İMG
Mart-March/2015
İMG
Ocak-January/2015
İmtiyaz Sahibi İSTMAG Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına
H. Ferruh Işıkik m.tr
Genel Müdür
Ahmet Kızıl ahmet.kizil@img.com.tr
Yayın Editörü
Emine Korkmaz emine.korkmaz@img.com.tr
Reklam Müdürü
Zülküf Karadayı zulkuf.karadayi@img.com.tr
Bekleyelim Görelim
6
Sorumlu Müdür Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr Dış İlişkiler Müdürü
Hakan K urt hakan.kurt@img.com.tr
Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Pekel ebru.pekel@img.com.tr
Muhasebe Müdürü Mürsel Gürler mursel.gurler@img.com.tr
Abone Zekeriya Aydoğan zekeriya.aydogan@img.com.tr
İhlas Gazetecilik A.Ş. CTP-Baskı Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna-Bahçelievler/İstanbul Tel: 0 212 454 30 00 Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Adres Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar / İstanbul Tel: +90 212 604 50 50 Faks: +90 212 604 50 51 www.nalburteknik.com
Nalbur Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Nalbur Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İSTMAG Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Nalbur Teknik Dergisi ayda bir yayınlanır.
EDİTÖRDEN
Grafik Tasarım Şükrü Karşıyaka sukru.karsiyaka@img.com.tr
Şubat tarihinde bilindiği üzere Bakanlar Kurulu kararı ile başta hırdavat sektörü, inşaat malzemeleri olmak üzere birçok ürünün ithalatına yüzde 25 ek vergi getirildi. Türkiye gibi özellikle ekonomisinde lokomotif görevinde ki inşaat sektörünün ek vergi yükü ile darbe alacağı malum. Fakat madalyonunun bir diğer yanı da var. Özellikle Çin ve Uzakdoğu’dan alının ürünlerin yerli üreticiye büyük sıkıntılar yaşattığını artık üretici konumdan tamamen uzaklaşmamıza neden olduğu gerçeğini hepimiz biliyoruz. Bu noktada Bakanlar Kurulu’ndan çıkan kararla getirilen ek vergi zammının Türkiye’deki üreticilere pozitif anlamda bir geri dönüş sağlaması söz konusu ki bu yerli üreticinin yüzünü güldüreceğe benziyor. Akabinde başta da söydiğimiz gibi 130 kalem ürüne gitirilen zammın yerli üreticiyi desteklemek için mi getirilldiği bilinmez ama özellikle toptancılar merkezde olmak üzere küçük esnafın büyük bir darbe alacağını tahmin etmek çok da zor olmasa gerek. Ek vergi zamları ile alakalı yaşanacak sıkıntıları ve ürüteciyi ne yönde etkileyeceğini sektörün nabzını tutarak Nisan sayısında geniş bir şekilde ele alacak ve siz okuyucularımıza aktarmaya devam edeceğiz.
Emine Korkmaz
İÇİNDEKİLER
Hırdavat Sektörüne yüzde 25 ek vergi
Türk Yapı Sektörü Raporu Açıklandı
Uluslararası Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı
Kayala Kimya Adem Zeyrek Röportaj
İNDEX
AKTİF ISI........................................117 DYO.................................................23 İHLAS KOLEJ.................................138 PAKPEN...........................................29 ARTEMA..........................................33 EMRE BAHÇE.................................103 İHLAS NET............................. 142-143 SARAYSU.......................................105 ASKAYNAK..............Ö.K.KULAK-A.K-25 EMÜLZER.........................................17 İNTERMOB.....................................141 SEDA END...................................... 8-9 ATAMAN...........................................93 ER KALIP..........................................43 KALE KİLİT.......................................77 SEL DIŞ TİC.................................... 2-3 ATEŞ İNŞ..........................................91 ERATAŞ............................................67 KANCA...........................................101 SEL EATON.119-121-123-125-127-129 AYVAZ..............................................31 ERYAP..............................................19 KARBOSAN...............................6-7-15 SOLAREX.......................................137 BOSCH.............................. Ö.K-Ö.K.İ.-1 ESMO..............................................73 KARCHER.........................................49 TEKSAN...........................................47 BURLA MAK................................... 4-5 FOSTER.....................................A.K.İ.K KUZULUK.......................................140 TÜM PLASTİK............................. 59-61 CERMİX...........................................63 GARDENYA.......................................95 MAKRO TEKNİK 113-115
TÜMRAY.........................................111
DEKOR.............................................39 GEDORE.........................................109 MANO..............................................69 TÜRK BARTER................................133 DERSAN MAK...................................53 GÜLAL.............................................87 MODERBALKON .............................99 VİKO................................................21 DİRİM METAL...................................97 HENKEL ......................... 80-81-84-85 ÖZ METAL......................................107 YEM YAPI FUARI 139
HABER
14
Nalbur Teknik.com / Mart’15
HABER
Hırdavat Sektörüne Ek Vergi Engeli Bakanlar Kurulu, hırdavat, inşaat malzemeleri ve çeşitli sektörlerden birçok ürünün ithalatına yüzde 25 ek vergi getirdi
R
esmi Gazete de yer alan kararda, A.TR dolaşım belgesi eşliğinde ithal edilen Avrupa Birliği ve Türk menşeli olmayan eşyadan diğer ülkeler sütununda belirtilen oran üzerinden ilave gümrük vergisi alınıyor. Ancak, Türkiye’nin taraf olduğu serbest ticaret anlaşmaları çerçevesinde bir çapraz menşe kümülasyon sistemine dahil ülkeler menşeli eşyadan tercihli menşeinin tevsiki halinde ilave gümrük vergisi alınmaz” denildi. Yaklaşık 130 ürünün ithalatında, Avrupa Birliği üyesi ülkeler, İsrail, Makedonya, Bosna-Hersek, Fas, Batı Şeria ve Gazze Şeridi, Tunus, Mısır, Gürcistan, Arnavutluk, Ürdün, Şili, Sırbistan, Karadağ, Kosova, Güney kore, ve Morityus ek vergiden muaf tutuldu. Bu ülkeler dışındaki tüm ülkelerden, tüm ürünler için yüzde 25 ek vergi alınması kararlaştırıldı. 6 Şubat tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan ve hırdavat
sektörüyle alakalı el aletlerine yüzde 25 ek vergi oranından başlayarak gözetimle de yüzde 300’e varan vergi darbesinin sektörde faaliyet gösteren firmaların üzerine ağır bir yük olacağı aşikar. Mevcut durumda bazı ürünlerde zaten var olan anti-damping uygulamaları yeni ek vergilerle ithalatı neredeyse imkansız hale getiriyor. Ağırlık Serbest Ticaret Antlaşması yapılan ülkeler dışında ki tüm ülkelere konan ek vergi ile bir çok haksızlık meydana geliyor. Malum Avrupa, Amerika ve ileri teknolojiye sahip ülkeler de üretimini kendi kontrol ve denetimlerinde markalarını Çin ve Uzakdoğu’da yaptırıyor. Yapılan vergi ile bu ürünlerin ithalatına da vergi getirilmiş oldu. Mevcut ürünler aynı zamanda ihraç eden veya yan sanayide kullananlar içinde ek maliyet oluşturdu.
İthalat vergisini bir örnekle açıklarsak,
10 bin USD değerin 5 bin kg’a gelen bir el aletinde normal şartlarda yüzde 2,9 vergi ve 30 USD/kg gözetim kıymeti ile (5 bin kg*30 USD*USD kur:2,5) 27 bin TL KDV ödeniyordu. Yeni düzenleme ile gözetim bedeli üzerinden yüzde 25 ek vergi ve diğer 2,9 ve KDV ödeyerek ürün çekiliyor. 10 bin USD ürün için gelen ek maliyet ile (5bin kg*30 USD *yüzde 25*USD kur:2,5) 93 bin 750 TL’ yükselmiş oldu. Genel olarak bu tür uygulamalar ve koruma duvarları uzun dönemde ihracatta ve ülke ekonomisine maalesef fayda sağlamıyor. Kurumların ihracat yaparken şikayetçi olduğu nokta, koruma duvarlarından Türkiye’de uygulanan ithalat engelleriyle rekabetlerini kaybetmeleridir. Gözlemlerimiz sonucunda bu verginin yürürlükten kaldırılması ve anti-damping soruşturmaları ile bu ithalatın yaptırılması ülke ekonomisi için çok daha verimli olacaktır.
HABER
16
Nalbur Teknik.com / Şubat’15 Mart’15
HABER
18
Nalbur Teknik.com / Mart’15
HABER
Yangın yalıtımında bilinçli değiliz
Eryap A.Ş. CEO’su Emrullah Eruslu
H
ayati öneme sahip yangın yalıtımının eksikliği, her yıl binlerce hane ve işyerinde can ve mal kaybına yol açıyor. Eryap A.Ş. CEO’su Emrullah Eruslu, ev ve işyerlerinde içeride oluşan yangının yayılmasını önleyecek en önemli
20
Nalbur Teknik.com / Mart’15
şartın yangın yalıtım sistemi olduğu uyarısını yaparak, “Doğru yalıtım ile yangının, bina içine veya komşu binalara yayılmasını yavaşlatarak, yangın mahallinin güvenli bir şekilde tahliye edilmesi ve oluşabilecek zararın müdahaleye kadar azaltılması sağlanır” dedi.
Eruslu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’ndan alınan verilere göre İstanbul’da bu yıl yalnızca Ocak ayında bile 2.605 yangının meydana geldiğini vurgulayarak, “Yangınların nedeni incelendiğinde, yarısından fazlasının ev veya işyerlerindeki elektrik kontağı ve unutulan sigaralar olduğu ortaya çıkıyor. Görülüyor ki; yangınlar odaların içinde başlıyor. Yangın yalıtımı işte bu gibi durumlarda alevin yan odalara geçişini ve binayı sarmasını geciktirerek, can kayıplarını ve büyük mal kayıplarını önleyici bir görev üstleniyor” diye konuştu. Yalıtım ürünlerinin yangının yayılmasını geciktirdiğini vurgulayan Eruslu, doğru yalıtım malzemelerinin olası bir yangın anında bina konstrüksiyonunun zarar görmesini geciktirerek, yapıda bulunan kişilere kaçabilmek için süre kazandırdığını belirtti. Eryap, yangın yalıtımında Wooler Taş Yününü sunuyor Türkiye’de inşaat ve yalıtım sektöründe lider markaların üreticisi Eryap, Wooler markası ile yapılara çok yönlü yalıtım sunarken özellikle yangın yalıtımı için yapılarda özel koruma sağlıyor. Wooler taş yünü, volkanik kayaçlardan elde edilen bazalt, diyabaz, dolomit gibi inorganik taşların 1350-1500°C arasında ergitilip, elyaf haline getirilmesiyle oluşturulan yüzde 97 oranında elyaf içeren yangına karşı dayanıklı, su itici özelliği olan ısı, ses ve yangın yalıtım malzemesidir. 1000°C’ın üzerindeki sıcaklıklara dayanıklılığı ile TS EN 13501-1 standardına göre A sınıfı yanmaz malzeme olarak yapılarda tam yangın güvenliği sağlamaktadır. Wooler, yangın dayanımının yanı sıra taş yününden oluşan bir malzeme olduğu için ısı ve ses yalıtımı da sağlıyor.
HABER
Viko süper marka Türkiye'nin sektöründeki en saygın markalarının yer aldığı Superbrands 2014 sonuçları açıklandı. Superbrands Türkiye’nin Nielsen’e yaptırdığı araştırma sonuçlarına göre belirlenen markalar arasında sektörünün inovatif ve lider kuruluşu VİKO’da yer alarak marka algısındaki güçlü pozisyonunu bir kez daha tescillemiş oldu. görüşmeler sonrasında Türkiye’nin süper markaları belirlenmiş oldu.
“ Süper Marka olabilmek için her alanda dengeli sonuçlar elde etmek gerekiyor “
VİKO CEO’su Nusret Kayhan Apaydın
S
üperbrands Türkiye, 2014 yılının süper markalarını açıkladı. Nielsen’in ölçümleri dikkate alınarak belirlenen 134 süper marka arasında elektrik anahtar ve priz sektörünün inovatif ve lider kuruluşu VİKO’da yer aldı. 2014 Süper Marka araştırmasının ilk etabında öncelikle pazar araştırması yöntemi ile 1023 önemli marka belirlendi. Bu markalar konusunda uzman olan Seçici Kurul tarafından 300'e indirildi. Tüketici davranışları ve pazarlama iletişimi üzerine uzmanlaşmış araştırma şirketi Nielsen,’in bu 300 markaya yönelik olarak gerçekleştirdiği yüz yüze
22
Nalbur Teknik.com / Mart’15
Tüketicilerin, (bilinçli veya bilinçaltı) arzuladıkları, tanıdıkları ve bir ücret ödeyerek sahip olmak istedikleri, duygusal veya fiziksel avantajları, diğer markalara göre çok daha yüksek oranda sunan markaya “Süper Marka” deniyor. Süper marka seçme kriterleri arasında, şirketin büyüklüğü, teknolojisi, yatırımları, iş gücü kalitesi, markalaşmaya yaptığı yatırım ve marka devamlılığı, sosyal sorumluluk projelerine katkısı, çevreye duyarlılığı ve etik değerlere uyması gibi maddeler bulunuyor.
“ Her doğru yatırım markayı tüketicilerinin gönlünde bir yere taşır “
VİKO CEO’su Nusret Kayhan Apaydın “ Kuruluşlar geleceklerini markalarına yaptıkları yatırımlarla hazırlar. Bu kapsamda atılan her adım ve yapılan her doğru yatırım markayı tüketicilerinin gönlünde bir yere taşır. Güçlü ve bilinirliği yüksek bir marka olmanın ön koşulu ise entelektüel sermayeden geçmektedir. Bir kuruluşun entelektüel sermayesini artırması, fiziksel ve finansal yatırımlar haricindeki diğer tüm alanlarda
da dengeli sonuçlar üretmesine bağlıdır. Müşteri, çalışan, kalite ve hedef odaklılık ile sürdürülebilirlik, yenilikçilik, mükemmeliyetçilik ve verimliliğin VİKO’nun sekiz temel değerini oluşturmasının arkasında yatan asıl yaklaşım işte budur. Sahip olduğumuz bu değerler markamızın öz değerine katkı sunan en önemli varlıklarımızdır. Tüm faaliyetlerini bu bilinç ile yürüten VİKO, kurulduğu günden bu yana, ürün sunmaktan öte tüm paydaşları için değer oluşturmaya odaklanmış bir markadır. VİKO’nun Süper Markalar arasında yer alması bizler için hem bir gurur vesilesi, hem de yaptığımız yatırımların ne kadar doğru olduğunun bir tescili niteliğindedir. Sektörümüzün tek temsilcisi olarak süper markalar arasında yer alıyor olmamızın yüklediği sorumluluğun farkındayız. 100 yıllık dünya markası olan ve bizim de bağlı bulunduğumuz Panasonic’ten alacağımız güç ve markamıza katacağımız yeni değerler ile aynı başarımızı sürdürmeye devam edeceğiz”. “Bu vesile ile 35 yıldır, ürünlerimize dokunarak aydınlıkla buluşmayı tercih eden müşterilerimize, bizleri müşterilerimizle buluşturan bayilerimize, tedarikçilerimize, medya temsilcilerine ve diğer tüm paydaşlarımıza markamıza inandıkları için gönülden teşekkürü bir borç biliyorum” dedi.
HABER
Faturaları düşüren karlı yatırım
Ü
lkemizdeki 19 milyonluk konut stokunun 16 milyonunda ısı yalıtımı yok. Bu binalar ısı yalıtımı olan bir binaya kıyasla 3 kat daha fazla enerji harcıyor. Isı yalıtımı kışın ısınmak için harcanan doğalgaz, yazın soğutma amaçlı elektrik kullanımını yüzde 50’ye yakın azaltıyor. DYO Klimatherm, aile bütçesini faturaların ağır yükünden kurtarmak isteyen bina sahiplerine, ısı yalıtımının tüm aşamalarında güvenilir hizmet ve malzeme garantisi sunuyor. Konutlarda kullandığımız enerjinin yüzde 85’ini ısıtma ve soğutma giderleri için harcıyoruz. Aydınlatma ve elektrikli ev aletleri için tükettiğimiz enerjinin
24
Nalbur Teknik.com / Mart’15
miktarı sadece yüzde 15. Yaz kış cepleri yakan faturalar, aile bütçesi kadar ülke ekonomisine de zarar veriyor. Yalıtımsızlık nedeniyle havaya savurduğumuz enerjinin ekonomiye faturası her yıl 10 milyar doların üzerinde. Ülkemizdeki 16 milyon yalıtımsız konutta ısı yalıtımını teşvik edecek yeni bir düzenlemenin hazırlıkları devam ederken, 2017 yılına kadar binaların enerji kimlik belgesi alma zorunluluğu nedeniyle ısı yalıtımı yaptırmak kaçınılmaz hale geliyor. Güvenilir marka, doğru malzeme ve doğru uygulama, ısı yalıtımı ile hedeflenen maksimum enerji tasarrufunun anahtarını oluşturuyor.
DYO Klimatherm, tasarruf etmek için yola çıkan bina sahiplerinin seçim yaparken ilk kriterlerinin ‘fiyat’ kadar, ‘güven ve kaliteli hizmet’ olması gerektiğinin altını çiziyor. Türkiye çapındaki yaygın bayi ağı ile hizmet veren DYO Klimatherm uzmanları, termal kameralar ile binanızdaki ısı kayıplarını belirleyerek en uygun malzemeyi seçmenizi sağlıyor. Dyo Proje Renklendirme hizmeti ile binanın ısı yalıtımı sonrası nasıl bir görünüme sahip olacağını da önceden görme şansına sahipsiniz. Isı yalıtımında malzeme seçimi kadar uygulamanın da uzman bir ekip ile yapılması önem taşıyor. İZODER İKOS Sertifikasını ilk alan markalardan olan Klimatherm, doğru uygulamayı 24 ay boyunca sigortalarken, uygulama sonrasında da malzemeye 5 yıla kadar garanti imkânı sunuyor.
YENİ ÜRÜN
Askaynak, kaynak makinesini kendi tesislerinde üretmeye başladı
E
czacıbaşı - Lincoln Electric Askaynak’ın kendi tesislerinde ürettiği yeni kaynak makinesi “Expressweld175-Ultra PFC” Eczacıbaşı – Lincoln Electric Askaynak, 1 Faz (220 V) ürün grubunun önemli modellerinden Expressweld 175 Ultra PFC kaynak makinesini kendi tesislerinde üretmeye başladı. “Made in Turkey” ibaresine sahip
26
Nalbur Teknik.com / Mart’15
Expressweld 175 Ultra PFC, düşük voltajda yüksek enerji kalitesi sağlıyor. Düşük karbon salımı ve altyapı maliyetiyle çevreye duyarlı ve doğa dostu üretim çözümleri sunuyor. PFC teknolojisiyle enerji tüketimini azaltan 160 Amperlik kaynak makinesi, aynı ortamdaki diğer cihazların verimli çalışmasını sağlıyor ve elektrik faturasını düşürüyor. Ürün, 2,50
ve 3,25 mm çaplarındaki rutil ve bazik karakterli elektrodların kaynağında son derece yüksek bir performans sunuyor. Ağırlığı 9,5 kg olan ürün, çanta kaynak makinesi formuyla kolayca taşınıyor. Demir doğramacılar ve bakım-onarım atölyelerinin yanı sıra dış mekânda çalışan kaynakçı, tesisatçı ve montaj işçileri tarafından da tercih ediliyor.
HABER
Mastech Boya Kalınlık Ölçüm Cihazları Reis Makina güvencesi ile Türkiye’de 1987 yılında kurulan Mastech firması, dünyanın en büyük dijital ölçüm aleti üreticilerinden biridir. Dünya’da ki bir çok bölgede satış ofisleri ve distribütörlükleri bulunan Mastech dünya genelinde tanınmış ve yüksek teknolojili cihazlarıyla kullanıcılarına güven veren oldukça hassas cihazlardır. Kurulduğu günden bugüne kadar 28 yıl içinde bir çok yenilik ödülleri kazanan Mastech markası bir çok ödül ve güvenlik sertifikalarına layık görülmüştür. Yıllık üretim kapasitesi 3.5 milyon set olan Mastech, dünya’da ki rakiplerine göre AR-GE’ye son derece önem vermiş, dünyadaki ofis ve distribütörlüklerinden gelen bilgi ve taleplerle sürekli son teknoloji yeni model üretimini
hedeflemiştir. Mastech’in Çin’de bulunan fabrikası 20.000 metre karelik alana kurulmuş, Çin’in en modern fabrikalarından biridir. Fabrikanın mühendisleri tarafından uygulanan çağın en son yenilikleriyle, özellikle Dijital Multimetre, Pens Ampermetre, elektrik ölçüm
cihazları ve laboratuar cihazlarıyla ön plana çıkmıştır. Mastech ürünleri her yıl yenilenen EU CE sertifikası, Amerikan UL/ETL sertifikası ve
Alman GS sertifikalarına sahip son derece güvenli ve dünyaca tanınan bir marka olarak siz kullanıcıların beğenisine Reis Makina güvencesiyle sunulmuştur. Mastech Boya Kalınlık Ölçüm Cihazları Mastech boya kalınlık ölçüm cihazları grubu 2015’te yeni katılan CM804F (Oto. Boya kalınlığı ölçüm cihazı) ile Türkiye piyasasındaki model sayısını 3’e çıkarmıştır. Türk piyasasında en çok talep gören boya kalınlık ölçüm cihazı olan CM801FN modeliyle bir üst modeli olan CM806FN siz kullanıcılarımızın tüm yüzeylerdeki boya ve kaplama kalınlıklarını ölçmelerinde çözüm ortağı olmaya devam etmektedir.
Türkiye piyasasındaki model sayısını 3’e çıkaran Mastech boya kalınlık ölçüm cihazları grubunu inceleyelim. CM801FN Boya Kalınlığı Ölçüm Cihazı • Entegre F/FN 2’si 1 arada probuyla ferromanyetik olan veya olmayan materyallerin boya kalınlıklarının ölçümünde kullanılır. • F/FN detektörüyle materyalleri tanıyarak ölçümleri materyalin cinsine göre otomatik olarak ölçer. • Ters dönebilen LCD ekranıyla ölçümlerinizi istediğiniz şekilde okuyabilirsiniz. • Son 10 ölçümü otomatik olarak hafızasında tutabilir. • Tek dokunuşla kolay ölçüm yapar. Ölçüm yaptığınız yüzeylere zarar vermez. Teknik Veriler Ölçüm Aralığı : 0 ~ 2.000µm Çözünürlük : 0,1 µm Hassasiyet : ±3% + 2 µm (1 ~ 1.250µm) ±5% + 10 µm (1.250 ~ 1.999µm) Yanıt Süresi : 0,6sn
28
Nalbur Teknik.com / Mart’15
HABER
CM806FN Dijital Boya-Kaplama Kalınlığı Ölçer • Entegre F/FN 2’si 1 arada probuyla ferromanyetik olan veya olmayan materyallerin boya ve kaplama kalınlıklarının ölçümünde kullanılır. • F/FN detektörüyle materyalleri tanıyarak ölçümleri materyalin cinsine göre otomatik olarak ölçer. • Ters dönebilen LCD ekranıyla ölçümlerinizi istediğiniz şekilde okuyabilirsiniz. • Son 10 ölçümü otomatik olarak hafızasında tutabilir. • Renkli ekranıyla minimum, maksimum, ortalama ve standart sapmaları okuyabilirsiniz.
Teknik Veriler
Ölçüm aralığı : 0 ~ 1.250µm (max. 2.000µm) Çözünürlük : 1 µm Hassasiyet : ±3% + 2 µm (1 ~ 1.250µm) ±5% + 10 µm (1.250 ~ 2.000µm) Yanıt Süresi : 0,6sn
CM804F OTO BOYA KALINLIĞI ÖLÇER • Entegre edilmiş prob ile , aracınızın kasasının durumunu kolayca ve hızlı bir şekilde kontrol edin. • 6 farklı seviye göstergesiyle , kasanın boya kalınlığını ölçebilirsiniz. • Otomatik güç açma ve kapama , hiçbir hazırlık yapmadan hemen ölçüme hazır , kaplama yüzeyine zarar vermez. • Suya karşı dayanıklı yapısıyla yağmur altında çalışabilir. • En iyi yama yapılacak yeri ve ne kadar yama yapılması gerektiğini size gösterir. • Tamiratların doğru yapılıp yapılmadığını veya sadece yama yapılıp yapılmadığını kontrol eder. Teknik Veriler Ölçüm Aralığı : 0 ~ 150 , 150 ~ 200 , 200 ~ 350 , 350 ~ 500 , 500 ~ 1000 , 1000 ~ 1200 µ m Hassasiyet : ±5% Yanıt Süresi : 0,6 sn Batarya : 1,5V x 3 , LR44 Boyutlar : 170x29 mm Ağırlık : ~ 100g Aksesuar : Taşıma Çantası
HABER
Pakdoor ile yaşam alanlarında kalite ve şıklık ön planda
Y
enilikçi ürünleriyle sektörde fark oluşturan firmalardan biri olan Pakpen, yaşam alanlarına değer katmak isteyenlere özel kapı alternatifleri sunmaya devam ediyor. Pakpen’in kapı üretimi gerçekleştirdiği markası PakDoor, ürünlerinde özgün çizgileri ve yalın formuyla dikkat çekerken, konfor ve tasarrufu bir arada sunuyor. Pakpen AŞ çatısı altında üretilen PakDoor PVC Kompozit İç Kapı Sistemleri, dokuz farklı modeli ile kullanıcılarına tasarruf, şıklık ve konforu bir arada sunuyor. Günün trendlerine göre kendisini sürekli yenileyen PakDoor çevre dostu kapılarla, su ve neme karşı dayanıklılığın yanı sıra ses ve ısı yalıtımı da sağlanıyor. Kapılar ayrıca, darbeye, çizilmeye ve kırılmaya karşı dayanıklılığı ile farkoluşturuyor. Sade, yalın ve minimalist yapısıyla dikkat çeken PakDoor modelleri, her türlü ıslak
30
Nalbur Teknik.com / Mart’15
zeminde zarar görmeden uzun yıllar kullanılabiliyor. Türkiye’de, kapı üretiminde ilk kez EPS yalıtım malzemesi kullanılan PakDoor, verdiği 25 yıl garanti ile de dikkat çekiyor. Fabrikasında yaptığı alt yapı yatırımlarıyla üretim kapasitesini artıran Pakpen, PakDoor markası ile, robotik üretim sistemleri ile günde bin adet kompozit oda kapısı üretebiliyor. Hızlı teslimat ve kolay montaj avantajları da sağlayan PakDoor ürünleri, turizm sektöründe kazandığı beğenisini ise her geçen gün artırıyor. Şirket, Balıkesir Kuzuluk Kaplıcaları ile birlikte Kayseri Lifos Otel’in de tercihi oldu. PakDoor, Nova, Antaras, Layra, Vega, Electra, Sirius, Atlas, Truva ve Hidra modelleriyle, günün trendleri paralelinde yenilenerek, şıklığı yaşam alanlarıyla bütünleştiriyor. PakDoor, sekiz ayrı renk seçeneğiyle de her zevke
ve dekorasyona uygun çözümler sunuyor. Pakpen, 1989’dan bu yana PVC kapı-pencere-panjur ve kepenk sistemleri üretiyor. Türkiye’nin dört bir yanında tercih edilen Pakpen ürünleri, yurtdışında ise 50 ülkeye ihraç ediliyor. Üretimini yaptığı Optimal, Global, Oval, Sürme, Royal ve İdeal serileri pencerede her mevsim ve iklim koşullarına uygun seçenekler sunan Pakpen, ısı yalıtımlı pencereleri ile müşterilerine, yüzde 40’a varan enerji tasarrufu sağlıyor. Soğuğu ve sıcağı dışarıda tutması, renklerinin yıllarca solmaması, kolayca temizlenebilmesi ve ses izolasyonu ile Pakpen, AB normlarında CE belgeli olarak ürettiği pencereleri ile huzur, kalite ve estetiği bir arada sağlıyor.
