Nalbur Teknik Mayis'14

Page 1

Y 覺 l : 11 / S a y 覺 : 1 2 8 / M a y 覺 s / M a y 2 0 1 4 / F i y a t 覺 : 1 0 T L .














, k e T ü m ü z ö Sıkıntının Ç ar İş Yap” d “Sermayen Ka

esi ın dengelenm kıyor. İthalat çı ca e ar fl ön ra ak ta ar ol tüm e getirilmesi isteniyor. ve düzenlem

ünün davat sektör Nalbur ve hır te için spit kıntıları sizler içerisindeki sı ece bizim ası, tık. Tabii sad etmeye çalış anıcıya Ulaşm , burada ll ın u K as n m o ın S al n e ri el Üreticile Bitiriyor sektör olarak a doğru ilik Sistemini rından ay tısı tabiri dah B n kı sı n ti r. re va tica kuralla et, iş yazılı olmayan müzde harek in et ar aması’ ic T oş b olur. Sektörü de satış yapm cek kadar en şe ü ak d er a p ığ rl in n sa uyor. Bu en ‘üretici Kimse karam rliliğini korum reti yönlendir çe ca ti ge e k d tı ör ar kt dan firma sayısı kalamıyor. Se iliği bırakan lamadıkların u ay b b t ki en k va zd oş yü b k. zla. Daha ço insanlar r. Yani kriz yo acak kadar fa ay m ve n rı sa dertleniyorla la cı ım az tan arketleri, top k ölgesel yapı m b yü a durumun ü d b u n en d ko in en sermayes ilgilendir z, ri ri rtak ile K ay r? b ya va e ve ılı inin 3 e inan yor. O Kriz kim esi gerektiğin var. Sermayes bir m n ra n ri la le le n an n an ış ze ye ay ü lk d te işlere ka ve yapam retmek is ü an m lış ça zü a çö iç ay ile akıl ak urmak in 4 katı iş yapm para kazanm ortamı oluşt et ği ar ce ic le T ge r. a va ay ar etin eye hazırız. firmalara kriz destek verm ru iştir. Ticar oğ d en n ıla p . or için ya para kazanıy pı yan insanlar az ılm n fuarı olan Ya çı ka kurallarına u ün en önemli ığında kriz r ör ad kt ru lm Se gu n yu i u ta ak d ra ak Kuralla halkasın le buluşm sü er gü zl si ön a d d e ıs ın ay ödem Fuar ırladığımız M etkiliyor. İşin oluyor. Tabii Sizler için haz tüm sistemi iran z. rı lık az ık ya H u n . u b d ız ka n tı rı an n ir la b inize su en i kısa tutan eğ ey b d ı n va sı rı ği yı la sa dile ile, or. uzman ğini ifade ediy nda görüşmek yı ce A ile eb en ir d duruma taraf içinde satışların iki Uzun vadeli in , ticaret niyor. Ticaret ili b ı ığ ad m n değil. yararlı ol nmesi mümkü le n ze ü d a rc bir düşünce yapanla pılması ortak ya i el t le ev D

Al i Eren Kalaycı

GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ ve TİCARET A.Ş. adına İMTİYAZ SAHİBİ MEHMET SÖZTUTAN

Yıl: 11 Sayı:128 Mayıs 2014

GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AHMET KIZIL SORUMLU MÜDÜR YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

GRAFİK & TASARIM ERDEM MERMER erdem.mermer@img.com.tr

ABONE İSMAİL ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr

REKLAM MÜDÜRÜ ZÜLKÜF KARADAYI zulkuf.karadayi@img.com.tr

CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL ebru.pekel@img.com.tr

EDİTÖR ALİ EREN KALAYCI ali.kalayci@img.com.tr

DIŞ İLİŞKİLER INTERNATIONAL  RELATIONS EXECUTIVE HAKAN KURT hakan.kurt@img.com.tr

ADRES 29 Ekim Caddesi No:23 34197 Yenibosna / İSTANBUL Tel.: 0212 454 25 03 Faks: 0212 454 25 06 www.nalburteknik.com web@img.com.tr

SANAT YÖNETMENİ İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr

MUHASEBE MÜDÜRÜ MÜRSEL GÜRLER muhasebe@img.com.tr

İRTİBAT BÜROLARIMIZ KONYA 0332 238 10 71

Nalbur Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Nalbur Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Nalbur Teknik Dergisi ayda bir yayınlanır.


12 ortaj 2 4 Emülzer Özel Röp 92 Rota Grup Diş Tic. Özel Röportaj taj 1 0 0 Özege Özel Röpor 110 l Röportaj Altay Hirdavat Öze 4 aber 1 1 Tahtakale Özel H plantisi

İmsad Ekonomi To

AKÇANSA...............................9 AKTİF ISI............................141 ATEŞ İNŞ..............................55 ATLAS ZIMPARA............. 50-51 AYAN .....................................8 AYVAZ .................................73 BETA KİMYA ......................105 BOSCH..................Ö.K.İ.-17-19 BOYSAN................... 160-A.K.İ. BTM ...................................69 CERMİX...............................61 ÇAM OTEL ........................153 DÜFA...................................21 EMULZER.............................27 ERATAŞ..............................103 ERKAN MAKİNA..................109 ESMO..................................85

FİLLİ BOYA ..........................15 GATA KİMYA.........................87 GÜLAL...............................107 HENKEL ........29-31-33-35-37 İNDEX............................ 10-11 İSKAV.................................145 KALE KİLİT...........................57 KANCA...............................121 KARAKUŞ HIRDAVAT....... 90-91 KARKİM...............................79 KARCHER............................ 77 KİTAN HIRDAVAT .................81 MAKRO...................... 139-143 MARİN PLAST .....................71 NİLFİX .................................65 ÖZ KARDEŞLER .................113 ÖZ METAL ...........................99

RENK PLASTİK.....................67 RIDGID ................................97 ROTA GRUP..........................95 SEDA END.......................... 6-7 SEL DIŞ TİCARET....... 123-125 .................. 127-129-131-133 SELSİL............................... 2-3 STARWOOD ........................13 TEKSAN...............................59 TÜM PLASTİK................. 45-47 TÜMRAY.............................117 TÜRKEL F...........................147 UFUK HIRDAVAT................. 4-5 WIN METAL FUARI..............149 YAKUPOĞLU (YDS)................23 YALE KİLİT..................... 41-43 YAPI FUARI.........................151


Türkiye İMSAD 2014 Yılının ilk Ekonomi Raporu’nu Açıkladı Türkiye İnşaat Malzemeleri Sanayi 2014 Yılına “Üretim ve İhracat Artışı” ile Girdi, Sektör İhracat Ağırlıklı Büyüyecek...

İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener

12

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından düzenlenen “Yerel Seçimlerin Ardından Ekonomide Beklentiler” konulu toplantı, Ortaköy Feriye Lokantası’nda gerçekleştirildi. Türkiye İMSAD üyelerinin katılımıyla yılda dört kez gerçekleştirilen ekonomi toplantısında, 2014 yılının ilk Ekonomi Raporu açıkladı. Rapora göre, Türkiye inşaat malzemeleri sanayi 2014 yılına “üretim ve ihracat artışı” ile girdi ve sektör bu yıl iç pazarla birlikte ihracat

ağırlıklı büyüyecek. Yerel seçimlerin ardından Türkiye’d e toplumun tüm kesimlerinin ekonomiye odaklanarak, üretim ekseninde birleşme zamanı olduğunu belirten Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, “Şimdi gündem ekonomi olmalı, üretim, yatırım, iş ve aş olmalı” dedi. Türkiye inşaat malzemeleri sanayinin 2014 yılı büyüme göstergelerinin pozitif yönde geliştiğini ifade eden Dündar Yetişener, sektörü ve ekonomiyi daha yukarı büyüklüklere taşıyabilmek için gereken



yapısal reformların bir an önce gerçekleştirilmesi, beklenen yasa ve yönetmeliklerin ivedilikle hayata geçmesinin önemini vurguladı. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener’in açış konuşmasını yaptığı toplantıda, Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerem Alkin, Ekonomi Strateji Danışmanlık Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Can Fuat Gürlesel ve CNN Türk Ekonomi Müdürü Emin Çapa, sunum ve değerlendirmeleri ile yer aldılar. İnşaat ve inşaat malzemeleri sektörünün 2014 yılı gelişmeleri ve öngörülerinin paylaşıldığı toplantıda, CNN Türk Ekonomi Müdürü Emin Çapa “Türkiye’nin Ekonomik Dönüşümü” konulu bir sunum yaptı. Çapa, sunumunda “Türkiye’d e kişi başına düşen milli geliri 2 bin dolarlardan 10 bin dolarlara yükselten ekonomik model, bundan sonraki süreçte 25-30 bin dolarlara çıkarabilir mi?” sorusunu, bir dizi konu başlığı altında irdeledi.

14

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Dündar Yetişener: “Şimdi üretim ekseninde birleşme zamanıdır”

Toplantının açılışında, yerel seçimlerin ardından şimdi Türkiye’d e tüm kesimlerinin ekonomiye odaklanarak üretim ekseninde birleşme zamanı olduğunu belirten Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, “Demokrasi adına sevindirici olan yüksek bir katılımla gerçekleşen yerel seçimleri geride bıraktık. Seçilen tüm belediye başkanlarını ve yerel yöneticileri kutluyor, başarılar diliyorum. Ülke olarak şimdiki gündemimiz ekonomi, üretim olmalı, yani iş ve aş olmalıdır. Bizler sanayiciyiz. Bizim görevimiz, üretimimizi, istihdamımızı, yatırımlarımızı ve ihracatımızı artırmaktır. Tüm sosyal paydaşlarımızla birlikte ve bütün enerjimizle bizler bunun için çalışıyoruz” dedi.

Sektör 2014 yılına “üretim ve ihracat artışı” ile girdi

ABD’d e inşaat ve konut sektörlerinde toparlanmanın sürdüğünü, AB ülkelerinde ise üç yılın ardından inşaat sektörünün ilk kez 2014 yılında büyüme sürecine girdiğine işaret eden Yetişener, Türk inşaat malzemeleri sanayinin 2014 yılı büyüme göstergelerinin de pozitif yönde geliştiğini ifade etti. Yetişener, sektörü ve ekonomiyi daha yukarı büyüklüklere taşıyabilmek için gereken yapısal reformların bir an önce gerçekleştirilmesi, beklenen yasa ve yönetmeliklerin ivedilikle hayata geçmesinin önemini vurguladı. Yetişener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rakamlara baktığımızda memnuniyetle görüyoruz ki, Türkiye ekonomisi geçtiğimiz yılı yüzde 4 büyüme ile kapattı. 2014’te Türkiye ekonomisinin yüzde 4 oranında büyüme hedefi var. Bilindiği üzere inşaat sektörü her zaman ekonomin üstünde büyür. Geçen yıl inşaata büyüme yüzde 7,1 oranında gerçekleşti. Bunda artan kamu yatırımlarının



payı yüksek oldu. Bu yıl inşaatta iç pazarın büyüme hedefi yüzde 5’in üzerinde. Ayrıca özel sektör harcamalarındaki payın 2014’te, geçtiğimiz yıla göre daha fazla olması beklenmektedir” şeklinde konuştu.

Pazar yüzde 5 büyüyecek, ihracat hedefi 25 milyar dolar

Dündar Yetişener, 2014 yılı Ocak ve Şubat ayları verilerine göre, inşaat malzemeleri üretiminde ve ihracatında hızlı bir artış yaşandığını belirtti. Sektörün iç piyasa ile birlikte bu yıl ihracat ağırlıklı büyümeye devam edeceğini vurgulayan Yetişener, “Hep söylediğim gibi pergeli Türkiye’ye koyduğumuzda, 2-3 saat uçuşla varabileceğimiz tüm ülkeler bizim doğal pazarımız. Hedefimiz, onların da ötesine; Afrika’nın en ucundan, Asya’nın uzak ülkelerine kadar Türk inşat malzemelerini ulaştırmak, bu yıl 24-25 milyar dolarlık ihracat hedefimizi gerçekleştirmektir” diye konuştu.

16

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Kamu spotu filmi ile Türkiye İMSAD bir ilki gerçekleştiriyor

Dündar Yetişener, Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çevre Şehircilik Bakanlığı işbirliğiyle “Enerji Verimliliği” ve “Güvenli Yapı” olmak üzere kamuoyunu bilinçlendirmeyi amaçlayan iki büyük kampanya ile Türkiye İMSAD’ın bir ilki gerçekleştirdiğini söyledi. İki kampanyanın da kamu spotu olarak televizyon kanallarında yayınlanması için yapılan tüm hazırlık ve izin çalışmalarının tamamlandığını ve bu ay içinde yayınlanacağı müjdesini veren Yetişener, “kamu spotu olarak hazırlanan bu filmlerin, doğrudan hedefimiz ve görevimiz olan kamuoyunu bilinçlendirmeye hizmet ettiğine inanıyoruz” dedi.

Üretim ve ihracatta artış, ithalatta gerileme var

Ekonomi Strateji Danışmanlık Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Can Fuat Gürlesel de toplantıda, Türkiye İMSAD’ın 2014 yılı ilk Ekonomi Raporu’nu paylaştı.

“İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Sektörü 2014 Yılı Gelişmeleri ve Beklentiler” raporuna göre, inşaat malzemeleri 12 alt sektöründe Ocak ayı sanayi büyümesi, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10 ve üzerinde gerçekleşti. 7 alt sektörde ise üretim artışı yüzde 20 ve üzerinde oldu. İnşaat malzemesi üretimdeki yaşanan bu ciddi artış, ihracatta da görüldü. Raporda yer alan verilere göre, bu yılın Ocak ayında inşaat malzemesi ihracatı 1,75 milyar dolar ile geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,9 oranında artış gösterdi ve uzun bir süreden sonra aylık ihracat artışı iki haneli rakamlara ulaştı. Ocak ayında Türkiye’nin inşaat yıllık ihracatı 21,54 milyar dolara yükselerek, yıllık ihracat artışı yüzde 1,8 olarak gerçekleşti. Türkiye inşaat malzemeleri sanayi 2014 yılına “üretim ve ihracat artışı” ile girerken, sektörün yıl boyunca iç pazarla birlikte ihracat ağırlıklı büyümesi bekleniyor. Öte yandan 2013 yılında inşaat malzemeleri ithalatı bir önceki yıla göre yüzde 21,3 oranında arttı ve 10,37 milyar



????? ?????????? ??????????? ?????????????? ???????????????????

dolara ulaştı. 2014 yılı Ocak ayında ise ithalat yüzde 7,4 oranında düştü ve 718 milyon dolara geriledi. Böylece inşaat malzemesi yıllık ithalatı 2014 Ocak ayı itibariyle 10,31 milyar dolar oldu.

Konut kredileri yükseldi, satışlar düşme sinyali verdi

Dr. Can Gürlesel’in rapora dayanarak verdiği bilgiye göre, konut kredisi aylık ortalama faizi oranları 2013 yılını yüzde 0,98 seviyesinden kapatırken, 2014’te artış eğilimine girdi. 2014 Ocak ayında yüzde 1, Şubat’ta yüzde 1,04 seviyesine yükselen ortalama aylık konut kredisi faizi, Mart’ta da artışını sürdürdü ve 1,08 oranına ulaştı. Konut kredisi ortalama faiz artışının önümüzdeki aylarda sürmesi bekleniyor. Bununla birlikte konut satışları 2014’ün ilk iki ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,2

18

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

oranında geriledi ve satılan konut satışı 170 bin 236 adet oldu. Yeni konutların fiyat artışlarında da yavaşlama dikkati çekti. Buna göre, 2014 Ocak-Şubat aylarında yeni konut fiyat artışları 0,85 oldu. Yeni konut fiyatlarında en yüksek artış ise yüzde 15 ile 3+1 tipi konutlarda görüldü. Yeni konut fiyatlarındaki yıllık artış ise yüzde 13,7 oranında gerçekleşti. Türkiye İMSAD’ın Mart 2014 Ekonomi Raporu’na göre; ekonomi, inşaat ve inşaat malzemeleri sektöründe öne çıkan 2014 yılına ilişkin veriler: • İşsizlik 2013 Aralık ayında yüzde 10 oldu. • Sanayi üretimi Ocak’ta yüzde 7,1 oranında arttı. • Cari açık 2014 yılında gerilemeye başladı ve Ocak ayında yıllık 64,0 milyar dolar oldu. • Kredi büyümesi yavaşlıyor; yıllık yüzde 22,6 oranında.

• İnşaat sektöründe istihdam 2013 Aralık ayında 1,75 milyon oldu. • Türk Lirası kredi faiz oranları artıyor; yıllık yüzde 14,5 oranında. • ABD’de inşaat ve konut sektörlerinde toparlanma sürüyor. • Avrupa Birliği ülkelerinde inşaat sektörü 3 yılın sonunda ilk kez 2014’te büyüdü. • 2014’ün ilk iki ayında konut satışları yüzde 3,2 oranında geriledi. • Yeni konut fiyatlarında yıllık artış yüzde 13,7 oranında gerçekleşti. • Konut kredisi aylık ortalama faiz oranı yükselme seyrinde ve 2014 Mart ayında yüzde 1,08 oldu. • İnşaat malzemesi sanayi üretiminde kuvvetli artış görüldü. • 2014 Ocak ayında yüzde 16,9 artan ihracat 1,75 milyar dolar oldu. • İthalat yüzde 7,5 oranında geriledi ve 718 milyon dolar olarak gerçekleşti.



Köln 2014 Uluslararası Hırdavat Fuarı Yeni Bir Başarıya Daha İmza Attı Köln 2014 Uluslararası Hırdavat Fuarı büyük bir başarı kaydederek bu sanayideki güçlü yerini bir kere daha ispat etti. 53 ülkeden 2 bin 783 firmanın sayısız ürünle katıldığı fuarda sanayi tedarik ürünlerinde, hızlandırma ve bağlantı teknolojilerinde ve elemanlarında, alet ve edevatta ve inşaat ile DIY ürünlerinde yenilikler göz doldurdu.

136 ülkeden gelen 50 binden fazla sektör profesyonelin gezdiği fuar hırdavat ve ilgili ürünlerinde en önemli etkinliği olduğunu kanıtladı. Katılımcıların ve ziyaretçilerin miktarı ve kalitesi hakkında yorum yapan Köln Fuarı İcra Kurulu Başkanı Katharina C. Hamma şöyle konuştu, “Bu yılki fuarımızın geçen yıla göre yüzde 4,5 oranında büyümüş olmasından dolayı son derece memnunuz. Ayrıca, fuarımızı ziyaret eden ticari şahsiyetler istikrarını korudu ve daha uluslararası bir yapıya kavuştu.” Bu yıl da fuar organizasyonu katılımcılar ve ziyaretçiler arasında anket ve araştırma yaparak fuarın performansının çok beğenildiğini tespit etti. Ziyaretçilerin yaklaşık yüzde 73’ü satın alma ile direkt ilgili olduklarını ifade ederken yüzde 79’u ürün gruplarından çok memnun kaldıklarını ifade

20

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

ettiler. Yine ziyaretçilerin yüzde 78’i memnun kaldıklarını ya da çok memnun kaldıklarını belirtirken hedeflerine ulaştıklarını beyan ettiler. Ankete katılanların yüzde 90’d an fazlası fuarı meslektaşlarına tavsiye edeceklerini ifade ettiler. Trendlerin en fazla etkin olduğu bütün sektörlerde göze çarpan gerçek, dijital teknolojilerin daha büyük kullanımıydı. Ağırlıktasarruflu fırçasız motorların elektrikli alet kullanımları, daha iyi performans ve daha az bakımla günümüzde daha fazla. Geliştirilmiş akü teknolojisiyle daha etkin ve daha kolay kullanım sağlayan bu durum aydınlatma sektöründe de görülüyor. En son LED sistemleri ekstra motor performansı kazandırıyor ve yüzde 80’e kadar daha az enerji tüketiyor ve bir yandan da 50 bin saate kadar ömrü olabiliyor. Fuarda yeni aksesuarlar

bölümünde kilitlenebilen döşeli ve güçlü fren diskleri olan araç arabaları dikkat çekti. İşçi merdiven güvenliği yeni kaymaz petlerle daha teminat altına alınıyor. Her çeşit binalarda teknik fonksiyonları dengelemek etmek için mobil telefon teknolojisi kullanımı artıyor. Bu durum soketlerde APP kontrolünden elektrikli kepenk ve perde sistemlerinin uzaktan kumandalı uygulamalarında enerji tasarrufuna kadar geniş bir ürün grubunda kullanılıyor. Köln Fuarı, ZHH ve BHB ile birlikte EISEN 2014 ödülünü verdi. Yenilikçilik ödülünü ZHH, Alulock, P.F.Freund & CIE., Gedore Tool Center, ve Leica ve Geosystems’e verdi. BHB ise ‘CSR’ ödülünü IZAR Cutting Tools ve Knipex-Werk C. Gustay Putsch’a verdi. Fuarın gelecek sayısı 6-9 Mart 2016 tarihlerinde yapılacak.



Avrasya Bölgesinin Tek ve En Kapsamlı Mekanik ve Elektrikli El Aletleri Platformuna Davetlisiniz Eurasia Expo Tool Powered by Mitex, Mekanik ve Elektrikli El Aletleri Fuarı, 26-28 Haziran 2014 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezinde (IFM) kapılarını açacak.

Avrasya Bölgesinin tek ve en kapsamlı Mekanik/Elektrikli el aletleri ve jeneratör, kaynak makinaları ve kompresör sektörüne hitap eden Eurasia Expo Tool; Türkiye, İspanya, İtalya, Meksika, Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerden birçok katılımcıyı ve Almanya, Çin, Tayvan, Mısır ve Hindistan Milli Katılım Pavilyonlarını tek bir çatı altında toplamaktadır. Expo Tool, katılımcılarının; başta Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya, Balkanlar, BDT, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Körfez ve Uzak Doğu olmak üzere 100 ülkeden 10 bin ve üzeri profesyonel ziyaretçi ile bir araya gelerek yeni iş bağlantıları kurmalarını hedefleyen profesyonel bir iş platformu. Eurasia Expo Tool fuarını diğer

22

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

fuarlardan ayıran en önemli özellik; öncelikle Eurasia Expo Tool fuarının, odaklandığı konuda Türkiye’d e ve hatta Avrasya bölgesinde yer alan tek fuar olması ve sektörde faaliyet gösteren üretici veya distribütör firmaların ürün gamlarının çok geniş bir yelpazede yer alıp birçok sektöre hitap etmesi (inşaat, imalat, otomotiv, D.I.Y gibi) ve Türkiye’d e bütün bu sektörlere hitap eden bir fuar platformunun bulunmamasıdır. İşte Eurasia Expo Tool bu açığı kapatarak Dünya’nın ve Türkiye’nin en önemli markalarını, Dünya’d a bu sektörde faaliyet gösteren derneklerin de desteğini alıp bir araya getirerek bu sektörde dünya çapında önde gelen ilk üç fuardan biri olmayı amaçlamaktadır. Eurasia Expo

Tool fuarının ana organizatörü Türkel Fuarcılığın, Rusya’nın en büyük ve dünyanın sayılı el aletleri ve ekipmanları fuarı Mitex’ in organizatörü Euroexpo ile yepyeni bir ortaklık içine girerek fuarın adı Eurasia Expo Tool Powered by Mitex olarak yenilenmiştir. Bundan böyle; ortaya çıkan müthiş sinerji ile Avrasya bölgesinin bir numaralı mekanik ve elektrikli el aletleri platformuna www.eurasiaexpotool. com adresinden ulaşabilirsiniz. Eurasia Expo Tool fuarı Elektrikli El Aletleri ve Aksesuarları, Mekanik El Aletleri ve Aksesuarları, Kompresörler, Garaj Ekipmanları, Bağlantı Elemanları, Jeneratörler, Kaynak Makinaları ve İş Güvenliği Ekipmanları ürün gruplarını bir araya getirecektir.



Emülzer Asfalt Evi Proje ve Teknik Satış Müdürü İnş. Yük. Müh. Cem Ercan

Türkiye’nin İlk Likit Yalıtım Firması Emülzer Ürettiği yüksek teknolojik ürünlerle 80 yıldır Türkiye ekonomisine katkı sunan, su yalıtımı alanında ülkemizdeki en geniş ürün yelpazesine sahip Emülzer Asfalt Evi’nin yeni Proje ve Teknik Satış Müdürü İnş. Yük. Müh. Cem Ercan’dan faaliyetleri hakkında bilgiler aldık. ∂ Emülzer, bitüm, akrilik,

silikon, poliüretan ve çimento bazlı ürünleri ile Türkiye’nin dört bir yanında bulunan nalbur, izolasyon mağazaları ve yapı marketleri ve uygulamacıların ilk tercihleri arasında yerini 80 yılıdır koruyor. Emülzer Asfalt Evi inşaat sektörünün değişen ihtiyaçları doğrultusunda yeni ürünler geliştiren, ‘Kaliteli Türk’ ürünleri algısını oluşturan nadir firmalardan. Emülzer’in Proje ve Teknik Satış Müdürü İnş. Yük. Müh. Cem Ercan,

24

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Nalbur Teknik Dergisine sektörün gelişimi ve yapılması gerekenleri anlattı.

Öncelikle, Emülzer’in kuruluşu ve bugünlere gelişi hakkında bilgi verir misiniz? ‘Türkiye’d e yalıtım sektörünün ilk firması olan Emülzer, 1935 yılından beri su yalıtımı için en kaliteli ve güvenilir likit yalıtım ürünleri üretmektedir. Yerli Türk malıdır. 1935 yıllarında at arabalarıyla yapılan sevkiyatlar

yerini lojistik depolarına, yapılan üretimlerde kullanılan ufak metal kazanlar ise yerini otomatik, reaktörlere bırakmıştır. Emülzer, geleneksel kalite ve istikrarlı çalışma anlayışı yanında, yıllar içinde sürekli geliştirdiği ürünleriyle de Türkiye’d e likit yalıtım teknolojisinin öncüsü olmuştur. Üretimini, en yüksek teknolojiyi kullanarak ve ISO-9001:2008 sertifikasıyla sürdürmekte olan Emülzer, su yalıtımı alanında ülkemizdeki en geniş ürün yelpazesine sahip


firmalar arasındadır. Firmamız, yalıtım uygulamaları ve saha çalışmalarındaki deneyimiyle inşaat sektörünün değişen ihtiyaçları doğrultusunda yeni ürünler geliştirmektedir. Emülzer, doğru insan kaynağını kullanarak, birikimini yenilikçi çözümler üretmekte kullanmaktadır. Türkiye’d e firmaların ortalama ömrü 15-20 yıldır. Emülzer kendi sektöründe 80 yıllık bir firma oluşuyla bir misyon da üstlenmiştir. Ülkeye, müşterilerine, tedarikçilerine, ortaklarına ve çalışanlarına fayda sunmaya devam etmektedir.

Ürün gamı ve yeni ürünleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Kaç ürün grubu var? Satışa sunulan toplam ürün sayısı nedir?

9 farklı ürün grubunda yaklaşık 100 adet ürünümüz bulunmaktadır. Ayrıca fason (private label) müşterilerimiz de bulunmaktadır. Güçlü bir Araştırma Geliştirme ve Üretim Geliştirmeye sahibiz. Müşterilerimizin talepleri üzerine, niş projeler geliştirerek,

özel ürünler üretmekteyiz. Ürün gruplarımız, Bitümlü Likit Su Yalıtım Malzemeleri, Derz Dolgu ve Sızdırmazlık Ürünleri, Harç Katkıları, Çimento Esaslı Yalıtım Malzemeleri, Su Yalıtım Membranları, Renkli ve Şeffaf Su Yalıtım Malzemeleri Epoksi Zemin Kaplamaları, Oto ve Mobilya Grubu Yardımcı Yalıtım Ürünleridir. Emülzer için piyasa algısı ‘’ Arapça karşılığıyla ziftçi, alafranga karşılığıyla da bitümcü’’ olarak yerleşmiştir. Ancak bu algı poliüretan esaslı Purready, yine poliüretan esaslı iki bileşenli Pucoat II, hibrid esaslı Pur-Wet, Su ile şişen Bant Swell-Flex üretimleri ile kırılmıştır. Emülzer su yalıtımındaki sürdürülebilir başarısını, pazara farklı ürünler sunarak geliştirmiştir. Ürün yelpazesi gelişmiş, marka bilinirliğimiz daha da artmıştır. Yürüme bandı gibi, bandın üzerine çıktığınız zaman sürekli yürümek zorundasınız. Yürümez, durur iseniz bant sizi üzerinden atar. Emülzer’ de bu yürüyüş sürekli, emin adımlarla, özgüven içerisinde,

marka bilincini arttırarak devam etmektedir.

Teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyorsunuz. Gelişmelerin sektöre adapte olması kolay oluyor mu?

Ürettiğimiz ürünlerin yüksek kaliteli, teknolojik olması ve gelişen dünya pazarına uygun olması gerekiyor. Kimya sektörünün, inşaat sektörüne girmesi dünyada da 100 yıllık bir süreçtir. 100 yıl insanoğlu geçmişinde çok uzun bir süre değildir, demek ki daha yapılacak, bulunacak yeni ürünler ve uygulama metotları var. Ayrıca değişerek gelişen ve artan taleplerde üreticilere Ar-Ge konusunda, baskı uygulamaktadır. Bu talepler arttıkça iş heyecanı, yeni laboratuar deney aletleri, ürünler gelişmektedir. Gelişen teknolojileri pazar araştırması yaparak, bench marking yaparak, tedarikçilerimizle görüşerek, yurtiçi ve yurtdışı fuarlara katılarak takip ediyoruz. Geliştirdiğiniz ürün canlı, yaşayan piyasanın içerisinde, kullanıcıya ve taleplere uygun olmalıdır. Çok daha ileri kalitede,


inşaat bedelinin yüzde 1-2 ‘si oranındadır. Su yalıtım ürünleri altyapı ürünleri olduğu ve gözle görülmediği için fiyatının ucuz olması istenmektedir. Örneğin; bir yer süzgecine 5 bin € vererek altın kaplamasını isteyen bir müşteri, iş seramik altında kullanılacak yapı kimyasallarına gelince en ucuzunu kullanabilmektedir. Emülzer’in bitüm esaslı, sürme, likit membranlarda geniş bir pazar ağı bulunmaktadır. Bu iş tecrübesini ve müşteri portföyünü su yalıtımında başka ürünlere aktararak, geliştirmektedir.

teknolojik ürün ve hizmet piyasaya kolay adapte olmuyor. Pazarlama materyallerinin oluşturulması, ürün tanıtımı, eğitimi oldukça masraflı ve zaman alan işler olmaktadır. Einstein’ın da dediği gibi “atomu parçalamak, tabuları yıkmaktan daha zor” olabiliyor.

AR-GE çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz? Ar-Ge faaliyetlerinin maliyetlerini belirlerken hangi kriterlere bakıyorsunuz?

Emülzer’in Ar-Ge departmanında uygulayıcı bayilerden ve müşterilerimizden gelen istek ve öneriler doğrultusunda yeni ürünlerin geliştirilmesinin yanı sıra, var olan ürünlerimizin kalitesinin arttırılması yönünde çalışmalar yapılmaktadır. Ayrıca numune olarak gelen hammaddelerin denemeleri de yine Ar-Ge birimimiz tarafından gerçekleştirilmektedir. İhtiyaç duyulan hammadde ve ekipmanlar belirlendikten sonra maliyetleri hesaplanır. Ortaya çıkan maliyet ile yeni/kalitesi arttırılmış üründen elde edilecek kazanç kıyaslanarak yapılacak harcamaların gerekliliğine karar verilir.

Son kullanıcıların dikkat ettikleri hususlar nelerdir? Satın almadaki belirleyici faktörlerden bahseder

26

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

misiniz? Emülzer hangi alanlarda öne çıkıyor?

Yapılarda su yalıtımı oldukça hassas bir konudur. Su ufacık bir iğne deliğinden bile geçerek yapı konforunu olumsuz olarak değiştirebilir. Doğru malzemenin, doğru yerde ve doğru şekilde kullanılması gereklidir. Yalıtım malzemelerinin ambalajı elle tutulup, gözle görülen bir ürün olmasına karşın, ürünün geçer ispatı yerine uygulandığı haldeki performansıdır. Son kullanıcıların, tecrübesi daha önceden ispatlanmış, performansı test edilmiş ürünlere yönelmesi daha doğru olur. Geri dönüşleri zor ve masraflıdır. Pazarlama argümanları satın almayı etkilemektedir. Rekabet ile birlikte pazarlama bütçeleri de artmaktadır. Teknik broşür, el numunelerinin yanı sıra, eğitim, promosyon, seyahat masraflarının da çeşitliliği artmıştır. Hangi pazarlama faaliyeti yapılırsa yapılsın, gerçek bitmiş ürünün performansıdır. Belirleyici diğer faktör ise, ürünün ucuz olmasıdır. Ürünün fiyat/kalite performansının öne çıkması gereklidir. Ancak maalesef ürünün ucuz olmasının gerek ve yeter şart olması üreticiyi zorlamaktadır. Oysa bir yapıda temelden, çatıya tüm su ve ısı yalıtımının bedeli (temel yalıtımı, ıslak hacimler, ısı mantolaması dahil) tüm

Satış ve pazarlama faaliyetlerinde nelere dikkat ediyorsunuz? Bayileriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Kaç bayiniz var? Her şey insan ile başlıyor. Doğru insan kaynağını doğru şekilde yönlendiriyoruz. Satış ve pazarlama kadrosundaki çalışma arkadaşlarımız için öncelikli kriter, karakteri düzgün, güvenilir ve dürüst olmasıdır. Firmaya yeni başlayan satış ve pazarlama personeline en az 1 hafta oryantasyon eğitimi verilmektedir. Firma prensibi, satış koşulları, ürün eğitimini tamamlayan satış ve pazarlama personeli sahaya müşterileri ziyaretlerine başlamaktadır. Daha çok kişiye ulaşmak ve ticari riski dağıtmak için satışlarımız bayilerimiz



vasıtasıyla yapılmaktadır. Bayilerimiz, iş ortaklarımızdır. Bayiler de kendi içlerinde satıcı, uygulayıcı, toptancı olmak üzere çeşitlilik göstermektedir. Emülzer markasını hakkıyla taşıyan, firmaya değer katan, ödemesi düzgün olan bayilerimize, verimi arttırmak için eski müşterilerimizi bile devredebiliyoruz. Ülke genelinde 400 adet bayimiz bulunmaktadır. Proje ve haber sitelerini takip ederek, piyasadaki bayilerimizle diyaloglar ile işverenlere, mimarlara, mühendislere ve satın almaya ulaşmaktayız.

