Özelkalem Dergi - 87

Page 1


YEREL

YÖNETİMİN PROFESYONEL

DESTEĞİ A DAH

EN

R

LE E J O İ PR

LK E Z Ü

G

İN

İÇ R E L T

İY A DAH


E’pr Yerel Yönetim Ajansı, kentlerin ve yerel yöneticilerin imajlarını daha iyi yansıtabilmeleri, güzel projelerle kentlerine kalıcı değerler kazandırabilmeleri ve marka kent olma yolunda çok daha hızlı ilerleyebilmeleri için yerel yöneticilerin yanında. Etkili seçim kampanyası

Fuar konsepti ve stand tasarımı

Marka kent değerlerini yansıtan kent tanıtım kitabı

Festival projesi hazırlama ve içerik yönetimi

Etkinlik projesi hazırlama ve süreç yönetimi

Farkındalık yaratan PR hizmetleri

Turistik çekiciliği yüksek tanıtım filmi

Fotoğraf çekimi (Portre, İmaj, Aktüel)

Yerel Yönetim Ajansı

TÜRKİYE’NİN EN İYİ YEREL YÖNETİM DERGİSİ

AKADEMİ

/ozelkalemdergi

www.ozelkalem.com.tr

A h m e t F e t g a r i S o k a k N i l A p a r t m a n ı N u m a r a 7 / 1 Te ş v i k i y e / İ s t a n b u l


İMTİYAZ SAHİBİ

Yerel Yönetim Ajansı adına

Erengül Bilenser

EDİTÖR

Emine Civanoğlu SORUMLU MÜDÜR

Sevil Günsal Alkoç REKLAM

ozelkalemreklam@epr.com.tr DANIŞMA KURULU

Sadun Emrealp Prof. Dr. Cevat Geray Ali Fuat Güven Prof. Dr. Ruşen Keleş Mithat Kırayoğlu Aykut Taluy Prof. Dr. Mete Tapan Prof. Dr. Handan Türkoğlu Zekeriya Yıldırım GRAFİK TASARIM

e’pr

BASKI PORTAKAL BASKI

Huzur Mahallesi Tomurcuk Sokak Numara: 5 Kat: 1 4 Levent / İSTANBUL 0212 332 28 01

YÖNETİM ADRESİ

Ahmet Fetgari Sokak Nil Apartmanı Numara: 7/1 Teşvikiye / İSTANBUL Tel: (0212) 327 1 285 Faks: (0212) 327 1 286

04-19 20-24

KAPAK KONUSU

26-29

KAPAK KONUSU

30-32

KAPAK KONUSU

34-35

KAPAK KONUSU

www.ozelkalem.com.tr ozelkalemhaber@epr.com.tr

Yaygın süreli yayın. Özelkalem Dergisi, basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder.

KISA HABERLER

BUSWORLD / OTOKAR Busworld’te dikkatleri üzerine çeken Otokar Avrupa pazarında hızını artırıyor.

BUSWORLD / TEMSA Busworld Kortrijk’in yıldızlarından biri de Temsa

BUSWORLD / ISUZU Toplu taşımada Türkiye’nin zafer bayrağını Kortrijk’e diken Anadolu Isuzu oldu

BUSWORLD / ESKİŞEHİR Avrupa’lı Eskişehir’e Avrupalı Citiport


YIL: 9 SAYI: 87 EKİM 2015

36 37 38 40 42 46

’den merhaba...

Özelkalem Dergisi’nin okurları 9 yıldır bizden sürekli olarak aynı şeyi duyuyor; biz ‘güzel bir Türkiye’ hayali ile yola çıktık ve bütün kentlerimiz için bunun mümkün olabildiğine yürekten inandık, inanmaya da devam ediyoruz. Siyasi görüşlerin, sorumluluğunu üstlendikleri kentlerde yerel yöneticilerimizin en güzeli yapmalarına engel olmadığını, asıl sorumluluklarının zaten temelde bu olduğunu düşündük hep ve hala da öyle düşünüyoruz. Kentinin mutluluğu, huzuru, gelişimi, yaşam kalitesinin yükselmesi için yönetime seçilen yerel yöneticilerin, tek gayelerinin bu yönde ilerlemek, bu yönde düşünmek, imkanlarını bu yönde kullanmak olması gerektiğin söylemekten hiç usanmadık, bunu yapmaya da devam edeceğiz.

Biliyoruz ki kentlerine gönülden bağlı olan, kentleri için yapılması gerekenin en iyisini yapabilmek amacıyla canla başla çalışan yerel yöneticilerimiz var. Onlar, mümkün olduğuna inandığımız ‘güzel bir Türkiye’ için; sokakları, evleri, parkları, sosyal alanları, kültür merkezleri, sanat ortamları, spor tesisleri güzel bir Türkiye için özverili ve ilkeli biçimde çözümler üretmeyi, projeler geliştirmeyi sürdürdükçe geleceğimiz günbegün daha güzel olacak biliyoruz. Biz de bunun mümkün olması için daima yerel yöneticilerimizle birlikte, onların yanında, onlar için çok çalışmayı, çok düşünmeyi, çok araştırmayı sürdüreceğiz.

Türkiye’nin her yerine aynı pencereden bakarak, farklı farklı dosyalar açarak 87. sayımıza geldik.

Bu sayımızın kapak konusu olan Busworld Kortrijk Fuarı’nı ve Fuar’daki Türk markalarının ülkemiz açısından gurur verici durumunu yakından gözlemlemek, izlenimlerimizi siz değerli okurlarımızla paylaşabilmek için biz de Kortrijk’teydik. Yerel yönetimler için de büyük önem taşıtan otobüs sektörünün, ülkemizi Avrupa’da harika yerlere taşıdığına yakından tanık olduk. Kısa sürede bundan çok daha iyisinin de başarılabileceğine inanıyoruz. Bu sayımızı da keyifle okuyacağınızı umuyor, bütün kentlerimize nice güzelliklerle yaşanacak ferah günler diliyorum.

48 50

Saygılarımla,


4

KISA HABERLER

ADANA / ÇUKUROVA

ÇUKUROVA’DA HALK MURADINA ERDİ minli, dekoratif görünümlü köprü, hizmete sokulacak hale getirildi. Çelik yapı olarak inşa edilen köprünün birkaç gün içerisinde tamamlanarak hizmete girmesi bekleniyor. Düğün salonlarıyla kafeler arasındaki DSİ kanalı yüzünden aksayan ulaşım, köprünün hizmete girmesiyle birlikte başlayacak. Konu hakkında görüşlerini dile getiren Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, “Halk Günü sadece dert dinleme değil, sorunları çözme platformudur.” diye konuştu. Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’in her hafta cuma günü düzenlediği Halk Günü, bir sorunun daha çözülmesini sağladı. Vatandaşların DSİ kanalı üzerine yapılmasını istediği köprü kısa sürede inşa edildi. Beyazevler Mahallesi sakinleri, ‘DSİ kanalının iki yakasını birleştiren bir yaya geçiş köprüsüne ihtiyaç var. Sizin için küçük ama bizim için önemli bir adım olacak’ şeklinde bir talep ve öneri ile Halk Günü’ne katılmış, Başkan Çetin de ekibine ‘Derhal bir köprü yapılması’ talimatını vermişti. Bu talebin hemen sonrasında başlayan çalışmaların ardından, Beyazevler Mahallesi’ne giden iki paralel yolu birleştiren yumuşak ze-

Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin

ANTAKYA

ANTAKYA’DA İSTİHDAM PROTOKOLÜ İşsizlik, bir kentin en büyük sorunlarından biridir. Bu soruna geniş çaplı bir çözüm için harekete geçen Antakya Belediyesi, Çalışma ve İş Kurumu (İŞKUR) ile toplum yararına program işbirliği protokolü imzaladı. Bu protokol ile istihdam oranını daha da arttırmayı hedeflediklerini belirten İŞKUR İl Müdürü Vekili Ahmet Karaveli, “Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü olarak Antakya Belediyesi ile 300 kişilik toplum yararı programı protokolü çerçevesinde çevre temizliği ve belediye sınırlarımız içerisinde kamusal

Antakya Belediye Başkanı İsmail Kimyeci, İŞKUR İl Müdürü Vekili Ahmet Karaveli

alt yapının iyileştirilmesi konularında program uygulanacak. İnanıyorum ki bu 300 kişinin istihdam edilmesi, şehrimizde işsizliğin azaltılması ve istihdamın sürdürülebilirliği noktasında önemli bir katkı olacaktır.” dedi. Antakya Belediye Başkanı İsmail Kimyeci ise “300 kişilik iş gücü potansiyelinin toplum yararına olabilecek park bahçe, temizlik ve fen işleri çalışmalarında Antakya Belediyesince değerlendirilmesini desteklemenizden dolayı teşekkürlerimi sunarım. Bu duygu ve düşüncelerle Başta Hatay Valimiz Sayın Ercan Topaca’ya ve İŞKUR kurumu olarak sizlere sonsuz teşekkürlerimi sunuyor, işbirliğimizin devamlılığını diliyorum.” şeklinde konuştu.


5


6

KISA HABERLER

BALIKESİR / EDREMİT

EDREMİT’E ATATÜRK’LÜ MODERN KAVŞAK Edremit Belediyesi tarafından ilçenin girişindeki Endüstri Meslek Lisesi kavşağına modern kentlere yakışır bir düzenleme yapılıyor. Atatürk ile İsmet İnönü’nün yanyana yer aldığı anıtın bulunduğu kavşak düzenlemesi tamamlandığında Edremit’e gelenleri modern bir kavşak karşılayacak.

Edremit Belediyesi tarafından ilçenin girişlerinde başlatılan düzenleme çalışmaları tüm hızı ile devam ediyor. İlçenin Çanakkale yönünden girişinde bulunan Endüstri Meslek Lisesi kavşağında anıt ve çevre düzenlemesine başlanıldı. Toplam Bin 500 metre kare alan üzerinde gerçekleştirilen çalışmalarda ilk olarak altyapı sistemleri hazırlanan kavşak düzenlemesinden otomatik sulama sistemi Edremit Belediye Başkanı kurulurken elektrik hatları da yer altı- Kamil Saka na alındı. Atatürk ve İsmet İnönü’nün

yanyana anıtının da yer alacağı düzenlemede renkli çiçekler ve çim ekimi ile yeşillendirilecek. Edremit Belediye Başkanı Kamil Saka, kent estetiğine yönelik çalışmalara hız verdiklerini belirterek, “Kentimizin öncelikli ihtiyaçlarından başlayarak hazırladığımız projeleri sırası ile hizmete sokuyoruz. Şehrimizin vitrini olan giriş noktalarında gerekli düzenlemeleri hayat geçiriyoruz. Her gün yüzlerce araç ve binlerce vatandaşımızın kullandığı Çanakkale yönünden ilçe merkezine girişte ki Endüstri Meslek Lisesi kavşağına modern ve çağdaş kentlere yakışır bir düzenleme yapıyoruz. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ile 2. Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’nün anıtının da yer aldığı düzenlemenin tamamlanması ile Edremit’e gelenler modern bir kavşak ile karşılaşacaklar” dedi.

BURSA

BURSA’NIN TEKNOLOJİK MUHTARLARI Teknolojisiz bir yaşam ve hele ki tekyeye başvurarak bilgisayar ve yazıcı talep nolojisiz bir yerel yönetim hizmeti düeden muhtarların ihtiyaçlarını karşılamaya şünülemez artık. Bursa Büyükşehir devam ettiklerini belirtti. Bu vesileyle maBelediyesi de bu anlamda hizmetlerihallelerin güçlü bir alt yapıya kavuştuğunu ne devam ediyor. Bursa’yı her anlamda söyleyen Başkan Altepe, “Kendi insanımıçağdaş, yaşanabilir bir kent yapmak için za hizmet edince, mutlu oluyoruz. Bunlayatırımlarına devam eden Büyükşehir rın başında da Karacabey geliyor. Uluabat Belediyesi, 85 muhtarlığı daha yazıcı Gölü ve longozlar bize heyecan veriyor. ve bilgisayarla buluşturdu. Bursa BüAmacımız Bursa’ya hizmet etmek. Yeter yükşehir Belediye Başkanı Recep Al- Bursa Büyükşehir Belediye ki görevlerimizi iyi yapalım. Emek veren tepe, bugüne kadar 650 muhtarlık ile 11 Başkanı Recep Altepe herkese teşekkür ediyorum.” diye konuştu. muhtar derneğine teknoloji desteğinde Konuşmasının ardından Başkan Altepe, bulunduklarını, göreve geldikleri tarihten bu yana beledi- muhtarlara bilgisayarlarını tek tek teslim etti.