YENİ ÜRÜN
Ayvaz Kazan otomatik seviye kontrol sistemi
G
elişen teknolojiye paralel olarak modern kazanlarda seviye kontrolü ve kazan suyunun beslenmesi, hassas ve emniyetli bir şekilde, duyarga sistemleri yardımı ile gerçekleştirilmektedir. Kazanda, buhar üretimi esnasında kesin bir su seviyesinin okunması klasik su seviye göstergesi ile mümkün değildir. Buhar üretildiği anda su seviyesi buhar-su karışımı baloncuklardan oluşmakta ve su seviyesi hareket halinde olması nedeniyle kesin su seviyesi algılanamamaktadır. Kazan dışında izlenen su seviyesi kazan içerisindeki gerçek su seviyesinden daha düşük olarak okunmaktadır. Bunun nedeni ise kazan dışındaki su seviye göstergesindeki suyun yoğunluğunun daha yüksek olmasıdır.
Gerçek su seviyesi ile dış göstergeden okunan su seviyesi arasındaki farka şu faktörler etki eder
1 - Kazan buhar kapasitesi 2 - Kazan dış seviye göstergesinin kazana göre yüksekliği 3 - Kazan suyunun kimyasal özelliği
32
Nalbur Teknik.com / Mart’15
4 - Duyarga muhafaza borusunun su seviyesinin altındaki uzunluğu Gerek besi pompasının çalıştırılması, gerekse düşük ve yüksek su seviyelerinin kontrolünün hassas bir şekilde yapılması ancak kazan içerisine daldırılarak görev yapan seviye kontrol duyargaları ile mümkündür.
sabit bir basınçta sabit basınç vermesini sağlar. Bu sistemde besi pompası sürekli çalışır, kullanılmayan su bir by-pass hattı ile besi suyu tankına geri döndürülür. Seçilecek aktüatörün kapatma basıncı, en az pompa basma basıncına eşit olmalıdır.
Sistemlerin avantajları
Not 1: Kazan Besi Suyu Miktarı
1 - Ölçme duyargaları, kazan içerisinde bulunmaları nedeniyle gerçek seviyeyi ölçerler. 2 - Kendi kendini test eden seviye duyargaları, sistemin her gün test edilme zorunluluğunu ortadan kaldırır. 3 - Bu duyargaların sistemleri hareket eden elemanlardan oluşması nedeniyle güvenlidir ve bakım yapılmasına gerek yoktur.
Oransal Sistemler
Bu tür sistemlerde buhar üretimi oranında düşen su seviyesi, oransal kontrollü bir vana yardımı ile takviye edilir. Kazan içerisindeki su miktarı daha az olduğundan buhar üretim miktarında ve kazan basıncında dalgalanmalar olmaz. Oransal kontrol, buhar kazanının
(kg/h) Kazan Besi Suyu Debisi=kazan maks. buhar kapasitesi ile kazan blöf miktarlarının toplamıdır. Not 2: Kazan basınç farkı (bar) vanadaki basınç farkı maksimum debideki pompa basıncı ile buhar kazanının arasındaki farktır.
Sistemin Avantajları • Sabit buhar debisi ve sabit basınç • Brülörün verimli çalışması • Kazan gövdesinde daha az ısıl gerilmeler • Buhar nem oranı düşük • Merkezi bir besi pompa istasyonu imkanı • Pompa ve brülörde daha az aşınma ve uzun ömür
HABER
Soğuk Savaş’ın ekonomiye etkileri
İ
GİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Karahan, Ukrayna’da yaşanan iç savaş nedeni ile uygulamaya giren yaptırımlar sonucu Rusya Federasyonu’nda bir yıl içinde para biriminde yüzde 100’ün üzerinde devalüasyon olması ve petrol fiyatlarının düşmesiyle uğradığı gelir kaybı ülkeyi ağır bir ekonomik krize soktuğunu belirterek, daralan Rusya pazarının bu ülkeye ihracat yapan diğer ülkeleri de etkilemekte olduğunu söyledi. İGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Karahan, “Türkiye’nin dış ticarette en önemli pazarı olan Rusya Federasyonu’nda yaşanan kriz sonrası bu ülkeye yaptığımız ihracatta önemli düşüşler yaşanmaktadır. Rusya Federasyonu, BDT ülkeleri, Türki Cumhuriyetler ve Doğu Avrupa
34
Nalbur Teknik.com / Mart’15
Ülkelerinin açık pazarı olan LALELİ - MERTER - OSMANBEY bölgeleri krizden önemli oranda etkilenmiştir. Krizin uzun sürmesi halinde bölgelerimizde önemli iş ve kredi kayıpları ve firma kapanmaları yaşanacaktır. Laleli Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (LASİAD) kurucu başkanlığını yaptığım 19962008 döneminde edindiğim tecrübeye istinaden o dönemde yaşadığımız 1998 Rusya ekonomik krizine kıyasla şu anda yaşanan krizin etkileri daha derin olacaktır” “Krizin etkileri daha fazla derinleşmeden krize karşı alınabilecek tedbirleri hızla hayata geçirmek önem arz edecektir. Bu kapsamda hükümetimizin, iş dünyasının, turizmin önünü açmak, gelişmelerine katkı sağlamak
amacıyla uygulamaya soktuğu teşviklere ilaveten Rusya Federasyonu'na yapılacak ürün sevkiyatlarında, nakliye ücretlerinde teşvik uygulanması, yolcu uçuşlarında uçaklara yakıt desteğinde bulunulması ve mal bedellerinin ruble olarak ödenmesine ilaveten ülkemizden yapılacak alışverişlerde ödeme aracı olarak rublenin kullanımının sağlanması önem arz etmektedir”. Karahan son olarak, “Üretimde, ihracatta, istihdamda ve döviz girişinde bir kayıp yaşanmaması; iş ahlakı ve sosyal adalette bir zafiyete uğranılmamasını teminen krize karşı alınabilecek tedbirler de duyarlılığın artırılması için hassasiyet gösterilmesini istirham ederim” dedi.
HABER
Su tüketim seviyesi artık ambalajlarda Artema müşterileri, armatürün su tüketim seviyesini ambalajından takip edebilecek. Artema armatürleri, su tasarrufunda da sınırları zorlayarak, en yüksek dereceyle Avrupa Su Sertifikası’nı aldı. Türkiye’de ilk defa Artema armatürlerinde bulunan Avrupa
Su Sertifikası, su tüketim seviyesini göstererek, tüketicileri su tasarrufu konusunda bilinçlendiriyor. Avrupa Su Etiketi bulunan sertifika İstanbul, Memoria, Elegance, Style x, Brava,
Nest Trendy, T4, Juno Swarovski ve classic Juno, Matrix, Z-line, Pure, Q-line, Q-line Blueco ve x-line Avrupa Su Etiketi’ne göre A sınıfı su tüketimine sahip seriler arasında yer alıyor.
Etiketi’ne göre A sınıfı su tüketimine sahip 2015 serileri
Aquasse Yeni sensör teknolojisi ile çalışan su tasarruflu, fotoselli bataryalar hem pratik hem de hijyenik kullanım sunuyor. Wing ve Nature isimli iki ayrı modeli bulunan seri, doğayı korumak için inovatif ve pratik bir çözüm sunuyor.
Brava Yeni Brava Serisi’nin cesur ve kendinden emin keskin çizgileri banyolara farklı bir şıklık getiriyor.
36
Nalbur Teknik.com / Mart’15
HABER
Memoria
Dünyaca ünlü Fransız tasarımcı Christophe Pillet’ nin tasarımı, ince ve keskin hatlara sahip Memoria armatürlerin çift kumanda kollu modellerinde yer alan siyah detay, stilini yaşamın her anına yansıtanlar için şık çözümler sunuyor.
X-line
Artema’ nın X-Line Serisi, altın renk versiyonu ile banyolara şıklık katıyor. Sağlam duruşu, dayanıklılığı ve yumuşak hatlı tasarımıyla klasik tarzı sevenler için farklı bir alternatif oluşturuyor. Lavabo, banyo, eviye bataryaları seçenekleriyle evin her alanında kullanılabiliyor.
Z-line
Z-Line’ ın eviye ve banyo bataryaları fonksiyonel kumanda kolu tasarımı ile hayatı kolaylaştırıyor. Klasik armatürlerin aksine sağ taraftan açılan kolu sayesinde pratik bir temizlik sağlıyor.
HABER
Dünya güneş enerjisi sektörü, 8. Uluslararası Solarex İstanbul’da buluşacak Voli Fuar tarafından bu yıl 8’incisi düzenlenecek Solarex İstanbul – Uluslararası Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı, 9-11 Nisan tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek. Fuar, Ortadoğu ülkelerinden yoğun bir ilgi görürken, fuara özel alım heyetleri geliyor.
S
olarex İstanbul’da bu yıl, 250 firmanın katılımı ile milyonlarca dolarlık bir iş hacminin gerçekleşmesi bekleniyor. Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi fuarını düzenleyen Voli Fuar, Nisan ayında 8. Uluslararası Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarını (Solarex İstanbul) İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştiriyor. Türkiye’yi
38
Nalbur Teknik.com / Mart’15
bölge ülkeler arasında güneş enerjisi merkezi haline gelmesini sağlayan Solarex İstanbul’a bu yıl 250’nin üzerinde firma ve binlerce sektör temsilcisinin katılması bekleniyor.
Ortadoğu ve Mena ülkelerinden alım heyetleri İstanbul’da
Solarex İstanbul’a özellikle Ortadoğu ülkelerinden yoğun
ilgi var. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Irak, Yemen, Mısır, Makedonya, Tunus, Sırbistan, Fas gibi ülkelerin yanında Kuzey Afrika ülkelerinden başta olmak üzere toplam 20 ülkeden üst düzey heyetler fuarı ziyaret edecek. Solarex İstanbul süresince gelecek olan alım heyetleriyle milyonlarca dolarlık iş hacmine ulaşılması bekleniyor.
HABER
Ülkemizin ilk ve tek güneş enerjisi konulu fuarı olan Solarex İstanbul, Türkiye’nin güneş enerjisi alanında üretim merkezi olması yolunda büyük adımlar atmasına fırsat tanıyor. Bu sene, 9 Nisan’da kapılarını açacak olan fuar, dünyadaki son teknolojilerin ve Türkiye’de üretilen yeni ürünlerin bir arada sunulduğu ticari bir platform. Dünyada önemi ve gerekliliği artarak yaygınlaşan alternatif enerji kaynaklarından “Uluslararası Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı” sektörün lider firmalarının ve temsilcilerinin buluştuğu bir organizasyon olma özelliğine sahip. Avrupa’nın en güneşli ülkelerinden biri olarak kabul edilen Türkiye’de bu konuya yoğunlaşan bir fuarın olması, dünya çapında tanınmış ve Türkiye’de yatırım yapmaya gönüllü birçok dünya markası tarafından da yoğun bir ilgi ile karşılanmaktadır. Güneşlenme alanı oldukça yüksek olan ülkemiz, bu coğrafi özelliği avantaja dönüştürme konusunda en büyük desteği Solarex İstanbul ile alıyor. Türkiye’de hızla gelişen bir katılımcı kitlesine doğru giden, Ortadoğu ve Asya pazarları için oldukça dikkat çekici olan, Solarex İstanbul, tam anlamıyla oturmuş bir organizasyon ve yurt dışı katılımcıların yoğun
ilgisi ve katılımıyla büyümesini sürdürmektedir. Uluslararası Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı, planlanan etkinlikleri ile hem katılımcı firmalara hem de ziyaretçilerine temiz enerjinin önemini anlatmayı hedeflemektedir. Solarex İstanbul, sempozyumlar ve firma konferanslarının yanı sıra ziyaretçilerin de katılım göstereceği şekilde planlanan birçok farklı etkinliklerden oluşuyor. Özellikle renkli seminerler gerçekleştirilen fuarda, sektörün öncü kuruluşları verecekleri konferanslar ile sektörü aydınlatıyor. Dünya güneş enerjisi sektörünün ceoları, üst düzey yöneticileri, satınalma müdürleri, üreticiler, tüketiciler, yurtiçi ve yurtdışı temsilciler hepsi bu fuarda yer alıyor. Kısacası sektörün tüm mensupları, Solarex İstanbul Fuarı’nda yeniden bir araya geliyorlar. Sektörün güç birliği yaptığı, güneş enerjisi sektörü ile sanayicilerin buluştuğu gerçek ticari platform yeniden oluşuyor.
Kaçırılmayacak konferanslar
Solarex İstanbul boyunca yapılacak ticari anlaşmaların yanında dünyada ve Türkiye’deki güneş enerjisi sektörünün önemli konu başlıkları İstanbul
Fuar Merkezi’nde bulunan üç salonda üç gün boyunca düzenlenecek oturumlarda ele alınacak. Oturumlarda hükümet düzeyindeki heyetlerden, uluslararası şirketlerin üst düzey yöneticileri yer alacak ve gündemdeki önemli konuları değerlendirecekler. Kaçırılmaması gereken bu oturumlarda güneş enerjisi sektörünün önemli konu başlıklarında güncel bilgi edinme ve sunumlara ulaşma imkanı bulmak mümkün. Fuarla ilgili ayrıntılı bilgi için www.solarexistanbul.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
SOLAREX 2014’DEN NOTLAR…
Katılımcı firmaların kalitelerini artırma, marka olma, yeni pazarlarla tanışma yönündeki istekleri, Voli Fuar’ın fuar düzenleme konusunda gösterdiği başarılar ile birleşmiştir. • 7. Uluslararası Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı, 15.000 metrekarelik kapalı alanda gerçekleştirildi. • Fuar hazırlık süresince, sektörle ilgili pek çok araştırma yapıldı ve 300 bin adet davetiye basılarak ilgililere ulaştırıldı. • Fuar, etkin tanıtım sayesinde,
HABER
çok geniş bir ziyaretçi profili oluşturmayı başarmıştır ve birbirinden farklı çok sayıda sektörün mensuplarını ağırlamıştır. • 7. Uluslararası Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı Solarex İstanbul’a çok sayıda büyük firma zengin bir katılım sağladı. • Ulusal ve yerel tüm TV, radyo, gazete, dergi ve sektörel yayınlar, fuar öncesinde ve fuar süresince fuarı yakından takip ettiler. • Geçtiğimiz yıl, “Türkiye’de Pv sektörü ve geleceği, Türkiye’de hücre, panel üretimi ve ihracatı, güneş enerjisi projelerinde finansman ve sigorta, enerji ve enerji verimliliği, güneş enerjisinde profesyonel çözüm, güneş enerjisi projeleri için sigorta çözümleri, sürecin hukuksal açıdan değerlendirilmesi, enerji sektörüne yönelik destekler, elektrik sektörünün dönüşümüne genel bakış, finansman modelleri, güneş enerjisinde karbon finansman fırsatları, lisanslı güneş enerjisi uygulamaları ve mevzuatı, ölçüm sistemleri ve ölçüm tebliği, güneş enerjisine dayalı lisans başvuruları, lisanslı güneş enerjisi projeleri için
40
Nalbur Teknik.com / Mart’15
EPDK tarafından yürütülen kamulaştırma işlemleri, Türkiye’deki iletim sisteminde güneş santrallerinin bağlantıları ve yarışma süreci, güneşin dünyadaki ve Türkiye’de gelişimi, dünyadaki FV sektöründeki gelişmeler, güneş enerjisi, yenilikler ve uluslararası işbirlikleri, sanayi bakış açısıyla güneş ısıl sektörü ve fırsatlar, sanayi bakış açısıyla güneş elektrik sektörü ve fırsatlar, mevzuattaki gelişmeler, lisanssız güneş enerjisi uygulamaları ve mevzuatı, lisanssız ges santrallerinin proje onayı ve
Solarex İstanbul’a Ortadoğu’dan ve Mena ülkelerinden özel alım heyeti geliyor, İstanbul, bölgenin güneş enerjisi merkezine ev sahipliği yapıyor
kabul işlemleri, güneş enerjisine dayalı lisanssız elektrik üretimi, mevzuat ve uygulama, ülkemizde güneş enerjisi uygulamaları ve mevzuatı” konuları sunulmuştur.
İstanbul Fuar Merkezi Hakkında
İstanbul’u dünya fuarcılığının başkenti yapma amacıyla yola çıkan ve Türkiye’nin en büyük fuar alanlarına sahip olan İFM’de her yıl ortalama 100 fuar yapılmaktadır. İDTM tarafından işletilen İFM’de düzenlenen ve her yıl sayısız ziyaretçi çeken fuarlar vasıtasıyla binlerce firma yeni pazarla ve fırsatlarla buluşmaktadır. Kendi sektörlerinde dünyanın en büyük fuarları arasında sayılan ve her sene yurtiçi ve yurtdışından yüz binlerce ziyaretçiyi çeken Boru ve Ek Parçaları, Güneş Enerjisi ve Teknolojileri gibi uluslararası fuarlar İFM’de düzenlenmektedir. Havaalanı ve çevre yollara yakınlığı, metronun merkezin içinden geçmesi, çok geniş otopark alanlarının mevcudiyeti, çevre düzenlemeleri ve mükemmel alt yapısı, İFM’yi cazip merkezlerden biri haline getirmiştir.
RÖPORTAJ
Kentsel dönüşümde yaşanan belirsizlik boya sektörünü durgunlaştırıyor Endüstriyel mobilya ve ahşap koruma sistemleri sektörünün öndegelen kurumlarından biri olan Kayalar Kimya Satış ve Pazarlama Müdür Yardımcısı Adem Zeyrek ile kurum olarak stratejileri, sektörün sorunları ve çözüm önerileri ilie ilgili birsöyleşi gerçekleştirdik. Kayalar Kimya Adem Zeyrek
Toplumsal tüketim düzeyinin artış eğiliminde olmasını fırsata çevirmek için firmaların önem vermesi gereken hususlar nelerdir?
Genç nüfusa sahip ülkemiz açısından önümüzdeki dönem için bir fırsattır. Bu fırsatı değerlendirerek eğitim kalitesinin ve işgücü niteliğinin artırılması, büyümeyi ve kalkınmayı olumlu yönde etkileyecektir.
42
Nalbur Teknik.com / Mart’15
Ayrıca bilinçli ve sistemli bir şekilde bilgilendirme yapılmalıdır. Kaliteli eğitim stratejileri ön planda tutularak hem tüketim yönünü hem de kaliteli iş gücüne yön verilmesi gereklidir.
İnsan sağlığı ve çevreye duyarlılığı ile öne çıkan boya sektörünü, doğru anlamda uluslararası alanda pazarlayabiliyor muyuz?
Her sektörde olduğu gibi doğru anlamda pazarlama yapıldığını sanmıyoruz, ürün ve teknoloji bakımından uluslararası pazarlardan hiçbir eksimiz yok bazı noktalarda daha iyi durumdayız fakat pazarlama konusunda daha agresif ve daha nitelikli kanalları kullanarak etkinliğin arttırılması gereklidir. Tabi pazarlamayı çok geniş açılardan düşünüp ona göre stratejiler belirlemek lazım
RÖPORTAJ
bu stratejilerin için de en önemlisi politik pazarlama kavramıdır.
Uzun vadeli planlarınızda değişiklik yaptınız mı? Daralmanın açılması ne kadar sürer ve rahatlama için neler yapılmalı? Uzun vadeli planlarımızda değişiklik yapmadık bu daralmanın yıl sonuna kadar devam edeceğini düşünüyoruz, rahatlamanın başlayabilmesi için belirsizlik ortamının ortadan kalkması ve sektörlerin önlerini net şekilde görüyor olması gerekiyor.
Kurulu kapasitesiniz yüksek olmasının avantajları nelerdir? Müşteri taleplerini çok hızlı bir şekilde karşılanması, ihracat pazarlarından gelecek taleplerin karşılanması, yeni pazarlara giriş yaparak hızlı büyüme avantajı.
Boya sektöründeki ar-ge ve inovasyon çalışmalarınız nelerdir? 2011 yılında kurulan ar-ge merkezimizde doktoralı ve yüksek lisanslı yetkin ekibi ile teknolojik ve inovatif çalışmalar yapılarak sektörde öncü ürünler yaratmaya devam ediyoruz, ayrıca TÜBİTAK ve teknik üniversiteler ile bir çok tamamlanmış ve devam eden projelerimiz var.
Sektördeki daralmanın sebeplerini ve çözüm önerilerinizi öğrenebilir miyiz? Son iki üç yıldır kentsel dönüşüm projelerinin ortaya çıkması akabinde kentsel dönüşümde yaşanan ciddi belirsizlikler yüzünden beklemeye geçilmesi durgunluğun ciddi bir payına sahip, diğer taraftan yaşanan global ekonomik belirsizlikler, ülkemizin seçim yılına girmesi de bu beklenti sürecini uzatan etkenler arasındadır. Haziran ayındaki seçimleri takiben sektörün üzerindeki belirsizlik netleşecektir diye düşünüyoruz.
HABER
Türkiye kaynak sektörünün ilk mobil uygulaması
E
czacıbaşı – Lincoln Electric Askaynak, kaynak sektörü için geliştirdiği Kaynak Uzmanı isimli mobil uygulamasıyla, kaynak sektöründe çalışan teknik personeli, kaynak mühendislerini, müşterileri ve metal işleri öğrencilerini, kaynak sarf ürünleri ve yöntemleri konusunda bilgilendirmeyi hedefliyor.
44
Nalbur Teknik.com / Mart’15
Türkiye kaynak sektöründeki ilk mobil uygulama olan Kaynak Uzmanı, malzeme tipi ve ürün ölçütlerini belirleyip, kullanıcılar için en uygun ürünü ve doğru kaynak adımlarını öneriyor. Kaynak Uzmanı, tüm uygulama mağazalarından (App Store, Google Play, Windows Store) ücretsiz olarak indirilebiliyor. Askaynak, kaynak makineleri,
kaynak elektrotları ve telleri, tamir-bakım kaynağı, aşındırıcı taş, gaz ekipmanları, otomasyon sistemleri, kaynak eğitim sistemleri, aksesuarlar ve elektrikli el aletleri ürün gruplarıyla tüm metal imalat sanayi için küresel kaynak sağlıyor. Askaynak, yeni mobil uygulaması Kaynak Uzmanı ile sektördeki önemli bir boşluğu doldurmayı hedefliyor.
HABER
‘2015’te inşaat sektörünün itici gücü yine özel sektör olacak’ Sektörün 20 yıldır takip ettiği Türk Yapı Sektörü Raporu açıklandı Yapı-Endüstri Merkezi tarafından Türk yapı sektörünün yıllık performansına dair en geniş değerlendirmeyi sunan “Türk Yapı Sektörü Raporu 2014” Yapı-Endüstri Merkezi’nde yapılan bir toplantıyla açıklandı. 2015 yılına dair öngörülerin de paylaşıldığı toplantıda, 2015 yılında inşaat sektöründe yüzde 3,5-4,0 oranında büyümenin öngörüldüğü belirtildi. 2014 yılında inşaat sektöründeki büyümeyi özel sektör inşaat harcamalarının sürüklediği vurgulanan toplantıda, inşaat harcamalarının artmasındaki en önemli nedenin konut inşaatları ve kentsel dönüşüm faaliyetleri olduğu belirtildi. Raporda
46
Nalbur Teknik.com / Mart’15
2015 yılında özel sektör inşaat harcamalarının yüzde 4,0 ile yüzde 5,0 arasında büyüyeceği öngörülüyor. Toplantıya TSMD, İMSAD, ULI, İNDER ve ÇEDBİK gibi sektörü temsil eden sivil toplum örgülerinin yöneticileri de katılarak değerlendirmelerini sundular. Türkiye yapı sektörünün yıllık performansına dair en kapsamlı değerlendirmeyi sunan ‘Türk Yapı Sektörü Raporu” 2014, Yapı-Endüstri Merkezi’nde (YEM) düzenlenen bir toplantı ile açıklandı. yapi. com.tr’de yayımlanan habere göre 2015 yılına dair öngörülerin de paylaşıldığı toplantıda, 2015 yılında inşaat sektöründe yüzde 3,5-4,0 oranında büyümenin
öngörüldüğü belirtildi. Ekonomist, Dr. Can Fuat Gürlesel, raporun sunumuna 2014 yılında dünyadaki ve Türkiye’deki ekonomik gelişmeleri değerlendirerek başladı. Gürlesel, dünyadaki ve Türkiye’deki ekonomik gelişmelerin inşaat sektörünün performansını etkilediğini belirterek, 2014 yılında dünya ekonomisinde yüzde 2.6’lık bir büyüme gerçekleştiğini ifade etti. Gürlesel, 2014 yılına daha yüksek bir büyüme beklentisi ile girilmesine karşın, jeopolitik gelişmelerin, Batı ile Rusya arasındaki gerginliğin ve küresel mali piyasalardaki dalgalanmaların büyümenin beklentilerin
HABER
altında gerçekleşmesine yol açtığının altını çizdi. 2014 yılında Avrupa Birliği’nin ve ABD’nin büyüdüğüne dikkatleri çeken Gürlesel, Rusya, Çin gibi ülkelerde ise büyümenin yavaşladığını belirtti. Gürlesel, dünya ekonomisindeki yavaşlamaya bağlı olarak dünya ticaretinin, 2012 ile 2013 yıllarının ardından 2014 yılında da zayıf bir performans gösterdiğini ifade ederek, dünya mal ticaretindeki yavaşlamanın ihracat olanaklarını da sınırladığına vurgu yaptı.
2014 yılında inşaat sektöründe büyümeyi özel sektör taşıdı
Türkiye ekonomisindeki büyümenin 2014 yılında yavaşladığına dikkati çeken Gürlesel, ilan edilen yüzde 4,0’lük büyüme hedefi ve 3.3’lük büyüme beklentisine karşılık, ilk dokuz aylık ekonomik büyümenin yüzde 2.8 olarak gerçekleştiğini bildirdi. Türkiye ekonomisinin büyümesine doğru orantılı olarak inşaat sektöründe de büyümenin 2014 yılında yavaşladığını ifade eden Gürlesel, 2014 yılında inşaat sektöründe ilk dokuz ayında büyümenin yüzde 2.9 olarak kaydedildiğini belirtti. 2014 yılında inşaat sektöründeki büyümeyi özel sektör inşaat harcamalarının sürüklediğini vurgulayan Gürlesel, buna karşılık kamu inşaat harcamalarındaki büyümenin ise 2014 yılında yavaşlayıp, ilk dokuz ayda yüzde 0.2 olarak gerçekleştiğini bildirdi. Özel sektör inşaat harcamalarının artmasındaki en önemli sebebin konut inşaatları ve kentsel dönüşüm faaliyetlerinin olduğunu anlatan Gürlesel, yabancılara satış mütekabiliyet düzenlemesinin de olumlu sonuçlarının artış üzerinde etkili olduğunu söyledi. Gürlesel, inşaatta yavaşlamaya
rağmen yapı ruhsatlarında da artış olduğunu, sektörde istihdam artışının da sürdüğünü de ifade etti.
