Shalva Tevzadze Köklerimize yolculuk 2 Sayın okurlarım, İzninizle sizlere bügün Hırıstıyanlık öncesi Gürcü İnanç sistemi ile ilgili bilgiler aktaracağım. (Gürcü Ulusunun Tarihi,Stockholm 2012 adlı eserimin 36-55 sayfalarından derlenmiştir) Aziz Giorgi Efsanesi Aziz Giorgi ile ilgili pek çok efsane mevcut ve değişik şekilde anlatılmaktadır.Bazıları efsanenin vuku bulduğu yer olan batı anadoludaki Lidya yı Libya ile karıştırmakta. Bir gün Lidyanın başkenti Silena-Sardes şehrine bir ejderha geldi.Kıralın huzuruna çıkıp şehir dışındaki bir baklığa yerleşeceğini ve her gün kendisine yiyecek olarak iki koyun getirilmesini;aksi takdirde bogazından zehirli dumanları puskürüp tüm halkın öleceğini söyledi.Çareziz kıral her gün iki koyun gönderiyordu. Zamanla koyunlar azaldı ve kıral iki kuzu göndermeye başladı.Ejderha kıralın huzurana tekrar çıkıp kuzularla doymadığını söyleyerek bunların yanına bir de çocuk eklenmesini istedi.Çareziz kıral halkı toplayarak çaresiz durumunu izah edip her gün kura ile bir çocuk gönderilmeye başlandı.Kıral şehirde yas ilan etti.Cenkçi atlılar mızraklarını kuşanip ejderhayı öldürmeye gittiler fakat gidenler ejderhanın zehirli dumanları ile yok olup geri dönemediler.Bir gün sıra kıralin biricik kızı kıraliçeye geldı.Kıral halkı toplayıp yardım istedi fakat halk kuranın kızına vurduğunu belirtip kızını ejderhaya göndermesini söylediler.
Kıral ve kıraliçe büyük bir üzüntü içinde biricik kızlarını en güzel elbiselerini giydirerek ve tacıyla süsleyip yanına birde büyükçe kuzu verip bataklığa gönderdiler.Küçük kıraliçe bataklığın kenarındaki bir taşa oturup gözleri yaşlı ejderhayı beklemeye başladı.Etraf ejderhanın yedıği insan kemikleriyle doluydu. Halk panik halinde şehri terkediyordu.Bir atlı ise şehre doğru ilerliyordu,kaçanlar ona durumu anlatıp geri dönmesini istediler.Atlı ise bunlara kulak asmayıp şehre yakınlaştı.Bataklığın yanında yalnız oturan güzel kıraliçeyi görünce yanında durdu.Kıraliçe durumunun ümitsizliğini ona anlattı ve atlının canını kurtarması için buradan uzaklaşması gerektirdiğini söyledi.Giorgi ejderhayı oldürüp kızı ve şehri kurtarmaya karar verdi fakat atı huysuzdu.Kendi kalbinde ise bir korku belirmişti.Hemen ellerini açıp Allaha yardım için dua etti.Duanın sonunda atı sakınleşmiş ve kalbındekı korkuyu yenmişti.Hemen atına bindi ve prensesi yutmak için boynunu uzatan ejderhaya mızrağını sapladı.Ejderha boğazına saplanan mızraktan kurtulmak ve zehirli dumanını püskürtmek için çabaladıkça yorgun düşüyor ve boğazına mızrak saplandığı için zehirli dumanını püskürtemiyordu. Ejderha iyice yorgun düştükten sonra kuzunun boğazındaki ipi çozen kıraliçe ipi Giorgiye verdi.Giorgi ipi ejderhanın boğazına bağlayıp şehrin merkazine getirdı.Halkı coşku ve sevinç içinde Giorgi ve kurtarılan kıralıçeyı karşılamış.Kıral ise kıraliçeyi ve şehri ejderhadan kurtardığı Giorgiye sayısız hediyeler vermiş .Giorgi ise halka ve kırala ;Allahın yardımı ile ejderhayı yendiğini ve halkın Allaha şükretmesini istedi ve kendisine verilen hediyeleri şehrin ortasına kurulacak olan kiliseye bağışlayıp şehirden ayrıldı. Gürcüstana Hırıstıyanlığı yayan Azize Ninonun hayatı Ninonun M S 296 yılında doğduğu ve M S 338 veya 340 yılında öldüğü sanılmaktadır. Nino Kapadokyanın Kolastra (Colosaea) kasabasında doğmuştur. Babası Romalı General Zabulon Aziz Giorgiyle akraba idi.Annesi Sosana (Suzan) ise Kudüs patriği Houbnal l in kızkardeşidir.Patrik amcasının delaletinde Kudüste rahibe Sarah Betlehemlia nın yanında yetişmiştir. Nino Patrik amcası ile Roma ya yolculuğu esnasinda ona Meryem ana görünür ve kendisine Üzüm asmasından yapılmiş bir haç verir;”İberyaya git oraya benim sevgili oğlum İsanın hak dinini yay!. Seni görünür ve görünmez düşmanların şerrinden Allahın yardımı ile bu haç koruyacak”,der.
2 Nino Anadolu ve Ermenistan üzerinden İberya-batı Gürcüstana gider.Buralardan geçerken yol üzerindeki pek çok köye uğrar ve hırıstıyanlığı yayar.İberyaya M .S 3.20 yılında varır.Akhalkalaki kasabasına haç diker ve Urbis kasabası üzerinden o zamanki Gürcü başkenti olan Mtskheta ya varır. O zamanki İberyada Gürcü ay tanrısı Armazi ye ve bereket tanrısı Zaden e tapılıyordu.Gürcü ay tanrısı Armazi genelde asker giysisi ile tasvir ediliyordu. Pek çok hastalıklardan mustarip olan Kiraliçe Nana Ninonun okuduğu dualarla şifa bulur ve hırıstıyan olur.O zamankı İberya kıralı Miriam lll ay tanrısı Armazinin ateşli bir savunucusu idi.Kıraliçenin hırıstıyanlığı seçmesi onu çok kötü etkilemiş ve ayrılmaya karar vermişti.Kıraliçe ise yeni dininden vaz geçmedi.Bir gün kıral başkentin yakınlarındaki bir ormanda avlanıyordu ve anzızın hava kararmış (tahminen güneş tutulması) ve gözleri hiç bir yeri göremediği için ormanda kaybolmuştu.Çaresiz kıral Bir de Ninonun tanrısına yalvarayım der.Bundan sonra hava aydınlanır ve gözleri görmeye başlar. Kıral hemen hırıstıyan olur ve M. S. 327 yılında ülkede hırıstıyanlığı ilan eder.Hemen Konstantinepole elçilerini gönderir ve Bizans kıralı Konstantine l den biskop ve papazlar ister. Kıral Konstantin bu olaya çok sevinir ve hemen Kudüste Gürcülerin bir kilise kurmaları için toprak verir. Gürcüstanda ilk kilise bugünkü Svetitskhoveli Katedralının yerine M. S. 334 yılında inşa edilir. Nino ise Kıralın hırıstıyanlığı devlet dini olarak ilan ettiği gün yanında bulunur ve daha sonra Kakheti bölgesindeki Bodbe dağ geçidindeki bir dağ evine inzivaya çekilir.M. S. 340 yılında öldüğünde evinin bulunduğu yere kıralın emriyle bir manastır ve bir türbe yapılır.Daha sonra kilise tarafından azize ilan edilir.Bodba dağ geçidindeki türbesi her zaman büyük ziyaretçi akınına uğramış ve bugün de uğramaktadır. Gürcüstanda Nino adı çok yaygındır.Bu gün 88.441 16 yaşından büyük kadın bu ismi taşımaktadır. Gürcüstanda tapınılan tanrılar arasında en yüksek yeri Aziz Giorgi tutuyordu,iyi kalpli,kuvvetli, yardımsever ve insanları koruyan olarak betimlenir. İkinci sırada İsa Mesih,buyrukçu,korkutucu,intikamcı ve kuvvetsiz olarak betimlenir. Üçüncü sırada ise evliya hızır İlyas var.Tetri Giorgiye nazaran kuvvetsiz ve yaratıcı tanrının emirlerini uygulayan olarak betimlenir.Yaklaşık her tepede Tetri Giorgi tapınağı/kilisesi vardır. Khevsur ve Pşav dağlı keşişler ‘Tanrm Aziz Giorgi’ diye duaya başlarlar.Bunun resmi Ortodoks dini ile bir ilgisi yok.Bu hırıstıyanlık öncesi baş tanrı olan Armazi ay tanrısının Aziz Giorgi de vucut bulmasıdır. Ay tanrisi Armazi ayını Tarihçi Strabon M Ö 63-M S 26 un an anlattığı Armazi ay tanrısı ayını ile 1900 yıl sonra Khevsureti bölge sindeki tetri(beyaz) Giorgi ayinleri tıpkı birbirinin aynısı.’Ay tapınağı İberya-Albania sınırında ve kıraldan sonra en çok saygıyı tapınağın baş rahibi (kurumi) görüyor’der.Tapinak rahiplerine Korumi deniyor.Ayın 14 ağustos akşamı gün kararırken başlar ve sabah gün ağarıncaya kadar devam eder. Çünkü dolunay akşam doğar ve bu ayın onun içindir.Ayını baş rahip yönetir.Ay tanrısına adaklar adanır ve bir yıl boynunda zincirle ay sembolu taşıyan köle kurban edilir. Ayının ortasında vaaz esnasında toprağa bağlı yarı köleler yere düşerler ve Armazi/tetri Giorginin kehanetlerini cemaate aktarırlar.Adağı temsil eden köle tapınağın kapısının önüne kendisini atar ve ayine katılanlar kuvvetlice bunun üstüne basıp günahlarından arınmış olarak tapınağa girerler.Kapıdaki yığılı köle ölü adağı temsil ettiği için nekadar kuvvetli basılsa sabr edip ses çıkarmaz.Ayın sırasında ayine katılanlar diz çöküp tapınağın etrafında en az üç ve en çok yedi defa dönerler. Halk tapınağın etrafına ağaçlar diker ve bu ağaçlar kutsal sayılır.Halk bu kutsal ağaçlara adaklar adar,mum yakar ve Gürcü kada pastasını sunarlar.Bu sunulan yiyecekleri yiyen kuş ve yabani hayvanların sevaplarını kazanırlardı. ,
3
Kutsal Giorgi Ayınleri Pazar akşamı akşam yemeğinden sonra Tapınağa-Kiliseye gidilir ve Pazartesi (eski Gürcüce Mtvaris dğe-Ayın günü-Ay Tansının günü)gün ağarıncaya kadar ayın devam eder.Bir ayda ayın 4/1,4/2,4/3 ve 4/4 (yeni ay,yarım ay,üçtebir ay ve tüm ay) dört defa ayın yapılır. Pşav ve Khevsureti dağlık bölgelerineki mabetlerin yöneticisi Khevis Beri-o bölgenin keşişidir,Ayından sonra halk hep birlikte şarkı söyler ve horon tutup sabaha kadar eylenir.Halk rahibe önsezide bulunmasını rica eder,rahip ise nazlanır fakat daha sonra uzaklaşmayan halkın israrına dayanamıyarak yere çöküp önsezilerde bulunur. S. 93 Rahip nasıl dekan olur? Fiziksel veya psikoloşik bir rahatsızlığa yakalanan rahip rüyasında Aziz Giorgi ona görünür:’eğer iyileşmek istiyorsan kendini benim inancıma adamalısın der,Dekanlardan başka kendini Aziz Giorgiye adamış kadın ve erkeklerde önsezide bulunur. Aziz Giorgi tapınaklarının kendi arazileri ,mal mülkleri ve ormanları vardır.(mcvaris tke,mitchahaç ormanı-toprağı).Strabonun miladın başlangicinda anlattığı Ay Tanrısı ayinlerini Kurumi denen tapınak rahipleri yürütüyordu.Bugün ise (19 cu yüzyıl) hırıstıyan papaz ve dekanlar tarafından yürütülmekte.S.94 Gürcü tarihçi ve gezgin Vakhushti Bagrationi (M. S 1696-1768) dinleyelim:’Gori yakınında yüksek bir dağ tepesine inşa edilmiş bir bir kilise var.Haçın içinde Aziz Giorginin bir kutsal resmi var.Buna Gori Haçı deniyor.Bu tapınakta kalın bir demir zincir var.Aziz Giorgiye adağı olan mümin kilisenin kapısına varır.Bu zinciri boynuna bağlar ve üç defa kilisenin etrafında döner.Bunda hırıstıyanlıktan önce Ay Tanrısı Armaziye insan adama inancının izleri var.S .94 Arbo köyü Aziz Giorgi ayinleri
’14-15 ağustosta (tavari Gerisiaoba-Başlangıç ayinleri-yeni ay) başlar.21-22 ağustosta (ikinci-gerisiaoba –devam olur-yarım ay).28-29 ağustosta (üçüncü gerisianoba –ay dörtte bir büyüklüğünde)olur.Buraya tüm Kartliden yığınla insan birikiyor. Aziz Giorgiye adağı olanlar beyazlar giymiş bir vaziyette ;Kurbanlık düveler,koyunlar ve horozlar adıyorlar.Bazıları oğullarını keşiş olması için buraya getirmişler. S. 94 Kurbanları kesme işi Nats’a aittir. (inzivaya çekilmiş kimse) Adaklar kesildikten sonra tüm halk halka olup oyun-horon oynar.Şarkı söyler.Ara sıra kendini keşişeliğe-rahibeliğe adamiş kadınlar diz çöküp önsezilerini-kehanetlerini söylerler. Racha da Sori köyünde Cachvis-zincir manastırı adı verilen yerde bir türbe-yatır var.Burada zincirli demirden ok ve yay var.Yeni ay göründüğünde papaz köydeki kiliseden buraya gelerek Aziz Giorginin kutsal resmi önünde ayın yapar.Strabon zamanında halk ay tanrısına mızrak ve zincir adıyormuş.Bu türbedeki silahlar bu geleneği anımsatıyor. Hırıstıyanlığın etkisi ile Gürcüceye giren: ‘orşabati-Pazartesi’ eski Gürcü dilinde mtvaris dğe-ayın günü olarak adlandırılıyordu.Bugün Megrelcede pazartesiye ‘tutaşkha,Svanca da doşdiş’denir.Her iki deyim ‘ayın günü anlamına geliyor. Kutsal üç haftalar kutlamaları Pazar akşamı yemeğinden sonra resmen Pazartesi günü devam eder.Bütün bunlar Aziz Giorgi ayinlerinin Ay tanrısı Armazi ayınlerinin devamı olduğunu gösteriyor.
