B&T GIDA’nın Kurucusu Turgut BOZKURT ile özellikle tedarikçi firmalarımızın sorunları ve çözümleri üzerine konuştuk:
UNUTMAYALIM Kİ BEDAVA PEYNİR SADECE FARE KAPANINDA OLUR…
GIDA
Pastacılık
Sektöre başlarken hedefleriniz nelerdi?
Malzemele
tedarikçi firmaların ürünlerini piyasaya kabullendirmek çalışma prensibimiz haline gelmiştir. Bizlere güvenmeyen firmalara ise en güzel cevabımız başarımızdır. Bizim yerimiz belli, çizgimiz belli.
İlk amacım Türkiye genelindeki bu işi yapan toptancıları göz önünde bulundurarak İstanbul pazarından tedarik edemedikleri ürünleri bulup onlara hizmet etmekti. İş akışımız böyle başlarken İstanbul ve Anadolu pastacılık pazarından elit perakende ve zincir pastane noktalarından gelen talepler olunca bizde bu talepleri değerlendirme yolunda çalışmalarımıza devam etmeye başladık. Türkiye şartlarında oluşan geçmişteki ekonomik kriz nedeni ile Anadolu’daki pazarda hizmet veren toptancılara ürün satmak yerine İstanbul pazarına yönelmenin bizim için daha iyi olabileceği kanısına vardık ve bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdürüp bunları geliştirdik. Anadolu’dan ise bize ilk günden beri destek veren güvenilir firmalara hali hazırda hizmet etmeye devam ediyoruz.
Sektörün bugünü ve dünü arasında nasıl bir fark var? Yaklaşık 10 yıldır pastacılık sektörünün içindeyim. Geçmişte rekabet çok fazla olmadığı için para kazanmak ve kazandırmak daha kolaydı. Toptancı noktası bu kadar fazla değildi. Son beş yıla baktığımızda gerçekten bu işi layığı ile yapan köklü firmalar hali hazırda örnek aldığımız firmalar arasındadır. Biz yeni bir firma olarak ekonomik koşullara uygun bir şekilde ayakta kalma mücadelesi ile sağlam ve emin adımlarla geleceğe yatırım yaparak ilerlemeye çalışmaktayız. Enflasyonun olmadığı ülkelerde kazandığınız paranın her bir kuruşunun hesabı kolay alınır ve kolay verilir. Fakat bizim ülkemizdeki ekonomik koşullarda hesabını tutmak çok zorlaştı. Günlük fiyat verilmeye başlandı. Ve bu da kazan kazandır mantığını maalesef ortadan kaldırdı. Biz son 3 yıldır sınırlı kazançların olduğu ve artık fiyata göre mal satılan bir dönemde ekip çalışması ve güvenilir firma kişiliğimizi öne çıkararak az kazanç elde ederek iyi üretim yapan tedarikçi firmaların marka güvenirliliği ile sürümden kazanç elde etmeye çalışıyoruz.
Sektörde kalıcı olmak için neler yapılmalı?
Geçmişteki tecrübelerimizden de yola çıkarak, pastacılık sektöründe kalıcı olmak için herkesin bildiği gibi MARKA yatırımı yapmak lazım. Firmaları markalar, markayı ise firmanın sahip olduğu çalışan ekibi yapar. Ekip ruhu olmayan hiçbir firmada gelecek olmaz, marka da olmaz. Biz bu doğrultuda almış olduğumuz KRALINA markasını yeni doğmuş bir bebek olarak görüyor ve bu markayı yetiştirmeye başlıyoruz. Eskilerin deyimi ile bu çocuk bizim ve biz bu çocuğu tecrübemiz ve ekibimizle güvenilir bir marka haline getireceğiz. Yine geçmişteki tecrübelerimizden yola çıkarak şunu söylüyorum. Pastacılık sektöründe kalıcı olmak istiyorsak sektörü ruhunda benimseyen, doğru, dürüst ve işbirlikçi EKİP, EKİP, EKİP olması şarttır.
Ürün Tedarikinde karşılaştığımız sorunlar neler? Şu anda çalıştığımız bize güvenen ve bize her türlü desteği veren tüm tedarikçi firmaların ürünleri ile İstanbul ve Anadolu’daki pazarda bir köprü oluşturmak için çalışıyoruz. İlk kurulduğumuz günden bu yana tabi ki hep destek veren tedarikçilerimiz olmadı. Yolumuzu kesmeye çalışan tedarikçi firmalar oldu. Ama biz bugün geldiğimiz noktaya bakarsak son 3 yılda doğruluğumuzla, dürüstlüğümüzle, güvenilirliğimizle çok yol kat ettik. Ve daha da ilerlemeye devam edeceğiz. Bize her durumda güvenini ve desteğini esirgemeyen
ri
72