lazım, kalitenizle, fiyatınızla her şeyinizle. Uluslararası ligde oyuncu olmak önemlidir.
Hangi fuarlara katılıyorsunuz? Tanıtımın öneminden bahseder misiniz?
Dünya fuarlarına daha çok önem veriyoruz. Bunların yanında iç piyasada da sektörün gelişmesi için katılımlarımız oluyor. Kongre ve seminerlerde çözüm ortaklarımız ile bir araya geliyoruz. Hem onlara destek olmak hem de kendimiz içinde olduğu sektörde bir sinerji oluşturmak için katılımlarımız devam edecek. Özellikle Soma Maden kazası sonrasında ilk defa düzenlenen birçok fuar var. Son zamanlarda fuar enflasyonu mevcut. Sektörün içindeki herkesin
20
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
olduğu fuarlar faydalı oluyor. Sektörünün tamamını kapsayacak fuarlarda bulunmayı hedefliyoruz. Avrupa’d aki fuarlara bakıldığında bir haftada gezmek mümkün olmuyor, herkes orada. Bizim mantığımız ise talep fazlası fuar düzenlenmesidir.
AR-GE çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Ar-Ge çalışmalarını önemsiyoruz. Çalışmalarımızı Dünya’d aki rakiplerimize paralel yürütüyoruz. Türkiye’d e öncü bir firma olduğumuz için iç piyasada takip edeceğimiz ürün yok. Bu konuda Dünya’yı takip etmemiz gerekiyor. 5 personelin çalıştığı uluslararası akrediteye sahip bir laboratuvarımız var. Her türlü Ar-Ge faaliyetimiz bu tesisimizde yaparak sertifikalandırma yapabiliyoruz.
YDS için “Doğru Ürün” nedir? Son kullanıcıların dikkat ettikleri hususlar
nelerdir? Satın almadaki belirleyici faktörlerden bahseder misiniz?
YDS için doğru ürün, kaliteli, ekonomik ve işe uygun olan, satın alma personelinin ve kullanıcının mutlu olduğu üründür. İş kazalarına gerçek anlamda uygun olan ürün doğru üründür. Tuzla’d aki tersanede çalışan bir işçi düşünün. Verdiğiniz sattığınız ayakkabıda o çalışan emektar insanın ayağının kaymaması, düşmemesi, oradaki iş güvenliği uzmanı arkadaşımızın da gidip mahkemelerde sürünmemesi, o çalışanın ölmemesi, patronunda iş yaptığına pişman olmaması, mahkemelerde sanki adam öldürmüş katile bakarmış gibi bakılmaması gerekiyor. Burada herkes rahatsız, Patron istiyor ki iş kazası olmasın, işveren maliyet hesabı yapmıyor. Ama siz hem patronu hem satın almayı hem kullananı kandırırsanız, verdiğiniz ürünü olmadık uydurma belge alarak yaparsanız, başta
çalışanları oradaki iş güvenliği uzmanı arkadaşı ve patronu bitirirsiniz. Top yekun sektörü karalamak mümkün. Gemi sektöründeki iş kazaları sebebi ile Türkiye çok büyük maddi ve manevi kayıplar verdi. Hem istihdam açısından hem üretim açısından dürüst olmamız lazım. Bizim sektörümüzde her şey para değil. Bu arada yaptığımız işle başta kullanıcıya, alan insanlara ve patrona karşı saygı duymamız lazım. Herkesin mutlu olması gerekiyor. Bizim her bir ürünümüzün, her modelin Avrupa Standartlarına uygunluk sertifikası var. Maalesef bizim sektördeki rakiplerimiz birçoğu, sahte belgelerle iş yapılıyor. Bir tane sertifika almış 10 tane ürün üretiyor. Laboratuvarımızdaki taban kayma testi makinemizin maliyeti 90 bin dolar. Biz bu testleri yapıyoruz.
Sektörünüzü değerlendirir misiniz? Sektörün geleceği ile ilgili neler
düşünüyorsunuz?
2015’te çok dikkatli ve temkinli olmamız gerektiğine inanıyoruz. İş güvenliği ayakkabı sektörünü değerlendirirken, üreten ve tüketen firmaları ayrı ele almalıdır. Üreten tarafa baktığımızda karlılığın çok olmadığı, bu işe ciddi nakit sermaye, makine, personel, malzeme ve üretim alanı gerektiği işin içine girdikten sonra öğrenilen acı bir gerçek. Üretim kapasitesi arttıkça üretici firmaların zor duruma düşeceği aşikar. Şahsen biz de üretimi büyütmek tarafında değiliz. Bir miktar azaltma düşüncesindeyiz. Ayakkabı işi dünyanın en zor sektörlerinden biridir. İplik fabrikası kurarsınız birkaç adamla makineler çalışır, üretimi ve satışı rahatlıkla yaparsınız. Bu iş bilindiği gibi değildir. Çok personel, çok para ve çok büyük yer gibi dezavantajları vardır. Ülkenin ileri gelen gruplarının bu işe girmemelerinin sebepleri var. Bundan sonraki dönemlerde kesinlikle yatırım yapmak ve bu işi
büyütmek niyetinde değiliz. Bu iş bize dededen babadan kalma bir iştir. Bizim yapabileceğimiz başka bir iş yok.
YDS’nin Türkiye’deki pazar payı nedir? Pazarın büyümesi söz konusu mu? Pazar hangi gelişmelerin ardından atar?
İnşaat sektörünün bu kadar hızlı büyüyüp küçüldüğü, işletmelerinde sezonluk olarak personel alıp işlerini büyüttüğü ve küçülttüğü bir ortamda tam sayısal bir sonuç vermek çok zordur. Pazarın büyümesi tamamen Türkiye ekonomisinin büyümesine bağlıdır. Üretim ve inşaat sektörü ile doğru orantılıdır. Duraklama olduğu anda sektör kan kaybetmeye başlar. Bugüne kadar göreceli anlaşılır bir büyüme oldu. Ama bundan sonraki büyümenin ne olacağı ülke ekonomisine bağlıdır. Bunu izleyerek görebileceğiz. Geçmiş senelere oranla yüzde25 büyüyen sektör önümüzdeki senelerde yüzde 5 gibi ülke ekonomisine
eş değer büyüme göstereceğini tahmin ediyoruz.
Başarınızın sırrı nedir?
Başarımızın sırrı ve temeli her zaman dürüst olmaktır. Sattığımız müşteriye de dürüst olmak, mal aldığımız tüm tedarikçilerimize, çalışanlarımıza karşı dürüst olmaktır. İkinci olarak çok çalışmaktır. Üçüncü olarak heyecanımızdır. Her şeyi para ve kar olarak görmemek. Rakiplerimizden ve kimseden korkmuyoruz. Firmaları rakipler batırmıyor, kendi iç dinamikleri batırıyor. Bundan sonra en büyük rakibimiz kendi iç dinamiğimizdir. Her zaman müşteriye karşı tüketiciye karşı dürüst mütevazı üretici kimliğinde devam etmek istiyoruz.
22
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
Toparlamak gerekirse son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Sonuç olarak iş güvenliği ayakkabıları üretme nedenimiz, mevcut işimizi desteklemenin yanında ülkemizde istihdamı sağlamak ve kendi pazarımızı yabancılara teslim etmemektir. Ülkemiz insanına hizmet etmek düşüncesi olmasa, bu kadar emek, personel ve sermayeyle çok daha karlı işler yapmak mümkün. İşimiz babadan, aileden gelen meslek sevgimiz ve ülkemize ve insanımıza bağlılık ve heyecanımızdır. En sıradan sektörde bile bu işten elde ettiğimiz karlılığın 3 katını elde etmemiz mümkün. İşçilik maliyetleri arttıkça sektörün geleceği daha riskli hale gelecektir.
Boyanın Kahramanlarından Karma Fotoğraf Sergisi
Çalışanlarının iş hayatına olduğu kadar entelektüel birikimlerinin de gelişimine katkı sağlayan Filli Boya, “Renkli Kulüp” faaliyetlerine devam ediyor. Fotoğrafçılık kursunu başarıyla tamamlayan Filli Boya çalışanları,
24
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
ilk karma fotoğraf sergisini Gebze Fabrikası’nda düzenlenen bir kokteyl ile ziyaretçilerin beğenisine sundu. Fotografine Fotoğraf Eğitim Merkezi’nden sanatçı Yüksel Altun’un danışmanlığını yaptığı sergide 16 fotoğraf severin
objektifine takılan 41 ayrı kare yer aldı. Filli Boya çalışanlarının yoğun ilgi gösterdiği serginin anısına katılımcılara küçük armağanlar takdim edildi.
Dünya Devi Saint-Gobain’den
Türkiye’ye Yatırım
Saint-Gobain, Türkiye’deki İlk Taşlama ve Kesme Taşları Fabrikasını Eskişehir’de Açtı İzocam, Weber, Rigips gibi inşaat sektörünün öncü şirketleri ile Türkiye’de faaliyetlerini sürdüren Saint-Gobain ülkeye yönelik yeni bir yatırımı daha tamamladı. SaintGobain, Türkiye’nin ilk taşlama ve kesme taşları fabrikasını Eskişehir’de hizmete açarak bölgenin ekonomik gelişim ile istihdamına da katkı sağladı. Türkiye’de önemli ölçüde bir büyüme stratejisi benimseyen Saint-Gobaint yeni yatırımları ve satın alımlarla, dinamizmine
26
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
güvendiği Türkiye’de büyümeye devam edecek. Saint- Gobain Türkiye’nin ilk taşlama ve kesme taşları fabrikasını Eskişehir’de dün düzenlenen görkemli bir törenle açtı. Açılış törenine Vali Yardımcısı Hamdi Bilge Aktaş, ETO Başkanı Metin Güler ve iş dünyasının tanıdık simaları katıldı. İlk olarak konuşan Saint- Gobain İnovatif Malzemeler ve Aşındırıcı Sanayi Genel Müdürü Aykut Aydoğan, fabrika hakkında bilgiler
verdi. Tesiste en modern makinelerin kullanıldığını belirten Aydoğan, “Fabrika binasının tasarımında enerji verimliliğini en üst seviyeye çıkarmayı amaçlayan çevresel faktörler göz önünde bulunduruldu. Bina en yüksek deprem güvenliği standartlarına uygun şekilde inşa edildi” dedi. Saint-Gobain tarafından Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde hizmete açılan Taşlama ve Kesme Taşı fabrikası; hırdavat, bakım, onarım
ve operasyonlar, petrol ve doğalgaz sanayi, inşaat malzemeleri pazarı için taşlama ve kesme taşları üretecek. Fabrika, Türkiye’nin yanı sıra Orta Doğu ve Orta Asya pazarına da ürün sağlayacak. Ekim 2014’de üretime başlaması beklenen fabrika, en modern makineler, özellikle de tam otomatik pres makinelerine sahip. Fabrika binasının tasarımında enerji verimliliğini en üst seviyeye çıkarmayı amaçlayan çevresel faktörler göz önünde bulunduruldu. Bina en yüksek deprem güvenliği standartlarına uygun şekilde inşa edildi. Saint-Gobain Delegasyon ve SaintGobain Aşındırıcılar Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Gianni Scotti; ciddi bir büyüme potansiyeli gösteren Türkiye’deki bu yatırımın, Saint-Gobain’in gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme stratejisine yönelik önemli bir adım olduğunun altını çizdi. “Saint-Gobain’in bu yatırımı Türkiye’ye yapmış olması, Türkiye’nin güçlü ekonomisine olan güvenin bir göstergesi, aynı zamanda Türkiye’de hedeflediğimiz büyüme stratejisinin de güçlü bir kanıtıdır. Saint-Gobain’in, kurulmuş olan bu yerel üretim merkezinden müşterilerine en etkin hizmeti vereceğine gönülden inanıyorum. Saint-Gobain gerek yeni yatırımlar gerekse satın almalarla, dinamizmine güvendiği Türkiye’de büyümeye devam edecektir.”
Saint- Gobain İnovatif Malzemeler ve Aşındırıcı Sanayi Genel Müdürü Aykut Aydoğan
Saint-Gobain Delegasyon ve Saint-Gobain Aşındırıcılar Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Gianni Scotti; “Saint-Gobain Care:4 kriterlerinin de dikkate alındığı bu projede, kesintisiz ve kalın yalıtım uygulaması ile enerji verimi yüksek bir fabrika binası inşaa edilmiştir. Böylece mevcut yönetmeliklerde istenen değerlerden daha fazla enerji verimli yapı elemanları sağlanmıştır. Bu değerlerde yapılan sanayi tesisi yatırımları ile sıfır karbon ayak izine yakın enerji kullanılmaktadır. Yanmaz yalıtım mazlemeleri ile alınan enerji verimliliği önlemleri ise binanın yangın güvenliğine önemli katkıda bulunmaktadır. Türkiye’d e bir ilk
olan Multi Konfor Bina kriterlerine uygun yalıtılmış, geleceğin fabrikası olarak tasarlanan bu fabrikada kullanılan tüm yapı malzemeleri, yine grubumuzun kuruluşları olan İzocam, Saint-Gobain Cam, Rigips ve Weber’in yenilikçi üst düzey ürünlerinden sağlanmıştır” dedi. Aşındırıcı pazarının önemli bir büyüme potansiyeli gösterdiği Türkiye’deki bu yatırım, SaintGobain’in yüksek büyüme oranına sahip gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme stratejisine yönelik önemli bir adım olacağı gibi kurulacak yerel üretim merkezinden de müşterilerine en etkin hizmeti verebilmesini sağlayacak.
FİMER Demo Aracı İle Türkiye’deki Müşterileri Geziyor… Türkiye’de Burla Makina A.Ş.’nin uzun yıllardır distribütörlüğünü yaptığı ve kurulduğu 1942 yılından beri kaynak dünyasının yakından tanıdığı İtalyan menşeili FİMER, Avrupa Demo Aracı ile Türkiye’yi il il geziyor. FİMER, Avrupa’nın her türlü uygulamaya yönelik, en geniş ürün çeşidine sahip ve en çok satan kaynak makinası markası. Portföyünde inverter kaynak makinaları ( MMA, Mig, Tig, Plazma), standart kaynak makinaları ( MMA, Mig-Mag, Spot) ve aksesuarları yer alıyor. Kullanıcılar tarafından da sevilen FİMER, özellikle Inverter Gazaltı kaynak makinalarının avantajlarını daha detaylı anlatabilmek için demo aracı ile müşterileri ziyaret ediyor. Teknolojik gelişmeleri yakından takip eden FİMER’in son kullanıcı ziyaretlerindeki amacı sinerjik modellerin, kaynak sektöründe yer alan kullanıcıların hayatlarını nasıl kolaylaştırabileceklerini gösterebilmek. FİMER Demo Günleri kapsamında,
28
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
Eylül ayının son haftasında İstanbul’da başlayan ziyaretler; Ekim ayında ise
Ankara, Adana ve Mersin’de tam gaz devam etti.
DÜŞÜŞE RAĞMEN IRAK 3. BÜYÜK PAZAR OLMAYI SÜRDÜRDÜ Elektrik-elektronik ihracatı 9 ayda 9 milyar doları aştı… İhracattaki artış trendini sürdüren elektrik elektronik sektörü, Ocak-Eylül döneminde geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 6,5 artışla 9 milyar 129 milyon dolarlık ihracata ulaştı. Dokuz aylık dönemde sektörün en fazla ihracat yaptığı ilk üç ülke İngiltere, Almanya ve Irak oldu. Fransa, Türkmenistan, İtalya, İspanya, Azerbaycan- Nahcivan, Rusya Federasyonu ve Cezayir ilk sırada yer alan diğer ülkeler olarak sıralandı. Ocak – Eylül döneminde beyaz eşyalar 2 milyar 630 milyon dolarla toplam ihracattan en fazla payı alan ürün grubu oldu. TV alıcıları ve küçük ev aletlerini de kapsayan elektronik ürünlerin ihracatı 2 milyar 557 milyon dolarla ikinci, elektrik üretim ve dağıtım ekipmanları 2 milyar 282 milyon dolarla üçüncü, kablolar 1 milyar 658 milyon dolarla dördüncü sırada yer aldı. Elektrik-elektronik sektörünün Eylül ayı ihracatı ise yüzde 6,2 artışla 1 milyar 121 milyon dolar olarak gerçekleşti. İngiltere, Almanya, Fransa, Türkmenistan, Irak, Cezayir, Rusya, AzerbaycanNahcivan, Polonya ve İspanya en fazla ihracat yapılan ülkeler olurken, Cezayir’e ihracat yüzde 105 oranında arttı. Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği (TET) Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu, elektrik elektronik
30
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
sektörünün 9 aylık ihracat performansına yönelik olarak şunları söyledi: “Tüm alt ürün gruplarımızda ihracat artışı devam ediyor. Avrupa ülkeleri halen bir numaralı pazarımız olmayı sürdürürken, geçtiğimiz aylarda
önemli kayıpların yaşandığı Irak ve diğer bazı komşu ülkelerde yaşanan kaos ortamının bir an önce son bulması, özellikle elektrik üretim ve dağıtım ekipmanları ile kablo sektörlerinin ihracatını daha yukarıya taşıyacaktır.”
Elektrik-Elektronik İhracatında 2014 Yılı Eylül Ayında En Çok İhracat Yapılan Ülkeler EYLÜL 2013
EYLÜL 2014
DEĞER (USD)
DEĞER (USD)
DEĞER (USD)
İNGİLTERE ALMANYA
152.622.228 107.220.860
161.200.199 135.268.257
5,62 26,16
FRANSA
80.550.384
73.245.960
- 9,07
TÜRKMENİSTAN
35.217.338
55.094.541
56,44
IRAK CEZAYİR RUSYA FEDERASYONU AZERBEYCANNAHCIVAN
79.333.886 26.614.261
55.029.555 54.782.791
- 30,64 105,84
39.417.421
38.758.314
-1,67
36.344.939
38.740.176
6,59
POLONYA
29.872.831
32.738.835
9,59
İSPANYA
34.496.757
29.697.967
- 13,91
ÜLKE
% DEĞİŞİM
Elektrik-Elektronik İhracatında Ocak –Eylül Döneminde En Çok İhracat Yapılan Ülkeler OCAK-EYLÜL 2013
OCAK-EYLÜL 2014
% DEĞİŞİM
DEĞER (USD)
DEĞER (USD)
DEĞER (USD)
1.052.442.813 837.848.974
1.164.515.942 946.922.981
10,65 13,02
IRAK FRANSA
748.781.560 581.145.933
702.226.709 649.616.893
- 6,22 11,78
TÜRKMENİSTAN İTALYA
336.792.148 275.890.925
420.176.831 299.777.595
24,76 8,66
İSPANYA AZERBEYCANNAHCIVAN RUSYA FEDERASYONU
256.055.902
267.644.972
4,53
267.034.393
262.072.655
- 1,86
244.914.591
255.476.658
4,31
CEZAYİR
199.758.851
213.927.445
7,09
ÜLKE İNGİLTERE ALMANYA
Japon-Türk Ortaklığı ile Kalite ve Teknoloji Buluştu 60 bin metrekare kapalı alana sahip Türkiye’nin sektöründeki en büyüğü olarak tanımlanan VİKO’nun Ceo’su Nusret Kayhan Apaydın ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Endüstriyel tesislerinde elektrik enerjisinin aktarılması, kullanılması ve daha kolay sunumu amacıyla çözümler ürettiklerini
belirten Apaydın, VİKO endüstriyel tesislerindeki 750 çalışana ek olarak, sadece VİKO için üretim yapan yan sanayi
organizasyonlarını da dikkate aldığımızda, istihdama doğrudan katkımız 2 bin kişiye ulaştığını söyledi.
Öncelikle VİKO’nun tarihçesinden kısaca bahseder misiniz?
VİKO’nun, 1980 yılında iki kurucu ortak, Cahit Durmaz ve Ali Dağbaşı’nın girişimleri ile 500 metrekarelik mütevazı bir atölyede, grup priz ve elektrik aksesuarları üretimi ile başlayan başarı yolculuğu, bugün 56,000 metrekarelik kapalı alana sahip ve konusunda dünyanın en iyileri arasında gösterilen modern endüstriyel tesislerinde pazar lideri olarak sürmektedir. 2014 yılına geldiğimizde ise yaşadığımız bir stratejik ortaklık süreci sonunda dünya elektronik devi PANASONIC bünyesine katılarak gelecek yolculuğumuzu yeni bir boyuta taşımış olduk. Bizler, misyonumuzu binalarda konfor, güvenlik ve enerji verimliliğini artıran yenilikçi alçak gerilim ürün ve çözümlerini, pazarın öngörüleri doğrultusunda tasarlamak, üretmek ve dünya pazarlarına sunmak olarak tanımlıyoruz. Geçen 34 yıl içerisinde yaptığımız yatırımlarla tesislerimizi, teknoloji tabanımızı, ARGE kapasitemizi, ürün yelpazemizi ve pazar erişimimizi olağan dışı ölçüde geliştirdik. Bugün itibarı ile 25,000’in üzerindeki farklı ürünü Afganistan’d an İsveç’e, Rusya’d an Angola’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada 70’ten fazla ülkeye VİKO Ceo’su Nusret Kayhan Apaydın
32
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
ihraç ediyoruz ve Türkiye dışında Ukrayna, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Gürcistan, Kosova ve Angola gibi ülkelerde pazar liderliği pozisyonlarını elde etmiş bulunuyoruz.
VİKO’nun sektördeki konumu nedir? Cirosu, çalışan sayısı, pazar payı, ihracat oranı, ihracat yaptığı ülke sayısı vb…
VİKO, bugün itibarı ile sektöründe Türkiye’nin en büyük kuruluşu ve açık ara pazar lideri konumundadır. İstanbul Sanayi Odası’nın 2013 verilerine göre ilk 500 büyük sanayi kuruluşu listesinde geçen yıla göre 10 sıra daha yükselerek 318’inci sıraya yerleştik. 2013 ciromuz 328 milyon TL olarak gerçekleşti. 2014 hedef ciromuz ise 385 milyon TL ve yaklaşık %18 büyüme öngörüyoruz. VİKO’nun İstanbul Sancaktepe’d e bulunan, toplam 56 bin metrekare kapalı alana ve 100 milyon adet anahtar-priz üretim kapasitesine sahip tesisi, sektöründe dünyanın en modern ve en önemli tesisleri arasında kabul ediliyor.
Önümüzdeki dönemde kapasite artırma çalışmalarımız devam edecek. VİKO, Türkiye pazarında %50 gibi yüksek bir payla liderliğini sürdürüyor. Satışlarımızın %40’ı, 70’ten fazla ülkeye ihracat şeklinde gerçekleşiyor. Ayrıca pazara pek çok yeni ürün sunmak için AR-GE, tasarım ve markalaşma yatırımlarımız hızla sürüyor. VİKO endüstriyel tesislerindeki 750 çalışana ek olarak, sadece VİKO için üretim yapan yan sanayi organizasyonlarını da dikkate aldığımızda, istihdama doğrudan katkımız 2.000 kişiye ulaşıyor.
VİKO ve PANASONIC birleşmesi nasıl gerçekleşti? Teklif nasıl geldi? Şirket bu teklifi nasıl değerlendirdi? Bu birleşmenin nasıl bir sinerji oluşturması bekleniyor? PANASONIC ve VİKO’ya katkıları neler olacak? Bildiğiniz gibi teknoloji devi PANASONIC, tüm dünyada görsel ve işitsel elektronik cihazlarla tanınıyor. Oysa PANASONIC’in
kurucusu Konosuke Matsushita iş hayatına 1918 yılında, ilk olarak tıpkı VİKO gibi elektrik tesisat malzemeleri üretimi ile başlamış. Şu anda PANASONIC, elektrik anahtarı ve priz sektöründe Asya kıtasında pazar lideri ve dünyada ise ikinci konumda. PANASONIC markası asıl hedefini, uzak Asya’d an batıya doğru pazarını genişleterek 2018’d e yani 100. kuruluş yıl dönümünde bu sektörde dünya liderliğini ele geçirmek olarak belirlemiş durumda. Bu nedenle, hedeflerine daha güçlü ve çabuk erişebilmek için bulunduğumuz coğrafyada bir partner arayışına girdiler. Nihayet 2013 yılında bu bölgenin sektöründe tartışmasız en değerli şirketi VİKO olarak PANASONIC ile yollarımızın kesiştiğini, 2014 yılında ise ortaklığımızın gerçekleştiğini görüyoruz. PANASONIC’in arayış süreci ile VİKO’nun 2013 yılı başında aldığı stratejik ortaklık karar sürecinin çakışması, bu birlikteliğin gerçekleşmesi için gerekli atmosferi oluşturdu. Doğal olarak, VİKO’nun gerek ülkemiz
kuruluşun birleşmesi, oldukça çetin bir değişim sürecini beraberinde getirdi. Böyle bir süreci biz de olanca doluluğu ve hızı ile yaşıyoruz. Ancak, iki kuruluşun değerleri ile kültürleri arasındaki uyum, başarılı bir değişim yönetimi yaşadığımız ve ortaya çıkan sinerjiyle gelecek hedeflerine doğru kenetlendiğimiz bir yapıyı da oluşturmuş durumda.