2015 öngörüleri
Dünya ekonomisinin yüzde 3.0’lık bir büyüme beklentisi ile yıla başladığını dile getiren Gürlesel, 2015 yılında gelişmiş ülkelerdeki büyüme yüzde 2.4 ile geçen yılın üzerinde, gelişen ülkelerde ise yüzde 4.3 ile geçen yılın altında kalacağını kaydetti. Dünya inşaat harcamalarında yüzde 4.0’lık büyüme beklendiğini ifade eden Gürlesel, “Bu büyüme beklentisine bağlı olarak 2014 yılında 9.35 trilyon dolar olan inşaat harcamaları 2015 yılında 9.72 trilyon dolara ulaşacaktır” dedi. Gürlesel, dünya inşaat malzemeleri pazarının dünya inşaat harcamalarındaki gelişmelere paralel olarak büyüdüğünü ifade ederek, 2015 yılında dünya inşaat malzemeleri pazarının yüzde 4.0 büyümesi ve 6.8 trilyon dolara ulaşmasının beklendiğini kaydetti. Orta vadeli programın Türkiye ekonomisinde 2015 yılı için yüzde 4.0 büyüme hedefi koyduğuna dikkat çeken Gürlesel, petrol fiyatlarındaki düşüş ile ortaya çıkan pozitif ayrışmanın büyümeyi destekleyeceğinin öngörüldüğünü belirtti. Gürlesel, çok sayıda yerli ve yabancı kurumun 2015 yılı için yüzde 3.0 ile 3.5 aralığında büyüme beklentisine sahip bulunduğunu ifade etti.
2015 yılında Türk inşaat sektöründe yüzde 3.5 ile 4.0 arasında büyüme bekleniyor 2015 yılında Türk inşaat sektöründe yüzde 3.5 ile 4.0 arasında büyümeyi öngördüklerini bildiren Gürlesel,
kamunun inşaat harcamalarında herhangi bir büyüme beklemediklerini belirtti. Gürlesel, özel sektör inşaat harcamalarında 2014 yapı ruhsatlarına bağlı olarak yeni işlerde artış beklentisinin olduğunun altını çizerek, devam eden işler göz önüne alındığında 2015 yılında özel sektör inşaat harcamalarının yüzde 4.0 ile yüzde 5.0 arasında büyüyeceğini ifade etti. Gürlesel, inşaat malzemesi iç pazarının reel olarak yüzde 4.0, cari fiyatlarla yüzde 12.0 büyüyerek 131 milyar TL hacme ulaşacağını tahmin ettiklerini belirtti. Gürlesel, inşaat malzemeleri ihracatının 2014 yılında yüzde 0.2 azaldığını hatırlatarak, 2015 yılında ihracat malzemelerinin ihracatı ile ilgili sınırlayıcı unsurlar olduğuna dikkatleri çekti. Gürlesel, bunlardan birinin enerji ihraç eden ülke pazarlarında inşaat malzemeleri talebinin yavaşlaması olduğunu söyledi. Gürlesel, 2015 yılında ihracatın durağan kalacağı ya da bir miktar gerileyeceği öngörüsünde bulundu.
2015’te de inşaatı özel sektör büyütecek
Türk Yapı Sektörü Raporu 2014’ün açıklandığı toplantıda, YEM Satış ve Pazarlama Grup Yönetmeni Tolga Türkanık’ın moderatörlüğünde, Türk Serbest Mimarlar Derneği (TSMD) Yönetim Kurulu Başkanı Aytek İtez, Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener, Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri’nden Ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel, Urban Land Institute (ULI) Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sur, İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Genel Başkanı Nazmi Durbakayım ve Çevre
HABER
Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Özdil konuşmacı olarak katıldığı bir oturum gerçekleştirildi. Türk Yapı Sektörü Raporu 2014 perspektifinde görüş ve değerlendirmelerini açıklayan katılımcılar, Türk inşaat sektörünü masaya yatırdı. Ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel, kamu ile özel sektör inşaat harcamalarının sektöre olan etkisini değerlendirdiği konuşmasında, kamu sektörünün 2012 ve 2013’te mega projeler ve büyük altyapı projelerine başladığını belirtti. Bu durumun 2013 yılında inşaat harcamalarını yükselttiğini ifade eden Gürlesel, bunun da sektörde büyüme etkisi oluşturduğuna dikkatleri çekti. Gürlesel, 2015 yılı için hükümetin yatırım programına
48
Nalbur Teknik.com / Mart’15
bakıldığında kamunun projeleri ile sektörde reel olarak büyümenin yakalanamayacağını kaydetti. Gürlesel, 2015 yılında özel sektörün dinamizminin inşaat sektörünün büyümesini etkileyeceğini belirterek, inşaat malzemeleri sanayisi açısından da özel sektörün itici gücüne vurgu yaptı.
İMSAD: ‘Rekabet kalitesizliği ortaya çıkarıyor’
Gürlesel’in ardından söz alan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener, Türkiye’deki inşaat malzemelerinin kalitesine rağmen, inşaat sektöründe bu malzemelerin yerinde uygulanamadığını belirtti. Yetişener, “Türkiye’de dünya standartlarında inşaat malzemesi
üretiliyor. İstatistiklere baktığınızda ilk 10 ülke arasındayız. Dünyaya ürettiğiniz malzemeyi kabul ederken ve satın alırken, iç piyasaya satmakta zorlanıyorsanız, burada bir sıkıntı var demektir” dedi. Rekabetin sanılanın aksine Türkiye’de “kalitesizliği” ortaya çıkardığını ifade eden Yetişener, Türkiye’de kaliteli malzeme kadar, kalitesiz malzeme de üretildiğinin altını çizdi. İMSAD çatısı altında deneyimli, kaliteli malzeme üreticilerinin olduğunu belirten Yetişener, haksız rekabetin önlenmesi amacı ile dernek olarak yaptıkları çalışmaları anlattı.
TSMD: ‘Dün taklit edilerek yarınlara ulaşılmaz’
TSMD Yönetin Kurulu Başkanı
HABER
Aytek İtez, mimarlığın tasarım ile başladığını ifade ederek, sektörde paydaşlarla birlikte hareket etmenin önemine değindi. İtez, mimarlar olarak “yarın”lar ile ilgili düşünceler ortaya koymak zorunda olduklarını belirterek, dünün taklit edilerek, yarınların hazırlanamayacağını ifade etti. İtez, “Dünü bugüne adapte etmeye çalışıyoruz. Taklide karşıyız. İstediğimiz kentler, ölçekli planlı, dünya standartları ile yarışabilen kentlerdir. Biz doğru proje yapıyor muyuz? Çuvaldızı elbette kendimize de batırıyoruz” dedi.
ÇEDBİK: ‘Kentsel dönüşüm öncelikle kültürel dönüşüm olmalı’
ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Özdil, “Biz kendi şehirlerimizde boğuluyoruz. Ben sabah bu kentte boğulduğumu hissediyorum. Kendimizi diğer dünya kentleri ile karşılaştırmaya çalışıyoruz. Ama boyumuz çok kısa” dedi. Özdil, “Kentleri yaşanabilir kılmak istiyorsak, önce tasarımdan başlamalıyız. Bunun için önce kültür değişmeli” şeklinde konuştu. Kentsel dönüşümün öncelikle kültürel dönüşüm olması gerektiğinin altını çizen Özdil, “20 tane yeşil
50
Nalbur Teknik.com / Mart’15
binayı yan yana koyduğunuzda yeşil mahalle ya da yeşil şehir olmuyor” dedi.
İNDER: ‘İnşaat sektörüne herkes elini kolunu sallayarak giriyor!’
Özdil’den sonra söz alan İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, müteahhitler arasındaki haksız rekabete değindi. Türkiye’deki yaklaşık 200 bini bulan müteahhit sayısının Avrupa’da bulunan müteahhit sayısından 4-5 kat fazla olduğundan belirten Durbakayım, “İnşaat sektörüne herkes elini kolunu sallayarak giriyor. Sonra da istediği gibi çıkıyor. Bunun böyle olmaması gerekiyor” şeklinde konuştu. Yaşanılan 17 Ağustos depreminin “İstanbul depremi” olmadığının altını çizen Durbakayım, İstanbul depreminin gerçekleşmesi halinde Türkiye ekonomisinin depremin yaralarını sarmada sıkıntı yaşayacağını belirtti. Kentsel dönüşüm ile yapılan yapıların 30 sene sonra tekrar yıkıp yapılacağından korktuğunu söyleyen Durbakayım, kötü yapı stoklarına neden olan her şeyin bir yana bırakılması gerektiğini kaydetti. Nazmi Durbakayım, İstanbul’un
mütevazı bölgelerinde mekânların daha küçük olduğunu belirterek şunları söyledi: “100 metrekare, 70 metrekare daireler var. Bunlar en kötü malzemeyle dahi yapılsa burada oturanların ağır yaralı kurtulma şansı var. Ama zengin bölgelerde aynı itinasızlık 120 metrekare salonlarda olacak. Eğer santral kirişi yan çevirdiğim vakit yassı oluyor mantığında yapıldıysa, perdeleri, kolondaki demirleri fazla koydum diye içini ferahlatıyorsa ki bu binalarda böyledir, Allah korusun buralarda bırakın yaşam garantisini, yaralıları, cenazeleri dahi oraya ulaşıp çıkarmamız mümkün olamayacak.”
ULI: ‘Türkiye sadece İstanbul’dan ibaret değil’ ULI Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sur, Türkiye’nin sadece İstanbul’dan ibaret olmadığını söyleyerek, İstanbul’un yapı yapacak alanının kalmadığını ifade etti. Sur, İstanbul’un nüfusunun daha fazla artırılmaması gerektiğini vurgulayarak, İstanbul dışındaki yerlerin cazibe alanlarının artırılması gerektiğini kaydetti.
HABER
Kärcher’la eskiler gidiyor yeniler geliyor Kärcher bahar kampanyası ile profesyonel ürünlerde hem eski ürünü getir yeni ürünü götür hem de yüzde 20 indirimle fırsat sunuyor.
Kärcher’la eski ürünü getir yeni ürünü götür
K
ärcher, “Bahar Kampanyası” kapsamında, profesyonel ürün kategorilerindeki kampanyalı ürünlerde yüzde 20 indirim başlatıyor. Basınçlı yıkama makineleri, zemin otomatları, ıslak-kuru tip elektrikli süpürgeler, buharlı temizlik
52
Nalbur Teknik.com / Mart’15
makineleri ve halı yıkama makinelerinde geçerli olacak kampanya, 1 Mart- 30 Nisan 2015 tarihleri arasında devam edecek.
Eski ürünü getir, yenisini götür!
Kärcher satış noktaları ve bayilerinden gerekli bilgilere
ulaşabilen tüketiciler, ürün bazında değişim olanağından yararlanarak eski ürünlerini ihtiyacı olan herhangi başka bir ürünle de değiştirebilecek. Kärcher yenileme hareketi kapsamında toplanan eski ürünler yeniden doğaya kazandırılacak.
HABER
Kampanyanın en özel ürünü ve indirimi 7 bin TL yerine 4 beşyüz TL’den satışa sunulan “HDS 8/18” model sıcak- soğuk basınçlı yıkama makinesi olacak. Kärcher ve diğer marka tüm profesyonel tip Islak-kuru Elektrik Süpürgeleri, Zemin Bakım ve Temizlik Otomatları, Zemin Parlatma ve Cila Makineleri; kampanya kapsamında yepyeni üstün Kärcher teknolojisi ile yenilenebilecek.
Kärcher Dünyayı temizliyor Kärcher, Dünyada 190’dan fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Profeyonel ürünleri ile AVM’ler, hastaneler, iş merkezleri, oteller, turistik tesisler ve benzeri büyük ve geniş mekanların temizliğinde en çok tercih edilen markalardan.
Özel tekniği ile orijinalini koruyarak herkesçe bilinen tarihi mekanları temizliğini üstleniyor. Ayrıca dünyanın en önemli yarışı olarak nitelendirilen “Dakar Rallisi”nin de temizlik sponsoru.
2015, Kärcher Türkiye’nin atak yılı olacak! Profesyonel ve ev tipi temizlik makinelerinde dünya liderlerinden birisi olan Alman marka Kärcher, 2015 yılında Türkiye’de Gökhan Gökmen ve ekibiyle yüzde 30’luk bir büyüme hedefliyor. Kärcher bu yıl, Türk tüketicilerin deterjansız temizlik konusunda bilinçlenmesine paralel olarak, buharlı temizlik makinelerinin büyük işyerleri dışında tüm evlere girmesi için gerekli pazarlama stratejilerini
uygulamaya koyacak. Buharlı temizlik makineleri, basınçlı araç yıkama, bahçe sulama, akülü cam temizleme makinesi gibi tüm ürünlerin pazara sunulmasının yanı sıra, bayi ve zincir satış noktalarının sayısı da artacak. Bu amaçla pazarlama çalışmalarına hız verilecek. Sosyal projelerle toplum çevre ve hijyen konusunda bilinçlendirilecek. Dünyanın en büyük otel zincirlerinden biri olan, 7 farklı ülkede 19'u 5 yıldızlı, 1'i ise 7 yıldızlı olmak üzere 20 otel ile faaliyet gösteren Rixos Grubu’nun tüm otelleri bundan böyle Kärcher ürünleri ile temizlenecek. Globalde yapılan özel anlaşma kapsamında Türkiye’de ki Rixos Otelleri’nin de temizlik çözüm ortağı bundan böyle Kärcher olacak.
HABER
Ideal Standard’dan EGE çıkarması
Geniş ürün yelpazesiyle banyoların iddialı markalarından biri olan Ideal Standard, Muğla Fethiye’deki Letoonia Tatil Köyü, Platinum Villaları , Pine Valley Hotel ve Manzara Hotel projelerine Stream, Strada ve Ceraplan serileriyle göz doldurdu.
K
öklü bir geçmişe sahip dünyanın lider banyo ürünleri firmasından biri olan Ideal Standard, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında gerçekleştirdiği önemli projelerle büyümesini sürdürüyor. Ideal Standard, Ege Bölgesi’nin en gözde şehirleri arasında yer alan Muğla’da 4 farklı projede birden yer alırken, yeni bir satış noktasının da açılışını yaptı. Geniş ürün yelpazesiyle banyoların iddialı markalarından biri olan Ideal Standard, Muğla Fethiye’deki Letoonia Tatil Köyü, Platinum
54
Nalbur Teknik.com / Mart’15
Villaları , Pine Valley Hotel ve Manzara Hotel projelerine Stream, Strada ve Ceraplan serileriyle göz doldurdu.
Otel Yatırımcılarının İlk Tercihi Ideal Standard tarafından tüm banyoları dekore edilen Platinum Villaları ve 136 oda kapasiteli Pine Valey Hotel projelerinde, fonksiyonelliği ve şıklığı bir arada sunan aynı zamanda da sade tasarımıyla banyolara modern bir hava katan Stream ve Ceraplan III
serileri kullanıldı. Letoonia Tatil Köyü ve Manzara Hotel projesinde ise, Strada Serisi’nin vitrifiyeleri ve Ceraplan III serisinin armatürleri tercih edildi. Ideal Standard, Ege Bölgesi’nde gerçekleştirdiği projelerin yanı sıra Fethiye’de açtığı 65. mağazasıyla da Türkiye’deki büyümesine hız kesmeden devam ediyor. 1500 metrekarelik alanı kurulu Arıcanlar Yapı, Ideal Standard’ın şık ve gösterişli ürünlerine ev sahipliği yaparken müşterilerine de rahat ve konforlu bir ortamda alışveriş yapma imkanı sağlıyor.
HABER
Dersan Makina amatör ekipmanlarını Türkiye’de yaygınlaştırmaya devam ediyor
Alman markası olan Wagner’in inşaat ve amatör ekipmanlarda, Türkiye’de ki tek distribütörü olan Dersan Makina, özellikle amatör olarak kendi boyama işlerini yapmak isteyen kullanıcılara çeşitli kolaylıklar sağlıyor. 2015 yılı boyunca ürünleri tanıtarak Türkiye’de ki amatör ekipman kullanımını yaygınlaştıran Dersan Makina’nın kullandığı ürün grupları Akıllı boya ruloları, Elektrikli kendinden kompresörlü boya makinaları, Elektrikli havasız boya makinaları olarak 3 gruba ayrılıyor.
56
Nalbur Teknik.com / Mart’15
HABER
1- Akıllı boya ruloları
Üzerinde bulunan farklı kapasitelerdeki boya haznesi ile sürekli kullanıma uygun hale getirilen boya ruloları, bu özelliği sayesinde rulonun boya kovasına sürekli batırılmasını ve bu sayede oluşan zaman kaybını ortadan kaldırmaktadır. Yapılan tek dolum ile 5 m2 bir alanı boyayabilirsiniz. Üzerinde bulunan manuel veya pilli piston sayesinde ruloya boya tedariği sağlanmakta ve damla sorunu ortadan kalkmaktadır. Kovadan emiş yapan modellerde ise rulo üzerinde bulunan tuş ile sistem kovadan emdiği boyayı ruloya sevk etmektedir.
2-Elektrikli kendinden kompresörlü boya makinaları
Kendinden kompresörlü olan bu makinalar, ekstra kompresör ihtiyacı duymadan düşük hava ile yüksek performans sağlamaktadır. Her an kullanıma hazır olan bu makinalar ev kullanıcıları düşünülerek üretilmiş olup kurulum gerektirmemektedir. Temizlik ve kullanımı da oldukça kolaydır. Çeşitli başlıklar kullanılarak farklı uygulamalarda kullanılmaktadır. Bu makinalar ile selülozik, sentetik, su bazlı tüm boyaları, zirai ilaçları püskürtebilirsiniz. İç ve dış cepheleri, ahşap kapı , pencere, masa ve ahşap materyalleri, demir korkulukları rahatlıkla boyayabilirsiniz.
3- Elektrikli havasız boya makinaları
Yüksek basınç teknolojisi ile kompresöre gerek duymadan püskürtme imkanı sağlamaktadır. Özellikle ustalara tavsiye edeceğimiz bu makine, havasız olması nedeni ile tozuma yapmamakta bu sayede boya ve zamandan tasarruf sağlamaktadır. Opsiyonel olarak boya tabancası yerine boya rulosu takılarak kovaya daldırmadan saatlerce boya yapma imkanı da sağlamaktadır. Ustalara kolay ve pratik boya yapma imkanı sunan havasız boya makinaları , geleneksel boya uygulamalarına göre 3 katı daha hızlıdır.
HABER
Ideal Standard ile Ece Holding ortak oldular
Y
apı sektörünün onde gelen firmalarından ECE Holding ile 200 yıllık köklü bir geçmişe sahip banyo ürünleri firması Ideal Standard International, süregelen iş birliklerini bir adım daha ileriye taşıyarak, Türkiye faaliyetlerini Ideal Standard Yapı Malzemeleri A.Ş. adı altında ortaklığa dönüştürdü. Yapı sektörüne ivme kazandıracak bu önemli ortaklığa, ECE Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz ile Ideal Standard International CFO ve CAO'su Gary Cleaver'in ev sahipliğinde yapılan imza töreni ile start verildi. Ideal Standard ürünlerinin Türkiye ve Kuzey Kıbrıs pazarında satış ve dağıtımını üstlenecek yeni şirkette ortaklık yapısı yüzde 50 ECE Holding, yüzde 50 Ideal Standard International olarak belirlendi. Dünyanın önde gelen banyo ürünleri arasında yer alan Ideal Standard ve Jado'nun Türkiye’deki tüm faaliyetleri yeni
58
Nalbur Teknik.com / Mart’15
kurulan bu şirket tarafından yürütülecek. Ideal Standard Yapı Malzemeleri A.Ş., Ideal Standard Türkiye adıyla faaliyetlerini yürütecek. Ideal Standard Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO görevini Erdem Çenesiz yürütecek.
Bu Ortaklık Geleceğe Yatırım
İlk olarak 2005 yılında Ideal Standard markasına fason üretim yapan, daha sonra 2007 yılında markayı, "tek yetkili dağıtıcı" olarak Türk pazarı ile tanıştıran ECE, bu stratejik ortaklık ile ticari birlikteliğini bir adım daha ileriye götürmüş oldu. 30'dan fazla ülkede 10 binden fazla kişinin istihdam edildiği çok uluslu dev şirketle yapılan bu iş birliğine dair, 3 ve 5 yıllık kısa ve uzun vadeli planlar hazırlandı ve hedefler belirlendi. Dünyanın hemen hemen her yerinde ürünleri büyük ilgi gören ve birçok Avrupa Birliği ülkesinde pazar lideri konumunda olan
Ideal Standard International, bu işbirliği sonrasında uzun vadede Türkiye'de üretim konusunda ciddi yatırımlar için kapı açıyor. Bu sayede sektöre istihdam konusunda da katma değer sağlanacak.
100'den Fazla Mağaza, Yüzde 22 Pazar Payı
Türkiye'deki mağazalaşma çalışmalarına da ağırlık verecek olan Ideal Standard Yapı Malzemeleri A.Ş; şu an Türkiye'de 65 adet olan satış noktasını 5 yıl sonunda 100'ün üstüne çıkarmayı hedefliyor. Bu ortaklık ile birlikte Luxury ve Grand Luxury segment ürün gruplarının toplamında yüzde 22 pazar payı hedefleniyor.
Türkiye'de İddialıyız
Ideal Standard International Holdings CFO ve CAO'su Gary Cleaver; ECE ile yaptıkları işbirliği sayesinde Türkiye pazarını çok yakından takip ettiklerini, bu pazarı önemsediklerini ve yatırım yapmak için hiç
HABER
tereddüt etmediklerini belirtti. Ortaklık için karşılıklı güvenin önemine değinen Cleaver, "Dünyanın birçok ülkesinde pazar lideriyiz, Türkiye pazarında da bir süredir yer alıyoruz ve bu pazarın dinamiği bizi çok heyecanlandırıyor. Bu ortaklık anlaşması da Türkiye'deki iddiamızı ortaya koyuyor. Evet pazarda birçok yerli ve yabancı, üstelik çok başarılı marka var. Türkiye'deki banyo pazarında yıllık büyüme oranı tahmini %5. Bu durum, kentsel dönüşüm yasası ve güçlü markaların bulunduğu bu canlı rekabet ortamı bizim heyecanımızı artıran en önemli unsurlar. Artık daha agresif ve dikkat çekici bir duruşumuz olacak. Şuan Türkiye pazarı için, ticari ilişkilerimizi mümkün olan en güçlü noktaya taşıdığımıza inanıyoruz. Bunun artarak ve daha da güçlenerek devamı gelecek. Bizce rakamsal hedeflerden en önemlisi gelecek planlarımız ve başarı kriterlerimiz. Bunlar; müşteri hizmetlerinde Türkiye'nin en iyisi olmak, dünyadaki tüm pazarlarda liderlik ettiğimiz inovasyon odaklı ürünlerle Türk tüketicilerini de tanıştırmak ve markamızın bilinirlik ve beğeni oranını artırarak Türkiye'deki değerini yükseltmek. Hedefler giderek büyüyor. 6 yıl önce Türkiye'ye geldiğimizde 5 yıl için hedefimiz; en üst segmentte %20 ve lüks segmentte %25 gibi pazar payına ulaşmak demiştik. Şimdiyse Türkiye'de banyo çözümlerinde lüks tüketimin lider markası olacağız diyoruz. Pazarda hızlı ve sağlam büyümek, fırsatları yakalamak ve boşluğu doldurmak üzere hareket edeceğiz. Bu amaçla daha büyük projelere yani prestijli konut projelerine, otellere ve benzer büyük yapılara öncelik vereceğiz” dedi.
5 Yıl Sonra 100 Milyon TL Ciro
Ideal Standard Türkiye Başkanı ve CEO'su Erdem Çenesiz, davetteki açılış konuşmasına teşekkür ederek ve gurur duyduklarını belirterek başladı. "Türkiye gibi genç ve gelecek vadeden bir pazarda Ideal Standard gibi bir dünya markasının, güçlü bir yerel ortakla hareket etmek adına bizi seçmesinden dolayı ülkem ve sektörümüz adına son derece mutlu oldum. Ideal Standard 200 yıllık geçmişe sahip, sektöre yön veren trendleri belirleyen, teknoloji üreten bir firma. Biz sadece ticari işbirliği yapmıyoruz. Bu markanın deneyimlerini, bilgi birikimini, profesyonel yönetim şeklini de öğreniyor ve ülkemize taşıyoruz. O nedenle sektörümüz adına bu ortaklığı daha fazla önemsiyorum. Ortaklık 5 yıl sonrası için 75 milyon TL ciro hedefi ile kuruldu, ancak ben bu şirketin CEO'su olarak 100 milyon TL ciroya 5. yılda ulaşmayı hedef edindim ve buna inanıyorum. Arkamızda Türkiye’de ECE, birçok Avrupa ülkesinde ise Ideal Standard International'ın üretim gücü var. İnanıyorum ki; büyüyen ülkemizle birlikte bu ortaklık da beklentinin üzerinde başarılı olacak ve sizlerle tekrar bir ilki paylaşmak üzere yeniden bir araya geleceğiz. Ve bu kez Türkiye'de büyük çaplı bir üretim, Ar-Ge ve teknoloji üssüne ait yatırımın temellerini birlikte atacağız" diyerek sözlerini tamamladı. İmza seremonisi öncesinde son olarak söz alan Ideal Standard International Ticaretten Sorumlu Başkan Yardımcısı Jordi Cazorla; Ideal Standard'ın tasarım ve teknoloji gücünden söz etti. Sürdürülebilirlik konusunda dünya çapında hayata geçirdikleri projelerden söz eden Cazorla,
"Herkesin fonksiyonel, erişebilir aynı zamanda da güzel bir banyoyu hak ettiğine inanıyoruz. Bu denklemi mekân, ihtiyaçlar ve bütçe üzerinden en doğru şekilde çözmeye odaklandık. Belirlediğimiz idealler ve bunlara göre de karşıladığımız standartlar var. Gücümüz de adımıza verdiğimiz bu anlamdan geliyor. İnsanlar banyoda su ile uğraşırken biz onlar için devrim yaptık. Bataryalardaki seramik kartuşu ve sektörde Rimless olarak adlandırılan kanalsız klozetin mucidi Ideal Standard'dır. Bu devrimsel yenilikleri sektöre biz kazandırdık. Ideal'in dünyada 7 mükemmellik ofisi bulunuyor ve bu ofislerde 140 mühendis çalışıyor. Yeşil üretim ve çevreci çalışmalar konusunda dünya çapında takip ettiğimiz ciddi çalışmalarımız var. Bu çalışmalara Türkiye'de de hız vereceğiz. Tüm dünyada olduğu gibi su tüketimi Türkiye gibi zengin doğal kaynaklara sahip olan bir coğrafya için de artık son derece önemli. Kaynaklarımız azalıyor. Ürünlerimizin tümü çevreye saygılı, insanı düşünen ve yaşamı koruyan ürünler. Bilinçlenen üretim ve dağıtım zihniyeti ile birlikte tüketicilerimizi de bu konuda daha dikkatli olmaya çağırıyoruz" dedi.
