Yıl: 10 Sayı:114 Mart 2013
GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ ve TİCARET A.Ş. adına İMTİYAZ SAHİBİ MEHMET SÖZTUTAN GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AHMET KIZIL SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr EDİTÖR AHMET FARUK KOYUNCU faruk.koyuncu@img.com.tr SANAT YÖNETMENİ İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr GRAFİK TASARIM RECEP ÜNAL recep.unal@img.com.tr REKLAM MÜDÜRÜ ZÜLKÜF KARADAYI zulkuf.karadayi@img.com.tr KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL ebru.pekel@img.com.tr DIŞ İLİŞKİLER INTERNATIONAL RELATIONS EXECUTIVE HAKAN KURT hakan.kurt@img.com.tr MUHASEBE MÜDÜRÜ MÜRSEL GÜRLER muhasebe@img.com.tr ABONE İSMAİL ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 ADRES 29 Ekim Caddesi No:23 34197 Yenibosna / İSTANBUL Tel.: 0212 454 25 03 Faks: 0212 454 25 06 www.nalburteknik.com web@img.com.tr İRTİBAT BÜROLARIMIZ KONYA 0332 238 10 71
Nalbur Teknik dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Nalbur Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Nalbur Teknik Dergisi ayda bir yayınlanır.
Bu sevda bitmez... Değerli büyüğümüz ve çok kıymetli Enver Abimizi kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Acımız büyük… Enver Abi, 7’den 70’e herkesin sevgilisiydi. O kadar naif, o kadar gül yüzlü, güler yüzlüydü ki, hep pozitif bir enerji saçıyordu etrafına… Tartışmak, gücenmek, münakaşa etmek, kızmak yasak derdi. Enver Abi ne yapıyorsa onu yapın derdi. Herkese güler yüzlü, tatlı dilli, hoşgörülü, affedici olun diye nasihat ederdi… Bizim vazgeçilmezimiz, dünya’nın bir tanesi Enver Abi’siydi. Yokluğuna alışmak çok zor olacak… Enver Abiler geceleri ağlar, gündüzleri gülerdi… Davetlere icabet etmek lazım derdi. Ve hiç kimseyi kırmazdı. 29 Nisan 2010 tarihinde nikah şahidim olmuş, parmağıma kendi eli ile yüzüğü takmıştı ve “Onu üzmek, kırmak yok” demişti. Daha sonra ikram etmiş olduğum çikolatayı eli ile bana yedirmişti. Anlatacak çok şey var. Fakat şu an bunları yazmak bile zor geliyor. Ne kalem yazmak istiyor, ne de cümleler yan yana gelip Enver Abimizi çok özleyeceğiz demek istiyor. Hasret yemeği bir defa daha nasip oldu ve geldik demişti. Artık ömrümüz varsa, bir dahaki, bir dahaki sefere inşallah demişti. Oysa ki… Takdir-i ilahi… Mekanın cennet olsun Enver Abi… DEPREM GERÇEĞİ 1-7 Mart tarihleri her yıl deprem haftası olarak kutlanmakta. Deprem gerçeği ile Marmara depremi yüzleştik. Ardından gelen Van depremi ise şunu gösterdi. Deprem değil, binalar insanı öldürüyor. Artık afet riski altındaki alanların dönüşü ile alakalı çalışmaların hızlanması ise yüreğimize biraz su serpiyor. Çünkü, Türkiye gibi bir deprem ülkesinde yapıları inşa ederken çok daha dikkatli ve itinalı hareket etmek gerekmektedir. Yönetmeliklere uygun olarak yapılan binalarda daha güvenli ve huzurlu bir hayat sürmek mümkün. Deprem riskini ortadan kaldırmak olmayacağına göre deprem gerçeği ile yaşamak durumundayız. Buna uygun binalar inşa edilmesi gerekmektedir. Deprem yanında deprem sonrasında ortaya çıkacak olan yangın ve diğer felaketlerinde önlenmesi konusunda da tam donanımlı ve hasarların minimize edildiği bir yaşam alanı oluşturmak lazım. Burada doğal olarak biraz öncede bahsetmiş olduğumuz gibi afet riski altındaki alanların dönüşümü “Kentsel Dönüşüm” önemli bir rol üstlenecek. Çünkü yapılan açıklamalara göre Türkiye’deki mevcut yapıların yaklaşık olarak yüzde 60’ının deprem açısından riskli binalardan oluştuğu ifade edilmekte. Önümüzdeki dönemde bu durumdaki 6,5 milyon adet konutun Kentsel Dönüşüm projeleri kapsamında ele alınması planlanmakta. Yeni bir sayıda bir arada olmak dileği ile. Saygılarımızla,
Ihlas
Özgün tasarımların adresi
60
Bir damla boya ile gelen ilham
28
Ev güvenliğinde ‘Yale’ farkı
46
Estetik ve teknoloji bir arada
98 reklam indeksi AKTİF ISI ........................89 ARMADA . .......................79 AYAN . ...............................8 AZİM İNŞAAT . ................87 BETEK ........................9- 27 BİLFA RULO ...............6 – 7 BİLGESAN .............. 15 - 95 BOSCH .....................12 -13 BOYSAN ...................68 -69 CERMİX ..........................83 CEYLANLAR ..................23 DİZAYN TOLS . ...........4 – 5 ERATAŞ ..........................73
FOSTER ....................... A.K GÜLAL ............................37 HOROZ DEMİR ..............77 İHLAS KOLEJİ ..............122 İZOTEX ...........................85 KALEKİLİT ......................19 KANCA . ..........................75 KULAK - TEMELLER MAKİNE KRİSTAL ŞEHİR ...........123 MAKRO . .........................91 PENCERE FUARI . ....... 119 POLİMER . ......................23 REİS MAKİNA ...............Ö.K
RENK PLASTİK ..............39 ROTA .. 99 – 101 -103 - 105 SEL ...............107- 109 -111 ......................... 113-115-117 SELSİL ..........................2 -3 SEMBOL ...........128 - A.K.İ TİGİAD ............................97 TÜM PLASTİK ................93 TÜMRAY .........................17 YALE .......................45 – 51 YAPI FUARI ..................121 YDS ............................Ö.K.İ YILDIRIM TEKNİK ..........81
Enerji tasarruf lu modern binalar geliyor
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Uygulama sonrasında afet sonrası oluşan can ve mal kayıplarının çok büyük ölçüde azalacağını ve salaş yapıların yerine enerji tasarruflu modern binalar inşa edeceklerini söyledi.
2. Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi’ne katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar: “Binalarımızın tamamını enerji tasarruflu hale getirdiğimiz takdirde 8 milyar dolar ile 15 milyar dolar arasında enerji tasarrufu sağlamış olacağız” dedi
Ç
evre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “Konfor bahşeden, yeşil bina olan ve enerji tasarruflu olan, çevresi parklarla, bahçelerle donanmış yerleşim birimlerini üreteceğiz. Fakat buna karşı çıkmak isteyen kesimlerin dönüşümünü nasıl yapacağız bizim kafamızı yoran o” dedi. Bakan Bayraktar, Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’de şehirlerin ve yapı stokunun büyük kısmının iyi olmadığını, mevcut konut stokunun büyük kısmının dayanıksız, sağlıksız, enerjiyi savuran binalardan oluştuğunu anlattı. Kentlerin alt yapısının eski ve yetersiz olduğunu kaydeden Bakan Bayraktar, bu çerçevede 14 milyon konutun ısı yalıtımı, mantolama, enerji sertifikası almaları yönünden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Bakan Bayraktar, 6,5 milyon konutun 20 sene içinde mutlaka yenileyecek tarzda program yaptıklarını hatırlatarak, ‘’Özellikle bu konutlar 6,5 milyon birim konut Türkiye’nin büyük ölçüde üzerine oturduğu 14 bin 500 kilometrekare uzunluğunda diri fay, 24 bin 500 kilometrekare uzunluğundaki tüm faylar katıldığında, bu faylar üzerinde bulunmaktadır. Bu faylar üzerindeki
14
nalburteknik.com
Mart’13
şehirlerdeki konutlardan 6,5 milyonun yenilenmesi şarttır. Gayemiz, sadece binaları yenilemek değil, önümüzdeki süreçte ülkenin gelişme ve ilerleme grafiğini de yükseltecek en önemli çalışma, dönüşüm seferberliğimiz olacak” diye konuştu.
“MARKA KENTLER OLUŞTURACAĞIZ” Uygulama sonrasında afet sonrası oluşan can ve mal kayıplarının çok büyük ölçüde azalacağını, salaş yapıların yerine enerji tasarruflu modern binalar
“Afet Riski Altındaki Binaların Dönüştürülmesi kapsamında yaptığımız kentsel dönüşümde, 20 yıl içerisinde binalarımızın yüzde 90’ını, yüzde 100’ünü enerji tasarruflu bina haline getirmeyi planlıyoruz”
inşa edileceğini kaydeden Bakan Bayraktar, inşaat sektörünün gelişeceğini ve istihdamın artmasına katkı sağlanacağını belirtti. Bakan Bayraktar, bakanlık olarak Türkiye’nin gelişimine paralel şehircilik anlayışıyla marka kentler oluşturacaklarına değinerek, kentsel dönüşümü bu çerçeveye oturtarak çalışmalarını yürüttüklerini söyledi. Bayraktar, yeni binalarda rüzgar, güneş enerjisi, yağmur suyundan istifade etme şeklinde yenilikler ortaya konulacağını vurguladı. Kentsel dönüşüm sonrasında ekolojik şehirlerin sayısının artacağını dile getiren Bakan Bayraktar, dünyada genel olarak kişi başına yeşil alan 8-12 metrekare arasında iken, dönüşüm çalışmalarında yeşil alan kriterinin 18 metrekare olacağını söyledi.
“KAYABAŞI PROJESİNDE İDDİALIYIZ”’ Bayraktar, İstanbul’da 2 tane yeni büyük şehir projesi bulunduğuna değinerek, Kayabaşı projesinde iddialı olduklarını ifade etti. Bayraktar, ‘’Dünyada kurulan şehirlere baktığımız zaman, Kuala Lumpur gibi, hatta geçmişte çok iddialı kurulan Vancover, Seattle gibi şehirlere baktığımız zaman, Kayabaşı’nın da onlarla mukayese olabilecek durumda olduğunu görmekteyiz” dedi. Projeyi 3’üncü büyük havaalanını içine alacak, 1,5 milyonu barındıracak tarzda modern bir şehir olarak büyütme çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Bakan Bayraktar, ihale çalışması biten projenin, İstanbul’un kentsel dönüşüm sürecine katkı yapacağını belirtti. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi projesine karşı çıkanlar olduğunu belirten Erdoğan Bayraktar; “Ben bunlara o kadar fazla kızmıyorum. Fakat bunların söylemlerine takılanlara çok üzülüyorum. Hakikaten bugün dönüşümü artık bizim gözümüz kesiyor. Bu milletin desteği, projeyi sahiplenmesi oldukça, biz ülkemizi salaş yapılardan, kaçak yapılardan kurtaracağız. Konfor bahşeden, yeşil bina olan ve enerji tasarruflu olan, çevresi parklarla, bahçelerle donanmış yerleşim birimlerini üreteceğiz. Fakat buna karşı çıkmak isteyen kesimlerin dönüşümünü nasıl yapacağız bizim kafamızı yoran o. Kurum olarak belli bir kulvarda olan, pozisyon olarak destek vermesi gerektiği yerde olup da hala daha bu projeye destek vermeyenleri nasıl dönüştüreceğiz gerçekten bu bizi düşündürüyor ve bu konuda çözüm üretmiş değiliz.” Müteahhitlik firmalarının İzmir, Bursa, Diyarbakır gibi gelişmekte olan şehirlere yatırım yapılması gerektiğini 16
nalburteknik.com
Mart’13
dile getiren Bakan Bayraktar, yenilenecek 6,5 milyon konutun büyük bölümünün yeşil bina tarzında tasarlanacağını söyledi.
YENİ BİNALARDA ENERJİ KİMLİK BELGESİ ZORUNLULUĞU 2. Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi’nde bazı soruları da cevaplandıran Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar “Ispartakule’de yeri olanlar, evi olanlar veyahut orada proje yapmak isteyenler zaman içerisinde çok karlı çıkacak, onu söyleyebilirim” dedi. Yeni ruhsat alan binalarda mutlaka enerji kimlik belgesi alınması gerektiğini hatırlatan Bakan Bayraktar, 2011’de başlattıkları uygulamaya göre, eski binalarda mantolama ve çatı izolasyonunun yapılması durumunda enerji kimlik belgesi verildiğini kaydetti. Bakan Bayraktar, “Afet Riski Altındaki Binaların Dönüştürülmesi kapsamında yaptığımız kentsel dönüşümde, 20 yıl içerisinde binalarımızın yüzde 90’ını, yüzde 100’ünü enerji tasarruflu bina haline getirmeyi planlıyoruz” dedi. Türkiye’nin enerjiye yıllık 60-70 milyar dolar ödediğini belirten Bakan Bayraktar, “Binalarımızı enerji tasarruflu hale getirdiğimiz takdirde binalarımızda yüzde 30 ile yüzde 40 arasında enerji tasarrufu sağlayacağız. Toplamda da yüzde 10 ile yüzde 15 arasında enerji tasarrufu elde edeceğiz. Binalarımızın tamamını enerji tasarruflu hale getirdiğimiz takdirde 8 milyar dolar ile 15 milyar dolar arasında enerji tasarrufu sağlamış olacağız” diye konuştu.
KAYABAŞI, TÜRKİYE’NİN MARKA DEĞERİNİ ARTIRACAK Bakan Bayraktar, TOKİ’nin Kayaşehir’de yaklaşık 20 bin konutu bitirdiğini ifade ederek, şunları kaydetti: “Pahalı bir şehir değil, her gelir grubunun barınabileceği bir şehir. Metro geldikten sonra, diğer bütün sosyal donatılar bittikten sonra, alternatif yollar yapıldığında, üçüncü boğaz köprüsünden gelen çevre yolu da oradan geçtiği zaman Kayabaşı, Kemerburgaz’la, havaalanıyla, yeni yapılacak olan kanalla birlikte dünya ölçeğinde çok iddialı bir şehir olacak. Türkiye’nin ve İstanbul’un marka değerini artıracak.” Ispartakule ile ilgili gelişmeler olduğunu ve buranın önemli bir merkez olacağını anlatan Erdoğan Bayraktar, “Ispartakule’de yeri olanlar, evi olanlar veyahut orada proje yapmak isteyenler zaman içerisinde çok karlı çıkacak, onu söyleyebilirim” diye konuştu.
Sektördeki son yenilik ve teknolojilerin sergileneceği ‘İstanbul Pencere, İstanbul Cam ve İstanbul Kapı Fuarları’, katılımcı ve ziyaretçilerine bir fuardan daha fazlasını sunuyor
Sektördeki son yenilikleri takip etme zamanı
T
ÜYAP tarafından PÜKAD (Plastik Profil Üreticileri Kalite Birliği Derneği) ve PÜKAB (Pencere Üreticileri Kalite Birliği Derneği) işbirliği ile düzenlenen İstanbul Pencere 2013, İstanbul Cam 2013 ve İstanbul Kapı 2013 Fuarları 13 - 16 Mart 2013 tarihlerinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını ziyaretçilerine açıyor. İstanbul Pencere, İstanbul Cam ve İstanbul Kapı Fuarları, Yapı sektörünün üç önemli kolu bir araya getiriyor. Türkiye’nin önde gelen pencere, cam ve kapı üreticilerini yer aldığı fuarların, yurt içi ve yurt dışından yoğun bir ziyaretçi ilgisiyle karşılaşması bekleniyor. 2012 yılında 28 ülkeden 591 firma ve firma temsilciliğinin katılımıyla gerçekleşen ve 81 ülkeden 50.000 profesyonel ziyaretçiyi ağırlayan fuarlar, 2013 yılında 12 salonda, toplam 98.000 metrekare kapalı sergileme alanında sektörlere hizmet vermeye hazırlanıyor. Ürün gruplarına göre ayrılmış salonlarda katılımcı ve ziyaretçiler için uygun buluşma ortamını sağlayan eşzamanlı fuarlar ve İstanbul Pencere Fuarı bünyesinde yer alan Alüminyum Özel Bölümü bir arada çok geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. Pencere, alüminyum, cam, kapı, inşaat-yapı malzemeleri, plastik, makine, mimarlık, mobilya, kimya gibi pek çok
18
nalburteknik.com
Mart’13
farklı sektörden profesyoneller için bir çekim merkezi oluşturan fuarlar, kaçırılmaması gereken satış ve pazarlama fırsatları barındırıyor.
YENİ TRENLER BİR ARADA Sektördeki son yenilik ve teknolojilerin sergileneceği İstanbul Pencere, İstanbul Cam ve İstanbul Kapı Fuarları, katılımcı ve ziyaretçilerine bir fuardan daha fazlasını sunuyor. Fuarlar süresince gerçekleşecek seminerler ve etkinliklerle sektör içi bir bilgi ağı oluşturuluyor. Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde 13 16 Mart 2013 tarihlerinde gerçekleştirilecek İstanbul Pencere 2013, 14. Uluslararası Pencere, Panjur, Cephe Sistemleri ve Aksesuarları, Profil, Üretim Teknolojileri ve Makineleri, Yalıtım Malzemeleri, Hammadde ve Tamamlayıcı Ürünler Fuarı ve eş zamanlı düzenlenen İstanbul Cam 2013, 3. Cam Ürünleri ve Uygulamaları, Üretim-İşletme Teknolojileri ve Makineleri, Tamamlayıcı Ürün ve Kimyasalları Fuarı ve İstanbul Kapı 2013, 5. Uluslararası Kapı, Kepenk, Kilit, Panel, Pano, Bölme Sistem ve Aksesuarları Fuarı hakkında detaylı bilgi ve ücretsiz ziyaret imkanı sunan online davetiye edinmek için fuarların web sayfalarını ziyaret edebilirsiniz.
Renk ve Uyum
Evinizdeki her bir odanın eşyalarla ve duvar renkleriyle bir uyum içerisinde olmasını mı istiyorsunuz? O zaman odalarınızı renkle birleştirmenin tam zamanı. Çünkü boya ve renk arasında bir uyum olması çok önemli
20
nalburteknik.com
Mart’13
M
obilyalarınızın renklerini son derece canlı bir biçimde ortaya koymak istiyorsanız eğer zarif bir sarıya boyanmış duvarlar sizin için bir çözüm yolu olabilir. Peki, evinizdeki renkler birbirileriyle uyumlu mu? Eğer uyumlu olmadığını düşünüyorsanız, burada bir terslik olmalı. İşte buradaki durumu düzeltmek için size evinizde renk uyumunu sağlayabileceğiniz bazı alternatifler önereceğiz. Eğer odalarınızın hepsi koridora açılıyorsa ve kendi aralarında kapılarla birbirilerine bağlı değillerse, onların renklerini uyumlu yapmaya çalışmak çok önemsiz gelebilir. Fakat iç içe, bir odadan diğerinin görülebildiği planlarda renk ilişkileri evin bütününü etkileyeceği için çok daha uyumlu olmak
zorundadır. Diğer yandan yan yana sıralanmış odalarda birbiriyle alakasız renkler kullanmak bir evi uyumsuz ve ahenksiz bir hale getirir. Hâlbuki birbirini tamamlayan renklerle boyanmış odalar göze çok daha yumuşak bir etki vermektedir.
UYUMLU BİR AHENK Her odanın aynı hole açıldığı ya da odaların birbirinin içinde olduğu bir ev planında uyumlu ve alakalı renkler seçmek çok daha önemlidir. Bu durumda, uymanız gereken en önemli kural bu ahengi oluştururken, her odanın kendine has farklı karakterini koruyarak renk seçimi yapmaktır. Örneğin bir çizgi belirleyin, tüm evde devam edecek bir tema belirleyin ve seçtiğiniz rengin her bir odaya ayrı bir kişilik kazandırması için onu değişik şekillerde kullanın. O zaman yaptıklarınızın ne kadar güzel olduğunu fark edeceksiniz. Birçok rengi eşit derecede seviyor olsanız da bir renk tonu belirleyerek odadan odaya ahenkli bir geçiş yapabilirsiniz. Bu birleştirici etkiyi bir araya getirmenin en kolay yolu ahşapları aynı renge ya da tona boyamaktır. Fakat şu var ki her bir renk değişik oranlarda ve değişik yoğunluklarda kullanılırsa çok daha etkili olacaktır.
AYNI TONDA İKİ FARKLI RENK Günümüzde yeni yapılan evlerde genelde hem fiziksel hem de görsel açıdan birleşen, sadece kısmi bir
duvarla ayrılan mutfaklar ve büyük odalar bulunuyor. Her bir bölümü farklı bir renge boyamak için kısmi duvarı bölüm çizgisi gibi düşünün. Aynı fon rengini tüm alanda kullanarak iki alanı birleştirin ve her alanın rengini bir diğerine geçirerek bu bağlantıyı vurgulayın. Burada da yine daha yumuşak bir geçiş için, birbirine çok benzeyen ve aynı tonda iki renk seçilmesinde fayda var.
DAHA SICAK BİR ORTAM Yine ayrıca birbirine bitişik odaları çok zıt renklere boyarsanız, halılar, perdeler ve döşemelerde bu renkleri karışık kullanıp iki odayı birbirine ahenkli hale getirebilirsiniz. Duvar ve kilimlerdeki renk tonları birbirine uyumlu olmaları gerekmemektedir, birisi daha koyu veya daha açıksa uyumlu bir görüntü verecektir.
SÜPÜRGELİKLER BEYAZ OLSUN Duvar renkleri soğuk da olsa sıcak da olsa, beyaz renkte yapılmış ahşap süpürgelikler bir odaya istenilen havadarlığı ve ışığı verecektir. Evin tamamındaki süpürgelikleri bembeyaza boyamak uyum ve ahenk konusunda yapacağınız en hatasız bir davranış olacaktır. Aslında beyazın birçok tonu vardır. O yüzden duvar renklerini seçtikten sonra o renklerle en uyumlu beyaz tonu belirlemek gerekmektedir. Krema beyazı daha koyu tonlarla uyum sağlarken açık tonlarla ahenkli bir görünüm
oluşturmak mümkün. Eviniz için bir renk şeması hazırlarken, oluşturmak istediğiniz tabloyu en baştan belirlemeniz gerekmektedir. Evin bir bölümünü küçük de olsa duvar kâğıdı ile kaplayıp diğer renklerle uyumlu bir görüntü elde edebilirsiniz. Beyaz süpürgelikler her odayı birbirine bağladığı gibi evin duvarları ile de son derecek ahenkli bir etki ortaya çıkaracaktır.
HER ODA AYRI BİR RENK Açıkça çizilmiş ev veya daire planları, mimarların ve iç mimarların ev dekorasyonunda daha sağlıklı kararlar almalarına yarar. Bu şekilde renk oyunlarıyla her türlü alanı daha küçük veya daha büyük gösterme şansına sahiptirler. Bu demektir
Mart’13
nalburteknik.com
21
AÇIK RENKLER DAHA HAVADAR Eviniz için bir renk belirleyip her odada o renkten bir parça kullanın. Bu renk bir odaya hâkim olabilir, bir diğerinde ikinci planda kalabilir, hatta bir tanesinde sadece aksesuarlarda kullanabilirsiniz. Açık renkler odayı daha geniş ve havadar gösterir. Ayrıca daha aydınlık bir mekân oluşturmanızı sağlar. Koyu renkler ise daha sofistike ve sıcak bir etki oluşturarak daha samimi bir ortam sunmaktadır. Eğer koyu ve yoğun renkli duvarlar istiyorsanız son katını astar renge aynı rengi katarak boyamak da yarar var.
HERŞEY SİZİN ELİNİZDE
ki daha büyük bir ev istiyorsanız her yeri aynı renge boyamak zorunda değilsiniz. Birbirine yakışan iki veya üç renk seçerek çeşitli odalar ve alanlarda kendilerine has bir karakter oluşturabilirsiniz. Bu seçtiğiniz renkleri az ya da çok her odada bir miktar kullanırsanız çok daha uyumlu bir görünüm elde edersiniz.
IŞIK BÜYÜK ETKEN Doğru rengi ve tonu bulmak boya dükkânına, nalbura, yapı markete birkaç kere gidip gelmenize sebep olabilir. Odalar arasındaki birleştirici duvarları eşit yoğunlukta boyamanız yakalamak istediğiniz denge açısından önemlidir. Şu bir gerçektir ki; ışık bir odanın görünüşünü tek başına değiştirebilen bir etkendir. Aynı tondaki sarı boyayı alıp iki ayrı odaya uygulayın. Biri az miktarda doğal ışık alıyor olsun, diğerinin içi güneş ışığıyla dolu olsun. Bir devamlılık hissi yakalamak ve her odada değişik bir hava yakalamak istiyorsanız eğer bu etkiyi abartmalısınız. Birbirine çok yakın iki renk seçin ve açık olanı en güneşli odaya uygulayın. Bu sayede tüm gün güneş ışığından faydalanırsınız. Bu yöntem L şeklindeki salonlara da son derece güzel uygulanabilir.
BAZI PRATİK ÖNERİLER Renklerin farklı tonlarını kullanarak daha ilgi çekici bir ortam oluşturun. Sadece uçuk renkler kullanırsanız renkler zayıf ve sıradan kalır, sırf orta tonlar kullanırsanız monoton olur ve eğer sadece koyu tonlarla boyarsanız içerisi çok karanlık ve iç karartıcı olacaktır. Kombinasyonlar sayesinde dinamik ve dinlendirici bir dekora sahip olabilirsiniz. Her bir odayı farklı renklere boyarken, odalar arasındaki alanları; mesela koridor, merdivenler ya da hol gibi yerleri biraz daha açık renklerle boyayıp yumuşak bir geçiş sağlamak iyi olacaktır.
22
nalburteknik.com
Mart’13
Duvar rengini tavana kadar devam ettirerek odayı daha yüksek tavanlı gösterebilirsiniz. Eğer tavanda ya da yerde kartonpiyer varsa aynı renge boyayın. Eğer bir odada açık bir renk kullanırsanız tavanın olduğundan daha yüksek gözükeceğini unutmayın. Yüksek tavanlı bir odayı biraz daha alçak göstermek istiyorsanız duvar boyasını tavana gelmeden 15 santim kadar aşağıda bırakın. Tavanı koyu bir renge boyayarak da aynı etkiyi görebilirsiniz. Uzun ince bir odayı daha geniş göstermek için kısa duvarları daha koyu bir renge uzun duvarları daha açık bir renge boyayabilirsiniz. Odayı daha orantılı bir şekle sokmak için duvar renginin bir parçasını tavan için ayırdığınız beyaz boyaya katabilirsiniz.
Filli Boya
‘Capatect’ markası ile yalıtımda
seferberlik başlatıyor Capatect markası ile yüksek ısı yalıtım performanslı levhalardan yapıştırıcılara, son kat kaplama ve boya ürünlerine kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Filli Boya Yalıtım; ürettiği kaliteli ürünler ile ülkemizdeki yalıtım seferberliğine büyük katkı sağlamaya devam ediyor
F
illi Boya tarafından 2003 yılında Türkiye pazarına sunulan Capatect Isı Yalıtım Sistemi, Capatect markasının sahip olduğu 40 yıllık ürün ve uygulama tecrübesini, üstün ısı yalıtım performansına sahip Capatect Dalmaçyalı Isı Yalıtım Levhası ile birleştiren bir sistem olarak sunulmakta. Tüm ana ürünleri Betek Gebze ve Kayseri fabrikalarında üretilmekte olan Capatect Isı Yalıtım Sistemi, TS EN 13499 ısı yalıtım sistemi standardına uygunluk belgesi ile Avrupa teknik onay kuruluşu “EOTA” tarafından verilen ETAG 004 uygunluk belgesini de alarak üretim ve ürün kalitesini ispatlamıştır diyen Filli Boya Yalıtım Grubu Genel Müdür Yardımcısı Gülay Dindoruk’tan faaliyetleri hakkında bilgi aldık.
Filli Boya Yalıtım Grubu Capatect 2012 yılını nasıl geçirdi? Bu yıl içinde yaptığınız yatırımlar ve istenilen hedefler tutturuldu mu? Bununla birlikte 2013 hedefleriniz nelerdir?
Filli Boya Yalıtım Grubu Genel Müdür Yardımcısı Gülay Dindoruk, 55 milyon metrekare’lik pazarın 15 milyon metrekaresinin ‘Capatect Isı Yalıtım Sistemi’ tarafından yalıtıldığını söyledi.
24
nalburteknik.com
Mart’13
“Halen yapı stoğunun % 85’i yalıtımsız olan ülkemizde yalıtım sektörü 2012 ‘de % 10’un üzerinde bir büyüme göstererek 55 Milyon metrekare’lik bir pazar büyüklüğüne ulaşmıştır. Kentsel dönüşüm ve Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği konularının da ivmesiyle bu büyümenin önümüzdeki dönemlerde de devam edeceği öngörülmektedir. Metrekare olarak büyük rakamlara ulaşılmış olsa da uygulanan yalıtım kalınlıklarında ülke olarak ulaşmayı hedeflediğimiz verimlilik seviyesinin çok gerisinde kalınmaktadır. 55 milyon metrekare’lik pazarın 15 milyon metrekare’den fazlası, başta Capatect Isı Yalıtım Sistemi olmak üzere Betek Grubu Yalıtım markaları ile yalıtılmıştır. 2013’ te ise % 20 gibi yine pazarın büyümesinin daha da üzerinde bir büyüme ile hedeflerimize ulaşmayı amaçlamaktayız.”
% 20 DAHA YÜKSEK ISI YALITIM Enerji günümüzde çok değerli. Bu konuda yalıtım da önemli bir konu. Ve artık binalarda yalıtım uygulamaları yapılması zorunlu. Bu anlamda Filli Boya Yalıtım Grubu Capatect, neler yapıyor ve hangi ürünleri ile pazarda yer alıyor? “Capatect markası ile yüksek ısı yalıtım performanslı levhalardan yapıştırıcılara, son kat kaplama ve boya ürünlerine kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Filli Boya Yalıtım; ürettiği kaliteli ürünler ile ülkemizdeki yalıtım seferberliğine çok büyük katkı sağlamaktadır. Filli Boya Yalıtım tarafından 2003 yılında Türkiye pazarına sunulmuş olan Capatect Isı Yalıtım Sistemi, Capatect markasının sahip olduğu 40 yıllık ürün ve uygulama tecrübesini standart EPS’lere göre % 20 daha yüksek ısı yalıtım performansına sahip Capatect Dalmaçyalı Isı Yalıtım Levhası ile birleştiren bir sistemdir. Tüm sınaî hakları Filli Boya’ ya ait olan Capatect Dalmaçyalı Isı Yalıtım Levhası, çok kısa bir sürede paket ısı yalıtım sistemleri içerisinde lider konuma yükselerek, ülkemizdeki yalıtım seferberliğine de en büyük katkıyı sağlamıştır.”
DAHA İYİ BİR DÜNYA Filli Boya Yalıtım Grubu Capatect markası ve WWF Türkiye, “Daha İyi Bir Dünya” projesini başlattı. Bu projeden bahseder misiniz? “Küresel iklim değişikliği dünyamızı tehdit ediyor. Petrol, doğalgaz ve kömür gibi fosil yakıtların kullanımından açığa çıkan sera gazlarının atmosferde birikmesi iklim değişikliğine neden oluyor. Küresel ölçekte ortalama sıcaklık geçtiğimiz yüzyıl içinde 0,7°C kadar arttı. 2°C’lik artışın ise gezegenimizi geri dönüşü olmayan felaketlere sürükleyeceği öngörülüyor. Türkiye ise, küresel iklim değişikliğinin etkilerinden en fazla zarar görecek ülkeler arasında yer alıyor. İklim
değişikliği Türkiye’yi kuraklık, tarımda ve turizmde gelir kaybı, orman yangınlarında artış, biyolojik çeşitliliğin kaybı olarak etkileyecek. Tüm bu tehlikelere karşı geç olmadan harekete geçmek adına, Filli Boya Yalıtım Grubu Capatect markası ve WWF Türkiye, “Daha İyi Bir Dünya” projesini başlattı. Türkiye’yi adım adım gezerek, iklim değişikliği ve enerji verimliliği konusunda farkındalık oluşturmak, Karbon Ayak İzimizi azaltmak için ısı yalıtımı başta olmak üzere alabileceğimiz önlemler hakkında kamuoyunu bilgilendiriyor. Şu ana kadar Bursa, Erzurum, Konya, Isparta, Trabzon, Gaziantep gibi birçok ilde seminerlerimizi gerçekleştirdik ve binlerce kişiye ulaşma fırsatı bulduk. Seminerler aynı şekilde 2013’te de devam edecek.”