Önümüzdeki 5-10 yılda VİKO by PANASONIC’i nerede görmeyi umuyorsunuz?
gerekse bölgemizdeki sektörel başarısı ile Türkiye’nin bu coğrafya açısından jeo-politik konumu PANASONIC için cazip şartlar sunuyordu. Çünkü VİKO, sahip olduğu ürün yelpazesi ve pazarları ile PANASONIC’i mükemmel bir şekilde tamamlıyor, bulunduğu konum dolayısıyla çevresindeki BDT ülkeleri, Orta Doğu, Afrika, Balkanlar ve Avrupa’ya erişim imkanı sağlıyordu. İşte tüm bu öne çıkan faktörlerle PANASONIC & VİKO ortaklığının zemini hazırlanmış oldu. VİKO olarak baştan beri, sürdürülebilir büyümemizi sağlarken, kuruluşumuzun sadece mevcut kazanımlarına değil, aynı zamanda geleceği bugünden kurgulayan stratejilere odaklanması gerektiğine inandık. Hedeflerimizi hayata geçirmek, gelecek nesillere ürün, teknoloji ve yeni değerler sunarak daha uzun yıllar bu yolda devam etmeyi sağlamak da ancak çok güçlü bir dünya markası ile yollarımızı birleştirmekten geçmekteydi. Daha ilk görüşmelerden itibaren PANASONIC ile iki kuruluşun kültürlerini ve gelecek stratejilerini birlikte hayata geçirmek için çok güçlü bir
34
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
sinerji yakaladık. Ortaya çıkan bu sinerjinin, VİKO ürünlerini dünya pazarlarına sunmada büyük avantaj oluşturacağına inanıyoruz. Bu arada toplamda 75 milyar USD’lik bir ciroya sahip PANASONIC kuruluşu altında faaliyet gösteren 4 farklı şirket grubunun bulunduğunu söylemeliyim. Bunlar, beyaz eşya ve ev gereçleri grubu, görsel ve işitsel gereçler grubu, otomotiv ve endüstriyel ürünler grubu ile bizim de bağlı bulunduğumuz ekolojik çözümler grubu şeklinde sınıflandırılıyor. Biz VİKO olarak elektrik tesisatları, aydınlatma ürünleri, fan ve havalandırma sistemleri, yangın algılama ve güvenlik sistemleri, güneş enerji sistemleri gibi ürün ve çözümlerin içinde yer aldığı, yaklaşık 17 milyar USD ciroya sahip PANASONIC Eco Solutions grubuna bağlı oluyoruz.
Birleşme sonrasında şirkette nasıl bir değişim yaşandı? Neler değişiyor, nelerin değişmesi bekleniyor? Normal şartlarda çok farklı kültürlere ve iş yapma alışkanlıklarına sahip iki
Önümüzdeki 5-10 yıllık süreçte öncelikli hedefimizi vizyonumuzda da ifade ettiğimiz şekilde, iş alanlarımızda dünyanın lider kuruluşları arasında yer almak ve PANASONIC’in anahtar priz sektöründe dünya birincisi olma hedefine katkı sağlamak olarak konumlandırdık.
Bu yıl şirketin CEO’su olarak en önemli gündem maddeleriniz neler olacak? Hangi konulara, hangi fırsatlara odaklanıyorsunuz?
PANASONIC ile birleşme sonrası tabii ki en öncelikli işim, değişim sürecinin sağlıklı ve verimli bir şekilde yaşanmasını sağlamak. Bunun yanı sıra iş planımızda yer alan cirosal ve karlılık hedeflerimizi realize etmenin yanında özellikle nakit akış yönetiminde ilerleme sağlamak öncelikli gündem maddelerimiz arasında. Ayrıca, yakın coğrafyada ve bizim için önemli pazarlar arasında yer alan ülkelerde son dönemde ortaya çıkan savaş hali, politik ve ekonomik krizlere rağmen bir taraftan risklerimizi yönetirken, diğer taraftan hedeflerimizi nasıl yakalayacağımıza dair stratejik ve taktik planlarımız da yine yoğunlaştığımız diğer konularımız. Fırsatlar tarafında ise PANASONIC ile oluşturacağımız sinerji noktaları, aktif olarak üzerinde çalıştığımız gündem maddelerimizi teşkil ediyor.
Karcher “ISSA/ INTERCLEAN 2014 İstanbul” Fuarında Ziyaretçileriyle Buluştu
Temizlik makineleri sektöründe dünya lideri Karcher, 25-27 Eylül tarihleri arasında WOW Convention Center’d a düzenlenen ISSA/ INTERCLEAN İstanbul Endüstriyel Temizlik Teknolojileri ve Hizmetleri Fuar’ında, lansmanını yaptığı yeni ürünleriyle sektörde fark oluşturacak özel temizlik çözümlerini profesyonellerin beğenisine sundu. Amsterdam, Orlando, Varşova ve Meksika’dan sonra İstanbul’da, Avrasya’nın temizlik sektöründeki öncü firmalarını bir araya getiren ve temizlik profesyonellerini buluşturan ISSA Interclean İstanbul fuarı, katılımcıların büyük ilgisini çekti. Sektörden çok sayıda tedarikçinin
36
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
katılım sağladığı fuarda, sunduğu temizlik çözümleriyle Alman devi Karcher, lansmanını yaptığı yeni teknoloji ürünleriyle oldukça ilgi gördü. Karcher Türkiye ekibi de ziyaretçilerle bire bir ilgilenerek ürün ve hizmetlerimizin kullanım alanları hakkında detaylı bilgi verdi. Temizliğe ihtiyaç duyulan her alandaki talebe cevap verebilecek bir çok ürününün sergilendiği Karcher standında; ISSA Interclean Amsterdam’da inovasyon ödülü alan B 60/10 otomop ve profesyonellere fark oluşturacak temizlik imkanı sunan SGV buharlı temizlik makinesinin lansmanı yapıldı. Kullanıcıların da demo imkânı bulduğu bu yeni ürünlerimiz, üstün
performansı ile profesyonellerden de tam not aldı. Lansmanı yapılan ürünlerin yanı sıra bu fuarda, özellikle dar ve eşyanın çok olduğu iç mekânlarda kullanılmak için tasarlanmış BR 35/12 kompakt zemin otomatı büyük ilgi gördü. Kärcher GmbH Ecomanager ve Temizlik Sistemlerinden sorumlu iş geliştirme mühendisi Christina Dirr, fuarda Kärcher’in yeni Ecomanager sisteminin sunumunu gerçekleştirdi. Personel takibini sağlayan ve temizlik sırasında enerji tüketimini denetleyerek zaman yönetiminin kullanımını en verimli hale getirmeyi amaçlayan sistem, özellikle otel işletmecileri tarafından büyük ilgi gördü.
Yeni
Ürün
Teksan’dan Yeni Ürün: M-BUS Converter Yine %100 Yerli, Yine %100 Teksan
1950’li yıllardan bu yana su ölçüm sistemleri konusunda sektöründe önemli bir oyuncu olan Teksan A.Ş., son dönemde piyasaya sunduğu Isı Sayacı’ndan sonra yine kendi tasarımı ve üretimi olan M-Bus Converter ile piyasaya hızlı bir giriş yaptı. Yaklaşık 60 yıllık deneyime sahip olan Teksan, bu birikimini gelişen teknolojik olanaklarla başırılı bir şekilde harmanlayarak piyasaya sunduğu ürünlerine M-Bus Converter ile bir yenisini daha eklemiş oldu. Su yönetim sistemleri konusunda yaygın olarak kullanılan M-Bus sisteminin öğelerinden biri olan ve Teksan güvencesiyle elektronik dizaynı yeniden yapılandırılan Tek M-Bus Converter ; M-Bus sistemine dahil edilen bütün sayaçların türüne göre, başarılı bir şekilde tüketim bilgisinin aktarımını sağlamaktadır. Tek M-Bus Converter, EN 1434-3 M-Bus haberleşme protokolüyle uyumludur. Bu sayede bu protokole uyumlu olan piyasadaki bütün marka/model sayaç türleri ile
38
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
rahatlıkla kullanılabilir. Hafifliği ve kullanım kolaylığı ile dikkat çeken Tek M-Bus Converter, ergonomik tasarımıyla da montajda rahatlık sağlamaktadır. 3 farklı M-Bus hattının bağlanabildiği Tek M-Bus Converter ile aynı anda 3 farklı hattın okunması gerçekleştirilebilir. Teksan, ürün ile beraber kullanımı çok basit olan okuma programını da vermektedir. Kullanıcı, bu programı bilgisayarına kurduktan sonra Tek M-Bus Converter üzerindeki usb bağlantısıyla istediği her an tüketim verilerini okumaya hazır hale gelir. Ürün üzerinde 2. alternatif bilgisayar bağlantısı, RS232 girişi de bulunmaktadır. Bu giriş ayrıca Teksan’ın yeni üretime geçtiği ve dünyanın herhangibir yerinden veri okumaya imkan veren GPRS modeminin bağlantısı için de kullanılmaktadır. Tek M-Bus Converter, 250 adete kadar haberleşme protokolüne uygun olmak kaydıyla her türlü marka/sayaç ile bağlantı kurabilir ve okumasını yapabilir. Cihaz
üzerinde bilgi/uyarı ledleri bulunmaktadır. Kullanıcı bu ledler sayesinde ürünün düzgün çalışıp çalışmadığını tespit edebilir, arıza durumunda converter üzerindeki uyarı ledlerinden sorunun ne olduğunu öğrenebilir ve veri akışını takip edebilir. Yerli üretim ve yerli tasarım olan Tek M-Bus Converter’in en belirgin özelliklerinden bir diğeri de; kısa devre korumalı olmasıdır. Kurulu bir sistemin herhangibir noktasında kısa devre meydana geldiğinde ürün kendini korumaya alır, arızanın giderilip giderilmediğini düzenli olarak sorgular ve sistem üzerinde arıza giderildiğinde eski çalışma rutinine geri döner. Böylece Tek M-Bus Converter hem kendini hem de sistemi korumaya almış olur. Kalite odaklı üretim felsefesi ve başarılı ar-ge çalışmalarıyla ürün gamına sürekli yeni nesil ürünler katmayı hedefleyen Teksan; köklü geçmişinden aldığı güç ve yenilikçi bakış açısının verdiği enerjiyle yoluna devam etmektedir.
Ayın Nalbur ve Hırdavat Toptancısı
ATAMAN
Ahmet Ataman - Murat Ataman
Teknoloji Tecrübe İle Buluştu Adana’ da teknik hırdavat sektöründe hizmet vermek amacıyla 1983 yılında Ahmet Ataman tarafından kurulan Ataman Teknoloji Şirketinin 2 kuşak işletmecisi Murat Ataman ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Firmanın ulaştığı başarının arkasında,
40
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
müşteri odaklı ve gerçek verimliliği merkez alan bir yönetim sisteminin mevcut olduğunu söyleyen Murat Ataman, “Sistem, sadece maddi kazanımlar için değil, bütün sektörlerin yararlandığı ve yararlanacağı kurumsal değerlerimizin bilinciyle
gelişmektedir. Sürekli gelişen firmamızın başlıca faaliyet alanları teknik hırdavat, el aletleri, inşaat malzemeleri, kaynak ve endüstriyel ürünler, servis ekipmanları, halat ve kaldırma sistemleri, iş güvenlik ekipmanları, yeni eklenen denizcilik ve teknolojik ürünlerdir” dedi.
Ayın Nalbur ve Hırdavat Toptancısı
ATAMAN
yönetim sistemi mevcuttur. Sistem, sadece maddi kazanımlar için değil, bütün sektörlerin yararlandığı ve yararlanacağı kurumsal değerlerimizin bilinciyle gelişmektedir.
Ürün gamınız hakkında bilgi verir misiniz? Bayiliğini almış olduğunuz markaları seçerken neye dikkat edersiniz? Distribütörü ya da bayisi olduğunuz markalar nelerdir?
Öncelikle, Ataman ’ın kuruluşu ve kurumsal yapısı hakkında bilgi verir misiniz?
Firmamız 1983 yılında Adana’ da Ahmet Ataman tarafından teknik hırdavat sektöründe hizmet vermek amacıyla kurulmuştur. 2013 yılı itibariyle İstanbul’da Murat Ataman’ın katılımıyla gelişim ve değişim çerçevesinde ATAMAN Teknolojik Ürünler İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. adıyla faaliyetlerine devam etmektedir. Firmanın ulaştığı başarının arkasında, müşteri odaklı ve gerçek verimliliği merkez alan bir
Sürekli gelişen firmanın başlıca faaliyet alanları teknik hırdavat, el aletleri, inşaat malzemeleri, kaynak ve endüstriyel ürünler, servis ekipmanları, halat ve kaldırma sistemleri, iş güvenlik ekipmanları, yeni eklenen denizcilik ve teknolojik ürünlerden oluşmaktadır. Kendi markalarımız olan ATM TECH, ATAMAX ve İMBAT ile iş ortaklarımıza kaliteli ve ileri teknoloji ile üretilen ürünler sunuyoruz. 2015 itibari ile Hollanda menşei FERM elektrikli aletler Türkiye distribütörlüğünü yürüteceğiz.
Sektördeki tüketici ihtiyaçlarını tespit ederken nelere dikkat ediyorsunuz? Tanıtım faaliyetleri kapsamında neler yapıyorsunuz?
Yurtiçinde oluşturulan lider satışpazarlama ağı ile Türkiye markası haline gelen firmamız 8 kişilik aktif satış ekibi ve 30 üzerindeki çalışanı ile
hizmet verdiği müşterilerine; çözüm ortaklığı, yüksek kalite ve üstün teknolojik fırsatlar sunmaktadır. Firmamız kuruluşundan buyana sürekli profesyonel ve yenilikçi bir pazarlama anlayışı içerisinde koşulsuz müşteri mutluluğunu iş ortaklarımızla paylaşmayı amaç edinmiştir.
İhracat çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? 2014 yılı sonu ihracat hedefleriniz nelerdir? İstanbul merkezli satış & pazarlama ağımız ile Dünyanın kabul görmüş marka ürünlerin yurtdışında satış ve pazarlamasını yapmaktayız. Dünya markalarından oluşan ürün gruplarımızın satış ve pazarlamasının yanında ATM TECH, ATAMAX ve İMBAT gibi kendi markalarımızla ürün çeşitliliğini her geçen gün geliştirerek ve yeni markalarında distribütörlüğü ile birlikte ihracat rakamlarımızı arttırmayı hedeflemekteyiz.
Uzak Doğu menşeili ürünlerin sektöre olan etkisinden bahseder misiniz? Uzakdoğu ofisimiz ile Dünyanın ulusal ve uluslararası kalite ve güvenlik standartlarına uygun olmak şartıyla ithal ettiğimiz ve üretim yaptırdığımız özel ürünler ile yurtiçinde olduğu gibi yurtdışında üretim, sevkiyat, güvenlik ve kalite kontrollerini yapmaktayız.
Ayın Nalbur ve Hırdavat Toptancısı
ATAMAN
Stok durumunuzu ayarlamada hangi kriterlere dikkat ediyorsunuz?
Stok durumunu hareketleri ve CRM için ciddi bir bilgi işlem ve yazılım yatırımı yaptık ve gelişimi için hala yatırımdan kaçınmıyoruz.
Pazar payın arttırmak için neler yapıyorsunuz? Bir yol haritası mevcut mu?
Her geçen gün pazar payını arttıran firmamız, alanında sadece Türkiye sınırları içinde değil, bölgesel ve küresel ölçekte de yükseltmeyi hedeflemektedir. Özellikle sektöründe bölgesel bir lider olma vizyonunu ortaya koymaktadır.
Satış sonrası hizmet ile ilgili hangi olanaklar sunuyorsunuz?
Çağrı merkezimiz ile müşteri problemlerini dinliyor ve en kısa sürede onlara çözümler sunmaya çalışıyoruz.
Ekonomik kalkınma bölgesel yapı marketleri nasıl etkiledi? 2014 yılsonu beklentileriniz nelerdir? Uluslararası zincir yapı marketler ülkemizden çıkarken, bölgesel yapı marketlerin sayısı her geçen gün artış göstermektedir. Ülkemizdeki bölgesel birçok yapı market ile çalışıyoruz yakında zincir yapı marketler ile çalışmayı planlamaktayız.
Ticarette hangi kriterlere önem veriyorsunuz? Müşterileriniz ile çalışma prensiplerinizden bahseder misiniz?
Firmamız hizmetlerini her zaman için kalıcı müşteri memnuniyeti ve güven ilkelerini temel alarak sunmaktadır. Bunun sonucunda da Türkiye ve Dünya ölçeğinde birçok saygın firmalar ve markalar ile çalışmaktadır.
İşletmenizde 2 kuşak olarak siz iç başındasınız. 3 kuşak işletmeye devam edecek mi? Türkiye’deki ikinci ve üçüncü kuşak işletmeciliği nasıl
değerlendirirsiniz?
Atalarımızdan aldığımız tecrübe ve güvenle, yeni kuşaklara işlerimizi aktaracağımızı düşünüyorum. Dünyada 100 yılı aşan birçok işletme mevcut ancak ülkemizde firmalar kurumsal bir yapıya sahip olamadığı için 2. veya 3. kuşağa devir eden işletme sayısı çok az sayıda. Bu nedenle kurumsallaşmaya ve insan kaynaklarına çok daha fazla önem verilmesini gerektiğini düşünüyorum.
Nalbur ve hırdavat sektörünü değerlendirir misiniz? Sektörün geleceği ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Sektörümüzün ortak çalışma yapacağımız veya bilgi alışverişinin bulunabileceğimiz bir kuruluş veya dernek yok. Sektörümüzün temel sorunu bilgisizlik bu konu ile ilgili arkadaşları ortak çalışmaya davet ediyorum.
Toparlamak gerekirse son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Dünya çapındaki gelişmelere hızla uyum sağlayarak sektöründe Türkiye’deki değişimin öncüleri arasında yer almayı amaçlamaktayız. Bu nedenle sürekli teknolojiye ve insana yatırım yapıyoruz. Daha güçlü ve istikrarlı bir Türkiye için, daha çok çalışmalıyız…
42
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
Nilfisk-Advance İş Geliştirme Müdürü Fatih Durgun
Temizlikte Nilfisk Güvencesi Müşteri gereksinimlerini karşılayan yüksek kaliteli ürün ve hizmetler ile birlikte toplam temizlik maliyetlerini azaltmayı temel unsur edinen NilfiskAdvance’in İş Geliştirme Müdürü Fatih Durgun ile bir röportaj yaptık.
Öncelikle Nilfisk-Advance’in Türkiye faaliyetlerinden ve kurumsal yapısından bahseder misiniz?
1906 yılında Danimarka’d a kurulan Nilfisk-Advance yüzyılı aşkın süredir temizlik ekipmanları sektöründe önde gelen üreticilerinden biridir. Amerika, Avrupa ve Asya’d a kurulu üretim tesisleri, 45 ülkede kendi satış şirketleri, 70’d en fazla ülkede de distribütörleri ile NilfiskAdvance global bir markadır. Tüm dünyada sahip olduğu farklı markaları, sağlam ve dayanıklı ürünleri ile pazarda çok iyi bilinen bir firma olan Nilfisk-Advance,
44
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
Türkiye operasyonu da 2005 yılında kurduğu kendi satış şirketi ile Türkiye’d e yürütmektedir. Türkiye pazarındaki büyüme planları çerçevesinde 2013 yılında Rottest markasını da bünyesine katarak yatırımlarını hızlandırmıştır.
Ürün gruplarınız ve ürün özelliklerinizin hakkında bilgi verir misiniz? Nilfisk-Advance, farklı müşteri gruplarının ihtiyaçlarını değişik model ve ürün çeşitliliği ile tam olarak karşılayan profesyonel ve endüstriyel temizlik makinelerini pazarda satmaktadır. Özellikle Türkiye şartlarındaki yoğun kullanıma uygun özellikler taşıyan zemin yıkama ve bakım makinaları, dış alan süpürücüleri, ticari ve endüstriyel vakum makinaları, basınçlı su ile yıkama makinaları önde gelen ürünleridir.
Temizlik sektörüne sunduğunuz çözümler ve yeni ürünler hakkında bilgi verir misiniz?
Nilfisk-Advance, temizlik endüstrisinde yenilikçi özellikleri ve bu özellikleri sayesinde müşterilerine sağladığı yüksek verimlilik ile her zaman öne çıkmıştır. Örneğin dünyanın ilk hibrit kombine temizlik makinesini Nilfisk piyasaya sunmuştur. Tam 42 dB(A), ultra sessiz elektrikli süpürge olan GD 930Q modeli, sese en hassas olan hastane, ofis binaları, kütüphaneler gibi yerlerde rahatsızlık vermeden temizlik yapılabilmesini mümkün kılar. Ya da aynı çok amaçlı dış alan makinesi ile yolları süpürüp, çimleri biçip karlı yolları temizleyip tuzlayabilirsiniz. Üstelik tüm bu farklı görevlerin arasında geçiş yapmak için yalnızca 1 dakikaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu tür özellikler, müşterilerimizin
işlerini çok daha hızlı ve verimli yapabilmesine olanak sağlarken, aynı zamanda paradan da tasarruf etmelerine yardımcı olur.
Piyasadaki ürünlerinizin uzun vadede varlığını sürdürebilmesi için ne gibi konulara önem veriyorsunuz?
Ürünlerin satışı kadar şirketimiz satış sonrası hizmetler için de profesyonel bir hizmet sunmaktadır. Mobil servislerimiz kadar tüm Türkiye çapında yaygın olarak faaliyet gösteren profesyonel servislerimiz vasıtası ile tüketicilerin ihtiyaçları karşılanmaktadır. %90’ın üzerinde parça bulunurluğu ile ürünlerimizin arıza yapsa dahi, en kısa zamanda hizmete geri dönmesi için büyük çaba sarf ediyoruz. Amacımız müşterilerimizin temizlik verimliliğini en üst düzeye çıkarmak ve daha çok kar etmelerini sağlamak.
Pazarlamada dikkat ettiğiniz hususlar nelerdir? Bayilik çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Türkiye geniş bir coğrafya, burada müşterilerimize en hızlı hizmeti sağlamak için bayilerimiz bizim için çok önemli. Bu nedenle yurt genelinde
geniş bir bayi ağına sahibiz. Ayrıca kendi satış uzmanlarımız da belirli bölgelerde çalışmalarını sürdürüyorlar.
bir sektör bu nedenle bir önümüzdeki yıllarda sektörde sürekli bir büyüme bekliyoruz.
Nilfisk markası hangi alanlarda öne çıkıyor? Satış sonrası hizmetler hakkında bilgi alabilir miyim?
Teknolojik gelişmeler sektörünüze nasıl yansıyor? Nilfisk Ar-Ge çalışmalarına ne kadar bütçe ayırıyor?
Nilfisk olarak makinelerimizin, müşterilerimiz için ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Makinelerin arızalanmasının bir oto yıkamacı, fabrika veya restoran için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bu nedenle satış sonrası hizmetlere büyük yatırım yapıyoruz. Türkiye genelinde mobil servislerimiz ve bayi servislerimiz var. Bu sayede makinelerimizin her daim çalışarak müşterilerimize hizmet etmesini sağlıyoruz. Bizim gerçek farkımız bu.
Nilfisk Türkiye ofisinin, 2014 yılsonu hedefi nedir? 2014 yılı temizlik sektörü açısından nasıl geçti? Sektörün öncelikli sıkıntısı nedir? Değerlendirebilir misiniz?
