2012 Türkiye Plastik Otomotiv Malzemeleri Sektörü İzleme Raporu

Page 1

2012

plastik sanayi 7h5.ú<(

272027ú9

3/$67ú./(5ú 6(.7g5 RAPORU

Plastik Sanayicileri Derneği

Barba Barbaros aros DEMİRCİ Genell Sekreter G PLASFED - PAGDER


Türkiye’nin İlk

Özel Plastik İhtisas Org. San. Bölgesi Kırklareli - Vize’de Kuruluyor. ((Mahmutbey (Mah (Mahm hmutbey Gi Gişelerine işşel şe şelerine ellerine elerine erine rin rine inee 14 ine 14 140 40 0 km kkm. km.) m...)) m m.)

50

%

Yatırım Teşvik Desteği*

* PAGDER & ASLAN OSB, Plastik İhtisas OSB olarak yapılandırıldığı için yeni teşvik yasası 2 B ekinde yer alan 1 no.’lu dipnota göre bölgesel destekler kapsamında değerlendirilecektir. Referans değer olarak verilen % 50 yatırım teşvik destek miktarı, yeni istihdam edilecek personel sayısı ve yatırım finansmanı olarak kullanılacak kredi miktarına göre değişiklik gösterir.

www.pagder.org pagder@pagder.org Tel: 0212 438 26 19

www.paosb.org paosb@paosb.org Tel: 0212 438 58 41


Federasyonumuz tarafından hazırlanan “TÜRKİYE OTOMOTİV PLASTİKLERİ SEKTÖR RAPORU”, plastik yatırımlarının önemine ilişkin çarpıcı rakamları ortaya koymaktadır. Raporda, Türkiye’de son 5 yılda otomotivde kullanılan plastik malzeme miktarının yüzde 28,3 oranında arttığı, gelecek 5 yılda da en az yüzde 20 oranında daha artacağı ortaya çıkmıştır. Ancak bu artışa rağmen, yerli araç üretim artışlarının toplam plastik sektöründe beklenen büyümenin altında olması nedeniyle, otomotiv sektörü tarafından kullanılan yüksek katma değerli plastiklerin toplam plastik ürünleri içindeki payı düşmektedir. Yerli araç ve yedek parçaları üretiminin artırılmasına yönelik çabalardan ve teşviklerden, otomotiv sektörü yönünde yapılan revizyonlardan memnunuz. Çünkü, otomotiv üretiminde yerli katma değerin artırılmasında kullanılan araçlardan biri de plastik malzeme üretiminin desteklenmesidir. Bunun için hem araç hem de bu araçlara yönelik plastik parçaların yerli olarak üretimini sağlayacak yeni yatırımlara ihtiyaç vardır. Aldığı her bir desteği yüksek katma değere çeviren bir yapıda olan sektörümüzün hak ettiği ilgiyi bir an önce görmesini bekliyoruz.

Selçuk AKSOY PLASFED Plastik Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı

Rapor, Türkiye otomotiv sektörünün mevcut durumu ile gelecek projeksiyonlarına ve buna bağlı olarak da otomotivde kullanılan plastik malzemelere yer vermektedir. Türkiye’de taşıt araçları üretimi 2005-2011 döneminde yılda ortalama yüzde 3 oranında ve ihracat ağırlıklı olarak büyümüş, 2012’de uygulanan ekonomide büyüme hızının düşürülmesi politikası sonucu otomotiv sektöründe de bir önceki yıla göre yüzde 10 daralma olmuştur. Raporda, son 7 yıl içinde, üretim artışları nedeniyle taşıt araçlarının toplam hacim ağırlığında yüzde 1 oranında artış olmasına rağmen, kullanılan plastik malzeme miktarının yüzde 28, kauçuk miktarının ise yüzde 33 oranında arttığı, bu nedenle otomotivde plastik ve türevleri malzemelerin kullanımının hızla arttığı gözlenmektedir. Bu durum taşıt araçlarındaki verimlilik, çevreye duyarlılık, yakıt tüketiminin azaltılmasına yönelik teknolojik gelişmelerden kaynaklanmaktadır. Taşıt araçları sektöründe 2005 yılında 212 bin ton plastik tüketilirken, miktar 2012 yılında 272 bin tona yükselmiş ve otomotiv plastiklerinin toplam plastik üretimi içindeki payı da yüzde 4 - 5 aralığında gerçekleşmiştir. Küresel krize rağmen Türkiye otomotiv sektörünün büyümesi, bu sektöre yönelik teşvikler nedeniyle artacaktır. Sonuçta plastik malzeme kullanımındaki artış da hem araç başına kullanılan plastik malzeme oranı olarak, hem de miktar olarak artmaya devam edecektir. Otomotiv plastikleri üretimi, otomotiv sektörünün büyümesi ile doğrudan ilişkilidir, ancak bunun da ötesinde sektörün yeni ürün ve malzemeleri üretmek ve talep artışını karşılamak için yeni yatırımlara ihtiyacı vardır. Otomotiv sektörü ülkemizin en fazla ihracat yapan sektörlerinden biri, çoğu zaman da birincisidir. Plastik sektörü de ürün bazında dış ticaret fazlası veriyor. Ancak, taşıt araçları pazarında ithal araçların payı çok büyük ve yerli üretim ihracata dayalı olarak büyüyor. Otomotivde plastik kullanımı, miktar bazında araç üretimi ve parktaki araçların yenileme talebine paralel olarak gelişiyor. Sektörümüz bu alanlarda oluşacak talebi karşılamak istemektedir. Sektörümüzde hammadde sorunumuz da giderek büyüyor. Üstelik, yeni ve yüksek katma değerli ürünlere geçiş yapmamız şart. Bunların başında da otomotiv sektörünün talep ettiği plastik malzemeler geliyor. Bu alanlarda üretimimizi artırmak, otomotiv sektörümüze yerli katma değeri daha yüksek üretim imkanı sağlamak için potansiyelimiz var. Ancak, sektörümüzün teşvik kapsamı dışında olması yeni yatırımları yavaşlatan unsurlardan biri haline geldi. Görünen şu ki, küresel krizin etkisiyle otomotiv sektörünün yaşadığı talep sorunları yanında, plastik sektörünün halen devam eden hammadde ve yatırım teşviği sorunları nedeniyle otomotiv plastiği üretimi miktar olarak artsa da, toplam plastik üretimi içindeki payı düşmeye devam edecek. Oysa biz üretmek istiyoruz. Bunun için daha fazla yatırıma ihtiyaç var. Plastik sektörü, aldığı her bir desteği yüksek katma değere çeviren yapıdadır. Bir an önce sektörümüzün hak ettiği ilgiyi görmesini umuyoruz.

3


YÖNETİCİ ÖZETİ : Dünya otomotiv sanayi her geçen gün sürücüler ve toplum tarafından artan ölçüde yeni taleplerle karşı karşıyadır. Bir taraftan sürücüler sahip olmak istedikleri otomobillerde; daha yüksek performans, daha üstün güvenilirlik ve güvenlik, daha yüksek konfor, daha çok yakıt tasarrufu, daha güzel stil ve daha düşük fiyatlar isterken, diğer taraftan çevrenin daha çok korunması yönünde toplumsal baskılar artmaktadır. Birbirine zıt olan bu talepleri optimum şekilde karşılayan ve geleceğin otomobillerini şekillendirecek olan tek malzeme ise plastik olarak kabul edilmektedir.

Barbaros DEMİRCİ Genel Sekreter PLASFED/PAGDER

Otomotivde plastik tüketimi, taşıt araçları üretimine paralel olarak artmakta veya azalmaktadır. Türkiye’de taşıt araçları üretimi, ekonomik konjoktüre paralel olarak her yıl değişik bir seyir izlemektedir. 2005 – 2011 yıllarını kapsayan dönemde üretimin yıllık ortalama artış hızının otomobilde % 4, ticari araçlarda % 2 ve toplam araçlarda da % 3 olarak gerçekleştiği görülmektedir. Üretimdeki artışların iç pazar talebinden çok ihracattaki artışlara dayandığı bilinmektedir. 2012 yılında araç üretimi tüm araçlarda ortalama % 10 gerilemiştir. Türkiye’de taşıt araçları üretiminde ve parktaki araçların yenileme talebinde, 2012 yılında 2005 yılına kıyasla toplam malzeme ağırlığı sadece % 1 artmış olmasına rağmen, kullanılan plastik miktarında % 28, kauçuk miktarında ise % 33 artış sağlanmıştır. Bu artış sonucu, taşıt araçları üretiminde 2005 yılında 212 bin ton plastik tüketilirken, 2012 yılında tüketimin 272 bin olduğu, toplam kauçuk tüketiminin de 113 bin tondan 150 bin tona yükseldiği görülmektedir. 2005 – 2012 yılları arasında Türkiye otomotiv sektörünün plastik tüketimi, toplam plastik tüketiminden % 4 ile % 5 arasında pay almıştır. Otomotiv sektörü, küresel krizin olumsuz koşullarında da mevcut strateji ve hedeflerinde bir değişiklik yapmamış olup 2 milyon adet üretim, 1,5 milyon adet ihracat, 50 milyar ABD $ ihracat geliri ve 600 bin istihdam hedeflerine ulaşmak için çalışmalarını sürdürmektedir. Bir başka değişle otomotiv sektörü “Küresel Mükemmeliyet Merkezi” olma hedefi yolunda bundan sonra da istikrarlı iç pazar ve yeni ihracat projelerine bağlı olarak büyümek üzere yoğun çalışmalarına devam etmektedir. Otomotiv sektörünün önünü açacak söz konusu politikaların uygulanması, sektörde daha yüksek büyüme hedeflerinin gerçekleştirilmesine imkan verebilecek olmasına rağmen, raporumuzun otomotiv plastik mamulleri üretim tahminlerinde riskleri görebilmek için, araç üretiminin 2013 yılında 2012 yılına kıyasla % 4 artacağı, bu artışın 2014’de % 6, 2015’de % 8 ve 2016 ve 2017 yıllarında % 10’a çıkacağı varsayılmıştır. Bu varsayıma göre Türkiye otomotiv sektörünün 2017 yılında 2012 yılına kıyasla toplam malzeme tüketimi içinde çeliğin payı % 3, çelik dışı metallerin payı % 1, tüm metallerin payı ise % 4 azalacaktır. Buna karşılık plastiğin payı % 2, kauçuğun payı % 1 artacaktır. Toplam malzeme tüketimi içinde plastik ve kauçuğun payının % 3,4 artması beklenmektedir. Bu tahminlere göre, 2012 yılında 272 bin ton olan otomotiv plastikleri miktarının 2017 yılında % 20 artarak 324 bin tona çıkacağı, kauçukta ise artışın % 27 olacağını görülmektedir. 2017 yılında Türkiye otomotiv sektörünün en az 324 bin ton plastik hammadde tüketeceği ve plastik hammadde tüketiminin 2012 yılına kıyasla % 20 oranında artacağı tahmin edilmektedir. Ancak, toplam plastik tüketim artışı, toplam araç üretim artışının altında olduğu için, artış göstermesine rağmen otomotiv plastiklerinin toplam plastik tüketimi içindeki payında gerileme olacaktır. Nitekim, otomotiv plastiklerinin toplam plastik tüketimi içindeki payı 2009 yılında % 5,5 ile en üst seviyesine çıkmış ancak 2012 yılında % 4,2 ye gerilemiştir. Bu oranın 2017 yılında 3,1’e düşeceği tahmin edilmektedir. Türkiye plastik sektöründe katma değeri daha yüksek ve yenilikçi mamullerin ve hammaddelerin üretilmesi, otomotiv sektörüne yönelik plastik üretiminin artmasına, bu da araç üretiminin gelişmesine bağlıdır. Ancak, Türkiye, araç üretiminde hedeflenen üretim düzeyine ulaşamaması nedeniyle, otomotiv plastiklerinin toplam plastik tüketimi içindeki payı kıyaslamasında gelişmiş batı toplumlarının altında kalmıştır.

