İmtiyaz Sahibi İSTMAG Magazin Gazetecilik H. Ferruh Işıkik m.tr İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına Genel Müdür
Mehmet Söztutan mehmet.soztutan@img.com.tr
Yayın Editörü
Emine Korkmaz emine.korkmaz@img.com.tr
Yeni umutlarla bahara merhaba!! Geçtiğimiz ay zor bir mart ayını geride bıraktık. Dünyada ki ve Türkiye’deki terör olayları hepimizi derinden sarssada hayata kaldığımız yerden hem de eskisinden daha da umut dolu devam etmek zorundaydık. Nitekim de öyle oldu.
Reklam Müdürü Zülküf Karadayı zulkuf.karadayi@img.com.tr Sanat Yönetmeni İsmail Gürbüz ismail.gurbuz@img.com.tr
Sorumlu Müdür Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr Dış İlişkiler Müdürü Hakan Kurt hakan.kurt@img.com.tr Ebru Pekel Kurumsal İletişim Müdürü ebru.pekel@img.com.tr
Kurumsal İletişim Müdürü Mustafa Aktaş mustafa.aktas@img.com.tr
Abone İsmail Özçelik ismail.ozcelik@img.com.tr
Vizyon Basımevi Kağıtçılık CTP-Baskı Matbaacılık ve Yayıncılık Deposite İş Merk.A6 Blok, Kat:3 No:309 Başakşehir Tel: 0212 671 61 51 Mail : info@vizyonbasimevi.com.tr Adres Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar / İstanbul Tel: +90 212 604 50 50 Faks: +90 212 604 50 51 www.nalburteknik.com
Nalbur Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Nalbur Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İSTMAG Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Nalbur Teknik Dergisi ayda bir yayınlanır.
EDİTÖRDEN
Grafik Tasarım Şükrü Karşıyaka sukru.karsiyaka@img.com.tr
Şimdi bu yeni başlangıçlarla birlikte sektöre yeni bir bahar merhabası demek gerekiyor galiba. Nalbur Teknik dergisi olarak siz okuyucularımıza dünyanın ve Türkiye’nin çeşitli noktalarından sektörel özel röportajlar, yeni ürünler ve sektörel haberler vererek bahara da merhabamızı sunduk. Mart ayında Almanya’da düzenlenen Eisenwarenmesse 2016 fuarında yerimizi aldık. Fuar boyunca stantlara yapmış olduğumuz ziyaretler ile hem Türkiye’den katılım gösteren 33 Türk firması ile görüşme fırsatı yakaladık hem de kısa söyleşiler gerçekleştirerek fuar hakkında ve sektör hakkında yorumlar aldık. Aynı zamanda dosya konumuz olan alt yapı malzemeleri ile ilgili sektör liderleriyle röportajlar yaparak kendilerini daha yakından tanıma fırsatı bulduk ve altyapı malzemeleri sektörünün sıkıntıları, problemleri akabinde çözüm önerilerini inceledik. Yine her ay olduğu gibi Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden nalbur ve hırdavat esnafı ile konuştuk. Bartın, Tekirdağ, İstanbul ve Bilecik illerinden firmaların tanıtımlarına yer verdik. Nisan sayısı ile bahara merhaba dediğimiz bu sayıda herkese umut dolu bir dönem diliyoruz
Emine Korkmaz
www.istanbulhirdavatfuari.com
Hırdavat ve Nalburiye sektörü İstanbul Hırdavat Fuarı’nda Buluşuyor!
İNDEX
Ahşap grubunda profesyonellerin tercihi olan Makita
Pakpen Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Tuza Pakpen’den entegre üretim başarısı
MILWAUKEE ONE-KEY™ Bluetooth Teknolojisine sahip yeni nesil cihazlar
Er Kalıp Genel Müdürü Ertuğrul Çelebi
Yönetim Kurulu Üyesi ve İhracat Müdürü Kemal Altun
Havuza değer katan isim Er Kalıp
Türkiye’nin ilk yerli su sayacı üreticisi TEKSAN
Bosch’tan vidalama ve delme işleri için yeni nesil Dynamic ve Robust serisi
Eisenwarenmesse 2016 değerlendirmeleri
BOSCH................................ Ö.K.İ-1-45
VİKO................................................47
RENK PLASTİK...............................113
BOSCH SİA............................55-57-59
GEDORE...........................................49
GATA KİMYA...................................117
KARBOSAN.................................... A.K
BTM................................................51
ASKAYNAK............................31-33-35
EMÜLZER.........................................53
CENTER................................Ö.K Ö.K.K
KALE KİLİT.......................................69
KAMİLTÜRK....................................123
SELSİL........................................... 2-3
KANCA.............................................71
NT.................................................125
METABO........................................ 4-5
TÜM PLASTİK............................. 76-77
EGELİ-EGESAN............................... 6-7
ATEŞ İNŞ.........................................79
SEDA END...................................... 8-9
ÇELİK HORTUM İNSERT
MAGMAWELD............................ 19-21
KARCHER.........................................85
ABUDABİ HARDWARE FAIR.............135
3M...................................................25
MAPA...............................................87
YAPI FUARI.....................................139
FİLLİ BOYA.......................................17
CERMİX...........................................91
RODGID...........................................23
ALSALAR YAPI............................ 94-95
TEKSAN...........................................39
ATAMAN.........................................105
FOSTER.....................................A.K.İ.K
ER KALIP..........................................43
RİTİM.............................................109
İSTANBUL HIRDAVAT FUARI .............15
SERTEL TOOLS..............................121
İSTANBUL PLASTİK........................127 KARKİM................................. 131-133
İHLAS KOLEJ................................141
RÖPORTAJ
Hırdavat ve Nalburiye sektörü
İstanbul Hırdavat Fuarı’nda Buluşuyor! 23-25 Mart 2017 tarihlerinde kapılarını ilk kez açacak olan İstanbul Hırdavat Fuarı, Türkiye’nin hırdavat ve nalbur alanındaki tek organizasyonu olma özelliğini taşıyacak. İstanbul’un jeopolitik konumundan da faydalanarak ulusal ve uluslararası alanda yeni iş imkanı oluşturacak olan İstanbul Hırdavat Fuarı; sektörün ticari köprüsü olmayı hedefliyor.
Voli Fuar Genel Müdürü Ahmet Kızıl
2017 yılında ilki gerçekleştirilecek olan İstanbul Hırdavat Fuarı 23-25 Mart tarihlerinde kapılarını ziyaretçilerine açacak. Voli Fuar organizasyonunda ve Nalbur Teknik dergisi ana basın sponsorluğunda gerçekleştirilecek olan fuar hırdavat ve nalbur alanında Türkiye’nin tek fuarı olma özelliğini taşıyor. İlgili sektörler içerisinde geniş müşteri portföyüne erişim olanağı sağlayan İstanbul Hırdavat fuarı yeni iş fırsatları ile sektörün ilgi odağı olacak. Avrupa ve Asya’nın birleştiği tek lokasyon olan İstanbul’un jeopolitik konumundan da faydalanarak Ortadoğu pazarına açılmak isteyen ülkelerin de ilgi odağı olacak bu organizasyon uluslararası arenada da adından söz ettirecek. Öncü sanayi etkinliği ile sektördeki büyük bir eksiklik kapanıyor. İstanbul Hırdavat Fuarı’na dair açıklamalarda bulunan Voli Fuar Genel Müdürü Ahmet Kızıl: “Voli Fuar olarak, 30 yıla
yaklaşan başarılı organizasyonlarla dolu geçmişimiz bizleri; fuarcılık sektöründe cesur ve vizyoner bakış açısıyla Türkiye’de ilk kez düzenlenen spesifik fuarlar konusunda öncülük etmemizi sağlamıştır. “ diyerek sözlerine şöyle devam etti. “Türkiye, stratejik konumu ve ticari vizyonu sebebiyle, Asya, Avrupa ve Orta Doğu’nun tam merkezinde üreticileri ve alıcıları kolaylıkla bir araya getirebilme avantajı ile önemli bir buluşma noktası olarak 2016 itibariyle 77 milyonu aşan nüfusuyla Türkiye ve komşu ülkeler de göz önüne aldığında çok büyük bir pazara ulaşma imkanı sunuyor. Bu güçlü pazarda hırdavat sektörünü harekete geçirmek adına bizler; gerek sektörün iş hacminin arttırılması gerekse yeni projelerin sunulması adına ticari bir sorumluluk hissettik. İstanbul Hırdavat Fuarı, katılımcı firmaları, hedef ziyaretçi kitleleriyle buluşturmanın yanı sıra, sektörün kendi içinde yeni iş bağlantıları kurmaları adına mükemmel bir platform oluşturacaktır. Ayrıca fuar; sanayi ve endüstriyel tesisler, gemi tersaneleri, konutlar, mimarlık ve inşaat firmaları, kamu kurum ve kuruluşları ile sektöre tedarik imkanı sunan toptancı, ara toptancı ve yapı marketler ile nalbur ve hırdavat malzemelerinin kullanıldığı temel kitleyi aynı çatı altında toplayan eşsiz bir organizasyon olacak.
Fuar, sektörün uzun zamandır beklediği gerçek ticari bir arena olacak! Elektrikli ve mekanik el aletleri ve aksesuarlarından zımba ve çivi makinaları ve aşındırıcılara; lazer aletleri ve ekipmanlarından izolasyon, yalıtım ve tecrit malzemelerine, boyacı, sıvacı el aletleri ve çeşitleri, yapı hırdavatları, kapı kolu ve kilit aksesuarlarına kadar 100’e yakın ürün çeşitliliğini fuarımızın çatısı altında bir arada gözler önüne sermeyi hedefliyoruz.”
Dünyanın dört bir yanından üst düzey yöneticilerle görüşme fırsatları!
Çoğunluğu firma sahibi ve genel müdür olan profesyonel ziyaretçilerin İstanbul Hırdavat Fuarı’na iş anlaşması yapmak
İstanbul Hırdavat Fuarı inşaat ve sanayi sektöründe kullanılan nalburiye / hırdavat malzemeleri için eşsiz bir platform.
12
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
amacıyla gelmesini planladıklarını belrten Kızıl: “Fuarı ziyaret edecek kişilerin büyük çoğunluğunun, sektördeki yeni teknolojileri yakından görmek, ürün ve hizmetler hakkında bilgi sahibi olmak isteyen; üretici ve toptancı firmaların CEO ları, genel müdürleri, genel müdür yardımcıları, finansman yöneticileri, teknik departman yöneticileri, satın alma müdürleri, akademisyenler, mühendisler ve öğrenciler olacaktır.
İstanbul Hırdavat Fuarı doğru adres!
Ülkemizin nalbur ve hırdavat sektörüne yönelik tek spesifik fuarı olan, İstanbul Hırdavat Fuarı, Türkiye’nin endüstriyel merkez olması yolunda büyük adımlar atmasına fırsat tanıyor. Sektöre kapılarını açacak olan fuar, dünyadaki son teknolojilerin ve Türkiye’de üretilen yeni ürünlerin bir arada sunulduğu ticari bir platform olacaktır. Türkiye’de bu konuya yoğunlaşan ve öncülük eden bir fuarın olması, dünya çapında tanınmış ve Türkiye’de yatırım yapmaya gönüllü birçok dünya
Nalbur Teknik Dergisi; Türkiye’deki önemli bir eksikliği gidermek için yola çıkan Voli Fuar’ın düzenlediği İstanbul Hırdavat Fuarı’nın ana basın sponsorluğunu üstlenerek sektöre katkısını ortaya koydu
Nalbur ve hırdavat sektörünün tek ticari platformu olacak
Nalbur Teknik dergisi olarak nalbur ve hırdavat sektörünün tek yayını olmanın avantajı ve ağır sorumluluğu ile üretici, ithalatçı, toptancı-ara toptancı ve yapı market esnafı arasındaki bağı güçlendirerek sektöre katkı sağlamak için ekip arkadaşlarımız ile birlikte var gücümüzle çalışıyoruz. Nalbur Teknik dergisinin 11 yıllık yayın hayatının son 6 yıllık döneminde Reklam Müdürlüğü görevini yürütüyorum. Bu 6 yıllık sürecin son 3 yılında da saha araştırmaları yaptık. Yaptığımız araştırmalarda da nalbur ve hırdavat sektörünün üretici ve satıcı esnafının kendini tam anlamıyla ifade edebildiği ve faydalanabileceği yerli bir fuar organizasyonuna ihtiyaç duyduğunu gördük. Bu organizasyon için 2 yılda alt yapı çalışmalarını Proje Yönetmeni tamamladık. Tabiri caiz ise elimizi taşın altına koymaya karar vererek Zülküf Karadayı İstanbul Hırdavat Fuarı’nın temellerini oluşturduk. Nalbur Teknik olarak basılı yayında bir araya getirdiğimiz üretici ve satıcı esnafımızı, büyük bir ticari arenada buluşturmak için şirket bünyemizdeki Voli Fuar’ın düzenleyeceği İstanbul Hırdavat Fuarı’nın ana basın sponsoru olduk. 23-24-25 Mart tarihlerinde düzenlenecek İstanbul Hırdavat Fuarı ilgili ilk görüşmelerimizde gördüğümüz ilgi ve destek bize olan güveni pekiştirdiği gibi sektörümüze olan sorumluluğumuzu iki katına çıkardı. İstanbul Hırdavat Fuarı ve Nalbur Teknik dergisi ekibi olarak bizlere verilen destek için tüm sektör temsilcilerine teşekkür ederiz.
Çalışmalarımızı heyecanla sürdürüyoruz
Sektörün büyüklüğü göz önüne alındığında eksikliği çok net hissedilen İstanbul Hırdavat Fuarı nihayet 2017 yılında yerli ve yabancı katılımcı ve ziyaretçileri bir araya getirecek. Türkiye pazarına girmek isteyen yabancı katılımcıların sektöre daha yakından bakmasına, rakiplerin yeniliklerini öğrenmesine ve potansiyel müşterileriyle yüz yüze görüşebilmesine imkan tanıyacak eşsiz bir fırsat. Voli Fuarcı’lık daha önceki ilklerinde yakaladığı başarıları İstanbul Hırdavat Fuarı ile sürdüreceği inancıyla çalışmalarımızı heyecanla sürdürüyoruz.
Uluslararası Satış ve Pazarlama Müdürü İbrahim Arslan
İstanbul’un jeopolitik konumundan da faydalanarak ulusal ve uluslararası alanda yeni iş imkanı oluşturacak olan İstanbul Hırdavat Fuarı; sektörün ticari köprüsü olmayı hedefliyor.
RÖPORTAJ
Katılımcı Ürün Grupları • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •
Elektrikli el aletleri ve aksesuarları, Mekanik el aletleri ve aksesuarları, Kaynak makinaları ve elektrotları, Kompresör ve havalı aletler, Hidrolik ve pnömatik el aletleri, Gaz armatürleri, Sabitleyici hırdavatlar, Yük kaldırma ekipmanları, Ölçüm, test aletleri ve ekipmanları, Tezgah ve montaj aletleri, Saç levha işleme makinaları ve aksesuarları, İnşaat makinaları, derz ve beton kesme makinaları, Metal kesme aletleri, Toz emme makinaları, Zımba ve çivi makinaları, Lazer aletleri ve ekipmanları, Aşındırıcı ürünler, Garaj ekipmanları, Basınçlı yıkama makinaları, Zemin temizleme makinaları, Bağlantı elemanları, Üfleyici ısıtıcılar Jeneratörler
• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •
D.I.Y. (Kendin Yap) ürünleri, Motorlar, Enerji ürünleri, Boru işleme makinaları ve aksesuarları, Otomotiv servisine yönelik alet ve ekipmanlar, Kimyasallar ve yapıştırıcılar İnşaat ve endüstriyel boyalar, İzolasyon, yalıtım ve tecrit malzemeleri, Boyacı, sıvacı el aletleri ve çeşitleri, Dekorasyon ve tamirat malzemeleri, Hortumlar ve sulama malzemeleri, Tesisat malzemeleri ve ekipmanları, Su ve ısı sayaçları, WC ve banyo aksesuarları, Mantolama malzemeleri, Alçı, alçıpan ve yardımcı ürünleri, Su armatürleri, Sanayi tekerleri ve kayışları, El arabaları, kürekler, metreler, Duvar kağıtları, dekorasyon profilleri, Püskürtmeli boyama
• • • • • • • • • • • • • • • • • •
Ziyaretçi Profillerimiz
• • • • • • • • • •
14
Nalbur toptancısı, ara toptancı ve perakendeciler, Hırdavat toptancısı, ara toptancı ve perakendeciler, Yapı marketlerin satın alma yetkilileri, D.I.Y. (Kendin Yap) sektörü yetkilileri, Distribütörlük ve bayilik almak isteyen firmalar, İnşaat firmaları ve müteahhit şirketler, Isıtma, soğutma sektörü mensupları, Yabancı yatırımcılar, Sanayiciler ve endüstriyel iş kollarından yetkililer, Tersane sektörü mensupları,
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
• • • • • • • • • • • •
Makine üreticileri, Sıhhi tesisatçılar, Mobilya üreticileri, Bahçe ekipmanları üreticileri ve ithalatçıları, Savunma sanayi satın alma yetkilileri, Ormancılık sektörü mensupları, Havacılık sektörü mensupları, Hobi ürünleri satıcıları ve alıcıları, Mimarlar ve mühendisler, Ustalar, Küçük ve orta ölçekli atölyeler, Tamirat, restorasyon ve
• • • • • • • • • •
aletleri ve ekipmanları, Yapı hırdavatları, kapı kolu ve kilit aksesuarları, İş güvenliği ekipmanları ve iş elbiseleri, Profesyonel kullanım amaçlı merdivenler, Lüks hırdavat malzemeleri, mobilya ve kapı aksesuarları, Elektrik malzemeleri, Takım çantaları, Metal, tel, boru, taş, cam, seramik, plastik işleme aletleri, Tel ve zincir çeşitleri, Bahçe malzemeleri ve tarım aletleri, Bantlar ve strech film ürünleri, Ankastre evyeler, Ev ve temizlik gereçleri, Muhtelif ve diğer nalburiye hırdavat ürünleri, Sektörel dernekler, Sektörel yayınlar, Üniversitelerin ilgili bölümleri, Konu ile ilgili ürün ve servisler, Diğer.
dekorasyon profesyonelleri, Otomotiv servisleri, imalat ve yedek parçacıları, Garaj ekipmanları üretici, bayi ve ithalatçıları, Tarım sektörü mensupları, Mermercilik sektörü yetkilileri, Ticaret ve sanayi odaları yetkilileri, Kamu kurum kuruluşları, belediyeler, Elektrikli ve mekanik el aletlerinin kullanıldığı diğer sektörler, Sektörel dernekler, Sektörel yayınlar, Diğer.
EKONOMİ
istiyoruz” diye konuştu.
Türk Yapı Sektörü ne kadar büyüyecek? 2015 yılında gerçekleştirdiği 19 milyarlık dolarlık ihracat ile dünyada 9. sırada yer alan Türk Yapı malzemeleri sektörü 2016 yılında Afrika ve Latin Amerika pazarlarına açılıp, ihracatını yüzde 5 büyütmeyi hedefliyor.
İ
stanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) ve Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri (OAİB) öncülüğünde Antalya’da düzenlenen ve moderatörlüğünü T.C. eski Kültür ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz’in yaptığı, sektörün sorunlarını çözebilecek soruların üretildiği ‘Türk Yapı Malzemeleri ve İnşaat Sektörü Gelişim Çalıştayı’nda bir araya geldi. Kamu ve özel sektör temsilcilerinin katıldığı çalıştayda sektör tüm detaylarıyla değerlendirildi. ‘Türk Yapı Malzemeleri ve İnşaat Sektörü
16
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Gelişim Çalıştayı’nı değerlendiren Yapı Komitesi Başkanı Serdar Urfalılar, geçtiğimiz yıl 19 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Türk yapı sektörünün 2016 yılında ihracatını yüzde 5 oranında arttırmayı hedeflediğini söyledi. Türk yapı sektörünün dünyanın en büyük 9. İhracatçısı olduğunun altını çizen Serdar Urfalılar şunları söyledi: “Sektörümüz yıllardır cari açık vermiyor. Yurtdışı projeler 2015 yılında yavaşladı, bunun çerçevesinde Suriye’de ve Rusya’da yaşanan sorunlar bu bölgelerdeki ihracatı etkiledi. Buna rağmen kötü olmayan bir yıl geçirdik. Birçok Türk müteahhitlik ve müşavirlik firmamızın da bu ülkelerde projelerini devam ettirmeye çalışıyor. Sektörümüz dış şoklara karşı daha az kırılgan, emtia ithalatçısı olarak dünya karşısında daha güçlü durabilmeliyiz. ”Serdar Urfalılar, çevre ülkelerle ihracatta yaşanan krizi Afrika ve Latin Amerika pazarıyla aşacaklarını söyledi. Yapı Komitesi olarak bu yıl ki ihracat pazarları listesinde Afrika’nın da yer aldığına değinen Urfalılar, “Komite olarak bu yıl Afrika çıkartmamızı tamamlamak ve sonrasında Latin Amerika’ya açılmak istiyoruz. Latin Amerika yapı sektörünün gelişmiş olduğu bölgelerden, bizde bu ülkelerde kalitemizle fark yaratmak
“Sektörün MarkalaşmasI İçiṅ Müşterek Ruh Şart Türkiye’nin belirlediği hedefleri yakalayabilmesi için katma değeri yüksek ürünler ihraç etmesi gerektiğini vurgulayan Urfalılar, “Biz dünya ekonomisine yön veren ülkeler ile rekabet etmek istiyorsak katma değeri yüksek ürünler ihraç etmek zorundayız” dedi. Katma değeri yüksek ürün ihracatı için markalaşma ve inovasyonun şart olduğunu aktaran Serdar Urfalılar, “Sektör eğer müşterek bir ruh ile hareket ederse bu bize markalaşma ve inovasyonun önünü açacaktır. Çalıştay da bu konunu üzerine daha çok gideceğiz. Bütün masalarda neleri iyi yaptığımızı değil, nerelerde eksik kalıyoruz onu tartışacağız. Açıkçası hem kamudan hem de özel sektörden 2 gün boyunca güzel fikirler çıkacağına inanıyorum. Ortak fikir üretmek sektörümüzün en güçlü yönü” dedi. Dünyada Payımız Yüzde 1 Sektörün daha geniş kapsamlı işler yapabilmesi için ortak hareket etmenin önemine değinen İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Rıdvan Mertöz ise, “Sektör olarak uluslararası ihaleler alabilmek için ortak hareket etmemiz şart” dedi. Rıdvan Mertöz, ”Sektörün pazar payını ne kadar arttırırsak hepimizin pastadan alacağı dilimler büyüyecektir. Biz sektörün yönünü dünyada ki pazar payına çevirmeliyiz. Bununda yolu ortak hareket etmekten geçiyor. Biz şuan dünyadan yapı komitesi olarak yüzde 1’lik bir pay alıyoruz bunu ortak hareket ederek yüzde 3’lere çektiğimizde hepimizin pastadan alacağı pay büyüyecek” diye konuştu.
HABER
Türkiye İMSAD Başkanı F. Fethi Hinginar:
“Deprem değil, denetim eksikliği binaların yıkılmasına neden oluyor”
B
eklenen büyük depreme karşı hazırlık sürecinde denetimin önemine vurgu yapan Türkiye İMSAD Başkanı F. Fethi Hinginar, “AB standartlarının Türkiye’ye getirilmesinde aksaklıklar yaşanıyor. Denetim konusundaki aksaklıkların giderilmesi depreme karşı daha dayanıklı yapılar için önemli bir adım olacaktır. Marmara depreminden bu yana inşaat sektörü büyük bir yükselişte, ekonomik büyüme çoğunlukla inşaat odaklı
18
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar deprem haftası kapsamında yaptığı açıklamada deprem bilincini arttırmaya ve güvenli yapıların önemine dikkat çekti. Başkan Hinginar, binaların yıkılmasına sebep olan en büyük etkenin denetim eksikliği olduğunu ve Türkiye’de inşaat sektörü ile yapı malzemeleri alanında çok yol alınması gerektiğini vurguladı. Depreme dayanıklı yapıların inşa edilmesinde devreye giren denetim sisteminin en çok beton kalitesi ve demirle ilgilendiğine diğer malzemelerin denetlenmediğine vurgu yaparak, Türkiye’deki 6 milyon yapı stokunun yenilenerek riskin fırsata çevrilebileceğine dikkat çekti.
gerçekleşiyor. Bu süreçte inşaat malzemelerinden yapı izinlerine kadar pek çok aşamada kontrol mekanizmasının dikkatli ilerlemesi, inşaatlarda sağlam zemin, inşaat malzemelerinde sağlık ve güven unsurlarının ön planda tutulması gerekiyor. Kaliteli malzemelerle üretilmiş, tescillenmiş, standartlara uygun malzemelerle inşa edilmiş yapılarla depremden korunmak mümkün” diye konuştu. Hinginar, “1999 depreminin 14’üncü yılı olan 2013’te kamuoyuna Türkiye
Deprem Vakfı işbirliğiyle ’Risk Almayın, Dünyanızı Karartmayın’ mesajıyla bir deprem manifestosu yayınladık. Önlem ve karar alma çağrısında bulunduk. Atmamız gereken somut adımları; Sivil Deprem Platformu oluşturmak, Deprem Stratejisi Eylem Planı konusundaki katılımcılığı artırmak, Bina Yönetmeliği Platformu’nu oluşturmak, eğitimli ve belgeli uygulamacılar yetiştirmek, kentsel dönüşümde tereddütlerin giderilmesini sağlamak, güvenli ve çağdaş
HABER
binalar yapmak, deprem ve güvenli bina bilinci oluşturmak olarak yedi maddede sıralamıştık. Bu doğrultuda ilgilileri birlikte çalışmaya davet etmeyi sorumluluk olarak üstlendik” dedi. Hinginar: “Deprem riskine karşı bütüncül bir sistem kurulmalı” Türkiye’de bina yapımı konusunda en büyük eksikliklerin başında gelen, tüm konuları içeren bütünsel bir bina yönetmeliğinin olması için ilk adımı attıklarına dikkat çeken Hinginar, “Beklenen büyük depreme karşı hazırlık sürecinde denetimin önemine de vurgu yapmak gerekir. Depreme dayanıklı yapılaşmada malzemelerin taşıdığı önem yadsınamaz. Ülkemizde binanın tasarımından yapımına kadar, denetimin de içinde olduğu bütüncül bir sistem kurulmalı ve toplumda güvenli yapı bilinci oluşturulmalı. Türkiye’nin acilen yapı sektörünün bütününü kapsayan ve tüm yönetmelikleri bir çatı altına toplayacak bir Yapı Yasası’na ihtiyacı var. Buradan hareketle, ülkemizin ihtiyaçları doğrultusunda bir Yapı Yasası’nın oluşturulabilmesi için, Türkiye İMSAD olarak bizim
20
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
öncülüğümüzde Ulusal Bina Yönetmeliği Platformu’nu (UBYP) oluşturduk. 30’un üzerinde kuruluş da bu platformda yer alıyor. UBYP ile depreme daha dayanıklı yapılar için ilgili tüm kurumları bir araya toplamayı hedefliyoruz” açıklamasında bulundu. Hinginar: “Güvenli ve çağdaş binalar yapılmalı” Deprem bilincinin; deprem anında ve sonrasında nasıl davranılacağını bilmenin ötesinde güvenli yapılara sahip olmanın gerektiğine dikkat çeken Hinginar, “Binaların sadece depreme dayanıklı değil, tüm anlamıyla çağdaş bina özelliklerini içeren binalar olmaları sağlanmalıdır. Güvenli, dayanıklı, enerji verimliliği yüksek ve sürdürülebilir binalar için; standart, yönetmeliklere uygun tasarım ve uygulama ile birlikte, kalite, teknolojik ve sertifikalı yapı malzemelerinin kullanımı sağlanmalıdır. Afet kayıplarını en aza indirmenin yolu olan güvenli yapının; doğru tasarım, doğru malzeme, doğru üretim, doğru uygulama ve doğru denetimle sağlanabileceği toplumun her kesimine anlatılmalı, gerekirse eğitim programlarına dahil edilmeli böylece toplumun deprem ve güvenli yapı bilinci
artırılmalıdır” dedi. Hinginar: “ Kentsel dönüşümde gelecek vizyonuyla hareket edilmeli” Depreme hazırlık sürecinde Türkiye’nin en önemli problemlerinden birinin kentsel dönüşüm olduğunu ifade eden Başkan Hinginar, “Bu konuda atılması gereken büyük adımlar ve alınması gereken uzun yollar bulunuyor. Düzensiz yapılaşma, düşük yapı kalitesi, plansız kentleşme, ulaşım ve altyapı alanlarının yetersizliği gibi sorunlar kentsel dönüşümle çözüme ulaşacaktır. Bugüne kadar yaşadığımız deprem felaketleri bizim için birer acı tecrübedir. Yenilerini yaşamamak, olası zararları en aza indirgemek adına kentsel dönüşüme sadece yapısal bir iyileştirme olarak değil, beklenen Marmara depremi için alınan büyük bir önlem olarak bakılmalı. Kentsel dönüşüm konusunda adım atılırken, gelecek 100 yıl vizyonuyla hareket edilmeli. Ülkemizde hala 6 milyondan fazla konut riskli durumda, bunların yıkılıp yeniden yapılması lazım. Revizyon sürecinde denetimin de aynı ciddiyetle ele alınması ve kentsel dönüşümün rantsal dönüşüm boyutuna ulaşmasının engellenmesi gerekiyor” dedi.
HABER
“Nüfus baskısı arttıkça mimari de daha büyük yerleşim yerlerine odaklandı” “Kalebodur’la Mimarlar Konuşuyor” toplantı dizisinin “Türkiye’deki Mega Projelere Mimari Bakış” başlıklı son paneli, Fransa’nın Cannes kentinde düzenlenen MIPIM 2016 Fuarı’nda gerçekleştirildi. Uluslararası kentleşme ve mega projelerin ele alındığı panelde mega projelerin kentlerin dokusuna uygunluğunun önemine dikkat çekildi.
22
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
“Türkiye’deki Mega Projelere Mimari Bakış” başlıklı panele konuşmacı olarak, Türk mimarlar Prof. Dr. Celal Abdi Güzer, Murat Tabanlıoğlu, Enis Öncüoğlu ve Murat Kader katıldı. Paneli yöneten gazeteci Cüneyt Özdemir, özellikle İstanbul’un son 10 yıldır yeni havaalanı, üçüncü köprü gibi mega projelerle gündeme geldiğine dikkat çekerken, mega kavramının ne olduğunu ve bunun mimarlıkta nasıl algılandığının tartışılmasını istedi. ODTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Celal Abdi Güzer, mimarlıkta mega kavramının daha büyük, daha yüksek ve daha geniş olarak algılandığını anlatırken, bu algının Japonya’dan İngiltere’ye, Fransa’dan Türkiye’ye kadar geniş bir yelpazede değerlendirildiğini söyledi. “Kentleşme ve nüfus baskısı nedeniyle daha çok
ve daha hızlı inşa etmek durumundayız” diyen Güzer, son dönemde uluslararası kamuoyunun gündemindeki göç konusunun bu inşa sürecini daha da tetiklediğini kaydetti. Güzer, “Politiksosyal nedenler, açlık, yoksulluk gibi faktörlerle, bulunduğumuz sınırlar ve yerler yeterli gelmiyor ve sürekli yer değiştiriyoruz. Yeni dünya ‘göçebe’ bir dünyadır ki, bu göçebelik sanayi devrimi ile başlamıştı. Kırsaldan, şehre göçü sonraki her dönemde izlediğimiz zaman gördüğümüz şey nüfus baskısı arttıkça yerleşim isteğinin de artması oldu. Böylelikle mimari de daha büyük, daha uzun ve daha geniş yerleşim yerlerine odaklandı. Bugün dünyanın her yerinde, gökyüzüne uzun uzun kuleler yükseliyor” dedi. “Mega projeler sorgulansın” “Türkiye için asıl konuşmamız
HABER
gereken konu kentsel dönüşüm. Gerçekten sağlıklı bir dönüşüm mü gerçekleşiyor sorgulamak gerekiyor” diyen Celal Abdi Güzer, mega projelerin kendi amacı ve nedeni çerçevesinde sorgulanmasını istedi. İstanbul’daki üçüncü köprü ve havaalanı gibi mega projelerin aslında kentteki sorunları çözmek için yürütüldüğünü söyleyen Güzer, mega projelerin mimarideki yerinin önümüzdeki dönemde de çok sorgulanacağına dikkat çekti. “Mega projelerde maliyet beklenenin üstünde çıkıyor” Öncüoğlu + ACP Yönetim Kurulu Başkanı Enis Öncüoğlu ise mega projelerin en dikkat çekici yönünün maliyet olduğunu belirterek, “Standart yapı projelerinin aksine mega projelerde beklenenin çok üstünde maliyetler görülüyor. Bu projeler tamamlanana
24
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
kadar kimse gerçekten ne kadar maliyet çıkacağını bilemiyor. Normal projeler ile mega projeler arasındaki temel fark, mega projelerde standart kuralların uygulanabilir olmamasıdır” diye konuştu. “69 milyon dolara 69 metre yapın” Cüneyt Özdemir’in projelerin detaylı bütçelendirilmesinin ve amacının neden tanımlanmadığına ilişkin sorusuna, Tabanlıoğlu Mimarlık ortağı Murat Tabanlıoğlu, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ile ilgili bir anısını paylaşarak cevap verdi. Tabanlıoğlu, dünyanın en büyük yapısı olması istenen Kazak Piramiti’nin, araştırmalar sonucu 250 metre olması gerektiği, bunun maliyetinin de 250 milyon dolar olacağının anlaşıldığını, ancak fiyatı duyan Nazarbayev’in ‘69
milyon dolara 69 metre yapın’ dediğini anlattı. “Yeni bilgilerle projeler değişebilir” iki design group ortağı Murat Kader ise aynı soruyu, “Mühendislik ya da mimari projelerin genel görünümünü müşteriye sunabilmek amacıyla yürütülen safhaya ‘Şematik Dizayn Safhası’ deniliyor. Şematik dizaynlar da detaylı değildir, eğer yeni bir bilgi edinilirse projeler değişebilir” diye cevapladı. Mimar, sosyolog, yazar, gazeteci ve düşünürler ile bir araya gelerek toplumu ve mimarlığı yakından ilgilendiren konularda tartışma platformu oluşturmayı hedefleyen Kalebodur’un; MIPIM 2016’da düzenlediği panelin sonunda konuşmacılar, Türk mimarlığının uluslararası alanda temsil edilmesini sağlayan Kalebodur’a teşekkür etti.