2014’teki yılsonu hedefimiz, geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirdiğimiz büyüme oranlarının üzerinde büyüme oranlarını yakalamak. Temizlik sektörü, Türkiye’de büyümeye çok açık
Teknolojik gelişmeler, temizlik makinelerinde daha yüksek verimlilik, daha kapsamlı uygulamalar, daha dayanıklı makineler ve daha düşük maliyet olarak müşterilerimize yansıyor. Yüksek teknolojiyle üretilmiş bir basınçlı yıkama makinesi durmaksızın hizmet vereceği için sahibine daha çok para kazandırırken çok düşük ses düzeyine sahip bir süpürge ofis ortamında insanları rahatsız etmeden temizlik yapılmasına olanak verir. İleri teknoloji filtrelemeye sahip bir endüstriyel süpürge iş güvenliğini garanti altına alırken hibrit bir temizlik makinesi kullanıcıların toplam sahip olma maliyetini büyük ölçüde düşürür. Nilfisk, Ar-Ge çalışmalarına çok büyük bir yatırım yapıyor. Dünyanın birçok ülkesinde Ar-Ge tesislerimiz bulunuyor. Her tesiste farklı ürün grupları üzerine yoğunlaşmış ekipler var.
Konut Satış İstatistikleri, Eylül 2014 Türkiye’de 2014 Eylül ayında 115 786 konut satıldı Türkiye genelinde konut satışları 2014 Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %13,2 oranında artarak 115 786 oldu. Konut satışlarında, İstanbul 20 923 konut satışı ile en yüksek paya (%18,1) sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u, 12 615 konut satışı (%10,9) ile Ankara, 7 103 konut satışı (%6,1) ile İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 10 konut ile Hakkari, 12 konut ile Ardahan ve 45 konut ile Şırnak oldu.
İpotekli konut satışları 2014 Eylül ayında 43 144 olarak gerçekleşti Türkiye genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %14 oranında artış göstererek 43 144 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışın payı %37,3 oldu. İpotekli satışlarda İstanbul 9 286 konut satışı ve %21,5 pay ile ilk sırayı aldı. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli satış payının en yüksek olduğu il %47,1 ile Tokat oldu.
satışının en az olduğu il, 9 konut ile Ardahan oldu.
satışlarında da İstanbul 11 476 konut satışı ve %18,3 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’d aki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı %54,8 oldu. Ankara 7 458 konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara’yı 4 318 konut satışı ile İzmir izledi.
Konut satışlarında 53 039 konut ilk defa satıldı
Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre %13,4 artarak 53 039 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı %45,8 oldu. İlk satışlarda İstanbul 9 447 konut satışı ile en yüksek paya (%17,8) sahip olurken, İstanbul’u 5 157 konut satışı ile Ankara ve 2 795 konut satışı ile Antalya izledi.
Yabancılara 2014 yılı Eylül ayında 1 857 konut satışı gerçekleşti
Yabancılara yapılan konut satışlarında, Eylül 2014’te ilk sırayı 590 konut ile Antalya aldı. Antalya ilini sırasıyla 546 konut satışı ile İstanbul, 144 konut satışı ile Aydın, 112 konut satışı ile Muğla, 96 konut satışı ile Mersin ve 87 konut satışı ile Bursa izledi.
İkinci el konut satışlarında 62 747 konut el değiştirdi Türkiye genelinde ikinci el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %13,1 artış göstererek 62 747 oldu. İkinci el konut Konut satış sayıları, 2013-‐2014
Diğer satış türleri sonucunda 72 642 konut el değiştirdi
Diğer konut satışları Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre %12,7 oranında artarak 72 642 oldu. Diğer konut satışlarında İstanbul 11 637 konut satışı ve %16 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’d aki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %55,6 oldu. Ankara 7 071 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara’yı 4 256 konut satışı ile Antalya izledi. Diğer konut
48
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
Satış şekline göre konut satışı, Eylül 2014 Satış durumuna göre konut satışı, Eylül 2014
Philips Aydınlatma Pazarlama Direktörü Hakan Payzun
84 Yıldır Türkiye’nin Hizmetinde “Philips” 84 yıldır Türkiye’d e kesintisiz faaliyet gösteren Philips’in Türkiye Aydınlatma Pazarlama Direktörü Hakan Payzun’d an şirketin yapısı ve çalışmaları hakkında bilgiler aldık. Sağlık, aydınlatma ile tüketici ürünleri olmak üzere 3 ana sektörde faaliyet gösterdiklerini belirten Hakan Payzun, “120 yıl önce ilk Philips ampulü ürettiğimiz günden bu yana inovasyon ve insan odaklı yaklaşım Philips’in temel taşı olmuştur” dedi.
Öncelikle Philips’in kurumsal yapısı ve Türkiye faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Hollanda kökenli Royal Philips güncel yenilikler ile insanların yaşamlarını iyileştirmeye odaklı, bir Sağlık ve İyi Yaşam şirketidir. Philips, tüketici anlayışını temel alarak “innovation and you”
50
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
marka vaadiyle teknoloji ve tasarımı insan odaklı çözümler ile bütünleştirmektedir. Merkezi Hollanda’d a bulunan Philips’in dünyada 100’d en fazla ülkede toplam 112 bin çalışanı bulunmaktadır. 2013 yılında 23.3 milyar Euro tutarındaki satışlarıyla şirket, kalp sağlığı, akut bakım ve evde sağlık bakımı, enerji verimli aydınlatma çözümleri ve yeni aydınlatma uygulamaları ile erkek tıraş ve bakım ürünleri ve ağız sağlığı ürünlerinde pazar lideridir. Philips Türkiye’d e ise 84 yıldır kesintisiz faaliyet gösteriyor ve Sağlık, Aydınlatma ile Tüketici Ürünleri olmak üzere 3 ana sektöre odaklanacak şekilde yapılanmıştır.
Ürün gruplarınızdan ve ürün özelliklerinizden bahsedebilir misiniz?
Philips Aydınlatma dış mekan, iç
mekan, ofis, perakende, sağlık, eğlence, otomotiv, otel, endüstri ve ev aydınlatması olmak üzere farklı segmentlerde ürün ve hizmetler üretmektedir. Türkiye’d e komple aydınlatma çözümleri sunan tek firma olan Philips; ev, mağaza, yol, ofis, fabrika gibi pek çok iç ve dış mekana ve farklı segmentlere yönelik enerji tasarruflu aydınlatma çözümleri geliştirmektedir. Bunların yanı sıra mimari ve dekoratif konsept tasarımları ve çözümler de sunan Philips Aydınlatma, profesyonel alanların dışında, Massive, Lirio, Eseo ve Trio markaları ile ev armatürleri pazarında aktif rol oynamaktadır. Avizeden armatüre, masa lambasından bahçe aydınlatmasına kadar binlerce ürün çeşidini tüketicilerin beğenisine sunan Philips’in Ar-Ge ve ürün geliştirme çalışmaları, misyonu
içerisinde büyük bir öneme sahiptir. Özellikle geleceğin aydınlatma çözümü LED konusunda sektörde öncü bir konumda olan Philips’in yeni geliştirilen ürünlerinin oldukça büyük bir bölümü LED teknolojisi esaslıdır.
Aydınlatma sektörüne sunduğunuz çözümler ve yeni ürünler hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye’d e komple aydınlatma çözümleri sunan tek firma olarak; ev, mağaza, yol, ofis, fabrika gibi pek çok iç ve dış mekana ve farklı segmentlere yönelik enerji tasarruflu aydınlatma çözümleri geliştiriyoruz. Bunların yanı sıra mimari ve dekoratif konsept tasarımları ve çözümler de sunuyoruz. Yeni nesil aydınlatma sistemlerimizle, daha yüksek kaliteli ışık sunarken, yüzde 80’e varan oranlarda enerji tasarrufu sağlayabiliyoruz. Bu kapsamda teknolojik altyapıyı değiştirme ve yeni kablolama işlemlerine ihtiyaç duyulmadan hali hazırdaki aydınlatma sistemlerine entegre edilen bir yapıya sahip olan ürünlerimizle, bakım süreleri
ve sıklığının düşürülmesi ve ürünlerin ilk satın alma veya tüm ömürleri boyunca ortaya çıkan maliyetlerinin düşürülmesi gibi unsurlara yönelik sunduğumuz avantajları, sağladığımız yüzde 80’e varan enerji verimliliği ile birleştiriyoruz.
Piyasadaki ürünlerinizin uzun vadede varlığını sürdürebilmesi için ne gibi konulara önem veriyorsunuz?
Araştırmaya dayalı inovasyon Philips’in can damarı. İcat yapmak ve teknolojiyi insanların hizmetine sunmak bizim için bir tutku. İnsanların karşılaştığı kilit zorluklara hitap eden iddialı inovasyon hedefleri formüle ederek insanlar için önem taşıyan etkili çözümler oluşturmaya iştirak etmeleri için bilim insanlarımıza ve ortaklarımıza ilham kaynağı oluyoruz. Yeni ürün ve teknolojilerin geliştirilmesinde bilimsel araştırmanın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Philips Araştırma, geçtiğimiz yüzyılın ilk on yılına damgasını vuran önemli birçok inovasyona imza attı.
Philips ürünleri hangi alanlarda öne çıkıyor?
Philips olarak amacımız: mükemmel ışık kalitesi ile görünürlüğü ve görüş konforunu artırmak, enerji verimli aydınlatma çözümleri ile enerji tüketimini ve maliyetleri azaltmak ve çevreye özen göstererek karbon emisyonlarının ve doğaya zarar veren maddelerin kullanımının azaltılmasına yardımcı olmak. Bunun yanında yeni nesil LED, enerji verimli halojen ve Enerji tasarruflu ampul (CFLi) gibi alternatif aydınlatma çözümlerini tüketicilerimizin hizmetine sunmaktayız. Ayrıca tüm profesyonel müşterilerinin aydınlatma ihtiyaçlarını karşılamak için, verimli ürün gamının üretim kapasitesini de arttırdık. Avrupa Birliği, enerji verimliliği ve karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik çalışmalarına hızla devam ederken Philips de yeni düzenlemelere uygun çözümleri hızlı bir şekilde hayata geçirmektedir. Verimsiz şeffaf ampul kullanımının sona erdirilmesi, enerji verimliliğinin artması ve karbon emisyonlarının azaltılmasına
önemli katkıda bulunmaktadır. Philips dış mekânlarda LED teknolojisinden faydalanarak şehirlerde yol ve yaya güvenliğini artırma, gece aydınlatmasında yaşanan düzensizlikleri azaltma ve önemli oranda enerji tasarrufu sağlama konularında şehir yönetimlerine de destek olacak yenilikler sunmaktadır.
Philips Türkiye ofisinin, 2014 yılsonu hedefi nedir?
Philips farklı stratejik alanlarda 40’a yakın iş kolunda faaliyet gösteren büyük bir teknoloji şirketidir. Bu iş kollarının yarısından fazlasında da dünya lideriyiz. 120 yıl önce ilk Philips ampulü ürettiğimiz günden bu yana inovasyon ve insan odaklı yaklaşım Philips’in temel taşı olmuştur. Philips olarak vizyonumuzu 2025 yılına kadar her yıl 3 milyar insanın hayatını iyileştirmek olarak tanımladık. 2014 yılında da hem küresel ölçekte hem de Türkiye özelindeki hedefimiz insanların hayatını iyileştiren inovasyonlar ile büyümemizi sürdürmek ve performansımızı artırmak. Önümüzdeki dönem Türkiye özelindeki stratejik planlarımız arasında pazardaki yeteneklerimizi güçlendirerek liderlik alanlarımızı
52
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
genişletmek, tüm sosyal paydaşlarımıza artı değer oluşturacak ürün ve çözümleri sunmak için müşteri odaklı ve operasyonel mükemmelliği temel alan “Accelerate” iş modelimizi hayata geçirmek yer alıyor.
Satış sonrası hizmetler hakkında bilgi alabilir miyim?
Müşterilerimiz Tüketici Danışma Hattımıza (0850 2227445) ulaşarak ürün bilgileri, arıza bildirimleri gibi konularda taleplerini iletebilmektedir. Ürünlerimizin garanti süreleri gözetilerek ürün desteği Müşteri Hizmetleri Bölümü tarafından sağlanmaktadır. Profesyonel ürünler için, talep edilmesi durumda, bakım-onarım ve garanti süresi uzatma konularında katma değerli servis hizmetleri sunulabilmektedir.
Teknolojik gelişmeler sektörünüze nasıl yansıyor? Ar-Ge çalışmalarına ne kadar bütçe ayırıyorsunuz? Sektördeki en önemli trendler dijitalleşme ve yeşil ürünler. Kısıtlı enerji kaynakları, iklim değişikliği, şehirlerdeki nüfus artışı, enerji fiyatlarındaki artış ve ekonomik büyüme gibi global trendler tüm dünya ve Türkiye nüfusunu
etkiliyor. Bu noktada, enerji verimli aydınlatma çözümleri ve yeşil ürünler global sürdürülebilir gelişmeyi sağlamada önemli bir rol oynuyor. Philips global olarak, 2013 yılında Ar-Ge çalışmalarına 1.7 milyar Euro (satışların yüzde 7.4’ü) yatırım yaptı. Şirket hali hazırda 59 bin patent hakkı ve 81 bin tasarım hakkına sahiptir.
2014 yılı için elektrik sektörünü değerlendirebilir misiniz? Sektörün öncelikli sıkıntısı nedir?
Elektrikte ileri teknoloji kullanımın artması ve İnşaat sektörünün son yıllardaki gelişimiyle birlikte; konut, otel, alışveriş merkezleri, hastane, okul gibi yapılarda iç mekân tasarımlarına verilen önemin artması, aydınlatma sektörüne duyulan talebi artırıyor. Aynı zamanda mekânlarda estetiğe verilen önemin yanında enerji tasarrufu sağlamaya yönelik çalışmalar da ihtiyacı artıran unsurların başında geliyor. Bu nedenle 2014 yılını aydınlatma sektörü açısından oldukça iyi biteceğini, sektördeki büyümenin süreceğini, özellikle enerji verimli aydınlatma çözümlerine dönüşüm kapsamında pazarda hareketlilik olacağını öngörüyoruz.
Cırt Cırt Bantlarla Taşınmak Daha Kolay Ev taşıyanların hayatı Command çerçeve askıları ve cırt cırt bantlarla kolaylaşıyor 3M Command™ askı ve bantlar, çivi çakıp delik açmaya gerek kalmaksızın resim, poster, çerçeve gibi yeni taşındığınız evin duvarlarına farklı bir hava katacak dekorasyon unsurlarını kolayca uygulamanızı sağlayan yenilikçi bir çözüm sunuyor. Çift taraflı yapışkanlı bantlar ile uygulanan 3M Command™ askılar, duvarlara zarar vermeden çıkarılabiliyor ve yedek bantları sayesinde çeşitli yüzeylerde defalarca kullanılabiliyor. İnovatif çözümleriyle hayatı kolaylaştıran ve yenilikçi binlerce ürün geliştiren 3M, evini taşıyan ya da dekorasyonunda değişiklik yapmak isteyenlere Command™ Cırt Cırt Bant ve Askılar ile büyük bir kolaylık sağlıyor. Yaşanan duvarlara zarar verme endişesi, Command™ ürünleri ile ortadan kalkıyor. Yeni evin duvar dekorasyonu Command™ Cırt Cırt Bant ve Askılar ile çok kolay oluyor. Command™ Cırt Cırt Bantlar duvarlarına zarar vermeden tablo ve fotoğraf asmak ve asılan eşyaların yerini değiştirmek isteyenlere esnek kullanım seçenekleriyle cazip bir çözüm sunuyor. Farklı boy seçenekleri olan ürünler, 7 kg’a kadar ağırlık taşıyabiliyor ve çıkarıldığında duvara zarar vermiyor. Çift taraflı yapışkanlı bantlar ile uygulanan Command™ çerçeve askıları da yine benzer şekilde evlerde duvarlara zarar vermeden dekorasyon yapabilmek için alternatifler sunuyor. İstenildiğinde, iz bırakmadan çıkarılabilen Command™ askılar, duvarlarda çivi deliği oluşturmaması sayesinde
54
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
uygulama kolaylığı sağlıyor. Command™ Çerçeve Askıları’nın arkası ipli çerçeveler ve asma aparatlı çerçeveler için olmak üzere iki farklı seçeneği bulunuyor. Command™ Çerçeve Askıları, istenildiğinde kullanıldığı yüzeyden çıkarılıp Command™ çift taraflı yedek bantlar ile farklı yüzeylerde defalarca kullanılabiliyor. Her bir çerçeve askısı 2 kg’a kadar ağırlık
taşıyabiliyor. Her pakette 1 adet askı ve 2 adet çift taraflı yapışkan bant bulunuyor. Ayrıca Command™ Yedek Bantlar, askıların tekrar tekrar kullanılabilmesine olanak veriyor. Command™ ürün grubunda çerçeve askıları ve cırt cırt bantlar dışında metal, orta, büyük ve mini boy gibi ihtiyaca yönelik farklı dekoratif askı çeşitleri bulunuyor.
Türkiye Üretiminin Yüzde 95’ini 16 Firma Gerçekleştiriyor Elektrik Makineleri sektörünün üretiminin büyük bir bölümü, haberleşme altyapısı, şebeke ve enerji sektörü iletim-dağıtım ve üretim yatırımlarına yönelik olarak gerçekleştiriliyor. Sektörün iç talebinin büyük bir kısmını ise elektrikli teçhizat, elektrik motoru, jeneratör ve transformatör ile elektrik dağıtım ve kontrol cihazları alt dalları oluşturuyor. Türkiye’d e elektrikli makineler üretimi, küçük işletmelerde, dağınık biçimde ve tek bir ürün üretilerek başlıyor. Bu tesislerde öncelikle tüketim ve dayanıklı tüketim malları üretiliyor. Ülkede planlı kalkınmaya geçişten sonra ara ve yatırım malı niteliğindeki makine ve teçhizat üretimi önem kazanıyor. Bunu sağlayacak yatırımlar destekleniyor ve
56
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
korunuyor. Bu şekilde devletin sağladığı teşviklerle diğer sanayi dallarının yanı sıra elektrikli makineler sektörü sanayi de bilgi ve sermaye birikimine sahip olarak ciddi boyutlarda gelişiyor. Türkiye elektrikli makineler sanayinde yaklaşık 5 bin imalatçı faaliyet gösteriyor. Sektördeki istihdam ise 56 bin kişiyi buluyor. İzole edilmiş tel ve kablo ile elektrikli teçhizat
alt sektörleri ise elektrikli makineler ana sektörünün üretimde ağırlıklı paya sahip dalların başında geliyor. Sektör içerisinde izole edilmiş tel ve kablo, elektrikli teçhizat ve elektrik motoru, jeneratör ve transformatörler alt gruplarından oluşan ağırlıklı yapının devam edeceği tahmin ediliyor. Ayrıca, sektör üretiminin büyük bir
bölümü, haberleşme altyapısı şebeke ve enerji sektörü iletimdağıtım ve üretim yatırımlarına yönelik olarak gerçekleştiriliyor. Sektörün iç talebinin büyük bir kısmını elektrikli teçhizat, elektrik motoru, jeneratör ve transformatör ile elektrik dağıtım ve kontrol cihazları alt sektörleri oluşturuyor. Elektrikli makineler imalat sanayi üretiminde en yüksek payı alan kablo sektöründe 374’ün üzerinde firmanın faaliyet gösterdiği tahmin ediliyor. Doksanlı yılların başında ekonominin tümünde yaşanan dışa açılma süreci, Türkiye’d e elektromekanik sanayinin kurulan ilk dallarından olan kablo sanayini de etkiliyor ve sektördeki firmalardan birçoğu tarafından teknoloji transferi gerçekleştiriliyor. Türkiye kablo sanayi son yıllarda yabancı sermayeli şirketlerin getirdiği know-how ile ileri ülkelerin seviyesine ulaştı. Kablo sektöründe bugün küçük işletmelerin yanı sıra orta ve büyük işletmeler de yer alıyor. Türkiye üretiminin yüzde 95’i sektörde ön planda olan dış rekabete açık teknik bilgi ve teçhizatı yeterli görülen 16 büyük firma tarafından gerçekleştiriliyor. Bugün Türkiye’d e enerji kabloları ve her çeşit haberleşme kabloları üretilebiliyor. Haberleşmede en
son teknoloji ürünü olan fiber optik kablonun yurtiçi üretimine 90’lı yılların başlarında başlanıyor. Bu kabloların üretimine halen birkaç büyük firma tarafından devam ediliyor. Yüksek gerilim kabloları üreten büyük ve orta boy işletmelerde teknoloji ve kalite ortalamanın üzerinde bulunuyor. Küçük tesislerin yüzde 30’unun rekabete hazır olduğu kablo sektöründe talebin büyük ölçüde bağımlı olduğu TEAŞ, TEDAŞ ve hatta PTT gibi büyük yatırımcı kuruluşların son yıllarda yeterli yatırım yapmamalarının iç piyasada durgunluk oluşturduğu ifade ediliyor. Bu durum, kablo üreticilerini ihracata yöneltiyor.
Transformatörlerin Mühendislik Kalitesi AB ile Yarışıyor
Güç ve dağıtım transformatörleri ile ölçü transformatörlerinin üretimi Türkiye’d e etkin bir biçimde gerçekleştiriliyor. Türkiye’d e güç ve dağıtım transformatörlerinin üretimini gerçekleştiren 9 büyük ve orta ölçekli firmaların kapasitesi, 27.000 MVA’yı buluyor. Güç transformatörlerinin mühendislik kalitesinin AB ülkelerine eşdeğer olduğu Türkiye’d e 400 kV ’a kadar olan ölçü trafolarının üretimi 12 büyük firma tarafından yapılıyor.
Elektrik Motorları Üretimin Önemli Bir Bölümünü Oluşturuyor
Elektrik motorları sanayi, elektrikli makineler üretiminin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Ev aletlerine yönelik küçük kapasiteli motorların üretimi, 9 orta ölçekli firma tarafından yapılıyor. Ayrıca Türkiye’d e 160 kW ’a kadar yüksek kapasiteli elektrik motorlarının üretimi gerçekleştiren birkaç firma da bulunuyor. Orta voltaj kesiciler, röleler, düşük voltajlı pano ve hücrelerin seramik yalıtkanların jeneratör, kontaktör, sigorta, iç tesisat malzemeleri ve aydınlatma malzemeleri gibi önemli elektrik ekipmanlarının üretimi orta ve büyük ölçekli firmalar tarafından başarıyla gerçekleştiriliyor.
Türk Firmalar Uluslararası Projelerde Boy Gösteriyor
Elektromekanik imalat sanayindeki bilgi birikimi ve deneyim, elektrik sektörünün mühendislik, proje ve müteahhitlik hizmetleri alanlarında da bulunuyor. Türkiye’d e elektrik enerjisi üretim, iletim ve dağıtımının her aşamasında uluslararası düzeyde hizmet verebilen çok sayıda proje ve taahhüt kuruluşu yer alıyor. Bunların pek çoğu, yurtiçi
olduğu kadar yurtdışı deneyime de sahiptir. Sektörde alçak gerilim sistemlerinde 420 kilovolt gerilim kademesine kadar her türlü santral, enerji hattı, dağıtım sistemleri ve endüstriyel tesislerin anahtar teslimi hizmetlerini veren yüzü aşkın Türk firması yer alıyor. Halen Türkiye’d e alçak ve orta gerilim şehir şebekeleri ile 170 kilovolt ve 420 kilovolt’luk transformatör merkezlerine ilişkin müteahhitlik işlerinin tamamı ve yüksek-çok yüksek gerilimli enerji iletim tesislerinin inşaat taahhüt hizmetlerinin büyük bölümü Türk firma ve mühendisleri tarafından gerçekleştiriliyor.