4


1. OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE PLASTİK KULLANIMI 1 Otomotiv sanayi her geçen gün artan ölçüde yeni taleplerle karşı karşıyadır. Sürücüler sahip olmak istedikleri otomobillerde; Daha yüksek performans, Daha üstün güvenilirlik ve güvenlik, Daha yüksek konfor, Daha çok yakıt tasarrufu, Daha güzel stil, Daha düşük fiyatlar isterken, çevrenin daha çok korunması yönünde toplumsal baskılar artmaktadır. Bu talepler aslında potansiyel olarak birbirine zıttır. Ancak birbirine zıt olan bu talepleri optimum şekilde karşılayan ve geleceğin otomobillerini şekillendirecek olan tek malzeme plastik olarak kabul edilmektedir. Plastiklerin taşıt araçlarında beklenen ve birbirine zıt talepleri optimize eden üstün özellikleri şunlardır ; Daha hafif, daha güçlü olması, Güvenilir olması ve güvenlik sağlaması, Araçta yüksek performans sağlaması ve araç üretim ve kullanım maliyetini azaltması, Çok yönlü ve esnek kullanımı sayesinde teknolojik yenilik ile tasarım özgürlüğüne imkan tanıması, Daha yüksek konfor taleplerine uyumlu olması, Otomotiv sektörünün sofistike, estetik, güvenlik, konfor, yakıt verimi gibi mühendislik taleplerini kolayca karşılaması, Elektronik performansa maliyeti azaltacak şekilde uyum sağlayabilmesi, Geri dönüşümü kolay bir malzeme olması ve çevreye olumlu etkileri.

2. PLASTİKLERİN ARAÇ İMALATINDA BAŞLICA KULLANIM ALANLARI Herhangi bir otomobilin yolcu bölümünde plastiklerin hakim olduğunu görülebilir. Burası plastiklerin daha geleneksel olarak yerleşmiş olduğu yerdir. Ancak kontrol panellerinin, iç süslemelerin ve döşemelerin dışında, plastikler ışıklandırmada, tampon sistemlerinde, yakıt depolama ve temin sistemlerinde, kanallarda, çamurluklarda, dış karoser panellerinde ve giderek artan bir şekilde, motor bölmesinde veya kaputun altındaki diğer parçalarda da kullanılmaktadır. Son yıllarda plastikler kaput-altı bölgesini gerçekten işgal etmiş ve hava manifoltları için yaygın şekilde büyük kalıplar kullanılmaya başlanmıştır. Bunlar sadece metal mukabillerinin yarı ağırlığında olmakla kalmamakta, aynı zamanda mühendislerin motora giren hava akışını en iyi şekilde düzenlemesi sayesinde motorun daha verimli hale getirilmesine yardımcı olmakta ve ayrıca gürültü seviyelerinin azaltılmasında da önemli bir rol oynamaktadırlar. Cam elyafı takviyeli naylondan kalıplanmış bu parçalar son derece sofistikedir ve plastiklerin mühendislik malzemeleri olarak gerçekten kullanıldığı bir çağın açıldığını göstermektedirler. Plastiklerin motor bölmesinde kullanımı daha bitmemiştir. Plastik ve otomobil mühendisleri şimdi sistemlerini en iyi hale getirmek, enjeksiyon ve şişirmeli kalıplı parçaların entegrasyonunu sağlamak ve “yumuşak” tan “sert”e kadar farklı özellikler sağlayan ancak aynı anda veya sırayla kalıplanarak montaj hattında yoğun bir çalışma yapılmaksızın daha iyi bir ürün elde edilmesini sağlayan plastikler ve elastomerleri dizginlemek amacıyla yakın bir işbirliği halindedirler. Plastikler aynı zamanda araçların yapısal karakterine de önemli katkılarda bulunmaktadır. Termoplastiklerin yoğun şekilde geliştirilmesi ile, otomotiv sanayi tarafından kullanılan boya fırınlarının yüksek ısılarına dayana1

Kaynaklar : EuPC, PlasticsEurope, American Chemistry Council

5


bilmeleri amacıyla tek karoser panellerinin enjeksiyon kalıplamayla üretilmesinin ve elektrostatik boyama için elektriksel olarak iletken gratların imal edilmesinin yolu açılmıştır. Entegre ön taraf modülleri gibi yapısal parçalar da plastikten ve özellikle metal ve plastik kombinasyonlarından geliştirilmektedir. Bu son gelişme, her birinin en iyi performansını elde etmek için malzemeleri birleştirmek suretiyle gelecekte gidilecek olan yolu göstermektedir. Bir başka önemli gelişme alanı da yakıt sistemleridir. Bu konu da, yakıt tasarrufu yapmak ve emisyonları en alt seviyeye indirmek amacıyla yasamanın odak noktasındadır. On yıldan daha uzun bir süredir, ultra-yüksek moleküler ağırlıklı yüksek yoğunluklu polietilenin şişirmeli kalıplamasıyla tamamen plastikten yakıt depoları imal edilmektedir. Ek yeri bulunmayan bu tek parça depolar metal mukabillerine oranla çok daha hafiftir ve aynı zamanda, iyi şekilde kalıplanabildiklerinden, depoların zor yerlere yerleştirilmesi konusunda daha fazla tasarım özgürlüğü sağlamaktadırlar. Üretilen yeni otomobillerin % 90’ının plastik depoları olduğu tahmin edilmektedir Yakıt depolarının geliştirilmesi plastiklerin potansiyeli konusunda önemli bir göstergeyi temsil etmektedir. Başlangıçta, polietilenin geçirgenliğinin azaltılması amacıyla depoların iç yüzeyi işleme tabi tutulurken, özellikle ABD başta olmak üzere daha sıkı emisyon şartlarına uyabilmek amacıyla, artık yüksek bariyerli bir polimer katmanı ve bunu iç ve dış katmanlara bağlamak için bağlantı katmanlarını içeren çok katmanlı depolar şişirmeli kalıplama yoluyla imal edilmektedir. İmalat esnasında ortaya çıkan atıkların yeniden kullanılabilmesi amacıyla ekseriya altıncı bir katman ilave edilmektedir. Çok-katmanlı ekstrüzyon teknolojisi, geçirgenliğin neredeyse sıfıra indirilmesi ve gereken yerlerde, elektriksel iletkenlik sağlanması amacıyla plastik yakıt tüplerinin imalatında giderek daha fazla kullanılmaktadır. Bir sonraki etap, komple bir ünite olarak tasarlanacak olan toplam yakıt sisteminin entegrasyonu olacaktır. Sıcakla sertleşen takviyeli reçinelerin oynayacak önemli bir rolü vardır. Karoser imalatında cam elyafı takviyeli reçinelerin kullanımı konusunda neredeyse elli yıllık bir deneyim mevcut olsa da, bu kullanım malzemenin düşük-hacimli imalat gerektiren doğası yüzünden (spor arabalar ve “özel” yapımlarla) sınırlı olmuştur. Ancak yakın zamanlarda elyaf takviyeli polyesterlerin ve poliüretanların pratik seri imalat seviyelerinde kalıplanması için proseslerin geliştirilmesi konusunda büyük adımlar atılmış olup sıcakla sertleşen bu malzemelerden imal edilen dış karoser panelleri ve tampon sistemlerinin hacmi giderek artmaktadır. Bilgisayar destekli tasarım ve imalat sistemleri, bir projenin tüm katılımcıları tarafından “eşzamanlı tasarım” yapılmasını sağlamaktadır. Sürücü ve yolcu “kokpit” modülleri, komple kapılar, hava kontrol sistemleri ve yakıt sistemleri şu anda bile dev firmalar tarafından geliştirilmektedir. Plastiklerin çok yönlülüğü ve plastik teknolojisindeki gelişmeler sayesinde, bir otomobilin güvenliğinden, konforundan veya sağlamlığından taviz vermeksizin ileri seviyede şekillerin ve biçimlerin kullanılması mümkün olmaktadır. Bu nedenle plastikler tasarımcılar için çok çekici malzemeler haline gelmektedir. Bu malzemelerin kuvveti ve dayanıklılığı da bir otomobilin ortalama ömrünü, korozyona karşı daha iyi koruma sağlamak suretiyle, 12 yıldan fazla uzatmaktadır. Kuvvetleri ve darbe direnci özellikleri sayesinde, plastikler tamponlar için şok emmeden hava yastıklarına, yan darbe korumasına ve emniyet kemerlerine kadar temel güvenlik özelliklerini temin etmektedir. Pencerelerin ve far camlarının yerini alan plastikler cama göre 250 kat daha fazla güç sağlamaktadır. Plastikler klape gövdelerinde geleneksel malzemelerin yerini almaya başlamış ve bazı şirketler artık alüminyum eşdeğerinden yüzde 40 daha hafif olan ve yüzde 40 daha az maliyetli polieterimidin klape yuvalarının gelişimine öncülük etmeye başlamıştır. Araç üreticileri plastik kullanmak suretiyle araç montaj sürelerini ve maliyetlerini azaltabilmektedir. Geçmişte, pek çok parçanın imal edilmesini ve bu parçaların montajını gerektiren geleneksel malzemelerden yapılan tam-

6


ponlar, çamurluklar ve kontrol panelleri artık tek parça halinde şekillendirilebilmektedir. Teknolojik yenilikler modern araçlarda giderek artan sayıda, daha hafif, daha ince ancak daha güçlü plastik parçaların kullanıldığı manasına gelmektedir.

