PLASFEDDERGİ Sayı 6 by PLASFED Plastik Sanayicileri Federasyonu

PL A S T İ K S A N AYİ C İ L ERİ F ED ERASY ONU DER G İSİ

TEMMUZ - AĞUSTOS 2014 / 6. SAYI

PLASFED'in yerelden merkeze örgütlenme modeli kabul gördü

İSTANBUL

ANKARA BURSA

KAYSERİ

İZMİR

GAZİANTEP ADANA

BAŞKANIN MESAJI PLASFEDDERGİ

Büyümek için odaklanmak Selçuk Aksoy Başkan PLASFED Plastik Sanayicileri Federasyonu

Ekonomi alanında, faiz tartışmalarının arasında kaynadı ama geçtiğimiz ayların daha uzun süre ve daha kapsamlı değerlendirmeyi hakeden bir gündem maddesi vardı. Ülkemizin hızla sanayileştiğini düşünüyoruz ama ne yazık ki öyle değil. Sanayinin GSYH içindeki payı son 10-15 yıldır neredeyse sabit. Hizmetler sektörü çok hızlı büyüdü, tarım küçüldü. Üstelik mevcut sanayi yapımız köklü dönüşümü gerçekleştiremedi ve hala orta düzey teknolojili sanayi ürünlerinde sıkışıp kaldık. Tıpkı genel durumumuzun “orta gelir tuzağı” gibi sanayimiz de zorlandı. Son yılların en gözde yatırım aracı inşaat ve emlak piyasası kaynakların büyük bir kısmını kullandı, özellikle imalat sanayiinde karlılıklar sürekli olarak sabit kaldı ya da düştü. Dolayısıyla çok yoğun teşvik politikalarına rağmen gelişme olsa da istenen ve beklenen “sanayi yatırımı patlaması” bir türlü yaşanamadı. Bu olgu, önce ekonomistler aracılığıyla tartışmaya açıldı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da tartışmaya hemen hemen aynı varsayımlarla katıldı. Faiz-büyüme-enflasyon tartışması gölgesinde Merkez Bankası Başkanı da sorulara yanıt vermekten kaçındı. Elbette üretim yapan her girişimci bunu gözlüyor ve uzun süredir de dillendiriyor. Sektörümüz açısından, sürekli olarak ülke büyümesinin üzerinde büyüme yaşadık, bunu verimlilik, kapasite artışıyla gerçekleştirdik. Bütün raporlarımızda vurguladığımız gibi yüksek katma değerli ürünlere geçiş için Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarına, verimliliği artırıp maliyetleri düşürecek yeni yatırımlara ihtiyacımız var. Bu alanlarda kısmi başarı sağladık ki Avrupa’nın ikinci büyük üreticisi konuma geldik. Şimdi daha büyük hedefler belirleme zamanı ama olumsuz işaretleri görmezlikten gelemeyiz. Örnek vermek gerekirse, yılın ikinci yarısında da ülke ekonomisi aynı trendi devam ettirirse, sürekli olarak ülke büyümesinin üzerinde seyreden sektörümüzün büyüme hızı, ilk kez bırakın yüzde 4 hedeflenen ve yüzde 3-4 aralığında beklenen ülke büyümesiyle aynı oranı, bunun altında bir hızla büyüyecek. Sektörümüz açısından dikkate almamız gereken bir veri. Genel ekonomik açısından ise daha ciddi bir veri var. Hızlı büyüme için kaynaklar inşaat ve benzeri hizmet sektörünün bileşenlerine kaydırılmasına rağmen, son dönem ortalama büyüme hızı, bir önceki 10 yıl ve hatta Cumhuriyet dönemi ortalama büyüme hızlarına yaklaştı. Mevcut başarımızdan bir adım geriye düştük. Eskiden tüccarlar, sanayiciler zor günlerde birbirlerini teselli etmek için “satacak malın olsun” cümlesini kurarmış. Yani elinizde ürününüz varsa umudunuz var. Ülkeler için de sanayi ürünleri bu “umudu” temsil ediyor. Her ne kadar arz yönlü ekonomik yaklaşımları küçümseme modası yaklaşık 30 yıldır devam ediyor olsa da küresel krizde gördük ki, üreten ve dolayısıyla “satacak malı olan” bütün ülkeler ayakta kaldı. Kendisini hizmetler sektörünün ve finansal oyunların cazibesine kaptıranlar da –bu oyunun kurallarını koyan ülkeler hariç- çok zorlandılar. Sanayileşmek ve üretmekten geri durmak mümkün değil, akılcı da değil. Dolayısıyla kaynakların dağılımını tekrar belirlemek gerekli. Teşhisi doğru konulan, yüksek katma değerli ürünlere geçiş, eğitim ve güçlü demokrasi yoluyla orta gelir tuzağına düşmeden yüksek gelir düzeyine geçmeye yönelik strateji bizce buna bağlı. Sağlıklı ve bol kazançlı günler dilerim.

YAYIN KURULU BAŞKANI’NDAN PLASFEDDERGİ

Değerli dostlar,

Sibel Destereci Yılmaz PLASFEDDERGİ Yayın Kurulu Başkanı PAGDER Plastik Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi

PLASFEDDERGİ’mizin altıncı sayısıyla karşınızdayız. Bu sayımızda mutlulukla haberleştirdiğimiz gelişme elbette Plastik Sanayicileri Federasyonu’nun kuruluş amaçlarına ve elbette hedeflerine uygun biçimde güçlü bir örgütlenme atağına girmesi oldu. Kompozit Sanayicileri Derneği ve Züccaciyeciler Derneği PLASFED’e katılma kararı aldı. En az bu kadar sevindirici gelişme ise Gaziantep’te ve Akdeniz bölgesinde faaliyet gösteren plastik sanayicilerimizin örgütlenerek PLASFED çatısı altında çalışmalarını yürütme kararıydı. Daha önce de çeşitli vesilelerle söylendiği gibi çalışma arkadaşlarımız gönlümüzde zaten üyeydiler. Bu gelişmeler bir kez daha gösterdi ki, sektörümüzün çatı örgütü PLASFED ve bu federasyonun kuruluş gerekçeleri doğru. Dergimizde, plastik ile plastik işleme makineleri ile bunların aksam ve parçalarına yönelik verileri de bulacaksınız. Plastik sektörü için hazırlanan raporun geniş özeti ile makine raporunun haberi bu sayımızda yer aldı. Federasyonumuzun internet sitesinden her iki raporun tamamına ulaşmanız mümkün. Sektörümüzde yaşanan gelişmeler, İSO birinci ve ikinci 500 listesindeki plastik sektörüne yönelik analizlere de yer verdik. Bu sayımızda ilk kez, hammadde bazında yapılan iki önemli analizin haberini bulacaksınız. Polipropilen ve polietilene yönelik dünya ve Türkiye pazarının değerlendirildiği raporların haberlerine yer verdik. PLASFED, sektörümüze yönelik verilerin düzenli olarak üretildiği en önemli bilgi kaynaklarından biri haline geldi. Sizlerin katkısıyla bunun daha da gelişmesi mümkün. Sektörümüzün yapısal sorunu olan hammaddeye ilişkin daha sağlıklı düşünmek, fikir üretmek için bu çalışmaların yarar sağlayacağını düşünüyoruz. Her zaman olduğu gibi, Federasyonumuza üye derneklerimizden haberler ve Dernek Başkanlarımızın sektörümüze yönelik görüşlerini paylaştığı yazılar da sayfalarımızda yer aldı. Ülkemizin zor bir coğrafyada olduğunu hepimiz gözlüyoruz. Komşu ülkelerde, bizleri üzüntülere boğan olayların sayısı daha da arttı. Ülke gündemimiz de siyaset yoğun olarak devam ediyor. Bütün zorluklara rağmen insanların faydası için çalışmalarımızı, üretimimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bütün insanlık için barış ve huzur, sizlere de bol kazançlı mutlu günler dilerim.

İÇİNDEKİLER PLASFEDDERGİ

Plastik sektörünün üst kuruluşu PLASFED’in üye sayısı katlanarak artıyor

PLASFED’den örgütlenme rüzgarı

PLASFEDDERGİ Plastik Sanayicileri Federasyonu Dergisi e-dergi; www.plasfed.org.tr

• PLASFED Adına İmtiyaz Sahibi Selçuk Aksoy

16-18

• Yayın Kurulu Başkanı Sibel Destereci Yılmaz - Tepsan Plastik

• Yayın Kurulu Hüseyin Semerci - Şenmak Makina Reha Gür - Eurotec Yavuz Eroğlu - Sem Plastik Mevlüt Çetinkaya - Petkim Ahmet Yalçınkaya – Yalçınkaya Plastik Kurt Kuruç - Farmamak Erdoğan Çiçekçi – Çipitaş Sentetik Mehmet Turhan Onur – Ravago Group Yakup Ülçer - Enplast Murat Cansever - Eurotec Talha Apak – Apak YMM Adnan Akkurt – Gazi Üniversitesi Behçet Gülenç – Gazi Üniversitesi Hüseyin Yıldırım – Yalova Üniversitesi Kerem Cankoçak – İstanbul Üniversitesi Levent Kurnaz – Boğaziçi Üniversitesi Mehmet Emin Yurci – Yıldız Teknik Üniversitesi Mehmet Sankır – TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Mustafa Öksüz – Yalova Üniversitesi Nevzat Artık – Ankara Üniversitesi Nurseli Uyanık – İstanbul Teknik Üniversitesi Yusuf Menceloğlu – Sabancı Üniversitesi

Pano:

Pano :

ZÜCDER Genel Kurulu: PLASFED’e katılma kararı alındı

İSO 500 ve ikinci 500 2013 Analizi: Plastik sektöründe KOBİ’lerin ağırlığı arttı, kar zarara dönüştü

• Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Barbaros Demirci

Pano: PLASFED işbirliğiyle düzenlenen ICIS-PLASFED Türkiye Polimer Konferansı Ekim’de toplanacak

• Editör Mehmet Pala

32 Pano : Kimya sektörü Ocak-Temmuz 2014 döneminde 10.5 milyar dolarlık ihracat yaptı

• Yayın Sorumlusu Erol Türker • Editoryal Hazırlık Mediaetik İletişim Ajansı

• Grafik Tasarım Burak Çetiner – Pusula Basım Tel: 90 212 671 8303

• Reklam Koordinatörü Erol Türker • İletişim İstanbul Ticaret Sarayı, No:333 Giyimkent – İSTANBUL Tel: 90 212 438 2619 Faks: 90 212 438 1593 www.plasfed.org.tr plasfed@plasfed.org.tr

Atlas: Türkiye’nin kardeş ülkesi Azerbaycan ile her alanda ilişkiler gelişiyor

Söyleşi: Safi Yılmaz: Makine sektöründe kurumsallaşma öne çıkmalı

PLASFEDDERGİ

28-48

PlaStk: Derneklerden Mesajlar

14/20

Pano: PLASFED polietilen ve polipropilen raporu hazırladı

44 Pano: ASD Genel Kurulunu tamamladı, Sadettin Korkut yeniden başkan seçildi

82 Söyleşi: Gündüz Tansel / Ümit Hançer BASF Türkiye: Türkiye ve bölgede plastik sektörü büyümesini sürdürecek

Pano :

Pano : PAGDER’den plastik sektöründe enerji verimliliği semineri

PLASFED Raporu:

Plastik işleme makinelerinde yatırım yüzde 9 artacak

Pano : OSBÜK Genel Kurulu: OSB’lere yatırım özendirilmeli

Pano : PAGDER plastik sanayicilerini havacılık ve savunma sektörüne hazırlamak için proje geliştirdi

Pano: Kompozit sanayicileri 3 büyük etkinliğe hazırlanıyor

Pano: PAGDER Dünya Plastik Atlası web sitesi yayında

From the Industry (Eng): Growth rate of plastic product manufacture slows down

100

Endüstriden: Plastik mamul üretimi büyüme hızı yavaşlıyor

Breaking News: News In English

PANO PLASFEDDERGİ

Plastik sektörününün makine yatırımı yüzde 9 artacak

PLASFED, 2014’ün ilk yarısına ilişkin plastik işleme makineleri, makine aksam ve parçalarına yönelik değerlendirmesinde, sektörde ithalat baskısının devam ettiğini ve büyük firmaların Türkiye’de üretim yapmaya özendirilmesiyle, aksam ve parçalara ağırlık verilmesinin bir çıkış yolu sunabileceğini belirtti. 2014 Ocak-Haziran döneminde, sektörde yerli üretim 180 milyon Dolar olarak gerçekleşti.