Filli Boya Yalıtım Grubu bünyesinde yer alan markalar nelerdir? “Filli Boya Yalıtım grubunda Capatect Isı Yalıtım Sistemi ile birlikte yeni ve yenilenen konut projelerine yönelik özel çözümler sunan Expert Isı Yalıtım Sistemi ile de hizmet vermekteyiz.”
Yalıtım binalardaki enerji harcamalarını ne kadar etkiliyor. Konunun uzmanı olduğunuzdan sizden bilgi almak isterim. Yalıtımlı bir bina ile yalıtımsız bina arasındaki farklar nelerdir? “Türkiye’de yalnızca ısınmak için tüketilen enerji miktarı 15 Milyar dolar değerinde. Tüm binaların asgari standartlarda yalıtımı ile ortalama % 50 oranında tasarruf sağlamak mümkün. Rakamsal olarak tasarruf değeri 10 Milyar TL. Yalıtım kalınlığı ve standartları artırıldığında, tasarruf miktarı da artıyor. Capatect Isı Yalıtım Sistemleri, binalardaki ısı kaçaklarını engelleyip bina ömrü boyunca enerji tasarrufunu garanti ediyor. Sağlanan bu tasarrufla, 2-3 yıl içerisinde yalıtım için harcanan masraf amorti ediliyor. Isı Yalıtımının
Mart’13
nalburteknik.com
25
Türkiye’deki yalıtım pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Yalıtım sektörüyle ilgili bir değerlendirme yapar mısınız?
tasarruf faydası dışında, evlerimizde homojen bir ısı dağılımının sağlanması, rutubet ve etkilerinden uzak, sağlıklı yaşama alanlarına sahip olmamız da önemli faydalar arasında yer almaktadır.”
UYUM VE GELİŞİM KURSLARI Filli Boya Yalıtım Grubu Capatect’in bayi ağları ve eğitimleri hakkında bilgi verir misiniz? “Sektörün en büyük sorunu yalıtımın uygulamadan kaynaklanan sorunlarının çözülmesi noktasında başlıyor. Isı yalıtım sistemi uygulaması, bilgi, deneyim ve dikkat gerektiriyor. Önemsiz gibi görünen küçük uygulama hataları bile yalıtımın verimini ve sistemin ömrünü azaltabiliyor. Bunun farkında olduğumuz için, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Mesleki Eğitim Merkezleri ile işbirliği yaptık. Uyum ve gelişim kursları düzenliyoruz. Teori-pratik olarak ayrılan eğitimler, Almanya’da eğitim görmüş Filli Boya uzmanları ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetkilendirdiği uzman öğretmenler kontrolünde ilerliyor. Uygulamacılara ısı yalıtım, ürün ve uygulama bilgilerinin yanı sıra iş güvenliği ile ilgili de gerekli bilgiler veriliyor. Filli Boya bünyesinde bugüne kadar 10.000’den fazla ısı yalıtım uygulamacısını eğitim verildi.”
Satış ve pazarlama politikanız nedir? Pazarda ne şekilde yer alıyorsunuz? “Filli Boya Yalıtım Grubu olarak Capatect Isı Yalıtım sistemlerimizle 10 yıldır sektörümüze ve ülkemize hizmet veriyoruz. Bu misyon ile sektörde ve derneklerde etkin görevler üstlendik. Çok yönlü bir pazarlama programı ile ısı yalıtım uygulayıcı yetişmesinden, sistem, ülke standartlarının belirlenmesine, ulusal reklam ve kampanyalar ile son kullanıcının bilinçlendirilmesinden, 3000 üzerinde bayi ile ürün ve hizmetlerimizin Türkiye’nin her yerine taşınmasına, tüm faaliyetlerimizle yalıtım konusunu geniş kitlelere taşıdık. Bu doğrultuda yapılanıp yaygınlaşarak sektörün doğru yönde gelişimine yön vermeye devam ediyoruz. 2012 yılına kadar, bayi ve uygulayıcı toplamına baktığımızda 48 000 kişiye istihdam sağladığımızı görüyoruz.”
26
nalburteknik.com
Mart’13
“Yalıtım sektörü her yıl gelişen dinamik bir sektördür. Bu şekilde gelişen sektörlerin en önemli problemi sağlıklı ve bilinçli bir büyümenin olmamasıdır. Elbette, sektöre giren firmaların da yeterli deneyim ve tecrübeye sahip olmaması, özellikle haksız rekabeti ortaya çıkartmaktadır. Bilinçli üretici kadar, bilinçli tüketicinin de pazarda son derece az olması yine dikkat çeken sorunlar içerisindedir. Ayrıca yalıtım kalınlıklarının yeterli seviyede olmaması, uygulama kalitesinde belli bir standart bulunmaması ve piyasa gözetim ve denetiminin de yeterli seviyeye ulaşmamış olması, pazarın gelişimine olumsuz etkileri olmaktadır. Geçtiğimiz yıl uygulamaya geçilen ‘Kentsel Dönüşüm’ ile ilgili belirsizliklerde de pazarın büyümesini şu an için bazı bölgelerde yavaşlatmıştır. Belirsizliklerin ortadan kaldırılması, bilincin ve kalitenin artışı ile yalıtım pazarının önümüzdeki yıllarda tahminlerin çok daha ötesinde büyümesi mümkün olabilir.”
FİLLİ PUAN PROJESİ Toptancı ve perakendeci bayilerinize yönelik 2013 yılı promosyon çalışmalarınız neler olacak? “Filli Puan Projemiz ile bayi ve bayi satış personeline yönelik farklı uygulamalar yapıyoruz. Bayilerimizin ve bayi satış personelinin tüketiciye satılan ürün üzerinden belli oranlarda puan kazanımları devam edecektir. 2013 yılında da bayi satış personelimiz için farklı uygulamalarımız da olacaktır. Bunları da; yıllık kaza sigortası poliçesi, özel tasarım iş üniforması, yıl içinde gönderilen hediye paketleri, özel puan kampanyaları şeklinde sıralayabiliriz. Ayrıca şantiyeler de kullanılmak üzere iskele örtüsü, ustalarımıza tulum, t-shirt, şapka gibi promosyon çalışmalarımız da devam etmektedir.”
ENERJİ KİMLİK BELGESİ İnşaat sektörünün büyümesi ile yalıtım pazarının gelişimi nasıl bir seyir izleyecek? “Büyüyen ve gelişen Türkiye’nin 2023, 2050 vizyonu ve programında, yalıtım sektörünün rolü çok önemli. Enerji kimlik belgesinin zorunlu hale gelmesiyle ev sahipleri için yalıtımın konutlarını satarken ve kiralarken önemli bir kıstas olacak. 2013’te birçok yapının harcadığı enerji miktarları belirlenecek ve harcanan enerjiyi minimuma indirmek esas olacak. Konutunun değerlenmesini isteyen herkes yüksek enerji sınıfında belge almaya çalışacak. Bu yönde belge alabilmek için de ilk sırada ısı yalıtımı yaptırmak gerekmektedir. Çünkü konutlarda kullanılan enerjinin % 80’i ısıtma ve soğutma amaçlı kullanılmakta olup, ısı yalıtımıyla enerjiden yaklaşık % 50 tasarruf edilirken evimiz de değerlenecektir. Kentsel Dönüşüm ile imal edilecek yeni konutlar daha nitelikli ve enerji verimli olarak üretilecektir. Ancak yeni projeler kadar, sağlam binaların enerji verimli dönüşümü de çok önemli bir gündemdir ve binalarda enerji performansı yönetmeliği, enerji kimlik belgesi ile bu gelişim teşvik ve takip edilmelidir.”
Bir damla boya ile gelen ilham ‘Renklendir Hayatı’ sloganıyla gri ve kasvetli alanları yaşam dolu alanlara dönüştürmek için insanlara bir damla boya ile ilham veren AkzoNobel Marshall Boya, 2013’ün rengini Marshall ‘Menekşe’si olarak belirledi
AkzoNobel Marshall Pazarlama Müdürü Fatoş Özdoğan
28
nalburteknik.com
Mart’13
D
ünyanın en büyük küresel boya ve kaplamalar şirketi ve özel kimyasalların ana üreticisi olan AkzoNobel, dünya genelinde endüstri ve tüketicilere yenilikçi ürünler sunuyor. Müşterileri için sürdürülebilir cevaplar geliştirmek konusunda iddialı olan AkzoNobel’in portföyünde, Dulux, Sikkens, International ve Eka gibi çok iyi bilinen markalar bulunuyor. AkzoNobel, Türkiye’de de Marshall markası ile küresel teknoloji ve tecrübelerle geliştirilmiş ürün ve renk hizmetleri ile hayata renk katıyor. Genel merkezi, Amstredam Hollanda’da bulunan AkzoNobel, Global Fortune 500 Şirketleri arasında yer alıyor ve sürdürülebilirlik alanında sürekli olarak lider konumda sınıflandırılıyor. AkzoNobel Marshall olarak, sektördeki tüm kullanıcılara hitap eden oldukça geniş ve kaliteli bir ürün gamına sahip olduklarını söyleyen AkzoNobel Marshall Pazarlama Müdürü Fatoş Özdoğan’dan boya hakkında geniş ve ayrıntılı bilgiler aldık.
AkzoNobel Marshall Boya 2012 yılını nasıl geçirdi? Bu yıl içinde yaptığınız yatırımlar ve istenilen hedefler tutturuldu mu? Bununla birlikte 2013 hedefleriniz nelerdir? “2012 yılı markamız için tam anlamıyla bir yenilenme ve büyüme yılı olarak geçti. Yenilenme ve büyüme çalışmalarımız kapsamında küresel olarak 14 AkzoNobel dekoratif boya markasında gerçekleştirilen yenilenme ile Marshall’ın da logosu yenilendi. Böylece tüm AkzoNobel markaları dünyanın her yerinde aynı görünüm ve kalite algısına kavuştu. İnsanların hayatında bir damla boya ile fark oluşturmayı hedefleyen Marshall, yenilenen logosuyla daha renkli, dinamik, yeniliklere ve yaratıcılığa açık, hayatı kolaylaştıran, enerjik ve eğlenceli bir kimliğe büründü. Küresel marka vizyonuyla, öncelikle pazarda altı milyon iki yüz bin adet ürün ambalajını yeniden, yeni kurumsal kimlik ve logomuzla etiketledik. Bu kapsamda Türkiye genelindeki tüm Marshall satış noktasının tabelalarını yeniledik. Logomuzu yenilerken, tüketicilerimizin de hayatlarını kolaylıkla yenilemeleri için birçok çözüm ve hizmetler getiriyoruz. Ayrıca, Marshall satış noktaları, Türkiye’de ilk kez tüketicilerin boya yapma sürecini kolaylaştıran, ilham almalarını sağlayan mükemmel bir yapıya dönüştürülen mağaza tasarımı uygulamalarına başladı. Tüketicilerimize, hazır renk koleksiyonlarından ürün sağlayabildiğimiz gibi onların hayallerinin de ötesine geçmek amacıyla renklendirme sistemlerimizi de tamamen yeniledik. Marshall Anında Renk Makineleri sayesinde tüketiciler, artık gönüllerine hapsolmuş tüm renkleri kullanarak, ev dekorasyonlarını en mükemmel tonlar ile tamamlayabiliyor. Şu anda tüm yapı marketlerde ve yaklaşık bin Marshall satış noktasında mevcut olan Anında Renk Makinelerimizi, daha da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.”
YILIN RENGİ “MENEKŞE” AkzoNobel Marshall Boya’nın renk seçiminde sunduğu alternatifler neler? Renk seçimi için hazırlamış olduğunuz renk kartelanız var mı? Bu kartelada neler yer alıyor. Ayrıca 2013 yılında renkler konusunda ne gibi değişiklikler olacak? “AkzoNobel Estetik Merkezi tarafından beş kıtadan gelen renk uzmanları, dekoratörler, iç mimarlar, modacılar ve sosyologlar tarafından bilimsel bir uzmanlıkla değerlendirilerek, hazırlanan ve her yıl geleneksel olarak açıklanan Uluslararası Renk Akımları ColourFutures Araştırmamız kapsamında bu yılın renkleri ve trendlerini de belirledik. Katalogda 2013’ün Rengi olarak “Menekşe” yer alıyor. Ekonomide, modada, popüler kültürde, doğada ve sosyal yaşamdaki değişimden ilham alarak belirlenen ve bu açıdan da toplumdaki değişimin iyi bir yansıtıcısı olan katalogumuz, 2013 Renk Trendleri ve Renk Paleti’ni de içeriyor. Yılın Rengi “Menekşe”, yeni iletişim ağları, diyaloglar ve yenilik oluşturmayı ifade eden Yılın Teması “Bağlantılar’dan ilhamını alıyor. Modern yaşamın, tamamen bağlantılardan oluştuğunu özetleyen bu tema, günümüzün dünyasında vazgeçilmez bir unsur olan hız konusuna da odaklanıyor. Bu tema sadece sosyal medya, uygulamalar ve cihazlarla ilgili değil, günümüz teknolojisinin, anlayış ihtiyacımız ve ruh halimizi etkileme biçimini de ifade ediyor. Bu fikir, eğilimleri farklı bir şekilde etkiliyor, ancak tek bir konsept ile onları bir arada tutarak, Yılın Rengi için bir ilham kaynağı oluyor. Menekşe, hareketli yaşamımız için adeta görsel bir yara bandı görevi görüyor. Renk olarak, yaşam alanlarını zenginleştiren bilgelik ve dürüstlükle birlikte son derece çarpıcı bir ifadeyi temsil ediyor. Modern evler için oldukça uygun olan ve rüya gibi bir okyanus
Mart’13
nalburteknik.com
29
manzarasını anımsatan bu çok yönlü renk, insana, huzur ve istikrâr duygusu veriyor. Marshall Menekşesi, güvenilir doğayı ve dayanıklı maviyi çağrıştıran zarafeti birleştiren büyük ve yardımsever bir renk olarak öne çıkıyor. Bu rengin kişiliğinin iki yüzünü anlamak için güven ve otoriteyi temsil edenler tarafından giyilen mavi üniformaların, bir yandan adeta safir mücevheri gibi göz kamaştırırken bir yandan da bize kendimizi ne kadar güvencede olduğumuzu hissettirdiğini düşünmek yeterli oluyor. Marshall Menekşesi, kullanıldığı alanlara, görenlerde sürpriz etkisi oluşturan son derece zarif bir dayanıklılık katıyor. Bağlantılar temasının etrafında ise ‘Kolektif Tutku’, ‘Bağlantıyı Kesmek’, ‘Anlama Sanatı’, ‘Ev Atölyesi’ ve ‘Görsel Teselli’ olmak üzere beş ana renk trendi toplanıyor.
İhracat konusunda yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Ayrıca son dönemde yakın coğrafyamızda sıkıntılar yaşanıyor, bu sıkıntılar sizi ve sektörü ne kadar etkiliyor? “Türkiye’nin bir numaralı ve sektörünün en beğenilen boya markası Marshall olarak, dünyanın en büyük küresel boya ve kaplama şirketi AkzoNobel’in markalarından biriyiz. Türkiye pazarındaki 58 yıllık güçlü geçmişimize, faaliyet alanında dünyanın bir numaralı şirketi AkzoNobel’in küresel perspektifini de ekleyerek, ufkumuzu genişletiyoruz. Ürün
BOYA DEKORASYONUN BİR PARÇASI Türk tüketicisinin boya alışkanlıkları nasıl seyrediyor? Geçmişten günümüze neler değişti? “ ‘Renklendir Hayatı’ sloganıyla gri ve kasvetli alanları yaşam dolu alanlara dönüştürmek için insanlara bir damla boya ile ilham veren AkzoNobel Marshall olarak, her zaman yenilikçi yaklaşımlarımız ile gerek ülkemiz ekonomisine ve sektörümüze gerekse insanların hayatına hep daha iyisini sunmayı hedefliyoruz. Bu perspektiften baktığımızda da tüketicilerimizle, bir boya markası olmanın ötesine geçerek, çok daha duygusal bir bağ kuruyor, onların hayatının tam içinde, hayatlarına renklerle anlam ve değer katan bir marka olarak konumlanıyoruz. Şu anda Türkiye’nin dört bir yanına taşımız olduğumuz “Renk Hareketi” ile renklerin insan hayatı üzerindeki olumlu etkisini ve değişimin gücünü hep birlikte yaşıyoruz. Gri ve kasvetli alanların renklerle nasıl yaşanılası alanlara dönüştüğüne birlikte şahit oluyoruz. Ayrıca boyanın bir inşaat malzemesi ve temizlik aracından çok aslında dekorasyonun en önemli parçası olduğu bilincini oluşturma yolundaki çalışmalarımızla da sektörde farklılaşıyoruz. Bu yaklaşımımız, kendimize yüklediğimiz misyondan, bu misyonu yayma biçimlerimize kadar her alanda kendini gösteriyor. Kaliteli ve geniş ürün yelpazemiz ve bu yaklaşımımız ile sektörümüze de öncülük ediyoruz. iPhone ve Android tabanlı mobil uygulamalarımız ve online hizmetlerimiz ile tüketicilerimize anında renk danışmanlıkları veriyor, renk kullanımlarını cesaretlendirmek için trend renk koleksiyonları ve dekorasyon fikirleri sunuyoruz. Son yıllarda hızlandırdığımız bu çalışmalarımız sayesinde tüketicilerimiz artık renk kullanımları ve canlı renkleri hayatlarının içine alma konusunda daha cesur. Renklerin yenileyici ve dönüştürücü gücüne inanıyoruz ve hep birlikte tüketicilerimizle birlikte buna çok daha sık tanık oluyoruz.”
30
nalburteknik.com
Mart’13
ve hizmetlerimiz, Türkiye geneline yayılmış bayi ağımız ve satış noktaları aracılığıyla Türkiye’nin her yerindeki tüketicilerimize ulaşıyoruz. Tüm dünyadaki gelişmeleri bu geniş ve zengin bilgi birikimi ile takip edip, ülkemize de Marshall markası ile sunuyoruz. İnsanların hayatına renk katma misyonumuzla, hepimizin ortak ihtiyacı olan renkli bir hayata en kolay şekilde ulaşabileceğimizi gösteriyor ve onlara ilham veriyoruz. Ayrıca Türk tüketicisi kültürel renkliliği içselleştirmiş bir yapıda, biz sadece onlara rehberlik ediyor ve koleksiyonlarımızla ilham, ürünlerimizle de kalite sunuyoruz. Ayrıca, Türkiye’nin yanı sıra başta Rusya Ukrayna, Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan, Bulgaristan, Kosova, Makedonya ve Arnavutluk olmak üzere toplam 15 ülkede faaliyet gösteriyoruz. “
Bünyenizde yer alan markalar nelerdir? “Dünyanın 50 ülkesinde kullanılan direkt pas üstüne metal boyası Hammerite ile 75 yıldır tüm ahşap yüzeyleri koruyan dünyaca ünlü İngiliz dış cephe ahşap, parke ve bahçe mobilyaları koruma ve temizlik setleri markası Cuprinol’ü de Marshall güvencesiyle pazara sunuyoruz. Ayrıca, içerdiği gümüş iyonlarıyla mikropları yok ederek, daha fazla koruma sağlayan Gümüş İyonlu Hijyen, dış cepheleri adeta bir kahraman gibi koruyan Masterpro Ailesi, enerji tasarrufuna yardımcı olan yeni nesil Light&Space iç mekan boyaları ve dış cephelerde güneş ışınlarının yüzeylerden
ürünlerimiz sayesinde artık boyama işi haftalar sürmüyor. O nedenle tüketicilerimiz daha sık boya yapmaya en önemlisi de, boyanın en kolay ve en etkili dekorasyon malzemesi olarak kullanmaya başladı. İnsanlara, beklentilerini hatta ötesini karşılayan yenilikçi ürün teknolojileri sundukça ve renkler konusunda daha cesur olmaları için ilham verdikçe boya yenileme süresi kısalmaya devam edecek. Sektörümüz de gelişmesini sürdürecek.”
AkzoNobel Marshall Boya’nın bayi ağları ve eğitimleri hakkında bilgi verir misiniz?
“AkzoNobel Marshall olarak en önemli hedefimiz, tüm renkleri, en canlı halleri ile hayata taşımak. Bu hedefe ilerlerken, ustalarımız bizimle tüketicilerimiz arasında en büyük ve en değerli bağı oluşturuyor. AkzoNobel Marshall Boya Ustalarının Eğitimi ve Semineri Programı’nı, 2002 yılından bu yana ücretsiz olarak yürütüyoruz. Türkiye’nin hemen her yerinden ustanın katılabildiği eğitimler, son derece modern ve eğitime elverişli olarak donatılmış AkzoNobel Marshall’a ait dört merkezde gerçekleştiriliyor. Milli Eğitim Bakanlığı ve Kocaeli Üniversitesi protokolleri ile gerçekleşen eğitimler sonucunda ustalara, Marshall, MEB ve Marshall KOÜ tarafından onaylı sertifikaları veriliyor. 2012 Mayıs itibariyle 100 bin boya ustasına ulaştık. Yüzde 90’ı seminer çalışmaları olarak sürdürülen program kapsamında, ustalarla bir araya gelerek, onların sorunlarını ve çözüm önerilerini dinlerken, onları sektördeki gelişmeler ve yeni ürünlerin yanı sıra iş güvenliği ve sağlığı konularında da bilgilendiriyoruz. Ayrıca eğitimlerde, uygulama, AkzoNobel Marshall sistem, müşteri ilişkileri ve Pazarlama Müdürü teklif hazırlama konularında da Fatoş Özdoğan, Boyanın kapsamlı bilgiler sunuyoruz. bir inşaat malzemesi ve Eğitimlere, bayi referansı ve temizlik aracından çok MEB’in istemiş olduğu asgari aslında dekorasyonun en şartları karşılayan herkes önemli parçası olduğu katılabiliyor. Seminerler ise bilincini oluşturma herhangi bir şart aranmaksızın yolundaki çalışmaları ile bütün ustalara açık.”
sektörde farklılaştıklarını söyledi. yansımasını sağlayarak, evlerimizde daha kolay serinlememize yardımcı olan Marshall Keep Cool dış cephe ürünleri gibi son derece yenilikçi ve özel ürün teknolojilerini hayata geçirdik. AkzoNobel Marshall olarak, sektördeki tüm kullanıcılara hitap eden oldukça geniş ve kaliteli bir ürün gamına sahibiz. Sektör lideri olarak, 2010 itibariyle Marshall Osmanlı Renkleri ile farklılaşma yolunda büyük bir çıkış yaptık. Lokum, Akide, Şerbet ve Kahve’den oluşan İç Cephe Koleksiyonumuz ve Dış Cephe Çarşılar Koleksiyonumuz çok ayrıcalıklı.
Türkiye’deki boya tüketimi gerçeği hakkında düşünceleriniz nelerdir? “Boya yenileme süresi Avrupa’da iki yıl. Ülkemizde beş yıl olan bu süre, son dönemde yaptığımız çalışmaların da önemli etkisi ve katkısı ile üç buçuk yıla indi. Çabuk kuruyan, kokusuz, yüksek kapatıcılık özellikli
Satış ve pazarlama politikanız nedir? Pazarda ne şekilde yer alıyorsunuz?
“Marshall olarak tüm organizasyonumuz 3 ana hedef üzerinde odaklanmakta. Üstün kaliteli ürünlerle ve renk hizmetlerimizle tüketicilerimize ilham verip hayatını renklendirmeye devam etmek, bu yolda işbirliği içinde olduğumuz usta loyalty hizmetlerimizi geliştirmek ve 2011 yılında Mükemmel Mağazacılık anlayışı ile tüketicilerimizin ayrıcalıklı hizmet alabildiği Marshall Satış Noktalarını yaygınlaştırmak ana hedeflerimiz arasında yer alıyor.”
“ ‘YALAN DÜNYA’ İLE GÜZEL BİR ÇIKIŞ YAKALADIK” Son tüketiciye yönelik renk, dekorasyon ve günümüz trendlerine yönelik bir çalışmanız var mı? “2011’deki Muhteşem Yüzyıl sponsorluğumuz,
Mart’13
nalburteknik.com
31
asırlardır canlılığını koruyan renklere, çağdaş mekânlarda yeniden hayat vermek üzere hazırladığımız Marshall Osmanlı Renkleri Koleksiyonumuzla, son derece güzel ve uyumlu olan bir çalışmaydı. 2012’de ise Gülse Birsel’in harika kalemiyle hayat verdiği Yalan Dünya sponsorluğumuz devam etti. Marshall ana markamız ile sponsorduk, işbirliğimiz sayesinde farklı ürünlerimiz ve koleksiyonlarımızı sergileme fırsatı bulduk. Yalan Dünya işbirliğimizden de çok memnunuz, çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Diğer taraftan, 360 derece pazarlama iletişimi faaliyetlerimiz kapsamında yeni bir reklam filmimiz, Facebook ve Twitter odaklı internet ve sosyal medya kampanyamız, mobil uygulamalarımız, satış kampanyalarımız, sponsorluklarımız ve halkla ilişkiler çalışmalarımız yıl boyunca devam edecek. Diğer taraftan, dünya çapında bir girişimimiz olan ve Türkiye’de 2010 yılından bu yana devam eden Renk Hareketi projemiz ile herkese umut aşılıyor ve hayatı renklendirmek için cesaret veriyoruz. Marshall Renk Hareketi’ni, Temmuz 2011 tarihine kadar okullar, sokaklar, cadde ve binalarda gerçekleştirdiğimiz çeşitli boyama aktiviteleri ile Türkiye’nin dört bir yanına taşıdık. 2011 ve 2012 boyunca Yıldız Sarayı, Kula Evleri, Kadıköy Yeldeğirmeni ve Rasimpaşa gibi tarihi mekanları da Renk Hareketi kapsamında özgün bir şekilde renklendirdik. Projemiz, 2013’te de hem Türkiye hem de dünya çapında yerel yönetimler ve halkın katkı ve katılımları ile devam edecek.”
Türkiye’nin dengeli büyümesini, 2012’de de sürdürmesi bekleniyor. Ekonomideki istikrarlı tablonun, sektörümüze de olumlu bir etkisi olacak.”
Türkiye’deki boya pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Boya sektörüyle ilgili bir değerlendirme yapar mısınız?
“İnşaat sektörünün gelişimine paralel olarak boya ve yardımcı ekipman pazarı da gelişimini sürdürüyor. Burada yenilikçi, kaliteli, güvenilir çözümler sunan markalar öncü rol üstleniyor. Diğer taraftan pazara kalitesiz ve sağlıksız ürünler sunulmasına yol açan kayıt dışı üretim sektörümüzün en önemli sorunlarından birini oluşturuyor. Bu sorunun çözümünde tüketicilerin güvenilir markalara yönelmeleri önem taşıyor. BOSAD’ın kaliteli ve sağlıklı boya ürünlerini tercih etmeleri konusunda tüketici bilincinin güçlenmesi için çalışmaları bulunuyor.”
“Boya Sanayicileri Derneği’nin (BOSAD) son verilerine göre Türkiye, yıllık 850 bin tonluk kapasitesi ve 2,5 milyar dolarlık piyasa değeri ile Avrupa’daki altıncı büyük boya üreticisi ülke konumunda. Diğer taraftan Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ülkemiz, 2011 yılının tamamında yüzde 8,5 oranında bir büyüme göstererek, yüzde 9,2 ile büyüyen Çin’den sonra dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi oldu.
32
nalburteknik.com
Mart’13
ANINDA RENK Toptancı ve perakendeci bayilerinize yönelik 2013 yılı promosyon çalışmalarınız neler olacak? “Marshall satış noktaları, Türkiye’de ilk kez tüketicilerin boya yapma sürecini kolaylaştıran, ilham almalarını sağlayan mükemmel bir yapıya dönüştürülen mağaza tasarımı uygulamalarına geçtiğimiz yıl başladı. Tüketicilerimize, hazır renk koleksiyonlarından ürün sağlayabildiğimiz gibi onların hayallerinin de ötesine geçmek amacıyla renklendirme sistemlerimizi de tamamen yeniledik. Marshall Anında Renk Makineleri sayesinde tüketiciler, artık gönüllerine hapsolmuş tüm renkleri kullanarak, ev dekorasyonlarını en mükemmel tonlar ile tamamlayabiliyor. Şu anda tüm yapı marketlerde ve yaklaşık bin Marshall satış noktasında mevcut olan Anında Renk Makinelerimizi, 2013 yılında daha da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.
Boya ustaları için; satışı artırmaya yönelik önümüzdeki sezon ne gibi faaliyetler yapacaksınız? “Marshall Clubcard ile ustalara yönelik cazip kampanyalarımız 2013’te de devam edecek.”
nasıl bir seyir izleyecek?
İnşaat sektörünün büyümesi ile boya ve yardımcı ekipman pazarının gelişimi
Dyo Boya Fabrikaları Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Serdar Oran, 2013 yılında kârlılıklarını sürdürmeyi hedeflediklerini ve bununla birlikte yurt dışı pazar paylarını da büyüterek marka bilinirlikleri yanında ihracatı da artırmayı hedeflediklerini söyledi
D
yo, bugün inşaat ve ısı yalıtım sistemleri, sanayi, mobilya, otomotiv ve deniz boyaları olmak üzere beş ayrı segmentte faaliyet gösteriyor. Ayrıca Dyo şu anda boya sektöründe beş alt sektörde birden üretim yapan tek şirket olarak pazarda faaliyetlerini devam ettirmekte. Bu da Dyo’yu diğer rakiplerinden ayırmakta. Son tüketiciye yönelik çalışmalar doğrultusunda 1980’lerde pazara sundukları boya renklendirme sistemi Renk Pınarı makine parkurunu yenilediklerini söyleyen Dyo Boya Fabrikaları Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Serdar Oran: “Bu sistem sayesinde müşterilerimiz çok daha fazla noktada Dyo Renk Pınarı’nı görme ve boyalarını istedikleri 2013 renk trendlerinde Sarı, turuncu ve kırmızı renkte oluşturma şansına kadar mavi yeşil ve turkuazın farklı tonları da bir kavuşuyorlar” dedi. Boyada arada yer almakta. Sarı ve kahverenginin değişen renge bayanların, markaya ise ustaların karar verdiklerini tonları sezonun en popüler renkleri arasında yer belirten Dyo Boya Fabrikaları alırken, maviden çivit maviye uzanan geniş renk Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Serdar Oran’dan 2013’ün renkleri ve son paleti ve yeşilin özellikle zümrüt tonu da göze dönemdeki yenilikleri hakkında bilgi aldık.
2013’ün en popüler renkleri: Sarı ve kırmızının değişen tonları
çarpmakta
34
nalburteknik.com
Mart’13
Dyo Boya 2012 yılını nasıl geçirdi? Bu yıl içinde yaptığınız yatırımlar ve istenilen hedefler tutturuldu mu? Bununla birlikte 2013 hedefleriniz nelerdir?
verdik. Bununla birlikte sarı ve kahverenginin de değişen tonları 2013’ün popüler renk trendleri arasında bulunuyor.”
