GENEL CERRAHİ Dokuzuncu Baskı
Editörler
Prof. Dr. Ünal DEĞERLİ* Prof. Dr. Yeşim ERBİL** *İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi **İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
DEĞİŞİK ÖĞRETİM KURUMLARINDAN 32 ÖĞRETİM ÜYESİNİN KATKILARIYLA
NOBEL TIP KİTABEVLERİ
© 2014 Nobel Tıp Kitabevleri Tic. Ltd. Şti. GENEL CERRAHİ Editörler: ÜNAL DEĞERLİ, YEŞİM ERBİL Baskılar: 1983, 1986, 1988, 1990, 1995, 1998, 2002, 2006, Dokuzuncu baskı 2013 ISBN: 978-975-420-855-9
Bu kitabın dokuzuncu baskısı özel şartlarda NOBEL TIP KİTABEVLERİ LTD. ŞTİ’ne devredilmiştir. Telif hakları yasası gereği herhangi bir bölümü, resmi veya yazısı yayınlayıcısının ve yazarlarının yazılı izni alınmadan tekrarlanamaz, basılamaz, kopyası çıkartılamaz, fotokopisi alınamaz veya kopya anlamı taşıyabilecek hiçbir işlem yapılamaz.
Merkez kütüphaneleri katolog kodu DEĞERLİ ÜNAL, ERBİL YEŞİM CERRAHİ, CERRAHİ HASTALIKLAR, CERRAHİ TEDAVİ, CERRAHİ DERS KİTABI
Yayımcı : Nobel Tıp Kitabevleri Tic. Ltd. Şti. Millet Cad. No:111 34104 Fatih-İstanbul Yayımcı Sertifika No : 15710 Baskı / Cilt : No-bel Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Kurtini Mevki, General Şükrü Kanatlı Cad. Ömerli - Hadımköy - İstanbul Matbaa Sertifika No : 12565 Sayfa Tasarımı - Düzenleme : Nobel Tıp Kitabevleri, Hakkı Çakır Kapak Tasarım : Hakkı Çakır Baskı Tarihi : Kasım 2013 - İstanbul
Yazarların görev ve ünvanları kitabın hazırlandığı döneme göre düzenlenmiştir.
Bu kitap, Cerrahide ustamız ve sevgili hocamız Prof. Dr. ŞEVKET TUNCEL’e ithaf edilmiştir. Tutumu, yönlendirmesi, ve arayışları ile bizlere ilham kaynağı olmuştur.
ÖNSÖZ 1983 ten 2011’e yirmisekiz yıl ve dokuz kez güncelleştirilmiş yeni baskı. Bu olgunun kitabın yazarlarını, editörlerini, sekreterlerini, yayınlayıcı ve dağıtımcısını ne kadar mutlu edebileceğini belirtmek için bildiğimiz kelimeler yetersiz kalıyor. Sevgili genç meslektaşlarımızın yoğun önerileri ve talepleri ile ülkemizin her tarafında bu kitaplardan yararlanıldığını görmek ve hissedebilmek bizlere bölümlerimizi tekrar gözden geçirmek, güncelleştirmek konusunda çok güçlü bir neden oluşturuyor. Bütün öğretim üyesi ve yardımcıları meslektaşlarımız ‘Yeni baskıya giriyoruz’ haberini büyük bir mutluk ile karşılıyorlar. Günümüzde tıp kitaplarının çok yazarlı olması gereği eserin bilimsel niteliğini çok olumlu etkilemekte. Bu durumda hedef ve dil birliğinin oluşturulması, konunun ön görülen hacım içinde tutulması ve nispeten kısa zaman içinde gözden geçirilip tekrar yazılması gibi hususlar yazarlarının anlayış, özveri ve yakın işbirliği ile sağlanabilmekte. Bu kadar büyük özveri ile ve zevkle çalışan sevgili yazar meslektaşlarımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunmak isteriz. Ayrıca, sevgili okurlarımız ve genç meslektaşlarımıza cesaretlendirmeleri nedeni ile teşekkür etmek istiyoruz. Bu denli deneyim kazanma ve kitaplarımızı tıp kitapları için rekor sayılabilecek kadar uzun süre devam ettirme mutluluğuna erişebilmemiz okurlarımız sayesinde oldu. Ne kadar teşekkür etsek azdır.
2011 Mart İstanbul
Dr. Ünal DEĞERLİ Dr. Yeşim ERBİL
V
KATKIDA BULUNANLAR Yrd. Doç. Dr. Tarık ARTIŞ
Prof. Dr. Ünal DEĞERLİ
Prof. Dr. Levent AVTAN
Prof. Dr. Ufuk EMEKLİ
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı-Kayseri Organ Transplantasyonları İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Çapa-İstanbul Isırıklar ve Böcek Sokmaları
Doç. Dr. Umut BARBAROS
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Çapa-İstanbul Paratiroid Hastalıkları
Prof. Dr. Kürşat BOZKURT
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Çapa-İstanbul Cerrahi Etik / Yara, Yara Bakımı ve Tetanos Profilaksisi
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı, Çapa-İstanbul Plastik Cerrahi
Prof. Dr. Yeşim ERBİL
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Çapa-İstanbul Paratiroid hastalıkları / Adrenal Bez hastalıkları
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Göğüs-Kalp-Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, Cerrahpaşa-İstanbul Venöz Sistem Hastalıkları
Uzm. Dr. Feyzullah ERSÖZ
Doç. Dr. Neslihan CABIOĞLU
Prof. Dr. Fatih Ata GENÇ
Prof. Dr. Fehmi ÇELEBİ
Prof. Dr. Abdullah İĞCİ
Prof. Dr. Orhan ÇİZMECİ
Prof. Dr. Nail İZGİ
Sağlık Bakanlığı Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1. Cerrahi Kliniği, Haseki-İstanbul Meme Kanseri
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı-Erzurum Hemostaz, Cerrahi Kanamalar ve Kan Transfüzyonu
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı, Çapa-İstanbul Deri tümörleri / Baş ve Boyun tümörleri
Uzm. Dr. Ece DİLEGE
Sağlık Bakanlığı Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Servisi, Şişli-İstanbul Arteriyel Sistem Hastalıkları
Prof. Dr. Şükrü DİLEGE
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı, Çapa-İstanbul Arteriyel sistem hastalıkları
İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2. Genel Cerrahi Kliniği Samatya-İstanbul Tiroid Kanseri / Adrenal Bez hastalıkları
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Çapa-İstanbul Lenf Damarları Hastalıkları
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Çapa-İstanbul Ameliyat Sonrası Komplikasyonları / Meme kanseri
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Nöroşirürji Anabilim Dalı, Çapa-İstanbul Kafa Travmaları
Uzm. Dr. Münire KAYHAN
Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Çapa-İstanbul Cerrahi Nutrisyon / Memenin Selim Hastalıkları
Prof. Dr. Erbuğ KESKİN
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Çapa-İstanbul Çocukta Cerrahi Hastalıklar
VII
VIII
Yazarlar
Prof. Dr. Mahmut MÜSLÜMANOĞLU
Doç. Dr. Kaya SARIBEYOĞLU
Prof. Dr. Engin OK
Prof. Dr. Selman SÖKMEN
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Çapa-İstanbul Cerrahi Nutrisyon / Memenin Selim Hastalıkları
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı-Kayseri Cerrahi İnfeksiyonlar / Sıvı-Elektrolit Dengesi ve Asit-Baz Bozuklukları
Prof. Dr. Selçuk ÖZARMAĞAN
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Çapa-İstanbul Ameliyat Öncesi Hazırlık / Tiroid Hastalıkları / Tiroid Kanseri / Endokrin Tümörler
Prof. Dr. Türker ÖZKAN
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, El Cerrahisi Bilim Dalı, Çapa-İstanbul El Cerrahisi
Prof. Dr. Asiye PEREK
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Cerrahpaşa-İstanbul Fıtıklar
Prof. Dr. Sadık PEREK
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Cerrahpaşa-İstanbul Şok
Prof. Dr. Tansu SALMAN
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Çapa-İstanbul Çocukta Cerrahi Hastalıklar
Uzm. Dr. Serkan SARI
İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2. Genel Cerrahi Kliniği, Samatya-İstanbul Endokrin Tümörler
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Cerrahpaşa-İstanbul Şok
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, İnciraltı-İzmir Cerrahi Onkololoji
Prof. Dr. Korhan TAVİLOĞLU
Şişli ve Kadıköy Floranca Nightingale Hastaneleri, Genel Cerrahi Servisi-İstanbul Travma
Prof. Dr. Şevket TUNCEL
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Çapa-İstanbul Dünden Bugüne Cerrahi
Doç. Dr. Mehmet ULUDAĞ
Sağlık Bakanlığı Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2. Genel Cerrahi Kliniği, Şişli-İstanbul Tiroid Hastalıkları