Kablo ve Transformatör İhracatta Başı Çekiyor
Türkiye’nin elektrikli makinelerde 2009 yılı ihracatı, 4.4 milyar dolar olarak gerçekleştiriliyor. İzole edilmiş tel ve kablo ile elektrik transformatörleri ve elektrikli ev cihazları ihracatta önem arz eden gruplar arasında başı çekiyor. İhracat açısından sektör toplamı içerisinde ağırlıklı bir paya sahip olan izole edilmiş tel ve kablo ile transformatörler ve elektrikli ev cihazlarından oluşan yapının devam edeceği tahmin ediliyor. Elektrikli makineler sektör ihracatından en büyük payı izole tel ve kablo alt sektörü alıyor. İzole tel ve kablolar, 2009 yılındaki 1.4 milyar dolarlık
58
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
ihracat hacmiyle en önemli kalemi oluşturuyor. Söz konusu ihracatın büyük bir bölümü ise genelde AB ülkelerine (yüzde 45) yapılıyor. İngiltere, Irak, Belçika, Almanya, Suudi Arabistan, İsrail, İtalya, Libya, Türkmenistan, ve İsveç Türkiye’nin kablo ihracatında ağırlığı olan ülkeler arasında yer alıyor. Elektrikli makineler sanayi ihracatının en önemli bölümünü oluşturan kablo ve emaye tellerde mevcut teknoloji, kalite ve kapasite ile dış piyasalarda rekabet gücü oluştuğu gözlemleniyor. Gümrük birliğine geçiş, kablo sektörünün dışa dönük gelişimini olumlu yönde etkiliyor. Elektrikli makineler imalat sanayi ihracatında diğer önemli bir ürün grubu olan elektrik transformatörlerinin 2009 yılı ihracatı, 753 milyon dolar olarak gerçekleşiyor. Elektrik transformatörleri ihracatının yoğunlaştığı pazarlar ; Katar, Suudi Arabistan, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkmenistan, Bahreyn, Almanya, Hollanda, Cezayir ve İngiltere olarak sıralanıyor. AB ile gümrük birliği çerçevesinde sanayi ürünlerinin ticaretinde uygulanan gümrük vergilerinin sıfırlanması Türkiye’ye diğer önemli rakipleri karşısında rekabet avantajı sağlıyor. AB pazarına girebilmek için Avrupa teknik mevzuatına özel önem vermek gerekiyor. Sektördeki
tüm firmalar, Avrupa teknik mevzuatına uyum çalışmalarını gerçekleştirerek CE işaretini almış bulunuyor. Kablo sektöründeki firmaların çoğunun ise ISO serisi kalite belgeleri bulunuyor.
İthalata 6.2 Milyar Dolar
Elektrikli makineler sektörünün 2006 yılı ithalatı, yaklaşık 6.2 milyar doları buluyor. Elektrojen grupları, gerilimi 1000 voltu geçmeyen elektrik devresi teçhizatı ve elektrik motorları ürün grupları, sektör ithalatında en yüksel paya sahip alt ürünleri oluşturuyor. Elektrojen grupları için 2009 yılında 918 milyon dolar ödenirken en ithalatın en fazla gerçekleştirildiği ülkelerin arasında Almanya, Çin, Finlandiya, İtalya, Danimarka, ABD ve Brezilya yer alıyor. Gerilimi 1000 voltu geçmeyen elektrik devresi teçhizatı için Türkiye, diğer ülkelere 2009 yılında 672 milyon dolar ödüyor. İthalatın yapıldığı başlıca ülkeler ise Almanya, Fransa, Çin, İtalya, ABD ve Japonya olarak sıralanıyor. Elektrik motorlarının ithalatı ise ağırlıklı olarak Çin, Almanya, İtalya, Fransa, İspanya, Japonya ve Romanya’d an gerçekleştiriliyor. Genel olarak elektrikli makineler sektörünün ithalatının en fazla yoğunlaştığı belli başlı ülkeleri Çin, Almanya, İtalya, Fransa, ABD, Japonya, İspanya, Tayvan, Güney Kore ve Malezya oluşturuyor.
Yeni
Ürün
“Hırsız Savar” İş Başında Alarmlı Kapı & Pencere Kilidi ASL – 04
Cam balkon sistemleri, plise sineklik ve kış bahçesi sistemlerinde kalitesini kanıtlamış Modern Mimari Yapılar firması, yeni ürünü Alarmlı Kapı & Pencere Kilidi ASL – 04 ile hırsızlara karşı caydırıcı tedbirler almanızı sağlıyor. 2013 yılından itibaren Alarmlı Güvenlik Kilidi ASL-04’ü piyasaya sunan Modern Mimari Yapılar firması son olarak Almanya Nürnberg Fuarına katılarak yurtdışındaki potansiyel müşterilere ulaşmayı hedefledi.
60
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
2015 yılı içerisinde de yurt içi ve dışı fuarlara katılmayı hedefliyor.
Alarmlı Güvenlik Kilidi ASL-04 Nedir?
Zamak hammaddesinden yapılan ürün gerçek güvenlik sağlaması için gerekli olan ağırlıkta yapıldı. İçerisinde elektronik bir devre ve 3 adet saat pili bulan üründe, kapı kanat yüksekliklerinin ayarları içinde 3 adet ayar takozu ile birlikte satışa sunuluyor. 2 adet vida ile kapı ve pencere kasasına
monte edilen sistem hırsız ya da çocuk kapıyı veya pencereyi açmak istediğinde hem uyarıyor hem de açılmasını engelliyor. Pil ömrünün uzunluğu ve bittiğinde kolaylıkla değiştirilen yapısı ile hırsızları caydıran ASL-04, kapının ve pencerenin iç tarafında olduğundan hırsızın müdahale etmesini engelliyor. Binaların gerek giriş katlarında ve gerekse yüksek katlarında kullanılan ürün hırsızları caydırmak ve çocuk güvenliği sağlamak açsında gerekli.
Ayvaz ATEX Sertifikalı Ex-Proof
(Alev Sızdırmaz) Ürünler Petrol, petrol ürünleri, kimya, LPG, doğal gaz, kömür madenleri, şeker fabrikaları, kereste ve mobilya fabrikaları, ekmek fırını ve fabrikaları gibi yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı maddelerle uğraşan birçok sanayi kollarında normal çalışma şartlarında, arıza ve bakım gibi hallerde (Gaz, toz veya yanıcı madde buharı gibi nedenlerle) patlayıcı ortam oluşabilmektedir. Elektrik aletlerinin çıkardığı kıvılcım ve ark bu ortamları tehlikeye düşürmekte ve
62
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
patlamalara neden olmaktadırlar. Bu nedenlerle bu gibi iş yerlerinin patlayıcı ortamlarında kullanılan elektrik aletleri farklı olmak zorundadır. İşte bu olaya ex-proof ve kullanılan elektrikli aletlere de ex-proof elektrikli aletler adı verilmektedir.
Ayvaz Ex-Proof Kablo Koruma Kılıfı (Esnek Metal Hortum)
Elektrik, kıvılcım ve ark gibi olayların oluşma riski olan elektrik
kablolarının geçtiği yerlerdeki elektrik kabloları, ex-proof özelliği olan flexible hortumlarla korunmaktadır. Ayvaz Ex-proof Kablo Koruma Kılıfları, elektrik kablolarının sebep olabileceği ark ve kıvılcıma karşı kablo koruma kılıfı olarak kullanılmaktadır. Servis ömrü; değişebilir ortam koşulları söz konusu ise, sızma başlayana kadar geçen zaman içindeki toplam yükleme devir sayısına eşittir. Yükleme devir sayısı hortumun tek yönlü hareketinde yer değişimi
sonunda, ilk harekete başladığı noktaya dönme sayısıdır. Servis ömrü birçok noktaya bağlıdır. Bunlardan en önemlileri sıcaklık, montaj şartları ve hareket açısıdır. Sertifika: IEP 13 ATEX 0184U Malzeme Yapısı: Hortum: AISI 316L Paslanmaz Çelik Örgü: AISI 304 Paslanmaz Çelik Fitings: Karbon Çelik – Paslanmaz Çelik Bağlantı: Flanşlı, kaynak boyunlu, rakorlu, nipelli vb. Nominal Çap: DN 8 (1/4”) - DN 100 (4”) Ayvaz AU-18, AU-20 ve AU-21 Rotlu Seviye Şalterleri Ayvaz Rotlu Seviye Şalterleri, basınçlı ya da basınçsız tüm kaplardaki sıvı seviyesinin kontrolü amacıyla tasarlanmıştır. Kontrol elemanı olarak paslanmaz çelik şamandıra ve paslanmaz çelik tüp içerisine yerleştirilmiş manyetik çalışma özelliği olan reed switch devresinde oluşan birim kullanılmaktadır. Sıvının kaldırma kabiliyeti sayesinde şamandıra tüp boyunca doğrusal olarak aşağıyukarı hareket eder. Şamandıra içindeki manyet ile reed switch birbirine yaklaştığında kontakt oluşturup, devreyi açar veya kapatır. Akışkan seviyesini kontrol etmek amacıyla bu tip on/off uygulamalarında kullanılabilir. Ayvaz Rotlu Seviye Şalterleri; normalde açık ya da kapalı kontak alabilme, uzun servis ömrü, sızdırmazlık, komple paslanmaz çelik aksam, kullanılacak kabın şekline bağlı kalmadan çalışma ve korozyon dayanımı gibi avantajlara sahiptir. Sertifika: IEP 14 ATEX 0223 Malzeme Yapısı: Komple paslanmaz çelik Bağlantı: Dişli - DN10 (3/8”) Basınç Değerleri: Maks. 10 bar’a kadar (AU-20), Maks. 16 bar’a kadar (AU-21) Çalışma Sıcaklığı: Maks. çalışma sıcaklığı 125°C Ayvaz AU-22 ve EG-11 Seviye Şalterleri Ayvaz AU-22 Rotlu Seviye
Şalteri, basınçlı ya da basınçsız tüm kaplardaki sıvı seviyesinin kontrolü amacıyla tasarlanmıştır. Sezgi elemanı olarak paslanmaz çelik şamandıra ve paslanmaz çelik tüp içerisine yerleştirilmiş manyetik çalışma özelliği olan reed switch devresinde oluşan birim kullanılmaktadır. Sıvı seviyesinin değişimine bağlı olarak tüp boyunca doğrusal hareket eden şamandıra, içerisindeki sürekli mıknatıs ile kontrol seviyesindeki reed switch’i uyarır. Reed switch’in kapalı konuma gelmesiyle elde edilen sinyal, kontrol panosuna iletilerek buradaki röle devresi tarafından değerlendirilir. Röle devresi istenilen çalışma şekline bağlı olarak selenoid ve motorlu vana çalışmasına kumanda eder ve/ veya bağlanacak bir ışıklı ya da sesli uyarıcı ile kullanıcıya bilgi verir ; sıvı seviyesinin istenilen düzeyde kalması güvenli bir biçimde sağlanır. Çalışma şekli ve kontak noktaları isteğe bağlı olarak düzenlenir. Normalda açık veya kapalı olarak düzenlenebilen kontaklar arasındaki minimum aralık 30 mm’d ir. Ayvaz AU-22 ve EG-11 Seviye Şalteri; hassas biçimde seviye kontrol olanağı, normalde açık ya da kapalı kontak alabilme, uzun servis ömrü, sızdırmazlık, sürekli kontrol olanağı, kullanılacak kabın şekline bağlı kalmadan çalışma ve korozyon dayanımı avantajlarına sahiptir. Sertifika: IEP 14 ATEX 0222 E Malzeme Yapısı: Tüp: Paslanmaz çelik Şamandıra: Paslanmaz çelik Bağlantı: Flanşlı - DN50 (2”) DN100 (4”), Dişli - DN50 (2”) Basınç Değerleri: Maks. 16 bar’a kadar Çalışma Sıcaklığı: Maks. çalışma sıcaklığı 125°C Ayvaz MG-33 ve MG-33S Manyetik Seviye Kontrol Cihazları Ayvaz MG-33 Seviye Kontrol Cihazı, fiziğin temel ilkelerinden; sıvıların kaldırma ve elektromanyetiğin itme ve çekme
prensiplerini bir arada kullanarak tasarlanmış kullanışlı ve emniyetli bir cihazdır. Sıvı seviye değişimini takip eden şamandıranın içinde yer alan mıknatıslar, dış cidar üzerine yerleştirilmiş kırmızı-beyaz renkli flapları etkileyerek seviyeyi takip etmenizi sağlar. Ayvaz MG-33 ve MG-33S Seviye Kontrol Cihazları, üstün manyetik dizaynı sayesinde, hızla değişen sıvı seviyeleri ve titreşimin yoğun olduğu ortamlar gibi zor şartlar altında bile sistemin güvenle çalışmasını sağlar. MG-33, dijital veya analog göstergelere bağlanabilir ve uzaktan takip edilebilir. Ayvaz MG-33 Seviye Kontrol Cihazları; sürekli ve kolay izleme imkanı, sızdırmaz konstrüksiyon, basitlik ve güvenilirlik, farklı normlarda flanş bağlantısı, değişik sıvılarda, yüksek sıcaklık ve basınçlarda çalışma imkanı, çok yönlü uygulama ve uzun ömür gibi avantajlara sahiptir. Sertifika: IEP 14 ATEX 0213 Bağlantılar : Flanşlı Basınç Değerleri: Maks. 16 bar’a kadar Çalışma Sıcaklığı: Maks. çalışma sıcaklığı 180°C
Sektörel Güven Endeksleri, Ekim 2014 Mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü güven endeksi %1,1 azaldı Eylül ayında 99,5 olan hizmet sektörü güven endeksi, Ekim ayında 98,3 değerine düştü. Hizmet sektörü güven endeksindeki düşüş; son üç aylık dönemdeki iş durumunun iyileştiğini, son üç aylık dönemdeki hizmetlere olan talebin arttığını değerlendiren ve gelecek üç aylık dönemde hizmetlere olan talebin artacağını bekleyen girişim yöneticisi sayısının azalmasından kaynaklandı. Hizmet sektöründe bir önceki aya göre; iş durumu endeksi %0,6, hizmetlere olan talep endeksi %1,5 ve hizmetlere olan talep beklentisi endeksi %1,3 azaldı.
Mevsim etkilerinden arındırılmış perakende ticaret sektörü güven endeksi %0,1 arttı
Eylül ayında 103,8 olan perakende ticaret sektörü güven endeksi, Ekim ayında 103,9 değerine yükseldi. Perakende ticaret sektörü güven endeksindeki artış; son üç aylık dönemdeki iş hacmi-satışların arttığını ve mevcut mal stok seviyesinin mevsim normallerinin altında olduğunu değerlendiren girişim yöneticisi sayısının artmasından kaynaklandı. Gelecek üç aylık dönemde iş hacmisatışların artacağını bekleyen girişim yöneticisi sayısı ise azaldı. Perakende ticaret sektöründe bir önceki aya göre; iş hacmi-satışlar endeksi %1 ve mevcut mal stok seviyesi endeksi %2,6 artarken, iş hacmi-satışlar beklentisi endeksi %2,7 azaldı.
64
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi %2,4 azaldı
Bir önceki ayda; 83,6 olan inşaat sektörü güven endeksi, Ekim ayında 81,6 değerine düştü. İnşaat sektörü güven endeksindeki azalış; alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyinin mevsim normallerinin üzerinde olduğunu değerlendiren ve gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısının artacağını bekleyen girişim yöneticisi sayısının azalmasından kaynaklandı.
İnşaat sektöründe bir önceki aya göre; alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi endeksi %1,8 ve toplam çalışan sayısı beklentisi endeksi %2,8 azaldı.
Bolu’da Yapı Sektörüne Yön Veren İşletme
“Yıltaş Yapı Market” Bolu Bölgesinde 1984 yılından beri faaliyetlerini sürdüren Yıltaş Yapı Market, ürün portföyünü destekleyici tali ürünleri de müşterisine sunma amacıyla 2006 yılında hırdavat ve mobilya aksesuarlarını ürün gamına dahil etti. Yapı market fikrini hayata geçiren Firma Sahibi Emre Yıldırım, “düzenli yatırımlar ve ulusal hizmet kalitesi anlayışıyla Bolu ve bölgesinde şimdiye kadar yapılamayanın çok daha fazlasını yapmaya çalıştık. Bu çalışmalarımız neticesinde şu anki kurumsal yapıya kavuştuk” dedi.
Yapılmayı Yaparak Başarıya Ulaşmayı Hedefliyoruz
Yıltaş Yapı Market, 1984 yılında Yıldırım Kerestecilik Kolektif şirketinin kurulmasıyla başladığı ticari hayatına; 2003 yılında, MDF,
66
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
SUNTA ve Orman Ürünlerini de ekleyerek yatırımlarına devam etti. Ürün portföyünü destekleyici tali ürünleri de müşterisine sunma amacıyla 2006 yılında hırdavat ve mobilya aksesuarlarını ürün gamına dahil etti. Yapı market fikri hayata geçirilmiş, düzenli yatırımlar ve ulusal hizmet kalitesi anlayışıyla Bolu ve bölgesinde şimdiye kadar yapılamayanın çok daha fazlası başarılarak YILTAŞ YAPI MARKET şu anki kurumsal yapısına kavuşmuştur. 3 bin 500 m2 kapalı alan merkezimiz, 2 bin 500 m2 kapalı alan şubemizle müşterilerimize hizmet etmekteyiz.
Ürün Gamımızı Geniş Tutuyoruz
Beton, demir dışında inşaatla ilgili
bütün malzemeler ürün gamımızda mevcuttur. Kale Seramik, Yıldız Entegre, Saint Gobain Rigips, AKG Gazbeton, Dyo, Kalekim, Austrotherm, Hemel, Silverline, Vestel Ankastre gibi irili ufaklı 80’e yakın firmanın bayiliğini yapmaktayız.
Müşteri Tavsiyesi En Önemli Hareket Alanımızdır
Bölgesel ve sürdürülebilir yapımız sayesinde tercih sebebi oluyoruz. Ayrıca en önemli tercih edilme sebebimiz müşteri tavsiyesidir. Satışını yaptığımız ürünlerin garantisi ya da servisi olmasa dahi müşteri iyi niyetli ise biz bunu bir şekilde çözmeye kavuşturuyoruz. Zaten müşteri bilinmedik bir marka ürün aldığı zaman bizim kendi garantimize güvenmektedir.
Marka ve Firma Güvenirliğine Dikkat Edilmeli
Ticari ve kurumsal firmalarımız dışında açık hesap çalışmıyoruz. Son kullanıcılara tavsiyem aldıkları üründe markaya ve satan firmanın güvenirliliğine dikkat etsinler. Ürünlerde stok tutuyoruz. Tüm çeşitleri bulunduramasak ta gelen talepleri hızlı karşılamada gayretliyiz. Müşterinin bizi tercihinde buda önemli bir nedendir.
2014 Yılında Kar Marjları Düştü
2013’e kıyasla 2014 yılında sektörde kar marjları düştü. Fakat kaliteli ve güçlü esnaf bunu bir şekilde karşılayıp fırsata çevirebilir. Sektör apartman altı hırdavat ve nalburiyeciden anayol üstü Yapı marketlere dönüşmekte, bir nevi bakkallarda yaşadığımız kapitalist düzen etkisi şimdi hırdavat ve nalburlarda yaşanmakta. Esnaf olarak bu geçişe ayak uydurmak zorundayız.
Emre Yıldırım
Yılmazlar Yapı Market Umut ÇELEN
ESNAFIN SESİ
Yapı Markette Yılmazlar Güvencesi Yirmi yıla yakın süredir inşaat sektöründe hizmet veren Yılmazlar Yapı Market bölgesinde ürün çeşitliliğinde ve hizmette pazar liderliğini hedefliyor. Müşteri odaklı ve koşulsuz müşteri memnuniyetini hedef aldıklarını belirten Yılmazlar Yapı Market Satınalma Yöneticisi Umut Çelen, “değişen yapı teknolojilerine ve çağın gereklerine ayak uydurarak pazardaki rekabet gücümüzü ve pazar payımızı her geçen gün daha da arttırmaktayız” dedi.
1985 yılında Yapı Sektörüne girilmiştir. Şuan itibari ile Kuşadası’nda 2 şube 1 ana depo Ve Davutlar bölgesinden 3000 m2 büyüklüğünde yapı marketlerimiz bulunmaktadır. 2010 yılında Bünyemize Katılan Kale Grubu ile 2011 yılında kuşadası merkezinde bir konsept mağaza açtık. Bu mağaza ile birlikte Kale ürün grubunun dağıtıcı bayiliğine alarak bölge dışında ticari satışlar gerçekleştirebilmekteyiz.
Uzun yıllardır yapı malzemeleri toptan satış ve dağıtım sektöründe hizmet veren şirketimiz 20 yıldır perakendecilik sektöründe de hizmet vermeye devam etmektedir. Gelişen yapı teknolojilerini kısa sürede bölgemizdeki tüketicilere sunmak. Türk inşaat malzemeleri sektöründe kalite bilincini artırmak, satışını sunduğumuz ürün ve hizmet kalitesini yükseltmek en önemli görevlerimiz arasındadır. Teknolojik gelişmeler sayesinde müşterilerimizin yapılarında karşılaştıkları sorunlara ekonomik ömrü uzun, mükemmel, kalıcı ve kesin çözümleri üretmek, sunduğumuz çözüm önerilerini uygulama safhasında da takip edip satış sonrası sıkıntılarında onları yalnız bırakmamak. Yeni başlayan bina inşaatlarında proje safhasından imalat aşamasına kadar takip edip tecrübelerimizi onlara aktarmak, ayrıca kullanımda olan yapılarında yenileme aşamasında iç ve dış cephelerinden banyo ve mutfaklarına kadar binalarının estetiği ve çevrelerine uyumu için hayatlarını kolaylaştıracak önerilerde bulunmak başlıca hedef ve ilkelerimiz arasındadır.
Ürün gamınız hakkında bilgi verir misiniz? Bayisi olduğunuz markalar nelerdir?
Satış sonrası hizmet ile ilgili hangi olanaklar sunuyorsunuz?
Öncelikle, Yılmazlar Yapı Marketin kuruluşu ve kurumsal yapısı hakkında bilgi verir misiniz?
Ürün gamımızda inşaat ince kaba malzemeleri, hırdavat ve el aletleri ürünleri, izolasyon çatı kaplama, sıhhı tesisat, boya, seramik, elektrik malzemeleri gibi bir çok ürün grubu mevcut. Batı Söke Çimento, Yüksel Seramik, Ece Banyo, Elmor Tesisat, Marshall Boya, Ege Yıldız, BTM, Kalekim Yapı ve Japar Plast gibi birçok markanın da bayiliğini bulunduruyoruz.
Sektörde sizi ön plana çıkartan yönleriniz nelerdir? Sürdürülebilir ticaret için neler yapıyorsunuz?
68
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
Bölgemizde bayiliğini yaptığımız tüm ürünlerde nakliye hizmetimiz bulunmakta olup Satışını yaptığımız ürünlerde bölge servislerimiz mutlaka bulunmaktadır. Ayrıca kendi grubumuz içinde montaj hizmeti verdiğimiz; laminat parke, duşa kabin, mobilya gibi alanlarda paket hizmeti vermekteyiz. Bölgemizin en seçkin ustaları ile çalışarak müşterilerimize bu konuda destek sağlamaktayız.
Müşterileriniz ile çalışma prensiplerinizden bahseder misiniz?
Bunu 2 grupta inceleyebiliriz. Perakende müşterilerimiz ve ticari müşterilerimiz şeklinde. Perakende müşterilerimizin mağazamızdan ürünler peşin ya da kredi kartına taksit alabileceği gibi aldığı ürünlerden yapı kart puanı da alabilmekte ve bunu alışverişlerinde indirme olarak kullanabilmektedirler. Ticari müşterilerimizie sattığımız tüm ürün grupları ile ilgili vadeli ürün satışı yapılabilmekteyiz. Projelere teknik ekip desteği özel proje fiyatı çalışmaları gibi konularda destek vermekteyiz.
Son kullanıcıların dikkat ettikleri hususlar ve ucuzlukpahalılık anlayışında yapılan yanlışlar nelerdir? Satın almadaki belirleyici faktörler nelerdir?
Firmamız bu konuda rakip fiyatlarını düzenli olarak takip etmekte ve aylık çıkardığı İnsertler sayesinde son kullanıcıya en uygun fiyatlar ile ürün satışını yapmayı hedeflemektedir. Ancak firmamızı birin önceliği doğru müşteriye doğru satışı yapabilmek ilkesidir. Dolayısı ile bu konuda 1. öncelik ürün satışı fiyatından ziyade müşterilerin neye gereksinim olduğu gerçeğidir. Bu konuda teknik kadromuz ve deneyim personellerimiz sayesinde müşterilerime ihtiyaçları konusunda doğru yönlendirme ile hizmet vermeyi öncelikli misyonuz kabul etmekteyiz. Satın alma işleminde ürünün kalitesi, satış sonrası hizmet, fiyat politikası öncelikler arasında sayılabilir.
Stok tutuyor musunuz? Müşterileriniz sunduğunuz hızlı teslimat hizmetinden memnun mu?
Mağazamızda satılan tüm ürünlerin stokları bulunmakla birlikte 15 araçlık geniş sevkiyat araç filomuz sayesinde müşterilerimize istenilen üründen zamanında sevk etmeyi sağlamaktayız.
