Temmuz-Ağustos / July-August 2011 Yıl-Year:6 Sayı-Issue:33
ISSN 1309-3460
www.dijitalpartner.com
GROUP CHAIRMAN H. FERRUH IŞIK
PUBLISHER: ‹letişim Magazin Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ad›na Sahibi ve Sorumlu Genel Yay›n Müdürü (Editor in Chief): Mehmet Söztutan (msoztutan@img.com.tr)
MEHMET SÖZTUTAN EDITOR-IN-CHIEF (msoztutan@img.com.tr)
REKLAM DANIŞMANI A.Derya Gölbaşı / aderya@img.com.tr
Editör >
ORTAYA KARIŞIK Zamanımızda her şey hızla değişiyor. Standartlar bozuluyor, alışkanlıkların tersine yenilikler öne çıkıyor, krizler patlıyor, başarılar göz kamaştırıyor... Türkiye gerek ekonomisiyle gerekse politik istikrarıyla dünyayı kıskandırıyor ama yine de her türlü potansiyel tehlike arasında zaman zaman diken üstünde duruyoruz. AB son aylarda tam karıştı. Euro bölgesinde sık sık yeni bir ülkenin iflası gündeme geliyor. Gerek Avrupa’nın durumundan dolayı gerekse global ekonomiyi düşünen AB yetkilileri çıkan krize bir pansuman yapıyor, birkaç gün sonra yeniden bir ülkede yara hatta tümör beliriyor. Hele yaranın adresi en yakın komşularımız olunca bizler de ister istemez tedirgin oluyoruz. Güneyde siyasi ve ekonomik problemler, kuzeyde ekonomik krizler... İkisinin ortasında ne kadar rahat yaşayabilirsek o kadar iyiyiz. Ama şükür ki yara ve berelerin adresi bizzat kendi ciğerimiz değil. Bugünlerde hava da karışık. Mevsim normallerini aşan sıcaklar her tarafı kasıp kavururken iş dünyasında hafif bir rehavet var ama gelecek aylar çok hızlı gelişmelerle dolu. 30 Eylül – 3 Ekim arasında İzmir Makro Fuarı’nda olacağız. Hemen aynı tarihlerde, yani 29 Eylül 2 Ekim günlerinde İstanbul’da Marmara Fuarcılık tarafından organize edilen Advex ve Led fuarları yapılacak. Hızlı bir gelişim içinde olan bu fuarlar sektöre yeni bir soluk, yeni bir hız verecek. Eylül-Ekim sayımız bütün bu fuarları kapsayacağı gibi Cebit Fuarı’nda da aktif olacağız. Hepsi için iyi içerik, hepsinde iyi dağıtım ve fuarlar esnasında da iyi haberler yapacağız. 2011’i uğurlamaya yakın olan bu yoğun program sayesinde yılı iyi bitireceğimiz inancı ve temennisiyle herkese bol ve huzurlu kazançlar dileriz.
Ihlas
YAYIN EDİTÖRÜ Hakan Alkan / hakanalkan@img.com.tr MÜŞTERİ TEMSİLCİSİ Cuma Karaman / cuma@img.com.tr DİZAYN & GRAFİK Adem Karadayı / adem.karadayi@img.com.tr MUHASEBE Mustafa Aktaş / maktas@img.com.tr ABONE İsmail Özçelik / ismail.ozcelik@img.com.tr HEAD OFFICE: ‹hlas Medya Plaza, 29 Ekim Cad. No: 23 34520 Yenibosna - ISTANBUL / TURKEY Tel: (90.212) 454 25 00 Pbx Fax: (90.212) 454 25 98 www.img.com.tr turkey@ihlas.net.tr
LIAISON OFFICES: ANKARA Sadettin Ayhan Üsküp Cad. Çevre Sk. No:24/4 Çankaya / ANKARA Tel: +90 312 427 15 01 Fax: +90 312 427 39 24
BURSA Ömer Faruk Görün Buttim Plaza D Blok Kat: 4 No:1267 BURSA Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81
KONYA Metin Demir H.Uluşahin İş Merkezi C Blok Kat: 6 No:603-604-605 KONYA Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74
PRINTED BY: IHLAS GAZETECILIK A.S. 29 Ekim Caddesi No: 23 34530 Yenibosna / ISTANBUL Tel. : +90 212 454 35 08 Fax : +90 212 454 34 94 www.ihlasmatbaacilik.com
MAKALE
EGE’DE, AÇIKHAVA REKLAMCILARI HAK ETTİKLERİ YERLERE EMİN ADIMLARLA GELİYORLAR
Merhaba;
Ö
NAZIM KAYTAN ÇIĞIR REKLAM / İZMİR
4
zellikle İzmir ve Ege’de son aylarda mesleğimizin gelişimi ile ilgili hissedilir hareketler var. Gerek İzmir Ticaret Odası 60. Komite Reklam Ajansları ve Piyasa Kamuoyu Araştırma Faaliyetleri Grubu ve ARED’ in özel güzel çalışmaları, buna paralel olarak da İzmir’deki malzeme tedarikçileri bu gelişmelerde büyük pay sahibidir. Gerek bizlere eğitici bilgileri veren gerekse bizleri bir araya getiren, bizleri meslektaşlarımızla kaynaştıran bu tür organizasyonlara ihtiyacımızın ne kadar çok olduğunu, hatta bu yapılanların bir başlangıç olarak değerlendirmek istiyorum. Öncelikle bir önceki yazımda malzeme tedarikçilerinden çok şikayet etmiştim. SDS firmasının yaptığı toplantıları, yaptığı seminerleri, hatta verdiği yemekleri diğer tedarikçilerinde biraz olsun görmesini istemiştim. Bu duyarlılığı şuana kadar sadece SÜSTAŞ firması göstermiştir. Kendilerine teşekkür etmek istiyorum… Gerçekten çok verimli bir seminerdi. Özellikle Unifol ve Nac Grup adına bize sunum yapan arkadaşlarımız yaptıkları işin gerçek uzmanı olduklarını bizlere fazlasıyla gösterdiler. Unifol Satış ve Pazarlama Müdürü Sayın Selami Özdemir baskı folyolarının yapımından imalatından uygulama yapılana kadar geçen süreci bizlere anlattı. Nac Grup Ceo’ su Sayın Şafak Aydoğan ise yıllardır dijital baskıcıyım diye geçinen, şahsım adına söylüyorum hiçbir şey bilmediğimizi göstermiştir. Öyle güzel bilgilere her zaman ihtiyacımızın olduğunu Şafak Beye üzerine basa basa söylemek istiyorum. Hatta Şafak Beyi İzmir’de böyle güzel organizasyonlar da daha sık görmek istiyoruz. Bunu Egeli ve İzmirli Reklamcılar adına istiyorum. Bu arada bu organizasyonu İzmir’de bize sunan SÜSTAŞ Firmasının değerli ortaklarına ve çalışanlarına çok özel teşekkürü hak ettikleri inancındayım. İşte tedarikçi firmaların yapması gereken budur. Bizler bunu istiyoruz. Bunu isterken sadece iki firmadan değil tüm malzeme tedarikçilerinin bu konuya daha özenle yaklaşmalarını istiyoruz. Bu yazımda, gündemimizdeki en önemli konuya değinmeden geçemeyeceğim. Önemini siz belirleyin.
Son yıllarda AB uyum çalışmaları nedeniyle yasalarda yapılan değişiklerle işverenlere çeşitli sorumluluklar yüklenmiştir… Bu konu ile ilgili çok meslektaşımın bilgisi olmadığı kanısındayım. Bununla ilgili ilk adımları bazı öncü meslektaşlarım bireysel çabalarıyla işletmelerinde bu tür çalışmalara başlatmıştır… Ne yazık ki bizler orta ölçekli firmaların konuyu hiç bilmediklerini hatta duymadıklarını biliyorum. Tabela reklam üreticileri, Dijital baskı işinde çalışanlar, ağır ve tehlikeli işler kapsamında bulunmaktadır. Ağır ve Tehlikeli işlerde çalışanların sadece o iş yerinde sigortalı çalışmalarının yanında mutlaka MESLEKİ EĞİTİM BELGESİ’ nin olması aranmaktadır. 01 Ocak 2009 tarihinden itibaren , 4857 sayılı iş kanunun değiştirilen 85. Maddesi ile 31 Mayıs 2009 tarih ve 27244 sayılı ve 09 Mart 2010 tarihli 27516 sayılı Resmi gazetede yayınlanan AĞIR ve TEHLİKELİ işlerde çalıştırılacak işçilerin MESLEKİ EĞİTİM BELGESİ alması zorunluluğuna dair tebliğ gereği işyeri denetimlerine MEB, onaylı Mesleki yeterliliğini belgeleyenler dışında, belgesi olmayan her işçi için işveren ve işveren vekiline idari para cezası verilmesini gerektirmektedir. Bu konuyla ilgili duyuruları ve sektörü bilgilendirme konusunda tüm çalışmalar ARED tarafından yapılmaktadır… ARED de bu bilgilendirmeyi tüm sektöre yapamıyor tabi ki… Ben bu konuyla ilgili yazma ihtiyacı duydum. Gönül ister ki tüm meslektaşlarım ARED üyesi olsun ki bu bilgilere bizler yani ARED üyeleri gibi ulaşabilsin. Şunu bilmeliyiz ki… Bundan böyle çalışanı sadece sigorta yapmakla yükü üstümüzden atamıyoruz. Muhakkak suretle bu belgeyi almak zorundayız. Bunun adı da MESLEKİ EĞİTİM BELGESİ.
SEKTÖR
Tabela reklam üreticileri / dijital baskı işlerinde çalışanlar, ağır ve tehlikeli işler kapsamında bulunmaktadır. Ağır ve tehlikeli işlerde çalışanların sadece o işyerinde sigortalı çalışmalarının yanında mutlaka “Mesleki Eğitim Belgesi”nin olması aranmaktadır. İşyerlerinde yapılan denetimlerde mesleki eğitim belgesi olmayan ve yönetmeliklere uymayanlara ceza uygulanmaya başlanmıştır.
Açıkhava Reklamcıları Derneği’nden Sektöre Önemli Bilgilendirme BELGE ZORUNLULUĞU
S
on yıllarda AB uyum çalışmaları nedeniyle yasalarda yapılan değişikliklerle işverenlere çeşitli sorumluluklar yüklenmiştir. Bir çoğumuzun gözünden kaçan bu konularla ilgili bazı meslektaşlarımız bireysel çalışmalara işletmelerinde başlamış olsalar da bazılarımızın konular hakkında bilgisi bulunmamaktadır. Tabela reklam üreticileri / dijital baskı işlerinde çalışanlar, ağır ve tehlikeli işler kapsamında bulunmaktadır. Ağır ve tehlikeli işlerde çalışanların sadece o işyerinde sigortalı çalışmalarının yanında mutlaka “Mesleki Eğitim Belgesi”nin olması aranmaktadır. İşyerlerinde yapılan denetimlerde mesleki eğitim belgesi olmayan ve yönetmeliklere uymayanlara ceza uygulanmaya başlanmıştır. Konuyla ilgili yasa ve yönetmelikler aşağıdadır. 01.01.2009 tarihinden itibaren 4857 sayılı İş Kanununun değiştirilen 85.maddesi ile 31.05.2009 tarih ve 27244 sayılı
ve 09.03.2010 tarihli 27516 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Ağır ve Tehlikeli İşlerde Çalıştırılacak İşçilerin ‘Mesleki Eğitim Belgesi’ Alması Zorunluluğuna Dair Tebliğ” gereği, iş yeri denetimlerinde MEB onaylı Mesleki Yeterliliğini belgeleyenler dışında, belgesi bulunmayan her bir işçi için işveren ve işveren vekiline idari para cezası verilmesini gerektirmektedir. Yine bu madde kapsamında çıkarılan Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği ile hangi işlerin ağır ve tehlikeli işlerden sayılacağına, kadınlarla, 16 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını bitirmemiş genç işçilerin hangi çeşit ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılabileceklerine ilişkin hükümler belirlenmiştir. Yönetmeliğin ekinde yer alan çizelgede hangi işlerin ağır ve tehlikeli iş olduğu gösterilmiş ve yine aynı çizelge ile kadınların ve 16-18 yaş genç işçilerin çalıştırılabileceği işler yer almıştır. Bu listede sektörümüzü ilgilendirebilecek olanlardan bazıları aşağıda yer almaktadır:
.
AĞIR VE TEHLİKELİ İŞLERE AİT ÇİZELGE 16 yaşını doldurmuş Kadınların fakat 18 yaşını çalıştırılabilecekleri işler bitirmemiş genç işçilerin çalıştırılabilecekleri işler
6
Metal ve alaşımlarının, metalsi ve alaşımlarının her çeşit döküm (adi döküm, pres döküm, enjeksiyon döküm gibi) ve haddeleme, presleme suretiyle sıcak ve soğuk olarak şekillendirilme işleri.
---
---
Altın, gümüş, bakır, pirinç, alüminyum ve benzeri malzemeden eşya imalatı işleri (Mutfak ve ev eşyası ile süs eşyası imalatında kadın ve genç işçi çalıştırılabilir).
---
---
Her türlü mürekkep ve mürekkep ihtiva eden malzeme imali işleri.
K
Gİ
Her türlü ozalit, fotokopi, teksir, ilan ve reklam basım işleri.
K
---
Plastik maddelerin şekillendirilmesi ve plastik eşya imali işleri.(pvc’nin imali ve pvc’den mamül eşyaların yapımında genç işçi çalıştırılamaz)
K
Gİ
SEKTÖR
Ağır ve Tehlikeli işler kapsamına giren iş yerlerimizde işçileri sadece sigorta yaptırıp çalıştırmak yetmemektedir. Bu tip iş yerlerinde çalışanlar yaptıkları işin eğitimini aldıklarına dair bir belgeye sahip olmak zorundadır. Ustalık belgesi, kalfalık belgesi, çıraklık belgesi, reklam tabelacılığı kurs belgesi, meslek lisesi ilgili bölüm diplomaları, EMYO Endüstriyel Reklam Ürünleri ve Serigrafi diploması olanlar bu belgeleriyle iş yerlerinde çalışabilmektedirler. Bu belgeleri olmayan işçiler için mutlaka Mesleki Eğitim Merkezlerinin düzenleyeceği kurslara katılarak bu belgeleri almak zorunludur.
Bu hükümlere tabi işyeri sayılabilmek için öncelikle 4857 sayılı İş Kanununa tabi bir iş yeri işletiyor olmak gerekmektedir. Uygulanacak para cezaları ise şöyledir: • Ağır ve tehlikeli işlerde onaltı yaşından küçükleri çalıştıran veya ağır ve tehlikeli işler yönetmeliğinde gösterilen yaş kayıtlarına aykırı işçi çalıştıran işveren veya işveren vekiline her işçi için 2011 yılı için 1232,00 TL, • Aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen mesleki eğitim almamış işçi çalıştıran işveren veya işveren vekiline her işçi başına 2011 yılı için 550,00 TL, • Ağır ve Tehlikeli İşlerde çalışan işçilere doktor raporu almayan işveren veya işveren vekiline bu durumda olan her işçi başına 2011 yılı için 245 TL, idari para cezası verilir. Derneğimiz bu konu ile ilgili sektörü bilgilendirmek için gerekli yayınları ve duyuruları yapmakta ve il bazında eğitim seminerleri düzenlenmektedir. Ancak ne yazık ki seminerlerimiz sektörün tamamını kapsamadığı veya yetmediği için ulaşamadığımız meslektaşlarımız bulunmaktadır. Konuyu bir daha net olarak açacak olursak;
8
Ağır ve Tehlikeli işler kapsamına giren iş yerlerimizde işçileri sadece sigorta yaptırıp çalıştırmak yetmemektedir. Bu tip iş yerlerinde çalışanlar yaptıkları işin eğitimini aldıklarına dair bir belgeye sahip olmak zorundadır. Ustalık belgesi, kalfalık belgesi, çıraklık belgesi, reklam tabelacılığı kurs belgesi, meslek lisesi ilgili bölüm diplomaları, EMYO Endüstriyel Reklam Ürünleri ve Serigrafi diploması olanlar bu belgeleriyle iş yerlerinde çalışabilmektedirler. Bu belgeleri olmayan işçiler için mutlaka Mesleki Eğitim Merkezlerinin düzenleyeceği kurslara katılarak bu belgeleri almak zorunludur. Herkes bulunduğu yerdeki mesleki eğitim merkezlerine giderek bu müracaatı yapabilir. ARED olarak Ankara’da Ostim Mesleki Eğitim Merkezi’nde bu kurs açılmış ve üyelerimiz belgelendirilmektedir. İstanbul Bayrampaşa İnönü Teknik ve Endüstri Meslek Lisemizde Temmuz ayında açılacak kurslara kayıtlar başlamıştır. Bu kursumuz, İzmir Mesleki Eğitim Merkezi’nde Temmuz ayında açılacak kurslarla devam edecektir. Ağır ve tehlikeli işler kapsamında iş yerleri olan firmaların bu hususta çok dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyor, konunun önemini meslektaşlarımızın değerlendirmelerine sunuyoruz.