“Dyo olarak, boya sektörü ortalamasının üzerinde bir büyüme gösteriyoruz. 2012 yılı için çift haneli büyüme hedefi koymuştuk. Hedeflerimize ulaştığımız, oldukça verimli bir yılı geride bıraktık. Çalışmalarımızın meyvelerini topladığımız 2012’nin ardından kendimize büyümede yeni hedefler koyduk. 2013 yılında kârlılığımızı sürdürmeyi hedefliyoruz. Bununla birlikte yurt dışı pazar payımızı da büyüterek marka bilinirliğimizi ve ihracatımızı artırmak da hedeflerimiz arasında bulunuyor. Doğu Avrupa, Rusya, Orta Asya bölgesi, Ortadoğu, Kuzey ve Orta Afrika ülkeleri ile ilgili yatırım çalışmalarımızı sürdürmek gündemimiz arasında.Dyo olarak, ülkemizi dünya boya sektöründe en iyi şekilde temsil etmek için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Gelişen teknolojiye ayak uydurarak, müşterimize daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla İzmir Atatürk Sanayi Organize Sanayi Bölgesi ve Dilovası fabrikalarımızdaki iyileştirme ve modernizasyon çalışmalarımıza 2013’te de devam edeceğiz.”
İhracat konusunda yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Ayrıca son dönemde yakın coğrafyamızda sıkıntılar yaşanıyor, bu sıkıntılar sizi ve sektörü ne kadar etkiliyor?
Dyo Boya’nın renk seçiminde sunduğu alternatifler neler? Renk seçimi için hazırlamış olduğunuz renk kartelanız var mı? Bu kartelada neler yer alıyor. Ayrıca 2013 yılında renkler konusunda ne gibi değişiklikler olacak?
“Yıllık 140 bin tonu aşkın boya üretimi gerçekleştiren bir şirketiz. Geniş bayi ağımız sayesinde 20 bin tüccara katkı sağlıyoruz. Ancak işimizi sadece boya üretmek ve satmak olarak görmüyoruz. Boyanın kaliteli olmasının yanında doğru teknikler ile kullanılması da çok önemli. Bu nedenle öncelikle profesyonel boyacı ustalarının Avrupa Birliği uyum yasası çerçevesinde mesleki denklik ve yeterliliklerini sağlayacak eğitim görmeleri, yeni teknik ve teknolojilerden haberdar olmaları ve kişisel yetkinliklerini geliştirmeleri açısından Dyo Akademi eğitim merkezini faaliyete geçirdik. Müşterisine en çok değer veren kuruşlar arasında yer alıyoruz.”
“Günümüzün dekor trendlerine uyum sağlamak için Ar-Ge çalışmalarımızla birlikte renk kartelamızı genişletmeye devam ediyoruz. Yeni yılın renk trendlerinde; sarı, turuncu ve kırmızı kadar mavi yeşil ve turkuazın farklı tonlarının bir arada olduğunu görüyoruz. Bu sene maviden çivit maviye uzanan geniş renk kartelası ve yeşilin özellikle zümrüt tonuna ağırlık
“1980’li yıllardan bu yana ihracat yapan bir firmayız. İhracat yaptığımız ülke sayısı 40’ın üzerinde. Dyo; Mısır, Suudi Arabistan, Rusya Federasyonu, İran, Romanya, Balkanlar, Türki Cumhuriyetler, Azerbaycan, Suriye ve Irak’ta bilinen bir marka. Uluslararası alandaki rekabet gücümüzü koruyarak, yeni bölgelere açılmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ancak boya sektöründe lojistik maliyetleri çok yüksek olduğu için uzak ülkelere ihracat yapmak zorlaşıyor. Rusya, Romanya ve Mısır’daki fabrikalarımızla yerinde üretim yaparak ihracatımızı gerçekleştiriyoruz. Hedef pazarımız olan bu ülkeler merkez konumunda olduklarından dolayı, diğer ülkelere yaptığımız ihracatı kolaylaştırıyor.”
YILLIK 140 BİN TON BOYA ÜRETİMİ Dyo Boya’nın bayi ağları ve eğitimleri hakkında bilgi verir misiniz?
Mart’13
nalburteknik.com
35
“BAYİLİK SİSTEMİNİ İLK GETİREN ŞİRKETİZ” Toptancı ve perakendeci bayilerinize yönelik 2013 yılı promosyon çalışmalarınız neler olacak? “Türk boya sektörüne bayilik sistemini ilk getiren şirketiz ve Türkiye çapına yayılmış güçlü bir bayi ağına sahibiz. Ürünlerimizin geniş bir ağda ustalara ve müşterilerimize ulaşmasında çok büyük bir paya sahip olan iş ortaklarımıza bu yıl da sürprizlerimiz elbette olacak. Ancak bunları şimdiden söylemeyelim, önümüzdeki zamanda sizlerle paylaşacağız. “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” sözümüzü sadece sözde bırakmıyoruz. İş ortaklarımızla bir araya geldiğimiz ve birlikte oluşturduğumuz sinerjiyi, başarıyı paylaştığımız etkinliklerimize bu yıl da devam edeceğiz.”
Satış ve pazarlama politikanız nedir? Pazarda ne şekilde yer alıyorsunuz? Son tüketiciye yönelik renk, dekorasyon ve günümüz trendlerine yönelik bir çalışmanız var mı? “Pazardaki yerimizi güçlü kılmak ve devamlılığımızı sağlamak adına faaliyet alanlarımızı her geçen gün genişletiyoruz. Dyo, bugün inşaat ve ısı yalıtım sistemleri, sanayi, mobilya, otomotiv ve deniz boyaları olmak üzere beş ayrı segmentte faaliyet gösteriyor. Boya sektöründe beş alt sektörde birden üretim yapan tek şirketiz, bu da bizi diğer rakiplerimizden ayırıyor. Son tüketiciye yönelik çalışmalarımız doğrultusunda 1980’lerde pazara sunduğumuz boya renklendirme sistemi Renk Pınarı makine parkurumuzu yeniledik. Bu sistem sayesinde müşterilerimiz çok daha fazla noktada Dyo Renk Pınarı’nı görme ve boyalarını istedikleri renkte oluşturma şansına kavuşuyorlar.”
“AVRUPA’DA 6. SIRADA YER ALIYORUZ” Türkiye’deki boya pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Boya sektörüyle ilgili bir değerlendirme yapar mısınız?
“Boya sektörü, Türk kimya sektörünün en hızlı gelişen alt sektörlerinden biri haline geldi. Son yıllarda pazar ve ihracat anlamında önemli bir ilerleme söz konusu. Sektör oldukça dinamik. Özellikle son 10 yılda önemli bir gelişim sürecinden geçiyor. Boya sanayimizin gerek üretim teknolojisinde ve gerekse artan ihracat gücünde önemli adımlar atılıyor. Sektörün son yıllarda pazar ve ihracat anlamında kaydettiği ilerleme, bu değişimin en önemli göstergesi. Avrupa’da 6. sırada yer alıyoruz. 3-5 yıl içinde Avrupa’da üçüncü sıraya yükselebileceğimize inanıyoruz. Bu potansiyel ve güce sahibiz. Gerek artan üretim kalitemiz, gerek teknolojik alt yapımız ile uluslararası boyutta sektörel bir güç olma yolunda ilerliyoruz. Tüm bu gelişmelere rağmen hammaddede dışa bağımlılık, Türk boya sektörünün en önemli sorunlarından biri. Sektör olarak, yüzde 60 – 70 oranında ithalata bağımlıyız. Bu bağımlılık, sektörün gelişmesi ve ilerlemesinin önündeki en büyük engel. Hammaddede dışa bağımlılığın azalması, yeni yatırım ortamlarının sağlanmasına bağlı. Türk boya pazarı, gelişme potansiyeli ve güçlü oyuncuları ile yabancıların da dikkatinden kaçmıyor. Yatırım ortamının iyileştirilmesi, yerli ve yabancı yatırımcı için cazip yatırım olanaklarının yaratılması sayesinde bu sorunun önüne geçilebilir.”
36
nalburteknik.com
Mart’13
DYO AKADEMİ Boya ustaları için; satışı arttırmaya yönelik önümüzdeki sezon ne gibi faaliyetler yapacaksınız? “Boyada renge kadınlar, markaya ise ustalar karar veriyor. Biz de Dyo olarak 35 binin üzerinde üyesi bulunan Dyolog Bağlılık Programı’nı geliştirdik. Kapsamı ve uygulaması ile sektöre kazandırdığımız ilklerden biri. Profesyonel boyacı ustalarının Dyo ürünlerini kullanımlarının ödüllendirildiği bu sistem sayesinde; ustalarımız ürün kapakları altındaki şifreleri, mobil cep telefonu ve 3396 mesaj hattı ile göndererek puan biriktiriyor ve çeşitli hediyeler ile nakit ödüller kazanabiliyor. Ayrıca her yıl Dyolog üyelerimizin çocukları ile birlikte katılabilecekleri Dyo Babalar Günü Yarışması’nı hayata geçiriyoruz. Yarışmaya çocukları ile birlikte çektirdikleri fotoğraflarla katılan üyelerimiz arasından jürinin seçtiği 5 ustamız, geçtiğimiz yıl aileleri ile birlikte Çeşme tatilinden LCD TV, netbook ve dijital fotoğraf makinesine kadar farklı hediyeler kazandı. Ustalarımızın sektörümüz açısından üstlendikleri bir diğer önemli misyon ise boya uygulamasının ancak usta ellerde tam anlamıyla başarıya ulaşması. Bu gerçekten hareketle biz de boya ustalarımızın işlerine katkıda bulunmak amacıyla Dyo Akademi’yi kurduk. Türkiye’nin dört bir yanındaki boya ustalarına uzmanlarımız tarafından eğitimler veriyor ve uzmanlıklarını artırmalarına olanak sağlıyoruz. Eğitimler sonunda başarılı olan ustalarımız Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifika veriyoruz. Dyo Akademi bu yönüyle sektörün gelişmesine de büyük katkılar sağlıyor.”
İnşaat sektörünün büyümesi ile boya ve yardımcı ekipman pazarının gelişimi nasıl bir seyir izleyecek? “Kentsel dönüşüm ve pazarın genişlemesi ile büyüyen inşaat sektörünün, 2013 yılını hareketli geçireceğini düşünüyoruz. Boya sektörünün satışları yüzde 70-80 gibi oranda yenileme pazarından gelmesine rağmen, inşaat sektörü genelindeki hareketlilik boya satışlarını da olumlu etkileyecek gibi görünüyor. Ayrıca ısı yalıtımının yasal bir zorunluluk haline gelmesi ile ısı yalıtım sektörünün de büyüyeceğini düşünüyorum. Isı yalıtım sektöründeki markamız Klimatherm’in bu pazardaki payını artırmak da 2013 yılındaki hedeflerimiz arasında bulunuyor.
Güvenliğin yeni kalesi Yaşam alanlarınızı koruma altına alarak hayat standardınızı yükseltecek seçenekler güvenliğin gerçek sahibi Kale’den! Kale 7/24 ile Alarma Geçin kaliteyi ve güvenliği bir arada yaşayın keşif ile her mekâna uygun algılayıcı ve ekipmanların belirlenmesini sağlıyor. Ayrıca 7/24hizmet veren profesyonel Alarm İzleme Merkezi, art niyetli girişimler başta olmak üzere, olası birçok olumsuz senaryoyu da zamanında fark edip uyararak mekânları korumaya devam ediyor.
G
üvenliğin yeni kalesi Kale 7/24 ile güvenlikten ötesini yaşayacaksınız. Güvenlik kavramının Türkiye’deki en önemli temsilcilerinden biri olan Kale, başta kilit olmak üzere çelik kapı ve kasa, yangın kapısı, elektronik kilit ve geçiş kontrol sistemleri, PVC ve Alüminyum pencere aksesuarlarının yanı sıra sigortacılık alanında da faaliyet göstermekte. Kendi alanında en çok bilinen ve tercih edilen Kale, fmarkaları arasına bir yenisini daha ekledi; Kale 7/24. Kale Endüstri Holding bünyesinde faaliyet gösteren Kale Güvenlik Sistemleri A.Ş.,Kale 7/24 markası ile güvenliğin her alanına sahip çıkıyor. 1953 yılında temelleri atılan, 1979’da Kale Kilit ile atağa kalkan, 1988 yılında tüm şirketlerini holding çatısı altında toplayan Kale Endüstri Holding A.Ş., dev yatırımları ile büyüyerek her türlü güvenlik ihtiyacına cevap veriyor. GÜVENLİĞİN YENİ ADRESİ Dünyanın en hızlı büyüyen sektörleri arasında yer alan güvenlik sektöründe faaliyet gösteren Kale Güvenlik Sistemleri A.Ş., dinamik ve deneyimli kadrosuyla 1200 metrekare’lik bir alanda çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye geneline yayılmış farklı bölge müdürlükleri ve bayileri ile ulusal çapta her kesimden müşteriye hizmet veren Kale Güvenlik Sistemleri A.Ş., güvenliğin yeni adresi oluyor. Kale 7/24;işyerleri ve konutlar başta olmak üzere, tüm mekânların güvenliğini sağlayacak alarm sistemiyle günün her saati yılın her günü güvenli yaşamın koruyucusu olmaya devam ediyor. “Güvenlik ve Ötesi” sloganıyla her mekânda“Tam Kapsam Güvenlik” amaçlayan Kale 7/24, montaj öncesi ücretsiz
38
nalburteknik.com
Mart’13
TAM KAPSAMLI GÜVENLİK Kale 7/24; soygun, su baskını, acil durum, acil sağlık, yangın, gaz kaçağı, destek ve giriş çıkış raporlaması gibi hizmetlerinin yanı sıra, lokal alanda kayıt yapabilen kamera sistemleri ve ilk ateş sigorta hizmetleri ile de alarm müşterilerine güvenliğin ötesinde hizmetler sunmakta. Alarm paneli, tuş takımı, manyetik kontak, hareket detektörü ve dahili/harici sirenlerle oluşturduğu standart paketlerine su baskını, ısı algılama, duman algılama, gaz algılama detektörleri, uzaktan kumanda, GSM veya IP altyapılı iletişim modülleri ile farklı alarm sistemi konfigürasyonları sunan Kale7/24, Tam Kapsam Güvenlik anlayışıyla alarmdan kasaya, kilitten kapıya, sigortadan pencere ve elektronik sistemlerine kadar birçok noktada kullanıcısına çözümler üretiyor. ALARM İZLEME MERKEZİ Alarm sistemleri bugün küçüklü büyüklü birçok işletme ve tesisin yanında evlerde de artan bir hızla tercih edilmeye başlanmıştır. Alarm sistemlerinin yanı sıra özellikle kamera sistemleri ve yangın algılama sistemleri de son yıllarda ciddi artışlar kaydederek, önümüzdeki dönemde de daha yoğun bir şekilde kullanılacağının sinyallerini veriyor. Kale 7/24 bünyesinde abonelerine tam zamanlı hizmet veren Alarm İzleme Merkezi; telefon, internet ve GSM şebekesi üzerinden alarm paneline gelen uyarlarla gerekli yerlere yönlendirme yapmakta. Alarm İzleme Merkezi’nin temel amacı, alarm sisteminin belirli periyotlarla gönderdiği sinyalleri sürekli kontrol ederek, sistemden maksimum derecede faydalanılmasını sağlamakta. Alarm İzleme Merkezi’ne bağlı olmayan bir alarm sistemi, güvenlik konusunda tam anlamıyla hizmet veren bir sistem olarak tanımlanamaz. Sonuç olarak önemli olan mekâna takılan alarm sisteminin, Alarm İzleme Merkezi kanalıyla en hızlı ve doğru müdahalenin yapılabilmesini sağlayarak, abonelerine üst düzey bir hizmet sunmakta.
Ankara’nın Nalbur, hırdavat toptancısı ve perakendicisi
Karakaya Hırdavat markalaşma yolunda… Karakaya Hırdavat firma yetkilisi İbrahim Karakaya: “Ülkemizin istikrarı doğrultusunda kontrollü bir sistemle, kendimize yeni pazarlar oluşturarak markalaşmayı hedefliyoruz” dedi
K
araka Hırdavat, Ankara’nın hızla gelişmekte olan bölgesi Keçiören İlçesinde 2000 yılında inşaat sektöründe yapsat inşaat firması olarak Baba, ‘Mustafa Karakaya’nın kuruculuğunda ticari faaliyetlerine başlar… Şu anda Karakaya Hırdavat, Pazarlama ve Satış departmanı bünyesinde bulunan 15 kişilik bir ekiple son sürat çalışmalarını devam ettirmektedir. Son 2 yıldır yaptıkları ithalatlar ile ürün yelpazelerini genişletmeye devam ettiklerini söyleyen Karakaya Hırdavat Firma Yetkilisi İbrahim Karakaya; “Kendi ithalat ettiğimiz ürünlerimizin yanında birçok markanın da distribütörlüğünü yapmaktayız. Amacımız hep daha iyi hizmet verebilmek için var gücümüzle
çalışmalarımızı devam ettiriyoruz” dedi. Hizmette kaliteyi ve hızı sağlamak için gerekli çalışma sistemini kurmuş olduklarını belirten Karakaya Hırdavat Firma Yetkilisi İbrahim Karakaya’dan sektörün Ankara’daki durumu ve Karakaya Hırdavat’ın faaliyetleri hakkında bilgi aldık.
Karakaya Hırdavat’ın kuruluşu ve faaliyet alanlarından bahseder misiniz? “Firmamız Ankara’nın hızla gelişmekte olan bölgesi Keçiören İlçesinde 2000 yılında inşaat sektöründe yapsat inşaat firması olarak babamız Mustafa Karakaya’nın kuruculuğunda ticari faaliyetlerine
ibrahim Karakaya ve Ramazan Karakaya
40
nalburteknik.com
Şubat’13
başlamıştır. Ancak faaliyet gösterirken inşaat malzemelerinin tedariğinde bölgesel olarak yaşadığımız sıkıntılardan esinlenerek bu bölgede perakende mağazası açmaya karar verdik. 2005 yılında iki kardeş İbrahim ve Ramazan Karakaya olarak 1000metrekarelik olan mağazamız ‘Karakaya Hırdavat’ı kurduk. Firmamız 2005 yılında Ankara’da toptan ve perakende satış faaliyetlerine başladı ve ilerleyen dönemde Ankara’da toptan satış yaparak büyümesini hızlandırmıştır. Karakaya Hırdavat, bulunduğu noktada son 2 yıldır ise yaptığı ithalatlar ile ürün yelpazesini genişletmeye devam etmektedir. Kendi ithalat ettiğimiz ürünlerimizin yanında birçok markanın da distribütörlüğünü yapan firmamız Karakaya Hırdavat, hep daha iyi hizmet verebilmek için sektörde var gücüyle çalışmasını sürdürmektedir.”
“MARKALI ÜRÜNLER DAHA ÇOK TALEP GÖRÜYOR” Karakaya Hırdavat bünyesinde alanında büyük marka olmuş firmaların ürünleri yer almakta. Bu ürünlerden daha çok hangileri tercih edilmekte? “Her ürün grubunda malzemenin mevsimine göre yoğunlukta talep ediyor. Özel olarak ‘Makita’ ve ‘Bosch’
“YENİLİKLERİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ” Pazara sunulan Karakaya Hırdavat ürünleri nelerden oluşuyor? Mevcut ürünlerin dışında pazara sunacağınız bir yenilik olacak mı? “Pazara sunduğumuz ürünler; elektrikli el aletleri, mobilya aksesuarları ve donanımları, hırdavat ve nalbur çeşitleri, boya ve yardımcı el aletleri, sıhhi tesisat malzemeleri, ısı ve yalıtım malzemeleri, bir kısım temizlik malzemeleri olarak bu ana başlıklardan oluşmaktadır. Mevcut ürünlerin dışında pazara sunacağımız bir ürün şu an için yok. Çünkü hitap ettiğimiz sektör zaten geniş bir yelpazede çeşitlilik gösterdiği için yeni ürüne gerek duymuyoruz. Bu demek değil ki değişimlerden bihaberiz. Daimi olarak sektörün gerektirdiği yeniliklerin arkasında ve en yakın takipçisiyiz.
Mart’13
nalburteknik.com
41
elektrikli el aletleri alanında ün yapmış Alman patentli malzemeler, boyada hazır renk makinesi, kilitte ‘Kale’ ve ‘İTO’, elektrikte ‘Viko’ gibi alanında kendini kanıtlamış markalar tercih ediliyor.
“MÜŞTERİ KALİTELİ OLANI İSTİYOR” Ankara’da hırdavat ürünleri ve ekipmanları ile alakalı ürünlerin toptan satışını yapıyorsunuz. Burada kullanıcıların ürün seçerken dikkat ettikleri kriterler nelerdir? “Hırdavat sektöründe son yıllarda ithalatta siyasi görüşün doğrultusunda ciddi manada merdiven altı imalat yapan firmalarımız var. Bunlarda diğer sektörlerde olduğu gibi hırdavat sektöründe de kaliteyi düşürüp, haksız rekabete yol açmaktadır. Bu da dürüst çalışmaya çalışan firmaların elini zayıflatmaktadır. Böyle bir piyasada bizim gördüğümüz müşteri artık gerçekten ucuz olsun, iyi olsun demiyor. Kaliteyi seviyor.”
42
nalburteknik.com
Mart’13
Karakaya Hırdavat bünyesinde size ait kendi markalarınızda yer alıyor mu? “Şu anda patentli bir markamız yok. Yaptığımız İthalatlar genelde yardımcı ürünler olduğundan bu alanda bir markalaşmanın getirisini görmediğimizden dolayı düşünmedik. Sektörümüzle alakalı pazarlamasını yaptığımız ürünlerin bazılarının da imalatını yapmayı düşünüyoruz. Bu konuda Ar-Ge çalışmalarımız sürüyor.”
Karakaya Hırdavat satış ve pazarlama faaliyetlerini nasıl yönetiyor? “Karakaya Hırdavat, Pazarlama ve Satış departmanı bünyesinde bulunan 15 kişilik bir ekiple son sürat çalışmaktadır. Üç çalışanımız Ankara içinde pazarlama görevinde yer almaktadır. iki çalışanımız sipariş alma ve hazırlamada yer almaktadır. Pazarlama bölümü devamlı olarak Ankara’nın hırdavat sektöründe eksikliği takip etmekte ve yeni bölgeler
araştırarak pazarımızı genişletmektedir. Pazarlama ve satış sonrası, hizmet sorumlularımız diğer ilgili birimlerimizin tam desteği ile müşteri memnuniyetini dikkate alarak kusursuz bir hizmet sağlamaktadır. Alınan siparişler depodan hızla hazırlanır ve ertesi gün sevkiyat yapılır. Hizmette kaliteyi ve hızı sağlamak için gerekli çalışma sistemini kurmuş bulunmaktayız. Diğer çalışanlarımız ise perakende kısmında aktif çalışmaktadır.”
Tüketicilerin Karakaya Hırdavat ürünlerine ulaşması için yapmaları gerekenler nelerdir? Karakaya Hırdavat ürünlerine ulaşmak isteyen tüketicilere nasıl bir öneride bulunursunuz? “Tüketicilerimiz firmamızın ürünlerine ürün katalogumuzla ulaşabilmektedir. Bölgemizde ki müşterilerimiz perakende mağazamızı ziyaret ederek ulaşıyorlar. Ayrıca online satış sitemizi ziyaret ederek ürünler hakkında bilgi edinebilir ve sipariş verebilirler. Diğer bir tercih olarak web sitemizden iletişim kurarak telefon ya da e-mail yoluyla rahatlıkla ulaşabilir, teknik destek alabilir ya da sipariş verebilirler.”
Hırdavat el aletleri sektöründe yeni teknolojiler var mı? Birde buna ilave olarak Çin faktörü bu sektörü ne kadar etkiliyor? “Hırdavatta el aletleri sektöründe ülkemizde gözle görünür bir teknoloji yok. Çin’in etkisini zararını piyasada en çok hırdavat sektörü görmektedir. Ama eskisi gibi olmasa da etkisi tartışılmaz bir gerçektir. Müşteriler ucuz olsa da Çin mallarında uzak durmayı tercih ediyor. Biz firma olarak Çin mallarında maliyet gerektiren olumsuz etkiler getirecek malzemelerden kaçınıyoruz. Alanında kendini kanıtlamış markaların ya da muadillerini tercih ediyoruz.”
2012 Karakaya Hırdavat açısından nasıl bir yıl olarak geride kaldı. 2013 yılından beklentileriniz nelerdir? “2012 yılında Dünya’da yaşanan ve ülkemizi de yakından ilgilendiren olumsuz gelişmeler ekonomiyi ve buna bağlı olarak Karakaya Hırdavat olarak bizi de ticari anlamda etkiledi. Fakat her şeye rağmen geçmiş yıllardan tecrübelerimize dayalı olarak hedeflerimizi sektör içinde büyümemizi sağlayan ciddi atılımlarımızla gerçekleştirdik. Piyasayı bu yılda etkileyeceğini düşündüğümüz ekonomide ki daralmaya karşı gerekli tedbirlerimizi alarak 2013 ‘e mümkün olduğunca sağlam bir giriş yapmayı başardık. Bu bağlamda 2013 yılında Dünya ve ülkemiz açısından sektörümüzü de etkileyen olumlu iyileşmeler olmasını temenni ediyoruz.”
Satış sonrası teknik destek ve garanti konusunda yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? “Bütün firmaların olduğu gibi satış sonrası hizmet her geçen gün bilinçlenen müşteri potansiyeli karşısında vazgeçilmez bir zorunluluktur. Satış temsilcilerimiz
Karakaya Hırdavat Firma Kurucusu Mustafa Karakaya (SAĞDA)
ürünleri tanıtan değil firmamızın kural ve kraterlerinin bir aynasıdır. Firmamız üstün hizmetinin gücünü istikrarlı özveriyle çalışan, firmamızı benimsemiş çalışanlarından almaktadır. Bu da ne yapacağını bilen satış sonrasında teknik destek ve garanti konusunda tecrübelerinin firmamızın elini güçlendiren bir gerçektir.”
Karakaya Hırdavat’ın hedefleri nelerdir? “Büyüme hedefimizi yıllardır istikrarlı bir şekilde sürdürüyoruz. Bir firmanın hedeflerini nasıl gerçekleştirdiği aldığı kararlar ve atılımları belirler. Bu doğrultuda her gücü etkili ve idareli kullanmamız gerekiyor. Kısa ve uzun vadeli hedeflerimizden bahsedecek olursak, ülkemizin istikrarı orantısında kontrollü bir sistemle, kendimize yeni pazarlar oluşturmak ve Karakaya Hırdavat olarak markalaşmayı hedefliyoruz. Bunun için gerekli altyapımızı oluşturarak, en verimli olmamızı sağlayacak donanımlarımızı tamamlamak, kadromuzu geliştirmek ve tabii ki müşteri memnuniyetini sağlayacak şekilde kurumsallaşmak ve profesyonelleşme mantığında daha da gelişmeyi hedefliyoruz.”
Toparlamak gerekirse son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir? “Toparlayacak olursak; Bulunduğumuz sektörün grafiğini incelediğimizde kayda değer rakamlarda ciro yapıldığını fakat kâr oranlarının düşük olması sebebi ile piyasanın genel olarak mağduriyetini firma olarak biz de yaşıyoruz. Fakat iyi bir organize, işimize olan sevgimiz ve tabi ki ekibimiz sayesinde bunlardan en asgari düzeyde etkilenmemeyi başarıyoruz. Karakaya Hırdavat olarak hedeflerimiz büyük ve gücümüzün farkındayız.”
Mart’13
nalburteknik.com
43
Ayvaz GÜNDER’İN 20. yıl kutlamasında yerini aldı Enerji tasarrufu alanında fark oluşturan ürünlere imza atan Ayvaz, GÜNDER’in20. kuruluş yılı etkinlikleri çerçevesinde 19 Aralık tarihinde Ankara’da düzenlediği “Türkiye’de Güneş Enerjisinin Kullanımı ve Gelişimi” konulu panelde katılımcı ve sponsor olarak yerini aldı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ayvaz A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Dedeoğlu’na katkılarından dolayı plaket takdim etti
K
ısa adı GÜNDER olan Uluslar arası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü’nün Rixos Grand Hotel’de gerçekleştirdiği organizasyona, yerli ve yabancı birçok akademisyen ve firma temsilcisi destek verdi. Türkiye’de güneş elektriği ve ısıl uygulamalarının üniversite, sanayi ve kamu katılımında tüm yönleriyle ele alındığı bu özel buluşmada; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Murat Mercan, GÜNDER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Necdet Altuntop, Elektrik Piyasası Dairesi (EPDK) Başkanı Ahmet Ocak ve Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Yusuf Yazar da konuşmalarıyla yer aldı. Eş zamanlı iki oturum olarak gün boyunca süren panelin sonunda, katılımcılar için akşam yemeği düzenlendi. Yemekte konuşma yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ayvaz A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Dedeoğlu’na katkılarından dolayı teşekkür ederek plaket takdim etti. Faaliyetin sonunda açıklama yapan Hüseyin Dedeoğlu,
44
nalburteknik.com
Mart’13
gelişmiş ülkelerin alternatif enerji kaynaklarına yönelerek gelecek için önemli bir adım attıklarını belirtirken, GÜNDER’in bu etkinliği ile sektörler arası bir sinerji oluşturduğunun altını çizdi. Dedeoğlu sözlerine, “Biz ihracata önem veren bir şirket olarak dış pazarlardaki dinamikleri uzun yıllardır inceliyoruz. Özellikle AB ülkelerinde güneş enerjisine verilen önem ve desteği analiz ederek yeni ürünler geliştiriyoruz” dedi. Ayvaz yetkilisi sektöre kazandırdıkları ürünlerle ilgili şu açıklamayı yaptı; “Güneş enerjisi sistemlerinin bağlantıları için eksiksiz çözüm sunuyoruz. EZ-Flex ve Nano-Flex adını verdiğimiz izolasyonlu bağlantı hortumlarımız ile, kollektörler ve ısıtma tankı veya kazan arasında bağlantı kurabiliyorsunuz. BoilerFlex adındaki ürünümüz ile ısıtma tankları veya solar ısıeşanjörleri için çözümler sunuyoruz. Bunların yanı sıra, kollektörler arası hızlı bağlantı sağlayan Pan-Flex adındaki ürünümüz de kullanıcılara birçok avantaj sunuyor” dedi.
e d n i ğ i l n e v ü g v E farkı
‘Yale’
46
nalburteknik.com
Mart’13
1
843 yılından beri dünyanın en çok tercih edilen Tüketicilerin kilit konusunda en çok dikkat kilit markası olan Yale, kilitleme sistemleri ettikleri nokta nedir? Türk tüketicisinin kilit konusunda dünya devi Assa Abloy’un ev alışkanlığı nasıl seyrediyor? Geçmişten günümüze güvenliği için konfor ve güven sunduğu güçlü neler değişti? bir markası olarak ilerlemeye devam ediyor. YaIe “Daire dış kapı kilitlerinde çelik kapı kullanımının her markasının, dünya üzerinde kolay erişimi ve geniş geçen gün artması özellikle Çelik Kapı üreticilerinde ürün yelpazesi ile kilit çözümleri konusunda çok bu büyümenin hiç kesilmeyeceğinin sayıda ülkede çok sayıda insanın güven önemli bir göstergesidir. Kapı ve ve emniyetini sağlamakta olduğunu kilitleme sistemlerinde mekanik Türkiye anlatan Yale Türkiye Genel Müdürü özelliklerin hala önemli Barış Ener; “Türkiye pazarına 20. bir farkla önde olduğu pazarındaki uzun bir yüzyılın başlarında giren Yale ancak eğilimin hızla ayrılıktan sonra 2007 yılında markası, çok uzun yıllar farklı elektronik çözümlere ürün grupları ile bir dönem kaydığı söylenebilir. yeniden Türkiye pazarına pazarda büyük bir pazar payı Dünya genelinde 10 yıl odaklanan ‘Yale’, çok çeşitli ve bilinirlik kazanmıştır” dedi. önce satılan her 100 Yale markasının odağında kilitten 66’sı mekanik ürün grupları ile yeniden nihai ev güvenliğinin yer aldığını iken, bugün bu rakam belirten Yale Türkiye Genel tüketicinin hizmetinde yer 42’lere düşmüştür. Bu Müdürü Barış Ener’den sebeple sektörün yakın alarak güvenlik konusundaki Yale’nin yeniden yükselişi geleceğinde elektronik hakkında bilgi aldık. aksamların çokça yer yenilikleri ile büyümesini alacağını öngörüyoruz. taçlandıyor Dünyadaki en eski Seçilecek kilit elektronik uluslararası markalardan ve ise konforun yanı sıra kalite kilit endüstrisindeki en iyi bilinen ve güvenlik de büyük önem isimlerden biri olan Yale’nin gelişim kazanmaktadır. Şifreli, kartlı veya süreci hakkında bilgi verir misiniz? parmak izli ne çeşit olursa olsun elektronik “Assa Abloy, geçiş güvenlik çözümleri konusunda güvenlik seviyesinin yüksek olduğu belgeleri ile dünya genelinde 42.000’den fazla çalışanı ve yıllık sertifikalandırılmış ürünler tercih edilmelidir.” 5.5 Milyar Euro cirosu ile sektöründe lider bir kuruluştur ve kendisini ihtiyaçları doğrultusunda DAHA FAZLA YATIRIM son kullanıcılarının emniyet, güven ve konforunu İnşaat sektörü hareketlenmeye ve bir dizi konut sağlamaya adamıştır. Assa Abloy’un markalarından ev projeleri gün yüzüne çıkmaya başladı. Hatta güvenliğine odaklanan Yale isetam 170 yıldır sektörün artık yeni dönüşümler başladı. Yale, bu tür içinde yer almaktadır ve dünyadaki en eski uluslararası özel projelerde kullanılıyor mu? Ayrıca inşaat markalardan ve kilit endüstrisindeki en iyi bilinen sektörünün gelişimini nasıl görüyorsunuz? isimlerden biridir. Yale tarihinde, sadece Yale için değil, “Bildiğiniz gibi Türkiye’de bulunan 19 milyon hanenin tüm kilit endüstrisinin gelişimine yön veren çok büyük 6,5 milyon adedi kentsel dönüşüm kapsamında yeniden inovasyonlar bulunmaktadır. YaIe markası, dünya yapılandırılmaya başlandı. Bunun bilinciyle bizler üzerinde kolay erişimi ve geniş ürün yelpazesi ile kilit de hem Assa Abloy hem de Yale olarak Türkiye’ye çözümleri konusunda çok sayıda ülkede çok sayıda yaptığımız yatırım planlarını hızlandırdık. Türkiye’nin de insanın güven ve emniyetini sağlamaktadır. Türkiye aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerde kapı pazarına 20. yüzyılın başlarında giren Yale markası, çok üretim sektörü, inşaat sektörüne paralel olarak hızla uzun yıllar farklı ürün grupları ile bir dönem pazarda büyümektedir. Gerçekleştirdiği ihracat ile özellikle büyük bir pazar payı ve bilinirlik kazanmıştır. Bunu İstanbul, Ankara ve Kayseri illerindeki üreticiler bu 50 yaşın üzerindeki tüketiciler çok iyi hatırlayacaktır. Türkiye pazarındaki uzun bir ayrılıktan sonra 2007 yılında yeniden Türkiye pazarına odaklanan Yale markası, çok çeşitli ürün grupları ile yeniden nihai tüketicinin hizmetindedir.”