Prof. Dr. Faruk ÜNAL
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Nöroşirürji Anabilim Dalı, Çapa-İstanbul Omurga ve Omurilik Travmaları
Doç. Dr. Çınar YASTI
Sağlık Bakanlığı Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Yanık Tedavi Merkezi Şefi, Sıhhiye-Ankara Yanıklar ve Donmalar
Prof. Dr. Zeki YILMAZ
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı-Kayseri Cerrahi İnfeksiyonlar / Sıvı-Elektrolit Dengesi ve Asit-Baz Bozuklukları / Organ Transplantasyonları
İÇİNDEKİLER
1. DÜNDEN BUGÜNE CERRAHİ Prof. Dr. Şevket Tuncel
5. TRAVMA Prof. Dr. Korhan Taviloğlu
Niçin cerrahi tarihi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Anestezi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Asepsi, antisepsi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Cerrahi dallarında gelişmeler . . . . . . . . . . . . . . . . Antik cerrahiden günümüze . . . . . . . . . . . . . . . . Ülkemizde cerrahinin gelişmesi . . . . . . . . . . . . . . Üniversite reformu ve sonrası . . . . . . . . . . . . . . .
1 2 3 4 7 8 9
2. CERRAHİ ETİK Prof. Dr. Ünal Değerli
İnsanın özgürlüğüne ve haysiyetine saygı . . . . Bilinçlendirilmiş onam . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yaşam – ölüm . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Bilimsel araştırmalar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
11 11 12 13
3. YARA, YARA BAKIMI ve TETANOS PROFİLAKSİSİ Prof. Dr. Ünal Değerli
İyileşme evreleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . İyileşme şartları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Temel tanımlamalar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yara bakımında ilk yardım, genel kurallar . . . . Tetanos profilaksisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
15 16 17 18 19
4. CERRAHİ İNFEKSİYONLAR Prof. Dr. Zeki Yılmaz, Prof. Dr. Engin Ok
Cerrahi infeksiyonların fizyopatolojisi . . . . . . . Hastane kaynaklı infeksiyonlar . . . . . . . . . . . . . Yumuşak doku infeksiyonları . . . . . . . . . . . . . . . Cerrahi infeksiyonların mikrobiyolojisi . . . . . . Antimikrobiyal tedavi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
21 23 26 28 31
Organizmanın travmaya yanıtı . . . . . . . . . . . . . Politravmalı hastanın değerlendirilmesi . . . . . Triyaj, ilk değerlendirme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Resüsitasyon . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Monitotrizasyon . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Detaylı değerlendirme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kesin tedavi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Travma sonrası infeksiyon . . . . . . . . . . . . . . . . . SİYS, MODS, MOY . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
35 36 37 40 42 43 45 45 45
6. SIVI- ELKTROLİT DENGESİ ve ASİT-BAZ BOZUKLUĞU Prof. Dr. Zeki Yılmaz, Prof. Dr. Engin Ok
Vücut sıvı bölümlerinin tanımı/osmolalite, tonisite . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Sıvı ve elektrolitlerde normal değişmeler . . . . . Vücut sıvı değişikliklerinin sınıflaması . . . . . . . Volüm/yoğunluk değişiklikleri . . . . . . . . . . . . . Sıvı tedavisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Asit-baz bozuklukları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Sıvı ve elektrolit replasman tedavisi . . . . . . . . .
49 50 50 51 56 59 60
7. CERRAHİ NUTRİSYON Prof. Dr. Mahmut Müslümanoğlu, Op. Dr. Münire Kayhan
Metabolizma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 63 Cerrahi hastada beslenme . . . . . . . . . . . . . . . . . . 64 Beslenme yöntemleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 66
8. ŞOK Prof. Dr. Sadık Perek, Doç Dr. Kaya Sarıbeyoğlu Hipovolemik şok . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 71 IX
X
İçindekiler
Kardiyojenik şok . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 74 Septik şok . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 75 Nörojenik şok . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 78
9. HEMOSTAZ, CERRAHİ KANAMALAR ve KAN TRANSFÜZYONU Prof. Dr. Fehmi Çelebi
Hemostaz biyolojisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Pıhtılaşma sisteminde yeni görüşler . . . . . . . . . Kanayan hastanın değerlendirilmesi . . . . . . . . . Kan transfüzyonu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kan transfüzyonu komplikasyonları . . . . . . . . .
81 84 86 90 95
Klinik sorgulama . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Preoperatif değerlendirme . . . . . . . . . . . . . . . . İlave sistemik sorunlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Girişim hazırlıkları, cerrahiden beklentiler . . Acil olguların özelliği . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
101 102 104 106 108
11. AMELİYAT SONRASI KOMPLİKASYONLARI Prof. Dr. Abdullah İğci, Doç. Dr. Neslihan Cabıoğlu
Vücut ısısı sorunları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yara komplikasyonları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Periton komplikasyonları . . . . . . . . . . . . . . . . . Solunum komplikasyonları . . . . . . . . . . . . . . . Kardiyovasküler komplikasyonlar . . . . . . . . . Üriner sistem komplikasyonları . . . . . . . . . . . . Gastrointestinal komplikasyonlar . . . . . . . . . . Nörolojik/psikiyatrik komplikasyonlar . . . . . Derin ven trombozu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
111 113 115 115 117 118 119 122 123
12. YANIKLAR, DONMALAR Doç. Dr. A. Çınar Yastı
Fizyopatolojik değişiklikler . . . . . . . . . . . . . . . Yanık yaralanmasının nicelendirilmesi . . . . . . Tedavi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yanık komplikasyonları. . . . . . . . . . . . . . . . . . . Donmalar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Kuduz hastalığı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Klinik belirtiler ve seyir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Profilaksi ve tedavi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Temas öncesi korunma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Temas sonrası tutum . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yılan ısırığı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Arı sokması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Akrep/örümcek sokması . . . . . . . . . . . . . . . . . Kene ısırığı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . İnsan ısırıkları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
135 136 136 138 138 140 141 143 144 145
14. CERRAHİ ONKOLOJİ İLKELERİ Prof. Dr. Selman Sökmen
10. AMELİYAT ÖNCESİ HAZIRLIK Prof. Dr. Selçuk Özarmağan
13. ISIRIKLAR VE BÖCEK SOKMALARI Prof. Dr. Levent Avtan
125 128 129 132 133
Giriş . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Biyopsi teknikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Evreleme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Onkolojik görüntülemenin amaçları . . . . . . . . Cerrahi onkoloji . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Tümör belirleyiciler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kanserin palyatif tedavisi . . . . . . . . . . . . . . . . . İlerlemiş kanser tedavisi . . . . . . . . . . . . . . . . . .