FUAR
FESPA 2011 HAMBURG Fuar Organizasyonuna toplam 18.278 ziyaretçi gelmiş olması, Serigrafi ve Dijital Baskı sektörünün, dijital baskı teknolojisine ne kadar önem verdiğini ciddi anlamda göstermektedir. FESPA DIGITAL 2011 HAMBURG a damgasını vuran olay ise, HP nin yüksek kapasitede üretim yapam işletmelere yönelik sunduğu HP Scitex FB7500 UV makinesi olmuştur.
Mat Kağıt’tan “FESPA DIGITAL 2011 HAMBURG” Fuar Haberleri...
M
10
at Kağıt A.Ş. Serigrafi ve Açıkhava Reklam Dünyasının önemli organizasyonlarından olan, FESPA 2011 de Türkiye’ den gelen misafirlerini temsilcisi bulunduğu markalarla buluşturdu. Mat Kağıtçılık A.Ş (Mat Kağıt) Türkiye Temsilcisi bulunduğu HP, Zünd, Kiian ve TechİNK ile Fespa 2011 HAMBURG Fuar organizasyonunda tüm satış ekibiyle karşıladı. FESPA 2011 HAMBURG Fuar Organizasyonuna toplam 18.278 ziyaretçi gelmiş olması, Serigrafi ve Dijital Baskı sektörünün, dijital baskı teknolojisine ne kadar önem verdiğini ciddi anlamda göstermektedir. Yaklaşık 130 ülkeden toplam 18.278 ziyaretçi, FESPA DIGITAL 2011 HAMBURG Fuarını, 24-27 MAYIS 2011 tarihlerinde tüm yenilikçi çözümleri ve uygulamaları görmek ve yakından incelemek amacıyla, işlerini genişletmek ve büyütmek isteyen, işletme sahipleri tarafından büyük bir ilgiyle ziyaret edilmiştir. FESPA 2010 a Türkiye den gelen yaklaşık 100 üzerinde firma temsilcisi Mat Kağıt’ ın temsilcisi bulunduğu markalarda sergilenen
yeniliklerle tanışma fırsatı buldular. Mat Kağıt A.Ş. Satış Kadrosunun hazır bulunduğu HP standında, Türkiye den gelen ziyaretçilere, HP’nin LATEX teknolojisi ve UV baskı teknolojisine sahip çok çeşitli dijital baskı makineleri tanıtımları çok büyük ilgi ve taktir toplamıştır. FESPA DIGITAL 2011 HAMBURG a damgasını vuran olay ise, HP nin yüksek kapasitede üretim yapam işletmelere yönelik sunduğu HP Scitex FB7500 UV makinesi olmuştur. Tüm dünyada çok kısa bir zamanda büyük dikkat ve ilgi çeken bu süper teknoloji ürünü baskı makineleri, yüksek kapasitede üretim yapan serigrafi ve dijital baskı tesislerinin gücüne güç kattığı, tüm ilgililer ve uzmanlarca teyit edilmiştir. Büyük serigraf üreticilerinin talepleri doğrultusunda geliştirilen HP Scitex FB7500UV dijital baskı makinesi, 500 m2/saat baskı hızı, 165cm x 3200 cm net baskı alanı, parlak-mat baskıyı bir arada yapabilme özellikleri ve avantajları sayesinde, sektördeki en düşük üretim maliyetlerini sunmaktadır. HP nin LATEX teknolojisine ait yeniliği ise HP Scitex LX850 ve HP Scitex LX820 serisi makineler olmuştur. LX610 yeni boya serisi
ile çift taraflı baskılar, siyah renklerde daha fazla doygunluk, tekstil ürünlerine baskı üstünlüğü gibi çok daha başarılı baskılar yapabilmek mümkündür, ayrıca HP nin LX610 serisi boyalar ile Avery Graphics ve 3M firmaları tarafından yapılan sertifika anlaşmaları çerçevesinde ürün garantileri de tanımlanmıştır. LX850 serisi makine ye eklenen folyo takma aparatı ile de üreticilerin daha hızlı üretime geçmeleri sağlanmaktadır. HP firması bu yıl Latex boya teknolojisinin tanıtımı için çok yeni bir tanıtım aktivitesi başlatmıştır. Gezici görsel uygulamalarla, “HP LATEX UYGULAMALARI AVRUPA TURU”, tüm HP ürünleri kullanılarak baskıları yapılan ve TIR üzerine uygulanan HP CAST folyolarının ve LATEX boya teknolojisinin başarılı uygulamalarını somut ve iş çıktısı olarak sergileyen ve kanıtlayan önemli bir etkinlik olmuştur. Bu uygulama bağlamında, TIR içerisinde tüm HP HIT PRINT markası ile pazara sunulan ürünler üzerine yapılan baskılar sergilenmekte ve bu ürünlerin uygulamaları hakkında bilgiler verilmektedir. Bu uygulamalara ilk önce Avrupa da ALMANYA ve FRANSA da tur düzenleyerek tanıtım aktiviteleri gerçekleştirilmek suretiyle başlanmaktadır. Daha sonra zamanla bu uygulamalı tanıtım çalışmalarının yaygınlaştırılması planlanmaktdır. FESPA DIGITAL 2011 HAMBURG fuar alanında ziyaretçilerine kapılarını açan söz konusu müthiş uygulama TIR ına çok sayıda ziyaretçi giriş yapmış ve çok faydalı bilgiler edinmişlerdir. HP standında sergilenen son teknoloji ürünü dijital baskı makineleri şu şekildedir:
• HP SCİTEX FB 7500 UV • HP SCİTEX TJ8600 UV • HP SCİTEX XP 5100 UV • HP SCİTEX FB 700 UV • HP SCİTEX LX 850 LATEX (YENİ) • HP SCİTEX LX 820 LATEX (YENİ) • HP SCİTEX LX 800 LATEX • HP DESIGNJET Z6200 • HP DESIGNJET L25500 LATEX HP firması bu yıl Latex boya teknolojisinin tanıtımı için çok yeni bir tanıtım aktivitesi başlatmıştır. Gezici görsel uygulamalarla, “HP LATEX UYGULAMALARI AVRUPA TURU”, tüm HP ürünleri kullanılarak baskıları yapılan ve TIR üzerine uygulanan HP CAST folyolarının ve LATEX boya teknolojisinin başarılı uygulamalarını somut ve iş çıktısı olarak sergileyen ve kanıtlayan önemli bir etkinlik olmuştur.
11
FUAR
Her yıl çok sayıda yurtdışı fuarında katılımcı olarak yer alan OPTIMUM DIGITAL, 24 – 27 Mayıs 2011 tarihlerinde Almanya’nın Hamburg şehrinde düzenlenen FESPA EUROPE fuarına katıldı. Firma yetkilileri 2010 yılında toplam 11 fuara katıldıklarını belirtiler. Katıldıkları uluslar arası fuarlar sayesinde 32 ülkeye ihracat yapan OPTIMUM DIGITAL PLANET sergiledikleri ürünler ile Avrupalı ziyaretçilerin beğenilerini kazandılar.
12
Optimum Digital FESPA EUROPE FUARI’NA KATILDI
T
eknolojik Baskı makinelerinin sergilendiği fuarda, MAXIMA Solvent Printer, APOLLO Solvent Printer ve VICTOR UV Printer makineleri ile yer alan firmadan makineler konusunda bilgi aldık. “ MAXIMA Solvent Baskı makinemiz 3 yıl içinde Türkiye’de 300 adetin üzerinde ve yurtdışında 100 adetin üzerinde satış yapan, 14 picolitre KONICA MINOLTA baskı kafaları ile 1.440.- dpi baskı kalitesi oluşturmaktadır. APOLLO Solvent Baskı makinemiz, MAXIMA’nın ekonomik modeli olup aynı kalitede ve süratte baskı gerçekleştirmektedir. Kasasının ve makine içinde kullanılan bazı parçaların farklı oluşu ekonomik olarak KONICA MINOLTA kalitesini sunmamızı sağlamaktadır. VICTOR UV Baskı Makinemiz de 12 adet KONICA MINOLTA baskı kafaları ile 1440 dpi kalitesini düz yüzey malzemeler üzerine taşımaktadır. 200 x 300 cm ebatlarına kadar çıkabilen makine, beyaz renk ve lak
atma özellikleri ile rakiplerinden üstün standartlardadır. “ Son olarak FESPA için değerlendirmelerinizi alabilir miyiz? “ FESPA düzenli olarak katıldığımız fuarlarımızdandır. Her yıl önceki yıllara göre daha başarılı olduğumuzu görmekteyiz. Bu yıl 35.000 ziyaretçisi olan fuardan çok memnun kaldık. Avrupa’dan olduğu kadar Asya ve Afrika’dan da çok sayıda ziyaretçimiz oldu ve bir çok bağlantı gerçekleştirdik. Bir Türk firması olarak katılmış olmamızdan gurur duyduğunu belirten Türk ziyaretçilerimizin sayısı da azımsanmayacak kadar çoktu. Yurt içinde çok tercih edilen ürünlerimizin gördüğü ilgi, makinelerimizin Avrupa standartlarında ve üzerinde olduğunu bir kez daha göstermiştir. “
SEKTÖR
Toplantı açılış konuşmasını ARED Yönetim Kurulu Başkanı Birol Fedai yaptı. Birol Fedai konuşmasında diğer illerde olduğu gibi öncelikle toplantının amacını vurgulayarak daha önce hiç bir araya gelmemiş firma temsilcilerini bu toplantılarla buluşturmayı ve sektör içindeki diyaloğu artırmayı hedeflediklerini belirtti.
14
AÇIKHAVA REKLAMCILARI Haziran Ayında Malatya’da Buluştu A çıkhava reklam sektörü çalışanlarının mesleki bilgi ve deneyimlerini artırmak amacıyla Açıkhava Reklamcıları Derneği’nin (ARED), iki ayda bir farklı illerde düzenlediği sektörel eğitim seminerlerinin Haziran ayındaki durağı Malatya oldu. ARED Malatya İl Toplantısı ve Sektörel Eğitim Semineri, 16 Haziran 2011 tarihinde Malatya Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapıldı. ARED Malatya İl Toplantısı ve
Sektörel Eğitim Semineri, ARED Malatya İl Temsilcisi Celaleddin Diltemiz (Diltemizler Reklamcılık Matbaacılık İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.), ARED’in Malatyalı Üyeleri Hakan Çeker (Işık Plastik San ve Dış Tic. Paz. A.Ş.), Birol Çakır (Bes Reklam Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.) ve Bedir Vural’ın (Malatya Bes Reklam Ürünleri Ltd. Şti.) ev sahipliğinde gerçekleşti. Malatya’da ARED Yönetim Kurulu Üyelerinin ilk buluşma noktası aynı zamanda
ARED Malatya İl Temsilcisi olan Celaleddin Diltemiz’in firması Diltemizler Reklamcılık Matbaacılık İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.) oldu. Diltemizler Reklam’ın üretim tesislerini gezen ARED Yönetim Kurulu Üyeleri daha sonra Malatya’nın eski reklamcılarından Mehmet Demirci’yi firması Site Reklam’da ziyaret etti. Buradan da ARED Üyesi Malatya Bes Reklam ortakları Burhan Vural ve Bedir Vural işletmelerinde ziyaret edildi. ARED Yönetim Kurulu Üyeleri firma ziyaretlerinin ardından ARED Kocaeli Üyesi Hakan Çeker’in (Işık Plastik San ve Dış Tic. Paz. A.Ş.) ev sahipliğinde gerçekleşen öğle yemeği organizasyonuna geçti. ARED Yönetim Kurulu Üyeleri, eğitim semineri sponsorları, eğitimciler ve misafirler için düzenlediği öğle yemeği organizasyonu ve göstermiş olduğu misafirperverlik için Başkan Birol Fedai Hakan Çeker’e teşekkür etti. Yemeğin ardından toplantının yapılacağı Malatya Kongre ve Kültür Merkezi’ne hep birlikte geçilerek toplantıya gelen konuklar karşılandı. ARED Malatya İl Toplantısı ve Sektörel Eğitim Semineri saat 13:30’da ARED İstanbul İl Temsilcisi Şaban Beyler’in moderatörlüğünde başladı. Toplantı açılış konuşmasını ARED Yönetim Kurulu Başkanı Birol Fedai yaptı. Birol Fedai konuşmasında diğer illerde olduğu gibi öncelikle toplantının amacını vurgulayarak daha önce hiç bir araya gelmemiş firma temsilcilerini bu toplantılarla buluşturmayı ve sektör içindeki diyaloğu artırmayı hedeflediklerini belirtti. Konuşmasında sektör sorunlarına da değinen Birol Fedai “Yaptığımız anketlerde en önemli sorunlarımızın başında; nitelikli elaman sıkıntısı gelmektedir. Bu nedenle eğitim çalışmalarımız kapsamında mesleki okullarla, üniversitelerle iletişime geçerek okullarımızda sektörel bölümleri kurduk ve yaygınlaşıyoruz. Her iki ayda bir de sektörel eğitim seminerleri için planlanan illere gidiyoruz. Meslektaşlarımızla bilgi ve mesleki sorunları paylaşıyoruz” dedi. Tüm sektörleri etkileyen ekonomik krizin geride bırakıldığını ancak sonuçlarından sektörün de bir ders çıkarması gerektiğini vurgulayan Birol Fedai; “Şimdi pazarda kıyasıya rekabetle fiyat kırma zamanı değil. Eksiklerimizi görme, maliyetlerimizi gözden geçirme, birbirimizle dayanışma, şimdi yeniden yapılanma zamanıdır. Unutmayınız ki birbirimizi rakip olarak değil, pazarın ortakları olarak görmeliyiz. Bu sorunu mutlaka aşmak zorundayız. Bizler artık rekabet yüzünden yaptığımız işleri baştan savma yapamayız, yaptığımız işin arkasında olmalıyız. Kaliteden ödün vermemeliyiz.
Fiyatla değil kalite anlayışımızla rekabet ederek mesleğimizi geliştirmeli, güzel örnekler üretmeliyiz. Özenle yapılmamış, hepimizin rahatsız olduğu kötü örnekler artık eskide kalmalı, görsel kirlilik olarak önümüze gelmemelidir. Artık baskılarımız solmamalı, viniller kalkmamalı, totemler devrilmemelidir” dedi. Teknolojideki değişime paralel olarak açıkhava reklam sektörünün de sürekli ve hızlı bir değişim içinde olduğunu dile getiren Birol Fedai “Bulunduğu ilden dışarı çıkmayan, sektörel fuara gitmeyen değişimi izlemeyen reklamcı olamaz. Derneğimizin destek verdiği 01-04 Aralık 2011 tarihinde açılacak Sign İstanbul Fuarı’na hepinizi ARED olarak davet ediyorum” dedi. ARED’in 2000 yılında mesleki sorunların çözümü, sektörün haklarını savunmak, mesleki standartları belirlemek, tabelacılığı modern anlamda Açıkhava Reklamcılığını saygın bir sektör haline getirmek için kurulduğunu belirten Birol
Birol Fedai “Yaptığımız anketlerde en önemli sorunlarımızın başında; nitelikli elaman sıkıntısı gelmektedir. Bu nedenle eğitim çalışmalarımız kapsamında mesleki okullarla, üniversitelerle iletişime geçerek okullarımızda sektörel bölümleri kurduk ve yaygınlaşıyoruz. Her iki ayda bir de sektörel eğitim seminerleri için planlanan illere gidiyoruz. Meslektaşlarımızla bilgi ve mesleki sorunları paylaşıyoruz” dedi.