DOSYA
ALT YAPI MALZEMELERİ
Pakpen Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Tuza
Pakpen’den entegre üretim başarısı Fabrikaları Avrupa’nın en genç teknolojilerinden olan Pakpen, Pakplast markası ile boru ve boru ile akla gelen bütün ekipmanları üretirken, hem Türkiye’nin hem de komşu coğrafyaların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yatırım yapıyor. Pakplast’ın yükselerek devam eden bu başarı grafiğini röportajımızda Pakpen Yönetim Kurulu üyesi İbrahim Tuza ile konuştuk.
26
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
T
ürkiye’de döşenen doğalgaz borularının yüzde 60’dan fazlası Paplast’ın PakPlast markamız ile 2007 yılından bu yana faaliyet gösteriyoruz. PakPlast’ın ürün yelpazesinde, altyapı ve iç tesisat boru sistemlerinde kullanılmak üzere polietilen borular ve ek parçaları, polipropilen borular ve ek parçaları, alüminyum folyolu polipropilen borular, kompozit borular, PEX-b ve oksijen bariyerli borular, atık su boruları ve ek parçaları, doğalgaz boruları ile kendinden muflu korige altyapı boruları ve ek parçaları yer alıyor. Bu güne kadar tüm Pakpen ürünlerinde olduğu gibi kaliteli ürünleri ile öne çıkan PakPlast, Avrupa’nın genç teknolojilerinden birine sahip ve büyük üreticilerinden biri konumunda. PakPlast ile boru sistemlerinde dünyanın diğer ülkelerinde de çok zor üretilen boru çaplarını üretiyoruz. Bu da hem Türkiye’nin hem de komşu coğrafyaların ihtiyaçlarını karşılayacak ölçekte bir yatırım demek. Bir de Pakplast ürün gamında doğalgaz boruları yer alıyor. Türkiye’de doğalgaz borularında çok iddialıyız. Çalışmalarımız ve gerçekleştirdiğimiz yatırımlarımızla Türkiye’de döşenen doğalgaz borularının yüzde 60’dan fazlasını biz imal eder duruma geldik. Öyle ki, kurulduğumuz günden bugüne kalitesi ve üretim hızı ile pek çok firma tarafından tercih edilen doğalgaz
borularımız, ülkemizde doğalgaz dağıtım hattı bulunan hemen her ilde kullanılmıştır İnşaat sektörüne altyapı taahhüt ve üstyapıda ki mekanik uygulama sistemlerine geniş ürün yelpazesi sunuyoruz PakPlast ile yakın dönemde kalitemizi Avrupa ve Körfez ülkelerinde iki ayrı belgeyle taçlandırıldık. PakPlast PE 100 içme suyu borularımızla Merkezi Fransa’da olan The Laboratoire National de Métrologie et d'Essais (LNE) kuruluşundan NF 114 Kalite Sertifikası alarak Türkiye’de bir ilke imza attık. PakPlast polietilen borularımızla ise Umman Kalite Standartlar Kurumu tarafından da Akreditasyon Belgesi almaya layık görüldük. PakPlast boruları bugüne kadar yurt içinde ve dışında içme suyu, sulama, kanalizasyon, yağmursuyu, endüstriyel hatlar ve iç tesisat boru sistemlerinde çok sayıda projede kullanıldı. Aldığımız yeni sertifikalar ile mevcut pazarlarda tercih
edilirliğimizi artırarak daha farklı projelerde de yer almayı hedefliyoruz. Ayrıca bu sertifikalar bize başta Fransa olma üzere Avrupa ülkeleri ile Körfez bölgesinin pazarlarını açtı. Söz konusu ülkelerde de ağırlığımızı artırma hedefindeyiz. Şu anda Türkiye’de doğalgaz borularında çok iddialıyız ve Türkiye’de döşenen doğalgaz borularının yaklaşık yüzde 60’ını biz üretiyoruz. Ayrıca inşaat sektörüne hem altyapı taahhüt, hem de üstyapıdaki mekanik uygulama sistemlerine geniş ürün yelpazesi ile cevap verebilme yeteneğine sahibiz. Temel faaliyet alanımız Ar-Ge departmanı Pakpen olarak ArGe çalışmalarına çok önem veriyoruz. Ar-Ge departmanımızda temel faaliyet alanımız, Pakpen’in bilimsel ve teknik birikimini artırmak ve sektöre yenilikçi, kaliteli ürünler kazandırmak. Oluşturduğumuz proje grupları ile ürün geliştirme ve maliyet düşürme çalışmaları yapıyoruz. TÜRKAK akreditasyonuna sahip ArGe
DOSYA
laboratuvarlarımızda, uzman teknik personelden oluşan ekibimizle,farklı üreticilerden gelen taleplere de yanıt verebiliyoruz. Ayrıca TSE’nin ürün belgelendirme çalışmalarına taşeron laboratuvar olarak hizmet veriyoruz. Yeni ürün araştırmalarımızı ise kalite ve çevre odaklı olarak sürdürüyoruz. Geçtiğimiz dönemde Türkiye’de ilk defa yerden ısıtma sistemleri için en uygun boru tipi PE-RT üretimine başladık. Ayrıca, PP Ekstra adında, şap altı kullanımları için özel tasarlanmış, ses iletimi azaltılmış yeni bir Atıksu
ALT YAPI MALZEMELERİ
borusunu ürün çeşitlerimiz arasına ekledik. Ürettiğimiz boruların kalitesinde de oldukça iddialıyız. Pakplast Atıksu Boruları, Polipropilen hammadden yapılmasından dolayı zehirli gaz içermemektedir. Bina içinde meydana gelebilecek olası bir yangın esnasında bile insan sağlığı ve doğa için zararlı bir etkisi yok. Pakplast PP boruların darbelere ve depreme olan dayanımı ve kimyasallara olan direnci ise oldukça yüksek. Pakplast Atıksu boruları, Almanya’da FRAUNHOFER enstitüsünde akustik performansları test edilerek sessizlik belgesini
elde etmiştir. Sızdırmazlık özelliklere de sahip borularımız, aynı zamanda 50 yıllık bir servis ömrüne de sahip. 2015 yılı genel olarak AR-GE çalışmalarımıza odaklandığımız ve istikrarlı büyümemizi devam ettirdiğimiz bir yıl oldu. 2016’da ekonomideki gelişmeler ve sektöre yönelik atılacak adımlar sektörümüzü yakından etkilemeye devam ediyor. Kamu sektörünün inşaat harcamaları da bu anlamıyla sektör için belirleyici unsurlardan biri. Biz ise yeni ürün ve üretim teknolojisi konularına odaklı çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Öncelikli hedeflerimizden biri şirketimizin rekabetçi piyasa koşullarında öne çıkabilmesi adına maliyet düşürme ve üretim verimliliği konularına odaklanmak. Hali hazırda fizibilite çalışmalarına devam ettiğimiz projelerimiz mevcut. Bunlarla ilgili 2016’nın ikinci yarısı ve 2017 yılında da çalışmalarımıza devam edeceğiz. Pakpen 1200’e yakın bayi ile hizmet veriyor Türkiye genelinde tüm Türkiye’ye yayılmış 1200’e yakın bayi ve satış noktasıyla hizmet vermekteyiz. Pakpen AŞ olarak, Pakplast markasıyla alt yapı ve bina içi tesisat boruları üretimi yapıyoruz ve 2011 yılından bu yana, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde tesisat ustalarıyla buluşuyoruz. Tesisat ustalarının büyük ilgi gösterdiği bu buluşmaları oldukça önemsiyoruz. Buluşmaları gerçekleştirmekteki amacımız ise, bina içi tesisat borularında yeni teknolojileri, kaliteli
28
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
bir üründe bulunması gereken özellikleri ve ürün uygulamalarında verimliliği artıran püf noktaları, işin mutfağındaki ustalarımıza birebir anlatabilmek. Bu aslında bizim için bir anlamıyla bir sosyal sorumluluk projesi. Ülkemizde sahip olduğumuz her tür kaynağı verimli kullanmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için hemen her alanda olduğu gibi faaliyet gösterdiğimiz boru sektöründe de dayanıklı ve kaliteli bir ürünün, doğru uygulama ile buluşması, hem verimliliği hem de kullanım süresini artırıyor ve yatırımı doğru kılıyor, ülke kaynaklarını koruyor. 50’ye yakın ülkeye ihracat var Pakpen olarak başta Avrupa ülkeleri olmak üzere 50’ye yakın ülkeye ihracat yapıyoruz. Komşu ve yakın coğrafyamızdaki ülkelerle de güçlü ilişkilerimiz var. Gürcistan ve Azerbaycan,
Irak ve Afrika'da önemli işlere imza atıyoruz. Doğu Avrupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleri de bizim için önemli ve hedef pazarlar. Yer aldığımız pazarlara ülkeler bazında baktığımızda ise ağırlıklı olarak, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Rusya, Türkmenistan, Fransa, Irak, Libya, Sahra Ülkeleri, Romanya, Bulgaristan ve İsveç’i sayabiliriz. Bunun yanı sıra faaliyetlerimizi ve pazar payımızı artırmayı planladığımız ülkeler de var. Örneğin Latin Amerika bu pazarlar arasında. Bu coğrafyanın, sektörümüz açısından önemli fırsatlar sunan bir pazar olduğunu düşünüyor ve söz konusu ülkelerdeki faaliyetlerimizi önümüzdeki dönemde artırmayı planlıyoruz. Avrupa Birliği ülkeleri ile birlikte Körfez ülkeleri de pazar payını artırmak için odaklanacağımız ülkeler olacak. Merdiven altı üretimler en
büyük sorunlardan bir tanesi Ar-Ge çalışmalarının artık her üretici firma için hayati olduğunu düşünüyoruz çünkü artık yeni ve inovatif ürünler, yeni pazarlar yaratma konusunda çok önemli bir rol üstlenmiş durumda. Şirketlerin bu alanda yatırımlarının artması ve sektörde katma değerli ürünlere imza atılması gerekiyor. Bu sayede sektörün ihracat oranları yükselecek ve ülke ekonomisine katkımız artacaktır. Bu arada iş dünyasından aktörlerin, sektör dernekleri ve üniversiteler işbirliği ile projelere imza atması bu süreci hızlandıracaktır. Ancak bu noktada sektöre hız katacak en önemli gelişmelerden biri, devlet teşviki olacaktır. Sektörün büyümesi ve finansal güçlük yaşayan firmaların desteklenmesi için kamunun teşviki şart. Sektörün en önemli sorunlarının başında gelen kalifiye eleman
DOSYA
sorununa çözüm için de özel sektörün çabasının yanı sıra kamu çözümleri de daha başarılı sonuçlar elde edilmesine olanak sağlayacaktır. Sektörün, aslında ülke ekonomisinin de aynı zamanda yaşadığı en büyük sorun merdiven altı üretimdir. Kaliteli üretim standartlarına uymayan ürünlerin satışa sunulmasının önüne geçilmelidir. Çünkü bizim gibi kurumsallaşan, ürününe ve markasına yüksek bütçeli Ar-Ge yatırımı yapan firmalar, haksız rekabetin en büyük unsuru olan kayıt dışı ve merdiven altı üretim yapanlarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Ayrıca hammaddeyi yurtdışından temin ediyoruz, kur dalgalanmalarından doğrudan etkileniyoruz. Bu sebeple sektörün işletme sermayesi ihtiyacı çok yüksek. Taşınan kur riski de dikkate alındığında işletme sermayesi finansmanı çok hassas dengeler içinde yürütülmek zorunda. Sektörümüzün sorunlarının konuşulabileceği, gelişimin sağlanabileceği, standartların oluşturulup geliştirileceği, ulusal ve uluslararası pazarlama stratejilerinin ve hedeflerinin belirleneceği, kalite çıtasının daha da yükseltilmesine ilişkin
30
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
ALT YAPI MALZEMELERİ
çalışmaların yapılacağı bir platforma ihtiyacımız var. Bu konularda sektördeki üretici öncü kurumsal firmalarının birlikte yapacağı çalışmaların sektörün gelişimine katkı sağlayabileceğini düşünüyoruz. Rusya, Afrika ve İran denkleminde yeni pazarlar Yerli üreticilerin istikrarını sağlamak ve güçlendirmek amacı ile Rusya Federasyonu’nda uygulanmakta olan ithalat vergisi oranları kademeli olarak arttırıldığı için; sektörümüzün bu pazardaki payı son 5-6 yıl içerisinde önemli boyutlarda kısıtlanmıştı. Dolayısıyla, iki ülke arasındaki gerilime neden olan ’’uçak krizi’’nin kısa vadede ilave bir negatif etkisi olduğu söylenemez. Önceden belirlenmiş hedefler doğrultusunda alternatif Pazar geliştirmelere ülke ve bölge ayrımı olmaksızın devam etmekteyiz. Ihracat noktasında etkin olmadığımız ülkeler grubunda Afrika kıtasındaki ülkelere yönelmiş durumdayız. İran ile ilgili ambargo kaldırılmış olmasına rağmen henüz bankacılık işlemleri başlamış değil, gayri resmi kaynaklara dayanarak Nisan 2016 sonu itibari ile ihracat işlemleri için önemli olan
L /C işlemleri başlanacağı söyleniyor. Sektörümüz açısından İran iş hacmi açısından gelecek vaad eden pazarlar arasındadır, 4 yıllık ambargo sürecinden sonra pazardaki yerimizi güçlendirme ve yeniden yapılandırma sürecine başlamış bulunuyoruz. Bu sürecin birkaç yıl alacağını düşünüyoruz, ilk aşamada ambargo öncesi PVC profil pazarındaki %10 olan payımıza yeniden ulaşmayı, sonrasında arttırmayı hedefliyoruz. Pakpen kapı ve boru üretimini entegre bir şekilde yürütüyor Pakpen olarak, yalıtım, pencere, kapı ve her türlü boru üretimini aynı çatı altında entegre bir şekilde yapabilen tek firmayız. Çok geniş ürün gamımız sayesinde inşaat firmalarının birçok ihtiyacını aynı anda tek elden karşılama yetenek ve kapasitesine sahibiz. Bütün bunlar; inşaat şirketlerine birçok ihtiyaçlarını, hem üründe hem de hizmette üst düzeyde kalite anlayışına sahip tek bir organizasyon ve tek bir muhatapla karşılama imkânı sunuyor. İnşaat firmalarına sunduğumuz en önemli avantajların başında tüm ürün gruplarımızın kalitesi ve üstün hizmet anlayışı geliyor.
FUAR VİZYON
Güvenliğin markası Kale, İstanbul 2016 Pencere Fuar’ında büyük ilgi gördü Türkiye’de güvenlik denince akla ilk gelen, her 3 evden 2’sinde tercih edilen Kale Kilit en yenilikçi ürünlerini 09 – 12 Mart 2016 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen İstanbul 2016 Pencere Fuarı’nda sergiledi.
T
ürkiye’nin kilit ve çelik kapı sektörünün öncü ve lider firması Kale Kilit, 09 – 12 Mart
2016 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen İstanbul 2016
32
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Pencere Fuarı’na en yeni teknolojilerle üretilen ve üstün güvenlik sağlayan ürünleriyle katıldı. Bu yıl 17’ncisi düzenlenen İstanbul Pencere, Cam ve İstanbul Kapı fuarları ile birlikte 99 ülkeden ve Türkiye’nin tüm illerinden yaklaşık 55 bin profesyonelin katıldığı İstanbul 2016 Pencere Fuarı’nda Kale Kilit standı da Kale Kapı Pencere markasıyla büyük ilgi gördü. Kale Kilit, 160 m2’lik özel tasarım standında kilit silindir grubunu, lüks seri ürünleri ve elektronik kilitlerini, alüminyum ve PVC pencere gruplarını, yarı otomatik
devrilmeli sürme sistemi, kaldır sür sistem, Kale safir çift açılım, Luna Alüminyum çift açılım, Multitek Açılım sistem, Safir çift kanat kilitli kapı sistem, Aral Kilitli sistemleri ve Kato motorlu sistem gibi güvenlikte çığır açan ürünlerini ziyaretçilerle buluşturdu. Standart yangın kapısının aksine panik barın alt ve üstünde özel cam yer alan Kale Camlı Yangın Kapısı ve kullanıcılara maksimum güvenlik sağlayan Kale 6. Seviye Çelik Kapı ise stantta en çok dikkat çeken ürünler oldu.
SEKTÖREL
BOYA
Alaçatı’dan Mardin’e renklerin yolculuğu Filli Boya’da Köklerimizden hayat bulan Anadolu renklerini keşfetmeye hazır mısınız? Alaçatı’dan Mardin’e, Bozcaada’dan Kapadokya’ya, Filli Boya topraklarımızın hazinelerini renk yolculuğuna dönüştürüyor. Farklı kültürlerden ilham alan yepyeni Stil Sahibi Evler koleksiyonu ile Filli Boya, geleneklerin sıcaklığını renkle buluşturarak evlere taşıyor.
34
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Y
aşanmışlıkları, tarihi yolculuğu ve taşa renk veren nüansları Stil Sahibi Evler koleksiyonu ile harmanlayan Filli Boya, her biri kendi hikayesini yaratan renkleri evlere taşıyor. Rum ezgileri ile maviye ve beyaza bürünen Alaçatı, kırmızının kahve tonlarının renk cümbüşüne döndüğü Bozcaada,her köşesinde binlerce yıla dayalı medeniyetin kokusunu gizleyen Kapadokya, mavinin ve beyazın buluştuğu, cennet tasviri Bodrum, ahşabın beyazla hayat bulduğu Safranbolu ve taşın soğukluğunu baharat kokusu ile canlandıran Mardin
renkleri taş örgüsünden koparak evlerimizde hayat buluyor. Yaşam alanlarınıza Alaçatı’nın ruhunu Rüzgar 45, Rüzgar 110, Menekşe 160 renkleriyle; Bozcaada düşlerini Masal 45, Karnaval 110, Kıvılcım 225 renkleriyle; Mardin’in kendine özgü dokusunu Hasır 40, Tan 260, Rezene 165 renkleriyle; Kapadokya benzersiz yapısını Krom 165, Krom 20, Rezene 285 renkleriyle, Bodrum’un sunduğu eşsiz mavileri Kozmik 135, Yudum 170, Kırağı 30 renkleriyle; Safranbolu gelenekleri ile bütünleşen tonları Tan 135, Kehribar 50, Hasır 25 renkleriyle taşıyabilirsiniz.
DOSYA
ALT YAPI MALZEMELERİ
Yönetim Kurulu Üyesi ve İhracat Müdürü Kemal Altun
Türkiye’nin ilk yerli su sayacı üreticisi TEKSAN 61 yıldır ölçüm sistemleri konusunda uzmanlaşan ve kendi alanında en iyi markalardan biri haline gelen Teksan uluslararası arenada adından sıklıkla söz ettiriyor. Yönetim Kurulu Üyesi ve İhracat Müdürü Kemal Altun ile yaptığımız röportajda Altun: “Bütün ürünlerimiz, kendi üretimimiz ve kendi tasarımımızdır. Böylece piyasadaki ürünümüzü, müşterinin kullanım kolaylığı adına yeniden şekillendirip tekrar seri üretime geçebiliyoruz. Bu hareket kabiliyeti bize, çok daha farklı bakış açıları kazandırabiliyor, teknolojik manada zamanın ötesine geçebilecek farklı fikirler ortaya atmamıza olanak yaratıyor.” diyerek Teksan ile ilgili yeni projelerden bahsetti.
36
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
“
Mekanik segmentten, elektroniğe, sistem ürünlerinden, yeni nesil ultrasonik seriye kadar pek çok alternatif ürün grubu mevcut” 1955 yılından bu yana faaliyette olan firmamız, ölçüm sistemleri konusunda üretim yapmaktadır. Ürün grubumuz oldukça geniştir. Genel olarak saymak gerekirse; soğuk su sayaçları, sıcak su sayaçları, ısı sayaçları, ön ödemeli sayaçlar, woltman tip sayaçlar, elektronik su sayaçları, otomatik sayaç okuma sistemleri, ultrasonik su ve ısı sayaçlarını söyleyebiliriz.
Ultrasonik ısı sayacı
Sizin de anlayacağınız gibi, ürün gruplarımızda mekanik segmentten, elektroniğe, sistem ürünlerinden, yeni nesil ultrasonik seriye kadar pek çok alternatif mevcut. Yapının durumuna, kapasitesine, ihtiyaçlarına ve teknolojik altyapısına göre pozisyon alıp, uygun olan ürünümüz ile müşterimizin ihtiyacına çözüm üretebiliyoruz. “Teksan’dan yeni ürün Ultrasonik Seri” Ürün ailemize yeni kattığımız ultrasonik seri, en son hayat verdiğimiz projemiz. Mekanik sayaç mantığının çok dışında çalışan ultrasonik seri sayaçlar, değişen dünyanın bu sektördeki habercileri niteliğinde. ‘Sayaç’ ve ‘ölçüm’ kavramlarını belki de ultrasonik sayaçlar ile yeniden yorumlayacağız. İleriki zamanlarda bu konuda daha da iddialı projeler üretmeyi hedefliyoruz. Markamız, 1955 yılından bu yana ulusal ve uluslar arası arenada yer alıyor. Türkiye’nin ilk yerli su sayacı üreticisiyiz.
Geçen yıl sektördeki 60. yılımızı kutladık. Dolayısıyla, üretimimizi daha farklı bir sorumluluk içinde yapıyoruz. Üretime başlanılan günden bu yana en fazla dikkat ettiğimiz husus, ‘yerli üretim’ olmuştur. İşte bu da ürünlerimizi farklı kılan en önemli özelliğimizdir. Bütün ürünlerimiz, kendi üretimimiz ve kendi tasarımımızdır. Böylece piyasadaki ürünümüzü, müşterinin kullanım kolaylığı adına yeniden şekillendirip tekrar seri üretime geçebiliyoruz. Bu kural, ultrasonik sayaçlar için de geçerlidir. Ayrıca, bu sebeple ürün geliştirmeleri de çok rahatlıkla gerçekleştirebiliyoruz. Projelerimizi istediğimiz noktaya rahatlıkla eğriltebiliyoruz. Bu hareket kabiliyeti bize, çok daha farklı bakış açıları kazandırabiliyor, teknolojik manada zamanın ötesine geçebilecek farklı fikirler ortaya atmamıza olanak yaratıyor. Internal M-Bus sayacı yeni
özellikler ile yolda Geliştirmeyi düşündüğümüz pek çok proje var. Bunlardan en yakın zamanda hayata geçecek olanı; Internal (Dahili) M-Bus’lı sayaç. Tek huzmeli (single jet) olarak tasarladığımız bu ürünümüzde, m-bus modül sayacın üst gövdesinin içinde yer alıyor. Normal M-bus’lı sayaçlarda bilindiği gibi, sayacın üzerine ikinci bir elektronik modül yerleştirmek suretiyle sayaç sisteme bağlanır hale gelebiliyordu. Bu, kullanıcı için sayaç ve modülün ayrı ayrı satın alınması anlamına gelmekteydi. Üstelik sayacın bağlı olduğu tesisatta modülden dolayı ayrıca bir alan kaybı da söz konusuydu. Internal M-Bus’lı sayaç ile kullanıcı hem alan kaybından kurtulacak, hem de tek ürünle iki hizmeti birden alacak. Ürünün bu iki göze çarpan özelliğinin piyasada çok tercih edilme sebebi olacağı kanaatindeyiz. Internal M-Bus’lı sayaç, özellikle toplu okuma sistemi bulunan yapılar ve site yöneticileri için; ciddi ekonomik avantajları olan bir ürün. Bu yüzden ürünü en kısa zamanda seri üretime geçirmek için son düzenlemeleri bitirmek üzereyiz. Türkiye genelinde 500 Teksan bayisi var Türkiye genelinde, 80’i ana dağıtıcı olmak üzere, 500 civarında bayimiz var. Bayilerimizin kamu kuruluşlarında ve özel projelerde kendini daha iyi anlatabilmesi, ürünlerimizin daha çok alana yayılması demektir. Bu, bizim için çok önemli. Üretici firma olarak, ana
DOSYA
ALT YAPI MALZEMELERİ
deneyimlerimiz, bize yüksek bir öngörü kabiliyeti geliştirdi. Bu avantajımızı iyi kullanıyoruz. Özellikle ön ödemeli ve ısı sayacı başlığında teknik servisimizin iddialı olduğunu belirtmekte fayda var. Satış sonrası destek konusunda bizim sektörümüzdeki birinci şart, kullanıcıyı mağdur etmeden sorunu hızlı ve zamanında çözüme kavuşturabilmektir. Biz de satış sonrası faaliyetlerimizde, bu hizmeti layıkıyla yerine getirdiğimizi düşünüyoruz.
Ultrasonik su sayacı
dağıtıcılarımız üzerinden, bütün bayilerimizin rahat çalışmasını ve pazarda ön plana çıkmasını sağlamak amaçlı gerekli olan promosyon, tanıtım, fiyat ve teknik desteği her zaman vermeye çalışıyoruz. Hedef, ihracatı toplam cironun yarısı haline getirmek İhracat çalışmalarımız çok olumlu gidiyor. Özellikle teknoloji odaklı geliştirdiğimiz argesi yüksek katma değerli elektronik ürünlerimize güzel bir talep var. Son üç yıldır ihracatamız katlanarak artmakta. Hedefimiz, bir kaç sene içerisinde ihracatımızı toplam ciromuzun yarısı haline getirmek. Satış sonrası destek çalışmaları Müşteri memnuniyetinin ön planda tutmak ancak ve ancak satış sonrası destek ile kendini belli eder. Firmamızın önem verdiği konuların başında, satış sonrası destek gelir. Bu konuda oldukça hassas davranıyoruz. Geçmiş yılların birikimi ve
38
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Kalifiye eleman yokluğu en büyük sıkıntılardan birisi Sektördeki en önemli sorun, kalifiye ve yetişmiş ara eleman yoksunluğudur. Bu sorun zamanla daha da kronikleşecek ve sektörde ağır sıkıntılara yol açacaktır. 2016 yılının kolay geçeceği kanaatinde değiliz. Özellikle bu sene, tüm Türkiye’de olduğu gibi, bütün çözüm ortaklarımızın ve partnerlerimizin ticari adımlarını düşünerek ve önlem alarak atmaları gerektiğini düşünüyoruz. Bu sene, büyümenin daha kontrollü olacağı ve öz sermayenin ortaya çıkacağı bir yıl olacaktır. İran’da kalkan ambargo sonucunda artan hareketlenmeler var Dünyada ve ülkemizde bu sene maalesef çok sıkıntılı dönemler yaşadık/yaşıyoruz. Yaşanan siyasi gelişmeler -özellikle olumsuzluklar-, ticaret hayatında dalgalanmalara sebep olabilir. Fakat, ticaret engel tanımıyor, minimum düzeyde olsa da devam ediyor. Bizim sektörümüz için de bu genel kural geçerli. Rusya ve
İran özelinde de aynı şeyleri söylemek, pekala mümkün. Rusya ile krizin ilk patlak verdiği dönemlerde biz de bazı sorunlar ve gecikmeler yaşadık. Zaman ilerledikçe yine ticaret belli bir rutine girdi. İran’da kalkan ambargo sonucunda artan hareketlenmeler var. Bu hareketlenmelerin sektörümüze de olumlu yansıyacağı kanaatindeyiz. İran, bizim için yeni bir pazar demek. Bunu kendi lehimize çevirmek için gerekli girişimleri yapmaktayız. “Zorlu piyasa koşulları, yerli sanayici için çetin bir yol demek” Teksan markası olarak, büyümeye devam ediyoruz. Bunu ilk üç aylık büyüme oranlarına bakarak rahatça söylemek mümkün. Fakat zorlu piyasa koşulları, yerli sanayici için gerçekten çetin bir yol demek aynı zamanda. Rekabetin kaliteli olması, üretimi daha kaliteli hale getiren en önemli unsur. Fakat tek başına bu da yeterli değil. Bu üçgenin üçüncü kenarı olan nihai tüketicinin de bilinçli olması önemli. Bu şekilde üretilen ürünün kalitesi, piyasada hak ettiği değeri bulabiliyor ancak. Bizler, bu üç noktanın da sektörde henüz yerine tam yerine oturmadığı görüşündeyiz. Önümüzdeki yıllarda bu üç noktanın daha da oturacağı, özellikle bilinçli nihai tüketicinin piyasada çok daha belirleyici olacağını düşünüyor ve üretim kalitemizi bu öngörü ile her zaman ilerletme hedefiyle çalışmalarımıza devam ediyoruz.
DOSYA
ALT YAPI MALZEMELERİ
Er Kalıp Genel Müdürü Ertuğrul Çelebi
Havuza değer katan isim
Er Kalıp
Havuz ekipmanları ve yapı ekipmanları alanında başarılı bir şekilde faaliyetlerini sürdüren Er Kalıp kaliteden ödün vermeden dünyaya açılmayı sürdürüyor. Er Kalıp Genel Müdürü Ertuğrul Çelebi ile yaptığımız söyleşide, Çelebi; her yıl yaklaşık 10 yeni ürünü piyasaya sürdüklerini belirterek kaliteden asla vazgeçmediklerini aktardı.
40
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Ürün gruplarınızdan bahseder misiniz? Hangi sektörlere ağırlıklı olarak sesleniyorsunuz? Biz genel olarak yüzme havuzu ekipmanları ve yapı ekipmanları üreten bir firmayız. Ürettiğimiz başlıca yüzme havuzu ekipmanları havuz kenar ızgaraları, köşe parçaları, profil, besleme nozulları, havuz aydınlatma lambaları, kare taban ızgaraları ve bunun gibi birçok yüzme havuzların da ve makine dairelerin de kullanılan malzemeleri üretmekteyiz. Aynı zaman da GRAVİT markamızla da yapı ekipmanları üretiyoruz. Kısaca bahsetmek gerekirse; dış cepheler de yada park ve bahçelerde veya banyolarımızda kullanılan su giderleri, çamur kovalı süzgeçler ve üstü paslanmaz banyo süzgeçleri üretmekteyiz. Piyasaya yeni olarak sunacağınız ürünleriniz ve projeleriniz nelerdir? Piyasada hangi ürünlerde iddialısınız? Ürünlerinizi farklı kılan özellikler nelerdir? Biz üretici bir firma olduğumuz için her yıl yeni ürünler piyasaya çıkartmak zorundayız bu konuda da gerçekten iddialıyız. Her
yıl yaklaşık 10 yeni ürünü piyasaya sunuyoruz. Bu yıl üstü paslanmaz banyo süzgeçleri ürünlerimizi daha fazla çeşitlendireceğiz ve müşterilerimizin beğenisine sunacağız. Yine havuz ekipmanları ürünlerimizde de yeni ürünler çıkartmaya devam ediyoruz. Genellikle linner havuzlar da kullanılan skimerleri de bu yıl ürün gamımıza ekleyip müşterilerimizin beğenisine sunacağız. Üretmiş olduğumuz her ürün de iddialıyız çünkü biz gerçekten kalite ürünler üretiyoruz. Biz firma olarak kesinlikle kaliteden ödün vermiyoruz hep daha kaliteli nasıl olabilir, ürünlerimizi daha kaliteli ve kullanışlı nasıl yapabiliriz diye uğraşıyoruz. Bizi diğer ürünlerden farklı kılan en büyük özelliğimiz de budur diye düşünüyorum.