3. PLASTİKLERİN OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE KULLANIMININ ÇEVRESEL ETKİLERİ Daha çok iş yapmak için daha azını kullanan (kaynak kullanımını minimuma indiren) plastiklerin araç tasarımında kullanımları, çevre üzerindeki etkinin en aza indirilmesine ve kaynak tasarrufu yapılmasına yardımcı olmaktadır. Hem otomotiv sanayi hem de plastik tedarikçileri için gerçek meydan okuma, sadece maliyet/performans gereklerini yerine getirmekle kalmayıp aynı zamanda daha kolay demontaj ve geri kazanıma da imkan sağlayan yeni donanımların geliştirilmesi için beraberce çalışmaktır. Bugün araçlar yeniden işlenebilir dayanıklı tüketim ürünleri listesinin zaten başında gelmektedir. Ortalama bir otomobilin ağırlığının yüzde 75’inden fazlası yeniden işleniyor ki bu da diğer tüm ürünlerden fazladır. Mevzuatın daha da yüksek yeniden işleme seviyelerini teşvik etmek üzerinde pozitif bir etkisi olabilmektedir. Ancak, yeniden işlemenin aşırı derecede vurgulanması, mevcut olan tüm geri kazanım yollarını tam olarak kullanmamak suretiyle en uygun çevresel geri kazanımı azaltmaktadır. Buna ilaveten, önerilen yeniden işleme hedefleri ve bu meydan okumalara karşılık vermek için belirlenen tarihlerin dikkatle ele alınması da gerekiyor. Yeni otomobiller giderek daha fazla geri kazanım düşünülerek, potansiyel geri kazanım teknikleri hakkında daha ayrıntılı bilgiyle tasarlanmaktadır. Kendi açısından plastik sanayi termoplastiklerinin geleneksel eritme işlemleri ile kolayca geri kazanılabileceğini ve sıcakla sertleşen bileşiklerinin de toz haline dönüşecek şekilde öğütülerek yeni bileşenlerde kullanılabileceğini etkili bir şekilde göstermiştir. Her ikisi için de, sanayi hızla kimyasal teknolojiler geliştirmektedir. Pek çok otomotiv grubu, plastik malzemesi tedarikçileri ve otomotiv kalıpçıları ile birlikte, bazı parçaların diğer parçaların imal edilmesi amacıyla geri kazanım için belirlendiği “kapalı devre” yaklaşımlarını geliştirmişlerdir. Bir otomobilin karmaşık alt donanımlarının toplanması ve demonte edilmesi kesinlikle zor olsa da imkansız değildir. Aynı zamanda, plastiklerin sadece malzemelerin mekanik olarak yeniden işlenmesinden öte daha etkili geri kazanım yolları açtığı da gösterilmiştir. Karışık plastik parçaları yeni plastikler olarak yeniden formüle etmek amacıyla kimyasal olarak ayrıştırılabilmesine imkan tanıyan teknolojiler geliştirilmektedir. Yaygın kullanımlarına rağmen, otomotiv plastiklerini imal etmek için gereken doğal kaynaklar küresel petrol tüketiminin sadece yüzde 0,3’ünü temsil etmektedir. Aynı zamanda, plastik kullanımıyla belirgin bir ağırlık tasarrufu da elde edilmektedir. Modern bir otomobilde yaklaşık 100 kg plastik 200 ila 300 kg geleneksel malzemenin yerini almaktadır. Diğer tüm faktörler eşit olduğunda, bu durum ortalama bir otomobilin yakıt tüketimini 150.000 kilometrelik ömürde 750 litre oranında azaltmaktadır. Yapılan hesaplar bunun Batı Avrupa’da petrol tüketimini yılda 12 milyon ton ve bunun sonucunda CO2’yi yılda 30 milyon ton azalttığını göstermektedir. Otomotiv tasarımına ve performansına getirdikleri faydalar için plastikleri seçmenin yanı sıra, imalatçılar bu malzemeleri çevresel faydaları ve sürdürülebilir gelişime olan katkıları yüzünden de giderek daha fazla tercih etmektedir. Böylece kaynaklar gelecekteki nesillere ekonomik, sosyal ve çevresel seçenekleri kısıtlamaksızın kullanılabilmektedir. Artık otomobillerin daha dayanıklı olmasına rağmen, 2015 yılına kadar ömürlerinin sonuna gelecek otomobil sayısının 12 milyonu aşacağı tahmin edilmektedir. Plastikler otomotiv tasarım ve güvenlik problemlerine giderek daha fazla çözüm bulduğundan ve yeni teknolojik fırsatlar yarattığından, otomotiv atık akıntısındaki mevcudiyetleri büyümektedir.

7


Plastik sanayi, bu kadar değerli bir kaynaktan en iyi şekilde yararlanabilmek için otomotiv plastik parçalarının geri kazanımının geliştirilmesinin ihtiyacını anlamaktadır. Sanayinin amacı, toplum için en düşük maliyetle azami çevresel kazancı sağlamak amacıyla geri kazanım seçeneklerinin en iyi kombinasyonunu elde etmektir.

4. OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE PLASTİK KULLANIMINDA BEKLENEN GELİŞMELER Geleceğe bakıldığında, plastikler yakıt hücrelerinin imalatında ve kullanımında giderek daha vazgeçilmez bir rol oynamaya başlayacaktır. Bu, elektrikli otomobilleri çalıştıracak gücü üretmek için tasarlanmış yeni bir gelişmedir. Plastiklerin çok yönlülüğü ve esnekliği otomotiv sanayinde aynı şasi ve çekirdek parça seti üzerinde çok farklı otomobiller imal etme ve böylece araştırma ve geliştirme süresiyle perakende fiyatını düşürme trendini destekleyecektir. Hafif plastikler sayesinde, bir litre yakıtla 50 kilometre gitmek yakında mümkün olacak ve bugün geleneksel boyutlu bir otomobilin ihtiyaç duyduğu 120 kW yerine sadece 40 kW’ye ihtiyaç duyan elektrikli otomobillerin ticarileşmesi sadece birkaç yıl içerisinde olabilecek. Gelecek yüzyıla doğru ilerlerken, otomobillere yakıt, plastik-bazlı güneş panelleri, aküler ve – elektriği hidrojenden katalitik olarak üreten – yakıt hücreleri gibi çeşitli kaynakların bir kombinasyonundan enerji sağlayan hibrid motorlar takılacak ve böylece CO2 emisyonları daha da azalacaktır. Çok yakında otomobiller yolcularını ülke boyunca yapılan bir yolculukta en yakın otele güvenle götürmek için uydu-bazlı Küresel Pozisyonlama Sistemlerini (GPS) kullanarak kendi kendilerini bile sürebilecektir. Yeni plastikler sürekli olarak geleceğin elektronik otomobillerinin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde uyarlanmaktadır. Otomotiv uygulamalarındaki plastikler daha iyi, daha güvenli ve daha temiz otomobiller imal etme yolundaki arzuya belirgin katkılarda bulunmaya devam edecektir. Plastik sanayi, nakliye rüyalarını gerçeğe dönüştürecek teknolojileri ve ürünleri geliştirmek suretiyle bu meydan okumayı karşılamak amacıyla otomotiv sanayi ile yakın bir işbirliği yapmayı sürdürecektir. Plastikler sayesinde, bugün hayal ettiğimiz otomobiller hızla geliştirilerek yüksek performans, daha temiz sürüş ve ileri güvenlik ve konfor özellikleri sunulmaktadır. Ürünlerin giderek daha fazla bireysel gereksinimlere göre uyarlandığı yeni bir döneme girerken, çeşitlilik yeni kural haline gelecektir. Otomobiller her türde ve boyutta olacak ve “ kısmen otomobil - kısmen kamyonet ” kombinasyonlarına dönüşecektir. Yeni plastikler sürekli olarak geleceğin elektronik otomobillerinin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde uyarlanmaktadır. Otomotiv uygulamalarındaki plastikler daha iyi, daha güvenli ve daha temiz otomobiller imal etme yolundaki arzuya belirgin katkılarda bulunmaya devam edecektir. Plastik sanayi, nakliye rüyalarını gerçeğe dönüştürecek teknolojileri ve ürünleri geliştirmek suretiyle bu meydan okumayı karşılamak amacıyla otomotiv sanayi ile yakın bir işbirliği yapmayı sürdürecektir. Türkiye’deki otomotiv yan sanayi firmalarının da otomobillerdeki plastik kullanım trendini izleyerek, gelecekteki konumlarını muhafaza etmeleri gerekmektedir. Ülkemizde imal edilecek geleceğin araçlarına yönelik mamul üretmek, ancak teknolojiyi yakından takip etmek ve hatta bu konularda teknoloji üretmekle mümkün olabilecektir.