Plastik işleme makineleri ve aksam ve parçaları sektöründe ithalat baskısı devam ediyor. PLASFED 2014 Ocak-Haziran dönemine ilişkin verileri yayınladı. Buna göre, 2014 yılının ilk 6 ayında plastik işleme makinaları üretimi 180 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı eğilimin devam etmesi halinde yılsonunda üretimin 2013 yılına göre yüzde 6 artarak 361 milyon dolara çıkacağı tahmini yapıldı. 2014 yılının ilk 6 ayında enjeksiyon ve termoform makinaları üretiminde gerileme gözlenirken, yıl sonunda bir önceki yıla göre enjeksiyon makinalarında yüzde 7, termoform makinalarında yüzde 34 gerileme, diğer makine ve aksam ve parçalarda ise yüzde 2 ile yüzde 80 düzeylerinde artış beklendiği kaydedildi. Yılın ilk altı ayında, toplam üretimin yüzde 43’ünü presler ve diğer makinalar, yüzde 25’ini aksam ve parçalar ve yüzde 19’unu da ekstrüzyon makinaları oluşturdu. Toplam üre-

timden termoform makinaları yüzde 8, enjeksiyon makinaları ise yüzde 5 pay aldı.

PLASFED’den öneriler PLASFED raporunda, sektöre ilişkin değerlendirmeler de yer aldı. Raporda, plastik işleme makineleri ile bunların aksam ve parçaları sektörünün yüzde 70-80 aralığında ithalatla çalıştığı belirtildi. İhracatın da birim değerinin diğer gelişmiş ülkelere göre düşük kaldığı vurgulandı. Raporda, “Plastik sektörü hızla büyürken plastik işleme makineleri üretimi bu hıza paralel olarak gelişmemekte ve sektör başta Çin olmak üzere ucuz makine üretici ülkelerden yapılan ithalat karşısında yeterince gelişememektedir” denilirken, sektöre yönelik olarak bir devlet stratejisi benimsenmesi ve yerli üreticinin daha fazla korunması gerektiği vurgulandı. İkinci el makine ithalatının da sektöre baskı yapmayı sürdürdüğü kaydedildi.

Sektörün 2003 – 2013 yılları arasında toplam 6,4 milyar dolarlık makine ve teçhizat yatırımı yaptığı ve bu son 3 yılda ortalama yatırım tutarının 801 milyon dolara ulaştığı belirtilen raporda, yıl sonunda da bu ortalamaya yakın bir tutarın gerçekleşmesinin beklendiği anlatıldı. Raporda, yerli makine üretiminin artırılması için bir dizi öneri de sıralandı. Türkiye’nin en fazla makine sattığı ilk 10 ülkenin, dünya makine ithalinin de yüzde 15’ini yaptığı belirtilirken, diğer ülkelere yönelik tanıtım-pazarlama faaliyetlerine ağırlık vermesi önerildi. Raporda, Türkiye’nin yetişmiş insan gücü ve üretim yapma yeteneğinin ön plana çıkarılması, bazı özel teşvikler verilmesi yoluyla global üreticilerin Türkiye’ye yatırım yapmasının özendirilmesi de çıkış yolu olarak gösterildi. Raporda, bir diğer öneri olarak makine aksam ve parçalarına ağırlık verilmesi önerildi ve “Bu gün katma değer sağlayan makinelerin üretimi çok büyük AR – GE harcamaları gerektirmektedir. Tümü KOBİ düzeyinde bulunan yerli makine üreticilerinin bu ölçeklerde AR - GE harcamaları yaparak batının makineleri düzeyinde teknolojik düzeye erişmeleri mevcut finansal güçlerinin yetersizliği nedeni ile zordur. Bu nedenle Türkiye’de ana makine üretimi yerine bu makinelerin aksam ve parçalarının istenilen kalite düzeyinde üretilerek

PANO PLASFEDDERGİ

ve parçalarda yüzde 16 termoform makinalarında yüzde 8 ve enjeksiyon makinalarında da yüzde 7 olarak gerçekleştiği tespit edildi.

İhracat birim fiyatları, ithalat birim fiyatlarının altında

sektörümüzün küresel oyuncuların parça tedarik sistemine girmeleri ve Türkiye’nin plastik işleme makineleri aksam ve parçalarında üretim ve ihracat üssü haline getirilmesi izlenebilecek önemli stratejilerden biri olarak değerlendirilmelidir” denildi.

Plastik sektörünün makine teçhizat yatırımı Raporda, yılın ilk 6 ayı sonu itibariyle oluşan veriler ve buna bağlı yıl sonu tahminleri yer aldı. Bu kapsamda, Plastik sektörünün 2003 yılında 288 milyon dolar olan makine teçhizat iç pazar satışlarının ( sektörün makine ve teçhizat yatırımı ) 2011 yılında 885 milyon dolarla en üst düzeyine çıktığı hatırlatıldı. Toplam makine teçhizat yatırımı 2014 yılının ilk yarısında 400 milyon dolar olarak gerçekleştiği ve yıl sonunda 800 milyon dolara çıkması ve 2013 yılına göre yüzde 9 artacağı tahminine yer verilen raporda, bunların içinde ekstrüzyon, enjeksiyon, presler ve diğer makinalar ve aksam ve parçalar yatırımında artış beklendiği kaydedildi. Plastik imalatçılarının yılın ilk altı ayındaki yatırımlarının yüzde 26’sınır enjeksiyon, yüzde 20’sinin ekstrüzyon, yüzde 35’inin presler ve diğer makineler ve yüzde 13’ünün de aksam ve parçalar dan oluştuğu belirlendi. Termoform ve şişirme makinalarının toplam yatırım içindeki payı sırası ile yüzde 4 ve yüzde 2 düzeyinde kaldığı belirtildi.

İthalat artıyor PLASFED raporunda ithalatın artışını sürdürdüğü belirtildi. Buna göre, yılın ilk 6 ayında plastik işleme makinaları ithalatı 289 milyon dolar olarak gerçekleşirken, mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde bir önceki yıla göre tihalatın yüzde 10 artarak 579 milyon dolara çıkacağı tahmini yapıldı.

İhracatta kısmi iyileşme Türkiye plastik işleme makineleri ile aksam ve parçaları ihracatının da yılsonunda bir önceki yıla göre yüzde 4 artarak 139 milyon dolara yükseleceği tahmini yapılan raporda, yılın ilk yarısındaki üretimin 70 milyon dolar seviyesinde gerçekleştiği belirlendi. Bu tahminler ışığında, makine türleri itibariyle bakıldığında, bir önceki yıla göre enjeksiyon ve termoform makinalarında gerileme, diğer makinalarla aksam ve paçalarda da artış gözlendi. İhracatın 2014 yılı sonunda 2013 yılına kıyasla ekstrüzyon makinalarında yüzde 8, presler ve diğer makinalarda yüzde 2 aksam ve parçalarda yüzde 35 ve toplamda da yüzde 4 artacağı tahmin edildi. Rapora göre, 2014 yılının ilk 6 ayında toplam plastik işleme makineleri ihracatından presler ve diğer makinaların yüzde 45, ekstrüzyon makinalarının yüzde 24 ile en yüksek pay aldığı, ihracat payının aksam

Raporda, uzun süredir devam eden, birim fiyatlardaki ithalat lehine yükseklik olgusunun devam ettiği bilgisi de yer aldı. Buna göre, Türkiye plastik işleme makineleri ile aksam ve parçaları ihracatında ihracat birim fiyatları, 2014 Ocak-Haziran dönemi sonunda, bir önceki yıla göre yüzde 1,7 düşerek kg başına 11,71 dolar oldu. İthalat birim fiyatları ise aynı dönem itibariyle yüzde 0,5 oranında düşerek 12,36 dolar düzeyine geldi. Raporda, “Plastik işleme makineleri birim ithal fiyatları, 2003 yılından buyana birim ihraç fiyatlarının daima üstünde seyretmektedir. Bu durum, Türkiye’nin katma değeri daha yüksek makineler ithal ettiğini ve buna karşılık katma değeri düşük makineleri üreterek ihraç ettiğini göstermektedir” denildi.

Makine aksam ve parçaları arz-talep dengesi PLASFED raporunda, makine aksam ve parçalarına yönelik olarak ise 2014 yılının ilk 6 ayında aksam ve parçalarda 45,8 milyon dolar üretim, 19,7 milyon dolar ithalat, 11,4 milyon dolar ihracat ve 54,1 milyon dolar da iç pazar satışları ( plastik sektörünün aksam ve parçalar yatırımı ) gerçekleştiği bilgisi verildi. Bu alt sektörde de dış ticaret açığının altı ay sonunda 8,3 milyon dolar seviyesinde oluştuğu belirtildi.

PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ GENEL ARZ – TALEP DENGESİ (Milyon Dolar) 2013

2014 / 6

2014 Tahmin

Üretim

339

180

361

İthalat

527

289

579

İhracat

134

139

İç Pazar Satışları

732

400

800

Dış Ticaret Açığı

-393

-220

-440

İhracat / Üretim

İç Satışlar / İthalat (yüzde)

İhracat / İthalat ( yüzde)

Yüzde Artış

PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ AKSAM ve PARÇALARI GENEL ARZ – TALEP DENGESİ (Milyon Dolar) 2013

2014 / 6

2014 T

Yüzde Artış

Üretim

67,9

45,8

91,5

34,8

İthalat

42,7

19,7

39,5

-7,5

İhracat

17,0

11,4

22,9

34,8

İç Pazar Satışları

93,6

54,1

108,1

15,5

Dış Ticaret Açığı

-25,7

-8,3

-16,6

-35,4

İhracat / Üretim

25,0

PANO PLASFEDDERGİ

PAGDER’den plastik sektöründe enerji verimliliği semineri PAGDER, plastik sektörü açısından en önemli maliyet kalemlerinden biri olan ve dolayısıyla rekabette kritik rol oynayan enerji kullanımında verimlilik sağlanması için seminer düzenledi. Alanında dünyanın önde gelen isimlerinden biri olan Dr. Robin Kent tarafından verilecek seminer 24 Eylül’de yapılacak.

PAGDER’in plastik sektörüne yönelik iç eğitim faaliyetleri de devam ediyor. Sektörün en önemli girdilerinden olan enerjiye yönelik olarak Eylül ayında “Plastik Sanayinde Enerji Verimliliği Semineri” düzenlenecek. Seminerde, enerji faturanızı azaltmak üzere pratik araçlar ve yöntemler, konunun uzmanlarından Tangram Techonogy’den Dr. Robin Kent tarafından sunulacak. Plastik sektörüne yönelik yapılan çalışmalarda, iyi bir enerji yönetimi ile tasarrufun yüzde 30’lara ulaşabileceği, bazı özel durumlarda da yüzde 50 tasarrufun mümkün olduğu belirlendi. Seminer, 24 Eylül Çarşamba günü Gümüşsuyu Taksim’deki CVK Bosphorus Hotel’de saat 10’da başlayacak ve 17’ye kadar devam edecek. PAGDER’den yapılan açıklamada, “Sektörümüzün en önemli girdi maliyetlerin biri şüphesiz ki enerji. PAGDER olarak, içinde enerji yönetimi ile ilgili ‘tüyoların’ yer aldığı ‘’Plastik Sanayinde Enerji Verimliliği Semineri‘’ düzenliyoruz. Bu seminer enerji faturanızı azaltmak üzere sizlere pratik araçlar sağlamak için tasarlanmıştır. İngiltere’nin plastik endüstrisindeki enerji ve enerji yönetimi konularındaki en önde gelen uzmanının görüşlerini dinleme fırsatını bu seminer ile elde edeceksiniz” denildi. Enerji verimliliğinin günümüz koşullarında en önemli kavramlardan biri olduğu hatırlatılan açıklamada, plastik sanayicileri için ise rekabet öne çıkmayı sağlayacak veya geri düşmeye yol açacak, yönetilebilir, iyileştirilebilir bir gider kalemi olduğunun altı çizildi. Eğitimin ilgi duyan herkesin yanında, özellikle fabrika müdürleri / proses mühendisleri, üretim süpervizörleri, hizmet programı yöneticileri / enerji yöneticileri, CEO ve genel müdürler ile alım müdürleri, muhasebe birimlerini ana hedef kitlesi olarak belirlediği kaydedildi.