HABER
Dizayn’ım yeni mağazasını Ataşehir Novada AVM’de açtı
2
013 yılında Türkiye’nin en yaygın yapı marketi olma hedefiyle doğan Dizayn’ım büyümeye devam ediyor. Dizayn’ım Yurt içi ve yurt dışında büyüme stratejisine uygun, şube sayısını arttırarak sektördeki yerini sağlamlaştırıyor. Ev yenilemede ihtiyaç duyulan tüm ürünleri bir arada sunan, geniş ürün yelpazesi ve makul fiyat stratejisi ile ilgi gören Dizayn’ım Modern Yapı Market mağazalarının ileri hedefi bin şubeye ulaşmak. “Benim Evim, Benim Dizayn’ım” sloganıyla, mahallelerde özellikle bayanların ev yenileme, dekorasyon, ufak tadilat ihtiyaçlarına özgün, pratik ve hesaplı bir şekilde cevap vermeyi hedefleyen Dizayn’ım 1 Mart Pazar günü yapılan açılış töreni ile yeni mağazasını Ataşehir Novada AVM’de açtı.
60
Nalbur Teknik.com / Mart’15
Müşteriler Dizayn’ım konseptini sahiplendi
Mir Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmutoğulları: “Yapı market sektöründeki birçok yabancı firmanın küçülmeye veya kapanmaya gittiği bu dönemde mağazalarımızın sayısının artış göstermesi tamamen müşterilerimizin konseptimizi sevmesi ile açıklayabilir” dedi. Kaliteli ve makul fiyatlı ürünlerimiz, iyi hizmet anlayışımız, mahallenin bir parçası olan samimiyetimiz ve güler yüzümüz sevilmemizde en büyük etken.
Yüzde 100 yerli sermaye ile kurulan Dizayn’ım mağazalarında hedef 5 bin kişiye istihdam
Mir Holding Yönetimi Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmutoğulları, kaybolan mahalle kültürünü yaşatmaya katkı sunmanın yanı sıra, mahalle ekonomisine de katkı yapacak yeni bir
konseptle bu alana giriş yaptıklarını, Dizayn'ım adlı kaliteli ve makul fiyatlı modern yapı market zincirlerinin ağırlıklı bayanlara hitap edeceğini belirtti. “ Toplam alan büyüklüğü 300 ila 600 metrekare arasında olacak bu mağazalarla, ilk etapta 10, ardından 100, devamında da 500 ve 1000 şube psikolojik sınırını aşmayı hedefliyoruz. 1000 adet rakamına ulaştığımızda toplamda 5 bin kişiye istihdam sağlayacağız" diye konuşan Mirmahmutoğulları, "Her mağaza için rafların içinde ki ürünler dahil 1 milyon liralık yatırım ön görüyoruz. Mağaza başına 3 milyon liralık ciro hedefliyoruz. En ucuz bizde olacak diye bir iddiamız yok. Müşteride kaliteyi değerinde aldığı hissi uyanmalı" dedi. Ortaya konan konsept ile, benzeri olmayan bir çalışmaya imza attıklarını söyleyen Mirmahmutoğulları "İstanbul Asya ve Avrupa yakasından sonra tüm Türkiye'ye, daha sonra da dünyaya
açılma hedeflerinin olduğunu" söyledi.
HABER
2014 Yıl sonu inşaat sektörü analizi
Türk müteahhitlerinin iş yaptığı ülke sayısı 104’e ulaştı
T
ürkiye Müteahhitler Birliği, Ocak ayı İnşaat Sektörü Analiz Raporu’nu yayınladı. 2014 yılsonu itibariyle Türk müteahhitlerin faaliyet gösterdikleri ülke sayısı 104'e, bu ülkelerde üstlendikleri proje sayısı 7 bin 684'e, projelerin toplam tutarı ise 300.3 milyar ABD Dolarına ulaştı. Raporda, dünyanın ekonomik performansının 2014 yılı son çeyreğinde de zayıf seyrini sürdürdüğü vurgusu yapıldı. Gerek yurtiçinde, gerek yurtdışında hem riskleri hem de fırsatları yakından izleyerek yol almakta yarar olduğu vurgulanan TMB raporunda, “Makroekonomik ve sektörel bazda değerlendirildiğinde, büyüme odaklı düşünmenin ötesinde, ekonomik istikrarı sağlayacak, kamu yatırımlarının hız kesmeden devamını mümkün kılacak ve özel sektörü yatırıma teşvik edecek ortamın yaratılması önemli olmaya devam etmektedir” denildi. Türkiye Müteahhitler Birliği tarafından 3 ayda bir hazırlanan İnşaat Sektörü Analiz Raporu yayınlandı. Dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirme ve öngörülerin yer aldığı 2015
62
Nalbur Teknik.com / Mart’15
yılının ilk raporunda yine çarpıcı tespitler yer aldı. “Gündem ve beklentilerin hızla değiştiği, belirsizlik ve risk algısının arttığı bir yıla girerken” başlıklı analizde dünyanın ekonomik performansının 2014 yılı son çeyreğinde de zayıf seyrini sürdürdüğü vurgusu yapıldı. Çin'in büyümesindeki yavaşlamaya rağmen Asya Pasifik bölgesi küresel büyümenin lideri olmaya devam ettiği belirtilen raporda, 2015'e girerken dünyanın görünümü siyasi, toplumsal ve ekonomik istikrara tehdit oluşturan risklerin biriktiği, bu durumun kaygıya ve beklentilerin bozulmasına neden olduğu şeklinde özetlenebileceği kaydedildi.
Rusya Krizi Ağırlığını Koruyor:
Rusya krizinin yurtdışı müteahhitlik hizmetlerini olumsuz etkilemeye devam etmesi olasılığı gündemdeki ağırlığını korumaktadır.
Ortadoğu’da Çekici Fırsatlar:
Ortadoğu'daki istikrarsızlığın sona ermesi halinde yurtdışı
müteahhitlik hizmetlerinin ufkunda yeni ve çekici iş fırsatlarının belirmesi yüksek bir olasılık olmakla birlikte ihtiyatın elden bırakılmamasında yarar vardır.
Gelişen Ekonomilerdeki İhaleler:
Gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkan altyapı yatırımlarının, metro, demiryolu ve katma değeri yüksek otoyol projeleri ile Körfez Bölgesi’nin ve BDT ülkelerinde ihaleye çıkan enerji ve altyapı projelerinin Türk müteahhitler için çekici iş fırsatları sunmaya devam etmesi beklenmektedir.
Petrol Fiyatlarına Dikkat: Düşen petrol fiyatlarının Körfez ülkelerinde pazarın geleceğine yönelik belirsizlikleri artırabileceğini göz önünde tutmakta yarar vardır. Yurtta Kısa Vade Belirsiz: Yurtiçinde yüksek enflasyon, düşük oranlı ve gerileyen iç tasarruflar, özel sektör yatırımlarındaki durgunluk, kamu yatırımlarındaki gerileme, hane halklarının tüketim eğilimindeki duraklama, konut satışlarındaki ivme kaybı ve
HABER
Reel Kesim Güven Endeksi ile Tüketici Güven Endeksindeki düşüşler başta olmak üzere çeşitli makroekonomik göstergeler değerlendirildiğinde, inşaat yatırımlarının kısa vadede kayda değer ölçüde artacağı öngörülmemektedir.
Seçim Sosyal Yatırımları Etkiledi:
2015'in seçim yılı olması bütçede sabit sermaye yatırımları yerine sosyal yatırımlara ağırlık verilmesine neden olmuş görünmektedir.
Finansman Temininde Güçlük:
Büyük ölçekli inşaat yatırımlarında ve özellikle de mega projelerde kamu özel işbirliğine dayalı finansman modellerinin hayata geçirilmesi sektörü orta vadede canlandırma potansiyeline sahip olmakla birlikte bu modellerin uygulanabilmesi için gerekli finansmanın teminindeki güçlük devam etmekte ve 2015'de daha da artabileceği değerlendirilmektedir. Fed Olumsuz Etkileyebilir: ABD Merkez Bankası'nın 2015 ortalarında faiz artırımına başlamasının bu sürece olumsuz katkıda bulunabileceği göz önünde tutulmalıdır. Konut Stoku Büyüdü: 2014'ün üçüncü çeyreğinde yapı ruhsatlarında yüzölçümü itibariyle kaydedilen ve %39.2'ye ulaşan artışa karşın, konut satış rakamları gerilemeye, stok erime hızlarındaki düşüş konut
64
Nalbur Teknik.com / Mart’15
stokunun büyüdüğüne, inşaat harcamalarındaki artış oranı yavaşlamaya, ciro ve üretim endeksleri durgunluğa, işgücü girdi endeksleri ise daralmaya işaret etmektedir.
Canlanma Beklentisi Zor:
2015 yılı inşaat üretiminde sektördeki yavaşlama trendini yukarı yönde hızlandıracak kayda değer bir canlanma beklentisi içerisine girmek güçtür. Kentsel Dönüşüm Üretimi Artırabilir: Diğer yandan, hükümetin gündemindeki, kamu-özel ortaklığı ile ihale edilen büyük ölçekli altyapı ve üstyapı projeleri ile kentsel dönüşüm projeleri, inşaat sektörü üretiminin artmasını sağlayacak potansiyele sahip bulunmaktadır.
Hükümetin Tavrı Memnuniyet Verici:
Son dönemde Başbakan Davutoğlu tarafından açıklanan “Ekonomide Dönüşüm Programları” ise genelde politika değişikliklerinin ve özellikle de istikrar, katma değerli üretim artışı, tasarruf ve verimlilik konularına verilen önemin göstergesi olarak memnuniyetle karşılanmıştır.
Fırsatlar Yakından İzlenmeli:
Makroekonomiden sektörlere ve yatırım kararlarına uzanan geniş bir yelpazede hem riskleri hem de fırsatları yakından izleyerek yol almakta yarar vardır.
Kamu Yatırımları Hız Kesmemeli:
Makroekonomik ve sektörel bazda değerlendirildiğinde, büyüme odaklı düşünmenin ötesinde, ekonomik istikrarı sağlayacak, kamu yatırımlarının hız kesmeden devamını mümkün kılacak ve özel sektörü yatırıma teşvik edecek ortamın yaratılması önemli olmaya devam etmektedir.
Rapordan rakamlar
2014 yılında 22,5 milyar ABD Doları değerinde 255 yeni proje üstlenilmiştir. Bu rakam 2013 yılı gerçekleşmeleri ile kıyaslandığında %30'luk (yaklaşık 10 milyar ABD Doları) bir kayba işaret etmektedir. Türk müteahhitlerin faaliyet gösterdikleri ülke sayısı 104'e, bu ülkelerde üstlendikleri proje sayısı 7 bin 684'e, bu projelerin toplam tutarı ise 300.3 milyar ABD Dolarına ulaşmıştır. 2014 yılında en çok proje üstlenilen ilk 5 ülke Türkmenistan, Rusya Federasyonu, Cezayir, Katar ve Kazakistan olmuştur. Türkmenistan % 20.7 ile birinci, Rusya %14.8’le ikinci, Cezayir yüzde 14.2’yle üçüncü sırada. 2014 yılında yapılan 4 müteahhitlik hizmetinden biri köprü-yol ve tünel projeleri oldu. Demiryolu 12.7’yle ikinci, iş merkezi 12.3’le üçüncü sırada yer aldı. 2000'li yılların başında yaklaşık 20 milyon ABD Doları olarak gerçekleşen ortalama proje bedeli 2013 yılında 80.1 milyon ABD Dolarına, 2014 yılında ise 88.4 milyon ABD Dolarına yükseldi.
YENİ ÜRÜN
Gedore’den yeni ürün “Gedore Çektirme”
T
onlarca ağırlık yük altında bile maksimum performans
Endüstrinin en üst seviyedeki kalite ihtiyacını karşılamak için ve zorlu koşullar altında sürekli kullanımda bile dayanıklılığı ve güvenliği sağlamak için Gedore uzun yıllara dayanan tecrübesi ile ürettiği Çektirme ürün
66
Nalbur Teknik.com / Mart’15
programını müşterilerine sunuyor. Gedore’nin inovasyon gücü ile alınan sayısız patent ile geliştirilmiş, farklı ihtiyaçlara yönelik çektirme ürünleri zahmetsizce tonlarca ağırlığı hareket ettirebiliyor. Gedore küçük parçalardan, ağır iş çektirme takımlarına varıncaya kadar iç, dış ve bilyeli yatak çektirmeleri ile özel çektirme aletleri sunuyor.
Kullanım kolaylığı
Gedore’nin sürekli olarak geliştirilen ve yenilenen çektirmeleri sadece yüksek kaliteleri ile değil aynı zamanda kullanım kolaylığı ve ayrıntılardaki üstünlüğü ile de ön plana çıkıyor. 2 kollu çektirme gövdesi üzerinde lazerle işlenmiş ayar cetveli kolların simetrik olarak ayarlanmasına imkân tanıyor.
YENİ ÜRÜN
Çektirme kolu freni ve kolayca serbest bırakılabilen yaylı pim mekanizmaları sayesinde çektirme kollarının ayarlanması ve sabitlenmesi çok kolay ve güvenlidir. Gerek Nitro-Karbürlü mekanik mil, gerekse hidrolik mil çalışmayı önemli oranda kolaylaştıran ve güvenli kulan özelliklerdir.
Güvenlik
Çektirme üretiminde en üst seviye güvenliğin sağlanabilmesi için Gedore, her bir parçanın üretimi için malzeme seçimine ve üretim süreçlerine büyük önem veriyor. Dövme yolu ile üretilen çektirme kolları, gövde pabuçları ve iki kollu çektirmelerde gövdenin kendisi, dövme ile imal edilmiş parçaların karakteristik yapısı sonucu düzenli lif yapısına sahiptirler. Bu da aşırı yük altında parçalanmalar yerine hafif deformasyon olmasını sağlar. Diğer yandan üretim sürecinde kullanılan termokimyasal işlem parçalara istenilen sertlik özelliğini kazandırıyor. Tüm bu süreçler sıkı kalite kontrol süreçleri ile kontrol altında tutuluyor.
Gedore milleri
Islah edilmiş çelikten tornalanır. Hassas bir şekilde açılmış ince dişler daha sonra yuvarlatılarak dişlerde daha fazla dayanıklılık sağlanır. İnce açılmış vida dişleri sarsıntıdan dolayı meydana gelebilecek gevşemeyi engeller. Gedore milleri termo-kimyasal işlemden geçirilir. Nitro-karbürleme sayesinde miller aşınmaya ve korozyona karşı daha dayanıklı hale getirilir. Yağlamak gerekmediğinden, vida dişleri uzun süre temiz kalır. Ayrıca Gedore milleri değiştirilebilir mil uçlarına sahiptir.
RÖPORTAJ
Hedeflerimizi yüzde 70 oranında gerçekleştirdik
Ö
ncelikle firmanızın kurumsal yapısından ve gelişim aşamalarından bahseder misiniz?
Kurumsallaşmanın firmalar için kaçınılmaz ve hayati öneme sahip olduğunu biliyoruz. Şirketimizin departmanlarına sorumluluk ve yetki vererek üretim ve kaliteyi imkanlarımız ölçüsünde arttırıyoruz. Ülkemizde alışkanlıkları değiştirmek çok kolay değil. Kurumsallaşmayı yönetsel, denetsel, imalat ve pazarlama alanlarında her geçen gün daha ileriye taşıyoruz.
68
Nalbur Teknik.com / Mart’15
Katma değerli ürün üretimi için nereden başlanmalı? Neler öneriyorsunuz?
Müşteri memnuniyetini içeren alışılmış mevcutların dışında yeni ürünler üretip iç ve dış pazarlara sunmak AR-GE çalışmalarına daha fazla kaynak ayırmamız gerekiyor.
İhracatınız hakkında bilgi verir misiniz? İhracat hedefleriniz ve karşılaştınız sorunlar nelerdir? Üretimimizin yüzde 25’ni 8 ülkeye ihracat yapıyoruz. İhracatımızı fuarlara katılarak 3. yılda yüzde 50 seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. ihracatta dünya pazarları ile rekabet edebilmek için enerji maliyeti, yüksek faiz
oranları, hammadde ve kurdaki hızlı iniş çıkışlar, belirsizlik bizleri rakiplerimize karşı dezavantajlı bir duruma düşürüyor.
2014 yılsonu hedeflerinize ulaştınız mı? 2015 için ön görüleriniz nelerdir? 2014 yılının çok iyi geçtiğini söyleyemeyiz. Hedeflerimizi yüzde 70 oranında gerçekleştirebildik. 2015 yılının daha iyi olacağını düşünüyoruz. Türkiye’nin iç barışı ve komşularının mevcut durumlarının düzelmesiyle alakalı bir durum olduğuna inanıyoruz. Ülkemizin ve şirketimizin daha iyi olabilmesi için çok çok çok çalışmalıyız.
YENİ ÜRÜN
Erataş’ güvencesi ile SHOWA 240 performansı
A
leve dayanıklı malzemelerden üretilen Showa 240 yüksek riskli endüstrilerde ark flaş korumasına karşı üretilen eldiven, Erataş güvencesi ile kullanıcı memnuniyetine sunuluyor. Fiber ve düz daldırma kavrama özellikli tasarlanmış Kevlar kullanımlı dikişsiz örgü eldiven, kesilmeye dirençli dikişsiz astarı, kendiliğinden aleve dirençli yapısı, köpük neopren avuç içi kaplama, EN 420 el becerisi seviyesi 5, ANSI kesilme seviyesi, ark parlaması seviyesi ile özelliği ile Erataş müşteri memnuniyetini hedefliyor.
Performans Seviyeleri ANSI 4 kesilme EN 388 3 aşınma 5 kesilme 3 yırtılma 1 delinme Kimyasal yok EN 388 3531
70
Nalbur Teknik.com / Mart’15
EN 407 42212X Kaplama : Neopren düz daldırma Kavrama : Köpük Astar : 13 birim Kevlar Modakrilik Cam elyafı Renk : Gri beyaz/siyah avuç içi
Kullanım alanları
Petro-kimya Yağ&gaz endüstrisi Hidrolik kırılma Kamu hizmetleri Beden 7/S-8/M-9/L- 10/XL- 11/XXL
RÖPORTAJ
Yapı Marketlerin AVM’lere Kadar Gelmesi Küçük Esnafı Etkiliyor
Murat Yapı Market Yusuf Murat
Ö
ncelikle kendinizden ve firmanızın kuruluşu hakkında bilgi verir misiniz?
Yusuf Murat 1992 Elazığ doğumluyum. Elâzığ’ın Keban ilçesinde yaşamaktayım. İlk ve lise öğrenimimi küçük ve şirin olan ilçemde okudum. Üniversite öğrenimimi Fırat Üniversitesi Biyomedikal bölümü olarak bitirdim. Şuan Anadolu üniversitesi İşletme Fakültesi 3.sınıf öğrencisiyim. Firmamız 2007 yılında babam Asım Murat tarafından 50 m2 içerisinde nalburculuğa başlamıştır. 2012 yılı
72
Nalbur Teknik.com / Mart’15
itibariyle firmanın tüm yetkilerini üzerime aldım. Murat yapı olarak 2014 yılında Keban ilçemizde 245m2 ve onlarca marka ile hizmet vermekteyiz. Ayrıca temelden yapılar alıp anahtar teslimi işler yapmaktayız.
Bayiliğini yaptığınız markalar nelerdir? Tercih edilme sebeplerinden bahseder misiniz?
Bayiliğini yaptığımız firmalar nalbur –hırdavat kısmında Stıhl, Bosch, Makita, RtrMax, Stanley, CerpaNorm, KaleKilit, Knipex, Karbosan, Ceresit, İzeltaş, Bahco. Yapı Market kısmında;
Polisan, Artema, Vitra, Foma, Fırat boru, Sanica, ECA, Seramiksan, Çanakkale Seramik ve onlarca marka ile çalışmaktayız. Bu markaların tercih edilme sebepleri kalite istikrar ve güven duyulması, deneyimli ustalarımız tarafından tavsiye ve bilinçli tüketicilerin talebi üzerine firma olarak bu markaları tercih edip müşterilerimize daha iyi hizmet vermek için bu markalarla çalışıyoruz.
Kaç çalışanınız var? Firmanız çalışma prensibi nedir? Fiyat politikasını nasıl planlıyorsunuz? Nalbur ve hırdavat bölümünde 3
RÖPORTAJ
personelimiz, yapı market kısmında 2 pazarlamacı-keşifci ve 2 montaj elamanımız bulunmaktadır. Artı olarak inşaat sektöründe boya, tesisat, mantolama, seramik ustalarımızla ilçemize hizmet vermekteyiz. Biz Murat Yapı olarak önce müşteri memnuniyeti ve kaliteyi her zaman yükselterek müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmek için kararlılık ve süreklilik içerisinde kalarak bu prensipleri Murat Yapı olarak korumak istiyoruz. Fiyat politikasını piyasayı sürekli takip ederek “ Malı alırken kazanacaksın” politikasıyla sürdürmekteyiz.
Bölgesel olarak yaşanan sıkıntılar nelerdir? Çözüm için neler yapılmalı? Bölgesel olarak yaşanan sıkıntılar yapı marketin AVM’lere kadar gelmesi küçük esnafları çok etkilemektedir. İlçemizin nüfusunun artmaması ve yatırımların azalması olarak bu sıkıntılar dile getirilebilir.
Mahalle Nalbur tabiri mevcudiyetini koruyabiliyor mu? Yapı markete geçiş ile ilgili neler söylemek istersiniz? İlçemiz nalbur tabirini hala korumakta ve nalburcu tabirinin ismimizin başında olması nalbur tabirini koruduğunu göstermektedir. Yapı markete geçişimiz sektörde daha iyi hizmet vermek ve müşterilerimizin talepleri üzerine gelişen bir hareket oldu.
2014 yılsonu hedeflerinize ulaştınız mı? 2015 yılı için öngörüleriniz nelerdir? 2014 yıl sonu hedeflerine firmamızı koyduğu hedefe ulaştık. İnşaat sektöründe yeni olduğumuzdan dolayı istediğimiz hedefe tam olarak ulaşamadık. Kendimizi geliştirmek ve kalitemizi arttırmak için çalışmalarımız devam etmektedir. 2015 yılı için inşaat sektöründe iyi ve başarılı bir hedefe ulaşmak, nalbur hırdavat ve yapı market kısmında ciromuzun artması kaliteli hizmet vermek için hedefimizi büyüttük. Yeni bağlantılar için görüşmelerimiz devam etmektedir.
Ürün gruplarına göre hangileri daha hareketli? Hobi ürünleri rağbet görüyor mu? Ürün grupları olarak el aletleri,motorlu testere,boya ve seramik grubu daha hareketli.hobi ürünleri beklentilerin altında çünkü ilçemiz küçük ve yazlıkçı bir ilçe olduğu için rağbet görmüyor.
Son olarak neler eklemek istersiniz? Murat Yapı Market olarak daima kalite müşteri memnuniyetiyle yolumuza bu sektörde devam etmek için kendimize bir yol haritası çizdik ve bu yolda emin adımlarla yürümekte kararlıyız. Ayrıca genç bir girişimci olarak zamanın getirisi olan teknolojik değişimlerden bünyemiz altında çalışan personelimizin ve müşteri kitlemizin bu yeniliklerden haberdar etmeyi kendimize prensip edindik. Bize derginizde yer verdiğiniz için Nalbur Teknik ailesine teşekkürlerimizi sunuyoruz…
HABER
Genç Endüstiyel Boya’dan metale özel dokunuş
Kayalar Kimya bünyesinde yer alan Genç markası, Ar-Ge yatırımları ve sektör liderlerliğinden aldığı güç ile ürün grubunu genişletmeye devam ediyor. Metal yüzeyler için üretilen, hızlı kuruma performansı ile rakiplerinden ayrılan Genç Endüstriyel Boya, 16 farklı renk seçeneği ile satışa suldu.
K
ayalar Kimya bünyesinde yer alan sektörün öncülerinden Genç markası, bünyesinde bulunan Ar-Ge çalışmaları doğrultusunda geliştirdiği yeni ürünü Genç Endüstriyel Boya’yı satışa sundu. Sektörün ihtiyaç ve beklentilerine yönelik üretilen Genç Endüstriyel Boya, kalitesi ve ürün performansı ile farklılaşırken, sunduğu renk çeşidi ile de dikkat çekiyor. İklim koşullarına dayanıklı yapısı ile metal yüzeylere uygulanan Genç Endüstriyel Boya, her türlü makine aksamı, tarım, ev, bahçe aletleri, traktör, römork, ekovat, transformatör, oto radyatör aksamları, varil, vana, çelik dolap ve masa gibi yüzeylerin boyanmasında kullanılabiliyor. Elastik ve dayanıklı bir boya olma özelliği taşıyan Genç Endüstriyel Boya, yüksek örtücülüğü ile ustalardan tam not alırken, metal yüzeylere yüksek yapışma kabiliyeti, darbe ve iklim şartlarına dayanıklı olması ve hızlı kuruma özelliği ile beklentileri maksimum seviyede karşılıyor. Mükemmel parlaklık özelliği ile de dikkat çeken Genç Endüstriyel Boya, 16 renk seçeneği ile satışta yer alıyor.
74
Nalbur Teknik.com / Mart’15
HABER
Seramik sektörünün üst segment ürünü porselen karodur Türkiye Seramik Federasyonu ve SERKAP Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tahsin Yamaner: “Porselen Karo, Seramik Sektörünün Üst Segment Ürünüdür”
T
ürkiye Seramik Federasyonu (TSF) ve Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği (TİMDER) işbirliğiyle Tüyap tarafından organize edilen UNICERA Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı, 24 Şubat Salı günü kapılarını açtı. Tüyap Palas’ta düzenlenen basın toplantısında konuşan Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Ahmet Tahsin Yamaner, seramik sektörünün gelişimini değerlendirerek mimarlar ve iç mimarlar tarafından büyük metrajlı projelerde sağlamlığın, tasarımın ve prestijin sembolü olarak tercih edilen porselen karolardan bahsetti.