8

KISA HABERLER

BURSA / GEMLİK

GEMLİK’TE ÇOCUKLARA YATIRIM

Çocuklara ne öğrettiğimiz, nasıl bir gelecek hayal ettiğimizi gösteren en net fotoğraftır. Son dört yılda ana sınıflardan lise seviyesine kadar çok sayıda öğrenciye tablet ve kitap desteğinde bulunan Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz’ın da katılımıyla, ilçedeki diğer 16 okulda geleneksel Okuma Yazma Öğrenim Seti ve kitap dağıtımları tamamlandı, böylece toplam 1555 öğrenciye eğitim seti ve kitap hediye edilmiş oldu. Gemlik Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Avcı’nın da katıldığı eğitim seti ve kitap dağıtım törenlerinde konuşan Gemlik Belediye

Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz Başkanı Refik Yılmaz, “Geleceğimiz çocuklarımızdır, bizler de geleceğimize yatırım yapıyoruz.” diye konuştu. Refik Yılmaz, bugünün öğrencileri, geleceğin yöneticileri olan minik öğrencileri en sağlıklı ortamlarda ve en iyi biçimde yetiştirebilmek adına eğitim ve öğretime olan yatırım ve destekleri sürdüreceklerini söyledi ve bu çalışmayı, ilkokul birinci sınıf ve ilkokul ikinci sınıf öğrencilerinin eğitim ve öğretime daha çabuk adapte olmaları amacıyla gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

BURSA / İNEGÖL

İNEGÖL’DE ‘EMLAK İŞLERİ’ KOLAY Vatandaşın bürokratik işlemlerde zaman kaybetmesini önlemek ve süreçleri daha kolay hale getirmek, günümüz teknolojisi ile aslında çok basit. Bu konuda rasyonel bir adım atan İnegöl Belediyesi, Tapu Müdürlüğüyle ortaklaşa gerçekleştirdiği çalışmayla, ‘Emlak İşleri İrtibat Noktası’ kurdu. Bu sayede vatandaşın kurumlar arasında vakit kaybetmesinin önüne geçilecek. Belediye Başkan Yardımcısı Alper Taban, İnegöl Belediyesi olarak personel ve kurumsal işleyişle ilgili

sürekli yenilenme içerisinde olduklarını söyledi ve “Belediye olarak bir yandan şehrin ihtiyaçları doğrultusunda altyapı, üst yapı çalışmaları, sosyal ve kültürel faaliyetler, sergiler, konferanslar gibi hizmetleri hayata geçirirken diğer taraftan da personel ve kurumsal işleyişle ilgili sürekli bir yenilenme içerisindeyiz. Gerek kurum içi hukuki bilinçlendirme çalışmalarımız, gerek belediyemiz ile vatandaşlarımız arasında daha hızlı hizmet akışını sağlamak için eğitim ve farkındalık oluşturma gayretimiz, gerekse de teknolojik yatımlarla sürekli bir yenilenme ve en iyi hizmeti en kısa sürede sunmak üzere faaliyetlerimiz devam ediyor.” dedi.

İnegöl Belediye Başkan Yardımcısı Alper Taban



10

KISA HABERLER

ERZURUM

“ERZURUM AVRUPA’NIN EN MODERN BORSASI’NA KAVUŞACAK” Hayvancılığın gelişmesine yönelik yatırımlar, ülkemizde pek çok açıdan refahı getirecek en önemli girişimlerin başında geliyor. Erzurum bu konuda kararlı. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Et ve Süt Kurumu Erzurum Kombina Müdürlüğü’nün altındaki kahvehaneleri ziyaret ederek, besicilere tarım ve hayvancılıkla ilgili projelerini anlattı, şehrin Avrupa’nın en modern Hayvan Borsası’na kavuşacağını ifade etti. “Erzurum’un en büyük Canlı Hayvan Erzurum Borsası’nın inşaatına başlıyoruz. 250 Büyükşehir Belediye Başkanı dönüm arazi üzerine güzel bir Canlı Mehmet Sekmen Hayvan Borsası yapıyoruz. Kışın besicileri soğuktan kurtaracak muazzam bir proje bu. 3000-3500 civarında küçükbaş, 1000 civarında büyükbaş hayvan rahatlıkla borsaya girecek. Otu, yemi, oteli, bankası, alışverişi yeri, restoranı çerisinde olacak. Çek-senet

derdi bitecek. Avrupa’nın en modern et kombinasını yaptık. En modern makineleri koyduk, çoğunu Avrupa’dan getirdik. Bu şehirde hayvancılığı geliştirmemiz lazım. Bunun için de bu iki tesise ihtiyacımız var. Üçüncü tesisimiz ise Et Borsası… Dördüncü tesisten bahsediyorum sizlere. Bu projeyle ilgili şuanda en az bin dönümlük arazi bakıyorum. Herkes orada devlet teşvikiyle ahırlarını yapacak ve hayvanlarını orada besleyebilecek.” dedi.

HATAY / SAMANDAĞ

“BU HİZMETLER SAMANDAĞ İÇİN ŞANS” Bir kentin en hayati ihtiyaçlarından biridir temiz su. Samandağ’da Büyükşehir Yasası ile kurulan HATSU tarafından tamamlanan atıksu arıtma tesisinin açılışı gerçekleştirildi. Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir, açılış törenindeki konuşmasında, “Yer tesliminin yapıldığı andan itibaren Büyükşehir Belediyesi burayı devraldı ve yoğun bir çaba sonucu çok kısa bir sürede arıtma tesisini tamamladı.” dedi. Tesisin Samandağ’ın kangrenleşen sorununa katkı sağlayacağına dikkat çeken Nehir, 40 binin üzerinde nüfusun yaşadığı bir ilçede bütün atık suların olduğu gibi dinlendirilmeden ve arıtılmadan

Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir

denize aktığını hatırlatarak, “Bu tesisin Samandağ için bir şans olduğunu düşünüyorum. Büyükşehir’in bu çabası ve hızıyla bu hale getirmiş olması bizleri mutlu etti. Ayrıca 7 yerleşim birimine hizmet verecek olan su isale hattının açılışını yaptık. Bir an önce diğer havzalarımızdaki suların da böylesi tesislerle arıtıldığı, atık suların denize ve Asi’ye akıtılmadığı bir şehir arzusuyla hepinize teşekkür ediyorum.” diye konuştu. Başkan Savaş, Antakya Küçük Sanayi Sitesi ve Maşuklu ile Küçük Dalyan mahallelerini bağlayacak olan 5 milyon TL maliyetli köprünün temelini attıklarını da hatırlattı.



12

KISA HABERLER

İSTANBUL / BEYLİKDÜZÜ

BEYLİKDÜZÜ’NDE GELECEK TOPRAKTAN YETİŞİYOR

Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Çocuklar toprağın ve topraktan gelenin kıymetini bilmeli. Beylikdüzü’nde 5 okula hobi bahçesi kazandıran Beylikdüzü Belediyesi’nin Galip Balkar Ortaokulu’nda gerçekleştirdiği etkinlikte Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, en güzel okulların Beylikdüzü’nde olacağı mesajını vererek öğrenci ve öğretmenlerle birlikte bahçeye kara lahana, beyaz lahana, havuç, pırasa, tere, roka, kıvırcık, maydanoz ve fıstık çamı tohumları ekti. İmamoğlu, ekilecek fıstık çamı, akça ağacı ve mevsimlik çiçek tohumlarının büyüdüğünde ilçedeki koru-

luk alanlara yerleştireceklerini belirtti. Öğrencilerin yoğun ilgisiyle karşılanan Başkan İmamoğlu, “Sizin için oluşturulan bu bahçede ektiğiniz sebze ve meyveler artık sizin. Siz koruyacaksınız, siz sulayacaksınız. O malzemelerden yapacağımız salatayı da beraber yiyeceğiz. Ben de bir köy çocuğu olarak lise yıllarıma kadar toprağın içindeydim, dalından kopardığım meyveleri yedim. Unutmayalım ki üreticiler, köylüler olmazsa bütün insanlığın durumu da çok zor olur.” diye konuştu ve çocuklara Tohum Kitap’ı dağıttı.

İSTANBUL / SULTANGAZİ

SULTANGAZİ’DE YAŞAMAYA ENGEL YOK Kentler herkes için değil midir? Peki ama kentler fiziksel engellilerin uyumlu yaşamasına uygun biçimde tasarlanmıyorsa, o kentlerde yaşam herkes için mümkün müdür? Engelsiz bireyler nasıl ki araçlarına şehrin pek çok noktasında yakıt alabiliyorlarsa, engelli bireyler de kendi araçlarının yakıtı olan enerji için aynı olanağa elbette sahip olabilmeliler. Sultangazi Belediyesi’nin hayata geçirdiği projeyle engelliler, artık ilçenin beş farklı noktasına konulan Engelli Araç Şarj İstasyonu sayesinde akülü araçlarını şarj ederek kent içindeki ulaşımlarını daha konforlu biçimde gerçekleştirebiliyor. İlçede, Uğur Mumcu Mahallesi Merkez Cami Meydanı’nda 2 adet olmak üzere Zübeyde Hanım Mahallesi Mimar Sinan Kent Ormanı Mescid önü, Yunus Emre Mahallesi Adem Yavuz Parkı ve 50. Yıl Mahallesi Hoca Ahmet Yesevi Parkı’nda birer adet şarj istasyonu kuruldu. Bir saatte yüzde 80 dolum sağlayan şarj istasyonlarında engellilerin işlem süresince kullanmalarını sağlayacak müzik, belgesel ve internet bağlantısı da bulunuyor.


13


14

KISA HABERLER

İSTANBUL / ÜSKÜDAR

ÜSKÜDAR’DA GENÇLER HAYATA BAĞLANIYOR Üsküdar’da yaşayan çocuk ve gençlerin madde bağımlılığından korunması için örnek bir çalışmayı hayata geçiren Üsküdar Belediyesi, ‘Bağımlılıktan Korun Hayat Sana Bağımsız Gelecek’ isimli projenin uygulamasını başlattı. Kalkınma Bakanlığı ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın katkılarıyla başlatılan proje kapsamında Bağımlılık Önleme Çocuk Merkezi kurulacak. Bu merkezde 7-18 yaş arası bağımlılık risk grubunda bulunan, okula devam etmeyen veya sokakta çalıştırılan çocuklar tespit edilerek en az 100 çocuğa eğitsel tanılama yapılacak. Bunun yanı sıra okula gitmeyen çocuklar belirlenerek eğitim tedbirleri alınacak ve örgün eğitime devam etmeleri sağlanacak. 400 aile ziyaret edilerek sosyal yardımlar konusunda bilgilendirilecek. Törende konuşan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, “Ne yazık ki yavrularımızın hali içler acısı ve bu bizi üzüyor. Toplum ve millet olarak içerisinde bulunduğumuz tablo hiç iyi değil. Şube müdürümüzün de dediği gibi Üsküdar Belediyesi’nin yapmış olduğu en önemli faaliyet bu. Belediyeler olarak bizim bir takım faaliyetlerimiz var; yollar, parklar, binalar gibi aklınıza ne geliyorsa yapılacaklar görev alanımızda yer alıyor ancak gençlerle ilgili, sokakta çalışan ve kötü alışkanlıkları olan çocuklarla ilgili yaptığımız çalışmalar hepsinden daha önemlidir.” dedi.

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen

İZMİR

İZMİR’İN GÜZELİM ‘KAYNAKLAR’I İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yerel kalkınmaya yönelik çalışmalarından Buca Kaynaklar da payını aldı. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü ile imzalanan ortak protokol çerçevesinde; ağaçların kuru dalları temizlendi, özel macun kullanılarak ağaç gövdesindeki yaralar onarıldı ve zararlılara karşı ağaçlar ilaçlandı. Restorasyonun devamında ise köy meydanı yeniden tasarlandı. Çınarların yüzey suyu ile ilişiğini tamamen kesen yaklaşık 40 santimetrelik asfalt tabakasının yerine, yağmur suyunun ağaç kökleri tarafından doğrudan emilimini sağlayan doğal görünümlü küp taşlar döşendi. Plastik masa ve sandalyelerin yerine ise eskitme ahşaptan imal edilen uzun ömürlü, dokuya uygun masa ve sandalyeler yer-

leştirildi. Meydanın yanından geçen kanal kenarındaki korkuluklar da doğal dokuya uygun şekilde ahşap olarak değiştirildi. Aralarında 1000 yıllık çınarın da bulunduğu 6 anıt ağaç da bu sayede kurtulmuş oldu.Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Kaynaklar’daki son durumu Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina ile birlikte inceledi, çay bahçesinde oturarak bölge sakinleriyle sohbet etti. Başkan Kocaoğlu, bu meydan projesiyle bölgenin cazibesini artırarak kalkınmasına destek verdiklerini söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu



16

KISA HABERLER

KIRKLARELİ / LÜLEBURGAZ

LÜLEBURGAZ İNTERNETİN ZİRVESİNDE İnternetin girmediği alan, kullanılmadığı seklojiler, akıllı şehirler gibi kavramların yanı sıra tör, yön vermediği süreç yok. Yerel yönetimler hayatımıza hızla giren ürün ve hizmetler de dede internetin olanaklarından en iyi şekilde yağerlendirildi. Zirve’de dijital çağa uyum sağlama rarlanarak akıllı kentleşme yolunda çok çarpıcı sürecinde izlenmesi gereken stratejiler tartışıldı. adımlar atabiliyor. Lüleburgaz da bunu başaran Nesnelerin İnterneti Zirvesi’nin Akıllı Şehirler önemli belediyelerden biri. Türkiye’de ilk defa Oturumu’nda Mümin Kahveci (İETT), Mehbütün dünyanın ilgi gösterdiği Nesnelerin İnmet Ali Akarca (Türk Telekom), Gökhan Öğüt terneti Zirvesi düzenlendi. Zirve’denin konuş(Vodafone), Hakkı Tok (İstanbul Büyükşehir macıları arasında farklı sektörlerden markaların Belediyesi CIO), Erden Timur (NEF İnşaat) ve CEO’ları ile birlikte Lüleburgaz Belediye BaşYetik Mert (Enerjisa) ile birlikte Lüleburgaz BeLüleburgaz Belediye kanı Emin Halebak da yer aldı. Türkiye’den ve lediye Başkanı Emin Halebak da söz aldı. ŞehirBaşkanı leri nasıl bir değişimin beklediğinin anlatıldığı yurt dışından sektörün önemli isimlerinin buluşEmin Halebak tuğu etkinlikte; akıllı binalar, giyilebilir teknoAŞK Projesi, çok ilgi gördü.

