Akılda Kalanlar – Rahvan At yarışları - Bitmeden
Yaz Bitmeden– İçimizden Biri “Hakan ÖKENEL” – Foto-Edebiyat– Ödemiş Fotoğraf Gönüllüleri ücretsiz dergisidir. 2014/9 Ağustos
Fotoğraf: Nezihe UZUNKOL
Ödemiş Fotoğraf Gönüllüleri
2009 yılında boş zamanları değerlendirmek ve yaşadığımız bu güzel şehri fotoğraflamak adına çıktımız yolculuk bizi bugünlere getirdi. Geçen zaman zarfında fotoğraf seminerleri düzenledik, birçok sergi açtık. Grubumuzu ve de Ödemiş'imizi tanıtmak adına şehir dışında fotoğraf sunumlarına katıldık. Tüm fotoğraf gönüllülerini bu serüvende aramıza bekliyoruz.
Bu sayıda…
Havada Bahar İçimizden biri “Hakan ÖKENEL” Yayın Yönetmeni Harun ÖKENEL Yayın Kurulu Nezihe UZUNKOL Safiye ÖZÇELİK Harun ÖKENEL F. Sezen Cerit
Foto-Edebiyat Rahvan At Yarışları
Özlem ÖZULUS Hakan ÖKENEL
İmtiyaz Sahibi Ödemiş Fotoğraf Gönüllüleri’dir.
Akılda Kalanlar
“Yoğun yaz!” Siyasi gündemin tüm ülke gündemini işgal ettiği bir yaz geçirdik. Cumhurbaşkanı kim olacak, başbakan kim olacak derken herkes yerine geçti, koltuğuna oturdu. Ama bu gündemin dışında bir yaz daha var! Yaz demek tatil demek, Deniz, kum, güneş demek. Geçirdiğimiz yoğun yazın içinden biz bu taraflarını seçtik anlatmak için. Hayatın halen yaşanır olduğunu belki biraz hatırlatır diye… ÖFOG olarak biraz da buruk bir yaz oldu bizim için. Her yıl yaz aylarında Aykut ORAY Sanat Sokağı’nda Ödemiş Belediyesi’nin istek ve desteğiyle açmış olduğumuz fotoğraf sergisi maalesef bu yıl gerçekleşmedi. Yeni belediye(yeni başkan) sanırım sanatsal etkinliklere biraz daha mesafeli yaklaşacak gibi görünüyor. ÖFOG’la birlikte her yıl açılan resim kursiyerlerinin sergileri, ahşap yakma resim sanatçısı Mehmet Bayraktar’ın sergisi de rafa kalktığı gibi sokakta yaptıkları müzikle sokağa hareket ve can veren müzisyen arkadaşların da yokluğuyla Aykut ORAY Sanat Sokağı maalesef bu yazı karanlık bir sokak olarak geçirdi. Umarım sokak adına yakışır şekilde tekrardan sanatla iç içe hale gelir. Yoksa kör, karanlık bir sokağa bu isim yakışmıyor. Not: Fotogari Ağustos sayısının gecikme nedeni malum YAZ!
Harun Ökenel
Fotoğraf: Harun ÖKENEL
Fotoğraf: Nezihe UZUNKOL
Yaz Biterken Yaz mevsimi benim için deniz ve tatil demektir. Denizin kumunu, tuzunu, deniz kabuklarını dahi özleyen benim gibi birisinin ilk önce koşacağı yer kumsallar olur elbette. Her sene az da olsa kumsalların tadını çıkarmaya çalışıyorum. Çok tatil yapamayan, çalışan insanların ve özellikle çocukların tatil denilince aklına sahil yöreleri gelir. Sakin kıyı kasabaları tatil için favori yerlerim. Sabah erken kalkıp o saatlerde çarşaf
gibi olan denize girmeyi, plaj keyfi yapmayı, akşamüstleri özellikle güneş batarken deniz kıyısında güneşin batışını izlemeyi diğer mevsimler boyunca özlemle beklediğimden yaz mevsiminin benim için apayrı bir güzelliği var. Çocukluğumdan beri tatilde, gezmek, dinlenmek, seyahat etmek, bol bol kitap okumak, denize girmek demek olan yaz aylarını özlemle beklerim.
Fotoğraf: Özlem ÖZULUS
Her mevsimin kendine göre güzellikler var elbette ama bahar ve yaz mevsimleri benim için daha özel. Doğanın uyandığı, kasvetli havaların bittiği bahar aylarından sonra, her yıl havaların daha sıcak olmasından şikâyet etsek de, pırıl pırıl parlayan güneş, uzun günler, çeşitli meyveler, tatile çıkışımız demek olan yaz ayları çoğumuz için güzellikler getirir. Yaz aylarında denizi görmek bile ayrı bir keyif değil midir? Yaz gecelerinde yıldızları seyretmek ve sıcaktan bunaldığımızda birdenbire bastıran yaz yağmurlarında
ıslanmak, daha pek çok güzelliği içinde barındıran yaz mevsimini sevmemi sağlayan nedenlerden sadece ikisi. Memleketi dışında çalışanların tatil döneminde hasret giderme olanağı bulmaları da yazın sevdiğim özelliklerinden biri.