Plastik Sanaiinde Enerji Verimliliği Semineri’nin konu başlıkları, Yönetim sorunları: Enerjiyi verimsiz kullanan bir organizasyon yaratmak, Hizmetler, Plastik İşleme Prosesleri ve Operasyon olarak belirlendi.

Seminer Dr. Robin Kent tarafından verilecek PAGDER açıklamasında, semineri verecek olan Dr. Robin Kent’in plastik imalatı operasyonlarında enerji yönetimi konusunda dünyaca tanınan bir uzman olduğu vurgulanarak, “Dr. Kent dünya çapında 350’den fazla şirket için enerji araştırmaları ve değerlendirmeleri yapmış olup; bu sayede tasarrufların yapılabileceği gerçek örneklerle ilgili engin bir deneyim kazanmıştır. Dr. Kent kısa bir süre önce yayınlanan “Plastik İmalatında Enerji Yönetimi” başlıklı kitabın yazarıdır ve halen Avrupa ve Amerika’da seminerler ve eğitim programları vermektedir. Dr. Kent plastik imalatı konusunda 40 yılı aşkın bir deneyime sahiptir. Malzeme Mühendisliği’nde yüksek lisans, Polimer Fizik alanında ise doktora derecesi vardır. Püskürtmeli kalıplamadan, ekstrüzyona birçok alanda deneyim sahibi olan Kent Avrupa’da birçok

önde gelen plastik imalatçısı firmada teknik müdür olarak çalışmıştır” bilgisi verildi.

Plastik sektörü açısından enerji İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde yapılan bir analizde, plastik sanayi özellikle elektrik enerjisi fiyatlarından yüksek düzeyde etkilendiği belirlenmişti. Çalışmada, “Ülkemizde sanayi, dünya ortalamasına kıyasla, yüksek fiyatlarla enerji kullanmaktadır. Dünyada elektrik enerjisi maliyetinin kilowatt saat başına ortalama 5-5.5 sent arasında olmasına karşılık, Türkiye’de 8.6 sent’e malolmaktadır. Bu bağlamda, yüksek maliyetli enerji kullanan sektörün maliyetleri artmakta ve bu da fiyatlara yansıyarak rekabet gücünü zayıflatmaktadır” bilgisi verildi. Çalışmanın sonuç bölümünde enerjiyle ilgili olarak ise, “Şu an sektörün önde gelen oyuncuları teknolojik bakımdan en son eğilimleri takip etmekte ve bunları kendi işletmelerinde kullanmaya özen göstermektedirler. Sektör, konjoktürdeki değişimlere ve değişen dünya standartlarına uyum sağlayabilme, düşük miktarlardaki üretimlere mamul üretebilme, üretim ve teslimatta esnek davranabilme kabiliyetine sahiptir. Hammadde tedarikinde dışa bağımlılık ve enerji maliyetlerinin yüksek olması sektörde önemli sorunlar arasında görülmektedir. Sektörün ihtiyaçlarına karşılık verebilecek ve hammaddede dışa bağımlılığı azaltacak yeni petrokimya tesislerinin kurulması sektör için yaşamsal öneme sahiptir. Diğer yandan enerji maliyetleri en azından OECD ortalamasına düşürülmelidir” tespitine yer verildi.

PANO PLASFEDDERGİ

ZÜCDER Genel Kurulu: PLASFED’e katılma kararı alındı Züccaciyeciler Derneği ZÜCDER, olağanüstü genel kurul toplantısıyla PLASFED’e katılım kararı aldı ve delegelerini belirledi. 22 Temmuz’da İTO Cemile Sultan Korusu’nda gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurulda, “kurulmuş ve/veya kurulacak olan federasyonlara üye olunması, kurulmuş olan federasyonlardan ayrılınması ve üye olunacak federasyonlara delege seçilmesi konusunda Yönetim Kurulu” yetkilendirildi.

ZÜCDER PLASFED DELEGELERİ Ö. ERTUĞRUL ERDOĞAN BURAK ÖNDER MURAT AKYÜZ MURAT SOLMAZER MUSTAFA BORA OĞUZHAN DURMUŞ BÜLENT ÖZBEK HAŞİM ÇETİN KEMAL ALBAYRAK AHMET KAHRAMAN

ZÜCDER YENİ KURULACAK FEDERASYON DELEGELERİ Ö. ERTUĞRUL ERDOĞAN İSMAİL ERDOĞAN TAHSİN ÖZTİRYAKİ MURAT AKYÜZ MURAT KOLBAŞI SEMİH ŞEFTALİ MURAT SOLMAZER TUNCAY ASLAN

Derneğin faaliyetlerine uygun biçimde, güçbirliği ve plastik sektöründeki üyelerimizin hak ve çıkarlarını korunması, sektörel sorun ve çalışmalarının daha fazla içinde yer alabilmek amacıyla Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED)’e ZÜCDER’in üye olması tartışıldı ve oybirliğiyle kabul edildi. Genel Kurul’da, PLASFED delegeleriyle, derneğin faaliyet alanı ve amacıyla uyumlu kurulacak diğer federasyonlara üye olunması halinde görev yapacak delegelerin seçimi de yapıldı. ZÜCDER’den yapılan açıklamada,

genel kurul çalışmalarına ilişkin olarak, “Genel Kurul Toplantımız sırasında, geçen yıl yapılan Olağan Genel Kurul Toplantımızdan bu yana Derneğimizin gerçekleştirmiş olduğu faaliyetleri kapsayan ZÜCDER Faaliyet Raporu dağıtılmıştır. Üyelerimizin ZÜCDER üye kartı ile faydalanabilecekleri indirimli kuruluşların bilgilerini içeren “İndirimli Kuruluşlar Rehberi” ile üyelerimizin güncel iletişim bilgilerinin cep telefonlarımızda bulunmasını sağlayan “Namescroll” adlı mobil uygulamanın kurulum bilgileri üyelerimize dağıtılmıştır” bilgisi verildi.

ELİA ANCEL KERİM KORKMAZ YEŞİM KAYA SUAVİ KOÇ FATİH KARACA LÜTFÜ KÜÇÜK BURAK ÖNDER METİN ALBAYRAK LEVENT UYANIK SAMİ KARACA ARİF KARACA MESUT ÖKSÜZ EMİN YÜCE

Ankara Plastik Sanayicilerinden yoğun görüşme trafiği APSD Başkanı Yunus Karakaş, Sincan

yal Güvenlik Bakanlığı nezdinde yürütülen

OSB Başkanı Ahmet Kaya ile plastik sanayici-

girişim de başarılı oldu. Bakanlık, KOBİ’lere yö-

Derneği

lerinin ihtiyaçlarına yönelik eğitim programı

nelik desteklerden KOBİ niteliği taşıyan plastik

APSD, sektör sorunlarına yönelik yoğun gö-

uygulanması kararlaştırıldı. Sektörün sigorta

firmalarının da yararlanacağını belirtti.

rüşmeler yürüttü. APSD’den verilen bilgiye

sorununa yönelik olarak organize sanayi böl-

göre, üyelerin yurt içi ve yurt dışı fuarlara

geleri yönetimleriyle birlikte çalışıldı.

Ankara

Plastik

Sanayicileri

katılım hizmetlerinin ve etkinliğin artırılması amacıyla ortak organizasyon yapılması kararlaştırıldı. APSD’nin İvedik OSB ile birlikte UR-

İş güvenliği uygulamasında destek için girişimde bulunuldu

GE projesi geliştirmesi için çalışma da başlatıldı. PAGDER’in “Yuvaya Dönüşen Plastikler”

Uygulamaya giren ve KOBİ’ler için kamu

kampanyasına destek amacıyla Yenimahalle

desteği verilmesi planlanan iş güvenliği yü-

Belediye Başkanlığı nezdinde çalışma yapıldı.

kümlülüklerine yönelik olarak Çalışma ve Sos-

PANO PLASFEDDERGİ

PLASFED Raporu: Polietilende dış bağımlılık artacak tur. Türkiye polietilen dış ticaretinde miktar ve değer bazında büyük ölçüde dış ticaret açığı vermektedir” ifadesine yer verildi. Türkiye plastik sektöründeki hızlı gelişime paralel olarak sektörün polietilen tüketimi de hızlı bir artış trendi göstererek 2009 – 2013 yıllarını kapsayan son 5 yılda ortalama yüzde 11 oranında artmış ve 2009 yılında 1 milyon 185 bin ton olan tüketim 2013 yılında yüzde 51 artarak 1 milyon 795 bin tona çıkmıştır. Yapılan tahminler; 2018 yılında iç pazar talebinin 2,9 milyon tona çıkacağını, yerli üretimin yüzde 17 sinin ihraç edilmesi ve mevcut üretim kapasitesinin ve kapasite kullanımının arttırılmaması halinde ithalat bağımlılığının 2018 yılında en az yüzde 89’a çıkacağını göstermektedir.

PLASFED hazırladığı polietilen raporunda, Türkiye’nin yüksek dış ticaret açığı verdiği bu hammaddeye yönelik mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde dış bağımlılığın artacağını tespit etti. Raporda, Dünya

Plastik sektörü ve sanayi için önemli PLASFED raporunda polietilenin; oyuncaklardan ev eşyalarına, şampuan vb. şişelerden çeşitli ambalajlara kadar geniş bir alanda

polietilen üretim ve ticareti yanında, Türkiye üretim, ithalat ve ihra-

doğrudan tüketici ürünlerinin üretilmesi ya-

cat bilgileri ve gelecek projeksiyonları da ortaya konuldu. Türkiye’de

nında; doğalgaz borularından su borularına, sera örtülerinden çeşitli inşaat malzemelerine

sadece Petkim tarafından üretilen ve ihtiyacı karşılamaktan çok uzak

kadar geniş bir alanda endüstriyel ürünlerin

noktada bulunan polietilen hammaddeye bağımlılığın ileri yıllarda

üretilmesinde kullanıldığı için öneminin her

daha da artacağı tahmini yapıldı. Polietilen, günlük hayatta kullanılan

geçen gün artan bir hammadde olduğu belirtildi.

ev eşyalarından oyuncaklara kadar doğrudan tüketiciye ulaşan ürünler yanında, doğalgaz boruları, su boruları ve sera örtüleri gibi endüstriyel alanda da çok fazla ürünün hammaddesi olma niteliğine sahip.

