İmam Maturidi ve Maturidilik - Sönmez Kutlu

Page 1

Metall�c Coated 8761 C (Yan kağıt) Sol�d coated 3302 C

Mâturîdî, İslam düşüncesinde ortaya çıkan farklı din anlayışları içerisinde ‘akılcı-hadarî’ anlayışın en önemli temsilcilerindendir. Mâturîdî, bu bakış açısından hareketle kendi döneminde ortaya çıkan dinî problemlere çözüm bulmaya çalışmış pek çok önemli esere de imza atmıştır. Mâturîdî, hayatında olduğu gibi ölümünden sonra da, büyük ilgi görmüş, geniş bir coğrafyayı etkilemiş ve adına nispetle Maturidilik ekolü teşekkül etmiştir. Bu ekol, Hanefilik Maturidilik olarak dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan Müslümanların geneli tarafından benimsenmiş olsa da Mâturîdî ve Maturidilik, hak ettiği ölçüde araştırma ve incelemelere konu edilmemiştir. Elinizdeki eseri okuduğunuzda, İmam Mâturîdî ve Maturidilik konusunda detaylı bilgi birikimi elde edeceksiniz.




OTTO 16 © MAK GRUP MEDYA PRO. REK. YAY. A.Ş. İslam Düşünce Tarihi 01 İmam Mâturîdî ve Maturidilik -Tarihî Arka Plan, Hayatı, Eserleri, Fikirleri ve Maturidilik MezhebiHazırlayan: Sönmez Kutlu Düzelti: Ahmet Dursun Karaca Grafik Tasarım: Nurullah Özbay Uygulama: TAVOOS Cilt: Birinci Ciltevi Baskı: Göktuğ Ofset Yay. Mat. Tic. Ltd. Şti. Sertifika No: 33830 Sertifika No: 33205 ISBN 978-605-5932-71-8 1 ve 2. Baskılar (kitabiyât)

Genişletilmiş 3. Baskı: Mayıs 2011 4. Baskı: Kasım 2012 5. Baskı: Eylül 2015 6. Baskı: Kasım 2016 7. Baskı: Temmuz 2017

İletişim Adresleri Cinnah Cd. Kırkpınar Sk. 5/4 06420 Çankaya Ankara tel.-faks: 0312. 439 01 69 www.ottoyayin.com otto@ottoyayin.com facebook.com/otto.yayinlari twitter.com/ottoyayin


İMAM MÂTURÎDÎ VE MATURİDİLİK TARİHÎ ARKA PLAN, HAYATI, ESERLERİ, FİKİRLERİ VE MATURİDİLİK MEZHEBİ

SEÇKİ

HAZIRLAYAN

SÖNMEZ KUTLU


ANKE VON KUEGELWGEN PROF. DR., UNI. BERN, INS. FÜR ISLAMWISSENSCHAFT UND NEUERE ORIENT. PHIL.

ASHİRBEK MUMİNOV

DOÇ. DR., TAŞKENT ŞARKİYAT ENSTİTÜSÜ

BEKİR TOPALOĞLU

PROF. DR., TDV, İSLAM ARAŞTIRMALARI MERKEZİ

HANİFİ ÖZCAN

PROF. DR., DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ

HÜSEYİN ATAY

PROF. DR., ANKARA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ

JOSEPH GIVONY

DR., THE GUSTAV HEINAMANN INS. OF MIDDLE EASTERN STUDIES, U.

KEITH LEWINSTEIN

DR., BRIDGEWATER STATE UNI. COLLEGE OF HUMANITIES AND SOCIAL SCI., HISTORY

M. SAİT YAZICIOĞLU

PROF. DR., ANKARA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ

PHILIPP BRUCKMAYR VİYANA ÜNİVERSİTESİ

SÖNMEZ KUTLU

PROF. DR., ANKARA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ

ŞÜKRÜ ÖZEN

DOÇ.DR., TDV. İSLAM ARAŞTIRMALARI MERKEZİ

TALİP ÖZDEŞ

DOÇ.DR., CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ

ULRICH RUDOLPH

PROF.DR. UNİVERSİTAT ZÜRİH, ORİENTALİSCHES SEMİNAR

W. MONTGOMERY WATT (1909-2006)

PROF. DR. ARABİC AND ISLAMİC STUDİES AT THE UNİ. OF EDİNBURGH, ENGLAND

WILFERD FERDINAND MADELUNG

PROF. DR. THE INSTITUTE FOR ISMAILI STUDIES

ZİYADOV ŞOVOSİL YUNUSOVİÇ

ÖZBEKİSTAN CUMHURİYETİ FENLER AKADEMİSİ A. R. BİRUNİ ŞARKŞİNASLİK ENS. ELYAZMALAR FONDU MİKROFİLİMLER BÖLÜMÜ MÜDÜRÜ

ÇEVİRENLER ALİ DERE PROF. DR., ANKARA Ü. İLAHİYAT FAKÜLTESİ

İBRAHİM HAKKI İNAL

YRD. DOÇ. DR. HARRAN ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ

N. KEMAL KARABİBER

DR., HARRAN ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ

MUZAFFER TAN

YRD. DOÇ. DR., ANKARA Ü. İLAHİYAT FAKÜLTESİ

SÖNMEZ KUTLU

PROF. DR., ANKARA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ

YULDUS MUSAHANOV

DR., OŞ DEVLET Ü. İLAHİYAT FAKÜLTESİ


SÖNMEZ KUTLU

Erzincan’ın Refahiye ilçesinde doğdu (1963). İlköğrenimini Aydıncık Köyü’nde tamamladı. Erzurum İmam Hatip Lisesi’ni (1981), ardından Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi (1987). Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Mezhepler Tarihi Anabilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak göreve başladı (1988). Önce Londra Üniversitesi’nde (1992) ardından da Kahire Üniversitesi’nde (1993), çeşitli konularda araştırma ve incelemelerde bulundu. Mürcie ve Horasan-Mâveraünnehir’de Yayılışı konulu teziyle doktorasını tamamladı (1994). Doçent unvanını aldı (1997). Kırgızistan Oş Devlet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde İslam Mezhepleri Tarihi ve Kelam dersleri verdi (1997-1999) Amerika Birleşik Devletleri Princeton Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi olarak çalıştı (2012). İslam düşüncesi, Türklerin din ve mezhep anlayışları ile ilgili Türkçe ve Kırgızca yayınlarıyla, İngilizce ve Arapçadan çevirileri bulunmaktadır. Hâlen Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Mezhepleri Tarihi Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.



İÇİNDEKİLER

ÜÇÜNCÜ BASKIYA ÖNSÖZ ........................................................... 13 ÖNSÖZ .......................................................................................... 17 GİRİŞ BİLİNEN VE BİLİNMEYEN YÖNLERİYLE İMAM MÂTURÎDÎ .... 25-66 S ÖN MEZ KUTLU

1. Mâverâünnehir ve Semerkand’da Siyasi ve Dinî Ortam .... 25 2. Ebû Mansûr el-Mâturîdî’nin Adı ve Soyu ......................... 26 3. Hocaları ........................................................................... 26 4. Öğrencileri ....................................................................... 27 5. Eserleri ............................................................................ 28 6. Hanefi Fakihi ve Fıkıh Usûlcüsü ...................................... 29 7. Kelami Yönü .................................................................... 30 8. Tefsirde Yeni Bir Yorumbilim Teşebbüsü .......................... 32 9. Sufiliğe Bakışı .................................................................. 34 10. Siyasi Görüşleri .............................................................. 35 11. Bilgi Kuramı ................................................................... 39 12. İman Anlayışı ................................................................. 46 13. İman-Amel İlişkisi ......................................................... 47 14. Din-Şeriat Ayırımı .......................................................... 48 15. Şeriatlarda İctihadi Nesih ............................................... 54 16. İnsan Özgürlüğü ............................................................ 55 17. Objektif Ahlak Anlayışı .................................................. 56 18. Allah’ı Bilmek (Ma’rifetullâh) ......................................... 57 19. Mukallidin İmanı ........................................................... 57 20. Tekvin (Yaratma) ............................................................ 58 21. İnsanın Güç Yetirebileceği Şeylerle Sorumlu Tutulması .. 58 22. Allah Her Şeyi Bir Hikmete Göre Yapar .......................... 59 23. Kaynaklarda Mâturîdî’nin İhmal Sebepleri ..................... 59 24. Türk Düşünce Tarihi ve Siyasi Tarihi Açısından Önemi .. 62 25. İslam Düşüncesi Üzerindeki Etkisi ................................. 65


BİRİNCİ BÖLÜM MATURİDİLİĞİN TARİHÎ ARKA PLANI ................................... 67-158 FIRAK EDEBİYATINDA İMAM EBÛ HANÎFE’NİN TASVİRİ VE İLGİLİ MESELELER ....................................................................... 67 J OS EPH G I V O N Y ÇEV İRENL ER : M U ZAF F ER T AN - N . K EMA L K A R A Bİ B E R

HORASAN VE MÂVERÂÜNNEHİR’DE İLK MÜRCİE VE HANEFİLİĞİN YAYILIŞI ............................................................ 89 W ILFERD M AD ELU N G ÇEV İREN: SÖ N M EZ K U T L U

DOĞU HANEFİ FIRAK GELENEĞİ ÜZERİNE MÜLAHAZALAR ...... 99 KEITH LE W I N ST EI N

ÇEV İRENL ER : SÖ N M EZ K U TLU - M U ZA F F E R T A N

1. Eserlerin Tanıtımı .......................................................... 102 2. Biçim ve Yapı ................................................................. 113 3. Muhteva ........................................................................ 117 EBÛ MANSÛR EL-MÂTURÎDÎ’NİN MEZHEBÎ ARKA PLANI ....... 129 S ÖN MEZ K U T L U

İKİNCİ BÖLÜM EBÛ MANSÛR EL-MÂTURÎDÎ’NİN HAYATI VE FİKİRLERİ... 159-301 MÂTURÎDÎ PROBLEMİ ................................................................ 159 W . MON T G O M ER Y W ATT ÇEV İREN: İB R AHİ M HAK K I İ N AL

MÂTÜRÎDÎ KELAM EKOLÜNÜN İKİ BÜYÜK SİMASI: EBÛ MANSÛR MÂTÜRÎDÎ VE EBÛ’L-MU’ÎN NESEFÎ ................. 167 M. S AİT Y AZI CI O Ğ L U

I. Ebû Mansûr Mâtürîdî (ö. 333/944) ................................. 169 II. Mâtürîdî ve Eş’arî .......................................................... 174 III. Ebû’l-Mu’în Nesefî (ö. 508/1115) ................................. 179 EBÛ MANSÛR EL-MÂTURÎDÎ VE BİLGİ KURAMI ....................... 187 HÜS EY İN ATAY

EBÛ MANSÛR EL-MÂTÜRÎDÎ’NİN KELAMİ GÖRÜŞLERİ ........... 191 B EKİR TO P ALOĞ L U

1. Epistemoloji ................................................................... 192


2. Uluhiyyet ....................................................................... 198 3. Nübüvvet ....................................................................... 202 4. Kaza ve Kader ................................................................ 206 5. Büyük Günah ................................................................ 210 6. İman ve İslam ................................................................ 213 Sonuç ................................................................................ 216 İMAM EBÛ MANSÛR EL-MÂTÜRİDÎ’NİN FIKIH USÛLÜNÜN İNŞÂSI .......................................................... 221 ŞÜKRÜ ÖZEN

Giriş ................................................................................... 221 I. Bir Fakih Olarak Mâtürîdî ............................................... 222 A) Fıkıhla İlgisi ................................................................... 222 B) Fakih Olarak Tanınması .................................................. 224 C) Fıkıh Usûlü ve Fıkha Dair Eserleri ................................. 226 D) Mâtürîdî’ye Göre Fıkıh Kavramı ..................................... 231 II. Fıkhın Delilleri ................................................................ 233 A) Kitap .............................................................................. 236 B) Sünnet ............................................................................ 240 C) İcmâ ............................................................................... 244 D) Kıyas .............................................................................. 246 E) İstihsân ........................................................................... 249 F) Geçmiş Şeriatlar (Şer’u men kablenâ) .............................. 250 G) İstishâb .......................................................................... 250 H) Sahabi Kavli ................................................................... 250 III. Mâtürîdî Usûlünün Temel Özellikleri ........................... 251 Değerlendirme ................................................................... 261 MÂTURÎDÎ’NİN TE’VİL ANLAYIŞINDA AKLIN YERİ ..................... 263 T ALİP ÖZDE Ş

MÂTURÎDÎ DÖNEMİNDE SEMERKAND İLAHİYATÇILARI (4./10. ASIR) .............................. 279 AN KE V ON KUEG ELG EN - ASHİ R B EK M U M İ N O V Ö ZB EKÇEDEN S A DEL EŞT İ R EN : SÖ N M EZ K U T L U

1. Neşredilmemiş Kelami Eserler (Yazmalar) ...................... 287 2. Neşredilmiş Kelami Eserler ............................................ 289 EBÛ MANSÛR EL-MÂTURÎDÎ’YE NİSPET EDİLEN ESERLERİN TAŞKENT YAZMALARI VE MÂTURÎDÎ ÜZERİNE YAPILAN BAZI ARAŞTIRMALAR ......................................................................... 291 Zİ Y ADOV ŞOV OSİ L Y U N U SO VİÇ ÇEV İ REN LER: S ÖN M EZ K U T L U - Y U L DU S M U SA H A N O V


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM MATURİDİLİĞİN OLUŞUMU ve TÜRKLER ARASINDA YAYILIŞI ... 303-505 TÜRK DİN ANLAYIŞI: MÂTÜRİDÎLİK ........................................... 303 HANİ Fİ ÖZCAN

MATURİDİLİĞİN ORTAYA ÇIKIŞI ................................................. 313 ULRICH R U D O L P H . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ......................... 3 1 3 ÇEV İREN : AL İ D ER E

II .................................................................................................. 315 III ................................................................................................. 320 Kaynakça ..................................................................................... 321 MATURİDİLİĞİN YAYILIŞI VE TÜRKLER ..................................... 323 W ILFERD M AD ELU N G . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ........................ 3 2 3 ÇEV İREN M U ZAF F ER TAN . . . . . . . . . . . . . . . . . ........................ 3 2 3