Türkiye genelinde kaç bayiiniz var? Satış ve pazarlama alanında ne gibi faaliyetler yürütüyorsunuz? Bayilere ne gibi avantajlar sunuyorsunuz? Yurt dışı satış yapılanmanız ne yönde ilerliyor? Türkiye genelinde 60’a yakın bayimiz var ve bu bayiler üzerinden malzemelerimiz kullanılıyor ve satışı yapılıyor. Biz üretici bir firmayız bu yüzden siparişlerimizi bayilerimizden toplu bir şekilde alıyoruz. Tabii ki de bayilerimize bu bağlamda fiyat açısından ve vadeli ödemelerle ilgili avantajlarımız var. Bayilerimizi çok önemsiyoruz örneğin biz de nihai müşteriye yada son tüketici dediğimiz müşteriye ürün satışı yoktur. Tüm ürünlerimiz bayilerimiz üzerinden satışı yapılmaktadır. Yurt dışı satışlarımız her geçen gün artarak devam ediyor. Sadece yurt dışındaki müşterilerimizle ilgilenen bir export bölümümüz var. Ve yaklaşık 20 ülkeye satışlarımız devam etmektedir. İhracat çalışmalarınız nasıl ilerliyor? 2016 yılı için ihracatta ki hedefleriniz nelerdir? Yukarda da bahsettiğim gibi sadece yurt dışı
DOSYA
ALT YAPI MALZEMELERİ
yükünü azaltması gerekir ki bu çok önemli bir konudur. Diğer türlü rekabet şansımız olmaz. Dediğim gibi 2016 yılı ülkemizde ve komşularımızda olan problemlerden dolayı zor bir yıl olacak burada bize düşen yılmadan aynı kararlılık ve azimle çalışmalarımızı sürdürmemizdir.
müşterilerimizle ilgilenen bir export bölümümüz var. Yaklaşık 20 ülkeye ihracatımız var ve bu her sene artarak devam ediyor. Özellikle yurt dışı fuarlarını takip ediyor ve katılıyoruz. Bu sizin ürünlerinizi yurt dışındaki müşterilerin görmesi açısın dan son derece önemli ve eğer ürünleriniz de kaliteliyse süreç başlıyor.2016 yılı tabii ki dünya, özellikle ülkemiz ve komşu ülkeler açısından zor bir dönem. Sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz ve bu sıkıntıların ben 2016 yılı ticari hayatına da etki edeceğini düşünüyorum. Fakat biz yılmadan kararlılıkla çalışmalarımız devam edip hem yurt dışındaki hem de yurt içindeki müşterilerimizi hizmet edip daha fazla insana ulaşmayı hedeflemekteyiz. Satış sonrası destek noktasında nasıl çalışmalar yapıyorsunuz? Satış sonrası, eğer müşterilerimiz ürünlerimizle ilgili bir problem yaşarlarsa hemen ücretsiz değişimlerini yapıyoruz. Tüm ürünlerimiz 2 yıl garantilidir. Ve profesyonel teknik ekibimiz her türlü geri besleme ile müşterilerimizi her konuda bilgilendirmektedir.
42
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Sektörün sıkıntıları nelerdir? 2016 yılını ekonomik ve sektörel anlamda nasıl değerlendirirsiniz? Sektörünüzü nasıl bir yıl beklemekte? Aslında sektörün sıkıntıları diğer sektörlerle pek farklı değil. Çünkü Türkiye’nin genel bir problemleri var haksız rekabet gibi. Bu problem maalesef bir türlü aşılamıyor. Özellikle bizim gibi üretim yapan firmalar açısından. Örneğin Çin’i ele alalım. Bizim Türk üretici olarak Çin ile rekabet etmemiz imkansız çünkü maliyetlerimiz arasında uçurum var. Özellikle girdilerimiz (elektrik, hammadde vb.)çok yüksek ve tabi vergiler .Tabii bir de işin içinde Türkiye’de merdiven altı kalitesiz hammadde ile üretim yapıp kaçak işçi çalıştıran, hiçbir vergi ödemeyen firmalar var. Bize bunlarla rekabet etmemiz söyleniyor, bu imkanız. Eğer sektörümüzde kalite bilinci gelişirse insanlar kaliteli ürünler kullanmayı daha fazla alışkanlık haline getirirse bu sıkıntılar azalır böylece kalitesiz ürün yapan da ya yok olup gider ya da oda kaliteli malzeme üretmek zorunda kalır. Diğer taraftan da devletimizin bizim gibi orta ölçekli firmalardan vergi
Rusya ile Türkiye arasında yaşanan kriz sonucunda inşaat ve malzeme sektörü öncelikli etkilenen sektörler arasında yer aldı. Sektörüz de etkilenen sektörler arasında mı? Bu anlamda Rusya pazarında oluşan açığı kapatmak adına ne gibi çalışmalar yapılıyor? İran ile kalkan ambargo sonucunda sektörünüz nasıl etkilenecektir? Tabii ki, Rusya ile olan kriz sektörümüzü etkiledi. Özellikle yüzme havuzu sektörün de etkilenme daha fazla hissedilecek bu yıl diye düşünüyorum. Çünkü yüzme havuzu sektörü biraz da turizme bağlı bir sektör biliyorsunuz. Turizm bölgelerimizde çok fazla otel var bunların nerdeyse tamamına yakın kısmı havuzlu ve turist gelmez ise ciddi problemler çıkacağını düşünüyorum. Biliyorsunuz Rusya’dan ülkemize ciddi bir turist geliyordu. Tabi bu konuyu sadece uçak krizine bağlamam gerek. Rusya’da yaşanan ekonomik kriz de insanların alım güçlerini etkiledi. Umarım dediklerimiz çıkmaz ve bu yıl herkes için bereketli bir yıl olur.
FUAR VİZYON
İstanbul’da düzenlenecek 2. TOS+H Expo uluslararası anlamda önemli gelişmeler kaydetti
İ
kinci TOS+H Expo (İş Güvenliği + Sağlığı Fuarı), 8 - 11 Mayıs 2016 tarihleri arasında İstanbul’da T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın VIII. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı ile eş zamanlı olarak düzenlenecek. Messe Düsseldorf ve Tezulaş Fuar tarafından Haliç Kongre Merkezi’nde yapılacak TOS+H hemen hemen net 2.500 m² büyüklüğünde bir sergi alanını kaplayacak. 2014 yılında gerçekleştirilen ilk fuar (90 katılımcı, 3.540 ziyaretçi) ile karşılaştırıldığında katılımcı sayısında önemli bir artışa ve uluslararası katılımcılarda üst düzeyde bir çeşitliliğe ulaşıldı. Güncel olarak fuara şimdiden 17 ülkeden katılımcı kaydedildi, bu ülkeler
44
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
arasında: Almanya, Avusturya, Belçika, Birleşmiş Arap Emirlikleri, Çek Cumhuriyeti, Çin, Fransa, Hindistan, İspanya, İsviçre, İtalya, Japonya, Pakistan, Polonya, Sri Lanka, Tayvan ve Türkiye’yi sayabiliriz. Messe Düsseldorf TOS+H Expo Direktörü, Birgit Horn: „Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı ile birliktelik, TOS+H Expo ihtisas ziyaretçilerine güvenli ve sağlıklı çalışma konusu ve trendleri çerçevesinde bölgeye has eşsiz bir iletişim, görüşme, tartışma ve pazar platformu sağlıyor. Fuarın ağırlıklı konusunu yine kişisel koruyucu donanımlar (KKD) oluşturuyor. Yeniliklerle özel olarak biçimlenen bir alan da yüksekte güvenli çalışma alanı – iskele üzerinde ya da uygun güvenli halatlarla“.
Türkiye, çalışan nüfus payının yüksek olması ve gerçekleştirdiği ortalamanın üzerinde seyreden ekonomik büyüme nedeniyle, son yıllarda kişisel koruyucu donanım üreticilerinin de ilgisini çeken bir pazar haline geldi. Yaklaşık 27 milyon çalışan, kişisel koruyucu donanım bakımından yüksek bir kullanıcı potansiyeli oluşturuyor. Tezulaş Fuar firması sahibi Demet Tezulaş: „TOS+H Expo, başlangıcından beri hem Türkiye’de hem de dünyanın her yerinde iş güvenliği ve iş sağlığı konularında faaliyet gösteren öncü firmaların ilgisini çekiyor. Türkiye’de sektörün tek ihtisas fuarı olması nedeniyle, TOS+H için takip eden yıllarda da olumlu bir büyüme hedefliyoruz.
SEKTÖREL
ELEKTRİK
Viko, Karre Cıtıes serisi ile Şehirlerin ruhunu tasarımlarına taşıdı
Ş
ehirler, bir toplumun kültürünü ve tarzını yansıtan yerlerdir. Hayatın renklerini içlerinde barındırırlar. Caddeler, sokaklar, köprüler, kaldırımlar, mağazalar, şehrin sembolü olan anıtsal yapılar… Ve elbette şehre anlam yükleyen, onunla birlikte yaşayan insanlar… Her şehrin bu bileşenlerle zaman içinde ve tarihin kollarında oluşan sırları olduğu gibi ruhu da var. Elektrik anahtarı ve priz sektörünün lideri VİKO şimdi
46
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
bu ruhu yaşadıkları mekanlara taşımak isteyenler için Karre Cities serisini üretti. VİKO’nun Karre Cities serisinde en dikkat çekici tasarımlar arasında İstiklal Caddesi, Kız Kulesi ve Ortaköy tasarımlarıyla İstanbul yer alıyor. İstanbul aşıkları, Karre Cities’in çok özel elektrik anahtarı, priz ve komütatör tasarımlarıyla mekanların dekorasyonuna farklı bir hava katabiliyor. VİKO’nun Karre Cities serisinde asaletin şehri Londra, hayallerin merkezi New York,
rüyaların başkenti Paris ve romantizmin simgesi Venedik gibi farklı seçenekler de sizi bekliyor. Karre Cities ile yaşam alanları artık şehirlerin kendine özgü ruhu ile aydınlanıyor. Her yaştan kullanıcıya seslenen Karre Cities serisi, evinizin her alanında olduğu gibi çocuklarınızın odasında da güvenle kullanabileceğiniz şekilde üretiliyor. Sizi ve sevdiklerinizi elektrik çarpmalarından korumak için priz mekanizması içinde çocuk koruma özelliği bulunuyor. Böylece çocukların priz deliklerine sivri cisimler sokması engellendiği gibi, priz kapağı sayesinde de en üst seviyede güvenlik sağlanmış oluyor.
HABER
Şirketler Karbon Vergisi Ve Karbon Ticaretiyle Karşı Karşıya Kalabilir
Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Çevre ve İklim Değişikliği Kurulu Başkanı Gamze Çelikyılmaz Aydemir
Dünyanın 2OC’lik küresel ısınma eşiğinin altında kalabilmesi için sahip olduğu karbon salım kotası her geçen yıl doluyor. Karbon salımının azaltılması için şirketlere de büyük görevler düşüyor. Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Çevre ve İklim Değişikliği Kurulu Başkanı Gamze Çelikyılmaz Aydemir, Türk firmalarını emisyon azaltımı konusunda önümüzdeki yıllarda iki alternatifin beklediğine dikkat çekti. Bu durumda şirketler ya karbon vergisi ödeyecek ya da karbon salımlarını sınırlayıp karbon ticareti yapacak
E
ndüstrileşmeyle birlikte karbon salımı da artıyor. Karbon salımını durdurmak için tüm dünyada birçok çevresel tedbirler alınıyor. Bu noktada şirketlere de çok önemli roller düşüyor. Sürdürülebilir Üretim
48
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Çevre ve İklim Değişikliği Kurulu Başkanı Gamze Çelikyılmaz Aydemir, küresel ısınmayla şirketlerin mücadelesinin çetin geçeceğini belirterek Türk firmalarını bekleyen iki yeni sistemi açıkladı. Aydemir, sera gazlarıyla mücadelede ilk alternatifin, şirketlerin açığa çıkardıkları karbona karşılık bir bedelin konularak karbonun fiyatlandırılacağı Karbon Vergisi sistemi olduğunu belirtti. Aydemir, ikinci alternatifin ise sınırlama ve ticaret (cap and trade) sistemi olduğunu söyledi ve bu kapsamda, emisyon yoğun şirketler arasında emisyon tahsisi (permi) sistemi uygulanabileceğini dile getirdi. Bu sayede şirketlerin tahsis edilen sınırın altında kalmaları halinde ellerindeki fazla emisyon kotasını satabileceğini, kotanın üstünde karbon salmaları halinde de yenilenebilir enerji projelerine ait karbon kredilerini satın alarak denkleştirme (offsetting) yapabileceklerini belirtti. Türkiye için hibrid bir model değerlendiriliyor Türkiye’de sera gazı emisyonlarıyla mücadelede en ciddi adımın 2014 yılında Sera Gazı Emisyonlarının Takibine Dair Yönetmelik’in yürürlüğe girilmesiyle atıldığını ifade eden Gamze Aydemir, bu yönetmeliğin Türkiye’nin Avrupa Emisyon Ticaret Sistemine uyumu için önemli olduğuna dikkat çekti. Gamze Aydemir şu bilgileri verdi: “Yönetmelik
kapsamında emisyon-yoğun sektörlerdeki tesisler karbon ayak izinin hesaplanması ve raporlanmasıyla yükümlü hale geldi. Şimdi Türkiye’yi, Avrupa Birliği Emisyon Ticareti Sistemi’ne tam uyum için karbon sınırlaması, ticareti ve karbon vergisi alternatifleri bekliyor. Ancak Türkiye için iki sistemin kısmen kullanıldığı hibrid bir model de değerlendirilen olasılıklar arasında.” Firmaların saldıkları karbonu bir bir saymak önemli Aydemir, kurumların tesis bazında hazırlayacakları sera gazı envanterlerinin tam, doğru ve güvenilir olmasının kullanılacak modelden bağımsız olarak son derece kritik olduğuna dikkat çekerek; “Şirketlerin envanter hesapamalarında oluşabilecek hatalar şirketleri zarara uğratabilir. Şirketler, karbon vergisi sisteminin uygulanması durumunda gereksiz vergi yükü ile, ‘Sınırlama ve ticaret’ sisteminin uygulanması durumunda ise hak ettiklerinden az veya fazla emisyon hakkı tahsis edilebilir. Bu nedenle özellikle yönetmelik kapsamındaki tesislerin envanter oluşturma aşamasında, alanında tecrübeli uzmanlarla çalışmaları gerekiyor. Doğru ve güvenilir sera gazı envanteri hazırlanması, şirketleri Türkiye’nin sanayi kaynaklı emisyon azaltımı konusunda oluşturacağı tüm politikalara hazırlıklı olmasını sağlayacak” şeklinde konuştu.
HABER
Mega Proje “Tema İstanbul” BTM Bahçe Çatı Sistemini Tercih Etti
S
on yıllarda İstanbul’da hayata geçen projeler arasında, bünyesinde bulundurduğu birçok ilk özelliği ile fark oluşturan, Sign Of The City Awards ödülüne sahip ‘’En İyi Karma Proje‘’ seçilen “Tema İstanbul” konut projesinin, peyzaj mimarisinde BTM Optigreen yeşil çatı sistem bileşenleri tercih edildi. MesaArtaş ve Kantur-Akdaş İnşaat gruplarının ortak çalışması ile hayata geçirilen, 3500 konut ile adeta yeni bir metropol alanı oluşturan projenin gösterişli peyzaj mimarisinin tasarımında ve danışmanlık hizmetlerinde; Türkiye’nin peyzaj konusunda önde gelen tasarım ve danışmanlık gruplarından DS
50
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Mimarlık’ın imzası yer alıyor. Tema İstanbul projesinin peyzaj ve rekreasyon alanlarının görsel şölene dönüştürülmesi ise özellikle peyzaj tasarım, bitki üretim ve uygulama alanında lider firmalardan biri olan ‘’Işık Peyzaj ‘’ ve ‘’ Cem Botanik ‘’firması ve çalışanlarının emeği ile gerçekleşti. BTM Optigreen Bahçe Çatı ürünleri sayesinde hayal ettikleri gibi bir proje hayata geçirdiklerini belirten Işık Peyzaj ve Cem Botanik yetkilileri sistemin uygulama kolaylığı ve üstün özellikleri yüzünden bundan sonraki projelerde de ilk tercihlerinin BTM olacağını belirtti. Yaklaşık 55.000m2 olan yeraltı otoparkı - rekreasyon ve sosyal tesis alanlarının yer aldığı
teras alanlarında su yalıtım uygulaması sonrası uzman peyzaj ekipleri aracılığı ile %2 -25 eğimde kullanılmaya uygun BTM Optigreen sistem bileşenlerinden sırasıyla; 500gr lık nem tutucu keçe, 25 mm lik FKD 25 su tutma hazneli drenaj levhası ve 110gr ‘lık Dupont SF grubu sistem filtresi ile yeşil çatı katmanları serilerek yeşil çatı uygulaması tamamlandı. Seçilen bitki ve botanik gruplarının yaşamasına elverişli özel karışımlar ile oluşturuldu, hafifletilmiş bahçe çatı toprağı serimi ve en son olarak bitkilerin yerleşimi ile hem göze hem de yaşama dokunan yeşilin her tonuna ait görsel zenginlik ortaya çıktı.
HABER
Ayvaz Çalışanları Kızılay’a Kan Bağışında Bulundu
S
osyal sorumluluk kampanyalarına bir yenisini ekleyen Ayvaz, Türk Kızılayı’nın iş birliği ile çalışanları arasında kan bağışı organizasyonu düzenledi. 3 Mart tarihinde Şirketin Hadımköy’de yer alan merkez fabrikasında düzenlenen faaliyete 100’e yakın personel katılarak kan bağışında bulundu. Ayvaz İcra Kurulu’nun önerisi üzerine iş yeri hemşiresinin planladığı ve personelin önceden bilgilendirildiği bağış organizasyonu için Kızılay’la görüşmeler yapıldı ve şirketin dört bir yanına organizasyon tarihini ve yerini duyuran posterler asıldı. Mavi yaka ve beyaz yaka çalışanlardan büyük ilgi gören organizasyonda İcra Kurulu Başkanı Serhan Alpagut ve İş Yeri Hemşiresi Ebru Gök bağışçı olarak ilk sırayı aldılar. “Bir Kahve Molasına Bir Hayat Sığdır” “Kan acil değil sürekli ihtiyaçtır” diyerek konuya dikkat çeken Hemşire Ebru Gök, “Ağırlığı 50 kg’ın üzerinde 18-65 yaşları arasındaki sağlıklı her birey kan bağışlayabilir. Erkeklerde 3 ay
52
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
ara ile yılda 4 kez, kadınlarda ise 4 ay ara ile yılda 3 kez kan bağışlanması mümkün. Kan bağışlamadan önce yorgun, uykusuz ve aç olunmamalı. Son 24 saat içinde aşırı miktarda alkol almamış olmalı. Son 3 gün içinde aspirin almamış olmalı. Son 5 gün içinde antibiyotik kullanmamış olmalı ve son 1 sene içerisinde ameliyat, endoskopi geçirmemiş olmalı” diyerek bağış şartlarını katılımcılara aktardı. Kan bağışının günlük yaşantımızın akışında önemli bir değişikliğe yol açmadığını ancak yine de dikkat edilmesi gereken hususların olduğunu söyleyen Gök, kan bağışında bulunulan günde bol bol sıvı alınması gerektiği bilgisini bağışçılarla paylaştı. Bağışı izleyen yarım saat boyunca sigaradan uzak durulması gerektiğinin de aktaran Gök, “Böyle bir durumda sigara kullanımı baş dönmesi, bulantı gibi şikayetlere yol açabilir. Ayrıca bağış günü, vücudu aşırı yoran ve sıvı kaybına yol açan sauna veya spor gibi aktivitelerden kaçınılmalı. Kan verilmiş olan kolla ilk birkaç saat ağır eşyalar taşınmamalı. Bu
durum kanamaya yol açabilir. Alkol, ikinci yemek öğününden önce kullanılmamalıdır” diyerek katılımcıları bilinçlendirdi. Organizasyonun ardından açıklama yapan Ayvaz İcra Kurulu Başkanı Serhan Alpagut, “Ayvaz olarak sosyal sorumluluk faaliyetlerine her geçen gün daha çok önem gösteriyoruz. Eğitim ve sağlık bizim için öncelikli konular. Sağlık alanında diğer şirketlere örnek teşkil edecek iç uygulamalar üzerinde çalışıyoruz. Bunların başında ‘Ayvaz Kan Veritabanı’ uygulaması var. Herhangi bir acil durumda Ayvaz çalışanlarından birine veya yakınlarına kan lazım olduğu zaman, fabrika içindeki revire başvurarak anında ilgili kan grubuna sahip personele erişim sağlanabiliyor” dedi. Kan bağışladıktan sonraki mutluluğu yaşamak için herkesi kan bağışlamaya davet eden İcra Kurulu Başkanı, “Bu tür faaliyetleri şirketimizde düzenli hale getirerek hem kan bağışı konusunda çalışanlarımız üzerinde bir farkındalık yaratmak hem de sektöre örnek olmak istiyoruz” dedi.
FUAR VİZYON
Uluslararası Hırdavat Fuarı Köln 2016 mükemmel bir sonuca imza attı Eisenwarenmesse Uluslararası Hırdavat Fuarı 2016 Almanya'nın Köln kentinde yapıldı. İki yılda bir düzenlenen fuara bu yıl 55 ülkeden 2 bin 670 firma katılırken, Türkiye fuarda 33 firmayla temsil edildi
E
isenwarenmesse Uluslararası Hırdavat Fuarı Köln 2016 mükemmel bir sonuç sundu. 124 ülkeden 44.000 civarında profesyonel ziyaretçi bu fuara uluslararası iş ve yenilik platformuna katılarak müthiş bir ziyaretçi akını yaşattı.
54
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Koelnmesse Operasyon Şefi Katharina C. Hamma fuarı, “Eisenwarenmesse Uluslararası Hırdavat Fuarı Köln 2016 tatmin edici sonucundan mutluyuz. DIY Boulevard bulvarı büyük başarı gösterdi. Stantlara ilgi ve katılım yüksekti.” diyerek fuarı özetledi. Hamma, “Konsept değişiklikleri, fuarın kalitesi ve E-Ticaret gibi diğer sektör temalarının entegrasyonu sonucunda daha da gelişti ve daha fazla ticari ziyaretçi ve katılımcı fuarda ikna oldu.” dedi. 55 ülkeden yaklaşık 2.670 katılımcı uluslararası ticari ziyaretçilere
verimli iş yapma fırsatı sundu. Yabancı katılımcı payı sürekli yüksek seviyede kalarak yüzde 86’a ulaştı. Kirchhoff Group Ortak Başkanı ve yöneticisi ve Danışma Kurulu Başkanı J. Wolfgang Kirchhoff bu izlenimi şöyle doğruladı, “Bizim gibi üretici firmalar için Eisenwarenmesse Uluslararası Hırdavat Fuarı bir numaralı fuar ve her zaman öyle kalacak. Burada müşterilerimiz ile buluşma ve yeni satış ortaklarıyla tanışma imkanı bulduk. Katılımcı sayısındaki büyümeye ek olarak, fuara katılan ziyaretçilerin kalitesi katılımcı firmaların
FUAR VİZYON
memnuniyeti doğrultusunda katkıda bulunan bir başka önemli faktör olarak kendini gösterdi. Bu bağlamda, bağımsız kuruluşça yapılan bir fuar anketine göre, katılımcıların yüzde 67'si çok memnun ya da memnun olduğunu belirtti. Almanya'da veya komşu Avrupa ülkelerinde böyle önemli ve bununla karşılaştırılabilecek hiçbir sanayi platformu yoktur. Yeni ürünlerin yanı sıra, odakta her zaman piyasa ortakları arasındaki diyaloglar yer aldı. Ne kadar güçlü bir iletişim olduğunu fuarın pazar günü son derece yüksek katılımla gelen yoğunlukta görebilirsiniz.” Fuarla ilgili bir geribildirim de Alman Hırdavat Üreticileri Birliği Genel Müdürü Rainer Langelüddecke’den geldi, “Eisenwarenmesse Uluslararası Hırdavat Fuarı öncelikle önemli bir temas noktasıdır. Bu fonksiyonunu bu yıl kesinlikle daha fazla yerine getirmeyi başardı. Standımıza vasıflı ziyaretçi sayısının yüksek oluşu ve ziyaretçilerin sıklığından çok memnun kaldık. Biz yeni iş ilişkileri kurduk ve önemli mevcut bağlantılarımızı güçlendirdik. Birlik üyelerimizin de çok olumlu geribildirimleri oldu.” Fuar vasıflı ziyaretçilerden de büyük puanlar aldı. Bağımsız bir ticari ziyaretçi araştırmasında, ziyaretçilerin yüzde 75'i fuardan memnun veya çok memnun kaldıklarını ve fuarı ziyaret amaçlarını gerçekleştirdiklerini belirttiler. Konsept değişikliği ile 144.000 metre kare sergi alanı ile bir önceki yıl seviyesine ulaştı. Almanya katılımcıların sayısı açısından en yüksek büyümeyi kaydeden ülkeydi.
56
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Alman katılımcı firma sayısı yüzde 6,3 oranında önemli bir artış gösterdi. Almanya'nın yanı sıra, Avrupalı katılımcılar arasında, Fransa, İngiltere, İtalya ve İspanya güçlü olarak temsil edildi. Salon 2.1 ortasına doğru uzanan 230 metre uzunluğa sahip DIY Bulvarı sektör nabzının attığı önemli noktalardan biri idi. Abus, Burg-Wächter, Fischer, Hettich, Mellerud, Steinel, Tesa ve Westag gibi firmalar bu yıl büyük 40 katılımcı arasında yer aldı. “Önceki fuarların aksine, bu yıl bizim standımız her gün ziyaretçilerle doldu taştı. Bu durum katılımcı ve ziyaretçi açısından bir cazibe merkezi haline gelen DIY Bulvarının bir başarısını ortaya koydu.” diyen İnşaat, Ev Geliştirme ve Bahçe Derneği eV (BHB), Genel Müdürü Dr. Peter Wüst yeni konsepti değerlendirdi. Ayrıca prosedürlerin azalmasını olumlu bir adım olarak değerlendirdi: “Katılım Pazar günü çok olunca, Eisenwarenmesse Uluslararası Hırdavat Fuarı’nı 3 güne çekmenin doğru bir karar olduğunu gösterdi. Ayrıca bu etkinlik Eisenwarenmesse
Uluslararası Hırdavat Fuarı’nın büyümesi ve gelişmesi için doğru yönde olduğu kadar ev geliştirme sektörünün de temel bir fuarı olarak kendini gösteriyor.” dedi. Herkesin dilinde E-Ticaret DIY Bulvarı sadece Koelnmesse tarafından başlanan 2016 fuarı için başlattığı ve aynı zamanda hem ulusal hem de uluslararası basının ve medyanın dikkatini çeken yeni biçimlerden biri oldu. DIY Bulvarı yanı sıra, SSI Schäfer tarafından oluşturulan E-Commerce Arena ziyaretçilerin yoğun ziyaret ettiği bir nokta idi. Bu bağlamda, -Commerce Theme Day (E-Ticaret Tema Günü) kapsamında, IFH Köln ile işbirliği içinde kısa bir çalışma yaptı. Eisen 2016 Ödülü: Ve kazananlar... Katılımcılar Eısenwarenmesse Uluslararası Hırdavat Fuarında E-Ticaret gibi mevcut sanayi temalarının yanı sıra, konseptlerini, yeni ürünlerini ve önemsediklerini uluslararası büyük kitleye sundu ve uluslararası çapta bir ilgiye muhatap oldu. EISEN 2016
FUAR VİZYON
Ödülleri ise ayrı bir ilginin çekilmesi için başka bir etkinlik oldu. BHB ile işbirliği içinde, Koelnmesse tarafından en iyi Kurumsal Sosyal Sorumluluk konsepti alanında Günzburger Steigtechnik’e Eisen CSR 2016 Ödülü sunuldu. EISEN İnovasyon 2016 Ödülü, Koelnmesse ve ZHH tarafından August Rüggeberg GmbH & Co. KG - PFERDWerkzeuge (High Speed Disc ALUMASTER®), HAZET-WERK Hermann Zerver GmbH & Co.KG (VDE torque spanner) ve fischer Deutschland Vertriebs GmbH (fischer DUOPOWER) firmalarına takdim edildi. Rakamlarla Eisenwarenmesse - Uluslararası Köln Hırdavat Fuarı 2016 55 ülkeden (2014’te 53 idi) 2673 şirket (2014’te 2783 idi) Uluslararası Hırdavat Fuarı için Eisenwarenmesse’de yer aldı. Bunların yaklaşık yüzde 86’sı (2014’te %87 idi) yurt dışından idi. Fuarın son günü dahil, Eisenwarenmesse Uluslararası Hırdavat Fuarını 124 ülkeden (2014’te 128 idi) 44.000 profesyonel ziyaretçi (2014’te
58
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
43.879 idi) ziyaret etti. Bunların yaklaşık yüzde 63’ü (2014’te %63 idi) yurt dışından geldi. Kaliteye önem vermek gerek Fuarda İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) de bilgilendirme standı açtı. Alüminyum, bakır, döküm, bağlantı elemanları-kilit ve el aletleri (Ba-Ki-El) ile mutfak sektörünü bünyesinde barındıran İDDMİB’in Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz, Ba-Ki-El ürünlerinin ihracatının geçtiğimiz yıl bir milyar 800 milyon dolar, ithalatın ise 2 milyar 400 milyon dolar olduğunu belirterek, bu makasın kapanması hatta dengenin sağlanması için kaliteye önem vermek gerektiğini söyledi. Mertöz, Türk hırdavat sektörünün her yıl daha kaliteli ürünleriyle dünyaya kendini ispatladığını ifade ederek, "15-20 yıl evvel Türkler her şeyi taklit ediyor yenilik yapamıyor görüntüsündeyken bugün yaptığımız ürünler dizaynı ve kalitesi ile dünyada kabul görüyor. Fiyatlarımız Çin'e
yakın düzeyde, kalitemiz Avrupa kalitesinde. Onun için biz umutluyuz, 2023 hedefimiz olan 500 milyar doların içerisinde şu anki ihracatımızı üç katına çıkarmak, cari açığı tamamen sıfırlamasak dahi makası daraltma hedefimiz var" dedi. Rıdvan Mertöz, bu fuarın sektörleri için çok önemli olduğuna işaret ederek fuardan beklentilerinin Avrupa ülkelerinde daha fazla pazar kazanmak olduğunu kaydetti. Mertöz ayrıca özellikle Amerika ve Latin Amerika gibi ülkelerin de yeni pazar hedefleri olduğunu sözlerine ekledi. Bu pazarlama ağımız gelişiyor ve büyüyor İDDMİB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Çetin Tecdelioğlu ise sektör olarak katma değeri düşük ürünlerde Uzak Doğulular ile rekabet etmek istemediklerini, Almanya, İtalya ve Fransızlarla katma değeri daha yüksek ürünlerde rekabet ederek, o pastadan pay almayı hedeflediklerini belirtti. Bu hedeflerine ulaşmak için sürekli ARGE ve inovasyona yatırım yaptıklarını ve bu tür fuarlara katılarak yeni pazarlar yakalamaya çalıştıklarını vurgulayan Tecdelioğlu, “Her geçen gün bu pazarlama ağımız gelişiyor ve büyüyor” dedi. Tecdelioğlu, 5 yıl içinde de 2,5 milyar dolar ihracat yapmayı hedeflediklerini dile getirerek, “Biz İhracatçılar Birliği olarak 2023'de 2,5 milyar dolar olarak koyduğumuz hedefin yüzde 10'unu bağlantı elemanları, kilit ve el aletleri sektörüyle yapmayı düşünüyoruz” diye konuştu.
