Nalbur Teknik Nisan'12

Page 1












Yıl: 9 Sayı:103 Nisan 2012

GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ ve TİCARET A.Ş. adına İMTİYAZ SAHİBİ MEHMET SÖZTUTAN GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AHMET KIZIL SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr EDİTÖR AHMET FARUK KOYUNCU faruk.koyuncu@img.com.tr SANAT YÖNETMENİ ve BASKI SORUMLUSU İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr DİZAYN & GRAFİK ADEM KARADAYI adem.karadayi@img.com.tr REKLAM MÜDÜRÜ ZÜLKÜF KARADAYI zulkuf.karadayi@img.com.tr KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL ebru.pekel@img.com.tr HABER SERVİSİ ÖMER ŞEN omer.sen@img.com.tr DIŞ İLİŞKİLER INTERNATIONAL RELATIONS EXECUTIVE HAKAN KURT hakan.kurt@img.com.tr MUHASEBE MÜDÜRÜ MÜRSEL GÜRLER muhasebe@img.com.tr ABONE HATİCE ERDÖNMEZ hatice.erdonmez@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. 29 Ekim Cad. No: 23 34530 Yenibosna / İSTANBUL 0212 454 30 00 ADRES 29 Ekim Caddesi No:23 34197 Yenibosna / İSTANBUL Tel.: 0212 454 25 03 Faks: 0212 454 25 06 www.nalburteknik.com e-mail: info@nalburteknik.com.tr İRTİBAT BÜROLARIMIZ KONYA 0332 238 10 71

Tüketiciler dekoratif görünüme önem veriyor

T

adilat, tamirat işleri biraz daha hareketlenmeye, ertelenen tadilat işleri ve bahar temizlikleri ise ivmesini artırmaya devam ediyor. Aslında binaların genel bakımları, boya ve diğer işlemler her dönem yapılması gerekiyor. Soğuk ve yağışlı havalar sonrasında ister istemez binaların dış cephelerinde eskimeler ve yıpranmalar oluyor. Bunların yanında birde evlerin iç kısımları ayrı var ki, onlar yine ayrı bir önem taşımakta. Bina dışlarına uygulanan boya ve kaplamalar yanında artık yalıtım ayrı bir önem arz ediyor. Malum yalıtımın ayrı bir önemi var. Yazın serin kışın ise sıcak bir yuvamız olsun istiyorsak yalıtım konusunu daha sonra deyip ertelememek gerekiyor. O kadar faydası var ki hangi birisini saymak veya hangi birisine öncelik vermek gerekir onun kararını siz verin. Diğer yandan buna ilave olarak boya konusunda da artık tüketiciler bilinçlendiğini ve hangi rengi nerede kullanacağını iyi biliyor. Burada da aslında boya firmalarının tüketicilere sunmuş olduğu renk testleri ve renk kartelaları ön plana çıkmakta. Eskiden olduğu gibi kulaktan dolma bilgiler ile tüketiciler hareket etmiyor. Ve yine ayrıca sadece temiz görünsün yanında dekoratif bir görünüm kazanması adına da farklılıkları tüketiciler göz ardı etmiyor. Geldiğimiz noktada Türk boya sektörü büyümesi ile dikkat çekmeye devam ediyor. Türk boya sanayisi, son 10 yıllık dönemde ülkemizin genel ekonomik yapısı ile birlikte önemli bir gelişim sürecinden geçmekte. Özellikle AB ülkeleri genelinde boya sanayisinin üretim ve talep yapısı giderek azalma eğilimi gösteriyor. Bu ülkelerdeki boya sanayisinin gelişim düzeyi ile Türk boya sanayisi karşılaştırıldığında AB ülkelerinin hayli düşük ve durağan bir sektörel yapı içinde oldukları görülüyor. Türk boya sanayisi son 10 yılda yaptığı atılımlarla üretim teknolojisi, ticari yapısı ve artan ihracat gücü sayesinde, bölgesel bir üretim merkezi olma hedefiyle ilerlemeye devam ediyor. Dergimiz aracılığı ile sizlere her ay farklı konuları değişik bir bakış açısı ile aktarmaya devam ediyoruz. Bu doğrultu da dergimiz içinde yer alan bölümlere bakacak olursak; Mutfak-banyo aksesuar, Mobilya aksesuar, Boya- izolasyon, Elektrik dünyası, Hırdavat el aletleri, Gündem yer almakta. Ayrıca bunlara ilave olarak; Kültür Sanat, Gezi ve Yorum bölümlerimiz ise dergimize ayrı bir zenginlik kazandırdı. Ne diyelim sizlere hep güzel şeyler aktarmaya devam edeceğiz. Bizi takip etmeye devam edin. Bir sonraki sayıda yeniden görüşmek dileği ile. Saygılarımızla,

Nalbur Teknik dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Nalbur Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan Nalbur Teknik Dergisi ayda bir yayınlanır.

Ihlas


Türkiye Çimento Sektörü 2012 yılında yüzde 5 artış bekliyor

18 Kayalar Kimya, Genç ve Düfa markaları ile büyümeye devam ediyor

34 ÇEBİ banyo ve mutfak üreticilerinin de gözdesi

108 İsviçreli tesisat devi Geberit, 2012’de Türkiye yatırımlarını arttırıyor

110 reklam indeksi 3M .................................27 AKTİF ISI . .....................49 ARMUTLU . .................117 AYAN . .............................2 AYDIN PLASTİK ............61 BETEK . 11- 21 -41 -5- 59 BOSCH . ................16 – 17 BOYSAN ....................A.K.İ BTM ..............................15 CERMİX . .......................33 ÇEBİ . ............................13 DEMİR . .........................81 DEMİR RUBİ .................63 EMÜLZER .................Ö.K.İ ENTEGRE .....................19

ERKALIP .......................53 FIRAT TEKNİK ..............64 GÜLAL ..........................57 HASSAN . ....... ÖN KULAK İHLAS KOLEJİ ............119 JAKKO ..........................31 KALE KİLİT ...................43 KANCA . ........................55 KARKİM ..........................1 KARKİM ......................A.K KRİSTAL .....................126 KUZULUK ...................115 MAKRO .........................85 MAYSAN .......................83 MENDERES BOYA ......Ö.K

PETEK . .........................87 PETEK BANYO . ..............6 POLİMER ......................23 RENK PLASTİK ............47 SEL ...... 89 – 91 – 93 – 95 – 97 – 99 TESABANT . ..................37 TÜM PLASTİK . .....50 – 51 TÜMRAY . ......................37 TÜRKİYE GAZETESİ ...127 UFUK ...... 101 – 103 - 105 UFUK ..............................3 YAPAŞ YAPI ....................4 YEM FUAR ..................109 YÜZER VOLKAN .........107


gündem

Latin Amerika ülkeleri ile ticaretimiz 8 kat arttı

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan; “Bundan 9 yıl önce Latin Amerika ülkeleri ile ticaretimiz 892 milyar dolardı. Geçen yıl itibari ile Latin Amerika ülkeleri ile ticaretimiz 8 kat artarak 7 milyar dolara ulaşmıştır” dedi.

T

ürkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından Cevahir Otelde düzenlenen “Türkiye- Ekvator Ticaret ve Yatırım Forumu”na Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Ekvador Cumhurbaşkanı Rafael Correa ve çok sayıda işadamı katıldı. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan forumda yaptığı konuşmada Ekvator ticaret bakanı ile yapılan görüşmelerde iki ülke arasında ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi konusunu ele aldıklarını söyledi. Çağlayan, “Bu gün ticaret hacmimiz yaklaşık 153 milyon dolara ulaştı. 53 milyon doları Türkiye’nin ekvatora ihracatı 100 milyon doların ise ekvatorun Türkiye’ye ihracatı şeklindedir. Ancak biz bunları yeterli görmüyoruz. Ticaret hacmini mutlaka milyar dolarlar seviyesine çıkartmalıyız. Latin Amerika’daki ülkeler ile ticaret hacmimizin geliştirilmesine çok önem veriyoruz. Dünyada bir kriz yaşandı. Ama bilhassa Avrupa’da birçok ülkenin yoğun bakım çadırında olduğu ve iflasın eşiği bir dönemde. Türkiye emin ve kararlı adımlarla dünya ekonomisindeki yerini göstermeye devam ediyor” dedi.

DÜNYANIN EN HIZLA BÜYÜYEN ÜLKESİ Türkiye’nin geçen yıl ilk 9 ayda dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi olduğunu ifade eden Bakan Çağlayan, “Yine geçen yıl Türkiye kendi 88 yıllık tarihinde en büyük mal ihracatını yaptı. 135 milyar dolar ihracat yaptık. Yine geçen yıl tarihimizin en yüksek yaklaşık 40 milyar dolarlık hizmet ticaretini gerçekleştirdi. Gerek mal gerekse hizmet ticaretimiz, ihracatımız 175 milyar dolara ulaştı. Bundan 9 yıl önce Latin Amerika ülkeleri ile ticaretimiz 892 milyon dolardan geçen yıl itibari ile 8 kat artarak 7 milyar dolara ulaşmıştır. Ancak bu yeterli değildir” diye konuştu.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan

10

nalburteknik.com

Nisan’12



gündem

“Türkiye

KOBİ’ler üzerinden

sıçrama yapmalı”

Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Boydak: “Türkiye, 2023 yılı hedefinden ziyade önümüzdeki 5 yıla bakmalı” dedi.

B

oydak Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Boydak, Türkiye’nin 2023 yıllık hedeflerinden ziyade önümüzdeki 5 yılın dikkate alınması gerektiğini belirterek, “Elimizde inanılmaz bir dinamizm var. KOBİ’ler üzerinden sıçrama yapılmalı” dedi.Bursa Valiliği, Capital ve Ekonomist dergilerinin ortaklaşa düzenlediği 1. Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde sanayiciler bir araya geldi. ‘Üretim cephesinde neler oluyor?’ panelinde iş dünyasına seslenen Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Boydak, Türkiye’nin KOBİ’ler üzerinden sıçrama yapması gerektiğini söyledi. Hükümetin 2023 hedeflerinden ziyade önümüzdeki 5 yılı baz almak gerektiğini ifade eden Boydak, “Türkiye olarak bizim KOBİ’ler üzerinden sıçrama yapmamız gerekiyor. “SATIŞ SONRASI MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ÖNEMLİ” Orta ve büyük işletmeler olarak fena gitmiyoruz. Ölçeklerimizi büyütmeye ihtiyacımız var. Mikro işletmelerin toplam fayda olarak daha da yukarıya sıçramalarını beklemekteyiz. KOBİ’ler olarak bizim nereye fokus olmamız gerek? Hala çok ciddi yapısal sorunlarımız var. Kendi içimizden kaynaklanan sorunlarımız da var. KOBİ’lerin yüzde 98’i aile şirketi hüviyetinde. Bunun zorlukları var ama avantajları da var. Devlet idaresi risk anlamında, bizim reel sektör tarafından da çok iyi işlememiz gerek. Bu çok ciddi kaynak israflarına mal olabiliyor” dedi. Türkiye’de zaman zaman firma adetleriyle övünüldüğünü, şimdi 1 milyon 300 bin firmanın bulunduğunu kaydeden Boydak, “Aynı işi yapan şirketlerin bir araya gelmesi gerek. Bu zor bir şey. Kendimizden başlayarak bunu yapabiliriz. Türkiye bu konuda çok ciddi kaynak tasarrufu sağlayabilir. Üretim bir şekilde yapılıyor. Önemli olan pazarlama. Bu artık çok sihirli bir kelime olmaya başladı. Satış sonrası müşteri memnuniyeti önemli. Elimizde inanılmaz bir dinamizm var” diye konuştu.

12

nalburteknik.com

Nisan’12

Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Boydak, Pazarlama yanında satış sonrası müşteri memnuniyetinin de önemli olduğunu söyledi

Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı, Türkiye markaları insan kaynağı, teknoloji, pazarlama, Ar-Ge noktasında atılan adımlarla artık dünyada söz sahibi olabilecek noktaya geldiğini söyledi.



gündem

“TÜRKİYE MARKALARI DÜNYADA SÖZ SAHİBİ OLABİLECEK KONUMA GELDİ” Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı, bir markanın dünya markası olabilmesi için öncelikle kendi ülkesinde bir yere gelmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye markaları insan kaynağı, teknoloji, pazarlama, araştırma ve geliştirme noktasında atılan adımlarla artık dünyada söz sahibi olabilecek noktaya geldi. Gıda ve içecek sektöründe çok düşük ihracatımız var. Bu açılan gelişim şart. Türkiye’nin süt, et ve balıkta sadece 1.5 milyar dolarlık bir ihracatı var. Türkiye olarak kat etmemiz gereken çok önemli bir yol var. Dünyadaki gelir düzeyinin artmasıyla proteinli gıdalara kayış olacağı düşünülüyor. Orta Doğu, Körfez ülkeleri Türkiye için gıda ve boya sektöründe potansiyel büyüme alanları. Tüketiciyi anlayarak onların damak tadına uygun ürün geliştirmek gerek. Türkiye’nin buna gücü var, buna inanıyoruz” dedi. “TÜRKİYE’NİN 1 MİLYAR CİRO BÜYÜKLÜĞÜNE SAHİP 100 FİRMAYA İHTİYACI VAR” Unilever Türkiye CEO’su İzzet Karaca, ekonominin artık batıdan doğuya doğru kaydığını dile getirerek, Türkiye’nin geleceğini parlak gördüğünü belirtti. Türkiye’nin bölgesinde güçlenmesi ile her yıl kendisine ilave merkezlerin dahil edildiğini belirten Karaca, “Bunun arkasında Türkiye’nin risk alma hevesinin önemli rolü var. Bizi en çok mutlu eden haber, geçen sene eylül ayından itibaren Rusya’nın üretimini Türkiye’ye yavaş yavaş çekmesidir. Türkiye, 500 milyar dolar ihracat istiyorsa bu dünyadaki yatırım pastasından yüzde 3’e çıkarmaya gayret göstermeli. Markalaşma çok önemli. Türkiye’nin 500 milyar dolar ihracat yapması için ciro büyüklüğü 1 milyar doları geçen 100 tane Türk markasına sahip olması gerek” dedi. ”DEVLETİN CARİ AÇIĞI AZALTMA ÇABALARINI İYİ ANLAMALIYIZ” Son zamanlarda üretimin ağırlıklı olarak Asya’ya kaydığını belirten Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Mehmet Pekarun, “Nereye üretim yapacağız? Yeni perspektifler oluşuyor. Türkiye’ni fırsatları ne? Bizim coğrafi avantajımız var. Türk firmaları gerçekten daha rekabetçi. Teşvikleri hepimiz bekliyoruz. Hükümetin cari açığı azaltmak, şirketlerini katma değerini artırmak için çabaları var. Bunları iyi algılamalıyız. Oyun alanımızı ve katma değerimizi nasıl artıracağımızı anlamalıyız. Türkiye’de bizim insan yetkinliğimiz ve işçi kalitemiz çok güçlü. Varsa yoksa Ar-Ge. ArGe’si olmayan, teknolojisini yönetemeyen şirketlerin global rekabet alanlarında uzun soluklu olması zor. Biz bu alanda Türkiye’de güzel bir dönemdeyiz” açıklamalarında bulundu.

14

nalburteknik.com

Nisan’12

Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Mehmet Pekarun, Ar-Ge’si olmayan, teknolojisini yönetemeyen şirketlerin global rekabet alanlarında uzun soluklu olmasının zor olduğunu söyledi.

Unilever Türkiye CEO’su İzzet Karaca, Türkiye’nin geleceğini parlak olduğunu söyledi.



hırdavat el aletleri

Son derece pürüzsüz ve hassas: Bosch’un yeni gönye kesme makinesi • Son derece pürüzsüz kesimler için yenilikçi kayar kol • Bakım gerektirmeyen kaydırma kolu sayesinde sürekli hassasiyet • Hatasız kesimler için entegre çift hatlı lazer • Pazardaki en hassas testere bıçağı ile donatılmış yüksek kesim kalitesi

B

osch’un yeni gönye kesme makinesi GCM 12 GDL Professional pürüzsüzlük ve hassasiyete yeni standartlar getiriyor. Yenilikçi kayma mekanizmasına sahip olan GCM 12 GDL Professional klasik makinelerin aksine, bu testereyi yönlendiren bir kızak değil, dayanıklı pres döküm alüminyumdan imal edilmiş bir kaydırma koludur. Bu kol bilyeli rulmanlar üzerine monte edilmiş olup, bakım gerektirmeden, aletin tüm kullanım ömrü boyunca pürüzsüz kesim sağlar. Klasik ray kaydırma teknolojisini kullanmadığı için, alet doğrudan duvara paralel kullanılabilir ve ciddi oranda yer tasarrufuna neden olur. GCM 12 GDL Professional ahşap, plastik ve alüminyum profilleri kesme, döşeme tahtası kesme, duvar ve tavan panellerini istenilen boyuta getirme ve inşaat sahasındaki yapı bileşenlerini ayarlama gibi yaygın uygulamalar için uygundur. Bu ürün ile çapraz, köşeli ve oluklu kesimler yapılmaktadır. Maksimum kesim genişliği 341 milimetre, maksimum kesim yüksekliği ise 104 milimetre olup bu değerler seçilen kesim açılarına bağlıdır.

Teknik Veriler

Bosch GCM 12 GDL Professional

Güç girişi

2000 W

Yüksüz hızı

3.800 dev/dk

Dairesel testere bıçağının anma çapı

305 mm

maks. kesme genişliği

341 mm

maks. kesme derinliği

Aksesuarlar ile 104 mm / 110 mm

0°/0°’de kesme kapasitesi 0°/45°’de kesme kapasitesi

104 x 341 mm 51 x 341 mm

45°/0°’de kesme kapasitesi

104 x 240 mm

45°/45°’de kesme kapasitesi

16

GCM 12 GDL Professional gönye kesme makinesi 2000 watt’lık güçlü bir motora sahiptir. İlk akım sınırlaması özelliği ile yumuşak başlangıç sağlayarak, alandaki elektrik tertibatı aşırı yüklemeye karşı korunur. Tüm kumandalar, aletin önünde yer alır ve net bir şekilde görülebilir. Kullanıcının hassasiyet elde etmesini kolaylaştırmak için çift hatlı bir lazer testerenin keseceği yeri gösterir: kesme hattı, yansıtılan iki lazer hattının tam ortasıdır. Kesim tercihinize göre lazeri çizginin sağına ya da soluna konumlandırabilirsiniz. Ayrıca, bu gönye kesme makinesinde daha uzun parçalar üzerinde çalışabilmek için iki adet çekme kenar uzantısı, verimli toz tahliyesi için optimize edilmiş bir delik ve daha kolay taşıma için entegre bir taşıma sapı bulunmaktadır. Tekerlekli GTA 2500 W Professional çalışma tezgahı, bu benzersiz gönye kesme makinesini şantiyelere ve atölyelere taşımak için en ideal aksesuarlardandır.

51 x 240 mm

Köşe ayarı

52° soldan 60° sağa

Yiv ayarı

47° soldan 47° sağa

Ağırlık

32,1 kg

nalburteknik.com

Nisan’12



gündem

ü r ö t k e S o t Çimen r o y i l k e b e 5 artış

e y i k r ü T

d z ü y a d n 2012 yılı

etim Birliği Yön i r le il s h üsta ün 2012 imento M lü, sektör ç ü G fa Türkiye Ç ta şkanı Mus ilyon Kurulu Ba inin 58,5 m m ti e k tü to ladı yılı çimen ağını açık c la o a d ın ton civar

T

ürk çimento sektöründe 2011 yılında gerçekleşen 55,7 milyon ton iç satışın 52,2 milyon tonu TÇMB üyeleri tarafından yapıldı. Bu miktar 2010 yılında 47,7 milyon tonu TÇMB üyeleri olmak üzere yaklaşık 50 milyon ton düzeyindeydi. İç satışlarda Türkiye bazında % 11, TÇMB üyeleri bazında % 9 düzeyinde artış yaşadı. Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güçlü, sektörün 2012 yılı çimento tüketiminin 58,5 milyon ton civarında olacağını açıkladı. TÇMB’nin 28 Şubat 2012’de gerçekleşen 54. Genel Kurul’unda yeniden başkanlığa seçilen Mustafa Güçlü, dünyada çimento sektörünün durumu, Türk çimento sektörünün 2011 yılı verilerini ve beklentilerini paylaştı. 2013’TE DÜNYA ÇİMENTO TALEBİ 4 MİLYAR TONA ULAŞACAK Önemli bazı gelişmiş ülkelerde, yaşanan ciddi sıkıntılara rağmen dünya çimento üretimi ve tüketiminin arttığını belirten Güçlü, 2008 krizinden ciddi boyutta etkilenen bölgelere ABD, Avrupa Birliği, Japonya, Rusya’yı örnek gösterdi. Türkiye’ye komşu ülkeler sıkıntı yaşarken dünya tüketiminin ve gelişmesinin artmasının nedeninin Çin olduğunu belirten Mustafa Güçlü şunları söyledi: “Bu büyümenin baş etkeni Çin’dir. 2011 yılında dünyadaki toplam tüketim yaklaşık 3,56 milyar ton olarak gerçekleşti ve bu rakamın %56’sını Çin temsil ediyor. Bu da yaklaşık 2 milyar ton demek. 2012’de dünya tüketim hacminin 3,78 milyar ton olarak gerçekleşeceği düşünülüyor ve Çin’in payının daha da artacağı %59’lara geleceği 2,22 milyar ton seviyelerinde gerçekleşeceği öngörülüyor. Bu gelişmeler çerçevesinde 2013 yılına gelindiğinde dünya talebinin 4 milyar tona ulaşacağı ve yine bu talebin %59’unun Çin tarafından gerçekleştirileceği tahmin ediliyor.”

18

nalburteknik.com

Nisan’12

TÜRK ÇİMENTO SEKTÖRÜ 2011’DE 4 MİLYAR DOLAR CİRO GERÇEKLEŞTİRDİ Türk çimento sektörünün 2011 yılını değerlendiren Mustafa Güçlü, sektörün 4 milyar dolar ciro ve 900 milyon dolar tutarındaki ihracatı, doğrudan ve dolaylı 15.000 kişiye oluşturduğu istihdam ile Türkiye ekonomisi içinde önemli bir yeri olduğuna dikkat çekti. 2011 yılındaki toplam 68 milyon tonluk üretimin sadece 4,6 milyon tonunun TÇMB üyesi olmayan tesisler tarafından üretildiğini belirten Güçlü “Sektör, 2011 yılında yaklaşık 68 milyon ton üretim gerçekleştirdi. 2010 yılında üretim yaklaşık 66,2 milyon ton düzeyindeydi. Çimento üretiminde 2011 yılında yaşanan küresel ölçekteki ekonomik krize rağmen bir önceki yılın değerlerinin az da olsa ileri taşıyarak korunmuş olması bile önemli bir başarı olarak değerlendirilmelidir” diye ekledi. SATIŞLARIN 52,2 MİLYON TONU TÇMB ÜYELERİ TARAFINDAN YAPILDI Türk Çimento Sektörünün 2011 yılında 55,7 milyon ton iç satış gerçekleştirdiğini söyleyen Mustafa Güçlü, bu satışların 52,2 milyon tonunun TÇMB üyeleri tarafından yapıldığını belirtti. Bu miktar 2010 yılında 47,7 milyon tonu TÇMB üyeleri olmak üzere yaklaşık 50 milyon ton düzeyindeydi. İç satışlarda Türkiye bazında % 11, TÇMB üyeleri bazında % 9 düzeyinde artış yaşadı. 2011 yılı sonunda çimento ihracatının 12 milyon ton, klinker ihracatının 2,4 milyon ton seviyelerinde gerçekleşerek bir önceki yıla oranla çimento ihracatında %23, klinker ihracatında ise %11 azalma olduğunu kaydeden Güçlü; “Bu azalma önemli oranda dış piyasaların durumundan kaynaklansa da, iç piyasanın ihtiyaçlarına dönük tüketiminin artması sektör açısından önemli bir sorunun önüne geçti” dedi.



gündem

AVRUPA PAZARI DARALINCA YENİ PAZARLAR GELİŞTİRİLDİ Çimento sektörü, küresel kriz ile birlikte Avrupa pazarının daralması nedeniyle ihracatta yeni pazarlar geliştirirken, bu yeni arayışta en önemli bölgelerden biri Batı Afrika olurken Cezayir’de oluşturduğu hacim ile dikkat çekti. 2009 ve 2010 yıllarında ihracata başlanan Batı Afrika bölgesine sevkıyat, bu yıl da devam ederken Mustafa Güçlü, toplam ihracatın sürdürülebilir şekilde 18-20 milyon ton seviyelerinde ulaşmaması durumunda, fazla kapasite sorununun sektör üzerindeki baskısı ve menfi etkisinin büyüyeceğini belirtti. Önümüzdeki yıllarda enerji maliyetlerinin düşürülmesine ilişkin kararların hayati önem taşıdığına değinen Mustafa Güçlü, sürdürülebilir bir büyüme için özellikle altyapı yatırımlarına önem verilmesi gerektiğine de dikkat çekti. TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı Güçlü bu konuda şunları söyledi: “Kentsel dönüşüm projelerine yoğunlaşılması hem inşaat, hem de çimento sektörünün büyümesi açısından altı çizilmesi gereken bir konudur. Bu vesileyle bir kez daha ifade etmek isterim ki, altyapı ve konut açığının önemli boyutlarda olduğu Türkiye’de inşaat sektörünün önü, mukayese edilebilir ekonomik düzeydeki ülkelere göre daha açıktır.”

20

nalburteknik.com

Nisan’12

TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güçlü



gündem

BETON YOL VE BARİYER UYGULAMALARINA ÖNCÜLÜK ETTİK Beton yol ve bariyer uygulamalarının hem karayolu ağının kalitesini yerli malzeme ile artıracak, hem de sektörün gelişmesine katkı sağlayacak bir uygulama olarak önemine değinen Mustafa Güçlü, TÇMB olarak bu konuya büyük önem verdiklerini söyledi. Güçlü “TÇMB olarak son yıllarda Türkiye’de karayollarının kaplanmasında betonun asfalt ile birlikte kullanılması yönünde önemli faaliyetlerde bulunduk. Hatta Türkiye’de örnek beton yol uygulamalarına TÇMB olarak bizzat öncülük ettik. Bu çalışmalardaki amacımızın öncelikle ülkemizdeki karayolu ağının kalitesini yerli malzeme ile artırmaya dönük olduğunu, aynı oranda da tüketimin artmasına paralel olarak, sektörümüzün gelişimine katkı sağlayacağını bir kez daha vurgulamak isterim. Betonun Türkiye’nin zor coğrafyalarında kalcı ve dayanıklı yolların yapımında kullanımının çok taraflı yararlar sağlayacağına dönük çabalarımızı sürdüreceğiz.” Mustafa Güçlü, %100 yerli malı olan çimento ile yapılacak beton yolların hem ülke ekonomisi hem de güvenli bir karayolları ağı için önemli bir katma değer sağladığı söyledi.

22

nalburteknik.com

Nisan’12

HEDEFİMİZ EKONOMİK VE SOSYAL ANLAMDA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Çimento sektörüne yol gösteren ilkenin, Türkiye’ye daha fazla değer oluşturmak için çevresel, ekonomik ve sosyal anlamda sürdürülebilirlik olacağını belirten Güçlü; “Çok iyi biliyoruz ki, bir bilimsel gerçek olarak ispatlanan küresel ısınmanın oluşturduğu tehdit çerçevesinde Çevre ve İklim Değişikliği Mevzuatı yakın gelecekte sektörümüz için de yeni uygulamalar ortaya koyacaktır. TÇMB, üyelerinin sadece üretim ve satış sorunlarına odaklanan değil, aynı zamanda, toplumumuzun ve tüm insanlığın ortak değeri olan çevrenin korunmasına da odaklanarak önemli ve öncü bir rol üstlenmektedir” dedi.



gündem

a d a m n ı s ı l Kürese yeşil binanın

önemi

Küresel ısınma ve çevreye katkı sağlamak adına aslında yapılacak bir çok şey var. Fakat bunların en önemli ve en basit olanları çevreye olduğu kadar küresel ısınmayı da etkileyen etkenlerdir. Bazen basit önlemler ile önemli işleri başarabilirsiniz.

B

iz her sayımızda yeşil ve çevre ile alakalı bilgileri sizlere gücümüz yettiğince dilimiz döndüğünce aktarmaya devam ediyoruz. Yeşil bina, yeşil çevre derken artık yeşil bir dünya ile karşı karşıya kalmış durumdayız. Ayrıca yeşili bu kadar çok seviyor ve önemsiyorsak bunları korumak adına da bazı şeylerden ödün vermek durumundayız. Örneğin Ampulünüzü değiştirin. Standart akkor ampulünüzü tasarruf ampulü ile değiştirin, yılda 75 kg. karbondioksit tasarrufu sağlayabilirsiniz. Daha az araba kullanın. Her zamankinden daha sık yürüyün, bisiklet kullanın ve toplu taşıma araçlarından daha çok faydalanmaya özen gösterin. Araba kullanmadığınız her iki kilometre için 0.75 kg. karbondioksit tasarruf edeceksiniz. Geri dönüşüme katkıda bulunun. Evinizden çıkan çöplerin sadece yarısını geri dönüştürerek yılda bir o kadar. karbondioksit tasarrufu sağlayabilirsiniz bu da yine sizin elinizde. Lastiklerinizi kontrol edin. Düzgün şişirilmiş lastiklerle litre başına aldığınız yol yüzde 3 oranında artacaktır. Her 4 litre benzin tasarrufu, 10 kilo karbondioksiti atmosferimizden uzak tutar. Daha az sıcak su kullanın. Suyu ısıtmak için çok fazla enerji gerekmektedir. Daha az su tüketen bir duş başlığı kullanmak gerekmekte. Giysilerinizi soğuk ya da ılık suda yıkayarak da yine bir o kadar karbondioksit tasarrufu sağlayabilirsiniz. Ambalajları fazla olan ürünlerden kaçının.Çöpünüzü yüzde on oranında

24

nalburteknik.com

Nisan’12

azaltarak 600 kg. karbondioksit tasarrufu yapabilirsiniz. Su ısıtıcınızı ayarlayın. Isıtıcınızı kışın iki derece aşağı, yazın iki derece yukarı ayarlayın. Bu basit ayarlamayla yılda bin kg. karbondioksit tasarrufu sağlayabilirsiniz. En azından bir ağaç dikin. Bir ağaç ömrü boyunca bir ton karbondioksit emer. Her daim çözümün parçası olun. Çözüm üretmeye ve sorunları kökten çözmeye namzet olun. ÇEVRE DOSTU Binalar, dünyada enerjinin yaklaşık üçte birinin kullanmaktadır. Yeşil bina uygulamaları ile enerji tasarrufu, doğayı koruma ve konforlu bir yaşam ortamı hedeflenmekte.Küresel ısınma, susuzluk, çevre kirliliği ve doğal kaynakların hızla tüketilmesi yapı sektöründe çevre dostu binaların yapılmasını da gündeme getirmiştir. Çevre dostu bina yapımına ilgi giderek artarken yeşil bina olarak tabir edilen yapılar ortaya çıkmıştır. Belli standartlar getirilerek sertifikalanmakta olan yeşil binalar yapı sektöründe daha değerli, doğaya saygılı, ekolojik, konforlu ve enerji tüketimini azaltan binalar olarak yeni bir yönelim ve sektör ortaya çıkarmıştır. Binalar, dünyada enerjinin yaklaşık üçte birinin kullanmaktadır. Yeşil bina uygulamaları ile enerji tasarrufu, doğayı koruma ve konforlu bir yaşam ortamı hedeflenmekte.