İhracat yaparken karşılaşılan sorunları nasıl gideriyorsunuz? Satışları etkilediği oluyor mu? Yurtiçi Pazar baz alınırsa ihracatın satış oranı nedir? Ülkede eğer özel bir ithalat prosedürü var ise bu zaman ve araştırma gerektiriyor. Fakat gerek ihracat departmanının bilgisi gerek ise ülkelerde bulunan Ticari Müşavirliklerimiz sayesinde sorunlar kolaylıkla çözülmektedir. İhracat satış oranımız ise yüzde 20’d ir. 2014 yılından bu oran daha da artacaktır. Dış Ticaret Müsteşarlığımızın ihracat konusundaki destekleri tamdır.

2014 yılından beklentileriniz nelerdir?

Her tehditte bir fırsat, her fırsatta da bir tehdit vardır. Seçim dönemine girilmesiyle birlikte, ülkemizde özel ve kamu yatırımları devam etmektedir. Statik ve mimari ofislerini, müşavirlik firmalarını, projeleri takip ederek, talebi arttırmak hedefindeyiz. Satış bu talepler oluştuktan sonra kendiliğinden gelecektir.

28

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Yapı kimyasalları sektörünü değerlendirir misiniz? Sektörün geleceği ile ilgili neler düşünüyorsunuz?

Ülkemizde, toz ürünlerden ısı yalıtımı yapıştırıcısı, sıvası, dekoratif sıvası, fayans yapıştırıcısı ve derz dolgusu üreten, 800’d en fazla yapı kimyasalları üreticisi vardır. Bu kadar üretici hiçbir Avrupa ülkesinde bulunmamaktadır. Çimento esaslı ürünleri üretmek çok fazla bir bilgi birikimi (know-how ) ve sermaye istemiyor. Oysa bu tarz teknik ürünler ciddi bir bilgi birikimi, tecrübe ve finans gerektirmektedir. Pazarın büyüklüğü aynı zamanda yabancı firmaları ülkemizde yatırım yapmaya mecbur hale getirmektedir. Bu da rekabeti arttırmaktadır. Ancak yabancı ortaklıklı firmalar kazançlarını ülkelerine gönderebilmektedir. Döviz çıkışı olmaktadır. Oysa yerli üretici istihdam oluşturmakta ve kazancını işine yansıtmaktadır. Türkiye’d e en az 10 yıllık daha bir yalıtım pazarının olduğu aşikardır. Ancak bu süre zarfında kendini geliştirebilen, pazarlamaya ve markaya önem veren, Ar-Ge yapan firmalar başarılı olacak, diğerleri elenecektir.

Toparlamak gerekirse son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Avrupa’d a su yalıtımı zorunludur ve projedeki mahallere göre kullanılacak ürün belirtilmiştir. Bunun dışına çıkılmaz. Ülkemizde de benzer şekilde su yalıtımı projesi yapıya ruhsat veren kurumlar tarafından istenmeli ve zorunlu tutulmalıdır. Yapı Denetim firmaları da bu onay verilen yalıtım sistemini yerinde denetlemelidir.

Yapı denetim firmalarının ücretinin belediyelerce ödenmesi konusunda bir revizyon yapılması gereklidir. İnşaat yapım kalitesi, eskiye göre çok daha sağlıklı olmasına karşın, her yeni sistem beraberinde ufak revizyonlar getirebilir. Yapı Denetiminin meslek odalarıyla, üniversitelerle birlikte yapılan çalıştaylarla tekrar ele alınması faydalı olacaktır. Su yalıtımı işçiliğinde tecrübeli, üretici firmalardan eğitim almış, Mesleki Yeterlilik Belgesine sahip uygulayıcı sayısı artmalıdır. Uygulayıcılar aynı iş için farklı fiyatlar vermektedir. Su yalıtımı yapım koşulları ve ürün türünün belli olması rekabeti azaltacaktır. Uygulayıcı ustalarda işçilik bedeli, yaklaşık olarak benzer fiyatlara gelmediği taktirde, rekabet koşulları ve iş alamama riskinden dolayı malzeme sarfiyatları ile oynanılmaktadır. Bu da üreticiye olumsuz şekilde yansımaktadır. Pazara girmek zor, ancak çıkmak çok kolaydır.



Panasonic ve Viko’nun Ortak Hedefi; 2018’de Dünya Liderliği… Elektrik anahtar-priz sektörünün inovatif ve lider markası VİKO, Japon teknoloji devi PANASONIC ile birlikte ortaya koyduğu yeni vizyonunu paylaşmak üzere kahvaltılı bir basın toplantısı ve fabrika gezisi gerçekleştirdi. 16 Nisan 2014 tarihinde VİKO’nun İstanbul Sancaktepe’d eki endüstriyel tesislerinde yapılan basın toplantısında PANASONIC ve VİKO markalarının sürdürülebilir büyüme stratejilerine paralel olarak imzaladıkları ortaklık anlaşması hakkında bilgiler verilirken, ortaya kouyulan yeni ve güçlü vizyon ile hedefler paylaşıldı.

VİKO’nun 2013 yılı cirosu 328 milyon TL…

Basın toplantısında bir sunum gerçekleştiren VİKO CEO’su Nusret Kayhan Apaydın, kuruluş hakkında kısa bilgiler verirken VİKO’nun başarı yolculuğunda büyük önem

30

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

taşıyan kilometre taşlarından da behsetti. Nusret Kayhan Apaydın; “1980 yılında kurulan VİKO, bugün toplam 60 bin metrekare alana sahip devasa tesislerinde faaliyet gösteriyor. Ana tesislerimizde 750 kişi çalışıyor ve yan sanayiler dahil bu sayı 1.500’ü buluyor. İstanbul Sanayi Odası’nın ilk 500 büyük sanayi kuruluşu listesinde 331’inci sıradayız. İhracatta 206’ncı, karlılıkta ise 120’nci sırada yer alıyoruz. Pek çok ürün gamında, sigorta kutuları, anahtar priz gibi ürünlerde pazar lideriyiz. 2008 yılında Turquality Marka Destek Programı’na sektörümüzden ilk dahil olan firma olma başarısını gösterdik. 2009 yılında ise Türk Patent Enstitüsü’nün Tanınmış Marka Statüsü’ne girdik. 2012 yılında sektörümüzde kendi Ar-Ge merkezini kuran ilk kuruluş olduk. Elektrik anahtarı, priz, aksesuar, sigorta kutusu, alçak gerilim şalt

ürünleri, sayaç ve OSOS ürünleri ile bina otomasyon sistemlerinden oluşan ürün gamımızı bugün Ukrayna ve Rusya başta olmak üzere Asya, Afrika, Orta Doğu ve Avrupa’d a 70’ten fazla ülkeye ihraç ediyoruz. Satışlarımızın yüzde 60’ını yurt içine, yüzde 40’ını ise yurt dışına satıyoruz. VİKO’nun 2013 yılı cirosu 328 milyon TL’d ir. Ana satış kanallarımızı bayiler ve zincir mağazalar oluşturuyor. Türkiye’nin her yerine dağılmış bayilerimiz var. Türkiye’d eki tüm zincir mağazalarda da güçlü bir şekilde varız. İnovasyon ve kalite kavramı, VİKO’d a her anlamda en çok üzerinde durulan konuların başında gelir. Kuruluşumuz, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi, TS IEC EN 17025 Laboratuvar Kalite Yönetim Sistemi sertifikalarına



sahip. Ayrıca 2005 yılında TUSİADKalDer Türkiye Mükemmellik Ödülü’ne de layık görülmüş bulunuyoruz” dedi.

Sosyal sorumluluk, VİKO için çok önemli…

VİKO’nun kurumsal sosyal sorumluluk projelerine verdiği öneme de değinen Nusret Kayhan Apaydın, “VİKO olarak; sürdürülebilir kalkınmanın insana yatırım ve doğal kaynakların bilinçli kullanımıyla gerçekleşeceğine inanıyoruz. VİKO Toplum Gönüllüleri adını verdiğimiz ve tamamını VİKO çalışanlarının oluşturduğu gönüllülerimiz ile çeşitli kurumsal sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiriyoruz. Geçen yıl Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği tarafından Çevre Stratejisi Uygulama ve Paydaş Kategorisi Birincilik Ödüllerine layık görüldük. En önemli kurumsal sosyal sorumluluk projelerimiz ise VİKO Çocuk Tiyatrosu ile gerçekleştirdiğimiz Okullarda Enerji Verimliliği, yerel kalkınma için yürüttüğümüz Işığını Paylaş Öğretmenim ve Aydınlık

32

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Geleceğe Destek, Meslek Eğitimine Destek projelerimiz” şeklinde konuştu.

“Hedefimiz, 2018 yılında dünyada 1 numara olmak.”

Basın toplantısında söz alan VİKO Yönetim Kurulu Başkanı Toshihide Arii ise kısaca PANASONIC markasını tanıttıktan sonra VİKO ve PANASONIC markalarının

ortaklık anlaşması ile bir araya gelme sürecini anlattı. Toshihide Arii, “Her ne kadar dünya PANASONIC markasını işitsel ve görsel elektronik cihazlarla tanısa da PANASONIC ilk olarak 1918 yılında tıpkı VİKO gibi elektrik tesisat malzemeleri üretimi ile faaliyetlerine başladı. PANASONIC adı altında çalışmalarına devam eden 4 farklı şirket grubu



bulunuyor. Bunlardan birincisi buzdolabı, çamaşır makinesi, klima gibi elektrobik ev gereçleri üreten şirket grubumuz, ikincisi ise görsel ve işitsel gereçlerin üretildiği şirket grubumuz. Üçüncü şirket grubumuz ise otomotiv sektörüne yönelik endüstriyel parçalar üretiyor. Bir de ekolojik çözümler sunan Eco Solutions Şirketi’miz var ve ben de Eco Solutions Şirketi’nde rol alıyorum. PANASONIC markasının cirosu 74 milyar dolar. Eco Solutions Şirketi’nin 2013 yılındaki cirosu ise toplam cironun yüzde 20’sini oluşturuyor. Dünya genelinde 155 bine yakın çalışanımız var. Eco Solutions Şirketi içinde de 4 tane iç birim bulunuyor. Bunlar enerji sistemleri, aydınlatma, ev sistemleri ve ekoloji sistemleri birimlerimiz” dedi. VİKO Yönetim Kurulu Başkanı Toshihide Arii, ortaklık sürecini ile ilgilide, “PANASONIC

34

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

olarak elektrik anahtarı ve priz sektöründe dünya ikincisi konumundayız. Asya ülkerinde ise pazar liderliğimiz sürüyor. Tayvan, Vietnam, Filipinler, Endonezya, Japonya, Kore ve Tayland gibi ülkelerde pazar lideriyiz. Ancak hedefimiz Asya’nın doğusunda, Avrupa ve Afrika’d a da zirveyi ele geçirmek. Bu nedenle partner arayışına girdik. Hedefimiz, 2018 yılında elektrik anahtarı ve priz sektöründe dünyada 1 numara olmak. 2018 yılı bizim için çok önemli bir yıl; çünkü 2018’d e PANASONIC olarak 100. yılımızı kutlayacağız. 100. yılımızda, kuruluşumuzda başrol oynayan ürün gruplarında pazar lideri olmak istiyoruz. VİKO ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği ile Afrika, Orta Doğu ve Asya’nın doğusundaki pazar payımızı artırmak istiyoruz. Japonya, Asya’nın en doğu ucunda, Türkiye

ise en batısında… Asya’nın her iki ucundaki ülkelerin önde gelen kuruluşları olarak pazarı ele geçirmeyi hedefliyoruz”

“Türkiye ile değerlerimiz ortak…”

Türkiye ve Japonya’nın ortak değerlere sahip olduğuna dikkat çeken Toshihide Arii; “1890 yılında Ertuğrul Fırkateyni, Japonya’yı ziyareti sırasında talihsiz bir kaza geçirip batmıştı ve Japonlar gemideki insanları kurtarabilmek için çabalamış ve bir kısım insanın da kurtulmasına yardımcı olmuşlardı. Bu olaydan yaklaşık 100 yıl sonra Türk Hava Yolları da İran-Irak Savaşı sırasında rehin tutulan 115 Japon’un kurtulmasına yardımcı oldu. Türkler ve Japonlar ortak değerlere sahip, biz de yapılan bir yardımı asla unutmuyoruz” şeklinde konuştu.



Filli Boya’ya Uluslararası Ödül!

Design Soul Dünyanın En Prestijli Tasarım Yarışmasında Ödül Aldı…

Filli Boya Design Soul digital dergisi, dünyadaki en prestijli tasarım ödüllerinden biri olan A’Design Award Yarışması’nda ödül kazandı. Filli Boya’nın renklerin yaşamımızdaki önemini farklı ve keyifli bir dille aktardığı Design Soul dijital dergisi, zengin içeriği ve kurgusuyla uluslararası platformda büyük bir başarı kazandı. Her yıl tasarımın başkenti Milano’d a düzenlenen A’ Design Award yarışmasında Filli Boya, rengin hayata dokunan her alanından içerik sunan Design Soul Dergisi ile Dijital Yayıncılık ve Medya

36

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Kategorisi’nde Silver Award ödülüne layık görüldü. Filli Boya Kurumsal İletişim ve Halkla İlişkiler Müdürü Selda Uzun ödül ile ilgili yaptığı açıklamada: “A’Design Awards’d a Filli Boya‘nın dijital alandaki yayını Design Soul ile uluslararası alanda önemli bir başarıya imza attık. ‘Öncü ve yenilikçi marka’ kimliğimizi dijital dünyada da en iyi şekilde sürdürüyoruz. Rengin hayata dokunan her alanında var olmak hedefi ile yayın hayatına başlayan, bu doğrultuda keyifli içerikler sunan Design Soul dijital

dergimizin gösterdiği bu başarı bizi çok gururlandırdı. 7’d en 77’ye her yaştan insanın keyifle okuduğu içerikleri sayesinde Design Soul, bugüne kadar 300 bini aşkın indirilme rakamlarına ulaştı. Design Soul’d a; tanınmış portrelerle röportajları, sanattan, dekorasyona, spordan, teknolojiye, yeme-içmeden, fotoğrafa, geziden, İstanbul’un semtlerine kadar her türlü güncel konuyu iPad, iPhone ve Andorid tablet cihazlardan ücretsiz olarak indirip okuyabilirsiniz” dedi.



Türkiye’de Birinci Avrupa’da 5’inci Sırada = Kalekim Öncelikle, Kalekim Yapı Kimyasallarının kuruluşu ve bugünlere gelişi hakkında bilgi verir misiniz? Kale Grubu’nun kurucusu İbrahim Bodur tarafından 1973 yılında kurulan Kalekim A.Ş. seramik yapıştırıcıları ve derz dolguları üretimiyle başladığı faaliyetlerine, bugün inşaat sektörünün her türlü yapı kimyasallarını üreterek devam ediyor. Kalekim A.Ş., 1968 yılında kurulan ve Kale Grubu’nun sıva ve boya sektöründeki lider kuruluşlarından Kaleterasit A.Ş. ile 2003 yılında birleşme kararı aldı. Bu birleşmeden sonra Kale markalı boya ve sıvalar Kalekim A.Ş. ürün gamına katıldı. Türkiye “seramik yapıştırıcıları” ve “derz dolgu” pazarında en çok tercih edilen ve müşteri memnuniyetini sağlamış lider bir marka olan Kalekim A.Ş., 2004 yılında Türkiye mantolama pazarına Dow Chemical Mardav ticari işbirliği altında Mavi Kale markasıyla giriş yaptı. Kalekim, Kale Mantolama ile EPS ve Taşyünü alanında büyüyüp, Mavi Kale markasıyla XPS’d e liderliğini korumayı hedefliyor. Yurtiçindeki yapı kimyasalları fabrikaları ve Rusya tesislerinde yıllık toplam 800 bin ton yapı kimyasalı üretim kapasitesine sahip olan Kalekim, İstanbul’d a bulunan Kale Boya&Sıva işletmesinde yılda 100 bin ton boya ve sıva üretiyor. Kalekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş

Her türlü yapı kimyasallarının yanı sıra, boya-sıva ile ısı ve su yalıtımı ürünleri üreterek yapı sektöründe öncülüğünü sürdüren, yüzde 50 pazar payına sahip olarak yapı kimyasalları sektöründe açık ara önde olan Kalekim, üretim ve satış kapasitesi olarak Türkiye ve bölgesinde birinci, Avrupa’d a ise

38

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

5’inci sırada. Yurtiçi ve yurtdışında toplam 8 fabrika ile üretimine devam eden Kalekim’in Genel Müdürü Altuğ Akbaş ile Nalbur Teknik Dergisi olarak bir röportaj gerçekleştirdik. Yapı kimysalları alanındaki yenlikleri aktaran Akbaş, yapılması gerekenleri ve faaliyelerini anlattı.

Firmanızın ürün gamı ve yeni ürünleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Kalekim bünyesinde kaç ürün grubu var? Satışa sunulan toplam ürün sayısı nedir? Perspektifini genişleterek yapı kimyasalları alanında uzman marka olan Kalekim’d e, son 3 yıldır özellikle su ve ısı yalıtımını büyümemizin merkezine koyduk.


Tüm planlarımızı bu çerçevede oluşturuyoruz. Kalekim olarak faaliyet gösterdiğimiz iş kollarında lider ve yenilikçi çizgimizden ayrılmadan ürün gamımızı, sektördeki trendleri ve tüketici ihtiyaçlarını gözeterek yeni ürünler ile genişletiyoruz.

Yalıtımda ürün ve uygulama garantisi

Kalekim olarak, her zaman tüketicilere ve sektör profesyonellerine çözümler sunuyoruz. Kale Mantolama Sistemleri “EPS” ve “Taşyünü” ile, Türkiye’d e ilk kez 10 yıl ürün, 2 yıl uygulama garantisi sunarak binaları koruma altına alıyoruz. “Uygulama süresine ilave olarak 2 yıl kullanım” sürecini kapsayan sigorta ile uygulama sonrası montaj ve işçilik nedeniyle meydana gelebilecek hasarlara karşı da güvence sağlıyoruz.

Kusursuz mantolama için özel ürün: Mantostone

Bu yıl pazara sunduğumuz Taşyünü Levhası Hafif Yapıştırma ve Sıva Harcı olan Mantostone ürünümüz, sektör profesyonellerinden büyük ilgi gördü. Mantostone yüzde 40 daha hafif ve daha düşük su emme özelliği ile Türkiye’d e bir ilk olma özelliğini taşıyor. Mantostone; sahip olduğu metrekarede 6 kg tüketim değeriyle, standart yapıştırıcı ve sıva tüketimi olan 10 kg/metrekareye göre yüzde 40 daha az yapıştırıcı ve sıva harcı kullanma imkânı sunuyor. Mantostone’un standart yapıştırıcı ve sıvalara göre çok daha kolay ve hızlı uygulama kolaylığı sayesinde taşyünü levhalar ile daha sağlam, dayanıklı ve uzun ömürlü mantolama yapılıyor.

Enerji tasarrufu sağlayan yalıtım ürünlerimize tam not

Seramik uygulamaları ürün grubunda, 3 saat içerisinde ekstra hızlı priz alan yapıştırma harcı Ultratech, kullanıma hazır olması sebebiyle pratik ve temiz çalışma imkanı sunan akrilik


esaslı sprey yapıştırıcı Praticer ; su yalıtım ürün grubunda UV dayanımlı, yaya trafiğine elverişli ve elektrik tüketiminde yüzde 20 oranında enerji tasarrufu sağlayan akrilik esaslı su yalıtım ve kaplama malzemesi Elasticool ile, temel su yalıtımında kullanılan, uygulamadan 16 saat sonra basınçlı suya maruz kalabilen, UV dayanımlı, ekstra esnek özellikte sürme esaslı su yalıtım malzemesi Ultralastic kullanıcılardan tam not aldı.

Tecnica Zemin Sistemleri

Geçen yıl lansmanını yaptığımız Tecnica’yı, Kalekim güvencesiyle pazara sunduk. Kalekim’in köklü Ar-Ge tecrübesi ile üretilen Tecnica, zemin sistemlerine getirdiği yeniliklerle; üretici, ekonomik, estetik, güvenli ve uzun ömürlü uygulamalar sunuyor. Kalekim’in Ar-Ge bilgi birikimiyle geliştirerek, Alman teknolojisiyle desteklediği Tecnica Zemin Sistemleri; çevreye duyarlılığından asla ödün vermeyen ürün ailesiyle, üretim ve yaşam alanlarında sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor. Ürün kalitesi ve uzun yıllar koruduğu performansı ile epoksi, poliüretan ve çimento esaslı olmak üzere farklı çözümler sunan Tecnica, bütünsel zemin sistemi çözümlerinin yeni adı olarak pazarda büyük ilgi görüyor.

40

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Boya ve dekoratif sıva alanında yenilikçi ürünler geliştirdik

İnşaat sektörünün boya ihtiyacına yönelik hazırlanan ürün gamımızda da ağırlık olarak su bazlı iç ve dış cephe boyalarına yer veriyoruz. Ayrıca dekoratif boyalar ve sıvalar, yüzey hazırlık malzemeleri, binlerce renk imkanı sunan renklendirme sistemi ve sentetik esaslı boya ve ahşap ürünleri ile farklı ihtiyaçlara kapsamlı çözüm sunuyoruz. Yeni ürün geliştirme sürecimizde özellikle fark oluşturan ve yenilikçi projeler ön plana çıkıyor. Türkiye’d e ilk ve tek Kalekim tarafından geliştirilen Camsıva ve Betonart bu projelere en güzel örnekler arasında yer alıyor. İçeriğinde geri dönüşümden elde edilen cam parçacıkları ihtiva eden Camsıva, çevreci bir ürün olmasının yanı sıra, iç ve dış mekânlarda uygulanabilen son derece dekoratif, hazır renkli sıvadır. Camsıva’nın yurtiçinde ofisler, restoranlar, oteller, eğlence mekânları gibi farklı kullanım alanları olduğu gibi, ışıltılı görüntüsü ile yurtdışında da çeşitli projelerde sıklıkla tercih edildiğini görüyoruz. Betonart ise sektörün önemli bir ihtiyacını karşılayan ve yine

ilk olarak Kalekim tarafından geliştirilen yenilikçi bir ürün. Betonart sayesinde duvarlardaki brüt beton görünümü kullanıma hazır, akrilik yapıdaki bir ürünle sağlanabiliyor. Çimento içermediği için uygulama sırasında ve sonrasında da tozuma gibi bir problem oluşturmuyor, uzun yıllar sağlıklı bir kullanım imkânı sunuyor. 2014 yılında tüketiciler ile buluşacak olan Betonart Fresh ise, iç mekanlarda kötü kokuları emme özelliğine sahip son kat dekoratif kaplama olarak Türkiye’d e bir ilk. Tüketicilerden gelen talepleri ve yeni trendleri, çevreye olan duyarlılığımızı da ön plana çıkaran yenilikçi ürünler ile destekliyoruz. Mekânlarda farklılık arayan, nihai tüketici, usta veya mimar, tüm hedef kitlemizin ilk adresi olma yolunda yeni ürün çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Kalekim ID, kullanılan ürünleri yıllar sonra bile tanıyor

Ürün ambalajlarının yenilenmesi çalışmalarımızın ardından sektörümüzü bir ilkle tanıştırdık. “Kalekim ID” adını verdiğimiz uygulama ile ilk olarak Blue’Safe Mavi Kale ürünümüzün içine katılan belirteç katkı maddesi sayesinde seneler sonra bile



üründen alınan örnekte yapılan inceleme sonucu, yapıştırıcının markasının tanınmasını sağlıyor. İlk kez Blue’Safe Mavi Kale ile başladığımız bu uygulamayı başta 1051 Kalekim olmak üzere diğer temel ürünlerimize de taşıyoruz.

AR-GE çalışmalarınız daha çok hangi alanda yürütülüyor?

Kalekim’i rakiplerinden ayıran en önemli özelliklerinden biri ArGe’ye yaptığı yatırımdır. Bugün Kalekim Ar-Ge’d e yaklaşık 150 üründen oluşan ürün gamının tüm geliştirme ve iyileştirme faaliyeti, herhangi bir know-how transferi olmaksızın yürütülüyor. İhtiyaca uygun ürün üretebilmek için ArGe’ye çok önem veriyoruz. Doktora derecesine sahip deneyimli personelimiz ve ileri teknolojiyle donatılmış laboratuvarımızda yenilikçi ürünler geliştiriyoruz. Sektörün öncü kuruluşu olarak, üniversiteler ve devletle projeler yürütebilmeyi sağlayan uygulamalı araştırma laboratuarımız enstrümantal analiz araçlarımızla çalışmalarımızı sürdürürken, aynı zamanda kalite ve müşteri memnuniyetini garanti eden tüm Avrupada uygulanan tüm testleri gerçekleştiriyoruz.

Yaşlandırma cihazı ile ürünlerin dayanımları test

42

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

ediliyor

Ürün geliştirme laboratuvarlarında tüm testler yapılabiliyor, üretim yapılan coğrafya neresi olursa olsun bulunduğu bölgedeki hammaddeler ile aynı kalitede ürünler üretebiliyor. Sektöründe dünyada sınırlı sayıda bulunan yaşlandırma cihazları ile ürünlerin dış cephe dayanımları test ediliyor.

Performans ile birlikte fiziksel ve kimyasal çözümleme

Ar-Ge yapısını, sadece performans analizine dayalı Ar-Ge’ den çıkarıp, performans ile birlikte fiziksel ve kimyasal çözümlemeye dayalı hale döndürmek vizyonu ile kurduğumuz “Uygulamalı Araştırma Laboratuvarı” son teknolojik cihazlarla donatıldı. Bu laboratuvarın makine parkı, ürün geliştirme laboratuvarı ile birlikte 2,5 milyon TL’yi buluyor.

Kalekim’in Ar-Ge gücü uluslararası platformlarda tanıtılıyor

Yapılan bilimsel çalışmalar, ulusal ve uluslararası konferanslarda sunularak Kalekim’in Ar-Ge gücü çeşitli platformlarda tanıtılıyor. Bunun son örneği, Kalekim’in ilk ve tek davetli Türk firma olarak sunum yaptığı, Almanya’d aki Drymix Mortar Konferansı oldu. Bugün Kalekim Ar-Ge’d e yaklaşık

150 üründen oluşan ürün gamının tüm geliştirme ve iyileştirme faaliyeti, herhangi bir know-how transferi olmaksızın yürütülüyor. Türkiye yapı kimyasalları sektörünün açık ara lideri olan Kalekim’in, gerçekleştirdiği ilkleri şöyle sıralayabiliriz: • Karo yapıştırıcıları üretiminde birinci ve Türkiye’nin ilk jenerik markası • Uygulayıcılar için ilk eğitim programı ve memnuniyet anketi • 55 bin üyeyle Türkiye’d eki ilk ve en büyük Usta Kulübü • Kaleterasit markasıyla ilk dekoratif sıvalar • İlk otomatik renklendirme sistemi • Türkiye’d eki ilk fotokatalitik boya, Kalia • Türkiye’d eki ilk silikon katkılı derz dolgu, Ultrafuga • Türkiye’d eki ilk tozumayan derz dolgu, Ultrafuga flex Tozumaz • Türkiye’d eki ilk su bazlı, beton görünümlü dekoratif sıva, Betonart • Uygulandıktan sonra ürünü tanıyabilme teknolojisiyle Kalekim ID • İlk ve tek “Paletsiz Paletleme” ambalaj • 12 ay raf ömrüne sahip ilk seramik yapıştırıcı • Türkiye’nin içinde yaşanabilir ilk “Pasif Ev”i • Karo yapıştırıcıları ve sıvalarla ilgili olarak ilk Avrupa norm ve standartlarına uygunluk sertifikası • Sektördeki ilk Six Sigma ve EFQM



uygulamaları • Isı yalıtım pazarında, ilk 10 yıl ürün 2 yıl uygulama garantisi

Eğitimlere önem veriyorsunuz. Eğitim çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz?

Kalekim olarak, sektörün kalifiye eleman ihtiyacını karşılamak ve ustalara yatırım yapmak amacıyla 2001 yılında kurduğumuz Kalekim Usta Kulübü ile sektöre önemli katkılarda bulunuyoruz. Bugün üye sayısı 55 bine yaklaşan Kalekim Usta Kulübü kapsamında Türkiye’nin çeşitli il ve ilçe merkezlerinde seminerler veriyoruz. Bu seminerlerde ustaları ürün ve uygulamalar, Kalekim Usta Kulübü hizmetleri ve yenilikler hakkında bilgilendirmenin yanı sıra sunduğumuz hediyelerle de iş yapma olanaklarını geliştirmelerine artı değer katıyoruz. Ayrıca Kalekim’nin Avcılar’d a bulunan işletme bünyesindeki İbrahim Yetimova Usta Uyum ve Geliştirme Kursları’nda eğitimler veriyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği

44

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

ile gerçekleştirilen bir haftalık Uyum ve Geliştirme Kursu’na katılan ustaların tüm masraflarını karşılıyor, kurs sonunda başarılı olanlara MEB Onaylı Resmi Kurs Bitirme Belgesi sağlıyoruz. Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmaların, sektöre kalifiye eleman kazandırmak açısından çok önemli olduğuna inanıyoruz.

Kalekim Yapı Kimyasalları olarak satış ve pazarlama faaliyetlerinde nelere dikkat ediyorsunuz? Bayileriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

Kalekim olarak, son kullanıcıların yanı sıra, mimar, mühendis, müteahhit ve usta gibi sektör profesyonellerine de ulaşarak, onların gerçek ihtiyaçlarını dikkatle takip ediyoruz. Kalekim olarak, tüm müşterilerimizin beklentilerini hızla karşılayıp, çözüm üretmeyi sürdüreceğiz. Bayilerimizle dayanışma, işbirliği ve uzun süreli güvene dayanan ilişkiler içinde olmak ve bunu kriz zamanlarında da sürdürebilmek, bizi yıllardır

rakiplerimizden farklı kılan en önemli özelliklerden biridir. Gerek iş alanlarımızdaki operasyonel ve finansal sonuçlarımız, gerekse toplumsal alandaki faaliyetlerimiz için hedef koyarken, başarma inancımızın temel noktalarından biri, bayilerimizin de bu ortak hedeflerimize inancı ve katılımı olmuştur. Biz hem üretim tesislerimiz, hem dağıtım kanalımız, hem de bayilerimiz ile sektördeki lider konumumuzu koruyacağız.

Yurtiçi Pazar baz alınırsa ihracat satış oranı nedir? 2013 yılında hedeflerinize ulaştınız mı? 2014 yılından beklentileriniz nelerdir?

Bugün 50’nin üzerinde ülkeye ürünlerini sunan Kalekim’in toplam satışları içindeki ihracat oranı yüzde 20‘dir. Kalekim olarak, Isı ve Su yalıtımını büyümemizin odağına koyduk. 2014’te yüzde 30’a yakın büyümeyi hedefliyoruz.

Yapı kimyasalları sektörünü değerlendirir misiniz?



Sektörün geleceği ile ilgili neler düşünüyorsunuz?

Enerjide dışa bağımlılığın yüzde 72 düzeyinde olduğu ülkemizde, toplam enerjinin yüzde 34’ü konutlarda kullanılıyor. Konutlarda kullanılan bu enerjinin yüzde 80’i ise ısıtma ve soğutma amaçlı tüketiliyor. Enerjide dışa bağımlı bir ülke olan Türkiye’nin enerjisini verimli kullanması gerekiyor. Ancak maalesef ülkemizdeki yaklaşık 19 milyon konutun yüzde 85’inde ısı yalıtımı yok. Isı yalıtımı olmayan bu binalar yüzünden her yıl 9 milyar 265 milyon dolar kaybediyoruz. Isı yalıtımı olmayan binanın bize maliyetlerini şöyle özetleyebiliriz: Daha fazla enerji tüketimi ve kaynak israfı, daha fazla karbon salınımı ve hava kirliliği, sera gazı etkisi, ömrü daha kısa bina yapısı ve bina stoğu. Kuşkusuz bu maliyetler saymakla bitmez. Kalekim olarak, ülkemizde binaların ısı yalıtımına daha fazla önem verilmesi için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Ayrıca binalarda korozyona neden olan sorunların en başında su yalıtımı yapılmamış binaların gelmesi nedeniyle, Kalekim olarak, su yalıtımının önemine dikkat çekmeyi de görev edindik. Su yalıtımı olmayan binalarda oluşan korozyon nedeniyle yapılarımız depreme karşı dayanıksız hale geliyor. Oysa su yalıtımı yapılmış bir bina hem korozyona karşı senelerce direniyor hem de depremin yıkıcı etkilerine karşı korunmuş oluyor. Normal şartlarda yapıların ömrü 50 yıl, ancak su yalıtımı olmayan binaların taşıyıcı sisteminin korozyon nedeniyle 10 yıl sonra başlangıçtaki taşıma kapasitesini yaklaşık yüzde 66’sını kaybediyor. Bu da binanın erken yaşlanmasına, en önemlisi de depremin yıkıcı etkilerine davetiye çıkarıyor. Biz, ülkemizde ısı ve su yalıtımı sektörünün ihtiyacını, “en iyi ürün”, “en iyi çözüm” ve “en iyi uygulama” olanaklarını sunarak karşılamaya devam edeceğiz.

