Kapak fotoğrafı: Harun ÖKENEL | Ödemiş Fotoğraf Gönüllüleri - Ekim - 2014/10
Bu sayıda…
Pazar Halleri Editör
Foto-Edebiyat
Eski evler, eski sokaklar
Harun ÖKENEL
Yayın Kurulu Nezihe Uzunkol Safiye Özçelik
Akılda Kalanlar
Hakan Ökenel F. Sezen Cerit
Fotoğraf makinesi teknolojisi
Özlem Özulus Cemile Coşkun
İmtiyaz sahibi: Ödemiş Fotoğraf Gönüllüleri
Yine, Yeni, Yeniden… Evet, yine ve yeniden okurlarımıza kavuştuk. Eylül ayında yaşadığımız teknik aksaklıklar dergimizi size ulaştırmamıza engel oldu. Yayın Ekim ayına sarkınca da yeni düzen, yeni bir tasarım yeni içeriklerle size ulaşmayı istedik ve yepyeni bir Fotogari ile karşınızdayız. Artık daha dinamik bir dergi oluşturduğumuzu düşünüyorum ve bunu dergimizin yeni logosunda da yansıtmak istedim. Umarım bu yenilikler bizden çok sizin takdirinizi alır. Daha önceki sayılarda dergiciliğin zorluğundan bahsetmiştim. Hele ki bizim gibi amatör bir grubun dergi çıkarması iki kat daha zorlu bir süreç demek. Amacımız dergimizle birlikte çevremize bakışımızı yansıtabilmek. Bu amaç uğruna çabalayan, dergimiz için işinden, ailesinden, gezmelerinden feragat etmek zorunda kalan tüm ÖFOG üyesi dostlarıma da ayrıca teşekkür ediyorum. Her şeye rağmen gün geçtikçe daha iyi bir dergiyle karşınızda olmak dileğimle...
Harun ÖKENEL
Fotoğraf: Berna TÜZÜN
P
PAZAR HALLERİ
azar denilince aklıma rengarenk görüntüler, bağırarak müşteri çekmeye çalışan satıcılar ve kalabalık geliyor.Ve tabi ki görmek istemediğimiz, ardına bıraktığı çöp görüntüleri..Alışverişin canlı olması ekonomik durumun da bir göstergesi olduğundan her zaman Pazar yerlerinin kalabalık olması, alışveriş yapanların çokluğu hoşuma gider ama birbirini geçmeye çalışan insanların itiş kakışı da istemediğim görüntülerden.Benim gibi sakin sakin alışveriş yapmak isteyenlere göre değil Pazar yerleri. Fotoğraflar: Nezihe UZUNKOL
Fotoğraflar: Levent A. ÖZDEMİR Fotoğraf açısından baktığımızda ise dizilmiş sebze-meyve görüntüleri, alışveriş yapan insanlar, satıcıların halleri gibi görüntüler gözümüze çarpmakta. Fotoğraf hepimizin bildiği ve tanık olduğu Pazar hallerine başka bir açıdan bakmaya yarıyor. Koşuşturma içinde fark etmediğimiz detaylar fotoğraf karesinde yakalanıyor. Pazar hallerimize bir de bu açıdan bakmak, farkına varamadığımız güzellikleri
görebilmemizi sağlıyor. Fotoğraf sanatının biri de bu olsa gerek.
Fotoğraflar: Levent A. ÖZDEMİR Fotoğraflar: Harun ÖKENEL
Fotoğraf sanatını şiir sanatıyla ve konumuzla birleştirelim istedim.Bu Orhan Veli’nin 1949 tarihli güzel yazımı tamamlıyorum.Fotoğraflı ve bereketli günler dilerim.
günden nedenle şiiri ile alışveriş
F. Sezen Cerit
Fotoğraf: Abdullah Aydın
Fotoğraf: Nezihe UZUNKOL
ALIŞ-VERİŞ "Gül verir yonca alırız Bülbül verir serçe alırız Edebiyat verir yalın söz alırız Şarkı verir türkü alırız Tek ses verir çok ses alırız Halı verir kilim alırız Kara tahta verir hayat alırız Diploma verir değer alırız Lisan verir dil alırız Tespih verir pergel alırız Hacı yağı verir zeytinyağı alırız Meta verir fizik alırız Turan verir memleket alırız Hem şehri verir yurttaş alırız Salon verir sokak alırız Hazırlop verir alın teri alırız Canan verir dost alırız Gözyaşı verir ümit alırız."