8


5. TÜRK OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE MEVCUT DURUM ANALİZİ Otomotiv sektörü, gelişmiş ve gelişmekte olan diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye ekonomisinin de başlıca lokomotif, en büyük ihracatçı ve en büyük yatırımcı sektörlerinden biridir. Milli ekonomiye sağladığı katma değer ve istihdamın dışında sanayinin teknolojik gelişiminin yükselmesine etkisi açısından ekonominin stratejik sektörlerinin başında gelmektedir. Türkiye otomotiv sektöründe, tüketicinin değişen tercihlerine paralel olarak, firmalar her yıl değişik model araçları yerli üreterek veya ithal ederek pazara sunmaktadır. Bu gün itibariyle pazara sunulan otomobil ve ticari araç marka ve model sayısı 100’ü aşmış bulunmaktadır. ( Kaynak: OSD,ODD ) 2000’li yıllardan itibaren Türkiye otomotiv sanayi araç ve yedek parka olarak büyük ölçüde ihracata dayalı üretim modelini seçmiştir. Sektörde 2000’lerin başından bu yana süren yapısal değişim, taşıt araçları imalat ve yan sanayi üretiminde yerli rekabet yerine uluslararası rekabet şartlarını getirmiş olup, otomotiv sektöründe uluslararası standartlarda taşıt araçları ve parça üretimi yapılabilmektedir. Zaman zaman ortaya çıkan yerel ve küresel krizlerin olumsuz etki gösterdiği yıllar dışında taşıt araçları ve yedek parça sektöründe üretim, ihracat ve ithalat artış trendini sürdürmektedir. I.TAŞIT ARAÇLARI İMALAT SANAYİNDE ÜRETİM KAPASİTESİ: Taşıt araçları imalat sektöründe 2012 yılı itibariyle 13 firma faaliyet göstermekte olup, bu firmaların toplam üretim kapasiteleri 1.060.000 adet otomobil ve 455.655 adet ticari araç olmak üzere yılda toplam 1.583.605 adet taşıt aracı imal edebilecek düzeydedir. Toplam kapasitenin % 67’si otomobil ve % 33’ü ticari araç üretimine yöneliktir. Taşıt Araçları İmalat Sektöründe Üretim Kapasitesi (Tarım Traktörleri Hariç) (Adet/Yıl) Araç Üreticileri

Otomobil

Kamyon

Kamyonet

Otobüs

Minibüs

Midibüs

Toplam

Tofaş

400.000

400.000

O. Renault

360.000

360.000

Ford Otosan

10.000

Toyota

150.000

Hyundai

100.000

Honda

270.000

50.000

150.000 15.000

10.000

50.000 16.000

61.400

B.M.C.

10.000

5.000

M. Benz

14.500

A. Isuzu

7.200

2.400

Temsa

4.500

3.000

1.750

4.200

4.000

Otokar

1.800

16.300

93.700

3.200

20.000

4.000

M.A.N.

% Dağılım

125.000

50.000

Karsan

TOPLAM

330.000

18.500 920

1.500

2.635

13.155

2.000

11.250

2.100

10.300

1.700

1.700

1.060.000

62.200

361.000

13.250

80.420

66,9

3,9

22,8

0,8

5,1

6.735 0,4

1.583.605 100,0

Kaynak : OSD

9


II. TAŞIT ARAÇLARI ÜRETİMİ: Türkiye’de taşıt araçları üretimi, ekonomik konjonktüre ve yaşanan krizlere paralel olarak her yıl değişik bir seyir izlenmektedir. Ancak 2005-2011 yıllarını kapsayan dönemde üretimin yıllık ortalama artış hızının (CAGR) otomobilde %4, ticari araçlar toplamında %2 ve toplam araçlarda da %3 olarak gerçekleştiği görülmektedir. Üretimdeki artışların iç pazar talebinden çok ihracattaki artışlara dayandığı bilinmektedir.

Bir Önceki Yıla Kıyasla Taşıt Araçları Üretim Artışı (%) 2006/ 2005

Üretim

2007/ 2006

2008/ 2007

2009/ 2008

2010/ 2009

2011/ 2010

2012/ 2011

Yıllık Artış Hızı (%) (2012-2005)

Otomobil

20

16

-2

-18

18

6

-10

4

Toplam Ticari Araç

4

5

13

-32

37

12

-10

2

Toplam Araç

12

11

4

-24

26

9

-10

3

2011 yılında üretim otomobilde 640 bin, ticari araçlarda 549 bin ve toplamda 1 milyon 189 bin adet ile maksimum seviyesine çıkmış olmakla birlikte, 2012 yılında tüm araçların üretiminde 2011 yılına kıyasla % 10 gerileme yaşanmıştır.

Taşıt Araçları Üretimi (1000 Adet) Üretim

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011

2012

Otomobil

454

546

635

622

511

603

640

577

Ticari Araç

426

442

465

526

359

491

549

496

Toplam

879

988

1.099

1.147

870

1.095

1.189

1.073

Kaynak : OSD

Taşıt Araç Üretimi

465 426

442

2005

622

546

2006

491

549 496

359 635

454

526

603

640 577

511

2007

2008 Otomobil

2009

2010

2011

2012

3HB@QH Q@k

Türkiye’de 2005 – 2012 yılları arasında yılda ortalama 573 bin otomobil ve 469 bin ticari araç olmak üzere toplam 1 milyon 42 bin araç üretilmiştir. Söz konusu dönemde toplam üretimin % 55’ini otomobil % 45’ini de ticari araç oluşturmuştur.

10


2005-2012 Yılları Ortalama Araç Üretimi

3HB@QH Q@k

.SNLNAHK

III. TAŞIT ARAÇLARI İTHALATI: Taşıt araçlarında ithalat artışları da yıllar itibariyle önemli değişiklikler göstermektedir. Ancak 2005 – 2011 yılları arasında ithalatın yıllık ortalama artış hızının ( CAGR )otomobilde % 3, ticari araçlarda % (-) 6 toplamda da % 1 olarak gerçekleştiği görülmektedir.

Bir Önceki Yıla Kıyasla Taşıt Araçları İthalat Artışı (%) Üretim

2006/ 2005

2007/ 2006

2008/ 2007

2009/ 2008

2010/ 2009

2011/ 2010

Otomobil

-15

-7

-13

18

45

16

Toplam Ticari Araç

-5

-6

-17

-28

57

Toplam Araç

-12

-7

-14

3

48

2012/ 2011

Yıllık Artış Hızı (%) (2012-2005)

0

3

1

-17

-6

12

-4

1

1996 yılında gerçekleştirilen Gümrük Birliği entegrasyonundan sonra taşıt araçları ithalatı hızla artmış ve iç pazarın 2012 yılında otomobilde % 71’i ticari araçlarda % 34’ü ve toplamda da % 59’u ithal araçlarla karşılanmıştır. İthalat ticari araçlarda 134 bin adetle 2005 yılında, otomobilde ise 411 adetle 2011 yılında maksimum düzeyine çıkmıştır. Ancak ithalatın 2012 yılında otomobilde aynı düzeyde kaldığı, ticari araçlarda % 17 ve toplamda da % 4 gerileyerek 503 bin adete indiği görülmektedir.

Taşıt Araçları İthalatı (1000 Adet) Üretim

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011

2012

Otomobil

302

255

237

207

244

354

411

410

Ticari Araç

134

127

119

99

71

111

112

93

Toplam

436

382

356

306

315

465

523

503

Kaynak : TUİK, OSD, ODD

11


Taşıt Araçları İthalatı 112

93

111 134

127

119

71

99 302

2005

255

237

207

2006

2007

2008

354

411

2010

2011

410

244

2009

Otomobil

2012

3NOK@L 3HB@QH Q@k

IV. TAŞIT ARAÇLARI İHRACATI : 2000’li yıllardan sonra otomotiv sektöründe önemli yapısal değişimler olmuştur. Üretici firmaların yabancı ortakları Türkiye’yi bazı modeller için küresel pazarların ihtiyacını karşılayacak üretim ve ihracat merkezi olarak seçmişler ve Türkiye sedan otomobiller ve ticari araçlar için dünyanın önemli üretim ve ihracat merkezlerinden biri haline gelmiştir. Taşıt araçları imalat sanayindeki bu değişim, otomotiv yan sanayini de olumlu etkilemiş ve birçok otomotiv yan sanayi firması, küresel araç üreticilerinin alternatif tedarikçisi olmaya başlamıştır. Ana ve yan sanayi küresel üreticilerinin Türkiye’yi üretim merkezi olarak seçmelerinin bir sonucu olarak sektörde teknolojik anlamda da büyük ilerlemeler kaydedilmiş ve Türkiye, birçok marka ve model araç ve bunların aksam ve parçaları için küresel pazarlara yönelik ekonomik üretim ve ihracat merkezi olarak görülmüştür. 2001 ve 2002 yıllarında ülkemizde etkili olan krizin ardından, AB ülkeleri ile entegrasyon sürecindeki yoğun gelişmelerle birlikte, otomotiv sanayinin ihracatı hızla artmaya başlamıştır. Otomotiv sektörü yapmış olduğu yeni yatırımlar sonucunda üretiminin % 60’a yakın kısmını ihraç edebilir hale gelmiştir. (Kaynak: OSD) Yıllar itibariyle değişmekle birlikte, ihracatın 2005 – 2011 yılları arasında yıllık ortalama artış hızı otomobilde % 3,5 , ticari araçlar toplamında % 4,2 ve toplam araçlarda da % 3, 8 olarak gerçekleşmiştir. Bir Önceki Yıla Kıyasla Taşıt Araçları İhracat Artışı (%) Üretim

2006/ 2005

2007/ 2006

2008/ 2007

2009/ 2008

2010/ 2009

2011/ 2010

2012/ 2011

Yıllık Artış Hızı (%) (2012-2005)

