Fotogari temmuz

Foto-Edebiyat– Akılda Kalanlar – Foto-Tarih

Sevgiyle(İnanç ve Maneviyat)– İçimizden Biri “Harun ÖKENEL” – Ödemiş Fotoğraf Gönüllüleri ücretsiz dergisidir.

2014/8 Temmuz

Fotoğraf: Harun ÖKENEL

Ödemiş Fotoğraf Gönüllüleri

2009 yılında boş zamanları değerlendirmek ve yaşadığımız bu güzel şehri fotoğraflamak adına çıktımız yolculuk bizi bugünlere getirdi.

Geçen zaman zarfında fotoğraf seminerleri düzenledik, birçok sergi açtık. Grubumuzu ve de Ödemiş'imizi tanıtmak adına şehir dışında fotoğraf sunumlarına katıldık. Tüm fotoğraf gönüllülerini bu serüvende aramıza bekliyoruz.

Bu sayıda…  Havada Bahar  İçimizden biri “Harun ÖKENEL” Yayın Yönetmeni Harun ÖKENEL Yayın Kurulu Nezihe UZUNKOL Safiye ÖZÇELİK

 Foto-Edebiyat  Foto-Tarih – Nikon

Harun ÖKENEL F. Sezen Cerit Özlem ÖZULUS

İmtiyaz Sahibi Ödemiş Fotoğraf Gönüllüleri’dir.

 Akılda Kalanlar

“Gelecek!”

Nerede o eski ramazanlar!

Bu cümleyi duymayanımız yoktur heralde.

Gencimizden yaşlımıza herkes büyüklerinden bir kez olsun işitmiştir eski ramazanların güzelliğini… Peki ya gerçekten öyle mi? Gerçekten gün geçtikçe örflerimiz adetlerimiz değişiyor ve daha kötü ramazanlar, daha kötü günler mi geçiriyoruz? Eğer yeni günün kıymetini bilmiyorsak, yeni çağa ayak uyduramıyorsak belki evet.

Bu “nerede eski ramazanlar(bayramlar, günler, oyunlar.. vb.)” sözleri daha çok o eski anıları özleme cümlesi bence. Eski arkadaşları özleme, belki artık hayatta olmayanları anımsama ve onların burukluğu.

Elbette yaşantımız değişti ve bu değişiklikler doğru kullanıldığında hayatımızı güzelleştirdi de… Başka şehirlerdeki arkadaşlarımızdan, dostlarımızdan haber almak ancak bir mektupla mümkünken şimdi sosyal ağlar sayesinde ne birbirimizin ne yiyip içtiğine kadar, nereye gittiğine kadar öğreniyoruz. Evet eleştirilen, eleştirilmesi gereken yanları var ama zamanla bununda oturacağını düşünüyorum.

Gelecek teknolojide!

Harun Ökenel

Fotoğraf: Nezihe UZUNKOL

SEVGİYLE

Fotoğraf: Harun ÖKENEL

İnsanın en temel

ihtiyaçlarından biri

altında gerçekleşmektedir. Hiç bir insanın geleceği garanti altında değildir.

Açlık, savaşlar, anlaşmazlıklar, göçler, depremler, yangınlar ve sel felaketleri gibi insanların maddi ve manevi güçlerini zorlayan ve onların doğaya uyumunu sınayan baskılar bulunmaktadır. Bir anda her şeyimizi kaybedebiliriz ve bu olumsuz koşullara dayanmamıza ve katlanmamıza yardım edecek maneviyattan başka hiç bir değerimiz olmayabilir. Bu yüzden insanlarda maneviyat denen özel ve son derecek karmaşık bir duygu ortaya çıkmıştır.

anlamlandırma ve anlam arayışıdır.

Genel olarak insan hayatının manevi açıdan bir arayış içerisinde geçtiğini söyleyebiliriz.