“Enerji Kimlik Belgesi” ile yalıtımda yeni dönem

46

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Türkiye’nin AB’ye uyum sürecinde hayata geçirilen en önemli uygulamalardan biri de binalar için getirilen “Enerji Kimlik Belgesi” alma zorunluluğu oldu. Artık ev alırken, satarken ya da kiralarken sadece konumuna, manzarasına, oda sayısına değil kimlik belgesine de bakılıyor. Binaların ne kadar enerji harcadığını gösteren Enerji Kimlik Belgesi aynı zamanda sınıfını da belirliyor. Enerji Kimlik Belgesi ile binalar da aynen beyaz eşyalar gibi A’d an G’ye kadar sınıflandırılıyor. En üst sınıfı simgeleyen A grubunda bir eve sahip olmanın ilk şartı ise binanın ısıtma ve soğutma giderlerini yüzde 50’ye kadar düşüren ısı yalıtımına sahip olmasından geçiyor. 1 Ocak 2011’d e yürürlüğe giren “Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği” gereğince; yeni inşa edilen binalar için Enerji Kimlik Belgesi alınması zorunlu oldu. Mevcut binaların ise 2017 yılına kadar bu belgeyi alması gerekiyor. Enerji Kimlik Belgesi; binaların enerji ihtiyacı, enerji tüketim sınıflandırması, yalıtım özellikleri, ısıtma ve soğutma sistemlerinin verimi ile ilgili bilgileri içeriyor.

Satın alma ve kiralamada öncelikli kriter yalıtım olacak

Ekonomik yönünün yanı sıra çevreci boyutu da olan belge ile konutların yıllık karbondioksit emisyon salınımları da ölçülüyor. Enerji Kimlik Belgesi ile konutlar

da aynen beyaz eşyalar gibi A’d an G’ye kadar sınıflandırılıyor. A sınıfı, tasarruflu ve SEG (Sera Gazları Emisyonu Göstergesi) emisyonu düşük konutları; G sınıfı ise enerji israf eden ve SEG emisyonu yüksek konutları işaret ediyor. Örneğin; daha fazla enerji tüketimi ve enerji giderine sahip G sınıfı bir ev buna bağlı olarak daha fazla vergi ödeyecek. Konut ve işyeri satın alma ve kiralamada öncelikli kriterler arasında yer alan enerji maliyetlerini düşürmek ve mevcut binalarda değer kaybı yaşamamak için bir an önce ısı yalıtımı yaptırılması gerekiyor.

Ülkeye katkının yanında binanın değeri yükseliyor

Tüm yasal düzenlemelere rağmen ülkemizdeki 19 milyon konutun yüzde 85’inde maalesef hala ısı yalıtımı yok. Avrupa standartlarına uygun, enerji tasarruflu ve A enerji sınıfı binalara sahip olabilmek için ise önümüzde kentsel dönüşüm gibi çok önemli bir fırsat var. Eğer elimizdeki bu fırsatı iyi değerlendirerek yeniden inşa edilecek tüm binalara CE ve ETAG belgelerine sahip, Avrupa standartlarına uygun ürünlerle ısı yalıtımı yaptırırsak ülke ekonomimize her yıl milyarlarca dolarlık katkıda bulunabiliriz. Isı yalıtımı ile ülke ekonomisi ve çevre kirliliğini önlemeye sağlayacağımız katkının yanında binamızın değerini de yükseltmiş oluyoruz.



Avrupa’nın Sektör Devi FACOM,

Center ile Türkiye’de Türkiye geneline yayılmış güçlü bayi ağı ve yaygın yetkili servisleriyle hizmet veren Center Dış Ticaret, Avrupa’nın el aletleri sektör lideri FACOM ile gücüne güç katmaya devam ediyor. Profesyonelden, amatör kullanıcılara, otomotiv sektöründen endüstriyel sektöre birçok alanda el aletleri, elektrikli el aletleri, kaynak, metal işleme, endüstriyel temizlik makine grubundaki ürünleri müşterilerine sunan Center Dış Ticaret, FACOM El Aletleri ile piyasada iddialı olduğunu bir kez daha kanıtladı. Binlerce ürünü ile makine- hırdavat sektörünün merkezinde faaliyetlerine devam eden ve AEG, MILWAUKEE, STANLEY, RYOBI gibi dünya çapında güçlü markaları

48

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

bünyesinde bulunduran Center Dış Ticaret, bayi ağları ile birlikte büyümeye devam ediyor. Dünya çapında güçlü markalardan FACOM’u da bünyesine katan Center Dış Ticaret Pazarlama Müdürü Ramazan Haktanır’dan son çalışmaları hakkında bilgi aldık.

Geleceğin Ustalarına Profesyonel Çözümler! Yeni markanız FACOM hakkında bilgi verebilir misiniz?

FACOM el aletleri sektöründe Avrupa’da birinci sırada, 1918 yılından beri sektörün öncüsü ve Avrupa’nın lider el aletleri üreticisidir. Yeni markamız FACOM ile ilgili 5 Haziran 2014

tarihinde Taksim The Marmara Otelde bir basın lansmanı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Özellikle İstanbul ve şehir dışından katılımcıların ilgi göstermesini beklediğimiz lansmanımıza, eğitime destek amaçlı olarak Şişli Endüstri Meslek Lisesi Motor Bölümü öğrencilerini bizzat davet edeceğiz. Geleceğin ustalarına bizimde bir desteğimizin olması amacından yola çıkarak yeni ürünler yeni teknolojiler hakkında bilgi sahibi olmalarını istiyoruz. Onların fikirleri bizim için çok önemli. Markamızın lasmanın da ayrım yaptığımız bir kitle yok. Profesyonel, amatör ve endüstriyel tüm kullanıcılar, standımızı ücretsiz olarak ziyaret edebilecekler. www.centerltd. com.tr adresinden de duyurularımızı yapacağız.


son kullanıcılarla yürüyeceğiz. Hedeflerimize ulaşmak için FACOM Demo aracını hazırladık. Demo aracı, uzman kadrosu ile talep edilen tarihlerde son kullanıcılarımızın istediği yerlere gidiyor. Gerek bayilerimizde gerekse sanayi bölgelerinde bilgilendirme ve bizzat kullanımın imkânı sağlıyor. Demo aracı kendi ekipmanları ile başarılı bir şeklide hizmet vermektedir. Hedefimiz Türkiye’deki tüm noktalara ulaşmak. Neredeyse her ilde mevcut bayilerimiz var. Geniş bayi ve servis ağımızı kullanarak bu hedefe ulaşacağımızdan eminiz.

FACOM’a ait ürün gruplarından adetsel olarak bahseder misiniz?

FACOM 8 bin çeşit ürünü bünyesinde bulunduran bir marka. FACOM daha çok otomotiv ve endüstri alanında kullanılıyor. Çekmeceli Takım arabaları, otomotiv, endüstriyel ağır hizmet ve uçak sanayisine en uygun çözümleri sunan FACOM özel güvenlik önlemleri gerektiren sektörlere yönelik olan kıvılcım çıkarmayan Berilyum ürünleri ile fark oluşturacaktır. Çekiçlerimizde dahil olmak üzere hepsi iş güvenliğine sahip ürünlerdir. FACOM markası ve ürünleri ile öncelikle bayi satış kanalımız, servislerimiz ve son olarak kullanıcılarımız bilgilendirmeye devam edeceğiz. Çünkü biz, eğitimin ürün kullanım konusundaki öneminin farkındayız. Bilinçli tüketici bizim için daima en başarılı ve en önemli adımdır. Bilinçli tüketici doğru işe doğru ürünü seçerek, kendi işlerini belirli kalite standardına oturtmuş olacaktır. Buda markaya olan güveni ve marka bağımlılığını beraberinde getirecektir.

FACOM, CENTER bünyesine ne zaman katıldı? Ocak 2014 itibari ile FACOM, CENTER Dış Ticaret bünyesine katıldı. Endüstriyel el aletleri liginde Center gibi kaliteye önem veren firmalara her zaman yer bulunmaktadır. Mevcut

ürünlerimizin yanında endüstriyel kullanıcılar için FACOM tarzı ürünlere ihtiyaç vardı. Karar almamızdaki en büyük etkenlerden biri budur.

FACOM markasını bünyenize kattınız, yurtiçi satış hedeflerinizden bahseder misiniz? FACOM el aletleri sektöründe Avrupa’da birinci sırada, 1918 yılından beri sektörün öncüsü ve Avrupa’nın lider el aletleri üreticisi olması bizim hedeflerimizi daha yukarılara taşımamızı gerektirmektedir. Center Dış Ticaret olarak, bizde Avrupa da olduğu gibi el aletleri konusunda FACOM’u birinci sıraya taşımak istiyoruz. Bu hedefimize satış ekibimizle, bayi ve servislerimizle ve en önemlisi

Satış sonrası destek konusunda hangi çalışmaları yapıyorsunuz?

Center’ın teknik servis konusunda uzman mevcut altyapısı hali hazırda bulunmaktadır. Ve bu servis ağı her geçen gün büyümeye ve uzmanlaşmaya devam etmektedir. Böyle güçlü bir yapının her markada olması gerektiğine inanıyoruz. Bizim satış pazarlamada kullandığımız ömür boyu garanti koşulu bulunmaktadır. Uzman ağımızın verdiği güven ve ürünlerimizin kendini ispatlamış kalitesi tercih sıralamasında markalarımızı üst sıralara taşıyacaktır. Amacımız bu markalarla beraber, Türkiye ekonomisine bir değer sağlamak bunun için elimizden gelen tüm gayreti gösteriyoruz. Bize güvenen ve ürünlerimizi tercih eden kullanıcılarımıza sizlerin aracılılığı ile teşekkür ederiz.




Yenilikçi Yalıtımcı, KYK Yapı Kimyasalları KYK Yapı Kimyasallarının Yönetim Kurulu Başkanı Onur Sürmeli: “Müşteri Memnuniyeti, Vazgeçilmezimiz” Türkiye’nin Lider Yapı Kimyasalları şirketlerinden KYK Yapı Kimyasalları, 4 üretim tesisi ile sektöre hizmet veriyor. Portföyündeki yapıştırıcılar, derz dolguları, su yalıtım malzemeleri, ısı yalıtım malzemeleri, tamir harçları, zemin malzemeleri, sıvalar, astarlar, katkılar ve yardımcı malzemeler gibi ürünleri ile alanında en büyük olmayı hedefleyen KYK, müşteri memnuniyetine verdiği önemle, her yıl memnun müşteri oranını standartların üzerine çıkarıyor. Yüzde100 yerli sermaye ile faaliyetlerine devam eden KYK Yapı Kimyasallarının Yönetim

52

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Kurulu Başkanı Onur Sürmeli ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Sorularımızı yanıtlayan Sürmeli, ürünleri ile yapılara değer katıp, uzun ömürlü olmasına katkı sağlayarak katma değer üretmeyi hedeflediklerini söyledi.

Öncelikle, KYK Yapı Kimyasallarının kuruluşu ve bugünlere gelişi hakkında bilgi verir misiniz? Şirketimizin kuruluşu 2001 yılında Eskişehir’ de gerçekleşti. Aradan geçen 13 yılda hızlı ve istikrarlı bir büyüme sergiledik. Seramik yapıştırıcıları üretimi ile başlayan

yolculuğumuz, yıllar içerisinde bir yapının ihtiyaç duyacağı hemen hemen tüm yapı kimyasallarını üretecek seviyeye ulaştı. Yurt içinde 8 bölge müdürlüğüyle ile hizmet veren şirketimiz, 230 ana, 1.000 tali bayisiyle ülke genelinde penetrasyonu sağlıyor. Üretimimiz şu an Eskişehir’in yanı sıra, Samsun, Adana ve Diyarbakır fabrikalarımızda devam ediyor. Üretim tesislerimizin kapasitesi yıllık 600 bin ton düzeyinde bulunuyor ve Türkiye’deki satışlara ek olarak 20 ülkeye de ihracat gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin önemli lokasyonlarında konumlandırılmış fabrikalarımızla


ülkemizin dört bir yanına hızlı ve nakliye avantajlı ürün sunabilme özelliğine sahip olduğumuzu söyleyebilirim.

Firmanızın ürün gamı ve yeni ürünleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

Bir yapıda kullanılan tüm yapı kimyasallarını karşılayacak derecede, çözüme yönelik ve teknik ürünler ile geniş bir ürün yelpazesine sahip bulunuyoruz. Her yüzey özelliğine ve karo tipine uygun seramik yapıştırma harçları, derz dolguları, çimento, akrilik ve bitüm esaslı su izolasyon malzemeleri, ısı yalıtım sistemleri, iç ve dış cephe sıva çeşitleri, yüzey koruyucular, performans artırıcı katkılar, tamir ve tesviye harçları, astarlar gibi birbirinden farklı 65 farklı ürün ve 300 ürün çeşidimiz var. Son yollarda stratejik hedeflerimizi yalıtım sektörü ve bu sektöre hizmet edecek ürünler üzerine konumlandırdık. Mantotherm Dış Cephe Isı yalıtım Sistemimizdeki levha çeşitliliği, detaylara yönelik alternatifler sunan aksesuar çeşitliliği ve dekoratif kaplamalarla her projeye uygun çözümler sunabiliyoruz. Ayrıca bu markamız ETAG 004 standardından başarıyla geçmiş, uluslararası kalite belgesi ETA’ ya sahip olmaya hak kazanmıştır. Bununla birlikte su yalıtım ürün grubumuzu geliştirmek için ar-ge ve ür-ge çalışmalarımızda hızla devam ediyor. Bitüm likit ve bitüm serme membranlar, poliüretan esaslı,

çimento esaslı ve akrilik esaslı su yalıtım ürünlerimiz ile projelerin ihtiyaçlarına çözümler sunuyoruz.

KYK bünyesinde kaç ürün grubu var? Satışa sunulan toplam ürün sayısı nedir?

8 ürün grubu, 100 farklı ürün ve 340 ürün çeşidi ile sektöre hizmet vermekteyiz.

AR-GE çalışmalarınız hakkında geniş bilgi veri misiniz? Daha çok hangi alanda çalışma yürütülüyor? Ar-Ge departmanımız toplam istihdamının yüzde 10’unu oluştururken departman şirket faaliyetlerimizin merkezinde yer alıyor. Departman bünyesinde gerçekleştirilen Ar-Ge çalışmaları sayesinde sektördeki gelişmeleri ve ihtiyaçları yakından izlerken, bu ihtiyaçlara hızlı bir şekilde yanıt verebiliyoruz. Ar-Ge kapsamında gerçekleştirdiğimiz ürün iyileştirme ve geliştirme çalışmalarıyla son yıllarda Orta ve Kuzey Avrupa ülkelerinin yanı sıra Arap ülkelerine olan ihracatımız arttı. Mevcut ürünlerimizin iyileştirilmesi, ürünlerimizin kalitesinin korunmasıyla maliyet avantajı sağlanması, yeni ürünler geliştirilmesi, yeni test metotları ve üretim teknolojileri bulma çalışmaları Ar-Ge birimimizin başlıca sorumlulukları arasında yer alıyor. Amacımız, çalışmalarımızda çağın getirdiği gelişmelere ayak uydurmak ve yenilikler ortaya

çıkarmak, çevre ve insan sağlığını gözeterek müşteri memnuniyetini sağlamak ve pazar payımızı artırmak. Yeni ürün geliştirmek, pazara inovatif ve katma değer üreten ürünleri sunabilmek her zaman öncelikli hedeflerimiz arasında yer aldı. Bu hedeflerimize ulaşmak için Ar-Ge departmanımızın yapısını güçlü tutmamız gerektiğinin farkındayız. Bu bilinçle, her yıl ciromuzun yüzde 2’sini Ar-Ge bütçesi olarak tahsis ediyoruz. Diğer yandan mevcut ürünlerimizin geliştirilmesi, ürünlerimizin kalitesinin korunarak, maliyet avantajı sağlanması, yeni test metotları ve üretim teknolojileri gibi alanlarda çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Stratejik hedefimiz olan yalıtım sektörü ar-ge departmanımızın da çalışmalarının odağında. Yaptıkları çalışmalarla Mantotherm Dış Cephe Isı Yalıtım markamıza uluslararası ETA belgesini kazandırırken, su yalıtım ürün gamımızın geliştirilmesi içinde çalışmalarına devam etmektedirler. Su yalıtım ürün grubumuz çimento, akrilik ve bitüm esaslı sürme yalıtım malzemelerinin ardından, bitüm serme membran ve poliüretan su yalıtım malzemeleriyle daha da güçlenmiş oldu.

Eğitimlere önem veriyorsunuz. Eğitim çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz?

Gerçekleştirdiğimiz en önemli kurumsal sosyal sorumluluk projesi, uygulamacı ve geleceğin sektör


profesyonelleri olacak olan mimar, inşaat mühendisleri adaylarının yapı kimyasalları ve yalıtım konusundaki mesleki yeterliliklerinin geliştirilmesi için gerçekleştirdiğimiz eğitim seferberliğidir. “Usta buluşmaları” adını verdiğimiz günlük eğitim seminerleri ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ortaklaşa yürütülen 40 saatlik uygulamacılara yönelik eğitim programı en önemli faaliyetlerimizdendir. Usta Buluşmaları kapsamında KYK Eğitim Tırı ve Eğitim Otobüsü ile yurdumuzu adım adım dolaşarak gerçekleştirdiğimiz eğitim seminerleri ile yıllardır olduğu gibi sektörel bilinçlenmeyi artırmayı hedefledik. 2013’te bu faaliyetimizi 60.000 km yol kat ederek, 200 ayrı noktada 17 bin kişiye ulaşarak bir seviye daha yukarı çıkardık. Milli Eğitim Bakanlığı ve KYK Yapı Kimyasalları işbirliği ile Eskişehir (Merkez) fabrikamızda kurduğumuz eğitim merkezinde başlattığımız bu yeni program kapsamında, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden misafir ettiğimiz uygulamacılara, 5 gün

54

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

boyunca Seramik Uygulamaları ve Dış Cephe Isı Yalıtımı konularında teorik ve pratik eğitim vermeye başladık. Bu programda başarılı olan katılımcılar, M.E.B. onaylı Kurs Bitirme ve Mesleki Yeterlilik Belgesi almaya hak kazanıyor. Doğru ürünün, doğru uygulama ile bütünleşmesi ve doğruların yaygınlaşması bakımından Bu programın, son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu eğitim yatırımı yürüttüğümüz sosyal sorumluluk projelerimiz içerisinde yer alan ve sektörel bilinçlenmeyi hedefleyen bir projedir. Paydaşlarımızla profesyonel olduğu kadar, sosyal açıdan da yakınlaşma fırsatı yakalıyoruz.

Son kullanıcıların dikkat ettikleri kriterler nelerdir? Satın almadaki belirleyici faktörlerden bahseder misiniz?

Son kullanıcılar artık satış sonrası hizmet kalitesine de büyük önem veriyorlar. Muhatap bulabilecekleri markaları tercih ediyorlar. Bir diğer önemli kriterde finansman avantajı

sağlıyor olması. Bu iki kriteri sağlayan markalar rekabette bir adım öne geçiyorlar.

KYK Yapı Kimyasalları olarak satış ve pazarlama faaliyetlerinde nelere dikkat ediyorsunuz?

Satış ve pazarlama faaliyetlerimizin başında doğru uygulama ve doğru çözümün nasıl olması gerektiğine dair bilinçlendirme çalışmalarımız geliyor. Proje Satış ekibimizin şantiye ayağındaki ziyaretleriyle proje ihtiyaçlarına dair en uygun çözümü sunarken, uygulamacı ayağında ise Türkiye çapında yaptığımız usta seminerleri ve MEB Sertifikalı eğitimlerle doğru uygulama yönelik eğitimler veriyoruz. Yaptığımız iletişim çalışmaları ile özellikle su ve ısı yalıtımının sağladığı faydalar ve ekonomiye katkıları konusunda nihai tüketicileri bilinçlendirme kampanyaları yürütüyoruz.

2013 yılında hedeflerinize ulaştınız mı? 2014 yılından beklentileriniz nelerdir?



Yalıtım sektörü 2013 yılında içerisinde yer aldığı inşaat sektöründen daha iyi bir büyüme performansı gösterdi. Sektörün ekonomik büyüklüğü 6 milyar TL’ye ulaştı. Bu anlamda en dinamik sektörlerden biri olan yalıtım sektörünün daha uzun yıllar yıldızının parlak olacağını düşünüyorum. 2013 yılında Kentsel Dönüşüm’ün etkileri tam olarak hissedilmemekle birlikte, önümüzdeki yıllarda sektörün gelişimine önemli katkıları olacağını söyleyebiliriz. 2013 yılı içerisinde, pazardaki gücümüzü artırmak için, satışlarımız içerisindeki teknik ürün ağırlığını artırmayı ve lojistik avantajımızı kullanmayı hedefledik. Bu iki konuda da başarılı olduğumuzu söyleyebilirim. 2013 yılı beklentilerimizi karşılayan, verimli bir yıl oldu. Son birkaç yıldır pazarda gözlenen gelişmelere ve talebe paralel olarak seramik uygulama, su yalıtım ve ısı yalıtım ürün gruplarındaki teknik ürün çeşitliliğimizi artırmak için yoğun Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarımız oldu. Bu çalışmalar ile birlikte; Eskişehir, Samsun, Adana ve Diyarbakır’da konumlandırdığımız fabrikalarımızla, Türkiye’nin dört bir yanında, ürünlerimizi kısa sürede ve nakliye açısından avantajlı bir şekilde satış ortaklarımızla buluşturduk, mutlak müşterini memnuniyetini artırmaya ve birlikte büyümeye devam ettik. İş süreçlerimizin verimliliğini artırmak için, öncelikle geçen sene başında Samsun fabrikamızı daha büyük bir alana taşıdık. Hem Makine parkımızı revize ederek

56

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

üretim ve depo süreçlerimizi iyileştirdik, hem de çalışanlarımıza daha güvenilir ve sağlıklı bir çalışma ortamı oluşturduk. Bir İkincisi, organizasyonumuzu daha güçlü hale getirmek oldu. Bölge müdürlüklerimizi tekrar yapılandırarak Ülke çapında penetrasyonu daha verimli olacağını düşündüğümüz hale getirdik. Özellikle İstanbul bölgede yeni istihdamlar ile geleneksel satış kanallarının yanı sıra proje temelli satış kanalındaki gücümüzü de artırdık. Bahsettiğim bu reorganizasyon ile Ülke çapında faaliyetlerimiz, 8 bölge müdürlüğü yani Adana, Ankara, Antalya, Diyarbakır Eskişehir, İstanbul, İzmir ve Samsun bölge müdürlükleri vasıtasıyla yürütülmektedir. Değişen piyasa koşulları ve günden güne artan yoğun rekabet, varlıklarını sürdürmek isteyen kuruluşları, rakiplerine fark atacak temel noktaları öne çıkartmaya yöneltmektedir. Bu amaçla mevcut yönetim sistemlerimizi (ISO 9001 Kalite yönetim sistemi, OHSAS 18001 İş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi, ISO 14001 Çevre yönetim sistemi) sürekli iyileştiriyor ve ilave yönetim sistemleri almak için çalışıyoruz. Maddi olmayan entelektüel sermayemizi korumak için IS0 27001 Bilgi güvenliği yönetim sistemi standardı; müşteri şikâyetlerini daha sistematik yönetmek ve mutlak memnuniyeti artırmak amacıyla ISO 10002 Müşteri Memnuniyet Yönetim sistemi standardı kapsamında 2014’ün ilk çeyreğinde belgelerini aldık. Yönetim sistemlerinin faydasına çok inanıyor ve işimizin doğal bir parçası haline

getirmeyi planlıyoruz.

Yapı kimyasalları sektörünü değerlendirir misiniz? Sektörün geleceği ile alakalı neler düşünüyorsunuz?

Türkiye’de hala konut ihtiyacının bulunması, yükselen hayat standartlarına bağlı olarak kaliteli yapılara duyulan ihtiyaç, mevcut yapı stoklarında güçlendirme ve renovasyon pazarlarının gelişimi sektörün potansiyelinin büyük olduğunu gösteriyor. Su yalıtımında da benzer bir durum gözlemleniyor. Deprem kuşağında bulunan ve yapı stokunun büyük kısmı betonarme olan ülkemizde su yalıtımının hayati önemi var. Su yalıtımının zorunlu hale gelmesiyle, önümüzdeki yıllarda su yalıtım pazarının hızlı bir şekilde büyümesini bekliyoruz. Kendi firmamıza dair projelerimiz arasında ise Kayseri’deki 5’inci fabrikamızın inşaat çalışmalarını sayabilirim. Faaliyete geçtiğinde yıllık 175 bin ton üretim hacmine ve ürün gamımızdaki tüm ürünleri üretebilecek donanıma sahip bir üretim tesisi olacak. 2014 yılında ayrıca dış cephedeki etkinliğimizi artıracak ve firmamızı ısı yalıtım pazarında daha da büyütecek bir yatırıma imza atıyor olacağız. Eskişehir fabrikamızda; dış cephe kaplama ve boyaları, iç ve dış cephe macun grupları ve akrilik esaslı zemin kaplama ve boyaları için üretim kararı aldık. Bu yatırımımızı, 2014 yılı başında faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. Orta vadeli yatırım hedeflerimiz arasında ise, Marmara ve Ege Bölgelerine hitap edecek olan yapı kimyasalları üretim tesisleri yer alıyor.



Metabo’dan Düşük Titreşimli Avuç Taşlamalar

Yüzde 40’a Varan Taşlama Diski Tasarrufu, Minimal Titreşim ve Maksimum Özellik Bir Arada Metabo, autobalans özellikli taşlama serisi ile çalışanları el-kol titreşimi dahil her türlü fiziksel zarardan koruyan bir platform sunuyor. 230 mm disk çapına kadar olan taşlama modellerinde bulunan bu sistem, tüm rakiplerinden daha düşük titreşim seviyesi ile EN 60745’in belirlediği 5m/s2 limitinin de altında kalıyor. Test raporları bağımsız bir kuruluş olan Inter tek tarafından destekleniyor. Günün büyük bir bölümünde makine kullananların sağlık ve güvenlik avantajlarına ek olarak, çok daha uzun bir kullanım ömrü sunuluyor. Metabo autobalans, taşlama

58

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

makinasının miline entegre ediliyor. Bu sayede belirli bir tolerans altında, içteki bilye yatakları çok daha kolayca hareket ediyor. Bu da kesme veya taşlama esnasında karşılaşılan dengesizliğe izin vermeyerek maksimum koruma sağlıyor. Başından beri Metabo, taşlama makinalarını dizayn ederken çalışanların minimum titreşim ile çalışmasını ön planda tutarak, ergonomik çözümler sunuyor. Bu yenilikler Metabo’nun, kullanıcının konforu, koruması ve güvenliğini ön planda tutan ürünleri geliştiren mühendislik deneyiminin de yüksek standartlarını kanıtlıyor.

Autobalans teknolojisine sahip taşlama makinaları istenildiği takdirde disk fren sistemi veya VTC elektronik özelliği ile de olabiliyor.



PHC Maket Bıçakları ESMO Tecrübesi İle Buluştu PHC Güvenlikli Maket Bıçakları İle İş Güvenliğine Uygun Tasarım, Pratik Kullanım Ürünlerinin kalitesi, çeşitliliği, tasarımlarındaki özen ve profesyonelliği ile rakiplerinden ayrılan Esmo Büro Araçları Tersim Malzemeleri, 60 yılı aşkın süredir bıçak üreten, el tipi minyatür maket bıçakları üreticisi PHC markası ile iş güvenliği yönetmeliklerine uygun, yeni tasarımlar ve patentli ürünleri müşterilerine sunmaya devam ediyor. Pacific Handy Cutter Inc.(PHC) güvenlikli maket bıçakları, yedekleri ve aksesuarlarının, tasarım ve üretiminde 60 yılı aşkın süredir hizmet veriyor. PHC, el tipi minyatür maket bıçaklarının ilk üreticilerinden olup, son teknoloji ile yüksek kalite ürünleri uygun fiyata satışa

60

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

sunmayı amaçlıyor. PHC özellikle iş güvenliği yönetmeliklerine uygun, yeni tasarımlar ve patentli ürünler sunmaya devam etmektedir. 32 yıldır büro araçları ve tersim malzemeleri sektöründe kaliteyi hedefleyen Esmo Büro Araçları Tersim Malzemeleri firması dünyaca ünlü belli başlı firmaların distribütörlüğünü yapmaktadır. Temsil ettiği Canson, Pebeo, Snowman, SDI, PHC gibi marka değeri yüksek firmalar ile müşterilerine çeşitliliği,

ürün tasarımlarındaki özen ve servislerindeki profesyonelliği ile rakiplerinden ayrılan firma kuruluş amacı olan tasarım ve kaliteyi en iyi şekilde birleştirerek uygun fiyatlarla müşterilerine ulaşıyor. Ürün detaylarına www.esmo.com. tr adresinden ulaşabilirsiniz.



Mart 2014 İnşaat Raporu İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin yayınladığı Mart ayı inşaat sektörü değerlendirme raporu yayınlandı. Raporda, inşaat malzemesi sektörüne ilişkin son değerlendirmeler yapıldı.

2013 Yılında Alınan Konut Yapı Ruhsatları Yüzde 7,9 Arttı

2013 yılında alınan yeni konut yapı ruhsatları sayısı 810 in 784 olmuştur. Alınan yapı ruhsatları geçen yıla göre yüzde 7,9 artmıştır. 2013 yılı son çeyreğinde alınan konut yapı ruhsatları ise geçen yılın aynı çeyreğinin yüzde 1,7 altında kalmıştır. 2013 yılında alınan yapı kullanım izin belgesi sayısı 695 bin 678 olmuş ve geçen yıla göre yüzde 27,2 artmıştır. 2013 yılında alınan yeni konut yapı ruhsatları ile oluşacak inşaat işleri inşaat malzemesi sanayi için önemli bir talep oluşturacaktır.

62

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

2013 yılında alınan ofis yapı ruhsatları yüzde 9,0, sanayi ve depo yapı ruhsatları yüzde 16,3 arttı 2013 yılında alınan yeni ofis binaları yapı ruhsatları m2 büyüklük olarak yüzde 9,0 artmıştır. Yine 2013 yılında yeni sanayi ve depo binaları için alınan yapı ruhsatları ise m2 büyüklük olarak yüzde 16,3 oranında artmıştır. Ofis ile sanayi ve depo binaları için alınan yapı ruhsatları ile oluşacak inşaat işleri de inşaat malzemesi sanayi için talep oluşturacaktır.

İnşaat Sektöründe Güven Endeksi Şubat Ayında Geriledi

İnşaat sektörü güven endeksi 2013 yılında Mart ayından sonra gerileme içinde olmuştu. Yeni yılın ilk ayında ise inşaat sektörü güven endeksinde önemli bir

artış yaşanmıştı. Ancak Şubat ayında inşaat sektörü güven endeksi Ocak ayına göre 3,1 puan gerilemiştir. İnşaat sektörü güven endeksi geçen yılın Şubat ayına göre de 1,7 puan aşağıda bulunmaktadır.

Mevcut İnşaat İşleri Seviyesi Şubat Ayında Geriledi

2013 yılının başından itibaren mevcut inşaat işlerinde yaşanan toparlanma Temmuz ayına kadar artış göstermişti. Mevcut inşaat işleri seviyesi Ağustos ayından itibaren ise kademeli bir gerileme eğilimi içine girmişti. Yeni yılın ilk ayında ise mevcut inşaat işleri seviyesi çok sınırlı bir gerileme gösterirken Şubat ayında gerileme hızlanmıştır. Bununla birlikte mevcut inşaat işleri Şubat ayı seviyesi geçen yılın Şubat ayına göre halen 2,0 puan daha yukarıda bulunmaktadır.


Konut Satışları İlk İki Ayda Yüzde 3,2 Geriledi

2014 yılının Ocak ayında ise konut satışları artışı önemli ölçüde yavaşlamış ve geçen yılın Ocak ayına göre sadece yüzde 0,2 artmıştı. 2014 Şubat ayında ise konut satışları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,5 düşerek 82 bin 597 adet olmuştur. Yılın ilk iki ayında ise konut satışları geçen yılın ilk iki ayına göre yüzde 3,2 düşerek 170 bin 236 adet olarak gerçekleşmiştir. Birinci el konut satışları ilk iki ay içinde yüzde 0,6 gerileyerek 78 bin 229 adet olmuştur. Birinci el konut satışlarında gerileme çok sınırlıdır. Buna karşın ikinci el konut satışları ilk iki ay içinde geçen yılın ilk iki ayına göre yüzde 5,4 oranında gerileyerek 92 bin 7 adet olmuştur. Konut satışlarındaki yavaşlamanın daha çok ikinci el konut satışlarından kaynaklandığı görülmektedir.

Yeni Konut Fiyatları Artışları Yeni Yılda Yavaşlıyor

Yeni konut fiyatları artışı 2014 yılının ilk iki ayında yavaşlamıştır. İlk iki ayda yeni konut fiyat artışları sadece yüzde 0,85 olmuştur. Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre artış ise yüzde 13,7’d ir. Son bir yılda yeni konut fiyatlarında en yüksek artış yüzde 15,0 ile 3+1 tipi konutlarda gerçekleşmiştir. Yeni konut fiyatlarındaki artış yılın ilk çeyrek döneminde yaşanan dalgalanma ve belirsizliklere bağlı olarak yavaşlamıştır.

