Nalbur Teknik Mart'14

Page 1

Y 覺 l : 11 / S a y 覺 : 1 2 6 / M a r t - M a r c h / F i y a t 覺 : 1 0 T L .












, n e r E i l A n e B .. . m u d l O n u n Mem ilk editör ik Dergisinde şadığım n ek T r u b al N e alırken , ya yazımı kalem z değerli okurlarla heyecanı si . Uzun f duyuyorum nde yi ke n ta ak paylaşm ik birimleri ktörün değiş k sevdiğim zamandır se an ın ardınd ço s Magazin am m al v re gö lunduğu İhla insanların bu nda yeni görev aldım . Grubu’ nü seçerken , avat sektörü d ır h ve e halk r u b Nal irliğin hem d tası’ hem muhab as H ım mi ile ‘Tak Tabi ki arasındaki is etkileri oldu . amın k yü ü b ın am ab b olm eğer verdiğim var mı? si burada çok d ki et ın ın as ı olm el aletleri elektrik ustas . Çocukluğu rak, bu m ru o ıy ak ır la Size b geçmiş biri o üğünü rl ve takımlarla ö it ed in n dergi faktör. sektörde bir ir b i u edic yapmak mutl nler belli, pılması gereke tişaredir. ya ra n so an is Bund önemli olan fakat burada yor? Piyasada kimler, er olu Sektörde nel r? Sektörün beklentileri, ıyo p ya r le rar verip ne iş ere birlikte ka vs… gibi şeyl sektöre duyurmaya , ve ya iyi kamuoyuna lışacağız. Med ça a ay lm u b çözüm

GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ ve TİCARET A.Ş. adına İMTİYAZ SAHİBİ MEHMET SÖZTUTAN

Yıl: 12 Sayı:126 Mart 2014

GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AHMET KIZIL EDİTÖR İSMAİL ÇAKIR ismail.cakir@img.com.tr

şırmayan da hedefini şa kullanıldığın mleri hızlandıran bir ve akılcı çözü yayı sizlerle birlikte med mecradır. Ben a gayretinde olacağım . m n iyi kulla arası az 26. Uluslar ı’na m la aş b r la aş Fuar İşe b yo ve Mutfak Seramik Ban tördeki çok değerli katıldık. Sek katıldığı yoğun olarak iştirakçilerin ar yaptık. Araştırma rmal yurtdışı fuarda araştı k sayıda ilgili acına ço a d n cu u n so ın am retçinin fuar ı gördük. ve yurtiçi ziya ın ığ ad yl sa fayda ulaşmasında ştirdiğimiz röportajlar le Fuarda gerçek ise önümüzdeki sayıda e er el m le ce yımızda ise ve in ceğiz. Mart sa a sektörde re ve r ye iş n ge nd syon konuları alarla görüş boya ve izola rm fi ip h sa e önemli yerler e bulunduk. Başarının alışverişind çtiğini, liştirmeden ge araştırma ge siplerinin önemini ma pren düzenli çalış ğimiz çalışmaları sizlere ve tespit etti nç duyuyoruz. Nisan vi sunmaktan se ında görüşmek üzere, ay

Al i Eren Kalaycı

GRAFİK & TASARIM ERDEM MERMER erdem.mermer@img.com.tr

ABONE İSMAİL ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr

REKLAM MÜDÜRÜ ZÜLKÜF KARADAYI zulkuf.karadayi@img.com.tr

CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL ebru.pekel@img.com.tr

DANIŞMAN EDİTÖR ALİ EREN KALAYCI ali.kalayci@img.com.tr

DIŞ İLİŞKİLER INTERNATIONAL  RELATIONS EXECUTIVE HAKAN KURT hakan.kurt@img.com.tr

ADRES 29 Ekim Caddesi No:23 34197 Yenibosna / İSTANBUL Tel.: 0212 454 25 03 Faks: 0212 454 25 06 www.nalburteknik.com web@img.com.tr

SANAT YÖNETMENİ İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr

MUHASEBE MÜDÜRÜ MÜRSEL GÜRLER muhasebe@img.com.tr

İRTİBAT BÜROLARIMIZ KONYA 0332 238 10 71

Nalbur Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Nalbur Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Nalbur Teknik Dergisi ayda bir yayınlanır.


16 ortaj 2 4 Marshall Özel Röp 6 Röportaj 4 Gata Kimya Özel 2 5 kezi Açildi er M m iti Eğ d gi id R Day’s 6 0 Milwaukee Demo 4 öportaj 7 Tok Ticaret Özel R taj

Bosad Özel Röpor

AKÇANSA...............................9

ERKAN MAKİNA....................87

RENK PLASTİK.....................31

AKTİF ISI..............................85

FOSTER.............................A.K.

SEDA END........................ 6 - 7

ASKAYNAK......................... 4-5

GATA KİMYA.........................45

SEL DIŞ TİCARET......95-97-99

ATEŞ İNŞ..............................41

GEDORE.............................Ö.K.

..........................101-103-105

ATLAS ZIMPARA............. 54-55

GÜLAL.................................65

SELSİL............................... 2-3

AYAN .....................................8

İNDEX............................ 10-11

SOLAREX...........................127

BİG 5...................................91

İNTERMOB.........................125

TEKSAN...............................33

BOSCH......................... 1-Ö.K.İ.

İSKAV.................................126

TÜM PLASTİK................. 39-43

BOSCH.................................23

İŞ KORUMA..........................71

TÜMRAY...............................57

BOYSAN................... 128-A.K.İ.

KALE KİLİT...........................21

TÜRKEL F...........................119

CERMİX...............................15

KANCA.................................63

WIN METAL FUARI..............123

CON-IMEX............................73

KARKİM...............................81

YAKUPOĞLU (YDS)................19

DÜFA...................................13

MAKRO.......................... 89-93

YALE KİLİT..................... 51-83

EMUZER..............................29

ROTA GRUP................ 107-109

YAPI FUARI.........................121

ERATAŞ................................59

................................. 111-113

ZOW..................................115


Konut Satışları Yüzde 76 Oranında Yükseldi! ∂ Yapı-Endüstri Merkezi

tarafından Türk yapı sektörünün yıllık performansına dair en geniş değerlendirmeyi sunan Türk Yapı Sektörü Raporu 2013 yayımlandı. Sektör profesyonellerini uzman konuşmacılarla buluşturan “Türk Yapı Sektörü Analizi ve Yakın Coğrafyalarda Fırsatlar” başlıklı toplantı ile sunulan raporda yapı sektörü; büyüme ivmesi, gayrimenkul sektörü, üretim, tüketim, ihracat ve ithalat büyüklükleri gibi çok çeşitli veri ve etkenler ışığında, önceki yıllarla karşılaştırmalı olarak analiz edildi. Türk Yapı Sektörü Raporu 2013’e göre 2013 yılının ilk dokuz ayında toplam konut satış 862 bin 651 olarak gerçekleşti. 2012 yılının ilk dokuz ayında 488 bin 693 olarak kaydedilen konut satışları ile karşılaştırıldığında yüzde 76 oranında ciddi bir yükselme

12

Nalbur Teknik.com / Mart’14

yaşandığı gözlendi. Yapı dünyasının bilgi merkezi Yapı-Endüstri Merkezi tarafından hazırlanan Türk Yapı Sektörü Raporu 2013 açıklandı. Rapor, Türk yapı sektörünün 2013 yılının ilk üç çeyreğini geniş kapsamlı ve derinlikli analizleri ile değerlendirirken, Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmeler ışığında gelecek beklentilerine ve hedeflerine de yer veriyor. Türk Yapı Sektörü Raporu’nda özellikle 2013 yılında inşaat sektörünün gösterdiği büyüme performansında, kamu inşaat harcamalarındaki sıçramanın üstlendiği rol dikkat çekti. Rapora göre, Türkiye’d e inşaat sektörü 2010 yılında yüzde 18,3 ve 2011 yılında yüzde 11,3 gibi yüksek hızlarla büyüdükten sonra 2012 yılında sadece yüzde 0,6 oranında büyüme gösterdi. Ekonomik yavaşlamaya bağlı olarak inşaat sektörünün

büyüme performansında da önemli bir yavaşlama ortaya çıktı. Ancak 2013 yılında inşaat sektöründeki büyüme özellikle kamu inşaat harcamalarındaki önemli sıçrama ile yeniden hızlandı. 2013 yılının ilk dokuz ayında inşaat sektörü yüzde 7,4 oranında büyüme gösterdi. Aynı dönemde kamu inşaat harcamaları reel olarak yüzde 38,8 oranında büyürken özel sektör inşaat harcamalarının yüzde 3,5 oranında küçülmesi dikkat çekti.

2013’te İnşaat Sektörünü Etkileyen Önemli Gelişmeler Türk Yapı Sektörü Raporu’na göre 2013 yılında inşaat sektörünü doğrudan etkileyen beş önemli gelişmeden biri kamu inşaat harcamalarındaki sıçratmayı oluşturan ve kentsel dönüşüm yasası çıkarıldıktan sonra 2013 yılında fiili uygulamaların artmaya başlaması ile ivme kazanan çoğu



büyük ölçekli olan kamu alt yapı yatırımları oldu. Diğer bir gelişme olan 2B arazilerinin satışları da yasal çerçevesi içinde 2012 yılında gerçekleştirilmişti. Ancak satışlar beklentilerin altında kaldı ve inşaat sektörüne etkisi sınırlı oldu. Rapora göre sektörü etkileyen bir diğer gelişme de yabancılara gayrimenkul satışında mütekabiliyet koşulunu kaldıran yasanın hayata geçirilmesi. Böylece yabancıların gayrimenkul alımları da kademeli olarak artmaya başladı. Konutlardaki KDV uygulamalarındaki belirsizliğin ortadan kalkması da diğer bir etken olarak değerlendirildi. Yüzde 1 KDV oranı olanağından yararlanmak isteyenlerin oluşturduğu ilave bir talep oluştu. Rapora göre ayrıca 2013 yılında konut satışlarında gerçekleşen artış ile birlikte konut üreticileri yeni konut ruhsatları alımlarını artırdılar.

İnşaat sektörünün kullandığı kredilerde büyüme hızlandı

Türk Yapı Sektörü Raporu’na göre

14

Nalbur Teknik.com / Mart’14

2013 yılında inşaat sektöründe, hem nakdi kredilerde, hem de gayri nakdi kredilerde büyüme yeniden hızlandı. 2013 yılının ilk on bir ayında inşaat sektörünün kullandığı nakdi krediler yüzde 42,9, gayri nakdi krediler ise yüzde 32,7 oranında artış gösterdi. İnşaat sektörünün kullandığı nakdi krediler Kasım ayı sonu itibariyle 65 milyar 700 milyon TL’ye ulaştı.

Küresel inşaat harcamaları 2013’te 8 trilyona yaklaştı

Raporda, dünya inşaat sektörünün büyüme performansına dair verilen rakamlara göre ise küresel inşaat sektörü 2009 daralmasının ardından 2010 ve 2011 yıllarını durağan geçirirken, 2012 yılında küresel inşaat harcamalarında yüzde 4 oranında büyüme yaşandı. Dünya inşaat sektöründe 2012 ve 2013 yıllarında toparlanma devam etti. Yıl kapanışına dair tahminlerle 2013 yılında dünya inşaat sektöründeki büyüme oranının 4,5 olarak kaydedileceği ve küresel inşaat harcamalarının da 7 trilyon 850 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor.

“Türk Yapı Sektörü Analizi ve Yakın Coğrafyalarda Fırsatlar” başlıklı toplantıda, Ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel tarafından sunulan raporda sağlanan veriler ışığında, mimarlık hizmetleri veren firmalar için yakın coğrafyaların sunduğu iş ve yatırım fırsatları da YEM Stratejik Pazarlama ve İş Geliştirme Koordinatörü Banu Uçak’ın moderatörlüğündeki oturumda ele alındı., Ekonomi Bakanlığı Serbest Bölgeler, Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Çağrı Köseyener, Öncüoğlu&ACP Mimarlık Şehircilik İcra Kurulu Başkanı, Mimar Enis Öncüoğlu ve Evrenol Architects Kurucu Ortağı, Mimar Mehpare Evrenol gibi alanında uzman isimlerin konuşmacı olarak katıldığı toplantıda cari açığı büyüyen Türkiye’nin yakın coğrafyalarda vereceği mimarlık ve müşavirlik hizmetlerinin katma değeri ele alındı. Ekonomi bakanlığının bu alandaki çalışmaları ve teşvik imkanları konusunda bilgi verilen toplantıda, özellikle mimarlık ofislerinin kurumsallaşmasının gerekliliğinin altı çizildi.



Hedef İlk 3’e Girmek, İhracat 1 Milyar Doları Aştı Türk boya sektörünün hedeflerine ulaşmasında öncülük eden ve alanının tek meslek örgütü olan Boya Sanayicileri Derneği (Bosad) Başkanı Ahmet Faik Bitlis, sektör beklentilerini ve yeni inovasyonları Nalbur Teknik’e anlattı. ∂ Kayıtlı ekonomi içinde temsil

edilen, “Ulusal Boya Sanayi” içindeki katılımcı payı yüzde 80’e ulaşan Bosad, kuruluş sürecini takiben yaptığı etkin çalışmalar ile Türk Boya Sanayisinin gelişimine katkıda bulunuyor. Ulusal boya tüketimini arttırarak, tüketiciye çağdaş ve sağlıklı ürünler sunmak, ülke ekonomine ihracatçı bir sektör konumu kazandırarak, mevcut AB entegrasyon sürecine sektörel bazda katkı yapmayı amaçlıyor.

BOSAD’ın çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?

Bosad (Boya Sanayicileri Derneği) 2003 yılı Temmuz ayında faaliyete geçmiş, boya ve hammaddeleri sektörünün ülkemizdeki tek meslek örgütüdür. Bosad bu süreç içinde 2013 sonu itibarı ile 10 yılını geride bırakmış ve sektörel temsil gücünü 100’e yakın üye ile en üst seviyeye çıkarmıştır. Bugünkü üye profili ile boya ve hammaddeleri sektörümüzün ekonomik faaliyetleri içindeki çok önemli bir bölümünü bünyesinde barındırmaktadır. Bosad 10 yıllık

16

Nalbur Teknik.com / Mart’14


çalışma dönemi içinde sektörün mesleki ve teknik sorunlarını başta bürokratik alanlar olmak üzere yurt içi ve dışındaki ilgili tüm alanlara yönelterek sektörel çözümler üreten etkin bir kuruluş seviyesine ulaşmıştır.

Avrupa’nın 6. büyük üreticisi fakat hedefi ilk 3’e girmek olan Türk boya sanayinin son durumu nedir?

Türk boya sektörü 2013 yıl sonu itibarı ile ulaştığı ekonomik büyüklük ile Avrupa’nın 6. büyük üreticisi olma konumundan hızla bu alandaki ilk 3 içinde yer almak hedefi yönünde gelişimini sürdürmüş ve önemli bir bölgesel üretim merkezi olma yolunda hızla ilerlemektedir. Bu gelişim süreci içinde Türk boya ve hammaddeleri sanayi yıllık ekonomik büyüklük olarak ihracat hariç 2 milyar dolara ulaşmış ve son dönemlerdeki dış ticaretteki gelişmelerle beraber 45 ülkeye yönelmiş ve yıllık 1 milyar doları aşan boya, hammadde ve yapı kimyasalları ihracatı ile önemli bir ihracat gelişimi yaşamıştır.

Yıllık süreçte boya sanayisinde teknolojik yenilikler oldu mu? Olduysa boya sanayisine ne tür etkileri oldu? Son 10 yıllık dönemde Türk boya ve hammadde sanayi yukarıda ifade edildiği üzere bölgesel bir üretim ve çekim merkezi olma hedefi ile ülkemizin ekonomik gelişmesiyle de bağlantılı olarak önemli bir büyüklüğe ulaşmıştır. Son dönemde boya sanayimiz teknolojik yapısını güçlendirmiş ve modern bir üretim ve teknoloji yapısıyla rekabetçi bir sektör olma özelliğini kazanmıştır. Boya sanayimiz gelişmiş ülkelerin mevcut üretim teknolojileriyle yarışır hale gelerek, bu alandaki teknik gelişmeleri de bünyesine alarak çevreci, insan sağlığına değer veren ve katma değeri yüksek ürünlere yönelen gelişim stratejisi içinde faaliyetlerini sürdürmektedir.

Türkiye boya sektörünün ihracat performansından söz eder misiniz?

Boya sanayimiz Bosad’ın ve İKMİB’in

sektörel tespitleri çerçevesinde ele alındığında ihracat alanında, kimya ana sektörünün de bu alandaki gelişmesiyle paralel önemli bir başarı göstermektedir. 2013 yıl sonu itibarı ile boya sektörü, boya, boya hammaddeleri ve yapı kimyasalları olarak toplam 1 milyar 36 milyon dolarlık bir ihracat büyüklüğüne kavuşmuştur.

Sektörün yoğunlaştığı ve hedeflediği pazarlar konusunda başarı ve başarısızlıktan bahsedebilir miyiz?

Sektörümüzün ihracat alanındaki başarısı dikkate alındığında bugün 2013 sonu itibarı ile 45 ülkeye ulaşan bir pazar portföyü ile ihracatını sürdürdüğü söylenebilir. Bu kapsamda ihracat pazarları açısından ilk planda Türkiye’nin yakın coğrafi pazarları öne çıkmakta olup, Orta Doğu, Balkanlar, Türki Cumhuriyetler, Doğu Avrupa, Kuzey ve Orta Afrika çerçevesinde ihracatın geliştirilme süreci devam etmektedir. İlgili pazarlarda sektörümüzün üretim teknolojisi ve ürün kalitesiyle önemli başarılar kazandığını görmekteyiz.

Sektör de son kullanıcıya ulaşma da, lojistik konusunda yenilikler söz konusu. Etkilerini anlatabilir misiniz? Boya ve hammaddeleri sanayimiz ülkemizin gelişen ekonomik ve ticari hayatı dikkate alındığında çok geniş ve yoğun bir pazar dağıtım sistemine sahip olup, gıda sektöründen sonra önemli bir pazar dağıtım ağına sahiptir. Boya ürünleri Türkiye’de yaklaşık 25-30 bin noktaya dağıtılmaktadır. Bu alanda son dönemde yeni gelişen lojistik sistemlerinin de devreye girmesiyle çok daha etkin ve hızlı dağıtım kanalına ulaşmıştır.

Türk boya sektörünün Dünya da söz sahibi olması için neler yapması gerekiyor?

Türk boya sektörünün dünyada önemli bir yere gelebilmesi için ilk safhada, başta marka ve dağıtım kanalları olmak üzere dış pazarlara yatırımı

Bosad Başkanı Ahmet Faik Bitlis

yapması gerekmektedir. Çoğu zaman da başarı için yerel üretim de gerekli olabilmektedir. Unutmayalım ki, dünya pazarında söz sahibi ülkeler için bu alanlara ve inovasyona yatırımları bu konuda başarı şartı olmuştur.

Büyük projelerin hayata geçmesi sektörü hareketlendirir mi?

Türkiye’de son dönemde kamu sektörü kaynaklı büyük projelerin hayata geçmesi yanında özel sektör kaynaklı da birçok projenin oluştuğunu görmekteyiz. İnşaat sektörüne yapılan yeni yatırımların inşaat boyalarına katkısı sınırlı olmaktadır, çünkü inşaat boyalarının büyük çoğunlukla kullanıldığı alan mevcut bina stoklarının boyanmasıdır. Ayrıca mevcut binalara uygulanan ısı izolasyonu uygulamalarının inşaat boyaları tüketimine olumlu katkısı olmaktadır. Sanayi boyaları alanına baktığımızda ise, imalat sanayi odaklı birçok büyük projenin ve alt yapı yatırımlarının boya sanayimizin bu alt grubuna önemli katkısı olduğunu görmekteyiz.


Akçansa’nın iki ürünü ‘Çevre Etiketi’ ile piyasada Akçansa, çevreci ürünü Safkan Çimento için ‘Çevre Etiketi’ almaya hak kazandı ∂ Sürdürülebilirlik anlayışıyla yapı malzemeleri sektöründe lider ve öncü rol üstlenen Akçansa, Türkiye’d e en yaygın kullanılan çimento tipi olan CEM I 42.5R ve birçok prestijli projede tercih edilen çevreci ürünü Safkan Çimento için ‘Çevre Etiketi’ almaya hak kazandı. Akçansa, sürdürülebilirlik ve çevre politikasının bir sonucu olan bu gelişmeyi, ilk kez Swissotel’d e gerçekleşen Yeşil Binalar Zirvesi’nde duyurdu. Alman İnşaat ve Çevre Kurumu IBU tarafından verilen Çevre Etiketi, ürünlerin tüm yaşam döngüsündeki çevre performansını gösteren bir beyan olarak kabul ediliyor.

18

Nalbur Teknik.com / Mart’14

Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa, ürünlerin tüm yaşam döngüsündeki çevre performansını gösteren uluslararası bir sembol olan Çevre Etiketi’ni almaya hak kazanarak, sürdürülebilirlik ve çevre politikasının altını bir kez daha çizdi. Akçansa, Türkiye’d e köprü, baraj, konut, altyapı gibi projelerde sıkça kullanılan çimento tipi CEM I 42.5R ve birçok prestijli projede tercih edilen inovatif ürünü ‘Safkan Çimento’yu, bundan böyle Alman İnşaat ve Çevre Kurumu IBU tarafından verilen Çevre Etiketi ile pazara sunacak. Çevre Etiketi, ürünlerin tüm yaşam döngüsündeki çevre performansını gösteren bir beyan olarak kabul

ediliyor. Sürdürülebilirlik anlayışıyla çimento sektöründe liderlik rolü üstlenen ve sektörde ilk sürdürülebilirlik raporlaması yapan şirket olan Akçansa, Çevre Etiketi ile ürünlerinin çevre performansını bütünsel bir yaklaşımla şeffaflık politikası kapsamında ortaya koydu. Yeşil Bina Zirvesi’nde ÇEDBİK’in sürdürülebilirliğe olan katkılarından dolayı teşekkür ödülü takdim ettiği Akçansa’nın, sürdürülebilirlik ve çevre politikasının bir sonucu olan bu gelişme, ilk kez şirketin sponsorluğuyla 21-22 Şubat’ta Swissotel’d e gerçekleşen Yeşil Binalar Zirvesi’nde kamuoyuna duyuruldu.



Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik “Aile(m) Şirket(im) Arasındaki Kritik Dengeyi Yönetmek” Paneli Duayen Sanayici Necmettin Bitlis, Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirliği Anlattı Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Bitlis

∂ Boya, kimya, tarım, tekstil,

inşaat ve lojistik (liman işletmeciliği) olmak üzere altı farklı sektörde faaliyet gösteren Polisan Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı, Duayen Sanayici Necmettin Bitlis, Türkiye’d eki işletmelerin yüzde 95’ini oluşturan aile şirketlerinin hayatta kalmalarının, kurumsallaşmalarına bağlı olduğunu belirterek, “Kurumların ömürleri iyi organize edilirlerse imparatorluklardan bile uzun sürebilir” dedi. Aile İşletmeleri Derneği’nce (TAİDER), Kocaeli Sanayi Odası (KSO) desteğiyle düzenlenen, “Aile(m) ve Şirket(im) Arasındaki Kritik Dengeyi Yönetmek” konulu panel, 27 Şubat 2014 Perşembe günü yapıldı. Kocaeli Sanayi Odası Toplantı Salonu’ndaki panelde konuşan Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Bitlis, bu yıl 50. kuruluş yıldönümünü kutlayan Polisan Holding’in, boya, kimya, tarım, tekstil, inşaat ve lojistik (liman işletmeciliği) olmak üzere altı farklı sektörde faaliyet gösterdiğini hatırlattı. 1920’li yıllarda Malatya’d a ailesinin başlattığı kumaş ticareti girişiminin, bugün çatısında 9 iştirak şirketi ve 1370 çalışanı ile Türkiye’nin öncü ve güçlü holding şirketleri arasında yerini aldığını belirten Necmettin Bitlis, tecrübe ve geleneklerden beslenen aile işletmesinin uzun yıllar boyunca sürdürülebilir bir geleceğe sahip olarak devamlılığının sağlanması

20

Nalbur Teknik.com / Mart’14

için çalıştıklarını ifade etti. Necmettin Bitlis, “Türkiye’d eki işletmelerin yüzde 95’ini meydana getirmelerinden dolayı ülke ekonomisinde önemli bir yere sahip olan aile şirketlerinin hayatta kalmaları kurumsallaşmalarına bağlıdır. Kurumların ömürleri iyi organize edilirlerse imparatorluklardan bile uzun sürebilir. Kurumsallaşma, şirketin kişilerden bağımsız bir sistem haline gelmesidir. Aile üyelerinin şirkete değil de, şirketin aile üyelerine hizmet etmeye başlaması şirketin tehlikede olduğunun bir işaretidir. Bu durumda yapılacak iş profesyonel yönetim anlayışına geçmektir” dedi. Şirketleri, hem güvenli, sağlam finansal yapılara sahip, başarılı, rekabetçi işletmeler haline getirebilmek, hem de şeffaf hesap verme yeterliliğine sahip, kurumsal yönetim ilkelerini hayata geçirmiş, kalıcı bir şekilde kurumsallaşmayı güvence altına almış varlıklar haline getirebilmenin yolunun sermaye piyasalarına açılmasından geçtiğini gördüklerini belirten Necmettin Bitlis, Polisan’ın, aile şirketi yapısını kurumsallaşmaya götürmek ve hissedarları günlük operasyonların dışında tutmak için Borsa İstanbul’a açıldıklarını anlattı. Polisan’ın kuruluş ilkesi olarak sürekli gelişimi benimsediğini belirten Necmettin Bitlis, önümüzdeki dönemde de yurt içi ve yurt dışında yatırımlarını sürdüreceklerini ve Türk Kimya sektörünün öncü kuruluşlarından biri olmaya devam edeceklerini belirtti.



Filli Boya ve Ümit Ünal’dan, yenilikçi Dünya’nın renkleri Renk trendlerinin öncüsü Filli Boya ve moda, stil danışmanı Ümit Ünal, Coloration koleksiyonu renkleriyle yaşam alanlarına rehberlik etmeye devam ediyor ∂ Filli Boya, yeni bir döneme

girdiğimiz bu günlerde Coloration koleksiyonu ile 2014 renklerine dikkat çekiyor. Uluslararası Renk Komisyonu’nun (ICC) Türkiye temsilcisi moda ve stil dünyasının önemli ismi Ümit Ünal ve Filli Boya Coloration koleksiyonuyla düşünsel, pozitif ve yaratıcı iki renk ile mekanlara yenilik getiriyor. Filli Boya, Ümit Ünal’ın “pozitif kum” ve “yaratıcı buz” tonlarında önermelerde bulunarak belirlediği bu özel renk seçimlerini mekânlarla buluşturuyor. Ünal; renkleri belirlerken kişilerin beğeni ve zevkleri kadar, özel ve dekoratif yaşam ihtiyaçlarını da göz önüne aldığını belirtiyor. Bu seçimler,

22

Nalbur Teknik.com / Mart’14

görmekten hoşlandığımız doğanın renklerini hayatımızın içine alıp bize yeni duygular keşfettirecek yaşam alanlarına imza atıyor.

Yeni Dönemin Renkleri ‘R U T İ L’ ve ‘F O N E M’

Ümit Ünal’ın düşünsel derinliği olan yaratıcı renkler olarak tanımladığı Coloration serisinin Wabi konseptinden RUTİL ve Filafil konseptinden FONEM renkleri; temiz ve pozitif yaşam alanlarına çağrışım yapıyor. Uluslararası Renk Komisyonu’nun (ICC) Türkiye temsilcisi ve Trendsetter kimliğiyle de ön plana çıkan Ümit Ünal bu iki renk için:“ Yüreğiniz, gözleriniz hayata açıkken, mekanlarınız

da açık olsun. Açık iki renk, pozitif ve yaratıcı bir yaşam için tasarlandı aslında. Yeni bir dönemi, doğal iki renkle işaret ediyoruz. Kum tonlarından Rutil ve buz tonlarından Fonem rengi iki özel seçenek. Rutil rengi, Wabi konseptiyle yorgun olmayan bir yeryüzü imgesine işaret ederken, içimizden yeni derinlikli enerjiler dağılacak evrene. Fonem, Filafil konseptine ait en özel renklerden. Yeni vereceğimiz tüm kararlara fon oluşturuyor. İkisi de pozitif, ikisi de yenilikçi ve düşsel. Rutil ve Fonem yeni renklerimiz; evrenin içinde, evrenin bir parçası olduğumuzu hatırlatan.” Diyerek, kişisel tavırların dokularla bir araya geleceğine işaret ediyor.



59 Yıllık Tecrübe=İstikrarlı Başarı

‘Marshall Boya’

Türkiye’de Marshall markası ile küresel teknoloji ve tecrübelerle geliştirilmiş ürün ve renk hizmetleri ile hayata renk katan AkzoNobel, Dünyanın en büyük küresel boya ve kaplamalar şirketi ve özel kimyasalların ana üreticisi. Marshall Boya Pazarlama İletişimi Müdürü Betül Değirmenci

∂ Nalbur Teknik Dergisi olarak,

Marshall Boya Pazarlama İletişimi Müdürü Betül Değirmenci ile Global Fortune 500 Şirketleri arasında yer alan ve sürdürülebilirlik alanında sürekli olarak lider konumda sınıflandırılan AkzoNobel’in boya ile ilgili yeniliklerini ve istikrarlı başarının sırlarını konuştuk.

Marshall boyanın yeni çalışmaları ve ürün gamı hakkında bilgiler verebilir misiniz?