Din ve inançla birlikte insanın arayışı anlam kazanmaktadır. Madde ile ilgisi olmayan daha çok insanın iç dünyasıyla ilişkilendirebileceğimiz duygu ve düşünce dünyamızla tanımlayabileceğimiz ayrı bir dünyadır maneviyat dünyası. İnsanın aklıyla çözemeyeceği, yaradılıştan kaynaklanan veya yaşarken karşımıza çıkan pek çok şeyi içine alır.

Manevi

dünyaya ihtiyaç duyarız

çünkü genel olarak insanların yaşamı, son derece zor koşullar

Fotoğraf: Özlem KOŞAR ,

mümkündür. İnsanın mutluluğu ile maneviyatın doğrudan ilişkisi vardır.

Kalp dünyası dediğimiz, ruhumuzun sükûnetini sağlayan içsel dünyamızdır ve bu maneviyatın da büyük bir parçasıdır.

Fotoğraf: Cumhur ALPDOĞAN

Modern

tıp, gelişen teknoloji insan

beynini bile tam olarak çözememiş durumdayken, yaşadığımız dünyayı tam öğrenememişken, insanın çözemeyeceği pek çok duygusal, manevi sorun olduğu da ortadır.

Bugün ruh denilen varlığı inkâr edemeyeceğimiz de ortadadır. Zor durumlarda inanç dünyası imdadımıza yetişir.

Fotoğraf: Levent Aybars ÖZDEMİR

Yaşamak,

yaşamaktan tat almak,

yaşadığının farkına varmak, hissetmek, hislerine anlam vermek, hislerine yön vermek ancak manevi dünyamızın farkına varmakla

Fotoğraf: Nezihe UZUNKOL

Manevi

dünyamız denildiğinde ilk

akla gelenler din ve inanışlar olur.

Hayatın amacını, varoluşumuzun nedenini, yaşadıklarımızı, evreni anlamaya çalıştığımızda inancımız ve dinimiz bizlere yol gösterir, hem de yaşantımıza yön verir. İnsan olarak ihtiyacımız olan güvene ve hayatımızda önümüze çıkan her soruna ilahi bir cevap olması, bu maddi dünya dışında ölümden sonraki başka bir hayatımızın olduğuna inanmamız dini inanışımız sayesindedir. Sonsuz bir gücün varlığına inanmak, yaratılan her şeyde bu gücün bir suretini görmek, büyük sevgiyi hissedebilmek önemli ve gereklidir bana göre…

Dünyaya,

insanlara, doğaya huzur

ve sevgiyle bakabilmek, içinde bulunduğumuz maddesel dünyada zaman zaman zorlandığım bir durum. İnsanların birbirlerine ve doğaya karşı acımasız oluşları beni korkutuyor ve üzüyor.

Fotoğraf: Safiye ÖZÇELİK

Tarih

boyunca insanların bu inanışa

ihtiyacı olmuştur zaman olacaktır.

ve

bence

her

Fotoğraf: Harun ÖKENEL

Büyük

Fotoğraf: Safiye ÖZÇELİK

bir kalp taşıdığını, inancının

sarsılmaz ve güçlü olduğunu bildiğim Yunus Emre gibi düşünebilmek istiyorum. O zaman da Yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevebilmek için yine Yaradan’a sığınıyorum.

Yaratılmış bütün güzellikleri görebilmek için göze olduğu kadar

sevgiye de ihtiyacımız var. Daha önce fark etmediklerinizi görebilmek için fotoğraflara bir de sevgiyle bakmanızı öneririm. Sevgiyle ve fotoğrafla kalın.

F.Sezen Cerit

Fotoğraf: Nezihe UZUNKOL

Fotoğraf: Harun ÖKENEL

Fotoğraf: Nezihe UZUNKOL

Fotoğraf: Safiye ÖZÇELİK

Fotoğraf: Harun ÖKENEL

Fotoğraf: Nezihe UZUNKOL

Fotoğraf: Safiye ÖZÇELİK

Fotoğraf: Harun ÖKENEL

www.facebook.com/fotogari

www.fotogari.com

İçimizden biri...