FUAR VİZYON
EİSENWARENMESSE 2016
6 1 0 2 e s s e nm ri e r a w e n l e e s i m r E i d n e rl e ğ e d
A
lmanya’nın Köln kentinde düzenlenen Uluslararası Hırdavat Fuarı (Internationale Eisenwarenmesse 2016) Türk sektör temsilcileri tarafından büyük ilgi gördü. Türkiye’den fuara katılan sektör temsilcileri ile yaptığımız söyleşide fuarın ticari anlamda kendilerine pozitif geri dönüşleri olduğunu belirterek, Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin el aletleri sektöründe dünya lideri olduğunu ancak özellikle son yıllarda yapılan yatırımlarla Türkiye'nin kaliteli ürünleriyle bu ülkelerle yarışabilir konuma geldiğini açıkladılar. Nalbur Teknik dergisi için Eisenwarenmesse 2016 fuarına dair sorularımızı yanıtlayan sektör temsilcilerinin açıklamaları
Hırdavat Fuarına katılan İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz Türk Fi ̇rmaları Ucuz Ham Maddeden Faydalanamıyor Hırdavat Fuarına katılan İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz sektörle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Başkan Mertöz, son dönemlerde emtia fiyatlarındaki düşüşün ve Türkiye'deki yüksek dövizin sektördeki ihracata katkısının olmadığını söyledi. Mertöz, dünyada ham madde ucuzlamasına rağmen Türkiye'nin yurt dışından gelen emtiaya uyguladığı yüksek gümrük nedeniyle bundan faydalanamadıklarını ifade etti. İDDMİB Başkanı Rıdvan Mertöz ayrıca, müşterilerin yüksek seyreden döviz nedeniyle kendilerinden indirim talep ettiklerine de dikkati çekti. Çi ̇n Ve Hi ̇ndi ̇stan Çok Güçlü 2015 yılında sektördeki ihracat düşmesine rağmen 2023 hedeflerini yakalayacaklarına inandığını belirten Rıdvan Mertöz, "Ülkemizde özellikle bağlantı elemanları sektörünün kullandığı ham madde çok pahalı. Neredeyse Çin'deki, Hindistan'daki fiyatın iki katına yakın. Dövizin yüksekliğine gelince, eskiden ihracatçı döviz yükseldiğinde sevinirdi. Şimdi iki arada bir derede kalıyoruz. Çokta mutlu olmuyoruz çünkü biz de fiyatları düşürmek zorunda kalıyoruz. Özellikle BAKİEL denilen bağlantı elemanları kilit, el aletlerinde Çin Hindistan, Tayvan çok güçlü. Bu fuarda da inanılmaz dercede güçlü geliyorlar. Her ne kadar önleyici tedbirler alınsa da rekabet etmek zor, bunu da ham maddeye bağlayabiliriz. Bizdeki yerli firmalar çeliği hurdadan ürettikleri için pahalıya mal ediyor. O firmaları korumak için devletimiz yüksek gümrük vergileri uyguluyor" diye konuştu.
60
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Delta Büro Gereçleri İhracat Sorumlusu Gökşen Tunçcan
Eisenwarenmesse 2016 değerlendirmesi Uluslararası fuarların, günümüz rekabetçi ortamında, firma olarak hedeflerimize ulaşmamızda çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Eisenwarenmesse 2016 fuarı hakkında da, bu düşüncemize paralel olarak, hem ziyaretçiler hem de firmalar açısından her şeyi ile hedeflenen organizasyonun yapıldığını düşünüyoruz. Kendi alanında A’dan Z’ye ilgili ürünlerin ve ilgili ziyaretçilerin buluştuğu bir nokta olmuştur. Firmalar kendi alanlarında profesyonel ziyaretçiler ile görüşme fırsatı bulmuştur. Ayrıca fuardan önce bütün bilgilendirmeler vaktinde yapılmış, ulaşımdan fuarın başlangıcından bitişine kadar her şey en ince ayrıntısına kadar mükemmel şekilde planlanmış. Ürünler potansiyel müşterilere ulaştı Türkiye gerek tecrübeli sanayisi gerekse de rekabetçi markaları ile zaten dünya pazarında kendine yer bulmuş bir ülkedir. Bununla paralel olarak da Türk markaları 5 kıtada da ilgi gören markalardır. Bunu tekrar gördüğümüz bir fuar yaşadık. Kendi markamız açısından da hedeflediğimiz pazarlara ulaşmada Eisenwarenmesse2016 fuarına katılmayı önemli olarak görüyorduk. Bizim, Delta firması olarak öne çıkan ürünlerimiz kendi markamız altında bulunan zımba teli, başlı-başsız çivilerdir. Bu fuar süresince de ürünlerimizi potansiyel müşterilere ulaştırma fırsatı bulduk. Türkiye’de nalbur ve hırdavat alanında bu tarz bir fuarın eksikliğini hissediyor musunuz? Türkiye’de hırdavat adı altında olmasada, kendi ürünlerimizi sergileyeceğimiz fuarlar bulunmaktadır. Eisenwarenmesse Almanya’da senelerdir yapılan bir fuardır. Tabii ki, neden Türkiye’de de o şekilde kapsamlı bir fuar olmasın.
FUAR VİZYON
Egesan Aşındırıcı Taşlar İhracat Sorumlusu Elif Çoban
Eisenwarenmesse2016 genel değerlendirme Eisenwarenmesse Avrupa’daki en büyük hırdavat fuarı ve biz Egesan olarak bu fuara yıllardan beri katılıyoruz. Hem müşterilerimiz, hem de tedarikçilerimizle görüşme imkanı bulduğumuzdan bizim için oldukça önemli bir fuar. Kalite ve rekabetçi fiyatlar Türk ürünlerine ilgiyi artırıyor Bu yıl standımız çok ilgi gördü, sadece Avrupadan değil tüm dünya ülkelerinden potansiyel pek çok alıcı ile bağlantılarımız oldu. Fuarda, kesme ve taşlama taşları, zımpara ürünlerimizden flap & fiber diskler ayrıca seramik bağlantılı taşlar özellikle öne çıkan ürün gruplarımız arasındaydı. Genel olarak Türk ürünlerine ilgi de gayet iyiydi, gerek kalite ve gerekse rekabetçi fiyatlar Türk ürünlerine ilgiyi artırıyor. Türkiye’de nalbur ve hırdavat alanında bu tarz bir fuarın eksikliğini hissediyor musunuz? Bu tamamen sektörün büyüklüğü ile alakalı, ancak bu tarz bir fuar olsaydı mutlaka ilgi görürdü diye düşünüyoruz.
62
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
EVEL A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Göktürk
Eisenwarenmesse2016 değerlendirmesi Evel Metal Sanayi ve El Aletleri Ticaret A.Ş olarak ilk fuarımız olmasına rağmen oldukça başarılı bir fuar geçirdik. Geçmiş yıllara göre bir gün kısaltılıp 3 güne indirilmesi fuarın konseptine olumsuz yansımıştır. Birçok yurt dışı firması ile görüşmelerimizde eski yıllara göre daha az ziyaretçinin olduğu bilgisini aldık. Özellikle uzak ülkelerden ziyaretçi sayısının azalmasını 3 güne indirilmesine bağlanıyor. Bizim avantajımız yeni bir firma olmamızdı, bu fuarı bilen, sadece ticaret için gelen müşteriler için merak konusu olduk. Ayrıca Türkiye‘nin çok önemli üst düzey firmaları fuar ziyaretindeydiler. Standımızda ziyaret edip tebriklerini ilettiler, desteklerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyoruz. Türk mallarına genel olarak ilgi var. Bazı ülke müşteri adayları, politik olarak sıkıntılar olsa da, Türklerle bir problem olmadığını ve Türk ürünlerinin kalitesinden çok memnun olduklarını belirtiyorlar. EVEL A.Ş olarak yeni bir firma olmamıza rağmen hem kendimize hem de ülkemize olan inancımızı ve standımızı Türk bayrağı ile onurlandırdık. Türk standına olan tepki oldukça olumluydu. Özellikle İşkence, Mengene ve Makas grubumuz oldukça ilgi gördü. Ayrıca yeni ürün önerileri de aldık. Türkiye’de nalbur ve hırdavat alanında bu tarz bir fuarın eksikliğini hissediyor musunuz? Türkiye de maalesef bu düzeyde bir fuar yok, Bu tür organizasyonlarda sadece ürün ve hizmeti gözlemlemiyoruz. Bu tür fuarlar düzenlendikleri ülkelere oldukça büyük ekonomik katkılar sağlıyor. Birçok sektörün ekonomisi, bu tür fuarların getirisi ile besleniyor. Almanya bu konuda çok önemli bir örnek. Maalesef Türkiye’de düzenlenen fuarlar lokal ve yurt dışı müşterileri için çok cazip imkanlar sunmuyor. Umarız gelecekte ülkemizde de fuar organizasyonları düzenlenir, bizlerde fuarlarda ülkemizi temsil etme fırsatı buluruz. EVEL A.Ş ailesi olarak , Standımızı ziyaretiniz ve yakın ilginiz için NALBUR TEKNİK ekibine ayrıca teşekkürlerimizi sunuyoruz.
FUAR VİZYON
Gedore Genel Müdür Tuna Çağla
Eisenwarenmesse2016 genel değerlendirme Dünyanın en büyük Premium el aletleri üreticisi olan Gedore, yaklaşık 100 yıldır Almanya ve dünyanın farklı yerlerindeki toplam 10 fabrikasında mekanik el aletleri üretiyor. Bugün ürün programında 16 bin ‘den fazla çeşit ile aynı zamanda en geniş ürün programına sahip el aletleri üreticisi konumunda. Gedore Köln Hırdavat fuarında yenilenen yüzü ile müşterilerinin karşısına çıktı. Köln Hırdavat Fuarı ilk yapıldığı seneden beri aynı lokasyonda ve çok büyük bir alanda yer alan GEDORE, yine en çok ziyaretçisi olan, ürünlerine en çok ilgi gösterilen marka konumundaydı. Klasik ürün gösterimi yerine modern deneme ünitelerinde müşteriler Gedore bünyesinde bulunan, GEDORE, carolus ve Ochsenkopf markalarınun yenilikçi ürünlerinin özelliklerini dinleme ve ürünleri deneme fırsatı buldular. Bir çok yeni ürün sergilendi Fuarda sergilenen bir çok yenilik oldu. Bu yeni ürünler arasında WSL-L7 takım arabası, Sortimo işbirliği ile üretilen çok dayanıklı ve modüler WorkMo iş yeri organizasyon ve alet saklama çözümleri, PGN serisi torklu tornavidalar, cazip fiyatlara sahip TORCOFLEX UK tork anahtarları, piano teli kullanılarak üretilen ve yay sistemi gizli Segman Penseleri, bit setleri, Sortimo kutular içesinde sunulan içlerinde VDE ve Çektirmelerin de olduğu 9 farklı alet seti, Carolus’un yenilikçi tornavida , anahtar ve lokma takımları, Ochsenkopf Rotband-Plus sistemli özel baltaları bu yenilikler arasındadır. Gedore Türkiye olarak fuar boyunca Türkiye, İran ve Azerbaycan’daki mevcut müşterilerimiz ve potansiyel yeni müşteriler ile buluşma ve Gedore’nin yeniliklerini kendilerine aktarma fırsatı bulduk. Türkiye’de nalbur ve hırdavat alanında bu tarz bir fuarın eksikliğini hissediyor musunuz? Nisan ayında Automechanika fuarında bünyemizde bulunan GEDORE, Altaş, Carolus ve Festool markalarımızı müşterilerimiz ile buluşturacağız. Standımızı ziyeret eden herkes ürünlerimize dokunarak inceleme ve hatta onları deneme fırsatı bulacak. Bu anlamda müşterilerimize yeni ürünlerimizi ve çalışmalarımızı anlatabilmek, ticari ilişkilerimizi daha da güçlendirmek için fuarlara önem veriyoruz. Türkiye’de şu anda hırdavat fuarı yapılmıyor. Böyle bir fuarın yapılması sektörün kendine ait bir fuarının olması gerektiğini düşünüyoruz.
64
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Karbosan İhracat Müdürü Başar Topaloğlu
Eisenwarenmesse2016 değerlendirmesi Eisenwarenmesse2016 hırdavat sektörünün dünyada profesyonel anlamda düzenlenmiş tek fuar olduğunu düşünüyorum. Detayları ince elenip sık dokunmuş, sadece konusunda uzmanların geldiği, çok iyi organize edilmiş bir fuar. Stand yerleri senelerdir değişmediği için müşteriler firmaları çok kolay bulabiliyorlar. Ayrıca aynı ürün grubuna aynı salonda yer verildiği için firmalar kendi aralarında da bilgi alışverişinde bulunabiliyorlar. Eisenwarenmesse2016 geri dönüşleri Dünyada Türk ürünlerine genel anlamda ilginin her geçen gün arttığını görüyoruz. Konjonktürel durumlar bu ilgiye olumlu veya olumsuz etkide bulunsa da ürünlerimize olan ilgi yüksek düzeydeydi. Yatırımını beş yıl önce gerçekleştirmiş olduğumuz kaplama zımparalara yoğun ilgi gördüğünü gözlemledik. Flap diskler, fiber diskler ve polisaj için kullanılan bant zımparalar öne çıkan ürün gruplarımızdı. Bunların yanında yine kaplama zımpara grubunda üretimine 2016’da başladığımız cırt (Velcro/Hook&Loop) zımparalar da firmaların ilgisini çekti. Seramik fiber ve flap disklerimiz fuar süresince ilgi odağı oldular. İki yüz âdete yakın firma ile görüşme yaptık. Bunların yarısının yeni bağlantılar olduğunu ifade edebilirim. Fuar dönüşü sıkı bir takiple yeni pazar ve yeni müşteri portföyümüzün artacağını düşünüyorum. Türkiye’de nalbur ve hırdavat alanında bu tarz bir fuarın eksikliğini hissediyor musunuz? Türkiye’de bu tip bir fuarın organize edilmesine kesinlikle ihtiyaç vardır. Çevre ülkelerdeki potansiyeli göz önüne alarak sektörümüzün ilerlemesine yardımcı olacağına inanıyorum. Türkiye’deki fuar anlayışının genel olarak zayıf olmasından dolayı bu tip bir fuarın duyuru ve tanıtımının çok iyi yapılması gerektiğini aksi takdirde başarı sağlanamayacağını söyleyebilirim.
FUAR VİZYON
Kemal Başaran Endüstri A.Ş Pazarlama Direktörü Kerem Başaran
Eisenwarenmesse2016 değerlendirme Firmamızın hedefi aşındırıcı ürünler sektöründe hem Türkiye’de hem de tüm dünyada talep edilen bir marka haline gelmektir. Bu hedef doğrultusunda katıldığımız Eisenwarenmesse Fuarı’nda özellikle Avrupa ülkelerinden bir çok firma ile tanışma fırsatı yakaladık. Ürün çeşitliliğimiz ve sunumumuz oldukça beğeni kazandı. İlk kez katılmamıza rağmen bu fuardan çok verim aldık. Bu fuar firmamızın ihracat potansiyelini yükseltecektir. Eisenwarenmesse2016 geri dönüşleri Avrupa’da Türk markalarına karşı bir önyargı yok. Ülke olarak markalaşma yönünde ilerleme kaydetmekteyiz. Markalarımızı Avrupa ülkelerinde daha kuvvetli temsil edebilmek için gerekli olan Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin arasındaki gibi tam gümrük birliği ve serbest dolaşım imkanı olduğu takdirde ihracatımız çok artacaktır. Ziyaretçiler firmamızın özellikle ürün çeşitliliğinden etkilendiler. Zımpara makineleri, bunlara uygun zımparaları üretebilmekteki esnekliğimiz, hem seri hem de butik üretim imkanlarımızın olması müşterilerimizin dikkatini çekti. Yeni ticari bağlantılar kurduk. Talepler fuarın bitimini takip eden ilk günlerde gelmeye başladı. Başarılı işler yapacağımız görülüyor Türkiye’de nalbur ve hırdavat alanında bu tarz bir fuarın eksikliğini hissediyor musunuz? Türkiye’de hırdavat alanında bu tarz bir fuar ihtiyacı var. Böyle bir fuarın başarılı olması yurtdışından katılımcı ve ziyaretçilerin fazlalığına bağlıdır. Bunun sağlanması için mevcut fuar alanlarının yeterli olmayacağını düşünüyoruz. İstanbul veya başka bir şehirde devletin de desteği ve hatta ortaklığı ile kurulabilecek çok daha büyük ölçekli, ulaşımı kolay bir fuar alanına gereksinim duyulmaktadır. Böyle bir bir fuar ülkemizin tüm alanlarda ihracatını artırmasını sağlayacaktır.
66
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Magmaweld Kaynak Makinaları Bölge Satış Yöneticisi Ozan Durmaz - Satış Müdürü (Kaynak Makineleri) Eralp Eroğlu
Eisenwarenmesse2016 genel değerlendirmesi Eisenwarenmesse 2016, her biri iki kattan oluşan 6 binada olmak üzere, toplam 12 hole yayılmış, hırdavat sektöründe faaliyet gösteren firmalar için ilgi çekici ve büyük bir fuar. Ağırlıklı olarak hırdavat ürünlerinin yer aldığı fuarda her türlü manuel, otomatik ve elektronik el aletinin yanı sıra, her türlü yedek parça, el ekipmanı ve hırdavat sektörüne ilişkin diğer ürünler de yer alıyor. Fuar, daha önceki senelerde daha uzun süreli düzenlenirken, bu sene üç güne düşürülerek daha konsantre bir fuar tasarlanmış. İlk gün Pazar olmasına ve sadece 3 gün boyunca sürecek olmasına rağmen, katılım beklediğimizden fazlaydı ve gelen ziyaretçiler bilgi sahibi, sektöre hakim kişilerden oluşuyordu. Sadece Almanya’dan değil, Avrupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgeleri başta olmak üzere bir çok ülkeden ziyaretçiler standımızı ziyaret ettiler. Biz de firmamızı temsil ettik, ürünlerimizi sergiledik ve gelen ziyaretçiler ile bir çok yeni temas sağladık. Fuar bizim için ticari olarak olumlu geçti Türk malı ürünler artık Avrupa pazarı için eskisi kadar şaşırtıcı değil, özellikle Almanya pazarı için. Fuarda bir çok Türk firmanın standı da yer almaktaydı. Bazı firmalara kısa ziyaretler yaparak fuar, ürün grupları ve Almanya hırdavat sektörü hakkında bilgi alışverişinde bulunduk. Biz de özellikle bu sektörde geniş yer bulan, portatif ve sağlam nitelikli monofaz kaynak makinalarımız olan Monostick 160i, Monostick 160i PFC, Monostick 200i PFC ve Monotig 160ip makinelerimiz üzerinde yoğunlaştık. Kaynak makinesi ürün gamımızda yer alan farklı nitelikli makinelerimizden bir seçkiyi ziyaretçilerimize gösterme şansımız oldu. Bu makinelerden uzun süreli ve kaliteli kaynak imkanı sağlayan, 500 Amper su soğutmalı üç faz MIG makinemiz RS 500 MW ‘yi de öne çıkarttık. Ziyaretçilerin ilgisi yüksekti ve ürünlerimiz hakkında değerlendirmeleri olumluydu. Gerek Almanya’da gerek diğer Avrupa ülkelerinde bayi olabilecek, servis hizmeti sağlayabilecek nitelikteki firmalarla yeni bağlantılar kurduk. Bu açıdan, fuar bizim için ticari olarak olumlu geçti diyebiliriz. Türkiye’de nalbur ve hırdavat alanında bu tarz bir fuarın eksikliğini hissediyor musunuz? Türkiye’de direkt bu sektöre hitap eden bir fuar olmamakla beraber bir çok fuarın içerisinde hırdavat sektörü yer bulabilmektedir. Elbette ki sadece hırdavat sektörüne yönelik bir fuar daha etkin ve yararlı olur. Önemli olan yabancı katılımcıları bu fuara çekebilmek. Sadece katılımcılarının %84’ü 55 değişik ülkeden olması sebebiyle bile Uluslararası Hırdavat fuarı bu sebeple sektörünün en önemli etkinliği durumundadır.
FUAR VİZYON
Eisenwarenmesse2016 Genel Değerlendirme Bu yıl ilk kez katıldığımız Eisenwarenmesse2016 fuarı bizler için oldukça verimli bir fuardı. Türk markalarının avrupa’da güzel bir imajı olduğunu fark ettik. Özellikle Uzakdoğu ürünleri ile mukayese edildiğinde bir miktar pahalı bile olsa tercih edeceğini ifade eden kontaklarımız oldu. Kimyasal dübel, anaerobic yapıştırıcılar ve hızlı yapıştırıcı ürünlerimize ilgi oldukça fazlaydı. Eisenwarenmesse2016 fuarından çok hızlı geri dönüşler almaya başladık Önümüzdeki günlerde kontak kurduğumuz firmaların bir çoğundan anlamlı sipariş alacağımızı düşünüyoruz.
Metsan Endüstriyel Yapıştırıcılar Ticaret A.Ş. Genel Müdür İbrahim ÇABUK
Türkiye’de nalbur ve hırdavat alanında bu tarz bir fuarın eksikliğini hissediyor musunuz? Türkiyede nalburiye ve hırdavat fuarı düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu yönde iyi bir çalışma yapılırsa biz katılımcı olarak destek veririz.
Eisenwarenmesse2016 Profesyonel bir fuar. İşine hakim, gerçekten asıl müşterilerin geldiği, başarılı bir fuar. Türk markalarına ilgi yoğundu. İnanç bant olarak fuarda öne çıkan ürünlerimiz genelde teknik ürünler oldu. Ülkemizde nalbur ve hırdavat alanında bir fuar eksikliği tabii ki var.
Inanc Yapiskanli Bantlar San. Tic. Ltd. Sti & PLASER A.S. İhracat Müdürü Emin ŞEN
Almanya fuarcılık konusunu iyi biliyor. Fuardaki firmaların sektörlerine ait hollere ayrılması çok başarılı bir uygulama. Bir sonraki yıl Eisenwarenmesse fuarına tekrar katılmak istiyoruz. Fuara sadece alarmlı güvenlik kilidimiz ile katıldık, Türk markalarına olumlu yada olumsuz bir önyargı olduğu izlemine kapılmadım. Ürününüz gerek yenilik, gerek ihtiyaç, gerek fiyat olarak öne çıkan bir artısı var ise hangi ülkeden olduğunuz önemli değil. Türkiye’de nalbur ve hırdavat alanında bu tarz bir fuarın eksikliğini hissediyor musunuz? İstanbul Yapı fuarı iki yıl da bir yapılsa çok daha ciddiye alınacağını düşünüyorum. İstanbul yapı fuarı çok profesyonel bu konuda Avurpa’yı çoktan yakaladığımızı düşünüyorum Modern Mimari Yapılar İnşaat Sanayi Turizm Ltd. Genel Müdür Ayhan Yardım
68
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
HABER
Kanca 50.
yılını kutladı
K
anca’ya Avrupa’dan övgü Avrupa’da “çelik dövme mengene” ürün grubunda lider konumda olan ve 20 yıldır olduğu gibi bu yılda Eisenwarenmesse 2016 fuarına katılan Kanca; bu yıl Köln fuarında 50. yılını müşterileri ile birlikte kutladı. Kanca Genel Müdürü Sn.Alper Kanca, 50. yıl pastasını, IDDMIB Başkanı Sn.Rıdvan Mertöz ve Düsseldorf Ticari Ataşesi Sn.Mustafa Hilmi Aşkın ile beraber kestiler. 20 değişik ülkeden 100 ü aşkın müşterinin katıldığı KANCA 50. kuruluş yılı kutlaması gecesinde Genel Müdür Sn. Alper KANCA :”Avrupa ülkelerinde satılan her 3 mengeneden birisi bize ait. Rakiplerimiz bile bizim ürünlerimizi kendi etiketleri ile satıyor. Belki çok büyük bir pazar değil ama en azından bir ürün grubunda Avrupa’daki en büyük üretici ve satıcı olmak bizi gururlandırıyor. “ şeklinde duygularını dile getirdi.
70
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Sektöründe birçok ilke imza atmış olan ve Türkiye’nin ilk el aletleri üreticisi olan Kanca bu sene Köln fuarında 50. yılını müşterileri ile birlikte kutladı. 20 değişik ülkeden 100’ü aşkın müşterinin katıldığı gecede bir konuşma yapan Genel Müdür Alper Kanca, Avrupa ülkelerinde satılan her 3 mengeneden birini kendilerinin ürettiğini söyledi. Kanca şöyle devam etti, “Rakiplerimiz bile bizim ürünlerimizi kendi etiketleri ile satıyor. Belki çok büyük bir pazar değil ama en azından bir ürün grubunda Avrupa da ki en büyük üretici ve satıcı olmak bizi gururlandırıyor. “ Kutlama töreninde konuşan Avrupa nın en büyük El Aletleri Dağıtım Şirketlerinden EDE nin satınalma müdürü Bay Kleine; “20 yıl önce bir Türk sanayi ürününü 100 yıllık yerleşik Avrupalı markalara tercih etmekte ilk başta zorlandık. KANCA ürünlerini Üyelerimize biraz tedirginlikle sunduk. Ancak Kanca ürünleri bugüne kadar gerek kalite, gerekse hizmet açısından Alman veya Fransız rakiplerinden daha iyi çıktı. Bizi şaşırttı. İşbirliğimizden çok memnunuz . “ dedi KANCA ürünlerini İtalya gibi El Aletleri sektöründe güçlü bir ülkede 20 yıldır temsil eden, Milano’lu Com. Utensili YK Başkanı Bay Corradini işbirliklerini ; “ Kanca müşterilerine yakınlığı, esnekliği ve çözüm sunma kabiliyeti açısından tam bir aile şirketi. Biz de bu ailenin İtalya daki parçasıyız.Eskiden “bir Türk sanayi ürünü satmak mı ? Mümkün değil” diye düşünenler, şimdi özellikle KANCA mengenelerini talep ediyorlar.” şeklinde yorumladı. Dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçiler, fuar boyunca Kanca’nın yeni ürünlerini beğeni ile inceleme fırsatı buldular ve bilgi aldılar. Aynı zamanda Türk mutfağından ve Türk halk danslarından örnekler sunan kutlama programı müşteriler
tarafından çok beğenildi. Kendi ürün grubunda en yüksek el aletleri ithalatçısı ile 500 çalışanı, 5 farklı kıtada 50’ye yakın ülkeye ihracat yapan Kanca Almanya’nın Hannover şehrinde ofis ve deposu ile Avrupalı rakiplerine “çelik dövme mengene” ürün grubunda en iyi hizmeti veriyor. Kanca, bir kaç yıl önce, 17 Orta ve Doğu Avrupa ülkesinden aday firmalar arasında yapılan seçimde “Avrupa’nın Gizli Şampiyonları” arasına alınmıştı. Bu seçimde Kanca’nın dövme mengenede Avrupa’da pazar lideri olması yanında, yüksek müşteri memnuniyeti, uygun kalite/fiyat rasyosu, müşterilerinin istekleri doğrultusunda yeni ürünleri piyasaya sürebilme hızı, tasarım kabiliyeti ve AR-GE çalışmalarına verdiği önem etkili olduğu bilinen etkiler arasındaydı. Kendi markası veya müşteri adına üretim yaptığı ürünleri düşünüldüğünde Avrupa genelinde Kanca ürünlerini satan 5.000’nin üzerinde satış noktası bulunmaktadır. KANCA , artık Avrupa’da, kendi sektöründe en çok bilinen ve tanınan Türk markalarından birisi.
FUAR VİZYON
2 e s s nme
e r a w isen
E
72
a m o r a n a 016 P
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
FUAR VİZYON
a m o r a n a P 6 1 0 2 e r s a s l e a m m n r e fi r a n a w l ı n t e a s k Ei n e d ’ e y i k Tür
74
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
SEKTÖREL
TESİSAT
Elmor Genel Müdürü Hakan Günderen:
“Su kaynaklarını korumak için tüketici ve çevre dostu ürünleri tercih edin” Elginkan Holding markası ECA ve SEREL’in Türkiye dağıtım şirketi olan Elmor’un Genel Müdürü Hakan Günderen, armatür ve vitrifiye ürünleri tercihleriyle yıllık su tasarrufuna büyük katkı sağlanacağının altını çizerek, doğa dostu üretimin ve akıllı fonksiyonlar geliştiren AR-GE yatırımlarının artması gerektiğini ifade etti.
Y
aşamımızda suyun önemine ve hızla azalan temiz su kaynaklarının getireceği olumsuz duruma dikkat çekmek üzere dünyada her yıl 22 Mart günü “Dünya Su Günü” olarak kutlanıyor. Suyun en fazla harcandığı alanların başında ise banyo ve mutfaklar geliyor. Elginkan Holding markası ECA ve SEREL’in Türkiye dağıtım şirketi olan Elmor’un Genel Müdürü Hakan Günderen, armatür ve vitrifiye ürünleri tercihleriyle yıllık su tasarrufuna büyük katkı sağlanacağının altını çizerek, doğa dostu üretimin ve akıllı fonksiyonlar geliştiren AR-GE yatırımlarının artması gerektiğini ifade etti. 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle yaptığı açıklamada maksimum tasarrufla maksimum hijyeni sağlatacak teknolojilerin önemine değinen Günderen, şunları vurguladı: “Tüm Dünya’da su tasarrufu konusunda farkındalığın arttırılması için belirlenen 22 Mart Dünya Su Günü’nde ECA ve SEREL markalarının temsilcileri olarak bu konuya
78
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
büyük önem verdiğimizi belirtmek isteriz. Elginkan Holding bünyesindeki markalarımızın mottosu “yıllarca beraber” olmak. Kurumumuz bu mottonun gerçekleşmesi için yalnızca kaliteli ürünler üretmiyor. Ayrıca doğaya saygılı, su tüketimini minimize eden inovatif ürünler geliştiriyor. Bu yüzdendir ki deterjan kullanımını azaltarak doğal su kaynaklarını koruyacak ve daha az su tüketerek daha çok hijyen sağlayacak Hygene Plus özellikli ürünler geliştirdi. Yine bu yüzdendir ki ürünlerimiz hemen hepsinin üzerinde “Waten Label” etiketi mevcut. EPD deglerasyonuna uygun üretilen ECA ve SEREL markaları ayrıca LEED sertikasyonlarına uygun yeşil binalar için uyumlu ürünler de geliştiriyoruz.” Toplu kullanım alanları ve bireysel kullanımlara göre farklılık gösteren ürün gamının ana meselelerinin temelinde su tasarrufunun yattığını belirten Günderen, “Uzmanlar gelecek yılların su tüketimi açısından sıkıntılı olacağını raporluyor. Bunu mümkün
Elmor Genel Müdürü Hakan Günderen
olduğunca ertelemek bizlerin elinde. Evlerimizdeki su tüketimini minimum seviyede tutmak, basit önlemler almak, kullanılacak her ürünün verimlilik ve tasarruf kriterlerine uygun üretildiğini takip etmek su kaynaklarında yaşanabilecek problemleri ertelemeye katkı sağlayacaktır. Yaşam kaynağımız suyun ve doğal kaynaklarımızın kıymetini hepimizin bileceğini umut etmek ve bu doğrultuda ürünleri piyasayla buluşturmak işimizi daha çok sevmemize yardımcı oluyor” dedi.