Fotoğraf: Levent Aybars ÖZDEMİR
Fotoğraf: Harun ÖKENEL
Çok sıcaktan hoşlanmayanlar için yaylalara çıkmak gibi bir seçenek var ve yayla turizmi ülkemizde kıymeti bilinmeye başlanan, gelişen bir sektör olmaya başladı. İmkânı olanlar için ülkemizde görülmeye değer, gezilip görülecek pek çok yayla var.
Bu mevsimin zorluğu da var elbette. Havanın çok sıcak olması özellikle açık havada çalışanlar için işin yanına ayrı bir zorluk katıyor. Ofis ortamında her ne kadar klimanın faydalarından yararlansak ta dışarı çıktığımızda yüzümüze çarpan sıcak, bazen sıcak yüzünden dışarı çıkamamak çok sevdiğim bir şey değil elbette... Ama işte bu mevsimin güzellikleri, zorluğundan daha fazla olduğundan yazı çok seviyorum.
Fotoğraf: Nezihe UZUNKOL
Fotoğraf: Nezihe UZUNKOL
Fotoğraf: Levent Aybars ÖZDEMİR
Yazın hüzünlü bir tarafı var o da yazın bitmesi. Küçükken, tatilin bitmesi, okulların başlaması, bol bol uyumak, gezmek, denize girmenin bitiyor olması demek olduğundan daha bir hüzünlenirdim. Her bitiş içinde bir hüzün barındırır; Murathan Mungan’ın bir şiirinde dediği gibi “yazın bittiği her yerde söylenir / söylenmeyen şeyler kalır geriye.” Yaş ilerledikçe insan her mevsimin ayrı bir güzellik getirdiğini, hayatın mevsimlere benzediğini ve eninde sonunda güneşin açacağını, yaşayanlar için her gün doğumunun ayrı bir umut taşıdığını öğreniyor insan. Birazcık hüzünlensek bile yaz mevsimin
yine geleceğini ve yine güzelliklere kavuşacağımızı biliyoruz. Her zaman yaz güneşinin aydınlığının fotoğraf makinelerinizde ve içinizde olmasını dilerim. Sevgiyle kalın.
F.Sezen Cerit
Fotoğraflar: Harun ÖKENEL
Fotoğraflar: Özlem ÖZULUS
Fotoğraf: Burç BAYRAKTAR
Fotoğraf: İzel YÜKSEL
Fotoğraflar: Şükran ATLI
Fotoğraf: Yasemin Koçyiğit
Fotoğraf: Okan GÖLCÜKLÜ
Fotoğraf: Levent Aybars ÖZDEMİR
Fotoğraf: Didem İYİOĞLU
www.facebook.com/fotogari
www.fotogari.com
İçimizden biri...
Hakan ÖKENEL 1990 yılında İzmir'in Ödemiş ilçesinde Dünyaya gelen fotoğrafçı eğitimini Efe İlköğretim Okulu, Ödemiş Lisesi ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden mezun olarak tamamladı. Özyap İth. İhr. İnş şirketinde Mali ve İdari İşler Sorumlusu olarak çalışan Hakan ÖKENEL, İzmir de yaşıyor. Lise yıllarından bu yana fotoğrafçılığa ilgisi olsa da sadece izleyici olarak takip etti fotoğraf dünyasını. 2010 yılında kameranın arka yüzüne geçti ve ilk amatör fotoğraf çekimlerine başladı. Bu süreçte fotoğraf eğitimi almaya ve kendisini sürekli olarak geliştirmeye de devam etti. Fotoğrafa olan ilgisi giderek onda bir tutku haline gelmeye başladı. ÖFOG (Ödemiş Fotoğraf Gönüllüleri) üyesi olan amatör fotoğrafçı öğrenmeye, paylaşmaya ve anı dondurmaya devam ediyor.