Dünyanın en büyük 6. PE ithalatçısı olduğu vurgulanan raporda, Petkim’in tek yerli üretici olduğu ve talebin çok altında üretim yapabildiği belirtildi. PLASFED raporunda, 2013 yılı sonu itibariyle Türkiye’de 1 milyon 794 bin ton

Plastik sektörünün en önemli girdile-

çıkacağı tahmini yapıldı. Rapora göre 2013 so-

polietilen hammadde kullanıldığı ancak yerli

rinden olan polietilende, yüksek ithalat dü-

nunda 2.5 milyar Dolar olan ithalat, 2018 yılı

üretim toplam miktarının 354 bin ton olarak

zeyinin korunacağı ve ileri dönemlerde eğer

itibariyle 6.9 milyar dolara kadar yükselebilir.

gerçekleştiği kaydedildi.

yatırım yapılmazsa dışa bağımlılığın daha da

Yerli üretim tam kapasitesinin 446 bin

artacağı kaydedildi. Sektöre yönelik kapsamlı

Raporda, Türkiye’nin PE kulanım görünü-

ton olduğu belirtilen raporda, bunun bir mik-

verileri üreten PLASFED polietilene yönelik

müne ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;

tarının üretici tarafından ihraç edildiği hatır-

olarak bir analiz hazırladı. Raporda, Dünya

“Türkiye’nin son 5 yıl içinde yapmış olduğu

latıldı. Üstelik, polietilen içinde sektör tarafın-

ve Türkiye polietilen arz ve talep dengesi ile

toplam polietilen ithalatı miktar bazında yılda

dan en fazla kullanılan hammaddelerden olan

üretim ve dış ticaret verileri yer aldı. Geleceğe

yüzde 14 artmış ve 895 bin tondan 1.5 milyon

lineer alçak yoğunluklu polietilenin de yerli

yönelik projeksiyonda, bu ürüne yönelik yurt

tona ulaşmıştır. Türkiye’nin 2013 yılında top-

üretiminin bulunmadığı hatırlatıldı. Bu neden-

içi talebin artmaya devam edeceği ve mevcut

lam polietilen ithalatının yüzde 17’sini AYPE,

lerle, 2013 yılı sonu itibariyle Türkiye’nin iç tü-

üretim-ithalat yapısının devam etmesi halin-

yüzde 22’sini LAYPE yüzde 44’ünü YYPE ve

ketiminin yüzde 84’ünün ithalatla karşılandığı

de, ithal hammadde oranının yüzde 89’a kadar

18’ini de diğer polietilen cinsleri oluşturmuş-

bilgisi raporda yer aldı.

PANO PLASFEDDERGİ

Dünya PE 2014-2018 projeksiyonu

polietilen ithalatının değer bazında yüzde

dolar/ton ile 7. sırada yer aldı. En pahalı itha-

73’ünün 20 ülke tarafından gerçekleştirildiği

latı 1888 dolar/ton ile Almanya gerçekleştirdi.

hatırlatıldı. Sözkonusu ülkelerin, 2009 yılında

İtalya, Malezya, İngiltere, Fransa, Polonya ve

Raporda, hem Türkiye’de, hem de Dünya-

34 milyar dolar olan toplam ithalatlarının yıllık

Vietnam; 2009 – 2013 yılları arasında polie-

da polietilen tüketiminin artmaya devam ede-

ortalama yüzde 13,4 artış gösterdiği ve 2013

tilen ithalat fiyat artışı en yüksek olan ülkeler

ceği, 2009-2013 yıllarını kapsayan ve küresel

yılında 56 milyar dolara çıktığı belirtildi. Diğer

olarak sıralandı.

krizin hüküm sürdüğü 5 yıllık dönemde dahi

tüm ülkeler değer bazındaki toplam ithalattaki

Dünya polietilen dış ticaret hacminin miktar

payının da yüzde 27’de kaldığı vurgulandı.

İhracatçı ülkeler

bazında yıllık ortalama yüzde 5,2 ve değer bazında yıllık ortalama yüzde 13,6 oranında arta-

Çin’in en büyük ithalatçı olduğu ve top-

Raporda, Dünya PE ihracatını yönlendi-

rak, 95 milyon ton ve 156 milyar dolara ulaştığı

lam ithalatın yüzde 19’unu gerçekleştirdiği

ren ülkelerle ilgili bilgi de yer aldı. Buna göre,

kaydedildi.

kaydedilen raporda, en büyük ithalatçı 5 ülke-

Dünya’daki PE ihracatının değer bazında yüz-

nin miktar bazı ile aynı olduğu ve sırasıyla Çin,

de 88’ini 20 ülke gerçekleştirdi. Bu ülkelerin

Gelecek 5 yıllık dönemde de aynı ivme-

Almanya, ABD, Belçika ve İtalya’dan oluştuğu

2009 yılında 38 milyar dolar olan toplam PE

nin devam etmesinin beklendiği kaydedilen

ve toplam ithalatın yüzde 40’ını yaptıkları an-

ihracatları yıllık ortalama yüzde 16 oranında

raporda, bu durumda 122 milyon ton ve 295

latıldı. Raporda, “2009 – 2013 yılları arasında

büyüyerek, 2013 yılında 69 milyar dolara çıktı.

milyar dolarlık bir PE dış ticaret hacminden söz

değer bazında polietilen ithalatında ortala-

edildiği belirtildi.

ma artış hızı en yüksek olan ülkeler sırası ile;

Suudi Arabistan 2013 yılı itibariyle değer

Singapur (yüzde 32), Endonezya (yüzde 28),

bazında en büyük PE ihracatçısı ülke oldu. Su-

Rusya Fed. (yüzde 24), Türkiye (yüzde 22) ve

udi Arabistan, ihracattan yüzde 13 pay aldı. Bu

Brezilya (yüzde 18) olmuştur. Türkiye değer

ülkeyi sırasıyla, ABD, Belçika, Singapur ve Ka-

bazında dünya toplam polietilen ithalatından

tar izledi. İlk 5 ülkenin toplam ihracattaki payı

PLASFED raporuna göre, geçen 5 yıl için-

2009 yılında yüzde 2,4 pay alırken payı 2013

yüzde 44 seviyesinde gerçekleşti. Rapordaki

de polietilen üretimi azaldı, ithalatın ise yüzde

yılında yüzde 3,3’e yükselmiştir” ifadesine yer

verilere göre, Ortadoğu-Körfez ülkelerinin ih-

14 arttı. Buna karşılık iç tüketim düzenli olarak

verildi.

racattaki paylarında kriz döneminde hızlı bir

Türkiye PE 2014-2018 projeksiyonu

gelişme yaşandı. 2009 – 2013 yılları arasında

yıllık ortalama yüzde 11 oranında yükseldi. Bu olgu nedeniyle 2009’da toplam yurtiçi tüketi-

Türkiye’nin ithalat birim fiyatları da dün-

değer bazında polietilen ihracatında yıllık or-

min yüzde 76’sı ithalatla karşılanırken, 2013

ya ortalama birim fiyatlarından daha yüksek

talama artış hızı en yüksek olan ülkeler sıra-

yılında bu oran yüzde 84’e kadar yükseldi.

oldu. Buna göre, 2013 yılında 1661 dolar/ton

sıyla; Katar (yüzde 42), Tayland (yüzde 34), S.

Aynı trendin devam etmesi halinde ise

olan dünya ortalama PE ithal fiyatı, en fazla

Arabistan (yüzde 32), BAE (yüzde 27) ve Sin-

Türkiye’nin 2018 yılında PE iç pazar büyüklü-

ithalat yapan 10 ülkede daha yüksek ger-

gapur (yüzde 26) oldu.

ğü 2,9 milyon tona ulaşacak. Mevcut üretimin

çekleşti. Türkiye’nin ithalat birim fiyatı 1700

yüzde 17 oranında ihraç edileceği varsayımı

Ülkeler İtibariyle Polietilen İthalat Tahminleri

altında da iç pazarın ithalatla karşılanma oranı yüzde 89’a çıkacak.

2013

2018

Bunun parasal tahmini ise 6.9 milyar do-

Ülke

Milyon $

% Pay

Ülke

Milyon $

% Pay

lar olarak hesaplandı. Türkiye’nin 2013 sonu

Çin

14.857

19,3

Çin

26.599

19,1

Almanya

4.706

6,1

ABD

8.494

6,1

itibariyle ithalatının parasal karşılığı ise 2.5 milyar dolar.

Türkiye en büyük ithalatçılardan biri Raporda, Türkiye’nin 2.5 milyar dolar ve 1.5 milyon ton olan, miktar ve değer bazında polietilen ithalatının yüzde 83’ünü 20 ülkeden gerçekleştirdiği bilgisine yer verildi. Bu 20

ABD

4.367

5,7

Almanya

8.487

6,1

Belçika

3.936

5,1

Belçika

7.747

5,6

İtalya

2.903

3,8

Singapur

7.481

5,4

Türkiye

2.557

3,3

Türkiye

6.901

5,0

Fransa

2.483

3,2

Endonezya

4.659

3,3

İngiltere

2.226

2,9

İtalya

4.444

3,2

Meksika

2.187

2,8

Meksika

4.090

2,9

Hindistan

2.129

2,8

Hindistan

4.078

2,9

ülkenin toplam ithalattan aldıkları pay 2009 yılından bu yana arttığı vurgulanırken, S. Ara-

Miktar Bazında Türkiye’de Toplam Polietilen Arz ve Talep Tahmini (1000 Ton) 2014

2015

2016

2017

en çok polietilen ithalatı yaptıkları ilk 5 ülkeyi

Üretim

385

oluşturduğu anlatıldı.

İthalat

1.639

1.824

2.033

2.268

2.535

İhracat

68 2.852

bistan, İran, G. Kore, ABD ve Katar Türkiye’nin

Raporda, PE ithalatına yönelik olarak

İç Tüketim

2018

1.959

2.144

2.351

2.586

Türkiye’nin Dünya içindeki durumuna ilişkin

İthalat / İç Tüketim ( % )

bilgi de verildi. İthalatın değer bazında yapı-

ihracat / Üretim ( % )

lan incelemesinde, 2013 yılında dünya toplam

İhracat / İthalat ( % )

PANO PLASFEDDERGİ

İSO 500 2013 Analizi: Plastik sektöründe KOBİ’lerin ağırlığı arttı PLASFED, İSO 500 (2013) listesine yönelik yaptığı değerlendirmede, sektördeki KOBİ ağırlığının arttığını tespit etti. PLASFED tarafından yapılan analize göre, 2013’te listeye giren plastik sektöründe faaliyet gösteren şirket sayısı, bir önceki yıla göre iki adet azalarak, 17’den 15’e düştü. PLASFED, 2012 yılında da aynı olguyu tespit etmişti.

Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED), sektörde bir süredir devam eden KOBİ’lerin ağırlığının artması olgusunun, İSO 500 - İstanbul Sanayi Odası “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2013” araştırmasında da gözlendiğini açıkladı. İSO 500 2012 listesinde de plastik sektöründe aynı durum gözlenmişti.

artması aslında ülke ekonomisi için önemli bir kırılganlık faktörüdür. İmalat sanayiinin ihracat performansında da gerileme görülmektedir. AB ülkelerinde yaşanan durgunluğun olumsuz etkisi sektörün ihracat performansını olumsuz etkilemiştir” bilgisine yer verildi.

yaşandı ve vergi öncesi dönem karı, negatif (zarar) 43 milyon TL oldu. İSO 500, plastik firmalarının ihracatları yüzde 16 ve çalışan sayıları da yüzde 11 azaldı.

-Karlılık oranları ve finansal oranlar

Plastik sektörü değerlendirmesi PLASFED, “İSO 500 -2013” araştırmasında yer alan şirketler arasındaki plastik firmalarına yönelik bir analiz yaptı. Analizde, 2009 yılında 23 firmanın yer aldığı İSO 500 listesindeki plastik firma sayısındaki azalmanın sürdüğü ve 2013 yılında bir önceki yıla göre firma sayısında 2 adetlik düşüşle 15 firmanın 500 büyük arasına girdiği belirtildi.