SEKTÖREL
ELEKTRİK
Legrand Grup Prizleri teknolojik ve fonksiyonel özelliklerle donatıldı Legrand’ın 4’lü dikey parafudrlu topraklı grup prizi, bir grup priz olmanın da ötesine geçiyor. Güvenlik için yıldırım korumalı (Parafudrlu) ve ON/OFF tuşu ile zenginleştirilen tasarıma; dönebilen gövde, çocuk koruması, büyük fişli cihazlar için prizler arası geniş alanlar ve USB çıkış ve micro USB dock station ile gerektiğinde
L
80
elektronik egrand’ın ürettiği şık tasarıma sahip 4’lü dikey parafudrlu toprak grup priz, benzersiz özellikleri ile değerli
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
teknolojik aletlerinizi şarj ederken; elektrik gücüyle çalışan tüm elektrikli aletlerinizin aynı zamanda kullanımına da olanak sağlıyor. Üzerinde bulunan 4 adet çocuk korumalı topraklı prizi kontrol edebilen Legrand anahtarlı grup priz, anahtar kapalı olduğunda bile akım koruma özelliğiyle dikkat çekiyor. Elektronik cihazlar için şarj istasyonu 2 adet USB şarj çıkışı ve cep telefonlar için 1 adet micro USB Dock Station’a sahip 4’lü Legrand dikey parafudrlu topraklı grup priz, dönebilen gövdesi ve büyük fişli cihazlar için prizler arasında geniş alanı ile ev ve iş yerleriniz
için fonksiyonel kullanım sunuyor. Anahtar prizler kapalı olduğunda bile tüm prizlerde ve USB prizlerde akım koruma sağlayan 4’lü dikey parafudrlu toprak priz, evlerde çocuklar için tehlike oluşturabilecek durumları en aza indiriyor. Çocuk koruma özelliğine ve ON/OFF tuşuna sahip 4’lü dikey parafudrlu topraklı grup priz ile evlerde çocuklar için güvenli bir yaşam alanı sağlanmış oluyor. Yıldırımlara karşı parafudrlu koruma özelliğine sahip Legrand grup priz, çalışma alanlarına kolaylıkla monte edilerek ya da masa üzerinde sabitlenebiliyor. 2 metre uzunluğunda 3x1 mm² kablo ile kullanıldığı ortam içerisinde kolay kullanım imkânı veriyor.
Yapı Ürünleri Sektörü 2016 Yılında Mega Projeler, Konut Ve Beton Yollar İle Büyüyecek Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu (YÜF), 12. Olağan Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirdi. Başkan Mustafa Şefik Tüzün, 2015 yılını değerlendirerek, 2016 yılı öngörülerini açıkladı.
Y
apı Ürünleri Üreticileri Federasyonu(YÜF) Yönetim Kurulu Başkanı M. Şefik Tüzün, 12. Olağan Genel Kurulu’nun açılış konuşmasında; 2016 yılının inşaat sektörü için 2015’e göre büyüyen bir yıl olacağını belirterek, son öngörülere göre Türkiye ekonomisinde yüzde 4,5, inşaat sektörü genelinde ise yüzde 5 oranında artışın beklendiğini açıkladı. 2016’da Hedef 1 Milyon 500 Bin Konut Satışı 2016 yılı için olumlu beklentileri olduğunu belirten
M. Şefik Tüzün ’’Yeni yılın ilk tahminlerine göre, 2016 yılında Türkiye ekonomisinde büyümenin yüzde 4,5, inşaat sektöründe ise yüzde 5 civarında gerçekleşmesi bekleniyor. 2015 yılının ilk 10 ayı, ülkemizde ve dünyadaki politik ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle durgun geçmiş, Ekim ayından itibaren toparlanma başlamış ve Kasım ayı seçim sonuçlarının getirdiği politik istikrar ile birlikte her alanda yeniden umutlar artmıştır. Halihazırda devam eden mega projelere ilave olarak; yeni başlayacak konut ve altyapı projeleri, kentsel dönüşüm projeleri ve yabancı yatırımcıların konut sektörüne devam eden yüksek ilgisiyle 2016 yılının, inşaat sektörü için 2015’e göre büyüyen bir yıl olacağını tahmin ediyoruz. 2016 yılında 1 milyon 500 bin konut satışı hedeflenmektedir ve bu durum 2015 yılındaki 1 milyon 290 bin adet satışa oranla yaklaşık yüzde 15’lik bir artış
anlamına gelmektedir.’’ dedi. Ciroda yüzde 18’lik artış M. Şefik Tüzün; ’’Üye birliklerinin verilerine göre, federasyonumuzu oluşturan sektörlerin 2015 yılındaki toplam cirosu; kur etkisiyle 2014 yılına oranla dolar bazında yaklaşık yüzde 5,5 düşerek, 11 milyar dolardan 10,5 milyar dolara inmiştir. Ancak ortalama kurla hesap yapıldığında, Türk Lirası bazında cironun yüzde 18,7 arttığını görüyoruz. 2015 yılında, 82 bin kişilik istihdam yaratılmış ve federasyona üye sektörlerin toplam ihracatı ise 600 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmiştir. 2016 yılı ve sonrası için umutlu olmamızı sağlayan etkenler arasında; beton yollar, beton bariyerler, kentsel dönüşüm, 20 yılda 7 milyon konut, mega projeler, devam eden konut ve altyapı projeleri, yabancıların konut sektörüne devam eden ilgisi ön planda yer almaktadır.” şeklinde konuştu.
HABER
Türkiye İMSAD şubat ayı sektör raporu yayınlandı 2015 yılında alınan yapı ruhsatları yüzde 16,4 geriledi
2
015 yılında alınan toplam yapı ruhsatları metrekare olarak geçen yıla göre yüzde 16,4 azalarak 184,1 milyon metrekareye gerilerken, alınan konut yapı ruhsatları ise bir önceki yıla
2015 yılında alınan toplam yapı ruhsatları metrekare olarak geçen yıla göre yüzde 16,4 azalarak 184,1 milyon metrekareye gerilerken, alınan konut yapı ruhsatları ise bir önceki yıla göre metrekare bazında yüzde 16,8 azalarak 136,1 milyon metrekareye indi. Konut dışı bina yapı ruhsatlarında da 2015 yılında yüzde 15,3 azalarak 48,0 milyon metrekareye düştü. Alınan yapı ruhsatlarındaki gerilemenin 2016 yılındaki işleri de sınırlayacağı öngörülüyor. Bu düşüşe rağmen, 2015 yılında alınan yapı ruhsatları 2013 yılının yüzde 4,6 üzerinde gerçekleşti.
82
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
göre metrekare bazında yüzde 16,8 azalarak 136,1 milyon metrekareye indi. Konut dışı bina yapı ruhsatlarında da 2015 yılında yüzde 15,3 azalarak 48,0 milyon metrekareye düştü. Alınan yapı ruhsatlarındaki
gerilemenin 2016 yılındaki işleri de sınırlayacağı öngörülüyor. Bu düşüşe rağmen, 2015 yılında alınan yapı ruhsatları 2013 yılının yüzde 4,6 üzerinde gerçekleşti.
İnşaat malzemesi sanayi üretimi 2015 yılında yüzde 0,7 arttı 2015 yılında inşaat malzemesi sanayinde ağırlıklı ortalama sanayi üretimi yüzde 0,7 büyüyerek bir önceki yıla göre 0,2 puan ilerleme kaydetti. 2014 yılında inşaat malzemelerine talep artışı özel sektör inşaat harcamalarından kaynaklanmış, kamu inşaat harcamaları ve ihracattan talep artışı olmamıştı. 2015 yılında ise yine özel sektör inşaat harcamaları talep ve sanayi üretimi artışını sürüklerken kamu inşaatları ile ihracat tarafından talep etkisi negatif oldu .
2015 yılında inşaat ve gayrimenkul sektörünün kredi hacmi arttı 2015 yılında inşaat sektörü ile gayrimenkul sektörünün kredi yükümlülükleri önemli ölçüde yükselme gösterdi. İnşaat sektörünün 2015 yılında kullandığı toplam yurtiçi krediler yüzde 35,0 artarak 139,2 milyar TL’ye ulaşırken, gayrimenkul sektörünün yurt içinden kullandığı krediler yüzde 44,4 attı. Kredi hacmindeki genişlemede 2015 yılında döviz kurlarındaki artışın ve döviz cinsi kredilerin TL karşılıklarının artması da etkili oldu. Aynı yıl, yurtdışından kredi kullanımı da artış gösterdi ve inşaat sektörünün yurtdışından kullandığı krediler yüzde 27,3 artarak
9,4 milyar dolara yükseldi. Böylece inşaat ve gayrimenkul sektörü yeni yıla 2015’ten kalan yüksek bir nakit banka kredi stoku ile girdi. Konut satışları 2016 Ocak ayında yüzde 1,9 geriledi 2016 yılında ekonomik, siyasi ve jeopolitik riskler sektörde de kendini hissettirdi. İktisadi faaliyetlerde beklentilerin altında bir performans gerçekleşirken, hemen tüm sektörlerde satışlar geçen yılın ve bütçe hedeflerinin altında kaldı. Konut satışları da aynı koşullar altında kalırken, 2016 Ocak ayında konut satışları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,9 gerileyerek 84.556 adet olarak kayıtlara geçti.
Birinci el konut satışları yüzde 5,5 arttı Konut satışlarının dağılımı itibari ile yapılan değerlendirmede Ocak ayında birinci el satışların arttığı, ikinci el satışların ise azaldığı görüldü. Yeni konut satışı anlamına gelen birinci el konut satışı Ocak ayında yüzde 5,5 artarak 40.077 adede ulaşırken, ikinci el konut satışları ise yüzde 7,7 gerileyerek 44.475 adet olarak gerçekleşti. İlk el satışlardaki artış yeni konut talebinin devam ettiğini gösterdi.
HABER
İpotekli satışlar yüzde 19,9 geriledi Konut satışlarında ipotekli satışlar ile diğer satışlarla ilgili yapılan değerlendirmelere göre Ocak ayında ipotekli satışlar yüzde 19,9 geriledi. İpotekli satışlardaki gerileme banka kredisi kullanımının azaldığına işaret ederken, diğer satışlar ise yüzde 9,4 oranında artış gösterdi.
Yeni konut fiyatları 2016 Ocak ayında yıllık olarak yüzde 8,8 arttı 2016 yılının ilk ayı itibariyle yıllık yeni konut fiyat artışı yüzde 8,8 oldu. Ocak ayı içinde bir önceki aya göre fiyat artışı ise yüzde 0,48 olarak gerçekleşmişti. Raporda yeni konutlardaki fiyat artışlarının sınırlı kalmaya devam edeceği bildirilirken, 2016 Ocak ayı itibariyle yıllık yeni konut fiyatlarında en yüksek artış yüzde 10,0 ile 2+1 tipi konutlar olacağına dikkat çekildi.
84
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
HABER
İ
Dr. Nevzat Demir, TİMDER üyeleriyle buluştu
nşaat ve yapı malzemeleri sektörünün önemli markalarını aynı çatı altında toplayan TİMDER (Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği); kurulduğu 1988 yılından beri eğitim, kültür ve mesleki alanlarda gerçekleştirdiği faaliyetlere ‘Sektör Duayeni Sohbetleri’ ile devam ediyor. Sektöre gönül vermiş, duayen iş adamları ve yöneticilerini TİMDER üyeleri ile bir araya getirip bilgi, deneyim ve mesleki tecrübelerin
86
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
paylaşıldığı ‘Sektör Duayeni Sohbetleri’nin ilk konuğu Fırat Plastik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nevzat Demir oldu. 1972 yılında plastik inşaat malzemeleri alanında üretim yapmak üzere kurulmuş, her zaman kaliteli üretim ve kaliteli ürün çeşitliliği ilkesiyle yola çıkan Fırat Plastik, yıllar süren ciddi atılımlar sonucunda sektörün öncü kuruluşlarından olmayı başarmıştır. Plastik esaslı ürünleriyle inşaat, tarım, otomotiv, medikal, beyaz eşya sektörlerine yönelik üretim yapan ve ‘en değerli unsur insandır’ anlayışına inanan Fırat Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nevzat Demir ile TİMDER üyeleri 19 Mart Cumartesi günü İstanbul’da bir araya geldiler. Karşılıklı sohbet havasında geçen buluşmada konuşan Fırat Plastik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nevzat Demir, Türkiye’nin aslında bilgi tüketen bir ülke olduğunu, sektörün uluslararası piyasalarda konumunu sağlamlaştırmak ve pazarını genişletebilmesi için hayal gücünü bilgi ve teknoloji
ile buluşturtulabilen, hayalleri hayata geçirebilen liderlere ihtiyacı olduğunu vurgularken, ‘Hayata dokunmak gerek, hayat kitaplardan öğrenilmez. Para kazanmak dünyanın en kolay işidir, çevremde zorlanmadan para kazanabilen, varlık nedenleri para kazanmak olan insanlar görüyorum. Amaç para kazanmak olmamalı, önemli olan insanın bir işi başarması. Para zaten yanında gelir.’ dedi. Sohbete katılan TİMDER üyelerinin sorularını cevaplayan Dr. Nevzat Demir, dünyanın hızla değiştiğini, artık betonu satarak hiçbir yere varılamayacağını, müteahhitlerin de belli filtrelerden geçmesi gerektiğini, karşılaştığımız ekonomik sorunların hukuk ile değil kendi disiplini içerisinde sadece ekonomi ile çözülebileceğini söyledi. Kıbrıs’a su götürülmesi projesi ile ilgili gelen bir soruya ise ‘1974’ten beri uluslararası arenalarda Türkiye için işgalci, Kıbrıs’ı aldı, ikiye böldü gibi söylemler duyuyoruz. Tarihte Türkiye ve Kıbrıs bir bütündür. Kıbrıs’a Türkiye’den borular ile can suyu götürerek tarihi önemi olan uluslararası bir projeye imza attık, ticari olarak zarar ettik ama önemli değil. Bu projede yer almanın haklı gururunu yaşıyoruz’ dedi. Dr. Nevzat Demir’in ilk konuğu olduğu TİMDER ‘Sektör Duayeni Sohbetleri’ hakkında görüş bildiren TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Sapankaya; ‘TİMDER olarak sektörün önünü açan faaliyetler düzenlemekten, sektörün ileri gelen, önemli duayenlerini üyelerimiz ile buluşturmaktan gurur duyuyoruz. Yılların getirdiği birikim ve tecrübenin paylaşılması kadar önemli bir şey yok. Burada konuşulanlar yarınını düşünenler için altın değerinde. Bu sohbet toplantılarında sektörün duayenlerini TİMDER üyeleri ile bir araya getirmeye devam edeceğiz’. dedi.
İŞ GÜVENLİĞİ
SEKTÖREL
W Professionnel:
Grip&Proof serisi genişledi
88
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
M
APA Professionnel yağlı ve kirli çalışma ortamları için iş güvenliği pazarına 5 yeni model Grip & Proof serisi eldiven sunuyor. Grip&Proof teknolojisinin özellikleri; kaydırmaz tutuş, uzun servis ömrü, yüksek el hassasiyeti ve konforlu giyim hissi. Özellikle ıslak veya yağlı koşullarda yeterli kavrama özelliği olmadan çok daha fazla enerji sarf edilir ve kaza riski yükselir. Aynı risk eldiven kullanımında da geçerlidir: Kaydırmaz tutuş özelliği olmaması güvensiz çalışma koşullarına yol açar ve iş kazalarına davetiye çıkarır. MAPA Professionnel. Grip&Proof teknolojisi bu riskleri ortadan kaldırır ve çalışma ortamını daha güvenli ve verimli hale sokar. Özel Grip&Proof teknolojisi 2 katman yağ ve sıvı geçirmez nitril kaplama. Özel kaplama aşınmaya karşı çok dayanıklıdır, uzun ömürlüdür ve maliyet avantajı sağlar. Yağ geçirmezdir ve özel kumlu yüzey yapısı sayesinde kaydırmaz tutuş sağlar. Yağlı, ıslak veya kuru objeler güvenle kullanılabilir, iş kazası ve kas iskelet hastalıkları riskini azaltır. Ayrıca, kullanıcının eli yağlara ve tehlikeli sıvılara karşı korunur. Mevcut Grip&Proof serisi Ultrane 500, Krynit 580 ve Krynit 582 5 yeni model ile genişlemiştir: • Montaj işleri için Ultrane 525 Grip&Proof & Ultrane 526 Grip&Proof • Montaj işleri ve kesik koruması için Krynit 599
Grip&Proof & Krynit 600 Grip&Proof • Ağır işler ve kesik koruması için Kronit 380 Grip&Proof MAPA Professionnel profesyonel ve endüstriyel uygulamalar için koruyucu eldivenler üreten ve pazarlamasını yapan dünya lideri bir markadır. Kimyasaldan gıdaya, elektronikten metal ve otomotive birçok farklı sektöre 60 yılı geçen tecrübesi ile her iş kolunun farklı ihtiyaç ve risklerini göz önüne alarak özel çözümler sunmaktadır. ISO belgeli fabrikalarda günde ortalama 1 milyondan fazla sayıda eldiven üretilmektedir. Bu eldivenler beş kıtada satılmaktadır. MAPA Professionnel çalışanların farklı özel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktadır ve 90’ı aşkın ülkedeki varlığı, gerçek bir müşteri memnuniyetine ulaşmasını sağlamaktadır. Daha fazla bilgi için www. tr.mapa-pro.com adresini ziyaret ediniz. Gelin ve iş eldivenlerimizi
keşfedin; stant no. B43. MAPA Professionnel TOS+H Expo 8 -11 Mayıs 2016, İstanbul fuarında. TOS+H Expo – İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde 8. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı’na paralel bir etkinlik olarak gerçekleştirilecek. TOS+H Expo ile Türkiye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenen Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı arasındaki paralellik, Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği ile işletme güvenliği gibi ağırlıklı konularda hem bir sinerji yaratacak, hem de geniş kapsamlı bir pazar ve iletişim platformu oluşturacak. B43 numaralı standımızı ziyaret edin ve iş eldivenlerimizi keşfedin! MAPA Professionnel ekibimiz iş eldivenleri ile ilgili tüm gereksinimlerinizi karşılamaya hazırdır.
HABER
Eczacıbaşı Lincoln Electric
Askaynak,
WhatsApp’ta da müşterilerinin hizmetinde
90
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
T
ürkiye’nin kaynak uzmanı Eczacıbaşı - Lincoln Electric Askaynak, mobil kanallardaki çözümleriyle kaynak sektörüne yenilikler sunmaya devam ediyor. Askaynak bu kez, WhatsApp uygulaması üzerinden sunduğu hizmetlerle müşterilerinin şikâyet, soru, sipariş gibi anlık taleplerine cevap veriyor. Askaynak bayisi ve son kullanıcılar, sektörde bir ilk olan WhatsApp hizmeti kapsamında, (535) 945 11 84 numaralı telefondan taleplerini iletebiliyor. Şirketin WhatsApp üzerinden sunduğu yeni hizmetle ilgili
bilgi veren Eczacıbaşı - Lincoln Electric Askaynak Pazarlama Müdürü Uğur Bayram, “İş ortağımız bayilerimizle birlikte son kullanıcıların ihtiyaçlarına odaklanmak, memnuniyetlerini artırmak ve yanlarında olmak en önemli önceliğimiz. Bu sebeple WhatsApp üzerinden müşterilerimizle buluşuyoruz. Amacımız, mobil internet ve akıllı telefon kullanımının yaygınlaştığı günümüzde müşterilerimizin işlerine değer katmak, onlara her kanalda verdiğimiz desteği hissetmelerini sağlamak.” dedi.
SEKTÖREL
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
MILWAUKEE ONE-KEY™
Bluetooth Teknolojisine sahip yeni nesil cihazlar
T
ürkiye distribütörlüğünü Center Dış Ticaret A.Ş.’nin yapmış olduğu Milwaukee markasının yeni ürettiği ONE-KEY™ Bluetooth ile cihaz yönetim sisteminin tanıtımı geçtiğimiz aylarda Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag şehrinde yapıldı. Amerika kıtasının en çok tercih edilen, Avrupa’da ise en büyük 3 elektrikli ve akülü el aletleri markasından birisi olan Milwaukee, ürün gamının tamamını sunduğu Türkiye pazarında kaliteli ve endüstriyel marka olmanın karşılığını müşteri memnuniyetinin yansıdığı
92
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
hızlı büyüme rakamları ile alıyor. Milwaukee markası, akülü el aletlerinde dünya inovasyon lideri olmanın avantajı ile güçlü ve farklı ürün yapısıyla kullanıcıya beklentisinin de üzerinde performans sunarak, işletmelerin ve de çalışanların vazgeçilmezi olma yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Milwaukee’de her sene sizi şaşırtan bir yenilik karşınıza çıkıyor. Kullanıcıların ihtiyaçları doğrultusunda yapılan çalışmalar, hak ettiği ilgiyi ve saygıyı görüyor olmalı ki marka inovasyonda sınırları zorlamaya devam ediyor.
2005 yılında elektrikli el aletleri sektörünün ilk lityum-ion akülü matkabını, 2012 yılında da sektörün ilk kömürsüz motor akülü matkabını üreten Milwaukee, akülü ürünler teknolojisinde yeni bir çağ daha açtı. Bluetooth bağlantısı ile cep telefonu veya tablet üzerinden ürün kontrol etme ve cihaz performans kaydı alabilme işlemini yapan ONEKEY™ teknolojisi 3 temel fonksiyona yarıyor; cihaz kontrolü, stok yönetimi ve raporlama. ONE-KEY™ FUEL modellerinin elektronik beyinlerinde makine kontrolü, envanter yönetimi ve makine
raporlama mevcut. Unutulmamalı ki daha fazla kontrol daha az hata demektir. Kullanılacak malzemenin tipine göre farklı hız ve güç seçenekleri seçilebilir, tekrarlanan uygulamalarda önceden kayıtlı ayar sayesinde daha kolay ve hızlı başlangıç yapılabilir. Sistem nasıl kullanılıyor? ONE-KEY™ sisteminde öncelikle Google Play ya da App Store mağazalarından cep telefonuna veya tablete Milwaukee ONE-KEY™ uygulaması yükleniliyor.
ONE-KEY™ teknolojisine sahip Milwaukee ürününü, uygulamayı yüklediğiniz telefon veya tablet ile bluetooth sayesinde eşleştiriyorsunuz. Matkabı ONE-KEY™ uygulaması üzerinden kullanmak istenilen devir ve tork gücü aralığına getirerek, farklı türden işler için sınırsız seçenek sunan bir ürün haline getiriyorsunuz. Ayrıca ONE-KEY™ ile Milwaukee cihazlarınızın yanı sıra sahip olunan farklı markalardaki tüm cihazların bilgilerini de program üzerine girerek tamamının envanteri
tutulabiliyor. Bu uygulama sayesinde geçmişe dönük çalışmaların bilgilerini depolama imkanı da mevcut. Ayrıca web sitesi üzerinden üyelik bilgileri ile giriş yaparak bir ya da birkaç farklı cihazdan kayıtlı verilerine erişip raporlama olanağı da bulunabiliyor. Teknolojinin bize sağladığı imkanlar düşünülürse ONEKEY™ teknolojisi yenilikçi Milwaukee markası için gelinen son nokta değil, henüz bir başlangıç olacağa benziyor.
SEKTÖREL
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
Bosch’tan vidalama ve delme işleri için yeni nesil Dynamic ve Robust serisi Bosch’un yeni nesil akülü vidalama ve delme aletleri, geri tepme kontrol sistemi( kickback control), kömürsüz motor teknolojisi (EC) gibi özellikleriyle zorlu uygulamalarda tüm profesyonellerin en büyük yardımcısı oluyor.
B
osch Elektrikli El Aletleri, piyasaya sunduğu Dynamic ve Robust serisine ait 8 vidalama ve delme aletiyle profesyonellerin işini kolaylaştırıyor. Kömürsüz motor teknolojisi (EC), uzun ömürlü kullanım, geri tepme kontrolü, LED ışıklı aşırı
96
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
ısınma uyarı sistemiyle her iki seri de maksimum güvenlik ve performansı bir arada sunuyor. Ürünler, en kolay ve rahat kullanım imkanını sağlarken, her biri bir önceki seriye göre hem daha yüksek dayanıklılık hem de daha yüksek verimlilik vadediyor. Profesyonellere GSR - GSB serisi vidalama ve delme aletleri Bosch Elektrikli El Aletleri, GSB serisi 14,4 ve 18 V akülü delme aletlerini de profesyonellerin hizmetine sundu. Dynamic ailesinin üyeleri GSB 14.4 V-EC ve GSB 18 V-EC akülü darbeli delme aletleri, yenilenen kompakt tasarımlarıyla tüm teknisyen ve tesisatçılara işlerinde
önemli kolaylık sağlıyor. Bosch, Robust ailesinin yeni üyeleri GSR serisi 14.4 VEEC ve 18 VE-EC modelleri ise Bosch’un bu sınıfta sunduğu kömürsüz motor teknolojilerine sahip ilk akülü vidalama ve darbeli delme aletleri olarak öne çıkıyor. Sekiz modelin hepsinde de ahşap işlerinde çalışanlar, elektrik ve ısıtma sistemleri teknisyenleri, su tesisatçıları için yüksek konfor ve hassasiyetle birlikte yeni işlevler sunuluyor. Daha fazla konfor, daha az yıpranma ve aşınma Bosch’un piyasaya sunduğu yeni nesil tüm akülü vidalama ve delme aletlerinde benzeri olmayan, yeni tasarlanmış
bir emniyet sistemi mevcut. Bu sistem makineye aşırı yükleme yapıldığında durumu algılıyor ve işlemi durdurabiliyor. Örneğin, vidalama işlemi yapılırken, vidaların aşırı sıkılmaması için işlem durabiliyor. Bu sayede vidaların aşırı sıkılmasından kaynaklanan yüksek ses önlenerek, titreşimler en aza indiriliyor. Hem malzeme hem de makinenin daha az yıpranması sağlanıyor. Bu da, cihaz ve aksesuarlar için daha az yıpranma-aşınma, daha uzun kullanım ömrü anlamına geliyor. Bosch Elektrikli El Aletleri, aynı zamanda tüm darbeli vidalama makinelerinde 13 mm sert metal dayanıklı mandrene sahip bulunuyor. Ulaşması en zor yerlerde büyük kolaylık… Güvenlik uygulamalarında ürün durduğunda iki adet LED ekran devreye giriyor; Beyaz LED ekran tıkanıklık olduğunu, kırmızı LED ekran ise cihazın aşırı ısındığını kullanıcıya gösteriyor. Cihazın geliştirilmiş ergonomisi sayesinde ise daha yüksek konfor sunuluyor. Ayrıca, ürünlerdeki softgrip tutma kolu, oluklu yapısıyla özellikle baş hizasının üstünde ve ulaşması zor yerlerde büyük kolaylık sağlıyor. Dynamic serisine özel bir uygulama olan KickBack Control (Elektronik Dönüş Kontrolü), en zorlu vidalama ve delme işlemlerinde bile kullanıcılara tam kontrol imkanı veriyor. Beklenmedik durumlarda cihazın aniden geri tepmesi önleniyor, yaralanma riski ortadan kalkıyor.
Her iş için en uygun alet Bosch’ta… Bosch Elektrikli El Aletleri’nin yeni nesil ürünlerinin tamamı kömürsüz motor teknolojilerine (EC) sahip olmasının yanında, bakım gerektirmiyor. EC teknolojileri, aynı zamanda cihazın tasarımının kompakt olmasını sağlıyor. Dynamic seri darbeli delme vidalama makinelerinin uç uzunluğu ise 10,8 V sınıfındaki akülü vidalama ve kompakt matkapların uç uzunluğu ile eşit olmakla birlikte birçok uygulama için yeterli işlevi görebiliyor. Örneğin elektrik teknisyenleri, tesisatçılar ve marangozlar tarafından yapılacak işler hızlandırılırken, Robust ailesinin modelleri, sahip oldukları 75 newton metrelik maksimum tork ile en zorlu işlerin üstesinden gelebiliyor. Serinin
kıvrımlı kenarları, tutma aparatı ve üzerindeki kancayla sıkıca birbirine geçirilmiş bulunuyor. Böylece ağır vidalama ve delme işlemlerinde yüksek kuvvetlerle çalışırken en yüksek güvenliği sağlıyor. Ürünlerin sahip olduğu yeni kilitleme mekanizması sayesinde, istediğiniz yere monte etmek ve parçalara ayırmak da hiç zamanınızı almıyor. Bosch’un Dynamic seri vidalama aletleri tüm bayilerde satışa sunulurken, Robust serisi darbeli vidalama aletleri ise Mayıs 2016 itibarıyla raflarda yerini alacak.
SEKTÖREL
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
Ahşap grubunda profesyonellerin tercihi olan
Makita
A
hşap grubunda profesyonellerin tercihi olan Makita elektrikli el aletlerini her geçen gün çeşitlendirerek geliştirmeye devam ediyor. Özellikle Li-ion akülü ürün grubunda gelişen teknolojiyle beraber 36V sınıfındaki ürün çeşitliliğini artıran Makita, sektöründe lideri olduğu ahşap işleme grubuna ışık tutacak DLS714RT2 5,0 Ah Li-ion akülü gönye kesme makinasıyla kullanıcı dostu ürünler geliştirmeye devam ediyor. Makita 5,0 Ah’lik güçlü Li-ion akü sayesinde elektrikli modellerin sağladığı güçlü ve
98
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
uzun kullanım süresini kabloya ihtiyaç duymadan kullanıcıların beğenisine sunuyor. Hafif ve Kompakt Tasarım DLS714RT2 modeli çift kızaklı mekanizması sayesinde makina daha hafif ve kompakt hale gelerek, dar ve küçük çalışma alanlarında rahatça kullanım imkanı sağlıyor. Taşınması ve saklanması oldukça kolay. Yumuşak Elastomer Taşıma Sap Taşıma sapının yumuşak elastomer yapısı sayesinde ürünün ağırlığından kaynaklanacak ellerde
oluşacak problemlerin önüne geçiyor. Otomatik Hız Kontrolü Optimum çalışma şartları için kesim hızı otomatik olarak makina tarafından ayarlanıyor. Yumuşak malzeme kesimi işleminde DLS714RT2 otomatik olarak yüksek devir hızına ulaşır. Aynı zamanda sert malzeme kesimi işleminde DLS714RT2 otomatik olarak yüksek tork moduna geçiyor. Böylece makina kendiliğinden ayarlamış olduğu moda/hıza göre çalıştığınız malzemenin cinsini algılayarak Kömürsüz
DC motorun ve kullanılan testerenin ömrünü uzatır. Açılı Kesim DLS714RT2 gönye kesme makinasıyla 45° sola - 5° sağa eğimli kesim ve dikine kesim yapma imkanı sunuyor. Ayrıca kesim işlemlerine 47° sola 57° sağa gönye açısı vermek mümkün. Yumuşak Başlangıç Fonksiyonu Başlangıç hızını düzenleyerek düzgün ve yumuşak bir
şekilde kesime başlamasını sağlayan ürün ayrıca kullanmış olduğunuz testerenin zarar görmesini engelliyor. Elektrik Freni Fonksiyonu Testerenin hızlı bir şekilde durmasını sağlar ancak kullanıcı çalışmaya tetiğe bastığı anda tekrar hızlıca çalışabilir. LED Göstergeli Panel Batarya doluluğunu gösteren LED göstergeli panelde 3 adet LED ışık bulunuyor. 3 kırmızı LED gösterge bataryanın
%50’den fazla kullanım kapasitesi olduğunu, 2 kırmızı LED gösterge bataryanın %20 ile %50 arası kullanım kapasitesi olduğunu ve 1 kırmızı LED gösterge %20’den az kullanım kapasitesi olduğunu gösteriyor. Bu sayede kullanıcı batarya ömrünü görerek çalışma zamanını ayarlayabiliyor.
SEKTÖREL
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİ
Küçük Tadilatların Büyük Yardımcısı İnşaat el aletleri sektörünün inovatif jenerik markası Hilti, son kullanıcılara özel olarak ürettiği akülü ve kablosuz pratik Delim ve Vidalama Makinesi Hilti SF 2-A ile tadilat sezonunun başladığı şu günlerde büyük kolaylık sağlıyor. Ergonomik sap ve mükemmel denge ile maksimum çalışma konforu sunan Hilti SF 2-A, küçük tadilat işlerine büyük destek sunuyor.
B
ahar aylarına girdiğimiz bu günlerde hız kazanan tadilat işlerinde en büyük yardımcı olmaya aday olan
100
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Hilti’nin akülü ve kablosuz Delim ve Vidalama Makinesi SF 2-A, uygulamalara büyük rahatlık katıyor. Hafif delim ve sabitleme işlemleri, dolap, mobilya, kapı, pencere ve banyo aksesuarlarının montajı gibi işlere destek veren Hilti SF 2-A, ayrıca elektrikli aletler, prizler, kapaklar ve bağlantı elemanlarının sabitlenmesi gibi hafif uygulamalarda da hem pratiklik hem de ergonomik avantaj sunuyor. Evinin, bahçesinin ya da mobilyalarının tadilatlarını yapmaktan zevk alanlara konfor sunan Hilti SF 2-A Kablosuz Delim ve Vidalama Makinesi, 1,1 kilogramlık ağırlığı ile uzun kullanım
gerektiren uygulamalarda da tam bir kontrol ve rahatlık sağlıyor. Sınıfının en iyi denge ve ergonomisine sahip olan ve iki adet LED ışık ile çalışma alanını gölgesiz olarak aydınlatma olanağı da sağlayan Hilti SF 2-A, ayrıca 34 dakika şarj süresine ve en yüksek şarj devri adedine sahip olmasıyla tercih sebebi. Bahar aylarıyla birlikte başlayan tadilat işleri için ideal bir seçenek olan Hilti SF 2-A Kablosuz Delim ve Vidalama Makinesi, Hilti Center’lardan veya hilti.com. tr internet adresinden temin edilebiliyor.