Yale markası hangi sektörlere hitap ediyor. Ayrıca kapı ve kilit pazarında Yale hangi konumda? “Yale markasının odağında ev güvenliği vardır. Dolayısıyla ev denilince akla gelen her alanda Yale ürünleri yer almaktadır. İlk sırada inşaat sektörü olmak üzere; Yale’nin ulaştığı müşteri profilini;inşaat firmaları, mimarlar, yapı marketler, kapı üreticileri, hırdavat toptancıları, nalburlar, anahtarcılar, çilingirler ve bütün bu sektörlerin müşterisi olan son kullanıcılar oluşturmaktadır.”
Mart’13
nalburteknik.com
47
önemli bir başlangıç olmasının yanı sıra bu yönetimsel yapılanmaya paralel olarak çok sayıda altyapı çalışmasını da devreye aldık. 2013 yılında büyük sürprizlerle tüketicisinin karşısına çıkmayı planlıyoruz. Yeni ürün grupları sayesinde önümüzdeki yıldan itibaren Yale markasından sektörde çokça bahsedilmeye başlayacak.”
ÇEVREYE DUYARLI ÜRÜNLER Kalite ve çevre konusunda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
büyümede önemli bir rol almaktadır. Birçok sektörde olduğu gibi rekabetin fiyat ve kalite üzerine odaklandığı bir alanda hem verimli bir üretim hem de başarılı bir pazarlama-satış faaliyetinde bulunmak hiç kolay değil. Bu sebeple üretip satan Türk sanayicisini sonuna kadar destekliyor ve tebrik ediyoruz. Diğer yandan artan inşaat potansiyeli ile her gün yeni bir proje açıklanmakta ve bu projelerde Yale ürünlerinin ağırlığı her geçen gün belirgin bir şekilde artmaktadır. Assa Abloy, önümüzdeki yıldan itibaren başta Yale markasının büyümesi için Türkiye’ye daha fazla yatırım yapmak üzere kapsamlı bir hazırlık içerisindedir.”
Assa Abloy grubu bünyesinde yer alan Yale’ye aitgeniş bir ürün gamı var, bu ürün grupları hakkında bilgi verir misiniz? “Yale markası altındaki ürün gruplarından Kapı Hidrolikleri, Topuzlu Kilitler, Elektrikli Kapı Karşılıkları, Silindirler, Asma Kilitler, Kilitler, Kasalar, Kablosuz Alarm Sistemleri, Dijital Kapı Dürbünleri ve Dijital Kapı Kilitleri önemli bir pazar payına sahiptir. Bu geniş ürün gamını şekillendirirken her zaman sektörün temsilcilerini ve son kullanıcını dinliyor, onların yorumlarına göre hem mevcut ürünlerimiz ve yeni ürünler hakkında kararlarımızı veriyoruz. “
2012 Yale açısından nasıl bir yıl olarak geride kaldı. 2013 beklentileriniz ve hedefleriniz nelerdir? “2012 yılında Assa Abloy Türkiye yönetimindeki yeniden yapılanmaya paralel olarak Yale Türkiye için yeni bir yönetim kadrosu oluşturduk. 2012 yılının satış hedeflerini tutturduğumuz
48
nalburteknik.com
Mart’13
“Assa Abloy ürünleri üretim alanından son tüketiciye ulaşana kadar maksimum kalite ve güvence sağlayabilmesi için çok sayıda kalite kontrol ve kalite güvence sürecinden geçerek gerekli sertifikalarla belgelendirilmektedir. Dünya genelinde yüzlerce fabrikaya sahip Assa Abloy grubunda enerji tüketiminin ve CO2 salınımının azaltılması öncelikli hedefler arasındadır. Daha verimli ve daha temiz üretim ve tedarik zinciri için Assa Abloy çatısı altında çok sayıda sürdürülebilirlik çalışması yürütülmektedir. Bütün bu çalışmaların sonucu hem dünyamıza hem de insan sağlığına en az zararı verecek ürünler ortaya çıkmaktadır.”
STANDART VE PREMİUM Yale’nin mevcut ürünleri içinde en popüler olanlar hangileridir? “2013 yılının başında piyasaya sürdüğümüz ürünler arasında en önemlileri; Silindirler, Topuzlu Kilitler, Elektrikli Kapı Karşılıkları ve Dijital Kapı Dürbünleri’dir. Ayrıca Yale kalitesi ile pazarın ihtiyaçlarına uygun olarak lanse ettiğimiz; Silindirler, Topuzlu Kilitler ve Elektrikli Kapı karşılıkları piyasanın çok yakından tanıdığı ürün grupları olup, Yale olarak bu ürünlerdeki ana farkımız premium kalite seviyesinde olmamızdır. Standart ve Premium olmak üzere 2 ayrı segmentte müşterilerimizin beğenisine sunduğumuz Dijital Kapı Dürbünleri de şu anda en popüler ürün gruplarımızdan diyebiliriz. Çelik Kapı sektöründe büyük beğeni kazandı ve
talebe yetişmekte zorlanıyoruz. Kapı zili çalındığında evdeki çocuk ve yaşlılar için en büyük sorun optik olan kapı dürbününden bakarak kapıyı çalanı görmektir. Standart versiyon dürbün ile geniş LCD ekranla her açıdan kolaylıkla görüntü alınabilirken, Premium versiyon ise ek olarak gün içerisinde kapınızı çalan misafirlerinizin görüntülerini kaydetmesi sayesinde gün sonunda kimlerin geldiğini kolayca görebilmenizi sağlamaktadır. Hem kartlı hem de parmak izli modeliyle gelişen elektronik pazarı için büyük kazanç olacak Monoblok Ayna ve Karşılıklı Dijital Kapı Kilitleri, 2013 yılı ortasında lanse edeceğimiz önem verdiğimiz bir ürün grubudur. Saha testlerinde müşterilerden oldukça olumlu geri bildirimler aldık. Mekanikten Elektronik uygulamalara geçişte sektör için önemli bir adım olacağını düşünüyoruz. Hem yeni üretilen kapılarda, hem de değişim piyasası için uygun, yaygın olan Monoblok kilitlerle aynı ayna ve karşılık dış ölçülerine sahip olduğu için kapıda yapılacak ufak işlemlerle mekanik terk edilerek konfor ve kalitesi ile elektronik kullanıma geçiş kolayca sağlanabilmektedir.”
ürünlerimizi tanıtıyor, hem satış ve servis noktaları hakkında bilgi paylaşıyor hem de kurulum ve kullanım hakkında online destek veriyoruz. Ayrıca yenilenen yüzü ile www.yale.com.tr web sitemizde ürünlerimiz ve satış-servis noktalarımız hakkında çok sayıda bilgi sağlamaktayız.”
Son olarak sektöre vermek istediğiniz mesaj ve eklemek istedikleriniz varsa onları alalım? “Yıllardır içinde bulunduğumuz bu sektörde, üretimin her geçen sene arttığı, buna paralel olarak da ekonomisi büyüyen bir Türkiye’de bulunuyoruz. Assa Abloy’un sahip olduğu markalar arasında ev güvenliğine odaklanan Yale, Türk insanının değer verip önemsedikleri şeyleri evlerini, ailelerini, kişisel eşyalarını ve işle ilgili malzemelerini aktif olarak daha fazla güvence altına alabilmesi için Türkiye’ye yapacağı yeni yatırımlarla bu güveni çok daha fazla arttırmayı planlamaktadır.”
% 100 MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ Yeni ürünler dışında Yale’nin sektöre ve ülkemize sunduğu yeni hizmetler nelerdir? “Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde bulunan toptancı bayilerimiz üzerinden perakende noktalara ve uygulayıcılara kolaylıkla ulaşıyoruz. % 100 müşteri memnuniyeti yaklaşımımız sonucu yeniden yapılandırdığımız satış ekibimiz ile birlikte pazarı yakından izliyor, pazar hakkında sorunları, ihtiyaçları ve beklentileri anında tespit ediyor ve çözümleri ile elimizden geldiğince mücadele ediyoruz. Yeni jenerasyon son tüketiciyi bilinçlendirmek adına dijital ve basılı pazarlama yöntemleri bizim için çok önemli. Sosyal medya ve online aktivitelere büyük önem veriyoruz, böylece hem Yale markasını, hem de Yale markası ile ilişkili ürün gruplarının tanıtımını yapıyoruz. Ayrıca Türkiye’nin her yerinden tek bir telefon numarası ile ulaşabilen müşteri destek hattı 444 YALE (444 9253) ile hem Yale Türkiye Genel Müdürü Barış Ener, Dünya genelinde 10 yıl önce satılan her 100 kilitten 66’sının mekanik iken, bugün bu rakamın 42’lere düştüğünü, bu sebeple sektörün yakın geleceğinde elektronik aksamların çokça yer alacağını öngördüklerini söyledi
Mart’13
nalburteknik.com
49
Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ceza yağmuru ile geldi Yeni yılın ilk gününden itibaren yürürlüğe giren yasa ile birlikte getirilen para cezaları yükümlülükleri, en çok dikkat edilmesi gereken maddelerin başında geliyor
Y
eni İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası aşamalı olarak 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi. Yeni yılın ilk gününden itibaren yürürlüğe giren yasa ile birlikte getirilen para cezaları yükümlülükleri, en çok dikkat edilmesi gereken maddelerin başında geliyor. İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Mehtap Oğuz, çalışan sayısı gözetilmeden çok tehlikeli, az tehlikeli ve tehlikeli grupta yer alan tüm işverenleri, yasanın cezai uygulamaları hakkında uyardı. İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Mehtap Oğuz, 1 Ocak 2013’ten itibaren uygulamaya koyulan yeni İSG Yasası uyarınca, “iş Sağlığı ve Güvenliği temel eğitiminin sektörü ve çalışan sayısı ne olursa olsun firmalar açından zorunlu tutulduğunu” söyledi. Risk değerlendirme çalışmasının 29 Aralık 2012 tarihinde yayınlanan yönetmeliğe uygun olarak hemen yapılması gerektiğini de vurgulayan Oğuz, “Risk değerlendirme çalışması vakit kaybetmeden yapılmalıdır. Ayrıca her kurumun öncelikle acil durum planlarını hazırlamaları gerekiyor” şeklinde konuştu.
MADDİ SORUMLULUKLAR Yeni yasanın işyerleri ve işverenlere yüklü miktarlarda maddi sorumluluklar getirdiğini ifade eden Mehtap Oğuz, “İdari para cezaları yeni İSG Yasası’nda 26 başlıkta toplanmış durumda. 26 farklı başlıkta toplanan bu cezaların toplam tutarı yaklaşık olarak 270 bin Türk Lirası ediyor. “Maddi cezalarda asgari tutar olarak risk değerlendirmesi geliyor” diyebiliriz. Tüm işyerleri için, bir kişi sigortalı çalışanı olsa dahi risk değerlendirmesini yapmayan firmalara, ilk olarak 3 bin 500 TL’lik para cezası verilecekken; işyerlerini değerlendirmenin yapılmadığı her ayrı ay için ise 4 bin 500 liralık ayrı cezalar bekliyor. Uygulamayı maddi cezalara dayatan yeni yasada ayrıca 50 ve üzerinde çalışanı olan işyerleri için istihdam edilmeyen işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanları nedeniyle de, işyerlerini 10 bin TL gibi cezalar bekliyor” dedi.
İŞYERLERİ İŞYERİ HEKİMİ İSTİHDAM EDECEK Yeni yasada mesleki eğitimle alakalı bölümlerin de olduğunu belirten Oğuz, 6331 sayılı yasanın bir takım iş kollarında, mesleki yeterliliği olmayan işçilerin çalıştırılmasının yasakladığını, işverenlerin bu konuda sıkıntı yaşamaması için, önümüzdeki süreçte mesleki eğitim ve yetiştirme kursları eğitimlerine hız vermesi gerektiğini dile getirdi. Bu yasayla risk sınıflarının da iş hayatına dahil edildiğini hatırlatan Oğuz, “İşyerleri
50
nalburteknik.com
Mart’13
İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Mehtap Oğuz
bundan sonra yapılan işin tehlike derecesine göre çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli olarak üç sınıfa ayrılıyor. Çok tehlikeli işyerlerinde (A) sınıfı, tehlikeli işyerlerinde (B) sınıfı, az tehlikeli işyerlerinde (C) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanı çalıştırılacak. Ayrıca bütün tehlike sınıflarındaki işyerleri işyeri hekimi istihdam edecek. Bu geçişler yasada belirtilen sürelerde kademeli gerçekleşecektir” diye konuştu.
YAŞAMA HAKKI KONUSUNDA BİLİNÇLENDİRME İş Sağlığı ve Güvenliği yasasında neden yeniliğe gidildiğine de açıklık getiren Mehtap Oğuz, sözlerini şöyle tamamladı: “Böyle bir yeniliğe ihtiyaç duyulmasının ilk sebebi olarak yılda ortalama 80 bin iş kazasında yaklaşık 1500 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi gösteriliyor. Ayrıca yapılan bu yenilik sayesinde AB üyelik sürecinde de bir engel aşılmış olmaktadır. Ancak her şeyden önemlisi; insanın en tabi hakkı ‘yaşama hakkıdır’. Bu nedenledir ki çalışanlarımızı, işverenlerimizi kendi yaşama haklarını koruyabilme adına bilinçlendirmeliyiz. Yasanın uygulamaya alınmasıyla, bu bilinçlenme adına önemli bir adım atılmıştır. Taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler de çalışma hayatının genelini kapsayacak bir iş sağlığı ve güvenliği yasasını zorunlu kılmıştır” dedi.
Baumit inovatif ürünleri ile pazarda hızla yükseliyor 2012 sonu itibari ile Marmara Bölgesi’nde yalıtım pazarında ilk 3 marka içinde yer aldıklarını belirten Baumit Türkiye Genel Müdürü Batuhan Besler: “Beş yıllık projeksiyonumuzda ise hedefimiz, ürün gamımızda bulunan tüm ürünlerde faaliyet bölgemizde ilk 3 içinde yer almaktır. 2017 yılı itibari ile ise toplamda 100 milyon TL’lik bir ciroya ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.
S
chmidIndustrie Holding Grubu’na ait bir marka olan BAUMIT’in 1988 yılında oluşturduğu ve kısa sürede Avrupa’nın yapı malzemeleri alanında önemli aktörlerden biri haline geldiğini belirten Batuhan Besler, gelişen ve büyüyen Türkiye pazarının marka için önemli pazar olduğunu ifade etti. 2006 yılından bu yana BAUMIT Türkiye’nin göstermiş olduğu gelişimin de bunun doğru bir karar olduğunu gösterdiğini söyledi. “Gebze üretim tesisimizin temeli 2007 yılında atıldı ve tesis 2008’de faaliyete geçti. Toplamda 14 milyon Euro’luk bir yatırımla açılan tesisimiz, yıllık 300bin ton üretim kapasitesine sahip. Tesisimiz, son derece modern yüksek teknoloji Baumit Türkiye Genel Müdürü Batuhan Besler
52
nalburteknik.com
Mart’13
içeren, sektörümüzün en ileri teknolojili tesislerinden birisidir. Ürün gamının gelişmesi ve pazar talebinin de desteklenebilmesi için 2011 yılında kullanıma hazır dekoratif kaplama tesisi devreye alınmıştır. Baumit Türkiye, 20072012 yılları arasında cirosunu %238 artırmıştır. Bu çabanın ve başarının arkasında son derece genç ve dinamik 50 kişilik bir ekip bulunuyor” dedi.
HEDEFİMİZ İLK ÜÇ Özellikle içinde bulundukları ısı yalıtım sektörünün inşaat sektöründe en hızlı gelişen alanlardan biri olduğu söyleyen Baumit Türkiye Genel Müdürü Batuhan Besler, 2013 yılında sektörde % 20-% 25 oranında
bir büyüme öngördüklerini; ancak kendi hedeflerinin bunun çok daha üzerinde, yaklaşık % 50 oranında bir büyüme olduğunu belirtti. Besler; “2012 sonu itibari ile Marmara Bölgesi’nde yalıtım pazarında ilk 3 marka içinde yer alıyoruz. Beş yıllık projeksiyonumuzda ise hedefimiz, ürün gamımızda bulunan tüm ürünlerde faaliyet bölgemizde ilk 3 içinde yer almaktır. 2017 yılı itibari ile toplamda 100 milyon TL’lik bir ciroya ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.
DIŞ CEPHE ISI YALITIM UZMANI Baumıt’i dış cephe yalıtım uzmanı olarak tanımladıklarını belirten Baumit Türkiye Genel Müdürü Batuhan Besler, Türkiye için Avrupa’daki bu tecrübeden faydalandıklarını aktardı. Besler;
“Avrupa’da enerji tasarrufu ve yalıtım bilinci çok daha önceden gelişmiş durumda. Isı yalıtımında en önemli faktörlerden biri yalıtım kalınlığıdır. Avrupa ile bir karşılaştırma yaptığımızda, AB ülkelerindeki ortalama levha kalınlıkları 10-12cm seviyelerinde iken, Türkiye’de 4-5 cm olduğunu görüyoruz. Bu sebeple bu alanda daha kat edeceğimiz uzun bir yol var. Her ne kadar enerjinin büyük bir kısmının sanayi tesislerinde ya da taşıtlarda harcandığı düşünülse de aslında enerjinin yaklaşık % 40’ı konutlarda harcanıyor. Bu enerjinin büyük bir kısmı da ısınma amaçlıdır. Bununla beraber yalıtımsız konutlarda duvarlardan, çatıdan, pencereden enerji kayıpları yaşanmaktadır. Enerji maliyetleri düşünüldüğünde konutlarda harcanan enerjiden tasarruf edilmesi ve yaşanan enerji kayıplarının en aza indirilmesi büyük bir önem
Mart’13
nalburteknik.com
53
Baumit Türkiye Genel Müdürü Batuhan Besler, Baumit Türkiye Pazarlama Müdürü Candan Mumcuoğlu, Baumit TürkiyeÜrün Müdürü Hüseyin Ünlüyol
kazanmaktadır. Dış cephe ısı yalıtım sistemleri de yalıtım yapmanın en ekonomik yollarından birisidir. Özellikle toplumun bilinçlendirilmesi çok önemli. Bu sebeple biz de bir yandan ürünlerimizin kalitesini ve arkasındaki tamamlayıcı hizmetleri anlatırken, diğer bir yandan da toplum bilincinin gelişmesi için çalışmalar yapıyoruz. Bununla ilgili olarak sürekli seminerler ve eğitimler düzenliyoruz. Ayrıca İZODER bünyesinde de faaliyetler göstererek yalıtım sektörüne katkıda bulunuyoruz” dedi.
HAYALLER GERÇEĞE DÖNÜŞÜYOR
Ürün geliştirme ve inovasyon çalışmaları sayesinde Baumitopen Sistem, BaumitNanoporTop ve BaumitStarTrack gibi birçok farklı ürünün oluşturduklarını belirten Baumit Türkiye Genel Müdürü Batuhan Besler, 2013 yılında da hem ısı yalıtım sistemlerini tamamlayan hem de dış cephelerde farklı tasarımlar yaratmaya imkan veren ürünler sunacaklarını kaydetti. Besler, “2012 yılında Avrupa’nın en geniş dış cephe renk sistemi İNOVATİF ÜRÜNLER Çalışmalarını 8,6 milyon Life’ı lanse etmiştik. Life renk Baumit’in Avrupa’ da yapı sistemi, dış cepheler geliştirilen Euro yatırımla 5 ayda sektöründe inovasyon 888 renk alternatifi ile hayalleri tamamlanan İnovasyon öncüleri arasında yer aldığını Merkezi’nde gerçekleştiren gerçeğe dönüştüren bir sistem. belirten Batuhan Besler, ürün Ayrıca Android işlemcili telefon geliştirmede inovasyonun, başarı Baumit, yeni bileşimlerin ve tabletler ile ios sistemli açısından önemli bir itici güç oluşturulması ve mevcut i-phone ve i-pad’ler için olduğunu söyledi. Çalışmalarını geliştirilen uygulamaları da ürünlerin geliştirilmesi 8,6 milyon Euro yatırımla 5 konusunda ciddi bir yatırım mevcut. Bu, özellikle mimarlar ayda tamamlanan İnovasyon ve uygulamacılar için çok Merkezi’nde gerçekleştiren yapmaya devam ediyor önemli bir çalışma. 2013’de yine Baumit’in yeni bileşimlerin benzer şekilde yeniliklerimiz oluşturulması ve mevcut ürünlerin mevcut. Renk ve dokuyu bir geliştirilmesi konusunda arada sunan BaumitCreativTop ciddi bir yatırım yaptığını söyledi. yaratıcı bir dış cephe tasarımı için sonsuz olanaklar “Örneğin, burada ürünler farklı iklim bölmeleri içinde, yaratmaya imkan veriyor. Bir diğer yeni ürünümüz farklı iklim senaryolarının koşulları altında test ise BaumitArtline boya serisidir. Farklı efektler edilebilmektedirler. Bu şekilde, 29 farklı Baumit ülkesi oluşturulmasını sağlayan ürün grubu, özellikle için değerli know-how bilgileri elde etmek mümkün BaumitCreativTop ile kombine edildiğinde ortaya olmaktadır. Burada, hem yapı fiziği süreçlerinin tasarım cepheler çıkarmak mümkün hale geliyor. simülasyonunu, hem de cepheler üzerinde enerji Her iki ürün grubumuzda tasarımla farklılaşacak ölçümleri yapmak mümkün olmaktadır. Örnek olarak cepheler yaratmak için profesyonellerin beğenisine yapay güneş ışığı ve 80°C sıcaklık veya günler boyunca ve hizmetine sunuluyor. Bu ürünlerimizi 24-28 Nisan yağmur veya üç saatlik kısa bir süre içinde -20°C’ye tarihlerinde gerçekleşecek İstanbul Yapı Fuarı’nda kadar soğutulabilen mekan havası gibi uygulamalar sergiliyor olacağız” dedi. burada gerçekleştirilebilmektedir.”
54
nalburteknik.com
Mart’13
DAF Kilit İhracat Bölge Sorumlusu Türker Şenkardeş, DAF Kilit İhracat Müdürü (B.Sc.BM) Türker Baki, DAF Kilit İhracat Bölge Sorumlusu (B.Sc.IR) Semih Sarıca
DAF Kilit ile güvenli ortamlar Güvenlik konusunda çıtayı yukarı seviyelere taşıyan ve yenilikçi kadrosu ile pazara her zaman en iyisini sunmaya devam eden DAF Kilit, güvenli ortamlar, mutlu yarınlar için vazgeçilmez olmaya devam ediyor
1
958 yılından bugüne kadar inşaat ve nalburiye sektöründe, yapı ve tesisat malzemeleri pazarlamasıyla hizmet vermekte olan Doğan Yapı Malzemeleri A.Ş.; 1999 yılında kilit, kapı kolu ve benzeri mamulleri üretecek olan DAF Kilit firmasını kurar ve firmanın gelişimi de burada başlar. Şu anda; Dış Kapı Kilitleri, İç Kapı Kiltleri, Trajlı Grubu, Çelik Kapı Kilitleri, Aliminyum Kilitler, PVC grubu, Bareller, Lüks Serisi ve Yangın Kapısı Kilitleri ile sektörde hizmet vermeye devam eden DAF Kilit, yenilikçi ve dinamik kadrosu ile pazara her zaman en iyisini sunma gayreti ile ilerlemesini devam ettiriyor. Birçok yeniliğe imza atarak güvenlik konusuna ne kadar önem verdiklerini belirten DAF Kilit Dış Ticaret Direktörü Türker Baki’den DAF Kilit’in gelişim süreci ve faaliyetleri hakkında bilgi aldık.
Daf Kilit’in gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? “1958 yılından bugüne kadar inşaat ve
56
nalburteknik.com
Mart’13
nalburiye sektöründe, yapı ve tesisat malzemeleri pazarlamasıyla hizmet vermekte olan Doğan Yapı Malzemeleri A.Ş.; 1999 yılında kilit, kapı kolu ve benzeri mamulleri üretecek olan DAF Kilit firmasını kurdu. DAF Kilit Üretim Tesisleri, İstanbul Esenyurt’ta 14.500 metrekarelik alana yayılmış modern bir yatırımdır. Bir yıllık hazırlık ve deneme çalışması sonrasında uluslararası standartlara uygun ahşap,
PVC, alüminyum ve çelik kapı kilitleri ve kilit silindirleri (barel) üretimi üstün kalitede ve 7 yıl garanti kapsamında iç ve dış pazarda satışa sunulmuştur. Başlangıçta yaklaşık 30 ayrı çeşit olan kilit ve barel, üretimi, 2011 yılı sonunda, Lüks seri kilit üretimi ile birlikte 430 çeşide ulaşmıştır.”
Geniş bir ürün yelpazesine sahip olan DAF Kilit’in ürün grupları hakkında bilgi verir misiniz? “ Ürünlerimizi temel olarak 9 guruba ayırmak mümkün. Dış Kapı Kilitleri, İç Kapı Kiltleri, Trajlı Grubu, Çelik Kapı Kilitleri, Aliminyum Kilitler, PVC grubu, Bareller, Lüks Serisi ve Yangın Kapısı Kilitleri. Genel sıralamadan da anlaşılacağı üzere DAF Kilit olarak sektörün her alanda ihtiyaçlarını karşılayacak ürünlerimiz mevcut.”
7 YIL GARANTİ Tüketicilerin kilit konusunda en çok dikkat ettikleri nokta nedir? “Öncelikle güvenlik. Bu noktada en önemli husus marka olmanın verdiği sorumluluk ile süreklilik arz etmesi gereken: Üretim Kontrolü. Biz ürünlerimize 7 yıl garanti veren sektördeki tek firmayız. Sosyal medyanın dünyayı mahallî hale getirdiği günümüzde tüketicinin size ulaşması, sizi kıyaslaması ve belki de cezalandırması zor değil. Bu nedenle her sektörde beklentiler yüksek. Biz satış sonrası desteği, ürünlerimizin arkasında durmayı ilke edinmiş bir firmayız.”
DAF Kilit iç ve dış pazardaki faaliyetlerini nasıl yürütüyor? “Geniş, genç, yenilikçi ve dinamik bir pazarlama ekibimiz var. İki pazarda da müşterinin ihtiyaçlarını en hızlı şekilde karşılamak temel hedefimiz. Ürün tesliminde sorun yaşamamak, spesifik taleplere en uygun cevapları verebilmek için çalışıyoruz.”
DAF Kilit, dünya pazarında nerede yer alıyor? Ayrıca DAF Kilit’in en iyi pazarınız neresi? “Sektörümüzde bilginiz üzere sayısız girişimci var; rekabet üst düzeyde. Buna rağmen 10 yıl gibi kısa bir sürede DAF Kilit; Ortadoğu, Kuzey Afrika, Güneydoğu Avrupa ve Avrasya’da en çok bilinen markalar arasına girmiştir. Bu bizim Türk insanının bir başarısıdır.”
“SEKTÖRE SAYISIZ YENİLİK KAZANDIRDIK” DAF Kilit’in sektöre ve ülkemize sunduğu yenilikler neler? “Ar-Ge’miz inovatif bir perspektifle sürdürdüğü çalışmalarını özgün temeller üzerine inşa etmektedir. Zaten DAF Kilit olarak sektörümüze sayısız yenilik kazandırdık. Çelik kapıda güvenliği arttıran “Kancalı Kilit Sistemi”; çelik kapı barellerinde hırsızların elini kolunu bağlayan “Emniyet Yüzüğü”; “Kapıyı kilitledim mi?” derdine son veren “Çek Çık” sistemi ve daha birçok yenilikte bayrağı zirveye taşıdık. Ve fakat bu noktada patent hakları konusunda da maalesef hem iç hem de uluslararası piyasada saldırılara uğradık.”
Bu konuyu biraz daha açabilir misiniz? “2009 yılında kısa süreli finansal bir kriz dönemine
girdik. Bu dönemdeki boşluğumuzdan faydalanan birkaç müşterimiz yasa dışı girişimlerle Çin merkezli üretime başladılar. Türkiye’de ve belki de dünyada sahte ürünleri bu denli aşikâr üretilen bir ikinci marka bulamazsınız. Qingdao Tri-Link Lock Group Co., Ltd. unvanlı Çin Halk Cumhuriyeti menşeli grup şirketi “61, Haier Road Qingdao China” adresindeki üretim tesislerinde sahte “DAF Kilit” markalı kilitler üretmektedir. Bu ürünler Ortadoğu, Sahra Üstü Afrika,
Mart’13
nalburteknik.com
57
Orta Asya ve Avrupa’ya ihraç edilmektedir. Bu markamızın büyüklüğünü göstermekle birlikte aynı zamanda da çok üzücü bir tablodur. TSE ve “Made in Turkey” damgalı ürünler üreten emek hırsızları sadece bizim şirket sorunumuz olmaktan çıkmış, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti için de bir prestij meselesi haline dönüşmüştür.”