147 148 149 150 151 154 155 156
15. ÇOCUKTA CERRAHİ HASTALIKLAR Prof. Dr. Tansu Salman, Prof. Dr. Erbuğ Keskin
Yenidoğanın özellikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Gastrointestinal sistem hastalıkları . . . . . . . . . Özofageal atrezi ve trakeoözofageal fistül . . . Gastroözofageal reflü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Diyafragma hernisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Duodenal obstrüksiyon . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Hipertrofik pilor stenozu . . . . . . . . . . . . . . . . . Jejunoileal atrezi/ mekonyum ileusu . . . . . . . Nekrotizan enterokolit . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Anorektal anomaliler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Hirchsprung hastalığı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . İnvayinasyon . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Biliyer atrezi/ koledok kisti . . . . . . . . . . . . . . . Karın duvarı defektleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . İnguinal bölgenin cerrahi hastalıkları . . . . . . . Çocukluk çağı tümörleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . Konjenital üriner sistem problemleri . . . . . . . .
159 164 167 168 169 170 171 172 173 174 175 177 178 178 180 182 185
İçindekiler
16. DERİ TÜMÖRLERİ Prof. Dr. Orhan Çizmeci
Giriş . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Bazal hücreli kanser/ skuamöz hücreli kanser . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Malign melanoma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Vasküler anomalilar/ malformasyonlar . . . . .
192 193 195
Ağız içinin habis tümörleri . . . . . . . . . . . . . . . . 197 Tükrük bezi tümörleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 200 Maksilla tümörleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 200
18. TİROİD HASTALIKLARI Prof. Dr. Selçuk Özarmağan, Doç. Dr. Mehmet Uludağ
Embriyoloji ve anatomi/fizyoloji . . . . . . . . . . . Tanı yöntemleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Hipertiroidi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Hipertiroidi tedavisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Hipertiroidide özel durumlar . . . . . . . . . . . . . . Hipotiroidi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Guvatr . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Tiroiditler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Tiroid cerrahisinin komplikasyonları . . . . . . .
203 204 207 209 210 211 212 214 215
19. TİROİD KANSERİ Prof. Dr. Selçuk Özarmağan, Uzm. Dr. Feyzullah Ersöz
Papiller tiroid kanseri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Foliküler tiroid kanseri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Hürthle hücreli kanser . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Medüller tiroid kanseri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Anaplastik kanser . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Kalsiyum homeostazı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Primer hiperparatiroidi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Preoperatif lokalizasyon yöntemleri . . . . . . . . İntraoperatif lokalizasyon yöntemleri . . . . . . .
21. ADRENAL BEZ HASTALIKLARI Prof. Dr. Yeşim Erbil, Uzm. Dr. Feyzullah Ersöz
Anatomi/ fonksiyonel anatomi . . . . . . . . . . . . Conn sendromu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Hiperkortisizm . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Feokromositoma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Adrenal korteks kanseri . . . . . . . . . . . . . . . . . . Adrenal insidentaloma . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
231 232 232 233 233 234
22. ENDOKRİN TÜMÖRLER Prof. Dr. Selçuk Özarmağan, Uzm. Dr. Serkan Sarı
İnsülinoma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Gastrinoma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Karsinoid tümörler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Multipl endokrin neoplaziler . . . . . . . . . . . . . .
238 239 241 243
23. MEMENİN SELİM HASTALIKLARI Prof. Dr. Mahmut Müslümanoğlu, Uzm. Dr. Münire Sarı
Memenin gelişim anomalileri . . . . . . . . . . . . . . İnflamatuar meme hastalıkları . . . . . . . . . . . . . Fibrokistik değişiklikler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Neoplaziler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
245 246 247 249
24. MEME KANSERİ Prof. Dr. Abdullah İğci, Doç. Dr. Neslihan Cabıoğlu 218 219 220 220 220
20. PARATİROİD HASTALIKLARI Prof. Dr. Yeşim Erbil, Doç. Dr. Umut Barbaros
Sekonder ve tersiyer hiperparatiroidizm . . . . 228 Hipoparatiroidi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 228
191
17. BAŞ-BOYUN TÜMÖRLERİ Prof. Dr. Orhan Çizmeci
XI
223 224 226 227
Etyoloji ve risk faktörleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . Patolojik anatomi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Meme kanserinin evrelenmesi . . . . . . . . . . . . . Tanı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Tedavi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Gebelik ve meme kanseri . . . . . . . . . . . . . . . . . Erkekte meme kanseri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
251 253 255 256 258 259 259
25. ARTERİYEL SİSTEM HASTALIKLARI Prof. Dr. Şükrü Dilege, Uzm. Dr. Ece Dilege
Aterogenezis . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 263 Akut arter tıkanmaları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 264
XII
İçindekiler
Kronik arter tıkanmaları . . . . . . . . . . . . . . . . . . Buerger hastalığı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Anevrizmalar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Ekstrakranial serebrovasküler hastalık . . . . . . Üst ekstremite tıkayıcı arter hastalıkları . . . . . Arteriovenöz fistüller ve malformasyonlar . . Vasküler travma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Endovasküler tedavi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
266 269 269 272 274 275 276 276
26. VENÖZ SİSTEM HASTALIKLARI Prof. Dr. Kürşat Bozkurt
Normal anatomi ve fizyoloji . . . . . . . . . . . . . . . Varisler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Venöz ülser . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yüzeysel tromboflebit . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Derin ven trombozu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Pulmoner emboli . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kronik venöz yetersizlik . . . . . . . . . . . . . . . . . .