ESNAFIN SESİ
Özkan Dinçer
Minimum Kazanç ve Maksimum Hizmeti Teksan’dan Öğrendik Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde faaliyet gösteren Dinçer Su Sayaçları Tamir ve Bakım İstasyonu Sahibi Özkan Dinçer, Teksan Su Sayaçlarının kalitesinden ödün vermeden, minimum kazanç ve maksimum hizmet çerçevesinde elinden gelen en iyi üretimi yapıp ürünlerini hazırlamakta olduğunu söyleyerek, “Teksan markasının çalışmaları sonucunda bölgemizde çok daha kolay ilerledik” dedi. Dinçer Su Sayaçları Tamir ve Bakım İstasyonu Sahibi Özkan Dinçer, firmasını 2001 yılı mayıs ayında Adana’d a kurduğunu söyleyerek, “Firmamız Sanayi ve ticaret bakanlığı onayı ve yetki belgesi alıp tamir ve bakım servisi olarak yetkilendirilmiştir. Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi kapsamında 2001 yılından bu yana Teksan Su Sayaçlarının ürün gamındaki tüm sıcak, soğuk sayaçlarının, kalorimetrelerin toptan, perakende satış ve tamir servisi olarak hizmet
70
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
vermekteyiz. Firmamız en önem verdiği şey insanlardır, dolayısı ile memnuniyet ve sonrasında kaliteli hizmet bizim için çok önemli bir unsurdur. Bunun yerine gelebilmesi için de eğitim de çok önemlidir” dedi. “Teksan su sayaçları çatısı altında, Dinçer Su sayaçları tamir ve ayar istasyonu olarak müşterilerimizin öncelikle konu ile tamamen bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi ile başlayan diyaloğumuz, ardından hedefimiz, güven esaslı ve kaliteden ödün vermeden sonuçlanmasıdır. Tabii ki fiyat bunların ardından ticaret için kaçınılmaz bir unsur olup, fiyatı da minimum kar seviyesinde tutup satışı başarmaktır amacımız” “Su Sayacı Sektörünün Ülke Ekonomisine Katkısı Büyüktür” Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Mezunu Özkan Dinçer, “Su Sayacı, ülkemiz ve geleceğimiz için çok önemli bir yere sahip olmakla beraber ülke ekonomisine çok büyük katkısı vardır. Ülkemizin
bu konu da lider firması Teksan su sayaçları kalitesinden ödün vermeden, minimum kazanç ve maksimum hizmet çerçevesinde elinden gelen en iyi üretimi yapıp ürünlerini hazırlamaktadır. Teksan su sayaçları, yıllardan bu yana markasının tanıtımını ülkemiz ve tüm dünya da çok başarılı bir şekilde yapmış olması, satış ve pazarlama ağında çok daha kolay ilerlememizi sağlamaktadır. Satış sonrası hizmet, destek ve garanti sürecimiz öncelikle firmamızın ve sonrasında Teksan Su Sayaçlarının tüm müşterilerimize sınırsız bir güven vermiştir” “Firmamız 2001 yılından bu yana her yıl müşteri portföyünü ve satış hacmini genişletmekle beraber her yıl bir önce sine istinaden sürekli büyümektedir. Piyasa koşullarına göre durgun olması gerekirken 2014 yılı bu yükselme devam etti. Yıl sonu hedeflerimizi ilk sekiz ay içerisinde yakalayıp sonrasında gelecek 2015 planlarını yapmaya başladık” dedi.
ESNAFIN SESİ
Gürsu Ticaret Abdurrahman Özkaranlık
Ticaretteki En Önemli Unsur Dürüstlüktür Yaklaşık 21 yıldır özellikle Zirai sulama, Damla sulama sistemleri, Sondaj malzemeleri ve inşaat malzemeleri satışı ile bölgesinde yerini almış ve bunun yanı sıra damla sulama konusunda sektörün Afyonkarahisar’d a ve çevresinde önemli temsilcisi olan Gürsu Ticaretin Sahibi Abdurrahman Özkaranlık, çalışmalarından bahsetti. İlkelerinin dürüstlük, sürat ve hizmet olduğunuz altını çizen
72
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
Abdurrahman Özkaranlık, “Şirketimiz gerek yönetim kadrosunun ve gerekse çalışan tüm idari ve teknik personelin üstün gayret ve azimleri ile bugün Zirai sulama, damla sulama ve inşaat malzemeleri sektöründe , “doğru ve güvenilir olma” özellikleri ile seçkin bir yer edindi” dedi.
Kurumsallık Anlamında Yeni Yapılanmalarla İlerlemeye Devam Edeceğiz
Abdurrahman Özkaranlık, “Gürsu Ticaretin kuruluşu 40 yıl öncesine dayanmaktadır. Rahmetli Babamız Mahir Özkaranlık tarafından kurulmuş olup, 1987 yılından itibaren bizim tarafımızdan işletiliyor. Şahsi firmamız kurumsallık anlamında yeni yapılanmalarla ilerlemesine devam edecektir.
Geniş Ürün Gamına Sahibiz Firmamızın ürün gamı oldukça
geniştir. Zirai sulama malzemeleri, damla sulama, yağmurlama ve sondaj boruları ile malzemeleri, temiz su boruları, dalgıç pompa, hidrofor, sıhhi tesisat ve inşaat malzemeleri, jeneratörler, elektrikli el aletleri, hırdavat, boya ve hortum gruplarında çeşitli ürünlerimiz vardır. Ege yıldız, düzgünler plastik, Ak Plas, İmpo Pompa, Dımak Pompa ve Sanıca Boru gibi firmalarında bayiliğini yapmaktayız. Firmamızın kuruluşu uzun yıllara dayandığından bilinirlilik konusunda ayrı bir çalışmamız olmuyor. Zaman zaman yerel fuarlara, radyo ve TV reklamları ile müşterilerimize yeniliklerimiz anlatıyor, kampanyalarımızı bildiriyoruz.
Müşteri Memnuniyeti Önceliğimiz
Firmamızın perakendeci yapısı ile tecrübelerine dayanarak satışını yaptığımız ürünlerin kalitesi ile ilgili hassas davranmaktayız. Müşteri memnuniyetini ön planda tutarak, satış sonrası hizmet anlamında da müşterilerimize kaliteli hizmet vermeye önem gösteriyoruz.
Satıcıya Çok İş Düşüyor
Tüketicinin bilinçlendirilmesi şarttır. Sektörümüzde haksız rekabet yapılan ürün çeşitliliği fazla olması sebebi ile çözümün satıcıya ait olduğunu düşünüyoruz. Satış politikasında hem fiyat hem de ürün kalitesini müşteriye iyi anlatması gerektiğine inanıyoruz.
Sektörde Mali Yapısı Kuvvetli ve Dürüst İşletmeler Ayakta Kalacak Belli başlı kurumsal yapı marketler haricindeki market
tipi işletmelerin piyasa şartlarından etkilendiğini görmekteyiz. Ticaretteki en önemli unsur dürüstlüktür. Çalışma prensiplerimizdeki ölçüde dürüstlük ilkesine göre hareket etmektir. Nalbur ve hırdavat sektöründeki durum ilerleme göstermektedir. Kısaca sektör doğru ve dürüst, risk alabilen mali yapısı güçlü, işini seven ve iyi yapmaya çalışan, satış ve teknik anlamda deneyimli firmalar sayesinde ilerlemeye devam edecektir.
Artema Çalışanları da Çift Yıldız Oldu Artema çalışanları, TSE Çift Yıldız belgesini kutlamak için standartlarını zorladı
Standartları zorlayan özellikleriyle dikkat çeken Artema, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından Türkiye’de sanayinin kalitesini artırmak amacıyla başlatılan yeni uygulama kapsamında, “TSE Çift Yıldız” belgesini almaya hak kazanan ülkemizdeki ilk, sektöründeki tek üretici oldu. Artema çalışanları, standartların üstünde özellikler taşıyan ürünlere verilen TSE Çift Yıldız belgesini almanın gururunu, 2 yıldız şekli oluşturarak ifade etti.
74
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
Artema’nın Bilecik Bozüyük’teki fabrikasının bahçesinde öğle tatili sırasında bir araya gelen yaklaşık 300 çalışan, çift yıldız simgesini oluşturmak için standartlarını zorladı.
Artema’nın TSE Çift Yıldız belgesi, fabrikada düzenlenen törenle, TSE Başkanı Hulusi Şentürk tarafından Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkanı Atalay Gümrah’a teslim edildi
THBB, Kentsel Dönüşümde Yenilenecek 8 Milyon Konut İçin Harekete Geçti
THBB Başkanı Yavuz Işık 13 Ekim Dünya Afet Risklerinin Azaltılması Günü’nde bir açıklama yapan Türkiye Hazır Beton Birliği, Kentsel Dönüşüm çerçevesinde Türkiye’d e yeniden inşa edilecek 600 milyar lira maliyetindeki konutlarda beton kalitesine ve denetimin önemine dikkat çekti. Sağlam ve sağlıklı kentleşme yolunda önemli adımlar atan THBB, dayanıklı yapılar için tüm malzemelerde olduğu gibi hazır betonun da üretim sürecinin tamamını kapsayacak şekilde denetlenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Bu süreçte özellikle Kentsel Dönüşüm ile Türkiye’d e önemli gelişmeler kaydedildiğini hatırlatan THBB, “güvenilir üretici” ,
76
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
“bilinçli tüketici” vurgusu yaptı. Türkiye Hazır Beton Birliği, yeni yapılarda KGS belgeli beton kullanımının Türkiye yapı stoğunun; uzun ömürlü, ekonomik ve depreme dayanıklı olmasına katkı sağlayacağına dikkat çekti. THBB, Türkiye’d e kayıtsız şartsız tüm hazır beton firmalarının kaliteli beton üretmesinin sağlanmasını sosyal sorumluluk bilinci ile üstleniyor. Bu bilinç çerçevesinde de beton üretimi yapan firmaların tamamını çatısı altında buluşmaya davet ediyor. Bu yıl ‘Dünya Afet Risklerinin Azaltılması’ gününde Türkiye’d eki yapı riskine vurgu yapan THBB Başkanı Yavuz Işık; “Türkiye, kentsel
dönüşüm ile özellikle depreme karşı güvenli ve sağlıklı yapılaşmada önemli bir adım atıyor. Bundan sonra yaptığımız binaları sağlam ve güvenli yapalım, ülkemiz genelinde en yüksek teknik standartlara sahip betonlar üretilsin ve tüketilsin diye çalışıyoruz. Türkiye Hazır Beton Birliği üyelerinin ürettiği, Kalite Güvence Sistemi Belgeli hazır betonlarla inşa edilen yapılarımız ile sağlıklı kentleşme yolunda ilerliyoruz. Avrupa standartlarında üretimin sembolü olan KGS belgeli betonlar ile inşa edilen her yapı, depreme ve dış etkilere karşı dayanıklı ve güvenilir oluyor. Türkiye’d eki hazır beton firmaları Marmaray ve İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi Projesi gibi önemli projelere beton üreterek tecrübe ve bilgilerini her geçen gün daha da arttırmaktadır. İnşaat süreçlerinin her aşamasında denetimin önemini görüyoruz. Bu nedenle biz de üyelerimizi sürekli olarak denetlemekteyiz.” dedi. Kalitesiz ve merdiven altı üretimi engellemek için beton üreticilerinin sürekli denetlenerek ürettikleri betonun kalitesini belirli bir standart seviyesinde tutmak gerektiğini savunan Yavuz Işık, “Üreticilerin bir kısmı üyemiz değil, KGS tarafından denetlenmiyor ve kontrolsüz hazır beton üretiyor. Ülkemizde beton üretiminde tek etkin denetim KGS tarafından yapılmaktadır. Bu denetimlerde, beton üretim tesislerinin yerinde denetiminin yanı sıra habersiz ürün denetimleri de yapılmaktadır. Hazır betonda kaliteli üretim için KGS’nin uyguladığı denetim sistemi esas alınarak tüm tesisler ciddi bir şekilde denetlenmelidir” dedi.
Dünya Devi Mitsubishi Electric Türkiye’de Hızla Büyüyor Mitsubishi Electric, Türkiye’nin genç nüfusuna ve hızlı büyüme potansiyeline inanıyor Dünya genelinde 120 binden fazla çalışanı ile 42 ülkede faaliyet gösteren, 37 milyar doların üzerinde konsolide net satışa sahip dünya devi Mitsubishi Electric, öncelikli pazar olarak gördüğü Türkiye’d e hızla büyüyor. 2012 yılı sonunda Türkiye operasyonunu kuran Mitsubishi Electric, Marmaray projesinde ve Türksat 4A uydusunda kullanılan teknolojisiyle dikkat çekiyor. Genç bir nüfusa sahip Türkiye’d e endüstrinin hızla büyüyeceğine ve bu noktada fabrika otomasyonuna
78
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
ve enerji verimli teknolojilere olan ihtiyacın artacağına inanan Mitsubishi Electric, bu zorlu göreve adres olarak kendi teknolojisini gösteriyor.
Mitsubishi Electric Türkiye 270 milyon TL ciro hedefliyor
Çığır açan teknolojiler ve ürünler geliştiren Mitsubishi Electric; bugüne kadar dünyanın en büyük ve en uzun LED ekranına*, dünyanın ilk spiral yürüyen merdivenine*, dünyanın en hızlı
asansörlerine*, dünyanın ilk ticari uçuş sırasında internet hizmeti sağlayan anten teknolojisine* ve çok daha fazlasına imza attı. Şimdi ise tüm dünyada kullanılan ve yüksek kaliteye sahip ürünleri ve teknolojisi ile Türkiye ekonomisine katkı sağlamak için çalışıyor. Fabrika otomasyon sistemleri, klima ve iklimlendirmenin satış ve satış sonrası hizmetlerini veren Mitsubishi Electric Türkiye; ayrıca iletişim uyduları, asansör, güç kaynakları ve ulaştırma bağlantılı altyapı işlerine de destek veriyor.
Kurulduğu günden bu yana hızlı bir büyüme gösteren Mitsubishi Electric Türkiye, 2015 mali yılında 12 milyar Yen, yani yaklaşık 270 milyon Türk Lirası ciro hedefliyor. (1 Nisan 2014 – 31 Mart 2015 döneminde)
Mitsubishi Electric Türkiye büyüdükçe sağladığı istihdam da artacak
2012 yılı sonunda Türkiye operasyonunu kurduktan kısa bir süre sonra fabrika otomasyonu alanındaki distribütörü Genel Teknik Sistemler (GTS) ile birleşen ve 2014’te 10 yılı aşkın süredir Türkiye’de klima distribütörü olan KlimaPlus’ı satın alan Mitsubishi Electric Türkiye’nin Başkanı Masahiro Fujisawa, “Geçtiğimiz yıl faaliyetlerimizi büyük ölçüde genişleterek güçlü bir büyüme sağladık. Hızla gelişen Türk endüstrisinin ileri teknoloji ile donatılmış fabrika otomasyonuna ve enerji verimli teknolojilere olan ihtiyacının artacağına inanıyoruz ve bu zorlu göreve adres olarak kendi teknolojimizi gösteriyoruz. Mitsubishi Electric Türkiye olarak, fabrika otomasyonu ve iklimlendirme sektörlerindeki faaliyetlerimizin yanı sıra iletişim uyduları, asansör, güç kaynakları ve ulaştırma bağlantılı altyapı işlerine de destek veriyoruz. Türkiye’de özellikle Marmaray’da ve Türksat 4A uydusunda kullanılan teknolojimiz ile tanınıyoruz. Bu projelere ek olarak pek çok farklı sektördeki fabrika otomasyonu faaliyetlerimiz, çok sayıda prestijli yapıda tercih edilen iklimlendirme sistemlerimiz ve asansörlerimiz de dikkat çekiyor. Tüm bu gelişmelerin ışığında 2015 mali yılında 12 milyar Yen, yani yaklaşık 270 milyon Türk Lirası ciro hedefliyoruz (1 Nisan 2014 – 31 Mart 2015 dönemi). Türkiye’deki faaliyetlerimizi genişlettikçe ve markamızın varlığına güç kattıkça sağladığımız istihdamın da artacağına inanıyoruz.” diye konuştu. (3. Fotoğraf )
Çevre bilinci artmış toplum hedefi
Tüm bu üstün teknolojileri geliştirirken çevreye duyarlı bir yaklaşım içinde olduklarını vurgulayan Masahiro Fujisawa, “2007’d e Mitsubishi Electric’in aynı zamanda 100. yıldönümü olan 2021 yılına denk gelen uzun dönemli çevresel yönetim vizyonumuz “Çevre Vizyonu 2021”i oluşturduk. Bu vizyon çerçevesinde; çevresel duyarlılığı teşvik etmek, düşük karbon salımı ve geri dönüşüm konularındaki bilinci artmış bir toplum oluşturmak en temel hedeflerimiz arasında yer alıyor.” şeklinde konuştu.
“Türkiye’ye değer katmak için çalışıyoruz”
Mitsubishi Electric’in felsefesinin teknoloji ile toplumu zenginleştirmek olduğunu ifade eden Fujisawa, “Türkiye’d e de yine bu felsefeyi takip edeceğiz. Mitsubishi Electric olarak Türkiye’d e olmak, bizim için çok büyük bir fırsat ve bizi heyecanlandırıyor. Türkiye’ye değer katmak için çalışıyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.
Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Türk sanayisine yüksek kaliteli hizmet sunuyor Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri; otomotiv, gıda, paketleme, metal işleme makineleri, PVC işleme makineleri gibi Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarının bulunduğu alanlarda hizmet veriyor. Fabrika otomasyonu alanındaki ana ürünleri; programlanabilir kontrol cihazları, alternatif akım motoru hız ayar cihazları, insan-makine diyaloğu ekranları, servo motorlar, hareket kontrol sistemleri, alçak gerilim şalt ürünleri ve endüstriyel robotlar oluşturuyor. Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Genel Müdürü Şevket Saraçoğlu, fabrika otomasyonu ürünlerini Mitsubishi Electric Türkiye’de istihdam edilen
Türk mühendislerin dizayn, projelendirme, yazılım ve devreye alma çalışmalarıyla birleştirerek Türk sanayisine yüksek kaliteli hizmet sunduklarını söyledi. (5. Fotoğraf )
Marmaray’da Mitsubishi Electric’in fabrika otomasyon teknolojisi kullanıldı
Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri olarak, faaliyet alanları içinde önemli bir yer tutan altyapı projeleri kapsamında, İstanbul için hayati önem taşıyan Marmaray’ın İstasyon Bilgi ve Yönetim Sistemi Projesi’ni gerçekleştirdiklerini belirten Saraçoğlu, “Marmaray’d aki hizmetlerimiz; Mitsubishi Electric’in ileri teknoloji ürünü otomasyon ekipmanları, mühendislik ve tasarım, projelendirme, yazılım programlama, donanım montajı, devreye alma, eğitim ve servis desteğinden oluşuyor. Projede izlediğimiz ve kontrol ettiğimiz alt sistemler ise tünel havalandırma, enerji temin, istasyon havalandırma, temiz ve atık su, tünel ve istasyon aydınlatma, tünel ve istasyon yangın alarm sistemleri, yürüyen merdivenler, asansörler, tünel drenaj ve sel kapakları.” açıklamasında bulundu.
Marmaray’da kontrol sistemi yüzde 100 yedekli
Marmaray’d aki kontrol sisteminin yüzde 100 yedekli olarak tasarlandığını vurgulayan Saraçoğlu, “Marmaray kontrol sisteminde; 37 bin donanım izleme ve kontrol noktası, 107 bin yazılım izleme ve kontrol noktası, 750 operatör ekranı kontrol sayfası, 100 kilometre haberleşme kablosu bulunuyor. Bu sayede örneğin, tünelde oluşabilecek bir yangın durumunda operatörler, ilgili olay noktasındaki tren operatörü ile temas kurabiliyor, yolcuyu ve dumanı tahliye etmek amacıyla hava akış yönünü tespit edebiliyor ve sisteme önceden tanımlı havalandırma senaryosunu başlatabiliyor.” diye konuştu.
“Türk mühendislerini ve mühendis adaylarını ileri teknoloji uygulamalar konusunda eğitiyoruz”
Teknolojik bilgileri genç nesillere aktararak onları eğitmeyi çok önemsediklerini vurgulayan Saraçoğlu, “Gerek senelik eğitim programları ile tecrübeli Türk mühendislerine gerekse farklı şehirlerdeki teknik üniversitelerde oluşturulan laboratuvar ve sertifika programları ile genç mühendis adaylarına ileri teknoloji uygulamalarını aktarmak üzere faaliyet gösteriyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.
Mitsubishi Electric Klimalar Türkiye’de çok sayıda yapının havasını değiştiriyor
Mitsubishi Electric Türkiye’nin iklimlendirme sektöründeki faaliyetleri ile ilgili bilgi veren Mitsubishi Electric Türkiye Klima
80
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
Sistemleri Genel Müdürü Yenal Altaç, “Bugüne kadar Türkiye’d e önde gelen bankaların, otellerin, eğitim ve sağlık kurumlarının, terminallerin, iş merkezlerinin ve lüks konutların havasını değiştirdik ve değiştirmeye devam ediyoruz. Yüksek enerji verimliliğine, üstün performansa sahip, uzun ömürlü Mitsubishi Electric Klimalar ve mühendislik yaklaşımından taviz vermeyen kaliteli hizmetlerimiz ile bireysel ve kurumsal her türlü ihtiyaca ürün ve çözüm sunuyoruz.” diye konuştu.( 7. Fotoğraf )
Hem soğutmada hem de ısıtmada A+++ enerji sınıfında klimalar
Sektörün sağlıklı büyümesinde 2014 yılı başında yürürlüğe giren Sezonsal Verimlilik Kriterleri’nin önemli bir rol oynayacağına ve yeni düzenleme ile inverter klimalara olan talebin artacağına dikkat çeken Altaç, “Sezonsal Verimlilik Kriterleri, çevre
duyarlılığı konusunda da öncü bir marka olan Mitsubishi Electric’in üzerinde hassasiyetle durduğu konulardan biri. Bugün itibari ile en düşük enerji verimliliğine sahip ürünümüz A sınıfında ve hem soğutmada hem de ısıtmada A+++ kategorisinde pek çok ürünümüz mevcut.” diye konuştu. Küresel ısınma, enerji verimliliği ve iç hava kalitesi hassasiyetlerinin ve tüketici bilincinin artmaya devam etmesiyle Türkiye’d e klima sektörünün yılda ortalama yüzde 10-15 oranında büyümesinin beklendiğini ifade eden Altaç, “Bu doğrultuda Türkiye’nin 2023 yılına kadar dünya iklimlendirme pazarında ilk 15 ülke arasına girme hedefine ulaşacağını düşünüyoruz. Türkiye iklimlendirme sektöründeki bu büyüme trendinde biz de Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri olarak hızla büyümeye devam edeceğimize inanıyoruz.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Ahşabın En Doğal Hali “Timber Serisi” İle Seramikte
Sektörünün yenilikçi markası Yurtbay Seramik, ahşabın eşsiz dokusunu seramik şıklığıyla mekânlara taşıyor. Son yılların trendi ahşap efektli yer ve duvar karoları, Yurtbay Seramik’in tasarım farkıyla Timber Serisi’nde buluşuyor. Doğadan aldığı ilhamı sanatla
82
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
buluşturan Yurtbay Seramik, ahşap dokuları yüzeylere taşıyarak doğallığını hissettiriyor. Kullanıldığı mekâna doğal bir zenginlik ve dekorasyon tercihlerine mükemmel bir alternatif sağlayan ahşap görünümlü zeminler modern tarzla bütünlük sağlıyor. 15x90, 22x90 ve
45x90 ebatlarında akağaç, meşe, ceviz ve venge renk seçeneklerine sahip Timber Serisi, yaşam alanlarında ahşap dokulara sahip olmak isteyenler için ideal fırsatlar sunuyor. Yurtbay Seramik’in Timber Serisi, mekânlarınızın vazgeçilmez trendleri arasında yerini almaya aday.
Yapılarda Yangın Oranı Her Yıl Yüzde 10 Artıyor Malzeme Hayati Önem Taşıyor
Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel, “Türkiye’de son yıllarda meydana gelen yangınların asıl nedeni kullanılan malzemelerin yangına dayanıklı olmamasıdır. Binalarda yalıtım ve mantolama amaçlı yanıcı malzemelerin yangına karşı önlem alınmadan kullanılması sebebiyle yangınlar hızla büyümekte. Yangının başlamasını, gelişmesini ve büyümesini hızlandıran bu malzemelerin yapılarda tercih edilmemesiyle yangın sayısının büyük oranda azalacağını düşünüyorum” dedi.