“İÇ PİYASADA PATENT SALDIRILARINA UĞRUYORUZ” İç piyasada da saldırılara uğradığınızı belirttiniz, burada da mı sahte ürünleriniz üretiliyor? “Hayır. İç piyasada genellikle patent saldırılarına uğruyoruz. Birçok ürünümüz maalesef rakip markalar tarafından farklı isimler kullanılarak taklit edildi.”
İnşaat sektörü hareketlenmeye ve bir dizi konut projeleri gün yüzüne çıkmaya başladı. DAF Kilit’in ürünleri bu tür özel projelerde kullanılıyor mu? “Tabi ki; projelere katılımımızı hem ulusal hem uluslararası sektörde gerçekleştiriyoruz. İnşaat sektörünü 2013’te sıkıntılı günler bekliyor. Zira teşebbüsler sonuca ulaşmıyor. Çok sayıda bitmeyen inşaat, sektörde bir tıkanmaya neden olacak gibi görünüyor.”
2012 yılı DAF Kilit açısından nasıl bir yıl olarak geride kaldı. 2013 beklentileriniz, hedefleriniz ve yeni bir ürün çalışmanız olacak mı? “2012 dört yıllık (2010-2014) takvimimizin orta vadedeki beklentilerini kapsayan yıldı. Çok verimli geçti ve orta vadede hedeflerimize ulaştık diyebiliriz. 2013’ün 4 yıllık senaryomuz açısından stabil bir seyir göstermesini ümit ediyoruz. Ekonomimiz artık dirençli. Yaşanan krizler her olgun ekonominin olağan değişkenleri.”
Kalite ve çevre konusunda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? “2014’te üretimimizi modern tesislere taşımak 2010 yılında çizdiğimiz bir hedefti. Tabi ki daha çevreci daha inovatif bir anlayışla üretimimize devam edeceğiz.”
Toparlamak gerekirse son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir? “Türkiye yükselen bir ekonomi. Her şeyden önce yukarıda da dile getirdiğimiz üzere olgun bir ekonomi. Artık ülkemizde olağan dışı, kaotik kriz beklentileri yok. Bankalarımız güçlü. Alım gücümüz artıyor, işsizlik her geçen gün azalıyor. Dolayısıyla dış pazardaki profilimizde günden güne daha iyi bir düzeye geliyor. DAF Kilit olarak biz olaya Türkiye olarak bakıyoruz. Dış pazarda ülkemizi temsil etmenin verdiği sorumluluk ile hareket ediyoruz. İç piyasada da daha fazla kişiyi istihdam edebilecek alanlar oluşturuyoruz. DAF Türkiye’nin kilidi. Türkiye ile birlikte büyüyecek. Markamıza destek veren herkese teşekkür ederiz.”
58
nalburteknik.com
Mart’13
DAF Kilit İhracat Müdürü Türker Baki, Ürünlerine7 yıl garanti veren sektördeki tek firma olduklarını söyledi
Ç
EBİ Tasarım Ekibi, 2013 yılına farklı zevklere hitap eden yepyeni koleksiyonlar hazırladı. Bu koleksiyonlardan biri de 52 adet yeni üründen oluşan ve modern atmosferleri hedefleyen bir koleksiyon. Modern mobilya ve iç mekanları tamamlamak amacıyla tasarlanan ürünler, yalın ve bir o kadar da farklı formları ile göz dolduruyor. Özgün çizgisinden ödün vermeyen ÇEBİ, zamanın ruhunu taşıyan koleksiyonun ürün alternatifleri ile kullanıcıların önüne yepyeni ufuklar açıyor. Çoğunluğu zamak malzemeden hazırlanan koleksiyonda birkaç adet alüminyum ve plastik efektli ürün bulmak da mümkün. Modellere 4 adet standart ve 5 adet opsiyonel renkte kaplama yapılabilmekte. Şubat ayında tasarım dünyasını İstanbul’da buluşturan alldesign etkinliğinde bir kısmı sergilenen koleksiyon, önümüzdeki aylarda da Almanya’nın Köln kentinde düzenlenecek olan sektörün en önemli ve köklü fuarlarından Interzum Fuar’ında uluslararası alanda da görücüye çıkacak.
Özgün tasarımların adresi… Mobilya aksesuarları alanının lider markası ÇEBİ, alışılagelmiş modern çizgisini taşıyan yepyeni bir koleksiyon olarak sunuluyor
60
nalburteknik.com
Mart’13
“Müşterileri üzmeyecek markalar ile çalışıyoruz” Markayı yönlendirmek yerine doğru malzeme kullanılması için çaba sarf ettiklerini belirten Mahmut Arıkan Boya İnş.Malz.San.Tic.Ltd. Şti. Firma Yetkilisi Esra Sever: “Müşterilerimizi üzmeyecek ürün yelpazemiz ve markaları bünyemizde bulunduruyoruz” dedi Kısaca sizi tanıyalım? Firmanızın gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? Ne zaman kuruldu. Hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz? “1996 yılından beri İzmir, Yenişehir İnşaatçılar çarşısında, her türlü inşaat iç ve dış boya toptan ve perakende satışını yapmaktadır. Ürün yelpazemizde inşaat malzemeleri, iç ve dış boyalara ek olarak; astar grupları, marin boyaları, epoksi ve poliüretan sistemler, tekne altyapı malzemeleri, endüstriyel astar ve sonkat malzemeleri, zımpara ve rulo fırça çeşitleri bulunmaktadır.”
Distribütörü veya bayisi olduğunuz markalar var mı? “Satışını yaptığımız markalar arasında; Moravia Deniz Boyaları, Caparol, Filli Boya, Duratek Marin Boyaları, Epoksi ve Poliüretan Sistemler, Dyo , Fawori, Marshall, Cuprinol,Hammerite , Çeko, Merbolin, Ultra Deniz Tutkalı, Jansen Ahşap Bakım Ürünleri, International Yacht Paint, Semparoc, Sika, Sikaflex yer almaktadır.”
Mahmut Arıkan Boya İnş.Malz.San.Tic.Ltd. Şti. Firma Yetkilisi Esra Sever
1
996 yılından beri İzmir, Yenişehir İnşaatçılar çarşısında, her türlü inşaat iç ve dış boya toptan ve perakende satışını yapmakta olan Mahmut Arıkan Boya, sektörde kimseyi yormayan, uygun fiyatlı ürünler ile sektöre destek veriyor. Mahmut Arıkan Boya olarak kendimize edindiğimiz ilke, müşterimizi üzmeyecek ürün yelpazesi ve markaları bünyemizde bulundurmaktır diyen Mahmut Arıkan Boya İnş.Malz.San.Tic.Ltd. Şti. Firma Yetkilisi Esra Sever’den faaliyetleri hakkında bilgi aldık.
62
nalburteknik.com
Mart’13
Mahmut Arıkan
Bölgenizde nalburiye anlamında en çok hangi ürün grupları talep ediliyor? (Yapı malzemeleri, boya, izolasyon, armatür, hırdavat, vb.) “İnşaat boyaları, Sanayi boyaları, Marin grubu ürünlerini ağırlıklı olarak satmaktayız.”
düşünüyorum. Bunun sebebi birçok kişiye göre değişirken bana göre siyasi felsefelerdir.”
Ustaların boya, izolasyon ürünlerinde tercihleri ne yönde?
“ Türkiye’de birçok boya markası bulunmaktadır ve birçoğuna TSE - ISO belgeleri verilmektedir. Fakat benim her zamanki tercihim yerli sermayeden yanadır.” Toparlamak gerekirse son olarak üreticilere ve müşterilerinize bir mesajınız var mı? “Malzeme ambalaj şekillerinde ve markalar arasında farklılık gösterdiği için zorluk çekiyoruz.”
“Sizde tahmin edersiniz ki, herkes kalite ve ucuz malzeme almak ister. Fakat ülkemizde böyle bir felsefe ile karşılaşmak mümkün olmuyor. Firmamız olarak kendimize edindiğimiz ilke müşterimizi üzmeyecek ürün yelpazesi ve markası bulundurmaktır. Bu yüzden mümkün olduğunca hem ucuz hem de kaliteli malzeme bulundurmaktayız.”
Türkiye’deki boya pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Boya sektörüyle ilgili bir değerlendirme yapar mısınız?
Müşterilerinizin tercihlerine etki ederek, onları alacakları ürünler konusunda yönlendiriyor musunuz? “Tabi ki yönlendiriyoruz. Fakat müşterinin ihtiyacını göreceği ürün anlamında, marka olarak yönlendirdiklerimiz de oluyor. Ama genelde müşterinin aklındaki markayı değiştirebilmek güçtür. Markayı yönlendirmek yerine doğru malzeme kullanılması için çaba sarf ediyoruz.” REKABET YARIŞI
Yapı marketlerinin sektördeki gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Pazara yansımaları ne yönde oluyor? “Bizim bulunduğumuz sektörde de her sektörde olduğu gibi rekabet yarışı var. Pazara yansımaları küçük esnafı zorluyor.”
Ege Bölgesi’nde inşaat sektörünün gelişimi ve son durumu ile ilgili aktarmak istedikleriniz nelerdir? “Ege bölgesinin inşaat sektöründe zayıf olduğunu
İlyas Yurdusev
Mart’13
nalburteknik.com
63
Ustaların hayal ettiği ürünler raf lara yerleşti Metal ve plastiği kimyasal bağ ile birbirine bağlayan Dizayn Grup, bu teknolojiyi kullandığı HI-TECH serisinin geliştirilmiş versiyonu olan “HI-TECH 2 Serisi” ve “Elit Pipe” ile pazardaki iddiasını güçlendirme yolunda ilerlemeye devam ediyor
D
izayn Grup, “Farkı Ustalar Anlar” sloganıyla, Türkiye genelindeki 173 bayi temsilcisi ile Antalya’da buluştu. Toplantıda son teknoloji ile üretilen “HI-TECH 2 PPR Serisi”, temiz su tesisatında yenilik niteliğindeki yeni ürün “Elit Pipe” ve güçlendirilmiş yapısı ile Atık Su Sessiz-Nanotek ürünlerinin lansmanı da yapıldı. Mir Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmutoğulları, Yönetim. Kurulu Üyesi eski bakanımız Kürşad Tüzmen, Yön. Kurulu Başkan Yardımcısı Adil Mirmahmutoğulları, Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İhsan Aksu, Mir Ar-Ge A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Dr. Zafer Gemici ve Dizayn Grup Ürün Sorumlusu Fatih Güler’in sunumlarıyla katıldığı toplantının gala gecesinde 5 yılını dolduran bayilere plaket verildi. İki yıl aradan sonra bayileriyle buluşan Dizayn Grup, rakiplerinden daha dayanıklı, güçlü ve üstelik aynı fiyat düzeyinde satışa sunduğu yeni ürünleriyle sektöre meydan okudu. 2013’ü atılım yılı olarak belirleyen Dizayn Grup, bu sürece, Mir Ar-Ge A.Ş. tarafından geliştirilen “Nano Katalizör Teknolojisi” ile ürettikleri, daha dayanıklı, sağlam ve sızdırmayan sıhhi tesisat, ısıtma tesisatı ve atık su boru ve bağlantı elemanları ile iddialı bir giriş yaptı. Dizayn Grup’ un bayilerine verdiği mesajlarda; Dizayn’ın yenilikçi yapısı sayesinde onların ellerini güçlendirecek birden fazla
66
nalburteknik.com
Mart’13
ürün grubu ve sistem geliştirildiği, bunların pazarda hak ettikleri yerin korunması ve bunun geliştirilmesi için bayilere çok iş düştüğü vurgulandı. Bayilere, Mir Teknoloji Holding bünyesinde yer almanın sağladığı avantajların da aktarıldığı toplantıda, ArGe konusundaki girişimler ve Mir Ar-Ge şirketi’nin faaliyetlerine de değinildi. Bilindiği gibi Mir Ar-Ge, holding bünyesinde teknoloji üreten bir şirket. Sadece know - how satıyor ve kendi geliştirdiği “ Proje Yönetim
Mir Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmutoğulları
Sistematiği” ile yalnızca Dizayn Grup için değil, savunma ve enerji sanayilerinde üretim yapan ulusal ve uluslar arası projelerde de yer alıyor.
DİZAYN GRUP’TAN BİR İLK DAHA: “ELİT PIPE” Bayi toplantısında Dizayn Grup’un en yeni ürünleri Elit Pipe ve HI-TECH 2 ile yapısı güçlendirilen Atık Su Sesiz-Nanotek tesisat ürünlerinin de lansmanı yapıldı. İlk kez görücüye çıkan son teknolojiyle üretilmiş ve benzeri olmayan ürünler Dizayn bayileri tarafından büyük ilgi gördü. Temiz su tesisatında kullanılan diğer borulara göre çok daha dayanıklı olan ELİT PIPE, % 50 oranında daha az uzama ve % 25 oranında daha az kelepçe kullanımı ile yaşanan sorunları çözerek hem zamandan hem de fiyattan tasarruf sağlıyor.
DİZAYN GRUP, “ FARKI, USTALAR ANLAR” DEDİ Dizayn Grup Ürün Sorumlusu Fatih Güler’in etkili sunumu ile bayilere tanıtılan bir diğer ürün de HI-TECH 2 PPR boru ve ek parçalar oldu. Zaman ve güçten tasarruf sağlayan, uzun ömür ve dayanıklılık ile birlikte mutlak sızdırmazlığı garanti eden, teknoloji ve estetiği buluştuğu nokta olan HI-TECH serisi şimdi çok daha güçlü, daha dayanıklı ve görüntüsü ile daha fazla güven veren bir ürün serisi haline geldi. Yeni HI-TECH 2 Serisi’nde tüm ürünler kullanıcı faydasını ve tesisat verimini artırmak üzere geliştirilmiş.
workshop alanında tüm ürünler de sergilenme imkanı bulmuş. HI-TECH 2 metalli ek parçalara bizzat kendileri tork testi uygulayan Dizayn Grup bayi temsilcileri, standart uygulama koşullarının yaklaşık 5 kat üstünde dayanım sağlayan HI-TECH 2 metalli ek parçalara hayran kaldı. Dizayn Grup’un yeni geliştirdiği tüm yeni ürünler toplantı boyunca ilgiyle takip edildi.
DİZAYN GRUP’TAN BAYİLERİNE AÇIK ÇEK Dizayn Grup’un teknoloji geliştirmedeki sektörel üstünlüğü, bayilere sunulan “açık çek” niteliğindeki bir söylemle bayi toplantısına damgasını vurdu. İstenilen çapta, istenilen basınçta, istenilen kimyasal dayanımda, istenilen halka rijitliğinde; kısacası çözüm gerektiren bütün noktalarda Dizayn’ın mühendislik ve teknoloji bilgi birikimi kullanılarak üretim yapılabileceği aktarıldı. Bunun bir örneği olarak da özel bir talep için özel bir çözüm olarak üretilen, 200 bar ve 110°C’ye kadar dayanabilen bambaşka bir boru tanıtıldı. Dizayn Grup’un teknolojik üstünlüğü bir kez daha ortaya kondu.
METAL İLE PLASTİK ARASINDAKİ BAĞ Modern tesisatlara, beyaz, gri ve yeşilin yanı sıra altın, gümüş ve fildişi renklerde de boru ve bağlantı elemanları sunan HI-TECH 2 Serisi, bayiler tarafından da büyük ilgi gördü. Piyasada plastiği ile metali fiziksel bağ ile birleştirilebilen metalli ek parçaları nano katalizör teknolojisiye kimyasal olarak birleştiren Dizayn Grup, bu sayede metal ile plastik arasında yaşanan sızdırmaları sonlandırdı. Böylece, daha dayanıklı, sızdırmayan, ağır metallerin suya karışmasını önleyen ve çok kısa sürede kaynak yapılabilen yepyeni ürünlerle bir ilke imza attı. Metalli ek parçalardaki metalin tırtıklı yapısı gibi kullanıcıların işlerini kolaylaştıracak birçok üstün özelliği bulunan HI-TECH 2 Serisi PPR boru ve ek parçalar, tesisatlarda yüksek verim ve uzun ömür için aranan tüm niteliklere fazlası ile sahip. Ayrıca toplantı boyunca sergilenen Ditroo kombilerin pazara giriş başarısı bayilerin dilinden düşmeyen konulardan biriydi. Yeni ürünler karşısındaki heyecanlarını toplantı sonuna kadar kaybetmeyen Dizayn Grup bayileri, hem mevcut ürünler hem de yeni geliştirilen ürünlerin oluşturduğu üst düzey pozitif enerji ile toplantıdan ayrılır.
DİZAYN GRUP BAYİLERİ ÇOK ŞANSLI Temiz su tesisatlarında bilinen diğer tüm boruların yerini hızla alması beklenen Elit Pipe ve sektörde kuralları değiştiren HI-TECH 2 Serisi boru ve ek parçalara ek olarak, yapılarda konfor şartlarını sağlamak üzere tasarlanmış olan Dizayn Atık Su Sessiz-Nanotek boruların toprak altı dayanımları artırılmış olan yeni halleri de bayi toplantısında tanıtıldı. Toplantıda Fatih Güler’in yapmış olduğu sunum ise ilgi ve heyecanla takip edilmiş ayrıca,
Mart’13
nalburteknik.com
67
Seramik sektörü ihracatı 1 milyar doları aştı
Seramik sektörü ihracatının 1 milyar dolara yaklaştığını belirten Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün; “Türkiye artık yarın başına ne geleceğini bekleyen pasif bir ülke değil. Yarınını geleceğini inşa eden aktif bir ülkelerden bir tanesi oldu” dedi
B
ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, 2012 yılı itibariyle seramik sektörü ihracatının 1 milyar dolara yaklaştığını belirterek, “Türkiye artık yarın başına ne geleceğini bekleyen pasif bir ülke değil. Yarınını geleceğini inşa eden aktif bir ülkelerden bir tanesi oldu” dedi. Bakan Ergün, düzenlenen “Türkiye Seramik Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı” tanıtım toplantısına katıldı. Toplantıya ayrıca, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Zeynep Bodur Okyay ve çok sayıda işadamı katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Ergün; “Ülkemizin son 10 yılda göstermiş olduğu başarılar hepimiz için önemli başarılardır. Ülkemizin çok daha potansiyel taşıdığı da bir gerçektir. Bugün geldiğimiz nokta bizi tatmin etmiyor, 2023 yılında ülkemizde hayatın her alanında gelişmiş ülke standardını yakalayan bir nokta olmalıyız, böyle bir Türkiye’yi inşa etmeliyiz. Reel sektörün rekabet gücünü arttıracak politikalar geliştirmeye önem veriyoruz. Bir güven ve istikrar ülkesi olarak artık orta ve uzun vadeli projeksiyonla perspektifle hareket edebiliyoruz. Bir ülkede istikrar ve güven ülkede yoksa uzun vadeli plan yapamazsınız” dedi.
GÜVEN VE İSTİKRAR Türkiye’de artık güven ve istikrar olduğunu ifade eden Bakan Ergün, “Türkiye artık yarın başına ne geleceğini bekleyen pasif bir ülke değil. Yarınını geleceğini inşa eden aktif bir ülkelerden bir tanesi oldu” diye konuştu. Bakan Ergün, 2012 yılında seramik sektörü ihracatının 1 milyar dolara yaklaştığını belirterek, “2012 yılı itibariyle, sektörün ihracatı 900 milyon dolar barajını aşmış, 1 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Seramik yerli kaynakları en çok kullanan ithal ürünlere bağımlılığı en az ürün olması nedeniyle önemlidir. Doğru yolda gideceksek hepimiz kendimizi bağlamamız lazım. Bu belgenin amacı sektörün sağlıklı büyümesini sağlamak ve rekabet gücünü arttırmaktır” şeklinde konuştu.
“CARİ AÇIĞINA ODAKLANMAMIZ LAZIM” Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Piyasada özellikle uzak doğudan gelen sağlıksız ürünlerin dolaşmasına izin vermeyeceklerini söyledi
70
nalburteknik.com
Mart’13
Seramik sektör strateji belgesinde 2 farklı hedef için 27 tane eylem belirlendiğini ifade eden Bakan Ergün sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Birinci hedefimiz sektörün imajını yükseltmek için kalite
kilogramda biz avantajlıyızdır. Daha fazla kilo mal satıyoruz. Kilogram cari açığımız yok bizim. Bizim katma değer cari açığımız var. İleri teknoloji ürünler cari açığımız var. Neredeyse cari açık ona odaklanmak lazım. Yoksa daha fazla kilo mal satarak cari açığı kapatmak mümkün değil. Bizim mutlaka katma değer, ileri teknoloji cari açığına inovasyon cari açığına odaklanmamız lazım.”
“SEKTÖRDE DENETİMLER ARTACAK”
ve verimliliği arttırılması lazım. Kalite ve verimlilik arttığı müddetçe sektörün imajı yükselecektir, rekabet gücü artacaktır. Bunun için 13 tane eylem belirledik. Bu kapsamda sektörün ihtiyaç duyduğu alanlarda araştırma ve gelişmeye ihtiyaç var. Ciddi bir Ar-Ge hamlesi yapmamız lazım. Sektöre yönelik ulusal meslek standartlarını ve yeterlilikleri hazırlamamız lazım. En iyi seramik bile ne kadar malzeme verirseniz verin sonuçta şekli veren insan. Hammadde stratejik planı oluşturulmalı ve bu plan hammadde avantajımızı sürdürülebilir hale getirmek için büyük önem taşımakta. İthal ettiğimiz ürünleri toplasak
72
nalburteknik.com
Mart’13
İç ve dış pazarda ticaret rekabet şartlarının korunması ve iyileştirilmesinin gerektiğini de ifade eden Bakan Ergün; “Bu kapsamda piyasa gözetim denetim faaliyetleri son derece önemli. Piyasada özellikle uzak doğudan gelen sağlıksız ürünlerin dolaşmasına izin vermeyiz. Bu yüzden bu sektörle ilgili denetimler arttırılacak. Seramik sektöründe yerli ürün kullanımını özendirecek ayrıca faaliyetler hızlandırılacak. Hepimiz bu yerli ürünleri kullanmalıyız. Türkiye seramik sektöründe önümüzdeki süreci artık bir strateji belgesi ve yol haritası sürdürtecektir. Eylemleri dikkatlice incelediğimiz zaman üretim kalitemizi arttıracak nitelikteki eylemler olduğunu görüyoruz. Reel sektörün küresel rekabet gücü kazanması için her türlü adımı atmakta kararlıyız” dedi. Bakan Ergün, strateji belgesinin başarıya ulaşması için bakanlık olarak ellerinden gelen her türlü çabayı göstereceklerini belirtti.
İmza töreninde Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Hakkı Akil, ECE Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz ve ISVEA CEO’su Mario Angelucci bir araya geldi.
ECE Holding İtalyan ISVEA’yı satın aldı Türkiye inşaat malzemeleri sektörünün önde gelen üreticilerinden olan ve çatısı altında uluslararası yabancı markaların Türkiye distribütörlüğünü başarı ile yürüten ECE Holding, İtalya’nın köklü banyo markası ISVEA’yı satın aldı
İ
talyan tasarım kültürünü, ürün kalitesini ve farklı fonksiyonellik anlayışını Türk tüketicileri ile tanıştırarak, banyolarda İtalyan rüzgârı estirmeyi hedefleyen ECE Holding, 2012 yılında başlattığı satın alma görüşmelerini 2013 yılı başında tamamlayarak, Roma’da gerçekleşen imza töreni ile ISVEA markasını resmen bünyesine katmış oldu. Türkiye’de İtalyan tarzını en iyi yansıtan banyo markası olmak ilkesi ile yola çıkan ISVEA, tasarım odaklı tüketicilerin birinci tercihi olmayı hedefliyor. Roma’da ECE Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz ve ISVEA CEO’su Mario Angelucci arasında gerçekleştirilen imza törenine Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Hakkı Akil de katıldı.
“ÇİZMEYİ AŞTIK”
ECE Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, imza töreninde şunları söyledi: “ISVEA markası ile Türk girişimciliği ve yaratıcılığını İtalyan tasarım ve fonksiyonelliği ile buluşturuyoruz. ISVEA gerek Türkiye’de gerekse AB’de çok hızlı büyüyecek. Tamamen yeni bir ekip ve dağıtım kanalı ile faaliyetlerini sürdürecek olan ISVEA ile 5 yıl içerisinde lüks banyo segmentinden yüzde 10 oranında pay almayı hedefliyoruz. Türkiye faaliyetleri yeni kurulan
74
nalburteknik.com
Mart’13
ISVEA EURASİA A.Ş. tarafından yürütülecek ISVEA’nın İtalya’daki merkezi ise tasarım ve moda dünyasının kalbi olan Milano’da olacak. ISVEA’yı İtalya’dan satın alarak her iki anlamda da ‘çizmeyi aşmış’ bulunuyoruz” dedi.
TÜRK ŞİRKETLERİ DÜNYA DEVLERİ İLE YARIŞIYOR
İmza törenine katılan Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Hakkı Akil satın alma ile alakalı olarak şu değerlendirmelerde bulundu: “Türk işadamları artık çok daha özgüvenli, uluslararası piyasalarda rekabet etme gücüne sahip ve atılganlar. Türk şirketlerinin ve işadamlarının adı, günümüzde dünya devleriyle birlikte anılıyor. Türkiye’de sektörünün önde gelen firmaları arasında yer alan ECE Holding’in de İtalyan ISVEA’yı satın alarak yapmış olduğu atılım, bunun en somut göstergelerinden birisidir. Dünya trendlerini belirleyen İtalyan tasarımı ve mükemmeliyetçiliğini yansıtan ISVEA markasının, enerjik ve yaratıcı ECE Holding’in bünyesinde “Türk dokunuşuyla” ileride daha da önemli başarılara imza atacağından eminim. Öte yandan, ECE Holding’in ISVEA’yı satın almasının başka şirketlerimizi de İtalya’da şirket ve marka satın alma konusunda cesaretlendireceğini düşünüyor ve bu satın almanın hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Banyolar rengarenk
Akılcı tasarımlarıyla banyolarda yer kazandıran gömme rezervuarlar yenilikçi duruşlarıyla da banyolarınızın havasını değiştiriyor
Ö
zel tasarımlı ürünleriyle banyo modasının öncülüğünü yapan Creavit, Gömme Rezervuarları ve birbirinden farklı tasarlanmış kumanda Panelleri seçkin tüketicisinin beğenisine sunuyor. Sessizlik konusunda iddialı olan Creavit Gömme Rezervuarlar hem banyonuzdaki fonksiyonelliği hem de şık ve farklı seçenekli kumanda panelleri ile estetik görüntüyü arttırıyor. Banyolarda oluşturduğu üretici ve estetik çözümlerle evlerinizin şıklığını tamamlayan Creavit, Gömme Rezervuar grubunu tüketicileriyle buluşturuyor. Akılcı tasarımlarıyla banyolarda yer kazandıran gömme rezervuarlar yenilikçi duruşlarıyla da banyolarınızın havasını değiştiriyor. En küçük banyoları bile rahatlatan gömme rezervuar uygulamaları ile banyonuz daha işlevsel ve konforlu bir hale geliyor.
UZUN ÖMÜR VE ÜSTÜN PERFORMANBİR ARADA Duvar içine gömülen yapısı sayesinde dış yüzeyde oldukça ince bir form yakalayan gömme rezervuarlar banyonuza yer kazandırırken estetik bir görünüm de sağlıyor. Özellikle Ultra sessiz doldurma fonksiyonu ile dikkat çeken üründe yer alan 3 lt ve 6lt iki farklı su boşaltım fonksiyonu su tasarrufuna yardımcı oluyor. 76
nalburteknik.com
Mart’13
Türkiye’de ilk ve tek olan “vida kullanmadan takılabilen panel bağlantı şablonu” ürüne kolay montaj ve kolay kullanım avantajları kazandırıyor. Sular kesildiğinde rezervuar içindeki suyun şebekeye geri dönmemesi ve kendi kendini temizleyen valf mekanizması da Creavit gömme rezervuar grubunun dikkat çekici diğer özellikleri arasında yer alıyor. Gömme rezervuarların kumanda panelleri de özgün modelleri ve kişiye özel tasarım özelliğiyle benzerlerinden ayrılıyor. Banyonuzun şıklığını tamamlayan kumanda panellerinin Ufo, Drop, Ore modelleri özel renk, kaplama ve buton seçenekleriyle dikkatleri çekerken istenen renk ve desende uygulama yapılmasına imkan veren Design modeli banyonuzu kişiselleştirmenize yardım ediyor. Banyoları birer yaşam alanı olarak tasarlayan Creavit zengin ürün yelpazesiyle, keyif veren banyolar oluşturmak için çalışıyor. Creavit ürünleri üretim aşamasında uzun ömürlülük ve üstün performans konusunda pek çok dayanıklılık ve sağlamlık testinden geçiriliyor. Maksimum müşteri memnuniyeti anlayışıyla hizmet veren ve geniş bir servis ağı bulunan Creavit, gömme rezervuar grubu için 10 yıllık bir garanti süresi veriyor. İnce bir zevkin ürünü olan gömme rezervuarlar minimal ve dekoratif çizgileriyle banyolarınıza nefes aldırıyor.
Banyolar daha şık ve daha sade Banyolarında sadelik ve şıklık isteyenler için tasarlanmış Geberit Sigma50 kumanda kapakları, banyolarınızı hem modernize ediyor hem de tarzınıza uygun farklı dizayn seçenekleri sunuyor
B
anyolarında sadelik ve şıklık arayanlara, Geberıt Sıgma50 Kumanda Kapağı. Banyolarında sadelik ve şıklık isteyenler için tasarlanmış Geberit Sigma50 kumanda kapakları, banyolarınızı hem modernize ediyor hem de tarzınıza uygun farklı dizayn seçenekleri sunuyor. Geberit Sigma serisine ait Sigma50 kumanda kapakları, banyonuzun tasarımını tamamlayacak çeşitli alternatifler sunuyor. Sadeliği ve şıklığı bir arada görmek isteyenler için tasarlanmış Geberit Sigma serisi; gömme rezervuarlar ile uyumlu Sigma50 kapaklar, banyonuza uyumlu beyaz, siyah, füme cam, yeşil cam ve daha farklı birçok çeşit sunarak özgün banyolar ıluşturamanızı sağlıyor. Geberit Sigma serisi, hayalini kurduğunuz banyonun istediğiniz şıklığa kavuşmasını sağlıyor. Sigma serisine ait Sigma50 kumanda kapakları, banyolarınızı hem modernize ediyor hem de banyonuzun tarzına uygun farklı dizayn seçenekleri sunuyor. Kumanda kapağının rengi ve iç kaplamasını dilediğiniz şekilde seçerek, Sigma50 ile banyolarınızda farklı bir tarz yakalayabilirsiniz.
TAM SİZİN TARZINIZ Sizin TasarımınızSigma50 kumanda kapaklarını banyonuz için seçtiğiniz malzeme ile kaplayabiliyor, seçtiğiniz renk kombinasyonuna uygun bir kapak oluşturabiliyorsunuz. Sizi yansıtan özel tasarımlarla şıklık ve kaliteyi banyonuzda buluşturabilirsiniz. Geberit Sigma serisi kapakların uygulama örnekleri arasında birbirinden farklı çizgiler ve kendine özgü tasarımlar bulabilirsiniz.