Otomobil

35

17

4

-26

13

1

-7

3,46

Toplam Ticari Araç

14

19

22

-38

31

11

-9

4,21

Toplam Araç

26

18

11

-31

20

5

-8

3,78

Taşıt araçlarında ihracat 2008 yılında 910 adetle maksimum seviyesine çıkmış ancak daha sonra gerileme sürecine girmiştir. 2011 yılında 443 bin adedi otomobil, 348 bini ticari araç olmak üzere toplam 791 bin araç ihraç edilmiştir. 2012 yılında ise ihracatın otomobilde % 7, ticari araçlarda % 9 ve toplamda da % 8 azalarak otomobilde 413 bin, ticari araçlarda 317 bin ve toplamda da 730 bin adete gerilediği görülmektedir. Taşıt Araçları İhracatı (1000 Adet) Üretim

2006

2007

2008

2009

2010

2011

2012

Otomobil

320

430

504

525

389

440

443

413

Ticari Araç

233

266

316

385

240

315

348

317

Toplam

553

697

820

910

629

754

791

730

Kaynak : OSD, TUİK

12

2005


Taşıt Araçları İhracatı

385

316 266

2005

348

440

443

2010

2011

317

240

233 525

504

430

320

315

389

2006

2007

2008

2009

Otomobil

413

2012

3NOK@L 3HB@QH Q@k

V. TAŞIT ARAÇLARI İÇ PAZAR TALEBİ : Araç iç pazar talep artışı ekonomik konjonktüre paralel olarak yıllar itibariyle çok farklı gelişmiştir. Ancak, yıllık ortalama talep artışının (CAGR) 2005 – 2012 yılları arasında otomobilde % 5,5, ticari araçlarda % 1,6 ve toplamda da % 4,2 olarak gerçekleştiği görülmektedir. Bir Önceki Yıla Kıyasla Taşıt Araçları İç Pazar Satışları Artışı (%) 2006/ 2005

Üretim

2007/ 2006

2008/ 2007

2009/ 2008

2010/ 2009

2011/ 2010

2012/ 2011

Yıllık Artış Hızı (%) (2012-2005)

Otomobil

-15

-1

-17

21

42

17

-6

5,5

Toplam Ticari Araç

-7

-12

-10

-21

52

9

-13

1,6

Toplam Araç

-12

-6

-14

2

45

14

-8

4,2

Yurtiçi araç talebi 2011 yılında 922 bin adetle maksimum seviyesine çıkmıştır. Ancak 2012 yılında iç talep otomobilde % 6, ticari araçlarda % 13 ve toplamda da % 8 gerileyerek otomobilde 574 bin, ticari araçlarda 272 bin ve toplamda da 846 bin adet olarak gerçekleşmiştir. Taşıt Araçları İç Pazar Talebi (1000 Adet) Üretim

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011

2012

Otomobil

436

371

367

303

365

518

608

574

Ticari Araç

327

303

268

240

190

288

313

272

Toplam

763

673

635

543

555

805

922

846

Kaynak : OSD

Taşıt Araçları İç Pazar Satışları

313 288

327 303

268 240

436

2005

371

367

303

2006

2007

2008 Otomobil

272

190 608 365

2009

518

2010

2011

574

2012

3NOK@L 3HB@QH Q@k

13


VI. TAŞIT ARAÇLARINDA İHRACATIN ÜRETİM İÇİNDEKİ PAYI : 2008 yılında ihracatın üretim içindeki payı otomobilde % 85, ticari araçlarda % 73 ve toplamda da % 79 ile maksimum seviyelerine çıktıktan sonra gerilemiş ve 2012 yılında otomobilde % 72, ticari araçlarda % 64 ve toplamda da % 68 olarak gerçekleşmiştir. Bu durum Türkiye’de araç üretiminin hala % 70 oranında dış pazar talebine ve başta Avrupa olmak üzere küresel krizlere karşı son derece hassa bir üretim yapısına bağlı olduğunu göstermektedir.

İhracat/Üretim (%) 79 70

71 55

63

2005

85

79

75

73

68

79

76 67

60

2006

2007

2008

72

64

2009

Otomobil

73

3HB@QH Q@k

69

2010

69

63

67

2011

72 64

2012

Toplam

VII. TAŞIT ARAÇLARINDA İTHALATIN İÇ PAZAR TALEBİ İÇİNDEKİ PAYI : Türkiye’deki taşıt araçları imalat sanayii, üretiminin %70’ini ihraç eden ancak iç pazar talebinin de % 60’ını ithalatla karşılayan bir yapısal özeliğe sahiptir. 2012 yılında ithalatın iç pazar talebi içindeki payı otomobilde %71, ticari araçlarda %34 ve toplamda da % 59 olarak gerçekleşmiştir. Taşıt Araçlarında İthalatın İç Pazar İçindeki Payı (%) 69

69

68

64 57

57

41

2005

44

42

2006

41

2007

2008

Otomobil

58

57

56

56

37

2009 3HB@QH Q@k

71

68

68

67

39

2010

59

57

36

34

2011

2012

Toplam

VIII. TAŞIT ARAÇLARI PARKI : İç satışlardaki artışa paralel olarak araç parkı da hızla artmaktadır. Park sayısının artması, otomotivde kullanılan plastik mamullerin yenileme amaçlı satışlarını ve dolayısı ile üretimini olumlu etkilemektedir. 2011 yılı sonu itibariyle parkta 20 milyon 175 bin adet araç bulunmaktadır.

14


Araç Park Gelişimi

12.062 10.611 8.427 6.128 4.152 1.170 742

1.537 983

1980

1985

8.113

2.360 1.650

3.059

1990

1995 Otomobil

4.422

5.773

7.094

2000

2005

2009

2011

3HB@QH Q@k

Parkın 8,1 milyon adedi otomobil, 12,1 milyon adedi ticari araçtan oluşmaktadır. Araç Parkının Dağılımı-2011 (Toplam 20.175.125) .SNA}R

,HMHA}R

*@LXNMDS .SNLNAHK

*@LXNM

IX. TAŞIT ARAÇLARINDA ARZ – TALEP DENGESİ : Taşıt araçları imalat sanayiinde üretim, ithalat ve iç satışlarda 2011 yılında, ihracatta da 2008 yılında en üst düzeylere çıkılmıştır. 2005 – 2012 yılları arasındaki 8 yılda, yılda ortalama 1 milyon 42 bin araç üretilmiş, 411 bin araç ithal edilmiş, 736 bin araç ihraç edilmiş ve yılda ortalama 718 bin araç yurtiçinde satılmıştır. Son 8 yıl içinde üretilen araçların % 70’i ihraç edilirken yurt içi talebin % 57’si ithalatla karşılanmıştır. Bu durum, taşıt araçları imalat sektöründe ihracata dayalı bir üretim modelinin seçildiğini, üretim artışının iç satışlardan çok ihracat sayesinde gerçekleştiğini ve sektörde üretimin dışa bağımlılık riski taşıdığını göstermektedir. Taşıt Araçları İmalat Sektöründe Arz – Talep Gelişimi (Adet)

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011

2012

Üretim

879

988

1099

1147

870

1095

1189

1073

İthalat

436

382

356

306

315

465

523

503

İhracat

553

697

820

910

629

754

791

730

İç Satışlar

763

673

635

543

555

805

922

846

İhracat / Üretim (%)

63

71

75

79

72

69

67

68

İthalat / İç Satış (%)

57

57

56

56

57

58

57

59

15


Taşıt Araçları Arz & Talep Dengesi 1.200 1.000

1000 Adet

800 600 400 200 0

2005

2006

2007 Üretim

2008 µSG@K@S

2009 µGQ@B@S

2010

2011

2012

µk 2@S¶¸

6. OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE KULLANILAN BAŞLICA MALZEMELER Dünya taşıt araçları üretiminde 2005 – 2012 yılları arasında, yıllar itibariyle değişmekle beraber, kullanılan başlıca malzemelerin yüzde oranı aşağıdaki tabloda verilmiş olup, 2012 yılı itibariyle bir araç net ağırlığının ortalama % 52,8’ini çelikler, % 17,5’unu çelik dışındaki metaller oluşturmuştur. 2005 yılında bir araç üretiminde % 8,3 olan plastik payının 2012 yılında % 10,6’ya, kauçuk’un payının % 4,4’den % 5,9’a çıktığı tahmin edilmektedir. Araç Üretiminde Kullanılan Malzemelerin Oranlarındaki Yüzde Değişiklikler Başlıca Malzemeler

CAGR (%)

2005

2012

Düz Çelik

-1,11

40,4

37,4

Yüksek ve Orta Güçte Çelik

1,89

12,2

13,9

0

1,8

1,8

Diğer Çelikler

-2,33

0,9

0,8

Toplam Çelik

-0,4

55,3

52,8

Demir Döküm

-8,48

8,1

4,4

Aluminyum

1,49

7,8

8,7

Magnezyum

0

0,3

0,3

Bakır ve Prinç

-2,33

1,8

1,5

Kurşun

5,92

0,9

1,3

Çinko Döküm

0

0,2

0,2

Toz Metal

0

1

1,0

Diğer Metaller

0

0,1

0,1

Çelik Dışındaki Metaller

-2,28

20,2

17,5

Toplam Metaller

-0,89

75,5

70,3

Plastikler

3,59

8,3

10,6

Kauçuk

4,18

4,4

5,9

Kaplama

5,15

0,7

1,0

Tekstil

1,61

1,2

1,3

Akışkan ve Yağlar

1,49

5,2

5,8

Cam

-1,59

2,6

2,3

Diğer

1,84

2,1

2,4

TOPLAM

100

100

100

Paslanmaz Çelik

Kaynak : American Chemistry Council, TPA Plast Global Engineering

16


2005 – 2012 yılları arasında bir taşıt aracının toplam ağırlığı içinde çelik payı % 2,5, çelik dışı metaller payı % 2,7 azalırken, plastiğin payı % 2,3, kauçuğun payı % 1,5, plastik ve kauçuk toplamının payı da % 3,8 artmıştır.