YEŞİL BİNALARIN YARARLARI SAYMAKLA BİTMEZ Kentsel yaşam alanlarına değer katması yanında binanın değerini de aslında ilerleyen dönemlerde bir bakıma artırmaktadır.Binanın yapım aşamasında doğal çevre tahribatının en aza indirilmesi yine ayrı bir önem arz etmekte. Hafriyat ile ortaya çıkan atık malzemenin değerlendirmeye alınması ve bunların bir şekilde geri dönüşüm ile tekrar fayda elde edilmesi çevreye önem vermektedir. Yeşil çatı uygulaması ile yağmur sularının arındırılması, yağmur sularının kullanımı ile kanalizasyon sisteminin yükünü azaltma, güneş enerjisinden yaralanma, doğal ışıktan yaralanma, yeşil katmanların güneş ışınlarını yansıtmaması ile sera etkisini oluşturan yansımaları azaltması, enerji tasarrufu sağlaması, yeşil katmanları ile oksijen üretmesi yeşil konusunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gün yüzüne çıkartmaktadır. KAZANDIRAN SİSTEM Bir binanın yeşil bina unvanını alması için tasarımı, yapım sistemi ve yapı malzemelerinde seçici davranılması maliyetlerin artacağını düşündürmektedir. Fakat binanın prestij ve değerinin artması, enerji tüketimindeki tasarruf göz önüne alındığında artan maliyet kazandırdıkları karşısında önemini yitirir. Özellikle mimari tasarım sürecinde doğru karar ve ilkeler ile bina değeri yükseltilebileceği gibi maliyetler de optimumda tutulabilir. Yeşil binaların giderek önem kazanması ve yaygınlaşması ile tercih edilme önceliği de artacaktır. İlk yapım maliyetlerinin % 5-10 arasında artırdığı tahmin edilen yeşil binaların enerji tasarrufunda %60 -70’e varan tasarruf sağladığı gözlenmektedir. Uzun dönemde yeşil binalar, işletme maliyetlerinin düşük olması ile önemli kazanımlar sunmaktadır.

Nisan’12

nalburteknik.com

25


gündem

Mega Çelik Yapı, modüler yapı teknikleri ile çözüm sunuyor

Toprağın sürekli değer kazandığı günümüzde, Mega Çelik Yapı sunduğu modüler yapı teknikleriyle müşterisine alırken kazandırıyor

A

rttırılması neredeyse mümkün olmadığı için toprak, en gözde yatırım araçlarından birisi. Arsasını değerlendirmek isteyenler içinse çelik yapılar bu sınırlı kaynağı kullanmanın en verimli yolu. 2005 yılında çelik yapılar sektöründe faaliyet göstermek amacıyla İnşaat Yüksek Mühendisi Ömer Faruk Erdem tarafından kurulan Mega Çelik Yapı, sunduğu ekonomik hizmetlerle inşaat sektöründe standartları belirleyen bir firma. Mega Çelik Yapı hızlı inşaat yöntemleriyle müşterilerine hem zaman hem de para kazandırıyor. Son teknoloji ve statik hesapları içeren bilgisayar programlarıyla projelendirilen yapı Avrupa kesitli profiller kullanılarak fabrika ortamında hazır ediliyor. Fabrika Çorlu’da 20.000 metrekare alan üzerine kurulmuş olup, imalatın tamamı Mega Çelik Yapı çalışanları tarafından gerçekleştiriliyor. Ardından hazırlanan çelik malzemeler kısa bir süre içerisinde kullanım sırasına göre düzenlenerek montaj için nakil ediliyor. Hemen ardından Mega Çelik Yapı’nın montajdaki ustalığı devreye giriyor ve şantiyede uyguladıkları montaj tekniği ile yapım süresi de kısaltılıp işçilik ve ana maliyetler minimumda tutuluyor. Mega Çelik Yapı kullandığı tüm bağlantı elemanlarını

26

nalburteknik.com

Nisan’12

TÜV ve TSE belgeli DIN 6914 ve DIN 7990 normunda seçiyor. Bu sayede sistem son derece sağlam, güvenli, hızlı ve dünyanın her yerine taşınabilir, sökülüp monte edilebilir bir özellik kazanıyor. YAPILARA DEĞER KATIYOR İnşaat yapılacak alanda betonarme yapılara kıyasla daha sağlam bir yapıyı çok daha az kolonla gerçekleştiren çelik yapılar aynı arsa için net kullanım alanlarını da bir hayli arttırıyor. Bunun yanı sıra ince döşeme sistemi seçenekleri ile aynı yükseklik için daha fazla kat inşa etme imkanı tanıyor. Kısacası Mega Çelik Yapı’nın inşa ettiği yapılar aynı hacimde betonarme yapılara göre daha çok kullanım alanı sağlıyor ve yapının metrekaresine düşen arsa maliyetlerini azaltıyor. Esnek iç hacimler ve tesisat sistemlerinin kolay yenilenebilirliğe açık olması nedeniyle çelik yapıların değeri ve pazarlanabilirliği de diğer yapılara kıyasla yüksek oluyor. 2012 yılında sadece yurtiçinde değil yurtdışında da yatırımlarını arttırarak projelerine devam edecek olan Mega Çelik Yapı inşaat sektöründe standartları belirlemeye devam ediyor.



boya izolasyon

Marshall hayatı renklendirmeye

ve yenilemeye davet ediyor

İnsanların hayatına renk ve estetik katma konusunda uzman olan Marshall, ülkenin her noktasına erişebilen 14 bin 500 adetlik geniş nalbur ağı ile tüketicilere değer katmaya devam ediyor

2

012 iyimserliğin hüküm sürdüğü bir yıl oluyor. 2012’deki renk geçişleri, birçok niteliğe ve anlama sahip renk tonlarının yanı sıra yeni yollarla birbirine ilham vererek, birbirini tamamlayan zarif, dingin, pastel renkler ile şık nötr ve keskin parlak renklerde anlam buluyor. Boyanın bir inşaat malzemesi ve temizlik aracından çok aslında dekorasyonun en önemli parçası olduğu bilincini oluşturma yolundaki çalışmalarımız da bu sürece önemli bir katkı sağladığını belirten AkzoNobel Marshall Pazarlama Müdürü Alp Akgünlü; “Biz, Marshall Boya olarak, bu sürece kadını da dahil ederek onlara alternatif çözümler sunuyor, renkler ve dekorasyonun yakın ilişkisi hakkında tüketicimizi bilinçlendiriyoruz” dedi. Türkiye’nin En Beğenilen Şirketleri 2009 ve 2010 Araştırmaları’nda kendi sektörünün en beğenilen şirketi olarak seçilmiş olmaktan mutluluk duyduklarını söyleyen AkzoNobel Marshall Pazarlama Müdürü Alp Akgünlü’den faaliyetleri hakkında bilgi aldık.

28

nalburteknik.com

Nisan’12

Firmanız 2011 yılını nasıl geçirdi? Bu yıl içinde yaptığınız yatırımlar ve istenilen hedefler tutturuldu mu? Bununla birlikte 2012 hedefleriniz nelerdir? “2011 gerek küresel ekonomi gerekse AB’deki borç krizi nedeniyle tüm sektörler açısından zorlu bir yıldı. Bu zorlukların yansımaları 2012 yılında da devam ediyor, dolayısıyla bizleri, kolay bir yıl beklemiyor. Tüm bu ekonomik dengesizlik içerisinde Türkiye’nin büyüme potansiyeline olan inancımız tam. Bu anlamda 2011’de gerek kendi sektörümüz gerekse şirketimiz açısından tatmin edici bir yıl geçirdik. İnsanların hayatına renk ve estetik katma konusunun uzmanı ve Türkiye’nin lider boya markası olarak, ülkenin her noktasına erişebilen 14 bin 500 adetlik geniş nalbur ağımız ile tüketicimiz ve müşterilerimize ulaşıyoruz. Yapılan araştırmalar, Marshall’ın Türkiye boya sektöründe marka bilinirliği ve pazar payı en yüksek firması olduğunu gösteriyor. En son olarak ADECCO ve Capital Dergisi işbirliğiyle düzenlenen “Türkiye’nin En Beğenilen Şirketleri 2009 ve 2010 Araştırmaları’nda kendi sektörünün en beğenilen şirketi olarak seçilmiş olmaktan mutluluk duyuyoruz.”


AkzoNobel Marshall Pazarlama Müdürü Alp Akgünlü

Renk seçiminde sunduğunuz alternatifler neler? Renk seçimi için hazırlamış olduğunuz renk kartelanız var mı? Ayrıca 2012 yılında renkler konusunda ne gibi değişiklikler olacak? “Uluslararası çapta yürüttüğümüz renk akımları araştırmalarımız sonucunda 2012’nin Teması, Renk Paleti ve Renkleri’ni belirledik. 2012’nin teması olarak belirlediğimiz Olasılıklar, ilhamını, geçen yılın teması olan memnuniyetten alıyor ve yeni yılın proaktif etkisinden esinleniyor. Yılın rengi de iştah açıcı, parlak, cüretkar, maceraperest ve çarpıcı bir renk olan Mercan Kırmızısı. Olasılıklar, memnuniyet üzerine kurulmakla birlikte, yeni seçeneklerin son zamanlarda yeniden talep edilen ve takdir etme noktasına gelinen her şeyin içinden açığa çıkarılmayı beklediğini ifade eden bir kavram. Olasılıklar, bu beklentiyi ifade ederken, aynı zamanda, neşe katan ve ilham veren fikirler de sunuyor. İnsanları, proaktif bir konuma getiriyor. Bilindik dünyalarında, fırsatları araştırıp bulmalarını teşvik ederek, malzeme ve renkleri, yeni, masum ve tatmin edici yollarla bir araya getirmek için özendiriyor. Hem fiziksel hem de içsel dünyalarını, araştırmaya,

Nisan’12

nalburteknik.com

29


boya izolasyon

yeniden keşfetmeye yönlendiriyor. 2011’deki net, ferah, canlı ve alımlı renkler ile oyuncu ve pastel tonlar, 2012’de yerini, zarif dengeli ve keskin ifadelere bırakıyor. 2012, iyimserliğin hüküm sürdüğü bir yıl oluyor. 2012’deki renk geçişleri, birçok niteliğe ve anlama sahip renk tonlarının yanı sıra yeni yollarla birbirine ilham vererek, birbirini tamamlayan zarif, dingin, pastel renkler ile şık nötr ve keskin parlak renklerde anlam buluyor. Olasılıklar temasından yola çıkarak yılın rengi olarak belirlediğimiz Mercan Kırmızısı, aynı anda değişken ve ciddi, dinamik ve yumuşak olabilen ve ister küçük bir alanı ister bütün bir duvarı renklendirmek için ışıl ışıl bir tona sahip. Birçok insan için değişik şeyler ifade edebilen bu renk, AkzoNobel Marshall Boya Renk Paleti’nde, herkese, basit çözümler aramayı ve zihnini keşfedilmeyi bekleyen yeni fikirlere açmasını hatırlatıyor. Birçok simgesel özelliği dolayısıyla tüm dünyada saygı gören bir renk olan kırmızı, Çin’de talihle ilişkilendirilirken, Hindistan’da evlilikle gelen mutluluğa ve anlayışlı olmaya işaret ediyor. Batı toplumlarının çoğunda ise kırmızı, tutkunun, kudret ve şenliklerin rengi. Değer ve anlam bildirmek için mükemmel bir araç olan kırmızı, kendisini görmezden gelemeyeceği için insanları tehlikeye karşı uyarmada da kullanılıyor.” RENKLENDİR HAYATI Türk tüketicisinin boya alışkanlıkları nasıl seyrediyor? Geçmişten günümüze neler değişti? “Bizi rakiplerimizden ayıran en önemli noktalardan biri de, Türk tüketicisinin renklere bakış açısını değiştirebilmemizden geliyor. Hazırladığımız koleksiyonlarla tüketicilerimize renk kullanımları hakkında ilham veriyor, onlara çok renkli ve uygulanabilir alternatifler sunuyoruz. İlk olarak 2010’da Marshall Osmanlı Renkleri Koleksiyonu’nu

30

nalburteknik.com

Nisan’12

hazırlarken, asırlardır canlılığını koruyan renklere, çağdaş mekanlarda yeniden hayat vermek üzere yola çıktığımızda gördük ki, Türk tüketicisi tarafından evin boyanması çoğunlukla temizlik olarak algılanıyor. Tüketicimiz, yaşam alanlarında daha çok açık tonda renkleri; ağırlıklı olarak da beyazı tercih ediyor. Özellikle canlı renklerin seçimi ve kullanımında cesareti ne yazık ki istenen düzeyde değil. Biz de tıpkı “Renklendir Hayatı” mesajımızda olduğu gibi bir damla boya ile insanlara ilham aşılayarak, cesaret vermek istedik. Hayatın içindeki renklerin yaşam alanlarında da kullanılabileceğinin ve boyanın aslında temizlikten öte yaşanan alanı tamamen değiştirebilecek en önemli dekorasyon aracı olduğunun altını çizdik. Ardından gelen ve şu anda Türkiye’nin dört bir yanına taşımız olduğumuz “Renk Hareketi” ile de renklerin insan hayatı üzerindeki olumlu etkisini ve değişimin gücünü hep birlikte yaşıyoruz. Gri ve kasvetli alanların renklerle nasıl yaşanılası alanlara dönüştüğüne birlikte şahit oluyoruz. Bu da tüketicimizin renklere olan bakış açısını son derece olumlu bir yönde değiştirdiğimizin en önemli göstergesi olarak bize yolumuzda cesaret veriyor. Ayrıca boyanın bir inşaat malzemesi ve temizlik aracından çok aslında dekorasyonun en önemli parçası olduğu bilincini oluşturma yolundaki çalışmalarımız da bu sürece önemli bir katkı sağlıyor. Biz, Marshall Boya olarak, bu sürece kadını da dahil ederek onlara alternatif çözümler sunuyor, renkler ve dekorasyonun yakın ilişkisi hakkında tüketicimizi bilinçlendiriyoruz.” LİGHT&SPACE ENERJİDE TASARRUF SAĞLIYOR Sektöre ve ülkemize sunduğu yenilikler nelerdir? “Renk kullanımları hakkında tüketicilerimize ilham verirken bir taraftan da boya teknolojilerindeki yenilikleri de, farklı ürünlerle günümüze taşıyoruz. Dış cepheleri adeta bir kahraman gibi koruyan



Masterpro Ailesi’nde ise içeriğinde yüzde 100 Saf Akrilik barındıran Masterpro Saf Akrilik ve en önemli özelliği - 20ºC ve +80ºC hava koşullarında elastikiyet sağlayarak yayılmak olan Masterpro Elastomerik adı altında iki yenilikçi ürün bulunuyor. Her iki ürün de dış cephe boyalarında işin uzmanları ve son kullanıcının en üstün beklentilerine cevap vermek üzere geliştirildi. 5 yıl performans ve renk solmama Garanti Belgesi’ne de sahip. Ayrıca dar ve loş iç mekanlar için Lumitec teknolojisi kullanılarak pazara sunmaya hazırlandığımız Light&Space ürünümüzle de artık sadece boya ile daha ferah, aydınlık ve geniş mekanlar vaat edebiliyoruz. Bu ürün ayrıca, aydınlatma için kullanılan enerjilerde de tasarruf sağlamaktadır. Ülkemiz ekonomisi ve çevrenin korunması açısından son derece önemli bir ürün olan Thermo’s Isı Yalıtım Sistemimiz, mekanlarda dış cephe yalıtımı sayesinde yüzde 55 oranında ısı tasarrufu sağlayabilme özelliğine sahip. Türkiye bütçesindeki açığın büyük oranda enerji harcamalarından kaynaklandığını düşünürseniz, hem bu açığı kapatmak hem de çevreyi korumak adına böyle bir adım çok önemli. Thermo’s bizim için hem ticari hem de sosyal sorumluluk olarak düşündüğümüz hem Türkiye ekonomisi hem de çevrenin korunmasına katkı sağlayan bir ürün. Marshall Osmanlı Renkleri Lokum, Akide, Şerbet ve Kahve’den oluşan İç Cephe Koleksiyonumuz ve Dış Cephe Çarşılar Koleksiyonumuz çok ayrıcalıklı. “Rengarenk bir gelecek için önce hijyen” diyerek pazara bir ilk olarak sunduğumuz Marshall Hijyen ürünümüz, içerdiği gümüş iyonlarıyla mikropları yok ederek, hijyen konusunda standartları belirliyor. Antimikrobiyal yapısı sayesinde mikroplara dayanıklı, bakteri üretmeyen, küf ve mantarlara karşı 10 bin kat daha fazla koruma sağlıyor.”

yapısından çıkarılarak, modern perakendeci anlayışına göre yeniden dizayn edildi. Böylece nalburlar, insanların hayatlarına renk katmak, beklentilerini karşılamak, ilham vermek ve Marshall’ı onlara daha da yakınlaştırmak için daha sık ziyaret edilen mükemmel bir yapıya büründü. Bu alanda da yenilenmeyi de bir adım daha ileri götürerek, pazara en geniş şekilde yayılmış olan tüm makine sistemimizi tekrar yeniledik.. Acomix sistemi ile artık hayal edilen tüm renkler en iyi kalitede ve en orijinal tonları ile mekanlara taşınabilir hale geldi.” Satış ve pazarlama faaliyetlerinizi nasıl yürütüyorsunuz? “İnsanların hayatına renk katmak, hayatlarına enerji, neşe, dinamizm ve yeni bakış açıları kazandıran renk ve ürünlerimizle yenilenmelerini sağlamak. Pazardaki tüm konumlanmamız da bu doğrultuda.” Toparlamak gerekirse son olarak eklemek istedikleriniz ve sektöre vermek istediğiniz mesaj nedir? “2012 yılını, markamız için yenilenme ve büyüme yılı olarak ilan etmiştik. Bugün, Marshall, dünyanın en büyük boya ve kaplama kuruluşu AkzoNobel’den aldığı küresel ölçekteki güç ve yarım asrı aşan yerel uzmanlığı ile yepyeni, heyecan verici bir geleceğe ilerliyor. AkzoNobel Marshall, iş ortaklarımıza daha iyi olanaklar sunabilmek, sektörümüze ve ülkemize daha büyük katkılar yapabilmek ve Türkiye’deki insanların hayatına renklerimizle umut katabilmek için yenileniyor. Herkesi, Marshall ile hayatını yenilemeye ve renklendirmeye davet ediyoruz.”

Bünyenizde yer alan markalar nelerdir? “Dünyanın 50 ülkesinde kullanılan direkt pas üstüne metal boyası Hammerite ile 75 yıldır tüm ahşap yüzeyleri koruyan dünyaca ünlü İngiliz dış cephe ahşap, parke ve bahçe mobilyaları koruma ve temizlik setleri markası Cuprinol’ü de Marshall Boya güvencesiyle pazara sunuyoruz.” BOYA DEKORASYONUN EN İYİ TAMAMLAYICISI Türkiye’deki boya tüketimi gerçeği hakkında düşünceleriniz nelerdir? “Türk tüketicisinin ev dekorasyonuna önem verdiğini biliyoruz. Sadece, boya dekorasyonun en önemli tamamlayıcı ve hatta tek başına bir dekorasyon malzemesi olarak algılanmıyordu. AkzoNobel Marshall olarak, tüketicilerimizin hayatın renk katma misyonumuzla ilham veriyor ve biraz renkle nasıl bambaşka ve pozitif alanlar oluşturabileceği hakkında rehberlik ediyoruz. Tüketicilerimiz oldukça renkli ve trend olan renklerimiz ve kombinasyonlarımızla birebir tüketici tercihlerini ölçerek anlayabiliyoruz. Bu bizim için de ayrıca çok mutluluk verici.” Bayi ağları ve eğitimleriniz hakkında bilgi verir misiniz? “Türk halkını renkli bir hayat ile tanıştıran Marshall, tüketicileri ilk kez Mükemmel Mağaza konsepti ile de tanıştırdı. Marshall satış noktaları hızla nalbur dükkan

Nisan’12

nalburteknik.com

32



boya izolasyon Yurtdışı pazarı ile ilgili büyüme hedeflerini belirleyen Kayalar Kimya, İspanya’da uyguladığı gibi 2013’de İtalya’da da bir ofis açmayı planlıyor. Ayrıca yine 2013’de Hindistan’da da fabrika satın alma girişimleri ile büyümesini taçlandıracak

Kayalar Kimya CEO’su Ersin Kayalar

Kayalar Kimya, Genç ve Düfa markaları ile büyümeye devam ediyor

2

012 renk kartelasına 4 yeni renk ekleyen Kayalar Kimya; Köpük Şeker, Duru Mavi, Kekik ve Melek kanadını tüketicilerin beğenisine sunuyor. Yenilikçi ve kaliteli olmayı ilke edinen firma bu anlamda renk kartelası yanında özel bir sistem uygulayarak da tüketicilerin istedikleri renkleri anında oluşturmasında kolaylık sağlıyor. Çevre dostu ürünler üzerinde yeni çalışmalar yaparak, düşük VOC değerine sahip, yüksek katı maddeli, su bazlı, UV ürünler geliştirmeyi hedeflediklerini belirten Kayalar Kimya CEO’su Ersin

34

nalburteknik.com

Nisan’12

Kayalar’dan faaliyetleri ve yaptıkları yenilikler hakkında bilgi aldık. Kayalar Kimya 2011 yılını nasıl geçirdi? Bu yıl içinde yaptığınız yatırımlar ve istenilen hedefler tutturuldu mu? Bununla birlikte 2012 hedefleriniz nelerdir? “Mobilya boya ve verniğinde pazar lideri olduğumuz Genç Ahşap Koruma Sistemleri, Türkiye dışında 20 ayrı ülkeye ihracat yaptığımız Düfa Boya ve Kayalar Hammadde markalarımızla 2011 bizler için başarılı bir yıl oldu. 2010 yılını 216 milyon TL ciro ile kapatmıştık. 2011 yılında ise ciromuzu yaklaşık yüzde 35 artırarak 290 milyon TL olarak tamamladık. Genç ve Düfa markalarımızdaki 2011 ihracatımızı ise yüzde 22’lik bir büyüme ile kapattık. 2011’de aynı zamanda Ar-Ge çalışmalarına da ağırlık verdik. Kayalar Kimya olarak artık bir Ar-Ge merkezine sahibiz. Tamamı devlet teşviki ile kurulan bu merkez ile amacımız; yeni teknolojilerde lider, takip eden değil takip edilen global bir firma olmak. Çevre dostu ürünler üzerinde yeni çalışmalar yaparak, düşük VOC değerine sahip,


yüksek katı maddeli, su bazlı, UV ürünler geliştirmek. Uluslararası bir firma olarak coğrafi bölgelere uygun ürün sistemleri geliştirmenin yanında ayrıca, global teknoloji networkde de önemli bir partner olmayı amaçlıyoruz. Kayalar Kimya olarak yurt dışı pazarı ile ilgili hedeflerimiz ise; İspanya’da uyguladığımız gibi

2013’de İtalya’da da bir ofis açmayı planlıyoruz. Ayrıca yine 2013’de Hindistan’da da bir fabrika satın almaya yönelik girişimlerimiz olacak.” “2012 KARTELAMIZA 4 YENİ RENK DAHA EKLEDİK” Renk seçiminde sunduğunuz alternatifler ve renk seçimi için hazırlamış olduğunuz renk kartelanız var mı? Bu kartelada neler yer alıyor. Ayrıca 2012 yılında renkler konusunda ne gibi değişiklikler olacak. “Düfa olarak çok geniş bir renk kartelasına sahibiz. Her sezon kartelamıza yeni renkler ekliyoruz. 2012 kartelamıza 4 yeni renk daha ekledik. Yeni renklerimiz Köpük Şeker, Duru Mavi, Kekik ve Melek kanadı. Yeni sezona özel hazırladığımız bu renklerden de anlaşılacağı gibi 2012’de daha soft ve aydınlık pastel tonları hakim. Tüketicilerimizin beğenilerine ve isteklerine özel renk sunmak bizler için çok önemli. Bunun için kartelamızda sunduğumuz renklerin yanında, bir de özel bir sistem uygulayarak tüketicilerin kendi istedikleri renkleri anında oluşturmalarını sağlıyoruz. İstediği rengi karteladan bulamayan tüketicimiz, Düfa Mix Renklendirme Sistemi ile istediği renge kavuşabiliyor. Düfa Mix Renklendirme Sistemiyle herkes, istediği rengi yüksek performans ve örtme gücüne sahip, aynı zamanda tam silinebilen Düfa ile elde ediyor.” TÜKETİCİLER ARTIK DAHA BİLİNÇLİ Türk tüketicisinin boya alışkanlıkları nasıl seyrediyor? Geçmişten günümüze neler değişti? “Geçmişten günümüze baktığımızda badana yapmak ile başlayan süreç kapanmak üzere. Tüketiciler artık daha bilinçli. Gelişen teknoloji araçları sayesinde tüketiciler bilgi sahibi olabiliyor. Bu sayede de doğru fikirler edinme şansları var. Nalbur veya satış noktalarına

Nisan’12

nalburteknik.com

35


boya izolasyon

gelen tüketiciler çok net boyadan beklediklerini anlatıp, buna uygun alışveriş yapıyorlar. Bu durum da üretim yapan şirketlerin tüketicinin beklentilerini daha yakından izlemesini gerektiriyor. Müşteri beklentileri dikkate alan şirketler uzun vadede daha da güçlenecektir.”

Türkiye’deki boya tüketimi gerçeği hakkında düşünceleriniz nelerdir? “Tüm bu gelişmelere ve tüketicilerin bilinçlenmesine karşın tüketimin hala çok düşük olduğunu söyleyebiliriz. Sektör olarak temel hedefimizin tüketicilerin ürünü kullanma frekanslarını arttıracak motivasyonları oluşturmak olduğunu düşünüyoruz.” Önümüzdeki yıllarda boya da ne gibi gelişmeler öngörülüyor? “Boya sektöründe önümüzdeki yıllarda ihracatçı yapının daha da önem kazanacağını düşünüyoruz. Boya sektöründe giderek artan teknolojik yatırımlar sonucu Ar-Ge yatırımları da önem kazanmakta ve toplam kalite anlayışı ile bütünleşmektedir.” SU BAZLI MOBİLYA BOYASI Sektöre ve ülkemize sunduğunuz yenilikler nelerdir? “Markalarımızla üretim yaparken en temel amacımız yenilikçi ve kaliteli olmak. Tüketicilerimize kaliteli ürünler sunmak hem müşteri memnuniyeti, hem de müşteri sadakati için büyük önem taşıyor. Genç markamızla Türkiye’deki ahşap boya ve vernik pazarında lider konumdayız. Ayrıca bugün Genç ile 42 ayrı ülkeye ihracat yapıyoruz. Düfa ile ise 20 ayrı ülkeye ulaşıyoruz. Bu bağlamda Türkiye boya ve vernik sektörünün gelişiminde büyük paya sahip olduğumuzu düşünüyoruz. Markalarımızla sektörde ilklere de imza attık. Örneğin, EN71.3 Avrupa standartlarına uygun ve sertifikalı “Su Bazlı Mobilya Boyası”nı Genç markamızla ilk biz ürettik. Genç su bazlı ürünümüz, insan sağlığına zararlı ağır metaller içermeyen yapısıyla özellikle çocuk ve bebek odası mobilyalarında tercih ediliyor.” Bünyenizde yer alan markalar nelerdir?

36

nalburteknik.com

Nisan’12



boya izolasyon

“Kayalar Kimya olarak bünyemizde; Genç Ahşap Koruma Sistemleri, Düfa Boya ve Kayalar Hammadde markaları yer alıyor. Bu yıl markalarımıza bir yenisi eklenecek. Güney Koreli Noroo Paint firması ile kurduğumuz ortaklık sonunda, Kayalar Noroo A.Ş. olarak Genç Noroo markasıyla 2012’nin ilk yarısından itibaren Tuzla fabrikamızda, sanayiye yönelik endüstriyel boyaları, zemin kaplamaları ve oto tamir boyaları üreteceğiz.” GENİŞ BAYİ AĞI Bayi ağları ve eğitimleriniz hakkında bilgi verir misiniz? “Türkiye genelinde yayılmış çok geniş bir bayi ağına sahibiz. İstanbul, Ankara ve İzmir dışındaki büyük şehirlerin dışında, Bursa, Samsun, Mersin, Adana, Antalya, Diyarbakır, Sivas, Trabzon, Erzurum, Kars, Kocaeli, Denizli, Tekirdağ, Çanakkale, Balıkesir, Muğla gibi Türkiye’nin neredeyse 81 ilinde bayilerimiz bulunuyor. Her yıl bayilerimiz ve boyacı ustalarımıza verdiğimiz düzenli seminerlerimiz var. Bu seminerlerde Düfa boyanın kalitesi, ürün çeşitliliği, yeni eklenen ürünler hakkında bilgi paylaşıyoruz. 2012 seminerlerimize Şubat ayında başladık ve bugüne kadar Erzurum, Kars, Kocaeli, Zonguldak-Devrek seminerlerimizi gerçekleştirdik. Seminerlerimize bayilerimizin ve boya ustalarının ilgisi oldukça yoğun oluyor.”