279 280 283 283 284 285 286
27. LENF DAMARLARI HASTALIKLARI Prof. Dr. Fatih Ata Genç
Anatomi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Lenfatik hastalıklar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Lenfödem . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Tedavi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Şilöz effüzyonlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Habis tümörler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
287 288 288 289 290 290
28. ORGAN TRANSPLANTASYONLARI Prof. Dr. Zeki Yılmaz, Yrd. Doçent Dr. Tarık Artış Terminoloji . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 293 Transplantasyon immunolojisi . . . . . . . . . . . . . 294 Donör kaynakları ve beyin ölümü . . . . . . . . . . 294 Organların korunması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 295 Organ reddi (rejeksiyon) . . . . . . . . . . . . . . . . . . 295 İmmunusupressif tedavi . . . . . . . . . . . . . . . . . . 296 Böbrek transplantasyonu . . . . . . . . . . . . . . . . . 296 Karaciğer transplantasyonu . . . . . . . . . . . . . . . 297 Kalp transplantasyonu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 298 Akciğer transplantasyonu . . . . . . . . . . . . . . . . . 298 Pankreas transplantasyonu . . . . . . . . . . . . . . . . 299 İncebarsak transplantasyonu . . . . . . . . . . . . . . 299
29. FITIKLAR Prof. Dr. Asiye Perek
Giriş . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 301 Kasık fıtıkları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 302 Anatomi/belirti ve bulgular . . . . . . . . . . . . . . . 302 Tedavi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 304 Femoral fıtık . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 305 Göbek fıtığı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 306 Epigastrik fıtık . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 306 İnsiszyonel fıtıklar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 307 Parastomal/lomber/Obturator/ Spigel fıtıklar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 308 Fıtık tamirinde kullanılan sentetik materyeller . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 308
30. PLASTİK CERRAHİ Prof. Dr. Ufuk Emekli
Genel bilgiler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yara izleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Deri greftleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Deri flepleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yüz yaralanmaları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Orbita dekompresyonu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Dudak ve damak yarıkları . . . . . . . . . . . . . . . . Çenede iskeletsel kapanış kusurları ve gelişim anomalileri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
311 312 312 313 315 317 317 318
31. EL CERRAHİSİ Prof. Dr. Türker Özkan
Doğumsal anomaliler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Acil el yaralanmaları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Tendon yaralanmaları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Sinir yaralanmaları/sıkışmaları . . . . . . . . . . . . Tendon sıkışmaları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Tendon transferleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . El infeksiyonları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . El yanıkları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . El kırık ve çıkıkları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Selim tümörler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Habis tümörler/diğer hastalıklar . . . . . . . . . . Kompartman sendromu . . . . . . . . . . . . . . . . . . Volkmann iskemik kontraktürü . . . . . . . . . . . . Dupuytren kontraktürü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Doğumsal brakiyal pleksusu felci . . . . . . . . . .
321 322 324 326 327 328 330 331 332 333 334 334 335 335 336
İçindekiler
32. KAFA TRAVMALARI Prof. Dr. Nail İzgi
Giriş . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Saçlı derinin lezyonları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kafatası kırıkları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Beyin lezyonları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Primer lezyonlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Sekonder lezyonlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kafa travması vakalarının yönetimi . . . . . . . . Kafa travmalarında tedavi . . . . . . . . . . . . . . . .
XIII
33. OMURGA VE OMURİLİK TRAVMALARI Prof. Dr. Faruk Ünal 339 340 341 342 343 344 347 350
Yumuşak doku ve omurga travmaları . . . . . . 353 Omurilik ve kauda ekina yaralanması . . . . . . 356 Omurga ve omurilik travmalarının yönetimi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 359
1 Dünden Bugüne Cerrahi Prof. Dr. Şevket TUNCEL
NİÇİN CERRAHİ TARİHİ Durup geçmişe bakmak bugüne nasıl geldiğimizi öğretir, geleceğe ışık tutar. Bu bölüm, geçmişteki ba şarıların nasıl ve nedenlerini anlatıyor. Yanda ve arka sayfada sinema şeridi gibi zaman akışı içinde, geli şen ameliyathaneleri görüyorsunuz. Kapak resmine tekrar yer verdik. Bu resimde, 16 Kasım 1846’da W. Thomas Morton’un dünyada ilk defa genel aneste zi ile yaptığı ameliyatı Robert Finkley’in fırçasından görüyoruz. O resim başı ve sonu olmayan zaman içinde Milat’ın tarihte başlangıç noktası olduğu gibi, cerrahi tarihinde anestezinin bulunmuş olmasının cerrahinin miladı olduğunu vurguluyor. Anestezinin bulunmasından önce cerrahi sadece zorunlu haller de uygulanan, birşeyleri kesip çıkartmak için yapılan kanlı bir işlem olmuş; cerrahlar hekim bile sayılma mışlardır. 19. asrın ortalarına kadar cerrahlar İngilte re’de “Tıp Cemiyeti”nin değil de “Berberler Cemiye ti”nin üyesi olmuşlar ve Doktor değil de Sir veya Mr. olarak çağırılmışlardır.
Şekil 1/1. (üstte). Anestezi öncesi dönem. Hızlı ameliyat yapma zorunluğu (1565). Paracelsus’un Opus chirurgicum adlı kitabından “Ameliyathane”. (Nat. Lib. of Med., Bethes da, USA). Şekil 1/2. (ortada). Morton’un eter anestezisi ile yaptığı ilk cerrahi girişim. 13 Kasım 1864, Massachusets Gen. Hospi tal, USA (Ressam Robert Finkley). Şekil 1/3. (altta). Asepsi kaygılarının yerleşmesi sonucu gömlek ile ameliyat. Ancak, girişimler hala amfide geniş bir seyirci önünde yapılıyor. 1
BÖLÜM 1 Dünden Bugüne Cerrahi
3
Fransız akademisi, bunun arkasından, Dr. Mor ton’u kutlayarak 2000 Frank ödül vermiştir. O gün lere kadar Avrupadaki bilgilerin etkisinde kalan ve taklid eden Amerika, o tarihlerden sonra varlığını hissettirmeye başladı.
tasına açık kalp masajı uygulamış ve bunu “Gazet te Medicale d’Orient” te yayınlamıştır. Gelişmiş bir anestezi aleti ilk defa Dr. Nissen tarafından 1937’de Cerrahpaşa Cerrahi Kliniğine getirtilmiş, nasıl kulla nılacağı bilinmediğinden makina öylece kalmıştır.
Amerikanın keşfi, tütün, domates, patates gi bi maddelerin yanında günümüzde anestezide çok kullanılan bir maddenin de Avrupaya gelmesini sağlamıştır. Sir Water Raleigh, Amerikada yerlile rin oklarının ucuna Curare (Kürar) adlı bir maddeyi sürdüğünü görmüştür. Bu okun yaraladığı hayvan kaçamıyor, yere yıkılıp ölüyordu. Claude Bernard daha sonra bu zehirin etkisini hayvanlarda araştır dı ve deneklerin zehirle ölmediğini, yalnız periferik motor sinirlerin felç olduğunu saptadı. Yani denek herşeyi duyuyor ama hareket edemiyor ve ölü gibi yatıyordu; ancak zehirin etkisi frenik sinire varınca solunum duruyor ve daha sonra anoksi nedeniyle ölüyordu. Düşünün, kürar verilen bir insan her acıyı ve konuşmaları duyuyor, ama ne sesini çıkarabiliyor ne de parmağını oynatabiliyordu. Kürar 1941’de W. Wright ve 1942’de E. Jackson tarafından anesteziye ve cerrahların hizmetine sunuldu. Bu madde aneste zinin gelişmesini, hastalarda trakeal entübasyon ve kontrollü solunum ile bütün adelelerin gevşemesini sağlamıştır, özellikle toraks ve kalp ameliyatlarında.
1950’li yıllara kadar uygulanan eter anestezisi ameliyathanelerde onbaşı titri verilen personel tara fından yapılmaktaydı. Ben, asistan olduğum o yıl larda, bu personelin desteği ile anestezi öğrenerek cerrahiye başlamış idim. 1950’de Husfeld ve ekibi ilk açık toraks ameliyatını yapmak için Cerrahpaşa Has tanesine geldi. Anestezinin önemi, ciddiyeti ancak o zaman vurgulanmış oldu. 1954’te Dr. Sadi Sun Ko penhag’dan anestezi uzmanı olarak döndü. 1963’te Anesteziyoloji ayrı bir bilim dalı olarak kabul edildi.