78
nalburteknik.com
Mart’13
Mete Mordağ tasarımı Cam Sistemleri ile 4 mevsimin tadı çıkıyor
Mete Mordağ’ın, Lugano firması için akışkan, minimalist ve ergonomik bakış açısı ile tasarladığı “Flow-F” katlamalı cam sistemi , “LGN,Slide” sürgülü cam sistemi ve sistemlerin tamamlayıcısı “Allure” kulp ile iç ve dış mekanlarda bütünlük sağlayan, mevsim geçişlerinin keyifle izlenebildiği modern ve kullanışlı yaşam alanları sunuyor
F
low-F, entegre iç led ray mekanizması ve çıtalı kanat profillerine sahip katlamalı bir cam sistemidir. Alüminyum kanat profilleri üzerinde kullanılan amorf çentik detayları ile metalin cam panellerin üzerinde akıcı bir görüntü sunması sağlanmıştır. Kanat ve kasa profilleri üzerinde kullanılan çıta profilleri ile sistemin kullanıcısına sunduğu görsel seçenekler arttırılmıştır. Kanat profilleri içerisine yerleştirilen opsiyonel led rayları ile cam panel konturlarının ve cam üzerinde lazer ile yaratılan herhangi bir desenin açık veya kapalı pozisyonda ışıması sağlanmıştır. Lgn.Slide, 3 kızaklı ve 5 kızaklı opsiyonları ile su-geçirmez sürgülü bir cam sistemidir. Özel tahliye detayı en ufak yağmur ve çiğ damlalarını dahi toplayarak dışarıya yönlendirmektedir. 4 tekerlekli ayarlanabilir kızak sistemi, kanatların her
80
nalburteknik.com
Mart’13
iki yöne de pürüzsüz çalışmasını sağlarken, minimalist çerçeve tasarımı açık ve kapalı durumda mümkün olan en geniş görüş açısını sunmaktadır. Ray profilinin amorf tasarımı sistemde mükemmel bir malzemekuvvet oranı sağlarken aynı zamanda akışkan yüzey detayları ile şık bir görüntü sunmaktadır. Allure, cam ve kapı sistemleri için tasarlanmış çok amaçlı bir kulptur. Kavisli yapısı, akışkan tasarımının el ergonomisine verdiği basit bir cevaptır. Ana gövde yumuşak ve iyi bir kavrama hissi için, başparmak ile buluştuğu dönüş kısmında ve diğer dört parmağın kavradığı alt yüzeyinde iç bükey yüzeylere yontulmuştur. İngiliz Courage Investments ile iş ortaklığı olan ve profesyonel cam sistemleri sektöründe hizmet veren Lugano Cam, kış bahçeleri ve balkon camlama sistemlerinde sektör lideri olarak ilerlemesini devam ettiriyor
Seranit’ten yüzde 100 yerli sermaye ile üretilen bir ürün: Seraoxicoat 2012 yılını yüksek bir performansla kapattıklarını açıklayan Seranit Yapı Grubu Başkanı Hamdi Altunalan: “Ekolojik Ürünler kategorisinde hayata geçirdikleri yeni ürün gruplarıyla hem Türkiye’de hem de dünyada ses getirecek çalışmalara imza atıklarını” söyledi Türkiye’nin ilk porselen karo üreticisi Seranit Yapı Grubu, 2012 finansal sonuçlarını açıkladı. Seranit Yapı Grubu, bugün 18 milyon 500 bin metrekarelik üretim kapasitesiyle yapı sektörünün toplam üretiminin yüzde 20’den fazlasını tek başına gerçekleştiriyor. Seranit Yapı Grubu Başkanı Hamdi Altunalan, 2012 yılını, satışlar bazında yüzde 55 büyüme ile kapattıklarını ifade etti. Porselen karolarda Seranit, seramikte Serra, mutfakta Vanucci markalarıyla bu yıl 20’inci yılını kutlayan Seranit Yapı Grubu, Türkiye’deki liderliğini sürdürürken, dünyada da ilk üç önemli oyuncu arasında yer alıyor. 2007 yılında yurtdışı faaliyetlerine ağırlık veren Grubun ihracatı ise 30 milyon dolar seviyelerinde. “2012’DE YÜZDE 55 BÜYÜDÜK” Konuya ilişkin bir konuşma yapan Seranit Yapı Grubu Başkanı Hamdi Altunalan, Grubun rakamsal verilerini değerlendirdi: “Seranit Yapı Grubu olarak bugün üç ayrı markamız ve inovatif ürünlerimizi bir çatı altında topladığımız Ekolojik Ürünler kategorimizle, faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Yüksek bir performansla kapattığımız 2012 yılında, satışlar bazında yüzde 55 büyüdük” dedi. Yurtdışı faaliyetlerine de büyük önem verdiklerini belirten Altunalan, 2011 yılında 24 milyon dolar olan ihracat oranlarının ise 30 milyon dolara
Seranit Yapı Grubu Başkanı Hamdi Altunalan
82
nalburteknik.com
Mart’13
ulaştığını, 2013 hedeflerinin ise 45 milyon dolar olduğunu belirtti. “2012 yılında hedeflerimizin çok üzerinde bir performans gösterdik. Özellikle yurtdışında, İtalya, İspanya gibi sektörümüzün önemli oyuncularının yer aldığı ülkelerdeki öncü konumumuz, Türkiye için gurur verici bir tablo oluşturmaktadır” diyen Altunalan, başarılarının anahtarının ise yenilikçi yaklışımları olduğunu hatırlattı. EKOLOJİK ÜRÜNLER Seranit Yapı Grubu, kendi bünyesinde yürüttüğü Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları ve dünyanın önde gelen tasarım ofisleri ile işbirliği yaparak geliştirdiği ürün gamıyla da sektöre katma değer sağlayan öncü bir rol de üstleniyor. İnovatif yaklaşımıyla faaliyetlerine sürdüren marka, ‘Ekolojik Ürünler’ kategorisiyle pazara sunduğu yeni ürünleriyle de farkını ortaya koyuyor. Grup en son, yapı sektöründe bir yenilik taşıyan Seraoxicoat’u pazara sunmaya hazırlanıyor. Bu yeni ürün, dünyada ve Türkiye’de ilk kez; içerdiği özel elementlerle mekanlardaki yemek, sigara, tuvalet, boya ve ilaç kokusu gibi istenmeyen kokuları yok etme özelliklerine sahip bir ürün olarak farklılaşıyor. Geleceğin ürünü olarak tanımlanan Seraoxicoat, yüzde 100 yerli sermaye ile üretilen bir ürün olarak da dikkat çekiyor. YENİ ÜRÜN, YENİ İŞBİRLİĞİ Seranit Yapı Grubu, geliştirdiği Seraoxicoat için boya sektörünün lideri Polisan Boya ile yeni bir işbirliğine de imza attı. Türkiye inşaat sektörü için önemli bir adım olarak görülen bu işbirliği kapsamında; Seraoxicoat, güçlü bayi yapısına sahip Polisan Boya’nın Türkiye geneline yayılmış 7 bin satış noktasından tüketiciye ulaşacak. Seranit Yapı Grubu olarak ürün geliştirme konusuna büyük önem verdiklerini söyleyen Altunalan, daima yeniliğin farklılığa, farklılığın da katma değere dönüştüğü gerçeğinden yola çıktıklarını ve sektörün de ancak bu bakış açısıyla büyüyüp gelişeceğini ifade etti. sözlerine ekledi.
Yalıtıma bir uzman eli değdi Günümüzde yalıtım pazarı oldukça çeşitlendi. Piyasada birçok ürün bulunuyor. Ama doğru ürün ve doğru uygulamaya yatırım yapmak çok önemli. Bina yalıtımları yazın sıcak havanın, kışın soğuk havanın cepheden içeri girmesini önlüyor. Elektrik ve yakıt harcamalarında yüzde 50’lere varan tasarruf sağlıyor
Y
aşam standartlarımızı doğrudan etkileyen bina yalıtımları yakıt, elektrik ve enerjiden tasarruf sağlamakla kalmıyor, sağlığımızı da koruyor. ISOVOLL, doğru yere doğru yatırım yaparak kazançlı çıkmak isteyenler için TÜBİTAK desteğiyle hayata geçirdiği yalıtım sıvalarını pazara sunuyor. IsoVoLL yalıtım sıvaları, avantajlı özellikleri ile dikkat çekiyor. Günümüzde yalıtım, çoğunlukla köpük uygulaması ile birlikte anılmasına rağmen, sıva şeklinde uygulanan yeni nesil yalıtımlar, avantajlı özellikleriyle öne çıkıyor. Bu avantajlara sahip, yalıtımda uzman bir marka olan IsoVoLL; binaların dış yüzeyini tek parça halinde sararak, parçalı sistemlere göre, ağırlıkta birkaç tona kadar tasarruf edilmesine imkan veriyor. Böylelikle, depreme karşı bina direncini arttırdığı gibi, esnek yapısı sayesinde de, zaman içerisinde oluşabilecek çatlak ve kırılmalara karşı azami dayanıklılık sağlıyor. Satın alınan ürünün uzun ömürlü olması da, yalıtım konusunda bir diğer önemli konu olarak karşımıza çıkıyor. IsoVoLL Genel Müdürü Gökhan Güvener, konuyla ilgili görüşlerini şu şekilde paylaşıyor: “Piyasada bulunan birçok yalıtım ürünü, 5 sene içerisinde tüm verimini kaybederek, bina yüzeyinde bir yük olmaktan ileriye gidemezken; yalıtım sıvaları uygulandığı yüzeyde, binanın ömrü boyunca verimliliğini sürdürmektedir” dedi.
YALITIMI GÜNDEMİNİZE BİR KERE ALIN Esnek yapısı ve dayanıklılığıyla ön plana çıkan IsoVoLL yalıtım sıvası, bina üzerinde yapılacak tadilatta veya başka bir durumda, sahip
84
nalburteknik.com
Mart’13
olduğu tamir edilebilir özelliği sayesinde de bina ömrü boyunca verimliliğini koruyor. Hava geçirgen olması, sağladığı ağırlıktan tasarrufla depreme dayanıklılığı, yanmaz özelliği ve suyu iten yapısıyla sağlığı koruma konusunda da yardımcı oluyor.
YALITIM, YAŞAM ALANLARI İÇİN OLDUĞU KADAR İNSAN SAĞLIĞI İÇİN DE ÖNEMLİ Yalıtımla, malzeme kalitesine ve uygulama şekline bağlı olarak, sağlığınızı korumanıza engel durumlar da ortaya çıkabiliyor. IsoVoLL yalıtım sıvası, aleve maruz kaldığında dahi tutuşma eğilimi göstermeyen yapısıyla, yangına karşı koruma sağlıyor, zehirli gaz salınımı yapmıyor. IsoVoLL Genel Müdürü Gökhan Güvener; “Yangın, elektronik cihazların arttığı bu dönemde, her an tehlikeye yaratabilecek bir şekilde karşımızda duruyor. Yangında kişilerin hayatını kaybetmesinin sebebi, alev ve sıcaklık değil, öncelikle dumandır.
uygulanabiliyor. Ambalajı açıldığı anda kullanıma hazır olduğundan, işçilikten ve zamandan tasarruf sağlamanıza imkan veriyor. Delik, dübel, yapıştırma gibi işlemlere gerek duymayan IsoVoLL’un; dokunma kuruması 2 saat, toz tutmama süresi 48 saat ve tam kuruma süresi 120 saat sürdüğünden, tamirat sebebiyle evinizi geçici de olsa tahliye etmeniz gerekmiyor. Size de kolay kullanım, kısa süreli uygulama ve sonrasında sahip olacağınız yalıtım konforunun tadını çıkarmak kalıyor.
IsoVoLL Genel Müdürü Gökhan Güvener
Yangın yönetmelikleri, yanıcı malzemelerin binaların içerisinde ve dışında kullanılmasını yasaklamasına rağmen, yanıcı malzemeler ısı yalıtım malzemesi olarak yoğun şekilde kullanılıyor. IsoVoLL ısı yalıtım sıvası ise, 1000 derece ve üzeri sıcaklıklara rağmen, yangına dayanmakta ve yangının yayılmasına engel olmasının yanı sıra, boğucu duman da çıkarmamaktadır.”
BİR NANOTEKNOLOJİ HARİKASI; ISOVOLL Formülü TÜBİTAK desteğiyle geliştirilen IsoVoLL yalıtım sıvası, su itici ve 1300 dereceye kadar yanmayan kaliteli malzemesiyle, ileri teknoloji dalı olan nanoteknolojiyi en etkili şekilde kullanarak, yaşam kalitenizi yükseltmeye geliyor. IsoVoLL; teknolojik altyapısını daha da geliştirmek, sektördeki tecrübe ve deneyimlerini paylaşmak üzere, Yapı Fuarı Turkeybuild ve 3. Ulusal Enerji Verimliliği gibi fuarlara katılarak; sektördeki inovatif duruşuyla dikkat çekiyor. Ayrıca Dubai’de düzenlenen Big5 Fuarı’nda en yoğun ilgiyi çeken stantlardan birisi olarak ülkemizi başarı ile temsil etti.
YALITIM UYGULAMA SÜRECİNDE VE SONRASINDA KONFOR HEP SİZİNLE IsoVoLL Genel Müdürü Gökhan Güvener amaçlarını; “IsoVoLL olarak hedefimiz, yalıtım sıvası sektörüne yenilik getirmek ve ürün kalitesini önemli adımlarla daha ileriye taşımaktır. Binasına yalıtım yaptırmak isteyen kişileri bilinçlendirmek, bizim için bir görev.” sözleriyle dile getiriyor. Bu amaçlara uygun olarak üretilen IsoVoLL yalıtım sıvası; yeni binaların iç ve dış yüzeyleri kadar, eski binalarda da kolaylıkla
86
nalburteknik.com
Mart’13
Azerbaycan’daki İş Fırsatları ile Türk Yapı Sektörü mercek altına alındı Yapı-Endüstri Merkezi ve YEM Fuarcılık’ın DEİK desteğiyle düzenlediği Konuk Ülke Azerbaycan ve Türk Yapı Sektörü Raporu 2012 Tanıtım Toplantısı’nda, 36. Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul kapsamında düzenlenen “Konuk Ülke Azerbaycan” projesi tanıtımı ile birlikte, Türk Yapı Sektörü Raporu 2012 ışığında sektör değerlendirmesi yapıldı birinci durumda.” İki ülke arasında 500’ün üzerinde ikili anlaşma olduğu da hatırlatan Ebülhesenli, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin hızla geliştiğini ifade etti. Ebülhesenli konuşmasını şöyle sürdürdü: “Pek çok ürün Türkiye’den Azerbaycan’a kargo gibi farklı yollarla gidiyor. Bunlar resmi rakamlara girmiyor. Azerbaycan’ın Türkiye’den ithalatı 5 milyar dolardan aşağı değil. Resmi rakamlara göre, 1260’ın üstünde Türk şirketi faaliyet gösteriyor, bu şirketlerde 30 bin kişi istihdam ediliyor. 2012’ye kadar Türk şirketleri tarafından Azerbaycan’da 356 proje yapıldı. Biz bu sayının gerçekte iki kat daha fazla olduğunu düşünüyoruz” dedi.
T
ürk yapı sektörü profesyonelleri ile bu alana yatırım yapmak isteyen işadamlarının büyük ilgi gösterdiği toplantıda, konuşmacılar hem yaşadıkları iş tecrübelerini hem de iki ülke arasındaki ticaretin yol haritalarını aktararak, Azerbaycan’daki iş fırsatlarını gündeme taşıdılar. Yapı-Endüstri Merkezi ve YEM Fuarcılık’ın DEİK işbirliğiyle düzenlediği toplantıda katılımcılara 36. Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul “Konuk Ülke Azerbaycan” projesi hakkında bilgi verilirken, YEM tarafından her yıl hazırlanan ve bu toplantıda tanıtımı yapılan “Türk Yapı Sektörü Raporu” ışığında, sektörün 2012 değerlendirmesi yapılarak, gelecek dönem projeksiyonları hakkında bilgiler paylaşıldı. İki ayrı oturum halinde sektör profesyonelleri ve yatırımcıları ağırlayan ve büyük ilgi gören toplantı da, Türk yapı sektörünün mevcut durumu ve gelecek dönem değerlendirmeleri üzerinden; Fuar’ın Konuk Ülke Projesi’yle Türk yapı malzemesi üreticileri için Azerbaycan’da yaratabileceği ticari avantajlar ile yatırım fırsatlarını gündeme taşındı.
“TÜRKİYE İTHALATTA BİRİNCİ ÜLKE” Azerbaycan’ın son yıllarda kültürel ve ekonomik alanlardaki büyümesine ve gelişmesine Türkiye’nin önemli katkılar sağladığını söyleyen T.C. Bakü Ticaret Müşavirliğinden Elşen Ebülhesenli: “Azerbaycan’ın ekonomik büyüme rakamları yükseliyor, buna orantılı olarak inşaat alanında da hızlı bir büyüme yaşanıyor. Azerbaycan’ın ithalat yaptığı ülkelerin başında Türkiye geliyor. Rusya ile ticari ilişkilerde 70 yıllık bir gelenek olmasına karşın Türkiye, Azerbaycan’da ithalatta
88
nalburteknik.com
Mart’13
“YATIRIM İÇİN TÜRK FİRMALARINI BEKLİYORUZ” Azerbaycan Türkiye İşadamları Birliği (ATİB) Başkanı Cemal Yangın ise konuşmasında Azerbaycan’ın Türkiye için önemine değinerek iki ülkenin ticari yakınlaşmasının ‘doğal hak’ olduğunu ifade etti. Yangın şöyle konuştu: “Azerbaycan’ın uygulamaları ile Türk işadamları orada iş yapmaya heveslendiriliyor. Azerbaycan’da halen 750 Türk firması faaliyet gösteriyor. Türkiye, Azerbaycan sayesinde petrol üretmeden, petrol satan ülke oldu. Azerbaycan bizi petrol satan ülkelerin masasına oturttu. Türk şirketlerin Azerbaycan ile ticaret yapması için bütün şartlar müsait. Azerbaycan’da ‘yeni bir şehir’ kurulurken yatırım için Türk firmalarını buraya bekliyoruz.” Azerbaycan’da yatırım yapmanın pek çok avantajı olduğunun altını çizen ATİB Başkanı Yangın, “Türk inşaat endüstrisi Azerbaycan’da yer bulabilir. Acele edin, Bir yıl sonra yer kalmayabilir, saflar sıklaşıyor” çağrısında bulundu.
Filli Boya ve Ümit Ünal İle geleceğin renklerine yolculuk Türkiye’de, kurulduğu yıldan bu yana rengin hayata dokunan her evresine öncülük eden Filli Boya, moda ve stil dünyasının önemli ismi Ümit Ünal ile birlikte yaşam alanlarının temel unsuru olan renk kavramını yeniden yorumladı
G
erçekleştirilen işbirliğinden doğan, Filli Boya Coloration başlığı altındaki “Ümit Ünal İkibinonüç / İkibinondört Renk Eğilimleri’ni açıklayan Filli Boya, yaşanmışlıklara dair yeni üslupları benimsemeye yönelik önemli bir dönüm noktası olan bu proje ile boya sektöründe yeni bir anlayış ortaya koyuyor. Hazırlanan konseptler için ‘hayatın bütününden’ ilham alan Filli Boya, Ümit Ünal’ın oluşumcusu olduğu ve içinde altı kavram, seksen renk barındıran bu projeyi, boya sektöründe aşılabilecek yeni bir eşik olarak yorumluyor. Değer oluşturan ve öncü bir marka olan Filli Boya ile Ümit Ünal, bu proje için bir yıl boyunca yoğun bir emek harcayarak yeni dönemin formlarını en iyi şekilde yansıtacak renklere dikkat çekiyor. Uluslararası Renk Komisyonu’nun (ICC) Türkiye temsilcisi ve Trendsetter kimliğiyle de ön plana çıkan Ümit Ünal’ın oluşturduğu ve konseptlerin bir yansıması niteliği taşıyan bu renklerle oluşumcu yaşam alanı kombinleri yapabilirsiniz.
6 KAVRAM, 80 RENK Yaşanmışlıklara dair renklerin bütününü görebileceğimiz bu proje, bizlere yaşanacak olana dair bir yolculuk niteliği de taşıyor. Farklı kimlikler, bakış açıları ve zevkler. Paylaşılması keyifli olsa da konu
90
nalburteknik.com
Mart’13
tartışmaya gelince dokunulmazlığı vardır beğenilerin. Belki bu yüzden seçenekler belirliyor çizgimizi. Geçmiş hiç geçmiyor yeniden yorumlanıyor birçok kez ve gelecek birçok açıdan bu anların içine yerleşiyor farklı tasvirlerde. Bir yaşam anlatısı sunuyoruz, renklerimiz ve birbirine değen ya da ayrışan yaşamlara ait. Altı konseptten, evrensel köklere tutkun aidiyet duygusuna hitap eden Wabi konsepti, Qatsi duraklarında renkleri ve biçimleriyle tam da hayatın içinden seçenekleri barındırıyor. Yalınlık ve dingin bir anlatım seçeneği sunan Wabi ve Qatsi, tüm önergeleri ile nitelikli bir yaşam tarzını işaret ediyor. Diğer bir taraftan yeni bir yaklaşımı seçenlerin dünyası olan Aurora ve Prismatic, renkli seçeneklerle hayatımıza dinamizmi getiriyor. Daha genç ve yenilikçi bu yaklaşımlar Qatsi’ye teğet geçiyor, Wabi’den ise uzak. Aquatic derinliğin renklerini içinde barındırır, gün ışığının henüz ulaşmadığı yeni keşfetmeye başladığımız derinlikler. Ve biz Filafil’le duyguların alanından çıkıp ciddiyetin ve rasyonalitenin düzenli dünyasına adım atıyoruz, işlevi ve nesneleri düzene koymak adına. Bir resmin, bir bütüne yani yaşama ait bir resmin renkleri dağılıyor birleşiyor. Ve bize başka başka alaşımlar sunuyor. Yeni denklemler, tanıdık ve belki ilk kez karşımıza çıkmakta. Bir bütünün renkleri bunlar. Hayatın renkleri.
Kompen Genel Müdürü Erdal Küçükşehir, Tüketerek değil, üretim yaparak istihdama katkı sağlanması gerektiğini söyledi
Kompen daralmayı ihracatla aştı 2012 yılında ihracatlarını yüzde 30 oranında artırmayı başardıklarını belirten Kompen Genel Müdürü Erdal Küçükşehir: “2012 yılında iç piyasada çok ciddi bir daralma oldu. Bu daralmadan kaynaklı sıkıntıları ihracat rakamlarımızı artırarak aşmayı başardık” dedi
92
nalburteknik.com
Şubat’13
K
ompen Genel Müdürü Erdal Küçükşehir, “2012 yılında iç piyasada çok ciddi bir daralma oldu. Bu daralmadan kaynaklı sıkıntıları ihracat rakamlarımızı artırarak aşmayı başardık. Sektörümüzün can simidi ihracat oldu” dedi. Kombassan Holding’in PVC sektöründe faaliyet gösteren çatı şirketlerinden olan Kompen PVC’nin Genel Müdürü Erdal Küçükşehir, ülke ekonomisi ve PVC sektörü açısından 2012 yılını değerlendirerek, 2013 beklentilerini aktardı. 2012 yılının iç piyasalardaki daralma nedeniyle sıkıntılı geçtiğini vurgulayan Küçükşehir, “İç piyasada yaşanan daralmayı ihracata ağırlık vererek aştık ve 2012 yılının kayıp sene olmasını bu şekilde engellemeyi başardık” dedi.
LOKOMOTİF SEKTÖR Türkiye ekonomisinde inşaat sektörünün önemli bir lokomotif olduğunu hatırlatan Küçükşehir, “2010 ve 2011 yıllarında inşaat sektörü çok hızlı bir büyüme ortaya koydu. Bu iki yıl üst üste inşaat sektörü yüzde 20’ye yakın oranlarda büyüme ivmesi yakaladı. Ne var ki 2012 yılında finansmana ulaşım sıkıntısı sektörün fren yapmasına ve iç piyasanın daralmasına neden oldu. 2011 yılında sektörün hızlı büyüme yakaladığı dönemde kentsel dönüşümle ilgili yasal düzenlemeler tamamlansa, finans sektöründe kredi faiz oranları yükselmese belki bugün inşaat sektörü için bunları konuşmuyor olacaktık. 2013 yılında da finansmana ulaşmak zor olduğu takdirde geride bıraktığımız yıldan
tavan yapmasına neden oldu. Cari açık rakamlarının yükselmesi hükümetin bir takım tedbirler almasına, haliyle de 2012 yılında tüm sektörlerde iç piyasanın daralmasına neden oldu. Tüketime dayalı büyümeden kaynaklı sıkıntılar yaşıyoruz. Tüketerek değil, üreterek, istihdamımızı artırarak büyümek zorundayız. Tüketerek büyümeye devam ettiğimiz sürece 2-3 yıl büyüyüp, 1 yıl küçüleceğiz ve bu sıkıntıları yaşamaya devam edeceğiz.”
“2023 VİZYONUNU ÖNEMSİYORUZ” Hükümetin belirlediği 2023 vizyonunu önemsediklerini de anlatan Kompen Genel Müdürü Küçükşehir, “Hükümet tarafından ortaya konan 2023 vizyonu ve bu vizyon doğrultusunda yapılan çalışmaları ülkemiz açısından çok önemsiyoruz. Ekonomi Bakanımız Zafer Çağlayan tüketime dayalı değil, üretime dayalı büyüme rakamlarını artırabilmek adına çok ciddi çalışmalar yapıyor ve bu çalışmaları ilgiyle takip ediyoruz. İhracatın artması, istihdamın ve üretimin artması sonuçlarını doğuracaktır. Bakan ihracatın artırılması adına sanayicilerimizi de yanına alarak ülke gezmektedir. Çok önemli anlaşmalar imzalanmaktadır. Ar-Ge çalışmaları ülkemizde desteklenmekte, bu destek de umuyoruz ki önümüzdeki dönem içerisinde iş gücü imalatı gibi teknoloji imalat ve ihracatını da artıracaktır. Hamallıktan kurtulma dönemini geride bırakmayı başardığımız takdirde ülke olarak çok daha iyi noktalara ulaşacağımıza inanıyorum” dedi.
“SICAK PARA CENNETİ OLMAYALIM” çok da farklı olmayacağını düşünüyorum. İç piyasadaki daralma kredi faiz oranlarına bağlı olarak artacak ya da azalacaktır” diye konuştu.
“BÜYÜMEMİZİ SÜRDÜRDÜK” Kompen açısından piyasalardaki tüm olumsuzluklara rağmen büyümeyi devam ettirdikleri için mutlu olduklarını ifade eden Küçükşehir; “Ar-Ge yatırımlarına büyük önem veriyoruz. Ürünlerimiz ve kalitemizle 2008 yılı dahil olmak üzere 2012 yılına kadar yıllık ortalama yüzde 15’e yakın büyüme rakamlarına sahiptik. Ne yazık ki 2012 yılında bu büyüme rakamını yakalayamadık ancak 2012 yılında yüzde 4’e yakın bir oranda yine büyüme gerçekleştirdiğimizi söyleyebiliriz. Bu büyümeyi ihracata ağırlık vererek yakaladık. 2012 yılında iç piyasadaki daralmayı yılbaşından itibaren öngörerek dış ticaret departmanımıza ağırlık verdik. 2012 yılında ihracatımızı yüzde 30 gibi ciddi bir oranda artırmayı başardık. Daralan iç piyasa ve sıkıntı yaşayan ekonomimize rağmen 2012 yılını da büyüyerek kapatmanın sevincini yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
TÜKETEREK DEĞİL, ÜRETEREK BÜYÜME Türkiye’de tüketime dayalı büyümeler nedeniyle ekonominin iki ileri bir geri seyir izlediğine de dikkat çeken Küçükşehir, şöyle devam etti: “Son birkaç yıla göz attığımız taktirde 2009 yılında piyasalar daraldı. 2010 ve 2011 yılları çok hızlı büyümenin göze çarptığı yıllar oldu. Ancak 2011’deki büyüme ithalata, yani tüketime dayalı büyüme olduğu için cari açığın
94
nalburteknik.com
Mart’13
Yabancı sermaye girişinin finans sektöründe ve borsada değil, üretim sektöründe değerlendirilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Erdal Küçükşehir, “Türkiye’nin sıcak para cenneti olmaktan kurtulması gerekiyor. Yabancı sermayeyi borsa ve finans sektörünün dışında imalat ve üretime yönlendirmeliyiz. Yabancı sermayenin üretime ve istihdama yatırım yapması, Suriye’de krizin son bulması, Kuzey Irak ile merkezi yönetim arasındaki gerilimin azalması, Libya’nın da istikrara kavuşması halinde Türkiye ekonomisi 2013 yılı içerisinde taşların yerine oturduğu bir süreç geçirecektir” diye konuştu.
Türkiye Kentsel Dönüşüme Pakpen penceresinden bakacak Kurulduğu günden beri Ar-Ge çalışmalarına, inovasyon oluşturmaya, pazara yeni ve gelişmiş ürünler sunmaya verdiği önemle sektörünün lideri olan Pakpen Şirketler Grubu, Türkiye’nin 33 ilinde eşzamanlı olarak başlayan ‘Kentsel Dönüşüm’ sürecinin en önemli aktörlerinden biri olmaya hazırlanıyor
Y
apı sektöründe pencereden bahçe aksesuarına, dış cepheden kapıya, borudan yalıtım ürünlerine kadar bir bina için gerekli birçok malzemeyi birlikte üreten sektörünün öncü firması Pakpen, Türkiye’nin 33 ilinde eşzamanlı olarak başlayan ‘Kentsel Dönüşüm’ sürecinin en önemli aktörlerinden biri olmaya hazırlanıyor. Ankara İller Bankası Sosyal Tesisleri Konferans Salonu’nda düzenlenen ‘Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Zirvesi’ne sponsor olarak katılan Pakpen Şirketler Grubu, zirveye verdiği destekle; en aktif şekilde kentsel dönüşüm sürecinin içinde olacağını gösterdi. Kurulduğu günden beri Ar-Ge çalışmalarına, inovasyon oluşturmaya, pazara yeni ve gelişmiş ürünler sunmaya verdiği önemle sektörünün lideri olan Pakpen Şirketler Grubu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılan kentsel dönüşüm sürecinde de bu iddiasını sürdürmek istiyor. ‘Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Zirvesi’ne sponsor olan Pakpen Şirketler Grubu, sektörü tamamen dönüştürmesi ve standardını yükseltmesi beklenen, ülke çapındaki bu büyük atılımda önemli bir rol üstleneceğinin sinyallerini verdi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM 20 YILDA TAMAMLANACAK
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) ve ULI, İNDER, İMSAD gibi sektörel derneklerin desteği ile düzenlenen ve kentsel dönüşüm süreci ile ilgili tüm sektörlerin temsilcilerinin katıldığı zirvede Kentsel Dönüşüm süreci tüm boyutlarıyla ele alındı. Zirvede bir konuşma yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kentsel dönüşüm sürecinin milli bir mesele olduğunun altını çizdi. Kentsel Dönüşüm sürecinin 20 yıl gibi bir sürede tamamlanacağını söyleyen Erdoğan Bayraktar,
96
nalburteknik.com
Mart’13
“Akademisyenler, müteahhitler, belediyeler, sivil toplum kuruluşları kaliteli şehirler ve kaliteli yaşam için elbirliği yapmalı. Türkiye’deki 20 milyon bina stokunun yarısının dönüşmesi gerekir. Bunu 20 yılda yapacağız. 2023’de dünyadaki örnekleri gibi marka şehirlerimiz olacak. Güzel şehirler devletlerin de marka değerini arttırıyor” diye konuştu.