.
15
Törende, ARED Malatya İl Temsilcisi Celaleddin Diltemiz’in (Diltemizler Reklamcılık Matbaacılık İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.) yaka rozetini ARED Başkanı Birol Fedai, Resul Kocamaz’ın (Resul Reklam) yaka rozetini Hakan Çeker, Bedir Vural’ın (Malatya Bes Reklam Ürünleri Ltd. Şti.) yaka rozetini Birol Çakır takdim etti.
16
Fedai “Bize güç verecek olan, bu meslekten kazanan, Derneğimizin kurumsal yapısını destekleyecek ve sektörümüzün geleceği ile bizleri tehdit eden unsurlar için mücadelenin içinde olacak, bilinçli, sorumluluk sahibi meslektaşlarımızı aramızda görmek istiyoruz” diyerek sözlerini tamamladı. Açılış konuşması ve tanışma bölümlerinin ardından yeni üyelere ARED yaka rozeti takdimi töreni gerçekleşti. Törende, ARED Malatya İl Temsilcisi Celaleddin Diltemiz’in (Diltemizler Reklamcılık Matbaacılık İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.) yaka rozetini ARED Başkanı Birol Fedai, Resul Kocamaz’ın (Resul Reklam) yaka rozetini Hakan Çeker, Bedir Vural’ın (Malatya Bes Reklam Ürünleri Ltd. Şti.) yaka rozetini Birol Çakır takdim etti. ARED Sektörel Eğitim Seminerleri, konusunda uzman Serdar Perker’in sunumunu yaptığı “Uygulamalı Araç Kaplama” ve Elektrik Mühendisi Melih Beşkazak’ın sunumunu yaptığı “Led Teknolojisi” konularında gerçekleşti. Malatya’nın yanı sıra Elazığ ve Gaziantep’ten yaklaşık 50 kişinin katıldığı eğitim semineri sonunda katılımcılara katılım belgeleri dağıtıldı. ARED Malatya İl Toplantısı ve Sektörel Eğitim Semineri, Arlon (Deniz Dış Tic. A.Ş.), Eray Top. Rek. Malz. Paz. Ltd. Şti., Folpa Reklam Pazarlama San. Tic. Ltd. Şti., İstanbul Reklam Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti., Optimum Dijital Planet (Bagü Reklam ve İlet. Hizm. San. Tic. Ltd. Şti.), Policam (Işık Plastik San ve Dış Tic. Paz. A.Ş.), Sign İstanbul (İFO İstanbul Fuar Hizmetleri A.Ş.), Start Reklam Reklam Ürünleri Ltd. Şti., Unifol’un (Bes Reklam Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.) sponsorluğunda gerçekleşti. Sektörel eğitim seminerinin saat 17:00’de sona ermesiyle ARED Üyelerinin Malatya’daki son durağı ARED İstanbul
Üyesi Birol Çakır’ın (Bes Reklam Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.) Malatyalı olarak ev sahipliğinde gerçekleşen Beş Konaklar’daki yöresel akşam yemeği organizasyonu oldu. Akşam yemeğinde gün boyunca Malatya’daki seminerin başarılı geçmesi için gayret gösteren ve Anadolu misafirperverliğinin bir örneğini sergileyen Birol Çakır, Burhan Vural ve Bedir Vural’a, Hakan Çeker ve Celaleddin Diltemizler’e katkıları için teşekkür edilerek vedalaşıldı. Açıkhava reklamcılarının yaz sezonundaki son buluşma noktası 14 Temmuz 2011 tarihinde Trabzon olacak. Tüm sektör çalışanlarının katılımına açık ve ücretsiz olan “Uygulamalı Araç Kaplama” ve “Led Teknolojisi” konularında düzenlenecek sektörel eğitime Trabzon ve civar illerden katılmak isteyenler 0212 212 41 16 numaralı telefondan ya da ared@ared.org.tr mail adresinden ARED’e ulaşarak kayıt yaptırabilirler.
MAKALE
Sektörde İz Bırakan USTALARIMIZI ARIYORUZ
A BİROL FEDAİ AÇIKHAVA REKLAMCILARI DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI
birolfedai@ared.org.tr
18
çıkhava reklamcılık sektörünün tarihine sahip çıkmak amacıyla, mesleğinde ve sektörde iz bırakan ustalarımızı tesbit çalışmalarımız sürmektedir. Uzun süreden beri illerde tesbit çalışmalarımızı özenle sürdürürken halen hayatta olan veya olmayan ustalarımızın tesbitinde meslektaşlarımızın desteğine ihtiyacımız bulunmaktadır. Bunun için “ustalarımızı tesbit kayıt formu” hazırladık, formu web sayfamızda ve bültenlerimizde yayınladık. Bunu ulaşamadığımız ustalarımızın kendileri ve yakınları tarafından doldurularak Derneğimize gönderilmesini bekliyoruz. Çünkü biliyoruz ki; iyi niyetle ve geçmişimize ışık tutacak, tarihimizde iz bırakan ustalarımızı tesbit ederken istemeden kayıt altına alamadıklarımız çıkacaktır. Mümkün olduğunca çok meslektaşımızla tesbit çalışmalarımızı sürdürmek isteyişimiz de sektöre emeği geçmiş ustalarımızı unutmamaktır. Sektörde ilkleri oluşturan, çalıştığı dönemde örnek olmuş ustalarımızın çalışma koşulları, yaptıkları işler ve saygınlığını yeni kuşaklara aktarmak amacıyla o dönemdeki çalışma arkadaşlarıyla çekilmiş fotoğraf ve reklam ürünlerine ait fotoğraflarıyla kendilerinin öz geçmişlerinin yer alacağı, sektörün geçmiş tarihine ışık tutacak bir kitap yayınlamak
istemekteyiz. Dernek olarak il temsilcilerimizin bulunduğu 26 ilde, il temsilcilerimiz ve üyelerimizin katkılarıyla formların doldurulması ve gerekli materyallerin toplanması için çalışılmaktadır. Bunu yeterli görmediğimiz için tüm meslektaşlarımızın katkılarına ihtiyacımız bulunmaktadır. Her iki ayda bir değişik illerde yaptığımız il ve bölge seminerlerinde bu konuyu meslektaşlarımıza aktarma fırsatı buluyorum. Bu konu ilgi çekse de, şu ana kadar tespitlerimizin yeterli olmadığını düşünüyorum. Şimdiye kadar Bursa, Ankara, İzmir, Trabzon’da ustalarımızın tesbit çalışması tamamlanmış ve çeşitli vesilelerle ustalarımız için tören yapılarak onur belgeleri kendilerine ulaştırılmıştır. Eylül ayında İstanbul’da yapacağımız toplantıda İstanbul’daki ustalarımızla sektörü buluşturacağız. Kasım ayında ise Van’da toplanacağız. 2011 yıl sonu itibariyle yaptığımız tespitleri birinci kitap olarak yayınlamak istiyoruz. Hedefimiz, bu çalışmalara katkı koymak isteyen arkadaşlarımızın bizimle temasa geçmeleri, en kısa sürede bu çalışmayı beraberce tamamlamaktır. Saygılarımla.
MAKALE
Sayın Meslektaşlarım; LÜTFEN DİKKAT…!
S
NAZIM KAYTAN ÇIĞIR REKLAM / İZMİR
20
on yıllarda AB uyum çalışmaları nedeniyle yasalarda yapılan değişikliklerle işverenlere çeşitli sorumluluklar yüklenmiştir… Bu konu ile ilgili çok meslektaşımın bilgisi olmadığı kanısındayım. Bununla ilgili ilk adımları bazı öncü meslektaşlarım bireysel çabalarıyla işletmelerinde bu tür çalışmaları başlatmıştır... Ne yazık ki bizler orta ölçekli firmaların konuyu hiç bilmedikleri hatta duymadıklarını biliyorum. Tabela reklam üreticileri, dijital baskı işlerinde çalışanlar, ağır ve tehlikeli işler kapsamında bulunmaktadır. Ağır ve Tehlikeli işlerde çalışanların sadece o iş yerinde sigortalı çalışmalarının yanında mutlaka MESLEKİ EĞİTİM BELGESİ’nin olması aranmaktadır. 01 Ocak 2009 tarihinden itibaren 4857 sayılı iş kanunun değiştirilen 85. Maddesi ile 31 Mayıs 2009 tarih ve 27244 sayılı ve 09 Mart 2010 tarihli 27516 sayılı Resmi gazetede yayınlanan Ağır ve Tehlikeli işlerde çalıştırılacak işçilerin MESLEKİ EĞİTİM BELGESİ alması zorunluluğuna dair tebliğ gereği işyeri denetimlerine MEB onaylı Mesleki yeterliliğini belgeleyenler dışında, belgesi olmayan her işçi için işveren ve işveren vekiline idari para cezası verilmesini gerektirmektedir. Bu konuyla ilgili duyuruları ve sektörü bilgilendirme konusunda tüm çalışanlar ARED tarafından yapılmaktadır… ARED de bu bilgilendirmeyi tüm sektöre yapamıyor tabi ki… Ben bu konuyla ilgili yazma ihtiyacı duydum. Gönül ister ki tüm meslektaşlarım ARED üyesi olsun ki bu bilgilere bizler, yani ARED üyeleri gibi ulaşabilsin. Şunu bilmeliyiz ki… Bundan böyle çalışanı sadece sigorta yapmakla yükü üstümüzden atamıyoruz. Muhakkak suretle bu belgeyi almak zorundayız. Bunun adı da MESLEKİ EĞİTİM BELGESİ. Bununla ilgili değerli ARED Başkanımız ve Yönetim Kurulu Türkiye’de tüm bölgelerde her zaman olduğu gibi, fedakârca çalışmalarına başlamışlardır… İzmir’de İzmir Mesleki Eğitim Merkezine de açılacak kurslara tüm meslektaşlarımın duyarlı davranıp katılımın sağlanması kendi men-
faatlerine olacaktır. Bu kurslara Açıkhava da çalışan tüm çalışanların şuan toleranslı olarak kayıt yaptırabileceklerini de söylemek isterim… İleriki dönemde bu kayıtların çok daha zor olacağını Mesleki Eğitim Merkezlerinin daha fazla belgeler isteyeceği de duyumlarım arasında olduğunu vurgulamak isterim.
Bu anlattıklarımdan sonra meslektaşlarıma şunu söylemek içimden geliyor. Lütfen bu konuyu ciddiye alarak değerlendirelim. Saygılarımla
FUAR
MAKRO PRINT her sene daha da gelişen çizgisiyle dünyanın önde gelen firmalarını İzmir’in kalbinde buluşturacak. Dört gün boyunca sürecek olan fuarda küresel ve ulusal pazarda firmaların bire bir iletişimleri sağlanacak. Yeni ortaklıklara ve anlaşmalara atılan imzalara, sorunların uzmanlar tarafından masaya yatırılmasına ve uzun vadeli çözümler üretilmesine ev sahipliği yapan MAKRO PRINT Fuarı, bu büyük organizasyonu üstlenerek, sektöre hizmet veren firmalara kapılarını açacak. MAKRO PRINT 2011’de ambalaj, matbaa, dijital ve baskı sektörlerindeki üreticiler değişen beklentiler doğrultusunda tüketicinin artan taleplerine çözüm üretmek için bir araya gelecek.
22
Sektörün Devleri
M
atbaa, ambalaj, kağıt, promosyon, outdoor, dijital baskı, serigrafi ve ikinci el makine sektöründe kuruluşları evrensel bir çatı altında birleştiren MAKRO PRINT Fuarı, bu sene dördüncü kez düzenlenecek. 30 Eylül – 3 Ekim 2011 tarihleri arasında düzenlenecek olan MAKRO PRINT, Matbaa, Ambalaj, Dijital ve Baskı Fuarı; sektörün büyüklerini bir kez daha bir araya getirecek. Küresel ve ulusal pazarda katılımcıları ve hizmetleri ile güçlü bir ticaret ortamı yaratmayı hedefleyen MAKRO PRINT Fuarı, sektörde yer alan kuruluşların dünya ile bütünleşmesini ve müşteri potansiyellerini artırarak, sektördeki ticari hareket ivmesinin yükselmesini amaçlıyor. Tasarımcısından uygulayıcısına, üreticisinden tüketicisine kadar sektörün önde gelen firmalarını bünyesinde toplayan bu büyük organizasyonda profesyoneller aynı sahada toplanıp birbirlerini tanıma ve kendilerini tanıtma şansı elde ediyorlar. Sektördeki en son ürün ve teknolojileri, yerli ve yabancı ziyaretçilerin beğenisine sunacak olan fuarda uzmanlar tarafından düzenlenecek konferans ve seminer programları ile sektörün nabzı tutulacak. Teknolojiyi satın alma gücü her geçen gün yükselen ülkemizde, sektörel alanlarda ilerlemeler yaşanırken dünyadaki öncüleri bir araya getiren fuarlar, gelişimin olmazsa olmazı olarak görülüyor. Fuara katılım sağlayan, her firma için gereken hizmeti, farklı yöntem ve planlamalar doğrultusunda sunan TUNAJANS organizasyonunda gerçekleştirilecek MAKRO Fuarının hazırlığı, tanıtım çalışmaları ile başlatıldı. Sektörel dergilerde ilanlar yayınlanırken, haber çalışmalarına hız kazandırıldı. Türkiye genelindeki
Fuarında ticaret ve sanayi odaları, matbaa oda ve dernekleri başta olmak üzere ilgili sektör mensuplarının fuarı ziyaret etmeleri konusunda yoğun çalışmalar devam ediyor. Makro PRINT’de sergilenecek baskı teknojileri ile yüksek kaliteyi yakalamak kaçınılmaz olacak. Firmaların ihtiyaçlarına en uygun sistemlerin paylaşılacağı bu büyük organizasyonda baskı kaliteleri artarken, zamanla yarışan müşterilerin talepleri hızla karşılanacak. Ulusal ve yerel basın kuruluşlarının büyük ilgisiyle karşılaşan MAKRO PRINT, ziyaretçi ve katılımcı profiliyle de göz dolduracak. Türkiye Odalar Ve Borsalar Birliği izni ile düzenlenen MAKRO PRINT, tüm Matbaacılar Birliği desteğiyle bir kez daha gündem oluşturacak. T.C Sanayi Ve Ticaret Bakanlığı, KOSGEB, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Esnaf Ve Sanatkârlar Odası Birliği, Türkiye Matbaacılar Federasyonu, İzmir Reklamcılar Derneği ve İZFAŞ’ın desteklediği MAKRO PRINT, firmaların tanıtım, iletişim, pazarlama ve satış amaçlarına çok daha ekonomik bir bütçeyle ulaşmasını hedefliyor. Firmaların isimlerini duyurabilmesi ve hedef kitlesiyle buluşması için büyük bir fırsat olan fuar, bu sene de temsilcilikleriyle birlikte profesyonel takipçilerini ve ziyaretçilerini bekliyor. Matbaa, ambalaj, dijital ve baskı sektörünün atılımlar yapabilmesi, teknolojik gelişmeleri takip edebilmesi için düzenlenecek olan MAKRO PRINT, 4. Matbaa, Ambalaj, Dijital ve Baskı Fuarı; 30 Eylül - 3 Ekim tarihleri arasında sektördeki ulusal ve uluslararası dev markaları bir araya getirmeyi hedefliyor.
BASKI SONRASINDA PROFESYONEL ÇÖZÜM ORTAĞINIZ...
bükom a.ş. Ciltleme Sistemleri
Cilt Makinaları
HD 7000
Delgeçler
4200 €
Özellikler Model
OTOMATİK SELEFON MAKİNESİ 530cm’e Delmekadar
HD 7000
SOĞUK LAMİNASYON MAKİNESİ 210cm’e kadar Elektrikli
Delme Kapasitesi
40 Yaprak
Delme Uzunluğu
356 mm
• Çabuk kalıp değiştirme sistemine sahiptir. • 12 adet farklı kalıp takılabilmektedir. • Kalıpların hepsi açık uçludur. • Tamamı Metal Konstrüksiyon. • Makina fiyatına 1 adet standart kalıp dahildir.