4 Gençlerle ilgili kehanet Ay ayinlerinede yere diz çöken rahibin mırıltılarından halk gençlerin geleceği ile ilgili kehanetleri okuyordu.Kurban adanırken tapınağa bağışlanan demir zincir ve ok da Aziz Giorgiye adanmış silahlar olabilir.Strabon zamanında zincir ve mızrak adanıyormuş Ay tanrısı Armaziye. S .95-96,Aziz Giorgi ayinlerinde demir zincirin büyük bir önemi var. Samegrelo daki ayinler Akhalsenaki kasabasına yakın Sunca köyünde bir kale içinde Aziz Giorgi tapınağı-türbesi var.Buraya 23 nisan Aziz Giorgi günü ayını için tüm Samegrelodan halk toplanır.Ayinden bir gün önce köyün saygın,güvenilir ve iyi mümin bir yaşlısı seçilip tapınağa dua ve zikir etmesi için kapatılır.Yaşlı ihtiyar tüm geceyi dua ve zikirle geçirir.23 nisan sabahı
erkenden yaşlı tapınaktan çıkarılır ve bir yüksek bir yere konur.Yaşlının gelecek yıl ile ilgili kehanetlerini yöneticiler dahil tüm halk izler. Dağlı Pşav ve Khevsurlarda kehanetleri geceyi tapınakta geçiren Khevis beri-Vadi keşişi yapar.Ay tanrısı Armazi ayinlerinde de kehanetleri geceyi tapınakta geçiren Kurumi rahibi yapıyordu.Aya ınananlar ayın,yeni aydan-dolunaya tüm evrelerini çok iyibiliyorlardı.Sorulduğunda ayın kaç günlük olduğunun hemen cevabını verirlerdi, Havale nöbeti Ay ayınlerinde yere düşüp-çöküp kehanette bulunma adetinden yola çıkarak ateşlenip havale nöbeti geçiren sayıklayan çocuk hastalığına Megrelce ‘Tutaşi-Mtvaris avadmkopoba –ayhastalığı denir. Svanetide Aziz Giorgi ayinleri Ellerinde kurutulmuş kavak ağacı köklerinde alınmış çıralarla büyük küçük herkes Aziz Giorgi tapınağına gidiyor.Tapınağın bahçesine varınca herkes bu çıraları üst üste koyuyor ve böylece bahçede büyük bir ateş meydana geliyor.Şanlı ve şöhretli yaratıcı tanrıya atanan bu ayine Svanca Limpyari Ayını deniyor.Ayın Pazar akşamı öğleden sonra başlayıp Pazartesı öğleden sonraya kadar devam ediyor.Ayin bittikten sonra herkes şarkı söyler ve halk oyunu oynayıp eğlenir. Kartlide bu ayine Limproba denir. Hırıstıyanlık öncesi Güneş tanrısı Kviria Dağlı Gürcüler KVİRİA’yı tüm tanrıların babası olarak görürler.Svanlar ise Kviria’yı iklim,toprak ve bol çocuk tanrısı olarak görürler.Pşav-Khevsurlar ise adalet ve çocuk bereket tanrısı olarak görürler.Kvira-mzis dğe; eski Gürcülerde güneşin günüdür. Tutaşkha-Mtvaris dğe.Pazartesi resmi tatil ve dinlenme günüdür eski Gürcülerde,Şu andaki resmi tatilgünü olan Pazar günü Gürcüceye hırıstıyanlıkla birlikte girmiştir. Pşavlarda Pazar günü ile birlikte Pazartesi de halen resmi tatil ve ayın günüdür. Bugünkü Gürcücede kullanılan Kvire-Pazar gününün adı bu eski Gürcü güneş tanrısının adından gelmektedir.Kartlide Paskalyanın ilk haftasından hasatın kaldırılmasına kadar Pazartesı günleri çalışılmaz.S. 97 Yunan ay tanrısı Serenenin aksine Gürcü ay tanrısı Armazi erkektir.Gürcü güneş tanrısı Kviria ise kadındır.Mzia,gultamze,mzevinari,ve mzekali gibi güneş ihtiva eden isimler kadın ismidir.Aşağıdaki
5 Gürcü halk şiiride açıkça bunu doğruluyor: “Natelma mtvarem brzana
“Aydın ay buyurdu
Bevrit me vcobivar mzesa”
Ben güneşten daha üstünüm”
Dacda dastsera tsignebi,
Oturup mektup yazdı,
Zena kari miatrevsa,
Gökteki rüzgar bunu güneşe ulaştırdı,
Mzes rom katsi miuvida,
Güneş bu haberi alınca,
Mze dzalian gacavrdesa;
Buna çok içerledi,
“Me da var da is dzma aris
“Ben onu kızkardeşiyım,O da benim erkek kardeşim
Rad vdzuldebit ertmanetsa”
Neden birbirimizi aşağılıyoruz”
Bu halk şiirinde de Güneşin kadın olduğu açıkça belirtiliuor. 40 Bebeklere söylenen ninni “Daidzine genatshvale, iav nanina,
Değerlim uyu,ninni ninni,
Mze datchva da mtvare şoba, iav nanina’,
Güneş yattı ve ayı’ (doğurdu),ninni,ninni’
Bu çocuk ninnisinde de Güneşin cinsiyeti belli. Megrel-Kartli halk şiiri Megrelce
Kartlice
Tercümesi
‘Bja dia çkimi
‘Mze dedaa çemi
Tuta muma çkimi
Mtvare (ttue) mamaa çemi
Khviça khviça muritshkhepi
Skhva da skhva varsklavebi Değişik değişik yıldızlar
Da do cima çkimi’
Da da dzmaa çemi’
‘Güneş annemdir benim Ay babamdır benim
Kızkardeş ve erkek kardeşimdir benim.
Anadoludaki Gürcü kabileleri
Tarihçi Strabon zamanında ( M Ö 63-M S 26) Pontus ve Frigyada (Frigya , Sakarya Irmağı ile Büyük Menderes'in yukarı çığırları arasında kalan bölgenin eski çağdaki adı. )Yaşayan Gürcü kabileleri ay tanrısına tapıyorlarmış.S. 99 ‘Pontus ülkesinin Kabira (bugünkü Sıvas şehri) şehrinde Parnak adlı bir ay tapınağı var.Bu tapınağa bağlı Ameria köyü –yerleşim yeri var.Tapınağın pek çok kölesi ve toprağı var,Bu topraklar her zaman aya adanmış ayda sürülür. Buna benzer ay tapınakları Frigyada,Karia’da* ve Antiokya (bugünkü Antakya) Pizidia’da bulunur.Aya en büyük ilah olarak tapıyorlar ve ona tanrı diyorlar.Ay tanrısı nerede resmedilmişse orada o bölgenin yöneticisinin asası
6 var elinde.O göğün ve yerin hakimi.O yeryüzüne mahsül veriyor.Tüm insanları koruyan ve darda kalanlara yardım e den O. *(Karya veya Karia güneybatı Anadolu’da ana hatlarıyla günümüzdeki Büyük Menderes Nehri’nin güneyi, Muğla ili kuzey kısımları ve içerideki bölgeye denk gelen coğrafyanın eski çağlardaki ismi.) Yeterki darda kalan insan ondan yardım istesin ve kendine zülmedeni belirlesin;Zülmedene karşı değneğini, ay tapınağına bıraksın.Hemen o anda ay ilahi adaletinin asası zülmedenin başına iner.Suçlu eğer kendisine verilen zaman içinde biçilen cezayı öderse bu ilahi adalet asasının cezasından kurtulur.Bunun haricinde hiç bir şey zülmedeni cezadan kurtaramaz. Ay tanrısı tapınak köleleri vasıtasıyle arzularını halka iletiyordu.Yukardaki ülkelerde bu şekilde bir inanç hakim.Horoz bu inancın kuşu,Çünkü horoz gece öter. Ay tanrısı pekçok defa insan olarak resmedilmiş.Omuzlarının arkasında yeni ay’a (ince ay) benzer boynuz var.’ Boğazköyde bulunan bir tanrı heykelinin alnına boynuzlar yapılmış.Bu ay ilahisinin heykeli olarak görülmeli.Öküz boynuzları’da ayın simgesi olarak görülüyordu.Nerelerde Gürcü boyları yaşamışsa oralarda Gürcü ay tanrısı Armazinin izleri var.Bütün bunları toparlarsak Ay ilahisi Gürcülerin en eski inancı olarak karsımıza çıkıyor. Ay erkek tanri Gürcü kabileleri arasında ay erkek ana tanrı olarak karşımıza çıkıyor,Güneş ise bayan ana tanrıçadır Gürcü Mitiolojisinde.İlk zamanlarda Süryaniler,Kenanlar*1 ve Sabailerde*2 de Ay, erkek ana tanrı idi.Bunlar bir Babil okulu öğretisi olan Sebailiğe inanıyor ve aya ‘sin’ diyorlardı. *1-Kenanlar bügünkü İsrail,Filistin ve Ürdünde yaşamış esk semitik bir halk,*2-Sebailer ise Fırat çevresi ve bügünkü Harranda yaşamış kökleri Sümerlere kadar uzanan eski bir halk.