MEHMET TUZA: YALITIMSIZ BİNA ENERJİ SAVURUYOR
Pakpen Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tuza; kentsel dönüşüm sürecinde Modern Kentsel Yaşam imkanı sunan Sağlam-Kaliteli-Tam Yalıtımlı binaların önemine dikkat çekerek, “Ülkemizde yaklaşık 8-10 milyon arasında bulunan bina sayısının 2,5 milyonu yeni bina iken, geri kalan binaların tümü eski ve yaşlı durumdadır. Bu eski ve yalıtımsız binalar tahmin edileceği gibi enerjiyi savurmaktadır. Bu oran konut stoku olarak ele alındığında ise 20 milyona yakın konutun 14 milyonunu eski ve yalıtım yapılmamış binaların oluşturduğu görülmektedir. Yalıtımsız binaların ülkeye ve içinde yaşayan insanlarımıza maliyeti tahmin edilenlerin de çok üstündedir. Bu nedenle binalarda enerji tasarrufuna yönelmek ülkenin geleceği için de büyük önem taşımaktadır. Türkiye’de toplam enerji kaybının % 35-40’lık kısmı yalıtımsız dış duvar, % 30’u pencere, % 17’si dış kapılar, % 7’si çatı, % 6’sı ise zeminden kaynaklanmaktadır. Bu da gösteriyor ki pencerenin enerji tasarrufundaki önemi gün geçtikçe artmaktadır. Pakpen, binaları geleceğe taşıyan tasarımlarıyla hem enerji tasarrufuna destek vermekte hem pencere, kapı, yalıtım malzemeleri ve boru gibi tüm ürün gruplarını da bu çatı altında bir araya getirmektedir.” dedi.
Benzersiz gaz ölçüm cihazı: ALTAIR 5
G
az ölçüm cihazlarının standartlarını yeniden tanımlayan, gelişmiş bir teknolojinin ürünü olan MSA’ nın yeni ALTAIR 5 gaz ölçüm cihazı, 6 gaza kadar ölçüm kapasiteli. Türkçe dahil 18 dil seçenekli, yüksek çözünürlüklü renkli ekranlı, doğrulama göstergeli, dahili hareketsizlik sensörlü ve panik alarm özellikli benzersiz bir portatif gaz ölçüm cihazı olarak Erataş İş Güvenliği Ekipmanları Ltd. Şti tarafından pazara sunulmakta. Özellikle hareketsizlik sensörü, kapalı alan uygulamalarında ve itfaiyecilerin gereksinimi olan bir özellik olarak yer almakta. Kullanan kişi 30 saniye boyunca hareketsiz kaldığında cihaz alarm vermekte. Herhangi bir sağlık problemi veya kaza ile bayılan, hareketsiz kalan personelin kurtarılması için arkadaşları uyarılır. Bazen, bayılmadığı halde düşme, sıkışma, yerinden kalkamama gibi durumlarda bu hareketsizlik alarmını (panik alarmı) kullanan kişi eliyle çalıştırabilir ve arkadaşlarını yardıma çağırabilir. (manuel alarm) ALTAIR 5 portatif gaz ölçüm cihazı, aşağıdaki listelenen gazlardan 6 adedine uygun sensörlerle donatılmış olarak ölçüm yapabilmektedir. Birden çok infrared (IR) sensör seçenekleri ile yanıcı patlayıcı hidrokarbonları inert ve/veya oksijensiz ortamlarda hacimsel olarak ölçmenize olanak sağlamakta.
98
nalburteknik.com
Mart’13
3M çözümleri ile gelecek güvende
İ
novasyon devi 3M, üretici fikirleri yenilikçi ürün ve çözümlere dönüştürürken çevreyi de unutmuyor. Mekanik birleştirme yerine piyasaya sunduğu akrilik köpük bant teknolojisi ile araç başına 2 ila 4 kg aralığında hafiflemeyi mümkün kılan 3M, çevrenin korunmasına büyük bir katkı sağlıyor. Günümüzde çevre bilinci endüstrinin her alanına damgasını vurmuş durumda. Otomotiv sektörü bu alanda en çok çalışmanın yapıldığı sektörlerin başında geliyor. Otomotiv sektöründe araç üretimi 1990 yılına oranla % 58 artış gösterirken yapılan araştırmalara göre doğaya salınan CO2 miktarının da yine aynı yıla oranla %40 artış gösterdiği biliniyor. 3M, mekanik birleştirme yerine piyasaya sunduğu akrilik köpük bant teknolojisi ile araç başına 2 ila 4 kg aralığında hafiflemeyi sağlıyor. Bir araçta oluşturulacak her 1 kg’lık ağırlık azaltımı yılda doğaya 2,2 kg daha az CO2 salınmasını sağlıyor. Bir ağacın yılda 11 kg’lık CO2’yi doğadan temizlediği göz önüne alınırsa her bir araçta sağlanacak 5 kg’lık bir hafifleme ile 1 ağacın yapacağı katkının sağlanabileceği ve dolayısıyla 1 ağacın kurtarılması anlamına geleceği bir gerçek. Yüzyılı aşkın bir süredir dünyanın en yenilikçi ve öncü şirketleri arasında yer alan inovasyon devi 3M’nin dünya genelinde önemli testlerin yapıldığı Ar-Ge merkezleri ile 30’dan fazla üretim tesisi bulunmaktadır.
Elkay’dan kompoze taş yapıştırıcısı STY 42
E
lkay Kimya’nın çeşitli ve renkli ürün yelpazesine eklenen kompoze taş yapıştırıcısı STY 42 şu anda piyasada olan benzerlerine kıyasla daha pratik ve kullanışlı olmasıyla öne çıkmakta. Elkay Kimya’nın yeni ürünü olan kompoze taş yapıştırıcısı STY 42 yapay ve doğal taşlara özel olarak üretilmiştir. Kompoze taş yapıştırıcısı STY 42 adlı ürünün diğerlerinden ayrılan en büyük avantajı günlük iş temposunda zaman kaybını minimum düzeye indirmesidir. STY 42, kartuş içerisinde olma ve tabancayla kullanılma özelliğinden dolayı kullanıcıya hem zamandan hem de iş gücünden tasarruf sağlamaktadır. Kompoze taş yapıştırıcısı STY 42’nin bir diğer özelliği ise hızlı kürleşmesidir. 15 dakikada kürleşen bu ürün müşteriye zaman kazandırmasıyla da dikkat çekiyor. Ayrıca ürün değişik renklerde, mart ayı itibariyle piyasaya sürülecek olan STY 42 adlı ürünü isteyen herkes toptancılardan temin edebilir.
Mart’13
nalburteknik.com
99
Würth kuvvetli yapıştırıcı, sızdırmazlık
W
ürth kuvvetli yapıştırıcı, sızdırmaz poliüretan bazlı, tek komponentli, kısa sürede kabuk bağlayan ve hızlı kuruyan bir yapıştırıcı olarak sunulmakta. Cam, elokse alüminyum, boyalı veya boyasız metal, ahşap, beton, taş ve plastik gibi birçok malzemenin yapıştırılması ve sızdırmazlığının sağlanması için kullanılır. Ürün, primer kullanmadan da birçok yüzeyde tutunma sağlar. Ön işlem yapmaya gerek kalmaz. Aynı anda hem yapıştırma hem de sızdırmazlık işi tamamlanır. Masraflı ve zahmetli özel contalar kullanılmasına gerek kalmaz. Aynı veya farklı özellikteki malzemelerin birbiriyle yapıştırılmasını sağlayan ürün, yapıştırılan parçalardaki hareket ve esnemeleri dengelemekte. Metal korozyonunu önleyen Würth Kuvvetli Yapıştırıcı + Sızdırmaz, kaplamasız metallerde de kullanılabilir. Ürünün kimyasal dayanıklılığı yüksektir. Suya, inceltilmiş asitlere ve alkalik maddelere karşı çok dayanıklıdır, silikonsuzdur. Boyahanelerde kullanıma uygundur.
Yırtılmaya karşı hassas: 377 Nitrile Foam Grip En iyi hassasiyeti sunan ve yırtılmaya karşı dayanıklı esnek, sağlam eldiven Erataş güvencesi ile kullanıcılara sunuluyor. Erataş 377 Nitrile Foam Grip eldiven ele en uygun şekilde uyum sağlar. Elleri yağ, hidrokarbonlar, gres ve aşınmadan korur, en iyi uzun ömürlü kavrama özelliklerine sahiptir. Nemli ya da gresli ortamlarda çalışabilmek için sızdırmaz özelliğine sahip, daha fazla dayanım için aşınmaya karşı daha dirençli. En düşük alerji riski. Kolay hareket edebilme ve uzun süreli kullanım için tasarlanmıştır. Ciltle temas eden dikişler rahatsızlık vermez. Çok iyi bilek korumalı. Tam kaplamalı, avuç içinde ekstra kaplama. Güçlendirilmiş dokuma manşet, tırtıklı kenar. Standart yüzey. Özel işlem. Anatomik şekil. Dikişsiz dokuma. EN 388 4.1.2.1 standartları ile sunulmakta.
100
nalburteknik.com
Mart’13
Erataş’tan Evolite Erataş İş Güvenliği Ekipmanları Ltd. Şti tarafından pazarda yer alan Evolite, birçok etkenden kullanıcıları koruma altına alıyor. Evolite ile alakalı özellikler hakkında bilgi vermek gerekirse; ABS kabuk, 300 gram ağırlık, 6 noktalı Supreme comfort içlik, Mısır pamuğundan yapılmış Chamlon terleme bandı, PU nötr, dermatolojik testlerden geçmiştir. 1-23 kademeli derinlik ayarı. Yan ve arkada ventil opsiyonlu. Uluslararası aksesuar yuvası. Ön, arka ve yanlara logo için extra geniş alanı. İnşaat, mühendislik, üretim, endüstriyel, iletişim, yol ve bakım. Evolite sürgülü içlikli kısa terek. Evolite sürgülü içlikli standart terek. Evolite otomatik içlikli kısa terek. Evolite otomatik içlikli standart terek. Evolite Linesman: otomatik içlikli yüksekte çalışmak için idealdir. Farklı renk seçenekli. EN 397:1995. EN 50365:2002 1000V (AC) Elektrik Yalıtımını da bünyesinde barındırmaktadır.
Mart’13
nalburteknik.com
101
Estetik ve teknoloji bir arada
A
Estetikle teknolojinin uyumlu olarak sunulduğu ve her tasarımı ile dünyada ses getiren dünyaca ünlü marka Blanco, bir kez daha ustalığını gözler önüne seriyor
lman markası Blanco, 2013 iF Ürün Tasarım Ödülü’ne ve 2013 Yenilik Ödülü’ne layık görülen ve böylece iki seçkin uluslararası ödül kazanmış olan Blancoattika ile mutfaklara estetik, kalite ve fonksiyonellik sunuyor. Günün büyük bir bölümünün geçirildiği mutfakların estetiği en az evin diğer bölümleri kadar önem taşıyor. Mutfak teknolojisi uzmanı Blanco, ödüllü tasarım ekibi SteelArt tarafından oluşturulan modeli Blancoattika’da bir kez daha estetik ve teknolojiyi bir araya getiriyor. Karakteristik özellikleri ile ön plana çıkan Blancoattika; el yapımı tasarımı, üstün işçiliği ve paslanmaz çelik malzemesi ile fark oluşturuyor. Blancoattıka’nın kenar geometrisi hafifçe yuvarlatılmış dış konturları ile ıslak bölge için ayrı bir sınır oluşturuyor. 175 mm kullanıcı
102
nalburteknik.com
Mart’13
dostu derinliği ve zarif 10 mm köşe yarıçapının yanı sıra eviyenin içinde bitişik formda tasarlanan armatür de tasarımın dikkat çeken özellikleri arasında ön sırada geliyor. Bu olağanüstü tasarımın 2013 iF Ürün Tasarım ve 2013 Yenilik Ödüllerine sahip konsepti Blancoattika 60 / A ise özel olarak tasarlanmış doğrama tahtası, zarif kapağı ve yarattığı pratik çalışma alanı ile tüm övgüleri hak ediyor. Blanco Tasarım Başkanı BrigitteZiemann, ‘Ödüller için çok mutluyuz. Tasarımlarımız titiz işçilik, fonksiyonellik ve kaliteye olan bağlılığımızın ürünü olarak ortaya çıkıyor’ diyor. Tasarımın bir diğer konsepti Blancoattika XL 60 da her iki yanda armatür kullanma seçeneği ile kullanım kolaylığı sağlıyor.
Mart’13
nalburteknik.com
103
Her yüzeye ayrı bir çözüm Avrupa’da edindiği köklü tecrübesi ile inşaat sektörüne yenilikçi ürünler kazandıran CERMIX, su ile temas eden her yüzey için çözümler üretiyor
T
ürkiye’de 15.yılını kutlamaya hazırlanan yüzde yüz Belçika sermayeli Koramic Yapı Kimyasalları, Türk inşaat sektörüne kazandırdığı yeni markası CERMIX ile mükemmel çözümler sunmaya devam ediyor. İnşaat sektörünün gereksinimlerini karşılamada köklü tecrübeye sahip olan Koramic Yapı Kimyasalları; Avrupa’nın en güçlü markalarından biri olan CERMIX’i, ağır iş kimyasalları sayılabilecek ürünlerin de dahil olduğu 3 ana grupta toplam 75 farklı ürünle artık Türkiye’de de sektör profesyonellerinin hizmetine sunuyor. Modern yapılar inşa edilmesi; güvenlik ve sağlık standartlarının yükseltilmesi amacıyla inşaat sektörünün gereksinimlerini karşılayan Koramic Yapı Kimyasalları; CERMIX ‘in Epoksi ve Poliüretan Esaslı Su İzolasyon Malzemeleri ve Sistemleri ile su yalıtımında tam güvence sağlıyor. 1964 yılından bu yana Avrupa’da edindiği köklü tecrübesi ile inşaat sektörüne yenilikçi ürünler kazandıran CERMIX, su ile temas eden her yüzey için çözümler üretiyor. Açık teras ve balkonlardan yüzme havuzu ve su depolarına, banyo ve WC gibi ıslak mekanlardan köprü platformları, sulama kanalları ve metal çatılara kadar uygulanabilen CERMIX, her yüzeyde su kaçaklarına kesin çözümler getiriyor. Teraslarda ve geniş alanlarda, yüksek performanslı ürünler sayesinde su yalıtımını kesin olarak sağlayan CERMIX, sıcak ve soğuk havaya karşı yüksek termal direnç oluşturuyor.
104
nalburteknik.com
Mart’13
ENDÜSTRİYEL ZEMİN KAPLAMALARINDA CERMIX FARKI CERMIX; endüstriyel zemin kaplamalarında, fabrika üretim sahalarının kaplanmasında, kimyasallara dayanıklı kaplamalarda, otomotiv ve elektronik sanayide, gemi ve ahşap yat sanayisinde, her türden boru hatları kaplamalarında kullanılması gereken bir sistem olan Epoksi esaslı ürünleri ile yapıların ömrünü uzatmayı garanti ediyor. Su yalıtımını üst seviyede gerçekleştiren CERMIX, poliüretan zemin kaplama ürünleri, kolay uygulama yetenekleri ile de tercih sebebi olmaya devam ediyor. Poliüretan zemin kaplama sistemleri konutlarda, AVM’lerde, otoparklarda, hijyenik olması vesilesiyle özellikle hastane ve havalimanlarında ve prestijli projelerde kendisini gösteriyor.
BİNANIZIN YÜZÜ CERMITHERM İLE GÜLSÜN Koramic Yapı Kimyasaları; farklı sıcaklıktaki iki ortam arasındaki ısı transferini azaltan, dış ortam sıcaklığını içeriye sokmadan, içerideki sıcaklığı en iyi şekilde koruyan; tüm yalıtım aşamalarını kapsayan, CERMITERM Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemleri ile tüm yapılarda uzun ömürlü, ekonomik, dekoratif ve son derece güvenli bir şekilde ısı yalıtımını sağlıyor. Enerji tüketiminin sürekli olarak yükseldiği ve ülkemizdeki enerji kaynaklarının taleplerimizi yerine getiremez hale geldiği günümüzde, doğru uygulanmış ısı yalıtım uygulamaları ile enerji tüketiminin azaltılması gerektiğine olan inanç ve misyon ile üretilen CERMITHERM Dış Cephe Isı yalıtım Sistemleri sektör profesyonellerine en sağlıklı çözümleri sunuyor. CERMITERM Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemleri ile ısıtma ve soğutma giderlerinden yüzde 40 ila yüzde 60’ a varan tasarruf sağlanıyor ve her iklim koşulunda mükemmel performans yakalanıyor.
Mart’13
nalburteknik.com
105
Seramiğin geleceği kontrol altında NG Kütahya Seramik’in Nexus koleksiyonu dünyanın en prestijli tasarım ödülleri programı GOOD DESIGN’dan 2 farklı kategoride 3 ödül aldı
S
eramiğin geleceği” olarak tanımlanan Nexus koleksiyonu ile NG Kütahya Seramik, “Yapı Ürünleri/Malzemeleri” ve “Zemin ve Duvar Kaplamaları” kategorilerinde ödül alan tek Türk firması oldu. Seramik sektörünün öncü markalarından NG Kütahya Seramik’in Yiğit Özer imzalı yeni Nexus koleksiyonu GOOD DESIGN tarafından 2 farklı kategoride 3 ödüle layık görüldü. Dünyanın en prestijli tasarım ödülleri programı GOOD DESIGN, Nexus koleksiyonundaki Hexa ve Penta serilerini “Yapı Ürünleri/Malzemeleri” kategorisinde ödüllendirdi. Penta serisi aynı zamanda “Zemin ve Duvar Kaplamaları” kategorisinde ödül aldı. NG Kütahya Seramik, bu kategorilerde ödül alan tek Türk firması oldu.
ÇEVREYE KARŞI DUYARLI TASARIM Chicago Mimarlık ve Tasarım Müzesi’nin düzenlediği GOOD DESIGN ödülleri, Avrupa, Asya, Afrika ve Kuzey ile Güney Amerika bölgelerindeki yeni tüketim
106
nalburteknik.com
Mart’13
mallarının değerlendirilmesi sonucunda veriliyor. NG Kütahya Seramik’in Nexus koleksiyonu tasarım ve inovasyon, sürdürülebilirlik, üreticilik, kurumsal kimlik, çevreye karşı duyarlı tasarım, insan faktörü, malzeme, teknoloji, grafik tasarım, ambalaj ve evrensel tasarım gibi kriterlerde değerlendirildi.
TASARIM ALANINDA İDDİALI NG Kütahya Seramik, genç Türk tasarımcı Yiğit Özer’in tasarladığı Versatile Koleksiyonu Arc ve Axis serileriyle 2011 yılında ‘Red Dot Design Award Best of the Best’i kazandı. NG Kütahya Seramik, bu ödülü kazanan ilk ve tek Türk firması olmasının yanı sıra seramik sektöründe de bu ödülü alan ilk firma oldu. NG Kütahya Seramik Versatile Koleksiyonu ARC serisi ise tasarım alanında dünyanın en çok tanınan ve en prestijli ödüllerinden biri olan ‘IF Product Design 2011’i kazandı. NG Kütahya Seramik’in, fonksiyonellik ve yaratıcılığı birleştiren tasarımlarıyla aldığı ödüller bu alandaki iddiasını tüm dünyaya kanıtlıyor.
Dört mevsim konforlu bir yaşam Brass, geliştirdiği yüksek performanslı çatı mantolama sistemleri ile hem çatılarda ısı köprüleri oluşmasını önlüyor hem de çatıların ısı yalıtım performansını arttırarak konforlu bir yaşam sunuyor
Y
apılan araştırmalara göre yapılardaki ısı transferinin çatılardan gerçekleşen kısmı, toplam ısı kaybının dörtte birine ulaşabilmektedir. Bu nedenle çatılarda ısı yalıtım performansını arttırmada, “doğru ısı yalıtım” uygulamaları son derece önemlidir. Doğru seçimler ve bilgiye dayalı uygulamalar ile binalarda anlamlı enerji tasarrufları sağlanabilmektedir. Çatılarda ısı yalıtımı konusunu öncelik olarak belirleyen ve bu konuda yenilikçi çözümleri ile dikkat çeken Braas; geliştirdiği yüksek performanslı çatı mantolama sistemleri ile hem çatılarda ısı köprüleri oluşmasını önlüyor hem de çatıların ısı yalıtım performansını arttırıyor. Enerji verimliliği artan çatılar sayesinde, ısıtma ve soğutma için harcanan bütçeler azalıyor, çatı katları keyifli ve konforlu yaşam alanlarına dönüşüyor. Braas, güçlü ısı yalıtım çözümü Thermomanto ile ısı yalıtım levhasını gerçek bir sisteme dönüştürüyor. Thermomanto üzerindeki yatay kanallar, herhangi bir altyapı hazırlığına gerek kalmadan kiremit montajının yapılmasına izin veriyor. Bu yatay kanallar aynı zamanda yerleşimin hızlı ve düzgün olmasını da sağlıyor. Thermomanto’ nun dikey kanalları ise, kiremit altının etkin ve sürekli olarak havalandırılmasına imkan veriyor. Braas, Thermomanto’ nun yanı sıra Unitherm Sistem Box ve Thermomanto Roof-300’ü de ısı yalıtım çözümleri arasında sunuyor. Braas ısı yalıtımı ürün gamındaki tüm ürünler 300 kPa basma mukavemetine sahip olup, bu yüksek basma mukavemeti sayesinde kar, rüzgar ve öz ağırlık gibi yüklere karşı yapısal bütünlüğünü koruyabiliyor. Özel zırhlı yüzey kaplaması ise suya ve neme karşı maksimum koruma sağlıyor.
Mart’13
nalburteknik.com
107
kısa kısa
4 kıtada 45 ülkeye ihracat… Alçak Gerilim otomasyon ve şalt malzemeleri üretiminde Türkiye’nin öncü firması arasında yer alan Federal Elektrik rekor büyüme elde etti. 4 kıtada 45 ülkeye ihracatıyla bir dünya markası olma yolunda büyümesini sürdürerek, 2012 yılını yüzde 50 ciro artışı ile tamamladı. Bu artış hem iç hem de dış pazarda aynı büyüme oranında oldu diyen Nurdoğan şöyle devam etti; “Lokomotif şirketimiz olan Federal Elektrik’e yoğunlaşmamız sebebiyle bu artışları gerçekleştirdik. Türkiye’nin büyüme hızının yüzde 3-4 beklentisine karşı Federal Elektrik 2012 yılında yüzde 50 büyüme gerçekleştirmiştir. Diğer taraftan 10 yıldan beri Arabistan pazarındaki büyümemizi de sürdürüyoruz ve en son tek bir ihaleden aldığımız 16 milyon dolar tutarındaki 600 bin adet otomatik şalter siparişi ile bu pazarda daha güçlü bir konuma ulaştık. Şu ana kadar 45 ülkeye ihracat yapan Federal Elektrik dünya pazarlarındaki büyümesini başarı ile sürdürmektedir” dedi.
Hijyen ve konfor bir arada… Hijyen, keyif ve konforu misafirlerine güvenle sunmak isteyenler, VitrA’yı tercih ediyor. Profesyonel alanlara uygun wellness/ SPA çözümleri üreten VitrA, günlük hayatın stresinden arınarak yenilenmek isteyen misafirlerine hijyen, keyif ve konforu güvenle sunmak isteyen işletmelere Well-Fit ve WellBreak’i öneriyor. Zeminde gömme olarak veya dış panelleriyle kullanılabilen Well-Fit, partikül tutucu filtresi ve ozon jeneratörü sayesinde, suyu yenileyerek her an temiz kalmasını sağlıyor. Değiştirilebilir filtresi uzun süreli kullanım imkanı sunarken, 3 KW’lık ısıtıcısı istendiğinde suyu sürekli sıcak tutuyor. Gri meşe ve iroko kaplama renkleri bulunan Well-Fit’in kırmızı ya da mavi olarak sunulan yastıkları değiştirilebiliyor. Farklı ergonomide oturma ve yatma alternatifleri bulunan Well-Break’in su jetleri, vücudun her bölgesine farklı masajlar uyguluyor.
Kumandalı kontrol ayrı bir hava veriyor… Tavan lambasını yataktan kalkmadan kontrol etmek istemez misiniz? Schneider Electric, Life Space Ürün Grubu’nda yer alan Unica Wireless kablosuz anahtar grubu, kullanıcılara yatak başlarındaki kablosuz anahtarlara dokunarak tavandaki lambayı yerlerinden kalkmadan açıp kapatabilme kolaylığı sunuyor. Enerji yönetiminde global bir uzman olan Schneider Electric tarafından geliştirilen Life Space Ürün Grubu’nda bulunan Unica Wireless kablosuz anahtar grubu, konut ve ofislerde bütünsel bir aydınlatma veya panjur/jaluzi otomasyon sisteminin kurulabilmesine imkan veriyor. Mevcut durumda tavan lambası, odanın girişindeki anahtar ile de kontrol edilebiliyor.
108
nalburteknik.com
Mart’13
BTM’nin 7 Oscar’ı Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) tarafından düzenlenen geleneksel Başarılı Sanayi Kuruluşları ödül töreninde BTM 7 kategoride “Başarı” ödüllerinin sahibi oldu
B
aşbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın katılımıyla onurlandırdığı Hilton Oteli’nde düzenlenen törende; en yüksek yatırım, üretim, ihracat gerçekleştiren, en fazla istihdam sağlayan, en yüksek vergi ödeyen KOBİ’ler ile başarılı ARGE, inovasyon çalışmaları, yılın başarılı kadın girişimcisi, genç girişimcisi ödülleri, ‘’Odamızın Çınarları’’ ve ‘’İzmir’e Değer Katanlar” da dahil olmak üzere toplam 253 ödül sahiplerini buldu. EBSO’nun Başarılı Sanayi Kuruluşları değerlerdirmesinde ödülleri toplayan BTM ise Başarılı İnovasyon Çalışmaları, 25. Yılını Tamamlamış Firma Ödülü, Ürettiği Marka ile “Yurt Dışı Üstün Satış Performansı Ödülü”, Kompozit ve Diğer Mineral Ürünler Sanayi Meslek Grubunda “En Yüksek Yatırım Gerçekleştiren Firma”, “En Yüksek Üretim Gerçekleştiren Firma”, “En Fazla İstihdam Sağlayan Firma” olmak üzere üç birincilik “En Yüksek İhracatı Gerçekleştiren Firma” dalında ikincilik ödüllerinin sahibi oldu. EBSO’nun ödül töreninde teslim ettiği BTM’nin ödüllerin BTM Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez aldı. Ödülleri teslim alan Ürkmez “BTM olarak her zaman önce kendimizi, sonra sektörümüzü bir adım öne taşımayı amaçladık. Yapmış olduğumuz tüm çalışmaların ödüllendirilmiş olması bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. BTM, bundan sonra da insana, inovasyona ve Ar-Ge’ye yatırım yapmaya devam edecek, sektöründeki örnek firmaların başında gelecektir” dedi.
Mart’13
nalburteknik.com
109
kısa kısa
Tasarımdan tasarıma fark var… Şık İtalyan tasarımını üstün teknolojiyle birleştiren Hotpoint, kaçırılmayacak bir fiyat kampanyası sunuyor. Tasarımıyla fark yaratıp fonksiyonel özellikleriyle de tüketicilerin hayatını daha da kolaylaştıran Hotpoint ankastre ürünlerden 3 adet alanlara iç gövdesi plastiğin aksine tamamen çelik olan ankastre bulaşık makineleri sadece 799 TL’ye, ızgara fonksiyonuna ve 6 kademeli güç ayarına sahip çelik gövdeli mikrodalga fırınlar ise sadece 599 TL’ye satışa sunuluyor. Şık İtalyan tasarımını üstün teknolojiyle birleştiren Hotpoint, tasarımıyla fark yaratan ankastre ürünlerinde kaçırılmayacak bir fiyat kampanyası sunuyor. İç gövdesi plastiğin aksine tamamen çelikle kaplı, 12 kişilik yemek takımı yıkama kapasitesine ve 6 yıkama programına sahip olan Hotpoint ankastre bulaşık makineleri, 3 Hotpoint ankastre ürün satın alındığı takdirde sadece 799 TL’den satışa sunuluyor.
IF Tasarım Ödüllerinden Duravit’e 3 ayrı ödül… Duravit AG aldığı ödüller ile tasarım kimliğini bir kez daha gösterdi. OpenSpace duş kabini, St. Trop buhar kabini ve SensoWash Starck C elektronik klozet kapağı bu yüksek profil tasarım ödülüne layık görülen ürünler oldu. Duravit Yönetim Kurulu Başkanı Frank Richter, “IF Ödülleri bağımsız jürisi tarafından bu kriterlere göre değerlendirilip onurlandırılan ürünlerimiz sebebiyle oldukça memnunuz. Özellikle teknolojik anlamda sofistike bu Duravit ürünleri, banyo için yeni çözümler üretme konusunda inovasyon gücümüzün bir göstergesidir” diyor.
Yılın İthalatçısı ödülü… Elektrik sektörünün öncü firması ELBİ’nin Ukrayna ofisi, Ukrayna Ticaret Odası tarafından verilen “Yılın İthalatçısı” ödülünü aldı. Satışlarının büyük bir bölümünü yurtdışına gerçekleştiren ELBİ Elektrik’in Ukrayna ofisi, Mart 2010’dan beri faaliyet gösteriyor. ELBİ Elektrik, 20 yılı aşkın tecrübesi ile Ukrayna pazarına sunduğu kaliteli ürünlerin yanı sıra; ürün çeşitliliği, hizmet kalitesi ve Ukrayna ticaret kurallarına uygun çalışma prensibi ile de bu ödülü almaya hak kazandı. Ukrayna ofisinin yanı sıra Rusya’da hizmete soktuğu ofis ile de yurtdışı yatırımlarını sürdüren ELBİ Elektrik, bölgelerin ihtiyaçlarını daha yakından analiz ederek yurtdışı pazarlarındaki gücünü arttırıyor. Son yıllarda geliştirdiği ürün gamı ve pazarlama ağı ile yurt dışında büyümesini istikrarlı biçimde sürdüren ELBİ Elektrik; Karadeniz ve Balkanlar, Doğu Avrupa, Türki Cumhuriyetler, Orta Doğu ve Afrika’yı kapsayan bölgede toplam 33 ülkeye satış yaparken, toplam satışının yüzde 70’ini yurtdışında gerçekleştiriyor.
110
nalburteknik.com
Mart’13
Verimli ve ekonomik bir yaşam Sürdürülebilir tesis yönetimiyle verimli ve ekonomik bir hayat sürebilmeye yönelik yeni yol haritaları, Bosch Termoteknik; Buderus ve LG markalarıyla Tesis YatırımYönetim ve Tedarik Konferansı’nda ele alındı
D
ünyanın önde gelen hizmet ve teknoloji tedarikçilerinden Bosch Grubu çatısı altında faaliyet gösteren Bosch Termoteknik, Buderus ve LG markalarıyla Yeşilköy WOW Convention Center’da düzenlenen Tesis Yatırım-Yönetim ve Tedarik Konferansı’na katıldı. Türkiye’de ilk kez düzenlenen ve tesis yatırımcı, yönetici ve tedarikçilerinin buluştuğu bir platform oluşturan konferansın ana teması ‘Sürdürülebilir Tesisler’di. Sürdürülebilir tesis yönetimiyle verimli ve ekonomik bir hayat sürebilmeye yönelik yeni yol haritalarının çizildiği konferansın ikinci gününde bir sunum yapan Bosch Termoteknik Türkiye ve Ortadoğu Ürün Yönetim Direktörü Turhan Karakaya, ‘İklimlendirme Alanındaki Yeni Trendler ve Teknolojileri’ konusunda görüşlerini paylaştı. Binalarda sürdürülebilirliğin yolunun enerji verimliliğinden geçtiğini vurgulayan Karakaya, iklimlendirme sistemlerinin de sürdürülebilir tesislerin önemli bir parçası olduğunu söyledi. Karakaya, “Sürdürülebilir tesis yönetimi yoluyla daha yaşanabilir dünya için yüksek enerji tasarrufu sağlayan ürünler sunmalı ve yeni trendleri takip etmeliyiz” dedi. Konferansın sergi alanında kurulan özel standlarda Buderus ve LG ürünleri, konferans katılımcılarına ve ziyaretçilere tanıtıldı. Konferansta ayrıca, desteklerinden ötürü Bosch Termoteknik’e bir plaket takdim edildi.