76
Nalbur Teknik.com / Mart’15
Kendi sektöründe dünyanın en büyük ikinci fuarı olan UNICERA Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı, 24-28 Şubat 2015 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde 27. kez ziyaretçilerini karşılıyor. Bu sene kapsamını genişleterek katılımcı ve ziyaretçilerini 11 salon ve 98 bin m2 kapalı sergileme alanında bir araya getirmeyi hedefleyen UNICERA, her yıl mimarlar, iç mimarlar, müteahhitler ve tasarımcılar başta olmak üzere pek çok sektör profesyonelini banyo ve mutfak sektörünün önde gelen firmaları ve ürünleriyle buluşturuyor. Tüyap Palas’ta düzenlenen basın toplantısında konuşan Türkiye Seramik
Federasyonu (TSF) ve Seramik Kaplama Malzemeleri Üreticileri Derneği (SERKAP) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tahsin Yamaner, UNICERA’ya katılan ve seramik sektöründe hizmet veren yerli firmaların, inşaat ve gayrimenkul sektörlerinde son yıllarda yaşanan ivmelenmeyle iç pazardaki payını ve doğal taşla rekabet gücünü artıran porselen karoya ayrı bir önem vermelerini beklediklerini dile getirdi. Yamaner, “Zengin doku, renk ve desen çeşitliliği, estetik görünümleri, dayanıklılıkları, sürdürülebilir ve ekonomik olma avantajlarıyla mimarlar ve iç mimarlar tarafından özellikle büyük metrajlı kamusal
HABER
projelerde tercih edilen porselen karoların yıldızının, 2015’te de Türk seramik sektörünü yeni pazarlara ulaştırmayı ve yeni alıcılarla buluşturmayı hedefleyen UNICERA’da daha da parlayacağını düşünüyoruz. Mimarları ve iç mimarları, porselen karolar başta olmak üzere, banyo ve mutfak sektöründeki tüm yeniliklere hakim olabilmeleri için UNICERA’ya davet ediyoruz” dedi.
“Porselen Karolar Kaymazlık ve Kolay Temizlenebilme Özellikleriyle Fonksiyonel Çözümler Sunuyor…”
Porselen karoların renk çeşitliliği ve görünümleriyle doğal taşa oldukça benzediğini; sağlam, ekonomik ve kullanışlı olma özellikleriyle de doğal taştan daha üstün avantajlara sahip olduğunu dile getiren Türkiye Seramik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tahsin Yamaner, toplu kullanım alanlarının iç ve dış zeminlerine en uygun zemin kaplama malzemesinin porselen karo olduğunu belirtti. Kaymazlık ve kolay temizlenebilme özelliğiyle porselen karoların fonksiyonel çözümler sunduğuna değinen Yamaner, “Üretiminde kullanılan killerin, özellikle de seramik yer ve duvar karolarına oranla çok daha saf olması ve tane boyutlarının da çok daha ince olması, bu
ürünleri oldukça dayanıklı kılıyor. Porselen karolar bünyelerine neredeyse hiç su emmezler. Doğru standartlarda üretilen bir porselen karonun su emme değeri %0.05’in altındadır. Porselen karolar, seramik sektörünün üst segment ürünüdür” dedi. “Esas olarak zemin ve dış kaplama malzemesi olarak üretilen porselen karolar, konutlarda doğal dokuları nedeniyle iç mekan duvar kaplaması olarak da tercih edilebiliyor” diyen Yamaner, sözlerine şöyle devam etti: “Ortak kullanım alanlarında çok yoğun yaya trafiğine maruz kalındığı için, alışveriş merkezleri, otel, okul, havaalanı gibi kamuya açık alanlarda, özellikle aşınmalara, çizilmelere ve darbe dayanımına dayanıklı yüksek mukavemetli malzemeler kullanılmak gerekir. Porselen karo yüzeylerine yapılan farklı aplikasyonlarla ürünlere antibakteriyel ve antigraffiti özellikleri de eklenebilir.”
“Seramik Sektörünü Yeni Pazarlara Ulaştırmalı, Rakabet Gücünü Arttırmalıyız…”
Basın toplantısında seramik sektörünün gelişimini de değerlendiren Ahmet Tahsin Yamaner, porselen karoların yeni pazarlara ulaştırılması gerektiğine değindi. Türkiye seramik sektörünün 2014 yılında
iç piyasada inşaat sektöründeki canlılığa paralel olarak hareketli bir yıl geçirdiğini belirten Yamaner, “Geçtiğimiz yıl seramik kaplama malzemesi karolarda iç pazarda 200 milyon m2, ihracatta 88 milyon m2 olmak üzere toplamda yaklaşık 290 milyon m2 satış gerçekleşti. Bu yıl da iç pazardaki hareketlilikle geçen senenin rakamlarına benzer bir oran yakalamayı hedefliyoruz. Karo ihracatı ise geçen yıla göre metrakare bazında %3-5 oranda geriden geliyor. Dolar bazında tutar olarak bakıldığında ise geçen yıla göre aynı… Seramik sağlık gereçlerinde geçen yıl 144,500 ton, yaklaşık 9,5 milyon adet iç piyasa satışına karşılık 119,800 ton, yaklaşık 7,6 milyon adet de ihracat gerçekleşti. Bu yıl iç piyasa daha hızlı olup, geçen seneki rakamların bir miktar üzerinde bir gelişme bekliyoruz. İhracatta miktar ton olarak %6, dolar tutar olarak %12 daha yukarıda seyrediyor. Yılsonunda gerçekleşmenin geçen yıla göre miktar ton olarak %5, dolar tutar olarak %10 fazla olmasını bekliyoruz. 2015 yılı için ihracatta da benzer bir beklenti var. Ancak inşaat sektörünün senenin ikinci yarısındaki olumlu ya da olumsuz hareketi bizi de aynı şekilde etkileyecektir. Seramik sektörünü yeni pazarlara ulaştırmalı, rekabet gücünü arttırmalıyız” şeklinde konuştu.
HABER
Renklerle çocuklarınızın algısını yönetin
F
illi Boya’dan Çocuk Odalarına Motive Edici Renkler Filli Boya Renk Uzmanları, yeni eğitim ve öğretim döneminde çocukların başarısını arttıracak renk önerileri sunuyor. Çocukların zamanının çoğunu geçirdiği çalışma odalarının da okul dönemine uygun hazırlanması gerektiğine dikkat çeken Filli Boya Renk Uzmanları, odaların onların ihtiyaçlarına ve motivasyonuna göre renklendirilmesi gerektiğinin
78
Nalbur Teknik.com / Mart’15
altını çiziyor. Uzmanlar seçtiğimiz renklerin; çocukların akşamlarını oyun oynayarak veya televizyon seyrederek geçirmek yerine, ders çalışma isteği uyandıracak, odasına aidiyetlik duygusu verecek tonlarda olması gerektiğini söylüyor. Yorucu Renkler Olmamalı Çocukların çalışma alanlarının fresh, temiz ve pastel tonlarda olması gerektiğini söyleyen Filli Boya Renk Uzmanları, yorucu renkler yerine yeşil ve mavinin pastel tonlarının
tercih edilmesinin daha doğru olacağını söylüyor. Gözü dinlendirici etkisi olması nedeniyle Filli Boya iç cephe renk kartelasından Açık Mavi, Limoni, Bal Buğu, Fildişi renkleri tercih edilebilir. Canlı kırmızı tonlarından ise gözü yorması ve açlık hissi uyandırması nedeniyle kaçınmak gerekiyor. Yine zevke göre Lila, Atlas, Mercan, Masal Pembesi, Verde, Açık Krem ve bu renk tonlarıyla kombinler oluşturabilir.
RÖPORTAJ
Yapı marketler mahalle nalburlarının yerini tutamaz 1979 Yılında küçük bir işletme olarak sektöre adım atan Karadaş Boya, babaları Aydemir Karadaş’dan aldıkları emaneti, doğruluk dürüstlük, hizmet ve kalite yolunda hızla ilerletmeye devem ediyorlar. 7 personel ve 7 araçla hizmet vermeye devam eden Hüseyin Karadaş ile sektörün geleceği beklentileri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik ilçeleri, Mersin bölgesinin bazı kesimleri, Karaman merkez ve ilçeleri hinterlandımız içindedir.
Bayiliğini yaptığınız markalar nelerdir? Tercih edilme sebeplerinden bahseder misiniz?
Karadaş Boya Genel Müdür’ü Hüseyin Karadaş
Öncelikle kendinizden ve firmanızın kuruluşu hakkında bilgi verir misiniz? Genel Müdür Hüseyin Karadaş 1969 yılı doğumluyum. İktisat bölümünü bitirdim. Firma kuruluşumuz 1979 yılıdır. Babamızın açtığı perakende mağazayla başladık. 1990 yılında üniversiteyi bitirmemden sonra şirketleşerek toptan işine başladık. Bugün 2.000 m2 kapalı alanda toptan dağıtım işini devam ettirmekteyiz. Konya ve ilçeleri ile Aksaray merkez ve ilçeleri, Niğde merkez ve
80
Nalbur Teknik.com / Mart’15
Marshall, Filli Boya, Dyo Boya, Isı yalıtım grubunda tanınmış markaların yanında kendi markamız olan izoart markasını takım sistem olarak satmaktayız. Tercih sebepleri olarak da marka bilinirliği, problemlerde çözüm sürecinin daha kaliteli olması diyebiliriz.
Kaç çalışanınız var? Firmanız çalışma prensibi nedir? Fiyat politikasını nasıl planlıyorsunuz?
Toplamda 3 pazarlama, 2 depo, 1 tezgahtar çalışanımız bulunmaktadır.
Bölgesel olarak yaşanan sıkıntılar nelerdir? Çözüm için neler yapılmalı? Fiyat rekabeti çok ciddi anlamda sıkıntı oluşturmakta. Ayrıca ürün kalitesine bakılmaksızın fiyat tercihi yapılmakta. Tahsilat problemleri de her geçen gün
artmakta. Özellikle çek kullanımı giderek azalmakta. Bunda etken bankaların ilave ücretleri çok artırmaları. Sermaye yapılarının çok orantısız olması, dağıtım yapan firmalar arasında yeni yasalarda haksızdan yana bir tutum sergilediği için haksız rekabeti doğurmaktadır. Malzeme satma konusunda ciddi tereddütler oluşmaktadır. Çözüm olarak şahsi kanaatim, üretici firmaların bayi yapısını oluştururken mali yapıları çok iyi analiz etmeleri gerekir. Dağıtım yapan firmaların internet ortamında düzgün çalışmayan alt bayileri paylaşabilecekleri bir özel platform kurmaları ve düzgün çalışmayan alt bayiye malzeme verme konusunda yapılacak ciddi yaptırımlar sonucu bu bozuk durumlarda bir nebze olsun düzelme olacağı kanaatindeyim. Ayrıca unutulmaması gereken bir hususu ayrıca paylaşmak isterim. Alım gücünün her geçen gün azalması da yukarıda saydığım durumları ortaya çıkaran en büyük etkendir.
Mahalle Nalbur tabiri mevcudiyetini koruyabiliyor mu? Yapı markete geçiş ile ilgili neler söylemek istersiniz?
RÖPORTAJ
Bölgesel konjonktürümüze baktığımızda mahalle nalburunun mevcudiyetini koruyacağı kanaatindeyim. Bölgesel yaygınlık, en ücra yerlerde bulunmaları, halk arasında ilişkilerden kaynaklanan tanınırlık ve açık hesap bu yapının daha uzun yıllar devam edeceğini göstermektedir. Yapı market konusu Avrupa kültüründe tutunsa da, bölgemizde ve Türkiye’de(metropolleri ayrı tutuyorum)burada pek tutulacağını zannetmiyorum. Genellikle yapı marketlerde gezme kültürü hakim. Alımlarda da bizim sektörümüzle ilgili çoğunlukla hobi tarzı ürünleri tercih etmekte insanlar. Bu bölgede kısa süre önce tutunamayıp kapatan bir büyük yapı market örneği var. Diğerlerinde de genelde devam etseler de daha küçük yerlerde
hayatlarına devam ediyorlar. Bunda son zamanlardaki kredi kartlarına yapılan taksit kısıtlaması da etkili olduğu düşüncesindeyim.
2014 yılsonu hedeflerinize ulaştınız mı? 2015 yılı için öngörüleriniz nelerdir? 2014 yılı hedeflerimizi ilk 6 ay için gayet iyi ve artıdaydı. 2014 yılını büyümeyle kapamamıza rağmen belli ölçüde ikinci altıncı ayda düşüş oldu. 2015 yılı için beklentimiz ilk 6 ay için belli ölçüde artış ya da egale etmek. İkinci altıncı ay için ise beklentimiz seçim sonuçlarına göre belirlenecek olup yine de iyimser değilim. Muhtemelen durağan bir ikinci altıncı ay beklentimiz var.
Ürün gruplarına göre hangileri daha hareketli? Hobi ürünleri rağbet görüyor mu? Boya ve yalıtım gruplarımızda hareketlilik var. Hobi ürünleri ( bizim grubumuzda efekt boya aparatları diyebiliriz) yeni yeni rağbet görüyor. Metropol illere göre biraz daha gecikmeli alışıyor bölgemiz.
Son olarak neler eklemek istersiniz? Ticari hayatın gerçekten zorlaştığı günümüzde f irmaların mali yapılarını iyi analiz ederek, doğru kararlar almaya çalışmaları gerektiğini düşünüyorum. Düzgün, dürüst, satışın arkasında olmak temel prensip alınarak, daha dikkatli adımlar atmak günümüz şartlarında önemli. Bu röportajı yaparak bizlere bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.
HABER
Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu, 2015’teki yeniliklerini UNICERA’da tanıttı Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu, yeni banyo ve karo ürünlerini; seramik, inşaat ve yapı malzemeleri sektörünü bir araya getiren 27. Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı UNICERA’da tanıttı.
E
czacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu, yeni banyo ve karo ürünlerini; seramik, inşaat ve yapı malzemeleri sektörünü bir araya getiren 27. Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı UNICERA’da tanıttı. Grup fuardaki bin m2’lik standında; VitrA, Artema ve Burgbad markalarının
84
Nalbur Teknik.com / Mart’15
2015’teki yeniliklerini paylaştı. VitrA standında yer alan yalın, işlevsel ve erişilebilir tasarımlar ile akıllı çözümler, yeni malzeme ve yüzeylerdeki yetkinliği gözler önüne serdi. Banyolara bu yıl, rahatlık ve temizlik odaklı ürünler damgasını vurdu. Yenilikçi ve özgün karo serilerini
ziyaretçilerin beğenisine sunan VitrA Karo ise, farklı mekanlardaki kullanımıyla dikkat çeken porselen koleksiyonuyla öne çıktı.
Temizlikte Yeni Dönem VitrA’nın standında bu sene temizlik odaklı ürünler ağırlıktaydı. Kişisel temizlikte yeni
HABER
bir dönem başlatan V-Care Akıllı Klozet ziyaretçilerin büyük ilgisini çekti. Kanalsız Rim-ex teknolojisiyle kolay temizlenen V-care; her kullanımdan sonra kendini temizleyen taharet borusu, ayarlanabilir su sıcaklığı, farklı yıkama seçenekleri, kurutma ve koku emme özellikleriyle konfor sunuyor. 2015’in yenilikleri arasında yer alan VitrAfresh, klozete entegre deterjan haznesiyle maksimum hijyen ve ferah koku sağlıyor. Yeni banyo mobilyaları Memoria Black ve Metropole ise fonsiyonelliği ve tasarımıyla her eve uygun çözümler sunuyor.
İhtiyaçlara Uygun Çözümler
Artema bu yıl, inovatif, pratif ve şık ürünleriyle dikkat çekiyor. Cesur ve kendinden emin keskin çizgileriyle Brava ergonomik kullanımıyla dikkat çekiyor. Z-Line’ın eviye ve banyo bataryaları fonksiyonel kumanda kolu tasarımı ve pratik kullanımıyla hayat kolaylaştırıyor. X-Line serisinin yeni altın rengi ise banyolara şıklık katıyor. Christophe Pillet’in tasarladığı Memoria koleksiyonuna eklenen Memoria Black, serinin çizgisini tamamlıyor.
Yenilikçi, Özgün ve Sade Karolar
VitrA’nın farklı yaşam tarzlarından ilham alan seramikleri; yenilikçi trendleri, özgün çizgileri ve sade tasarımları mekânlara yansıtıyor. Koleksiyonda; öncü kimliğiyle öne çıkanlara “Özgün ve Modern”, yalınlıktan hoşlananlara “Sade ve Zamansız”, duygulara önem verenlere “Şık ve Sıcak” alternatifler sunuluyor. VitrA 2015 koleksiyonu; metal, beton, ahşap, seramik ve doğal taş gibi temel malzemelerle oluşturulan seramik serilerini, porselenle yeniden şekillendiriyor. Doğal dokulardan ilham alınarak oluşturulan koleksiyonda, taşın pozitif enerjisini mekânlara yansıtan British Stone, el yapımı cotto görünümünde sıcak ve çağdaş ortamlar sunan Terra Nova, dalga desenli ve dinamik çizgileriyle 3 boyutlu algı oluşturan Futura gibi seriler bulunuyor. Profesyonellere de çözüm getiren VitrA, 1000 x 3000 cm ebadındaki Laminam ve 80x80 ile 40x80 ebatlarındaki yeni porselen koleksiyonlarıyla, firesiz döşeme ve modülarite imkânı sağlayarak, projelerde tasarım ve fonksiyonelliği bir arada sunuyor. UNICERA’da ziyaretçilerin beğenisine sunulan karolar yalnız banyoların değil, evlerden otellere, kafelerden dış cephelere kadar pek çok farklı mekânın vazgeçilmezi arasına girmeye hazırlanıyor.
HABER
Ceresit Profesyonellerin seçimi… Ceresit markası ile Henkel‘in ürün geliştirme ve tecrübesine sahip bir dünyaya erişim sağlıyoruz… Marka ve teknolojilerde bir dünya lideri Henkel’in önde gelen markalarından biri olan Ceresit 100 yılı aşan marka tarihi boyunca uzun yılların deneyimi, geniş bilgi birikimi ve inovatif ürünleri ile tüm dünyada ısı ve su yalıtımında, seramik yapıştırma ve derz dolgu uygulamalarında farklı aşamalarda kullanılan, birbiriyle uyumlu çalışan sistem çözümlerini eksiksiz sunuyor. Günümüz dünyasında sürekli artan talepleri karşılamak için Ceresit; ürünlerini devamlı geliştiriyor, profesyonel uygulamacılar için kaliteli ve etkili çözümler sunmaya devam ediyor. Ürünleri formüle ederken en yüksek kalitede hammaddeleri seçmeye özen gösteriyor. Üstün kalitesinin devamlılığını ürünler ve üretim tesislerinde yapılan sürekli ve kapsamlı denetimler ile garanti ediyor.
Üstün kalite ve güvenilir sonuçlar için; Ceresit - Profesyonellerin seçimi… Uygulama yüzeyi şartları, kaplama malzemesi tipi ve maruz kalınacak nem koşullarına göre Ceresit; uygulamanın gerekliliğini tam olarak karşılayan, birbiri ile uyumlu çalışan ürün ve sistem çözümleri sunuyor. Ceresit tüm uygulamalarda mükemmel sonuçları garanti ediyor. Üstün formüllü ürünleri sayesinde genel dolgu, yalıtım, yapıştırma ve sızdırmazlık işlerinde olduğu kadar duvar örgüsü ve mantolama gibi özel uygulamalarda da Ceresit şantiyedeki güvenilir çözüm ortağınız.
Isı yalıtım sisteminde EPS yalıtım levhası yapıştırma
Ceresit CT 84 geleneksel yapıştırıcılara göre daha fazla verim, homojen yapıştırıcı yapısıyla çok güçlü yapışma ve ekstra hızlı uygulama imkanı sağlıyor… Havanın nemi ile kürleşen, tek komponentli, sınırlı genleşen, ısı yalıtım levhalarının yapıştırılmasında kullanılan poliüretan köpük Ceresit CT 84, yangın dayanımı testleri de dahil olmak üzere teknik onaylı ilk PU yapıştırıcılı dış cephe ısı yalıtım sisteminin bir bileşeni. Çok düşük ağırlığı sebebiyle hafif yapılar için mükemmel çözüm olan Ceresit CT 84, üstün ısı yalıtımı özelliği sayesinde çimento esaslı yapıştırıcılara göre daha iyi ısı yalıtımı sağlayarak yalıtımın etkisini güçlendiriyor. 0 °C ve yüksek nemli hava koşullarında bile uygulama yapabilme imkanı sağlarken, yüksek köpük stabilitesi sayesinde deformasyonları engelliyor. 86
Levhalar arasındaki boşlukların dolgusu
Nalbur Teknik.com / Mart’15
EPS levha tamiri
YENİ ÜRÜN
Dyo’dan ahşap, metal ve duvarlarda su bazlı ortak çözüm
B
oyadaki yeni trendleri takip etmek için kimya sektörünün en başarılı Ar-Ge Merkezi’ndan birine sahip DYO’nun geniş ürün yelpazesine bakmak yeterli. DYO ailesine en son katılan ürün ise su bazlı içeriği ile öne çıkan Hidrolux oldu. Ahşap ve metal yüzeylerin yanı sıra duvarlarda kullanılan Hidrolux, sentetik boyaların gösterdiği performansın üzerine eklenen üstün özellikleri ile pek çok avantajı da beraberinde getiriyor. Hidrolux’ün sunduğu
88
Nalbur Teknik.com / Mart’15
yeniliklerden en önemlisi, çevresel faktörlerin ve sürdürülebilirliğin önem kazanmasıyla artık çok fazla tercih edilen su bazlı içeriği. İnsan sağlığını ve çevreyi korurken yüzeylerin daha çabuk kurumasını sağladığından, ustanın da ev sahibinin de değerli zamanını boşa harcamıyor. Zamanı iyi kullanan Hidrolux ile boyanan mekânlarda herhangi bir koku oluşmuyor ve boyandıktan kısa bir süre sonra hayat kaldığı yerden devam ediyor. Sentetik alternatifleri kadar
yüksek bir performansa sahip olan akrilik emülsiyon esaslı Hidrolux, uygulandığı yüzeye parlak bir görünüm kazandırırken zamanla sararma yapmadığı için beklentileri bir adım öteye taşıyor. Ahşap, metal ve duvar yüzeylerde son kat boya olarak kullanılabilen ürün, darbe ve çizilmelere karşı son derece dayanıklı. Kullanıcılarına binlerce renk seçeneği arasından istedikleri rengi, kendi beğenilerine göre seçme şansı tanıyan DYO Renk Pınarı, Hidrolux’ü tercih edenlerin de hizmetinde.
HABER
Ege Seramik Unicera Fuarı’nda büyük beğeni topladı Ege Seramik, 24-28 Şubat tarihleri arasında 27.kez düzenlenen Unicera Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda Spring Collection 2015 koleksiyonunu tanıttı.
T
üyap Fuar ve Kongre Merkezinde her yıl olduğu gibi Türk seramik sektörünün nabzını tutan Unicera Fuarı bu yıl da sektör temsilcilerini ve profesyonellerini ağırladı. Ege Seramik’in Spring Collection 2015 koleksiyonunda sergilenen mermer görünümlü Arden, Arizona, Bora, Calacatta, Champion serileri ve ahşap
90
Nalbur Teknik.com / Mart’15
dokulu Barbados, Beachwood, Hazar serileri dikkatleri üzerine çeken ürünlerin başında yer aldı. Koleksiyonda ayrıca, Castel, Missiouri, Regina, Empire, Haven, Kingstone, Moon, Nepal, Strong, Volga, Zenit, Ege Tech, Jolly, Joyful, Riva serileri ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Unicera Fuarı’na katılımlarıyla ilgili konuşan Ege Seramik A.Ş Genel Müdürü Göksen
Yedigüller; ‘’ Her yıl olduğu gibi bu yılda farklı tasarımlarımızdan oluşan koleksiyonumuzla fuara katılım gerçekleştirdik. Spring Collection’da 33 tane birbirinden iddialı yeni serimizle fuarda farkımızı hissettirdik. Farklı ebat ve dokulardaki ürünlerimiz ziyaretçiler tarafından beğenildi. Ege Seramik olarak Unicera Fuarı’nı verimli bir şekilde tamamladık. ’dedi.
HABER
Regina
Şıklığı, modern tasarım ile kombinlemek isteyenler Regina serisinin büyüsüne kapılacak. Eskitme modasının yansıması olan Regina serisi, düz dekorlarının yanı sıra geometrik desenlere sahip Palazzo dekorları ile ayrıcalıklı bir mekanlar oluşturma imkanı sunuyor. Doğal bir zarafete sahip olan seri, 60x60 ebadı, bej, ceviz ve gri renk seçenekleri ile mekanlara ayrıcalıklı bir hava katıyor.
İnfinty
Sabahları sizi güne uyandıran, gün içerisinde enerjinizi yenileyen, akşamları ise yorgunluğunuzu alan yerler yaşam alanlarınızdır. İnfinty serisi, sahip olduğu doğal taş görüntüsü ile her gününüze enerji katmaya hazırlanıyor. 30x60 ebadında sırlı granit olarak üretilen seri, beyaz, bej ve antrasit renk seçenekleri ile mekanlarınıza hareket katmaya hazırlanıyor.
South
İlkbahar mevsimi adım adım yaklaşırken Ege Seramik doğanın uyanışından esinlenerek South serisini oluşturdu. Seri, ahşabın sıcaklığını ve doğanın samimiyetini mekanlarınızda buluşturma sözü veriyor. Sırlı granit olarak üretilen seri, 15x90 cm ebadı, gri, bej ve kahve renk seçenekleri ile sahip olmak istediğiniz dekorasyonunuzu belirlemenize yardımcı oluyor. Seride yer alan etnik desenli dekorlar çekici tasarımı ile dikkatleri üzerine topluyor.
Arden
Tasarımındaki şıklığı ve güçlü görüntüsü ile mükemmel bir birlikteliğin yansıması olan Arden serisi, doğal mermer görüntüsüyle sizi etkileyecek. Digital Tile teknolojisi ile sırlı granit olarak üretilen Arden serisi, 33x99, 60x120 ve 80x80 ebatları ile farklı döşeme alternatifleri sunuyor. Seri, antrasit, fildişi, kahve ve cappuccino renk seçenekleri ile de her tarza uygun kullanılabiliyor.
Ege Tech
Düz, rölyefli, rektifiyeli ve lappato rektifiyeli yüzey seçeneklerine sahip Ege Tech serisi, modern görünümün yanı sıra dayanıklılığı ile dış mekanlarda da kullanım olanağı sağlıyor. Renkli masse teknolojisi ile üretilen seri, 8 farklı renk seçeneği ve 4 farklı ebat seçeneği ile zevkinize göre dekorasyonunuzu oluşturma imkanı sunuyor. Seri mimari projelerde de tercih ediliyor.
HABER
Thea IQ dokunmatik yaşam biçimi
G
elişen teknoloji, hayat konforunu her geçen gün yükseltiyor. Çok yakın bir zamana kadar ancak bilimkurgu filmlerinde görülebilen teknolojiler, hızla gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Elektrik anahtarı ve priz sektörünün lider firmalarından VİKO tarafından geliştirilen Thea IQ Dokunmatik Yönetim Paneli ile şimdi apartman dairesi, villa, ofis, otel odası, toplantı salonu ve genel mekanlar teknolojinin sunduğu üstün konforla tanışıyor. Thea IQ Dokunmatik Yönetim Paneli; tüm mekanlarda ısıtma, iklimlendirme, aydınlatma ve jaluzi/panjur
92
Nalbur Teknik.com / Mart’15
kontrolünü tek noktadan ya da mobil cihazlar kullanarak uzaktan erişim ile kolaylıkla yapmanıza ve güvenlik sistemleri entegrasyonu sağlamanıza olanak tanıyor.