Ytong Isı yalıtım Plağı ile iddialıyız Türkiye yılda ortalama 100 bin yangın olayına ev sahipliği yapan yangın bakımında oldukça riskli bir ülke. Bu yangınların ise 25 bin kadarını sadece İstanbul’d a meydana gelen yangınlar oluşturuyor. Bu yangınlarda yapılarda kullanılan malzemelerin hayati önem taşıdığını ifade eden Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel, Türkiye’d e meydana gelen yangın olaylarının her yıl % 10 arttığına dikkat çekiyor. Yangına karşı korunma yapılarda yaşamsal risk açısından büyük öneme sahip. Yangın güvenliği konusu, tarihi boyunca birçok büyük yangın felaketi yaşayan ülkemiz için ayrı bir önem taşıyor. Hem geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler hem de zaman zaman tekrarlayan üzücü felaketler, yangın güvenliğinin önemini daha iyi anlamamızı sağlıyor. Yangından Korunma Haftası sebebiyle açıklamalarda bulunan Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel’e göre, Türkiye’de son yıllarda meydana gelen yangınların asıl nedeni kullanılan malzemeler.
84
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
Ytong olarak, yapı ve yaşam kalitesini bir bütün olarak gördüklerini ifade eden Erel, yapılarda tıpkı “enerji tasarrufu” ve “deprem güvenliği” konularında olduğu gibi yangın güvenliğinde de maksimum fayda üretebilmek için çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. Erel, “Ytong zaten A1 sınıfı - hiç yanmaz malzemeler sınıfında yer alan, yapılarda yangın güvenliği çözümlerinde öncelikle tercih edilen bir ürün olarak önemli bir yere sahip. Ytong Isı Yalıtım Plağı da yangın sırasında bile hiç yanmayan ve alev almayan bir yalıtım malzemesi
olması, duman, zehirli gaz ve yangın damlalarının oluşmasını önlemesi sebebiyle yapılarda güvenle kullanılabilecek bir ürün” dedi.
Mantolama İçin Yangın Deneyi Şart
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Temmuz 2014’te yayınladığı genelde ile mantolama işlemi için akredite bir laboratuvardan yangına dayanıklılık deneyi isteneceğini belirten Erel, bu uygulamanın kalitesiz malzeme ve yanlış uygulamaların önüne geçmek için önemli bir fırsat olduğunu dile getirdi. Erel, Binaya mantolama yaptıran müteahhit, kullanacağı ısı yalıtım malzemesi, yapıştırıcı, dübel, sıva filesi, sıva gibi malzemeleri ayrı ayrı temin edip, tüm sistem için deney yapılmadan uygulamayı gerçekleştirebiliyordu. Bundan sonra denetim firması yetkilileri, şantiyeye geldiğinde mantolama için yangın deney raporunu görmek isteyecek. Bu tarz yönetmeliklere ve denetimlere uyulduğu takdirde meydana gelecek yangınların büyük ölçüde önüne geçilmesi mümkün olacaktır. Ytong Isı Yalıtım Plağı ise yanmaz bir ürün olması nedeniyle bu uygulamadan muaftır. Yani Ytong ile herhangi bir deney gerektirmeden güvenle cephe mantolaması yapılabilir” dedi.
Kalem Boyutunda İleri Teknoloji Dremel Micro Dremel Micro, Bosch’un hobi aletleri markası Dremel’in en ileri ve en kompakt çok yönlü el aleti. Aydınlatmanın yeterli olmadığı ortamlar için LED aydınlatması bulunan ve sadece 250 gr ağırlığında olan Dremel Micro, küçük şekilleri kesme ve zımparalama gibi detaylı işlerde en büyük yardımcınız olacak… Dremel Micro, kablosuz olmasıyla dikkat çeken çok yönlü bir el aleti. Zor şartlar altında yapılan hassas işler için ideal bir yardımcı olan ürün, kalem kadar rahat tutulabilen şekliyle fazla zaman gerektiren projeleri bile zahmetsiz bir şekilde yapmanıza olanak veriyor. Bu
86
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
kompakt alet tahta, plastik veya metal gibi malzemeler üzerinde kesme, zımparalama, taşlama, oyma veya cilalama gibi birçok işlemi kolaylıkla yapabilmenizi sağlıyor. Ayrıca başlığının dönüş hızını ayarlanabiliyor ve aynı zamanda kullanım sırasındaki hızı da LED aydınlatmalı hız göstergesinde görülebiliyor.
Kompakt Aküler ve Kolay Şarj Edilebilirlik
Bataryasını çıkarmadan şarj edebileceğiniz Dremel Micro’nun aküsünün temel özelliği ise normal pillerden yüzde 43 daha hafif ve küçük olan en yeni lityum-
iyon pillerine sahip olması. Bu ürünü bu kadar kompakt hale getiren en büyük özellik de işte bu küçük pillerde saklı. Çünkü bu piller, küçük olmasına rağmen birçok projeyi rahatlıkla ve kolaylıkla gerçekleştirmek için yeterli enerjiyi sağlama özelliğine sahip. 20 cm uzunluğunda ve 250 gram ağırlığındaki bu kompakt ürün; oyukları düzeltmek, çıkan vidaları kısaltmak, boru kesme ya da lamine etme, tahta yüzeyleri detaylı zımparalama ya da bahçe aletlerini keskinleştirme gibi işlerde özellikle ‘Kendin Yap’çılar için de büyük bir kolaylık sağlayacak…
Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob Fuarları Yine Rekor Kırdı 27 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında 30 ülkeden 861 firma ve firma temsilciliğinin katılımıyla sektör profesyonellerini 27. kez buluşturan, ahşap ve mobilya endüstrisinde Avrasya’nın en büyük pazarlama ve tedarik merkezi olan Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob fuarları bir kez daha büyük başarı ile gerçekleştirildi.
102 Ülkeden 60 bin 46 Profesyonel Ziyaretçi
102 farklı ülkeden ziyaretçi çeken fuarlar uluslararası platformdaki önemini bir kez daha ispatladı. İlk 20 sırada Almanya, Azerbaycan, Bulgaristan, Bosna Hersek, Cezayir, Irak, İran, İtalya, Kosova, KKTC, Lübnan, Makedonya, Mısır, Romanya, Rusya, Sırbistan, Özbekistan, Suudi Arabistan, Tunus, Yunanistan olmak üzere toplam 60 bin 46 profesyonel ziyaretçi sektörün önde gelen katılımcıları ile buluştu.
23 Ülkeden Alım Heyetleri Her geçen yıl sektör
88
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
profesyonellerine yeni pazar alternatifleri oluşturan Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob fuarları, Tüyap davetlisi olarak Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna Hersek, Bulgaristan, Fas, Filistin, Gürcistan, Hırvatistan, İran, Kırgızistan, Kosova, Lübnan, Makedonya, Mısır, Moldova, Özbekistan, Rusya, Sırbistan, Suriye, Tunus, Ukrayna, Ürdün, Yunanistan olmak üzere 23 farklı ülkeden gelen alım heyetlerini katılımcılarıyla buluşturdu. Günden güne değişen tüketici taleplerini karşılamak için arge çalışmalarına önem veren ve geleceği şekillendirmek isteyen katılımcılarımız fuar süresince gördükleri ilgiden ve kurdukları önemli iş bağlantılarından son derece memnun kaldılar.
47 İlden Alım Heyeti Katılımı…
Tüyap tarafından davet edilen; Adana, Adapazarı, Adıyaman, Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir,
Bartın, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Denizli, Düzce, Edirne, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, İzmir, Kastamonu, Kayseri, Kırklareli, Kocaeli, Konya, Kütahya, Manisa, Mersin, Muğla, Nevşehir, Niğde, Osmaniye, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Tekirdağ, Tokat, Uşak, Yalova, Yozgat, Zonguldak olmak üzere 47 ilden gelerek fuar ziyareti gerçekleştiren yurtiçi sektör profesyonelleri fuarların sektör içerisinde oluşturmuş olduğu sinerji ve canlılığın beklentilerinin üzerinde olduğunu ifade ettiler.
79 İlden Yurtiçi Ziyaretçi Akını…
79 ilden fuarlara akın eden yerli ziyaretçiler fuar süresince sektöre liderlik eden katılımcı firmalarla bir araya gelme ve en son teknoloji ürün ve yenilikleri tanımanın ötesinde sektöre ışık tutan etkinlikler ile de bilgi paylaşımı fırsatı yakaladılar.
Sektörün En Büyük Buluşması’nda 1 milyar TL’lik satış yapıldı MAKTEK Avrasya 2014 Fuarı’na 72 ülkeden, 65 bini aşkın ziyaretçi katıldı Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) ve Makina İmalatçıları Birliği (MİB) işbirliğiyle düzenlenen, makine sektörünün Avrasya’d aki en büyük buluşması MAKTEK Avrasya 2014 Fuarı,14-19 Ekim tarihlerinde dünya makine sektörünü TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde buluşturdu. Türkiye’nin stratejik sektörleri olan “makine” ve “takım tezgâhları”nı temsil eden iki büyük meslek örgütü, TİAD ve MİB’in, 2023 vizyonunu gerçekleştirmeye yönelik işbirliğiyle düzenlediği, makine sektörünün en büyük buluşması MAKTEK Avrasya 2014 Fuarı sona erdi. İstanbul Beylikdüzü’ndeki TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde, gerçekleştirilen MAKTEK Avrasya 2014 Fuarı’na, 72 ülkeden sektör temsilcileri ile Türkiye’nin 76 ilinden toplam 65 bin 722 ziyaretçi katıldı. Fuar süresince yapılan satışlarla toplamda 1 milyar TL’ye
90
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
yakın iş hacmine ulaşıldı. Konuyla ilgili bilgi veren TÜYAP Fuarcılık Genel Müdür Yardımcısı İlhan Ersözlü, “Sanayileşmeyi ve birçok sektörün rekabet gücünü doğrudan etkileyen makine ve takım tezgâhlarının Avrasya bölgesindeki en önemli üreticilerini MAKTEK Avrasya 2014 Fuarı’nda buluşturduk. Her anlamda oldukça başarılı bir fuara ev sahipliği yaptığımızı düşünüyoruz, gerek katılımcı firmaların gerek ziyaretçilerin memnuniyeti bu düşüncemizi destekliyor. Geçen yıl 64 ülkeden 59 bin 600 kişiyi ağırlamıştık. Bu yıl iki sektörün işbirliği doğrultusunda 72 ülkeden sektör temsilcileri ile Türkiye’nin 76 ilinden 65 bini aşkın ziyaretçi fuarımıza katıldı. Almanya, İspanya, Çin, Tayvan, Hindistan, Güney Kore, Japonya, İtalya gibi bu sektörlerde söz sahibi ülkeler fuardaki yerini aldı. Geçen yılki fuarda katılımcı firmalar arasındaki ticaret yıl sonuna kadar
devam ederken, 600 milyon dolarlık iş hacmine ulaşıldı. Bu yıl da, sene sonuna kadar, 800 milyon dolarlık bir ticaret hacmine ulaşılacağını öngörüyoruz. MAKTEK Avrasya 2014 Fuarı’nın, TÜYAP uzmanlığı ile bu yıl da önemli başarılara imza attığımıza inanıyoruz.” İlhan Ersözlü sözlerine şöyle devam etti: “MAKTEK Avrasya 2014 Fuarı’nda Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen katılımcılarından 1.378 firma ve firma temsilciliği ve bu firmaların temsil ettiği 3.000’e yakın marka yer aldı. %46 büyüme ve artan katılımla beraber toplam 122.000 metrekare kapalı alan kapasitesine sahip TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nin 15 salonu da tam kapasiteyle kullanıldı. Fuarda, takım tezgâhları, metal sac işleme makinaları, tutucular – kesici takımlar, kalite kontrol – ölçüm sistemleri, CAD/CAM, PLM yazılımları ve üretim teknolojileri alanlarında faaliyet gösteren katılımcılar yer aldı.”
Yapı-Endüstri Merkezi Genel Müdürlüğü’ne Burçak Pak Yılmaz Atandı Mimarlık ve yapı alanında bilgi merkezi olarak 46 yıldır hizmet veren Yapı-Endüstri Merkezi’nin (YEM) Genel Müdürlüğü’ne Burçak Pak Yılmaz atandı. Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde lisans, Koç Üniversitesi’nde MBA eğitimini tamamlayan ve 20 yıllık iş deneyimine sahip olan Burçak Pak Yılmaz, daha önce Hürriyet Internet Group, Bizz-e Bilişim Ltd., ANS Productions , Tüm Cevaplar Reklam Ajansı, MBS Bilişim gibi firmalarda çeşitli pozisyonlarda görev yaptı. 1994’te Ortadoğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan ve yüksek lisans öğrenimini
92
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
Koç Üniversitesi’nde MBA ile tamamlayan Burçak Pak Yılmaz, iş hayatına 1994’te MBS Bilişim firmasında pazarlama ve müşteri destek biriminde başladı. 1998’de Pazarlama ve Müşteri Destek Müdürlüğü’ne atanan Yılmaz, 1998-2000 yılları arasında Tüm Cevaplar Reklam Ajansı’nın Yönetici Ortağı olarak müşteri ilişkileri, satın alma, medya planlama ve finans süreçlerini yönetti. İş yaşamına ANS Productions şirketinde ve ardında Yeni Renkler Televizyon Yayıncılık Şirketi’nde Satış ve Pazarlama Direktörlüğü pozisyonlarında devam eden Yılmaz, 2003 ve 2004 yıllarında Bizz-e Bilişim Ltd. şirketinde İş Geliştirme
Direktörlüğü’ne getirildi. Yenibiriş İK A.Ş’de Pazarlama, İş ve Ürün Geliştirme Direktörü olarak 2004’te görev alan Yılmaz aynı şirkette Ürün Geliştirme Koordinatörlüğü görevine ve son olarak da Yenibiriş İK A.Ş’nin Genel Koordinatörlüğü’ne getirilmişti. Örgütsel verimlilik, ürün geliştirme, pazarlama, satış ve finans süreçlerinin tasarlanması konusunda 20 yıllık deneyime sahip olan Yılmaz, profesyonel iş yaşamına Yapı-Endüstri Merkezi Genel Müdürü olarak devam edecek. 1971’de doğan ve evli olan Burçak Pak Yılmaz, iyi derecede İngilizce biliyor.
kısa
kısa
Yale Türkiye, Kuzey Kıbrıs’taki Bayiliğini Yar Group’a Verdi Kilitleme ve güvenlik sistemleri alanında senelik 5,5 milyar Euro ciroya sahip ASSA ABLOY’un bünyesinde yer alan Yale, Türkiye organizasyonu üzerinden, bölge ülkelerinde yeniden yapılanma süreci başlattı. Bu kapsamda Yale Türkiye, yurt dışındaki ilk bayiliğini yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde YAR Group’a verdi. Konuyla ilgili açıklama yapan Yale Türkiye Genel Müdürü Burçin Saltık, alanında 171 yıllık köklü bir dünya markası olan Yale’nin, Kuzey Kıbrıs’ta bayiliğini açmaktan büyük bir mutluluk ve onur duyduklarını ifade etti.
Komite “Wooler” Dedi Ankara’nın Çankaya ilçesinde prestijli bir konumda bulunan Korman Sitesi, cephelerindeki yalıtım ihtiyacı için Wooler taş yününü seçti. Korman Sitesi’nin kurduğu, inşaat sektöründe önemli birçok firmada görev almış, hem yurt içi hem yurt dışı birçok proje deneyimi olan mühendislerden oluşan komite, tercihini piyasada bilinen birçok benzer ürün arasından Eryap A.Ş’nin ürettiği Wooler Premium F 150’den yana kullandı.
94
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
DÜZELTME
N
albur Teknik Dergisi’nin Eylül 2014 tarihinde, 96, 98 ve 100. sayfalarında yayımlanan “Hilti, Binaların Röntgenin Çekecek” başlıklı haber ile ilgili olarak aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Eylül 2014 sayılı Nalbur Teknik Dergisi’nde yer alan, Hilti’nin Türkiye’de deprem ve kentsel dönüşümle ilgili olarak yapılarda kullanılan ürünleri ve çalışmaları hakkındaki haberin, derginin 98. sayfasındaki Avrupa Sismik C2 Belgesi bölümünde geçen “Avrupa Sismik C2 Belgesi’ne sahip mekanik dübel sadece Hilti’de...” başlığı ve “... mekanik dübelimiz dünyada sadece Avrupa’da verilen sismik C2 Belgesi’ne sahip ve şu anda Hilti dübellerinden başka C2 Belgesi’ne sahip başka bir marka bulunmuyor.” ibaresi hatalıdır. Söz konusu ürün (C2 Belgeli Hilti Mekanik Dübel HST) 2013 yılı Mayıs ayından itibaren C2 onayını alarak pazarda yerini almış ve Hilti 2014 yılı Nisan ayına kadar pazardaki C2 onaylı tek klipsli mekanik dübel olma ünvanını elinde bulundurmuştur. Bu ürün, haberin dergide yayımlandığı tarih olan Eylül 2014’te pazarda tek olma ünvanını yitirmiştir. Bilgilerinize sunarız. Hilti Türkiye
Üst Düzey Korunma İçin Legrand DPX3 Elektirik Tesisatının En Üst Düzeyde Korunması İçin Legrand DPX3 Kompakt Serisi Bina elektrik ve dijital altyapıları için ürün ve sistemler sunan Legrand, geliştirdiği DPX3 kompakt şalter serisiyle tüm ihtiyaçlarınız için çözümler sunmaya devam ediyor. Geleneksel tesisatlardan deniz uygulamalarına kadar farklı alanlarda kullanılabilen DPX3 kompakt şalter serisi, 16 amperden 1600 ampere ve 100 kilo amper kesme kapasitesine kadar toplamda 4 farklı boyut seçeneği sunuyor. DPX3 kompakt şalterler teknolojik olarak da daha üstün ve daha ufak boyutlarda tasarlanarak maksimum performans almanızı sağlıyor. Farklı ebatlardaki DPX3 kompakt şalterler her türlü elektirik tesisatının koruma ihtiyaçlarına uygun farklı ayar seçenekleri sunuyor. DPX3 serisinde bulunan kompakt şalterler geliştirilen motor kontrolü sayesinde şalterlerin uzaktan devreden çıkarılması, sıfırlanması ve tekrar devreye alınması gibi temel işletme ihtiyaçları da kolayca gerçekleştiriliyor.Her türlü uygulama şekline uygun olarak farklı bağlantı aksesuarları bulunan DPX3 kompakt şalter serisi kolay ve hızlı montaj özelliğiyle rahat bir kullanım sunuyor.
96
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
Uvex Whisper Maksimum Kalite Optimum Fiyat.. Tıkaçlar genelde kirli iş ortamlarında kullanıldığından, malzemenin yüzeyinde parçacıklar toplanabilmekte ve bu da tahrişlere neden olabilmektedir. Uvex Whisper’ın pürüzsüz ve kir tutmaz yüzeyi su ve sabunla temizlenebildiğinden kullanıcısına kesintisiz rahatlık ve güvenlik sağlar. Basıncı dışarı atabilen teknolojisi sayesinde tıkaçtan kaynaklanan baş ağrısı ve uğultu şikayetlerini ortadan kaldırır. Kemere takılabilme özelliği ile şeffaf kutu konfor sunar. SNR: 23 dB(A), SNR: 27 dB(A) seçenekleri mevcuttur.
Marshall’ın “Şimdi Yap” Renkleri Depresif Kış Günlerine Meydan Okuyor Marshall 2014 Renk Ailesi’nde yer alan “Şimdi Yap Renk Paleti”, kış mevsiminde doğaya hakim olan kurşuni renklerin depresif, durgunlaştırıcı etkisine meydan okuyor, neşeli ve enerjik biçimde harekete geçmeye davet ediyor. “Şimdi Yap Renk Paleti”nin bakış açısını en iyi Oscar Wilde’ın “Hayat, hakkında ciddi konuşulmayacak kadar önemli bir şeydir” sözü yansıtıyor. “Şimdi Yap” renkleri, “Renklendir Hayatı” sloganı ile insanların hayatına renk katan Marshall’ın, uluslararası çapta yürüttüğü araştırmaları sonucunda 2014 yılı için belirlediği “Potansiyeli Ortaya Çıkarmak” teması altında oluşturulan paletlerden biri. Kış mevsiminin insanda isteksizlik
98
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
oluşturan soğuk ve kurşuni atmosferine meydan okuyan Şimdi Yap renklerinin, kışkırtıcı, enerjik, interaktif ve işbirlikçi çağrışımları var. Mesaj açık: “Kalk ve peşinden git” Hareketsiz durmaktan ve projelerin yavaşça şekillenmesinden sıkılan pek çok kişi, artık bir değişiklik yapmak istiyor. Bu, enerji ve coşku dolu, tek başına veya heyecan dolu işbirlikleri oluşturarak, sadece eğlence olsun diye bir şey üretme
trendi. Parlak zümrüt yeşili, açık yeşil, mor ve yakıcı turuncunun kullanıldığı limon köpüğü ve yoğun deniz mavisi… Bu palette koyu maviden deniz mavisine, gök mavisinden açık okyanus yeşiline kadar mavinin tüm tonları ve boyutları yer alıyor. Yani burada herkes için bir şey var. Bu palet, “kalk ve peşinden git” mesajı veriyor. Bu palet, her şeyin kabul gördüğü yüksek oktanlı, enerjik bir renk karışımından oluşuyor.
Konut Konferansı 25 Kasım’da İstanbul’da! Konut sektöründe “Büyüklük” sorusunu dünyaca ünlü iki mimar cevaplayacak Türkiye ekonomisinin lokomotifi inşaat sektörünün yapı taşı “konut”u, tüm boyutlarıyla ele alan Konut Konferansı bu yıl 5. kez gerçekleşecek. 25 Kasım’da Yapı-Endüstri Merkezi’nde gerçekleştirilecek Konut Konferansı bu yıl, “Önemli olan büyüklük mü?” sorusuyla sektöre ayna tutmayı hedefliyor. Çağdaş mimarlığın öncülerinden Massimilliano Fuksas ve kıtalararası araştırmacı ödüllü tasarım ofisi Urban Think Tank kurucularından Alfredo Brillembourg’un da aralarında olduğu dünyaca ünlü konuşmacıların katılacağı Konut Konferansı 2014’te, Türkiye’nin konut sektörüne ilişkin güncel konuları da masaya yatırılacak.
Enerji ve Isı Tasarrufu Derneği (ETADER) Kuruldu ETADER’in ilk başkanı Zafer Yavuztürk oldu Türkiye’de enerji ve ısı tasarrufu alanında yeni bir sivil toplum örgütü daha kuruldu. ETADER, Türkiye’yi bu alanda dünya çapında temsil etmek üzere faaliyetlerine başladı. Türkiye ve dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri olan enerji ve ısı tasarrufu alanında önemli bir adım daha atıldı. Hizmet kapsamını “Türkiye’de enerji ve ısı tasarrufu bilincini artırmak ve bu amaçla kamu yararına etkinlik göstermek” olarak tarif eden ETADER’in ilk dönemsel başkanlığına Zafer Yavuztürk seçildi. ETADER’in, tüm insanlığın ve canlıların ortak kullanım alanı olan dünyamızdaki doğal kaynakların daha verimli kullanılması ve bu bilincin yaygınlaştırılması hedefini temel yol haritası olarak belirlediğini ifade eden Yavuztürk, “Biz ETADER kurucularını bir enerji ve ısı tasarrufu derneği kurmaya teşvik eden neden hiç de karmaşık değil. Dünyamızın kaynakları tükeniyor. Bu yadsınamaz bir gerçek. Araştırmalara göre, Türkiye’nin enerji yoğunluğu OECD ülkeleri ortalamasının iki katı. Yani bir dolarlık mal veya hizmet üretmek için Türkiye’de OECD ülkelerinde kullanılan enerji miktarının iki katı enerji kullanılıyor. ABD’de 1970’li yıllarda alınan tasarruf tedbirleri ve enerji teknolojilerindeki gelişmeler sayesinde ülkede enerji yoğunluğunun düzenli olarak düştüğü ve enerji verimliliğinin de devamlı olarak arttığı belirlenmiş. Türkiye’nin enerji tasarruf potansiyelinin yüzde 30 olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla ABD örneğinde de görüldüğü gibi en büyük enerji kaynağı tasarruftur. Üstelik bu kaynak sürekli ve çevre dostudur. Bu nedenle Türkiye’nin ve bizlerin çocuklarının geleceğini güvenle kurabilmek için enerji ve ısı tasarrufu yapmaktan başka bir çaremiz yok.”