Konut Kredilerinde Faiz Artışı Sürüyor; Mart Ayında Ortalama Yüzde 1,08 Konut kredisi aylık ortalama faiz oranları 2013 yılını yüzde 0,98

seviyesinden kapattıktan sonra 2014 yılında artış eğilimi içine girmiştir. Ortalama aylık konut kredisi faiz oranları Ocak’ta yüzde 1,0, Şubat’ta ise yüzde 1,04 seviyesine çıkmıştır. Mart ayında da faiz oranlarındaki artış sürmüştür ve aylık ortalama konut kredisi faiz oranı yüzde 1,08’e ulaşmıştır. Konut kredisi ortalama faiz oranlarının önümüzdeki aylar içinde de artışını sürdürmesi beklenmektedir.

Konut Kredileri Artışı Yavaşlıyor

Toplam konut kredilerindeki artış hızı son aylarda yavaşlamaktadır. Aralık ayı sonunda 110,1 milyar TL olan konut kredileri Şubat ayı sonunda ise sadece 1,8 milyar TL artarak 111,9 milyar TL’ye ulaşmıştır. Şubat ayında konut kredilerinde yıllık büyüme yüzde 25,3’d ür.

2014 Ocak Ayında İnşaat Malzemeleri Sanayinde Hızlı Üretim Artışı Oldu 2014 yılının Ocak ayında inşaat malzemeleri sanayi alt sektörleri farklı üretim artışları göstermiştir. Ancak Ocak ayı genel olarak üretim artışının hızlı gerçekleştiği bir ay olmuştur. 12 alt sektörde Ocak ayı sanayi büyümesi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,0 ve üzerinde gerçekleşmiştir. 7 alt sektörde ise üretim artışları yüzde 20 ve üzerinde Ocak Ayında İnşaat Malzemeleri İhracat Artışı Kuvvetli; Yüzde 16,9 2014 Ocak ayında inşaat malzemesi ihracatı 1.75 milyar dolar olmuş ve geçen yılın aynı ayında göre yüzde 16,9 artmıştır. Aylık ihracat artışı uzun süre sonra iki haneli rakamlara ulaşmıştır. 2014 yılı Ocak ayında yıllık ihracat 21,54 milyar dolara yükselmiştir. Yıllık ihracat artışı yüzde 1,8 olmuştur. 2014 yılında daha iyi bir ihracat performansı beklenmektedir.

Ocak Ayında İnşaat Malzemeleri İthalatı Geriledi; Yüzde 7,5

2013 yılının genelinde inşaat malzemesi ithalatı hızlı artış eğilimi içinde olmuştu. 2014 yılının Ocak ayında ise ithalat yüzde 7,4 düşerek 718 milyon dolara gerilemiştir. 2013 yılında inşaat malzemeleri ithalatı bir önceki yıla göre yüzde 21,3 oranında artmış ve 10,37 milyar dolara ulaşmıştı. 2014 yılına ise inşaat malzemeleri ithalatı gerileme ile başlamıştır. Böylece yıllık ithalat Ocak ayı itibariyle 10,31 milyar dolara inmiştir.

ABD’de İnşaat Sektöründe Toparlanma Yeni Yılda da Sürüyor

ABD’d e konut inşaat harcamalarında toparlanma ve kademeli artış yeni yılda da kötü hava koşullarına rağmen sürmekte olup, yıllık inşaat harcamaları Ocak ayı sonunda 645,9 milyar dolara yükselmiştir. ABD’d e mevcut ev satışları ve konut fiyatlarındaki artışlar Ocak ayında kötü hava şartlarına bağlı olarak durağanlaşmıştır. Yeni ev satışlarında ise artış sürmektedir.

Euro Alanında İnşaat Sektöründe Üç Yıl Sonra İlk Büyüme 2014 Ocak Ayında Gerçekleşti

Avrupa Birliği ve Euro bölgesinde inşaat sektöründe küçülme üç yıl sürmüş ve 2013 yılında küçülme giderek yavaşlamıştı. 2013 yılı dördüncü çeyreğinde küçülme yüzde 1,3’e kadar gerilemişti. 2014 yılı Ocak ayında ise inşaat sektörü 3 yıl aradan sonra yüzde 8,8 büyüme göstermiştir. Bu beklenti inşaat malzemeleri pazarını da büyüme yönünde destekleyecektir.


Profesyonel Temizlik Ekipmanlarının Dünyadaki Lider Üreticilerinden Nilfisk-Advance, Basınçlı Yıkama Sektörünün Öncüsü Rottest İle Büyümeye Son Hızıyla Devam Ediyor Emin adımlarla büyüyen NilfiskAdvance, sektörünün öncü firmalarından Rottest’in yüzde 50 hissesini satın aldıklarını ve Türkiye’ye yatırım yaptıklarını anlattı. Ürün yelpazesini genişletmek ve yeni pazarlardaki liderliğini pekiştirmek için çalışmalarına devam eden NilfiskAdvance, 100 yılı aşkın süredir profesyonel temizlik ekipmanlarının geliştirilmesinde ve üretiminde endüstri standartlarını belirleyen öncü bir kuruluş.

Nilfisk ve Rottest’ten bahseder misiniz? Hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz?

Nilfisk-Advance, 100 yılı aşkın süredir profesyonel temizlik ekipmanlarının geliştirilmesinde ve üretiminde endüstri standartlarını belirleyen ve 2005 yılından beri Türkiye’d e faaliyet gösteren Danimarka merkezli uluslararası bir şirket. Nilfisk’in en büyük

64

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

özelliği, A’d an Z’ye her türlü temizlik ekipmanını tek bir çatı altında karşılaması ve yenilikçi fikirleriyle temizlik sektörüne yön vermesidir. Zemin bakım makineleri, basınçlı yıkama makineleri, sanayi ve ev tipi elektrikli süpürgeler, dış alan süpürücüleri, kombine makineler, yol süpürücüleri ve endüstriyel vakum ünitelerini Nilfisk, Nilfisk ALTO, Nilfisk CFM ve Viper markaları ile pazara sunmaktadır. Nilfisk-Advance 2013 yılında Türkiye’d eki varlığını daha da güçlendirmek için 30 yılı aşkın deneyimi ile kendi tasarım ve üretimi olan pompaları ile sektörünün öncü firması olan Rottest’in yüzde 50’sini satın alarak Türkiye’ye yatırım yaptı ve üretim yaptığı ülke sayısını 10’a çıkarttı. Rottest markası soğuk sulu yıkama makinelerinin yanı sıra mazot ısıtmalı ve elektrik ısıtmalı sıcaksoğuk yıkama makineleri ile uzun yıllardır tüketicilerin beğenisini

kazanmış bir marka. Çok geniş bir yelpazede her türlü üretim yapan endüstriyel kuruluşlarda, inşaat sektöründe, neredeyse 24 saat kullanım olan petrol istasyonları ve araç yıkama sektöründe temizlik için kullanılan Rottest ürünleri ihtiyaca uygun olarak farklı modellerde üretiliyor.




Bize biraz Eco-Line satış kanalınızdan bahseder misiniz?

Nilfisk satış grubu, oteller, alışveriş merkezleri, fabrikalar, lojistik depoları, belediyeler, üniversiteler, okullar ve temizlik firmalarına yoğunlaşmış profesyonel ve endüstriyel ürünleri kullanıcıya özel ürünleri konusunda uzman bayi ve satış ekibi ile pazarda satmakta. Kendi satış ağımızın dışında Türkiye’d e çok yaygın olarak çalışan nalbur ve hırdavat ve el aletleri sektöründe de benzer makineler, özellikle basınçlı yıkama makineleri, ıslak kuru süpürgeler ve cila makineleri bu kanalda yoğun olarak satılmaktadır. Nilfisk olarak biz de bu pazarda söz sahibi olabilmek için yüksek kaliteli ve uygun fiyatlı modellerin bir arada toplandığı bir ürün yelpazesini oluşturduk, ismini de Eco-Line koyduk. Bizim en büyük taahhüdümüz nalbur ve hırdavat sektöründeki tüm satıcıların, satarken güven duyacakları bir ürünü kendi müşterine sunabilmelerini sağlamak. Bunu yaparken de ekonomik fiyatları ile rekabet gücünü arttırabilmek ve yaygın servis ve satış sonrası hizmetleri ile tüketicinin güvenini sağlamak. Nalbur ve hırdavat sektörü Türkiye’d e hızla gelişen ve büyümeye devam edecek bir sektör, bu nedenle biz de yatırımlarımızı buraya yoğunlaştırmaya devam edeceğiz.

Sahip olduğunuz markalardan bahseder misiniz?

Nilfisk’te farklı ürün segmentleri için farklı markalar bulunuyor. Nilfisk markası ile oteller, AVM’ler ve fabrikalar gibi alanlarda özellikle profesyonel temizlik firmalarına özel çok çeşitli temizlik makinelerini pazara sunmaktayız. Nilfisk-Alto’d a ise kompakt basınçlı yıkama makineleri ve hafif endüstriyel vakum makineleri, fabrika ve gemilerde yoğun olarak kullanılan sabit sistem yıkama

makineleri ile konusunda uzman bir markamız. Nilfisk-CFM, tamamen sanayi ve endüstriyel vakum makineleri üzerine yoğunlaşan dünyanın lider markası. Sadece temizlik değil aynı zamanda üretim proseslerinin bir parçası olarak da fabrikalarda kullanılan ürünleri içeren markamız patlayıcı tozları ya da insan sağlığına zarar verebilecek farklı toz tiplerini de vakumlayabilen özel makinelere sahip. Viper, ürün geliştirme ve üretimi Nilfisk kalite güvencesinde olup Çin’d e üretilen ekonomik fiyatlı ıslak&kuru süpürgeler, cila makineleri, halı yıkama makineleri ve zemin otomatlarını içeriyor. Ürün çeşitliliğimiz yıldan yıla artmakta ve yeni çıkardığımız ürünler ile pazardaki etkinliğimiz artmaktadır.

kapsamını genişleterek 2014 yılında üretilmiş olan tüm makinelere de aynı özelliği ekliyor.

Rekabette Rottest yakıt sarfiyatında sağladığı tasarruf ile de çok önde.

Yakıt ısıtmalı modellerde yapılan testlere göre piyasada yakıt sarfiyatı en düşük makine Rottest. Rakiplerle yapılan karşılaştırmalarda, en düşük kullanım sürelerinde dahi 1 yıllık kullanım süresinde tasarruf edilen miktar ile yıkama makinesine verilen parayı amorti edilebiliyor. Yani, makine kendi parasını 1 sene içerisinde ödüyor.

Rottest yıkama makinelerinin farkı nedir?

Hem satan hem kullanan rahat eder. Rottest Türkiye’d eki basınçlı yıkama makinelerinde öncü kuruluşudur. Sadece Türkiye’d e ilk basınçlı yıkama makinesi üreten firma olmakla kalmayıp aynı zamanda kendi tasarımı olan pompasını kendi tesislerinde üreten ve makinelerinde sadece bu pompayı kullanan tek firma olarak tüm rakiplerinden ayrışmaktadır. 30 yılı aşkın süredir üretimin temelinde dayanıklılık ve sağlamlık kriterine uygun olarak hareket ettiği için birçok yerde basınçlı yıkama makinesinin ismi “Rottest” olarak dile yerleşmiştir. Tüketicilerin beğenisini ve güvenini kazanmış pompaları rekabette her zaman öndedir. Basınçlı yıkama makinesini kullanan kişi kadar bu makineyi pazara sunan satıcı firmaya güven verir, satarken sonrasında problem yaşamayacağını bildiği için rahat satar. Nilfisk-Advance, piyasadaki onlarca farklı firmanın ürününden farkını daha net bir şekilde gösterebilmek için tüm Rottest markalı makinelerinde garanti süresini 3 yıla çıkartıyor. Garanti

Rottest’in 30 yıl önce ürettiği ilk nesil pompalar

Günümüzde kullanılan Rottest pompa


Bina İnşaatı Maliyet Endeksi, I. Çeyrek: Ocak - Mart, 2014 Bina İnşaatı Maliyet Endeksi bir önceki çeyreğe göre %5,8 arttı

Bina İnşaatı Maliyet Endeksi (BİME), Ocak–Şubat–Mart aylarını kapsayan 2014 yılı birinci çeyreğinde, toplamda bir önceki çeyreğe göre %5,8, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %11,3 ve dört çeyrek ortalamalarına göre ise %7,2 arttı. BİME’d e 2014 yılı birinci çeyreğinde işçilik endeksi bir önceki çeyreğe göre %4,1, malzeme endeksi ise %6,3 arttı. Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre işçilik endeksi %8,8 ve malzeme endeksi %12,1 arttı.

66

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14



Makro Teknik MCE 2014 Fuarına Katıldı!

İtalya’nın Milano şehrinde gerçekleşen, ısıtma, soğutma, havalandırma ve su arıtma ürünlerinin sergilendiği, Mostra Convegno Expocomfort 2014 fuarının 39.su, 18-21 Mart 2014 tarihleri arasında yapıldı. Sektördeki önemli firmaların ve profesyonel kişilerin ilgi odağında olan fuarda, Makro Teknik hava kanalı flanş ve aksesuarları başta olmak üzere, boru askılama ve yalıtım ürünlerini sergiledi. Makro Teknik, yurt içinde ve dışında organize edilen sektör fuarlarına çok önem vermektedir. Gerek katılımcı gerekse ziyaretçi olarak fuarlara iştirak ederek,

68

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

müşterilerine yakınlaşmakta, yeni fikirlerin ve iş potansiyellerinin oluşmasını sağlamaktadır. 2010 yılında hayata geçirdiği Makro Teknik Express sistemi sayesinde havalandırma ve yalıtım sektöründe hem üretici, hem de büyük bir tedarikçi ve dağıtım şirketi haline dönüşen Makro Teknik birçok ziyaretçiyi standında ağırladı. Fuar izlenimlerini anlatan Makro Teknik Genel Müdür Yardımcısı Hakan Öztürk “Sektörümüzün en önemli fuarlarından biri olan MCE 2014 fuarı, firmamız adına çok verimli geçmiştir. Fuar vesilesi ile birçok bayi ve müşterimizi standımızda ağırlama imkânımız

oldu. Özellikle doğu Avrupa, Ortadoğu, Orta Asya ve Kuzey Afrika bölgelerinden birçok müşteriyle kontak kurduk. Bu tip büyük fuarlarda süreklilik önemlidir, şimdiden 2016 yılındaki fuar için yer organizasyonumuzu tamamlamış bulunmaktayız. İstanbul SODEX organizasyonu gün geçtikçe gerek ziyaretçi gerekse katılımcı firma olarak gelişirken, son dönemde MCE fuarında aynı gelişim olmadığını gözlemliyorum. Sektörümüzdeki firmaların ürün ve hizmet kalitelerinin artmasıyla birlikte, önümüzdeki dönemde SODEX fuarının daha ileriye gideceğini düşünüyorum” dedi.



Daima Daha Yukarıya Marin Plast Her türlü hortum talebine ürettiği kaliteli ve çevreye duyarlı hortum çeşitleri ile 25 yıldır karşılayan ve Türkiye genelinde çok sayıda tedarikçiye ürün veren Marin Plast firması ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Sorularımızı yanıtlayan Marin Plast Genel Müdürü Tamer Tahtacı, sektörün gelişmesi için gerekenleri ve 2014 yılı hedeflerini anlattı. Ticari saygınlık ve marka güvenilirliğinden kesinlikle taviz vermediklerini belirten Tahtacı, ticaretlerinin uzun yıllara dayanmasının, bu hassasiyetlerine bağlı olduğunu söyledi. ‘Daima daha yukarıya’ sloganı ile hareket eden Marin Plast firması ile yaptığımız söyleşiyi siz değerli okurlarımıza sunarız.

Öncelikle, Marin Plast’ın kuruluşu ve bugünlere geliş süreci hakkında bilgi verir misiniz? Marin Plast 25 yıllık bir geçmişe sahiptir. 1989 yılında plastik, hortum, boru toptan satışı ile başlayan ticaret hayatını daha sonraki yıllarda üretime geçerek şu anda İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesinde üretimini sürdürmektedir.

Genel ürün gamınızdan ve öne çıkan ürünlerinizden bahseder misiniz? Genel ürün gamımız hortum grubu ürünler olmak üzere, bahçe hortumları, zirai

70

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

sulama hortumları, sanayi tip hortumlar, teknik hortumlar, medikal hortumlar, denizcilik sektörüne hitap eden yat-marin hortumlarıdır. Son dönemde öne çıkan hortum grubu, antiburulma özelliğine sahip, kırılma yapmayan ve güneş ışığının yıpratıcı etkilerine karsı dayanıklı silikonize sulama hortumlarıdır. Ayrıca yine son dönemde yoğun ilgi gören ve üretiminde kullanılan hammaddeler de ağır metal içermeyen, çevreye duyarlı ve içinden geçen suyun özelliklerini bozmayan sistemlerle üretilmiş profesyonel ve çevreci hortumlardır.

Marin Plast’ın çalışma prensipleri nelerdir? Satış pazarlama ve bayilik çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Firmamızın kurulumundan bu yana üretim ve çalışma prensipleri olarak ticari saygınlık ve marka güvenilirliğimizden hiç taviz vermemektedir. Bu sebeple bayilerimizle olan ilişkilerimiz uzun yıllara dayanmaktadır. Türkiye genelinde 1200’ün üzerinde bayi ve satış noktaları ile satış ve dağıtımımız sürmektedir.



Yurt içinde genelde fiyat ve ekonomik ürünler öne çıkmakla beraber, müşteri bilinci son dönemlerde iyi yönde gelişme göstermektedir. Yurt dışında ise taleplerin çoğunda fonksiyonellik, kalite, kullanım süresi dikkate alınmakta fiyat performans oranı bu şartlara göre değerlendirilmektedir.

Toparlamak gerekirse, son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir? İhracat çalışmanız hakkında bilgi verir misiniz? 2014 yılı sonu ihracat hedefiniz nedir?

Şu anda özelikle çevre ülkeler başta olmak üzere, Ortadoğu, Kuzey ve Orta Afrika, Avrupa Türki Cumhuriyetler ve Rusya’ya ihracatımız devam etmektedir. 2014 yılı için hedeflerimiz üretim kapasitemizi, ihracat satış yükselmemize bağlı olarak daha da geliştirip, her yıl en az yüzde 30 artış sağlamak ve markamızın diğer ülkelere de ulaşması hedeflenmektedir. Bu konuyla ilgili olarak yurtiçi sektörel fuarlar ve yurtdışındaki saygın fuarlara katılımlarımız devam etmekte ve artarak sürdürülmesi planlanmaktadır.

Türk plastik sektörü gelişen bir yapıya sahip. Yerli ürünlerin uluslararası piyasada tutunması için neler yapması gerekiyor? Bizim üzerinde titizlikle durduğumuz konu olan, yüksek katma değerli ve teknolojik plastik ürün üretilmesi konusu son derece önemlidir. Uluslararası piyasa koşullarında hem kaliteli ürün yapılması hem de kalite standartlarının her zaman aynı seviyede tutulması hatta devamlı geliştirilerek her zaman diğer ülke üreticilerinden bir kaç adım önde olabilmektir. Fiyat - ürün - kalite dengesi de çok yakından takip edilmeli, günümüzün ve piyasaların ihtiyaçlarına çok akılcı çözümler ve ürünler üreten firmalardan olunmalıdır.

72

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Yurtiçinde daha çok hangi bölgeye satışınız var? Bunu tetikleyen faktörler nelerdir?

Ürün çeşitliliğimiz açısından tüm Türkiye’ye hitap etmekle beraber, iklimsel ve tarımsal talepler nedeniyle ağırlıklı Ege Bölgesi, Akdeniz Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu (Çukurova Bölgesi) olmaktadır.

Sizin de içinde bulunduğunuz plastik hortum sektörünü değerlendirir misiniz?

İlk bakışta basit ve günlük görülüp bu şekilde değerlendirilen hortum konusu, özelikle kullanım yerleri açısından son derece geniş bir yelpazede yer almaktadır. Bu sebeple sektörde teknik yönden yeterlilikler sahip ve isinin önemini bilen üreticilerle çalışılması gerekmektedir.

Sektörle ilgili fuarlara katılmak konusunda düşünceleriniz nedir? Hangi fuarlara katılıyorsunuz? Fuarlara katılmak ne gibi avantajlar sağlıyor? Firmamız fuarların önemini son derece iyi kavramış ve bu konudaki katılımları hızla devam etmektedir. Fuarlara katılmak firmaları her zaman ürün teknolojilerini takip edebilmek açısından son derece canlı tutmaktadır.

Yurtiçi ve yurtdışı hortum taleplerinde, son kullanıcı tercihlerinde ne gibi farklılıklar var?

Her sektörde olduğu gibi işine, üretimine ve müşterilerine saygılı olan firmaların başarılı olması kaçınılmazdır. Günümüzde rekabetin son derece sert geçtiği bir ortamda 25 yıllık bir geçmişe sahip olan firmamızın da şu anda gelmiş olduğu nokta bu düsturun doğru olduğu göstermektedir.



Sertel Tools’un Bayrağını Tüm Hırdavatçılarda Dalgalandırmak İstiyoruz çok sayıda ülkeye ürün gönderen firmanın yıllık tele dizili çivi için 1500 ton, dökme çivi için 500 ton, galvaniz ve yumuşak tel için 300 ton. Bu kapasiteye bağlı olarak 27 bin 600 ton demir tüketimi gerçekleştiriyor. Tutarlı yatırım yapmayı ilke olarak benimseyen firma, pazarını genişleten hızla büyüyen bir şirketler arasında yeri alıyor. Sertel Tools’un yurtdışından ithal ettiği A-Mex Havalı El Aletleri ile sektöre farkındalık getirmeyi planladıklarını söyleyen Türkiye Satış Direktörü Pelin Taşdemir YILMAZ’d an yeni açılan İstanbul şube depo/ Ofisi ve çalışmalar hakkında bilgiler aldık.

Öncelikle Akdeniz Çivi’nin kuruluşu ve bugünlere gelişi hakkında bilgi verebilir misiniz?

A-Mex Türkiye Satış Direktörü Pelin Taşdemir YILMAZ

Yeniliklere açık yapısı ile müşterilerine en üst teknolojiyi sunmayı amaç edinen Akdeniz Çivi & Tel firması, Ar-Ge çalışmaları ile birlikte makine kapasitesini arttırarak talepleri kısa sürede yüksek kaliteli ve standartlara

74

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

uygun olarak temin ediyor. Sertel Tools çatısı altında 10 bin metrekarelik alanda faaliyetlerine devam eden Akdeniz Çivi & Tel, Akdeniz Bölgesi tele dizili çivide iç piyasa talebinin yüzde 70’ini karşılıyor. İhracata önem veren ve

Akdeniz Çivi 35 yıldır sektörde hizmet veriyor. İlk olarak hırdavat ile başlayan ardından fabrika kurarak faaliyetlerine devam eden Akdeniz Çivi Mersin Organize Sanayide bulunuyor. Çeşitli çivi üretimi yapan firma sonrasında ürün grubunu geliştirmek amaçlı ithalata başladı. Yurtdışından getirip Türkiye pazarına sunmak için, A-Mex, Naıl, Max ve Akdeniz gibi markalar oluşturuldu. Sertel Tools çatısı altında 400 personelimiz var. Firma sahibi Serhat Servet Dövenci, sahanın ihtiyaçlarına geniş perspektiften bakabilen bir girişimci, bu yüzden de sürekli gelişime ve yeniliğe açık bir firmayız diyebiliriz.

İstanbul’daki ofis ne zaman kuruldu?

İstanbul’d aki ofis 1,5 yıl önce kurulmuş fakat yeni bir yapılanma


ile harekete geçiyor. Eskiden depo olarak kullanılan ofisi aktif hale getirdik. Satış, operasyon, muhasebe, satış personeli ile birlikte daha aktif bir ekip kuruldu burada. A-Mex Havalı El Aletleri Grubu olarak 1,5 aylık süreçte kurulan bu ekip şimdi sahaya çıkıyor. Şuan sadece şubeye bağlı olarak çalışan 8 aktif satış personelimiz bulun maktadır. Merkez Satış Personellerini birleştirdiğimizde Ülke genelinde 18 Satış personeli bulunmaktadır. Buradaki amaç Türkiye’nin her yerindeki İş Ortaklarımızla doğru ve etkin bir iletişim içinde büyümektir.

İstanbul ofisinin hedefleri nelerdir? Yeni yapılanan Şube depo/ ofisimizle hedeflerimizi yüksek tutuyoruz. Buradaki hedefimiz, tüm Türkiye’ye A-Mex ürün grubunun tedarik talebini doğru prensipte oluşturmaktır. Ben özellikle bu bağlamda kendi üreticisine ve girişimcisine sahip

çıkan destekleyen bir sektörde yer aldığımıza inanıyorum. Yılların getirdiği tecrübe ile birlikte sahada edindiğimiz Pazar payını kısa sürede arttıracağız Ana hedefimiz budur.

A-Mex ürünleri hakkında bilgi verir misiniz? Kaç farklı ürün var?

A-Mex’te somun sökmeler, perçinler, balanserler, tornavida grubu, matkap grubu, kompresör grubu, şartlandırıcı grupları var. Lokmalar ve küçük parçalar ve zımparalar var. Fakat en iddialı olduğumuz A-Mex grubu somun sökme ve tornavida grupları. Çünkü bunlarda ileri teknoloji kullanıldı. Bizde yurtdışında çalıştığımız firma ile sürekli ürünü geliştirme amaçlı çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’d e aldığımız talepleri orada hayata geçiriyoruz. Ar-Ge çalışmaları ile ürünün kalitesin sürekli geliştiriyoruz. Bu çalışmalar sonucunda tornavida gruplarına shut-off sistemi getirdik. Bu vidalama işlemi bitince

otomatik duran bir sistem. Tüm tornavida gruplarımızda bunu kullanıyoruz. Satışlarımızı da bu yönde geliştiriyoruz.

Ürün eğitimleri ve yeni çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Yeni kurduğumuz satış personeli ekibimize ürünler hakkında teknik bakımdan eğitimleri verdik. Personelimizi bilgi ve birikim konusunda donanımlı hale getirdik. A-Mex satış personeli artık ürünleri söküp takabilecek seviyeye geldi. Biz istiyoruz ki iş ortaklarımızın çalışanları da bu şekilde bilgiye sahip olsun. Bu sebepten yakın bir zamanda buraya bir showroom düşünüyoruz. Daha sonrasında da toplantılar düzenleyip eğitimler vereceğiz. Teknik servis konusunda yeni servis açmayacağız. Çünkü Türkiye genelinde çalıştığımız mevcut servisler var. Onların üzerinden daha yaygın, daha etkin bir servis ağı kuracağız. Türkiye’d e her noktada teknik servis imkânı sunmayı planlıyoruz.


Üstün Performans Basınçlı Yıkama! Alman teknoloji devi Kärcher’in HDS 8/18 C sıcak-soğuk basınçlı yıkama makinesi, üstün performansı ile en zor kirlerin üstesinden kolaylıkla gelerek, profesyonel kullanıcılara en etkili temizlik çözümlerinden birini sunuyor. Basınçlı yıkama makineleri üreticisi Kärcher HDS 8/18 C ile; inşaat, endüstriyel tesisler, otomotiv ve tüm dış mekanların temizliğinde fark oluşturabilirsiniz. Dayanıklı ve uzun ömürlü su

76

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

soğutma motoru ile uzun sürede yüksek verim elde edebileceğiniz bir teknoloji sunar. Yerli muadillerine göre deterjan atma özelliğine sahip olması, en zor kirlerin bile rahatlıkla üstesinden

gelebilmenizi sağlar. Tetikten makineyi çalıştırabileceğiniz kontrol sistemiyle güvenli şekilde işleminizi gerçekleştirirken, aynı zamanda su ve enerji tasarrufu da sağlayabilirsiniz.



Üreticinin Doğrudan Satış Yapmasını Doğru Bulmuyoruz

Nanotek İnşaat Satış Pazarlama Koordinatörü Gürkan Karaca

Sattığı ürünlerle ve verdiği hizmetlerle müşteri memnuniyeti ve mükemmellik ilkesine bağlı olarak çalışmalarını sürdüren 45 kişilik güçlü ekibiyle Marmara Bölgesi’ndeki yüzlerce projeye, stratejik çözüm ortağı olan Nanotek İnşaat yetkilileri ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Sektörü değerlendiren Nanotek İnşaat Satış Pazarlama Koordinatörü Gürkan Karaca, yüzlerce projeye, stratejik çözüm ortağı olarak çalıştıklarını ve seçkin bayi ağına sahip olduklarını söyleyerek, üreticilerin ve distribütörlerin doğrudan satış yapmasını doğru bulmadıklarını söyledi.

78

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Öncelikle, Nanotek İnşaatın kuruluşu ve bugünlere gelişi hakkında bilgi verir misiniz?

Nanotek İnşaat, 2006 senesinde bir çözüm ve mühendislik firması olarak faaliyetine başlamıştır. Ağırlık olarak Marmara Bölgesi’nde hizmet vermekte olup Türkiye genelinde yapılanmasına hız vermiştir. Firmamız, bayilik sistemi ile çalışmaktadır. Anadolu ve Avrupa Yakası’ndaki lojistik merkezleri, yirmi kişilik teknik satış ve pazarlama ekibi ile bölgedeki bayiler, projeler ve yapı marketlere satış ve pazarlama yapmaktayız.

Firmanızın ürün gamı ve yeni ürünleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

Başta BASF Yapı Kimyasalları ürünlerinin Marmara Bölge Distribütörlüğü olmak üzere, Dörken, Ode, Firestopit, Styronit, Monomer, Depron gibi lider markaların da dağıtım, pazarlama ve proje takip hizmetlerini de yürütmekteyiz. Yapı Kimyasalları, drenaj levhaları ve çatı örtüleri, taş yünü, cam yünü, bitümlü su yalıtım ürünleri, XPS ısı yalıtım ürünleri, doğal ekolojik sıvalar, yoğuşma panelleri, geotekstil keçeler, donatı fileleri ve pasif yangın durdurucu sistemler hali hazırda satış ve pazarlamasını



yaptığımız ürünlerdir. EPDM ve TPO membranlar, tekstil su yalıtım membranları ve kil esaslı örtüler, ürün portföyümüze yeni kazandırdığımız malzemelerdir.

Son kullanıcıların dikkat ettikleri kriterler nelerdir? Satın almadaki belirleyici faktörlerden bahseder misiniz?

Bayilik sistemi ile çalıştığımızdan dolayı son kullanıcı ile doğrudan muhatap olmuyoruz. Gözlemlerimize göre hizmet kalitesi son kullanıcı için öncelikli kriter olmakta. Bu sebeple firmamızın ve bayilerimizin stoklarındaki ürün çeşitliliğine dikkat ediyoruz. Satılan ürün çeşitlerinin belirli bir kalitenin üzerinde üretim yapan firmalardan seçilmesi de firmamızın dikkat ettiği en önemli konulardandır. Ürünün teknik değerlerinin, uygulama detayına uygun olması, üreticinin ürününe sahip çıkması ve yapılmış olan uygulamalar ile ilgili referanslar önemli. Tabi ki fiyatların da piyasada satılabilir rakamlarda olması gerekmektedir ama hiçbir zaman fiyat, kullanıcılar için ilk kriter olmadı. Hizmet kalitemizle yıllardır piyasada Pazar lideri olarak faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz.

Bayii çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Bölgede kaç bayiiniz var?

Hizmet verdiğimiz bölgede yüze yakın bayimiz bulunmaktadır. Bayilerimizin bir kısmı uygulayıcı olarak hizmet vermekte olup, diğerleri de mağaza veya depolardan satış hizmeti vermektedirler.

Sizce, bölgesel bir pazarda dikkat edilmesi gereken ticari kurallar nelerdir?

Fiyat istikrarı çok önemli ve biz bu konuda kararlıyız. Örneğin Edirne satılan bir ürünün fiyatı, Adapazarı’nda da aynı olmalı. Böyle olduğu durumda müşterinin güveni artıyor ve marka bağımlılığı oluşuyor. Üreticinin görevi malzemeyi zamanında ve

80

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

kalitesinde üretmek, teknik destek vererek pazarda entegre olmaya çalışmaktır. Bizim gibi distribütör firmalar ise bayi yapılanması ile pazara hizmet vermelidirler. Üreticinin ya da distribütörün doğrudan satış yaptığı bir sistemde, bu yapıların uzun süreli olmaları mümkün değildir.

Satış sonrası hizmet alanında neler yapıyorsunuz? Eğitim, bilgilendirme vs..?

Özellikle şantiye grubunda haftalık ziyaretlerimiz devam ediyor. Proje teknik kadroları ile uygulamalar sıkı bir şekilde takip edilir. Kendi satış kadromuz, bayilerimizin teknik personelleri ve usta grubuna her sene planlanmış ve organize bir şekilde rutin ürün ve uygulama eğitimleri veriyoruz.

Nanotek İnşaat olarak satış ve pazarlama faaliyetlerinde nelere dikkat ediyorsunuz? Pazarlama, satışı kolaylaştırıcı ve arttırıcı faaliyetler bütünüdür. Bu sebeple pazarlama adına yaptığımız her organizasyonda müşteri istekleri dikkate alınır. Satışta ise kaliteli hizmet ve fiyat istikrarı vazgeçmediğimiz temel prensiplerimizdir.

2013 yılında hedeflerinize ulaştınız mı? 2014 yılından beklentileriniz nelerdir?