Genel anestezinin yanında, lokal anestezi de, cerrahinin gelişmesine çok büyük katkılarda bulun muş olan Dr. W. Halsted tarafından kazandırılmıştır. 1884’te, Viyanalı göz doktoru Koller, göze damlatılan kokain’in periferik duyu sinirlerinde anestezi yap tığını gösterdi. Aynı yıl Halsted, Amerikada kokain solüsyonunu cild altına enjekte ederek ameliyatlar yaptı. Halsted bu nedenle kolayca kokainoman ol muş ve yeteneğini yakından izleyen dostu Dr. Welch tarafından evinde tedavi ettirilerek cerrahiye tekrar kazandırılmıştır. 1892’den itibaren lokal anestezi kul lanımı yaygınlaştı ve daha az toksik, daha fazla etkili birçok lokal anestezik ajan bulundu. Bunu daha son ra spinal ve epidural anestezi yöntemlerinin bulun ması izledi.
Ülkemizde Anestezinin Gelişmesi Cemil paşa anılarında Aristidi Paşanın ameliyat ları Gülhane Hastanesinin hamamında, göbek ta şı üzerinde yaptığını yazmıştır (1885). Anestezi için neler kullandığı belirtilmemiştir (afyon, alkol, vd). Buna karşın Cemil Paşa (Prof. Dr. Cemil Topuzlu) 1903’te anestezi sırasında kardiak arrest olan bir has
Daha sonraları, anestezi dalından “Ağrı” - “Algo loji” bilim dalı doğdu. Hipokrat’ın “Sedare dolorem opus divinum est”, “Ağrıyı dindirmek tanrıya özgü sanattır” kavramı anestezi ve algoloji ile gerçekleşti rildi. Algolojinin öncülüğüne yarım asır önce J.J. Bo nica “The pain”, “Ağrı” kitabı ile başlattı. Ülkemizde, Çapa’da Prof. Dr. Serdar Erdine, 1986’da ilk ağrı üni tesini kurdu. Anestezinin bu gelişmesi cerrahinin uygulanma sını kolaylaştırdı; acele etmeden birçok başarılı ame liyatın gerçekleşmesini sağladı. Ancak, enfeksiyon sorunu ve yüksek mortalite durumu bir süre daha devam etti. Anestezi ameliyatın yapılmasını müm kün kıldı; asepsi ve antisepsi ilkelerinin gelişmesi cerrahide başarıyı sağladı. Buna, hastanın kendi için den asepsisi olarak niteleyebileceğimiz şekilde teda viye antibiyotiklerin eklenmesi durumu, bu başarıyı tamamladı ve üst düzeye getirdi.
Asepsi, Antisepsi Viyanada, Maria Theresa’nın yaptırmış olduğu hastanede Jinekoloji servisinde asistan olarak çalışan Macar asıllı Philipp (Macarca Fulop) İgnaz Semmel weiss çok iyi bir gözlemci idi. Hastanede yapılan doğumlardan sonra enfeksiyon ve ölümlerin evde yapılan doğumlardan daha fazla olduğunu farketti. Hastanede enfeksiyonla ölmüş bir hastaya otopsi ya parken bir meslektaşı parmağını kesmiş ve aynı be lirtiler ile ölmüştü. Kliniğin bir servisinde hastalar tıp talebeleri tara fından izleniyordu ve mortalite % 11 idi. Diğer servis, ebeler tarafından izleniyordu ve mortalite % 3 idi. Tıp öğrencileri otopsilere de katılıyordu. Semmelwe
4
BÖLÜM 1 Dünden Bugüne Cerrahi
iss, hastaların ölümüne sebep olan maddenin tale belerin parmakları ile taşındığına inanıyordu. Tıpkı, otopsi sırasında parmağından yaralanıp ölen meslek taşı gibi. Bu gözlemlerine dayanarak doğumlardan öce he kimlerin ellerini yıkadıktan sonra klorlanmış kireç solüsyonu içinde tutmalarını ve yıkamalarını sağladı. Aletleri antiseptik solüsyon içinde bekletti (1847). Bu uygulamadan bir yıl sonra ölüm oranının çok düş tüğünü saptadı (Bu sayıları yıllık istatistiklerle ka nıtlamıştır). 1861’de yaptığı yayında enfeksiyon ve ölüm sebebinin eller ve aletler ile taşınan hayvansal bir maddeye bağlı olduğunu savunuyordu. O tarihte henüz mikrop ve bakteri kavramı yok idi. Semmel weiss, böylece enfeksiyon nedeni kavramını ve ista tistiği hekimliğe sokan ilk kişi olmuştur. Semmelwe iss, garip bir şekilde, septik bir parmak yaralanması nedeni ile öldü (1865); meslekdaşları tarafından an laşılmadan ve belki de aşağılanarak, bir akıl hastane sinde. Aynı yıl Glasgow’da Joseph Lister araştırmalara başladı. Yara tedavisi için Fenol kullanılıyor, havaya bile Fenol püskürtüyordu. Bu çalışmaları yalnız kli nik gözlemlere dayanıyordu; sonuçları 1867’de Lan cet dergisinde yayınlandı. Lister’in abartılı antisepsi uygulamasına kar şı çıkanlar da vardı. Lawson Tait aletlerde, giyim de, kompreslerde ısı veya kimyevi antisepsiye karşı ameliyat sahasında formol yerine aseptik serum fiz yolojik kullanılmasını ve dokuya saygı gösterilmesi ni savunuyordu. Antisepsiye ek olarak aseptik cerra hi yöntemlerini benimsiyor saçları koruyan takke ve maske kullanıyordu. W. Halsted’in akıllı ve çok becerikli başhemşire si Caroline Hampton’un elleri antiseptik maddeler den tahriş oluyor ve çalışmasını önlüyordu. Halsted araba lastiği yapan bir fabrikaya lastik eldiven sipa riş ettti. Eldivenler hem daha kolay sterilize ediliyor, hem de hasta ve cerrahı daha iyi koruyordu. Zaman içinde giderek ameliyat ekibinde herkes eldiven kul lanmaya başladı. Ameliyatta eldiven kullanımının böyle romantik bir öyküsü vardır; Halsted o zarif hemşiresi ile evlenmiştir.