Satış ve pazarlama politikanız nedir? “Genç ve Düfa markalarımızla distribütörbayi kanalı ile nihai tüketicilerimize ulaşıyoruz.” Türkiye’deki boya pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Boya sektörüyle ilgili bir değerlendirme yapar mısınız? “2010 araştırma verilerine göre Avrupa’nın 6’ncı büyük boya sektörüne sahip olan Türkiye’de, boya sektöründe talebe bağlı olarak yıllık 250-300 bin ton inşaat boyası üretimi gerçekleştirilmektedir. Dünyadaki boya sektörünün toplam üretim kapasite yıllık yaklaşık 800 bin tondur. Türk boya sanayisinin bu ölçek içinde dünya pazarlarından aldığı pay ise yüzde 1,5-2 dolaylarındadır. Türk boya sektörü bugünkü gelişmişlik düzeyi ile başta AB olmak üzere yakın pazarları dikkate alındığında gelişim düzeyi artan bir sektör olarak görülmekte. 2010 yılını önceki yıllara oranla yüzde 20’lik büyüme ile kapatan Türkiye’deki boya sektörü, 2011 yılında ise yüzde 20-25 seviyelerinde büyüme yakaladı. Bugün Türkiye’deki yıllık boya üretimine baktığınızda 1 milyon tonlara ulaştığını görüyoruz. Sektörün yüzde 80’i yenilemelerle oluşurken, yenileme süresi Avrupa’da ortalama 2, Türkiye’de ise 5 yılı buluyor. Kalan yüzde 20’de ise yeni inşaatların katkısı bulunuyor. Sektör ayrıca direkt ve dolaylı istihdamla birlikte 200 bin kişilik iş gücü alanını kapsamaktadır.” Toparlamak gerekirse son olarak eklemek istedikleriniz ve sektöre vermek istediğiniz mesaj nedir “Sektörün en temel sorunu kayıt dışı üretim ve bu sisteme yönelik var olmayan denetim mekanizmasıdır. Sektörde yüzde 15-20 oranında kayıt dışı üretim olduğu biliniyor. Ciddi gelişmelere sahip olan sektörün kayıt dışı üretimle baltalanması çok üzücü. Sektörün gelişmesi ve AB standartlarına uyum için devletin kayıt dışı üretimi engelleyecek mekanizmaları hayata geçirmesinin ve sürekliliğini sağlamasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz.”

38

nalburteknik.com

Nisan’12



boya izolasyon

l e m m e k Mü

r a l ç u n o s al man ın nel o y s e f o r p yolu

K

üçük bir iş, mükemmel bir sonuç; bu kısa formül yıllardır tesa yapışkan bantlarının itici gücü olmuştur. tesa SE; NIVEA’nın da dahil olduğu uluslararası başarıya sahip kozmetik markaların üreticisi Beiersdorf Grup’un 1800’lü yılların sonunda Hamburg’da kurulan bir şirketidir ve 2001 yılından beri bağımsız şirket olarak bu gruba bağlı olarak sadece yapışkanlı bant alanında faaliyet göstermektedir. Günümüzde tesa global arenada, Endüstriyel ve Tüketici Ürünleri olarak iki ana konuda 7000’i aşkın ürünle ve 880 milyon euro üzerinde ciroyla faaliyet göstermektedir. 1936’da çıkarılan ilk “tesa Maskeleme Bandı” tesa Mask gerçek bir yenilikti. Sürekli yapılan araştırmalar ile bugün maskleme bantları hem iç mekan hem de dış mekanda farklı uygulamaların yanı sıra büyük ölçekli maskeleme ve koruma özelliklerinden yararlanmaktadır. PROFESYONELLER İÇİN BOYA BANTI TESA 4307 BOYACI BANTI Hassas boya ve düz çizgiler için yalnızca önemli becerilere sahip olmak değil, ayrıca uygun bir boyacı bantı da gerekir. Standart maskeleme bantları ile karşılaştırıldığında, tesa 4307 bant profesyonel bir çözümdür. Bu ince kreplenmiş kağıt maskeleme bantı, doğal kauçuk bazlı yapışkanı ile daha iyi bir ilk yapışma, daha yüksek yırtılma direnci ve daha hassas boya kenarı sunar. Büyük alanları maskelerken bile harika yapışma kuvveti ile karakterize edilmektedir. 4307 bant iç mekânlarda 7 güne kadar kullanıma her tür boya için uygundur.

40

nalburteknik.com

Nisan’12

Boya, yenileme ve inşaatlarda profesyonel çözümler için yüksek kaliteli kendinden yapışkanlı bantlar hızlı ve mükemmel sonuçlar almanıza yardımcı olacaktır

TESA 4333 KESKİN MASKELEME HASSAS YÜZEY Boyama işleri sırasında özel koruma gerektiren yüksek kaliteli duvar kağıdı, değerli mobilya, ahşap kapı çerçeveleri ve hatta yeni boyanmış yüzeyler gibi hassas platformları korumaya yönelik tesa çözümüdür. Bu ürün, iç mekân alanlarında maskeleme sırasında yüksek kaliteli ve düz taşıyıcı malzemesi ürünün çeşitli yüzeylerde son derece rahat kullanılmasını sağlar. Sabit, nazik yapışkan kuvveti, hassas ve kritik yüzeyler için mükemmel bir yapışmayı garanti eder. Ürünün 7 güne kadar kalıntı bırakmadan kolayca sökülebilmesi birçok işin yalnızca bir kez uygulama ile tamamlanabilmesini sağlar. Solvent bazlı boyaların yanı sıra su bazlı boyalar ve cilalar için de önerilir.



boya izolasyon TESA 4334 KESKİN KENAR MASKELEME BANTI Maskeleme bantı tesa 4334 Hassas, özellikle keskin ve hassas boya kenarı gerektiren tüm işler için uygundur. Akrilik yapışkanlı ekstra ince ve güçlü bir kağıt taşıyıcıdan oluşur. Yüksek elastikliği ile karakterize edilen bantın hafif şeffaf taşıyıcısı, bantın kolay konumlandırılması sağlar. Bu ince ama güçlü kendinden yapışkanlı bant kapıları, pencereleri, panjurları ve mobilyalar ya da duvar dekorasyonunu korumak için kullanılabilir. Hassas tesa 4334 bant, cam, alüminyum, sert PVC ve ahşap gibi çok çeşitli yüzeylere yapışır. Özel taşıyıcı malzemesi ve özel olarak geliştirilmiş yapışkandan oluşan kombinasyonu sayesinde, bu bant iç mekân alanlarındaki uygulamasından sonra 5 aya kadar leke bırakmadan sökülebilir. Bu sayede pek çok işin bir kez uygulama ile tamamlanması mümkün olmaktadır. Solvent bazlı boyaların yanı sıra su bazlı boyalar ve cilalar için de önerilir. TESA 4368 PRATİK ÖRTÜ Herhangi bir boyama işlemine başlamadan önce, boya ile temas etmemesi gereken yüzeylerin emniyete alınması önemlidir. tesa 4368 Pratik Örtü büyük iç mekân alanlarının maskelenmesi ve korunması için mükemmel bir 2’si 1 arada çözümdür. Çevre dostu HDPE film ve hafif kreplenmiş yapışkan bant kombinasyonundan oluşur. tesa 4368 Pratik Örtü, iç mekân alanlarındaki tüm standart yeniden modelleme işlerindeki sınavını başarıyla vermektedir. Sıva dipleri, pencere eşikleri, kapı ve pencere çerçeveleri gibi düz yüzeylere kesin ve güvenli sabitleme sağlar. Kabartmalı film, boyanın korumalı yüzeylere akmasını ya da sızmasını önler ve düz boya kenarlarına sahip temiz boyama sonuçları sunar. tesa 4368 Pratik Örtü’nün iç mekânlarda 7 güne kadar kullanımı önerilir. tesa 60099 Alçıpan bant Çok güçlü ve düz fiberglas ağı sayesinde, tesa 60099 alçıpan bant, alçıpan paneller arasında sağlam ve kalıcı bir bağlantı sunar. Tamir, boşluk ve çatlak yalıtımında yardımcıdır. Çok iyi çekme kuvveti ile birleşen iyi yapışma nitelikleri, ilk uygulamada bile yüzeylerin pürüzsüz şekilde birleşmesini sağlar. Tozlu yüzeylere bile güçlü şekilde yapışır. Alçıpan bant ince plaster katmanının hızlı kuruması sayesinde zamandan tasarruf sağlar ve yüzey üzerinde hemen boya uygulamasına olanak tanır. Açıklıklar ve çatlakların uygulama öncesinde yamanması gerekmez.

DIŞ MEKÂNLARI MASKELEME Dış mekân çalışmalarında, bantların özellikle zor olan koşullara dirençli olması gerekir, çünkü bu ürünler güneş ışığına, yağmura, düşük sıcaklıklara ve aletlerin mekânik basıncına maruz kalır. Ayrıca çok çeşitli yüzeylerde kullanılmaları gerekir. Yalnızca dış mekân kullanımı için özel olarak geliştirilmiş bantlar bu gereksinimleri karşılayabilir. MASKELEME BANTI TESA 4437 UV tesa 4437 UV , her tür dış mekân boyama işinde uygulanabilir.Düz hatların yanı sıra hafif kavislerde de düzgün boya kenarı elde edilmesine imkan verir.Yüzeye uyumlu kağıt taşıyıcısı ve özel olarak geliştirilmiş yapışkanı sayesinde, bu bant dış mekân uygulamalarında 6 haftaya kadar kalıntı bırakmadan sökülebilmektedir. Bu sayede birden fazla boyama işi yalnızca tek uygulama ile tamamlanabilmektedir. TESA 4372 PRATİK ÖRTÜ UV tesa 4372 Pratik Örtü UV, büyük dış mekân alanlarını maskelemek ve korumak için 2’si 1 arada bir çözümdür. Ürün, çevre dostu HDPE film ve tesa 4437 UV dirençli kağıttan oluşan bir kombinasyondur. Bu kombinasyon büyük dış mekân alanlarında hızlı ve verimli maskeleme sağlar. Rüzgar ve su geçirmez kabartmalı folyo HDPE boyanın korumalı alanlara sızmasına izin vermez. Bununla birlikte mavi bant, özellikle cam, alüminyum ve ahşap yüzeylerde net ve keskin boya kenarları elde edilmesini sağlar. 6 haftaya kadar UV ve neme karşı dayanıklıdır. TESA 4837 SIVA BANTI tesa 4837 sıva bantı 2 haftaya kadar dış mekân uygulamalarına yönelik yumuşak PVC banttır. Pürüzsüz ve hafif pürüzlü yüzeylerin, boyama ve alçı çalışmaları sırasında kirlenmekten ve hasar görmekten korunması için önerilir. Bant, neme, zayıf alkalin çözeltilere, asitlere ve diğer birçok kimyasala karşı dirençlidir. Her işin kendine özgü zorlukları vardır. Bu nedenle her kendinden yapışkanlı bant, ilgili uygulama için hassas şekilde seçilmelidir. Uygulamalar ile ilgili sorularınız olduğunda firmanın web sayfasını ziyaret edebilirsiniz. En mükemmel sonuçlar için doğru ürünü seçmek için firma yetkililerine ulaşabilirsiniz.

42

nalburteknik.com

Nisan’12



boya izolasyon

Geleceğin markası: Albera Boya Dünün ya da bugünün markası değil geleceğin markası olan Albera Boya, mevcut pazarlarda yakaladığı ivmeyi ülke geneline yaymayı hedefliyor

K

onsept mağaza konusunda 2011 yılında 10 adet mağaza açılışını gerçekleştirdiklerini belirten Albera Boya Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çetin; “ Artık hedefimiz bu sayının 2012 yılında 30 mağazaya ulaşmasıdır. Bu konsept mağaza anlayışının albera’nın hızlı yükselişinde önemli bir nokta olduğu kanısındayım. Bizim albera olarak amacımız bu tür kalite standardı yüksek olan ürünlerin ülkemizde üretilerek daha mantıklı bedeller karşılığı bütün tüketicilere ulaşabilmesidir. Öncelikli amacımız bütün sektörel üreticiler gibi Türkiye’de kişi başına düşen boya tüketim miktarını arttırmaktır” dedi.Albera markasının ulusal bir marka haline gelebilme potansiyeli olduğunu ispat edeceklerini söyleyen Albera Boya Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çetin’den faaliyetleri ve boya konusunda bilgiler aldık.

44

nalburteknik.com

Nisan’12

Firmanız 2011 yılını nasıl geçirdi? Bu yıl içinde yaptığınız yatırımlar ve istenilen hedefler tutturuldu mu? Bununla birlikte 2012 hedefleriniz nelerdir? “2011 Albera için oldukça etkin bir yıl oldu. 2010 yılının ikinci yarısında başlayan kabuk değiştirme çabalarımız 2011 yılında da hızlı bir biçimde devam etti. Ambalajlarımızın ve etiket tasarımlarımızın yenilenmesi, renk kataloglarımız konusunda yaptığımız değişimler, konsept mağaza çalışmalarımız, Albera colormatic renk makinası sistemimiz, dekoratif ürün grubunda yaptığımız çalışmalar ve şu an devam eden Albera thermoturk ısı yalıtım sistemimizin alt yapı çalışmaları bizlerin oldukça yoğun bir tempoda çalışmasını sağladı. 2011 yılı hedeflerimizi


gerçekleştirdiğimizde henüz yılın 3. çeyreğinde yer alıyorduk. Bu hızlı gelişim ve büyüme hem üretim ekibimizi hem de satış ekibimizi oldukça sevindirdi. 2012 yılı hedeflerimiz ise 2011 yılının beklediğimizden daha verimli olması yüzünden yeniden revize edildi. 2011 yılında özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşanan gelişmeler bizim için önemli idi. 2012 yılında öncelikli hedefimiz Batı Karadeniz Bölgesi ve Kayseri merkezli bir İç ve Doğu Anadolu açılımı yapabilmek. Bunların yanı sıra yeni ürünlerimiz şu an hazırlandı ve raflarda yerini almak için sezonun açılmasını bekliyor. Yaşadığımız yoğun kış koşulları bazı kampanyalarımızın çıkış sürecini geciktirdi diyebilirim. Konsept mağaza konusunda 2011 yılında 10 adet mağaza açılışını gerçekleştirdik. Artık hedefimiz bu sayının 2012 yılında 30 mağazaya ulaşmasıdır. Bu konsept mağaza anlayışının albera’nın hızlı yükselişinde önemli bir nokta olduğu kanısındayım. Artık boya satış noktaları daha görsel ve mimari olarak ilgi çekici olmak zorunda. Bizim gibi sektörde büyümek isteyen ve kaliteli ürün pazarında söz sahibi olmak isteyen bir firmanın vizyonunu insanlara daha iyi anlatması gerekiyor.” ALBERA COLORMATİC RENK MAKİNASI Renk seçiminde sunduğunuz alternatifler neler ve renk seçimi için hazırlamış olduğunuz renk kartelanız var mı? Ayrıca 2012 yılında renkler konusunda ne gibi değişiklikler olacak?

“Bahsettiğim gibi 2010 yılının sonundan itibaren renk katalogu mantığımız tamamen değişti. Tüketicilerin renk seçimlerinde ruh hallerini ve tarzlarını yansıtması gerektiğini düşünerek iki farklı konsept katalog hazırladık. Aldığımız tepkiler bu konuda ne kadar doğru bir karar verdiğimizi net olarak ortaya koymaktadır. Zaten albera colormatic renk makinası sistemimiz sayesinde insanlar hızlı bir biçimde istedikleri renge ulaşabilecekler. Sloganı dünyanın rengi olan albera, insanlara renk konusunda sınırsız bir özgürlük sunmayı hedefliyor. Özellikle dış cephe grubunda hem uv dayanımı test edilmiş hem de piyasada bulunmayan özel selection grubu renk serimiz çok fazla ilgi çekti diyebilirim. Ayrıca satinna grubunda yer alan dekoratif ürün renklerimiz türkiye standartlarının çok üstünde bir yapıya sahip. Tüketicilerin beklentilerini karşılamayı bırakın, beklentilerini arttırabilecek seviyede yaklaşıyoruz bu konuya. Önümüzdeki dönemde tüketicilerin renk seçimi konusunda çok büyük değişimler beklemiyorum. Ancak özel renk grupları tüketicilerin ilgisini daha fazla çekecek gibi görünüyor. Zaten klasik renklerin tüketimi son 3 yılda oldukça azaldı. Bu renklerin yerine toprak tonlar, bej tonları ve beyaza yakın yumuşak renkler daha fazla tercih ediliyor.”

Albera Boya Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çetin, Ulaşmadıkları bölgelere sağlıklı ve planlı bir şekilde yayılmak istediklerini söyledi.

Nisan’12

nalburteknik.com

45


boya izolasyon

İÇ MEKANDA GÖRSELLİK ÖN PLANDA Türk tüketicisinin boya alışkanlıkları nasıl seyrediyor. Baktığımız zaman geçmişten günümüze neler değişti? “Bu konuda son dönemde bizim en büyük gözlemimiz tüketicinin hızla ekonomik seri boyalardan uzaklaşması diyebilirim. Tüketici artık “ucuz boyanın pahalı sonuçları olacağını” anlamış durumda. Bu tüketimde özellikleri daha belirgin olan ve uzun süre dayanım gösteren ürün gruplarına olan ilgiyi arttırmış görünüyor. Tüketici eski dönemdeki gibi salt olarak plastik boya ya da saten boya mantığından çıktı. İç mekanlarda görselliği ön planda tutuyor. Bu da dekoratif seri boyaların satışını oldukça hareketlendirdi. Dış cephe konusunda mantolama sisteminin üzerine muhakkak daha uzun süre dayanım özelliğine sahip, daha canlı ve parlak boyalar ve kaplamalar tercih ediliyor. Hatta ben kişisel olarak önümüzdeki dönemde ülkemize has bir ürün olan tavan boyasının bile yerini mat iç cephe boyalarına bırakacağını düşünüyorum. Daha kalitelinin daha pahalı olmadığını boya konusunda ispat ettikçe bu çıta kalite anlamında yukarıya doğru yükselecektir. Albera olarak piyasaya sunduğumuz bütün ürünlerin üretim mantığını bu felsefeye göre gerçekleştiriyoruz. Yeni çıkarmayı planladığımız hiçbir ürün kalite anlamında alt segmentte yer almayacak.” Önümüzdeki yıllarda boya da ne gibi gelişmeler öngörülüyor? “Aslında bu soruyu yanıtlamak oldukça güç. Ancak şunu net ifade edebilirim ki; artık boyanın hem koruma hem de dekoratif özelliğini bir arada sunan ürünler pazara hakim olacaktır. Benim en çok sevindiğim konuların başında kalite standartlarının tüketici ve boya ustası tarafından yukarıya doğru yönlendirilmesi. Bu gelişmeleri hem TSE standartlarında doğru yapılanma hem de ulusal üreticilerin sektöre doğru yön vermesi izleyebilirse daha farklı bir sektör haline gelebiliriz. Ülkemizin boya konusunda dış pazarlarda sadece fiyatı ile değil kalitesi ile de ön plana çıkması çok önemli bir konu. Teknolojik olarak bu tür konuları değerlendirme altına almak değerli üretim ekibimizin daha başarılı yapacağı bir iş. Ar-Ge konusunda firmamızın teknik kadrosuna güvenimiz tam. Bunu defalarca ispat ederek bizlere bu güveni aşıladılar.” Sektöre ve ülkemize sunduğunuz yenilikler nelerdir?

46

nalburteknik.com

Nisan’12

“Bunu iki bölümde değerlendirmemiz gerekir. Ülkemiz açısından olaya yaklaşım açımız tamamen innovatif olan ve tüketicinin daha az bedel ödeyerek kalite standardı daha yüksek boyalara ulaşabilmesidir. Ülkemiz pazarında yer almakta olan birçok üst kalite ürün ya ithal olarak ülkemize gelmekte ya da ithal ürünler yüzünden ülkemizde üretilse bile yüksek bedellerle satılmaktadır. Bizim albera olarak amacımız bu tür kalite standardı yüksek olan ürünlerin ülkemizde üretilerek daha mantıklı bedeller karşılığı bütün tüketicilere ulaşabilmesidir. Öncelikli amacımız bütün sektörel üreticiler gibi Türkiye’de kişi başına düşen boya tüketim miktarını arttırmaktır. Sadece salt tüketim miktarını arttırmak yerine tüketilen ürünlerin kalite standartlarını da yükseltmek en önemli amacımızdır. Bu sebeple yıllardır sektörde birçok yeniliğe imza attık ve atmaya devam edeceğiz. Cam katkılı iç cephe ürünümüz albera glasso, negatif iyon teknolojisine sahip albera ion, saf akrilik dış cephe boyası olan albera licra, sim effektli iç ve dış cephe ürünlerimiz effekta serisi ve buna benzer birçok ürün bu konuya bakış açımızın ispatıdır. Sektörel olarak getirdiğimiz yeniliklere gelince en önemli yenilik uygulamış olduğumuz pazarlama ve satış stratejimiz diyebilirim. Bu sektöre yatırım yapmadan önce yaklaşık 5 yıl distribütörlük yapmıştık. Gerek o dönemde gerekse yatırım kararı öncesinde Türkiye boya pazarında gördüğümüz boya satıcılarının %80’i boya satarak para kazanamamaktan şikayetçiydi. Yine aynı boya satıcıları mevcut boya pazarına farklı bir alternatifin gelmesi gerektiğini düşünüyorlardı. Tam da bu noktada rekabetin çok yoğun olduğu bu pazarda farklılaşmak gerektiğine inandık. İlk olarak spot pazarlardan ve spotu teşvik eden satış stratejilerinden uzak yeni bir pazarlama stratejisi belirledik. Çok satanın çok kazandığı ama az satanın ezilmediği bir düzen kurduk. Bu sayede herkesin kazandığı bir yapı oluştu. Ancak bu yapının anlaşılabilmesi ve hak ettiği değeri görmesi yeni oluşmaya başladı diyebilirim. Kendi öz sermayesi ile sektörde büyüyen, yabancı ortaklıkları bulunmayan Anadolu merkezli bir üreticinin bu sektörde güven oluşturabilmesi gerçekten çok zor oldu. Kurmuş olduğumuz bu sisteme inanan ve bu sistem için mücadele eden gerek değerli iş ortaklarımız olan distribütörlerimiz ve bayilerimiz gerekse bu yolda çok büyük fedakârlıkla çalışan değerli personellerimiz sayesinde bugün geleceğe çok daha büyük umutla bakan genç bir marka oluştu. Bundan 3-4 yıl önce yaptığımız bir söyleşide söylediğim gibi “biz bu sektörün mevcut yapısının bir çarkı ya da dişlisi değiliz. Biz bu sektörde yeni bir sistemiz” cümlelerim şimdi daha iyi anlaşılıyor. Aynı zamanda her zaman söylediğim gibi albera dünün ya da bugünün markası değil geleceğin markası. Bu konuda başarılarımızın devam edeceğinden kimsenin şüphesi olmasın.



boya izolasyon Bünyenizde yer alan markalar nelerdir? “Şirketimiz bünyesinde iki temel marka bulunmakta. Bir tanesi albera, diğeri ise vesta. Bu iki markanın da temel amacı boya piyasasında doğru konumlanmak. Ayrıca albera thermoturk markası ile de önümüzdeki dönemde ısı ve su yalıtımı konusunda da iyi bir oyuncu olacağız.” Satış ve pazarlama politikanız nedir? Pazarda ne şekilde yer alıyorsunuz? “Öncelikle bayi oluşturma politikamız diğer firmalardan ciddi farklılıklar gösteriyor. Hedeflediğimiz pazarlarda yer alan satış noktalarının ciddi bir biçimde analiz edilmesi sonucunda hedef satış noktaları ve alternatifleri belirleniyor. Marka içi rekabetten uzak, uyumlu bir biçimde çalışan ve müşteri kitleleri birbirinden farklı olan noktaların bir arada çalışması sağlanıyor. Bu çalışma distribütör personelleriyle fabrika personellerinin ortaklaşa yürüttüğü bir çalışma. Daha az ama verimli satış noktalarının oluşturulması hedefleniyor. Albera için her boya satış noktası potansiyel müşteri anlamını taşımıyor. Bu eleme sayesinde spot pazardan uzak, hedefleri reel olan ve yüksek kârlılıkla çalışan bayiler hedefleniyor. Aynı zamanda son bir yıldır satış noktalarımızın bazılarına konsept mağaza ya da mağaza içi konsept nokta oluşturma çabalarımız sayesinde marka imajı ve bilinirliği daha üst seviyelere ulaştı. Bu çalışmalar sayesinde albera boya pazarı için en önemli alternatiflerden biri olarak görülmeye başladı. “boyada yüksek kalite ve yüksek kazanç” ilkemiz satış noktalarımız sayesinde üreticiden son tüketiciye kadar her kesimin inandığı bir slogan haline geldi. Bizim inancımız boya satış noktalarının ciddi bir biçimde değişime ihtiyaç duyduğu noktasında. Artık son tüketici daha geniş ve ferah mağazalarda ailesiyle birlikte gelip, çayını ya da kahvesini yudumlarken renk seçmek, aldığı ürünün uygulanmış halini görmek ve dokunmak istiyor. Aldığı ürünün teknik özelliklerini daha iyi anlamak ve buna göre seçim yapmak istiyor. Bunun için konsept mağaza anlayışının hızlı bir biçimde tüm ülke geneline yayılması en büyük hedefimiz.” Türkiye’deki boya pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Boya sektörüyle ilgili bir değerlendirme yapar mısınız?

48

nalburteknik.com

Nisan’12

“Açık konuşmak gerekirse söyleşimizin başından beri bu sektörün çok kronik problemleri olduğunu ve bizim getirdiğimiz çözüm önerilerini dile getirmeye çalışıyorum. Geçtiğimiz beş yılda markaların pazarda her geçen gün gücünü kaybettiğini düşünüyorum. Bilinen markalarla yerel markalar arasında pazarda ciddi bir yakınlaşma var. Bu her bölgede farklı yerel markalarla gerçekleşti. Bunun en temel sebebi boya satışındaki düşük kâr marjları.Boya satıcıları her geçen gün ayakta kalabilmek adına farklı yöntemlerle lokal üreticilerin ürünlerini satma çabası içerisindeler. Bizim marka olarak şu an mevcut olduğumuz pazarlarda yakaladığımız ivmeyi ülke geneline yaymak gibi bir hedefimiz var. Bir anda olmasa da her geçen yıl dağıtım ağı gelişen bir albera olmak zorunda. Bunun dışında kalite standartlarının bir an evvel iyi yönde geliştirilmeye ihtiyacı var. Bu konuda sektör liderlerinin ve derneklerin etkin bir çalışma yürütmesi lazım. Dışa bağımlı bir sektör olan boyanın düşük kalitede tüketiciye ulaşması ülke ekonomisi için de oldukça kötü bir durum. Aynı zamanda dışa bağımlılığı mümkün mertebe azaltacak çalışmaları sektör liderlerinin yapması gerektiği inancındayım. Hep birlikte topluma boya tüketimini arttıran çalışmalar ve kampanyalar düzenlemeliyiz. Ayrıca kimya sektörü içinde yer alan boyanın insan sağlığına ve çevreye duyarlı olan yönünü ön plana çıkartmalıyız. Yeni nesillerin bu konuda daha duyarlı ve bilinçli olması bizler için gerçekten vazgeçilmez olmalıdır.” Toparlamak gerekirse son olarak eklemek istedikleriniz ve sektöre vermek istediğiniz mesaj nedir? “Söylemek istediğimiz marka olarak önümüzdeki dönemde bu sektörde adımızı daha fazla duyurmak istiyoruz. Şu ana kadar ulaşmadığımız bölgelere sağlıklı ve planlı bir şekilde yayılmak istiyoruz. Albera markasının ulusal bir marka haline gelebilme potansiyeli olduğunu ispat edeceğiz. Bunun için bütün şartlara sahibiz. Bu sektörde geçmişte yaşanan ve şu anda devam eden kronik sorunlara getirdiğimiz çözümleri bütün boya satıcıları ile paylaşmak istiyoruz. Büyütürken büyüyen bir marka olmak, kazancı doğru dağıtan bir satış sistemi sayesinde müşteri memnuniyeti yüksek bir yapı kurmak istiyoruz. Umarım bu hedeflere boya sektöründe yer alan ve paralel fikirlere sahip firmalar ile daha çabuk ulaşacağız.”