Araç Üretiminde Kullanılan Başlıca Malzemelerin Oranlarındaki Değişiklik (%) 2005

2012

Fark

Çelik

55,3

52,8

-2,5

Çelik Dışındaki Metaller

20,2

17,5

-2,7

Plastikler

8,3

10,6

2,3

Kauçuk

4,4

5,9

1,5

Plastik + Kauçuk Toplamı

12,7

16,5

3,8

Araçlarda ortalama malzeme kullanım oranı ile üretilen araçların toplam net ağırlıkları baz alınarak Türkiye’de araçların montajında ve parçaların yenilenmesinde 2005 – 2012 yıllarında kullanılan başlıca malzemelerin miktar bazında aşağıdaki tabloda görüldüğü biçimde geliştiği görülmektedir. Türkiye Otomotiv Sektöründe Başlıca Malzemelerin Tüketimi (Montaj + Yenileme2 ) (1000 Ton) 2005 Düz Çelik

2012

% Artış

1.033

955

-8

Yüksek ve Orta Güçte Çelik

312

356

14

Paslanmaz Çelik

46

46

0

Diğer Çelikler

23

20

-15

Toplam Çelik

1.414

1.377

-3

Demir Döküm

207

111

-46

Aluminyum

199

221

11

Magnezyum

8

8

0

Bakır ve Prinç

46

39

-15

Kurşun

23

34

50

5

5

0

26

26

0

3

3

0

517

447

-13

1.931

1.824

-6

Plastikler

212

272

28

Kauçuk

113

150

33

Kaplama

18

25

42

Tekstil

31

34

12

Akışkan ve Yağlar

133

147

11

Cam

66

59

-11

Diğer

54

61

14

2.557

2.573

1

Çinko Döküm Toz Metal Diğer Metaller Çelik Dışındaki Metaller Toplam Metaller

TOPLAM 2

Yenileme talebi % 25 varsayılmıştır.

17


Türkiye’de taşıt araçları üretiminde ve parktaki araçların yenileme talebinde, 2012 yılında 2005 yılına kıyasla toplam malzeme ağırlığı % 1 artmış olmasına rağmen, kullanılan plastik miktarında % 28, kauçuk miktarında ise % 33 artış sağlanmıştır. Bu artış sonucu, taşıt araçları üretiminde 2005 yılında 212 bin ton plastik tüketilirken, 2012 yılında tüketimin 272 bine, toplam kauçuk tüketiminin de 113 bin tondan 150 bin tona yükseldiği görülmektedir.

7. OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE KULLANILAN BAŞLICA PLASTİK PARÇALAR Araç üretiminde toplam plastik kullanımının parçalar bazında ortalama yüzde dağılımı aşağıdaki tabloda görüldüğü biçimde oluşmaktadır. Araçlarda plastiğin miktar bazında en çok tüketildiği parçalar iç giydirme ve koltuklardır. Otomotiv Sektöründe Araç Başına Plastik Parça Ağırlığı Plastik Parçalar

%Payı

Plastik Parçalar

%Payı

İç Giydirme

19,0

Elektrik

6,7

Koltuk

12,4

Yakıt Sistemler

5,7

Tampon

9,5

Şasi

5,7

Kaput Altı

8,6

Aydınlatma

4,8

Diğerleri

8,6

Dış Aksam

3,8

Döşeme

7,6

Sıvı Tanklar

1,0

Ön Konsol

6,7

Kaynak : American Chemistry Council, TPA Plast Global Engineering

Araç üretiminde parçalar bazında ortalama yüzde kullanım baz alınarak Türkiye otomotiv sanayinde 2005 – 2012 yılları arasında üretilen plastik parçaların miktar bazında gelişimi aşağıdaki tabloda verilmektedir. Türkiye Otomotiv Sektöründe Kullanılan Plastik Parça Üretimi (Montaj + Yenileme Talebi) (1000 Ton)

2005

2012

İç Giydirme

40,4

51,7

Koltuk

26,3

33,6

Tampon

20,2

25,9

Kaput Altı

18,2

23,3

Diğerleri

18,2

23,3

Döşeme

16,2

20,7

Ön Konsol

14,1

18,1

Elektrik

14,1

18,1

Yakıt Sistemleri

12,1

15,5

Şasi

12,1

15,5

Aydınlatma

10,1

12,9

Dış Aksam

8,1

10,3

Sıvı Tanklar

2,0

2,6

TOPLAM PLASTİK MALZEME

212

272

18


8. OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE KULLANILAN PLASTİK MİKTARININ TOPLAM PLASTİK TÜKETİMİ İÇİNDEKİ PAYI Türkiye otomotiv sanayinde plastik tüketimi, teknolojik gelişmelerin dışında taşıt araçları üretimine de paralel olarak artmaktadır. Araç üretimine göre değişmekle birlikte, Türkiye otomotiv sektörünün plastik tüketimi, 2005 – 2012 yılları arasında toplam plastik proses kapasitesinin % 4 ile % 5’ini oluşturmuştur. Otomotiv Sektörünün Plastik Tüketiminin Toplam Plastik Tüketimi İçindeki Payı (%) 6,0

5,3

5,5

5,3

5,1

4,7

5,0

4,7

4,4

4,2

2011

2012

4,0 3,0 2,0 1,0 0,0

2005

2006

2007

2008

2009

2010

9. OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE KULLANILAN BAŞLICA PLASTİK HAMMADDELER Taşıt araçları imalatında giderek artan plastik tüketimi, plastik parçaların imalatında kullanılan plastik hammaddeleri de çeşitlendirmektedir. Otomotiv sektöründe 10’un üzerinde değişik plastik hammadde kullanılmasına rağmen tüketilen hammaddelerin % 50’sinden fazlasını PP, PUR ve PA oluşturmaktadır. Taşıt araçlarında motor performansının kontrol edilmesi için bilgisayarların kullanılması, metal parçaların işe yaramadığı yerlerde plastikler için yeni uygulamalar yaratmaktadır. Taşıt araçları mekanik olmaktan çıkıp giderek daha “elektronik” makineler haline gelirken, elektronik korumanın yanı sıra sıcaklık ve kimyasal direnç de sağlayan araç bileşenlerine olan ihtiyaç da artmaktadır. Bunun sonucu olarak mühendislik termoplastiklerine olan talep büyümektedir. Örneğin, ileri uygulamalarda polibütilteraftalat, alifatik polieton ve sıvı kristal polimerler gibi yeni mühendislik plastikleri, konnektörler ve elektrikli parça yuvaları da dahil olmak üzere, son derece zorlu uygulamalarda giderek daha fazla kullanılmaktadır. Araçların Plastik Parçalar Üretiminde Kullanılan Başlıca Plastik Hammadde Türleri Parçalar

Kullanılan Ana Plastik Maddeleri

İç süslemeler

PP, ABS, PET, POM, PVC

Kontrol paneli

PP, ABS, PA, PC, PE

Koltuklar

PUR, PP, PVC, ABS, PA

Tamponlar

PP, ABS, PC

Kaput-altı parçalar

PA, PP, PBT

Döşemeler

PVC, PUR, PP, PE

Yakıt sistemleri

PE, POM, PA, PP

Elektrikli parçalar

PP, PE, PBT, PA, PVC

Karoser ( Karoser panelleri dahil )

PP, PPE, UP

Işıklandırma

PP, PC, ABS, PMMA, UP

Dış süslemeler

ABS, PA, PBE, ASA, PP

Diğer depolar

PP, PE, PA

19


Otomotiv Plastik Parça Üretiminde Kullanılan Plastik Hammadde Oranı (%) Plastik Hammadde

%Tüketim

Plastik Hammadde

%Tüketim

PP (Polipropilen)

23,3

PPE

3,8

PUR (Polyüretan)

17,0

Thermoplastik Polyster

5,7

PA (Naylon – Poliamid)

12,3

Diğer Müh. Plastikleri

0,6

ABS (Akrilonitril – Butadien – Stiren)

7,9

PVC (Polyvinyl Chloride)

7,0

Acrylics

1,5

PE (Polietilen)

4,4

Phenolics

3,1

PC (Polycarbonate)

4,7

Doymamış Polyester

3,8

PBT (Polyvinlyl Butrayl)

2,0

Diğerleri

1,1

Diğer Mühendislik Plastikleri

12,0

Polyacetal

Diğer Reçineler

9,5

Toplam Plastik Kullanımı

100

1,9

Kaynak : American Chemistry Council, TPA Plast Global Engineering

Otomotiv plastik parça üretiminde kullanılan plastik hammadde oranları ve otomotiv plastik toplam tüketimi baz alınarak Türkiye’de 2005 – 2012 yıları arasında otomotiv plastik parça üretimi için kullanılan plastik hammaddelerin toplam tüketim miktarları aşağıdaki tabloda görüldüğü biçimde hesaplanmıştır.