MANİSA

MANİSA İTFAİYESİ’NDE ‘VOLKAN’ GÜCÜ Manisa Büyükşehir Belediyesi, İtfaiye Daire Başcımız teslim alınmıştır. Yine bu ihale kapsamında kanlığı ilçelerde ve merkezde kullanmak üzere itfaiye 56 adet araç telsizi ve 56 adet el telsizi olmak üzefilosuna tam donanımlı araç takviyesi yaptı. Teslim re 112 adet telsiz temin edilmiştir. İtfaiye ve diğer törenindeki konuşmasında bilgi veren Manisa Bübirimlerimizin görüşme yapabileceği, il genelini yükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, “19 milkapsayan dijital telsiz haberleşme sistemi için de çayon 865 bin TL bedel ile ihalesi gerçekleşen bu yatılışmalarımız devam ediyor.” dedi. Manisa Cumhurımımızda KDV teşviki alarak 3 milyon 575 bin 700 riyet Meydanı’nda gerçekleşen törene Manisa İtfaiye lira gibi bir paranın belediyemiz kasasında kalmasını Daire Başkanı Ali Gül ve Volkan İtfaiye Yönetim sağladık. İhale kapsamında 1 adet 55 metre merdi- Manisa Büyükşehir Kurulu Başkanı İsa Tecim de katıldı. Törende kovenli itfaiye aracı, 20 adet ilk müdahale aracı, 15 adet Belediye Başkanı nuşma yapan Volkan İtfaiye Yönetim Kurulu BaşCengiz Ergün kanı İsa Tecim, “Türkiye’de kendi sektörümüzde arazöz, 10 adet 28 metre merdivenli araç, 6 adet çok amaçlı itfaiye aracı, 4 adet 13 tonluk su tankeri olmak ilkleri gerçekleştirdik. Bugün Manisa’ya hizmet üzere toplam 56 adet aracın ihalesi yapılmış, bugün 30 adet ara- edecek araçlar teslim edebilmekten gurur duyuyoruz.” dedi.



18

KISA HABERLER

MANİSA / SOMA

SOMA DAHA GÜZEL GÜNLERE ULAŞABİLİR Kent içi ulaşım sorunlarını çözmek demek, o kentte yaşamı daha modern ve güvenli bir noktaya taşımak demektir. Bu sayede vatandaşın yaşam kalitesi de yükselir. Günlük yaşamda zamanı daha verimli kullanabilmenin de en etkin yollarından biridir kent içi ulaşımın rahatlığı. Manisa Büyükşehir Belediyesi, Manisa merkezde gerçekleştirdiği ulaşımda dönüşüm projesini ilçelerde de hayata geçirmeye

başladı. Bu kapsamda Soma’da şehir içi ulaşımda hizmet veren 28 aracın tamamının elektronik kart entegrasyonu tamamlanırken, yeni araçlar ve yeni güzergahlar da hizmete girdi. Engelli yolcu taşıma özelliği de bulunan yeni araçlar, yolcu kapasitesinin fazlalığı, genişliği ve modern standartlara uygunluğuyla vatandaşlardan tam not aldı.

MUĞLA / FETHİYE

FETHİYE’NİN ÇEVRECİ ÇOCUKLARI

Fethiye Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Selver Hatice Kabak Fethiye Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü okullarda her yıl olduğu gibi bu yıl da çevre koruma konulu eğitimleri vermeye başladı. Eğitimlerle 2015 – 2016 eğitim öğretim döneminde 5000 öğrenciye ulaşmayı hedefleyen Fethiye Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü, eğitim çalışmalarına Kargı Şefik Refik Cesur İlk Öğretim Okulu’ndan başladı. Fethiye Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Selver Hatice Kabak, bu çalışmalarda çocukların sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşayabilmesi için

üzerimize neler düştüğü, çevreye ve doğaya verilen zararlardan bahsedilirken, bu durumun önüne geçmenin bilinçli davranıştan geçtiği olgusu yerleştirilmeye çalışılıyor. Öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin de beğeni ile izlediği sunumlarda öğretmenlerden görüşlerini içeren notlar da değerlendirilmek üzere alınıyor. Her sene eğitim öğretim dönemi içerisinde yürüttüğümüz bu çalışmalarımızla daha duyarlı bir nesil yetiştirme çabamız önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da hız kesmeden devam edecek.” dedi.


19

ŞANLIURFA

ŞANLIURFA’DA HİZMET SU GİBİ

Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Av. Nihat Çiftçi

Şanlıurfa merkez ve tüm ilçelerde alt ve üst yapı çalışmalarını aralıksız sürdüren Büyükşehir Belediyesi, kırsal mahallelerde eskiyen içme suyu hatlarını revize ederek, yeni açtığı su depolarıyla suyu olmayan bölgelere su vermeye başladı. Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Av. Nihat Çiftçi,

Kent merkezine bağlı kırsal alanda yürütülen alt yapı çalışmalarını yerinde inceleyerek “Şanlıurfa’mızın su problemini tarihe gömeceğiz. Eyyübiye, Haliliye ve Karaköprü ilçelerimizdeki kırsal mahallerin su sorunun tamamen ortadan kaldırıyoruz. Bugün itibariyle yeni hizmete giren depolarımızı bir bir dolaştık. Konuklu ve Selçuklu mahallelerini inceleyerek ŞUSKİ Genel Müdürlüğümüzün yapmış olduğu çalışmalar neticesinde verilen yeni su hattını inceledik. Yeni şebekeleri kurarak gerekli testlerin ardından su veremeye başlıyoruz. Dağ eteği bölgesinde bulunan su deposun inceledik, bu gün itibariyle buradan bölgeye su vermeye başlayacağız.” dedi.

TEKİRDAĞ / SÜLEYMANPAŞA

HEPİMİZ İÇİN PEMBE BİR AYDAYIZ Kanser konusunda yapılacak çok iş, söylenecek çok şey ve hayata geçirilmesi zorunlu çok fazla hizmet var. Süleymanpaşa Belediyesi, bu konudaki en önemli adım olan farkındalığı sağlamak üzere görev başındaydı. Süleymanpaşa Kent Konseyi Kadın Meclisi, 1-31 Ekim Meme Kanseri Bilgilendirme ve Farkındalık ayı etkinlikleri kapsamında Belediye Kültür Merkezi Yılmaz İçöz Sahnesinde bilgilendirme konferansı düzenlendi. Konferansta açılış konuşmasını Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkan Vekili Gülüm Ertaş yaptı ve “İçinde bulunduğumuz ay

hepimizin pembe ayı. Bu rahatsızlık, cinsiyeti ve yaşı olmayan bir rahatsızlık. Ne kadar erken tanır, ne kadar farkında olursak ve ne kadar insanı bilgilendirirsek o kadar önemli.” dedi. Gülüm Ertaş’ın konuşmasının ardından Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) Doktoru Hakan Küçük, Meme Kanseri ve KETEM’de yapılan taramalarla eğitimler hakkında katılımcılara bilgiler verdi.

Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) Doktoru Hakan Küçük


20

KAPAK KONUSU / BUSWORLD / OTOKAR

BUSWORLD’TE DİKKATLERİ ÜZERİNE ÇEKEN OTOKAR AVRUPA PAZARINDA HIZINI ARTIRIYOR Sektörünü her geçen dönem daha da ileriye taşıyan ve cesur atılımları ile rakiplerine de ilham kaynağı olan Otokar, Busworld Kortrijk’te Avrupalı belediyelerin dikkatini bir kez daha üzerine çekti. Kentin ihtiyaçlarına uyun çözümler sunmakta çok iddialı olan Otokar’ın Avrupa’daki rolünü ve Türkiye’deki yönelimlerini Otokar Genel Müdür Yardımcısı Basri Akgül ile değerlendirdik. Otokar’ın bu fuarda yer alma nedeni nedir?

Otokar bu fuara yaklaşık 10 yılı aşkın süredir katılıyor. Bunun yanı sıra bizim Avrupa’da katıldığımız bir çok fuar var; İtalya’da, İspanya’da, Fransa’da... Bu ve benzeri fuarlarda yer almamızın asıl nedeni Avrupa’daki satış oranlarımızı yükseltmek.

Otokar’ın Avrupa’daki durumu nasıl?

Biz ilk olarak Otokar’ın Avrupa ihracat operasyonunu İstanbul’dan yürütüyorduk. Sonrasında bu operasyonu oradan yönetemeyeceğimizi görünce Otokar Avrupa adıyla Fransa’da bir şirket kurduk. Şimdi bütün Avrupa operasyonu Otokar Avrupa şirketi tarafından yürütülüyor. Avrupa pazarı bizim için çok önemli bir pazar çünkü bizim standartlarımızla Avrupa standartları çok az faz farkıyla birbiriyle paralel gidiyor. Dolayısıyla biz her şeyimizi Avrupa standartlarında yapıyoruz. Avrupa standardında da yapılınca Avrupa pazarı bizim için en doğru pazar. İhracat bakımından yüzümüzü Avrupa’ya dönmüş vaziyetteyiz. Bunun handikaplı sonucu olarak son dönemde Avrupa’daki kriz bir ölçüde bizim işlerimizin


21

büyümesini engelledi ama krize rağmen hemen hemen aynı seviyede gittik. Krizde çok az bir düşüşümüz oldu ama şimdi kriz öncesini yakaladık. Bu yıl da artık toplu taşıma işlerine, Avrupa’daki ihalelere yani Türkiye’deki gibi orada da belediye ihalelerine girmeye başladık.

Doğu Avrupa’yı buna örnek verebilirim. Bu sene en son Malta’da bir iş aldık. Epey büyük bir iş ve sağdan direksiyonlu otobüslerle aldık ihaleyi. O araçların sevkiyatına başladık. Bu ihale bize ihracatta farklı bir ilham kaynağı oldu.

bizim amacımız biraz da bu belediye işlerinde bir parça daha büyümek çünkü Avrupa pazarı tümünü bir araya koyduğunuzda normal kullanımda Türkiye kadar büyük bir pazar değil. Avrupa’da şöyle bir gelenek var; bir otobüs alındığı zaman 10 yıl kullanılıyor; parçası ayrılana kadar. Bizde ise öyle değil. Her iki üç yılda bir araç yenilenir. Dolayısıyla, bizdeki bu değişimden dolayı hacim biraz daha fazla. Buradaki fazla hacim de toplu taşıma alanında. O da tabii ihalelerle oluyor. Dolayısıyla şimdi hem Avrupa’da normal koltuklu otobüslerde büyümeye çalışırken, bir taraftan da Türkiye’deki belediye ihalelerinde büyümeye çalışıyoruz. Yurt dışında aldığımız bu son ihale bizim açımızdan çok iyi oldu.

Belediye ihalesi mi bu bahsettiğiniz?

Hangi araçla aldınız o ihaleyi?

En son yurt dışında hangi ihalelere girdiniz?

Belediye ihalesi, evet. Malta’nın bütün toplu taşıması Otokar’ın ‘Low-Entry’ dediğimiz 9 metrelik otobüsleriyle yapılacak. Şu anda da araçların ilk partisi gitti, hizmete başladı. Yıl sonuna kadar hepsini tamamlayacağız.

Kimlerle yarıştınız orada?

Avrupalı şirketlerle. Iveco da var, Mercedes de var, MAN da var. Türkiye’dekinden pek bir farkı yok. Nasıl Türkiye’de Avrupalı şirketler varsa orada da aynı şekilde. Dolayısıyla

‘Doruk LE’ ile. 167 adet araç verdik. Bu bizim için iyi de bir sayı oldu. Bu seneki ihracatta lider konuma geldik otobüste.

Önümüzdeki günlerde başka ihale var mı?

Avrupa’da takip ettiğimiz ihaleler var. Hatta en iyi teklifi verdiğimiz ihaleler var ama tabii imza atılmadan belli olmuyor çünkü değerlendirme süreçleri uzun sürüyor bazen. Avrupa ülkelerinde milliyetçilik biraz fazla. Mümkün olduğunca kendi ülkelerinde üretilen araçları kullanmak istiyorlar.


22

KAPAK KONUSU / BUSWORLD / OTOKAR

Bizde de eskiden bu duygular güçlüydü.

Bizde de fena sayılmaz ama sonuçta Avrupalı buna çok dikkat ediyor. Özellikle ülkesinde bir markası varsa, başka bir markanın girmemesi için her türlü çalışmayı yapıyor.

Evet ama yine de açmak zorunda değil mi bu ihaleyi? Rekabetten dolayı açmak zorunda. Ancak onaylandıktan sonra biz işi aldık diyebiliyoruz. Onaylanmadan hiç bir şey söyleyemiyoruz. Bu fuar öncesinde ürün gamımızda bir aracımız eksikti; körüklü toplu taşıma otobüsü. Onu da bu fuara yetiştirdik. O prototipimizi burada sergiledik ve lansmanını yaptık. Ocak ayından itibaren de Türkiye’deki bütün ihalelerde körüklü otobüs teklifi verebileceğiz. O segmentte yerimizi almak istiyoruz. Toplu taşımada 7 metreden 18 metreye kadar araçlarla ürün gamımızı tamamlamış durumdayız. Aynı aracı Avrupa’da da satabileceğiz. Sonuçta körüklü otobüs pazarı Avrupa’da da oldukça fazla.

Otokar’ın körüklü aracının bir farkı var mı?

Baktığınızda ana konseptte çok büyük bir farkı yok. Zaten araçlar birbirlerine çok benzedi. Hep aynı komponentler kullanılıyor. Ana konseptte farklılık yok ancak iç tasarımda ve yerleşimlerle ilgili farklılıklarımız var. Bu noktalar bakımından toplu taşıma alanında kendimize mümkün olduğunca fazla

alan oluşturmaya çalışıyoruz. Çünkü toplu taşımada malum mümkün olduğunca fazla yolcuyu taşıyabilmek çok önemli. Bununla birlikte yeni teknolojilerde elektronik oldukça ağırlığını artırdı. E-otobüs denilen otobüsler, yani içinde interneti olan otobüsler. Aslında çok büyük işler de değil bunlar. Yani sonuçta bir tane modem koyuyorsunuz, yaptığınız bu. Bu sayede yolcular wifi kullanabiliyor. Cihazlarınızı şarj edebilmeniz için USB portlar da takılıyor otobüslere.

Araçlarınızda doğayla ilgili bir hassasiyetiniz de var değil mi?

Türkiye’de ‘Euro 5’ var biliyorsunuz. Zorunlu. Bizim toplu taşıma araçlarımızın motorları Euro 5,5. Rakiplere göre ilave filtremiz var. Dolayısıyla maliyetimiz daha fazla ama biz o 5,5’tan ödün vermiyoruz. O noktada bir fark yaratmaya çalıştık. Doğaya saygılıyız. Önümüzdeki süreçte Euro 6’ya geçmek durumunda. Bu alternatif yapı kaynaklarına yatırımlar yapıyoruz. 5 sene önce elektrikli otobüsümüzü yaptık. Henüz ticari hale dönüşmedi ama istediği an dönüşebilecek durumda.