replasmanlarının öğrenilmesi, şok fenomenininin tanınması ve önlemlerinin belirlenmesi, kan trans füzyonu olanaklarının sağlanması cerrahinin hızla gelişmesini sağladı. İmmunosüpressif ajanların ge liştirilmesi organ transplantasyonlarını yapılabilir hale getirdi. Cerrahinin ilk problemi kanamaların durdurul ması olmuştur. Harpte, üst üste yapılan ampütasyon larda yara bölgesine kızgın yağ dökülerek hemostaz yapılıyordu. Modern cerrahinin kurucularından ün lü Ambroise Pare (1510-1590) harp sahasında ame liyat yaparken, kızgın yağ tükendiği için son am pütasyonlarında büyük damarı bağlayıp yarayı sıkı bandaj ile kapamıştır. Ertesi gün merak ve kaygı ile gittiği hasta koğuşunda damarı bağlanmış olan has taların sakin bir şekilde uyuduğunu, sıcak yağ ile he mostaz yapılanların ağrı ile kıvrandıklarını hayretle izlemiştir. Üstelik, ikinci gruptaki askerler çok daha geç iyileşmişlerdir. Böylece kanamanın kontrol altına alınabilmesi için damarların bağlanması Ambroise Pare’ye borçluyuz. Bu tarihsel gelişme içinde sonra ne oldu? Bir kısmı çıkarılan organların dikilmesi, ağızlaştırılması (anas tomoz) problemleri ortaya çıktı. 19. asrın ikinci ya rısında Pariste Lembert, köpeklerin iç organlarında yara iyileşmesi şartlarını ve evrelerini araştırdı. İyi leşmenin organın seroza yüzünde olduğu meydana çıktı. Barsakların seroza yüzleri karşı karşıya getirele cek şekilde, yani yüzeyleri içe dönük olarak, dikilme si durumunda daha ilk saatlerden itibaren anastomoz yüzeyi fibrin ile örtülüyor ve iyileşme işlevi başlıyor du. Hatta, yalnız seroza tabakalarının karşılaştırılıp dikilmesi bile yeterli oluyordu (Şekil 1/7). Karın cer rahisinin öncüsü olan bu dikişler bulunmasaydı cer rahide gelişmeler çok ileri tarihlerde gerçekleşecekti. Ancak günümüzde, yeterli hemostaz sağlayabilmek amacıyla birkaç kat dikiş konmaktadır. Daha geliş miş olarak halen kullanılan dikiş zımbaları da bu prensipler dikkate alınarak hazırlanmıştır.
CERRAHİ DALLARINDA GELİŞMELER Anestezi, asepsi ve antisepsinin verdiği rahat lık ve emniyet üzerine cerrahi fizyopatolojinin bir antite olarak meydana çıkarılması, sıvı-elektrolit
Şekil 1/7. Lembert dikişi (Nakayama K.’den).
BÖLÜM 1 Dünden Bugüne Cerrahi
Karın Cerrahisi Wölffler 1881’de ilk defa mide ile jejunum’u ağız laştırdı (Gastroenterostomi). Mide kanseri nedeniyle yaptığı bu ameliyatı kendi çizdiği resimlerle neşretti (Şekil 1/8). Şüphesiz bu başarı Lembert’in çalışma ları sayesinde gerçekleşmiştir. Önceliğini Wölffler’in yaptığı mide ameliyatları bütün dünyada ünlü cer rah T. Billroth’un adı ile anılır. Zira Bilroth aynı yıl kanserli midenin yarısını çıkartmış “mide rezeksiyo nu” ameliyatları asrın karın cerrahisinin ana temasını oluşturmuştur. Bu ünlü cerrah 64 yaşında öldüğü zaman eşine geçinecek kadar miras bırakmamıştır. İmparator Franz Joseph nafaka bağlattı. Bu durum, bilim adamları için günümüze kadar geçerliliğini ko rumuştur. Avrupada bu gelişmeler olurken Boston’da Re ginald Hebert Fitz bir yıl içinde “Peritiflit” tanısı ile ölen 250 hastanın otopsilerini inceledi. Peritiflit, çekum etrafının yanısı olarak biliniyordu. Fitz, bu çalışmaları ile asıl enfeksiyon odağının appendiks olduğunu saptadı (1889). Önce William ve Mayo kar deşler bu abseyi drene ettiler; apandiksi ilk çıkartan Mc Burney oldu. Günümüzde Mc Burney apandisitte özel ağrılı noktası ile ve apansisektomi ensizyonu ile anılır. Uzun tartışmalardan sonra “Apandisit” Ame rikada kesin bir hastalık antitesi olarak tanımlandı. Avrupada cerrahlar, anestezinin gelişmesi ile ortaya çıkan Amerikan ekolünün üstünlüğünden rahatsız ve tedirgin idiler. Apandisit tanısını kabul etmekte direndiler. Bu durum, 60 sene iktidarda kalan kraliçe Victoria’dan sonra, 1902 yılında 7. Edward’ın taç giy me törenine kadar sürdü. 26 Haziran 1902’de yapıla cak görkemli törene bütün dünya ülkeleri hazırlanır ken 14 Haziran’da Edward hastalandı, kaçınılamaz
5
olarak “Peritiflit” tanısı kondu ve sarayında ameliyat edildi. Ameliyattan sonra olayın “Apandisit” olduğu kanıtlandı. Taç giyme töreni 4 Ağustos’ta yapıldı. Bu olaydan sonra Avrupalı hekimler cerrahi öğrenmek için Amerikaya gitmeye başlamışlardır.
Beyin Cerrahisi Nöroşirürjinin başlaması ve gelişmesi çok daha zor ve yavaş olmuştur. Damarların beyin dokusu ile iç içe olması, beyinin kemikle kaplı dar bir boşluk içi ne yerleşmiş olması ve yüksek mortalite riski beyin cerrahisinin gelişmesini çok zorluyordu. Harvey Cushing birgün gittiği sirkte dünyanın en çirkin kadını olarak teşhir edilen ve görmesi çok azalmış bir kişi gördü. Yaşadığı sirk vagonunda genç liğinde çektirdiği resimleri incelediğinde vaktiyle gü zel bir kadın olduğunu, zaman zaman çok şiddetli baş ağrıları krizi geçirdiğini öğrendi; hipofiz tümörü tanısı koydu. Bu tanı Cushing’i kafatası içinde ameliyat yapma olanakları aramaya yönlendirdi. Kanamayı durdur mak için, aynen antik çağlarda olduğu gibi, ısı kul lanmayı düşündü. Kızgın demir veya yağ kullanma olanağı yoktu; yerine “termokoter”i buldu. Sonradan geliştirilen elektrokoter veya laser ile koterizasyon cerrahinin bütün branşlarında başarı ile kullanıldı; dönüm noktası oldu. Ülkemizde nöroşirürjinin öncülüğünü Dr. Hami Dilek, Prof. Dr. Feyyaz Berkay ve Prof. Dr. Bülent Tar can yaptılar.
Toraks Cerrahisi Plevra boşluğu açıldığında, o boşlukta olan nega tif basınç ortadan kalkıyor, akciğer kollabe oluyor ve hasta solunum-dolaşım yetmezliğinden ölüyordu. Sauerbruch köpekleri negatif basınç odasında ame liyat etmeyi denedi (Şekil 1/9). Aynı işlem Münih’te insanlara da uygulandı.
Şekil 1/8. Wölffler’in mide kanseri için yaptığı ilk gastro enterostomi ameliyatının kendi çizgileri ile izahı (Zentral b Chir. 8-1881).
Bu konuda radikal çözüm yine anestezistlerden geldi. Anestezi yapılan hastanın trakea’sına bir tüb yerleştirdiler. Bu tüb yolundan, kapalı bir sistemde anestezik madde ile karıştırılmış oksijeni bir balonun sıkılması yardımı ile (pozitif basınçlı solunum) has tada solunumu ve anesteziyi sağladılar. Kürar gibi etkili kas gevşeticiler burada çok işe yaradı. Kontrol lü solunum yöntemi ilk defa 1940’da Guedel ve M. Nosworthy tarfından Londra St. Thomas hastanesin
6
BÖLÜM 1 Dünden Bugüne Cerrahi
Prof. Dr. Ergun Yöney tarafından endoskopik kole sistektomi yapıldı. Aynı yıl İstanbul Tıp Fakültesinde (Çapa) Prof. Dr. Cavit Avcı tarafından bu konuda eği tim veren bir ünite kuruldu.