Sınıfının En Hızlı Delicisi: Yeni ‘Hilti TE 3’ Global inşaat endüstrisine ileri teknoloji çözümler sunan Hilti, yeni ürünü Hilti TE 3 Delici Kırıcı’yı kullanıcılarıyla buluşturdu. Darbeli ve darbesiz delimin yanı sıra kırım özelliğine de sahip olan ve Hilti’nin “2 yıl masraf yok” uygulamasıyla kullanıcıya ekstra garantiyle sunulan Hilti TE 3, sınıfının en hızlı delicisi olarak dikkat çekiyor.
A
r-Ge temelli kaliteli ürünler geliştirip sektörle buluşturmaya devam eden inşaat ve el aletleri pazarının global jenerik markası Hilti, inşaat profesyonellerinden tesisatçılara, mobilya ustalarından
son kullanıcılara kadar delim ve kırım yapması gereken herkesin rahatlıkla kullanabileceği yeni Hilti TE 3 Delici Kırıcı ürününü piyasaya sundu. Hem darbeli ve darbesiz delim hem de kırım yapabilen Hilti TE 3, kendi sınıfındaki ürünlerden yaklaşık yüzde 20 daha hızlı performans ve daha uzun süre dayanıklılık göstermesiyle farkını ortaya koyuyor. 3 kilo ağırlık, 850 Watt motor Marka vaadi “Hilti Üstün Performans. Üstün Dayanıklılık.” olan Hilti’nin yeni ürünü TE 3 Delici Kırıcı, zorlu koşullar ve ağır uygulamalarda bile üstün performans ve dayanıklılık özelliği ile dikkat çekiyor. 850 Watt motora sahip Hilti TE 3 Delici Kırıcı, toz toplama adaptörü ile baş
üstü uygulamalarda da kolaylık sunuyor. 3 kilogram ağırlığa ve 6-16 optimum delim çapına sahip olan Hilti TE 3 Delici Kırıcı, ayrıca uzun kömür süresi ile de avantaj sağlıyor. Tamir servisinde verimlilik ilkesiyle tasarlanan Hilti TE 3 Delici Kırıcı, düşüp kırılma, suya girme ve hatalı kullanım dışında “2 yıl masraf yok” uygulaması kapsamında garanti altında sunuluyor. Ergonomik tutma kolu tasarımıyla dikkat çeken Hilti TE 3 Delici Kırıcı, böylelikle rahat uygulama yapmaya imkân tanıyor. Yeni nesil Hilti TE 3 Delici Kırıcı, Hilti Center’lardan veya hilti.com. tr internet adresinden temin edilebiliyor.
ESNAFIN SESİ
TEKİRDAĞ
“Ulusal yapı marketler yerel esnafı zorluyor”
Site Boya Ve Hırdavat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi yetkililerinden Yılmaz Emer ile Esnafın Sesi köşesi için bir röportaj gerçekleştirdik. Yılmaz Emer firması ile ilgili bilgiler vererek bölgesel değerlendirmelerde bulundu.
Fırat Boru, Kastamonu Entegre, Kalekim, Demirdöküm firmalarının bölge bayiliklerini alarak, bu firmalarımızla bölgemize hizmet vermeye devam ediyoruz. Ayrıca 2011 yılında Roypor Yalıtım Ve Ambalaj Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ni kurarak EPS üretimine başladık.
011 Yılından Beri EPS Üretimi Yapıyoruz Babamız rahmetli Salih Emer tarafından 1978 yılında Hayrabolu’da kurulan firmamız 1988 yılında İsmail Emer-Yılmaz Emer ortaklığı ile yoluna devam etmiştir. 1990 yılında Tekirdağ şubemizi açarak 1995 yılında Site Boya Ve Hırdavat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi olduk. 1996 yılından sonra DYO ve DEWİLÜX Sanayi İnşaat ve Oto Boyaları ile toptancılığa ilk adımımızı attık. 1998 yılında Betek Boya A.Ş.’nin Trakya Bölge Bayiliği’ni 2005 yılına kadar sürdürdük. Sonrasında
2016 Yılında Yeni Yatırımlar Kendi markamız olan Royterm Isı Yalıtım Sistemleri İle Fırat Boru, Floorpan, Demirdöküm, Henkel, Atışkan Alçı, Ece Banyo, Teksan, Visam Ve Arangül firmalarının bayiliğini yapmaktayız. Kendi fabrikamızda kendi markamız olan ROYTERM adı altında EPS ve yapı kimyasalları üretimi yapmaktayız. Royterm markasıyla satışa sunduğumuz başlıca ürünlerimiz: Karbonlu Levha, Beyaz Levha, Asmolen ve Sövelik Blok, Isı Yalıtım Yapıştırıcısı-Sıva-DekoratifFayans Yapıştırıcısı-Fuga’dır. EPS üretimimize yapmış olduğumuz yeni yatırımımızla
2
102
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Nisan ayında Enjeksiyon Parkurunun kurulumunun tamamlanmasıyla Ambalaj üretimine başlayacağız. Bayiliği yapılan markalar ile ilgili yaşanan sorunlar Lojistik olarak Tekirdağ’dan Trakya bölgesine hizmet vermekteyiz. Fakat İstanbul’un bölgemize yakınlığından dolayı fiyat rekabetini zorlaştırmaktadır. İstanbul nüfusu 15 milyonken, Trakya nüfusunun 1.9 milyon olması gerçeği gözler önüne sermekte. Bayiliğini yaptığımız firmaların neredeyse tamamı sektörlerinde lider firmalardır. Bizim bayiliğini yaptığımız üretici firmalar bu konu üzerinde daha duyarlı olmalıdırlar. Bu bizim konumumuzda olan firmaların daha gelişmesine ve üretici firmalara daha faydalı olacağını düşünüyorum. 4 satış temsilcisi ile sahada hizmet veriyor Bölgede 4 satış temsilcimiz ile
yıllardır hizmet vermekteyiz. Düzenli bir rut planımız var ve her hafta aynı gün neredeyse aynı saatte müşterilerimizi ziyaret ediyoruz. Satış arkadaşlarımız tahsilat ve siparişleri alıyorlar ve yine düzenli bir rut planıyla alınan siparişler müşterilerimize teslim ediliyor. Sektörde eskiden olduğu gibi stok yapılmadığından müşterilerimiz hızlı ve düzenli sevkiyat istiyor. Biz de bu talepleri yerine getirmek için çalışıyoruz. artmasında etkili olduğunu düşünüyor musunuz?
artışını engellemekte. Sadece var olan ürün gruplarına yenilerini ekleyerek büyümeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz.
Üretici firmaların yapmış olduğu reklamlar ciddi anlamda talebi artırıyor Üretici firmaların yapmış olduğu seminerler yazılı ve görsel basında yapılan reklamlar ciddi anlamda ürünlerin talep edilmesine etki ediyor. Özellikle kampanyaların zamanlaması doğru belirlenirse bizlerin ve üretici firmaların satışlarını arttırmasına yardımcı oluyor. Yazılı ve görsel basında yapılan reklamların üretici firmaların marka değerinin artmasını sağlayıp, bilinirliliğini yükseltiyor.
2016 planları Maalesef ülkemiz zor zamanlardan geçmekte. Böyle durumlarda sakin olmak ve bulunduğumuz konumu korumaya çalışmak doğru olan.
Var olan ürün gruplarına yenilerini ekleyerek büyümeye çalışıyoruz Trakya bölgesinin büyük bir bölümü tarım ile geçimini sağlamakta. Hükümetin tarıma bakış açısı malum. Bu yüzden bölgede tarım ile uğraşanların ekonomik durumu pek parlak değil. Sanayi gelişimi belli bölgelerde var. Fakat yeterli olmuyor. Bu yüzden Trakya bölgesinin nüfusu önemli bir artış göstermemekte. Bu doğrultuda inşaat ve nalbur sektörü aynı doğrultuda ilerlemektedir. Bu da bizlerin satışlarının
Trakya bölgesinde yaklaşık 700 hırdavat ve nalbur bulunuyor Trakya bölgesinde yaklaşık 700 hırdavat ve nalbur bulunmakta. Bölgede bulunan firmaların çoğu fiyat rekabeti yapmakta. Bu da firmalara zarar vermekten öteye geçmemekte. Biz bu firmalara doğru olanın fiyat rekabetinden çok hizmet ve ürün çeşitliliğinin daha doğru olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.
Sektörel sıkıntılar Son zamanlarda sektörün en büyük sıkıntısı dolandırıcılık. Öyle şeylerle karşılaşıyoruz ki anlatmak mümkün değil. Sahte çekten sonra sahte kredi kartı düzenleyenler çoğaldı. Bu gibi olaylara karşı son derece dikkatli olunmalı. Tanınmayan bilinmeyen hiç kimseye ve firmaya kontrol etmeden ürün
satışı yapılmamalı. Ulusal yapı marketler yerel esnafı zorluyor Sektörde bölgemizde ulusal yapı marketler gelip müteahhitlere kadar direk satış yapmaya başladı. Bu da yerel esnafın zor durumda kalmasına sebep oluyor. Karlılığın olandan daha da azalmasına sebebiyet veriyor. E-ticaret’i hayata geçirmeyi planlıyoruz E-satış siteleri bu günün en doğru satış sistemleri olma yolunda ilerliyor. İletişimin çok kolay olduğu bir çağda yaşıyoruz. Bizim de bununla ilgili çalışmalarımız var. Bünyemizde bulunan bazı ürünleri e-satış olarak hayata geçirmek istiyoruz. Sektörün gelecek değerlendirmesi Sektörün geleceği ile ilgili çok fazla kaygımız yok. Bazı değişiklikler muhakkak olacak. Fakat en azından gıda sektöründe olduğu gibi, bakkalların markete dönüşü gibi, nalburların yapı markete dönüşü zor gözüküyor. Bazı ulusal yapı marketlerin büyüdükçe zorlandıklarını görüyoruz.
TEKİRDAĞ
KISA KISA
AGT, “En İyi Ürün Teşhiri” ödülüne layık görüldü! AGT, Uluslararası Özbekistan Mebel Fuarı’nda, “En İyi Ürün Teşhiri” ödülünün sahibi oldu. Yurtiçi ve yurtdışında katıldığı fuarlarda standlarıyla göz dolduran AGT, Mebel Expo jürisi tarafından bu ödüle layık görüldü. Özbekistan Mebel Fuarı’nın yanı sıra AGT, Hindistan’da gerçekleşen ve dünyanın en büyük fuarlarından biri olan Indiawood Fuarı’nda da tüm ürünlerini tüketicilerin beğenilerine sundu. Yaşam alanlarına özel ahşap çözümler sunan AGT, yurt içi ve yurtdışında katıldığı fuarlarda sektör ve tüketicilerle buluşarak hayatı güzelleştirmeye devam ediyor. 02-04 Mart 2016 tarihleri arasında 13. Uluslararası Özbekistan Mebel Fuarı’na katılan AGT, Mebel Expo jürisi tarafından “En İyi Ürün Teşhiri” ödülüne layık görüldü. AGT’nin geniş ürün yelpazesinden ürünlerin yer aldığı fuar standı hayli dikkat çekerken, üretimine başlanan yeni power gloss renkleri ve Natura Plus –Line serileri ile alakalı ziyaretçiler bilgilendirildi. Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Grup Başkanı Şirzat Subaşı; “Uluslararası Özbekistan Mebel Fuarı’nda standımız yabancı ziyaretçiler ve bayilerimiz tarafından yoğun ilgi gördü. AGT’nin bu fuara özel tasarladığı standı, Mebel Expo jürisi tarafından “En İyi Ürün Teşhiri” kategorisinde ödüle layık görüldü. Bu başarı bizi çok mutlu etti. Emeği geçen tüm aile üyelerimizi tebrik ediyorum” dedi.
Çanakkale Seramik’ten şık ve romantik banyolar Kullanıcıların beklentileri doğrultusunda geliştirdiği ürünlerle büyük ilgi gören Çanakkale Seramik, yeni serisi ‘Etoile’ ile bahar aylarının canlandırıcı ve pozitif etkisini banyolara taşıyor. Çanakkale Seramik’in klasik stil akımından yola çıkılarak tasarladığı Etoile serisi, beyaz, bej, gri ve somon renklerindeki karolarıyla estetik ve stil sahibi mekan isteyenlerin yeni tercihi haline geliyor. Etoile serisi, pastel tonların canlandırıcı etkisi ile duvarları sarmalıyor. Renkleri, fırça efektleri ve floral desenleri ile yaşam alanlarına baharın ferahlatıcı havasını taşıyan Etoile, aydınlık ve şık mekanlar oluşturuyor. Pastel tonların içine gizlenen desenler, göz alıcı, şık ve romantik banyolar yaratıyor.
104
Nalbur Teknik.com / Mart’16
ESNAFIN SESİ
İSTANBUL
“Üretici firmalardan beklentimiz sık ve samimi bir şekilde bayilerin yanında durmaları” Avcılar bölgesinin ilk yapı marketlerinden biri olan Karadeniz Nalburiye sahibi Orhan Çolak ile Esnafın Sesi bölümümüze özel bir röportaj gerçekleştirdik. Karadeniz Nalburiye Sahibi Orhan Çolak sektöre dair en büyük sıkıntılarının kar marjındaki düşüşlerin olması ve fiyatların sürekli değişkenlik göstermesi dedi. Aynı zamanda üretici firmaların kar marjına yönelik harekete geçmeleri gerektiğini aktardı.
A
vcılar bölgesinin ilk yapı marketi Karadeniz Nalburiye İstanbul Avcılar bölgesinin ilk yapı marketi olup 1976’dan beri hizmet vermektedir. Küçük bir nalburiye esnafı olarak hizmet vermeye başlayan firmamız şu an 10 bin çeşit üzerinde ürünün satışını gerçekleştiriyoruz.
106
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
İnşaat sektöründe de varız Karadeniz Nalburiye bünyesinde AKG Gaz Beton, Vitra, Artema, Marshall Boya, Fawori Boya, Fixim Yapı Kimyasalları Adoçim Çimento, Kale Kilit başta olmak üzere bir çok kurumun bayiliğini yapmaktayız. Bunların yanı sıra inşaat sektöründe de faaliyet gösteriyoruz. Bayi olarak üreticilerden beklentiler Özellikle boya bayiliği üzerinde durmak isterim. Bu konuda kar oranlarından oldukça şikayetçiyiz. Çünkü müşteri bu ürünleri bir çok yerden daha ucuza temin edebiliyor. Bu yönde özellikle Marshall firması ile bir çok görüşme yaptık fakat herhangi bir çözüme ulaşamadık. Bu konuda üretici firmalardan beklentimiz daha sık ve daha samimi bir şekilde biz bayilerin yanında durmasıdır. Satış öncesi ve sonrası müşterilerin yanındayız
Satış pazarlama esnasında ve sonrasında kullanıcıya her alanda yardımcı oluyoruz. Ürünlerin kullanımı ile ilgili bilgiler verip yönlendirmelerde bulunuyoruz. Müşteri bir ürünü isterken fiyat olsun kalite olsun o ürünün mutlaka alternatifini istiyor. Bizlerde bu isteklere cevap vermek için elimizden geleni yapıyoruz. Çünkü 40 yıllık bir firmayız ve Karadeniz Nalburiye ismine bağlı olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Firmalar reklam ve promosyona yönelmeli Üretici firmaların tanıtım ve reklama odaklanmaları bizlerin satışlarında ve müşterinin karar vermesinde etkili bir çalışma oluyor. Firmaların reklam dışında promosyon ürünlere de yönelmesi gerekiyor bizce. Bizlerden alışveriş yapan firmaların beklentisi bu yönde oluyor. Hırdavat sektörünün dezavantajları
Firmamız İstanbul Avcılar bölgesinde yer alıyor. Olası bir deprem anında en çok hasar görecek bölgeler arasında Avcılar’ın yer alması ve halk arasında da Avcılar’ın bu deprem bölgesi olarak bilinmesi ev sahiplerini hep düşündürüyor. Deprem öncesi yapılan binaları ya müteahhite veriyorlar ya da kentsel dönüşüme. Bu durumda evlerini tadilat ve dekorasyona sokmuyorlar. Bu da bizlerin işlerine yansıyor. Birde hırdavat sektörü çok farklı bir alan devamlı bir sirkülasyon söz konusu değil. Yani bir bakkalın ekmek, yumurta vs satma ihtimali var fakat bizler sattığımız bir penseyi bir daha aynı müşteriye ne zaman satabiliriz? Bunlar sektörün dezavantajlarıdır.
Nalbur Sektöründe en önemli sıkıntı kar oranları ve değişken piyasa zamları ile sabit fiyat yakalayamamak. Son bir yıldır maalesef müşteriye sabit bir fiyat veremiyoruz. Büyük yapı marketler tabii ki esnafları zor durumda bırakıyor fakat artık müşterilerde oralarda ürünün ne kadar pahalı olduğunu biliyor ve ona göre hareket etmeye başlıyor. E ticaret’e bakış Karadeniz Nalburiye olarak 2018 yılında E-ticaret platformunda bizler de yerimizi almak istiyoruz. Çünkü sektör artık e-ticaret satışına ayak uydurdu. Bir çok marka da internet üzerinden ciddi satışlar yapıyor. Bizlerde bu kulvarda yer almak istiyoruz. Fakat şahsıma sorarsanız ben
yüz yüze satıştan yanayım. Bir ürünü alırken esnafla konuşmak hal hatır sormak paylaşmak her zaman için çok daha sıcak bir durum ve bu bizim kişiliğimizin bir parçası. Samimiyetin Türk milletinin geninde var olduğuna inanıyorum. “Sonunda hep mutlu sona ulaştık” Son olarak şunu eklemek isterim; şu an ki sıkıntılar bizleri yanıltmasın piyasaların daha iyi olacağına eminim. Türkiye ekonomik anlamda çok güçlü ve biz her dönemde bu tarz sıkıntılar ile karşılaştık. Ama sonunda hep mutlu bir sona ulaştık.
Avcılar bölgesinde hırdavat ve nalbur sayısı Eskiden emekli olan vatandaşlar bakkal açmak isterlerdi şimdi ise nalbur açıyorlar. Bunun da tabii bize etkisi olmuyor değil. Avcılarda tahmini 450,600 arası nalbur bulunuyor. Fakat bu işi tam teşekküllü yapan firmalar 10’u geçmez. Bu kadar çok firma işlerimize zaman zaman tabii ki etkiliyor fakat eski bir firma olmamız ve aradıkları bütün ürünleri bizlerde bulmaları ve deneyimli kadromuz diğerlerinden farklı tarafımızı ortaya koyuyor. 2016 beklentileri 2016 yılının zorlu bir yıl olacağı söylense de bizim hedefimiz her zaman yüzde 10 yönünde büyümenin olmasıdır. Tabii daha dikkatli ve temkinli gitmek gerekiyor. Sektördeki sıkıntılar ve yapı marketlerin esnafa etkisi
İSTANBUL
KISA KISA
Panasonıc’ten güneş panellerinde dönüşüm verimliliği rekoru Dünyaca ünlü dev kuruluş Panasonic, güneş paneli alanında da teknolojiyi ileri taşımayı başardı ve dünyanın en yüksek güç dönüşüm verimliliği*1 oranına ulaştı. Panasonic, AR&GE aşamasında, güneş paneli dönüşüm verimliliği olarak %23,8*2 (açıklık alanı*3: 11.562 cm2) değerine ulaştığını açıkladı. Bu oran, kristal silikon tabanlı güneş panellerinde elde edilen bir önceki dünya rekorunu kayda değer ölçüde geride bıraktı. Panasonic, dünyanın en yüksek dönüşüm verimliliğinde tam olarak bir puanlık rekor kırdı. Kristal silikon tabanlı güneş panelinin dönüşüm verimliliğinde bir önceki dünya rekoru %22,8*4 idi. Panasonic, daha önce de silikon HIT hücrelerinde dünyanın en yüksek dönüşüm oranı olarak %25,6*4 değerine ulaştığını açıklamıştı. Böylelikle Panasonic, hem kristal silikon tabanlı güneş hücreleri hem de güneş panelleri için, dönüşüm verimlilik değerlerinde dünya rekorlarının sahibi olmuş oldu.
Seramiksan’dan Verona Serisi
Seramiksan, sektörün en önemli fuarlarından biri olan 28. Unicera Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda en yeni serilerini ziyaretçilerinin beğenisine sundu. Seramiksan, İtalya’nın en güzel şehirlerinden Verona’nın romantik havasını ve büyüleyici görselliğini yeni tasarımı Verona serisiyle yaşam alanlarına dahil ediyor. Dijital teknolojiyle üretilen, Verona serisi yaşam alanlarında romantik bir etki isteyenler için iyi bir seçenek sunuyor. Verona porselen karolar, 60x60 cm ebatında gri ve açık gri renklerinde rektifiyeli olarak üretiliyor. Banyo ve mutfak gibi ıslak zeminler için uygun olan Verona otel, restaurant, cafe gibi birçok yaşam alanında kullanılabiliyor. Seramiksan, yeni ürünlerini vitrifiye serisiyle tamamlayarak kaliteli yaşam için gerekli teknolojiyi şık bir tasarımla birleştirmeye devam ediyor. Şık ve rahat kullanım için lavaboda Aqua serisi, klozette kare tasarımlı geometrisiyle Luna serisi banyolarda kusursuz bir görünüm sağlıyor.
108
Nalbur Teknik.com / Mart’16
ESNAFIN SESİ
BAYBURT
Zorunlu maliyetler bölge şartlarına göre düzenlenmeli ve iyileştirilmeli Bayburt’ta 1992 yılından beri hırdavat ve nalbur alanında faaliyet gösteren Akaslan Ticaret’ten Feyzullah Akaslan ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Akaslan firması ile ilgili bilgiler vererek şu bilgileri aktardı. “Devletin bölge de faaliyette bulunan küçük ve orta çaptaki esnafa dair desteklerinin daha etkili olması lazım. Çeşitli kredi yöntemleriyle esnafı bağımlı hale getirmek yerine üretime ve maliyet açısından daha esnek olması gerektiğini düşünüyorum. Misal Polisan/Eca/Fırat gibi ürünlerin satış sirkülasyonu Batı bölgelerinde daha yoğun olmasına karşın vergi açısından aynı düzeydeyiz. Vergi, Bağ-kur , Sgk gibi zorunlu maliyetler bölge şartlarına göre iyileştirilmesi gerekmektedir.” dedi.
110
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
1
yıldır kurumsallaşmaya yönelik çalışma içerisindeyiz 1992 yılında Bayburt’ta hırdavat ve nalbur alanında faaliyete geçen Akaslan Ticaret babamız İbrahim Akaslan tarafından kurulmuş ve aile işletmesi olmuştur. Sektöre öncelikli olarak oto sanayi boya ve mobilya satışı ile giriş yapan firmamız daha sonra inşaat sektörüne ağırlık vermiştir. Halen de bu sektörde devam etmekteyiz. 2000 yılından beri firma yetkilimiz Selim Akaslan’dır. Mali konularda SMMM Feyzullah Akaslan ve satış ve pazarlama konusunda Muhammet Akaslan ilgilenmektedir. Gelişen piyasa şartlarına uygun olarak son 1 yıldır kurumsallaşmaya yönelik çalışma içerisindeyiz. Akaslan Ticaret ürün grubu Firmamızda boya grubunda Polisan ve DYO ile
çalışmaktayız. Seramik grubunda ağırlıklı olarak Ege Seramik alternatif ürün olarak da Seramiksan ürünlerini bulundurmaktayız. Pvc boru ve fittings grubunda ise Fırat, Dizayn ve Sanica ürünlerinin satışını yapmaktayız. Vitrifiye ürünlerimiz ise Güral, Turavit ve Serel’dir. Armatür ürünlerimiz ECA, NSK ve Acar’dır. İnşaat usta malzemeleri ve hırdavat grubunda dekor ve dizayndan oluşmaktadır. Laminat parke grubunda ise Çamsan ve Peli’nin ürün satışlarını yapmaktayız. Küvet ve kabin grubunda Sanica ve S’tina ürünleri bulunmakta. Satış pazarlama stratejisi Satış pazarlamada özel bir yöntem kullanmıyoruz. Müşteri beklentileri hem ucuz hem de kaliteli olması yönünde. Bu nokta da müşterilerimizi ürünler arası yönlendirmeye gidebiliyoruz. Bunu
kalitesine güvendiğimiz ya da güvenmediğimiz ürünler arasında yönlendirmeler yaparak müşterinin ürün tercih etmesini sağlıyoruz. Üretici firmalarda reklamın etkisi Üretici firma reklamları son kullanıcı açısından oldukça etkili oluyor. Firmaların yapmış olduğu promosyon ve hediye çekleri gibi satış yöntemleri hem ustaların hem de müşteri tercihlerinin değişmesinde etkili oluyor. Bölge değerlendirmesi Bayburt’ta ekonomi ve sanayi çok gelişmiş değil. Sanayi hızı da gelişmeye orantılı olarak ilerliyor. Bölgemizde inşaat sektörünün yapısının çok sağlam temeller üzerinde olduğunu söyleyemeyiz. Şehir olarak nüfusa bağlı bir inşaat yapımı aşamasındayız ve bizim ön görüşümüze göre 3-5 senesi var. Sonra rutin satış düzeyine ineceğinin kanısındayız. Müşteri ilişkileri Bölgemizde tahmini 13-15 tane nalbur dükkanı var. Müşterilerimizi satışını yaptığımız ürünü bire bir aynısı vererek aradaki samimiyeti pekiştiriyoruz. Firmamızda satışı yaptığımız ürünlerin fasonunu bulundurmamaktayız. Kalite güven meselesi de diyebiliriz. 2016 öngörüleri Ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılı günlerden dolayı 2016 yılının çok rahat geçeceğini düşünmüyorum. Bu sebeple geçmiş yıllara göre alacak borç ilişkisini en düşük seviyelere çekmek istiyoruz.
Sektörel sıkıntılar ve sektörün geleceği ve çözüm önerileri Nalbur ve Hırdavat sektöründe yaşanan sıkıntıların başında kalite ve maliyet geliyor. Bunların dışında çeşitlilWik ve firma düzeyinde hizmet kalitesinin yetersizliği bir diğer sorun. Toptancı eksikliği, mevsimsel sıkıntılar ve nakliye bedelleri gibi temel konular da sektörün belli başlı problemleri arasında. Bölge olarak(BayburtGümüşhane) sektörün geleceğini değerlendirirken çok iyi olur diyemiyoruz. Maliyet yükü, yatırımların hiç olmayacak kadar azlığı, göç gibi temel sorunların buralarda daha etkili olduğundan insanların gelir payının önemli bir kısmını temel ihtiyaç ürünlerine göre harcama yapıldığından inşaat sektörü gelecek yıllarda hızla düşüş içerinde olacağını düşünüyoruz. Umarım bu düşüncelerimizin doğruluk payı olmaz. Devletin bölge de faaliyette bulunan küçük ve orta çaptaki esnafa dair desteklerinin daha etkili olması lazım. Çeşitli kredi yöntemleriyle esnafı bağımlı hale getirmek yerine üretime ve maliyet açısından daha esnek olması gerektiğini düşünüyorum. Misal Polisan/Eca/Fırat gibi ürünlerin satış sirkülasyonu Batı bölgelerinde daha yoğun olmasına karşın vergi açısından aynı düzeydeyiz. Vergi, Bağ-kur , Sgk gibi zorunlu maliyetler bölge şartlarına göre iyileştirilmesi gerekmektedir.
BAYBURT
KISA KISA
Yurtbay Seramik ile hayyaller gerçeğe dönüşsün Yurtbay Seramik’in sunduğu Rose Wood, Soho, Condor, Jüpiter serileriyle hayalini kurduğunuz evi gerçeğe dönüştürmeye başlayın. Rose Wood Evinize baharda yeni bir soluk getirmeye ne dersiniz? Rose Wood ile baharı evinize getirin. Yurtbay Seramik, ilkbahar dönemi için satışa sunduğu 15 x 90 ebatındaki Rose Wood ile dikkat çekiyor. Soho Banyosuyla bir adım önde olmak, sadelik içinde ihtişamı bulmak isteyenlerin tercihi: Yurtbay Seramik’ten Soho Serisi. Beyaz ve krem renklerinde, duvar kullanımına uygun, 30 x 60 ebatında olan seri, kabartmalı dokusuyla beğeni topluyor. Condor Tekstil dokusunun özgün yorumundan doğan, mekânları zamanda unutulmaz bir yolculuğa çıkaran Condor Serisi. Yaşam alanlarınızı hassas bir kumaş gibi işleyen Condor, 60x60 ebatında satışa sunuluyor. Jüpiter Banyonuzda ve dilediğiniz her yerde mermerin zarif dokusuna Jüpiter Serisi ile yer açın. Mermer görünümü ile mekânlarda doğallık ve şıklığı aynı anda yakalama fırsatı sunan Jüpiter, 30 x 90, 60 x 60 ebatlarında satışa sunuluyor.
Mutfaklara Keyif Katan Tasarımlar Banyo armatür ve aksesuarları alanında Türkiye’nin öncü markalarından olan Penta, mutfaklara özel tasarımlarıyla da evde geçirilen zamanlara keyif katmaya devam ediyor. Penta’nın yeni nesil mutfak evye armatürleriyle mutfakta geçirilen vakitler artık daha keyifli daha tasarruflu hale geliyor. Mutfakta Hijyen… Mutfakta yemek yaparken kadınların en büyük sıkıntıları arasında belki de en önemlisi yağlı, sabunlu, unlu kısacası kirli ellerle armatür açıp kapatmak olmaktadır. Buna inovatif çözümler getirmeyi amaçlayan Penta, dokunmatik ve fotoselli evye armatürleri ile bu sorunu çözüyor. Dokunmatik Evye armatürüne dokunduğunuzda çalışmaya başlıyor tek dokunuşla da kapanıyor. Armatürün üst kısmında bulunan piller sayesinde yapacağınız her dokunuş algılanıyor ve otomatik olarak açılıp kapatılıyor. Ayrıca geliştirilen 4 AA pil teknolojisi sayesinde armatürün pilini değiştirmeden 110.000 kez açıp kapamak mümkün. Pillerinin bitmesi durumunda armatür manuel olarak da açılıp kapatılabiliyor. İster çift yönlü ister tek yönlü algılama sensörü ile fotoselli evye armatürlerinde dokunmanıza bile gerek kalmıyor.
112
Nalbur Teknik.com / Mart’16
ESNAFIN SESİ
BİLECİK
Sektör gelişecektir önemli olan bu gelişmeye yetişebilmek
Bilecik ili Osmaneli ilçesinde hizmet veren Erbaş İnşaat ve Yapı Malzemeleri yetkilisi Yusuf Erbaş ile bir söyleşi yaptık. Erbaş Bayiliğini yaptığı markalar ile ilgili bilgi verirken bulunduğu bölge ile ilgili de değerlendirmeler yaptı.
1
970’dan beri hizmet veriyor İşletmemizin kuruluşu 1970’li yılların başlarında rahmetli babam Mustafa Erbaş’ın kurmuş olduğu Erbaş Nalburiye, sektörde kuruluşun ve kurtuluşun beşiği Bilecik ili Osmaneli ilçesinde faaliyetine başlamıştır. 70’li yıllarda hırdavat ağırlıklı çalışan işletmemiz 2000 yılına kadar yapı malzemeleri gruplarını bünyesine ekleyerek ürün ve hizmet çeşitliliğini genişletmiştir. 2000 yılında babamdan devraldığım işletmemiz günün teknoloji
114
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
ve hizmet anlayışında çağın gerekliliğini yerine getirerek kurumsal markalarla yolunu devam etmektedir. Marka değeri yüksek firmalarla iş ortaklığımız var Firmamız, Nalburiye, Boya, Armatür Sıhhı Tesisat Malzemeleri, Elektrik Tesisat Malzemeleri, Seramik Fayans Laminat, Vitrifiye, Yalıtım Malzemeleri ve Yapı Kimyasalları, Banyo Dolap ve Duşakabin ürün gruplarında satış yapmaktadır. Satışını gerçekleştirdiğimiz ürünlerde marka değeri yüksek, istikrarlı ve kaliteli, ürettiği ürünün arkasında ve her daim bizlerle iletişim halinde olan firmalar ile çalışmaktayız. Başlıca bayiliklerimiz ve satışını gerçekleştirdiğimiz ürünlerin markaları, Filli Boya, Fırat, NSK, Klasvan, Japar, Kale Kilit, Dekor, Akfix, Graniser, Philips, Viko, İzocam, İdevit, Korel. Floorpan ve daha bir çok
marka ile müşterilerimize hizmet vermekteyiz. Marka ve üreticilerden beklentiler Bayiliklerini yaptığımız markalar ile yaşanabilecek sıkıntılar iletişim ve diyaloglarımız sayesinde mutlaka çözüme kavuşuyor. Üretici firmalardan beklentilerimiz biz son satıcılara ulaşılabilir olmaları, bölge temsilcilikleri ve yetkililerin ziyaretleridir. Yeni ürünlerle ilgili yeterli bilgileri genelde alabildiğimizi söyleyemem, maalesef bizler tekrardan yeni ürünleri keşfetmeye çalışmaktayız. Toptancılarımızın pazarlama yetkililerinden bilgi almaya çalışmamıza rağmen zamanlarının yeterli olmamalarından dolayı sıkıntılar yaşamaktayız. Bayi toplantıları ve seminerlerin son satıcılar ile ustalara vermiş olduğu katkıyı önemsiyoruz.