O araçtan memnun musunuz? Yakın zamanda pratik olarak kullanılıyor olacak mı?

Aracımız Avrupa’da kullanılıyor ama Türkiye’de bu konsept henüz çok fazla gelişmediği için kendi ülkemizde satma imkanı bulamadık. Birçok belediyeye götürüyoruz. Gezdiriyoruz, veriyoruz, bakıyorlar. Yani önümüzdeki


23

dönemde pil maliyetlerinin azalmasıyla birlikte o da yollarda yerini alacak. Bir de hibrit aracımız var. İlk hibrit aracı biz yaptık. Her ne kadar Türkiye’de hibrit araç henüz kullanılmıyorsa da zamanı gelince; konseptimiz, vizyonumuz genişleyince doğaya saygı biraz daha artacak. Bunların hepsi uygulanmaya başlanacak. Zaten rakiplerde bakıyoruz, yavaş yavaş hepsi elektrikli araçlarını yapmaya başladı. Sonuçta demek ki pazar biraz olgunlaşıyor.

bu konsept Türkiye’de de başlayacak. Yani daha lüks koltuklu, koltuk sayısı fazla ama ayakta yolcu taşınması az olan daha konforlu otobüsler yavaş yavaş devreye girecek. Yine bu fuarda Avrupa pazarı için yaptığımız, Türkiye’de ihtiyaç olursa ya da istenirse verebileceğimiz Kent Düz Taban otobüsümüzün 10.8 metresini yaptık, daha dar sokaklar için.

Sizce yurt dışı ile Türkiye arasında toplu taşıma açısından hangi farklılıklar var?

Var, Anadolu şehirlerinin hepsinde kullanılabilir. Son dönemde Anadolu’da 12 metreden daha kısa, 10 metrelik araçlara yönelme oldu.

En önemlisi yurt dışındaki sürücüler bizim kadar yolcu almıyor araçlara. Türkiye’de de olan ama kullanılmayan Sınıf 2 diye bir araç var yurt dışında. Sınıf 1 denilen yani bizde kullanılan araçlar oturan sayısına göre ayakta çok yolcu sayısı daha fazla olan araçlar. Sınıf 2 denilen araçlarda ise oturan yolcu kapasitesi ayakta yolcu kapasitesine göre daha fazla olan araçlar. Bunların koltukları daha konforlu ve bunlar il sınırları içerisinde daha uzun mesafede kullanılan otobüsler. Bu araçlar Türkiye’de kullanılmıyor ama Avrupa’da kullanılıyor. 40, 50 ya da 70 kilometreden bir toplu taşıma yapılacaksa Sınıf 2 araçlar kullanılıyor.

Onun bir kilometre limiti var mı?

Hayır yok. Bu tamamen yerel yönetimin tasarrufuyla alakalı. Bir de Avrupa’daki konsept biraz daha gelişmiş vaziyette. Büyükşehir Yasası ile birlikte büyükşehir sayısının artmasıyla

Türkiye’de bunun için uygun gördüğünüz kentler var mı?

Araçlarınızda farklı modeller var. Bu size farklı ulaşım çözümleri sunma esnekliği kazandırıyor değil mi?

Bize optimizasyon konusunda bunun çok büyük faydası oluyor. Gereksiz yerde, yolcunun az olduğu bölgede daha geniş araç kullanmak yerine orta boy bir otobüs kullanılıyor. O da işletme maliyetinde ve yakıtta çok ciddi avantaj sağlıyor.

2016 yılı için yerel yönetimlere neler söylemek istersiniz?

Yerel yönetimlerin araç optimizasyonuna bence önem vermeleri lazım. Şöyle bir algı var; “Bizim büyükşehir olabilmemiz için bizde de raylı sistem olması lazım, tramvay olması lazım, körüklü otobüs olması lazım.


24

KAPAK KONUSU / BUSWORLD / OTOKAR

Büyükşehir olabilmemiz için en küçük aracımızın 12 metre olması lazım.” Böyle bir şey yok. İhtiyacınız neyse onu sağlamalısınız. Raylı sistem kadar altyapısı pahalı bir sistem yok ama raylı sistemin bir alternatifi var; metrobüs. Yol, bildiğiniz asfalt yol. Yatırımı raylı sistem yatırımının çok çok altında. İstenildiğinde körüklü araç, istenildiğinde daha küçük araçlar kullanılabilir. Dolayısıyla her şeyin bir alternatifi var ve ihtiyaçlarından fazla araç yatırımı yapmaları doğru değil. Yani bir optimizasyon yapmaları gerek. Sabah akşam saatlerinde çok yoğun hatlarda kullanmak üzere körüklü araçlar olabilir; 12 metrelik araçlar olabilir ama öğlen saatlerinde İstanbul’da bile 12 metrelik otobüs bir çok yerde boş gidip geliyor. Yolcu sayısına göre orada çalışması gereken araç sayısı ve araç tipi zaten belli. Dolayısıyla belediyelerin çok fazla sayıda büyük araç almasına gerek yok. Sonuçta biz de büyük araç yapıyoruz ama sonuçta bu bir milli servet. Yani belediye ihtiyacı olduğu yerde, ihtiyacı kadarını kullansın. Araçlar belediyelerde öyle yoğun kullanılıyor ki 10 sene sonunda bir araç hurdaya çıkıyor.

İlave etmek istediğiniz bir şey var mı?

1 Ocakta Euro 6’ya geçiyoruz. Kanuni zorunluluk. Avrupa 2 yıl önce geçti. Bütün motorlar değişecek. İlave filtre sistemleri geliyor. Biz zaten 2 yıldır Avrupa’ya Euro 6 motor satıyoruz. 1 Ocak 2016’dan sonra üreteceğimiz araçların hepsinde bu motorlar olacak. Dolayısıyla orada çok ciddi bir teknoloji farkı geliyor. Bunun bir bedeli var. Bu bedel de oldukça ciddi. Benim tavsiyem, araç alacakların yıl sonuna kadar araçlarını almaları. Çünkü yıl sonundan sonra Euro 6’ya geçildiği zaman araç fiyatlarında %7-%8 civarında sadece teknoloji farkı geliyor olacak.

Son anda gelebilecek talepler için Otobüsler kenarda tutulmuyor değil mi?

Stok üretim çok az. Belli bir miktar koyuyoruz kenara ama sonuçta talep artınca da yerine yenisini üretme şansı yok. Şu dakikadan sonra bizim Euro 5 siparişi verip Aralık ayından önce onu üretme şansımız yok maalesef. Yan sanayiden tedarik şansımız yok. O sebepten dolayı da artık ne varsa, stokta ne varsa o araçları satacağız. Ardından Euro 6’ya geçeceğiz.

Sizin araçlarınız en çok hangi kentlerde var?

Bizim araçlarımızın olmadığı kent yok Türkiye’de çünkü ürün gamımız oldukça geniş. Türkiye genelinde en yaygın araçlar bizim araçlarımız. Son 5 yıldır pazar lideriyiz. Dolayısıyla en çok aracı biz üretiyor ve satıyoruz. Avrupa’da ise aşağı yukarı 10 yılı aşkın süredir varız.

Avrupalı olmamak, Avrupa pazarına girmede herhangi bir sıkıntı yaratıyor mu? Bizim kalite olarak hiç bir sıkıntımız yok. Her şeyi Avrupa standartlarında üretiyoruz. Kullandığımız ekipmanlar Avrupa kaynaklı. Onlardan alıyoruz, işliyoruz, yine onlara geri satıyoruz. Dolayısıyla bununla ilgili bir sıkıntımız yok. Bizim gibi üreticilerin Avrupa’da zorlanacağı konu, satış sonrası servistir çünkü her ülkede servisleriniz olmalı. Bir tane servisten bütün ülkeye hitap etmeniz mümkün değil. Bu bir zaman işi. Yayıldıkça servis açıyorsunuz.

Siz kaç senedir Otokar’dasınız?

98’den beri. En eskilerden biriyim. 17 yıl falan olmuş... İlk şirketim olan Tofaş’ta 9 yıl çalıştım ve ardından buraya geldim.



26

KAPAK KONUSU / BUSWORLD / TEMSA

BUSWORLD KORTRİJK’İN YILDIZLARINDAN BİRİ DE TEMSA Dünyanın en etkin otobüs ve yan ürünleri fuarı olan Busworld Kortrijk’te ziyaret ettiğimiz Türk markalardan biri de Temsa oldu. Fuar’ın dünyaca ünlü markaları arasında kendine çok prestijli bir yer edinen Temsa, yerel yönetimlere de etkin ve farklı çözümler sunuyor. Temsa’nın sektördeki konumunu ve geleceğe yönelik planlarını Temsa Genel Müdürü Dinçer Çelik ile Kortrijk’te konuştuk.

Temsa bu fuarda neden var? Markanızın bu fuardan dünyaya ilettiği mesaj ne?

Kortrijk batıda bu sektörün en büyük fuarı. Dünyanın bütün şirketleri burada. Siz de izlediniz. Burada Türk şirketlerinin ciddi bir varlığı var. Burada ayak izimiz var. Temsa bu fuara yıllardır katılıyor. Temsa son 3 yılda 13 yeni ürün çıkarttı. Şu anda fuarda 7 aracımız var. Bunlardan biri 6 yıllık, geri kalanların en eskisi 4 yaşında. Dolayısıyla fuar ziyaretçisi ile buluşturduğumuz yeni ürünlerimiz var. Biz pazara yenilik, farklılık getirdik. Şimdi bütün Kortrijk’ta bizim Marathon aracımızı konuşuluyor. Bu benim ifadem değil; tedarikçilerle, diğer şirketlerle konuşuyorum. Hepsi fuarın yıldızının bu araç olduğunu söylüyor.

Bu aracın yıldız olmasının nedenleri ne?

Estetik ve dizayn konusunda fark getirdiğimizi görüyorum. Biliyorsunuz Türk şirketlerinde genelde bunun eksik olduğu. İtalyanların, Fransızların, Hollandalıların bu alanda baskın


27

olduğu söylenir. Alıcıları ilk etkileyen budur otobüs sektöründe. Şimdi bu tarafımız çok iyi ama ‘Drive Line’ tarafında da yani aracın sürüş emniyeti yönünden en kaliteli komponentleri kullanıyoruz. Hepsinin tescilleri alınmış yapılmış, hepsi Euro 6, hepsi bu şirketlerin tasarım kontrollerinden geçmiş ürünler yani biz o tarafta da ciddi bir güvenlik eşiğinin çok üzerindeyiz. Temsa’nın ciddi bir şekilde fuara damgasını vurduğu bir aracımız bu. Bu nedenle çok dikkat çektik. Özellikle birkaç bayimizin Avrupa’da uzun yıllardır beklediği MD 7’yi getirdik. Euro 6 donanımı ile o da çok rekabetçi bir konumda geldi ve o aracımız da çok fark yaratacak. Onun yanı sıra bir de Midi Koçumuz var; ‘Regular deck’ de dediğimiz koçumuz. ‘Intercity’ var, iki tane okul otobüsümüz var, bir de 12 metre otobüsümüz var fuarda. Bu kadar farklı segmente ve mobility ihtiyaçlarına hitap eden çok fazla şirket bulamazsınız burada.

Aslında biraz da risk değil mi bu kadar çok ürünle piyasaya çıkmak?

Haklısınız ama biz bütün ürünlerimizi aynı platformda geliştirdiğimiz için o riskleri minimize ediyoruz. Avantaja çeviriyoruz. Ürünlerimiz bir bakıma birbirlerinin devamı, benzer komponentler kullanılıyor. Biliyorsunuz, hepimizin kullandığı şu akıllı telefonlar için de durum aynı; 3 ayda bir, 5 ayda bir yeni bir ürün çıkıyor ve bu yeni ürünler rekabete yeni bir dinamik katıyor. Kullanıcıya bir farklılık sunuyor. Biz de ürünlerimizi kullanan operatörleri, şoförleri dinliyoruz ve onlardan aldığımız geri bildirimleri araçlarımızın performansını artıran niteliklere dönüştürüyoruz. Bu yaklaşımdan yola çıkarak ürettiğimiz ‘Safir Plus’ lansmanımızı yapalı iki hafta oldu. Çok güzel geri bildirimler aldık. Temsa ilk defa otobüste sıra yazmaya başladı.

Safir Plus turizmle ilgili değil mi?

Evet, turizmle ilgili. Bu aracımız yüksek bagaj kapasitesine sahip. Görümünü çok güzel. Aynı araç 3 farklı sürümüyle çıkıyor; 12 m, 13 m ve VİP modelleri aynı anda piyasada. ‘Flat Flow’ dediğimiz özellikleriyle önemli bir fark yaratıyor. Dolayısıyla bu fuar Temsa için çok farklı, çok özel bir fuar. Bu yıl içinde Avrupa’da çeşitli ülkelerde 7 tane bayimiz oldu. Onlarla buluştuğumuz, onlara Temsa’nın gücünü gösterdiğimiz bir fuar burası. Önümüzdeki yıl, Temsa’nın yurt dışında daha da belirgin olacağı bir yıl olacak. Yurt içinde ise siz de biliyorsunuz pazar lideriyiz.

2015 yılının pazar liderisiniz değil mi?

Evet. Dokuz ay sonunda yüzde 30 pay ile pazar lideriyiz. Geçen sene de buna yakın bir seviyede, uzun aylar pazar lideri biz olduk. Bu sene de net bir şekilde pazar lideriyiz. Bu açıkçası bizim gücümüzü gösteriyor. Bizim farkımızı ve iddiamızı ortaya koyuyor.

2015-2016 yılı için Türkiye’de yerel yönetimler yönelik neler yapıyorsunuz? Temsa yerel yöneticilere ne mesaj veriyor?