Transplantasyon Cerrahisi
Şekil 1/9. Sauerbruch’un negatif basınç odasında toraks ameliyatı denemesi.
de uygulandı ve yayınlandı. Hastayı negatif basınç odasına koymak yerine geçen bu pratik çözümden sonra akciğer, özofagus ve kalp ameliyatları karın ameliyatları kadar kolaylıkla yapılır oldu. Ülkemizde toraks cerrahisinin öncülüğünü Prof. Dr. Siyami Ersek yapmıştır. Heybeliada ve Uludağ Sanatoryumlarındaki çalışmalarından sonra 1962’de bugün Kadıköyde adını taşıyan merkezi kurdu ve akciğerden sonra kalp cerrahisini de yerleştirdi. Prof. Nihat Dorken Cerrahpaşa I. Cerrahi kliniğinde onu izledi ve Prof. Dr. Süleyman Dirvana (Çapa’da) trans torakal özofagus cerrahisinin öncüsü oldu.
Endoskopik Cerrahi Asrımızın ortalarında fleksibl endoskopların bu lunması, bütün vücut boşluklarına kolayca varıla bilmesini sağladı (Forestier 1952). B. Hirschowitz’in fiberoptik endoskopu bulması, mikro enstrümanla rın ilavesi ve elektrokoter ile hemostaz imkanlarının sağlanması sayesinde (Cushing’i hatırlayın) aletle ameliyat dönemine girildi. 1982’de endoskoplar ile gerçekleştirilmiş cerrahiye apandisektomi sonuçla rını yayınladı. Bu olay cerrahide bir devrim niteliği taşımaktaydı. Bu girişim yöntemi Amerika yolu ile dünyaya yayıldı. Japon yapımcıların aletleri geliştir melerinin sağladığı katkılar ile ve videonun eklenme siyle video-endoskopi oluştu. Günümüzde cerrahın eli hastaya değmeden birçok ameliyat yapılabilmek tedir. Klasik cerrahi yöntemlerini giderek esir eden bir alternatif, bir patlama oluverdi. Memleketimizde, Fransadaki uygulamalardan dört yıl sonra, ilk defa sosyal sigortalar hastanesinde
Diş, kemik, kan tendon gibi ototransplantasyon lar gözününe alınmazsa ilk gerçek organ transplan tasyon denemeleri böbreklerde olmuştur. Organın çift oluşu (aileden donör bulma olanağı) ve cerrahi tekniğin kolaylığı gelişmeleri sağlamıştır. 1950’li yıl larda 9 alıcıya ölüden böbrek transplantasyonu yapıl dı. Başarısızlıkla sonuçlandı; zira, immünosupresyon ilaçları yoktu. Önce, J. E Murray ve ekibi tek yumurta ikizlerinde başarılı böbrek transplantasyonları ger çekleştirdiler. Böylece transplantasyon dönemi açıl mış oldu. Kırk yıl süren çalışmaları nedeniyle Mur ray’a 1990 da Nobel ödülü verildi. Starzl, Murray’ın çalışmalarına dayanarak böbrek transplantasyonla rını yaygınlaştırdı (1963) ve onu karaciğer transplan tasyonları izledi (1967). İlk kalp transplantasyonu Güney Afrikada C. Bar nard tarafından yapıldı. Esasında, J. D. Hardy 1964 yılında 68 yaşında bir hastaya kalp transplantasyonu gerçekleştirmişti. Transplante edilen kalp bir may mundan alınmıştı (kilise ve kamuoyu o tarihlerde insan kalbinin naklini önlüyordu). Trans-plantasyon başarılı oldu, ama hasta 18 saat sonra kaybedildi. Maymunun kalbi yetmemişti. Shinto inancı, ölen ki şilerin organlarının tam olarak gömülmesini emretti ğinden, Japonyada transplantasyon cerrahisi yapıla mıyor. Bertolucci’nin “Son imparator” filminde, hadım edilmiş olan saray hizmetlilerinin iki elinde gö ğüslerine bastırdıkları kavanozu taşıyarak sarayı terkettiklerini görürüz. Bu kavanoz içinde hadım edilmiş organlarını, öldüklerinde beraber gömül mek üzere yanlarında götürmektedirler. Aynı şekil de, eski Mısır’da mumyaların iç organları özel ka vanozlar içinde korunup mumya ile beraber ölüm odasında saklanır (Kahire ve Londra müzelerin den). Oysa, dünyanın birçok yerinde birden fazla or gan transplante edilmiş kişiler dolaşmaktadır. Gü nümüzde sorun, artık verici bulmaya, ya da yapay organlar araştırmaya dönüşmüştür. Ülkemizde birçok ilde birçok kuruluşta transplantasyon yapılmaktadır.
BÖLÜM 1 Dünden Bugüne Cerrahi
7
ANTİK CERRAHİDEN GÜNÜMÜZE Cerrahi, ilk yaralanan insanla başlamış olmalıdır. Yaraların ve kırıkların tedavisine ait işlemlere ne olitik devir mağara resimlerinde rastlıyoruz. Mısır mumyalarında düzgün iyileşmiş kırıklara, ameli yat geçirdiğine dair izlere rastlanır. Papirüslerin 16. asırda okunmasından itibaren (Ebers papirüsleri), Mısırda cerrahi girişim, yara bakımı, vd. konusunda birçok işlemlerin yapıldığını, o günkü teorilerin ve bilgilerin bugünkülere çok paralel olduğunu tesbit ediyoruz. Keza, Mısırda (M.Ö. 3000) sünnetin yaygın olduğu görülmektedir (Şekil 1/5). Sünnet kuşkusuz Musevilere ve İslamlara eski Mısır yoluyla gelmiş ol malıdır. Aynı şekilde, Berlin eski eserler müzesinde, Truva savaşlarında Aşil’in yaralanmış Patroklos’un yara sını sararken (günümüzdeki yönteme çok benziyor) konulu bir vazo sergilenmektedir (Şekil 1/6).
Şekil 1/11. Cilalı taş devrine ait buluntular (MÖ. 7500-10.000). Trepanasyon yapılmış kafatasları. Delik kenarlarının iyileşmiş olduğu, kişinin işlemden sonra yaşadığını gösteriyor (Natio nal Museet, Kopenhagen).
Hindistan’da, zina cezası olarak burun kesilmek teydi. Bu kişilere yapılan ameliyatlar plastik, estetik cerrahinin gelişmesini sağladı. Günümüzde bu gi rişimler Hint plastiği olarak bilinir. Nazo-labial çu kurda düz iğne ile dikiş yapılamadığından, Hintli cerrahlar balık oltasına benzeyen iğneler icat ettiler. Bugün kullandığımız dikiş iğnelerini de Hintli cer rahlara borçluyuz (Şekil 1/10). Hastalıklar kötü ruhların insanın içine girme si olarak algılanıyordu. Ağrı (pain) sözcüğü Latince “Poena” (ceza, intikam, işkence) sözcüğünden gel mektedir. Fransa ve Peru da yapılmış olan kazılar da 7.000-10.000 yıl öncesine ait iskeletlerde kafatası kemiklerinde trepanasyon yapılmış olduğu saptan dı. Bu kişilerin ameliyattan sonra yaşadığı, kemi ğin kesik kenarlarının iyileşmiş olmasından anlaşıl maktadır (Şekil 1/11). Bu ameliyatların kötü ruhları çıkarmak için yapılmış olması mümkündür. Anestezi muhtemelen alkol veya afyon verilmesi ile sağlan mıştır.