Suyun kaliteyle dansı...  Saba

“Çevre Dostu” Gömme Rezervuar  Neva

ISO 9001-2008 Kalite standartları ile üretim Sessiz dolum ve boşaltma özelliği Tamamı izolasyonlu gövde ile ısı ve ses yalıtımı 13 cm ve 8 cm montaj kalınlığı 8 farklı tasarım ile her duvara montaj imkanı Farklı renk ve model kapak kullanımı ile her zevke uygunluk

hattat.info

 Buse

• • • • • •

www.aktifcevre.com.tr info@aktifcevre.com.tr

Okmeydanı Halil Rıfat Paşa Mh. Yüzer Havuz Sk. No: 8 Akplaza 34384 Şişli / İSTANBUL Tel: 0212. 495 23 53 (pbx) Fax: 0212. 495 23 73




boya izolasyon

: k ı ş ı n le e s k ü y n e Denizli’d

Fazilet Boya

olojiye n gelişen tekn Her geçen gü rekli k kalitesini sü ra ra u yd u k ya , a n Fazilet Boya la o ta k a m ır bayi olarak art 0’ e yakın alt 0 0 2 r tö ü ib tr r 7 dis kaliteli ürünle ağı ile piyasaya o m ediy r sunmaya deva

F

azilet Boya, bünyesinde; Pamukkale Boya, Prestige Boya, Fbs Boya, Nanowood, Konfor, Karbeyaz ve Myndos olmak üzere 7 markası ile ilerlemesini devam ettiriyor. Mobilya Boyalarında yeni teknikler konusunda çalışmalar yapan firma, Türkiye’de ilk olan Nano teknolojili Mobilya son kat boya ve vernik üretimi gerçekleştirerek bir ilke imza atmanın da ayrı bir gururunu yaşıyor. Her bütçeye uygun TSE standartlarına uygun alternatif ürünler sunmakta olduklarını belirten Fazilet Boya Ltd. Şti.Yönetim Kurulu Üyesi Nuri Özdeniz yaptıkları yenilikler ve faaliyetler hakkında bilgi verdi. Firmanız 2011 yılını nasıl geçirdi? Bu yıl içinde yaptığınız yatırımlar ve istenilen hedefler tutturuldu mu? Bununla birlikte 2012 hedefleriniz nelerdir? “Fazilet Boya Ltd.Şti. olarak 2011 yılı içerisinde müşteri odaklı pazarlama teknikleri, yeni ürün çeşitliliği ve alternatif ürünler sayesinde satışlarını arttırarak öngördüğümüz rakamların üstünde büyümeyi başardık. 2011 yılında Mobilya Boyalarında yeni teknikler konusunda çalışmalar yapan firmamız Türkiye’de ilk olan Nano teknolojili Mobilya son kat boya ve vernik üretimi gerçekleştirerek bir ilke imza atmıştır.” Nanowood Teknolojisi hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye’de ilk olan Nanowood Teknolojisi nedir. “Nanowood içerdiği silika-nano partiküllerin sağladığı

52

nalburteknik.com

Nisan’12

Fazilet Boya Ltd. Şti.Yönetim Kurulu Üyesi Nuri Özdeniz, Türkiye’de aranan bir marka olmayı hedeflediklerini söyledi.

özel yayılma efekti ve etkileşimi sayesinde optimum düzeyde yüzey koruma sağlamakta. Ayrıca şok emici sistem gibi çalışarak darbe enerjisini absorbe edip yavaşça serbest bırakmakta. Bu sayede yüzeyin hasar görmesini ve çizilmesini maksimum düzeyde engelleyerek uzun vadeli yüzey koruması sağlıyor.” Nano teknolojisi ürün kalitesini yükselterek üretim süreçlerini kısaltmakta zaman ve maliyet kaybını önlemektedir.Türkiye’de ilk olması nedeniyle teknolojik yarışta öne geçirmekte rekabet ve kalite anlamında avantaj sağlamaktadır. Nanowood ürünlerimizi daha iyi anlatarak pazarda istenilen ürün haline getirmek istemekteyiz. Ayrıca 2011 yılında ısı yalıtım konusunda çalışma başlattık.” YAZ-KIŞ %60’A VARAN ENERJİ TASARRUFU Pamukkale konfor ısı yalıtım sistemi ile %60’a varan enerji tasarrufu sağlamayı amaçlıyor. Bu konu hakkında bilgi verir misiniz? “Dünyadaki enerji kaynakları hızla tükenmektedir. Bunun yanında enerji fiyatlarının artmasıyla ısı yalıtım ve enerji tasarrufu konuları önemli hale geldi. Isı yalıtım başta aile olmak üzere ülke ekonomisine katkı sağlamakta, yapı ve çevre üzerinde bir çok olumlu etkisi bulunmaktadır. TS 825’e uygun olarak Pamukkale Konfor Isı Yalıtım Sistemleri ile yakıt



boya izolasyon

sarfiyatında yaz-kış %60’a varan Enerji tasarrufu sağlamayı amaçlıyoruz. Binalarda ısı yalıtım yapılması zorunlu hale geldi, ruhsat alabilmemiz için ısı yalıtım işleminin bitmiş olması gerektiğinden son yılların en önemli sektörlerinden biri olan ısı yalıtım sektörüne yatırım yaptık. Pamukkale Konfor Isı Yalıtım Sistemleri markası ile kendi paket sistemini oluşturmuş ve bayilerine hizmet vermeye başlamıştır.” “TÜRKİYE’DE ARANAN MARKA OLMAYI HEDEFLİYORUZ” 2012 hedefleriniz nelerdir? “1500’e yakın boya ve yardımcı ürünün üretim, pazarlama ve dağıtımı yapmaktayız. Fazilet Boya Ltd. Şti. olarak 40 kişiye istihdam sağlamakta, 7 distribütör, 2000’e yakın alt bayi ağımızla ürünlerimizde kalite ve çevreye duyarlı mamuller üretmeyi ilke edinerek Türkiye’de aranan ve tercih edilen bir marka haline gelmeyi hedefliyoruz.” Renk seçiminde sunduğunuz alternatifler neler? Renk seçimi için hazırlamış olduğunuz renk kartelanız var mı? Bu kartelada neler yer alıyor. Ayrıca 2012 yılında renkler konusunda ne gibi değişiklikler olacak? “Firmamız su bazlı ürünler, epoksi, sentetik, sellozik ve poliüretan mobilya boya ve verniklerinde, sanayi boyalarında renk kartelalarımız bulunmakta her grup için standart 30-50 renk çeşidinin yanında

54

nalburteknik.com

Nisan’12

uluslararası standarttaki ral kartelasında bulunan binlerce renk alternatifini de sunmaktayız. 2012 yılı da daha sıcak canlı renkler ile daha sade pastel açık tonların öne çıkacağını öngörmekte ve buna uygun renkleri kartelamızda sunmaktayız.” Türk tüketicisinin boya alışkanlıkları nasıl seyrediyor? Geçmişten günümüze neler değişti? “Geçen günler ile günümüzü kıyaslayacak olursak; şu an tüketici istekleri ve alışkanlıkları değişmekte çamur, kireç ile başlayan boyama işleri şuan binlerce renk yelpazesiyle dekoratif simli, saten, sedefli ve efektli boyalar istenmekte kaliteli, insan sağlığına zarar vermeyen çevreye duyarlı ürünler ön plana çıkmaktadır.” Önümüzdeki yıllarda boya konusunda ne gibi gelişmeler öngörülüyor? “Teknolojik hammaddelerin artmasıyla nano teknolojik ürünler, küf ve mantar önleyici antibakteriyel ürünler mesela şu an bir çok firmanın düşünebileceği haşere uzaklaştırıcı boyalar gibi bir çok alternatif boyalar tüketiciye sunulacaktır.” Sektöre ve ülkemize sunduğu yenilikler nelerdir? “Yukarıda özelliklerini bahsettiğim nanowood markasını verdiğimiz Türkiye’de ilk olan son kat Mobilya boya ve vernikleri piyasaya çıkararak tüketiciye sunduk. Kalite ve özellik bakımından yeni bir teknolojiyi kazandırdık.”



boya izolasyon

Bünyenizde yer alan markalar nelerdir? “Bünyemizde kalite ile ilk akla gelen Pamukkale boya markası ile su bazlı ürünler, izolasyon ürünleri, yardımcı ürünler, sanayi ve mobilya boyalarını sunmaktayız. Tüketicilerin çoğunun rahatlıkla alıp kullanabileceği orta sınıf Prestige boya markası ile su bazlı ürünler üretmekteyiz. Ekonomik sınıfta Fbs boya markalı ürünlerimizle su bazlı ürünler, sentetik ve sanayi boyaları üretmekte her bütçeye uygun TSE standartlarına uygun alternatif ürünler sunmaktayız. Ayrıca KONFOR markası ile ısı yalıtım ürünleri, Nanowood markası ile nano teknolojik mobilya boya ve vernikleri sunmaktayız.” Türkiye’deki boya tüketimi gerçeği hakkında düşünceleriniz nelerdir? “Ülkemizde boya tüketimi kişi başı yıllık 5-6 lt civarında. Bu tüketimle bir çok Avrupa ülkesinin çok altında boya tüketimimiz var. Bir çok Avrupa ülkesinde boya tüketimi yıllık 15-20 lt civarında.Bu tüketimleri düşünürsek boya sektörünün önü açık yapacak çok işimiz var. hedefimiz tüketici bilincini arttırarak alternatif özellikli tercih edilecek ürünler sunmaktır.” Bayi ağları ve eğitimleriniz hakkında bilgi verir misiniz? “Mevcut 7 adet distribütör 2000’ e yakın alt bayi ağımız bulunmadır. Hedefimiz Türkiye ağını tamamlayarak alt bayi ağımızı güçlendirmek istemekteyiz. Her sene periyodik bayi ve usta seminerleri düzenlemekte mevcut ve yeni çıkan ürünlerimizi anlatmaktayız. Ayrıca güncel boya uygulamaları, tüketicinin talepleri ve boya ve ısı yalıtım sistemleri hakkında güncel bilgiler vererek fikir alış verişinde bulunmaktayız.” Satış ve pazarlama faaliyetlerinizi nasıl yönetiyorsunuz? “Satış politikamız daima müşteri memnuniyeti odaklı olmakta, Alternatif her keseye uygun birinci kalite ürünlerin yanında ekonomik iş görür ekonomik malzemelerde sunarak bayi taleplerini en üst seviyede karşılamaktayız. 1500’e yakın ürün çeşitliliği ile bayilerimize boyanın yanında yardımcı ürünleri de

56

nalburteknik.com

Nisan’12

makul fiyatlarla sunmamız bayi açısından bizi vazgeçilmez hale getiriyor.” Türkiye’deki boya pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Boya sektörüyle ilgili bir değerlendirme yapar mısınız? “Türkiye’de boya pazarı 2012 yılı için büyük odaklı inşaat projelerinin çokluğu, Tüketici refahının artması nedeniyle yenileme tüketimlerinin eskiye göre artacak olması ve ülkemizin çevresinde küresel bir güç haline gelmesi sebebiyle artacak olan ihracatını düşünürsek boya pazarının genişleyerek büyüyeceğini buna göre üretim ve teknolojik yatırımlarımızı şekillendirmemiz gerektiğini düşünmekteyim.” Toparlamak gerekirse son olarak eklemek ve sektöre vermek istediğiniz mesaj nedir? “1989 yılında faaliyete başlayan Fazilet Boya Ltd. Şti. 2001 yılında 200 metrekarelik alanda boya üretimine başladı. Bugün 21 Bin metrekarelik alanda 6 Bin metrekarelik kapalı alanı bulunan modern tesislerinde üretim yapıyor. Bünyesinde Pamukkale Boya, Prestige Boya, Fbs Boya, Nanowood, Konfor, Karbeyaz Ve Myndos olmak üzere 7 markası bulunmakta, Bu markalar ile 1500’e varan ürün çeşitliliği ile Fazilet Boya Ltd. Şti. piyasada hak ettiği yeri almayı başardı. Kaliteli ve çevreye duyarlı mamüller üretmeyi ilke edinerek önce Türkiye’de aranan ve tercih edilen bir marka olmayı daha sonra dünya markası haline gelmeyi hedefliyoruz.”



boya izolasyon

Havuzlar CERMIX ile daha güvenli

CERMIX markalı ürünler Havuzlardaki Karo Uygulamaları için sunduğu komple çözümlerle de özellikle ıslak zeminlerde sorunsuz, dayanıklı ve kullanışlı alanlar sunuyor

Y

oğun ve oldukça soğuk geçen kış aylarının ardından yaz hazırlıkları başladı. Yaz ayları ile birlikte inşaat sektöründe de hareketlilik yaşanmaya başladı. Havuz inşası ve bakımları da bu dönemde en sık gündeme gelen ihtiyaçlardan biri. Koramic Yapı Kimyasalları’nın pazara yeni sürdüğü CERMIX markalı yenilikçi ürünler ile havuzlarda mükemmel çözümler elde ediliyor. Havuzun mimari planlaması ve inşa edilmesi süreçlerinde meydana gelebilecek her türlü ihtiyaca cevap veren CERMIX ürünleri, havuzların ömrünü uzatıyor ve sağlıklı bir ortam sunuyor. Havuz inşaatlarında su izolasyon uygulamasına başlanmadan önce yüzeyin CERMIFILM Yapıştırıcı Bağlayıcı Astar ile astarlanması tavsiye ediliyor. Su izolasyon uygulaması için ise CERMIPROOF FF Çift Bileşenli Çimento Esaslı, Tam Elastik Su Yalıtım Malzemesi kullanılması gerekiyor. İNŞAATI KOLAYLAŞTIRAN ÜRÜN Karo seramik döşeme işlemine geçildiğinde ise yapıştırıcı olarak CERMIPOOL Havuz İçin Karo

58

nalburteknik.com

Nisan’12

Seramik Yapıştırıcısı kullanılması havuz kalitesini artırıyor. Karo seramik yapıştırma işleminin ardından yürütülen derz dolgu işleminde de CERMIX’in inşaatı kolaylaştırıcı bir ürünü bulunuyor. Bu aşamada kullanılan CERMIJOINT EPOSOL Epoksi Reçine Esaslı Derz Dolgu Malzemesi veya CERMIJOINT 2-10 HRC Çimento Esaslı, Özel, Esnek Derz Dolgu Malzemesi havuzların benzerlerinden 5 kat daha uzun ömürlü olmasını sağlıyor. Çimento esaslı derz dolgu uygulamasından sonra ortaya çıkan derz ve inşaat artıklarını temizlemek amacıyla kullanılan CERMINET Asit Esaslı, Sıvı, Karo Seramik Temizleyicisi, tam anlamıyla kullanıma hazır mekanlar oluşturuyor. Havuzlar için hayati öneme sahip bu ürünlerin kullanımının minimum 7 gün sonrasında havuza su doldurma işlemine başlanabiliyor. CERMIX’in izolasyon ürünü CERMISIL NS Nötral-Antibakteriyel Silikon ise uygulandığı aydınlatma armatürlerinin su izolasyonunu sağlayarak güvenliği sağlıyor.



boya izolasyon

DuPont, DuPont Corian gelişmiş yüzey malzemesi için Türkiye’de üretime geçiyor

Türkiye pazarlarının artan mobilya, iç tasarım ve mimari taleplerini karşılamak amacıyla DuPont, dünyadaki binlerce mimar, tasarımcı, şirket ve milyonlarca müşteri tarafından kullanılan ve beğenilen yüksek performanslı DuPont Corian yüzey malzemesi için Türkiye’de üretime geçti

6

0’ların sonunda, DuPont’un Wilmington, Delaware ABD’deki merkezi araştırma ve geliştirme laboratuarlarında icat edilen DuPont Corian yüzey malzemesi; hijyenik özellikleri, teknik performansı, dayanıklılığı, kullanım kolaylığı, üstün estetik ve fonksiyonel nitelikleri sayesinde halen çok geniş bir büyüme potansiyeli taşıyor. DuPont Corian, gerek iç, gerekse dış mekanlarda, konut ve kamusal alanlarda, mutfaklar, banyolar, masalar, sandalyeler, aydınlatma armatürleri, banko, duvar kaplamaları, binaların dış kaplamaları gibi geniş bir yelpazede iç dekorasyon ve mimari çözümler için kullanılıyor. DuPont Yapı Çözümleri bölümünden Sözleşmeli Üretim Müdürü Uğur Erbaş; “DuPont, yıllar içinde Corian üretim ağını, ABD, Kore ve Japonya’daki gelişmiş fabrikaları içerecek şekilde genişletti. DuPont şimdi de, Ege Kimya firması ile yapılan anlaşma sayesinde Corian için Türkiye’de de bir üretim kaynağı oluşturduğunu duyurmaktan memnuniyet duyuyor. Türkiye’de üretim sahası kurma kararı, Türkiye’nin gerek pazar büyüklüğü ve gerekse

mimari, dekorasyon ve inşaat sektörlerindeki olumlu ekonomik trendlerden dolayı DuPont Corian için kilit bir pazar olması gerçeğinden kaynaklanmaktadır. Türkiye’nin etrafında yer alan ülkelerin de bu sektörlerde benzer ekonomik trendler sergilemeleri de bu kararımıza destek olmuştur.”dedi. YÜKSEK PERFORMANLI ÜRÜNLER DuPont’un ABD ve Avrupa merkezlerinden üretim uzmanlarının kontrolü altında ve DuPont’un bilgi birikimi benimsenmesi suretiyle Türkiye’de üretilen DuPont Corian yüzey malzemeleri Türkiye, Orta Asya ve Orta Doğu bölgelerinin yanı sıra pek çok Avrupa

60

nalburteknik.com

Nisan’12



boya izolasyon

dekore edilebilir veya modifiye edilebilir. DuPont Corian, ahşap ve benzeri alışılmış malzemelerle çalışan firmalara olduğu kadar ülkemizdeki tüm dekorasyon endüstrisine de önemli gelişim imkanları sunan bir malzemedir. DuPont Türkiye olarak bu tür gelişimleri en iyi şekilde destekleyecek konumdayız.”

ülkesinde de müşterilerin kullanımına sunuluyor. DuPont’un bilgi birikiminin benimsenmesi ve DuPont üretim uzmanlarının gözetimi sayesinde, Türkiye’de üretilen DuPont Corian yüzey malzemeleri, DuPont’un diğer üretim sahalarından gelen ürünler ile aynı özellik ve performansa sahip oluyor. Türkiye’de üretilen DuPont Corian plakalar, en popüler renk seçeneklerinde ve, farklı kalınlık ve ebatlarda sunulmaktadır. Ayrıca, özel üretim gerektiren projeler için DuPont farklı renk ve ebat imkanları da sunmakta. Türkiye’de üretilen DuPont Corian yüzey malzemeleri, bir takım zorlu ticari projelerde başarıyla kullanılmış bulunuyor. Örneğin, Türkiye’de üretilen (1,65 m x 1,50 m ebatlı) DuPont Corian plakaları yaklaşık 15.000 metrekarelik bir uygulama olarak Fransa Paris’te dünyaca ünlü ve oldukça iddialı bir moda sergisinde (“Premiere Vision”) kullanılmıştır. KİR VE LEKE TUTMAYAN, TEMİZLEMESİ KOLAY DuPont Yapı Çözümleri Türkiye, İsrail, Kafkaslar, Romanya & Bulgaristan Ülke Müdürü Hanefi Küçük; “Yerel üretim sayesinde DuPont, Corian yüzey malzemelerini Türkiye’deki müşterilerine, daha hızlı ve etkin bir biçimde ulaştırabilecek. Ülkemizdeki mimari, dekorasyon ve tasarım alanlarında çalışan firmaların ve profesyonellerin, ürün sunumumuzu geliştirmek adına yaptığımız bu çabayı takdir edeceklerine inanıyoruz” açıklamasını yaptı. Uğur Erbaş ise şunları ekledi; “Gözeneksiz, kir ve leke tutmayan, temizlemesi kolay, dayanıklı, yenilenebilir ve tamir edilebilir özellikteki DuPont Corian, ahşap için kullanılan makineler ve CNC yoluyla işlenebilir. Isı ile şekillendirilebilen ürünün yüzeyi çeşitli tekniklerle

62

nalburteknik.com

Nisan’12

DUPONT TÜRKİYE’YE ÖNEM VERİYOR DuPont’un Türkiye’deki müşterilerine yönelik hizmetlerini sürekli olarak geliştirme çabaları, 2009 yılında DuPont Corian için Türkiye’de bir depo kurması ile ortaya konmaya başlandı. Hanefi Küçük; “Türkiye’de üretime geçilmesi haberine paralel olarak, DuPont ayrıca Türkiye’deki marka koruma kampanyasını da güçlendirecek. Corian, DuPont tarafından geliştirilmiş ve yalnızca DuPont’a ait olan tescilli bir ticari markadır. Her ülkede birinci sınıf kalite ve yenilikle özdeşleştirilen bir markadır. Bu markanın pazar başarısı, bazı yasadışı istismar girişimlerine neden oluyor. Bu nedenle DuPont, tescilli bir marka olan Corian’ı, yazılı iletişim araçları, online aktiviteler ve diğer promosyonel ve ticari araç ve kanallar yoluyla gerçekleştirilebilen istismarlardan ve kötüye kullanımlardan, korumayı amaçlayan programlarını Türkiye’de de geliştirme kararı almıştır” dedi. DuPont, yıllardan beri, Türk müşterilerinin farklı sektörlerdeki ihtiyacını daha iyi karşılamak için Türkiye’ye gittikçe daha fazla önem veriyor. Örneğin ulaşım ve tarım söz konusu olduğunda DuPont, İzmit’teki üretim tesisinde otomotiv sektörü için yüksek kaliteli boyalar; Adana’daki fabrikasında ise gelişmiş tohumlar üretiyor.



Şerifali Mah. Bostancı Yolu Cad. Şehit Sk. No: 46 Y. Dudullu - Ümraniye / İSTANBUL Tel: 0216 420 41 86 (pbx) Fax: 0216 420 24 62 Gsm: 0541 420 41 86

firat@firatteknik.com www.firatteknik.com


Ürünlerimiz FIRAT TEKNİK HIRDAVAT Ltd. Şti. garantisindedir

tasarım atölyesi 0537 308 13 17

FRT HORTUMLAR


hırdavat el aletleri

Braas yağmur indirme sistemleri ile sorunsuz çatılar Dünyanın en büyük kiremit ve çatı sistemleri üreticisi olarak faaliyet gösteren Braas, bir çatıda en önemli problem kaynaklarından biri olan yağış suyunun etkin ve verimli bir şekilde drenajına yönelik olarak, birbirinden farklı yapı tasarımlarına hitap edebilecek çözümler sunuyor

B

raas’ın her ayrıntısında bir mühendislik çalışması bulunan “Yağmur İndirme Sistemleri”, hem yağış suyunun etkin bir şekilde drenajını sağlıyor hem de yapılara estetik bir görünüm kazandırıyor. Braas Modüler Çatı Sistemi’nin önemli bir parçası olan “Yağmur İndirme Sistemleri”, Braas’ın dünya çapındaki tecrübesi ve mühendisliği ile tüm iklim koşullarına yönelik olarak geliştiriliyor. Malzemelerinin sıcaklık değişimlerine bağlı olarak genleşme ve büzülme olasılığını, en baştan tasarım aşamasında ortadan kaldıran özel esnek dilatasyonlar (birleşim yerleri), modüler bir yapı elde edilmesini sağlayarak yağış suyunun düzenli akışını engelleyen, kırılan, çatlayan ve yapının estetiğini bozan yağmur dereleri sorununu ortadan kaldırıyor, uzun yıllar bakım FONKSİYONELLİK VE ESTETİK BİR ARADA Braas Çatı Sistemleri, kendi bünyesindeki ar-ge ve inovasyon çalışmaları ile geliştirdiği “Yağmur İndirme Sistemleri” ile çatılardaki yağış suyunun drene edilmesi sorununu sağlam, estetik, fonksiyonel ve pratik ürünler ile çözüyor. Farklı yapı tasarım tarzlarına yönelik olarak geliştirilen ‘Bakır’, ‘Titanium Zinc’, ‘PVC Çift Cidarlı’ ve ‘PVC Stabicor’ olmak üzere dört farklı malzeme ve üç farklı tasarım alternatifiyle tüketicilere sunulan sistemler, esnek ve modüler yapıları sayesinde montaj sırasında hiçbir özel aparat gerektirmiyor, tüm yapılarda kolayca uygulanıyor. Contalı yapıları ile hem birleşme yerlerinde ek işçiliği ortadan kaldırıyor hem de %100 su sızdırmazlığı sağlıyor. Farklı iklim koşullarına, aşırı sıcaklık değişimlerine ve atmosfer etkilerine karşı yüksek direnç sağlayan çözümler, tüketicilerin farklı ihtiyaçlarını sorunsuz bir şekilde karşılıyor.

66

nalburteknik.com

Nisan’12

İLK GÜNKÜ GÖRÜNÜM Braas’ın metal ürün gamında, Bakır ve TitaniumZinc alternatifleri tüketicilere sunuluyor. %99,9 saf bakırdan üretilen ‘Bakır Yağmur İndirme Sistemleri’, geleneksel görünümü ve zarafeti ile yapılara klasik mimari tarzı taşırken; TitaniumZinc alaşımından imal edilmiş olan ‘Titanium Zinc Yağmur İndirme Sistemleri’ ise patine edilmiş yüzeyi ile çatılara farklı bir stil ve modern bir çizgi kazandırıyor. Kritik kesitlerde artırılmış kalınlıkları, güçlü bir kesite sahip olmalarını sağlıyor.



hırdavat el aletleri

Braas’ın PVC ürün gamında bulunan alternatiflerden ilki olan ve Türkiye’nin ilk ve tek çift cidarlı PVC deresi olan ‘PVC Çift Cidarlı Yağmur İndirme Sistemleri’, dışı kare, içi dairesel, donatılı kesit yapısı ve ‘Havana Kahve’ renk seçeneği ile sunuluyor. ‘PVC Stabicor Yağmur İndirme Sistemleri’ ise güçlendirilmiş özel PVC yapısı sayesinde üstün darbe dayanımına sahip olup, bu özel yapı sayesinde yüksek basınçta dahi, basınç kalktıktan sonra kendi formunu alacak kadar elastik bir plastik olma özelliğini taşıyor. ‘Buz Beyazı’ rengi uzun yıllar parlaklığından hiçbir şey yitirmeden, ilk günkü görünümünü koruyor. PVC YAPRAK TUTUCU İLE YAĞMUR DERELERİNDE TIKANMA PROBLEMLERİ SON BULUYOR Yağmur indirme sistemlerinde yaşanan en büyük sıkıntılardan birisi de, yağmur derelerinin, yağış suları ve kuşlar aracılığıyla taşınan yaprak ve diğer yabancı cisimler nedeni ile tıkanması ve dolayısıyla fonksiyonlarını tam olarak yerine getirememesidir. Tıkanan dere sistemlerinde yaşanan sızma ve akma gibi problemlerin yanı sıra, kış aylarında donarak hacim kazanan yağmur suyunun, sistem parçalarına zarar vermesi de söz konusu olabilmektedir. Yağmur derelerinin temizliği son derece zor, zahmetli, riskli ve

68

nalburteknik.com

Nisan’12

maliyetlidir. Yabancı cisimler tarafından tıkanan iniş borularının temizliği ise bazen mümkün bile değildir. Braas, PVC Yaprak Tutucu ile dere sistemini tümüyle yabancı cisimlere kapalı hale getirerek son derece pratik bir çözüm sunuyor, problemlere son veriyor.





hırdavat el aletleri





 

Tüm Plastik’ten plastik vana çeşitliliği Tüm Plastik, 41. yılında, küresel vanalarla başladığı vana serisini her sene yenileyerek ve genişleterek kullanıcıların hizmetine sunmaya devam ediyor

2

0 mm’den 110 mm’ye kadar uzanan EDE küresel vanalarımızın yanı sıra 63 mm‘den 315 mm’ye kadar uzanan DİM kelebek vana serilerimiz tesisatlarda güvenli ve kaliteli çalışmanın simgeleri durumundadır. EDE KÜRESEL VANA ÇEŞİTLERİ VE SEÇENEKLERİ - PP veya U-PVC’den mamul - Dişli, flanşlı, HDPE flanş adaptörlü veya HDPE rakorlu boru bağlantı seçeneği - Pnömatik veya elektrik aktüatörlü DİM KELEBEK VANA ÇEŞİTLERİ VE SEÇENEKLERİ - PP veya U-PVC’den mamul - Çıplak veya kole, flanş ve civataları ile komple - Manüel dişli kutulu, pnömatik aktüatörlü veya elektrik aktüatörlü seçenekleri - HDPE boru bağlantı seçeneği Tüm ürünlerimiz Tüm Plastik kalite ve güvencesiyle; kullanma talimatlarına uygun olarak kullanıldığında uzun yıllar sorunsuz hizmet sunacaklardır. Tüm Plastik ürünleri ile ilgili her türlü bilgiye. www.tumplastik.com web sayfasından ulaşabilirsiniz.

72

nalburteknik.com

Nisan’12



hırdavat el aletleri

Gebo, her çeşit boru birleştirmede

Türkiye’de bir ilk

Gebo’nun ürün yelpazesi oldukça geniş. En önemli ürün; temper dökümden yapılmış sıkmalı boru bağlantı rakorları. Ana ürün grubu Quick, Clamps ve Special’dan oluşuyor

Ö

zellikle Quick çok özel bir ürün. Bütün boru çeşitlerini kolaylıkla birbirleriyle bağlayabiliyor. Ek kol yapılırken, tesisatta herhangi bir şey değiştirirken veya vana eklerken kullanılabilecek en basit çözüm. Boru üzerinde kaynak yapmaya, diş açmaya gerek kalmadan, çok dar ve ulaşılması zor alanlarda bile kolaylıkla kullanılabiliyor. Sadece bir İngiliz anahtarı kullanmak yetiyor takılmasına. Zamandan ve işçilikten tasarruf sağlamanın en hızlı yolu. GEBO QUİCK En yüksek kalite temper dökümden (EN-GJMB 350 - 10) yapılan Quick, KTW onaylı olup, içme suyu için uygundur. Yapım sürecinde önce ateşli daldırma galvanizleme, sonra tekrar işlenme ve ardından elektro galvanizlemeden geçiyor. Alman DVGW ve ISO 9001 kalite ve onay belgeleri, ürünün yüksek kalitesini ispatlıyor. Yarım parmaktan 2 parmağa kadar farklı boyutta modelleri mevcut olan Quick, su ve basınçlı hava sistemlerinde kullanılabiliyor, su tesisatlarında 10 bar basınca ve 80 derece ısıya, hava sistemlerinde 4 bar basınca dayanıyor. QA (dıştan dişli), QI (içten dişli), QO (iki tarafı sıkma halkalı), QT ve QTO (hırsız modeller) ve QWO (90⁰ dirsek) sayesinde geniş bir ürün yelpazesi sunan Gebo, her probleme çözüm getiriyor. GEBO SPECİAL Gebo Special, çelik borular için özel olarak tasarlanmış Quick benzeri sıkmalı rakorlardır. 3/8 parmaktan 4 parmağa kadar farklı boyutlarda modelleri mevcut. Uzun süreli kullanım için çok uygun olan Special; su (16 PN), hava (10 PN), yağ (6 PN)’e kadar dayanabiliyor.