Sanayi kuruluşlarına yönelik genel değerlendirme İSO 500 listesine yönelik genel değerlendirmede, sektör bazında herhangi bir daralma gözlenmediği belirtilen analizde, rekabetçi büyümenin ana dinamosu olan imalat sanayinin büyüme hızının yüzde 3,8 olarak genel büyümenin altında kalmasının dikkat çekici bir olgu olduğu vurgulandı. Ciroların artmasına rağmen karlılıktaki düşüş, üretici fiyatlarının, tüketici fiyatları artış oranının altında kalmasının önemine vurgu yapıldı. Analizde, “Ülkemizde özel sektör sanayi kuruluşları borçlanmaya devam etmektedir. Özel sektörün borçlarının

PLASFED analizine göre, İSO 500 içindeki firmaların, toplam plastik sektörü içindeki paylarındaki düşüş de (sayıdaki azalmanın etkisi ve KOBİ’lerin toplam içindeki ağırlığının artmasına bağlı olarak) devam etti. Bir önceki yılda, İSO 500 içindeki plastik sektörü firmaları, toplam plastik üretiminin yüzde 10’unu oluştururken, 2013 sonunda bu pay yüzde 8’e geriledi. Toplam ihracattaki payları da, 2012’de yüzde 18 seviyesindeyken, 2013’te yüzde 15’e düştü. PLASFED incelemesinde, İSO 500 içindeki plastik sektörü firmalarının sayısındaki azalmaya da bağlı olarak bazı performans göstergelerinde gerileme yaşandığı tespit edildi. Bu kapsamda, 15 plastik firmasının 2012’ye kıyasla (cari fiyatlarla) toplam üretimden satışlarında yüzde 7, satış hasılatlarında yüzde 9 artış görülürken, brüt katma değerlerinde yüzde 10, öz sermayelerinde yüzde 27, net aktiflerinde ise yüzde 12 düşüş görüldü. En yüksek düşüş, yüzde 123 ile dönem karlarında

Analizde, İSO 500 içindeki firmaların karlılık oranlarına ilişkin bilgiler de yer aldı. Buna göre, satış karlılığına ilişkin olarak kapsamdaki firmaların satış karlılığı ve net aktif karlılığının bir önceki yıla göre yüzde 5’ten yüzde 3’e gerilediği bilgisine yer verildi. Özsermaye karlılığına ilişkin olarak ise “2012 yılında, özsermaye karlılığı imalat sanayi ilk 500 firmada yüzde 15’den yüzde 12’ye inerken, plastik sektöründe ilk 500’e giren firmaların yüzde 14’ den yüzde 9’a gerilediği görülmektedir. 2013 yılında plastik sektörünün Özsermaye Karlılığı imalat sanayiindeki gerilemeden daha fazla gerçekleşmiştir” bilgisine yer verildi. Analizde, İSO 500 içindeki plastik sektörü firmalarının finansal oranlarına ilişkin bilgiler de yer aldı. Bu kapsamdaki firmaların kısa vadeli borç ödeme güçlerine yönelik veri sunan cari oranları (dönen varlıklar/kısa vadeli borçlar) yüzde 155 ile 2012 yılı düzeyinin altında kaldı ancak bu oran imalat sanayii ortalamasına yakın olarak gerçekleşti.

PANO PLASFEDDERGİ

• Net aktifler toplamında yüzde 0,8 • Vergi öncesi dönem karında yüzde 0,2 • Toplam ihracatta yüzde 1,1 • Ücretle çalışanlar toplamında yüzde 1,2

Selçuk Aksoy: Sektör için büyük firmaların varlığı da önemli Analize yönelik bir değerlendirme yapan PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, plastik sanayisinin kendi dinamikleri nedeniyle KOBİ ağırlıklı bir yapıda olmasının doğal görüldüğünü ancak verimlilik, dış piyasada

rekabet vb. unsurlar nedeniyle büyük firmaların belirli bir oranda ağırlığının bulunmasının da şart olduğunu vurguladı. Aksoy, “Sektörün genel yapısı içinde KOBİ’lerin ağırlığının artması doğaldır, ancak düşük kar marjı ve ağır rekabet koşullarının yaşandığı bir ortamda, dış pazarlarda varlığımızı sürdürebilmemiz, sektörümüzün yapısal hammadde sorunuyla birleşince verimliliğin ön plana çıktığı, büyük firmalara sahip olmamız gerçeğini de gözler önüne seriyor” dedi. Aksoy, karlılıklardaki düşüşün önemine işaret ederek, kısa vadede ucuz hammadde teminine yönelik kamu politikası uygulanmasını istedi.

İSO 500 2013 LİSTESİNDEKİ PLASTİK SEKTÖRÜ FİRMALARI Kapsamdaki plastik sektör firmalarının toplam varlıklarının 2012 yılında yüzde 62’si dış kaynaklarla finanse edilirken bu oran 2013 yılında yüzde 65’e yükseldi. Bu oran İSO 500 ortalaması olan yüzde 57’nin üstünde gerçekleşti. Sektör, ortalamanın üzerinde borçlandı. Sektörün toplam borçlar/özsermaye oranının da genel imalat sanayii ortalamasının bir hayli üzerinde olmasına dikkat çekildi.

İSO 500 2013 sırası

Kapsamdaki firmaların, 2012’de yüzde 42 olan kısa vadeli fonlama oranı 2013 yılında yüzde 67’ye çıkarak 25 puan artış gösterdi. 2013 yılında toplam varlıkların kısa vadeli borçlarla fonlanma oranı, plastik sektöründe genel imalat sanayine kıyasla 2 puan yüksek olarak gerçekleşti. Sektörün yatırımlarında özsermaye kullanma eğilimine ilişkin olarak ise raporda, “2013 yılında plastik sektöründeki ISO ilk 500’e giren firmalarda öz sermaye yetersizliğinin sürdüğü ve yetersizliğin 45 puan arttığı, başka bir değişle öz sermaye yetersizliğinin önemli ölçüde yükseldiği görülmektedir. Plastik sektöründe 2013 yılında öz sermaye yetersizliği, genel imalat sanayindeki 500 firma ortalamasından 45 puan daha büyüktür” bilgisi verildi.

Naksan Plastik ve Enerji San. ve Tic. A.Ş.

143

Korozo Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.

203

Pakpen Plastik Boru ve Yapı Elemanları San. ve Tic. A.Ş.

210

Köksan Pet ve Plastik Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.

223

Polinas Plastik San. ve Tic. A.Ş.

229

Süper Film Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.

257

Vatan Plastik San. ve Tic. A.Ş.

289

Kalde Klima Orta Basınç Fittings ve Valf Sanayi A.Ş.

295

Adopen Plastik ve İnşaat Sanayi A.Ş.

302

Elif Plastik Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.

306

Polibak Plastik Film San. ve Tic. A.Ş.

320

Ege Proﬁl Tic. ve San. A.Ş.

451

Sunjüt Suni Jüt San. ve Tic. A.Ş.

476

Form Sünger ve Yatak San. Tic. A.Ş.

477

Georg Fischer Hakan Plastik Boru ve Proﬁl San. Tic. A.Ş.

Plastik Sektöründe İlk 500’e Giren FirmalarınPerformans Değişimleri ( 2013 / 2012 ) ( Milyon TL ) Performans Değişimi ( % ) Plastik Sektörü

İSO 500

2013 / 2012

2012

2013

2012

2013

Üretimden Satışlar (Net)

5.086

5.435

353.699

383.036

Satış Hasılatı (Net)

5.521

6.043

423.621

454.991

7 10

Brüt Katma Değer

Plas. Sektörü İSO 500

559

501

118.804

131.008

-10

Öz Sermaye

1.326

970

169.534

179.400

-27

Net Aktiﬂer

3.637

3.219

359.483

418.177

-12

182

-43

24.192

22.137

-123

-8

Dönem Karı (Vergi Öncesi) İhracat (1.000 $)

İSO 500 imalat sanayii-plastik sanayii kıyaslaması

Kuruluşlar

102

Çalışan Sayısı (Kişi)

842

709

63.712

63.298

-16

-1

8.056

7.174

596.055

613.822

-11

PLASFED incelemesinde plastik sektörü firmalarının, İSO 500 2013 içindeki imalat sanayisi firmalarıyla karşılaştırmasına da yer verildi. Buna göre İSO 500 içinde plastik sektörü firmalarının aldığı pay oranları şöyle: • Üretimden satışlarda yüzde 14, • Net satış hasılatlarında yüzde 1,3 • Yaratılan brüt katma değerde yüzde 0,4 • Öz sermaye toplamlarında yüzde 0,5

PANO PLASFEDDERGİ

Plastik sektöründen 19 firma İSO İkinci 500 listesinde, dönem karları zarara dönüştü İkinci 500 içindeki plastik firmalarının çalışan sayılarında da ciddi düşüş görüldü. Firmaların çalışan sayısı yüzde 21 geriledi.

Toplam plastik sektörü içindeki paylar İSO İkinci 500 içindeki 19 firmanın 2013 yılında, 1,2 milyar dolarlık üretim ve 426 milyon dolar (yüzde 35’i ) ihracat yaptığı belirtilen raporda, aynı dönemdeki toplam plastik mamul üretiminin 34,4 milyar dolar olduğu belirtildi. Toplam plastik mamul imalatının yüzde 4’ünü toplam sektör mamul ihracatının da yüzde 9’unu gerçekleştirdiği vurgulandı.

Karlılıklarda ciddi düşüş

PLASFED, İstanbul Sanayi Odası tarafından hazırlanan Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde, plastik sektöründen 19 firma yer aldığını açıkladı. Firmaların dönem karlarında ciddi düşüş görülürken, diğer performanslarında iyileşmeler yaşandı. Listede yayınlanan veriler üzerinden firmaların performansını değerlendiren bir analiz yayınlayan PLASFED, plastik firmalarının ikinci 500 büyük listesindeki diğer imalat sanayii firmalarından daha yüksek oranda satış hasılatı büyümesi sağladıklarını belirtti.

PLASFED, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesine yönelik yaptığı analizde, 2013 yılında 2012 yılına kıyasla, ISO sıralamasında ikinci 500 içine giren plastik firmalarının; üretimden satışları, satış hasılatları, öz kaynakları, aktif toplamları ve ihracatları, imalat sanayii ikinci 500 firmanın toplamındaki artıştan daha büyük artış gösterdiğini tespit etti. İSO Birinci 500 listesindeki göreli olarak büyük plastik firmalarının performansı ise diğer firmalara kıyasla daha düşük kalmıştı. İSO İkinci 500 plastik firmaları, Birinci 500 firmalarında olduğu gibi karlılıkta ciddi sıkıntı yaşadı. Firmaların dönem karları önemli ölçüde gerileyerek 2012 yılında 2,5 milyon TL olan ortalama dönem karı 300 bin TL ortalama zarara dönüştü. PLASFED analizinde, ikinci 500 listesine giren firma sayısının bir önceki yıla göre bir adet artarak 19’a çıktığı belirtildi. Buna rağmen sayının 2011’de ulaşılan toplam 26 sayılık zirvenin gerisinde olması dikkat çekti. Bu sayıyla plastik sektörü listeye giren diğer sektörlerin

bir hayli gerisinde kaldı. Listeye, gıda sektöründen 105, tekstil sektöründen 78 firma girdi. Sayı olarak plastik sektörünün oranı yüzde 3,8’de kaldı. Analizde, yıllık olarak firma sayısındaki değişimleri bertaraf etmek için toplam veriler firma başına bölünerek performans kıyaslaması yapıldı. Plastik sektöründen ikinci 500’e giren firmalar, cari fiyatlarla değerlendirildi. Buna göre, İSO İkinci 500 içindeki plastik firmalarının üretimden satışları yüzde 79 arttı, net satış hasılatları yüzde 74, brüt katma değerleri yüzde 21, öz sermayeleri yüzde 117, net aktifleri yüzde 47, ihracatları yüzde 22 arttı.