Mısırlılar,Yahudiler,Yunanlılar,Romalılar,Araplar ve Finikekliler Ayı, bayan ana tanrıça olarak görüyorlardı.Güneş bunlarca erkek tanrı idi. Kenan ve Sabai inançları ile Gürcü inançları arasında başka benzerlikler de var.Örneğin:Svaneti deki ‘Lamproba’ ,Ayı yüceltme ayını, kavak çırası ışıkları arasında büyük oruçtan birkaç hafta önce kışın oluyor.Sabailerde kışın ocak ayında köknar ağacı kökleri yakılılıp elde edilen ışıklar arasında tanrıları yüceltme ayınları yapılıyordu.Kenanlarda ayın doğum günü ve ayı yüceltme ayını kışın 24 ocakta yapılır.Gürcülerin Lamprobası ile Kenanların ay doğum ayini ayını aynı şey! Gürcülerde Tetri Giorgoba (Ayı yüceltme ayını) 24-25 aralıkta yapılır.Hırıstıyanlar bu ayı yüceltme günü ayınını İsanın doğum günü olarak hırıstıyanlığa uyarlamışlar. Kenanlarda ayı yüceltme ayinlerini ayda dört defa yaparlardı. (4/1,4/2,4/3,4/4 ayın evreleri) Kenanlarda Gül koklama adı altında mayıs ayında Ay Tanrısını yüceltme ayını yapılırdı.Ayı yüceltme-Tetri Giorgoba ayını Gürcü kabileleri arasında tüm tarihleri boyunca yapılırdı,(Müslüman Gürcüler arasında 6 mayısta bahar şenlıkleri olarak kutlanır. Araplardaki “Zebarik”-kurban kelimesi, Gürcücedeki zebari ve Ermenicedeki zebarik kelimesiyle aynıdır, Bu kelime ve tanrıya insan ,ve daha sonra hayvan kurban etme geleneğinin Arapların Gürcü ve Ermenilerden aldıkları sanılmaktadır. Bazı batılı ilahiyatçılar bu geleneği Araplara,bazıları ise Süryani,ve Sümerlere,bazıları ise Akadlara* mal etmektedirler.(*M,Ö 4000-2100 yılları arası arap yarımadasından gelip Mezopotamyaya yerleşmiş bir Semitik halk) Gürcü Ay tanrısı inancını iyice araştırma ve irdelemeden bu sorulara kesin cevap vermek oldukça güç! Daha sonraları ilahlara insan kurban etme inancı hayvan kurban etme geleneğine dönüştu.Gürcüstanda, İlahlara insan kurban edilmesini M.S lV asırda, İberya-Doğu Gürcüstan kıralı Revi* tarafından yasaklanmıştır. (*Mirian lll oğlu,Ermeni kıralı Trdatıs ın kızı Salome Uçarmeli ile evliydi)
Pşav ve Khevsur gelenekleri Gürcü boyları için iki tanrı daha çok önemliydi.Biri yaratıcı tanrı:Ğmerti Şemokmedi öbürü ise Ğrubelta batoni-
bulutların hükümdarı. 7
Pşav ve Khevsurlar yedinci gökte bulunan yüce ilaha ‘Morige’diyorlar ve O yedinci gökte hüküm sürüyor ve tüm canlıların tanrısı.İsa ise tüm ölülerin tanrısı. Morige dünyada düzeni sağlıyor ve kuralları uyguluyor.O ülkelerin yönetimine karışmıyor.Saadece talimat veriyor.Değişik kuşlardan yardımcıları var.Bu kuşlara ilahların simgesi ve çadırcısı-kapıcısı deniyor.Morige,nin baş yardımcısı karaların velisi Kviria,dir.Bu velinin Morigenin yakınında çadırı var ve çadırında yazıcıları da var.Ayrıca ona çadırcı Kviria,da diyorlar.O ayrıca korsan ve avcıların,da hamisi.Khevsurlara göre Morige Kviria,ya kendi eliyle kanlı kamasını taktı.Pşavlar ona çadırcı kviria diye övgüler övüyor,ayinler düzenliyorlar.Ömrü uzatma,çoğalma ve adalet Ay tanrısı Armazi ile Kvirianın tasarrufundadır. Morigenin Yunan tanrıları arasındaki muadili ışık ve zaman tanrısı Kronos,tur ve yedinci gökte ikamet eder.Dünyada zamanı ve düzeni sağlar. Yunanlılar Kronos tanrısının simgesini ve işlevini doğudan almışlardır.Kronos Frigyada yerel tanrı idi. Tüm ayinlerde Kviria,da kudsanıyor ve övülüyor.Ayinlerde Kvirianın adınının geçtiği an cemaat hemen başını doğuya dönüyor,haç çıkarıyor,dua ediyor ve yüksek sesle ilahi okuyor. Bu eski ayinleri saadece yaşlılar hatırlıyor.Gürcü mitolojisinde “kviria-kvire”;Pazar günü güneş tanrısına adanmış bir gündür.S.116 Pşav ve Khevsurlar “dideba mzisa”; yüce güneşe övgüler ve ayinler düzenler.Güneşin melekleri olduğuna inanırlar. Gök ve bulut ilahisi Tarosi Gök ve bulut ilahisinin Gürcü mitolojisinde önemli bir yeri vardır.Kuraklıktan bunalan halk yağmur duasına çıkıp onun adına ayinler düzenler.Çok yağmur yağıp ekinler tarlada çürümeye başlayınca da halk Tarosinin gönlünü almak ve yağmurları durdurması için ona yalvarırlar.Halk arasında bazen Tarosi yerine hırıstıyanlığın etkisi ile Elia veya Lazare isimleri de kullanılır. Kakheti,de hırıstıyanlık öncesi Tarosi ilahisine yapılan yağmur duaları ,hırıstıyanlıktan sonra hırıstıyan yalvaç ve azizler adına yapılır.Örnek: Köyün kızları toplanıp bir “lazare-elia” birliği oluşturur,köyü dolaşıp şarkı söylerler: “Ah Lazare,Lazare
“ Ah Lazare,Lazare
Lazar modga karsa,
Lazar döndü rüzgara,
Abrialebs tvalsa
Döndürüyor gözlerini,
Tskhavi atkhavebula
Sıcak artmış durumda,
Tsvima gaçkarebula,
Yağmur gecikmiş durumda,
Gmerto mogve tsis sami
Allahim,gök üçlüsünü gönder,
Ağar gvinda mzis tvali
Güneşin gözünü istemiyoruz,
Ğmerto mogve talakhi,
Allahım bize çamur ver,
Ağar gvinda gorakhi,”
Biz kuru toprak istemiyoruz”
Ekinler çürümeye başlamış ve halk yağmurdan bunalmış: “Ah Lazare,Lazare
“Ah Lazare, Lazare,
Lazar modga karsa
Lazar geldi kapıya,
Dari açkarebula,
Nem-sis çoğalmış durumda
AhLazare,Lazare
Ah Lazare, Lazare,
8 Tsas ğrublebi ahkare,
Gökten bulutları uzaklaştır,
Ağar gvinda tsis nami
Göğun sisini istemiyoruz,
Ğmerto mogve mzis tvali
Allahım bize güneşin gözünü ver,
Ağar gvinda talakhi,
Çamur istemiyoruz,
Ğmerto mogve gorakhi,”!
Allahım bize kuru toprak ver, “!
Köyde, kızlar evlerin önünden geçerken;ev sahibi dışarı çıkar, saadece ‘Lazare’ için,yumurta ve un verir. Bazen de kızlara su dökerler,! Kızlar toplanan un ve yumurtaları satıp,toplanan para ile kuzu ve keçi satın alıyorlar. Kuzuları tanrıya, keçiyi ise İlyas peygambere (hızır-İlyas) adıyorlar. Kartli,nin Akhalkalaki köyünde ise köylüler ‘Lazare’ yerine bir kadını seçerler.Kapı kapı şarkı söyleyip gezerkenİ;bu seçtikleri kadına su dökerler. Tüm bu adetler eski bulut ve yıldırım tanrısına insan adamanın günümüze bir yansımasıdır. Kör Hızır İlyas Gürcü halk efsanelerinde Hızır ilyas (İyas peygamber) kördür. Tanrı onu göğe çıkarmış ve ona yağmur,dolu ve yıldırım,ın yönetimini vermiş.Kör olduğu için dünyayı göremiyor ve yağmur,dolu ve yıldırımı,bazen oraya bazende buraya saçıyor.Khevsurlar da avcı ve korsan ilahisinin de yağmur yağdırdığına inanıyor; fakat onun yılda saadece iki gün yağmur yağdırma hakkı var.Bu tür adetler Kartli,Kakheti,İmereti ve Apkhazetide de var. Aphazlar,da ‘Lazaroba’ var ve onlar yıldırım ve yağmur ilahisinin önemli olduğuna inanıyor ve onun adına ayinler yapıyorlar.Ne zaman kuraklık ekinleri yakmaya başladığında,abhaz kızları toplanır ve bir ‘Dedoploba-Kıraliçelik’ oluştururlar.Onlar bu adete ‘Dzivou’ diyorlar.Kıraliçe beyaz bir örtü örtülmüş eşşeğe bindirilir ve onu bir dereye götürürler.Götürürken ‘ dzivo,dzivou!,dzarikva-kva marklda’! diye ilahiler söylerler.Kıraliçeyi suya atıyor ve kendileride suda oynaşıyorlar.Şimdik bu adet tamamen yok olmuş durumda. Günler Hırıstıyanlık öncesi haftanın her günü bir ilahi tanrıya adanmıştı.Gürcüceye ‘şabati ’cumartesi adı hırıstıyanlıkla birlikte İbraniceden geçmiştir. Eski Gürcücedeki cumartesinin karşılığı hatırlanmıyor,Haftanın ilk günü Pazartesi eski Gürcücede ay tanrısına adanmış ve ona ‘mtvaris dğe’ ay tanrısının günü deniyor.Cuma gününe Svanca ‘vobiş’ veya ‘vebiş’ deniyor.Bu ‘voba veya vebi’eski gök ve bulut tanrısının ismi olabilir.Saba Orbeliani,ye göre ‘voba’ Yunanca mitolojisindeki gök ve bulut tanrısı ‘dios’ ve’ zeus’ un müadili. ‘Dzi’ Abkhazca su anlamına geliyor ve Svancadaki ‘voba’ adındaki gök ve bulut tanrısı ismi ile birleşince; su ver ‘voba’ veya suyun ‘vobisi’-tanrısı anlamına gelebilir.Svan ‘vebi-Abkhazca ‘aveb’ ave,Apkh,’ave-Svan vouvobıs’Hatti ‘Teşup-teşupi’;Svanlar ‘te’ önekini bırakıp saadece –‘şupi-vobi son ekini almış olabilirler. ‘Paraskevi’Cuma gününün adı Gürcüceye hırıstıyanlıkla birlikte Yunancadan geçmiştir.Bunun eski Gürcücedeki karşılığı ‘vobis dğe’ dir ve gök ve bulut tanrısına adanmıştır. Işık ve aydınlık ilahisi cimaği İşık ve aydınlık ilahisine Khevsurlar ‘cımağis cuari’ derler.Mefrel-Lazlar ‘cuaşkha’,Svanca ‘cumaş’,Kartlca ise ‘ermis dğe’-cumaş dğe’ ; bu da Çarşamba gününe tekabül ediyor,Elamlar ‘Şumudu,veya cumudu’ derlerdi ışık ve aydınlık tanrısına,Ortaya çıkarılan Vani çivi yazılarında buna ‘cimiğiş’ veya ‘şimiğiş’veya ‘cimiğiş’deniyor.Bu da Khevsurların ‘cimaği’ Svanların ‘Cumaş’ ına çok benziyor.Cumaş ise Yunan Işık ve aydınlık ilahisi hermes – merkuri’,ye tekabul ediyor.