2013 yılında hedeflerimizin tamamına ulaştık.2014 yılına da özgüveni yüksek bir şekilde iddialı hedeflerle girdik. Şu an için hedeflerimizin önünde devam etmekteyiz. Olumsuz haberlere çok çabuk adapte olan bir toplum yapımız var. Nanotek olarak sürekli olumlu düşünen, umutsuzluğa

kapılmadan hizmetimizle her türlü olumsuzluğun üstesinden gelebilecek bir kadro yapılanması oluşturmak için ciddi çaba sarf ettik ve başardık. 2014 yılında da hedeflerimize ulaşacağımıza dair inancımız tamdır.

Yapı kimyasalları sektörünü değerlendirir misiniz? Sektörün geleceği ile alakalı neler düşünüyorsunuz?

Yapı Kimyasalları, hızlı bir şekilde gelişen, gerek yabancı yatırımcıların, gerekse yerli girişimcilerin yoğun olarak faaliyet gösterdiği bir sektör oldu. Tüketici bilinci, yalıtım, enerji verimliliği, çevreye duyarlı ürünler ve kaliteli malzeme kullanma konusunda gelişmeye başladı. Sektörün önü son derece açık. Şu an için talebi karşılayacak yeterli sayıda üretici olmasına rağmen maalesef yetişmiş personel konusu, sektörün en büyük sıkıntısıdır. Firma sayısının artması profesyonellere yaramakta olup, henüz teknik personel yetiştirme konusunda gerekli adımlar atılmadı.

Toparlamak gerekirse son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Firma olarak yaptığımız her işte, ülke menfaatleri doğrultusunda karar vermek ve hareket etmeye özen gösteriyoruz. Sektör geliştikçe bizlerin de bu gelişime ayak uydurması ve kendimizi yenilememiz kaçınılmaz olmakta. Malzeme satmaktan ziyade çözüm ve hizmeti sunmayı kendimize ilke edindik. Yayınlarınızı ilgiyle takip ediyorum. Yenilikçi bir yapıda faaliyet gösteriyorsunuz. İlginize teşekkür eder, başarılarınızın devamını dilerim.



YUSUF YAMAN HIRDAVAT

Ramazan Yaman - Yusuf Yaman

Karadeniz Bölgesinde Hırdavatın İsmi ‘Yusuf Yaman Hırdavat’ Bölgesindeki Hırdavat ve Nalburiye müşterilerinin memnuniyetini hedefleyen ve çalışma prensiplerinden ödün vermeden ihtiyaçları her zaman en üst düzeyde karşılayarak yerine getiren Yusuf Yaman Hırdavat firmasından Ramazan Yaman ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Öncelikle Yusuf Yaman Hırdavat’ın kuruluşu ve bu günlere gelişi hakkında bilgi verir misiniz?

82

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

1978 yılında Yusuf YAMAN tarafından kurulan firmamız; sekiz çalışanı ile Demirciler Caddesi’ndeki mağazası ile ticaret hayatının ilk adımını atmıştır. Yusuf Yaman firması çevresine her zaman hoşgörü ve saygı çerçevesi içerinde büyük bir dikkat, özen ve dürüstlükle sizlere hizmet vermeyi kendisine ilke edinmiştir. Kurumsal yapısı ve yılların verdiğin tecrübeyle 2011 yılında Yusuf Yaman Nalburiye Hırdavat Sanayi Ticaret Limited Şirketi

adını alarak, dinamik, teknolojik ve modern yönetim sistemini bir arada barındıran, geniş müşteri potansiyeline hizmet sunan bir firma haline gelmiştir. Günümüzde, Demirciler Yokuşundaki perakende mağazamıza ilaveten Örnek Sanayi bölgesinde 6 bin metrekarelik lojistik alan üzerine kurulan hizmet binamız 35 kişilik personeliyle, teknik hırdavat, nalburiye ve inşaat malzemeleri satış ve pazarlamasını yaparak, alanında en üst sıralarda yerini


YUSUF YAMAN HIRDAVAT

almıştır. Firmamız çalışanlarını ve müşterilerini yüksek memnuniyet düzeyine eriştirerek, gerek bölgemizde ve gerekse ülkemizde pazarda tercih edilen bir kurum olmayı vizyon olarak benimsemektedir.

Firmanızın ürün gamı hakkında bilgi verebilir misiniz? Satışa sunduğunuz ürün sayısı nedir? Yusuf Yaman Hırdavat olarak yaklaşık 7 bin çeşit ürün satışımız vardır. Teknik Hırdavat-Nalburiye İnşaat Malzemeleri satış ve pazarlamasını yapmaktayız. Karadeniz Bölgesinin saygın, itibarlı ve güvenilir ana hırdavat nalburiye toptancısıyız. Özellikle bahçe aletleri, makine, tırmık, tırpan, nalbur, hırdavat, inşaat malzemeleri, saraciye çeşitleri,

merdiven çeşitleri ile bölgemizde satış ve pazarlamamız vardır. Ürün gruplarımız, inşaat aletleri, zincir çeşitleri, inşaat malzemesi, el aletleri, sap çeşitleri, hırdavat, tel, muhtelif kimyasal ve yapıştırıcılar, iş güvenliği, fırça, aşındırıcılar bahçe tarım ürünleri, hortumlar testereler tırmıklar, kolastar, bahçe araç gereçleri, çapa balta tırpan taşı tırpan aparatları, dirgen, yaba, toprak beli, el arabası çeşitleri, kösele taşı ürünlerinden oluşuyor. Karbosan, atlas rulo, hassan, dekor rulo, dekor, doğuş fırça, yakar, best ve meridyen ürünleri bayilik ve ana bayiliği bulunmakta.

Firmanızın çalışma prensipleri nelerdir? Satış pazarlama ve bayilik çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Her zaman hoşgörü ve saygı çerçevesinde büyük bir dikkat özen ve dürüstlükle yüzde 100 müşteri memnuniyeti ilkemizdir. Hizmet kalitemizden ödün vermeden satıştaki personelimizle gerek iş konusunda gerekse müşteri ilişkileri konusunda eğitim vermekteyiz. Bünyemizde 5 uzman pazarlamacı 5 muhasebeci 15 depo çalışanı 4 servis aracı ve personeli bulunmaktadır. Satışlarımız genelde Batı Orta ve Doğu Karadeniz bölgesindedir. www.yusufyaman.com.tr adresinde internet yoluyla satışımız vardır.

Hırdavat ve Nalbur sektörünün Karadeniz Bölgesindeki geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Bölgede ticarete ağırlık veren, sektörü benimsemiş, bilgi ve


YUSUF YAMAN HIRDAVAT

sermayesini işine yatırım yapan firmaların gelecekte daha iyi yatırım yapacağını zannediyorum. Çeşide açık ve insana değer veren kişilerin gelecekte daha iyi hizmet vereceğini düşünmekteyim. Tarım politikası, imalat ve fabrika politikası yurtiçi pazarda ticareti yönlendiren faktörlerdir.

E-ticaret gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Sizce kapsamı nedir? Sektörün yüzde kaçı e-ticaretten karşılanıyor?

Sektörümüzün e-ticarete bakış açısı oldukça zayıf, bilgisiz ve tecrübesiz. Mal beşeri yapılmakta. Sektörün kalifiye elemanlarla canlanması gerektiğini düşünüyorum. E-ticaret bizim üzerinde önemle durduğumuz bir konu. Bu konuda gereken alt

84

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

yapı çalışmamızı titizlikle yaptık. Çalışmalarımız 6 aydan beri sürmekte.2015 ile alakalı hırdavat nalburiye toptan perakende alanında kendimizi göstermeye adayız. Bu bizi biraz daha büyütecek ve geliştirecektir.

Son kullanıcıların tercih sebeplerini etkilen faktörler nelerdir? Siz hangi kriterlere önem veriyorsunuz?

Marka çeşitliliği ve hizmet, son kullanıcıların tercih sebeplerini etkileyen faktörlerdir.. Yusuf Yaman Hırdavat ve Nalburiye, müşteri memnuniyeti hedefinden ödün vermeden ihtiyaçları her zaman en üst düzeydeki kalite anlayışıyla karşılamak ve en iyi yatırımın insan olduğu dü-şüncesiyle ilerlemek, ileri

düzey teknoloji, kalite ve çağın ihtiyaçlarına uygun bir çalışma anlayışı ile bütünleşmeyi kendisine misyon edinmiştir.

Gelişen inşaat sektörü ile hırdavat sektörü ne kadar büyüdü?

Türkiye inşaat sektörü son yıllardaki mükemmel büyümesi ile hırdavat sektörü de yüzde 50 büyüdü. Bu olumlu yönde büyüme ile teknolojik gelişmeler sektöre adapte oldu. Hırdavat sektörü her ne kadar inşaat ile alakalı olsa da kendi piyasası vardır. İnşaat sektörü sekteye uğrasa da hırdavat sektörü durmaz.

‘Mahalle Nalburu’ tabiri hala anlamını koruyor mu? Sizce, gelişen sektörde bu kavram kendini



YUSUF YAMAN HIRDAVAT

koruyabilecek mi?

‘Mahalle Nalburu’ tabiri şu an için anlamını koruyor. Gelişen sektörde bu kavram kendini koruyamayacaktır. Her geçen gün azalmaya devam edecektir.

Bölgede yaptığınız bayi çalışmaları var mı? Bayilerinize ne tür promosyonlar sunuyorsunuz?

Bölgede yaptığımız bayi çalışmalarımız vardır ve devam etmektedir. Bayilerimize güncel teknolojik ürün ve aletler, tatiller, umre seyahatleri gibi fırsatlar promosyon olarak verilmektedir.

AR-Ge çalışmalarınız var mı? Hangi alanlarda araştırma yapıyorsunuz?

Ar-Ge çalışmalarını önemiyoruz.

86

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Hırdavat, nalburiye ve inşaat malzemeleri alanında bölgesel lokal çalışmalarımız var. Bölge talep ve istekleri, fiyat politikası ve ürün ihtiyacına göre araştırma ve ürün geliştirme çabalarımız var. Ayrıca marka olacak ve patentini almak üzere olduğumuz ürünler üzerinde son çalışmalarımızı yapmaktayız.

Firmanız için 2013 yılı nasıl geçti? 2014 yılı beklentileriniz nelerdir?

2013 yılı beklentilerimizi karşıladığımız iyi bir dönem olarak geçti. Bu anlamda Yusuf Yaman ailesi olarak mutluyuz. Yeni yatırımlar ve modernizasyonla 2014 tüm hedeflerimize ulaşacağımız kurumsal olarak gelişip büyümeye devam edeceğimiz bir yıl olacak.2014’ün

gerek iş gerekse siyasi nedenlerden 2013’ü aratmayacak bir yıl olmasını diliyoruz. İnşaat sektörü biraz daha durgun ama belli bir istikrar seviyesinde devam edecektir.

Son olarak eklemek istediğiniz başka konular var mı?

Öncelikle bize zaman ayırarak okuyucular ile buluşma ve kendimizi tanıtma fırsatı veren NALBUR TEKNİK dergisine teşekkür ederiz. Son olarak ticarette daima ileriye bakacağız. Sabır, azim ve kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Yusuf Yaman ailesi olarak dürüstlüğümüz çalışkanlığımız ve ilkelerimizle bize güvenen, ihtiyaç duyan her kurum ve kişinin memnuniyeti için çalışmaya devam edeceğiz.



Yeni

Ürün

Rems Unimat 75 ve 77 İle Yüksek Ekonomik Verim ve Hızlı Çalışma İmkânı Kesme takımı ve kapatma kolu hariç. Elektrikle kilitlenen koruyucu başlık. Ayar masdarı. Çalışma anahtarı. REMS Unimat 75 Basic mS Manuel mengene REMS Unimat 75 Basic pS Yağ basınçlı hidrolik/pnömatik mengene Diğer şebeke gerilimleri talep üzerine mümkündür

AKSESUARLAR

Boru ve pim dişlerinin rasyonel bir biçimde açılmaları için tasarlanmış olan, yarı otomatik yüksek verimli pafta makinesi. Sanayi, metal işleri sanatkârları ve tesisat döşeme işleri için geliştirilen REMS Unimat 75 – 77 ile yüksek ekonomik verim ve hızlı çalışma imkânı sunuluyor. REMS Unimat 75 – Pim ve boru dişleri açmak ve nervürlü demire diş açmak içindir. 6 – 72 mm, ¼ – 2¾” pim dişleri, ¹/16 – 2½”, 16 – 63 mm boru dişleri için yarı otomatik pafta makinesi. Makine sehpa üzerindedir. Kutbu değiştirilebilir ve içi oyuk mile sahip trifaze motor, 400 V, 50 Hz, 2000/2300 W, sağa ve sola dönüş. 70 ve 35 rpm pafta kafası devri. Komple sıkıştırma aralığı için kendiliğinden merkezlenen üniversal mengene, seçmeli olarak manuel veya yağ basınçlı hidrolik/pnömatik işletim. Otomatik soğutucu yağlama. 1 Üniversal otomatik pafta kafası, tüm dişler için, otomatik açılır ve kapanır.

88

Nalbur Teknik.com / mayıs’14

Strehler pafta tarakları ve tutucular (kesme takımları) Boru dişi R konik sağ ISO 7-1, DIN EN 10226 (DIN 2999, BSPT) Boru dişi G silindirik sağ EN ISO 228-1 (DIN 259, BSPP) Boru dişi NPT konik sağ Taper Pipe Thread ASME B1. 20.1 Boru dişi NPSM silindirik sağ Straight Pipe Thread ASME B1. 20.1 Çelik zırhlı boru dişi Pg DIN 40430 Elektrik tesisatı boruları için diş M, DIN EN 60423 Nervürlü demir için diş M, ISO 261 (DIN 13) Metrik pim dişi M ISO 261 (DIN 13) Pim dişi UNC Unified Inch Screw Thread ASME B1.1 Whitworth pim dişi BSW Bisiklet dişi Fg Hassas diş M Sol diş için kesme takımı ve HSS çelikten teğetsel Strehler pafta tarakları teslim edilebilir. Üniversal otomatik pafta kafası kesme takımı ve kapatma kolu hariç Pah kırma/Tıraşlama kafası 45°, Ø 7 – 62 mm, pah kırma/tıraşlama çeneleri dahil 45°, Ø 7 – 62 mm, HSS, tutucuyla birlikte Pafta taraklarını kapatmak ve açmak için kapatma kolu R Konik sağ boru dişi için R-L Konik sol boru dişi için G Silindirik sağ boru dişi için G-L Silindirik sol boru dişi için M Tüm sağ pim dişleri için M-L Tüm sol pim dişleri için Özel sıkıştırma çeneleri Çekilmiş malzeme, saplama vida, altıgen başlı vida ve boru nipelleri için. İş parçasının mengene önünde diş hariç uzunluğu en az 15 mm, Ø 6 – 42 mm


Yeni

Ürün

REMS Unimat 77

4” çapa kadar boru dişleri için ¼ – 4” boru dişleri için yarı otomatik pafta makinesi. Makine sehpa üzerindedir. Kutbu değiştirilebilir. Trifaze motor, 400 V, 50 Hz, 2000/2300 W, sağa ve sola dönüş. 50, 25, 16, 8 rpm olmak üzere farklı pafta kafası devri. 1 – 4” sıkıştırma çeneli, kendiliğinden merkezlenen üniversal mengene, seçmeli olarak manuel veya yağ basınçlı hidrolik/pnömatik işletim. Otomatik soğutucu yağlama. 1 Üniversal otomatik pafta kafası, tüm dişler için, otomatik açılır ve kapanır. Kesme takımı ve kapatma kolu hariç. Elektrikle kilitlenen koruyucu başlık. Ayar masdarı. Çalışma anahtarı. REMS Unimat 77 Basic mS Manuel mengene REMS Unimat 77 Basic pS Yağ basınçlı hidrolik/pnömatik mengene Diğer şebeke gerilimleri talep üzerine mümkündür.

Aksesuarlar

Strehler pafta tarakları ve tutucular (kesme takımları) Boru dişi R konik sağ ISO 7-1 (DIN EN 10226, DIN 2999, BSPT) Boru dişi G silindirik sağ ISO 228-1 (DIN 259, BSPP) Boru dişi NPT konik sağ Taper Pipe Thread ASME B1.20.1 Boru dişi NPSM silindirik sağ Straight Pipe Thread ASME B1.20.1 Sol diş için kesme takımı ve HSS çelikten teğetsel Strehler pafta tarakları teslim edilebilir. Üniversal otomatik pafta kafası, kesme takımı ve kapatma kolu hariç Pafta taraklarını kapatmak ve açmak için kapatma kolu R Konik sağ boru dişi için R-L Konik sol boru dişi için G Silindirik sağ boru dişi için G-L Silindirik sol boru dişi için Sıkıştırma çeneleri ¼ – ¾” (Takım)

Diğer aksesuarlar Pafta yağları

REMS Sanitol ve REMS Spezial. Özel olarak pafta açmak için geliştirilmiştir. Bu nedenle olağanüstü yağlama ve soğutma etkisi sağlar. Pafta tarakları ve makinelerin daha uzun ömürlü olmaları ve temiz dişlerin elde edilmesi için mutlaka gereklidir.

REMS Sanitol

Sentetik, madenî yağ içermeyen diş açma yardımcı maddesi. Özel olarak içme suyu boruları içindir. Üniversal olarak da kullanılabilir. Tüm malzemeler için uygundur.

REMS Spezial

Madenî yağ bazında yüksek alaşımlı diş açma yardımcı maddesi. Tüm malzemeler için: Çelik, paslanmaz çelik, demir dışında metaller, plastikler.

Nipel kesme

Otomatik içten sıkıştırmalı REMS Nippelfix ½ – 2½” (REMS Unimat 75) veya ½ – 4” (REMS Unimat 77) ile rasyonel şekilde ya da içten sıkıştırmalı REMS Nipel tutucu ⅜ – 2” (REMS Unimat 75/77) ile manuel olarak.

REMS Herkules

Küresel yönlendirmeli, yüksekliği ayarlanabilir malzeme ayakları sayesinde malzeme kolaylıkla her yöne doğru çevrilebilir, çekilebilir ve itilebilir.




Ayın Nalbur ve Hırdavat Toptancısı

ROTA GRUP

Rota Grup Dış Ticaret Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin Ay

32 Yıllık Sağlam Tecrübe Rota Grup Dış Ticaret Kaliteli hizmet anlayışı ile müşteri memnuniyetini kendisine ilke edinmiş, ticari tecrübesi, uzman kadrosu ve Türkiye pazarına sunduğu değerli marka ve kaliteli ürünlerle satıcılara ve nihai tüketicilere en uygun çözümleri üretmeye çalışan Rota Grup Dış Tic. AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin Ay ile Karaköy’deki müesseselerinde bir söyleşi gerçekleştirdik. RRota grup, 1928 ‘den beri profesyonellerin tercihi ; Kress elektrikli el aletlerinin yanı sıra yarı profesyonel Avrupa kalitesinin Hollanda temsilcisi Ferm, Almanya temsilcisi Defort elektrikli el aletleri , geniş ürün yelpazesi ile zımba ve çivi tabancalarında Jitool ( güney kore ) ayrıca , matkap uçlarında Avrupa’nın önde gelen önemli liderlerinden Diager ‘in Türkiye’deki tek temsilcisi. Bunun yanında

92

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Pressol , Süper Ego gibi marka bilinilirliği üst seviyede olan ürünlerinde ithalatını gerçekleştirmektedir .

Öncelikle Rota Grup’un kuruluşu ve bugünlere geliş hakkında bilgi verir misiniz?

Rota Grup Dış Tic. A.Ş. 2006 yılında Perpa Ticaret Merkezinde 3 ortaklı bir firma olarak kuruldu. Kurucu

ortaklarından biri olmamıza rağmen Gaziantep’teki işlerimizin yoğunluğundan şirketle çok ilgilenemedik. Kademeli olarak 2008 yılında şirketin bütün hisselerini bünyemize kattık. 2010 yılının ilk çeyreğinde yerleşik olarak Rota Grupta aktif göreve başladık. Merkezimiz Gaziantep Ay Cıvata olmakla beraber toplam grup içerisinde 4 firmamız daha bulunmaktadır. Mevcut


Ayın Nalbur ve Hırdavat Toptancısı

ROTA GRUP

şirketlerimizde 6 bin metrekare kapalı alanda satış ve satış sonrası hizmetleri vermekteyiz. Sürekli gelişen ürün gamımız ve projelerimiz için bu alan yetersiz kalmaktadır. Bu sorunu aşmak için Gaziantep 5. OSB ‘de 13 bin metrekarelik bir alanı bünyemize kattık. 2015 yılında inşaatına başlamayı düşündüğümüz bu alanda lojistik depoların yanı sıra üretimi de planlamaktayız. İstanbul’daki yerleşik firmamız grubun Avrupa menşeili ürünlerinin ithalatı ve organizasyonlarıyla ilgilenmektedir. Asıl dağıtım ve pazarlama kanadımız Gaziantep Ay Cıvatadır. Türkiye pazarında yaklaşık 32 yıllık bir mazimiz var geçen süreç içerisinde ticaretin kurallarının değiştiğini bizlerde gözlemlemekteyiz. Hedefimiz, temel ilkelerimizden ödün vermeksizin konjöktöre uygun stratejiler geliştirerek firmalarımızın sürekliliğini ve pazardaki güvenilirliğini devam ettirmektir.

Üreticilerin son kullanıcıya ulaşmasını doğru buluyor musunuz? Durum düzenlenebilir mi?

Şahsen bana doğru gelmiyor. Aslında sıralamaya bakarsak üretici ve ithalatçı akabinde toptancı ve ara toptancı son olarak ta perakende ve nihai tüketici silsilesi gelmelidir. Ancak, değişen piyasa koşulları firmaları ister istemez değişik satış atraksiyonlarına itmektedir. Yapılan promosyonlar ve nihai tüketici odaklı satışlar pazarın yapısını ve dengesini değiştirmektedir. Bu işin sonunun nereye gideceğini bizde merak etmekteyiz. Bu dengesiz rekabet inanıyoruz ki ilerde düzelecektir.

Son kullanıcıları etkileyen unsurlar ve satın almadaki belirleyici faktörler nelerdir? Rota Grup hangi alanda öne çıkıyor?

İnsanlar genel olarak marka bilinirliliği yüksek olan ürünlere yönlenmektedir. Bizde bu alanda farklı bir bakış açısıyla yaklaşmaya çalıştık. Pazara ticari kaygılarla ucuz ürün sokmayı etik olarak uygun bulmadık. Hem bayilerimizin hem de nihai tüketicilerin kazanmasını ve memnun kalmasını hedefledik. Bu strateji, kısa ve orta vadede bizi

zorlasa da uzun vadede kazanım sağlayacağından eminiz.

Size ait markalardan ve distribütörlüklerden bahseder misiniz?

Yerli imalatı ve imalatçıyı desteklemek adına 3 adet tescilli marka ile üretim yaptırmaktayız .Rotation markası ile basınçlı yıkama makinaları, Rota Welders ile kaynak makinaları, Rotatech ile inşaat makinaları ürettirmekte ve satmaktayız. Bunların dışında, distribütörlüğünü yaptığımız Diager , Kress , Defort , Jitool ve Ferm gibi marka ve ürünler bünyemizde bulunmaktadır . Bu marka ve ürünlerimizin satış sonrası hizmetlerini etkin ve sürekli bir şekilde verebilmek için 7 bölgede toplam 60 adet yetkili servisimiz bulunmaktadır. Son yıllarda bünyemize kattığımız için menşeili muhtelif ürünlerimizi AY markası ile piyasaya sunmaktayız. Müşterilerimizden aldığımız olumlu geri dönüşler bizleri daha araştırmacı bir hale getirmektedir. Bu bağlamda, bu yıl anlaşmalarını yaptığımız Avrupa menşeili


Ayın Nalbur ve Hırdavat Toptancısı

ROTA GRUP

ve sanayi bölgelerinde nalburlar hizmet verirdi. 80‘li yıllardan sonra özellikle 90’larda Türkiye’nin dünyaya açılmasıyla yeni stratejiler ve sistemlerle tanıştık. İlk olarak, markalar Türkiye’ye geldi. Akabinde yabancı zincir yapı marketler son olarak da yerli zincir marketler, hırdavat sektöründe hizmet vermeye başladı. Sektörde bu tekelleşmeyi doğru bulmuyorum. Piyasa şartlarında ayakta kalabilmek için ithalatçısından en küçük perakendecisine kadar her kesimin para kazanması gerekmektedir.

Toparlamak gerekirse neler söylemek istersiniz?

yeni ürünler bünyemize katılma arifesindedir.

Satış pazarlama çalışmalarından bahseder misiniz?

Bölgesel olarak baktığımızda, toplam 11 adet pazarlamacıyla Türkiye pazarına hizmet vermeye çalışmaktayız. Şirketler bünyemizde kayıtlı olan A tipi, B tipi, C tipi bayilerimizle, yaklaşık 900 adet satış ve iş ortağımıza düzenli olarak ziyaretler gerçekleştirerek Pazardan pay almaktayız. Ayrıca, Gaziantep 2.organize sanayi bölgesinde 5 Organize sanayi bölgesine fabrika tedarikçiliği ve nihai tüketici odaklı çalışmalarıyla bünyemizin etkin firmalarından Ayteksan firması artan ivmesi ve hizmet kalitesiyle faaliyetlerine devam etmektedir.

İhracat çalışmalarınız konusunda bilgi verir misiniz?

İthalat ve iç pazarda daha çok yol almamız gerektiği kanaatindeyim ancak, daralan Pazar koşulları ister istemez biz ve bizim gibi firmaları yeni Pazar arayışına itmektedir. Yeni pazarların başlangıcı ve sürekliliği için ihracata yönelik AYPAŞ AŞ adı altında bir firmamız bulunmaktadır.

94

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

AY ailesinin ikinci jenerasyonunun firmalarımızdaki yerlerini almalarıyla ihracatımızın da artacağı aşikardır.

Yurtdışı bayiliği var mı? 2014 yılı beklentilerinizi anlatır mısınız?

İran, Irak, Gürcistan ve Azerbaycan’da ihracat yaptığımız bayilerimiz bulunmaktadır. Önceliğimiz, sağlam ve emin adımlarla yakın ülkelerle çalışmaktır. 2014 yılının 2. Çeyreğinin daha iyi geçeceğini düşünüyorum. Ancak, bu yılın seçimler yılı olması ve son günlerdeki olumsuz gelişmelerde Türkiye ekonomisinin yara alması bizleri de kaygılandırmaktadır. Umuyoruz ki, Türkiye pazarı derin yaralar almadan 2014 yılını olumlu bir şekilde geçirir.

Nalbur ve Hırdavat sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Dünyada da olduğu gibi Türkiye’de de ticaretin şekli değişiyor. Eskiden mahalle aralarında

Uzun süredir sizinle çalışıyoruz. Yaptınız işler için teşekkür ederim. Ticareti kurallarına göre yapalım. Kurallara uymadığımızda ticaretin anlamı kalmıyor. Ticari ahlaka önem vermemiz gerekiyor. Esnaflığın kökeni Ahilikten gelmektedir. Yurtdışı seyahatlerimde yabancıların yaşam tarzına bakarım nasıl kazanıyorlar nasıl harcıyorlar diye. Türk olmakla gurur duymama rağmen yurt dışındaki insanların daha misafirperver, dürüst ve ticari ahlaklarını yitirmediklerini gözlemlemekteyim. Maalesef, ülkemizde ticari ahlakta bir çöküntü yaşanmaktadır. Devletin hantal ticaret kanunları da konuya eklenince durum daha da zorlaşmaktadır. Ticari kanunların yeniden düzenlenerek alıcıyı ve satıcıyı reel olarak korumalı ve adil olması gerektiği inancındayım.



RIDGID® micro DM-100 Dijital Multimetre Micro DM-100 Dijital Multimetre, birçok elektrik sorununu gidermek için yeni bir standart getiriyor. Çift kalıp muhafazalı IP-67(1m) su koruma özellikli micro DM100 darbe koruması ile en zor şantiye koşullarında kullanım için mükemmel bir üründür. micro DM-100 tüm uygulamalarda en doğru ve hızlı çözüm sağlayan True RMS ve otomatik ayar özelliklerine sahiptir. Bu ürün AC/DC Voltaj&Akım (1000 V) ölçümlerinden sıcaklık ölçümlerine kadar 11 farklı özellik sunmaktadır. micro DM-100 endüstriyel kullanım (CAT III-1000V & IV- 600V) için üretilmiştir ve ekstra geniş aydınlatmalı LCD ekranı ile kolay ve doğru okuma sağlar. Micro DM-100 çift kalıplı test iletkenleri, K Tipi sıcaklık probu ve bir adet 9V pil ile yumuşak taşıma çantası içinde teslim edilir.

Fonksiyonlar & Aralık

Voltaj AC/DC: 400.0mV – 1000V Akım AC/DC: 400.0μA – 10A Direnç: 400.0Ω – 40.00MΩ Kapasitans: 4.000nF – 200.0 μF Frekans: 9.999Hz – 9.999MHz Görev Döngüsü: 0,1% - 99,9% Diyot Testi: 1.5V Süreklilik Testi: 150Ω Sıcaklık: -20°C – 760°C

Özellikler

Güç Kaynağı: 9V Batarya(Dahil) Ekran: 4000 Sayımlı Aydınlatmalı LCD Aşırı Yük Koruması: CAT III &IV 1000V/600V Sigortalar : 2x, 0.5A & 10A- 1000V Yalıtım: Class II, Çift Kasalı IP Değeri: IP-67 Su Koruması (1m) Polarite Göstergesi: Evet, Otomatik Otomatik Kapanma: Evet, 15 Dakika Sonra Otomatik Ayar : Evet Manuel Ayar : Evet (tek tuş) True RMS: Evet

RIDGID® micro CM-100 Dijital Pens Ampermetre micro CM-100 geniş kapasitesi ve ölçüm aralığı olan True RMS ve otomatik ayar özellikli bir üründür. Bu ürün 30 mm çaptaki kablolarda 1000 A AC/DC ye kadar ölçüm yapabilir. AC/DC akım ölçümünün yanı sıra, micro CM-100 8 farklı özelliğiyle Multimetre olarak kullanılabilir ve arka aydınlatmalı geniş ekranı sayesinde açık ve doğru okuma sağlar. İnce ve çift kalıplı tasarımı tek elle kullanım sağlar ve izoleli kablolar üzerinde kullanıma uygundur. micro CM100 yumuşak taşıma çantası, test iletkenleri, K tipi sıcaklık probu ve 9V pil ile pil ile birlikte teslim edilir.

96

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Özellikler & Aralık

Voltaj AC/DC: 400mV – 600V Akım AC/DC: 40A – 1000A Direnç: 400Ω – 40MΩ Kapasitans: 4nF – 40mF Frekans: 4 kHz’e kadar Diyot Kontrolü: 1.5V Süreklilik Testi: 35Ω Sıcaklık: -40°C – 1000°C

Özellikler

Güç Kaynağı: 9V Pil (Dahil) Ekran: 4000 Sayımlı Aydınlatmalı LCD Kelepçe Boyutu: Maks. 300 mm Çaplı Kablolar Aşırı Yük Koruması: CAT III 600V Polarite Göstergesi: Evet, Otomatik

Otomatik Kapanma: Evet, 20 Dakika Sonra Otomoatik Ayar : Evet True RMS: Evet AC/DC Akım Aralığı: 40A/400A/1000A Veri Saklama: Evet Grafik Ekranı: Evet



RIDGID® micro HM-100 Sıcaklık ve Nem Ölçer micro HM-100 Sıcaklık Ve Nem Ölçer hava sıcaklığı ve neminin doğru ölçümünde profesyonel ve kolay kullanım sağlayan bir cihazdır. Her iki ölçüm değeri de (%RH ve °C veya °F) anında ve aynı anda arka aydınlatmalı ekranda görüntülenir. İç Hava Kalitesinin, Klima Sistemlerinin, Havalandırma ve Saklama Koşullarının değerlendirilmesi artık sadece bir tuşa basmak kadar kolay. micro HM-100 çiy noktası ve ıslak hazne sıcaklığını otomatik olarak hesaplar ve Kapasitans Sensörü yüksek sıcaklıklara ve yoğuşmaya dayanarak, ürünü HVAC koşullarına en uygun hale getirir. micro HM-100 yumuşak taşıma çantası ve 9V pil ile teslim edilir.

Özellikler

Güç Kaynağı: 9V Pil (Dahil) Ekran: 4½ Çift Aydınlatmalı LCD Ölçümler : Nem, Sıcaklık, Çiy Noktası, Nem Aralığı: Islak Hazne Nem Ölçüm Doğruluğu: 0%’d en 100% RH’a Sıcaklık Aralığı: ± 2% RH

RIDGID® micro CL-100 Kendinden Düzlemeli Lazer Çizgi Terazi RIDGID® micro CL-100 bir lazer çizgi terazi için mükemmel bir değer sunar. micro CL-100 “Tek düğme uygulaması” ile kolay kullanımlıdır ve göz açıp kapayıncaya kadar tesfiye ve hizalama yapmanıza yardımcı olur. micro CL-100 çabucak yüksek görünürlükte yatay ve dikey lazerler oluşturur ve otomatik olarak 6° lik eğimde bile düzleme hatalarını telafi eder. İç mekanda 30 metre mesafede kullanılabilir ve sadece 360o dönebilen bir tabana oturtmanız kurulum için yeterlidir. micro CL-100 lazer sağlam plastik çantasında gelir ve bu paket lazer gözlüğü ve yükseltilebilir üç ayak sehpa içerir.