İlave ve Düzeltmeler .......................................................... 378 Kaynakça ........................................................................... 379 11.-13. ASIRLARDA HANEFİ ÂLİMLERİN ORTA ASYA’DAN BATIYA GÖÇÜ ................................................. 387 W ILFERD M ADEL U N G ÇEV İREN : SÖ N M EZ K U T L U

MÂTURÎDÎ KELAMININ YAYILMASI, KALICILAŞMASI VE TEMEL DİNAMİKLERİ (TİMURLULAR DÖNEMİNDEN 19. ASRA KADAR) .. 403 PHILIPP B R U CK M AY R . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ........................ 4 0 3 ÇEV İREN L ER : SÖ N M EZ K U TLU - M U ZAF F E R T A N ......... 4 0 3

Giriş ................................................................................... 403 Maturidi Mezhebinin İlk Yayılışı ........................................ 405 Maturidilik ve Buhara Meşayıhının Hanefilik İçerisinde Yükselişi: 15. Asırdan 20. Asra Kadar Medrese Müfredatındaki Yeri ............................................. 407 Timurlular ......................................................................... 409 Osmanlılar ......................................................................... 411 Babürlüler ve Babürlüler Sonrası Hindistan ........................ 416 Güney Doğu Avrupa .......................................................... 419 ve Güney Doğu Asya’da Maturidî ve Hanefi Etki ................ 419 Maturidiliğin Yayılışı ve Kalıcılaşması: ................................ 423 Nakşibendi ve Müceddidi Geleneklerle İlişkisi ................... 423 18. ve 19. Asır’da Maveraünnehir ...................................... 428 ve Ural-Volga Bölgesinde Müceddidî-Maturidî İlişkisi ........ 428 Sonuç ................................................................................ 432


Kaynakça ........................................................................... 433 EBÛ MANSÛR EL-MÂTURÎDÎ ve MATURİDİ KÜLTÜR ÇEVRESİYLE İLGİLİ BİBLİYOGRAFYA .... 441 SÖN MEZ KUTLU

A) Ebû Mansûr el-Mâturîdî’ye Nispet Edilen Eserler .......... 450 1. Tefsir ve Kıraat ............................................................. 450 2. Kelam .......................................................................... 452 3. Fıkıh ve Usûlü Fıkıh .................................................... 453 4. Mâturîdî’ye Aidiyeti Şüpheli Olan Eserler .................... 454 B) Ebû Mansûr el-Mâturîdî ve Maturidi Kültür Çevresiyle İlgili Yazmalar ..................... 455 C) Ebû Mansûr el-Mâturîdî ve Maturidi Kültür Çevresi Hakkında Yapılmış Tezler ........ 466 D) Ebû Mansûr el-Mâturîdî ve Maturidi Kültür Çevresi Hakkında Yazılmış Kitaplar ..... 474 E) Ebû Mansûr el-Mâturîdî ve Maturidi Kültür Çevresinden Bahseden Eserler .............. 484 F) Ebû Mansûr el-Mâturîdî ve Maturidi Kültür Çevresiyle İlgili Makaleler .................... 487 EK ............................................................................................... 507 THE WESTWARD MIGRATION OF HANAFî SCHOLARS FROM CENTRAL ASIA IN THE 11th to 13th CENTURIES ...................... 507 WILFERD MADEL U N G

DİZİN ........................................................................................... 521


Çalışmalarımda değerli zamanlarından çaldığım sevgili eşim Nuray Kutlu’ya ve kızım Büşra Hilal Kutlu ile oğlum Fatih Emre Kutlu’ya ithaf ediyorum.


ÜÇÜNCÜ BASKIYA ÖNSÖZ

Editörlüğünü yaptığım İmam Mâturîdî ve Maturidilik kitabının, 2003 yılında ilk baskısını yaptığında bu kadar ilgi göreceğini tahmin edememiştik. Kitabın piyasaya çıkmasıyla birlikte milliyetçiler, islamcılar ve laikçiler arasında din-siyaset ilişkisi, din-hukuk ilişkisi, inanç özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü gibi konularda yeni tartışmaların yaşanmasına sebep oldu. Özellikle bir kesim Mâturîdî’nin diyanet-siyaset ayrımını laikliği meşrulaştırmada kullanmak isterken, diğer bir kesim Cumhuriyet’in mayasının Maturidilik olduğunu savunmaya çalıştı. Onun din-şeriat ayrımı ve “Şeriatta ictihadla nesih” fikri, bazı İslam hukukçuları arasında bile kabulü zor bir fikir olarak görüldü ve ictihad kelimesinin yanlış yorumlandığını ileri sürerek yerine başka kelimeler koymaya çalışanlar oldu. Onun Türk olması, akla, örf ve töreye büyük önem atfetmesi, Milliyetçi kesimlerde farklı bir heyecan uyandırdı. Geleneksel Türk dindarlığında, “Amelde mezhebim Hanefi, itikatta mezhebim Maturidi.” tanımlaması daha fazla dillendirilmeye başladı. Stratejik araştırma merkezlerinden biri, “Avrupa Birliğine Giriş Sürecinde Misyonerliğe Karşı Direnci Artırma” projesi çerçevesinde konunun uzmanlarından oluşan kimseleri bir araya getirerek bir “Mâturîdi Çalıştayı” tertipledi. Ardından bir televizyon kanalında birkaç hafta devam eden programlar yapıldı. Diğer yandan bilimsel kuruluşların işbirliği ile Mâturîdî adına uluslararası bir sempozyum düzenledi. Ancak sunulan tebliğler, muhtemelen tebliğlerdeki kabulü zor görüşler dolayısıyla, henüz basılmadı. Yazılı medyada köşe yazarları arasında hararetli tartışmalar yaşandı; görsel ve işitsel medyada Mâturîdî’yi ve fikirlerini irdeleyen önemli programlar yapıldı. Kamuoyunda bu tartışmalar o kadar etki yarattı ki siyasetin sath-ı mailinde seçim arifesinde tartışılan konular arasına girdi ve şiddetli siyasi polemikler yaşandı. Karikatüristlerden birisi tarafından çizgi roman kahramanı yapılmak 13



ÖNSÖZ

Türk dünyası ve İslam dünyasının yetiştirdiği ender düşünürlerden olan Ebû Mansûr el-Mâturîdî, İslam düşüncesinde ortaya çıkan farklı din anlayışları içerisinde ‘akılcı-hadarî din anlayışı’nın en önemli şahsiyetlerinden birisidir. Bu anlayışın temelleri, her ne kadar Ebû Hanîfe tarafından ortaya atılarak geliştirilmeye çalışılmışsa da, epistemolojik, teolojik ve felsefi olarak temellendirilmesi Mâturîdî tarafından yapılmıştır. Bu bakış açısını kullanarak kendi döneminde ortaya çıkan dinî problemlere çözüm bulmaya çalışmış, pek çok öğrenci yetiştirmiş ve tefsirde Te’vîlât, kelamda Kitâbu’t-tevhîd başta olmak üzere, çeşitli bilim dallarında ilk olma özelliğini taşıyan önemli eserler bırakmıştır. O, hayatında olduğu gibi ölümünden sonra da, büyük ilgi görmüş, geniş bir coğrafyayı etkilemiş ve adına nispetle Maturidilik diye bilinen bir düşünce ekolü teşekkül etmiştir. Bu ekol, Hanefilik-Maturidilik olarak başlangıçta Horasan ve Mâverâünnehir; daha sonra Orta Asya, Hindistan, Pakistan, Doğu Türkistan, Malezya, Endonezya, Kafkaslar, Rusya, Türkiye, Ortadoğu ve diğer bölgelerde yaşayan Müslümanların geneli tarafından benimsenerek günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. Ancak, tam olarak anlaşılamayan sebeplerden dolayı, geçmişte ve günümüzde, Ebû’l-Hasan el-Eş’arî, Gazâlî, İbn Teymiyye gibi şahsiyetlerle kıyaslandığında, onun şahsiyeti, yetiştiği ortam, fikirleri, din ve dünya görüşü, etki alanları ve eserleri hak ettiği ölçüde araştırma ve incelemelere konu edilmemiştir. Osmanlı döneminde 16. asırdan itibaren, muhtemelen Şii ve Sünni iktidar kavgalarının neticesinde, Mâturîdî ve Maturidi17



GİRİŞ

BİLİNEN VE BİLİNMEYEN YÖNLERİYLE İMAM MÂTURÎDÎ

SÖNMEZ KUTLU

1. Mâverâünnehir ve Semerkand’da Siyasi ve Dinî Ortam Mâverâünnehir, Ceyhun nehrinin doğu tarafı olup, İslam’dan önce Hayâtıla, İslam’dan sonra ise, Mâverâünnehir olarak isimlendirilen bölgenin adıdır. Bu nehrin batı tarafına da Horasan denilmektedir. Bölgede, Tirmiz, Nesef, Taşkent, Fergana, Buhara ve Semerkand gibi önemli kültür merkezleri bulunmaktadır. Bunlardan Semerkand, İslam öncesi ve İslam sonrası dönemde, çeşitli din ve kültürlerin kavşak noktası olmuştur. Bu şehir, bölgede İslam’ın yayılmasından birkaç asır gibi kısa süre sonra, İslam düşüncesinin başta kelam/itikad, fıkıh ve tefsir olmak üzere çeşitli alanlarında önemli eğitim merkezlerinden birisi hâline gelmiştir. Genelde Türklerin itikadda mezhebi olan Maturidiliğin kurucusu büyük Türk din bilgini Ebû Mansûr elMâturîdî, 3./9. asrın ortalarına doğru, bugün Özbekistan’ın sınırları içerisinde bulunan Semerkand şehrinin Mâturîd mahallesi veya köyünde dünyaya gelmiştir. Onun doğduğu yıllarda, Mâverâünnehir, önceleri Abbasi Devleti’ne bağlı yarı otonom, sonraları ise ondan ayrılıp müstakil bir devlet olan Samaniler’in yönetimi altındaydı. Abbasi iktidarının batı merkezlerinde baskı gören Haricilik, Mürcie, Mutezile, Zeydilik, İsmaililik gibi pek çok siyasi ve itikadi mezhep, görüşlerini merkezî otoritenin zayıfladığı bu bölgede yaymaya çalışmıştır.1 Fakat bu mezheplerden hiçbirisi, ilk dönemlerde bölgede en güçlü biçimde temsil edilen fıkıhta Hanefilik, itikadda Mürcie kadar taraftar edinememişti. Özellikle Türklerin hâkimiyeti altında olan yerlerde, Hanefilik millî bir mezhep hâline gelmişti. Dolayısıyla

1

Bölgedeki dinî durum ve mezhepler hakkında geniş bilgi için bkz. Sönmez Kutlu, Türklerin İslamlaşma Sürecinde Mürcie ve Tesirleri, Ankara 20022, s. 156-158.

25


BİRİNCİ BÖLÜM

MATURİDİLİĞİN TARİHÎ ARKA PLANI

FIRAK EDEBİYATINDA İMAM EBÛ HANÎFE’NİN TASVİRİ VE İLGİLİ MESELELER*

JOSEPH GIVONY ÇEVİRENLER: MUZAFFER TAN - N. KEMAL KARABİBER

Klasik edebiyatın farklı türlerinde İmam Ebû Hanîfe’nin kişiliğiyle ilgili karşılaştığımız tartışma, tarih yazıcılığında önemli bir problemi aydınlatmaktadır. Şöyle ki, bu durum, geç dönemlerde Hanefi mezhebinden bazı şahısların bu mezhebin fikrî-dinî temellerine yönelik tavırlarında meydana gelen farklılaşmalara ilişkin birtakım problemlerin yanı sıra, miladî 10. asırdan başlayarak daha sonraki asırlarda Sünniliğin yapısal bakımdan gelişimi ve sınırlarının tayini konusunda meydana gelen çekişme gibi birtakım dikkate şayan problemlere ışık tutmaktadır. Burada kastedilen, Ebû Hanîfe’nin tasvir edildiği, ikili veya ara sıra birbiriyle çelişen (övücü ve yerici) niteliklerdir. Bir yandan Ebû Hanîfe, önde gelen şer’î bir mezhebi kuran imam ve İslam’ın erken dönem dinî düşüncesinin dehalarından biri olarak kabul edilirken, diğer yandan, miladî 8. ve 9. asırlarda bazı Mürcie karşıtları (ki bu husus araştırmamızın sınırlarını aşar),1 erken dönem fırak yazarları [39] (heresiographers) ve miladî 9. asır ve sonrası geç dönem Hanbeli ve Eşari Sünni yazarlar tarafından, ismi ve görüşleri, kâfir olarak nitelenen Mürcii çevrelerle birlikte anılan bir şahsiyet olarak tanıtılmaktadır.2 * Evsâfu’l-imâm Ebî Hanîfe fî edebi’l-fırak ve mesâ’il muteşa’ibe, Kermil, Ebhâs fî’l-Luğa ve’lEdeb, 8 (1986), s.39-69. 1 Konu hakkında geniş bilgi için bkz. Helga Brentjes, Die Imamatslehren im Islam nach der Darstellung des Asch’arî, Abhandlungen der sächsischen Akademie der Wissenchaften zu Leipzing, philologisch-historische Klasse, Band: LIV, Heft: 5, Berlin 1964, s. 45-50; Wilferd Madelung, Der Imam al-Qasim ibn İbrahim und die Glaubenslehre der Zaiditen, Berlin 1965, s. 228-241; W. M. Watt, The Formative Period of Islamic Thought, (bundan sonra kısaca FP. olarak gösterilecektir.) Edinburg 1973, s. 119-128. 2 Mesela bkz. Ebû Ubeyd el-Kâsım b. Sellâm el-Herevî (154/770-224/838) Kitâbu’l-îmân,