Dönem karlılığının düştüğü 19 firmanın diğer karlılık performansları hakkında da bilgi verdi. İSO İkinci 500 içindeki 19 plastik sektörü firmasının, ortalama satış karlılığı bir önceki yıl olan 2012’deki yüzde 4,6’dan yüzde 2’ye indi. Analizde, “2013 yılında, plastik sektörü ikinci 500’e giren firmaların genel imalat sanayi ikinci 500 firma ortalamasına kıyasla yüzde 1,2 düşük satış karlılığı gösterdiği ve 2012 yılına kıyasla satış karlılıklarının önemli ölçüde gerilediği görülmektedir” denildi. Net aktif karlılığına ilişkin olarak ise, 2013 yılında listedeki bütün imalat sanayii şirketlerinde 2012’deki yüzde 5,4 oranından, yüzde 3,1’e düşerken, plastik firmalarında yüzde 5,2’den, yüzde 2,3’e indiği belirtildi. Özsermaye karlılığında da benzeri bir durum yaşandığı, listedeki imalat sanayii şirketlerinde öz sermaye karlılığının 2012’deki yüzde 13 oranından, yüzde 8’e gerilediği, plastik sektörü firmalarında ise yüzde 14 oranından yüzde 6’ya indiği, plastik sektörü firmalarının diğer imalat sanayii firmaları ortalamasının yüzde 1,7 altında öz sermaye karlılığı ile çalıştıkları

Plastik Sektöründe İlk 500’e Giren FirmalarınPerformans Değişimleri ( 2013 / 2012 ) ( Milyon TL ) Performans Değişimi ( % ) Plastik Sektörü İkinci 500’e Giren Firmalar

İmalat Sanayi II 500 Toplamı

2011

2012

2013

2013/ 2012

2011

2012

2013

2013/2012

Üretimden Satışlar (Milyon TL)

91,7

69,4

123,8

78,5

99,9

106,8

127,3

19,2

Satış Hasılartı (Milyon TL)

102,3

81,3

141,5

74,1

112,0

120,6

147,2

22,0

Brüt Katma Değer (Milyon TL)

10,9

9,8

11,8

20,5

15,1

15,7

29,7

88,8

Öz kaynak (Milyon TL)

23,0

17,3

37,5

117,2

35,2

38,0

55,8

47,1

Aktiﬂer (Milyon TL)

69,7

61,0

89,9

47,4

91,2

93,9

143,9

53,2

Dönem Karı (Milyon TL)

1,1

2,5

-0,3

3,2

4,7

4,4

-5,5

İhracat ( Milyon $)

8,1

8,0

22,4

180,0

16,0

16,9

20,0

18,4

Çalışan (Kişi)

252

436

344

-21,0

369,5

0,0

$Nร OFร ร รถzรผmler 0ย KHQGLVOLNรฑ3ODVWLNOHULรฑhUHWLPL Eurotec, standart รผrรผnlerde rekabetรงi, Pย รปWHUL\Hรฐ|]HOรฐย Uย QOHUGHรฐDNร OFร รฐo|]ย POHUรฐVXQDU

hUย QรฑdHรพLWOHUL Takviyeli &CTDG &C[CPรฑONรฑ Alev Geciktiricili 'NGMVTKM รฎNGVMGP 6GTOCN รฎNGVMGP ;ย \G[ &C[CPรฑOรฑ รฎ[KNGรฐVKTKNOKรฐ +Uรฑ 5VCDKNK\GNK 78 +รฐรฑM 5VCDKNK\GNK Renkli

Sadece Mรผhendislik Plastikleri

PANO PLASFEDDERGİ

Türkiye, polipropilende 2.9 milyar dolar ithalatla üretim yatırımı açısından cazip

PLASFED tarafından hazırlanan, Türkiye plastik sektörünün en fazla kullandığı hammaddelerden biri olan polipropilende, 2013 yılı sonu itibariyle yıllık 2 milyar 974 milyon dolarlık ithalat seviyesine ulaşıldığı belirlendi. Bu veriler ışığında Türkiye’nin polipropilen hammadde üreticileri açısından cazip hale geldiği vurgulandı.

PLASFED, hazırladığı “Dünya ve Türkiye Polipropilen Raporu”nda Türkiye’nin bu ürün için cazip bir yatırım pazar durumuna geldiğini vurguladı. Geleceğe yönelik yapılan projeksiyonda da tüketimin artmaya devam edeceği ve miktar bazında 2018 yılı itibariyle 3 milyon tonu geçeceği tespit edildi. Bu durumun sadece Türkiye için değil, Dünya için de geçerli olduğu ve talebin arttığı belirtilen PLASFED raporunda, çok sayıda ürünün üretilmesinde kullanılan bu hammaddeye talebin Türkiye’de Dünyadan daha hızlı yükseldiği belirtildi.

Türkiye ithalatta Dünyanın üç ülkesinden biri

miktar bazında ise 1 milyon 760 bin ton ile dünya ikincisi olduğu vurgulanan raporda, gelecek dönemde de bu ağırlığın devam etmesinin beklendiği vurgulandı. Raporda, Türkiye’de polipropilen tüketiminin proses tiplerine göre tüketiminde fiberin yüzde 22 ile en büyük payı olduğu kaydedilirken, levhanın yüzde 19 ile ikinci, film ve ekstrüzyon kaplamanın yüzde 15 ile üçüncü büyük proses tipini oluşturduğu vurgulandı. Şişirme toplam tüketimden yüzde 3 pay alırken, bunların dışındaki tüm proses tiplerinin toplam payı yüzde 21 düzeyinde olduğu bilgisine yer verildi.

“Türkiye üretim için uygun” Türkiye’nin miktar bazında dünyanın ikinci, değer bazında da üçüncü büyük ithalatçı durumunda olduğu belirtilen raporda, yeni yatırım olmaması ve mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde, bu hammaddede dışa bağımlılığın yüzde 96 seviyesine kadar yükseleceği kaydedildi. Türkiye’nin 2013 yılı sonu itibariyle ithalatta değer bazında 2 milyar 974 milyon dolar ile dünya üçüncüsü,

Raporu değerlendiren PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, Petkim’in tek üretici olduğu Türkiye’de, bütün üretimin toplam talebin çok küçük bir miktarını karşılayabildiğini hatırlattı. Sektörün zorunlu olarak hammadde ithal ettiğini vurgulayan Aksoy,“Polipropilen, plastik ürünlerin üretiminde kullanılan en önemli hammaddeler

arasında. Yüksek asit direnci ve kolay işlenebilir olması nedeniyle inşaat sektöründen ev eşyalarına, akü vb. sanayi mamullerine, otomotive kadar çok geniş bir alanda kullanılıyor. Plastik sektörü, mamul bazında dış ticaret fazlası veren ve ülke ihtiyacının neredeyse tamamını karşılayan bir üretim gücüne erişti. Sektörümüzün dış ticaret açığı hammaddeden kaynaklanıyor. Bunun da nedeni ülkemizde ihtiyacımızı karşılayacak kadar hammadde üretilmemesi. Türkiye’de üretilen bütün hammadde sadece iç pazara satılsa dahi ihtiyacımızın çok küçük bir miktarı karşılanacak” dedi. Selçuk Aksoy, başta polipropilen olmak üzere yatırımcıların özendirilmesi ve hammaddenin Türkiye içinde üretimi için kapsamlı bir yaklaşımla destek paketi oluşturulması gerektiğine dikkat çekerek, “Plastik hammaddesi üretmek demek büyük miktarlarda ve kesintisiz ham petrol ya da doğalgaz çekilmesi demek. Bu ölçekte bir yatırım için ham petrol tedarikinden plastik mamule kadar kapsamlı ve bütüncül bir planlamaya ihtiyaç var. Plastik sektörü olarak bu çalışmayı yapmaya biz hazırız” dedi.

Polipropilen hammadde ithalat bağımlılığı yüzde 96’ya yükselebilir! PLASFED raporuna göre, Türkiye’nin polipropilen üretimi son 5 yıl içinde yüzde 4 oranında azaldı. İthalat ise yüzde 11 oranında yükseldi. İç tüketim ise yüzde 10 arttı.

PLASFEDDERGİ

Mevcut veriler ışığında, 2014-2018 dönemi sonunda, polipropilen iç pazar talebinin 3 milyon tona çıkacağı, yerli üretimin yüzde 20’ sinin ihraç edilmesi ve mevcut üretim kapasitesinin ve kapasite kullanımının devamı halinde ithalat bağımlılığının 2018 yılında en az yüzde 96 seviyesinde olacağı belirtildi. Raporda, Türkiye’nin 2013 sonu itibariyle polipropilen üretim kapasitesinin 144 bin ton olduğu da ayrıca hatırlatıldı. Raporun değerlendirme bölümünde ise Türkiye’nin son 5 yıl içinde yapmış olduğu toplam polipropilen ithalatı miktar bazında yılda yüzde 11, değer bazında da yüzde 21 arttışla, 2013 yılında 1,8 milyon tona ve 2,9 milyar dolara ulaştığı hatırlatıldı. İhracatın ihmal edilebilir düzeyde olduğu belirtilen raporda, dış ticaret açığının son 5 yılda miktar bazında yılda ortalama yüzde 11, değer bazında da yılda ortalama yüzde 21 artışla 2013 yılında 1,7 milyon tona ve 2,9 milyar tona çıktığı belirtildi. Raporda, “Türkiye plastik sektöründeki hızlı gelişime paralel olarak, sektörün polip-

ropilen tüketimi de hızlı bir artış trendi göstermiş ve 2009 – 2013 yıllarını kapsayan son 5 yılda ortalama yüzde 9,5 oranında artmıştır. 2009 yılında 1 milyon 287 bin ton olan tüketim 2013 yılında yüzde 44 artarak 1 milyon 848 bin tona çıkmıştır. Yapılan tahminler, 2018 yılında polipropilen iç pazar talebinin 3 milyon tona çıkacağını, yerli üretimin yüzde 20’ sinin ihraç edilmesi ve mevcut üretim kapasitesinin ve kapasite kullanımının devamı halinde ithalat bağımlılığının 2018 yılında en

az yüzde 96’ya çıkacağını göstermektedir. Türkiye dünyanın önemli Polipropilen ithalatçısı ülkelerinden biridir. Plastik sektöründeki hızlı büyüme trendi, polipropilen iç talebinin de hızla artmasına neden olmaktadır. Ancak yerli üretim bu talebi karşılamaktan uzaktır. Bu açıdan bakıldığında, Türkiye’nin polipropilen üretimi için mevcut veya muhtemel petrokimya tesisleri için çok önemli bir pazar niteliği taşıdığı görülmektedir” denildi.