74

nalburteknik.com

Nisan’12

Germe ve sıkmaya dayanıklıdır, birleştirilen borular arasında 3 derecelik sapmalara izin verir (iki tarafından sıkıştırmalı modelleri OF ve TF’de 6 dereceye kadar). Su, ısıtma, basınçlı hava, HVAC ve yağ tesisatlarında kullanıma uygundur. GEBO CLAMPS Quick ve Special dışında, Gebo tamirat ve sızıntıları giderme amaçlı, sfero dökümden yapılmış, iki bölmeli tamir kelepçeleri satmaktadır (Gebo Clamps). DS, DSK ve ANB diye üç ayrı modelden oluşan bu kelepçelerin bütün kısımları sfero döküm, yani en pahalı ve en kaliteli dökümdendir. Vidalar en yüksek kalitedeki galvanizli çelikten olup, bütün parçaları KTW içme suyu onaylıdır. ANB adlı “hırsız” versiyonu mevcuttur. Gebo Clamps modellerinin hepsi 16 PN basınca ve +90 derece’ye kadar dayanıklıdır. GEBO’NUN SAĞLADIĞI EN BÜYÜK KOLAYLIKLAR - Universal ve pratik (Bütün boru çeşitlerine uygun. Bir tarafı çelik, diğer tarafı PE olabilir.) - Çabuk ve güvenilir (Diş açmaya, kaynak yapmaya gerek yok, yani zamandan ve işçilikten tasarruf) - Yüksek kalitesi sayesinde güvenilir (50 sene önce takılmış ve hala problemsiz işlev veren rakorlar var Avrupa’da) - Hem ustalar için uygun, hem evde tek başına onarım, tamir yapmak isteyenler için. Çünkü basit ve takması kolay bir ürün. - Dar alanlarda, erişilmesi zor alanlarda, köşelerde eşi olmayan bir kolaylık sağlar. Daha fazla bilgi almak isteyenleri www.gebo. com.pl ve www.unites. com.tr sayfalarına davet ediyoruz.



hırdavat el aletleri

n a ç a ığır

ç n a d ’ o hc

BaGO yeniliği ER

Son 30 senedir 560’dan fazla ERGO el aletini piyasaya süren Bahco, buna en son yeniliğini ekledi: Bahco ERGO Maket Bıçakları

B

ahco ERGO Maket Bıçakları, yüksek performansa ulaşmayı hedeflerken aynı zamanda azami kuvvet ve verimliliğe odaklanmakta. Yeni seri ERGO bıçaklarımızın esin kaynağı ise hareket eden objeyle havanın etkileşimi olan aerodinamik! ISO 9241210:2010 ile uyumlu, dünyanın ilk ve gerçek anlamda ergononomik bıçağını tüketicilerin beğenisine sunuyor. ERGO bıçakları kesimin ötesine geçerek tasarımın fonksiyonellik kadar önem taşıdığı çalışmalarınız içindir. Havanın objeyi pürüzsüzce kestiğini hayal edin. Biz de bunu düşünerek sıkı tutuş ve tekrarlı hareketlerle çalışırken el konforu sağlamak için bıçağa aerodinamik şekil verdik. Buna ek olarak, tasarımda çeşitli pozisyon ve tutuşlardaki itme ve sürükleme baskılarını da adapte ederek, kullanıcının daha kolay çalışmasını sağlayarak verimliliği arttırdık. BAHCO DAİMA YENİLİKÇİ Bahco ERGO bıçakları tasarım ve işlevselliği

76

nalburteknik.com

Nisan’12

birleştirirken, konforlu ve sıkı tutuş ile mükemmel kesim garantisinden ödün vermeyen ilerici ürünlerdir. Bu en ideal maket bıçağını geliştirken 50’ nin üzerinde prototipi 150’ den fazla kullanıcıyla test ettik. El testere, pense, tornavida, raspa ve kurbağacık geleneğimizi takip ederek, yeni Bahco ERGO maket bıçaklarını sunuyor. Ergonomik aletler, ele tam oturması için tasarlanan, tutuşdaki kuvveti en aza indiren ve periyodik olarak kasların rahatlamasını sağlayan, statik kas yorgunluğu riskini en aza indiren aletlerdir. Bu yüzden ne zaman bir ERGO alet geliştirirsek verimlilik, emniyet, dayanıklılık, sağlamlılık ve devamlılığı zor koşullarla birlikte değerlendiririz. Güvenliğe değer veririz. Hem orta hem de uzun vadede yaralanma ya da acı doğuracak risklerin önüne geçeriz.. Ergonomik aletlerimizi yaratırken kullanıcıya çok daha iyi kontrol, konfor ve hassasiyet sağlayarak memnuniyeti ve gururu da yaşamakta.



hırdavat el aletleri

5. Tesisat Buluşması’na Başkent ev sahipliği yaptı

Geleneksel Tesisat Buluşması seminerlerinin altıncısı 17 Şubat tarihinde başkent Ankara’da yaklaşık 300 sektör üyesinin katılımıyla gerçekleştirildi

K

atılımcılar tarafından büyük ilgi gören seminerde İTÜ Makine Fakültesi’nden Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, Ari Armaturen genel merkezinden Tim Wallis ve Ayvaz A.Ş. Satış Müdürü Hikmet Temel konuşmacı olarak küsüde yer aldı. Geçen yıl üç büyük şehirde gerçekleştirilen ve çok farklı profillerdeki katılımcılarla zenginleşen geleneksel Tesisat Buluşması seminerlerinin beşincisinde, açılış konuşmasını Ayvaz A.Ş. Satış Müdürü Hikmet Temel yaptı. Temel sunumunda, şirketin tarihçesini, uzmanlık alanlarını, organizasyon yapısını, uluslararası arenadaki başarılarını ve şirketin bugün geldiği noktayı katılımcılarla paylaştı. Hikmet Temel’in ardından kürsüyü Ari Armaturen’in Almanya’daki genel merkezinden ülkemize gelen Tim Wallis alarak, Ari Armaturen’in teknolojisini, ürünlerini ve organizasyon yapısını katılımcılarla paylaştı. Ayvaz’la başlayan yeni stratejik iş birliğinin önemine de değinen Wallis, Ari Armaturen markasının Türkiye’deki tek distribütörünün Ayvaz olmasının sektör açısından da kazançlı olacağının altını çizdi. On beş dakika süren bir kahve molasının

İTÜ Makine Fakültesi’nden Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç

78

nalburteknik.com

Nisan’12

ardından sahneyi alan Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, “Yağmurlama (Sprinkler) Sistemleri Tasarım ve Uygulama Esasları” başlıklı keyifli ve bilgi dolu bir sunum yaptı. İTÜ Makine Fakültesi’nin değerli duayeni izleyicilerin büyük ilgi gösterdiği ve güncel olaylardan örnekler vererek zenginleştirdiği sunumunu sorucevap şeklinde tamamladı.

Ari Armaturen genel merkezinden Tim Wallis



hırdavat el aletleri

“Pencere, ısı yalıtımının en hızlı ve en kolay yolu” Pakpen, pencere modelleri, kepenk ve panjur sistemleri, Pak Door dekoratif dış kapı ve kompozit kapı sistemleri ile Pak Board EPS ve XPS ısı yalıtım levhalarının tanıtımını Pencere 2012’de yaptı

P

akpen Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Tuza, fuara özellikle Ortadoğu, Afrika ve Türk Cumhuriyetleri’nden büyük ilgi olduğunu söyledi. Fuarda artan enerji maliyetleri nedeniyle yalıtımın ön planda olduğunu vurgulayan Tuza, “Pencere, tüketicinin kendi başına en hızlı yapacağı yalıtım” dedi. Dünya standartlarındaki üretim tesisleri, girişimci ve yenilikçi yapısıyla 42 yıldır yapı sektöründe bir çok ilke imza atan Pakpen Şirketler Grubu, İstanbul Pencere 2012’ye katıldı. Fuar’da Pakpen pencere modelleri, kepenk ve panjur sistemleri, Pak Door dekoratif dış kapı ve kompozit kapı sistemleri ile Pak Board EPS ve XPS ısı yalıtım levhaları tanıtıldı. Yapı sektöründe pencereden bahçe aksesuarına, dış cepheden kapıya bir bina için gerekli tüm enstrümanları üreten tek firma olarak öne çıkan Pakpen Şirketler Grubu’nun ürünleri 240 metrekare alan üzerine kurulu standında sergilendi. HEDEF PAZARLARDAN YOĞUN İLGİ Avrupa’nın bu sektördeki en büyük fuarlarından birinin İstanbul Pencere Fuarı olduğuna dikkat çeken Pakpen Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Tuza, “Fuar bizim açımızdan oldukça verimli geçti. Özellikle bizim de hedef pazarlar olarak gördüğümüz Ortadoğu, Afrika ve Türk Cumhuriyetleri’nden fuara yoğun bir ilgi vardı. Pakpen olarak bu pazarlara zaten ihracatımız var. Ancak fuarda çok sayıda yeni firma ile temas kurma fırsatı bulduk” dedi.

Şirketler Grubu’nun, kompozit kapı modellerinin cam uygulamalı versiyonları da fuarda tüketicilerle buluştu. PakDoor’un kompozit iç kapıları neme ve suya karşı dayanıklılıkları, ısı ve ses izolasyonu gibi özellikleri ile birçok prestijli inşaat projesinde tercih ediliyor.

PENCERE DEĞİŞİMİ İLE YÜZDE 40 TASARRUF Enerji maliyetlerinden dolayı fuarda en çok yalıtım sağlayan ürünlerin ilgi gördüğünü belirten Tuza, “Pencere yalıtım açısından vazgeçilmez bir unsur. Çünkü bir binada enerji kaybının yaklaşık yüzde 30’ü pencerelerden oluyor. Isı yalıtımında sadece pencere değişimi ile yüzde 40’a yakın tasarruf sağlanabilir. Ayrıca pencere tüketicinin kendi başına en hızlı yapacağı yalıtım şekli”diye konuştu. HER MEVSİME UYGUN PENCERE SEÇENEKLERİ PVC Kapı-Pencere-Panjur ve Kepenk Sistemleri sektöründe Optimal, Rival, Global, Oval, Sürme, Royal ve İdeal serileri bulunan Pakpen’in her binaya, her mevsime uygun pencere seçenekleri bulunuyor. Gürültüyü, soğuğu ve sıcağı dışarıda tutup, yüzde 40’a varan tasarruf sağlayan Pakpen pencerelerinin renkleri yıllarca solmaz, kolayca temizlenir. AB normlarında CE belgeli olarak üretilen Pakpen ürünleri, 22 yıldır dünyanın dört bir yanında ve Türkiye’nin bütün şehirlerinde tercih ediliyor. Fuardaki standında PakDoor markası altında üretilen 18 farklı dış ve 11 farklı iç mekan kapı modelini de sergileyen Pakpen Pakpen Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Tuza 80

nalburteknik.com

Nisan’12



hırdavat el aletleri

Hakan Plastik, sektörün tanışmadığı ülkelere ulaşma hedefinde 2012 yılında Avrupa ülkelerinin yüzde 80’ ine ürünlerini satmayı hedeflediklerini belirten Hakan Plastik A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Karadeniz; “2012 yılının Hakan Plastik için ihracat yılı olacağını” söyledi

T

ürk plastik boru sektörünün henüz tanışmadığı ülkelere Hakan markası ile ulaşmanın bu yılki ilk hedefleri olacağını dile getiren Hakan Plastik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Karadeniz; “Bu amaçla geçen yıl başladığımız çalışmalar tamamlandı ve Hakan Plastik Meksika kuruldu. Şubat ayında bu ülkeye ilk ihracatımız gerçekleşecek” dedi. Hakan Plastik, ürünleriyle Türkiye’nin ve dünyanın en prestijli inşaat firmalarının ilk tercihi olmaya devam ediyor. Dubai’ de bulunan dünyanın en yüksek binası Burj Khalifa - Dubai Mall projesinde ürünleri kullanılan tek Türk markası olan Hakan Plastik, İstanbul Trump Tower, Dubai Rolex Tower, Latifa Tower gibi Türkiye’deki ve dünyadaki önemli inşaat projelerine üretim yapıyor. Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu modern

82

nalburteknik.com

Nisan’12

tesislerinde üretim yapan Hakan Plastik, “Yenilikçilik, Araştırmacılık, Güvenilirlik ve Teknoloji Odaklılık” gibi unsurların üzerine kurulu kimliğiyle, sektörde başı çeken markalarıyla, büyüklüğü 100 milyar doların üzerindeki dünya plastik boru sektörünün rotasını belirleyen en önemli oyunculardan birisi olmaya devam ediyor. Hakan Plastik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Karadeniz yeni dönemde yapacakları ile alakalı olarak bilgi verdi. Hakan Plastik’in gelişim süreci ve faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz?

Hakan Plastik A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Karadeniz, Hakan Plastik’in; Yenilikçilik, Araştırmacılık, Güvenilirlik ve Teknoloji Odaklılık gibi unsurların üzerine kurulu kimliğiyle, sektörde başı çeken markalarıyla, büyüklüğü 100 milyar doların üzerindeki dünya plastik boru sektörünün rotasını belirleyen en önemli oyunculardan birisi olmaya devam ettiğini söyledi



hırdavat el aletleri

“Dünya’nın lider plastik boru sistemleri üreticilerinden Hakan Plastik, kurulduğu 1965 yılında Almanya’ dan ithal ettiği ekstrüzyon ve enjeksiyon makineleriyle, bina içi boru sistemleri üretimine başlamıştır. 1992 yılında ise bu ürün grubuna ek olarak PP-R Sıcak ve Soğuk Su Boru Sistemleri üretimine başlayıp, 1997 yılında da İran ve Libya’ya ilk ihracatlar gerçekleştirilmiştir. Hakan Plastik kurulduğu günden bu yana yüksek teknolojinin ışığında kaliteli üretim yapmaya devam etmektedir. ISO verilerine göre Türkiye’nin ilk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu arasında yer alan Hakan Plastik, 2002 yılında ise Türkiye’nin en büyük 3 Sanayi Bölgesi’nden biri olan Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde (ÇOSB) yeniden yapılanarak Alt Yapı ve Tarımsal Boru Sistemlerinde yatırımlarını hızlandırmıştır. Hakan Plastik, tüm dünyada prestiji ile bilinen imalat, ticaret, hizmet ve inşaat sektörlerini kapsayan Fortune 500 sıralamasında da Türkiye’nin En Büyük 500 Kuruluşu arasında yer almaktadır. 1965 yılında kurulan Hakan Plastik, marka kimliğini “Kaliteli Üretim, Yenilikçilik, Araştırmacılık, Güvenilirlik ve Teknoloji Odaklılık” gibi unsurların üzerine inşa etmiştir.” Hakan Plastik’in geliştirdiği ürünler konusunda bilgi verir misiniz? “Hakan Plastik, Üst Yapı, Alt Yapı ve Tarımsal olmak üzere üç temel iş alanında, oluşturduğu lider markalar ile faaliyet göstermektedir. Üst Yapı sektörüne Silenta Sessiz Atık Su Boru Sistemleri, Tarım sektörüne Hakan Damla ve Yağmurlama Sulama Sistemleri, Alt Yapı Sektörüne ise Duramax PP Koruge Alt Yapı

84

nalburteknik.com

Nisan’12

Sistemleri ile damgasını vuran Hakan Plastik, lider pozisyonunu dünya çapında korumaktadır. Hakan Duramax Koruge Borular, TSE EN 13476-3 standardına uygun Polipropilen (PP)’ den ve yüksek yoğunluklu Polietilen (HDPE)’ den üretilen Türkiye’nin ilk ve tek Polipropilen alt yapı kanalizasyon borularıdır. Yüksek esneme kabiliyetine sahiptirler. Yeraltı hareketlerinden etkilenmeyip, minimum 50 yıl bakım gerektirmeden kullanılabilirler. Silenta Atık Su Boru ve Ek Parçaları’nın özellikleri nelerdir? “Silenta, Türkiye’nin ve Dünya’nın en prestijli inşaat firmalarının ilk tercihidir. Hakan Plastik’in özel patentli ürünü Silenta Atık Su Boru ve Ek Parçaları, Türkiye’nin ilk PP’ den üretilen ses geçirmez borusudur. Silenta, tam 4 lt’ de 13 db ses geçirgenliğine sahiptir ve Türkiye’nin en sessiz atık su borusu olma özelliğini sürdürmektedir. Silenta, Silenta 3a ve Silenta Premium olmak üzere iki farklı seri olarak üretilmektedir. Kırılganlıkları diğer atık su borularına göre daha azdır. 3 katmanlı yapıları ile üstün bir akış performansı, sessizlik, yüksek sıcaklık ve darbelere karşı dayanıklılık sağlarlar.” Hakan Damlama Sulama ve Tarımsal Sulama Boruları hakkında bilgi verir misiniz? “Hakan Damla Sulama Boruları, TSE EN 9261 standardına uygun olarak üretilmektedir. Esnek yapıları sayesinde uzun ömürlüdürler. Güneş ışığı ve kimyasallara karşı dayanıklı yapıları vardır. Hakan Damla Sulama Sistemleri’nde bulunan bitkiye



hırdavat el aletleri

özel damlatıcılar sayesinde verim yüksek oranda artmaktadır.Hakan Plastik, tarımsal sulama boru sistemleri ile yanlış sulama tekniklerinin ve su kıtlığının sebep olduğu doğal tahribatın önüne geçmeyi amaçlamış ve tükenen su kaynaklarının korunmasına güçlü bir katkı ve çözüm sunmayı kendisine ilke edinmiştir.” Hakan Plastik ürünleri daha çok nerelerde kullanılıyor? “Türkiye’nin ve Dünya’nın en prestijli inşaat firmalarının ilk tercihi olan Hakan Plastik ürünleri, Dubai’ de bulunan Dünya’nın en yüksek binası Burj Khalifa Dubai Mall projesinde kullanılmış tek Türk markasıdır. Hakan Plastik ürünleri İstanbul Trump Tower, Dubai Rolex Tower, Latifa Tower gibi projelerde dünyanın dört bir yanında güvenle kullanılmıştır. Hakan Plastik’in yurtiçi ve yurtdışı faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? “Sadece Türkiye’de ve plastik boru sistemleri alanında üretim yapan Hakan Plastik, ÇOSB’ de yaklaşık 200.000 metrekare alan üzerine kurulu modern tesisi, üretim, ihracat ve lojistik deneyimi, güçlü teknolojik altyapısı ile büyüklüğü 100 milyar doların üzerindeki dünya plastik boru sektörünün rotasını belirleyen en önemli oyunculardan birisidir. Ürünlerini Avrupa standartlarında ve kalitesinde üreten Hakan Plastik, müşteri memnuniyeti konusunda öncü ve dinamik bir kuruluştur. Fark yarattığı en önemli unsurlardan bir tanesi sahip olduğu ürün kalite sertifikalarıdır.”

86

nalburteknik.com

Nisan’12

Hakan Plastik kalite sertifikaları nelerdir? “DVGW ( Almanya), SKZ (Almanya), Hijyen Enstitüsü (Almanya), Fraunhofer (Almanya), Ö-Norm (Avusturya), Nordic Poly Mark ( İsveç), AENOR (İspanya), UkrSepro (Ukrayna), GOST (Rusya), SABS ( G.Afrika), Hıfzısıhha Enstitüsü (Türkiye), TSE (Türkiye) Plastik boru sektöründe, alınması en zor olan sertifikalardan İsveç Nordic Poly Mark ve Avusturya Ö-Norm sertifikalarına sahip olan ilk ve bu ülkelere ihracatı olan ilk ve tek Türk firması Hakan Plastik’dir.” İhracat anlamında neler yapıyorsunuz? “Hakan Plastik, rekabetçi ve yenilikçi yapısıyla 90’lı yıllarda başladığı ihracat yolculuğuna, bugün 64 ülke ile devam etmektedir. İhracat yaptığımız ilk 15 ülke sıralamasında İsveç-İspanya-Polonya-İranAzerbaycan-Rusya-Birleşik Arap Emirlikleri-KatarNijerya- ve tüm balkan ülkeleri gelmektedir. Fakat 2012 yılı için öngörümüz sıralamada ciddi değişimlerin olacağı yönündedir. Ülke pazarlarının satış ağırlıklı talepleri artış yönünde eğilim göstermeye başlamıştır.” 2011 yılı firmanız ve sektörünüz açısından nasıl geçti? 2012 yılı beklentileriniz ve hedefleriniz nelerdir? Yatırım konusundaki hedefleriniz nelerdir? “Plastik sektörü büyüyor, ihracatta yeni rekorlara imza atıyor. Türkiye, Avrupa’nın en büyük üçüncü plastik üreticisi haline geldi. Dünyanın pek çok ülkesine ihracat yapan plastik üreticileri, 2011 yılında 4,5 milyar doları direkt, geri kalanı ihracatçı sektörler kanalıyla olmak üzere toplam 10 milyar dolarlık



hırdavat el aletleri

ihracata ulaştı. 2011 yılı Hakan Plastik ihracatı için pazarını büyüttüğü bir yıl olarak gerçekleşti. Henüz Türk plastik boru sektöründen firmaların ulaşamadığı ülke pazarlarında ürünlerimiz satılmaya başladı. Bu Hakan Plastik için gurur verici bir unsurdur. Arap baharı ve Avrupa ekonomik krizinin derinleştiği ortamda ihracat satış hedefi olarak bir kaybımız olmamıştır. Aksine artış yaşanmıştır. Bir önceki yılı baz olarak aldığımızda, 2011 yılında ihracat yapılan ülke sayımız 64 olarak gerçekleşmiştir. 2011 yılında 12 yeni ülke pazarına ulaşılmıştır. 2012 yılında da Türk plastik boru sektörünün henüz tanışmadığı ülkelere Hakan markası ile ulaşmak ilk hedefimiz olacaktır. Bu amaçla önceki seneden başlayan çalışmalar tamamlanmış Hakan Plastik Meksika kurulmuştur. Şubat ayında bu ülkeye ilk ihracatımız gerçekleşecektir. Sırası ile diğer Güney Amerika ülkeleri gelmektedir. Yine yeni teknolojik bir ürün ile Güney Afrika’ da Madencilik sektöründe bağlantılar tamamlanmış üretim başlamıştır. Madencilik sektörüne ilgi duyanlar bileceklerdir. Madencilik sektöründe kullanılacak olan plastik ürünlerinin standartları piyasada kullanılan ürünlerden çok yüksektir. Bu nedenle teknolojimiz ve Ar-ge çalışmalarımız takdir ile izlenmiştir. 2012 yılı için diğer haberimiz tüm Avrupa ülkelerinin %80’ inde Hakan Plastik ürünlerinin satılacak olmasıdır. 2012 yılı ülkemiz ve Hakan Plastik ihracatı için olağanüstü güzel geçecek bir yıl gibi görünmektedir. Nitekim Ocak ayı satışlarımız bunu kanıtlamakta ve hedeflenenin

88

nalburteknik.com

Nisan’12

üzerinde talep ile tamamlanacağı öngörülmektedir.” Sektörün şu anda en önemli gündem maddesi nedir? “Hammaddede ithalata bağımlı olmamız sektörün en büyük sorunları arasında yer almaktadır. Bunun azaltılması için yeni petrokimya yatırımlarının yapılması çok önemlidir. Plastik boruda standart dışı üretim pazarın ağırlıklı bölümüne hakimdir. Bu durumda da pazardaki çoğu firmanın daha fazla kâr elde etmek amacıyla üretimde kaliteyi ikinci plana itmesi sektöre dönük önemli yatırımları bulunan ve kaliteye odaklanan firmalar açısından haksız rekabet oluşturmaktadır. Amerika’da tüm boru sektöründe payı %90’lara ulaşan plastik borular Türkiye’de halen ekonomik nedenlerle ikinci planda tutulmaktadır. Plastikler; otomotiv, gıda, sağlık, tekstil, inşaat gibi pek çok sektörde vazgeçilmez malzemeler oldular. Tüm bu gelişmelere rağmen, plastikler hakkında kamuoyuna yansıyan olumsuz eleştiriler sektörümüzün gündeminde ilk sıralarda yer almayı sürdürüyor. Sanayimizin sorunlarının çözümü için birlikte hareket etmek çok önemlidir. Kamuoyunda, plastiğin insan sağlığını olumsuz etkilediğine dair oluşan izlenimleri gidermek için şeffaflık ve deklarasyon olguları üzerinde durulmalıdır. Özellikle ülkemizin önde gelen akademisyenlerinin görüşlerinin basında yer alması ve sivil toplum kuruluşlarının bu görüşleri destekleyici çalışmalar yapmaları plastiğin imajını kısa sürede düzelteceğini düşünüyoruz.”


Polylock’dan minimum %50 tasarruf sağlayan radyatör PolyLock firmasından ses getirecek yeni bir inovasyon ürünü: ARK radyatör

D

ünyada ilk kez iç oda-wc kapı kilitlerini tamamen plastiğe çevirerek metal kilitlerden çok daha sağlam, kullanışlı ve 20 yıl ürün değişim garantili bir kilit üretmeyi başarmış olan PolyLock firmasından ses getirecek yeni bir inovasyon ürünü olan ARK radyatör, elektronel ısı transfer prensibiyle çalışan ve en az % 50 tasarruf garantisi sağlayan ürününü ısıtma sektörüne tanıttı. Ürün tanıtımında konuşan Ürün Geliştirme Müdürü Görkem İnkün; “Sistemimiz termodinamiksel olarak ısıtma yapmıyor, yani moleküllerin salınımı esasına göre ısı transferi gerçekleşmiyor, elektronel ısı transferi mekanizmasına göre çalışıyor. Bunun anlamı bizim sistemimizde ısı enerjisi elektronlar ile taşınıyor yani moleküllerle kıyaslanamayacak kadar küçük bir seviyede enerjiyi transfer ediyoruz. Bu sistem sayesinde ARK radyatörler normal bir radyatör den 20 kat daha az su ile ( 175 mL su kapasiteli 600mmx1000 mm ebatlı ARK radyatör ) çalışarak aynı ısı enerjisine ve kalori değerine ulaşmamızı sağlıyor. Sistemimizin bir çok zorlu ve farklı yer ve şartlarda denemelerini gerçekleştirdik. Bütün ölçme ve değerlendirmelerimiz tartışılamayacak kesinlik ve matematiksel açıklıktadır. Isıtma giderlerinde ve ısı transfer sistemlerinde ısı gideri maliyetlerini en az %50 azaltarak tasarruf sağlattıracak ARK elektronel ısı transfer sistemi dünyada bir ilk. Bu sistem Dünyada çok ses getirecektir, kullanılan tüm malzemeler teknoloji, mühendislik ve Ar-Gemiz % 100 milli ve firmamızın öz sermayesi ile gerçekleşmiştir. 18 Mart aynı zamanda Çanakkale-Geli bolu Destanının dünya tarihine ve zihinlerine kazındığı bir gündür. Bugünü anarak kendimizi bugün tekrar teknolojik bir ilk ile dünyaya ilan etmek ve hatırlatmak istedik.” Tanıtım toplantısında sektör firmaları ve katılımcılar ürünleri inceleyerek şaşkınlıklarını ifade ettiler, yaklaşık 9 metre uzunluktaki çelik bir metal ile 1,5 metre uzunluktaki bir diğer bakır metali 3-5 sn gibi kısa bir sürede çıplak el ile tutulamayacak kadar yüksek bir sıcaklığa aynı anda ısıtıldığına tanıklık eden katılımcılar, Ark elektronel ısı transfer sisteminin sadece radyatör ile sınırlı kalmaması gerektiğini de heyecan ile belirttiler.

Nisan’12

nalburteknik.com

89


kısa kısa

İzocam’dan su yalıtımına özel ürün; İzoplan Ferroli ile sıcacık evler,

Y

alıtımın lider firması İzocam, 2012 yılında da ürün yelpazesini genişletmeye devam ediyor. İzoplan su yalıtımı uygulamalarına kusursuz bir çözüm sunuyor. İzocam yeni yalıtım ürünleri geliştirerek her türlü yalıtım ihtiyacına yanıt veriyor. İzocam’ın son ürünü ise, su yalıtımı uygulamalarında kullanılmak üzere PVC ve TPO membranları Multiplan işbirliğinde tasarlanıp üretilen “İzoplan” oldu. İzocam İzoplan markalı yalıtım membranlarının değişik uygulama şekilleri bulunuyor. Ürünler; temel uygulamalarında “İzocam İzoplan PVC temel”, çatı uygulamalarında “İzocam İzoplan PVC çatı” ve “İzocam İzoplan TPO çatı” olarak uygulanabiliyor. İzocam’ın en yeni ürünü İzoplan, 1,2 milimetreden 2 milimetreye kadar olan kalınlıkları ile farklı özelliklerde üretilebiliyor. İki farklı renk seçeneği bulunan İzoplan ürünleri, aksesuarlarıyla birlikte temelden çatıya su yalıtımı konusunda mükemmel bir çözüm sunuyor.

rengarenk kombiler

F

erroli’nin Facebook sayfası üzerinden başlattığı “Kombinizi Renklendirin” uygulamasıyla, artık kombiler de renkli ve neşeli olacak. Isıtma ve soğutma sektörünün yenilikçi firmalarından Ferroli, Facebook ve Twitter sosyal ağlarında hayata geçirdiği etkinliklerle sektörde fark yaratmaya devam ediyor. İleri teknoloji ve yüksek verimli cihazlarla ürün gamını sürekli yenileyen Ferroli, Facebook üzerinden başlattığı özel bir uygulamayla kombileri renklendiriyor. Ev dekorasyonunda kombisiyle de fark yaratmak isteyenler, öncelikle https://www.facebook.com/ Ferroliturkiye adresinden favori resimlerini seçecekler. Pisa Kulesi’nden kardan adama, rengarenk çiçeklerden pembe kalplere kadar 10 farklı alternatifin oylandığı proje 10 Şubat’ta sona erecek ve Ferroli, çekilişle belirlenecek olan 3000 kişiye seçmiş olduğu sticker’ları hediye edecek.