67


HORASAN VE MÂVERÂÜNNEHİR’DE İLK MÜRCİE VE HANEFİLİĞİN YAYILIŞI*

WILFERD MADELUNG ÇEVİREN: SÖNMEZ KUTLU

Son yıllarda politik-dinî bir akım olan Mürcienin kaynakları ve doğuşuyla ilgili yapılan çalışmalarda, önemli gelişmeler kaydedildi.1 Bu akım, ikinci iç savaş (fitne) ve Muhammed el-Hanefiyye adına Muhtar liderliğinde Kûfe’de gerçekleştirilen Şii isyanı neticesinde açıkça ortaya çıktı. Mürcienin asıl tezi, ilk iki halife Ebû Bekir ve Ömer idaresini tartışmasız ve şartsız kabul ederken, Osman ve Ali’nin durumuyla ilgili verilecek kararın, Allah’a bırakılması gerektiği şeklindeydi. Özellikle Basra ve Kûfe’de yayılan ilk Mürcie, bunun için dört raşit halifeden herhangi birine, gerek Gulat-ı Şia ve Hariciler, gerekse aşırı Osman taraftarlarınca yöneltilen suçlamaları reddederek İslam toplumunun birliğini sağlamayı hedefledi. Açıkça Emevi Devleti’yle uzlaşmaya çalışmalarına rağmen, onların Emevilere desteği şartsız değildi. Bu sebeple onlar, Haccâc’a karşı ayaklanan Abdurrahmân b. el-Eş’as ve Halife II. Yezîd’e karşı ayaklanan Yezîd b. el-Muhelleb’in isyanına katıldılar.2 [32] * Bu makale Eylül 1980’de Edinburg’da düzenlenen 10. U.E.A.I. Kongresine tebliğ olarak sunulmuştur. Daha sonra “The Early Murji’a in Khurâsân and Transoxania and the spread of Hanafism” Der Islam, Band: 59, Heft: 1 (1982)’de yayımlanmıştır. 1 Bkz. W. Madelung, Der Islam, el Qâsim İbn İbrâhim, Berlin 1965, s. 228-241; H. Brentjes, Die Imamatslehren in Islam nach der Darstellung des Ash’arî, Berlin 1964, s. 45-50; J. Van Ess, “Das Kitâb al-Irğa’ des Hasan b. Muhammad b. al-Hanafiyya”, Arabica XXI (1974), s. 2052; J. Givony, The Murji’a and the Theological School of Abû Hanîfa: A Historical and Theological Study, D. Phil, Diss, Edinburg 1977. 2 Bu makale yazıldıktan sonra, ilk Mürcie ile ilgili oldukça önemli yeni bir metin olan İbâzî Sâlim b. Zekvân’ın bir polemiği M. Cook tarafından yayımlanmış ve analiz edilmiş bulunmaktadır. Bkz. Early Muslim Dogma (İlk Müslüman Dogması), Cambridge Universitesi Yayını, London 1981, s. 3-47, 89-103, 159-163. Orada Mürcie faal birer Emevi muhalifi ve zalim yöneticilere karşı yapılan isyanları destekleyiciler olarak tanımlanmaktadır. Cook, —eğer metin otantik kabul edilirse— onu hicrî 70’li yılların başlarına tarihlemeyi önermektedir (s. 93). Onun da belirttiği gibi, bu, Mürcienin genel olarak tahmin edildiğinden daha fazla ihtilalci bir akım olduğu sonucuna götürebilir. Fakat bu metnin çok erken bir tari-

89


DOĞU HANEFİ FIRAK GELENEĞİ ÜZERİNE MÜLAHAZALAR*

KEITH LEWINSTEIN ÇEVİRENLER: SÖNMEZ KUTLU - MUZAFFER TAN

Müsteşriklerce en iyi bilinen fırak edebiyatı, genelde Mutezili ve Eşari âlimlerin çalışmalarıdır. Bu makale, özgün şekliyle doğu Hanefi çevrelerde oluşturulan ve aynı çevrelerde yaygınlık kazanan alternatif bir fırak geleneğiyle ilgili bir önçalışmadır. Bu çalışma, şu ânda elimizde olan birtakım temel metinlerin belirlenmesi, onların ayırt edici edebî özelliklerinin tartışılması ve doğuya ait malzemeyle standart malzemeyi doğrudan karşılaştıran iki vaka mütalâasını içermektedir. Doğuda yapılmış çalışmaların bazı durumlarda, klasik Mutezili-Eşari geleneğin ötesinde bir yaklaşım ortaya koyduğu öne sürülmektedir. İlk dönem İslam mezhep ve fırkaları hakkında yapılmış çalışmalar, uzun zamandan beri başlangıç noktaları olarak Sünni fırak edebiyatını esas almaktadır. Bunların dışında araştırmacıların başvurabilecekleri fırak eseri oldukça azdır. Genellikle klasik fırak geleneği, ilk ortaya çıkan fırka ve mensuplarının kendilerinden bahsetmelerine imkân tanımaz ve bundan dolayı tarihçiler daha sonra yazılmış olan fırak türü eserlerin onlar hakkında verdiği bilgilere güvenmek zorundadır. Ancak, bu yaklaşımın birtakım belirgin dezavantajları vardır ve bunlara bir ilave de ben yapmak istiyorum. Bu da Mutezili-Eşari fırak eserlerinin bu alandaki hakimiyeti hususudur. Eş’arî (324/935), Bağdâdî (429/1037), Şehristânî (548/ 1153) ve diğer ortaçağ fırak yazarlarının meşhur çalışmaları yoluyla akademik referanslarda yerini almış olan söylem, işte bu Mutezili-Eşari söylemdir.1 * Bu makalenin aslı, Journal of the American Oriental Society 114 (1994), sayı: 4, s. 583-593’de “Notes on Eastern Hanafite Heresiography” adıyla yayımlanmıştır. 1 G. Makdisi, “Ash’ari and the Ash’arites in Islamic Religious History”, Studia Islamica 17 (1962), s. 41.

99


EBÛ MANSÛR EL-MÂTURÎDÎ’NİN MEZHEBÎ ARKA PLANI

SÖNMEZ KUTLU

Ebû Mansûr el-Mâturîdî, Tahirî emîri Abdullâh b. Tahir döneminden itibaren Mâverâünnehir’in ilmî merkezlerinden biri hâline gelen Semerkand’da yetişmiş bir İslam bilginidir. Semerkand, eğitim ve öğretim faaliyetleri açısından son derece önemlidir. Bu sebeple insanlar, çocuk yaşta, ilk dinî eğitime usûl ilminde benzeri bulunmayan1 bu şehirde başlarlardı.2 Mâverâünnehir halkının Müslüman olmasından sonra, bu bölgede hangi siyasi ve itikadi mezheplerin yaygınlaştığını ve Semerkand’da bu tarihlerde eğitim faaliyetlerinin hangi mezhep veya mezheplerin elinde bulunduğunu tam olarak tespit edebilmek mümkün olmamakla beraber, en etkili politik-dinî hareketlerden birisinin Mürcie olduğu bilinmektedir. Ancak, Mürcienin bu şehirdeki ilk faaliyetlerini, temsilcilerini ve ne gibi eserler bıraktıkları konusunu tam olarak aydınlatacak yeterli kaynağa, maalesef sahip değiliz. Çünkü Semerkand’la ilgili şehir tarihlerinden bir kısmı bize ulaşmamıştır, ulaşanlar ise birisi hariç henüz yayımlanmamıştır.3 Diğer taraftan Semerkand Zysow, Prof. Michael Cook ve Prof. Vedâd Kadı’ya pek çok faydalı yorumlarıyla makalenin son şeklini almasına yaptıkları katkılarından dolayı teşekkür ederim. 1

2

3

el-Makdisî, Şemsuddîn Ebû Abdillâh Muhammed b. Ahmed el-Beşşârî (375/985’den sonra), Ahsenu’t-tekâsîm fî ma’rifeti’l-ekâlîm, thk. J. Geoje, Leiden 1906, s. 271. Gerdizî, Abdulhayy b. ed-Dahhâk, Zeynu’l-ahbâr, thk. A. Habibî, Tahran 1347, s. 159; enNerşâhî, Ebû Bekr Muhammed b. Ca’fer (348/955), Târîhu Buhârâ, thk. Emîn Abdilmecid Bedevî-Nasrullâh Mubeşşir et-Tırazî, Mısır t.y., s. 54. Mesela, İdrîsî’nin Târîhu Semerkand’ı bize kadar ulaşmamış olup, sadece ondan yapılan alıntılara sahibiz (Bkz. es-Sem’ânî, Abdulkerîm b. Muhammed b. Mansûr et-Temîmî (562/1166), el-Ensâb, Beyrut 1988, III. 303; Kureşî, el-Cevâhîru’l-mudî’e fî tabakâti’l-Hanefiyye, I. 70). Ömer en-Nesefî’nin el-Kand fî zikri ulemâ’i Semerkand (thk. Nazar Muhammed el-Faryâbî, Suudi Arabistan 1991) adlı eser, başından ve sonundan eksiktir. Bize ulaşan kısmı, “Hâ (‫”)ﺡ‬ harfiyle “Kâf (‫ ”)ﻕ‬harfi arasındaki şahıslarla ilgili kısımdır. Bu sebeple, asıl adı Muhammed b. Muhammed b. Mahmûd es-Semerkandî olan Ebû Mansûr el-Mâturîdî’nin tercüme-i hâlinin günümüze kadar ulaşmaması bir talihsizliktir. Eserin bize ulaşan ve basılmış olan kısmında, Semerkand ve civarında Mürcienin faaliyetleri konusunda önemli sayılacak bilgiler tespit edemedik. Yalnızca Semerkandlılar arasında Mürcienin imanın artma ve eksilme kabul etme-

129


İKİNCİ BÖLÜM

EBÛ MANSÛR EL-MÂTURÎDÎ’NİN HAYATI VE FİKİRLERİ MÂTURÎDÎ PROBLEMİ*

W. MONTGOMERY WATT ÇEVİREN: İBRAHİM HAKKI İNAL

Fethullâh Huleyf tarafından tahkik edilen Mâturîdî’nin Kitâbu’ttevhîd’inin1 yakında yayımlanmış olması, ‘Mâturîdî problemi’ diye isimlendirilebilecek bir konuya dikkat çekmek için zamanında bir iş yapmıştır. Aslında bu sorun kitabı tahkik eden Dr. Huleyf tarafından yazılan Mukaddime’de (s. 8-10) tartışılmış ve gerekli deliller ortaya konulmuştur. Fakat bu mesele başlı başına ele alınmayı gerektirecek ehemmiyeti haizdir. Problemin özü şudur: Her ne kadar İslam coğrafyasının farklı bölgelerinden olsalar da aynı dönemde yaşamış, hemen hemen eşit düzeyde saygı gören Eş’arî ile Mâturîdî arasında, Sünni anlayışa uygun bir kelam ilmi veya akılcı bir teoloji ortaya koymuş olmaları cihetiyle, paralellik olduğu yönünde yaygın bir kanaat mevcuttur. Bu meyanda, mesela Ignaz Goldziher’in Vorlesungen über den Islam2 çalışmasında buna dikkat çektiğini görmekteyiz: Hâlihazırda birçok defa biri hilafetin merkezinde diğeri Orta Asya’da yaşamış olan iki imam, Ebû’l-Hasan el-Eş’arî ve Ebû Mansûr el-Mâturîdî’nin isimlerini zikrettik. Her ikisi de, ihtilaflı akidevi konuları Sünni İslam doktrini olarak kabul gören bir formülü kullanarak çözmüşlerdir. Bu birbirine son derece yakın iki kelami sistem arasındaki önemsiz farklılıklara girmeye değmez. * Bu makale W. M. Watt’ın, Mélanges d’Islamologie, Volume dédié a Armand Abel, (Leiden 1974)’te yer alan “The Problem of al-Maturidi” isimli çalışmasının tercümesidir. Tercümeyi gözden geçirip değerli katkılarda bulunan Doç. Dr. Sönmez Kutlu’ya teşekkürü bir borç bilirim. (ç.) 1 Beyrut 1970. 2 Heidelberg 19252, V. 117.

159


MÂTÜRÎDÎ KELAM EKOLÜNÜN İKİ BÜYÜK SİMASI: EBÛ MANSÛR MÂTÜRÎDÎ VE EBÛ’L-MU’ÎN NESEFÎ*

M. SAİT YAZICIOĞLU

Bir Mâtürîdî kelamından bahsedilip edilemeyeceği konusu bazı araştırıcılarca tartışılmıştır.1 Mâtürîdîlerin Ebû Hanîfe’ye bağlı oldukları, fakat bir ‘Hanefi kelamı’nın da mevcut olmadığı bilinmektedir. Buna karşılık Mâtürîdî’nin Mâverâünnehir bölgesinde yetişen birçok bilgin tarafından lider olarak kabul edildiği de bir gerçektir. Mâtürîdî kelamının en parlak siması olan Ebû’l-Mu’în Nesefî, (ö. 508/1115) ünlü Tabsıratu’l-edille’sinde Mâtürîdî’den sitayişle ve çok sık bahsetmekte, birçok konuda ona atıfta bulunmaktadır. Mâtürîdî’ye olan bağlılık ve hayranlığını Tabsıra’nın birçok yerinde müşahede etmek mümkündür. Yine Matüridi bilginlerinden olan Nûreddîn es-Sâbûnî (ö. 580/ 1184) el-Bidâye adlı eserinde2 Mâtürîdî’den eş-Şeyh el-İmâm, Re’is ehl es-sunne ve’l-cemâ’a, ‘Alem el-hudâ gibi ifadelerle bahsetmektedir. Usûl ed-dîn sahibi İmam Ebû’l-Yusr Muhammed Pezdevî (ö. 493/1099) de Mâtürîdî’yi “Şeyh” olarak adlandırmakta ve onu “Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat”in reislerinden kabul etmektedir.3 Daha sonraki devir Matüridi bilginlerinden olan Türk bilgini İbn Humâm da yazmış olduğu Kitâb el-musâyere’sinde Matüridi ve Semerkand ulemasından bahsederken Mâtürîdî’den ‘Üstad’ diye söz etmektedir.4 * Bu makale Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi XXVII (1985), 281-298. sayfalar arasında yayımlanmıştır. 1 Daniel Gimaret, Théories de l’Acte Humaine en Théologie Musulmane, Paris, 1980, s. 171 vd. Ayrıca bkz. Süleyman Uludağ, “Önsöz”, Taftazânî’nin Şerhü’l-Akâid (Kelâm İlmi ve İslâm Akâidi) içinde, İstanbul 1980, s. 34 vd. 2 Kitâbu’l-bidâye mine’l-kifâye fî usûli’d-dîn, thk. Fethullâh Huleyf, İskenderiye 1969. Metinle birlikte Türkçe tercümesi için bkz. Mâtürîdiyye Akâidi, thk. Bekir Topaloğlu, Ankara 1979. 3 Bkz. Pezdevî, Usûlud-dîn, Hans Peter Linss neşri, Kahire 1963, s. 3, 5. 4 İbn Humâm, Kitâb el-musâyere, Mısır 1317/1889, s. 107.