Kişiselleştirilebilir senaryolar Thea IQ Dokunmatik Yönetim Paneli ile mekanların ışıkları, iklimlendirmesi, perde ve panjurların hareketleri bir merkezden kontrol edilebilirken, isteğe göre senaryolar da oluşturulabiliyor. Programlanacak senaryoya göre, tek dokunuşla tanımlanan
tüm kontroller sağlanıyor. Panel üzerinde isteğe bağlı olarak kişiselleştirilebilen senaryoların yanı sıra zamana bağlı ya da periyodik ve tek seferlik senaryolar da gerçekleştirilebiliyor. Bu durumda senaryonuza göre istediğiniz zamanda ışıklar, panjurlar ve mekanın ısısı önceden belirlediğiniz konuma geliyor.
Görüntülü görüşme özelliği ve concierge hizmetleri desteği Tüm bu özelliklerinin yanı
HABER
sıra Thea IQ Dokunmatik Yönetim Paneli, IP tabanlı interkom özelliğine sahip, ister sesli ister görüntülü görüşme ve IP telefonlar ile görüşme özellikleriyle de dikkat çekiyor. Ürün; cevapsız, arayan ve aranan çağrıları kaydedebiliyor ve resimli olarak gösterebiliyor. Ayrıca kapı zilini cep telefonuna yönlendirebiliyor ve cep telefonu ile bina giriş kapısı arasında iletişim kurabiliyor. Taksi, kuru temizleme, temizlik hizmeti, mekanik/elektrik hizmetleri ya da alışveriş ve olabilecek diğer potansiyel hizmetler için alt yapı ve kişiselleştirilebilir arayüz desteği de verebiliyor. Thea IQ Dokunmatik Yönetim Paneli, arabanızla yolculuğa çıkmadan önce trafik bilgilerini ve yoğunluk haritasını kullanarak güzergah planlaması yapmanıza yardımcı oluyor. Öte yandan site yönetimi ya da ilgili merkezden yazılı mesaj alabilme ve aynı şekilde gönderebilme, fatura ve aidat
94
Nalbur Teknik.com / Mart’15
paylaşımına olanak sağlaması gibi özellikleriyle de fark yaratıyor.
Mekanlar için güvenlik sistemi Kapı zili butonu, su basma, gaz, duman ve hareket dedektörleri gibi güvenlik ürünleri direkt olarak Thea IQ Dokunmatik Yönetim Paneli’nin inputlarına bağlanarak güvenlik sistemi oluşturulabiliyor. Bu imputlardan birinin aktif olması durumunda ekran üzerindeki siren uygulaması çalışıyor. Site yönetimi ve ilgili merkezlere gerekli bilgilendirmeler yapılıyor. Ayrıca isteğe göre mobil cihazlarla da gerekli mesajlar paylaşılabiliyor. Böylece mekanların güvenliği en üst seviyede sağlanmış oluyor. Her input için ayrı ayrı kayıt tutma özelliği ile hangi dedektörün ne zaman aktif olduğu bilgisine de her zaman erişim sağlanabiliyor. Yine güvenlik için kurulan IP kameralardan da canlı görüntü alınabiliyor.
Güncel haber yayını ve sosyal medyaya ulaşım Thea IQ Dokunmatik Yönetim Paneli’nin özellikleri bunlarla da sınırlı kalmıyor. Ürün, istenilen farklı RSS haber kaynaklarından sürekli olarak haber yayını, resmi kaynaklardan güncel döviz bilgilerinin alınması, Twitter’ı kullanarak sosyal paylaşım ve takip gerçekleştirme, hava durumu bilgisinin canlı paylaşımı ile her an hayatın içinde olmanızı sağlıyor. Üstelik dilediğinizde dijital bir resim çerçevesine de dönüşüyor. USB bellek ile ürünün hafızasına kaydettiğiniz resimleri sabit olarak ya da slayt şeklinde gösterebiliyor. Ayrıca Apple Store ve Play Store’da bulunan uygulamalar kullanılarak ev içindeki ekran, tablet ya da akıllı telefon üzerinden istenilen fonksiyonlar gerçekleştirilebiliyor.
HABER
İzocam Tekiz ürünlüri ile fark yaratıyor İzocam Tekiz ürünleri, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) uygunluğu ile çatı ve dış cephe yalıtımında etkili çözümler sunuyor. Hızlı montaj ihtiyacı bulunan yapılarda özellikle tercih edilen Tekiz ürünleri, yüksek yangın, ısı ve ses yalıtımında fark yaratıyor.
Y
alıtımın önemine her fırsatta değinen İzocam, çatı ve dış cephe yalıtımı ile yüksek oranda enerji tasarrufu sağlanabileceğini vurguluyor. Çatı ve binalarda yapılacak yalıtım uygulamalarıyla enerji harcamalarında yüzde 50'den fazla tasarruf sağlanıyor ve doğru malzeme seçimiyle de yangın güvenliği artırılıyor. İzocam, yalıtım malzemelerinin güvenilir ve uzman niteliğine sahip firmalardan temin edilmesinin yanı sıra, yalıtımın işinin ehli uygulayıcılar tarafından yapılması gerektiğini belirtiyor. İzocam Tekiz markalı ürünler, sağladıkları etkili çözümler ile farkını ortaya koyuyor. İzocam, Tekiz Tesisleri’nde TSE kriterlerine uygun taşyünü ve poliüretan yalıtımlı paneller üretiyor. Formlandırılmış iki metal arasında yalıtım çekirdeği bulunan yalıtımlı paneller, ısı, ses ve yangın yalıtımı ihtiyacı bulunan çatı ve cephelerde kullanılıyor. Özellikle hızlı montaj ihtiyacı bulunan yapılarda etkili olan paneller, geniş açıklıkların örtülmesinde de ideal bir çözüm sunuyor. 2013 yılında Gebkim/Gebze tesislerinde 4.000.000 m² kapasiteli yeni panel hattını kuran İzocam’ın Tekiz çatı ve cephe sistemleri bünyesinde kaset sistem profili, dalgalı trapez,
96
Nalbur Teknik.com / Mart’15
çatı trapezi, cephe trapezleri, membranlı fibro panel, kombi panel, metal kiremit, soğuk depo paneli gibi ürünler bulunuyor. Yüksek yangın güvenliği istenilen yapılarda veya yanıcı, parlayıcı maddelerin depolandığı yerlerde tercih edilen İzocam Tekiz taşyünü yalıtımlı paneller kesintisiz üretim kullanılarak üretiliyor. Metal dış kabuk ve yalıtım dolgu olarak kullanılan “A” yanmazlık sınıfındaki taşyünü tabakası sayesinde yangına dayanıklı kompozit bir sistem elde ediliyor. Yangın emniyetinin yanı sıra yüksek ses ve ısı yalıtımı da sağlayan paneller, çevreye zararlı madde içermiyor. Mineral yün yalıtımlı her iki yüzü metal olan çatı panelleri, eğimi yüzde 7'den yüksek çatılara uygulanıyor. Daha düşük eğimli ya da düz çatılarda ise İzocam Tekiz Kombi Panel ya da Fibro Panel, su yalıtım membranı ile birlikte güvenilir çatı örtüsü teşkil ediyor. Pazara yeni sunulan taşyünlü fibro panel ürünü, özellikle yüksek derecede yangın hassasiyeti duyulan ve üst membran tabakası altında da poliüretan katman istenmeyen yanmaz taşyünü dolgulu panel özelliğiyle yüksek yangın dayanımı sağlıyor. Günümüzde ihtiyaçların ve yatırımların büyümesiyle birlikte yüzlerce işyerinin ve
binlerce insanın bir arada bulunduğu işyerleri ve alışveriş merkezleri, sanayi yapıları karşımıza çıkıyor. Buna bağlı olarak yangın ihtimaline karşı son derece güvenli çözümlerin devreye girmesi gerekiyor. 50 yıl öncesiyle karşılaştırıldığında artık günümüz binalarında çok daha farklı malzemeler kullanıldığı görülüyor. Türkiye’de yatırım yapan yabancı sermayeli kuruluşlar, tesislerin çatı ve duvarlarında yangın emniyeti için A sınıfı malzeme kullanımını şart koşuyor ve A sınıfı yanmaz malzemelerin, yeni Avrupa Yangın standartlarına göre sadece mineral yünler (camyünü ve taşyünü) olduğu biliniyor. İzocam, ISO 9001 Kalite Güvence Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, OHSAS 18001 İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sistemi ve ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi'ni Tekiz Tesislerinde de hassasiyetle uyguluyor. Uluslararası bir standart olan, Malzeme Yönetmeliği’nin 6. maddesine göre; “ürünün yönetmelikte belirtilen temel gerekleri karşılamasına imkân veren malzeme” anlamına gelen “CE” işareti ise tüm Tekiz ürünlerinde bulunuyor.
HABER
Beton 2015 fuarı büyük ilgi gördü
Türkiye Hazır Beton Birliği tarafından yedincisi organize edilen Beton 2015 Fuarı’na hazır beton, çimento, agrega ve inşaat sektörleri büyük ilgi gösterdi.
1
9- 21 Şubat 2015 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşen Beton 2015 Fuarı’na 70 firma 300 marka ile katıldı. Yoğun ilgi gören Fuar 7 bin ziyaretçiyi ağırladı. Hazır beton, çimento, agrega ve inşaat sektörlerini bir araya geldiği Beton 2015 Fuarı, sektörel diyalog ve işbirliği imkânı sundu. Ankara Sanayi Odası, İstanbul Sanayi Odası, Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası ve Türkiye Müteahhitler Birliği tarafından da desteklenen Beton 2015 Fuarı’nı Ortadoğu başta olmak üzere Afrika ve Asya'dan birçok firma ziyaret etti. Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık fuar sonrasında yaptığı açıklamada;
98
Nalbur Teknik.com / Mart’15
“Beton 2015 Fuarı’na hem yurtiçinden hem de yurtdışından 70 firma, 300 marka ve 7 bin kişi katıldı. Seminer ve eğitimle hazır beton sektörünün vizyonunu ve yol haritasını belirledik. Beton 2015 Fuarı’nda ziyaretçilerimiz sektördeki gelişmeleri takip etme imkânı bularak, alımlar yaptılar. Fuar katılımcılara hem bilgi hem ticari anlamda katkı sağladı. Türkiye Hazır Beton Birliği olarak hedefimiz dünyadaki konumumuzu daha da güçlendirmek ve sahip olduğumuz bilgi birikimi ile referans bir ülke konumuna ulaşmak. Bu hedefimize ulaşmak için de Beton 2015 Fuarı önemli bir platformdu” dedi. Beton 2015 Fuarı, ekonominin lokomotifi olan inşaat sektörü ve onun en temel kolu olan hazır beton
ile ilgili sektörlerden birçok firmayı buluşturdu. Fuar ziyaretçilere; sektördeki yenilikleri anlama, toplu alım yapabilme ve sektörü yakından takip edebilme imkânı sundu. 70 firma ve 300 markayı 7 bin ziyaretçi ile buluşturan Beton 2015 Fuarı, betonun hayatımızdaki yeri ile ilgili sektör dışındaki paydaşları da bilgilendirdi. Beton 2015 Fuarı kapsamında ayrıca ünlü ekonomist ve köşe yazarı Tevfik Güngör Uras, “2015 Yılında Ekonominin Genel Görünümü ve Hazır Beton Sektörüne Etkisi” başlıklı bir sunum da gerçekleştirdi. Böylece, tüm sektör temsilcileri birlikte hazır beton sektörünün vizyonunu ve yol haritasını belirledi.
HABER
Somfy ile şimdi evler daha güvenli
G
ünümüz şartlarında hem iş yerleri hem de evler için güvenlik en önemli öncelik. Doğal olarak gelişmekte olan teknoloji, kendilerini her an güvende hissetmek isteyenlere farklı çözümler sunmaya devam ediyor. Ev otomasyon sistemlerinde önemli markalardan biri olan Somfy’nin görüntülü diyafon modelleri de bunlar arasında ilk sırada geliyor. Somfy görüntülü diyafonlar, zilinizi çalan kişinin görüntüsünü otomatik olarak ev ya da iş yerinizde bulunan monitöre iletiyor, görüntü iletimiyle birlikte kapınızdaki kişi ile sesli olarak iletişim kurmanıza ve kapı otomatiğini açmanıza da olanak sağlıyor. Somfy görüntülü diyafon sistemlerinin V200, V400
100
Nalbur Teknik.com / Mart’15
ve V600 olmak üzere birbirinden teknolojik ve fonksiyonel 3 farklı modeli bulunuyor. V400 ve V600 modelleri, siz evde yokken kapınızı çalan kişilerin fotoğraflarını çekip, 400 fotoğrafa kadar hafızasına kaydetme özellikleriyle de öne çıkıyor. Somfy görüntülü diyafon sistemleri, iç mekan monitörü ve dış mekan sokak paneli olmak üzere iki parçadan oluşuyor. İç mekan monitörü; zili kimi çaldığını görmenizi, yanıtlamanızı ve kapıyı açmanızı sağlayan renkli bir ekrandan oluşuyor. Bunun yanı sıra standart işlevlerine ek olarak Somfy görüntülü diyafonlarla, bahçe kapısı, garaj kapısı, ev kapısı, panjurlar ve aydınlatma gibi diğer Somfy
RTS ekipmanlarını aynı monitör üzerinden kontrol etmeniz de mümkün hale geliyor. Ayrıca tüm prizlerin enerjisi de yine aynı noktadan kesilebiliyor. Böylece evden çıkmadan önce tek hareketle lambalarınızı, panjurlarınızı ve bahçe kapınızı kontrol edebilir; evden içiniz rahat bir şekilde ayrılabilirsiniz. Somfy görüntülü diyafonların tahribata karşı dayanıklı bir şekilde tasarlanmış olan dış mekan sokak paneli ise yağmur koruması, gece görüşü ve arka aydınlatmalı tuşları ile farkını ortaya koyuyor. Üstelik modele bağlı olarak parmak izi tanıma özelliği eklenebiliyor ve böylece zil çalma ihtiyacını tamamen ortadan kaldırabiliyor.
YENİ ÜRÜN
Yeni Willo-Hi serisi ile foseptik tahliye çözümleri
Kanalizasyon seviyesinin altında kalan bodrum katlarındaki WC, duş, lavabo ve çamaşır ve bulaşık makinalarının atıksuyunu uzaklaştırmada kullanılan foseptik tahliye cihazlarına bir yenisi daha eklendi. Wilo’nun 2015 yılında satışa çıkaracağı yeni nesil ürünlerinden HiDrainlift 3 ve HiSewlift 3 ürünleri kullanıcıları için birçok avantaj sağlıyor. Son yıllarda villa, AVM, hastanelerde sıklıkla tercih edilen foseptik tahliye cihazları, karmaşık drenaj sorunlarına çözüm oluyor. Üç bağlantı olanağı ile Wilo-HiDrainLift ve Wilo-HiSewLift hidrolik montajında, otomatik kirli ve atıksu tahliyesi alanlarında hiç olmadığı kadar esnek. Kullanıcıya mümkün olan en yüksek verimlilik seviyesini sağlar ve yüksek güçlerine rağmen tasarrufludur. Domestik alanda kirli ve atıksuların giderilmesi amaçlı bu çözümler, kompakt bir tasarıma sahiptirler ve böylece müşteriye esnek hidrolik bağlantı olanakları ile kolay, az yer kaplayan bir kurulum sağlarlar. Aktif karbon filtresi sayesinde işletmenin kötü kokulardan arındırılması, kullanıcı konforunu
102
Nalbur Teknik.com / Mart’15
daha da artırır. Elektrik tüketimi, yüksek güçlerine rağmen tüm modellerde son derece düşüktür. “Ready-to-plug” metodu sayesinde kompakt kaldırma tesislerinin çok hızlı şekilde işletime alınmasına imkân sağlar. HiDrainlift 3 ürünü, duş, lavabo, çamaşır ve bulaşık makinesi ve evyenin gri suyunun deşarjı için toplam 3 girişe kadar imkân sunuyor. Bu ürün 60°C’ye (5 dk. çalışmada 75°C) kadar yüksek akışkan sıcaklıklarına dayanıklılığı ve 54 dB (A) rakipsiz ses seviyesi ile dikkat çekiyor. Ürün, dikeyde max. 5 m, yatayda da max. 70 m’ye kadar tahliye imkânı sağlıyor. Ürün EN 12050-2 normuna ve Avrupa elektrik emniyeti ve elektromanyetik uyumluluk normlarına uymaktadır.
HiDrainlift 3
Wilo-HiSewLift modelleri ise yatay çıkışları sayesinde
banyo suları bertarafı için uygun. HiSewlift ürünü klozet bağlantısının yanı sıra lavabo, duş, küvet, pisuar, bide için 3 adet giriş bağlantısına sahiptir. HiSewlift parçalayıcı bıçağı ve entegre çekvalfi ile mükemmel kirli su tahliyesini sadece 55 dB (A) gibi düşük ses seviyesi ile gerçekleştiriyor. Ayrıca HiSewlift’in duvara dayalı klozetler için üretilmiş I35 modeli sadece 15 cm eninde olup özellikle duvar içine gömülebilme özelliği ile kullanıcıya konforu ve estetiği bir arada sunuyor. Dikeyde max. 5 m. yatayda 90 m’ye kadar tahliye imkânı ile yüksek performans sağlıyor. “Hi” serisi ürünler, sadece saatte 0,4 kW elektrik tüketimiyle enerji tasarrufu sağlıyor. EN 12050-3 normuna ve Avrupa elektrik emniyeti ve elektromanyetik uyumluluk normlarına uyuyor.
HABER
Uluslararası Kapı Fuarı “DOOR FAIR” 9’uncu kez başarıyla tamamlandı
1
75 firmanın katılımcı olarak yer aldığı, 18 bin 86 yerli, 2 bin 387 yabancı ziyaretçinin 4 gün boyunca ziyaret ettiği 9.Uluslararası Ahşap, Çelik, Otomatik, Endüstriyel Kapı ve Yan Sanayi İhtisas Fuarı; İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleştirildi.
76 Ülkeden Profesyonel Ziyaretçi
Özellikle Orta Doğu, Balkanlar ve Afrika ülkeleri, Kapı Fuarı'na büyük ilgi gösterdi. Bunların yanında Türki Cumhuriyetler olarak adlandırılan ülkelerden gelenler de Ağaç İşleme ve Kapı Üretim Makinaları ticareti konusunda fuarda büyük alımlar gerçekleştirdi. Bu yıl ayrıca geçtiğimiz senelere oranla, Güney Amerika ülkeleri de organizasyona ilgi gösteren
104
Nalbur Teknik.com / Mart’15
ülkeler arasında dikkat çekici bir yere sahipti. Uluslararası boyutta ün kazanan organizasyon, ticaret hacmiyle ülke ekonomisine de büyük katkı sağladı. 9. Uluslararası Kapı İhtisas Fuarı Ziyaretçi ülkeleri şu şekilde sıralandı; Afganistan, Almanya, Arjantin, Arnavutluk, Avusturya, Azerbaycan, B.A.E., Bahreyn, Bangladeş, Belçika, Beyaz Rusya, Bosna Hersek, Brezilya, Bulgaristan, Cezayir, Çad , Çin Halk Cumhuriyeti, Danimarka, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Ermenistan, Fas, Fransa, Gambiya, Gana, Gine, Güney Afrika, Gürcistan, Hollanda, Hırvatistan, Irak, İngiltere, İran, İspanya, İsrail, Japonya, Kamerun, Kanada, Karadağ, Katar, Kazakistan, Kenya, Kırgızistan, Kosova, Kuveyt, K.K.T.C.,
Libya, Litvanya, Macaristan, Makedonya, Malezya, Mali, Malta, Meksika, Moldova, Mısır, Nijerya, Özbekistan, Polonya, Romanya, Rusya, Senegal, Sırbistan, Singapur, Slovakya, Srilanka, Sudan, Suriye, Suudi Arabistan, Tacikistan, Tanzanya, Tunus, Türkmenistan, Umman, Ürdün, Yemen ve Yunanistan. 2015 yılında 74 ilden ziyaretçi akınına uğrayan organizasyon, Uluslararası Ahşap, Çelik, Otomatik, Endüstriyel Kapı ve Yan Sanayi İhtisas Fuarı adı altında dünyanın en büyük kapı ticaret platformu haline gelmiştir. 10. kez 14 – 17 Ocak 2016 tarihlerinde yine İstanbul Fuar Merkezi'nde yapılacak olan Kapı Fuarı, şimdiden onlarca katılımcının yerini ayırtmış olarak ziyaretçilerini beklemektedir.
HABER
Verimliliğin artması için fabrika otomasyonuna ihtiyaç var
D
ünya otomatik kontrol sektörünü teknolojinin baş döndürücü gelişmelerinin belirlediğine dikkat çeken Elimko Yönetim Kurulu Üyesi Malik Aviral, tüm bu olumlu gelişmelere karşın Türkiye'd e otomasyon sektöründe verimliliğin artması için daha fazla sayıda
106
Nalbur Teknik.com / Mart’15
fabrika otomasyonuna ihtiyaç olduğunu söyledi. Otomasyon sektöründe 2014 yılının "parlak bir yıl" olmadığını ifade eden Aviral, petrol ve metal fiyatlarının düşmesinin doğru bir analize ihtiyaç duyduğunu belirterek, tüm bu göstergelerin piyasanın dinamikleri ile doğrudan
ilintili olduğunu dile getirdi. Türkiye'd e inşaat sektörünün hareketli bir yapıda olduğuna dikkat çeken Aviral, sürekli bina arzı olduğunu ancak tüketimin aynı hızda olmadığı tespitini yaparak sözlerine şöyle devam etti : " İnşaat sektörü lokomotif gibidir. Bu sektördeki canlılık
HABER
diğer sektörler üzerinden otomasyon sektörüne yansır. 2014 yılında inşaat sektörünün çekebildiği kadar canlılığı otomasyon sektöründe de izledik. Diğer faktörler dolaylı olarak zayıf kaldı. Bu nedenle 2014 otomasyon sektörü açısından pek canlı geçmedi diyebiliriz." Otomasyon sektöründe 2015 yılını değerlendiren Aviral, bu yılda verimlilik açısından hızlı bir artış beklemediklerini, 2015'in geçen yılın dinamiklerini takip ettiğini vurguladı. 2015'te hükümetin verimlilik ile ilgili teşvik politikalarına yönelik olumlu gelişmelerin izlendiğini ve gelişmelerin sektörün verimliliğini etkileyeceğini ifade eden Aviral, "Verimliliğin artması için fabrika otomasyonuna ihtiyaç var. Eski fabrikaların, otomasyon sistemlerini elden geçirip, daha fazla ve etkin otomasyona yer vermesi, otomasyon yatırımı yapması gerekir. Yeni fabrikalarında otomasyon sistemleri güçlü olmalıdır. Bu verimlilik bayrağı iyi açılabilir, güzel bir rüzgar yakalanırsa, 2015 te otomasyon sektöründe bir canlılık görülebilir."
108
Nalbur Teknik.com / Mart’15
değerlendirmesinde bulundu. Otomatik kontrol sektöründe endüstri 4.0'a geçildiğini, bu alanda teknolojinin akıl almaz bir boyutta geliştiğini aktaran Aviral, "Bunun tüm örneklerini hem yurt dışında, hem de yurt içinde görüyoruz. 1970’ler de pnomatik, hidrolik, cıva genleşmeli, daha çok mekanik aksamlı, ölçü, kontrol, kayıt cihazları kullanılırken, artık bugün bilgisayar tekniğinin, yazılım ve donanım olarak her türlü versiyonunu görüyoruz." dedi. Elektronik dünyasının çok hızlı bir gelişim ve değişim içinde olduğunu, buna ayak uydurmanın kolay olmadığı bir alanda rekabet etmek durumunda kaldıklarını belirten Aviral, kullanılan bir komponentin, ya da tasarım tekniğinin yerini çok kısa süre içinde bir yenisi aldığını kaydetti. Aviral, " Tek tesellimiz, bu hızlı değişimden tüm dünya rakiplerimiz de aynı şekilde etkileniyorlar. Hatta biz daha iyi durumdayız diyebiliriz, çünkü herhangi bir know-how, lisans antlaşmamız olmadığı için, yapacağımız değişiklikleri, geliştirmeleri kimseye sormak, kimseden izin almak zorunda değiliz." şeklinde konuştu.
"İthal ürünlere sınırları kapatarak bir yerlere gelemeyiz"
Dünya piyasalarında küreselleşmenin olumlu olumsuz tüm etkilerini hissettiklerini ifade eden Aviral, herkesin herkesten etkilendiği, herkesin herkesin üretimini kullanabildiği bir ortamda sınırların ekonomik anlamda yok denecek kadar kalktığını belirtti. Türkiye'ye yurt dışı ürünler girerken, Türkiye'nin de başka ülkeler için yurt dışı olabildiğinin altını çizen Aviral şöyle devam etti: "Şu anda Elimko, Katar, Rusya, Bulgaristan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan gibi ülkelere hem ürün satıyor, hem de komple anahtar teslimi tesis kuruyor. Şüphesiz bizden üstün olanlardan etkilenmek, kendi üretim yeteneklerimizi geliştirmemize, kapasitemizi artırmamıza, kendimizle rekabet etmemize neden olduğu için bunda ciddi bir sakınca görmüyorum. Önemli olan devlet politikalarının iyi kurgulanması, teşviklerin yerli sanayiyi geliştirici nitelikte olması, ülkemizin yerli üretimine akılcı politikalarla yol göstermesi, teşvik eder nitelikte olması gerekir. Yoksa artık ithal ürünlere sınırları kapatarak bir yerlere gelemeyiz."