Şekil 1/10. Eski hint cerrahisi, burun plastiği. Bu ameliyatın yapılabilmesi için ilk defa kıvrık iğneler kullanılmıştır. Bu iğne ler günümüze kadar uzanır (Pandit Shiw Scharma, Bombay).
Harpler cerrahinin gelişmesini ve yeşermesini sağladı. Barutun ateşli silahlarda kullanılmasından sonra daha büyük ve karmaşık yaraların tedavisi ve ampütasyonlar gerekmiştir. Bu durum, ampütasyon tekniği ve protezlerin hızla gelişmesine neden oldu (Çinliler esasında barutu eğlence için havai fişeklerde kullanıyordu). Tarihin çok uzun seyri içindeki binlerce yıllık ge lişme, son yüzyıldakinin binde biri bile değildir. An
8
BÖLÜM 1 Dünden Bugüne Cerrahi
cak, iki isim çok önemli kilometre taşlarını oluştur maktadır. Bunlardan ilki Hipokrat, ikincisi Ambroise Pare’dir. Hipokrat salt cerrahinin değil tüm tıbbın, misti sizmden çıkarak bir bilim ve sanat haline gelmesinde ilk dönüm noktasını oluşturur. Hastalıkların büyü, ceza, ya da şeytan işi olmadığını sebepleri ve çare leri olduğunu vurguladı. Müşahede (gözlem) meto dunu, öğretisinin temelini oluşturan bir okul kurdu. Gözlemleri 23 asır sonra tıp öğretisinde geçerlidir, (Hipokrat parmakları, Hipokrat facies’i, içinde irin olan yer boşaltılmalıdır, vd.). İstanköy (Kos) adasın da doğdu ve 110 yıl yaşadı (MÖ 460-370). Orta çağlarda kilise, fanatik tutumu ile hastalığı, günahkar kişinin cezalandırılması olarak algılıyordu; tıpkı antik çağlardaki gibi. Bunların bakımını da ilahi güç olarak kilise üstleniyordu. Ancak kilise kana ve ete bulaşmaktan sakınıyor, bunu kendisi için günah sayıyordu. Bu nedenle cerrahi hızla gerilemekteydi. 1092’de Papa’nın papazlara sakal kesme zorunluğu getiren genelgesi sonucu kilise ve manastırlara ber berler atandı. Adi işlerde görevlendirilen bu berber lere diş çekme ve yara tedavisi gibi görevler de yük lendirildi. Napoli yakınlarında Salerno kenti, Akdeniz yolu ile arap dünyasıyla yalnız ticari değil, kültürel temas halindeydi. Araplar, Yunan eserlerinin de geniş bir çevirisine sahip bulunuyorlardı. Örneğin, romen ra kamları ile XII (oniki) ile VII (yedi)’yi çarpmanın zor luğunu düşünün. Arap rakamlarından latin rakam larını ürettiler. Üstelik başlangıç noktası olan sıfır’ı da öğrendiler ve aldılar. Bu ilişkiler Avrupa’da Röne sans’ın ilk taşları oldu. Öteki kitaplar gibi Salerno okulu Akdeniz yolu ile Araplardan Hipokrat ve Galenus’tan bu yana yazıl mış tıp kitaplarını da (Razi, Ebul Kasım, vd.) çevirdi ler. Böylece 13. asırda kiliseye rağmen ilk tıp okulu nun temelleri atılmış oldu. İngiltere bile berberler odasına kayıtlı olan cerrah lar, ancak 1800’de “Royal College of Surgeons” ın ku rulması ile berberlerden ayrıldılar. Pott hastalığının, Pott kırığının tarifini yapmış olan ve akademik çev re içinde ilk cerrahi dersini vermiş olan Percival Pott (1765) bile berberler cemiyetine kayıtlıydı. Bu asrın ortalarına kadar cerrahlar Doktor diye değil Mister veya Sir diye anılıyorlardı. Cerrahların tıp okulunda eğitimi Avrupada Fransız ihtilalinden sonra gerçek leşti.
ÜLKEMİZDE CERRAHİNİN GELİŞMESİ Tıp okulunun açılması Batı ölçülerinde bir Tıp Okulu 17 Şubat 1839’da bugünkü Galatasaray Okulunun bulunduğu yerde açıldı. Açılışta okunan Sultan II. Mahmut’un ferma nında özetle “Bu okulun adını mektebi Tıbbiyei Şa hane koydum. Burada insan sağlığının hizmetine ça lışılacağından bu okulu ötekilerden üstün tutum. Tıp fenni Fransızca öğretilecektir. Maksadım bu dili öğ retmek değildir, hekimlik fennini öğrenip adım, adım kendi lisanımıza almak ve yurdumuzun her köşesine yaymaktır” demiştir. Neden II. Mahmut ve neden 19. asrın başında böy le bir atılım oldu. 1821 de Mora’da Yunan ayaklan ması başlamıştır. Yeniçeriler gerilemeye başlayınca Sultan, kendi valisi Mısır hidiv’i Mehmet Ali Paşadan yardım istemek zorunda kaldı. Hidiv’in oğlu İbrahim Paşa 1825 Şubat’ında 10.000 asker ve toplar ile Mo don’da karaya çıktı. 1826 yılında ayaklanma baştırıl mıştır. “Buna karşın yine de İngiltere ve Rus Çarının baskıları ile Osmanlı İmparatorluğu içinde özerk bir Yunanistan gerçekleştirildi”. Bu olay karşısında Mısır askerinin düzenli bir eğitim ve modern silahlarla aldığı sonucu ve önemini gören Sultan II. Mahmut Kahire örneğini izleyerek bir dizi reformlar yapmağa karar verdi. Bu yeniliğe ordudan başladı. Ordunun hekim gereksinimini karşılamak için hemen 1827 yılının 14 Mart Çarşamba günü Veznecilerde “Tıphane” adında bir okul açıldı. Beş yıl sonra 1832’de Topkapı sarayında “Cerrahhane” açıldı. İşte bu iki okulun bir leştirilmesi ile 1839’da Galatasaray’daki okul açılarak Tıp Fakültesinin temeli atılmış oldu. Bu okulun başına Viyana’dan Dr. Charles Ambro ise Bernard getirildi. Sultan Mahmut’un sağlığı bo zuktu, kendisi için bir hekim arıyordu. Paris büyü kelçisi Ahmet Fethi Paşa Paris’e giderken Avusturya Başbakanı Prens Metternich’e rica ederek önemli bir ilim adamı olan 30 yaşındaki Dr. Bernard’I İstanbu la gönderdi. 1808 de Pragda doğmuş olan Bernard 18844’de İstanbul’da öldü. Sultanın şahsi hekimi olan Dr. Bernard okulun da başkanı olmuştu. Bu okulda öğretim üyelerinin tümünü ve öğrenci lerin çoğunluğunu azınlıklar teşkil ediyordu. Türkler Latin harflerini bilmiyorlardı. Üstelik, öğretim ya bancı dilde yapılıyordu. Ayrıca II. Mahmut’un annesi Nakşidil Sultan’ın aslında Josephine’in yeğeni Aimee Dubuc de Rivery olduğu söylentileri vardır. Baba annesinin de Fransız kökenli olduğu bilinir (Rabia Sultan). Saray’ın resmi gazetesi de Fransızca “Mo