167


EBÛ MANSÛR EL-MÂTURÎDÎ VE BİLGİ KURAMI

HÜSEYİN ATAY

Bağdad İlahiyat Fakültesi’nde (1950-54) öğrenciliğim sırasında, İslam’ın bütün bilgi dallarında her şeyden önce bilgi kuramının (bilgi nazariyesi) önemini iyi kavramıştım. Onun için, çalışmalarım içinde bilgi nazariyesiyle ilgili makalelerim bulunmakta ve yüksek lisans, doktora, doçentlik çalışması yapanlara hep bilgi nazariyesi üzerinde çalışmalarını önermiştim. Hâlâ ciddi bir başlangıç yapıldığını sanmıyorum. Demek ki daha çok gayret sarf etmek gerekmektedir. İslam kültürü için bilgi nazariyesinin çok önemli olduğunu görmemin nedeni, İslam’ın on dört asırlık kültüründe, kültür ve ilim kavramları birbirine öyle karışmış ki, neyin bilgi, neyin kültür, neyin ilim, neyin hikâye ve hurafe olduğu anlaşılamaz olmuştur. En az üç yüz yıldan beri Müslümanlar gerilemekten kurtulmak için çaba gösteriyorlarsa da, bu uzun süre içinde başladıkları noktadan bir arpa boyu ileri gidememişlerdir. Çünkü bilgi nazariyesini bilmiyorlar. Bilgi nazariyesi, bilginin ne olduğunu, neye bilgi dendiğini, neye bilgi denmediğini, doğru bilginin nasıl elde edileceğini, doğru bilginin kaynaklarının ne olduğunu belirler. Herkes anadan babadan, şundan bundan öğrendiği şeylerin bilgi olduğunu, bunların doğruluklarında kuşkusu olmadığı derecesinde kesin olduklarını biliyor, öyle inanıyor ve inancına göre de davranıyor, iş yapıyor. İşte Müslümanların çıkmazı buradadır. Türkiye’de bazı mantık profesörleri, bilgi nazariyesine gereken önemi vermemekte, hatta Türkiye ve İslam toplumu için ne kadar önemli olduğunu kavrayamamaktadır. 1987 yılında Mısır’da bir bilim kongresine katılmıştım. Gazete yazarlarından birisi bana şöyle bir soru sordu: Müslüman gençlik bir uyanma, uyanış içinde görülmektedir. 187


EBÛ MANSÛR EL-MÂTÜRÎDÎ’NİN KELAMİ GÖRÜŞLERİ

BEKİR TOPALOĞLU

Elinizdeki makalede Mâtürîdî’nin kelami görüşlerini onun Kitâ-bu’t-tevhîd’i ile kısmen Te’vîlâtu’l-kur’ân’ına dayanarak ana hatlarıyla ortaya koymaya çalışacağım. Makalenin planı Kitâbu’t-tevhîd’e paralel olarak altı başlık hâlinde düzenlenmiştir: Epistemoloji, uluhiyet, nübüvvet, kaza ve kader, büyük günah, iman ve islâm. Mâtürîdî’nin Kitâbu’t-tevhîd’i daha sonra Sünni kelam eserlerinin ana planını oluşturan üç temel esası (usûl-i selâse: ilahiyat, nübüvvet, ahiret) sırasına göre içermektedir. Gerçi epistemoloji hariç benzer bir planı Ebû Hanîfe’nin (ö. 150/767) akaid risalelerinin birleştirilmiş şeklinde de görmek mümkündür.1 Ancak, sözü edilen risalelerde konular sistematik olarak değil parçacı bir yöntemle işlenmiş veya kısmen değinmelerle yetinilmiştir. Mâtürîdî, kelami görüşlerini Te’vîlâtu’l-kur’ân’ının çeşitli yerlerinde de açıklamıştır. Kitâbu’t-tevhîd’in iç planında âhiret veya sem’iyyât adlı bir başlık yer almamıştır. Bununla birlikte, seksen sayfalık bir hacim taşıyan büyük günah ve şefaat konuları2 ile imanın oluşumu ve uhrevi kurtarıcılığı açısından ele alınan iman ve islam kavramları bölümünün3 ahiret hayatının akıl-nakil çerçevesine giren kısmını büyük çapta içerdiğini söyleyebiliriz. Kıyametle ilgili diğer hususlar nakle dayanan meseleler telakki edilip Kitâbu’t-tevhîd’de ilmî-fikrî işleme tâbi tutulmasına gerek görülmemiş olmalıdır. İslam dünyasında felsefi kültürün yayılışından sonra kelam eserlerinde tartışılmaya baş1 2

3

Beyâzîzâde Ahmed Efendi, el-Usûlu’l-munîfe, çev. İlyas Çelebi, İstanbul 1416/ 1996. Mâtürîdî, Muhammed b. Muhammed, Kitâbu’t-tevhîd, nşr. B. Topaloğlu-M. Aruçi, Ankara 2003, s. 517-598. Mâtürîdî, Kitâbu’t-tevhîd, s. 601-642.

191


İMAM EBÛ MANSÛR EL-MÂTÜRİDÎ’NİN FIKIH USÛLÜNÜN İNŞÂSI

ŞÜKRÜ ÖZEN

Giriş Fıkıh tarihçileri ilk fıkıh usûlü eserinin yazarı İmam Şâfi’î (ö. 204/820) ile ondan sonra eseri günümüze ulaşan Ebû Bekr erRâzî el-Cessâs (ö. 370/981) arasındaki döneme “kayıp halka” nazarıyla bakarlar. Çünkü İmam Şâfi’î’nin ortaya koyduğu basit (temel) usûl formülasyonundan Cessâs’ın oldukça kavramsallaşmış ve terimleri oturmuş usûl eserine gelinceye kadar ne tür gelişmeler yaşandığını ilk elden kaynaklardan takip imkânı bulunmamaktadır. Muahhar kaynaklarda verilen bilgiler ışığında fıkıh usûlü tarihi göz önüne alındığında, kayıp halkanın en önemli şahsiyetlerinin başında İmam Ebû Mansûr elMâtürîdî’nin (ö. 333/944) geldiği görülmektedir. İmam Mâtürîdî, dinî ve akli ilimlerin birçoğunda önemli bir yeri haiz olmakla birlikte, henüz kendisine layık olduğu ihtimamın gösterilmiş olduğu söylenemez. Zamanımızda Doğu’da ve Batı’da birçok araştırmacı tarafından Türkçe, Arapça, Farsça, İngilizce, Fransızca gibi çeşitli dillerde onun kelam ve tefsir alanlarındaki görüşleri etrafında birçok araştırmanın yayımlanmış olması sevindirici bir gelişmedir. Mâtürîdî, muhtemelen bu tür çalışmaların da etkisiyle günümüz ilim dünyasında kelamcı ve müfessir olarak tanınmaktadır. Bu çalışmada fıkıh usûlü tarihinin nispeten az bilinen döneminde yaşamış bulunan Mâtürîdî’nin bir ‘fakih’ olduğunu gösteren görüşleri, fıkıh ve usûlle ilişkili çalışmaları ele alınacak ve onun usûl teorisinin ana başlıkları verilerek, genel bir portresi çizilecek,1 böylece, 1

İmam Mâtürîdî’nin fıkıh ve fıkıh usûlü alanındaki görüşlerinin şimdiye kadar yeterince işlenmemesinin sebeplerinin başında kuşkusuz kaynak eksikliği gelmektedir. Biz bu eksikliği gidermek için, önce Mâtürîdî’nin fıkıh usûlüne dair görüşlerini gerek kendi eser-

221


MÂTURÎDÎ’NİN TE’VİL ANLAYIŞINDA AKLIN YERİ

TALİP ÖZDEŞ

Mâturîdî,1 İslam dünyasının birçok gelişme ve değişmelere sahne olduğu; değişik görüşlerin, itikadi, siyasi ve mezhebî akımların ortaya çıktığı ve bu bağlamda birçok problemlerin zuhur ettiği, siyasi kargaşaların yaşandığı bir dönemde yaşamıştır. O, böyle bir dönemde kendisine özgü metod ve yorumlarıyla farklı görüşler arasında uzlaşma noktaları oluşturmaya çalışmış, her türlü aşırılığa karşı durmuş, böylece İslam ilim ve tefekkürünün gelişimine, İslam inancının sistemleştirilmesine, itikadi ve fikrî istikrarın oluşumuna hizmet etmiştir. Kaynaklarda Mâturîdî’ye nispet edilen eserlerin önemli bir kısmının isimleri; ayrıca onun kelami meseleleri ele alıp tartıştığı Kitâbu’ttevhîd’inde ve Te’vîlât’ul-kur’ân adlı tefsirinde ihtilaflı meselelere getirdiği açıklama ve yorumlar, yaşadığı dönemde din konusunda ortaya çıkan birtakım problemlere ve ekollere karşı onun nasıl bir fikrî ve ilmî mücadele içerisine girdiğini göstermesi bakımından anlamlıdır. Daha çok kelam sahasında şöhret bulan Mâturîdî’nin Te’vîlâtu’lkur’ân’ı, onun kelam ilminde olduğu kadar tefsir sahasında da bir otorite olduğunun önemli bir kanıtıdır. Tabakât kitaplarının ço1

Mâturîdî’nin hayatı, eserleri ve tefsir yönü için bkz. Ahmed b. Mustafâ Kemâluddîn Taşköprüzâde, Mevdû’âtu’l-ulûm (2 cilt), çev. Kemâluddîn Mehmet Efendi, İstanbul 1313, I. 596; Ahmed b. Mustafâ Kemâluddîn Taşköprüzâde, Tabakâtu’l-fukahâ, Musul t.y., 56; Hayrettin Zirikli, el-A’lâm (8 cilt), Beyrut 1992, VII. 19; Muhammed el-Leknevî, el-Fevâ’idu’lbehiyye, Mısır 1324, 195; Kâtib Çelebî, Keşfu’z-zunûn (2 cilt), Beyrut, t.y., I. 335-336, II. 1406; Muhammed el-Huseynî ez-Zebîdî, İthâfu’s-sa’âdeti’l-muttekîn (2 cilt), Dâru’l-Fikr t.y., II. 5; Muhammed b. Mansûr et-Temîmî es-Semânî, el-Ensâb (5 cilt), Beyrut 1988, V. 155; Ebû Mansûr Muhammed b. el-Mâturîdî, Kitâbu’t-tevhîd, thk. Fethullâh Huleyf, İstanbul 1979, “Mukaddime”, s. 1-7; Talip Özdeş, İmam Mâturîdî’nin Te’vîlâtu Ehli’s-Sünne Adlı Eserinin Tefsir Metodolojisi Açısından Tahlil ve Tanıtımı (basılmamış doktora tezi), Kayseri 1997, s. 22-248; A. M. Ahmad Galli, “Mâturîdî’nin Tefsirinin Bazı Yönleri”, çev. Hanifi Özcan, DEÜİFD 4 (İzmir 1987), s. 467-480.

263


MÂTURÎDÎ DÖNEMİNDE SEMERKAND İLAHİYATÇILARI (4./10. ASIR)

ANKE VON KUEGELGEN - ASHİRBEK MUMİNOV ÖZBEKÇEDEN SADELEŞTİREN: SÖNMEZ KUTLU

Maturidi mezhebinin oluşumu ve yayılışı İslam dünyasının merkezî mıntıkalarında faaliyet gösteren müelliflerin ilgi alanlarının dışında kaldı.1 Bugüne kadar bu mezhebin ortaya çıktığı devirde Semerkand’daki ictimai-siyasi durum ve orada faaliyet gösteren ilahiyatçı âlimler muhitiyle ilgili incelemelere yeterince ilgi gösterilmemiştir. Aksine araştırmacılar ilk Maturidiliğin tarihini incelerken 5-6 meşhur kelami metinler veya İslam dünyasının merkezinde Mâturîdî devrinden 300-400 yıl sonra yazılan tarihîbiyografik lügatlerle yetindiler.2 Neticede büyük mütekellimlerin şahsı etrafında faaliyet gösteren muhit ve onun mezhebinin kıymeti meçhul kalmıştır Bu arada gelişme kaydedebilmek için elbette yeni kaynakları ilmî kriterlere göre değerlendirmek gerekir. Bizim zikredilen yeni kaynakları şartlı olarak dört gruba ayırmamız mümkündür: 1. Birinci grubu, ilahiyat sahasında bizzat 10. asırda Semerkand’da yazılan 4 eser teşkil etmektedir. a) Onların birincisi elimizde tek nüshası bulunan Şerh cumeli usûli’d-dîn li Ebû Seleme es-Semerkandî adıyla bize kadar ulaşmıştır.3 Dr. A. S. Kılavuz bu eseri anonim olarak kabul etti.4 Ancak, eserin

1

2

3

4

W. Madelung, “The Spread of Mâturîdism and the Turks”, Actas IV Congresso de Estudos Árabes e Islâmicos, Coimbra-Lisboa 1 a 8 de Setembro de 1968, Leiden: E.J.Brill 1971, s. 110-112. J. van Ess, Theologie und Gesellschaft im 2. und 3. Jahrhundert Hidschra, Eine Geschichte des religiösen Denkens im frühen Islam, I-VI., Berlin-New York 1991-1996. Bu kitapta Semerkand İlahiyatçıları hakkında ilgili yerler için bkz. Band II, s. 560-567; U. Rudolph, Al-Mâturîdî und die sunnitische Theologie in Samarkand, Leiden-New York-Köln: E.J. Brill, 1997. Eserin yegâne nüshası İstanbul’dadır. Bkz. Süleymaniye, Şehid Ali Paşa Nu: 1648/II, v. 18a168b(Bundan sonra İbn Yahyâ şeklinde kısaltıldı). Ebû Seleme es-Semerkandî ve Akaid Risalesi, thk. Ahmet Saim Kılavuz, İstanbul 1989, s. 5.