Bu bahar evler Doğtaş Natura Still serisiyle yenileniyor

T

ürk mobilya sektörünün en beğenilen markası Doğtaş, yatak odasından oturma grubuna kadar evlere bütünlük getirecek, özel tasarım serisi Natura Still ile evleri baştan aşağı yeniliyor. Evleri akıcı çizgileri, göz alıcı ayrıntıları ile başka bir görünüme kavuşturan Natura Still, konforlu ve şık görünümüyle de evlerin gözdesi oluyor. Natura Still; yatak odası, yemek odası, oturma grubu ve TV ünitesinden oluşuyor. Natura Still yatak odası takımı;doğal ahşap kaplamayla gelen sıcak görünüm, alüminyum çekmeceli dolapla artan işlevsellik, dolap içi özel tasarlanmış elbise asansörü, beyaz renkli kapitoneli özel deri başlığın yarattığı zarif kontrast duygusu ve kullanıcı dostu fotoselli askılıkları ile adından söz ettiriyor. Oturma grubu ise; üçlü, ikili, tekli koltuktan oluşan konforlu ve göz okşayan bir takım olarak, modern görünümlü ahşap ayaklarla yakalanan kontrast ve yumuşak dokulu kumaş kullanımı ile salonları güzelleştiriyor.

90

nalburteknik.com

Nisan’12


Ondulıne Avrasya’dan üretimden tüketime en çevreci yaklaşım Türkiye’nin lider çatı yalıtım sistemleri üreticisi Onduline Avrasya, çevreye duyarlı yaklaşımındaki öncü konumunu küresel iklim değişikliği konusundaki çalışmalarla da ortaya koyuyor

S

ürdürülebilirlik konusunda da liderlik bilinciyle hareket eden Onduline Avrasya, ürünlerinin ve üretim aşamasının çevresel etkilerini 3 ayrı çalışmada ele aldı. Uluslararası geçerliliği olan Leed ve Breeam gibi yeşil bina sertifikalarına da hizmet edecek bu çalışmalarla, sürdürülebilirlik kavramının sektörde yayılması hedefleniyor. Onduline Grubu tarafından yürütülen çalışmaların ilkinde ‘Geri Dönüşüm’den en üst düzeyde yararlanmak amacı güdüldü. Üretimde her 1 ton geri dönüştürülmüş atık ile Onduline Avrasya 17 ağacı koruyor ve bunun yanında 90 bin ton su ile 400 litre petrol tasarrufu yapıyor. Her yıl, 30.000 ton selüloz atığın geri dönüşümünü sağlayan Onduline Avrasya, bitümlü çatı kaplama levhaları, bitümlü kiremitler ve oluklu kiremit altlıklarından oluşan malzeme gruplarında yaklaşık % 50 oranında geri dönüştürülmüş malzeme kullanıyor. Onduline Grubu, 2.çalışma olarak tüm ürün ve faaliyetlerinde ortaya çıkan sera gazı salınımlarıyla ilgili farkındalığını artırmak ve stratejik önlemlerle küresel ısınma ve çevre konularında kendine düşen sorumlulukları yerine getirmek amacıyla, kapsamlı bir ‘karbon ayak izi bilançosu’ çalışması yürüttü. Fransız Çevre ve Enerji Yönetimi Ajansı (ADEME) tarafından geliştirilen ‘Bilan Carbone: Karbon ayak izi bilançosu’ metoduna göre yapılan ve 2009 yılı üretim ve faaliyet verileri kullanılan çalışmaya göre, Onduline levhasının yaşam döngüsü boyunca seragazı emisyonu (GHG) levha başına 7726g CO2 e./levha ve m2 başına 4066g CO2e./m2’dir. Bu sonuçlar, Onduline levhasının yaygın olarak kullanılan birçok çatı ürününe kıyasla daha düşük emisyon değerlerine sahip olduğunu gösterdi. Ayrıca Onduline fabrikaları arasında, Onduline Avrasya Sapanca fabrikasının levha başına en az salınım yapan fabrika olduğu belirlendi. Onduline Avrasya, ürettiği ürünlerin tüm çevresel etkilerinin değerlendirildiği, ham madde çıkarılmasından ürünün yok edilmesine kadarki süreci ele alan bir çalışma olan EPD (Environmental Product Declaration) çerçevesinde de ürünlerin tüm yaşam döngüsü sürecini değerlendirme ve çevre etkilerini ölçümleme çalışmalarını ayrıca sürdürmektedir.

Nisan’12

nalburteknik.com

91


kısa kısa

VitrA’dan banyoların havasını değiştiren doğal şıklık: Options Lux

V

itrA’nın yenilenen Options Lux banyo mobilyaları, doğadan ilham alan tasarımıyla banyoların havasını değiştiren bir şıklık sunuyor. Doğal, kaliteli ve zamansız ürünleri tercih edenlerin vazgeçilmezi Options Lux’ün, farklı boyutlarda hazırlanan banyo mobilyaları, Amerikan ceviz ve siyah renklerdeki doğal ahşap kaplamasıyla dikkat çekiyor. Geniş kullanım alanına sahip, separatör sistemli lavabo ve boy dolaplarının yanı sıra, raflı ve aydınlatmalı aynalar, tasarım ve fonksiyonelliği buluşturuyor. VitrA, Options Lux serisinin, ünlü tasarımcı Ross Lovegrove’un yarattığı İstanbul Koleksiyonu’nun lavabo ve armatürleriyle kombinlenmesini öneriyor. Lovegrove imzalı lavabolar, yeni boyut ve formlarıyla, armatürler ise yeni renkleriyle, banyolara taze bir soluk getiriyor.

Vaillant Türkiye’deki 20. yılını kutluyor K V

ış aylarında binaların radyatör arkalarındaki ısı kaybı fazla enerji kullanımı nedeniyle yüksek aillant Group bünyesinde 1992 yılından bu yana faturaların en büyük sebebi olarak biliniyor. faaliyet gösteren Vaillant Türkiye, 20 yıldır Dış duvarlarda genellikle yalıtım olmadığı için gösterdiği başarılı grafikten özeldışarı bir kupa ve radyatörlerden çıkan sıcaklıkötürü kolayca sertifika ile ödüllendirildi. Vaillant Türkiye kaçabilmekte, bu noktalarda ısı kaybı fazlaGenel Müdürü Levent Taşkın 20 Yıllık Başarılevhaları Kupası soğuk olmaktadır. İzocam İzopan ısı yalıtım ve şirket yardımcınız adına Vaillant Groupsıcaklığı kışPlaketini aylarındatüm en büyük oluyor, İhracattan Sorumlu Pazarlama Satışkalmasını Direktörü muhafaza ederek sıcak havanınve içerde Klaus Jesse’den teslim aldı. Vaillant Türkiye’nin sağlıyor. Kendi kendinize uygulayabileceğiniz kolay 20 yıldır hayata geçirdiği memnuniyeti kullanım şekli ile radyatörmüşteri arkalarına kolayca çalışmaları, servis hizmetinde yarattığı satış yerleştirilen İzocam İzopan levhalar aynıfark, zamanda sonrası hizmetler ve özgün pazarlama aktiviteleri soba arkası, fırın arkası gibi çeşitli yüksek sıcaklık başarıyı daarasındaki beraberinde getirdi. Vaillant Türkiye kaynakları malzemelerin korunmasında yüksek müşteriBir bağlılığı yaratan,alüminyum Türkiye’ye özgü da kullanılıyor. yüzü yansıtıcı folyo geliştirdiği tüketici odaklıüretilmiş pazarlama veİzocam servis kaplı olan camyününden sert stratejisi ile Vaillant Groupradyatör içerisinde birçok İzopan ısı yalıtım levhaları, vehem duvar ilklere imza attı hem de örnek model olarak arasına yerleştirilerek, bir yandan sıcaklığın dışarı oluşturduğu sistemüzerindeki birçok ülkede uygulamaya kaçmasını önlerken alüfolyo ile sıcaklığın konuldu. içeride kalmasını sağlıyor.

Çimsa, Afyon çimento’yu satın alıyor

Ç

imsa ve Ciments Françaıs’nin %100 iştiraki olan Parcib Sas arasında, Afyon Çimento’nun sermayesinin %51’ini temsil eden ve toplam 1,530,000 tl nominal değerli hisselerin satışı için 15 şubat 2012 tarihinde hisse devir anlaşması imzalandı. Sabancı Holding iştiraki olan Çimsa Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş, PARCIB SAS’ın sahip olduğu Afyon Çimento Türk Sanayi A.Ş.’nin sermayesinin %51’ini temsil eden 153.000.000 adet ve 1.530.000 TL nominal değerli hisselerin tamamının alımına ilişkin hisse devir anlaşmasını 15 Şubat 2012 tarihinde imzalamıştır. Hisse devir anlaşmasına göre,Çimsa’nın Parcıb Sas’ın sahip olduğu Afyon Çimeto Sanayii Türk A.Ş. sermayesinin % 51 ‘ne tekabül eden 153.000.000 adet hissesi için 57.530.000 TL hisse devir bedeli ödeyeceği açıklandı. Çimsa tarafından yapılan açıklamada, hisse devrinin ve hisse devir bedelinin ödenmesinin, Rekabet Kurulu’nun izninin alınmasından ve hisse devir sözleşmesinde öngörülen diğer işlemlerin yerine getirilmesinden sonra kapanışta gerçekleştirileceği belirtildi.

92

nalburteknik.com

Nisan’12


Türkiye 8 milyon dolarlık vinç ithalatı yapıyor Türkiye Elektrikli Vinç İmalatçıları Derneği (TEVİD) Başkanı Ahmet Tekin Çelikbilek: Türkiye’de yerli vinç imal edilirken ve 7 milyar dolar dış ticaret açığına rağmen son 2 ayda yaklaşık 8 milyon dolarlık vinç ithalatı yapıldığını vurguladı. Bu açığın yerli ürünle kapatılabileceğini belirtti

T

ürkiye’nin dış ticaret açığından inlerken, kaliteli ve dünya pazarlarında rekabet edebilecek yerli ürünlerden uzaklaşıldığına dikkat çeken TEVİD Başkanı Ahmet Tekin Çelikbilek, “Dış ticaret açığı ocak ayında 7 milyar dolar açıklandı. Pek çok üründe olduğu gibi uluslararası arenada kalitesiyle adından söz ettiren yerli üretim vinçlere rağmen son iki ayda yaklaşık 8 milyon dolarlık vinç ithalatı yapıldı” dedi. 2012 yılının Ocak ayında, 2011 yılının aynı ayına göre ihracatın yüzde 8.6 artarak 10.37 milyar doları, ithalatın ise yüzde 2.8 artarak 17.38 milyar dolar gerçekleştiğini hatırlatan Çelikbilek, Türkiye’nin her geçen gün artan dış ticaret açığını yerli ürünlere yönelerek kapatılabileceğini vurguladı. DIŞ TİCARET AÇIĞI YERLİ VİNÇ KULLANIMIYLA KAPATILABİLİR Dünyada ve Türkiye’de otomotivden makineye demir çelikten metal eşya ve tersaneye, kimyadan gıdaya kadar ekonominin can damarı pek çok sektörde vinç kullanıldığına dikkat çekerek sektörün 100 milyon dolarlık büyüklüğe sahip olduğunu belirten Çelikbilek, “Yerli üreticilerin sesi olmak ve merdiven altı üretimin yoğun olduğu sektörümüze öncelikle üretimde düzenleme ve standart getirmeyi amaçlıyoruz. Türkiye’de kaliteli vinç imalatı yapan şirketler var. Yerli imalat vinçler yabancı marka vinçlerden kalite açısından hiçbir farkı yokken üstelik daha uygun fiyattan satılırken maalesef talep edilmiyor, yurt dışından ithal ediliyor. Son 2 ayda yaklaşık 8 milyon dolarlık vinç ithalatı yapıldı. Türkiye dış ticaret açığını yerli vinç kullanımıyla kapatabilir” dedi.

Türkiye Elektrikli Vinç İmalatçıları Derneği (TEVİD) Başkanı Ahmet Tekin Çelikbilek Nisan’12

nalburteknik.com

93


kısa kısa

TÇMB’de Mustafa Güçlü yeniden başkanlığa seçildi T

ürkiye Çimento Müstahsilleri Birliği’nin 28 Şubat 2012 tarihinde Ankara’da gerçekleşen 54. Genel Kurulu’nda TÇMB Yönetim Kurulu üyeleri belirlendi. TÇMB Yönetim Kurulu üyeleri kendi aralarında yaptıkları oylama sonucunda Mustafa Güçlü Başkanlığına yeniden oy birliği ile seçildi. 28 Şubat 2012 tarihinde Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği’nin (TÇMB) Ankara’da 54. Genel Kurulu gerçekleştirildi. Genel Kurul sonucunda 2 yılığına yeni TÇMB Yönetim Kurulu oluşturuldu. Genel kurul sonrasında yapılan Yönetim Kurulunda Başkanlık Divanı oy birliği ile seçildi. Yönetim Kurulu Başkanlığı’na yeniden Mustafa Güçlü olurken, Celalettin Çağlar Başkan Vekili, Davut Ulus Başkan Yardımcısı, Mürsel Öztürk de Sayman üye olarak belirlendi. 2001 yılından itibaren TÇMB Yönetim Kurulu üyesi olan Mustafa Güçlü, 2004-2008 yılları arasında başkan yardımcılığı ve 2008-2011 yılları arasında başkan vekili görevlerini yürüttü.

Özge Özberk ve Hande Subaşı “Seramiksan Sözü”ne güveniyor

S

eramik sektörünün teknolojisi ve estetik tasarımlarıyla fark oluşturan markası Seramiksan’ın reklam kampanyasında rol alan ünlülere iki isim daha eklendi: Özge Özberk ve Hande Subaşı. Sevilen oyuncuların rol aldığı reklam filmlerinde “Seramiksan Sözü”ne vurgu yapılıyor. Seramik sektörünün öncü markası Seramiksan, reklam kampanyası devam ediyor. Daha önce ünlü oyuncu Burcu Kara ve sevilen televizyoncu Oylum Talu’nun rol aldığı reklam filmlerinin devamında Özge Özberk ve Hande Subaşı’nın yaşamlarından kesitler verilerek “Seramiksan Sözü”nün altı çiziliyor. Metin Arolat’ın yönetmenliğini üstlendiği reklam filmlerinde ünlü oyuncular Özge Özberk ve Hande Subaşı, Seramiksan’ın teknoloji, kalite ve estetik anlayışına dikkat çekiyor.

Seranit’in reklam yüzü Penelope Cruz

O

scar ödüllü İspanyol sinema sanatçısı ve model Penelope Cruz, Seranit’in yeni markasının reklam çekimlerine başladı. Madrid’de çekilen reklam filmi önümüzdeki haftadan itibaren yayınlanmaya başlayacak. Banyo, mutfak ve zemin karoları konusunda Türkiye’nin lider markası Seranit, mart ayında tüketicileri teknoloji, kalite ve tasarım anlamında dünya standartlarında yeni bir markayla buluşturmaya hazırlanıyor. Seranit’in yeni markasının tanıtım hazırlıkları hızlı bir şekilde devam ederken, markanın reklam yüzü ise ünlü aktris Penelope Cruz oldu. Oscar töreninin ardından İspanya’ya geçen Penelope Cruz, Seranit’in yeni markası için kamera karşısına geçti. Lansmanı Mart ayının ilk haftasında yapılan ürünün Penelope Cruz’lu reklam filmleri önümüzdeki haftadan itibaren yayınlanmaya başlayacak.

94

nalburteknik.com

Nisan’12


Isı yalıtımı ve dış cephe uzmanı Alsecco bayileri ile Uludağ’da buluştu Isı yalıtımında ve dış cephede uzman kimliğiyle öne çıkan, uzun yılların ve milyonlarca metrekarenin kazandırdığı engin tecrübeye sahip Alsecco; 2011 yılını ve sektördeki gelişmeleri değerlendirmek; gelecek hedeflerini paylaşmak amacıyla Uludağ’da bayileriyle bir araya geldi

P

rojede mimari açıdan üretici, çevreyle uyumlu, aynı zamanda sağlam ve fonksiyonel dış cephelerin oluşturulmasında, sınırsız teknik malzeme portföyü ve tecrübeli kadrosuyla şantiyenin en büyük yardımcısı konumunu devam ettiren Alsecco’nun bayi toplantısına Türkiye’nin dört bir yanından 70’i aşkın bayi katılım gösterdi. Alsecco bayi toplantısı Betek Satış Başkanı Metin Ülkü’nün açılışı ve genel Betek tanıtımının ardından Betek Yalıtım Grubu Genel Müdür Yardımcısı Gülay Dindoruk’un ülkemizdeki dış cephe pazarına dair genel bilgi ve verilerin paylaşılmasıyla devam etti. Alsecco Satış ve Pazarlama Müdürü Bulut Uzun ise gerçekleştirdiği sunumda, Dünyada, Avrupa’da ve ülkemizdeki gelişmeleri, trendleri aktararak sektörde farklılaşmanın önemine ve gereğine değindi. Uzun; Alsecco’nun 2012 yılı beklentilerini, hedeflerini bayileriyle paylaştı. Bayi toplantısının ikinci günü yeni ürün tanıtımlarının yapılması, eğitmen Hakan Ömer Gider’in stiller ve iletişim başlıklı sunumu, çeşitli takım oyunları ve akşam yapılan gala gecesinde 2011 yılında dereceye giren bayilere ödüllerinin verilmesi ile sona erdi. Alsecco, güvenilir dış cephe tekniklerini, tasarım özgürlüğü olan geniş kapsamlı danışmanlık hizmetlerini ve sayısız uygulama referanslarından edindiği tecrübelerini, üstlendiği projelerde gelişmiş ısı yalıtım sistemleri ile birleştiriyor, uzman ekibi ve bayileriyle önemli projelerin iş ortağı olarak çalışmalarını sürdürüyor.

Nisan’12

nalburteknik.com

95


kısa kısa

Zena serisinden iki yeni ürün

Demirdöküm,

başarılı yetkili servislerini Dubai’de ağırladı

D

emirDöküm, geçen yıl müşteri memnuniyeti ve kalite performansları doğrultusunda başarı gösteren 20 yetkili servisini 15 -19 Ocak tarihleri arasında Dubai seyahatiyle ödüllendirdi. Etkinliğe DemirDöküm Yönetim Kurulu Başkanı Christoph M. Grosser, Vaillant Group Türkiye Servis Direktörü Aykut Babila veDemirDöküm yöneticileri katıldı. Konuklar, Dubai’de ilk olarak dünyanın en yüksek binası Burj Khalifa’ya çıkarak şehrin büyüleyici panoramasını görme imkânı buldu. Emirates Towers, Sheikh Palace, Dubai’yi iki bölgeye ayıran Dubai Creek, Altın ve Baharat Çarşıları ziyaret edilen önemli mekânlar arasında yer aldı. Seyahat kapsamında çölde safari yapma fırsatı bulan konuklar bir sonraki gün Abu Dhabi sahil şeridi ve modern binaları ile şehir merkezini gördüler. Dubai’nin dünyaca ünlü 7 yıldızlı oteli Burj Al Arab Oteli’nde de akşam yemeği yeme fırsatı buldular.

E

lbi Elektrik Zena serisine yeni ürünler eklemeye devam ediyor. Zena Hareket Sensörü ve Zena Led Light ürünleri teknolojisi ile mekanlarda kolaylık sağlıyor. Zena serisinin tüm fonksiyonları gibi sıva altı uygulanan bir ürün olan Zena Hareket Sensörü, hareket algılandığı zaman belli bir yerin aydınlanması veya herhangi bir elektrikli cihazın çalışması istenilen durumlar için ideal kullanım sağlıyor. İçerisinde PIR ya da Passive Infrared diye tabir edilen hareket algılayıcılar bulunuyor. Bu algılayıcılar yaydıkları kızıl ötesi ışınları talip ederek tespit ediyor ve bağlı olduğu cihaza elektrik akımının iletimini sağlıyor. Zena’nın bir diğer yeniliği Zena Led Light, yine sıva altı olarak tasarlanmış bir led aydınlatma ürünüdür. Led teknolojisine sahip olduğu için benzerlerine göre daha uzun ömürlü olan ürün, ikaz butonu, gece lambası, yürüyüş yolu aydınlatma, acil çıkış aydınlatma gibi kullanım yerlerinde farklı renklerde çözümler sunuyor.

Jupiter jd544 ile ortamdaki renklerin enerjisi sizlere yansıyor

J

upiter sıva altı armatürleri ailesinin yeni üyesi JD544’ün güçlü sistemi ve şık görüntüsüyle, yaşam alanınızda tamamlayıcı bir aydınlanma sağlayın.JD544, metal gövdesi ve opal camının yanı sıra, uygulama ve montaj kolaylığı sağlayan dizaynı ile ihtiyaç duyduğunuz her mekana kolayca uyum sağlıyor.Cafe, restaurant veya bistro gibi birçok mekanı verimli ve zarif bir şekilde aydınlatırken, E27 duyu farklı ampuller için kullanım seçeneği sunuyor. Misafir veya müşterilerinizi ağırladığınız her mekanda, JD544 size aydınlatma konusunda beklediğiniz performansı etkili olarak sunarken, ortamdaki renklerin enerjisini de sizlere ve yanınızdakilere en iyi şekilde yansıtıyor.

96

nalburteknik.com

Nisan’12


Isısan Akademi’de eğitim artık her an elinizin altında 2007 yılından bu yana iklimlendirme ve soğutma sektörüne dair tüm konularda gerek Bosch Termoteknik çalışanlarına, gerekse tüm paydaşlara eğitim hizmeti veren Isısan Akademi, web tabanlı, internet olan her yerden erişilebilen, mobil cihazlarla uyumlu, yani 7 gün 24 saat devrede olacak ‘Eğitim Yönetimi ve E-learning Sistemi’ne geçiyor. Bosch Termoteknik Isıtma ve Klima Tic. A.Ş.’nin 37 yıllık tecrübesini hem bayi ve servislerle hem firma çalışanlarıyla hem de tüm sektörle paylaşmak üzere faaliyet gösteren Isısan Akademi’de yepyeni bir dönem başlıyor. 2007 yılında ‘Bilgi paylaştıkça çoğalır’ vizyonuyla yola çıkan ve bugün tam donanımlı eğitim merkezi olarak hizmet veren Isısan Akademi, web tabanlı, internet olan her yerden erişilebilen, mobil cihazlarla uyumlu, yani 7/24 devrede olacak ‘Eğitim Yönetimi ve E-learning Sistemi’ne geçiyor. Eğitim Yönetimi Yazılımı (LMS: Learning Management System), kurumların eğitim ve gelişim projelerinin, istenilen iş sonuçlarına, istenilen bilgi paylaşımı ve davranış gelişimi sonuçlarına ulaşıp ulaşmadığını, denetlemeye ve ölçümlemeye yardımcı olan bir eğitim yönetim sistemi olup, sistem üzerinden hem klasik sınıf eğitimleri planlaması hem de uzaktan eğitim (e-learning ve sanal sınıf) programları planlaması yapılabiliyor. Bu sistemle tüm eğitim aktiviteleri için talep toplamak, aktiviteleri planlamak, farklı eğitim ihtiyaçları için, farklı kurallarda eğitim programları oluşturmak mümkün olurken; çalışanların, bayilerin ve servislerin, öğrencilerin ve sektörde eğitime ihtiyaç duyan herkesin eğitim ve gelişimi için sunulan tüm araçlara kişisel sayfalarından ulaşmalarını ve izlemelerini sağlamak da mümkün olacak. Ayrıca sistem online ölçme ve değerlendirme sistemiyle anlık ve hızlı ölçümleme yapabilme, tüm eğitim kaynaklarının detaylı takibini ve çakışma kontrollerini takip etme, tüm eğitim bütçesini tek bir merkezden yönetebilme ve AICC ve SCORM standartları ile uyumlu olan e-öğrenme içeriklerini kullanıcılara sunup raporlama imkanı da veriyor.

Nisan’12

nalburteknik.com

97


kısa kısa

Btm Polyplan Wd su deposu yalıtımında pratik, uzun ömürlü ve sağlıklı çözüm

Yeni Rubi Tı

Seramik kesici

T

üm ülkelerdeki ihtiyacı ve talebi karşılamak amacı ile RUBI, yüksek performanslı Yeni Mono Guide Seramik Kesici Makinesini üretti. 50 yıldır sektörünün lideri olan RUBI (RUBI ilk seramik kesiciyi 1951 yılında üretmiştir.) dünya piyasalarının ihtiyaç duyduğu yeni bir makine dizayn etti. TI Seramik Kesici, itme ve çekme modelleri olmak üzere iki versiyona sahiptir. Bir noktadan fazla kırma sistemi ile 1000kg üzerinde baskı uygulayarak, her türlü seramiği kolayca kesebilir ve sizlere en iyi sonucu sağlar. Bir başka özelliği de 10, 18 ve 22mm çaplı elmaslar arasında hızlı değişim imkanıyla, her türlü malzemenin kesimine kolayca adapte olmasıdır. Profesyoneller için önemli olan başka özellikleri de; Alüminyum şasesi, yüksek kesme hassasiyeti, yana hızlı bloklama ve yanda duruşu sağlayan standart sistem. Özet olarak Yeni Rubi TI Mono Guide Seramik Kesici, dünyanın dört bir yanında yeni kazançların elde edilmesini, kayda değer nitelikli ilerlemeyi oluşturmuş, kullanıcı memnuniyeti kanıtlanmış bir üründür.

S

u depoları, yapılarda genel kullanım veya içme suyunun depolanması ve yapıya suyun dengeli dağılımının sağlanması amacıyla yapılmış hacimlerdir.Deprem veya yapının oturmasından kaynaklanan yüzey çatlakları, depolarda su kaçaklarına sebep olmakta, su kaçakları ise donatı korozyonu ve yapının betonarmesinde geri dönülemeyecek hasarlar oluşturarak hayati tehlike oluşturmaktadır. Eski veya yeni tüm su depolarının içten yalıtımı için kullanılan BTM Polyplan WD, plastize PVC esaslı, EN 13967 standartlarına uygun, tek renkli (mavi) homojen bir yapıda olan sentetik membrandır. Otomatik hava kaynak makineleri ile uygulanan BTM Polyplan WD, içme suyu uygunluk belgesine ve uzun ömürlü antibakteriyel bir yapıya sahiptir. BTM Polyplan WD, bu özelliği sayesinde suyun içinde yosun ve mikroorganizma oluşturmaz, suyun renginde ve kalitesinde değişiklik yapmaz. 1,5 mm ve 2 mm kalınlıklarında üretilen BTM Polyplan WD, binalardaki içme suyu depolarından fabrikaların kullanım suyu depolarına kadar farklı alan ve metrajlarda kullanılmıştır.

Grohe Allure Brilliant ile

banyolara eşsiz bir dokunuş

G

eniş bir ürün grubuna sahip olan seri, pırlanta hissi veren açıları ve gerçek köşeli tasarımında pek çok yeniliği buluşturuyor. Grohe’nin tasarım DNA’sının üç temel elementini, -yuvarlak, oval ve 7 derecelik açı- taşıyan Allure Brilliant, mükemmel ergonomisi ve SilkMove teknolojisinin hassaslığı ile sınıfının en yüksek konforunu sunuyor.Tek parça gövde olarak tasarlanan serinin batarya çıkış ucundaki pencere “Aqua Window”, suya yeni bir görünüm kazandırarak suyun kullanıcıyı her seferinde cezbeden küçük bir şelale gibi akmasını sağlıyor. Farklı çıkış ucu uzunlukları, lavabo modeline uyumlu olarak seçme özgürlüğü veriyor.

98

nalburteknik.com

Nisan’12


Menderes Boya, Parrot markası ile büyümeye devam ediyor

A

nkara yapı dekor fuarına dört yıldır katılımcı olarak yer aldıklarını belirten Menderes Boya Satış Müdürü Ercan Erbek; “ Tabii bu sene ilk defa fuar alanı için düzenlenmiş bir ortamda bayi ve tüketicilerle buluşma fırsatı oldu. Bugüne kadar bu fuar çadırda oluyordu. Tabii Ankara’da çadırda fuar yapmak yakışmıyordu. Bu anlamda neyse ki Ankara Ticaret Odasının bu güzel binası yapılmış ve böyle faydalı bir olaya hizmet ediyor. Her yıl olduğu gibi bu senede verimli bir fuar oldu. Malum, boya sektörü ilkbahar ve son bahar aylarında çok hareketli oluyor. Dolaysıyla zamanlama anlamında sezon başlangıcı kabul edebileceğimiz bir zaman. Bu açıdan bakınca da çok olumlu. Tabii bizim fuar katılımlarımız aslında bayilerimiz ve bölgede ürünümüzü kullanan ustalarımız ile birlikte olma fırsatı veriyor. Sağ olsunlar tevazu gösterip standımızı ziyarete geliyorlar. Yeni ürün veya mevcut ürünler hakkında görüş alış verişi yapıyoruz. Aslında çok fazla satış odaklı bir fuar değil de daha ziyade bölge bayilerimiz ve kullanıcılarımızla genel görüş alışverişi şeklinde geçiyor” dedi.