ELEKTRİKLİ DELME ELEKTRİKLİ KAPATMA Standart Kalıpları MAKİNESİ MAKİNESİ • 2:1 Yuvarlak delik 6.35 mm • 2:1 Kare delik 6.35 x 6.35 mm • 3:1 Yuvarlak delik 4 mm • 3:1 Kare delik 4x4 mm • 4:1 Yuvarlak delik 4.8 mm
HD 7700
Delgeçler
Özellikler
PLASTİK HELEZON ÜRETİM ve TAKMA HATTI
5250 €
PLASTİK HELEZON TAKMA MAKİNESİ
Model
HD 7000
Delme
Elektrikli
Delme Kapasitesi
40 Yaprak
Delme Uzunluğu
356 mm
• Çabuk kalıp değiştirme sistemine sahiptir. • 12 adet farklı kalıp takılabilmektedir. • Kalıpların hepsi açık uçludur. • Tamamı Metal Konstrüksiyon. • Makina fiyatına 1 adet standart kalıp dahildir.
OTOMATİK TEL TAKMA MAKİNESİ
Standart Kalıpları • 2:1 Yuvarlak delik 6.35 mm • 2:1 Kare delik 6.35 x 6.35 mm • 3:1 Yuvarlak delik 4 mm • 3:1 Kare delik 4x4 mm • 4:1 Yuvarlak delik 4.8 mm
OTOMATİK DELME MAKİNESİ 630cm’e kadar
RÖPORTAJ
Fuar sektöründe on altı yıllık bilgi birikimini Pass Reklam bünyesinde birleştirerek müşterilerine en iyisini vermeye özen gösteren Sayın Ömer Süvari, dijital baskı makineleri ve baskı malzemeleri konusunda uzmanlaşmış personeli ile Pass Reklam’ da çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. İleri teknoloji ürünlerini en kaliteli ve en uygun fiyata sunan Pass Reklam, modern teknolojiyi kendi alanındaki gelişmeleri takip ederek müşterilerine en iyisini veren Pass Reklam hakkındaki sorularımızı Pass Reklam Genel Müdür Yardımcısı Sayın Ömer Süvari cevaplandırdı;
Ömer Süvari
Pass Reklam Genel Müdür Yardımcısı Ömer Süvari; “İLERİ TEKNOLOJİYİ UYGUN FİYATA VERİYORUZ” Pass Reklam bugünlere nasıl geldi? Kuruluş aşamanız ve bugünlere gelişinizi kısaca özetler misiniz? Pas Reklam’ın kurucusu Sayın Hüseyin beyin, sektörde on yıldan fazla bir geçmişi var. Bu alt yapıyla birlikte firmamız ise yaklaşık üç yıldır faaliyetlerini sürdürmektedir. Sizinde bildiğiniz üzere ben CNR Holding ve İFO fuarcılıkta Outdoor & Indoor ve Sign fuarlarının müdürü olduğum için reklam sektöründe uzun yıllardır iç içeydim. Dolayısıyla bugün tecrübelerimi Pas Reklam firması bünyesinde devam ettirmeye çalışıyorum. Firmamız sektör içinde yeni bir firma olmakla birlikte bayrağı çok iyi yerlere getirmiştir. Bizde teslim aldığımız bayrağı tabiki daha iyi yerlere getirmeye çalışıyoruz. Pass reklam Flora markasını Türkiye’de tanıtan bir firma ancak Flora markasının farklı segmentini farklı firmalar da satışını yapıyor. Bu sizin açınızdan kargaşa oluşturmuyor mu? Kullanıcıların sizi tercih sebebi olarak sağladığı faydalar hakkında neler söylemek istersiniz?
24
Ben fuarcılık sektöründe faaliyet gösterirken o zamanlarda beş firma Flora markasını temsilen fuarlarda yerini alıyordu. Maalesef Flora’nın dünya pazarında böyle bir karakteristik yapısı var. Dolayısıyla Flora markasının mantalitesi bu yönde. Ayda
450 makineyi dünyaya satan bir marka. Bilindiği gibi Flora firmasını Türkiyede en iyi tanıtan ve Spektra Polaris kafaları Yurda ilk getiren firma Pass reklamdır. Bu zamana kadar etik kurallar çerçevesinde farklı segment makinaları satıyorduk sıkıntılar yaşanmıyordu, ancak bu kuralları çiğneyen firmalar olduğu zaman biz firma olarak bunları bertaraf ediyoruz. Çünkü tüketici aynı yemeği soğuk yemeği sevmiyor. Dolayısıyla aynı markayı kötüleme lüksümüz yok, çünkü bizde aynı markayı satıyoruz. MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ Bu konularda, müşterilerimizden gelen tepkiler çok olumlu yönde . Bununda en önemli sebebi belli etik kurallar çerçevesinde çalışmalar yürütmemizdir. Müşterilerimizin bizi tercih etmelerinin öncelikli sebebi, firma sahibinin on yıl boyunca sektörde bilinen insan olduğu, satış sonrası servis hizmetimizin kalitesi yıllık peryodik bakımlar vs . Bu işleri kolyenin halkası gibi düşünmemiz gerekiyor. Bir müşteri eğer ki sizden memnun ise başkalarını da size yönlendirebiliyor. Diğer taraftan reklam ve tanıtım çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Profesyonelleşme açısından satış ve pazarlama bölümümüzü birbirinden ayırdık. Dolayısıyla benim ve Hüseyin beyin sektördeki geçmişinin olması firmamız açısından bir avantaj diye düşünüyorum.
Sektör içinden gelen biri olarak sektörümüzün bugününü ve geleceğini nasıl görüyorsunuz? Sektörümüzde faaliyet gösterenler olarak elimizdekileri çok çabuk tüketiyoruz. Benim görüşüm sektör kendini on iki yıl kadar taşıyacaktır diye düşünüyorum. Bu tarihten sonra sektörümüzde çok ciddi bir şekilde elenmeler yaşanacak ve sektörde ayakta kalanlarla birlikte sektörümüz sağlıklı devam edecektir. Bölgesel bakıldığında bölgelerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Bölgelerde bir yapılanma düşünüyor musunuz? Bölgelere baktığımızda ülkemiz çok farklı karakterlerde renkli bir coğrafyaya sahip bir ülke. Tabi ki bunun getirdiği artı ve eksiler var onları iyi tahlil edip yeni gelişen yerleri’ de yerinde gözlemleyerek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Örneğin Osmaniye bizim için çok verimli bir bölge. Çünkü orada inanılmaz bir şekilde yapılaşma ve inşaat projeleri var. O pazar bizim için çok efektif bir Pazar ve bunu da iyi değerlendirmeye çalışıyoruz. Derneğimiz olan Ared ile dirsek temasımız artarak devam ediyor. Düzgün ve sağlıklı bir şekilde yoluna devam eden her firma yoluna emin adımlarla devam edeceğine inanıyorum
Sektörel fuarların firmalarımıza katmış olduğu faydalar nelerdir? Ülkemizde fuarcılığın geçmişi çok yeni ve otellerin lobilerinden gelerek kısa zamanda büyük salonlarda fuarcılık gelişiyor. Günümüz de fuar, firmalarımız için olmazsa olmaz enstrümanlardan biri konumuna geldi. Sektörün dergisi, fuarı ve derneği olmadan uluslar arası platformda o ülke yer bulamaz diye düşünüyorum. Dolayısıyla Türk toplumunda elle tutmak, gözle görmek ve hissetmek bakımından çok efektif sonuçlar doğuran fuarlar kesinlikle olmazsa olmaz bir pazardır. Bunu sektör olarak çok iyi değerlendirmemiz gerekir. Sektörümüz adına Sign fuarını alkışlıyorum. Yapmış oldukları çalışmalar için derginiz aracılığı ile tebrik ediyorum. Sign markasının yeni ortaklıkla bir ayağının Avrupa’da olması sektörümüze artılar kazandıracağına inanıyorum. Eklemek istedikleriniz nelerdir? Uzun yıllar Fuarlarını yaptığım Reklamcılık sektörünün büyük bir aile olduğuna inanıyorum. Pass Reklamdaki görevim süresincede bu böyle olacak. Tüm sektör ailesine başarılı çalışmalar ve saygılarımı sunuyorum.
2012 yılında farklı makine parkurunu getirecek misiniz? Ürün gamınıza ne gibi ürünler katacaksınız? Bu yılın son altı aylık diliminin planlamasını yaptık. Temmuz 1 itibari ile Master Jet 3,20 Spektra Polaris kafa makinemiz şu anda yolda. Bu makinemiz koleksiyonumuza kattığımız yeni bir makinemiz olacak. Zaten şu andaki mevcut koleksiyonumuz olan makineler hem Flora hem de Master olarak iki grup olarak çalışıyoruz. Malzeme ve CNC konusunda bizimle partner olarak çalışmak isteyen birkaç firma var bunun değerlendirme ve karar aşamaları sanırım birkaç ayı bulacak. Firma olarak 2012 yılının planlamasını ve 2013 yılının planlamasına kadar takvimimiz belli oldu. Dolayısıyla bu yılın sonuna kadar yeni makinemiz Master Jet ve Flora makinelerimizle emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz. Master Jet daha yeni ve teknik bir makine. Master Jet makinemizde manuel kafa temizleme olmayacak tamamen otomatik kafa temizlemesine sahip olacak. Teknoloji her an değişiklik gösterdiği için bunu da makinelerimize haliyle yansıtmaya özen gösteriyoruz.
25
RÖPORTAJ
Mehmet Çetin
“HİZMETLERİMİZ UFKUNUZ İLE SINIRLI”
Kurulduğu günden itibaren işinde profesyonel elemanları ile kaliteden taviz vermeden çalışmalarını sürdüren Çetin Ozalit on altı yıllık tecrübesini müşterileri ile paylaşmaya devam ediyor. Bünyesinde A’dan Z’ye her türlü baskı hizmetini veren Çetin Ozalit, İstanbul Güneşli ve Esenyurt’da bulunan baskı merkezleri ile adından söz ettirmeye devam ediyor. Çetin Ozalit hakkında firma sahibi olan Mehmet Çetin ile firmanın bugünü ve geleceği hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik;
26
Bir firmanın makine parkurunun iyi olması firmanın iyi olması anlamını taşıyor mu? Bu anlamda sizin pozisyonunuz nedir? Konuyla ilgili neler söylemek istersiniz? Bizce firmaların makine parkurunun iyi olması firmanın iyi olması anlamına gelmez. Makine parkurunun yanında ekibinizin de iyi olması gerekir. Çetin Ozalit olarak ise makine parkurumuz gayet iyi durumda. Xerox ve HP’nin hacimli makineleriyle hizmetlerimizi sürdürmekteyiz. Ayrıca bünyemizde bulunan matbaa bölümümüzdeki Hidelmberg’in güçlü matbaa makinelerine de sahip durumdayız. Bunun yanında uzun zamandır bizimle birlikte çalışan ekibimizle gayet uyumlu bir şekilde çalışıyoruz. Dolayısıyla bu konular ile ilgili kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Güneşli ve Esenyurt’da bulunan Çetin Ozalit merkezlerimizden faaliyetlerimize devam ediyoruz. Müşterilerinize ne gibi hizmetler sunuyorsunuz? Bir Copy Center’da aklınıza ne gelirse hizmet veriyoruz. Dijital baskıdan kart vizit yapımına, kişisel ajandadan takvim, kalem ve saate kadar A’dan Z’ye her türlü baskıyı bünyemizde yapmaktayız. Özellikle Güneşli’de bulunan ve bin üç yüz metrekarelik kapalı alandaki yerimizde teknolojinin son makine parkuruyla müşterilerimize en iyi hizmeti vermeye çalışıyoruz. Çetin Ozalit olarak geleceğe yönelik hedef ve projelerinizden bahseder misiniz? Firma olarak en öncelikli hedefimiz eksik olan taraflarımızı tamamlamak. Bu eksik yönlerimizi tamamladıktan sonra
makine parkurumuzu güçlendirerek elemanlarımızın eğitimine önem vermek istiyoruz. Bunların dışında mevcut faaliyette olan iki şubemize gerekli yatırımları yaptıktan sonra İstanbul’un merkezi yerlerinden birinde ciddi bir yatırım yaparak daha güçlü bir şekilde yolumuza devam etmek hedefindeyiz. Biz Esenyurt’da çalışıyoruz ancak iş yaptığımız firmaların yüzde doksanlık kısmı Anadolu yakasında faaliyet gösteriyor. Şu anda İstanbul içinde on tane aracımızla arkadaşlarımız satış ve satış sonrası hizmetlerine devam ediyor. Bununla ilgili olarak alanında profesyonel bir firmadan elemanlarımız haftada bir gün eğitim alarak konularında daha da profesyonelleşiyorlar. Bizce baskı işi komplike bir iş haline geldi. Copy Center, matbaa ve dijital baskı merkezleri bir çatı altında toplanmaya başladı ve bunların sayısı ileride daha da artacaktır. Biz Çetin Ozalit olarak bu üç ana konuyu tek çatı altında toplayarak müşterilerimize en iyisini veriyoruz. Yine belirtmekte fayda var, bugün Türkiye’de makine almak en kolay iş. Asıl zor olan ise müşteriyi bulmak ve ona gerekli hizmeti verebilmektir. Firma olarak bunu verdiğimize inanıyoruz. Dolayısıyla biz kendimizi baskı merkezi olarak adlandırıyoruz. Dergimiz aracılığıyla rakiplerinize ne gibi mesajlarınız var? Herkes kalitesi kadar fiyat düşürmelidir. Rekabeti para ile ölçmesinler. Rekabeti hizmetle ölçsünler ve hizmetlerine güvenerek işler yapsınlar. Bu yapan firmalar kendi kalitelerinden ödün vermek zorundadır ve bu da sektörümüze kalitesizlik getirecektir. Dolayısıyla kaliteye özen göstererek fiyat-kalite dengesini çok iyi kurmamız gerekiyor.
SEKTÖR
Fikret Çelik
Ankara Tuna Kopyalama Merkezi Canon ile dijital markete adım attı Tuna Kopyalama Merkezi, her geçen gün kan kaybeden proje kopyalama, kırtasiye fotokopicisi vasfından çıkıp artık ayrı bir iş üretim şekli olan dijital baskı marketi sektöründe hızlı adımlarla ilerliyor.
28
T
una Kopyalama Merkezi Firma Sahibi Fikret Çelik Firmalarının dününü ve bugününü anlattı: “Firmamız kurulduğu dönemde yoğunluğu ve müşteri talebi çok olan ozalit çoğaltma işi ile aileden gelen deneyimle iş hayatına başlamıştır. Proje, mühendislik, imalat yapan şirket ve kurumlara ozalit kopyası çoğaltıp, müşterilerinin taleplerini hızlı, kaliteli ve uygun fiyatla yerine getiren çözüm ortağı olmuştur. Daha sonra atılımcı ruhu ve gelişen teknolojiyi yakından takip etmesi ile doğru karalar vererek plan kopya sistemine adım atmıştır. Ankara’da inşaat,imalat ve üretim yapan firmalara müşteri memnuniyetini her zaman ön planda tutarak hizmet verip sektörde kendine iyi bir isim ve yer edinmiştir. Bununla birlikte müşterilerimizden gelen talepler doğrultusunda kırtasiye ve kopyalamayı da bünyesine katıp Tuna Kopyalama Merkezi olarak gelişmesini sürdürmüş ve müşterilerinin hizmetinde olmuştur. AO plan kopya döneminin kurum ve kuruluşlarının dijital arşivleme sistemine geçmesi haliyle kopya sayılarında düşüş bunu mütakiben kopyalama merkezi sayılarındaki artışla beraber her geçen gün geriye gittiği ve bu durum karşısında kayıtsız kalmayıp yeni yatırımlar yaparak makine parkımıza Canon imagePRESS C6000 , Canon İPF 8000S ile güçlendirerek gerçek dijital baskı sektörüne adım attık. Bu yatırımımızı lazer gravür baskı ,sıcak laminosyan ve fotoblok sıvama ile beraber kapsamlı son işlem makineleri
ile destekleyip modern mücellithane kurarak tamamladık. Artık dijital baskı ve hizmetlerin tamamını kendi bünyemizde yapıp dışarıdan destek almadan kısa sürede tamamlayarak müşterilerimize teslim etmekteyiz. Her geçen gün kan kaybeden proje kopyalama , kırtasiye fotokopicisi vasfından çıkıp artık ayrı bir iş üretim şekli olan dijital baskı marketi sektörüne merhaba dedik . Bunda Canon imagePRESS C6000 ile yola çıkmamızın etkisi büyük oldu. Bu cihazın bildiğimiz ve bu güne kadar kullandığımız makinelerden çok farklı özelliklere sahip olması ile birlikte , Canon İpf 8000S ile yaptığımız işlerdede fark yaratarak bize yeni ve farklı bir müşteri kitlesi kazandırdı. Geçen bir yıllık süreçte yapılan işlerin kalitesi ve müşteri memnuniyeti yüzümüzü güldürmüş yapılan yatırımların doğru bir karar olduğu , dijital çıktı ve baskı sayılarındaki artış bunun en büyük kanıtı olmuştur.Bu konuda bize her türlü desteği veren Canon Ankara temsilcisi Mas-Deha ve çalışanlarına da bu vesile ile teşekkür ederiz. Firmamız alt katında toplam 400 metre karelik bir alanı bünyesine katmış 2012 yılının ilk çeyreğin de planladığı düzenleme ile dijital market matbaa ‘nın mekan problemini de ortadan kaldırmıştır. 2012 yılında yapacağımız yeni yatırımlarla ilgili doğru kararları verebilmek için yurt içi ve yurt dışı tüm fuarları yakından takip etmekteyiz , çözüm ortağı olmak isteyen markaları da firmamız da misafir etmekten mutluluk duyar herkese renkli günler dileriz.”