Mart’13
nalburteknik.com
111
kısa kısa
Tek bir cihazla ısıtma soğutma ve sıcak su bir arada… Vaillant ısı pompası sistemleri mevcut fosil yakıtlar yerine doğal ısı kaynaklarını (Hava-SuToprak) kullanarak tek cihaz ile ısıtma, soğutma ve sıcak su ihtiyacını karşılıyor. Vaillant ısı pompası sistemleriyle, yaklaşık 1kW elektrik tüketimi ile 4,5kW-5kW’a kadar enerji üretimi sağlanabiliyor. Bu yüzden, bu ürünler mevcut tüm ısıtma sistemlerine göre çok daha verimli ve tasarruflu olabiliyor. Bu sistemler bireysel evlere veya villalara uygulanabildiği gibi güneş enerjisi ve gaz yakıtlı cihazlar ile birlikte kurulacak hibrit sistemler ile daha büyük sistemler için çözümler sunuyor. Vaillant, tüketicilerin beğenisine sunduğu tüm bu yüksek teknoloji ürünler için satış ve servis ağını yeniden yapılandırma yoluna başvurdu. “Enerji bayiliği” adını verdiği bu yeni yapılanma için, konusuna hakim uzman kadrolar oluşturarak detaylı ve sıkı eğitimler vermeye devam ediyor.
Kalite her şeyden önce gelir… Her yeni yıl, birçok yeniliği de beraberinde getiriyor. Değişen zevkler ve beğenilerle birlikte gelişen teknoloji ve gelişmeler de hayatımıza yansıyor. Bu değişimin en çarpıcı örnekleri de evlerde yaşanıyor. Özellikle her geçen gün çok daha fonksiyonel kullanım özellikleri kazanarak bir yaşam alanına dönüşen mutfaklar bu değişimin merkezi. Mutfak alanındaki en son yenilikler ise Ocak 2013 tarihinde Almanya’nın Köln şehrinde gerçekleşen Living Kitchen 2013 Fuarı’nda sergilendi. Mutfak, yatak odası ve dolap sistemlerinde “Kalite her şeyden önce gelir” ilkesinden taviz vermeden dünya trendlerini belirleyen dünyaca ünlü marka Nolte, en son tasarımları ile farklı olduğunu göz önüne serdi. Nolte Türkiye Genel Müdürü Sebahattin Gürel; yeni yılda pazara birçok yenilik sunduklarını ve yeniliklerin fuarda yoğun ilgi gördüğünü ifade etti.
Grohe’de bayrak değişimi Grohe Türkiye Ülke Müdürlüğü’ne Serhat Sabaz getirildi. 1998-2012 tarihleri arasında Ezcacıbaşı İntema’da Proje ve Bayi kanalında farklı görevler üstlenen sektörün deneyimli isimlerinden Sabaz son olarak farklı markalar için ‘Türkiye ve Gelişmekte Olan Pazarlar Proje Müdürü’ olarak görev yapıyordu. Sıhhi tesisat sektöründe, Avrupa’nın en büyük ve dünyanın önde gelen üreticilerinden Grohe’nin, Türkiye’deki tüm faaliyetlerden sorumlu olan Sabaz, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Metalurji Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra, Bilkent Üniversitesi’nde İşletme yüksek lisansı yaptı.
112
nalburteknik.com
Mart’13
GEV’de 2013’ün ilk programı 1 Nisan 2013’te başlıyor Uluslararası Kaynak Enstitüsü’nün (IIW) ve Avrupa Kaynak Federasyonu’nun (EWF) Türkiye’deki Sorumlu Üyesi olan Gedik Eğitim Vakfı’nda 500 saat süren IWE eğitimlerinde teorik derslerin yanı sıra yoğun bir şekilde uygulamalı dersler de veriliyor
Ü
niversitelerin 4 yıllık makine, inşaat, elektrik-elektronik, metalürji ve malzeme, gemi inşa, uçak mühendisliği vb. fakültelerinin mezunları, 500 saatlik bir diploma programını başarıyla tamamladıklarında, Uluslararası Kaynak Mühendisi (IWE) olarak dünyanın her yerinde iş bulma şansı yakalıyor. Uluslararası Kaynak Enstitüsü’nün (IIW) ve Avrupa Kaynak Federasyonu’nun (EWF) Türkiye’deki Sorumlu Üyesi olan Gedik Eğitim Vakfı’nda 500 saat süren IWE eğitimlerinde teorik derslerin yanı sıra yoğun bir şekilde uygulamalı dersler de veriliyor. Hem yeni mezunların hem de çalışan mühendislerin kaynak alanında uzmanlaşarak kendilerine yeni iş fırsatları yaratmasını sağlayan diploma programı, İstanbul’da, Gedik Eğitim Vakfı (GEV) tarafından düzenleniyor ve yoğun ilgi görüyor. 2013’ün ilk programı ise 1 Nisan 2013’te başlıyor. Hemen her alanda olduğu gibi mühendislik fakültesi mezunları da iş arama sürecinde kendilerini diğer adaylardan farklı kılacak yetkinliklere sahip olduklarında bir adım öne geçiyor. Gedik Eğitim Vakfı, 4 yıldır sürdürdüğü “Uluslararası Kaynak Mühendisliği” (IWE) diploma programı ile yeni mezun mühendislerin yanı sıra, metalin üretim süreçlerinde kullanıldığı sektörlerde çalışan mühendislere de kaynak alanında uluslararası kariyer yapma fırsatı sunuyor.
Mart’13
nalburteknik.com
113
kısa kısa
Soğuk günlerin sıcak dostu… Mekânlarınıza konfor ve doğallığı sunarken, sağlıklı malzemesiyle de içinizi rahatlatan Kastamonu Entegre, Floorpan ve Artfloor markalarıyla, vazgeçilmez dekorasyon trendleri arasında yer alan ahşabı, farkını ortaya koyarak mekânlara taşıyor. Laminat parkede sağlamlık ve dayanıklılık için fark yaratan yeni pres teknolojisi ve emprenye kalitesi için yaptığı yatırımlar ile Türkiye’de tek olmayı başaran Kastamonu Entegre, dünya standartlarında ürettiği laminat parke sistemleri ile ofis ve konutları kaliteyle buluşturuyor.Kolay uygulanabilir olma özelliği ile farklılaşan Floorpan ve Artfloor markaları, doğal, dekoratif ve sıcak görünümü, hijyenik yapısı ve kolay temizlenebilir olması özellikleri ile de tercih ediliyor.
Sıcak suyunuz her an hazır… Siemens lavabo tipi ani su ısıtıcıları ile sıcak suyunuz her an hazır. Siemens Ev Aletleri, mekanlarda lavabo ve evye kullanımına uygun anında sıcak su sağlayarak hayatı kolaylaştıran Siemens DE08101 ve DE04101 model iki yeni lavabo tipi ani su ısıtıcısını sundu. Siemens Ev Aletleri’nin iki yeni lavabo ve evye tipi ani su ısıtıcısı, pratik kullanımları ile hayata daha fazla konfor katmak üzere raflardaki yerini aldı. Lavabo, evye kullanımına uygun 220 Volt şebeke gerilimiyle çalışan 3,6 ve 7,2 kW lık 2 farklı modeli satışa sundu.3,6 kW’lık DE04101 model ani su ısıtıcısı direk fişe takılıp çalıştırılabilirken, 7,2 kW lık DE08101 model ise şebeke bağlantısı yapılarak çalıştırılabiliyor. Siemens DE08101 ve DE04101 model lavabo ve evye tipi ani su ısıtıcıları kapalı devre sistemle çalışıyor. Sadece musluk açıldığında elektrik harcadığı için önemli bir enerji tasarrufu sağlıyor.
Samet mobilyaya hayat verir… Tasarımcı Defne Koz imzalı Samet Soft Cover, Alman Tasarım Konseyi tarafından İç Mekan İnovasyon Ödülü’ne layık bulundu. “Mobilyaya hayat verir” mottosuyla geliştirdiği yenilikçi ürünlerini kullanıcılara sunan Türkiye’nin lider mobilya aksesuar markası Samet, Tasarımcı Defne Koz imzasını taşıyan Soft Cover ürünü ile inovasyon ödülü kazandı. Dünyanın önde gelen tasarım organizasyonlarından biri olan Alman Tasarım Konseyi tarafından ikincisi düzenlenen Alman Tasarım Konseyi Ödülleri 2013, bir menteşe çözümü olarak Defne Koz tarafından tasarlanan Samet Soft Cover’ı “İç Mekan İnovasyon” kategorisinde ödüle layık buldu. Samet Genel Müdürü Ufuk Kızıltan, dünya çapında ödüle değer bulunan Soft Cover’ın elde ettiği bu başarıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Global pazarda kartlar yeniden dağılırken Samet olarak inovatif yaklaşımımızla sektördeki yerimizi daha da sağlamlaştırmayı hedefliyor, çalışmalarımızı uluslararası bir Türk markası olma iddiasıyla yürütüyoruz. Tasarımcı Defne Koz’un değerli emekleriyle tasarlanan Soft Cover ile SAMET’in yenilikçi vizyonu, son derece prestijli bir ödülle tescillenmiş oldu” dedi.
114
nalburteknik.com
Mart’13
Nuh Çimento’dan yeni yatırım Nuh Çimento Fabrikası bir yeni yatırıma daha imza attı. Nuh Çimento, 23 milyon TL’lik yeni yatırımıyla kendi elektriğini kendisi üretmeye başladı
H
ereke’de bulunan fabrikaya yapılan yatırımla ilgili fabrikanın sosyal tesislerinde basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısına Nuh Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Atalay Şahinoğlu, Genel Müdür Hayrettin Şener ile Genel Müdür Yardımcısı Muzaffer Kayhan ile basın mensupları katıldı. Nuh Çimento Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Şahinoğlu, yeni yatırımın ardından çok güzel bir açılış merasimi düzenleyeceklerini ancak bu merasim için 120 bin TL gibi bir masraf olacağı için, bu masrafı Uzunçiftlik Diş Hastanesi’ne bağışladıklarını ifade etti. Yeni yatırımla ilgili konuşan Şahinoğlu, şöyle konuştu: “Nuh Çimento’da 14 senedir görevdeyim ve 12 yıldır da yönetim kurulu başkanlığını yapıyorum. Çok önemli yatırımlarımız oldu. Bacalarımızda çıkan havaya atılan sıcak gazların derecesi 300 santigrat derece civarında. Bununla çeşitli yatırımlar yaptık. Bacadan havaya atılan sıcak gazların elektriğe dönüştürülmesini sağladık. Bu bacalarımızdan çıkan gazlarla 18 megavoltluk elektrik üretiyoruz. Bu yatırım için 23 milyon TL gibi bir yatırım yaptık. Saatte 18 megavolt elektrik üreteceğiz. Bizim fabrikamız saatte 55-60 megavolt elektrik kullanıyor. Biz fabrikamızda kömür, doğalgaz ve elektrik kullanıyoruz. Doğalgazı çok az kullanıp, onun yerine kömürü kullanıyoruz.”
“15 MİLYON ELEKTRİK TASARRUFU YAPACAĞIZ” Kömürün yerine geçecek doğalgazı enerji olarak kullanırlarsa para kazanamayacaklarını anlatan Şahinoğlu; “Biz fabrikada senede 45 milyon dolar civarında elektrik parası öderiz. Bu tesis bize havaya attığımız sıcak gazlardan üreteceğimiz elektrikle bu seneden sonra 15 milyon elektrik tasarrufu yapacağız. 20 gün önce bu sistemi kullanmaya başladık şu an 7 buçuk megavolta çıktık. Şubat ortasında 18 megavolta ulaşacağız” dedi.
Mart’13
nalburteknik.com
115
kısa kısa
Su bir başka akıyor… Fark oluşturan tasarımlarıyla banyo modasının öncülüğünü yapan Creavit, yenilikçi ürünleriyle banyolarınızın şıklığını tamamlıyor. Markanın zengin ürün yelpazesi arasında yer alan joystick kumandalı Planet Armatürler özel tasarımları, işlevsel ve pratik kullanımları ile öne çıkıyor. Yaşam kaynağımız olan su, özgün tasarımlı banyo armatürlerinde sanatla buluşuyor. Suyun akışına yön veren armatürler estetik ve şık görünümleriyle banyolarınızın havasını değiştiriyor. Keyif veren banyoların aranan ürünlerinden Creavit armatürlerin yeni “Planet” serisi, özel tasarımlı gövdesi ve zarif kumanda kolu ile armatür modasına yön veriyor. Joystick kumandalı “Planet Armatürler” işlevselliği, pratik ve konforlu kullanımıyla da fark oluşturuyor. Markanın zengin ürün yelpazesinde yer alan Creavit lavabo seçenekleri ile birlikte kullanıldığında banyolarınızda mükemmel bir bütünlük oluşturan Planet Armatürlerin “uzun ve kısa lavabo armatürü” olmak üzere farklı lavabolara yönelik çözümler sunan iki çeşidi bulunuyor.
Kırmızının çekiciliği var… Ronda çanak lavabo ile banyonuzda modernliği ve şıklığı yakalayın. Ronda lavabonun seramik yüzeyi üretiminde kullanılan maddeler sayesinde; çizilme, su emme, termal şok dayanımı ve kimyasal maddelere karşı dirence sahip. Ronda çanak lavabonun beyaz ve kırmızı renkleri bulunuyor. Sır altı üretim teknolojisiyle üretilen Ronda çanak lavabo, uzun yıllar boyunca ilk günkü renk ve parlaklık değerlerini koruyor. 32 cm genişliğinde olan Ronda lavabo 119 TL’lik fiyatıyla Koçtaş mağazalarında satışa sunuluyor.
Muhtar Kent, 3M Yönetim Kurulu’nda… Dünyanın en önemli 10 yöneticisi arasında kabul edilen Muhtar Kent, 3M Yönetim Kurulu’na seçildi. Halen Coca Cola Yönetim Kurulu Başkanlığı ve CEO’luğu görevlerini yürüten Kent, 1 Nisan 2013 tarihinden itibaren 3M’nin Yönetim Kurulu’nda görev alacak. Coca Cola Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Muhtar Kent, 3M’nin Yönetim Kurulu’na seçildi. 1 Nisan 2013 tarihinden itibaren 3M Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev alacak olan Muhtar Kent’in yeni göreviyle ilgili 3M Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Inge G. Thulin şunları söyledi; “Muhtar Kent’in Yönetim Kurulumuza katılmasından dolayı son derece mutluyuz ve büyük memnuniyet duymaktayız. Kendisinin şirketimize çok değerli bir yönetim anlayışı ve deneyim katacağına olan inancımız sonsuz” dedi.
116
nalburteknik.com
Mart’13
ODE’den Global Marka Yolculuğu Yerel bir güçten global bir marka oluşturma yolunda hızla ilerleyen ODE Yalıtım, bayilerini ‘Global Marka Yolculuğumuz’ temalı bayi toplantısında ağırladı ODE Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Türkiye’den dünya çapında marka çıkabilmenin katma değer üreten işlerle mümkün olabileceğini söyledi.
B
ir dünya markası olma yolunda hızla ilerleyen ODE Yalıtım, 15-17 Şubat tarihleri arasında Antalya Kervansaray Otel’de yurtiçi ve yurt dışı bayileri dahil olmak üzere yaklaşık 180 misafirini ‘Global Marka Yolculuğumuz’ temalı toplantıda ağırladı. 16 Şubat Cumartesi sabahı başlayan ve Sunay Akın’ın sunduğu toplantının ilk konuşmacısı ODE Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan’dı. Turan konuşmasında ODE Yalıtım’ın diğer şirketler ile olan farkının yanı sıra global marka olma yolunda neler yaptıklarını ve neler yapacaklarını anlattı. Turan: “Fark oluşturmayan hiçbir marka günümüzde var olamayacaktır. Türkiye’den dünya çapında marka çıkabilmesi de katma değer üreten işlerle mümkün olabilecektir. Biz ODE olarak bu farkı ve katma değeri oluşturmaya devam edeceğiz. 1986 yılında küçük bir dükkanda başlayan yolculuk bugün Türkiye’nin her ilinde ve 57 ülkeye ihracat yaparak sürüyor” dedi. Orhan Turan dünyanın geleceğinin enerji tasarrufu ve verimliliğine bağlı olduğuna da konuşmasında önemli bir yer verdi. Yalıtım konusunda vatandaşlarla yapılan sokak röportajları ve parodilerle renklendirilen toplantının 2. Konuşmacısı ODE Yalıtım Satış ve Pazarlama Koordinatörü Ali Türker’di. Türker’den sonra sahneye ODE Yalıtım Teknik Yalıtım Grup Takım Lideri Semih Gönç ve ardından ODE Yalıtım Pazarlama Direktörü Serkan Burak Çakır gelerek ODE’nin geleceğe yolculuğunu anlattılar.
Mart’13
nalburteknik.com
117
pazarola
Prof. Dr. İsmail KAYA ismail.kaya@gmail.com
Hakîkî zenginlik Türkiye’nin en zenginleri isimler ve rakamlarla açıklandı. İlk yüzdekilerin toplam serveti % 26 artışla, 188 milyar dolara yaklaştı. Bunun % 41’inin halka açık şirketlerden geldiği, borsadaki % 50 yükselişin servet artışındaki en önemli sebeplerden biri olduğu, servetleri milyar doları aşan 28 ailenin ilk beşinin değişmediği bildirildi. İşletmecilikte, bir dönem yönetim organizasyoncuların, seksenli yıllarda da finansçıların sesleri çok çıkmıştı. Anlayışlar birazcık değişse de, zenginliği, kazanılan veya biriktirilen paralar üzerinden değil, üretilen değerler üzerinden ölçmeyi hâlâ öğrenemedik. Dünyada da öyleymiş. Ekonominin çarklarını yağlayan paraların yarısı finansal sektörlerden, yani, servet (varlık) ticaretinden kazanılıyormuş. Bizim memlekette manzara daha bariz. Sayısı belli bir avuç banka, sayısı belirsiz yüzbinlerce firmanın toplamından daha fazla kâr ediyor, zenginliklere zenginlik katıyor. Konunun pazarlamayı ilgilendiren yönü şu ki, paradan para kazanmanın öne çıktığı ülkelerde ve ekonomilerde, insanlara bir değer sunup, emek verip, hizmet edip karşılığında kâr etmeyi öngören pazarlama ve pazarlamacılar finansçılara yenik düşüyor. Dahası finansın ve paranın hizmetinde kalmaya mecbur oluyor, bir türlü asıl yüzünü, asıl asaletini gösteremiyor. Belki de bu yüzden, pazarlama, makbul, sevimli, hoş ve asaletli bir alan olarak görülmüyor.
118
nalburteknik.com
Mart’13
Bizdeki zenginler iç piyasanın ekmeğini yediler. Helal hoş olsun. Ama bunca yıldan sonra bir de bizlere, dünyadaki milyarlarca insana seslenen markalar, firma değerlerini trilyonlar düzeyine çıkarmış global örnekler kazandırabilselerdi, çok hoş olurdu. Dünya vatandaşlarının ceplerinden ve gönüllerinden beslenseler, zenginliklerini, onların koşa koşa, kapış kapış alacakları, bilgi ve teknolojiye dayalı, dünyada ses getiren ürün ve hizmetlerle kazansalar, ne güzel olurdu. Zenginliği dünyalıktan ve paradan para kazanmaktan ibaret sanıyorsak, hakikî zenginliği anlamak da, anlatmak da pek kolay olmuyor elbette. Geçen hafta ahirete göçen, “Türkiye”mizin Enver Abi’si çok büyük işler yaptı, milyonlarca insanın hayatlarına dokundu, engellere rağmen marka bile oldu, ama, zenginler listesine hiç girmedi... Rahmetlinin öyle bir derdi de yoktu... Ama onun zenginliği öyle büyük, öyle erişilmezdi ki... Mekânı cennet olsun! Prof. Dr. İsmail Kaya, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Pazarlama Anabilim Dalı Başkanıdır. Kendisine ismailkaya@gmail.com adresinden ulaşılabilir. Başka yazıları için, http://pazarola.blogspot.com http://pazarlamabitanedir.blogspot.com http://pazarlamazekasi.blogspot.com blogları ziyaret edilebilir.
yorum
M.Ali Özbudun mehmetali.ozbudun@tg.com.tr
Ne olmuştu? Şubat 2001 krizi, bir kere daha gündeme taşındı.?Tartışma programları düzenlendi. Dönemin birinci dereceden sorumluları, her zaman olduğu gibi, susma haklarını kullandı. Peki, Şubat 2001’de ne olmuştu? Kasım 2000’de uç veren sarsıntı, istikrar programının “kur çıpası” ayağının çöktüğünü ortaya koymuştu. Ne yazık ki, anlayamadık, belki de anlamak istemedik. “Kur çıpası” olarak formüle edilen sabit kur rejimini, her şeye rağmen savunmaya çalıştık. Ortaya çıkan likidite kriziyle birlikte dövize yönelen talep: -Döviz rezervlerinde ortaya çıkan kayıplarla -Yüksek gecelik faizlerle -IMF’nin gecikerek, yangından sonra verdiği ek krediyle püskürtülmeye çalışıldı. *** Anlaşıldığı kadarıyla.. IMF ve ekonomi yönetimi, bozuk süte (ülkenin problemli banka ve finans sektörüne) maya çalmıştı. Gala, Şubat 2001’e ertelenmişti. Kriz, 19 Şubat 2001’de Milli Güvenlik Kurulu’nda, devletin zirvesinde ortaya çıkan gerginlikle tetiklendi. Türk Lirası, 19 Şubat 2001 itibariyle, ciddi bir spekülatif atakla karşı karşıya kaldı. Mevcut kur rejiminin sürdürülebilirliğine ilişkin güven bunalımı oluştu.?TL, 22 Şubat 2001’de dalgalanmaya bırakıldı. Aslında, Kasım 2000 kriziyle Şubat 2001, iki ayrı kriz değil, tek krizdi. Kriz, şiddeti ve hasarıyla hafızalara kazındı. ***
120
nalburteknik.com
Mart’13
Neler oldu, neler: -Enflasyon yüzde 80’lere tırmandı, ekonomi yüzde 9.5 küçüldü, yani negatif büyüdü! -Borç stoku, dörde katlandı. Risk primi hızla tırmandı, esasen kısa olan borçlanma vadeleri, daha da daraldı, faizler dudak uçuklatan düzeylere yükseldi. -Banka kesiminin almış olduğu “kur, faiz, likidite ve vade riskleri” realize oldu. Bankacılık sektörü, sermayesini eritti. -Eğitimli iş gücü de dahil olmak üzere, birçok insan, işini kaybetti. Çok ciddi üretim ve istihdam kayıplarıyla tanıştık. *** Kriz, yıllarca halının altına süpürülenleri ortaya dökmek bakımından faydalı bir musibet oldu. Dahası.. -Araçlarını seçmekte özerk bir Merkez Bankası’nı -Başta BDDK ve TMSF olmak üzere, yeniden yapılanan bir dizi özerk kurulu ve Kasım 2002 erken seçimlerini aynı krize borçluyuz. Ne diyelim? Bizimkisi, züğürt tesellisi...
Kanallar, Gondollar ve Festivaller Şehri:
Venedik
D
enizin ortasına kondurulmuş muhteşem yapılardan oluşan ve üzerinden geçen yüzyıllardan etkilenmeden günümüze gelen bu güzel şehir, aynı zamanda tarih boyunca Avrupa’nın en önemli ticaret başkentlerinden biri olmuştur Venedik. Venedikliler, Türklerden ve Araplardan öğrendikleri sayı sistemi ile ticaret aritmetiğini en üst düzeye çıkarmışlar ve bu nedenle bütün Avrupalı tacirler bu aritmetiği öğrenebilmek için Venedik’te açılan birçok okula gelerek eğitim almışlardır. Venedik; Kuzey İtalya’nın doğusunda
124
nalburteknik.com
Mart’13
Adriyatik denizi kıyılarında karaya 4 kilometre uzunluğunda kara ve demir yolu köprüsü ile bağlanan, yaklaşık 118 adacık üzerine kurulu bir ada şehirdir. Venedik’te adacıkları birbirinden ayıran 170 kanal ve birbirine bağlayan 400 köprü bulunur.
GONDOLLAR İLE ULAŞIM Peki, Venedik’te ulaşım nasıl sağlanıyor derseniz; yaya ve gondollarla sağlandığını söyleyebiliriz. Venedik’te araç girişlerine izin yok. Turistik amaçlı olarak genellikle gondollar kullanılıyor. Gondol geleneğinin
Venedik denilince hemen herkesin aklına gelen iki kelime gelir. Kanallar ve gondollar. Dünya üzerinde görebileceğiniz en sihirli mekânlardan biridir. Venedik, insanın görmeden ve içinde yaşayıp o nemli havasını solumadan gözünde canlandırabileceği bir yer değildir
Para birimi: Euro Resmi dil: İtalyanca Konuşulan Diller: Resmi dil İtalyanca. Fakat İngilizce ve Fransızca da kullanılmaktadır. Sıcaklık: Venedik’te ısı sonbahar ve ilkbahar aylarında 15 derece civarındadır. Yaz mevsimi çok sıcak değildir. Kış mevsimi oldukça soğuk geçer. Yüzölçümü: 457 kilometrekare Nüfus: Yaklaşık 393 400 Vize: Schengen vizesi geçerlidir
tarihine inecek olursak; gondolların yüzyıllardır süren bir gelenek olduğunu görürüz. Babadan oğula geçermiş gondolculuk mesleği. O zamanlar ulaşım için kullanılan gondollar bugün tamamen turistlik amaçlarla kullanılıyor. Vaporetto adı verilen küçük vapurcuklar şehri gezmenin diğer bir yoludur. Ayrıca konaklama için merkeze uzak otellerde konaklamanızı öneririz. Merkez ve banliyö arasındaki oteller farkının arasındaki uçurumun en büyük olduğu yerlerden biridir Venedik. Venedik’te gezerken belki dikkatinizi çeker, Grand Canal’da genelde karaya yakın yerlerde suyun üzerinden görünen kazıklar dikilidir. Bunlar, gemiler sığ yerlere/ karaya oturmasın diye kılavuz olarak çakılmış direklermiş. Buraya enteresan bir not düşmekte fayda var. İtalya’da her şehrin bir bayrağı var. Venedik’in de kırmızı üzerine sarı işlemeli bir bayrak. Simgesi de azizleri San Marco’nun simgesi olan kanatlı aslan. İtalya’da gezdiğimiz hemen her yerde, özellikle Venedik’teki tarihi mekanlarda San Marco aslanını görmeniz mümkün. Ha bu arada şehirde kesinlikle korna gürültüsü yok. Korna sesleri yok.
GRAND CANAL Grand Canal (Büyük Kanal) Venedik’e geldiğinizde öncelikli olarak görmeniz gereken, Venedik’in ana caddesidir. Venedik’in karaya bağlandığı noktadan kalkan Vaporetto’lardan birine bindiğinizde sizi, bu harika caddeden sürprizlerle dolu bir rüyaya taşıyacaktır. Evet, Grand kanalda suların üzerinde süzülürken aklınızdan sıkça geçecek bir sorudur bu, acaba rüyada mıyım? Vapurunuz ilerledikçe ne tarafa bakacağınızı şaşırırsınız; bu durumda en iyisi bir gidiş bir de yukarı dönüş turu yapmaktır ki hiçbir şeyi kaçırmayasınız. Öncelikle, Venedik’in kendine has ev mimarisi sizi gülümsetir. Hepsi birbirinden güzel renklere boyanmış suların içinde yüzyıllardır solmayan çiçekler gibidirler ve sanki bunun farkındaymış gibi hepsinin cam içlerinde yine rengarenk çiçekler sizi karşılar. Bir an duraksarsınız bu evlerin kapılarının suya açıldığını fark edince. Grand kanaldan turunuza devam ederken buraya açılan küçük kanalcıkları
Mart’13
nalburteknik.com
125
konusu yemekler oldukça çeşitli ve en iyi kalitededir. Eğer kentte bulunan klasik restoranlardan birini tercih ediyorsanız, St. Mark Meydan’nın bulunduğu alana veya San Marco semtine uğramalısınız. Dorsoduro, çeşitli restoranlarıyla ön plana çıkan kentin en iyi bölümlerindendir.
SON NEFES KÖPRÜSÜ
görürsünüz, bazıları sadece gondolların girebileceği genişliktedir. Yolunuz her iki yakasında kimisi baston şekerler gibi boyanmış kimi de ham kütük kazıklar görürsünüz ki bunlar teknelerin park yerleridir. Sular, gondollar, köprüler derken birden bire karşınıza çıkan San Marco meydanı, katedral, Campanelli, Dükler sarayı ve diğer ihtişamlı binalar Venedik’in bitmeyen güzellikleri olarak kendilerini göstermektedir.
RİALTO KÖPRÜSÜ Venedik kentinin en renkli mekânlarından biridir. Yalnız iki yakayı birbirine bağlamakla kalmaz; aynı zamanda cıvıl cıvıl bir alış veriş mekânıdır. Rialto köprüsünün üzerinde, girişinde ve çıkışında birbirinden güzel cam eşyalar, maskeler, kuklalar, ayakkabı-çanta ve meyve sebzeden tutunda şekerleme ve çöreklere kadar satın alabilecek her şeyi bulabilirsiniz. Bütün bu alışveriş keyfinin ötesinde Rialto köprüsünün üzerinden Grand kanal manzarası ayrı bir güzellik oluşturmaktadır.
DENİZ ÜRÜNLERİ REVAÇTA Venedik, tarih boyunca deniz ürünleriyle yapılan aklınıza gelebilecek her türlü yemeğin ana vatanı olmuştur. Deniz ürünleri alternatiflerindeki zenginliğe şaşıracaksınız. Çünkü şehirdeki bütün restoran ve lokantalarda deniz ürünlerine dayalı menülerden başka bir şey bulmanız pek mümkün değildir. Ancak söz
126
nalburteknik.com
Mart’13
İç Çekişler Köprüsü veya İşkence Köprüsü olarak da anmaktadır. Düklük Sarayı ile Yeni Hapishane arasında kapalı olarak inşa edilmiş bir köprüdür. İsmini muhtemelen buradan cezaevine giden mahkumların Venedik’e son kez bakmasından almıştır.
SAN MARCO MEYDANI San Marco meydanı, Venedik’in turistler ve güvercinler tarafından en çok ziyaret edilen meydanı. San Marco meydanı 175 uzunluğunda, 82 metre genişliğindedir. Meydanın geçmişi 9. yüzyıla dayanmaktadır. O zamanlar meydan düklerin aldıkları kararları açıkladıkları, Markus kilisesinin önündeki küçük bir alandı. Meydan bugünkü konumuna 13. ve 16. yüzyıllar arasındaki çalışmalar sonucunda ulaşmıştır.
HEYECAN UYANDIRAN GİYSİLER Venedik’te bulunan alışveriş merkezleri daha çok Venedik’e özel eşyalar, İtalyan modası ve yöresel el sanatlarıdır. Campo Santo Stefano’da bulunan Fiorella Galerisi sik giyinmek isteyenler için en uygun mekân olarak önerilebilir. Modern giysilerin yoğunlukta olmadığı bu mekanda heyecan uyandıran farklı tasarımlı elbiseler bulabilirsiniz. Calle Larga XXXII Marzo yakınlarında bulunan caddeler, ünlü İtalyan markaların bulunduğu en iyi yerlerdendir. Ruga Ravano ve Calle Seconda dei Saoneri, bulundurdukları mağazalar ve el sanatları dükkanlarıyla ön plana çıkarlar. Pescaria (balık pazarı) ve Rialto pazarları, kentin başlıca pazarları arasında yer almaktadır.