Satış hizmetleri Müşterilerimizin ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda işyerimizde en etkin bir şekilde çözüme odaklı istedikleri ürünleri hızlı bir şekilde karşılayarak çalışmaktayız. Müşterilerimizin satış sonrası hizmet ile ilgili talepleri değerlendirilerek uygulama, usta, nakliye, garanti konularında yardımcı olmaktayız. Ürünün tanınır olması satış ve pazarlama açısından avantaj oluşturuyor Üretici firmaların tanıtım, reklam ve satış kampanyaları satışlarımızı mutlaka olumlu yönde etkilemektedir, ürünün tanınır olması satış ve pazarlama açısından avantaj oluşturmakta, satışlarımızın artmasında etkili olduğunu düşünüyorum. Bölge ekonomisi ve sanayi gelişimi İlçemizde Ekonomiye can veren sanayi, tarım ve turizm gelişim hızını özellikle geçtiğimiz yıl yaşanan seçim sonuçları, terör ve Ortadoğu ülkelerinin istikrarsız durumları olumsuz yönde etkilemiştir. İnşaat sektörü ile nalbur ve hırdavat sektörünün gelişimi doğru oranda ilerlemektedir, satışlarımıza etkisi talepler doğrultusunda olumludur, satış cirolarımızı artırmıştır.
vardır. Olumlu yönleri bizleri daha iyiye yaklaştırmakta ve geliştirmektedir, olumsuz yönleri ise karlılık durumlarımızı etkilemektedir. Firmamız fark oluşturmak için stok durumlarını da gözeterek devamlı olarak ürün çeşitliliğini artırmış yeniliklere açık olmuştur. Müşterilerimizin bizleri tercih etmesinde ki en önemli etkenin samimi ve güvenilir olarak görmesi diye düşünüyorum. 2016 öngörüleri 2016 yılı inşallah ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olur, ülkemiz ve milletimizce sıkıntılı günlerden geçiyoruz fakat bu durumu atlatacak güce sahip olduğumuzu, birlik ve beraberlik içinde üstesinden geleceğimize inanıyorum, bu yıl ki yol haritamız daha çok öz sermayeli, dikkatli bağlantılar ve hedefimiz daima ileri daha da iyisi olmaktır. Kendini geliştirmeyen küçük esnaf yok olmaya mahkum Büyük yapı marketler yapıca yerel esnafa göre kat be kat güçlü sermayeli olmaları yerel esnafı etkilemekte, yakın gelecekte yatırım yapmayan, güç birliktelikleri
oluşturmayan, kendini geliştirmeyen küçük esnaf yok olmaya mahkum durumda. E-ticaret değerlendirmeleri E-satış siteleri, nalbur ve hırdavat malzemeleri satış ve pazarlama üzerine daha henüz etkin değil fakat yakın gelecekte daha da ektin olacağını düşünüyorum. İşletmemiz en kısa zamanda www.erbas.com.tr adresinde yerini alacak ve mutlaka varlığını hissettirecektir. Her geçen gün çok hızlı bir biçimde değişen ve gelişen ülkemizde sektörün gelişimi buna paralel olarak gelişecektir önemli olan bu gelişmeye yetişebilmektir. Nalbur Teknik dergimizin Esnafın Sesi köşesinde özel röportajınız ile bizlere yer verdiğiniz için teşekkür ederiz. Bu vesile ile işletmemize desteğini esirgemeyen tedarikçi firmalarımıza, aynı sektörde birlikte yol aldığımız meslektaşlarıma ticaret hayatlarında başarılar ve hayırlı işler diliyorum.
Fark oluşturmak için ürün çeşitliliğini artırıyoruz Bölgemizde her sektörde olduğu gibi nalbur ve hırdavat sektöründe de rekabet ortamı mevcut. Rekabetin hem olumlu hem olumsuz etkileri mutlaka
BİLECİK
HABER
Viko’dan, WWFTürkiye’nin Dünya Saati Etkinliğine Büyük Destek
E
lektrik anahtar ve priz sektörünün lider, sosyal sorumluluk çalışmalarının örnek kuruluşu VİKO by Panasonic, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için hayata geçirdiği projelerle değer katmaya devam ediyor. Sürdürülebilirliği kurumsal bir değer olarak ele alan ve ürünlerinden, tesislerine, atık yönetiminden kurumsal sosyal sorumluluk projelerine kadar her süreçte, hepimiz sorumluyuz anlayışı ile hareket eden VİKO by Panasonic, her yıl olduğu gibi 2016 Dünya Saati etkinliğini yine ana sponsor olarak destekledi. Tüm dünyada eş zamanlı olarak gerçekleşen dünyanın en önemli çevre hareketlerinden biri olan “Dünya Saati Etkinliği” kapsamında, 19 Mart Cumartesi günü 20.30 - 21.30 saatleri arasında ışıklar gelecek için kapandı. Elektrik anahtarları kapatıldı, iklim mücadelesine ışık tutuldu… Dünyada doğal kaynaklar hızla tükeniyor, iklim değişikliği her geçen gün daha büyük bir tehdit haline gelirken çevre kirliliği de artıyor. Özellikle gelecek nesiller için endişe verici olan
116
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
bu tablo, daha yaşanılabilir bir dünya ve aydınlık bir gelecek için hepimizin sorumluluk alması gereken bir dönemde olduğumuzu gösteriyor. Gerçekleştirdiği örnek çalışmalarla çevre konusunda en duyarlı kuruluşlar içinde yer alan VİKO by Panasonic, WWF-Türkiye tarafından yürütülen Dünya Saati etkinliğine ana sponsor olarak destek veriyor. Dünyanın en büyük çevre etkinliklerinden biri olan Dünya Saati’ne, 2015 yılında Türkiye’nin de aralarında yer aldığı 172 ülkeden 2 milyardan fazla insan katılmıştı. Her yıl milyonlarca insanın bir saatliğine ışıkları kapatarak küresel iklim değişikliği konusunda önemli bir farkındalık oluşturmasını sağlayan Dünya Saati etkinliği bu yıl 19 Mart Cumartesi günü, 20.30 - 21.30 saatleri arasında gerçekleşti. Türkiye’de Boğaziçi Köprüleri, Dolmabahçe Sarayı ve Sultanahmet Camii gibi anıtsal yapıların yanı sıra Efes Antik Kenti, Selimiye Camii ve Peri Bacaları da ışıklarını kapatarak bu önemli etkinliğine katkı sağladı. Türkiye’nin bu önemli tarihi yapıları, iklim değişikliği sorununa dikkat çekerek aydınlık geleceğe ışık tuttu.
“Gereksizse Kapat, Geleceği Aydınlat…” VİKO by Panasonic CEO’su Nusret Kayhan Apaydın “Gelecek kuşaklara daha yaşanabilir bir dünya bırakmak ve başta iklim değişikliği olmak üzere çevre sorunlarına karşı duyarlı olmak tüm insanlığın ortak sorumluluğudur. İklim değişikliği, gezegenimizi her geçen gün daha çok tehdit eden, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için alacağımız sorumlulukların da temelini oluşturan bir kavram. VİKO olarak önemli bir çevre hareketi olan Dünya Saati etkinliğine “Gereksizse Kapat, Geleceği Aydınlat” sloganı ile ana sponsorluk desteği vererek katılıyoruz. Elektrik anahtarlarının kapatılması ile hayat bulan bu kampanyaya verilecek her bir desteğin dünyamıza karşı sorumluluklarımız ve gelecek nesillerin daha yaşanılabilir dünyaya sahip olmasının önemi kapsamında anlamlı bir farkındalık yarattığına inanıyorum “ dedi.
HABER
Paris İklim Zirvesi’nin Türkiye Yapı Sektörüne Etkileri
Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği (TGÜB) Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar
Paris İklim Zirvesi sonrası günlük yaşantımızdan, iş dünyasına pek çok şeyin uzun vadede değişmesi öngörülüyor. Zirvenin, Yapı Sektörü için en önemli etkisinin ise düşük karbon salımı sağlayan yüksek enerji verimliliğine sahip inşaat malzemelerinin kullanımının artması yönünde olacağına vurgu yapan Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği (TGÜB) Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, bundan sonra daha fazla “Sıfıra Yakın Enerjili Bina” terimi duyulacağını belirtti.
P
aris İklim Zirvesi, ülkelere sera gazları emisyonunu azaltan çevreci ve sürdürülebilir ekonomiler konusunda önemli sorumluluklar getirmektedir. Başta; enerji, sanayi ve ulaşım sektörleri olmak üzere iş dünyası bu yeni dönemde bir çok açıdan
118
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
etkilenecek. Zirvenin etkileri şüphesiz yapı sektöründe kısa vadede hissedilecek. Konuyla ilgili, Sıfıra Yakın Enerjili Binaların öneminin artacağına vurgu yapan Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği (TGÜB) Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar; “Zirve sonrası yeşil bina kavramının sıfır ve sıfıra yakın enerjili bina kavramı üzerinde şekilleneceğini söyleyebiliriz. Nitekim sıfıra yakın enerjili bina kavramı bir süredir küresel yapı sektöründe trend olan bir kavram. Bu tür binaların yapılması içinse en önemli rol İnşaat Malzemesi Üreticilerine düşmektedir. Çevre dostu, yeşil binaların inşa edilmesi şüphesiz çevre dostu inşaat malzemeleri ile gerçekleşecektir. Paris sonrası ülkemizde ve dünyada inşaat malzemesi üreticilerinin en önemli ajandası çevre dostu, yüksek enerji verimliliğine sahip inovatif ürünler geliştirmek olacaktır” dedi.
Sıfıra Yakın Enerjili Binalar, Ülkemizin Avrupa Birliği Uyum Süreci İçin de Önemli Ülkemizin, Avrupa Birliği uyum sürecinde sıfıra yakın enerjili binalar büyük önem arz ettiğini belirten Hinginar; “Avrupa Birliği, 2018 sonuna kadar bütün kamu binalarında ve bu tarihten iki yıl sonra ise bütün yeni binalarda sıfır enerjili binalara geçmeyi hedefliyor. Avrupa Birliği ile uyum süreci devam eden ülkemiz gerçekliğinde ise durum yasal zorunluluklar kapsamında ele alınmalıdır. Bunun yanında, sıfıra yakın enerjili binalarda iki önemli bileşenden biri enerji verimliliği iken, diğerinin de yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı olduğunu da unutmamamız gerek. Sıfır enerjili bina yapımında sadece inanılmaz kalınlıkta yalıtım katmanları kullanmak o yapıyı enerji verimli kılmayacaktır, aynı zamanda
kullanılan malzemelerin çevre dostu olması ve yapının enerji temininde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı da bir o kadar önemlidir.” dedi. Gazbeton Sektörünün Odağında Sürdürülebilirlik Var Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği olarak ulusal ve küresel çevre sorunlarına büyük bir hassasiyetle yaklaştıklarını belirten Hinginar; “Gerek birlik olarak gerekse üyelerimiz nezdinde inovasyon ve ArGe çalışmalarında en önemli önceliğimiz çevreye olan etkimizi azaltmak. Gazbeton, tüm dünyada modern dünyanın duvar örgü malzemesi olarak biliniyor. Son derece teknolojik ve çevre dostu bir ürün. Üretiminin ve kullanımının her aşamasında çevreye en az etki eden nadir ürünlerden. Ana hammaddesi, doğada tükenme sorunu olmayan ve çokça bulunan silisli kum (kuvarsit)’dan üretilmektedir. Keza, bina duvarlarında tam anlamıyla ısı yalıtımı sağlamanın en pratik ve ekonomik çözümü, gazbeton kullanımıdır. İkame ürünlere kıyasla gazbeton ısıtma ve soğutmada %50’ye varan enerji verimliliği sağlamaktadır. Gazbetonlu duvarın üstüne Gazbeton Isı Yalıtım Levhası kullanılarak bu oran çok daha yukarılara çıkmaktadır. Böylece konutun tükettiği karbon emisyon oranı %50’lerin üzerinde azaltılmaktadır” dedi. Türkiye’nin İlk Çevre Etiketi Gazbetonun Gazbeton, ürünlerinin çevre dostu olduğunu bağımsız kuruluşlarca onaylandığını belirten TGÜB Yönetim Kurulu Başkanı Hinginar; “Ürün kalitesinin yanı sıra “Sürdürülebilir Yapılaşma”
konusundaki sorumluluk bilincimizi ortaya koymaya çalışıyoruz. Alman İnşaat ve Çevre Birliği IBU (Institute Bauen&Umwelt) tarafından onaylanan “Çevresel Ürün Deklarasyonu” ile üyelerimiz 2011 yılında Türkiye’de ürünlerine çevre etiketi alan ilk kuruluşlar olmuşlardır. Çevresel Ürün Deklarasyonu, ürünün çevre ile ilişkisini uluslararası standart ISO 14025’e göre
yapılan değerlendirmeler sonucunda bağımsız kuruluşlar tarafından ortaya koyan ve tüm dünyada kabul gören bir belgedir. Üyelerimizle bu adımı atarken gazbetonun çevre dostu bir ürün olduğunun ortaya konmasının yanı sıra inşaat sektöründe sürdürülebilir ürünlere olan ilgiyi artırmayı hedefledik” dedi.
SEKTÖREL
TESİSAT
E.C.A. İle banyolarda 3 boyut devri Armatür pazarında trendlerin belirleyicisi Elmor, E.C.A Myra ve Tiera modellerinde birbiriyle uyumlu tasarımlarda hazırladığı yeni ürün serileriyle banyo ve mutfaklarda yeni bir trende imza atıyor. Armatür pazarının lider firması ELMOR, Unicera Fuarı’nda tanıttığı E.C.A. markalı yeni tasarımları ve teknolojileriyle banyo ve mutfaklarda yeni bir trendi Türkiye’de başlatmış oldu. Tüm Dünya’da armatür modellerini farklı ölçeklerde ürettiren tren şimdi E.C.A’yla Türkiye’de… Banyolara ve mutfaklara yeni bir zevk ve dekorasyon anlayışı getiren E.C.A., üç alternatif boyutta sunduğu bataryalarıyla tasarımda bütünlük arayanlara hitap ediyor. Yerli üretimde ilk defa 3 ayrı boyutta standart, orta ve yüksek tip olarak sunulan lavabo bataryaları Myra ve Tiera, tüketiciye hem fonksiyonel, hem de tasarım olarak geniş bir seçenek yelpazesi sunuyor. Bataryalarda yeni bir trend Tüm dünyada yeni bir akım olarak büyük ilgi gören farklı boyutlarda bataryaları Türkiye’de ilk kez uygulayarak piyasaya sunan E.C.A., sektöründe trendleri belirlemeye devam ediyor. Özgün, şık, bütünsel tasarımları ile dikkat çeken Myra ve Tiera serileri, farklı lavabolarda alternatif boyut seçeneği uygulama imkanı sunuyor. Böylece tüketiciler, tüm mekanlarda estetik görünümü tamamlama imkanına kavuşuyor. Myra serisi, ergonomik yapısı ile soğukta açılan batarya kumandası sayesinde sıcak sudan yanma riskini önlüyor. Kullanıcı dostu olan bataryalar, özel su tasarruflu ve kireç kırıcılı gizli perlatör sayesinde büyük bir fonksiyonellik sunuyor. İnce ve zarif çizgileriyle armatürde şıklık ve sağlamlığı birleştiren Tiera serisi ise özel su tasarruflu ve kireç kırıcılı gizli perlatörü ile dikkat çekiyor. Elmor Genel Müdürü Hakan Günderen, dünya trendlerini, özgün E.C.A. tasarımlarıyla Türkiye’ye ilk sunmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, “Özgün tasarım ve teknolojilerle hazırladığımız ürün serilerimiz, aynı zamanda çevre ve tüketici dostu teknolojilere de sahip. Çevre dostu olmayı her zaman çok önemsiyoruz. O nedenle bu yıl tasarruf ve güvenliği ön plana çıkartan, yani senkronize bir bütünlük sunan ürünler hazırladık. Örneğin Myra serisini beğenen bir mimar, bu ürün serisinin su ve enerji tasarrufu sunmasının yanında farklı renk, tasarım ve ölçülerdeki lavabolara aynı seriden lavabo bataryası seçebilecek. 2016’da markalarımıza yakışan lider ürünlerle trendlere damgamızı vuruyoruz” dedi. ECA kalite ve güvencesiyle sunulan bataryalarda 10 yıl garanti süresi bulunuyor.
120
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
HABER
Ayvaz’ın Antalya MMO İş Birliği İle Düzenlediği Seminer Büyük İlgi Gördü
M
eslek içi eğitimlere büyük önem veren Ayvaz, ülke çapında düzenlediği seminer dizisine bir yenisini daha ekledi. Antalya MMO iş birliği ile MMO Antalya Şube Toplantı Salonu’nda iki gün süren bir eğitim gerçekleştiren şirket, “Buhar Cihazları ve Tesisatları” ve “Otel ve Hastanelerde Sprinkler Tesisatı ve Alınması Gerekli Yangın Tedbirleri” başlıklı sunumlarıyla dikkat çekti. Ayvaz A.Ş. Yangın Ürünleri Müdürü Ahmet Kahraman, Endüstriyel
122
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Ürünler Müdürü Serdar Ocaktan ve Ayvaz Enerji Geri Kazanım Sistemleri A.Ş. Genel Müdürü Tarık Güner’in konuşmacı olarak yer aldığı seminerlere Antalya ve civar illerden 150 kişi katıldı. Projeciler, taahhütçüler, kontrolörler, satış firmaları ve kamu kurumlarından katılımcıların yoğunluklu olarak yer aldığı seminerin ilk gününde söz alan Ahmet Kahraman; otel ve hastanelerde kurulacak sprinkler tesisatlarının önemini ve sahip olması gereken özelliklerini anlattı. Yangın söndürme ve korunma sistemi ekipmanlarıyla ilgili teknik bilgileri de katılımcılarla paylaşan Kahraman, depreme karşı tesisatı koruma yöntemlerine de değindiğini dile getirdi. Yangın konusunda farklı yapılar için farklı çözümler üretmek gerektirdiğini belirten Ahmet Kahraman “Yangın alanında kullanacağınız ürünlerin test ve onayları önemli ama güvenliğiniz için maalesef yeterli değil. Bu nedenle bu sistemlerin doğru tasarlanması, doğru ürünlerin seçilmesi, devreye alma ve bakımlarının uzman kişiler tarafından yapılması
öne çıkıyor. Biz ülke çapında gerçekleştirdiğimiz bu eğitimler ile yangın konusundaki yanlış algıyı değiştirmeyi ve sektör üyelerinin bilinçlenmesini amaçlıyoruz. Çünkü yangınlar sadece firmalara değil, ekonomimize ve aslında tüm ülkemize zarar veriyor” dedi. Eğitimin ikinci gününde söz alan Ayvaz A.Ş. Endüstriyel Ürünler Müdürü Serdar Ocaktan ve Ayvaz Enerji Geri Kazanım Sistemleri A.Ş. Genel Müdürü Tarık Güner, buhar cihazları ve tesisatları konulu eğitimleriyle katılımcıları bilgilendirdiler. “Buhar ve Buhar Kazanı Emniyeti” ile “Buhar Tesisatı Dizaynı ve Ekipman Seçimleri” başlıkları altında sunumlar gerçekleştiren Tarık Güner, Ayvaz’ın ürün gamında yer alan kondenstopların özelliklerini, avantajlarını ve kondenstop seçimi yaparken dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı. Tarık Güner, enerji tasarruf ve geri kazanım sistemleriyle ilgili önemli bilgileri katılımcılarla paylaştı ve katılımcıların sorularına cevaplar vererek eğitimi tamamladı.
HABER
Y
apı sektörünün öncü firmalarından Pakpen, 09–12 Mart 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilen İstanbul Pencere Fuarı’na katıldı. Fuarda Pakpen ve PakDoor markası ile üretim yapılan pencere ve kapı ürünleri ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Dünya standartlarına uygun üretim tesisleri ile yapı sektöründe ilklerin öncüsü Pakpen, bu yıl 17’ncisi gerçekleştirilen İstanbul Pencere Fuarı’na katıldı. Fuarda Pakpen pencere modelleri, kepenk ve panjur sistemlerini, PakDoor dekoratif dış kapı ve iç kompozit kapı sistemleri sergilendi. Yerli ve yabancı katılımcıların ilgi odağı olan Pakpen standında ürünler hem tasarımlarıyla hem de sunduğu faydalarla dikkat topladı. Sektörde dünyanın en büyük ikinci fuarı olan İstanbul Pencere Fuarı’na katılmaktan memnun olduklarını belirten
124
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Pakpen, Pencere Fuarı’nda yüzde 40’a varan ses ve ısı yalıtımlı ürünleriyle ilgi çekti Pakpen Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Tuza, “İstanbul Pencere Fuarı’na ilk yılından beri katılıyoruz. Uluslararası ve yerli katılımcıların bir araya gelerek sinerji oluşturdukları çok önemli bir ticari platform. Uluslararası çapta yapılan ziyaretler hedef pazarlarımızdaki profesyonellerle bir araya gelmemizi ve çok sayıda yeni ve nitelikli işbirliğinin doğmasını sağlıyor. Fuarda yüzde 40’a varan ses ve ısı yalıtım özelliklerine sahip, kaliteli malzemeler ile şık tasarımları birleştiren ürünlerimizi özellikle hedef pazarlara birebir tanıtma fırsatı yakalıyoruz” dedi. Pakpen ile enerjide yüzde 40 tasarruf Pakpen, İstanbul Pencere 2016 Fuarı’nda 7 farklı pencere serisi ile yer aldı. Pakpen’in her binaya ve mevsime uygun, gürültüyü, soğuğu ve sıcağı dışarıda tutan pencereleri; ısı yalıtımı özellikleri ile yüzde 40’a varan tasarruf
sağlaması, renklerinin yıllarca solmaması ve kolayca temizlenmesi özellikleriyle beğeni topladı. AB normlarında CE belgeli olarak üretilen Pakpen ürünleri, 1990 yılından bu yana dünyanın dört bir yanında ve Türkiye’nin bütün şehirlerinde tercih ediliyor. PakDoor’da kalite ve şıklık bir arada Fuardaki standında PakDoor markası altında üretilen 18 farklı dış ve 9 farklı iç mekan kapı modelini de sergileyen Pakpen’in, kompozit kapı modellerinin cam uygulamalı versiyonları da fuarda katılımcıların dikkatini çekti. Pakdoor iç kompozit kapılar su ve neme karşı dayanıklılık, ses ve ısı yalıtımı özellikleriyle fark yaratıyor. Aynı zamanda doğayı ve çevreyi koruma adına kullanılan hammadde ve yardımcı malzemeler, darbeye, çizilmeye, kırılmaya karşı dayanıklılık, hızlı ve kolay montaj özellikleriyle de ön plana çıkıyor.
Baharı Marshall’ın renkleriyle karşılayın Marshall’ın önerileri ile renklerin dönüştürücü gücünden yararlanarak evinizde ışığı daha iyi kullanabilir, aydınlık odalarda her güne daha mutlu uyanabilirsiniz.
İ
lkbaharda günler uzamaya devam ederken, doğal ışığın ve renklerin üzerimizdeki olumlu etkisi de artıyor. “Renklendir Hayatı” sloganı ile insanların hayatına renk katan Marshall, evleri güzelleştirmeye devam ediyor. Marshall’ın önerileri ile ışığı daha iyi kullanmanın yollarını öğrenerek kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacak daha aydınlık yaşam alanları yaratabilirsiniz. Stresli bir dönemin ardından bitkin düştüyseniz veya yoğun bir işiniz varsa, yorgun zihninizi dinlendirmek için renklerin gücünden yararlanabilirsiniz. Canlandırıcı yeşil: Yeşil, canlılık ve rahatlık arasında mükemmel bir denge sağlar, bu nedenle yatak odaları için mükemmeldir. Sabahları fazladan biraz enerji için duvarlarınızı canlı renk tonlarına boyayın veya huzurlu ama canlandırıcı bir his için deniz tonlarını seçin. Rahatlatıcı menekşe rengi: Menekşe rengi, rahatlık ve zindelik hissini artıran, renk spektrumundaki en huzur veren tonlardan biridir. Aynı zamanda kafanızı rahatlatmanız için tam da ihtiyacınız olan meditasyona yardımcı olduğu söylenir.
126
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Enerji verici turuncu: Canlı turuncu rengi sabahları yataktan fırlamanızı garanti eder. Parlak turuncular canlı, retro bir his verir ve yoğunlukları nedeniyle genelde vurgu olarak çok işe yarar. Duvardan duvara turuncu istiyorsanız terakota ve bakır tonları yatak odaları için daha yumuşak bir seçenektir. Neşeli sarı: Güneş sarısı bir oda sabahları gözlerinizi açtığınız anda gülümsemenizi sağlayacaktır. Sarı genellikle duvarlarda renk kataloğunda olduğundan daha parlak göründüğü için yatak odalarında düşündüğünüzden birkaç ton daha açık kullanılması iyi bir fikir olabilir,
böylece çok uyarıcı bir renk elde etmemiş olursunuz. Sakinleştirici mavi: Maviler, oldukça rahatlatıcı olan canlı, taze bir renk uyumu ortaya çıkarır. Aslında, o kadar sakinleştiricidir ki kalp atışlarınızı yavaşlatarak yoğun bir günün ardından kendinize gelmenize ve canlı ve neşeli uyanmanıza yardımcı olur. Odanın baktığı yön, günün saati ve ışığın doğal olup olmaması gibi faktörler bir rengin duvarınızda nasıl görüneceği üzerinde önemli bir rol oynar. Dolayısıyla eviniz için doğru renkleri seçerken odanın ışık türünü göz önünde bulundurmalısınız. Doğal ışıktan yararlanın, ışığı odaya
geri yansıtacak soluk tonları kullanarak, aydınlık, havadar bir his yaratın. Tüm gün güneş ışığı alan odalar, dekore etmesi en kolay odalardır. Bu odalar günün büyük bir bölümünde hafif bir ışık aldıklarından hemen her renk bu odalara uygundur. Neden doğal ışığın avantajını kullanıp ışığı odaya geri yansıtacak soluk tonları seçerek aydınlık ve havadar bir his yaratmıyorsunuz? Altın renk tonları güneşle yıkanmış bir etki yaratırken açık maviler sakinleştirici bir renk uyumu sağlar. Canlı, zengin renk tonlarının bu tür bir ışık altında harika şekilde canlı görüneceği söylenir.
MAKALE
Hardox kaynağı ve kaynak kalitesini etkileyen faktörler
S
SAB’nin aşınmaya dayanıklı çelikler için marka adı olan Hardox aşınma plakaları her iklim, arazi ve çevre koşulunda kullanılmaktadır. Hardox’un sertliği sebebiyle çoğu zaman kaynak yapımı konusunda endişe yaratsa da özel üretim teknikleri sayesinde düşük tutulabilen alaşım elementleri miktarı Hardox’un kaynaklanabilirliğini artırmaktadır. İsveçli özel çelik devi SSAB’nin aşınmaya dayanıklı çelik grubu Hardox, tüm dünyada aşınma problemleriyle mücadele eden müşterilerin güvenini kazanmıştır. Hardox malzemelerin kaynağı, sertliğinden dolayı zaman zaman müşterileri endişelendirmektedir. Ancak Hardox’un eşsiz özellikleri sadece aşınma konusunda değil bu noktada da kendini göstermektedir. Sertliğine rağmen özel üretim teknikleri sayesinde düşük tutulabilen alaşım elementleri miktarı Hardox’un kaynaklanabilirliğini artırmaktadır. Hardox tüm kaynak yöntemleri kullanılarak kaynak yapılabilir. Düşük mukavemetli çeliklerin kaynağında kullanılan ekipman ve araçlar Hardox kaynağında da aynı şekilde kullanılabilir. Hardox
kaynaklanabilirliği uygun tüm diğer çeliklerle kaynak yapılabilir. Hardox’un farklı çeliklerle kaynağının yapılması gerekiyorsa bu durumda kaynak yapılacak diğer çeliğin kaynaklanabilirliği sorgulanmalıdır. Kaynak kalitesini etkileyen faktörler; Diğer tüm çeliklerde de olması gerektiği gibi kaynak bölgesinin temiz olması kaynağı olası bir çok hatadan korumaktadır. Bu noktada kaynak yapılacak bölgede nem, yağ, pas ve boya olmamasına dikkat edilmelidir. Diğer önemli unsurlar ise şu şekildedir. •Uygun kaynak malzemesinin seçimi, (elektrot, tel, vb.) •Uygun ön ısıtma ve pasolar arası geçiş sıcaklığı •Isı girdisi •Kaynak sıralaması ve kaynak bağlantısı arasındaki boşluk Bu yazımızda uygun kaynak malzemesi ve koruyucu gaz seçimi ve uygulanması gereken ön ısıtma sıcaklığının seçilmesi ve uygulanma şekli hakkında bilgiler verilecektir. Hardox malzemelerin kaynağında kullanılabilecek dolgu malzemeleri aşağıdaki tabloda listelenmiştir. Özetle 500MPa akma mukavemetinden daha düşük mukavametli dolgu
MAKALE
malzemelerinin seçilmesi uygundur. Düşük mukavemetli çeliklerin kaynağında kullanılan piyasada SG2 adıyla anılan ve güncel standartlarda G3Si1 koduyla belirtilen teller Hardox kaynağında da kullanılabilir. Düşük mukavemetli tel ve elektrotların seçimi hidrojen
çatlağı riskini azalttığı için özellikle tavsiye edilmektedir. Örtülü elektrot kullanımı söz konusu ise bu durumda elektrodun hidrojen içeriğine dikkat edilmeli ve hidrojen içeriği 5ml/100gr’dan daha düşük olanlar tercih edilmelidir. Elektrot üreticisi tarafından belirtilen bir fırınlama ve saklama talimatı varsa bu talimatların da yerine getirilmesi gerekmektedir. Ön ısıtma yapılması gereken Hardox kalitelerinde ve kalınlıklarında, ön ısıtma yapılması mümkün olmayan bir durum varsa bu durumda AWS 307 östenik paslanmaz çelik elektrotlar ve teller kullanılabilir. İkinci tercih olarak AWS 309 elektrot ve tellerde tercih edilebilir. Gaz altı kaynağı için koruyucu gaz seçiminde de yine aynı şekilde düşük mukavemetli çeliklerin kaynağında kullanılan gazlar kullanılabilir. Bu noktada daha kararlı bir ark elde etmek ve gerekli nüfuziyeti sağlamak için piyasada yaygın olarak kullanılan %1820 arasında CO2 içeren Argon gazı tercih edilebilir. Hardox kaynağında uygulanması gereken ön ısıtma sıcaklıkları; Diğer düşük mukavemetli çeliklerin de kaynağında olduğu gibi kalın malzemelerde ve Hardox’un yüksek sertlikte olan kalitelerinde ön ısıtma uygulanması tavsiye edilmektedir. SSAB uygulanması için önerdiği ön ısıtma sıcaklıklarını yukarıdaki tabloda sunmaktadır. Tabloda kaynak yapılacak kalınlık ve Hardox kalitesi seçilmeli ve bu seçimlere uygun gelen ön ısıtma sıcaklığı kaynak bölgesine uygulanmalıdır. Farklı kalınlıkta ve farklı sertlikte Hardox’lar birbirlerine kaynak yapılacaksa tablodan en yüksek ön ısıtma sıcaklığı hangi malzeme için uygulanması gerekiyorsa o sıcaklık her iki malzeme için de uygulanmalıdır. Ön ısıtma kaynak yapılacak noktadan 75mm mesafeye kadar uygulanmalıdır. Kızılötesi sıcaklık ölçen araçlar ya da ısı tebeşirleri plaka sıcaklığını ölçmek için kullanılabilir.