279


EBÛ MANSÛR EL-MÂTURÎDÎ’YE NİSPET EDİLEN ESERLERİN TAŞKENT YAZMALARI VE MÂTURÎDÎ ÜZERİNE YAPILAN BAZI ARAŞTIRMALAR

ZİYADOV ŞOVOSİL YUNUSOVİÇ ÇEVİRENLER: SÖNMEZ KUTLU - YULDUS MUSAHANOV

Orta Asya Cumhuriyetleri’nde, İslam’ın tarihi ve İslam’ın toplumdaki rolü konusuna, son on yılda, daha fazla önem verilmeye başlandı. Gerçekte İslam dininin problemlerini yeniden inceleyip, Sovyet dönemindeki eski anlayışları terk etmek ve büyük hataları önlemek gerekmektedir. Ebû Mansûr el-Mâturîdî (333/944-45), kelam öğretisini genişçe ele alan ve onu geliştiren kelamcılardan birisi olarak kabul edilmektedir. Bu sebeple, ona olan ilgi hiçbir zaman yok olmamıştır. Rus araştırmacılar da Ebû Mansûr el-Mâturidî hakkında şunları söylemektedirler. Vyatkin, “Samarkandskiye Legendi” (Semerkand Menkıbeleri)1 adlı makalesinde Çopan-Ata, ŞahiZinde gibi şeyhlerle birlikte, Mâturîdî hakkındaki menkıbelere de yer vermektedir. Yazar, bu konudaki rivayeti Semerkandlı Ebû Seyyid adlı bir ihtiyardan dinleyerek yazmıştır. Bu rivayet Semeriye’deki rivayetin bazı farklılıklarla tekrarıdır.2 Daha sonra Vyatkin, Ebû Tâhir Hoca’nın Semeriye’sini Rus diline çevirerek neşretmiştir.3 O, bu esere yazdığı önsözde Mâturîdî’nin mezarının Cakerdize Mezarlığı’nda olduğunu söylemiştir. Ayrıca yazar, Babür döneminde de Buhara, Belh, Ferga1

2 3

Vyatkin, V.L., “Samarkandskie Legendı: Yevreyskiy Mudrets, Çupan Ata, Darhan, Şayh Maturidi, Şahi-Zinda”, Spravoçnaya Knijka Samarkandskoy Oblasti 1897, (Samarkand 1897), sayı: 6, s. 224-240. Bkz. agm., s. 229-230. Ebû Tâhir Hoca’nın Semeriye’si, Semarkand şehri ve Semerkandlı Müslüman evliyayı ele alan bir eserdir. Perevod Vyatkin V.L., Spravoçnaya Knijka Samarkandskoy Oblasti 1898, (Samarkand 1899), sayı: 6, s. 153-259.

291


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

MATURİDİLİĞİN OLUŞUMU ve TÜRKLER ARASINDA YAYILIŞI MATURİDİLİĞİN OLUŞUMU ve TÜRKLER ARASINDA YAYILIŞI

TÜRK DİN ANLAYIŞI: MÂTÜRİDÎLİK

HANİFİ ÖZCAN

‘Mâtüridîlik’, Ebû Mansûr Mâtüridî’nin Türk kültürü içerisinde ortaya koyduğu ve geliştirdiği ‘inanç sistemi’ne ve ‘din anlayışı’na verilen bir isimdir. Bunun yerine, bu din anlayışının daha çok bir fikrî kurum ve bir ekol hâline geldiğini ifade etmek üzere bazen ‘Mâtüridiyye’ adı da kullanılır. Bu ekole ve bu akıma adını veren Mâtüridî’nin yetiştiği dönem, Abbasi İmparatorluğu’nun zayıflamasından sonra Mâverâünnehir’de kurulan ve ilim adamlarını himaye etme ve ilmî faaliyetleri desteklemeleriyle tanınan Samani Hanedanlığı’nın (H. 261-390/M. 874-999) en parlak dönemidir. Bu dönemde, gerek Samani Devleti’nin başkenti olan Buhara, gerekse önemli şehirlerin başında gelen ve Mâtüridî’nin doğup büyüdüğü Semerkand birer ilim ve sanat merkezi hâline gelmiş ve Bağdat’ı gölgede bırakacak düzeye ulaşmıştır.1 İşte, Mâtüridî her türlü siyasi entrikalardan uzak kalıp böyle bir ilim merkezinde kendisini ilme vererek hür düşünebilen ve imparatorluk ideolojisinin henüz etkisini kaybetmediği böyle bir dönemde, tek başına nakli kullanmanın doğuracağı sıkıntıları sezerek, aklın dinde kullanılabileceği en uygun yolu ve yöntemi göstermeyi başaran büyük bir din bilginidir; birçok eseri vardır, fakat günümüze ulaşan ve bilhassa ona ait olduğu şüpheli olmayan önemli iki eserinden birisi, bir teolojik felsefe klasiği niteliğindeki Kitâbu’t-tevhîd; diğeri ise bir teolojik tefsir niteliğindeki Te’vîlâtu’l-kur’ân’dır. Bu iki eser, Türk İslam düşüncesinin kendisine has özelliklerini yansıtan iki kültür hazinesidir, daha doğrusu, Müslümanlığı 1

P. K. Hitti, Siyasî ve Kültürel İslam Tarihi, çev. S. Tuğ, İstanbul 1980, III. 727.

303


MATURİDİLİĞİN ORTAYA ÇIKIŞI

ULRICH RUDOLPH ÇEVİREN: ALİ DERE

Nerdeyse sürekli Eşarilikle aynı ânda zikredilmek Maturidiliğin kaderidir. Bu durum, onun isminin bilinir kalmasını sağlasa da, onun öğretisinin ve tarihinin özelliklerinin daha açık anlaşılmasını engeller. Sürekli diğer kelam ekolüne yapılan atıfla Maturidiliğin kendi gelişimine dair nazarı dikkat biraz kaybolmuştur. Zira onun, aslında Eşariliğe paralel bir olgu olarak izah edilebileceği düşünülür ve bu yüzden de mezhebin özgünlüğünü mukayese ve benzerliklerin vurgulanmasından önce gösterecek bir yorumdan sarfı nazar edilir. Özellikle iki yargı bu bakış açısından kaynaklanmaktadır. Bunlardan birincisine göre Eş’arî ve Mâturîdî’nin taraftarları, asırlarca birlikte Sünni inancı savunmuş ve uyumlu bir ittifak oluşturmuşlardır.1 İkinci yargı ise, tekrar birinciyi sınırlandırmaktadır. Buna göre, tanımlanan ittifak içerisinde bir denge yoktur, bilakis belirgin bir hiyerarşi vardır. Eşariler —şimdi söylendiğine göre— önder bir konum üstlenmiş, Maturidiler ise daha ziyade tamamlayıcı ve destekleyici konumdaydılar. Zira onların kelamı daha az işlenmiş (geliştirilmiş) ve hitap ettikleri çevre oldukça sınırlı kalmış olmalıdır.2 Bir başka ifadeyle [394]: Maturidilik hiç de eşdeğerdeki Sünni bir hareket olarak gözükmez. O, Eşariliğin daha küçük bir müttefiki ve küçük hisseli ortağı olarak tanımlanır. * ‘Das Entstehen der Mâturîdîya’ orijinal ismiyle ZDMG 147 (1997), s. 394-404’de yayımlanmıştır. Makalenin aslı Leipzig’de (Eylül 1995) XXVI. Alman Oryantalistler Gününde sunulan tebliğdir. 1 Goldziher, Vorlesungen, s. 117 vd.; Horten, Systeme, s. 531; MacDonald, “Mâturîdî” mad., EI, III. 475-7; Triton, Muslim Theology, s. 174; Garded-Anawati, Introduction, s. 60 vd. 2 Krş. Örneğin Gadret-Anawati, Introduction, s. 61; Watt, Der Islam II, s. 425; Madelung, Grundriß içerisinde II. 334.

313


11.-13. ASIRLARDA HANEFİ ÂLİMLERİN ORTA ASYA’DAN BATIYA GÖÇÜ

WILFERD MADELUNG ÇEVİREN: SÖNMEZ KUTLU

Kûfe’de Hanefi İslam hukuk ekolünün kurucusu olan Ebû Hanîfe(150/767)’nin öğretisi, kendisi hayatta iken Orta Asya’da yayılmaya başladı. Onun Orta Asyalı öğrencilerinden bazıları, Belhî ve Mervezî nisbetiyle bilinir. Belh, bu ekolün geniş halk desteği elde ettiği Doğu İslam dünyasındaki ilk büyük merkezi oldu. Akabinde Hanefi mezhebinin diğer merkezleri, birbiri ardı sıra, Mâverâünnehir’in büyük kasabalarında inkişaf etti. Semerkand, önemli rakibi Buhara ile birlikte, Samanilerin ilk dönemlerinde Doğu Hanefi mezhebinin önde gelen medresesinin merkezi oldu. Daha sonraki dönemde, Harezm ve belli ölçüde Cürcan, Hanefi eğitimi veren başarılı bir medreseye ev sahipliği yapmaya başladı. Bu mahallî medreseler, muhtemelen tamamen soyutlanmaksızın ve birbirinden etkilenmeksizin hep birlikte gelişti ve farklı kimliklerini sürdürdü. Onlar, bir grup olarak, İslam dünyasının merkezî eyaletlerinden Irak, Batı İran ve diğer yerlerdeki medreselerin geleneklerinden farklı olan bir Doğu Hanefi geleneği oluşturdular. Hanefi mezhebinin dikkat çeken ilk parlayışı doğuda olmasına rağmen, bir bütün olarak bu ekolün liderlik ve saygınlık merkezi İslam’ın yüzyıllar boyu tartışmasız başşehri Bağdat oldu. Mezhebin kurucusu burada öldü ve mezarı, ziyaretgâha dönüştürülen türbe oldu. Bağdat, Abbasi hilafetinin başkenti olduğu için, tabii olarak, çeşitli fıkhi ve kelami mezheplerin en önde gelen öğretim merkezi hâline geldi ve onların en seçkin bazı âlimlerinin cazibe merkezi oldu. Ebû Hanîfe’nin mezhebi, uzun süre halifelerin desteğiyle, diğer fıkhi mezheplerden bazılarına rakip olarak burada güçlendi. 2./8. asırda Ebû Yûsuf ve Muhammed eş-Şeybânî; 3./9. asırda Ebû Şuca’ es-Selcî ve Hassâf; 4./10. asırda Ebû’l-Hasen elKerhî ve Ebû Bekr er-Râzî el-Cassâs ve 5./11. asırda Kudûrî gibi, dünyaca ünlü pek çok Hanefi âlim bu şehirde yaşadı ve burada 387


MÂTURÎDÎ KELAMININ YAYILMASI, KALICILAŞMASI ve TEMEL DİNAMİKLERİ (TİMURLULAR DÖNEMİNDEN 19. ASRA KADAR)*

PHILIPP BRUCKMAYR ÇEVİRENLER: SÖNMEZ KUTLU- MUZAFFER TAN

Giriş Kırk yıl önce Wilferd Madelung, Semerkand’da ortaya çıkan Maturidi kelam ekolünün yayılışı ile Türk hanedanlarının İslam’ın önemli merkezlerinde iktidara gelmeleri arasındaki güçlü bağlantı hakkındaki son derece önemli makalesini yazdı (Madelung, 1971/1985). Bu çalışmasında Madelung sadece bu kelami ekolün doğu Hanefiliği ve de Maturidilik ile yakın ilişki içerisindeki Selçukluların fetihleri yoluyla ani ve geniş bir alana yayılması ile ilgili etkileyici tespitini sunmakla kalmadı, aynı zamanda Selçuklular döneminde büyüyen Sünni dayanışma şeklindeki hatalı faraziyeyi [60] ve de Nizamülmülk’ün şöhreti ve bilinen imajından kaynaklansa da, Selçukluların genel olarak Şafiilerin hamileri oldukları şeklindeki ispatlanamamış yaygın varsayımı da yanlışladı.1 Madelung tarafından tasvir edilen (1985: 126-139) fıkhi ve kelami mezhep taassubunun, kısa sürede Zengi ve Eyyubi hükümdarlarının benimsedikleri mezhepleri (sırasıyla Hanefilik ve Şafiilik) öncekilere nispetle daha az himayeleriyle ve özellikle Memlukların Sünni dayanışmayı ve toplumun birlik ve beraberliğini güçlendirmeyi hedefleyen din politikalarıyla başarı* “The Spread and Persistence of Mâturîdi Kalâm and Underlying Dynamics”, Iran and The Caucasus, 13 (2009), 59-92. 1 Madelung, bu çalışmasında bu kelami ekolün doğu Hanefiliği ve de Maturidilik ile yakın ilişki içerisindeki Selçukluların fetihleri yoluyla ani ve geniş bir alana yayılması ile ilgili etkileyici tespitini ortaya koydu. Daha da önemlisi, Selçuklular döneminde büyüyen Sünni dayanışma şeklindeki yanlış faraziyeyi çürüttü. Bu nazariye aynı zamanda Selçukluların genel olarak Şafiilerin hamileri oldukları faraziyesine işaret ediyordu. Yanlış ama yaygın bu görüş, kesinlikle Nizamülmülk’ün şöhreti ve bilinen imajıyla ilgiliydi. (Bu ikincinin (Nizamülmülk’ün) eserlerinin böyle bir görüşle bizzat çelişmesine rağmen.) (Yazar, yazışmalar sırasında cümleyi bu şekilde yeniden ifade etmiştir.)