Yerel yönetimler bazında iç pazarda ve şehir içi pazarında da lider durumdayız. Bu sene açıkçası pazar biraz zayıf geçiyor. Fazla bir ihale yok. Yapılan iki ihaleden en büyüğünü biz kazandık ama o da iptal oldu; İETT ihalesi. Yenisini bekliyoruz. Bunu bir yana koyarsak pazar lideri biziz. Şu anda en fazla araç satan şirket biziz. Temsa’nın bu sene farklı olduğu konu ise çok sayıda belediyeye ve çok sayıda kooperatife adını yazdırmış olması, araçları ile onların filolarına dahil olmuş olması. Bunun da ana sebebi yeni belediyelerle yoğun ve istikrarlı iletişimimiz. Araçlarımızı kedilerine tanıtıyoruz. Araçlarımızı tanıdıkça ilginin arttığını gördük. Geçmiş yıllara göre daha iyi bir tanıtım yapıyoruz. Onların ihtiyaçlarını iyi anlayıp bu ihtiyaçların en etkin şekilde giderilmesine odaklanıyoruz. En dikkat edilen, önemsenen, tercihi belirleyen konulardan bir tanesi şu: Aracı aldıktan sonra arkamızda duracak mısınız? Bize ilgi gösterecek misiniz? Bir sorun çıktığında yanımızda olacak mısınız? Bunun Temsa için de çok özen gösterilen bir konu olduğunu net bir şekilde gördüler. Satış ağımızı da çok geliştirdik. Nerede


28

KAPAK KONUSU / BUSWORLD / TEMSA

satışımız varsa oradaydık. İkinci önemli konu olan yakıtta ise herkesten çok daha iyiyiz. Bu bizim ifademiz değil. Bizim araçlarımız rakiplerinkiyle birlikte teste girdi. Hepimiz bu test sonuçlarının altına imza attık. Hepsinde Temsa aracı çok iyi çıktı. Bu testler sekiz ayrı belediyede gerçekleştirildi. Böyle bir gerçek ortaya çıkınca bizim konuşmamıza bile gerek kalmadı. Birden bire, hani ‘pıtrak gibi’ derler ya, belediyelerden siparişler gelmeye başladı. Bizim, onların ihtiyaçlarına iyi bir çözüm sunduğumuzu biliyorlar, görüyorlar, ürün gamımızın çok geniş olduğunun farkındalar. Örneğin Prestij’in sitesini yaptık ve bu yılın ikinci yarısında 150 adetlik satış geldi. MD-9 da yine onların ihtiyacına uygun araçlarımızdan biri.

Belediyelerde en çok hangi araçlar tercih ediliyor?

Prestij City, MD-9 Aventir, Avenue top seller. Avenue’nin CNG’si daha çok ihale aracı. Bu sene Kayseri ve Erzurum Belediyelerinin olmak üzere iki ihale aldık. CNG’li araçlarımızdan 30’ar tane gönderiyoruz. İlk körüklü araçlarımızı Mersin Belediyesi’ne veriyoruz. Bu araçlar Aralık ayında teslim edilecek. Malatya’da, Bursa’da, Erzurum’da araçlarımız var. Van’daki araç sayımız 90’lara yükseldi. Diyarbakır’ın ilçelerinde ciddi bir varlığımız oluşmaya başladı. Antep’e geçtiğimiz dönem Eylül civarında 24 araç verdik. Batıda, turizm bölgelerinde Temsa’nın ciddi bir varlığı var zaten. Turizmden de öte şehir içinde de Temsa’nın geometrik büyümesi söz konusu. Her geçen gün

daha fazla belediyede var oluyoruz. Tanıtımlarımızı yaptıkça, araçlarımızın özellikleri anlaşıldıkça, büyümemiz o oranla gelişti. Şimdi, önümüzdeki sene gelecek talebi nasıl karşılayacağımızı düşünmeye başladık. Şu an için önümüzdeki Ağustos ayına kadar doluyuz. Yüzde 100 dolmak üzere üretim kapasitemiz.


29

Bu çok güzel ve gurur verici bir şey.

Bizim ekipteki hiç kimse ‘kriz var’ı konuşmuyor. Etrafa umut veren, insana güç veren kişiler olması harika. Ekibimiz bütün motivasyonu ile işe odaklanmış durumda. Adana’da da adeta bir enerji kaynağıyız. Önümüzdeki ay Güler Hanım gelecek ve bu aracın lansmanını yapacağız. 20’sinde Türkiye’nin ilk elektrikli aracını Adana Büyükşehir Belediyesi’ne vereceğiz.

Ardından hangi belediyeler elektrikli araca kavuşacak? Mersin, Konya, Eskişehir, Edirne.

Ne kadar süre kullanacaklar?

Bir kaç ay. Hepsine kullandıracağız. Tahmin ediyorum gelecek senenin sonuna doğru ve 2017’de küçük küçük alımlar da başlayacak.

Elektrikli aracın belediyelere en büyük katkısı ne olacak?

Açıkçası bu geleceğe bir hazırlık. Pil teknolojisinin gelişmesi bir kaç yılı alacak. Şu anda belki biraz pahalı. Bir elektrikli araç, dizel aracın iki üç katı daha pahalı. İlk yatırımı yüksek. Tabii sonrasında maliyet daha düşük ama ilk yatırım itibariyle yüksek. Bu ilk yatırımın kabul edilir bir seviyeye gelmesi dört beş yıl alabilecek. Biz de o noktaya hazırlık yapıyoruz. O konuda özellikle Çinli şirketlerin atılımı var. Çin’de devlet bunu çok destekliyor. Biz, kendi yağımızla kavruluyor ve herhangi bir destek görmeden araçlarımızı hazır etmeye çalışıyoruz. Gelecek, enerjinin yönetiminde ve depolanmasında olacak. Bu durum evlerde de araçlarda da fabrikalarda da böyle. Biz de sektörümüzde bu manada liderlik yapmaya çalışıyoruz. Değişik işbirlikleri peşindeyiz ama en önemlisi teknolojimizi biz kendimiz yönetmek istiyoruz. Yani birilerinin hazır paketlerini almıyoruz. Bizim farkımız bu.

Yurt dışı ile yurt içini kıyaslarsak, Türkiye’de kent içi ulaşımda hangi sıkıntılar var?

Avrupa’yı bir kenara koyarsak, açıkçası bizim gibi gelişen ülkelerde şehirlerinin imar planlarının çok önceden yapılıp, düzenli bir gelişim sağlanamaması sorunu var. Klasik bir örnek olacak ama bizde ve gelişmekte olan bir köprü yapıldığında etrafı evlerle dolar. Gelişmiş ülkelerde ise bu böyle değildir. Bu durumda belediyelerin işi çok zor aslında. Bizim şehircilik kültürümüz böyle. Biz de bu ülkenin bir şirketiyiz ve bu gerçeklerle yaşamak, bu doğrultuda çözüm aramak durumundayız. Dolayısıyla bizim çözümlerimiz farklı oluyor açıkçası. Gerçekten Avrupalı şirketlerin bizi anlaması, bize uygun çözüm geliştirmesi çok zor. Türkiye’nin ve benzeri ülkelerin sorunlarını anlayıp işlevsel çözümler sunmak da bizim farkımız. Yeni hatlar nasıl kuruluyor, şehrin kenarlarından merkezlerine taşımacılık nasıl yapılıyor? Havalimanları çoğaldı, insanların havaalanlarına taşınmaları gerekiyor. Karayolu taşımacılığı çoğaldı. İnsanların taşınması gerekiyor. Havalimanında ne kadar uçak varsa kapıda da o kadar otobüs olmaya başladı; peronda 50 uçak varsa dışarıda da 50 otobüs var. Bir ara şu deniyordu; çok sayıda havalimanı var, otobüs taşımacılığı sekteye uğrayacak. Ben tam tersini görüyorum. Bilakis bizim büyüdüğümüz sektör burası oldu. Havalimanları arttıkça Temsa otobüslerinin de sayısı arttı çünkü biz bu süreçlerde belediyelerin altyapılarına ciddi destekler verdik. Dolayısıyla Türkiye kendine has bir ülke. Bu ülkenin de çözümlere ihtiyacı var. Herkesin altına araba veremezsiniz. Türkiye’de mutlaka toplu taşımacılığın gelişmesi lazım. Avrupa’da herkes toplu taşıma kullanıyor. Türkiye’yi de o seviyeye yaklaştırmamız lazım. Medenileşmek budur; herkesin aynı aracın içerisinde konforlu bir biçimde ulaşım yapabilmesi. Biz de elimizden geldiğince bu sorunun çözümüne yöneliyoruz. Çok büyük şehirlerde bu zor ama yeni gelişen Kayseri, Konya, Eskişehir gibi şehirlerimiz daha dikkatli, daha planlı gelişiyor. Buralarda çalışmak tabii daha kolay oluyor.


30

KAPAK KONUSU / BUSWORLD / ISUZU

TOPLU TAŞIMADA TÜRKİYE’NİN ZAFER BAYRAĞINI KORTRİJK’E DİKEN ANADOLU ISUZU OLDU Her marka bütün ömrü boyunca pek çok harika gün yaşar ancak sadece bazı markalar için bu kadar gurur verici bir güne imza atmak mümkün olur. Otobüs üretiminde dünyanın en iyilerinin bir arada olduğu Busworld Kortrijk Fuarı, Anadolu Isuzu’nun Citiport otobüsüne ödül getirdi. Fuar’da Anadolu Isuzu Satış ve Pazarlama Direktörü Fatih Tamay ile görüşerek hem bu değerli ödülü hem de markanın geleceğe uzanan yolunu konuştuk. Türk markalar açısından Busworld Kortrijk’i değerlendirir misiniz?

Kortrijk fuarının ikinci dili Türkçe. Bu da bizim otobüs sektöründe geliştiğimizi gösteren en önemli unsurlardan biri. Fuarda yan sanayi ile birlikte yaklaşık yirmi beş Türk firması vardı. Avrupa’ya otobüs satan firmalarımız ve yan sanayi firmalarımız ile Avrupa’nın bir parçası olmuşuz. Zaten boşuna Avrupa’nın otobüs üretiminde bir numarası olmadık. Oradan kaynaklanıyor bu. Busworld fuarı ile zirveye de çıktık. Busworld Kortrijk’in bu yılki fotoğrafını Anadolu Isuzu açısından okuyanlar, kendi aralarında neler söylüyor olabilir? ‘Anadolu Isuzu, bu işi biliyor, iyi yapmaya başladılar’ deniyordur. Hatta kimisi de şöyle demiş olabilir, ‘boynuz kulağı geçti, bizi de geçiyor bunlar’.

Toplu ulaşımda sektör ne durumda?

Toplu ulaşımda son 5 yıla kadar Türk firmaları Türkiye’de büyükşehirlerde araç satamıyordu. Şimdi Türkiye’de ve Avrupa’da büyükşehirlerde bütün iha-


31 31

lelerde varız. Sadece Anadolu Isuzu değil, bizimle birlikte üretim ve satış yapan başka firmalar da var. Dolayısıyla toplu ulaşımda Türkiye’de ve Avrupa’da nereye geldiğimizi kanıtlamış olduk. Bu kanıtın en son ve somut göstergesi hatta belki de zafer bayrağı ise bizim toplu taşıma otobüsümüz Citiport’un burada aldığı ödül oldu.

Busworld size bir ödül de getirdi, evet. Tebrik ederiz.

Teşekkür ederiz. Çok mutluyuz, bundan daha güzel bir ödül olamaz. Ödüller genelde yapılan eserlerin taçlandırılması anlamına gelir. Bu ödülün, yaptıklarımızın doğru olduğunu

göstermiş olduğunu hissediyoruz. İnsan da eseri ile ilgili bir ödül aldığı için çok gururlanıyor. Hem firmam adına hem kendi adıma çok gururluyum. Toplu Ulaşım Otobüsleri Kategorisinde büyük ödül için 5 araç ile yarıştık. Her kategori için ayrı uzmanlığa sahip bir jüri gurubu kurulmakta ve aday araçlar iki gün süren yoğun teknik değerlendirmeye ve yol testlerine tabi tutuluyor. İki gün süren bu yoğun inceleme ve testlerin ardından ECW (European Coach Week)’nin Büyük Jürisi, Citiport’u 2015 yılının ‘En Konforlu ve Ergonomik Otobüsü’ seçti.

Citiport bu ödülün ardından pazardaki yayılım hızını artıracak mı?

Citiport 7 ilde satılıyor. Hedefimiz 81 ilde Citiport satmak. Biz daha çok yeni başladık. Her ürettiğimizi satıyoruz, üretim adedimizi yavaş yavaş artırabiliyoruz. Konforda bir numaralı olmak için kaliteli ve dayanıklı araçlar üretmeniz lazım. Anadolu Isuzu olarak böyle bir arabayı ürettikten sonra işimiz bitmiyor, kilometrelerce test ediyoruz. Belki bir yıl geçiyor aradan, ondan sonra ancak pazara vermeyi düşünebiliyoruz. Citiport ile ilgili görüşlerin büyük kısmı olumlu. Kullanım sırasında çıkabilecek ufacık hataları biz geri bildirim olarak alıp yeni araçlarımızı geliştirmekte yararlanıyoruz. Bizim ürettiğimiz araçlar kullanıcı dostu aynı zamanda çünkü biz Türkiye’de ve Avrupa’da üretilen neredeyse bütün araçları inceleyerek oradan çıktık, ortak paydadan yararla-


32

KAPAK KONUSU / BUSWORLD / ISUZU

narak birtakım şeyler yaptık. Citiport’u sadece Türkiye için değil Avrupa için de ürettik. Citiport ile hedefimiz 81 ilde olmak ancak 81 ilde Citiport yaygın şekilde kullanılamayabilir. Öyle küçük şehirlerimiz var ki, 12 ve 9 buçuk metrelik araçlar oranın nüfusuna, yolcu sayısına ve bütçesine uygun değil. Oralara 7 buçuk ve 8 buçuk metrelik Novociti türü araçları satıyoruz.”