“Renklendir Hayatı” sloganıyla gri ve kasvetli alanları yaşam dolu alanlara

24

Nalbur Teknik.com / Mart’14

dönüştürmek için insanlara bir damla boya ile ilham veren Marshall olarak, yenilikçi yaklaşımla hep daha iyiyi sunma gayreti içindeyiz. Bu yönde ürün ve renk yelpazemizi yeni teknolojilerle sürekli geliştiriyoruz. Sektördeki tüm kullanıcılara geniş ve kaliteli bir ürün gamı sunuyoruz. Atmosfere verilen organik uçucu madde miktar (VOC) oranı Avrupa Birliği normlarının da altında olan Marshall su bazlı ürünleri sayesinde hem çevre hem de insan sağlığını gözetiyoruz. Ayrıca solvent bazlı ve kullanıcılarımızın “yağlı boya” şeklinde tanımladığı tüm sentetik

ürünlerimiz kurşunsuz olma özelliği taşıyor. Thermo’s Isı Yalıtım Sistemimiz de ülke ekonomisi ve çevre açısından önem taşıyor. Ürünümüz mekanlarda dış cephe yalıtımı sayesinde yüzde 55 oranında ısı tasarrufu sağlayabiliyor. Cuprinol markası ile pazarda yer alan ahşap bakım ve verniklerimiz, ahşabın ömrünü uzattığı gibi, ürünlerimiz 5 yıl garanti kapsamında bulunuyor. Metalin uzun yıllar paslanmasını önleyen ve hatta paslanmış metallerin üzerine direkt olarak sürülerek onları yenileyen boyamız Hammerite, kullanıcıların üç aşamada ve üç ürünle ancak elde edebildiği sıradan metal boyaları yerine, tek ürünle altı yıllık bir paslanmazlık garantisi sağlıyor. 2010 itibariyle Marshall Osmanlı Renkleri ile farklılaşma yolunda büyük bir çıkış yaptık. Lokum, Akide, Şerbet ve Kahve’den oluşan iç cephe koleksiyonumuz ve dış cephe çarşılar koleksiyonumuz çok büyük ses getirdi. Boya işini zahmet olmaktan çıkarıp, keyif haline getiren ürün serimiz Marshall Silikonlu Özel Mat ve Silikonlu İpek Mat, sahip olduğu eşsiz özellikleriyle tüketicilerimize büyük kolaylık sunuyor. Boyalarımız rahatça sürülüyor, yüksek kapatıcılık özelliği ile çok koyu renklerden, açık tonlara kolayca dönülebilmesini sağlıyor. Çabuk kuruduğundan eve yerleşmek için günlerce hatta bazen haftalarca boyanın kurumasını beklemek gerekmiyor. Ürün gamımızda ayrıca içerdiği gümüş iyonlarıyla ortamda hijyen sağlayan, Gümüş İyonlu Hijyen ve dış cepheleri adeta bir kalkan gibi koruyan Masterpro Ailesi bulunuyor.


Marshall boya başarısının ardındaki çalışma prensipleri nelerdir?

Marshall Türkiye’nin bir numaralı ve sektörünün en beğenilen boya markası, aynı zamanda dünyanın en büyük küresel boya ve kaplama şirketi AkzoNobel’in markalarından biri. Türkiye pazarında 59 yıllık güçlü geçmişe sahibiz. Başarımızda rol üstlenen faktörler arasında, tüketicilerimizin gözünde bir boya markası olmanın ötesinde duygusal bir bağ kurdukları, hayatlarının tam içinde, dünyalarına anlam ve değer katan bir marka olarak konumlanmamız yer alıyor. “Renklendir Hayatı” sloganıyla insanlara, gri ve kasvetli alanları yaşam dolu alanlara dönüştürmeleri için ilham veriyoruz. Renklere olan tutkumuz ile kaliteli ve geniş ürün yelpazemizin yanı sıra hizmetlerimizle de tüketicilerimize kolaylık sağlıyoruz. Kullanımı kolay mobil uygulamalarımız ve online hizmetlerimiz ile tüketicilerimize anında renk danışmanlığı hizmeti veriyor, renk kullanımlarını cesaretlendirmek için trend renk koleksiyonları ve dekorasyon fikirleri sunuyoruz. Marshall Anında Renk Makineleri ile tüketicilerimize, hayallerindeki tüm renkleri kullanarak, ev dekorasyonlarını mükemmel tonlar ile tamamlama imkanı sunuyoruz. Tüketicilerimiz Marshall boyalarının sunduğu onlarca çeşit hazır rengi tercih edebildikleri gibi binlerce farklı renk oluşturabiliyor. 2010 yılından bu yana yürüttüğümüz Marshall Renk Hareketi projemiz ile renklerin insan hayatı üzerindeki olumlu etkisini ve değişimin gücünü hep birlikte yaşıyoruz. Gri ve kasvetli alanların renklerle nasıl yaşanılası alanlara dönüştüğüne birlikte şahit oluyoruz. Uzun yıllardır devam eden ve son beş yılda büyük yatırım yaptığımız tüm bu çalışmalar markamıza başarı ve sektörde güçlü bir konum kazandırıyor.


Bayilerinize yönelik çalışmalara ve usta eğitimlerine önem veriyorsunuz. Avantajlarından bahseder misiniz?

Boya ustalarının eğitimi ve semineri programımız bu yıl da devam ediyor. 12. yılına giren eğitimlerimiz gerek ürünlerimizden en iyi sonucun alınması gerekse sektörümüzdeki iş gücü kalitesinin geliştirilmesi açısından önem taşıyor. Hayata daha çok renk katabilmek yolunda attığımız en önemli adımlardan biri olan boya ustalarının eğitimi ve semineri programında sektördeki yenilikler ve yeni çıkan ürünleri anlatıyoruz. Eğitimler ustalara, ihtiyaca uygun ürünlerle tüketicilere, doğru bilgi ve çözümler sunmaları için destek sağlıyor. İş güvenliği ve sağlığı konularında verilen bilgiler ustaların, iş kazaları konusunda daha bilinçli ve dikkatli olmalarına katkıda bulunuyor. Bu yıl da eğitimlerde ustalara ürün uygulama ve boyada son trendler gibi konularda eğitimler verilecek. Ayrıca ustalara ürünlerin farklılıkları ve avantajları anlatılacak, silikonlu özel mat boya ile tavan boyası tanıtımı ve uygulaması gerçekleştirilecek. Marshall ürün gruplarından Hammerite metal boya ve Cuprinol ahşap boya da eğitimlerin konuları arasında yer alıyor. Eğitimlerde Renk bilgisi ile Marshall ClubCard yenilikleri ve avantajlarına da değinilecek. Bugüne kadar düzenlediğimiz eğitimlerde 120 bin ustaya ulaştık. Eğitimlerimize katılan ustaların bize ilettikleri olumlu geri bildirimlerden çok mutluyuz. Katılımcılarımızdan sık sık Marshall ürünlerinden ve eğitimlerden ne kadar memnun olduklarını duyuyoruz. 2014 yılında boya ustalarının eğitimi ve semineri programı kapsamında, Mayıs ayı sonuna kadar tüm Türkiye’de 59 ili dolaşacak, 14 bin ustaya ulaşacağız. 6 bin usta da Marshall bayilerinde uygulamalı eğitimlere katılacak. Böylelikle 2014 yılı içinde toplam 20 bin usta eğitimlerimize katılmış olacak.

26

Nalbur Teknik.com / Mart’14


2014 trend renkleri nelerdir? Osmanlı Renkleri başlığında sunduğunuz ürünler, son tüketici tarafından nasıl yorumlandı?

Yılın Renk Trendleri ve Renk Paleti’ni içeren 2014 kataloğumuz da Yılın Rengi Okyanus Yeşili oldu. Bu renk, Uluslararası Renk Akımları ColourFutures™ Araştırması kapsamında belirlendi. Yılın rengi, içinde yaşadığımız ve etkilendiğimiz ortam içinde aslında eksikliğini hissettiğimiz, ruhumuzu besleyecek, iyi hissettirecek ve dengeleyecek renk olarak, duygularımızın bizi yönelttiği renk. Okyanus Yeşili ilhamını karşı karşıya olduğumuz Yeni Dünya’ya uyumu ifade eden, yılın teması potansiyeli ortaya çıkarmaktan alıyor. Bu tema, kim olduğumuzu anlayarak, elimizdekilere yeniden bakarak bizleri çevreleyen potansiyeli ortaya çıkarabileceğimizi vurguluyor. Sofistike, dengeli, çok yönlü ve huzurlu bir renk olan Okyanus Yeşili, ruhumuzun derinliklerine işleyerek içimizde barındırdığımız potansiyeli en doğru şekilde kullanmamıza yardım ediyor. Yeşilin doğal uyumuyla mavinin dinginliğini mükemmel bir şekilde birleştiren Okyanus Yeşili, turkuazdan daha derin ve daha sofistike. Karakteristik ve çok yönlü bir renk olan Okyanus Yeşili, farklı renk kombinasyonları ile güçlü bir uyum gösteriyor. Renk çemberi üzerinde mercan renginin karşısında bulunan bu renk, yumuşak pembemsi tonlar ve sıcak toprak sarısıyla hoş bir uyum sağlıyor. Sofistike bir görünüm için mavinin diğer tonları ile de kombine edilebiliyor. Ayrıca Okyanus Yeşili üzerine indigo veya lacivert tonlama kullanımlarıyla serin, dinamik, davetkar bir okyanus hissi oluşturmak mümkün. İçimizdeki potansiyeli ortaya çıkarma, kendimizi ve çevremizi daha iyi anlama ve hissetme temasından yola çıkarak 5 ana renk grubu altında ihtiyacımız olan motivasyonu elde edebiliyoruz. Mütevazi, modern, abartısız ve içe dönük tasarımdan hareketle pudralı bejler ve buğulu tonlar “Sessiz Devrim” renk paletinde birleşiyor. Analitik bakış açısıyla oluşturulan, daha maskülen “Ölçülebilen Fayda” renk paletinde sıva ve tuğlanın sofistike tonları bir arada bulunuyor. “Kent Halkı” renk paletinde

köklere dönüş ve geçmişi takdir etme duygusu ile folklorik renkler, toprak sarısı, petrol mavisi, otantik ipeksi tonlar buluşuyor. Parlak köpüksü, zarif ve dumanlı tonların oluşturduğu “Gizli Bahçe” ve harekete geçiren, enerjik, interaktif, canlı renklerin en güzel tonlarının bir araya geldiği “Şimdi Yap!” renk paletleri ruhumuzu besliyor. 2010 yılında Marshall Osmanlı Renkleri ile farklılaşma yolunda büyük bir çıkış yaptık. Lokum, Akide, Şerbet ve Kahve’den oluşan İç Cephe Koleksiyonumuz ve Dış Cephe Çarşılar Koleksiyonumuz kısa zamanda ilgi odağı oldu ve sektörümüzde ayrıcalıklı bir yer edinmeyi başardı.

2014 yılı beklentileriniz nelerdir? Türkiye’de boya sektörünün gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye boya sektörü son on yıldır güçlü büyüme performansını koruyor. Özellikle ekonomik kalkınmaya bağlı olarak hane başına düşen gelir seviyesinin yükselmesi, nüfus artışı ve inşaat, sanayi sektörlerindeki olumlu gelişmeler boya sektörünün büyüme ivmesine destek sağlıyor. Bununla birlikte ülkemizde kişi başına düşen boya tüketim miktarı halen gelişmiş ülkeler seviyesinin çok gerisinde bulunuyor. Türkiye’de kişi başı tüketim 10 kilogram dolayında iken gelişmiş ülkelerde bu oran Türkiye’nin 2,5 -3 katına ulaşıyor. AkzoNobel Marshall olarak gerek tüketici gerekse sektör içerisinde yürüttüğümüz çalışmalar boya tüketimi konusunda bilinçlenmeye, dolayısıyla kişi başı tüketim miktarının artmasına önemli

bir katkıda bulunuyor. Avrupa’da iki, ülkemizde beş yıl olan boya yenileme süresi, son dönemde yaptığımız çalışmaların da önemli etkisi ve katkısı ile üç buçuk yıla indi. Çabuk kuruyan, kolay sürülen ve temizlenen, kokusuz, yüksek kapatıcılık özellikli ürünlerimiz sayesinde artık boyama işi haftalarca sürmüyor. O nedenle tüketicilerimiz daha sık boya yapmaya en önemlisi de, boyayı en kolay ve en etkili dekorasyon malzemesi olarak kullanmaya başladı. İnsanlara, beklentilerini karşılayan yenilikçi ürün teknolojileri sundukça ve renkler konusunda daha cesur olmaları için ilham verdikçe boya yenileme süresi kısalmaya devam edecek, sektörümüz gelişmesini sürdürecek. Biz de başarılı geçen 2013 yılının ardından 2014’te de uzun soluklu proje ve çalışmalarımızı sürdürecek, yeni renk trendleri, katma değerli hizmetler ve yenilikçi ürünlerimizle insanların hayatına renk katmaya devam edeceğiz.

Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?

Biz rengin dönüştürücü gücüne inanan bir markayız ve rengin dekorasyonda kullanımı ile ilgili uzun yıllara dayalı profesyonel çalışmalarımızla ve yüksek ürün kalitesiyle yaşam alanlarına farklı bir konfor anlayışı taşıyoruz. Dekorasyonumuzda köklü değişiklikler yapmamıza yardımcı olacak yeni renk servislerimiz bu yıl içinde tüketicilerimizle buluşturulacak. Amacımız, tüketicilerimizin diledikleri zaman, diledikleri anda yaşam alanlarında kolaylıkla, güçlü ve renkli değişimlerle tecrübe yaşamalarını sağlamak.


Yatırımın liderleri İstanbul’da buluşuyor ∂ Körfez sermayesinin uluslararası yatırım fonları

ve yatırımcıları “İstanbul Uluslararası Yatırım Zirvesi”nde bir araya gelecek. İstanbul Yatırım Derneği ve Ortadoğu Ekonomi Platformu’nca düzenlenen zirve, 10-11 Nisan 2014’te Shangri la Bosphorus’ta gerçekleştirilecek. Zirve, yatırımcılar ve yatırım yaptırmak isteyenler için oluşturulan ikili görüşme platformu ile bir ilke de imza atacak. Siyaset ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin katılımıyla gerçekleşecek zirvede, Kuveyt, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), merkezi fonların yöneticileri ve bölgenin en büyük yatırımcıları İstanbul’d a buluşacak.

28

Nalbur Teknik.com / Mart’14

“Enerji” ve “İnşaat” ana başlıkları altında, Körfez sermayesine, büyük ilgi duyduğu Türkiye’d eki yatırım fırsatlarını görüşme olanağı sunacak zirve ayrıca, oluşturulan ikili görüşme platformlarıyla, katılan yatırımcılara doğrudan yatırım yapma imkanı sağlayacak. Zirvenin ilk gününde “Mega Projeler ve İnşaat” başlığı altında, “Mega projelerin finansmanı”, “Türkiye’d e yatırım ortamı”, “Yatırımcılara sağlanan avantajlar”, “Bölgesel proje tanıtımları”nı tartışacak olan yatırımcılar, ikinci gün “Enerji ve Enerji Transferi” başlığı altında, “Enerji ve finansmanı”, “Enerji transferi ve yenilenebilir enerji”, “Alternatif enerji modelleri” konularını görüşecek.



Türkiye ısı yalıtım kalınlığında Avrupa Birliği’nin gerisinde Binalarda ısıtma ve soğutma için Avrupa’nın 10 katı kadar enerji tüketiyoruz düzeyde olduğunu belirten Eruslu, “Yalıtım ürünlerinin çeşitliliği ve kullanım detayları konusunda ülkemiz son derece ileri olmasına rağmen yalıtım kalınlıklarının yetersiz olması nedeniyle yapılan yatırımlar yeterli etkiyi yapmıyor.

∂ XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri

Derneği Başkanı Emrullah Eruslu, “Avrupa’da binalarda enerji verimliliği hedeflerini tutturabilmek için yaklaşık ortalama 10-15 cm kalınlığında levhalar ile ısı yalıtımı yapılması zorunda iken, Türkiye’de ortalama 4-5 cm ısı yalıtımı için yeterli olduğu düşünülüyor. Binalarda ısıtma ve soğutma için Avrupa’nın 10 katı kadar enerji tüketiyoruz.” dedi. XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Başkanı Emrullah Eruslu ve dernek yönetim kurulunun katılımlarıyla gerçekleşen basın sohbet yemeğinde, Türkiye’nin yalıtım haritası, sektördeki son gelişmeler ve derneğin 2014 yılı beklentileri açıklandı. XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Başkanı Emrullah Eruslu, “Enerjisinin yüzde 75’ini ithal eden ülke olarak artan enerji ihtiyacının karşılanması ne kadar önemli ise de tasarruf yolu ile kazanılacak potansiyel enerji miktarı bir o kadar önemli.

30

Nalbur Teknik.com / Mart’14

Ülkemizde yalıtımsız binaların sayısı 15 milyondan fazla, bu da mevcut binaların yüzde 85’inin yalıtımsız olduğu anlamına geliyor. Yalıtımsız binalar yüzünden enerjimizi boşa harcıyoruz ve her yıl bunun ülke ekonomisine bedeli 10 milyar doları buluyor. Binalarda enerji kaybını ısı yalıtımı uygulamaları ile yüzde 50 azaltmak mümkün. Yalıtım levhasının kalınlığı arttıkça enerji verimliliği de o oranda artıyor” dedi. Türk Standartları Enstitüsü’nün mevcut yönetmeliğinde yer alan TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı’ndaki sınır değerlerin, hesaplamalar sonucu binanın enerji verimliliği için yeterli ısı yalıtım kalınlığı sağlayamadığını belirten Eruslu, Türkiye’deki ısı yalıtım standartlarının mevcut hali ile AB’nin gerisinde olduğunu söyledi.

Avrupa’nın 10 katı kadar enerji tüketiyoruz

Avrupa Birliği ülkelerinin yalıtım konusunda Türkiye’den daha iyi

Yalıtım levhası kalınlığı ülkemizde bölgelere göre değişmekle birlikte ortalama 4–5 santimetre olarak öngörülürken, Avrupa ülkelerinde bu değer 15–20 santimetre kalınlığa kadar çıkabiliyor. Isı yalıtımı konusunda Avrupa ülkelerinin çok gerisindeyiz. Isınmak için Avrupa ülkelerinin yaklaşık 10 katı kadar enerji tüketiyoruz. Ülkemizde ısı yalıtımı olmayan binaların metrekare başına yıllık enerji tüketimi 300-350 kwh arasında, yalıtımlı binalarda ise 120 kwh civarında. Hatta Avrupa ülkelerinde 2020’ye kadar tüm binaların Pasif Ev, yani yıllık enerji tüketimi 15 kwh/m2’in altında olan binalar haline dönüşmesi hedefleri yasalaşıyor. Biz de ise hazırlığı yapılan yeni yönetmelik değişiklikleri ile yalıtım levhası kalınlıkları nerdeyse inceltiliyor” uyarısı yaptı. Eruslu, “Türkiye olarak Avrupa Birliği ülkeleri gibi enerjimizi verimli kullanmak için ilk hedefimiz ülkemizde yalıtımsız binanın kalmaması olmalı. Bunun için önümüzde kentsel dönüşüm gibi, bu konuda ciddi tedbirleri almaya fırsat verecek çok etkin bir hareket de var. Yalıtımsız bir bina yılda 300-350 kwh/



m2 enerji tüketirken, ülkemizdeki mevcut TS 825’e uygun inşa edilmiş ve yalıtımı yapılmış bir bina yılda 100-120 kwh/m2 seviyelerinde enerji tüketimi hedefleniyor. Avrupa yılda 15 kwh/m2’nin altında enerji tüketen Pasif Ev’ler için mevzuat düzenlemelerini tamamladı. Bizim ülkemiz için de binalarda enerji tüketimi sınırlandırılmalı, ısı yalıtım uygulamaları ile desteklenerek, yılda 15 kwh/m2’ mertebelerine yaklaşmalıdır ” dedi.

Bölgelere göre doğru yalıtım kalınlıkları

Doğru kalınlıkta uygulanan yalıtımın ısı kayıp ve kazançlarını engelleyerek yakıt tüketimini azalttığını vurgulayan Eruslu, “ Yalıtım kalınlıkları 7 bölgemizdeki iklim koşullarına göre farklılık gösteriyor. Örneğin İstanbul’da mevcut yalıtım kalınlığı 5 cm oysa daha enerji verimli ısı yalıtımı için kalınlığın 10 cm’ye çıkması gerekiyor. Aynı fark tüm bölgelerde geçerli. Ankara’da olması gereken ideal yalıtım kalınlığı 12 cm iken mevcut yönetmeliklerde 6 cm, Antalya ve İzmir’de ideal kalınlığın 8 cm olması gerekirken mevcut yönetmeliklerde 4 cm, Gaziantep’te ideal kalınlığın 10 cm olması gerekirken mevcut yönetmeliklerde 5 cm, Erzurum’da ideal kalınlığın 16 cm olması gerekirken mevcut yönetmeliklerde 8 cm, Bursa ve Trabzon’da ideal kalınlığın 10 cm olması gerekirken mevcut yönetmeliklerde 5 cm düzeyinde kalıyor.” diye bildirdi.

Yalıtım ile doğalgaz faturasından yüzde 50 tasarruf Isı yalıtımı yaptırmanın sanıldığı kadar pahalı bir uygulama olmadığının da altını çizen Eruslu, “Binalarda gerek doğalgaz gerekse elektrik faturalarında en az yüzde 50 tasarruf sağlayan ısı yalıtımı uygulamasının maliyeti, bir binanın toplam inşaat maliyetinin yüzde 3 ila 5’i kadar. Hatta yalıtım kalınlığı arttıkça yüzde 70’lere varan tasarruf yapmak mümkün. Bir örnekle de açıklamak gerekirse sıvalı dış cephe ısı yalıtım sisteminde yani mantolamada 5 cm kalınlıkta yalıtım levhası yerine 10 cm yalıtım yapılması durumunda, yalıtım uygulamasının

32

Nalbur Teknik.com / Mart’14

maliyeti yüzde 30 artmasına rağmen, tasarruf potansiyeli yüzde 100 artıyor.” diye açıkladı. Yalıtımın sağladığı tasarrufla birkaç yılda kendi kendini amorti edip ömür boyu tasarruf sağladığını belirten Eruslu, “Isı yalıtımı standartlara uygun ürünler doğru detaylarda doğru işçiliklerle uygulandığında en az yüzde 50 tasarruf sağlıyor. Yani ısınma için harcanan aylık ortalama 200 TL’lik yakıt faturası 100 TL’ye düşüyor. İstanbul’da 100 metrekarelik bir daire için kış sezonunda yalıtımsız bir binada yıllık ortalama 1.500 TL doğalgaz harcaması gerçekleşirken, bu rakam yalıtımlı bir binada 750 TL’ye düşüyor. Erzurum’da ise yine 100 metrekarelik bir dairede kış sezonunda ısınma için yapılan toplam doğalgaz harcaması yaklaşık olarak yalıtımsız bir binada 2.500 TL iken, yalıtımlı binada 1.250 TL oluyor.” dedi.

Boya ve sıvadan yalıtım olmaz

Boya ve sıvanın yalıtım malzemesi olmadığının altını çizen Eruslu, “Yalıtım malzemesi olarak tanımlanan ve tüketicilere bu şekilde lanse edilen boya/sıva türü malzemeler gerçek yalıtım malzemesi değildirler. Bu tip sürme esaslı, ısı iletkenlik değeri normal sıva ve boyalara göre iyileştirilmiş özel malzemeler, mutlaka kalınlığı olan, levha tipi bir malzeme ile birlikte kullanılmak zorundadır. XPS Ürünler mevcut ısı yalıtım malzemeleri içinde bünyesine su emmeyen ve en iyi ısı iletkenlik değerine sahip ürünlerin başında gelmektedir. Doğru yalıtım ürünü dayanıklılık ve ömür boyu performans özelliklerini koruyacak teknik özelliklere sahip olmalıdır ” dedi.

Merdiven altı yalıtım malzemesine dikkat!

Eruslu, “Türkiye’de ısı yalıtım malzemesi kapsamına giren tüm Yapı Malzemeleri Yapı Malzemeleri Yönetmeliği kapsamında CE işareti taşımak zorundadır. CE işareti bir yapı malzemesinin çevre ve insan sağlığına uygun üretilip, yapıda güvenle uygulanabildiğinin beyanıdır. Avrupa Standartlarına (EN) uygun her ürün CE işareti alır ve yapılar için performans değerleri beyanlarını taşır. Herkesin binasının yalıtım malzemesinin marka ve CE işaretine sahip olup olmadığını ve uygun kalınlıkta olup olmadığını kontrol etmesi gerekir” uyarısı yaptı. Eruslu özellikle Kentsel dönüşüm ile birlikte hızlı büyüyen yapı sektöründe, ısı yalıtım konusunda yeni pek çok ürünün piyasaya arz edildiğini, fakat ürün denetimi konusundaki bazı eksiklikler sebebi ile tüketicilerin yanıltıldığına da dikkat çekti. Enerji verimliliği konusunda bilinçlenen hane halkının, bütçelerinden bu uygulamalara pay ayırmaya başladığını belirterek, gerçek ve uzun ömürlü yalıtım için kullanılan doğru ısı yalıtım maddesinin seçiminin son derece önemli olduğunu, tüm tüketicilerin standarda uygun ürün seçimine dikkat etmesi gerektiğini belirtti. Eruslu, 1 Ocak 2011’de yürürlüğe giren “Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği” gereğince; yeni inşa edilen binaların enerjinin verimli kullanılması amacıyla Enerji Kimlik Belgesi bulunmayan binalara “kullanım izni” verilmediğini, eski binaların da 2017’e kadar bu belgeyi almasının zorunlu tutulduğunu da toplantıda hatırlattı.



Kayalar Kimya Üretim Kapasitesi İle Avrupa’da İlk 5’te Yer Alıyor Kayalar Kimya Satış ve Pazarlama Müdürü Bedri Büyüktaşkın

34

Nalbur Teknik.com / Mart’14


Son Tüketicinin Reflekslerini Boya Ustaları Etkiliyor Kayalar Kimya Üretim Kapasitesi İle Avrupa’da İlk 5’te Yer Alıyor ∂ 43 ülkeye ihracat yapan Kayalar

Kimya, GENÇ, DÜFA, GRALSA, GENÇNOROO ve KAYALAR HAMMADDE gruplarını bünyesinde topluyor. Müşteri odaklı yaklaşımıyla talep ve beklentileri gerçekleştiren Kayalar Kimya ile boya sektörünün durumunu inceleyen bir söyleşi gerçekleştirdik. Kayalar Kimya Satış ve Pazarlama Müdürü Bedri Büyüktaşkın ile yaptığımız röportajda, boya sektörünü yönlendiren etkilerden, çalışma prensiplerinden, sektörün avantaj ve dezavantajlarından bahsettik.

Düfa Boyanın ürün gamı ve son gelişmeler hakkında bilgiler verebilir misiniz?

Düfa Boya markamızla sektöre inşaat boyaları ve ısı yalıtım sistemleriyle hizmet ediyoruz. Tüketicilerin her türlü ihtiyaçlarına cevap verebilecek ürün gamına sahibiz. Ürünlerimizin en önemli özelliği, su bazlı olmalarıyla çevreye ve insan sağlığına duyarlı bir yapı örneği sergilemeleridir. İç cephe ve dış cephede her türlü ihtiyaca kolaylıkla cevap verebilen ürünlerimizin yanı sıra dış cephede dekoratif amaçlı uygulamalar için kullanılan grenli boyalar da ürün

gamımızda yer almaktadır. Sektördeki son trendleri ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz. 2014 yılı itibari ile Düfa Sprey Boya bayilerimizde yerini alacak ve sürpriz yeni ürünlerle hızla artan bir ivme yakalayacağız. Ayrıca Düfa markamız, Mix makine renklendirme teknolojisi ile sonsuz renk seçeneği sunarak hayal edilen renkleri yaşam alanlarına uygulama olanağı sağlamaktadır.


Dünya’nın en büyük 100 kimya firması içerisinde yer aldınız. Çalışma prensiplerinizden bahseder misiniz? Kayalar Kimya olarak gelişmeye, farklılık oluşturmaya dair çalışmalarımıza her zaman öncelik verdik. Bunun yanı sıra güçlü bayi ağı ve satış kanallarımız sayesinde tüketicimizin ihtiyaçlarını süratle karşılama becerisine sahibiz. Pazarda ihracat konusundaki başarı ve tecrübemiz sayesinde uluslararası pazarlarda tamamen yerli sermaye ile global bir marka olma başarısı göstermemiz ise Kayalar Kimya’ya sektörde duyulan güveni zaman içinde pekiştirmiştir. Bulunduğumuz pazarlarda rekabet gücümüzü sürdürmek amacıyla farklılaşmaya, tüketicilerimize yeni ürünler ve farklı özellikler sunmaya devam ediyoruz. Bayi ağı ve güçlü satış kanallarıyla Türkiye’nin her köşesine ulaşırken aynı zamanda uluslararası standartlardaki ürünlerimiz ile

36

Nalbur Teknik.com / Mart’14

Hindistan’dan İspanya’ya Rusya’dan Yemen’e kadar 48 ülkeye ihracat yapmaktayız.

Türkiye boya pazarı avantajları ve dezavantajları hakkında değerlendirme yapar mısınız? Sektörel olarak Dünya ile aynı eksende mi hareket ediyoruz?

Son dönemdeki yeni yatırımlarla sektörün üretim ve teknolojik yapısının güçlendiğini görüyoruz. Elbette her yıl olduğu gibi bu yıl da inşaat sektöründeki büyüme sektör performansını doğrudan etkileyecektir. Sektörün gelişiminin ülke ekonomisinin gelişimi ile paralel bir dinamiğe sahip olduğunu gözlemliyoruz. Geçtiğimiz yılı küçük de olsa büyüme ile kapatan boya sektöründe bu yıl ihracatın büyük rol oynayacağını düşünüyoruz. Kayalar Kimya olarak ihracat gücümüz

sayesinde sektör büyümesine paralel hatta daha fazla bir büyüme rakamına ulaşmayı hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl elde ettiğimiz büyüme rakamlarını daha da artırarak rekabet gücümüzü üst seviyelere taşıyacağız.

Bayilerinize yönelik çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Güçlü bayi ağımız ve satış kanallarımız sayesinde Türkiye’nin her köşesine ürünlerimizi ulaştırıp, hızlı teknik destek sağlayabiliyoruz. Türkiye genelinde 1600 bayiimiz bulunmakta. Sene boyunca eğitim toplantılarında motivasyon buluşmalarına ve gezilere kadar çeşitli aktiviteler ile bayilerimizle bir araya geliyoruz.