403


EBÛ MANSÛR EL-MÂTURÎDÎ ve MATURİDİ KÜLTÜR ÇEVRESİYLE İLGİLİ BİBLİYOGRAFYA

SÖNMEZ KUTLU

İmam Ebû Mansûr el-Mâturîdî ve Maturidilik üzerine Türkçe ve diğer dillerde yazılan makalelerde ve yapılan bilimsel araştırmalarda son yetmiş yılda tedricî bir artış olduğunu görmekteyiz. İmam Ebû Mansûr el-Mâturîdî ile ilgili ilk çalışmaların Türk araştırmacılar tarafından başlatılması tabii karşılanmakla beraber, M. Şerafettin Yaltkaya’nın 1932 yılında Dâru’l-Fünûn İlahiyat Fakültesi Dergisi’nde konuyla ilgili yayımladığı makale bir kenara bırakılırsa, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden merhum Yusuf Ziya Yörükân’ın Fakülte dergisinde araştırmalarını neşrettiği 1953 tarihine kadar, maalesef, bilimsel çevrelerde pek ilgi uyandırmamıştır. Muhammed b. Tâvît et-Tancî’inin Ebû’l-Mu’în en-Nesefî’inin Tabsıratu’l-edillesi’nde geçen Ebû Mansûr el-Mâturîdî ile ilgili bir metni tahkik ederek AÜİFD’de 1955 yılında yayınlamasıyla, çağdaş araştırmacıların dikkatlerini bu konuya çekmeyi başarmıştır. Doğu’da ve Batı’da pek çok araştırmacı bu önemli makaleye atıfta bulunmadan geçememiştir. Fethullâh Huleyf’in Mâturîdî’nin Kitâbu’t-tevhîd’ini tahkik ederek 1971 yılında Beyrut’ta neşretmesi, bilim çevrelerinde büyük alâka uyandırmış ve Mâturîdî üzerine yapılan araştırmalarda dönüm noktası olmuştur. Hatta Mâturîdî hakkında birisi 15 Mart 1986 yılında Türkiye’de olmak üzere Özbekistan’da da 1998 yılı ve sonrasında çeşitli bilimsel kongre ve sempozyumlar düzenlenmiştir. Özellikle Sovyet Rusya’nın dağılmasıyla birlikte özgürlüklerine kavuşan Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nde dinî/mezhebî kimlik arayışlarının bir sonucu olarak ve dışardan bölgeye sızmaya çalışan Şiilik ve diğer çağdaş siyasi/dinî akımların olumsuz etkilerine karşı koyabilmek için tekrar Maturidiliğin canlandırılmasına çalışılmaktadır. Bugün bu çalışmalar sadece 441


EK THE WESTWARD MIGRATION OF HANAFî SCHOLARS FROM CENTRAL ASIA IN THE 11th to 13th CENTURIES

WILFERD MADELUNG

The teaching of Abû Hanîfa (d. 150/767), founder of the Hanafî school of Islamic law in Kufa, spread to central Asia already in his own lifetime. Some of his central Asian disciples from Balkh and Marw are known by name. Balkh became the first major centre of the school of the eastern Islamic world, where it gained broad popular support. Gradually other centres of Hanafî scholarship grew in the major towns of Transoxania. Samarqand became the seat of the leading school of eastern Hanafî scholarship during the early Sâmânid age, with Bukhârâ as a major rival. At a later stage Khorezm, in particular Jurjâniyya (Gurganj) rose to become the home of a thriving school of Hanafî learning. These local schools all developed and maintained their own distinct identity, though certainly not in complete isolation and without being influenced by the others. As a group, they formed a tradition of eastern Hanafism as distinct from the traditions of Iraq, western Iran and other schools in the central provinces of the Islamic world. Despite this impressive early efflorescence of Hanafî scholarship in the east, the seat of leadership and prestige of the school as a whole remained for centuries undisputed in Baghdâd, the metropolis of Islam, where the founder had died and his tomb became a shrine. As the seat of the Abbâsid caliphate, Baghdâd naturally became the prime centre of learning of various legal and theological schools and attracted some of their most distinguished scholars. The school of Abû Hanîfa, long favoured by the caliphs, developed there in rivalry with some of the other legal schools. Numerous universally recognized Hanafî scholars lived and taught there, such as Abû Yûsuf and al-Shaybânî in the 2nd/8th century, Abû Shujâ’ al-Thaljî and al-Khassâf in the 3th/9th, Abû’l-Hasan al-Karkhî and Abû Bakr ar-Râzî al-Jassâs in the 4th/10th, and al-Qudûrî in the early 5th/11th century. The school tradition of 507



DİZİN

A Abbâs b. Mansûr es-Seksekî 100 Abdukâhir b. Tâhir el-Bağdâdî 75 Abdulazîz b. Ahmed b. Nasr el-Halvânî 389 Abdulazîz b. Alî b. Ebî Sa’d el-Harezmî 355 Abdulazîz b. Ebî Revvad 135 Abdulazîz b. Hâlid et-Tirmizî 97 Abdulazîz el-Buhârî 243 Abdulaziz Mansurov 294 Abdulgâfir 328, 329 Abdulhâlık Gucdüvânî 426, 432 Abdulhayy el-Leknevî 227 Abdulkâdir el-Gîylânî 100 Abdulkadîr İbni’l-Vefâ 399 Abdulkâhir el-Bağdâdî 76 Abdulkerîm b. Acerred 117 Abdulkerîm el-Pezdevî 285 Abdullâh b. Avn 135 Abdullâh b. el-Mubârek 93, 136 Abdullâh b. Mes’ûd 244 Abdullâh b. Şimrâh 125 Abdullâh b. Tahir 129 Abdulmecîd 111, 376, 400 Abdulmelik b. Abdisselâm el-Lemgânî 355 Abdulmelik b. Îsâ b. Derbâs 378 Abdulvehhâb el-Kidvâ’î Kannevcî 112 Abdurrahmân b. el-Eş’as 89 Abdurrahmân el-Gaznevî 396 Abdussamed b. Ahmed el-Erbincânî 280 Acâride 117, 118 Âdem 235 Adîd 367 Adîmoğulları 370 Adûdudevle 138 Ahlwardt 111 Ahmed b. Abdilazîz el-Halvânî 389 Ahmed b. Hanbel 72, 73, 130 Ahmed b. İshâk 27, 136, 137, 140, 222, 282 Ahmed b. Mahmûd 397, 410 Ahmed b. Muhammed b. Mahmûd elGaznevî 365 Ahmed b. Mûsâ el-Kâşânî 280 Ahmed b. Nasr el-Atekî 287 Ahmed Sirhindî 405, 430 Ahmet Yesevî 62

Alâ’uddîn Abdulazîz b. Ahmed el-Buhârî 395 Alâ’uddîn Abdurrahmân b. Mahmûd elGaznevî 395 Alâ’uddîn Ebû Mansûr 400 Alâ’uddîn Ebû Mansûr Muhammed b. Ahmed b. Ebî Ahmed es-Semerkandî 400 Alâ’uddîn Sedîd b. Muhammed el-Hayyâtî 401 Âlemu’l-Hudâ Ebû Mansûr Muhammed b. Muhammed b. Mahmûd el-Mâtürîdî 230 Alevî 355, 362 Ali 71, 85, 89, 114, 145, 276, 352, 362, 443 Alî b. el-Huseyn el-Gaznevî 344 Alî b. İbrâhîm el-Gaznevî 396 Alî b. Îsâ b. Mâhân 95 Alî b. Mekkî el-Kâsânî 358, 393 Alî b. Muhammed el-Gaznevî 357, 392 Alî b. Ubeydillâh el-Hatîbî 352, 389 Allard, Michel 73, 171 Alparslan 341, 342, 354 Amr b. Dinâr 135 Amr b. Murre 81 Amr b. Ubeyd 135 Amr b. Zer 81 Anawati, G. 171 Aristo 27, 253 Atay, Hüseyin 21, 23, 181, 442 Azîm b. Abdulmecîd el-Behluverû’î elAzîmâbâdî el-Bihârî el-Kadîrî 111 B Babürlüler 405, 407, 409, 416 Bağdâdî 72, 75, 76, 77, 78, 80, 83, 84, 85, 87, 99, 127, 161, 173, 427 Bâkıllânî 178, 203, 378 Balakî 396 Balâsâgûnî 392, 393 Bedruddevle Suleymân 362 Berke 401, 519 Bernand 104, 105 Bişr b. Curmuz ed-Dabbî 91 Bişr el-Merîsî 77, 78, 83, 84 Boriyev, O. 299 Brockelmann 23, 161, 183, 292, 351 Buhara’daki Hanefiler 35

521


522

İMAM MÂTURÎDÎ VE MATURİDİLİK

Buhârî 23, 28, 30, 35, 37, 51, 188, 215, 243, 282, 284, 286, 296, 298, 354, 356, 377, 390, 391, 395, 398, 399, 401, 420, 421, 422 Burhânu’l-Eimme Muhammed b. Abdilkerîm et-Türkistânî el-Harezmî 401 Burhânuddîn Abdulazîz b. Ömer b. Mâze 359, 393 Burhânuddîn Ahmed b. Es’ad el-Harîfa’nî el-Buhârî 399 Burhânuddîn Alî b. el-Hasen el-Belhî elİskilkendî 393 Burhânuddîn el-Merginânî 392 Burhânuddîn Muhammed b. Muhammed en-Nesefî 356 Burhânuddîn Nâsır b. Abdisseyyid elMutarrîzî 401 C Ca’fer b. Ebî Tâlib 394 Câhız 132 Cehm b. Safvân 72, 73, 91, 134 Celâleddîn el-Kâyinî 409 Celâluddîn Ömer b. Muhammed elHabbâzî 395 Cemâluddîn Mahmûd b. Ahmed b. Abdisseyyid el-Hâsîrî 395 Cengiz Han 401 Cerrâh b. Abdillâh 90 Cessâs 221, 252, 255, 256, 258, 259, 260, 262 el-Cuveynî 226 Çerik, M. 301 D Dâmeğânî 326, 340 Davud 196 Dehriye 172 Dodxudoeva, L. 281 Dukâk b. Tutuş 357, 391 E Ebû Abdillâh 137, 138, 282, 283, 326, 340, 357, 392 Ebû Abdillâh b. Ebî Bekr el-Cuzcânî 282, 283 Ebû Abdillâh ed-Dâmeğânî 326, 340 Ebû Abdillâh es-Saymerî 326 Ebû Abdillâh Muhammed b. Eslem 138 Ebû Abdillâh Muhammed b. Hasan eş-Şeybanî 137 Ebû Abdillâh Muhammed b. Mûsâ b. Abdillâh 357, 392 Ebû Abdullâh el-Basrî 252 Ebû Ahmed 27, 138, 282, 283, 284, 286 Ebû Ahmed b. Ebî Nasr Ahmed b. Abbâs el-İyâzî 27 Ebû Ahmed Ebû Mansûr 284 Ebû Ahmed el-Iyâzî 282, 283, 284, 286 Ebû Ahmed Nasr b. Ahmed 138 Ebû Alî Muhammed b. Kerrâm 179 Ebû Amr Osmân b. Yûsuf el-Kaşgarî 355 Ebû Âsım Muhammed b. Ahmed el-Herevî el-Abbâdî 225

Ebû Bekr Ahmed b. İshâk b. Sâlih el-Cuzcânî 27 Ebû Bekr Ahmed b. İsmâ’îl el-Fakîh esSemerkandî 284 Ebû Bekr Ahmed b. Muhammed İbn Fûrek 324 Ebû Bekr b. Ahmed el-Belhî 359 Ebû Bekr b. İsmâ’îl es-Semerkandî er-Rustuğfenî 286 Ebû Bekr el-Acurrî 101 Ebû Bekr el-Asamm 284 Ebû Bekr el-Harezmî 326 Ebû Bekr el-Verrâk 280 Ebû Bekr el-Yemânî es-Semerkandî 283 Ebû Bekr er-Râzî el-Cassâs 387 Ebû Bekr es-Serahsî 389, 396 Ebû Bekr Muhammed 138, 139, 222, 223, 280, 297, 304, 390 Ebû Bekr Muhammed b. Abdirrahmân elBuhârî 390 Ebû Bekr Muhammed b. Ahmed 138, 222, 223, 280, 297, 304 Ebû Bekr Muhammed b. Ahmed b. Recâ elCûzcânî 222 Ebû Bekr Muhammed b. Ahmed el-İyâzî 280 Ebû Bekr Muhammed b. Ahmed es-Semerkandî 223, 297, 304 Ebû Bekr Nusayr b. Yahyâ el-Belhî 143 Ebû Ca’fer 139, 188, 284, 377 Ebû Ca’fer et-Taberî 188 Ebû Ca’fer Muhammed b. Abdillâh el-Hinduvânî 284 Ebû Ca’fer Muhammed b. Ahmed 139 Ebû Ca’fer Muhammed el-Mervezî el-Esterâbâdî 377 Ebû Eyyûb el-Ensârî 26 Ebû Eyyûb Hâlid b. Zeyd el-Ensârî 26 Ebû Fâtıma el-Ezdî 91 Ebû Hafs el-Buhârî 284 Ebû Hafs el-Iclî 138 Ebû Hafs en-Nesefî 34, 281, 379 Ebû Hafs es-Sağîr el-Buhârî 285 Ebû Hanîfe ekolü 97 Ebû Hanîfe el-Belhî 135 Ebû Hanîfe Külliyesi 355 Ebû Hanîfe metodu 304 Ebû Hanîfe taraftarları 131 Ebû Hanîfe’nin metodu 304 Ebû Hâtim er-Râzî 131 Ebû Hureyre 244 Ebû Huseyn el-Kudûrî 378 Ebû Isma Nûh b. Ebî Meryem 97 Ebû İ’sme İ’sam b. Yûsuf 136 Ebû İbrâhîm İsmâ’îl b. Abdussâdık enNiyâzevî 285 Ebû İmrân es-Semerkandî 334 Ebû Îsâ el-Verrâk 205 Ebû İshâk es-Saffâr el-Buhârî 28, 30, 37, 51 Ebû İshâk eş-Şîrâzî 227 Ebû İshâk İbrâhîm b. İsmâ’îl b. Ebî Nasr esSaffâr el-Ensârî el-Vâbilî el-Buhârî 35 Ebû İsmâ’îl b. İbrâhîm 394