Hırıstıyanlık öncesı tanrılar 9 Ğmerti Hırıstıyanlık öncesi bir ilah olan ‘ğmerti’ daha sonraları tüm Gürcü kabilelerinin tanrısı olmuştur ve bugün ‘Allah’ / Tanrı kelimesini bir muadili olarak kullanılmaktadır.Megrelce ‘ğoronti’,Lazca ‘ğormeti’,’ormati’,Svanca ‘ğermet’. Başlangıç ‘ğamar’olmalı,-et,ve -ot, sonekleri Gürcücede dişi isimler için kullanılır,’ğmerti’ başlangıçta bir ilahi tanrıça ismi idi. Tarihçi İvane Cavakhişvili,ye göre ‘ğmerti’ ilahisinin kökeni Elam ilahi tanrıçası ‘lağomar’,’lağamar,a’ dayandırmaktadır.Bunun Yunan mitolojisindeki karşılığı ‘venus-Afrodite’dir. Megrelce perşembe gününe ‘Tsaşkha’,Lazca ‘çaçkha’ ve Svanca ‘Tsaaş’ tır.Tüm Gürcü kabilelerinde Perşembe günü tanrıça ‘ğmerti,ye’ adanmıştır ve ona ‘ğmertis dğe’-tanrıçanın günü derler. Tabiat güçleri Khevsureti,de savaş ve saldırı gücünün simgesi ‘gudnıs khati’ dir.Buna ‘sağmto’ da deniyor.Bu gücün ‘boraki’ adlı bayrağı savaşta en önde taşınır.Borakinin bıraz altında korsan ve avcıların hamisi ‘kviria’nın ‘tetri saneba’ adlı bayrağı taşınır. Khevsurlara göre Morige Kviria,ya kendi eliyle kanlı kamasını taktı.O isterse düşmanın elini kolunu bağlar ; silah ve cephanesini tahrip eder.Bundan dolayı avcı ve korsanlar elde ettikleri ganimetin bır kısmını ‘kviria’ ya adarlar. Khevsurlar ‘anatori’ adlı bir tabiat ilahisine inanırlar.Samegrelo da da ‘jini antari/zena antari’ adlı bir tabiat ilahisine inanırlar.Büyük oruçtan bir gün önce ,sabah erkenden,mısır unundan yoğrulmuş hamuru dört köşe açıp sacda kızartırlar.Evin büyüğü bunu dörde böler ve duaya başlar.’Jini antari pateni gomordzgvili,çkimi orinci si amişini;zetsiero antaro,batono gamarcvebulo! Çemi sakoneli (saunce) şen momişene’;gökteki antaro,muzaffer efendim! Benim varlığımı sen toparladın... ve başka dualar da okurlar.Kim bu duayı tüm kalbiyle yaparsa onun malı ve tarlası bir yıl boyunca boyunca zarar görmeyeceğine inanırlar.Şimdik bu adet Samegreloda unutulmuş (19 asır sonu).S. 125 Fakat Khevsur ‘antori’ ile Megrel ‘antari’ aynı şey olmalı.Bu adet Abhazetide de var. Onlar buna ‘aftar’ diyorlar.Onlar bu ilaha yemin ederler.Bu adet burada da unutulmuş durumda. Antari kelimesinin kökeni Samegreli,Khevsureti ve Abhazetide bu kelime;önek ‘an,ana ve sonek –‘tar ın birleşmesinden meydana geliyor. Sümerce ‘an,anna,Babilce ‘anu veya anos’ gök ilahisi anlamına geliyor.Abhazcada ‘an’ tanrı anlamına geliyor. İkinci bölüm sonek –‘turi’ Aramca çok kullanılan bir özel isim.Bu Yunan mitolojisindeki ilahi soyad ‘apaturi,yi’ anımsatıyor.’Teos apaturos’;Apaturos ilahisi,Bu çeşit dualar antik Yunan yazarlarına göre Karadeniz,in kuzey doğu bolgesinde de varmış. Tüm Gürcüstanda kullanılan ‘antori,antari, ve attar’ kelimesi eski bir ilahinin ismi olmalı.Bundan başka Kvevsurlar inanıyorlarki yaban av hayvanların bir koruyucusu var.Buna ‘oçampinte’ diyorlar. Onların inancına göre ‘oçampinte’ tüm yaban hayvanların çobanıdır.Bu yaban hayvanların canları ona emanet.Bu ilahiyi/meleği avcı göremez.O avcıya gözükmez.Avcı ava gitmeden önce av meleğine yalvarıp gönlünü almazssa,avda başarılı olamaz.’Oçampinte’hemen yaban bizon ökuzüne avcının yaklaştığını haber verir.Bizon hemen çalılıklara kaçar.Avcının eli boş dönmemesi için ‘oçampinte,ye çok yalvarması lazım. Avcı ‘oçampinte’,ye:‘Avların çobanı! Sana yalvarıyorum. Avı vurmama izin ver.Avın başını bana ver ve ruhu senin olsun’.Bu duadan sonra Oçampinte avı vurmasına izin verir. Bu adet Gürcüstanın başka bölgelerinde de var.Kakheti,nin Şibliani köyünden 70 yaşındaki Tamar Çokaşvili,yi dinleyelim:(1915 yılı S 125) ‘Tüm yabanların oçopinte adlı kendi melekleri var.Eskiden avcı av vuramayınca,evde
küçük bir atlet diktirirdi.Bunu hediye olarak oçapinte,ye götürür.Atleti bir ağacın dalına asar ve şöyle yalvarırdı: “Avların meleği nasibime engel olma! Bu sadakam adına bana merhamet et! Sana çok yalvarıyorum. Bu izin 10 alma duasından sonra avcı rahatlıkla avını avlıyordu.Oçampintenin ayak izini ermiş insanlar görebiliyordu.Görenler onu ayak izi ‘küçük çocuk izine benziyor diye anlatırlar.Bir keresinde avcı Soso bir geyik yavrusu vurmuş.Oçmpinte ona ‘hele gözü kör olasıca o yavruyu neden vurdun? Diye çağırmış.(Yavru idi vurmamalıydın demek istemiş).Avcı Soso hemen kör oldu.Bu gerçek bir olay!” Kakhetide avcı çobanı yerine,avcı meleği adı kullanılıyor.Bu hırıstıyanlığın etkisi ile;avcı çobanı; avcı meleği olmuş. Megrelce ‘oçopinte’ye oçokoç denir.‘Oçi’, Megrelce erkek keçiye (teke,ye) denir.Oço ön ekine -‘koçi,-katsi (erkek adam )soneki eklenmiş,; Adam,sahip,yetkili anlami aliyor.’Boçi,voçi’ Lazca erkek koyun/koç,a denir.Laz ve Megrelce ‘V’ sesi ‘b’ sesine dönüşüyor,Örneğin;Venakhi; binekhi (üzüm bağı),Boçi;voçi (İlah).Çeçenler yaban keçiye ‘boc’ diyor.S.127.Bu kelime eski –Kartvel-Lazca ‘boçi av ilahisi isminden geçmiş olabilir. Toprağın kıralıçesi ‘Sakhlis angelozi’-evin meleği,Khevsureti,de ‘Goris angelozi-adgilis deda’-tepenin meleği,yerin anası gibi görünmeyen güçlere,ruhlara ve ilahlara inanırlar.Pşavlara göre dağ,tepe ,düzlük ve ırmak boylarının ‘adgilis deda-yer anası var.Avcı,karanlık çökünce bir dağda veye ormanda gecelemek istediği zaman;’Yerin anası,sana sığınıyorum,merhametinle beni koru!’ diye dua edip yalvarır. Pşavlara göre karaların ‘kviria’ adlı bir yöneticisi var.Buna ‘khmelta mouravi’-karaların yöneticisi diyorlar.O denizin kıyısında bulunur.Karalarda her ne olursa herşeyden o sorumlu.Yerin anası,tepenin meleği gibi tüm melekler ona bağlı ve ondan buyruk alırlar. Görünmez güçler Eski Gürcü mitolojisine göre, tüm dünyada görünmez güçler hüküm sürüyor.Gezginci ve tarihçi Vakhuşti,ye göre,Tuşlar yüksek dağların uclarına varır ve buradaki ilahlara adaklık hayvan kesip sunarlar.Tbilisi,de Mtkvari nehri boyunca yüksek bir kaya,da ‘cocoba dğes’-(canavar,ucube) adlı bir in yatır var.Halk orayı ziyaret edip dua eder ve oraya şekerlemeler bırakır.’Gare velta tsa’-dış yabanlar göğü inancı halen halk arasında var. S.129 Görünmez güçlere inanma Abhazlarda,da var.Onlar ‘adgil hva’-(yerin kıraliçesi) derler buna.Tavuk ve horozları adak olarak sunar.’merhamet edici ol’ diye yüksek sesle dua ederler.’Ajahara veya ‘aşapara’ diye adlandırılan;Evin temel taşı meleği var.Abazalar eve gelin getirdikleri zaman, evin büyüğü ‘ajapara’,ya dua eder ve onun kol kanat germesini ister.’Aşa’ ön eki kan,tohum,soyağacı anlamına geliyor.Sonek ‘ahara’ ise koruyucu (başı) anlamına geliyor.Boylece ‘ajahara’ evin,soyun ve temel taşın koruyucu meleği oluyor.Tarihçi M,Tsereteli,ye göre Abhaz ‘ajahara veya aşapara’ Hitit /Hatti tanrıçası ‘Aşhara’dır.Bu tanrıça,ya tüm Önasya ve Mezopotamya,da tapılıyordu. Megrellerde, de var temel taş tanrısı,toprak/ilahisi.Buna ‘nerçi pateni-Pudzis batoni’ diyorlar.’Nerçi,temel,evin altındaki toprak anlamına geliyor.Svanlarda,da ‘akhal kvira’ adlı buna benzer ayinler var.Bu ayın paskalyanın ilk haftasında yapılır ve saadece evlenmiş bayanlar katılır.Bunlar ayın yerine buğday hamuru ve taze peynir götürürler.Bunlardan ‘table-kverebs’( Sac üzerinde pişirilen yuvarlak ekmek,Çörek) yaparlar.Bu çöreklerin üçünü büyük yaparlar.Bunları oradaki toprak ilahisine adarlar.Daha sonra üç adet küçük çörek daha yaparlar.Bunu biraz uzaktaki ‘lamzir’ adı verilen yuvarlak taşlardan yapılmış toprak ilahisi yatırına/türbesine götürürler.Oraya saadece yaşlı ve saygın kadınlar varabilir.Buraya giderken kalan kadınlardan üçer adet küçük çörek,birer adet okunmuş mum parçası ve birkaç parça köz kömür ve sacı bunlardan alıp beraberinde yatıra giderler.’Lamzir’ e yaklaşınca / varınca üç defa diz çöküp dua ederler.Daha sonra köz kömürler konmuş saca mum parçalarını atarlar.İçlerinden en saygını ve yaşlısı bunu üfler ve bu ilk üfleyişte mum işik alırsa/yanarsa;Bu dualarının kabul edildiğine işarettir.O anda üçü de diz çöküp ellerinde çöreklerle erkek neslinin çoğalması için dua ve huşu ederler.Bu dualardan sonra çörekleri yatıra dizip üstüne büyük bir taş koyarlar.Buna çöreklerin gömülmesi denir.Daha sonra üç defa diz çöküp dua eder ve geri dönerler.Kalan genç kadınlar ise çeneleri kapalı ses çıkarmadan yatırdan dönen kadınları bekler,Bunlar gelince, hepsi ayağa kalkar ve ‘Yer ilahisine yaptığınız dua kabul edilsin’,diye temennide bulunurlar.Dönenlerde ‘sizin de duanız kabul olsun’ diye karşılıkta bulunurlar.Sonra hepsi oturup birer çörek yer,dua eder ve birbirleriyle öpüşerek ayrılıp,evlerine dönerler.