Orhan Veli Kanık
Fotoğraflar: Özlem KOŞAR
Fotoğraf: Harun ÖKENEL
Fotoğraf: Levent A. ÖZDEMİR
FotoÄ&#x;raflar: Nezihe UZUNKOL
. com/fotogari
Foto-Edebiyat Geçim Sıkıntısı Nasıl geçiniyorsun Neden yalnızsın amca? Antikaya binebiliyor musun Geçmez günler böyle oturmakla
Fotoğraf: Hakan ÖKENEL
Yalnız değilim yengen içerde Üç aylığımı bir ben, birde bakkal beklemekte Kara javayla bile iyi değil aramız Bedenim yorgun, düşüncelerim hapiste Hakan ÖKENEL
www.ofogder.com
Eski evler, eski sokaklar…
Fotoğraf:Harun ÖKENEL
Demirel kimdi, İnönü kimdi hiç bilmiyordum. Hatta “neden bu adamların herkes gibi isimleri yok” diye düşünüyordum, Ahmet, Mehmet, Hasan, Mustafa… vb. Ama önemli adamlar olduklarını anlıyordum, en çok onlar hakkında konuşuyorlardı. Halen kulaklarımda muhabbetleri; “Yol yoktu memlekette be yol, Özal’dan önce kaç saatte gidiyodunuz İzmir’e?” “Sizin gözünüzü boyamaya yeter zaten 2 adım asfalt, başka şey bilmezsiniz”
Fotoğraf:Harun ÖKENEL
K
atırcılar sokağında büyüyen bir çocuktum. Kalaycıyla helvacı arasındaydı bizim koşu yarışlarımız. Çok arkadaşım, yaşıtımda yoktu hani. Hem çarşı içinde nerede görülmüş çoluk çocuğun öyle pervasıza oynadığı değil mi? Benim arkadaşlarım dedemin 1949 yılında açtığı kunduracı dükkânının müşterileri, dedemin arkadaşlarıydı. Belki dört ya da beş yaşlarında onların sohbetleri, siyasetleri yoğurdu beni… Çok da anlamıyordum, Özal kimdi,
Fotoğraf:Harun ÖKENEL
Bu muhabbetlerin arasında tahta ayakkabı kolilerinin artıklarından gemiler, tahta kılıçlar yapmaya çalışırdım eğer ayakkabı boyamıyorsam. Böyle bir şeydi işte katırcılar sokağında büyümek. Urgancı Şevket amcaya para bozdurmaya gitmek, bitpazarında satılan, boyundan büyük, ikinci el bisikletlere bakıp bakıp iç geçirmek orada büyüyen çocuklar içindi.
Fotoğraflar:Harun ÖKENEL
Fotoğraf:Harun ÖKENEL
Fotoğraflar:Harun ÖKENEL
Fotoğraflar: Harun ÖKENEL
O büyük bisikletlere baktıktan sonra atlayıp pinokyo’ma başlardım turlamaya. Öyle “evin önünden ayrılma” demezdi o zamanlar anneler. Deseler de herhalde cümlenin sonu gelmeden biz bisikletle köşeyi dönmüş olurduk zaten. İşte böyle gezmelerde hep eski evlerin, eski sokakların olduğu yerlere giderdim. Hele güzel bir eski ev gördüysem mutlaka durur bakardım. O zaman işlemiş içime memleketimin sevgisi. Halen var o duygu içimde, o eski evlerde, o eski sokaklarda dolaşma hissi. Şimdi belki o anılarımın da etkisi var bunda… Daha bir farklı bakıyorum şimdi o sokaklara, elimde bir fotoğraf makinesiyle… Benim gördüğümü herkes görsün, herkes hissetsin istiyorum. Harmandalılılar’ın evini herkes bilsin, süpürgecileri herkes tanısın, o sokaklarda herkes gezsin istiyorum…
Harun ÖKENEL
www.ofogder.com
A K I L D A K A L A N L A Fotoğraf: Ahmet VARDAR
R
A K I L D A K A L A N L A Fotoğraflar: Erdal BİÇERLİ
R
A K I L D Fotoğraf: Erkan KARACA
A K A L A N L
Fotoğraf: Mehmet Turan DÖNER
A R
A K I L D A Fotoğraf: Nezihe UZUNKOL
K A L A N L A
Fotoğraf: Safiye ÖZÇELİK
R
A K I L D Fotoğraf: Serhat ÖZGÜLLÜ
A K A L A N
Fotoğraf: Yüksel İPEK Akılda kalanlar köşemizde yayınlanan fotoğraflar ÖFOG facebook grubuna Ağustos ayı içerisinde yüklenen fotoğraflar arasından Özlem ÖZULUS tarafından seçilmiştir. Eylül ayında yeni sayı çıkmadığından ötürü bir sonraki sayımızda akılda kalanlar köşesi Eylül ve Ekim aylarında yüklenen fotoğraflardan seçilecektir.