HABER
Sektör İstanbul Pencere, Cam ve Kapı 2015 fuarını bekliyor Pencere, cam ve kapı endüstrilerinin Avrasya’daki bir numaralı ticaret platformu için geri sayım başladı
İ
stanbul Pencere, Cam ve Kapı 2015 Fuarları, 11-14 Mart 2015 tarihlerinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde pencere, cam ve kapı sektörlerini bir araya getiriyor. REED TÜYAP tarafından eşzamanlı düzenlenen İSTANBUL PENCERE 2015, 16. Uluslararası Pencere, Panjur, Cephe Sistemleri ve Aksesuarları, Profil, Üretim Teknolojileri ve Makineleri, Yalıtım Malzemeleri, Hammadde ve Tamamlayıcı Ürünler Fuarı, İSTANBUL CAM 2015, 5.Cam Ürünleri ve Uygulamaları, Üretimİşleme Teknolojileri ve Makineleri, Tamamlayıcı Ürün ve Kimyasalları Fuarı ile İSTANBUL KAPI 2015 7. Uluslararası Kapı, Kepenk, Kilit, Panel, Pano, Bölme Sistem ve Aksesuarları Fuarı 11-14 Mart 2015 tarihlerinde, sektörün önde gelen üretici ve ithalatçılarını yurt içinden ve yurt dışından gelen profesyonel ziyaretçilerle buluşturan uluslararası bir ticaret platformu niteliği taşıyor. Geçtiğimiz yıl 24 ülkeden 679 firma ve firma temsilciliğinin katılımıyla, 12 salonda 98 bin m2 sergi alanında gerçekleşen, 99 ülkeden ve Türkiye’nin 81 ilinden 53 bin 835 ziyaretçiyi bir araya getirmeyi başararak sektör temsilcilerinden tam not alan fuarlar, 2015 yılında yeni salonları, gelişen kapsamları ve rekor katılım ile katılımcı ve ziyaretçilerini buluşturacaklar. Sektöre yeni pazarlar sunmak için pazarlama ağını genişleten İstanbul Pencere, İstanbul Cam ve İstanbul Kapı Fuarları sektör ile ilgili STK’lar, kamu kuruluşları, ilgili medya ve eğitim kurumlarından oluşan tüm sektörel
110
Nalbur Teknik.com / Mart’15
HABER
ağı kapsayacak şekilde hazırlanan fuar tanıtım ve pazarlama faaliyetleri kapsamında özel davet ve alım heyeti çalışmalarına tüm sene boyunca yoğun bir şekilde devam edilmiştir. Yurtiçi ve yurtdışı farklı bölgelerden gelecek alım heyetleri fuarlar süresince Tüyap davetlisi olarak ağırlanacak ve katılımcı firmalar ile buluşma imkânı bulacaktır. Türkiye ve hedef ülkelerdeki basılı ve sanal medyada yer alan ilan ve haber çalışmalarının yanı sıra, düzenlenen yurtiçi ve yurtdışı roadshow faaliyetleri ile de hedef kitleyle fuar hakkında gerekli tanıtım çalışmaları 2014 fuarından bugüne aralıksız sürdürülmüştür. Rusya, İran, Gürcistan, Mısır, Makedonya, Bulgaristan’da bulunan yerleşik ofislerimiz aracılığıyla sektörün en önemli pazarları arasında yer alan Balkanlar, Batı ve Doğu Avrupa, Kafkaslar, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya’da faaliyet gösteren
112
Nalbur Teknik.com / Mart’15
sanayi odaları, ticaret odaları, iş adamları konseyleri, mimarlar, mühendisler ve müteahhitler odası gibi meslek kuruluşları alım heyeti organizasyonu kapsamında fuar hakkında düzenli olarak bilgilendirilmiştir. Yine alım heyeti organizasyonu kapsamında bu ülkelere ek olarak Sahra Altı Afrika ülkelerinde dış ticaret müşavirlikleri kanalıyla da etkin bir tanıtım faaliyeti sürdürülmektedir. Ayrıca Ekonomi Bakanlığı tarafından sektörün önemli hedef yurtdışı pazarları dikkate alınarak toplam 41 ülkeden alım heyeti organize edilmiştir. Bu nitelikli alıcılar fuarları ziyaret edecek ve önemli ticari işbirliklerine imza atacaklardır. İstanbul Pencere 2015 Fuarında Alüminyum Özel Bölümü Alüminyum endüstrisinin de vitrini olmaya devam eden İstanbul Pencere Fuarı kapsamındaki özel bölüm; bu sene GALSİAD (Girişimci
Alüminyum Sanayici ve İş Adamları Derneği) işbirliğinde, alüminyum sektörü için hazırlanan yeni salonunda sektörünün önde gelen alüminyum profil, kompozit, küpeşte, pencere sistemleri, alüminyum aksesuar ve alüminyum işleme teknolojileri firmalarını ağırlayacak. Her geçen yıl katılımın ve ilginin arttığı Alüminyum Özel Bölümü, sektörün ticari hedeflerini ve beklentilerini merkez alan uluslararası standartlarda bir ticaret platformu oluşturma yolunda emin adımlarını sürdürmektedir. Yıllardır eş zamanlı olarak düzenlenen İstanbul Pencere, Cam ve Kapı Fuarları sırasında organize edilen etkinlikler günümüzün rekabetçi ve ileri teknolojilerinin değerlendirilmesine yönelik etkin bir bilgilendirme platformu sağlayacak.
HABER
‘Çelik Test ve Araştırma Merkezi’ İstanbul’u bilim ve teknoloji üssü yapacak Çelik Sektörünün Bağımsız İlk Merkezi İçin İmzalar Atıldı
Ç
elik İhracatçıları Birliği, çelik sektörünün uluslararası alanda rekabet gücünü artıracak ve sürdürülebilirliğine katkı sağlayacak çalışmalarına hız verdi. Birliğin, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle çalışmalarına başladığı ve çelik sektörü özelinde hizmet verecek bağımsız ilk merkez olma özelliğini de taşıyan “Çelik Test ve Araştırma Merkezi”nin fiziki kurulumu için imzalar atıldı. İki yıl içerisinde tam kapasiteyle faaliyete başlaması planlanan merkez; kamu, üniversite ve özel sektör işbirliğinin en özgün örneği olarak İstanbul’u bu alanda bilim ve teknoloji üssü haline getirecek. Çelik sektöründe katma değeri yüksek çelik ürünlerinin üretimi ve geliştirilmesi için Çelik İhracatçıları Birliği tarafından
114
Nalbur Teknik.com / Mart’15
çalışmalarına başlanan ve İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından kurulum onayı alınan “Çelik Test ve Araştırma Merkezi” güdümlü projesinin fiziki kurulumuna start veren imzalar büyük bir törenle atıldı. İmza törenine İstanbul Valisi ve İstanbul Kalkınma Ajansı Başkanı Vasip Şahin, projenin iş ortakları Türkiye İhracatçılar Meclisi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Türkiye Çelik Üreticileri Derneği ve Çelik Boru İmalatçıları Derneği’nin yanı sıra birçok sektör temsilcisi katıldı. İTÜ’nün Maslak kampüsünde kurulacak olan merkez, kamu, özel sektör ve üniversite işbirliğinin özgün bir örneği olurken; İstanbul’da güdümlü proje desteği almaya hak kazanan ilk proje olma özelliğini de taşıyor. İki yıl içerisinde tamamlanması
beklenen Çelik Test ve Araştırma Merkezinin temel hedefi; sıvı çelik üreticileri ile başlayan zincirin halkalarını oluşturan her ölçekteki işletmeler ile işbirliği yaparak onların çözüm ortağı olmak. Ayrıca merkez, test, analiz ve malzeme karakterizasyonu hizmetleri verecek, üniversiteler, araştırma kuruluşları ve diğer kamu kurumlarıyla ortak yarar ve sözleşme temelli Ar-Ge ve inovasyon projeleri gerçekleştirecek, mesleki ve teknik eğitim ile danışmanlık hizmetleri sağlayacak ve sektörel veri merkezi olarak faaliyetler gerçekleştirecek. Çelik kullanan ana sektörlere de hizmet verecek olan “Çelik Test ve Araştırma Merkezi” ile test analiz maliyetlerinin düşürülmesi, sektörün rekabet gücünün artırılması, Ar-Ge ve inovasyon
HABER
kapasitesinin geliştirilmesi, yurtiçi ve dışı satışlar için gerekli uygunluk değerlendirme hizmetinin görülmesi planlanıyor. Üniversite-sanayi işbirliğinde her iki kesimin de beklentilerini karşılayacak şekilde çalışmalar sürdürülmesi, yeni ve katma değeri yüksek çelik ürünlerinin geliştirilmesi ve sektörde çalışan ve istihdam edilecek personelin kapasitelerinin artırılması da merkezin tüm firmalara sağlayacağı avantajlar arasında yer alıyor. Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci “Çelik Test ve Araştırma Merkezi” imza töreninde yaptığı açılış konuşmasında; “Türkiye’nin en çok ihracat gerçekleştiren sektörleri arasında ilk sıralarda yer alan sektörümüz, 2014 yılında 34,4 milyon ton ham çelik üretimi ile dünyada sekizinci, Avrupa'da ikinci sırada yer aldı. 17,5 milyon ton çelik ihracatı ile dünyada sekizinci olan sektörümüz, 13,2 milyar dolarlık ihracata imza attı. Oysa biz bu rakamı çok daha yukarı çıkarabilecek kapasiteye sahibiz. Kapasitemizi tam anlamıyla kullanabilmenin tek yolu ise katma değeri yüksek ürünlere odaklanmaktan geçiyor” dedi. Ekinci, “Günümüzde giderek teknolojiler değişiyor, ihtiyaçlar çeşitleniyor. Katma değeri yüksek ürünler tercihler arasında ilk sırada yer alıyor. Dünyanın yaklaşık 200 ülkesine ürün ihraç eden bir sektör olarak üretim ve ihracat yapan firmalarımızın bu alanda yaşadıkları temel sorunların farkındaydık. Üretilen ürünlere yönelik akredite test ve belgelendirme hizmetlerinin eksik olması, maliyetlerin yüksekliği, hammadde ithali, Ar-Ge ve inovasyona yönelik çalışmalarda yeterli seviyenin yakalanamamış olması bizi bu alanda yatırım
116
Nalbur Teknik.com / Mart’15
yapmaya teşvik etti. Bu doğrultuda ilk olarak 2012 yılında Ar-Ge, inovasyon, sertifikasyon ve çevre konularında faaliyet göstermek üzere Malzeme Test ve Analiz Laboratuvarları (MATİL) A.Ş.’yi kurduk. MATİL, ‘Çelik Test ve Araştırma Merkezi’ projemizin bu noktaya gelmesinde büyük emek harcadı. Bundan sonra da merkezin kurulum ve işletme faaliyetleri yine MATİL tarafından yürütülecektir” diyerek sözlerine devam etti. Namık Ekinci, “İstanbul Kalkınma Ajansı, Türkiye İhracatçılar Meclisi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve sektörel derneklerimiz ile birlikte bugün imzalarını attığımız merkezimiz sanayi, üniversite ve özel sektör bileşeninin farklı bir örneği olacak. Ayrıca bizim için diğer bir önemi de ilk güdümlü proje desteğini almış olmamız. Merkezimizin İstanbul Bölgesi’nin bilim ve teknoloji üssü haline gelmesinde ve İstanbul’un, Türkiye’nin yanı sıra çevre ülkelere de hitap eden bir ekonomi başkenti olmasında katkı sağlayacağına inanıyoruz. Çelik İhracatçıları Birliği olarak böyle bir projeyi sektörümüze ve ülke ekonomisine kazandırmış olmaktan mutluluk duyuyoruz” diyerek sözlerini bitirdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu ise yaptığı konuşmada “TİM olarak, 2023 hedeflerine ulaşmak için, inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşmaya daha fazla yatırım yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bu çerçevede markalaşma konusunda büyük bir hamlenin başlangıcını yaptık. Geçtiğimiz yıl TURKEY, “Discover the Potential” slogan ve logomuzu tüm dünyaya tanıttık. Son 3 yıldır inovasyon konusunda Türkiye’de bir farkındalık oluşturarak, şirketlerimizin yüksek katma
değerli ürünler geliştirmesini amaçlıyoruz. Çelik sektörünün yatırımlarının hızlanması ve sıçrama yapabilmesi için “Çelik Test ve Araştırma Merkezi” ile şuan önemli bir adım atılıyor. Çelik sektörünün yurtdışına bağımlı olduğu ve maliyetlerini yükselten sertifikasyon konusunda merkez önemli bir kazanç sağlayacak. Çelik Test ve Araştırma Merkezi’nin sadece bu konuda ülke ekonomisi ve sektöre katkısı yaklaşık 10 milyon dolar olacak” dedi. İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca Çelik Test ve Araştırma Merkezi’ni hayata geçirecek imzaları atmak üzere yaklaşık iki yıllık uzun bir yol kat edildiğini ancak bundan sonra çok daha hızla bir süreç yaşanacağını belirtti. Karaca sözlerinin devamında “Biz bu projeye çok önem veriyoruz. Bu projenin çelik sektörüne önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Çalışmalarımıza çelik sektörü ile başladık ancak sadece bu sektör ile kalmayacağız. Şu an tekno kentimizde 160’a yakın firma var ve diğer sektörlerin de katılımlarını bekliyoruz” dedi. İstanbul Valisi ve İstanbul Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Vasip Şahin de imza törenindeki konuşmasında “Çelik sektörü Türkiye’nin en çok ihracat yapan sektörleri arasında yer alıyor. Öte yandan inovatif olarak da en çok gelişmesi gereken sektörlerden biri. Bu nedenle projeyi destekledik. Hedefimiz çelik sektörü ile başladığımız desteğin diğer sektörlere de örnek olması. Böylece bölgesel kalkınma için inovatif yenilikçi projeleri desteleyeceğimizi de bu vesile duyuruyoruz. Şu an verdiğimiz destek oranı yüzde 30 civarında, bu oranı artırmak istiyoruz” dedi.
HABER
Düfa ile renk seçiminde özgürlüğü yaşayın
B
oyanın ustası isimlerinden Düfa Boya sahip olduğu Tinting Teknolojisi ile hayal ettiğiniz renkleri gerçeğe dönüştürüyor. Düfa Tinting Teknolojisi sahip olduğu 70 bin renk seçeneği sayesinde doğanın tüm renklerini evlerinize taşıma, alışa gelmiş renklerden sıyrılıp size özel mekanlar oluşturabilme fırsatı sunuyor. Kendinizi ifade etmenin belki de en kolay yolu yaşam alanlarınızı kişisel tarzınızı yansıtacak şekilde
118
Nalbur Teknik.com / Mart’15
dekore etmektir. Dekorasyonda kullanacağınız objeler ve aksesuarlar kadar renk seçiminde de özgür olmanız da önemli. Dekorasyonda renk kullanımında sınırları ortadan kaldıran Düfa, zengin renk seçenekli kartelasının yanı sıra sizleri doğanın tüm renklerini seçebilme özgürlüğü sunan Tinting Teknoloji ile tanışmaya davet ediyor. Tinting Teknolojisi sayesinde hayal ettiğiniz rengin kodu makinaya girilerek 10
dakika gibi kısa bir sürede hazırlanıyor. Üstelik renk kodlama özelliği ile elde edilen rengi hafızasında tutan sistem, sahip olduğu 70 bin renk arasından size özel hazırlanan tonlara ne zaman isterseniz aynı kusursuzlukla sahip olmanızı sağlıyor. Siz de tarzınızı en iyi yansıtacak rengi bulamamaktan şikayetçiyseniz, Düfa’nın sonsuz renk seçenekleri arasından biri mutlaka size uyacak.
KISA KISA
Branch Armatür Serisi Tasarımlarıyla banyo modasının öncülülerinden biri Creavit’ten banyolarınızın yüzünü güldürecek bir ürün geliyor. Markanın özel koleksiyonları arasında yer alan “Branch Armatür Serisi” baharı müjdelerken estetik görünümü ve işlevsel kullanımıyla da öne çıkıyor. Banyoları birer yaşam alanı olarak tasarlayan Creavit, doğru seçilen armatürler düşlediğiniz banyoyu oluştururken evinizin şıklığını tamamlıyor. İlhamını bahar dallarından alan Branch Armatürler banyolarınıza zarif ve estetik dokunuşlar getiriyor. Adını ağaç dalına benzeyen kumandasından alan armatür serisi, suyun akışına yön verirken baharın enerjisini evlerinize taşıyor. İşlevsel ve pratik kullanımıyla da öne çıkan bu ürün keyif veren banyoların vazgeçilmezlerinden biri olacak gibi görünüyor. Joystick kumandalı Branch armatürün, çanak lavabolar için uzun seçeneği de bulunuyor. Creavit armatürler, markanın zengin ürün yelpazesinde yer alan lavabo seçenekleri ile birlikte kullanıldığında banyolarınızda mükemmel bir bütünlük oluşturuyor.
120
Nalbur Teknik.com / Mart’15
Sistem Armada Hayatınızı Kolaylaştırıyor Legrand, ticari ve topluma açık binaların tüm ihtiyaçlarına cevap veren “elektrik tesisat ve yapısal kablolama sistem” çözümlerini Sistem Armada ile sunuyor. Sistem Armada, sade ve şık çizgisiyle ofislerinde farklılık arayanların bir numaralı tercihi oluyor. Sistem Armada 200’den fazla fonksiyonuyla duvarlarınızda bütünlük sağlayan anahtar priz koleksiyonu ve ofis çözümleriyle yaşam alanlarınızın konforunu ve güvenliğini artırıyor. Sistem Armada çözümleri, binanızın performansına katkıda bulunurken aynı zamanda yaşam alanınıza estetik bir görünüm katıyor. Teknoloji ile bütünleşmiş performansı yüksek ve ergonomik işlevlere sahip Sistem Armada‘nın çevreye duyarlı ürünleri, üretimden ömürlerini doldurduktan sonraki bile çevreye olan zararları azaltıyor. Kablosuz ve uzaktan kumandalı çözümler sunan Sistem Armada, ev ve ofis dışında kamu alanları, alışveriş merkezleri, hastaneler, okullar, havaalanları, fabrikalar gibi alanlarda da en önemli yardımcınız oluyor. Özellikle antimikrobiyel ürünleri 5 yıl boyunca self-dezenfeksiyon sağlayarak mikropların çoğalıp yayılmasını engelliyor. Bu nedenle Sistem Armada okullar, hastaneler ve toplu yaşam alanları için rakipsiz bir ürün yelpazesine sahip.
Ekos’tan çok özel tuğlalar
R
enkli tuğlalar, günümüzde mimari estetiğin en önemli trendleri arasında geliyor. Kullanıldıkları her binaya farklı bir hava katan tuğlalar, dayanıklı olmaları sayesine dekoratif özelliklerini de uzun süre koruyor. ülkemizin ateş tuğlası tekniğiyle klinker tuğla üretimi gerçekleştiren tek fabrikası konumunda bulunan ve alanında önde gelen kuruluşlardan biri olan ekos klinker tuğla’nın özel maksat kaplamalar kategorisinde yer alan restorasyon tuğlaları ve çubuk tuğlaları ile binalar farklı bir kimliğe bürünüyor. Ekos Klinker Tuğla’nın, cotto ve cephe ürünlerinin tamamlayıcısı olarak ürettiği özel maksat kaplamalar arasında yer alan restorasyon tuğlaları, firmanın şekillendirebilme yeteneğini ve tasarım gücünü gözler önüne seriyor. Farklı duvar kalınlıkları için tasarlanmış harpuştalar; farklı boyutlarda merdiven detayları, havuz ve çevre bordürleriyle birlikte diğer Ekos ürünleriyle de uyum sağlayan Ekos estorasyon tuğlaları, farklı mimari tasarımlar için de geniş yelpazede çözümler sunuyor. Nar (Ekos Kırmızı), doğal (Ekos Sarı) ve kahve (Ekos Kahverengi) tonlarında üretilen Ekos restorasyon tuğlaları, binaların tarzına renk katarken 15x30x3 cm ölçüsü ile de uygulamada kolaylık sağlıyor. Ürün, restorasyon projelerinde tamir amaçlı olduğu kadar eski görünüm verilmek istenen binalarda da sıklıkla tercih ediliyor. Çubuk tuğlalar da Ekos Klinker Tuğla’nın binalarda estetik görünüm arayanlara sunduğu farklı alternatifler arasında yer alıyor. Nar (EkosKırmızı), doğal (Ekos Sarı) renklerinde üretilen çubuk tuğlalar, binalara sıcak bir görünüm verirken farklı ölçü alternatifleri de oluşturabiliyor.
KISA KISA
3M’den Endüstriyel Çözümler platformu ile sektöre büyük katkı
İnovatif çözümleriyle hayatı kolaylaştıran ve yenilikçi binlerce ürün geliştiren 3M’in müşteri içgörülerini dinleyerek hayata geçirdiği 3Mendustriyelcozumler. com sitesinde, uygulama ve üretim süreçlerinde karşılaşılan temel sorunlar ve bu sorunlara getirilecek çözümler yer alıyor. Sürekli geliştirilen, yeni ürünler ve çözümlerle zenginleştirilen dinamik bir içerik sunan platform, 3M’in çözüm ortağı kimliğini ön plana çıkarıyor.
122
Nalbur Teknik.com / Mart’15
Ayvaz Çalışanları Masa Tenisi Turnuvasında Buluştu Çalışma koşullarını iyileştirmek için gerçekleştirdiği sürekli ve planlı çalışmalarla gündeme gelen Ayvaz, personel motivasyon faaliyetlerine bir yenisini daha ekledi. Şirket, Ocak ayında başlayan ve Şubat ayında tamamlanan sürpriz ödüllü masa tenisi turnuvası ile mavi yaka ve beyaz yaka personelini keyifli bir ortamda bir araya getirdi. Yaklaşık beş hafta süren turnuvaya şirketin İcra Kurulu Başkanı Serhan Alpagut dahil 64 personelin katılım gösterdiği turnuvada dereceye girenlere sürpriz ödüller verildi. Çalışanlar arası etkileşimi ve pozitif rekabet duygusunu artırmanın amaçlandığı turnuva, öğle tatillerindeki yarımşar saatlik zaman diliminde gerçekleştirildi. Katılımcıların yanı sıra seyircilerin de bu heyecana ortak olabilmesi için mini tribünlerin oluşturulduğu turnuvanın şampiyonu, Personel departmanından Benide Yavuz oldu. Birincilik ödülü olarak akıllı cep telefonu kazanan Yavuz’a, depo ve satınalma sorumlusu Kadir Yeşilırmak ikincilik ve hortum formlama bölümünden Seyfettin Yerlikaya üçüncülük ile eşlik etti.
Eczacıbaşı Değişime Yön Veriyor
T
ürkiye’deki yapı ürünleri pazarının en geniş ürün yelpazesine, üretim ve satış ağına sahip Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu, bu yıl bayileriyle Antalya’da bir araya geldi. 17-20 Şubat tarihleri arasında Antalya Gloria Golf Resort Hotel’de gerçekleştirilen buluşmada, grubun yeni projeleri, gelecek hedefleri ve değerlendirmeler paylaşıldı, yeni ürünlerin tanıtımı yapıldı. Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Eczacıbaşı Holding CEO’su Erdal Karamercan ve Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkanı Atalay Gümrah’ın da katıldığı buluşmada aynı zamanda dünya ve Türkiye ekonomisi değerlendirmesi yapılarak, seramik sektörü ve geleceği üzerine görüşler paylaşıldı. “Değişime Yön Ver” sloganıyla başlayan toplantıda, Eczacıbaşı Topluluğu’nun sektöründeki öncü ve atılımcı kimliğiyle imza attığı ulusal ve uluslararası projelerle yatırımlar aktarılarak, 2014 yılı değerlendirmesi ve 2015 yılı hedefleri üzerinde konuşuldu. Ayrıca, VitrA’nın banyo ve karo, Artema’nın ise armatürlerinin yeni ürün serileri ve pazar stratejileri paylaşıldı. Toplantı kapsamında düzenlenen gala gecesinde, Türkiye genelinde; “Hizmet kalitesi denetimi”, “En iyi pazarlama aktivitesi”, “En nitelikli toplu iş projesi”, “Cirosal büyüme” gibi farklı kategorilerde başarılı olan bayilere ödülleri verildi.
KISA KISA
Hilti’den Depremde Domino Taşı Etkisini Önleyecek İnovasyon Binaların röntgenini çeken Hilti, yapı elemanlarını güvenle sabitliyor ve yangına karşı önlem sunuyor. Yüzölçümünün yüzde 92’si deprem kuşağında yer alan ülkemizde, binaların depreme karşı güvenli olması hayati önem taşıyor. Ancak bilinenin aksine bu güvenlik sadece binanın depremde yıkılmaması anlamına gelmiyor. Hayati risklerin ve yaralanmaların önlenmesi için binanın sağlamlığı kadar elektrik tesisatı, asansör, dış cephe gibi yapı elemanlarını sabitleyen dübellerin ve taşıyıcı sistemlerin sağlamlığı da önemli. Doğalgaz ve elektrik kaçağı gibi nedenlerle gerçekleşebilecek yangınlara karşı ise pasif yangın durdurucu ürünler kullanılması gerekiyor. Bu önlemler alınmadığı takdirde, deprem sırasında bina içinde gerçekleşen bir kaza domino taşı etkisiyle pek çok kazayı beraberinde getiriyor. İnovasyonu ve ileri teknolojisi ile inşaat sektörüne yön veren Hilti, yapı elemanlarının birbirine bağlanması, dış cephe, asansör ve tesisatların sabitlenmesi gibi binanın pek çok alanında kullanılan C2 Belgeli dübelleri ve 4 saate kadar alev, duman ve zehirli gazların yayılmasını, ısının yükselmesini engelleyen pasif yangın durdurucu ürünleri ile güvenli yapılara imkan tanıyor. Binaların deprem dayanımını röntgen çeker gibi pratik bir şekilde ölçebilen Hilti Donatı Tarama Sistemi ise yapıların geleneksel yönteme göre 15 kat daha hızlı ve tahribatsız taranmasını sağlıyor. Şu an kentsel dönüşüm kapsamında Türkiye’deki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri’nde kullanılan Hilti Donatı Tarama Sistemi, tüm illerde binaları analiz ediyor.
124
Nalbur Teknik.com / Mart’15
Vaillant Group Türkiye’ye, 3. kez İnsana Saygı Ödülü Vaillant Group Türkiye İnsan Kaynakları ekibi, Kariyer.net tarafından verilen İnsana Saygı Ödülü’nün sahibi oldu. Vaillant Group Türkiye, insan kaynakları alanındaki başarılı çalışmaları nedeniyle, Kariyer.net ana sponsorluğunda her yıl düzenlenen İnsan Kaynakları Zirvesi’nde sahiplerine verilen, İnsana Saygı Ödülleri ile ödüllendirildi. 2012 yılından itibaren her sene olduğu gibi, bu sene de İnsana Saygı Ödülü’nü almaya hak kazanan Vaillant Group Türkiye İnsan Kaynakları ekibi; bu ödülü, en çok istihdam yapan firmalar arasında olduğu ve aday başvurularını yüzde yüze yakın oranında, ortalama bir gün içerisinde yanıtladığı için almaya hak kazandı. İnsan Kaynakları Departmanı önümüzdeki yıllarda da, İnsan Kaynakları fonksiyonlarında gerçekleştireceği başarıları, ödüller ile kutlamayı hedefliyor.
Türkiye İMSAD Yeni Başkanı Fethi Hinginar Oldu
T
ürkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (Türkiye İMSAD), 33. Olağan Seçimli Genel Kurul toplantısı yapıldı. Yönetim kurulunun iki yılda bir seçildiği Türkiye İMSAD’da başkanlık görevine, Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar geldi. Başkanlık görevini Dündar Yetişener’den devralan Fethi Hinginar, önceki dönemde Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak görev yapıyordu. Genel kurul toplantısında 2015-2017 dönemini kapsayan 2 yıl için görev yapacak Türkiye İMSAD’ın 18 kişilik yönetim kurulu belirlendi. Yönetim kurulunun aynı gün ilk toplantısında yapılan görev dağılımında; Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, başkan vekilleri Oktay Alptekin (PÜKAD), Çetin Tecdelioğlu (Çetin Cıvata) ve Arif Nuri Bulut (İzocam) oldu. Kenan Aracı (Çuhadaroğlu) ile Mehmet Tunaman (Saint-Gobain Rigips) ise başkan yardımcılığı görevini üstlendiler.