‘Lamzir’ veya toprağın ilahisine sunulan çoğalma,maledinme ve bereket ayını hem erkek hemde kadın için geçerlidir.
11 Şu anda Gürcüce ‘deda midza’-toprak ana deyimi dünya anlamına geliyor.Bu eskiden ise ‘toprak ananın tanrısı’ anlamına geliyordu.Toprak tanrıçasına ‘ana’ deniyordu. Pşav ve Khevsurlar, karanlık basıp bir dağ ve ormanda mahsur kalmışlarsa ve geçeyi orada geçirmek istiyorlarsa :’Toprağın/yerin anası,sana sığınıyorum.Sevabın ve bolluğunla beni barındır’,diye dua ederler.S.132 Gürcüstanda,yerin,tepenin,dağın ve düzlüğün bir ilahi tanrısı/anası vardır.Bu ise Önasaya ve Yunanistandaki toprak tanrıçası ‘Demeter’i veya ‘damater’i hatırlatıyor.*Demeter, Yunan mitolojisinde bereket ve toprak tanrıçası. "Toprak ana", "buğdayların anası", "buğday yetiştiren ...
Demeter veya damater’ gerçek/öz bir Yunanca kelime değil.Bu kelime Önasya ile bağlantılı.Önek ‘da’veya ‘de’,toprağa değil anaya muadil ve bunun kısaltması;Gürcücedeki ‘Dia’önekinde olduğu gibi,Örneğin ‘diasakhlisa’;evin bayanı/evin anası/evi yöneten.Veya önek ‘de’ önekinde olduğu gibi;’dekeuli;düve,bir yaşındaki inek.(eski Gürcü yazılarında ‘diakeuli’idi.)Önek, ‘di’,’diupali’;büyük derebeyinin hanımı.’Didi’Megrelce babanın veya annenin annesine denir.Lazca ‘didi’babanın veya annenin kızkardeşine denir.’De’ vaya ‘da’ Kartvel dillerinde annenin kısaltılmışı olarak da kullanılır. Böylece ‘demeter veya damater’,aynı anlama gelen iki kelimeden meydana gelmiş olmalı.Gürcücedeki önek ‘de’ veya ‘da’(=deda-anne)+ ‘meter’;(=Yunanca ana veya toprak),Gürcücede karmaşık kelimelerde ’de’ veya ‘do’ ana yerine kullanılır. Ağaç ve tabiat ilahları Ağaç ve tabiat ilahlarına tapmak tüm Gürcüstanda var ve bu adet halen de uygulanıyor.Eskiden meşe ağacı ilahisine tapılıyordu.Khevsur ve Pşavlar halen meşe ağacının bir meleği olduğuna inanıyorlar.’Dideba muğis angelozs’-‘Meşenin meleğine saygı olsun’ diye dua ederler. Gori şehrine yakın Tedzmis vadisinde çok büyük bir ıhlamur ağacı var.Buna pek çok adaklar götürülür;beyaz iplikler asılır,dua edilir,dilekte bulunulur.Halkın bu ağaca byük saygısı var. Gürcüstanda ağaca tapma,Bizans tarihçisi Prokopi Kesariel tarafından da belirtiliyor:’Abşiller ve Abhazlar halen/ zamanımıza kadar ağaç ve meşelere tapıyorlardı’,der.Abhazların ‘Mizitkhu’ adlı bir orman tanrıları var.Her ilkbaharda ilk çiçekler açınca ‘mangç-çekan’-(ilk çiçek açma günü) gününü kutlarlardı.Evlerini yeşil ot ve çiçeklerle süslerler.’Mangç-çekan’dan bir gün önce ,yaşlı kadınların eşliğinde,genç kızlar şarkı söyleyip,tüfek atarak beş yapraklı mor çiçeği bulmak için ormana doğru yola çıkarlar.Ufak çocuklar ise ormana hazine aramaya gider.Güneş doğunca herkes önlerinde geyik maketi ve başında meşe yapraklarından tacı olan bir yaşlı ve arkada kadınlarla ve erkeklerle birlikte şarkı ve huşuyla çiçeklerle donanmış şekilde köye dönerler.Her kadın beraberinde köye ya çiçek veya ağaç kökü getirir.’Mizitkhu ilahisine adanan kurbanın ayaklarının dibine koyarlar çiçek ve köklerini.Erkekler cirit oynar ve kazanan kurbanın ayağının dibine konan çiçekleri alır. Apkhazetide ‘amşap’(ilahi meşe ağacı) ayını Bu ayın nisan ayının başında başlar.Bu ayın başlamadan 16 gün önce halk oruç tutup ruhlarını temizliyorlar.Oruç tutarken şarap dahi içmezler.Ayından üç gün önce günahlardan arınma tövbesine başlarlar.Ayından bir gün önce,evlerinin reislerinin eşliğinde geceden itibaren ormana doğru yola çıkarlar.Ormanda her ailenin ibadet ettiği mukaddes bir meşe ağacı var.Kamalarını öpüp meşe ağacına saplar ve böylece ayın başlar.Meşe ilahisine dua eder,yalvarır,zikirde bulunur ve ekstas olurlardı.Ekstas olanlar ev sahibine dönüp itiraf ve tövbede bulunurlardı.Halk itiraf ve tövbelerini bitirip eve dönerken bunlara evin reislerince okunmuş ve mukaddes mum parçaları verilirdi. Samegreloda da‘Ckhon didi-didi mukha’,büyük meşe ağacı ilahisine tapma var.(meşe ağacına dua yeri).Şu anda bu meşe ağacının yerini büyük bir ıhlamur ağacı almış. Kartlide bu ilaha ‘rkoni’-mukha-(meşe) diyorlar.Burada da meşe ağacının yerini ıhlamur ağacı almış.Eskiden meşe
meleği,tepe meleği ve kır meleği gibi adlar yoktu.Bu melek-(angelozi) sözcüğü hırıstıyanlıkla birlikte yunancadan geçmiş Gürcüceye. Samegreloda ormanın kıralı(‘tkaşi mapa’) ilahisine dua ediliyor.Halk bu ilahiyi,dalgalı uzun saçlı ve büyüleyici olarak taahhül ediyor.Av hayvanlarının ve avcının dehası bunun elinde.İsterse avı vurdurur ve istemezse avcıyı 12 helak eder.’Tkaşi mapa’ dan başka,av hayvanları,kuşlar ve canlıların koruyucusu ‘mesepi’ de var.’Mesepi’nin isteği dışında hiç bir avcı avda başarılı olamaz.’Mesepi’ isterse kurşunun/okun yönünü değiştirir.’Mesepi denizde ve deniz kıyısında yaşar.Abhaz ‘Amşap’ kelimesi Megrelcedeki ‘Mesepi’ den geçmiştir.Bu kelime Abhazcada isimlere eklenen ‘a’ önekini almıştır.’Mşap’ Megrelcedeki ‘mesepi’ ile aynı anlama geliyor. Bu ilahla ilgili Aphazlarda iki terim var; Çerkezceden alınan ‘mizitkhu’ ve Megrelceden alınan ‘amşap’.S.135 Halk inanışlarına göre,orman ve ağaç ilahisinden başka; kırların ve çiçeklerin de ilahileri var.Kakhetide buna ‘Mindorta batoni’-Kırların efendisi/koruyucusu denir.’Misi asuli’ –onun kızı, bu kırların kıraliçesi, o kadar güzeldirki; onu insanlar taahhül dahi edemez.Bu kıraliçenin başında ‘çikila’ adlı bir yemeni var.Bazen bir bazende öteki çiçeğe uçup konar.Çiçeklerin suyu ve tozlarıyla beslenir.Çiceklerle oynar.Bazan bir çiçeğe konup,bacak bacak üstüne atip çiçeklerle konuşur.O çok hızlı uçar.Dört saban uzunluğundaki bir mesafeye dahi uçarak atlar.Buna bir insan yetişemez;eğer her nasılsa yetişipte onu tutarsa o insan hemen ölür. Bir halk inanışına göre,bir genç nasılsa ona yetişti.Fakat onu yakalayamadı. Kıraliçe babasının evine girmeyi başardı.Genç saadece yemenisine yapışabildi.Fakat yemeni elinde kaldı.Kırların hükümdarı bu hızlı koşan gençle kızını evlendirdi.Halk inanışına göre bunlar halen evli ve yaşamaktalar. Çiçeklerin kıraliçesi çiçeklerin üstünde halende uçuyor.Bu anlatı eski Gürcü tanrılarının anlatısını canlandırıyor. Ormanlarda ve kırda avlanan avcının bir koruyucu ilahisi var.Pşavlar buna ‘nadirta patroni’-avcının koruyucusu diyorlar.Halk ise buna ‘patara kali’-küçük kadın dıyor.Avcının koruyucu ilahisi Samegreloda da var.Halk buna ‘galenişişi orta’ diyor.Buna adaklık adıyorlar.Evin reisi ‘büyük ve yuce ilah galenişişi orta;yaban hayvanların dişlerini bağla ve evcil hayvanlarımı yabandan koru’ diye dua eder/yalvarır. Svanetide avcıların koruyucu ilahisine ‘dali’ diyorlar.Bunu altın renklı saçı olan güzel bir kadın olarak taahhül ediyorlar.Arıca avcıları koruyan ‘apsadi’ adlı bir erkek ilahlarıda var.Yabanların ilahisine ‘tsekis angelozi’-ormanın meleği diyorlar.’yolumu kudsa ormanın meleği’ diye dua ediyorlar. Kötü Ruhlar Halk inanışlarına göre kötü ruhlarında da bir koruyucu ilahları var.Buna Khevsuretide ‘karatis khati’-(karati sembolu) Bu sembol Likoşi köyünde bulunuyor.Su perileri,cinler,trollar,karabasanlar ve başka kötü ruhlar buna bağlı.Bu kötü ruhlar insanlara bazan domuz,bazan dev gibi bazan da kertenkele gibi görünürler. Kakhetide trolları erkek olarak taahhül ederler.Kartli ve Kakhetide su perilerini geniş ve uzun saçlı kadın olarak tasvir ederler.Bunlar insanları güzellikleri ile cezbediyorlar.Trolların ve kötü ruhlu cinlerin varlığına tüm Gürcüstanda inanıyorlar.Efsanevi yaratık trolları geceleri tüyleri parlayan,keskin pençeli,uzun tırnaklı, geniş ve kuvvetli olarak tasvir ediyorlar. Keskin bir göğüs kafesleri var.