Fotoğraflar Hakan ÖKENEL’in fotoğrafları arasından karma olarak seçilmiştir.
www.fotogari.com
Fotoğraf: Hakan ÖKENEL
Sobe Arkamda uçurum Önüm taştan duvar Sağımda ölüm Solumda yaşamak var
Mızıkçılık hayatın neşesi Saklanmayan oyunun ebesi, Dönüyorum artık sıkıldım işte Önüm, arkam, sağım, solum sobe Hakan ÖKENEL
RAHVAN
Atın tek ayak koşma stiline verilen addır. At yarışı ama öyle bahislerin oynandığı gibi değil, onurun, gururun, yüreklerin yarıştırıldığı yarıştır rahvan… Geçmişten bugüne Anadolu insanının atla dostluğunun pekiştirildiği, gözlere bayram, yüreklere sevinç salındığı, atla binicisinin, sahibinin bir bütün olduğu, geleneklerin buluştuğu yerdir rahvan at yarışları. Türk insanının Orta Asya’dan Anadolu’ya yolculuğunda, yavuklusunu terkisine atıp kaçırdığında, uzun kış gecelerinin sohbetlerinde, Truva’dan Cengiz hana, oradan Malazgirt’e kıtalar aşarken, Kocatepe’den İzmir kordona zafere koşarken hep yanında, nefesi nefesine karıştığı dostudur at.
sallar, ön sağ toynağını sertçe yere vurup toz kaldırır. Kalabalığa alışsın diye iç parkurda dolaşmaya çıkılır bu bir anlamda meydan okuma, boy göstermedir. Alınan dualardan sonra başlangıç yerine doğru yol alınır. Rahvan at yarışları tüm Anadolu’da yaygın at yarışlarından olup daha çok Ege ‘ye özgü geleneksel ata sporudur. En büyük yarışlar Balıkesir Karapürçek, Kütahya Hacıkebir, İzmir Çaylı ve Ödemiş’tedir.
Atlar tımarlanır, süslenir, nazarlıkları takılır, sakarları öpülüp, yeleleri taranır, göz göze bakışılarak neden burada olunduğu sanki hatırlatılmak istenir, kucaklaşılır, at ne söylendiğini anlamış gibi baş
Kimler olmuyor ki burada çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek, pamuk helva satanı, boncukçusu, teşbihçisi, koşumcusu, köftecisi, sucuksu, yağlıkçısı (poşu) ile halk buradadır. Yöre halkı için biraz bayram, biraz panayır, yavukluların buluştuğu, yaşlıların görüştüğü, önceki yarışlardan bu yana görüşmeyenlerin kavuştuğu, hal hatırların sorulduğu, kavuşma sevincinin harman olduğu, bu buluşmaya gelemeyenlerin anıldığı, bu dünyadan göçenlere rahmet dilendiği yerdir rahvan at yarışları.
Yarışma boy ve kuralları : Deste: 3 yaş altı taylar. Ayak: 4 yaşındaki atlar. Yarışlar, yarıştan öte en yakın dostunun, atının onurudur gururudur, sanki at koşmaz, rahvan giden kendisidir, her adımı kendi atar, soluğu alan atı, veren kendisidir, nefeslerin tutulduğu, kaşların çatıldığı, umutların bilendiği yerdir rahvan at yarışları. Amatör ruhla koşulmuş, bayrak kapılmış işte en büyük onur, bayrakla atılan tur, ZAFER budur.
Küçük orta: 5 yaşındaki atlar. Büyük orta: 5 yaş ve yukarı atlar yarışır, 3 kez küçük orta yarışını kazanan atlar büyük orta yarışmaya hak kazanırlar. Baş altı: 5 ve yukarı yaşta olup 3 kez büyük orta yarışı Kazanan atlar. Baş: 5 ve yukarı yaşta olup, 3 kez baş altı yarışı Kazanan atlar yarışır.
Yarış esnasında bir ayak mutlaka yere basmalı 4 ayakta yerden kesildiğinde (dörtnala geçildiğinde) hakem heyeti tarafından anonsla uyarılır, üç kez tekrarlayan yarış dışı bırakılır.
Fotoğraflar ve yazı: Levent Aybars Özdemir
www.ofogder.com
Fotoğraf: Ahmet VARDAR
Fotoğraflar: Ayhan SÖZEN
Fotoğraf: Ahmet VARDAR
Fotoğraf: Çetin ÖZKAN
Fotoğraf: Erdem BOYACI
Fotoğraf: Erkan KARACA
Fotoğraf: Harun ÖKENEL
Fotoğraf: İlknur KYK
Fotoğraf: Özay KARA
Fotoğraflar: Özgün KARAPINAR
Fotoğraf: Safiye ÖZÇELİK
Fotoğraflar: Tahsin GÜN
Fotoğraf: Uğur KARAÇELEBİ
Fotoğraf: Yüksel İPEK Fotoğraflar Temmuz ayı içerisinde ÖFOG sayfasına yüklenen fotoğraflar arasından Hakan ÖKENEL tarafından seçilmiştir.
www.facebook.com/ fotogari
@fotogari
Bitmeden…
Fotoğraf: Harun ÖKENEL