Sektöre kazandırdığınız dinamik, kalite konusundaki ödün vermez ısrarınız, sizden de çok açıkça görülüyor ki bütün ekip olarak daha iyi şeyler yapmak için duyduğunuz büyük heyecan harika. Bu durumda hep daha ileriyi düşünüyorsunuzdur. Anadolu Isuzu’nun toplu taşımadaki hedefi ne? Bundan yedi sekiz yıl önce toplu ulaşımın hızlanacağı ve büyüyeceği yönündeki öngörümü dile getiriyordum, bugün bu gerçekleşti. İstanbul’daki Metrobüs bunun bir örneği. Aynı büyük gelişimin diğer şehirlerde de olacağını düşünüyorum. Biz, geleceğe yönelik hedefimizi belirledik; 18 metrede ol-

mak. Toplu ulaşım ile ilgili bütün serimizi tamamlayacağız. Hepsinde de varız. Yeni ARGE merkezimiz var, 100’e yakın Türk mühendis çalışıyor ve sadece bugünün değil geleceğin araçlarını da tasarlamaya odaklanmış durumdayız.

Euro 6 ile birlikte sektörü neler bekliyor?

Euro 6 fiyatlarında değişiklik olacak. Ben iki senedir bu fiyatların Euro 5 ile birlikte tarihe karışacağını söylüyorum. Herkes çok farkında değilmiş gibi geliyor bana; şöyle söyleyeyim yüzde 5 ile yüzde 10 arasında fiyatlar değişecek. Her modele, her markaya göre değişiklik olacak ama her markanın fiyatı değişecek çünkü Avrupa’da Euro 6’ya geçen her markanın fiyatı değişti, burada da değişecek. 2016 yılı için şimdiden yatırım yapılmasının daha akıllı ve ekonomik olduğunu düşünüyorum.

Peki 2016 başka neler getirir sektöre?

2016’yı bugünden görmek zor. Seçimlerin ardından daha net bir değerlendirme yapılabilir. Normal şartlarda, Ekim ayında gelecek yıl ile ilgili verileri paylaşırdık, ben de söylerdim ama bu defa farklı, seçim var. Kasım sonu gibi daha rahat tahmin edebiliriz. Şu an pazar yüzde 50’ye küçülmez, yüzde 100 artmaz; net olarak sadece bunu biliyoruz.



34

KAPAK KONUSU / BUSWORLD / ESKİŞEHİR

ESKİŞEHİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI PROF. DR. YILMAZ BÜYÜKERŞEN

AVRUPALI ESKİŞEHİR’E AVRUPALI CITIPORT Modern yatırımları, yenilikçi uygulamaları, kent yaşamını özgün sosyal projelerle geliştiren girişimleri sayesinde Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’nin bütün kentlerine örnek olacak hizmetler sunmaya devam ediyor. Kentin standartlarını her bakımdan Avrupa düzeyine ulaştırmada kararlı adımlar atan Belediye, şimdi de kent içi ulaşımda standartları çok ileriye taşıdı. Bu yeni yatırım sayesinde, Anadolu Isuzu’nun ödüllü otobüsleri, Eskişehir halkının hizmetinde.


35

Kent içi toplu taşıma filosunu Anadolu Isuzu’nun ödüllü CITIPORT otobüsleri ile yenileyen Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, araçlarını büyük bir törenle teslim aldı. Törende konuşan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, “Otobüslerimiz, Busworld Kortrijk Europe 2015 Otobüs Fuarı’nda Avrupa’nın en konforlu ve en ergonomik otobüsü ödülünü kazanan araçlar. Biliyorsunuz özellikle Avrupa’da kimse kimseye kolay kolay böyle ödüller vermez. Demek ki şehrimize kazandırdığımız bu otobüsler Avrupa standartlarının bile üzerinde. Biz beğendik, sizlerin de beğeneceğinizi ümit ediyorum.” dedi. CHP Eskişehir milletvekilleri Gaye Usluer, Utku Çakırözer ve Cemal Okan Yüksel, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı, Mahmudiye Belediye Başkanı İshak Gündoğan ile çok sayıda vatandaşın katıldığı törende ilk konuşmayı Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan yaptı. Eskişehir’in gelişimine katkı veriyor olmalarının kendileri için gurur kaynağı olduğunu söyleyen Genel Müdür Arıkan, “Gelişen modern şehircilik anlayışı ve uygulamalarınıza Anadolu Isuzu olarak katkıda bulunmaktan mutluyuz, gururluyuz. Modern Avrupalı kentimize kent içi toplu taşımacılığın Avrupa’nın da onayladığı en konforlu ve ergonomik aracını sunuyoruz. Çünkü bugün teslimi yapılacak CITIPORT otobüslerimiz bir hafta önce ECW Büyük jürisi tarafından Avrupa’nın en konforlu ve ergonomik otobüsü seçildi. Isuzu CITIPORT, bu yıl Busworld organizasyonundan ödül kazanan tek Türk otobüsü olarak çok büyük bir başarıya imza atmış oldu. Anadolu Isuzu olarak gurur duyuyoruz.” dedi. Daha sonra kürsüye gelen ve yeni 40 otobüsün hizmete girmesiyle, Büyükşehir Belediyesi’nin en büyük hedeflerinden biri olan rahat, kaliteli, konforlu ve hepsinden önemlisi güvenli kent içi ulaşıma önemli bir katkı sağlamış olacaklarını söyleyen Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, satın alınan otobüslerin 20 adedinin 12 metrelik, 20 adedinin ise 9 buçuk metrelik olduğunu ve teslim

alınan araçların birkaç gün içinde hizmete gireceğini belirtti. Başkan Büyükerşen konuşmasını, “Bugün teslim aldığımız ve birkaç gün içinde hizmete girecek olan otobüslerimiz çevre dostu Euro 5 otomatik şanzımanlı, güvenli ve klimalı. Ayrıca otobüs lerimizin en önemli özelliklerinden biri de engelli hemşerilerimiz için kullanımları son derece kolay. İniş binişlerde özel rampaları sayesinde aynen tramvaydaki gibi rahatça kullanılabiliyorlar. Birazdan incelerken de göreceğiz, otobüslerin içlerinde de yine aynen tramvaylarda olduğu gibi engelli hemşerilerimiz için özel bölümler bulunuyor.” diyerek tamamladı. Konuşmaların ardından Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan, Satış ve Pazarlama Direktörü Fatih Tamay, Satış Direktörü Tunç Karabulut, Otobüs Satış Şefi Onur Çetinkaya, satışı gerçekleştiren Anadolu Isuzu Eskişehir Bayii Cemalettin Karaaytaç, Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı ve Mahmudiye Belediye Başkanı İshak Gündoğan’ın katılımı ile araçların sembolik anahtar teslimi gerçekleştirildi.


36

KUÇ HABERİ

KENT İÇİ ULAŞIM ÇALIŞTAYI’NDA 2016 KONU BAŞLIĞI BELLİ OLDU 2015 yılında E’pr Yerel Yönetim Ajansı tarafından İstanbul Teknik Üniversitesi’nde T. C. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin’in açılış konuşması ile ilki gerçekleştirilen Kent İçi Ulaşım Çalıştayı’nın 2016 yılı hazırlıkları sürerken, Yürütme Kurulu Toplantısı, 31 Ekim Cumartesi günü yapıldı. Kent içi ulaşım sorunlarının çözülmesine yönelik en kapsamlı organizasyon olan Çalıştay’da, lojistiğin ‘sosyal’ ve ‘çevre’ başlıklarıyla ele alınmasına karar verildi. İki gün sürecek olan Çalıştay’da, konular toplam 6 oturumda ele alınacak ve ‘Lojistiğin Tanımı ve İhtiyaçlar’, ‘Lojistik Odak Merkezleri’, ‘Atık Yönetimi’, ‘Metropoliten Lojistik Planlaması’, ‘Küreselden Yerele Lojistik’, ‘Boru Hattı Taşımacılığı’, ‘Çöp Lojistiği’, ‘Avrupa Birliği ile Ortak Transit Rejiminin Uygulanması’ başlıkları altında değerlendirilecek. Bu yıl da yerel yöneticileri, ulaştırma daire başkanlarını, iştirak yöneticilerini, özel sektör temsilcilerini ve akademi çevrelerini bir araya getirmesi beklenen Ulaşım Çalıştayı’nın Mart 2016’da yapılması planlanıyor.

İTÜ İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Osman Atahan “2016 Çalıştayımızın konusunu ‘kent içi ulaşım ve lojistik’ olarak belirledik. Çalıştay’ın bütün katmanlara faydalı olabilmesi amacıyla konuların belirlenmesi aşamasında uzman görüşlerine başvuruyoruz.” Okan Üniversitesi Uluslararası Lojistik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Metin Çancı “Bu Çalıştay ile kent lojistiği konusundaki sorunları ortaya koymak ve bunların çözümleri konusunda uzmanları bir araya getirerek değerlendirme yapılmasını sağlamak istiyoruz.” İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nadir Yayla “Lojistik çok önemli bir disiplin ve kent ulaşım sorunlarında başta gelen etkenlerden biri. Dolayısıyla bu Çalıştay ile kentsel lojistiğin değişik boyutlarını inceleyeceğiz.” Yüksek Şehir Plancısı ve Ulaşımcı Gökhan Menteş “Bu Çalıştay’ın temel amacı kentsel planlamada oldukça ihmal edilen lojistik konuları ele alarak kent trafiğinin olabildiğince yük araçlarından az etkilenecek şekilde işleyişini sağlayabilmek üzere gerekli bulguları ortaya koymak ve tartıştırmaktır.” Yalova Üniversitesi Ulaştırma Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rafet Bozdoğan “Kent içi ulaşım sistemleri adına başlatılmış olan bu Çalıştay serisinin, 2016 yılında Lojistik konusunu ele alacak olması çok ciddi bir kazanımdır. İstanbul özelinde ele aldığımızda kent içi taşımacılığın önemli bir bölümünün lojistik dolayısıyla işgal edildiği görülmektedir. Çalıştay’da, planlamasından yönetimine kadar lojistiği bütün yönleriyle ele almayı hedefliyoruz.”


YYÖ HABERİ

37 37

TÜRKİYE’NİN YEREL YÖNETİM ÖDÜLLERİ YENİ SAHİPLERİNİ ARIYOR

Kentine değer katan, kenti için güzel adımlar atarak kendi kentinde yaşam kalitesini yükselten yerel yöneticiler, tam 8 yıldır Türkiye’nin değerli yerel yönetim ödülünü kentlerine götürmek için büyük bir heyecanla yarışıyor. Özelkalem Dergisi tarafından düzenlenen Özelkalem Dergisi Yerel Yönetim Ödülleri; kentsel sorunların çözümüne yönelik özgün projelerin ödüllendirilmesi sağlayarak yerel yöneticilerin ‘güzel fikirler, güzel yatırımlar, güzel girişimler, güzel uygulamalar’ konusunda motivasyonunu artırmayı ve kentlerin değerine değer katmayı amaçlıyor. KATEGORİLER

SEÇİCİ KURUL

1- Afet Yönetimi

Jüri Başkanı Prof. Dr. Cevat Geray

2- Kentsel Tasarım 3- Kentsel Dönüşüm 4- Kent İçi Ulaşım 5- Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması 6- Çevre Koruma

(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi),

Erdoğan Bilenser (Tarihi Kentler Birliği Kurucu Başkanı, Bursa Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı),

Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu (İstanbul Kültür Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölüm Başkanı),

Sadun Emrealp

7- Kültür, Sanat ve Turizm Etkinlikleri

(AB Yerel Yatırım Planlama Projesi Ekip Lideri),

8- Sosyal Sorumluluk Projeleri

Prof. Dr. Ruşen Keleş

9- Katılımcı Yönetim 10- E-Belediyecilik 11- Kent Ekonomisi 12- Uluslararası İşbirliği

(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi),

Prof. Dr. Mete Tapan (Arel Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi),

Prof. Dr. Handan Türkoğlu (İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi)


MAKALE / BÜYÜKŞEHİR YASASI

38

6360 SAYILI YASANIN GETİRDİKLERİ GÖTÜRDÜKLERİ PROF. DR. CEVAT GERAY 2. BÖLÜM*

Büyükşehir belediyelerine ilişkin 6360 sayılı yasanın getirdiklerini, götürdüklerini şu açılardan inceleyebiliriz; yerel yönetim kuramı ve politikaları, demokratikleşme, anayasa ve uluslararası belgeler, toplumbilim. Uluslararası Belgeler Açısından 6360 Sayılı Yasa Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı TBMM’nin bir yasa çıkararak benimsediği ve böylece Anayasa’dan sonra uyulması gereken bir iç hukuk belgesi durumuna getirdiği (Anayasa Md. 90) Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na göre bir yerel yönetimin tüzel kişiliğinin sona erdirilmesini bir yana bırakın, bir yerel yönetimin sınırları değiştirilirken bile yerel halkın onayı gerekmektedir. Aynı bağlamda yerele yeni hizmetler, külfetler yüklenirken ona gereken ölçüde yeterli gelir sağlanması koşuluna karşın ilgili yerel yönetimin görüşünün alınması gerekir.

Maastricht Avrupa Güvenlik Sözleşmesi Altında Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın imzası bulunan Maastricht Avrupa Güvenlik Sözleşmesi, merkezle yerel yönetimler arasında görev, yetki ve sorumlulukların paylaşılmasında yerellik (subsidiarity) ilkesini öngörmektedir. Buna


göre hizmetlerin yararlanacak halka en yakın düzeydeki yönetim birimince yerine getirilmesi esastır. Böyle olunca, hizmet daha alt düzeydeki yerel yönetim birimince yerine getirilemiyorsa hizmeti daha üst basamaktaki yönetim birimi yüklenebilecektir. Bu durumda köyün çöp toplama işini, köy muhtarlığı yerine getirebilir. Ancak çöplerin yakılması ya da değerlendirilmesi için köy yönetiminin olanakları yoksa, üst düzeydeki bir birim, örneğin en yakın belediye bu görevi üstlenebilir. Köy düzeyinde yerine getirilebilecek görevler için köy yerel yönetiminin varlığını sürdürmesi gerekmektedir. Köy halkının ortaklaşa iş başarma ve dayanışma geleneği olan imece köy yönetiminin başarısı açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Yasa, bu açılardan hem yürürlükteki Anayasa’ya hem de uluslararası sözleşmelere aykırılık taşımaktadır.