SEKTÖR
SunExpress’in Almanya’daki kuruluşu SunExpress Almanya, Alman Sivil Havacılık Otoritesi LBA’dan işletme ruhsatını aldı ve ilk uçuşlarını 8 Haziran 2011’de FrankfurtAntalya, FrankfurtMalatya ve StuttgartGaziantep hatlarında gerçekleştirdi.
SunExpress’in Almanya’da Kurduğu Havayolu Şirketi “SUNEXPRESS ALMANYA” Uçuşlarına Başladı
S
unExpress’in CEO’su ve SunExpress Almanya’nın Genel Müdürü Paul Schwaiger ilk uçuşlarla ilgili olarak, “SunExpress markası artık biri Türk diğeri Alman 2 havayolundan oluşuyor. Yeni şirketimiz, Alman sivil havacılık otoritesinden
30
bizi çok memnun eden ruhsatını alır almaz uçuşlarına başladı ve ilk 3 seferinde 500’den fazla yolcumuzu Türkiye’ye getirdi. SunExpress Almanya, Frankfurt - Antalya hattımız ile Alman ve Anadolu kentleri arasında düzenlediğimiz direkt seferlerimizde, müşterilerimize rekabetçi bir ürünü cazip fiyatlarla sunacak. Şirketimiz daha sonra Almanya ile Kızıldeniz bölgesi arasındaki uçuşları da programına alacak.” şeklinde konuştu. Filosunda D-ASXD, D-ASXF ve D-ASXS kuyruk kodlu 3 Boeing 737-800 uçağı bulunan SunExpress Almanya’nın, IATA uçuş kodu XG, ICAO kısaltması ise SXD olacak. SunExpress Almanya’nın uçak sayısı yıl sonuna kadar 6’ya yükselecek.
RÖPORTAJ
Promosyon ve imalat sektörünün satışlarını canlandırmak ve belli bir kalite düzeyini sektöre kazandırmak amacıyla on beş yıl önce faaliyete başlayan Promotürk, bugün özellikle Çin pazarından gelen kalitesiz ürünlere karşı uyguladığı dirençle adından söz ettiriyor. Sektörüne her geçen gün yenilikler kazandıran derneğin başarılı başkanı Esad Ahmet Özdem ile dergimiz adına keyifli bir sohbet gerçekleştirdik;
Esad Ahmet Özdem
Promotürk Yönetim Kurulu Başkanı Esad Ahmet Özdem;
“YERLİ MALI YURDUN MALI, DÜNYA BUNU KULLANMALI” Promotürk’ün faaliyet alanlarından bahseder misiniz? Promotürk Türkiye’de promosyon sektörünün otuz yıllık geçmişinin son on beş yılındaki dernekleşmiş bir yapı olarak faaliyet gösteriyor. Dolayısıyla Türkiye’deki promosyon imalatçılarının bir araya gelerek sektöre katkı sağlamak adına kurdukları sivil toplum örgütüyüz. Promotürk’ün görev alanlarının başında kamuoyunda bilinç oluşturarak, bugünlerde de gündemimizde olan kalitesiz ithal ürünlere karşı birçok toplum örgütleri ne iş yapıyorsa bizde dernek olarak kendi sektörümüzde bu olumsuz tablonun önüne geçmeye çalışıyoruz. Üyelerimizin ve sektörümüzün sıkıntıları varsa yeni projeler üreterek çözüm önerilerini hükümetimize sunuyoruz. Bizce sorun tespit etmek hiçbir alanda doğru bir yaklaşım değil. Önce sorunu tespit edeceksiniz, sorunun karşısında da çözümünüz neyse onu koyarsınız. Bence çözümü önerilmeyen hiçbir sorun itibar görmez. Çünkü her sektör kendi içinde yaşanan sorunu en iyi bilenlerden oluşur.
32
Üyelerinize ne gibi avantajlar sunuyorsunuz?
Özellikle son iki yıldır Uzak Doğu’da üretilen kalitesiz ürünlere karşı savaşımız bulunuyor. Yoksa düzgün üretim yapan hiçbir ülkeye karşı kavgamız olamaz. Dolayısıyla bu konuda Türkiye’de bıçak kemiğe dayandı. Önüne gelen ithalat yaparak kalitesiz ürünleri sektöre getiriyor ve sektörde kalitesiz ürün tüketici ile buluştuğu zaman promosyon sektörünün üzerine kalitesiz damgası vurulup bütün darbeyi yerli üretici görüyor. Bu yüzden yerli üreticinin hakkını korumak için müşterilerimizden isteğimiz, aldığınız ürünlerin hangi ülkede üretildiğine bakmaları ve kim tarafından getirildiğini çok iyi kontrol etmeleridir. Promosyon sektöründe cebine parayı koyanların sektörümüzü zor duruma sokacağı alan değil. Biz bütün sektöre “Yerli malı yurdun malı, dünya bunu kullanmalı” sloganımızı beyinlere kazımak istiyoruz. Dünya bunu kullanırken bizim ülkemizdeki vatandaşımız da etrafına şöyle bir bakmaları gerekiyor. Ülkemizde bugün her şeyin üretimini kaliteli bir şekilde yapan firmalarımız faaliyet gösteriyor. Bu firmalarımıza gereken desteğin esirgenmemesi gerekir diye düşünüyorum.
.
artık ülkemizde imalat yapan promosyon imalatçıları, Avrupalı alıncıların gelip gezebileceği bir fuar demektir. Tabiki bu ilk fuarımız olacak. Biz çok ümitliyiz. Sadece biz değil dünya Çin ürünlerinden bıktı. Bunun yerine Türk mallarına güven var. Biz dernek olarak sektörümüzün geleceğinin iyiye doğru gideceğini düşünüyorum. Derneğimiz promosyon ürünlerinde olan Çin malı görüşünü Türk malına dönüştürmek için çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Son bir yıldır dernek olarak bütün üniversitelerimizi içine alacak şekilde tasarım yarışması başlattık. Bu tasarım yarışmasında dereceye giren arkadaşlarımızın ürünleri, Türkiye’de marka tescili yapılacaktır. Bunu yaparak Türk malımızı tasarımıyla birlikte satan bir sektör haline geleceğiz.
Promotürk’ün hedef ve projelerinde neler var?
Bu konuda devletten ne gibi beklentileriniz var? Devletten beklediğimiz en önemli konu bu yapılan haksız ithalatın önüne geçmelerini istiyoruz. Amacımız çocuklarımızın geleceğini depolardaki çöplüğe dönüştürülmemesi. İkinci en önemli beklentimiz ise, birçok kamu kuruluşu alımlar yapıyor. Bu alımlar yapılırken şartnameye ürün alınırken öncelik olarak yerli ürünlerden yana olması gerekir diye ifadenin yer almasını istiyoruz. Örneğin Çin’den gelen üçyüzbin anahtarlığa bir dolardan üç yüz bin dolar veriliyor ve bu ürünler daha kullanılmadan aynen çöpe gidiyor. Ülkemizde bu tarz ürünleri üreten ve çok kaliteli üreten birçok firmamız var. Devletimizden isteğimizin en önemlisi bizce budur. Promotürk olarak ülkemizi çöplük olmaktan kurtarmak için kararlı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Bunu herkesin bilmesini istiyoruz. Sektörümüzün bugününü ve geleceğini nasıl görüyorsunuz?
34
Sektörümüzün bugünü çok iyi olmayabilir fakat bu yukarda saydıklarımız olursa, geleceği çok güzel olur. Şu anda Eylül ayında organize edeceğimiz Avrupa’da PSI adı ile sektörümüzün elli yıldır geçmişi olan ve köklü bir alt yapısı olan örgütle Promotürk PSI fuarını organize edeceğiz. Bunun anlamı
Promotürk artık bir marka. Bu markanın bilincinde olan üyelerden oluşan bir yapıya sahibiz. Günümüzde artık Anadolu’nun birçok ilinden üyeler almaya başladık. Bu bizim için çok sevindirici bir gelişme. Dolayısıyla Promotürk Türkiye’yi kucaklıyor. Promotürk ülkemizde düzgün bir şekilde üretim yapanları bir araya getirip bir şeyler yapmaya başladığı zaman Türkiye’nin sektörel anlamdaki gücünü söylemeye gerek yok sanırım. Derneğimiz promosyon ürünlerinde olan Çin malı görüşünü Türk malına dönüştürmek için çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Son bir yıldır dernek olarak bütün üniversitelerimizi içine alacak şekilde tasarım yarışması başlattık. Bu tasarım yarışmasında dereceye giren arkadaşlarımızın ürünleri, Türkiye’de marka tescili yapılacaktır. Bunu yaparak Türk malımızı tasarımıyla birlikte satan bir sektör haline geleceğiz. Bunları yaptıktan sonra sektörümüz bir yere gelecektir…
SEKTÖR
“Bu yıl itibariyle kendi ayakları üzerinde durabilen, müşteri portföyü yönünden zengin bir zemine oturmuş, sağlam bir finansal sistem ile bölgenin en güçlüsü olacak bir firma haline gelmeyi hedefliyoruz” Bu ayki sayımızda Efe Copy Firma Yetkilisi Volkan Yurtcanlı ile detaylı bir görüşme yaptık.
36
“Başarımızın EN BÜYÜK sebebi işimize duyduğumuz saygıdır” Firmanızı ve kendinizi kısaca tanıtıp, hedeflerinizi (2012 yılı) değerlendirir misiniz? Firmamız; 2011 yılı Haziran ayı itibariyle kurulmuş olmasına karşın yaklaşık 3 yıllık bir olgunlaşma süreci geçirmiştir. Ben yaklaşık 6 yıl Cemil Copy Center Kozyatağı şubesinde çalıştıktan sonra Kocaeli Ünivesitesi İktisat Bölümünden mezun olup 3 yıl boyunca Kuveyt Türk Katılım Bankası Hasanpaşa ve Gebze Şubelerinde Küçük İşletme Kredileri’ nden Sorumlu Uzman olarak çalışıp Haziran 2011 yılında firmamızı kurmakla birlikte aynı tarihte. Doğuş Üniversitesin’de Finans Bölümü üzerine Yüksek Lisans yaparak Yüksek Ekonomist ünvanını aldım. Diğer ortaklarımız Ayhan Emre Bey Maltepe Üniversitesi Grafiker Bölümü mezunu bir diğer ortağımız Şafak Cem Tekoğlu’da Yeditepe Üniversitesi Sanat Yönetmenliğinde okumaktadır. 2012 yılınıda kapsayan hedeflerimiz olmakla birlikte aslında ilk 6 yılımızı kapsayan bir bir vizyon belirledik kendimize. Bu yıl itibariyle kendi ayakları üzerinde durabilen sağlam bir finansal sistem ve müşteri portföyü yönünden çok zengin bir zemine oturmuş bölgenin en güçlüsü olacak bir firma haline gelmek istiyoruz. Bunu önümüzde ki bir sene içerisinde gerçekleştirebilirsek 5 yıl içerisinde 5 şube açarak 6. Yılımızda da üretim merkezi kurmak istiyoruz.
Makine platformunuz hakkında bilgi alabilir miyiz, bünyenize yeni bir makine katılımı olacak mı, makine seçiminizde Canon tercinizi nedenleriyle anlatır mısınız? Makine parkurumuz; RenkliBaskı’da Canon 6010, Siyah Beyaz Baskı da Canon 8105,Canon IR 105, A0 plan kopya da Oce TDS 750, Poster Baskıda Canon İPS 8000S, Foldjet 2000 Katlama Makinası ,
Kurumsallaşmak sizce neyi ifade etmektedir, bu anlamda çalışmalarınız var mı?
Boway Tam Otomatik Elektrikli Giyotin, FastbindSecura Amerikan Isısal Ciltleme, ciltleme ve pvc makinalarının yanı sıra üç adet lateks dış mekan makinelerimizde farklı bir atölyemizde reklam işlerinin baskısını da yapmaktayız. Bünyemize yakın zamanda sadece Canon 9000 s poster makinasını katıp en azından bir seneliğine makine alımı konusunu kapatacağız. Tercihimizin Canon olmasının en büyük nedeni ; canonfirmasıda bizim gibi bu sektörde çok uzun süredir var olmasına karşın son birkaç yıl içerisinde atak yapmasıyla birlikte makine anlamında çok yoğun çalışmaları sonucunda şu anda ofsete en yakın baskı yapan silkonsuzCanon 6010 u çıkartmalarıdır . Bizler bu işe girerken yani 3 yıl önce hangi bölgede kurulsak kurulalım
kurulduğumuz bölgede olmayan bir sistemi yapmamız gerektiği bilinciyle yola çıktık ve Gebze’de kurulma kararı aldığımız zaman piyasa araştırması yaptık en yoğun renkli çalışan kopyalama merkezlerinde Xerox DC 700 olduğunu gördük siyah beyaz da en fazla 65 ile 95 kopya çeşitli markaların olduklarını gördük ve bu bağlamda hem Xerox’la hemdeCanon ile görüşmelerimiz oldu sonunda bizce hem baskı kalitesi hemde hız anlamında bölgedeki muadillerinden çok daha üstün olduğunu düşündüğümüz Canon 6010 ve 8105’e karar kıldık tabi bu kararların verilmesi aşamasında Ofis Teknik Satış Direktörü Ferhat Bey’in müthiş bir katkısı olduğu da inkar edilemez bir gerçektir.
.
Volkan Yurtcanlı
Aslında bizce kurumsallaşmanın ne demek olduğunu yukarıda yaptık; finansal ve müşteri portföyü anlamında sağlam bir zemine oturmuş bir firma ve en tepedeki çalışanımızdan, ortaklarımızdan en alt kademedeki elemanımızın da yokluklarını anında doldurabilecek bir sistem kurmaktır kurumsallık. Bu anlamda çalışmalarımız tabi ki var makinelerimizin şu an itibariyle hepsi kuruldu. Kurulum sırasında ve makinelerin eğitimi sırasında ki bütün anlatımlar kayıt altına alındı ve her akşam dükkan kapanışından hemen sonra kendi içimizde bütün ortaklar ve çalışanlar tekrar bu kayıtları izliyor ve okuyoruz böylece dükkanda temizlikten sorumlu olanda yeri gelince fotokopi veya ozalit veya bilgisayar çıkışı alabiliyor. Bu anlamda çalışmalarımız gerekirse yurt içi ve yurt dışı eğitici seminerlere katılımlar, programların kullanımlarını öğreten kurslar, müşteri ilişkileri yönetimi kursları ve eğitimleri gibi çalışmalarımızla devam edecek.