İsterlerse insanı ikiye bölerler.Cüce trollerinde büyük troller gibi keskin tırnaklı pençeleri var.Bunların hepsi ormanda yaşar. Aphazetide su perileri ve trollerin ‘adzıtou’ –tskalis deda/suyun anası adlı bir koruyucuları var.Evin yeni üyesi olan gelini, bu suyun anasının korumasını isterler.Gürcüstanda peri ve trollerden başka ‘kudianebi’-kuyruklular adlı bir başka kötü ruha da inanılır. Bu kuyruklular başlangıçta kedi gibi görünürler ve geceleri ev ev dolaşıp insanların canlarını alırlar.Bu kuyrukluların koruyucusuna ‘rokapi’deniyor.Kuyrukluların şerrinden korunmak için pek çok dua ve beddua var. Kopala Pşav,Khevsur ve Rachada ‘kopala/kopale adlı bir ilah var.Seni çağırıyor ve sana yalvarıyoruz aziz Giorgi kopala’. Öğünçler olsun sana kahraman kopala...’Düşmanların korkusu ve avların ferahı aziz Giorgi kopala’diye dua ediyorlar.İlah kopala ayinlerine ‘ikhinchoba’ deniyor.’Tanrım ikhincinin Aziz Giorgisi diye ayine başlarlar.Bu da Kopala, Aziz Giorgi ve karaların koruyucu Kviria ilahisinin aynı anlama geldiğini gösteriyor.Pşav ve Khevsur
dekanlar halkın sofrasını kudsarken ‘Kvırıanın adaleti hakim olsun,evinize bereket gelsin ve bu kopalın haçı övünçlü ve muzaffer olsun’derler.Başka bir halk inanışında kopalaya cin ve perilerin hakimi de deniyor.Bir başka inanışa göre Kopala hem avlanır hem de top oynayarak eğlenir.Kopala burada av ilahisi olarak da karşımıza Çıkıyor.Kopalaya adanmış ‘Atergi’haçına dua eden kadınlar;’uzaktakini yakına getirmez.Bunu kabul etmez’, diye dert yanarlar. 13 Kopala,kopale kimdir? Halk inanışlarında bunda bir mütabakat yok.Fakat bu isim bize Önasyadaki Kibele ilahisini hatırlatıyor.Bu ilahla ilgili pek çok değişik görüşler var.Fakat tüm araştırmacıların birleştiği bir nokta var.Buna göre Kibele bir YunanRoma ilahisi değil.Bu bir Önasya ilahisidir.Bu Yunan inançlarına göre bir kadın tanrıçaydı.Bu görüşe Gürcü Kopala uymuyor çünkü Gürcü Kopala bir erkek ilah.Bu ilahın cinsiyeti Yunanlılarca daha sonra değiştirilmiş olabilir.Yunan-Roma ilahisi Kibele karşımıza bazen toprağın anası,bazen tabiatın anası,bazen çoğalma ve bereket tanrıçası ve bazende bir kır ve tepenin anası olarak karşımıza çıkıyor.Ruslar 24 Haziran ‘ivanlık’ günü ayinlerindeki türkülerinde ‘kupala’yı bazen kadın bazende erkek olarak tasvir ediyorlar. Eski Gürcü ilahları ‘Moktshevai Kartlisa adlı eski Gürcü kaynaklarına göre Gürcüler ;Aran Kartli kıralının oğlu ‘Azoişa’nın yönetiminde kendi ilk vatanlarından Kafkasyaya göç ettiler.Gürcülerin ilk tanrıları ‘Gatsi ve Gaim’ idi. Azize Ninonun hayatını anlatan Şatbertli yazarda aynı kanıda.Kıral Miriam da Azizeye;eski tanrılarının Gatsi ve Ga olduğunu iletmiş.Tcheiseuli el yazılarında buna Gatsa deniyor.Aynı yazara göre Azize Nino;’Armazi ilahisi heykelinin sağ alt köşesinde Gatsi adlı altından bir heykel ve solunda ise Ga adlı gümüşten bir heykel vardı’ der.Azize Ninoya göre bunlar;’ Aran Kartli atalarının tanrısı’ idi.S. 139 Ülkenin ismi Aran,mıydı? Veya Azoi Karti kıralı Aran,ın oğlumuydu bu belli değil.Burada net olan Gürcü ilk tanrılarının adları Gatsi ve Ga olması.Bu inançlarını ilk vatanlarından Kafkasyaya getirmişler.Armazi ilahisine tapmayı daha sonraları Kıral Parnavaz önermiş.’Ainina,danina,zaden,parraçob ve armazi ilahlari Gürcülere yabancı kaynaklardan geçmiş. Mazdeizm/Ateşe tapma- Hırıstıyanlık çekişmesi Bir ülkeyi askeri sldırılarla işgal etmek çok zor çünkü tüm halk buna karşı çıkar,Bir ülkeyi,bir halkı en kolay yoldan esir almak ve ülkesini işgal etmek için en kolay yol o halka kendi inancını aşılamak/kabul ettirmektir.Tüm dış kolonial güçler stratejik öneme sahip Gürcüstanı ve tüm Kafkasyayı ele geçirmek ve halkını esir etmek için kendi dini inançlarını bu halklara kabul ettirmek ve işgallerine bir ideolojik zemin hazırlamak için hep dini kullanmışlardır. M S Yüzyıllarda ise bu görünüşteki dinsel ‘çatışma’ Hırıstıyanlığı bir devlet dini olarak kabul eden Roma-Bizans ile Mazdeizmi bir devlet dini olarak kullanan İran arasında olmuştur. M S lV Yüzyılda bü sözde ‘dinsel çatışma’ büyük bir yoğunluk kazanmış ve M S 474-475 tarihinde İakob Khutsesi,nin yazdğı Şuşanikis Tsameba/Şuşanik,e İşkence adlı eserde açıkça belirtiliyor.Şuşnikin kocası Kartli valisi Vazgen şahsi çıkarları uğruna Hırıstıyanlığı terk ederek Mazdeizmi kabul etmiş ve karısı Şuşanike Mazdeizmi kabul etmesi için akıl almaz işkenceler uygulamıştır.S.147 Kartlinin Nikozi köyünde bir Mazdeizm tapınağının bulunduğu ve halkın bu tapınakta ayın yaptığı aynı eserde belirtilmektedir. Azize Ninonun Armazi heykelini yıktığı ve buraları putlardan temizlediği yolundaki bilgi Kartlis Tskhovreba kroniklerine M S 8-9 yüzyılda eklenmiş ve bir Hırıstıyanlık propağandası olduğu sanılmaktadır. Çünkü Mazdeizm puta tapma değil tek tanrılı bir dindi.S.148 Hırıstıyanlık öncesi Gürcü ilahları Ay Tanrısı,bulutların ilahisi Vobi,evcil ve yaban hayvanların koruyucu ilahı Anator/Antar,(Abhazia bölgesinde Aftar) ve yerin anası/yerin kıraliçesi ilahileri tüm Gürcüstanda yaşayan kabilelerin ortak ilahlarıydı. Guria bölgesindeki Antadze soy adı bu koruyucu ılahtan kalan ve halen kullanılan bır soy adıdır.
Av çobanı ilahisi Oçapinte de tüm Gürcüstanda vardı.Bazan bu ilahlar değişik bölgelerde fonetik değişimlere de uğruyordu.Örneğin Antar/Anta Samegreloda ‘Orta’ olarak anılıyordu.”jinsi orta”=ilah Antara,galenişi (gareuli) orta=yaban hayvan koruyucusu anlamına geliyordu . Başlangıçta Svaneti bölgesinde yılbaşında kutlanan Kviria ayinleri ile adrekilay-sakmisay mizahları tüm Gürcüstanın ortak kültürü idi.
14 ‘Adgil dedopal=(yerel ilah) gibi tum ilah adları Abhazya dahil tüm bölgelerde ortak Gürcü dilindeydi ve tüm Gürcü kabileleri ortak dil olarak Gürcüceyi (Kartçayı) kullanıyorlardı. Megruli Ninni S 156) Genç ev kadını küçük çocuğunu havaya kaldırıp ona ninni söylüyor ve sanki beşik çocuğunu ilahlaştırıyor: ‘Tuta,takha,Cuma,tsa,voba,sabatuni da bja’. Tüm eski kültürlerde haftanın her gününün bir ilahisi vardı ve genç ev kadını ninni olarak bunu söylüyor.Analiz edelim: Megrelce ve Kartça Şabat sistemi* 1-Tuta-Orşabati-Mtvaris dğe-Luna-Moon-Ayın (günü)-Pazartesi-(Eski inanca göre Ay ilahisi birinci gökte/ilk katta bulunur) 2- Takha -Samşabati-Ermisis dğe-Merkuri-Salı-(Göğün ikinci katında bulunur) 3-Cuma-Otkhşabati-Aprodites dğe-Venus-Çarşamba-Göğün üçüncü katında bulunur, 4-Tsa-Khutşabati-Mzes dğe-Sol-Sun-Güneşin günü-Perşembe(Dördüncü gökte bulunur) 5-Voba-Paraskevi-Areas dğe-Mars-Cuma (Beşinci gökte bulunur) 6-Sabatuni-Şabati-Diosis dğe-Jupiter-Cumartesi (Altıncı gökte bulunur) 7-Bja-Kvira-Kviris dğe-(kronosis dğe)-Saturn-Pazar (Yedinci gökte bulunur) *Şabat haftalık gün sistemi (Şabati,orşabati samşabati vs) Musevi-Hırıstıyanlık inanç sisteminden Gürcüceye İ. S 1V-V asırda geçmiştir.