Toplumbilim Açısından 6360 Sayılı Yasa Yerel halkın yaşadığı yerleşkelerin toplumsal, ekonomik ve kültürel açılardan ayrı bir yapısı, ayrı bir kimliği olduğu gerçeği bir yana atılamaz. Köyler, ekonomisi tarıma ve hayvancılığa dayalı olan, uzmanlık ve işbölümünün gelişmediği, bireyler arasında birincil, yüz yüze ilişkilerin, geleneksel yardımlaşma ve dayanışmanın var olduğu toplum birimleridir. Kentler köylerden farklı olarak ekonomisi tarım dışı kesimlere, sanayi ve ticarete dayanan, uzmanlık ve işbölümünün geliştiği, ikincil (anonim) ilişkilerin var olduğu, bireylerarası yardımlaşma ve dayanışmanın köye göre daha zayıflamakla birlikte çağdaş örgütlülüklerin görüldüğü toplumsal yapılardır. Bu farklılıklar nedeniyle her toplumun niteliğine, gereksinme ve sorunlarına yanıt verebilecekleri ayrı yerel yönetim birimlerinin var olması söz konusudur. Kent hakkının savunucusu Harvey ile birlikte, köy halkının, kent toplumunun, anakentlerin birbirinden farklı farklı yerel yönetimlere sahip olmaları köylülerin, kentlilerin, anakentlilerin hakkıdır. Bu açıdan bakıldığında, il özel idarelerinin, köylerin ve kimi belediyelerin tüzel kişiliklerine son verilmesi Türkiye’nin yönetim yapısına, toplum yapısına aykırı düşmektedir. Köy Yasası’nın 2. maddesinde belirtildiği gibi, “Cami, mektep, otlak, yaylak, baltalık gibi orta malları bulunan ve toplu veya dağınık evlerde oturan insanlar bağ ve bahçe ve tarlalarıyla birlikte bir köy” oluştururlar. Köyün tüzel kişiliğinin kaldırılmasıyla köyün bu varlığı da ortadan kaldırılmış olmuyor mu? Yasa, bu konuda mahalleye dönüştürülen köy, köy bağlısı ve belediyelerce kullanılan mera, yaylak, kışlak gibi yerlerden bu mahalle sakinlerinin ve varsa öbür hak sahiplerinin 4342 sayılı Mera Yasası çerçevesinde yararlanmayı sürdüreceklerini öngörüyor. Mahalle muhtarı içerden dışardan gelecek baskılara diretebilir mi? Sanmıyorum. Yasada, mevzuatla “orman köyleri ve orman köylüsüne tanınan hak, sorumluluk ve imtiyazlar orman köyü iken mahalleye dönüşen yerler için devam eder” denilmektedir. 2B Yasası ve Afet Riskli Alanlarda Kentsel Dönüşümüne ilişkin yasa açısından bu hükmün

işlevselliği yoktur. Bir belediyeye katılarak mahalleye dönüşen köy, köy bağlısı ve belediyelerce kullanılan mera, yaylak, kışlak gibi yerlerden bu mahalle sakinleri ve varsa diğer hak sahiplerinin 25/2/1998 günlü, 4342 sayılı Mera Kanunu hükümleri çerçevesinde yararlanmaya devam edecekleri öngörülmüştür. Orman köyleri ile ilgili endişe bu konuda da geçerlidir.

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME Büyükşehir belediyelerine ilişkin son yasa çeşitli açılardan taşıdığı sakıncaları yukarıda açıklamaya çalıştığım gibi köklü değişiklikler getiriyor. İlgili meslek odalarının, akademisyenlerin, uygulayıcıların görüşlerini almaksızın, yerel yönetimlerimizin aksayan yönleri ve verimliliklerine ilişkin bilimsel çalışmalar yapılmaksızın, kamuoyunda yeterince tartışılmaksızın ve de etkilenecek olan yerel halkın oyuna başvurulmaksızın çıkarılmış bir temel yasa söz konusudur. Yeni kurulan ve var olan büyükşehirlerin bulunduğu illerdeki il özel idareleri kaldırılmış, belde belediyeleri ile çok sayıda köyün tüzel kişiliğini kaldırılarak belediye mahallesine dönüştürülmüştür. Zaten kırsal alanda var olan yönetim boşluğu daha da büyümüştür. Pek çok ilimizde merkezden çok uzaktaki yerleşmelere hizmet götürme olanaksız gibidir. Küçük belde belediyelerinden en çok yakınma kent merkezinden bağımsız planlama ve imar yetkilerini kullanmalarından kaynaklanıyordu. Antakya ve Denizli kentlerinin çevrelerindeki beldelerin bu yetkileri keyfi olarak rantçı bir yaklaşımla hareket etmeleriydi. Bu belediyelerin kaldırılması yerine bu yetkilerinin sınırlandırılması ve üst planlamayla organik bağlarının kurulması daha uygun olurdu. Gerçekten İngiltere’de küçük belediyelerin imar yetkileri sınırlandırılmış hatta yetkileri üst basamaktaki yerel yönetim birimlerine aktarılmıştı. Böylece imardan, planlamadan sorumlu imar makamı olmaktan çıkarılmışlardı. Torba yasayla yapılan bu düzenleme yerel toplulukların yönetimlerine sahip olma haklarını ihlal açısından Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartına ve Maastricht Avrupa Güvenlik Sözleşmeleri’ne aykırılık taşıyor. Anayasa Mahkemesi’ne bu gerekçeyle başvuru yapılmıştır. İktidar partisinin kırsalın oylarını alarak büyükşehir belediyelerini ele geçirmek gibi açıklanmayan bir niyetinin olması demokrasimiz açısından etik dışı bir yaklaşımdır. Bir gece yarısı önergesiyle İstanbul’da Şişli’nin kimi mahallelerinin Sarıyer’e eklenmesi, Ankara’da Yenimahalle Belediyesi’nin kimi mahallelerinin Çankaya ve Etimesgut belediyeleri arasında bölüştürülmesinin böyle bir niyetle yapıldığı biliniyor. Gerçekte yerel yönetim seçimlerinde Antalya, Mersin ve Ordu Büyükşehir belediyesi başkanlıklarını CHP’nin kaybetmesi, bu yasanın uygulanmasının bir sonucudur. *Makalenin 1. Bölümü Özelkalem Dergisi’nin 86. Sayısında yayımlanmıştır.

39


40

BAŞKAN EŞLERİ

BAŞKAN EŞLERİNDEN EŞSİZ DAYANIŞMA Seçimlerde oy vererek yalnızca belediye başkanlarını değil, kente en az onlar kadar emek vermesi beklenen eşlerini de seçiyoruz. Elbette başkan eşi olarak işe dahil olmak zorunda değiller ancak bunun bir kentte ne kadar büyük fark yaratabileceğini de görüyoruz. İşte bir örnek daha. Belediye başkanları eşleri arasındaki birlik, beraberlik ve dayanışmanın sağlanması için düzenlenen ve yaz dönemi nedeniyle ara verilen buluşmalar yeniden başladı. Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’nun eşi Fügen Selvitopu’nun ev sahipliğinde düzenlenen buluşma etkinliği Karabağlar’da yapıldı. Buluşmaya ev sahibi Fügen Selvitopu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun eşi Türkegül Kocaoğlu, Aliağa, Bayındır, Bergama, Bornova, Foça, Güzelbahçe, Karaburun, Karşıyaka, Kemalpaşa, Menderes, Seferihisar, Dikili, Tire belediye başkanlarının eşleri katıldı. Fügen Selvitopu, eşi Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu ile birlikte konuklarını belediye binasında karşıladı. Fügen Selvitopu’nun konuşmasının ardından Karabağlar Belediyesi Başkan Yardımcısı Alev Ağrı, belediyenin çocuk, genç, kadın ve yaşlılara yönelik çalışmaları ile ilgili projelerini anlatan bir sunum gerçekleştirdi. Belediye binasındaki buluşmanın ardından başkan eşlerinin ilk durağı Karabağlar Belediyesi Eğitim Merkezi (KARBEM)

Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’nun eşi Fügen Selvitopu

oldu. Toplam bin 200 öğrencinin eğitim gördüğü merkezinden sonra Karabağlar Belediyesi’ne ait Limontepe Semt Merkezi’ni ziyaret eden başkan eşlerini, orada Belediye Sosyal Yardım İşleri Müdürü Pelin Erda karşıladı ve konuklara KİHEP (Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı) hakkında bilgi verildi. Başkan eşlerinin son durağı ise Karabağlar’a bağlı Kavacık Köyü oldu. Üzüm festivalinin yanı sıra köy kadınlarının kooperatif kurmasıyla adından sıkça söz ettiren Kavacık Köyü’nde, başkan eşleri Kavacık Kadın Kooperatif Başkanı Nurten Özkan ve diğer üyelerle bir araya geldi. Fügen Selvitopu, burada da bir konuşma yaparak, “Bu yürekli kadınları sizlere tanıtmak ve geldikleri yere şahit olmanızı istedim” dedi. Başkan eşleri daha sonra kooperatif kadınlarının yaptığı organik ürünlerden de satın alarak kooperatife katkıda bulundu.


BÖYLE BAŞKAN EŞLERİNE ÇOK ‘İHTİYAÇ’ VAR Başkanların programları yoğun. Kentin teknik, ekonomik, yapısal ve sosyolojik ihtiyaçlarının giderilmesi için çalışan başkanlara, kentin sosyolojik ihtiyaçlarının belirlenmesi ve giderilmesi konusunda en büyük desteği de çoğu zaman başkan eşleri veriyor. Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı’nın eşi Hilal Saygılı da bu anlamda özverili çalışan başkan eşlerinden birisi. Saygılı, ihtiyaç sahiplerine yaptığı ev ziyaretleri ile tek tek sorunları dinleyip, ailelerin sorunlarına ve taleplerine çözüm üretilmesini ve gerekli yardımların yapılmasını sağlıyor. Hilal Hilal Saygılı, Sosyal Konsey (KIYAD) aracılığı ile düzenlenen ev ziyaretlerine katılarak yerinde incelemeler yapıyor. İhtiyaç sahiplerinin ihtiyaçları doğrultusunda çözümler bulan Hilal Saygılı, vatandaşlar tarafından da takdir ile karşılanıyor. Hilal Saygılı, Sosyal Konsey Başkanı Ayşegül Yıldırım ve KIYAD Başkanı Hafize Yıldız, geçtiğimiz günlerde yine birlikte ev ziyaretindeydi.

Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı’nın eşi Hilal Saygılı

SİYASETE ‘NEŞE’ GELİYOR Neşe Gül adaylığını il binasında düzenlediği basın toplantısıyla ilan ederken eşi Mustafa Gül ve İl Başkanı Adnan Kaya da destek için yanında yer aldı. Türk milletinin ve devletinin tarihinde hiç olmadığı kadar kontrolsüz bir şekilde siyasal ve ekonomik anlamda uçuruma itildiğini savunan Neşe Gül, “Bu kritik dönemde tarihin akışını değiştirecek MHP kadrolarında yer almak için yola çıktım.” dedi. 46 yaşında, iki çocuk annesi ve eski uçuş kabin amiri olan Neşe Gül, “Çocuklarımıza iyi bir gelecek sağlayabilmek, kadınlarımızın iş, ekonomi ve sosyal hayatta aktif yer alabilmeleri amacıyla bu yola çıktım. Gençlerin aileleriyle, toplumla iletişimlerini daha sağlıklı hale getirmelerini ve özgüvenlerini güçlendirmelerini sağlayacak projeler üreteceğim. Toplumsal değişim sürecinde kültürel zenginlik ve çeşitliliğimizin korunması, geliştirilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması için çalışmalarla MHP iktidarına katkı sunmak istiyorum. Mustafa Bey belediye başkanı, ben de oldukça rahat bir konumdayım. Hiçbir şeye ihtiyacım yok ama Türkiye öyle bir konumda ki bizlerin örnek olması gerekiyor.” diyerek hedeflerini anlattı.

Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül’ün eşi Neşe Gül

41


GÜZEL BİR TÜRKİYE

42

Portofino Harput Kalesi

Arundel Kalesi

ARUNDEL KALESİ – HARPUT KALESİ

BAKARSAN BAĞ BAKMAZSAN DAĞ OLUR Bu deyim, dünyanın iki farklı kentindeki bu iki büyük, önemli, geçmişleri muazzam kalenin bugünkü durumlarını tarif için kullanılabilecek en uygun deyim. Biri Türkiye’nin Elazığ kentinde, diğeri İngiltere’nin Arundel kentinde. Her iki kale de çok stratejik noktalara inşa edilmiş ve ikisi de nice savaşlar, nice iktidarlar, toplumsal anlamda nice efsanevi olaylar yaşamış. İnşa edilmelerinden binlerce yıl sonra şimdi iki kalenin durumu arasında, toplumların tarihine sahip çıkışı bakımından tarifsiz farklar var.


43

Harput Kalesi, ovaya hakim yalçın kayalar üzerinde yer alıyor. Tarih boyunca hep çok önemli bir rol üstlenmiş. Kale’nin asıl yapısı MÖ yaklaşık 900 yılına ait. Urartular Devri’nde yapıldığı biliniyor. Geçmişte farklı zamanlarda onarımlar görmüş ancak bakımsızlık ve işlevini yitirmesi nedeniyle bugün hali gerçekten de son derece hüzün verici. Arun Nehri’nin kenarından başlayıp çok geniş bir alana inşa edilen Arundel Kalesi ise 1000 yıllık bir geçmişe sahip. Arundel kalesi’nin asıl sahipleri Norfork Dükü ve ailesi. Sivil savaş yıllarında harabeye dönen büyük bir kısmı, 1817 yılında orijinaline sadık kalınarak inşa edilmeye başlanmış ve 1900 başında tamamlanarak, ‘elektrikli ve merkezi ısıtmalı’ ilk yapı olarak tarihte yerini almış. Harput Kalesi’nin sadece duvarları genel olarak ayakta kalmayı başarabilmişse de Arundel Kalesi’nde, bir kaleyi kale yapan en tanıdık ve bir o kadar da korkutucu olan yer yani zindanlar, nakış ve resim odaları, sivil savaş yıllarının canlandırıldığı gözetleme odaları, muhteşem kütüphanesi, kraliçenin kaldığı yatak odası, kulelere çıkan daracık merdivenler hala bütün görkemi ile ziyarete açık. Bütün bölümleri büyük bir özenle Arundel Kalesi’nin her noktası sanki Kraliçe her an teftişe gelecekmiş gibi pırıl pırıl.