Nisan’12

nalburteknik.com

99


inceleme

BASF, çelik yapılara özel “Yangından Korunma Sistemleri” sunuyor BASF’nin çelik yapıları yangına karşı daha dayanıklı hale getirmek üzere tasarladığı BARRA®Flame adlı pasif yangın geciktirici ürün portföyü çelik boyalar ve harçlar sayesinde, 4 saate kadar yangın yalıtımı sağlanabiliyor

B

ARRA Flame yalıtım ürünlerinden BARRA Flame S100 ve BARRA Flame M 500 iç mekanlarda kullanılırken; donma - çözülme, tuz ve UV dayanıklılık testlerinden geçmiş olan BARRA Flame M 600 ise dış mekanlar için tercih ediliyor. 2009 yılında yayınlanan “binaların yangından korunması” hakkındaki yönetmeliğine göre; yangını çevreye yayma tehlikesi bulunmayan ve yangın sırasında içindeki yanıcı maddeler çelik elemanlarında 540 °C üzerinde bir sıcaklık artışına sebep olmayacak bütün çelik yapılar, yangına karşı dayanıklı kabul ediliyor. Alanı 5000 m2’den az olan tek katlı yapılar dışındaki diğer çelik yapılarda, çeliğin sıcaktan uygun şekilde yalıtılması gerekiyor. Yalıtım; yangına dayanıklı püskürtme sıva ile sıvama, yangına dayanıklı boya ile boyama, yangına dayanıklı malzemeler ile çevreyi sarma, kutuya alma ve kütlesel yalıtım şeklinde yapılabiliyor. 240 DAKİKAYA KADAR YANGINA DAYANIKLI BİR ÜRÜN BASF, BARRA Flame ürünleri ile çelik binaların yangına dayanıklılığı artırıyor.BASF BARRA Flame pasif yangın geciktirici çelik boya ve harçları sayesinde, 4 saate kadar yangın yalıtımı sağlanması mümkün hale geliyor. Boya uygulamasının yapılacağı çeliğin iç veya dış ortamda bulunmasına bağlı olarak, kullanılması gereken ürün de değişiklik gösteriyor; iç ortamda kullanılan BARRA Flame S100 Yangın Koruma Sistemi; astar, genleşen kaplama ve üst kat kaplama malzemesi olarak, modern yapıların ihtiyacını karşılamak üzere tasarlanmış bir ürün.Yük altındaki çelik 500°C civarında ısıya maruz kaldığında taşıma kapasitesini kaybetmeye başlıyor. BARRA Flame S100 Yangın Koruma Sistemi ise, ilave olarak 120 dakikaya kadar stabilite ve emniyet imkanı sunuyor. Yine iç ortamlarda kullanılan BARRA Flame M 500; çimento esaslı bağlayıcılar, vermikulit ve kimyasal katkılardan oluşan, püskürtülerek çelik üzerinde uygulanabilen hazır bir harç olma özelliği taşıyor. 240 dakikaya kadar yangına dayanıklı bir ürün olan BARRA Flame M 500, hidrokarbon yangınlarına karşı kullanılabildiği gibi; tavan ve duvar uygulamalarında; çelik, beton, tuğla yüzeylerde de kullanılabiliyor. BARRA Flame M 500 gibi Hidrokarbon yangınlarına dayanıklı hazır bir harç olan BARRA Flame M 600 ise, dış ortamlarda kullanılmak üzere tasarlanmış olup; çimento esaslı bağlayıcılar, vermikulit ve kimyasal katkılardan oluşuyor. Püskürtülerek çelik üzerinde uygulanabilen ve 240 dakikaya kadar yangına dayanıklı olan BARRA Flame M 600, donma - çözülme, tuz ve UV dayanıklılık testlerini geçmiş çok yönlü bir ürün olarak dikkat çekiyor.

100

nalburteknik.com

Nisan’12


Tyumen Stadyumu’nun aydınlatması Osram Türkiye tarafından uygulandı 1986 yılından beri hizmette olan Tyumen Stadyumu’nun FIFA ve UEFA standartlarına uyum çalışmaları kapsamındaki aydınlatma tasarımı Osram Türkiye tarafından gerçekleştirildi

R

usya’da yer alan Tyumen Stadyumu’nun yenilenme çalışmaları, özellikle stadın maç olmadığı zamanlarda da faal olmasını sağlamak amacıyla düzenlendi. Bu kapsamda, stada sağlık birimleri, spor ve jimnastik salonları, yüzme havuzu, saunalar ve restoran eklendi. Stadın aydınlatma tasarımı ise Osram Türkiye tarafından başarıyla gerçekleştirildi. Osram Türkiye tarafından uygulanan aydınlatma tasarımında, gruba bağlı Siteco ve Traxon markalı ürünler kullanıldı. Aydınlatma tasarımı ile hedef Tyumen Stadyumu’nun mimari yapısını ön plana çıkararak fark yaratmaktı. Dış cephede uygulanan LED teknolojisinin uygulandığı iki farklı senaryo ile standart ve özel günler arasındaki farklılıklar ortaya kondu. Binanın karakteristik yapıları, uygulanan aydınlatma tasarımı ile ön plana çıkarılırken, bina girişinin aydınlatması ile bina beraber düşünülerek hareket edildi. Sonuç olarak ortaya çıkan mimari aydınlatma, akşam binanın bütünlüğünü vurgulamakla beraber, sanatsal tarafını da ön plana çıkararak, şehir için önemli bu binanın etkisini daha da artırdı. Aydınlatmada kullanılan ışık rengi seçilirken özellikle binanın işlevselliği ve şehir için önemi dikkate alındı. Uygulamada yer alan çapraz linyelerin ortaya çıkarılması ile Tyumen Stadyumu yeni ve modern bir görünüme kavuştu.

Nisan’12

nalburteknik.com

101


inceleme

Gri Su

Kazanım Sistemi H

er geçen gün dünya ve ülkemizde su sıkıntısı artmaktadır. Türkiye tatlı su kaynakları yönünden zengin gözükmesine rağmen, sanıldığı gibi su zengini ülkeler arasında değildir. Kişi başına düşen yıllık 1652 m3 su miktarı ile ülkemiz su kıtlığı yaşayan bir ülke konumundadır. Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) 2030 yılı için nüfusumuzun 100 milyon olacağını öngörmektedir. Eğer su kaynaklarımızın aynı şekilde korunacağını varsayarsak yıllık kişi başına düşen su miktarı 1000 m3 civarında olacaktır. Bu miktar da ülkemizin 2030 yılında su fakiri ülkeler arasına gireceğini göstermektedir. Su sıkıntısını en aza indirebilmek maksadıyla öncelikle elimizdeki doğal su kaynaklarının daha verimli bir şekilde kullanılması amaçlanmalıdır. Suyumuzu verimli kullanmanın en basit ve en etkili yolu, evlerimizde kullandığımız suları içme suyu ve içme suyu kalitesinde olmayan sular diye sınıflandırmaktır. Bu sayede içme suyu kalitesinde olmasına gerek olmayan suları geri kazanılmış sulardan (gri sulardan) kullanarak içme suyu tüketim oranımızı yarı yarıya azaltabiliriz. İçme suyu kalitesinde olmayan suların kullanım yerlerine örnek olarak tuvalet rezervuarları, çamaşır yıkama, bahçe sulama ve araba yıkama gibi genel temizlik işlerini gösterebiliriz. Bu alanlarda geri kazanılmış su kullanılmasıyla %50’ye varan oranlarda tasarruf sağlayarak hem su faturamızın düşmesini sağlarız hem de doğal su kaynaklarımızı korumuş oluruz. Ülkemizde de gri su geri kazanım sistemleri, hak ettiği önemi yeni yeni kazanmakta ve çeşitli önemli projelerde uygulanmaktadır. Bu projelere örnek olarak İstanbul’daki Zincirlikuyu Zorlu Center, Varyap Meridian, Levent Özdilek Projeleri verilebilir. Aktif Çevre olarak bu konuda meslektaşlarımızı bilinçlendirmek ve gri su geri kazanım sistemlerinin doğru bir şekilde ülkemizde de uygulanması için birkaç yıldır çalışmalarımız devam etmektedir.

102

nalburteknik.com

Nisan’12

GRİ SU NEDİR? Gri su, siyah su (foseptik) haricindeki bir evden boşaltılan atık suların genel adıdır, yani (duştan, lavabodan, küvetten v.b. alanlardan atılan) foseptik atığı içermeyen sulara gri su denilmektedir. Gri su sabun, şampuan, diş macunu, yiyecek parçaları, pişirme yağı, deterjan ve saç gibi maddeleri içerir. Gri su evsel atık sular içinde en büyük orana sahiptir. Genellikle evsel atık suyun %50-%80 i gri sudur. Gri suyun kirlilik derecesini temel olarak tüketicilerin alışkanlıkları belirler. Oluşan kirlilik kullanılan kişisel hijyen ürünlerinin, deterjanların, kirli kıyafetlerin ve vücut kirinin bir sonucudur. Gri suyun arıtımı diğer sistemlerle kıyaslandığında daha hızlı ve kısa bir sürede ve daha az maliyetle gerçekleştirilebilmektedir. Su kullanılan mekânların kendilerine özgü kalite gereksinimleri bulunmaktadır. Bu yüzden gri su geri kazanım sisteminden elde edilen suyun kullanılacağı yerin standartlarına uygun olması gerekmektedir. Arıtılmış gri suyun evlerde tuvalet rezervuarları ve çamaşır yıkamada tekrar kullanılabilmesi için Membrane Biyoreaktör gibi gelişmiş arıtma teknolojileri hijyenik ve kompakt prosesleriyle şehir yaşamı için en ideal çözümdür. Özellikle Almanya’da ispatlanmış teknolojisi ile MicroClear® filtreler gri su geri kazanım sistemlerinde ön plana çıkmaktadır. Arıtılmış suların kullanım alanları Şekil 1.’de ve arıtılmış suyun kalitesi Tablo 1’de belirtilmiştir:


Henkel’den PVC boru uygulamaları için yeni yapıştırıcı: “Tangit PVC-U Express“ Geliştirdiği çözümlerle yapıştırıcı teknolojilerindeki öncülüğünü sürdüren Henkel, güçlü, hızla kuruyan ve özel fırçası ile uygulama kolaylığı sağlayan sert PVC boru yapıştırıcısı Tangit PVC-U Express 1 kg’yi kullanıma sundu

“Çamaşır ve Ev Bakımı”, “Kozmetik/Kişisel Bakım” ve “Yapıştırıcı Teknolojileri” alanlarında dünyanın öncü ve lider markalarından biri olan Henkel, profesyonel uygulamalar için geliştirdiği güçlü ürünlerle fark oluşturuyor. Henkel’in yapıştırıcı ürünleri ailesine katılan sert PVC boru yapıştırıcısı Tangit PVC-U Express Fırçalı 1 kg, etkin ve profesyonel bir çözüm sunuyor. Stabilize edilmiş tehrahidrofuran esaslı çözücü içeren Tangit PVC-U Express, hızla kuruması ve güçlü bir etki göstermesinin yanı sıra özel fırçasıyla da kullanım kolaylığı sağlıyor. Uygulanacak bar başına sadece 15 dakika bekleme süresinin yeterli olduğu Tangit PVC-U Express, yüksek basınç dayanımı gösteriyor. Tangit PVC-U Express, basınca maruz kalan akışkanlar için kullanılan thermoplastik boru sistemleri standardına (EN 14814) uygundur. Tangit PVC-U Express, atık su, endüstriyel tesis, gaz ve tarımsal sulama gibi alanlarda kullanılan sert PVC’den yapılmış basınçlı boruların, bağlantı yerlerinin birleştirilmesi için ideal bir tercih olacak.

Nisan’12

nalburteknik.com

103


inceleme GRİ SU MİKTARI Konutlarda kullanılan suyun miktarı, tamamıyla tüketicinin alışkanlıklarına ve yaşadığı ortama bağlı olarak farklılık gösterir. Şehirlerde su tüketim oranı kırsal kesimlerdeki su tüketim oranlarından çok daha fazladır. Aynı şekilde villalardaki su tüketim oranı ile apartman dairesindeki oranlar da farklılık gösterir. Genel olarak konutlarda ihtiyaç duyulan su miktarı ortalama 120 l/kişi gün’dür. Su tüketim miktarı kullanım yerinin durumuna ve kullanıcıların alışkınlıklarına göre farklılık gösterir. Genel olarak evlerde kullanılan su tüketim oranları şekil 2 de görülmektedir.

Gri su geri kazanım sisteminin uygulanacağı binalarda lavabo ve duşlardan gelen foseptik atığı içermeyen pis su boruları ayrı bir şekilde dizayn edilerek gri su geri kazanım sisteminde toplanır ve arıtma işlemine tabi tutulur. Şebeke ve kullanım suyu hatları hiçbir şekilde bir biri ile bağlantısı bulunmamalıdır. Hatta kullanım suyunun geçtiği borunun farklı renkte olması tesisatta düzenleme yapılacağı zaman karışıklık olmasının önüne geçecektir. Bahçe sulama ve temizlik işleri için bırakılan musluklara içilemez etiketi yapıştırarak kullanıcıların başka amaçla kullanması engellenmelidir. Eğer mümkünse gri su geri kazanım sisteminde kullanılan depolar için ayrı bir havalık hattı çekilmesinde fayda vardır, şayet bu mümkün değilse lavaboların çatıya uzanan havalık hatları da yeterli olmaktadır. Sistemin kurulacağı mekana bağlı olarak, taşma çıkışı geri su akış seviyesi göz önünde bulundurularak dizayn edilmeli ve sisteme kanalizasyon suyunun girmesi önlenmelidir. GRİ SU GERİ KAZANIMININ BAŞLICA FAYDALARI NELERDİR? - %50’ye varan su tasarrufu - Kullanım suyu olarak (şebeke) içme suyunun kullanılmasını önlemek. - Doğal su kaynaklarımızın daha verimli kullanılması - Şebeke suyu dağıtım hatlarındaki yoğunluğun azalması - Gri su özellikle kurak bölgelerde bahçe sulama ve bitki yetiştirmek için değerli bir kaynaktır - Siyah suya göre çok daha hızlı ve kolay arıtma - Elde edilen suyun hijyen şartlarını sağlayacak nitelikte olması Aktif Çevre, Gri Su Geri Kazanım Sistemini Türkiye’ye getiren ilk firma olarak bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekte; sempozyum, fuar

104

nalburteknik.com

Nisan’12

GRİ SU GERİ KAZANIM SİSTEMİNİN TESİSAT ŞEMASI Gri su geri kazanım sistemi gri suyu toplayan, depolayan ve organik madde miktarını düşürerek, hijyenik hale getirip tekrar kullanılabilecek derecede kalite gereksinimlerini karşılayan ve sürekli olarak yüksek kalitede kullanım suyu sağlayan sistemlerdir. Genel bir kural olarak, dairelerde kullanılan kullanım suyunun miktarı gri su miktarından oldukça azdır. Genellikle, gri suyun tamamını arıtmak gerekli değildir. Bu yüzden az kirli olan gri suyu yani duştan, lavabodan, küvetten gelen suyu sisteme alıp arıtmak çok daha avantajlı olmaktadır. Gri Su kaynakları şekil 4’te belirtilmiştir. Sistemin boyutları hesap edilirken, sistemin kurulacağı yerin özellikleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin otel gibi ticari amaçlı işletmelere kurulacak olan sisteme gelen gri su miktarı evsel sistemlere oranlara daha fazla olmaktadır.

ve kendi gerçekleştirmiş olduğu organizasyonlarla yatırımcılara, proje firmalarına ve kamu kuruluşlarına konu ile ilgili çözüm ortaklığı sunmaktadır. Bunun yanı sıra İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Gri Sı ile ilgili hazırlanan bir yüksek lisans tez çalışmasını da desteklemektedir. Özellikle kuraklığın tekrar gündeme gelmesiyle Bayındırlık ve Çevre Bakanlığı da Gri Su Geri Kazanım Sistemi ile ilgili yasal altyapıların oluşturulması için araştırmalarına başlamış olup firmamız da bu konuda proje yöneticileriyle bilgi alışverişinde bulunmaktadır. Toplumumuzda her geçen gün gri su geri kazanımına verilen önem artmakta ve sistem yaygınlaşmaktadır. Sistemin yaygınlaşmasıyla birlikte hem doğamızın hem toplumumuzun hem de bizlerin kazanması ve firmamızın bu konuda öncülük etmesi gurur verici bir mutluluğu da beraberinde getirmektedir. Siz de hem kendiniz hem de doğamız için suyunuzu kaybetmek yerine “Kaybettiğiniz Suyu Kazanarak” işe başlayabilirsiniz.


Sektörünün

dev markalarından

‘Tekzen’e transfer

Praktiker’in üst düzey yöneticilerinden Mert Öneren, Tekzen’in COO’su olurken, yine Praktiker’in Satınalma Müdürü Cenk Özses, Tekzen’in Satınalma Direktörü, Koçtaş ve Arçelik’te yöneticilik yapan Kaya Aytuğ ise Tekzen Satış Direktörü olarak göreve başladı

P

erakende sektöründe yeniliklerin öncüsü Tekzen, önümüzdeki 5 yılın rotasını çizdi. Hedef Türkiye’nin “En yaygın yapı marketi ve ev geliştiricisi olmak!” Aynı zamanda Türkiye’nin en hesaplı yapı marketi ve ev geliştiricisi olarak bilinen Tekzen, bu konumunu güçlendirerek müşterilerine avantajlar sunmaya devam edecek. Sektöründe tek ve %100 yerli marka olarak tanınan Tekzen, 18 yıllık deneyimiyle, şu an 39 ilde, 80 mağazası ile müşterilerine hizmet ediyor. Son yıllarda sektörde en çok mağaza açan olan Tekzen, bu konumunu kimseye kaptırmayacak. Şirket, gelecek 5 yıl içinde her ilde birden çok mağaza açarak müşterilerine sunduğu hizmetleri genişletecek. Bu kapsamda, yönetim kadrosunu da genişleten Tekzen, sektörün tanınan isimlerini organizasyonuna dahil etmeye başladı. Mert Öneren, Kaya Aytuğ ve Cenk Özses büyüme hedefleri doğrultusunda Tekzen’e katıldılar. Mert Öneren; uzun süre Siemens ve ardından Praktiker’de üst düzey yöneticilik deneyimlerinin ardından Tekzen’e katılarak, şirketin tüm operasyonlarını (COO – Chief Operating Officer) yönetecek ve aynı zamanda da şirketi halka arz’a hazırlayacak. Yapı marketleri sektörünün ilk kurucuları arasında sayılan Kaya Aytuğ, sırasıyla Götzen ve Maxi’de üst düzey yöneticilikler yaptıktan sonra, Koçtaş’ın içinde yer alarak operasyon, merchandising, mağaza açılış konularında uzun yıllar yöneticilik ve en son da Arçelik’te yöneticilik deneyimleri elde ederek Tekzen’e Merchandising’den sorumlu Satış Direktörü olarak katıldı. Cenk Özses; Praktiker’de uzun yıllar mağaza ve satın alma müdürü olarak çalıştıktan sonra Tekzen’e satın alma direktörü olarak katıldı. Tekzen CEO’su Murat Gigin yaptığı açıklamayla, büyüyen Tekzen’in ülkemizin ürettiği değerli markalarından biri olduğunu, hem yurtta hem de yakın coğrafyamızda yaygınlaşarak müşterilerine hizmet etmeye devam edeceklerinin altını çizdi. Nisan’12

nalburteknik.com

105


mobilya dekorasyon

Ünlü İtalyan kapı markası SJB Türkiye’de

İç mekan kapı üretiminde dünyanın önde gelen markalarından SJB, Türkiye’deki ilk showroom’unu açtı

D

izayn, kalite, zarafet, şıklık, dayanıklılık ve teknik olarak daha birçok özelliği tek bir kapıya sığdıran SJB, 50 yıldır dünyada seçkin projelerin ilk tercihi oluyor. SJB kendi geliştirdiği teknolojilerle ürettiği ve patentlediği kapılarını, yüksek kalite kontrol standartlarından geçiriyor ve bu kaliteli ürünler için 15 yıl garanti veriyor. İşlevselliği, çeşitliliği, kullanım alanı ve kişisel zevke göre değişebilen fiziksel özelliklerinin yanı sıra, güvenliği ve rahatlığı ön planda tutan SJB, ses ve duman geçirmez, yangına dayanıklı kapıları da koleksiyonuna ekleyerek hem ev, hem otel, hem de hastane gibi konuk ağırlama alanları için benzersiz çözümler sunuyor. 10 FARKLI KOLEKSİYON Birbirinden farklı tarz ve özellikleriyle 10 farklı koleksiyona sahip olan SJB, dünyaca ünlü mimarlar tarafından dizayn edilmiş, ister mat ister parlak verniklenmiş, farklı renk seçeneklerine sahip, en üst kalitede ağaç cinsleri ile üretilen masif kapılarıyla bulundukları mekana prestij ve zarafet katıyor. Modern çizgisinin yanı sıra, nostalji sevenlere hitap eden SJB’nin EMME serisi; oymalı panelleri, incelikle dizayn edilmiş pervazları ile 60’ları 70’leri yaşatırken, Soluzione koleksiyonu ile de hem şık, hem teknolojik hem de uygun fiyatlı ürün ihtiyacına cevap veriyor. SJB’nin Türkiye distribütörü olan Nishdecor, “Walldoor-floor” konsepti ile; bir mekanın en önemli temel dekorasyon elemanları olan kapı, yer ve zemin ihtiyaçlarını aynı çatı altında bir araya getiriyor.

106

nalburteknik.com

Nisan’12


MOM Yapı, Glow markasıyla büyüyecek Avrupa Holding’in gücünü arkasına alan MOM Yapı, hedeflerini ve yeniliklerini açıkladı. MOM Yapı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Balcı, ilk projelerinde yakaladıkları kalite ve başarıyı bundan sonra “Glow” ismi altında sürdüreceklerini ifade etti

A

vrupa Holding’in başarılı geçmişinden gelen gücünü ve büyük ölçekli ofis binaları inşasındaki tecrübesini arkasına alan MOM Yapı, yeni markası Glow ile inşaat sektöründe büyüyecek. İnşaat sektörünün gün geçtikçe büyüdüğünün ve standartların yükseldiğini söyleyen MOM Yapı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Balcı, sektörün gelişmeye devam edeceğini öngördüklerini, buna bağlı olarak hedeflerini de büyüttüklerini ifade etti. Balcı, kentsel dönüşümün ve yabancılara konut satışının da gündeme geldiğinde sektörün hareket kazanacağını belirtti. “NEV İSTANBUL DA GLOW’UN GÜCÜNDEN FAYDALANACAK” Murat Balcı, sektörün gelişimiyle birlikte MOM Yapı’nın da yenilendiğini ve bundan sonra Glow markası altında çalışmalarını sürdüreceklerini söyledi: “İlk projemizdeki başarı ile kaliteyi aynı şekilde ‘Glow’ ismi altında bundan sonraki tüm projelerimize de taşıyacağız. Bu ismi, eski ve yeni tüm projelerimize yansıtıyoruz. Glow gücümüzü yansıttığımız bir marka olacak. Bu nedenle ilk projemiz Nev İstanbul’un da bu ismi taşımasını istedik ve ilk projemizin adını da Glow 3 olarak değiştirdik. MOM Yapı olarak hayata geçirdiğimiz tüm projeler, kalitemizin bir sembolü olarak bu ismi taşıyacak. Glow her zaman, inşaat sektöründe kalitenin altına attığımız imzamız olacak.” MOM Yapı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Balcı, 2012 yılı içinde başlayacakları projenin yaklaşık 160 konutluk olacağını ve İstanbul’un Çekmeköy ilçesinde hayata geçeceğini söyledi. Balcı, maliyetinin 50 milyon TL’yi bulması beklenen projenin de “Glow” markasıyla satışa sunulacağına dikkat çekti. KENTSEL DÖNÜŞÜME ÖZEL EKİP Kentsel dönüşüm projelerine destek vermek amacıyla özel bir ekip oluşturulduğunu söyleyen Balcı, “kendimize ait 1,5 milyon metrekare arazimiz var ancak biz kat karşılığı projeleri de değerlendirmeye alacağız. Oluşturduğumuz yeni ekip daha önce benzer çalışmalarda bulunmuş, profesyonel kişilerden oluşuyor. MOM Yapı olarak kentsel dönüşüme büyük önem veriyoruz ve bu alanda da gücümüzü hissettirmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. MOM Yapı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Balcı Nisan’12

nalburteknik.com

107


mobilya dekorasyon

Çebi, banyo ve mutfak

üreticilerinin de gözdesi Mobilya aksesuarları alanında lider konumda olan Çebi, 24. Unicera ve 8. Kitchen World Fuarları’nda banyo ve mutfak mobilyası üreticilerinin de ilk tercihi olduğunu kanıtladı

M

obilyanın kalitesine katma değer sağlayan aksesuarlara her geçen yıl yenilerini ekleyen Çebi, Unicera Fuarı’nda da seçkin üreticilerin ilk tercihi oldu. 2011 yılı sonunda tanıtımı yapılan Empire Collection ürünleri de beğeni ile karşılandı ve birçok firma fuarda sergilenecek mobilyalarında bu koleksiyondan ürünleri kullandı. Ayrıca büyük mutfak mobilyası üreticileri de kalitesi, ürün çeşitliliği ve satış sonrası hizmetleri ile her zaman kullanıcının yanında olan Çebi ürünleri ile mobilyalarını bütünlüyor. Çebi 2012 yılında da klasikten moderne uzanan ürün çeşitliliği ile banyo ve mutfaklarda karşınızda olacak.

108

nalburteknik.com

Nisan’12



mutfak banyo seramik

İsviçreli tesisat devi Geberit, 2012’de

Türkiye yatırımlarını artırıyor

Dünyada 100 ülkede hizmet veren ve Türkiye’de 22 yıldır var olan İsviçreli tesisat devi Geberit, sunduğu yenilikçi ürünleri ile 2012’de Türkiye’deki pazar payını artıracak

2

011 yılında cirolarını yüzde 15,6 büyüttüklerini ve 2012 yılında hedeflerinin yüzde 30 büyüme olduğunu açıklayan Geberit Türkiye Genel Müdürü Cengiz Kazazoğlu, çevreye duyarlı ürünleriyle sıhhi tesisat sektöründe Türkiye’de lider olmayı hedeflediklerini söyledi. Dünyadaki 6000 çalışanı ile tesisat sektöründe hizmet veren İsviçreli Avrupa lideri Geberit, dünya ihtiyacının % 40’ını karşılarken; tesisat teknolojisinde 8 farklı ülkede 2 ana ürün grubu üretimi ile liderliğini koruyor. Dünya’da ve Türkiye’de sıhhi tesisat ve borulama sistemleri alanlarında sürekli yeni trendleri belirleyen ve üretici çözümler sunan Geberit; aynı zamanda kaliteli, uzun ömürlü ve kolay kuruluma sahip tesisat malzemeleri üretiyor. GEBERİT PERAKENDEDE BÜYÜYECEK Geberit’in 2012 yılında özellikle Türkiye’ye büyük önem verdiğini söyleyen Geberit Türkiye Genel Müdürü Cengiz Kazazoğlu, pazar paylarını artırmak için perakendede büyümeyi hedeflediklerini söyledi. Satış ekiplerini bir yıl içerisinde yüzde 100 büyüttüklerini kaydeden Kazazoğlu, hedefleri doğrultusunda pazarlama bütçelerini de yüzde 130 artırdıklarını kaydetti. Bu çalışmaların neticesi olarak 2011 yılında cirosunu yüzde 15,6 büyüten Geberit Türkiye’nin 2012 yılındaki cirosal büyüme hedefi ise yüzde 30. Geberit Türkiye Genel Müdürü Cengiz Kazazoğlu ülkedeki büyüme planları hakkında şu açıklamaları yapıyor; ‘2011 Geberit için hem globalde hem de Türkiye’de oldukça verimli ve hareketli geçti. Geberit 2011 genel cirosu 1.8 milyar € ‘dur. Bilhassa büyükşehirlerimiz de ve Azerbaycan’da önemli projelerde ürünlerimizin kullanılma payını artırdık. 2012 yılında da bu büyüme oranlarımızı daha da artırmayı hedefliyoruz. Bu beklenen artışa yeni çıkan ve çıkacak olan ürünlerimizin de önemli bir katkısı olacaktır. 2012 yılı içinde İstanbul’da katıldığımız 2 fuarı (Unicera ve Sodex) özellikle yeni ürünlerimizi tanıtmak için iyi bir fırsat olarak görüyoruz. 2012 de bilhassa turizm bölgelerindeki otel tadilatlarında bir artış olması beklenmekte. Biz de bu pazardan önemli bir pay almayı hedefliyoruz.”

110

nalburteknik.com

Nisan’12

ÇEVREYE DUYARLI ZENGİN ÜRÜN KONSEPTİ Ekonomik büyüme ve başarılı iş faaliyetlerinin yanı sıra çevre dostu olduğunu Avrupa’da ilk 10’a girerek kanıtlayan Geberit, kaynak tasarrufu ve dayanıklılığı en yüksek standartlarda sunarak kaynakların ekonomik kullanılmasını sağlıyor. Geberit, ürünlerinin ekolojik bakış açısını; su tasarrufunun birincil derecede önemini vurgulayan çift kademeli deşarj sistemi ile çalışan rezervuarlar ve fotoselli bataryalar ile kanıtlarken; enerji tasarrufu için klozetlerden kötü kokuları alıp, aktif karbon filtresinde temizleyerek ortama geri veren kokusuz rezervuar ile tüm ürünlerinde benimsediği ‘sürdürebilirlik’ ve ‘yeşil dünya’ yaklaşımları ile de yaşama katkı sağlıyor. Geberit; tesisat sektöründe gömme rezervuar, rezervuar iç takımları, süzgeçler, otomatik taharet sistemli klozet kapakları, genel mekanlar için fotoselli bataryalar ve deşarj sistemleri, sifonlar, sifonik çatı drenaj sistemleri, Temiz su sistemleri (mepla/mapress), atık sular için HDPE boruları ve bağlantı parçalarından oluşan bir ürün grubuna sahip. Ayrıca duvar önü ve duvar için tüm tesisatlara uygun hazır tesisat duvar sistemleri konusunda da lider konumunda.


Geberit Türkiye Genel Müdürü Cengiz Kazazoğlu, Pazar paylarını artırmak için perakendede büyümeyi hedeflediklerini söyledi.

Nisan’12

nalburteknik.com

111


mobilya dekorasyon

Dekorasyonda kalite ve farklılık detaylarda gizlidir

38 yıldır faaliyetlerine devam eden, 5 kıtada 90 ülkeye ihracat yapan , Türkiye mobilya aksesuarı sektörünün lider markası SAMET, yeni nesil dekoratif ve işlevsel mobilya aydınlatma sistemi ürünleri, çekmece,raylı dolap ve raf sistemleriyle evleri daha konforlu kılmaya devam ediyor.