37
Özel baskı merkezlerinin dernekleşmesi konusunda fikriniz nedir, sizce sağlayacağı faydalar neler olabilir? Bu sorunun en güzel cevabını aslında bundan 2 hafta önce Net Copy’i ziyaret ettiğim sırada Selçuk Bey vermişti şu sektör için biri bir taşın üstüne bir taş koyuyor ya ben inanılmaz mutlu oluyorum diye belirtmişti. İşte bu tarz düşünen insanların bir çatı altında ortak amaca hizmet ettiği düşüncesi bile yeterken gerçekleşip de hayata geçtiği vakit bize inanılmaz katkıları olacağı aşikardır. Benim de ilerleyen zamanlarda aktif olarak derneklerde görev alma düşüncem vardır.
Tedarikçi ve müşterilerinizden kaynaklanan sorunlar var mı, varsa bunlardan bahsedebilir misiniz?
rekabet denildiğinde sektörün bu sıkıntısını nedenleri ile ifade edebilir misiniz?
Biz bu konuda sanırım biraz da şanslıydık, çünkü biz makineler anlamında hiç sıkıntı yaşamadık denilen tarih ve zamanda makineleri kurdular ama sonraki süreçte sıkıntılar yaşamadık değil tabi her kuruluşta yaşanan olaylar. Zamanın da şirketi kurmadan bana çok söylemişlerdi görünmeyen kalem çok çıkacaktır ki hakikaten öyle oldu bizim hesaba katmadığımız o kadar çok kalem çıktı ama çok şükür ki bunlara karşı önlememizi de almıştık. Bunun yanı sıra anladığım kadarıyla bu sektörün hammaddesi olan kağıtta sıkıntı var. Çok fazla seçenek varmış gibi dursa da sipariş noktasına gelince böyle olmadığını anlıyorsunuz mecburen bu işi kurumsal olarak yapan birkaç firmayı tercih ediyorsunuz buda ister istemez yaptığınız planlarda aldığınız işlerde aksamalara neden olabiliyor.
Öncelikle şunu söylemem lazım Gebze; bu sektör için henüz tam anlamıyla keşfedilmemiş bir bölge. Yaptığımız araştırmalar ve edindiğimiz bilgilere göre bölgenin nüfusu gündüz geceye göre tam iki katı ve çoğu illerden daha fazla bir nüfusa sahip. Bu bölgenin en büyük sıkıntısı çok büyük firmaların olması ve çoğunun da fiyat hassasiyeti bulunmakta. İşi alabilmek uğruna bizim tarzımız da ki firmalarda fiyatı olabildiğine kırınca bizim gibi yeni kurulan firmalar için büyük sıkıntılar hasıl olabiliyor. Şimdilik bizim açımızdan bu tarz sıkıntılar olmamakla birlikte aldığımız makinelerin maliyetleri açısından bakıldığından fazlasıyla fiyatla oynama şansımız bulunmaktadır. Bu tarz fiyat sıkıntılarının yaşanması eskiden piyasa koşulları %100 karları vs. kaldırabiliyordu ama artık bu tarz karlar kalmadı çünkü çok fazla bu tarzda firma var ve pazarlama taktiği olarak de en kolay fiyatlarda değişiklik yapmaktalar.
Gebze bölgesi olarak özel baskı şirketlerinin yaşadığı sıkıntıların başında neler gelmektedir, haksız
38
ÜRÜN
Vahit Kokal
Seda Ozalit BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRÜYOR Makine parkına son olarak Xerox Color 1000’i ekleyen Seda Ozalit, yaptığı yatırımlar ve müşteri memnuniyetini artırmaya yönelik uygulamalarıyla iş hacmini artırmaya devam ediyor.
42
D
ünyanın önde gelen teknoloji firmalarından Xerox’un yüksek kapasiteli renkli dijital baskı sistemleri, Türkiye’nin her yerindeki baskı sektörünün lider firmaları tarafından tercih ediliyor. İstanbul’un en köklü baskı merkezlerinden Seda Ozalit de makine parkına Xerox’un yüksek kapasiteli renkli dijital baskı sistemi Xerox Color 1000’i ekledi. Xerox Color 1000 yatırımı ile hem zaman hem de maliyet tasarrufu sağladıklarını söyleyen Seda Ozalit Firma Sahibi Vahit Kokal; “Xerox Color 1000 sayesinde, yaptığımız uygulamalarda kendimiz lak etkisi yaratabiliyoruz. Bu işlem için matbaaya gitme zorunluluğumuz ortadan kalktı. Bu da bize zaman, maliyet ve işçilik tasarrufu sağladı. Xerox Color 1000’in saatte 6,000 dakikaya varan baskı hızı, yüksek baskı kalitesi ve kolay kullanımı da müşterilerimize geri dönüş süremizi kısalttı ve uygulama çeşitliliğimizi artırdı. Hizmetimizdeki bu değişim, bize müşteri memnuniyeti ve iş hacmi olarak geri dönüyor” dedi. Xerox Color 1000’le birlikte kullanıcıya detay eğitim, servis yazılımına erişim ve kullanımı kolay sistem arayüzü sağlanıyor. Mekanik aksam, kullancının özellikle rutin değişmesi gereken parçalara kolay müdahelesine uygun olduğundan, müşterinin servis ihtiyacı azalıyor ve makineden gelen durum
bilgisine göre sistem performansı optimize edilebiliyor. Xerox’un bu sisteminden çok memnun olduklarını belirten Vahit Kokal, bu sayede iş devamlılığını sağladıklarını ve servis için harcadıkları zamanı kendi işlerine odaklanmak için kullandıklarının altını çizdi. Ozalit makinesinden Xerox Color 1000 baskı sistemine Baskı sektörüne bir ozalit makinesiyle adım attığını söyleyen Seda Ozalit Firma Sahibi Vahit Kokal; “Bu işe ilk başladığımızda, parekende ve kurumsal olmak üzere her iki müşteri grubuna aynı yerde hizmet veriyorduk. Zamanla bu durumun hem bizler için zaman ve maliyet israfı yarattığını hem de kurumsal müşterilerimize istediğimiz kalitede hizmet vermemizi engellediğini gördük. Bu nedenle kurumsal hizmetlerimizi ayırmaya karar verdik. Bunun doğru bir karar olduğunu da zaman bize gösterdi. Şimdi kurumsal müşterilerimize ayrıca hizmet vererek, onlara daha hızlı geri dönüş yapabiliyoruz. En önemlisi de, çalışanlarımız dışında kimsenin girmediği bir ortamda baskılarını yaparak, bilgi güvenliklerini sağlıyoruz” şeklinde konuştu. Seda Ozalit’in Xerox ile olan işbirliği, kurulduğu yıllarda aldığı Xerox 2510 ozalit makine ile başladı. İş hacminin büyümesiyle Xerox ürünlerine yatırım yapmaya devam
1987 yılında kurulan Seda Ozalit, İstanbul’da faaliyet gösteriyor. Bir tanesi kurumsal üretim merkezi olmak üzere 3 ayrı yerde faaliyet gösteren Seda Ozalit, matbaa ve ozalitin yanı sıra reklam sektöründe de hizmet veriyor. Seda Ozalit, tüketici amaçlarına yönelik olarak her türlü baskı işlemini gerçekleştirecek son teknoloji makine parkını bünyesinde bulunduruyor. Aynı çatı altında tüm basılı işleri gerçekleştiriyor.
44
eden Seda Ozalit’in makine parkurunda bulunan Xerox ürünleri arasında Xerox 2060, Xerox DC 5000, Xerox DC 8000, Xerox 4595, Xerox 4110 ve Xerox 721 bulunuyor. Son olarak Xerox Color 1000’i makine parkına eklediklerini söyleyen Vahit Kokal, Xerox’un renkli baskının en iyisi olduğunu düşünüyor. “Ofset ve dijital baskı bir arada mükemmel şekilde kullanılabilir” Sektörle ilgili değerlendirmede de bulunan Vahit Kokal, dijital baskıyla birlikte sektörde iş yapış şeklinin hız kazandığını belirtti. Bu işin kendileri için bir rekabet avantajı olmasının yanı sıra, sürekli yenilenmeyi gerektiren bir durum olduğunu söyledi. Teknolojinin sürekli ilerlemesi ve makine üreticilerinin sürekli daha ileri teknolojik özelliklere sahip baskı sistemleri üretmesi, daha kısa zaman aralıklarıyla yatırım yapma gereğini doğurduğunu ifade etti. Vahit Kokal, sektörün önemli konularından biri olan ofset ve dijitalin birarada kullanılmasına yönelik görüşlerini de paylaştı: “Ofset ve dijitalin birarada mükemmel bir şekilde kullanılabileceğini düşünüyorum. Bunlar birbirlerini tama-
mlayan teknolojilerdir. Ayrıca dijital baskı merkezleri açısından baktığımızda, buradaki insanların hemen hepsinin matbaada baskı yapabileceğini söyleyebilirim. Çünkü birçoğu matbaa kökenlidir. Bu konuyla ilgili söyleyebileceğim bir başka husus da baskı maliyetleridir. Dijital baskı belirli bir sayının altındaki tirajlarda ofset baskının maliyetlerini yakaladığında, ibre dijital lehine dönmektedir.” dedi. İş takip sistemiyle işler her an kontrol altında Seda Ozalit’in müşteri memnuniyetine verdiği öneme değinen Vahit Kokal, firma bünyesinde bulunan iş takip sistemi hakkında bilgi verdi. Seda Ozalit için tasarlanan iş takip sistemi yazılımı ile firmaya gelen baskı işlerinin her aşaması kontrol altında tutuluyor. Sistem sayesinde, müşteri siparişini verdiği anda yapılacak işler ilgili kişilerin ekranlarına düşüyor. İlgili müşteri temsilcisi kendi ekranından işin her aşamasını takip ediyor. Bu aynı zamanda, müşteriye vermiş olduğu siparişin hangi aşamada olduğu, ne zaman tamamlanacağı gibi bilgileri de kesin olarak verebilmeyi sağlıyor.
ÜRÜN
Az Yer Çok İşlev İsteyen Ofislere FOTOKOPİ FIRSATI…
J KYOCERA FOTOKOPİ’DE YAZ FIRSATI… Japon Kyocera Mita’nın Türkiye distribütörü Bilgitaş, 25 kopya/dakika A4 hızındaki Kyocera FS6025MFP/B S/B A3 dijital çok fonksiyonlu fotokopi modelinde yaptığı şok fiyatlı yaz kampanyası ile size eski fotokopinizden kurtulma fırsatı sunuyor. Ofis dokümantasyon işlerinizi dokunmatik renkli LCD ekranı ile kullanımı çok kolay Kyocera FS-6025MFP/B’de profesyonel kalitede gerçekleştirebilirsiniz. Kompakt, kullanıcı ve çevre dostu ürün, fotokopi, network yazıcı, renkli tarayıcı, önlü arkalı baskı, 600 sayfa kağıt besleme kapasitesi, uzun ömürlü drum ve toneri ile düşük sayfa başı maliyeti özelliklerine sahip.
46
apon Kyocera Mita’nın Türkiye distribütörü Bilgitaş, ofisinizdeki işlerin verimli ve hızlı ilerlemesi için fotokopi, yazdırma, tarama, faks için ayrı cihazlar kullanmak yerine tüm bu fonksiyonları bünyesinde toplayan 28 kopya/dakika hızındaki Kyocera FS1128MFP S/B A4 dijital çok fonksiyonlu fotokopi modelinde yaptığı kampanya ile muhteşem bir fırsat sunuyor. Kompakt tasarımlı ve çok işlevli özellikleri
ile sizi ofisinizdeki gereksiz cihazlardan kurtararak yer açacak Kyocera FS-1128MFP ile her türlü dokümantasyon işlerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Fotokopi, network yazıcı, renkli tarayıcı, faks, doküman besleyici, dubleks ve 300 sayfa kağıt kapasitesi gibi ihtiyaç duyduğunuz tüm özelliklere sahip kullanıcı dostu ürün uzun ömürlü drum ve toneri sayesinde düşük sayfa başı maliyeti sunmaktadır.
ÜRÜN
Pazar Liderliğini SÜRDÜRÜYOR MEHMET SEZER XEROX TÜRKIYE GENEL MÜDÜRÜ
İnterpromedya tarafından açıklanan Türkiye’nin “İlk 500 Bilişim Şirketi Araştırması” 2010 yılı sonuçlarına göre Xerox, “Baskı Sistemleri” kategorisindeki liderliğini korudu.
48
D
ünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden Xerox, Türkiye’de doküman yönetimi ve ofis çözümlerini sunmaya başladığı ilk günden bugüne başarılı büyümesini sürdürüyor. 27 Haziran 2011 Pazartesi günü İstanbul Teknik Üniversitesi Maslak Kampüsü’nde, İnterpromedya tarafından “İlk 500 Bilişim Şirketi Araştırması’nın” 2010 sonuçları, düzenlenen törenle açıklandı. Değişik kategorilerde sıralamaların yapıldığı araştırmada Xerox, baskı sistemleri üretici gelirlerinde geçen senelerde olduğu gibi bu sene de, Türkiye’deki birinciliğini sürdürdü. Xerox Türkiye, aralarında Türk Telekom, Turkcell, Vodafone, Avea gibi Telekom ve GSM sektörünün büyük şirketlerinin yer aldığı Türkiye’nin ilk 500 bilişim şirketi arasında 55. sırada yer aldı. Xerox, baskı sistemleri kategorisinde üretici gelirlerine göre 1’inci olurken, Tüketim Malzemeleri Gelirlerine göre ilk 15 şirket arasında 3’üncü sırada gösterildi. Dış Kaynak Kullanım Gelirlerine göre ise ilk 15 şirket arasında 8’inci sırada yer aldı. Bilişim 500 şirketi 2010 araştırma sonuçlarını değerlendiren Xerox Türkiye Genel Müdürü Mehmet Sezer; “Xerox’un Türkiye’de baskı sistemleri alanındaki liderliği, bağımsız bir araştırma sonucu ile bir kez daha tescil
edilmiştir. Bu sonuçtan gurur duyuyor ve başarıyı yakalamamıza katkı sağlayan tüm çalışanlarımız, iş ortaklarımız ve müşterilerimize teşekkür ediyorum. Başarımızın devamlılığını sağlamak için, müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerine en iyi şekilde cevap vermeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Bu yıl onikincisi düzenlenen İnterpromedya “İlk 500 Bilişim Şirketi Türkiye 2010 Araştırması’nda, şirketler toplam 4 ana bölüm altında, 48 farklı alt kategoride sıralandı. Donanım ana kategorisinin altında yer alan baskı sistemleri kategorisi yazıcı, fotokopi makinesi ve çok fonksiyonlu baskı sistemlerini içeriyor. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de Bilişim Pazarı’nın 2010 yılı sonunda büyüklüğü 28,6 milyar dolar oldu. Dünyanın 160 ülkesinde faaliyet gösteren Xerox, dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biridir. Xerox, 2010 yılında dünyanın en büyük dış kaynak hizmeti sunan firmalarından ACS’yi satın alarak, 130.000 çalışan ve 22 milyar dolar ciroya ulaştı. Dünyanın en büyük şirketlerinin büyüklüklerine göre sıralandığı Fortune 500 listesinde, kendi alanında ilk sıralarda yer alan Xerox’un ayrıca 60.000 in üzerinde patenti bulunuyor.
ÜRÜN
Baskı teknolojileri uzmanı EPSON, 1 Temmuz’dan itibaren ikili siyah kartuş paketi alan kullanıcılara %30 indirim yapıyor.
Epson’dan Yeni Bir Kampanya Daha: İKİLİ SİYAH KARTUŞ ALANA %30 İNDİRİM
Y
az aylarında kullanıcıların tatil fotoğraflarını diledikleri kadar basmaları için yeni kampanya başlatan Epson’ın yeni kartuş kampanyası, kod numarası T0711, T1281, T1291 olan kartuşlarda geçerli. Stoklarla sınırlı olan kampanya 1 Temmuz’da başlayıp 30 Eylül’de sona erecek. EPSON’un Türkiye için özel olarak ürettiği ikili paketteki siyah kartuşları kapsayan kampanyalı ürünlere kullanıcılar Türkiye’nin her yerindeki saygın bilgisayar kuruluşlarından ulaşabilecekler. Kampanya dahilindeki EPSON kartuşları, piyasada yaygın olarak kullanılan pek çok EPSONyazıcısını destekliyor.