Harput Kalesi

Arundel Kalesi


44

GÜZEL BİR TÜRKİYE

Harput Kalesi

Harput Kalesi’nin bir adı da Süt Kalesi. Kale’ye Süt Kalesi denmesinin ilginç bir hikâyesi var. Kale’nin temelleri atılır, duvarlar yükselmeye başlar ancak o yıl başlayan su kıtlığına bir çare bulunamayınca zamanın hükümdarı kentteki süt bolluğuna dayanarak bir emir verir ve Kale’nin harcında su yerine süt kullanılır. Bu iki kaleye daha geniş açıdan baktığımızda, kalelerin çevresi bakımından da maalesef Harput Kalesi adına çok üzücü bir fotoğraf görüyoruz. Harput Kalesi’nin bahçeleri ve civarı da bakımsız, işlevsiz bir haldeyken, Arundel Kalesi’nin çevresindeki yemyeşil düzlükler dikkat çekiyor. Harput Kalesi’nin bahçeleri de son derece kötü görünürken Arundel Kalesi’nin geniş alana yayılan bahçelerinin hepsi ayrı bir masal diyarı gibi. Son yıllarda restorasyonu yeniden gündeme gelen Harput Kalesi, eski gösterişli günlerine

Arundel Kalesi

Harput Kalesi


45

Arundel Kalesi

Harput Kalesi

Harput Kalesi

Arundel Kalesi

Arundel Kalesi

dönebilir mi peki? Arundel Kalesi dünyanın her yerinden sayısız turisti ağırlarken ve ziyaretçilerine hayranlık verici detaylar sunarken, bir gün Harput Kalesi de eski şanını geri kazanabilir mi? Yapı olarak restore edilip duvarlar, dehlizler, odalar, bahçeler kurtarılsa bile Kale’nin içinde yaşam olduğu yılları yeniden yaşatacak görünüme kavuşması olanaksız gibi çünkü hiçbir dekoratif unsur bugüne ulaşabilmiş değil. Oysa Arundel Kalesi’nde odaların ve bölümlerin neredeyse tamamı geçmişi ilk günkü gibi yaşatıyor hala. Kale’nin pek çok yerinde duvarlar, şimdiye kadar gelmiş geçmiş bütün

zamanlarda burada yaşayan ya da yaşamının bir bölümünü geçiren herkesin portreleri ile donatılmış. Bu portreler serisi sadece resimlerden oluşmuyor, Kale’nin yeni nesil ev sahiplerinin günümüz şartlarında çekilmiş fotoğrafları da asılı duvarlarda. Yeşilliklerin ortasında, çiçekli bahçelerle çevrili Arundel Kalesi böyle korunabilmişken, şimdi çorak bir tepede unutulmuş, dışlanmış, hor görüşmüş gibi duran Harput Kalesi’nin bu halde olmasının nedenleri neler olabilir?


46

KENTSEL DÖNÜŞÜM / BALIKESİR

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet EdipUğur

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN ZİRVESİNDE BALIKESİR’İN GELECEK ARAYIŞI ‘Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Zirvesi’ 22 Ekim Perşembe günü T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Balıkesir Ticaret Odası tarafından düzenlenen zirvede Balıkesir’de kentsel dönüşüm konusunda yapılması gerekenler konuşuldu. Zirve’de Balıkesir’in birinci derece deprem bölgesi olduğu ve yapılaşmanın köhneleşmiş durumu da dile getirildi.


47 47

Açılış konuşmalarını Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Fahri Ermişler, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdürü Vedad Gürgen, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı A. Edip Uğur’un yaptığı Zirve’de, deprem riski taşıyan ve ayrıca buna bağlı olarak niteliksiz konuk stokuna sahip Türkiye’yi yakından ilgilendiren, gelecek 20 yılda ekonominin lokomotifi olacak kentsel dönüşüm konusu ele alındı. Göreve geldiği günden bu yana Balıkesir’i şehircilik anlamında geleceğe hazırladıklarını ifade eden Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, Balıkesir’in kentleşmesini tamamlayamadığına, son kırk elli yılda kentin tarım arazilerine doğru genişlediğine dikkat çekti ve “Balıkesir maalesef planlı kentleşme hamlesini yıllardır yapamadı. Gerçeği konuşmak gerekirse kent merkezimiz kasaba görüntüsünde. Çamlık Tepesi’nden baktığımızda görebileceğimiz tek şey beton yığınları. Balıkesir’in birçok ilçesi deprem kuşakları üzerinde. Üstelik son otuz yılda kenti gevşek zeminli ovalara, tarım arazilerine doğru genişletmişler. Önceliğimiz mega altyapıları takip eden büyük yatırımlar sonrası oluşacak istihdamın yaşanacağı alanları sağlam zeminler üzerine tesis etmek. Burada yaşayan insanların can güvenliğinden ve refahından kendimi ve ekibimi sorumlu görüyorum.” dedi. Kentleşmenin sadece yerleşim merkezleri yapmak olmadığını, yaşam alanları da oluşturulması gerektiğini dile getiren Ahmet Edip Uğur, bu konuda birçok mega projenin altına imza attıklarını açıkladı ve “Çay Deresi, Çamlık Tepesi, Fuar ve Kongre Merkezi, Çocuk Köyü gibi projelerle kentin

sosyal altyapısını güçlendirecek yatırımlar yapıyoruz. Geçen hafta ‘2400 Konutluk Yeni Karesi’ projesi ile estetik, planlı ve sürdürülebilir kentleşme hamlemizin ilk adımını attık. Böylelikle dönüşüm için ihtiyaç duyacağımız rezerv alanları da buralarda oluşturacağız. Dönüşüm denilince, ben sadece eski yapıları yıkıp yenilerini yapmayı anlamıyorum. Daha geniş yollar ve donatı alanları açmadıkça, istenen sonuç tam anlamıyla elde edilemeyecektir. Sadece yıkmak ve yenilemek de değil, kimi alanlarda fonksiyonel değişikliklerle, kullanım değişiklikleri ile köhnemiş yapıları da güçlendirerek ekonomiye kazandırabiliriz. Sadece ilçe merkezlerinde değil, kırsal alanlarımızda da dönüştürülmeye ihtiyaç duyulan meskun saha var. Her an gelebilecek bir deprem nedeniyle dönüşüm ne kadar acil bir ihtiyaçsa, yakın gelecekte yeniden dönüştürülmeye ihtiyaç duyulmayacak yaşam alanlarının planlanmasına zaman ayırmak, kafa yormak ve fikir üretmek de bir o kadar elzem.” dedi. Zirve’nin Deprem Riski ve Kentsel Dönüşüm İlişkisi başlıklı özel oturumunda TÜBİTAK MAM Yer ve Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Abdullah Karaman söz aldı. Kentsel Dönüşümün Önemi ve Yapılması Gerekenler, ilk oturumda ele alındı ve oturumun başkanlığını Atlas Conceptia Yönetim Kurulu Başkanı Tavit Köletavitoglu yaptı. Balıkesir’de Yerel Yönetimler Açısından Kentsel Dönüşüm Süreci ve Planlanan Projeler içerikli ikinci oturumun başkanlığını ise Kentsel Strateji Kurucu Ortağı Faruk Göksu üstlendi.


48 48

ÇEVRE / MELİKGAZİ

MELİKGAZİ’DEN DAHA İYİSİNİ YAPMAYA ENERJİNİZ VAR MI Kentler de birer insan vücudu gibidir; enerjisi varsa, güçlüdür. Kendi enerjisini üretebilen bir kent, pek çok şeyi yapmak için gerekli gücü bulabilir. Üstelik de doğaya zarar vermeden doğadan enerji elde etmek, o kentte yaşayanlar açısından da çok sayıda faydayı beraberinde getirir. Melikgazi Belediyesi, güneş enerjisi elde etmek konusunda şimdiye kadar hiç bir belediyenin yapamadığını yaptı.

Melikgazi Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç

Türkiye’de bir resmi kurum tarafından yapılan en büyük çatı üstü güneş panelinin Melikgazi Belediyesince gerçekleştirildi. Bundan sonra Belediye’nin bütün tesisleri için gerekli enerjini üçte biri, yatırımı tamamlanan bu güneş enerjisi panelleri tarafından sağlanacak. Melikgazi Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Yıldırım Beyazıt Mahallesinde bulunan Yıldırım Beyazıt Pazar yeri çatı katında güneş enerjisi santralinin tamamlanma aşamasında olduğunu söyledi. Çatı üstü güneş santralinin toplam 3000 panelden oluştuğunu belirten Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç, bu güneş santralinden elde edilecek enerjinin direkt olarak Kayseri Elektrik Şirketi’ne satılacağını belirtti. Güneş enerji santralinin 5 yılda kendini amorti edeceğini


49

yani inşaat maliyetini karşılayacağını ifade eden Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç, “Melikgazi Belediyesi olarak çağın enerji çağı olduğunu çok iyi biliyoruz. Çünkü artık bütün iş ve işlemler makine ile yapılıyor. Bu da durmadan enerji tüketimi demek. Hatta otomobiller de elektrik enerji ile çalışıyor. Kayseri’de ilk elektrikli resmi otomobili de biz aldık. Enerji tüketimini karşılamak için Türkiye’de bir resmi kurum tarafından yapılan en büyük çatı üstü güneş panelini gerçekleştirilmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Proje toplam 3 bin panelden oluşuyor. Yılda 9 yüz bin KW elektrik üreteceğiz ve bu enerjinin tamamı Kayseri Elektrik Şirketi’ne verilerek belediyenin elektrik harcamasından mahsup edilecek. Dolayısı ile Melikgazi Belediyesi’ne ait tesislerin tamamının enerji ihtiyacı bu üretimden karşılanacak. Güneş santrali 5 yılda kendini amorti edecek. Santral bu yıl Aralık ayında tamamlanarak enerji üretimine

başlayacak.” dedi. Çevre yatırımları günümüzde çok daha önem kazanmış durumda. Enerji kaynaklarının sonsuz olmadığı, değişen yaşam koşulları ve kentsel gereklilikler doğrultusunda her geçen gün daha fazla enerjiye gereksinim duyulduğu çağımızda, yerel yönetimler de en az özel sektör kadar buna kaynak ayırıyor. Nitelikli projelerin hayata geçirilmesi ile yüksek oranda tasarruf da söz konusu oluyor. Bu nedenle de Melikgazi Belediyesi tarafından hayata geçirilen bu proje başka kentlerin de benzer bir girişimde bulunmasına öncülük edebilir ve böylece ulusal ekonomiye hayati bir katkıda bulunulmuş olunur. Yatırım hakkında açıklamalarda bulunan Başkan Memduh Büyükkılıç, çatı üstü güneş santralinin 1.800.000 TL’ye inşa edileceğini ancak yılda 350.000 TL gelir elde edileceğini de sözlerine ekledi.


50 50

AKILLI KENTLER / KÜTAHYA

KÜTAHYA AKLINI GELECEK İÇİN KULLANIYOR

Günümüz teknolojisi, kentlerin daha akıllı sistemlerle yönetilmesinin ve kent yaşamının daha verimli bir işleyişle modernize edilmesinin yolunu açıyor. Akıllı kent demek, belediyedeki işlerin hem personel hem de kent halkı açısından daha kısa sürelerde gerçekleşebiliyor olması demek. Kütahya da Bulut Kent Bilgi Sistemi ile çok daha akıllı bir yönetim sürecine giriyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yürütülen uzun süreli çalışmalar sonucunda imzalanan protokolle, Kütahya da ‘akıllı kent’lere dahil oldu. Yerel yönetimler arasında hızlı ve sağlıklı bilgi paylaşımını hedefleyen Bulut Kent Bilgi Sistemi’nde öncelikle Kütahya’nın detaylı veri girişi yapılacak.

‘Kentimi Biliyorum, Geleceğini Görüyorum’ sloganıyla başlatılan projede Kent Bilgi Sistemine veriler girilmeye başlamadan önce bütün şehir havadan uçakla fotoğraflanacak, sokak ve caddeler bütün binalar ve yapılar tek tek sisteme işlenecek. Sistemin açılış ve imza töreninde söz alan Kütahya Be-


51

lediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, “Kütahya’nın geleceği açısından büyük öneme haiz olan bu sistem, daha etkili yönetilebilmenin anahtarı olacaktır. Kent Bilgi Sistemi’nin bir ayağı coğrafi verilerin yönetilmesi, diğer ayağı ise Yönetim Bilgi Sistemi dediğimiz personel, gelir, emlak yönetimi gibi belediyelerimizin diğer birimlerindeki verilerin yönetilmesinden oluşuyor. Bunların birbiriyle entegre bir şekilde birleştirilip analiz edilerek kullanılmasının getireceği faydalar çok büyük. İmar ve şehircilik açısından kısa ve uzun vadeli planlamaların

ve değişikliklerin daha kolay elde edilmesini sağlayacak olan bu sistem, belediyelerdeki bilgi tabanının veri akışını çok güçlü bir hale getirirken bir taraftan da bu verilerin etkili kullanılmasını sağlayacaktır. Hem hızlı hizmet verilmesi anlamında hem gelir takibinin yapılması anlamında Kent Bilgi Sistemi’nin olumlu katkıları saymakla bitmez. Sistemin kullanılmaya başlamasıyla birlikte ciddi bir iş yükünden ve ekonomik kayıplardan kurtulmakla beraber veri akışı ve işlenişindeki zaman kaybı da önlenmiş olacak.” dedi.





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.