N

eolift kapak sistemleri, rahatlğı ön planda tutarken mobilyaların kullanım rahatlığını kusursuz hale getiriyor. Kalkar kapak sisteminin yavaş kapanma özelliği sayesinde kolay ve sessizce kapanır; kullanıcıya hareket rahatlığı sağlar. Bu geliştirilmiş kapak sistemi, kademeli açılma özelliği ile kapağın her açıda sabit durabilmesini sağlamaktadır. Günümüzde artık kalite, konfor ve güven arayanlar için yenilenme zamanı. Smart Box çekmeceler ile de yaşam alanlarımızda daha güvenli bir kullanım yerini alıyor.40 ila 65 kg taşıma kapasitesine ve yerinden çıkmasını önleyici sisteme sahip Yeni Smart Box’ta geliştirilen özel fren sistemi ile çekmeceler hızla itilse bile çok yavaş

112

nalburteknik.com

Nisan’12

kapanıyor. Birçok aksesuar seçeneğiyle düzenli ve verimli çekmece kullanımı sağlıyor. TEK DOKUNUŞ YETER Samet mobilya aydınlatma sistemleri, dolap içlerini,rafları farklı alternatifli ışık seçenekleriyle şık ve ergonomik bir kullanım sunarak mobilyalara karakter katıyor. Salonda, mutfakta, ev ve iş yerlerinde kullanabilecek son derece dekoratif bir ürün olan Samet Lighting, tek dokunuşla açılıp kapanma özelliğiyle büyük bir kolaylık sağlarken mobilyalarınıza ayrı bir bakışı açısı getirerek aksesuar estetiğiyle onları özelleştiriyor.



mutfak banyo seramik

Seranit’in yeni yıldızı Serra ile estetik, teknoloji ve zarafet bir arada Türkiye’nin lider porselen karo üreticilerinden Seranit, geliştirdiği yenilikçi iç ve dış mekan çözümleriyle ve modern bakış açısıyla sunduğu “Serra” markasıyla dokunduğu her alana değer katmaya devam ediyor

S

unduğu göz alıcı çözümlerle; iç ve dış mekanların Türkiye’de ve dünyada en çok ilgi gören porselen karo üreticilerinden Seranit, yeni markası Serra ile yaşamında farklı görsellikler arayan kullanıcılara yepyeni ve seçkin alternatifler sunarken, renk kurgusundan ebat seçeneklerine, standartları zorlayan efektlerinden ödünsüz kalite anlayışına kadar her alanda mükemmel seçenekler sunmayı sürdürüyor. YEPYENİ BİR DEĞER: SERRA 19 yıldır porselen sektörüne öncülük eden Seranit, seramik sektörüne yeni bir yorum getirmeye hazırlanan “Serra” için, tasarım alanında dünyanın en iyisi olarak kabul edilen İtalya ve İspanya’nın yıldız isimleri bir araya geldi. Türkiye’den de ünlü tasarımcı Bahar

114

nalburteknik.com

Nisan’12

Korçan’la işbirliği yapan “Serra”, Mart 2012’de gerçekleştirilen lansmanla sektörün beğenisine sunuldu. Mükemmelliğin sınırlarını zorlayan Serra, Seranit’in bugüne kadar pazara sunduğu en önemli ve özgün markalardan biri olma özelliğine sahip. Yine aynı dönemde, Unicera 2012’de Serra’nın sanatla olan ilişkisini de sektöre lanse edecek olan Seranit, Emine Gönüllü’nün 7 yıllık soyut seramik sergisi ile bu önemli organizasyonda yerini alacak. Yeni Serra markasının yanı sıra, bu zamana kadar pazara sunulan diğer markalarıyla, birçok yenilikçi, farklı ve göz alıcı seçeneği de yeni dönemde kullanıcılarıyla buluşturacak olan Seranit; ödüllü tasarımları, kalite odaklı ürün gamı ve inovatif bakış açısıyla sektöre yön vermeyi sürdürmeyi amaçlıyor.



mutfak banyo seramik

i m z i t n a Rom a l ’ n a s k i Seram şıyın a t e z i n i v e

‘İyi tasarım herkesin hakkı’ anlayışıyla ev dekorasyonunda fark oluşturmak isteyenlerin tercihi Seramiksan, doğadan aldığı ilhamı yaşam alanlarına yansıtmaya devam ediyor

İ

lkbahar tazeliğini taşıyan renkleri ve desenleri ile romantizmi yeniden yorumlayan Albero serisi, ev dekorasyonuna zarif bir dokunuş sağlıyor. Seramik sektörünün öncü markalarından Seramiksan, farklı beğenilere yönelik geniş ürün gamıyla yaşam alanlarını güzelleştirmeyi sürdürüyor. Yalnızca Seramiksan tarafından rotodigit teknolojisi kullanılarak üretilen Digiart karolardan Albero serisi, tasarım ve ileri teknolojiyi bir araya getiriyor. Doğadan ilham alan Seramiksan, Albero serisine ait gül ve kuş desenli dekorları ile baharı karo yüzeylerine taşıyor. Banyo, mutfak gibi ıslak zeminlerin yanı sıra tüm yaşam alanlarında kullanılabilen Albero, uygulandığı her mekâna seçkin bir görünüm veriyor. Albero’nun doğal renk yelpazesinde akçaağaç, ceviz, çam, kiraz, maun ve meşe seçenekleri bulunuyor. Seramiksan Albero Serisi’nin duvar ve dekor karoları 20x60, yer karoları da 30x60 ölçülerinde üretiliyor.

116

nalburteknik.com

Nisan’12



yorum

Prof .Dr. İsmail KAYA ismail.kaya@gmail.com

Neyi nasıl söylemeli? B

izdekiler puan peşinde koşmaktan, yayınların ağırlığından çok sayısını arttırmaya çalışmaktan vakit bulup da, böylesi ince işlere bakmasalar da, yabancı akademisyenler, hayata dokunan araştırmalar yapmak için, mesela ürün ve hizmetlerini müşterilere anlatmanın en iyi yolunu keşfetmek için didiniyorlar. Etiketlere 5 lira yazmak yerine 4.99 yazmakla daha fazla satış yapıldığını, 7’lerin 9’lardan üstün olduğunu, hatta, fiyatı 99 cent yerine 77 yaparak, ortaya çıkan 22 centlik açığın satışlardaki yüzde 30’u aşan artışlarla karşılandığını biliyorlar. Promosyonlu fiyatlarda “altılık paket” mi, yoksa “yarım düzine” demenin mi daha uygun olacağını araştırıyorlar. Hattâ, “vakit nakittir” klişesini bile sorguluyorlar. Müşteriler vakite mi, nakite mi öncelik veriyorlar, hangi durumlarda nasıl davranıyorlar merak ediyorlar. Bir konuda yıl, ay, gün üzerinden bahis açmakla, 365, 12 ve 1 gibi rakamlar üzerinden konuşmak; bir hafta demekle, yedi gün demek; teslim süresini bildirirken “bir ilâ üç hafta” demekle, “7 ilâ 21 gün” demenin müşterinin kararını nasıl etkilediğini biliyorlar. Rakam olarak az sayıda daha büyük zaman birimlerine mi, yoksa küçük zaman birimlerinin sayıca çokluğuna mı vurgu yapılmalı? Birimleri mi, rakamları mı öne çıkarmalı? sorularına cevaplar arıyorlar. Rakamların ve birimlerin etkisiyle ilgilenen araştırmacıların (Bagchi ve Monga) bulgularına göre, bazı müşteriler “7 gün fiyatına 14 gün” tatil teklifini daha değerli bulurken, bazıları “bir hafta fiyatına iki hafta” tatil önerisini tercih etmişler. Birimlere mi, rakamlara mı vurgu yapılması gerektiğine dair kolay, tek ve kestirme bir cevap verilemeyeceğini gören araştırmacılar, daha sonra iki grup arasındaki muhtemel farklılıklara odaklanmışlar. Nitekim, analizleri sonunda, doğru cevabın müşterinin soyut mu, yoksa somut mu düşündüğüne bağlı olduğunu; örnek olarak, yaz tatilini son anda planlayan müşterilerin daha somut, sonbaharda planlayan müşterilerin ise daha soyut düşündüklerini fark etmişler.

118

nalburteknik.com

Nisan’12

Konu, ürün teslim süreleri, vadeler, ürün etiketlerindeki açıklamalar gibi başka hususlarla da ilgili. Her durumda, müşterilerin zihin kurguları (yapıları) öne çıkıyor ve somut düşünen müşteriler rakamların büyük olanını, soyut düşünenler ise birimlerin büyük olanını tercih ediyorlar. Konu, insanların sağ beyinli mi, sol beyinli mi olduklarına kadar uzanıyor. Malûm, sol beyinliler dünyaya daha rakamsal, sağ beyinliler ise daha kavramsal bakarlarmış. Müşterinin beynini yarıp içine bakıncaya kadar arayışlar sürüp gidecek... Ayrıca, başta akademisyenlerimizin bazıları olmak üzere, öğrencilerimize, insanımıza, pazarlamacılarımıza, pazarlamada doğruların tek ve kimsenin tekelinde olmadığı gerçeğini; pazarlama ders kitaplarında yazılanların klişeler gibi, önünü ardını düşünmeden, olduğu gibi iş hayatında uygulanmasının uygun olmayacağını anlatma çabalarımız da... Sürüüüüp gidecek....



kültürsanat

e v i h i r a T m a l s İ Türkr i b i l m e n ö n i n i t e y i n e f y Med e k n a s a H : ı ş a t ı p ya

H

asankeyf tarih ve doğanın barışık olduğu bir yerdir. Hasankeyf’in Türk İslam Tarihi ve Medeniyeti açısından önemli bir yeri vardır. Hısn Keyfa olan bu şehrin adı “Kaya Hisarı” şeklinde tercüme edilir. M. Streck’in belirttiğine göre Hısn Keyfa adının muhtemel olarak Asurca olduğu, “Kipani” kelimesinden geldiğini iddia etmektedir. Eski tarih ve kavimlerde bu tür kelimelerin anlamı “korunmaya müsait” yer anlamına geldiği belirtilmektedir. Kale’nin yekpare taştan olmasından dolayı buraya Süryanice’de Kayataş manasına gelen “Kifa” kelimesinden geldiğini, Roma tarihçileriyse buraya “Kipas veya Cepha”dendiğini ifade etmişlerdir. Hasankeyf’in ne zaman kurulduğu konusu, eldeki bilgi ve belgelerin yeterli olmaması nedeniyle şimdiye kadar karanlıkta kalmıştır. Kuruluşu hakkındaki görüşler bir ihtimal olmaktan öteye gitmemiştir. Şehrin jeolojik yapısı ile mesken olarak kullanılan çok sayıdaki kayalara oyulmuş konutları (mağaralar) Hasankeyf’in Urartu dönemine kadar uzanan bir yerleşim merkezi olduğunu göstermektedir. KÜLTÜRLERİN KAVŞAK NOKTASI Hasankeyf, Diyarbakır, Cizre şehirleri arasında önemli bir kara ve su yolu güzergâhında olup, savaşların olması ve ticaret yollarının buradan geçmesi bir yerde Hasankeyf’i kültürlerin kavşak noktası haline getirmiştir. İran ve İç Asya Kültürleri, Doğu Akdeniz, Mezopotamya, Roma ve Bizans kültürlerini barındırdığından, Romalılar, İran sınırını denetim

120

nalburteknik.com

Nisan’12

altında tutabilmek için Hasankeyf’e kale inşaa etmişlerdir. Miladi III. Asırda İranlılar Mezopotamya’yı ele geçirince Roma İmparatoru Diyokletion harakete geçerek, bütün Mezopotamya ve Dicle Nehrinin doğusundaki bütün yerleri aldı. M.S. 363 yılında Hasankey’in Bizanslıların denetiminde olduğu ve 451 yılında Bizanslıların yaptırdıkları kale ve korunma amaçlı yapıtları ile şehrin denetimine müslümanlar tarafından feth edilene kadar sahip olmuşlardır. Hicri 17. yılda Hasankeyf İslam Orduları tarafından ele geçirilmiştir. Sırasıyla Emeviler ve Abbasiler döneminden sonra, Hamdaniler (906-990),Mervaniler (990-1096) denetiminde kalarak daha sonra Artukoğularının eline geçmiştir. Artuklular, Türkmen sülalesinden olup, Hasankeyf’e en parlak dönemi yaşatmışlardır. Artukoğulları Hasankeyf ile beraber Diyarbakır, Mardin ve Harput’ta hüküm sürmüşlerdir. Seçuklu Sultanı Alparslan ve Melikşah gibi değerli devlet adamlarının, ileri gelen komutanlarından Emir Artuk, 1071 Malazgirt Savaşından sonra bölgeyi Selçukluların hakimiyetine katarak Selçuklulara önemli bir katkıda bulunmuştur. Artuk oğlu Sökmen 1101 yılında Hasankeyf’i ele geçirip burada önemli tarihi ve mimari eserler yaptırmıştır. Böylece devlet idaresinde yeniden bir yapılanmaya gidilmiştir. Göçebelik hayatından yerleşik sisteme geçilmiştir. Yönetimin halk kitlelerine dayanması, Artuklulara bağlı bölgelerde yarı müstakil bir hükümranlık anlayışıyla divanlar oluşturulmuştur.


şeklinde ” e l a K a y ehir, “Ka ş u in kendi b m n v a l a ı k n r a e k klarda h müsait” fa”olara a y a n e y y k a ı a n k m s i ı n l t u i H “ me, “kor bilir. Çeş i l e l e i k d e u b e i yulması m ğ o i d n i l i n d e tercü e l t i z k u pare taş rklı telaff k a e f y e e d l n a i l K i d ektedir. m l e g a n ı anlam muştur l u r u t ş u l o suretiyle

İLİM, SANAT VE KÜLTÜREL SAHADA BÜYÜK ÇALIŞMALAR YAPILMIŞTIR Haçlı akımlarına rağmen ilim, sanat ve kültürel sahada hiçbir gevşeme gösterilmemiş olup, büyük çalışmalar yapılmıştır. Darphaneler kurulup devletin iktisadi yapısı hep canlı tutulmuştur. İlime ve ilim adamlarına büyük önem verilmiş, Hasankeyf şehir kalesine su getirilerek önemli bir teknik deha oluşturulmuştur. Mekanik alanda kitaplar yazılmış, makineler, pompalar, fıskiyeler, su terazileri ve musiki aletleri yapılmıştır. 1232 yılında Eyyübi Sultanı El-Kamil El-Malik tarafından Hasankeyf ele geçirilmiştir. Ortaçağın ve şarkın en kuvvetli devletlerinden olan Eyyübiler, Mısır, Suriye ve Yemen’de hüküm sürmüşlerdir. Böylece Eyyübi Hükümdarlarının şehri ele geçirmeleri ile birlikte 130 senelik Artukoğulları dönemi sona ermiştir. Selahaddin’i Eyyübiden sonra Eyyübiler bir çok emirliklere ayrılmış Hasankeyf Eyyübi Hükümranlığı da bunlardan biridir. Eyyübiler çok önemli eserler yaptırmış, ilim, sanat ve kültürel alanda miraslar bırakmışlardır. Özellikle mimari sahada faaliyet gösteren Eyyübilerin, bir prensliği gibi Hasankeyf Eyyübileri diye tarihte yer edinmiştir. Moğollar burayı ele geçirerek yağma ve tahrip etmişlerdir. Bu tahrip ve yağma çok ağır olmuş, Hasankeyf bir daha eski özelliğini ve halini bulamamıştır.

İHTİŞAMLI VE GİZEMLİ BİR ANTİK KENT Eyyübiler’den sonra Hasankeyf’e Akkoyunlular hakim oldu. 15. y.y. başına kadar hüküm sürdüler. 1473 yılında Uzun Hasan ve Fatih Sultan Mehmet arasında yapılan Otlukbeli Savaşında Uzun Hasan’ın oğlu Zeynel Bey şehit olmuş ve Hasankeyf’te Dicle Nehri kenarında gömülmüştür. Akkoyunlular’dan sonra Hasankeyf İran Safavilerinin hâkimiyetine geçmiştir. 1515 tarihinde Yavuz Sultan Selim’in Doğu Seferi ile birlikte Hasankeyf Osmanlı egemenliğine geçmiştir. Bu dönemde Hasankeyf çevredeki aşiretleri idare eden merkezi bir hanedanlık konumunda olup, buna paralel olarak iktisadi ve ticari yapıda büyük bir gelişme göstermiştir. Katip Çelebi evvelce buraya Ras’algül dendiğini, Kadıköy veya Kefa olarak anıldığını, tarihçi Taylor’a göre Arap litaretüründe Sebat ve Aghval yani birbirinden ayrı yedi dar ve derin vadinin kenarlarından, bir merkeze doğru uzanmış ve mağaralardan dolayı bu ismi aldığı belirtilmektedir. Hasankeyf ilçesi yurdumuzun Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Batman İline bağlı, Dicle Nehrinin doğu kıyısında yer almaktadır. Güneyinde Güneydoğu Midyat Dağları, Kuzeyinde ise Petrol Mahzeni Raman Dağları bulunmaktadır. İlçe Merkezi Batman İl merkezine 37 km. mesafede olup, ortaçağ dünyasının kültür, ticaret ve siyaset odaklarının bütünleştiği, ihtişamlı ve gizemli bir antik kenttir.

Nisan’12

nalburteknik.com

121


gezi

Afrika’nın dördüncü büyük ülkesi:

Libya

DEVLETİN ADI: Libya Arap Halk Sosyalist Cemâhiriyesi BAŞŞEHRİ: Trablus NÜFUSU: 4.447.000 YÜZÖLÇÜMÜ: 1.759.540 km2 RESMİ DİLİ: Arapça PARA BİRİMİ: Libya Dinarı

Afrika’nın dördüncü büyük ülkesi olan Libya, kıtanın kuzeyinde, Akdeniz kıyı¬sında yer alır. Doğusunda Mısır ve Sudan, batısında Tunus ve Cezayir, Güneyinde Nijer ve Çad bulunur. Bunun yanında ülkenin büyük bölümü ise çöllerle kaplıdır

A

frika kıtasının, kuzeyinde Akdeniz kıyısında yer alan bir ülke. 32°-20° kuzey enlemleri ile 10°-25° doğu boylamları arasında kalır. Kuzeyde Akdeniz, doğuda Mısır, güneydoğuda Sudan güneyde Nijer ve Çad, batıda ise Cezâyir ve Tunus’la çevrilidir. Libya Arap Halk Sosyalist Cemahiriyesi Afrika kıtasının, kuzeyinde Akdeniz kıyısında yer alan bir ülke. Başkenti Trablusgarp’tır. Libya (Libya Arap Halk Sosyalist Cumhuriyeti) Akdeniz kıyısında, doğusunda Mısır, batısında Cezayir ve Tunus, güneyinde Nijer ve Çad, güneydoğusunda Sudan ile komşu olan bir Kuzey Afrika ülkesidir. Ülke yüzey şekilleri bakımından kıtanın kuzeyinde yer alan diğer Afrika ülkeleriyle benzerlik gösterir. Büyük bir bölümü çöllerle kaplıdır. Bu sahada çöl topografyasının yerel şekillerinin hemen hepsi ile karşılaşılır. Ülkenin engebeli dağlık kesimleri kuzeydoğu, kuzeybatı sahilleri ile güney ucudur. Yakın zamana kadar iç karışıklıkların yaşandığı Libya’daki yatırımlar Libya’nın, Türkiye’nin ilk müteahhitliğe başladığı ülke olduğunu söylemek de yarar var. Libya ilişkilerimizin çok iyi olduğu bir ülke. Bundan sonraki dönemde her şey daha güzel bir seyir izleyecek olması ise sevindirici bir gelişme.

122

nalburteknik.com

Nisan’12

ÇÖL VE KURAK BİR İKLİM Toprak bakımından Afrika’nın dördüncü büyük ülkesidir. Bu geniş toprakların hemen hemen % 95’i çöl veya kurak arazidir. Kuzeyde Akdeniz ve güneyde Ekvator Afrikası arasında bir kum denizine benzeyen Büyük Sahra Çölünün, yaklaşık 1300 km uzunluğundaki büyük bir bölümü, Libya topraklarının tamamına yakın kısmını meydana getirir. Libya’nın, Tunus ve Mısır arasında bulunan Akdeniz kıyılarının uzunluğu, yaklaşık 1912 km’dir. Kıyıdan itibaren gittikçe yükselen Libya toprakları, umûmiyetle yüksek yayla görünümünde olup, başlıca üç büyük bölgeye ayrılır; Bunlar Fizan, Trablus ve Sirenaik bölgeleridir. Akdeniz’e bir kavis şeklinde girmiş olan Sirenaik bölgesi, düz girintisiz çıkıntısız olan kıyılardan itibaren yükselmeye başlar. Kıyıya paralel uzanan Yeşil Dağı (Cebelül-Ahdar) buradaki mevcut yaylanın en


yüksek yeri olup, yaklaşık 880 m yüksekliğindedir. Kuzeydoğudaki bu yüksek yayla, güneydeLibya Çölüne doğru alçalmaya başlar. Sidra Körfezinin batısında yer alan ve ortalama 650 m yüksekliğinde olan Trablus bölgesi, irili ufaklı vahalara sahip olup, verimli topraklarla kaplıdır. Bu bölgenin en yüksek yeri olan Nefusa Dağı, bölgeyi kuzey rüzgarlarına karşı örter. Libya topraklarının büyük bir bölümünü meydana getiren ve Kuzey Afrika’yı hemen hemen kaplamış olan Büyük Sahra Çölü ıssızdır. Sahra Çölünde iklim de çok farklılık gösterir. Bazı yerlerine on yıl boyunca hiç yağmur yağmaz. ÇÖLÜN % 20’LİK BÖLÜMÜ SAF KUMDUR Libya, yer itibariyle Akdeniz kıyısına yakın olmakla beraber, Afrika kıtasının özelliklerini üzerinde taşıyan bir ülkedir. Kıyı bölgeleri hariç, ülkenin % 95’i çöl veya kurak topraklardan meydana gelir. Büyük Sahra Çölünün ülkeye çok tesiri vardır. Çölün % 20’lik bölümü saf kumdur, diğer bölgeleri ve özellikle Libya topraklarında kalan kısımları, çıplak iri kayalıklardan meydana gelmiştir. Trablus ve Sirenaik bölgelerinde yer yer yeşil sahalar mevcutsa da, güneyde Fizan bölgesinde vahaların bulunduğu bölgeler hariç, sadece çölün kurak ve yarı çatlak toprakları yer alır. Vahalar civarındaki ağaçlıklar dışında ülkenin önemli bir orman zenginliği yoktur. Kıyı bölgeler nisbeten sulak olup, Akdeniz ikliminin tesirinde

kalan muhitlerde zeytinliklere ve ardıç, zakkum gibi nadiren yetişen ağaç topluluklarına rastlanır. Maden bakımından fazla zengin olmayan Libya’nın en önemli gelir kaynağı, petroldür. Mevcut petrol yatakları ülke ihtiyacını karşıladığı gibi önemli ihraç kaynağı durumundadır. GELİR KAYNAĞI PETROL VE PETROL ÜRÜNLERİ Önceleri son derece bozuk olan ekonomik denge, petrol yataklarının bulunması sayesinde normale döndü. Bugünkü durum itibari ile ekonominin yardımcı unsurlarını tarım ve hayvancılık teşkil ediyorsa da, asıl ana gelir, petrol ve petrol ürünlerindendir. Son yıllardaki petrol ihracatının önemli ölçüde artışı, Libya’yı dünyaya tanıtmış ve dünyada petrol ihraç eden ülkelerin altıncısı durumuna getirmiştir. Petrolden başka diğer önemli gelir kaynağı tabii gazdır. Fakat bundan elde edilen gelir, petrol, gelirinin ancak yarısına ulaşabilmektedir. Libya’nın yılda 120.000.000 ton olan petrol üretimi ve yan ürünleri, ona Avrupa’daki iş hayatına katılma fırsatı vermiştir. Mesela Libya Arap Bankası, İtalyan Fiat Şirketinin en büyük hissedarlarından biri durumuna gelmiştir. Fakat bütün bunlara rağmen Libya dış borçlardan kurtulamamıştır. Dış borçların yanı sıra Libya’nın politik açıdan yaptığı aşırı masraflar ve ABD ile İngiltere’ye olan gerginliği,

Nisan’12

nalburteknik.com

123


inceleme gezi

ekonomisini tehdit etmektedir. İngiltere’yi bölgeden uzak tutabilmek için Malta’ya yaptığı askeri ve mali yardımlar, siyasi rejimini yerleştirmek maksadıyla Çad ve Sudan’a yaptığı müdahaleler ekonomisini önemli ölçüde sarsmıştır. Libya’nın dış ticaretinin % 98’ini petrol, petrol ürünleri ve tabii gaz meydana getirir. Ayrıca deri ve post, yerfıstığı, zeytinyağı, hurma, tütün, selüloz, badem ve çeşitli cins meyveler ve turunçgiller, diğer ihracat ürünleridir. İNŞAAT REVAÇTA Balıkçılık diğer bir gelir kaynağı olup, özellikle ton balığı avlanır. Hayvancılık deve, sığır, merkep, at, koyun ve keçi yetiştirmekten ibaret olup et, deri, yün ihracatı açısından önemli bir gelir kaynağıdır. El sanatları ve dokuma endüstrisi yanı sıra sigara, deri ve zeytinyağı sanayi kolları ve inşaat sektörü gelişmiştir. Özellikle inşaat yapımı için dış ülkelerden işçi ve mühendis gelmektedir. Bu bakımdan Türkiye ile sıkı bir ekonomik bağ kurulmuştur. Libya, Türkiye’den başka Mısır, ABD, İngiltere ve Fransa ile ticari münasebetler kurmuş durumdadır. Trablus, Bingazi, Sebha’daki modern havaalanları Libya’yı dünyanın mühim merkezlerine bağlar. Yurtiçi ulaşımını küçük jet uçakları (tayyareleri) sağlar. Havayolu ulaşımı, ülkenin büyük şehirlerini ve petrol merkezlerini birbirine bağlar ve en müsait ulaşım vasıtasıdır. 1964’ten

124

nalburteknik.com

Nisan’12

itibaren karayolu sistemine ağırlık verilmeye başlandı. Ülkedeki karayolu uzunluğu 19.300 km’ye ulaşmış olup, yarısından fazlası asfalt kaplanmıştır. Ülkede hiç demiryolu yoktur. LİBYA VE SURİYE’DE İŞ YAPAN FİRMALARIN KAMUYA AİT BORÇLARI ÖTELENDİ Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “Resmi Gazete’de yayınlanan düzenleme ile daha önce mücbir sebep hali sona erdikten sonra kamu alacaklarına ilişkin ödemeler yalnızca 1 ay ertelenebilirken, yeni düzenlemede mücbir sebebin sona ermesini takip eden aydan sonra 1 yıl içinde firmalarımıza borçlarını ödeyebilme imkanı getirildi” dedi. Ekonomi Bakanlığı, Suriye ve Libya’da iş yapan firmaların, bu faaliyetlerinden doğan vergi, SSK vs gibi kamu


15.05.2012 - 19.05.2012 tarihleri arasında Libya Trablus’da Yapı ve İnşaat Ürünleri fuarı: ATEX gerçekleştirilecek.

borçlarını ‘mücbir sebebin’ sona ermesini takip eden aydan sonra 1 yıl içinde ödeyebileceği ve ‘politik riskin’ ne zaman sona ereceğini Ekonomi Bakanlığı’nın ilan edeceğini bildirdi. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, yaptığı açıklamada konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dünyanın pek çok bölgesinde iş yapan firmaların, Arap Baharı nedeniyle oluşan kargaşadan dolayı, işlerini bırakarak Türkiye’ye döndüklerini hatırlatan Çağlayan, ortaya çıkan politik risk ve otorite boşluğu nedeniyle firmaların işlerini yapma imkanının ortadan kalktığını anlattı. Çağlayan, firmaların yaptıkları işlerden doğan alacaklarını alamamalarından dolayı, faaliyetlerinden doğan vergi, SSK vs borçlarını ödeyememe durumu ile karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Firmalara kolaylık sağlamak üzere Libya ve Suriye’nin politik riskli

ülkeler olarak Bakanlık tarafından belirlendiğine ve Maliye Bakanlığına bildirildiğine dikkati çeken Çağlayan, “Libya ve Suriye’nin politik riskli ülkeler olarak belirlenmesi nedeniyle bu ülkelerde iş yapan firmalarımıza ‘mücbir sebep’ kolaylığı sağlandı ve konuya ilişkin Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi” dedi. “Resmi Gazete’de yayınlanan düzenlemeyle daha önce mücbir sebep hali sona erdikten sonra kamu alacaklarına ilişkin ödemeler yalnızca 1 ay ertelenebilirken, yeni düzenlemede mücbir sebebin sona ermesini takip eden aydan sonra 1 yıl içinde firmalarımıza borçlarını ödeyebilme imkanı getirildi” diyen Çağlayan, şunları kaydetti:”Bakanlığımızın Politik Riskli Ülkeler olarak belirlediği Suriye ve Libya’ya iş yapan firmalarımızın 6111 Sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan borçları, mücbir sebep halinin sona erdiği tarihi izleyen ayda başlayacak ve 1 yıl içinde ödenebilecek. Mücbir sebep halinin başladığı tarih ile mücbir sebep halinin sona erdiği tarih arasına rastlayan taksit sayısı 12’den fazlaysa, fazla olan taksitler 12. taksitle birlikte ödenecek. Bu düzenleme ile firmalarımız politik risklerden kaynaklı belirsizlikler nedeniyle vergi, SSK vs gibi ödemelerini öteleyebilecekler, taşlar yerine oturana kadar rahat bir nefes alacaklardır. Düzenlemenin hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” dedi.

Nisan’12

nalburteknik.com

125







Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.