Türkiye’de Toplam Polipropilen Arz ve Talep Gelişim Tahmini (miktar bazında) (1000 Ton) 2013 CAGR %

2014

2015

2016

2017

2018

Üretim

109

-4,1

115

122

130

137

144

İthalat

1.760

10,5

1.944

2.148

2.374

2.623

2.899

İhracat

-2,3

İç Pazar Tüketimi

1.848

9,5

2.036

2.246

2.478

2.733

3.014

İthalat / İç Tüketim

95,2

95,5

95,6

95,8

96,0

96,2

İhracat / Üretim

19,1

20,0

İhracat / İthalat

1,2

1,1

1,0

Dış Ticaret Açığı

-1.739

-1.921

-2.124

-2.348

-2.596

-2.870

Stoktan Teslim Yeni SRC ServoTech Enjeksiyon Makineleri

YENİ JENERASYON ENERJİ TASARRUFLU ENJEKSİYON MAKİNELERİ 60 - 2100 Ton ServoTech Serisi Saraç Plastik Teknolojileri San. ve Tic. A.Ş. Mecidiye Mah. Ağrı Cad. Selçuk Sk. No.1 34920 Sultanbeyli - Istanbul / Turkey T:+90 216 419 47 32 (pbx) F:+90 216 419 06 60 src@sarac.com www.sarac.com

PANO PLASFEDDERGİ

OSBÜK Genel Kurulu: OSB’lere yatırım özendirilmeli Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kurulu 12. Olağan Genel Kurulu’nda, OSB’lere yatırımların özendirilmesi, hatta bazı grup yatırımların zorunlu olarak bu bölgelere yönlendirilmesi önerildi. OSBÜK Başkanı Cahit Nakıboğlu bütün OSB’leri güç birliğine katılmaya çağırdı. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık da OSB’lerin rant kapısı olarak görülmemesini istedi. Organize Sanayi bölgeleri Üst Kuruluşu OSBÜK 12. Olağan Genel Kurulunda, OSB’lerin özendirilmesi istendi. Haziran ayında yapılan Genel Kurulda konuşan OSBÜK Başkanı Cahit Nakıboğlu, çeşitli düzenlemelerle OSB’lerin cazibesinin artırılabileceğini vurguladı. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ise konuşmasında, OSB’lerin rant kapısı olarak görülmemesi gerekliliğini vurguladı.

lerini belirterek, organize sanayi bölgelerinin cazibesinin artırılması için öneriler sundu. Yalçındere bu kapsamda, yatırımcılara taşınma sırasında destek verilmesi, iş güvenliği ve sağlığı konusunda örnek tesis modelleri üretilmesini teklif etti. OSBÜK bünyesinde bir iş sağlığı ve güvenliği çalışma komisyonu kurulmasını öneren Yalçındere bu konuda bir zirve düzenlenmesini istedi.

de Hazine Müsteşarlığı’ından uygun görüş alınır hükmü nedeniyle kredi mahsup işlemleri yapılamadığından OSB’ler kredi borçları olmamasına rağmen borçlu gibi görülerek faiz ve banka komisyonu ödemek zorunda kalmaktalar, - OSB’lerin tükettikleri elektrik bedelleri üzerinden alınan TRT payı, belediye tüketim vergisi gibi fonların ve TEİAŞ’ın uyguladığı kalite hizmet bedeli tahsilatının kaldırılması

Bakan Fikri Işık konuşmasında, “OSB’ler rant elde edilecek yerler değildir. Biz, bu bölgelerde emlakçılığın değil sanayi üretiminin esas olmasını istiyoruz. Her kim OSB’ye rant amacıyla elini uzatırsa bilin ki elini ateşe uzatmıştır. Biz OSB’leri burada üretim olsun, istihdam olsun, yatırım olsun, ihracat olsun diye zaman zaman gariban köylüden kamu gücünü kullanarak istimlak ediyoruz. Çoğu zamanda istimlak ettiğimiz rakamlar çok yüksek rakamlar değil. Siz düşünün, benim şehrim Kocaeli’nde bir OSB 8,10, 12 liraya kamulaştırma yapmış ama devlet gücüyle yapmış. Metrekare başına 30-40 lira da alt ve üst yapı yatırımı yapmış. Şimdi gidiyorsunuz 300 lira, 500 lira, 1000 lira olan yer var. Buna müsaade edemeyiz. Bu kul hakkına girer” dedi.

Nakıboğlu: Yapılabilecekler var

OSBÜK Başkanı Cahit Nakıboğlu, OSB’lerin çalışmalarını kolaylaştırmak için yapılan

Fikri Işık, üretim yapmak isteyenlerin OSB’lere ilgi duyması konusunda kararlı olduklarını belirterek, “Üretim yapmayacaksan sakın girme. Bakın söylüyorum seni orada zarar ettiririz. Niye? Çünkü biz orayı üretim için tahsis ediyoruz” dedi. Toplantıda, PGDER-ASLAN OSB Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Yalçındere de söz aldı. Yalçındere, OSBÜK’ün, nitelikli eleman yetiştirilmesi yönündeki çalışmalarını destekledik-

OSBÜK Başkanı Cahit Nakıboğlu da konuşmasında bütün OSB’leri güç birliğine çağırdı. Türkiye’nin sanayi alanında üretici kimliğinin öne çıktığını vurgulayan Nakıboğlu, bundaki en önemli paylardan birinin OSB’lerde olduğunu anlattı. Nakıboğlu, OSB’lerin çeşitli uygulamalarla güçleneceğini ve ivedilikle çözülmesini bekledikleri sorunları da şöyle sıraladı: - OSB’lerde doluluk oranlarının artırılması ve cazibe yaratılabilmesi için entegre tesisi, savunma sanayi gibi bazı istisnalar hariç 2 bin metrekareden büyük kapalı alan gerektiren her türlü sanayi yatırımının küçük sanayi siteleri ve OSB’lerde yapılmasının zorunlu haline getirilmesini, - OSB’lerin yetki yönünden kategorilere ayrılmasını, - OSB organlarında görev süresinin 4 yıla çıkarılmasını, - OSB arsaları 5 bin,10 bin,100 bin hatta daha büyük metrekarelerde olduğundan emlak vergileri çok yüksek değerlere ulaşmakta bu nedenle OSB’lerin Emlak Vergisi’nden muaf tutulmasını, - OSB imar mevzuatındaki geri çekme mesafeleri kayba neden olmakta bu konuda düzenleme yapılması gerektirmektedir, - Tamamen veya kısmen bedelsiz arsa tahsisin-

Yapı Denetim Ücretlerinde yüzde 75 indirim, finansal kiralamadaki KDV düzenlemesi, OSB’lerin kamulaştırma yapabilmesine yönelik Anayasa Mahkemesi iptaliyle doğan boşluğun doldurulması, İl Özel İdaresi lağvedilen 30 ildeki özel idare hisselerinin Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlıklarına devredilmesi uygulamaları için de teşekkür etti. Nakıboğlu konuşmasını, “üreten ve ürettikçe büyüyen Türkiye’nin 2023 ekonomik hedeflerini gerçekleştirme yolunda lokomotif görevi yapan OSB’lerimiz de üretim ve istihdamı arttırarak faaliyetlerine devam edeceklerdir” sözleriyle tamamladı.

PANO PLASFEDDERGİ

PAGDER plastik sanayicilerini havacılık ve savunma sektörüne hazırlamak için proje geliştirdi latıldı. PAGDER’in plastik firmalarına bu belge konusunda katkı vermek için projeyi başlattığı belirtilen açıklamada, “PAGDER - KOSGEB işbirliği ile başlatılacak projede yer almaya davet ediyoruz. KOSGEB Tematik Proje Destek Programı kapsamında proje grubunda yer alacak firmalarımız yüzde 50 oranında hibe desteğinden faydalanabilecekler” denildi. PAGDER başta havacılık olmak üzere yüksek güvenlikli sektörlere yönelik üretimlerde aranılan AS 9100 belgesine yönelik proje başlattı. “AS9100 Belgelendirme Projesi” adı verilen ve katılım sağlanması halinde KOSGEB ile birlikte yürütülecek projeyle, gerekli şartların oluşması halinde firmaların hibe desteklerinden yararlanmaları da sağlanabilecek. PAGDER’den yapılan açıklamada, Airbus, Boeing, GEAE ve Rolls-Royce gibi lider havacılık üreticilerinin ve savunma sanayii şirketlerinin tedarikçilerinde bu belgeyi aradığı hatır-

Açıklamada, havacılık sektörünün hata konusunda çok belirgin ve katı kalite standartları olduğu hatırlatılarak, “ Bu bağlamda havacılık sektöründe rekabetçi olmak ya da sektöre girip pazar çeşitliliğini genişletmek isteyen herkes için sivil veya askeri tüm havacılık sektöründe uygulanabilirliği olan AS/EN/ JISQ 9100 Belgesine sahip olmak ise bir gerekliliktir” ifadesi kullanıldı. AS 9100 Belgesinin “Havacılık Kalite Yönetim Sistemi Standardı” olduğu, savunma ve uzay sanayi ile ilgili üretim yapan taşeron ve tedarikçi firmalar için uluslar arası referans niteliği vurgulanan açıklamada, “ISO 9001 2008 kalite yönetim sistemi standardı baz

alınarak geliştirilmiş bu standart ISO 9001 - 2008 standardından farklı olarak havacılık sektörü ile ilgili çalışan firmaların uyması gereken kuralları belirlemektedir. PAGDER - KOSGEB işbirliği ile gerçekleştirilecek proje sonucunda proje katılımcılarının AS/EN/JISQ 9100 Belgesi almak için tüm gereklilikleri sağlanmış olmaları ve belgelendirme başvurusu yapabilecek yeterliliğe erişmiş olmaları hedeflenmektedir” bilgisine yer verildi. AS/EN/JISQ 9100 standardının havacılık yanında, dağıtım zinciri olarak ekipman tasarımı ve üretiminde, havaalanlarının ve havayollarının operasyonlarında, yedek parçaların temini ve bakımında, uçuş operasyonları ve mal nakliyatında, yeni malzeme ve parça üreten şirketlerde, bakım ve onarımları yerine getiren şirketlerde ve dağıtım ve satış merkezleri için de aranabildiği belirtildi. Projeye katılmak isteyen firmaların Ekim ayına kadar PAGDER ile iletişime geçebileceği belirtildi.

PANO PLASFEDDERGİ

PAGEV-PAGÇEV ve Beşiktaş Belediyesi’nin “Mutlu Balıklar” projesi başladı Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nın (PAGEV) geri dönüşüm işletmesi olan PAGÇEV ve Beşiktaş Belediyesi, İstanbul Boğazının yüzey temizliği için proje başlattı. “Mutlu Balıklar” projesinin başlangıcı nedeniyle İstanbul Kuruçeşme Arena’da yapılan törende konuşan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, “sorumlu endüstri” anlayışı içinde hareket ederek projeyi uyguladıklarını kaydetti.

Proje kapsamında ne yapılacak? “Mutlu Balıklar” projesi av yasağının uygulanmasının ardından fiilen başladı. Uygulamada balıkçılar kendi teknelerine takılan özel bir ağ ile deniz yüzeyindeki her türlü atığı toplayarak geri dönüşüm sürecine sokacaklar. Geri dönüşümü mümkün olmayan atıklar çimento fabrikalarında yakıt olarak kullanılacak. Av yasağı olduğu için balıkçılar bu faaliyetleriyle ek gelir kazanma fırsatı bulmuş olacak. Uygulamada kullanılan ekipman denize, çevreye ya da balıklara herhangi bir zarar vermeyecek şekilde tasarlandı. Balıkçılar da kullanımı son derece kolay ekipmanlarla ilgili eğitim aldı. Projenin, PAGEV’in de üye bulunduğu Avrupa Plastik İşleyicileri Birliği (European Plastics Converters - EuPC) tarafından Avrupa’da başlatılan Waste Free Oceans-WFO (Atıksız Denizler) girişiminin bir uzantısı olduğu belirtildi. WasteFree Oceans-Atıksız Denizler girişimi, Avrupa, ABD’ye, Uzakdoğu-Hindistan, Ortadoğu-Afrika’da çeşitli girişimlerini sürdürüyor.

PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu: Sorumlu endüstri Projenin başlaması nedeniyle düzenlenen törene PAGEV ve WFO Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Başkanı Yavuz Eroğlu, WFO Eş Başkanı Bernard Merkx, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Sebahattin Dökmeci ile Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar katıldı. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, plastik sanayicilerinin “sorumlu endüstri” bilinci içinde hareket ettiğini vurgulayarak, PAGEV’in geri dönüşüm alanında çalışan kuruluşu PAGÇEV’in ve Mutlu Balıklar projesinin bu anlayışın ürünü

olduğunu anlattı. Eroğlu, “Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede yaşıyoruz ve denizlerimizi karasal atıklardan arındırmak için bu projeyi hayata geçirdik. Geçtiğimiz yıl ilk adımı Büyükada’da atmıştık ve bu yıl Beşiktaş Belediyesi ile işbirliği yaptık. Mutlu Balıklar etkinliğinin en önemli özelliği projeyi Avrupa’dan ülkemize taşımış olmamız. Zira denizlerdeki kirlilik maalesef sadece ülkemizin sorunu değil tüm dünya denizleri bu tehdidin altında. Proje ile en önemli kazanım çevre için olurken, aynı zamanda av yasağı döneminde balıkçılarımıza da ekonomik bir katkı sağlanmış olacak. Bugün başlattığımız temizlik hareketine ilk etapta Beşiktaş Belediyesi ile birlikte İstanbul’da devam etmek istiyoruz. Ancak hedefimiz ülkemizin kuzey, güney ve batısındaki tüm kıyılarına ulaşmak” dedi.

nelik projelerde kamu ve özel sektör işbirliğinin kritik önem taşıdığının altını çizenMerkx, 2013 yılında denizlerin temizliği konusunda Birleşmiş Milletler önderliğinde “Akdeniz Eylem Planı”nı imzaladıklarını ve bu doğrultuda planın eyleme dönüştürülmesi konusunda çalışmaların sürdüğünü sözlerine ekledi.