98

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Sıcaklık Ölçüm Doğruluğu: -30°C – 100°C Tepki Süresi: 30 Saniye Sensör Tipi: Kapasitans Veri Saklama: Evet Min./Max. Değerler : Evet Otomatik Kapanma: Evet, 15 Dakika Sonra (iptal edilebilir)



Ayın Nalburiye ve Saraciye Toptancısı

ÖZEGE HIRDAVAT

3 Kıta 23 Ülkede Türk Markası Özege Hırdavat fason olarak yaptırdığımız dübel, halat, saraciye malzemeleri ve Türkiye’d e üretimi olmayan Çin’d en getirdiğimiz kendimize ait markalarımız var. Hırdavat piyasasında söz sahibi olmuş bir çok markanın bayiliğini yapmaktayız. Türkiye ve yurtdışı pazarında toptancılık yapan müşterilerimize hizmet vermekteyiz.

2014 yılında yeni ürün var mı? Eklenecek ürün var mı?

Özege Hırdavat Sahibi Mehmet Kazım Özker

Sektörde edindiği bilgi birikimini doğru kullanan ve oluşan değeri, koşulsuz müşteri memnuniyetine çevirmeyi hedefleyen Özege Hırdavat Sahibi Mehmet Kazım Özker ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Şirketin temel prensiplerinden ödün vermeden, bilgi birikimini teknoloji ile birleştirerek, ürün ve hizmetlerimizle fark oluşturmak, marka imajımızı ve pazar payımızı geliştirmek istediklerini söyleyen Mehmet Bey, sorularımızı cevapladı.

Öncelikle Özege Hırdavatın kuruluşu ve bugünlere gelişi hakkında bilgi verir misiniz?

1950 yılında Özker hırdavat adında babam Bahri Özker, Tahtakale’d e küçük bir perakende dükkânı kuruyor. Belki de sektörün bana göre en zor bölümü perakendeci olarak yaklaşık yarım asır faaliyetine devam ettikten sonra 1996 senesinde dükkânı benim

100

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

işletmem için devretti. İlk dükkân hala aynı yerinde hatıra olarak faaliyetine devam etmekte. O zamanlar Balkan Ülkeleri ve dağılmış Sovyet ülkelerinden gelen yurt dışı müşterilerine hitap ettik. Dürüst, istikrarlı fiyat ve hizmette sınır tanımayan bir yapımız olduğu için yurtdışı bağlantımız bu nedenden zamanla gelişti. Şimdi 3 kıtada 23 ülkeye ihracat yapıyoruz.

Ürün Gamı hakkında bilgi veri misiniz?

Özege denince akla ilk olarak zincir, dübel, halat ekleri ve saraciye malzemeleri gelmesine rağmen 8-9 bin hırdavat çeşidi ve kendisini sürekli yenileyen, ürün yelpazesine her daim yeni çeşitler ekleyen bir firmayız.

Bayilikleriniz, kendi bayileriniz ve imalatını yaptığınız ürünler hakkında bilgi verir misiniz? Zincir üretimimizin yanı sıra

Araştırmayı ve gezmeyi seven bir yapım var. Elbette daha önce de bahsettiğim gibi her zaman kendini yenileyen ve hep ileri mantığıyla çalışan bir firmayız.

İhracatın yurtiçi satışa göre oranı nedir?

Sektöre atıldığım ilk yıllarda yüzde 90 ihracat üzerine çalışıyorduk. Yıllar geçtikçe ürün yelpazemizi genişletip Türkiye pazarında da ağırlık vermemiz sebebiyle bu oran yüzde 60 yurtdışı yüzde 40 yurt içi diyebilirim.

2014 yılı beklentileriniz ne yönde? İlk çeyrekte durum nasıl?

İç ve dış pazarda zaman zaman kriz dönemleri oluyor. Fakat ben hiçbir zaman karamsar olmadım. Herkes kriz olacak diyor ama ben inanmıyorum. Her yıl bir önceki yıllar göre satışlarımıza baktığımızda hatırı sayılır bir artış söz konusu. 2014 yılında beklentilerimiz ve hedeflerimiz daha kaliteli ürün üretmek aynı zaman ürettirmektir. Yılın ilk çeyreğin de ki hedeflerimizin üzerine geçmemiz bu yılın tahminimden daha iyi geçeceğinin bir göstergesidir.


Ayın Nalburiye ve Saraciye Toptancısı

ÖZEGE HIRDAVAT Nalbur ve hırdavat sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Bana göre nalbur ve hırdavat sektörü dönem dönem sıkıntılar yaşasa da bizim gibi firmalar, üreticiler ve ithalatçılar dürüst, gelişen ve verdiğimiz sözleri yerine getirerek iş yaparsak, başarılı olacağımıza inanıyorum. Nalbur ve hırdavat sektörü her zaman geleceği olan bir sektördür.

E-ticaret konusunda ne düşünüyorsunuz?

Herkes sanal ortamda bir şeyler alıp satıyor. E-ticaretin geleceği çok parlak. Fakat Özege için konuşuyorum, bizim hedeflediğimiz müşteri kitlesi için şimdilik uygun değil. E ticaret daha çok perakende alım satımı için daha verimli bana göre.

Yurtdışı fuarlarına katılma konusunda neler düşünüyorsunuz? Fuarlara katılmayı hiç düşünmedim. Çünkü ihracat yaptığımız ülkelerde kendi alanında, bölgesinde söz sahibi olmuş sektörümüzün tanınan

ve beğenilen firmaları ile ticaret yaptığımızdan dolayı yeni maceralar aramaya gereksinim duymadık. Ancak ileride ihracat yapmadığımız ülkelere açılmak için olabilir.

Satış ve pazarlama ekibiniz kaç kişiden oluşuyor? Mevcut Pazarınızda hangi sektörler var?

Yurtiçi pazarlamada 2, yurtdışı 3 elemanımız görev yapmakta. Elemanlarımız satıştan çok müşteri memnuniyeti üzerine iş ortaklarımızı ziyaret etmekte. Toplam 30 kişilik bir ekibimiz var. Nalbur, inşaat malzemeleri, saraçlar ve cıvatacı müşterilerimize hizmet vermekteyiz.

Sektörün genel sıkıntıları neler? Çözüm önerileriniz var mı?

Bana göre en büyük sıkıntı vadeler çok uzadı. Gün geçtikçe daha da uzaması beni düşündürüyor. Sermayemiz kadar iş yapmıyoruz, piyasada sermayesinden daha fazla mal alıp üstesinden kalkamayan çok firma var. Bu anlayışın ortadan kalkması gerekiyor.

Toparlamak gerekirse, son olarak neler söylemek istersiniz?

Herkes kendi gücü kadar iş yaparsa, büyük bir sıkıntı çıkmayacağına inanıyorum. Dürüst çalışılırsa en iyi sektör bizim işimiz. Karamsar değilim. Nalbur ve hırdavat sektörü sadece inşaata bağlı bir sektör değil. İnşaat olmasa sanayi ilerliyor.


ZOW 2014 Dünya Mobilya Oyuncularını Bir Araya Getirdi Bu yıl altıncısı düzenlenen Uluslararası Mobilya Endüstrisi, İç Tasarım Aksesuar ve Ekipmanları (ZOW 2014) Fuarı 20-23 Mart tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildi.

ZOW 2014 Fuarı açılış konuşmasını İstanbul Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Abdullah Tever gerçekleştirdi. Türkiye’nin dünya mobilya üretim kapasitesinin yüzde 2,5′luk kısmını gerçekleştirdiğini söyleyen ve yaklaşık 9 milyar dolar değerinde bir üretim yapıldığını belirten Abdullah Tever ; “Türkiye geneli mobilya sektörü ihracat rakamı 2012 yılında 1.72 milyar dolar iken 2013 yılı itibari ile 2 milyar doları geçti. Bu rakamın içerisinde ahşap mobilyalar ; demir ve demir dışı hammaddelerden mobilyalar ile plastik maddelerden mobilyalar yer alıyor. Mobilya ihracatındaki yıllık artışı yüzde 15,7 oldu. Ahşap mobilya artışı ise yüzde 15,3 olup, 2012 yılında 1.285 milyar dolardan 2013 yılında 1.485 milyar dolara yükseldi” dedi.

102

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Tever, 2013 yılında metal mobilyada yüzde 21′lik artışla 390 milyon dolar, plastik mobilyada ise 125 milyar dolar ihracat gerçekleştiğini, ahşap dışı mobilya ihracatının ise 515 milyon dolar olduğunu ifade etti. Abdullah Tever, sektörün 2014 yılı sonu itibari ile 2.4 – 2.5 milyar dolar bandında bir ihracat öngördüğünü hatırlattı. Mobilyada iç pazar hacminin yaklaşık 7 milyar doları, ihracatın ise 2 milyar doları bulduğunu belirten Abdullah Tever, “Mobilya sektörü, 2013 yılı ilk verileri ile perakende ve mağazalar ile birlikte Türkiye’de yaklaşık 62 bin işletmeye sahip olup, bu işletmelerde yaklaşık 260 bin kişi istihdam edildi” dedi. 2050 yılında dünya mobilya üretiminin 1 trilyon doları bulacağını hatırlatan Tever, “Mobilya sektöründe yaptığı araştırmalar ile öncü bir kuruluş

olan CSIL tarafından yayınlanan son resmi çalışmalar ışığında, dünya mobilya üretiminin 370 milyar dolar olduğu görülmektedir. Gelişmiş ülkeler dünya mobilya üretiminin yüzde 52′sini gerçekleştiriyor ve üretimleri 190 milyar dolar civarında. Gelişmekte olan ve az gelişmiş olan ülkeler ise üretimin yüzde 48′ini 180 milyar dolarlık üretim ile gerçekleştiriyor” şeklinde konuştu. Açılışında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nihat Tunalı, İstanbul Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Abdullah Tever, ZOW Türkiye Müdürü Aykut Engin ve Clarion Events Almanya Managing Direktörü Hors Rudolf ’un konuştuğu ZOW 2014, mobilya sektörünü bir araya getirdi.



Orta Doğu Bölgesindeki Müşteriler Ürünlerimize Büyük İlgili Gösteriyorlar

Teknik Destek & Pazarlama Uzmanı Soner ÖZBUĞA

Beta Kimya A.Ş. 1987 yılında Gaziosmanpaşa, İstanbul’d a kurulmuş bir mobilya ve yapı sanayi yapıştırıcıları üreten bir kimya firmasıdır. Yaklaşık 27 yıldır kaliteli ürün ve hizmetten ödün vermeyen yapıştırıcı ve tutkal piyasasında söz sahibi bir kuruluştur. Bugün Tuzla OSB’d e bulunan 3 ayrı üretim tesisimizle, İkitelli’d e bulunan Merkez satış ofislerimiz ve Türkiye genelindeki satış ofislerimiz ile hizmet vermeyi sürdürmekteyiz. Beta Kimya üretimine ahşap yapıştırma, yani mobilya imalatı tutkallarıyla başlamış olup, bugün portföyünde 35 farklı ürün çeşidi bulundurmaktadır. Örnek verecek olursak, Poliüretan montaj köpükleri, D3 normunda ahşap

104

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

tutkalları, hızlı yapıştırıcılar, silikonlar, poliüretan bazlı yapıştırıcılar, yapı kimyasalları gibi birçok farklı ürünü bünyesinde bulundurmaktadır. 40’d an fazla ülkeye ihracat yapmakta olan BETA Kimya üretiminin yüzde 70’ini de ihraç etmektedir. Bugün Mitreapel ve Apel Tutkal ana markaları ile başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere Kuzey Amerika, Güney ve Kuzey Afrika, Doğu Avrupa, Rusya ve Türki cumhuriyetlerde adından oldukça söz ettirmektedir.

BETA Kimya İKMİB’in 2011 ve 2012 verilerinde Yapıştırıcılar alanında ihracatta Türkiye birincisi oldu. Bize bu başarının sırrından biraz bahsedebilir

misiniz?

BETA Kimya A.Ş.’nin son yıllardaki hızlı yükselişinin ve başarısının temelinde, kaliteli hizmet anlayışı, koşulsuz müşteri memnuniyeti, doğru bayiler ile kurduğu ikili ilişkiler ve APEL kalitesinin gücü yatmaktadır. Oldukça rekabetçi bir piyasanın içinde bulunduğumuz düşünülürse, sağlam temelleri ve kararlı ilerleyişi ile BETA Kimya’nın başarılarının devam edebileceğini söyleyebiliriz. Değişen piyasa taleplerine doğru kanallardan arz oluşturmak, pazarlama ve markalaşmanın sürdürülebilirliği konularında attığımız adımlarla sadece işimizi en doğru şekilde yapma çabamız var. Sanırım sonrasında da başarı kendiliğinden geliyor.



Çebi Satış ve Pazarlama Müdürü Ruşen Keleşoğlu,

“2014’ü ilk çeyreği güzel geçti ve yılsonunda hedeflerimize ulaşmayı planlıyoruz” görüyor. Artık mobilyaya göre tasarımlar isteniyor. Müşterilerimiz kendine özgü tasarımlar ve renkler istiyor. Özellikle İnegöl Mobilyacıları, kendi mobilyasının renginde ürünler istiyor. Biz sadece kendi modelimizin rengini değiştirebiliyoruz, müşterinin istediği modeli yapmıyoruz. Kendi belirlediğimiz tasarımları üretiyoruz. Sadece renk değiştirebiliyoruz. Kurulduğu 1979 yılından günümüze kadar, mobilya kulp ve düğmeleri, bağlantı elemanları, elbise askıları, cam masa tablaları için flanş ve bağlantı elemanları üreten, mobilya aksesuarları sektörünün öncüsü ve lideri ÇEBİ A.Ş. Satış ve Pazarlama Müdürü Ruşen Keleşoğlu ile Zow 2014 fuarını ve şirket faaliyetleri hakkında görüş aldık.

Çebi şirketinin kuruluşu ve bugünlere gelişi hakkında bilgi verir misiniz?

Çebi bir aile şirketi olarak 35 yıl önce Zihni Çebi tarafından kuruldu. Kilit üretimi olarak faaliyetlerine başlayan Çebi daha sonra bu üretimi bırakıp mobilya aksesuarları üretimine ağırlık veriyor. Bu yıl Çebi Global adı ile kuruduğumuz şirkette kilit üretimi yok ama kilit distribütörlüğü var. Hedefimiz projeler. Bir kapı düşününün üstündeki tüm aksesuarı Çebi markalı olacak. Dünyaca ünlü birkaç markanın distribütörlüğünü aldık. Çebi Şirketini babalarından devralan Süleyman ve Mustafa Çebi 2’ci kuşak kardeşler tarafından

106

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

işletiliyor.

Zow Fuarı hakkındaki görüşlerinizi belirtir misiniz? Katılma sebebiniz nedir?

Çebi markası dünyada bilinen bir marka, Çebi’nin kendi ürünleri yurtiçi ve yurtdışı müşterileri tarafından rağbet görüyor. Fuar, alanın küçük tutulmasından dolayı bu yıl biraz sönük geçiyor. Bu yıl sadece çekme kol yeni modellerimizle fuara katıldık. Fuar bizim için iyiydi. Biz metrekare ve sunum açısından kendimize özgü bir durumumuz var. Zow Fuarı, Çebi Fuarı gibi oluyor. Biz istediğimizi elde etmiş oluyoruz ama gönül ister ki daha fazla katılımcının ve ziyaretçini geldiği, gelenlerin faydalandığı bir fuar olsun.

2014 yılı trendlerinden bahseder misiniz?

Bu yıl yine krom ve satene dediğimiz renkler ön planda. Modern tasarımlar revaçta, 2 yıldır klasik kategorideki avangart modelleri revaçtaydı ama bu yıl tekrar modern tasarımlar ilgi

Çebi için 2013 nasıl geçti? 2014 yılı beklentileriniz nelerdir?

2012’d e zirve bir yıl yaşadık. Ardından gelen 2013 bir önceki yıla oranla biraz düşük geçti. Fakat 2014 yılı 2013’d en ve zirve yılımız 2012’d en daha iyi. Müşterilerimizle yaptığımız bağlantılar sonucunda bunu söyleyebiliyoruz. Bağlantı yapıldı artık satışa dönmesini bekliyoruz. Sonuç olarak 2014’ü ilk çeyreği güzel geçti ve yılsonunda hedeflerimize ulaşmayı planlıyoruz.

İhracat çalışmalarınız ve bayileriniz hakkında bilgi verir misiz?

İhracatı arttırmak için yeni bir kadro kuruldu. Arap ülkelerinden sorunlar bize de yansıdı. Güzel bir ivme kazanmıştık. Kaybetmedik ama takviyelerle daha iyi duruma getireceğiz. Yurtiçin satışının yarısını yakalamayı hedefliyoruz. Yurtdışı satışı oransal olarak büyütmek istiyoruz. 38 ülkeye ihracatımız var. Türkiye’nin her noktasında bayiliğimiz mevcut, bazı illerde 5-6 bayiliğe ulaşıyoruz. Alt bayilerimizle birlik 300 bayimiz mevcut.



Zow Fuarı Daha Geniş Alanlarda Yurtdışı Müşterilere Sunulmalı

Mobilya sektöründeki 41 yıllık tecrübesi ile hizmetlerine devam eden TEM Mobilya Sanayi, 2004 yılından itibaren SYSTEM markası altında mobilya kulpu ve dekoratif mobilya aksesuarları üretimine başlamıştır. Konusunda uzman geniş kadrosu ile kısa zamanda mobilya sektöründe aranan ve talep edilen marka haline gelen Tem Mobilya Aksesuarlarının İhracat Müdürü Esra Hakverdi ile Zow Fuarında görüştük.

Tem Mobilya Aksesuarlarının kuruluşu ve çalışma alanı hakkında bilgiler verir misiniz?

Tem mobilya aksesuarları 40 yılı aşkın bir süredir sektörde faaliyet gösteriyor. İthalat ve distribütörlük kanalı ile birçok ürün ve markayı Türkiye’ye getirmiştir. Son 12

108

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

yıldır kendi markası ile mobilya aksesuarları üretmektedir. Genel ürün grubumuz mobilya kulpları, askılıklar, mobilya ayakları ve 1,5 yıl önce kapı kolları üretimini de ürün grubumuza kattık. İç ve dış piyasalardaki müşterilerimize Kapı kolları ve aksesuarlarının tanıtım faaliyetlerini sürdürüyoruz ve bu gruptaki ürün gamımızı artırmayı hedefliyoruz.

Fuara gelen ziyaretçilerin genel profilinden bahseder misiniz?

Zow Fuarına hem yurt içinden hem de yurt dışından müşterilerimiz geliyor. İş yapmak isteyen az ama etkili ziyaretçilerle birlikte karar mercii noktasındaki insanlar geliyor. Bu fuarda daha çok yerli üretici firmalara yer verilmesi gerek. İhracatı hedefi

olan bir sektör olarak bunu yapmamız gerekiyor. Burasıda yabancı ziyaretçisi çok olan bir fuar olduğundan daha küçük metrekarelerde daha fazla firmanın burada gözükmesinin ziyaretçiler açısından daha ziyarete değer bulunacağını düşünüyorum.

Zow Fuarını değerlendirir misiniz? Fuardan memnun musunuz?

Gelen ziyaretçiler hepsi ürün odaklı geldi. Zamanımız, ürünlerimizi tanıtmak ile geçti. Bizim için verimli geçtiğine inanıyorum. Ama gerçek anlamda fuar sonrasında belli olacak. Zaten her fuarın iyi geçip geçmediği fuar sonrasında belli olur. İnşallah iyi geçmiştir. Bizim hedef kitlemizde hem mobilya üreticileri hem de son kullanıcılar mevcut.



Ayın Girişimci Hırdavatçısı

Altay Hırdavat

Hedefimiz Dört Dörtlük Bir Türk Markası Oluşturmak

Altay Hırdavat Sahibi Alpaslan Yılmaz

∂ 1982 yılından günümüze

büyüyerek ve müşteri memnuniyeti odaklı olarak ticaret hayatını sürdüren, marka çeşitliliği ve ürün yelpazesi geniş lider firmalar arasında bulunan, ürün temin ve tesliminde hız, güven, uygun fiyat ilkelerini benimseyen Altay Hırdavat Sahibi Alpaslan Yılmaz ile keyifli bir sohbet yaptık. Kazandığını yatırıma dönüştürerek istihdam oluşturmayı kendilerine hedef belirlediklerini kaydeden Alpaslan Yılmaz, üretici olmanın hem zor, hem de keyifli olduğunu söyledi.

Öncelikle Altay Hırdavatın kuruluşu ve bugünlere gelişi hakkında bilgi verir misiniz?

Aile şirketi olan Altay Hırdavatın yönetimini 2001 yılında şahsen devir aldım. Ticaret yapma fikri ile çıktığımız yolda ticareti bildiğimiz söylenemez. Tamamen

110

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Karaköy’ün bize verdiği deneyim ve bilgilerle yola çıktık. 2010 yılından sonra Enes Cıvatayı kurduk. Büyüyen Türkiye ekonomisi ile birlikte müşterilerimizin talepleri doğrultusunda bu atılımı gerçekleştirdik. Fikir olarak başladığımız ticarette, üretime geçtik. Değişen talepler doğrultusunda şuan çelik konstrüksiyon üretimi de yapıyoruz. Müşterilerimizden gelen talep doğrultusunda cıvata üretimine başladık. Enes Cıvatanın faaliyeti bize çağ atlattı. Yeni firmamızda toptan satış oluyor, perakende yok gibi. Gelişen Türkiye ekonomisinde ciddi bir talep oluştu. Bizde bunu imalatla karşılamaya çalıştık. İmalat bize yeni kapılar açtı ve ardından kapı kapıyı açarak büyük bir yelpazeye sahip olduk. Şimdi çelik imalatına ağırlık verdik. Çelik konstrüksiyon ve makine imalatı talepleri geldi. Bu talepleri de kendi bünyemizde karşılamaya başladık.

Firma ürün gamı hakkında bilgi verir misiniz? Adetsel olarak kaç ürün var?

Hırdavat sektörü ile alakalı tüm ürünleri bulunduruyoruz. Reis Makine, Makine Takım, Kama, Dalgakıran ve Temak gibi markaların bayiliğini bulunduruyoruz. Hırdavatta ürün sayısı çoktur. Bir hırdavatçı 30 bin kalem üründen sonra pes edip saymayı bırakmıştır.

Son kullanıcının satın almadaki reflekslerini etkileyen faktörler nelerdir? Müşteri için önemli olan hizmettir. Müşteriler her zaman kaliteyi ve hizmeti tercih ederler. Fiyat ikinci planda kalır. İnternet çağındayız. Müşteriler ürünü kapısına kadar getirtiyor. Bunların yanı sıra taleplere hızlı cevap vermek te, son kullanıcıların satın almadaki reflekslerini etkilen bir faktör olarak kendini gösteriyor. Hırdavat sektöründe yeni ürün yok. Her


Ayın Girişimci Hırdavatçısı

Altay Hırdavat ürünün alternatifi olduğu için burada firmaların güvenirliliği ve hizmeti ön plana çıkıyor.

Satış ve pazarlama nelere dikkat ediyorsunuz? Satış sonrası hizmet ile ilgili çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Satış ve pazarlama ağımız 5 kişilik profesyonel bir ekipten oluşuyor. Yaptığımız toptan satış çalışmalarında doğru müşteriyi kendimiz tespit edip bünyemize katmaya çalışıyoruz. Satış sonrası hizmete önem veriyoruz. Son kullanıcı müşteriler geliyor ve bize sadece matkap alacağını bildiriyor. Burada bizi mahcup etmeyecek olan markaları müşteriye sunuyoruz. Müşteriler markadan çok hizmete önem veriyor. Müşteride bu konuda bize güveniyor.

Uzak Doğu ürünleri piyasayı etkiliyor mu? Olumlu veya olumsuz yönleri var mı? Uzak Doğu ürünleri piyasayı kalite

olarak etkiliyor. Müşteriler fiyatı Çin malından alıyor ama kalite olarak ta en iyisi ile kıyaslıyor. Bu durumda biraz zorda kalıyoruz. Teklif aşamalarından da yüzde 25 ila 30 arasında ucuz ürün veren firmalar çıkıyor. Teklifte marka belirtilmediğinden firmalar sıkıntı yaşıyor. Mesela kaliteli bir pense 25 lira, Çin malı ise 7 lira.

İhracat faaliyetleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Fuarlara katılma konusundaki düşünceleriniz nelerdir?

Özellikle Orta Doğu ve Türki Cumhuriyetlere, kısmen Afrika Ülkelerine ihracata başladık. Libya ve Cezayir’e hırdavat, cıvata ve bağlantı elemanları olarak ürün gönderiyoruz. İhracatımız iki taraflı Altay Hırdavat ve Enes Cıvata olarak ihracat yapılıyor. Fuarlar için 2015 yılını hedefliyoruz. Şimdilik ziyaretçiyiz fakat sonrasında katılımcı olacağız.

2013 yılı Altay Hırdavat

ve Enes Cıvata açısından nasıl geçti? 2014 yılından beklentileriniz nelerdir?

2013 yılında 2 firmamızda da hedeflerin üstüne çıktık. Bu özgüvenle 2014’ünde iyi geçeceğini umuyoruz. Son siyasi gelişmelerden sonra bizde hedeflerimizde bir revize düşünüyoruz. Belli bir sistem içinde çalışılır, sektör olarak geniş ufuklara bakılırsa kazanç elde edilir. Şuan imalatta en büyük olay sağlanan 18 kişilik istihdamdır. Buraya hammadde olarak gelen ürünün işlenerek bir tıra yüklenmesini görmek ise tarif edilemez bir mutluluk.

Üretimde karşılaştığınız sorunların çözümlerini hangi yöntemlerle gideriyorsunuz?

Üretimde karşılaştığımız sorunların başında kalifiye eleman sorunu geliyor. İşsizlik var deniliyor fakat iş beğenmemeler de var. Şuan vasıfsız işçi dediğimiz elemanlar asgari ücretin yüzde 50 fazlasını alıyor bizden. İş becerisi olan


Ayın Girişimci Hırdavatçısı

Altay Hırdavat elemanlar ise çok daha fazlasını alıyor. İşsizliğe inanmıyorum. İş beğenmeyen insanlar var. İmalatla ilgili yer sıkıntımız var. Bu sorunu da kısa sürede gidereceğiz. Kapasitemizi 3 katına çıkarmayı planlıyoruz. Belirli standartları getirip, kalite birimi kuracağız. Hedefimiz dört dörtlük bir Türk markası oluşturmak.

Ticarette sizin için önemli olan nedir?

Hizmet odaklı kalite ve devamlılık bizim için çok önemli. Mesela bir sektöre giriyorsunuz. Sonrasında ortaya çıkan nedenlerden dolayı çıkınca size güvenen insanları zorda bırakıyorsunuz. Müşterilerin güvenlerini boşa çıkartmak hiç istenmeyen bir durum. Bir işe başladığında dört dörtlük yapmak gerekiyor. Altay Hırdavat olarak yakaladığımız güven ortamını cıvatada da yakaladık. Beklentilerimizin üstünde siparişler aldık. Her zaman müşterilerimiz talepleri doğrultusunda üretim yapıyoruz. Bu talepler güven ortamından doğan işler.

Altay Hırdavat Karaköy’den ayrılacak mı? Nereye taşınmayı düşünüyorsunuz?

Karaköy’d e bir dönüşüm var. Galata port projesi hızlandı. İstemesek te çıkacağız. Türkiye’d e bir başka Karaköy daha bulunmaz. Yurtiçi ve yurtdışında ‘Karaköy’ denilince bir algı var. Piyasa çok iyi biliniyor. Son ana kadar Karaköy’d e bulunacağız. Hadımköy ve Çerkezköy tarafında ve Gebze tarafında bir yer düşünüyoruz.

Nalbur ve hırdavat sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Mahalle nalburu tabiri kendini koruyabilecek mi? Sektörü zor günler bekliyor. Büyük firmaların piyasaya girmesi ile mahalle nalburu tabiri zamanla kaybolacak. Ama burada dikkat edilmesi gereken bir durum var.

112

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Yaşadığımız bir durumu anlatayım. Piyasamıza girmek isteyen cıvata konusunda bizim maliyetimiz altında satış yapan bir firma kısa sürede kepenk kapatıp gitti. Müşteri ilk aşamada ucuzu tercih etse de daha sonra işin erbabına geri dönüyor. Büyük marketlerde ıskonto ve cari hesap söz konusu değil. Müşteriler her zaman bu ayrıcalıkları ister ve muhatap beklerler. Hırdavattaki ürün çeşidinin tamamını sunmak zordur. Nalbur olarak sıkıntılar zaman zaman var olacaktır.

E-ticaret konusunda ne düşünüyorsunuz?

Piyasa şartları sizi yönlendirir. Bizimde e-ticaret ile ilgili çalışmalarımız var. Müşteriler artık her şeyi internetten araştırılıyor. E-ticarette fiyat akımından çok farklar oluşuyor. Biz kendi stokumuzu kullanarak özel kampanyalar düzenleyeceğiz. Stok fazlası ürünleri cazip fiyatlarla sunabiliriz. Reklamlarla yapılan işin desteklenmesi gerekiyor. Sizin dergi gibi mecralar ve internet reklamları bu iş için uygun.



Esnaflığın Açık Hava Okulu “Tahtakale Çarşısı” Türkiye’nin en eski alışveriş merkezlerinden, AVM’lerin suni yapısından çok uzak, masalsı ve oryantal bir çarşı “Tahtakale Çarşısı” ∂ Bu sokaktaki esnafların çoğu, dede yadigârı dükkânlarında el emeği eşyaları satıyor. Tarihî

114

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

sokakta ne ararsanız var. En gözde eşyalar ise dövme demirden yapılmış malzemeler, fırın kürekleri, eski lambalar ve örme

sepetler. Tahtakale çarşısını bilmeyen yoktur. Tarihi Tahtakale çarşısı içinde eski bir sokağa dikkatlice bakmaya ne dersiniz?


Gelin bu kez hızlıca işimizi görüp geçmeyelim bu sokaktan, tarihi havasını soluyalım. Osmanlı kültürünün hâlâ buram buram yaşandığı Tahtakale çarşısı, Türkiye’nin en eski alışveriş merkezlerinden. Aslında geçmişi Bizans’a dayanıyor. İstanbul’un fethinden sonra sıra sıra dükkânlar kuruluyor bu uzun ve dar sokağa. Kısa zamanda Tahtakale işlek bir alışveriş mekânı haline geliyor. Osmanlı esnafı, imalathanelerini kuruyor, el işçiliğiyle yaptıkları eşyaları satıyor. Ağaçtan işlemeli

eşyalar, çeyiz sandıkları, lambalar, elekler, kürekler, bıçaklar ve dövme demirden yapılmış orak, tırpan, kürek, bel gibi bahçe malzemeleri.

ararsanız var! Ahşap malzeme dükkânları, çeyizciler, demirciler, hırdavatçılar, sobacılar, hediyelik eşyacılar hepsi yerli yerinde.

Zaman geçtikçe Tahtakale çarşısı da genişliyor ve değişiyor. Değişmeyen tek yer, Tahtakale’nin en eski sokağı. Zamana direnen, değişmeyen nadir sokaklardan ve yaklaşık 300 yıllık dükkânları barındırıyor. Binaların boyası dökülmüş, tabelaları eskimiş, yazıları solmuş olsa da eskimeyen gelenekler canlılığını koruyor. Tahtakale’d e tabiri caizse ne

Tahtakale esnafının birçoğu dükkânı dedelerinden devralmış ve Osmanlı dönemindeki el işçiliğini devam ettiriyor. Sokaktaki esnafın hayat tarzı Osmanlı geleneğindeki Ahilik düşüncesini getiriyor aklımıza. Esnaf, kardeş gibi, birbirlerinin eksiklerini tamamlıyor adeta. Müşterileri olmadığında birkaç tabure alıp çay eşliğinde sohbete başlıyorlar.


Tarihî Tahtakale Direniyor

İstanbul’d a birçok insanın uğrak yeri olan tarihî ticaret durağı Tahtakale, Eminönü’nde, Rüstem Paşa Camii ve Hasırcılar Caddesi arasında kalan bir liman içi semti. Günümüzde olduğu gibi Osmanlı ve Bizans’ta da ticaretin nabzı burada atıyormuş. Semtin adının ne zaman ve neden Tahtakale olduğu kesin olarak bilinmiyor. İlk akla gelen burada tahta bir kale olabileceği, ancak eski esnaf mahalleyi ‘Kalealtı’ olarak anıyor. İstanbul’un eski sokak dokusunun en iyi korunduğu az sayıdaki semtinden biri olarak, çoğu yokuş ve dar sokaklarında küçük tezgâh ve insan trafiği görülüyor. İplikçisinden plastikçisine, zücaciyecisinden oyuncakçısına kadar Anadolu’ya mal veren Tahtakale güneşin doğmasıyla alışverişe hücum eden insanlarla dolup taşıyor. Sokağı süsleyen renk renk çoraplar, şapkalar, oyuncaklar, lokumcular, şekerler, ayakkabılar tezgâhları renkleriyle süslerken aynı zamanda esnafa da umut veriyor. Esnaf, indirdikçe indiriyor fiyatları. Bir araba dolusu ürün alan

116

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

insanlar da var, tek tek alanda. Buraya gelip gezen seyyahların, memleketlerine döndüklerinde öve öve bitiremedikleri yer olan Tahtakale, tarihi anıları canlı tutmaya devam ediyor. Osmanlı dönemi esnafını çok iyi gözlemleyen seyyahların anlattıkları birçok kitapta kendine bulmuştur. Özellikle Avrupalı seyyahlar, 18 ve 19. yüzyıllarda yoğunlaşan seyahatleriyle Osmanlı’d aki ticaret ve sosyal yaşamı şu cümlelerle dile getirmişlerdir. “Esnaf dükkanını kapatmayıp, biraz sonra geri döneceğini belirtmek için kapısının önüne bir bez çekiyor. Bu sonsuz güven, hizmete göre değer kazanıyor. İstanbul’d a hırsızlık olaylarına çok az rastlanırmış.” (Edward Raczynski, XIX. yüzyıl). Bu muazzam başkentte namaz saatlerinde dükkanların açık bırakılıp camiye gidildiği ve geceleri konut kapıları basit bir mandalla kapatıldığı halde, senede beş hırsızlık vakası bile olmaz. Baştan aşağı Hristiyanlarla dolu

olan Galata ve Beyoğlu’nda ise hırsızlık olmayan bir gün bile yoktur ; cinayet vakaları da pek çoktur.” (F. H. A. Ubicini, XIX. yüzyıl). “İstanbul’d aki Türklerin namuslu ve dürüst alışverişlerine hayran oldum. Hemen her gün Bedestene gidiyordum. Bizdeki alıcı ve satıcıların birbirlerini aldatmaya kalkışmalarına burada hiç rastlamadım” (Edward Raczynski, XIX. yüzyıl). “Kazanç isteği, Müslümanların günde beş vakit namaz kılmalarına engel olmuyor. Müezzin ezan okuyunca bütün esnaf dükkanları açık camiye koşuyor” (Edward Raczynski, XIX. yüzyıl) Biz de bu cümleleri doğrular bir fotoğraf karesi yakalıyoruz meşhur Tahtakale Çarşısında, namaza giden bir esnafın ticarethanesinin önüne bir sandalye koyduğu görülüyor. Her şey ortada, ‘dükkân açık, biraz sonra geleceğim’ anlamında kapı önüne bir SANDALYE.