Son tüketicinin reflekslerini, boya ustalarının kontrol ettiği söylenebilir mi? Elbette sektörümüzde boya ustalarının önemi ve yeri büyük. Belirttiğiniz gibi tüketicinin karar alma sürecini ustalarımız doğrudan etkileyebiliyor. Ancak bu noktada tüketicinin ihtiyaçlarına doğrudan cevap verecek ürünleri sektöre kazandırmak çok önemli. Usta bu noktada bizden aldığı ürünleri gönül rahatlığıyla tüketiciye sunabilmeli ve arkasında durabilmelidir. Düfa olarak biz de özellikle boya ustalarının ve tüketicilerin öncelikli beklentileri olan örtücülük, rahat uygulama, ekonomik olma, zengin renk seçeneği noktalarında sürekli gelişen bir çizgi ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sektörde öncü yatırımlarımız ve yenilikçi çalışmalarımız ile tüketicilerimizin ihtiyaçlarına

her dönemde karşılık vermek için çalışıyoruz.

Trendlerin oluşmasındaki etkenler nelerdir. Yeni renkler ve trendler nelerdir?

Düfa markamızla her yıl renk kartelamızı yeniliyoruz. 2014 yılında da kartelalarımızda tüketicilerimize sunduğumuz sonsuz renk alternatifleri mevcut. Renk trendlerine bakıldığında ise bu yılın, mavi ve yeşilin tonlarını sıklıkla göreceğimiz bir yıl olacağını söyleyebiliriz.

2014 yılı beklentileriniz nelerdir?

Kayalar Kimya olarak gerek iç pazarda gerekse de dış pazardaki büyümemizi 2014 yılında da sürdürmeyi hedefliyoruz. Şu anda kimya firmaları arasında dünyada ilk 100’de, üretim kapasitemiz ile Avrupa’da ilk 5’te yer alıyoruz. Bulunduğumuz

pazarlarda rekabet gücümüzü sürdürmek amacıyla farklılaşmaya, tüketicilerimize yeni ürünler ve farklı özellikler sunmaya devam edeceğiz. Bu başarımızın arkasında başarılı AR-GE çalışmalarımızın payı büyüktür. Türkiye’nin Sanayi Bakanlığı Onaylı sayılı AR-GE tesislerinden birine sahibiz. Sektörde Ar-Ge anlamında en çok proje üreten firmayız. Bu sebeple Kayalar Kimya olarak AR-GE bütçemizi her yıl olduğu gibi bu yıl da artırmaya devam edeceğiz.

Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?

Kalite kavramını ön plana çıkaramadığımız sürece başarıyı yakalamanın ve ülkemize katkı sağlamanın zor olacağı kanısındayım. Bu yüzden sektörü ve kullanıcılarımızı bilinçlendirerek fiyat odaklı olmaktan ziyade kalite odaklı yaklaşım göstermenin doğru olacağını anlatmak gerekir.


Gedore El Aletleri Alman Festool firması ile anlaştı! El aletleri sektörünün lider markası Gedore, Alman Festool firması ile Türkiye’de tek yetkili distribütörlük anlaşmasını imzaladı… ∂ Dünya ve Türkiye genelinde,

ürün kalitesiyle inovasyon ve tasarım ödüllerine layık görülen el aletleri sektörünün lider kuruluşu Gedore El Aletleri, 2013 hedeflerini % 101 tutturduktan sonra 2014 yılına da hızlı başladı.

38

Nalbur Teknik.com / Mart’14

Gedore El Aletleri ile elektrikli el aletleri sektöründe farklı, hassas ve ileri teknoloji ürünlerine sahip Alman Festool firması arasında Türkiye’d e tek yetkili distribütörlük anlaşması imzalandı. Gedore El Aletleri, bu anlaşma ile elektrikli el aletleri ürün grubu için yeni, daha güçlü bir sayfa açarak, pazar payını artırmayı hedefliyor.

Gedore Türkiye Genel Müdürü Bülent Savaş: “Tüm dünyada kalite, hassaslık ve uzun ömürlülüğün simgesi haline gelen Alman Festool firmasının geniş ürün yelpazesi ve uluslararası standartlardaki onaylı ürünlerini pek yakında Türkiye pazarına sunmanın vermiş olduğu heyecanı yaşıyoruz” dedi.



İMMİB 2013 ihracatının yıldızlarını ödüllendirdi İhracatın rekortmenleri Vestel, Arçelik ve Habaş oldu ∂ Türkiye’nin toplam

ihracatının yaklaşık yüzde 30’unu gerçekleştiren altı birliği bünyesinde barındıran İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri “İMMİB” bu başarıya imza atan yıldız şirketlerini ödüllendirdi. İMMİB’in geleneksel hale getirdiği ve bu yıl yedincisi düzenlenen ödül gecesinde; Türkiye’nin 2013 yılında gerçekleştirdiği ihracatta en çok paya sahip şirketlere toplam 168 ödül verildi. 169. ödül ise “en ihracatçı, siyasetçi bakan ödülü” olarak T.C. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’ye takdim edildi. İMMİB “2013 İhracatın Yıldızları” Ödül Töreni 19 Şubat 2014 Çarşamba akşamı İstanbul Swissôtel’d e düzenlendi. İMMİB Koordinatör Başkanı Tahsin Öztiryaki’nin açılış konuşmasıyla başlayan törende, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve T.C. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de birer konuşma yaptı. Türkiye çapında Genel Sekreterlikler bazında 40 milyar doları aşkın ihracatı ile en yüksek ihracatı gerçekleştiren İMMİB, 2013 yılının ihracat yıldızlarını 56 kategoride 168 ödül ile onurlandırdı. “İhracatın Yıldızları” ödüllerinin önemli bir misyonu ise ihracatlarını artırmaları için firmaları teşvik etmesi. İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri “İMMİB” çatısı altında; Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği, Çelik İhracatçıları Birliği, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği ve Mücevher

40

Nalbur Teknik.com / Mart’14

İhracatçıları Birliği yer alıyor. Bu altı birliğin alt sektörlerinde faaliyet gösteren ve en yüksek ihracatı yapan ilk üç şirket ise ihracatın yıldızı olarak ödül almaya hak kazandı. İMMİB Koordinatör Başkanı Tahsin Öztiryaki yaptığı açılış konuşmasında, “İMMİB olarak 22 bin üyemiz var. Türkiye ihracatında en çok ihraç gerçekleştiren bin şirketin 456’sı İMMİB üyesi. Daha da önemlisi ülkemizin en büyük 10 ihracatçısının 8’i üyelerimiz arasında yer alıyor.” dedi. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise konuşmasında Türkiye’nin 2014 yılındaki iç büyümesinin sınırlı kalacağını ifade ederek, 2014 ve önümüzdeki süreçte ihracat odaklı büyümenin gerekliliğini vurguladı. Büyükekşi son olarak rekabetçi ve öngörülebilir kura ihtiyaç olduğunu, kurlardaki dalgalanmanın ise durulmaya başladığını belirtti. T.C. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci büyümenin üretim, istihdam, tüketimdeki artışla doğru

orantılı olduğunu vurgulayarak başladığı konuşmasında, “Serbest Ticaret Anlaşmaları ülkemiz ekonomisi ve ihracatı açısından büyük önem taşıyor. Avrupa Birliği ile Japonya arasında STA görüşmeleri devam ederken, Türkiye olarak Japonya ile AB’d en önce STA imzalama kararı aldık. Görüşme turlarına 1 Haziran’d a başlamaya karar verdik. İkinci olarak Malezya ile 15-17 Nisan’d a STA imzalayacağız” diye konuştu. AB’nin üçüncü ülkelerle yaptığı STA’ların Türkiye aleyhine sonuçlar doğurduğuna da dikkat çeken Nihat Zeybekci, “AB’ye Gümrük Birliği anlaşmasından rahatsızlığımızı bildirdik. Kayıtlara da bu şekilde geçti. Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği anlaşması ‘upgrade’ edilmelidir. Güncelleme değil ‘upgrade’” diyerek sözlerine son verdi. İMMİB 2013 ihracatı yıldızları ödülleri Nihat Zeybekci, Mehmet Büyükekşi ve ilgili Birlik Başkanları tarafından dağıtılarak sahiplerini buldu.



Yassı Mamuller 1. Çolakoğlu Dış Tic. A.Ş. 2. Erdemir Grubu 3. Borusan Grubu Demir Çelik İnşaat Aksamı 1. Çimtaş Çelik İmalat Mon. ve Tes. A.Ş. 2. Alka San. İnşaat ve Tic. A.Ş. 3. Kibar Dış Ticaret A.Ş. Bağlantı Elemanları 1. Teknik Bağlantı Elemanları San. ve Tic. A.Ş. 2. Çetin Cıvata 3. Ak-Ar Kalıp Metal ve PL. Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. Orta Ölçekte En Fazla İhracat Artışı Yapan İhracatçılar 1. Demirsan Haddecilik San. ve Tic. A.Ş. 2. Tata Steel İstanbul Metal San. ve Tic. A.Ş. 3. Sarıtaş Çelik San. ve Tic. A.Ş. En Fazla Ülkeye İhracat Yapan Orta Ölçekli İhracatçılar 1. Gedik Kaynak Sanayi ve Tic. A.Ş. 2. Ağır Haddecilik A.Ş. 3. Has Çelik Sanayi ve Tic. A.Ş.

KATEGORİLERE GÖRE 2013 YILI İHRACATIN YILDIZLARI ÖDÜLLERİ

Diğer Elektrik-Elektronik Üretim ve Dağıtım Ekipmanları 1. Arçelik A.Ş. 2. Enpay Endüstriyel Pazarlama ve Yatırım A.Ş. 3. Aksa Jeneratör Sanayi A.Ş.

ÇELİK İHRACATÇILARI BİRLİĞİ

Uzun Mamüller 1. HABAŞ Sınai ve Tıbbi Gazlar İstihsal Endüstrisi A.Ş. 2. İçdaş Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım San. A.Ş. 3. Diler Dış Ticaret A.Ş. Demir Çelik Kütük 1. Çolakoğlu Dış Ticaret A.Ş. 2. İçdaş Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım San. A.Ş. 3. Diler Dış Ticaret A.Ş. Demir Çelik Boru 1. Borusan Mannesmann Boru San. ve Tic. A.Ş. 2. Yücel Boru İhr. İth. ve Paz. A.Ş. 3. Erciyas Çelik Boru San. A.Ş. Demir Çelik Profil 1. Mescier Dış Tic. Ltd. Şti. 2. Çağ Çelik Demir ve Çelik Endüstri A.Ş. 3. Kibar Dış Ticaret A.Ş.

42

Nalbur Teknik.com / Mart’14

İSTANBUL KİMYEVİ MADDELER VE MAMÜLLERİ İHRACATÇILARI BİRLİĞİ Mineral Yakıtlar 1. Aygaz A.Ş. 2. Qlube Petrokimya Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. 3. Shell & Turcas Petrol A.Ş. Plastik ve Ürünleri 1. Korozo Ambalaj San. ve Tic. A.Ş. 2. Organik Kimya Sanayi ve Tic. A.Ş. 3. Fırat Plastik Kauçuk San. ve Tic. A.Ş. Kauçuk ve Ürünleri 1. Polimer Kauçuk San. ve Paz. A.Ş. 2. Standart Profil Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. 3. Teklas Kauçuk San. ve Tic. A.Ş. Boya, Vernik, Mürekkepler 1. Gizem Frit Pazarlama ve Dış Tic. Ltd. Şti. 2. Soma Kozmetik San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. 3. Kayalar Kimya San. ve Tic. A.Ş.

İSTANBUL DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER İHRACATÇILAR BİRLİĞİ

Demir Çelik Eşya 1. Arçelik A.Ş. 2. Vestel Ticaret A.Ş. 3. Candy Hoover Eurosia Ev Gereçleri San. ve Tic. A.Ş.



Demir Çelik Döküm Mamül 1. Demisaş Döküm Emaye Mamülleri San. A.Ş. 2. Erku Dış Tic. Paz. ve Turizm A.Ş. 3. Körfez Döküm Sanayi ve Tic. A.Ş.

Alüminyum Mutfak Eşyası 1. Almesan Alüminyum San. Ve Tic. A.Ş. 2. Al-Co Alüminyum Bakır Ve Madencilik San. Tic. A.Ş. 3. Cem Bialetti Ev Ve Mutf. Eşya. San. Ve Tic. A.Ş.

Demir Çelik Mutfak Eşyası 1. Korkmaz Dış Ticaret Ltd. Şti. 2. İsfa Metal Tekstil San. ve Tic. A.Ş. 3. Öztiryakiler Madeni Eşya San. Tic. A.Ş.

Alüminyum Eşyalar 1. Midal Kablo San. Ve Tic. A.Ş. 2. M.T. Reklam A.Ş. 3. Mes Makina Elektrik Kimya Sanayi A.Ş.

Bakır Teller ve Örme Halatlar 1. Sarkuysan Elektrolitik Bakır Sanayi ve Tic. A.Ş. 2. Mega Metal San. ve Tic. Ltd. Şti. 3. Özel Elektrolitik Bakır Mam. San ve Dış Tic. A.Ş.

Metallerden Eşyalar 1. Kale Kalıp Kilit ve Sanayi A.Ş. 2. Vorne Pencere Kapı Sistemleri Paz. Dış Tic. Ltd. Şti. 3. Samet Kalıp ve Madeni Eşya San. ve Tic. A.Ş.

Bakırdan Saçlar, Levhalar, Yapraklar ve Şeritler 1. Altek Döküm Hadde Mamülleri San. Ve Tic. A.Ş. 2. Özer Metal Sanayi A.Ş. 3. Kayalar Bakır Alaş. San. Ve Tic. A.Ş.

Metal Ambalaj 1. Sarten Ambalaj San. Ve Tic. A.Ş. 2. Crown Bevcan Türkiye Ambalaj San. Ve Tic. Ltd. Şti. 3. Sarıbekir Ambalaj Sanayi Ve Tic. A.Ş.

Bakır ve Alaşımlarından Eşyalar 1. Sarbak Metal Ticaret Ve Sanayi A.Ş. 2. Özer Metal Sanayi A.Ş. 3. Albaksan Alaşımlı Bakır San. Ve Tic. A.Ş.

İSTANBUL MADEN İHRACATÇILARI BİRLİĞİ

Alüminyum Çubuk ve Profiller 1. Alüminyum Sanayi Ve Ticaret A.Ş. 2. Saray Döküm Ve Madeni Aksam Sanayi Turizm A.Ş. 3. Erdoğanlar Alüminyum San. Ve Tic. A.Ş. Alüminyum Saç & Levha Ve Folyo 1. Kibar Dış Tic. A.Ş 2. Teknik Alüminyum Sanayi A.Ş. 3. P.M.S. Metal Profil Alüminyum San. Ve Tic. A.Ş. Alüminyum İnşaat Aksamı 1. Aygün Alüminyum San. Ve Tic. A.Ş. 2. Alimex Alüminyum San. Ve Tic. Ltd. Şti. 3. Saray Döküm Ve Madeni Aksam Sanayi Turizm A.Ş.

44

Nalbur Teknik.com / Mart’14

Endüstriyel Mineraller 1. Eti Maden İşletmeleri Gen. Müd. 2. Magnesit A.Ş. 3. Ekom Eczacıbaşı Dış Tic. A.Ş.

Metalik Mineraller 1. Tüprag Eksport İhr. ve Tic. Ltd. Şti. 2. Ekin Maden Ticaret ve San. A.Ş. 3. Eti Krom A.Ş. Genel Müdürlüğü Doğal Taşlar 1. Alfa Mermer Sanayi ve Dış Tic. Ltd. Şti. 2. Kinan Dış Tic. Ltd. Şti. 3. Dimer Mermer İnşaat San. Ve Tic. A.Ş. Ferro Alyajlar ve Diğer Madencilik Ürünleri 1. Eti Krom A.Ş. Genel Müdürlüğü 2. Ak-Pa Teks. İhr. Paz. A.Ş. 3. Karbonsan Zımpara Taşı San. A.Ş.



Boyanın Sprey Hali Chameleon Sprey Boya Yeni Formülüyle Tüketici İle Buluşan Chameleon Sprey Boya’nın Arkasındaki Güç Gata Kimya ∂ Deneyimli kadrosu ve geniş

ürün yelpazesi ile profesyonel ev, otomotiv, kişisel bakım, gıda ve kozmetik ürünleri üreticisi Gata Kimya ile başarının sırlarını ve sektörün gelişmesi için gerekenleri konuştuk. Hizmet kalitesinden ödün vermeyen, sektördeki gelişmeleri yakından takip eden Gata Kimyanın sektöre kazandırmış olduğu ürünler hakkında

46

Nalbur Teknik.com / Mart’14

bilmediklerinizi ve ürünlerin tasarımdan, son tüketiciye ulaşan süreçteki aşamaları sizlere aktarmaya çalışacağız. Tüketiciye ulaşan ürünlerin kalitesinden her zaman emin olmak istediklerini belirten Gata Kimya Genel Müdürü Ayşen Öven, Ar-Ge çalışmalarına büyük önem verdiklerini, yeni bir formül ile üretilen Chameleon Spray boya ile müşteri memnuniyetini

hedefledikleri ve araştırma ve geliştirme için harcadıkları emeklerinin karşılığını kat kat aldıklarını belirtti.

Öncelikle, Gata Kimya Kozmetik’in kuruluşu ve bugünlere geliş süreci hakkında bilgi verir misiniz?

Gata Kimya bir Gözegir Grup şirketidir. Gözegir Grubu, Önder


Gözegir ve Özkan Gözegir ailesine ait Şirketler Grubudur. Gözegir Grubu ayakkabı üretimi ile 1955 yılında kurulmuştur. O günden bu yana birçok sektörde yatırımlarız gerçekleşmiştir. Bugün Gata Kimya, kozmetik, gıda, ayakkabı üretimleri ve ayrıca mağazacılık, inşaat, otelcilik ve sağlık ile ilgili iştiraklerimizi sıralayabiliriz. Dağıtım ağlarımız ile yurt içi ve yurtdışı satışlarımız her geçen yıl büyüme gösteriyor. Üretim tesislerimizden yurtiçi satış ve ihracata, dağıtım şirketlerimizden yurtdışında kendi mağazalarımıza kadar yapılan yatırımlar sonucunda bugün sektörde önemli bir pazar payına sahibiz. Gata Kimya ve Kozmetik olarak kendimize ait 12 markamız bulunuyor ve üretim zincirinin tüm aşamalarında; hammadde tedarikinden, üretim, satış ve kalite anlayışı ile pazarın

beklentilerinin bir adım önündeyiz.

Firmanız hangi ürün gruplarını sunuyor? Kendi üretimini yaptığınız kaç marka var?

Firmamız gıda, kozmetik ve kimya üç ayrı grupta ürün sunuyor. Kimya alanında oda spreyi, doğal özlü haşere kovucu, ev grubu diye adlandırdığımız mobilya cilası, fırın temizleyici, çelik parlatıcı, ütü kolası gibi ürünler ve oto grubu olarak da fren temizleyici, jant temizleyici, lastik parlatıcı, motor temizleyici, buğu önleyici, kokpit parlatıcı, kumaş ve deri temizleyici ürünlerini üretmekteyiz.

Sprey boya grubu alanında ulaştığınız ürün çeşitliliği ve faaliyetleriniz nelerdir? Kimya alanında sprey boya

ürünlerimizde bulunuyor. Boya grubunda Chameleon tescilli markamız olmak üzere 200 ml, 220 ml ve 400 ml sprey teneke ambalajda her renk ve çeşitten sprey boya, pas sökücü, kalıp ayırıcı, vernik bulunuyor. Sektörde çok tercih edilen ürünümüz 220 ml sprey boyadır. 220 ml’d e lider konumdayız. Sprey boyada genel amaçlı boya, metalik, simli metalik, floresan, özel efekt, beyaz eşya ve ısıya dayanıklı boya gibi çok uzun bir liste sunuyoruz. Ayrıca kalıp ayırıcı, vernik ve pas sökücü ürünlerimizde bulunuyor. Nalbur ve hırdavat müşterilerimize istedikleri renkte boyaya sahip olma imkanı sağlıyoruz. Böylece Chameleon olarak tüketiciye çok amaçlı çözümleri sunuyoruz. Sadece bayilerimizin değil nihai tüketicimizin de güvendiği marka haline gelmiş durumdayız.


Piyasaya yeni olarak sunacağınız ürünleriniz ve projeleriniz nelerdir? Piyasada hangi ürünlerde iddialısınız?

Boyada kullandığımız özel formül sayesinde ürünümüz hakkında olumlu geri dönüşler alıyoruz. Ancak Ar-Ge sürekli devam ediyor. Çünkü bununla yetinmiyoruz. Sürekli bir adım önde olmak istiyoruz. Tıkanmayan ve akmayan sprey boya ile standardın dışına çıktık.

Ar - Ge alanında yaptığınız aktiviteleri paylaşır mısınız?

Boya üretiminde güçlü ve profesyonel bir kadroya sahibiz. Mühendislerimiz gerekli tecrübe ve donanıma sahiptir. Onlarla gurur duyuyoruz. Gelişen teknoloji ile her geçen gün pazara sürülen yeni boya hammaddelerini, renk pigmentlerini güncel olarak takip ediyoruz. Yeniliklere açık bir firma olarak tedarikçilerimizin de AR-GE departmanları ile sürekli iletişim halindeyiz. Bir yandan yeni fikirlerimize cevap ararken diğer yandan da yeniliklere cevap veriyoruz.

Firmanız bulunduğu bölgede hangi illere ürün ve hizmet sunuyor? Türkiye iç pazarında kaç bayiiniz var? Satış ve pazarlama

48

Nalbur Teknik.com / Mart’14

alanında ne gibi faaliyetler yürütüyorsunuz?

Türkiye’nin her yerine ulaşan dağıtım ağımız ile çalışan çok başarılı satış ekibimiz var. Türkiye’nin her ilinde bayilerimizin olması için gece gündüz çalışıyoruz. Büyük bir dağıtım projesinin arifesindeyiz.

Müşteri ağınızı artırmak için hangi faaliyetlerde bulunuyorsunuz? Sektörde sizinle aynı işi yapan firmalardan sizin farkınız nedir?

Hali hazırda belirli bölge bayiliklerimiz mevcut. Ancak il temsilciliği için de bayilik arayışımız bulunuyor. Bu kapsamda ilanlarımıza rastlayabilirsiniz. Müşteri ağımızı arttırmak için PR çalışmalarına önem veriyoruz.

Satış sonrası destek noktasında nasıl çalışmalar yapıyorsunuz? Sprey boya satıcı ve kullanıcıları için önerileriniz nelerdir? Satış sonrasında da müşterilerimize hizmetlerimiz devam ediyor. Sürekli olarak bayi ziyaretlerimiz ile olabilecek herhangi müşteri şikayeti dinleyerek Ar-Ge departmanımıza hemen iletiyoruz. Tarafımıza iletilen sorunlara en kısa zamanda çözüm bulmaya çalışıyoruz. Kendimizi bu şekilde yeniliyoruz.

Tekrarladığımız ziyaretlerde de bulduğumuz çözümlerin takibini sağlıyoruz.

İşçi ve iş güvenliği açısından ürünleriniz ile ilgili seminer çalışmalarınız oluyor mu? İş güvenliği ve işçi sağlığı günümüzde yasal zorunluluk olmadan önce önem verdiğimiz ve yerine getirdiğimiz kriterler arasındadır. Ambalajımızın üzerinde tüketiciyi yönlendirecek uyarılar ve kullanma talimatı bulunmaktadır. Bu talimatlar sayesinde ürünün muhtemel oluşturabileceği tüm etkiler engellenmiş oluyor.

CHAMELEON SPREY BOYA İLE RENKLER DÜNYASINA HOŞGELDİNİZ Sprey boyanın avantajları nelerdir?

Sprey boyanın birçok avantajı bulunmaktadır. En önemli avantajı ise pratik ve kolay kullanımlı olmasıdır. Diğer boyalar gibi hazırlamak için zaman harcayarak, uğraşmadan, sadece bir iki kere çalkaladıktan hemen sonra uygulayabilirsiniz. Ayrıca Gata Chameleon sprey boyaları tıkanma, kuruma gibi problem yaşamadan rahatlıkla tekrar tekrar kullanabileceğiniz şirketimize özel yeni formüldür.


Gelişen Türk ekonomisi içerisinde firmanızın, nalburiye, yapı market ve hırdavat sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Nalbur ve hırdavat sektörü son zamanlarda standart ve özel kriterlerde iki şekilde büyüyerek ilerlemektedir. Çeşitliliklerin çokluğu tüketicilere daha uygun fiyatlarla hizmet vermeleri tercih edilmelerini sağlıyor. Nalbur ve hırdavat sektöründeki hizmet kalitesini daha da arttırmak için üretici olarak tüm bayilerimizle toplantılar yapıyor bire bir iletişim kuruyoruz. Bayilerimize sadece ürün temininde değil bilgi, satış ve pazarlama yönünde de destek veriyoruz.

BIRAKIN RENKLER DÜNYANIZA GİRSİN… Toparlamak gerekirse, son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir? İhracat ve İthalat hakkında bilgiler verir misiniz? Amerika, Kanada, Avrupa, Orta Doğu, Uzak Doğu ve Rusya’ya ihracat yapıyoruz. 5 kıtada faaliyetlerimiz artarak devam ediyor. Üretici bir firma olduğumuzdan üretim girdileri olarak zaman zaman hammadde ve ambalaj ithalatlarımız oluyor. Ancak şirketimizin ürünleri esasında ihraç ediliyor.

Fuarlara katılma konusunda düşünceniz nedir? Hangi fuarlara katılıyorsunuz? Boya grubumuzla henüz bir fuara katılma ihtiyacı duymadık. Daha çok kozmetik ve gıda ürünlerimizle her yıl düzenli olarak katıldığımız fuarlar var. İstanbul’d a gerçekleşen Beauty Eurasia fuarı başta olmak üzere, Chicago’d a America’s Beuaty Show, Cosmoprof İtalya, Intercharm Moscow, bunların yanında gıda alanında Foodex Japan Çin, PLMA Amsterdam,

Sial Paris fuarlına katılmaktayız. Nalbur Teknik dergisinin yer aldığı fuarlarda dergimize verdiğimiz reklam ile de yer alıyoruz.

2014 yılında gerçekleştirmeyi düşündüğünüz hedefleriniz nelerdir?

Her yıl bir öncekini geçen hedeflerimiz mevcut ama asıl amaç kaliteli hizmet vermek. Kaliteli hizmet vererek aylık milyon adetleri muhafaza etmek bizim hedefimiz.

Sektörün sıkıntıları konusunda düşüncelerinizi paylaşır mısınız?

Sektörde en büyük sıkıntı maalesef fiyat düzensizliğidir. Kalitesiz ürünlerin stoklarda ve raflarda bulunması piyasada düşük fiyatlara sebep oluyor. Haksız rekabet olmasına rağmen Chameleon Sprey Boya aranan bir kalite konumundadır.

Birçok nedenden dolayı önce bayilerimize, daha sonra tüketicilerimize CHAMELEON’u tercih ettiklerinden dolayı ekibim ve Gata adına teşekkür ediyorum. Genel amaçlı ve özel amaçlı boya çeşitliliğimiz, vernik ve özel dekoratif vernik gibi ürünlerimizle daima tüketicilerimizin yanındayız.


Dış Ticaret İstatistikleri, Ocak 2014 ∂ İhracat %8,6, ithalat %2,6 arttı

Türkiye İstatistik Kurumu ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2014 yılı Ocak ayında, 2013 yılının aynı ayına göre %8,6 artarak 12 473 milyon dolar, ithalat %2,6 artarak 19 292 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Dış ticaret açığı %6,8 azaldı

Ocak ayında dış ticaret açığı %6,8 azalarak 7 320 milyon dolardan 6 819 milyon dolara düştü. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2013 Ocak ayında %61,1 iken, 2014 Ocak ayında %64,7’ye çıktı.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat %4,5 arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2014 Ocak ayında bir önceki aya göre ihracat %4,5 arttı, ithalat ise %1,2 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2014 yılı Ocak ayında önceki yılın aynı ayına göre ihracat %8,5, ithalat %2,7 arttı.

Avrupa Birliği’ne ihracat %13,7 arttı

Avrupa Birliği’nin (AB-28) ihracattaki payı 2013 Ocak ayında %42,1 iken, 2014 Ocak ayında %44’e yükseldi. AB’ye yapılan ihracat, 2013 yılının aynı ayına göre %13,7 artarak 5 493 milyon dolar olarak gerçekleşti.

En fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu Almanya’ya yapılan ihracat 2013 yılı Ocak ayına göre %20 artarak 1 259 milyon dolar olurken; bu ülkeyi

50

Nalbur Teknik.com / Mart’14

sırasıyla Irak (1 019 milyon dolar), İngiltere (783 milyon dolar) ve İtalya (598 milyon dolar) takip etti.

İthalatta ilk sırayı Rusya aldı

Rusya’d an yapılan ithalat, geçen yılın aynı ayına göre %12,2 artarak 2 449 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu ülkeyi sırasıyla Çin (2 078 milyon dolar), Almanya (1 552 milyon dolar) ve ABD (1 037 milyon dolar) izledi.

Yüksek teknolojili ürünlerin ihracattaki payı %2,7 oldu Yüksek teknolojili ürünlerin 2014 Ocak ayında ihracattaki payı %2,7’d ir. Orta yüksek teknolojili ürünlerin payı ise %27,6’d ır.

Yüksek teknolojili ürünlerin ithalattaki payı %10,1 oldu Yüksek teknolojili ürünlerin 2014 Ocak ayında ithalattaki payı %10,1’dir. Orta yüksek teknolojili ürünlerin ithalattaki payı ise %30,4‘tür.