HARUN ÖKENEL

Harun ÖKENEL

07 Nisan 1984 Ödemiş / İZMİR doğumlu fotoğrafçı Harun ÖKENEL ilköğretim ve ortaöğretim sürecini Ödemiş'te tamamlamıştır. Lisans eğitimi için Dokuz Eylül Üniversitesini seçen fotoğrafçı, sınıf öğretmenliği anabilim dalında eğitim almıştır.

Ayrıca drama eğitimi ve satranç antrenörlüğü kurslarını başarıyla tamamlamıştır.

Uzun yıllardır merak saldığı fotoğraf'a ancak okul yaşantısını bitirdikten sonra başlayabilmiştir. Ödemiş'e tayin olduktan sonra ÖFOG (Ödemiş Fotoğraf Gönüllüleri) ile tanışmış ve gönüllülerin arasına katılmıştır. ÖFOG bünyesinde seminer ve internet sorumlusu olarak görev almaktadır. Fotoğraf dışında çok sevdiği öğretmenlik mesleğini halen Kurucuova Çayır Mah. İlkokulu'nda Müdür Yetkili Öğretmen olarak sürdürmektedir.

Harun Ökenel ve Burçe Ökenel 17 Temmuz 2011 tarihinde yaptıkları düğünle hayatlarını birleştirmiştir.

Fotoğraflar Harun ÖKENEL’in fotoğrafları arasından karışık olarak seçilmiştir.

www.fotogari.com

https://www.facebook.com/groups/ofog.35/

www.ofogder.com

Fotoğraf: Hakan ÖKENEL

Dünyayı süslediler, bir şey kalmadan.

Bu süslere inanma, akıl olmadan.

Giden de çok dünyadan, gelen de ama; Sen payını al ondan, seni almadan!

Ömer Hayyam

gelen Nikon, 1959 yılından itibaren üretimine başladığı F serisi SLR fotoğraf makineleri ile yıllar içerisinde bu konumunu pekiştirmiştir.

1917 yılında üç büyük Japon optik üreticisinin bir araya gelmesi ile kurulan Nikon, sonraki 60 yıl içerisinde fotoğraf makineleri, fotoğraf makinesi ve mikroskop objektifleri ile optik ölçüm cihazlarının en büyük üreticisi konumuna gelmiştir. II. Dünya Sa vaşı sırasında 19 fabrikası ve 23.000 çalışanı ile faaliyet gösteren şirket, Japon ordusu için dürbün, periskop ve bomba nişangahı üretimini gerçekleştirmiştir. Savaş sonrasında faaliyetlerini tek fabrikada sürdüren şirket, Nikon marka ilk fotoğraf makinesini 1948 yılında Nikon I ismiyle üretmiştir.

Nikon'un fotoğraf endüstrisinde tanınan bir marka haline gelmesinde Kore Savaşı'nı takip eden Amerikalı foto muhabir David Douglas Duncan'ın payı büyüktür.

Leica makinesinde Nikon objektifler kullanan Duncan'ın çektiği fotoğraflar özellikle keskinlikleri ve zıt tonlarıyla beğeni kazanmıştır.

Böylelikle fotomuhabirler arasında tercih edilen bir marka konumuna

1990'ların sonuna dek fotoğraf endüstrisinde pazar lideri konumunu sürdüren Nikon, bu dönemde fotoğraf endüstrisinde yaşanan bir dizi teknolojik gelişmeyi (örn. titreşim azaltıcı sistemler, sessiz netleme motorları gibi) ürün gamına yeterince hızlı yansıtamamış, bunun sonucunda da özellikle profesyonel fotoğrafçılık pazarında ezeli rakibi Canon'un gerisinde kalmıştır. Dijital SLR kamera sistemlerinde CCD sensör ile yola çıkan Nikon, keskinlik açısından başarılı ancak gren ve gürültü açısından zayıf olan bu