Gürcü inanç sisteminde Mtvaris dğe-Ayın günü-Pazartesi idi.O gün dinlenilir ve Ay tapınaklarında ayinlere katılınırdı.Hafta Pazartesi günü ile başlardı. 7 Günlük Panteon/ilahlar sistemini Yunanlılar doğudan (Sümer/Babil) alip kandilerine adapte ettiler.Gürcülerde de bu sistemi Yunanlılardan aldılar.Romalılar ise Yunanlılardan aldıkları bu sistemi dünyaya uzaklıklarına göre düzenliyorlar.M.Ö Birinci yılda Amasyalı gezginci Strabo Albania-iberyada güneş ve ay tapınaklarından bahsetmektedir. 7 Günlük-haftalık eski Gürcü ilahlar sistemi Kartça,Svanca,Megrelce ve Lazcada aşağıdaki şekilde belirtiliyor: Günümüzde
Edebi Kartça
Megrelce
Lazca
Svanca
1-Kvira
Mzis dğe
Jaşkha/jeşkha
Bjaçkha/Bcaçkha
Mişladeğ/Mgjeladeğ
2-Orşabati
Mtvarisa
Tutaşkha
Tutaçkha
Doşdiş/Döşdiş
3-Samşabati
Ariasi
Takhaşkha
Tikinaçkha/ikiraçkha Takhaş
4-Otkhşabati
Ermisa
Cumaşkha
Cumaçkha
5-Khutşabati
Aproditisa
Tsaşkha/Çaşkha Çaçkha
Cgmaş/Cumaş Tsaş
6-Paraskevi
Diosisa
Obişkha
Paraske/Paraske dğa Vebiş
7-Şabati
Kronosisa
Sabatoni
Sabatoni
Sabtin/samtin / Morigis dğe
Bazı Gürcü Kabilelerinde hırıstıyanlık öncesi ilah adları 15 1-Kvira-mzira-mzis dğe-pazar günü etimolojisi: ‘Mzinva’ Gürcücede karanlıktan aydınlığa çıkmak/kavuşmak ve aydınlanma anlamına gelir.Gürcü dillerinde ‘Mze’ güneş anlamına gelir.Diğer kafkas halklarının dillerinde ise ay anlamına gelir. Örneğin:Kabardayca eskiden ‘maza’ şimdik ‘maze’,Çerkezce ‘mazah veya mazeh’,Çeçenlerde ‘mazer,mazah,mazeh’. Başlangıçta karanlıktan aydınlatıcı ve kurtarıcı sıfatına haiz mze-güneş sıfatı diğer kafkas dillerine ayın muadili olarak geçmiştir. Gürcüce “Ardadegi”:’Mze lomşi şeva’Güneş Aslan burcuna girer.(yaklaşık 20 temmuz 20 ağustos).”Ard—“degi”¨”Ardi”eski Gürcücede güneş anlamına geliyordu-‘ardadegi’ de güneşin dinlenmesi-(modern Gürcücede izine çıkmak anlamına geliyor). Haldi (eski bir Gürcü kabilesi) dilinde güneşe ‘ardi’ deniyordu. 2-Orşabati-pazartesi,Megrelce-Lazca ‘Tuta’,modern Gürcüce Mtvare-ay tanrısı,eski Mısır-tot,tovt,Yunan tvout,Finike-Latin-thoth. 3-Samşabati-Salı-Arias dğe-Latin ‘mars’Megrelce’takhaşkhaSvanca ‘takhaş’,Lazca ‘erkinachkha,tikinachkha,ikinackha’.Bu kelimenin eski ilk formu ‘terkini,tarkuni,tarkun veya torkun’ bize Hititlerin savaş tanrısını hatırlatıyor.Bu tanrı Hititlerce belinde kaması/kılıcı,elinde ise yıldırım/ gürleme olarak betimleniyordu. Bu ilah insanların çift isim almalarının da öncüsü idi.Bu Hititlerde,Mitanilerde daha sonra Önasya Rumlarina da geçmiştir.Örneğin Mitani kıralı Tirku-Dimme,Arzan kıralı Tarkhun- Daradu,Gurgumel kıralı Tarkhun-Lara.Bu isim Etrusklar vasıtasıyla ‘Tarkvinius’ olarak Romalılara da geçmiştir. Salı gününü Gürcü halkı ‘tarkhon veya tarko’olarak Aria-Mars ilahına adamıştır.(”Takha” bu ismin ilk formu). Proto-Hatti ismi “Taro”(gök gürleme ve yıldırım tanrısı),Gürcüceye ‘Tarosi’-hava-iklim anlamına gelmektedir ve halen kullanılmaktadır.Örneğin:”tarosi raperaa dğes?-Bu gün hava nasıl?.(Megrelce-“Tarozi”-Svanca “Taresu”Lazca “Taroni”.-“Taron”-tarsoni-tarosni-.Bu kelime eski Lazcaya Taron-Tarkhondan geçmiş olabilir ve daha sonra fonetik değişikliğe uğramış olabilir. 4-Otkhşabati-Ermisa-Çarşamba.Megrel-Laz “Cuma”,Khevsur-“cimiği’-Bu hermes veya merkurün LazKhevsurlarda kalan en eski ismi olabilir. 5-Khutşabati-Aproditisa-Perşembe.Megrelce-Svanca ”Tsa-ş-kha’ veya ‘ça-ş-kha’veya ‘tsa-ş’,Lazca ‘ça-çkha’Abhazca ‘çaçkhadyl’:Büyük Perşembe ayını.Megrelce “Tsaşkha’büyük anlamına da geliyor.Burada Megrelcedeki ’tsa’ fonetik değişikliğe uğrayıp Abhazca ‘ça’ olmuş. Edebi Gürcücede ‘tsa’ gök anlamına geliyor.Svanca “ça’-Perşembe göğe adanmış gün olarak biliniyor. Babil,Yunan ve Romada Perşembe göğe adanmış gün değil.Eski Gürcücede ’tsa’ göğü değil kanatlı ve gök kapısının yıldızı Yunancadaki ‘aprodite’ ilahisine tekabul etmektedir.S.179.’Tsa’ Dağistanın pek çok dillerinde gök yıldızına tekabul etmektedir.Örneğin:Didourlarda “tsarabi’,Andourcada “tsalid”,Guntsurca “tsao” gibi. 6-Paraskevi-Diosisa-Cuma.Bir ilah adı olarak saadece Megrelce ‘obi-ş-kha’ ve Svanca ‘veb-ş’ kelimelerinde kalmış.Bu eski Gürcü ilahisi “obi” veya ”vebi”nin batı dillerindeki karşılığı ‘dios’ veya ‘jupiter’dir.Eski Hitilerdeki ‘teşubi’ ve Haldelilerdeki ‘teişebal’ Bu Gürcü ilahisi ‘obi’ veya ‘vebi’ nın karşıtı olmalı. 7-Şabati-Kronosisa-Cumartesi.Bu ilahin orjinal Gürcü ismi tüm Kartvel dillerinde unutulmuş
durumda fakat dağlı Gürcü kabilelerinden Khevsurlara göre yedinci gökte ‘Morige’ ilahisi hüküm sürmektedir.Bunlar Cumartesi gününe ‘Morigis dğe’ diyorlar. “Takumi”-Takvim:insanların yazgı/kaderini takvimlere bakarak belirleme.Kelime iranca “takvin” den Gürcüceye ‘tağumi’ olarak geçmiştir.Anlamı gün ve gün yıldızlara/yıldız falına/takvimine bakıp kader/yazgısını öğrenme. 16 Gürcücedeki ‘memarge’-‘mıtshıt bedis mokitkhva’ kelimesi toprakla yazgısını belirleme /fala bakma anlamına gelmektedir.Ayrica “margi” bostandaki ayak izi ismi ve simindis gamarrgvla”:Mısır tarlasını yaban otlardan temizleme anlamına gelmektedir. Ayrıca ‘memarge’ insanın alın yazısını teşhis ede kişi ve ‘maragi’ ise ince/dağınık bulutlu gök anlamına gelmektedir. “Kotchimeli” Güneşin döndüğü gök kuşağı anlamına gelmektedir.Mar kuşağının bulunduğu göğe ‘thimtchimeli’ ve Diosi-jupiterin bulunduğu göğe ‘kimchimeli’ denmektedir.Svanca “mecminal”,”chimel”,”mecminal”=”memarige” gök ilahı anlamına gelmektedir. “Vartsklavi”Gürcüce yıldız anlamına gelmektedir.”Martskulava”:fala bakan ve “vartskhulava” ise fala kitabı anlamına gelmektedir.”Vartsklava”:Yıldızcı-falcı oğlu anlamına gelmektedir. Batı kültüründe Kronos dünyayı ve zamanı yöneten bir ilah olarak tanımlanmaktadır.Gürcücedeki bunun karşılığı ‘morige’ dir. Cumartesi ise ‘morigis dğe’ dir. Gürcüler yedi günlük/haftalık ilahlarını oluştururken bunlara Yunan karşıtlarını aramış olabilirler.Tüm bunları ilerdeki ciddi araştırmacılar ortaya çıkarabilirler.Gürcü ilahlar sisteminin eski Mezopotamya halkların ilah sistemleri ile yakın ilişkide olduğu büyük bir olasılık arzetmektedir.
İnanç nedir? “İnan, bir kimsenin günlük yaşamını,davranışlarını etkileyen,başkalarından öğrenme yoluyla kazanılan düşünce varlığıdır.” İ.Z. Eyupoğlu,Anadolu inançları,İstanbul,1987,S 37 İnançlar genellikle iki türlüdür. 1-Somut varlıklarla ilgili inançlar.Bunlar doğa varlıklarından doğduğu için,doğa olayları karşısında karşısında,insan davranışlarını,yaşamın gerekli kıldığı atılımları,eylemleri etkiler.Günlük yaşam ve tarımla ilgili olanlar;Örneğin ekin ekip biçmek,evlenme,komşuluk ilişkileri,karşılıklı yardımlaşmalarla ilgili olup; Güneşin,ayın ve yıldızların yörüngeleri üzerindeki devinimlerine,yellerin esişine,hava değişimlerine uyarak uyarak yaşanan yaşam biçimidir.
2-Soyut varlıklara bağlanan inançlar.Bunlar insan düşüncesinin yarattığı, doğadan kopuk inançlardır. Bunlar birtakım düşüncelerin yorumundan,sanılan açıklanışından doğan inançlardır.Ermiş,kutsal sanılan bir kimsenin sözü,bir düşün (rüyanın) yorumu zamanla inanç niteliği kazanınca soyut kaynaklı inançlar doğar...(Örneğin Ortadoğu kaynaklı tüm İbrani dinler) İ.Z. Eyupoğlu,Anadolu inançları,İstanbul,1987,S 40-41
Gürcülerin halkının inançları, diğer Önasya halklarının inançları gibi dış saldırgan güçlerce belirlenmiştir.Bu sebeple inançlar düzenini daha geniş bir şekilde açmada fayda vardır.