RIDGID İstanbul Eğitim Merkezi Açıldı Merkez, Türkiye, Ortadoğu ve Afrika’ya Hizmet Verecek ∂ Ridge Tool Firması İstanbul’d aki

yeni eğitim merkezinin açılışını düzenlediği kokteyl ile yaptı. RIDGID ürünleri ile ilgili daha fazla bilgi almak isteyen ve temsilcileri tarafında yapılan ücretsiz demo çalışması talep eden tüm müşterilere açık olacak eğitim merkezinde; boru anahtarları, diş açma makineleri gibi RIDGID ana ürün gruplarının yanında, hat tespit dedektörleri ve kanal görüntüleme sistemleri gibi en yeni yüksek teknoloji ürünü ekipmanlar yer alıyor. Ridge Tool, yeni eğitim merkezi ile Türkiye, Orta doğu ve Afrika gibi hızlı gelişen pazarlara daha iyi hizmet vermeyi amaçlarken,

52

Nalbur Teknik.com / Mart’14

müşterilere, distribütörlere, bayilere ve RIDGID ürünleri ile ilgilenen tüm kesimlere nitelikli eğitim sunarak marka bilinirliliğini arttırıyor. Deneyim pratiklerinin her iş için çok önemli olduğunu ve bu yönde çalışmalar yürüten RIDGID yetkilileri eğitim merkezinde katılımcılara tüm ürünler üzerinde çalışma imkânı tanıyarak, ürünlerin farklı özelliklerini keşfetmelerini sağlıyor. Katılımcılar, gerçek çalışma şartlarına uygun olarak oluşturulan farklı uygulama alanlarında ürünlerin demo çalışmasını yaparak, ürünlerin gerçek hayatta sağlamış olduğu avantajlarını keşfetmeleri

sağlanacak. RIDGID, 140’tan fazla ülkede ürünleri farklı pazarlarda profesyoneller tarafından satılan, dünyanın lider teknolojik el aletleri ve ekipmanları üreticisidir. 300’ün üzerinde farklı tipte geniş ürün gamı ile tesisat, HVAC/R, altyapı, endüstri, elektrik, petrol, sondaj, enstitü, inşaat ve hırdavat sektörüne hizmet etmektedir. RIDGID, Emerson Commercial & Residential Solutions grubunun bir bölümüdür. Emerson, endüstrinin en çok satan kanal görüntüleme sistemlerinden, ıslak/kuru vakum süpürgelerine kadar dünyadaki en yüksek kalitede el aletleri ve ekipmanları üretimini ve dizaynını


gerçekleştirilmesini sağlayan, teknoloji ve mühendisliğin bir araya getiren firma çatısıdır. Bölümdeki ana markalar RIDGID, PROTEAM ve InSinkErator isimleridir. RIDGID Ortadoğu ve Türkiye Bölge Müdürü Ufuk Taşlı açılış kokteylinden sonra yaptığı sunumda RIDGID’in Türkiye ve dünyadaki konumu ile sektörde neden tercih edilen bir marka olduğunu anlattı. Ufuk Taşlı: “Emerson gibi 56 yıl boyunca aralıksız kâr payını ve hisse değerini artırabilen bir firmanın bünyesinde bulunan RIDGID, teknolojiye verdiği önem ve yenilikçi çözümleriyle ustaların bağlılığını ve güvenini kazanmış bir markadır. ED olarak adlandırdığımız ustaların tercihleri ve görüşleri önceliklerimiz arasında hiçbir zaman çıkmayacaktır. RIDGID’in ekipmanları en ağır şartlarda bile dayanıklılığından ve güvenilirliğinden taviz vermez” dedi.




TÜİK ‘ İnşaat sektörü güven endeksi şubatta yüzde 5.8 azaldı’ ∂ Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), şubat ayına ilişkin mevsim

etkilerinden arındırılmış Sektörel Güven Endekslerini yayımladı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), şubat ayına ilişkin mevsim etkilerinden arındırılmış Sektörel Güven Endeksleri’ni yayımladı. Buna göre, şubatta inşaat sektörü güven endeksi yüzde 5.8 azaldı. Bu yılın ocak ayında 87.6 olan inşaat sektörü güven endeksi 82.5 değerine düştü. İnşaat sektörü güven endeksindeki azalış, alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi ve gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi alt endekslerindeki kötüleşmeden kaynaklandı. Perakende ticaret sektörü güven endeksi de yüzde 1.6 azaldı. Ocakta 106.9 olan perakende ticaret sektörü güven endeksi 105.1 değerine düştü. Azalış, son üç aylık dönemde iş hacmi-satışlar değerlendirmesindeki yüzde 1.3’lük ve gelecek üç aylık dönemde iş hacmi-satışlar beklentisi alt endeksindeki yüzde 4.8’lik kötüleşmeden kaynaklandı. Hizmet sektörü güven endeksi ise şubatta yüzde 0.5 arttı. Ocak ayında 103.9 olan hizmet sektörü güven endeksi 104.3 değerine yükseldi.

56

Nalbur Teknik.com / Mart’14



Marshall Boya ustalarına ’ustalık’ katıyor Marshall Boya ustaları eğitimi 12. yılında Türkiye çapında devam ediyor ∂ Marshall, boya ustalarının teknik

donanımını artırmak, tüketicilere daha iyi sonuçlar sunmak amacıyla düzenlediği ’’Boya Ustalarının Eğitimi ve Semineri Programı’’nı sürdürüyor... Program kapsamında Mayıs ayı sonuna kadar tüm Türkiye’de 59 ilde 14 bin ustaya eğitim verilecek. 6 bin usta da Marshall bayilerinde uygulamalı eğitimlere katılacak. Eğitimlerde ustalara ürün uygulama ve boyada son trendler gibi konularda eğitimler verilecek. İstanbul’dan başlayan eğitimler Gaziantep’ten Adana’ya, Çanakkale’den Hakkari’ye, Bolu’dan Antalya’ya kadar Türkiye’nin dörtbir yanında devam edecek. Eğitimler 16 Mayıs’ta Isparta’da son bulacak. “Renklendir Hayatı” sloganı ve yenilerek, daha da renklenen kurumsal kimliği ile insanların hayatına renk katan Marshall, 2002 yılından bu yana düzenlediği Boya Ustalarının Eğitimi ve Semineri Programı’na 2014 yılında devam ediyor. Program kapsamında Türkiye’nin dört bir yanında, ustalar için ürün uygulama ve boyada son trendler konularında eğitimler düzenlenecek. Marshall’ın Boya Ustalarının Eğitimi ve Semineri Programı’nda 2014 yılı Mayıs ayına kadar tüm Türkiye’de 59 il ve 90 ilçede 14 bin ustaya eğitim

58

Nalbur Teknik.com / Mart’14

verilmesi hedefleniyor. Ayrıca, 6 bin usta ise Marshall bayilerinde uygulamalı eğitimlere katılma fırsatı bulacak. Böylelikle Marshall 2014 yılı içinde toplam 20 bin ustaya ulaşmış olacak. İstanbul’da başlayan eğitimler Türkiye’yi köşe bucak dolaşarak 16 Mayıs’ta Isparta’da son bulacak.

“Müşterilerimize boyada en iyi sonucu eğitimli ustalarımızla sunuyoruz”

Marshall Eğitim Müdürü Kemal Koç, Boya Ustalarının Eğitimi ve Semineri Programı yeni dönem eğitimlerine ilişkin olarak şunları söyledi: “Marshall olarak en önemli hedefimiz, tüm renkleri, en canlı halleri ile hayata taşımak. Bunun için, tüketicilerimizle en güçlü bağımızı oluşturan ustalarımıza güveniyoruz. 2002 yılından bu yana devam eden eğitimlerimizde 120 bin ustaya ulaştık. Eğitimlere katılan ustalardan bugüne kadar çok olumlu geribildirimler aldık. Ustalarımız ve bayilerimiz gerek eğitimlerden gerekse ürünlerimizden duydukları memnuniyeti dile getirmesi bizi ayrıca mutlu ediyor. Bu yıl tüm Türkiye’de 20 bin ustaya eğitim vermeyi hedefliyoruz. Eğitimlerimizde ustalarımızla bir araya geliyor, onlarla en son teknoloji, teknik ve uygulamaları

paylaşıyoruz. Boya Ustalarının Eğitimi ve Semineri Programı, hayata daha çok renk katabilmek yolunda attığımız en önemli adımlardan biri. 12. yılında programımızı sürdürmekten, eğitimlerimizle tüketicilerimize en iyi sonucu sunmanın ötesinde, yetkin ustalarla sektörün gelişimine destek olmaktan mutluyuz.”

Ustalar eğitim alıyor, hayata renk katıyor

Marshall’ın Boya Ustalarının Eğitimi ve Semineri Programı’na katılan ustalar, sektördeki yenilikler ve yeni çıkan ürünler hakkında bilgilendiriliyor. Eğitimler ustalara, ihtiyaca uygun ürünlerle tüketicilere, doğru bilgi ve çözümler sunmaları için destek sağlıyor. İş güvenliği ve sağlığı konularında verilen bilgiler ustaların, iş kazaları konusunda daha bilinçli ve dikkatli olmalarına katkıda bulunuyor. Bu yıl eğitimlerde ustalara ürünlerin farklılıkları ve avantajları anlatılacak, silikonlu özel mat boya ile tavan boyası tanıtımı ve uygulaması gerçekleştirilecek. Ayrıca Marshall ürün gruplarından Hammerite metal boya ve Cuprinol ahşap boya tanıtılacak. Eğitimlerde Renk bilgisi ile Marshall Club Card yenilikleri ve avantajlarına da değinilecek.



Milwaukee Kömürsüz Akülü Matkaplar Kullanıcılardan Tam Not Aldı “2014 Milwaukee Demo Days of Turkey” İzmir, Ankara ve İstanbul’da Yapıldı

60

Nalbur Teknik.com / Mart’14


∂ Yenilikçi yapısı ile

kullanıcılarına sürekli yeni teknolojiler sunan MILWAUKEE markası Türkiye’d eki el aleti kullanıcıları ile bir araya gelmeye devam ediyor. 2014 Milwaukee Demo Days of Turkey’in ilk etabı İstanbul’d a sona erdi. Sektörün her alanında yer alan kullanıcı, satıcı ve servislerin ücretsiz katıldığı demo günleri programında kullanıcılar, Milwaukee Mobil Demo Van’lar ile Milwaukee el aleti ve aksesuar gamının tamamını bir arada görme ve kullanma fırsatı buldu. Milwaukee Avrupa Demo Ekibi Şubat ayında Türkiye’d e 3 noktada elektrikli el aleti kullanıcıları ile buluştu. Çok zengin ürün çeşitliliği ile makine & hırdavat sektörünün merkezinde faaliyet gösteren ve AEG, Milwaukee, Stanley, Ryobi gibi dünya çapında güçlü markaları bünyesinde bulunduran Center Dış Ticaret 23 yıllık tecrübesini, profesyonel elektrikli el aletleri kullanıcılarına sundu. Eğitimlerin yanı sıra sürprizlerin de yer aldığı “2014 Milwaukee Demo Days of Turkey” programı Şubat ayında İzmir, Ankara ve İstanbul’d a gerçekleştirildi. Sektör’d e koşulsuz garanti sloganı ile tanınan CENTER, koşulsuz garanti kapsamında satın alınan ürünün 1 yıl boyunca tüm arızalarını gideriyor. Sorunun kullanıcı kaynaklı olup olmadığına bakmaksızın tamiri yapılan ürünler kullanıcıların memnuniyetine

sunuluyor. Müşterilerine daha kaliteli hizmet verebilmek için seminer ve eğitim çalışmalarını her yıl kesintisiz devam ettiren CENTER “2014 Milwaukee Demo Days of Turkey” “The Best” in İstanbul günleri Ramada Plaza İstanbul Asiaport’ da yapıldı. Center Dış Ticaret Pazarlama Müdürü Ramazan Haktanır, demo günlerinin yıl içerisinde farklı illerde devam edeceğini belirtti. Sektörün her alanında yer alan kullanıcı, satıcı ve servislerin ücretsiz katıldığı programın İstanbul günlerinde katılımcılar, uzman demo ekibinden, akülü sınıfının en yüksek verim kapasitesine sahip FUEL (kömürsüz motor) akülü matkaplar, ağır hizmet taşlamalar ve diğer tüm endüstriyel ürün çeşitleri hakkında bilgiler aldılar. Program sonunda yapılan çekiliş ile katılımcılara sürpriz hediyeler verildi.


Gedore El Aletleri’nden Hassas ve Güvenli Vidalama için Tork Teknolojisi

Kalibrasyonu düzenli olarak yapılmış Tork aletlerinin uygulamalarda yer alması, kaliteli vidaların kullanılması ve ‘doğru Tork’ güvenli bir vidalama uygulaması için zorunlu koşullardır.

∂ Tork aletlerinin özenli ve doğru

bir şekilde seçimi ve kullanılması çok önemlidir. Çünkü yalnızca hislere dayanarak sıkılan vidalar olası ağır sonuçlara yol açacak bir güvenlik riski oluşturur. Ön (germe) sıkma kuvveti az olursa, vida yerinden çıkar, ön sıkma yüksek olursa da bir kırılma tehlikesi yaşanabilir. Tork teknolojisi hassas kontrollü sıkma uygulamasının yapıldığı her yerde vazgeçilmez bir tekniktir. Vidalama düşünüldüğü kadar basit bir uygulama değildir. Gedore el aletleri, her türlü endüstriyel üretim, bakım ve onarım iş kollarında ve araştırma-geliştirme bölümlerinde her gün kendisini kanıtlamaktadır. Bu bağlamda aletlerimiz kullanıcıya maksimum güvenlik sağlamaktadır. İster standart ürünler, ister özel üretim ürünler olsun mükemmel üretim kalitesi ve kapsamlı Gedore servis hizmetleri, karşılanması son derece güç beklentilerin söz konusu

62

Nalbur Teknik.com / Mart’14

olduğu durumlarda bile sürekli bir güvenlik sağlar.

Neden Tork Aletlerinin Düzenli Kalibrasyonu Yapılmalıdır?

Bir defa olmak üzere değerlerine geri döndürülerek kalibre edilen bir Tork anahtarı, uygulamadaki Tork değerinin kesinliğini her zaman sağlamak için tek başına yeterli değildir. Söz gelimi arabanızı düzenli olarak kontrol ettirdiğiniz gibi hassas ölçme cihazları olan Tork aletlerine de, düzenli aralıklarla bakım yapılmalıdır. Minimum 5 bin kullanım sonrası Tork anahtarınızı izlenebilirliği olan bir test cihazıyla test ediniz. Az miktardaki kullanımlarda yıllık olarak yapılacak bir test yeterlidir. Yoğun kullanım durumunda ya da güvenlik bakımından önemli vidalama uygulamaları için 3 ila 6 ayda bir test yapılmasını tavsiye ediyoruz. Kalibrasyon yalnızca yetkili uzman personel ve akredite

edilmiş bir DKD-Kalibrasyon laboratuarı ya da üreticinin kendisi tarafında yapılmalıdır.

BİLGİ

GEDORE’nin kendi üretimi olan Tork aletleri için sunduğu uzmanlığa dayalı hızlı fabrika kalibrasyon servis hizmetinden yararlanınız. Bir kaç iş günü içinde Tork aletlerinize yeniden kavuşacaksınız. Sağlanan çalışma hassasiyeti ve belgelendirilmiş güvenle, uzun süre beklemeden yeniden kullanabilirsiniz.

Vidalama işlerinizde ‘çözümleyemediğiniz’ bir sorunuz mu var?

Bu sorunuzu lütfen Tork aletleri konusunda uzman çalışanlarımıza iletiniz. Telefonla destek hattımızdan bilgi alabilirsiniz. Destek Hattı: (0216) 395 32 00 E-posta: info@gedore.com.tr



Yanmaz Boya Zehirlenmeleri Önleyecek Yangınlarda zehirlenmeler sonucunda meydana gelen ölüm ve yaralanmaları önlemek fikri ile hareket eden Türk bilim adamları, zehirli gaz çıkışını önemli ölçüde düşüren yanmaz boya üretti. Dokuz Eylül Üniversitesine bağlı Elektronik Malzemeler Üretim ve Uygulama Merkezi’nde nanoteknoloji laboratuarların da yanmaz boya geliştirildi.

∂ Yanmaz özelliğinin yanında

zehirli gaz salınımı yapmayan boyanın patentinin alındığını ve Türk boya firmaları ile görüşmeler yapıldığını kaydeden Metalurji ve Malzeme Yük. Mühendisi Araştırma Görevlisi Serdar Yıldırım, Dünyada halen kullanılan yanmaz malzemelere göre alev geciktirme, ateşe dayanıklılık özelliği olan daha üstün bir boya ürettiklerini söyledi. İhtiyaçlara tam olarak yanıt veremeyen yanmaz malzemeleri incelediklerini ifade eden Serdar Yıldırım, “Özellikle ABD ve AB ülkelerinde geliştirilen yanmayı geciktirici malzemelerin uygulandığı maddenin içeriğini değiştirdiğini gördük. Uygulama da zorlukları vardı. Söz konusu malzemelerin yanmayı geciktirmesine rağmen yanma sırasında hidroklorik, hidrobromür gibi zehirli gazlar salınıyor. Hatta bu gazların yasaklanması için görüşmeler yürütülüyor. Mevcut yanmaz malzemeler yanma sırasında ölüm ve zehirlenmelere neden olan karbonmonoksit gazı oluşumunu da engelleyemiyor. Bu nedenlerle yanma geciktirici teknolojilerde inorganik malzemelerin kullanılması gündemde” şeklinde konuştu.

64

Nalbur Teknik.com / Mart’14

Tamamı Yerli Kaynaklardan Proje, KOSGEB desteğiyle 2012 yılında başlarken, araştırma merkezinde yapılan test ve deneylerde tamamı Türkiye’d e çıkarılan hantit hidromanyezit, çinko borat ve borik asit gibi mineralleri kullanılıyor. İnorganik temelli yeni bir ürün ürettiklerini bildiren Yıldırım, nanoteknolojik boyutta boyaya uygulanan malzemenin tüm testleri başarıyla geçtiğini ve zehirli gaz salınımını da en aza indirdiklerini belirtti. Yıldırım, “Normalde 180 saniyede yanarak parçalanan ve karbonmonoksit gazı salan malzemenin yanmaz boyayla aynı deneye tabi tutulduğunda 180 saniyelik sürede deforme olmadan kendisini koruduğu, ateş kaynağı çekildiğinde söndüğü ve karbonmonoksit salınımının çok düşük seviyede kaldığını tespit ettik. Kızılay çadırı ve normal

plastik malzemenin üzerine sürülen boyaların etkisi incelendi. Yanan malzemeler katkısız boyalar olup. Yanmayan malzeme ise alev geciktirici boya ile kaplanmıştır. Saf çadır malzemesine UL94 standarda göre 15 saniye alev uygulanmış ve 8. saniyede yanma meydana geldi. Alev geciktirici boya ile kaplanmış malzemede 15 saniye sonunda herhangi bir şekilde yanma meydana gelmemiştir. Polimer malzemelere uygulanan boyaya Candle flame test (mum alevi testi) standarda göre 180 saniye alev uygulanmış ve saf malzemede 20. Saniyede yanma meydana gelirken, alev geciktirici boya ile kaplanmış malzemede 180 saniye sonunda herhangi bir şekilde yanma meydana gelmemiştir. Tekne ve otomobil boyalarında kullanılabilir. Yanmaya karşı hassas olan tüm yüzeylere spreyle uygulanabiliniyor” dedi.



66

Nalbur Teknik.com / Mart’14


Ulusal Yeşil Bina sertifikası ve Yeşil okullar projesinin lansmanının yapıldığı zirve, 20-21 Şubat’ta Swissotel the Bosphorus’ta gerçekleşti

3. Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi ∂ Türkiye ve dünyadan

sürdürülebilirlikle ilgili ‘sınırları aşan’ isimlerin konuşmacı olarak katıldığı, Ulusal Yeşil Bina sertifikası ve Yeşil okullar projesinin lansmanının yapıldığı 3. Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi 20-21 Şubat’ta Swissotel the Bosphorus’ta gerçekleşti. Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) tarafından yapı sektörünün yeşil dönüşümüne liderlik etmek amacıyla bu yıl üçüncü kez düzenlenen “Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi”, 20-21 Şubat 2014 tarihlerinde Swissotel the Bosphorus’ta gerçekleşti. Uluslararası ve Türk pek çok değerli konuşmacıyı ve yaklaşık 900 katılımcıyı ağırlayan zirve, bu yıl da alanlarında uzman 100’d en fazla önemli konuşmacıya ev sahipliği yaptı. Cüneyt Özdemir’in moderatörlüğünde zirve boyunca yaklaşık 40 oturum gerçekleşti. Türkiye Müteahhitler Birliği Binası ve Küçükçekmece Belediye Binası Türkiye’nin en iyi yeşil bina örnekleri olarak zirvede ödül aldılar.

Sürdürülebilir/Yeşil binalar ve kentler konusunda Türkiye’d eki lider Sivil Toplum Kuruluşu ÇEDBİK’in düzenlendiği Yeşil Binalar Zirvesi Türkiye’d e ve dünyada sürdürülebilir/yeşil bina sektörünün önde gelen paydaşlarını, gayrimenkul ve inşaat şirketlerinin üst düzey yöneticilerini ve konusundaki en uzman kişileri konferans, panel ve seminerlerde bir araya getirerek yapı sektöründe bilgi paylaşımı için nitelikli bir tartışma ortamı oluşturdu. Zirvede yenilenebilir enerji teknolojileri, sürdürülebilirlik,yeşil finansman, yerel yönetimler, STK ve meslek odaları, yeşil bina değerlendirme sistemleri, malzeme-inovasyon, yapıda kurallar, teşvikler, yönetmelikler, sürdürülebilir kentler ve toplumlar gibi konulara değinildi ; Türkiye’d en ve dünyadan güncel sürdürülebilir projeler paylaşıldı. Sektörde sürdürülebilirliği teşvik edecek ‘Yapıda Sürdürülebilirlik Ödülleri’’nin lansmanı da bu yıl 3. Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi’nde yapıldı.


Bu yılki Zirve’nin ana teması “SürdürülebilirlikSınırları aşmak” dı.

Yapı sektörü, son yıllarda “sürdürülebilir/yeşil bina” ve “sürdürülebilir/yeşil kent” kavramlarıyla gerek ulusal gerekse uluslar arası alanda performansının sınırlarını aşan örneklerle çıkıyor karşımıza. Bu çerçevede konferansın temel amacı, 21. yüzyılın başında Türkiye’d e en iyinin yapılmasını teşvik etmek için ulusal ve uluslar arası alanda en iyileri bir araya getirerek; tasarımda sınırları aşan projelerin, yenilikçi fikir ve modellerin zirve katılımcılarına ilham vermesini sağlamaktı.

68

Nalbur Teknik.com / Mart’14

Yeşil Binalar Zirvesi’nin ilk gününden notlar

3.Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi 20 Şubat 2014’te ÇEDBİK Onursal Başkanı, TEKFEN ve TEMA’nın kurucusu Nihat Gökyiğit, ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Duygu Erten, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Yusuf Yazar, Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Selçuk Avcı ve Koray Uygur’un açılış konuşmalarıyla başladı. İlk günün en çok ses getiren konuşmacılarından biri, İngiltere’nin ‘en yeşil’ mimarı seçilen ZEDFactory Kurucusu Bill Dunster’dı. Sıfır karbon

konutlar üzerindeki çalışmalarıyla dünyaca ünlü olan Dunster’ın Earth Centre, SkyZED Flower Tower, Velocity - High Denisty Developement, Zed Pavilion Shangai gibi projelerde imzası bulunuyor ve kendi inşa ettiği ve ‘Hope House’ adını verdiği evi düşük enerjili yaşam alanlarının bir prototipi olarak biliniyor. Akademisyen ve danışmanlarla beraber çalışarak çevreyi en az etkileyecek, sıfır karbon tasarımlar üzerine yoğunlaşan Dunster’ın sürdürülebilirlikle ilgili pek çok ödülü de bulunuyor. Zirvenin ilk gününde ÇEBİK Başkan Yardımcısı Selçuk Avcı moderatörlüğünde Yüksek Performanslı Binalar NSHM


Kurucusu Nevzat Sayın , Tabanlıoğlu Mimarlık’tan Murat Tabanlıoğlu , Kreatif Mimarlık’tan Aydan Volkan ve Altensis’ten Berkay Somalı’nın katıldığı bir oturumda tartışıldı. 45 ülkede ofisi bulunan ve sektörün en güçlü inşaat şirketlerinden Turner Construction’ın sürdürülebilir ve LEED sertifikalı projelerini yöneten Joseph B. Marfi, Dünya Yeşil Binalar Konseyi eğitmeni olarak sektör profesyonelleri için Yeşil Proje Yönetimi Eğitimi verdi. WGBC tarafından onaylı olan bu eğitimin sonunda katılımcılara sertifika da verildi. Biancka Dönicke’nin sürdürülebilir ofis binaları konulu semineri yoğun ilgiyle karşılandı.

Amerikan Gensler tarafından tasarlanan, transparan spiral formuyla Shanghay’ın şehir siluetinin en ikonik ve çarpıcı binalarından 121 katlı, 632 metre uzununluğundaki çevre dostu Shanghai Tower’ın tasarım direktörü Duncan Swinhoe ise Sürdürülebilir Dikey Kent başlığı altında zirvede sunum yaptı. ‘Sürdürülebilir Yapılar İçin Malzemeye İnovatif Yaklaşım’ ÇEDBİK Başkan Yardımcısı Koray Uygur moderasyonunda Alman Yapı ve Çevre Enstitüsü Yönetim Kurulu üyesi Dr.Hartmut Walther , AKÇANSA ‘dan Arvid Stjernberg ve Kerpiç yapı teknolojilerinden Prof. Dr.Bilge Işık ‘ın konuşmacı olduğu bir oturumda ele alındı.

Sürdürülebilirlik konusunda Medyanın Rolü panelinde Cüneyt Özdemir, Güven İslamoğlu, Uğur Tanyeli ve Oya Ayman Türkiye’d e yapı sektörünün sürdürülebilir dönüşüm sürecinde medyanın rolünü tartışlar. Sürdürülebilir Finansman & Yasal çerçeve & Teşvikler konusu MWH Türkiye Ülke Müdürü Murat Sarıoğlu moderasyonuyla Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası (EBRD) Enerji Verimliliği ve İklim Değişikliği Bölüm Yöneticisi Adonai Herrera-Martínez, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Dış İlişkiler ve AB Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Ali Murat Becerikli ve Şekerbank ‘tan Erkan Subaşı’nın katıldığı bir panelde konuşuldu.


Zirvenin ilk günü kapanış sunumunu ‘Yağmur+Futbol = Hayat/ PITCHAfrica’ projesiyle Professör David Turnbull yaptı. 1.8 milyon litre yağmur suyunu toplayıp filtreleyerek yıl boyunca her gün 1000 Afrikalı için temiz içme suyu sağlayabilecek futbol sahası Pitch Africa projesinin yapıcısı akademisyen Profesör David Turnbull sunumunda yağmur suyunun en önemli yenilenebilir kaynak olduğunun altını çizerken, binaların hava koşullarını dışarıda tutmak yerine içeri almaları, bunu yapmak içinde yağmur suyunu biriktirecek alanı maksimize etmek, uygun boyutlarda bir tank ya da sarnıç inşa etmek, buğulaşmayla ortaya çıkan kaybı azaltmak, maliyeti azaltırken hacmi arttırmak ve yer açmak gerektiğini anlattı.

Avrupa Bölgesel Ağı (WGBC-ERN), Avrupa’d a 30’d an fazla ulusal Yeşil Bina Konseyini ve 3,500 ‘den fazla üye firmayı temsil eden uluslar arası bir ağ. Avrupa’d a bina sektörünün tüm paydaşlarını temsil eden ve Türkiye Yeşil Binalar Konseyi’nin (ÇEDBİK) de dahil olduğu bu ağın 2014 yılındaki ilk toplantısı, 20 Şubat 2014 tarihinde Zirve’ye paralel olarak ÇEDBİK ev sahipliğinde Türkiye’d e düzenlendi. ERN Toplantısına DGNB CEO’su Dr. Christine Lemaitre, İngiltere Yeşil Binalar Konseyi Politikalar Direktörü Paul King, Dünya Yeşil Binalar Konseyi Politikalar Direktörü James Drink Water, Macaristan Yeşil Bina Konseyi üyesi Joseph Marfi , Sürdürülebilir Mimari Direktörü Johannes Kreissig ve Fransa, İspanya, Almanya gibi ülkelerin Yeşil Bina Konseyleri üyeleri katıldı.

Dünya Yeşil Binalar Konseyleri Avrupa Bölgesel Ağı’nın (ERN) senelik toplantısı 3. Uluslar arası Yeşil Binalar Zirvesi kapsamında ilk kez Türkiye’d e gerçekleşti Dünya Yeşil Binalar Konseyleri

Zirvenin ikinci gününde ise, ‘Yeşil Bina Hareketinde Dünya’d a Neler Oluyor’ başlıklı oturumunda ÇEDBİK Başkanı Dr.Duygu Erten moderatörlüğünde Paul King (UKGBC), Bengt Wanggren (İsveç

70

Nalbur Teknik.com / Mart’14

GBC), Micheal Dax (DGNB) ve Corinne Block Raguin (HQE) gibi dünyanın farklı ülkelerinin Yeşil bina Konseyi üyeleri yeşil binaların geleceğini tartıştı. Yeşil Binalar zirvesinin en çarpıcı sunumlarından birini ise dünyanın bir numaralı tropikal bahçesi olarak bilinen Singapur Gardens Bay projesiyle Atelier Ten direktörü Patrick Bellew ve Atelir One direktörü Neil Thomas gerçekleştirdi. Singapur Marinasında yer alan 30.000 metrekarelik Gardens by the Bay, yüksekliği 25-50 metre olan yapay ağaçların güneş paneli, vantilatör ve yağmur suyunu filtreleme görevi görerek çoklu çözümler sağlamasıyla sürdürülebilirlik konusunda uluslararası bir örnek olarak gösteriliyor. Kendi enerjisini üreten dünyanın en büyük tropikal bahçesi Gardens by the Bay, Singapur hükümetinin ülkeyi ‘Bahçe Şehir’d en ‘Bahçe içinde bir şehre’ dönüştürme stratejisinin çok önemli bir parçası. 21.yy Kentleri ve Toplumları konusundaki panel Kentsel Stratejist Faruk Göksu moderatörlüğünde , Amplio ‘dan Alaeddin Babaoğlu, Biocity Başkanı Drew Carr-Ellison ve Ege İnşaat ve Gayri Menkul Yatırım A.Ş’d en Nihat Kandaloğlu’nın katılımıyla gerçekleşti. Siemens’in İnovasyon sponsorluğunda Türkiye’ye gelen İtalyan mimar, mühendis, eğitimci ve aktivist Carlo Ratti Akıllı Kentlerle ilgili yaptığı sunumla zirvenin en çarpıcı konuşmacılarından biriydi. MIT’d e (Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde) öğretim görevlisi olarak çalışan Carlo Ratti , enstitütü içinde 2003 yılında kurduğu SENSEable City Laboratuvarı’nın ( Akıllı Şehir Laboratuvarı) yöneticisi. Canlılar gibi şehirlerin de hissedebildiğini ve karşılık verdiğini savunan Ratti, laboratuvarında yeni teknolojilerin şehir hayatını, tasarımını ve şehircilik anlayışını nasıl etkilendiği hakkında araştırmalar yapıyor, sensörlerin ve elektroniğin



ÇEDBİK olarak uluslararası bu girişimin bir parçası olmaktan büyük memnuniyet duyduklarını ve bu konuda Türkiye’d e liderlik ederek eğitim sektöründe yeşil dönüşümün önünü açacaklarını belirtti.