100
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
ASSA ABLOY, Türkiye’deki ilk showroomunu açtı!
K
apı açma çözümlerinde dünya lideri konumunda bulunan ASSA ABLOY, Türkiye’deki ilk showroomunu İstanbul’da açtı. Merkezin açılışına ASSA ABLOY EMEA Başkanı Tzachi Wiesenfeld ve diğer üst düzey yöneticinin yanı sıra, aralarında mimar, mühendis, proje yöneticisi, inşaat firması sahibi ve yöneticileri ile sistem entegratör firma temsilcilerinin de olduğu çok sayıda davetli grubu katıldı. Özellikle proje kanalı için geliştirilen yeni ürünlerin sergilendiği showroomda ASSA ABLOY markalı ürünlerin yanında, firma bünyesindeki diğer markalar; Yale, Mul-T-Lock, Nemef, Traka, Eff-eff, SMARTair, Aperio, HID, Vingcard, Unilock, Crawford, Besam, Albany ve Megadoor ürünleri de yer alıyor. İnşaat ve yapı sektörünün kapı açmadan kilitleme ve güvenlik sistemlerine kadar ihtiyaç duyduğu tüm çözümlerin bir arada sergilendiği merkezde Kapı Kapatıcılar, Panik Çıkış Aksesuarları, Geçiş Kontrol Sistemleri, Otel Kilitleri, Kabin Kilitleri gibi ürün grubu yer alıyor.
Enerji Ekonomisinde Yeni Köprü Türkiye
Başkanlığına Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu’nun getirildiği Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği (IAEE), Afrika’d an Uzak Doğu’ya kadar çok sayıda ülkede yerel dernekler kurarak, dünya enerji bilincini arttıracak. Özellikle üniversiteli gençleri hedefleyen IAEE, enerji eğitimleriyle gelecek nesillere temiz; az maliyetle, yüksek konfora ulaşmanın yolunu açacak. Yerel enerji ekonomisi derneklerinin bulunduğu 100’ü aşkın ülkede yaklaşık 4 bin 500 üyeyi barındıran Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği (IAEE), önümüzdeki 2 yıl dünya ekonomi enerjisine Türkiye’d en yön verecek. Enerji Ekonomisi Derneği (EED) Başkanı, Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Öğretim üyesi Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, IAEE’nin ülkelerde tartışma platformlarıyla enerji bilinci oluşturmak, enerji kaynaklarını etkin şekilde değerlendirmek ve gelecek nesillere sürdürülebilir
102
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
enerji sağlamak amacıyla kurulan çok önemli bir birlik olduğunun altını çizdi. Enerji sektöründe dünya devi sayılacak kurum ve kuruluşlar ile Nobel ödüllü bilim adamlarının da aralarında bulunduğu birliğin 38 yıldır dünya enerji ekonomisine yön verdiğini belirten Kumbaroğlu, böylesi önemli bir kurumda 1 Ocak 2015’ten itibaren 2 yıl birlik başkanlığı görevine getirilmesinin kendisi ve ülkemiz açısından büyük önem taşıdığını kaydetti. Kumbaroğlu, bu süreci etkin, iz bırakacak çalışmalarla yürütmek için kendisi ve arkadaşlarının yoğun bir çalışma temposuna girdiğini belirterek, şunları söyledi: “Dünya enerji ekonomisine yön veren bu birliğin özellikle Afrika, Ortadoğu ve Asya ülkelerinde daha etkin olması için çalışmalar yürüteceğiz. Hemen yanı başımızda bulunan ve dünya enerjisi için oldukça önemli bir ülke olan kardeş Azerbaycan’d an başlayarak, Singapur, Pakistan, Çin gibi ülkelerde yerel enerji
ekonomi dernekleri kurarak, bu ülkelerdeki halkların gelecek için çok büyük önem taşıyan enerji konusunda bilincini artırmak adına büyük adım atmış olacağız. Bu bilincin artması gereken ülkelerin başında şüphesiz Afrika ülkeleri de geliyor. Dar gelirli insanların da temiz enerjiye erişmesini, enerji kaynaklarını verimli değerlendirmelerini ve refah seviyelerini yükseltmelerini sağlamak üzere Afrika ülkelerinde ciddi şekilde yoğunlaşacağız. Ayrıca farklı coğrafyalarda bölgesel konferanslar da çok önemli. Bu konferansların hedefe ulaşır, sonuç alınır şekilde organize edilmesi için şimdiden çalışmalara başladık.” Özellikle konferanslarda gençliğe, üniversitelilere yönelik sürpriz projelerinin de olduğu vurgulayan Kumbaroğlu, başlatacakları enerji eğitimleriyle gelecek nesillere temiz; az maliyetle, yüksek konfora ulaşmanın yolunu açmak istediklerini, bunda gençleri projelerin içine yerleştirmenin büyük önem taşıdığını bildirdi.
Karadeniz Gülburnu Köprüsü’nde BTM Ürünleri Tercih Edildi
G
ülburnu Köprüsü, Karadeniz Sahil Yolu İyileştirme Projesi Giresun-Espiye arası Devlet Yolu yapım işi kapsamında Güriş-Metiş Adi Ortaklığı ‘nın taahhüdü altında yapıldı. Projede 8000 m2 BTM Plastobit PP 4000 V başarı ile uygulandı. Tarihi Zefre Limanının bulunduğu koyun estetik bir köprüyle geçilmesi suretiyle doğal bir güzelliğe sahip olan Gülburnu Koyu korunmuş oldu. Gülburnu köprüsü serbest konsol metodu ile inşa edilmekte olan ardgermeli yerinde dökme kutu kesitli bir köprüdür. Köprü 3 açıklıklı olup kenar açıklıkları 82.5 metre, orta açıklığı 165 metre olmak üzere toplam 330 metre uzunluğundadır. Üst yapı yüksekliği orta ayak üzerinde 8.25 metre, köprü ortasında ve uçlarında 3.50 metredir. Köprü gabarisi orta ayaklarda 7.50 metreden başlıyarak orta açıkta yaklaşık 12.50 metreye yükselmektedir. Türkiye’de 1985’ lerden itibaren Otoyol ve Karayolu yatırımlarında en çok tercih edilen su yalıtım membranı olan BTM Plastobit PP 4000 V, eşsiz Gülburnu Köprü’ sünün yapımında da tercih edilerek, denizin ortasındaki bu yapının BTM Plastobit PP V tarafından zorlu şartlara karşı korunması sağlanmıştır.
ÇEBİD: Türkiye Ekonomisi Kazanacak
Türk çelik boru sektörünün TANAP zaferi Azerbaycan ve Türkiye’nin ortaklaşa yürüttüğü Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı-TANAP Projesi’nde kullanılacak 1 milyon 200 bin ton çelik borunun yüzde 80’i Türkiye’d e üretilecek. Projede kullanılacak Türk çelik borularının yaklaşık 400 bin tonu Tosçelik Profil ve Saç Endüstrisi, 350 bin tonu Borusan MannesmannNoksel-Erciyas Konsorsiyumu, 230 bin tonu ise Ümran-Emek Konsorsiyumu tarafından karşılanacak. Türkiye için önemli bir referans kaynağı olacak TANAP ile uluslararası doğalgaz ve petrol boru hattı ihalelerinden daha fazla pay alma imkânı da ortaya çıkacak.
104
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
Çelik Boru İmalatçıları Derneği Genel Sekreteri Mehmet Zeren konuyla ilgili yaptığı açıklamada “ Türk çelik boru sektörü için büyük bir önem taşıyan TANAP Projesi ihalesi sektörümüzün zaferi ile neticelendi . Projede kullanılacak çelik boruların yüzde 80’i Türkiye’de üretilecek. Türk çelik boru üreticileri olarak böylesine büyük bir projede yer alarak kalite ve yetkinliğimizi bir kez daha kanıtlamış olduk. Türk çelik borularının TANAP projesinde kullanımı , sektörümüze uluslararası alanda önemli bir referans kaynağı da yaratacak. Sonuç
olarak önümüzdeki dönemlerde Türkiye çelik boru üreticileri uluslararası doğalgaz ve petrol boru hattı projelerinden daha fazla pay alabilecekler, böylece ülke ekonomisi de kazanacak” dedi . Mehmet Zeren açıklamasını; başarılı sonuç için Türk çelik boru sektörü üyelerine, sektöre gösterdikleri güven için TANAP yönetimine, bu süreç içerisinde çelik boru sektörüne verdikleri destekten dolayı Enerji Bakanı Taner Yıldız ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’ye teşekkür ederek bitirdi.
Emülzer 7. İTEM Okul-Sektör Buluşmasına Katıldı
İ
stanbul Zincirlikuyu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesinde (İTEM) düzenlenen ‘’7. İTEM Okul-Sektör Buluşması Fuarına Emülzer Firması temsilen Proje ve Teknik Satış Müdürü İnşaat Yük. Mühendisi Cem Ercan katıldı. Cem Ercan katılım belgesini ve ödülünü Okul Müdürü Mesut İlhan’dan aldı. Yerli ve yabancı birçok firmanın katıldığı fuarda, lise öğrencilerinin sektörde neler yapıldığını görme fırsatı oldu. İTEM Lise öğrencilerinin yanı sıra diğer liselerden, öğrenciler, veliler ve öğretmenlerde fuara katılarak bilgi sahibi olmuştur. Önümüzdeki yıllarda fuar katılımcılarının ve firmaların daha da artacağını ileten, İTEM Meslek Lisesi Müdür Baş Yardımcısı Erol Sevindir ve İnşaat Yapı Bölümü Alan Şefi Özer Şarkoğlu ve Yapı Yalıtım Atölye Şefi öğretmeni Nazif Beyazyol fuarın aynı zamanda öğrencilerin ileride yapacakları iş dalını seçerken de fayda sağlayacağını iletti.
Elektrik ve Elektronik Sektörün Mevcut Durumu 1.Elektronik Sektörünün Dünyadaki Durumu Dünyada elektronik sektörü, hızla büyüyen ve gelişen bir yapıya sahiptir. Elektronik sanayine öncelik veren bir politika izleyen ülkelerin, gelişmişlik düzeyinde kısa sürede önemli ilerlemeler kaydettiği görülmektedir. Malezya, Singapur, Güney Kore gibi ülkeler, kalkınmalarını elektronik sektörüne yaptıkları ve yapılacak yatırımlara bağlamışlardır. Batı Avrupa ülkeleri, Uzak Doğu ve Kuzey Amerika ile girdikleri yarışta, yine bu sektörü ön plana almışlardır. Özellikle, Finlandiya ve İsveç gibi ülkeler, bu alanda çok başarılı örnekler sergilemişlerdir. Bu politikanın temelinde ise ArGe’ye verilen önem ve destek yer almaktadır. Sektör, dünya üretim hacminde çalıştırdığı işçi sayısı ve sanayinin tüm alanları üzerindeki etkisi nedeniyle dünyanın lider sanayi sektörlerinden biridir. Dünyanın önde gelen elektronik ihracatçı ülkeleri arasında; Çin, ABD, Güney Kore, Hong Kong, Japonya, Almanya ve Singapur yer almaktadır. Dünyada elektronik ithalatında önemli ülkeler arasında ise; Çin, ABD, Hong Kong, Almanya,
106
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
Singapur, Japonya, İngiltere, Meksika ve Güney Kore yer almaktadır. Aşağıda Tablo-1, Tablo-2, Tablo-3 ve Tablo-4’te, dünya elektronik ithalatı ve ihracatında önde gelen ülkelerin ve Türkiye’nin 2010 yılındaki ithalat ve ihracat rakamları verilmektedir. Sektörün bölgesel dağılımına bakıldığında, dünya ticaretinden en fazla payı, Asya bölgesinin aldığı görülmektedir. Asya’yı, AB ve ABD takip etmektedir. Sektörde üretim, yoğun olarak televizyon alıcılarında gerçekleşmekte olup; bu ürün grubunu diğer tüketim cihazları izlemektedir. Geçmiş yıllarda televizyon sektöründe Avrupa’nın en önemli üretim üssü olan ülkemiz, LCD ve plazma TV teknolojisine geçmede yaşadığı gecikme nedeniyle ciddi pazar kayıpları yaşamıştır. AB teşvikleri ve büyüyen pazarın etkisiyle Uzak Doğulu üreticiler, Doğu Avrupa’d a üretime başlamışlardır. Birçok Uzak Doğulu firma, özellikle Doğu Avrupa’d a LCD modülü üretimi ve LCD montaj tesisleri kurarak LCD, panel TV ’lerde AB’d e önemli pazar payları elde etmişlerdir.
Beyaz Eşya ve Küçük Ev Aletleri Sektörünün Dünyadaki Durumu
Beyaz eşya sektöründe kullanılan teknolojinin belli bir olgunluğa gelmesi, gelişmekte olan ülkelerin bu teknolojiyi lisans yoluyla edinmesi ve aynı zamanda beyaz eşya talebinin artması ile birlikte; üretim, gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere doğru kaymaya başlamıştır. Örneğin, Batı Avrupa sektörde lider konumundayken, son dönemlerde bu liderliğini Güney Avrupa ülkelerine kaptırmış durumdadır. Amerika kıtasında da üretim, ABD’d en Latin Amerika ülkelerine doğru kaymaya başlamıştır. Dünyada beyaz eşya üreticisi şirketler, genel olarak; tüm dünya genelinde üretim ve satış ağına sahip olanlar, bölgesel olarak faaliyet gösteren ve kendi
ülkeleriyle birlikte yakın komşu ülke pazarlarında da etkili olanlar ile tek bir ülkede üretim yapan yerel şirketler olmak üzere üçe ayrılırlar. 2009 itibarıyla, 138 milyar ABD doları büyüklüğündeki dünya beyaz eşya pazarında, talep % 3 gerilemiştir. Batı Avrupa’d a satışlar yaklaşık % 4 gerilerken, 2009 OcakEkim döneminde Doğu Avrupa pazarı % 25 daralmıştır. Çin, dünya ihracatındaki % 25,9’luk payı ile en çok ihracat yapan ülkeler arasında birinci sıradadır. Çin’d en sonra, Avrupa’nın en önemli beyaz eşya üreticilerinden olan Almanya (% 11,7) ve İtalya (% 11,6) gelmektedir. İthalat durumlarına bakıldığında ise; dünyanın en büyük ekonomisi durumunda olan ABD, % 19,3 ile birinci sıradadır. ABD’yi, % 6,8 ile Almanya, % 6,2 ile İngiltere, % 5,9 ile Fransa ve % 4 ile Rusya izlemektedir. ABD ve İngiltere’d e beyaz eşya sektörü rekabette büyük bir değişim yaşamamakla birlikte, Almanya’nın rekabet gücü yüksek düzeyden orta düzeye inmiştir. ABD ve Almanya gibi ülkelerdeki beyaz eşya sanayicilerinin uluslararası yatırımlar yapmaları, ülkelerinin rekabet güçlerinin mevcut durumundan nispeten daha düşük görülmesine neden olmaktadır. Özellikle son dönemlerde Güney Kore ve Çin’in ihracatı önemli oranlarda artmakta, İtalya’nın yüksek seviyedeki rekabet gücü ise artarak devam etmektedir. Japonya’nın rekabet gücü ise son dönemlerde düşme yönündedir. Küçük ev aletlerinde, elektrikli süpürge ve buharlı ütü en çok satılan iki ürün grubudur. Epilatörler, saç bakım ürünleri ve su ısıtıcılar, yine çok yoğun satılan ürünler arasındadır. Yapılan bazı sektör araştırmalarına göre, sektörün dünyadaki pazar büyüklüğü, yaklaşık 50 milyar ABD dolarıdır. Bu pazarın büyük bir kısmını AB ülkeleri oluşturmaktadır. Elektrikli Makine ve Cihazlar Sektörünün Dünyadaki Durumu
108
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
İGEME Elektrikli Makineler ve Kablolar Sektör Raporu verilerine göre, 2008 yılı dünya elektrikli makineler toplam ihracatı, 1,11 trilyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Çin, 149 milyar ABD doları ile dünya elektrikli makineler sanayi ihracatında
birinci konumda bulunurken; ABD ikinci, Almanya üçüncü ve Japonya dördüncü sırada yer almıştır. Dünya elektrikli makineler 2008 yılı ithalatı, 1,16 trilyon ABD doları olup; Çin, ABD ve Hong Kong, elektrikli makineler ithalatında önde gelen ülkelerdir.
geçirilmesi, • Hukuki ve idari düzenlemeler, ticaret engelleri ve standartlar açısından, AB iç pazarında ve dünya pazarlarındaki zorluklar ve fırsatlar, Avrupa Komisyonu ELECTRA raporunu temel alarak, 2009 yılı Ekim ayında “AB’d e Rekabetçi ve Sürdürülebilir Bir ElektrikElektronik Sanayi” isimli bir bildiri yayımlamıştır. Bildirimde, sektörün geleceği için özellikle aşağıdaki alanlarda yüksek büyüme potansiyeli görüldüğünün altı çizilmiştir : • Enerji arz altyapısı (enerji üretimi, iletimi ve dağıtımı, özellikle yeraltı kabloları) • Enerji verimliliği yüksek binalar (aydınlatmada verimli malzemelerin kullanımı, mevcut binaların yalıtımı vb.) • Ulaşım şebekeleri (elektrikli arabaların üretimi, hurda araç teşvikleri vb.) • Sanayi üretimi (elektrikli motorların yenilenmesi, imalat yapılırken bir yandan da elektrik üretilmesi vb.) • Mevcut sosyal ihtiyaçları karşılayan akıllı ev teknolojileri (yaşlanan AB nüfusu için elektronik sağlık sistemleri, evi işyeri olarak kullananlar için hizmetler, ev aletleri için uzaktan kumanda imkânı sağlayan akıllı ev projeleri vb.)
Sektörün Türkiye’deki Mevcut Durumu
3.1.4. AB’nin Sektöre Yaklaşımı
içermektedir :
AB elektrik ve elektronik sanayisi ile Avrupa Komisyonu’nun ortak çalışması sonucu hazırlanan ELECTRA raporu, özellikle 3 konuda sektördeki talebi artırmaya yönelik değerlendirmeler
• Enerji verimliliğinin artırılması ve CO2 emisyonunun azaltılması, • Gelecekte, AB’ye dünyada pazar liderliği kazandırabilecek altsektörlerin ve alanların gözden
Elektronik Sektörünün Türkiye’deki Durumu
Türkiye elektronik sektörü 2010 yılında 11,28 milyar ABD doları üretim hacmine ulaşarak etkileyici bir büyüme göstermiştir. 2010 yılında 5,58 milyar ABD dolarına ulaşan ihracat hacmi bu sektördeki satışların önemli bir kısmını
Avrupa’nın lider ülkesi olmuştur. Sektör üretiminin yaklaşık % 70’ini, özellikle Avrupa ülkeleri, komşu ülkeler ve Afrika gibi pazarlara ihraç etmektedir. Beyaz eşyada katma değer % 55–60 civarında olup, dolaylı vergi 1 milyar ABD doları civarındadır. Ayrıca, sektörde yerli malzeme kullanım oranı yaklaşık % 70’tir. Sektörün imalatı daha çok Marmara, Ege ve Orta Anadolu’d a yoğunlaşmıştır. Başlıca fabrikalar, İstanbul, Manisa, Eskişehir, Bolu, Bursa, İzmir, Ankara, Kocaeli, Yalova, Kayseri, Konya ve Bilecik’te yer almaktadır.
oluşturmaktadır. Aynı yıl ithalat hacmi, 14,51 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. 2010 yılındaki üretimin % 32,4’ü tüketim elektroniği, % 18,7’si telekomünikasyon cihazları, % 21’i profesyonel ve endüstriyel cihazlar, % 13,8’i bilgisayar cihazları, % 8,4’ü savunma elektroniği ve % 5,7’si bileşenler alt sektörü tarafından gerçekleştirilmiştir. 2010 yılında elektronik sektörü ihracatı, 2009 yılına göre % 14,3 oranında artmış ve 5,53 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. İhracatın % 33’ünü tüketici elektroniği, % 16,5’ini bileşenler, % 34,6’sını telekomünikasyon cihazları, % 13,8’ini profesyonel ve endüstriyel cihazlar, % 2,1’ini bilgisayar cihazları alt sektörü gerçekleştirmiştir. Elektronik sektörü ithalatı da 2009 yılına göre % 18,7 oranında artarak, 2009 yılında 12,23 milyon ABD doları iken, 2010 yılında
110
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
14,51 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir. İthalatın % 34,1’i profesyonel ve endüstriyel cihazlar, % 25’i telekomünikasyon cihazları, % 19,4’ü bilgisayar cihazları, % 11,3’ü tüketim elektroniği ve % 10,1’i bileşenler alt sektörü tarafından gerçekleştirilmiştir. Son yıllarda büro makineleri ve bilgisayar imalatı alt sektörünün aldığı patent sayısında artış gözlenmektedir.
Beyaz Eşya ve Küçük Ev Aletleri Sektörünün Türkiye’deki Durumu
Sektör beyaz eşya olarak adlandırılan elektrikli ev aletlerini kapsamaktadır. Beyaz eşya sektörü 4 ana ürün olan buzdolabı, çamaşır makinesi, fırın ve bulaşık makinesi ile birlikte klima sektörünü de bünyesinde barındırmaktadır. Beyaz eşya sektörü, 25 milyon adet üretim kapasitesi ve 21 milyon adet üretimiyle, son 10 yılda çok önemli bir üretim üssü haline gelmiş ve Türkiye, beyaz eşya sektöründe
Buzdolabı, 2009 yılında toplam beyaz eşya üretiminin % 38’ini oluşturmuştur. Çamaşır makinesi kategorisi ise % 31’lik üretim payı ile ikinci sırada yer almıştır. Beyaz eşya sektörü de 2009 yılında yaşanan küresel mali krizden etkilenmiştir. Krizin etkilerinin en fazla olduğu 2009’un son çeyreğinde, ihracat hacmi % 25 azalmıştır ve yurt içi satışlar % 30 gerileme kaydetmiştir. Ancak yılın ikinci ve üçüncü çeyreğinde yapılan ÖTV indirimleri sayesinde, 2009 yılı satışlardaki gerileme % 19 seviyesinde kalmıştır. TÜİK (SITC Rev.3) verilerine göre 2009 yılında evlerde kullanılan makineler (çamaşır makinesi, buzdolabı, bulaşık makinesi vb.) toplam ihracatı 2,67 milyar ABD doları, ithalatı ise 731 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Sektör 2010 yılında ihracat rakamını yaklaşık 3 milyar ABD dolarına çıkarmış, ithalat ise 930 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir. TÜİK 2011 yılı geçici verilerine göre evlerde kullanılan makineler toplam ihracatı 3,4 milyar ABD doları, toplam ithalatı ise 1,2 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Beyaz eşya sektöründeki ürünler yüksek standartlara sahip ve kaliteli olup, sektörün aldığı patent sayısı da her geçen yıl artmaktadır.
Elektrikli Makine ve Cihazlar Sektörünün Türkiye’deki Durumu
Elektrikli makineler sektöründe ağırlıklı olarak yatırım ve ara malı niteliğinde ürünler yer almaktadır. Türkiye’d e elektrik makine üretimi, küçük işletmelerde, dağınık biçimde ve tek bir ürün üretilerek başlamıştır. Ülkemizde planlı kalkınmaya geçişten sonra ara ve yatırım malı niteliğindeki makine ve teçhizat önem kazanmış, sektör bilgi ve sermaye birikimine sahip olarak gelişmiştir. Sektör üretimi içerisinde izole edilmiş tel ve kablo, elektrikli teçhizat ve elektrik motoru, jeneratör ve transformatörler alt grupları ağırlıklı paya sahiptir. Sektörde orta gerilim (OG) kesicileri, röleler, alçak gerilim (AG) pano ve hücreleri, seramik
yalıtkanlar, jeneratör, kontaktör, sigorta, iç tesisat malzemeleri ve aydınlatma malzemeleri gibi önemli elektrikli ekipman üretimi de gerçekleştirilmektedir. Ayrıca sektör, mühendislik, proje ve müteahhitlik hizmetlerinde de yüksek bilgi birikimi ve deneyime sahiptir. Türkiye’nin 2010 yılı elektrikli makineler ihracatı yaklaşık 4,8 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. TÜİK 2011 yılı geçici verilerine göre elektrikli makineler ihracatı 5,8 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Sektör ihracatında en büyük pay, izole tel ve kablo alt sektörüne aittir. İzole tel ve kablo alt sektörünün 2009 yılı ihracatı 1,2 milyar ABD doları, 2010 yılı ihracatı ise 1,5 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiş ve bu ihracatın büyük bir kısmı İngiltere, Irak, Belçika, Almanya, Suudi Arabistan, İsrail,
İtalya, Libya, Türkmenistan ve İsveç’e yapılmıştır. İzole edilmiş tel ve kablo alt sektörünün ardından diğer önemli bir ürün grubu da elektrik transformatörleridir. Elektrik transformatörleri ihracatımızda büyük paya sahip ülkeler Katar, Suudi Arabistan, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkmenistan, Bahreyn, Almanya, Hollanda, Cezayir ve İngiltere’d ir. Elektrikli makineler sektörünün 2010 yılı ithalatı yaklaşık 8,1 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir (TÜİK, ISIC Rev.3). TÜİK 2011 yılı geçici verilerine göre sektörün ithalatı 9,3 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Bu sektördeki ithalatın yoğun olarak yapıldığı ülkeler genel olarak Çin, Almanya, İtalya, Fransa, ABD, Japonya, İspanya, Tayvan, Güney Kore ve Malezya’d ır.