523

DİZİN

Ebû Mansûr Muhammed b. Muhammed b. Mahmûd el-Mâturîdî 296, 450 Ebû Muhammed 27, 78, 106, 281, 284, 286, 287, 390, 395 Ebû Muhammed Abdulkerîm b. Muhammed el-Miğî 286 Ebû Muhammed Osmân b. Abdillâh el-Irâkî el-Hanefî 106 Ebû Mukâtil es-Semerkandî 95, 97, 134, 135, 137, 143, 144, 287 Ebû Mukâtil Hafs b. Selm (Suheyl) el-Fezzârî 134 Ebû Muslim 92, 93, 94 Ebû Mutî’ el-Belhî 95 Ebû Mutî’ Mekhûl b. el-Fazl en-Nesefî 103 Ebû Nasr Abdusseyyid b. Muhammed b. esSebbâğ 390 Ebû Nasr Ahmed b. Abbâs b. Huseyn elİyâzî 27, 222 Ebû Nasr b. İbrâhîm 284 Ebû Nasr el-Hisancânî 345 Ebû Nasr Mansûr b. Ca’fer el-Muhellebî edDebusî 286 Ebû Nasr Muhammed b. Abdilmelik elBuhârî 354 Ebû Osmân es-Sâbûnî 338 Ebu Reyhan Biruni Şarkiyyat Enstitüsü 295 Ebû Sa’d Muhammed b. Nasr b. Mansûr elHerevî el-Bişkânî 354 Ebû Sa’d Muhammed b. Yahyâ 339 Ebû Saydâ 91 Ebû Sehl ez-Zucâcî 284 Ebû Seleme es-Semerkandî el-Bâbhubayrakassî 286 Ebû Seyyid 291 Ebû Suleymân el-Cuzcânî 136, 137, 139, 144 Ebû Şâme 379 Ebû Şekûr es-Sâlimî 317, 330, 337, 409 Ebû Şuca’ es-Selcî 387 Ebû Tâhir Muhammed 390 Ebû Uzbe 160, 376, 412, 414, 415, 416 Ebû Ya’kûb İshâk b. Ahmed es-Samânî 283 Ebû Yezîd el-Bistâmî 106 Ebû Yûsuf 78, 81, 83, 84, 96, 131, 133, 387 Ebû Zeyd ed-Debûsî 224, 257, 259 Ebû Zeyd Sa’îd b. Evs el-Ensârî 236 Ebû’l Kâsım el-Belhî 162 Ebû’l-A’lâ Sa’îd 390 Ebû’l-Abbâs İbn Sureyc 232 Ebû’l-Alî el-Manî’î 342 Ebû’l-Hasan Alî b. Hasan el-Mâtürîdî 225 Ebû’l-Hasan Alî b. Sa’îd er-Rustuğfenî 222 Ebû’l-Hasan el-Eş’arî 17, 159, 216, 217, 323 Ebû’l-Hasan el-Ferrâ’ 284 Ebû’l-Hasan el-Kerhî 252, 257, 260, 326 Ebû’l-Hasan er-Rüstüğfenî 39, 60 Ebû’l-Hasan İsmâ’îl b. Sâ’id 339 Ebû’l-Hasen Alî b. Mekkî el-Kâsânî 393 Ebû’l-Hasen el-Kerhî 387 Ebû’l-Huseyn el-Basrî 259 Ebû’l-Huseyn el-Malatî 100

Ebû’l-Kâsım 27, 28, 39, 61, 110, 130, 132, 138, 140, 147, 261, 283, 285, 286, 341, 398 Ebû’l-Kâsım Ahmed b. Hamm es-Saffâr 286 Ebû’l-Kâsım el-Belhî el-Ka’bî 261 Ebû’l-Kâsım el-Kuşeyrî 341 Ebû’l-Kâsım es-Saffârî 285 Ebû’l-Kâsım eş-Şâtıbî 398 Ebû’l-Kâsım İshâk b. Muhammed el-Hakîm es-Semerkandî 283 Ebû’l-Me’âlî 401, 445 Ebû’l-Mu’în 21, 28, 30, 130, 134, 136, 144, 167, 168, 174, 175, 177, 179, 180, 181, 185, 204, 218, 225, 226, 227, 252, 257, 285, 317, 318, 319, 320, 325, 330, 335, 336, 359, 393, 398, 400, 406, 408, 409, 411, 426, 441, 442 Ebû’l-Mutî el-Belhî 335 Ebû’l-Muzaffer el-İsferâinî 173 Ebû’l-Muzaffer el-Muşattab b. Muhammed b. Usâme 354, 391 Ebû’l-Yusr el-Pezdevî 103, 162, 218, 285, 317, 398, 400, 406, 408, 420 Ebû’n-Nasr Takiyuddîn es-Subkî 160 Ebû’s-Saydâ Sâlih b. Tarîf ed-Dabbî 90 Ebû’s-Senâ el-Lâmişî 246 Ehl-i Sünnet kelamı 32 Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat 61, 106, 137, 157, 158, 162, 164, 167, 230, 330, 337, 423, 431 Emîr İsmâ’îl b. Ahmed 97, 110 Emîr Nasr b. Ahmed 137 Eş’arî 26, 32, 60, 61, 69, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 79, 80, 83, 84, 85, 87, 99, 103, 104, 116, 117, 118, 119, 125, 132, 148, 149, 159, 160, 161, 162, 164, 165, 170, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 182, 213, 216, 217, 313, 318, 323, 325, 335, 340, 341, 344, 378, 413 Eşres b. Abdillâh 90 Evhaduddîn en-Nesefî 183 Evzâ’î 77 Eyyûb es-Sahtiyânî 135 F Fahru’l-İslâm Alî b. Muhammed el-Pezdevî 400 Fahruddîn Bedî’ b. Ebî Mansûr el-A’rabî elKubaznî 401 Fahruddîn el-Buhârî 377, 401 Fahruddîn er-Râzî 63, 170, 180, 218, 411 Fahruddîn Muhammed b. Muhammed b. İlyâs el-Meymarğî 398 Fahrulislâm el-Pezdevî 224, 227, 252 Fârâbî 62, 171, 172, 188, 306 Faryâb 91 Fâtıma 91, 145, 377, 396, 400 Fergâna 358, 391, 392 Fethullâh Huleyf 19, 29, 159, 173, 180, 218, 294, 441 Feys, R. 188


524

İMAM MÂTURÎDÎ VE MATURİDİLİK

G Gazâlî 17, 63, 65, 107, 113, 160, 198, 354, 378, 391, 399, 424 Gazneli Mahmûd 389, 390 Gîlân 376 Gimaret, Daniel 177 Ğ Ğazmînî 401, 402 H Habbâzî 360, 395, 399 Hacı Bektaş Veli 62 Hâfızuddîn en-Nesefî 252 Hafızuddîn Muhammed b. Muhammed b. Nasr el-Buhârî 398 Hâlid en-Nahvî 92 Hâlid Ziyâuddîn 424, 427 Halife Muktedî 354, 391 Halife Mustazhir 390, 391 Halife Musterşid 391 Hamdaniler 395 Hammâd b. Ebî Suleymân 81 Hammad b. Seleme 143 Hanefilik 17, 19, 25, 26, 30, 64, 65, 66, 85, 86, 97, 130, 140, 329, 351, 357, 358, 359, 364, 388, 403, 404, 406, 407 Hanefi-Maturidi çevreler 35 Hâris b. Sureyc 91, 92, 93, 94, 134 Hârûn er-Reşîd 131 Hasan 20, 27, 39, 60, 81, 83, 133, 137, 159, 170, 215, 216, 217, 222, 225, 252, 257, 260, 280, 284, 323, 326, 339, 344, 356, 358, 375, 378, 406, 415, 417, 418, 419 Hassâf 387 Hâtun 396 Herat 122, 376, 400, 410 Hızâne 396 Hızır 34 Hişâm b. Hassan 135 Hişâm b. Urve 135 Hoca Muhammed Parsa el-Buhârî 297 Hotan 330 Hubbiye 126 Humeydî 445 Husameddîn Muhammed b. Muhammed b. Ömer el-Ahsiketî 398 Husâmeddîn Ömer b. Abdulazîz b. Mâze 364 Huseyn b. Muhammed b. en-Neccâr 158 Hutenî 398, 401 Hüseyin 21, 23, 181, 431, 442 İ İbn Acerred 117 İbn Batta el-Ukberî 101 İbn Bîbî 377, 401 İbn Dâ’î er-Râzî 133 İbn Dâvûd el-Belhî 131 İbn Ebî Leylâ 131 İbn Ebî Tayy 379 İbn Ebî’l-İ’zz 445 İbn Ebî’l-Vefâ 164, 183, 401

İbn Ebî’ş-Şerîf Ebû’l-Meâlî Kemâluddîn Muhammed b. Muhammed b. Alî elMakdîsî 22 İbn er-Ravendî 172 İbn Fûrek 213, 216, 317, 324, 325 İbn Haldûn 161 İbn Hallikân 161 İbn Hanbel 73, 74 İbn Hazm 78, 79, 87, 173 İbn Hibbân 143 İbn Humâm 167, 178, 179 İbn Kemal Paşa 63, 188 İbn Kerrâm 183, 184 İbn Kesîr 264 İbn Kutluboğa 136 İbn Mâkûlâ 340 İbn Mâze 394 İbn Nedîm 161 İbn Râsmend 390 İbn Sînâ 62, 172 İbn Şebîb 172 İbn Tâvûs 378 İbn Teymiyye 17, 61, 132, 379 İbn Yahyâ 60, 137, 139, 141, 158, 280, 282 İbnu’l-Adîm 396, 397 İbnu’l-Cevzî 79, 100, 101, 351, 395 İbnu’l-Esîr 365, 411 İbnu’l-Hümâm 432 İbnu’l-Vezîr Muhammed b. İbrâhîm 402 İbnu’l-Vezzân 379 İbnu’r-Râvendî 205 İbrahim 270 İbrâhîm b. Meymûn es-Sâiğ el-Mervezî 93 İbrâhîm b. Sâiğ 93, 94 İbrâhîm el-Kadûkî 283 Îcî 112, 416 İftihâruddîn Abdulmuttalib b. el-Fazl 365, 397 İmâduddîn el-İsfehânî 351 İmâduddîn Muhammed b. Ebî Sa’îd b. Abdilkerîm el-Vezzân 379 İmâduddîn Zengî 361, 370 İmam Muhammed 144, 222, 227 İmâmu’l-Haremeyn el-Cuveynî 226 İmrân 58, 91, 151, 196, 334, 401 İsa 196, 203, 206, 270 Îsâ el-Hakkarî 370 İsferâyînî 317 İshâk b. İbrâhîm el-Hanzalî 134 İshâk b. Muhammed el-Hakîm es-Semerkandî 98, 283 İskilkend 359, 393 İsmâ’îl b. Ahmed 97, 110, 138 İsmâ’îl b. Alî Semmân 328 İsmâ’îl es-Samânî 283 İstanbul 22, 23, 28, 107, 163, 442, 443 J Jukovskiy 292 K Ka’bî 39, 130, 132, 146, 148, 149, 155, 162, 172, 261


525

DİZİN

Kâdıhân el-Uzgendî 360 Kalânisî 61 Kannevcî 112, 113 Kâsânî 227, 358, 364, 365, 376, 377, 393, 396, 397, 400, 407 el-Kâsım eş-Seybânî 91 Kâşânî 280 Kaşgarî 62, 355 Kâtib Çelebî 183, 227 Kâtib Ömer b. Muhammed et-Tenuhî 297 Kayravân 324 Kâzımiye 127 Kazîhân el-Özgendî 395 Kazvin 345 Kemâlpaşazâde 412, 413, 415, 420 Kemâluddîn 22, 366, 377, 401, 445 Kemâluddîn eş-Şehrazûrî 366 Kemâluddîn Muhammed 22, 445 Kenziyye 422 Kudûrî 378, 387, 388, 402 Kullâb 61 Kuşeyrî 341 Kutbeddîn Alî b. Muhammed el-İsbicâbî esSemerkandî 396 Kuteybe b. Sa’îd 136 Kutluay, Yaşar 442 Kündürî 340 M Ma’rûf b. Hassan 134 MacDonald, D. B. 218 Madelung, Wilferd 24, 403 Mahmûd 113, 188, 230, 296, 345, 354, 360, 363, 365, 389, 390, 391, 394, 395, 397, 401, 410, 450 Mahmûd el-Gazâlî 113 Makdisi, George 73 Makrizî 136, 368 Malatî 75, 79, 87, 100, 122, 123, 124, 128 Malayca 420, 421, 422 Mâlik 77, 131 Mangıt hükümdarı 430 Manî’î 342 el-Mansûr Kalâvun 375 Massignon, Louis 183 Maveraünnehir 404, 405, 408, 410, 411, 421, 424, 428, 429, 432, 433 Maveraünnehir fıkıh geleneği 404 Maverdî 139 Mecduddîn Muhammed b. Muhammed b. Muhammed el-Hutanî 371 Mekhûl b. el-Fazl 103 Mekhûl en-Nesefî 20, 61, 103, 131, 132, 180 el-Melîk el-Eşref 392 el-Melîk el-Mu’azzam el-Eyyûbî 395 el-Melîk en-Nâsır Dâvûd 395 el-Melik es-Sâlih Eyyûb 373 Melikşah 345, 352, 354, 390, 391 Merginânî 392, 395, 398, 400 Merkayûniye 66 Mervezî 93, 377, 387 Mescid-i Haram 275, 276, 277 Meşhedu Ebû Hanîfe 398, 399