Türkiye’nin ilk Ulusal Yeşil Bina Sertifikası’nın lansmanı Zirve’de yapıldı

çevre ve mimariyle ilişkisini inceliyor. Amerikan Wired dergisi tarafından dünyayı değiştirecek 50 isimden biri seçilen Ratti yeni sensör ve elektronik araçlarla “kent” kavramına yeni bakış açısını zirve katılımcılarıyla paylaştı. Yeşil binalar zirvesinde Yenilenebilir Enerji konusu RSB Yapı Mühendislik Mimarlık’tan Ruhi Bayık’ın moderatörlüğünde Has Mimarlıktan’tan Ayşe H. Erktin, Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun ve Marmara Üniversitesi Yeni teknolojiler Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar’ın katıldığı bir panelde tartışıldı. Yeşil Binalar Zirvesi’nin ikinci gününde Dünya Yeşil Binalar Konseyi Politikalar Direktörü James Drink Water, Yeşil Bina politikaları hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Türkiye’nin başarılı yeşil bina projeleri arasında yer alan TMB Binası, TAV ’ın Medine Havalimanı Projesi, Maslak 42, Bir Yalı projesi ve NEF Gayrimenkulun yeşil projeleri tanıtıldı. Zirvenin kapanış sunumu ise Sürdürülebilir Eğitim Yapıları üzerine Feilden Clegg Bradley Studios Ian Taylor yaptı.

72

Nalbur Teknik.com / Mart’14

“Yeşil Okullar” projesinin Türkiye ayağı 3. Uluslar arası Yeşil Binalar Zirvesi’nde tanıtıldı

Türkiye’d e Yeşil Dönüşümün lideri ÇEDBİK bugüne kadar sürdürdüğü bilinçlendirme çalışmalarına bir yenisini daha ekledi ve Cape Town Dünya Yeşil Binalar Konseyleri Kongresi’nde “YEŞİL OKULLAR” anlaşmasına imza atarak Türkiye’yi projeye dahil olan 29 ülke arasına soktu. Yeşil Okullar Projesi, öğrencilerin sağlıklı, güvenli ve daha verimli binalarda eğitim alabilmesi temeline dayanan uluslararası çok paydaşlı bir proje. Projenin amacı, daha sağlıklı binalarda eğitim alan, bu sayede akademik açıdan daha başarılı, daha sağlıklı nesiller yetişmesine katkı sağlamak. ‘Sürdürülebilir Eğitim Yapıları -Türkiye’d e neler yapılabilir?’ başlığı altında Uluslararası Yeşil Okullar Projesi’nin Türkiye temsilcisi olan ÇEDBİK Başkanı Dr. Duygu Erten. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü İnovasyon Merkezi Direktörü Gökhan Yücel, Çinici Mimarlık’tan Can Çinici ve HATIRLI Mimarlık’tan Nazan Çapoğlu Yeşil Okulları konuştu. ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Duygu Erten,

Zirve’d e gerçekleşen bir diğer önemli etkinlik ise, Ulusal Yeşil Bina Sertifikası’nın lansmanıydı. Bina ve yerleşimleri çevresel etkilerine göre değerlendiren sistemler, hedeflenen yeşil dönüşüm sürecinde önemli rol oynuyor. Geçtiğimiz yıl TC. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’yla imzalanan protokol sonrası çalışmalarına hız verilen Ulusal Yeşil Bina Sertifikası, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasına destek vermeyi amaçlıyor. 100’ün üzerinde akademisyen, enstitü temsilcisi, şirket ve STK’nın katılımıyla şekillenen ve pilot proje çalışmaları devam eden Yeşil Bina Sertifika sistemine dair tüm detaylar Zirve’d e açıklandı. Yeşil Binalar Zirvesi’nin kapanışında verilen ÇEDBİK Sürdürebilirlik Teşvik ödüllerini Akçansa, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri, Garanti Bankası, Türkiye Müteahhitler Birliği ve Eko IQ aldı. TSE, TMB, TÜSİAD, İNDER , İMSAD , İTÜ, TTDM ve ISKAV gibi önemli birlik, dernek ve eğitim kurumun desteklediği 3. Yeşil Binalar Zirvesi, FORM Ana sponsorluğunda, Avcı Architects, BASF, Nef, Petra, TURKECO İnşaat ve Enerji, Tekfen Holding ve Ytong altın sponsorluğunda, Akçansa, AKG Gazbeton, Alarko Carrier, BIO Istanbul, ÇİMSA, Nurus, OTİS, Penta, Tahincioğlu, Viatrans Meydanbey gümüş sponsorluğunda, Artema , Aktif Group, Anadolu Gayrimenkul, Dome Partners, Eko Tesis Yönetim Hizmetleri, Eko Denge, Sera Construction , Siemens ve TROX’un desteğiyle düzenlendi. Zirvenin karbon sıfırlama şirketleri ESCARUS ve ALTENSIS’d i.



Ayın Nalbur ve Hırdavat Toptancısı

TOK TİCARET Ticaret hayatında paranı pulunu kaybet ama itibarını kaybetme. Bu sözü kendimize düstur edindik.

Tok Ticaret yetkilileri İbrahim Özkan ve Muharrem Özkan (sağdan sola)

∂ 35 yılı aşkın bir süredir

sektörde hırdavat malzemeleri ve türevlerinin satışını yapan Tok Ticaret yetkilileri ile sektörün gelişmesini, iç ve dış arenada modern ve atılımcı olmanın yollarını, sektördeki çalışmaları ve gereklilikleri konuştuk. Tok Ticaret, gerek ulusal gerekse de uluslararası ürün kalite seviyesinde ürün yelpazesini ve kalitesini artırmayı hedef edinmiş; etik ilkelerden asla ödün vermeyen, müşteri memnuniyeti odaklı, sektörde öncü uygulamalarla fark oluşturarak başarılı olma yolunda emin adımlarla yürüyen bir firma. Müşterilerini işveren, çalışanlarının da çözüm ortağı olduğunun bilincinde olan firma, kurumların gerçek güçlerini inandıkları, hayata geçirdikleri ve paylaştıkları değerler ve ilkelerden alırlar prensibini yaşatıyor. Ticarette eski güven ortamını yaşatma gayretinde olan ve bu amaçla dürüstlük, yenilikçilik, uzmanlık ve özgüven ile sürdürülebilir başarının peşinde. Çalışan, müşteri, tedarikçi ilişkilerinde dürüst olmayı temel

74

Nalbur Teknik.com / Mart’14

değer olarak gören Tok Ticaret yetkilisi İbrahim Özkan ile çok keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Öncelikle Tok Ticaretin kuruluşu ve bu günlere gelişi ile ilgili bilgiler verebilir misiniz? Firmamız 1978 yılında Perşembe Pazarı Galata Hırdavatçılar çarşısında 30 metrekare bir dükkanda kuruldu. 1991 yılına kadar Kesici Takım (MTE) bayiliği ve dışarıdan ürün tedarik etmek suretiyle faaliyet gösteren bir firma idi. Kesici takım piyasasında meydana gelen daralma bizleri farklı bayilikler alarak çalışma alanımızı genişletmeye sevk etti. Bu bayilikler Bosch Elektrikli El Aletleri, İzeltaş El Aletleri, Karbosan Aşındırıcı Taşlar vb… olarak sıralanabilirler. 1996 yılına kadar yeni bayiliklerle faaliyet alanlarının genişletilmesi ve buna paralel olarak sektörün aktif pazarlama hizmetine yönelmesi firmamızın da bu yöne eğilmesine neden oldu. Firmamız bu tarih itibariyle önce İstanbul daha

sonraları ise Ankara ve İzmir başta olmak üzere aktif pazarlama hizmetine başladı. 2000’li yılların başında aktif pazarlama hizmetinde gelinen nokta bizleri ithal ürünler getirmeye ve iç piyasaya pazarlamaya sevk etti. Katıldığımız fuar gezisinde Türkiye’d e farklı bir firma tarafından satışı yapılan Völkel ve V-Coil markalarının ön görüşmeleri yapılarak distribütörlüğü alındı. İthal ürünlerimizin sayısını artırmak ve bunu kendi markamız ile gerçekleştirmek için tescilli markamız ASTOR’u oluşturduk. Astor markası ile Uzakdoğu’d an ilk ithalatlarımızı gerçekleştirdik. Sürecin devamında Völkel ve V-Coil marka ürünlerin çeşidinin fazlalığı ve diğer bayilikler arasında yeterli ihtimamın gösterilemeyeceği düşüncesi ile yeni bir firma kurarak bu ürünlerin satış ve pazarlama faaliyeti bu firmaya devredildi. Bünyemizde kurulan Kamer Makine Yatırım Dış Ticaret Ltd. Şti faaliyetine 2005 yılında başladı. Almanya’d an ithal edilen


Ayın Nalbur ve Hırdavat Toptancısı

TOK TİCARET PTG marka ürünler ile de çeşidini geliştirdi. Bugün Kamer Makine Türkiye’d e özel ölçü kesici takım bulunduran nadir şirketlerden birisi ve bu konuda oldukça iddialı. Kamer Makine ile yakalanan başarı bizleri ithal ürünlerde yeni bir arayışa yöneltti. Ürünlerine bir yenisini eklemek isteyen firmamız Havalı El Aletlerine yöneldi. Sappower markası ile satılmakta olan Taiwan menşeili havalı el aletleri ürünlerinin tüm haklarını satın almak suretiyle kendi bünyesine kattı. Bugün gelinen noktada bu ürün grubunda da branşlaşmanın gerektiği görüldü ve bu vesile ile TK Grup Makina Dış Ticaret Ltd. Şti. kuruldu. Sappower ürünlerinin satış ve pazarlama faaliyeti de bu firmamıza devredildi. Tabi bu süreçte faaliyetlerine devam eden Tok Ticaret’ in sevkiyat işlemlerini yönetmek üzere Ümraniye’d e bir şube açtık. 2007 yılında alınan bir karar ile merkezi faaliyetlerimizi ve

muhasebemizi buraya taşıdık. Merkezi halen Karaköy gözükse de bu tarih itibariyle Tok Ticaret olarak Ümraniye’ ye taşındık. 2012 yılı itibariyle inşaatın tamamlanmasıyla da bugün ki hizmet verdiğimiz binaya geçmiş olduk. Bugün Türkiye’nin 7 bölgesinde aktif pazarlama faaliyeti yürüten firmamızın satış temsilcileri, Ankara’d a, Samsun’d a ve İzmir’d e home ofis sistemiyle çalışıyorlar. Şuan hizmetlerimiz çok daha hızlı. Türkiye’nin birçok yerine ertesi gün sipariş ulaştırır duruma geldik. Şuan 10 aktif satış temsilcimiz ve 40’ı aşkın çalışanımızla faaliyetlerimize devam etmekteyiz. Bugün gelinen noktada Tok Ticaret olarak 15’in üzerinde yerli bayiliğimizin yanı sıra ASTOR tescilli markamız ile kaldırma ekipmanları, polyester sapan, havalı ürün ekipmanları, kaynak ekipmanları, ABD ve Taiwan’ dan Bits Uçlar vb… ürünler ithal ederek faaliyet göstermekteyiz.

Ayrıca Kamer Makine Çatısı altında Völkel,Vcoil ve PTG marka ürünlerin, TK Grup olarak da Sappower marka havalı ürünlerin satış hizmetleri sunulmakta.

Türkiye genelindeki müşterilerinizden ve bayiliklerinizden bahseder misiniz?

15’in üzerinde bayiliğimiz mevcut. Tabi burada gerçek bayilikten bahsetmek için belli bir ciro kademesi ve prim sistemi olanları saymanın daha doğru olduğuna inanıyorum. Piyasadan temin ettiğimiz ve satışımız olan ürünleri bayilik olarak değerlendirmiyor, bu kategoriye koymuyorum. Bosch Elektrikli El Aletleri, İzeltaş, Makine Takım, Karbosan, Egesan, Kanca, Atlas Zımpara, Yıldız Gaz, Metresan, Beybi ve Özçelik gibi firmaların bayiliği mevcut. Biz son kullanıcıya ulaşan teknik hırdavatçılara mal tedarik eden bir toptancıyız. Bine yakın teknik hırdavatçıya mal tedariki yapıyoruz.


Ayın Nalbur ve Hırdavat Toptancısı

TOK TİCARET

Teknolojide yaşanan gelişmelerin sektörünüze etkileri ve bu gelişmeler Tok Ticarette ne gibi değişikliklere neden oldu?

Hırdavat sektöründe bazı şeyler hala oturmuş değil. Biz kurallı ve sistemli çalışması sebebiyle Bosch firmasının çalışma sistemini örnek alıyoruz. Seneler öncesinden kurduğumuz alt yapı sayesinde bugün ürün, satış ve pazarlama faaliyetlerine ait raporlarımızı dilediğimiz gibi alabiliyor, tüm planlamalarımızı bu eksen de gerçekleştirebiliyoruz. İleri gitmenin hedef koymak ve bu hedeflere ulaşabilmek için mücadele vermekten geçtiğine inanıyoruz. Bu bağlamda her yıl satış temsilcilerimize hedefler belirliyor, alt yapımız sayesinde bu hedeflere ulaşabilmeleri için raporlamalarla destekliyoruz. Satış temsilcisi hedefine kalanı,

76

Nalbur Teknik.com / Mart’14

yapması gerekeni bu sayede biliyor ve ona göre satışlarına yön verebiliyor. Yeni kurduğumuz alt yapı ile satış temsilcilerimiz sahada bulundukları süre zarfında tablet pc yardımı ile online sisteme ulaşabilecek, aldıkları siparişleri sisteme hızla ulaştırabilecekler. Hazırladığımız çeşitli grafik kampanyalar ile de müşterilerimize ürün tanıtımı sunuyor, bu vesile ile satışlarımızı artırmayı hedefliyoruz. Alınan raporlar ile ithal ürünlerin dönüş hızı ve eksilme durumları da belirleniyor ve sipariş planlamaları doğru ve hızlı sağlanmış oluyor. Malum günümüzde zamandan daha değerli bir şey yok ve onu iyi kullanmalıyız. Zamanı doğru kullanmanın bir diğer yolunun da, Online Satış Sistemleri yani E-Ticaret olduğunu gördük. Şuan E-Ticaret sistemi ile www. hirdavat24.com sitesi üzerinden de satış gerçekleştirmekteyiz. Sanal mağazamızda yeniliklere ayak uydurmak için yenileme

çalışmalarımız her geçen gün devam etmekte. Tüm bunların ışığında firmamızda şahıslar üzerinden değil, sistem üzerinden yürüyen bir düzen kurduğumuzu söyleyebilirim. Kişilere bağlı kalmaksızın sistemimizin çalışmasını sağladık.

Hırdavat sektöründe en büyük rekabet hangialanda oluyor? Rekabette öne geçmek için nelere dikkat edilmelidir?

90’lı yılların başlarında anormal derecede rekabet vardı. Eski tabirle firmaları birbirine vurdurma da çok oluyordu. Şimdi herkesin müşterisi oturdu, artık rekabetin yaşandığı yerler bayilikler. Rekabette öne geçmek için iyi hizmet gerekiyor. Tok ticaret olarak müşterilerimizin taleplerine en kısa sürede en iyi çözümleri sunarak cevap vermeye çalışıyoruz. Müşteri çalıştığı firmanın hizmet kalitesine ve bilgi


Ayın Nalbur ve Hırdavat Toptancısı

TOK TİCARET birikimine bakıyor. Rekabet edilen ürün aynı ise firmalar hizmet kalitesi, ticari anlayışı ve iş ahlakı ile değerlendiriliyor. Bu sebeple bu düşüncelerden ödün vermeden hizmetler sunuyoruz.

Yeni ürün, projeleriniz ve hedeflerinizden bahseder misiniz?

Öncelikli hedefimiz müşterilerimize faydalı ürün sunmak. İthal ettiğimiz ürünleri hassas bir incelemeye tabi tutuyor, marka değerimize zarar vermeyecek, kaliteli, devamlılığı olan ürünleri tercih ediyoruz. Yurt içi ve Yurt dışı sektörel fuarları takip ediyoruz. Fuarlarda pazarlayabileceğimizi düşündüğümüz ürünleri belirliyor ,incelemeye alıyoruz. Belirttiğim gibi devamlılığı olmayan, bir kez ithal edip arkası yok denilecek ürünlere girmiyoruz. Geçtiğimiz yıl bünyemize 8 yeni ürün katmıştık. Bu senede 5 kalem yeni ürün ilave oldu. Bu şekilde artırmaya devam edeceğiz. Bünyemize kattığımız ürünlerin satışı ile ilgili pazarlama ağımıza güveniyoruz.

Satış sonrası destek konusunda hangi çalışmalarınız mevcut?

Bayilik sistemi ile çalışılan ürünlerin kendi bünyelerinde destek ve servis hizmetleri mevcut. Bu sebeple müşterilerimizi oralara yönlendiriyoruz. İthal ettiğimiz ürünler de ise öncelikle Sappower marka havalı el aleti ürünler için iç bünyede bir servis destek bölümü oluşturulmuş durumda. Arızalı ürünler için servis hizmeti ve verimli kullanım için de teknik destek hizmeti sunuyoruz. Ayrıca diğer ithal ürünlerde de teknik destek için müşteri temsilcisi arkadaşlarımız hizmet vermekte.

İhracat konusunda Tok Ticaret nerede? 2014 yılında neler yapacaksınız? Tok Ticaret olarak bu yıla kadar

İhracat konusunda bir çalışmamız olmadı. 2014 itibariyle bu alanda da faaliyet göstermeyi planlıyoruz. Öncelikle yeni çıkan yasa ile birlikte ithal edilen ürünler için standart kalite oluşturulması gerekmekte. Sappower marka ürünlerimiz için çalışmalarımız başladı. Test raporlarını ve sertifikalarını aldık. Diğer ürünlerimiz içinde bu çalışmaları yapmayı planlıyoruz. Tüm çalışmalarımızı tamamladıktan sonra yurtdışında düzenlenen fuarlara katılmayı hedefliyoruz. Planlamalarımızda ilk olarak gelişmekte olan Asya Ülkeleri ve Türki Cumhuriyetler yer almakta. Bu planlama doğrultusunda Kazakistan’ a ilk ziyaretimizi de gerçekleştirdik.

var. Batak veren şahıs bir hafta sonra başkasının üzerine işletme açmış faaliyetine devam ediyor. Bu çok acı bir olay. Yeni çek yasasının yanlış düşüncede olan insanları teşvik ettiğini düşünüyorum. Bu yasada yeni düzenlemeler yapılması gerektiği aşikar. Tabiki bankaların da bu konuda dikkat etmeleri gereken taraflar var.Teminat almaları, verdikleri çekleri ince eleyip sık dokumaları gibi.Önceden bir hapis korkusu vardı, bu yasal düzenleme ile o kalktı ve bu sebeple daha gevşek davranılıyor. Bu da düzeltilebilirse piyasadaki iş ahlakı zoraki de olsa düzelecektir. 2014 yılında ki hedeflerimiz de 2013 yılındaki verilere ulaşabilmek, tescilli markalarımızın piyasada sürekli yer almasını sağlamaktır.

2013 yılı nasıl geçti? 2014 yılı beklenti ve hedefleriniz nelerdir?

Yapı Market, Nalbur ve hırdavat sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

İnanıyorum ki 2013 yılı piyasanın genelinde geçmiş yıllara oranla daha tatmin ediciydi. Maalesef piyasamızda yapılan değerlendirmeler hep negatif yönde. Kime sorarsanız piyasa kötü, işler iyi değil yorumları söz konusu. Ancak bakıldığında bir önceki yılın yaşam standardının üzerine konulmuş, ev ve ya araba değiştirilmiş. Bunlara bakmadan kötü demek nankörlük değil mi? Ticari yapılan bu yorumlar, moral bozmadan öteye gitmez, bu sebeple anlamsız olduğunu düşünüyorum. Siyasi çalkantılar olmasına rağmen 2013 yılı çok verimli geçti. Sektör Haziran ayında biraz sendeler gibi olsa da, biz bir önceki yıla oranla yüzde 20’lik bir büyüme gerçekleştirdik. Burada önemli olan ciroların artması değil, karlılığın yükselmesi, çek dönme olaylarının çok azalmasıdır. Bizi sevindiren en büyük olay budur. Çek yasası konusundada kaygılarımız var. Maalesef haksızı koruyan kanunlar

Öncelikle kendimi bu sektörde yer aldığım için şanslı görüyorum. Bir gıda veya tekstil sektörü gibi değil. Ürünler yıllarca beklese de modası geçti, bozuldu gibi


Ayın Nalbur ve Hırdavat Toptancısı

TOK TİCARET dertleri yok. Öyle zaman olur ki sizin elinizde 15 sene duran malzemenin taliplisi olur. Bu sebeple sektörün gelişime açık ancak değer kaybetmeyen bir yapı içinde oluşu geleceğe daha güvenle bakmamızı sağlıyor. Ancak bir de gerçek var ki hobi sektörünün marketlere kayması ve cazip fiyatla buralarda satıldığı algısının oluşması. Bu son kullanıcıya satış yapan alt bayileri ciddi anlamda etkilemektedir. Araştırıldığın da rakamların çok da farklı olmadığı görülmektedir. İşte burada firmalara düşen görev müşterilerin bu konuda doğru bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesidir.

Sektördeki yerli ürün payı nedir? Sizce yeterli mi ve artırmak için neler yapılmalı?

Hırdavat sektöründe yerli ürün

78

Nalbur Teknik.com / Mart’14

payı yüzde 60 seviyesindedir. Ancak bu yerli ürün olarak adlandırılan grup yüzde 100 yerli değildir. Birçok yerli üretici ya yarı mamul olarak ithal ettiği ürünlerle üretim yapmakta ve kendi markasıyla piyasaya sürmekte veya ithal ettiği ürüne kendi markasını vurmak suretiyle yerli pozisyonuna dönüştürmektedir. Bu ürünleri de dışında bırakacak olursak yüzde 100 yerli ürünler yüzde 20’yi geçmez. Bu rakamlar tabi ki yeterli değil. Yerli ürün kalitesi ve fiyatı ile rağbet görür durumda olmalı. Ancak özellikle Uzakdoğu pazarı fiyat seviyesini aşağı çekmiş durumda. Bu durumda üretici yerli üretim yerine İthal etmenin daha makul olduğuna inanıyor ve çalışmalar o yöne kayıyor. Burada asıl iş devletimize düşüyor, yüzde 100 yerli üretimi teşvik edici destekler verilmeli ve yerli üretici korunmalı.

Sektörde değerli bir konumdasınız, sizce başarının sırrı nedir?

Başarımızın sırrı felsefemiz de saklı. Biz “Dürüstlüğün uzun vadede kazanacağı” düşüncemizden hiçbir zaman ödün vermedik. Kısa vadeli kazançlar için iş ahlakımızdan vazgeçmedik. Tabi bu düsturun yanı sıra sistemler kurduk, satış stratejileri geliştirdik. Hedefli çalışma politikamız ile başarının geldiğine inanıyoruz. Taviz tavizi doğurur sözü çok doğru. Hedeflerinize ulaşmak için taviz vermemelisiniz. Başarıya ulaşmış Bosch gibi firmalar sistemlerinden tavizler verselerdi kesinlikle başarıya ulaşamazlardı. Bir firmanın duruşu, disiplini çok önemli, ayrıca bu başarının sürdürülebilir olması için çalışanların alın teri kurumadan emeklerinin teslim edilmesi de unutulmamalıdır.


Ayın Nalbur ve Hırdavat Toptancısı

TOK TİCARET

Eski ticaret ve yeni ticaret konusunda neler söylemek istersiniz? Ticarette ahlak konusu geçerliliğini koruyormu?

25 yılı aşkın bir süredir bu sektörün içindeyim. Sözün senet sayıldığı, itibarın her şeyin üzerin de tutulduğu üretilenlerin yalnızca İstanbul’a getirilerek İstanbul’d an tüm Türkiye’ye dağıtıldığı dönemlerden bugünlere geldik. Hatta anlatılır, Konya’d a bir kaynakçı ürünü satmak için İstanbul’a getirir. Yanındaki kullanıcı komşusu ise ürünü İstanbul’d an gelip alırmış. Şimdi sektörde, çalışma sistemleri de değişti. Eskiden ticarette güven vardı. Şimdi üreticinin bayisine, bayininse üreticiye karşı güven eksikliği var. Günümüzde alacağınızı çek ile tahsil ettiğiniz de dahi güvenemiyorsunuz. Hırdavat toptancılığına başladığımızda müşterilerimizle güvenirliliği ön planda tuttuk. Piyasada paramızı kaybetmeyi göze alarak itibarımızı hep korumaya çalıştık. Bu konuyu kendimize düstur edindik. Bir örnekle itibarın önemine değinecek olursak 2 sene önce Astor markamızla palet streçleme

işine girdik. Streç sarımı her türlü hileye açık bir iş. Kilosu ile metresi arasında matematiksel bir hesap var. Ancak görüyoruz ki piyasamızda satılan ürünlerin çoğu ya metresi eksik veya özellikle çektirilmiş ve inceltilerek sarılan ürünler. Ancak müşterilerimizin bize olan güveni ve söylediği,” eğer siz sarıyorsanız, söylediğiniz metreyi de, söylediğiniz kiloyu da sararsınız sözleri bizim için paradan çok değerliydi. Bu itibarı para pul ile sağlayamazsınız. Yaşatmaya çalıştığımız ve çok önem verdiğimiz bir başka konu ise ödemeler. Malzeme aldığımız veya bayiliğini yaptığımız firmaların ödemelerini Her ayın ilk haftası düzenli olarak yapmaya gayret ediyoruz. Hazırlanan ödemeler tek tek firmalar aranarak kendilerine bildiriliyor. Bu konuda taviz vermeden eski ticareti yaşatmaya ve örnek olmaya çalışıyoruz.

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Söyleşimizin başından bu yana belirttiğim gibi ticari ahlakın ön planda tutulduğu bir dönem diliyorum. Her işte olduğu gibi birlik beraberliğin sektörümüze

de kazançlar sağlayacağını düşünüyor, firmaların paylaşımcı olması gerektiğine inanıyorum. Rızık kaygısına düşmeden ahlaki değerlere önem verilerek ticaret yapılmasını umuyorum. Biliyorum ki bu değerlere sahip çıkan firmaların sayısı çoğaldıkça ticaretimizin bereketi de artacaktır. Bir de kuruluşundan bu güne belirttiğim düsturlarımızı ve ticari anlayışımızı benimsemiş, bizlerle beraber Tok Ticaret’i bu günlere taşıyan çalışanlarımıza sizlerin vasıtası ile teşekkür etmek istiyorum.


İMSAD, İnşaat malzemesinde Türkiye’nin ilk sanayi endeksini hazırlıyor… Bu yıl 30’uncu yılını kutlayan Türkiye İMSAD’ın 32. Olağan Mali Genel Kurul toplantısı yapıldı ∂ İnşaat Malzemesi Sanayi

Endeksi çalışması ile inşaat malzemesi sanayi faaliyetlerinin ve gelecek beklentilerinin aylık olarak ölçüleceğini belirten Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, “Amacımız, inşaat malzemeleri sanayinde faaliyet gösteren işletmeler, ülkemizin ekonomi yönetimi ve sektörün ilgili tüm

80

Nalbur Teknik.com / Mart’14

tarafları ile sağlıklı bilgi akışını sağlamak, böylece ekonominin dinamizm kaynağı olan inşaat malzemeleri sanayinin nabzını tutarak, projeksiyonlarımızı bu veriler ışığında yapmaktır” dedi. Bu yıl 30’uncu yaşını kutlayan Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (Türkiye İMSAD), 32. Olağan Mali Genel

Kurul toplantısı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği merkezinde yapıldı. İnşaat malzemesi sektöründe Türkiye’nin ilk sanayi endeksinin Nisan 2014’te kamuoyuna açıklanacağının belirtildiği genel kurul toplantısında, Türkiye ekonomisi, inşaat ve inşaat malzemeleri sektörünün 2014 yılı beklentileri değerlendirildi.



Türkiye İMSAD’ın inşaat malzemesi sanayindeki temsil gücü

bu yıl 30’uncu yaşını kutlayan Türkiye İMSAD’ın, 60 yaşını dolduran köklü sanayi kuruluşları ve yeni üretime başlayan genç sanayici üyeleri ile Türkiye ekonomisinin sanayi tarafında önemli gücünü oluşturduğunu belirtti. Yetişener, “76 sanayici üyesi, 29 dernek, 8 katılımcı üyesi ve 21 bin üretici- bayi ağı ile Türkiye İMSAD bugün 1,5 milyon istihdam gerçekleştirmekte ve toplam nüfusun yüzde 7,5’ini oluşturmaktadır” dedi.