L A R
FOTOĞRAF MAKİNESİ TEKNOLOJİSİ
ODAK UZUNLUĞU: 19-23(1.2Xzum) 35MM. ÇARPAN FAKTÖRÜ:2X 35 MM DENGİ ODAK UZUNLUĞU: 38-46MM (1.2Xzum) DİYAFRAM: f/2.4 – f/11 (göz kapakları hariç) PERDE HIZI:1/30 ? 1/25 ISO: 12- 819200 DİNAMİK ARALIK ~ 14-15 POZ
B
u özellikler bize lütfedilmiş yetişkin bir insan gözüne ait. İnsan gözü insanoğlunun kusursuz tasarımında tek kusur organdır. Kusuru ise göz bebeğindeki ışığı kırıp gözün arka kısmına gördüğümüz görüntünün ters olarak yollaması ve beynin de bu kusuru düzeltip bize düz olarak göstermesidir. İlk fotoğraf deneyleri de, hareketli fotoğraf sanatı (video) gözün bu yanılgısından yola çıkarak yapılmıştır.
Bunu tarihte ilk deneyen M.Ö. 5.yy.da Çinli filozof MO-Tİ’dir. Ve yüzyıllar boyunca tarihin bilim adamları, bu görüntüyü oluşturmak üzere çalışmalar yapmıştır. 1826 yılında Fransız bilim adamı Joseph Nicephore Niepce CAMERA OBSCURA’yı (karanlık kutuyu) kullanarak 8 saatlik pozlamanın sonunda ilk fotoğrafı çekmeyi başarmıştır. İlk defa görüntüyü sabitleyip kaydetme işlemini başarmıştır. Rivayete göre bu çalışma 1816 ‘da yapmaya başlanmış olarak gözükse de, genel olarak tarihin kabul ettiği tarih 1826’dır. Louis Daguerre bir yanlışlık sonucu Niepce‘nin ışıklamış levhalarını kimyasal içinde unutmuş, fark ettiğinde kendi adını koyduğu DAGUERROTYPE adlı yöntemi çıkarmıştır. Ve 1939 yılında Fransız Bilimler Akademisi ile kullanım haklarını tüm dünyaya açmıştır. George Eastman, insanların fotoğraflarını daha esnek, daha cebe girecek kadar küçük materyaller üzerinde basmayı hedef olarak benimsetmiştir. 1884 yılında daha esnek bir madde olan Nitrat’tan yapılma (daha sonra Asetat’tan yapılma başlanacak) bir
makaraya sarılabilen ilk film türünü ve KODAK KAMERASI adını verdiği makinesini icat etmiştir. 1888 yılında KODAK adıyla “you press to button, we do the rest (düğmeye basın, gerisini bize bırakın” sloganıyla iş hayatına başlamıştır.
1975 yılında Kodak şu anda da yaşadığımız fotoğrafın dijital devrimini başlatmıştır. İcat, Kodak bünyesinde çalışan elektrik mühendisi Steve Sasson’a aittir. Özellikleri, sadece 0.1 MP çözünürlüğe sahip, CCD sensörlü, çektiği her kare fotoğrafı 20-25 saniye kadar bir sürede üzerine takılı bulunan kasede kaydediyor.
1990’lardan sonra fotoğraf makinelerinde büyük gelişmeler görüldü. Makineler avuç içi kadar küçüldü, bir binayı kaplayacak kadar MP çözünürlüklerine sahip kılındı. Aynasız denilen fotoğraf makineleri çıktı. Lens, gövdeler,
yardımcı ekipmanlar, çekim teknikleri kısacası her şeyiyle fotoğraf sanatı bir reforma girmiş durumda. Günümüz fotoğraf makinelerinden CANON 7D MARK II, 7W Special Desing Cu + çözünürlükte her hangi bir bozulma olmadan saniyede 10 kare çekebilmek gibi olağanüstü çekimler yapabilen 65 noktalı çapraz mod, AF sistemine ve çift çekirdekli DIGIC 6 işlemcisine sahip, ISO aralığı 100-16000.Üzerinde 20.2 Megapiksel APS-C CMOS sensör yer alan makine 150 k piksel RGB+IR ölçüm sensörü ve yenilikçi titreme tespiti sayesinde gerçeğe en yakın görüntüyü elde etmeniz mümkün. Yine günümüz makinelerinden 24 MP çözülürlüğünde tam kare formatında CMOS yığın sönsör barındıran NİKON D750 , Expeed 4 görüntü işlemcisi ile zorlu işlemlerin üstesinden gelirken. Işık ve hassasiyetine sahip 51 noktalı otomatik odaklama sistemi ve 10012800 ISO değerine sahip.Kullanan kişiye en iyi görüntüyü vermeye hazır.
Cemile COŞKUN ÖNER
www.fotogari.com
Önümüzdeki sayı konumuz İNSAN… İnsan konulu fotoğraflarınızın dergimizde yer alması için şimdiden ofogder@gmail.com e-posta adresimize fotoğraflarınızı gönderebilirsiniz. Işığınız her daim bol olsun!
Fotogari ÖFOG’un ücretsiz e-dergisi’dir.