Bölge Esnafının Sesi

Çınar Yapı Market

Esnaf Desteklenerek Büyütülmeli Beylikdüzü İlçesinde 24 yıldır nalbur esnaflığı yapan Çınar Yapı Marketin Sahibi Dursun Ali Çınar ile sektörün durumu ve geleceğini konuştuk. Yapılması gerekenleri Nalbur Teknik Dergisine anlatan Dursun Ali Çınar, üreticilerin direkt olarak tüketicilere ulaşmasını nalbur esnafını çok kötü etkilediğini söyledi. Çınar Yapı Marketi ve Dursun Ali i Çınar’ı tanıyalım.

Öncelikle Çınar Yapı Marketin kuruluşu ve bugünlere gelişi hakkında bilgi verir misiniz?

1990 yılından itibaren bu bölgede faaliyetlerimize başladık. Gürpınar’da ince ve kaba malzeme üzerine kurduğumuz nalburiye firmasında 2 bin 500 çeşit ürün bulunduruyoruz. Bölgede 3 farklı müşteri kitlesi bulunmakta. Buradaki sanayi işletmelerine, şahsi konut ve villalar ile

118

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

kooperatiflere hitap etmek gerekiyor. Tek başına nalbur yeterli değil. Teknik hırdavat, nalbur ve inşaat malzemesi bulundurmak gerekiyor.

Bayisi olduğunuz markalardan ve müşterilerin dikkat ettikleri hususlardan bahseder misiniz? Eskiden çok sayıda markanın bayiliğini yapıyorduk. Artık bayii olarak çalışmıyorum. Tüm markaların ürünleri var fakat sözleşmeli bayiliğimiz yok. Son kullanıcını dikkat ettiği hususlar fiyat, kalite, ürünün anında teminidir. Hepsi birbirine bağlı hususlar. Müşteri eskisi gibi değil çok hassas. Eskiden vatandaş gelirdi, sormadan alırdı. Şimdi, bir alçıyı almak için araştırıyor, fabrika çıkışını benden iyi biliyor. İnternet çıktıktan sonra müşteriler, fabrika fiyatları,


Bölge Esnafının Sesi

Çınar Yapı Market

ürünün nakliyesini araştırıyor. Ticaret halka kolaylaştırdı fakat esnaf olarak bize zorlaştırdı. Kar marjları düştükten sonra eskiye nazaran 10/2 kazanç sağlayamıyoruz.

E-ticaret konusunda neler düşünüyorsunuz? Gelecek planlarınız neler? Büyük yapı marketler nalburları etkiledi mi?

E-ticaret düşünmüyorum. Artık bu işleri de bırakmak niyetindeyim. Bunun sebebi olarak ta artık yeter diyorum. Her şeyin zamanı var. Yaşım ilerdi ve oğlumda başka bir yol çizdi kendisine. Bu yüzden bırakmak istiyorum. Büyük yapı marketlerin nalburları etkilediğine inanmıyorum. Ticaret yapıyorsanız, rahatlıkla rekabete girebilirsiniz. Ticarette bugüne kadar ne istemişsem yaptım. Yapı marketleri bahane etmek o kişinin kendi bileceği iş. Bizde küçük bir dükkandan başladık fakat şimdi 1400 metrekare alanda hizmet veriyorum. İstersen büyütebilirsin. Bunlar yapılabilecek işledir.

Bölgesel yapı market olarak 2013 nasıl geçti? 2014 yılı beklentileriniz neler? 2013 yılında para kazanmadık diyebilirim. Yerimizde döndük durduk. 2014 yılı da aynı şeklide

çarkı döndürmeye çalışıyoruz. Ayağını yorganına göre uzatırsan ayakta kalabilirsin.

Gelişen inşaat sektörünün yapı marketlere ve nalburlara yansıması nasıl oluyor?

Ben gelişen inşaat sektörünün yapı marketlere ve nalburlara yansıdığını zannetmiyorum. Bunun sebebi de, eskiden bir çimento bayisi inşaatlara çimento vermezdi. Belli bölgesel bayileri vardı, müşteriler oradan alırdı. Kiremit ve demir fabrikaları aynı şekilde çalışırdı. Şimdilerde ise çimento fabrikası bayiler inşaat

inşaat gezip küçük satışları gerçekleştiriyor. Bu durumun ticaret ahlakına sığdığına inanmıyorum. Sistem artık değişti ve tekelleşti. Eski günleri özlüyorum. Daha önceleri inşaat yapacak olan kişi, ustasına kalfasına bölge nalburunu gösterirdi, bütün tuğla, çimento, boya ve kapı koluna kadar bizden alırdı. Artık hiçbir müteahhit bize gelmiyor. Artık para ile para kazanma dönemi başladı. Fabrikadan yüklü miktarda ürün alırken, fiyatı değiştiremiyorsun fakat fabrika karından payını alıyorsun. Ticaret artık bu şeklide yürütülüyor.

Sistemin mevcut sorunlarının çözümü için neler yapılmalı? Çözümü var mı?

Tabii ki var. Fabrikaların yani üreticilerin inşaat inşaat dolaşıp ürün satmasındansa, bölge bölge bayilikler verilerek bilinen bir sistemle çalışması uygun olur. Son olarak, esnafa ne gibi destek verilebilir bunların araştırılması gerekiyor. Esnaf desteklenerek büyütülmeli. Bunların yanı sıra kesinlikle fabrikaları bölgelere girmesi engellenmesi bölge bayiliği kurulması ticaret için önem arz ediyor.


Sektörel Güven Endeksleri, Nisan 2014 Mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü güven endeksi %2,5 azaldı Bir önceki ayda; 101,2 olan hizmet sektörü güven endeksi 98,6 değerine düştü. Hizmet sektörü güven endeksindeki azalış, son üç aylık dönemde iş durumu değerlendirmesindeki %4,2’lik ve son üç aylık dönemde hizmetlere olan talep değerlendirmesindeki %3,8’lik kötüleşmeden kaynaklandı. Gelecek üç aylık dönemde hizmetlere olan talep beklentisi alt endeksi ise bir önceki aya göre %0,2 arttı.

Mevsim etkilerinden arındırılmış perakende ticaret sektörü güven endeksi %1,6 arttı Mart ayında 101,3 olan perakende ticaret sektörü güven endeksi 103 değerine yükseldi. Perakende ticaret sektörü güven endeksindeki artış, gelecek üç aylık dönemde iş hacmi-satışlar beklentisi alt endeksindeki %5,3’lük iyileşmeden kaynaklandı. Son üç aylık dönemde iş hacmi-satışlar ve mevcut mal stok seviyesi alt endeksleri sırasıyla bir önceki aya göre % 0,3 ve %0,5 azaldı.

Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi %0,3 arttı

120

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Bir önceki ayda 78,2 olan inşaat sektörü güven endeksi 78,4 değerine yükseldi. İnşaat sektörü güven endeksindeki artış, gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı

beklentisi alt endeksindeki %1,6’lık iyileşmeden kaynaklandı. Alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi alt endeksi ise bir önceki aya göre %1,7 düştü.



Genç Poliüretan Parlak Son Kat Beyaz Boya ∂ Türkiye’nin mobilya boyası ve

vernik üretiminde lider markası Genç, yeni ürünü Poliüretan Parlak Son Kat Beyaz Boya’yı profesyonel üreticilerle buluşturuyor. Özellikle üstün kimyasal direnci ile banyo ve mutfak mobilyalarında mükemmel sonuçlar ortaya çıkaran bu ürün, ekstra parlaklık sunarken sararmaya karşı da yüksek direnç gösteriyor. “Ahşaba Değer Katıyoruz” sloganıyla mobilya boyası ve vernik üretimi yapan sektörünün

122

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

lider markası Genç, yeni ürünü Poliüretan Parlak Son Kat Beyaz Boya’yı piyasaya sürdü. Mobilya endüstrisinde tüm iç mekân ahşap yüzeylere ve mobilyalara uygulanabilen bu ürün, özellikle kimyasal dirençli banyo ve mutfak mobilyalarında rahatlıkla kullanılabiliyor. Yüksek sararma direncine sahip olan ve çok iyi yayılma özelliği gösteren Genç Poliüretan Parlak Son Kat Beyaz Boya, ayrıca güçlü yüzey sertliği ve homojen parlaklık dağılımı sağlamasıyla dikkat çekiyor. Dikey

uygulamalarda akma yapmadan kolaylıkla kullanılabilen bu ürün, sprey ile uygulanabiliyor. Cilalama öncesi ve sonrası parlaklık değerinin birbirine çok yakın olduğu bu yeni ürünün kolay cilalanabiliyor oluşu, profesyonellere kolaylık sağlayacak. Özellikle beyaz boyalarda çok sık görülen sararmalara karşı büyük bir direnç gösteren ve yüksek parlaklık sunan Genç Poliüretan Parlak Son Kat Beyaz Boya, profesyonel üretimlerde söz sahibi olmaya hazır.



Yeni

Ürün

3M - 8067 Detay Bandı ile Her Türlü Hava Koşulunda Yalıtım Yapmak Artık Çok Kolay

Yalıtım uygulamalarına büyük yenilik getiren, en yaygın bina materyallerine kolayca yapışması için özel olarak geliştirilen 3M 8067 Detay Bandı, farklı bina materyallerine her tür sıcaklıkta kolayca yapışma özelliğiyle iş yapış şeklini kolaylaştırıyor. İnovatif çözümleriyle hayatı iyileştiren pek çok ilke imza atan 3M - 8067 Detay Bandı ile yalıtım uygulamalarına büyük bir yenilik getiriyor. Geleneksel yöntemde, yalıtım gerektiren açıklıklarda bitümlü membran kullanılıyor. Membran uygulanmadan önce yüzeyin temizlenmesi gerekiyor. Sıva, beton, küflü metal gibi en zorlu alanlarda bile yalıtım sorunlarını çözebilen 3M 8067 Detay Bandı, farklı bina materyallerine her türlü sıcaklıkta kolayca yapışarak iş yapış süresini kısaltıyor. Uygulanacağı yüzeyde ekstra temizlik yapılmasını

124

Nalbur Teknik.com / mayıs’14

gerektirmediği için de zahmetsizce uygulama olanağı sağlıyor. 3M - 8067 Detay Bandı’nın özel akrilik yapıştırıcısı kapı, pencere ve kör kasa profilleri ile bina arasındaki açık alanlara kolayca yapışarak yalıtım sağlıyor ve rutubet girişini engelliyor.

18°C’d e bile astar gerektirmeden yapıştırılabiliyor ve sabit kalıyor. Nemli yüzeylerde de kullanılabilen 3M - 8067 Detay Bandı, 3 aya kadar UV ışığına maruz kalmaya dayanıyor. Yaz mevsiminde hava çok ısındığında bile yapıştırıcısında erime ya da lekelenme görülmüyor.


Evo 6100 Full Brim Baret Erataş tarafından satışa sunula Evo6100 Full Brim Baret, kullanıcılara konfor ve dayanıklılığın mükemmel birleşimini sunuyor. ∂ Evo6100 Baret yeni evolution 3D ayarı rahatlığı

ve süper güçlü kabuğuyla her türlü çalışma alanında tüm gün boyunca en yüksek korumayı sağlıyor. 1970’lerde ilk defa piyasaya sürülen Mk2 ve Mk3 baretleri geliştirilmiş versiyonu olarak satışa sunulan ürün, yüksek teknoloji, son koruma özellikleriyle donatılmış ve 3D ayarı, otomatik içlik ve tek dönüşle ayarlanabilen normal içlik özelliklerine sahip. HDPE kabuğuyla dikkat çeken Evo6100, 6 noktalı tekstil yuvaları ve Champlon terleme bandı özelliğiyle kullanıcılara performanstan ödün vermeden mükemmel konfor sağlıyor. Ayrıca şeffaf ya da koyu renkteki polikarbonat evospec gözlükler rahatlıkla takılıp çıkarılabiliyor. Üç kademeli derinlik ayarı, ventil opsiyonu ve Gr2 reflektif özellikli Ev6100, çalışmalarında konfor ve güvenliği bir arada isteyenler için mükemmel bir çözüm sunuyor.


Sensörlü Baret ile Kazalar Önlenecek Anadolu Üniversitesi (AÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümündeki öğretim üyelerince tasarımı tamamlanıp test aşamasına geçilen “Sensörlü baret” ile inşaat sektöründe meydana gelen ve çoğu zaman ölümle sonuçlanan kazaların önüne geçilmesi planlanıyor. ∂ Proje koordinatörlerinden

Yrd. Doç. Dr. Serkan Kıvrak, projeyi Doç. Dr. Gökhan Arslan ile yürüttüklerini ve bununla ilgili Türkiye’d eki büyük inşaat firmalarıyla ortak çalıştıklarını kaydetti. Kıvrak, bugüne kadar iş güvenliği eğitimlerini iyileştirmek için 3 çalıştay düzenlediklerini

126

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

ve 1 AB projesi tamamladıklarını anlattı. İş güvenliğinde otomasyona yönelik çalışmalar da yaptıklarını belirten Kıvrak, “Şantiyeler, birçok insanın bir arada çalıştığı çok tehlikeli bölgeler. İnşaat şantiyelerinde ‘kör noktalar’ diye tabir ettiğimiz bazı yerler var. Örneğin, merdiven boşluklarında

kör noktadan kaynaklanan ve birçoğu ölümle sonuçlanan kazalar meydana geliyor. ‘Bunun önüne nasıl geçebiliriz’ diye çalışma başlattı. Bir sistem geliştirmeye çalıştık. İnşaat sektörünün teknolojiye adapte olması gerektiğine inanıyoruz. Bu sistemde işçilerin kullandığı


baretin üstüne bir yazılım ve bir sensör yerleştirmek vasıtasıyla o kör noktalardan oluşabilecek tehlikeleri engellemeye çalıştık. Bu sistem işçinin kullandığı barette ve tehlikeli bölgede sinyal alan sensörler vasıtası ile çalışıyor. İşçi tehlikeli bölgeye yaklaştığında baretin üzerinden bir sinyal alacak, yaklaştıkça da sinyal artacak. Dolayısıyla işçi bir şekilde o bölgeye yaklaştığının farkına varıyor ve o bölgeden bir şekilde uzaklaşması sağlanıyor” dedi.

“2015 yılının sonunda hayata geçirilecek”

Bu sistemin ekipmanlar üzerinde de kullanılabileceğini ifade eden Kıvrak, “Ekipmanın üzerine bir sensör koyduğunuzda ekipman ile işçi arasındaki güvenli mesafeyi korumak amacıyla her ikisine de sinyal yollanıyor. Dolayısıyla hem işçi kendini güvence altına alıyor hem de ekipmanı kullanan operatör bir işçiye ya da tehlikeli bölgeye yaklaştığının farkına varıyor. Baretin tasarım işlemi tamamlandı. Baret, şu anda tasarlanmış vaziyette ancak test aşaması devam ediyor. Bize destek olan inşaat sektöründeki büyük firmalarda bunu test ediyoruz. Projeyi 2015 yılının sonunda hayata geçirmiş olacağız” şeklinde konuştu.


Yeni

Ürün

RB 515 İle İş Gücü Verimliliğiniz Arttırın, Demir Bağlama’da Sertel Tools Güvencesi Teknolojik gelişmeleri ürünlerine adapte ederek, kullanıcıların zaman, sağlık ve maliyet giderlerini azaltmayı hedefleyen Sertel Tools firmasının güvencesi ile müşterilere sunulun MAX RB 515 Demir Bağlama Makinesi ile konforu yaşayın.

∂ Yüksek hızda düğümleme gücü,

geliştirilen aparatları ile tek elle çalışma avantajı sağlayan, sağlık ve zaman tasarrufu sunan RB 515 demir bağlama makinesi Sertel Tools güvencesi ile kullanıcılara sunuluyor. 1 saniyeden az bir sürede düğümleme işlemini yaparak en zor işleri az zamanda gerçekleştiren RB 515 modeli zamandan ve paradan tasarruf sağlamanıza yardımcı oluyor. Araştırma laboratuvarlarında geliştirilen özel uzatma çubuğu ile hem el ve bilek sağlığı korunurken, hem de el ağrısı sorununu ortadan kaldırıyor. Ayarlanabilir metal düğümleme seçenekleri sayesinde özel ayar kadranı ile metallere 3 veya 4

128

Nalbur Teknik.com / mayıs’14

sarmal düğüm atılabiliyor. 2,4 kilogram gibi hafif bir ağırlığa sahip olan RB 515 kolay kullanım ve taşınabilirliği ile uzun sürede yapılacak işleri kısa sürede yaparak

ekonominize yardımcı olur. Cihaz, 2 batarya, taşıma çantası, özel taşıma kılıfı, 5 dilde tanıtım CD’si ile birlikte kullanıcıların beğenisine sunuluyor.


MAKSDER 5. Mobilya Aksesuar Ürünleri Tasarım Yarışması

M

AKSDER Mobilya Aksesuar Sanayicileri Derneğinin bu yıl 5’incisini düzenlediği yarışma, mobilya aksesuar sanayicilerinin rekabet güçlerini artırmak, yurt içi ve yurtdışında katma değerli ürünler oluşturulmasına olanak sağlamak, ihracat potansiyeli taşıyan özgün tasarımlar ortaya çıkarmak ve Türkiye’deki tasarımcıları üretici firmalarla buluşturmayı hedeflemektedir. Değişik konu başlıklarından oluşan ve tek kategoride düzenlenmekte olan yarışma da, birincilik ödülü 5 bin TL, ikincilik ödülü 3 bin TL, üçüncülük ödülü 2 bin TL, mansiyon ise bin TL. Son başvuru tarihi 03 Eylül 2014 olarak belirlendi.


Kanat Boya IFS ERP ile Sektörde Fark Oluşturacak Global kurumsal yazılım çözümleri sunan IFS, Anadolu’daki çalışmalarına devam ediyor. İzmir’de yer alan ve boya sektörünün önemli isimlerinden olan Kanat Boya süreç yönetiminde IFS ERP’yi tercih ederek ERP Projesi çalışmalarına başladı. ∂ Kanat Boya’nın seçim sürecinin

ardından geçtiğimiz ay başlayan ERP projesi IFS’in boya sektörüne özel çözümleri sayesinde hızlı bir şekilde ilerliyor. IFS’in çözüm ortaklarından EGERİA Yazılım’ın yürüttüğü proje ile özellikle ArGe süreçlerinin takibi ve SatışPazarlama faaliyetleri gibi kritik süreçlerde tam kontrol sağlanması ve işletme genelinde tüm süreçlerin birbiriyle tam bir entegrasyon içinde yürütülmesini sağlayacak

130

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

bir sistem yapısının kurulması hedefleniyor. Boya sektöründe 1986 yılından bu yana faaliyet gösteren ve özellikle koruyucu boyalar ve kaplamalar konusunda uzmanlaşmış olan Kanat Boya, üretim verimliliğini arttırmak ve tam müşteri memnuniyeti için harekete geçti. Geçtiğimiz aylarda seçim sürecini tamamladığı ERP projesinde ERP yazılımı olarak IFS ERP uygulamalarına ve çözümü

şirkete uyarlaması için de IFS Türkiye çözüm ortaklarından Egeria Yazılım’a karar verdi. İzmir Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’nde 30 bin metrekarelik alan üzerinde üretimine devam eden Kanat Boya özellikle genel sanayi boyaları, boru hatları ve depolama tankları için özel boyalar ile gemi ve çelik yapılarda kullanılan yapısal çelik boyalarında uzmanlaşarak sektöründe önemli bir yer kazanmış durumdadır.


Kanat Boya’nın ERP seçiminde yürüttüğü titiz çalışmayı ve IFS Uygulamalarını seçim nedenlerini Kanat Boya ERP Proje Yöneticiliğini yürüten Ata Turgay, “Seçim aşamasından önce ERP’d en beklentilerimizi ve ihtiyaçlarımızı mümkün olabildiğince net ortaya koymaya çalıştık. Bu amaçla hazırladığımız talep listelerinde yer alan temel fonksiyonların hemen hemen hepsinin ERP yazılımları tarafından karşılanabildiğini gördük. Ancak IFS ERP boya sektörüne özel çözümleri ile diğer alternatifler arasında öne çıkmayı başardı. Öte yandan seçim aşamasında ihtiyaçlarımızı yüzde 100 karşılayacak hiç bir çözüm olmadığını da biliyorduk. IFS ERP’nin geliştirmeye ve özelleştirmeye açık yazılım mimarisi tercihimizi etkileyen diğer önemli unsur oldu. Son olarak ERP projelerinde çözüm ortağı ile firmanın uyumu başarının anahtarıdır. Egeria’nın Kanat Boya’ya yaklaşımı ve projeyi ele alış şekli seçimimizde önemli bir etkendir” dedi. IFS’in dünya genelinde de kimya ve özellikle boya sanayinde önemli referansları bulunuyor. Dünyanın lider boya markalarından Jotun Boya uzun bir süredir dünya genelinde IFS ERP kullanıyor. Jotun Boya Türkiye çalışmalarına ise IFS Türkiye danışmanlık ekibinin de desteği ile önümüzdeki aylarda başlanacak. Çorlu’d a yer alan ve matbaa boyaları üreten BMColor da geçtiğimiz sene IFS müşterileri arasına katılan firmalardandı.


‘Sesimi Duyan Var mı?’ Kamu Spotu ile Türkiye İMSAD’dan ‘Güvenli Yapı’ Kampanyası Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) tarafından sosyal sorumluluk projesi olarak gerçekleştirilen ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı işbirliği ile hayata geçen ‘Güvenli Yapı’ kampanyası, ‘Sesimi duyan var mı?’ kamu spotu filmi ile start aldı. ∂ Güvenli yapı konusunda

kamuoyunu bilinçlendirmek amacıyla hazırlanan ‘Sesimi duyan var mı?’ filmi, tüm televizyon kanallarında gösterime girdi. Ünlü sinema ve dizi oyuncusu Rıza Kocaoğlu’nun seslendirdiği filmde, binalarda yanlış malzeme

132

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

kullanılmasının olası sonuçları vurgulanıyor. Film, ülkemizde yapı kültürünün gelişmesine ‘güvenli yapı’ temasıyla ışık tutuluyor. ‘Sesimi duyan var mı?’ filminde, yıkılmış bir binanın sonsuz boşluğuna uzatılan fener ile bir ailenin yıkılan hayatı anlatılıyor.

Dağılmış bir konstrüksiyonun içinde, bir oyuncak ayıcık, kitaplar ve mutlu bir aile fotoğrafı, feneri tutan elin çaresiz bağırışlarına yanıt veriyor. Kurulan özel bir enkaz seti üzerinde çekimlerin yapıldığı film, başlangıcının tam aksine bir sahneyle sona


eriyor. Doğru malzeme kullanılarak ulaşılabilecek aydınlık, mutlu ve neşeli bir geleceğin sergilendiği bu sahnede; yemyeşil bahçede köpeğiyle oynayan ailenin mutluluğu, arka plandaki sağlam binaların koruması altında görünüyor. Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, ‘Enerji Verimliliği’ ile birlikte bu yıl gündemine taşıyacakları iki büyük kampanyadan biri olan ‘güvenli yapı’ kampanyası ile ülkemizde, bir binanın tasarımından yapımına kadar, denetimi de kapsayan bütüncül bir sistem kurulmasını ve toplumda güvenli yapı bilincinin oluşmasına katkı sağlamayı hedeflediklerini belirtti. Kentsel dönüşümün başladığı bu dönemde, güvenli yapının insanların ve kentlerin hayatındaki önemini vurgulayan Yetişener, “Türkiye İMSAD olarak ‘Sesimi duyan var mı?’ kamu spotu ile insanlarımızın hak ettiği güvenli ve çağdaş yapılarda yaşayabilmesi için, güvenli yapı bilincini geliştirmeyi, bu doğrultuda oluşturulacak sinerjiyi ve dinamizmi, toplumumuzun tüm kesimlerine yaymayı hedefliyoruz” dedi. Yapımını Herşey Film’in üstlendiği ‘Sesimi duyan var mı?’ filminin yönetmenliğini, aldığı çok sayıda ulusal ve uluslararası film ödülleriyle tanınan Devrim Erdoğan yaptı. Filmin yapımcıları Bülent Turgut ve Mehmet Karaca olurken, müziğini ise ünlü müzisyen Türkay Nişancı besteledi.


İGİAD İş Ahlakı Raporu 1 Kısım, Tanımlar 134

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14


İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) tarafından yayınlanan 2013 İş Ahlakı Raporu’nda, yolsuzluğun artması, haksız rekabet uygulamalarının yaygınlaşması, çalışan haklarının görmezden gelinmesi, hiçbir ilkeye dayanmayan ayrımcılıklar ve daha pek çok konu ayrıntıları ile ele alınırken, iş ahlakını erozyona uğratan sebeplerin tespit edilmeye çalışılıyor. Raporda, Uluslararası Şeffaflık adlı sivil toplum örgütünün 2011 yılı içinde yayınlanan araştırmasına atıfta bulunularak, Türkiye’nin 0-10 ölçekli değerlendirmede 4,2 puan alarak pek çok ülkenin gerisinde kaldığı hatırlatılıyor. Dünya Bankası’nın 2008 verilerine göre ise Türkiye’d e iş yapan işletmelerinin yüzde 58’inin en büyük probleminin “yolsuzluklar” olduğu belirtilerek, bu rakamın 2005 yılı verilerine göre yüzde 40 artış gösterdiğine işaret ediliyor. Raporun büyük bir kısmını dergimizde yayınlayarak, elde edilen tespitleri ve çözüm önerilerini okurlarımızla

paylaşmak istedik. Raporun birinci kısmında ahlak ve iş ahlakı tanımlarına yer verdik.

Temel Kavramlar ve İş Ahlâkının Kaynakları

Geçmişten günümüze ahlâk ve iş ahlâkı tartışma konusu olmaktadır. İnsan davranışının odak noktasında olduğu her türlü davranış, özellikle toplumsal ahlaki ve kültürel değerlerin zayıflamasıyla birlikte, ahlaki açıdan sorgulanabilir nitelik taşımaktadır. Toplumlar siyasi ve ekonomik buhranlar yaşadıkları gibi, zaman zaman ahlaki bunalımlar da yaşarlar. Dolayısıyla, iş dünyasında ahlaki açıdan sorgulanabilir ve sorunlu davranışlarla karşı karşıya kalınabilmektedir. Başka bir deyişle, geçmişte olduğu gibi bugün de iş ahlâkını ilgilendiren olumsuzluklarla karşı karşıya kalınmaktadır. Karşılaşılan olumsuzlukların yoğunluğu ya da toplumsal etkilerinin çokluğu, ahlaki değerlerdeki yozlaşma veya zayıflamayla paralellik göstermektedir.

İş Ahlâkı

İş ahlâkı, insanların örgütlenme ve ekonomik faaliyette bulunmalarıyla eş zamanlı bir kavram olarak değerlendirilebilir. İşle ilgili her türlü davranış iş ahlâkının konusu içerisinde yer alır ve bu durum insanlık tarihi kadar eskilere götürülebilir. Buna göre, çiftçilerin nadasa bırakması gereken toprağı işlemesi, yağ üretiminde uygun olmayan katkı maddeleri kullanması, bakırcı veya sıva ustasının yaptıkları işin gereğini yerine getirmemesi iş ahlâkı problemleridir. Bugün açısından baktığımızda, iş almak veya mal satmak için rüşvet vermek, bir makinede bağımlılık sağlayabilmek için eksiklikler bırakmak, tamir gelirlerini artırmak amacıyla imalatta kasıtlı kusurlara göz yummak ya da hizmet sözleşmelerine aykırı uygulamalar da iş ahlâkına uygun olmayan davranışlara örnek verilebilir. İş ahlâkı, iş dünyasında hüküm süren doğru ve yanlış davranışları ele alır ve dürüstlük sorunu ile uğraşır. Bu çerçevede iş ahlâkı demek,


sözünde durmak demektir. Kısaca iş ahlâkı, dürüstlük, güven, saygı ve hakça davranmak demektir. İş ahlâkı genel ahlâktan ayrı ve sadece işletmeler için uygulanan bir ahlaki fikirler seti değildir. Eğer dürüst olmamak ahlâkî olmayan bir davranışsa işletmedeki herkesin çalışanlar, müşteriler, pay sahipleri veya rakiplere karşı dürüst olmamayı ahlâk dışı olarak görmesi gerekir. Genel olarak ahlâkın hayatı düzenlemede önemli katkısı olduğu gibi, iş ahlâkının da bu anlamda kanunların ötesinde ve onların sınırlarından çok daha geniş olarak iş hayatının düzenlenmesi üzerinde olumlu etkileri olduğu söylenebilir. Kanun, her şeyden önce kötüye engel olur. Ahlâk ise, iyi olanı tahakkuk ettirmek ister. Ahlâk olmadığında insanlar, genel olarak diğer varlıklarla olan ilişkilerinde, özel olarak da karşılıklı taahhütlere dayalı işlerin yerine getirilmesinde çok büyük maliyetlere katlanmak zorunda kalırlar. Çünkü birebir tüm ilişkilerde tarafların birbirlerini aldatmalarının önüne geçmek için çok büyük miktarda işlem maliyetine katlanmak

136

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

gerekir. Böyle bir durum ise, işletmelerin ve genel olarak da ekonominin gerçek işlevini yapacak kaynaklarının başka alanlara aktarması anlamı taşıyacaktır. İşletme eylemi gerçekte bir insan eylemi olduğu için, insan eylemlerini değerlendirebildiğimiz gibi işletme eylemleri de ahlâkî açıdan değerlendirilebilir. Örneğin, işverenler çalışanların firmadan çalmamalarını ümit eder ; sözleşme yapan grupların her biri diğer grubun sözleşmeye bağlı kalacağını umar ; bir ürün satın alan eve gidip paketi açtığında onun reklamdaki gibi olmasını bekler. Pek çok örnekte bu beklentiler karşılanır. İşletmede herhangi birinin satıcılar, alıcılar, üreticiler, yönetim, çalışanlar ve müşteriler karşısında ahlâk dışı davranması işletmeyi zora sokar. Ahlaklılık toplumun yapıştırıcısı olduğu gibi işletmenin de dişlilerinin yağıdır. Bu anlamda iş ahlâkı, gerek insan ve gerekse toplum hayatı açısından, üzerinde durulması gereken, önemli ve vazgeçilemeyecek bir konu olarak karşımıza çıkar. İş ahlâkında, işletmelerde kişilerin

davranışlarının ahlâk prensipleri karşısında bir değerlendirilmesi söz konusudur. Bu açıdan iş ahlâkı, işletme kararlarını alan ve uygulamaya geçiren yöneticilerle diğer çalışanların yükümlülükler ve ahlâkî sorumluluklarının açıklandığı uygulamalı bir ahlâk türüdür. Tüm bu tanımlardan hareketle iş ahlâkını şu şekilde tanımlamak mümkündür, “İş ahlâkı, belirli bir zaman diliminde evrensel kabul görmüş ya da belirli bir toplumda geçerliliği olan ahlâkî değerler ve normlar çerçevesinde iş yaşamına ait işletme içi ve dışı çevresel faktörlerle etkileşime açık her türlü faaliyet ve davranışa yön verecek ahlâkî yargılar geliştirme ve uygulama biçimidir”.

Meslek Ahlâkı

Toplumsal hayatın sürdürülebilirliği, paylaşımla ve dolayısıyla farklı kişilerin farklı görevleri yapmasıyla mümkündür. Her bir farklı görev ise değişik mesleklerin oluşmasına yol açar. İnsan ihtiyaçlarının değişmesi ve iş yapma biçimlerinin farklılaşması yanında gelişen teknoloji ile


meslekler de zamanla çeşitlenir. Bazı mesleklere olan ilgi azalırken bazı meslekler daha fazla öne çıkabilir. Meslek seçiminde güdülecek ahlâkî gaye, insanlara o yolda daha faydalı olmaktır. Bu gayeye ulaşabilmek üzere her meslek dalı kendi içinde bir “ahlâk düzeni” oluşturmaya çalışır ki, buna “meslek ahlâkı” denmektedir. Toplum içinde meslek seçiminde ve mesleklerin kendi meslek ahlâklarını oluşturmada bireylerin mesleğe ilgisi, mesleğin toplum içindeki saygınlıkları ve mesleği icra edenlerin topluma hizmet bilinçlerinin de rolü vardır. Meslek ahlâkının oluşturulması ve geliştirilmesinde insanlara hizmet ve mesleğin gereklerinin yerine getiriliyor olma bilincinin önemi göz ardı edilmemelidir. Aksi halde, salt parasal getirilerine bağlı meslek seçimi ve mesleki itibar sıralamaları ortaya çıkar ki, bu durumda meslek ahlâkı olması gereken bağlamından uzaklaşır. Bu konuda üzülerek söylemek gerekirse; ülkemizde özellikle son yirmi yıllık süreçte, “hayali ihracatlar”, “hızlı köşe dönmecilik”, şeklinde ifade edilebilecek çok para adına meslek saygınlığının göz ardı edildiği ve bunlara karşılık, öğretmenlik, öğretim üyeliği ve din hizmetleri gibi mesleklerin da az paralarla talip olunan saflık olarak nitelenebildiği sıkça gözlenmektedir. Oysa toplumsal hayatın sürdürülebilirliği bakımından her meslek saygın olarak görülmeli ve her mesleğin ahlaki değerleri üstün tutulmalıdır. Meslek ahlâkının iki temel boyutu şu şekilde ifade edilebilir. Mesleki yeteneklerin kazanılması ve geliştirilmesi ve meslek onurunu zedeleyici davranışlardan kaçınılmasıdır.