Dündar Yetişener (Fibrobeton), Hakan Gürdal (Akcansa), Nuri Bulut (İzocam), Fethi Hinginar (Türk Ytong), Oktay Alptekin (Pimaş), Kenan Aracı (Çuhadaroğlu), Adil Baştanoğlu (ÇATIDER), Ender Çolak (Baymak), Atilla Gürses (Onduline), Ercüment Yalçın (Wilo), Dr. Gökhan Görçiz (TUKDER), Mehmet Tunaman (Saint-Gobain Rigips Alçı San.), Yener Gür’eş (TUCSA), Cemal Yılmaz (Aspen Yapı), Mustafa Tolunay (Prefabrik Yapı).

Bölgenin en büyük üretim üssü konumunda bulunan Türk inşaat malzemeleri sanayinin, küresel girişimci, rekabetçi, yenilikçi ve uluslararası düzeyde temsil gücünü vurgulayan Dündar Yetişener, “2012’d e Türkiye’nin ihracatı 152,5 milyar dolar, Türkiye inşaat malzemesi ihracatı 21,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye İMSAD üyeleri 21,5 milyar sektör ihracatının yüzde 75’ini, Türkiye toplam ihracatının ise yüzde 14’ünü realize etmiştir. Sektörümüzün bu yüksek düzeydeki pozitif gelişmesinden gurur duyuyoruz” dedi.

Türkiye İMSAD yönetim kurulu üyelerinden Zafer Aslan’ın vefatı ve Korkut Kulbul’un yurt dışı göreve atanması nedeniyle Cemal Yılmaz (Aspen) ve Mustafa Tolunay’ın (Prefabrik Yapı) görev aldığı Türkiye İMSAD yönetim kurulu, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da faaliyetlerine 11 üyesiyle devam edecek. Türkiye İMSAD’ın yönetim kurulu, şu üyelerden oluşuyor :

Yetişener : “Türkiye İnşaat malzemeleri üretiminde bölgenin üretim üssü konumundadır.” Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, genel kurul toplantısında yaptığı konuşmada,

82

Nalbur Teknik.com / Mart’14

Türkiye’nin ilk inşaat malzemeleri sanayi endeksi Hazırlık sürecinde son aşamaya

geldikleri İnşaat Malzemesi Sanayi Endeksi çalışması ile inşaat malzemesi sanayi faaliyetlerinin ve gelecek beklentilerinin aylık olarak ölçüleceğini belirten Dündar Yetişener, “Amacımız, inşaat malzemeleri sanayinde faaliyet gösteren işletmeleri, ülkemizin ekonomi yönetimi ile sektörün ilgili tüm tarafları arasında sağlıklı ve düzenli bilgi akışını sağlamak, böylece ekonominin dinamizm kaynağı olan inşaat malzemeleri sanayinin nabzını tutarak, projeksiyonlarımızı bu veriler ışığında yapmaktır” dedi. Türkiye İnşaat Malzemeleri Sanayi Endeksi, üç ana ve üç alt endeksten oluşacak. İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi, ana endeks olacak ve altında; Faaliyet Endeksi, Güven Endeksi ile Beklenti Endeksi yer alacak. Her ayın nasıl geçtiği ve sonraki ay beklentilerinin de yer alacağı endeks, her ay periyodik olarak kamuoyuna sunulacak.

Yerel seçimlere kadar ekonomide bekle-gör dönemi

Genel Kurul toplantısında ekonominin 2013 yılını değerlendiren ve 2014 yılı beklentilerini paylaşan Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Fuat Can Gürlesel de, bu yılın başından itibaren yaşanan siyasi gelişmeler, döviz kurlarındaki artışlar ve faiz oranlarındaki yükselmelerden sonra şimdi yerel seçimlere kadar ekonomide bekle-gör dönemine girildiğini belirtti. Yılbaşından bu yana devam eden işlerin ağırlıklı olarak geçtiğimiz yıl alınan ve halen devam eden işlerden kaynaklandığına işaret eden Dr. Car Gürlesel, ihracat ve ithalattaki gelişmelere ilişkin olarak da şu değerlendirmeyi yaptı: “2014 yılında ihracat olanakları özellikle döviz kurlarındaki yükselmeyle birlikte artmaktadır. Öte yandan iç piyasadaki beklentilere ulaşılması için piyasalarda siyasi ve ekonomik alanda istikrar sağlanması ihtiyacı ön plana çıkmaktadır.”



Çevre Dostu Ytong ile Isı Yalıtımı ve Yangın Güvenliği Bir Arada ∂ Sektöründe ilklerin öncüsü

Türk Ytong, sürdürülebilir yapılaşma, enerji verimliliği ve yangın güvenliği gibi konularda tüm beklentileri karşılayabilen “Isı Yalıtım Plağı” ile ısı yalıtımı yoluyla enerji tasarrufu sağlanması konusuna öncülük ediyor. Tamamen mineral esaslı, çevre dostu ve yanmaz olan Ytong Isı Yalıtım Plağı, binaların yanı sıra tarihi yapıların içten yalıtımı ile otopark ve bodrum katlardaki tavanların ısı yalıtımında da fark oluşturuyor. İnovasyon ürünü olan Ytong Isı Yalıtım Plağı, yangın sırasında bile alev almaz özelliği, difüzyona açık nefes alan mineral

84

Nalbur Teknik.com / Mart’14

yapısı ile bilinen mantolama uygulamalarından ayrışarak, güvenli ve sağlıklı çözümü sunuyor. Ytong Isı Yalıtım Plağı, tamamen mineral esaslı çevre dostu içeriği ile ekolojik yapıyı korurken, “A1 sınıfı yanmaz” özelliği ile güvenli yalıtımın ayrıcalığını sunuyor. Diğer yalıtım levhaları arasında birçok noktada öne çıkan Ytong Isı Yalıtım Plağı,

içten yalıtım uygulamalarına da imkan tanıyor. Bu özelliği ile dış cephe görünümünün bozulmaması gereken tarihi yapılarda olduğu kadar, otopark ve bodrum katlardaki tavanların ısı yalıtımında da fark oluşturuyor. Oldukça hafif bir malzeme olan “ Ytong Isı Yalıtım Plağı” ile yüksek binalar da dahil tüm yapılarda mükemmel bir şekilde ısı yalıtımı yapılabiliyor.



Boya sektörü paintistanbul ile Avrupa üçüncülüğüne koşuyor ∂ Son yıllarda özellikle ihracattaki başarılı performansı ile dikkat çeken Türk boya sektörü, 3 milyar doları aşan büyüklüğü ile Avrupa’nın en büyük 3’üncü sektörü olma yolunda hızla ilerliyor. 2014 yılı için ihracatta 1 milyar dolar hedefini koyan sektör, uluslararası organizasyonlarla bölgesel gücünü artıracak. BOSAD öncülüğünde bu yıl üçüncü kez düzenlenecek paintistanbul

86

Nalbur Teknik.com / Mart’14

2014 sektörün tüm taraflarını buluşturan alanındaki tek organizasyon olarak, Türkiye’yi bölgesinde özel bir konuma taşıyor. Avrupa pazarında daralma devam ederken, Türk boya pazarı gelişimini sürdürüyor. Kişi başına boya tüketimi halen gelişmiş ülkelerin çok gerisinde olan Türkiye’d e, ekonomik büyüme ile birlikte gelir seviyesi ve nüfustaki

artış özellikle inşaat ve sanayi kategorisinde sektörün büyümesini hızlandırıyor. Üretimden hammadde ve yan sanayiye, kendi ekosistemini oluşturan Türk boya sektörü, Avrupa’nın da en büyük oyuncularından biri. Rusya ve Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu ve Kuzey Afrika çemberindeki kilit konumu Türk boya sektörünü bölgesinde ayrıcalıklı bir yere taşırken, Avrupa’d a pazarın doyma



noktasına gelmesi de Türkiye’nin cazibesini artırıyor. Türk boya sektörünün gelişimini sürdürmesi ve uluslararası pazarlardaki yerini güçlendirmesi amacıyla Boya Sanayicileri Derneği (BOSAD) öncülüğünde iki yılda bir hayata geçirilen paintistanbul Boya Sanayi, Hammadde ve Yardımcı Maddeler Fuar ve Kongresi’nin bu yıl üçüncüsü düzenleniyor. 23 – 25 Ekim 2014 tarihlerinde CNR Expo İstanbul’d a yapılacak fuar ve kongreye, Türkiye’nin yanı sıra çevre ülkelerden de firma ve ziyaretçilerin yoğun ilgi göstermesi bekleniyor. Boyanın üretici ve hammaddeci olmak üzere iki temel ayağını aynı platformda buluşturan ve bu yönüyle dünyadaki benzerlerinden

88

Nalbur Teknik.com / Mart’14

ayrılan paintistanbul’un bu yılki teması, “Daha iyi bir gelecek için” olarak belirlendi. BOSAD ve CNR Expo işbirliği ile düzenlenen fuar ; boya ve mürekkep üreticileri, hammadde tedarikçileri, araştırmacılar, üniversite ve ilgili akademik kurumlar, ekipman üreticileri, ambalaj, lojistik, sigorta ve banka kuruluşlarının karar mercileri ve ileri gelen temsilcilerini bir araya getirmeyi hedefliyor. Geçmiş yıllarda olduğu gibi uluslararası ticari heyetlerin fuarı ziyaret edeceği organizasyonlar da bu yılki fuarın gündeminde olacak. Paintistanbul 2014 kapsamında, fuar ile eş zamanlı olarak sektörün dünya çapındaki isimlerinin konuşmacı olarak katılacağı uluslararası bir kongre

de gerçekleştirilecek. Boya ihracatındaki katma değerin artırılmasında büyük önem taşıyan inovasyon konusunda sektöre ışık tutacak olan kongre organizasyonu için Vincentz Network ile sektörel partner ve destekleyici kuruluş olarak işbirliği yapıldı. Kongre için dünyaca ünlü stratejist, danışman ve iş düşünürü Peter Fisk de İstanbul’a gelecek ve açılış konuşmasını yapacak. 2012 yılında düzenlenen fuarı bin 100’ü yabancı olmak üzere 10 binden fazla kişi ziyaret etmiş, yurtdışından ticari heyetler de ziyaretçiler arasında yer almıştı. Dünya boya sektöründeki en yeni gelişmeler ve teknolojilerin masaya yatırıldığı kongre kapsamında ise 100’ün üzerinde sunum gerçekleştirilmişti.



Avrupa Küçük İşletmeler Yasası (Small Business Act for Europe - SBA) ∂ Küresel rekabetin yoğunlaştığı

günümüz dünyasında, Avrupa Komisyonu, KOBİ’lerin büyümesi için en uygun ortamı oluşturmayı, Avrupa Birliği (AB) tarafından oluşturulan tüm politikalarda KOBİ’lerin ihtiyaçlarını ön planda tutmayı amaçlayan “Avrupa Küçük İşletmeler Yasası”nı yürürlüğe koymuştur. Yasada, gerek Birlik bünyesinde, gerek ulusal düzeyde KOBİ’lere yönelik politikalar oluşturulurken, ülkelere rehberlik etmesi amacıyla 10 temel prensip belirlenmiştir. Avrupa Küçük İşletmeler Yasası Prensipleri:

1.Girişimcilerin ve aile işletmelerinin gelişebildiği ve girişimciliğin ödüllendirildiği bir iş ortamının oluşturulması

Girişimcilik eğitimleri için iş dünyasıyla ortak stratejiler geliştirilmesi, özellikle orta öğretim müfredatlarına yenilikçi ve girişimci zihniyetin gelişmesine yönelik derslerin eklenmesi, işletme devirlerini kolaylaştırıcı önlemler alınması yönünde çalışmaların yapılması,

90

Nalbur Teknik.com / Mart’14

2.İflas eden dürüst girişimcilere zaman kaybedilmeden ikinci bir şans tanınması İflasın ardından yeniden iş kuran dürüst girişimcilerin ilk işini kuranlarla eşit muamele görmelerinin sağlanması,

3.Önce Küçük Olanı Düşün” ilkesine uygun kurallar geliştirilmesi

İşletmeler üzerindeki idari yüklerin kısa vadede %25 oranında düşürülmesi, düzenlemelerin uygulamaya konulmadan önce KOBİ’ler üzerindeki etkilerinin analiz edilmesi,

4. Kamu kurum ve kuruluşlarının KOBİ’lerin ihtiyaçlarına duyarlı hale getirilmesi

İşletme kurma süresinin kısaltılarak KOBİ’lerin ticari faaliyete başlama sürecinin hızlandırılması, işletmeleri ilgilendiren tüm bilgilerin alınabileceği ve her türlü işlemin elektronik ortamda yapılabileceği bir tek başvuru noktasının kurulması suretiyle Hizmetler Direktifinin uygulanması,

5. Kamu politika araçlarının KOBİ ihtiyaçlarına uyumlaştırılması: KOBİ’lerin kamu alımlarına iştirakinin kolaylaştırılması ve Devlet yardımı imkânlarının KOBİ’ler tarafından daha iyi kullanılmasının sağlanması KOBİ’lerin kamu alımlarına iştirakinin kolaylaştırılması ve Devlet yardımı imkanlarının KOBİ’ler tarafından daha iyi kullanılmasının sağlanmasına yönelik tedbirler alınması,

6. KOBİ’lerin finansmana erişimlerinin kolaylaştırılması ve ticari işlemlerde ödemelerin zamanında yapılmasını destekleyici düzenlemelerin ve iş ortamının geliştirilmesi KOBİ’lerin finansman ihtiyaçlarına yönelik araçların geliştirilmesi, yapılacak vergi düzenlemeleri ile yatırımların teşvik edilmesi, ticari işlemlerde geç ödemelerin önüne geçilmesi amacıyla kamu kurum/ kuruluşları ve büyük işletmelerin KOBİ’lere zamanında ödeme



yapmalarının sağlanması için gerekli düzenlemelerin yapılması,

7. KOBİ’lerin Tek Pazar’ın sağladığı fırsatlardan daha fazla yararlanmasının sağlanması

Ülkelerin karşılıklı tanıma ilkesini doğru şekilde uygulamaları, Tek Pazar haklarının kullanımında karşılaşılan sorunların resmi yöntemler yanında daha hızlı sonuç alınabilecek yöntemlerle de çözümlenebilmesinin desteklenmesi,

8. KOBİ’lerin sahip olduğu becerilerin ve her türlü yenilik faaliyetinin geliştirilmesinin teşvik edilmesi

KOBİ’lerin araştırma ve yenilik yapma kapasitelerinin artırılmasını amaçlayan eylem planlarının uygulanması

9. KOBİ’lerin çevresel sorunları fırsata dönüştürmesine imkan sağlanması

KOBİ’lerin hafifletilmiş çevresel prosedürlere tabi olmalarının sağlanması, Çevre Yönetimi ve Denetleme Planına erişimlerinin kolaylaştırılması ve yeni destek mekanizmalarının geliştirilmesi,

10. KOBİ’lerin büyüyen pazarlardan yararlanmasının

92

Nalbur Teknik.com / Mart’14

desteklenmesi ve teşvik edilmesi

KOBİ’lerin uluslararası pazarlardaki payının artırılması için, karşılaşacakları ticari engellerin bertaraf edilmesi amacıyla “Önce küçük olanı düşün” ilkesinin teşviki ile KOBİ’lerin aday ve komşu ülke pazarlarına girişinin kolaylaştırılması. Bu prensiplerin yanı sıra, Yasaya temel teşkil eden “Önce Küçük Olanı Düşün” prensibi ışığında yeni devlet yardımlarında uygulanan blok muafiyetler, avrupa özel şirket tanımı, KDV ve geç ödemeler alanlarında bir dizi mevzuat düzenlemesinin yapılmasının gerekliliği de vurgulanmıştır. Yasa’nın uygulama süreci özellikle “Balkan Ülkeleri ve Türkiye’d e Avrupa Küçük İşletmeler Yasası’nın Uygulanması Projesi” ile hız kazanmış olup, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), Proje kapsamında Türkiye adına, Yasa ile belirlenmiş prensiplere ilişkin ilerlemeleri izlemekle görevli “Ulusal Koordinatör”dür. Yasa kapsamında yürütülecek çalışmaların etkinliği açısından, KOBİ’lerle ilgili kurum/kuruşlar tarafından gereken destek ve yardımın sağlanması ve KOBİ’lerle ilgili oluşturulacak her türlü politika, strateji, eylem planı, uygulama, vb. çalışmaların, Avrupa Küçük İşletmeler Yasası’nda belirtilen prensipler

doğrultusunda gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla, 2011/6 sayılı “Avrupa Küçük İşletmeler Yasası Prensipleri” hakkındaki Başbakanlık Genelgesi 05 Haziran 2011 tarih ve 27955 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. “Balkan Ülkeleri ve Türkiye’d e Avrupa Küçük İşletmeler Yasası’nın Uygulanması Projesi” kapsamında Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) koordinasyonunda Avrupa Komisyonu, Avrupa Eğitim Vakfı, Avrupa Kalkınma ve İmar Bankası ve projeye dahil olan ülkeler ile işbirliği içerisinde hazırlanan raporda hükümetlerin KOBİ politikaları, proje kapsamında belirlenmiş olan göstergelere bağlı olarak değerlendirilmektedir. (Balkan Ülkeleri ve Türkiye’d e Küçük İşletmeler Yasası’nın Uygulanması Projesi Sonuç Raporu – SME Index) Ülkemiz, Küçük İşletmeler Yasası’nın uygulanması sürecine ilk kez katılım sağlamış olduğundan, daha önceki performansıyla karşılaştırılması mümkün olmamıştır. Ancak gerçekleştirilen çalışmalar ve OECD tarafından yapılan tespitler doğrultusunda, Türkiye’nin Yasa’d a yer alan prensiplerin uygulanmasına ilişkin iyi bir performans sergilediği görülmektedir. Sonuç olarak, Türkiye birçok alanda bölgesel ortalamanın üstünde yer almaktadır. Bu durum ülkemizin AB’ne üyelik sürecindeki gelişimi ve ilerlemesi ile uyumludur.



Ölçmek Hiç Bu Kadar Kolay Olmamıştı! ∂ Hepimiz günlük hayatımızda

çeşitli eşyaları ölçme gereği duyabiliyoruz. Kimi zaman yeni bir eve taşınırken kimi zaman yeni bir mobilya alırken kimi zaman da bir eşyanın yerini değiştirirken ölçmeye ihtiyacımız oluyor. Böyle zamanlarda da genellikle ya görsel tahminlerimizi kullanıyoruz ya da ölçmesi çok da pratik olmayan şerit metreleri. Oysaki artık ölçmenin çok daha kolay ve pratik

Bosch’tan dünyanın en küçük cep lazeri: PLR15

94

Nalbur Teknik.com / Mart’14

bir yolu var. Yaşam için teknoloji üreten Bosch, Elektrikli El Aletleri grubunda yepyeni bir ürün daha sunuyor : PLR 15… 10 x 3,6 cm boyutuyla dünyanın en küçük lazermetresi olan PLR15, kolay kullanımı ile de dikkat çekiyor. Bu dolap acaba bizim odaya sığar mı? Ne güzel bir koltuk ama salon için fazla mı geniş kalır? Bu tablo çok hoş ama acaba bizim duvar için büyük mü?


Günlük hayatımızda bu gibi cümleleri ne kadar sık kullanıyoruz değil mi? Herkesin mutlaka ölçmesi gereken bir şey var. Ve Bosch’un yeni lazermetresi PLR15 ile ölçmek şimdi çok kolay ve çok keyifli.

15 Metreye Kadar Anında Ölçüm

Boyutları ve hafifliği ile ‘cep lazeri’ unvanını alan PLR15, tek bir açma-kapama tuşu ile çok kolay bir kullanım sağlıyor. 15 m’ye kadar uzunlukları saniyeler içinde ölçen PLR15, klasik şerit metrenin yanında çok daha profesyonel ve kolay bir ölçüm imkanı veriyor. PLR 15’in açma-kapama tuşunu geriye kaydırdığınızda ölçmeye başlıyor ve anında ekranda görebiliyorsunuz. Açma-kapama tuşunu geriye doğru kaydırıp altta gördüğünüz kırmızı tuşa bastığınızda da yapılan ölçüm otomatik olarak hafızaya alınıyor ve ekranda gösteriliyor. Tek yapmanız gereken tuşu aşağı kaydırıp, hedefe yöneltmek ve ölçümü ekrandan okumak. Tüm ceplere, el çantalarına da kolayca sığabilen kendisi küçük, işi büyük PLR15, taşınırken, tadilat sırasında, evinizin dekorasyonunda ve her türlü ev işlerinizde en büyük yardımcınız olacak.


TOS+H Expo - 1. Türk İş Güvenliği ve Sağlığı Fuarı 5 - 7 Mayıs 2014, İstanbul Güçlü bir ekip iş sağlığı ve güvenliği için seferber oldu ∂ Düsseldorf ’ta düzenlenen, iş güvenliği ve sağlığı

konusunda dünyanın lider fuarı konumunda olan ve Türkiye’nin de partner ülke bulunduğu A + A 2013 Fuarı sırasında, Türkiye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Düsseldorf Fuarı arasındaki mevcut işbirliğinin farklı bir boyutu olarak yeni bir uluslararası ortak proje başlatıldı. TOS+H Expo – Türk İş Güvenliği ve Sağlığı Fuarı, Mayıs 2014’d e İstanbul’un ünlü Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek VII. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı’na paralel bir etkinlik olarak ilk kez gerçekleştirilecek. TOS+H Expo ile Türkiye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenen Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı arasındaki paralellik, Türkiye’d e iş sağlığı ve güvenliği ile işletme güvenliği gibi ağırlıklı konularda hem bir sinerji, hem de geniş kapsamlı bir pazar ve iletişim platformu oluşturacak. Türkiye’d e ilk kez 2001 yılında düzenlenen Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı, önleyici tedbirler hakkında konunun uzmanlarına bir diyalog ve bilgilendirme platformu olarak hizmet etmektedir. Üç gün sürecek olan ve 6 bin katılımcı beklenen konferansın odak noktası, iş sağlığı ve güvenliği konusunun uluslararası düzeyde artan önemidir. Uluslararası üne sahip konuşmacıların sunumları

96

Nalbur Teknik.com / Mart’14

ve tartışmaları çerçevesinde, ulusal ve Avrupa düzeyinde politika ve yasalarda yapılacak reformlar, teknik inovasyonlar ve en yeni bilimsel bulgular ele alınacak. Konferans sırasında ayrıca, işletmelerdeki sağlık hizmetleri yönetimine ilişkin (örneğin, işyeri hekimliği ve sağlığın teşviki gibi) konsept ve çözümler, işyeri ve işletmelerdeki spesifik tehlike ve koşullar (örneğin, makinelerin güvenliği, yangına karşı koruma önlemleri, çalışanların kişisel koruyucu kullanması) ele alınacaktır. Konferans ile eşzamanlı olarak düzenlenecek Türk İş Güvenliği ve Sağlığı Fuarı’nda yaklaşık 4 bin metrekarelik bir alanda çok sayıda ulusal katılımcının yanısıra, Almanya, Polonya, Avusturya, İtalya, Macaristan ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinden gelen işletmeler ürün ve hizmetlerini sergileyecek. Ayrıca, bu ülkelerle birlikte Asya ülkelerinden firmalar da fuarın katılımcıları arasında yerlerini alacak. Türkiye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da 120 metrekare büyüklüğündeki standı ile fuarın katılımcıları arasında yer almaktadır. 3M, Draeger Safety, Honeywell, Ansell Healthcare Europe NV, UVEX ve Bata Nederland gibi bu sektörün lider


firmaları ile Kaya Safety ve Yakupoğlu gibi Türkiye pazarının önde gelen üreticileri de katılımlarını teyit etmişlerdir ve kişisel koruma, iş sağlığı ve güvenliği alanındaki ürünlerini Konferans katılımcıları ile fuar ziyaretçilerine sunacaklardır. Türk mevzuatında yapılan en son değişiklikler, işyerinde önleme ve korumayı öncelikleyen kapsamlı hükümler içermektedir. Türkiye 23 milyonluk güçlü çalışan nüfusu ve gerçekleştirdiği ortalamanın üzerinde seyreden ekonomik büyüme nedeniyle, son yıllarda koruyucu malzeme üreticilerinin de ilgisini çeken bir pazar haline gelmiştir. Yalnız tekstil sanayiinde 4 milyon kişi çalışmaktadır. Tüm bu faktörler, iş sağlığı ve güvenliği alanında kapsamlı bir sektörel platform oluşması açısından ideal koşulları sağlamaktadır. A + A çerçevesinde Türk ve Alman taraflarının iş sağlığı ve güvenliği konusundaki görüşmeleri sırasında, hükümet temsilcileri, kurumlar ve ekonomi dünyası arasında yoğun bir görüş alışverişi gerçekleşmişti. Şimdi de, mevcut işbirliği çerçevesinde, uluslararası fuar camiası ile yerel kurumlar arasındaki ilişkilerin daha da yoğunluk kazanması beklenmektedir. TOS+H Expo 2014, Türkiye İş Güvenliği İş Adamları Derneği TİGİAD tarafından da desteklenmektedir. Birliğin üyesi olan çok sayıda işletme hem konferans hem de fuarda temsil edileceklerdir. Türk İş Güvenliği ve Sağlığı Fuarı (TOS+H Expo), 5 - 7 Mayıs 2014 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nin önündeki Fuar Alanı’nda düzenlenecektir. Fuar hakkında daha fazla bilgi almak ve katılım başvurusunda bulunmak için http://www.toshexpo. com sayfasını ziyaret edebilir.


Ege Seramik, Yetkili Satıcılarıyla Antalya’da Bir Araya Geldi Ege Seramik her sene olduğu gibi bu yılda Türkiye genelindeki yetkili satıcıları ile bir araya geldi. 13-16 Şubat 2014 tarihleri arasında Antalya Side’deki Sueno Hotel Beach’te yapılan toplantıda Ege Seramik’in 2014 hedefleri ve planları bayilere aktarıldı.

98

Nalbur Teknik.com / Mart’14


∂ Her alanda yaptığı yeni yatırımlarla ve çalışmalarla

sektörde her geçen gün gücünü arttıran Ege Seramik, gerçekleştirdiği toplantıda 2013 yılını değerlendirirken 2014 yılı için hedeflenen çalışmalarını yetkili satıcıları ile paylaştı. Toplantıda 2013 yılında gerçekleştirilen projeler yetkili satıcılar ile paylaşıldı. 2013 yılında devreye aldığı modernizasyon yatırımı ile katma değerli ürün portföyünü her geçen gün geliştiren Ege Seramik, Ar-Ge, Ür-Ge ve Pazarlama çalışmalarıyla 2013 yılında sektörde adından söz ettirdi. Sektörde geliştirdiği eşsiz tasarımlarıyla Türk Seramik sektörüne yön veren Ege Seramik, 2013 yılında geliştirdiği mobil uygulama ile teknolojide de iddialı markalar arasında yerini aldı. Ayrıca 2013 yılı içerisinde Avrupa, Amerika ve Türkiye’deki önemli fuarlara katılım gösteren Ege Seramik, yeni serilerini yıl içerisinde takipçileriyle paylaştı ve büyük beğeni topladı. Toplantıda konuşan Ege Seramik A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Polat; ‘’ Ege Seramik olarak büyümeye devam ediyoruz. Yaptığımız yatırımlar ile ürün yelpazemizi genişletip hizmet kalitemizi arttırmaya devam edeceğiz. 2014 yılında çok çalışıp tüm hedeflerimize ulaşacağız” dedi. Toplantıda 2013 yılında Türkiye derecelerine ödülleri verildi. Ege Seramik ve Ege Vitrifiye 2013 Türkiye 1.’ lik ödülünü Mehmet Ceylan Yapı Malzemeleri alırken Ege Seramik 2.’ lik ödülünü Temka Yapı Malzemeleri 3.’ lük ödülünü ise Te-Maser Yapı Malzemeleri aldı. Ege Vitrifiye 2.’ lik ödülünü Meskar Yapı Malzeleri, 3.’ lük ödülünü ise M.R.H Gençler İnşaat aldı. Toplantıda bayilere ödüllerini Ege Seramik Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Polat, Ege Seramik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Zıhnalı, Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller, Ege Seramik Fabrika Müdürü Mehmet Çifçi ve Ege Seramik Satış Müdürü Mustafa Akbacı takdim etti. Toplantıda ayrıca Türkiye çapındaki 14 bölgenin ciro birincisi olan yetkili satıcılarına da ödülleri verildi. Ege Seramik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Zıhnalı, Ege Seramik ve Ege Vitrifiye stratejik politikalarını aktardığı konuşmasında Ege seramik ve Ege Vitrifiye’nin 5 yıllık stratejik planları hakkında bilgi verdikten sonra; ‘’ İnnovasyon, sürdürebilir büyüme ve kazan kazan politikalarımızı sürdüreceğiz’’ dedi. Toplantı ve ödül töreni sonrasında konuşan Ege Seramik A.Ş. Genel Müdürü Göksen Yedigüller; ‘’ İnşaat sektörü hızla büyüyor, değişen konut yapısı ve tüketici beklentileri sektörde canlılığını sürdürüyor. Türk Seramik sektörünün lider markası Ege Seramik, sektördeki talepleri kaliteli ve hızlı şekilde karşılamaya devam ediyor. Sektördeki bilgi birikimi ve tecrübesi ile geliştirdiğimiz zengin ürün portföyümüzle değerli bayilerimize ve müşterilerimize hizmet vermeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Toplantı ve ödül töreni sonrasında gala gecesinde sahne alan Banu Karaca söylediği şarkılarla gala gecesine katılan bayilere eğlenceli saatler yaşattı.


BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan

Depreme dayanıklı, güvenli yapı için en önemli adım su yalıtımı Korozyon binaları hızla çürütüyor, deprem kolayca yıkıyor! ∂ Yaşam kaynağımız olan suyun zararlı etkilerinin binalarımızı çürütüp depremde yıkılmalarının temel sebebi olduğunu biliyor musunuz? Depremler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en fazla yıkıma, can ve mal kaybına yol açan afetler arasında yer alıyor. Ülkemizde nüfusun yüzde 95 gibi büyük bir çoğunluğu deprem riskli bölgelerde yaşıyor. Deprem nedeniyle yıkılan binalarda yaşanan büyük kayıpların ve acıların unutulmaması ve olası depremlere karşı tedbir alınması hayati önem taşıyor. Yılın her günü hatırlanması gerekse de 1 – 7 Mart tarihlerindeki Deprem Haftası, bu yıkımın önemine dikkat çekilmesi açısından büyük bir fırsat sunuyor. BİTÜDER, Deprem Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada,

100

Nalbur Teknik.com / Mart’14

“depremde ayakta kalacak güvenli binalar inşa etmek istiyorsak su yalıtımı zorunlu olmalı” dedi. Deprem kuşağında yer alan ülkemizde geçmişte çok büyük acılar yaşadık. Bilinçsiz yapılaşma dolayısıyla çok şiddetli olmayan sarsıntılarda dahi evlerimiz yıkılıyor, ciddi oranlarda can kayıpları meydana geliyor. Yurdumuzun yüzde 92’sinin deprem bölgesinde olduğu ve nüfusumuzun yüzde 95’inin deprem tehlikesi altında yaşadığı gerçeği, depremi bir an bile unutmamamız için yeterli bir gerekçe. Toplum genelinde farkındalık oluşturmak ve deprem bilinci oluşturmak için her yıl 1-7 Mart günleri, ‘Deprem Haftası’ olarak anılıyor. Deprem tehlikesine karşı alınacak önlemlerden biri, belki de en

önemlisi ise su yalıtımı yaptırmak. Deprem sonrası yaşanan acı kayıpların depremden değil, depreme hazırlıksız olmaktan kaynaklandığını vurgulayan Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan, su yalıtımı yaptırarak depremin yıkıcı etkilerine karşı mücadele edebileceğimizi söyledi. Karahan, “Türkiye depremden dolayı yıkılan binalarda binlerce kayıp veriyor. Ülkemiz, depremin zararlarını gelişmiş ülkelere oranla çok daha ağır yaşıyor. Bunun en büyük nedeni de inşaat sektöründeki bilinçsizlik. Pek bilinmese de depremlerin yol açtığı büyük yıkımların en önemli nedeni korozyon (paslanma). Korozyon, herhangi bir yoldan binaya sızan suyun donarak veya kimyasal tepkimelere girerek donatının


özelliğini yitirmesine ve binanın taşıyıcı sisteminin zayıflamasına neden oluyor” diyor. Bilimsel raporlar ışığında korozyonun yol açtığı yıkıcı hasarlar hakkında bilgi veren BİTÜDER Başkanı Burhan Karahan; “İnsanlığa büyük acılar yaşatan 1999 depreminin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan araştırma sonucunda depremlerdeki yıkımların en önemli nedeninin korozyon olduğu bildirildi. Araştırmaya tabi tutulan 55 bin 651 konut ve işyerinin yüzde 64’ünde korozyon tespit edildi. Yine bilimsel çalışmalar sonucunda su yalıtımsız bir binanın 10 yıl sonra taşıma kapasitesinin yüzde 66’sını kaybettiği tespit edildi. Görülüyor ki binaların çoğunluğunda su yalıtımı olmadığında taşıyıcı sistemlerindeki demirler çürümeye, paslanmaya mahkum. 19 milyon konutun olduğu ülkemizde 6,5 milyonunun deprem açısından riskli bina statüsünde bulunduğunu görüyoruz. İstanbul’un, 19 ilçesinde son yapılan incelemelere göre 700 bin binanın 300 bininin riskli bina sınıfında olduğu ortaya çıktı. Bu çarpıcı rakamlar da su yalıtımının zorunlu olmasının gerekliliğini ortaya koyuyor” dedi. Karahan: “Deprem kaybını minimum düzeye indirgemek için su yalıtımı tüm binalarda zorunlu olmalı” BİTÜDER Başkanı; “Bir binanın ömrü boyunca ayakta kalmasını sağlayan su yalıtımı uygulamaları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Ağustos 2013’de yayınladığı genelge ile kamu binalarında zorunlu hale getirildi. Unutulmamalıdır ki, bugüne kadar isteğe bağlı olarak yapılan su yalıtımı eksikliği yüzünden çok acı kayıplar verildi. Depreme bağlı kayıplarımızı en aza indirebilmemiz için su yalıtımı uygulamasının tüm binalar için zorunlu hale getirilmesi gerekiyor. Deprem bölgeleri başta olmak üzere tüm ülkede yapılaşmada daha yüksek standartlar belirlenmeli ve bunları sağlamak üzere eksik yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalı, günümüz koşullarına cevap vermeyenler ise revize edilmeli” diye konuştu. Kentsel dönüşüm sürecinin de su yalıtımlı binaların sayısını artırmak için çok iyi bir fırsat olduğunu söyleyen Burhan Karahan, ülkemizdeki binaların yüzde 85’inde su yalıtımı olmadığını, kentsel dönüşümün bu açıdan değerlendirilirse çok iyi bir fırsat olacağını vurguladı. Karahan, su yalıtımının pahalı bir uygulama olmadığını, toplam bina maliyetinin sadece yüzde 3’ü ayrılarak daha güvenli binalara sahip olunabileceğini söyledi. Son olarak, su yalıtımı yaptırırken seçilecek su yalıtımı malzemelerinin dünya standartlarında üretilmiş, CE Belgeli olmaları gerektiğini vurgulayan Karahan, su yalıtımında merdiven altı gerçeğine de dikkat çekerek, malzeme ve uygulama işçiliğinin kalitesine de özellikle dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.


Türk yapı sektörünün en iyi malzemesi seçiliyor

2014’ün en iyi yapı malzemesini belirleyecek olan yapı sektörünün en büyük ödülü ALTIN ÇEKÜL “YAPI ÜRÜN ÖDÜLÜ” başvuruları başladı ∂ Yapı-Endüstri Merkezi’nin YEM Ödülleri Projesi kapsamında, 22. Altın Çekül “Yapı Ürün Ödülü” ile Türk yapı sektörünün en iyi yapı malzemesi seçiliyor.

Yapı malzemesi alanında yeni ürün ve teknolojileri desteklemek amacıyla verilen ödüller, Türkiye’nin ve bölgenin en büyük yapı buluşması 37. Yapı Fuarı Turkeybuild İstanbul’d a sahiplerini bulacak. Yapı dünyasının bilgi merkezi olarak 45 yıldır hizmet veren YapıEndüstri Merkezi tarafından 1991 yılından bu yana düzenlenen ve bu yıl 22. kez verilecek olan Altın Çekül “Yapı Ürün Ödülü” ile Türk yapı sektöründe yılın en iyi ürünü belirlenecek. Ödül programı, yapı

102

Nalbur Teknik.com / Mart’14

malzemesi alanında yeni teknoloji ve ürünleri destekleyerek sektörün gelişimine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Türk yapı sektöründe faaliyet gösteren tüm yapı malzeme üreticisi firmalarının başvurabileceği ödüle aday olacak ürünlerde, öncelikle“yapı”da yer alması veya yapım sürecinde teknolojik gelişme sağlaması koşulu aranıyor. Ardından ürünler, üretim, uygulama ve kullanım süreçlerinde akılcılık ve enerji tasarrufu sağlamaları, çevreye, sağlığa zararlı bir yönlerinin olmaması ve üretimde yerli kaynakların da kullanılması kriterlerine göre değerlendiriliyorlar.

Ödül programı başlangıcından 2007 yılına kadar, Türk yapı sektörünün ve bölgenin en büyük yapı buluşması “Yapı Fuarı Turkeybuild İstanbul” katılımcısı firmaların ürünleri arasından seçilen, bugüne dek 60’ın üzerinde firmaya verilen Altın Çekül “Yapı Ürün Ödülü” 2007 yılında YEM Ödülleri Projesi kapsamında ulusal katılıma açılmıştır. Ödüle ürünlerini aday gösterecek firmaların, ürünlerin teknik niteliklerini belirleyen belgeleri, ürünü tanıtan açıklamaları içeren dosyayı ve ürünün örneğini, Altın Çekül “Yapı Ürün Ödülü” başvuru formu ile birlikte en geç 28 Mart 2014, Cuma günü, saat 17.00’ye kadar Yapı-Endüstri Merkezi’ne teslim etmeleri gerekmektedir.


22. Altın Çekül “Yapı Ürün Ödülü”ne Katılım Başvuru Koşulları: Ödüle, Türkiye’d e yapı malzemesi üreten her firma başvurabilir, bir firma birden çok ürününü aday gösterebilir.

Değerlendirme Ölçütleri:

1. Önerilen ürünün “yapı”da yer alması veya yapım sürecinde teknolojik gelişme sağlaması 2. Üretim, uygulama ve kullanım süreçlerinde akılcılık sağlaması 3. Malzemenin üretiminde, yapılardaki uygulamasında ve binanın kullanım sürecinde enerji tasarrufu sağlaması 4. Üretim ve kullanım süresince çevreye ve sağlığa zararlı bir yönü olmaması 5. Üretimde yerli kaynakların ağırlıklı olarak kullanılması

Ödül Kategorileri:

a) Altın Çekül “Yapı Ürün Ödülü” 2014 Nitelik: Belirlenen ölçütlere uygun en üst düzeyde sahip olan, en iyi yapı ürününe verilir. b) Gümüş Çekül “Yapı Ürün Ödülü” 2014 Nitelik: Katılan adaylar arasında son elemeye kalan ürünler arasından biri, teşvik/özendirme amacı ile ödülü almaya hak kazanır.

Başvuru ve Değerlendirme Süreci:

Firmaların 28 Mart 2014, Cuma günü, saat 17.00’ye kadar aday gösterecekleri ürün numunelerini; ürünlerin teknik niteliklerini belirleyen belgeler, ürünü tanıtan açıklamaları içeren dosya ve Altın Çekül “Yapı Ürün Ödülü” başvuru formu ile birlikte YEM’e teslim etmeleri gerekmektedir. Belirlenen değerlendirme gününde ise firma yetkililerinin de hazır bulunması, kendilerine verilecek süre içinde aday gösterdikleri ürün ile ilgili kısa bir sunum yapmaları ve seçici kurul üyelerinin sorularını cevaplandırmaları gerekmektedir.

Jüri Üyeleri:

Yrd. Doç. Dr. Cem Altun (Yük. Mimar, İstanbul Teknik Üniversitesi), Ali Bakova (Endüstri Ürünleri Tasarımcısı, Ali Bakova Design), Prof. Dr. Hasan Şener (Yük. Müh. Mimar, İstanbul Teknik Üniversitesi), Prof. Dr. Leyla Tanaçan (Yük. Mimar, İstanbul Teknik Üniversitesi), Prof. Dr. Onuralp Yücel (İTÜ, Metalurji ve Malzeme Müh. Böl.)

Altın Çekül Yapı Ürün Ödülü Takvimi:

Duyuru: Aralık 2013 Son Başvuru ve Teslim Tarihi: 28 Mart 2014, Cuma günü, saat 17:00 Seçici Kurul Toplantısı: 31 Mart/1 Nisan 2014 Sonuçların Açıklanması: 37. Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul 2014 (6 Mayıs-10 Mayıs 2014) Ayrıntılı bilgi ve başvuru için: Yapı-Endüstri Merkezi


2014 yılında sektörün en güçlü fuarları

∂ Fuarlar ürün ve hizmetlerin

pazarlamasında en etkili araç olmayı sürdürürken, sınırlı kaynakların verimli kullanılması adına doğru fuar seçimi yapmak daha da büyük önem kazanıyor. Bu noktada Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob Fuarları, meydana getirdikleri sektörel güç birliği ile ahşap ve mobilya endüstrileri için bölgemizde rakipsiz bir uluslararası ticaret platformu olarak öne çıkıyor. Sektöründe Türkiye ve Avrasya’nın en büyük ve köklü fuarları olma başarısına ulaşmış Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob, 2014 yılında daha da büyüyerek, sektör temsilcilerimizin, ilgili sivil toplum ve medya kuruluşlarının da desteğiyle endüstrimizin yurtdışı pazarlarda etkinliğini artırmasına ve ticaret hacmini geliştirmesine hizmet etmeyi sürdürüyor. Ağaç İşleme Makinesi ve İNTERMOB 2014 fuarlarına katılmak için çok neden var

İstikrar

Başarının en önemli göstergelerinden biri istikrar. 2014’te 27’ncisi düzenlenecek Ağaç İşleme Makinesi ve 17’ncisi düzenlenecek İntermob fuarları ise istikrarın en iyi örnekleri. Değişen ekonomik dengelere, krizlere rağmen ağaç işleme makineleri,

104

Nalbur Teknik.com / Mart’14

mobilya aksesuarları ve orman ürünleri endüstrilerimizin gelişimine önemli katkı sağlayan fuarlar, Türkiye ahşap ve mobilya sektörü ile birlikte büyüyerek bölgemizin en güçlü ticari etkinliği konumuna gelmenin gururunu taşıyorlar.

Lider ve rakipsiz

Rakamlar gerçeği yansıtır. İstatistikler Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob fuarlarının sektörün bir numaralı tercihi olduğunun kanıtı. Geçtiğimiz 3 yıl içerisinde fuarlar toplam net sergileme alanı bakımından %80’lik büyüme kaydetmiştir. Katılımcı firma ve firma temsilcilikleri sayısı 2010 yılından 2013’e %29 artış göstermiştir. Bu muazzam büyüme oranları tesadüf değil; Ağaç İşleme Makinesi ve intermob fuarları geçmişten bugüne katılımcılarına doğru ve nitelikli profesyonel ziyaretçilerle buluşma ve yeni pazarlara erişim zemini sunmaya devam ediyor.

Eşsiz küresel fırsatlar

Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob sektörün uluslararası yönü en güçlü fuarları. Geçtiğimiz yıl 30 ülkeden katılımcı firma ve firma temsilciliklerinin yer aldığı fuarlar 86 ülkeden profesyonel ziyaretçi çekmeyi başardı. Amerika’dan Japonya’ya, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya,

Özbekistan’dan Senegal’e dünyanın her köşesinden profesyoneller için çekim merkezi olan fuarlar küresel pazardan pay almak ve rekabette öne çıkmak isteyen firmalar için bulunmaz bir fırsat. Artık bir gelenek haline gelen Uluslararası Basın Buluşması ile dünyanın her köşesinde sektörün nabzını tutan önemli yayınların editörleri, Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob fuarlarında bir araya geliyor. Türkiye ahşap ve mobilya sektörünün bu önemli gövde gösterisinden izlenimlerini ülkelerinde aktararak hem fuarların yurtdışında tanıtılmasına, hem de sektörümüzün başarısının uluslararası arenada daha iyi duyulmasını sağlıyorlar.

Doğru ve nitelikli ziyaretçiler

Katılımcı firmaların fuardan en yüksek verimi almaları için pazarlama ağını genişleten Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob fuarları, roadshowlar aracılığıyla doğru alıcılarla yüz yüze iletişime geçerek alım heyetleri organize ediyor. 2014 yılı çalışmaları 2013 fuarlarının kapanışını takiben başladı ve hızla devam ediyor. Kasım ayında Moskova’da gerçekleşen Mebel 2013 ile start verilen yurtdışı pazarlama çalışmaları Ocak ayında Tahran Medex fuarı ile devam etti. Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob fuarlarında sergilenen ürünlerin başlıca alıcılarını oluşturan mobilya üreticileri, aksesuar ithalatçıları ve yapı marketlerine ilk elden ulaşan ekibimiz katılımcı firmalarımız için yeni pazarlar oluşturma faaliyetlerini sürdürüyorlar. Tüyap’ın, Avrasya coğrafyasının tüm önemli ticaret merkezlerinde yer alan yurtdışı ofisleri ve tüm dünyaya yayılmış temsilcilik ağı, hedef ülkelerdeki ticari müşavirlikler, sanayi ve ticaret odaları, iş adamları konseyleri, ahşap ve mobilya sektörünün üreticiihracatçı-ithalatçı birlikleri, kamu


adına alım yetkisi olan üst düzey bürokratlar gibi tüm potansiyel alıcılara doğrudan ulaşılarak fuarların tanıtımları gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz yıl 21 ülkeden alım heyetleri ağırlayan Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob, 2014 yılında bu sayıyı arttırmayı hedefliyor.

2 yeni salonla daha da büyük

Fuarcılığın lideri Tüyap, 2014 yılı içerisinde kullanıma hazır olacak 2 yeni salonla sahip olduğu fuar merkezini 120.000 m2’lik sergileme alanına ulaştırıyor. Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob 2014 fuarları, alanımıza eklenecek yeni salonlarla büyümeye hazır. Ayrıca yeni açılan TÜYAP PALAS Oteli ile katılımcı ve ziyaretçilerimize aynı yerde hem çalışıp hem dinlenme olanağı sağlıyoruz.

Yeniliklerin ilk adresi

Sektördeki yeni teknolojiler, trendler ve tasarımların pek çoğu ilk kez Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob fuarlarında vitrine çıkıyor. Geçtiğimiz yıl 30’un üzerinde ülkeden 900’e yakın markanın katılımı ile gerçekleşen fuarlar, sektörün nabzını tutmak ve yenilikleri takip etmek isteyen tüm profesyoneller için kaçırılmaz bir ticari etkinlik. 4 yıldır her sene fuarlarda gerçekleşen MAKSDER (Mobilya Aksesuar Sanayicileri Derneği) Mobilya Aksesuar Ürünleri Tasarım Yarışması Ödül Töreni’nde geleceğin ürünleri sergileniyor.

Sektörün bugünü ve geleceği…

Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob fuarları her yıl katılımcı ve ziyaretçilerine sektörün bugünü ve yarınına dair önemli konuların yanı sıra yeni uygulamalar ve teknolojileri de ele alan bir etkinlik programı sunuyor. Fuarlar süresince gerçekleşecek seminerler ve etkinliklerle sektör içi bir bilgi ağı oluşturulmasına hizmet ediyor.

Birlikte ileriye

Ağaç İşleme Makinesi ve İntermob fuarları Türkiye’nin tüm illerinde ve dünyanın pek çok ülkesinde sektörel işbirlikleri, sivil toplum örgütleri, meslek odaları, eğitim kurumları, sektörel yayın kuruluşları ile beraber çalışarak fuarların sektör için bir şölen havasında geçmesi için çalışıyor. Ahşap ve mobilya endüstrisinin bulunduğu her alanda bulunarak, katılımcısı ve ziyaretçisi için doyurucu, etkili bir fuar oluşturmayı, her yıl çıtayı daha yukarı taşımayı hedefliyor.

Kaçırmayın!

30 ülkeden 880 firma ve firma temsilciliğinin katılımıyla 12 salonda, 98.000 m2 sergileme alanında başarı ile gerçekleşen, ahşap ve mobilya endüstrilerinin Avrasya’daki en büyük ticari platformu, Ağaç İşleme Makinesi Uluslararası Ağaç İşleme Makineleri, Kesici Takımlar, El Aletleri Fuarı ve İntermob –Uluslararası Mobilya Yan Sanayii, Aksesuarları, Orman Ürünleri ve Ahşap Teknolojisi Fuarı, 27 Eylül - 1 Ekim 2014 tarihlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi, Büyükçekmece, İstanbul’da gerçekleşecek.


kısa

kısa

BTM, Geleceğin Bilim İnsanlarının Yetişmesine EÇEV’le Destek Veriyor “Bilim Kahramanları Buluşuyor”, dünyadaki ismiyle “FIRST LEGO LEAGUE” veya FLL” adıyla bilinen küresel bir robot turnuvasının Türkiye’deki adı. Bilim Kahramanları’nda, 9-16 yaş arası çocuklar takım kurarak mekanik problemleri çözen robotlar tasarlıyor ve programlıyorlar. Bu senenin teması olan “Doğa’nın Gücü”nün kendilerini de ilgilendirdiğini düşünen BTM, maddi zorluk yaşayan öğrencileri destekleyen, çeşitli eğitim projeleri ve seminerlerle öğrenmek isteyen herkes için emek veren bir vakıf olan EÇEV’in Yamanlar Eğitim Merkezi’ne devam eden 9 öğrencinin doğal afetlerle ilgili hazırladıkları projeye sponsor oldu. BTM Kurumsal İletişim Yöneticisi Özge Ürkmez Yeşilpınar, EÇEV Yamanlar Eğitim Merkezi’ne yaptığı ziyarette, EÇEV Ege Çağdaş Eğitim Merkezi Genel Müdürü Handan Armağan ve EÇEV Eğitim Projeleri Koordinatörü Şahizer Senem Telli’den konu hakkında bilgiler alarak doğal afet projesini inceledi. Aslında projenin bir araç olduğunu ifade eden EÇEV Genel Müdürü Handan Armağan, “Gerçekte amacımız çocukların unutamayacakları bir takım çalışması altında bilimi sevmeleri böylelikle kolektif hareket etmeyi öğrenerek bilgiyi paylaşmaları ve eğlenmeleridir” dedi. BTM Kurumsal İletişim Yöneticisi Özge Ürkmez Yeşilpınar ise, çocukların proje ile güncel bir sorunu tanımlayarak özgün çözümler ürettiğini ve süreci özetleyen bir sunum hazırladıklarını ifade etti. Bu seneki konunun Doğal Afetler olmasının çok ilgilerini çektiğini, yalıtım firması olarak bu projede yer almak istediklerini de sözlerine ekleyen Ürkmez, “Öğrenciler proje kapsamında takımlar kurarak dünya gündemine ait farklı bir sorun üzerinde araştırma yapıp, çözüm üreterek özgüven inşa etmekteler. Evrensel sunum metotlarını uygulayarak takım çalışması ile kaynakları olumlu kullanarak pozitif bir deneyim yaşamaktalar” şeklinde konuştu.

Enflasyon, Şubat ayında yüzde 0,43 oranında artış gösterdi

T

ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Şubat ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre Tüketici Fiyat Endeksi’d e (TÜFE) yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 0,43, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 2,41, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,89 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 7,60 artış gerçekleşti. Aylık bazda en yüksek artış yüzde 2,29 ile ulaştırma grubunda gerçekleşti. Ana harcama grupları itibariyle 2014 yılı Şubat ayında endekste yer alan gruplardan lokanta ve otellerde yüzde 1,42, ev eşyasında yüzde 1,33, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 1,14, sağlıkta yüzde 0,76 artış gerçekleşti. Aylık düşüş gösteren tek grup yüzde 5,06 ile giyim ve ayakkabı oldu. Ana harcama grupları itibariyle 2014 yılı Şubat ayında endekste yer alan gruplardan sadece giyim ve ayakkabı grubunda yüzde 5,06 oranında düşüş gerçekleşti. Yıllık en yüksek artış %12,68 ile ulaştırma grubunda gerçekleşti. TÜFE’d e, bir önceki yılın aynı ayına göre lokanta ve oteller (yüzde 11,72), gıda ve alkolsüz içecekler (yüzde 10,05), eğitim (yüzde 9,87), eğlence ve kültür (yüzde 7,60) artışın yüksek olduğu diğer ana harcama grupları oldu.

106

Nalbur Teknik.com / Mart’14


Bu Renkler Evde Çalışanlara İlham Verecek

İ

şlerini tamamen ev ortamında yürütenler ya da eve iş getirenler için huzurlu ve motive edici bir çalışma ortamı oluşturmak artık çok kolay. Yaşam alanlarınızı pastel tonları ile renklendirerek, konsantrasyonu sağlamak için gerekli rahatlatıcı ve sakin atmosferi yakalamak mümkün. Düfa Boya’nın iç cephe kartelasında yer alan Fildişi ve Vanilya ferah bir çalışma ortamı sunarken, Melek Kanadı ve Köpük Şeker ise uzun çalışma temposunda ihtiyacınız olan rahat ve sakin atmosferi sizlerle buluşturuyor. Home Office çalışma sisteminin çıkış noktası; hem sizi çalışmaya teşvik edip hem de evinizde olmanın rahatlığını hissedeceğiniz mekanlar oluşturmak. Evinizin ya da odanızın bir köşesinde oluşturacağınız huzurlu ve sakin bir çalışma ortamından maksimum verimi almak için küçük renk ve dekorasyon tüyolarına ihtiyacınız olacak. Dekorasyonda kullanacağınız mobilya ve aksesuar seçimlerinde standart ofis malzemelerinin dışına çıkıp farklı dokulardaki objeler ve açık ahşap tonlarını tercih edebilirsiniz. Duvarlarınızda ise Düfa Mix sistemi ile oluşturabileceğiniz sınırsız pastel tonuyla konsantrasyonunuzu artırabilir, gözünüzü yormadan rahatlıkla çalışabilirsiniz. Düfa iç cephe kartelasındaki Fildişi ve Vanilya size ferah bir çalışma ortamı sunarken, kolaylıkla aydınlatabileceğiniz bir ortam da sağlayacaktır. Uzun çalışma temposunda ihtiyacınız olan rahatlatıcı ve sakin atmosferi yakalayabileceğiniz Melek Kanadı ve Köpük Şeker ise pastel tonlarının doğallığını çalışma ortamınıza yansıtıyor olacak.


kısa

kısa

İlk’lerin Öncüsü “GEDİK KAYNAK”

K

öprünün yapım aşamasına, yarım asırlık geçmişinde Boğaziçi Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Melen Su Hattı Projesi, Milgem, Marmaray ve Türk Telekom Arena gibi ülkemizin ve dünyanın en önemli projeleri için çözüm ortağı olan Gedik Kaynak, GeKa, GeKaMac, GeKaTec, markalı kaynak ürünleriyle ve mevcut teknolojik altyapısıyla destek verdi. Günde bir milyon yolcu taşınması hedeflenen köprü Hacıosman-Şişhane arasında hizmet veren İstanbul Metrosu’nu Yenikapı’ya ulaştırarak Marmaray’la entegre olmasını sağlayacak. Mevcut Unkapanı Köprüsü’nün ortalama 200 metre güneyinde, 2 Ocak 2009’da yapımına başlanan köprü, dünyada ileri teknolojik köprülerde uygulanan “eğik askılı cable-stayed” sistemiyle inşa edildi. 50 yıl boyunca Türkiye’nin Parlayan Projelerinin Çözüm Ortağı olan Gedik Kaynak ulusal ve uluslararası projelerle isminden daha çok söz ettireceğe benziyor.

Filli Boya Yalıtım Grubu, Enerji Zirvesinde Tecrübelerini Anlattı 21 Şubat Cuma günü Gaziantep’te düzenlenen Enerji Zirvesine katılan Filli Boya Yalıtım Gurubu ‘’Binalarda enerji verimliliği dönüşümü için yapılması gerekenleri’’ anlattı. Kamu ve özel sektörden konuşmacıların katıldığı zirvede iş dünyası için yeni yol haritaları belirlenirken, sanayide enerjiyi doğru kullanan kurumlara “Sanayide Enerji Verimliliği Ödülleri” verildi. Filli Boya Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Gülay Dindoruk’un da konuşmacı olarak katıldığı zirvede,

108

Nalbur Teknik.com / Mart’14

“Binalarda Enerji Yönetimi ve Enerjinin Verimli Kullanımı, Enerji Projelerinin Finansmanı, Yenilenebilir Enerji Sektöründe Fırsatlar ve Riskler, Enerji Verimliliği ve Sanayide Enerji Verimliliği” konularında ilgiler verdi. Zirve, enerji konusunda başarılı bir üs olarak, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda bölgede oluşturulmakta olan katma değerin milli ekonomimize büyük katkı sağlamasına destek vermeyi hedefliyor. Bölgenin enerji alanındaki bu en büyük organizasyonun da karar vericiler ve kanaat önderleri buluşarak enerji için yol haritasını çiziyor. T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın katılımıyla Şehit Kamil Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen zirve, Dünyanın en hızlı büyüyen ilk 10 şehri arasında yer alan ve Capatect’in Daha İyi Bir Dünya Projesinde de önemli duraklarından biri olan Gaziantep’te gerçekleşti.


VİKO ‘İnsana Saygı’ ödülüne layık görüldü

İ

nsan kaynakları alanındaki başarılı çalışmaları öne çıkarmak ve paylaşmak amacıyla Kariyer.net tarafından bu yıl 13. sü düzenlenen ödül töreninde VİKO, İnsana Saygı Ödülü’nün sahibi oldu. İnsan kaynakları alanındaki başarılı uygulamaları ile daha önce birçok ödül kazanmış olan kuruluş, bu yıl 2.kez layık görüldüğü İnsana Saygı Ödülü ile insana verdiği değeri bir kez daha kanıtladı. Bu yıl 13.sü düzenlenen İnsana Saygı Ödülleri, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Türkiye’nin en büyük insan kaynakları platformu Kariyer. net’in, başvurularını özenle cevaplayan kuruluşlar arasından yaptığı değerlendirmeye göre ‘İnsana Saygı’ ödüllerinden birisine de VİKO layık görüldü. VİKO’nun adaylarına özel başvuru cevaplama oranının yüzde 99,11 ve bu adaylara ortalama cevap süresinin ise 2 gün gibi kısa bir zamanda gerçekleşmesi VİKO’nun Kariyer.Net ‘İnsana Saygı’ ödülüne layık görülmesinde ana etken oldu. “İnsana saygı VİKO kurum kültürünün önemli değeri “ Bugün gelinen noktada, iş yaşamında başarının yolu insana ve kurumsal kültüre verilen önemden geçmekte. VİKO da kurulduğu günden bu yana, insana ve kurum kültürünü besleyen etik değerlere verdiği önem ile varlığını sürdürüyor. VİKO’ya yapılan her iş başvurusu insana verilen değer doğrultusunda hassasiyetle ele alınıp, titizlikle inceleniyor ve en kısa sürede cevaplanıyor. VİKO’nun genel olarak içselleştirdiği bu hassasiyet, insan kaynakları alanında kurulan sistemleri daha üst seviyelere taşıma ve yaygınlaştırmaya da itici güç oluyor.