HABER
Kale, Kazablanka’da Showroom Açıp Kuzey Afrika Pazarına Yerleşti
K
ale Grubu, Mağrib bölgesinin en önemli kentlerinden Kazablanka’ya showroom açtı. Afrika’nın büyük gruplarından MME (Moroccan Middle East Trading Agency) ile işbirliği yapan Kale Grubu, bu kıtadaki büyük projelerin çözüm ortağı olmayı hedefliyor. Kale Seramik Doğu Yarımküre Başkan Yardımcısı Musa Tangören, “Fas, bu bölgedeki en istikrarlı ülke olarak Afrika pazarı için çok önemli bir sıçrama tahtası” dedi. 8 Ocak’ta Lahor kentinde büyük bir showroom açarak Pakistan’a yerleşen ilk Türk seramik şirketi olan Kale Grubu, şimdi de Kuzey Afrika’nın en istikrarlı ülkesi olan Fas’ın en popüler kenti Kazablanka’ya adım attı. Afrika kıtasındaki büyük projelerin önemli müteahhitlerinden biri olan MME (Moroccan Middle East Trading Agency) ile işbirliğine giden Kaleseramik, bu ülkedeki ilk showroom’unu açtı. Kale Grubu, bu yeni showroom’da yapı ürünleri sektöründeki bütün markalarıyla var olacak. Kale Grubu’nun, kara kıta Afrika’nın en önemli cazibe merkezlerinden biri olan Fas’a böylesine güçlü ve etkili bir
130
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
temsilci ile girmesinden büyük memnuniyet duyduğunu söyleyen Kale Seramik Doğu Yarımküre Başkan Yardımcısı Musa Tangören, “MME ile 2014 yılında ülke ziyareti sırasında tanıştık. Kısa bir sürede müthiş bir ivme yakaladık. Bugün açtığımız bu showroom, iki tarafın birbirine olan güveninin de bir göstergesi” dedi. Türkiye’nin 2000’li yıllardaki dönüşümünde taahhüt sektörünün sürükleyici etkisinin büyük olduğunu vurgulayan Tangören, Afrika’nın dönüşümünde de bu tecrübeden istifa edilebileceğini söyledi. Afrika kıtasının değiştiğini, güçlü genç nüfusun, doğal tarım arazilerinin, yeraltı kaynaklarının ve orta ve üst sınıfın hızla büyümesinin uluslararası yatırımcıları bu kıtaya doğru çektiğini söyleyen Musa Tangören, “Bugün bütün dünyada Afrika, uyuyan dev olarak tanımlanıyor. Son yıllardaki radikal değişimin ardından yakın bir gelecekte bu büyük kıtanın, geçmişte Çin ve Hindistan’ın yaşadığı dönüşümü deneyimlemesini bekliyoruz. Bu değişimin dinamolarından biri de mutlaka Fas olacak” diye konuştu. Kaleseramik’in bugün 100’ü aşkın ülkeye 100 milyon doların
üzerinde ihracat yaptığını belirten Musa Tangören, “Fas, Pakistan, İran, Katar, KKTC, Cezayir, Güney Afrika, Mısır, Rusya ve Kazakistan yatırımlarımızda, bu pazarların seramik konusunda gelişen fırsat pazarları olmaları kadar, işbirliği yaptığımız firmaların Kale için uzun soluklu, finansal olarak güçlü, kendi piyasalarında bilinen firmalar olmaları ve bizim bu pazarlarda var olma ve büyüme hedeflerimize eşlik etmeleri de etken oldu. Biz iş ortağımızla birlikte Fas’ta bugün İspanya’nın hakimiyetinde olan seramik pazarında güçlü markalarımızla, rekabeti tanımlayan gruplardan biri olmak istiyoruz” dedi. MME yetkilileri ise Kazablanka’da açılan bu ilk showroomda Türkiye’nin dev firması Kaleseramik ile işbirliği yapmaktan çok memnun olduklarını ifade etti. 300 m2’lik bu showroomda müşterilerin seramik karodan, armatüre, banyo dolabından, duş teknesine kadar geniş bir yelpazede tüm ürün ihtiyaçlarını gidermeyi planladıklarını ve bu konsepti ilerleyen aylarda Fas’ın diğer şehirlerinde açmayı düşündükleri diğer showroomlara da taşıyacaklarını belirtti.
FUAR VİZYON
Dünyaca ünlü Mimar Chris Bosse 39.Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’da “Az Şey ile Daha Fazla” mottosunun yaratıcısı ve “Asya’nın yükselen yıldız tasarımcısı” olarak nitelenen dünyaca ünlü Mimar Chris Bosse, YEM Fuarcılık’ın konuğu olarak 39.Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’da yapı profesyonelleri ile buluşacak.
Y
Mimar Chris Bosse
apı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, fuar kapsamında dünyaca ünlü mimar Chris Bosse’nin vereceği “Geleceğin Şehri: Kentsel Çevrede İnsan, Teknoloji ve Doğanın Sinerjisi” konferansına Yapı-Endüstri Merkezi organizasyonuyla ev sahipliği yapacak. 39.Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, 10 - 14 Mayıs 2016 tarihlerinde yapı dünyasını bir araya getirirken, RIBA Ödüllü ünlü Mimar Chris Bosse’nin Konferansı, fuar alanında, 11 Mayıs 2016, Çarşamba günü gerçekleştirilecek. Yapı-Endüstri Merkezi
132
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
organizasyonuyla Türkiye’ye gelecek olan Chris Bosse, konferansını “Geleceğin Şehri: Kentsel Çevrede İnsan, Teknoloji ve Doğanın Sinerjisi” başlığında verecek. LAVA firması kurucusu olan ve Sydney Teknoloji Üniversitesi’nde Yardımcı Profesörlük görevini sürdüren Chris Bosse (Sydney, Avustralya) dünya çapında ses getiren projesi Pekin Watercube projesinin baş tasarımcısı olarak biliniyor. RIBA Ödülü 2008 (En yeni mimar) ve Perspective Dergisi tarafından 40 yaş altı 40 mimar listesinde Asya’nın yükselen yıldız tasarımcısı (2012) gibi önemli uluslararası ödülleri bulunan Bosse, çalışmalarında “Az Şey ile Daha Fazla” (More with less) mottosundan hareketle
dijital tasarım, doğa ilkeleri ve en güncel dijital üretim tekniklerini bir araya getiriyor. Bosse; “Az Şey ile Daha Fazla” konseptini; Daha az malzeme/enerji/zaman/ maliyet ile daha fazla mimari üretim olarak açıklıyor. Ödüllü projeleri ile uluslararası alanda saygınlık kazanan Bosse, dijital ve deneysel form bulma ile geleneksel yapı ve mimarinin sınırlarını zorlayan yeni nesil bir mimar olarak tanınıyor. Bosse, Avustralya, Almanya, Çin ve Vietnam’da bulunan LAVA ile en son teknoloji, araştırma methodları ve uygulama yöntemlerini kullanarak yeni nesil, sürdürülebilir ve inovatif yapılar inşa eden uluslararası bilinirliği yüksek bir mimar olarak oldukça ilgi görüyor.
SEKTÖREL
BOYA
Ay yıldızlıların en renkli destekçisi DYO Kalbi kırmızı beyaz renkler için çarpan milyonlarca taraftarı ile yeni zaferlere hazırlanan Milli Takıma, Euro 2016 öncesi destek DYO’dan geldi. Boya sektörünün öncü ve lider markası DYO, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile imzaladığı anlaşmayla A Milli Takımı destekçileri arasına katıldı.
T
ürkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve DYO Boya Fabrikaları A.Ş., arasındaki imza töreni Antalya Regnum Carya Golf & Spa Resort’da gerçekleşti. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, TFF Yönetim Kurulu Üyeleri, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, Milli Takım teknik kadrosu ve futbolcuları, DYO Boya Fabrikaları Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Serdar Oran ile DYO Pazarlama Direktörü Melek Soklangıç Dinçer’in katıldığı törende yapılan konuşmalarda,
134
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Türkiye’nin en köklü iki markasını yan yana getiren işbirliğinin detayları paylaşıldı. DYO’yu Milli Takımın En Renkli Destekçisi yapan anlaşmayı Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ile DYO Boya Fabrikaları Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Serdar Oran imzaladı. İmzaların atılmasının ardından Yıldırım Demirören, Serdar Oran’a Milli Takım Formasını hediye etti. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, imza töreninde yaptığı konuşmasında şunları söyledi: “Milli Takımımız büyüdükçe Milli Takımımıza destek de büyüyor. Böyle anlaşmalar sayesinde futbolumuzun değeri her geçen gün artıyor. Bugün imzalanan sözleşme aynı zamanda Milli Takımımızın Euro 2016 bütçesine de bir destektir.” Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini ve birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğunu belirten Demirören, DYO markasına ve yöneticilerine böyle bir dönemde Milli Takım
ruhuna sahip çıktıkları için özellikle teşekkür etti. DYO Boya Fabrikaları Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Serdar Oran, milyonların kalbine taht kuran Milli Takımın destekçileri arasında yer almaktan gurur ve onur duyduklarını belirterek, “Türkiye’nin yüzde 100 yerli boyası DYO, 62 yıllık marka geçmişinde pek çok başarılara imza attı. Türkiye Futbol Federasyonu ile attığımız bu imza ise apayrı bir yere ve öneme sahip. Türkiye Milli Takımının destekçileri arasında yer almaktan mutluluk duyuyoruz. Bize bu fırsatı veren başta Başkan Yıldırım Demirören olmak üzere TFF Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Zülfikaroğlu’na teşekkürlerimizi sunuyorum. Kırmızı Beyaz renklere aşkımız sonsuz. Bizlere yepyeni heyecanlar yaşatacaklarına olan inancımla Milli Takımımıza Euro 2016 yolculuğunda başarılar diliyorum” diye konuştu.
İNCELEME
Afrika’ya yatırım yapacaklar dikkat! borçlar yaptıkları görülür. Aynı zamanda, birçok devlet sabit sermaye artışını mevcut hükümetin maliyesine bağımlı olarak, kendi mali bütçesinin dışında altyapı harcamalarını finanse eder. Bu durumda: Afrika bağlamında, yeni dünya trendlerinin Afrika’yı etkilemesi, Yapı zamanı ve maliyetleri, Önemli inşaatlar ve Altyapı çeşitliliği bu pazarın önemli noktalarıdır.
Afrika Danışmanı Alper Fatih Abidin
Afrika Alt Yapı ve İnşaat Sektörü Raporu
A
frika kıtasında sürdürülebilir ekonomik büyüme üç önemli faktöre bağlıdır. Bölgesel entegrasyon, kurumların gelişmesi (mülkiyet hakları ve hukukun üstünlüğü) ve alt yapı. Afrika Altyapı Konsorsiyomu (ICA) raporlarında evlerinde musluğu açamayıp, suyu temin edebilmek için geçen kayıp zamanın 40 milyar saat potansiyelin üzerinde olduğunu belirtmektedir. Karayolu taşımacılığına bakıldığında, yolların %80’i mal taşımak, %90’ı yolcu taşımak için kullanılmaktadır. Afrika hükümetlerinin tarihsel olarak bütçelerine baktığımızda, bütçe açıklarını finanse etmek için dış
136
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
Genel tabloyu kavrayabilmek için Dünya Piyasaları Raporuna göre (Güney Afrika Hariç) Afrika kıtasının önümüzdeki dönemdeki en önemli yedi projesine bakmakta fayda var. 3218 km’lik Nijerya hızlı treni (13 milyar $); 2935 km’lik Mombasa-Kigali demiryolu; 100KW’lık Ruanda Kivuwatt Enerji Santrali; 525 metrelik Uganda Jinja köprüsü; Namibya Kudu gaz sahası; Trans Sahra doğal gaz projesi ( Nijerya-Cezayir)(20 milyar$); Kuzey-Güney Afrika koridoru. Afrika’nın kalabalık şantiyelerinden bazıları ve birkaç ülke ekonomisindeki inşaat sektörü yatırımlarından kesitlerle, karlı gözüken pazarları ve altyapı gelişimlerini şöyle bir özetleyelim. İnşaat Süresi ve Maliyetler; AECOM 2014 Raporuna göre ortalama inşaat maliyetleri şu şekildedir: Ucuz konut maliyetlerinde metrekare fiyatı ortalama Johannesburg/Güney Afrika 370USD, Luanda/Angola 625 USD, Akra/Gana 340USD, Nairobi/Kenya 340 USD,
Abuja/Nijerya 440USD, Kigali/ Ruanda 480USD, Dakar / Senegal 420USD, Dar es Salaam/Tanzanya 390USD, Kampala/ Uganda 370USD, Lusaka/ Zambiya 375USD’dir. Konut Satış fiyatları metrekare olarak merkez/ mahalle olarak ortalama Jo-burg 805/1100USD, Luanda 1350/1855USD, Akra 740/1015USD, Nairobi 735/1005USD, Abuja 965/1315USD, Kigali 1050/1430USD, Dakar 920/1255USD, Dar es Salaam 845/1155USD, Kampala 810/1105USD ve Lusaka 820/1115USD. Johannesburg’da standart konut metrekare maliyeti 530USD, lüks konut maliyeti 890USD’den başlıyor, Johannesburg’u referans alarak aynı orantıyla diğer ülke ve şehirlerin rakamlarını da yaklaşık tespit edebilirsiniz. Bu doğrultuda Angola ve Nijerya konut maliyetleri en yüksektir, Gana ve Kenya ise konut maliyetleri açısından daha uygun gözükür. Luanda ise değerlendirmede en kötü örnektir. Farklı olarak Nairobi’nin ve Gana’nın ucuz konut imalatı kategorisinde cazip, Nijerya’da ise ucuz otel maliyetlerinde cazip gözükmektedir. Kigali ise en pahalı konut şatışının olduğu yerdir. İnşaatların süresi için en önemli konu inşaatın ruhsatları, kamu ile ilişiği ve denetimleri içeren bürokratik süreçtir. Ortalama 150 ile 200 gün arasında değişiklik gösterir. Afrika genelinde
hükümetler son on yılda bürokrasiyi kolaylaştırmak ve inşaat süreleri kısaltmak için çalışmalar yaptılar. Örneğin Cezayir inşaatların zamanında tamamlanması için bir yasa çıkardı. Burkina Faso ve Burundi işlemlerin hızlanması işin tek işlem büroları kurdu. Nijerya ve Liberya evrak süresine zaman sınırlaması getirdi. Marutis işlem prosedürlerini birleştirdi, Ruanda ise izin sistemini merkezileştirdi. Gelelim Afrika’nı en büyüklerine; Afrika İş Dergisi’nin “Afrika’nın en iyi 250 şirketi” raporunda 24 inşaat ve yapı materyali şirketi bulunmaktadır. Bu şirketlerden 9’u Mısır, 6’sı Güney Afrika, 4’ü Fas, 2’si Nijerya, 1 ‘er Kenya, Tanzanya ve Zambiya’dadır. Listenin en üstünde Nijerya merkezli Dangote Çimento,
listenin 7nci sırasında inşaat sektörünün zirvesindedir. Nijerya Menkul Kıymetler Borsası’nda değeri Güney Afrika’nın tüm inşaat sektörü toplamının neredeyse 3 katıdır. Batı Afrika’nın en büyük sanayi grubudur. Nijerya’nın en büyük çimento üreticisi 2012’de yılda 19 milyon ton üretim kapasitesindeydi ve 14 ülke genişleme planı tamamlandığında 2015 sonu 42 milyon ton/yıl, 2017 sonu 62 milyon ton/yıl hedeflemektedir. 2015 sonu genişleme planı 700milyon $’dır. Dangote, Tanzanya’da kuracağı 500milyon$’lık çimento tesisi için küçük bir enerji santralı kurmak için Tanzanya hükümetine 2015’de başvuruda bulunmuştur. Ve böylece çimento devi 14. Afrika ekonomisine de ayak basacaktır. Ayrıca Kamerun tesisi de bu yıl hizmete girecektir.
Genel olarak listede ilk 250’ye giren bu 24 şirkete şöyle bir bakarsak : Nijerya-Dangote Cement, La Farge Cement Wapco Nigeria Mısır-Orascom Construction Inds., El Ezz Aldekhela Steel, El Ezz Steel Rebards, Suez Cement, Egyptian Iron and Steel Comp., Sinai Cement, Egypt Aluminium, Eiswedy Cables, Msr Cement Qena Fas-Societe Lafarge-Ciments, Societe les Ciments du Maroc, Societe Holcim, Societe Nationale de Siderurgie Güney Afrika-Aveng, Murray and Roberts, Wilson Bayly Holmes-Ovcon, Raubex Group, Group Five, Cashbuild Kenya-Bamburi Cement Zambia-Chilange Cement Tanzanya-Tanzanya Portland Cement Comp. Birkaç ülke bazında Afrika sektörüne bakarsak; ANGOLA; Angola, 2000
İNCELEME
yılından bu yana inşaat sektörü sabit sermaye ile hızla büyüyen ve kıtanın altıncı yapı stoğuna sahip ülke. İnşaat sektörü kredi teminindeki sıkıntılar son beş yılda kredi oranlarını iki haneli rakamlara getirmiştir. Bu önemli büyüme yabancı yatırımı ülkeye büyük miktarda getirdi ve Angola, Güney Afrika’dan sonra inşaat ile ilgili işleri içeren yabancı yatırımcıları çeken ikinci ülkedir. Petrol üreten ülkenin özel sektörü büyük ölçüde gelişmemiş olduğundan, ekonomik gelişme devlet-egemen sektörlerde inşaat, enerji ve ulaştırma hakimiyetindedir. Şu anda Angola’nın petrolü diğer sanayi dallarına küçük yayılım ile off-shore olarak bulunur. Ulaşım, su ve elektrik alt-yapı kısıtlılığından dolayı hükümetin ekonomik çeşitli destekleri uzun bir zaman sürmeli ve daha geniş bir ekonomi için olumlu yayılmalar olmalı. Hükümet 2015-2017 döneminde petrol dışı ekonomi üzerinde 23milyar$ harcamayı planlıyor. Tarım, gıda, hizmet, rafineri, kamu hizmetleri, ulaşım, lojistik gibi sektörlerle ülkenin petrole bağımlılığına azaltmayı hedefliyor. Kasım 2014 ‘den beri petrol dışı projelerden bazıları BIOCOM, KIZENGA, PEDRO ve NEGRAS sanayi alanlarındakiler (20152016’da uygulanacak olanlar) ve KASSINGA, KASSALA, KITUNGO demir cevheri madenleri. Yatırımlar özel sektör kaynaklı olacaktır. Devletin petrol fiyatlarına müdahalesi bazı projelerin
138
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
yavaşlamasına sebep olabilir. Hükümet dış yatırımları azaltıp hazine bütçesinden projeleri desteklemeyi hedefliyor. ETYOPYA; Etyopya’nın altyapısının nominal değeri 2007’den 2013’e kadar 3 kat artmıştır ve kıtada yedinci sıraya getirmiştir. Ülkenin kalkınma stratejisi (GTP), büyüme ve dönüşüm planı (2010-2015) tarafından yönlendirilmektedir. Özünde, GTP, tarımsal üretimi ve verimliliği yükselterek sanayileşmeye teşvik ve altyapıda özel bir odaklanma yatırım açan bir kamu sektörü yatırım stratejisidir. Etyopya’nın yatırım önderliğindeki kalkınma stratejisi milenyum kalkınma hareketi (MDGS) ile GSYİH’de büyüme ve ilerleme tespit etti. Bu yoksullukta ciddi bir azalmaya sebep oldu. Doğu Afrika’da büyümeyi desteklemek için küçük ekonomilerin bölgesel pazarlara büyük faydası vardır. Böylece büyük doğu Afrika ekonomisinin karşılaştırmalı avantajlarından yararlanır. Etyopya’nın doğal kaynaklarını ve demografisini kullanarak bölgede bütünleştirmeyi destekleyerek bölgeye katkısı elektrik olabilir. Şu anda 2300MW (EEPCO) kurulu elektrik üretimini sağlamakta. 2037 yılında 37.000MW hedeflenerek 9 Afrika ülkesine elektrik ihracatı yapmayı hedefliyor. Etyopya’nın sadece hidroenerjide 45.000MW potansiyeli var.
GANA; 2007 yılında petrolün bulunması ve 2010’da da ihracatına başlanması Gana ekonomisini ve GAMA (Büyük Akra Metropol Bölgesi) Afrika’nın 11.büyük bölgesini hareketlendirdi. Petrol, Gana ekonomisinin son beş yılda %8,7 büyümesine yardımcı olmuştur. Özel tüketim harcamaları da %7,5 artmıştır. Ülkenin büyüyen orta sınıf, perakende merkezlerine birçok uluslar arası markayı çekti. Bu da alışveriş eğilimlerinin batılılaştığını gösterir. Ancak alışveriş merkezleri bu artışa ve bu pazara ayak uydurmakta başarısız oldu. Sebebi ise kısa zaman içindeki talebi perakende alanı kısıtlılığından karşılanamadı. Ekim2014’de açılan 27.500 metrekarelik Akra West Hill Mall’ın ikinci aşaması olan 12.000 metrekare devam etmektedir. 14.000 metrekarelik Achimota Perakende Merkezi 2014 sonunda tamamlandı. 27.500 metrekare Kumasi Mall bu sene açılacak. Kumasi ‘nin toplam alanı 250.000 metrekare olacak ve önümüzdeki üç yılın sonunda tamamlanacak. Daha ileriye baktığımızda Gana, önümüzdeki 25 yıl boyunca demografik yapısıyla bu sektörde inanılmaz bir pencere olacağı kanaatindeyim. Birleşmiş Milletler raporuna göre çalışma çağındaki nüfus 2010 yılında %57,5 dan 2040 yılında %64,8 e yükseleceği öngörülmektedir. Aynı zamanda gelir dağılımı dinamikleri özellikle artacak.
Düşük gelirli Ganalıların payının bugün %60’dan, 2030 yılında %20’ye düşmesi hedeflenmektedir. Bu da önümüzdeki 15 sene sonunda, orta kesimin ve düşük–üst kesimin %20 ve %10 artışı beklenmektedir. GÜNEY AFRİKA; Nijerya ve Cezayir’den sonra üçüncü en büyük altyapı stoğuna sahip ülkedir. Ülkenin gelişmiş inşaat sektörü diğer ekonomik sektörlere göre 2000 yılından bu yana en hızlı büyümesini kaydetti. İnşaat sektöründe Crane Worldwide, Babcock International, Hitachi ve Komatsu 2010-2013’de 290milyon$ yapmıştır. Emlak piyasasına bakarsanız piyasa şeffaftır, Afrika kıtasının en büyüğü ve en olgunudur. 3-5 yıl leasingle Afrika kıtası üzerinde en uzun ödeme süreli konutu alabilirsiniz. Ofisler belirli yerlerde konumlanmıştır, Perakende pazarları derli toplu ve düzgündür. Hükümet son beş yılda altyapıya 80 milyar$ harcamıştır. Ülkenin inşaat harcamaları sermayesinin çoğu devlete ait kurumlar ve hükümet tarafından özel sektöre yaptırılmaktadır. FIFA 2010’daki stadyumlarda kötü plan uygulamalarından beri inşaat kalitesi tartışılır. Güney Afrika’nın alt yapı kalitesi Namibya, Marutis ve Seyşellerin arkasında kalır. Dünya geneline bakıldığında da 144 ülke içinde 59.sıradadır. İlginç olan hava ulaşım altyapı kalitesi 11.sıradadır. Güney Afrika son on yılda sektöre çok büyük harcamalar yapmıştır ve bu
140
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
da her an durabileceği riskini gösterir. KENYA; Şu anda yapım aşamasında olan standart demiryolu bittiğinde ülkenin ekonomik gelişimini 1,5 puan artırma potansiyeline sahiptir. 2017 sonunda demiryolu hattının bitmesi planlanıyor. Proje tamamlandığında Ulusal ve uluslar arası ticareti arttırarak büyümeyi destekleyecektir. Planın ilk aşaması Nairobi’den Mombasa kıyısına 472km demiryolunu kapsamaktadır. İkinci aşama Kenya-Uganda arası 505km’dir. Bu tür projelere fon oluşturmak için, Kenya hükümeti 12 yıllık 47milyon$ özel altyapı tahvilleri sattı. Dünya Bankasının bölgedeki altyapı yatırımları için destek verme vaadi, bölgesel bir perspektiften bakıldığında Kasım 2014’den itibaren Afrika’da önemli bir ivme kazandırdı. Çok taraflı kuruluş bölgedeki entegrasyon artırma çabalarının bir parçası olarak Kenya ve Tanzanya iç su yollarını ve bağlantı kanallarını geliştirmek için 1,2 milyar$ yapmayı hedeflemektedir. Daha spesifik olarak fon, Tanganyika Gölü ve Viktorya Gölü’nün su yollarını canlandırmak ve Mombasa ve Dar es-Salaam limanlarının kapasitesini ve verimliliğini arttırmak için kullanılacak. Kenya, Tanzanya, Uganda, Ruanda ve Burundi’den oluşan EAC, politika entegrasyonu derinleştirmek ve ticaretin önündeki engelleri
kaldırmak için altyapı yatırım programlarını yürütmektedir. 2015-2025 strateji planında, limanlar, demiryolları, iletim hatları, petrol ve gaz altyapısının geliştirilmesi için bloğun 68milyar$’a ihtiyacı olacağı ve belki bu rakamın 100milyar$’u bulabileceği belirtilmektedir. MOZAMBİK; (EIA) Amerikan Enerji Enformasyon İdaresi, Mozambik’in araştırılmış doğal gaz rezervinin 100 trilyon kübik olduğunu belirterek Nijerya ve Cezayir’den sonra kıtanın en zengini olduğunu netleştirmiştir. Ülkenin deniz rezervlerini USA’den Anadarko ve İtalyan ENI sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) olarak Ravuna baseninden en erken 2019 gibi ihraç etmeyi planlıyor. Mozambikli yetkililer altyapı projelerini finanse etmek için giderek artan bir borç birikimdedirler. Buna ek olarak gaz sektörüne %80 geliştirmek için ABD’den FDI’dan 20 milyar$ alabilir. Altyapı yatırımları 2008’den beri 2 katına çıkmıştır. Bu sanayi ile ilgili ithalatı da arttırmıştır. Cabo Delgado’daki Palma bölgesinde önemli gelişmeler beklenmektedir. ENH(ülkenin petrol şirketi) LNG aktiviteleri için 18.000 hektarlık bir alanı geliştirmeyi planlıyor. Bu da konut, enerji yoğun sanayi, perakende, tarım ve turizm bileşenlerini bölgede arttıracak. Bölgeye 250.000 kişinin göçmesi beklenmekte. NİJERYA; Politik perspektifinden bakıldığında
İNCELEME
Afrika’nın en büyük ekonomisinde devlet yapılarının etkinliği alt-yapı zorlukları yanı sıra yolsuzluk baskısı altındadır. Kıtanın en büyük hidrokarbon üreticisi olmasına rağmen, Nijeryalı işletmeler elektrik kesintileri yüzünden dizel jeneratörler kullanmaktadır. Ülkenin şu anki kişi başına düşen elektrik üretimi dünyanın en düşüğüdür. Nüfusun yaklaşık yarısı, elektriğe ulaşamamaktadır. Hükümet her yıl 1,5 milyon Nijeryalıyı şebekeye bağlamayı, 2020 yılında %75 vatandaşın elektriğe ulaşabileceğini umuyor. Ülkenin enerji sektörü, üretim, dağıtım ve iletim şeklinde yeniden yapılanmaya girdi. Nijerya Afrika’daki en büyük doğal gaz rezervine sahiptir. Ancak sınırlı altyapıya sahiptir. Mart 2011’de Goodluck Jonathan resmen federal hükümetin gaz devrimini planını açıkladı. 25 milyar$’lık bir yatırım ile 600.000 iş gücü yaratacağını belirtti. Nijerya ulusal petrol şirketi(NNPC) önümüzdeki dört yıllık sürede 16milyar$’ı gazdan-enerji, gaz bazlı sanayileşme ve gaz ihracatı üzerine yatırım yapmayı hedefliyor. TANZANYA; Doğu Afrika’nın ikinci büyük ekonomisi olan Tanzanya, çimento ithalatını 2006’da 92.400 tondan 2012’de 101.400 ton’a çıkardı. ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumunun, Tanzanya’nın çimento üretimini de 2012’de 2.580.000 ton’dan iki kat artmıştır. Ancak daha yüksek üretim ve artan ithalat, 2012 ‘de 3.500.000 talebi karşılayamamıştır. Ticaret
142
Nalbur Teknik.com / Nisan’16
birkaç yılda imalatın 6.000.000 tona çıkacağını belirterek 7 yeni fabrikanın açılacağını belirtmişti. Ülkenin gelişen sanayisi, inşaat, maden ve üretim üzerine kurulmuştur. Kömür, doğal gaz, uranyumun çıkarılmasıyla zaman içinde ülkenin ekonomisi imalat sektörünü geliştirecektir. Ülke aynı zamanda tam performansla kullanılmayan turizm sektörüne de sahiptir. Turizm sektörü altyapısı gelişmeye müsaittir. Doğmakta olan gaz sanayi önümüzdeki yıllarda faaliyetlerin temel noktası olacaktır. Doğalgazın çıktığı bölge 43.bölgedir. UGANDA; Uganda Sanayi Sektörü, inşaatla ve devletin altyapı yatırımları ile yönlendirilir. Güncel alt-yapı projeleri genelde petrol ile alakalıdır. (rafineri, boru hattı, ulaşım yolları, su ve elektrik dağıtımı) ile alakalıdır. Ve ayrıca denize erişimi kolaylaştırmak için demiryolu. Eğitim ve sağlık yatırımları daha öncelik içerdiğinden yatırımları bira payını azaltabilir. Sanayi sektörü önümüzdeki yıllarda hidrokarbon sektörünün gelişmesi bir basamak daha atlayacaktır. Uganda, yabancı sermayenin sağlıklı bir şekilde girmeye devam etmesini beklemektedir. Uluslar arası petrol fiyatlarındaki ani düşü enerji yatırım kararları üzerinde olumsuz etki yaratabilir, ama her projenin kendi koşulları düşünüldüğünde orta veya uzun vadede farkı kapatabilir. Enerji fiyatları düşerse, petrol arama bütçeleri de düşebilir. Fakat Uganda hükümeti Tullow Petrol ve Total ile bir anlaşma imzaladı. Şu anda lisanslarını
bekliyorlar. ZAMBİYA; Madencilik sektöründeki sonuçlar ve artış, Zambiya ekonomik faaliyetlerini bu yüzyılın başından beri %26 arttırmıştır. Büyük ölçekli madencilik yatırımları, hükümet tarafından yerli çimento üretimi, ayrıca hükümetin alt-yapı çalışmaları devam etmektedir. Zambiya’nın ulaştırma ve enerji altyapısı mali baskıdan dolayı açığı vardır. Ülkede yürütülen altyapı çalışmalarını %60’ı Dünya Bankası tarafından desteklenmektedir ve projelerin ortalama ömrü 3,8 yıldır. Coğrafi olarak Zambiya, Orta Afrika’ya yakınlığı, iddaalı kara yolu, tren yolu ve hava ulaşımı ile güç altyapısı ile güneye geçiş noktası olma durumundadır. İnşaat sektörü maden alanındaki yatırımlar ve uzun süreli enerji yatırımları ile doğru orantılı olarak büyüyeceği tahmin edilmektedir. Yukarıda sadece birkaç ülkeyi genel başlılarla vermeye çalıştım. Görüldüğü üzere Afrika’nın en canlı, en hızlı büyüyen ekonomileri inşaat sektöründeki şirketler için önemli fırsatlar sunuyor. Ancak bu ülkeler homojen değildir. Bürokratik problemleri ve riskleri, inşaat maliyetlerini göz önüne alarak bu pazarlar incelenebilir. Ayrıca inşaat yan sanayi ürünleri, pazarı, peşin ve kısa vadeli satışlar içerdiğinden minumum riskli bir pazardır. Yarı mamul veya imalatın kısmi yapılabileceği ülke yatırımları da doğru nokta da yapılırsa geri dönüş gayet hızlı olacaktır.