17 Kuzey Afrika ve Arap Yarımadası konar-göçer/bedevilerin feth ettiği şehirlerde meydana çıkan Ortadoğu çıkışlı İbrani ibrani dinlerinden önce Hindistan,dan İspanya yarımadasına değın bölgelerdeki halkların inandığı tabiat dinllerini irdeleyelim: Evrende hiç bir varlık kendi kendine var olmamıştır.Evren,harika bir uyum ve dengeli bir yaradılışın şaheseridir. Yerleşik halkların kurduğu uygarlıklarda,birbirine zıt iki dinsel görüş ortaya çıktı.İlki tabiatla uyum içinde üretim yapıp, tabiattaki tüm tabiat varlıkları ile iç içe ve eşit şekilde yaşayan köylülerin diniydi.İkincisi ise şehirlerin karmaşık hayatından ortaya çıkmış buyurgan ve auktoriter şehir dinleri idi.Şehir halkı kendilerini tüm diğer tabiat varlıklarından üstün görüyordu. İlkel göçebe toplumları için tabiat, evcilleştirdikleri hayvanları için kullanılıp tahrip edilen anonim bir meraydı.Yerleşik toplumlar gibi tabiatla içli dışlı ve uyum içinde değildiler.Çeşitli yağma ve katliamlarla şehirlere el koyduklarından sonra da ilkel göçebe adetlerini sürdürüyorlardı. MÖ 6000 yıllarından sonra Hindistanda Pirene yarımasına kadarki bölgelerde Ay ve Güneş gibi tabiat varlıklarına tapınılıyordu.Indus Vadisinde MÖ 2500-2000 yıllarında doruk noktasına ulaşan yerleşik bir medeniyet kuran tabiat dinlerine tapanlara doğuda Şivaistler batıda ise Dionister deniyordu.Dionesos Şiva gibi bitki,ağaç ve şarap Tanrısı şekilde betimleniyordu.Dionesos Şiva gibi ayrıca hayvanların da tanrısı idi ve kuvvetli bir boğa olarak da tasvir ediliyordu. Tabiat sevgisi ve coşkusu, her türlü maddi ve manevi baskılara rağmen Budizm,Hırıstıyanlık ve İslam
dinlerinde; Mistik mezhepler olarak varlığını koruyabilmiştir. (Örneğin İslamdaki Sufizm mezhebi gibi). Yukarıda alıntı yaptığımız, Hint-Avrupai ve Aryan milliyetçisi olmayan tarafsız batılı yazarlarında teyit ettiği gibi; Ortaasya çıkışlı göçebe Aryan kavimlerinin verimli İndus Vadisi,Mezopotamya,Önasya ile tüm Akdeniz havzasındaki gelişmiş medeni toplumları gasp edip kültürel değerlerini yağma ve talan 18 eden,karşı çıkanları katleden böyle bir vahşete dünyamız daha tanık olmamıştır.İkinci dünya savaşında Yahudilere uygulana katliam ile katledilen 6 milyon Yahudi ve Kommunist Bolşevik Rusyanın komunizme karşı koyan ve işgal ettiği ülkelerin halklarına uyguladığı katliam sonucu tam 65 milyon insan yok edildi.Tüm bunlar göçebe Aryan halklarının diğer insanlara uyguladığı katliamların günümüzdeki yansımalarıdır. Binlerce yıllık yerleşik bir halk olan Gürcülerin kültürü diğer kardeş halklarla birlikte insanlık tarihine önemli katkılarda bulunmuştur. Bu işgaller sonucu Şiva çalışan kastların,ressam,marangoz gibi sanatkarların tanrısı olmuştur. Türkiyede yaşayan Müslüman Gürcüler/Lazlar arasında Ayla ilgili inançlar: Ay yeniye geçmeden tohum ekilmez,tarla biçilmez.İster sonbaharda ister ilkbaharda ekin ekilirken ayın yeniye geçmesine, gşkte yeni görülmesine büyük önem verilir.Ayın yeni doğuşu verimlilik ve uğur demektir.Ay kesiminde (Yavaş,yavaş küçülmesinde,bitime yönelmesinde) tarla ekilmez,biçilmez;uğursuz sayılır.Aysız soğan,patates,tütün ve fidan dikilmez.Aysız tarla gübrelenmez,ormana girilmez. Aysız dış çekilmez,aybaşı evlere girilmez,çorap örülmez,dikiş dikilmez,aysız ağaç aşısı yapılmaz,kuluçka oturtulmaz,yaylaya çıkılıp inilmez. Ay hilal biçiminde iken iki ucu aşağı olursa,o ay yağmurlu, yukarı olursa o ay kurak geçer. Düğün yaz aylarında harmanda yapılır.Gece yapılan düğünlerle ayın en parlak zamanı kullanılır.Bunun üğurlu olduğu ve evliliğin uzun ve mutlu olacağına inanılır.Mutsuz olan evliliklerde çiftlerin aylı veya aysız gecelerde evlenip evlenmedikleri cinci hoca ve üfürükçüler tarafından araştırılır.Falcı:”Bu evde ay batarken düğün yapılmış,gerdeğe girilmiş veya tarlaya girilmiş”diye fal açar. Yağmur duası anlamı
Bolluk ve verimlilik kaynağı güneş ve Güneş tanrısı,tanrıçası,insanlara iyilik eder,insanlar çalışşın diye doğar ve dinlensinler diye batarmış; birçok hastalıkların giderilmesi,ekin ve yemişlerin olgunlaşmasını sağlar.Ona saygısızlık cezasız kalmazmış.Tembel,güneşte uzanıp yatan,çalışmayan insanları güneş çarparmış.”Güneş çarpsın” sözü,bu eski inançtan kalmadır.Güneş insanlara kızınca kuraklık olur yağmur yağmazmış,Önasya insanları tanrının gönlünü almak için yağmur duasına çıkarlardı s 71,72,73,İ.Z. Eyupoğlu,Anadolu inançları,İstanbul,1987. O dayanmaz güneşe 19 Yari yolladum işe Yüri kara bulutum Gölge eyle güneşe Çarpılma,kutsal inançlar Eski çağ Gürcü ve tüm Önasya tabiat dinlerinde buğday,uzüm,ağaç,dağlar,sular ve hayvanlar Kutsaldı.Günümüzde halen kırsal alanlarda yaşayan bu inançlar bu tabiat dinlerinden kalmadır. İyi ve kötü cinler,periler iyilik ve kötülük içinde devamlı mücadele içindedirler.Kötü söz söylemek,anaya babaya karşı gelmek,yaş ağaç kesmek,yaşağacın dalını kırmak,tabiattan izin almadan çiçek koparmak,aya ve güneşe,kutsal yerlere türbelere karşı işemek,mezarlıktan geçerken türkü söylemek ,ıslik çalma, parmakla mezarlğı işaret etmek, ‘tu destür’/ demeden (ağaçtan topraktan izin almadan) ağaç dibine işemek,yere düşen ekmek parçasını/buğday mısır tanesini saygıyla yerden alıp öptükten sonra başa koymamak,ağustosun 7 sinde tarlaya girmek,hayvanlara eziyet etmek ve yakın akraba ile zina yapmak günahtır.işlenen bu ağır günahlar sonucu insanlar çarpılır/ağzı burnu eğrilir,inme olur.Iyileşmek için kurban adanır,nefesi keskin hocaya veya cinciye gidilip okutulup üfletilir. Türkiyede yaşayan Müslüman Gürcüler/Lazlar arasında Ayla ilgili inançlar: Ay yeniye geçmeden tohum ekilmez,tarla biçilmez.İster sonbaharda ister ilkbaharda ekin ekilirken ayın yeniye geçmesine, gşkte yeni görülmesine büyük önem verilir.Ayın yeni doğuşu verimlilik ve uğur demektir.Ay kesiminde (Yavaş,yavaş küçülmesinde,bitime yönelmesinde) tarla ekilmez,biçilmez;uğursuz sayılır.Aysız soğan,patates,tütün ve fidan dikilmez.Aysız tarla gübrelenmez,ormana girilmez. Aysız dış çekilmez,aybaşı evlere girilmez,çorap örülmez,dikiş dikilmez,aysız ağaç aşısı yapılmaz,kuluçka oturtulmaz,yaylaya çıkılıp inilmez. Ay hilal biçiminde iken iki ucu aşağı olursa,o ay yağmurlu, yukarı olursa o ay kurak geçer. Düğün yaz aylarında harmanda yapılır.Gece yapılan düğünlerle ayın en parlak zamanı kullanılır.Bunun üğurlu olduğu ve evliliğin uzun ve mutlu olacağına inanılır.Mutsuz olan evliliklerde çiftlerin aylı veya aysız gecelerde evlenip evlenmedikleri cinci hoca ve üfürükçüler tarafından araştırılır.Falcı:”Bu evde
ay batarken düğün yapılmış,gerdeğe girilmiş veya tarlaya girilmiş”diye fal açar. Ay Tanrısı Armazi ve Tetri Giorgi ve Hırıstıyanlık inancının Gürcü Müslümanlara yansımaları 16 cı ve 17 cı yüzyılda Osmanlıların işgal ettiği Güney-Batı Gürcüstandakı Gürcü halkı büyük baskı ve işkenceler sonucu müsluman olmuş.Halkın zorla Müslümanlaştırılmasında işbirlikçi Gürcü feodal beyleri çıkarları icabı büyük rol oynamışlardı. Gürcü halkı bu kutsal ağaç sevgisini ve Hırıstıyan adetlerini gizlice devam ettirmiş ve bize çocukken öğretilen ağaç sevgisi ile bütünleşmiştir.Bizde bir ağacın dalı dahi koparılmaz.Günahtir,her ağacın insan gibi canı vardır ve dalını kopardığınız zaman acısından a ğaç ağlar.Dalı kopardığınız zaman ağaçtan akan sular ağacın ğöz yaşları olarak betimlenir.
20 Benim 1960 yılların sonunda Sinop ve Artvin Müslüman Gürcü köylerinde yaptığım tetkik gezisinde şahit olduğum; her köyün veya mahallenin kutsal bir dilek ağacı vardır.Dileği olanlar bu ağaçlara çaput ve bez asar ve gizlice dilekte bulunurlar. Sakat olan yürüyemiyen veya konuşamıyan çocuklar Gürcüce dualarla şifa bulsun diye bu kutsal ağacin etrafinda en az üç en fazla yedi defa döndürülür.Her köyün veya mahallenin Beris Tskali (keşiş suyu,kutsal su)denilen bir kaynaktan suyu vardır. Bu sudan çocuğa içirilir ve bu suyla başı hafif ıslatılır.Hasta olan saralı çocuklar yanından yol geçen ve paçalları-kökleri alttakı yola sarkan kutsal ceviz ağacının kökleri altından geçirilir ve Gürcüce dualar edilirdi.Arifelerde mezarlıklar ziyaret edilir ve Ziyret/ziyaret dedikleri bir ayın gerçeklesir ve ölülerin ruhuna Gürcüce ve Arapça dualar edilir.Ayine katılanlar beraberinde tören yerine tuzsuz ve yağsız yufka ile üzüm veya dut pekmezinden yapılmış helvalar taşır ve bunlar ortaya serilerek çoluk çocukla hep birlikte yenir.Jandarma sılah arama bahanesiyle sık sık köye baskın yapar ve halkı dayaktan geçirirdi.Ayinler esnasında iki genç köyün girişinde nöbet tutar ve Jandarmanın gelişini halka haber verir ve halk hemen dağılırdı. Mısır ekmeği ketsi-pilek te yapılır.(topraktan yapılmış yuvarlak bir kap,kömür ateşinde kızdırılır ve içine mısır hamuru konur,hamurun üzeri defne ,kestane veya ceviz yaprakları ile örtülür,üstüne teneke ve bunun üstüne köz konup pişirilir.) üstüne haç resmi çizilir,kutsal haçın ekmeği daha iyi pişireceğine ve bereket vereceğine inanılır.Her yıl altı mayısta Hıdrellezhızır İlyas günü herkez gün ağarırken uyanır ve kırdan kırdan çeşitli çiçekler toplanır,Soğan ve çeşitli çiçeklerle kaynatılıp botanan yumurtalar çocuklar tarafından tokuşturulur,Yumurtası kırılan yumurtası sağlam olana verir kırık yumurtasını,Börek ve helvalarla kırklara gidilir ve hep birlikte şarkı ve oyunlarla hıdrellez kutlanır,Benim şahsi görüşum Türkiyedeki müslüman Gürcüler arasında kutlanan hıdrellez bir Aziz Giorgi kutlamasıdır,Bu ay tanrısı Armazi ve daha sonraki Aziz Giorgi kutlamaları hıdrellez kutlamaları adı altında devam etmektedir, Evler ağaçtan iki katlı olarak yapılır,Ev yapılırken tüm köylü yardım eder ve evin minnaz denen evin temel taşı atılırken horoz,tavuk, koç,koyun veya buzaği kesilip kanı bu mınnazın üzerine akıtılır.Bu kurban eti pişirilerek hep birlikte yenir ve dualar edilir.Bu gelenekte kurban öngören eski ay tanrısı inancının izleri var.
Ay tanrısı,Tetri Giorgi/St, giorgi, hızır aleyhısselam ilişkileri An Ancient Gog in Modern Turkey,Warren S. Walker and Ahmet E.Uysal Texas 1973 Eski Gregorian takvimine göre 23 nisan,Yeni Miladi takvime göre 6 mayısta kutlanan Hızır İlyas bahar şenlikleri,eski çağlardaki ay tanrısını çağrıştırmaktadır:Gürcüstanda bu Tsminda Giorgi,batı toplumlarında ise St.George,a tekabul etmektedir.Eski ahitte ilyas (Elias) peygamber olarak geçmektedir.Türkçede ‘Hızır gibi imdada yetişti’ deyimi Hızır İlyasın, kimsesizlerin ve güçsüzlerin koruyucusu ve yaåmurları yağdıran bereket tanrısı olarakda tanınmasından ileri gelmektedir. Kökeni MÖ 3000 yıllarındaki Sümer Gılgamış efsanesine kadar gitmektedir. Kaynakça: İvane Cavakhişvili
Kartveli Eris İstoria,Tsigni 1 Tkhulebani Tormet Tomad,Tomi 1 Tbilisis Universitetis Gamomtchemloba,Tbilisi 1979
Izzet Zeki Eyuboğlu,Tanrı Yaratan Toprak,Istanbul 1973,