Meşkûr, M. C. 107 Meymuniye 127 Mis’âr b. Kidâm 135 Muhammed (Hz.) 43, 46, 52, 54, 197, 205, 235, 270 Muhammed Abduh 219 Muhammed Aruçi 29 Muhammed b. Abdulkerîm el-Miğî 287 Muhammed b. Ahmed ez-Zehebî el-Haddâdî 283, 287 Muhammed b. Ebî Sehl es-Serahsî 280 Muhammed b. el-Celîl es-Semerkandî 281 Muhammed b. el-Hasan eş-Şeybânî 81, 83 Muhammed b. el-Velîd ez-Zâhid es-Semerkandî 280 Muhammed b. Hasan 133, 137, 222 Muhammed b. İbrâhîm b. Anûş el-Hâsirî 280 Muhammed b. Melikşah 352, 390 Muhammed b. Muhammed b. Ahmed esSemerkandî 355 Muhammed b. Muhammed b. Nâsır elHâfiz el-Buhârî 296 Muhammed b. Mukâtil er-Râzî 27, 136, 140, 141 Muhammed b. Muslim b. Mu’min el-Kala’kandî 297 Muhammed b. Sema’a et-Temimî 144 Muhammed b. Şebîb 144 Muhammed b. Tâvît et-Tancî 441, 442 Muhammed b. Yahyâ 339 Muhammed el-Bustî 400 Muhammed el-Hanefiyye 20, 89 Muhammed eş-Şeybânî 96, 222, 227, 387 Muhammed Hasan Hîtû 378 Muhammed Parsa Vakfı 297 Muhammed Tâhir Gazâlî 107 Muhammed Tâvit et-Tancî 19 Muhammedşah 345 Muhârib b. Disâr 81 Muhyiddîn eş-Şehrazûrî 366 Mukâtil b. Suleymân 81, 264 Musa 196, 197, 202, 270 Mûsâ b. Suleymân 97, 136, 137 Muslihiddîn Mustafâ el-Kastallânî 161 Muslim 92, 93, 94, 163, 215, 297 Mustansır 356, 373, 392 Mustazhir 390, 391 Mustencid 355 Musterşid 391 Muşattab 354, 355, 391 el-Muşattab Ebû’l-Muzaffer Muhammed b. Ahmed b. Abdilcebbâr 355 Müceddidi manevi silsilesi 431 Müceddidiyye 425, 427, 428, 429 N Nâsır 296, 355, 356, 375, 395, 401 Nâsıruddîn Alî (veya Ğâlî) b. İbrâhîm elGaznevî el-Belekî 364 Nâsıruddîn Nâsır Mehdî el-Alevî 355 Nâsibiye 114 Nasr b. Ahmed el-Kebîr 138 Nasr b. Ebî Abdilmelik el-Atekî 134


526

İMAM MÂTURÎDÎ VE MATURİDİLİK

Nasr b. Seyyâr 92 Neccâr 144, 158, 327 Necmuddîn Bekbars b. Yaltakkilic en-Nâsırî 356 Necmuddîn Ebû’l-Me’âlî Tâhir b. Muhammed b. İmrân el-Hafsî 401 Necmuddîn Ebû’r-Recâ Muhtâr b. Mahmûd b. Muhammed ez-Zâhidî el-Ğazmînî 401 Necmuddîn Ömer b. Muhammed enNesefî 396 Nerşehî 179 Nizâmülmülk 325, 341, 342, 354, 388, 389, 391 Nizârî İmam 379 Nuh 52, 270 Nûreddîn 30, 167, 180, 218, 394, 395, 397, 398, 400, 422 Nûreddîn es-Sâbûnî 30, 167, 180, 218 Nûreddîn Mahmûd b. Zengî 394 Nureddîn Muhammed el-Şirâzî 160 Nûruddîn 355, 356, 358, 362, 363, 365, 366, 367, 376 Nusayr b. Yahyâ el-Belhî 27, 140, 143, 222, 282, 284, 286, 287 O Orta Asya 17, 19, 21, 22, 62, 66, 90, 159, 169, 170, 291, 295, 300, 301, 332, 336, 387, 388, 389, 400, 401, 405, 406, 407, 416, 424, 425, 441 Orta Asya Hanefi fıkıh geleneği 406 Orta Asya İslam geleneği 405 Osman 71, 89, 145 Osmân el-Hanefî 107, 114, 115 Osmanlı âlimleri 419 Ö Ömer b. Abdilazîz b. Mâze 395 Ömer b. Alî el-Mahbûbî 397 Ömer en-Nesefî 28, 30, 179 Ömer es-Suhreverdî 392 Övülen Mürcie 61 Özen, Şükrü 21 P Pezdevî 27, 28, 30, 35, 103, 112, 158, 162, 164, 167, 177, 178, 218, 224, 227, 252, 285, 317, 318, 398, 400, 406, 408, 415, 417, 420 R Raşîduddîn Ebû Hafs Ömer b. Muhammed el-Andukânî el-Fergânî 392 Razıyuddîn Muhammed b. Muhammed esSerahsî 396 Râzî 27, 63, 131, 133, 136, 140, 141, 170, 180, 183, 218, 221, 252, 326, 387, 411, 415 Raziyyuddîn el-Hasan b. Muhammed b. elÖmerî es-Sâğânî 356 Razîyyuddîn Muhammed b. Muhammed es-Serahsî 364 Rebi’ b. İmrân et-Teymî 91 Reşîduddîn 355, 377, 401

Reşîduddîn Ebû Hafs Ömer b. Muhammed el-Endukânî el-Fergânî 355 Reşîduddîn Yûsuf b. Muhammed el-Kandî (?) el-Harezmî 401 Rustuğfenî 222, 281, 284, 285, 286 S Sa’îd 27, 90, 92, 135, 136, 222, 236, 280, 328, 379, 390, 397, 400 Sa’îd b. Ebî Urûbe 135 Sa’îd b. Muhammed el-Ustuvâ’î 328 Sa’îd en-Nahvî 90, 92 Sa’lebe b. Muşkân 117 Sâbit Kutnâ 91 Sâbûnî 28, 30, 167, 175, 180, 181, 218, 338, 410 Sadru’l-Mazî 393 Sadru’ş-Şehîd Husâmuddîn Ömer b. Abdilazîz b. Mâze 395 Sadruddîn 360, 367, 379, 395 Sadruddîn Abdulmelik b. Derbâs el-Hezebânî 367 Sadruddîn el-Ezrâ’î 360 Sadruddîn İbnu’l-Vezzân 379 Safîyuddîn el-Vâ’iz el-Belhî 94 es-Sâhib b. Abbâd 327 Said Nursî 65 Salâhuddîn el-Eyyûbî el-Kurdî 398 Saymerî 326 Selçuklular 62, 63, 324, 328, 329, 336, 338, 352, 356, 389, 403, 405 Sem’ânî 26, 225 Semmân 328 Sencer 354, 391 Serahsî 224, 229, 252, 258, 259, 280, 364, 389, 393, 396, 408, 415 Sevbaniye 83 Seyyid Murtazâ ez-Zebîdî 160 Sıbt İbnu’l-Cevzî 395 Sincâr 392 Sirâcuddîn Yûsuf b. Ebî Bekr es-Sekkâkî 401 Sirhindî 433 Sufriye 125, 126 Sufyân es-Sevrî 85, 131 Sultan Berkyaruk 390 Sultan Mahmûd 345 Sultan Melikşah 354, 390 Sultan Mes’ûd 343, 344, 345, 346, 347 Sultan Muhammed 352, 390, 391 Sultan Muhammed b. Melikşah 352, 390 Suyûfiye 371, 398 Suyûtî 135, 161 Sümeniyye 172 Sünni kelam 177, 191, 197, 201, 216, 261, 323, 388, 413, 431 Ş Şa’bî 114 Şakîk b. İbrâhîm 96 Şâmî 391 Şâtıbî 398 Şeddâd b. Hakîm 139 Şehinşah 38


527

DİZİN

Şehristânî 61, 72, 78, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 87, 99, 112, 133, 161, 173 Şemsuddîn ez-Zehebî 399 Şemsuleimme es-Serahsî 224 Şerîk b. Abdillâh 131 Şerîk b. Ebî Mukâtil 134 Şeybânî 81, 83, 96, 97, 183, 222, 227, 284, 387, 395, 396, 397, 399 Şeyh Ömer es-Suhreverdî 392 Şimrahiye 125, 126, 127 Şîrâzî 227, 376 Şuca’uddîn Hibetullâh b. Ahmed et-Tarâzî 399 T Taberî 90, 92, 93, 188, 215, 264 Tâcuddîn Abdulğafûr b. Lokmân el-Kerderî 367 Tâcuddîn Ahmed b. Mahmûd b. Sa’îd elGaznevî 397 Taftazânî 63, 161, 164, 168, 412, 414, 417, 418, 421, 422, 427, 430, 445 et-Tahavî 407 Talikân 91 Talk b. Habîb 81 Tancî 19, 378, 441, 442 Tarâzî 399 Taşköprüzâde 136, 160 Tirmizî 97, 377, 401 Topaloğlu, Bekir 29, 442 Tuğrul Bey 327, 338, 339, 340, 341, 342, 346, 352, 378 Tûsî 64, 415 Tutuş 357, 391, 392 Türkistan 17, 66, 292 U Ubeydullâh 28, 352, 390, 408, 425 Ustâddâr Cemâluddîn 375 Uzeyr 205

Ü Üngenç 170 Watt, W. Montgomery 24 Y Yahyâ b. Alî ez-Zendevisâtî 282 Yahyâ b. Mu’âz er-Râzî 183 Yahyâ b. Murtazâ 50 Yâkût 169, 179 Yâkût el-Hamevî 169, 179 Yezîd 89, 92, 106 Yezîd (b. Ebî Sa’îd) en-Nahvî 92 Yezîd b. el-Muhelleb 89 Yûnus b. Sabîh 134 Yunus Emre 62 Yûsuf el-Hâdî 281 Z ez-Zâhid er-Rustufeğnî 281 Zahidov A. 292 ez-Zâhir Berkûk 375 Zâhîruddîn Ebû Bekr b. Ahmed b. Alî b. Abdilazîz el-Belhî es-Semerkandî 396 Zâhiruddîn Muhammed b. Ömer en-Nevcâbâdî el-Buhârî 356 Zehebî 283, 287, 399 Zekeriyâ Yahyâ b. İshâk 280 Zemahşerî 398 Zengî İmâduddîn Zengî b. Mevdûd 370 Ziyâ’uddîn Ahmed b. Mes’ûd et-Turkistânî 355 Zufer b. Huzeyl 83


KÂSEDEN

▶ Abdulfettâh Ebû Gudde -Bir Eğitimci Olarak Hz. Muhammed (sas.) (çev. Enbiya Yıldırım) -Zamanın Kıymeti (Genişletilmiş) ▶ Ahmet Akbulut -Sahabe Dönemi İktidar Kavgası ▶ Enbiya Yıldırım -Hadis Problemleri -Hadiste Metin Tenkidi -Sahih Hadis Bulunmayan Konular ▶ Faruk Gürbüz -Çeviride Sadakat Problemi ▶ Fuad Sezgin -Buhârî’nin Kaynakları ▶ Gerlof Van Vloten -Emevi Devrinde Arab Hâkimiyeti, Şîa ve Mesih Akideleri Üzerine Araştırmalar (çev. Mehmed Said Hatiboğlu) ▶ Hayri Kırbaşoğlu -Ahir Zaman İlmihali -Alternatif Hadis Metodolojisi -Destursuz Çağa Girenler -Ehl-i Sünnet’in Kurucu Ataları -Eskimez Yeni -İslam’ın Kurucu Metni -İslami İlimlerde Metot Sorunu -Namazların Birleştirilmesi -Üçüncü Yol Mukaddimesi ▶ Hidayet Şefkatli Tuksal -Kadın Karşıtı Söylemin İslam Geleneğindeki İzdüşümleri ▶ Hüseyin Çelik -Kur’an Ahkamının Değişmesi ▶ İbn Kuteybe -Hadis Müdafaası (çev. M. Hayri Kırbaşoğlu) ▶ İlhami Güler -İlhamiyyât 1-2 -Seküler Dünyanın Yorumu ▶ Mahmud Esad -İki Cihan Devleti Arasında Hz. Muhammed (sas.) (yay. haz. Seyfettin Erşahin) ▶ Mahmud Esad Erkaya - Kur’an Kaynaklı Tasavvuf Kavramları ▶ Mehmet Ata Az - Tanrı’nın Bilinebilirliği ▶ Mehmed Said Hatiboğlu -Hadîs Tedkikleri -Hilafetin Kureyşliliği -Hz. Peygamber ve Kur’an Dışı Vahiy -İslam’ın Aktüel Değeri Üzerine 1-2 -İslami Tenkid Zihniyeti -Kültürel Mirasımızı Tenkid Zarureti -Siyasi İctimai Hâdiselerle Hadîs Münasebetleri

▶ Mehmet Görmez -Gazâlî’de Sünnet Hadis ve Yorum -Hadis İlminin Temel Meseleleri -Kalbin Erbaini -Metodoloji Sorunu ▶ Mehmet Emin Özafşar -Hadis ve Kültür Yazıları -Hadisi Yeniden Düşünmek -İdeolojik Hadisçiliğin Tarihî Arka Planı -Oryantalist Yaklaşıma İtirazlar ▶ Mehmet Emin Maşalı -Gâî Yorum -Kaffâl eş-Şâşî’de Kur’an Yorum Anlayışı -Kur’an’ın Metin Yapısı -Kıraat İlmi ▶ Mehmet Akif Koç, İsmail Albayrak -Tefsire Akademik Yaklaşımlar 1-2 ▶ Musa Carullah -Hatun (yay. haz. M. Görmez) -İslam Şeriatının Esasları (yay. haz. Hatice K. Görmez) ▶ M. A. Kirman, İ. Çapcıoğlu -Sekülerleşme ▶ Mehmet Ulukütük -İslam Düşüncesinde Din ve Akıl ▶ M. Yusuf Gûraya -Sünnetin Neliği Sorunu (çev. M. Emin Özafşar) ▶ Necdet Subaşı -Gerisi Hikâye -Söz Uçar Sızı Kalır -Türk Aydınının Din Anlayışı -Yaz Dediler Ânı ▶ Osman Mutluel -İslam Sanatı ▶ Selim Türcan -Neshin Problematik Tarihi ▶ Reza Arasteh -Aşkta ve Yaratıcılıkta Yeniden Doğuş (çev. Bekir Demirkol, İbrahim Özdemir) ▶ Sönmez Kutlu -İmam Mâturidî ve Maturidilik -Selefiliğin Fikrî Arkaplanı -Tarihsel Din Söylemleri Üzerine Zihniyet Çözümlemeleri ▶ Şaban Ali Düzgün -Allah, Tabiat ve Tarih -Âdem’den Öncesine Dönüş -Çağdaş Dünyada Din ve Dindarlar -Kimliksiz Hakikatler -Sarp Yokuşun Eteğinde İnsan -Sosyal Teoloji ▶ Zerkeşî -Hz. Âişe’nin Sahabeye Yönelttiği Eleştiriler (yay. haz. Bünyamin Erul)


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.