50
EPSON Türkiye Tüketim Ürünleri Satış Müdürü Oya Nalbantoğlu, düzenledikleri kampanya ile kullanıcıların sevdiklerine hediye edebilecekleri kalitede diledikleri kadar baskı almalarına destek olmaktan memnuniyet duyduklarını belirtti. Önümüzdeki dönemde de farklı kampanyalar ile kullanıcıların hayatını kolaylaştıracaklarını söyleyen Nalbantoğlu; EPSON olarak her zaman kullanıcı ihtiyaçlarını ön planda tuttuklarını ifade etti. Uzun ömrü ve mükemmel baskı kalitesi ile göz dolduran EPSON kartuşları ile tüm tatil fotoğraflarınızı diledeğiniz gibi basmak ve hediye etmek artık çok daha kolay ve ucuz.
SEKTÖR
12 değişik kategoride değerlendirme yapılan etkinlikte “Yılın en beğenilen Ofis Baskı Makinesi Sharp ve markayı en beğenilen kılan hizmeti ile Mitasan” almıştır. 30 yılı aşkın bir süredir Türkiye genelinde Ofis Makineleri konusunda çalışmalarını yürüten Mitasan, 2004 yılından itibaren Sharp ürünlerinin Türkiye Distribütörlüğünü üstlenmiştir.
52
“Basım Endüstrisinde Zirvedekiler 2011” SONUÇLANDI B asım endüstrisine hizmet eden herkesin oy vererek hizmet ya da ürün satın aldıkları tedarikçi ya da matbaalar arasından kendilerine en yakın buldukları, en iyi hizmet veya ürünü oyladıkları bir anket çalışması olan Zirvedekiler 2011 sonuçları Radison Otelde yapılan törenle açıklandı. 12 değişik kategoride değerlendirme yapılan etkinlikte “Yılın en beğenilen Ofis Baskı Makinesi Sharp ve markayı en beğenilen kılan hizmeti ile Mitasan” almıştır. Ödül töreni sonrasında açıklamalarda bulunan Mitasan Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Hayri Bakıcı; “Bilgili ve zor beğenen bir kesim olan Matbaa sektöründeki katılımcıların
oyları ile bu ödülün alınmış olmasının ayrı bir gurur kaynağı olduğu ama kazanılan başarının korunması ve devam ettirilmesinin daha önemli olduğunu vurgulamış, bu ödüle Sharp ve Mitasan’ı layık gören, destekleyenlere, alınmasında emeği geçen Mitasan çalışanlarına-Bayilerine teşekkür ederim.” demiştir. 30 yılı aşkın bir süredir Türkiye genelinde Ofis Makineleri konusunda çalışmalarını yürüten Mitasan, 2004 yılından itibaren Sharp ürünlerinin Türkiye Distribütörlüğünü üstlenmiştir. İnfo Source verilerine göre son 3 yıldır Türkiye de en fazla satılan Fotokopiler sıralamasında Sharp ilk 3 içinde bulunmaktadır.
SEKTÖR
Bilişim 500 Listesi’nde ZİRVEYE OYNUYOR…
İ
İnterpromedya tarafından açıklanan “İlk 500 Bilişim Şirketi Araştırması”nın 2010 sonuçlarına göre Transteknik, “Baskı Sistemleri” kategorisinde zirveyi paylaşarak ikinci oldu.
nterpromedya tarafından gerçekleştirilen “İlk 500 Bilişim Şirketi Araştırması”nın 2010 yılı sonuçları, 27 Haziran 2011 Pazartesi günü, İstanbul Teknik Üniversitesi Maslak Kampüsü’nde düzenlenen törenle açıklandı. Dünyanın önde gelen baskı sistemleri üreticisi olan Konica Minolta’nın Türkiye distribütörü Transteknik, başarılı büyümesi ile dikkat çekti. Bu yıl on ikincisi düzenlenen “İlk 500 Bilişim Şirketi Türkiye 2010 Araştırması”nda, şirketler toplam 4 ana bölüm altında, 48 farklı alt kategoride
Hyundai Assan Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş., genel müdürlük ve fabrika binalarında kullanılmak üzere baskı ve evrak imha sistemleri konusunda Transteknik ile anlaştı.
Hyundai Assan’nın da Tercihi TRANSTEKNİK OLDU
54
H
yundai Assan genel müdürlük ve fabrikasında alt yapı, etkinlik ve verimlilik analizi yapan Transteknik; Hyundai için maliyeti düşürücü ve etkinliği artırıcı çözümleriyle Hyundai Assan’nın tercihi oldu. Ofis teknolojilerinin lider firmalarından Transteknik, Konica Minolta ve HSM markalı 53 cihaz için Hyundai Assan ile sözleşme imzaladı. İşbirliği çerçevesinde 47 Konica
sıralandı. Baskı Sistemleri kategorisinde ikinci olan Transteknik, genel sıralamada ise 107. olarak büyük başarı elde etti. Bilişim 500 şirketi 2010 araştırma sonuçlarını değerlendiren Transteknik CEO’su Rıza Başoğlu; “Transteknik olarak Bilişim 500 sıralamasında her sene daha da üst sıralara çıkmanın gururunu yaşıyoruz. Bu başarıyı yakalamamıza katkı sağlayan tüm çalışanlarımız, iş ortaklarımız ve müşterilerimize teşekkür ediyoruz” dedi.
Minolta baskı makinesi ve 6 HSM evrak imha makinesi kurulumu gerçekleştirildi. Siyah beyazda 250 bin, renkli de ise 20 bin yıllık ortalama çıktı adedinin elde edilmesini sağlayacak baskı sistemlerinin ve evrak imha makinelerinin ise tüm bakım ve onarım işlerinden Transteknik sorumlu olacak. İstek üzerine Hyundai Assan çalışanlarına eğitimler verilecek.
SEKTÖR
“Büyüyen Anadolu’ya Kredi Kolaylıkları (BAKK)” Programı ilk tanıtım toplantısı Gaziantep Ticaret Odası’nda (GTO) gerçekleşti. GTO oditoryum salonunda yapılan toplantıya GTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, Avrupa Yatırım Bankası İstanbul temsilcisi Alain Terraillon, Avrupa Yatırım Fonu BAKK Programı Proje Yöneticisi Özlem Çotuk ile çok sayıda KOBİ temsilcisi katıldı.
Büyüyen Anadolu’ya KREDİ KOLAYLIKLARI
A
vrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin eş finansmanı ile başlatılan, Türkiye’nin Doğu’sundaki 43 ilde mikro işletme ve KOBİ’lerin krediye erişimini kolaylaştıran “Büyüyen Anadolu’ya Kredi Kolaylıkları (BAKK)” Programı ilk tanıtım toplantısı Gaziantep Ticaret Odası’nda (GTO) gerçekleşti. GTO oditoryum salonunda yapılan toplantıya GTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, Avrupa Yatırım Bankası İstanbul temsilcisi Alain Terraillon, Avrupa Yatırım Fonu BAKK Programı Proje Yöneticisi Özlem Çotuk ile çok sayıda KOBİ temsilcisi katıldı. Tanıtım toplantısında BAKK Program ortakları Kredi Garanti Fonu ile beş aracı banka olan Akbank, Denizbank, Halkbank, Vakıfbank ve Yapı Kredi yetkilileri de hazır bulundular. Toplantının açılışında konuşan GTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, KOBİ’lerin en büyük
56
sorunlarından biri olan KOBİ’lerin finansman kaynaklarına erişimde yaşadığı sıkıntılara işaret ederek, ‘’Ekonomik olarak Türkiye sıçrama yapacaksa, bunun yolu KOBİ’lerin finans kaynaklarına en kolay, en ucuz ve en rahat şekilde ulaşmasını temin etmekten geçer’’ açıklamasında bulundu. Aslan, Türkiye’de bulunan yaklaşık 3,3 milyon KOBİ’nin; istihdamın, üretimin, yatırımların ve ihracatın belkemiği durumunda bulunduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti: “Finansmana ulaşmanın önündeki engellerin kaldırılması ve finansman araçlarının çeşitlendirilmesi Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecinde bulunan Türkiye’deki KOBİ’lerin rekabet edebilirlik seviyelerinin artmasına, istihdam sağlanmasına, katma-değeri yüksek ürünlerin geliştirilmesine ve KOBİ’lerin sağlıklı bir şekilde büyüyerek varlıklarını sürdürmelerini sağlayacaktır.”
”YÜZLERCE BAŞVURU BEKLİYORUZ” Avrupa Yatırım Bankası İstanbul Temsilcisi Alain Terraillon, BAKK programında Avrupa Yatırım Bankası Grubu’nun rolünü, beş aracı bankaya 250 milyon Avro tutarında uzun vadeli finansman ihtiyacı sağlamak ve onların KOBİ kredilerinde büyümeleri ile bu alanda açacakları yeni kredilere olanak sağlamak olarak bildirdi. Terraillon, programı özel kılan unsurun; ilk kez Avrupa Yatırım Fonu’nun bankalara KOBİ kredileri için sağladığı garanti sayesinde, bankalara KOBİ kredi riski alma yönünde kolaylık getirmek olduğunu ekledi. Programın uygulamaya başlanmasından itibaren faydalanan çok sayıda KOBİ olduğunu ifade eden Terraillon, önümüzdeki dönemde de yüzlerce başvuru talebinin karşılanacağını umut ettiklerini belirtti. Programa ilişkin tanıtıcı bir sunum gerçekleştiren Avrupa Yatırım Fonu BAKK Programı Proje Yöneticisi Özlem Çotuk, programın yatırımlar için daha uzun vadeli ve daha uygun faizli kredi imkanı ile kredibilitesi sağlam ancak teminat yaratma güçlüğü çeken KOBİ’ler için ek borçlanma kapasitesi
imkanı sunduğunu bildirdi. Mikro işletmelere 25 bin Avro’ya kadar ve 6 ay-3 yıl vadeli kredi verileceğini belirten Çotuk, KOBİ kredi garantilerinin de 500 bin Avro’ya kadar ve 1-5 yıl vadeli olacağını kaydetti. Çotuk, program kapsamında işletmelerden, finansman ihtiyacını doğru ve gerçekçi yansıtan proje ve iş planları, tam, şeffaf ve standartlara uygun mali tablolar ve kurumsal yönetim ilkelerine uyum beklediklerini açıkladı. Toplantının ardından katılımcılar banka temsilcileriyle bir araya gelerek, BAKK programının kullanımına ilişkin detaylı bilgi aldılar. BAKK NEDİR? BAKK, Avrupa Yatırım Bankası Grubu tarafından Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Avrupa Birliği Komisyonu ve Türkiye Delegasyonu ve Merkezi Finans ve İhale Birimi ile yakın işbirliği içinde geliştirilen bir programdır. Program Mayıs 2010 tarihinde Merkezi Finans ve İhale Birimi ile Avrupa Yatırım Fonu arasında imzalanan anlaşmaı ile uygulamaya konmuştur. BAKK’ın hedef bölgesi 43 ili kapsamakta.
Tanıtım toplantısında BAKK Program ortakları Kredi Garanti Fonu ile beş aracı banka olan Akbank, Denizbank, Halkbank, Vakıfbank ve Yapı Kredi yetkilileri de hazır bulundular. Toplantının açılışında konuşan GTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, KOBİ’lerin en büyük sorunlarından biri olan KOBİ’lerin finansman kaynaklarına erişimde yaşadığı sıkıntılara işaret ederek, ‘’Ekonomik olarak Türkiye sıçrama yapacaksa, bunun yolu KOBİ’lerin finans kaynaklarına en kolay, en ucuz ve en rahat şekilde ulaşmasını temin etmekten geçer’’ açıklamasında bulundu.
57
ÜRÜN
Xerox ColorQube MASAÜSTÜNE ÇIKIYOR Renkli baskı maliyetlerini yüzde 62 azaltan, yüzde 90 daha az atık üreten, yüzde 30 daha az enerji harcayan ve uzun ömürlü performansı ile sınıfının toplam sahip olma maliyeti en düşük renkli yazıcısı Xerox ColorQube 8870 Türkiye’de.
D
ünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden Xerox, renkli baskıda yeni bir çığır açan ve daha az maliyetle renkli baskı alınmasını sağlayan Xerox ColorQube serisinin, küçük ofisler için geliştirdiği yeni modelini piyasaya sundu. Yeni Xerox ColorQube 8870 renkli katı mürekkepli kartuşsuz yazıcı; renkli baskı maliyetini yüzde 62’lere ulaşan oranlarda azaltırken; sınıfındaki lazer yazıcılara oranla yüzde 90 az baskı atığı yaratıyor, yüzde 30 daha az enerji harcayarak doğa üzerindeki karbon ayak izini de azaltıyor
Dakikada 40 sayfa renkli ve siyah beyaz baskı hızına sahip olan Xerox ColorQube 8870, yazı, resim ve tablo ağırlıklı günlük dokümanlarla birlikte renkli iş teklifleri, broşür, rapor ve ilan gibi satış ve pazarlama dokümanlarına ihtiyaç duyan ofisler için geliştirildi. Gelişmiş renk eşleştirme kapasitesi ve 2400 FinePoint görüntü çözünürlüğü ile çarpıcı renkli
58
baskılar alınıyor. Xerox ColorQube 8870, PANTONE onaylı simülasyonları ve Adobe Postscript3 uygulaması ile dokümanların daha canlı, renklerin daha keskin olmasını sağlıyor. Xerox’un patentli teknolojisi “Renk Dili” (Color by Words) özelliğiyle de, baskı renklerinin kullanıcın isteğine göre ayarlanmasına imkan veriyor. Doküman üzerinde seçilen bölgeler baskı ekranında yer alan “çimen yeşili yap, limon sarısına dönüştür” gibi seçeneklere göre istenildiği gibi renklendirilebiliyor. Intelligent Ready özelliği bulunan Xerox ColorQube 8870, kullanılan doküman örneklerini öğrenerek, benzer dokümanlar baskıya gönderildiğinde en düşük enerji harcayacak modu aktif hale getirerek baskı alıyor. ENERGY STAR sertifikasına sahip olan Xerox ColorQube 8870, çift taraflı baskı, prova baskı, geri dönüştürülebilir kağıda baskı gibi özellikleriyle de kağıt tasarrufu sağlıyor. GreenPrint yazılımı, banner reklamlar ya da logolardan oluşan sayfaları basmayarak, gereksiz baskının önüne geçiyor. Düz kağıt, etiket, zarf, kart destesi, kartvizit ve parlak kağıtlar da dahil olmak üzere pek çok boyuttaki dokümana baskı alabilen Xerox ColorQube 8870’in 625 sayfa olan standart kağıt kapasitesi 2.200 sayfaya kadar çıkartılabiliyor. ilk sayfa çıkış süresi 5 saniye olan Xerox ColorQube 8870, kendi sınıfında en hızlı ilk sayfa çıktı süresine sahip. Duyurulduğu andan itibaren bağımsız yayın ve kuruluşlar tarafından alanının en iyi ve en yenilikçi ürünü olarak tanımlanan Xerox ColorQube serisinin yeni masaüstü ürünü Xerox ColorQube 8870, 2 yıl Xerox garantisi ve 2.585 USD+KDV fiyatı ile piyasaya sunuluyor.
GEZİ
Hindistanın hemen altında gözyaşı damlası şeklinde, ‘Hint Okyanusunun İncisi’ olarak bilinen Sri Lanka stratejik konumu sebebiyle son 500 yılda Araplar, Portekizliler, İngilizler ve Hollandalılar’ın sömürgesi olmuş adaya Araplar “Serendib” adını vermişler, Portekizliler ‘Ceilao’, İngilizler ise ismini “Seylan”’a çevirmişler. Sri Lanka ilk Budist krallıklarına ev sahipliği yaptığı için tapınakları çok önemli: Kandy, Anuradhapura, Polonnaruwa arasındaki altın üçgen antik kutsal Budist tapınakları barındıryor.