WFO Eş Başkanı Bernard Merkx de konuşmasında, denizlerdeki atıkların yüzde 80’inin karasal atıklardan oluştuğunu vurgulayarak, dört yıl önce Avrupa’da başlayan Türkiye ve tüm dünyaya yayılan Mutlu Balıklar projesi ile yüzey atıklarının temizlenmesi konusunda önemli bir adım atıldığını belirtti. Çevreye yö-

Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar da konuşmasında “Gelişen sanayi, artan nüfus gibi etkenlerle dünyamızdaki çevre kirliliği her geçen artıyor. Denizlerimiz de bu kirlenmeden direkt olarak etkiliyor. Özellikle kıyılardaki atıkların çevre boyutu çok önemli ancak görsel kirliliği de göz ardı edemeyiz. Temizlik için kıyılarımızda çeşitli etkinlikler yapılıyor. Bu anlamda PAGEV-PAGÇEV’in söz konusu projeyi bizlerle birlikte uygulamaya sokmasında mutluluk duyuyoruz. Bugün uygulamalı gördüğümüz projenin teknik boyutu üzerinde geliştirme yapılması gerekiyor. Bu anlamda PAGEV ile çalışmalarımızı sürdürmek istiyoruz” dedi. Törende, konuklarla birlikte Boğazda uygulama da gerçekleştirildi ve yüzey temizliği yapıldı.

“Mutlu Balıklar” projesine verdikleri desteği belirten T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Sebahattin Dökmeci ise denizlerde 6,5 milyon ton atık bulunduğunun tahmin edildiğini belirterek, Bakanlık olarak “Deniz Çöpleri Stratejik Eylem Planı”nı yürürlüğe koyduklarını, PAGEVPAGÇEV’in uygulamasından da memnuniyet duyduklarını kaydetti.

PANO PLASFEDDERGİ

Avrupalı plastikçiler KOBİ’lerin güçlendirilmesine çalışacak Avrupa Birliği’nin en önemli iş örgütlerinden olan Avrupa Plastik Mamul Üreticileri Birliği (EuPC) genel kurulunda KOBİ’lerin güçlendirilmesi tartışıldı. Genel Kurulda seçim de yapıldı ve Michael Kundel yeni başkan oldu. Brüksel’de yapılan genel kurulda sektörün yapılanması tartışıldı. Michael Kundel, KOBİ’lerin AB ekonomisinin en önemli unsurlarından biri olduğunu vurgulayarak “Yeni dönemde bu şirketler için daha çok çalışacağız ve işgücü, enerji maliyeti ve Avrupa’daki plastik dönüştürücülere hammadde temini konularına yoğunlaşacağız” dedi.

50 bin firmayı temsil eden EuPC’un yeni dönem başkanlığına seçilen Michael Kundel gelecek dönem gündemi hakkında da bilgi verdi. Bu kapsamda Derneğin KOBİ’ler, işgücü maliyeti, enerji maliyeti ve Avrupa’daki plastik dönüştürücülere hammadde temini üzerine yoğunlaşılacağını kaydetti.

düstrilerde desteklerin azaltılması, toplama ve kaynağında ayrıştırmanın etkinleştirilmesi, geri dönüşüm için daha etkin mevzuat, tüketiciye geri dönüşüm bilgisi verilmesinin zorunlu hale getirilmesi. AB komisyonu bu konuda bir rapor hazırlığını sürdürdü.

EuPC gündemi

Plastics Europe: Atık plastikler önemli tartışma konusu

Öteyandan, EuPC’nin gündemindeki ilerlemeler, bahar aylarında yapılan toplantılarda tartışıldı. PAGDER temsilcisinin de katıldığı toplantılarda verilen bilgilere göre EuPC gündeminde takip edilen konulardaki gelişmeler şöyle: Plastik poşetler: Avrupa Birliği komisyonu tek kullanılmış poşetlerin kullanımdan kaldırılmasına yönelik bir öneri geliştirdi. AB organları, biyobozunur plastik poşetler ve plastik poşetlerin geri kazınımına yönelik olarak bazı direktifleri tartışıyor.

Plastik atıklarda yeşil sayfa (Green Paper on Plastics Waste) Belgenin oluşturulması için görüşler toplandı. Gelen önerilerde çevreye zararlı en-

Bu arada, Avrupalı plastik örgütlerinin üst kuruluşu konumundaki Plastics Europe’nin Akdeniz Danışma Kurulu toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda Avrupa Birliği’nin plastik atıklarının 2020 yılına kadar toprağa gömülmesinin tamamen ortadan kalkması yönünde girişimler olduğu bildirildi. Toplantıda, Almanya’nın halen plastik atıkların sadece yüzde 1’ini toprağa gömdüğü belirtilerek, diğer ülkelerin de bunu örnek gösterdiği belirtildi. Örgüt, 2020’de plastik atıklarının yüzde 40’ının geri dönüşümde, sürdürülebilir şekilde geri dönüşümü sağlanamayan yüzde 60’ının ise enerji üretiminde kullanılmasının hedeflendiğini açıkladı.

PANO PLASFEDDERGİ

PLASFED işbirliğiyle düzenlenen ICIS-PLASFED Türkiye Polimer Konferansı Ekim’de yapılacak

Dünyanın yedinci büyük plastik üretim kapasitesine sahip hale gelen Türkiye’de polimer pazarı ve plastik sektörü gelişmeleri geniş kapsamlı bir konferansta tartışılacak. PLASFED ve petrokimya alanında en geniş bilgi ağlarından biri konumundaki İngiltere’de yerleşik ICIS tarafından düzenlenecek Konferans, Ekim ayında yapılacak. Konferansın amacının, hızla büyüyen Türkiye plastik sektöründe hammadde kullanım ve tedarikine yönelik fırsatları ve mevcut durumu tartışmak olduğu kaydedildi. Türkiye plastik sektörünün çatı örgütü PLASFED, dünyanın en önemli petrokimya bilgi kuruluşu ICIS ile birlikte 27-28 Ekim 2014 günlerinde InterContinental İstanbul’da Türkiye Polimer Konferansı düzenleyecek. PLASFED’den yapılan açıklamada, işleme kapasitesi olarak dünyanın yedinci ve Avrupa’nın ikinci büyük plastik sektörüne sahip olan Türkiye ekonomisinin geliştikçe plastik kullanan başta ambalaj ve inşaat olmak üzere tüm sanayi sektörlerinin de polimer ihtiyacı hızla arttığı hatırlatıldı. Açıklamada, bu nedenlerle polimerlerin Türkiye plastik sektörü için çok yönlü öneme haiz duruma geldiği belirtilerek, “2023 yılında 18 milyar dolarlık ihracat hedefi olan plastik sektörümüz, bu gün için plastik hammadde

ihtiyacının yüzde 85’ini ithalatla karşılamaktadır. Yapılan tahminler önümüzdeki 5 yıl içinde sektörümüzün plastik hammaddelerde ithal bağımlılığının yüzde 95’lere ulaşacağını göstermekte ve bu açıdan değerlendirildiğinde Türkiye’nin mevcut ve muhtemel petrokimya tesis yatırımları için çok cazip bir yatırım alanı oluşturacağını göstermektedir” denildi. Konferansın amaçlarının” Hızla büyüyen Türkiye plastik sektöründeki yeni fırsatlara ışık tutmak, sektörün polimer ihtiyacını nasıl ve nereden daha iyi koşullarla sağlayabileceğini tartışmak, Türkiye PE, PP, PVC ve PET polimer sektörlerindeki son gelişmeleri görmek, Türkiye ve diğer bölgeler arasındaki tedarik zorluklarının üstesinden nasıl gelinebileceğini ve bu konularda yeni ticari fırsatları değerlendirmek,Türkiye’deki mevcut ve ge-

lecekteki plastik ürün talebininin değerlendirilerek bölgenin polimer işleme sektöründeki yatırım potansiyelini ortaya çıkarmak” olarak sıralandığı açıklamada,Türkiye’nin jeopolitik konumu yanında, plastik sektörünün büyümesini ülke büyümesinin üzerinde tutmayı başarmasının da önemi artırdığı kaydedildi. Konferansın, ulusal ve uluslar arası konuşmacılarla, katılımcılar açısından zengin ve tatmin edici bir şekilde tasarlandığı belirtilen PLASFED açıklamasında, “Uluslararası ICIS – PLASFED Türkiye Polimer Konferansı ; yerli ve yabancı sektör uzmanlarının konferans içeriğindeki konularda yapacağı yorumları dinlemenin dışında, yerli ve yabancı sektör liderlerinin buluşması, network oluşturulması ve yeni iş imkanlarının kurulması için çok önemli bir fırsat olacaktır” denildi. Konferansa PLASFED’e üye dernek üyelerinin erken kayıt dönemi bittikten sonra yüzde 25 indirimle katılabileceği belirtildi. Konferansın konuşma dili İngilizce olarak belirlendi ve katılımcılara simültane tercüme imkanı sağlanacağı vurgulandı. PLASFED Konferansa ilişkin sponsorluk ve katılım çalışmalarının açık olduğunu duyurdu. Öteyandan, konferansın konuşmacılarının da yer aldığı programı da açıklandı. www.icisconference.com/TurkishPolymers

PANO PLASFEDDERGİ

1. Gün - 27 Ekim 2014, Pazartesi 8:30

Kayıt ve ağ oluşturma

9:15

PLASFED Başkanı’ nın açış Konuşması

9:30

Doğu Batıyla buluşuyor: küresel petrokimyasal alanda Türkiye’nin konumunu anlama

16:50

• ABD petrol doğal gazı: bu yeni enerji kaynağının polimer üretimindeki yararlarını inceleme • ABD’den Türkiye’ye giden kapasite, Orta Doğu’dan gidenin yerini alır mı? • Propilen üretimindeki azalmayla oluşan zorlukların üstesinden gelme: bu durum, küresel PP piyasasında ABD’nin baskın bir karakter olmasını engelleyecek mi? • Asya polimer piyasasındaki gelişmeleri keşif: artan üretim Türkiye piyasasını nasıl etkileyecek? • Bölgeye yapılan tedarik konusunda AB ticaret tarifelerinin etkilerini değerlendirme • Lojistik maliyetinin hesaplanması: bu, Türkiye için gelecekteki ithalat kararlarında tetikleyici bir faktör olacak mı?

• Türkiye petrokimyasal pazarı: Avrupa ve Orta Doğu’yla nasıl kıyaslanıyor? • Lojistik bir bakış açısından Türkiye’nin coğraﬁ konumunun faydalarını ortaya çıkarma • Bölgede yatırım yapma konusunda yeni fırsatların belirlenmesi • Sektörün politik dengesizliğinin etkilerini anlama • Petrokimyasal sektöründe gelecek yıllardaki gelişmenin karşılaştırılması 10:10

Panel tartışması: Türkiye polimer piyasasını keşif • Türkiye polimer sektöründeki yatırımların son dönemdeki artışını anlama • Üretim alanı analizi: son yıllarda nasıl değişti? • Bölgedeki gelecek plastik talebini tahmin etme • Türkiye, diğer başlıca küresel piyasalara karşı rekabetçi halini nasıl sürdürebilir?