Türkiye Otomotiv Sektöründe Araç Başına Ortalama Plastik Hammadde Tüketimi (Montaj+Yenileme)(Kg/Araç) 2005

2011

2012

PP

54

49

56

Polyüretan

38

34

39

Naylon

30

28

32

ABS

18

16

18

Polyvinyl Chloride

20

18

21

PE

12

11

12

Polycarbonate

12

11

13

Polyvinlyl Butrayl

5

4

5

32

29

34

Polyacetal

5

5

5

PPE

9

9

10

Thermoplastik Polyster

15

14

16

Diğer Müh. Plastikleri

2

2

3

21

19

22

Acrylics

3

3

3

Phenolics

8

7

9

Doymamış Polyester

7

7

8

Diğerleri

2

2

3

241

221

253

Diğer Mühendislik Plastikleri

Diğer Reçineler

Toplam Plastik Kullanımı

20


Türkiye Otomotiv Sektörünün Plastik Hammadde Tüketimi (Montaj+Yenileme) (1000 Ton)

2005

2006

2007

2008

2009

2.010

2011

2012

PP (Polipropilen)

47

49

51

53

54

56

58

61

PUR (Polyüretan)

33

34

36

37

38

39

41

42

PA (Naylon – Poliamid)

27

28

29

30

31

32

33

34

ABS (Akrilonitril – Butadien – Stiren)

15

16

17

17

18

18

19

20

PVC (Polyvinyl Chloride)

17

18

19

19

20

21

22

22

PE (Polietilen)

10

11

11

12

12

12

13

13

PC (Polycarbonate)

11

11

12

12

12

13

13

14

PBT (Polyvinlyl Butrayl)

4

4

4

4

5

5

5

5

Diğer Mühendislik Plastikleri

28

29

30

31

33

34

35

36

Polyacetal

4

5

5

5

5

5

6

6

PPE

8

9

9

9

10

10

10

11

Thermoplastik Polyster

13

14

14

15

15

16

17

17

Diğer Müh. Plastikleri

2

2

2

2

2

3

3

3

19

19

20

21

22

22

23

24

Acrylics

3

3

3

3

3

3

3

4

Phenolics

7

7

8

8

8

9

9

9

Doymamış Polyester

7

7

7

7

8

8

8

8

Diğerleri

2

2

2

2

2

3

3

3

212

220

228

236

244

253

Diğer Reçineler

Toplam Plastik Kullanımı

262

272

10. TAŞIT ARAÇLARI ÜRETİMİNDE İLERİYE DÖNÜK BEKLENTİLER Otomotiv sektörü, küresel krizin olumsuz koşullarında da mevcut strateji ve hedeflerinde bir değişiklik yapmamış olup 2 milyon adet üretim, 1,5 milyon adet ihracat, 50 milyar ABD $ ihracat geliri ve 600 bin istihdam hedefine ulaşmak için çalışmalarını sürdürmektedir. Bir başka değişle otomotiv sektörü “Küresel Mükemmeliyet Merkezi” olma hedefi yolunda, bundan sonra da istikrarlı iç pazar ve yeni ihracat projelerine bağlı olarak büyümek üzere yoğun çalışmalarına devam etmektedir. ( Kaynak : OSD ) 2000’li yıllarda yüksek katma değer ile dünya pazarları için üretim anlayışını benimseyen Türkiye otomotiv sanayi bu süreçte kalite yönetimi, küresel rekabet, AR - GE ve teknoloji yönetimi, yüksek nitelikli insan kaynağı alanında oldukça ilerleme kaydetmiştir. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda, özel sektör ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının katkılarıyla “Otomotiv Sanayi Strateji Belgesi” hazırlanmıştır. Bu çalışmada sektör için “rekabet gücünü artırmak ve dönüşümü yönetmek” ana hedef olarak belirlenmiştir. Bu ana hedef altında, otomotiv sanayinin mevcut durum ve SWOT analizinden yola çıkılarak, sektörde teknolojik derinleşmenin sağlanması, üretimdeki katma değerin artırılması ve bölgemizin en rekabetçi üretim ve AR- GE merkezi olunması spesifik hedefler olarak belirlenmiştir. Önümüzdeki dönemde hükümet tarafından, sektörle ilgili vergi mevzuatının ve oranlarının AB ile uyumlu hale getirilmesi, proje ve AR - GE teşviklerine yönelik düzenlemelerin sektörün ihtiyaçlarına göre gözden geçirilmesi ile ikinci el araç ithalatı ve Ortak Gümrük Tarifesi gibi dış ticareti ilgilendiren konularda sektörün önünü açacak çözümlerin geliştirilmesi ana politikalar olarak benimsenmiştir. Otomotiv sektörünün önünü açacak söz konusu politikaların uygulanması, sektörde daha yüksek büyüme hedeflerinin gerçekleştirilmesine imkan verebilecek

21


olmasına rağmen, otomotiv plastik mamulleri üretim tahminlerinde riskleri görebilmek için, araç üretiminin 2013 yılında 2012 yılına kıyasla % 4 artacağı, bu artışın 2014’te % 6, 2015’te % 8 ve 2016 ve 2017 yıllarında % 10’a çıkacağı varsayılmıştır.

Taşıt Araçları Üretim Artış Hızı Varsayımı (%) Üretim

2013/2012

2014/2013

2015/2014

2016/2015

2017/2016

Otomobil

5

6

8

10

10

Toplam Ticari Araç

3

5

7

9

10

Toplam Araç

4

6

8

10

10

Bu senaryoya göre araç üretiminin 2017 yılında toplam 1 milyon 527 bin adete ulaşacağı ve sektörün hedeflediği 2 milyon adetlik üretim düzeyinin çok altında kalacağı tahmin edilmiştir.

Taşıt Araçları Üretim Tahmini (1000 Adet) Üretim

2013

2014

2015

2016

2017

Otomobil

606

643

694

763

840

Ticari Araç

511

536

574

625

688

1.117

1.179

1.268

1.389

1.527

Toplam

Türkiye’de Araç Üretim Tahmini 688

426

442

454

546

2005

2006

465

526

491

549

359 635

2007

622

2008

511 2009

496

511

536

574

625

603

640

577

606

643

694

763

840

2010

2011

2012

2013

2014

2015

2016

2017

Otomobil

3HB@QH Q@k

11. TÜRKİYE OTOMOTİV SEKTÖRÜNÜN MALZEME TÜKETİM TAHMİNİ Araçlarda ortalama malzeme kullanım oranı ile, taşıt araçları üretimi ve toplam net ağırlıkları tahmini baz alınarak Türkiye’de araç üretiminde 2013 – 2017 yıllarında kullanılacak başlıca malzemelerin toplam tüketim içindeki oranı yüzde olarak aşağıdaki şekilde tahmin edilmiştir.

22


Türkiye Otomotiv Sektörünün Plastik Hammadde Tüketim Oran Tahmini (%)

Başlıca Malzemeler

2012

2013

2014

2015

2016

2017

% Artış

Düz Çelik

37,4

36,9

36,5

36,1

35,7

35,3

-2,0

Yüksek ve Orta Güçte Çelik

13,9

14,2

14,4

14,7

15,0

15,3

1,4

Paslanmaz Çelik

1,8

1,8

1,8

1,8

1,8

1,8

0,0

Diğer Çelikler

0,8

0,7

0,7

0,7

0,7

0,7

-0,1

Toplam Çelik

52,8

52,7

51,5

51,4

50,2

49,1

-3,7

Demir Döküm

4,4

4,0

3,6

3,3

3,1

2,8

-1,6

Aluminyum

8,7

8,8

8,9

9,0

9,2

9,3

0,7

Magnezyum

0,3

0,3

0,3

0,3

0,3

0,3

0,0

Bakır ve Prinç

1,5

1,5

1,5

1,4

1,4

1,4

-0,2

Kurşun

1,3

1,4

1,5

1,6

1,7

1,8

0,4

Çinko Döküm

0,2

0,2

0,2

0,2

0,2

0,2

0,0

Toz Metal

1,0

1,0

1,0

1,0

1,0

1,0

0,0

Diğer Metaller

0,1

0,1

0,1

0,1

0,1

0,1

0,0

Çelik Dışındaki Metaller

17,5

17,3

17,1

17,0

16,9

16,9

-0,6

Toplam Metaller

70,3

70,0

68,6

68,4

67,1

66,0

-4,3

Plastikler

10,6

11,0

11,4

11,8

12,2

12,7

2,0

Kauçuk

5,9

6,1

6,4

6,6

6,9

7,2

1,3

Kaplama

1,0

1,0

1,1

1,2

1,2

1,3

0,3

Tekstil

1,3

1,4

1,4

1,4

1,4

1,5

0,1

Akışkan ve Yağlar

5,8

5,9

5,9

6,0

6,1

6,2

0,4

Cam

2,3

2,3

2,3

2,2

2,2

2,1

-0,2

Diğer

2,4

2,4

2,5

2,5

2,6

2,6

0,2

TOPLAM

100

100

100

100

100

100

0,0

Türkiye otomotiv sektörünün 2017 yılında 2012 yılına kıyasla toplam malzeme tüketimi içinde çeliğin payı % 3, çelik dışı metallerin payı % 1, tüm metallerin payı ise % 4 azalacaktır. Buna karşılık plastiğin payı % 2, kauçuğun payı % 1 artacaktır. Toplam malzeme tüketimi içinde plastik ve kauçuğun payının % 3,4 artması beklenmektedir.

Otomotivde Kullanılan Başlıca Malzemelerin Toplam Tüketim İçindeki Payında Değişim Tahmini (%) (2012 – 2017) 2012

2013

2014

2015

2016

2017

% Artış (2017-2012)

Çelik

52,8

52,7

51,5

51,4

50,2

49,1

-3,7

Çelik Dışındaki Metaller

17,5

17,3

17,1

17,0

16,9

16,9

-0,6

Plastikler

10,6

11,0

11,4

11,8

12,2

12,7

2,0

Kauçuk

5,9

6,1

6,4

6,6

6,9

7,2

1,3

Plastik + Kauçuk

16,5

16,5

17,1

17,8

18,4

19,1

3,4

23


Yukarıdaki hesaplamalara göre otomotiv sektöründe başlıca malzemelerin tüketim miktarları aşağıdaki tabloda görüldüğü şekilde tahmin edilmektedir. Bu tahminler, 2012 yılında 272 bin ton olan otomotiv plastikleri miktarının 2017 yılında % 20 artarak 324 bin tona çıkacağı, kauçukta ise artışın % 27 olacağını göstermektedir.

Otomotiv Sektöründe Başlıca Malzemeler Tüketim Tahmini (Montaj + Yenileme) ( 1000 Ton ) 2012 Çelikler

2013

2014

2015

2016

2017

1.377

1.372

1.368

1.364

1.361

1.357

447

442

438

435

433

431

1.824

1.814

1.806

1.799

1.793

1.789

Plastikler

272

281

292

302

313

324

Kauçuk

150

156

163

169

177

184

Diğer Malzemeler

328

332

336

341

345

350

2.573

2.584

2.597

2.611

2.628

2.647

Çelik Dışındaki Metaller Toplam Metaller

TOPLAM

Araç üretiminde parçalar bazında ortalama yüzde kullanım baz alınarak Türkiye otomotiv sanayinde 2013 – 2017 yılları arasında plastik parçalar tüketimi miktar bazında aşağıda görüldüğü biçimde tahmin edilmiştir.