Şirket Ahlâk Kodları ve İş Ahlâkı Eğitimi Şirket ahlâk kodlarının önemi ve amacı
Küreselleşen dünyada işletmeler giderek çok daha fazla paydaşla, çok daha yoğun ilişkiler içerisinde bulunmaktadırlar. Bu ilişkilerin mümkün olduğunca fazla boyutta sürdürülmesi işletmeler açısından bir rekabet avantajı haline gelmektedir. İlişkilerin yürütülmesinde bu birbirinden farklı boyutların kurumsallaşması da gerekmektedir. Son yıllarda iş ahlâkına yönelik
112
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
uygulamaların kurumsallaşmasında da Şirket ahlâk kodlarının kullanılması konusu gündemdedir. Şirket ahlâk kodu, işletmenin tüm üyelerinin her türlü fonksiyonu yerine getirirken tüm paydaşlara karşı uyulması gereken ahlâki prensiplerin ve bu prensiplere uyulmaması halinde uygulanacak yaptırımların belirlendiği resmi belgedir. Aslında ahlâk kodların geçmişi, Hammurabi kanunlarından Ahi Fütüvvetnameleri’ne kadar
götürülebilir. Ahilerin iş ahlâkı ilkelerini içeren fütüvvetnamelerde; iş ve meslek sahibi olmanın gerekliliği, helal kazancın kutsallığı, işyerinin huzurlu olması, çalışma koşullarının insan olmanın önemine cevap vermesi, işbölümü ve uzmanlaşmanın esas olması. Ticari faaliyette doğruluk, disiplinli çalışma, fırsatlardan eşit ölçüde yararlanma ve başkalarını da düşünme, tüketicinin korunması gibi 740 maddeden oluşan çok sayıda madde bulunmaktadır.
Günümüzde de geniş anlamıyla bir iş ahlâk kodu kadar kapsamlı olmasa da, tıp, ilaç, muhasebe, mühendislik, bankacılık, sermaye piyasaları, denizcilik, medya vb. sektörlerde faaliyet gösteren çeşitli meslek kuruluşları tarafından hazırlanarak yayımlanmış meslek ahlâk ilkeleri bulunmaktadır. Hatta kamu sektörünü kapsayacak biçimde 2005 yılında, 5176 sayılı Kanun ile gündeme gelen Kamu Görevlileri Etik Kurulu, Nisan 2005 itibariyle çıkarılan bir yönetmelikle kurularak yönetmelik kapsamında olan tüm kamu görevlilerinin imzalamaları gereken “Kamu Görevlileri Etik Sözleşmesi” de yapılandırılmıştır. Çeşitli meslek kuruluşları ve kamu kuruluşlarının yanı sıra, özel sektör işletmeleri de faaliyet gösterdikleri alanda işletmenin iç ve dış çevresini, tüm fonksiyonlarını kapsayacak biçimde ayrıntılı ahlâk kodları hazırlamalıdırlar. Böylece işletme sahipleri, yöneticiler ve çalışanlar iş hayatında karşılaşacakları ahlaki ikilemleri çözmede üzerinde uzlaşılmış bir standart bulabileceklerdir. Ahlâk kodlarının belirlenmiş olması işletmeler açısından dışsal etkenlere karşı koruma sağlayacak, değişen değer yargılarına ve yeni gelişmelere uyum sağlamayı kolaylaştıracak, Şirket imajına olumlu katkı sağlayacak, serbest rekabeti özendirerek haksız rekabeti azaltacak, stratejik kararların alımında yol gösterici olacak, bütün kademelerde
ahlâka aykırı davranışları caydıracak. Mükemmelliği ve verimliliği artıracak ve sonuçta herkes için daha iyi bir dünya hedefine ulaşılabilmesine katkı sağlayacaktır. Ahlâk kodlarının hazırlanmasının gündeme gelmesinin en önemli nedenlerinden biri de, etik ilkelere uymanın uzun vadede işletmelerin karlılığını artıran bir faktör olduğuna yönelik araştırma sonuçlarının artmasıdır. TEDMER’in 2007 yılı araştırması sonuçlarına göre araştırmaya katılan işletmelerin %70’inin yazılı etik standartları bulunmaktadır. İş ahlâkİ kodlarının hazırlanmasının başlıca amaçları şu şekilde özetlenebilir : Çalışanlara gerekli durumlarda rehberlik sağlamak, mesleğin değerlendirilmesine ve kamu beklentilerine temel sağlamak. Şirket üyeleri arasında ortak amaç ve davranış kodları oluşturmak, şirket imajını ve şirkete yönelik kamu güvenini artırmak, etik davranışları özendirerek etik olmayan davranışları caydırmak, etik olmayan davranışlarda bulunma baskısı ile karşılaşan çalışanlara destek olmak, şirket üyeleri arasında veya şirket üyeleri ile başka paydaşlar arasında çıkan tartışmalarda çözüme katkı sağlamak.
Şirket ahlâk kodlarının hazırlanması Şirket ahlâk kodlarının hazırlanmasında ilk olarak
ahlaki kodlara temel oluşturacak şirket değerleri belirlenmeli, ahlâk kodlarının belirlenmesi ve uygulanmasına yönelik iç ve dış çevreden kaynaklanabilecek avantaj ve dezavantajlar değerlendirilmelidir. Bu faaliyete şirketin tepe yöneticilerinin, yönetim kurulunun, orta ve alt kademe yöneticilerinin, danışmanların, hukukçuların, çalışanların ve hatta müşterilerin, kısacası şirketin tüm paydaşlarının k atılması ahlâk kodlarının benimsenmesini ve uygulamasını kolaylaştıracaktır. Merkezi Londra’d a bulunan İş Ahlâkı Enstitüsü’nün araştırma direktörü Simon Webley, ahlâk kodlarının oluşturulmasında dikkat edilmesi gereken başlıca unsurları şu şekilde sıralamaktadır.
Bir Lider Bulun
Bir üst düzey yönetici, özellikle de CEO iş ahlâkı politikasının tanıtımını gerçekleştirmeye hazır değilse, etik kodun işe yarar olma şansı çok yüksek değildir.
Yönetim Kurulu Desteklemeli
Kurumsal değerler ve etik, yönetim ile ilgili konulardır. Yönetim kurulu sadece böyle bir politikaya sahip olma konusunda değil, aynı zamanda etik kodun uygulanışı ile ilgili düzenli raporlar alma konusunda da hevesli olmalı.
İnsanlar Neden Rahatsız
Standart bir etik kodu uygulamak
ya da bir başkasının kodunu kopyalamak yeterli olmayacaktır. Önemli olan, çalışanların hangi konularda rehberliğe ihtiyaç duyduğunu bulmaktır.
Denenmemiş Bir Model Seçin
Şirketin farklı birimlerini etkileyen konuları işaret edecek bir çerçeve kullanın. Farklı birimler arasında hissedarlar, çalışanlar, müşteriler, tedarikçiler ve yerel/ulusal toplum bulunabilir ve hatta rakipler bile dâhil olabilir.
Şirkete Ait Etik Kod
Etik kod şirket içinde ya bir kitapçık halinde ya da intranetten dağıtılmalı. Hediye alıp verme ya da şirket yazılımlarının özel kullanımı gibi var olan politikalar kapsanmalı, etik kodun nasıl işlediğine dair rehberlik de dâhil edilmeli.
Önce Deneyin
Etik kodun denenmeye ihtiyacı vardır. Bu farklı yer ve konumlardan seçilmiş bir örnek grupla gerçekleştirilebilir. Dışardan bir göz de sonuçları değerlendirebilir.
114
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
Kodun Bilinmesini Sağlayın
Etik kodu tüm çalışanlara, tedarikçilere ve diğerlerine gönderin. Şirketin bir etik kodu olduğunu ve uygulama programının tüm şirketi kapsadığını topluma duyurun. Örneğin, web sitenize koyun ya da risk sermayesi ortaklarına ve diğer ortaklara gönderin.
İşlerlik Kazandırın
Etik kodun uygulandığına dair örnekleri şirket içi ve dışı eğitimlerde sunun. Yöneticilerin düzenli olarak kodu imzalamaları ve bir gözden geçirme mekanizmasının kurulması gereklidir. Etik koddan sorumlu birisini atayın.
İş ahlâkı araştırması AraştırmanWWın yöntemi
Araştırma nitel ve nicel yöntemlerin birlikte kullanıldığı karma yöntem ile gerçekleştirilmiştir. 2008 İGİAD iş ahlâkı araştırmasında kullanılan görüşme formlarından önemli ölçüde yararlanılmış ve 2013 araştırması için yeniden düzenlenen görüşme formları ile farklı illerde yüz yüze mülakatlar gerçekleştirilmiştir. 40 adet mülakat sonrasında 2008 araştırmasında bulunmayan bazı
ifade ve sorular eklenmiş ve soru formu genişletilmiştir. Oluşturulan soru formu pilot uygulama ile test edilmiş, anlaşılmayan ya da yanlış anlamalara yol açabilecek ifade ve sorular düzeltildikten sonra anket formuna son hali verilmiştir. Araştırmanın 2008 araştırmasından en önemli farklarından biri hiç şüphesiz Türkiye’yi temsil yeteneğine sahip bir örneklemle çalışılmış olmasıdır. Bu şekilde bir örneklem ile çalışılmasının temel amacı, 2008 araştırmasında İstanbul ve Kocaeli ile sinirli kalmış örneklemin genişletilmesi ve daha geniş bir Türkiye tablosunun ortaya konabilmesidir. Bu araştırmada da önceki araştırma ile benzer analizler gerçekleştirilmiştir. Burada da temel amaç, karşılaştırmaların yapılabilmesidir. Araştırmada öncelikli olarak iş ahlâkının oluşumunda etkili olan faktörler belirlenmeye çalışılmıştır. Önceki araştırmadakine benzer şekilde bu faktörlerin belirli başlıklar altında toplanıp toplanamayacağını belirlemek amacıyla öncelikle faktör analizi gerçekleştirilmiş ve daha sonra bu faktörler bağlamında sektörlere göre farklı algılamalar olup olmadığını belirlemek üzere farklılık testleri yapılmıştır.
28 sene geçti ama kalıntıları hâlâ canlı Viraneye dönen kentler, kasabalar, köyler adeta korku filmi platosu gibi Hüseyin EROĞUL
116
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
Etkisi Ukrayna’yla sınırlı kalmaz bütün kıtayı sarar. Radyasyon suya, toprağa bulaşır ; vatandaşın yediği, içtiği zehir olur, hayvanlar bile sakat doğar. 3 milyondan fazla insan Çernobil kurbanı diye geçer kayıtlara. 28 sene geçti ama kalıntıları hâlâ canlı. Viraneye dönen kentler, kasabalar, köyler adeta korku filmi platosu gibi. Ukraynalılara “Çernobil’e gideceğim” dediğimde gözleri büyüyor “Deli misin” diye cevap veriyorlar. Çarlık Rusya’sına, Sovyetler Birliği’ne, İkinci Dünya Savaşı’na, soğuk savaş yıllarına ilginiz varsa Karadeniz’in öbür tarafı fazlasıyla merakınızı giderebilecek yeterliliktedir. Koca koca ülkeler bir film platosu gibi hizmet ederler size. Bir sokakta
Çarlık döneminden kalan binalar içinizi ısıtırken, aynı sokağın köşesinde dört gri duvardan ibaret kocaman bir Sovyet yapısı bütün soğukluğuyla karşınıza çıkar. Şehirlerin varoşuna indikçe Sovyetler Birliği’nin varlığını sürdürdüğüne inanmaya başlarsınız Moldova ve Ukrayna’d a. Eğer bu da içinizdeki Sovyetler Birliği coşkusunu gidermeye yetmezse derdinize derman olabilecek tek yer kalır geriye. Yüzbinlerce insandan arta kalan, neredeyse terk edildiği günden beri olduğu gibi duran hayalet şehir Pripyat ve onun küçük kasabası Çernobil... Çernobil bizim için heyecanlı bir yolculuktan daha fazla bir şey
olmasa da milyonlarca insan için acının tam karşılığıdır. Batı’ya sürekli kafa tutan, Amerika’ya efelenen, elindeki 2 milyon 500 bin kilometre kare toprak parçasını korumak için enerjiye ihtiyaç duyan Sovyetler Birliği, nükleer enerjiden faydalanabilmek için bölgenin en düz arazisi Ukrayna’yı kestirir gözüne. Kısa sürede kolları sıvar, binlerce iş makinesi ve işçiyle seneler süren inşaatların ardından yavaş yavaş tesis bacalarını görünür hale getirir, işletmeye başlarlar. Elde ettikleri enerji işlerine çok yarar, projedeki 12 reaktörü tamamlamak için gece gündüz çalışmaya devam ederler ancak 26 Nisan 1986 senesinde 4. reaktördeki patlamanın ardından 5. ve 6. reaktörlerin inşaatını bile tamamlayamazlar.
118
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
HİROŞİMA’DAN BETER
Komünist düzende kimse başına bela almamak için riske girmez ama bilim adamları bu konuda ayrıcalıklıdır, onların yaptıkları görmezden gelinebilir. Nisan’ın 26’sında 4. reaktörde çalışan bilim adamları yeni bir deneme yapmaya karar verir, reaktörde çalışmalar aniden durursa buhar türbinlerinin ne kadar süreyle çalışmaya devam edeceğini ve acil güvenlik sistemine ne kadar müddetle güç sağlayabileceğinin cevabını aramaya koyulurlar. Üst üste yaşanan iki patlamayla cevaplarını alır, hâlâ daha yarası sarılamayan koca bir acı bırakırlar insanlığa. Atom bombasıyla vurulan Hiroşima, Çernobil’in yanında daha temizdir, Sovyetler patlamayla beraber radyoaktif kirlilikte Japonlara 400 kat fark atarlar.
ROBOTLAR BİLE BOZULUR
Çernobil’in patlaması çoğu uzmana göre Sovyetler Birliği’nin dağılmasının başlangıcı kabul edilir. Belki de Ekim Devrimi’nden sonra Komünist rejimi kurabilmek için eziyet ettikleri milyonlarca Müslümanın, kökünü kazıdıkları Romanov hanedanının, fakir fukara köylünün ahı çıkar. Patlamanın ertesinde Moskova sessizliğe bürünür, resmi açıklama 3 gün sonra mecburen yapılır. Çünkü Avrupa’nın diğer ülkelerinde aşırı radyasyon tespit edilmiştir, durumdan şüphelenen yetkililer Çernobil’in patladığını fark etmişlerdir. 1970 senesinde Çernobil’d eki santrallerde çalışan işçiler için kurulan Pripyat kenti kazanın sonrasında acilen boşaltılır. Evini terk edenler
bir parça eşya bile alamazlar yanlarına. Radyasyon o kadar yüksektir ki kazalara müdahale etsin diye üretilen robotlar patlama bölgesine girdiklerinde bozulur, kullanılamaz hale gelirler. İş başa düşer itfaiye erleri, askerler, vatandaşlar yangını söndürmeye uğraşırlar. Mesaileri 1’er dakikadır, 60 saniyeyi bitiren ertesi güne kadar bölgeyi terk eder.
900 YIL DAHA HAYAT YOK
Avrupa’d a milyonlarca insan radyoaktif bulutlardan, yağmurlardan etkilenir hasta olur. Radyasyon suya karışır, toprağa bulaşır ; vatandaşın yediği, içtiği zehir olur, hayvanlar bile sakat doğar. 2.5 milyon hektar tarım arazisine tohum atmak şöyle
120
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
dursun kargalar bile uğramaz. Tiroit kanserinde 10 katlık bir artış gözlenir, 3 milyondan fazla insan Çernobil kurbanı diye geçer kayıtlara. Etkisi Ukrayna’yla sınırlı kalmaz bütün kıtayı sarar. Kimi uzmanlar Karadeniz’d e yükselen kanser oranını Çernobil’e bağlarken, kimileri de en güçlü ihracat ürünlerimiz çay ve fındığın fiyatının düşürülmesi için fırsat kollayan baronların patlamayı sebep gösterip fiyat kırmaya çalıştığından bahseder. Hasılı, bu işlerden anlayan beyaz önlüklü amcalar, Pripyat’ın bir nebze yaşanabilir hale gelmesi için 900 seneye ihtiyaç olduğunu, radyasyon seviyesinin normale dönmesi için de 48 bin yıl beklenmesi gerektiği konusunda birleşir. Çernobil
deyince herkes Ukrayna için ah vah eder ama sınıra konuşlandırılan tesis en çok Belarusluların canını yakar. Kuzeye doğru esen rüzgarlar radyoaktif serpintiyi Beyaz Rusların toprağına taşır, havalinin önemli bir kısmı bugün hâlâ kullanılamaz.
UKRAYNA HERKESİ CEZBEDİYOR
Ukrayna, Sovyetler için önemli bir bölgedir. Hem Karadeniz’d e stratejik bir limandır, hem de toprağı verimlidir. Hitler bile Almanya’ya Ukrayna’d an kamyon kamyon toprak taşır. Patlamadan sonra eli ayağına dolaşan Moskova, görüntüde Ukraynalılara özgürlük verir ama Sovyetler’in dağılmasından sonra ortaya çıkan diğer devletlerde olduğu gibi
kendi yerleştirdikleri adamlarla ipleri yine elinde tutar. Şimdi işler istediği gibi gitmediği için Putin’in Ukrayna’yı gözüne kestirmesi ve Kozakların toprağına göz dikmesi tesadüf değildir. İşte bütün bu hikâyeyi biliyorsanız, ilginizi de çekiyorsa Çernobil’le ilgili yüzlerce makale okuyup onlarca film izliyorsunuz zaman içinde. Hayalet şehir gözünüzde büyüdükçe büyüyor ve karşı konulamaz bir istek uyandırıyor. Ama işin ucunda radyasyon var. Bazı değerleri bir insanı birkaç dakika içinde öldürmeye yeterken, uzun süre aşırı radyasyona maruz kalmak ciddi sağlık sorunlarının altyapısını hazırlıyor.
endişelenmeye başlıyorum yavaş yavaş. Kiev’e geldiğimde birkaç kere vazgeçiyorum gitmekten. Sonra tekrar gaza geliyorum. Çernobil’d eki bazı bölgelerde hâlâ yaşamın olduğunu bildiğim için bu gelgitler arasında ‘git’i seçiyorum, Yaradan’a sığınarak çıkıyorum yola. Maidan Meydanı’nda tur şirketinin yetkilileri ile buluşup bizim gibi radyasyona kafa tutan Avustralyalı, Amerikalı ve Almanlardan oluşan ekiple yola çıkıyoruz. İçimiz rahatlasın diye Kiev’in göbeğinde geiger cihazını çalıştırıyor rehberimiz. Radyasyon seviyesi 0.14 çıkıyor. “Uçakla bir yere giderken bu seviye 1.0 oluyor” diyerek çalıştırıyor kontağı.
BİZ DE YAPTIK BİR DELİLİK
ZAMAN DURMUŞ, HAYAT DEVAM EDİYOR
Ukraynalılara “Çernobil’e gideceğim” dediğimde gözleri büyüyor “Deli misin” diye cevap veriyorlar. Sadece 1 kişi “Bir şey olmaz. Buradakiler çok abartıyorlar” diyerek içime soğuk su serpiyor ama durumun tahmin ettiğimden daha kritik olduğunu düşünerek
122
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
200 kilometrelik yol boyunca Çernobil’d en ve Rusya’nın Ukrayna’yı ele geçirme planlarından bahseden belgeseller izletiyorlar. Çernobil’e yaklaştıkça yollar boşalıyor, arabalar azalıyor. Bir süre sonra ilk kontrol noktasına geliyoruz. Ukrayna polisi pasaport
kontrolü yapıp yoldaki bariyeri kaldırıyor. Geiger cihazındaki rakamlar yükseldikçe daha çok terk edilmiş köyle karşılaşıyoruz yol boyu. Çatısı çökmüş, camları kırılmış, nice hatıralar barındıran evlerin sayısı artıyor ama canlı olarak sadece biz gözüküyoruz yol boyu. Az biraz daha gidince ağaçların tünel haline getirdiği yol bitiyor, 1970’lerden kalma bir kasabanın ortasında iniyoruz minibüsten. Burası Çernobil kasabasının merkezi. Etrafın radyasyonunu ölçen geiger cihazı şaşırtıcı bir biçimde 0.12’yi gösteriyor burada.
400 ÇERNOBİLLİ
Çernobil ancak filmlerde görebildiğimiz nostaljik bir yerleşim yeri gibi. Çarşıdan, pazardan dönen yaşlı teyzeler, saçları ağarmış ihtiyar amcalar dolanıyor etrafta. Binaların şekli, yoldan geçen tek tük arabaların tipini görünce bir önceki yüzyıla ışınlanmış gibi hissediyorsunuz kendinizi. Patlamadan sonra bütün bölge boşaltılmış ama 1 yıl sonra
gurbette hasretle ölmektense vatanında radyasyondan ölmeyi yeğleyen 3 bin kişi hükümetle yaptıkları pazarlıklardan sonra geri dönmüş Çernobil’e. 28 senede birçoğu öteki aleme geçince geriye 400 kişi kalmış radyasyondan korkmayan. Kendi bahçelerinde ekip biçtikleriyle yaşıyor, hayvanlarından aldıklarıyla yaşamaya devam ediyorlar. Buradaki hayat şartları normal bir kasabadakinden biraz daha farklı doğal olarak... Civarda çok sayıda saldırgan yaban hayvanı olduğu için 22.00’d en sonra özel araçlarıyla dahi olsa dışarı çıkmaları yasaklanmış. Sinemaları, tiyatroları yok ama bol bol “kafa çektikleri” barları bol... İnsan tehlikesinden uzak, doğal bir ortamda stressiz
124
Nalbur Teknik.com / Kasım’14
gönüllerince yaşıyorlar. Yol boyu gördüğümüz kasaba sakinlerinin hemen hepsi yaşını başını almış insanlar. Radyasyonun stres kadar tehlikeli olmadığının ete kemiğe bürünmüş kanıtı gibiler sanki.
OKUL FİŞLERİ HÂLÂ YERLERDE
Rehberimiz de kasabada yaşayanlardan genç bir delikanlı. Bilmediğimiz birçok şeyi ondan öğreniyoruz. Pripyat’a ilk turun 1999 senesinde düzenlendiğini, 2000 yılına kadar kalan 3 reaktörün kullanılmaya devam edildiğini ve Ukrayna’nın hali hazırda 4 reaktöre daha sahip olduğunu anlatıyor hayalet şehre doğru sessizce yol alırken. Terk edilmiş köylerin arasından geçerek
o çok meşhur fotoğrafların çekildiği anaokulunda mola verince radyasyonun ne demek olduğunu anlamaya başlıyoruz yavaş yavaş. Duvarlar kabarmış, binaların içinde ağaçlar çıkmaya başlamış. Her şey terk edildiği günkü gibi kalmış. Bu bölgede geziyorsanız her cümlede aynı şeyleri duyuyorsunuz zaten. Patlama, terk etmek, yalnızlık… Kreşteki çocukların yatakları, yerlere saçılmış ders kitapları, okuma fişleri korkuyla kaçıldığının işareti gibi. Radyasyon seviyesi burada 0.24’e yükseliyor ama geiger cihazı toprağa bir karış mesafede tutulunca ekrandaki rakam 3.9 diye değişiyor aniden. Alfaların, betaların, gamaların paçamızdan girdiğine işaret bu...