KISA KISA
Vaillant genç mühendisler ile tecrübelerini paylaştı Vaillant Satış ve Pazarlama yöneticileri, Makine Mühendisleri Odası İstanbul şubesinin düzenlediği ‘’Meslektaş Buluşması’’ adlı seminerde gençlerle bir araya geldi. Genç mühendisler ile tecrübelerini paylaşan Vaillant yöneticileri, satış ve pazarlama alanında kariyer yapmak isteyen gençlere tavsiyelerde de bulundu. Isıtma-soğutma sektörünün lider kuruluşlarından Vaillant, gençlerin çalışma alanlarını daha yakından tanımaları amacıyla sektör çalışanlarını gençlerle buluşturmaya devam ediyor. Son olarak Makine Mühendisleri Odası İstanbul şubesinin 2014’ün son günlerine gerçekleştirdiği ‘’Meslektaş Buluşması’’ adlı seminere katılan Vaillant Satış ve Pazarlama yöneticileri, çalışma hayatına atılacak olan genç mühendislerle bir araya geldi. Seminerde Vaillant Isı Sanayi Türkiye Satış Direktörü Vedat Yazar, Vaillant’taki 13 yıllık tecrübesini genç mühendisler ile paylaşarak geleceğe yönelik tavsiyelerde bulundu. Yöneticilerin genç mühendisler ile tecrübelerini paylaştığı, satış ve pazarlama alanında kariyer yapmak isteyen gençlere tavsiyelerde bulunduğu seminere yaklaşık 100 mühendis katıldı.
126
Nalbur Teknik.com / Mart’15
ISVEA, Türk tasarımcı ile uluslararası ödül kazandı Tasarımları ile farklılaşan İtalyan markası ISVEA’nın, başarılı tasarımcılarından Sevil Acar, Sott’Aqua Marino Serisi ile EDIDA Uluslararası Tasarım Yarışması’nın “Banyo Kategorisinde” büyük ödüle layık görüldü. Elle Decoration dergisinin yayınlandığı 26 ülkede düzenlenen Uluslararası EDIDA Tasarım Yarışması’nın Türkiye ayağında 13 farklı dalda ödüller sahiplerini buldu.ISVEA tasarımcılarından Sevil Acar, İtalyanca “su altı dünyası” anlamına gelen Sott’Aqua Marino Serisi ile banyo kategorisinde birincilik ödülünü aldı. Sevil Acar; İtalya'nın vitrifiye seramik ve banyo ürünlerinde lider markası ISVEA’nın tasarım ekibinin başında bulunan, kendisi de ödüllü bir tasarımcı olan EttoreGiordano ve büyük ISVEA tasarım ekibi ile çok büyük bir uyum içinde çalıştıklarını ve ödülü bu ekip adına aldığını belirtti. Acar, Sott’Aqua Marino Serisi’nde ilhamı doğadan ve sudan aldığını söyleyerek; tasarımın ve zekanın yanı sıra bilim, sanat ve sosyal yönden de bir bütün oluşturarak insanların hayatlarına dokunduğunu ve daha kaliteli yaşam alanları oluşturmak adına en önemli unsurların başında geldiğini, zaten ISVEA'nın tasarım felsefesinin de bu olduğunu iletti.
Yale’den“Asma Kilit Koruyucusu” Kilitleme ve güvenlik sistemleri alanında öncü isimlerden Yale, asma kilitlerin kırılıp zarar görmesini engelleyen yeni bir inovatif ürün geliştirdi. HASB adı verilen koruma ürünü; dolaplar, garaj kapıları, mağazalar, marketler, restoranlar, depolar gibi akla gelen her türlü iç ve dış mekanda güvenliği sağlamak için kullanılan asma kilitlerin, kendi anahtarı olmadan darbeyle zorlanarak açılmasını imkansız hale getiriyor. Yale’nin yeni ürünü HASB, zincir yapı marketlerin raflarında yerini almaya başladı.
HABER
Çatılarda eğitimli iş gücü artacak İş güvenliğinin artırılması amacıyla tehlikeli iş kollarında çalışanlara 2015 yılından itibaren ‘mesleki yeterlilik belgesi’ şartı getirilmesi için yasal hazırlıklar sürüyor.
Ç
atı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER), bu sürece katkı sağlamak amacıyla eğitim çalışmalarına hız verdi. Avrupa Birliği'nin IQVET projesi desteğiyle 'Çatı ve Çatıcılık Eğitim Sisteminin Kurulması ve Geliştirilmesi Projesi' yürüten ÇATIDER, bu kapsamda verdiği eğitimle çatı ustalarını sertifikalandırıyor. Bu çalışmanın ilk örneği olarak Aralık ayında Antalya Muratpaşa Anadolu Teknik Meslek Lisesi'nde düzenlenen eğitimle 24 çatı ustasına sertifika verildi. Şubat ayında Ankara Mimar Sinan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde eğitime 25 kişi katıldı. 80 saatlik ders, 40 saat uygulama ve 40 saat teori olarak uygulandı. Uygulamalı eğitim konuları arasında, 'tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde işçi sağlığı ve güvenliği', 'proje okuma', 'çatı sistemleri', 'çatı konstrüksiyonu', 'yalıtımlar', 'sözleşme hazırlama ve problem çözümleri' yer alıyor.
128
Nalbur Teknik.com / Mart’15
VitrA’dan Hayatı Kolaylaştıran Ürünler
VitrA, özel teknolojiler kullanılarak geliştirdiği ürünleri sayesinde kadınların hayatını kolaylaştırıyor. Kadınların temizlik konusundaki hassasiyetini bilen VitrA, geliştirdiği ürünlerle temizlik konusunda yeni bir dönem başlatıyor. Özel olarak üretilen Rim-ex kanalsız klozet sayesinde klasik klozetlerin iç kısmındaki girintili alanların tam olarak temizlenememesi sorunu ortadan kalkıyor. Standart klozetlere oranla daha az kir tutan ve maksimum hijyen sağlayan Rim-ex, her hafta temizlikten 45 dakika kazandırıyor. Böylece saatlerce süren banyo temizliği tarihe karışırken, zamandan tasarruf eden kadınlar ilgi alanlarına yönelebiliyor. VitrA, duvar karolarının kolay temizlenebilirliği sayesinde kadınların hayatını kolaylaştırıyor. Duvar kağıdı, boya, halı ve parke yerine geçerek bakım kolaylığı ve kolay temizlik sağlayan Provence ve Rococo seramik serileri aynı zamanda şık tasarımlarıyla da evlerde fark oluşturuyor. Artema, maksimum su ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik olarak geliştirdiği Q-Line BluEco’nun özel teknolojisi sayesinde kadınlara su kullanımında farklı bir alternatif sunuyor. Kumanda kolu orta pozisyondayken kombiyi çalıştırmayan ve kişinin yalnızca istediği zaman sıcak su kullanmasına imkân sağlayan Q-Line Blueco, hem faturalardan tasarruf ettiriyor hem de yıkanırken su sıcaklığının daha rahat ayarlanabilmesini sağlıyor
HABER
“Dünya markası olmak için teknoloji üretmek şart” Kemal Yamankaradeniz, dünya markası olmak için teknoloji üretmek gerektiğine dikkat çekerek “Teknoloji üretmek kültür meselesidir. Teknoloji için, marka olmak için, teknoloji üretmek, farklı bakış açısı, araştırma ve eğitim şart” dedi. Teknoloji üretmek şart
Destek Patent’in Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz
T
ürkiye’nin önde gelen patent danışmanlığı şirketi Destek Patent’in Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, BUSİAD tarafından düzenlenen Vizyon Söyleşileri etkinliğinde “Marka ve Patentte Global Vizyon” başlıklı bir konuşma yaptı. BUSİAD tarafından düzenlenen “Vizyon Söyleşileri” Ocak ayında konuk olarak Türkiye’nin önde gelen patent danışmanlığı şirketi Destek Patent’in Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz’i ağırladı. “Marka ve Patentte Global Vizyon” üzerine konuşma yapan Kemal Yamankaradeniz, Türkiye’de ve dünyada marka
130
Nalbur Teknik.com / Mart’15
patent uygulamalarında gelinen nokta ile Türk sanayicisinin hedeflerine ulaşması için yapması gerekenler hakkında Bursalı işadamlarını bilgilendirdi. BUSİAD Evi Kültürpark’ta düzenlenen etkinliğin moderatörlüğünü Bursa Halkla İlişkiler Derneği Başkanı Serdar Ömeroğulları yaptı. Ömeroğulları, “Bursa gelişmekte olan bir şehir, fakat iş dünyası markalaşma konusunda sorunlar yaşıyor. İş adamların vizyonlarının geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla düzenlediğimiz bu toplantılar artarak devam edecek” dedi.
Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, Türkiye ve dünyada marka patent uygulamalarında gelinen durumu değerlendirerek, Türk firmalarının marka tespitinde eksiklikleri olduğunu, iyi bir marka için çok detaylı araştırma yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Yamankaradeniz, “Bir marka oluştururken onun farklı dillerdeki anlamını da bakmak lazım. Dünya pazarlarında satılacak ürünün nasıl satılması gerektiğini iyi düşünmek gerek. Markalaşmak için teknolojinin de üretilmesi gerekiyor” dedi ve şöyle devam etti. “Teknoloji üretmek kültür meselesidir. Teknoloji için, marka olmak için, teknoloji üretmek, farklı bakış açısı, araştırma ve eğitim şart. Türk firmaları dünyadaki gibi “acımasız rekabet” ortamında değiller. 30 sene önce Türkiye'de patent sayısı bin adetti. Bugün ise bu rakam 15 bine çıktı. Ancak bu rakamlar hala yetersiz. Japonya'da bu rakam 400 bin seviyesinde. Türkiye'de yenilik yapmaya, inovasyon yapmaya, yeni icatlar çıkarmaya ve bu ürünlerin dünya pazarında yer bulmasına ihtiyacımız var.” Toplantıya ayrıca Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Dinler ve İtibar Atölyesi Başkanı İletişim Danışmanı Ertan Acar katıldı.
Polisan’dan Natura Tavan Ultra Türk Boya sektörünün güçlü oyuncusu Polisan Boya, Ar-Ge Merkezi tarafından geliştirilen üstün özelliğe sahip “Natura Tavan Ultra” boyası ile tavanlarda yenilik getiriyor. Türkiye’nin en sevilen ve dağıtım ağı en geniş markası olan Polisan Boya, Natura Tavan Ultra’nın üstün özellikler sunan formülü sayesinde sergilediği yüksek performans ile tavan boyalarından beklenen tüm özellikleri tüketicilerinin beğenisine sunuyor. Polisan Ar-Ge Merkezi tarafından geliştirilen 5 üstün özelliğe sahip Natura Tavan Ultra’nın sunduğu performans ve özellikleri ile kendisini rakipsiz kılıyor. Polisan Boya’nın yeni ürünü olan Natura Tavan Ultra’nın yüksek kapatma gücü ve mükemmel beyazlık, sıçratmayan, rahat uygulanabilen, tam mat ve rulo izi bırakmayan özellikleri ile 2015 yılında boyacı ustalarının vazgeçilmezi olacağına kesin gözüyle bakılıyor.
MAKALE
İçten değilse sırıtmadır Uzmanı olduğumuz ve aslını ve gerçeğini bildiğimiz durumlarda bize söylenen yalanlara kanmasak da, bilmediğimiz konular söz konusu olduğunda usta ve profesyonel yalancılar karşısında kolayca aldanıp, kandırılabiliyoruz. Çeşitli vesileler üzerinden ilişkide bulunduğumuz ve bizi kendi amaçları doğrultusunda, bir şeylere inandırmaya, iknâ etmeye ve belki de kandırmaya çalışan sayısız insanlar arasında, hayatlarımızı açık veya örtük yollardan kuşatan, bizi ve çevremizi etkilemeyi meslek edinmiş “satışçılar” ve “pazarlamacılar” başı çekiyor desek, sanırım yalan söylememiş oluruz. Aslına bakarsak,pazarlamacının işi, algıları yönetmek ve yönlendirmek. Ama, neyi nasıl yaptıklarına bağlı olarak, manzara ve neticede varılan sonuçlar çarpıcı derecede farklılaşıyor. Kendimize yakın ve samimî bulduklarımızın bizi “kandırmaları”, biraz nazlansak bile, genelde hoşumuza gidiyor. Onlara gönüllerimizi açar, bizden ne isterlerse yerine getirmeye bakarız. İçten olmadıklarını, bizi kullandıklarını hissetiğimizde ise, dünyalar başımıza yıkılır, samimiyet sahtekârlığa dönüşür, ne yapacağımızı şaşırırız. Samimiyetin karşıtı sahtekârlık. Mış gibi yapmak, imiş gibi görünmek onun en hafif hâli. Açık bir sahtekârlık derecesinde olmasa bile, uygulamada sıklıkla karşılaşılan durumlar, samimiyet ile pazarlamayı bir oksimorona dönüştürebiliyor. Ayrıca, sunduklarını abartmaya, muhataplarının gözünde olduğundan daha üstün göstermeye
Prof. Dr. İsmail Kaya
alışmış pazarlamacıların samimiyetlerinden şüphe duymak için başka bazı gerekçelere de sahibiz. İnsan naturasında yalana yakın, gerçeğe uzak duruyor, sanki. Birileri kendisine yalan söylesin istiyor. Etrafında kimseyi bulamazsa, kendi kendine yalanlar söylüyor. Olumsuz gerçeklerden sakınıp, olumlu yalanlara sığınıyor. Günlük hayatında bile kimbilir ne yalanlar kıvırıyor. MIT de yapılan bir araştırmada, yetişkin insanların % 60’ının 10 dakikalık kısa bir konuşmada bile en az bir kere yalan söyledikleri saptanmış. Yani, çok laf yalansız olmuyormuş. Kimsenin kimseye güven duymadığı bir dünyada yaşıyoruz, öyle diyoruz. Hele hele, iş dünyasında vaadedilenlerle gerçekte karşılaşılanların kolay kolay örtüşmediğini bizzat yaşadıklarımızdan biliyoruz. Aslının ne olduğu bir yana, çoğu zaman, pazarlama ile yalan birbirine yakıştırılır. Otomatik olarak pazarlamanın ve pazarlamacıların samimî olmadıkları düşünülür. Gerçeğini bilmesek bile, zihinlere böyle bir algı yerleşmiştir. “Pazarlamacı dürüst olmalı” dendiğinde, “Nasıl yani?” diyesimiz geliyor. Samimî Pazarlama nasıl olur, samimiyet nasıl ölçülür, samimî olanla olmayan nasıl ayırt edilir? Sonuçları ne olur? Düşünemiyoruz. Dahası da var. yıllar önce bir pazarlama uzmanının “Bütün Pazarlamacılar Yalancıdır” adlı kitabıyla anıldığını da biliyoruz. Seth Godin, “Marketers Are Liars” kitabında pazarlamanın özünde müşterinin inanacağı, inanmak isteyeceği hikâyeler üretebilme
ismail.kaya@gmail.com üzerinden ulaşılabilir, http://www.pazarola.blogspot.com ve http://www.pazarlamabitanedir.blogspot.comblogları ziyaret edilebilir.
132
Nalbur Teknik.com / Mart’15
MAKALE
becerisinin yattığını ileri sürüyor. Kitabını şu sözlerle tanıtıyor: “Bu kitaba isim verirken bile size yalan söyledim. Pazarlamacılar yalancı falan değildir. Onlar yalnızca hikâye anlatırlar. Asıl yalancı olan tüketicilerdir. Tüketiciler olarak biz hergün kendimize yalan söyleriz. Ne giydiğimiz, nerede yaşadığımız, kime oy verdiğimiz ve işimizde neler yaptığımız konusunda kendimize bile yalanlar söyleriz. Başarılı pazarlamacılar, tüketicilerin inanmayı tercih ettikleri hikâyeleri onlara sunarlar. Gerçek müşteri memnuniyetinin özünde iyi bir hikâye bulunur. Böylesi hikâyeler, büyümenin ve kârın kaynağı, organizasyonununuzun da geleceğidir. Sadece gerçekleri anlatmayın, bunun yerine bir hikâye anlatın yeter. Dikkate değer olun! Tutarlı olun! Güvenilir olun! Hikâyenizi, inanma eğiliminde olanlara anlatın. Pazarlama bir güçtür. Onu akıllıca kullanın. Yalanı yaşayın.” Uzmanı bile pazarlamacılara, “yalanı yaşayın”, karda yürüyün ama izinizi belli etmeyin demeye getiriyor. Mesele, yenir yutulur, rahatsız etmeyen, zarara yol açmayan, fayda üreten türden yalanları hikâye tadında sunabilmekte... Reklâm, promosyon ve hediyeler gibi pazarlama taktiklerinin, tüketiciler üzerinde eskisi kadar
134
Nalbur Teknik.com / Mart’15
etkili olmadığı bir dünyada pazarlamacıların yeni yöntemlere başvurması gerekiyor. Godin, günümüz pazarlamacılarına satacakları, benimsetecekleri ürünün kimliğine yakışır bir hikâye uydurmalarını, bu hikâyeyi çok iyi kurgulayıp, güzelce giydirip kuşatmalarını ve uygun tüketici kitleyi keşfedip, bulup, hikâyeyi onların anlayacağı dilden anlatmalarını öneriyor. Hikâyedeki mesaj doğru bir frekanstan doğru hedef kitleye ulaşırsa, bireylerin bu hikâyeye gönülden inanacaklarını ve bu ‘beyaz yalan’ı adeta benimseyeceklerini, hattâ arkadaşlarına, dostlarına da aktaracaklarını düşünüyor. Bir yandan da uyarıyor: “Bu yöntemi kullanırken çok dikkatli olun. Eğer hikâyeniz güvenilir değil ve aldatmaya yönelik ise, o zaman beyaz yalan sınırından sahtekârlığa geçersiniz.” Müşterinize karşı dürüst olun, aldatmaya çalışmayın, sahtekârlık yapmayın. Samimî olun. Ama beyaz yalanlarla süslenmiş hikâyelerden yararlanmayı da ihmal etmeyin, gibi şeyler söylüyor. Samîm, bir şeyin en içteki esansiyel parçası. Bir şeyin en seçkin parçası. Samîmâne de, yürekten, içten, derinden demek… Hayatımıza uzanan, türlü yollar ve kanallardan kitleleri etkilemeye çalışan pazarlama uygulamalardan
bize samimî görünen, bir satış niyeti hissedilmeyen, abartısız, yalansız dolansız olanlarına bizler de elimizde olmadan daha sıcak ve olumlu yaklaşıyoruz. Bu özelliğimizi (isterseniz zâfiyetimizi diyelim) farkeden pazarlamacılar bu defa, gerçekten samimî olmaya çalışmak yerine, “müşteriye samimî görünme” alternatifini tercih ediyorlar. Ve işte o zaman ortaya “Samimî Pazarlama”nın iki türü ortaya çıkıyor: A. Samimî Samimî Pazarlama! B. Sahte Samimî Pazarlama! Birisi size, “hayatımda hiç yalan söylemedim, gerçekleri örtmeye, olduğundan başka göstermeye veya görünmeye çalışan insanlarla hiç karşılaşmadım” diyorsa, o bile dürüstlük ve samimiyet sınırlarını zorluyor olabilir ki, ikisi de kolay değil. Her durumda ve her zaman dürüst ve şeffaf olmaya çalışmanın ne kadar zor ve fakat başarılabilirse bir o kadar da çok kazançlı olduğunu ancak yaşayanlar hissedebiliyor. Samimiyet ve dürüstlük taklit edilebilir mi? Samimiyetin sahtesi, dürüstlüğün göstermeliği mümkün mü? Uzmanlar, bazı ipuçlarından yola çıkarak, hakikisi ile sahtesinin ayırt edilebileceğini düşünüyorlar. Hatırlatırız. İçinizden gelmiyorsa, “samimî bir gülümsemeyi bile taklit edemiyor,” sadece sırıtıyorsunuz!
Pamukkale
ziyaretçilerini bekliyor Bembeyaz travertenleri, kaplıcaları ve antik kentleriyle önemli bir turizm merkezi olan Pamukkale, turistlerin gözdesi cazibe merkezi
136
Nalbur Teknik.com / Mart’15
Y
azları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı olan Pamukkale, Denizli’ye 18 km olan uzaklıkta olan Pamukkale’ye karayolu ile ulaşım mümkün, Bu sayımızda sizin için Pamukkale’yi araştırdık. İşte Pamukkale’nin gezi haritası. Hierapolis (Pamukkale):Denizli ilinin 18 km. kuzeyinde yer alan Hierapolis antik kentinin arkeoloji literatüründe Kutsal Kent olarak adlandırılması, kentte bilinen birçok tapınak ve diğer dinsel yapının varlığından kaynaklanmaktadır. Hierapolis coğrafi konumu ile kendisini çevreleyen çeşitli tarihi bölgeler arasında yer almaktadır. İlk Çağ’d a yaşayan Strabon ile Ptolemaios verdikleri bilgilerde, Karia bölgesine sınır olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakınlığı ile Hierapolis’in bir Frigya kenti olduğunu ileri sürerler. Hierapolis olarak adlandırılmadan önce kentte bir yaşamın var olduğunu Ana Tanrıça kültünden dolayı biliyoruz. Kentin kuruluşu hakkında bilgilerin kısıtlı olmasına karşın; Bergama Krallarından II. Eumenes tarafından M.Ö. II. yy’ başlarında kurulduğu ve Bergama’nın efsanevi kurucusu Telephos’un karısı Amazonlar kraliçesi Hiera’d an dolayı,
Hierapolis adını aldığı bilinmektedir. Hierapolis, Roma İmparatoru Neron dönemindeki (MS. 60) büyük depreme kadar, kentleşme ilkelerine bağlı kalarak özgün dokusunu sürdürmüştür. Kent, Neron dönemi depreminden büyük zarar görmüş ve tamamen yenilenmiştir. Üst üste yaşadığı bu depremlerden sonra, tüm niteliğini kaybetmiştir. Hierapolis Roma Dönemi’nden sonra Bizans Dönemi’nde de çok önemli bir merkez olmuştur. Bu önem, MS. 4. yüzyıldan itibaren Hıristiyanlık merkezi olması (metropolis), MS. 80 yıllarında, Hz. İsa’nın havarilerinden olan, Aziz Philip’in burada öldürülmesinden kaynaklanmaktadır. Hierapolis, 12. yüzyıl sonlarına doğru Türklerin eline geçmiştir. Başlıca Kalıntılar : Ana Cadde ve Kapılar : Yaklaşık 1 km. uzunluğundaki kentin geniş ana caddesi, kenti bir ucundan diğer ucuna ikiye böler. İki tarafında sütunlu galeriler ve önemli kamu yapıları vardır. Her iki ucunda birer anıtsal kapı bulunmaktadır. Bu kapılar ve caddenin büyük bölümü Roma Dönemi’nde inşa edildiğinden, Bizans surunun dışında kalmaktadır. Güneyinde MS.5. yüzyıla tarihlenen ‘’Güney Bizans Kapısı’’ vardır. Kuzeyde, iyi korunmuş, üç gözlü ve iki yanında yuvarlak kuleleri olan
kapıda, İmparator Domitian’a ithaf edilmiş Latince yazılmış bir yazıt vardır. Bu yazıttan dolayı buna Domitian Kapısı veya Roma Kapısı denir. Bu kapıdan güneye inen yolun surla kesiştiği yerde, MS. 5. yüzyılda tarihlenen “Kuzey Bizans Kapısı” bulunmaktadır.
Surlar
MS. 5. yüzyılda, kuzey, güney ve doğu yönlerinde surlarla çevrilmiştir. Büyük kısmı bugün yıkılmış halde olan surlara, 24 adet kare planlı kule yerleştirilmiştir. İki anıtsal kapı ve iki küçük kapı olmak üzere 4 girişi vardır. Kuzey ve güney anıtsal kapıları ana caddeye açılır.
Büyük hamam kompleksi
Bugün, masif duvarları ve bazı tonozları ayakta kalabilmiş olan yapının iç mekanlarının mermerle kaplı olduğuna dair izler bulunmaktadır. Hamamın planı diğer tipik Roma hamamları gibidir. Önce girişte büyük avlu, iki yanında büyük holler bulunan kapalı dikdörtgen bir alan ve esas hamam yapısı yer alır. Palaestra’nın yan kanatlarında, biri güneyde, diğeri kuzeyde olan iki büyük hol imparatora ve törenlere ayrılmıştır. Hamam kompleksinin kalıntıları MS. 2. yüzyıla tarihlenir. Büyük hole bitişik tonozlu kapalı mekanlar günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.
GEZİ
Apollon Tapınağı
Mevcut tapınak, eski ve dini mağara olarak bilinen Plutonion üzerine kurulmuştur. Yerli halkın en eski dini merkezi olan bu yerde Apollon, bölgenin Ana Tanrıçası Kybele ile buluşmuştur. Eski kaynaklar, Ana Tanrıça Kybele rahibinin bu mağaraya indiğini ve zehirli gazdan etkilenmediğini bildirirler. Apollon Tapınağı’nda üst yapıya ait kalıntılar MS. 3. yüzyıldan geriye gitmemektedir. Tapınak alanına geniş basamaklarla çıkılır.
Tiyatro
Yamaca yaslanmış tüm cephesiyle birlikte korunabilen büyük bir yapıdır. İnşasına MS. 60 yılında olan büyük depremin ardından Flaviuslar döneminde MS. 62 yılında
138
Nalbur Teknik.com / Mart’15
başlanmış, MS. 206 yılında tamamlanmıştır. 50 oturma sırası bulunur ve 8 merdivenle 7 bölüme ayrılmıştır. Caveanın tam ortasından geçen diozomaya her iki yandan tonozlu birer geçit ile girilir. Sütunların arası heykellerle süslenmiş olup, burada yapılan kazılar sırasında bol miktarda heykel bulunmuştur. Sahne arkasındaki duvarlarda ise mermer kabartmalar yer alır.
Karahayıt Kaplıcası
Pamukkale termal kaplıcası sisteminin bir kolu sayılan bu kaplıca, Pamukkale’nin 5km kuzeyinde, Karahayıt Kasabası’ndadır. Kalp, damar sertliği, yüksek tansiyon, romatizma-siyatik, deri sinir, lumbago, gibi hastalıklarla uyuz, sivilce, kaşıntı gibi deri hastalıklarına iyi gelir.
Pamukkale Kaplıcaları İl merkezine 18km uzaklıkta bulunan eski Hierapolis kentinin bulunduğu alandır. Travertenler yaratan karstik alanlardan çıkan sular ; bünyesindeki kireç çözeltisi, genellikle beyaz renkte ve pamuk balyalarını andıran kalker tüflerini, Pamukkale travertenlerini oluşturmaktadır. Pamukkale termal suyunun tedavi edici özelliği, çok eski çağlardan beri anlaşılmış, yüzyıllar sonra şifa niteliği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Kaynaklar etrafında dini ayinler yapılmış, şenlikler düzenlenmiş, büyük devlet adamları ve zengin kişiler antik dönemde tedavileri için Hierapolis’e gelmişlerdir.