Her mesleğin kendine özgü bir takım gereklilikleri ve nitelikleri olduğu açıktır. Meslek ahlâkı her şeyden önce, o mesleği icra

edenlerin mesleğin gerektirdiği nitelik ve özelliklere ne derece sahip olup olmadığıyla yakından ilgilidir. Bu konuda, ahilik kurumunun özel bir yeri olduğu çok açıktır. Ahilikte kişinin kendisine uygun bir sanat (meslek) seçmesi ve bu seçimden sonra da sabır ve sebatla tam bir olgunluğa veya başka ifadeyle tam bir sanatkârlığa ulaşması fikri sadece ferdi bir ihtirastan değil, aksine geniş ölçüde bir meslek kaygısından (kollektif sanat şuurundan) kaynaklanır. Sanatkâr, maddi ve manevi varlığı ile katıldığı adeta kişiliğini içinde erittiği sanatının şerefini her şeyin


üstünde tutmakla mükelleftir. O nedenle, ortaya koyduğu eser her bakımdan mesleğin yüzünü ağartacak bir mükemmellikte olmalıdır. Herhangi bir mesleği icra eden bireyin menfaatleri, üyesi bulunduğu grubun menfaatleri ile her zaman aynı olmayabilir. Fertle sosyal menfaatler arasında uyuşma olmadığı durumlarda kişi, çoğu zaman sosyal menfaatleri ya görmezden gelir ya da farkına varmaz. Bu nedenle bireyi sosyal menfaatleri hatırlamaya ve uygun davranmaya zorlayan bir kurumsal düzenlemeye ihtiyaç vardır. Bu düzenleme, bir ahlâk disiplininden başka bir şey değildir. Meslek mensubu olarak bireyin genel ahlâkî disiplin yanında elbette mesleğiyle ilgili ahlâk kurallarına da ihtiyacı vardır. Meslek ahlâkı ilkeleri hukuk kuralları gibi yaptırım gücüne sahip olmayıp, mesleği icra edenlerin vicdanlarına seslenir. Bu yönüyle, meslek ahlâkının ilkelerinin meslek onurunu korumada meslektaşlara bazı yükler getirdiği açıktır. Bu anlamda, ahilik kurumunda çıraklığa kabul, çıraklıktan kalfalığa ve kalfalıktan da ustalığa yükselmelerle ilgili merasimlerin özel bir önemi vardır. Dinlendirici, hatırlatıcı ve eğitici özellikleri olan Ahi merasimlerinin günümüzün pek yaygın olan diploma törenlerinin ötesinde çok anlamlı ve çok kapsamlı özellikleri söz konusudur. Bu merasimlerde, hem meslek ve hem de ahlâk açısından meslek kuruluşu ve mensuplarıyla veliler gözü önünde bir yandan adayı öğretici ve onurlandırıcı söz ve gösteriler, diğer yandan da adayı tanıtıcı ve eğitici uygulamalara yer verildiği görülmektedir. Ahilikte mesleki şerefin korunmasına yönelik anlayışın yansıması en geniş anlamda üretilen ürünler üzerinde yoğunlaşır. Özellikle günümüz tüketicisinin beklediği kalite, mal ve hizmetlerde kişisellik ve ilgi gibi hususlar dikkate alındığında, aslında bu beklentilere karşılık ahilik kurumunun önemli bir meslek ahlâkı örneği sunduğu söylenebilir.

138

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Meslek ahlâkı dendiğinde genellikle iş ahlâkına yönelik konular akla gelmektedir. Oysa meslek ahlâkı sadece ticari meseleleri ve meslekleri kapsayan bir bakış açısına hapsedilemeyecek kadar geniş bir alanı ilgilendirmektedir. Bu nedenle meslek ahlâkı sadece iş ahlâkı boyutuyla değil; siyaset, medya ve akademik yönlerden de ele alınmalıdır. Örneğin siyaset alanı bir ülkenin yönetim biçimiyle ilgili temel kararların alındığı ve uygulandığı bir alandır. Sonuçları itibariyle toplumun tüm kesimlerini doğrudan ilgilendirmektedir. Devletin uygulamaları diğer pek çok aktörün uygulamalarına da yön göstermektedir. Böyle bir alanda siyasetçilerin sahip olması gereken meslek ahlâkının çerçevesi de önem taşımaktadır. Siyaset alanında meslek ahlâkı sadece seçilmişleri değil, seçenleri, yani seçmenleri ve diğer çıkar gruplarını da kapsamalıdır. Diğer taraftan ahlaki çerçevelerin oluşturulması, tartışılması ve yaygınlaştırılmasında temel bir rolü olan eğitim kurumlarının, özellikle de siyasetten görece bağımsız olan akademik alanda hizmet veren insanların meslek ahlâkı da bir diğer önemli boyutu oluşturmaktadır. Bilginin gerek üretimi gerekse aktarımında üniversitelere düşen rol hayati niteliktedir. Bilimsel

bilginin üretiminde intihal gibi meslek ahlâkına yakışmayacak davranışlar kimi zaman ülkemiz adına yüz kızartıcı sonuçlara da yol açabilmektedir. Yine son günlerde Marmara depreminden en fazla etkilenen illerimizden birindeki bir devlet üniversitesi öğretim elemanlarının çürük binalara sağlam raporu vermekte oldukları ile ilgili haberler gündeme gelmiştir. Medya ise özellikle iletişim teknolojilerinin kapsayıcılığının bu denli arttığı bir dünyada neredeyse ahlâkın belirleyicisi durumuna gelmektedir. Bu durum, yani medyanın bir yandan ahlâkın belirleyicisi konumuna yükselirken diğer yandan da “basın ahlâk ilkeleri” veya “tarafsızlık” gibi söylemlerle belli ahlaki ilkelere uymaya çalışıyor gibi yapması aslında bu araştırmanın sonuçlarına da yansıyan bir kafa karışıklığına yol açmaktadır. Bundan sonraki sayımızda, “Pabucu Dama Atıldı” atasözünün çıkışını ve esnaflık eğitimindeki yeri ile raporun diğer bölümlerine yer vereceğiz.



Ytong Çatı Plağı ile Akılcı ve Estetik Çözümler Sektöründe ilklerin öncüsü Türk Ytong, “Donatılı Çatı Plağı” ürünü ile çatıda tüm fiziksel ihtiyaçları karşılamanın yanında, üretken mimari fikirleri de hayata geçirmeyi mümkün kılıyor. Birden çok malzemenin kombinasyonu ile elde edilebilecek performansı tek başına sunan Ytong Çatı Plağı; yanmaz yapısı, yüksek ses ve ısı yalıtım özelliği sayesinde çatıları yeni yaşam alanları olarak yapılara kazandırıyor.

bir anlayış ile yer alan Türk Ytong, taşıyıcılık, uzun ömürlülük, yangın emniyeti, ses yalıtımı ve yüksek ısı yalıtımı gibi bir üründe bir araya gelmesi oldukça zor olan özellikleri bir arada sunuyor. Hafifliği, 6 metreye ulaşan tek parça yapısı, modern mimaride yapıcı çözümler sunabilme becerisi sayesinde özellikle tercih edilen Çatı Plağı, yapılara kazandırdığı fazladan yaşam alanları sayesinde de dikkat çekiyor.

Türk İnşaat sektörüne yön veren markalardan Türk Ytong, çatı sistemlerinde geleceği yakalayan çözümleri sektörle buluşturmaya devam ediyor. Çatı Plağı ürünü ile sektörde beklentilerin ötesinde

Düz bir çatı yüzeyi elde edebilmesine olanak sağlayarak üzerine yapılacak örtü sistemleri için kusursuz bir zemin oluşturan Ytong Çatı Plağı, genellikle ürün ve uygulamadan kaynaklı sorunlar

140

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

sebebiyle kullanılamayan çatı altlarını, konforlu bir yaşam alanı olarak yapıya kazandırıyor. Sağladığı ısı yalıtımı özelliği ile çatılarda her mevsim dengeli bir ortam sıcaklığı sunan Ytong Çatı Plağı, aynı zamanda önemli miktarda yakıt ve enerji tasarrufu sağlıyor. Dengeli, sağlıklı ve konforlu bir iç ortam oluşturan Ytong, yanmaz yapısı sayesinde özellikle çatılardan hızla yayılan yangın tehlikesine karşı binalar için koruyucu kalkan görevi görüyor. Çatıları yaşam alanlarına dönüştüren Ytong, rüzgar ve hava sızdırmayan yapısı, ses yalıtımında sağladığı üstün performans ile huzurlu bir ortam için en ideal şartları sunuyor.



Maden Sektörünün Güç Kaynağı:

Gedik Kaynak ∂ Gedik Kaynak 50 yıllık

tecrübesiyle; toprak, maden ve taş ocağı sektöründe faaliyet gösteren firmalar için çözüm ortağı olmaya devam ediyor. Toprak, maden ve taş ocağı sektöründeki firmalara Dozer, Greyder, Ekskavatör gibi makinelerin, Kepçe, palet, İstikamet tekerleri, taşıyıcı makaraları ile raylarının, kırma, delme, kazıma, parçalama ve

142

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

öğütme makinelerinin, kesme takımlarının, kesici kenarlarının ve tırnaklarının sevk rölelerinin, halat kasnakları gibi ekipmanlarının aşınmalarına karşı (abresif, adhesif, darbe, korozyon, kavitasyon, erozyon ve yüksek sıcaklık aşınmaları vb.) Gedik Kaynak San. ve Tic. A.Ş GeKa, GeKaMac ve GeKaTec markalı kaynak ürünleri ile hizmet veriyor.

GeKa, GeKaMac ve GeKaTec markalı Örtülü Kaynak Elektrotları, Gazaltı Kaynak Telleri, Tozaltı Kaynak telleri ve redresör kaynak makinelerinin yanı sıra yüzde 100 yerli sermayeli AR-GE çalışmaları ile sert dolgu örtülü kaynak elektrotlarını geliştirerek, kullanıcılarına yüksek kalitede sert dolgu ve aşınma dayanımına sahip ürünler sunuyor.



Rönesans Mecidiyeköy İş Merkezinin Bahçe Çatıları Btm Optigreen ile Yeşillendi Projesi MuuM Mimarlık Ofisi tarafından hazırlanan, Erke danışmanlığında LEED Gold sertifikası almış Rönesans Mecidiyeköy PlazaOfis binasının orta alanlarında yer alan otopark üstü bahçe çatılarda, BTM Optigreen Yeşil Çatı sistemleri tercih edilmiştir. Toprak ve bitki katmanına kadar olan tüm yalıtım ve bahçe çatı uygulamaları, BTM’nin bu alandaki deneyimli uygulamacı bayii Levent İnşaat aracılığı ile gerçekleştirildi. 600 metrekarelik yeşil çatı alanında BTM Bitümer astar üzerine 1.kat SBS katkılı elastomerik bitüm modifiye Elastobit PE3 , 2.kat Botanik Elastobit PE3 örtü TS117582 uygulama standartına göre tam yapıştırma yöntemiyle tatbik edilmiştir. DIN4062 sertifikasına sahip ve SBS katkılı bitki köklerine

144

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

dayanımlı, yerli tek ilk üretici BTM tarafından özel üretilen SBS atkılı elastomerik bitüm modiye Botanik Elastobit PE3 sayesinde kök tutucu kullanmaya gerek kalmadan katman kalınlığı ve maliyet minimize edilmiştir. Su yalıtımından sonra üst katmanda komple BTM Optigreen (su toplama ve drenaj sağlama ) ürünleri kullanılarak sırasıyla RMS 300 nem tutucu örtü, FKD25 drenaj levhası ve Type 105 sistem filtresi serilerek toprak katmanına kadar olan bahçe çatı yalıtım uygulaması tamamlanmıştır. Toprak serimi

ve bitkilendirme işinin uzmanı peyzaj firması tarafından gerçekleştirilerek bahçe çatı tamamlanmıştır. Daha az enerji harcayıp daha çok tasarruf yaparak işletme giderlerini de düşüren bir anlayışla yapılan Rönesans Mecidiyeköy’ün, inşası aşamasında; yüzde 21 enerji tasarrufu, yüzde 43 su tasarrufu, yüzde 33 yerel malzeme , yüzde 46 geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı sağlanmış olup , yüzde100 çevreci BTM Optigreen yeşil çatı sistemleri ile görsel açıdan zengin peyzaj alanları oluşturulmuştur.



Şantiyelerde Topuklu Ayakkabı Sesleri Daha çok erkeklerin hakim olduğu inşaat sektöründe artık topuklu ayakkabı sesleri yükseliyor. “Kadın eli değen” projelerde özellikle satış ve pazarlama noktasında kadınların daha başarılı bir grafik çizdiği ifade ediliyor. İnşaat denilince akıllara gelen “ baret, beton, demir” gibi erkeksi ifadeler sektörde kadınların yer almasıyla birlikte biraz daha yumuşadı. Hem yönetim hem de sahada görev alan kadın sayısındaki artışın yanı sıra proje sahipleri satış ve pazarlama noktasında da kadınlardan destek alıyor. Türkiye’nin önde gelen projelerinde önemli görevler alan kadınlar, sektörde kadın olmanın avantaj ve dezavantajlarını anlattı.

146

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

“Şantiyede Kadın Olmak Zor Bir Durum”

Ankara’nın önemli bölgelerinden İncek’te inşa edilen Uptown projesinin satış ve pazarlama sürecini yürüten CEF Danışmanlık Kurucu Ortağı Evren Acar, 20 yıldır danışmanlık hizmeti sağladığını ifade etti. İnşaat sektörü ile iç içe geçen meslek yaşantısında genellikle en fazla kadın çalışana sahip bölümlerde görev aldığını belirten Acar, kendi satış ekiplerinde ise yüzde 60 kadın ve yüzde 40 erkek dengesini hep korumaya çalıştığını vurguladı. Kadınların detaylı ve titiz çalışma prensipleri ve kararlı oluşlarının iş yaşantısında önemli avantajlar sağladığını ifade eden Acar, “Kadınların işe duygusal bakmaları

da dezavantaj olabilir. Özellikle karar aşamalarında bu dezavantajı yaşayabilirler. Ancak çok erkek egemen ortamlarda kadınlar da biraz erkekleşiyorlar ister istemez. Özellikle, şantiyede kadın olmak zor bir durum. Topuklu ayakkabınız ile bir bankacı gibi işe gidemezsiniz sonuçta. Ancak her şey işinizi sevmenizde bitiyor” dedi. İnşaat sektörüne dair yakın vadedeki en önemli planlarından birinin “Kadından müteahhit olmaz” olgusunu kaldırabilmek olduğunun altını çizen Acar, “Ben kadın eli değen işlere bayılıyorum. Bu sebeple kendimi de dahil ederek kadın müteahhitlerin sayısının artmasını arzu ediyorum” ifadelerini kullandı.



“Kadınlar Sektörde 1-0 Yenik”

10 yıldır inşaat sektöründe yürüttüğü satış müdürlüğü görevini şu sıralar Ankara’d a lüks ve konforun yeni adresi olarak öne çıkan Elit Royal Residence projesinde sürdüren Bilge Koyuncu ise, iş hayatında kadınların büyük özveriyle çalıştığını ve inşaat sektöründe ise bu durumunun daha zor olduğunu söyledi. Erkek egemen bir sektörde sadece tasarım değil, uygulama alanında da kariyer planlayan kadınlar için işin kolay olmadığını ifade eden Koyuncu, şunları söyledi: “Bu sektörde kadın olmak iş hayatına 1-0 yenik başlamak anlamına geliyor. Çünkü bu sektör çok daha fazla özveri istiyor. İnşaat sektöründe

148

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

çalışmak hakikaten çok zor bir iş; çünkü inşaat başladığı andan itibaren 7/24 çalışan bir sistem var. Bu sistemin satışını üstlenmek de tabi ki en büyük sorumluluk. Tamamen projeyi baştan sona kadar organize etmek, yönetmek, müşteri memnuniyetini sağlamak ve sonucunda başarılı bir hedefe ulaşmak sizin işiniz. Uzmanlar gayrimenkulün her bölümünde çalışan profesyonel kadınların, özellikle satış ve pazarlama konusunda erkeklerden daha başarılı bir grafik çizdiğini söylüyor. Konut satın alma kararı verenlerin yüzde 50’d en fazlası kadın olduğu için bizim karar verici noktada olmamız önemli” dedi. Kadınların erkeklere göre iletişim konularında daha başarılı olduğunu bildiren

Koyuncu, “İşe ve uygulamalara farklı bakış açıları, duygusal zeka farklılıkları, daha verimli ve dinamik ticari yapı oluşturuyor. Detaycı, titiz, üretken ve toparlayan yapı ile ekstra katkı sağlıyorlar” dedi.

“Tecrübeler Avantaja Çevrilebilir”

Gayrimenkul danışmanı Papatya Karaca ise, şu andaki piyasa şartları göz önüne alındığında inşaat sektöründe çalışan bir kadının kazanç konusunda daha avantajlı olduğunu belirtti. Ankara’nın ilk çevreci konut kulesi Paladyum Beytepe’nin satış bölümünde görev alan Karaca, sürekli değişip gelişen konut sektörünün çalışma ortamlarında da yenilikçi ve modern ortamlar oluşturduğunu, bunun da kadınlar için yaşayan bir ortamda çalışma fırsatı sunduğunu bildirdi. Trafikte, toplum ve iş hayatında kadın olmanın zorluklarının inşaat sektöründe de geçerli olduğunu ifade eden Karaca,“Ancak bu zorluklar yıllar içerisinde tecrübe edindikçe avantaja çevrilebilir. Ekonomiyle paralel bir sektör olduğu içinse her zaman stresli ve yoğun bir iş hayatımız olduğunu söyleyebiliriz. Bu belki de bu sektörün en büyük dezavantajı. İnsanlarla yüz yüze ve daima diyalog içinde olduğumuz için her zaman bakımlı, pozitif, güler yüzlü ve aktif olmak zorundayız” dedi.



3M Türkiye’den 7. Ulusal Çatı ve Cephe Sempozyumu’na Destek 3M Türkiye Endüstriyel Yapıştırıcılar ve Bantlar Birimi’nin Gümüş Sponsor olarak destek verdiği 7. Ulusal Çatı ve Cephe Sempozyumu 3-4 Nisan 2014 tarihlerinde Yıldız Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.

150

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14



İnovatif çözümleriyle hayatı iyileştiren pek çok ilke imza atan 3M Türkiye, 7. Ulusal Çatı ve Cephe Sempozyumu’na sponsor oldu. Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği ÇATIDER tarafından bu yıl yedincisi düzenlenen sempozyum, 3-4 Nisan 2014 tarihlerinde Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Beşiktaş Kampüsü’ndeki oditoryumda gerçekleştirildi. 3M Türkiye Endüstriyel Yapıştırıcılar ve Bantlar Birimi’nin gümüş sponsor olarak destek verdiği 7. Ulusal Çatı ve Cephe

152

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Sempozyumu’nda çatı ve cephe sistemlerinin, tasarım, yapım, kullanım, bakım, onarım ve dönüştürme süreçlerinde yer alan konsept, malzeme ve teknoloji alanlarında yapılan bilimsel ve teknik araştırma, geliştirme ve uygulama çalışmaları ile sonuçları paylaşıldı. 3M Türkiye Endüstriyel Yapıştırıcılar ve Bantlar Birimi, sempozyumdaki standında çatı ve cephe sistemleri çözümlerini tanıttı. 3M’in stantta sergilenen yalıtım ve sızdırmazlık çözümleri sunan 8067 Detay Birleşim Bandı ve diğer mimari

çözümleri katılımcılardan yoğun ilgi gördü. Katılımcıların aralarında bilgi alışverişinde bulunarak sektörün nabzını tutma fırsatını yakaladığı sempozyumda, çatı ve cephe sistemleri ve bileşenleri, sistemlerin performansları, sürdürülebilir çatı ve cephe sistemleri, tasarım, yapım, kullanım, bakım, onarım, yenileme, dönüştürme süreçleri, sistemlerin ortaya çıkardığı görsel etkiler ve yapım ve onarımda iş güvenliği ile sistemlerin yasal boyutu gibi konular ele alındı.



Filli Boya, Ustalarına Seminerler Düzenleyerek Onlara Profesyonel Destek Veriyor Türkiye’nin renk otoritesi Filli Boya, ustalarını yeni ürünlerle tanıştırmak ve daha iyi uygulamaları hayata geçirmelerini sağlamak amacıyla düzenlediği ‘Filli Boya Ustalar ile Buluşuyor’ seminerlerine devam ediyor. ∂ Renk konusundaki 25 yıllık

tecrübesini ustalarıyla paylaşan Filli Boya, verdiği seminerlerde ustalarına doğru ürün uygulaması konusunda bilgiler aktarıyor. İlk ayda yaklaşık 5 bin usta katılımının sağlandığı eğitimler Türkiye’nin birçok ilinde düzenlenmeye devam ediyor. Usta seminerlerinde, Filli

154

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

Boya’nın duvarlara renk katan ürünlerinin özellikleri ve renk konusundaki son trendler hakkında da önemli bilgiler içeriyor. Filli Boya, yepyeni serisi İxir’i boya ustalarının beğenisine sunduğu seminerlerde, onlara bu ürünün sağladığı olağan üstü çözümleri de aktarıyor. Filli Boya, 3 ayda 11

binin üzerinde ustaya vereceği bu seminerlerle rutin eğitimler dışına çıkarak aktif bilgi alışverişi sağlamayı amaçlıyor. İşlevsellikten uzaklaşmadan, daha üretici, daha estetik ve daha iyi bir yaşam kalitesinin izinde arayışlar sunan Filli Boya, yenilikçi çalışmalarla renk otoritesi iddiasını sürdürüyor.



Sözün Bittiği Yer Çanakkale 99 Yıl Önce Savaştılar, Şimdi Dostlar Çanakkale Kara Savaşlarının 99. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen anma törenleri kapsamında Gelibolu’d aki Anzak Koyu’nda, ‘Şafak Ayini’ olarak bilinen ‘Şafak Töreni’ düzenlendi. Her yıl binlerce Avustralyalı ve Yeni Zelandalı, gece Çanakkale’d en Gelibolu’ya giderek, törenin başlamasını uyku tulumları ile bekliyor. Bekleyiş sırasında dev ekranlarda Çanakkale Savaşı’na ilişkin belgesel ve röportajlar gösteriliyor. Anzaklar, 99 yıl önce 8 bin 700 Avustralyalı ve 2 bin 700 Yeni Zelandalı askerin öldüğü topraklarda, duygusal anlar yaşadı. Programda Türk subaylar, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934’te Anzak anneleri için yazdığı mektubu Türkçe ve İngilizce olarak okudu. Ataları için dua eden ve gözyaşı döken Anzaklar, savaşa katılan ülke çelenklerinin Anzak kaidesine konmasının ardından savaşta

156

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

ölen askerler için saygı duruşunda bulundu. İstiklal Marşı, Avustralya ve Yeni Zelanda milli marşları eşliğinde bayraklar göndere çekildi. Gruplar, Anzak Koyu’ndaki anmanın ardından Tek Çam (Lone Pine) ve Yeni Zelanda anıtlarındaki törenlere katıldı. Ayine Yeni Zelanda Genel Valisi Jerry Mateparae, eşi ve beraberindekilerle birlikte katıldı. Törende konuşan Vali Mateparae, “Yeni Zelanda ve Avustralya için Gelibolu aynı zamanda Türkiye ile yeni ve derin bir ilişkiyi şekillendirmiştir. Gelibolu Savaşı’nın karşıt tarafları olarak Türkiye ve Türk halkıyla büyük bir saygı ve yakınlık oluşturduk” dedi. Jerry Mateparae, “100 yıl önce Avrupa uzun süredir anılan “altın yaza” doğru gitti. Hiç kimse o yaz sonunun tarihin en karanlık dönemlerinden birini getireceğini tahmin edemedi. 1. Dünya Savaşı

dünyanın üzerine bir gölge gibi düştü ve parçalara ayırdı. Bu sabah 1. Dünya Savaşı’nın 100. yılının eşiğindeyiz. Bir yıl sonra şafak vaktinde burada toplananlar, Gelibolu harekatının başlangıcını anımsayacaklar. Düşünceler, tam olarak 100 yıl önce gözler önüne serilmiş olaylara odaklanacak. Avustralya birliklerinin soğuk, ayaz bir sabah Anzak Koyu’na çıktıkları ve Yeni Zelandalıların öğle sıcağında onları takip ettikleri hayal edilecek. Aynı zamanda şu tepelerde yurtlarını savunmak için kenetlenmiş Türk birliklerinin düşüncelerini ve kahramanlıklarını düşünecekler. Bu yıl 99. yıldönümünde düşüncelerimiz, hayallerimiz, muhtemelen aynı olacak” dedi.

Türkiye’ye Övgü

Jerry Mateparae “Yıllar geçtikçe ve yeni tarih yazıldıkça geçmişin


mühim olaylarını hatırlamak önemli. Biz savaşı övmüyoruz ancak savaşlarda fedakârlık yapmış kadın ve erkeklere saygı gösteriyoruz. Onlar hizmet ettiler ve bizim ailelerimiz, kendi aileleri için daha iyi bir barış getirmek ve özgürlüklerimizi korumak için sıklıkla evlerinden çok uzakta bazıları hâlâ hizmet ediyor. Anzak ismi ve anlamı o zamanlarda doğdu. Her Anzak Günü, Anzaklar’ı ve 99 yıl önce Gelibolu’d a bu savaş alanlarında kurulan arkadaşlıkları düşünüyoruz. Tarihlerimiz, halklarımız ve mutluluğumuz birbirlerine sıkıca bağlı. Gelibolu’d a yalnız değiliz. Hem müttefik hem de Osmanlı tarafındaki diğer birçok ülke o korkunç savaşta insanlarını kaybetti. Yeni Zelanda ve Avustralya için Gelibolu aynı zamanda Türkiye ile yeni ve derin bir ilişkiyi şekillendirmiştir. Gelibolu Savaşı’nın karşıt tarafları olarak Türkiye ve Türk halkıyla büyük bir saygı ve yakınlık oluşturduk. Her Anzak Günü’nde, Türk hükümeti ve Türk halkı en nazik ev sahipleri. İlk Anzak torunlarına, atalarımızın fedakârlık gösterdikleri topraklardaki savaş deneyimini anma fırsatı veriyorlar. Bunun için burada bulunan, evlerinde ve dünyadaki tüm Yeni Zelandalılar adına sizlere teşekkür

ediyorum. Anzaklar daha sonra Lone Pine anıtına giderek buradaki ayine katıldı.

Torunları, 57. Alay Şehitlerini Unutmadı

Çanakale’d e 12 bin kişi, ayine eş zamanlı olarak 99 yıl önce 57. Piyade Alayı’nın geçtiği 8 kilometrelik yolu yürüyüp Conkbayırın da tören düzenledi. “Milli Bilinç 57’nci Alay Yürüyüşünü Genelkurmay Başkanlığı, Çanakkale Valiliği, Türkiye İzcilik Federasyonu ile Ulusal Öğrenci Konseyi organize etti. Törene Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ve Çanakkale Valisi Ahmet Çınar katıldı. Federasyonun kampını ziyaret eden Kılıç’a Türk askerinin giydiği başlık (enveriye) verildi, saçına kına sürüldü. Yürüyüşte, askerler tarafından 25 Nisan sabahı yaşananlar canlandırıldı. Tamamı şehit olan 57. Alay askerlerinin izindeki yürüyüşten önce, tıpkı onlar gibi cephe hattı dışında kalan Kocadere köyü yakınlarında sabah namazı kılındı. 57. Alay’ın son aşı olan kırık buğday çorbası içildi. Kılıç, çorbayı izcilere ve üniversitelilere bir süre kendi eliyle dağıttı. Kızılay yetkilileri ise 35 kazanda kaynatılan çorbayı yürüyüşe katılanlara ikram etti.

Öğrenciler Temsili Sancağı Devretti

Yürüyüşün sona erdiği Conkbayırı’nda, Atatürk Anıtı önünde saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Marmara Üniversitesi temsilcileri, geçen yıl teslim aldıkları temsili sancağı, Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi’nden gelen gruba verdi. Kılıç, “Biz burada olduğumuz sürece vatanımız, milletimiz ve medeniyetimiz ayakta duracaktır. Milletimiz her zaman her şart altında var olacağını Çanakkale’d e haykırmıştır” dedi.

Türk Tarihinin Destansı Olayı

Çanakkale Savaşı’nda 19. Tümen’e bağlı Hüseyin Avni Bey komutasındaki 628 mevcudu bulunan 57. Alay, 25 Nisan 1915 sabahı İngiliz, Fransız ve Avustralya askerlerinden oluşan 25 bin kişilik Anzak çıkarmasını durdurmak amacıyla Conkbayırı’nda harekete geçti. Ancak yaşanan şiddetli çarpışmalar sonrası 57. Alay’daki mevcudun tamamına yakını şehit düştü. Yaş ortalaması 24 olan alayın komutanı Hüseyin Avni Bey de karargaha düşen bir top mermisiyle şehit oldu. 57. Alay’ın kahramanlıkları anısına o günden bu yana Türk ordusunda 57. Alay bulunmamaktadır.


Denizli Çimento Sanayi TAŞ Genel Müdürü Mehmet Barış Kılınç

Çimento’da Karbon Salınımına Yeşil Darbe Denizli - Sera gazı yayılımı ile etkin mücadele eden Denizli Çimento’nun, üretimde uyguladığı stratejiler sayesinde her yıl fabrikanın karbondioksit emisyonunu 60 bin ton kadar azaltılıyor. Sera gazı emisyonunun ciddi boyutlara ulaştığı günümüzde, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’d e de çeşitli kurum ve kuruluşlar bir araya gelerek, hangi önlemlerin alınabileceğini tartışıyorlar. 3-5 Nisan tarihleri arasında İstanbul Teknik Üniversitesi’nin ev sahipliğinde, konunun tüm detaylarıyla ele alınacağı “İstanbul Karbon Zirvesinin ana sponsoru olan Denizli Çimento da, bu anlamda elini taşın altına koyanlardan. Denizli Çimento Sanayi TAŞ Genel Müdürü Mehmet Barış Kılınç, sera gazı azaltma sistemlerinin belirlenip uygulanmasının son derece önem taşıdığı bu dönemde, Denizli Çimento’nun sera gazı yayılımlarını azaltma yolunda ciddi çalışmaları olduğunu kaydetti. Kılınç, üretim süreçlerinde

158

Nalbur Teknik.com / Mayıs’14

geliştirdikleri stratejilerle uzun vadede gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedeflediklerini ifade ederek, “Çevre dostu üretim yapan Denizli Çimento, son yıllarda uygulamış olduğu kullanılabilir en iyi tekniklerle (BAT) yatırımlarını gerçekleştirerek, fabrikanın her yıl karbondioksit emisyonunu 60 bin ton kadar azaltıyor” dedi. Kılınç, aynı zamanda stratejik hedefler doğrultusunda yapılan yatırımlarla atıklardan enerji kazanımı elde edilen Denizli Çimento’d a, fabrikanın yüzde 40’a kadar ısıl enerji ihtiyacının yakılan atıklarla sağlanmasının hedeflendiğini, bu oranın yıldan yıla artmasının planlandığını söyledi. Denizli’nin Honaz ilçesine bağlı Kaklık beldesinde kurulu fabrikalarının, sera gazı yayılımlarını üretim süreçlerinde uyguladıkları stratejilerle azaltmayı hedeflediğini vurgulayan Mehmet Barış Kılınç, çok sayıda sektörün atıklarını da alternatif hammadde olarak kullandıklarının

altını çizdi. Böylelikle hem atıkların oluşturabileceği görsel kirliliğin engellendiğini, hem de hammaddelerin kullanımı sırasında oluşabilecek karbondioksit yayılımının önüne geçildiğine işaret etti. Kılınç, “Bunun yanı sıra karbondioksit emisyonunu azaltmak amacıyla her yıl yüksek katkılı çimento üretimini artırıyor, karbondioksit yayılımının ana kaynağı olan klinkerin kullanımını azaltıyoruz” diye konuştu. Kılınç, uygulamalarıyla iklim değişikliği stratejilerinde etkin bir rol üstelenen Denizli Çimento’da, her yıl düzenli olarak “Ormanlarımız oksijenimizin, nefesimizin kaynağıdır” felsefesiyle 10 binden fazla fidan dikildiğini ve oluşan ormanlar sayesinde, yılda 3 bin tondan fazla karbondioksit oluşumunun engellendiğini bildirerek, ekolojik çeşitliliğe sahip bu ormanlar sayesinde biyolojik çeşitliliğin de koruma altına alındığını sözlerine ekledi.






Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.