sensörü kullanmakta ısrarcı olunca satışlarında rakiplerine karşı bir güç kaybına uğramıştır. 2005 yılında değişen Nikon yönetimi ile daha saldırgan bir tutuma giren pazarlama ve arge departmanları Sony ile birlikte geliştirdikleri ışığa duyarlı ve yüksek ISO değerlerine çıkabilen yeni CMOS sensörlü kameraları ile eski itibarını yeniden kazanmayı başarmıştır.[1] Bu çalışmaların sonucunda Nikon'un ilk tam ölçü (İngilizce: Full frame) sensörlü, FX kodlu, tam profesyonel D3 kamerası 2007 yılında piyasaya sürülmüştür. Kısa bir süre sonra da yarı amatör D700 ile daha ekonomik modeli de pazardaki yerini almıştır.

Nikon, tam ölçü sensörlü modellerin yanında APS-C adı verilen ve DX kodlaması ile pazara verilen 35 mm film ölçüsünün 2/3'ü büyüklüğündeki CMOS sensörler ile donatılmış yarı profesyonel D300 ve ileri amatör D90 serisi ile piyasada yeniden boy göstermiştir. Özellikle düşük ışık

şiddetine karşı duyarlı ve düşük enerji tüketimi ile öne çıkan CMOS sensörler ile donatılmış bu kameralar, düşük diyafram hızlı lensler ile düşük bütçeli amatör ve ileri amatör fotoğrafçıların beğenisini kazanmıştır. [2] 2008 yılında piyasaya sürülen D90, ayrıca sesli video kaydı yapabilen ilk D-SLR olam özelliğine de sahiptir.

2000'li yılların başında dijital görüntüleme teknolojilerinin hızlı gelişimi sonucunda pek çok firma 35 mm film kullanan fotoğraf makinelerinin üretimine son verirken Nikon, 2004 yılında üretimine başladığı F6 modeli ile bu alana yatırımını sürdüren az sayıda firmadan biri olmuştur.

Nikon, günümüzde yaklaşık 17.000 çalışanı ile faaliyetini sürdürmektedir.

1982 yılından itibaren ABD'nin Kaliforniya eyaletinde yarı-iletken üretimine yönelik işleme (fotolitografi) cihazları üretimine başlayan Nikon, hızla genişleyen müşteri kitlesi sayesinde kısa sürede alanının lider firmalarından biri olmuştur. 1990 yılından itibaren bu alandaki ARGE çalışmalarına hız veren Nikon, bünyesinde kurduğu Nikon Research Corporation of America (NRCA) şirketi vasıtasıyla ABD ve Japonya'daki ARGE faaliyetleri arasında eşgüdüm sağlamaktadır.

Not: Bilgiler Vikipedi adlı internet sitesinden alınmıştır. http://tr.wikipedia.org/wiki/Nikon

www.ofogder.com

Fotoğraf: Erdal BİÇERLİ

Fotoğraf: Ahmet VARDAR

Fotoğraf: Erdal BİÇERLİ

Fotoğraf: Ayşe Hülya ÖZDEMİR

Fotoğraf: Enes ERKUT

Fotoğraf: Erkan KARACA

Fotoğraf: Gülden MARAL SARUHAN

Fotoğraf: Mehmet Turan DÖNER

Fotoğraf: Mustafa Asım YILDIRIM

Fotoğraf: Nezihe UZUNKOL

Fotoğraf: Safiye ÖZÇELİK

Fotoğraf: Tekin DURAN

Fotoğraflar: Yüksel İPEK

Fotoğraf: Özlem ÖZULUS Köşemizde yer alan fotoğraflar Mayıs ayı içerisinde ÖFOG facebook grubuna yüklenen fotoğraflar arasından Harun ÖKENEL tarafından seçilmiştir.

www.facebook.com/fotogari

@fotogari

Bitmeden…

Fotoğraf: Ümmühan İNCE