2014 mobilyada detayların yılı olacak ZOW İstanbul, 20-23 Mart tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde ∂ Uzun yıllar önce mobilya,

sadece üzerinde rahatça oturmak, yemek yemek ya da uyumak amaçlı kullanılıyordu. Bu sebeple mobilya yapımında en çok ağaç yani ahşap tercih ediliyordu. Günümüze geldikçe mobilyalar, estetik değerler taşımaya başladı ve birer sanat objesi haline geldi. Artık mobilyada rahatlık arayışının dışında fonksiyonellik, estetik ve trendler ön plana çıkıyor. Mimarlıktan ayrı düşünülemeyen mobilyaya katılan ufak detaylar önem kazanıyor. Mobilya detaylarına dair her şeyi tek bir alanda bulabileceğiniz ZOW İstanbul, 20-23 Mart tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde… ZOW, fuar esnasında ziyaretçilerin ve katılımcıların yeni trendleri doğru adresten öğrenmelerinin yanında, düzenlediği seminerlerle sektördeki gelişmeler hakkında bilgi edinme ihtiyaçlarını da sağlıyor. Sektörün önde gelen markaları ve en yeni tasarımlar profesyoneller ve alıcılarla bir araya getiriliyor. Asıl güzelliğin ayrıntıda saklı

110

Nalbur Teknik.com / Mart’14

olduğu düşünüldüğünde, mobilya detaylarına ve inceliklerine dair her şey ZOW İstanbul’d a bulunuyor.

Mobilyada 2014 renk seçimleri açık tonlar…

2014 trendlerini değerlendiren ZOW Türkiye Müdürü Aykut ENGİN; “2014 yılı ile birlikte mobilya ve dekorasyonun trend renkleri; beyaz, radiant orkide, kum beji, placid mavi ve mavinin tonları, cayenne, palona gri olarak karşımıza çıkıyor. Mekanlarda tanımlayıcı mobilyalar önem kazanıyor. Mobilya deyince artık sadece ahşaptan üretim akla gelmiyor. Akrilik ve türevi gibi diğer birçok malzemenin de kullanıldığı dekoratif modeller ön plana çıkıyor. Örneğin, duvara yaslanmış bir kitaplık artık salonun ortasında bir seperatör olarak da kullanılabiliyor.” dedi. Mobilyanın ergonomik olmasının önem kazandığına değinen ENGİN; “Ayrıca kentsel dönüşüm çerçevesinde yenilenen alanlara uygun mobilyalar tercih ediliyor. Elverişsiz köşelerin maksimum değerlendirildiği mobilya tipleri

ilk tercih. Mobilya aksamlarının kalitesi ev hanımları tarafından özellikle dikkat edilen bir husus ve tercih sebebi olmaya başladı. Mobilyanın kaplaması ilk göze çarpan parçası olması açısından hala önemli; o yüzden high gloss ( yüksek parlaklık ) yüzeyler de tercih sebepleri arasında.” açıklamasında bulundu.

Mobilya tercihinde detaylar ön plana çıkıyor…

Son olarak, mobilya detayına getirilen, hayatı kolaylaştırıcı ve yaratıcı çözümlerin dış görünüşe yansımalarının mobilya satın alma davranışlarında tercih sebebi olma konumunu sürdürdüğünü belirten ENGİN; “Özellikle yaşam alanlarında oluşturulan standardizasyon, tüketiciyi kendi bireysel yaşam tarzını yansıtabilmek için daha detaycı bir yaklaşımla mobilya seçimi yapmaya itiyor. Tüketicinin tasarım konusunda eğitim seviyesi yükseldikçe, mobilya tasarımında da daha önceki yıllara kıyasla göz ardı edilen detay çözümleri ön plana çıkıyor. ” dedi.


ODE’ye Yeni Genel Müdür

Ş

ubat 2014 itibariyle Genel Müdürlük görevine getirildi.

Yalıtım sektörünün önderlerinden ODE Yalıtım A.Ş., rekabette en büyük farkı oluşturduğuna inandığı insan kaynağının başarılarını tescillemeye devam ediyor. Çalışanları ile “sürdürülebilir büyük bir aile ilişkisi” gözeten ODE Yalıtım, 1995 yılında iş hayatına ilk kez ODE’de atılan Ali Türker’i Genel Müdürlük görevine getirdi. Bugüne kadar ODE Yalıtım’da Pazarlama Müdürlüğü’nden Strateji ve İş Geliştirme Direktörlüğü’ne kadar pek çok önemli pozisyonda çalışan Ali Türker, 2012’den bu yana ODE Yalıtım Satış ve Pazarlama Koordinatörü olarak görev yapmaktaydı. Ali Türker 1990 yılında İzmir Bornova Anadolu Lisesi’nin ardından, 1994 yılında İTÜ İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği bölümünü bitirdi. Daha sonra Bilgi Üniversitesi’nde işletme masterı yapan Türker, iyi derecede İngilizce biliyor.


Ar-Ge yatırımlarınız boşa gitmesin Ar-Ge çalışmaları patentle kazanca dönüşür ∂ Türkiye’nin alanında lider

firması Destek Patent uyarıyor : “Kazandıran Ar-Ge”niz olsun istiyorsanız doğru strateji ve altyapıya sahip olmalısınız. Ar-Ge çalışmalarınız doğru başlamıyorsa, patent verilerini doğru okuyamıyorsanız ayırdığınız kaynaklar, harcanan emekler boşa gidecektir.” Avrupa’d a her yıl Ar-Ge kaynaklarının yüzde 25’i zaten yapılmış olan buluşlar üzerine boşa harcanmaktadır. Türkiye’d e ise bu oran patent verilerinin doğru okunamaması, patent kaynaklarının yeterince değerlendirilememesi ve yanlış kurgulanmış stratejiler nedeniyle çok daha yüksektir. Bu durum Ar-Ge çalışmalarına ayrılan bütçe, zaman ve emeğin boşa gitmesine neden olmaktadır. Türkiye’d e 30 yıldır patent ve marka tescil danışmanlık hizmeti veren Destek Patent, Ar-Ge çalışmalarının kazandıran yatırımlara dönüşmesi için en verimli ve kolay yolun patent dokümanlarının doğru analiz

112

Nalbur Teknik.com / Mart’14

edilip uygun bir strateji ile yürütülmesinden geçtiğini söylüyor. Ar-Ge çalışmalarının patentle kazanca dönüştürüleceğinin altını çizen Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, “Patent dokümanlarında yer alan bilgilerin yüzde 80’i başka hiçbir yerde bulunmamaktadır. Bu dokümanların incelenip analiz edilmesiyle daha önceden yapılmış araştırmaların tekrarlanmasının önüne geçilebilir. Doğru strateji ve altyapı ile alınmış patentleri yorumladığımız takdirde birçok değerli çözümü ücretsiz olarak elde etmek mümkündür. Bu sayede maliyetleri düşürürken, sektörünüzdeki teknolojik gelişmeleri ve rakiplerinizi izlemek kolaylaşır, yeni geliştirdiğiniz ürünlerde de patent ve teknolojik üstünlük fırsatlarını yakalayabilirsiniz” dedi. Ar-Ge’d e başarının anahtarları Firmaların Ar-Ge çalışmalarından kazanç sağlayabilmeleri için aşağıdaki unsurları göz ardı etmemeleri gerekiyor :

• Ar-Ge personelinin patenti anlayan ve okuyan kişiler olarak eğitilmesi; • Sektörün ve rakiplerin patent başvurularının araştırılması, analizi ve raporlanması; • Ar-Ge faaliyetleri ve yeni projeleri için devlet teşvik fırsatlarının değerlendirilmesi; • Katma değerli buluşlar için patent uzmanları gözetiminde patent başvuru dosyasının hazırlanması; • Mevcut patentlerin değerlemesi ve ticarileştirilmesine ilişkin çalışmalar yapılması; • Patent hukuku ve yaşanan hak ihlalleri ile ilgili aksiyon alınması; • Çözüm bekleyen teknik problemler için gerektiğinde üniversitelerin Teknoloji Transfer Ofisleri ile iletişime geçilmesi. 30 yılı aşan Destek Patent birikim ve deneyiminin önemini vurgulayan Kemal Yamankaradeniz, “Konusunda uzman patent vekili ve mühendislerimizle iş ortaklarımıza değer katmayı, Ar-Ge yatırımlarını kazanca dönüştürmelerine yardımcı olmayı sürdüreceğiz” dedi.


Ustalar Mafepe Parka ve Yelekler ile Daha Rahat K

işisel koruyucu donanımları sunan Erataş’ın şık görünümü ile sektörün hizmetine sunduğu MAFEPE marka parka ve yelekler ustaları rahat ettirmeyi hedefliyor. Erataş’ın MAFEPE markalı ürünleri PARK modeli çıkarılabilir başlıklı, göğüs ve göbek hizasında cepler, dış kısım yüzde 100 naylon, iç kısım polyester ped, lacivert renkte.

ARBA modeli yüzde 100 naylon PVC, iç kısım pedli (akrilik), başlıklı, cepli Lacivert renk.

IBON modeli yelek, lacivert renk, göğüs ve göbek hizasında cepler, iç kısım pedli, yüzde 65 polyester yüzde 35 pamuk, 270 G/m2, Polyamid astar.

RICO modeli yelek, fermuarlı, göğüs ve göbek hizasında cepler, lastikli bel, dış yüzey polyester, pamuk, Polyamid astar, iç kısım pedli, lacivert renk.


Türkiye Bizimle Tırmanacak!!! LITTLE GIANT MERDİVEN SİSTEMLERİ / SELECT STEP

∂ Con-imex olarak, dünyanın

kabul gördüğü bir ürün olan Little Giant Merdivenleri ’nin Türkiye Distribütörü olmaktan dolayı çok mutluyuz. Özellikli ve dünyada kabul görmüş iş güvenliği standartlarına uygun oluşu ile kendi alanında rakipsiz olan Little Giant Merdivenleri ’nin bazı ürünleri 24 farklı şekil alabilmektedir. Birçok ürünümüzde ömür boyu garanti seçeneğinin bulunması, bizim bu alanda tek olmamızı sağlayan en güvendiğimiz özelliğimizdir. Ürünlerimiz arasında ön plana çıkan ve dünyada boya sektöründe de en çok talep edilen SELECT STEP modelleri ile ilgili daha detaylı bilgi verecek olursak; SELECT STEP merdiven modellerimiz, yukarı

doğru teleskopik bir şekilde uzama kabiliyetine sahiptir. SELECT STEP’in iki farklı modeli mevcuttur (Select Step 5’-8’ ve Select Step 6’-10’). Özellikle, ortasında bulunan platform sayesinde size rahatça ayakta durma imkânı sağlayacaktır. Zemin kotunun farklı olduğu yerlerde (Rampalar, Eğilimli Zeminler, Merdivenler vb.) bir tarafını yukarı doğru kaydırabilmeniz sayesinde daha rahat çalışma imkânı sunar. Rahat basamakları sayesinde topuktan ayak parmağınıza kadar tam destek sunar ve sağlam zeminde duruyormuşsunuz hissi verir. SELECT STEP modellerimiz benzersiz sabitlik için ekstra geniş tabana sahiptir. Bu merdivende bir daha asla huzursuz hissetmezsiniz. Duvarlara ya da pencerelere

yakın çalışmak istenildiğinde, merdivenin bir tarafını bir seviye aşağıya getirip duvara karşı dik pozisyon alarak da çalışma şansınız bulunmaktadır. Diğer modellerimizde de ön plana çıkan merdiven ayaklarında plastik yerine kauçuk ayaklar kullanılması, kayma sorununa net bir çözüm niteliğindedir. SELECT STEP merdiven modelleri; sabitlik, hafiflik, çok yönlülük ve kalıcılık için üretilmiştir. Boya sektöründe işi olanlar için özellikle tavsiye edeceğimiz ürünümüzün diğer iş kollarına da uyumu mevcuttur. Merdivenlerimizin kutusundan çıkan hava tablası aksesuarı, SELECT STEP modelleri için oldukça kolaylık sağlayan yan ürünlerimizdendir.

SELECT STEP ürünümüzün teknik detayları aşağıda belirtildiği gibidir.

114

Nalbur Teknik.com / Mart’14



Seni özledim Taşkent ∂ Seni seviyorum Taşkent. İçinde tekneler

dolaşmasa da, deniz kenarında olmasan da seni seviyorum. Bir kenti yazmak için sevmek gerekiyor diye düşünüyorum. Aksi takdirde yazılan sadece gezilecek yer listesi oluyor. Taşkent havaalanından çıkıp beni bekleyen arabaya doğru baktığımda “ Aa aynen Esenboğa Havaalanı girişi” dedim. Ve o sıcaklık bana dört buçuk saatlik uçak yolculuğu üzerine 1.5 saat süren gümrük işlemlerinin yorgunluğunu unutturdu. Hayallerim gerçekleşmiş ve Orta Asya’nın merkezine gelmiştim. Havaalanından ayrılıp sabahın ilk saatlerinde kentin geniş ve tenha caddelerini dolaşarak gideceğimiz ilçeye yol aldık. Sakin trafik beni şaşırtmıştı. Yollar geniş ve araçlar azdı. Aralık ayının ortasındaydık ve kentin ana caddelerinde sıralanmış çınarlar yapraksızdı. Çalışacağım fabrika ve evin bulunduğu “Çırçık” yolunun ilk beş kilometresi çınarlar arasında uzanıyordu. Dört-beş aracın rahatça geçebileceği genişlikteki bu yol bahar ve yaz mevsimlerinde çınarların gölgesinde kalıyordu. Yolun iki tarafındaki çınarların yaprakları birbirine değiyordu. İlk gidişimde dört ay kalabildim Özbekistan’d a. İlk haftalar geçer geçmez soluğu Taşkent’te almaya başladım. Ünlü “Broadway” caddesinde yer alan bir gazete/kitap büfesinden İngilizce bir şehir haritası aldım. Artık şehir ellerimdeydi. Önce Broadway caddesinden başlayayım. Bir Türk firmasının kurup işlettiği Demir kafe, market, lokanta kompleksinin ve Rus Dram Tiyatrosu’nun bulunduğu “Atatürk” caddesinden sanatçılar parkına giderken sağa döndüğünüzde Emir Timur’un heykelinin bulunduğu parka ve müzeye uzanan caddeye yani “Broadway” caddesine adım atmış olursunuz. Caddenin her iki tarafında kafeler, değişik ülke lokantaları, panayırlarda rastladığımız tüfekle hedef vurma tezgahları, yumruk salladığımız boks torbaları, telefoncular. Kısacası aradığınız her şey vardı, hatta üstsüz dans kulübü bile. Bir çocuğun yavaş yavaş çekingen adım atması gibi başladım şehri tanımaya. Önce metroyu kullanmayı öğrendim. Çırçık’tan geldiğimde minibüsümüz son durağı olan Maksim Gorki semtinden metroya binip üç durak sonrası –durak Özbek dilinde aptal anlamına geliyor- Emir Timur istasyonunda inmeyi öğrendim. Çok sevdiğim Maksim Gorki’d en başlayan metro sırasıyla Puşkin –heykelini gördüm- Dahran istasyonlarından geçiyor, sonra şehir merkezine, Emir Timur parkına ulaşıyorsunuz.. Demir kafe-marketten başka Türklerin gittiği Ankara kafe, İstanbul kafe burada. Sonra Atatürk caddesinin bitimindeki Som semtinde de Kapadokya isimli bir kafe-restoran açıldı. Cıvıl cıvıl Broadway caddesinin sonunda üniversitenin

116

Nalbur Teknik.com / Mart’14



binaları yer alıyor. 1865’d e şehri ele geçiren Ruslar 25 yıl sonra 1890 şehirde bölgenin ilk üniversitesini kurmuşlar. Caddenin karşısındaki parka giriyorum. Asırlık çınarların gölgesinde atının üzerinde rüzgarla uçuşan harmaniyesiyle Emir Timur sanki yeni bir sefere çıkacak gibi duruyordu. Heykeli Bursa’d aki Yıldırım Beyazıt heykeliyle karşılaştırmadan edemedim. Beyazıt bu heykeli görebilseydi sanırım bunda da yenildim diye kahrolurdu. Daha sonra şunu fark ettim parkın bulunduğu meydana açılan altı caddeden Emir Timur’un heykeli görülüyordu.

ve oğluma birer kaftan aldım. Bayanların kaftanları kısa kollu oluyor. Ayrıca kızıma ve bir kaç yakınıma bayanların giydiği “doppi” denen feslerden, oğluma Özbek hanlarının giydiği kavuklardan aldım.

Bir hafta sonu milli kıyafetler almak için çarşu’ya – burada çarşılara çarsu deniyor- gittim. Yanındaki tarihi medreseyi gezemedim. Medresenin yanına yeni bir cami yapmışlar. Buradaki yeni camilerde minare yok. Metroda aktarma yaparak çarşuya ulaştım. Milli kıyafet satan dükkanları dolaştım. Kızıma

Dünyanın en yüksek dokuzuncu TV kulesinin Taşkent’te bulunduğunu biliyor muydunuz? Çıkabildiğim kadar yükseğe çıkıp kenti seyrettim. Bir de hava puslu olmasaydı.TV kulesinin hemen yanında bir Türk firmasının yaptığı su kaydırağı vardı. TV kulesinin karşısındaki parkın adı “Hatıralar” idi. Burası iç savaş ve Stalin’in

118

Nalbur Teknik.com / Mart’14

Sonraki hafta sonu Özbekistan Milli Müze’sini gezdim. İçinde Prehistorik çağlardan günümüze uzanan tarihi eserler vardı. Müzede Yılın 10-11 ayı karlarla kaplı binlerce kaya resminin bulunduğu Saymalıtaş bölgesinden gelen kaya resimleri, eski medeniyetlerden kalma yüzlerce eser sergileniyordu.

temizlik dönemlerinde milliyetçi komünistlerin kurşuna dizildiği yermiş. Emir Timur’un heykelinin bulunduğu parkın hemen karşısına Özbekistan’ın bağımsızlığını kazanmasından hemen sonra büyük bir müze yapılmış. .Müzenin çatısı o bölgede çok kullanılan ve dilimi andıran çatı tipi seçilmiş. Emir Timur Özbeklerin ulusal kahramanı olmasına rağmen Sovyet döneminde hep kötülenmiş. Müzede yaşamı, ardılları ve o çağ hakkında bilgiler vardı. Sergilenen en önemli eser Emir Timur’un Bağdat’tan getirdiği üçüncü halife Osman’ın hazırlattığı Kur’a n’d ı. Sonrası dikkatsizlik nedeniyle zatürree olmam, uzayan tedavi sebebiyle Türkiye’ye dönüş. Dokuz ay sonra tekrar döndüm ve kente yerleştim. Hemen hemen her tarafını dolaştım. Şimdiki Taşkent yeni bir kent. Eski şehir kente yaklaşık 10 kilometre



mesafede. Eski kentte birkaç yıkık sur kalıntısından başka bir şey kalmamış. Yeni Taşkent’te bir kaç eski medrese ve cami var gerisi depremlerde yerle bir olmuş. Taşkent M.Ö. birinci veya ikinci yüzyıllarda kurulmuş. Kente sırasıyla Cac, Cackent, Şaşkent, Binkent ve11.yüzyılda Taşkent ismi verilmiş. Sekizinci yüzyılda Arapların istila ettiği kent 13.yüzyılda Moğolların eline geçmiş. Harzemşahların son hükümdarı ve tarihin yetiştirdiği en büyük cengaverlerinden biri olan Celaleddin Mengüberdi’nin direnişi Moğol istilasını önlemeye yetmemiş.1865’d e şiddetli savaşlardan sonra Rusların eline geçmiş. 1918 yılında Türkistan Sovyet Cumhuriyetinin başkenti olmuş. 1924’d e Özbekistan’ın başkenti olmuş. En son 1966 da büyük bir deprem yaşanmış. Binlerce bina yıkılmış, binlerce kişi ölmüş. Küllerinden doğan “foenix” kuşu gibi tekrar yükselmiş Taşkent ileri görüşlü yöneticilere sahipmiş. Metronun temeli depremden sonra atılmış. Müstakillikten sonra iki hat daha ilave edilmiş. Metro kentin her

tarafına uzanıyor. Taşkent toplu taşımacılık için örnek bir kent. Metro, hafif raylı sistem, otobüsler, 1980’lere kadar İstanbul’d a çalışan ve elektrik kesilmeleri nedeniyle seferden kaldırdığımız troleybüsler mevcut. Seyrek de olsa bazı noktalara ulaşan minibüsler de var. İnşallah bizim kentlere benzemez. Gündüz gezilecek neresi kaldı derseniz size Taşkent Galerisi’ni ve Milli Galeri’yi önerebilirim. Taşkent Galerisi’nin fuayesinde Çarlık Rusyası’ndan kalma resimler var. Bu resimlerin birinde son Buhara Hanı Alimkuli Han’ın capcanlı görüntüsünü bulursunuz. Galeride her ay caz konseri veriliyor. Milli Galeri’d e çok sevdiğim Kondjisky’nin resimlerini karşımda görünce ne kadar mutlu olduğumu tahmin edemezsiniz. Galerinin iki katı etnografya müzesine dönüştürülmüş. Buradaki bazı eşyaların benzerlerini Bursa’d a Muradiye’d eki Uluumay müzesinde görmüştüm. Bu kentin geceleri bir başka güzeldir. Sinemalar, tiyatrolar, operalar, konserler Avrupa’d a olduğu gibi erken biter. Opera

binası‘.Dünya Savaşı sırasında Japon esirlere yaptırılmış. Opera ve bale seyretmeye olan hasretimi burada giderdim. Çaykovski baleleri, Haçaturyan’ın Spartaküs balesi, birbirinden güzel İtalyan ve Fransız operaları ve unutulmaz Faust. Yazın “fantam” adı verilen fıskiyeli havuzların kenarında serinlersiniz. Gece yarısına doğru diskoların ışıkları yanmaya başlar. Fantamdaki kafedeki gece işçileri görev yerlerine yönelirler. Diplomat, Tata, Bakara, Julianna ışıklarını yakar. Hintliler, Afganlar, Amerikalı zenciler, Türkler... Her çeşit millet gecelere akar. Diskolarda Tarkan, Mustafa Sandal, Serdar Ortaç çalar. Son zamanlarda “Ağrı Dağının Eteğinde” gözdeydi. Yanınızdan geçen bir taksiden, minibüsten İbrahim Tatlıses’in sesini duyarsanız şaşırmayın. Yaz geldiği zaman otel havuzları sizi çağırır. Daha geniş bir yerde yüzeyim derseniz iki seçeneğiniz var. Şehrin çıkışındaki gölet ve Çimgan dağı eteklerinde yer alan göl. Gölün kıyısında kimi yüzme havuzlu evler, oteller hizmetinizdedir. Kayağa meraklıysanız yaklaşık 50-60 kilometre uzaktaki Çimgan dağına gidersiniz. Buradaki tesisler Türkiye’d eki gibi değilse de idare eder. Dağa çıkan aracınız yolda kalırsa üzülmeyin; atlarıyla bekleyen sürücüler gelir. Ata bağlı ipi aracınıza takar ve atıyla çekerek sizi kurtarır. Taşkent yaşanabilecek bir kent. Geniş bulvarların etrafında semtine göre büyüklüğü değişen çok katlı yapıların arasındaki boş alanlar parka dönüştürülmüş. Asırlık ağaçların altında çocuklar oynarken yaşlılar kameriyelerde sohbet ederler. Buradaki evlerde kuş sesleriyle uyanabilirsiniz. Kuşların tek düşmanı Afgan kargaları. Yanlış okumadınız, savaştan kaçan Afgan kargaları buraları yurt edinmiş, diğer

120

Nalbur Teknik.com / Mart’14



kuşların yumurtalarını yiyip yavrularını öldürüyor. Milletler topluluğudur Taşkent. Seksen çeşit millet yaşar bu kentte. Özbeklerin dışında Ruslar, Ukraynalılar, Beyaz Ruslar, Tatarlar (Kırım, Kazan, Ufa),Kafkas halkları, çevredeki Türk halkları, 2.Dünya Savaşı’ndan sonra buraya sürülen Almanlar, Ahıska Türkleri ve Batumlu Lazlar. Evet yanlış duymadınız, hala geleneklerini muhafaza eden ,Türkçe konuşan bir kaç Laz köyü de var.Kore Savaşı sırasında yerlerinden edilen binlerce Koreliyi Özbekistan’a yerleştirmişler. Bugün sayıları 500.000’e ulaşan Koreli Özbekistan’d a yaşıyor. Mirabad pazarına yakın soğan kubbeli kilise depremden sonra yapılmış. Ziyarete gittiğimde içinde dua eden, yerlere kapanıp ibadet edenleri elindeki zincire bağlı yuvarlak çıngırağı sallayarak kutsuyordu. Katedral benzeri büyük kilise Protestan inançlılara hizmet veriyormuş. Küçük bir kilisede Katolikler için yaptırılmış. Ruslar kiliselerine Tsarkof, Özbekler Çarkof diyorlar. Yani çara ait.17.yüzyılda Rus Kilisesi

122

Nalbur Teknik.com / Mart’14

özgürlüğünü yitirip Rus Çarlarına bağlanmış, bu deyim o zamandan kalma sanırım. Gelelim yemeğe. Taşkent’te size hizmet verecek 5-6 Türk lokantası var. Bunlardan başka uluslararası diyebileceğimiz pizza ve hamburgerciler mevcut. Sokakları dolaşırken gördüğünüz “EVKAD” tabelalarına bakıp amma da avukat varmış demeyin. Lokantaların Özbek dilindeki adı bu. Yerel yemekleri sunan kaliteli Özbek lokantalarında “milli taam”ların tadına bakın. Tavsiyelerim şaşlık, mantı, etli şorvalar. Mantıları bizim gibi değil. Üç tanesi tabağı dolduruyor. Şaşlıklarına bakmadan sipariş vermeyen, neredeyse iki kişiyi doyuracak Kafkas şaşlıkları önünüze gelebilir. Taşkent paternini yemeden dönmeyin. Patern bizim pideleri atası, farklı çeşidi. Samsa yemeyi ihmal etmeyin. Samsa içine et, kabak, patates konup fırında pişirilen bir tür poğaça Garson size ne içersiniz dediğinde yeşil veya siyah çay getir diyebilirsiniz. Burada yemekte su yerine çay tercih ediliyor. Rastlayacağınız büfe ve marketlerde Türk malı çikolata,

gofret, bisküvi gördüğünüzde şaşırmayın. Türkiye’d e yetişen bütün meyve sebzeyi Taşkent’te bulabilirsiniz. Sadece çorbalara “kinza” koydurmayın diyeceğim. Maydanoza benzeyen değişik aromalı bu bitki ağız tadınızı bozabilir.” Ni kinza” veya “kinza kerekmez” demeniz yeterli. Pazar yerlerindeki “HOCALIK MALLARI” yazan dükkânlara belki ilginizi çekebilir. Nedir derseniz burada başta mutfak eşyaları olmak üzere ev eşyaları satılmakta. Hocada burada koca demek. Evleneceklere geren eşyalar burada satılıyor demek. Bursa’d an geldiyseniz bazen metroda, bazen bir gazetede yer alan reklamın altındaki adres sizi şaşırtabilir. “Keles” ismini görünce şaşıracaksınız. Bursa’nın dağ ilçesi Keles’i kuranlar bu yöreden gelmişler, geldikleri yere de eski yurtları Keles ismini vermişler. Seni özledim Taşkent, seni seviyorum. Ekrem Hayri PEKER (www.altinmiras.com)



Bien’in Albatros’u Gümüş Ödülle Kanatlandı ∂ Özgün tasarımlarıyla seramik

sektöründe fark oluşturan Bien, şimdi de banyolara gökyüzünün özgürlüğünü Albatros ile getiriyor. Bien, 140 ülkeden 3 bini aşkın tasarımcının katıldığı Design Award 2014’d e, Albatros Aile Lavabosu ile Banyo Mobilyaları ve Seramik Sağlık Gereçleri (SSG) Kategorisi’nde gümüş ödüle layık görülerek, SSG alanında Türkiye’d en ödül alabilen tek katılımcı oldu. Daha önce, Como Kültür Departmanı’nın düzenlediği A’Design Awards’d a mobilya, dekoratif ürünler ve ev eşyası tasarım kategorilerinde Lotus ürünü ile Platinum A’d esign Award; Fracture Serisi ile de Gold A’d esign Award ödüllerine layık görülen Bien, yeni tasarımlarıyla

124

Nalbur Teknik.com / Mart’14

küresel ölçekte fark oluşturmaya hız kesmeden devam ediyor. Tasarımları pek çok prestijli jüri tarafından ödüllendirilen ve 11. Elle Decor Uluslararası Tasarım Ödülleri Yarışması’nda ‘Yılın Tasarımcısı’ seçilen Tolga Berkay, Albatros ile tasarımlarının estetik yönü kadar toplumsal önemini de ortaya koyuyor. Serinin ortaya çıkış hikayesine ilişkin bilgiler aktaran Bien Vitrifiye Tasarım Müdürü Tolga Berkay, tasarımcı olarak en büyük sorumluluğun kendimizi ortaya koyan farklılıklarımızı ve özelliklerimizi, tasarımların estetiği içinde eritmek olduğunu belirtiyor. Standartların dışına çıkarak görsel özelliklerin yanı sıra, kullanım özellikleri ile de toplum

ve seramik sağlığını buluşturma yaklaşımıyla yola çıktığının altını çizen Tolga Berkay, “Bu tasarıma, Albatros kuşunun kanatlarından esinlenerek hayat verdim. Albatros, özgürlüğü ve sevecenliği temsil eder. Bu tasarımın ergonomisi, engelli, yaşlı ve çocuklar için rahat kullanım sağlayabilmek için oluşturuldu. Böylece sevginin kaynağı olan ailenin ve dolayısıyla toplumun her bir bireyi için göz dolduran bir tasarım ortaya çıktı. Bu ürün ayrıca geniş bir alt hazne ile çocuklarımızın, yaşlı ve engelli aile bireylerimizin daha rahat kullanmasını ve temizlik ihtiyacını daha pratik bir şekilde karşılayabilmelerini hedefliyor. Albatros’un özgürlüğü bizi engelleyen kısıtlara yanıt olmak için banyolara ulaşacak” dedi.








Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.