60
DOĞANIN VE YEŞİLİN CÖMERT BULUŞMASI: SRİ LANKA
S
ri Lanka, diğer adı ile ‘Serendib’, ‘beklenmedik şeyler bulma şansı’ anlamına geliyor. Kültürel ve doğal cömertliği ile sürekli insanı şaşırtan ve süprizler sunan bu ülke gerçekten isminin hakkını veriyor; Coşku ile fışkırmış yemyeşil tropik ormanların ardından bir anda beliriveren çay tarlaları, biberler, tarçınlar, karanfiller ile dolu baharat bahçeleri, pirinç tarlaları, kauçuk ağaçları, tropik çiçeklerin renk cümbüşü... Yükseklik korkusuna meydan okuyan imkansız yüksekliklerde karşınıza çıkan tapınaklar’da binlerce yıllık zengin Budist kültürü...heybetli dağların arasında ilerlerken beliriveren nehirler, çağlayan şelaleler, göller... altın sarısı kumsallarda 25 mt’ye varan uzunlukta görkemli hindistancevizi ağaçları... denizin ortasında uzun çubukların üzerinde tünemiş balıkçılar... Yol kenarlarında ansızın karşınıza çıkan Ananas, Hindistancevizi, Cashew isimli pazar köyleri ve tezgahlarda taze ürünleri satan köylüler... leoparları, filleri, maymunları ve kuşları barındıran vahşi yaşamı...... Şiddetli bir tropik yağmurun ardından ansızın beliriveren güneş ve gökkuşakları... kalabalık ve cümbüşün içinde bulduğunuz huzur,
sukünet, sakinlik ve tevekkül... Bu kadar küçük bir adaya tüm bu muhteşem manzaralar, bu tarih ve kültür yoğunluğu nasıl sığmış diye düşünüyor insan resmen? Sri Lanka’da gezilip görülecek, yapılacak ve yaşanacak o kadar çok deneyim var ki, kısacık bir zaman sığmıyor ada: Budist kültürü ile harmanlanmış Anuradhapura, Polonnaruwa, Dambulla ve Kandy gibi antik şehirleri gezmek, binlerce irili ufaklı Buda heykeline şaşırmak, Altın Dağ: Sigiriya’ya tırmanmak, çay tarlalarında kadınların çay toplayışını izlemek, tapınaklarda tevekkül sahibi, içten, dost canlısı Budist halkın ibadet edişini izlemek ve de yakından tanımak, dünyanın en büyük yatar Buda heykelini görmek, çağlayan nehirlerde rafting yapmak, şelalelerin altında serinlemek, Hint okyanusu sahillerinde altın kumsalların, doğanın ve sessizliğin tadını çıkarmak, dalından taze düşen hindistancevizinin suyu içmek, papaya passion fruit, jack fruit, lychee, rambutan gibi egzotik meyvelerin ve bol baharatlı vejeteryan yemeklerin
ve de muhteşem deniz ürünlerinin tadına varmak... Binlerce yıllık geleneğe ait Ayurveda merkezlerinde beden ve zihni dengelemek... Hindistanın hemen altında gözyaşı damlası şeklinde, ‘Hint Okyanusunun İncisi’ olarak bilinen Sri Lanka stratejik konumu sebebiyle son 500 yılda Araplar, Portekizliler, İngilizler ve Hollandalılar’ın sömürgesi olmuş adaya Araplar “Serendib” adını vermişler, Portekizliler ‘Ceilao’, İngilizler ise ismini “Seylan”’a çevirmişler. 1948’de bağımsızlığına kavuşan ada, “Sri Lanka” adını ise ancak 1972’de almış. İngiliz sömürgesi olduğu dönemde tüm dünyaca ünlenen Ceylon çayı, dünyanın en kaliteli çayı olarak yaygınlaştığı ve ada için çay ekonomisi çok önemli olduğu için, adını Ceylon çayı olarak devam ettiriyor. Sri Lanka hala politik düzlüğe çıkabilmiş değil, kuzey ve doğu bölgeler hala 25 yıldır süren iç savaşlar ile mücadele ediyor. İç savaş Hindistandan adaya inen ve kendi topraklarını hak iddia eden Tamil Tiger gerilları ve Sri Lanka askeri birlikteri arasında yaşanıyor. İç savaş her ne kadar turistleri hedef almasada, halk için terör ile sürekli başbaşa yaşamak, Pazar yerlerinde ansızın patlayan bombalar, çocuklardan oluşan askeri ordular, sürekli tetikte yaşamanın getirdiği psikolojik baskı; onları hüzünlü, temkinli ve gergin kılıyor. Turisti etkileyen tek faktör yolarda asker barikatlara denk gelmek. Ama ada halkının yaşadığı şiddet karşısındaki çaresizliği insanı gerçekten üzüyor. Bir yandan da ada 2004’de güney ve doğu sahillerini vuran tsunami’nin yarattığı kayıpları ve aldığı zararları hala kapatmaya uğraşıyor. SRI LANKA ROTALARI Sri Lanka ilk Budist krallıklarına ev sahipliği yaptığı için tapınakları çok önemli: Kandy, Anuradhapura, Polonnaruwa arasındaki altın üçgen antik kutsal Budist tapınakları barındıryor. Sigirya: 68 hektarlık bir alanda hendekler, surlar, geniş bahçeler ve havuzlar ile çevrilerek koruma altına alınmış tek parça olarak 171 metre yükselen Aslan Dağı anlamına gelen Sigiriya Kayası. Önce
taş basamaklarla 150 metre tırmanınca karşınıza 5.yy’da Kaspaya adlı kralın inşaa ettirdiği Sigiriya kalesinin ve sarayının kalıntıları çıkıyor. Ardından dev bir aslan heykelinin iki büyük pençesi arasından önce zikzak, sonra dar bir spiral şekilinde tırmanan merdivenlerden yukarı çıkıyorsunuz ve bitkisel boyalarla yapılmış, bal ve yumurta karışımları ile korunmuş 1600 yıllık kutsal resimler ile dolu dar geçitten geçiyorsunuz. Ve en sonunda bu zahmetli ve uzun yolculuğa değecek nefes kesici bir manzara ile karşılaşıyorsunuz; canlı, yoğun, ışıl ışıl, enerji dolu yeşil tonları sizi içine çekiyor resmen.
Sri Lanka, diğer adı ile ‘Serendib’, ‘beklenmedik şeyler bulma şansı’ anlamına geliyor. Kültürel ve doğal cömertliği ile sürekli insanı şaşırtan ve süprizler sunan bu ülke gerçekten isminin hakkını veriyor; Coşku ile fışkırmış yemyeşil tropik ormanların ardından bir anda beliriveren çay tarlaları, biberler, tarçınlar, karanfiller ile dolu baharat bahçeleri, pirinç tarlaları, kauçuk ağaçları, tropik çiçeklerin renk cümbüşü...
Dambula: MÖ 1.yy’dan kalma beş Budist mağara tapınağına ev sahipliği yapan Dambula, Dünya Kültür Mirası arasında yer alıyor. 150’den fazla irili ufaklı Buda heykeli ve 2000m2 alanı kaplayan duvarlarında Buda’nın yaşam sürecini resmeden duvar resimleri ve freskler yer alıyor. Altın Budha tapınağında 14 mt uzunluğunda yatan Buda bulunyor. Sakın şaşırmayın tüm tapınakların bahçesinde, duvarların üzerinde maymunlar karşınıza çıkıyor.
.
Yükseklik korkusuna meydan okuyan imkansız yüksekliklerde karşınıza çıkan tapınaklar’da binlerce yıllık zengin Budist kültürü...
61
OTELLER Elephant Corridor, Sigiriya Heritance Kandalama Hotel, Dambulla Cinnamon Lodge, Habarana Queens Hotel, Kandy Earl’s Regency, Kandy Kandy House, Kandy Vil Uyana, Kandy Kirchhyan Bungalow Aislaby Tea Estate, Bandarawela St Andrews Hotel, Nuwara Eliya Hill Club Hotel, Nuwara Eliya Dilmah Tea Trail Private Logging, Bogawantalawa Valley Amangalla, Galle Galle Fort Hotel, Galle Fort Printers, Galle Sun House, Galle Dutch House, Galle Jetwing Lighthouse, Dadella, Galle Apa Villa Illuketia Wanchawala, Galle Amanwella, Tangalle Taprobane, Weligama Apa Colombo House, Colombo Cinnamon Grand Hotel, Colombo Taj Samudra, Colombo Galle Face Hotel, Colombo
Not: Tüm budist tapınaklara ayakkabıları çıkartarak giriliyor, galoş giymek mümkün değil. Bol bol çorap, pürel, ıslak mendil ve selpak götürmekte fayda var. Polonnaruwa: Sri Lankanın 10-12yy arasında Altın Çağını yaşamış antik başkentte, o dönemin ihtişamını gösteren Kraliyet Sarayı ve bahçesinde nilüfer çiçekleri ile bezenmiş gölet, 12y’dan kalma Kral Nissanka Malla’nın döneminde Sri lanka’yı anlatan Gal Pota isimli 8.2 metre uzunluğunda 1.4 metre genişliğindeki taş tablet, muazzam
RESTORANLAR Aluwhihara Kitchens and Heritage Centre, Matale La Langousterie, Mt.Lavinia The Gallery Cafe, Colombo Barefoot Cafe & Shop, Colombo Thambapani Restaurant, Colombo Mediteraan Restaurant, Colombo KULÜPLER Zanzibar, Colombo Clancy’s, Colombo H2O, Colombo Kudos, Colombo
62
büyüklükte sulama kanalları yer alıyor. Ayrıca Polonnaruwa’da bulunan Gal Vihare tek bir granit kayadan oyularak yapılmış yatan, oturan ve ayakta buda heykellerine ev sahipliği yapıyor..
sebebiyle önemli bir şehir Kandy. Şehir kıyıdan uzak konumu nedeniyle bağımsız kalabilmiş, bu yüzden mimaride ve tarihi eserlerde batı etkisi neredeyse hiç yok. Kandy’de yer alan Dalada Maligawa (Diş Tapınağı) Buda’nın azı dişini barındırdığına inanılan kutsal tapınağı her gün binlerce Budist ziyaret ediyor. 18.yy da inşaa edilen dışı pembe renkte içi yaldızlarlar süslü tapınak 24 saat açık, hergün dua törenleri ve ayinler düzenleniyor. Her sene Temmuz’da 10 gün süren Esala Perahera geçit töreni ile kutsal dişin bir replikası dansçılar, davulcular ve 100 fil eşliğinde.tüm şehri boydan boya dolaşıyor. Şehir her ne kadar keşmekeş ise tapınağın yanındaki suni göl şehre güzel bir sakinlik veriyor. Kandy’de kaçırılmamsı gereken bir gelenek ise Ateş Dansçılarının gösterisi: önce meşaleleri ateşleyip kollarına ve vücutlarına sürerek ateşle yıkanıyorlar, sonra alevleri ağızlarına alıyorlar, bu hazırlığın ardınan kor kömürler üzerinde acelesiz ve sakin şekilde defalarca yürüyorlar.
Anuradhapura: UNESCO koruması altında olan Anuradhapura antik şehri, MÖ 4.yy’dan MS 11. YY’kadar Sri Lanka’nın başşehiri olmuş olan Anuradhapura Sri Lanka medeniyetine ait çok iy korunmuş kalıntılara ev sahipliği yapıyor. Budizm için kutsal sayılan antik şehirin çevresinde birçok tapınak bulunuyor.
Kandy yakınlarında yer alan 16yy’dan kalma Peradeniya Botanik Bahçesi görkemli palmiyeler, mangrovlar arasında coşkulu bir cennet bahçesi.
Kandy: Sri Lanka’nın eski başkentlerinden ve Budizm’in Sri Lanka’da ilk başladığı yer olması
Yine Kandy yakınlarında yer alan
Pinnewela ailelerini kaybetmiş yetim filller için oluşturumuş doğal koruma ve yaşam alanı , burada bebek filleri biberson ile beslemek mümkün. Kwai Nehri Köprüsü filminin çekildiği yağmur ormanları arasında yer alan Kithulgala’da dağlar ve şelaleler arasından geçen nehirde rafting yapmak mümkün. Nuwara Eliya: Sri Lanka’nın dünyaca ünlü Ceylon çayının en kalitelisinin yetiştiği şehir. Nuwara Eliya’ya gitmek uzun sürüyor çünkü kıvrıla kıvrıla tırmanan virajlı yollar hep insan dolu fakat böylece manzaraların tadını çıkartabiliyorsunuz: yeşilin her tonunu görebildiğiniz çay tarlaları arasında rengarenk sariler içinde çay yapraklarını toplayan Tamil kadınları, çay malikaneleri, kırmızı ve mavi tropik kuşlar, Kolonyal mimarisinin en güzel örnekleri. Bölgenin en kaliteli çay üreticileri olan Dilmah Tea ve Mlesna Tea çay malikanelerini ziyaret etmek ve çayları tatmak Nuwara Eliya’da yapılması gerekenler arasında (Not: Seylon çayı 1900’lerde Nuwara Eliya’da yetiştirilmeye başlamış. Daha sonra başka bölgelere de yayılmış, ancak en kalitelisi hala çaya en uygun koşulları nedeni ile Nuwara Eliya’da yetişiyor ve bizim damak tadımıza en uygun olan rahat içimli çay. Yumuşak ve hafif çay: Nuwara Eliya çayı. Orta Kuvvet: Dimbula, Kandy ve Ruhuna çayı. Çok sert: UVA Çayı) Siyah çayın yanı sıra yasemin, melisa gibi meyva özlü çayları da çok güzel.
AYURVEDA MERKEZLERİ Anarva Spa Herbal Life Spa Aspara Spa ALIŞVERİŞ
Yala Vahşi Yaşam Milli Parkı : 98.000 hektarlık açık ve engebeli arazide yer alan önemli ekolojik parkı, fil sürüleri, leoparlar, ayılar, timsahlar, bufalolar, 135 çeşit kuş ve daha birçok hayvana ev sahipliği yapıyor. Km2 başına dünyadaki en yüksek sayıda leopar konsantrasyonuna sahip parkta dünya çapında araştırma ve koruma projeleri yürütülüyor. Galle: Güneyde Hint okyanusu kıyısında Galle, Unesco koruması altındaki eski kenti tamamen çevreleyen kale 1663’de Hollandalılar tarafından inşaa edilmiş. Şehir Portekiz ve Hollanda kolonyal mimarisinin izlerini taşıyor. Galle yakınlarında Tangalle, Matara, Weligama, Pigeon Island, Hikkaduwa, Nelaveli, Beruwela, Negombo & Mount Lavinia’da turkuaz rengi okyanusun Hint okyanusunun harika kumsalları yer alıyor. Buralarda yerel balıkçıların hem çubuklar üzerinde tek başlarına tüneyerek balık tutmalarını izlemek mümkün. Adam’s Peak Budha ve Hz Adem bu zirveden geçmiş bugün binlerce kişi için kutsal ziyaret noktası haline gelmiş. Gece yarısı başlayan tırmanış, sabahın ilk ışıkları ile sislerin üstünde zirvede nefes kesen manzaralar ve sessizliğin kutsal büyüsü ile başbaşa bırakıyor. Colombo: Colombo, Sri Lanka’nın başkenti. Fakirlik, gürültü, pislik, trafik yanında her zaman güleryüzlü, meraklı, sıcakkanlı insanların tezat oluşturduğu bir şehir. Görülecek yerler ise: liman, saat kulesi, Parlemento binası, Tarçın Bahçeleri, York, Chatham ve Galle Caddeleri, antika mobilyalar, Budist Heykeller, kraliyet giysilerini barındıran Colombo National Museum. Ne zaman gitmeli: Sri Lanka genel olarak rutubetli bir ülke, Ağustos – Aralık arası yağmur sezonu.
Sri Lanka çay ve baharın yanı sıra, balmumu ve rengarenk kök boyalar ile yapılan batikleri, tahta oymacılığı (özellikle şeytan figürlü maskeler), antikaları ve de yakut, safir ve ay taşları, pirinç ve gümüş objeleri ile ünlü. • Odel Home ve Beverly Street: Dekorasyon • Barefoot: tekstil ürünleri • Paradise: elişi ve antika • Lanka Hands, Lakmedura, Lakpahana ve Laksala: pirinç ve gümüş objeler • Vogue Jewellerys, Hemachandra’s, Earl’s Court, Zam Gems, ve Sifanis: mücevher • Shoppe: Çay • Baharat: Lakmedura
Gitmeden Okunabilecek Kitaplar: The Village in the Jungle, Leonard Woolf Woolf in Ceylon: An Imperial Journey in the Shadow of Leonard Woolf, Sir Philip Christopher Ondaatje Anil’s Ghost - Michael Ondaatje Running In the Family Michael Ondaatje Ceylon – Pearl of the East, Harry Williams
Zeynep Atılgan Boneval yolculukterapisi.com
63