Türk Otomotiv Sektöründe Kullanılan Plastik Parça Üretim Talep Tahmini (Montaj + Yenileme) (1000 Ton) 2013

2014

2015

2016

2017

İç Giydirme

53,6

55,5

57,5

59,6

61,7

Koltuk

34,8

36,1

37,4

38,7

40,1

Tampon

26,8

27,8

28,8

29,8

30,9

Kaput Altı

24,1

25,0

25,9

26,8

27,8

Diğerleri

24,1

25,0

25,9

26,8

27,8

Döşeme

21,4

22,2

23,0

23,8

24,7

Ön Konsol

18,8

19,4

20,1

20,9

21,6

Elektrik

18,8

19,4

20,1

20,9

21,6

Yakıt Sistemleri

16,1

16,7

17,3

17,9

18,5

Şasi

16,1

16,7

17,3

17,9

18,5

Aydınlatma

13,4

13,9

14,4

14,9

15,4

Dış Aksam

10,7

11,1

11,5

11,9

12,3

Sıvı Tanklar

2,7

2,8

2,9

3,0

3,1

TOPLAM PLASTİK MALZEME

281

292

302

313

324

Otomotiv plastik parça üretiminde kullanılan plastik hammadde oranları ve otomotiv plastik toplam tüketim tahmini baz alınarak Türkiye’de 2013 – 2017 yılları arasında otomotiv plastik parça üretimi için kullanılacak plastik hammadde tüketimi aşağıdaki tabloda görüldüğü biçimde tahmin edilmiştir.

24


Türkiye Otomotiv Sektörünün Plastik Hammadde Tüketim Tahmini (Montaj + Yenileme) (1000 Ton) 2013

2014

2015

2016

2017

Polipropilen

63

65

67

70

72

Polyüretan

44

45

47

49

51

Naylon

35

37

38

39

41

Akrilonitril – Butadien – Stiren

21

21

22

23

24

Polyvinyl Chloride

23

24

25

26

27

Polietilen

14

14

15

15

16

Polycarbonate

14

15

15

16

17

Polyvinlyl Butrayl

5

6

6

6

6

Diğer Mühendislik Plastikleri

37

39

40

42

43

Polyacetal

6

6

6

7

7

PPE

11

11

12

12

13

Thermoplastik Polyster

18

18

19

20

20

Diğer Müh. Plastikleri

3

3

3

3

3

25

26

27

28

29

Acrylics

4

4

4

4

4

Phenolics

10

10

10

11

11

Doymamış Polyester

9

9

9

10

10

Diğerleri

3

3

3

3

3

281

292

302

313

324

Diğer Reçineler

Toplam Plastik Hammadde

2017 yılında Türkiye otomotiv sektörünün en az 324 bin ton plastik hammadde tüketeceği ve plastik hammadde tüketiminin 2012 yılına kıyasla % 20 oranında artacağı tahmin edilmektedir. Ancak, toplam plastik tüketim artışı, toplam araç üretim artışının altında olduğu için, artış göstermesine rağmen otomotiv plastiklerinin toplam plastik tüketimi içindeki payının gerilemesine neden olacaktır. Nitekim, otomotiv plastiklerinin toplam plastik tüketimi içindeki payı 2009 yılında % 5,5 ile en üst seviyesine çıkmış ancak 2012 yılında % 4,2 ye gerilemiştir. Bu oranın 2017 yılında 3,1’e düşeceği tahmin edilmektedir.

Otomotiv Sektörünün Plastik Tüketiminin Toplam Plastik Tüketimi İçindeki Payı (%) 6,0 5,0 4,0 3,0

5,3

5,1

4,7

5,3

5,5

4,7

2,0

4,4

4,2

3,9

3,7

3,5

3,3

3,1

2015

2016

2017

1,0 0,0

2005

2006

2007

2008

2009

2010

2011

2012

2013

2014

25


Dünya otomotiv sektöründe plastiğe olan talep her geçen gün daha da artmaktadır. Çünkü sürücüler daha fazla konfor, güvenlik, yakıt verimliliği, stil ve düşük fiyatlar ile yüksek performanslı araba isterken, toplum da daha düşük kirlilik seviyeleri talep etmektedir. Sürücülerin ve toplumun giderek artan talepleri, otomotiv sektöründe rekabeti arttırmakta, araç üreticileri sürekli yenilikler yaratmak zorunda kalmaktadır. Bu yenilikler ise alternatif malzemeler içinde plastiğin tercihini zorunlu kılmaktadır. Türkiye plastik sektöründe katma değeri daha yüksek ve yenilikçi mamullerin ve hammaddelerin üretilmesi, otomotiv sektörüne yönelik plastik üretiminin artmasına, bu da araç üretiminin gelişmesine bağlıdır. Ancak, Türkiye, araç üretiminde hedeflenen üretim düzeyine ulaşamaması nedeniyle, otomotiv plastiklerinin toplam plastik tüketimi içindeki payı kıyaslamasında gelişmiş batı toplumlarının altında kalmıştır. 2012 Yılında Otomotiv Plastik Tüketiminin Toplam Plastik Tüketimi İçindeki Payı (%)

9,1 7,3

7,0 5,5

5,0

in

@ RS

Q@

KX

da UT

na

HKX

@ Ka

DY

¶R

¶Q

!Q

,

in

4,2

nt

5,5

ja

5,9

Ç

@ TO

@ TO

T N´ #

D U QS@

UQ

@ TO

D

UQ

S@

HX QJ 3}

HR

.

26

5,7

4,2

M

@ @Q

KN

MX

KF !T

KX

@

/N

µS@

X@

n

sa

@M KL

an Fr

ta is

ar

ac M

`

DJ

"

TL

G

4,6

5,9

Ar

5,5

UQ

5,7

6,1

5,9

!@

6,0


1.

PAGDER & ASLAN ÖZEL ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ (PAOSB) HAKKINDA GENEL BİLGİLER

1.1.

Bölgenin Konumu PAOSB, Kırklareli ili Vize ilçesinde 598.656 m2 büyüklüğünde bir arazi üzerinde kuruludur. Kırklareli, Türkiye deprem haritasında en düşük risk kategorisi olarak gösterilen dördüncü bölgede yer almaktadır.

1.2.

Ulaşım İmkânları Bölgenin bazı karayolu, liman ve istasyonlar ile en yakın gümrük kapısına olan uzaklıkları aşağıdaki gibidir. Hava Çorlu Sivil Havalimanı : 65 km Hava İstanbul Atatürk Havalimanı : 140 km Deniz Tekirdağ Limanı : 82 km Deniz Ambarlı Limanı : 125 km Demiryolu Alpullu İstasyonu : 77 km Demiryolu Durak İstasyonu : 60 km Karayolu E5 : 43 km Karayolu TEM : 40 km En Yakın Gümrük Kapıkule : 140 km

1.3.

İmar Durumu Bölgede oluşturulacak parseller E:0.60 ve H:MAX yapılaşma koşullarına haizdir. Yapı inşaat alanının artırılmasına yönelik girişimler devam etmektedir.

1.4.

PAOSB'nin Yönetimi PAGDER ile Asrey İnşaat Ltd. Şti. arasında imzalanan protokole göre, PAOSB, oluşturulacak bir Yönetim Kurulu tarafından yönetilecektir. 5 (beş) kişiden oluşacak yönetim kurulunun 3 (üç) üyesi katılımcıları temsilen PAGDER tarafından, 2 (iki) üyesi ise Asrey İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından atanacaktır.

2.

PAOSB'NİN YATIRIM TEŞVİK UYGULAMALARI KAPSAMINDA SAHİP OLDUĞU AVANTAJLAR VE BÖLGENİN PLASTİK SEKTÖRÜ BAKIMINDAN ÖNEMİ Yeni Teşvik Yasasının, 2B numaralı ekinde yer alan 1 numaralı dipnot aşağıdaki gibidir. “İstanbul ili hariç olmak üzere, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ilan edilen İhtisas Organize Sanayi Bölgelerinde gerçekleştirilecek ihtisas konusundaki yatırımlar, ilgili bölgede seçilmiş sektörler arasında yer almasa dahi bölgesel desteklerden yararlanır.” Bu düzenlemeye göre, Kırklareli Vize’de kurulu PAGDER & ASLAN Özel Organize Sanayi Bölgesinin ihtisas OSB’ye dönüştürülmesi halinde 3. Bölge için öngörülen bölgesel teşviklerinden yararlanabilecektir. Bu temel bilgiler çerçevesinde, PAGDER & ASLAN Özel Organize Sanayi Bölgesinde yapılacak bir yatırımın sağlayacağı avantajlar aşağıdaki bölümde özetlenmiştir. Örnek Hesaplama Temel Varsayım ve Açıklamalar - Arsa ve arazi hariç olmak üzere yapılacak yatırım tutarı 3.000.000 TL’dir. - Yatırıma 2013 yılında başlanacaktır. - Yatırım neticesinde 50'si yeni olmak üzere 80 personel istihdam edilecektir. - Yapılacak yatırım için beş yıl vadeli ve aylık faiz ödemeli 2.200.000 TL tutarında kredi kullanılmıştır. Teşvik Avantajlarının Hesaplanması Yukarıda yer alan örnekteki üç destek unsurundan sağlanacak teşvik destekleri toplamı aşağıdaki gibidir. Hesaplamalarda bölgesel teşviklerden sadece üçü dikkate alınacaktır. Bunlar, vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği ve faiz desteğidir. Zira bölgesel teşvikler içinde de yer alan gümrük vergisi muafiyeti ile KDV istisnası genel teşvik uygulamaları kapsamında olup, yatırım İhtisas OSB içinde yapılmasa dahi bu teşviklerden yararlandırılmaktadır. Vergi İndirimi 750.000,00 Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği 572.010,00 Faiz Desteği 315.000,00 Toplam Teşvik Desteği 1.637.010,00

27



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.